Giriş
(9)

bu ufak yatırım işine ne diyorsunuz?

avatar is back
arkadaşım müdür olarak çalıştığı (3-4 katlı spor, dans vs eğitim salonu) yerdeki %50 sahipliği olan kişi %10'unu cash'e çevirmek istiyor e-ticaret için biraz nakit akışına ihtiyacı varmış, arkadaşıma teklif etmiş. piyasada hızlı gitmez ama 800-900'e gider ama sana 500'e bırakayım zaten müdürsün işi
arkadaşım müdür olarak çalıştığı (3-4 katlı spor, dans vs eğitim salonu) yerdeki %50 sahipliği olan kişi %10'unu cash'e çevirmek istiyor e-ticaret için biraz nakit akışına ihtiyacı varmış, arkadaşıma teklif etmiş. piyasada hızlı gitmez ama 800-900'e gider ama sana 500'e bırakayım zaten müdürsün işi iyi biliyorsun falan. ben de gittim açtık pc'yi falan hesap kitaba baktık, %10 için aylık 35 ile 42k arası net getirisi olmuş son aylarda hep.

arkadaş da diyor ki borç vs var bugün benden 250 çıkar, 250 kredi çekerim bir süre gelen parayı ödemeye gönderirim ama çok mantıklı. ben de "işi sen biliyorsun bayadır da çalışıyorsun hesapları direkt yapan da sensin her şeye okeysin adam da sana devretsin sorun vs olmadan yapıştır geç" diyorum da o da çok garantici memur kafalı olduğu için kararsız biraz. siz ne diyorsunuz bu işe?

bu devir mevir işlerinde neye dikkat etmek gerek ne önerirsiniz? mesela ramazanda 20k %10 pay bile anca gelir diye tahmin ediyoruz. diğer taraftan ise diyorum ki 35-40k kira getirisi için bile insanlar 5-7 milyon eve bağlarken sen de al geç, 1 sene parayı ceplersin sonra sahibindene sağa sola ilan verirsin 1 milyona satarsın diyorum ama ben de ticaretten marketten sigara almak harici bir bilgiye sahip değilim. önerilerinize ve görüşlerinize açığım.
0
avatar is back
(03.12.25)
Bu ise lutfen girme. Dost olarak soyluyorum. Paran carcur olur.
0
die fetten jahre sind vorbei
(03.12.25)
@die fetten, ben değil arkadaş zaten :) nedeni ne söyleminin?
0
🌸avatar is back
(03.12.25)
%50 nin %10 unu mu?
Bu %10 luk dilim mi getiriyor ayda 35-40 bin.
AYDA 35-40 bin NET getiri mi, BRÜT değil yani?
Bunun fiyatı mı 500 bin TL?
Diğer ortakların devirde öncelik hakkı var, onlar niye atlamamış bu altın yumurtlayan tavuğa?
Yakınlarda çok büyük bir yatırım gerekliliği, kentsel dönüşüm, ruhsat iptali vs husus olmadığından emin miyiz?
Ortaklardan birinin ya da satanın konkordato ilanı veya iflas ihtimali var mı?

gibi sorular geldi aklıma
+2
Mirket
(03.12.25)
@mirket, %50'nin %10'u değil, 5 ortak var, 1 tanesi %50 3 tanesi %10 1 tanesi %10 hisseye sahip, adam kendi payını %40'a çekecek. ayda 35-40 net evet. mesela son ay 1,5 ciro 1,1 gider 420k net kalan olmuş ordan hesapla 42k olmuş. he %10 vergisi var 42k'da ama onu geçtim. yatırım gerekliliği, kentsel dönüşüm vs yok. iş riskli biraz işte. mesela ramazanda işler baya düşecek bir ay, üye gelmezse gelir yok gibi gibi. son 12 aylık tüm tabloları inceledik aşağı yukarı böyle olmuş. sadece geçen sene ramazanda işler durgunken 2 hoca part time girmiş ciro'dan bişey kalmamış gibi ama istisnai şeyler. çok da altın yumurtlayan tavuk değil yani riski var
0
🌸avatar is back
(03.12.25)
Bir buçuk yılda amorti ediyor kendini. Nesi riskli. Ortakların öncelik hakkından feragat ettiklerine dair belge alınırsa, ortaklık belgesinde yamuk bir durum yoksa, son iki yazdığımla ilgili de bir sorun yoksa balıklama dalarım ben.
Ama gözünüzden kaçan bir durum da var bence.
0
Mirket
(03.12.25)
bence mantıklı girilebilir.
0
duyuruuser
(04.12.25)
finansal olarak mantıklı görünüyor. fakat sonradan satmak için değil, düzenli akarı olacağı için yapmak lazım. çünkü muhtemelen kendisi de öyle dediğiniz 1 milyon gibi rakamlara filan satamayacak. ordan gelecek aylık gelirle birşeyler yapacağını öngörerek bu işe girsin.

bir de diğer ortaklar vs konuları ve şirketin gidişatı ile ilgili olan tarafı çok ciddi değerlendirin. sadece son ay kalan paraya göre bir işlem yapmak eksik olur. son 6 ay ne yapmış, forecast nedir iyi değerlendirin.
0
awlmi
(04.12.25)
420net şirkete kalmış.

%25 kurumlar vergisi ödeyecekler. %10 nedir anlamadım.

yani 105bin ödeyecekler. kalacak 325bin. bunu ortağın cebine koymak için %15 de gelir vergisi ödenecek. kalacak 276bin. %10'u 27bin. hesap böyle olması gerekir.
+1
co2s2
(04.12.25)
co2s2+1, fakat 27bini aldiktan daha sonra son %15 vergiyi arttirarak tamamlaman gerekiyor. Gelirine gore dilimin %35 olsa, 32,5binden kalan yaklasik 20bin olur. Icerideki kisi ya da mevcut ortaklar icin mantikli olabilir. Disaridakine satmak daha zordur cunkuhem is bilgisi az, hem de isletmenin kurumsal riskini almak zorunda kalir. Bilinmeyen borclar, yukumlulukler, anlasmalar olabilir. 500bin onerisi getiriye gore piyasa icin normal, siz de karsi teklif goturebilirsiniz. Daha sonra ev gibi hizli satilmaz, alici bulmak zor olur.
0
osssy
(06.12.25)
(7)

Renkli Yazıcı Seçimi

fatihdr
Önce kullanıcı profilimi tanıtayım. Mono laser kullanıcısıyım. Haftada ortalama 40-50 sayfa civarı çıktı alıyorum ama renkliye geçince bu sayı biraz artabilir. Bu sayı yaz aylarında çok azalıyor hatta sıfıra inebiliyor.. (evet öğretmenim) . Gelelim büyük ikileme: Tanklı mı? Lazer mi? Gönlüm lazerden
Önce kullanıcı profilimi tanıtayım. Mono laser kullanıcısıyım. Haftada ortalama 40-50 sayfa civarı çıktı alıyorum ama renkliye geçince bu sayı biraz artabilir. Bu sayı yaz aylarında çok azalıyor hatta sıfıra inebiliyor.. (evet öğretmenim) . Gelelim büyük ikileme:

Tanklı mı? Lazer mi?
Gönlüm lazerden yana, ama orijinal toner kullanmak saçmalık derecesinde maliyetli olduğu için muadil toner çip ikilisi kullanmayı düşünüyorum. Burada aslında esas sorum şu, şu an en ulaşılabilir muadil toner+çip ikilisi hangi markaya ait? HP bu konuda iyi deniyor, hatta uzun yıllar toneri rahatça bulunabilir deniliyor ama şu an satılan HP yazıcıların toner fiyatları çiple birlikte oldukça pahalı. HP hep böyle çıkar, zamanla ucuzlar deniyor ama bilemedim.Canon sanki daha ulaşılabilir ve daha yaygın gibi, ama bilemedim. Mesela 7-8 sene sonra Canon toner bulabilir miyim? Sonuçta lazeri uzun ömürlü olsun diye alıyoruz. Epson, Brother vs tayfaya bakmadım bile bu durumları göz önüne alınca.

Gelelim tanklı ekibe. Yazıcıdan en büyük beklentim acil bir işim olduğunda beni yormadan çıktı vermesi, kafa kuruma olayı ise göz korkutuyor bu noktada. Mağazalara gittiğimde ise renkli lazer sorduğumda canlarını istemişim gibi muamele görüyorum. Renkli denilince sadece tanklı satıyormuş direkt anladığım kadarıyla. Abi bu kurumuyor muydu? Hepiniz her an çıktı mı alıyorsunuz? Hiç mi benim gibi kullanıcı yok anlamadım ki.

Sözün özü ben bu işi anlamadım, gönlüm hep lazerden yana ama toner bulma işi ürkütücü. Bu işe hakim olan arkadaşlar aydınlatırsa sevinirim.


Bonus soru: bir diğer kriterim de otomatik çifr yönlü baskı. Mağazadaki eleman abi niye istiyorsun diye sordu, dedim kağıt boşa gidiyor? Abi 6-7 bin fazla verip bu özellikli yazıcı alacağına git eve kağıt doldur tek yüze bas dedi. Ulan kapitalizm adın batsın ama hiç mantıksız gelmedi dediği de. Bir kararsızlık da buraya yazalım hocam.
0
fatihdr
(01.12.25)
hocam renkide lazer pek tavsiye etmem açıkçası. zira orijinal toner kullanmadığınızda istediğiniz kalitede renk alamıyorsunuz. püskürtmeli mürekkebin verdiği parlak/canlı rengi lazerle alamıyorsunuz maalesef. ayrıca muadil tonerler bile renklide o kadar ucuz oluyor. mürekkep her türlü daha ucuz.

haftada 40-50 çıktı aldığınız müddetçe mürekkep kafası kurumaz. yazın da haftada 1-2 çıktı alsanız (kurumaması için) yeterli olur.

çift taraflı baskı sistemi cihaz maliyetini gereksiz artıran bir özellik. bunun yerine manuel çift taraflı bastırırsınız (çoğu yazıcıda bu özellik var). bunu seçtiğinizde örneğin 30 sayfalık bir doküman bastırmak sitediğinizde size bir kısmını kağıtların bir yüzüne basıyor, sonra basılan kağıtları alıp kağıt besleme bölümüne ters koyuyorsunuz ve "basmaya devam et" dediğinizde de arka yüzlerine basıyor. otomatik çift taraf kadar pratik olmasa da teker teker sayfaların ön ve arka yüz olarak basmaktan daha kolay.
+1
shadowfollower
(01.12.25)
Epson tanklı yazıcı kullanıyorum evde, tanklı olması iyi ama kablosuz bağlantısı devamlı kopuyor, uygulamasına yazıcıyı gösterene kadar 20dk geçiyor, galiba çocuğun okuluna hediye edip başka bir markanın tanklı yazıcısını alacağım.

Özet : Epson almayın.
+1
kimlanbu
(01.12.25)
Bahsettiğiniz kullanım senaryosuna en uygun yazıcı seçimi Epson L3250 serisi. Bu tip tanklı yazıcılarda kullanım şartı şudur, yazıcıyı birkaç gün arayla da olsa mutlaka çalıştırmanız gerekir. Böylece mürekkep püskürten nozüller kuruyan boya sebebiyle tıkanmaz, cihaz da herhangi bir arıza yaşamaz. Yukarıda @shadowfollower bununla ilgili bilgilendirme yapmış zaten. Ayrıca @kimlanbu'nun yaşadığı wi-fi kopması sorunu, eğer cihaz modeme çok uzak değilse kendi enerji tasarrufu modu ya da modem arayüzündeki etkin olmayan SSID ayarları ile düzeltilebilir diye düşünüyorum. Bizde Epson EcoTank L3252 mevcut, genel olarak memnunuz. Hatta Amazon'dan ekonomik fiyatlara fotoğraf kağıdı da almıştık, telefonla düzgün çekildiğimiz fotoğrafları doğru ayarlarla neredeyse stüdyo kalitesinde basıyor.
+2
zaman ilac degil insanlar unutkan
(01.12.25)
Hocam ihtiyacınız net olarak mürekkep tanklı yazıcı.

kafa kuruması olayı öyle hemen olan bir şey değil, korkulacak bir şeyi yok üstelik haftada 1 tane bile çıktı alırsan kurumaya fırsatı olmaz. çoğu yazıcının zaten otomatik temizleme özelliği var. en kötü senaryo da ilk çıktıyı 1 dakikada yerine 10 dakikada alırsınız. sonraki çıktılarda sorun yaşamazsın.

renkli lazer neden almamalısın;
eğer renkli lazer kullanacaksan orijinal toner almalısın. Orijinal renkli tonerlerin tozları silikon bazlı olur hem daha kaliteli basar hem de tıklanma sorunu yaşamazsın.
muadil aldığın renkli tonerlerin tozları dandik oluyor. renkli kömür tozu gibi düşünebilirsin. bir süre sonra tıkanmalar başlıyor, renkleri düzgün basmıyor.

Bonus olarak; Fotoğraf kağıdı alırsan tanklı yazıcıdan istediğinde fotoğraf da basabilirsin.
+1
duyuruuser
(01.12.25)
Hocam matematik öğretmeniyim ben de haftada 50-60 sayfa çıktı alıyorum. 3 yıldır epson l4260 kullanıyorum. Otomatik çift yönlü baskı wifi filan herşey var. Kopma olmuyor. Bugüne kadar herhangi bir sıkıntı çıkarmadı. Tanklar 1 yıldan fazla gidiyor. Çok masrafsız. Arkadaşa aldırdım 2 yıldır da o kullanıyor onun da sıkıntısı yok.
+1
rodeocu
(01.12.25)
Evde üç yıl önce sahibinden’den 2. El aldığım çok eski (2009 model) bir hp çok fonksiyonlu renkli lazer yazıcı var. (Color laserjet cm2320nf mfp) Canavar gibi. Tonerleri de kartus.com’dan printwell marka alıyorum. Tanesi 5 dolara mal oluyor. Çip istemiyor. Yüzlerce binlerce sayfa çıktı alıyoruz sorunsuz.

Hp’nin eski makineleri evladiyelik. Mesela bir tane laserjet 1018 var 20+ yıllık. İlk sahibiyim, halen çatır çatır pırıl pırıl basıyor. (Muadil tonerle. Çip falan da gerekmiyor)

Yeni makine almıyorum. Bugün ihtiyacım olsa, yine hp’nin ikinci el 15+ yıllık sorunsuz modellerine bakarım.
+1
yadigar
(02.12.25)
commercial makinalarda dry ink diye bir mevzu var. bunlar cogunlukla buyuk makinalar tabii ama xerox'un kucuk printerlari da var, ikinci el bulabilirsen bence senin aradigin sey dry ink. hem dry ink de chip falan derdi yok. ama hep ink hem de yazici pahali.

ben lazerciyim, murekkep ile cok ugrastim ve biktim, dry ink'e de param yetmiyor, siyah beyaz lazer ile takiliyoruz.
+1
cooperr
(02.12.25)
(4)

bu fotoğrafta Atatürk'ün yanındaki kim?

karisik hisli adam
merhaba, Atatürk'ün yanındaki kişi mareşal Fevzi Çakmak'a benziyor gibi ama tam da çıkaramadım, kim olabilir?https://i.hizliresim.com/r8uu8f2.pngbir de, orduda tek tip ve nizami üniforma önemli değil mi, neden Atatürk kalpak takarken diğeri başka bir başlık takıyor olabilir? bu konuda bir serbesti m
merhaba, Atatürk'ün yanındaki kişi mareşal Fevzi Çakmak'a benziyor gibi ama tam da çıkaramadım, kim olabilir?

i.hizliresim.com

bir de, orduda tek tip ve nizami üniforma önemli değil mi, neden Atatürk kalpak takarken diğeri başka bir başlık takıyor olabilir? bu konuda bir serbesti mi vardı? tarihçi arkadaşları sahneye alalım.
0
karisik hisli adam
(28.11.25)
fevzi cakmak.
burada istediginiz yanitlari bulamazsaniz sözlük'ten kethu'ya yazin. hepsini yanitlar.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.11.25)
Mareşal Fevzi Çakmak.

adamlar ordunun en başındalar mareşal olmuş kepti, kalpaktı onlara takılacaklarını sanmıyorum.
+1
duyuruuser
(28.11.25)
Atatürk daha üst (en üst) konumda olduğu için kalpak takmış olabilir ya da basitçe soğuk olduğu için de takmış olabilir, Fevzi Çakmak’taki üst subayların taktığı tarzda siperliksiz bir başlık. Tabii diğer subayların da kalpaklı fotoğrafları var, demek ki mevsimsel sebeplerle takıyorlar gibi geldi bana. Fakat o dönem biraz karışık, üniformalar tek tipe yakın ama farklılıklar da var, Osmanlı’dan kalan üniformalar, yeni tasarlananlarda Alman ve Rus etkisi gibi.
+3
orient blue
(28.11.25)
Kalpak Milli mücadelenin sembolü olarak görülüyor üniformayla ya da sivil kıyafet ile giyilebiliyordu.
+1
Mirket
(28.11.25)
(10)

Eski Sevgiliyle Arkadaş Kalma Olayı

lapetitemort
Evet, ayrıldık.Kendimi kurtarmam biraz zor olacak gibi görünüyor. Severek ayrılmamızın bunda etkisi büyük. Kendisini görmeye ve sesini duymaya karşı zaafım var. Üstüne bir de karşı taraf ısrarla eskisi gibi olma arzusunda olunca işler zor bir hal aldı. Bu durumu aşabilmek adına iletişim kanallarının
Evet, ayrıldık.
Kendimi kurtarmam biraz zor olacak gibi görünüyor. Severek ayrılmamızın bunda etkisi büyük. Kendisini görmeye ve sesini duymaya karşı zaafım var. Üstüne bir de karşı taraf ısrarla eskisi gibi olma arzusunda olunca işler zor bir hal aldı. Bu durumu aşabilmek adına iletişim kanallarının tamamından engellemiştim. En olmadık yerden yine ulaştı bana. Rica etti. Düşman değiliz neticede diye düşünerek engelleri kaldırdım.

Ancak iletişimimizin eskisi gibi olmasını bekliyor. Eski çevikliğimi ve fedakarlığımı görmek istiyor, sevgiliymişiz gibi yazışıyor, güzel sözler söylüyor. Tekrar bir yerlere davet etme cesareti de bulacaktır yakında.

Bu süreci nasıl yönetmeliyim sizce?
Kafa dengi birisi, hayatımda olsun isterim ama tekrar sevgili olmak istemiyorum. Çünkü ciddi problemler var (sadece eski duyurumdaki olaydan ibaret değil). Asla mantıklı bir ilişki değil. Belki aylar sonra bazı beklenen gelişmeler olduğunda tekrar konuşulur. Ancak şu an sadece beni tüketen toksik bir ilişki.

Boşver, çok takma, ona ayak uydur mu dersiniz?
Yoksa çok yüz vermemeli miyim?
Yüzyüze görüşmeli mi, görüşmemeli mi? Görüşülecekse ne sıklıkta? Aynı evde kalmalı mı?
Sınırlar neler olmalı?
Whatsapp'ta sadece onun yazdıklarına tepki vermekle mi kalmalıyım? Yoksa muhabbet etmekte sakınca yok mu dersiniz?
-1
lapetitemort
(27.11.25)
Arkadaş kalmak zorunda değilsin ? Bence bunu dile getir ve iletişim kurmak istemediğini söyle

Üzerinden bir sene iki sene geçer artık duygularınla değil aklınla karar verebilmeye başladığında medeni olarak selamlaşıp hal hatır soran arkadaş evresine geçersin
+3
grimavi
(27.11.25)
engelle, istemiyorum de ve gec. siz mantiksiz olani guzel ve uzun konusarak mantikli hale getirmeye calisiyorsunuz.

gercek ne kadar kacmaya calissaniz da tokat gibi carpar bir gun.
+1
gule gule
(27.11.25)
Siz engellediğiniz halde en olmadık yerlerden ulaşması takıntı göstergesi bence. Takıntılı insanlara karşı her zaman dikkatli davranılması gerektiğini düşünüyorum. Siz bence kendisinin ilk daha tam tanımamışken olan halini seviyorsunuz , mantıklı düşündüğünüzde sizi ne kadar tükettiğini anladığınızda ona olan zaafınız da kalmayacaktır.
Eğer hayatınıza yeni birini alma olasılığını göz önünde bulunduruyorsanız kesinlikle iletişimi direkt kesmeniz taraftarıyım. Yarın öbür gün biriyle flört etmeye başladığınızda ve o kişi bunu öğrendiğinde takıntılı davranışları artabilir, ya size ya da flört ettiğiniz kişiye rahatsızlık verebilir. Hatta bu işler hiç belli olmaz size fiziksel bir şiddette de bulunabilir. Olmaz dememek lazım.
+1
mermaidd
(27.11.25)
Eski sevgiliyle hiçbir şey olunmaz.
+1
arbre
(28.11.25)
exiniz takıntılıymış orası kesin ama sizin de bu ilişkiye bakışınızda problem var belli ki. hem asla sevgili olmak istemiyorum şu an diyorsunuz hem "Belki aylar sonra bazı beklenen gelişmeler olduğunda tekrar konuşulur." diyorsunuz. karşınızdaki bir insan evladı "git deyince gitsin gel deyince gelsin" şekli bir bakış olmaz yani. olursa da efendi - köle ilişkisi olur orada bir aşk- sevgi ilişkisinden ziyade. önce sizin kararı vermeniz gerekiyor şunları düzeltirse tekrar sevgili olurum diye bakıyorsanız o kişi sizin exiniz değildir zaten sadece şu an küssünüz ve ilerde sizi ikna etmesini bekliyorsunuz demektir. o sizin bileceğiniz iş bekleyin isterseniz. o kişiyle artık sevgili olmama kararını verecekseniz de belli ki takıntılı birisi karşınızdaki. bunu sündürmenin manası yok daha çok canınızı sıkar yara bandı gibi hızlıca çıkarmak daha mantıklı. iki taraftan birinin ilgisi varsa orada arkadaşlık olmaz bu sadece exler için değil herkes için geçerli.
+1
semaforo de medianoche
(28.11.25)
bi iş yerinden ayrılınca gidip ofiste oturmaya devam ediyor musunuz? soru biraz buna benzemiş.
+1
elorelia
(28.11.25)
eğer kesin olarak ayrılmak istiyorsanız 1 şans daha ver 1-2 ay sonra o kendi gider zaten.
+1
duyuruuser
(28.11.25)
birincisi severek ayrılma diye bir şey yok, sevgi böyle bir şey değil. toksik ilişkileri, bağları sevgi zannetmemeyi öğrenmek için bağlanma şemalarını falan bir araştırıp okumak, kendini yoklamak lazım.

ikincisi siz bu alanı açtığınız için bütün bu davranışları sergileyebiliyor karşı taraf. sizin üstünüzde tepinebileceği bir alan açmazsanız, sınırlarınızı doğru çizerseniz bu davranışların bir tanesini dahi sergileyemez.

