michael_knight
Elinizde Tinder’ın tüm veritabanı olsa eşleşmeler, lokasyonlar, aktiflik süreleri vs ve siz 25 yaşlarında bir erkek olsanız, maksimum skor elde etmek için nasıl bir filtreleme ve analizler yapardınız?Mesajlara erişiminiz olsa ne değişirdi?
Elinizde Tinder’ın tüm veritabanı olsa eşleşmeler, lokasyonlar, aktiflik süreleri vs ve siz 25 yaşlarında bir erkek olsanız, maksimum skor elde etmek için nasıl bir filtreleme ve analizler yapardınız?
Mesajlara erişiminiz olsa ne değişirdi?
Mesajlara erişiminiz olsa ne değişirdi?
-20
avatar is back
elimizde bir adet 18-19 yaşında bulunduğum ile iyi bir yerde staja gelen akrabamız kız öğrenci var. geleli bi hafta oldu yoğunluktan bi kahveye götüremedim de güzel bir yemek yedirmek isterken, abisi olan şahıs, kuzenimle konuştum da pek öyle kebap pizza seven biri değil. evde de hep çok az yemek yi
elimizde bir adet 18-19 yaşında bulunduğum ile iyi bir yerde staja gelen akrabamız kız öğrenci var. geleli bi hafta oldu yoğunluktan bi kahveye götüremedim de güzel bir yemek yedirmek isterken, abisi olan şahıs, kuzenimle konuştum da pek öyle kebap pizza seven biri değil. evde de hep çok az yemek yiyen iştahı pek olmayan tatlı düşkünü biri de değil.
duyurunun entelijansiyaları bi yol gösterin. nereye götüreyim? belli ki tadımlık şeyler veren bir yere götürmek en iyisi olabilir. uzakdoğu mutfağı? mesela japon bir kaç restoran da mini mini tabaklarda 5-10 farklı şey tatmıştım fa tarihinde ama mekanı bile hatırlamıyorum. böyle bişey en mantıklısı değil mi?
duyurunun entelijansiyaları bi yol gösterin. nereye götüreyim? belli ki tadımlık şeyler veren bir yere götürmek en iyisi olabilir. uzakdoğu mutfağı? mesela japon bir kaç restoran da mini mini tabaklarda 5-10 farklı şey tatmıştım fa tarihinde ama mekanı bile hatırlamıyorum. böyle bişey en mantıklısı değil mi?
0
Yaşı ufakmış, yemeğe merakı yoksa ve daha önce Uzakdoğu mutfağını hiç tatmadıysa çok hoşuna gitmeyebilir zira yemek merakı olmayan kişilerin damak tatlarının oturması meraklılara göre daha uzun sürüyor.
Ben olsam neyi sevdiğini ve nasıl bir yere gitmek istediğini açıkça sorardım kendisine. Eğer Uzakdoğu denemek istemiyorsa, bize uzak olmayan bir Akdeniz mutfağı, tercihen İspanyol mutfağı tercih ederdim. Güzel bir tapas menüsünde mutlaka hoşuna gidebilecek bir şeyler çıkacaktır. Yanına biraz şarapla iyi bir alternatif olabilir.
Ben olsam neyi sevdiğini ve nasıl bir yere gitmek istediğini açıkça sorardım kendisine. Eğer Uzakdoğu denemek istemiyorsa, bize uzak olmayan bir Akdeniz mutfağı, tercihen İspanyol mutfağı tercih ederdim. Güzel bir tapas menüsünde mutlaka hoşuna gidebilecek bir şeyler çıkacaktır. Yanına biraz şarapla iyi bir alternatif olabilir.
0
2 ya da 3 seçenek sun, ona sor bunları mı istersin yoksa başka bir şey mi diye.
0
abisi kuzeninse bu kız da kuzenin oluyor. neden daha önce hiç görmediğin, değişik bir varlıkmış gibi bahsettin? :d
iştahsız zayıf bir kızsa, nereye götürürsen götür az yiyecektir. önemi yok. güzel bir yere götür ne kadar yerse yesin.
o yaştaki kızlar kore mutfağına ilgi duyuyor olabilir. kore restoranlarına gidelim mi diye sor.
iştahsız zayıf bir kızsa, nereye götürürsen götür az yiyecektir. önemi yok. güzel bir yere götür ne kadar yerse yesin.
o yaştaki kızlar kore mutfağına ilgi duyuyor olabilir. kore restoranlarına gidelim mi diye sor.
0
xu
6 ay önce eve giren bir kiracımız var. kira sözleşmesini kendi adına yaptık şimdi şirketi adına yeni bir sözleşme yapmak istiyor bunun sebebinide vergi dairesini sariyer'e taşımak vb. şeyler olarak açıklıyor. sabahtan beri kafamı şişirdi. ben hayır illegal ve bizi zora sokacak şeyler olabilir diye i
6 ay önce eve giren bir kiracımız var. kira sözleşmesini kendi adına yaptık şimdi şirketi adına yeni bir sözleşme yapmak istiyor bunun sebebinide vergi dairesini sariyer'e taşımak vb. şeyler olarak açıklıyor. sabahtan beri kafamı şişirdi. ben hayır illegal ve bizi zora sokacak şeyler olabilir diye istemiyorum herif ısrar ediyor.
ilk yaptığımız sözleşmede adı yazıyor şimdi yeni bir sözleşme yapalım imza kısmında şirketimin adı olsun, tarih kısmıda 6 ay öncenin tarihi olsun isterseniz notere gidelim ama yeni sözleşmede şirketimin üstüne olsun diyor.
ne diyorsunuz nasıl bir puştluk olabilir bu mevzuda?
benim aklıma ilk gelen şey şirket iflas ederse bize bir etkisi olur mu? ya da ilerde bir sorun yaşadık diyelim biz şirketi mi dava edeceğiz? bu arada kiraya verdiğimiz evde 3 ortakla birlikte ev sahibiyiz.
ilk yaptığımız sözleşmede adı yazıyor şimdi yeni bir sözleşme yapalım imza kısmında şirketimin adı olsun, tarih kısmıda 6 ay öncenin tarihi olsun isterseniz notere gidelim ama yeni sözleşmede şirketimin üstüne olsun diyor.
ne diyorsunuz nasıl bir puştluk olabilir bu mevzuda?
benim aklıma ilk gelen şey şirket iflas ederse bize bir etkisi olur mu? ya da ilerde bir sorun yaşadık diyelim biz şirketi mi dava edeceğiz? bu arada kiraya verdiğimiz evde 3 ortakla birlikte ev sahibiyiz.
0
bir önceki duyurunuzu gördüm az önce. tamamen tahmininm: kiraladıktan sonra kendi üzerinden şirkete kiralama yapmak istedi ofis göstermek için, kabul edilmeyince şirketten şeyapalım diyor olabilir. vergi filan işlerini bir mali müşavire detaylı danışmak lazım, normal kira geliri vergisinin dışında bir de stopaj oluyordu eskiden şirket kiralamalarında, onu da genelde kiracıya yıkarlardı.
0
İki gün sonra aranızda ihtilaf çıksa karşında muhatap bulamayacaksın, şirket avukatı peşinde dolanacaksın. Adam, ben muhatabın değilim dese gıkını çıkaramayacaksın.
Şirket bir gün iflas etse, kiranı kimden alacaksın.
Adam şirketi devretse, senin evi de devretmiş olacak.
'Benim o işlere aklım ermez, çık madem evimden' de. Olsun bitsin. Vergi mi kaçıracak adam, derdi ne? Sen niye darlanıyorsun?
Şirket bir gün iflas etse, kiranı kimden alacaksın.
Adam şirketi devretse, senin evi de devretmiş olacak.
'Benim o işlere aklım ermez, çık madem evimden' de. Olsun bitsin. Vergi mi kaçıracak adam, derdi ne? Sen niye darlanıyorsun?
0
Bence çok problem değil
Kiracı şirket olunca kanun kiracıyı daha az koruyor. Çıkarman kolaylaşıyor.
Eğer şirketi kapatır kiramı alamam çekingen varsa kefil olarak kira sözleşmesi imzalasın
Kiracı şirket olunca kanun kiracıyı daha az koruyor. Çıkarman kolaylaşıyor.
Eğer şirketi kapatır kiramı alamam çekingen varsa kefil olarak kira sözleşmesi imzalasın
0
Hayir bi dakika kiralanan yerin isyeri olma mahiyeti var midir? Bildigim kadari ile sizin bunu cikarttirmaniz gerekir. Aksi takdirde sadece konut olarak kiralama yapabilirsiniz. Ilgili kanun hukumlerini inceleyin lutfen. Herhangi bir yatirim ve sair tavsiyesi degildir. Kisisel yorum icerir.
0
dantealighieri
selamlar. kombiyi kış moduna aldım 1 saat önce. amma ve lakin 1 saattir https://streamable.com/7oajf4 bu videodaki su sesi var.(videonun sonunda altına tuttum daha belirgin) petekler eski tip. petekler şu an ısınmış durumda altı biraz ılık. kombiyi 50ye ayarladım sıcaklık videodaki gibi gözüküyo şu
selamlar. kombiyi kış moduna aldım 1 saat önce. amma ve lakin 1 saattir streamable.com bu videodaki su sesi var.(videonun sonunda altına tuttum daha belirgin) petekler eski tip. petekler şu an ısınmış durumda altı biraz ılık. kombiyi 50ye ayarladım sıcaklık videodaki gibi gözüküyo şu an. kombide basınç 1.3 bar. nedir bu mevzu 1 saattir bu ses var yahu. servis çağırmalı mıdır?
0
Devridaim sesi değil mi? Bu kombiyi ilk kez mi kullanıyorsunuz, daha önce (geçen kış) yapmıyor muydu?
0
geçen kış da yapmıştı ama bu defa çok uzun sürdü. şu an kesildi o ses bu arada evet devridaim muhtemelen bana bu kadar uzun sürmesi garip geldi. kombi 55 derece / 1.4 bar şu an ama petekler cılız sıcaklıkta yahu..
0
dantealighieri
Bir değil iki değil üç defa musluktan 60-70 derece su ile ellerim eldiven altında haşlanırcasına şu plakaları deterjanla ovdum ha ovdum, süngerin yeşil kısmıdır bastıra bastıra. Lakin bulaşıklığa kurusun diye bırakıyorum ertesi üzerinde damla damla yağ görüyorum. En sonunda nazilerin kullandığı alev
Bir değil iki değil üç defa musluktan 60-70 derece su ile ellerim eldiven altında haşlanırcasına şu plakaları deterjanla ovdum ha ovdum, süngerin yeşil kısmıdır bastıra bastıra. Lakin bulaşıklığa kurusun diye bırakıyorum ertesi üzerinde damla damla yağ görüyorum. En sonunda nazilerin kullandığı alev makinası ile yakacam bu plakaları. Bi çıkartamadım bu yağları ne yapmam gerekir a dostlar? (yağ çözücü kullanıcam ama güvenemiyorum öyle bi kimyasala açıkçası)
0
yapışmaz özelliği varsa öyle bastıra bastıra yapmasaydınız keşke. eğer demir döküm ise gözenekli olur onlar yağ falan kalır. zaten döküme deterjanda vurulmaz.
bunların dışında bir malzeme ise yağ çözücü yapıp iyi durularsan bir şey olmaz. üstüne bir daha pril yaparsın.
bunların dışında bir malzeme ise yağ çözücü yapıp iyi durularsan bir şey olmaz. üstüne bir daha pril yaparsın.
0
Ayni dertten muzdarip biri olarak artik yagli kagit arasinda yapiyorum tostu.
Yagli kagit zararli mi bilmiyorum ama ben yagli kagit ustunde firinda tavukta yapiyorum. Dolayisi ile tostu da onun arasinda yapiyorum.
Yagli kagit zararli mi bilmiyorum ama ben yagli kagit ustunde firinda tavukta yapiyorum. Dolayisi ile tostu da onun arasinda yapiyorum.
0
aman cif falan sakın ha! ağır kimyasaldır cif. ayrıca pütürlü yapıda olduğu için asla net arınmaz. küvete döktüğününüz şeyi, ekmek koyduğunuz yere sürmeyin arkadaşlar.
katı arap sabunu, sıcak su, limon kabuğuyla ovmak gibi önerilerim var.
ayrıca neden yağlı kağıt koymuyorsunuz normal zamanda? kağıtlar kirlendikçe atarsınız, makinenin ömrü de uzun olur.
katı arap sabunu, sıcak su, limon kabuğuyla ovmak gibi önerilerim var.
ayrıca neden yağlı kağıt koymuyorsunuz normal zamanda? kağıtlar kirlendikçe atarsınız, makinenin ömrü de uzun olur.
0
1- bundan sonra yağlı kağıt tavsiye ederim.
2- yapışmaz kaplamalıysa büyük ihtimalle kaplama gitmiş o yüzden aslında zorlanıyorsunuz.
3- makinede en sıcak ayarda yıkayın yıkama biter bitmez çıkartıp(kurumayı beklemeden) o sıcakta yumuşamış olan yağlara bir de siz sıcak su altında müdahale edin. zaten bu 3. madde ile de çözülmezse atın gidin. cife falan gerek yok normal deterjan çıkartmalı.
2- yapışmaz kaplamalıysa büyük ihtimalle kaplama gitmiş o yüzden aslında zorlanıyorsunuz.
