Giriş
(7)

güneşin battığı yer sorunsalı

kibritsuyu
efendim abuk bir soruyla daha karşınızdayım.şimdi daha küçükken 2 ay yaz tatiline giderdik. akşamları güneş karşıdaki kocaman adanın üstünden batardı. ilk gittiğimizde (1 temmuz falan) adanın en sağ kenarına teğet batıyorken, tatilin sonlarına doğru (30 ağustos) adanın tepesini aşıp sol ucuna doğru
efendim abuk bir soruyla daha karşınızdayım.

şimdi daha küçükken 2 ay yaz tatiline giderdik. akşamları güneş karşıdaki kocaman adanın üstünden batardı. ilk gittiğimizde (1 temmuz falan) adanın en sağ kenarına teğet batıyorken, tatilin sonlarına doğru (30 ağustos) adanın tepesini aşıp sol ucuna doğru batardı.

şimdi 30 ağustos'ta yine aynı yerde görüyorum ki adayı falan aşmış daha da sola gitmiş güneş. tarih aynı, mevsim aynı. yörüngeden mi çıktık, niye önceki senelere göre daha çok gitti bu güneş?

edit: yer tam olarak bodrum turgutreis
0
kibritsuyu
(04.09.08)
güzel soru, bu dünyanın ekseninin eğiminden kaynaklanıyor. her gün aynı saatte aynı yerden güneşin fotoğrafını çekip hepsini birleştirirsen sonsuz işareti gibi bir şekil çıkar ortaya, sanki güneşin yörüngesi gibi. 8'in yana yatmış olanı yani.

amma velakin aynı günde farklı yıllarda farklı yerlerden batmasının sebebini bilmiyorum, bu dedğimle alakalı olabilir yine de.
0
kokomichu
(04.09.08)
evet zaten sorduğum da bu. farklı senelerde bulunan aynı tarihin aynı saatinde güneş niye farklı bir yerde? 30 ağustos 1994 tarihinde adanın sol ucundan batıyorken, 30 ağustos 2008 tarihinde niye sol ucunu da geçip daha uzaktan batıyor?
0
🌸kibritsuyu
(04.09.08)
Dünya'nın yalpalama hareketi var (tıpkı hızlı dönen bir topaç gibi). Mesela şu anki kutup yıldızı ursa minor ama ileride vega yıldızı kutup yıldızı olacak.

kibritsuyu, eğer tatil beldesinin yerini tam olarak söylerseniz (ki sanırım ege'de bir yer) daha bilimsel bir cevap yazacağım.

edit: söylediğiniz tarihlerdeki (1 temmuz - 30 ağustos 1994 ve 1 temmuz - 30 ağustos 2008) gök atlaslarına baktım, arada yalnızca 1-2 derece fark var, çok değil. yalnız yalpa hareketinin etkisi var sayılmayacak kadar az. hemen hemen aynı tarihler olduğuna emin misiniz? belki yanlış hatırlıyorsunuzdur batım noktasını? eğer farkın 1-2 derece olduğunu (işaret parmağının ucu kadar) doğruluyorsunuz o zaman tamam işte yalpa hareketidir bence. ama yok fark 5-6 derece diyorsanız (ki mümkün değil) ve tarihlerin aynı olduğundan eminseniz bilemiyorum.
0
deckard
(04.09.08)
aynı şeyi ben de yaşadım. güzelçamlı'da (geçen sene temmuz ortası) güneş denizin ilersinden ufuktan batardı, bu sene ağustos sonu samos(sisam) adasının üzerinden batıyordu. yaz kış orada yaşayan birine sorduğumda da "hadi lan ben bildim bileli samos'tan batar" dedi, halbuki geçen sene çektiğim fotoğraflar var taş gibi, ufuktan batmış :)
0
only
(04.09.08)
mrtksn; güneşin batımı aynı yerden geçen sene ve bu sene fotoğraf olarak mevcut bende. exif bilgileriyle sunabilirim montaj değil ;) yağ gibi kaymış. he sadece 2008 yılına özel bir şeydir bilemem, dediğin yine doğru olabilir.
0
only
(04.09.08)
ermanen
(04.09.08)
@mrtksn
Ben kokomichu'nun anlatmaya calistigini yazdim, yardimci olur diye verdim, kesin cevap degil tabi:)
0
ermanen
(04.09.08)
(15)

neden tüm madeni paralar yuvarlak

demlikposet
tabiki yuvarlak olmayanlarda var ama 95%si yuvarlakmışneden?
tabiki yuvarlak olmayanlarda var ama 95%si yuvarlakmış
neden?
0
demlikposet
(04.09.08)
cepleri delmesin, batmasın oramıza buramıza diye.
(attım)
0
kurukafa
(04.09.08)
cebe/cüzdana/zamanında keseye koyulduğunda kesmesin sivri tarafları diyedir sanırım.
0
teritori
(04.09.08)
ama o zaman köşeleri yumuşatırlardı yine kesmezdi.. otomatlara kolay girsin diye olabilirmi acaba? ama taaa ne zamandan beri, o zaman otomat varmıydı? belki sayması kolay olsun gibi birşey olabilir veya dayanıklı olsun diye.. belki de hiçbir sebebi yoktur, ilk yapan öyle yaptı diye gidiyordur o şekilde yani..
0
metox
(04.09.08)
kesin bilimsel bir cevap veriyorum: yere dustugunde yuvarlansin yuvarlansin bizi pesinden surukleyip en olmadik yerlere girsin diye !
0
orange coffee
(04.09.08)
çünkü insanlık tarihinden beri daire kusursuz bir şekildir. düşünürler ve bilimciler evrendeki en kusursuz şeklin daire olduğunu düşünmüşlerdir. benim aklıma bu geldi direkt.
0
deckard
(04.09.08)
köşeli şeylerin mukavemeti daha düşüktür diye biliyorum (ama bu biraz ümmi bir bilgi, mühendis filan da değilim) ve bu yüzden dikdörtgen bir para kolayca kırılabilir. oysa yuvarlak para kırılmaz...
0
kahvegibi
(04.09.08)
maçlarda kafa yarmasın diye. taa roma imparatorlugunda arenalarda gladyatorlerin kafası yarılmasın diye.
0
yuceonder
(04.09.08)
ben de korsan yapmak daha zor diye duymuştum tırtıkları falan yapmak daha zormuş yuvarlak olunca
0
passion rules the game
(04.09.08)
eskiden; yani paraların altın, gümüş vb kıymetli maddelerden yapıldığı dönemlerden kalma birşey. bu tip paralardan eğelemek yoluyla belli miktarı çalınırmış, bu nedenle yuvarlak gibi bu tip bir olayı kolayca gösterebilecek bir şekil seçilmiş. hatta kenarlarında bulunan tırtıklar da genelde bu maksatlıdır.

ha kaynak veremem, aklımda kalan bu ama.
0
alchoburn
(04.09.08)
alchoburn dogru soylemis. hubberd o brienin economics adli kitabindan okumus ve ekonomi hocamdan duymustum bunu.
0
kayranin kedisi
(04.09.08)
ben anlamadım,eğelemek derken?
0
natnan
(04.09.08)
(bkz: #1221514)
0
arwear
(04.09.08)
valla kafa yarmasın kısmına katılamayacağım kafama esaslı bir para yediğim için... yuvarlak para fırlatıldığında yuvarlak olması sebebiyle süper bir ivmeyle frizbinin ağırı gibi hız kazanıyor ve LAAAK diye kafaya oturuyor. gözümde şimşekler çakmıştı. bu yüzden sağa sola fırlatılmasın can yakmasın "myth" i çöpe gidiyor.
0
crystalsoul
(04.09.08)
yok,okudum da gözümde canlanmadı.
bu olay ile nasıl çalıyorlar?
0
natnan
(04.09.08)
Cunku,

-daha az asinir
-topluca uretimi daha kolaydir
-tutmasi ve otomatlarda kullanimi daha rahattir

www.coinworld.com


alchoburn un dedigi de surda yaziyor:

en.wikipedia.org

The milled, or reeded, edges still found on many coins (always those that were once made of gold or silver, even if not so now) were originally designed to show that none of the valuable metal had been shaved off the coin. Prior to the use of milled edges, circulating coins commonly suffered from "shaving", by which unscrupulous persons would shave a small amount of precious metal from the edge. Unmilled British sterling silver coins were known to be shaved to almost half of their minted weight...
0
ermanen
(04.09.08)
(6)

Yurtdisinda Calisirken Master Yapma

ermanen
Yurtdisinda full time calisirken ayni zamanda master yapilabiliyor mu? Yapaniniz oldu mu hic, zor oluyor mu? Nasil oluyor maddi ve manevi acidan...
Yurtdisinda full time calisirken ayni zamanda master yapilabiliyor mu? Yapaniniz oldu mu hic, zor oluyor mu? Nasil oluyor maddi ve manevi acidan...
0
ermanen
(03.09.08)
yurtdisi derken hangi ülkeleri düsünüyorsun ona göre cevap verelim. almanya´da mesela hem calisir hem master yaparsin tabii isini derslerine göre ayarlama sartiyla...ikinci ögretim diye birsey yok ama fernstudium var evden calisiyorsun istedigin zaman sinavlara giriyorsun ama bu okullarda master yapilir mi bilmem (bir de bu okullar normal üni diplomasi icin bile ayda 250 euro harc istiyorlar)
0
pembeli kiz
(03.09.08)
Ulkeye, ise, okula ve kisiye gore degisir. Yapan var ama.
0
wpi
(03.09.08)
almanyada mastır ile birlikte full time çalışmak yasak. öğrenci oldugu için statü haftada 20 saatten fazla çalışmaya izin verilmiyor.
ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor
0
blackidom
(03.09.08)
full time calisiyorum ve part time bir master programina kayit oldum. ornek vermem gerekirse, dersler hafta ici 2 gun aksam 6:30-9:30 arasi ve cumartesileri sabahtan aksama kadar. tahmin edilecegi uzere hafta ici sabahtan aksama da isteyim.

evliyim, cocuksuzum ama ps3'um var, e biraz zorlanacagim dogal olaraktan. diger adaylara basarilar.

maddi acidan ornek, masteri tamamlamak icin burada 11 ders + tez + yillik sabit ucret tarzi birsey var. toplam 6000 euro'ya falan geliyor part time icin. ancaak, full time'larda non eu odenecegi icin yillik 12000 euro eder ki zaten part time egitim icin ogrenci vizesi zor alinir ya da alinamaz tahminimce.

vizeniz ogrenci vizesiyse tam gun calisamazsiniz, 20 saate kadar izni var. ama calisma vizesi vs vvarsa 100 saat calisip 3 saat okuyabilirsiniz.

soyle ozetleyeyim, calisma vizen varsa part time egitim gorup eu ucretinden yararlanabilirsi. sirket burs veriyorsa (ki buyuk bir sirketse scholarship programlari falan vardir, takip etmek gerekir.) egitim bedavaya gelir.

bir de soyle birsey var, 3 yil bir eu ulkesinde yasadiysan, eu ucretlerinden faydalanabiliyorsun ki o da 1000 euro falan ediyor. (12000 euro nere 1000 nere)

not : bilgiler irlanda icin gecerlidir.
0
fdegir
(03.09.08)
Kanada icin soruyorum
0
🌸ermanen
(03.09.08)
Biraz geç gördüm soruyu, o yüzden ancak cevaplayabiliyorum.
Kanada için:
Evet master yaparken çalışabilirsiniz ama full time international student olduğunuz sürece full time çalışamazsınız.
(git: www.cic.gc.ca) adresindeki working on / off campus work permit seçenekleri ile kampus içi ya da dışı part time çalışma hakkınız var.
Ayrıca post graduation kapsamında work permit alırsanız mezuniyet sonrası, normal master süreniz kadar kadar full time çalışma hakkınız var.
0
sitare durmus
(08.12.08)
(2)

Ingilizce sorusu pek basitinden

no christ requiress
Hani bir milletten soz ederken, the Turk, the German gibi the ile kullanilabiliyordu ya, nasil oluyordu bu ? Bu sekilde kullandigimizda yine cogul mu olmus oluyor yoksa 3.tekil sahis mi ? Ornek cumleyi verelim;The turk wish(es) to be on the same level with the western countries in terms of modernity
Hani bir milletten soz ederken, the Turk, the German gibi the ile kullanilabiliyordu ya, nasil oluyordu bu ? Bu sekilde kullandigimizda yine cogul mu olmus oluyor yoksa 3.tekil sahis mi ? Ornek cumleyi verelim;

The turk wish(es) to be on the same level with the western countries in terms of modernity, civilzation and welfare but still insist(s) on keeping their(his) eyepad on.

Cogul mu olacak 3.tekil mi ?
0
no christ requiress
(03.09.08)
"(The) Turks wish..."
veya
"The Turkish wish..."
0
actionary
(03.09.08)
The Turks wish...
0
ermanen
(03.09.08)
(7)

Tren niye korna calar?

murat mc
Gozumle sahidim. Raylarda ne insan ne hayvan ne obje hic bir sey yok. Neye korna caliyor bu arkadaslar?
Gozumle sahidim. Raylarda ne insan ne hayvan ne obje hic bir sey yok. Neye korna caliyor bu arkadaslar?
0
murat mc
(02.09.08)
Bir obje ya da canlının çıkmasının muhtemel oldugu yerlerde çalıyorlardır muhtemelen. Uyarı amaçlı yani..
0
katil palyaco
(02.09.08)
raylarda bulunmasi muhtemel canlilar için olmakla birlikte, istasyonların yakınlarında karayolları geçişleri var ve bu geçişleri o kadar düzgün (!) dizayn etmişler ki, kapanmalarına müteakip bile araç ile aralarından geçebiliyorsun. işte böyle uyanıklar geçmeye çalışırken tren ile kafa kafaya gelip, terk-i diyar etmemelerini istediği için makinist amca uyarmayı görev ediniyor.
0
oligomer
(02.09.08)
zamanını hatırlamıyorum ama bir milli maçta türkiye kazanınca da dıaa-daat daa-daaat diye çalmıştı kornayı. komikti.
0
insanimsi
(02.09.08)
ustadim, uyari amacli olmasi makul ve mantikli ama, bu bahsettigim noktada inanin birsey yok. Yarin mumkun olursa foto cekip yukleyeyim. En sonunda raylara atlayip treni durdurup kendim soracagim.
0
🌸murat mc
(02.09.08)
uygun bir uzaklikta muhtemelen "makinist duduk cal" diye bir tabela olabilir. bu goren makinistte gorevi geregi duduk calar. bunun disinda, restorandan birilerini cagiriyorda olabilir (su bitti hesabi). :)
0
helenart
(02.09.08)
ermanen
(03.09.08)
trenler - önünde bir varlık olsun veya olmasın - bazı noktalarda korna çalmak zorunda. o noktalar bellidir zaten.
0
actionary
(03.09.08)
(8)

Sigarayı bırakmak.

alkolik imam
Ani bir kararla sigara illetinden kurtulmaya soyundum. 30 saati devirdim.Şöyle açıklayayım. Sigarayı gayet seven bir bünye olarak bırakmak aklımın ucundan geçmezdi. Pipo severim. Haftada bir içerdim ona 3 ay gibi bir süredir ara verdim. Şimdi sormak istediğim. Madem böyle bir işe giriştim toptan bır
Ani bir kararla sigara illetinden kurtulmaya soyundum. 30 saati devirdim.

Şöyle açıklayayım. Sigarayı gayet seven bir bünye olarak bırakmak aklımın ucundan geçmezdi. Pipo severim. Haftada bir içerdim ona 3 ay gibi bir süredir ara verdim. Şimdi sormak istediğim. Madem böyle bir işe giriştim toptan bırakayım hem maddi hem manevi olarak kendimi kurtarayım.

Bırakmak için en iyi yöntem nedir? Birden kesmek mi yoksa azaltmak mı? Nikotin bantları ne derece etkilidir ve bunları reçetesiz cartsız curtsuz alabilir miyiz, alırsak kullanımı nasıldır?

Dipnot: Günde yaklaşık olarak 15 adet içiyordum.
0
alkolik imam
(02.09.08)
kendimden anlatıyorum:
sigarayı istediğin kadar iç ama kesinlikle dumanı ciğerlerine yollama. ağzında 1-2 saniye tut, üfle. göreceksin sıgaranın tüm anlamı yok oluyor. kendi kendine sıgara alışkanlığın tespih sallamak ya da tırnak yemek gibi başka bir şeye dönüşür (ben günde 3-4 paket peynirli crax yemeye başlamıştım).
0
insanimsi
(02.09.08)
birden kesmek en iyisidir.. nikotin bantlarının işe yaradığını söyleyenler olsa da bütün olay kişinin kendisinde biter. yani siz bırakmak istemezseniz nikotin bantları vb. hiçbir fayda etmez. kısacası bu gibi şeyler daha çok sigarayı bırakmak isteyen kişiye yardımcı olmak içindir, sigarayı bıraktırmak için değil.

sigarayı aklınıza getirmemeye çalışın, mümkünse size sigarayı hatırlatan şeyleri uzaklaştırın. ne bileyim, mesela küllük, kibrit, çakmak vb. şeyleri ortalıkta bırakmayın. kendinize yeni bir uğraş bulabilirsiniz, yani sizi oyalaması için, sigarayı aklınıza getirmemek için. erkeksiniz galiba :), kadınlara örgü örmelerini falan söylerler mesela, puzzle falan gibi şeylerle de uğraşabilirsiniz.

sigarayı kendi iyiliğiniz için bıraktığınızı söyleyin kendinize. buna inanın.

