Giriş
(11)

Tatil araştırma alışkanlığı

arbre
Siz de canınız isteyince tatil sitelerinden otel bakıp tatil planlıyor musunuz? Fav aktivitem oldu. Merak ettim.
Siz de canınız isteyince tatil sitelerinden otel bakıp tatil planlıyor musunuz? Fav aktivitem oldu. Merak ettim.
-8
arbre
(05.12.25)
hayır.
+2
false pretension
(05.12.25)
Hayır
0
mikahakkinen
(05.12.25)
Yapıyorum. Ama sadece bakıyorum. Gitmiyorum. İlerde durumum olursa diye sevebilecegim konseptleri arastiriyorum.
+1
egerbiryolcu
(05.12.25)
tatil sitelerine girmiyorum ama skyscanner a giriyorum bilet fiyatları için
+1
euteamo
(05.12.25)
hayir tabi ki
-1
Başka
(05.12.25)
Evet.

5 yıldızlı her şey dahil otel tatilcisiyim. 15 senedir bunu yapıyorum.
0
yurtsuz john
(05.12.25)
planlamıyorum ama bakmayı çok severim.
0
matilda
(05.12.25)
Evet hatta hobi olarak uçak bileti ve ev bakıyorum:)
0
suicides underground
(05.12.25)
bunun seyahat rotası planlama versiyonunu yapıyorum.
0
amelie poulain
(05.12.25)
Otelin cazibesi kalmadı. Yurtdışı daha hesaplı ve eğlenceli. Bana telefon edip ucuz paketimiz var diyorlar. Sağol deyip kapatıyorum.
0
luluki
(05.12.25)
nope
0
cooperr
(21 saat)
(11)

İstifçilik sendromu (hoarding disorder) sorunu hakkında yardım

10551037
Yan komşumda istifçilik sendromu olduğuna dair şüphelerim var. Şüphe diyorum çünkü elimdeki verilerin hiçbirisi tek başına istifçilik sendromunu ispatlamıyor ancak bir arada değerlendirildiğinde istifçilik sendromu ya da benzer bir sorun olduğunu gösteriyor. Biraz uzun olacak, önce elimdeki verileri
Yan komşumda istifçilik sendromu olduğuna dair şüphelerim var. Şüphe diyorum çünkü elimdeki verilerin hiçbirisi tek başına istifçilik sendromunu ispatlamıyor ancak bir arada değerlendirildiğinde istifçilik sendromu ya da benzer bir sorun olduğunu gösteriyor. Biraz uzun olacak, önce elimdeki verileri aktaracağım. Uzun yazacağım, bu nedenle zaman ayıracak olanlara şimdiden teşekkür ederim. Uzun yazmamın nedeni ise, ben bir istifçilik sendromu olduğunu düşünmeme karşın başka ve benim düşünemediğim bir sorun da olabilir, belki benzeriyle karşılaşmış biri nokta atış teşhisi koyar.

Kendisi 60-70 yaşlarında. Muhtemelen 2-3 sene önce taşındı, daha eski değil. Ev sahibi değil, kiracı. Eşinin vefat ettiğini biliyorum (Bunu biraz sonra açacağım). Yeni taşındığı zaman eve ara sıra gelen bir beyefendi vardı, evime girip çıkarken ancak kendisi uzun zamandır yok, en azından hiç denk gelmedik. Bu beyefendinin de yaşı az değil, oğlu/yeğeni olması pek mümkün görünmüyor (Münasebetleri nedir hiçbir fikrim yok, zaten konu hanımefendinin özel hayatı da değil. Aralarında bir gönül birlikteliği, arkadaşlık ya da akrabalık değil de bir iş yapıyorlarmış izlenimi almıştım ilk başta ancak yanılmış olabilirim. Neyse, bu detayın çok bir önemi yok sanırım. Beyefendiyi şimdi görsem yüzünü hatırlamam, epeydir yok ortada ya da bana denk gelmedi). Bir kızı olabilir, bir kere evden çıkarken karşılaştık ve asansöre birlikte bindik. Kendisini sadece bir kere gördüm. Taşındıktan kısa süre sonra sokakta bir köpek buldu ve sahiplendi, sanırım dairesinde köpek ve kendisinden başka daimi yaşayan canlı yok (Umarım yoktur, kemirgen varsa vay halimize).

Dairesine hiç girmedim, kapısını da çalmadım. O da aynı şekilde. Haftada 1-2 kere karşılaşıyoruz ve selamlaşıyoruz. Hiçbir gerginlik yaşamadık. Saygılı bir insana benziyor, en azından bana karşı doğrudan bir saygısızlığı olmadığını açıkça söyleyebilirim.

Bizim katta 3 daire var. Benim dairem ortada. Bir uçta sorun yaşamadığım komşum, diğer uçta bu komşum komşum ve asansör mevcut. Asansör kapısıyla komşumun dairesinin kapısı yan yana.

Bu hanımefendi taşındığından bu yana bazı gariplikler gözlemliyorum.

1. Dairenin kapısı sık sık açık oluyor. Anadolu'da küçük ya da orta büyüklükte ve komşuluk ilişkilerinin sıkı olduğu bir apartmanda yaşasak bunu çok garipsemem ancak İstanbul Şişli'de 20 dairenin olduğu büyük denilebilecek ve komşuluk ilişkilerinin özellikle kiracılar arasında görece az olduğu bir apartmandayız. Ben iri sayılabilecek bir erkek olarak kapımı açık bırakmaya asla cesaret edemezken bu hanımefendinin kapısını bir alışkanlık olarak açık bırakması bana hiç normal gelmiyor. Hadi cesaret kısmını geçtim, bizim apartmana sıkça kedi girer. Özellikle garaj kapısından bolca kedi girer ve apartmanda dolaşırlar. Bunlar biraz yüzsüz arkadaşlar, eve de dalarlar, başıma geldi birkaç kere. Sadece kedi girmesi riski dahi kapımı kapalı tutmak için yeterli ki garaj denen yerde zaman zaman fare olması da bana garip gelmez.

2. Kapı bazen sonuna kadar açık, bazen de uzaktan bakıldığında kapalı olduğunu düşünülecek kadar örtülü oluyor. Kapı eskiden sonuna kadar açık olurdu, son zamanlarda açık olduğu zamanlarda ise hep örtülü. Kapı sonuna kadar açıkken ben, kardeşim ve annemin farklı zamanlarda gördüğümüz kadarıyla, antrede yığın halinde çeşitli ve bizce garip eşyalar vardı. Bazen kırpıntı denebilecek tekstil artığı kumaş parçaları (bizim sokakta bol miktarda ufak çaplı tekstil atölyeleri mevcut), bazen onlarca çift ayakkabı (buna tanık olduğumda dairenin antresinin ışığı kapalı olduğu için ayakkabıların eski mi yeni mi olduğunu göremedim, bir de dairenin içine dik dik bakmak istemediğim için anlık bakıp şaşırıp kafamı çevirdim.) bazen çok sayıda koli/paket (bunları gördüğüm zaman yukarıda bahsettiğim beyefendiye de denk geldim, bu paketleri birlikte satıyorlar diye düşünmüştüm), bazen kocaman bir çalışma masası ve kanepe (daire taş çatlasa 70 m2, yani küçük bir daire ve antrede kanepe var) gibi dairenin doğal dokusuna uymayan, sanki dışarıdan getirilmiş gibi duran, daireye sığması pek mümkün olmayan garip eşya kümeleriyle karşılaştık.

3. Şunu mutlaka söylemem lazım: Elinde az ya da çok fark etmez, ilk bakışta garip gelen eşyalarla daireye girdiğini görmedim ancak oldukça geç (geceyarısı 2, bazen 3) saatlerde zaman zaman asansörün bizim kata geldiğini ve komşumun kapısının açılıp kapandığını duyuyorum (Eğer gerçekten istifçiyse, 20 daireli büyük bir apartmanda elinde garip eşyalarla içeri girerken mümkün olduğunca dikkat çekmemek için bazı taktikler geliştirmiş olabilir ancak ben kendisinin istifçi olduğundan yeni yeni şüphelenmeye başladığım için giriş çıkış seslerini bu düşünceyle takip etmedim ve değerlendirmedim). Arada elinde bez torbalarla geldiği oluyor ancak bunların içinde ne olduğunu bilmiyorum.

4. Sokağa köpeğini gezdirmeye çıkıyor ancak yanında eski bir bebek arabası oluyor. Biraz korku filmi tadında olduğunun farkındayım ancak meraklı görünmemek ve garip durmamak adına cesaret edip de bebek arabasının içine bakmaya fırsatım olmadı, bu nedenle arabanın içinde bir şey olup olmadığını bilmiyorum.

5. Yakın zaman önce annem bendeydi. Annem evden çıkarken hanımefendiyle çıkarken karşılaşmışlar ve kısa bir sohbet yapmışlar. Hanımefendi anneme "Eşimin vefatından sonra böyle oldum." demiş. "Böyle oldum" lafına dair bir açıklama yapmamış, annem de sormamış.

Bu ilk 5 maddede beni rahatsız eden bir durum yoktu ancak yaklaşık 1,5 senedir beni rahatsız eden ve komşuluk denen kavram dikkate alındığında yaşanmaması gereken olaylar yaşanmaya başlandı.

6. Köpeği evde tek başına bırakıp dışarı çıkmaya başladı ve köpek hanımefendinin evde olmadığı saatler boyunca havladı. Bu durum birkaç gün boyunca devam etti. Sıkça evden çalıştığım için bu duruma ilk elden tanık oldum. Birkaç gün sabrettikten sonra hem köpeğe üzülmem hem de köpeğin gürültüsünün çalışma ortamımı bozması nedeniyle kapısına bir not yazarak köpeğin gün boyu havladığını belirterek köpeği evde tek başına bırakmamasını rica ettim. Bu durum bir daha tekrarlanmadı.

7. Yakın zaman önce zaten dar olan merdiven sahanlığına bir çalışma masası konuldu. Oturduğum katta 3 daire olduğu için bunu hangi komşumun yaptığından emin değilim ancak şüphelerim bu soruma konu olan komşuma yöneldi. Hemen aksiyon almak yerine bir süre beklemeye karar verdim. Aslında hemen aksiyon alsam yanlış bir şey yapmış olmazdım çünkü bu masa hem sahanlığı ciddi anlamda daraltıyordu, hem de benim kapımın dibine itilmiş vaziyetteydi. 3-4 gün bekledim. Masa yerinden kıpırdamadı. Yine doğrudan bir tartışmaya girmemek adına bu sefer apartmanın girişindeki panoya ve asansöre bir not yazarak masanın sahibinin masayı ortak alan olan apartman sahanlığından kaldırmasını rica ettim. Masa ertesi gün kaldırılmıştı.

(Bu noktada iki olay için de neden doğrudan konuşmak yerine not yazdığım sorulabilir. Bunun birkaç temel gerekçesi var: İlki, ben bekar bir erkeğim ve hanımefendi de en azından annem yaşında bir kadın. Akıl sağlığı/dengesi ve muhakemesi ne durumda olduğunu bilmediğim biriyle, hele erkek olarak bir kadına şikayetimi iletmeye cesaret edemedim çünkü nasıl tepki vereceğini bilmiyorum. İkincisi köpek olayında sesin nereden geldiği belliydi ancak masa olayında masayı kimin bıraktığından emin olmadığım için, kimin yaptığını bilmeden doğrudan şüphelendiğim komşuma gitmek doğru olmazdı. Bir gerekçe daha var, bunu 9 numaralı maddede açıklayacağım ve en önemli sorun da o zaten.)

8. Rahatsızlıklarımın arttığı ve artık komşuluk ilişkisi bakımından işin katlanılamaz hale gelmesinden korktuğum olayların başlangıcını anlatayım: 6-7 ay önce komşum kısa aralıklarla tavada birkaç kere balık kızarttı. Bu kızartmalar sırasında daire kapısı açıktı. 10 katlı apartmanın daracık sahanlığını korkunç bir balık kokusu kapladı. Ben balık severim, kızarmış balık kokusu bana pek koymaz ancak bu öylesine korkunç bir kızartmaydı ki asansörden inip dairemin kapısını açana kadar gerçekten perişan oldum. Bu kızartma fasıllarından birinde annem ve babam da bendeydi ve onlar da oldukça rahatsız oldular. Neyse ki kapımın etrafında güzel bir conta var ve bu conta kokuyu çok iyi izole ediyor. Balık kokusu dairemin içine hiç girmedi diyebilirim. Bu nedenle sadece apartman sahanlığında maruz kaldığımız kızarmış balık kokusuyla, yani görece düşük bir hasarla meseleyi atlattık.

9. En sıkıntılı konuyu sona sakladım. Komşum yaklaşık son 6 aydır dairesinin kapısını sonuna kadar örterek açık bırakıyor. Kapı örtülü olduğu için içeride ne var ne yok bilmiyorum ancak sorun şu: Daireden gerçekten kesif ve kötü bir koku geliyor. Komşumun kapısıyla asansör yan yana. Asansörü çağırdığım zaman, eğer kapı açıksa asansörün kapısının önünde beklemek imkansız, öyle kesif bir koku geliyor. Bu durumda birkaç adım geri atıp, asansör ve komşumun kapısından 2-3 metre uzaklaşıp, asansör kata geldiğinde burnumu kapatıp hızlıca asansöre binmek zorunda kalıyorum (Ne yazık ki, ben de kokuya karşı fazla hassasım hoşlanmadığım kokular beni herhangi bir insana göre çok daha büyük bir hızla kusma seviyesine getiriyor). Bu arada, bu koku öyle ölü hayvan kokusu falan değil, ondan neredeyse eminim. Nasıl bir koku derseniz elbette tarif etmesi zor ama muhtemelen çok uzun süre temizlenmeyen bir ev, içindeki çok sayıda gereksiz (hatta belki de çöpten toplanan) eşya ve evde yaşayan köpeğin kendi kokusundan oluşan, bilmediğim başka şeylerin de kokusunun eklendiği ve kronikleşen bir kokudan bahsedilebilir sanki (Bu arada hep aynı kokudan bahsediyorum. 1 hafta önce başka 2 hafta önce daha başka bugün başka bir koku değil). Buraya kadar yazdıklarım doğrudan bir istifçilik sorununu tek başına ispatlamasa da özellikle koku meselesi bana istifçilik ya da benzeri bir sorun olduğunu düşündürüyor. Bu koku meselesi komşumun kapısını çalmamam için en önemli gerekçe çünkü o koku beni en fazla 15 saniye içinde kusma noktasına getirir.

Şimdi gelelim benim derdime, sınırlarıma ve olası (ya da olamayacak) çözüm önerisi taleplerime:

Sorunlar:

1. Komşumun evinde ne yaptığı beni rahatsız etmediği ve komşuluk nezaketinin dışına çıkmadığı sürece umrumda değil. Beni ilgilendirmez. Ancak gerçekten istifçiyse bazı riskler var tüm apartman için. Bunların en önemlisi yangın. Okuduklarıma göre yangın riski denen istifçilik sendromundan muzdarip insanların evlerinde (çöp ev) herhangi bir eve göre çok daha yüksek ve bu durum oldukça riskli.

2. Elektrik ve su tesisatında çıkabilecek olası sorunlar: Buna dair çok yeni bir haber yapılmış, çok tatsız tecrübeler mevcut: www.milliyet.com.tr

3. Koku. Şimdilik komşumun dairesinin kapısı kapalı olduğu sürece neredeyse sorun yok (hafif bir koku geliyor ama katlanılamayacak gibi değil) ancak kapı açıkken gelen koku, menzili şimdilik düşük olsa da etkisi yıkıcı.

Olası çözümler ve sınırlar

1. Dava yolu ile tahliye etmek: Hukuken mümkün ancak son derece zor. Ayrıca sağlayacağı yarar da son derece düşük çünkü dava oldukça uzun süreceği gibi, ben de kiracı olduğum için yarın bir gün bu evden taşınma olasılığım var. Kendim bir avukat olarak, bu sorunun mevcut yargı düzeni içinde çözülmesini pek mümkün görmüyorum. Ha dava kazanılır ama o kadar uzun sürer ki davayı kazandığımıza değmez. Hele şu ekonomik şartlarda koku en azından sadece beni, belki bir de bulunduğumuz kattaki diğer komşumu rahatsız ederken, diğer dairelerin bu durumdan haberi bile yokken böyle bir hukuki mücadeleye girişecek enerji ve para ayıracaklarını hiç düşünmüyorum. Bu seçeneği doğrudan eledim.

2. Konuşmak: Kendisiyle konuşmak yararsız olacaktır. Bu insanlar gerçekten psikiyatrik desteğe ihtiyaç duyuyorlar ve bu desteği benim sağlamam mümkün değil. Hanımefendinin adını bile bilmiyorum. Zilde yazmıyor. Yeni taşındığında gelen bir beyefendiden bahsetmiştim, aylardır görmedim. Kızı olduğunu düşündüğüm bir kadın vardı, onu da aylardır görmedim. Bu seçenek de çıkmaz sokak.

3. Konuyu apartman yöneticisine götürmek: Yöneticimizi çok az tanıyorum ve kendisi bu topa girecek biri değil. Hoş, yönetici ben olsam ben de tek başıma bu topa girmezdim. Bu konunun apartman içinde konuşulması ve yöneticiye bu konuda kat maliklerinin desteğinin verileceğinin söylenmesi için kat maliklerini toplantıya çağırmak gerekir ancak bu toplantıdan çıkacak sonuç da en iyi ihtimalde yargı yoluna başvurmak olacaktır, bu yol yukarıda anlattığım gerekçelerle çıkmaz sokak. Kaldı ki kat malikleri de yumurta kapıya dayanmadıkça harekete geçmeyecektir.

Bu konuda biraz okuma yaptım, bazı ufak araştırma/belgeselimsi videoları ve psikiyatri uzmanlarının yorumlarını izledim. Biraz da haber okudum. Durum sıkıntılı, böylesine bir sorunu çözebilen bir komşuya rastlamadım. Tüm haberlerde bir lanet etme ve isyan mevcut.

Sorum şu: Böyle bir durum yaşayan kimse var mı? Varsa, ne gibi yöntemler izlediler? Bu yöntemler neler oldu, başarılı ve başarısız yöntemleri benimle paylaşır mısınız?
-8
10551037
(05.12.25)
bi önceki yaşadığımız apartmanın en alt katında böyle bi hoarder vardı şüpheye yer bırakmayacak şekilde. çöpe bişey atardık, eski eşya vs. giderdi alırdı 5 dk içinde. Sokaktan görünüyordu dairenin içi, yürümeye yer kalmayacak şekilde doluydu. Orda yaşadığımız süre boyunca korktum o daireden çünkü yangın tehlikesi de oluşturuyormuş bu hoarding olayı.
apartman grubundan çıkmayı unutmuşuz, geçen bir mesajlaşma oldu o dairenin içinin boşaltıldığıyla ilgili, taşınma gibi değil de çöplerin çıkarılması.
Yangın tehlikesi olmasından hareketle acaba belediye aranabilir mi?
0
turk kizi
(05.12.25)
Neden eksi vermişler onu anlamadım. Çok ilginç bir durum bence. Üstelik yangın ve istifçilik bağlantısı aydınlanma yaşatti. Yeni bir şey öğrendim. Çözüm için o kokudan yola çikilarak apartman sakinleriyle yöneticiye danisilamaz mi acaba. Yazı uzun olduğu için gözden kaçırmış olabilirim üç daire sanırım kalabalık bir apartman değilse sizden başka şikayetçi olan yoksa onu bilemedim. Ama bir kişi bile varsa ortak hareket edilebilir belki.
0
egerbiryolcu
(05.12.25)
belediyeye şikayet et.

uzun uzun ve düzenli tertipli yazmışsın. helal olsun bro.
+1
gabe h coud
(05.12.25)
Ben olsam önce apartman yönetimine sorarım, buradan kokular geliyor, komşunun garip garip huyları var, iti de sürekli havlıyor derdim. Bence yöneticilerde o dairede oturan kişiyle ilgilenen kimsenin telefonu da vardır, şikayeti ona iletirler. Baktım ilgilenen yok, direkt belediye melediye neresi yetkiliyse gider şikayet ederim.
0
lamborcini
(05.12.25)
Komşu istifçi sen obsesif ters denk gelmişsiniz.
+3
mikahakkinen
(05.12.25)
Avukat olduğunu söylediğin için daha iyi bilirsin ama elinde somut bir delil var mı? Bana bunların hepsi şüphelere dayanan tahminler gibi geldi. Mesela hiç bir bahaneyle kapısını çalıp bir şey ikram ettiniz mi eve göz ucuyla bakabilmek için? Yani elinizde bu durumu ispat edebileceğiniz net bir şey var mı?

Onun dışında o pis koku hemen hemen her yaşlının evinden gelen bir şey. Benim alt komşum da 90larında olduğunu tahmin ettiğim bir hanım, yanlız yaşıyor ama her kapıyı açtığında burun yakan bi rutubet kokusu yayılıyor evden. Onun bir altında da 80lerinde olduğunu düşündüğüm bir bey yaşıyor onun evden de benzeri ama daha hafif bir rutubet kokusu geliyor (+ yasal dozda olduğunu düşündüğüm kenevir kokusu ama bu konu dışı :D).

60-70 arası henüz tam anlamıyla yaşlı kategorisi sayılmaz bana göre ama yaş giderek ilerledikçe genel anlamda bir biriktirme hobisi gelişiyor çoğu insanda. Bazen eskiye özlem, bazen vefat eden yakınlarını yanlarında hissetmek için, bazen de çoluğu çocuğu torunu annesinin/anneannesinin evlerini depo gibi kullanmasından ötürü eşya birikimi olabiliyor.

Şüpheleriniz mantıklı ama somut bir şey var mı elinizde şikayet ettiğinizde gösterebileceiniz?

Ben de öncelikle apartman yönetimine durumu bildirip toplantı yoluna gidilip başkaları da bu şekilde şüphe etmiş mi ne yapılabilir diye tartışma ortamının yaratılmasını daha mantıklı buluyorum ilk adım olarak.
0
truf
(05.12.25)
@turk kizi: Bir arkadaşım belediyenin müdahale ettiğine dair daha detaylı bilgi verdi, belediyeyle görüşeceğim.

@egerbiryolcu: Apartman kalabalık, 20 daire var. Eksi verenlerin neden eksi verdiklerini ben de bilmiyorum, gelip delikanlı gibi açıklama yaparlarsa anlarız. "Rezalet puanı" denen eşikleri yüksek olabilir, gelen koku bu kadar uzun soru sormaya değmez diye düşündüler herhalde, en azından aklıma gelen ilk şey bu oldu.

@gabe h coud: Rica ederim. Belediye önerisi yoğunlaşıyor, görüşeceğim.

@lamborcini: Yönetici durumun farkındadır, farkında olmak zorunda çünkü kendisi her ay aidat topluyor. Kapıyı her çaldığında evden gelen kokuyu almaması imkansız. Ancak aidatı havale vs yoluyla komşumun bir yakını ödüyorsa durumdan haberi olmayabilir.

@mikahakkinen: Obsesyon nedeniyle hiçbir şey yapamaz hale gelen birini ve tedavi sürecini yakından gördüm. Herkesin bazı sorunları elbette var ancak obsesyondan bahsedilmesi için bu obsesyonun kişinin günlük hayatına zarar vermesi gerekir. Kendimin ve etrafımdakilerin görebildiği kadarıyla bende günlük hayatıma zarar veren bir obsesyon yok. Kaldı ki davulun sesi uzaktan hoş geliyor, kapısından gelen kokuyu alsan ondan sonra anlarsın ben mi obsesifim yoksa burada sıkıntılı bir durum mu var.

@truf: Yaşım ve hayat tecrübem gereği bu kokunun öyle her yaşlının evinden gelmediğini kolayca bilebilecek konumdayım. Bizim de yaşlı akrabalarımız ve eşimiz dostumuz var ve evden gelen koku, herhangi bir koku değil. Hele öyle herhangi bir rutubet kokusu falan hiç değil. Evine gidip bir şey ikram edebilmem söz konusu değil çünkü o kokuya ben dayanamam. Yakın zaman önce bu kokuya benim tarafımdan tanık olan başka kişiler de oldu ve kokunun dayanılır gibi olmadığı hususunda oybirliği ile hemfikiriz. Elimde kokudan başka somut bir veri yok ancak hanımefendinin taşındığı sürenin başından itibaren gözlemlediğim hususlar bir anomali olduğunu ortaya koyuyor, bunu da sorumda detaylı bir şekilde ifade ettim. Derdim de sadece evin temizlenmesi ya da son kertede komşumun tahliye edilmesi değil çünkü bunlar yapılsa dahi sorun çözülmüyor, sadece öteleniyor ve başkalarının sırtına yükleniyor.
0
🌸10551037
(05.12.25)
Önce yönetimle konusun. Ardindan durumu belediyeye bildirin. Belediyelerin psikososyal destek birimleri vs de var. Yardimci olabileceklerini tahmin ediyorum.
Ayrica yazi diliniz cok akici, hikaye okuyormusum gibi akti okurken. Tebrikler.
0
chihirovekohaku
(05.12.25)
Alakasız anlatımınız çok hoşuma gitti, rodingot vs gibi kelimeler de olsa hiç şüphe etmeden bu metnin bir dostoyevski romanından alıntı olduğuna ikna olabilirdim :) onun için artı oy verdim;

Yalnız millet niye bu kadar eksilemiş anlamadım. Hasta bu insanlar :))
-1
makbur
(05.12.25)
@chihirovekohaku: Teşekkürler. Belediye ile görüştüm biraz önce. Düşündüğüm gibi sorunu tamamen çözemiyorlar (öyle bir beklentim de yoktu elbette) ancak beklentimin aksine, olumlu yönde daha fazla adım atabiliyorlarmış. Ben açıkçası belediyenin de hiçbir şey yapmayacağını düşünüyordum ama yanılmışım. Başvuru halinde evdeki çöpleri atıyorlarmış ancak temizlik yapmıyorlarmış. Temizlik yapılmaması ne yazık ki son derece anlaşılır, öyle bir temizlik için ciddi emek/saat tahsis edilecek ancak o ev en kısa sürede eski haline geri gelecek. Belediyede bu işi ben yönetsem, ben de temizlik işine girmezdim sanırım.

@makbur: Teşekkürler. Rus edebiyatının vazgeçilmesi olan kavram ve sözcükleri de kullanabilirim ancak sorunu son derece basit ve duygulardan arınmış bir şekilde anlatmama karşın sessiz bir tepki alıyorum. Biraz daha edebi bir tarafa kaysam buradaki Tiktok insanları muhtemelen uzun yazı zehirlenmesi geçirir, tedavi olarak aralıksız 5 gün Tiktok, Reels ve Shorts izlemek zorunda kalırlar ancak yine de kalıcı hasar riski devam eder :)

Eksi verenler azıcık delikanlıysa neden eksi verdiklerini yazsınlar. Ciddi bir şey yazıyorlarsa, ben bu yazıda bir hata yaptıysam açıkça söylesinler ben de üzerinde düşüneyim hatalıysam hatamı kabul edeyim. Yok, buna bile zaman ayırmaya değmeyecek bir durum varsa uğraşmasınlar beni engellesinler. Bu soru nedeniyle beni kimse engellememiş, önceden engelleyen sadece 1 kişi vardı ve engelleyen sayısı artmamış. Eksileyenlerin kim olduklarını bilsem, bu teklifim üzerine makul bir süre içinde (mesela 1 hafta) eleştirilerini bana iletmemeleri halinde hepsini engellerim ama kim olduklarını bilmiyorum.
+1
🌸10551037
(05.12.25)
Belediye durduk yere müdahale edemez. Babamın hâlâ yaşadığı apartmanda cidden çöp eve dönüşmüş bir daire var. Apartman yönetiminin topladığı imzalarla belediyeye şikâyet edildi, belediyeden görevliler gelip "şikâyet var, böyle yapma" dediler ama sadece ortak alandaki eşyalara (apartman eskiden sobalıydı, bodrum katta bir koridor boyunca her dairenin depo olarak kullandığı kömürlükler ve bu koridorda kadının saçma saçma eşyaları vardı) müdahale yetkileri var. Tekrar tekrar şikâyet edildikten sonra (yanılmıyorsam belediye tarafından) dava açıldı, dava biraz sürdü, dava sonuçlandıktan sonra belediye ekipleri daireyi boşaltmaya geldiler. Ama öncesinde "şu tarihte geleceğiz" diye bildirim gönderdikleri için kadın o sırada kendince kıymetli bulduğu şeyleri evden çıkarıp bir yerlere tıktı. Evden kamyonlarca çöp çıkmasına rağmen kısa zamanda yine doldurmuş diyordu diğer komşular.

Hastalığı çeken için de çok zor, böyle biriyle komşu olmak da çok zor. Kolay gelsin. Bence yöneticiyle görüşüp öyle ilerleyin, "o toplara girecek biri değil" diye bir şey yok, yöneticinin ilgilenmesi gereken bir konu nihayetinde.
+2
kobuzchu kiz
(05.12.25)
(3)

Alışverişte Küçük Şeyler için iade?

eisberg
Merhaba,Zeytin & Zeytinyağı ve bazı mutfak ürünlerini aldığım butik ama premium bir mağaza var. İnternetten satın alıyorum. Fiyatları da biraz pahalı. Mesela yeşil zeytinin kg fiyatı 485 tl (genelde 650grlık kavanozlarda satıyorlar), siyah zeytinin de 500 tl falan. Diğer ürünleri benzer şekilde mark
Merhaba,

Zeytin & Zeytinyağı ve bazı mutfak ürünlerini aldığım butik ama premium bir mağaza var. İnternetten satın alıyorum. Fiyatları da biraz pahalı. Mesela yeşil zeytinin kg fiyatı 485 tl (genelde 650grlık kavanozlarda satıyorlar), siyah zeytinin de 500 tl falan. Diğer ürünleri benzer şekilde market ürünlerine göre biraz pahalı. 5 yıldır da bu bahsettiğim ürünleri kendime ve aileme hep buradan alıyorum.