3- makinede en sıcak ayarda yıkayın yıkama biter bitmez çıkartıp(kurumayı beklemeden) o sıcakta yumuşamış olan yağlara bir de siz sıcak su altında müdahale edin. zaten bu 3. madde ile de çözülmezse atın gidin. cife falan gerek yok normal deterjan çıkartmalı.
0
önerileri deneyeceğim. tost yiyemiyorum ne zamandır. yıkıyorum yıkıyorum yine yağ damlası görüyorum deliriyorum. yağlı kağıt mantıklıymış ama. önce şu yağlardan bi kurtulsam..
0
yepis yeni bizim tost makinesinde de öyle yağ çıkmama sorunu vardı bu yüzden tost yemeyi bıraktım. daha yeni ürün teflon kaplama ve yağı çıkmıyor. sanırsam teflonun adiliği, çünkü aynı markanın (aksu) 20 yıl önceki ürününü kolayca temizleyebiliyordum. he bu arada bilimum yağ temizleyiciyle zorla temizleyip tost yemeyi bıraktım, zaten sucuk da pahalı :).
yanmaz kağıt önerilerine tenks
yanmaz kağıt önerilerine tenks
0
halk
öğretmen epey idealist biriymiş zamanında. ödüller almış, protokollerde yer almış, öğrencileriyle başarılar kazanmış falan. ne olmuş ta adam kendini bu kadar bırakıyor? ben böyle bi bilgi kırıntısına dahi denk gelmedim. tamam her şey göze sokulmaz da zerre sezdirme de olmamış.tamam salarsın kendini
öğretmen epey idealist biriymiş zamanında. ödüller almış, protokollerde yer almış, öğrencileriyle başarılar kazanmış falan. ne olmuş ta adam kendini bu kadar bırakıyor?
ben böyle bi bilgi kırıntısına dahi denk gelmedim. tamam her şey göze sokulmaz da zerre sezdirme de olmamış.
tamam salarsın kendini de bu kadar dibe vurmasının nedeni filmde nasıl açıklanıyor? ya da bu eksiklik? size de tuhaf gelmedi mi?
ben film boyunca en çok bu sorunun cevabını aradım. hocam ne oldu? niye bu kadar rezil ettin kendini? cevap yoktu.
ben böyle bi bilgi kırıntısına dahi denk gelmedim. tamam her şey göze sokulmaz da zerre sezdirme de olmamış.
tamam salarsın kendini de bu kadar dibe vurmasının nedeni filmde nasıl açıklanıyor? ya da bu eksiklik? size de tuhaf gelmedi mi?
ben film boyunca en çok bu sorunun cevabını aradım. hocam ne oldu? niye bu kadar rezil ettin kendini? cevap yoktu.
0
Bunun ne önemi var, hikayeye aman aman bi katkısı olacağını sanmıyorum. Sıradan idealist memur kafasının zamanla kendini salması işte. Toplumdaki tüm memurlar böyle değil mi? Nuri bilgede her şeyin cevabını bulamazsın. Bu filmleri güzel yapan da bu. Bir dizi olsaydı muhtemelen yan karakterleri işleyecek zaman olurdu. Zaten film Sinan'a odaklanıyor.
0
Filmde dibe vurmuslugu yok zaten.
Maasli calisanin emekliligi tam olarak oyle oluyor.
Hatta nbc o adami tatilde gordugu icin, adamin ogluyla beraber senaryo yaziyor.
Yani o adamdan ulkede milyon tane var.
Maasli calisanin emekliligi tam olarak oyle oluyor.
Hatta nbc o adami tatilde gordugu icin, adamin ogluyla beraber senaryo yaziyor.
Yani o adamdan ulkede milyon tane var.
0
aslında ne olup bittiği gözüküyor filmde. öğretmen idealist ve aynı zamanda romantik birisi. ve bu özelliklerle hayatın gerçeklerinden kopan ve kaçmak isteyen insanlara tipik bir örnek.
öğretmenin idealistliği sadece mesleği ile sınırlı değil aynı zamanda hayatla ve doğayla da ilgili. insanın doğanın bir parçası olduğunu ve her zaman doğayla iç içe yaşaması gerektiği düşünüyor. mesleğinin ilk yıllarındaki gençlik heyecanı ile mesleki yöndeki idealist duyguları ona güzel işler başartıyor ancak zaman geçtikçe etrafını kuşatan sistemin kendisine dayattığı, içine hapsettiği ve doğadan uzak rutin hayat döngüsünü de kabullenemiyor.
aslında sürekli doğayla ile iç içe olduğu bir hayat yaşamak istiyor. ancak bu mümkün değil çünkü ev geçindirmek derdinde. çoluk çocuk derken istediği hayattan gitgide uzaklaşıyor. mecburiyetleri, tüm bu sıkışmışlık onun ruhunu daraltıyor.
tüm bunların içinde kendine bir kaçış arıyor. bulabildiği tek çıkış ise şans oyunlarından yüklü kazanç elde edip kendini hapsolduğu hayatın dışına atabilmek. aslında ona göre tüm bu düşünceleri ve bunun için yaptıkları da normal. ulaşmak istediği hayal için elindeki tek çözüm bu. kendince doğru bir düşünce. ama maalesef hayatın gerçeklerinden kopuk tüm bu düşünceler ve haller. kendisi dışında herkes bu acı gerçekler tarafında yer alıyor. o yüzden onun bu halleri kimse tarafından tasvip edilmiyor, anlaşılmıyor. saygınlığını kaybediyor. eşi çocukları sürekli eleştiriyor. hatta oğlu nefretle bakıyor bir zaman. kötü olduğunu düşünüyor. kendini ondan üstün görüyor.
ancak en nihayetinde öğretmen sistemin dışına bir şekilde çıkıyor ve o doğal yaşama kavuşabiliyor. o zamana kadar onun yanlış bir yolda, yanlış hallerde olduğunu düşünen hatta nefret eden oğlu aslında babasının ne kadar da naif bir isteği elde etme çabası içinde olduğunun ve içinde asla bir kötülük olmadığının farkına varıyor. ayrıca oğlu tüm bu süreçte de hayatın acımasız tarafı ile yüzleşiyor (kitabının satmaması, değer verdiği bir yazar tarafından hor görülmesi, toplumda bir konum elde edememesi vs.) ve o acımasızlığın içinde saf ve temiz kalan tek şey babası ve tutanacak bir dal haline geliyor onun için.
---spoiler---
öğretmenin oğlunu, film boyunca babasının sürekli kuyu ile uğraşmasından ve sürekli ona yardım etmesini istemesinden nefret etmiş bir haldeyken, filmin sonunda kuyuya babası söylemeden girmiş ve çalışır halde görüyoruz. babasının hep hatalı olduğunu düşünüyordu. ancak şimdi önceden hiç istemediği, inanmadığı, nafile çaba olarak gördüğü o kuyuda çalışmaya bu sefer babası istemeden kendi koyulmuş. babasına karşı olan o iddialı tavrının boşa çıktığını, yanlış olduğunu görüyor en sonunda. ama bir yandan da bu kendisinin de bittiği yer bu kuyu. bir anlık kuyuda kendini astığını görmesi de bununla alakalı. o kuyuda bitiyor tüm iddiası ve kendisi. ama tutunacağı tek şey olarak kalıyor elinde.
öğretmenin idealistliği sadece mesleği ile sınırlı değil aynı zamanda hayatla ve doğayla da ilgili. insanın doğanın bir parçası olduğunu ve her zaman doğayla iç içe yaşaması gerektiği düşünüyor. mesleğinin ilk yıllarındaki gençlik heyecanı ile mesleki yöndeki idealist duyguları ona güzel işler başartıyor ancak zaman geçtikçe etrafını kuşatan sistemin kendisine dayattığı, içine hapsettiği ve doğadan uzak rutin hayat döngüsünü de kabullenemiyor.
aslında sürekli doğayla ile iç içe olduğu bir hayat yaşamak istiyor. ancak bu mümkün değil çünkü ev geçindirmek derdinde. çoluk çocuk derken istediği hayattan gitgide uzaklaşıyor. mecburiyetleri, tüm bu sıkışmışlık onun ruhunu daraltıyor.
tüm bunların içinde kendine bir kaçış arıyor. bulabildiği tek çıkış ise şans oyunlarından yüklü kazanç elde edip kendini hapsolduğu hayatın dışına atabilmek. aslında ona göre tüm bu düşünceleri ve bunun için yaptıkları da normal. ulaşmak istediği hayal için elindeki tek çözüm bu. kendince doğru bir düşünce. ama maalesef hayatın gerçeklerinden kopuk tüm bu düşünceler ve haller. kendisi dışında herkes bu acı gerçekler tarafında yer alıyor. o yüzden onun bu halleri kimse tarafından tasvip edilmiyor, anlaşılmıyor. saygınlığını kaybediyor. eşi çocukları sürekli eleştiriyor. hatta oğlu nefretle bakıyor bir zaman. kötü olduğunu düşünüyor. kendini ondan üstün görüyor.
ancak en nihayetinde öğretmen sistemin dışına bir şekilde çıkıyor ve o doğal yaşama kavuşabiliyor. o zamana kadar onun yanlış bir yolda, yanlış hallerde olduğunu düşünen hatta nefret eden oğlu aslında babasının ne kadar da naif bir isteği elde etme çabası içinde olduğunun ve içinde asla bir kötülük olmadığının farkına varıyor. ayrıca oğlu tüm bu süreçte de hayatın acımasız tarafı ile yüzleşiyor (kitabının satmaması, değer verdiği bir yazar tarafından hor görülmesi, toplumda bir konum elde edememesi vs.) ve o acımasızlığın içinde saf ve temiz kalan tek şey babası ve tutanacak bir dal haline geliyor onun için.
---spoiler---
öğretmenin oğlunu, film boyunca babasının sürekli kuyu ile uğraşmasından ve sürekli ona yardım etmesini istemesinden nefret etmiş bir haldeyken, filmin sonunda kuyuya babası söylemeden girmiş ve çalışır halde görüyoruz. babasının hep hatalı olduğunu düşünüyordu. ancak şimdi önceden hiç istemediği, inanmadığı, nafile çaba olarak gördüğü o kuyuda çalışmaya bu sefer babası istemeden kendi koyulmuş. babasına karşı olan o iddialı tavrının boşa çıktığını, yanlış olduğunu görüyor en sonunda. ama bir yandan da bu kendisinin de bittiği yer bu kuyu. bir anlık kuyuda kendini astığını görmesi de bununla alakalı. o kuyuda bitiyor tüm iddiası ve kendisi. ama tutunacağı tek şey olarak kalıyor elinde.
0
ShadowOfMoon
ev sahibi veya emlakçı evi gösterdi. anahtarı var. Gördüm beğendim.eğer emlakçıysa sonra ofisine gittik. imzaladık. Emlak ofisi de güvnilir diyelimev sahibiyse kafede/ evde imzaladık diyelim.ama ya evin sahibi değilse ev sahibi veya emlakçı dolandırıcıysa b unu nasıl anlarız sonuçta intertten alınmı
ev sahibi veya emlakçı evi gösterdi. anahtarı var. Gördüm beğendim.
eğer emlakçıysa sonra ofisine gittik. imzaladık. Emlak ofisi de güvnilir diyelim
ev sahibiyse kafede/ evde imzaladık diyelim.
ama ya evin sahibi değilse ev sahibi veya emlakçı dolandırıcıysa b unu nasıl anlarız sonuçta intertten alınmış sözleşmeyi imzalıyoruz.araba alırkıenki gibi notere gitme durumu görmedim ev kiralamada
eğer emlakçıysa sonra ofisine gittik. imzaladık. Emlak ofisi de güvnilir diyelim
ev sahibiyse kafede/ evde imzaladık diyelim.
ama ya evin sahibi değilse ev sahibi veya emlakçı dolandırıcıysa b unu nasıl anlarız sonuçta intertten alınmış sözleşmeyi imzalıyoruz.araba alırkıenki gibi notere gitme durumu görmedim ev kiralamada
0
En garanti yöntem ufak da olsa bir konut kredisi çekip bankayı da bu işe ortak etmek. Banka yaş tahtaya basmaz.
0
ev sahibi ile imza için bir araya gelmek için yapılan telefon görüşmesinde kendisine kontrato, kimlik ve tapu ile gelmesi söylenir. bunu kabul etmeyen veya buluşmaya bunları getirmeyen ev sahibi ile de kontrat yapılmaz bu kadar. ayıbı yok günahı yok direkt söyleyin en doğal hakkınız.
0
Tapu ilk seçenek.
Olmadı dask poliçesini de isteyebilirsiniz üstünde poliçe ettirenin adı yazıyor. Zaten dask poliçesini elektrik ve su aboneliği yaptırırken de kullanacaksınız her türlü lazım olacak yani.
Olmadı dask poliçesini de isteyebilirsiniz üstünde poliçe ettirenin adı yazıyor. Zaten dask poliçesini elektrik ve su aboneliği yaptırırken de kullanacaksınız her türlü lazım olacak yani.
0
tapu isteyeceksiniz. eğer tapuda başkasının ismi yazıyorsa, tapuyla birlikte noterden alınmış vekalet isteyeceksiniz. kimse bunları vermemezlik edemez. istemek kesinlikle hakkınız.
kira kontratı için notere gitmeye gerek yoktur ama ev sahibi olarak imzalayan kişinin yetkisi olması gerekir.
kira kontratı için notere gitmeye gerek yoktur ama ev sahibi olarak imzalayan kişinin yetkisi olması gerekir.