(şu yazdıklarım çok klişe şeyler oldu ama yine de yazayım dedim, ehe mehe.)
0
moroff
(02.09.08)
bu arada, nikotin bantlarını reçetesiz olarak alabilirsiniz eczanelerden.
0
moroff
(02.09.08)
Tamamen psikolojik olarak birakmak gerekiyor, yoksa bir musibet bin nasihatten iyidir durumu gelecek...

Bir de bir kitap var demislerdi gercekten ise yariyor diyorlar, heralde psikolojiyi etkiliyor zaten okuyunca
0
ermanen
(02.09.08)
yavaş yavaş bırakın.
bu sözümden azaltarak bırakmak aklınıza gelmesin. her arkadaş kendinden örnek vermiş. bende kendimden örnek vereyim. 2 yıl evvel doktor bana kalp rahatsızlığımdan ötürü sigarayı bırakmam gerektiğini söyledi. ben 7 ay evvel bıraktım sigarayı. bu da demek oluyor ki 17 ay bırakmak için cebeleşmişim.

bu çebelleşilen 17 ay'da şöyle geçti: ilk olarak bıraktım 2 ay, sonra yine başladım 1 ay kadar içtim. sonra bi 3 ay bıraktım, sonra yine başladım. 7 ay öncesine kadar ara ara bırakmalarla geçti ve ben şunun farkına vardım. bıraktıktan sonra canınız ne zaman sigara istiyorsa kendinize şunu söyleyin. sigarayı bıraktım sağlıklıyım!
ayrıca spor yapın: ben spor yapmayı sevmeyen biriydim. son 7 aydır spor yapıyorum. özellikle ilk 3 ay çok zor geçer. (genellikle ilk 3 ay zordur zaten)

ve en önemlisi: nargile. sigaranın bağlılık etkisini vermeden sigaranın verdiği ayarı veriyor. yani sigaranın yerini tutuyor ama nargile içtikten 1 gün sonra sigarayı aratmıyor size. ara ara gelen sigara krizlerinizi nargile ile atlatabilirsiniz. nargile bağımlılık yaparmı orası da bi muamma tabii, ama sigarayı bırakmakta kolaylık sağladı.
ayrıca şunu da belirteyim: bira yı seven biriydim ama artık onu da aramıyorum. (sigara yı bırakmakla alakalımıdır bilmiyorum)
0
sql
(02.09.08)
insanimsi adlı arkadaşın önerdiği şey rivayete göre gırtlak kanseri oluşturuyor. bi temeli var mıdır bilmiyorum.

1 seneyi aşkın süredir sigara içmiyorum. benim tavsiyem zart diye bırakın. ama bıraktığınız günü iyi seçmeniz lazım. iyi bir dönüm noktası belirleyin kendinize. misal benimki üniversitenin bittiği sene, son finalin ertesi günüydü. valla mantıken ne kadar anlaşılır bilmiyorum ama, bir daha benzer bir gün yaşayamayacağım için sigarayı da bir kere bile içmedim.

zart diye ve ilaçsız bırakmanın kötü yanı, hayatının aşkından ayrılmış gibi bir üzüntü yaşıyorsun, ağlıyorsun filan. ama onlar da geçiyor.

quitnet.com öneririm bir de.

bir tarih belirleyip o tarih gelene kadar baca gibi iççen. öyle içicen ki tiksiniceksin. bırakayım artık lan bunu diyeceksin o derece. bir de hangi durumlarda sigara yaktığını not edersen gün içinde, daha sonra plan program dahilinde bu zamanlara (iş çıkışı, yemek sonrası vs) alternatif bulman kolaylaşır.

ayı gibi kilo almamaya da dikkat et tabi ehoehore
0
ophelia
(02.09.08)
azaltmak kesinlikle olmuyor abicim hiç deneme. daha önce en az 3-4 defa azaltarak sigara bırakma deneyimlerim olmuştur. ortamın olduğunda arttırıyorsun hemen sigarayı. ben 7 aydır sigara içmiyorum. ocak ortalarında karar verdim bırakmaya 1 şubat ı tarih koyarak o gün bugündür içmiyorum. tecrübelerime dayanarak zorluk dereceleri olarak ilk hafta, 15 gün ve 1 ayı sigarasız atlattırsan gerisi kolay olur. ama kesinlikle kafada bırakman gerekir sigarayı. "yok moralim bozuldu" "yok kız/erkek arkadaşımdan ayrıldım" "yok iş bulamadım" gibi sebepler için efkarımı bir sigara dağıtır düşüncesi içine girersen olmaz abi. bıraktım mı bıraktım bitti. yeter ki iste.
0
murty
(02.09.08)
1.5 yıl civarında bir süredir içmiyorum. aklıma bile gelmiyor.

günde 2 paketten 10 yıl kullanmıştım. bir gün içerken o kadar mantıksız geldi ki yaptığım dolu paketi fırlatıp attım. o günden beri de içmiyorum. bırakmak için öncelikle sigaradan tiksinmelisiniz. izmaritleri bir bardak suya doldurun ve ertesi gün koklayın. sigara içmeyenlere kokunuzun bu şekilde geldiğini bilin. sigara içilen ortamların sigaradan arındıktan sonra ne kadar ferah olduğunu görün. açın youtube'de aratın kangren, kanser, sigaranın etkileri vs vs diye. açın izleyin ve kendinizi soyutlamaya çalışın ondan.

sigarayı seven biriyim ne demek allah aşkına? ben bağımlı ve salağım kendime zarar vermekten hoşlanıyorum demek? bu söylediğime alınmayın ben de böyleydim ama seviyorum derseniz zor bırakırsınız.

nikotin bandı deneyeyim demiştim ama ne yazık ki bir etkisini göremedim onların. çok aşırı nikotin canınız çektiğinde gerçekten işe yarayan tek şey nikotin sakızı. onu da her dakika çiğnemeyeceksiniz günde 1 bilemediniz 2 kere ciddi manada kriz öncesi alıp bünyeyi rahatlatacaksınız. yavaş yavaş azalıyor zaten krizler.

ayrıca piyasada "sigara bırakılmaz ara verilir" gibi saçma saçma laflar dönüyor. iradesiz insanların laflarına kulak asmayın. zira bırakabilirseniz hiçbirinin götünün yemediği bir hareket yapmış olacaksınız.

kısa bir anektod anlatayım. sigarayı bıraktığımın sanıyorum ilk haftalarında her zaman sigara aldığım marketten yine alışverişi yaptım. içerde bakkal arkadaş ve bir müşteri daha vardı orta yaşlarda. otomatik eli sigaraya gitti çıkardı. "bıraktım içmiyorum" dedim. ne kadar olduğunu sordular 1 2 hafta dedim. orta yaşlı adam elini uzatıp "helal olsun sana ben yıllarca denedim bırakamadım işallah başarırsın" dedi. ayrıca bıraktıktan sonra ailemin sevincini görmek gerçekten güzel bir şeydi. sigara içmek sevilecek ve özenilecek bir şey değil, içmemek öyle.

umarım başarırsın.
0
atrin
(02.09.08)
(23)

Uzayli var mi?

ermanen
Evet biliyorum klasik soru ama gercekten adam gibi cevap verebilecek varsa soruyorum, bir suru yerde bir suru sey yaziyor ama size gore nereye bakmak daha dogru olur, sozlukte de yaziyor biliyorum ama gercekten ilgilenen var mi aranizda, gercekten ugrasmis bir kisi, kaniti olan var mi bilebilir miyi
Evet biliyorum klasik soru ama gercekten adam gibi cevap verebilecek varsa soruyorum, bir suru yerde bir suru sey yaziyor ama size gore nereye bakmak daha dogru olur, sozlukte de yaziyor biliyorum ama gercekten ilgilenen var mi aranizda, gercekten ugrasmis bir kisi, kaniti olan var mi bilebilir miyiz bunu mesela? Dalga gecilmeye de cok musait bir konu, lutfen civitmayalim:)

edit: bize benzer uzayli anlaminda soruyorum...

israrli not: ciddi cevaplar ve arastirmalar lutfen
0
ermanen
(01.09.08)
geceleri gökyüzüne baktiğimda garip nesneler görüyorum uçak olmadiğina eminim. uzaylimi?... eğer uçak ise uzaysizmi? hepimiz uzayli değilmiyiz zaten?
0
05
(02.09.08)
daha ilk cevaplardan basladiniz pes yani:)
0
🌸ermanen
(02.09.08)
uzaylı geniş bir kavram sonuçta. uzaylı var mı sorusu uzayda dünyadakinden başka hayat var mı sorusu da olabilir.
bazı fikirler var mesela:
teorik olarak evrenin büyüklüğü ve gezegenlerin uygun koşulda bulunma ihtimallerine göre evrende birkaç hayat olması mümkün gezegen olmalı imiş.
ayrıca basında yer alan ufo haberlerinin yarısından fazlasının hükümet kaynaklı(amerika denir hep) sahte olduğu bariz haberlerden oluştuğu söyleniyor. ben elinde ufo olan biri olsam, ve bunu gizli tutmam gerekyorsa, kesinlikle böyle birşey yapardım. uçmuyor ip var orda diyen insanlar, gerçek bile olsa diğer görüntülere inanmıcaklardır.

benim şahsi fikrimce, dünyaya gelen giden yok. ancak bir yerde canlılar var. tek hücreli bile olsa.

edit: ben başlarken buralar dudluktu.
0
gholeman
(02.09.08)
Aslinda hayat var mi diye sormadim o daha genis bir konu, bize benzer uzayli var mi anlaminda soruyorum ki kendimde arastirmis bulunuyorum, daha cok arastirmis biri var mi diye merak ediyorum, daha cok bilgisi vardir diye bu konuda...
0
🌸ermanen
(02.09.08)
bunun için daniken'den tanrıların arabalarını değil de carl sagan'dan cosmos'u okuyun derim ben. mars'taki olası yaşam üzerine yapılan çalışmalar ve üretilen teoriler niye başka yıldızların sistemlerinde olmasın? uzaylı dediğimiz şey spielberg'in tasarladığı iri gözlü rugby topu kafalı canlılar mı? karasal gezegenlerin kayalarının içinde yaşayan mikro-organizmalar bile uzaylıdır. samanyolumuzda kaç milyon yıldız var, onu geçtim en yakın galaksi 2 milyon ışık yılı uzaklıkta, orada kaç milyon yıldız var, o yıldızların hemen her birinde gezegen sistemleri var. niye bir tanesinde Dünya'da yaşam için sağlanılan koşullar mevcut olmasın? ki şurada iki galaksiden bahsettim. daha kaç tane galaksi ve hatta galaksi kümeleri var.
0
deckard
(02.09.08)
dünya gezegeninin olu$umu(big bang) denilen olay uzay bo$luğunda ce$itli yildizlarda onlarca kez oluyor belki milyonlarca kere olmu$tur ama birtanesi cikipta bizimki gibi bir güne$ sistemi olu$turamadimi(zilyonda bir ihtimal olmadimi)?

belkide olmu$tur ancak bizlerin sahip olduğu kusursuz gezegen yapisina eri$emeden parcalanip yörüngelerinden cikmi$tir, ancak bu arada canli organizmalar olu$mu$tur, tabiki tek hücreli ve ex bir vaziyette(örn. mars yüzeyinde bulunan ölü-donmu$ bakteriler). vardir elbet ama eminimki birilerinin(tanri gibi) tutup g.tlerine tekmeyi basmadan bizlerinki gibi bir yapiyi olu$turmalarinin imkansiz olduğunu dü$ünüyorum.
-ancak yerin 7 kat(yer derken gökkube) olduğunu dü$ünürsek ve her katta ce$itli organizmalar ya$adiği varsayilirsa evren üzerinde de belki vardir, belkide yoktur bazisi türktür hatta. ama böyle bir durum var ise saklanabilicek bir olay değildir, çünkü dünya di$i varliklar gezegenler arasi yolculuk yapabilme gibi bir teknolojiye sahip olduklarini ve dünya gezegenini ziyaret ettiklerini varsayarsak tutupta bizlerin ürettiği paranoyalar gibi gidip sadece amerikan ulusal havacilik dairesi ile irtibat kuracaklarini zannetmiyorum gelselerdi bizim masum köylümüzede emeklimize ve i$cimizede bir selam verirlerdi, haliyle; bizler çıkıp marsa gidince gizli gizli dola$miyoruz onlarda gelip gizli gizli dola$mazlar herhalde olsalardi tabii. bu durumu böyle du$unursek dunya di$i varliklarin ya cok ilkel olduklarini(gezegenlerinde di$ari cikamayacak kadar) ya da dediğim gibi tek hücreli bakteriler(vs) $eklinde olduğunu dü$ünebiliriz.
0
05
(02.09.08)
@05, ilk cümleden faul. Dünya gezegeninin* oluşumu big bang ile başlamadı ki. big bang teorisi evrenin oluşumunu açıklamaya çalışır. Dünya ise nebula'dan kopan parça ile oluşmuştur.
0
deckard
(02.09.08)
Geyik yapmayin demissiniz ama dayanamiyorum: Mustafa Topaloglu bir televole roportajinda "uzayliyim cunku dunya uzayda" demisti.

:)

(kaciyorum aynen)
0
vita vinum est
(02.09.08)
@sofistike maymun

tabiki senin dediğin en geçerlisi nebuladan kopan parçaçıklar ve ilk olu$an gezegen güne$. konumuz o değil tabiki, ben yildizlarin yüzeyinde olu$an patlamalardan bahsediyorum.
0
05
(02.09.08)
@05, karıştırdın her şeyi :) gezegenler Güneş gibi kendi enerjilerini üretemez. bir yıldızın etrafında dönerler anca. Yalnız Güneş gezegen değil yıldızdır. hepsi için kullanacak tek bir terim arıyorsan en ideali gök cismidir. yıldızların yüzeyinde oluşan patlamalar ile canlı oluşumu arasında bir bağ yok. yaşam için en geçerli teori yaşamın kuyruklu yıldızlardan geldiğidir. bu da "diğer uzak galaksilerdeki herhangi bir gezegende niye yaşam olmasın ki?" sorusunu güçlendiriyor.
0
deckard
(02.09.08)
güneş gezegen değil.
0
insanimsi
(02.09.08)
@wikipedia'nin yalancisiyim :)
0
05
(02.09.08)
www.sabah.com.tr

gerçi vidyo var filan demiş ama sitede vidyo filan yok.
0
uz
(02.09.08)
woody allen cevaplasin bunu.

"bizden daha ileride bir medeniyet olduguna inaniyorum uzayda. ama sadece 15 dakika ilerdeler. böylece randevularina da geç kalmıyorlar." (aklimda kalani yazdim. yanlis olabilir biraz.)

bu soruya verilmis en güzel cevaptir bence.
0
hakkibulut
(02.09.08)
medyada yer alan ufo haberleri/ufo gerçeği tarzı, blur resimlerden oluşan kanıtları ciddiye almıyorum şahsen. ama bu konudaki yarıgım: niye olmasın? hakkında bilgi sahibi olmadığımız ortamlardaki yaşam koşullarını bilemeyiz. bizim öngörülerimize, gerekli olduğunu düşündüğümüz ısı koşulları falan şart olmayabilir. çok soğuk ya da sıcak gezegenlerde de yaşam olabilir. orda akıllı yaşam formları varsa onlar da 25 dereceye "ohaa o ısıda canlı mı yaşar" diyordur mesela. ufo, dünyamıza gelmeleri konusunda temel sorun ışık yılı mesafeden gelip gitmelerinin imkansızlığı. bence de mümkün görünmüyor ama adamlardaki teknolojiyi bilemeyiz. 500 yıl öncenin ibişlerine de bugünkü teknolojiyi anlatsaydınız muhahaha diye dalga geçerlerdi imkansızlığıyla. bizim ancak bilimkurgu eserlere malzeme ettiğimiz zamanda yolculuk, kara deliklerin birinden girip öbüründen çıkmak gibi mevzuları aşmış olabilir adamlar. diğer yandan nohutu düdüklüde pişirmeyi akıl edemiyor olabilirler. herşey mümkün.
0
geldiler
(02.09.08)
bikaç ay önce meksikada yoğun ufo trafiği gözlemlendi
görenler birebir meksika hava kuvvetlerinin savaş pilotlarıydı sonrasına da televizyona çıkıp uzun uzun durumu anlatıp bilinçli haraket eden hızlanıp yavaşlayan bir çeşit uçan cisimlerle yarış yaplp uçtuklarını söylediler(kişiler birebir savaş pilotu olduğu için inanılırlığı tavan yapıyor)
hemen ardından amerikada teksas da 1000lerce kişi tarafından görülen bir cisim oldu amerikada hakkında programlar yapıldı..
iki olayıda google da bulabilirsin..
bu karşılaşmalar giderek artan bir ivme ile gerçekleşiyor ve daha da artması bekkleniyormuş
bir de dünya hükümetlerinin ufo gerçeğini açıklamak için 2012 gibi bir tarihi seçtiklerinden bahsediyordu haktan akdoğan ne kadar doğru bilemiycem
0
demlikposet
(02.09.08)
biyofizik görmüş bir fizikçi olarak bu kadar büyük bir evrende dünya'dan başka bir yerde yaşamın olmayacağına ihtimal vermiyorum. ama uzak bir gezegende insan benzeri organizmalara rastlanabileceği ihtimalini de o kadar düşük buluyorum. mümkün, ama pek muhtemel değil. belki bakteri seviyesinde "uzaylılar" vardır, belki de insandan çok daha gelişmişlerdir. belki su yerine amonyak temelli bir yaşam ortamları vardır... ama bu konuda hiçbir şey bilmiyoruz.