Son siparişimde (3 paket almıştım) zeytini pek beğenmedim, mağazaya da yazdım, telafi olarak ücretsiz bir tane gönderdiler, eyvallah dedim. Geçen de yeşil zeytin aldım, iri boy falan dedikleri zeytin mini minnacık bir şey çıktı ki yıllardır alırım hiç böyle denk gelmemişti. Şimdi yazsam yine göndermeyi teklif ederler belki ama böyle bir şeyi de istemiyorum hem yeni gelen de böyle olacak büyük ihtimalle hem de bunun için yazıyormuşum gibi olmak fikri... İade oluştursam nasıl olur sizce? bir tepki göstermek istiyorum ama nasıl olmalı karar veremedim. Siz ne dersiniz?
0
eisberg
(04.12.25)
iade olusturun tabii. bir sey olmaz. aciklarsiniz sorarlarsa.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.12.25)
İade oluştururken sebep yazma yeri varsa orada zaten anlarlar sebebi. Tepki bu şekilde olabilir ama iade oluştururken böyle bir şey söz konusu değilse kendileri sorabilir bu durumda yine aciklarsiniz. Kendileri sorarsa ücretsiz almak için istiyor fikri de oluşmaz hem.
0
egerbiryolcu
(05.12.25)
İade oluşturun. Bu tarz küçük ürünler toplu kuruluyor, tek tek seçip koymadıkları için ufakları denk gelmiştir.
0
mikahakkinen
(05.12.25)
(3)

Sosyal psikoloji, öz güven, etkili iletişim ile ilgili kitap önerisi

egerbiryolcu
Özellikle pratik yapabileceğim tarzda kitap önerileriniz olur mu?Yani bir nevi taktik kitabı gibi.Uygulamalı. Bu konularda çok fazla kitap kaynak var ama içerikler çok benzer olabiliyor. Veya şu kitabı okudum farkındalığım arttı bakış açım değişti dediğiniz.
Özellikle pratik yapabileceğim tarzda kitap önerileriniz olur mu?
Yani bir nevi taktik kitabı gibi.Uygulamalı. Bu konularda çok fazla kitap kaynak var ama içerikler çok benzer olabiliyor. Veya şu kitabı okudum farkındalığım arttı bakış açım değişti dediğiniz.
0
egerbiryolcu
(04.12.25)
Anladığım kadarıyla amacınıza pek uymayacak ama sosyal psikolojiye meraklıysanız Çiğdem Kağıtçıbaşı'nın "İnsan ve İnsanlar"ını okuyun.
0
cosmicstring
(04.12.25)
Olsun. Meraklıyım zaten iyi kitapları da not etmek isterim. Teşekkürler.
@cosmicstring
+1
🌸egerbiryolcu
(04.12.25)
Özgüveni keşfedin - melanie fennell
+1
mezzosprite
(04.12.25)
(17)

Yeni yıl hedefleriniz

sekizdokuzon
Ben gitar çalmaya yeniden basliycam, yıl bitmeden Yaşar - Kumralim i (hem ritim hem melodi kısmını) çalabilir hale gelicem. Sizin hedefleriniz neler?Teşekkürler.
Ben gitar çalmaya yeniden basliycam, yıl bitmeden Yaşar - Kumralim i (hem ritim hem melodi kısmını) çalabilir hale gelicem.

Sizin hedefleriniz neler?

Teşekkürler.
+2
sekizdokuzon
(02.12.25)
kızımın okumasını ilerleteceğim ve 20 ye kadar bütün sayıları tanır hale getireceğim ve r lerini daha düzgün telaffuz ettireceğim.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(02.12.25)
Manifest olsun.
*İşe başlamak
*Kendimi değistirmek
*YouTube kanalı açmak
*Kısa film çekmeyi öğrenmek
*Büyük buluşma diye nitelendirdigim bir hayalimi gerceklestirmek
Zor hedefler
*Dil ve enstrüman öğrenmek(irade ve disiplin eksikliği)
*Tüm borcumdan kurtulmak
*Hayal ettiğim çalışma odasıni olusturmak
+2
egerbiryolcu
(02.12.25)
icralık olmadan borçlarımı ödemek.
+1
scudman1
(02.12.25)
ya bu gece gel ya da bu gece gel.

2025'te aldigim kiloyu vermek hedefim.
0
hot potato
(02.12.25)
istediğim yerde istediğim pozisyonda işe başlamak
2+1 eve çıkmak
0
black holes in the sky
(02.12.25)
Bana iyi gelmeyen alışkanlıkları ve davranışları bırakma kararı aldım. Hep anksiyetem tetiklenmesin diye abuk sabuk bir sürü huy edindim ama bunların bana desteğinden çok zarar verdiğini fark ettim. Aslında etmiştim seneler önce de bu adımı atacak cesaretim yoktu birkaç teşebbüs harici. Bu sene bu adımı kalıcı olarak atmak için cesaretim var. Anksiyete kendi başına bu kadar zararlı değil onu fark ettim :D
0
truf
(02.12.25)
Yerleşik hayata geçmek ve bir yerde en az 2 sene yaşamak. Burası evim diyebileceğim bir yere sahip olmak. Hayal de olabilir benimki hedeften ziyade:/
+1
Amaranta ursula
(03.12.25)
Eylül’de (git: 1612239) nolu duyurunuzda da sormuştunuz. O zaman yazmıştım:
——alıntı——
Evi boyatmak. (10 yıldır her sene “o sene bu sene” diyor, erteliyorum)
Hacca gitmek. (15 yıldır kura çıkmadı. O sene bu sene inşallah)
Arabayı yenilemek. (Satarım da, alabilir miyim belli değil)
Puerto Williams, Longyearbyen, Pontianak bu üçünden bir tanesini ziyaret edebilmek.
103 kiloya düşmek. (2005’ten beri başaramadım)
Ölmemek, ölmek istememek. (Çocuklar büyümedi daha)
Arapçam yahut Fransızcamın pasını atarsam süper olur. İkisinden birinden bir iki kur bitirirsem öpüp başıma koyarım.
Eğer 8910 duyuruyu silmezse, nasipse, 15.09.2026’da editleyip tik koyacağım en az bir tanesine.
——alıntı——
Arabayı değiştirebildim. Sorunsuz ve severek kullanıyorum çok şükür.
Hac kurası da 16 yıl sonra çıktı bu sene. Bugün firmayla konuşup anlaştık. Yarın kaydımızı yapıyoruz nasipse.
15 kg verip beşini geri aldım. Bakalım bir yıl sonunda ibre kaçı gösterecek…
Evi hâlâ boyatamadım. 13 yıl oldu. (git: 1612303) (git: 1285961) (git: 1262177) Bakalım ne olacak…
Bir haftadır hastalıktan gebersem de ölmemeyi başardım çok şükür.
Arapça Öğretmenliği 1. Sınıf derslerine vizelere kadar devam edip bıraktım. 2. Dönem belki girerim derslere.
Fransız Kültür’e başvurdum A2.1’den başlamak için. Seviye sınavı yaptık, B1’den başlayabileceğim söylendi. Ama müsait olduğum günlere iki kayıt dönemidir (Kasım, Aralık) kontenjan açılmadı. Bekliyorum.
Yani şimdilik fena gitmiyor hedefler.
Puerto Williams için de 6660 dolara Antarktika turları buldum. Belki bu kış (güneyde yaz) onu da aradan çıkartırım suç ortağı bulursam kendime…
+2
yadigar
(03.12.25)
Kilo vermek istiyorum
0
bogurtlenliporsuk
(03.12.25)
check-up yaptırmak.
almanya'daki oturduğum evi satın almak.
almancamı ilerletmek. çok değil. b1 yeter.
vatandaşlık başvurusu belgelerini tamamlamak.
bu yıl iş nedeniyle 15 ülke gezmişim. Bu sınırı aşmamak.
kitap için binding öğrenmek. biraz el işi.
0
parcaliham
(03.12.25)
open.spotify.com
bunu da cal.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
mart ayında dv1 vizesi ile ilk girişimi yapıp, ardından şu an yaşadığım ülkeye dönmek ve sıkıntı çıkmadan abd'de kendime uygun bir iş bulmanın ardından kesinkez yaşamak için girmek. ardından kafama ve beğenime uygun, bana sadık, gelecekte çocuk isteyen bir hatuna nikah basmak. ama şu an iş kısmı çok daha önemli.
0
rain when i die
(03.12.25)
Her sene hedefler koyardım yeni yılda şunları yapcam vs. diye ama bu yıl benim için zor geçti. Kötü bir yıl oldu o yüzden hedef koyma motivasyonum yok.
0
rock n roll
(03.12.25)
Bu sene yakın ailemden üç kişiyi kaybettim, depresyondayim. Sigaraya başladım, paketli gidalara geri döndüm ve sporu bıraktım, sertifikalarima çalışıyordum onu da bıraktım. Eski halime geri dönme hedefim var.
0
mirty
(03.12.25)
kan değerlerimi toparlamak
her gün yürüyüş yapmak
başka insanların sorunlarının üzüntüsünü taşımamak, sahiplenmemek
anksiyete bozukluğum üzerinde çalışmak, kaygılarımı kontrol edebilmek, depresif duyguları tolere edebilmek
çalışma hayatımda daha aktif olmak, ilerlemek
dini inançlarımı hayatıma daha çok entegre etmek
hala koliler içinde yaşadığım evi düzenlemek, yerleşmek
geleceğimle ilgili bir harita çıkartabilmek
0
deartheodosia
(03.12.25)
Son zamanlarda cok yogun calisiyorum. Yeni yilda bu yogunlugu azaltmaya calisacagim.
0
thetruenorthstrongandfree1
(03.12.25)
- gün içerisinde hiç su iç(e)miyorum, onu arttırmak
- her gün düzenli günde en az 2 defa yürüyüş yapmak,
- daha çok kitap okuyabilmek,
- hisse senedi almaya başlamak,
- abd borsasından bir şeyler almak,
- X ve instagram'da daha az zaman geçirmek,
- aşık olmak
0
sweetoffice
(03.12.25)
(2)

İnstagram hikaye gizleme hkda

isimmisimyok
İnstagramdaki kişinin profil fotoğrafına bakınca hikaye paylaştığı anlaşılıyor. Tıklıyorum bu hikayeye erişilemedi diyorHikayesini mi gizlemiş teknik bi hata mıEğer aynı maile bağlı bağlantılı hesabımdan bakarsam ve hikayeyi gizlemişse ordan görebilir miyim
İnstagramdaki kişinin profil fotoğrafına bakınca hikaye paylaştığı anlaşılıyor. Tıklıyorum bu hikayeye erişilemedi diyor
Hikayesini mi gizlemiş teknik bi hata mı
Eğer aynı maile bağlı bağlantılı hesabımdan bakarsam ve hikayeyi gizlemişse ordan görebilir miyim
0
isimmisimyok
(02.12.25)
Ben daha önce paylaşan ve sonradan hikayesini kaldırdığını fark ettiğim kişilerde yaşamıştım. Yani hikaye paylaşıyor belki yanlislikla veya düzeltmek için hemen geri siliyor sen de tıklayınca ulaşamamış oluyorsun. Başka sebebi varsa onu bilmiyorum.
0
egerbiryolcu
(02.12.25)
size bir engel yok. bu durumda genelde 24 saat yeni dolmustur ya da kisi hikayeyi silmistir. icerigi görüntülüyemiyorsunuz ama kisa bir süre daha kisinin story'si varmis gibi gözüküyor. cok kisa bir time window o. onu yakalamissiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.12.25)
(10)

İlk izlenimde ezik algılanmamak için

egerbiryolcu
Bu kelimeden nefret ederim ama sanıyorum ki insanlar tarafından böyle algilanabiliyorum ve bu durum da artık gına getirdi. Beni yıllarca tanıyan insanlar az çok fikir sahibidir hakkimda. Ama onlar bile beni tam tanımıyor bence. Kimi sessiz biri olduğumu kimi nazik biri olduğumu laf arasında dile ge
Bu kelimeden nefret ederim ama sanıyorum ki insanlar tarafından böyle algilanabiliyorum ve bu durum da artık gına getirdi. Beni yıllarca tanıyan insanlar az çok fikir sahibidir hakkimda. Ama onlar bile beni tam tanımıyor bence. Kimi sessiz biri olduğumu kimi nazik biri olduğumu laf arasında dile getirir. Ama eskiden kırıcı şeyler de duyardım. Garip olan şey ise beni çok kısa süredir tanıyan bir insan bile "sen öyle biri değilsin sen tartismazsin ama ben yaparım ederim" gibi kendini güçlü konumlandirdigi cümleler kurabiliyor. İş yerinde mesela mobinge ugramistim. Mobinge ugramamin sebebi ise müdür yardımcısına karşı hakkımı savunmak, benim için skandal bir düşünce yapısına sahip olduğu için bunu dile getirmek olmuştu. Ben bu durumdan bir yıl muzdarip oldum bunu sorguladığımda ise insanlar bana sen sessizsin işte o yüzden üstüne gelmiş diyolar. E ama aksine kimse sesini çıkarmıyordu ben hakkımı savundum diyorum daha ne yapayım. Yakın zamanda üniversitede bir hocam beni fazla tanımadığı halde arkadasimla beni kiyaslamisti o senden daha zeki diye. Bunu ona düşündüren tek şey arkadaşımla daha önce iletişimde olması, arkadaşımın o hocaya hediye vermesi ve ortak projemizi direkt hocaya arkadaşımızın anlatması yani "yoğun girişkenlik"ti. Zira diploma notum, kpss puanım ve hocanın bayildigi proje fikrinin tamamen bana ait olması ortada. Üstelik bilen bilir duyuruda kendime yukleniyorum diye uzunca bir yazı yazmıştım. Tüm bunları yaşayıp sorumluluklarının bilincinde, hayallerime hayal katmaya devam eden bu yolda kimseyle uğraşmayan ama her ne sebeple insanların sıklıkla incitici söz ve davranışlarına yoğun şekilde maruz kalan biriyim. Dün gece mesela maruz kaldığım kabaliklardan biri aklıma geldi ve ağladım. Kimin ne hakkı var ki beni uykumda üzmeye.

Arkadaş ortamlarında şoyleyim. Samimiyet hissettiğim yerlerde kendimi açarim esprili biriyim herkesin sadiginin aksine konuşmayı anlatmayı da çok severim ama eğer rahatsız olduğum şeyler varsa kabuğuna çekilirim sessiz kalırım. Rahatsızlıktan kastım kötü şeyler değil sadece, mesela diyelim herkes aşırı konuşkan ben kimsenin sözünü kolay bölemem veya eskiden daha çok yapardım bunu biri bana bir şey sorarsa laf atarsa konusurdum. Bunu tabii astım ama yine de herkes o kadar hararetli konuşuyor ki lafa bir türlü giremiyorum.

Eskiden insanları çok alttan alırdım kendim kirilsam da onlar kırılmasın diye sineye çektiğim çok şey olurdu. Bu durumu da aşmaya baaladim. Hayatımdan insan cikarabiliyorum çok sevdiğim bir insan bile olsa baktım ki beni aptal yerine koymaya başlıyor artık yine çok kırıcı olmadan defteri kapatıyorum. Ağır şekilde üstüme gelenlere ise ona göre ben de karşılık veriyorum. Eski affediciligimi bilen insanlarda şok etkisi yarattığına şahit oldum.

İş meslek hayatı olarak ise çaliskan biriyim. Bunu baskalarindan da duyardım ama çok dillendirmeden fotograflamadan videolamadan yuruturdum calismalarimi (öğretmen). Hiç ders işlemeyen bir öğretmen bana "bu sene bı tık daha aktifsin" gibi bir cümle kullanmıştı şok olmuştum. Kendisi branş dersimizde çocuklara hiçbir şey yaptirmiyordu benim sınıfındaki çalışmalar duvarlarda bariz belli velilerin olumlu donusleri belliyken.

Okulda da kimseyle çok konuşmazdim dediğim gibi ilişki kurmakta zorlanır ve tek takilirdim. Bu kız niye hiç gülmüyor diyeni bile duydum.

Yani canımı sıkan o kadar çok şey yasamisimdir ki bunlar ilk aklıma gelenler. Takildigim şey kendi halimde olan ama gayet zeki çalışkan insan ilişkilerinde de nazik kavgacı olmayan biri olmak. Bunların sonucu zorbalanmayi mi hak etmek oluyor?

Ben de diyorum ki artık insanlara başka yüzümü göstereyim kimse hafife almasin haddini aşamasın. Mesela bu bir yeni arkadaş veya iş ortamı olabilir. İlk izlenimde böyle algilanmamak için nasıl davranışlarda bulunulmalı. Belki hiç yapmadığım farkındalığımın artacağı şeyler önerirsiniz.

Teşekkürler simdiden.
0
egerbiryolcu
(02.12.25)
En başta öz güvenini arttır. Bunun başı spor. Haftada 1 gün yüz. Duruşun düzelir. Bazı kızların duruşu çok kötü. Dik yürü. Ağırlık çalış.

Biraz ukala olmayı dene.
0
arbre
(02.12.25)
Duruş bozuklugum var evet yoksa fiziğim boyum çok iyi onu asmaliyim.
Ukala olmak bunun üstüne de çalışmam gerek sevdim bu öneriyi. @arbre
0
🌸egerbiryolcu
(02.12.25)
ben de ayni sebeplerden terapiye basladim, bana cesitli sebepler saydi boyle olmamiza neden olmus olacak. henuz aktif olarak bir degisimde bulunmadim kisa suredir yaptigim icin fakat farkindaligim artti, bu da degisimin ilk adimi gibi dusunuyorum. iplenilmemek konusu bazen cok canimi sıktığı için yakın zamanda en yakın arkadaşıma yakınıyordum (benim onu iplediğim kadar onun beni iplememesi konusunda), ters tepti, alıştığı insan farklı birşey söylemiş olunca resmen çıldırdı ve gerçek yüzünü görmüş oldum.

çare aktif olmak, başkaları ne der diye düşünmemek, bu da özgüvenin daha sağlam olmasına bağlı, kendine ne kadar inanırsan başkalarını o kadar az takarsın. uzun yıllarda oluşmuş karakterin hızlıca değişmesini beklemek gerçekçi olmaz ama, baby steps.
0
mirafiori
(02.12.25)
sen normalsin de sana şöylesin böylesin diyenler anormal olmalı. kendini değişitirmen gereken bir durum yok. insan şöyle birine dönüşmeliyim diyerek o kişi olamıyor. sadece tavırlarını ve insanlara yaklaşımını değiştirebilirsin o kadar. hem onlara kendini ispatlamak zorunda degilsin.

gora da ceku diyo ya arif ben dünyaya ayak uydurabilecek miyim? bırak dünya sana ayak uydursun diyo o misal.

dert etme sen öyle de güzel bir insansın.
+4
koela
(02.12.25)
İs hayatında karşılaştığın zorbalıklar meslektaşlarımızın genelinin düşük IQ lu olmasından kaynaklanıyor. Ben de genelde zorbalanırdım öğretmenler odasında. O kısmı mümkünse kafana takmamaya çalış. Diğer alanlarda neyi nasıl halledersin bilemiyorum, terapi yardımcı olabilir.
+1
sekizdokuzon
(02.12.25)
mutlak sevdiğin, sevildiğin bir insan sana gözlemlerini iletecek ve sen de bunları süzgecinden geçireceksin. ablama dişlerini yaptır ablacım derim. kardeşime de saçlarını kısa kestirme derim. başkasına demeyeceğim şeyler bunlar. yoksa herkesin bir çıkarı var ve samimi değiller. mutlaka sebebi dışarıdan belli oluyordur, farkında olmanı sağlayacak insanlara danış.
0
gabe h coud
(02.12.25)
olgunlukla geçiştirebilmeyi başarabilirsen daha iyi olurdan yanaydı düşüncem her zaman ama bazen bilemiyorum.
-2
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(02.12.25)
daha az empati yap. daha fazla kendini sev. önceliğin kendin olsun. yüksek enerjili ol. bu otomatikmen özgüvenini arttıracak. sonrasında baskın taraf haline geleceksin ve bu sorunları yaşamamaya başlaycaksın. bu hayat sporunu yapmak istiyorsan pr'ını reklamını iyi yapacaksın bir de.
0
archmeister8
(02.12.25)
@arcmeister8
O kadar doğru bı şeye değindin ki gerçekten aşırı empati kuruyorum dediğim gibi eskiden beni aglatsalar bile karşılık versem onları uzmekten cekinirdim. Halbuki yalnızlığı seven de bir insanım ama dışardan kendime bakınca sanki insanlar benden vazgecmesin diye her şeye katlaniyorum. Halbuki öyle değil. Empati olabilir sebep.
+1
🌸egerbiryolcu
(02.12.25)
ukala falan olmayı kesinlikle deneme herkes nefret eder senden.

bu tamamen özgüvenle alakalı. sakin ol. her şeye atlama, dinle, ortama adapte olunca sen de hafif hafif kaynaş.

güzel giyin, gerekirse bi tık daha fazla harca görünümüne, bakımlı ol, saç sakal vs. güzel kok.

biraz spor yap, duruşun düzelsin vs.

ama ukala asla olma.

kibar ol, ufak iltifatlar et.

vs. vs.
0
gurur
(02.12.25)
(5)

Kredi kartı borcunu ödeyememek

cometome
Merhaba, arabam masraf çıkarttı karttan çektirdim, üstüne de bir kaç beklenmedik masraf daha oldu. Bir kaç ekstrede sadece asgariyi ödeyebildim şu an asgariyi bile ödeyemiyorum ve bekleyen taksitlerde var. Düşündüm ki bir yerden kredi çekeyim, borcu kapatıp krediyi ödeyeyim vadesi daha çok ama hem b
Merhaba, arabam masraf çıkarttı karttan çektirdim, üstüne de bir kaç beklenmedik masraf daha oldu. Bir kaç ekstrede sadece asgariyi ödeyebildim şu an asgariyi bile ödeyemiyorum ve bekleyen taksitlerde var. Düşündüm ki bir yerden kredi çekeyim, borcu kapatıp krediyi ödeyeyim vadesi daha çok ama hem borcum var hemde kart limitim yüksek olduğu için kredi vermediler. Acaba şubeye gidip almaya çalışsam verebilirler mi? Ya da kredi kartı borcumu yapılandırabiliyor muyum böyle bir seçenek var mı? Ya da başka ne yapabilirim? Bana biraz akıl verirseniz çok mutlu olurum.
0
cometome
(02.12.25)
Borç batağına böyle giriliyor. Açıkçası aileden yakından taksit bittikten sonra ödeyebileceğin bir borç alamıyorsan ya eldekileri satacaksın, ya da eldeki birikimle kapatacaksın ya da borç batağın derinleşecek.

Bir kaç ekstrede asgari ödemenin ardından asgari bile ödeyememenden pek de çıkamayacaksın gibi geldi, evet bankaya ulaş ben ödeyemiyorum bir çözüm bulalım de konuş.
0
denizgonen
(02.12.25)
Ben üç defa asgariyi ödemeyince dönem borcunu kapatana kadar nakit çekimi iptal edilmişti. Nakit avans çekemez oldum. Yapılandırma seçeneği gözüküyor onda da kart kullanima kapatilcaktir uyarısı çıkıyor hiç denemedim. (İş bankası)
0
egerbiryolcu
(02.12.25)
yapılandırma hakkın var. 36 ay taksit yaptır. bir süre kredi skorun yerlerde olur ama zaten kredi skoru yüksek olana da çıkmıyor. fazla koymaz. kredi genişlemesi olduğunda skorunu yükseltirsin.
0
gabe h coud
(02.12.25)
yapılandırmak en doğrusu görünüyor. bir kaç kez ödemezseniz, icralık olursunuz. bu sebeple icralık olana 3-5 sene kredi kartı vermezler.
0
co2s2
(02.12.25)
Soruna tam bir cevap değil ama bu yazdıklarınız daha geçen gün yazdığımı hatırlatıyor . Kanıt niteliğinde.
Acil şeyler için kullandığımız kartlar sadece o anki acil ihtiyaçlardan ibaret değil. Her geçen gün yeni bir acileyet çıkabiliyor .
Bazı kredi kartı severler derneği üyeleri beğenmemişler cevabı ama sorun yok . Gerçekler acı da olsa karşımıza çıkacak :
www.eksiduyuru.com
0
diyecevaplandı
(02.12.25)
(7)

Tükenmiş, yorgun, stresten bunalmış olsa da bir anne çocuğuna bağırıp, dayak tehdidi, sarsma gibi hareketler yapabilir mi? Normal mi karşılanmalı?

psmstc
Ben ne olursa olsun 2-3 yaşında bir çocuğa bu davranışların olmaması gerektiğine inanıyorum. Yeğenim içeceği içeceğinin içine makarna tanesi attı diye ablam kızdı bağırdı, yemek sandalyesinde oturmuyor iniyor hep diye sarstı çocuğu çocuk ta ağladı gitti odasına. Ben de gittim yanına “Anne bana kızdı
Ben ne olursa olsun 2-3 yaşında bir çocuğa bu davranışların olmaması gerektiğine inanıyorum.

Yeğenim içeceği içeceğinin içine makarna tanesi attı diye ablam kızdı bağırdı, yemek sandalyesinde oturmuyor iniyor hep diye sarstı çocuğu çocuk ta ağladı gitti odasına. Ben de gittim yanına “Anne bana kızdı diyor.” yazık.

Ablama diyorum böyle yapmamalısın, Stresten bunaldım tükendim çünkü artık diyor.

Babannem Tek başına eşi vefat ettiği için 6 çocuk büyüttü mesela. Bana şimdiki ebeveynler çok tahammülsüz geliyor tek çocuk olmasına rağmen.

Ablam hafta içi yarım gün de çalışıyor bu arada.

Siz ne dersiniz?
0
psmstc
(30.11.25)
Öncelikle annelik çok zor bir şey kabul ediyorum ama nolursa olsun çocuğun öz güveni dikkate alınmalı. Benim abimde öfke problemi var o da yeğenlerime bazen en ufak şeylerde bagirirdi. Yemek yerken kaşığı düşürdü ayranı döktü gibi sebeplerden. Çocuğun öz güveni çok etkileniyo. Bazen sakinken gel kitap okuyalım derdi yegenime yeğenim sen kızarsın deyip çekiniyordu veya babasıyla kitap okuyunca çok belli oluyordu yanlış yaparsam kızar endisesiyle okuduğu. O yüzden bazen diyorum ki iyi ki yengemle bosanmislar ve çocuklar annesinde diyorum yalan yok. Ebeveynler için belki basit şekilde düşünülen öfke patlamaları çocuklarda yetişkinlikte de kalıcı tavmalara sebep oluyor bence.
0
egerbiryolcu
(30.11.25)
Araba sürmek için ehliyet gerekiyor, çocuk yetiştirmek için gerekmiyor. Yanlış bu noktada başlıyor.

Ek: O tükenmişlik hissiyle kocasına bağırabiliyor mu, ya da kocası ona?

Kocası ona bağırır hatta örselerse 'Ah canıııım, tükenmişlik hissi yaşıyor, dur ben şuna yardıma gideyim diye kayınpeder mi geliyor?

Hakkaten bazı cevaplar fazla toy.
0
Mirket
(30.11.25)
gecmisle kiyaslamak yersiz cünkü
1. sartlar ve ebeveynlik anlayisi farkli
2. cocuklar farkli
3. soruna cözüm üretmiyor.

eger anne kisisi yardim cagrisinda bulunuyorsa, ki ablaniz acikca tükendigini dile getirmis, bu da bir cagridir, ona bu yardimi saglayarak bu olaylarin yasanmasini engelleyebilirsiniz.
anneye yardim etmek de ben bebekle ilgileneyim, o yemek yapsin, ütü yapsin demek degil. anne bebegiyle ilgilensin, yardim eden kisi isleri yapsin demek. yarim gün calisiyorsa bile demek ki basa cikamiyor. anneme ütücü tutup ütü derdinden kurtarmak bile cok iyi gelmisti mesela.
soruna cözüm aramak yerine, a a a bu hic normal degil, diyerek ruhsal olarak darda olan kadinin üstüne gitmek, tam olarak atese benzinle yaklasmak gibi. yapici olmaktan uzak.

ebeveynler de robot degil. elbette yoruluyorlar, sinirleniyorlar, bagiriyorlar, agliyorlar. cocuklari öyle pamuklara sarip sarmalayamazsiniz. böyle bir ebeveynlik yok cünkü cocuklari laboratuvar faresi gibi bir bubble icinde yetistirmiyorsunuz, life happens. bazi cevaplar fazla toy.

üstteki edite hitaben, evet bagiriyor. tükenince heekese bagiriyor. ilk cocuktan sonra istatistiksel olarak bosanma sikligi hayali degil. www.bbc.com
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.11.25)
evet yapabilir. çok normaldir.

bu yeni neslin her şeye "aaa uuu" yaklaşmasından sıkıldım artık.
-2
tchuck
(30.11.25)
Ne olursa olsun, icecegine makarna atti diye 2-3 yasindaki cocuga kizilip bagirilmasi, cocugun sarsilmasi normal degil. Kabul edilebilir degil.
0
thetruenorthstrongandfree1
(30.11.25)
Belli ki anne çok tükenmiş. Bir anne olarak o kadar normal karşıladım ki. Tabi ki doğru bir davranış değil ama benim de zaman zaman tükenip kafamı duvara vurduğum olmuştur. Annelik çok zor. Eskilerle karşılaştırmamak gerek.
+2
suicides underground
(01.12.25)
Hayatta her şey oluyor. Bir insan tükendi diye sizin de olaya şahit olan biri olarak "ha tükendiği için yapıyor ya, sorun yok devam" demeniz gerekmiyor. Ancak engizisyona tabi tutmak da bir o kadar anlamsız bence.

İnsanlar yanlış şeyler yapabilirler. Bir anne çocuğuna haksız sebeple kızabilir, bu dünyada yaşanmamış şok edici bir olay değil. Ancak doğru da değil.
+2
akhenaten
(01.12.25)
(3)

Apartta kaldınız mı hiç?

egerbiryolcu
Çalışan veya öğrenciler için uzun dönemli kiralama yapılan apartlar oluyor ya hiç kaldınız mı avantajı dezavantajı nedir?Tek kişilik oda, mutfak ve banyo oda içinde bu tarz bildiğiniz duyduğunuz güvenilir apartlar var mı, varsa fiyatlar nedir? (Kadınlar için)Lokasyon İstanbul Avrupa ve Anadolu yakas
Çalışan veya öğrenciler için uzun dönemli kiralama yapılan apartlar oluyor ya hiç kaldınız mı avantajı dezavantajı nedir?
Tek kişilik oda, mutfak ve banyo oda içinde bu tarz bildiğiniz duyduğunuz güvenilir apartlar var mı, varsa fiyatlar nedir? (Kadınlar için)
Lokasyon İstanbul Avrupa ve Anadolu yakasi merkezi herhangi bir yer.
0
egerbiryolcu
(30.11.25)
Öğrenciyken bir süre apartta (İstanbul'da değil) kaldım. İki oda, bir mutfak ve bir banyodan oluşuyordu. Çok memnundum. Yurtları hiç sevmem ama apartta oda arkadaşından çok ev arkadaşı gibi oluyor, varlığı seni minimum düzeyde etkiliyor. Kendine ait bir odan oluyor ve kendi yemeğini yapabiliyorsun. Kaldığım yerde temizlik, yemek ya da içme suyu sağlanmıyordu. Çamaşır, kurutma ve ütü için ayrıca ücret ödemek gerekiyordu.
0
gnosis
(30.11.25)
Daha önce 1.5 yıl kadar annemle birlikte bir apartta kaldım ama İstanbul'da değil Ege tarafındaydı ve çokta memnunduk, hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Dedem son 1 yıldır İstanbul'da çok merkezi bir yerde stüdyo daire bir apartta kalıyor. Tanıdığımız bir abinin işletmesi. Apartta herkes uzun dönem kiracı bu arada. Yılda bir kez ev kirası gibi zam geliyor 1 ay sonra zamlı fiyattan kirası 13binden 18bine çıkacak. Kendi mutfağı ve banyosu var ama her katta çamaşır ve kurutma makinası ortak. Genelde erkekler tercih ediyor o apartı sadece 2 çift kalıyor birisi öğrenci diğerleri görece daha büyükler. Duyumuma göre bazı kaçak olarak gelen mülteciler de tercih ediyormuş. Fazla kira alarak kimlik vb. belge ve kayıt olmaksızın konaklatıyorlarmış.