0
dask poliçesi +1 evin adresi de yazıyor orada. kimin mal sahibi olduğu da.
ha "bilgisayarda ben de yaparım ya da değiştiririm bu poliçeyi" derecesinde paranoyaksak -ki ben buna tedbir diyorum- o zaman da şu adresten www.dask.gov.tr teyit edebiliyoruz. kolay gelsin :)
ha "bilgisayarda ben de yaparım ya da değiştiririm bu poliçeyi" derecesinde paranoyaksak -ki ben buna tedbir diyorum- o zaman da şu adresten www.dask.gov.tr teyit edebiliyoruz. kolay gelsin :)
0
drava
merhaba, bugün abd'deki bir şirketten garip bir iş teklifi aldım.özet geçiyorum şirket yazılım sektöründe, sözleşme olmadan benimle çalışmak istiyor. maaşı her ay hesabıma gönderecekler. ben biraz şaşırınca danışmak istersen diye çalıştıkları birkaç kişinin telefonunu vs verdiler. araştınca gayet od
merhaba, bugün abd'deki bir şirketten garip bir iş teklifi aldım.
özet geçiyorum şirket yazılım sektöründe, sözleşme olmadan benimle çalışmak istiyor. maaşı her ay hesabıma gönderecekler. ben biraz şaşırınca danışmak istersen diye çalıştıkları birkaç kişinin telefonunu vs verdiler. araştınca gayet odtü itü mezunu elemanlar çıktı. hatta birisi 2 yıldır bu şekilde çalışıyormuş.
benim hala kafama yatmadı ondan araştırıyorum. bu şekilde çalışan var mı? artısı eksisi nedir. vergi işleri nasıl olur?
özet geçiyorum şirket yazılım sektöründe, sözleşme olmadan benimle çalışmak istiyor. maaşı her ay hesabıma gönderecekler. ben biraz şaşırınca danışmak istersen diye çalıştıkları birkaç kişinin telefonunu vs verdiler. araştınca gayet odtü itü mezunu elemanlar çıktı. hatta birisi 2 yıldır bu şekilde çalışıyormuş.
benim hala kafama yatmadı ondan araştırıyorum. bu şekilde çalışan var mı? artısı eksisi nedir. vergi işleri nasıl olur?
0
eksisi gelecek ay para alabilecek misiniz? gelecek ay iş verecekler mi? saatlik ya da aylık maaşınız ne olacak?
vergi işleri nedeniyle yalan da olsa bir sözleşme gerektiğini söyleseniz?
vergi işleri nedeniyle yalan da olsa bir sözleşme gerektiğini söyleseniz?
0
bahsettiğim kişiler uzun süredir bu şirketle iş yapan insanlar ve ortak arkadaşlarımın da olduğu kişiler. para konusunda bir problem olacağını sanmıyorum. en kötü çalışmıyorum diyip bırakabilirim.
ama kafama çok karıştı araştırdıkça böyle çalışan çok kişinin olduğunu gördüm. bir de şu var diyelim 6 ay sonra buradan ayrıldım yeni bir işe girerken kime bu tecrübeyi nasıl ispatlayabilir insan.
ama kafama çok karıştı araştırdıkça böyle çalışan çok kişinin olduğunu gördüm. bir de şu var diyelim 6 ay sonra buradan ayrıldım yeni bir işe girerken kime bu tecrübeyi nasıl ispatlayabilir insan.
0
aözleşmeli çalıştığınız işyerini de cv'nize yazıyorsunuz, kimse sözleşme sormuyor. bence bu problem değil.
0
benim daha çok vergi konusunda şüphem var. adamlar da bu şekilde çalışabildikleri kişileri bulduklarına göre bana özel neden sözleşme yapsın.
dövizle maaş alacak olmak cazip ama öte yandan sorular sorular işte.
dövizle maaş alacak olmak cazip ama öte yandan sorular sorular işte.
0
keske bana da oyle teklif gelse. vergi de odemeyeceksin turkiye'ye is yapmiyorlarsa. daha nolsun. :)
0
duyurunun amacını anlamadım. öyle şeyler diyosun ki bazen yabancı birilerinden bahsediyosun bazen ortak arkadaşlarım da var vs diyosun. ortak arkadaşların varsa bu işlerin nasıl olduğunu az buçuk da biliyor olman lazım orası da garip.
0
@drava: bence orada calisanlarla bir konus. dedigim gibi vergi odemiyor olmalari lazim turkiye'ye is yapmiyorlarsa. onlara bir sey olmadiysa sana da bir sey olmaz. duzenli gelen yuksek miktarda dovizi farketmislerdir elbet. ama muhtemelen vergi odesen bile avantajli bir is olacaktir.
0
@şirkette çalışanlarla ortak arkadaşlarım var diyorum yazdıklarımı anlamamışsın. işin nasıl olduğu belli her ay hesabına para atıyorlar birisine para gönderir gibi. adamlar vergi olayını göze almış çalışıyorlar.
ben bir problem çıkabilir mi onu araştırıyorum. çalışanların başına bir şey geldiğini öğrensem burada sormam herhalde.
ben bir problem çıkabilir mi onu araştırıyorum. çalışanların başına bir şey geldiğini öğrensem burada sormam herhalde.
0
@lemmiwinks evet benim de aklıma gelen bu düzenli gelen döviz illa birisi bakar yani. bir muhasebeciyle konuşacam yarın bakalım o ne diyecek
0
bu işin uzmanı değilim ancak devlet sana bu para nerden geldi diye sorduğu zaman kanıtın olması lazım. yoksa sıkıntı olabilir. bu yüzden şahıs şirketi kurup yurtdışındaki o şirkete fatura kesmen gerekiyor.
0
@amour fou sanırım olması gereken o. yarın muhasebeciyle görüşüp detaylı öğrenmeye çalışacam
0
Sözleşmenin olup olmaması vergi açısından önemli değil. Parayı her ay getirip elden teslim etmeyeceklerse her türlü vergi ödemen gerekecek. Veyahut ABD'de bir banka hesabı açacaksın, parayı oraya yatıracaklar, vergini orada ödeyip parayı buraya göndereceksin falan. Yani sözleşme vergi işinden bağımsız bir şey.
Ben de iki yıldır startup'lara remote çalışıyorum, "sözleşme yapmayalım" diyene rastlamadım. Kaldı ki çok bir anlamı da yok aslında, yani sözleşmeye uymasalar gidip o ülkede dava açmaya falan uğraşamam, avukatı yolu falan daha pahalıya gelir. ABD'de zaten istedikleri zaman kovabiliyorlar, tazminat olayı yok. E o zaman niye sözleşme yapmak istemiyorlar? Burada bir sıkıntı var.
Ben de iki yıldır startup'lara remote çalışıyorum, "sözleşme yapmayalım" diyene rastlamadım. Kaldı ki çok bir anlamı da yok aslında, yani sözleşmeye uymasalar gidip o ülkede dava açmaya falan uğraşamam, avukatı yolu falan daha pahalıya gelir. ABD'de zaten istedikleri zaman kovabiliyorlar, tazminat olayı yok. E o zaman niye sözleşme yapmak istemiyorlar? Burada bir sıkıntı var.
0
sözleşmenin vergiyle alakası yok, her ay yüklü para gelirse hesabına vergi riskine girersin. burada şimdi ben şu kadar sene alıyorum başıma bişey gelmedi diyenler damlar ama pek çok kişiye patladı bu.
0
@plutongezegendegilmi açıkcası neden yapmıyorlar bilmiyorum hocam. en azından kendlilerine göre mantıklı bir yanının olması lazım.
araştırdığım hatta gelen mesajlardan sonra da gördüğüm oldukça fazla bu şekilde sözleşmesiz çalışan varmış.
araştırdığım hatta gelen mesajlardan sonra da gördüğüm oldukça fazla bu şekilde sözleşmesiz çalışan varmış.
0
Diger elemanlar şu an havale alıp 2 yıldır sorun yaşamamışlar mi? Sen de başka sonra düşünürsün.
0
"Türkiyeye çalışmayacaksan gelir vergisi vermeme" olayı sadece eğer firma burada bir "irtibat ofisi" açmış ve gerekli yasal işlemleri hallettiyse geçerli. Eğer hiç böyle bir legal entity'leri yoksa, o zaman o paranın gelir vergisini ödemen, kendi sigortanı kendin yapman falan gerekecek. yok bana para geliyor direkt öyle çekeceğim dersen iki gün / iki ay / iki yıl sonra maliye tepene biner.
0
Vergisel olarak, biraz da ne kadar ödeme alacağınla alakalı bir durum ama evet devletin geriye dönüp bu paralar sana gelmiş bunları nasıl kazandın madem kazandın vergisini ödemen gerekir deme ihtimali var bunu 3 ay içinde de 5 yıl içinde de geriye dönüp isteyebilir.
0
bu arada normalde 5 yıl önceye kadarki olan gelirlerinden soruşturma açılıyor. 5 yıl dolmadan hakkında soruşturma açılması durumunda bu kazançların hem faizi hem de cezasını ödemen gerekir. bir arkadaşım böyle bir duruma düştü oradan biliyorum. diğer çalışanlar gibi vergi vermeden iş yapmamanı tavsiye ederim. acısı sonra çıkıyor maalesef.
0
bugün muhasebeciyle görüştüm. kayıtsız yapmaya kalkılırsa tam kumar. 3 ay sonra da sorgulanabilir 3 yıl sonra da ya da kimse umursamayabilirmiş.
yapılması beklenen ise şahıs şirketi kurup karşı tarafa fatura kesmek. yani ya bir cesaret girip bir kaç ay çalışıp sonra karar vermeli ya da hiç bulaşmamak lazım. cevap yazan ve mesaj atan bazı arkadaşların da dediği gibi kimisi yıllarca çalışır bir şey olmaz kiminin de 2. ayda kabak başına patlar.
ikinci eleman olmamak için biraz deneyip şirket kurma işine girebilirim ya da ayrılabilirim. şimdilik bir süre denenebilir gibi görünüyor.
yapılması beklenen ise şahıs şirketi kurup karşı tarafa fatura kesmek. yani ya bir cesaret girip bir kaç ay çalışıp sonra karar vermeli ya da hiç bulaşmamak lazım. cevap yazan ve mesaj atan bazı arkadaşların da dediği gibi kimisi yıllarca çalışır bir şey olmaz kiminin de 2. ayda kabak başına patlar.
ikinci eleman olmamak için biraz deneyip şirket kurma işine girebilirim ya da ayrılabilirim. şimdilik bir süre denenebilir gibi görünüyor.
0
zigon
Selamlar,Fiverr.com üzerinden yeni yeni iş yapmaya başladım, malum paypal yasak olduğundan geriye sadece payoneer kalıyor seçenek olarak. Payoneer'dan para çekmek için 2 yol var; banka transferi ve banka kartı. Kart ücreti, çekim ücreti, aylık ücret cart curt derken baya para kesecek gibi. En masraf
Selamlar,
Fiverr.com üzerinden yeni yeni iş yapmaya başladım, malum paypal yasak olduğundan geriye sadece payoneer kalıyor seçenek olarak. Payoneer'dan para çekmek için 2 yol var; banka transferi ve banka kartı. Kart ücreti, çekim ücreti, aylık ücret cart curt derken baya para kesecek gibi. En masrafsız yöntem nedir, kullananların tecrübelerinden faydalanmak isterim
Fiverr.com üzerinden yeni yeni iş yapmaya başladım, malum paypal yasak olduğundan geriye sadece payoneer kalıyor seçenek olarak. Payoneer'dan para çekmek için 2 yol var; banka transferi ve banka kartı. Kart ücreti, çekim ücreti, aylık ücret cart curt derken baya para kesecek gibi. En masrafsız yöntem nedir, kullananların tecrübelerinden faydalanmak isterim
0
banka transferinde çok çekmiyor. parayı çekmeye çalış, son aşamada söylüyor kaç para göndereceğini. oradan bakabilirsin komisyon ne kadar alıyor diye.
0
@kamile necaset. araya bir soru sıkıştırayım ben de. payoneer gelen ödemeleri otomatik hesaba aktarmıyor değil mi? biz istediğimiz bir zaman withdraw yapabiliyoruz?
not: sadece hesap tanımlı. kart yok.
not: sadece hesap tanımlı. kart yok.
0
gölgede aynı
Rakı günahBira günahMeyve suyu zararlıKola zararlıAyran olmaz Şalgam suyu olmazEe neyle yiyecez ?
Rakı günah
Bira günah
Meyve suyu zararlı
Kola zararlı
Ayran olmaz
Şalgam suyu olmaz
Ee neyle yiyecez ?
Bira günah
Meyve suyu zararlı
Kola zararlı
Ayran olmaz
Şalgam suyu olmaz
Ee neyle yiyecez ?
0
Ben heeer yemegi en cok suyla yemeyi seviyorum. Kola sevmem, ice tea seftali icerim disarda genelde ama su tercihim. Bira falan da yemek sonrasi icmeyi severim yemek yerken su daha guzel gidiyo
Şalgamla da balik gider bence
Şalgamla da balik gider bence
0
beypazarı'nın limonlu c+ maden suyu soğuk olmak şartıyla iyi gidiyo, turşu suyu da aynı şekilde.
soğuk espri de güzel gider bak. bak mesela: deve sidiği iç hahahvahavhahavha. nası iyi dimi? ağzın ortasına vurma isteği uyandırdı?
soğuk espri de güzel gider bak. bak mesela: deve sidiği iç hahahvahavhahavha. nası iyi dimi? ağzın ortasına vurma isteği uyandırdı?