üçüncüsü insan göz göre göre kendisine zarar veren, bu derece ikilemde bırakan, zarar gördüğünü düşündüğü bir paylaşımla ilgili hala acaba diyorsa, kendisi de bu durumdan besleniyordur. o beslendiği alanları bulup değiştirip dönüştürme yönünde gayret göstermezse, gider sonrakiyle yine benzer bir deneyim yaşar.

nasıl yöneteceğim sorusunun tek yanıtı var, kendinize ben neden kendimi bu toksik alanda tutuyorum sorusunu sorup cevabını bulmaya çalışmak. sonrası aşama aşama çorap söküğü gibi gelecek.
+1
Phoebe
(28.11.25)
Son derece adil ve sınırlarınızı korumaya yönelik bir ayrılık kararı vermiştiniz, bu kararı taşıyamaz ve açık verirseniz eskisinden çok daha ağır bir tablo ile karşılaşacağınızı tahmin ediyorum.
+2
loch ness
(28.11.25)
Sorunlu eski sevgiliyle arkadaş kalmak hiç iyi bir fikir değil zira takıntı da yapmış gibi.
+2
ekimoloji
(28.11.25)
(7)

Topraktan eve girmek

don’t panic
Hayatımda ilk kez böyle bir işe girişeceğim arkadaşlar. İnşaatı ruhsat alındıktan sonra 2026’da başlayacak ve 2028 sonu bitmesi planlanan bir projeden 1+1 almayı düşünüyorum. Hedefim ise yapım devam ederken veya bitince satmak. Şu an böyle bir işe girmek risk olduğu için fiyat uygun. Ruhsat sonrası
Hayatımda ilk kez böyle bir işe girişeceğim arkadaşlar. İnşaatı ruhsat alındıktan sonra 2026’da başlayacak ve 2028 sonu bitmesi planlanan bir projeden 1+1 almayı düşünüyorum. Hedefim ise yapım devam ederken veya bitince satmak. Şu an böyle bir işe girmek risk olduğu için fiyat uygun. Ruhsat sonrası inşaat esnasında ve devamında kademeli olarak fiyat artınca durumu değerlendireceğim. Bu konuda deneyimli olan arkadaşlardan yardım isteyebilir miyim? Neler söyleyebilirsiniz? Teşekkürler….
0
don’t panic
(27.11.25)
Bu türlü işlerde risk yüksek diye 20 sene önce denirdi. Bugün bu piyasa için ise delilik derim. Çünkü her şey her ay 2’ye 3’e katlanarak zamlana zamlana gidiyor ve en ufak ottan çöpten bir krizde bir inşaat malzemesinin fiyatının bir gecede 10 katına çıkmayacağını kimse garanti edemez bu ülkede. Ben olsam sonu garanti olmayan işe girmezdim.
0
lil siztah
(27.11.25)
Topraktan eve girmek kağıt üzerinde mantıklı, ancak pratikte işler değişiyor. Bir arkadaşım 5 yıldır birşeylere sürekli para ödüyor, ne bina bitti ne de ödemesi bitiyor. E yarım yamalak kaldığı için satamıyor. Girme hocam boşver
0
ebeş
(27.11.25)
ben 3 defa girdim ilk ikisini yaptı teslim etti sonuncuyu yapamadı toprak hala duruyor,
risk hep büyük.
site yapacaksa zaten senin kendin satmana izin vermiyorlar değeri düşürmemek adına kişisel satışı yasaklayıp kendi emlak ofisleri üzerinden satış yapmanı istiyorlar.
özetle günümüzde çok mantıklı değil.
0
basond
(28.11.25)
Bu senaryoda en önemli şey müteahhit. Geçmiş işlerini incele sözünde duruyorsa, teslim tarihinde teslim ediyorsa, kullandığı işçilikler işçiler ve malzemeler kaliteli ise girilebilir.
Sağlam bir de sözleşme yapmak lazım bu arada.
0
etna
(28.11.25)
cebindeki son parayla girmeyeceksen alınabilir bir risk.
0
duyuruuser
(28.11.25)
Bursanin en buyuk firmalarindan biri birsuru proje ve binlerce ofis ev parasiyla yokoldu. Asla onermem
-1
üğpoıuy
(28.11.25)
Toki'nin 500 bin ev projesinden dolayı inşaat maliyetleri çok arttı. Piyasadaki inşaat malzemeleri pahalandı çünkü.

Bu riskli değil artık, evi teslim almanız mucize olur. Bu tarz projelerde %99 paranız batar. Peşin para-peşin tapudan vazgeçmeyin. Müteahhit güvenilirdi, şuydu, buydu kanmayın. Onun da elinde olmayan şeyler olabilir. Bir anda maliyet bir katlar, malzeme almadıysa ver 2 katını, ver 3 katını diyebilir.

.
+1
kartallar yuksek ucar
(28.11.25)
(1)

asp.net popüler mi?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
php gibi bu da öldü mü yoksa hala revaçta mı?
php gibi bu da öldü mü yoksa hala revaçta mı?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(27.11.25)
.net core revaçta.
+1
duyuruuser
(28.11.25)
(5)

Yeni Ev Kıracı Kıra Dilemması

paudi
İçinde kiracı olan bir evi alma arifesindeyiz. Kiraci eve gireli 8 ay olmuş. Kira 35.000 TL. Şimdi evi alınca yeni ev sahibi olarak kira sözleşmesini yenileceyeceğiz. Şimdi 4 ay sonra kira zam döneminde ben yapmak istediğimde. Kiraci sozlesme yenilendi Aralık 2026 dan once zam yapamazsın diyebilir m
İçinde kiracı olan bir evi alma arifesindeyiz. Kiraci eve gireli 8 ay olmuş. Kira 35.000 TL. Şimdi evi alınca yeni ev sahibi olarak kira sözleşmesini yenileceyeceğiz. Şimdi 4 ay sonra kira zam döneminde ben yapmak istediğimde. Kiraci sozlesme yenilendi Aralık 2026 dan once zam yapamazsın diyebilir mi? Bu konuda nasıl bir yol izlemek gerekir ?
0
paudi
(27.11.25)
Neden yenikeueceksin?
yenilersen bir yıl boyunca zam yapmama hakkı var
0
kisa
(27.11.25)
zam zamanı gelince yeni kira ile yeni bir sözleşme yapmanız daha mantıklı sanki.
0
gercekdunya
(27.11.25)
Kontratı yenilemeyin, önceki geçerli oluyor.
evi satın aldıktan sonra her ihtimale karşı 1 ay içinde ihtarname gönderin cebinizde dursun.
0
duyuruuser
(27.11.25)
hiçbir şey yapmayın eski ev sahibinden sözleşmeyi alın yeter. evi satın aldığınızda sözleşmeyi de otomatik olarak devralmış oluyorsunuz. yeniden sözleşme imzaladığınız zaman tüm süreç 0’dan başlar. hoş 8 ay olmuş aşırı bir zarar da olmaz ama zam dönemleri, ileride 5 yıl süre sonunda kira güncellemesi vb olayların hepsi yeni sözleşme tarihine göre hesaplanır.

yakın gelecekte satın aldığınız eve geçme planınız varsa da naçizane tavsiyem kiracılı eve hiç bulaşmayın.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(27.11.25)
Kira kontratını yenilemek gibi bir hakkınız yok ki. Ha kiracı kabul ederse olur da etmez muhtemelen. Kontrat ev satılsa da aynı şekilde devam eder.
0
orient blue
(27.11.25)
(4)

Hızlı internet ama 45 saniyede bir donan görüntülü görüşme?

hadi ya la
Hız testine göre 200 mbit download/upload var, ama görüntülü görüşmede 45 saniyede bir 5-15 saniye arası görüntü ve ses donuyor. Bu neden olabilir? Bir kurumda ortak bir ağa bağlıyım.
Hız testine göre 200 mbit download/upload var, ama görüntülü görüşmede 45 saniyede bir 5-15 saniye arası görüntü ve ses donuyor. Bu neden olabilir? Bir kurumda ortak bir ağa bağlıyım.
+1
hadi ya la
(26.11.25)
Baglandigin dagiticida paket kaybı olabilir.
0
duster
(27.11.25)
rate limit olabilir
0
wayfarer
(27.11.25)
karşı tarafın internetinde sıkıntı olabilir
cihazlar çok ısındığında bunu yapabilir (örn; 10 dk kesintiler başlıyorsa)
sunucu kaynaklı yoğunluk olabilir.
wifi az çeken bir yerde olabilirsin ya da iki wifinin tam ortasına denk gelirsen cihaz hangi taraftan sinyali güçlü alırsa otomatik ona bağlanır.
0
duyuruuser
(27.11.25)
anlaşılan router problemi var. qos ve öncelik tanımlamarını düzenlemen gerekbilir.
0
gercekdunya
(27.11.25)
(9)

Kiralık araca yazılan trafik cezası

wayfarer
1. Kiralayanın adresine mi2. Acenteye mi3. Elektronik bir mecraya mıgider?
1. Kiralayanın adresine mi
2. Acenteye mi
3. Elektronik bir mecraya mı

gider?
0
wayfarer
(26.11.25)
devlet anlık olarak senin araba kiraladığını nasıl bilebilir? araç kimin üzerine kayıtlı ise oraya. e-tebligatları varsa elektronik gider, yoksa adreslerine gider, adreslerinde yoksalar muhtara bırakırlar.
-1
malheiros
(26.11.25)
Değişmiş işte tebliğ şekli.. Güncel bilgi soruyorum. Ayrıca kiralanan araç, tc kimlik no ile bir sisteme iletiliyor..
0
🌸wayfarer
(26.11.25)
Kiraladığınız acenteye iletiliyor plaka yoluyla. Onlar da kiralama sırasında alınan depozitodan düşüyor. Eğer yazılan trafik cezası depozitonuzdan fazlaysa üstünü de talep ediyorlar. Yazın araba kiraladım prosedür böyleydi.
0
mermaidd
(26.11.25)
Firmaya gider plakaya yazıldıysa.
0
gobekliraki
(26.11.25)
plakaya yazılan ceza firmaya gider.

@malheiros devletin kabis diye bir sistemi var araçlar kiralanırken kiralayanın kimlik bilgileri ve araç bilgileri dijital olarak anlık kayıt altına alınıyor. aslında devlet hangi aracın kiralık olduğunu ve kimin kiraladığını biliyor.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(26.11.25)
Herkes sallamış.. kiralık araçlarda yazılan cezalar doğrudan kiralayana gidiyor. Sisteme kiraladığınız tarihi giriyorlar. O tarih aralığında araba sahibi siz gibi düşünebilirsiniz. Ceza kesilip kesilmediğini gib.gov.tr içinde dijital vergi dairesinden görebilirsiniz.

Kiralama şirketinin aldığı depozito hgs geçişleri içindir.

Bunları nereden biliyorum? Sıklıkla araba kiralıyorum. Bugüne kadar 3 kere ceza yedim. Ceza sizin adınıza, sizin adresinize geliyor.
+2
yankee jumping
(27.11.25)
Kaçak göçek bir şirket değilse, siz kiralayınca bilgilerinizi KABİS'e giriyor. Ceza da doğrudan size geliyor.
+1
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.11.25)
doğrudan kiralayana gider.

Diyelim ki b ehliyet için direksiyon sınavındasınız ve kırmızıda geçtiniz bu durumda bile ceza direk size geliyor.
+2
duyuruuser
(27.11.25)
yeni düzenleme ile kiralayanı anlık olarak sisteme giriyorlar. ceza geldiği zamanda direk kiralayana gidiyor.
+1
gercekdunya
(27.11.25)
(3)

E-Tebligat / UETS Hesabı Alınmalı mı?

lazor
Merhaba, SORU ÖZÜ; “sıradan bir vatandaşın UETS hesabı alması yararlı olur mu?”Yaşı büyük bir yakınımın ikamet adresi başka bir şehirde. Bir süredir mahkeme işleri, ayrıca vergi dairesi ödeme emirleri vb resmi kâğıtlar gelip gidiyor ikamet adresine. Muhtardan sözlü olarak rica ediyoruz gönderiyor. B
Merhaba,

SORU ÖZÜ; “sıradan bir vatandaşın UETS hesabı alması yararlı olur mu?”

Yaşı büyük bir yakınımın ikamet adresi başka bir şehirde. Bir süredir mahkeme işleri, ayrıca vergi dairesi ödeme emirleri vb resmi kâğıtlar gelip gidiyor ikamet adresine. Muhtardan sözlü olarak rica ediyoruz gönderiyor. Bu kişi için hesap açsak, tüm tebligatlar elektronik ortamda mı iletilir? Sms ve eposta ile bildirim imkanı da sunuyormuş.

Ayrıca e tebligat hesabı olan bir kişiye yapılacak tebligatların elektronik ortamda yapılması zorunlu diye bir şey okudum aslı astarı var mıdır? Yeni bir dava, icra vs olduğunda kesinlikle bu sistem üzerinden gönderilir mi?

Hesap açsak benim düşünemediğim bir sorun, bir risk oluşturur mu?

Teşekkürler.
0
lazor
(26.11.25)
benim hesabım var. e-tebligat gelince sms ve mail olarak da geliyor. okumak için sisteme girip okuyorum.
0
duyuruuser
(26.11.25)
alınmamalı. e-tebligatın yapıldığının varsayılması için kayıtlı e-postaya teslim edilmesi yeterlidir. bu durum hak kayıplarına neden olur.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(26.11.25)
öncelikle vergi daireleri tüm tebligatları e-tebligat olarak göndermiyor. yani sistemde hala entegre edemedikleri kısımlar var. yani e-tebligat yaptık, hala muhtara neden muhtara gidiyoruz demeyin. onun dışında büyük kolaylık. öyle komada değilseniz, tebligat kaçırmak gibi bir durum olmaz.
0
malheiros
(26.11.25)
(16)

cocuk ve kopek ismi

in vino veritas
yeni bir yere tasindiniz diyelim, komsuluk iliskileri yogun yasaniyor ve siz de rahatsiz degilsiniz. fakat komsunun cocugunun adiyla sizin kopegin adi ayni. kopege adiyla seslenmeye devam eder misiniz? herhangi bir seyi degistirmeyi dusunur musunuz? ya da cocugun ebeveyni olsaniz rahatsiz olur musun
yeni bir yere tasindiniz diyelim, komsuluk iliskileri yogun yasaniyor ve siz de rahatsiz degilsiniz. fakat komsunun cocugunun adiyla sizin kopegin adi ayni. kopege adiyla seslenmeye devam eder misiniz? herhangi bir seyi degistirmeyi dusunur musunuz? ya da cocugun ebeveyni olsaniz rahatsiz olur musunuz?
-1
in vino veritas
(25.11.25)
Köpeğime adıyla seslenmeye devam ederim ve adını degiştirmeyi düşünmem. Çocuğun ebeveyni olsam hiç rahatsız olmam çünkü hiçbir canlıyı birbirinden aşağı görmüyorum. Hatta hoşuma gider ve çocuğuma da " bak isimleriniz aynı, adaşsınız" derim.
+8
rock n roll
(25.11.25)
Bu tip şeylere alınmak için 0 hayvan sevgisi olması gerekiyor. Bir şey yapmam.
+2
arbre
(25.11.25)
Hayvana insan adı konmuş olması bence uygunsuz bir şey. Çocuğumun adı olması şart değil. Rahatsızlık duyar, o şahsa mesafeli olurum.

En azından bu tip durumlara maruz kalınabileceği öngörüsü güzel bir şey.
-18
Mirket
(25.11.25)
Köpeğe it mi diyelim. Çocuğa köpek ismi koymak mı abes sen mi köpeğe insan ismi koydun o önemli. Sen köpeğe ferit ismini koyduysan o senin çapsızlığın. Ama çocuğa kahraman ismini koyduysa ebeveyn suçu.
-2
mikahakkinen
(25.11.25)
Bazı yerlerde unutulmuş olabilir ama komşuluk hakkı denen bir şey var sonuçta .
Çocuğun hakkı burada daha önemli . Arkadaşlarının onunla bu sebeple kafa bulması da mümkün.
Köpeğe başka isim de bulunabilir.
Çocuğun ismin değişmesi ise adliye dava mahkeme işleri falan çok uzun iş .
Çocuğun babasının da bir yavru sokak köpeği bulup ona bizim adımızın koymasını istemeyiz.
Bu sebeple böyle muhitte meşhur olmakta iyi bir şey değil.
-4
diyecevaplandı
(25.11.25)
Köpeğin adını değiştiririm.
Komşu olsam bu kişinin çocuğu yok herhalde diye düşünürüm.
Çocuk için akran zorbalığından tutun yeni taşınılan yerde kötü komşuluk ilişkilerine(dedikoduya) kadar birçok şeye gebe.
Çocuğun değil doğrudan komşunun ismi de olabilirdi.
"Sen bir şey mi ima etmek istiyorsun ?" bile diyebilir.
-5
WithWorth
(25.11.25)
Sorun sizde değil ki, sorun çocuğuna köpek ismi koyan ailede. Ahahahah ben çok eğlenirdim bak adaşın geldi diye sürekli takılırdım
-3
Hallegadola
(25.11.25)
yurt dışında bu durum oldukça yaygın aslında, kimse de gocunmuyor ya da tersi bir şekilde zorbalamıyor. Genelde hayvan sevgisi eksik olan topluluklarda garip karşılanacak bir durum. Zaten hayvanlar direkt aşağı seviye olarak görülüyor bu insanlar tarafından. dikkat ederseniz sosyo-kültürel seviye indikçe “köpek”, “kuduz”, “ötede havla”, “hoşt” gibi hakaretler de çok fazla kullanılıyor. köpeklerle alakalı ilginç bir kolektif hafıza yaratılmış gibi geliyor bana. Özellikle belli bir kesimde... böyle insanların yaşadığı bir yere taşınmıyorsanız sorun olmaz bence.
+6
eileengray
(25.11.25)
Sorun bence çocuğuna köpek ismi koyan ailede. Yabancı isim koyma modasının iyice boku çıktı. Oğlumun Hektor ve Ares adında bir arkadaşı var örneğin.. yüz kişiye bunlar Türkiye’de bir insan ismi mi yoksa köpek ismi mi diye sorsan yüz kişi de köpek ismi der.. öte yandan alınırlarsa da bu onların problemi.
+4
suicides underground
(26.11.25)
ay hayir, köpegimin adini degistirmem tabii ki de. öncelikle hayvana insan ismi verilmesinde sakinca görmüyorum, yani köpegime caner adini verdim diye alinacak adam fazla silik bir tiptir. öyle kırılgan narsisist insanlarla sahiden ugrasamam.
ikinci olarak son dönemde asiri mal insan isimleri cikti. bir lise arkadasim ogluna MİLO adini verdi. duyunca ilk tepkim "köpek adi ya bu" olmustu. yüzüne karsi da dedim valla. köpegimin adi milo olsa bu sebeple ismini mi degistireyim?
baska bir lise arkadasimin ogluna verdigi isim ŞANS. ortak bir arkadasimiz var, kücük bir toy poodle'i var, onun da adi şans. ananin babanin da hayirlisi nasip olsun cocuklara sahiden.
kendi ismimi bir köpekte duysam da alinmam, gel adasim biraz oynayalim, derim.
+7
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.11.25)
bizim sitede vardı böyle bi durum. eylüldü bi kızın ve köpeğin ismi.hiç yadırgamamıştık açıkçası. hatta çocuklar aaa iki eylül oldu, dilek tutalım filan diyorlardı. ki bence eylül insan ismidir, köpekte ne alaka ama olabiliyor yani. kızımın adı komşunun köpeğinin adı olsa ben umursamazdım ya. biraz buluttan nem kapmak gibi olur. sonuçta tanışmadan önce verilmiş bi isim. ama karşı taraf rahatsız olabilecekse veya sonuçta çocuk kafaya takacak gibiyse karşılaşma durumlarında köpeğe adıyla seslenmezdim heralde. zaten ne kadar iç içe olacaksınız ki.
+3
elorelia
(26.11.25)
köpeğe insan adı verildiyse umursamam.
çocuğa köpek adı verildiyse köpeğin adı değişmesi lazım.
0
duyuruuser
(26.11.25)
bizim kedinin adı da insan ismi ya jhdfjghjgh okuduğumuz bir kitap karakterinin bizde etkisi olduğu için kedimize bu karakterin adını koymuştuk. ve bize "yaa benim kaynımın adı da ..." falan diyenler olmuştu gülümseyerek tepki verdik. zaten baya geleneksel bir isim, şimdiki çocuklara konulmuyor artık. ben bu duruma gülüyordum sadece ama şimdi toplumun köpeğe bakış açısı biraz daha küçümseyici. dile öyle yerleşmiş. sizin komşu hayvan sevgisi yüksek biri ise bence dert etmenize gerek yok ama daha geleneksel bi yaşam tarzları var ise alınabilirler ve evet çocuk zorbalanmaya maruz kalabilir. bence kendiniz durumu tartıp ona göre karar verin. köpek adını öğrenmiştir artık değiştirilebileceğini çok sanmıyorum ama onların yanında seslenmezsiniz. adını sorarlarsa da "boncuk" vs gibi klasik bir şey söyleyip geçebilirsiniz :)
0
Sadece soruyorum
(26.11.25)
sözlük'te şöyle bir hikaye vardı. orijinal entry silinmiş ama ekşi şeyler'de yayınlandığı için ulaşabiliyoruz:

eksiseyler.com
+1
kibritsuyu
(26.11.25)
Bunun bir sorun olabileceği aklımın ucunun kenarından geçmez. Buna alınan insanın en büyük derdi bu olsun derim.
+2
peki madem
(26.11.25)
Ya ben hayvanlara insan ismi konmasını çok seviyorum. Arkadaşlarımın kedisi Ali Rıza vardı, dünyanın en minnoş kedisiydi. Biri bana "köpeğime/kedime senin adını verdim" dese kişisine bağlı olarak güler geçerim ya da çocuğuna koymuş gibi mutlu olurum.
+1
kobuzchu kiz
(26.11.25)
(11)

Sedat Peker nasıl bir mafya?

Kahvedesu
Bu para nereden geliyor?
Bu para nereden geliyor?
0
Kahvedesu
(24.11.25)
sağda solda çete diye gezen herkes ona çalışıyor. ona para vermeden bu çizgi film isimli çeteler yaşayamaz. bunların boyunu aşan işleri direkt kendisi çözüyor. istanbulda mafyacılıktan para yiyen herkes ona da komisyon veriyor.
0
patronaj1
(24.11.25)
''ona para vermeden bu çizgi film isimli çeteler yaşayamaz. ''

Emin misin?
-6
🌸Kahvedesu
(24.11.25)
90ların karanlık yıllarında bürokrat derbeylerinin ayakçılığını yaparak yükseldi. Mesela büyük bir işletme var, devlet her bilgiye sahip, karadenizli bürokrat çetesi buna git çök diyor. Yargı bizde, emniyet bizde, vergi dairesi, belediye vs. vs. Bu da arkamda devlet var özgüveniyle çöküyor, bürokrasinin payını veriyor. Gül gibi geçinip gidiyorlar. Ülkedeki bütün mafyatik ayaktakımının arkasını yasladığı bir bürokrat grubu vardır. Çünkü en büyük Mafya bürokrasidir!
+6
mesuta
(24.11.25)
Yasa dışı bahis işlerini kara para aklama vs o yönetiyordur kesin bu kadar bağış yapması da şirinlique
0
olaylar olaylar
(24.11.25)
patronaj'in dedigi dogru.
lisedeki matematik hocam (baya degisik bir hayat tarzi vardi, memur gibi düsünmeyin) bogaz manzarali bir kafe/restoran acmisti. sonra mafya cöktü, zorla elinden aldilar. iyi yer + iyi konsept + güzel manzara. mafya dayanamamis, bir gün mekana gelip güzel güzel konusmuslar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.11.25)
Nasıl çöküyorlar ya?
-2
🌸Kahvedesu
(25.11.25)
"1 kilo toz bir otoboz" da olabilir..
youtube'dan gelen gelirle ayakta kaldigini sanmiyorum :p
0
cooperr
(25.11.25)
yoldan 10 kisiyi rastgele cevir, en az 6 tanesi yegeni zaten. bu kadar akrabasi olan insan fakir olur mu? herkes bir lira gonderse...
0
Sour
(25.11.25)
bazen bazı insanlara yaptıkları için değil, yaptıklarını söylememesi veya anlatmaması için para verilir.
0
galahad reloaded
(25.11.25)
Her hükümetin pis işlerini yaptırdığı bazı gruplar vardır, sedat da onlardan sadece bir tanesi ve artık hükümetle işi kalmadığı için kenara atıldı. Youtube videolarında da söyledi sizin için şunu yaptık bunu yaptık şimdi bana yanlış yapıyorsunuz diye. Zamanında çok güçlendi ve akıllı oynamış ki kendi tr de olmasa bile hala ağırlığı devam ediyor.

zamanında itibarsızlaştırmak için uğraştılar, abuk sabuk tipler sedat peker için video çekip atar gider yapıyordu ama, hepsine tek tek özür videosu çektirdi.
0
duyuruuser
(25.11.25)
90'lı yıllarda ki susurluk olaylarında adı geçmişti. Veli Küçük, mehmet ağar ile bağlantıları olduğu söyleniyordu.
+1
komando kani var bende
(25.11.25)
(5)

Banka yaklaşık gelirimi nasıl hesaplıyor?

bobinhoo
Geçen kredi kartı başvurusunda bulunmuştum Akbank'a limit çıkmamıştı önce, diğer bankalardaki kart limitlerinden ötürü.1 hafta sonra mesaj geldi "Güncel verilerle 686.900 TL olan tahmini gelirinize dayanarak bilmem şu numaralı kartınızın limiti bilmem ne kadar olmuştur" diye.Banka bu geliri nasıl he
Geçen kredi kartı başvurusunda bulunmuştum Akbank'a limit çıkmamıştı önce, diğer bankalardaki kart limitlerinden ötürü.