Sözün özü tek kadın için o tarz yerleri hiç güvenli bulmuyorum. Ne kadar merkezi ya da elit bir semtte olursa olsun gerek mülteci fazlalığından gerekse son zamanlardaki bir kesim insanların garip, saldırganlaşmış hal ve tavırlarından dolayı zorunda değilsen eğer kalmamanı öneririm.
0
mermaidd
(30.11.25)
@mermaidd kurumsal gibi gözüken iki üç yere tek kişilik oda fiyatı sordum az önce. Fiyatlar 25-35 bin denildi sanırım sadece kadınlar için olan yurt konseptli olanlar baya tuzlu. Ben mecbur kalmazsam düşünmüyorum ama haftaici her sabah saat beşte kalkıp üç saat gidiş yolu cekicek trafik stresi yaşayacak durumda olursa eğitim merkezim bunu düşündüm çare olarak.
0
🌸egerbiryolcu
(30.11.25)
(2)

Bu cevap hakkında ne düşünürsünüz?

me23
X (erkek) sosyal medyaya kadın birinin taklidini atmış. Yorumlarda biri de "Senden de iyi kadın olurmuş." diyor. O da "keşke" diye cevap veriyor.
X (erkek) sosyal medyaya kadın birinin taklidini atmış. Yorumlarda biri de "Senden de iyi kadın olurmuş." diyor. O da "keşke" diye cevap veriyor.
0
me23
(30.11.25)
Senden de iyi kadın olurmuş cümlesinden rahatsız olup belli etmemek için keşke dediğini düşündüm. Kişiyi tanimayip bağlamı tam bilmediğim için aklıma bu ihtimal geldi.

Dün Twitter da bir paylaşım gördüm baya bıyıklı cabbar görünümlü bir adam fotoğraf atmış arkadaşlar arka planı değiştirir misiz diye. Adamı dansöz, kadın, gay şekilden şekile sokmuşlar her şakaya da şakayla takılmış o da. Belki bu kişi bu adam gibi şaka kaldıran biri olmayabilir.
0
egerbiryolcu
(30.11.25)
t.c.'de kadın olmanın avantajları çok. erken emeklilik, devlet ve özel sektör yardımları, erken staj bulma, 0 askerlik, 0 gss, bedava muayene, ilaç, ameliyat, ebeveyn ve koca maaşını miras alma, süresiz nafaka, 0 düğün masrafı, takıların ve ortak edinilen malın kadına bırakılması, türk yargısı, amguardlar. benim bile kadın olasım geldi.
-5
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(30.11.25)
(3)

Kitap ayracındandan yılbaşı ağacı teması

egerbiryolcu
https://hizliresim.com/2zgr8g4Ayraçları çift taraflı bant ile yapiştirsam geri çikardigimda yipranirlar mi?LED işigi nasıl tutturabilirim? (Aralarından geçirmek veya etrafından çerçeve gibi geçirmek için.)Ben cıvıl cıvıl renkli olan konsepti daha çok beğendim ama bende çok yok gibi o tarz ayraclar.
hizliresim.com

Ayraçları çift taraflı bant ile yapiştirsam geri çikardigimda yipranirlar mi?
LED işigi nasıl tutturabilirim? (Aralarından geçirmek veya etrafından çerçeve gibi geçirmek için.)
Ben cıvıl cıvıl renkli olan konsepti daha çok beğendim ama bende çok yok gibi o tarz ayraclar. O yüzden yazarlar ve padişahlar daha simetrik ve sayıları daha çok diye iki farklı deneme düşündüm. Yani 1. Konsept eldeki renkli şekilli resimli ayraçlar 2. Konsept kahverengi ve yeşil renkli tondaki yazar ve padişah temalı ayraçlardan oluşan tasarım.
Hangisi daha iyi duruyor?
0
egerbiryolcu
(30.11.25)
1. Çok güzel duruyor.

Padişah temalı yılbaşı ağacı konseptine bittim yalnız :)) inanılmaz bir kafa
0
makbur
(30.11.25)
zaten bir 15. yy sözde Osmanlı rivayetine göre Osman bey rüyasında göbeğinden çıkan ve büyüyen bir ağaç görür. Bu ağaç da imparatorluğu simgeler. bu kurucu mite çok uygun olmuş :)

1 daha iyi dursa da padişah olanı konsept olarak daha çok beğendim.
+2
eileengray
(30.11.25)
Aslında ben bir anlam yüklemedim ya sadece yazarlar ve padişah ayraçları aynı incelikte ve sayıları çok diye tamamen görsel düzen amaçli dusundum:d
0
🌸egerbiryolcu
(30.11.25)
(14)

Gerçekçi bi dizi arıyorum. Hayatta olan biteni anlatan.

luluki
Mesela how i met, breaking bad tarzı şeyler kurmaca. Normal hayatta böyle şeyler yok.Behzat gibi. İşinde gücünde adamlar, cinayet oluyor, gidip buluyorlar. Sıradışı şeyler yok. Hayatın kendisi. Eskilerden ikinci bahar gibi.Aşk olur, polisiye olur, komşuluk olur.
Mesela how i met, breaking bad tarzı şeyler kurmaca. Normal hayatta böyle şeyler yok.
Behzat gibi. İşinde gücünde adamlar, cinayet oluyor, gidip buluyorlar. Sıradışı şeyler yok. Hayatın kendisi. Eskilerden ikinci bahar gibi.
Aşk olur, polisiye olur, komşuluk olur.
0
luluki
(29.11.25)
İlk aklıma gelen ‘this is us’ oldu.
+2
pop art
(29.11.25)
this is us +1
virgin river küçük bir kasabada herkesin birbirini tanıdığı bir yerde geçiyor ama ufaktan pembe dizi gibi de.
shrinking olabilir belki ama o da psikologlara realist gelmiyordur :D
ted lasso'nun eh yok artık dedirten tarafları var ama insan ilişkilerini gerçekçi yansıttığını düşünüyorum dizinin.
0
black holes in the sky
(29.11.25)
When They See Us
0
Amaranta ursula
(29.11.25)
Line of duty
0
mikahakkinen
(29.11.25)
the bear
0
eileengray
(29.11.25)
mymister
0
Rondak
(29.11.25)
Üvey Baba
+4
yurtsuz john
(29.11.25)
eskilerden baba evi süper baba

bazı yerleri kurmaca ama gerçek hayata çok da uzak değil ekmek teknesi

ikinci bahar'ı söylemişsiniz zaten
0
exlibris
(29.11.25)
Sopranos
The Wire
Better Call Saul

Üçünü de izledim. Hepsi birbirinden gerçekçi diziler. Bu dizilerde olan olayların son derece benzerlerini kimi zaman bizzat yaşadım, kimi zaman sözüne itibar ettiğim insanlardan dinledim. Üç dizideki karakterlere son derece benzeyen insanlarla tanıştım, iş yaptım.
0
10551037
(29.11.25)
çernobil
+1
hold the door
(29.11.25)
Northern exposure.
0
logisticsmanager
(29.11.25)
Narcos. Evet narcos serileri. Gayet de gerçek yaşamla aynı şeyler. Dizinin tadı da buradan geliyor.
0
ground
(30.11.25)
Six feet under
0
egerbiryolcu
(30.11.25)
1) borgen - danimarkali politikacilarin hayatlari, mutevazi bir yasam.
2) downton abbey - ingiliz soylularinin hayatlari, gundelik yasamlari, sorunlari.
3) ricky gervais'in after life'i - karisini kaybeden bir adamin gundelik hayati.
4) skam - norvecli ergenlerin hayatlari, cok az aksiyon var ama partiledikleri icin, aykiri bir sey yok.
0
Sour
(02.12.25)
(3)

İstanbul'da bir rota sorusu (o mu bu mu )

egerbiryolcu
Ortada fol yok yumurta yok tamamen can sıkıntısından soruyorum. Ama ihtimali yüksek bir ikilem.Benim bir yıl sürecek bir eğitim sürecim olacak. Bu merkezlerden biri Sultanahmet biri ise Haydarpaşa. (Ataşehir de var ama zorunluluğum olmazsa direkt eliyorum bunu) Ben ise ilçe olan Arnavutköy'de oturuy
Ortada fol yok yumurta yok tamamen can sıkıntısından soruyorum. Ama ihtimali yüksek bir ikilem.

Benim bir yıl sürecek bir eğitim sürecim olacak. Bu merkezlerden biri Sultanahmet biri ise Haydarpaşa. (Ataşehir de var ama zorunluluğum olmazsa direkt eliyorum bunu) Ben ise ilçe olan Arnavutköy'de oturuyorum. Hatta daha da gerisinde diyeyim. Arnavutköy merkeze gelmek için 50 dakika otobüs yolculuğum oluyor. Durum böyleyken;

Evet Sultanahmet ile aynı yakadayız ama çok aktarma olur ve çok kalabalık yerler gibi geliyor bu taraflar bana.
Haydarpaşa ise karsiyakada ama metro metrobüs ile daha hızlı bir gidiş olabilir mi yani Sultanahmet'ten daha mı iyi bir rota olur sizce? Ama metrobusten inince çok yürüme mesafesi mi olur tam bilmiyorum o tarafları.

Bunun dışında eğitim saatleri belli değil. Ama bu iki yer için tercih hakkım yüksek ihtimal olacak. Şubat'ta başlarsa tam kiş ayları vs denk gelecek. Her türlü yol çilesi de mecbur çekilecek ama en stressiz konforlu seçenek ne olabilir?
0
egerbiryolcu
(21.11.25)
Sultanahmet'e gir çık daha zor, tramvay harici bişi yok.
Haydarpaşa diyince tam neresi bilemedim, garın o tarafsa oraya vapur var metro var Marmaray var. Direkt rota bakmak lazım ama orası daha kolay geldi.
+1
Bruce
(21.11.25)
Göktürkten dakika başı alibeyköye otobüs var. Alibeyköyden de Eminönü’ne tramvay var. Acaba o otobüsler sizin de oradan geçiyor mu?
0
eileengray
(22.11.25)
Aslında Arnavutköy merkezden Eminönüne direkt otobüs var ama trafikli bir güzergah gibi ve otobüsler çok kalabalık oluyor.
Göktürk'e metro ile gidebilirim..onu da araştırayım.
@eileengray
0
🌸egerbiryolcu
(22.11.25)
(3)

Yargıtay'daki dosya durumu

egerbiryolcu
E devlette iki bölüm şeklinde gözüküyor. Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı-durum ilgili yargıtay dairesinde4.ceza dairesi-durum arşivdeGeliş tarihi 2024Ne anlamaliyim? Karar çıkması yakin mıdır? İki beraatim var. (Mahkemeye çıktığımda beraat aldım. İstinafa gitti tekrar beraat aldım en son Yargıtay'd
E devlette iki bölüm şeklinde gözüküyor.
Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı-durum ilgili yargıtay dairesinde
4.ceza dairesi-durum arşivde
Geliş tarihi 2024

Ne anlamaliyim? Karar çıkması yakin mıdır? İki beraatim var. (Mahkemeye çıktığımda beraat aldım. İstinafa gitti tekrar beraat aldım en son Yargıtay'da dosya) Yüksek ihtimal beraat çikar diyebilir miyiz?
+1
egerbiryolcu
(19.11.25)
Dosyaya bakacak daire 4. Ceza dairesi. Fakat henüz dosya arşivde, herhangi bir işlem yapılmamış. Demektir… daha bekleyeceksin yani.
0
dedeminhirkasi
(19.11.25)
yargıtay cbs dosyaya tebliğnamesini yazıp dosyanızı ilgili yargıtay dairesine göndermiş. ilgili yargıtay dairesinde sırasını bekliyor dosyanız. savcılığın tebliğnamede istinaf kararını bozma mı onama mı istediğini görebilirsiniz edevletten.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(20.11.25)
Bozma istiyolar şimdi baktım.
@duyulmasi gerektigi kadar
0
🌸egerbiryolcu
(20.11.25)
(12)

Tariflerini yaptığınız aşçı

fildirfildir
Yeni tarifler denemek istiyorum. Çoğunlukla ev yemeği ama diğer mutfaklar da olur. Tariflerini denediğiniz, gerçekten lezzetli olduğunu düşündüğünüz aşçıları yazarsanız çok sevinirim.
Yeni tarifler denemek istiyorum. Çoğunlukla ev yemeği ama diğer mutfaklar da olur. Tariflerini denediğiniz, gerçekten lezzetli olduğunu düşündüğünüz aşçıları yazarsanız çok sevinirim.
+1
fildirfildir
(19.11.25)
Ahmet şef in mutfağı youtube, anam babam usülü salçalı soğanlı en temel tencere ev yemeklerini öğrenmek için iyi bir kaynak
+1
grimavi
(19.11.25)
Yemek.com Ferhat Bora şef
+1
chicha_v2
(19.11.25)
200 e yakın yaptığımız yemek vs. Belki ilginizi çeker.
www.tiktok.com
+1
ground
(19.11.25)
Ferhat şef demeye gelmiştim. Onun dışında YouTube da çok eskilerden bir kadın vardı Hatice mazi diye. Bir kere ekşili sulu köfte bir kere de şekerparesini yaptım (ki bu benim geleneksel Bayram tarifimdir yıllardır) ikisi de tam tutan tariflerdi. Belki sayfası duruyorsa diğer tariflerine bakılabilir geleneksel ev yemeği tarifleri veren bir konsepti vardı.
0
egerbiryolcu
(19.11.25)
Ahmet Şef demeye gelmiştim. @grimavi söylemiş.
0
Mirket
(19.11.25)
ferhat bora
sadık kılıç
0
jelly bear
(19.11.25)
hafif pasif agresif ancak mükemmel tüyolar veren şemsa denizsel. her tarifi çok iyi oluyor.

sebze yemeklerinde sıvı yağ öneren hiçbir şefi takip etmem.
+1
eileengray
(19.11.25)
Teşekkürler^^
0
🌸fildirfildir
(19.11.25)
Görüyorum ki yeterince Ferhat Bora övülmemiş.
+1
kumandanim
(20.11.25)
Bengi Kurtcebe
0
mor oje
(20.11.25)
instagramda ferah kitchen kullanıcı adıyla seda ferah tariflerini sıkça kullanıyorum.
0
Kediyi üzdün
(20.11.25)
Hamur işleri için youtube da masmavi3
Tatlılar için masterchef burcu
Diğer bütün tarifler için ardanın mutfağı bence çok başarılı.
Refikanın yaptığı tüm tarifleri izlerken çok beğeniyorum, kendim yapınca asla tutturamıyorum. Bu üstteki 3 lünğn daha kötü çıkan tarifini görmedim.
Ferhat borayı da beğeniyorum bu arada.
0
physcos physcos
(21.11.25)
(7)

Mahalleniz, oturduğunuz sokak hangi film setinden?

sekizdokuzon
Falanca filmi bizim mahallede çekseler olurmuş dedirten bir benzerlikten bahsediyorum. Ağır Roman'i bizim sokakta cekebilirlermis. Dolapdere rulez!Siz hangi filmin setinde yaşıyorsunuz?Teşekkürler.
Falanca filmi bizim mahallede çekseler olurmuş dedirten bir benzerlikten bahsediyorum. Ağır Roman'i bizim sokakta cekebilirlermis. Dolapdere rulez!

Siz hangi filmin setinde yaşıyorsunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(18.11.25)
Öncelikle soru çok hoşuma gitti:)
Spesifik örnekler bilemedim ama evimizin arkası orman bir de bahçeye çikip karşıya bakınca tepelik bir yol var sıra sıra sokak lambaları..ıssız bir yer. Gece bakınca hem çok hoş hem çok ürkütücü gozukuyor. Sokagimizda da evler arası mesafe çok fazla. O yüzden korku gerilim filmlerine çok iyi gider burası. Türk dizilerinde de hani adamı öldürüp ormana falan gizli gizli gömmek için toprağı kazmaya giderler ya öyle sahnelerde de iş görür:d
+1
egerbiryolcu
(18.11.25)
ben bulamadım ya.
tabi son zamanlarda dizi izlememenin de etkisi var. beylikdüzü işte. düz geniş yollar önüm arkam sağım solum site.
0
lazpalle
(18.11.25)
Benim sokakta dizi çekiyorlar ama hangi dizi olduğunu öğrenemedim.
0
peki madem
(18.11.25)
viyana'da son yasadigim sokak tam schindler's list'ti. kuruldugundan bu yana yahudi mahallesiydi. benim oturdugum apartmanin üstüne 2. dünya savasi'nda bomba düsmüs, apartman 70'lerde yenilenmisti. mahallede her sokakta, benim apartmanimin önünde bile bir sürü altin plaka vardi. cesitli imha ve calisma kamplarina deporte edilen yahudi vatandaslarin isimleri yaziyordu ve bu plakalardan binlerce vardi.

su an oturdugum ev bir köyde. film seti olarak bilemem ama heidi'nin köyü diyebilirim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.11.25)
truman show. ne eksik ne fazla.
0
cairo
(18.11.25)
Mr Bean'in bir bolumunu bizim sokakta cekmisler. Sene 1992.
0
joelskellington
(18.11.25)
maps.app.goo.gl


İyi korku filmi çekilir..

İstanbul’da oturduğumuz sokakta sürekli dizi çekiliyordu. Haluk Bilginer’in babaydı yanlış hatırlamıyorsam öyle bi dizisi vardı hatırladığım. Bizim sokakta çekilmişti.
0
suicides underground
(18.11.25)
(4)

Telefon kamerasından video çekerken garip ses geliyor

egerbiryolcu
Bir süredir böyle bir sorun var. Sanki biri kağıt yirtiyormus gibi hisirtili bir ses. Ortamda ses olmayan bir şey çeksem de o ses geliyor açık kapalı alan da fark etmiyor. Sebebi ve çözümü ne olabilirTelefon oppo a73
Bir süredir böyle bir sorun var. Sanki biri kağıt yirtiyormus gibi hisirtili bir ses. Ortamda ses olmayan bir şey çeksem de o ses geliyor açık kapalı alan da fark etmiyor. Sebebi ve çözümü ne olabilir
Telefon oppo a73
0
egerbiryolcu
(17.11.25)
ois sesi olabilir.
0
jelly bear
(17.11.25)
mikrofonlardan birine temas ediyor olabilir misiniz?
0
klassno
(17.11.25)
telefonun kılıfını komple çıkartıp dener misiniz?
0
co2s2
(18.11.25)
@co2s2
Kilifim yok ama bir keresinde ekranım düşmüştü ve başka ekran taktirttim. Dikkat etmemiştim ama o değişiklikten sonra mi bu sorun çıktı siz kılıf deyince ekran degistirdigim aklıma geldi.
0
🌸egerbiryolcu
(18.11.25)
(12)

değişik bir gönül ilişkisi sorusu (romantik değil - hemcins arkadaş)

alice in potatoland
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece ta
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece taklit ediyor.

Geçenlerde muhabbet esnasında ağzımdan ben 2 yaşındayken ailemle yaptığımız bir road trip'in rotası çıktı. Bunu ben hatırlamıyorum ama elimde tabii ki fotoğraflar var. Bir baktım, bana haber etmeden 4 ay sonra o rotayı yapıyor. Tıpatıp aynısını.

Evime geliyor, evimde bir haç+çan var; yani haça çan takmışlar. Bunu ben İtalya'da bir köyden almıştım; oraya gitmemizin amacı da 2025 senesi Jübile-Hac yılıydı ya, eşim (kendisi Katolik) istemişti.
Şimdi bakıyorum, hemen İtalya gezisi planlanıyor, o köye de gidiyorlar. O köyde hiçbir şey yok. Tek sebebi benim oraya gitmiş olmam. Bende gördüü haçı hemen o da almış. Kendisi Türk bu arada. Hıristiyan falan değiller. Ben görünce de, "Aa sizde de mi var, üstündeki çan çok hoşuma gitti, ondan aldım" diyor. Sanki bende gördüğünü ben bilmiyormuşum gibi; inanılmaz bir salağa yatma var.

Eşimin ailesi baya köylü insanlar. Kazları var, inekleri, keçileri var. Kaz festivali oluyor Kasım ayında. Bir restoranda buluşup herkes ailesiyle kaz yiyor falan.
Bana direkt dediği, "Ben de kaz yemek istiyorum." Sonra bakıyorum, kutlamanın olduğu restorana hoop 2 hafta sonra gitmiş (restoran onlara 75 dk mesafede, Isviçre için normal değil bu süre).

Eşim beni yıldönümünde bir yere götürüyor. Hemen onlar da oraya gidiyor.
Örnekler yazsam sonsuza gider.

Bu beni aşırı rahatsız etmeye başladı. Sürekli ne yaptığımda, ne yediğimde, nereye gittiğimde gözü olan biri var. Bu, öyle egomu okşayan bir şey değil, gerçekten sinirlendiren ve aşırı derecede irrite eden bir şey.

Bu kişiyi uyardım, güzel laflarla, kırıcı olmadan ama değişmiyor. Ortak başka bir arkadaşımız, tam beyaz yakalı işte, diyor. Ama ben beyaz yakalı değilim :) Böyle saçmalıkları çekemem sahiden.

Sizce bu kişinin düzelme ihtimali var mı, arkadaşlığı kurtarmaya çalışayım mı yoksa artık kayıp vaka diye bakıp araya mesafe mi koyayım? Siz n'apardınız?
0
alice in potatoland
(17.11.25)
Şöyle ki bu kişi düzelmez. Demek ki karakteri bu ve kendinde eksik olduğunu düşündüğü şeyleri başkalarının üzerinden tamamlıyor. Elbette ki bu gittiğiniz yerlere ne ilk ne de son giden kişisiniz. Size kalkıp "gittiğin rotaları çok beğendim, aynılarını bende yapmak istiyorum." dese eminim ki problem olmayacaktır ama anlattığınıza göre sizi taklit edip üstüne "aa haberim yoktu aldığından, gittiğinden, yaptığından vs." şeklinde tepkiler veriyorsa bu bi tür psikolojik rahatsızlık bile olabilir kanaatindeyim. Aramızda psikoloji ile ilgilenen ya da mesleği direkt o olanlar aydınlatabilirler.

Bu kişi sizin eşiniz veyahutta çevreniz tarafından sevilme, beğenilme ya da taktir edilme biçiminize hayran olduğu için tamamen sizin gibi olma çabasına girmiş olma ihtimali yüksek. Yani "bende alice in potatoland gibi olursam sevilirim." çabasında olabilir.
+7
mermaidd
(17.11.25)
@mermaidd, tam işte o bahsettiğiniz gibi. Harika anlamışsınız olayı.
Planlamaları benden gizli yapıyor. Benim yaptığımı biliyor ama asla, "Nerede kaldınız, burası görmeye değer mi?" gibi sorular sormuyor. Sorsa, elimden gelen en iyi şekilde yardımcı olacağımı, asla esirgemeyeceğimi çok iyi biliyor ama asla sormaz. Hep gizli gizli, arkamdan yapar. Sanki benim gittiğimden haberi yokmuş da onun da gitmesi tesadüf olmuş gibi :D
+2
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
bu kişinin kadın olduğunu varsayıyorum. ve kadınlar arasında bu durum nedense çok yaygın. eşim ne yaparsa aynısını yapan bir yığın arkadaşı var. aldığı kıyafet, gittiğimiz yer, eve gelince yeni ne aldıysa aynısını almalar, yediğimiz yemek hep aynı şeyleri yaparlar. ne kadar uyarsan uyar değişmiyor, yani en azından bizimkiler değişmiyor.
+1
gercekdunya
(17.11.25)
Benim yakın bir arkadaşımın aynı konudan muzdarip olduğu biri var hayatında. Hatta acaba o mu yazdı bu duyuruyu diye düşündüm. Hangi eşyayı alsa hangi elbiseyi giyse hatta verdigi poza kadar taklit ediyor kızı. Taklit eden kisi de cahil görgüsüz biri de değil gayet işinde gücünde eğitimli biri. Bunu konuştuğumuzda sebebinin vakti zamanında kiyas yapılması oldugunu dusundum. Çünkü kızın annesi diğer kişiyi örnek gosteriyormus bir kıyas yapiyomus (kuzenlerdi galiba)
Arkadaşımın eşi sarışın. İddia ettiğine göre bu kız, arkadasimin eşine çok benzeyen sarışın biriyle evlenmiş (şaka değil)
Bence kişinin kendisinin bile farkında olmadığı travmatik bir konu olabilir.
Bana kalırsa çok da dert edilecek bir şey değil. Kendi çapinda taklit etsin dursun ne var ki.
Bu durumdan dolayı mesela ben arkadaşımda görüp beğendiğim bı şeyi satın almaya çekinir okuyorum. Acaba benim hakkımda da AA bak bende gördü o da aldı diye benim de onu taklit ettiğimi düşünür mu diye.
+2
egerbiryolcu
(17.11.25)
@egerbiryolcu, Müstakil olaylar öyle bir algı uyandırmaz.
Daha önce bende görüp beğendiği bir şeyi vardı, aynısından alıp ona hediye ettim. Ya da mesela kendime pijama alıyordum, ona da aynı takımdan bir tane aldım. Neden? Çünkü beğendim, rahattı, kaliteliydi ve doğum günü geliyordu.
Sizin de ufak tefek benzerlikler elbet olabilir, arkadaşsınız sonuçta, ama böyle, benim arkadaş gibi, her gittiğiniz yer karşı tarafın bucket list’ine giriyorsa bir sıkıntı vardır.

@gercekdunya, evet ikimiz de kadınız.
0
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
senin her yaptigini yapmasinin sebebi senden ilham almasi degil, senin yaptiginin gölgesinde kaldigini düsünmesi. kendi degerini, ben ondan daha iyi miyim, ben bunlari yapabilir miyim, diye seninle karsilastirarak ölcüyor.

bahsettigin arkadas profili yillardir cevremdeydi. :D entry'm bile var bu konuda. eksisozluk.com
ne yaparsam yapayim, her kisisel basarimi, her gezimi, her yeni kurdugum arkadasligimi, her yaptigimi kendisine tehdit olarak algilayan bir arkadasti. benim yapamadigimi o yapiyor, benim gidemedigim yere o gidiyor, diye calisiyordu kafasi ve kendisini her ne yaptiysam aynisini yapmak icin paraliyordu.
bu insanlar pasif agresif olduklari icin dogrudan catismayi söylemiyorlar, arkadan is cevirir gibi yapmalari bundan. yüzlesirsen sadece bahane üretiyorlar. o da pasif agresiflikten.

anlattigin her seyi birebir yasadim. ben de buraya yazmaya calissam 10 ciltlik roman olur yasadiklarim bu insanla. sonuc olarak artik arkadasim degil. böyle bir iliskiye ihtiyacim yok.

ben bu durumu psikologla konusmustum. bu duruma ödünleme ve chronic comparative self-comparison deniyormus. kaygili-cekingen baglanma tiplerinde ortaya cikiyormus. o suraya gitti, ben gitmedim, benden öne gecti. o sunu yapti, ben de yapmaliyim, yoksa gerisinde kalirim... sonra biraz üstüne okuyunca, ah iste bu! dedim.

sorun sen degilsin. yol ver gitsin. arkadasliklar enerjini tüketmemeliler.
konusmak istersen numarami biliyorsun :)
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
Çok komik, bir yandan da sinir bozucu.
İnsanın arkadaşına özenmesi ondan ilham alması, yaptığını beğenip kendisinin de yapmak istemesine tamamım. Hepimiz birilerinde bir şeyler görüp etkileniriz ve biz de yapmak isteriz.
Ama burada önemli detay dürüstlük.
Ben yakın arkadaşıma “Ohaa çok güzel ben de gidip alacağım bundan” der gidip alırım o da aynısını yapsa yadırgamam.
Ama iş böyle direkt taklide ve salağa yatmaya gelince ortada çok ciddi bir problem olduğunu gösteriyor.
Hiç normal değil bu kadarı.
Dizilerdeki psikopat karakterler var ya bildiğin o bu.
Ben olsam hızlı bir şekilde mesafemi koyarım böyle insanları tehlikeli bulur hayatımda tutmamaya çalışırım.
+2
mutekebbir
(17.11.25)
bence sizi alfası ilan etmiş, onaylamış, takdir etmiş hatta sizin hayranınız olmuş içten içe ve bir tutam da kıskançlık var.. bana sapkınlık gibi geldi.. hatta anlattığınız sonu kötü biten filmlerin senaryolarına benziyor.. eşinize falan da ilgisi var mıdır bilmem ama iş oraya gitmez umarım :/
0
denizmaniaherif
(17.11.25)
bunun sozluk karsiligi "creepy", en sevmedigim isler.
mesafe koymakta fayda var derim..
+3
cooperr
(17.11.25)
rahatsızlığınızın sebebi nedir, ben tam anlayamadım. arkadaşınızın yaptıklarının çoğunda sizi referans göstermeyip yaptıklarını kendi fikriymiş gibi pazarlamasından mı, yaşadığınız benzer deneyimler üzerinde konuş(a)mamak mı, arkadaşınızın ilişkinizi "acaba alice in potatoland ne yapmış" seviyesinde yaşıyor olmasından mı, sizi taklit ederek eşinize sempatik görünmeye çalışmasından mı, yoksa başka bir sebepten mi rahatsızlık duyuyorsunuz?

arkadaşınızın yakınında gustosuna güvendiği biri var, anlatımınızdan etkilenip o da benzer şeyler yaşamak istiyor olabilir. yapsın ne olacak, bunu yaptıklarımda gözü var olarak görmeyin. influence etmişsiniz işte.

ben olsam rahatsızlığımın sebebini söylerdim. ama diğer yandan da kendisini ne özel alanıma davet eder, ne de özel olarak buluşurdum. iletişimimi toplu arkadaş buluşmalarıyla sınırlandırırdım.
+3
tnz
(17.11.25)
@tnz
Rahatsızlığım sürekli taklit edilmek, yaptığım şeylerin sürekli gözetlenmesi ve karşı tarafın ilişkiyi “acaba alice in potatoland ne yapmış” seviyesinde yaşaması. Ben bir yarışın parçasıymışım gibi hissettiriliyorum.
Mesela ben X şehrine gidiyorum, o da oraya gidip sonra benim gittiğimi bilmiyormuş gibi bana diyor ki “Ben de oraya gittim, ama şuraya da gittim.”
Yani sürekli kendisini benimle aynı şeyleri + daha fazlasını yapmış olmakla kıyaslıyor. Hatta bu bir kıyas da değil sadece, bana karşı üstünlük kurmaya çalışıyor. Beni taklit edip fikrimi asla almadan tamamen aynı şeyleri yapıp benden gizlemesi, ilişkiyi ve aradaki güveni manipüle ediyor hissi veriyor. Kişisel alanım ihlal ediliyormuş gibi hissettiriyor. Benim bir dünyam var, kendi hayatım var ama mahremiyetim yokmuş gibi. Ben çevremdeki insanlarla arkadaş olmak istiyorum, rakip değil.
Burada okuduklarımla da ilişkiyi ciddi anlamda kesme kararı aldım.
0
🌸alice in potatoland
(19.11.25)
siz yine bire bir görüşmelerinizi kısıtlayın, günlük konuşmalarınızı azaltın, sosyal medyada ilgi göstermemeye çalışın.
ama (eğer oluyorsa) toplu arkadaş buluşmalarında mutlaka denk geleceksiniz. hatta yeri geldiğinde (ör: bir kutlama için) evine gitmek ya da evinize çağırmak zorunda kalacaksınız. o varsa ben gelmem, benim olduğum yere gelmesin gibi bir tavır da takınılamayacağına göre akıl ve ruh sağlığınız için bir şekilde bu durumu kabullenmeniz gerek. diğer türlü kendisine malzeme vermemek uğruna kendi hayatınızı kısıtlamış olacaksınız.
0
tnz
(19.11.25)
(5)

ATM servis dışı

egerbiryolcu
Geçici olarak servis dışıdır yazısı vardı. Bulunduğum yerde başka ATM yok. Kendiliğinden düzelir mi bı iki saat sonra tekrar gidip denesem. Yoksa görevlilerin mi gelip duzeltmesi gerekiyor? Eve uzak o yüzden sormk istedim.(Genelde hep bozuk kartı almıyor bu sorundan sonra bazen çevrede görevliler gö
Geçici olarak servis dışıdır yazısı vardı. Bulunduğum yerde başka ATM yok. Kendiliğinden düzelir mi bı iki saat sonra tekrar gidip denesem. Yoksa görevlilerin mi gelip duzeltmesi gerekiyor? Eve uzak o yüzden sormk istedim.
(Genelde hep bozuk kartı almıyor bu sorundan sonra bazen çevrede görevliler görüyorum ertesi gün duzeltiyolar ama servis dışı yazısı geçici bı durum mudur)
0
egerbiryolcu
(17.11.25)
üzerinde numara varsa arıyorum 1 saat içinde görevli gelip düzeltiyor.
+1
summerjam0306
(17.11.25)
Görevliler arkada para yüklemesi yaparken de on dakikalığına 'servis dışı'yazıyor. Görevli işini bitirince ATM çalışıyor.
Neden servis dışı olduğunu bilmeden buradan ne diyebiliriz ki?
Kart sıkışmış, görevli de sen oradan ayrıldıktan üç dakika sonra gelip çıkarmış da olabilir.
+1
Mirket
(17.11.25)
makinenin sorunu görevli çözebilcek düzeyde ise, nöbetçi görevli başka bir rut üzerinde değilse, kendisine iş emri düştüyse gelip kısa sürede düzeltme ihtimali var.

yani diğer arkadaşların dediği gibi, ne sorunu olduğunu bilmeden birşey söylemek zor. hangi banka olduğunu bilmiyorum ama bazı bankalar atm durumlarını canlı olarak web sitesinde gösteriyorlar. ordan takip edebilirsin.
+2
gercekdunya
(17.11.25)
Sorunu ben de bilmiyorum ki sadece böyle bir yazı sonrası kendi kendine düzelme ihtimali var mı diye merak ettim.