araştırma çok ama kanıt yok, onu da ekleyeyim.
0
actionary
(02.09.08)
ciddi bir arastirma degil yalniz soylemeden edemiyciim.

kiz arkadasim astro dersi alirken bi kac sohbetimiz olmustu. o zaman biraz biraz dusundum de, samanyolu'ndan gayri birrr suru degisik degisik galaksiler varmis. bu kadar buyuk bi evrende ben sanmiyorumki 6 milyarcik insan yasasin. hatta adim gibi eminim diyebilirim. vardir abi, kesin vardir baska yerlerde yasayanlar. bence.
0
osuruklu
(02.09.08)
Biraz dini acidan yaklasinca soyle bir cevap de verilebilir:

Allah hicbirseyi bosuna yaratmamistir. Bunca evren, gezegen, galaksiler, yildizlar da elbette ki bosuna degildir, ve bu yerler uzerinde bizim henuz bilemedigimiz yasam formlari olmadigini soylemek de zor olur.
0
x daemon
(02.09.08)
geçenlerde ufo belgeseli izlemiştim. ondan sonra uzaylıların olmadığını anlamıştım :)
uzaylıların olmadığını derken, en azında bizim dünya ya uğrayanların olmadığı demek istiyorum.

belgesel de gördüğünü iddia edenler, zaten tipte bir kere kaybediyorlar. davranışlarından, bakışlarından belli. deli bunlar :) ama akıllısı da var! ama onlarda şurada gördüm, burada fotoğraflarını gördüm. beni 3 kez kaçırdılar, bayıttıp incelemeler yaptılar. üstümde deney yaptılar v.b. şeyler diyor.

gördüğünü iddia eden kişiler bilerek yalan söylüyorlar demiyorum! bir şekilde kendilerinide ufo gördüğüne inandırmışlar. belgeselin adı "ufo gerçeği" izlerseniz ne demek istediği anlarsınız.

uzaylılar var mı yok mu bilmiyorum. bişeyler varsa bile bizim yakınlarımızda olmadığı kesin.
0
sql
(02.09.08)
dünya'ya uğramıyor olabilirler ama başka gezegenlerde dünya'daki yaşamdan daha gelişmiş veya gelişmemiş hayat olduğuna bahse girerim
0
kokomichu
(02.09.08)
yıllar önce yaşadığım bir olayı anlatıyım belki faydası olur. liseyi eskişehirde okurken gerçekleşmişti. bilen bilir eskişehir'de hava üssü vardır. benim okulumdan her ne kadar kalkış pisti gözükmesede kalktıktan hemen sonra tüm uçakları görebiliyorduk. bahar aylarıydı, gökyüzünde tek bir bulut bile yokken tam olarak pistin üstüne denk gelen yerde ufak bir bulut vardı ve altında da iki tane beyaz yuvarlak cisim. bir süre sonra bu cisimler bulutun içine girerek kayboldular. söylemek istediğim asıl kısımsa o sırada sınıfta milli güvenlik dersi hocası vardı ve kendisi yüzbaşı pilottu. tüm sınıfla beraber oda farketmişti bunları ve söylediği tek bir şey vardı, " bu cisimler bize ait değil, hergün uçuyorum ama daha önce böyle bir şey görmedim. meteoroloji balonuda değiller(ki bence de zaten bu imkansız çünkü nerdeyse bir ders süresi boyunca orada duruyorlardı), sanırım ufo gördük." daha sonra bu konuyla ilgili tek bir kelime dahi etmedi. ya başka dünyaya ait canlıların araçlarıydı ya da bizim bilmediğimiz bir teknolojiye ait araçlar.
0
turunun son ornegi
(02.09.08)
uzay ortamına dayanabilen tek hücreli canlılar mevcut dünyaya hayatı da bunların getirildiği düşünülüyor hatta adı artu mu arti mi öyle bir şeydi unuttum şimdi ama yani dünya dışında hayat garanti var zeki hayat formları varmıdır bilemem ama abuk subuk şeyler görülüyor her gece göklerde olabilir yani
0
yuto
(02.09.08)
(11)

gunluk ayakkabi tavsiyesi

osuruklu
son 3-4 seferdir gidip converse aliyorum, sikildim artik bu ayakkabidan. bi de patliyo namussuzlar. ne tavsiye edersiniz bana? gazelle ya da tiger falan gibi olabilir. bu tarz ince tabanli ayakkabilar yani. daha baska hangi ayakkabilar var piyasada? herhangi bi marka olabilir, ama adidas'in su 3 ci
son 3-4 seferdir gidip converse aliyorum, sikildim artik bu ayakkabidan. bi de patliyo namussuzlar. ne tavsiye edersiniz bana? gazelle ya da tiger falan gibi olabilir. bu tarz ince tabanli ayakkabilar yani.

daha baska hangi ayakkabilar var piyasada? herhangi bi marka olabilir, ama adidas'in su 3 cizgili modelleri fena degil gibi. hi?
0
osuruklu
(01.09.08)
adidas superstar olabilir
0
yuto
(01.09.08)
çok farklı ayakkabı modeli ve cinsi denedim, an itibariyle şu ana dek kullandığım en rahat ve kullanışlı ayakkabı adidas'ın oracle modeli..
kendi içinde bir çok renk ve deri-kumaş seçeneği var, mutlaka bulursun kendine hitap eden kombinesini..
tenis ayakkabısı olarak geçiyor, ama sağlamdır.. gri kumaş üzerine lacivert çizgili olanını kullanıyorum 5 aydır, yeni gibin hala..

o hoşuna gitmezse yine adidas'ın stan smith modeli var, gazelle ve superstar karışımı bi şeydir; adidas'ın en renkli modelleri genelde bu modelde olur..

ps: adidas'ın 3 çizgili modellerini fena bulmadığın için değil, bi zamanlar orda çalıştığım için hep bu markadan örnek verdim (:
0
thefalloftekin
(01.09.08)
lesconun günlük modelleri var içinin bazı yerleri deri koku falan tutmuyor
0
enter saltman
(01.09.08)
timberland tavsiye ederim.. hemde şiddetle tavsiye ederim..
0
point guard
(01.09.08)
adını bilmediğim su model
purchaze.com
bende gri tabanlısı var sağlamda tekrar bundan alıcam
0
humin zararlisi
(01.09.08)
adam ince taban diyor birisi kalkmış superstar diyor..t-mac al daha ince superstardan..allah allah..

puma nın yenı sezonu guzel bi bakın istersenız.roma 68 modeli var..
0
isott
(01.09.08)
ozellikle bahar ve yaz doneminde kullanmayi du$unurseniz nike'in bazi modellerini degerlendirebilirsiniz. bu yaz interrrail gibi tabana kuvvet bi aktivitede bayagi rahat etmemi saglayan ve bahsettiginiz gibi ince tabanli modelleri var. modelin ismini tam bilmiyorum fakat ust kismi bez gibi bir ayakabi, mavi, ye$il ve siyah olmak uzere 3 ayri modeli var.

adidas'in da ince tabanli modelleri var fakat diger markalarin modellerine gore daha kullani$siz. lakin ince taban kriteriniz olmasaydi superstar, samoa gibi modelleri ozellikle soguk havalar icin onerebilirim.
0
dengesiz pamuk
(02.09.08)
adidas campus sahanedir ama turkiyede bulabilir misin bilmiyorum. ayrica arar ve bulursan bana da haber verir misin?

i290.photobucket.com

:)guzelligi ince taban olmayisinin onune geciyor bence..
0
kayranin kedisi
(02.09.08)
Nike'in adini bilmedigim modelleri de cok guzel, ince tabanli, cok rahat.. beyaz renkte oluyor bu modeller genelde
0
ermanen
(02.09.08)
Gazelle derim ben de. Sozlukte de yazmistim hayatimda giydigim en rahat ayakkabidir. Son on senede 3 cift aldim hayirlisiyla bu sonuncu cift de eskimeye basladi. Yanlis anlasilmasin fazla giymekten yipraniyor yoksa bi yamugunu gormedim.
Bu arada Adidas Campus var yahu Turkiye'de en azindan İstanbul'da, ben cok gordum. O da guzel model ayrica.
0
thewicked
(02.09.08)
Günlük ayakkabı olacaksa gidin pazardan, marketten falan alın.
0
386 dx
(02.09.08)
(5)

uyku problemi

cold
yoğun tempo da çalışmaktan artık canım çıktı.çok yorgunum ve çok uykum var.Fakat o kadar uykum olmasına rağmen yattığımda uyuyamıyorum.şimdilik uyku ilacı da almak istemiyorum.ne yapmalıyım doktora gitmeden önce
yoğun tempo da çalışmaktan artık canım çıktı.çok yorgunum ve çok uykum var.Fakat o kadar uykum olmasına rağmen yattığımda uyuyamıyorum.şimdilik uyku ilacı da almak istemiyorum.ne yapmalıyım doktora gitmeden önce
0
cold
(29.08.08)
yoğun tempolu çalışma aynı zamanda yoğun stresi de doğurur. kafana takılan şeyler var demekki. yattığında kafandakileri de yarına ötelemelisin. gün içindeki olaylar veya ertesi günkü sıkıntılı konularını düşünmeye çalışıyorsun sanırım. kafandan tüm bu meşguliyeti atman lazım.

yatmadan önce 1 bira rahatlatır derler ama uyumak için bu tip bi alışkanlık edinmek de kötü bana göre :)
0
hayo
(29.08.08)
yatmadan once dus al ve hafif muzik dinle, masaj da yaptirabilirsin
0
ermanen
(29.08.08)
bende de genel bir uyku problemi vardır. bunu - ertesi gün ne olursa olsun - gözlerim kendiliğinden kapanana kadar yatağa gitmeme yoluyla çözdüm. gece oldu di mi mesela, kitap okuyorum uykum gelene kadar (veya duruma göre bilgisayar başında takılıyorum). daha da okuyorum, daha da okuyorum, en sonunda artık gözlerim kendiliğinden kapanır hale geliyor (saat de 5-6 filan oluyor en az). sonra yatıp çaaat! uyuyorum.

ertesi gün ne oluyor? diyelim 8'de kalkmam gerekiyor. yataktan kazınarak kalkıyor ve berbat ve uykusuz bir gün geçiriyorum haliyle. ama o akşam işten gelir gelmez kafamı koyduğum gibi uyuyabiliyorum :) ama ben yine de kafamı öyle hemen koymuyorum. saatini bekliyorum. mesela 12'de tekrar yatıp 8'de kalkıyorum (sekiz saat uyku bana genelde yetmez). ondan sonra bunu düzenli hale getiriyorum.

demem odur ki, size 10 saat uyku gerekiyorsa, bir şekilde düzeninizi günde 8 saat uyuyacak şekilde oturtun. uyuyorsunuz her türlü.
0
actionary
(29.08.08)
aynı sorunu ben de yaşıyorum. uykusuzluktan gözlerim kızarıyor, başım falan ağrıyor ama yatınca cin kesiliyorum uçup gidiyor uyku.
dönem dönem işe yarayan bir formül buldum, deneyebilirsiniz;
yattığınızda aklınıza gelip uykunuzu kaçıran tüm konuları kaçmadan etmeden düşünün (ben uzaklaştırmaya çalışırdım, işe yaramıyor. basbayağı düşünmek gerekiyor.)fakat bunları düşünürken her birinin çaresini, en azından çözme yolunu aklınızın bir yerine not ederek geçin. "bu da tamam, bi sonraki?" şeklinde.. bir nevi "gün sonu" yapmak gibi. bu sizi rahatsız eden konular bitince de keyfinizi yerine getiren birşeyler düşünün, ben "loto çıksa neler yaparım"ı planlıyorum mesela, gayet leziz.

Bi de uyuduğunuz odada hiç bir elektrikli eşyayı "stand by" konumunda bırakmamaya dikkat edin. Kapatın herşeyi. Kulaklarımızın duymadığı birçok frekanstan olumsuz etkilenebiliyoruz, farkında olmadan...
0
delimine
(29.08.08)
stresinizi ve sıkıntınızı atmadan maalesef çözmek mümkün değil.
ben 1 aydır saat başı uyanarak maksimum 4 saat uyuyabiliyorum, ki reme daldıgım toplanasız 1 saattir.
paassiflora içtim fayda etmedi, atarax içtim iki tane birden yok... öyle yorgun oluyorum ki işten çıkmadan konuşamıyorum dahi ancak yine de uyuyamıyorum.

son olarak bana sıkıntı veren şeyleri çözmek adına bir adım attım. şimdi durum az biraz daha iyi.
kafayı dağıtmak lazım. sevdiğiniz, dertleşebileceğiniz birisiyle vakit geçirin, başka şeylerden bahsedin, gülün eğlenin...
0
sare
(29.08.08)
(3)

Kariyer tavsiyesine ihtiyacım var

alwaysdrunk
herkese merhabalar ,ben 23 yaşında bi elemanım. kocaeli üniversitesi kimya bölümünden de bu sene mezun oldum geç de olsa.bu süreç içerisinde web geliştirme işlerine adım attım ve 4-5 yıldır bu işle uğraşıyorum.konuştuğum insanlar işimi iyi yaptığımı söylüyor , tecrübem var, referansım var. iyi düzey
herkese merhabalar ,
ben 23 yaşında bi elemanım. kocaeli üniversitesi kimya bölümünden de bu sene mezun oldum geç de olsa.

bu süreç içerisinde web geliştirme işlerine adım attım ve 4-5 yıldır bu işle uğraşıyorum.
konuştuğum insanlar işimi iyi yaptığımı söylüyor , tecrübem var, referansım var. iyi düzeyde ingilizcem var.
şu anda bir tane işim de var , tam zamanlı olarak çalışıyorum. ama kocaeli'de yaşıyorum ve burada öyle aman aman iş bulma şansım yok. şartların da çok iyi olmadığını söyleyeyim.

şimdi benim kariyerimi yazılım dünyasında sürdürmek istediğimi göz önünde bulundurarak bazı seçenekler çıkarttım fakat en mantıklısı veya en gerçekçisi , en iyisi hangisidir karar veremiyorum. ya da benim göremediğim daha iyi bir seçenek var mıdır bilmiyorum.

* istanbul , ankara gibi şehirlere göç etmek.
- aradım iş de buldum, ankara iyi bir opsiyondu aslında ama ankara biraz değişik geliyor, istanbul ile bu kadar içli dışlıyken.
* yurtdışına bir şekilde kapağı atmak. orada gene şu anda yaptığım işi yapmak.
* işten ayrılıp evde kendimi geliştirmeye verip cv için tecrübe kasmak , bi yandan home office çalışmak.
* bi önceki maddeyle birleşebilecek bir seçenek olan , ales kasıp boğaziçi yazılım müh. yüksek lisansı yapmak.
-burası için de dil sınavı gerekiyor, hadi onu verdik diyelim , girebilir miyim alırlar mı mechul. bir de ne kadar geçerli birşeydir, kendime en uygun bunu buldum -

ya da tüm bunların dışında başka ne gibi bir çözüm getirilebilir.

önerilerinize ve fikirlerinize ihtiyacım var.

cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
alwaysdrunk
(29.08.08)
yurtdisi secerim ki ben oyle yaptim ama bu senin icin en iyi secenek mi onu bilemem sadece idealimle ilgili bir durum
0
ermanen
(29.08.08)
bana da en mantıklısı yurtdışı gibi gelse de ,
nereden başlayacağımı bir türlü bilemedim.
misal seri şekilde iş başvuruları yapsam akıllıca bir adım olur mu ?
0
🌸alwaysdrunk
(29.08.08)
Yurtdışında yaşayacaksanız orada yaşayan birilerini bulun, deneyimlerini öğrenin. Bunun için yeterince vakit ayırın. Bence yaşınız ve deneyiminiz müsait.

İngiltere düşünürseniz şurayı bir inceleyin:
ukba.homeoffice.gov.uk
0
386 dx
(29.08.08)
(6)

kaslar neden duyu organı sayılmaz?

cruor
göz, kulak, burun ve dilin yanısıra tüm deri de duyu organı sayılıyor. görüntü, ses, koku ve tat dışındaki tüm algılamalarımızı deri sayesinde yapıyoruz. dokunma, basınç, sıcaklık, kaşınma, gıdıklanma, acı ve ağrı gibi şeyleri hissedebiliyoruz. iyi güzel. fakat sıra ağırlığa gelince işler biraz karı
göz, kulak, burun ve dilin yanısıra tüm deri de duyu organı sayılıyor. görüntü, ses, koku ve tat dışındaki tüm algılamalarımızı deri sayesinde yapıyoruz. dokunma, basınç, sıcaklık, kaşınma, gıdıklanma, acı ve ağrı gibi şeyleri hissedebiliyoruz. iyi güzel. fakat sıra ağırlığa gelince işler biraz karışıyor.

biz elimize aldığımız bişeyin ağırlığını kol kaslarımızla hissetmiyor muyuz? derinin ağırlık hissetmede bir rolü var mı? varsa nedir? bir şekilde derimizi uyuşturup kaslarımızı uyuşturmasak elimize aldığımız şeyin ağırlığını hissedemez miyiz? niye deri beşinci ve son duyu organımız kabul ediliyor. bu durumda kaslar da altıncı duyu organımız sayılmaz mı?