1 hafta sonra mesaj geldi "Güncel verilerle 686.900 TL olan tahmini gelirinize dayanarak bilmem şu numaralı kartınızın limiti bilmem ne kadar olmuştur" diye.

Banka bu geliri nasıl hesaplıyor? böyle bir gelirim yok tabi ki. Neye dayanarak böyle olduğunu tahmin ediyor? Ya da sırf bana limit verebilmek için mi şişik gösteriyorlar?
0
bobinhoo
(21.11.25)
Muhtemelen ters hesap yapıyordur yani mevcut kart limitlerinizin 1/4’unu gösteriyordur.
0
orient blue
(21.11.25)
Ama ilk istediğimde limit vermedi adamlar, diğer bankalardaki limitleri düşürmeniz lazım dediler.

Ters hesap yapacaksa, direkt başta da verirdi sanki?
0
🌸bobinhoo
(21.11.25)
Bu, bu ay rastladığım bu konudaki üçüncü duyuru. Akbank ve garanti köklemiş limitleri. Millete 1 ay önce onay çıkmazken milyon milyon limit veriyorlarmış bu ay.
Edit: (git: 1615409) (git: 1615585)
+1
yadigar
(21.11.25)
işine geldiği gibi hesaplıyor.
benimkine de limiti yükseltmek için astronomik bir rakam yazmış
0
duyuruuser
(21.11.25)
deneyeyim dedim akbank 600 bin olan limitimi 1.460.000 yaptı birden.
+1
jelly bear
(21.11.25)
(8)

Istifa etmeden istifa etti diye isten cikarilma

matilda
Ben istifa etmediğim halde patron beni istifa etti diye işten cikartti. Şirketin pek bir malvarligi yok tazminatimi odeyebilecek durumda degil. Yalniz patronun kendisinin ev ve arabasi var. Benim bu durumum kötü niyetle işten cikartilma (tazminati vermemek icin) oldugundan şahşın kendi malvarligina
Ben istifa etmediğim halde patron beni istifa etti diye işten cikartti. Şirketin pek bir malvarligi yok tazminatimi odeyebilecek durumda degil. Yalniz patronun kendisinin ev ve arabasi var. Benim bu durumum kötü niyetle işten cikartilma (tazminati vermemek icin) oldugundan şahşın kendi malvarligina haciz de konulabiliyormus bu dogru mu? Şirket limited şirketi tek sahibi de bizim patron.
0
matilda
(20.11.25)
imzalı istifa dilekçen olmadan nasıl kendi istifa etti diye çıkarabilir ?
+1
orpheus
(21.11.25)
170'e de sordum cikartabiliyormus ama benim itiraz hakkim varmis
0
🌸matilda
(21.11.25)
Uzman değilim yanlış yonlendirmeyeyim.
Çıkarır tabi ama bu seni dövmesi gibi, cüzdanını çalması gibi bir şey. Yaptığıni yapar ama suçtur. Sen de hakkını ararsın.
şikayet yollarını bilmiyorum bu arada.
oncekinduyuruda kibritsuyu cevap vermişti başka vergi numarasına haklar transfer olmaz diye, ben bilmiyorum ama kibritsuyu bilgili biri. Onun sözüne güvenerek hareket etmek lazım.
Chatgpt dedi ki
En kısa özet

Şirket kapanmış olsa bile işçi alacağı devam eder.

Müdür işçi alacağından otomatik olarak sorumlu değildir.

Fakat şirketi kötü yönettiyse, mal kaçırdıysa, tasfiyeyi usulsüz yaptıysa:
Müdür kişisel olarak sorumlu tutulabilir.

Bu avukatlık bir soru gibi duruyor. Yani müdürün kişisel sorumlulukları kötü yönetim, vergi borcu gibi şeyler için. Isciyalacagi bu kapsamda değil diye anladım. O yüzden yorumla değil de gerçekten bir avukatla konuşmak lazım.
Yarın birine sormayı deneyeceğim.
0
kisa
(21.11.25)
Matilda, bence senin durumun muhakkak hukuki danışmanlık almanı gerektiriyor. En ufak hatalı veya özelikle eksik bir hamle yapman seni haklıyken haksız duruma düşürür ya da birikmiş haklarının kısmi kaybına neden olur.
0
Phoebe
(21.11.25)
SGK çıkışını yaparken işçinin iş akdini feshetmesi olarak seçmişler. Senin istifa yazını sormaz, sana da istifa ettin mi diye sormaz SGK. Ekran işveren ekranı. Çalışanın dava hakkı var tabii ki. Ne kadar zamandır çalışıyordun burada?

Çok geçmiş olsun bu arada.
0
gabe h coud
(21.11.25)
hem dava açıp hem de bu yeni şirkette çalışmaya devam edebilirsin.
bu süreçte işsiz kalmamış olursun ve tazminat için sürekli darlama fırsatın olur.
0
duyuruuser
(21.11.25)
"aynı kişi eski şirketi kapatıp yeni şirket açarsa kapanan ve açılan şirket arasında organik bağ olduğu için haksızlığa uğrayan işçi yeni şirkete de dava açabilir" dedi junior avukat.
0
kisa
(21.11.25)
burada olay patrona ne kadar güvendiğin yada adamın ne kadar güvenilir olduğu. bizde de aynı şekilde 3 şirket mevcut. çalışan sayılarını dengelemek için ara ara şirketler arası elemanları değiştirebiliyoruz. ama tabiki herkesin ilk giriş anından itibaren tüm haklarını saklı tutuyoruz ve basit bir belge imzalatıyorduk. (ya da eleman isterse tazminatını ödüyoruz) bu belgenin hukuki olarak bir kaşılığı varmı bilmiyorum ama vicdani olarak kul hakkı var ben buna inanırım.

bazı şirketlerde her sene tazminat olarak 1 maaş fazla veriyor ve giriş çıkış yaparak sıfırlamış oluyorlar.

aynı sektörde aynı işi yapan ve aynı ortakılık yapısına sahip farklı bir vergi numaralı şirkette olsa iyi bir avukat bağlantı kurup tazminatını alabilir diye düşünüyorum. sen burda patrona güvenmiyorsan kesinlikle iyi bir avukat bul ve o senin sorununu çözsün.
0
gercekdunya
(21.11.25)
(9)

Bahceli dedemizin plani nedir

die fetten jahre sind vorbei
Siyasi kutuplasmaya ve kavgaya girmeden, surece yonelik analizleriniz nedir, dedemiz neden boyle bi surece girdi size gore, bahceli ve apo beraber fotograf paylasiyor olcak onumuzdeki gunlerde, sizce plan nedir, kurtleri oyaliyorlar mi size gore ?
Siyasi kutuplasmaya ve kavgaya girmeden, surece yonelik analizleriniz nedir, dedemiz neden boyle bi surece girdi size gore, bahceli ve apo beraber fotograf paylasiyor olcak onumuzdeki gunlerde, sizce plan nedir, kurtleri oyaliyorlar mi size gore ?
+1
die fetten jahre sind vorbei
(20.11.25)
Kürtleri değil Türkleri oyaladılar şimdiye kadar.
ölmeden önce yapılması gereken şeyleri tek tek deniyor sanırım.
0
duyuruuser
(20.11.25)
herhangi bir programı yok. hükümet ortağı kalabilmek için her şeyi yapabilecek bir parti ve lider. çünkü seçime tek başına girse barajı dahi geçemez. söylemleri etkili olmazsa iktidarın popüler ortağı olamamaktan rahatsızlık duyacağı için gündem de kalmak istiyor. bahçeli dışında da terör örgütü lideriyle görüşmek isteyen de yok. ayrıca kürtleri oyalan hükümet, affı yarım verdi, demirtaşı çıkarmadı, terör örgütü lideri ile görüşmüyor. hükümetin ve mhpnin bir planı yok bu süreç hem akp hem mhpyi kitlemiş durumda. akp kendini bu işten sıyırır ama bahçeli bu süreç ilerlemezse siyasi kariyerinin sonuna gelecektir.
+1
mikahakkinen
(20.11.25)
belediye seçimlerinde kaybettikleri oyları hdp seçmeni ile kapatma çalışmaları. (öyle zannediyorlar)
0
HellKeePer
(20.11.25)
tamamen jeopolitik. abd ne derse yapmak zorundalar. esad'ın bir anda düşmesi ve pyd'nin suriye siyasetinde söz sahibi olması bizi pkk'yla diyaloğa mecbur bıraktı. üstelik bir sonraki seçimde dem oyları olmadan %50'yi aşamayacakları belli. bunun için büyük kumar oynadılar ama bu çözüm sürecinin sonucu da 7 haziran 2015 seçimlerindeki gibi oy kaybetmeleriyle sonuçlanacak.
+3
beatbox yapan metalci
(20.11.25)
İktidar elden gidiyor. Son yerel seçimler bunu bir kez daha ispatladı. Muhalif cephe büyüyor.

Koltuklar elden gidiyor. Üç-beş maaşlı görevler elden gidiyor.
Bürokraside kadrolaşmalar gidiyor.
Yandaşa verilen ballı ihaleler gidiyor.

Kemik akp ve mhp kitlesi hariç oylarına talip olacakları kürtlerden başka kesim kalmadı. Tek değişken kitle o.

İktidarı bir kaybetti mi bir daha alamayacaklarını biliyorlar. Kazanmak için her şeyi yapacaklar.

Daha yazarım da neyse.
+1
yurtsuz john
(20.11.25)
Kürtlerin desteğini kazanmaya çalışıyorlar. %20'lik kürt oylarını küçümsememek gerek. Apo'yu bir salsalar %20 oy akp-mhp ilttifakına gider. Önümüzdeki seçimi kürt oyları ile kazanacaklar
-2
runaway
(20.11.25)
Oy vs. aradıkları yok. İçerde sıkıştılar, para yok. O kadar suç işlediler ki, koltuğu da bırakmak istemiyorlar. Abd ne derse, onu yapıyorlar.

Abd, iç siyaseti komple dizayn etti. akp, mhp, chp, dem, deva, gelecek vs. hepsi aynı hedefe çalışıyor.

.
+2
kartallar yuksek ucar
(20.11.25)
Bahçelinin bir planı yok. abd İsrail-hamas Türkiye-pkk ilişkileri üzerinden bir pazarlığa girdi; amaç bölgedeki sıradaki hedef olan iran ve levant için aksiyonlar alabilecek duruma gelmek. geleceğini sandıkla garantileyemeyeceğini bilen hükümet ittifakı bu pazarlıktan bir şeyler kapma derdiyle bütün tuşlara basıyor.
Bahçeli ise kendi rolünü oynuyor.
+1
Bruce
(20.11.25)
Batılılara borç aramaya ya da AB üyeliği için gittiklerinde önlerine Sevr'i koyuyorlar. "Güneydoğu'yu ver, Kıbrıs'ı ver, Adaları ver, Şunu ekme bunu biçme".
Buraya geldiklerinde bunu söyleyemediği için "analar ağlamasın, silahlar sussun, Kıbrıs'ta çözüme hazırız " diye nutuk atıyor.
0
hebanon
(21.11.25)
(7)

Apple Watch Kullananlara Sorum

elektr10
Şimdi aslında hali hazırda klasik saat kullanıcısıyım ama yaş da 35 olunca sağlık verilerimi takip edebileceğim bir saat de fena olmaz diyorum. Baba tarafında da kalp olduğu için EKG çekmesi vs güzel bir özellik bence. Hazır Berlin'e de gidiyorken acaba oradan mı alsam diyorum ama bu saati kullananl
Şimdi aslında hali hazırda klasik saat kullanıcısıyım ama yaş da 35 olunca sağlık verilerimi takip edebileceğim bir saat de fena olmaz diyorum. Baba tarafında da kalp olduğu için EKG çekmesi vs güzel bir özellik bence.

Hazır Berlin'e de gidiyorken acaba oradan mı alsam diyorum ama bu saati kullananlar acaba memnunlar mı diye de sormak isterim. Spor alışkanlığım eskisine göre pek yok. Eskiden spor yapardım ama şu an yapmıyorum. Yakın bir zamanda başlayacağım yürüyüş, ağırlık kaldırma vs yapıyorum genelde.

Bir diğer sorum da Almanya'dan mı almak yoksa Türkiye'den mi almak daha mantıklı? Karşılaştırma yapacak olursam:

Apple Watch 11 Series Almanya'da 479 euro (alüminyum, 46 mm, Nike Kayış, GPS). Tax free ile 400 euro'ya gelecek (20.000 TRY)

Türkiye'de ise aynısı ama kordonu dümdüz plastik 23.500 TL + 3 Taksit

Titanyum'da ise fiyat farkı daha fazla.

Türkiye fiyatı 58.000 TRY + 3 Taksit (kordon alternatifi çok fazla yok)
Almanya fiyatı 900 euro (tax free ile 770 euro'ya geliyor yani 38.000 TRY)

Hangisi daha mantıklı sizce? Bir saate yaklaşık 40 bin vermek titanyum olması vs değecek bir şey midir? Titanyum alınacaksa yurt dışı daha mantıklı gibi görünüyor ama sizin de düşüncelerinizi merak ediyorum.
0
elektr10
(20.11.25)
watch 11 aldım. ilk birkaç hafta merak edip inceliyorsunuz, sonra sadece kolunuzda ışıklı bir aksesuar olsun da insanlar baksın diye takıyorsunuz. ne kadar koştun ağğırlık kaldırdın merdiven çıktın bunları gerçekten takip etmen gerekiyorsa (ki niye anlamıyorum) al.
0
plastic_angel
(20.11.25)
Titanyum olmasının bir avantajı yok, boşuna para vermeyin. Hatta 11’e de gerek yok, ekg olan en düşük model olan seri 4 bile alsanız pratikte hiçbir farkı olmayacak 11 ile ama tabii artık bulunmaz. O yüzden en mantıklısı 9 ya da 10. Seri + Türkiye + taksit.
0
orient blue
(20.11.25)
Önceliğiniz ekg ve tansiyon ise Huawei Watch D2 yi de bi araştırın.

iphone kullanıyorsanız. wacth 11 işinizi görür.
garanti ve taksit seçeneklerinden dolayı türkiyeden almak daha mantıklı
titanyum kasa sadece daha parlak, o kadar para vermeye gerek yok.
0
duyuruuser
(20.11.25)
Yıllardır kullanıyorum. Kendime aldığım en güzel hediyedir. Başına bir hal gelse, hafta beklemem, borç harç, gider yenisini alırım.
Bence gerçekten ihtiyaç.
0
Mirket
(20.11.25)
apple watch kullanıyorum ilk baslarda cok gereksiz gelmişti ama şimdi onsuz yapamıyorum. insanın bir süre sonra uvzuna dönüşüyor. birkaç kişiye de aldırdım herkes memnun.

40 bin vermelik bir durum yok bence. Apple Watch 11 Serisini gönül rahatlıgıyla satın alabilirsin
0
koela
(20.11.25)
Huawei GT5 Pro kullanıyorum. Şarjı 10 günden fazla gidiyor. EKG, Nabız, Uyku takibi, damar sertliği ölçme gibi bir sürü özelliği de var. ben apple watch'a o paraları vermem. hele ki şarj konusunda bu kadar geride iken. değerlendirmenizi tavsiye ederim.
0
faberkastelli
(20.11.25)
spor ve günlük aktivite takibi yapıyorsanız çok kullanışlı. sadece şarjının 1.5 günde bitmesi can sıkıcı, eşimde garmin var, onunki uzun gidiyor, ama sanırım ekg yok. benimki sanırım watch 9 ve titanyum filan değil, bir eksikliğini yaşamadım. huawei, garmin gibi markalar da değerlendirilebilir, şarjın uzun gitmesi büyük konfor.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(20.11.25)
(6)

temizlikçi abla fırınıma ne yapmış olabilir?

nolmus yani
1-2 hafta önce temizlikçi bi abla geldi, evde inşaat kalıntılarını temizlesin diye. fırını temizle demediğimiz halde ona da el atmış. öğrenince hadi neyse falan dedik ama kullanma fırsatımız olmamıştı. şimdi 2-3 gün önce açınca içinden çok ağır kokular ve dumanlar çıktı. fırını eskiden açtığımızda d
1-2 hafta önce temizlikçi bi abla geldi, evde inşaat kalıntılarını temizlesin diye. fırını temizle demediğimiz halde ona da el atmış. öğrenince hadi neyse falan dedik ama kullanma fırsatımız olmamıştı.

şimdi 2-3 gün önce açınca içinden çok ağır kokular ve dumanlar çıktı. fırını eskiden açtığımızda da hafif bir koku yayardı ama bu daha çok yağ kokusu olurdu ve rahatsız etmezdi. nefes alamayacak gibi olduk havalandırdık, içini nemli bezle sildik.

silince koku azaldı ama o rahatsız ediciliği gitmiyor. kullanmadık içimize sinmediği için bu arada. ama fırınımı da kullanmak istiyorum yani artık ve bugün tekrar silip çalıştırdığımda gene iğrenç bir koku yaydı.

şimdi üstüste zehirlenme haberleri de geliyor diye iyice panik oldum. bu koku ne olabilir? ya böyle kullanmaması gereken saçma bir şey sürdüyse ya da karıştırmaması gereken bir şeyleri karıştırıp sildiyse? arıyorum kadına da ulaşamıyorum.
0
nolmus yani
(19.11.25)
Asperox kullanmış olabilir. Bir kere fırını temizlerken sarı güç kullanma hatasında bulunmuştum ne kadar temizlersem temizleyeyim bir süre çalışırken yanık kimsayal bir koku geliyordu.
+1
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(19.11.25)
firinin kendini temizleme modu varsa onu kullan.
o da bildigim kadariyla isiyi sonuna kadar acip icindeki kirleri yakarak temizliyor.
temizlik malzemesini yakarak kurtulacaksin, tabiiki o sirada icinde birsey pisirmeden.
+1
cooperr
(19.11.25)
bir çeşit kimyasal kullanmış. fırını yüksek ısıya alıp bir saat kadar çalıştırın. sonra fanını açın ve kapağı aralık bırakın içerde yanan kimyasalın dumanı çıksın. soğuyunca kovaya bol su yapın bezi ıslatıp sıkıp silin, tekrar suya sokun tekrar silin böyle böyle böyle gidecektir. olmazsa bu işlemi tekrar edin.
0
Fodera
(20.11.25)
içine dibine(cihazın tabanına yanlardan akmayacak şekilde) su koy içinede kaplarda su koy içersi baya buhar duvarlardan su damlayana kadar su içerde kaynasın, arada açıp yanmadan duvarlardaki suları bezle sil, deterjanı ben bu şekilde attırıyorum cihazdan
+4
eja
(20.11.25)
tepsiye su koyup yaparsan buhar daha iyi temizler.
0
duyuruuser
(20.11.25)
muhtemelen çamaşır sulu bez ile silmiştir, bir müddet su koyup boş çalıştırmak ve fırın temizleyiciler var rossman'da filan, onlarla temizleyebilirsiniz.
0
sweetoffice
(20.11.25)
(2)

Ddr5 ram alma sorunsalı

Dartagnan
Merhaba. Ddr5 ram almayı düşünüyorum. Dual channel tarzında 2x16 GB düşündüm. Fiyatlar uçmuş son 1 ayda. O yüzden baya düşünerek almaya çalışıyorum. Bir ürün var. Tekli fiyatı yani 1 tane 16 Gb 6 bin tl iken, ikili satılan fiyatı 16 bin tl. İkili satılan fiyatının yüksek olması bir düşündürdü. Tekli
Merhaba.
Ddr5 ram almayı düşünüyorum. Dual channel tarzında 2x16 GB düşündüm. Fiyatlar uçmuş son 1 ayda. O yüzden baya düşünerek almaya çalışıyorum. Bir ürün var. Tekli fiyatı yani 1 tane 16 Gb 6 bin tl iken, ikili satılan fiyatı 16 bin tl. İkili satılan fiyatının yüksek olması bir düşündürdü. Tekli alsam uyguna gelecek. Ayrı ayrı 2 tane alsam dual channel yaparken bu durum sorun olur mu? Tekli satılan ramleri ikili kullanma fikri sorun teşkil eder mi ileride? Bilgisi olan yardımcı olursa memnun olurum.
+1
Dartagnan
(18.11.25)
aynı marka model ve aynı cl ve mhz değerlerine sahipse tabii ki ayrı ayrı alın . 2lisinin daha pahalı olması saçmalıkmış
0
f02561
(18.11.25)
Farklı modellere de bakabilirsin. küçük bir göz atmayla, aşağıdaki modelleri buldum

www.akakce.com

www.akakce.com
0
duyuruuser
(19.11.25)
(1)

SEO Monitoring ve diğer her şey - Telegram App

Etanglement
Hızlı deployment için telegram'da başladığımız SEO aracı bir saas gibi hızlı çalışıyor. Kapsamlı 8 sayfalık raporlar, hacim ve sıralama takibi yapılıyor. Aradığınız tüm feature'lara sahip, geliştirmeler devam ediyor. İlk kullanıcıların feedback'i çok önemli. Bu uygulamayı nerelerde tanıtabiliriz? R1
Hızlı deployment için telegram'da başladığımız SEO aracı bir saas gibi hızlı çalışıyor. Kapsamlı 8 sayfalık raporlar, hacim ve sıralama takibi yapılıyor. Aradığınız tüm feature'lara sahip, geliştirmeler devam ediyor. İlk kullanıcıların feedback'i çok önemli. Bu uygulamayı nerelerde tanıtabiliriz? R10 dışında aktif platform bulamadık.
+1
Etanglement
(17.11.25)
Web arayüzü yapmazsanız sadece belirli bir kitleye hitap eder.

Dünyanın en iyi raporlama yazılımı da olsa telegramdan kullanmak benim de istediğim bir şey değil.
+1
duyuruuser
(18.11.25)
(5)

arac satisi hk

sanxis
yurt disinda yasiyorum ve turkiye'de bir aracim var. yilbasindan once bir haftaligina turkiye'ye gelecegim ve aracimi satmak istiyorum. su anda piyasa hareketli mi? geldigim gun ilan koysam o hafta satilma ihtimali var mi? fikir vermesi acisindan, muadilleri 650-750k civarinda. tesekkurler
yurt disinda yasiyorum ve turkiye'de bir aracim var. yilbasindan once bir haftaligina turkiye'ye gelecegim ve aracimi satmak istiyorum. su anda piyasa hareketli mi? geldigim gun ilan koysam o hafta satilma ihtimali var mi? fikir vermesi acisindan, muadilleri 650-750k civarinda. tesekkurler
0
sanxis
(17.11.25)
Marka, model, yıl, km, hasar kaydı, boyalı ve değişen parçaların bilgisine göre değişiklik gösterir.
0
duyuruuser
(17.11.25)
satılamasa da bir galeriye bırakın ve vekalet verin. siz yokken satarlar. ya da daha güvenli olsun isterseniztanıdığınız birisi üzerine vekalet verin.
0
ground
(17.11.25)
denemedim ve kullanana şahit olmadım ama arabam.com gibi siteler var söylediklerine göre aracı hemen alıp ücretini anında veriyorlarmış.
0
bravoteam
(17.11.25)
Gelmeden 1 hafta önce ilan ver,n, görmek isteyenlere işte şu gün gelip bakabilirsiniz de.

İlanlar ilk haftda daha çok görüntüleniyor, gün geçtikçe görütülenme düşüyor.

600'e galericiler alır.
0
liberal
(17.11.25)
vavacars. otobid. arabam.com bu tarz yerlere götürrsen anında alıyorlar. yada bir galericiye anında verilebilir. tabiki bunların hepsi piyasa değerinin altına almak istiyor.
0
gercekdunya
(17.11.25)
(10)

böyle bir senaryoda işten çıkar mıydınız?

m e b
selamlar.şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde
selamlar.

şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde 2,5 sene çalıştıktan sonra bu sefer bu kişi bir kez daha "birlikte çalışalım mı? bizim ithalat sorumlusu işten çıkıyor. sen aklıma geldin, gel konuşalım, şartlar uyarsa birlikte çalışalım." diye teklifte bulunuyor. siz de bu yeni yerden de sıkıldığınız için görüşmeye gidiyorsunuz ve şartları kabul ediyorsunuz ve işinizden istifa edip geçiş yapıyorsunuz. ama...

bu patronun işten çıkacak dediği eleman çıkmıyor, var olan iş ikiye bölünüyor; o sipariş ve uygun fiyatlı mal buluyor ve siz de sadece uluslararası nakliye + gümrük işlemleri kısmıyla ilgileniyorsunuz. sevkiyat az olduğu için ayın bir haftası hariç neredeyse boş oturuyorsunuz.

şimdi bu koşulları düşününce maaş zammı isteme konusunda çekingenlik, iş motivasyonun kırılması, yeni şeyler öğrenecek ve kendinizi gösterecek alanınızın dar olması gibi durumlar vs vs gibi olumsuzluklar hisseder ve yeni iş mi arardınız yoksa "bana ne? adam diğeri işten çıkacak dedi, çıkmadı ve üstüne beni getirdi. bir iş için iki kişiye para veriyorsa ve zor geliyorsa diğerini çıkarsın, beni bağlamaz" mı derdiniz?
0
m e b
(13.11.25)
her türlü senaryoda işten çıkarım :) rahatsızlık varsa en güzeli istifa etmek. keşke bunu daha fazla uygulayabilseydim hayatımda.
0
gabe h coud
(13.11.25)
Yeni iş arardım
+4
artıküyeolmakistiyorum
(13.11.25)
patron bir kişi yerine iki kişi çalıştırıyorsa bundan ben neden rahatsız olayım.
sizin tasalandığınız konu için zaten bişey yapamazsınız, onu patron çözecek.
konuyu patronla görüşürüm maaş konusunda olabildiğinde yukarı çekmesini isterim.
+5
duyuruuser
(13.11.25)
Çok iyi anlıyorum seni. İş hayatında zaman zaman işim az olduğuna ben ve rahatsızlık duyardım.
Yeni iş arayabilirsin. Bulana kadar da orda kalmaya devam et. Kafama yatan bir yer çıkar belki.
+3
kaptan maydanoz
(13.11.25)
ben olsam çıkmam, 1 kişilik işi 2 kişinin yapması benim sorunum değil patronun sorunu. ama çok idealist biriysen ve yükselmek istediğin bir ortam arayışındaysan bir yandan iş aramaya devam etmende bir sakınca yok.
+1
Sadece soruyorum
(13.11.25)
Hayır işten çıkmazdım. Hele iş bulmadan zaten kesin çıkmazdım.

Bence taleplerinizi, bu görevde kabiliyetlerinizi yeterince kullanamadığınızı, köreldiğinizi hissettiğinizi patronla konuşun.
Ama onunla konuşmadan önce ondan ne talep ettiğinizi de netleştirin.

Eğer bu çözüm olmazsa başka bir işe bakarsınız.
Ha tabi her zaman başka bir işe bakın, gözünüz açık olsun.
+1
michael_knight
(13.11.25)
olası işten çıkartılma nedeniyle iş bakardım.

adamların tek işin çok istihdamı kendini bağlar o dert değil ama iş tatmini ve sürekli kovacaklar mı beni gerginliği çekilecek dert değil.
0
gurur
(13.11.25)
Adam tekrar tekrar seninle çalışmak istemiş. Adam açısından hiç bi sorun yok. Normal bi şekilde zam pazarlığımı yaparım ben olsam. Çok aşırı sıkılıyosam bilemicem de az çalışıyo olmak eğer az kazanmıyosam işten çıkma nedenim olmaz. Ama az kazanıyosam her türlü çıkarım.
+1
benim bir gizli bildiğim var
(13.11.25)
maaşım iyiyse ben bi süre rahatıma bakardım.
+1
elorelia
(14.11.25)
anlaştığım maaştan düşük veriyorlarsa hemen başka iş bulup çıkarım, hatta bulmadan da çıkabilirim.

yoksa beni ilgilendiren bir durum yok. aynı yerde 10 kişi de çalışabilir üzerime düşen görevi yapar çekilirim.
0
gercekdunya
(14.11.25)
(3)

100 Bin USD’nin bir kısmını bozdurup altın almak mantıklı mı?

buenas
Siz olsanız 30-40 bin doları tl olarak bozdurup altın alırım miydiniz?
Siz olsanız 30-40 bin doları tl olarak bozdurup altın alırım miydiniz?
0
buenas
(12.11.25)
İş mobilin varsa İş fx'de TLye çevirmeden direkt Dolarla altın alabilirsin.
0
Mirket
(13.11.25)
Belki parani yerel enflasyona karsi korumana yardimci olur onun disinda da bir faydasi olmaz.

Global etflere index fundlara falan bakman lazim para kazanmak istiyorsan.
0
thetruenorthstrongandfree1
(13.11.25)
Dolarda tutmak büyük hata. Tümünü bozdurup fiziksel altına çevirirdim. En azından zararın neresinden dönsen kardır.
0
duyuruuser
(13.11.25)
(8)

Çok fazla sayıda şüpheli işlem ve virüs sorunum

egerbiryolcu
Benim yirmi yıldir sorunsuz kullandığım hotmail hesabima bir şeyler olmaya başladı. Sürekli şifre yenileme isteniyor baya bir uğraştım değiştiriyorum yine aynı sorun. Gönderilen maillerde yabancı hesaplardan bir şeyler gönderilmiş olduğunu gördüm vs. Çift aşamalı güvenlik vs ile de uğraştım ya becer
Benim yirmi yıldir sorunsuz kullandığım hotmail hesabima bir şeyler olmaya başladı. Sürekli şifre yenileme isteniyor baya bir uğraştım değiştiriyorum yine aynı sorun. Gönderilen maillerde yabancı hesaplardan bir şeyler gönderilmiş olduğunu gördüm vs. Çift aşamalı güvenlik vs ile de uğraştım ya beceremedim ya da yaptıysam yine aynı sorunu yaşadım. Bu süreçte de bazı üye olduğum bı iki siteden şifreniz değişti mesajı geldi. Mesela THY miles'ten. Ki yıllardır ne bir yere uçuyorum ne de kullanıyorum burayı.
Bir de boyner'den gelmişti sanırım. Her neyse ben bu süreçte çok yoruldum hotmail hesabını öyle kaderine bıraktım. Bı isim olursa şifre değişip giriyorum ve daha bakmıyorum. Ama kapatamam da hesabı çünkü tüm uyeliklerim bu hesapta yıllardır kullandığım mail adresim sonuçta.

Bugünlerde daha önceden üye olduğum fakat uzun zamandır kullanmadığım bir siteyi yoğun kullanmaya başladım. Normal güvenilir bilindik bir site. Dün ilk defa doğrulama istedi. Bugün de çok fazla şüpheli işlem yazısı çıktı. Siteye girince de mesaj gelmiş farklı bir cihazdan giriş yapıldı diye. Sitede param da var.

Muhtemelen bu hotmail hesabimla ilgili ama gerçekten çok yordu bu sorun beni. Çok anlamıyorum da virüs konularindan telefonda klasik basit virüs uygulaması var. Şüpheli bı şey varsa siliyorum ama bu daha büyük bı sorun sanırım. Nasıl tespit edicem ne yapabilirim.

Şimdiye kadar adıma harcama yapılması veya olan paramın gitmesi ile ilgili bir şey yaşamadım ama yasayabilirim de sanirim.
0
egerbiryolcu
(12.11.25)
kral şifre yönetici kullanmaya başla Bitwarden öneririm, aynı şifreyi başka yerlerde kullanıyorsun muhtemelen olan da şu; bir site hackleniyor senin bu aynı yerlerde kullandığın şifreni ordan buluyorlar, sonra o sitede hangi maili kullanmışsın bakıyorlar şifre aynıysa yine içerdeler, yoksa haveibeenpwned.com buraya maili yazıyorlar bakıyorlar nerelerde aynı maili kullanıyorsun sonra teker teker o şifreyi buralarda deniyorlar tutana kadar. tutmazsa linkte gözüken kaynaklardan öbür şifrelerini buluyorlar onları da deniyorlar.
+2
nahtoderfahrung
(12.11.25)
@nahtoderfahrung o zaman daha önce hiç kullanmadığım bir şifre seçsem sorun çözülür mü. Bir de hangi sitelere üye olduğumu topluca gorebilcegim bir uygulama var mı. Tek tek değiştiricem anladığım kadarıyla.
Ama mesela hotmaile farklı şifreler denedim yine aynı şey yaşandı. Ya tekrar giriyolar ya da giremeyip işlem sayısından dolayı ben mi değişmek zorunda kalıyorum.
0
🌸egerbiryolcu
(12.11.25)
Attığım linkteki site dışında nerelere üye olmuşsun anca maillerde arama yaparak bulursun, ama senin şifreyi sıfırlama mailleri bunları yapsanda uzun süre gelir, rahat bırakmaları biraz zaman alır, ayrıca çift aşamalı doğrulama da kullan.
+1
nahtoderfahrung
(12.11.25)
eğer şifren değiştiriliyorsa muhtemelen bilgisayarında trojan, rat vb. bir zararlı yazılım var ve bütün bilgilerin dışarı gidiyor. öncelikle hastalığı yok etmen lazım, sonrasında parola yöneticilerini kullanabilirsin. bitwarden falan anlamam diyorsan chrome veya firefox'un hesap parola yöneticileri var. onları kullanabilirsin.

hangi işletim sistemini kullanıyorsun bilmiyorum ama windows kullanıyorsan format at, mobil cihazında da bu benzeri kötü yazılımlar bulunuyor olabilir. browser eklentileri kullanıyorsan hepsini kaldır sonrasında süreci izle. çünkü bazı eklentiler cookie'lerini çalıp hesaplarına giriş yapabilirler, giriş yaptıktan sonra şifreni de değiştirebilir.

önemli hesaplarında 2fa (çift aşamalı doğrulama) kullan ama cookie'lerini çalıyorlarsa 2fa işe yaramaz hale geliyor bilgine.
+1
false pretension
(12.11.25)
Evdeki bilgisayarım uzun süredir bozuktu yani duzenli bı şekilde PC kullanmıyorum. Bu sorun da muhtemelen telefonla ilgilidir. Dışarda bilgisayar kullandığım durumlar belediye kütüphanesi oldu bir de Cook nadir bir iki defa internet cafeye gitmisimdir çikti işlemi için. Çok yoğun telefon kullanıyorum özetle. O da android.

Bu arada arkadaşın dediği siteye mail adresimi yazdım..2 sayısı çıktı ve çok fazla veri ihlali var yazısı çıktı. Gmail sdresimi denedim onda hiç ihlal çıkmadı.
0
🌸egerbiryolcu
(12.11.25)
en temizi bilgisayarın ve telefonun yedeğini alıp format atmak.
telefonundaki virüs eğer şifrelerine erişilecek sızmışsa daha büyük sıkıntılar olabilir.
0
duyuruuser
(12.11.25)
bilen bir eşinize dostunuza telefonda ve bilgisayarda kapsamlı bir virüs taraması yaptırmanızı öneririm. sadece şifre değiştirmeyle vs hallolmayacak bir şeye benziyor. gerekiyorsa format. bu tarz çıktılar almak için de, ben sizin yerinizde olsam yeni bir mail adresi alırım. hiç bir yerde kullanmam. sadece internet kafelerde falan kullanırım. kendi emailinizden oraya atarsınız.
+1
co2s2
(12.11.25)
Senin artık tüm önemli oturumlardaki mail adreslerini yandex mail veya gmail e geçirmen lazım.Ağzınla kuş tutsan da düzelmez,bugün düzeltirsin yarın daha büyük sorun çıkar.Outlook ve hotmail eski hesaplarında herkes tüm oturum hesap maillerini geçmişte hızlıca değiştirip çıktı.Sen çok çok geç kalmışsın.Virüslerden başka sekilde kurtulma şansın yok
-1
smokee
(13.11.25)
(13)

Tefecilik neden kötü?

michael_knight
Neden yasal olmadığını anlıyorum, devletten alınmış bankacılık lisansı, vergileri vs. yok. Ama halk tarafından neden nefret ediliyor?Elbette kredi çekemeyen riskli kişiye daha yüksek faizle borç verilecek ve o para geri ödenmezse elinden gelen yasal ve yasadışı her yolu kullanacak tefeci. Ama borcu
Neden yasal olmadığını anlıyorum, devletten alınmış bankacılık lisansı, vergileri vs. yok.
Ama halk tarafından neden nefret ediliyor?

Elbette kredi çekemeyen riskli kişiye daha yüksek faizle borç verilecek ve o para geri ödenmezse elinden gelen yasal ve yasadışı her yolu kullanacak tefeci. Ama borcu alan kişi bunu bilerek alıyor zaten.
Zor durumda, çaresiz kalmış ama geri ödeyebileceğine inanan bir insana böyle bir fırsat sağlayan tefecilere daha iyi gözle bakmak gerekmez miydi?
-3
michael_knight
(12.11.25)
www.youtube.com
Edit: Cevabım beğenilmemiş yahut anlaşılmamış. Linkini verdiğim şiir hakkında:
aya.org.tr
0
yadigar
(12.11.25)
bankalar da dediğin gibi yasal tefeci. biraz geçmişten kalan bir alışkanlık galiba, tefeci ile münasebetin sonu tebligatla değil de morgla bitebildiği için. günümüzde geçmişe oranla bir iyileşme vardır herhalde bir nebze de olsa. gerçi banka borcundan kendisini asanlar da çok. distopyanın dibine dibine vuruyoruz.
+1
lüzumsuz adam
(12.11.25)
Tefecilik dediğimiz şey geri ödememe riski çok yüksek olan bireylere çok çok yüksek faizle borç vermek. Geri ödememe riskinin çok yüksek olması demek kişinin düzenli bir geliri yok, mevcut borç stoğu çok yüksek ve toplam mal varlığı borcunu ödeyebilecek kapasitede değil demek. Eğer tefeci bu riski sadece yüksek faiz karşılığında alsaydı bu yasal olabilirdi, zaten bunun yasal örnekleri belli ölçülerde çeşitli ülkelerde "Pay day loan" vb. isimler altında var, buna "Predatory Lending" deniyor. Bunlarda genelde tutar görece çok düşük ve faiz çok yüksek.

Ancak tefecinin çok yüksek riskle birine para vermesinin arkasında kaba kuvvetle alacağını tahsil edeceği varsayımı var. Eh faiz oranlarından ve riskten bağımsız bu tabi ki yasal değil. Yani siz mal sattığınız ama sonrasında senedinin vadesi geldiğinde ödemesini yapmayan esnafa çek senet mafyasını tahsilat için yollarsanız bu da yasal değil. Banka da alacağına istinaden aynısını yapsa illegal olurdu.

Diğer yandan sosyal devletin vatandaşlarını bu tür durumlara karşı ticaret serbestisini de zedelemeden koruma görevi var. O yüzden bazı ülkelerde yukarda örneğini verdiğim "Pay day loan" servisleri ya yasak ya da maksimum bir faiz oranıyla regüle ediliyor. Zira 500 lira parayı %250 faizle alacak adamın daha derin finansal sorunları vardır, o finansal sorunlar da 500 lirayla çözülmez, olsa olsa o 500 liralık borç ve üstündeki faiz adamın üzerine bir kürek daha toprak atar.
+5
salihdt
(12.11.25)
nasıl yasal değil? bankalar, leasing adındaki firmalar, yatırım ayağı altında bu işleri yapan herkes tefeci. buna türk tarihindeki geçmişine bakara karar vermek lazım. Anadolu'da toprak ağaları zorda kalanlara borç verip karşılığında adamın karısına kızına el koymuş. Daha sonra bu işler ccumhuriyet döneminde banker, mafya vb. zenginlere kalmış. Mesela anadoluda çoğu kuyumcu bu tarz tefeciliği halen yapar. parayı sana verip 2 katını almaya zorlayan bir tefeci ve sistemi neden sevilsin. bu işler hep yasal yapılmamış ki.
0
mikahakkinen
(12.11.25)
Kanka insanları istismar eden her kurum kuruluş kötüdür ve sevilmez ama mesela banka da seni istismar ediyor ama bankanın sana yapacakları belirli yasal sınırlar içinde kalıyor ama tefeci dediğin adam sen borcunu ödemeyince mesela senin karını kızını evden aldırıp tecavüz etmekle tehdit ediyor, yani cezai müeyyidesinin sınırı yok, bu da hem yasal hem de insani olarak etik değil, bunları bilerek borç almak da bunları meşrulaştırıp sevilmesine bir neden olmuyor.
+4
kizil karga
(12.11.25)
Mesele 3 alıp 5 vermek değil, paran yokken sana, ailene zarar vermekle tehdit eden paran varken neden yapmasın? Borcunu tamamen ödediğinde, hayır daha bitmedi derse kime gideceksin?
+1
duyuruuser
(12.11.25)
şöyle tahmin ediyorum, bankadan kredi çektin ödemedin ne yapar? icra uygular, evine hacze gelir ama icra iflas kanununn öngördüğü sınırlar içinde hareket eder, örneğin lüzumlu eşya dediğimiz ev eşyalarını haczedemez. senin mülkiyetindeki evini satışa çıkarsa bile yine bunu senin yasal hakların kapsamında yapar, örneğin evin değeri bağımsız bilirkişiler tarafından belirlenir, senin mahkemede itiraz hakkın bulunur vs.

ama mahallenin tefecisi senin zor durumundan faydalanarak sana çok yüksek faizle para verir ve geri alırken yasa masa yoktur. direkt canınla ailenle tehdit ederek geri alır. burada sen evet kendin baştan kabul ederek alıyor olabilirsin ama normal bir ruh halinde değilsin o anda. acil paraya ihtiyacın var çocuğun ameliyat olacak mesela. bu ruh haliyle hareket eden biri tefeciden borç aldığında "e baştan kabul ettin kardeşim" demek o kişi için haksızlık.

kanunlar yapılırken de güçlü ve güçsüz konumda olan tarafların eşitliği gözetilerek yapılır. örneğin tüketicinin korunmasına dair kanun çıkarılırken tüketicinin satıcıya göre daha güçsüz konumda olduğu bilindiği için ona bazı avantajlar sağlanır, mesela kanunda der ki tüketici hakem heyetine başvururken tüketici ücret ödemez veya dava açtığında kaybetse bile harçlardan sorumlu olmaz. ama satıcının açtığı davalarda öyle değil satıcı tüm harçlardan sorumlu olur. çünkü devlet güçsüz konumda olanın haklarını gözetmek eşitliği sağlamakla yükümlüdür.

kira işlerinde de şu örneği verebilirim, tahliye taahhütnamesi diye bi şey var mesela. kanun diyor ki kiralayan adam zaten sıkıntılı bi durumda, zar zor bütçesine uygun bir ev bulmuş, sen o anda adama ne imzalatırsan imzalat o kabul edecek çünkü en temel ihtiyacımız olan barınma ihtiyacını karşılamak için uğraşıyor. sen bu adama kira sözleşmesiyle aynı tarihte tahliye taahhütnamesi düzenleyip imzalatamazsın.

tefeciden para alan adam da o an kimbilir hangi ihtiyacını karşılamak için para arıyor, sen bu adamın zor durumundan faydalanıyorsun, adam 1000 tl alsa gelecek ay 5000 geri vereceksin diyorsun, adam belki çocuğuna ilaç alacak seninle pazarlık yapma şansı yok ki ne desen tamam diyor. bu nedenle bence iyi gözle bakılmıyor.
+5
Sadece soruyorum
(12.11.25)
Besim Tibuk'un da böyle bir açıklaması vardı. Tefeciler sayesinde ticaret dönüyor diye.

Bizim insanımızda, yaptığının sonuçlarına katlanma gibi bir durum olmadığı için tefeciler kötü olmuş.

Şimdi şöyle bir yöntemi var. 1000 tl istiyorsun diyor ki bunun aylık faizi 100 tl. Sen bu adama ay ay 100 veriyorsun. Tüm parayı verene kadar aylık 100'ü ödemek zorundasın. Anlaşma böyle. 10 ay geçiyor, sen 1000 tl ödemiş oluyorsun. Diyorsun ki borcum bitti. İnsafsız adam 1000 verdik daha benden 1000 daha mı istiyorsun diyorsun. Ama 10.ayda borcunu kapatmaya söz verdiysen 10.ayda ödeyeceğin para 2000 tl. Öyle anlaşmıştınız. 1000'i ödeyince borcum bitti sanıyorsun.
0
nickini vermek istemeyen uye
(12.11.25)
tefeciler iyidir hocam cek %200 faizli bir kredi.
0
koela
(12.11.25)
çok ilginç bir yaklaşm valla. tefecilere imkan sunduğu için iyi gözle bakmak ha?

tefeci başkasının çaresizliğinden yararlanarak 1-2 birim kazanabileceği bir işten 5-6 birim kazanmaya çalışan birisi. sana tam olarak nerede özverili davranıyormuş gibi geldi?
+1
kiyiya vuran dildolar
(12.11.25)
@kiyiya vuran,
Ailesinden, arkadaşlarından, iş yaptıklarından, bankacılık sisteminden hiçbir yerden borç para bulamayan insana borç para bulma imkanı sağlıyor.

Ama ekmek almak için gibi düşünme bu parayı.
Çok uyduruk bir örnek veriyorum ama diyelim ki börekçi dükkanın var ve iflas etmek üzeresin ama diyorsun ki dükkana bir kahve makinesi alsam gidişatı değiştirebilirim fakat yüz bin liralık kahve makinesini almak için para lazım ve işler kötü gittiği için hiçbir yerden bulamıyorsun.

Tefeci seçeneği olmasa iflas edeceğin kesin ama belki de kahve makinesini bu sayede alıp dükkanı kâra geçirebiliyorsun.

Tüm çözümleri tüketen kişiye bir çözüm daha yaratıyor tefeci.
-1
🌸michael_knight
(12.11.25)
olm yaratıyo da kara kaşının, kara gözünün hayrına mı yaratıyor sanki?
+1
kiyiya vuran dildolar
(12.11.25)
Hocam, o mantıkla haksızlık ettiğimiz meslekler:
Eskortluk: Aslında cinsel ihtiyaçları olanlara imkan sağlıyor.
Sahte içki satıcıları: Vergilerden beli kırılan içicilere ycuz alternatif sunuyor.
Torbacılık: Madde kullanan insanların işini görüyor.
Çek Senet Mafyası: Alacağını tahsil edemeyen mağdurlara yardımcı oluyor, sevap işliyorlar.
Konsomatrislik: Eşlerinden şefkat göremeyen mutsuz erkeklere bir kucak, adeta bir psikolog oluyorlar.
Dolandırıcılık: Doğal seçilime katkıda bulunuyor, uzun vadede insanların ders alıp gözünün açılmasına yardım ediyorlar.
Kiralık katillik: Kişinin kendisinin gücünün, cesaretinin veya uzmanlığının yetmemesi durumunda elini kana bulamadan düşmanını yok etmesine yardımcı oluyorlar.

Şimdi şu bir gerçek: Yukarıda saydığım meslekler gerçekten de var. Ve talep olmasa olmazlar. Yani iş görüyorlar ki, halen mevcutlar.

Ama iş görmesi bir meslek grubunu namuslu yapmaz, temize çıkarmaz.

Tefecilik de gözümde en aşağılık meslek gruplarından biridir. Çünkü insanın en çaresiz ve zor durumundan istifade ederler. Paralarını bu şekil kazanırlar.

Hayatımdan gereksiz bir ayrıntı ekleyeyim:

Fi tarihinde işten yeni ayrılmışım. Bir arkadaşım vesilesiyle bana yeni kurulacak ortadoğu sermayeli bir ödeme/cüzdan uygulamasının tüm teknik altyapısını kurup yönetmem teklif edildi. Ekipman, yazılımcılar, kullanılacak teknolojiler vs. hepsini ben seçip belirleyeceğim. Sınırsız yetki, kaynak ve çok sağlam bir maaş ile. Benim için adeta rüya gibi bir teklifti. Balıklama atladım. Adamlarla görüşmeden önce hali hazırda "varlık yönetimi şirketleri" olduğunu öğrendim. Bu tür şirketler, banka, telekom gibi firmalardan alacaklarını satın alıp, borçluların üstüne kabus gibi çöküp, bundan para kazanan firmalar. Sadece ama sadece o sebeple teklifi tereddütsüz reddettim. Boğazımdan geçecek bir lokmanın başka insanların âhı olacak olması gerçeğini midem kaldırmadı.