Ptt'nin. Teşekkürler web sitesini inceleyeyim.
0
🌸egerbiryolcu
(17.11.25)
en baştan ptt deseydin aynı gün içindeyi bırak bir haftada bile düzelme ihtimali olmaz derdim :))
+4
gercekdunya
(17.11.25)
(2)

Havaist ile (merter’den) İstanbul Havalimanına gidiş

ezkaza
Havaist ile merter’den iga’ya Kaç dakikada gidiliyor? Son zamanlarda benzer rotayı kullanan oldu mu? Veya merter’den ist havalimanına en hızlı ve direkt nasıl gidilir tavsiyelerinizi almak isterim.Şahsi araçla gidemiyorum maalesef. Toplu ulaşımla mümkün.
Havaist ile merter’den iga’ya Kaç dakikada gidiliyor? Son zamanlarda benzer rotayı kullanan oldu mu?

Veya merter’den ist havalimanına en hızlı ve direkt nasıl gidilir tavsiyelerinizi almak isterim.
Şahsi araçla gidemiyorum maalesef. Toplu ulaşımla mümkün.
0
ezkaza
(16.11.25)
Gayrettepe deki metroyla havalimanı 45 dk falan sürüyor fakat metro sefer aralıkları en son kullandığımda degismediyse 20 dakikaydi.
(Merter'den metrobüs Mecidiyeköy yapma ihtimaliniz olursa diye)

Düzenleme: direkt gidiş kastettiğinizi sonradan fark ettim.
+1
egerbiryolcu
(16.11.25)
2 hafta once sabah 06.50de bindik. 1 saat civari suruyor cunku Merterden sonra 4 durakta durdu.
0
cancoskn
(17.11.25)
(6)

İnsanlar sizin hakkınızda nasıl önyargılarda bulunuyor?

Civil.leo
Sb
Sb
0
Civil.leo
(15.11.25)
kibirli, kendini beğenmiş, şımarık, küs veya düşman.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(15.11.25)
hakkını savunduğum insanlardan biri sanıyorlar.

-ulan sığır... hakkını savunuyorsam onlardan biri miyim?- demeye fırsat olmuyor tabi.
0
yurtsuz john
(15.11.25)
Öfkesiz, sakin biri olduğumu dusunurler genelde. Alakası yok. Dışarda sadece nazik bir insanım. Tabii ki birçok duyguyu en yoğun şekilde yaşayabiliyorum. Bu durumu hep saçma bulurum.
Onun dışında üniversiteden bir hoca beni arkadaşımla kiyaslayip onu daha zeki bulmuştu. (Ama ortak bir proje ödevimiz vardı hoca projeye bayıldı. fikir tamamen bana aitti diğer arkadaş projeyi anlattı diye parlayan o oldu. Bana da o senden daha zeki denildi)
Çok girişken, kendimi birilerine beğendirmeye çalisan (mesela o hocaya herkes iltifat eder hediyeler alirdi) biri olmadığım için galiba garip garip şeyler yaşiyorum.
0
egerbiryolcu
(15.11.25)
kaygısız, umursamaz, odun. ha bir de dinsiz imansız.
0
lazpalle
(15.11.25)
Sosyal hayatta bana kazanova vibe'ı verdiğim söylenir başlarda, halbuki ne kazanova olabilecek bi tipim var ne de onunla uğraşacak azmim.

İş ortamlarında ise evli barklı mazbut aile babası olduğumu sanıyorlar başta, halbuki hiç o tip biri de değilim.
0
Bruce
(16.11.25)
Beni cok zengin saniyorlar.
0
thetruenorthstrongandfree1
(16.11.25)
(7)

kumpir neden ve nasıl popüler oldu

biseysorcaktim
zehirlenen gurbetçi aileden bağımsız olarak soruyorum bu soruyu. --balkan göçmeni bir aileden geliyorum, bizde patatese kumpir denirdi çok eskilerden. kuzine sobada pişirilir, pişirince kolayca parçalanır, kabuğuyla yenirdi.içine bir şey koyulduğunu bilmiyorum ama bizimkiler çok fakirmiş zaten, muht
zehirlenen gurbetçi aileden bağımsız olarak soruyorum bu soruyu.
--
balkan göçmeni bir aileden geliyorum, bizde patatese kumpir denirdi çok eskilerden.
kuzine sobada pişirilir, pişirince kolayca parçalanır, kabuğuyla yenirdi.
içine bir şey koyulduğunu bilmiyorum ama bizimkiler çok fakirmiş zaten, muhtemelen içine koyacak bir şey bulamamışlardır.

geleneksel türk mutfağı ürünü falan yazmışlar internette bazı yerlerde. muhtemelen kendi markaları için pr oluşturmaya çalıştıkları için yalan yanlış sıkıyorlar da, öyle tarihi falan olduğunu sanmıyorum.

zaten şuanki haliyle tarihi falan da olamaz, içinde salam, sosis, turşu, rus salatası, ketçap mayonez olan şey nasıl tarihi olsun.

var mı kumpirin bir hikayesi, türkiye'de ne zamandan beri böyle sunulan bir yiyecek?
kim neden beğeniyor bunu? patatesi ne kadar sevsem de bunca yıllık ömrümde hiç kumpir yediğimi bilmiyorum.
salam, sosis, rus salatası koymak kimin fikriydi?
eskiden nasıl yapılırdı, yoksa türkiye'de kumpir deyince bu garip şeyler hep var mıydı?
son soru, ortaköy nasıl kumpir'in başkenti oldu? yanyana 100+ dükkan, hepsi kumpir satıyor.
0
biseysorcaktim
(14.11.25)
30 sene önce çocukken aile ile vs hep gider yerdik, bir de orada park vardı oynardım falan :)

Ortaköy'e çok uzun zamandır gitmedim ama Ünv lise zamanı oradaki kimpirciler başka bir kimliğe evrilmislerdi zaten. Ben çocukken kesinlikle böyle bir ortam yoktu, ya da ben çok küçüktüm hatirlamiyordum :)

Ben çocukken de bir dolu şey vardı kumpirde ya çok net hatırlıyorum.
0
makbur
(14.11.25)
Ben üniversitedeykrn hem öğrenci olarak çok severdik hem de Ortaköy de gerçekten bir havası vardı kumpirin ama bence bir iki yendikten sonra çok da olayı kalmıyor. Artık o kadar çok seçenek var ki kumpir bence turistler için ilginç geliyordur. Ortakoy ve kumpir ikilisi demode oldu.
0
egerbiryolcu
(14.11.25)
Araştırma yaptığımda karşıma çıkan ilk şey eskiden yugoslavyalı kişilerin alüminyum folyoda pişirip içine çeşitli salatalar koymasıyla başlamış serüven. Onlar krumpir adını vermişler. Oradan Türkiye'ye göçenler getirmiş kumpiri ülkemize. İngilizler de patatesi fırında pişirip kumpir tarzında yiyorlarmış ama onlar içine sadece tereyağı ve kaşar koyuyorlarmış. Son zamanlarda onlar da değişik şeyler eklemiş olabilir.

Ülkemizde iç anadoluda ve doğu taraflarında da patates odun ateşinde sobada pişirilir ve tereyağı varsa köy peyniri eklenerek yenir. Babamın köyünde öyle yapıyorlar en azından. Böyle sade haliyle müthiş bir lezzet bence.
0
mermaidd
(14.11.25)
bizim kastamonuda da gompil derler. aynen kabuğuyla külle karışık közün içine gömüp pişirilir.

93 - 94 yıllarında günümüzdeki haliyle istanbulda yediğimi anımsıyorum. o zaman da tutulan bir lezzetti.
0
yurtsuz john
(14.11.25)
kocaman patates ve üzerine farklı tatlarda mezeler. bence mantıklı güzel yapıldığı taktirde.

bu mezeler 2 haftadır değişmiyorsa veya ekleme yapılıyorsa sıkıntı.
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Nasıl zehirlendiler ya!!
0
Kahvedesu
(15.11.25)
turkiye'ye nasil gelmis, kim bulmus bilmiyorum ama dunya'nin her yerinde "jacket potato" olarak geciyor. guney amerika, peru temelli oldugu soylenmis. eger biri yurt disindan getirdiyse buyuk ihtimalle avrupa'da falan gormustur. rus salatasi bizim damak tadimiza pek uymuyor. dolayisiyla ben yurt disindan geldigini dusunuyorum.

kaynak: en.wikipedia.org
0
Sour
(15.11.25)
(12)

Liseden tanışılan kıza yürünür mü

arbre
Sınıf arkadaşı. Çok muhabbetimiz yoktu ama güzelleşmiş. Takipleştik Insta'da. Story'ye like attım. Selam falan yazsam mı? Taktik please.
Sınıf arkadaşı. Çok muhabbetimiz yoktu ama güzelleşmiş. Takipleştik Insta'da. Story'ye like attım. Selam falan yazsam mı? Taktik please.
-11
arbre
(14.11.25)
Ben üniversitedeyken ilkokul arkadaşıma yürümüştüm flört kısmı iyi gibiydi dışarıda da oturduk konuştuk ama açılınca kabul etmedi. Kısmet bu işler :)
0
chicha_v2
(14.11.25)
Mezun olduğum liseden on yıllar sonra zamanında birbiriyle alakasız bir sürü kisi evlenip çoluk çocuğa karıştı. Yani garip değil bence.
+1
egerbiryolcu
(14.11.25)
Yürünür ya ne olacak.
0
mutekebbir
(14.11.25)
Arkadaşım liseden sonra hiç görüşmediği arkadaşıyla üniversite sonrası görüşüp evlendi, 1 çocukları var, olmayacak şey deği
0
purplee
(14.11.25)
ben lisedeki tüm kızlara yazdım adım sapığa çıktı. ama 3 sene önce bitti lise.
-4
hold the door
(14.11.25)
yürünür ama dün bir bugün iki. ekler eklemez hemen yürüme. biraz havadan sudan konuş ama hemen değil.

önüne gelene yürüme derdindesin arbre. az sakin ol ya. herkese atlama. biraz seçici ol. önce bir kişiyle tanış, arkadaşlık et, tart biraz. "hmm bu güzelmiş, hmm bu bana güldü, hmm bu bana selam verdi, hmm bu bana yürüdü" diye diye elli tane kadına lafta aşık geziyorsun.

ben de lise arkadaşlarımı, ilkokul arkadaşlarımı bulup insta'dan ekliyorum. ancak nostaljik geldiği için... sohbet de kurmuyoruz hiç. belki o kadın da o amaçla eklemiştir.
+6
art cat chocolate
(15.11.25)
Nefes aliyor diye cevrenizdeki her kiza yazarsaniz adiniz sapiga cikar tabii ya hahaha ne güldüm.

Kismet meselesi arbre ya. Yazarsin ama ne olacak bir sey demek zor.
+7
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.11.25)
abi isyerini, mahalleyi, universiteyi bitirdin, kuruttun.
lise yilliklarini karistirmaya basladiysan durum vahim gibi..
+9
cooperr
(15.11.25)
cooperr, karıştırma yok ya, karşıma çıktı, durum vahim o ayrı konu :D
-3
🌸arbre
(15.11.25)
Hemen yürümeye başlarsan playboy izlenimi verirsin, birazdan ağırdan almak daha iyi. Fotoğraflardan gezdiği gördüğü yerlerden ya da hobisi falan varsa merak ettim diyip giriş yapabilirsin. Sonrası kısmet.
0
onyx
(15.11.25)
selam yaz.
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
endüstri meslek lisesi mobilya bölümünden mezun değilsen bence bir sıkıntı yok. ha erkek erkeğe ilişkiyi onaylamıyorum hani sen okeysen beni de çok ilginlendiren bişey değil.
0
Fodera
(15.11.25)
(13)

Kendinizi nasıl ödüllendirirsiniz?

rabitelli
Yorucu, yipratici, stresli bir dönemden geçiyorum. Sağlıkla ilgili durumlar. Bi süre deşarj olup kendimi yenilemem gerekecek sonrasında. Yaşam enerjim sıfıra indi. Kendim için biseyler yapayım istiyorum. Neler olabilir?
Yorucu, yipratici, stresli bir dönemden geçiyorum. Sağlıkla ilgili durumlar. Bi süre deşarj olup kendimi yenilemem gerekecek sonrasında. Yaşam enerjim sıfıra indi. Kendim için biseyler yapayım istiyorum. Neler olabilir?
0
rabitelli
(14.11.25)
Sevdiğim bir şehir, güzel bir otel
+1
arbre
(14.11.25)
Benim kendimi şımartma stilim karbonhidrat üzerine kurulu. Sağlık problemleriniz dolayısıyla aynını tavsiye etmem (çok geçmiş olsun). Hatta tam tersi bir süre belki sağlıklı bir diyete geçip vakitli uyuyup uyanmak, mümkünse ufak tefek egzersizler yapmak hastalıktan sonra moral verebilir.
+2
sekizdokuzon
(14.11.25)
Güzel bir etkinlik insanın havasını değiştirebiliyor..mesela iyi bir tiyatro oyunu. O sahne, ışıklar, atmosfer, seyircideki enerji vs hemen havami degistirir.
+1
egerbiryolcu
(14.11.25)
Viski ve güzel bir restoranda yemek.
0
put it in your appropriate place
(14.11.25)
-Güzel bir restoranda yemek +1
-Uzun zamandır almayı ertelediğin bir şey varsa onu alabilirsin kendine.
-Masaj.

Benim kendim için yaptıklarım bunlar, iyi geliyor.
+1
mutekebbir
(14.11.25)
spa merkezine giderim
+1
yurtsuz john
(14.11.25)
mümkünse yemek ama sizin durumunuza pek uygun olmayabilir
yormayacak bir mesafede olan yaşadığım şehrin dışında bir yere gitmek
uzun süredir görmediğim birini görebilme şansım varsa onu görmek
geçmiş olsun...
+1
black holes in the sky
(14.11.25)
alışveriş, sevdigin bir mekan, arkadaşla date, içki, seks
+2
ala09
(14.11.25)
Güzel bir Burger.
0
Amaranta ursula
(14.11.25)
pc oyunu
dizi
film
0
hold the door
(14.11.25)
Alışveriş ve tatil.
Doğa yürüyüşü. İğneada mesela.
Boğazda tekneyle gezi.
0
gabe h coud
(14.11.25)
tatlı yerim. çikolatalı.
+1
art cat chocolate
(15.11.25)
Ben her yil iki ay calismiyorum. Ucretsiz izin aliyorum ve farkli bir bazen birkac ulkeye gidiyorum. Herseyden uzaklasmak degisik seylere odaklanmak cok iyi geliyor.
0
thetruenorthstrongandfree1
(15.11.25)
(9)

iski su paranız ne kadar geliyor?

eja
830 ile 770 gelmiş son 2ay 14 - 17 m3 kullanmışım 2 kişilik ev, her gün duş, her gün olmasada 2 günde 1 çamaşır makina çalışıyor, esasında rezervuar su kaçırıyor o yüzden çok mu geliyor emin olamıyorum sizde durumlar nasıl?
830 ile 770 gelmiş son 2ay 14 - 17 m3 kullanmışım 2 kişilik ev, her gün duş, her gün olmasada 2 günde 1 çamaşır makina çalışıyor, esasında rezervuar su kaçırıyor o yüzden çok mu geliyor emin olamıyorum sizde durumlar nasıl?
0
eja
(14.11.25)
880 geldi bize de. 2 yetişkin + bebek.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.11.25)
bana cok fazla gorundu tuketiminiz, bizde 2 yetiskin 1 bebek, her gun dus camasir makinasi bulasik makinasi kullaniyoruz 10 m3 en fazla aylik kullanimimiz 400 lirayi gecmiyor o yuzden
0
tahtakafa
(14.11.25)
Bize 730 geldi. Ama önceki aya göre fazla gibi unuttum tekrar bakicam diğer faturaya. Evde 4 kişiyiz. Çamaşır bulaşık makinesi iki günde bir açılır genelde. Duş her gun.
0
egerbiryolcu
(14.11.25)
faturalardan baktım
ekim 2025 - 8 m3 - 399 TL
eylül 2025 - 8 m3 - 389 TL
agustos 2025 - 8 m3 - 381 TL

2 kişi
0
exlibris
(14.11.25)
220-280 arası gelmiş son birkaç ayda. Tek kişiyim.
0
peki madem
(14.11.25)
350-400 arası bizde de 2 kişiyiz, ama duş her gün değil haftada 4-5 gün falan
0
Sadece soruyorum
(14.11.25)
Rezervuar kaçağını hafife almayın, rahatlıkla faturayı katlayabilir.
+1
mikro patlama
(14.11.25)
Lütfen rezervuarını acilen yaptır. Bizim normalde tüketimimiz 6-7 hadi en fazla 8 m3 civarında iken klozetin akıtması sonucu o ay 12 m3 su tüketmişiz. Ben de beklettiğime pişman oldum gerçekten şu kuraklıkta büyük israf.

Bizim rezervuar Kale, Kale'den görevli çağırdım halletti. İki kişi 14-17 m3 su kullanımı anormal.
0
Lethe
(14.11.25)
rezervuar +bin
bu yüzden fatura 1200-1500 ayarında geliyordu; yaptırdık normale indi...
0
suyin
(14.11.25)
(8)

Bu laf sokma mı

arbre
İş yerinde başka bir departmanda iki kız kankam var. Bu departmanla sürekli iletişim hâlindeyiz. Bugün ziyaret ettik. Haftada bir yaptığımız bir şey. Evli olanla bugün selamlaştık ama hafif sarılır gibi oldu. Yöneticileri de daha önceden tanışıyor muydunuz dedi, kız da burada tanıştık dedi. Diğer ka
İş yerinde başka bir departmanda iki kız kankam var. Bu departmanla sürekli iletişim hâlindeyiz. Bugün ziyaret ettik. Haftada bir yaptığımız bir şey. Evli olanla bugün selamlaştık ama hafif sarılır gibi oldu. Yöneticileri de daha önceden tanışıyor muydunuz dedi, kız da burada tanıştık dedi. Diğer kankamla da aynı şekilde selamlaştım bu arada. Bu soru bana ayıp geldi. Sanki niye sadece el sıkışmadınız gibi anladım. Kötü niyetli düşünmüş olabilir mi?

Hatta ek soru. Siz karşı cinsle sadece el mi sıkışıyorsunuz? Yakın arkadaş karşı cinsle nasıl selamlaşıyorsunuz?
-5
arbre
(13.11.25)
ilk kez gördüğün birisine hele ki karşı cinse sarılmazsın. sarıldığına göre bir samimiyet veya tanışıklık var demektir. bu yüzden sorulmuş.
+3
yazar yazmaz yazan yazar
(13.11.25)
yazar yazmaz yazan yazar, ilk kez görmüyorum, birkaç aydır işte konuşuyoruz işle ilgili
-1
🌸arbre
(13.11.25)
İş yeri dışında eskiden bir tanisikliginiz olduğunu düşünüp sormuş olabilir.
+3
egerbiryolcu
(13.11.25)
Art niyet yok bence, samimi görünce merak etmiş, normal bir şey bu.
+3
mutekebbir
(13.11.25)
Laf sokma değil . Alışılmış teamüllerin dışında bir hareket olduğunu anlatmak istemiş.
Takım ya da ekip içinde sarılma daha çok bir şeyleri başarma, işi tamamlamaya olur. Yöneticinin yanında kadının çalışan bir erkeğe sarılması kafada soru ,ünlem ,virgül , alt tre işaretine kadar düşünmeye şüphelere sebep olur .
+1
diyecevaplandı
(13.11.25)
iş yerinde yakın arkadaş ya da önceden tanışıklığınız/arkadaşlığınız yoksa laps diye sarılmazsın. karşı cins de olsa hemcins de olsa. sarıldığınız için tanışıklığınız, yakınlığınız olduğunu düşünmüş ki yanlış da değil kankam diyorsunuz :) yanlış bir çıkarım olmamış yani
+2
chanandler bong
(13.11.25)
sarılır gibi yapmanızı garipsemiş ama art niyet değil bence de. ben de evliyim karşı cins birisi ile sarılır gibi yapmam sadece el sıkışırım, eşim de öyle. ama biz böyleyiz diye herkes böyle yapmak zorunda değil tabi ki sizin ve selamlaştığınız kişinin tarzı bu şekilde ise sorun yok.
+1
Sadece soruyorum
(13.11.25)
art niyet olup olmadığını burdan kestirebilmek çok zor.
bunula birlikte, ancak soruda ayıp bir şey olduğunu düşünmüyorum.
kız kankalarımla hep sarılırıız. bizim selamlaşma şeklimiz budur.
0
pangea
(14.11.25)
(7)

siz de kedi videolarina ilginizi kaybettiniz mi?

theconqueror
Videoların AI ile yapıldığı ihtimali sizi de bu videolardan soğuttu mu?Edit: Aslında kedi ile sınırlamadan evcil hayvan videoları diyebiliriz.
Videoların AI ile yapıldığı ihtimali sizi de bu videolardan soğuttu mu?
Edit: Aslında kedi ile sınırlamadan evcil hayvan videoları diyebiliriz.
0
theconqueror
(13.11.25)
Tam bir boomer olduğum için çoğuna inanıyorum.
Kedidir yaa animasyon olsa ne olur ai olsa ne olur her türlü izlenir bence.

Yavru maymun videolarını da çok seviyorum.
+1
mutekebbir
(13.11.25)
Evet, evet, evet.

Doğal olmayan hiçbir şey ilgimi de sevgimi de çekmez.
0
muhayyer divan
(13.11.25)
Dürüst olmam gerekirse, kedileri seven biri olarak internetin başından beri "komik kedi videosu" trendinin asla bitmemesini anlayamıyorum. Kedi işte yani durduğu yerde komik/sevimli bir hayvan. Durmadan komik kedi videosu izlemek boş bir aktivite geliyor. O yüzden sosyal medyada çıkan kedi videolarını bi 10 yıldır falan izlemeden geçiyorum. Köpek videoları daha ilgimi çekiyor ama, en azından bir işlev var çoğunda :D
0
nundu
(13.11.25)
Kedileri de komik kedi videolarini çok seviyorum. Algoritma karşıma çıkarıp durursa art arda izlerim. Ama özellikle çok nadirdir hadi bı kedi videosu açip izleyeyim dediğim. Yapay zeka ile oluşturulanlar artık ilgimi çekmiyor ama bir ara çilekli don'un maceralarina göz atmıştım:d
+1
egerbiryolcu
(13.11.25)
Genel olarak AI içerikten bıktığım için Instagram'dan sıkıldım, çok daha az girmeye başladım. Ama Reddit'teki kedi subredditlerini bırakamıyorum.
0
kobuzchu kiz
(13.11.25)
%1000000. AI bu sevimli amator video sektorunu oldurecek. O videolarin izlenme sebebi gercek ve spontane olmasiydi. Vay anasini nasil yakalamislar bunu faktoruydu.

Fake aksiyon istesem acip tom ve jerry izlerim zaten.
+5
hot potato
(13.11.25)
Birkaç kere yapay zekanın videolarını ilgilenmiyorum seçeneği seçerseniz daha karşınıza gelmiyor ama beğenip de izlemeye devam edersiniz sürekli aynı şey karşına geliyor
0
eja
(13.11.25)
(6)

Ünlü kadınların saçlarının dökülmemesi

egerbiryolcu
Bu nasıl oluyor sizce?Katıldıkları programlarda saçlar upuzun ve hep açik. Yakın çekimlerde hiç dikkatimi çekmedi kollarına omzuna boynuna düşmüş saç teli falan. Yemek pişirirken bile açık saçla pisiriyolar çekinmeden. (İnternet ünlülerini de ekeleyebilirim)Ben saçimi evde açik tutamıyorum birazcık
Bu nasıl oluyor sizce?
Katıldıkları programlarda saçlar upuzun ve hep açik. Yakın çekimlerde hiç dikkatimi çekmedi kollarına omzuna boynuna düşmüş saç teli falan. Yemek pişirirken bile açık saçla pisiriyolar çekinmeden. (İnternet ünlülerini de ekeleyebilirim)
Ben saçimi evde açik tutamıyorum birazcık tutsam her yer saç olur. Bazen çok yoğun döküldüğü dönemlerde bulunduğum ortamda yere bir bakardım benden dökülen saçlar birikmiş. Baya utanıyordum hatta.

Kuaförde pahalı bakımlar mi genetik mi kaliteli beslenmek mi bunun formülünü bulmamız lazım...
0
egerbiryolcu
(13.11.25)
normali onlar. sen anormal olansın. sadece ünlü kadınlar değil, genelde öyle :P
-2
gabe h coud
(13.11.25)
Ya evet kaynak çıtçıt vs kullananlar illaki vardır da ama genel olarak sağlıklı duruyor çoğunluğunun. Gerçi ben kaynak gerçek saç çok ayırt edemiyorum belki cogunununki kaynaktır:s
0
🌸egerbiryolcu
(13.11.25)
Orijinal saçıyla çıkan %30 falandır en iyi ihtimalle.
+1
kizil karga
(13.11.25)
İlla ki dökülüyordur ama azdır. 4 5 yaş civarı travmatik bir saç kesilmesi olayım var. Neymiş efendim çok ince telliymiş de gürleşecekmiş. Çok net hatırlıyorum hala upuzun saçlarla girdim kuaföre, asker traşı olmuş gibi çıktım. O yaşımdan beri de hiçbir güç kestiremez, omuz hizası bile kısa geliyor şöyle en az sırtımın ortasına gelmedikçe rahat edemiyorum. Doğum sonrası çok dökülmüştü sadece ama o da normal zaten. 10 senedir her gün yemek yaparım bir kere bile yemekten saçım çıkmadı. Saçımı yemek pişirirken toplamam. E yerlerde saç oluyor tabi ki ama öyle öbek öbek değil.

Beslenme çok önemli. Protein ağırlıklı bir diyet lazım. Demir, d vitamini, çinko, b12 değerlerinin normal olması da bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta. Bunlar dışında 3 ayda bir kuaförde bakım yaptırıyorum. Her gün duşa giriyorum ama saç diplerimi her gün şampuanlamıyorum.
+4
kullanicadi
(13.11.25)
filtre vb. onların da etkisi oluyor görüdklerinizde ama bir kesim çok iyi bakım yaptırıyor ve stresi yok denecek kadar az hayatında :)
+1
sweetoffice
(13.11.25)
Anacım bunun en birinci formülü stresi yönetmek ve sağlıklı yeterli beslenmek. Çinko eksikliği çok etkili onu biliyorum. Ama stres yönetiminin en önemli ayağı sirkadiyen ritim denen şeyi hayatında bir alışkanlık haline getirmek. Güneşin doğmaya başlamasıyla beraber uyanmak ve gece 23.00'te derin uykuya geçmiş olmak, arada güneş görmek temiz hava almak mümkünse topraklanabilmek stresi şahane azaltır. Gündelik hayatta çok fazla uyaran ve stres kaynağı var onun için uykuya topraklanmaya güneşe çok önem vermek lazım.