çeşitli kaynaklarda deriye ek olarak kaslardan ve eklemlerden de oluşan 'somatosensor sistem' adında bişeyden bahsediliyor. beşinci duyu organımız olarak bu 'somatosensor sistem' adlı naneyi kabul etmemiz gerekmez mi?
0
cruor
(28.08.08)
istem dışı çalışmasına indirgersek gözü ve kulağı da duyu organından saymamak gerekir.
0
hurin
(28.08.08)
@cyberia
somatosensor sistemin tanımında "skeletal muscles" ifadesi geçiyor. yani istemli kaslardan söz ediliyor. ayrıca hurin'in dediği gibi diğer duyu organları da istem dışı çalışabiliyor. işler iyice karıştı...

çok iyi bilmediğim konular bunlar. biyolojiyi de hiç sevmem aslında ama kafama takıldı işte... pek fazla bişe de bulamadım internette. ilgili alanlarda okuyan/okumuş arkadaşlar varsa onların görüşlerini de bi alsak fena olmaz. belki tez konusu bile olur... :D
0
🌸cruor
(28.08.08)
aslında etmemiz gerekir, zira kaslardan gelen duyu lifleri derinlik algısını sağlarlar

(bkz: proprioception)
0
kara kadife
(28.08.08)
Kasin kendi icinde duyu organlari var, surda da aciklamis:
www.scribd.com
0
ermanen
(28.08.08)
kaslar ağırlığı hissediyor filan değil ki? fiziksel sınırlarının dahilindeki ağırlıkları kaldırabiliyor, ötesindekileri kaldıramıyorlar. bu bir his değil. öyle olsaydı vinçlerin de duyuları olurdu.

zaten ağırlık algısı bir duyu değil. söylediğiniz şeye en yakın kavram, yine derinin basınç algısı.
0
actionary
(29.08.08)
@actionary
5 kiloluk bi damacanayı kaldırdığımız zaman kol kaslarımızda hissettiğimiz gerilme ile 10 kiloluk damacanayı kaldırdığımızda hissettiğimiz gerilme arasında bariz bir fark var. gözümüz kapalı olarak kaldırsak, hangisinin 10 kilo olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. işte bu kastaki gerilme hissi ile ağırlık bilgisini algılamış oluyoruz. ama kastaki bu gerilmeyi hissetmede derinin bi rolü var mı yok mu bilemiyorum. sanki yok gibi geliyor bana... mesela pazuları çevreleyen deriyi yüzsek veya uyuştursak, dokunmayı, ısıyı falan hissetmeyecek hale getirsek. sonra da bi ağırlık kaldırsak, pazulardaki gerilmeyi hissedemez miyiz?

@ermanen
link için teşekkürler...
verdiğiniz linkte "muscle spindle cell" diye bi hücre türünden bahsediliyor. kasın uzunluğundaki değişimleri ve değişim hızını ölçmek gibi görevleri varmış. yani bi ağırlık kaldırdığımızda ya da daha doğru bir ifade ile kasımız gerildiğinde/uzunluğu değiştiğinde bunu hissetmemizi sağlıyormuş.
0
🌸cruor
(29.08.08)
(5)

mağazalarda çalan müzikler

cold
mağazalarda genellikle giyim mağazalarında çalan müziklere örnek verebilirmisiniz
mağazalarda genellikle giyim mağazalarında çalan müziklere örnek verebilirmisiniz
0
cold
(22.08.08)
Valla bizim de mağazamız var ama öyle belli bir tür çalınmıyor, kendi zevkimize göre çalıyoruz ki bu da geniş bir yelpazeyi kapsıyor ama arabesk olmaz mesela:) Genel olarak hafif müzikler tabi en uygundur.
0
ermanen
(23.08.08)
Değişir ki hep yine de ben duymak istediğin tarzda bi cevap veriyorum.
House klansmanında bi kaç misal;

Alex Gaudino feat. Shena - Watch Out
Lil' Mo' Yin' Yang - Reach (Tv Rock Mix)
Marc Mysterio - Let Loose (Teo Moss Remix)
Cevin Fisher ft. Holloway - You Got Me Burning Up (Prok & Fitch Remix)
Micha Moor - Close Your Eyes (Finger & Kadel Remix)
Ranucci & Pelusi, Promise Land - Move You Down (Daddys Remix)
0
kr4z33
(23.08.08)
köstebek'te ne zaman gitsem metal çalıyor. bilmem oldu mu?
0
deckard
(23.08.08)
ben mağazada fenerbahce, galatasaray ve beşiktaş marşları calıyor..
0
isott
(23.08.08)
Benim de aklıma şunlar geldi

September - Cry For You
Robyn - With Every Heart Beat ve Handle Me remixleri
Funkerman - Speed Up (Vincent Martin Vs. Sidekick Remix)
Moby - Disco Lies
Quentin Harris ft. Margaret Rice - My Joy (Harry Choo Choo Romero Vocal)
Van Den Enden - Sweet Dreams (Remake)
Jeniffer Hudson - Spotlight (Moto Blanco Club Mix)
Suzanne Palmer - Fascinated (Peter Rauhofer Mix)
Biraz eski ama Lil' Louis - French Kiss
Gusto - Disco's Revenge 2008 (Freemasons Vocal Club Mix)
Freemasons - Nothing But A Heartache (Club Mix)
Kevin Duvall - I Feel Love (Baggi Begovic Vocal Mix)
Mariah Carey - Touch My Body (Seamus Haji Remix)
No Strings - No Strings (Bobby Blanco And Miki Moto Vocal Mix)
Ida Corr - Let Me Think About It (Fedde Le Grand Remix)
Danny Dove & Steve Smart ft Amanda Wilson - Need In Me (Club Mix)
Ne-Yo - Closer (Stonebridge Club Remix)
Debby Holiday - Surrender Me (Tony Moran & Warren Rigg ''Hail The Divas'' Club Mix)
Tamia - Me (Soul Seekerz Remix)
He Allstars Collective Ft. Jocelyn Brown - All About The Music (Bassmonkeys Remix)
House Of Glass - Disco Down 2008 (Luca Cassani Vocal Mix)
Yoko Ono - Give Peace A Chance (Morel's Pink Noise Vocal Mix) (şiddetle tavsiye edilir)
Freemasons Featuring Katherine Ellis - When You Touch Me
Kylie Minogue - The One (Freemasons Remix)
Madonna - Give It 2 Me (Eddie Amadorb House Mix)
Booty Luv- Shine, Don't Mess With My Man, Boogie 2nite
David Guetta - Tomorrow Can Wait
Basement Jaxx - Bingo Bango (Latin Remix) (Bu da çok eski ama güzel bir şarkı)
Kristine W. - Feel What You Want, Some Lovin', Lovin' You
Deborah Cox - House Is Not a Home
Amanda Wilson ft. Freemasons - Watchin' (Walken Remix)
ATFC ft. Inaya Day - Reach Out To Me (Haji & Emanuel Remix)
Narcotich Thrust - Waiting For You (Vocal Mix)
0
soufigay
(23.08.08)
(8)

enstrumantal piano şarkıları

deckard
önereceğiniz parçalar nelerdir? klasik müzik değil ama istediğim. hani `Together We Will Live Forever` gibi, `close cover` gibi parçalar arıyorum. teşekkürler şimdiden.
önereceğiniz parçalar nelerdir? klasik müzik değil ama istediğim. hani Together We Will Live Forever gibi, close cover gibi parçalar arıyorum. teşekkürler şimdiden.
0
deckard
(22.08.08)
eger "nota" ise istediginiz..

benzer sorular sordum.
"richard clayderman" dendi. arkadasimdan kitabini aldim. (netten de notalarini buldum, topluca zip yapip yollayabilirim.. calisiyorum her gun)

eger sarki ismi ise sadece isteginiz, albumlerini bulabilirsiniz.

bunun disinda piyano-keman dusunurseniz jane birkin - she left home , astor piazzola - oblivion derim
0
la traviata
(22.08.08)
Ben de şöyle bir soru sormuştum yardımcı olur belki:
(git: 31331)
0
ermanen
(22.08.08)
@la traviata, yani dinleyip beğendiklerimi oturup çalmak da istiyorum tabii ki. elinizdeki nota'lar işime yarayabilir. richard clayderman'ın şarkılarına bir bakayım ben şimdi ayrıca. notaları akhunaktosun [at] yahoo.com'a atarsanız sevinirim :)

@ermanen, başlıkta da yazdığı gibi piano nağmeli şarkılar var orada. hatta ben de cevap yazmıştım :) benim aradığım baştan sonuna kadar sadece piano'nun olduğu şarkılar.
0
🌸deckard
(22.08.08)
Pardon evet ilk cevap seninmiş:)

O zaman şöyle birşey tavsiye edim:
www.lastfm.com.tr
0
ermanen
(22.08.08)
bu arada nasil unuttuk !

(bkz: farid farjad) piyano ve keman elbette.

bu muthis keman virtuozu istanbul ve ankarada konser vermeye geliyormus o da ayri bir haber.
0
la traviata
(22.08.08)
maksim mrvica var.
0
karamell
(22.08.08)
(bkz: chick corea)
0
eofor
(22.08.08)
@eofor, chick corea'yı canlı dinlemiş biri olarak, aradığımın bir fusion pianisti olmadığını belirtirim :)
0
🌸deckard
(23.08.08)
(1)

site adı

reeper redeemer
%99 içeriği bilgisayarlarla ilgili olmakla birlikte (oyun olur, yazılım olur, donanım olur, ilginç haberler olur.. fakat legal içerik, blog tarzı metinler vs.) diğer ilginç teknolojik ürün, gelişme vs. bilgisinin yer alacağı blog tarzında bir site için isim önerileriniz neler olabilir.
%99 içeriği bilgisayarlarla ilgili olmakla birlikte (oyun olur, yazılım olur, donanım olur, ilginç haberler olur.. fakat legal içerik, blog tarzı metinler vs.) diğer ilginç teknolojik ürün, gelişme vs. bilgisinin yer alacağı blog tarzında bir site için isim önerileriniz neler olabilir.
0
reeper redeemer
(21.08.08)
teknodrom
0
ermanen
(22.08.08)
(9)

tuş takımı

enter saltman
nokianin bazı modellerinde 1,2,3,4,5 tuşlarının üstündeki çizgiler ne anlama geliyor
nokianin bazı modellerinde 1,2,3,4,5 tuşlarının üstündeki çizgiler ne anlama geliyor
0
enter saltman
(21.08.08)
cin veya japon bi seyleri galiba.
0
osuruklu
(21.08.08)
linkteki fotoyu göremiyorum ama bahsettiğiniz şey çıkıntı gibiyse körler için yapılıyor.
0
szqnn
(21.08.08)
hayır çıkıntı değil bildiğin çizgi ayrıca çıkıntı 5 tuşunda olur
0
🌸enter saltman
(21.08.08)
Cin veya Kore rakamlari olsa gerek
0
x daemon
(21.08.08)
nokia nın forumlarında sesli mesajlar için olduğunu yazmışlar o sembollerin.. tabi nasıl kullanılacağını kendileri de bilmiyorlar..
0
metox
(21.08.08)
oyun icin tuslar olmasin?
0
trimpot
(21.08.08)
kesinlikle eminim, çince rakamlar onlar. hong kong veya şangay ithalatı olan telefonlarda oluyor onlar genelde.
0
tom riddle
(21.08.08)
iide çinde rakamlar birden beşe kadar mı?
0
🌸enter saltman
(21.08.08)
heng shu pie dian zhe

Çincenin temel "stroke"larından 5 tanesi

Şu linkleri inceleyebilirsin:
appsrv.cse.cuhk.edu.hk
en.wikipedia.org
www.omniglot.com
www.euroasiasoftware.com

Şu da Nokia'nın kullandığına dair haberi:
press.nokia.com
0
ermanen
(22.08.08)
(2)

çeviri- acil

clones
"interaction of bus. proc.& it" bu bilgisayar mühendisliğinde bir ders ismi türkçesi nedir?
"interaction of bus. proc.& it" bu bilgisayar mühendisliğinde bir ders ismi
türkçesi nedir?
0
clones
(20.08.08)
iş süreci/süreçleri ve bilgi teknolojisinin etkileşimi
0
ermanen
(20.08.08)
İngilizce uzun versiyonu da "interaction of business processes & information technologies" olsa gerek. Hakkaten uzunmuş.
0
sui
(20.08.08)
(2)

Ultraviyole C'nin Deri Pigmentasyonu Üzerine Etkileri.

hlathguth
Ultraviyole C'nin deri pigmentasyonu üzerine etkileri üzerine kısacık bir yazıdan uzun makalelere her türlü bilgi aramaktayım.Tekrar: Ultraviyole A ya da B değil, "C"!
Ultraviyole C'nin deri pigmentasyonu üzerine etkileri üzerine kısacık bir yazıdan uzun makalelere her türlü bilgi aramaktayım.

Tekrar: Ultraviyole A ya da B değil, "C"!
0
hlathguth
(20.08.08)
Şuranın sonlarında bir yazı var:
www.patentstorm.us

Şurayı inceleyebilirsin:
books.google.com

Araştırdğım kadarıyla UVC'nin direkt pigmentasyon etkisi yok ama az da olsa indirekt etkisi olabiliyormuş.

(bkz: ekşiduyuru ile tıp öğreniyorum)
0
ermanen
(20.08.08)
Teşekkürler, hallettim. ;-)
0
🌸hlathguth
(22.08.08)
(3)

hydrophobate

const ant
türkçe karşılığı var mı bu fiilin?
türkçe karşılığı var mı bu fiilin?
0
const ant
(20.08.08)
hidrofobikleştirmek
0
ermanen
(20.08.08)
içime sinmiyor böyle çevirmek ama çare yok heralde..
0
🌸const ant
(20.08.08)
Şimdi düşündüm de

hidrofob özelliği kazandırmak
hidrofob yapmak
hidrofobik hale getirmek

gibi şeyler de olur
0
ermanen
(20.08.08)
(2)

bitmiş tükenmiş insanların başarı öyküleri

umutsuzum
hani bazen rastlarız ya, adamın yiyecek ekmeği yoken bir şeyler yapa yapa holding sahibi olur, ya da başarısızlıklardan başarısızlıklara koşan bir insan, bir gün herkesin parmakla gösterdiği, özendiği kişi olur...böyle kişiler biliyor musunuz?bu kişileri anlatan her türlü örnek metine açığım. mümkün
hani bazen rastlarız ya, adamın yiyecek ekmeği yoken bir şeyler yapa yapa holding sahibi olur, ya da başarısızlıklardan başarısızlıklara koşan bir insan, bir gün herkesin parmakla gösterdiği, özendiği kişi olur...

böyle kişiler biliyor musunuz?
bu kişileri anlatan her türlü örnek metine açığım. mümkünse gerçek olsun.
0
umutsuzum
(20.08.08)
chris gardner'ın hikayesi google'da ismi aratıldığında sayfalarca bulunabilir fakat başarı hikayesinden esinlenerek çekilmiş bir film de mevcut şöyle ki: (bkz: the pursuit of happyness)
0
simona
(20.08.08)
(8)

Vize dökümanları için çeviri...

tcp0203
Efendim, İngiltere'ye uzun dönemli öğrenci vizesi almak için başvuracağım ama adamlar tüm belgelerin orjinalini ve ingilizceye tercüme edilmişini istiyorlar. Şimdi ben bu belgeleri kendim çevirsem olur mu yoksa illa tercümana çevirttirmem mi gerekiyor? İyi çalışmalar.
Efendim, İngiltere'ye uzun dönemli öğrenci vizesi almak için başvuracağım ama adamlar tüm belgelerin orjinalini ve ingilizceye tercüme edilmişini istiyorlar. Şimdi ben bu belgeleri kendim çevirsem olur mu yoksa illa tercümana çevirttirmem mi gerekiyor? İyi çalışmalar.
0
tcp0203
(19.08.08)
yeminli tercüme büroları var ya, oralardan onaylı olması gerekiyor diye biliyorum.
0
light beam
(19.08.08)
Yeminli tercüme bürosunun onaylaması gerekiyor, kendin de çevirdikten sonra götürüp onaylatabilirsin ama bürolarda genelde belli belgelerin çevrilmiş formatları oluyor.
0
ermanen
(19.08.08)
O yeminli tercüme bürolarına gönderilen vize belgelerinin ezici çoğunluğunu o bürolar için serbest çalışan yeminsiz tercümanların çevirmesi, büronun yalnızca gelen çeviriye elindeki mührü basması da işin trajikomik yanıdır. (sürekli çeviriyorum, ordan biliyorum)
0
robin
(19.08.08)
şimdi de ben merak ettim diyelim ki çok önemli resmi bir belgede sorun çıktı o zaman sorumlu kim oluyor peki? yeminsiz çeviren mi yeminli mührü basan mı?
0
light beam
(19.08.08)
Daha bu hafta sordum bunu kendilerine.