0
Limonata içiyorum, ama balığa ve salataya limon sıkmıyorum, çünkü o zaman yoğurtlu iskenderin yanında ayran gibi olur.
0
aynen şalgam.
ayrıca kola zararlı da nolacak ölmezsin ya.
sanki her gün 3 öğün balık yicen
ayrıca kola zararlı da nolacak ölmezsin ya.
sanki her gün 3 öğün balık yicen
0
hasmetizm 2046
http://eksiduyu.ru/1233237üstteki duyuruda sorduğum kıyafetler geldi. yazın güneşten korunmak için uzun ve beyaz aldım özellikle. yorumlarınızı bekliyorum. teşekkürler.https://i.hizliresim.com/yzJ8vL.jpghttps://i.hizliresim.com/6yp7EP.jpghttps://i.hizliresim.com/WG8AyY.jpg
eksiduyu.ru
üstteki duyuruda sorduğum kıyafetler geldi. yazın güneşten korunmak için uzun ve beyaz aldım özellikle. yorumlarınızı bekliyorum. teşekkürler.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
üstteki duyuruda sorduğum kıyafetler geldi. yazın güneşten korunmak için uzun ve beyaz aldım özellikle. yorumlarınızı bekliyorum. teşekkürler.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
0
iyi olmuş bence. alt sade siyah olurdu bence de ama ustle uyumlu, iyi. arkadan görüntü kötü ama :P
0
once dovme sonra bunlar filan :D ayrica bir onceki vucut ile bu vucut sanki farkli kisilerin gibi geldi bana :D
"+1 elo : ha gayret ustam biri düşecek..."
ayrica cok kotu gelen kiyafetlerin, begenmedim
"+1 elo : ha gayret ustam biri düşecek..."
ayrica cok kotu gelen kiyafetlerin, begenmedim
0
kanser olucaksın canım kardeşim. aliexpress'ten forma mı alınır. ülkede sora var kipeo var uygun fiyatlı. biraz para biriktirsen rapha var castelli var blacksheep, suzycyclewear var... muhtemelen yarış bisikleti kullanıyorsun diye düşünerek yazıyorum. çakma forma kullanma, sen terlediğinde derindeki gözenekler açılacak teri dışarı vermek için, o ara bu köpekyiyenlerin ürettiği formada ne kadar kanserojen boya atığı varsa derinin içine girecek.
0
sabah da dövme ayağına vücut göstermiştin. hacı yanlış anlama da düz kız bakıyorum aha da mal bu desen daha dürüst ve sonuç odaklı olur. ayrıca yüzü gizliyorsun ya, ondan düşmüyor.
sorunun cevabının umurunda olmadığını biliyorum ama adettendir, cevap vereyim: kekeç işi durmuş.
sorunun cevabının umurunda olmadığını biliyorum ama adettendir, cevap vereyim: kekeç işi durmuş.
0
Bence güzel değil. Yine de güle güle giyin.
Yalnız sabahkiyle de düşmemesi normal ne kadar abartılmış. Sanırım duyuru göbekli abilerle dolu :/
Yalnız sabahkiyle de düşmemesi normal ne kadar abartılmış. Sanırım duyuru göbekli abilerle dolu :/
0
Öncelikle tüm cevaplar için teşekkürler.
Gençler manita aramıyorum. Kız arkadaşım var, birden fazla üstelik. O vücut işe yarıyor, internette aramaya gerek kalmıyor yani pek.
Ali Express te bi dünya kaliteli marka var. Adamların tüm dünyaya tekstil ürünü ürettiğini göze alırsak kötü boya kullandıklarını zannetmiyorum. Derinin içine boya zerk ettiren adamım zaten (dövme), Varsın gözenekten de girsin.
O dediğin perde farklı model. Her evde vardı eskiden. Bununla alakası yok.
Fotoğraf açısından çok fark eder büyüklük, kollar 40,5 cm ordan hesapla.
Bisiklet taytlarının içinde bisiklet selesine benzer (koltuk yani) şekilde ped bulunuyor, içinde silikon veya sünger malzeme olur, bi günde 100 km yaptığımız oluyor, ben dağ bisikleti kullanıyorum, araziye çıkıyorum daha çok, o taytı giymezsek, 1 ay oturamayız poponun üstüne. İşte o pedden dolayı araya kaçma olayı yok. Sportif kıyafetler ile dalga geçmek çok ezikçe söylemeden geçemeyeceğim. Ayrıca tayt dünyanın en rahat tekstil ürünüymüş lan.
Kekeç ne demek bilmiyorum. Kobra yuvası sanırım. Tayt o etkiyi yaratıyor dikizleyen kızlarda.
Muhabbet dönsün diye koydum fotoları. Ben çok beğendim kıyafetlerimi, sizlerle paylaşmak istedim bu yüzden. Hepinize teşekkürler, öptüm sizi.
Gençler manita aramıyorum. Kız arkadaşım var, birden fazla üstelik. O vücut işe yarıyor, internette aramaya gerek kalmıyor yani pek.
Ali Express te bi dünya kaliteli marka var. Adamların tüm dünyaya tekstil ürünü ürettiğini göze alırsak kötü boya kullandıklarını zannetmiyorum. Derinin içine boya zerk ettiren adamım zaten (dövme), Varsın gözenekten de girsin.
O dediğin perde farklı model. Her evde vardı eskiden. Bununla alakası yok.
Fotoğraf açısından çok fark eder büyüklük, kollar 40,5 cm ordan hesapla.
Bisiklet taytlarının içinde bisiklet selesine benzer (koltuk yani) şekilde ped bulunuyor, içinde silikon veya sünger malzeme olur, bi günde 100 km yaptığımız oluyor, ben dağ bisikleti kullanıyorum, araziye çıkıyorum daha çok, o taytı giymezsek, 1 ay oturamayız poponun üstüne. İşte o pedden dolayı araya kaçma olayı yok. Sportif kıyafetler ile dalga geçmek çok ezikçe söylemeden geçemeyeceğim. Ayrıca tayt dünyanın en rahat tekstil ürünüymüş lan.
Kekeç ne demek bilmiyorum. Kobra yuvası sanırım. Tayt o etkiyi yaratıyor dikizleyen kızlarda.
Muhabbet dönsün diye koydum fotoları. Ben çok beğendim kıyafetlerimi, sizlerle paylaşmak istedim bu yüzden. Hepinize teşekkürler, öptüm sizi.
0
çin'den gelen bir sürü kıyafet bizden geri döndü yakın zamanda bu arada haberin olsun sağlık standartlarımıza uymuyor diye. bizimkine bile uymuyorsa bence de mümkün olduğunca tercih etmemeye çalış.
edit: ha tabii gizli bir bariyer olarak da konmuş olan bir kuraldan dolayı da olabilir yerli satıcıyı korumak için ama bilemeyiz.
edit: ha tabii gizli bir bariyer olarak da konmuş olan bir kuraldan dolayı da olabilir yerli satıcıyı korumak için ama bilemeyiz.
0
ben fikir sorduğunuz zaman da beğenmiştim. tam da düşündüğüm gibi olmuş.
pek yakışmış güle güle kulllanin.
kız düşürmek icin foto koyduğunuzu düşüncelerin aslında kendilerine iki satır yazıldığında hemen askıntı olacağını/kendisine askıntı olunduğunu düşünüyorum. hani güzel sozdur; fikri neyse insanın, zikri odur.
tesadüfen dövme sorunuza da baktım. bu fotolara da baktım ama aklima birini dusurmek için yolladiginiz gelmediği gibi size de yazmıyorum.
komikmiş.
spor yapan insan iyidir. keyifli olsun.
pek yakışmış güle güle kulllanin.
kız düşürmek icin foto koyduğunuzu düşüncelerin aslında kendilerine iki satır yazıldığında hemen askıntı olacağını/kendisine askıntı olunduğunu düşünüyorum. hani güzel sozdur; fikri neyse insanın, zikri odur.
tesadüfen dövme sorunuza da baktım. bu fotolara da baktım ama aklima birini dusurmek için yolladiginiz gelmediği gibi size de yazmıyorum.
komikmiş.
spor yapan insan iyidir. keyifli olsun.
0
balık kraker + 1
Ben de beğendim. Kıyafet kaliteliyse ve sağlıksız değilse, güzel kıyafet.
Ben de beğendim. Kıyafet kaliteliyse ve sağlıksız değilse, güzel kıyafet.
0
Böyle yorumlar yapmayı sevmem ancak çok komik ve kötü bir kıyafet!!! Daha kötüsünü bulamazdınız sanırım... Geçmiş olsun.
0
Sevgi dolu cevapları için hanımefendi arkadaşlara teşekkür ederim, beğenip iyi hissettirdiler, hiç birine özelden yürüyüp de saygısızlık yapmayı düşünmedim bile. Simsiyah içi polarlı kışlık taytım da var. Yekpare askılı bişey, üstsüz giydiğim zaman 70lerin deri taytlı rock yıldızları gibi oluyorum. Onu koyup da kimseyi rencide etmeyeyim ama haha :) isteyen kızlar özelden eqlesin.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
Oslo veya Kopenhag’a gitsem, oradan İsveç’e geçiş yapsam sıkıntı olur mu?
Oslo veya Kopenhag’a gitsem, oradan İsveç’e geçiş yapsam sıkıntı olur mu?
0
Oturma izni ile tüm Schengen bölgesi serbest dolaşım hakkı(tek seferde maksimum 90 gün) oluyor zaten.
0
Wolfware
şimdi biz üç arkadaş ortak olarak bir restorantı devir alacağız. restorant şuan iki ortaklı ama bir ortağın isminde şahıs firması olarak görülüyor. biz üç ortak olarak adi mi yoksa limited şirket olarak mı yapmamız lazım yada o arkadaşların yaptığı gibi tek kişi üzerine mi? hangisi karlı/zararlı.(bi
şimdi biz üç arkadaş ortak olarak bir restorantı devir alacağız. restorant şuan iki ortaklı ama bir ortağın isminde şahıs firması olarak görülüyor.
biz üç ortak olarak adi mi yoksa limited şirket olarak mı yapmamız lazım yada o arkadaşların yaptığı gibi tek kişi üzerine mi? hangisi karlı/zararlı.
(biz üç ortak da ayrı ayrı vergi verelim ve ileride bankadan kredi çekebilelim istiyoruz.)
bir de kişisel olarak şunu merak ediyorum. üç ortak haftaya devir alacağız. öncesinde nasıl bir prosedür olur? bir ortaklık sözleşmesi imzalanması gerekiyor diye biliyorum. bunu satıştan önce mi sonra mı satış sırasında mı yapmak gerek? neye dikkat etmeliyiz?
biz üç ortak olarak adi mi yoksa limited şirket olarak mı yapmamız lazım yada o arkadaşların yaptığı gibi tek kişi üzerine mi? hangisi karlı/zararlı.
(biz üç ortak da ayrı ayrı vergi verelim ve ileride bankadan kredi çekebilelim istiyoruz.)
bir de kişisel olarak şunu merak ediyorum. üç ortak haftaya devir alacağız. öncesinde nasıl bir prosedür olur? bir ortaklık sözleşmesi imzalanması gerekiyor diye biliyorum. bunu satıştan önce mi sonra mı satış sırasında mı yapmak gerek? neye dikkat etmeliyiz?
0
Ltd. Satistan once.
Gunluk cirosu 6 7 binin ustundedir umarim. 3 ortak.ustelik restoran. Hem de devir. Ilgincmis.
Gunluk cirosu 6 7 binin ustundedir umarim. 3 ortak.ustelik restoran. Hem de devir. Ilgincmis.
0
Merakını gidereyim. öncelikle günlük cirosu 6-7 bin olan yer ayda kişi başı 10 bin tl bırakır. öyle yeri kim devrediyor?
bizim bulduğumuz yerin günlük cirosu 3 bin tl. hesaplarımıza göre kişi başı 5 bin bırakıyor. ve o ciroyu 12-15 saatleri arası yapıyor. sabah 6 ile 12 arası boş geçen bir vakti var ve o vakte börek getirerek satışı arttırmayı planlıyoruz. yani halihazırda iş yapan ve potansiyeli olan bir yer. neden devrediyora gelirsek iki sahibi de başka işlerle uğraşıyor ve yemek işini bilmiyorlar. bunu çalışanlarından müşterilerine herkese sorarak tespit ettik. illa ki riskler var ama devir mantığında yapılabilecek en mantıklı hamleyi yaptığımızı düşünüyorum.
bizim bulduğumuz yerin günlük cirosu 3 bin tl. hesaplarımıza göre kişi başı 5 bin bırakıyor. ve o ciroyu 12-15 saatleri arası yapıyor. sabah 6 ile 12 arası boş geçen bir vakti var ve o vakte börek getirerek satışı arttırmayı planlıyoruz. yani halihazırda iş yapan ve potansiyeli olan bir yer. neden devrediyora gelirsek iki sahibi de başka işlerle uğraşıyor ve yemek işini bilmiyorlar. bunu çalışanlarından müşterilerine herkese sorarak tespit ettik. illa ki riskler var ama devir mantığında yapılabilecek en mantıklı hamleyi yaptığımızı düşünüyorum.