Stresi azaltmaktadır beraber sağlıklı ve dengeli yeterli doğru vs vs hani temiz beslenme dedikleri şey çok önemli. Et seviyorsan muhakkak et yemelisin, "başka yerden kıs kendine yitecek et al" denebilecek kadar önemli olabiliyor bu durum, demiri proteinleri kolajeni vs...

Yani sirkadiyen ritim ve temiz beslenme diye arasan yeterince sonuç bulursun bence.
0
muhayyer divan
(13.11.25)
(6)

psikoloğunuzla yaşadığınız en garip konuşma

matilda
gittiğiniz psikologla yaptığınız en ilginç konuşma ne? ama şeyden bahsediyorum size öyle bir şey söylemiş olsun ki bu yüzden bu psikoloğu bıraktım ya da bırakmayı düşündüm diyin. benim gittiğim bir psikolog zaten kısıtlı olan zamanımızda bana başka bir danışanının dedikodusunu yapmıştı. bir de üstün
gittiğiniz psikologla yaptığınız en ilginç konuşma ne? ama şeyden bahsediyorum size öyle bir şey söylemiş olsun ki bu yüzden bu psikoloğu bıraktım ya da bırakmayı düşündüm diyin.

benim gittiğim bir psikolog zaten kısıtlı olan zamanımızda bana başka bir danışanının dedikodusunu yapmıştı. bir de üstüne annemlere gittiğimde annemle uyuduğum için "patlatacağın başka bir bomba var mı?" demişti. ikinci seansa gitmedim çünkü sırf annemle uyuduğum için bu cümleyi kuran insan zaten beni yargılıyor anlamına geliyordu. böyle önemsiz bir konuda kurduğu cümleden sonra asıl sıkıntılarımı nasıl anlatacaktım? sonraki psikoloğuma bunu söylediğimde (daha önce psikoloğa gidip gitmediğimi, bıraktıysam niye bıraktığımı sormuştu) kadının gözleri şaşkınlıktan pörtlemişti ve çok iyi biri bir psikologdu kendisi, kendimi tanıyabilmem ve olaylara doğru bakabilmem adına üstümde çok emeği vardır.
+2
matilda
(13.11.25)
kadın karşımda iqos içmeye başladı seans sırasında. "ben de yakabilir miyim?" dedim, kadın "sadece ben içebilirim burada" dedi. bir daha gitmedim. sanırım üçüncü ya da dördüncü seansımızdı. aynı seansın yarısını annesinin evine gitmekte olan inşaat ustasına yol anlatmakla geçirdi. bir daha gitmedim.
+3
co2s2
(13.11.25)
ayrı ayrı seanslarda aldatmayı önermişti bana ve bir kadın arkadaşıma. sonra bir yan gözle baktık arkadaşla ama bir şey yaşamadan uzaklaştık. adamla da görüşmeyi kestim :))

mantığı da şu; aldatınca elindekinin kıymetini bilirsin eğer kötü hissetmezsen de zaten başkasıyla olmalısın.
0
gabe h coud
(13.11.25)
On yıllar önce takıntı yaptigim biri için gitmiştim. Ama dedim ki unutmak da istemiyo gibiyim o duygu hoşuma gidiyor. Net hatırlamıyorum ama bu tarz bı ifade kullanmıştım. Kadın da kustahça kahkaha atarak e niye geldin o zaman ya da e benim yapabileceğim bir şey yok gibi bı cevap vermişti :d belki haklıydı ama daha profesyonel bir yaklaşımda bulunacağını dusunmustum. Beni yargılayacak bir vibe alıp bir iki seanstan sonra gitmeyi bıraktım.
0
egerbiryolcu
(13.11.25)
Sanki arkadaşmışız gibi davranmıştı rahatsız olup bir daha gitmedim.
0
mutekebbir
(13.11.25)
Benimkinin ekolu konuşmamayı emrediyor. O kadar konuşmuyor ki bırakmaya sebep olacak bir şey söyleyemiyor. En başlarda bu sebeple devam etmesem mi demiştim ben de ama alıştım. Zamanla o da birazcık daha konuşmaya başladı ama asla hata yapmıyor :)

Seans bitince hızla kalkıp ben odadan çıkar çıkmaz dank diye kapıyı kapatıyor ve ofisten ben kendim çıkıyorum. Bu garip geliyor. Ama bıraktıracak tavır cümle hiç bir şey yok.
0
a perfect lie
(13.11.25)
bir sonraki buluşmaya evine davet ettiğinde.

bana değil de kendisine iyi gelecekti. Gizlilik ihlali.
-3
baldan kaymak
(14.11.25)
(11)

Kombiyi kaç derecede yakıyorsunuz

condom kurşunu
??
??
0
condom kurşunu
(12.11.25)
Alt kat 25°C, ust kat 21°C ayarli. Kombi gerisini kendisi hallediyor.
0
sertac akin
(12.11.25)
termostat yok. şu an 32'de. 37'ye kadar çekiyorum sıcaklık durumuna göre. 35 optimumu benim şartlarımda.
0
black holes in the sky
(12.11.25)
Kombi yanmıyor ve evde şort tişört oturuyorum şu an.

Konum: istanbul.
+1
makbur
(12.11.25)
Bizim kombinin en düşük derecesi 40 iyi mi yani? Yoksa istanbulda bu havada bu derceede açsan nour açmasan nolur mu?
0
🌸condom kurşunu
(12.11.25)
Net hatırlamıyorum ama sanki kombimimizin en düşük 40 ta yanması gerekiyor diye bı bilgi kalmış aklımda o yüzden ben de 40 a getirdim. Sıcaklığa göre kendi indirip cikariyo dereceyi ama sabit ayar olarak 40'ta.
0
egerbiryolcu
(12.11.25)
istanbul için daha kombi yakacak hava yok, aralıktan öncede yanacağını sanmıyorum.
şuan ev 24 derece
0
my fault
(12.11.25)
merkezi sistem,
kombi baska apartmanda,
bizim peteklerde termostatik vana var,
hep 3 te duruyor,
serin olmasini istedigimiz yer 2 de duruyor,
oda sicakligini bu vana ayarlamakta.



www.trendyol.com

eca.com.tr
0
designer
(12.11.25)
Bu aralar hala yakmiyorum ama su anki evde yaksam bile disarisi eksi olmadigi surece en dusukte yakiyorum ve sort tisort geziyorum. Ama annemlerin evi hayatta en dusukte isinmiyor, evin konumu, yalitimi, kombinin kendisi vs. hepsi ayri ayri etkiliyor.
0
bosver nicki
(13.11.25)
biz evi 22.5 derecede tutuyoruz. bana kalsa 25 derecede tutarim ama esime ufunet basar.

kombi ayari daha farkli. oda termostati 22.5 dereceye ayarli.
kombi termostati 50 derecede (kalorifere basilacak suyun derecesiymis bu).
kaloriferin vanasi da salon haric her yerde 4'te (yaklasik 23 derece demek), salonda 6'da duruyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
kombiyi 45 derecede çalıştırıyoruz. antalyadayım.
0
joooper
(13.11.25)
oda termostatı kullandığımız için kombi 50 derecede yanıyor. çok soğuk kış günlerinde oda daha çabuk ısıya gelsin diye 60 yapıyoruz.
0
gercekdunya
(13.11.25)
(10)

Aşırı empati tam olarak ne demek?

1bir1bir1
Örneklerle anlatmak isteyen?
Örneklerle anlatmak isteyen?
0
1bir1bir1
(12.11.25)
Fast food siparişi verirken bir yandan da siparişi alan kişinin durumunu, yaşadığı zorlukları ve yüzündeki donukluğu düşünmek. Bu sebeple yemekten tat alamamak.
Örnek.
+6
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
Başka birinin duygularını sanki kendi duygunmuş gibi hissetmek.
Mesela; birisi bir olay yaşadı bundan dolayı çok üzgün ve onunla aynı şiddette üzüntü hissetmek gibi.
+1
rock n roll
(12.11.25)
Ben eskiden birine kırıldığımda ona açikça söylersem o üzülecek vs diye düşünüp içime çok atıyordum. Elbette üzülebilir ama sonuçta ben de üzüldüğüm için kirilmiş oluyordum. Böyle durumlarda bile karşindakini düşünmek artık aşırı empati mi gereksiz empati mi kavramdan emin değilim.
0
egerbiryolcu
(12.11.25)
eskiden ben böyleydim. aşırı empatiden delirecek noktaya geliyordum.
mesela eşim bi gün şey dedi bugün bi kadın geldi cv bıraktı. eşi de işsizmiş kendi de, inşallah bulurlar iş üzüldüm falan dedi. ben abartısız 1.5 saat ağladım. ne yapacaklar nasıl geçinecekler diye. gerçekten sanki biz işsiz kalmışız da onun derdine düşmüşüm gibi.
sonra baktım ben böyle böyle deliririm, nasıl becerdiysem daha az üzülmeyi başarmaya başladım. hala normal insanlara göre empati dozum yüksek ama eskisi gibi fenalıklar geçirmiyorum.
+1
matilda
(12.11.25)
Cevabımı eksileyen arkadaş kim bilmiyorum da aşırı empatiyle ilgili okuduğum yazılarda yazan bu. Bunun nesi eksilenir anlayamadım?
Kesin bu cevabımı da eksileyecek önemli değil de arkadaşlar bu oylama sistemi getirildi ama abuk sabuk oylamanız için değil.
-2
rock n roll
(12.11.25)
Ben zamanında bir duyuru açmıştım burada, ben bozuldum heralde diye.

Bir keresinde el yapımı ürün satan bir dükkandan tereyağı almıştım. Tereyağı acı, keskin bir tattaydı iyi değildi. Götürüp iade edemedim çünkü dükkan sahibi teyzenin o dükkanı büyük ihtimalle çocuklarının, torunlarının senin yemeklerin gibisi yok gazıyla açtığına orada o şeyleri yapıp satarken mutlu olduğuna, o yaptığı şeyleri sevgiyle yaptığına ve değer gösterdiğine; ben tereyağını beğenmeyip götürürsem kalbi kırılıp üzüleceğine insanlar beğenmiyor diye içleneceğine, dükkanda sevgiyle ürettiği ürünleri falan okşayıp sizi sevmediler mi yavrıım falan diye ağlayacağına inandım. Oturdum kadına üzüldüm, halbuki ortada bir şey yok. Götürmedim. Tabi bu düşündüklerimin hiçbiri çok büyük olasılıkla gerçek değildi. Ama ben hisli bir dönemimdeydim.

Aşırı empati de bu. Aşırı sözcüğü doğası gereği nitelediği sözcüğü bozar. Aşırı olan her şey kötüdür, eğer kötü değilse aşırı olmamıştır. Benim örneğimde belki de teyze bayat ürünü daha fazla müşteriye satmama şansını kaybetmiş oldu, eleştiriden mahrum kaldı. Ben de yok kere tereyağından oldum.
+1
akhenaten
(12.11.25)
Kurduğun empati sonucu kendinden ödün veriyorsan, kendini hiçe sayıyorsan aşırı sayılıyor sanırım. Ya da empati seni ya da başkasını eylemsizlige itiyor, pasiflestiriyor, gerçeğin üstünü örtüyor ya da çarpıtıyor ve kimsenin hayrına bir iş cikarmiyorsa ortaya orada da iyilikten maraz doğuyor.
+2
sekizdokuzon
(12.11.25)
kimse yanlış anlamasın ama sempati ile empatiyi karıştırıyorsunuz.
"aşırı empati" ifadesi komple anlamsız.

not: bu arada ben de karıştırıyordum, bir eğitimde doğrusunu öğretmişlerdi.
-3
late viper
(12.11.25)
empatide evet karşındakinin duygusunu anlayıp bi miktar paylaşmak var ama aşırı empatide gereğinden fazla paylaşıyorsun arana yeterince mesafe koyamıyorsun bence o duyguyla. mesela arkadaşın sevgilisinden ayrılmış sen de ağlıyorsun bu aşırı empati oluyor, gerek yok o kadarına, üzül destek ol yeter. empati arkadaşınla ilişkine iyi gelir ama aşırı empati karşı tarafa ya yapay ya da tuhaf gelir, seni de tüketir. sempati konusu biraz karışık farklı kaynaklarda farklı anlatılıyor
+1
mezzosprite
(13.11.25)
Hiper empati galiba psikolojiye yeni katılan bir terim. Ben mesleki yorum yapayım. Tam olarak feedbackini bilmesem de kişinin kendi için geliştirdiği savunma mekanizmaları tiplerinden biri bence.
0
mikahakkinen
(13.11.25)
(2)

Avrupa yakasında en uygun fotokopi

ayağiniza gelen overlokçu
Merhaba Yaklaşık 200 sayfalık bir çıktı almam gerekir.Avrupa yakasında en uygun şekilde nerede bu çıktıyı alabilirim ?
Merhaba
Yaklaşık 200 sayfalık bir çıktı almam gerekir.Avrupa yakasında en uygun şekilde nerede bu çıktıyı alabilirim ?
0
ayağiniza gelen overlokçu
(12.11.25)
Çapa tarafinda kaya kırtasiye ve civarındaki benzer kırtasiyelerde uygun fiyat oluyor. Civardaki üniversite öğrencileri hep kullanır buraları.

Şimdi hatırladım, diğeri de köşe kırtasiyeydi.
+1
egerbiryolcu
(12.11.25)
Yoğun ve çok sık fotokopi ihtiyacı olan bir arkadaşım, uzak mesafelerden sırf fotokopi için gelip Cerrahpaşanın oradaki bir kırtasiyeye giderdi, ben Çapada iken.
Kırtasiyenin adını bilmiyorum ama bir iki tanelerdi zaten orada.
0
Mirket
(12.11.25)
(8)

Çok fazla sayıda şüpheli işlem ve virüs sorunum

egerbiryolcu
Benim yirmi yıldir sorunsuz kullandığım hotmail hesabima bir şeyler olmaya başladı. Sürekli şifre yenileme isteniyor baya bir uğraştım değiştiriyorum yine aynı sorun. Gönderilen maillerde yabancı hesaplardan bir şeyler gönderilmiş olduğunu gördüm vs. Çift aşamalı güvenlik vs ile de uğraştım ya becer
Benim yirmi yıldir sorunsuz kullandığım hotmail hesabima bir şeyler olmaya başladı. Sürekli şifre yenileme isteniyor baya bir uğraştım değiştiriyorum yine aynı sorun. Gönderilen maillerde yabancı hesaplardan bir şeyler gönderilmiş olduğunu gördüm vs. Çift aşamalı güvenlik vs ile de uğraştım ya beceremedim ya da yaptıysam yine aynı sorunu yaşadım. Bu süreçte de bazı üye olduğum bı iki siteden şifreniz değişti mesajı geldi. Mesela THY miles'ten. Ki yıllardır ne bir yere uçuyorum ne de kullanıyorum burayı.
Bir de boyner'den gelmişti sanırım. Her neyse ben bu süreçte çok yoruldum hotmail hesabını öyle kaderine bıraktım. Bı isim olursa şifre değişip giriyorum ve daha bakmıyorum. Ama kapatamam da hesabı çünkü tüm uyeliklerim bu hesapta yıllardır kullandığım mail adresim sonuçta.

Bugünlerde daha önceden üye olduğum fakat uzun zamandır kullanmadığım bir siteyi yoğun kullanmaya başladım. Normal güvenilir bilindik bir site. Dün ilk defa doğrulama istedi. Bugün de çok fazla şüpheli işlem yazısı çıktı. Siteye girince de mesaj gelmiş farklı bir cihazdan giriş yapıldı diye. Sitede param da var.

Muhtemelen bu hotmail hesabimla ilgili ama gerçekten çok yordu bu sorun beni. Çok anlamıyorum da virüs konularindan telefonda klasik basit virüs uygulaması var. Şüpheli bı şey varsa siliyorum ama bu daha büyük bı sorun sanırım. Nasıl tespit edicem ne yapabilirim.

Şimdiye kadar adıma harcama yapılması veya olan paramın gitmesi ile ilgili bir şey yaşamadım ama yasayabilirim de sanirim.
0
egerbiryolcu
(12.11.25)
kral şifre yönetici kullanmaya başla Bitwarden öneririm, aynı şifreyi başka yerlerde kullanıyorsun muhtemelen olan da şu; bir site hackleniyor senin bu aynı yerlerde kullandığın şifreni ordan buluyorlar, sonra o sitede hangi maili kullanmışsın bakıyorlar şifre aynıysa yine içerdeler, yoksa haveibeenpwned.com buraya maili yazıyorlar bakıyorlar nerelerde aynı maili kullanıyorsun sonra teker teker o şifreyi buralarda deniyorlar tutana kadar. tutmazsa linkte gözüken kaynaklardan öbür şifrelerini buluyorlar onları da deniyorlar.
+2
nahtoderfahrung
(12.11.25)
@nahtoderfahrung o zaman daha önce hiç kullanmadığım bir şifre seçsem sorun çözülür mü. Bir de hangi sitelere üye olduğumu topluca gorebilcegim bir uygulama var mı. Tek tek değiştiricem anladığım kadarıyla.
Ama mesela hotmaile farklı şifreler denedim yine aynı şey yaşandı. Ya tekrar giriyolar ya da giremeyip işlem sayısından dolayı ben mi değişmek zorunda kalıyorum.
0
🌸egerbiryolcu
(12.11.25)
Attığım linkteki site dışında nerelere üye olmuşsun anca maillerde arama yaparak bulursun, ama senin şifreyi sıfırlama mailleri bunları yapsanda uzun süre gelir, rahat bırakmaları biraz zaman alır, ayrıca çift aşamalı doğrulama da kullan.
+1
nahtoderfahrung
(12.11.25)
eğer şifren değiştiriliyorsa muhtemelen bilgisayarında trojan, rat vb. bir zararlı yazılım var ve bütün bilgilerin dışarı gidiyor. öncelikle hastalığı yok etmen lazım, sonrasında parola yöneticilerini kullanabilirsin. bitwarden falan anlamam diyorsan chrome veya firefox'un hesap parola yöneticileri var. onları kullanabilirsin.

hangi işletim sistemini kullanıyorsun bilmiyorum ama windows kullanıyorsan format at, mobil cihazında da bu benzeri kötü yazılımlar bulunuyor olabilir. browser eklentileri kullanıyorsan hepsini kaldır sonrasında süreci izle. çünkü bazı eklentiler cookie'lerini çalıp hesaplarına giriş yapabilirler, giriş yaptıktan sonra şifreni de değiştirebilir.

önemli hesaplarında 2fa (çift aşamalı doğrulama) kullan ama cookie'lerini çalıyorlarsa 2fa işe yaramaz hale geliyor bilgine.
+1
false pretension
(12.11.25)
Evdeki bilgisayarım uzun süredir bozuktu yani duzenli bı şekilde PC kullanmıyorum. Bu sorun da muhtemelen telefonla ilgilidir. Dışarda bilgisayar kullandığım durumlar belediye kütüphanesi oldu bir de Cook nadir bir iki defa internet cafeye gitmisimdir çikti işlemi için. Çok yoğun telefon kullanıyorum özetle. O da android.

Bu arada arkadaşın dediği siteye mail adresimi yazdım..2 sayısı çıktı ve çok fazla veri ihlali var yazısı çıktı. Gmail sdresimi denedim onda hiç ihlal çıkmadı.
0
🌸egerbiryolcu
(12.11.25)
en temizi bilgisayarın ve telefonun yedeğini alıp format atmak.
telefonundaki virüs eğer şifrelerine erişilecek sızmışsa daha büyük sıkıntılar olabilir.
0
duyuruuser
(12.11.25)
bilen bir eşinize dostunuza telefonda ve bilgisayarda kapsamlı bir virüs taraması yaptırmanızı öneririm. sadece şifre değiştirmeyle vs hallolmayacak bir şeye benziyor. gerekiyorsa format. bu tarz çıktılar almak için de, ben sizin yerinizde olsam yeni bir mail adresi alırım. hiç bir yerde kullanmam. sadece internet kafelerde falan kullanırım. kendi emailinizden oraya atarsınız.
+1
co2s2
(12.11.25)
Senin artık tüm önemli oturumlardaki mail adreslerini yandex mail veya gmail e geçirmen lazım.Ağzınla kuş tutsan da düzelmez,bugün düzeltirsin yarın daha büyük sorun çıkar.Outlook ve hotmail eski hesaplarında herkes tüm oturum hesap maillerini geçmişte hızlıca değiştirip çıktı.Sen çok çok geç kalmışsın.Virüslerden başka sekilde kurtulma şansın yok
-1
smokee
(13.11.25)
(53)

eşimin yeğeninin her hafta sonu bizde kalması sorunsalı

matilda
merhaba, bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var. özetle: eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı. bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü
merhaba,
bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var.

özetle:
eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı.
bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü okula dönmesiydi. çocuk da sizi her hafta rahatsız etmek istemiyorum, hem de çok uzak vs diyordu.
ben 2-3 haftada bir kalmasına da çok sıcak bakmıyordum ama yapacak bir şey yok moduna girmiştim.
şimdi okuldan öyle kafanıza göre evci iznine çıkmak yok. ya her hafta evci çıkacaksınız ya hiç çıkmayacaksınız denilmiş. çocuk da eşimi aramış amca okul böyle diyor ne yapayım diye o da gelme diyememiş. yani özetle çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda ama bunu eşim de ben de kesinlikle diyemiyoruz.
buraya bir dipnot düşeyim: eşimin anne ve babası istanbul'da yaşıyordu. memleketlerine taşındılar. onların taşındığı eve biz geçtik yani eşimin anne-babasının evinde oturuyoruz. kira da ödemiyoruz. başka evleri var kirada onun kirasını da eşimin abisi alacak yıl sonundan sonra.
dün bayağı kavga gürültü oldu evde. çünkü ikimiz de çalışıyoruz. ben haftada 2 gün evden, 3 gün ofisten çalışıyorum ama 3 gün çalıştığım günlerde 2 saat işe gidiş, 2 saat eve dönüş sürüyor. 6'da çıksam 8'de evde anca oluyorum. bir tek hafta sonum var. cumartesi zaten temizlikle geçiyor. cumartesi akşamları eşimle vakit geçirmek istiyorum. pazar da yine ıvır zıvır işler oluyor ya da nadiren dışarı çıkıyoruz bi etkinlik vs olursa.
yeğeni bize gelirse cumartesi sabahı eşim evde olmuyor ve ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp. pazar günü de benzer durum var zaten askeri okulda olduğu için alışmış sabahın köründe kalkıyor. geçen pazar mesela 3'e kadar evde oturdu. 6'da okula girmesi gerektiği için 3'te çıktı.
benim artık cuma- cumartesi akşamları eşimle oturup film/dizi izleme ve vakit geçirme gibi bir olayım kesinlikle kalmadı. çünkü bu çocuk cuma akşam yemeği vaktinde gelecek ve bizle oturacak sohbet falan etmek istiyor. cumartesi gündüz çıkar gider ama akşam yine öyle. pazar da ya kahvaltıdan sonra biraz oturur ya da gider bilmiyorum 2 günüm çöp olduktan sonra pazar yarım günü düşünemiyorum artık.
dün eşime ya bu işe bi çare bul ya da bu iş boşanmaya kadar gider dedim. çünkü bu çocuk tam 5 sene okuyacak bu okulda. gidebileceği başka bir yer yok. olsa da yasak.
o da ailesiyle arasını bozmadan bir yöntem düşünüyor ama bulamadık.
makul şekilde abine anlat, bizim bi hafta sonumuz var. mümkün olduğunca evi otel gibi kullansın vs gibi çocuğunu uyarsın gibi bir yöntem geldi aklıma ama ne kadar etkili olur, nasıl bir tepki gelir bilmiyorum.
eşimi seviyorum ve bu nedenden ayrılmak istemiyorum ama ben sorumluluk almamak için çocuk bile yapmıyorum ve hayatımda 4-5 kere gördüğüm bi çocuğa da zaten tek dinlenme alanım olan hafta sonumu 5 sene feda etmek istemiyorum. üstelik bu çocuk bizde kalırsa benim evimde yatılı misafir de kalamaz her türlü tüm konforumu ve düzenimi bozuyor.
bu konuyla ilgili ailesini, abisini ve yeğenini de incitmeden nasıl bir konuşma yapılabilir. fikirlerinize gerçekten çok ihtiyacım var.

bunu kimse kabul etmez dedim eşime. çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek dedim. siz böyle bir şeyi kabul eder miydiniz bunu da kendisine okutmak için bunu da sorayım.

teşekkür ederim.
-1
matilda
(10.11.25)
Hoş bi düzen değil bu öncelikle ama bunu 5 sene sürdüreceğini düşünmüyorum, ilk sene çok sık olur fakat şehre alışıp kendi arkadaş ortamını kurunca size fazla uğramaz

Eşin öncelikle sana karşı sorumlu orası sizin eviniz. Senin durumunu anlayıp seni buna hiç dahil etmeden aile ve çocukla çözmeli. Başta dediğim gibi çocuk şehre alışıp ortamını kurana kadar 2-3 ay anlaşma yapabilirsiniz belki
+2
grimavi
(10.11.25)
@grimavi ben de öyle düşünüyordum alışınca sürekli gelmez ama okul ya her hafta evci çıkarsınız ya hiç izin vermeyiz demiş. mesele de bu zaten.
0
🌸matilda
(10.11.25)
kesinlikle mantıklı değil. bir sene bile bu şekilde yaşanmaz. çocuğun ailesi nasıl buna tamam diyebiliyor anlayamadım. okulun ya hep hiç demesi de saçma. bizim okulda da yurt var ama öyle bir durum yok. istedikleri hafta sonu kalıyorlar. okulla da görüşülebilir tabii ki ama çocuğun ailesinin rahatlığı çok ilginç.
+1
oyokbuyoknevar
(10.11.25)
haklısınız. her hafta sonu olmaz yani. ayda 1 olsa neyse. çocuk evci çıkmak zorunda değil. yatsın okulunda. ya da babası diğer evi boşalttırsın yerleştirsin çocuğu. bir şeyler kırılıp dökülecek artık pek çareniz kalmamış. sen çocuğun annesiyle konuş önce eşin utanıyorsa.
0
archmeister8
(10.11.25)
Kocaman insan ya kendisinin ya da ailesinin bunun ne kadar saçma olacağını düşünmesi gerekirdi.
Şimdi eşiniz abisine sizin dediğiniz cümleyi söylediği an ne olacak biliyor musunuz olay büyüyecek vay sen benim oğlumu istemiyorsunlara gelecek ve çocuk bir şekilde durumu düzeltip izne çıkmamaya karar verecek.
Her şekilde arada gerginlik çıkacak bu yüzden bence gerginlik nasılsa çıkacak diye düşünüp dürüst bir şekilde ben böyle dedim ama bizim yaşam biçimimiz bu uygun olmaz sanki gibi konuşsun abisiyle.
Ben olsam böyle yapardım.

Çok zor durum bunu daha önce okuduğumda da çok üzülmüştüm adınıza. Umarım en az hasarla atlatırsınız bu süreci :/
0
mutekebbir
(10.11.25)
eşiniz kendi anne babasıyla konuşacak, bunun normal bi şey olmadığını söyleyecek. onlar da çocuğun anne babasına büyükleri olarak bunun normal olmadığını söyleyecek. böylelikle kimse birbirine kötü olmayacak. en makul yol bu ama bazı ailelerde kimse birbirine bir şey söyleyemiyor. o durumda eşiniz açık açık konuşacak.
+2
la mort heureuse
(10.11.25)
Akrabalar arasında yüze gelememek ve böyle şeyleri kabul etmek kötü ama bu 5 sene sürdürülebilir bir şey değil tabii ki, ha arkadaşların dediği gibi ilk seneden sonra böyle bir yoğunluk olmaz ama olacak gibiyse de çıkmasın evci kendi rahat edecek diye sizin rahatınızı bozmaya hakkı yok.
0
kizil karga
(10.11.25)
benim kabul etmeme gerek kalmadan eşim zaten böyle bi teklifle gelmezdi. mantıklı da değil zaten.
yani bu işin oluru şöyledir. ya 4-5 aylık bi süreçtir hadi her hafta gelsin dersin ya da 5 senelik bi süreçse ayda bir hafta sonu anca olabilir. başka türlü kesinlikle oluru yok.
-1
elorelia
(10.11.25)
İstanbul'da kalacak yeri olmayan öğrenciler 5 yıl boyunca hafta sonu okuldan çıkamıyor mu? Hapishane mi orası? Ben mi yanlış anlıyorum?
Hadi, başka yerde kalamıyor olsun. Hafta sonu gündüzleri çıkıp akşam dönebiliyor olması gerekir ya. Saçma geldi bana.
+2
auroraaurora
(10.11.25)
çıkabiliyor aslında. cumartesi sabah çıkıp akşam 6'da okulda olması lazım. pazar da öyle. iki gün de çıkabiliyor. seneye giriş saati akşam 10 olacakmış ilk sene diye böyleymiş.
ama işte ya evci çıkacaksın her hafta ya da hiç çıkmayacaksın sadece böyle cumartesi 6'ya, pazar 6'ya kadar 2 gün çıkacaksın demişler.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
O zaman okulda kalacak, kimse de kusura bakmayacak. Evlatlık mı aldınız?
Ben kesinlikle kabul etmezdim. Evde kira vermeden oturma bahsi açılırsa da neyse bedeli ödeyeyim deyin. Alırlarsa o da onların ayıbı olsun.
+5
auroraaurora
(10.11.25)
Çocuk zaten kalmasın ok da sizde vay eşimle vakit geçirmek istiyorum diye ortalıkta anlatmayın bunu çünkü inandırıcı değil. Acınası da duruyor bir yandan.