1- Noter onayına gerek YOK. Herhangi bir tercüme bürosuna ya da kaşesi olan yeminli tercümana çevirtebilirsiniz. Kendi çevirenler de varmış bayağı ama riske atmaya değer mi bilmem.
2- Tüm belgeleri çevirtmenize gerek YOK. Çalışma durumunuzu ve finansal durumunuzu gösteren imza sirküleri, ticaret sicil kaydı gibi belgelerin, banka mektubunun, varsa diğer mektupların/yazıların İngilizce çevirisi isteniyor. Onun dışında ev tapusu gibi şeyleri çevirtmenize gerek yok örneğin.
0
386 dx
(19.08.08)
@light beam: yemin mührünün sahibi diye biliyorum. ama çok nadiren adam akıllı kontrol ediliyor belgeler, millet ona güveniyor.
0
robin
(19.08.08)
en iyisi riske atmamak dediğiniz gib... gidip bi yeminli tercüman bulayım, cezamı kessin...

@386 dx
Bu tapunun, araba ruhsatının, diplomanın vs çevirisi olmadığına emin misiniz? Bana sürekli aksini söylüyorlardı. İyice kafam karıştı.
0
🌸tcp0203
(19.08.08)
aynı türde belgeler sürekli tercüme edildiği için çoğu büronun şablonları hazırdır zaten, öyle bir durumda kişisel bilgileri doldurarak kısa sürede hazırlarlar.. bahsettiğiniz belgeler hata payı düşük işler zaten, nereye giderseniz gidin sorun çıkmaz..

hangi belgelerin tercüme edilmesi gerektiğini teslim edeceğiniz yerden öğrenin, elinizde bir tomar belgeyle giderseniz hepsini tercüme eder bürolar.. hangilerinin gerektiğini bilmeden gitseniz bile onlar büyük ihtimalle bilir, şanslıysanız nur yüzlü birine denk gelirsiniz, "buna gerek yok" deyip sizi fazla masraftan kurtarır, hatta öğrenci olduğunuz için indirim yapar..

noter onayı gerekip gerekmediğini de önceden öğrenin, bürolar noterle ortak para kazandığı için bazı bürolar gerekmediği halde belgelerin tasdik edilmesi gerektiğini söyleyebilir, ödeyeceğiniz para birkaç katına çıkar yok yere.. size denk geleceğini sanmam ama önceden bilip ona göre tedbir almak iyi..

bir de mümkün mertebe konsolosluk ya da belgeleri aldığınız devlet dairesi gibi yerlerin civarındaki bürolara gitmekten kaçının, ayak üstü kazıklarlar.. fiyatları ucuz olsa bile sizin gibi birçok insan aynı işi yaptırmak istediğinden bir an önce yetiştirmek için özensiz yapabilirler..

meslektaşlarımı kötülemiş gibi oldum ama maalesef bu işler böyle, çok insanın ahını alıyorlar :)
0
sharpenter
(20.08.08)
(1)

Çeşitli Ülkelerin Tanıtım Filmleri

babatema
tarihi, turistik, kültürel vs şeylerin tanıtıldığı filmler lazım be canlar...link falan işte bildiğiniz ne varsa...
tarihi, turistik, kültürel vs şeylerin tanıtıldığı filmler lazım be canlar...
link falan işte bildiğiniz ne varsa...
0
babatema
(19.08.08)
(3)

Rüzgarlık ya da başka birşey

ermanen
Hani kapı kirişlerinin üstüne asarız ya, rüzgarda sallanır, bazıları ses çıkarır, cicili bicili olur bazen de, onların adı rüzgarlık değil mi, başka adı var mı? Nette rüzgarlık diye aratınca hep araba rüzgarlığı çıkıyor...
Hani kapı kirişlerinin üstüne asarız ya, rüzgarda sallanır, bazıları ses çıkarır, cicili bicili olur bazen de, onların adı rüzgarlık değil mi, başka adı var mı? Nette rüzgarlık diye aratınca hep araba rüzgarlığı çıkıyor...
0
ermanen
(19.08.08)
Rüzgar Çanı?
0
ataturkiye
(19.08.08)
evet o, ingilizcesi ne peki?

edit: windbell galiba
0
🌸ermanen
(19.08.08)
wind chimes olabilirmi?

olur bal gibi olur googledan baktım
0
omer460
(19.08.08)
(7)

Yüzücü Gözlüğü

storax
Ya arkadaşlar şu olimpiyatlarda yüzen yüzücülerin gözlüklerinin markasını , neyin nesi olduğunu bilen var mı ? Ankara içinde yada internet üzerinden alabileceğim bir yer var mı ?
Ya arkadaşlar şu olimpiyatlarda yüzen yüzücülerin gözlüklerinin markasını , neyin nesi olduğunu bilen var mı ? Ankara içinde yada internet üzerinden alabileceğim bir yer var mı ?
0
storax
(18.08.08)
yüzücüler kullanır mı bilmem ama arena markası çok iyi bizzat denedim.aslında yüzücü markası direk denebilir.adidas ı asla önermem o parayı adidasa vereceğine arena al derim
0
raskolnikovvari
(18.08.08)
Peki Ankara içi yada internet üzerinden nerelerden alabilirim ?
0
🌸storax
(18.08.08)
buyuk spor magazalarinda olmasi lazim arena ve speedo oneririm.. cok fazla cesit var fiyatlarda degisiyo eger magazada bulamazsaniz internetten iyice arastrip alin.. site veremicem ama googlea speedo yuzucu gozlugu arena yuzucu gozlugu yazarsaniz biseyler cikiyor..
0
orange coffee
(18.08.08)
ülkealan pasajında çok uygun fiyata bulabilceğini sanıyorum..
0
a7x
(18.08.08)
ülkealandan alınır o pazarlık yap yalnız.
0
agk
(18.08.08)
eğer uzun süreli bir kullanım olayına girişiceksen tavsiye etmem o kadar ufak gözlükleri. zira gözü acıtırlar. yani en azından benimkileri ve çevremdekilerin gözlerini bayağı bir yordular. dikkat edersen yarışlardan sonra yüzücülerin yaptığı ilk şey de bir hışımla o gözlüğü gözlerinden çıkarmak oluyor.

nacizane fikrimdir elbet bu.
0
teritori
(18.08.08)
(14)

Tirbüşon Olmadan Şarap Açmak

flawless victory
Sözlükte de hakkında onca şey yazılmış, çizilmiş ama sizlere sorayım dedim bir de, test edip onayladığınız bir yöntem var mı?Daha önce hiç denemediğimi, bu işte amatör olduğumu belirteyim bir de.
Sözlükte de hakkında onca şey yazılmış, çizilmiş ama sizlere sorayım dedim bir de, test edip onayladığınız bir yöntem var mı?Daha önce hiç denemediğimi, bu işte amatör olduğumu belirteyim bir de.
0
flawless victory
(18.08.08)
Şişenin kafasını kırmak.
0
hlathguth
(18.08.08)
anahtarla içine iterek açılıyor, ama biraz mantarlı içmeye razı olman gerekiyor haliyle.
0
robin
(18.08.08)
şarap şişesini ters tut mantar aşağı gelsin. sert bir çıkıntı bul ya da bir taş. ağzına vur şarabın. vurup kırdıktan 1 sn sonra hemen çevir. böylece camları da yer çekimine bırakmış oluyorsun. tabi bardak lazım. zordur biraz.

not: hayır şarapçı değilim.
0
atrin
(18.08.08)
bi keresinde diş fırçasıyla açmıştım ama zor olmuştu.
0
edge_nabby
(18.08.08)
(bkz: tirbuson olmadan sarap acma teknikleri)

55 tane entry var seçin beğenin...
0
crown
(18.08.08)
Şu video var ama daha çok alet gerekiyor:
www.metacafe.com
0
ermanen
(18.08.08)
koyu renk bi havlu - saglam bir ka$ik (catal veya bicak da olur ama ka$igin geni$ kismi tutu$ bakimindan ideal) ve halidan uzak bi ortam lazim once.

fi$kirmalari asgariye indirgemek icin ka$igi ters cevirip sapini havlumsu $eyin arasina alip mantara dogru ilk hamle gercekle$tirilir. bu ayni zamanda ka$igin elinizden kaymasini da engeller. mantar henuz yukarda oldugundan (ki ne kadar inatci oldugunu bu ilk hamlede anlayabilirsiniz)ya "yallah tazzik" modunda bir guc kullanirsiniz, ya da daha kontrollu. baktiniz ki mantarda biraz hareketlenme var, mantari gozeterek ayni i$lemi ce$itli guc kategorilerine gore uygulayabilirsiniz.

asil muhim olan an, mantarin $araba du$mesine az kala. onu da mutlaka mantari izleyerek gercekle$tirmelisiniz; bi $ekilde $araba ula$tiysa 'lonk' diye bi ka$ik darbesi indirmek yerine, dokunmatik davranarak ta$masina firsat tanimadan zafere ula$abilirsiniz.. : ) bol $ans... : )

(ps: koyu renk bi$iler giyin, kirmiziysa $arap; lekesi cikmiyo cunku naaparsaniz yapin)
0
dolphingirl
(18.08.08)
bence en basidi sağlam bir çakı, bıçak ya da ince bir şey varsa mantar ile şişenin arasına sokup şişenin boynundan bir parça camı bıçağı kaldıraç gibi kullanıp dışarı doğru kırmak. sonra mantarı çıkarırsın zaten.

ama yok cam kırmakla uğraşamam filan diyorsan it içine gitsin...
0
mortifera
(18.08.08)
sozlukte ilgili başlıkta deneyip başarılı olduğum şiringa yönteminden bahsetmiştim.bu tekniği dahada geliştirip basketbol topumun pompasıyla da denedim gayet guzel oldu.normal iğneyi saplayıp havayı şişeye basıyorsun.mantar anında çıkıyor.
0
cizgilipijama
(18.08.08)
Makasla tutturulabilir gibi geldi şimdi.
0
colonizer
(18.08.08)
ben tornavida ile içine ittirerek açmıştım da baya bi fışkırmıştı
0
kokomichu
(18.08.08)
önce 1 adet vida, 1 adet tornavida ve 1 adet pense alınır. vida bi güzel yaklaşık 1cm dışarda kalacak şekilde mantara monte edilir. sonra vidayla birlikte mantar pense yardımıyla çekilir.
not: vidanın en az 4-5 cm olması gerek. yoksa ortası parçalanmış mantarla başbaşa kalırsın. ayrıca kırarak açmak her açıdan tehlikeli. bi yerini kesebilir, şarap içmek isterken cam yutabilirsin.
0
Poly
(18.08.08)
Efem teşekkürler herkese ama tirbüşonu bulduk yoğun araştırmalar sonucunda, bu yöntemlere gerek kalmadı yani, lakin nolur nolmaz diye belleğime attım ben gene de
0
🌸flawless victory
(19.08.08)
sen yinede tirbüşonla tecrübe kazan bence
0
montana
(19.08.08)
(5)

Hardalın yağ su vs salması ?

joehigashi
Yok mudur şu iğrenç durumun önüne geçecek bir hödö. Hangi hardalı aldıysam hep aynı. bu gün yaklaşık 1 ay önce aldığım ve bir müddet(taş çatlasa 1 ay) kullanmadığım calve sıkmalı hardalı bi çalkalayım dedim resmen içi su olmuş.. Bu işin önüne geçicek bir çözüm yolu var mı ?
Yok mudur şu iğrenç durumun önüne geçecek bir hödö. Hangi hardalı aldıysam hep aynı. bu gün yaklaşık 1 ay önce aldığım ve bir müddet(taş çatlasa 1 ay) kullanmadığım calve sıkmalı hardalı bi çalkalayım dedim resmen içi su olmuş.. Bu işin önüne geçicek bir çözüm yolu var mı ?
0
joehigashi
(18.08.08)
hardal yapısı gereği ayrışır. zaten çok homojen bir karışım değildir.

ağzını iyice kapatıp inançla uzun süreli (2-3 dk kadar) çalkalarsanız hardal eski haline dönecektir.
0
raj
(18.08.08)
Nedenini de yazmışlar burda:
answers.yahoo.com

Uzun süre kullanmayınca oluyor yani, karıştır ya da çalkala
0
ermanen
(18.08.08)
ülker mühendisleri bi çözüm bulmuş olabilir o olaya gazlı ayran yapmışlar çalkalasan patlar yani vardır bi kimyasal çözümü de yani sonuçta.
0
yuto
(18.08.08)
sofra hardalı al mesela...onda yıl beklesen bir halt olmaz.
0
mortifera
(18.08.08)
Eger hardal dogal olarak ayrisan bir seyse ayrismasini onlemek icin icine bir suru kimyasal basmak gerekir. Bence bosver, calkalama isine katlan. Dogal ve guzel bir urun yediginin farkina varmani sagliyor.
0
wpi
(19.08.08)
(5)

bir sürü toz sorusu

kibritsuyu
1. haltercilerin ellerine sürdükleri toz nedir?2. fitilini yakıp atınca patlayan torpillerin içindeki beyaz toz nedir? barun diyecem ama barut kara olmaz mı? bu karbonat gibi bembeyaz.3. evde bi torbada beyaz bi toz buldum. sizce bu nedir? inşaat malzemesi türevi bir şey. alçı, beyaz çimento veya ki
1. haltercilerin ellerine sürdükleri toz nedir?

2. fitilini yakıp atınca patlayan torpillerin içindeki beyaz toz nedir? barun diyecem ama barut kara olmaz mı? bu karbonat gibi bembeyaz.

3. evde bi torbada beyaz bi toz buldum. sizce bu nedir? inşaat malzemesi türevi bir şey. alçı, beyaz çimento veya kireç gibi bir şey olabilir. hangisi olduğunu nasıl anlarım?

4. torpil dedim aklıma geldi. bunun fitilinin malzemesi nedir? yakınca böyle pıssss diye ilerlemesi falan çok eğlenceli. kendim yapabilir miyim, ya da nereden bulurum?
0
kibritsuyu
(17.08.08)
1. magnezyum tozu
3. bir miktarını suyla karıştır, en çabuk alçı donar, ikinci beyaz çimento donar, kireç çok geç donar.. Donardan kastım sertleşir tabi:)
0
ermanen
(17.08.08)
@elma şekeri

evet orası:)
0
ermanen
(17.08.08)
0
kriker
(18.08.08)
3. bence alçıdır
0
yuto
(18.08.08)
3. şöyle bıçağın ucuyla bir lokma diline sür, ekşimtrak bir tadı varsa bana ulaştır. ben onu değerlendiririm.

ps. aynasızlara haber verirsen kız ölür dostum.
0
dursunkaptan
(18.08.08)
(13)

sosyolojik tespit sorusu

terp
simdi diyelim ki hirsizin birinin arabanizi elinde bir takim alet edevatla zorladigini goruyorsunuz. arabaniza 20 metre mesafedesiniz. adami direkt "huop napiyon lan?!" diyerek panikletip kacirmaya mi calisirsiniz yoksa biraz daha yaklasip bizzat mudahalede bulunmaya mi calisirsiniz?sagolun..
simdi diyelim ki hirsizin birinin arabanizi elinde bir takim alet edevatla zorladigini goruyorsunuz. arabaniza 20 metre mesafedesiniz. adami direkt "huop napiyon lan?!" diyerek panikletip kacirmaya mi calisirsiniz yoksa biraz daha yaklasip bizzat mudahalede bulunmaya mi calisirsiniz?

sagolun..
0
terp
(17.08.08)
bizzat müdahaleyi göze alamam galiba. o yüzden uzaktan çemkirmek daha akıllıca geliyor bana. zira adamın elinde bana zarar verecek birşeyler olabilir. cana geleceğine mala gelsin.
0
mutevaggil
(17.08.08)
o adamın elinde levye vardır, alet edevat filan yakın dövüşte sorun olur... ben sessizce arkasından sokulur ense köküne "ölüm vuruşu"mu yaparım... yere yığılınca da ejder tekmemle bayıltırım...
0
sindustrial
(17.08.08)
arkadan yaklasir bacak arasi tekmeyi koyarim o kivranirken levyeyle mide bosluguna geciririm arabama biner giderim (biraz fantastik oldu ama neyse =))
uzaktan bagirirsam birakip gidicegini sanmiyorum aksine elinde levyeyle ustume falan yurur.. etrafta birisi varsa onlara soylerim tas atarim:D
aslinda o anin psikolojisiyle ne yaparim kestrmek zor burdan atip tutmak kolay :)
0
orange coffee
(17.08.08)
bizim eve pencereden hırsız girmeye yeltenirken uyandım (pencerenin altında benim yatağım vardı) ve bağırsam mı itsem mi diye ikilemde kaldım. son bir gayretle ileri atıldım ve adamı ittim. herif ikinci kattan yere düştüğünde o kadar tırsmış ki ben pencereden bakana kadar sokağın ucuna koşmayı başarmıştı. ve bu olay olurken ben 15 yaşındaydım.
0
deckard
(17.08.08)
gündüz zaten yapamaz, illa ki yardımcı olunacak biri, bir şey, bir yöntem bulunur gündüz. gece vaktiyse "hırsız vaaaar!" diye avazım çıktığı kadar bağırırım... kaçmasın da görelim dallama... üstüme gelirse kaçarak bağırırım.