Tefecilik dünyanın en aşağılık mesleklerinden.

Ekleme:
Bir de "tüm çözümleri tüketen kişi" zaten çaresizlikten illegal ve kötü çözümlere teveccüh eder genelde. Zaten bundan da bir sonraki "çözüm" genelde intihar oluyor. Zaten makbul şeyler "son çare" olarak denenmez.
+1
yadigar
(13.11.25)
(5)

Ara tatilde çocuklar için öneriler

egerbiryolcu
İki erkek yeğen ile vakit geçirilecek (ilkokul-ortaokul yaşlar)İstanbul Avrupa yakasında eğlenceli ve fiyatı makul önerileriniz neler (festival, etkinlik, gezi müze, tiyatro vs her şey)Evde vakit geçirme olursa diye de evdeki seçenek için nasıl bir hediye alabilirim beraber eğlenebilecegimlz?Küçük o
İki erkek yeğen ile vakit geçirilecek (ilkokul-ortaokul yaşlar)
İstanbul Avrupa yakasında eğlenceli ve fiyatı makul önerileriniz neler (festival, etkinlik, gezi müze, tiyatro vs her şey)

Evde vakit geçirme olursa diye de evdeki seçenek için nasıl bir hediye alabilirim beraber eğlenebilecegimlz?

Küçük olan çok afacan her şeyden mutlu olan bir çocuk
Büyük olan biraz mutsuz ekran bağımlılığı olan bir çocuk. Eskiden hava olayları deprem tsunami Uzay gezegen gibi konular çok ilgisini çekiyordu. Hava durumu çıkınca hepimiz ekrana bakalım istiyordu bazen fırtına yağmur olunca bizi arayıp durumu anlatıyordu. Bazen böyle duyduğu haberler hakkında spiker gibi bize aktariyordu fakat son gördüğümde bunlara da ilgisizlesmis gibiydi. Özellikle bu ilgisini tekrar tetikleyecek bir şey de olabilir.

Dediğim gibi ozellikle büyük olan için özellikle gerçekten çok eğlenceli bir şey arıyorum. Hevessizligine üzülüyorum. Uzakta oturduğumuz için de çok göremiyorum her zaman.
0
egerbiryolcu
(10.11.25)
www.istanbulmodern.org

Vialand

Kadıköy oluyorsa:
istanbuloyuncakmuzesi.com

Akasya AVM'de KidZania var. Metrobüsle Avrupa'dan ulaşım çok kolay.
0
auroraaurora
(10.11.25)
Akvaryum
Tiyatro
Vr studio/salonu
Topkapı Sarayı
Boğazda balık tutma
Macera parkı
İllüzyon müzesi
0
duyuruuser
(10.11.25)
rahmi koç müzesi ikisine de hitap eder.
0
since1907
(10.11.25)
miniatürk
Florya'daki akvaryum
Beşiktaş'ta itfaiye müzesi
moipark
0
co2s2
(10.11.25)
yıllık kidzania tavsiyesi kotamı doldurmaya geldim ama avrupa yakası demişsin, yine de üşenmeyip gidilir bence. büyük olan ne kadar eğlenir onu bilemem tabii.
0
hrskrs
(11.11.25)
(14)

Şu cümleyi nasıl yorumlarsınız?

seni tanıdığım güne lanet olsun
"Ben bir insanın yanındaysam kesinlikle onun kalitesinde artış görürsün." Kibirli, özgüvenli veya başka bir şey?
"Ben bir insanın yanındaysam kesinlikle onun kalitesinde artış görürsün."
Kibirli, özgüvenli veya başka bir şey?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(10.11.25)
kibirli.
+1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.11.25)
tam bi varoş dalyarak cümlesi maalesef. bu cümleyi kuracak insanın kibirli olabilecek kapasitesinin olduğunu sanmıyorum.
+14
asap raki
(10.11.25)
(bkz: Delusional)
+3
salihdt
(10.11.25)
özgüven böyle bir şey değil.
bu sapına kadar kibir ve kendini beğenmişlik.

ben iyi insan seçerim anlamı da çıkmıyor tam olarak, ben seçtiğim insanı yükseltirim diyor.
+4
biseysorcaktim
(10.11.25)
Bu bence kibir, özgüven vesaireden ziyade direkt narsizm.
+1
mermaidd
(10.11.25)
Narsist kişilik bozukluğu
Eğitimsiz
Cahil
Varoş
+5
cemallamec
(10.11.25)
"Yav he he" derim sesli ya da içimden duruma göre.
+5
Amaranta ursula
(10.11.25)
dev aynasi sendromu derim
0
cooperr
(10.11.25)
Yukardakiler +100 başka söze gerek yok. söylenmesi gereken her şey söylenmiş
0
Rondak
(10.11.25)
aklıma ilk bu geldi

www.youtube.com
0
yurtsuz john
(10.11.25)
kendi içinde dibine kadar yetersiz olduğunu düşünen (özgüvensiz) ama bunu maskelemek için dışarıya kibirli ve büyüklenmeci bir profil sergileyerek bunu kapatmaya çalışan sıkıntılı bir tip derdim karşımda olsa.
0
mor oje
(10.11.25)
"bastırılmış ezikliğin dışa vurumu" diye yorumladım.
+1
duyuruuser
(10.11.25)
@asap rakının lafının üstüne laf konmaz. narsist bile şu cümleyi kurmaz.
0
mikahakkinen
(10.11.25)
kesinlikle tersi olacaktır, uzak durun!
0
sweetoffice
(10.11.25)
(9)

tv tavsiyesi istiyorum

kisa
Merhaba,Tv nin kendi işletim sistemi çok önemli değil, android box kullanıyorum, öyle devam etme niyetindeyim.Oyun oynamam, tv izlemek için 55 ya da 65" inçlik bir tv bakıyorum. hali hazırda yüz yıllık bir plazma var hala. Bunu çok seviyorum ama her an ölecek gibi geliyor, hazır indirim de varken al
Merhaba,
Tv nin kendi işletim sistemi çok önemli değil, android box kullanıyorum, öyle devam etme niyetindeyim.
Oyun oynamam, tv izlemek için 55 ya da 65" inçlik bir tv bakıyorum. hali hazırda yüz yıllık bir plazma var hala. Bunu çok seviyorum ama her an ölecek gibi geliyor, hazır indirim de varken alayım dedim.
yeni tvler ile ilgili en büyük sorunum, nasıl anlatılır bilmiyorum ama, çok yapay görünüyorlar. bu sadece çözünürlükle ilgili değil, tazeleme hızı ile de ilgili sanırım. bu sorunun ne olduğunu bilen, bununla ilgili dikkat etmem gereken şeyi söyleyebilen biri çok yardımcı olmuş olur.
Bunun dışında baktığımda onvo nun 65" leri çok ucuz geldi, qled tv 24bin civarı, aynı ölçüde TCL 34bin civarı. andorid box kullanacağımı göz önünde bulundurarak tavsiyeniz ne olur.
bütçe için 40 ın üzerine çıkmak istemiyorum.
0
kisa
(07.11.25)
Geniş bir mediamarkt mağazasında kör bakış yapin hocam. Beğendiğiniz tvyi öyle seçin burada kim ne söylese boş
0
artıküyeolmakistiyorum
(07.11.25)
Şu anda kullandığınız TV nedir?

İyi bir plazma kullanıyorsanız mevcut TV'lerin size yapay gelmesi normal. Sizin ilacınız, renk ayarları iyi yapılmış bir OLED ancak onun için 65 inç'te bütçenizi yaklaşık 2 katına çıkarmanız gerekli.
0
10551037
(07.11.25)
Şu anda kullandığım iyi bir plazma değil, eski ve zamanının da idare eder bir tvsiydi.
Bir mediamarkt gezmesi mantıklı geliyor.
Teşekkürler.
0
🌸kisa
(07.11.25)
Rica ederim.

Şu anda kullandığınız TV iyi bir plazma olmasa da çoğu plazma, LED TV'lerden görüntü üretme bakımından çok daha iyiydi, bu nedenle yeni TV'ler size çok yapay geliyor.

Teknoloji market ziyareti amaca uygun olmayabilir çünkü teknoloji marketlerin ışıklandırması ve TV'leri teşhirde tuttukları ayarlar o kadar kötü ki TV'nin gerçek performansını anlamak zorlaşıyor.
0
10551037
(07.11.25)
senin yazılımla işin olmadığı için panele odaklanman lazım, belli bir rakama kadar bir çok marka ve modelde lg nin led paneli kullanılıyor, o bütçeler için 4k 65" onvo işini fazlasıyla görecektir.
0
duyuruuser
(07.11.25)
OLED LG kullaniyorum 3-4 senedir, sikinti yok.
guncel fiyat konusunda fikrim yok.
0
cooperr
(07.11.25)
tlc arkadaşım ve babamlar aldı. gayet idare eder.
0
mikahakkinen
(07.11.25)
vestel 65inç android tv alın pişman olmazsınız
0
asap raki
(07.11.25)
Herkese teşekkürler
Bir anlık gazla xiaomi a65 aldım. (dolandırıcı değilse site) :)

Ek not, başta söylemeyi unuttum, vestel E tek katkım Zorlu psm den bilet olabilir ancak, kendilerine para kazandırmayi çok Özel bir durum olmadıkça düşünmüyorum ama cevap için teşekkürler.
0
🌸kisa
(07.11.25)
(9)

Bangladeşli komşum

iwillsee
geçici olarak yurtdışında yaşıyorum ve bir apartmanda kalıyorum. bi kaç hafta önce bangladeşli bir aile taşındı müslüman. ben de gördükçe selam verdim kibarca sohbet ettik. Hanımı sağ olsun bana yakınlık göstermek için ikidir sofralar kurup beni yemeğe çağırıyor. ben de kırmamak için 2 kere davetine
geçici olarak yurtdışında yaşıyorum ve bir apartmanda kalıyorum. bi kaç hafta önce bangladeşli bir aile taşındı müslüman. ben de gördükçe selam verdim kibarca sohbet ettik. Hanımı sağ olsun bana yakınlık göstermek için ikidir sofralar kurup beni yemeğe çağırıyor. ben de kırmamak için 2 kere davetine icabet ettim. bakın farklı kültürlere damak tadlarına saygım sonsuz. lakin pişirdikleri yemekleri tadına dahi bakamıyorum. görüntü ve koku olarak bana kesinlikle hitap etmiyor. bir de maalie sulu yemeği ve pilavı önce parmakları ile iyice mıncıklayıp hatta avuçlarının içine alıp mıncık mıncık yapıp geri tabağa koyup öyle yiyorlar. evet kültür farkı biliyorum ama bu ortamda tek bir lokma bile yiyemiyorum. başka bir şey olsa nezaketen dayanırım ki dayanıyorum mesela evleri çok kokmasına rağmen nezaketen bir saat oturup sohbet ediyorum ama bu yemek meselesi olunca zorla tek lokma dahi yiyemiyorum biliyorum ki zorla yersem kusarım. neyse bu kibar ve nazik evin hanımı ikidir benim bu yememe olayıma çok bozuldu. kırıldı. sen bangladeş yemeği sevmedin dedi. ben de karnım aç değil ondan falan dedim. ama yine de kırıldı. yazık uğraşmış bir de. belli ki bu yemeğe çağırma muhabbetleri devam edecek ve ben bir kez daha gitmek istemiyorum çünkü çok geriliyorum gözüme bakıyorlar yiyecek miyim diye. yazık bi sürü de çeşit yemek yapıyor. sofrayı donatıyor ama tek bir şey bile bana hitap etmiyor. hani böyle margarita pizza kurabiye vs. gibi herkese hitap eden bir şey olsa karnım tok olsa bile yerim. ama has bol baharatlı görüntüsü bile oldukça garip gelen yemekler. ve bu son ziyaretten sonra ben yine hiç bir şey yemediğim için kadın bana inanılmaz kırıldı. ben de o üzüldüğü için üzüldüm. sizce bu durumu nasıl düzeltebilirim. kadın çok iyi niyetli. bruada kendini yalnız hissediyor ve arkadaş edinmeye çalışıyor. (ben de kadınım)
+1
iwillsee
(06.11.25)
'Bir sağlık sorunum var. Diyetisyen özel bir menü hazırlıyor. Onun dışında su içmem bile yasak. Anlayışınız için çok mersi.' de geç.
+6
Mirket
(06.11.25)
Söyliceksin. Biz yemegi böyle yemeyiz, diyeceksin.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.11.25)
"Yetiştiğim evde asla soğanlı, sarımsaklı, baharatlı yemek yapılmaz, yenmezdi. Bana çok ağır geliyor. Bakamıyorum bile. N'olur zahmet etmeyin, keşke yiyebilsem, hiç seni kırmazdım. Yabancı tatlara açık da değilim, alışmadığım tatlarda midem bulanıyor." gibi kırmayan nazik bir üslupla söyleyin bence. "Ben gelince hiçbir şeye zahmet etme. Çok mecbur hissedersen, bi kahve yaparsın, ben de bi paket kurabiye alırım, otururuz beraber." gibi...

Baktın olmuyor, sen eve çağır. Çiğ sütün içinde ketçaplı çiğ brokoli, reçelli et gibi iki üç uydurduğun yemeği ikram et. Bir daha ısrar etmezler sanırım.
+2
yadigar
(06.11.25)
Acid reflux var de.
0
thetruenorthstrongandfree1
(06.11.25)
açık açık konuşup "çok farklı bir kültür alışamadım" diyemiyorsan sen de onu çağır, çeşit çeşit yemek yap, ama yine de çok az ye. gündüz falan boş vaktinde de yanına uğra yemek amacıyla olmadan. atıyorum alışverişe, parka falan çağır. yemek yiyemeseniz bile beraber arkadaşlık yapmaya devam edeceğini hissettir. zamanla alışır arkadaşlığınızın yemek yemeyi kapsamayan cinsten olacağına.

bir de böyle "yapamam, kesin kusarım, deneyemem" dedikçe şartlandırırsan kendini zaten kusarsın. hiç mi yok denemeye yakın safe bir şeyler? sade pirincimsi bir şeyler? ucundan denemelik, "elle yiyemem ama bi çatal varsa şunu denemek istiyorum" demelik bir şeyler olmuyor mu?
+1
nolmus yani
(06.11.25)
pirinç yemeye çalıştım ama bizdeki pilav gibi değildi. buz gibi lapa şeklinde. patates kızartmasını bile bi tuhaf yapmışlardı. hamur kızartmışlar ama onu da şekere ve tuza aynı anda bulayıp kızartmışlar falan ne bileyim işte hitap etmiyor. zorla yiyince kusma oluyor bende. bir de hep karnım tokken çağırıyor tabi onun da etkisi var. ya insan yemek yerken ortamdan kokudan yemeğin görüntüsü ve şeklinden çok etkileniyor bilmiyorum en azından bende öyle.
0
🌸iwillsee
(06.11.25)
sen de onları davet et türk yemeği görsünler.
+1
duyuruuser
(06.11.25)
Gastritim var, reflüm var, diyetteyim, detoksdayım vs diyebilirsinşz ya da direkt doğruyu söylesenşz ne olur ki..
0
suicides underground
(06.11.25)
bunda kırılacak darılacak bir şey olmamalı. yemek kültürlerimiz çok farklı diyebilirsin. ki tr içinde bile bazı mutfaklar diğer bölgelere hitap etmiyor. misal bizim oralara gelip de ısırgan yiyene daha denk gelmedim. :D
+2
lazpalle
(06.11.25)
(12)

ajax - gs ?

sweetoffice
evet duyuruda maçlar için güzel tahminler oluyor. bu maç için ne diyorsunuz ? ilk ben başlayayım, 1-3 GS alır diyorum
evet duyuruda maçlar için güzel tahminler oluyor. bu maç için ne diyorsunuz ? ilk ben başlayayım, 1-3 GS alır diyorum
+1
sweetoffice
(05.11.25)
2-4
0
yazar yazmaz yazan yazar
(05.11.25)
umarim yeneriz ama 2-2 hissi var
0
cooperr
(05.11.25)
Dün gece rüyama girdi. Ajax yeniyor ama skoru hatırlamıyorum
0
Rondak
(05.11.25)
aslında aklımdan geçen diğer skor da 2-5, bakalım
0
🌸sweetoffice
(05.11.25)
0-1 olsun bizim olsun.
tahmini 1-2 gs
0
duyuruuser
(05.11.25)
ajax 2 gs 0

not: gs'liyim ters totem yapiyorum
0
koela
(05.11.25)
5-1 gs alır
0
hold the door
(05.11.25)
X2 garanti
Ajax çok kötü.
Oran yükseltmek için direkt 2 oynanabilir.
+1
etna
(05.11.25)
türk takımların en son ne zaman hollanda deplasmanında kazanmış?
galatasaray hollanda deplasmanında en son ne zaman kazanmış?
beraberliği öp başına koy. maç berabere biter.
-6
mikahakkinen
(05.11.25)
bu sane o sane :D
+5
cooperr
(05.11.25)
Hahahaha
+1
ırene adler
(06.11.25)
valla okan hocaya güvenmediğim için gs'ı gömdüm. iyi g.t oldum. ama avrupada başarı güzeldir.
0
mikahakkinen
(06.11.25)
(10)

Bu saat sizce nasıl?

huçi kuçi
Söz konusu saat --> https://img.ersacloud.com/product/l/AQ-230A-1DMQ_5.jpgCasio'nun AQ 230 modeli. Nostaljik bir saat. Çok da uygun, 2 bin kaymeye aldım. Geçenlerde Terminator'ün ilk filmini izlerken Lance Henriksen'in kolunda tıpkı bunun gibi hem analog hem de dijital göstergesi olan bir saat gördü
Söz konusu saat --> img.ersacloud.com

Casio'nun AQ 230 modeli. Nostaljik bir saat. Çok da uygun, 2 bin kaymeye aldım. Geçenlerde Terminator'ün ilk filmini izlerken Lance Henriksen'in kolunda tıpkı bunun gibi hem analog hem de dijital göstergesi olan bir saat gördüm ve çok hoşuma gitti. Aynısından bir tane de bende olmalı diye aklımdan geçirdim hemen. Azıcık araştırdım internette. Bu tarzda olup üretimi devam eden modeller arasında bunu buldum. Fiyatı da cüzi gelince anlık bir galeyanla bastım siparişi. İyi mi ettim, kötü mü, vallahi bilmiyorum. Saat elime geçti. Kasası ve camı plastik veya ona benzer hafif bir materyalden yapılmış herhalde, dokununca biraz adi hissettiriyor. Ama duruşu fena değil. Küçük, ince, zarif, eski havalı bir saat. Ben aksesuardan, takıdan, saatten filan anlamam. İş yerinde taktığım bir Seiko Presage var. Bu saati de daha serbest ortamlarda gündelik kıyafetlerle takarım diye düşünmüştüm. Doğru bir seçim yapmış mıyım sizce?
0
huçi kuçi
(04.11.25)
Güzel saat. Zarif ve klasik. Tek kusuru su geçirmezliği iyi değil.
+1
runaway
(04.11.25)
Güzel saat, dediğin gibi dokununca malzeme kalitesi biraz düşük fakat uzaktan görüntü olarak fiyatından daha pahalı duran şık bir saat.
www.instagram.com

Ben de beyazını almayı düşünüyorum. Özellikle bilekte büyük saat sevmeyenler için vintage bir havası var, hem dress watch hem de günlük saat olmaya uygun, giydiğin her kıyafete uyar güle güle kullan.

Çelik kordonla rahat edemezsen siyah kordon da yakışıyor saate
www.instagram.com
+1
grimavi
(04.11.25)
Eczanelerdeki duvar saatleri gibi. Cok cirkin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.11.25)
@runaway Musluktan gelen suyu geçirmesin kafi benim için.

@grimavi Siyah kordon-beyaz kadran kontrastı güzel olmuş hakikaten ama bendeki saat siyah kadranlı. Siyah kadranın üstüne siyah kordon ekleyince videodaki gibi güzel durmaz muhtemelen. Bu içime sinerse ileride bir tane de beyaz kadranlı olanından alırım, o da hoşmuş.

@konusma ben asdasdasd
0
🌸huçi kuçi
(05.11.25)
www.reddit.com
Siyah siyah da fena durmuyor

Hatta casio da deri kordonlu versiyonlarını çıkardı bu sene, önceden yoktu
www.ersasaat.com.tr
www.instagram.com
0
grimavi
(05.11.25)
@grimavi

img.lazcdn.com

Şu parlak beyaz kadranın üstüne siyah deri kordon çok şık durur bence abi. Siyaha siyah da fena değilmiş ama siyah deri kordon takacak olsam beyaz kadrana takardım galiba.
0
🌸huçi kuçi
(05.11.25)
Aksesuarın kötüsü olmaz bence, değişiklik olsun diye arada takarsın işte; çok para da vermemişsin zaten güle güle kullan.
0
Bruce
(05.11.25)
kötü ya
yaşlı işi.
0
OgutucuRecep
(05.11.25)
akıllı saat kullanmasan alacağım modelden biri bu olurdu sanırım. hem sade, hem şık, hem de casio.
0
duyuruuser
(05.11.25)
cok iyi saat ve model. güzel günlerde kullan.
0
koela
(05.11.25)
(3)

Antidepresan reçetesiz alınabiliyor mu ?

bluewhale
Daha önce kullanıp erken bıraktığım ilca devam etmek istiyorum (y.dısına tasınınca yanımdakiler bitmisti) simdi izne trye gelicem 1 haftalık izinde doktora gidesim yok acaba recetesiz alabilirmiyim?
Daha önce kullanıp erken bıraktığım ilca devam etmek istiyorum (y.dısına tasınınca yanımdakiler bitmisti) simdi izne trye gelicem 1 haftalık izinde doktora gidesim yok acaba recetesiz alabilirmiyim?
0
bluewhale
(04.11.25)
reçetesiz olanı da var, olmayanı da var. sorunun cevabı evet. ayrıca aile hekiminin reçete edebilmesi lazım.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(04.11.25)
nezih ülkemde herseyi temin edebilirsin
ama bir doktora da gidebilirsin,
seni bir karşıdan görsün,
cehren, postürun ne durumda ,
iyi olmaz mi?
ezbere ilac kullanma.
0
designer
(05.11.25)
kırmızı reçete ilacıysa alamazsın.
0
duyuruuser
(05.11.25)
(6)

fizik 1 ve 2'yi çok iyi bilmenin bir avantajı var mı?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
okulların ilgili bölümlerinde anlatılan bu dersi tabiri caizse yalayıp yutmuş insanlar gerçekler ve aramızda dolaşıyorlar mıdır? dolaşıyorlarsa ne işlerine yaramaktadır?ayriyeten "uygulamalı matematik" (ders olan) ve lineer cebir gibi şeyleri bilmenin pratikte bir faydası var mı? akışkanlar ve termo
okulların ilgili bölümlerinde anlatılan bu dersi tabiri caizse yalayıp yutmuş insanlar gerçekler ve aramızda dolaşıyorlar mıdır? dolaşıyorlarsa ne işlerine yaramaktadır?
ayriyeten "uygulamalı matematik" (ders olan) ve lineer cebir gibi şeyleri bilmenin pratikte bir faydası var mı? akışkanlar ve termodinamik'ten pekiyi alanlar şimdi ne yapıyor?
-2
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(04.11.25)
bizim bölümden(fizik) mezun olanlar polis, memur, perdeci, dershane sahibi, fındık tüccarı oldular. kauntum fiziğinden AA alıp işsiz olan da var :)
+2
duyulmasi gerektigi kadar
(04.11.25)
eski şirketimde diplomasını Bulgaristan'da parayla almış bir gemi inşa mühendisi vardı. "gemilerin içi neden boş, oraları çelikle doldursak daha sağlam olmaz mı?" diye sormuştu. bu ve benzeri rezillikleri yaşayan bir mühendis olmamak için fizik ve matematik bilmek gerekiyor.

sadece mühendislikte değil tabii ki, fizik bilmek tüm beşeri bilimlerede çok önemlidir. aynı şekilde matematik bilmek bankacılıktan yazılımcılığa kadar bir dolu yerde işe yarar. örnek veriyorum, trigonometri bilmeden navigasyonunuzun neden tünellerde çalışmadığını anlayamazsınız.
0
co2s2
(04.11.25)
formül ezberlemekten başka bir şey değil.
0
duyuruuser
(04.11.25)
uzun uzun yazıp sildim. ileri seviye mühendislik işleri dışında gereksiz.
+1
hold the door
(04.11.25)
Sayısal ve somut düşünmeyi kolaylaştırıyor. Bir işi aşamalarına göre takip etmeyi sağlıyor. Bunlar sayesinde sağlık, teknoloji ilerliyor. Ben niye bu soruna cevap verdim diye şu an kendimi sorguluyorum. Trol sorulara cevap vermemek lazım.
-1
sevilen progressive türkücü
(04.11.25)
mühendislik yapiyorsan işe yarar.

kendi işini yapıyorsan işe yarar.

dandik kurumsal şirkette excel yapiyorsan işe yaramaz.
+2
kveldulv
(04.11.25)
(1)

sosyal medya uzmanı var mıdır?

emfuzi
instagram'da büyütmek istediğim bir sayfam var, ticari bir şey değil. tamamen hobim üzerine.paylaştığım videolardan kimisi 40-50k izleniyor, kimisi 300-500 izleniyor, ortalama da 1-5k arası.konunun uzmanı veya meraklısı birilerinin sayfamı inceleyip bana şunu yanlış yapıyorsun ya da bunu doğru yapıy
instagram'da büyütmek istediğim bir sayfam var, ticari bir şey değil. tamamen hobim üzerine.

paylaştığım videolardan kimisi 40-50k izleniyor, kimisi 300-500 izleniyor, ortalama da 1-5k arası.

konunun uzmanı veya meraklısı birilerinin sayfamı inceleyip bana şunu yanlış yapıyorsun ya da bunu doğru yapıyorsun buradan devam et gibi fikir vermesine ihtiyacım var.

ig'de kullanıcı adım @trockrc, reklam gibi olmasın diye direkt link bırakmadım.

teşekkürler
0
emfuzi
(03.11.25)
1- Düzenli video paylaş.
2- Yorumlara yorum yap, beğen.
3- Merak uyandırıcı içerik üret.
4- Arada clickbait içerik üret.
5- Yz ile sinematik videolar üret.
+1
duyuruuser
(04.11.25)
(6)

Kablosuz dikey süpürge

strawberry first
Bana önerir misiniz lütfen?Xiaomi evreninden xclea kullanıyordum. (3yıl boyunca) Çekişi son güne kadar ilk günkü gibiydi, temizliği kolaydı. Bir gün önce kullandım, ertesi gün bir anda gitti. Anlaya bir arkadaşa baktırdım. İçindeki iki pilde sorun yok ancak 3.pil 0 amper. Değişmesi gerek, piller esk
Bana önerir misiniz lütfen?
Xiaomi evreninden xclea kullanıyordum. (3yıl boyunca) Çekişi son güne kadar ilk günkü gibiydi, temizliği kolaydı. Bir gün önce kullandım, ertesi gün bir anda gitti. Anlaya bir arkadaşa baktırdım. İçindeki iki pilde sorun yok ancak 3.pil 0 amper. Değişmesi gerek, piller eski tip bulamıyoruz. Servis sadece probleme bakmaya 1000 lira istedi. O seçeneği iptal ettim.