Açık açık ben böyle tanımadığım birisiyle haftasonu iki gün geçirmek istemiyorum diyin geçin. Bir de boşanmayı söz konusu etmek fırsat bulmuşsunuz gibi görünüyor.
-14
artıküyeolmakistiyorum
(10.11.25)
@matilda, nasıl söylerseniz söyleyin, kim söylerse söylesin, bu konunun sonunda mutlaka aile arasında gerginlik, küskünlük, tartışma vb. çıkacak. iki yetişkin olarak kendi sınırlarınıza saygı duyulmasını sağlamak için bunları göze alıp bu konuşmayı yapmak zorundasınız. bunu da eşiniz yapmalı, siz değil.

bu kadar izahat vermenize de, kendinizi haklı çıkarmaya çalışmanıza da gerek yok hiç kimseye karşı zira siz her türlü haklısınız zaten. çocukla gerektikçe ilgilenmek, göz kulak olmak başka, tamamen hafta sonları sizin evinize yerleşmesi bambaşka. bütün aile üyeleri de bal gibi biliyor bu durumun ne kadar "uygunsuz" olduğunu ama herkes salağa yatıyor bir şekilde zoraki de olsa kabul ettireceklerini bildikleri için. bu da muhtemelen eşinizin bu konuda net dur(a)mamasından kaynaklanıyor. önce o resti çekecek, konuyu da eşimle film izleme, uyuma vb. şeklinde yumuşatmaya çalışmayacak. lap diye ben evli barklı adamım, karımla canım isterse salonda koltukta seks yapıcam, canım isteyecek inleye inleye boşalcam, birlikte duşa gircem, genç sağlıklı çiftiz, evde yetişkin bir erkek çocuğu hanginize mantıklı geliyor, siyeeeaahh diye masaya yumruğunu vuracak. sizi arada bırakmaması da çok çok önemli.
+4
Phoebe
(10.11.25)
öncelikle bence bu egoistlik. aile olmak böyle birşey değil. tabiki kendi konforunu düşünmek senin hakkın ama eşinin de bir ailesi var. ileride annesi babası hasta olsa sizde kalmak zorunda olsa ona da aynı arızayı çıkartacaksın demekki. ayrıca empati yapsan ve aynı durumda sen olsan eşin istemeze ne yapardın.

çocuk tarafına gelince millet haklı bir süre sonra size gelmez bile arkadaşlarıyla dışarda vakit geçiririr. yada gündüz çıkıp akşam saati dolmadan geri dönsün. evci çıkmasına gerek yok.

sen bence boşan bu evlilik sürmez bu bencillikle. ayrıca benim eşim senin gibi rest çekecek direk avukata gönderirdim.
-23
gercekdunya
(10.11.25)
Ben şunu net anlayamadım. Diyelim ki hiç evci çıkmamaya karar verdi. Yine her haftasonu belli bir saate kadar dışarı çıkma hakkı olacak mı
Mesela her cumartesi saat 6 ya kadar izni var gibi mi?

Bunun dışında diyelim hiç cikamayacak tabii ki çok iyi bir seçenek olmayabilir ama bile isteye tercih edilmiş bir şehir,.okul. sokakta kalmayacak bu çocuk nihayetinde. Belki aktarılan kadar katı kurallar yoktur ya da belki göz korkutmak için çok katı konusulmus olabilir.

Gerçi askeri okul katıdır muhtemelen ama dediğim gibi evci çıkmamak da bir seçenek, öyle kalacak bir sürü arkadaşı da olacaktır.

Gerçekten zor bir durum ama siz sonuna kadar haklısınız bence.
+1
egerbiryolcu
(10.11.25)
tabii ki evci çıkmazsa izni var.
ya evci çıkacaksınız ya da sadece askerlikteki gibi çarşı izni gibi ama 2 gün çıkabilirsiniz. birinden birini seçin gibi bi konuşma yapmışlar.
yeni oldukları için belki göz korkutma amaçlı yapılmış bir konuşma da olabilir sonuçta herkesin evci kaldığı ev kendi ailesine ait değil insanların işleri, başka misafirleri de olabilir. evci kaldıkları kişileri de düşünmeleri gerekir bence.
+1
🌸matilda
(10.11.25)
işte aslında yazdığınız cevabın içinde gizli olay: zorunda kalmak.
burada bu çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda değil. zorunluluk olsa zaten bir şey diyemem. bu çocuk istanbul'da değil de konya'da bu durumu yaşasaydı kime gidecekti gidecek yer de yok. ama hastalık durumu dediğiniz zorunlu bir durum öyle bir durumda tabii ki bakılır.

"direk" avukata göndersin napayım çekmek zorunda değilim kimsenin çocuğunu. bu seçeneği de sundum ama kabul etmiyor.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
eğer çocuğun babası eşinize, siz benim çocuğumu istemiyorsunuz diye filan hayıflanırsa eşiniz de desin ki; ben zaten çocuk sorumluğunu üstlenmek istemediğim için kendim çocuk yapmıyorum.

gereksiz ajitasyonlara gerek yok.
+3
since1907
(10.11.25)
Türkiye'de büyük aile yapısı kuralları hala geçerli. Sen mesela boşanmayı aklına getirmişsin. Boşansan normali baba evine dönmendir. O durumda küçük kardeşinin vay sen niye geldin, ben sorumluluk almamak için hatta bir haftasonum vardı deme lüksüne sahip değil.
Yine büyük aile yapısının bir özelliği olarak baba evinde ücretsiz oturulabilir. Babanın çıkın ben kiraya vereceğim, kirayı da biriktirip ahir ömrümde bir maldivler tatili planlıyorum. diyemiyor, diyemez.
Yine mesela, kardeşlerden birinin depremde evi yıkılsa, veya şizofreni teşhisiyle eşi terketse, sığınacağı yer kardeş evidir.
Anne babadan biri vefat edip, diğeri elden ayaktan düşmeye başlasa olacak olan yine aynıdır.
Yani başınıza bir durum gelmiş. Aklına da gelmiş madem, uygula. Boşa adamı. Ya da eşin gitsin Abisine, Matilda iyi kız, inan sesini çıkarmış değil ama, ben mahcubiyet duyuyorum. Biz sorumluluğundan kaçınıp çocuk yapmama kararı almışken, kendimi karıma eksikli hissediyorum. Çocuğun evciliğini iptal edelim de ayda bir falan geçici evci yapalım. Olmaz mı? cinsinden bir şeylerle vaziyeti idare etsin.
Ama ben bunun yanlış olacağını düşünüyorum. Şahsi fikrim bu.
-5
Mirket
(10.11.25)
@matilda, hastalık vb. bir durumda böyle bir reaksiyonunuz olmazdı zaten, hiç sanmıyorum. dediğiniz gibi emrivaki yapılması, sizin iradenize ve yaşam alanınıza saygı duyulmaması söz konusu.

elbette boşanmak böyle bir nedenle olmamalı ama şayet siz eşinizin böyle durumlarda hiç bir zaman sınır çizemediğini düşünüyorsanız ve bu bardağı taşıran son damla olduysa, çift terapisi düşünebilirsiniz. zira bu durumda konu o çocuk değil, eşinizin çekirdek ailenizle ilgili hiç sınır çizememesi oluyor.
0
Phoebe
(10.11.25)
Çocuk evci çıkmak zorunda değil ki. Haftasonu kalsın okulunda, gezmeye çıksın dönsün. niye dışarda yatıya kalmak zorundaymış? İlle çıkacaksa adres olarak sizi göstersinler gitsin nerde kalıyorsa kalsın. ne biçim genç erkek bu gelip sizde kalıyor çocuk gibi

Sorun eşinizde. O neden rahatsız olmuyor mesela sizinle baş başa vakit geçiremeyecek olmaktan. Çocuk geldikçe siz dışarı çıkın kafanıza göre kocanız ağırlasın madem öyle istiyor. Boşanma ya da eşinizle kötü olma meselesi yeğeninin her hafta gelip sizde kalmasından ziyade eşinizin ailesine karşı sınır koyamayan ve sizi öncelik yapmamış biri olmasıyla alakalı.
+5
dfn4
(10.11.25)
işin sarpa sarması dipnotta belirttiğiniz sebepten evin size ait olmamasından kaynaklı. kira verip vermemenizin pek önemi yok. birisi işin nereye varacağını düşünmeden laf arasında bizim istanbulda ev var orda kalır sizin oğlan demiştir, diğeri de oğlum x amcanlarda kalırsın demiştir. 3. kişilerin 1.kişiler adına plan yapması...

çocuk burada en masum olan kişi. zira ailesinin kendisine söylediğini yapıyor. kendi adına karar vermeyi öğrenene kadar da böyle olacak. ama 5 yıl boyunca her haftasonu bizde kalacak "korkunuz" endişeniz bence yersiz. belki 1 sene sonra "amca sağol ben artık okulda kalmak istiyorum" diyebilir.
bence askeri okul kurallarını bir de kendiniz gidin sorun, öğrenin. mesela ben bilmediğim için soruyorum, evci çıkmadan, yani hafta sonu da okulda kalmaya devam ederek gün içinde dışarıya çıkılamıyor mu? örneğin duş almaya, çamaşır yıkamaya, kahvaltıya/öğlen yemeğine gelip akşam saatinde de okula geri dönülemiyor mu? ya da size evci izni diye çocuğun aktardığı şey gerçekten her hafta sonu evde konaklama zorunluluğu mu, yoksa izne çıkarsam bu adreste beni bulabilirsiniz beyanı mı? mesela planlı bir şekilde her ay başında bu ay sadece 1/2/3 hafta sonu eve çıkacağım, hava soğuk hiç çıkmayacağım gibi bir tercih belirtilebiliyor mu? ya da 6 ay sonra bu beyandan cayılamıyor mu?
kısacası çocuğu kırmadan kafanızdaki soruların cevaplarını ilk ağızdan yetkili birinden öğrenip 3.kişi olan aileleri karıştırmadan çocukla oturup konuşarak beraber bir çözüm üretin. 3.kişiler dilediklerini söyleyebilirler de önemli olan 1.kişilerin ne istediği.

söylemeden duramayacağım :) "bunu kimse kabul etmez", "çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek" gibi söylemler bana manasız geliyor. zira herkesin aile-akraba ilişkisi bir değil. bu davranışınızı eleştirip, sizi kötüleyecek de bir sürü insan bulunur. siz belirttiğiniz sebeplerden ötürü bu duruma karşısınız. bu kadar. sorduğunuz 10 kişiden 9'u aksi yönde fikir belirtse, siz düşüncenizden/kararınızdan vazgeçecek misiniz?

son olarak sorunsalınıza çözüm önerisi: boşanmak yerine her hafta sonu evi çocuğa bırakıp otelde konaklayın :)
-1
tnz
(10.11.25)
dfn4 +1

ayda 1 bile kabul edilebilecek bir şey değil. çok can sıkıcı. eşinizin ciddi ciddi konuşması lazım. buna da alınacaklarsa alınsınlar. her hafta sonu misafirlik olur mu ya öyle? böyle saçma bir şey olabilir mi? sizin bir hafta sonunuz var. çocuğun yanında mı sevişeceksiniz? belki tatil planı yapmanız gerekecek belki bir işiniz çıkacak yapamayacaksınız. kimse kabul etmez böyle bir şeyi.

ben olsam eşim diyemiyorsa gider ben söylerim. hiç çekinmem utanmam, düşüncesiz ana babası utansın. direkt derim: "biz her hafta sonu müsait değiliz, kalabalığı sevmiyorum bu yüzden çocuk bile istemiyorum (ben de gerçekten istemiyorum bu arada) benim her hafta sonu bir çocukla ilgilenecek vaktim ve enerjim yok, tüm hata çalışıyorum, hafta sonu da evde yalnız kalmak, sessiz takılmak istiyorum. evde genç bir erkek çocuğu varken rahatça giyinemiyorum bile. lütfen başka bir çözüm bulun. ben bunu kabul edemem."

aynen bu şekilde söyleyin. küserlerse küssünler. hiçbir şekilde ayda 1 yok otel gibi bilmem ne kabul etmeyin. çünkü zaman geçtikçe ayda 1 de batacak. vallahi evliliğiniz biter. ben olsam ben de boşarım.

çocuğun durumunu, ahını vahını yazığını siz düşünmek dertlenmek zorunda değilsiniz. onu dünyaya getiren anne babası düşünsün. doğururken size mi sordular. neden ilgilenmek zorunda olasınız ki? kocanız da pısırık anneci aileci biri galiba. aile içinde saygı gören sesi çıkan sözü dinlenen biri değil gibi duruyor. bunu söylemenin bir yolunu nasıl bulamaz? katlasın 4 yıl okulda takılsın. benim lise arkadaşlarım da o şekilde okuldaki yurtta 4 yıl kaldılar, bir şey olmadı.

hem bir çocuğun sorumluluğunu almak kolay değil. o çocuğa sizin evde bir şey olsa anne babası gelir sizi suçlar. ergen deli dolu erkek çocuğunun ne yapacağı belli olmaz. ergenlik ihtiyaçlarını falan da sizdeyken evde karşılayacak olma ihtimali bile çok rahatsız edici. yok sevgilimi getirebilir miyim diyecek, yok kankasını getirecek, yok onlara gidecek gecenin köründe eve gelecek sizi uyutmayacak... ergenin derdi bitmez ki.

evde sütyensiz ve şortla, dantelli gecelikle ya da çıplak falan gezemeyeceksiniz, hafta sonu pinekliğini yapamayacaksınız. bu ne biçim bir hayata dönüşecek...

ay valla evlenmeme isteğime +1 sebep eklendi bu olayla. akrabayla uğraşmak rezilliktir.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
tnz adlı duyurucunun yazdıkları komedi... anne babasının sorgulaması, öğrenmesi, düşünmesi, ayarlaması gereken o şeyleri siz yapmak zorunda değilsiniz. o çocuğun adını ve yaşını bile bilmek zorunda değilsiniz. ne münasebet ya. çocuk bakmak istesek doğururuz.

çözüm önerisi de her hafta otel masrafı olmuş. :D evlenilmemesi gereken kişi modelini görmüş olduk.

gercekdunya nın yazdığı yazı ise troll olabilir veya klasik anacı erkek modeli uzak durulması gerekenlerden. ciddiye alınmaması gereken bir yazı. hatta kişiyi engelleme kararı aldım şu an çünkü baya rage bait yapan bir troll bence.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
Oğlum İstanbul'da yatılı lise öğrencisi, abim de İstanbul'da yaşıyor. Hatta birbirine bayağı yakınlar, otobüsle bile max 30 dk ama oğluma ilk tembihlediğim şey "amcan seni arayıp haftasonu için davet etmedikçe sakın gitme oğlum" oldu. Abimle de aramız çok iyidir ama ne kadar yeğen de olsa aile dışından biri ve sürekli, onu da geçtim zorunlu misafirlik çok hoş karşılanmaz. sizi çok iyi anlıyorum. bunu eşinizin abisi ile görüşmesi, uygun bir dille izah etmesi gerek. Fakat "iş boşanmaya kadar gider" tepkiniz biraz fazla. Boşanma lafını bu kadar kolay dillendirmemek lazım. yaydan çıkmış ok gibi birşey bu, bi kere boşanma kozunu ortaya sürdüğünüz zaman hep sizin de eşinizin de aklında boşanma opsiyonu olacak. başka konularda da olsa tüm tartışmalarınızda lafın sonu boşanmaya gidecek. evliliğinizi çok yıpratır. naçizane tavsiyemdir bu da, anlayışla karşılayacağınızı umarak..
+12
faberkastelli
(10.11.25)
hala üstten üstten konuşuyorsunuz ama. çocuk yabancı biri değil, kimsenin çocuğu hiç değil. eşinizin öz yeğeni. sizin aileye bakışınız farklı olabilir eşinizin bakışı farklı olabilir. ortak bir noktada değilseniz anlaşabilmeniz zaten mümkün değil.

ayrıca evlilik böyle bir şey değil. bana göre sevgi saygı ve özveri gerektirir. bırak çocuk 2-3 ay kalsın hemen arızaya bağlama sonra zaten kendi bir yol bulacaktır. olmadı siz bir yol bulursunuz oraya yönlendirirsiniz. sizin adresi yazdırdı diye sizde kalması gerekmiyor zaten. yada gece askerler gelip evi yoklamayacak.

yine söylüyorum boşanmak en güzel çare. çünkü sizin bu tavrınızla, şimdi yapmazsanız ilerde daha büyük sorunlar yaşayacaksınız.
0
gercekdunya
(10.11.25)
Kabul etmem. Erkeğim. Bu çocuk aç değil, açıkta değil. Okulu herhangi bir evden daha iyidir. Havuzu, spor salonu, kütüphanesi vardır. Bir de İstanbul. Köyden gelen insan her yeri öğreniyor, askerî okulda okuyan çocuk çıksın gezsin. Ben de askerlik yaptım 6 ay. Haftada 1 gün çıkarsın, alışveriş yaparsın, yemek yersin, kafa dağıtırsın. Evde oturmak neymiş saatlerce. Sıkıntı eşinde. Niye her şeye tamam diyor. Kurtulmak için şans doğmuş. Onu da kabul etmiş.
+2
arbre
(10.11.25)
Ajite etmeye gerek yok, hastalık ayrı bu durum ayrı. Kimse kimsenin konfor alanını bozmamalı. Bunu önce çocuğun ailesi düşünebilmeli. Çocuk genç daha, ailesi bile akıl edemiyorken ondan beklemek olmaz zaten. Ailesi akıl etmiyor mu? O zaman yapacak bir şey yok, eşiniz güzelce konuşacak. Ben de şahsen kabul etmezdim, benim öz yeğenim olması da durumu değiştirmezdi. Çalışıyor, yoruluyor ve dinlenmek istiyoruz. Kısa bir süre olsa diş sıkılıp idare edilebilir ancak 5 sene çok uzun bir süre. Çocuk ortam yapar demişler ama garantisi olan bir durum değil bu. Eşiniz konuşacak, başka çıkar bir yol yok. Gerekirse evliliğimde sorun yaşamak istemiyorum diyecek.
+4
huzurlarinizda huzursuzluk
(10.11.25)
daha önceki duyurunuza da yazmıştım. biraz karikatürize edeyim. 1940 larda yaşasaydık, yeğen de köyünden tahta bavulu ile büyükşehire okumaya gelseydi o dönemin sosyal gerçekliğinde normal olabilirdi ama 2025 yılında bu normal ve sağlıklı değil.

olması gereken şu; çocuğun hafta sonu sabahtan akşama kadar izinli olduğu günlerde devamlılık arz etmeyecek şekilde günübirlik ziyaretler yapması daha seyrek olmakla beraber başlarda alışma sürecinde eğer olanak var ise cumartesi gecesi sizin evinizde yatıya kalması, zamanla bunun da ayda yılda bir seviyesine inmesi.

2025 yılındayız. insanlar çalışma hayatının yoğunluğundan dolayı (hele ki 8-5 çalışan memur vs değiller ise) kendi evinde bile yeterli vakit geçiremezken, aç açıkta olmayan birinin evin 3.kişisi düzeyinde rutin olarak dahil olması hiç doğru değil.

her şeyden önce çocuğun anne babasının oğlum, amcam yengen ısrarla davet etmediği sürece yatıya kalma, ev insanların mahremidir. amcan seni ne kadar sevse de sen rahatsızlık verme demesi gerekirdi. çocuk çok gamsız bir tip değilse, başkasının evinde yatıya kalmaktan (evet, aksi yönde cevap verenlerin bilmesi gereken nokta bu, insanın ana baba evi dışındaki her yer, amcasının evi de olsa başkasının evidir.)

burada durumu çetrefilli hale getiren bir nokta çocuğun anne babasının tavrı. diğer bir nokta bence dede/babanne kaynaklı. onların evinde oturduğunuz için benin öngörüm büyükanne/büyükbaba eşinizin kardeşine aaa ne güzel işte, ''bizim'' evde kalır hafta sonları çocuk rahat eder zihniyetiyle yaklaşıyor. yani ''bizim'' kelimesini kullanmasalar dahi düşünce yapıları bu şekilde muhtemelen, bu iki durumun üstüne eşinizin de aman abimle, anamla, babamla kötü olmayayım diye düşünüp sınır çizememesi durumu işin içinden çıkılmaz hale getiriyor.

eşinizin diyeceği şu, abi, anne, baba ''yeğenim tabii ki bizim canımız her sorunu, sıkıntısı ile ilgilenmek amcası olarak yalnız olmadığını hissettirmek benim görevim, bizim de bir aile düzenimiz var, hafta sonları da gelsin ama devamlı yatıya kalırsa kendi de rahatsız olur'' gibisinden derdini anlatan ama karşı tarafı da üzmeyen minvalde konuşma yapması. ama muhtemelen bir noktadan sonra büyük bir çatışma çıkacak, küslük olacak gibi hissediyorum.
+4
wilhelmwasmuss
(10.11.25)
bunu o yaştaki bir çocuk düşünemez. toplumumuz da mahalle baskısı halen geçerli. ben kendim bu durumu yaşasam kabul etmem. siz de istemiyorsanız kabul etmeyin. kendinizi çok net açıklamışsınız ki eşinizin muhattap olacağı kişiler sizin bilinç seviyenizin altında. bizim toplumumuzda halen çocuk yapmamak, anaya babaya sınır çizmek abes görülüyor. aman toplum ne der baskısı var. ne derse desin ya sene 2025.
yatılı okula gönderen ana baba da çocuğunu hafta sonunu düşünsün.
+2
mikahakkinen
(10.11.25)
olay fazla büyümüş gibi. mantık geri plana atılıp duygusal tepkiler verilmesin.
boşanma gibi laflar çok tehlikeli. dilinizin ucunda olmasın.
5 yıl boyunca çocuk hep bizde kalacak diye düşünmeyin, bu nereden çıktı. eşinize biraz zaman tanıyın o da abisine, çocuğun ailesine der.

daha ilk senesi, belki arkadaşları yok, nereye gideceğini bilmiyor, zamanla yapacak şeyler bulur arkadaşlar bulur.

rahatsızlığınız anlaşılır. hiç yadırgamıyorum bunu. haklısınız. ama bu konuda eşinizin fazla üstüne gidip de arada bırakmayın onu.

bir iki defa geldi misafirdi, artık her hafta geliyorsa misafirden saymam ben onu.
cumartesi sabah geldi ben uyuyamam, erkek kalkmam lazım çünkü ayıp gibi şeyleri pek düşünmezdim. siz bakın keyfinize, yapın planınızı olduğu kadar.
hem böylece belki çocuk da vazgeçer evci çıkmaktan.
+1
biseysorcaktim
(10.11.25)
Bence nasılsa kötü olacaksınız en baştan kötü olayım reddedeyim mantıgı yanlış.

Eşiniz buna zaten tamam dememesi lazım ama sizin yerinizde olsam bir kaç hafta gelsin sonra olmuyor diye eşinizle konuşmak olurdu.
+1
liberal
(10.11.25)
ben ya her haftasonu bir akraba, arkadas, gun daveti yapardim ya da cocuk geldiginde toplanip giderdim.
0
Coma
(10.11.25)
yukarda akli basinda olanlar yazmis zaten, hocam normal degil. ilk basta esinizin karsi cikmasi lazimdi o gercekten cok enteresan. burada normal karsilayanlar da aileden boyle gormustur ve zaten cocukluktan itibaren buyuk aile herkes ic ice yasiyordur. bugun geldigimiz sehir yasaminda bahsettiginiz seyin normal karsilanmasi mumkun degil.
anlamadigim bir durum, esiniz neden cumartesi sabahlari cocuk geldiginde evde olmuyor? cocuk gelmezse evde mi oluyor? o kismi anlamadim.
once aileyle sonra da okulla konusacaksiniz, bunun tek mantikli oluru cocuk sizde kalmayacak, aksamlari yurduna donece, arada bir siz yemege davet edeceksiniz.
okulun 5 yil taahhut almasi mumkun degil, muhtemelen yillik hatta belki donemlik soruluyordur. kaldi ki bir kere cocuk evci cikacagim dedi diye kararin degismemesi mumkun degil, diyelim ki siz sehir disina tasindiniz, ne olacak cocuk evci cikacagim dedi diye okul kabul etmeyecek mi karardan donulmesini. dolayisiyla hala karar degistirebilirsiniz ki saglikli olan budur.

ben cocugun ilk zamanlar gelip sonra gelmeyecegine inanmiyorum. gelecek, kiyafetlerini getirecek, ev yemegi yemek isteyecek vs.

eger bu durum degismezse, esinizle bunun icin aranizi bozmanizi ve bosanma lafinizi agziniza pelesenk etmenizi tavsiye etmiyorum. siz bir takimsiniz, birbirinize karsi degil, karsilastiginiz gucluklere karsi birlikte durmak zorundasiniz. bu durum degismezse, sizin yerinizde olsam hic oyle sabah kahvalti hazirlayim, erken kalkayim, cocukla oturayim derdine dusmem.

bu arada cocugu suclamak da dogru degil, bu cocuk muhtemelen 17/18 yasinda bisi, akli basi ne olsun ki daha, ailesi ne diyorsa onu yapiyordur.

bol sans diliyorum. esiniz ailesiyle konusacak, gerekirse kotu olacak. yani o nasil bir performans bekliyor ki sizden acaba hic hayir dememis cok enteresan.
0
kassiopeia
(10.11.25)
Sorun ne ben anlamadim. Ayip olur diye erken kalkmak mi koca ile dizi izleyememek mi? Erken kalkmamak yegenine ayip oluyorsa kocana olmuyor mu, kocana ayip olmuyorsa yegenine niye ayip oluyor? Aksam kocanla niye dizi izleyemiyorsun? Durum zaten keyfi degil de zoraki degil mi? Cocuk aileden degil mi? Zaten bulundugunuz evde hakki da yok mu? Bunun icin bosanmakla tehdit etmek? Modern kadin deliligi bu.
-5
osssy
(10.11.25)
ailesinin kirasını abisi alacakmış ya, oradan aldıkları kira ile çocuğa 1+1 ev açsınlar madem çocuk rahat etsin istiyorlar, arada bir de size gelir misafirlik gibi.

kendi ikametlerini 1+1 evde gösterip evci gösterebilirler sanırım oraya
0
pislick0
(10.11.25)
bunun çözümü maalesef başka eve çıkmak. şu an kira ödemiyorsunuz ve bir bakıma çocuğun dedesinin evinde yaşıyorsunuz. eğer size karşı anlayışlı değillerse (-ki bence lise çağında çocuklar için günlük izin gayet de yeterli, bir evde kalmaya ihtiyaçları olmamalı) kendi evinize çıkarsanız böyle bir istekte bulunabileceklerini sanmıyorum.
+1
eileengray
(10.11.25)
"işgüzar" amcanın çocuğu size sormadan size kitlemesi ile, sizin annenizin babanızın evine kira ödemen çökmeniz genelde aynı sebepler aslında.

kendi bireysel alanınızı, huzurlu bir haftasonunuzu düşündüğünüz gibi mesela; bedavaya oturduğunuz evden gelecek kira ile anne babanın da hayat standartlarını arttırabileceğini hiç düşündünüz mü? ordan da para gelse belki turlara katılıp gezecekler, ya da tarzları değil derseniz belki arabayı yükseltecek, oturduğu evi daha güzel yaptıracak?

her şey malesef ekonomiktir. siz mesela tamamen ayrı gayri bağımsız, kirasını ödediğiniz bir evde otursanız bu tartışmalar belki hiç olmayacaktı.

değişen toplumumuzun sosyolojisi üzerine de aslında güzel bir konu bu. şikayetlerinizde kesinlikle haklısınız, 2025 yılında olacak iş değil bu tabii ki. ama siz sırf o evde para ödemeden oturuyrsunuz diye o amca kendisinde bunu hak görüyor. aslında anlatmak istediğim buydu.

aile içi, hele ki geniş aile için; asla para alan, bir yardım gören konumuna düşmeyin. para verin, yardım edin ama asla bu konuma düşmeyin. huzurunuzu, konforunuzu, dertsiz başınızı böyle sömürürler.
+10
makbur
(10.11.25)
Daha okurken canım sıkıldı. Çocuğun ebeveynlerine biraz empati yapabilme yeteneği zerk etmek gerekiyor bence. "Siz de İstanbul'da oturuyorsunuz haftasonları kalıversin işte" rahatlığına ayar oldum. Ebeveynleri daha baştan sizin hayatınız ne derece olumsuz etkileniri düşünüp bu teklifi yapmamalıydı. Sizin öneriniz ideal bana kalırsa. Eşiniz "Çalışma saatlerinden dolayı eşimle bir tek haftasonları baş başa kalabiliyoruz. Yeğen evci gelmese mi bize acaba?" desin mesela.
0
mungojerry
(10.11.25)
Her evliliğin dinamikleri ile aile yapısı farklı ve bekar olduğumdan fikir belirtmem doğru değil. Düşünceniz doğrudur yanlıştır bir şey diyemem ama takıldığım bir durum var. Bunu eleştirme olarak değil, anlamak için soruyorum.

Yazmışsınız ki: "... ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp." Neden kalmak zorundasınız ki, neden ayıp olsun?


Kendimi sizin yerinize koymaya çalışıyorum; haklılık payınız var. Özellikli yeni evlisiniz sonuna kadar haklılık payınız var.

Özellikle aile yapısı çok farklı. Bunu ikinci kez yazmanının doğru ve yanlış olmaması. Ben ailemden daha farklı gördüm. Erkek kişisiyim. Evli olsam ve hanımın yeğeni her hafta sonu kalmaya gelse, bir şey diyeceğimi sanmıyorum. Tabii büyük konuşmam doğru değil, şartlar değişebilir ama elimden geldiğince rahat rahat takılmaya çalışırım.
+1
put it in your appropriate place
(10.11.25)
ya siz neden hayır olmaz diyemiyorsunuz? tüm sorun burada.
+2
deartheodosia
(10.11.25)
cevaplari okudum, hem uzuldum hem sinirlendim yaw. her zaman soyluyorum, insanlar "default" kotu. kotu kalpliyiz, yarali ele isemeyiz, sadece kendi gotumuzu kurtarmaya calisiyoruz. istediginiz kadar eksileyin, cok da fifi.

oncelikle ev cocugun dedesinin yaw :) o evde o cocugun da hakki var. ben cocugun dedesi olsam ve boyle bir ariza ciksa, sizi o evden ivedilikle sepetlerim, madem torun kalamiyor kimse kalmasin derim, veririm kiraya. bu cepte dursun.

ailede boyle bir ihtiyac var, yaw belki cocugun da su anda sohbet falan etmek istedigini gore belki duygusal bir ihtiyaci var, yalniz hissediyor kendini vs. 1-2 sene bu sekilde idare etseniz sizin icin olumcul sonuclari olacagini sanmiyorum.
hadi cocuk dusunuyor olsaniz, odaya ihtiyaciniz falan olsa, ya da lohusa falan olsa bir nebze haklisin diyecem de oyle bir durum da yok. bu iki.

burda ayrica sizden istenen bir "entertaintment" degil, guvenilir bir kapi, bir adres olacaksiniz. siz bakin isinize, yok haftasonu erken kalkmak, yok aksam bilmem kaca kadar yatamamak, bunlara gerek yok ki. siz bakin isinize, cocuk zaten en fazla 1-2 sene gelir gider, sonra buyuk ihtimal kendini arkadas grubunu kurup gelmeyi kesecek.
bu da uc.

bu ayrica daha once denenmemis birsey de degil, benim tanidigim bir aile 4 sene boyunca her allahin gunu, istanbula okumaya gelen bir uzak akraba cocugunu misafir ettiler. kimsenin bu konuyu mevzu ettigini ne duydum ne gordum, surekli o eve girip cikardim. ve o sirada ciddi maddi sikintilari vardi.
+1
cooperr
(11.11.25)
Bence çok ümitsizliğe düşmeyin. Hallolmayacak şeyler değil. Moralinizi yüksek tutun.