ıssız bi yerdeysek uzaka huop demenin bi manası olmaz, tehlikeli olabilir. duruma göre ya hızlıca ya da sinsice yaklaşım taş ya da sert bi cisim bulur kafasına sağlam bi şekilde geçiririm. sonra arabaya biner giderim. ıssızmış zaten gören olmaz. (bkz: if he dies he dies ) yalnız kararlılık çok önemli , o cesareti ve kararlılığı kendimde göremezsem yere ve duruma göre başka bir strateji geliştiririm.

tabii bi taraftan cana geleceğine mala gelsin durumu da var ama sanmıyorum ki kimse arabası çalınırken mal mal baksın. hiç sanmıyorum...
0
forrestgump
(17.08.08)
önceden haber vererek adamın kendisini hazırlamasına izin vermem. gayet arkasından yaklaşıp - mümkünse ağır bir cisimle - kafasına fururum!
0
actionary
(17.08.08)
bence uzaktan bağırma durumunda kaçmayı tercih eder. sonuçta en kolayı o.
0
chavezding
(17.08.08)
donan köpük silahıyla saldır bence, savunmasız yaklaşmak tehlikeli
0
ermanen
(17.08.08)
direkt bacaaandan vururum. eki eki
0
agk
(17.08.08)
hiçbir şey yapmam. arabanın sigortası var zaten, hem sigortaya dünya kadar verip hem de hırsız mı kovalayayım.
0
kayranin kedisi
(18.08.08)
bu tip insanlarin tek baslarina calismayacagini dusunerek uzaktan mudahale en iyisi sanirim. das atmak en temizi. ya da yerden bi zopa bulup onu firlatmak daha guzel. done done gider boyle ftup diye beynini akitir. yere dokulen kanlarla da ölüm yazarım ehehe. sapığım ben
0
osuruklu
(18.08.08)
sessizce arabama biner, polisi ararim. kapilari kitleyip adami gorus alanimda tutarak polisin gelmesini beklerim. eger adam isini bitirene kadar polis gelmezse harekete gecerim. arabayi ustune surup hafif yaralayip etkisiz hale getirir, sonra bir de ambulans cagiririm :)
0
peppermint mocha
(18.08.08)
arabamın kaskosu varsa otobüs durağına doğru yürümeye başlarım. yoksa dalarım.
0
dursunkaptan
(18.08.08)
(7)

ayın evreleri

arwear
bu ayın evrelerinin oluşmasının nedeni tam olarak nedir? güneş ışığını mı tam alamıyor, alamıyorsa niye? biraz bakındım internette ama bulamadım, bunu görsel olarak açıklayacak site veya biri var mı?
bu ayın evrelerinin oluşmasının nedeni tam olarak nedir? güneş ışığını mı tam alamıyor, alamıyorsa niye? biraz bakındım internette ama bulamadım, bunu görsel olarak açıklayacak site veya biri var mı?
0
arwear
(17.08.08)
uzun uzun açıklamamdansa şu daha işine yarar bence;

www.moonphases.info

ekleme: kısa bi açıklama da yapayım yine de. tüm olay Güneş ışığının Ay'dan yansımasıdır. dolunay iken Güneş ışınları Ay'ın tamamından yansıyor ve biz de böylece dolunay görüyoruz. Dünkü parçalı ay tutulması gözleminde bir arkadaşım "zaten Ay'ın evreleri bu sebepten olmuyor mu? bunun ne özelliği var" demişti. Ay tutulmasıyla evreleri karıştırılır genelde.
0
deckard
(17.08.08)
şu sayfada kadın çok güzel açıklamış:

science.howstuffworks.com sayfasının hafif sağ tarafında "Play Video" yazıyor oraya tıklarsan görürsün. ingilizce anlatıyor ama sen animasyondan anlıyorsun zaten.

kısaca özü şu işin. ayın göremediğimiz karanlık kısmı dünyanın güneş tarafından gerçekleştirilen gölgesidir.
0
mutevaggil
(17.08.08)
en güzel görsel şu gibi geldi bana:

astro.unl.edu
0
ermanen
(17.08.08)
@ermanen, animasyon güzel ama bunda da ay tutulmasını hesaba katmamışlar. yeri gelmişken yazayım;

Dünya, her Ay ile Güneş arasına girdiğinde tutulma olacak diye bir kural yok. Ay tutulması için üç gök cisminin de ortak düzlemde bulunması gerekiyor. bu üç gök cismi her zaman aynı düzlemde bulunsaydı zaten dolunay diye bir şey olmazdı.

edit: @mutevaggil, hayır yahuuu göremediğimiz kısmının gölge ile ilgisi yok. hatta Ay'ın evrelerinin hiçbirinin gölge ile ilgisi yok. ışığın yansımadığı yer her zaman karanlıktır. olay bu. gölge olayı tutulma işte.
0
deckard
(17.08.08)
allahın işine karışılmaz diyerek konuyu kapatalım.

o değil de konuyu uzatmadan çevirmeden söyleyeyim. ayın evrelerini anlamak için tutulmayı biliyorsanız ondan yola çıkalım. Dünya, ay ile güneş arasına giriyor ve evreler oluşuyor olay budur. evet tutulmanın tarifi bu. peki niye her zaman tutulma olmuyor? çünkü güneş-dünya-ay üçlüsü her zaman aynı düzlemde olmuyor. Olduğu zaman da tutulma şeklinde vuku buluyor.
0
cha
(17.08.08)
bu ay, dunya ve gunes dedigimiz yuvarlaklar var ya, hah onlarin yuvarlak olmasindan da kaynaklaniyor efenim (=
ben de sunu merak ediyorum ornegin, hep ay'in ayni yuzunu goruyoruz. neden bi kere olsun diger yuzunu goremedik ya da goremeyecek miyiz, merak ediyorum..
0
paradoxical
(18.08.08)
"The Moon is in synchronous rotation, meaning that it keeps nearly the same face turned towards the Earth at all times. Early in the Moon's history, its rotation slowed and became locked in this configuration as a result of frictional effects associated with tidal deformations caused by the Earth."

wikipedia'dan alıntı
0
deckard
(18.08.08)
(3)

bu nasıl mezar?

tabudeviren
şöyle bir mezarlığa rastladım.http://s3.amazonaws.com/findagrave/photos/2002/37/373_1013114418.jpgbu mezar türü hakkında bilgisi olan?
şöyle bir mezarlığa rastladım.

s3.amazonaws.com

bu mezar türü hakkında bilgisi olan?
0
tabudeviren
(17.08.08)
sanırım öldükten sonra yakılan insanların külleri konuyor o kutucuklara, üzerlerine de isimleri yazılıyor. emin değilim ama böyleydi galiba.
0
neriman koksal
(17.08.08)
columbarium
en.wikipedia.org

edit:

Hatta tam adres verelim:
Sanctuary of Trust
Columbarium of Prayer
Great Mausoleum
Forest Lawn Memorial Park Cemetery, Glendale, California

www.seeing-stars.com
0
ermanen
(17.08.08)
bana düz mezarlık gibi geldi bu? Terminatörün bir bölümünde aynı böyle bir odadan tabutla çıkmıştı t800. columbariumlarda belli oluyor minicik kutular. bu resimde miniklik yok direkt tabut boyutları...
0
507
(17.08.08)
(8)

Askerlik Tecil Yurtdışı Çalışma

ermanen
Yeni mezun olup da yurtdışına çalışmaya gidince askerlik tecili otomatik oluyor mu, mezun olduktan sonra belli bir süre otomatik tecil var mı? Ne zaman ve nasıl tecil ettirmek gerekir, yurtdışındaki konsolosluktan da yapılıyor sanırım..
Yeni mezun olup da yurtdışına çalışmaya gidince askerlik tecili otomatik oluyor mu, mezun olduktan sonra belli bir süre otomatik tecil var mı? Ne zaman ve nasıl tecil ettirmek gerekir, yurtdışındaki konsolosluktan da yapılıyor sanırım..
0
ermanen
(17.08.08)
otomatik olmuyor, askeri şubeye gidip tecil ettirmeniz lazım, muayne hala var evet.
0
kokomichu
(17.08.08)
peki mezun olup açıköğretime kayıt yaptırıcak olsak arada genede muayene gerekiyor mu?

açık öğretime kaydolur muayeneye girmeden çıkar yurt dışına(uyanık köfte)
0
demlikposet
(17.08.08)
Yurtdışı çalışma vizesini göstersem yeterli olur mu?

Gitmeme kısa süre varsa yine de muayene olur muyum, muayene de neler yapıyorlar?
0
🌸ermanen
(17.08.08)
ermanen, çalışma iznin ile gideceğin ülkede konsoloslukta bir günde tecili yaparsın.
ancak, yeni mezun olduğundan 2 senelik tecil hakkın var ve eğer yurtdışında tecilin 1 sene olacaksa (çalışma izni süresine göre) türkiye'de tecil daha mantıklı gibi görünüyor.
0
marmara34
(17.08.08)
İleride dövizli de olsa normal de olsa askere gideceğiniz zaman muayene olacaksınız zaten. Yurt dışında bu iş çok daha zahmetli ve pahalı oluyor. Dolayısıyla mezun olduktan sonra ve yurt dışına çıkmadan önce askerlik şubenize gidip tecilinizi ve son yoklamanızı yaptırın. Muayene için sizi yönlendirdikleri askeri hastaneye gidiyorsunuz. Orada da bir rahatsızlığınız var mı, ameliyat oldunuz mu falan diye soruyorlar o kadar. Hiçbir şey yaptıkları yok.

Yurt dışında çalışmaya başladığınızda da vizeniz ve çalıştığınızı gösteren belgelerle birlikte size en yakın Türkiye konsolosluğuna gidiyorsunuz, vizenizin durumuna göre 6 ay-2 yıl gibi bir süreliğine askerliğinizi erteliyorlar. Sonraki ertelemeleri de yine aynı şekilde yapıyorsunuz. 3 yıl yurt dışında çalıştıktan sonra dövizli askerlik için başvurabilirsiniz. Dilerseniz normal askerlik de yapabilirsiniz tabi.

Bir de yurt dışında konsolosluktan tecil yaptırmadan çalıştığınız günleri dövizli askerlik için saydıramıyorsunuz. Onun için daha vaktiniz olsa da çalışmaya başladığınızda ilk iş konsolosluğa gidip yurtdışı tecilinizi yaptırın.
0
386 dx
(17.08.08)
Şimdi hem yurtiçinde hem yurtdışında mı gidim? Yurtiçinde tecil ettirirsem ,yurtdışında bir daha mı ettirecem?
Yurtiçinde tecile giderken de vizemi ve çalışma belgelerini götürmeme gerek var mı?

edit: Bir de sadece tecil yaptırmayacağım mı, son yoklama da mı yaptıracağım illa? Verem belgesi falan filan istiyor...
0
🌸ermanen
(17.08.08)
nasıl bir olay su askerlik! daha gitmeden rezillik baslatıyorlar! 10 saat sıra bekledim ve işlemimi yapmadılar. cunku resimlerim sakallıymıs! fakat ne bana yolladıkları dilekcelerinde yazıyordu boyle bir durum ne de orda bulundugum 10 saat icerisinde belirttiler! sac ve sakalı uzun olana muayene yapmazlarmıs! yarn gidip bir daha deneyecem sansımı! eger yapmazlarsa asker kacagıyım beni yakalayın diyecem! o zaman da iceri alacaklar mı merak ediyorum!


of lan!




sonrada okuyunca soruyla bi alakası yokmus ama içimi döktüm biraz:)
0
unoktad
(17.08.08)
mezun olduktan sonra acikogretim lisans programlarina baslasaniz fayda etmez zaten, yuksek lisans yapmaniz lazim.

muaynede de donuna kadar soyup boyuna kilona bakiyolar, bi de evet hastalik cikik var mi diye soruyolar.
0
kokomichu
(18.08.08)
(4)

Aktarmalı Havaalanı

ermanen
Aktarmalı uçuşta aktarılan şehire indikten sonra havaalanından çıkıp bir süreliğine gezebilme ihtimali var mı, vize olmasa bile?
Aktarmalı uçuşta aktarılan şehire indikten sonra havaalanından çıkıp bir süreliğine gezebilme ihtimali var mı, vize olmasa bile?
0
ermanen
(17.08.08)
gecici vize alabiliyorsun ülkesine göre.
0
atmacaged
(17.08.08)
Havaalanında alınabiliyor mu ki, yarım saat gezmek için de bir sürü işlemle mi uğraşacam yine
0
🌸ermanen
(17.08.08)
biz dubai den almistik ama daha bir gun onceden pasaportlari falan fakslamislardi, havaalanina vardigimizda hazirdi vizeler. bir arkadasim da avustralya dan gelirken singapur da biletini bir gün sonra ya erteletip gezmisti singapur u.
0
atmacaged
(17.08.08)
eu ülkelerinden zor oluyor sanırım, benim schengne vizem olmasına rağmen almanya'da çıkamadım, herif(polis) birde aktarmalı neden aldın, ne iş yapıyon gibi saçmaladı. bir de schengen ülkelerinden uçacaksan havaalanında günlük vs. vize vermezler, veremezler saçma olur.
0
marmara34
(17.08.08)
(11)

uzerine birsey ortmeden uyuyamama

orange coffee
bunun adi varmi? hastalikmi bu? berbat bisey yahu.. yaz gunu temmuzda yorganla yattigimi bilirim pike yok diyekarl lagerfeldde de var bundan bildigim kadariyla..
bunun adi varmi? hastalikmi bu? berbat bisey yahu.. yaz gunu temmuzda yorganla yattigimi bilirim pike yok diye
karl lagerfeldde de var bundan bildigim kadariyla..
0
orange coffee
(16.08.08)
ben de uyuyamam bişi örtmeden.
0
chavezding
(16.08.08)
ayaklarima bir $ey ortmezsem kendimi tehlikede gibi hissediyorum ben.
0
katafalk
(16.08.08)
kişinin kendine güveni ile alakalı bence
özgüveni olan hayatla barışık olan insanlar örtmeyebilir pek
misal ben hiç örtmem
0
demlikposet
(16.08.08)
ben de yaz kis ayaklarimi ortemem, acikta durmalari lazim, daralirim disarisi ne kadar sicak veya soguk olursa olsun.

bu arada evet ustume bir sey ortmeden ben de uyuyamam.

mrtksn bu arada onun dogrusu, "uyuyanin ustune kar yagar" olmasi lazim. yani ortunmekten bagimsiz olarak :D

@demlikposet: abi ne alakasi var yani simdi. herseyi de psikolojiye baglamayin allah askina. ne yani ben silik bi insan miymisim? sacmalamayin n'olur.
0
osuruklu
(16.08.08)
hastalık değildir bence.
hastalık olsaydı güneşlenirken de üzerinizde bir şey örtülü olmadığından uyuyakalamazdınız mesela az da olsa. sadece yatakta yatarken oluyor diyorsanız onun adı başka bir şey oluyor. bilimsel olarak bilmiyorum ama kabaca takıntı diyebilirim. dedim.
0
mevta
(17.08.08)
üstüme bir şey örtmeden uyuyabiliyorum ama boşa uyumuşum gibime gelir böyle durumlarda.oysa insan üstüne bir şey örterek uyursa keyifli bir uyku dönemi geçirir.uykusu anlam kazanır.benim ki ruh hastalıgı olabilir sanırım...
0
aynali
(17.08.08)
bu takıntının adını/sebebini bilen varsa beri gelsin. bende de var. kardeşim gibi sevdiğim bir arkadaşımda da var. ama ben ondan bir adım ileri gidip yazları yorgansız uyumayı becerebildim. yine de yazları zaman zaman uykumun kaçtığı oluyor yataktaki yorgan eksikliğinden dolayı. tuhaf bir şey cidden, kendini güvende ya da savunmasız hissetmekle alakalı olabilir. gerçi aydınlık/karanlık ortam fark etmiyor. sevgiliyle uyurken de manzara komik oluyor, biriniz çarşafın içinde biriniz dışında..
0
tarantinoesque
(17.08.08)
herkesin bir takıntısı varmış. ben yazın da kışın da sadece çarşaf örtebiliyorum üstüme. ama çorapsız uyuyamam. sırf uyumak için yeni bir çift çorap giyerim.
0
deckard
(17.08.08)
agorafobi olabilir
0
boshi
(17.08.08)
alışkanlıktan kaynaklandığını düşünüyorum. ebeveynlerin çocuk sağlığı mantığıyla ilgili. çocuk asla üstü örtmeden yatırılmaz. annelerde filan inanılmaz bi çocuk üşütecek paranoyası vardır. ailemizin evinde yaşadığımız sürenin büyük kısmında anne kontrolünde, örtülü uyuruz. sonra zorunluluk kalkınca da mantığa aykırı da olsa, bi "örtünmek şart" dürtüsü hissediyoruz.
0
cereal killer
(17.08.08)
Aslında karın bölgesini yazın bile örtmek gerekiyor, mideyi üşütebiliyorsunuz
0
ermanen
(17.08.08)
(2)

sise icerisindeki gemi maketleri nasıl yapılıyordu yahu?

les
artik ne kadar sıkıcı bir hayat yasiyorsak iki saat sise icindeki gemilerin nasıl yapıldıgına dair tartismayla gecirdik arkidas toplantisinda? iki ana fikir var doal olarak:1: once gemi yapiliyor etrafina sise geciriliyor.(karşi grubun fikri bu)2: once sise yapiliyor icine parca parca gemi yerlestir
artik ne kadar sıkıcı bir hayat yasiyorsak iki saat sise icindeki gemilerin nasıl yapıldıgına dair tartismayla gecirdik arkidas toplantisinda?
iki ana fikir var doal olarak:
1: once gemi yapiliyor etrafina sise geciriliyor.(karşi grubun fikri bu)
2: once sise yapiliyor icine parca parca gemi yerlestiriliyor? (benim destekledigim fikir bu)
hangisi?
0
les
(16.08.08)
dandik olanlar ilk yöntemle (şişenin arka kısmı kesilip, tekrar birleşirilerek); orjinal olanlar ikinci yöntemle.
ikisi de doğru yani.
0
babatema
(16.08.08)
ermanen
(16.08.08)
(3)

hava durumunun cok sicak oldugu filmler.