0
Anladim.ayda yuz bin kazandiran is de devredilir. Yillik bir bucuk milyon cirosu olan bir is resmen stresiyle sagligimi bozdu, belki de omrumu kisaltti. Biraktigim gun huzuru buldum.neden devredildiginden cok 3 ortak kismina ve restoran kismina takilmistim. Gecesi gunduzu bayrami tatili olmayan islere aklim ermiyor. Bir de hic tanimadigim biriyle ortak olmayi makul buluyorum ama arkadasla ortaklik cok uzucu sonuclar verebiliyor. Her sey gonlunuzce olsun. Restoran stresli ama bagimlilik yapacak kadar da zevkli istir.
0
Büyük başın büyük derdi olur tabi. Her işin zorluğu var. Benim bu işi tercih etmemdeki en önemli sebep oazar tatil olması ve işün 4 5 gibi bitmesi. Bunlar benim için paradan daha önemli şeyler. 2 haftadır öğrenmek için gidiyorum ve inanılmaz keyifli. Hizmet sektörünü her zaman sevdim. Bunun üzerine 3 5 kazanmak da bana hayli hayli yeter. Ama önemli olan bana ayrılan zaman. Çünkü zamanı satın alamıyoruz ama bir yandan da çalışmak şart. Ortasını bulmak önemli. Teşekkürler iyi dilekleriniz için :)
0
restoran işletiyorum. 3 bin tl ciroyu kesin tespit ettiyseniz kişi başı 5 bin bırakır. tabi 15 20 bin kirası yok ise ya da 5 çalışanı. yani diyeceğim herkes cirodan bakıyor olaya ama cirodan çok gider önemli. ayda 90 bin ciro yapıyorum ok ama kiram 25 bin, 20 binde personel maaşı olması gibi :)
şahıs şirketi yaparsanız kurulumh çok uygun olur 500 1000 tl kurdurursunuz ama vergi diliminiz yükselir. düzgün fiş keserseniz % 35 dilime girersiniz ve % 20 kurumlar yerine 35 vergi ödersiniz.
ayrıca diğer iki kişi ne olacak ? ssk lı çalışan yaparsınız diğer iki ortağı ve belli bir maaş göstermeniz gerekir. kredi demişsiniz, 5000 tl maaş gösterseniz 2000 tl den fazla ssk ödemesi çıkar. asgari ücret gösterseniz kredi alamazsınız
işin içine para girince inanın ne arksdsşlık ne kardeşlik kalıyor, eşşeğinizi sağlam kazığa bağlayın, bizde olmaz demeyin olacak çünkü.
restoran işindekiler şunu der; birine beddua edeceksğn lokantacı olsun de:) ne gecisi gündüzü tatili olmayan, dışardan acaip zevkli olan ama çok çok zor bir iştir. 365 gün açığız biz, sabah 7 akşam 10 !!!
ha ama iyi kazanırsanız 3 ortak da zamanı bölüp güzel olabilir siiznki.
şahıs şirketi yaparsanız kurulumh çok uygun olur 500 1000 tl kurdurursunuz ama vergi diliminiz yükselir. düzgün fiş keserseniz % 35 dilime girersiniz ve % 20 kurumlar yerine 35 vergi ödersiniz.
ayrıca diğer iki kişi ne olacak ? ssk lı çalışan yaparsınız diğer iki ortağı ve belli bir maaş göstermeniz gerekir. kredi demişsiniz, 5000 tl maaş gösterseniz 2000 tl den fazla ssk ödemesi çıkar. asgari ücret gösterseniz kredi alamazsınız
işin içine para girince inanın ne arksdsşlık ne kardeşlik kalıyor, eşşeğinizi sağlam kazığa bağlayın, bizde olmaz demeyin olacak çünkü.
restoran işindekiler şunu der; birine beddua edeceksğn lokantacı olsun de:) ne gecisi gündüzü tatili olmayan, dışardan acaip zevkli olan ama çok çok zor bir iştir. 365 gün açığız biz, sabah 7 akşam 10 !!!
ha ama iyi kazanırsanız 3 ortak da zamanı bölüp güzel olabilir siiznki.
0
ne yaparsanız yapın, sakın ama sakın adi ortaklık denilen şeye bulaşmayın. herhangi bir muhasebeci size kurulumunun daha kolay, cüzzi cart curt olmasını övebilir sakın aldanmayın. adi ortaklıklara çıkan her türlü borç ortakların hepsinin adına çıkar. velev ki şirketi kapatıp da bir borç ödeme durumu ile karşılaşırsanız örneğin vergi dairesi borcun "tamamını" adresinde yakaladığı ortakların birinden talep edebilir. öyle ortaklık yüzdeleri umrunda bile olmaz. gıkınız bile çıkamaz bu konuda hatta. anında ödeme emrini yersin kafana, ortaklarına borcun bölünmesi konusunda bir yaptırım uygulayamazsın. sadece o borcun tamamını sen ödedikten sonra rücu etme ihtimalin var ki o da ortağın itiraz ettiği sürece kim öle kim kala bi davaya dönüşmesi çok muhtemel. adi ortaklık kurmayın. ben yandım siz yanmayın.
0
infernalcadre
Otomobil ile Çanakkale - Eceabat mı ? Yoksa Lapseki - Gelibolu mu daha doğru olur ? (Yol durumu, yoğunluk vs.)
Otomobil ile Çanakkale - Eceabat mı ? Yoksa Lapseki - Gelibolu mu daha doğru olur ? (Yol durumu, yoğunluk vs.)
0
Emin ol bir sey fark etmiyor.(5 dk max) bayram trafigi gibi istisnai durumlardan bahsetmiyorsan tabii.
0
patos64
İyi bayramlar.Şimdi istifa ederken 1 ay önceden haber vermem lazım çalışma süreme göre. Olur ya, istifa ettiğimde 1 ay çalış derlerse benim ihbar tazminatı ödeyip derhal ayrılma hakkım var mı? İki farklı görüş var, işverenin böyle hakkı var yani direk çıkartıp tazminat ödemek ama çalışanın yok diye
İyi bayramlar.
Şimdi istifa ederken 1 ay önceden haber vermem lazım çalışma süreme göre. Olur ya, istifa ettiğimde 1 ay çalış derlerse benim ihbar tazminatı ödeyip derhal ayrılma hakkım var mı? İki farklı görüş var, işverenin böyle hakkı var yani direk çıkartıp tazminat ödemek ama çalışanın yok diye o yüzden sordum.
Şimdi istifa ederken 1 ay önceden haber vermem lazım çalışma süreme göre. Olur ya, istifa ettiğimde 1 ay çalış derlerse benim ihbar tazminatı ödeyip derhal ayrılma hakkım var mı? İki farklı görüş var, işverenin böyle hakkı var yani direk çıkartıp tazminat ödemek ama çalışanın yok diye o yüzden sordum.
0
www.alo170.gov.tr
"İşçi önceden haber vermeksizin işten ayrılırsa işveren işçiden ihbar tazminatı talep edebilir; eğer işçinin işten ayrılması haklı bir nedene dayanmıyor ise, işverenin de işçiden ihbar süresine ilişkin ücret tutarında tazminatı talep etmesi yasal olarak mümkündür."
genelde iş yerlerinde bu tarz yasal metinler yokmuş gibi davranılır ama ayrılışını tamamen yasal şekilde yaparsan kimse sana kabul etmediğin sürece aksini yaptıramaz. bu arada tam ay ay ortasında çıkıp ihbar süresine uymazsan resmi olarak ödemen gereken tazminat 15 güne iner. bir ihtimal işveren uğraşmak istemeyip yalnızca içerdeki 15 günlük maaşını ödememekle yetinebilir.
bu arada günlük iş arama izni diye bişey de var onu da süreden düşebilirsin.
"İşçi önceden haber vermeksizin işten ayrılırsa işveren işçiden ihbar tazminatı talep edebilir; eğer işçinin işten ayrılması haklı bir nedene dayanmıyor ise, işverenin de işçiden ihbar süresine ilişkin ücret tutarında tazminatı talep etmesi yasal olarak mümkündür."
genelde iş yerlerinde bu tarz yasal metinler yokmuş gibi davranılır ama ayrılışını tamamen yasal şekilde yaparsan kimse sana kabul etmediğin sürece aksini yaptıramaz. bu arada tam ay ay ortasında çıkıp ihbar süresine uymazsan resmi olarak ödemen gereken tazminat 15 güne iner. bir ihtimal işveren uğraşmak istemeyip yalnızca içerdeki 15 günlük maaşını ödememekle yetinebilir.
bu arada günlük iş arama izni diye bişey de var onu da süreden düşebilirsin.
0
İhbar süresinde yani 1 aylık çalışmak zorunda olduğun süre içerisinde günde 2 saat erken çıkma/iş arama hakkında oluyor. Eğer bunu topluca kullanmak istersen yaklaşık 5 iş gününe tekabül eder. (iş günü/hafta gününe göre değişebilir. ama kanunen ay 30 gün üzerinden hesaplanıyor diye biliyorum) Bi kere bu süre düşülür 1 ayın içinden. İçerde kalan iznin varsa bunları da düş.
Ayrılırken alacağın kalmadığına dair ibraname imzalatacakları için çalıştığın gün kadar maaş alacağın varsa işte bu düştüğün günlerden sonra kalan süre son maaş alacağının içinden kesilir.
Senin alacağının olmadığına dair bir ibraname almak çok önemlidir bir firma için. Daha sonra başı ağrımaması için. O yüzden bu kesin hesapları iyice netleştir muhasebe ile kararlaştır alacağın net şekilde sana verilsin sonra çak imzayı ibranameye sen sağ ben selamet.
Ha diyelim maaşını aldın ve ertesi gün istifa ediyosun ve hemen ayrılmak istiyosun. O zaman evet sen borçlu duruma düşersin. Ancak şirketin banka hesabına yatırdığı tutar kadarınca borçlu olursun oraya da dikkat edelim. Bi kısmı elden melden hesapları anladın sen onu. Ama ibraname mevzundan senden alacak talep edeceklerini de pek sanmıyorum.
Bu arada istifayı yapacağın gün ihbar öneli şeklinde bir kağıdı yani kendi rızamla istifa ediyorum ve karşılıklı anlaşarak şu gün ayrılıyorum gibi bi ifade olan yazıyı şirket yetkilisinden imzalı şekilde alman da faydanadır. O yazıda çalışana günlük 2 saat erken çıkma hakkı kullandırılmıştır gibi bi ifade de kanunen olmak zorunda uyandırayım.
not: ytd :)
Ayrılırken alacağın kalmadığına dair ibraname imzalatacakları için çalıştığın gün kadar maaş alacağın varsa işte bu düştüğün günlerden sonra kalan süre son maaş alacağının içinden kesilir.
Senin alacağının olmadığına dair bir ibraname almak çok önemlidir bir firma için. Daha sonra başı ağrımaması için. O yüzden bu kesin hesapları iyice netleştir muhasebe ile kararlaştır alacağın net şekilde sana verilsin sonra çak imzayı ibranameye sen sağ ben selamet.
Ha diyelim maaşını aldın ve ertesi gün istifa ediyosun ve hemen ayrılmak istiyosun. O zaman evet sen borçlu duruma düşersin. Ancak şirketin banka hesabına yatırdığı tutar kadarınca borçlu olursun oraya da dikkat edelim. Bi kısmı elden melden hesapları anladın sen onu. Ama ibraname mevzundan senden alacak talep edeceklerini de pek sanmıyorum.
Bu arada istifayı yapacağın gün ihbar öneli şeklinde bir kağıdı yani kendi rızamla istifa ediyorum ve karşılıklı anlaşarak şu gün ayrılıyorum gibi bi ifade olan yazıyı şirket yetkilisinden imzalı şekilde alman da faydanadır. O yazıda çalışana günlük 2 saat erken çıkma hakkı kullandırılmıştır gibi bi ifade de kanunen olmak zorunda uyandırayım.
not: ytd :)
0
bibidibabidibu
Merhaba herkese.2 hafta once Facebook'tan bir kız, üye olduğum bir gruptaki mesajımla ilgili mesaj attı, derken muhabbet sardı. Gerek whatsapp'ten gerek de telefon yoluyla sürekli iletişim halindeydik. Geçtiğimiz cuma günü de ailemin yanına gittim, o da ailemle aynı şehirde ve benim mezun olduğum ün
Merhaba herkese.
2 hafta once Facebook'tan bir kız, üye olduğum bir gruptaki mesajımla ilgili mesaj attı, derken muhabbet sardı. Gerek whatsapp'ten gerek de telefon yoluyla sürekli iletişim halindeydik. Geçtiğimiz cuma günü de ailemin yanına gittim, o da ailemle aynı şehirde ve benim mezun olduğum üniversitede okumakta.
Benim geleceğimi öğrenince görüşelim teklifi ondan gelmişti. Pazar günü buluşacaktık fakat "ödevimi bitiremedim" bahanesiyle buluşamadık. Kendisi çift anadal yaptığı için anlayışla karşıladım fakat ben dürtmeseydim haber bile vermeyecekti gelmeyeceğini ve buluşma yerine gittiğimle kalacaktım. Aslında belki o noktada sert çıkıp muhabbeti kesmeliydim ama "Olur öyle" dedim, sineye çektim. "Yarın ben seni havaalanından yolcu ederim öyle görüşürüz" teklifi geldi tekrar ondan, pazartesi gününü planladık. Ve yine adam gibi bir neden belirtme gereği duymadan, üstelik herhangi bir şekilde özür de dilemeden ekti beni. 3 kere aradım telefonlarıma da çıkmadı. Ve normalde sürekli yazan arayan kişi dünden beri hiç aramıyor da.