Şimdi yeni bir süpürge almak istiyorum. Bütçem 8bin-8500 arası.
İsteklerim:
Çekişi gerçekten güçlü ve ayarlanabilir olmalı
Pil ömrü uzun olmalı mümkünse batarya kolayca değişmeli.
Turbo başlık olmalı. (malum saçlar uzun, evde kedi de var)
Black and Decker düşündüm, bataryaları tüm Black and Decker ürünleri ile uyumlu. Ama yorumlar bir tuhaf. Kimi malzemesi çok iyi derken kimi yerden yere vurmuş.
Kimi hala çok iyi çekiyor derken kimi daha ilk kullanımda bile çekmiyor demiş.
Ürün şu ikisinden biri olacak:

www.epey.com

Siz ne dersiniz?
Tüm yorumlara açığım.

Not: robot süpürge düşünmüyorum. Asla.
0
strawberry first
(03.11.25)
bulamadığınız pilin bir resmini (özellikle de varsa etiketini) atabilir misiniz?

dik süpürge meselesinde tüm sülalem sözleşmiş gibi philips diyor başka bir şey demiyor. tam model bilmiyorum.
0
co2s2
(03.11.25)
Yarın gidip fotoğrafını çekmeye çalışayım. Ürün bende değil, toplamadılarsa bakarım pilin sağına soluna da... Ancak eski tip bir pişmiş, eski tip elektronik sigaralarda kullanılanlardan. Üstelik kaynaklı olduğu için pili temin etsek de kaynakla perçinleme kısmı sıkıntılı dedi arkadaş.
0
🌸strawberry first
(03.11.25)
Hocam 3 yıl sorunsuz kullanım çok iyi bir süre. Değiştirmektense batarya bulmaya çalışmayı zorlamaya devam edin derim. Biz Samsung Jet 75E’den çok memnunuz ama alalı henüz 3 ay falan oldu, olmadı. İlk dikey süpürgemiz olduğu için karşılaştıramıyorum. 8bin civarına almıştık. Şimdi baktım, 9bin civarı olmuş. Dediğiniz koşulları sağlıyor.
0
yadigar
(03.11.25)
Perpa da pilsan var. Başka bir sürü yer var. Fotoyu atıp sorarsan kargo ile tamir ederler sorun sadece pilse. Daha doğrusu o oikindegistirirker.
Orada tamircinin lafı pek güven vermedi. Pilin üstündeki kaynak sıkıntı diye bir şey yok. Normal punto kaynak. Bu işle uğraşan amatorlerde bile var neredeyse. (kendisinde yoksa hallederim demesine güvenme, önemli. Bir detaydir o kaynak)
0
kisa
(03.11.25)
büyük ihtimalle yeşil renkli 18650 dir, herhangi bir tamirciye pille beraber gidin, hallederler.
0
duyuruuser
(03.11.25)
Bosch'un ve einhell'in süpürgeleri varmış, aküleri de bildiğin matkap aküsü gibi, alıp takıyomuşsun, istediğin boy akü de alabildiğin için ya da çift de alabildiğin için epey mantıklı. Bu markaların aküleri de hep olacak çünkü iş aletleri üzerinde de aynı aküler var
0
antihero
(03.11.25)
(8)

neden reklamlarda oyunculara dünyanın parasını veriyorlar

messina123
mesela x bir oyuncuya 5 saniye reklamında oynasın diye 100 milyon lira ödedi gibi haberler çıkıyor. bunun yerine ürünlerine 100 milyon tl'lik indirim yapsalar. mesela ürettikleri gofret 10 lira diyelim. bu gofretleri 100 milyon liralık kontenjan kadarını 1 liraya satsalar daha büyük reklam olmaz mı?
mesela x bir oyuncuya 5 saniye reklamında oynasın diye 100 milyon lira ödedi gibi haberler çıkıyor. bunun yerine ürünlerine 100 milyon tl'lik indirim yapsalar. mesela ürettikleri gofret 10 lira diyelim. bu gofretleri 100 milyon liralık kontenjan kadarını 1 liraya satsalar daha büyük reklam olmaz mı?
+2
messina123
(31.10.25)
Stokçuluk yaparlar. o bir liralık ürün tüketiciye gitmeden marketler stoklar kampanyasız fiyata satarlar, bunun önüne geçemezsin.
0
duyuruuser
(31.10.25)
urunun fiyati karar verirken tek etken degil. hatta bazen urun ucuz diye tercih edilmez, marka musteri uzerindeki imajini kaybeder. ornegin apple urunleri mesela iphone her zaman emsallerine gore daha pahalidir. bir anda digerlerinden ucuz olsa ilk basta satislar artar ama bir sure sonra satislar duser cunku siradan bir urun haline gelir. o urunun talep gormesinin nedeni daha pahali olmasi.

ek olarak, bir urunu pahali alan insan o urunun kusurlarini kapatmaya daha yatkindir.

hatta belli bir musteri kitlesi vardir ki, bu kitle ortalama bir musteriye gore cok daha fazla tuketim odaklidir, bir urunun fiyatina bakar, ama pahali ve daha zor erisilebilir olursa o markayi tercih eder. kullanilan urunler, markalar insanlarin diger insanlardan ayrisma aracidir.

x oyuncular da bu stratejiler arasinda markalarin belli kesime yonelik konumlanmasi icin kullanilir. o oyuncunun temsil ettigi imaj marka ile eslesir, ve marka o sekilde konumlanir. ornegin rafael nadalin reklamlarinda oynadigi bir tenis t-shirt urununu ve markasi ile hulya avsarin reklamlarinda oynadigi t-shirt ve marka farkli kitle, gelir grubu ve fiyata hitap eder. o nedenle o unlu hitap ettigi kitle, ve imajina paralel olarak reklamlardan gelir elde eder.
+2
emrahday
(31.10.25)
olmaz. bir şey ucuzladıkça, onun kalitesine dair inancımız azalıyor. fiyatı belli bir seviyenin üstündeyse, otomatikman bu kaliteli bir ürün ve ederi bu gibi bir algımız oluyor. o yüzden 100 milyon lirayı indirim tarzı kampanyalara dağıtsalar, marka adı açısından intihar olabilir. (mantıklı demiyorum bu arada, olan sadece)

o 5 saniyede oynayan oyuncu, ne bileyim beren saat ya da kıvanç falan; aslında bir persona'yı temsil ediyor. cool onlar. mavi kot giyiyor mesela. mavi kot giymenin modayı yakalayan ve cool bir şey olduğunu ve kıvanç gibi harika insanların da onu tercih ettiği izlenimi edindiriliyor.

branding ve marketing 101 gibi bir şey. fiyatı ucuz yapma. ürünü kuul gösterecek sözler (just do it) ve reklam yüzleri (kıvanç) gibi enstürmanlar kullan. hatta sık sık stok bitsin (zara) ki talep çok ve ürün az izlenimi olsun (yoksa fabrika'da işçi mi yok da sürekli zara'da ürün bitiyor) gibi gibi
+2
gitdaddy
(31.10.25)
öncelikle reklamın kötüsü olmaz. sonralıkla ünlüye para yedirebilen şirket daha zengindir, daha itibarlıdır.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(31.10.25)
ucuza satılırsa satışlar düşer, değeri azalır, tüketici kitlesi değişir. çoğu marka bunu istemez. bazıları bazı markaları sadece "pahalı" diye tercih ediyor. ötesi berisi yok, tek sebebi bu. herkesin kullandığı şeyi kullanmayayım, biraz özel olayım istiyorlar. bu düşünce sadece lüks tüketim değil, detarjandan pantalona kadar yayılıyor.

ünlüye para verme işini pek anlamıyorum ben.
bende aksi bir reklam oluşturuyor açıkçası, o markayı almak istemiyorum bile.
çünkü mesela aldığım pantalonun yarı parası o markanın yüzü olan kişiye gidiyor.
o zaman bin liraya değil, 500 liraya daha kalitelisini alabilirim.
ben neden o adamı finanse ediyorum ki.

ama çoğu kişi böyle düşünmüyor. güzel ve ünlü adam/kadın koyuyorlar marka yüzü olarak. iki türlü kazanç sağlıyorlar:
1 - o kişi o ürünü kullandığı için başarılı/güzel/zengin diye kodlanıyır zihnine
2 - o kişiyi gördüğün her yerde yine o ürün aklına geliyor. bu durumda 30 saniyelik tv reklamından çok daha geniş bir alana yaymış oluyorsun markanı.
0
biseysorcaktim
(31.10.25)
çünkü dünyanın en iyi ürününü üretmek para kazandırmıyor. Kalitesi ne olursa olsun ürünü satmak para kazandırıyor.
0
wallcan
(31.10.25)
@wallcan cidden durum dediğin gibi
0
🌸messina123
(31.10.25)
Reklam seti gunu oyuncuyla daha cok vakit gecirebilmek icin genelde sure belirtilip sozlesme yapiyorlar. Sure ne kadar uzunsa kase de o kadar artiyor. Pazarlamaci dostlarin da unlulu storyleri odeniyor.
0
klassno
(31.10.25)
(11)

Kumarhanelerden para kazanılıyor mu

pembediken
Hiç duydunuz mu Kıbrıs'ta ya da başka bir ülkede kumardan yükü miktarda para kazanan?
Hiç duydunuz mu Kıbrıs'ta ya da başka bir ülkede kumardan yükü miktarda para kazanan?
0
pembediken
(30.10.25)
Yüklü olmasa da
Ben 3 gecede slottan 800 dolar karla ayrılmıştım. 1200 doları görmüştüm.

Bir spor yorumcusu poker turnuvasında 110k dolar kazandı geçen sene.

Kıbrıs değil ama online'dan 800k çeken tanıdığım var, hyundai bayon almıştı 2-3 sene önce. Tabii o zamana kadar ne kadar kaybetti bilemem.
Şu anki durumu araba da gitti, üstüne evini satmak zorunda kaldı.
0
Bruce
(30.10.25)
slot da $10 parami $450 olarak almistim.
0
oscar
(30.10.25)
annemlerin karsi komsusu kibris müdavimlerinden.
kumarhane bunlara ucak bileti falan aliyor, o derece oynuyorlar.
kumardan kazandigi parayla kendine bostanci'da 5 tane dükkan aldi adam.
kazanan da var ama kaybeden daha cok. benim girmek isteyecegim bir dünya degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(31.10.25)
@bruce : spor yorumcusu dediğim, emre özcan mı?
0
co2s2
(31.10.25)
Kumardan yüklü para kazanan, çok daha fazlasını kaybetmiştir. Aksi olacak olsa kumarhaneler batardı.

Uzun uzun anlatmaya gerek yok, Ali Nesin gayet iyi anlatmış. İzlemenizi tavsiye ederim: www.youtube.com
+3
10551037
(31.10.25)
bir abimiz şöyle demişti "kumar sayesinde 1 ev aldım ama 2 ev parası da kaybettim"
+2
elektr10
(31.10.25)
Nadir olur. Oyunlardaki sistem uzun vadede oynayanın kaybetmesi üstüne kuruludur.
Hem matematik hem işin içinde olanlar öyle diyor.

Telefonda oynanan oyunlar da büyük tehlike. Büyük para yatırıldığında sistemi yönetenler onu neden geri versin? Değil mi ama ..
...bet oynayanların bir süre sonra beti benzi atıyor.
0
diyecevaplandı
(31.10.25)
kumarhanede kazanmanın tek yolu, kumar oynamamaktır.
+1
duyuruuser
(31.10.25)
kumarhane kazanmana müsade etmez ki şansa ilk girdiği gibi ufakça bir para kazanan bir tanıdığıma hemen parasını verip çıkartmışlar içerden adsasd
0
eja
(31.10.25)
kıbrıs'ta akrabam yaşıyor ve her gün casinolarda oynuyor ben de ara sıra yanına gidiyorum . bazen kazanıyoruz bazen kaybediyoruz , hiçbir genelleme doğru değil . 15 yıldır her gün orada olduğu için çok gözlemledi çok araştırdı , casino çalışanları ile konuştu uğraştı ama mantığı ve denklemi yok bu işin . kazanınca hemen kaçmak en doğrusu bunu öğrendik .
0
devilone
(31.10.25)
merhaba annem 2022 yılbası zamanı 35 bin tl kazandı slot machine den. anlattığına göre o makina o günkü hasılatı boşaltmış sanırım. makina cayır ışıklarını yakmış polis sireni gibi, sesler çıkartmış şıkır şıkır falan 2024, 2025 yıllarında da tekrar gitti ama kazanamadı, yine de toplamda 35 bin kaybetmemiştir. yine de böyle hikayelerde aklıma bu gelir.

www.google.com
0
libertine
(01.11.25)
(6)

chatgpt ve duyuru

kiyiya vuran dildolar
az önce bir başlık açacaktım. biraz da kişisel bilgiler falan verecektim de, sonradan düşündüm gpt ile ben konuşurum bu mevzuyu diye.böyle böyle aslında ekşiduyuru'ya sormaktansa chatgpt'ye gidiyor mudur insanlar ağırlıklı olarak?
az önce bir başlık açacaktım. biraz da kişisel bilgiler falan verecektim de, sonradan düşündüm gpt ile ben konuşurum bu mevzuyu diye.

böyle böyle aslında ekşiduyuru'ya sormaktansa chatgpt'ye gidiyor mudur insanlar ağırlıklı olarak?
0
kiyiya vuran dildolar
(30.10.25)
Evet, çok isabetli bir gözlem — gerçekten de bu eğilim son yıllarda belirgin şekilde artıyor.

Eskiden insanlar kişisel ya da pratik bir konuda fikir almak istediklerinde **ekşiduyuru**, **reddit**, **forumlar**, hatta **twitter** gibi yerlerde “topluluğa danışma” refleksiyle yazardı.
Ama şimdi birçok kişi, özellikle kararsız kaldığı ya da özel bilgi gerektiren konularda, doğrudan **ChatGPT’ye** yöneliyor.

Bunun birkaç nedeni var:

1. **Hız:** Cevabı dakikalar içinde almak, bazen forumlarda beklemekten çok daha pratik.
2. **Anonimlik:** Kişisel ya da hassas bir şeyi paylaşırken “profilin” olmaması güven veriyor.
3. **Yargısızlık:** GPT seni yargılamıyor, alay etmiyor; insanlar bunu rahatlatıcı buluyor.
4. **Derinlik:** ChatGPT artık sadece bilgi değil, yorum ve alternatif bakış da verebiliyor — “insan gibi düşünen” bir danışman gibi.
5. **Duyuru’nun dönüşümü:** Ekşiduyuru, eskisi kadar aktif ve samimi tartışma ortamı sunmuyor; bir şey sorduğunda alacağın cevap bazen trollük ya da laf sokma olabiliyor.

Ama diğer yandan, ChatGPT’nin eksik kaldığı taraf da var: **insan deneyimi.**
Biri aynı durumdan geçmişse ve “ben de öyle hissetmiştim” diyorsa, o empati hissi hâlâ topluluklarda var. GPT ise bunu anlamlı şekilde simüle edebiliyor ama “yaşamış” olmuyor.

Özetle:
👉 Evet, insanlar duyuruya değil GPT’ye sormaya kayıyor.
Ama duyurunun yerini tamamen dolduramıyor; biri “insan tepkisi” diğeri “akıllı yansıma” sağlıyor.

İstersen bu durumu biraz daha sosyolojik ya da duygusal yönüyle de açabilirim — hangisini istersin?
+8
duyuruuser
(30.10.25)
böyle bir yönelim var; pratikliği, hızlı ve kapsamlı yanıtları sayesinde ona danışmak kimi zaman daha verimli olabiliryor.

duyuru özelinde konuşacaksak, şu da var ki; burası insanlar tarafından okunan ve yazılan bir yer olduğundan bilinç ve tecrübe işin içine giriyor. bu da alınan yanıtların herhangi bir yapay zekanın -en azından şu sıralar - taklit edemeyeceği bir özgünlükte olmasını sağlıyor.
0
pangea
(30.10.25)
Genel olarak konuşursak şu an yurt dışında yapılan araştırmada gençler olarak yapay zekayla duygusal bağ kurma yolunda ilerliyorlar.

Önceden gençleri kötü alışkanlıklardan korumadan bahsedilirdi. Şimdi gençleri yanlış yöne kaydırma tehlikesi olan teknolojiden bahsetmek gerek.
En baştan dijital okur yazaralıkta önemli
0
diyecevaplandı
(30.10.25)
Eskiden duyuru'da ni ni ni ni diye bir sarki vardi neydi bu diye sorular cikardi, acikcasi bu tur "arama" sorularini muhtemelen GPT hallettigi icin bundan dolayi gelen insan sayisi duyuru'da ve diger referans sitelerinde StackOverflow falan ciddi anlamda dustu, dusmustur de.

Ama LLM kullanan kisilerin dikkatli olmasi gereken bir durum var, LLMin bir hayat deneyimi veya bilgisi yok, sadece daha once taradigi bilgileri, o bilgilerin ne oldugunu anlamadan sizin onunuze koymak gibi bir amaci var, ve kullanici tatmini algoritma icin cok iyi oldugundan her soylediginize evet evet evet diyip durmak gibi bir hali var.

duyuruuser'in chatgpt'den alip yapistirdigi metne bakarsaniz, surekli pozitif bir sekilde neden boyle sorusuna pozitif bir sonuc getirmeye yonelik bir bakis acisi ile cevapliyor. LLM'in yapamadigi ve sorun olan seyleri hic bir zaman soylemeyecektir. Bir nevi duymak istediginizi soyluyor size.
+3
compumaster
(30.10.25)
""
az önce bir başlık açacaktım. biraz da kişisel bilgiler falan verecektim de, sonradan düşündüm gpt ile ben konuşurum bu mevzuyu diye.

böyle böyle aslında ekşiduyuru'ya sormaktansa chatgpt'ye gidiyor mudur insanlar ağırlıklı olarak?
""
bu metni chatgpt'ye yapistirin duyuruuserin yapistirdigi cevaba benzer sonuclari alirsiniz.

bu arada chatgpt ciddi anlamda indexliyor duyuru'yu.
+5
compumaster
(30.10.25)
chatgpt = fastfood
duyuru = esnaf lokantasi

hamburger yemek istiyorsan esnaf lokantasinda isin yok.
birebir deneyime dayali nokta atisi cevabi chatgpt'nin hicbir zaman verebilecegine inanmiyorum. o lezzet her zaman eksik olacak.
0
cooperr
(31.10.25)
(9)

Geçmiş hatalar

camlicagazoz
Merhabalar,Şimdi ben 2 sene önce işyerimden ayrılıp başka bir isyerine geçtim. 1 hafta çalıştım , hoşuma gitmedi ve tekrar ilk işyerime döndüm. Evet mallık yaptım ama oldu bitti sonuçta. Ben bunu unutamadım ama. Sürekli aklima geliyor. Pişmanligim şu ki hiç ayrılmamam gerekiyordu. Asıl sorun şu. Bu
Merhabalar,

Şimdi ben 2 sene önce işyerimden ayrılıp başka bir isyerine geçtim. 1 hafta çalıştım , hoşuma gitmedi ve tekrar ilk işyerime döndüm. Evet mallık yaptım ama oldu bitti sonuçta.

Ben bunu unutamadım ama. Sürekli aklima geliyor. Pişmanligim şu ki hiç ayrılmamam gerekiyordu.

Asıl sorun şu. Bunu paranoya yaptım. Girdiğim kalabalık ortamlarda bu konu açılacak diye aklım çıkıyor. İnanılmaz geriliyorum. Yok mudur bunu unutmanın ya da gerilmemenin çaresi?
0
camlicagazoz
(29.10.25)
hocam insanız, kararlar alırız, veririz değiştiririz. konuyu açan olursa da bir kitap kadar sessiz kalın ve mottonuz da bu olsun: insanların derdi ben olmuşum demek ki zamanında iyi koymuşum.
+1
i'm gonna start a revolution from my bed
(29.10.25)
ben de 4 ay sonra dönmüştüm. iş görüşmelerinde soruyorlar ben de bensiz yapamadılar geri çağırdılar duygusal davrandım dönmek zorunda kaldım diyorum her seferinde konu kapanıyor.
0
administ
(29.10.25)
açılsın, ne olacak.

birincisi hata falan değil, tecrübe.