-Okul her ne kadar "her hafta evci çıkacaksınız" dese de, bu "5 sene boyunca sizde kalacak" anlamına gelmiyor. Bu tarz kurumlarda mutlaka gelişmelere göre izlenen prosedürler vardır. Diyelim 2 ay sonra sizin şehir dışına taşınmanız gerekti, çocuğu okuldan mı atacaklar? Bir dilekçe verecek, artık evci olmayacak. Disiplin yönetmeliğine göre suç da değil. Başı da ağrımaz. Bu bir.

-Eğer düzenli olarak size gelecekse, "misafir" olmuyor artık. Bir nevi "ev halkı" oluyor. İlk bir iki haftasonu beraber takılırsınız. Sonra kendisi serbest takılır. Hiçbir ayıbı yok bunun. Siz eşinizle haftasonu rutinleriniz neyse bozmazsınız. Yani çocuk sizin düzeninize adapte olacak. Kendisini istenmeyen hissettirmeden, sevgiyle, serbest bırakın. Siz de kendi düzeninizi bozmayın. Erken mi kalktı, dolaptan bir şeyler atıştırsın kendine. Öyle ayda yılda bir gelen misafir değil çünkü. Hatta ev işlerinde siz ve eşinize yardımcı dahi olabilir.

-Eğer çocuğun sevmediğiniz, benimsemediğiniz huyları yahut çeşitli problemleri varsa tabii ki eve almak zorunda değilsiniz. Ama çocuk zararsızsa bence şimdiden olumsuz düşünmeyin. İlk aylarında şehre, okula, ortama alışmasında yardım etmiş olursunuz. Destek olmuş olursunuz. O zaten arkadaş edindikçe zamanla bir düzeni olur.

-Eğer ailenize olumsuz görüş bildirecwkseniz, eşiniz asla sizi bahane etmemeli. Suçlu olarak sizi öne atmamalı. Aile içinde işler çok karışabilir.

-18 yıllık evliyim. Yeri geldi benim yeğenim bir yıla yakın bizde kaldı. Yeri geldi eşimin ablası aylarca bizde kaldı. Çok müteşekkir oldular. Çok dua aldık. Dönem dönem evde ekstra birinin olması çok da kötü bir şey değil. Herkes sınırlarını biliyorsa, kimse kendini kasmıyorsa gündelik yaşamınız, düzeniniz sekteye uğramıyor.

Bence hemen peşinen olumsuz düşünmeyin. İlk bir ay (4 haftasonu) sonunda, eğer yapamayacağınıza kani olursanız kesin bir şekilde, sonra çocuk kurumuyla konuşur, evci izni iptal edilir. Çocukta bir olumsuzluk yoksa bence bir şans verin.
+1
yadigar
(11.11.25)
abi ev cocugun dedesinin, kira vermeden oturuluyor.. ortada bildigin royal flush var, kartlar acik :D
bunun ustune ne deseniz olsa olsa sinek ikili olur, bosuna analiz kasmaya gerek yok.
+2
cooperr
(12.11.25)
bir önceki duyurunu da okumuştum ve üzülmüştüm.

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz. kira vermiyorsunuz diye çocuk gelip o evde istediği gibi kalabilir demek değil bu. öyle saçmalık mı olur ya evde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı Allah aşkına saçmalamayın arkadaşlar.

çocuğun sürekli sizin evde kalması sizin aile ve ev düzeninizi tamamen bozar, böyle bir şeyi ancak çalışmayan ve aşırı geleneksel yaşayan ailelerin gelinleri kabul eder normal aile yaşantısına sahip olan kimse kabul etmez. bu çocuğun ailesi istanbuldaki askeri okulu yazdırırken size mi güvendiler? hayır. çocuğun yatılı bi şekilde orada kalacağını bilmiyorlar mıydı? size böyle bir yük yüklenmesi çok saçma ve haksızlık.

ben de istanbulda üniversite kazandığım zamanlar ilk dönem hafta sonları teyzemlere gidiyordum kalmaya. şimdi düşünüyorum da ne kadar saçmaymış annemin beni uyarması gerekirmiş gitme diye ama annem cahil bir insan olduğu için pek böyle şeyleri düşünebilecek biri olmadığı için gidiyordum. sonra bi baktım yurt arkadaşlarım hep kaynaşmışlar, hafta sonları hep bi yerlere gidiyolar vs. sonra ben ocak dışı kalmışım teyzemlere gittiğim için. neyse ben ikinci dönemden itibaren gitmemeye başladım yurtta takılıyordum artık. bence çocuğa bunu söyleyebilirsiniz, okul arkadaşların hep kaynaşır arkadaş olurlar hafta sonu gezdkleri takıldıkları için sen dışarda kalırsın vs diye korkutun bence.

ailesine de söyleyin çcouğun bu şekilde her hafta sonu gelmesi bizim açımızdan yorucu oluyor, kendi arkadaşlarımızı vs çağıramıyoruz, bazen makana ile veya kahvaltılık şeylerle geçiştrmek istediğimiz zamanlar oluyor, biz de çalışan insanlarız vs söyleyin çocuğun ailesine durumu. bence bu karşı tarafa bu şekilde anlatıldığı takdirde onların da anlayışla karşılaması gerekir. eşiniz ile beraber arayın hoparlöre verin durumunuzu anlatın. sizi de kırmak gücendirmek istemeyiz diyerek başlayın yumuşak bir tonda konuşun. çocuk için de ortamına alışması bakımından her hafta evci gelmesi iyi bi şey değil, arkadaşları kaynaşıyodur o dışarda kalıyodur vs ayrıca zorluklara tek başına vakit geçirmeye de alışması gerekiyor, hatta ders çalışması da ggerekiyor. böyle eve gelince ne ara ders çalışacak? bunları anlatın bence.

neyse bi de yukarıda da söylenmiş, bu bir hastalık durumu vs değil o yüzden mecbur değilsinz bakmaya.
-2
Sadece soruyorum
(12.11.25)
bir ekleme daha:
bu durumda bazı aileler çocuğunu tek bırakmaya korktukları zaman çocuğun bulunduğu ile taşınıyorlar. bizim öyle tanıdığımız aileler var mesela kızı kırıkkalede üniversite kazanmış aile de kızla birlikte o ile gitmiş ev tutmuşlar kız da evden gidip geliyor okula. böyle şeyler de var. ailesi bu kadar hassas ise gelip taşınsınlar istanbula. yine bu işin sorumluluğu size ait değil.
-5
Sadece soruyorum
(12.11.25)
makbur+1
cooper+1
put it in your...+1
osssy(soyleyis tarzi biraz fazla direkt olsa da)+1/2

istanbul' da kalacak yeri olmayan bekar olan kucuk kuzenim birkac senedir, evli olan buyuk kuzenimin evinde kaliyor. bildigim kadari ile simdiye kadar buyuk bir sorun cikmadi. yani her ailenin yapisi ve dinamikleri farkli. sizin derdinizi anliyorum ama bu durumu gayet normal olarak goren suruyle insan da cikacaktir.

siz de kisisel alandan filan bahsederken hollandali-amerikali, esinizin baba-annesinin evinde kira odemeden otururken turk gibi davranmissiniz. baska her konuda "modern" olup da is erkek tarafina milyonluk dugun merasimi kitlemeye gelince direkt geleneksele baglayan kadinlar gibi olmus biraz. kendi evinizde olsaniz bunlar yasanmaz.
+3
trixi
(12.11.25)
@sadece soruyorum :D

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz - yaw duyuruyu acanin beyani ev dedenin, tapu dede adina. ne demek sizin eviniz asdasdasd. tapu kiminse ev onundur, dede hayattayken adamin evine mi cokuluyor, hayirdir?

vde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı - yaw, COCUGUN OZ DEDESI, alooowww.. dedenin arkadasi falan degil mevzubahis.

biz de ayni topraklarda dogduk buyuduk. dedemin evi olacak, orada amcam yasiyacak. ben gidip kalmak isteyecem ve beni almayacak iceri oyle mi? niye, amcamin karisinin keyfi bozuluyormus.
iyiymi$, kafalara gel..
-1
cooperr
(12.11.25)
bence buradaki sorun evin dedesinin olmasi, cocugun ortama alisamamasi, ailesinin sehirdisinda yasamasi falan degil. sorun, op'nin cocuk istememesi ve baskasinin cocugunun sorumlulugunu da almak istememesi. cocuk sadece gelip gidecek, bir sorumluluk yok ki, demekle olmuyor bu. türkiye'de, türk aile yapisinda, evine gelen misafir yetiskin bile olsa ev sahibine sorumluluk düser.

bu durum benim ailemde sorun olmazdi.
bu durumu sahsen ben de sikinti etmezdim cünkü severim kalabalik aileleri.
ama kendim cocuk bile yapmak istemesem, buna ragmen 5 sene her haftasonu benim cocuga bak dense benim de ayarlarim oynardi.
düsünün ki kendinize ugrasmamak icin ve sevmediginiz icin araba almiyorsunuz. sonra bir aile büyügü size ev veriyor, evin garaji da var. diger aile büyügü de diyor ki evinde garaj var, benim arabayi her haftasonu sana vericem, icini sil süpür, arabayi yika, lastik basinciydi, suyuydu neydi kontrol et, her yil servise götür ve bu bes sene devam etsin.
buna sktr cekmem diyorsaniz ben de kibariye'yim.

soru sahibine: bosanma gibi laflar bence ortaya atilmamali. oyun degil yani bu. ne tehdit olarak ne uyari olarak bahsi gecmeli. agiz alistirilmamali. bir kere söyleyince bile iliskideki dengeler degismeye basliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
@deranzo

uyan evlat, sabah oldu :D
0
cooperr
(13.11.25)
1- Bosanma kelimesini tehdit gibi kullanmasaymissin iyi olurmus. buyuk bir kelime bu. Ayip etmissin esine karsi. Bunun icin ozur dilemelisin.

2- Tecrubeyle sabit yaziyorum; bence seni asil yoran cocuk degil. 2 saat ise gidis, 2 saat isten gelis normal degil. Haftada 20 saatin! yolda geciyor. Sen zaten yorgunsun.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(13.11.25)
bence bu işi krizi fırsata çevirerek çözebilirsiniz. niye erken kalkmak, çocuğa kahvaltı hazırlamak, kendini çocuğa hizmet etmek zorunda hissedesin ki, anası mısın babası mısın, bu da ufacık çocuk değil.

ben erkek tarafıyım. eşimin yeğeni (kardeşinin de değil, kuzeninin çocuğu) ankara'da üniversite kazandı. kyk'ya yazıldı. daha ilk ay dolmadan koskoca herif böhühüüğğğ halaaa ben yapamıyom dayanamıyom ühühüğğğ diye çıktı geldi. ne diycen gel kal dedik. öyle sadece hafta sonu da değil, full time. ilk 2 yıl bizimle kaldı, 3. sınıfta daha yakın yurt çıktı, bu sene az geliyor, hafta sonu gelip pazartesi gidiyor.

ama bizde kalıyor diye de kendimizi çocuğa hizmet etmeye adamadık. kendi yatağını kendi seriyor, sabah kendi topluyor kaldırıyor. kahvaltısını kendi hazırlıyor. tarih öğretmenliği okuduğu için (ayrıca tarihe çok meraklı da olduğu ve bu alanda epey bilgili olduğu için) 13 yaşındaki oğluma tarih özel dersi veriyor (lgs denemelerinde inkılap tarihimiz full), çocuklarla çok güzel çocuk oluyor, oğlanın arkadaşları da çok seviyor. arkadaşlarını yanına kitleyip hadi bunları gezdir oyala diyip yolluyorsun, bir güzel oyun abisi oluyor. eve gelmeden önce arayıp "akşama misafir var bi evi süpürüver, ortalığı toparla" diyorsun evi hazırlıyor. biz mesela şu anda okul ara tatilde, çıktık tatile geldik, çocuk evde kediye bakıyor.

oğluma abi oldu, bedava özel öğretmen oldu, arkadaşlarına oyun abisi oldu, bize zor durum yardımcısı oldu. bir zorluğu, külfeti de yok, geç kalkılacaksa geç kalkıyoruz, bu yatağını toplayıp hazırlanıp gidiyor. akşam geliyor, geç geleceksek yemeğini koyup yiyor. misafir gibi ona özel ayrıcalıklı bir hizmet yok. o evde diye kendimizden esirgediğimiz bir şey yok. biz film izleyeceksek, o izlemek istemiyorsa gidiyor odasına oyun oynuyor. ya da oturup bizle izliyor. durduk yere ikinci çocuğumuz oldu.

misafir gibi davramayın. evin, ailenin üyesi olsun, zaten usanırsa "eeh bunlar beni hizmetçi gibi kullanıyorlar" diyip gelmez. kalma fikri ağır basıyorsa da aile üyesi olarak üzerine düşeni, hatta fazlasını yapsın, yaptırın.
+2
kibritsuyu
(13.11.25)
benim de anlatmak istediğim aşağı yukarı @kibritsuyu'nun dediği şeylerdi. Yani denenir, olumlu da sonuçlanabilir. Olumsuz bir durum olursa da, o zaman karar verirsiniz. Şimdiden peşinen kötü olacak diye şartlanmamak lazım. Can sıkıcı şeyler olursa aksiyon alınır. En azından peşin hükümlü davranmamış, bir olumsuzluğa binaen eyleme geçmiş olursunuz. O zaman da çocuk ister başka yerde kalır hafta sonu (kontrol edilmiyor nerede kaldığı) ister dilekçe verip daimi yatılıya geçer.

Tabii şöyle bir gerçek de var, kibritsuyu örneğinde aile çocuklu ve yaş farkı daha fazla. Evde kalan üniversiteli de olsa göze daha bir "bebe" gözüküyor. Daha rahat davranıyor evdekiler...
+1
yadigar
(13.11.25)
(12)

Hastanedeki hasta ziyaretine ne göturebilirim

egerbiryolcu
Apandist ameliyatı olduKendisine sormadım gelme demesin diye ama görüş oluyordur değil mi?
Apandist ameliyatı oldu
Kendisine sormadım gelme demesin diye ama görüş oluyordur değil mi?
0
egerbiryolcu
(09.11.25)
gelme dmee ihtimali varsa niye gidip de insanlari hasta yataginda rahatsiz ediyorsunuz yaw. cicek yolla
-5
ala09
(09.11.25)
@ala09

Tabii ki nezaketen yine soracağım önceden. gelme deme ihtimali de evim hastaneye üç dört saat uzak mesafede diye öyle tahminde bulundum. E gitmesem de bu defa destek olmamisim gibi olmaz mı?
0
🌸egerbiryolcu
(09.11.25)
Mandalina, armut, muz
-1
arbre
(09.11.25)
Ziyaret saatleri için hastanenin web sitesine bakın, kafanıza göre gitmeyin. Çiçek göndermeyin/götürmeyin, hasta odalarına almama ihtimalleri çok yüksek. Bir şişe kolonya, özellikle refakatçisi varsa meyve suyu/meyve vs yeter.

Edit: 3-4 saat mesafeden gitmenize gerek yok bence ya. "Geçmiş olsun, bir ihtiyacın var mı getirebilirim" diye mesaj atın, sonra evine gidersiniz. Ben ameliyat olduğumda kimse gelmese de rahat rahat uyusam istiyordum, anestezi sersemliğiyle uyku çok tatlı oluyor :)
+1
kobuzchu kiz
(09.11.25)
havlu, pijama, terlik, meyve, süt götürebilirsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.11.25)
hocam normal şartlarda apandisit ameliyatı olduysa ameliyattan sonraki gün zaten taburcu olur. apandisti patladıysa uzun süre yatabilir.


buna istinaden göütereceğiniz şeylerin hasta eve dönerken yanında taşırken zorlanmaması ve hastane odasında bırakmamasını gerektiren şeyler almanızı öneririm.

mesela bi tane 5 litrelik su. bi kolonya, bir adet kağıt havlu hani varya tek top büyük olanlar ve bir meyve suyu, süt bu standart pakettir. belki biraz meyve alabilirsiniz. muz mandalina vb.
0
Fodera
(09.11.25)
@fodera
Patlamış maalesef
0
🌸egerbiryolcu
(09.11.25)
çok geçmiş olsun dediğim şeyler halen geçerlidir. ihtiyaçları olacaktır.
0
Fodera
(09.11.25)
1- bazı pastanelerde ekler, tartolet gibi tek atımlık pastalar oluyor, küçük bir kutu götürebilirsiniz, diğer gelen ziyaretçilere de ekram ederler
2- kolonya, ıslak mendil, kutu selpak mendil gibi küçük bir hijyen paketi de olur.
3- kolay yenilebilen muz, mandalina, meyve suyu, karton bardak eşliğinde :)

geçmiş olsun
0
exlibris
(09.11.25)
pasta kuru pasta kesinlikle olmaz. çok fazla pasta, pastahane mutfağı gördüm.lütfen bana güvenin. günümüzdeki pastahanelerin yüzde 90ının ürettiği ürünler hasta insanı boşverin sağlam adamı sakat eder vallaha.

kuru pastanın raf ömrü ortalama 3 ay, ekler gibi sütlü tatlılar üç günde tüketilmesi gerekirken on güne yakın vitrinde bekliyor.
0
Fodera
(09.11.25)
peçete, muz, meyve suyu.
0
elorelia
(10.11.25)
gardaş şöyle köşkeroğlundan 2 kg baklava al götür. ameliyat oldu enerjisi düşmüştür yesin. görüşe gittiğinde baktın kapıdan sokmuyorlar güvenliğe veya oradakilere verirsin baklavayı onlar içeri alırlar seni.
-2
joooper
(10.11.25)
(7)

bulaşık makinesi su taşma sorunu

egerbiryolcu
Bulaşik makinemizde bir süre önce şöyle bir sorun oluşmaya başladı. Genelde gün içinde bir problem yok sabah bir uyanıyoruz mutfak halısı sırılsıklam olmuş makinenin alt haznesinde berrak temiz bir su birikmis.Tamirci teknik servis cağırdık conta mi neydi net hatrlamiyorum bir şey değiştiler fakat k
Bulaşik makinemizde bir süre önce şöyle bir sorun oluşmaya başladı. Genelde gün içinde bir problem yok sabah bir uyanıyoruz mutfak halısı sırılsıklam olmuş makinenin alt haznesinde berrak temiz bir su birikmis.

Tamirci teknik servis cağırdık conta mi neydi net hatrlamiyorum bir şey değiştiler fakat kisa süre sonra aynı şey tekrar oldu.
Bu sorunu yaşayınca makineyi çalıştırdığınızda biriken su yok olup bir kaç gün hatta bazen bir kaç ay sorunsuz çalışmaya devam ediyor ama ara ara bu problem hortluyor hortlayinca da üst üste birkaç gün sürüyor.

Mesela dün sabah yine aynı şey yaşandı. Makineyi çalıştırdik su gitti falan. Az önce makineye bulaşık atarken fark ettim o su havuzu altta yine birikmiş. Muhtemelen sabaha mutfak yine batacakti. Ben de yine çalıştırdım makineyi.


Şimdi biz tamirci cagirsak nokta atışı çözüm için neleri vurgulayalim?
Bazi zamanlar bu problemin hortlayip bazı zamanlar sorunsuz devam etmesi neyle ilgili olabilir, kendi çapımda kontrol edebileceğim bir şey var mı? Filtreleri temizliyoruz, pervanelerde bir sorun da yok gibi.
YouTube da araştırdığımda ventil diye bir şeyin durumumuza en benzer sorun olduğunu düşündüm. Sorun buysa bunun ücreti çok pahalı mıdır?
Bir de tezgah altındaki musluk kapatılınca su birikmiyorsa sorun kesin ventil diye okumuştum ama denemedim bunu henüz.
0
egerbiryolcu
(08.11.25)
Dediğiniz gibi muhtemelen ventil - su giriş valfı ile ilgili bir sorun var.

Geçici çözüm için, bulaşık makinesine su giden vanayı makineyi kullanmiyorken kapatabilirseniz en azından şimdilik sıkıntı olmaz.

(Tabi vana kolay ulaşılabilir bir yerdeyse)
0
makbur
(09.11.25)
ayni sorunu yasadik. sonra bir gün mutfagi komple su basti. ventil patlamis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.11.25)
Babamlarda aynı sorunu olan bir makine var. Geçenlerde yüksek ısılı uzun programda (düdüklü resmi olan) su akıtırken, normal programda akıtmadığını keşfettik. Tamir ettirmeyip, normal programda kullanmaya başladık. Böyle kötü bir çözüm bulduk. Belki sizin de işinize yarar.
0
yadigar
(09.11.25)
ventil basit bir parça alıp kendiniz de değiştirebilirsiniz. youtube bakın, videoları var.
0
adivar
(09.11.25)
çağırdığınız tamirci işin ehli değil. yetkili servis çağırın fiyat yüksek çıkar ama fatura ve kayıt olduğu için sıkıntı çıktığında firmaya bildirirsiniz.
ayrıca kendiniz yapmaya kalkmayın ben denedim daha da ayarı kaçırdım.
0
mikahakkinen
(09.11.25)
@mikahakkinen
Bekonun sitesinden cagiriyorduk yani yetkili servisi aslında ama tabi orda da demek işin ehli olmayan çıkabiliyordur ya da detaylıca bakmamış olabilirler o yüzden bu defa ben de sorunu en doğru şekilde anlatmaya caliscam.
0
🌸egerbiryolcu
(09.11.25)
Direk bekoya şikayet edin. Geldi servisiniz yapamadı, para vermiyeceğim diyin. Sonuçta servis baktıktan sonra çözülmesi gereken bir sıkıntı bu sonuçta.
0
mikahakkinen
(09.11.25)
(6)

Dikkat sürem yerlerde sürünüyor, HELP!!

kullanicadi
Odaklanmamı arttırmak için günlük sosyal medya kullanımımı azaltmam gerektiğine karar verdim. Eskisi gibi kitap okuyamadığımı fark etmemle başladı her şey. Bir süredir zaten reels izlemeyi bırakmıştım. Beni karadelik gibi içine çekiyordu o içerikler. Şimdi size sorum şu:En verimli dijital detoks nas
Odaklanmamı arttırmak için günlük sosyal medya kullanımımı azaltmam gerektiğine karar verdim. Eskisi gibi kitap okuyamadığımı fark etmemle başladı her şey. Bir süredir zaten reels izlemeyi bırakmıştım. Beni karadelik gibi içine çekiyordu o içerikler.

Şimdi size sorum şu:
En verimli dijital detoks nasıl yapılır?

Belirli bir saat kuralı mı koyuyorsunuz?
Bazı uygulamaları tamamen silmeli miyim?
Bu iş için kullandığınız bir app var mı? Varsa hangisi?

Deneyimlerinizi gönderin gelsin <3
0
kullanicadi
(08.11.25)
Benim ruhuma paslı bir çakıyı çaktılar ve sonra her şeyi ama her şeyi yok saydım.
0
rakicandir
(08.11.25)
Ben çok yoğun bir şekilde Instagram kullanıyordum. Bir buçuk yıl önce dondurdum ve büyük bir rahatlama geldi. En azından vaktimi boşa harcadigim büyük bir şeyden kurtulmuş oldum. Çok yoğun kullandığımız fakat bize aslında olumlu bir katkısı olmayan uygulamaları ne kadar hayatımızdan çikarsak kâr.

YouTube'da da Instagram'da ki içerikler karşıma çıkabiliyor fakat kim kiminle nerede ne yapmiş diye zihnimi gereksiz meşgul edecek stalk durumu olmuyor veya nokta atışı faydalı içerikler secebiliyoruz.

Whatsapp arkadaş gruplarına da çok baglanmiyorum artık. Çünkü o da bir takip gerektirebiliyor alıngan insanlardan dolayi. Huzursuz hissettiğim bir grup varsa artık bulunmamaya çalisiyorum. Bu da bayağı bir zamandan tasarruf sağlıyor.

Bir de kendim de uygulamayı deneyeceğim. Kitap okuyamama durumu bende de var. Her ne olursa olsun gece uyumadan önce en az beş-alti sayfa veya on sayfa her gece kitap okumayı prensip edineceğim. Bu şekilde hem belki zamanla dikkat surem artar hem de uyumadan önce telefonu bırakmış olacağım için uyku kslitem de artabilir diye düşünüyorum.
+1
egerbiryolcu
(08.11.25)
Benim instagram ve twitter'ım yok ama youtube'ta çok fazla shorts izlediğimi fark edince mobilden sildim bayağı:D
Müzik için zaten spotify kullanıyorum acil bir şey gerekince de tarayıcıdan bakıyorum. Onun dışında bir şeye odaklanmam gerektiğinde ise pomodoro'yu deniyorum hala.
+1
Amaranta ursula
(08.11.25)
İnstegram yok. X'den sadece gündemi takip ediyorum. Youtube'da asla short izlemem. Gündem ve belgesel nitelikli videolar için sık kullanıyorum.

WhatsApp'da bissürü grup üyeliğim var. Akraba, eş dost'un gündeminden kopmamak için günü gününe takip eder, dünya kadar paylaşım içinde boğulurdum. Odaklanamama, okuyamama sorunu bende de başladı. Bütün grupları sessize aldım. Kırk yılda bir bakıyorum, Bin in üzerine çıkınca paylaşımları direkt siliyorum okumadan.

Zevk alarak peşpeşe okuduğum iki kitap, okuyamama sorunumu bir anda silip süpürdü. Normale döndüm.

Ciddi sosyal medya ve ekran orucu şart ve anladığım kadarıyla tek çözüm.
+1
Mirket
(09.11.25)
kural düşünmek yerine beklemeden aksiyon almak gerekiyor bence. kitap okumaksa eğer istediğiniz, mazeret üretmeden okumaya başlayın. sevdiğiniz bir genre olsun ki kolay kapılabilin. App ler ya da kurallar motivasyonu iyi beslemiyor. Bir süre işe yarayacaktır belki evet ama kalıcı olacağını sanmıyorum. ne yapmak istediğinize karar verip, vakit kaybetmeden içine atlamak en iyisi.
0
lüzumsuz adam
(09.11.25)
Ben uygulama silmek yerine bildirimleri tamamen kapattım. Artık telefon sessizde, ben huzurluyum :) Kitap okuma sürem otomatik arttı. Instagram'ı da 2-3 sene önce kapattım.
0
gabe h coud
(09.11.25)
(4)

Bir Yiğit Özgür karikatürü vardı

Sermet Hörmet
2 kare idi karikatür. İlk karede klasik mekan çıkışı magazin klişesi 'çekmeyin' sahnesi, ikinci karede 'kim bu' tarzı manşet yazan gazete olan bir karikatür vardı. Bir türlü bulamadım hangi detayla aratırsam aratayım çıkmadı bi türlü. Belki başka detay hatırlayıp bulan olur diye sormak istedim
2 kare idi karikatür. İlk karede klasik mekan çıkışı magazin klişesi 'çekmeyin' sahnesi, ikinci karede 'kim bu' tarzı manşet yazan gazete olan bir karikatür vardı.
Bir türlü bulamadım hangi detayla aratırsam aratayım çıkmadı bi türlü. Belki başka detay hatırlayıp bulan olur diye sormak istedim
0
Sermet Hörmet
(07.11.25)
hizliresim.com
Bu olabilir mi
0
egerbiryolcu
(07.11.25)
Hayır bu değil
0
🌸Sermet Hörmet
(07.11.25)
aslanim giralicam
(08.11.25)
Evet bu ben de buldum tam editleyip buldum demeye geldim siz atmışsınız teşekkürler
0
🌸Sermet Hörmet
(08.11.25)
(2)

Havalimanı civarı, ev alınacak yer

damba
Merhabalar, Bir arkadaşım yeni havalimanında çalışıyor (İstanbul Havalimanı) bu civarda oturmak için ev arıyor, Arnavutköy’de güvenilir bir site öneriniz var mı? Göktürk’e parası yetmiyor :) bütçe max 5.6 milyon
Merhabalar,

Bir arkadaşım yeni havalimanında çalışıyor (İstanbul Havalimanı) bu civarda oturmak için ev arıyor, Arnavutköy’de güvenilir bir site öneriniz var mı? Göktürk’e parası yetmiyor :) bütçe max 5.6 milyon
0
damba
(06.11.25)
Fiyat hakkında bilgim yok ama milkent sitesi var konumu çok güzel gözüküyor sessiz kalabalıktan uzak bir yer. Doğası da iyi. Otobüsten geçerken gördüğüm bı site diye aklıma geldi. Havalimanına da çok yakın.
0
egerbiryolcu
(07.11.25)
Hadımköy Vefa Konutları,Yeni İstanbul Evleri. Çevresi hep site,sokaklar ve yollar geniş genel kitle memur havalimanı personeli ama çok da beklentiyi büyütmemek lazım günün sonunda muhafazakar bölge. Küçük çaplı başakşehir denemesi diyelim.
0
biravekahve
(07.11.25)
(6)

Damla çikolata kullanımı

egerbiryolcu
Ben keke kurabiye koymayı çok seviyorum annem de ayiklayarak yiyor dişime yapışıyor vs diye sevmiyor. Şimdi keke katicam yine ama bunu erir hale getirip kullansam olur mu erir mi hafif ama benmari usulü erise bu defa normal çikolata sos koymuş gibi olmaz miyim. Böyle rahatsız etmeyecek şekilde bir k
Ben keke kurabiye koymayı çok seviyorum annem de ayiklayarak yiyor dişime yapışıyor vs diye sevmiyor. Şimdi keke katicam yine ama bunu erir hale getirip kullansam olur mu erir mi hafif ama benmari usulü erise bu defa normal çikolata sos koymuş gibi olmaz miyim. Böyle rahatsız etmeyecek şekilde bir kullanımı nasıl olabilir
0
egerbiryolcu
(06.11.25)
Çikolata eklemeden anneniz için küçük kek kaplarında birkaç tane yapın sonra asıl kalıba dökmeden ekleyip kendiniz için yaparsınız.
Eritme yöntemiyle bambaşka bir şey olur o artık.
0
mutekebbir
(06.11.25)
Hazır damla çikolata yerine düz çikolatayı küçük parçalara kesip koysanız piştiğinde daha çok erir, daha yumuşak olur ve rahatsız etmez belki .
0
peki madem
(06.11.25)
dümdüz çikolatayı eritirseniz oda sıcaklığına geldiğinde yine katılaşacak, hiçbir şekilde sos gibi olmaz ama ne yapmaya çalışıyorsanız o da olmaz. Çikolatanın kekin içinde eriyip dağılmasını mı istiyorsunuz? Siz çikolata tadı alın ama annenizin diline yapışmasın?