petekdoku
simdi soyle bir durum var. ne zaman ki bir film "amma da sicak var, cehennem gibi yaniyoruz, bilmemne sehrinin tarihinde boyle bir sicak gorulmemistir!" seklinde baslar, o film sinema dunyasinda kendine hatiri sayilir bir yer edinir. gayet guzel filmlerdir bunlar. benim aklima gelenler, dog day afte
simdi soyle bir durum var. ne zaman ki bir film "amma da sicak var, cehennem gibi yaniyoruz, bilmemne sehrinin tarihinde boyle bir sicak gorulmemistir!" seklinde baslar, o film sinema dunyasinda kendine hatiri sayilir bir yer edinir. gayet guzel filmlerdir bunlar.

benim aklima gelenler, dog day afternoon, 12 angry men(eski olani), do the right thing. konuyla, yasananlarla falan alakasi olmasa da bu filmlerin hepsinde de hava cok sicaktir.

benim siz sevgili insanlara sormak istedigim, havanin cok sicak oldugu baska hangi filmler var? simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(16.08.08)
falling down in girisinde de öyle bir durum var sanki.
0
atmacaged
(16.08.08)
u turn
0
ayanux
(16.08.08)
(11)

troll ne lan?

kibritsuyu
sözlükte bir troll'dür gidiyor. ne lan bu troll? cahil kalmışız.başlığına bakınız verecekseniz sözkonusu troll ile ilgili entry'e veriniz lütfen. balık ağı diyor, uzun saçlı uğurlu oyuncak diyor, wow diyor, lotr diyor, ihtiyar adam diyor, iskandinav diyor, diyor da diyor. sözlükte son zamanda açılan
sözlükte bir troll'dür gidiyor. ne lan bu troll? cahil kalmışız.

başlığına bakınız verecekseniz sözkonusu troll ile ilgili entry'e veriniz lütfen. balık ağı diyor, uzun saçlı uğurlu oyuncak diyor, wow diyor, lotr diyor, ihtiyar adam diyor, iskandinav diyor, diyor da diyor. sözlükte son zamanda açılan başlıklarla bağdaştıramıyorum hiçbirini.

ne lan bu bi yazıverin.
0
kibritsuyu
(15.08.08)
Sözlükte biraz anlam kayması var. Saçma sapan konuları gündeme getirip mide bulandıran, boş yazılar yazan arkadaşlara troll diyoruz kısaca. Provakasyon kısaca.
0
ataturkiye
(15.08.08)
abi sanirim bu "troll" denilen sey, bildigin "denyo" anlamina geliyor. oyle olmali.
ben de anlamamistim ilk baslarda, zamanla bu sonuca ulastim.
0
petekdoku
(15.08.08)
kıro demenin sözlükçesi gibi geldi bana.
0
deckard
(15.08.08)
benim gibi düşünmeyenlere nasıl bir laf söylemeliyim düşüncesinde olan ezik insanlar için karşıt düşüncede bulunanlara söylenen bir kelime, içeriği söylendiği gibi olursa kime göre neye göresi çıkar olayın, ayrıca ifade şeklini eleştirmekte saçma, adamin biri kemla'i sevmiyorsa bunu yazı üslubu farklıysa troll, peh peh peh
0
marmara34
(15.08.08)
peki tuzak başlığa , tuzak cevap yazan yok mu :D
0
ermanen
(15.08.08)
@mrtksn,

sazanlık kariyerim yok:) ama fikrimde sabitim. inatcıyım, agrasifim.
0
marmara34
(15.08.08)
(bkz: sözlükteki troller) olabilir mi acaba?
0
sui
(15.08.08)
boyle ibne gibin pu$t gibin bi$ii..
0
katafalk
(15.08.08)
"Troll"ler için "saçma sapan konuları gündeme getiren, boş yazılar yazan arkadaşlar" demek yanlıştır. Sözlükte kimin ne yazacağı belli değildir. İsteyen istediğini istediği şekilde -sözlük kurallarına uyduğu müddetçe- entry olarak girebilir. Ha girdiği şeye gıcık olur ayara kalkarsınız (bkz: ayara kalkmak) tamamen hakkınızdır vs. dir. Fakat "yazacak bunu mu buldunuz" tavrı, tavır değildir mekruhtur.

Detaylı bilgi için (bkz: sözlüğün konsept limitleri/1)
0
fredi
(15.08.08)
en.wikipedia.org(Internet)

çok güzel anlatmışlar burada. kısaca konuyla çokta alakalı olmayan provakatif yazılar yazan kişilere denir.
0
darknum
(16.08.08)
en basitinden sözlüğün ne hale geldiğinin göstergesi. 2-3 adamın eğlencesi olmuş be. nereden nereye..
0
dambil
(16.08.08)
(6)

Aktarmalı Uçak

ermanen
Aktarmalı uçakta, aktarma yapılan ülkenin vizesi gerekiyor mu?edit: Kanada'ya gidecem, en rahat nasıl giderim kısaca
Aktarmalı uçakta, aktarma yapılan ülkenin vizesi gerekiyor mu?

edit: Kanada'ya gidecem, en rahat nasıl giderim kısaca
0
ermanen
(15.08.08)
ülkesine göre, durumunuza göre değişiyor. nereden nereye gideceksiniz, nerede aktarma yapacaksınız?
0
386 dx
(15.08.08)
Kanada'ya çalışmaya, Türkiye'den gideceğim
0
🌸ermanen
(15.08.08)
Nereden aktarma yapacaksın? Mesela İsviçre transit vizesi istiyor.
0
jazzblues
(15.08.08)
Vize istemeyen ülke aktarması olsa daha iyi olur işte, transit vize almak kolay oluyor mu? Bir de aktarmalı olacaksa illa, Amerika aktarmalı daha iyi..
0
🌸ermanen
(15.08.08)
Hollanda, Almanya, Fransa aktarmali ucuslarda bu ulkeler icin herhangi bir vize gerekmiyor.
0
petekdoku
(15.08.08)
hollanda ve almanya için normalde havalimanı transit vizesi gerekiyor.
bunlar dışında türk vatandaşlarından havalimanı transit vizesi isteyen yunanistan, çek cumhuriyeti, ingiltere var benim bildiğim.

kanada vizeniz varsa almanya istemiyor. ayrıntılar şurada: www.istanbul.diplo.de

diğer ülkelerin istisnai koşullarını bilmiyorum.

onun dışında aktarma süresince havalimanından çıkacaksanız vize gerekiyor her durumda.
0
386 dx
(15.08.08)
(6)

lanetli ev filmleri

submariner
insanın ödünü patlacak lanetli ev filmlerinden örnek verirmizinizyani Poltergeist veya Amityville Horror gibi evin içinde geçen garip olayların dödüğü filmler o filmlerden alırım sıklıkla
insanın ödünü patlacak lanetli ev filmlerinden örnek verirmiziniz

yani Poltergeist veya Amityville Horror gibi evin içinde geçen garip olayların dödüğü filmler o filmlerden alırım sıklıkla
0
submariner
(15.08.08)
suspiria aradigin film olsa gerek.
0
egotm
(15.08.08)
ermanen
(15.08.08)
jack o lantern
(15.08.08)
Ermanen kastediğin film şu mu www.imdb.com
0
🌸submariner
(15.08.08)
Evet o ama yeniden çekimi de var
www.imdb.com

House of Wax var bir de, Elisha Cuthbert oynuyor yani
0
ermanen
(15.08.08)
annem bana kiz bul evlen dedi
(15.08.08)
(6)

Yurtdışı sağlık sigortası

ermanen
Arkadaşlar yurtdışındaki şirket sağlık sigortası yapmıyormuş. Aksigorta'ya sordum burdan, o da yapmıyormuş. Nasıl yapmak gerekiyor? Hangi şirketler iyi, yurtdışında özel sigorta yaptırmak daha iyi olur mu?
Arkadaşlar yurtdışındaki şirket sağlık sigortası yapmıyormuş. Aksigorta'ya sordum burdan, o da yapmıyormuş. Nasıl yapmak gerekiyor? Hangi şirketler iyi, yurtdışında özel sigorta yaptırmak daha iyi olur mu?
0
ermanen
(14.08.08)
uçak bileti satan bir çok seyahat acentası sağlık sigortasını da yapıyor
çok uygun miktarlara yapılıyor
0
demlikposet
(15.08.08)
yurtdışındaki şirket dedigin nedir? Ne icin hangi yurt disina gidiyorsun? Ona gore cevap degisir.
Kisa sureli seyahatlar icin Turk sigorta sirketlerinden sigorta olabilirsin. Yurtdisinda yasayacaksan saglik sigortani oradaki bir sirkete yaptiracaksin.
0
wpi
(15.08.08)
Kanada, uzun süre
0
🌸ermanen
(15.08.08)
uzun süre gidiyorsanız gittiğiniz ülkede yaptırmak daha ucuza gelecektir.
çalışma amaçlı gidiyorsanız zaten otomatik olarak sigortalı oluyorsunuz çoğu ülkede.
özel olarak kanada'yı bilmiyorum, ama orada da öyledir muhtemelen.
0
386 dx
(15.08.08)
aiesec ile gidince şirket sağlık sigortası yapmıyormuş, yine de otomatik olarak olur mu devletten? Aslında Kanada sağlık bakanlığına'da sordum mail ile daha cevap gelmedi

soruları eksik soruyorum sanki kusra bakmayın, bilmediğim konular olunca:)
0
🌸ermanen
(15.08.08)
Bunu Aiesec'e ve sonra da gittigin sirkete sormak lazim aslinda. En saglam kaynak onlar.
0
wpi
(15.08.08)
(13)

başka neresi olabilir

cold
ben bi kaç yer düşündüm bi de sizden fikir alayım dedim.evlenme teklif etmek için uygun bi mekan neresi olabilir???
ben bi kaç yer düşündüm bi de sizden fikir alayım dedim.evlenme teklif etmek için uygun bi mekan neresi olabilir???
0
cold
(14.08.08)
istanbul'dasın diye düşünerek kızkulesi olabilir

dünyanın başka yeri olabilir mi mesela, sen nerdesin?
0
ermanen
(14.08.08)
evet istanbul
0
🌸cold
(14.08.08)
sana istanbul'daki en uygun yeri söyleyeyim. bu yer öyle bir yer ki seven insanın kesinlikle evet diyeceği bir yer. bu yer tanıştığınız yer.

ekleme: e et o zaman şirkette. daha ilgi çekici olur hem.
0
deckard
(14.08.08)
sofistike maymun
:):):) şirkette tanıştık:)
0
🌸cold
(14.08.08)
Sizin icin en ozel mekan neresiyse, en alisik oldugunuz en rahat ettiginiz ve her daim rahat edeceginizi dusundugunuz yer neresiyse; o yer orasidir. Bana kalsa o yer, Kiz Kulesi'nden milyon kez daha romantiktir. Bu bir cay bahcesi olabilir, bir cocuk parkindaki bank olabilir. Ev olabilir, olabilir de olabilir. Bence illa romantik olayim diye kliselesmis yerlere gitmeyin. Ben kiz arkadasima evlenme teklif edecek olsam Kiz Kulesi'yle falan ugrasmazdim sanirim.
0
vita vinum est
(14.08.08)
360 istanbul bu is icin aklima gelen ilk yer
0
lurgee
(14.08.08)
Niye benim örneğim üzerinden gidiyorsunuz :D hem dünya çapında olacaksa daha güzel yerler söyleyecektim, romantiklik kişiye kalmış birşey yere göre değil
0
ermanen
(14.08.08)
mekan olarak değilde teklif tarzi olarak aklimda $ahane bir fikir var, bi filmde görmü$tüm;

asil eleman çayir çimen biyerde elinde yüzük ve kelebekle kizin önünde diz çöküyor elini uzatiyor ve yava$ca yumruğunu açior kelebek uçunca alttaki yüzük piyasaya çikiyor. tabi bikaç kere pratik yapmak lazim :)
0
05
(15.08.08)
galata kulesinde balık tutalım de, bir haftasonu. malum oltanın ucuna bağla 1 karatlık pırlantayı.
edit: pırlanta giderse karışmam.
0
radikalherif
(15.08.08)
bir arkadaşım cevahirde evlenme teklif etti.
şöyle ki; cevahirde bir eğlence markı var, minyatür birşey. orada şu anda adını hatırlamadığım bir alet var. biniyorsun alete, seni 25 metre kadar yükseğe çıkartıyor, sonra zart diye bırakıyor.
bence orası evlenme teklif etmek için çok güzel bir yer.
0
kahvegibi
(15.08.08)
yakın bir zamanda evlenme teklif etmiş birisi olarak size önereceğim tek yer swissotel gaja roof. bütün boğazı ayağınızın altına alıyorsunuz, inanılmaz bir servis kalitesi var yemeklerin tümü müthiş.

rezervasyonsuz almıyorlar yalnız, mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekir. iki kişi şarap ve akabinde gelecek kahve vs. ile 300-400 ytl arasına çıkar.
0
galahad
(15.08.08)
facebookunuz varsa married teklifi yapın=)
0
szqnn
(15.08.08)
bence sms en iyisi.
0
gerrain
(15.08.08)
(4)

olimpiyatlar - yüzme sorusu

kibritsuyu
ne zamandır kafama takılıp duruyor. bu yüzücüler havuzun başına niye üstte takım eşofman, ayaklarda çorap ayakkabı şeklinde geliyorlar? 3 dakika sonra suya gireceksiniz heyvanlar. terlikle, havluyla neyin gelsenize. eşofmanla, çorapla, ayakkabıyla gelip havuz başında soyunup kutuya koymak niye?
ne zamandır kafama takılıp duruyor. bu yüzücüler havuzun başına niye üstte takım eşofman, ayaklarda çorap ayakkabı şeklinde geliyorlar? 3 dakika sonra suya gireceksiniz heyvanlar. terlikle, havluyla neyin gelsenize. eşofmanla, çorapla, ayakkabıyla gelip havuz başında soyunup kutuya koymak niye?
0
kibritsuyu
(14.08.08)
orada soyununca daha heyecanli oluyor sanirim?
0
gimbal
(14.08.08)
"sallama mode on" yaparak sponsorlardan dolayı diyorum.
0
dare
(14.08.08)
aradaki isi kaybini önlemek için olabilirmi?
0
05
(15.08.08)
liflerini sıcak tutmak için

yoksa kramp girme olasılığı artar
0
ermanen
(15.08.08)
(5)

duyurularımız neye göre üst sıralarda kalıyor?

raskolnikovvari
soru aynen bu
soru aynen bu
0
raskolnikovvari
(14.08.08)
aramaya inanmaya göre bir de ricaya göre, önemli görülenler de sen demesen de üste çıkıyor, özellikle kan duyuruları
0
ermanen
(14.08.08)
kısa süre içinde sildikten sonra bir daha duyuru açarak üst sıralarda ve süper hit alabilir/olabilir. bunu hoş görmeyenleri kınamamak gerekiyor.
0
marmara34
(14.08.08)
genelde acil durum ve toplu yardım ilanları üstte kalıyor. eğer bu tür bir sorununuz varsa yetkililere mail atıyorsunuz, onlar da değerlendirip sabitliyor ya da sabitlemiyorlar.
0
insanimsi
(14.08.08)
ricayla
0
jay kay
(14.08.08)
kan araniyor ve kayip duyurulari her zaman onemli diye yukari alinir (malum). duyuru/soruyu ekleyen not du$mu$se ve moderator(ler) uygun gormu$se yukari alinmamasi icin hicbir sebep yok.
0
katafalk
(14.08.08)
(4)

Psikolog / Psikiyatrist

ermanen
Psikolog ve Psikiyatrist'e gitmemizi gerektiren minimum rahatsızlık ne olmalı? Belki ilk bakışta anlaşılmıyor soru ama şimdi şöyle açıklayim: kendi kendimizi psikolojik olarak düzeltebileceğimiz rahatsızlıklar vardır, ama bazıları bunun için bile gidebilir ama kendi kendine düzelemeyecek ya da düzel
Psikolog ve Psikiyatrist'e gitmemizi gerektiren minimum rahatsızlık ne olmalı? Belki ilk bakışta anlaşılmıyor soru ama şimdi şöyle açıklayim: kendi kendimizi psikolojik olarak düzeltebileceğimiz rahatsızlıklar vardır, ama bazıları bunun için bile gidebilir ama kendi kendine düzelemeyecek ya da düzeltemeyceğimiz minimum rahatsızlık veya durumlar neler, psikolojik rahatsızlığın sınırları nereler mesela? Şimdi bu iki meslek farklı tabi ve genel sormaya çalıştım, siz cevapla birlikte soruyu da detaylandırabilirsiniz...
0
ermanen
(14.08.08)
aslinda burada olcut tamamen insanin yasam kalitesini dusuren, bir suredir var olan, kendi kendine denediginde ve uzerine gittiginde sonuc alamadigi durumlardir. Ornegin her depresyonda gitmenin bir alemi yoktur,fakat yillar suren veya kisiyi kendine zarar vermeyle ilgili dusuncelere zerk eden durumlarda gidilmesi lazimdir.
Oncelikle kisinin veya etrafindakilerin durumdan duyduklari rahatsizlik onemli. Gundelik hayati gozardi edilmeyecek kadar etkiliyorsa gidilmeli
Bunun yaninda sorunun psikolojik mi psikiyatrik mi oldugunun da bilincinde olmak gerek. Yalniz ya biri ya da digeri gibi bir tercih yapmamali, mumkunse hem psikologlarin hem de psikiyatristlerin birlikte calistigi yerler tercih edilmeli.
0
gimbal
(14.08.08)
ya aklı dengesi bozuk insanlar zaten hiçbi zaman "ya ben iyi degilim bi doktora gidiyim " demiyor.
insan bazen tanımadıgı, kendisini yargılamayacak biriyle konusmak ve rahatlamak ister. bence bu bile sebep olabilir psikiyatriye gitmeye ermanen
0
merope
(14.08.08)
Her türde sıkıntıda gidebilirsiniz, çünkü "sıkıntı" eşiği subjektiftir. Benim için atlatılan bir sıkıntı x için derin psikoza neden olabilir.
0
hlathguth
(14.08.08)
Aslında kişiden kişiye değişir ama, kendini düzeltemeyen kişi o gücünün farkında değildir belki de, o yüzden bu kişilere mi başvuruyordur
0
🌸ermanen
(14.08.08)
(4)