Bu nedir şimdi? Nasıl bir anlam yüklü arkasında? Ne yapmamı ya da yapmamamı önerirsiniz? İnsanlar niye böyle lan :(
2 hafta once Facebook'tan bir kız, üye olduğum bir gruptaki mesajımla ilgili mesaj attı, derken muhabbet sardı. Gerek whatsapp'ten gerek de telefon yoluyla sürekli iletişim halindeydik. Geçtiğimiz cuma günü de ailemin yanına gittim, o da ailemle aynı şehirde ve benim mezun olduğum üniversitede okumakta.
Benim geleceğimi öğrenince görüşelim teklifi ondan gelmişti. Pazar günü buluşacaktık fakat "ödevimi bitiremedim" bahanesiyle buluşamadık. Kendisi çift anadal yaptığı için anlayışla karşıladım fakat ben dürtmeseydim haber bile vermeyecekti gelmeyeceğini ve buluşma yerine gittiğimle kalacaktım. Aslında belki o noktada sert çıkıp muhabbeti kesmeliydim ama "Olur öyle" dedim, sineye çektim. "Yarın ben seni havaalanından yolcu ederim öyle görüşürüz" teklifi geldi tekrar ondan, pazartesi gününü planladık. Ve yine adam gibi bir neden belirtme gereği duymadan, üstelik herhangi bir şekilde özür de dilemeden ekti beni. 3 kere aradım telefonlarıma da çıkmadı. Ve normalde sürekli yazan arayan kişi dünden beri hiç aramıyor da.
Bu nedir şimdi? Nasıl bir anlam yüklü arkasında? Ne yapmamı ya da yapmamamı önerirsiniz? İnsanlar niye böyle lan :(
0
özgüven eksikliği olabilir. bir de bazı kızlar internetten tanıştığı erkeklerle hemen buluşamıyor. malum ülke şartları:(
yine de gelemeyeceğini belirtmesi lazımdı. her türlü hatalı. sen yazma yazmasını bekle bakalım ne diyecek. yazınca da bunları direk söyle.
yine de gelemeyeceğini belirtmesi lazımdı. her türlü hatalı. sen yazma yazmasını bekle bakalım ne diyecek. yazınca da bunları direk söyle.
0
bedrozan
öncelikle iyi günler arkadaşlar.21 yaşında, yakın bir zamana kadar inandığı dini hiçbir şekilde sorgulama gereği duymadan orucunu tutan; mümkün olduğunca cumalara giden birisiydim.Birkaç ay önce çok sevdiğim bir arkadaşım, bana artık tanrıya inanmadığını; bunun gerekçelerini söyledi.Her ne kadar söy
öncelikle iyi günler arkadaşlar.
21 yaşında, yakın bir zamana kadar inandığı dini hiçbir şekilde sorgulama gereği duymadan orucunu tutan; mümkün olduğunca cumalara giden birisiydim.
Birkaç ay önce çok sevdiğim bir arkadaşım, bana artık tanrıya inanmadığını; bunun gerekçelerini söyledi.
Her ne kadar söyledikleri kendince haklı şeyler olsa da, söylediklerine inanmak benim için bambaşka bir dünyaya adım atmak gibi bir şeydi. Yani 21 yıl boyunca inandığım şeylerin aslında olmadığını söylüyordu bana, boş yere o camilere gittiğimi, günlerce boş yere aç susuz kaldığımı söylüyordu arkadaşım. Haliyle tutarlı olup olmadığını düşünmeden, söylediklerini anlamamazlıktan gelip, eski yaşamıma devam ettim.Ama şöyle bir durum oldu ;
artık eskisi gibi "körü körüne" inanamıyordum, elimde değildi. Yani cuma namazına gitmek için abdest alırken, sünneti kılarken aklımda hep bir "ulan ya gerçekten de boş yereyse tüm bunlar" düşüncesi geçmeye başladı. Hoca hutbeyi okurken ona odaklanamıyordum, aklımı hep bu düşünceler kemiriyordu. 1-2 hafta bu şekilde geçti, sonraki hafta bir bahane bulup gitmedim cumaya.Güya işim olduğu için gitmedim diyordum kendime, sonraki günler yine bir işim çıkacaktı.. Günler bu şekilde geçerken artık hiç istememeye başladım camiye gitmeyi, öyle ki bayram günlerinde herkesten önce kalkıp annem dahil tüm ailemi uyandıran ben, kurban bayramı için camiye bile gitmedim.
Durum iyice içinde çıkılmaz bir noktaya gidiyordu benim için.Ama bu düşüncelerimi kimseye de söyleyemiyordum. Çünkü hem aileme, hem arkadaş çevreme göre çok uç noktada bir şey bu. Ama içimde tutunca da rahat edemiyordum.Bir gün durumu çok sevdiğim arkadaşlarımdan birine anlatmaya karar verdim.Ki kendisi başı kapalı, babası imam olan birisiydi. Durumu anlatınca beni biraz yadırgayacağını düşündüm, o yüzden çekinerek de olsa anlattım.
Karşılaştığım durum sonucunda resmen şok oldum. Kendisi 21 yaşında olmasına rağmen başını aile baskısıyla kapattığını, benzer düşüncelerin kendisinde de olduğunu; vehatta aklını karıştıran sorulardan birkaçını (imam olan) babasına sorduğunda babasının kendisini, "bunları düşünme sen, derslerine bak" diye geçiştirdiğini, cevap veremediğini söyledi. Benim kayışlar o noktadan sonra iyice koptu zaten.
Baktım araştırdıkça işin ucu başka bir yere gidiyor, bıraktım. Hani derler ya "koyverdim" diye, aynen öyle oldu. Akışına bıraktım.Bu süreçte camiye falan gitmedim ama allahı da tam manada inkar edemedim.
Şu an da tam olarak bu durumdayım.Neye inanacağımı bilmiyorum, aklım çok karışık.Yani tam anlamıyla inançsız da olamıyorum, dindar da olamıyorum. Aklımın yarısı bir tarafta, bir yarısı da diğer tarafta kalıyor.Tam ortadayım yani.Böyle olunca bir görüşe de tam anlamıyla inanamıyorum.
Bunu buraya yazmak ne kadar objektif olacak bilmiyorum ama elimden yardım istemekten başka bir şey gelmiyor.Hani belki benim durumumu anlayacak; beni inandığı şeye ikna etmek için bir yol gösterecek büyüklerim vardır, şunu şunu yap diyecek insanlar vardır;
bi şansımı denemek istedim.
Özetle manevi olarak yardıma ihtiyacım var.
Hiç bir şey yapmadan günlerimi geçirmek rahatsız ediyor beni, zira ne zaman bir ezan okunsa; ya da dini çağrıştıran bir muhabbet olsa hep bir huzursuzluk kaplıyor içimi.Manen rahat edemiyorum. Yani eğer ki inkar edeceksem tam anlamıyla emin olayım istiyorum, inanacaksam da gerçekten allahın varlığından emin olmak istiyorum.
her gün bombalar patlayıp duruyor, yarın bir gün bana da denk gelir, daha ne olduğumu kavrayamadan ölüp giderim, istemiyorum öyle olsun.
Dalga geçmeden; alay etmeden fikrini yazacak olan herkese şimdiden teşekkürü bir borç bilirim. İyi günler tekrardan.
21 yaşında, yakın bir zamana kadar inandığı dini hiçbir şekilde sorgulama gereği duymadan orucunu tutan; mümkün olduğunca cumalara giden birisiydim.
Birkaç ay önce çok sevdiğim bir arkadaşım, bana artık tanrıya inanmadığını; bunun gerekçelerini söyledi.
Her ne kadar söyledikleri kendince haklı şeyler olsa da, söylediklerine inanmak benim için bambaşka bir dünyaya adım atmak gibi bir şeydi. Yani 21 yıl boyunca inandığım şeylerin aslında olmadığını söylüyordu bana, boş yere o camilere gittiğimi, günlerce boş yere aç susuz kaldığımı söylüyordu arkadaşım. Haliyle tutarlı olup olmadığını düşünmeden, söylediklerini anlamamazlıktan gelip, eski yaşamıma devam ettim.Ama şöyle bir durum oldu ;
artık eskisi gibi "körü körüne" inanamıyordum, elimde değildi. Yani cuma namazına gitmek için abdest alırken, sünneti kılarken aklımda hep bir "ulan ya gerçekten de boş yereyse tüm bunlar" düşüncesi geçmeye başladı. Hoca hutbeyi okurken ona odaklanamıyordum, aklımı hep bu düşünceler kemiriyordu. 1-2 hafta bu şekilde geçti, sonraki hafta bir bahane bulup gitmedim cumaya.Güya işim olduğu için gitmedim diyordum kendime, sonraki günler yine bir işim çıkacaktı.. Günler bu şekilde geçerken artık hiç istememeye başladım camiye gitmeyi, öyle ki bayram günlerinde herkesten önce kalkıp annem dahil tüm ailemi uyandıran ben, kurban bayramı için camiye bile gitmedim.
Durum iyice içinde çıkılmaz bir noktaya gidiyordu benim için.Ama bu düşüncelerimi kimseye de söyleyemiyordum. Çünkü hem aileme, hem arkadaş çevreme göre çok uç noktada bir şey bu. Ama içimde tutunca da rahat edemiyordum.Bir gün durumu çok sevdiğim arkadaşlarımdan birine anlatmaya karar verdim.Ki kendisi başı kapalı, babası imam olan birisiydi. Durumu anlatınca beni biraz yadırgayacağını düşündüm, o yüzden çekinerek de olsa anlattım.
Karşılaştığım durum sonucunda resmen şok oldum. Kendisi 21 yaşında olmasına rağmen başını aile baskısıyla kapattığını, benzer düşüncelerin kendisinde de olduğunu; vehatta aklını karıştıran sorulardan birkaçını (imam olan) babasına sorduğunda babasının kendisini, "bunları düşünme sen, derslerine bak" diye geçiştirdiğini, cevap veremediğini söyledi. Benim kayışlar o noktadan sonra iyice koptu zaten.
Baktım araştırdıkça işin ucu başka bir yere gidiyor, bıraktım. Hani derler ya "koyverdim" diye, aynen öyle oldu. Akışına bıraktım.Bu süreçte camiye falan gitmedim ama allahı da tam manada inkar edemedim.
Şu an da tam olarak bu durumdayım.Neye inanacağımı bilmiyorum, aklım çok karışık.Yani tam anlamıyla inançsız da olamıyorum, dindar da olamıyorum. Aklımın yarısı bir tarafta, bir yarısı da diğer tarafta kalıyor.Tam ortadayım yani.Böyle olunca bir görüşe de tam anlamıyla inanamıyorum.
Bunu buraya yazmak ne kadar objektif olacak bilmiyorum ama elimden yardım istemekten başka bir şey gelmiyor.Hani belki benim durumumu anlayacak; beni inandığı şeye ikna etmek için bir yol gösterecek büyüklerim vardır, şunu şunu yap diyecek insanlar vardır;
bi şansımı denemek istedim.
Özetle manevi olarak yardıma ihtiyacım var.
Hiç bir şey yapmadan günlerimi geçirmek rahatsız ediyor beni, zira ne zaman bir ezan okunsa; ya da dini çağrıştıran bir muhabbet olsa hep bir huzursuzluk kaplıyor içimi.Manen rahat edemiyorum. Yani eğer ki inkar edeceksem tam anlamıyla emin olayım istiyorum, inanacaksam da gerçekten allahın varlığından emin olmak istiyorum.
her gün bombalar patlayıp duruyor, yarın bir gün bana da denk gelir, daha ne olduğumu kavrayamadan ölüp giderim, istemiyorum öyle olsun.
Dalga geçmeden; alay etmeden fikrini yazacak olan herkese şimdiden teşekkürü bir borç bilirim. İyi günler tekrardan.
0
"beni inandığı şeye ikna etmek için bir yol gösterecek"
hocam inanç ve ikna bence biraz ters şeyler. burda yazıcak olan arkadaşlar kendi hikayelerini ve gerekçelerini anlatacaklar bence bunlarla ikna olmak yerine şüphelerinin üstüne git yani bunu inanma falan diye söylemiyorum. şüphen olan noktaları titiz bir şekilde araştırmanı öneririm. bunu da inançlı ama ibrahimi dinlere inanmayan biri olarak yazıyorum.
hocam inanç ve ikna bence biraz ters şeyler. burda yazıcak olan arkadaşlar kendi hikayelerini ve gerekçelerini anlatacaklar bence bunlarla ikna olmak yerine şüphelerinin üstüne git yani bunu inanma falan diye söylemiyorum. şüphen olan noktaları titiz bir şekilde araştırmanı öneririm. bunu da inançlı ama ibrahimi dinlere inanmayan biri olarak yazıyorum.
0
öncelikle mevzuyu siyah - beyaz olarak algılama. önündeki yollar toptan inkar ya da tam inanmaktan ibaret değil. yaratıcıya inanmak için semavi dinlere ihtiyacın yok, yaratıcıya inanmak gibi bir zorunluluğun da yok.
bu süreçte kafanı resetleyip senin yaşadığına benzer süreçleri geçiren insanları bul. tavsiye ettikleri kaynakları oku. verilere sabit fikirle, ön yargı ile yaklaşma. bunların ışığında kararını ver. kendisine söylenenleri hiçbir şekilde sorgulamamış, amiyane tabirle bırakıldığı yerde otlamış insanları ciddiye almamaya çalış.
bu süreçte kafanı resetleyip senin yaşadığına benzer süreçleri geçiren insanları bul. tavsiye ettikleri kaynakları oku. verilere sabit fikirle, ön yargı ile yaklaşma. bunların ışığında kararını ver. kendisine söylenenleri hiçbir şekilde sorgulamamış, amiyane tabirle bırakıldığı yerde otlamış insanları ciddiye almamaya çalış.