Çikolatayı benmaride eritirken hindistancevizi yağı, ayçiçek yağı gibi oda sıcaklığında sıvı kalan bir yağ eklerseniz (en fazla 1 kaşık kadar, çok değil) belki istediğiniz gibi olabilir.

Ya da kek harcını ikiye bölün, yarısına damla çikolata ekleyin, kalıba iki harcı aynı anda iki ayrı taraftan dökün, böylece fazla karışmaz. Sonra herkes kendi yarısını yesin.
0
kobuzchu kiz
(06.11.25)
Ben madleni rendeleyip hamura ekliyorum. Çok güzel oluyor.
0
auroraaurora
(06.11.25)
Herkese teşekkür ederim. Cupcake gibi ayrı değil kelepceli kalıpta tek hamurdan yaptığım için ikiye bölme durumu olmadı. Kare çikolatayı küçük küçük doğrayıp ekledim bakalım nasıl olacak.

Evdeki damla cikolatalari da hamuru istediğim gibi kullanabildigim cupcake kurabiye gibi parçalı tariflerde kullanayım dediğiniz gibi.
0
🌸egerbiryolcu
(06.11.25)
hamuru kaliba doktukten sonra yarisina damla ciko atip hafice bicakla karisitirin.
diger yarisi da cikosuz olur boylelikle
+2
65 derece
(06.11.25)
(13)

Yumuşak yüzlü müsünüz?

pembediken
Ve yumuşak yüzlü olmak iyi mi yoksa suistimale açık mı
Ve yumuşak yüzlü olmak iyi mi yoksa suistimale açık mı
0
pembediken
(06.11.25)
Yumuşak ve güleryüzlüyüm.
Mesela markette kasada görevli benimle konuşur. Bazen yaşadıkları zorlukları anlatırlar, halimi hatırımı sorarlar.
Sert görünen kişilerden genel olarak bir çekinme hali oluyor insanların.
0
rock n roll
(06.11.25)
Soğuk. Buzdolabı derler böylesi daha iyi
0
artıküyeolmakistiyorum
(06.11.25)
Sanırım yumuşak yüzlüyüm. Çünkü beni yeni tanıyan bi insan bile "sen öyle bı şey yapmazsin" "öyle biri değilsin " ben yaparım mesela" gibi cümleler kullanıyor. Kastedilen konular işte insanlara cevap vermek, çirkef olmak gibi konular ama ben bu durumdan rahatsız oluyorum. Nasıl beni böyle çözüyorlar, yumuşak yuzlulugun belli kodları var ve ben hepsini uyguluyor muyum ister istemez. Bir de bütün duygulara da sahibim öfkem de var kin de tutarım. Haksizliga uğramayı da kaldiramam. Ama insanların beni duygusuz saf iyi biri gibi veya hakkımi savunmayacak biri gibi veya nazik olmamın suistimale açik anlamına gelen biri gibi beni algılamasından sıkıldım.

Yumuşak yüzlü algılanmayan insanlar neden öyle algılanıyor ben de bunu merak ettim şimdi.

Görgü kurallarına uyarım. Teşekkür ederim. Çok konuşan bı insan değilim. Küfür ve argo kullanmam. Çabuk sosyalleşemem. Bir sorun yaşarsam olay çikartarak değil doğru ve düzgün iletişim kurarak çözmek isterim. Olayları abartan biri değilim. Soğukkanlı bir yapıl vardır. Ama içten içe de çok yoğun duygular yaşarım.

Aklıma gelen bazı özelliklerim huylarım bunlar. Ama insanlar benle çok vakit geçirmese de buna vurgu yapan bir şeyler söylerler ve ben off yine mi böyle algılandım diye üzülürüm. Çunku onlarin kastettiği "güçsüz biri" gibi bir mesaj algılıyorum.
+1
egerbiryolcu
(06.11.25)
Çok yumuşak yüzlü, uysal zannediliyorum ama değilim ve insanlarda bu hayal kırıklığı yaratıyor.

Yumuşak yüzlü olmak bu ülkede kötü, başka ülkeleri bilmiyorum.
+2
Gradient_tabanlı_mor
(06.11.25)
Yumuşak ve güleryüzlüyüm ama saygısız bir tavırla karşılaştığım zamanlarda kesinlikle kişiye çok güzel haddini bildiririm.
-2
rock n roll
(06.11.25)
öyleyim ve bunun zararlarını cok yasıyorum
+1
koela
(06.11.25)
Yumuşak yüzlüyüm. Sevimli ve sempatik bir görünüşüm olduğu için insanlar beni kolay yönlendirebileceklerini ya da iyi niyetimden faydalanabileceklerini düşünürler. Damarıma basıldığında tam bir şirret olabiliyorum oysa ki.

Ben seviyorum ama böyle olmayı, benden beklemedikleri tepkiyi gördüklerinde insanların yüzündeki şok ifadesi hoşuma gidiyor
0
kullanicadi
(06.11.25)
Hem gayet yumuşak yüzlüyüm hem de istediğim an bakışlarımla herkesi yıldırabilirim. Aşağıda biri "açılın ben yaşlı ve şişmanım" demiş, Allah'tan ben de öyleyim. Yoksa hiç çekilmezdim. (Bu yaşa gelene kadar bu hale geldiğimi de ekleyelim, insanoğlu şaşırmasın, ilk oeta lise üniversite sürecinde hiç böyle biri değildim, sonradan oldum).
0
muhayyer divan
(06.11.25)
yumuşaklı yüzlü olunca suistimal etmeye çalışıyorlar, adamına göre muamele yapıyorum, mesafeli ve sert olunca kimse suistimale yeltenmiyor ama o da benim doğama ters o ayrı. insanlar yoruyor...özellikle ticaretle uğraşırken büyük sıkıntı, nazik ve yumuşak yüzlüyse
0
gadlemler
(06.11.25)
sert mizaçlı ve güler yüzlüyüm. asabiyim ve aynı zamanda dışarıdan minnoş sevimli bir auram var.
-2
Hallegadola
(06.11.25)
Yumuşak yüzlüyüm, bunun zararlarınıda çekiyorum. Millet sert ve soğuk kişilerle mesafeli ve saygılı konuşurken. benimle farklı konuşuyorlar. Bazen insanlar bana yaklaşırken dik dik bakıyorum suratklarına artık. Bu ülke insanı adamı çıldırtır.
0
komando kani var bende
(06.11.25)
yumuşak yüzlüyüm ve kötü niyetli olmasalar da, insanlar bunu suistimal edebiliyor.
0
co2s2
(06.11.25)
Türkiye gibi, sırada beklerken bile kaynak yapan var mı yok mu diye sürekli alarmda olman gereken bir ülkede tabii ki her şey gibi bu da bir 'açık' olarak görülür ve suistimal edilir.

Naçiz gözlemim, yurt dışında insanlar çok insansever olmasalar da tanımadıkları insanlara karşı güleryüzlü ve kibar davranıyorlar çünkü bu bir görgü kuralı ve toplumun hayat standardını yükseltiyor. Bizde ise dünyanın en iyi kalpli insanı bile tanımadığı insanlarla mubatap olurken somurtmak zorunda çünkü nezaketi ve güleryüzlülüğü acizlik ve ahmaklık zanneden çok ayı var.
0
matarama su ko
(07.11.25)
(3)

mhrs randevu sistemi mi değişti?

biravekahve
Önceden belli bölüm için sık sık bakınca randevu buluyordum rahatça yakın tarihe muhtemelen iptal edenlerden vs. Fakat artık mhrs ye girince aile hekimlerine öncelikli randevu hakkı tanınmıştır aile hekimine gidip oradan alabilirsiniz vs yazıyor. Normal randevu almak isteyenlere bir kota vs mi geldi
Önceden belli bölüm için sık sık bakınca randevu buluyordum rahatça yakın tarihe muhtemelen iptal edenlerden vs. Fakat artık mhrs ye girince aile hekimlerine öncelikli randevu hakkı tanınmıştır aile hekimine gidip oradan alabilirsiniz vs yazıyor. Normal randevu almak isteyenlere bir kota vs mi geldi? çünkü artık neredeyse hiç randevu göremiyorum 14-15 gün sonrası hariç.
0
biravekahve
(05.11.25)
On on beş gün sonra bulunca ben seviniyorum artık. Ertesi güne bulmak içinse o da şans işi oluyor iptal edenlerden bulunabiliyor dediğiniz gibi.
Saat on'da bakınca on beş günlük randevular açiliyor.
Aile hekimi bildirimini gördüm ama onun yerine direkt iki hafta sonra randevu aldım. Öncelikli randevularda belki daha kısa zaman için randevu vardır ama insan useniyor sağlık ocağına gitmeye.
+1
egerbiryolcu
(05.11.25)
aile hekimi yönlendirmesi alternatif olarak geldi, aile hekimlerine kota ayırdılar onlar o kota içinde size randevu oluşturabiliyorlar. ama zorunlu değil.
devamlı uygulamayı takip edeceksin illaki randevusunu bırakan birileri olacaktır. her gün saat 20.00 son randevu onaylama zamanı. tam 20.00 öncesi ve sonrası takip etmek lazım.
ayrıca özellikle eah, şehir hastaneleri gibi hastanelerde bir anda ekstra poliklinik açıla biliyor. gün içinde özellikle sabah erken saatlerde takip etmek lazım. hocanın adına açılıp çoğunlukla asistanları bakıyor.
gün içinde 2 saat sonrasına randevu alınabiliyor gibi bir durum var o yüzden sabah 8-10 arası sık takip olursa öğlen sonrasına bile randevu bulunuyor.
tabi bu bahsettiklerim istanbuldaki büyük eah ve şehir hastaneleri için yoğun düz devlet hastaneleri ve küçük kentlerdeki hastaneler için çok geçerli olmuyor.
+2
my fault
(05.11.25)
enabız'dan girin. sadece arayüz değişmiş; bir ara haberler çıkmıştı artık sadece aile hekimi hastane randevusu alabilecek diye de, öyle bir şey yok yani.

eskiden neyse şimdi de o. bizim burada küçük bir hastane var oraya yarına bile randevu bulabilirken, beyoğlu göz gibi aşırı yoğun talep olan yerlere yine bulamıyorum. (bir ara gece girip buluyordum yeni kayıt açılıyordu)
+1
makbur
(05.11.25)
(17)

Vücudunuzdan memnun musunuz

kizil karga
Aynaya bakınca ulan iyiyiz he diyor musunuz yoksa saldınız mı?
Aynaya bakınca ulan iyiyiz he diyor musunuz yoksa saldınız mı?
-2
kizil karga
(05.11.25)
Fena değilim bence. :)
Bel çevremde biraz yağlanma var. Onu da eritsem iyi olur, ama kafama pek takmıyorum.
20'lerimin sonuna kadar çok zayıftım. Birkaç kilo veya bölgesel yağlanma için üzmüyorum kendimi.
0
auroraaurora
(05.11.25)
hayır. biraz daha uzun ve kalıplı olmak isterdim.
173 boy, 64-65 kg.
0
m e b
(05.11.25)
six packleri görmeye ramak kala bir saldım kendimi iki ayda 9 kilo aldım. aynaya hiç bakasım gelmiyor.
0
lazpalle
(05.11.25)
Hiç memnun değilim 18 kilo aldım...aynalara küstüm özensiz giyiniyorum. Nihayetinde 15 gün önce diyetisyene gitmeye ve yürüyüş yapmaya başladım. Hedef 35 kilo vermek.
0
cccbehzatccc
(05.11.25)
Ben de antep e gelince 15 kilo aldım ama boydan kurtarıyorum. ama uzun boy boyun düzleşmesi yaptı, bir de kaşlarımı beğenmiyorum. onun dışında iyi ya adam olana çok bile
0
ananiyimioguz
(05.11.25)
spor yapan biriyim ama iş güç kaynaklı son 7-8 aydır spor sıklığım ancak mevcudu korumaya yetiyor. fitness ancak haftada 2 belki 3. tatiller, seyahatler sebepli sporsuz geçen haftalarım da oluyor. yine de fena değilim, 3-4 kiloluk bir diyetle çok daha iyi olurum. bir de alkolu tamamen çıkarabilsem ama ne iş ne arkadaşlar müsaade ediyor.
39E 1.80m, 89-90kg.
0
awlmi
(05.11.25)
Geçen marketten dönüyordum hem sırt çantam doluydu hem de 10 kiloluk su taşıyordum kucağımda. Elimden fiş düştü hop diye çöküp onu alıp kalktım elimdekileri yere bırakma ihtiyacı hissetmeden. Çok büyük bir ağırlık değil ama beni gururlandırdı dedim aferin lan bacaklar iyi iş gördünüz.
0
peki madem
(05.11.25)
değilim. skinny fat im. skolyoz ve kifozum var. yüzme dışında spor yapmaya korkuyorum daha kötü olur diye. ona rağmen fıtık çıktı bir de onunla uğraşıyorum.
0
inheritance
(05.11.25)
Hamileyken 25 kilo aldım, vermeye çalışıyorum :(
0
sadakatsiz
(05.11.25)
Selulit ve yüzdeki sivilce izlerinden memnun değilim..onun dışında vücudumu seviyorum.
0
egerbiryolcu
(05.11.25)
degilim. hayatim boyunca da olmadim. sisman oldugum da oldu, simdi skinny fat'im. ama salmadim da. salinca daha kotu oluyor. kifoz da var zaten :(
0
lemmiwinks
(05.11.25)
Atletik ve kasliyim, yag oranim cok dusuk. Uzun kolluyken, kisin falan siradan, random biriyim aslinda ama yazin plajda kizlar hasta oluyor bana:) Ustsuz ve sortla dolasmam lazim benim. Spora giden arkadaslar tutturmus, hepsi kilo alip semirip, buyume pesinde onemli olan vucudun estetik ve atletik olmasi bence.

Ama iste sacim dokuluyor, tepe acildi.
0
speedy
(05.11.25)
göbek bölgesi hariç iyi. ama yaş 40'a geldi bu saatten sonra meydanı gençlere bırakalım artık.
0
mikahakkinen
(05.11.25)
senelerdir six packlerim var. saçlarım da çok gür. dişlerimde sıfır çürük, dolgu vs. bembeyazlar genetik olarak. 5 km'yi 18 dk'da koşabiliyorum. yaş 41.
-1
gabe h coud
(05.11.25)
ultra mutsuzum 20kg fazlam var. siyatik cikana kadar iyidim kosuyordum, aktiftim.
siyatik yuzunden 5-6 senedir fazla hareket edemiyorum.
diyet yapmam lazim, bakacaz. 38 bedenden 34 bedene dusmem lazim, acil.
0
cooperr
(05.11.25)
Nope.
0
cemallamec
(06.11.25)
Vucut tipimi US Navy seallere benzetiyorlar. memnunum.

Gecen yil buranin gazi islerinden sorumlu bakani bizim ofisi ziyaret ediyordu. Uzerimde askeri elbiseye benzer kargo pantolon, tshirt ve bot vardi. Kadin onca kisi arasindan geldi elimi sikti "thank you for your service." dedi :) Beni asker sandi. Fizigim iyidir. Biraz daha bacak calissam daha iyi olur.
0
thetruenorthstrongandfree1
(06.11.25)
(17)

Telefonunuzun kapasitesi kaç gb ve yetiyor mu?

messina123
128gbYetiyor
128gb
Yetiyor
0
messina123
(03.11.25)
128 gb
Yaklaşık altı yıllık telefon
Artık asla yetmiyor, sürekli uygulama kaldır sil yükle yapmak zorundayım
0
egerbiryolcu
(03.11.25)
256 gb, yetiyor.

telefon kullanmadığım uygulamaların hepsini silmiş bir ara kendi kendine.
0
co2s2
(03.11.25)
256 gb ve yetmiyor. şu an 255,5 gb dolu durumda.

1 tb almak istiyorum. oyun oynamayı ve uygulama kullanmayı seven biriyim. 759837593 tane fotoğraf ve video çekmeyi de severim. silmek istemem hiçbir şeyi.
0
art cat chocolate
(03.11.25)
128 yetmediği için 512ye geçtim. icloud kullanmıyorum.
241 gb dolu. 256 gb alsaydım o da yetmeyecekti demek.
0
jelly bear
(03.11.25)
256 gb yarisi dolu.
+ 200gb icloud var
0
cooperr
(03.11.25)
128, yetiyor.
istifçiliği bıraktım whatsapp geçmişlerimi düzenli temizliyorum, eski video, fotoğraf vs. pek tutmuyorum.
0
mutekebbir
(03.11.25)
Makineden çok telefonu kullanmaya başladığımdan beri 256'yı dolduruyordum, hem yedek hem de ek alan yüzünden 100gb bulutum var, oraya yedekliyorum çektiğim fotoları.
Sonraki telefonumda 512ye geçtim, şu an 203 gb dolu diyor.
0
Bruce
(03.11.25)
16. yetiyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(03.11.25)
256 GB ilginc bir sekilde yarisi dolu, daha bos olmasini beklerdim. Yetiyor.
0
mbond
(03.11.25)
16 gb ile yaşam savaşı veriyorum:)
0
nothing in my way
(03.11.25)
256 ve 200 cloud.
0
gabe h coud
(03.11.25)
256 gb kendi hafızası. Daha bir sene doldu ya da dolmadı hafıza uyarısı vermeye başlayınca el mahkum 200 GB iCloud üyeliği almak zorunda kaldım :(

Sene olmuş 2026, hala 128-256 GB telefon üretiyor aç köpekler. Zaten 8-10 GB işletim sistemine, 10-20 GB da varsayılan uygulamalara gidiyor.
-1
m e b
(03.11.25)
128gb, yetiyor. seneye yenilerim ama telefonu.
0
lemmiwinks
(03.11.25)
512 gb olsa da icloud 2 tb aldım çünkü hem bilgisayar hem tablet ile senkronize olmasını istiyorum tüm içeriklerimin :)
0
cemallamec
(03.11.25)
256 yetiyor. Hatta 195 gb’si boş.
0
yadigar
(04.11.25)
64 bile yeter google photos kullanıyorum.

ama 512gb telefonum, yetiyor tabii ki.
0
ananiyimioguz
(04.11.25)
1tb, fazla fazla yetiyor.
0
inheritance
(04.11.25)
(2)

Emekli maaşı

metal69
Babam 3 hafta önce vefat etti, emekli maaşını anneme aktarmak için SGK'ya başvurduk. Sonucu nereden öğrenebilie veya takip edebiliriz?
Babam 3 hafta önce vefat etti, emekli maaşını anneme aktarmak için SGK'ya başvurduk. Sonucu nereden öğrenebilie veya takip edebiliriz?
0
metal69
(03.11.25)
Öncelikle başınız sağ olsun. Aynı durum için annemle SGK'ya gittiğimizde kapıdaki şu fotoğrafı çekmiştim.

hizliresim.com
+3
egerbiryolcu
(03.11.25)
170 Alo SGK
0
since1907
(03.11.25)
(4)

Fıstık ezmesini sürülebilir kıvama getirmek için ne yapilabilir

egerbiryolcu
Şekersiz sert yapılı akışkan olmayan fıstık ezmesi. waflle üstüne sürmek için merak ettim.
Şekersiz sert yapılı akışkan olmayan fıstık ezmesi. waflle üstüne sürmek için merak ettim.
0
egerbiryolcu
(01.11.25)
Direkt kendiniz mi yapıyorsunuz? Hazır fıstık ezmesinin dokusunu mu akışkan hale getirmek istiyorsunuz?
Robotta çektikçe inceliyor ve akışkanlaşıyor zaten belki bir tık yağ eklemek gerekebilir ama kendi yağı çıktıkça homojen bir hale geliyor.
0
mutekebbir
(01.11.25)
Haziri kastetmiştim. @mutekkebir
teşekkür ederim.
0
🌸egerbiryolcu
(01.11.25)
O da olur bence ya geçen ben de bir niyetlendim tanecikli almışım yanlışlıkla makineye atıp çekmek istedim ama üşendim yapmadım. Bence denenebilir olacağını düşünüyorum.
0
mutekebbir
(01.11.25)
Tahinl ile karıştırmak olabilir
0
diyecevaplandı
(01.11.25)
(7)

Kış akşamlarında evde

deepness
Vakit gecirmelik etkinlik önerilerinizi alabilirsem memnun olurum. Aklıma ilk gelen puzzle oldu.
Vakit gecirmelik etkinlik önerilerinizi alabilirsem memnun olurum. Aklıma ilk gelen puzzle oldu.
0
deepness
(01.11.25)
mandala, sayılarla boyama seti
0
black holes in the sky
(01.11.25)
Ben kanaviçe yapıyorum, şöyle şeyler: www.instagram.com
www.etsy.com
Bir arkadaşım tığ işi yapıyor. Bu ikisi aynı anda bir şeyler izlerken de yapılabiliyor hem :)

Lego yapıyoruz. Ara sıra kutu oyunu oynuyoruz ama çoğu oyun 4+ kişiyle daha keyifli.
0
kobuzchu kiz
(01.11.25)
Elmas puzzle diye bir şeye başladım çok güzel zaman geçiriyor.
Bir dönem ipten elbise örüyordum o da güzel zaman geçiriyor.
Kilo sorunun yoksa yeni tarifler denenebilir.
0
mutekebbir
(01.11.25)
www.citywalki.com bilgisayardan aç. masaya otur su doku, bulmaca, harita falan bak.
0
mikahakkinen
(01.11.25)
Ya be bu aralar dediğiniz gibi tam kiş mevsimlik olduğunu düşündüğüm bir şeye merak saldım. Dollhouse maketler. Böyle cafe, ev, pastane gibi konseptler var. Bitirince işikli mişikli çok tatlı duruyorlar. Tabii öyle Barbie evi gibi çocuk işi değil de çok parçali yetişkin işi olanlar var.
0
egerbiryolcu
(01.11.25)
bır sıcak el; evi musaıt veya mustakıl olan oynar, öneri önerıdır.
0
🌸deepness
(01.11.25)
Mozaiksever olarak şuna başlıyorum ben, biraz zanaat de içerdiği için el emeği göz nuru hissini verecek diye umuyorum.
www.instagram.com
0
Bruce
(01.11.25)
(4)

Sorun çözme biçimleri

sanguine
Özel yaşamınız haricinde günlük hayatta karşılaştığınız çeşitli sorunlarla mücadele ederken, sert tutumlar sergilediğinizde daha iyi sonuçlar aldığınızı görüyor musunuzbundan kastım müşteri temsilcisi azarlamak, memurlara bağırmak değil tabi ki.mesela bir sorunla ilgili baştan savma cevaplar aldıkta
Özel yaşamınız haricinde günlük hayatta karşılaştığınız çeşitli sorunlarla mücadele ederken, sert tutumlar sergilediğinizde daha iyi sonuçlar aldığınızı görüyor musunuz

bundan kastım müşteri temsilcisi azarlamak, memurlara bağırmak değil tabi ki.
mesela bir sorunla ilgili baştan savma cevaplar aldıktan sonra , itiraz etmek, şikayet yoluna gitmek, sürekli kayıt açmak vb yani bir noktadan sonra bütün tuşlara basmak gibi.
0
sanguine
(31.10.25)
Bir iş arkadaşım var böyle, kıdemi benden üstün. Sıfır tolerans gidiyor kadın ve sesini çıkardığı her haklı davasında işler gerçekten olması gerektiği şekilde ilerliyor. Daha edilgen, daha anlayışlı, alttan alan benim gibilerin işleriyse iki ileri bir geri ilerliyor. Ama ne kadar uğraşsam sorun çözme biçimim birebir benzemez ona. Bunun da maalesef farkındayım. Özgüven gökten inen bir şey değil.
-1
sekizdokuzon
(31.10.25)
Yaşadigim yerdeki otobüs hattı kendimi bildim bileli sıkıntılı. Sebepsizce otobüsler iptal oluyor ve diğerini kırk dakika bazen bir saat bekliyoruz. 153 u arayıp durumu bildirdikten sonra genel olarak şikayet oluşturuyolar ve biz yine mağdur oluyoruz. Ben de artık durakta elli kişi beklediğimizi, şikayet oluşturmanın anlık çözüm olmadığını, sosyal medyada rezalet başlıkları açacağımı söylüyorum. (Tabii ki kastım müşteri temsilcisi değil) ve tesadüf mü bilmiyorum ama son iki defa bu konuşmadan hemen beş dakika sonra iptal olan otobüsler harekete geçti.
0
egerbiryolcu
(31.10.25)
ne yazık ki Türk halkı sert davranan, sert tutum sergileyen kişileri güçlü ve haklı görüyor. ağlamayana kimse meme vermiyor.

benim bakış açım: sertlikten çok, tavizsiz ve ısrarcı bir hak arama ile çok iyi sonuçlar alabilirsiniz.
+1
co2s2
(31.10.25)
Bir kere aile hekimini şikâyet ettim. Çok ciddiyetsiz davranmıştı. Hemen cevap gelmişti Cimer'den. Geçen biri kaldırıma araba park etmiş. Polisi arayacaktım. Avukat olsaydım çok uğraşırdım.
-1
arbre
(31.10.25)
(17)

Mükemmel yumurta yemek için çaba harcıyor musunuz?

messina123
Süre tutmak gibi mesela. Yoksa allah ne verdiyse pişirip yiyor musunuz
Süre tutmak gibi mesela. Yoksa allah ne verdiyse pişirip yiyor musunuz
0
messina123
(31.10.25)
yani mükemmel yumurta yemek gibi bir idealim yok ama mesela haşlıyorsam sarısının çok katılaşmasını sevmiyorum o yüzden süre tutuyorum kaynadıktan sonra 3-4 dk. gibi.
+1
king lizard
(31.10.25)
Ben hafif sulu kayısı kıvamı sevdiğim için tutuyordum ise yariyordu. Su kaynadıktan sonra 180 saniye tutuyordum. Fakat sayı 200 e çıktı. Sonra da 200 üstüne. Bı yerde hata yapmaya başladim galiba artık zor tutturuyorum ama yine de hep bu şekilde deniyorum.
0
egerbiryolcu
(31.10.25)
çaba mı alışkanlık mı bilmiyorum ama haftaiçi işe geç kalmamak için yumurtamı haşlarım. sürem ve ısı derecem hep aynıdır (gazlı ocakta) ve hep kayısı olarak yerim.

hafta sonları da en az 1 kere menemen yaparım ve beyazı ile sarısını ayırır en son sarılarını atarım ki daha sulu kıvamda olsun.
0
elektr10
(31.10.25)
@egerbiryolcu yumurtalar büyümeye başladı.
+2
king lizard
(31.10.25)
Evet zamanlayıcı tutarım. Kaynamaya başladıktan hemen sonra 2 dakika 15 saniye zamanlayıcı başlar. İstediğim kıvamda kayisi yumurtayı yerim. Marketten yumurta almam.
0
ırene adler
(31.10.25)
kısık ateşte ilk kaynama anından itibaren altı dakika kaynatirim. yoksa cıvık oluyor, iğrenç.
+1
tabudeviren
(31.10.25)
allah ne verdiyse diye yumurta haşlandığını da ilk defa duydum. Sahanda Karışık yumurtanın pişme derecesi biraz tabii hissiyat da yumurta haşlamak süreli.

Mikemmel kayısı tarifi, yumurtayı fokur fokur kaynayan suya atıyoruz 7-8 dk, süre bitiminde ya önceden hazırladığınız soğuk(buzlu) suyun içine yada benim gibi direkt musluğun altında soğuk suya maruz bırakıp daha fazla pişmesini önlüyoruz. Kesin çözüm.
0
wallcan
(31.10.25)
Adet hakine getirdiğim birkaç şey var. Yumurtaları yıkayıp peçeteyle kurutuyorum. Haşlama suyuna soğuktan tuz ekliyorum. Renk değiştiren yumurta zamanlayıcım var. Onu da her seferinde yumurtalarla beraber kaynatıyorum. Üzmüyor beni.

Kayısı kıvam severim ve tuttururum. Azıcık daha pişmiş, azıcık daha rafadan olursa kafaya takmam.
0
yadigar
(31.10.25)
bir yumurta ne kadar mükemmel olabilir ki? hani birkaç malzemeden oluşan yemekten bahsetsek anlarım da yumurta yani bu, suda belli bir süre kaynat, ye gitsin.

sarısı fazla pişmiş ya da neredeyse hiç pişmemiş olanları değil de kayısı gibi sarı olunca güzel ama bunun için de taktik, süre, saniye tutacaksak işimiz yaş valla :)
0
m e b
(31.10.25)
haşlamak için belli bir kural gerekiyor, "koyayım suya pişsin, olmuştur ya şimdi çıkarayım" ile olmuyor. ya yumurta çatlar, ya içi çiğ kalır.

ocağın şiddeti ve yumurtanın türüne göre de değişiyor bu, illa saniyesine kadar süre tutmak ya da termometre ile su sıcaklığını ölçmek gerekmiyor ama bir dikkat etmek lazım yine de.
0
biseysorcaktim
(31.10.25)
rafadan yemeği çok severim. kaydatıktan sonra 100 saniye sayar alırım. bazen unutuyorum bu sefer de kayısı olma riskinden ötürü (hiç sevmem) lop olana kadar kaynatıyorum yaklaşık 4 dakika o da.
0
neira
(31.10.25)
Haşlama için kısık ateşte kaynadıktan sonra 3-4 dakika.

Kavurması ise kesinlikle köydeki gezen veya koşan tavuk yumurtasından olmalı .
0
diyecevaplandı
(31.10.25)
Çocuğum için pişirdiğim için evet sevdiği gibi olması için çabalıyorum
0
basond
(31.10.25)
Evet basinda bekliorm kaynadiktan sonra 2 dk kayisi gibi organik yumurtacidan aliorm h sonu 1 yumurta keyfim var bi tane
0
eja
(31.10.25)
Yumurta pişirici kullanıyorum, hep aynı ayarda pişiriyor. Bu tarz bir takıntınız varsa öneririm.
0
akhenaten
(31.10.25)
ben haşlanmış yumurtayı uzun süre tutmayı seviyorum akmasın dökülmesin löp löp yiyeyim diye. o yüzden hiç ayar tutturma kaygım olmadı, garanti olsun diye 10-11 dakika tuttuğum bile olur. farklı yemek istesem muhtemelen zaten beceremezdim, onunla uğraşamam.
0
der meister
(31.10.25)
Çaba gerekmiyor çünkü her şey gözümün önünde oluyor. Hep sahanda yaparım. Öğrencilik zamanımda rafadan yaparken saat tutardım ama.
0
mikro patlama
(31.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.