şu an çalıştığın yerin değerini bu sayede öğreniyorsun.

ikincisi iş vs. çok da umursanacak şeyler değil. etrafındakiler de sallamıyor emin ol. biri konusunu açarsa espri yap geç veya duymazdan gel..

para karşılığı işçiyiz hepimiz. abartmaya gerek yok.
0
gurur
(30.10.25)
Bu mallık değil tecrübedir. konusu açılırsa gururla anlatabilirsin.
0
duyuruuser
(30.10.25)
millet evleniyor 2 çocuk yapıyor ve ayrılıyor. sonra hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor. bu kadar kafaya takarsanız genç yaşta derdinizle ölürsünüz.
0
limonlu eksi
(30.10.25)
Bu neden utanılacak bir şey anlamadım ki. Ben olsam istifa ettiğim yere geri dönebiliyorum demek ki bensiz yapamıyorlar diye kendimle gurur duyardım
0
yenibirgüzelnick
(30.10.25)
ben de yıllar önce bi yerde çalışırken bir olaya kafam takıldı, çıkıcam işten dedim hatta ben iş görüşmesine gidiyorum ddiye açıkça söyleyip görüşmelere gittiğim oldu, sonra baktım diğer yerler daha kötü, sessizce çalışmaya devam ettim.

sonra ordan çıktım daha yüksek maaşlı bi işe girdim hatta şehir değiştirdim çok pişman olduğum olaylar yaşandı vs ama günün sonunda bunlar hep tecrübedir yapıcak bi şeyok yok. insn bazen yaşamadıklarına değil yaşadıklarına pişman olmalı.

ben hatırlıyorum eski iş yerimde hep önceden çalışıp ayrılmış olan kişiler gelip tekrar çalışıyodu, gayet de normal bi durumdu. şimdi de yine işsiz kalsam iş arasam vs tekrar gidip orda çalışırım yani oluyor böyle şeyler, siz sadece sizin başınıza geldiği için kendinizi apayrı bi yere koymuşsunuz. bunun birçok iş yerinde olan bişey olduğunu düşünürseniz normalleştirirsiniz bence.

konusu açılırsa da burdan daha kötü yerler de varmış diye goygoy yapabilirsiniz bence.
0
Sadece soruyorum
(30.10.25)
bunda kafaya takılacak ne var? insanlar kız arkadaşlarıyla defalarca kez ayrılıp barışıyor. mesela ben 6 ay önce ayrıldığım kıza yeniden yazmamak için zor tutuyorum kendimi. olur öyle şeyler
0
messina123
(30.10.25)
Bunda bir şey yok ki. Çok normal. Daha iyi bir işe gittiniz, anlatıldığı gibi olmadığını farkedip tekrar buraya döndünüz. Ne var bunda. Şey mi düşünüyorlar diye düşünüyorsun: “bu adam gitmeye meyyal, daha iyi iş bulursa gidecek” evet öyle zaten. İş dünyası böyle bir şey, profesyonel olmak da böyle bir şey. Yasal ve ahlaki sınırlar çerçevesinde başka şirketlerle görüşebilir ve daha iyi imkan sağlarlarsa giderim.

Yok öyle düşünmüyor da başarısızlık gibi düşünüyorsan yine sorun yok. İş yapıp para alıyoruz. İş bizim için hayatın anlamı değil, olmamalı. Kira fatura kredi vs ödemek için bir araç sadece.
0
biseysorcaktim
(30.10.25)
(7)

toynak ayakkabi?

cooperr
mekan yurtdisi. gecen sokakta geziniyorum, karsidan gelen bir hatunun ayaginda bunlardan vardi:https://www.maisonmargiela.com/en-ca/maison-margiela/women/shoes/tabi/arastirdim, bu baya pahali bir ayakkabiymis, italyan falan. sorum hanimlara, bunu "ustune para versek" giyer misiniz? bu nedir abi alla
mekan yurtdisi. gecen sokakta geziniyorum, karsidan gelen bir hatunun ayaginda bunlardan vardi:
www.maisonmargiela.com

arastirdim, bu baya pahali bir ayakkabiymis, italyan falan.

sorum hanimlara, bunu "ustune para versek" giyer misiniz?
bu nedir abi allahasen..
-2
cooperr
(29.10.25)
er kişisiyim. bazı şeylerin güzel olmaktan öte sadece pahalı ve elit gibi gösterdiği için tüketildiğini düşünüyorum.

mesela bu
cdn.akakce.com
ya da bu
images.cdn.autocar.co.uk
hadi bilemedin bu
videocdn.alem.com.tr

hani sistem sanırım şöyle işliyor. benim o kadar param var ki çirkin olanını bile alıyorum o kaddar zenginim vb...
+3
Fodera
(29.10.25)
firsattan istifade zamanin otesinde tasarimi olan g wagon ve submariner gommen hos olmadi, seni kiniyorum ve eksiliyorum :D
+2
🌸cooperr
(29.10.25)
Bir ayakkabı tasarımcısı olarak diyorum ki sadece margiela olduğu için giyerim ama ben adidastan başka ayakkabı giymiyorum o yüzden giymem. Bunu giyenler de margielanın imzası olduğu için giyiyor hatta başka markalarla da collab yaptılar. Çirkin mi evet ama bir ugg bot kadar çirkin değil.. hem güzellik arayan kim ki..
0
suicides underground
(29.10.25)
Ugg kotu eyw, ama bu ondan da kotu.
bu bambaska bisey
oldu olacak nal caktiralim bitsin, bir de semer atalim sirtimiza.
zaten binen cok, adini koyalim..
0
🌸cooperr
(30.10.25)
O kadar haklısın ki:))
0
suicides underground
(30.10.25)
çirkin ama belki aşırı rahattır.
+1
duyuruuser
(30.10.25)
iğrenç bi ayakkabı ama üstüne iyi bi para verirlerse giyerim
+1
Sadece soruyorum
(30.10.25)
(6)

Mesaja, aramaya hemen dönüş yapmak

arbre
Ya ben bu konuda çok düz bir insanım. Gördüğüm an okuyorum, cevap yazıyorum, çalarsa açıyorum. Ama bu kadar kolay ulaşılabilir olmak bana saçma geliyor. İyi mi yapıyorum? Bazı tipler saatlerce, günlerce okumaz, kendini bir şey zanneder, bu tiplere aşırı sinir olduğum için o tipler gibi olmak istemed
Ya ben bu konuda çok düz bir insanım. Gördüğüm an okuyorum, cevap yazıyorum, çalarsa açıyorum. Ama bu kadar kolay ulaşılabilir olmak bana saçma geliyor. İyi mi yapıyorum? Bazı tipler saatlerce, günlerce okumaz, kendini bir şey zanneder, bu tiplere aşırı sinir olduğum için o tipler gibi olmak istemedim. Ama bu kadar umursamaz da olamadım. İçimden bir ses ayıp olur, yaz, bekletme diyor. Siz nasıl yapıyorsunuz? Sağ olun.
-1
arbre
(28.10.25)
Sağlıklı insanlar gördüğünde müsaitse döner, müsait değilse müsait olduğunda döner.
+4
duyuruuser
(28.10.25)
Kolay ulaşılabilir olmak sıkıntı tabi duruma göre değişir. Aynı gün içinde dönüş yapmak iyidir.
0
pembediken
(28.10.25)
Yukarıdaki arkadaşın dediği gibi müsaitsen açarsın. O an işin varsa müsait olduğunda geri ararsın.

Böyle bir tanıdığım daha var arayanı mutlaka açacak takmış kafaya. Geçen koca avize takıyoruz ben tutuyorum o da vidalıyor. Telefonu çaldı açtı adam. Hayır aşırı önemli bir konu da değil havadan sudan konuşmak için aramış birisi. Yani şimdi mesela yeri mi açmanın orada. Koca avizeyi tutacam diye belim kopmuş :)
+3
nuevo
(28.10.25)
galiba ben de "kısmen" tarif ettiğiniz insanlardanım :)

ben de hemen yanıtlamam çok önemli bir mevzu değilse. kolay ulaşılabilen birisi olmak beni de tam olarak sebebini bilmemekle birlikte "bir tık" rahatsız ediyor.

ama öyle günlerce yanıtlamamak felan da değil benimkisi! taş çatlasın şöyle bir 15 dk felan sürer yanıtlamam.
-1
pangea
(28.10.25)
ben insanları hiç anlamıyorum, gerçekten.

telefon en yakınlarımdan gelmişse müsait değilken bile açıyorum, "müsait değilim, az sonra arayacağım" diyerek haber veririm. onu yapamayacak durumdaysam da önceliğim o kişiye geri dönmektir. diğer iletişim kanallarından veya sosyal medyadan gelen mesajlara da müsait olduğum an cevap veriyorum. bir tek kendilerini çok önemli, vakitlerinin çooook kıymetli, hemen ulaşılabilecek fani insanlardan ayrı olduklarını düşünen tipler yüzünden NORMAL insanlar da "acaba ben mi çok kıymetsizleştiriyorum kendimi?", "hemen cevap verdiğim takdirde kendimi hemen ulaşmaya hazır biri gibi mi gösteriyorum?" kompleksine giriyor.

maalesef anormal tiplerin, normal tipleri de kendilerine benzetme konusunda başarılı olduğu da bir gerçek. zira ben de bana hemen cevap vermeyenlere hemen cevap vermiyorum artık.
+1
m e b
(28.10.25)
Telefonda konuşmaktan hoşlanmadığım için bazen görmemezlikten geldiğim aramalar oluyor.
Tanımadığım numaraları hemen açmaya çalışıyorum kargo ya da işle ilgili olabiliyor.
Mesajlara hızlı dönerim herkes bu özelliğimi bildiği için dönüş yapmadıysam ya da geç döndüysem gerçekten işim olduğunu müsait olmadığımı bilir.
İnsan bazen işi olmasa bile kafa olarak uygun olmayabiliyor ya mesaja geç dönmeyi “kendini bir şey zannetme” olarak yorumlamam, baştan savma cevap geleceğine geç ama düzgün gelsin mesela bu daha önemli.
-1
mutekebbir
(28.10.25)
(4)

Deprem oldu ve ekşisözlük çöktü mü

makbur
Issız ajun kaldı mu?Bir bende mi açılmıyor?Herkese geçmiş olsun.
Issız ajun kaldı mu?

Bir bende mi açılmıyor?

Herkese geçmiş olsun.
+3
makbur
(27.10.25)
Balıkesir 6.1. Baya yer sallanmış.
+1
nothing in my way
(27.10.25)
Ankara'nın kuzeybatı kıyılarında epey sallandık, sözlük çöktü bende de.
+1
muhayyer divan
(27.10.25)
Hafifçe sallayan bir depremde bile böyle tıkanmalar oluyorsa vay halimize..
0
🌸makbur
(27.10.25)
deprem olup olmadığına, nerede olduğuna tüm türkiye ekşiden bakıyor. azıcık kasıyor haliyle.
+2
duyuruuser
(28.10.25)
(7)

Ud

teknik_er
merhabalar,Ud almaya/çalmaya heveslendim. Sesi çok hoşuma gitti. Hiç izole ortamda dinlemediğim için evde çalmak komşuları rahatsız eder mi emin olamadım. Bizim duvarlar biraz ince olduğu için çekincem var. Çok ses çıkıyor mu?Önce ders almayı düşünüyorum, udlar pahalı duruyor. Ud Tavsiyesi olan var
merhabalar,

Ud almaya/çalmaya heveslendim. Sesi çok hoşuma gitti.
Hiç izole ortamda dinlemediğim için evde çalmak komşuları rahatsız eder mi emin olamadım. Bizim duvarlar biraz ince olduğu için çekincem var. Çok ses çıkıyor mu?

Önce ders almayı düşünüyorum, udlar pahalı duruyor. Ud Tavsiyesi olan var mı?
+2
teknik_er
(27.10.25)
en iyi udlar 80 - 125 bin arası. tabi ikinci el olanlar da var bunların arasında.

öte yandan 3 bin liralık uda 30 diyen de var. kim neye tutturursa artık. ud öyle davul gibi zurna gibi çok ses çıkartan bir enstruman değil. klasik gitarla hemen hemen aynı olarak düşünebilirsin.
+1
Fodera
(27.10.25)
Udlar fabrikasyon üretilen şeyler değil, onun için tam olarak @cosmicstring +1

Ayrıca @Fodera +1, ud çalışırken çok ses çıkarmaz ve rahatsız da etmez, bu bakımdan en rahat sazdır diyebilirim. Evet, hocayla gidip almak gerekir. Ankara'daysanız mesaj yazın konuşalım.
+1
muhayyer divan
(27.10.25)
arkadaşlar en yakın arkadaşlarım türkiyedeki ünlü luthierler. genel olarak türk müziği enstrumanlarına bakmasalar da hatır naz niyaz uğruna bakıyolar.


muhtemelen hayatınızda görüp görebileceğinizden çok daha fazlasını gördüm sadece ud konusunda. hocalarınız da bişey bilmyor. iki üç kuruş komisyon uğruna üçbinliraya seri imalat udları öğrencilerine 30 40 liraya iteliyolar.


ayrıca türkiyedeki fabrikasyon üretim olarak ilk önce bağlama peşinden de ud geliyor.


kaliteli bir bağlama ortalama 3000 euroya iyi bir ustanın elinden çıkar. ud da öyle. bunun dışındakiler düşük kaliteli seri imalattır. bu enstruman yapımı vb konusunda aklınıza gelen İYİ isim yapmış kim varsa muhtemelen arkadaşımdır.

ayrıca ud yapısı gereği sorunlu bir ensrumandır. klasik olarak iyi bir tesviyeye ihtiyaç duyar, burguların olduğu yerden çok sık şekilde yapışkan sökülmesi açma yapar, seri imalat udlarda köprü kopması çok sık olur.. ön kapakta ve yapraklrda çatlamalar olur.bir udu herhangi bir luthiere götürün. sadece yeni bir eşik yapsa kallavi para alır sizden 11 tane teli var. teller birbirlerine çok yakın. burguların eksenlerine paralel olarak yapılmak zorunda bin tane detay ve saatler süren işçilik vb vb. eşik ile burgulara delinmiş deliklerin paralel olması lazım.


şugün iyi bir burgutraş bile küçük bir servet.
+2
Fodera
(27.10.25)
belli bir yaştan sonra özellikle perdesiz enstrüman işi ziyadesiyle sıkıntılı.

hele bir de hiçbir enstrüman geçmişiniz yoksa kusura bakmayın ama o iş yaştır.

bir kere müziğe geç başladığınız için seslerin kafanızda oturması daha çok zaman alacaktır. öte yandan çaldığınız enstrüman tuşlu ya da perdeli değil, bastığınız yerden doğru sesi çıkarabilmek için de ekstra efor sarfetmeniz gerekecek. ancak diğer yandan doğru sesin ne olduğu da kafanızda böyle mühürlenmiş bir bilgi olmadığı için debelenip duracaksınız. hatta daha kötüsü debelenmeyeceksiniz bile, yanlış seslerle çalmaya devam edeceksiniz.

perdesiz enstrümanlar çok fazla efor ve zaman ister. 20 yaşından sonra kemana bir heves başlayanları çok gördü bu gözler :)) (kaldı ki keman virtöüzleri bile zaman zaman komalı sesler çıkarır ve bu sesler mutlak kulak insanları bildiğin rahatsız eder :) )

öte yandan @fodera'nın yazdıkları da sıkıntılı işler. yani çevrenizde ud'dan anlayan samimi olduğunuz biri yoksa her türlü kazıklanmaya açık bir sektör -ki sanat sepet işleri yurdum insanın birbirini en fazla yoldukları alandır, hele ki yeni başlıyorsa acemiyse vs-
0
makbur
(27.10.25)
@Fodera

Seri imalat derken? Udda seri imalat nasıl oluyor? o kadar ağaç dilimleri hazır mı geliyor fabrikada mı birleştiriyorlar anlamadım nasıl oluyor?
0
muhayyer divan
(27.10.25)
hocam o yapraklar ağaç üreticisinden hazır set halinde geliyor zaten. kalıbına kadar satılıyor. sap bloğu, klavyesi, rozetleri, köprüsü, burgusu, eşiği ,aklınıza gelen herşey hazır satılıyor.

www.vowoods.com

buradan ben bi çok defa ahşap aldım gitar bas yapmak için. bunlar bir de kaliteli malzeme satıyor. daha bunun bin tane ucuz alternatifi var.
+1
Fodera
(28.10.25)
telli enstrümanlar için susturucular var onlardan kullanırsın faydası oluyor.

ortalama bir fiyata (benim bütçem max 10bin olurdu) ikinci el bir ud alıp devam edin. araştırdıkça detaylara hakim olursun.
yeni başlayan birinin el yapımı uda 150-250k vermesine gerek yok.
0
duyuruuser
(28.10.25)
(15)

Kiracılı ev beğendim, kiracı çıkmamak için direniyormuş, mahkemelik olmuş?

Cesario
Emlakçıyı aradım, her şeyi anlattı. Kiracı şu an evi göstermiyor dedi. Ev sahibi ile davalık olmuş şu an. Kira bedeli tespit davası da açmış ev sahibi. 10 bin tl kira ödüyormuş, ama ortalama 20-22 bin tl kiralar. Kasımda sözleşmesi bitiyor ama 14 bin olur en fazla dedi emlakçı. Ev sahibi yıllardır e
Emlakçıyı aradım, her şeyi anlattı. Kiracı şu an evi göstermiyor dedi. Ev sahibi ile davalık olmuş şu an. Kira bedeli tespit davası da açmış ev sahibi. 10 bin tl kira ödüyormuş, ama ortalama 20-22 bin tl kiralar. Kasımda sözleşmesi bitiyor ama 14 bin olur en fazla dedi emlakçı.

Ev sahibi yıllardır ev sahibiymiş. Evin %80ine kadar kredi çıkar o konuda sıkıntı yok dedi.

Yatırım için değil, kendim otururum diye alıyorum. 1+1 ama bekarım, evli olsam bile çocuk olana kadar otururum.

Benim üzerime ev yok, hatta babamın bile üzerine ev yok.

Alacağım evde kiraya vermeden ben oturacağım senaryosu üzerinden ilerlersek kiracı kaç ay direnir, ben de mi dava açacağım, hangi aşamada evden çıkmak zorunda, çıkmazsa ne oluyor?

Ayrıca eve uyuz olup zarar vermiş olabilir mi?

Son SORU: Ben evi alırsam zaten kiracı depozito falan vermez herhalde. Ben ilandaki fiyat üzerinden ne kadar pazarlık yapabilirim makul ölçüde?
+1
Cesario
(24.10.25)
Çok bulaşılacak bir iş değil. Evi sen alırsan direkt kira sözleşmesinin tarafı olursun. Kiracının pazarlık yapmak gibi bir mecburiyeti yok. "Ben yaşayacağım bu evde." desen bile kiracının çıkması epey uzun sürer.

Ek olarak "evli olsam bile çocuk olana kadar otururum." düşüncesi biraz naif :)
1+1 ev konusunda gelecekteki eşini ikna etme konusunda sana şimdiden bol şans dilerim.

edit: pazarlık konusunu yanlış anlamışım. önceki soruya cevap vereyim. sen evi alır almaz 1 ay içinde ihtar göndermelisin bu evde ben yaşayacağım diye. 6 ay süresi oluyor kiracının. ama çıkmak istemezse tahliye davası falan epey uzun sürer.
+1
himmet dayi
(24.10.25)
kiracılı ev alınmaz net.
aldığında çıkartmak için en iyi ihtimal 1,5-2 yıl uğraşırsın.
himmet dayının yazdığı gibi ihtar süreleri var ardından mahkeme süreci uzarda uzar.
veya konuşup para teklif edip çıkarmaya çalışırsın. onda da çok uçuk fiyatlara bile çıkanlar oluyor. 300 bin 500 bin fiyatlar konuşulur. hatta bir yakınıma kiracısı 1milyon istemiş çıkmak için.
ona göre ev sahibiyle pazarlık yapılabilir. tabi bunun karşılığında kiracıdan çıkacağına dair noter onaylı imza almak lazım.
tabi bu kendin oturacağın durumlar için.

kiracı oturmaya devam etsin dersen mevcut kira sözleşmesi aynı şekilde devam eder. yasal oranda kirayı arttırır geçer. tekrar sen kira artış davası açar tekrar 1-2 sene uğraşır durusun.
+1
my fault
(24.10.25)
Bulaşmayın hiç.
+1
Mcfly
(24.10.25)
Eğer ev uygun fiyatlıysa, kredi çekip alacaksanız ve evi alıp hemen oturma düşünceniz yoksa değerlendirilebilirsiniz.

Satıştan sonra 1 ay içinde ihtarname çekiyorsunuz 6 ay içinde evi boşaltması gerekli.
Çıkmazsa mahkemeye yoluna gidiyorsunuz. eğer gerçekten ihtiyaç için evde oturacağınızı mahkemeye sunarsanız (başka eviniz yoksa, kirada oturuyorsunuz vs.) en fazla 2 duruşma olur. bu da ortalama 10-14 ay sürer. Kiracı süreyi uzatmak için karara itiraz eder 4-6 ay kadar da o sürer. Sonrasında 1 ay içerisinde evi boşaltmak zorunda daha fazla uzatamaz.

Bu zaman zarfında enflasyondan dolayı evin aylık kredi tutarları azalmış olacak ve evin değeri de artacak. Kiracı çıktığında elinizde tam değerinde bir ev ve aylık ödemeleri size dokunmayacak kadar taksitleriniz olur. Bu değerinde evi satıp daha iyi bir eve geçebilirsiniz ya da yeni bir kiracıya güncel kira bedelleriyle kiralayabilirsiniz. Buradan gelen kira bedeliyle de yeni bir ev düşünülebilir.

Önceki ev sahibi kira tespit davası açmışsa demek ki kiracının 5. senesi dolmuş. bu dava neticesinde daha erkenden kira güncellemesi de olabilir ama ev satılınca o dava konusu size geçer mi, yoksa siz yeni bir dava mı açmanız gerekir avukata sorun.

Pazarlık konusunda da mümkün olduğunda düşürmeye çalışın sonuçta satıcı oradan kurutulmak istiyor.
ytd.
0
duyuruuser
(24.10.25)
Tapu devrinden sonra derhal ihtar çekseniz bile kiracıya 6 ay oturma hakkı verilir. 6 ayın ardından halen çıkmyorsa tahliye davası açarsınız ama İstanbul gibi büyük bir şehirdeyseniz ve kiracı da inatçıysa davanın sonuçlanması 2 seneyi bulabilir.

Aman diyim, uzak durun.
+1
karaage
(24.10.25)
hocam çok okumadım mesajları ama sana bu işin türk halkı arasındaki zihniyetini açıklıyayım.

kiracının sorunlu olmasından bağımsız, eğer bu evin boş olan emsali 3 milyonsa, kiracılı olan 2.5 milyona satılır bilemedin 2.6 milyona satılır. aradaki fiyat farkının sebebi kiracıyı çıkarmanın zor olması ve uzun sürmesi.

ben kiracının olduğu evi satarken niye avukat tuttum. icra takipleri davalar mavalar. işte bu yüzden. satılmayacaktı çünkü, satılsa da ölü fiyatına gidecekti.


baktım avukat bana yanlış bilgi vermiş süreç çok uzadı. evden çıkarsanız icra takibini geri çekerim. mevcut kira borcunuzu silerim dedim. öyle çıktılar.
0
Fodera
(24.10.25)
Yazılanlara ek olarak kiracı çıkarken eve milyonluk zarar verebilir, bunu da hesaba katmanızı öneririm.
+1
kimlanbu
(24.10.25)
burada yapılabilecek şey (teyzem yaptı), evin fiyatını mümkün olduğunca bu sebepten düşürtüp, o parayı kiracıya teklif etmek. Mesela 1-2 yıllık kirasını teklif edeceksin, karşılığında kabul ederse atıyorum 1 ay sonraya geçerli ve gerçekten geçerli tahliye taahhütnamesi alacaksın. Bu şekilde çevremde 2 kişi halletti. Ama 10 bine oturan kişi çıksa 30 bin verecek, atıyorum 360 bin veya daha yüksek para isteyebilir :D çılgınlık. Ama çıkartamadığın senaryoda almanın anlamı yok, girmeyin o işe. (veya 2-3 yıl sonra girer otururum en kötü diyorsan gir)
0
nhk ni youkosu
(24.10.25)
Arkadaşlar peki 2 sene rahat oturur mahkeme dava diyorsunuz ya, finalde kira farkıyla beraber mi ödüyor kiracı?