0
insanlar eski zamanlarda doğa olaylarını yada anlayamadıkları şeyleri doğa üstü güçlerle açıklarlardı, kimileri bu doğaüstü güçlerle insanları yönetti, bu yüzden bilim doğa üstü güçleri açıkladıkça çıkarcı insanlar mitleri inanışları güçlendirdi geliştirdi ve günümüzdeki güncel dinler oluştu
mevcut düm dinler insan uydurmasıdır insanlık en başından beri hep yalnız olmuştur
mevcut düm dinler insan uydurmasıdır insanlık en başından beri hep yalnız olmuştur
0
yol+1
başkalarına sormak yerine kendin üzerine git, bunun ile ilgili bir çok kitap ve kaynak var "oku", sana iyi gelecektir sonra da kararını kendin ver.
sana tavsiyem korkmaman, zaten kendi içerinde değerlendireceğin için bu durumu olabileceğin kadar objektif olmaya bak.
halihazırda üç büyük dinin benzerliklerine bak derim. Ve düşün bu büyük dinlerden önce de dinler vardı, onlar nasıl oluştu, nasıl gelişti ve nasıl kayboldular? benzerlikleri nelerdi şimdikilerle, acaba hepsinin sonu aynı mı olacak dersin?
başkalarına sormak yerine kendin üzerine git, bunun ile ilgili bir çok kitap ve kaynak var "oku", sana iyi gelecektir sonra da kararını kendin ver.
sana tavsiyem korkmaman, zaten kendi içerinde değerlendireceğin için bu durumu olabileceğin kadar objektif olmaya bak.
halihazırda üç büyük dinin benzerliklerine bak derim. Ve düşün bu büyük dinlerden önce de dinler vardı, onlar nasıl oluştu, nasıl gelişti ve nasıl kayboldular? benzerlikleri nelerdi şimdikilerle, acaba hepsinin sonu aynı mı olacak dersin?
0
Ben inanan kimseye, inanmamasını tavsiye etmem, savunmam. İnanmanın güveni yok çünkü orda. Şu lanet dünyada "bir büyüğünün" olduğuna inanmak seni her şekilde iyi hissettirir.
Öte taraftan tavsiye, buraya gelme.
Öte taraftan tavsiye, buraya gelme.
0
benim bu konuda bir görüşüm var. çevremden pek kabul görmesede ben hep bunu söylemeye devam ediyorum.
ne kadar insan varsa o kadarda din vardır.
teknik olarak binladin, uzunadam, adnanhoca, mevlana, bülentersoy, cübbelihoca aynı dine mensuplar.
hepsi aynı şekilde aynı şeye inanıyor olabilirler mi?
yada inanmayanların hepsi aynı ölçüde ve aynı düşünce ile mi inanmıyor?
parmak izi gibi.aynı olma ihtimali yok.sadece benzer fikirde olanlarla gruplaşmaya bir arada durmaya çalışıyorlar.
sen şuan o grubun dışına çıktığın için tedirgin oluyorsun, hepsi bu.ibadet eden dindar adamların da aslında yalnız olduğunu düşünebiliriz.
kimi cenneti kazanmak için, kimi ailesinden gördüğü için kimisi cehennemden korktuğu için orda.
daha çok şey yazılabilir bu konu hakkında ama tartışma doğurmaktan başka bir işe yaramaz kanaatindeyim.
ne kadar insan varsa o kadarda din vardır.
teknik olarak binladin, uzunadam, adnanhoca, mevlana, bülentersoy, cübbelihoca aynı dine mensuplar.
hepsi aynı şekilde aynı şeye inanıyor olabilirler mi?
yada inanmayanların hepsi aynı ölçüde ve aynı düşünce ile mi inanmıyor?
parmak izi gibi.aynı olma ihtimali yok.sadece benzer fikirde olanlarla gruplaşmaya bir arada durmaya çalışıyorlar.
sen şuan o grubun dışına çıktığın için tedirgin oluyorsun, hepsi bu.ibadet eden dindar adamların da aslında yalnız olduğunu düşünebiliriz.
kimi cenneti kazanmak için, kimi ailesinden gördüğü için kimisi cehennemden korktuğu için orda.
daha çok şey yazılabilir bu konu hakkında ama tartışma doğurmaktan başka bir işe yaramaz kanaatindeyim.
0
Kuranın mealini oku başka kaynak aramana gerek yok. Sorularla islamiyet diye bir site var bir de ben kafama takılan şeylere oradan bakıyorum mantıklı cevaplar oluyor genelde.
0
Ben çok fazla din kitabı okumadım ama aşağıdaki linkte yer alan kitabın 30 sayfa kaynakçası var ve güvenilir geldi bu yüzden.
www.huseyinhilmiisik.com
www.huseyinhilmiisik.com
0
bak senden anladigim, ibadet vs. yapmissin ama bunlara dair itikat ve diger dini konular hakkinda pek/hiç fikrin yok. temelin yok acikcasi. bunlari bilmeden ya da inanmadan ömrün sadece namaz kilmakla da gecse bir anlami olmaz. her şeye bastan basla derim. arkadasinin babasinin bazi konulara cevap vermemesi ya da onun bunlari bilmemesi dinin bu noktada caresiz/yetersiz kaldigi anlamina gelmez. hoca dahi olsa insanin bilmedigi mevzular olabilir. insanlarin cogunda dini konularda anne babadan ne gorduseyse onlar gibi davranma durumu vardir ki bu tehlikelidir. halbuki konuyu kaynaklarindan öğrenme zorunlulugu var. kendi aklimiza göre de hareket edemeyiz ki akıl da yetersiz kaliyor bir çok konuda. o nedenle dinde gayba iman esas oldugundan hiç bir şüphe etmeden aynen emredildigi gibi uymak, kabul etmek gerekir. insan her haliyle imtihandadır. istedigin zaman sormak istedigin seyler varsa mesaj atabilirsin. yardimci olmaya calisirim
0
serhat ahmet tan
hamza yardımcıoğlu
caner taslaman
bunların videolarını vs takip edebilirsin.
hamza yardımcıoğlu
caner taslaman
bunların videolarını vs takip edebilirsin.
0
Selam,
Benzer seyler bana da oldu. zaten muhafazakar buyutuluyorsan bu yollardan gecmen normal. aklini kullanip dogru sonucu araman da gayet zaten dogal olan surec.
-oncelikle kuran'i bence de okumalisin. sozluk'te mesela "ayet*" yazip arama yapip en cok hangi ayetler tartisiliyor gorebilirsin. benim icin mesela en igrenci peygamber'in halasinin kizi olan ve ayni zamanda evlatligi olan zeyd'in karisi zeynep'i kendine nikahlamasiydi. bunun icin de allah'in ayet indirmesiydi.(ahzab 37)
-eksi sozluk'te immanuel tolstoyevski'nin hz.muhammed hakkinda entry'leri cok guzel. 3-5 kez okumani oneririm.
-en basitinden ege'nin diger yakasindaki herkesin cehhenneme gitmesi ve orada ebedi olarak 70000 derece ateste yanmasi sence mantikli mi :) ama burada dogan reyislerin hepsi cennete gidiyor :D
-benim icin surec boyle gecti. dine inanmaktan vazgecince, bu sefer yaraticiyi dusunuyorsun. ozgur irade var mi yok mu diye dusunmeye baslarsin muhtemelen. ingilizcen varsa Free Will ve Determenistic charter of the universe vs. diye aratirsin zaten.
-daha sonra insanlarin siyasette de niye muhafazakar ve laik diye ayrildigini goruyorsun. sol'da ulusalcilik ve sosyal demokrat ne demek. bugun can dundar'a hain diyen mesela 70 sene once ayni sekilde sabahattin ali'ye demis. sabahattin ali ulkeden kacmaya kalkarken basini odunla ezerek oldusmusler. nazim hikmet vatan hainligine devam etmis vs. bunlar aslinda hep inanan ve inanmayan insan tartismasi. tartismanin fitili zaten din. alakasiz gelebilir ama cok alakali.
-en son kisisel fikrimi de soruyorsan, din yok bence. ozgur irade de yok. olunce bi yasam olabilir. astral seyahatte olabiliriz. ama net bir sey diyemiyorum. buna da agnostisizm diyorlar zaten.
Benzer seyler bana da oldu. zaten muhafazakar buyutuluyorsan bu yollardan gecmen normal. aklini kullanip dogru sonucu araman da gayet zaten dogal olan surec.
-oncelikle kuran'i bence de okumalisin. sozluk'te mesela "ayet*" yazip arama yapip en cok hangi ayetler tartisiliyor gorebilirsin. benim icin mesela en igrenci peygamber'in halasinin kizi olan ve ayni zamanda evlatligi olan zeyd'in karisi zeynep'i kendine nikahlamasiydi. bunun icin de allah'in ayet indirmesiydi.(ahzab 37)
-eksi sozluk'te immanuel tolstoyevski'nin hz.muhammed hakkinda entry'leri cok guzel. 3-5 kez okumani oneririm.
-en basitinden ege'nin diger yakasindaki herkesin cehhenneme gitmesi ve orada ebedi olarak 70000 derece ateste yanmasi sence mantikli mi :) ama burada dogan reyislerin hepsi cennete gidiyor :D
-benim icin surec boyle gecti. dine inanmaktan vazgecince, bu sefer yaraticiyi dusunuyorsun. ozgur irade var mi yok mu diye dusunmeye baslarsin muhtemelen. ingilizcen varsa Free Will ve Determenistic charter of the universe vs. diye aratirsin zaten.
-daha sonra insanlarin siyasette de niye muhafazakar ve laik diye ayrildigini goruyorsun. sol'da ulusalcilik ve sosyal demokrat ne demek. bugun can dundar'a hain diyen mesela 70 sene once ayni sekilde sabahattin ali'ye demis. sabahattin ali ulkeden kacmaya kalkarken basini odunla ezerek oldusmusler. nazim hikmet vatan hainligine devam etmis vs. bunlar aslinda hep inanan ve inanmayan insan tartismasi. tartismanin fitili zaten din. alakasiz gelebilir ama cok alakali.
-en son kisisel fikrimi de soruyorsan, din yok bence. ozgur irade de yok. olunce bi yasam olabilir. astral seyahatte olabiliriz. ama net bir sey diyemiyorum. buna da agnostisizm diyorlar zaten.
0
inancın ya da inançsızlığın ikna edilecek bir tarafı yoktur. her şey zihinde biter. ve inancın ya da inançsızlığı neden birilerine anlatmak zorunda olduğunu da anlamıyorum.
neden inanıyorsun dersen, inanmak istediğim için. bu dünyadaki adaletsizliklerin/adaletsizlerin bunun bedelini ödemesi gerektiğini istiyorum burada olmasa bile mahkeme-i kübra'da.
hz. ali'nin bir olayı var hani. ya varsa diye. bazen de bunu düşünüyorum, ya varsa diyerek.
neden inanıyorsun dersen, inanmak istediğim için. bu dünyadaki adaletsizliklerin/adaletsizlerin bunun bedelini ödemesi gerektiğini istiyorum burada olmasa bile mahkeme-i kübra'da.
hz. ali'nin bir olayı var hani. ya varsa diye. bazen de bunu düşünüyorum, ya varsa diyerek.
0
kuran oku. sonrasında ya dinden çıkarsın ya da imanın pekişir.
0
Bu vesileyle ben de içimdekileri yazıya dökeyim. Ailem çoğunluğun ailesi gibi müslüman ama dindar değil. Babam ben müslümanım der ama oruç tuttuğunu namaz kıldığını görmedim. Belki değildir ama baskıdan dolayı söyleyemiyordur. Annem babama göre daha dindar. Ramazanda oruç kaçırmaz, her bayram kurban kesmek için ilk hamleyi annem yapar falan fistan ama üst üste geçirdiği hastalıklardan ameliyatlardan sonra o da sorgulamaya başladı fakat inancını kaybetmedi.
Her neyse anlatmaya çalıştığım şey müslüman olarak doğmuş olmam. Kars'ta büyüdüm ve çevremde ben dahil herkes müslümandı ama oruç tutmaktan, namaz kılmaktan ve kurban kesilmesinden, hacca gitmekten hiç haz etmedim. Böyle düşünmemde babam önemli bir etken oldu ve ben de babamın yolundan yürümeye başladım. Zorunlu din dersinden oldum olası haz etmedim ve ilköğretimde 85 altındaki tek notum din kültürüydü (namaz kılamadım diye 65 vermişti dinci). Liseyi izmirde okuyunca çevrem de değişti, agnostik, ateist, apateist ve hıristiyan arkadaşlarım oldu. Ben daha çok sorgulamaya başladım ama kendimi hala müslüman olarak tanımlıyordum.