Tick koyunca soru resolved mi kabul ediliyor?

merope
sordugum sorunun yanıtlarına tick koydugum halde, yeni yanıtlar istiyorsam, tick koyma işlemini ertelemelimiyim? tüm cevaplardan tatmin oldugumda mı tick koymalıyım. bu buhrandan kurtarın beni ey yonetim. bir yandan tick koymak ve cevapları onaylamak isterken bi yandan da mrs. hyde icimde "hayıır ti
sordugum sorunun yanıtlarına tick koydugum halde, yeni yanıtlar istiyorsam, tick koyma işlemini ertelemelimiyim? tüm cevaplardan tatmin oldugumda mı tick koymalıyım. bu buhrandan kurtarın beni ey yonetim. bir yandan tick koymak ve cevapları onaylamak isterken bi yandan da mrs. hyde icimde "hayıır tick koyma, koyarsan buna cevap zaten verilmiş diye kimse bişey yazmaz diyo"
acep yahoo answerstaki gibi best answer cinsi bişiler mi olsa?
0
merope
(14.08.08)
yoo, yok oyle bi$ii... i$ine yaradigini du$undugun her cevaba tick koyabilirsin... ama biraz beklemekte fayda var, cunku tam olarak i$ine yaramayan veya az yarayan (o ne be) cevaplara tick koydugunu vakit, diger kullanicilar "hee tick koymu$, o zaman benim de ayrica cevap vermeme gerek yok." diye du$unebilirler. yani ben olsam oyle du$unurdum.
0
katafalk
(14.08.08)
tick koyulmasına değil, direk cevaba bakmak gerekiyor, aynı cevapların birkaç kere yazıldığını görüyorum, biraz değiştirilerek bazen de
0
ermanen
(14.08.08)
ben soru altlara geçene kadar bekliyorum (bilmiyorum doğru mu yapıyorum) zira tick koyarsam elemanın teki gelip "aman gelen cevap onu tatmin etmiş ne de olsa, bir şeyler yazmaya kasmayayım" diye düşünür diye düşünüyorum (evet).
0
deckard
(14.08.08)
soruya göre de değişiyor, mesela mp3 istersin, yazar alta hemen linki tick koyarsın saniyesinde. diğer türlü kişisel sorunlar, genellemelerde falan da hemen ilk cevaba tick koysan bile insanlar kendi düşüncelerini yazıyor. ticke pek bakıldığını sanmıyorum. yardım etmek isteyen hemen yazıyor işte.
0
baldur2
(14.08.08)
(5)

sayın sofistike maymun ve üst bölgedeki duyurunuz

kibritsuyu
internet kullanıcısı olduğunuzdan mesaj atamıyorum ve siz de duyuru olarak açtığınızdan cevap veremiyorum, o yüzden ayrı bir duyuru açıyorum. duyurunuzu soruya çevirirseniz altına yazacağım, zira cevap verme ihtiyacı hissettim.kişi sorduğu soruya herkesin görebileceği cevaplar verilmesini istemiyor
internet kullanıcısı olduğunuzdan mesaj atamıyorum ve siz de duyuru olarak açtığınızdan cevap veremiyorum, o yüzden ayrı bir duyuru açıyorum. duyurunuzu soruya çevirirseniz altına yazacağım, zira cevap verme ihtiyacı hissettim.

kişi sorduğu soruya herkesin görebileceği cevaplar verilmesini istemiyor olabilir. bu yüzden duyuru olarak açıp, bir de mail adresi verip, cevap verenlerin sadece mail atmasını, cevaplarını başkasının görmesini istiyordur.

bunun dışında ekşi duyuru açıldığından beri sürekli karışıklık yaratan ve kaç kişi tarafından ayrı ayrı düzeltilmesi istenen şu duyuru/soru meselesi, compumaster'ın tek bir kopyala yapıştır hareketi yapıp soru kategorisini üste almasıyla çözülebilir. ama anlamsız bir inatla yapılmıyor. anlamadım.

bir duyuru'nun yanlışlıkla soru olarak açılması herhangi bir problem yaratmayacak iken, bir sorunun duyuru olarak açılması hem moderatörlere ekstra iş çıkarıyor, hem soru sorup dalgınlıkla duyuru diye açanı mağdur ediyor. niye bu inat?

farz-ı misal "hede hödö konseri bu akşam 21:00'de kaçırmayın" şeklindeki bir duyuru, soru kategorisi üstte kaldığı için yanlışlıkla soru olarak açılsa ne olur? hiçbir şey olmaz. zira kim bunun altına ne yazsın ki? en en fazla birkaç kendini bilmez çıkıp "hehe ben gidiom konsere gızlar" falan yazıp forum tadı yakalar ki olsa bile eminim bunları silmek, yanlışlıkla duyuru diye açılan soruların kategorisini düzeltmekten daha kolaydır moderatörler için.
0
kibritsuyu
(14.08.08)
evet, katılmamak elde değil.
0
386 dx
(14.08.08)
Siteye kolaylık sağlayacak birkaç şey daha var aslında ama yöneticiye kalmış birşey tabi..

Şurda da güzel istekler var mesela:
(bkz: eksi duyuru ile ilgili istekler)
0
ermanen
(14.08.08)
@kibritsuyu, evet dediklerinize katılıyorum ben de. benim bahsettiklerim de zaten soruların duyuru şeklinde açılması. diğer türlü duyuru açıp mail adresi verilerek cevap istenmesi bence de normal.

yeni bir duyuru/soru yazarken default olarak "duyuru" seçeneğinin gelmesini ben sitenin adının "ekşi duyuru" olmasına bağlıyorum. duyuru özelliğinin soru sorma özelliğinden daha baskın olmasını istiyor olabilirler (hey dostum sadece tahmindi bu).
0
deckard
(14.08.08)
duyuru aslında hepsini kapsıyor ama aynı zamanda alt kategori, değil mi? Yoksa yanılıyor muyum?
0
ermanen
(14.08.08)
best answer seçimi gelsin bide. [bu cıglıklara katılmamak elde degildi]
0
merope
(14.08.08)
(4)

bir şarkının kaydedilme süreci

tabudeviren
bir şarkı kaydedilene kadar hangi aşamalardan geçer?bildiğim kadarıyla her enstrüman ayrı ayrı çalınıyor ve en son solist bunların üzerine şarkıyı söylüyor.katman katman olacağından birisi diğerinden daha önce olmak zorunda.o halde belirli bir enstrüman sıralaması var mı? (örn. önce davullar)ya da k
bir şarkı kaydedilene kadar hangi aşamalardan geçer?
bildiğim kadarıyla her enstrüman ayrı ayrı çalınıyor ve en son solist bunların üzerine şarkıyı söylüyor.

katman katman olacağından birisi diğerinden daha önce olmak zorunda.
o halde belirli bir enstrüman sıralaması var mı? (örn. önce davullar)
ya da kaydedilmiş bir demoya eşlik ederek mi çalınıyor?
şarkıda hangi enstrümanların nerede ve nasıl çalınacağına kim karar veriyor?
0
tabudeviren
(14.08.08)
Bildiğim kadarıyla şarkıyı bütün enstrümanların aynı hızda çalabilmesi için önce davullar kaydedilir. diğer enstrümanlar davulları dinleyerek kaydedilir. Bir nevi metronom vazifesi.
0
laemar
(14.08.08)
ermanen
(14.08.08)
genel olarak gunumuzde yapilan produksuyonlarda once davul calinir. davulcunun kulagina da kulaklikla metronom verilir (davulcu kabul etmek istemez genelde, zorlanir)
daha sonra gitarlar, bas ve en son da vokal alinir
elbette ki degisimler mumkun
ayrica bu kayitlar ust uste yapilir fakat davul icin 8 mikrofon kullanilmasi (ve dolayisiyla 8 kanalli kayit yapilmasi) yaygindir.
gitarlar icin de ritim gitarlar 3-4 track ust uste kaydedilebilir farkli ekipmanlar veya mikrofonlama kombinasyonlariyla.
surer gider bu
0
gimbal
(14.08.08)
genelde ilk önce davulla başlanıyor.bi kaç grubun bonus cd lerde filan kayıt aşamasını görmüştüm.kayıt yapalacak kişi dışında diğer elemanlar da başka bi bölümde canlı olarak çalıyorlardı ve onların çaldığı dogrudan kayıt yapılan elemana gidiyor ve sadece onun enstrumanı kaydediliyor.ama bu tabi prof gruplar için mümkün olabilecek bi uygulama sanırsam.
0
withered
(14.08.08)
(4)

mangal kömürü

kokomichu
bu kömür nasıl oluyor? meşe odununu yakıyorlar kömür oluyor sonra bunu bi kere daha biz mangalda mı yakıyoruz? yoksa farklı bir kömürleştirme işlemi mi var? yani yanıp söndükten sonra bi kere daha yanıp sönünce kül mü oluyor? çok soru sordum gibi oldu doğru
bu kömür nasıl oluyor? meşe odununu yakıyorlar kömür oluyor sonra bunu bi kere daha biz mangalda mı yakıyoruz? yoksa farklı bir kömürleştirme işlemi mi var? yani yanıp söndükten sonra bi kere daha yanıp sönünce kül mü oluyor? çok soru sordum gibi oldu doğru
0
kokomichu
(13.08.08)
ben bir belgeselde izlemiştim, topragın altında yakıyorlardı odunları.evet garip ama oyleydi.
0
amarat
(13.08.08)
(bkz: odun komuru)
0
ermanen
(13.08.08)
odunu yüksek ısıda yakmadan beklettiklerinde yapısı değişiyormuş felan odun kömürü oluyormuş ben de dirty jobs'ta öğrendim.
0
yuto
(13.08.08)
oksijensiz yanmasini (oksijensiz yanma olmaz da), daha dogrusu cok yavas yanmasini, ya da icten icten yanmasini saglayabilirseniz odun komuru oluyor. aksi takdirde kul oluyor.
0
osuruklu
(14.08.08)
(7)

Evdeki boş oda

fatma
selamlar, evimde ardiye olarak kullandıgım 6-7 metrekarelik bir oda var. bunu nasıl değerlendirebilirim başka? aklınıza ne geliyor?
selamlar, evimde ardiye olarak kullandıgım 6-7 metrekarelik bir oda var. bunu nasıl değerlendirebilirim başka? aklınıza ne geliyor?
0
fatma
(13.08.08)
Kitap okuma koltugu al, bir de guzel los isik yayan bir lamba bul. Yaydira yaydira kitap oku. Bir de ahsap masa ile ahsap sandalye koy, cok fantastik bir okuma odan olur. Ben sahsen bizim evdeki bos odayi boyle degerlendirmeyi planliyorum.
0
vita vinum est
(13.08.08)
sauna yaptırabilirsin istersen. bu hizmeti verenler var.
0
kahvegibi
(13.08.08)
çok karanlık ve havalandırması olmayan bir oda. banyo odası gibi.
0
🌸fatma
(13.08.08)
kiler hmm.
ben olsam bir baba koltuğu atar bir de tv sistemi ile kendime özel sinema odası yapardım. seviyorum ne yapayım.
0
ozdek
(13.08.08)
havalandırma ve jakuzi koy, duvarlara da tropikal bir yerin görünümünü ver
0
ermanen
(13.08.08)
goddar: saç kurutma odası nasıl oluyor? evde sürekli duş alan uzun saçlılar mı mevcut? :)
0
ozdek
(13.08.08)
atolye yaptım ben evdeki odayı. kesilcek bicilcek delincek biseyler varsa burada yapiyorum iste.
0
osuruklu
(13.08.08)
(5)

Müjdemi İsterim İngilizce

ermanen
Müjdemi isterim, ingilizce nasıl denir ya da denilebilir?sözlükte "i want my good news" denmiş, denilebilir mi bu?
Müjdemi isterim, ingilizce nasıl denir ya da denilebilir?

sözlükte "i want my good news" denmiş, denilebilir mi bu?
0
ermanen
(13.08.08)
ben olsam ve müjde herkesi ilgilendiriyorsa futurama'daki fry'ın torununun torunu gibi "good news for everyone" derdim.
0
deckard
(13.08.08)
Şimdi aslında bizim kullandığımız gibi kalıplaşmış birşey var mı diye soruyorum, yoksa mantıken bir cümle kurulabilir
0
🌸ermanen
(13.08.08)
bu türkçe bir deyim, aynen çevirirseniz tabii ki olmaz,dilimizdekiyle aynı etkiyi yaratmaz...

söze good news ile başlamak aynı işi görecektir...
0
forrestgump
(13.08.08)
Good news disinda bir kalip gelmiyor aklima.
0
wpi
(13.08.08)
ı've got good news for you derseniz harlem agzi ile pek güzel olur sanki.
0
atmacaged
(13.08.08)
(5)

Hafıza güçlendirme teknikleri

babatema
bu konuyla ilgili çok fazla kaynak var ama bildiğiniz, ettiğiniz pratik teknikler ve kaynaklar lazım. işe yaramayan yöntemlerle vakit kaybetmek istemiyorum. şu yöntem iyidir, şu kitap iyidir, şu makaleyi oku, "ben stratejik şeyleri şu yöntemle aklımda tutuyorum" gibi öneriler olur.
bu konuyla ilgili çok fazla kaynak var ama bildiğiniz, ettiğiniz pratik teknikler ve kaynaklar lazım. işe yaramayan yöntemlerle vakit kaybetmek istemiyorum. şu yöntem iyidir, şu kitap iyidir, şu makaleyi oku, "ben stratejik şeyleri şu yöntemle aklımda tutuyorum" gibi öneriler olur.
0
babatema
(12.08.08)
Zekayı canlı tutmaktan geçer hafızayı canlı tutmak. Mesela tv kanalların sabit kalmasın 3-4 ayda bir değiştir sırasını. Telefon menülerini değiştir. Q klavye kullanıyorsan arada sırada F klavyeye dön vs vs. Yani yaptığın hiçbir işi motorlaştırma. Hayatın motorlaşırsa beynin körelir, unutkanlık başlar.

Hiç yapamıyorsan rakamlardan oluşan bulmacalar çöz. Sudoku olur, rakam yerleştirme olur vs vs...
0
ataturkiye
(12.08.08)
çok fazla kitap okuyorsanız tempoyu biraz düşürün.
0
uz
(12.08.08)
Mnemonik hafıza teknikleri işe yarıyor:
www.gencgelisim.com
0
ermanen
(12.08.08)
@ataturkiye, birisinin 'zekamı canlı tutmayalım' diyerekten, bu saydıklarınızı -bulmaca ve sudoku dışında- yapacağını sanmıyorum. lütfen!
0
sirrikadem2
(12.08.08)
niye yapmasın ki?
0
386 dx
(13.08.08)
(3)

Besin Takviyesi

quinza
Eczanelerde kapsül şeklinde satılan balık yağları sağlığa ne kadar yararlı ya da zararlı? dengeli beslenemediğim için besin takviyesi almak istiyorum vitamin gibi, ama bazıları bu tür ürünlerin hormonlara etki ettiğini söylüyor, bu ne kadar doğrudur? illa pekmez mi yemek lazım?:S
Eczanelerde kapsül şeklinde satılan balık yağları sağlığa ne kadar yararlı ya da zararlı? dengeli beslenemediğim için besin takviyesi almak istiyorum vitamin gibi, ama bazıları bu tür ürünlerin hormonlara etki ettiğini söylüyor, bu ne kadar doğrudur? illa pekmez mi yemek lazım?:S
0
quinza
(12.08.08)
www.beslenmedestegi.com

Balık yağı nasıl seçilmelidir kısmında söylüyor ama nerden anlayacağız:)
0
ermanen
(12.08.08)
solgar solgar solgar. balık yağı yerine multivitamin tavsiye ederim.

www.solgar.com.tr
0
insensitive
(12.08.08)
balik yagi iyidir hostur ama karacigeri cok yorar

1 ay kullanip 1 ay beklemek gerekir

ayrica cok saglam kilo yapar

multivitamin destegi almani tavsiye ederim...centrum, pharmaton yararli olabilir.
0
the man who hears deepest inquisitions
(13.08.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.