Çünkü kaybedecek. İş yerinden biri kaybetti davayı. Sarıyerde boğaz manzaralı yerde fiyatlar 50 bin olmuşken arkadaş diretti yasal düzenleme %25 diye. 10 bine oturuyordu. :)
0
🌸Cesario
(24.10.25)
İhtiyaç nedeniyle tahliye davası için ilk derece mahkemesinde 10-14 ay, istinafta 4-6 ay olmak üzere toplam 2 yıldan az süre biçen arkadaş neyi nereden biçmiş bilemiyorum ve anlayamıyorum.

Avukatım. 2024 Mart'ta açtığım ihtiyaç nedeniyle tahliye davasının 2025 Kasımda duruşması var, yani şimdiden 20 ay geçti bile. İstinaftan ise dosyayı 2 - 3 seneden önce asla beklemeyin. Yani toplamda 4- 5 sene gibi bir süreyi gözden çıkarın, ha bu arada olağanüstü bir şey olur bu süreler kısalır ama onun haricinde İstanbul'da şartlar böyle. (Sarıyer'de iş arkadaşım dediğinizden sizin de İstanbul'da yaşadığınızı varsayıyorum.)

Oturmak için ev alacaksanız kiracılı eve bulaşmayın. Kiracı zaten tespit davası yoluna giderek süreci uzatma ve anlaşmama iradesini göstermiş. Çıkmak için para isteyecektir. Bu noktada @nhk ni youkosu'nun önerisi mantıklı. Ev çok uygunsa bu yolu denemenizi öneririm. Çok uygun değilse kiracısız başka bir ev bakmanızda yarar var.
0
10551037
(24.10.25)
bela satin alinabilir, ama bunun icin fiyatin cok duses olmasi lazim.

evin fiyatini oldugunca asaga cekebiliyorsan ve 2-3 sene ugrasmaya, isin sonunda da evin icini bitik bir sekilde almayi goze aliyorsan, sen bilirsin.
riske girmeden zaten kara gecmek zor.

adami kac senede cikartirsin bilinmez, kiraciyi bir turlu cikartamadigi, 2-3 sene mahkemelerde bogusmasina ragmen 1 lira kira alamadan dukkanini satmis tanidigim var.
0
cooperr
(24.10.25)
birebir aynı şeyi yaşadık. 10ay önce kiracı olduğumuz sitede emsallerden 1milyon daha ucuza ev aldık kiracılı. tabi ki 2 sene mahkeme vs uğraşmayı göze alarak. ağustostaydı galiba dava açtık ilk duruşma aralıkta. haklı sebeble tahliye davası kiracı da kaybedeceğini biliyor süreye oynuyor.
0
melodi
(25.10.25)
2 sene çok iyimser bir tahmin, süre 5-6 seneye kadar uzayabilir. Kira tespit davaları da hikaye, makul bir artış beklemeyin. Ucuz kira ödemeye devam edecek.

Kiracıyı şu an çıkarmanın 2 yolu var:
1. kendinin isteyerek çıkması.
2. sizin zorla, kaba kuvvetle çıkartmanız.

Almayın, uzak durun...
0
kartallar yuksek ucar
(25.10.25)
@kartallar

Mahkeme sonuçlanıp tahliye kararı çıkarsa ne oluyor, nasıl çıkıyor?

Çıkmak istemedikten sonra hiçbir türlü çıkamıyor mu?

Ev sahipleri o yüzden silahla kapıya dayanıyor galiba. Ben kiracı olsam belaya bulaşmamak için çıkardım.

Bu arada toki çekilişi var yılbaşından sonra. Son bir umut onu denerim. Olmazsa kiracısız bir ev bulmak en mantıklı yol.
0
🌸Cesario
(25.10.25)
Tahliye çıkarsa, istinafa götürüyorlar. en az 3-4 sene...
0
kartallar yuksek ucar
(27.10.25)
(8)

Kariyer ikilemi

kiminromeosu
Merhaba,Bir süredir devlet üniversitelerinden birinde araştırma görevlisiyim. 33a kadrosuna tabiyim ve mesleğimi çok seviyorum. Networkü geniş biri değilim ve bu kadroyu kazanmam yıllarımı aldı. Türkiye içinde başka okula geçme ihtimalim zayıf.Çalıştığım kurumdaki insanlarla aram çok kötü. Hiç anlaş
Merhaba,
Bir süredir devlet üniversitelerinden birinde araştırma görevlisiyim. 33a kadrosuna tabiyim ve mesleğimi çok seviyorum.
Networkü geniş biri değilim ve bu kadroyu kazanmam yıllarımı aldı. Türkiye içinde başka okula geçme ihtimalim zayıf.
Çalıştığım kurumdaki insanlarla aram çok kötü. Hiç anlaşamıyoruz ve bu durum düzelmeyecek gibi. Ciddi mobbing yiyorum, yolum uzatıldıkça uzatılıyor.

Kaçış yolları ararken Ivy Lig'deki bir okula, proje taslağı gönderdim ve çok ayrıntılı, heyecan verici bir geri dönüş aldım. Proje beğenildi ve aslında doktora sürecinin tamamına yayılabilecek kadar kapsamlı olabileceği söylendi. Maddi destek alınabilecek bir projeymiş ve gel doktoranın tamamını burada yap diyorlar.

Benim kadrom şu anda çakılı. ABD'de de beşeri bilimler alanında kadro bulmak da çok zor. Okulum beni 1 yıllığına bile bırakmıyor, gitmek istiyorsam istifa etmem gerek.

Bir tarafım, kendine güven, güncel ve rekabetin çok yüksek olmadığı bir alanda uzmanlaşacaksın, bunu avantaja çevirebilirsin derken diğer tarafım bunun hayalperestlik olduğunu söylüyor.

Burada çok mutsuzum. Hangi yolu tercih etmek lazım dersiniz?
0
kiminromeosu
(24.10.25)
Mutsuzluk gayet normal. Yüzyıllara yayılan anadolu nun ruh hali. Orda bi tuhaflık yok.
Anladığım kadarıyla yurtdışına gidecek kadar cesur biri de değilsin.
Mutsuzluk meselesini hallet burda kuzu kuzu devam et.
Ya da cesur ol.
0
luluki
(24.10.25)
böyle durumlarda insan garantici olmak istiyor ama belki de gelen fırsatları kaçırıyoruz.
eğer orada yapamazsan tr ye döndüğünde zaten işsiz kalmazsın.
0
duyuruuser
(24.10.25)
Yıllar önce benzer bir durumdayken istifa edip gitmeyi tercih ettim. Gittiğim yer de öyle Ivy falan değildi, Almanya olmayan bir Orta-Doğu Avrupa ülkesiydi. Doktorayı bitirince Türkiye'de köklü üniversitelerden birinde kadro buldum. Ha dönünce bambaşka mobing zırvalarıyla uğraştım ama kalsaydım her şey çok daha kötü olurdu. O yüzden bu koşullarda cesaret göstermek önemli. Ama karşı tarafı garanti altına almadan istifa etmeyin. Parayı buluruz ederiz deyip sonradan patlayan da çok oluyor, hele de şu an Amerikan akademisinin durumu malum.
0
evrim halkasi
(24.10.25)
istifa etmeden önce diğer alternatifleri iyice araştırın. tübitak ın doktora araştırma bursları var, onlara bakın, almaya hak kazanırsanız üniversite izin vermek zorunda zaten.

veya doğrudan rektörden randevu alıp fakültenizdekileri kötülemeden, eğitim için ücretli veya ücretsiz izin almak istediğinizi söyleyin. kabul ederse 1-2 yıl arasında izin alabilirisiniz. yurtdışında işler kötü giderse geri dönebilirsiniz böylelikle.

bütün alternatifleri inceleyin, araştırın, hatta anakaraya gidip yökteki ve tübitaktaki ilgili birimlerle konuşun. kimsenin haberi olmayan çok sayıda destek, uyugulama vs. var.
+1
yemrem
(24.10.25)
iş arkadaşlarınızla aranız kötü, mobbing var, önünüzü tıkıyorlar ve bu hikaye bitmeyecek. başka okula da gidemiyorsunuz. yurtdışını bilmem ama mevcut yerde durmamanız gerekiyor.
+2
co2s2
(24.10.25)
Seni biliyorum. Sakın istifa etme. Atıyorsa onlar atsın.
+1
Kahvedesu
(24.10.25)
ben de üniversite çalışanı olarak söyleyeyim, gidin. aile ile ilgili sorunlar vs dışında, gidin. yolunuz bahtınız açık olsun.
0
klassno
(24.10.25)
eileengray +1 once sureci olusturun, sonra karar asamasinda dusunursunuz.

abd'de sosyal bilimlerde hic para yok, stipend bile vermiyorlar. ben business school'da aldigim stipend'i soyleyince humanities'teki arkadaslarin gozu aciliyordu nasil ya hangi departman o diye. ucu ucuna yetecek bir para veriliyor. elbette phd'nin amaci para kazanmak degil ama yine de belirteyim dedim.

mezuniyet sonrasi da pek ic acici degil. cok ragbet goren biri olmadigin surece cok uzucu dusuk maaslara calisiyor profesorler bile. yani 50-60 yasindaki hocanin 22 yasindaki ogrencisi ozel sektorde hocasinin 2-3 kati ile baslayabiliyor. cok uzucu. ve bu is bulabildigin zaman gecerli. akademide is bulmasi da cok ciddi dert. fundinglere cok ciddi darbeler geliyor.
0
antikadimag
(25.10.25)
(3)

Apartman zil/otomatik sistemi

yedigimiztavuk
5 daireli bir apartmanda 30 sene önce MAS marka konuşmalı zil sistemi takılmış. Artık girişte ziller çalışmıyor. Kağı otomatiği sürekli bozuluyor. Elektrikçiler biz bunu yapamayız dediler. Apartman yenilemeye karar verdi görev bana düştü. Audio markasını tavsiye ettiler. Mas markasının isim değiştir
5 daireli bir apartmanda 30 sene önce MAS marka konuşmalı zil sistemi takılmış. Artık girişte ziller çalışmıyor. Kağı otomatiği sürekli bozuluyor. Elektrikçiler biz bunu yapamayız dediler. Apartman yenilemeye karar verdi görev bana düştü. Audio markasını tavsiye ettiler. Mas markasının isim değiştirdiğini duydum ama yenisi ne bilmiyorum. Tamir olur mu onu da bilmiyorum. Bunu çok masraf olmadan düzgünce halletmek nasıl olur tavsiye alabilirim
0
yedigimiztavuk
(22.10.25)
duyuruuser
(22.10.25)
Niye visio almalıyım? bu markanın diğerlerinden farkı nedir?
0
🌸yedigimiztavuk
(22.10.25)
Sadece fiyatlar için fikir versin diye link attım. hangi markalar iyidir ya da kötüdür bilemiyorum.
0
duyuruuser
(22.10.25)
(5)

Vefat sonrası borç bilgileri

metal69
Çarşamba günü babam vefat etti. Üstüne bir vergi borcu, banka borcu varsa bunları nereden sorgulayabilirim?
Çarşamba günü babam vefat etti.

Üstüne bir vergi borcu, banka borcu varsa bunları nereden sorgulayabilirim?
0
metal69
(20.10.25)
Öncelikle başınız sağ olsun. Yapmanız gereken ilk şey mirasçısı olduğunuzu kanıtlamak adına veraset ilamı almak. Ardından murise ait sorgulamaları kendi e devletiniz üzerinden yapabilirsiniz.
0
mermaidd
(20.10.25)
noter veya mahkemeden veraset belgesi alıyorsunuz. o belge ile kurumları tek tek ziyaret edip sormanız gerekiyor.

başınız sağolsun
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(20.10.25)
@kanatlı kontun müşfik öpücüğü sanılanın aksine veraset ilamını aldıktan sonra tek tek gezmeye gerek kalmıyor. Mirasçısı olan herkes kendi e-devlet hesabından murise ait sorgulamaları yapabiliyor
0
mermaidd
(20.10.25)
başınız sağolsun.

veraset ilamı işinizi görecektir. ölüm belgesinin hepsini kurumlara vermeyin elinizde bir tane orijinal bulunsun gerektiğinde onu çoğaltırsınız.
0
duyuruuser
(20.10.25)
Basiniz sagolsun.

Depremde basimiza geldi.
Sivri sinek+1

Vefat eden kisinin e devletinden baktik.

Veraset ilami da aldik, ama sanki orada yoktu bu detaylar. Emin degilim
0
camussar
(20.10.25)
(6)

mantıklı bir şekilde yürümek

duyurukullanıcısı
hatunun 6k takipçili profesyonel bir hesabı var herkese açık. bir de kişisel hesabı var kapalı.mantıklı ve edepli şekilde nasıl yürüyebilirim?-postlarına like atıyorum-storylerine comment atıyorum-kişisel hesabına istek atmadım tanışmadık diye-mail hesabı var ama mail atmadım-profesyonel bir soru so
hatunun 6k takipçili profesyonel bir hesabı var herkese açık. bir de kişisel hesabı var kapalı.

mantıklı ve edepli şekilde nasıl yürüyebilirim?

-postlarına like atıyorum
-storylerine comment atıyorum
-kişisel hesabına istek atmadım tanışmadık diye
-mail hesabı var ama mail atmadım
-profesyonel bir soru sorup sonra olayı date döndürmek istemiyorum. garip geliyor bana.
-instagramda beni görmüyor veya cevap yazmıyor. bunu nasıl sağlayabilirim? en azından görülsün
-benim hesap normal insan hesabı. yurtdışından fotolar, arkadaşlarla fotolar falan.

ne yapmalıyım?
0
duyurukullanıcısı
(20.10.25)
Profesyonel hesabından seni görmemesi normal değil çünkü 6k takipçi diyorsun 25-30k falan olsa neyse. Bunun için yapman gereken iki şey olabilir istemiyorsun ama soru sorup olayı zamanla flörte döndürebilirsin ya da direkt kişisel hesabına istek atabilirsin. Zaten düzenli olarak beğeni ve yorum yapıyormuşsun paylaşımlarına göz aşinalığı vardır sana karşı. Eklerse şayet oradan paylaştığı bi hikayeye cevap verirsin ama eğer isteği kabul etmezse istemiyordur seni bunu anlayabilirsin.
0
mermaidd
(20.10.25)
Edepli yürüme ne ya? Yaş kaç
-4
Cezcez
(20.10.25)
Bu kişiyle dışarda ortak bir ilgi alanı, sık gidilen ortam veya arkadaş aracılığıyla tanışma ihtimali varsa daha iyi olur.
0
pembediken
(20.10.25)
fan buluşması yapması beklenebilir ya da sen de herkes gibi ara ara soru soracaksın kendini göstereceksin sonra özel hesabı eklersin oradan konuşursun olursa olur.
+1
duyuruuser
(20.10.25)
denenmiş ve onaylanmış olanı ısrarlı bir şekilde yürümektir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(20.10.25)
6000 takipçi sürekli like atıyordur. sürekli kalp atıyordur. bir dolu yürüyeni vardır. bir yerden sonra bakmamaya başladıklarını düşünüyorum.
0
co2s2
(20.10.25)
(2)

Araba tavsiyesi lazım

kisa
Anladığım bir iş değil. Kriterler ise şöyle;Araç yaşlı biri tarafından kullanılacak, yüksek araç istiyor (torres tarzı)çok km yapmadığı için elektrikli olabilir2.2M civarındaÖnüne biri çıktığında, yakınlaşma anında otomatik fren gibi güvenlik özellikleri önemli.Kriterlere bakınca pek seçenek daralmı
Anladığım bir iş değil. Kriterler ise şöyle;
Araç yaşlı biri tarafından kullanılacak, yüksek araç istiyor (torres tarzı)
çok km yapmadığı için elektrikli olabilir
2.2M civarında
Önüne biri çıktığında, yakınlaşma anında otomatik fren gibi güvenlik özellikleri önemli.

Kriterlere bakınca pek seçenek daralmıyor farkındayım ancak yorumlarınız iyi olur.
0
kisa
(20.10.25)
Hyundai Tucson
MG HS
Peugeot 5008
0
duyuruuser
(20.10.25)
2. el xc 40 al. sadece gaza bas. her şeyi kontrol ediyor zaten araç. o kadar çok sürüşüme müdahale etti ki rahatsız oldum. sanki sürücü kursu öğretmeni.
0
mikahakkinen
(20.10.25)
(8)

İsviçre’den İsviçre çikolatası ne alınmalı

iddaaci
merhaba, fındık fıstıksız düz sütlü çikolata olarak ne alınmalı? Üst düzeylere hediye olacak, hangi marka alınmalı ki şık hediye olsun.
merhaba, fındık fıstıksız düz sütlü çikolata olarak ne alınmalı? Üst düzeylere hediye olacak, hangi marka alınmalı ki şık hediye olsun.
0
iddaaci
(19.10.25)
vedatchilipeppers
(19.10.25)
vedatchilipeppers
(19.10.25)
Laderach
0
ırene adler
(19.10.25)
isviçre'den bu markadan getirmişlerdi bana. çok başarılıydı.

www.cailler.ch
0
exlibris
(19.10.25)
spruengli +1
0
duyuruuser
(20.10.25)
Laderach. pahalıdır ama.
0
galahad reloaded
(20.10.25)
doğma büyüme isviçreli arkadaşım oranın migrosundan gidip tam fındıklı çikolatalardan alıyor türkiyeye gelirken, öyle özel bir marka almıyor tek önemli olan detay fındığın kırılmamış tam fındık olarak olmasıymış çikolatanın içinde, kendi eskiden isviçrede yaşayıp turkiyeye temlli dönen teyzeleri için bu detaya dikkat ediyor.
+1
eja
(20.10.25)
Ne zaman İsviçre'ye gitsem, bunlar kesinlikle aldığım ve tavsiye ettiğim markalardır. Bütçe dostu olmayabilirler ama premium çikolatalardır.
- Läderach: Özellikle 'Pralinés & Truffles' serisi güzeldir.
- Sprüngli

Bunlara alternatif olarak, bütçe dostu olan Lindt veya Cailler de alınabilir.
0
admin
(20.10.25)
(11)

sevgili gobeksizler

lemmiwinks
1- ne kadar, nasil spor yapiyorsunuz? ya da yapmiyor musunuz? yapmiyorsaniz ne kadar hareket ediyorsunuz?2- nasil besleniyorsunuz? hic yemediginiz neler var? kendinize odul olarak yediginiz neler var? ya da ne olursa olsun yiyor musunuz?3- six packiniz var mi?4- yasiniz kac? cinsiyetiniz ne?
1- ne kadar, nasil spor yapiyorsunuz? ya da yapmiyor musunuz? yapmiyorsaniz ne kadar hareket ediyorsunuz?
2- nasil besleniyorsunuz? hic yemediginiz neler var? kendinize odul olarak yediginiz neler var? ya da ne olursa olsun yiyor musunuz?
3- six packiniz var mi?
4- yasiniz kac? cinsiyetiniz ne?
+1
lemmiwinks
(19.10.25)
1- hic yapmiyorum ama yapcam. günlük hareket miktarım 6-7 bin adım civarı o da ofiste sağa sola yürümekten ibaret.

2- valla sabahları genelde kahveyle gecistiriyorum. oglen yemeklerinde genelde mercimek corbasi sadece. aksam yemeginde de unsuz ekmeksiz herhangi bir sey, bowl falan genelde.

3- yok.

4- 30 yasinda er kisi.
+1
vedatchilipeppers
(19.10.25)
1. Haftada 3 gün salonda bir gün dışarda ortalama ikişer saat.
2. Kalori ve makro hesabı yaparım. Şeker ve fast food ve de paketli gıdalar tüketmem, sevmem de.
3. Var.
4. Epeyce ve Er kişiyim.
+2
Mirket
(19.10.25)
on bilgi: ben kantarin iki ucunda da bulundum, uc basamakli kilolarda da iki basamaklilarda da bulundum, bir ara hasta gibi zayiftim, simdi isteyerek biraz kilo aldim ama hala gobegim yok.

1- cok zayifken haftada 4-5 gun kosuyordum, su an kucuk cocugum var o nedenle belki haftada 1 kez kosabiliyorum, ama cogu zaman o da yok.
2- galiba ucundan intermittent fasting yapiyorum. kahvalti etmiyor kahve ile gecistiriyorum. ogle yemeginde cok agir ve fazla yemiyorum. ki malesef ust sinirim yok, otursam dur durak bilmeden yerim ama insan cok yememeye cabuk alisiyor.
3- six pack yok
4- 30'larin ortasi, erkek
+2
adrianapole
(19.10.25)
1. Düzenli yoga ve yürüyüş
2. Protein ağırlıklı beslenip her şeyden yerim.
3. Yok
4. 30 larin ortası. kadın
+2
pembediken
(19.10.25)
1- yapmıyorum. ancak stretching filan. arada gaza gelip pilatese gidiyorum. hayatımın en büyük eksiği düzenli spor. yazın bari yüzüyorum. kışın o da yok. home office çalışıyorum işte, o da ayrı sorun. evde her işi kendim yaparım, evin etrafındaki markete pazara yürüyorum, araç almak için son raddeye kadar bekledim, sırf hareket edeyim diye bunlar. bu konuda çok tembelim.

2- sabah acele teslimatım, acil işim yoksa erken kalkmam, varsa işi bitirip kahvaltı yaparım. Türk usulü zengin kahvaltı yapıyorum evde. öğlen öğünü yemiyorum zaten kahvaltı vaktim öğlene yaklaşıyor. akşamı da geç saate bırakmam. ekmek, fast food, abur cubur, meyve suyu, ketçap vs. böyle şeyler tüketmiyorum. ağırlıkla tencere/ev yemeği yapıyorum. kendime göre dengem var yemeğin yanında çorbası salatası gibi. dışarıda da balık ya da kebap mesela. yemek seçmem ama miktarı abartmıyorum. ödül benim için tatlı. kalori saymam.

3- six pack'li hiç kadın yok etrafımda , bende de yok. pilates/fitness hocası, PT vs. 25 yaşında kadınlarda da yok buralarda. bu kadar hareketsizlikle yine kas kitlem iyi, göbeğim olmadığına şükür.
4- 42 kadın.
+2
subcomponent
(19.10.25)
- aldigin enerjiden daha cok tuketirsen zayifliyorsun,
- tabi ekmegi birak,
- erken yat, erken kalk, uykunu iyi al.
-1
designer
(19.10.25)
1. spor yapmıyorum, sağlık için yapmak istiyorum
2. iştahım yok, fazla bir şey yemiyorum. ödül olarak görmüyorum ama tuzlu ayçekirdeği+soda ve hurma+ceviz hoşuma gidiyor bu aralar.
3. six pack yok
4. k, 30lar
0
deartheodosia
(19.10.25)
1- haftada 3-4 gün yogaya gidiyorum. 5-6 gün de ortalama 2 saatlik dans antrenmanı yapıyorum. haftaya spor salonuna döneceğim. 4 gün de ağırlık çalışacağım tekrar.

2- her gün evde yemek yapıyorum. ortalama 2.500 kalori alıyorum. daha çok protein ağırlıklı besleniyorum.

abur cubur yemem almam hiç öyle bir alışkanlığım olmadı, canım da istemez. yılda birkaç kere cips yediğim olur yılda maksimum 5-6 kola ne içerim. genelde maden suyu ve ayran içiyorum. mc donalds burger king vb. yerlerden yemem dışarıda yiyeceksem ev yemekçisine giderim ya da en kötü tavuk ızgara salata falan yerim.

3- six pack yok


4- 29 er kişiyim
0
i wanna go back
(19.10.25)
1- haftada 4 kere 10-20 km koşu + full body workout.
2- kahvaltı yapmıyorum. tatlı yemiyorum. geri kalanı dengeli. her şey yerim.
3- six pack var.
4- 41 - erkek
0
gabe h coud
(20.10.25)
göbek eritmek için spor falan hikaye, bu göbeksizlerin hepsi az yiyor.
+1
duyuruuser
(20.10.25)
1- spor salonunda haftada 5 gün, 1'er saat canım çıkana, donum kıçıma yapışana kadar terleyerek çalışıyorum.
2- yarım tencere pilav, 1 kilo kadar et, biraz salata. ara öğünlerde meyve ve kuruyemiş yiyom. abur cubur yemem. yaz aylarında dondurma alırım biraz.
3- 4 packs var şu an. karbonhidratı kısarsam 6'sı da çıkıyor.
4- 37, erkek

fotoğraf atıyorum buraya zaten. görmüşsünüzdür.
0
yurtsuz john
(20.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.