Üniversiteye geçtiğimde ise artık islamiyetin doğru din olmadığına emin olmuştum. Gerek Arap baharı olayları, IŞİD ve bilimum ortadoğu olayları hiçbir şeyin gerçek islam olmadığı sonucuna varmama birer sebep oldu. Ayrıca sözlükte ve bazı gayrimüslim facebook sayfalarında da tartışılan ayetler üzerinden daha çok sorguladım. Düşündükçe kendi inancımı yarattım kafamda. Sorular sordum kendime. Bana göre tanrı nasıl bir şey? İnanç ve ibadetler nasıl olmalı? Ahlaki kurallar nasıl şekillenmeli gibi sorular sordum kendime. Sonunda kendimi deist olarak tanımlayabileceğim şekilde buldum.
Sonuç olarak çevrendekilerinden inançlarını alma. Görüşlerini al. Kendi mantık çerçevende şekillendir ve kendi inancını yarat. Bir kalıba sığmak istiyorsan bütün inançları tek tek araştır illa bi kitaba gerek yok internette yeterince bilgiler mevcut ama bir kalıba girmek için de mantığından taviz verme. Çünkü bu senin inancın, kimsenin senin inancını sorgulamaya ve yargılamaya hakkı yok.
Her neyse anlatmaya çalıştığım şey müslüman olarak doğmuş olmam. Kars'ta büyüdüm ve çevremde ben dahil herkes müslümandı ama oruç tutmaktan, namaz kılmaktan ve kurban kesilmesinden, hacca gitmekten hiç haz etmedim. Böyle düşünmemde babam önemli bir etken oldu ve ben de babamın yolundan yürümeye başladım. Zorunlu din dersinden oldum olası haz etmedim ve ilköğretimde 85 altındaki tek notum din kültürüydü (namaz kılamadım diye 65 vermişti dinci). Liseyi izmirde okuyunca çevrem de değişti, agnostik, ateist, apateist ve hıristiyan arkadaşlarım oldu. Ben daha çok sorgulamaya başladım ama kendimi hala müslüman olarak tanımlıyordum.
Üniversiteye geçtiğimde ise artık islamiyetin doğru din olmadığına emin olmuştum. Gerek Arap baharı olayları, IŞİD ve bilimum ortadoğu olayları hiçbir şeyin gerçek islam olmadığı sonucuna varmama birer sebep oldu. Ayrıca sözlükte ve bazı gayrimüslim facebook sayfalarında da tartışılan ayetler üzerinden daha çok sorguladım. Düşündükçe kendi inancımı yarattım kafamda. Sorular sordum kendime. Bana göre tanrı nasıl bir şey? İnanç ve ibadetler nasıl olmalı? Ahlaki kurallar nasıl şekillenmeli gibi sorular sordum kendime. Sonunda kendimi deist olarak tanımlayabileceğim şekilde buldum.
Sonuç olarak çevrendekilerinden inançlarını alma. Görüşlerini al. Kendi mantık çerçevende şekillendir ve kendi inancını yarat. Bir kalıba sığmak istiyorsan bütün inançları tek tek araştır illa bi kitaba gerek yok internette yeterince bilgiler mevcut ama bir kalıba girmek için de mantığından taviz verme. Çünkü bu senin inancın, kimsenin senin inancını sorgulamaya ve yargılamaya hakkı yok.
0
çok ilginçtir ki ben de benzer süreçlerden geçtim. babamın aşırı dindarlığı yüzünden ben de dindar büyüdüm. daha sonra kendi kendime şüphe duymaya başladım ve artık inanmıyorum dediğim anda bile içimde garip bir his vardı. yani tamamen kopamıyordum. mesela babam üzülmesin diye oruç tutuyor gibi yapıyordum ama gerçekten de tutuyordum. hani o yokken dur şu suyu içeyim demiyordum. çekingenlik vardı.
sonra tekrar inanır gibi oldum ama bir gün 5 vakit namazını kılmaya çalışan bir arkadaşımla konuşurken, "allah'ın kuran'da bu kadar sinirli olması garip geliyor" demesiyle bende yine bir şeyler kopmaya başladı.
yani evrenin büyüklüğünü, ultra büyük varlıklardan nano büyüklükteki varlıklara kadar kompleks yapılarını, bugün teknolojide geldiğimiz noktayı ve eğer bir yaratıcı varsa tüm bunların yaratıcısı olduğundan ve de daha fazlasına hakim olduğundan dolayı; bu yaratıcının karşılıklı rızaya dayalı sekse, ne bileyim bir kadının giyinmesi gereken kıyafete falan sınırlamalar getirmesi, bu kadar şeye hakim olan bir varlığın insanları kendi adına savaşmaya, kan dökmeye davet etmesi falan garip geldi. bu yazdığım paragrafı anlatabilmek ve senin anlayabilmen çok önemli. düşünsene bu evreni yaratan, düşünce tarihimizde geldiğimiz son noktadan daha ileri bir olgunlukta olması gereken bir varlık seni savaşmaya teşvik ediyor, inanmayan bir insanı sonsuz azapla tehdit ediyor. bunları düşündükçe inancımı kaybettim ben de. ve eskisi gibi de değil, bu konuda içimde hiçbir his vs. de kalmadı artık. belki bir yaratıcı olabilir ama herhangi bir semavi dinin doğru olduğunu düşünmüyorum.
sonra tekrar inanır gibi oldum ama bir gün 5 vakit namazını kılmaya çalışan bir arkadaşımla konuşurken, "allah'ın kuran'da bu kadar sinirli olması garip geliyor" demesiyle bende yine bir şeyler kopmaya başladı.
yani evrenin büyüklüğünü, ultra büyük varlıklardan nano büyüklükteki varlıklara kadar kompleks yapılarını, bugün teknolojide geldiğimiz noktayı ve eğer bir yaratıcı varsa tüm bunların yaratıcısı olduğundan ve de daha fazlasına hakim olduğundan dolayı; bu yaratıcının karşılıklı rızaya dayalı sekse, ne bileyim bir kadının giyinmesi gereken kıyafete falan sınırlamalar getirmesi, bu kadar şeye hakim olan bir varlığın insanları kendi adına savaşmaya, kan dökmeye davet etmesi falan garip geldi. bu yazdığım paragrafı anlatabilmek ve senin anlayabilmen çok önemli. düşünsene bu evreni yaratan, düşünce tarihimizde geldiğimiz son noktadan daha ileri bir olgunlukta olması gereken bir varlık seni savaşmaya teşvik ediyor, inanmayan bir insanı sonsuz azapla tehdit ediyor. bunları düşündükçe inancımı kaybettim ben de. ve eskisi gibi de değil, bu konuda içimde hiçbir his vs. de kalmadı artık. belki bir yaratıcı olabilir ama herhangi bir semavi dinin doğru olduğunu düşünmüyorum.
0
Şahsen seni kendi inandığım şeye ikna etmek istemem. Zaten kimse kimseyi ikna falan edemez, kişi kendi isterse ikna olur, inanır. İstemiyorsa olmaz o iş.
Önce insanı, zihni, bilinci ve bilinçaltını tanımanı tavsiye ederim. Bir yandan da Allah'ın insanlara neleri tavsiye ettiğini, insanları neye yönekttiğini ve nelerden vazgeçirmeye çalıştığını görmeye çalış, kendi aklınla.
Düşüncen yetmedikçe sorgula ve oku. Oku ve sorgula. Amacın inanmak veya inanmamak olmasın, amacın doğruluk olsun. Amacın iyilik olsun. Kendine amaçlar edin.
Ve bil ki insanoğlu asla mükemmel değildir, mükemmel olmaya yetenekli değildir ve olamaz. Yapısı müsait değil çünkü. İnsanlar çeşit çeşittir, her insanın her algısı ve yeteneği çok farklılıklar gösterir. Herkesin her şeyi aynı anda anlayamaması gibi. O yüzden herkes tektir ya...
Kendin oku, kendin düşün, kendin hisset. Amaçlarını iyi ve güzel belirle. Kendini tanı. Kendini tanıdıkça ufkun çok çok çok açılır.
Önce insanı, zihni, bilinci ve bilinçaltını tanımanı tavsiye ederim. Bir yandan da Allah'ın insanlara neleri tavsiye ettiğini, insanları neye yönekttiğini ve nelerden vazgeçirmeye çalıştığını görmeye çalış, kendi aklınla.
Düşüncen yetmedikçe sorgula ve oku. Oku ve sorgula. Amacın inanmak veya inanmamak olmasın, amacın doğruluk olsun. Amacın iyilik olsun. Kendine amaçlar edin.
Ve bil ki insanoğlu asla mükemmel değildir, mükemmel olmaya yetenekli değildir ve olamaz. Yapısı müsait değil çünkü. İnsanlar çeşit çeşittir, her insanın her algısı ve yeteneği çok farklılıklar gösterir. Herkesin her şeyi aynı anda anlayamaması gibi. O yüzden herkes tektir ya...
Kendin oku, kendin düşün, kendin hisset. Amaçlarını iyi ve güzel belirle. Kendini tanı. Kendini tanıdıkça ufkun çok çok çok açılır.
0
Insan ne ile yaşar? Tolstoy bulursan oku.
Eserde Tolstoy bi Rus atasozunu hatirlatiyor:Bir insan ailesiz yaşar ama tanrisiz asla.
Eserde Tolstoy bi Rus atasozunu hatirlatiyor:Bir insan ailesiz yaşar ama tanrisiz asla.
0
Gectigin yoldan zamaninda gecmis bir dinsiz imansiz olarak ufak bir sey dikkatimi cekti.
"ya bu namazlari bosuma kiliyorsak, bosu bosuna oruc tutup ac kaliyorsak" gibi bir mantik yurutulmus. Bu benim biraz tuhafima gitti. Inancsiz biri olarak ibadet ve orucu bir kulfet olarak gormedim hic. Cogu dindar kisi bu ibadetleri "zorunluluktan" mi yapiyor? Inanan biri icin bence ibadet etmek ic rahatlatici bir sey olmali. Yukarida birinin seni gozettigine dair bir inancin var, ibadet ederken direk onunla bir iletisim kurdugunu dusunuyorsun falan, bunun ic rahatlatici bir sey olmasi lazim. En azindan inancli zamanlarimda benim icin oyleydi.
Hala mesela oruc genel olarak cekici gelir bana (tabii insanlarin gunduz ac kalip sonra iftar vakti butun aileyle en sicak ortamlarda en buyuk ziyafet sofralarinda iftar ettikleri oruc degil; en basitinden oruc yoksulun halinden anlamak ise iftarlar da ölçülü ve minimal olmali bence yoksa aksama ziyafet olacagini bilerek yoksulculuk oynamasi kolay; ama neyse o ayri tartisma konusu). Sadece islam dininde pratik edildigi sekilde degil, kendini belli donemlerde belli seylerden bilerek mahrum birakma fikri hosuma gidiyor bu yemek icmek zorunda olmak degil. Insanin kendini tanimasi acisindan hos seyler bence. Zor zamanlarimda tepedeki bir gucun dualarima karsilik verme ihtimali olduguna da inanmak ve bunun icin ibadet edebilmek isterdim; rahatlatici bir sey olurdu ama oyle bir sey olmadigini bildigimden yapabilecegim seyler degil tabii ki.
Bu ibadetleri huzur bulmak ile cehennem korkusuyla yapmak arasinda bir fark var bence. Neyse cok yardimci olmadi eminim sadece inancli veya inancin kiyisinda biri olarak ibadete bakis seklin dikkatimi cekti, belki uzerinde biraz dusunulesi olabilir demek istedim belki de. kolay gelsin.
"ya bu namazlari bosuma kiliyorsak, bosu bosuna oruc tutup ac kaliyorsak" gibi bir mantik yurutulmus. Bu benim biraz tuhafima gitti. Inancsiz biri olarak ibadet ve orucu bir kulfet olarak gormedim hic. Cogu dindar kisi bu ibadetleri "zorunluluktan" mi yapiyor? Inanan biri icin bence ibadet etmek ic rahatlatici bir sey olmali. Yukarida birinin seni gozettigine dair bir inancin var, ibadet ederken direk onunla bir iletisim kurdugunu dusunuyorsun falan, bunun ic rahatlatici bir sey olmasi lazim. En azindan inancli zamanlarimda benim icin oyleydi.
Hala mesela oruc genel olarak cekici gelir bana (tabii insanlarin gunduz ac kalip sonra iftar vakti butun aileyle en sicak ortamlarda en buyuk ziyafet sofralarinda iftar ettikleri oruc degil; en basitinden oruc yoksulun halinden anlamak ise iftarlar da ölçülü ve minimal olmali bence yoksa aksama ziyafet olacagini bilerek yoksulculuk oynamasi kolay; ama neyse o ayri tartisma konusu). Sadece islam dininde pratik edildigi sekilde degil, kendini belli donemlerde belli seylerden bilerek mahrum birakma fikri hosuma gidiyor bu yemek icmek zorunda olmak degil. Insanin kendini tanimasi acisindan hos seyler bence. Zor zamanlarimda tepedeki bir gucun dualarima karsilik verme ihtimali olduguna da inanmak ve bunun icin ibadet edebilmek isterdim; rahatlatici bir sey olurdu ama oyle bir sey olmadigini bildigimden yapabilecegim seyler degil tabii ki.
Bu ibadetleri huzur bulmak ile cehennem korkusuyla yapmak arasinda bir fark var bence. Neyse cok yardimci olmadi eminim sadece inancli veya inancin kiyisinda biri olarak ibadete bakis seklin dikkatimi cekti, belki uzerinde biraz dusunulesi olabilir demek istedim belki de. kolay gelsin.
0
gergin ve agresif bir dini ortamda büyüyor olmamız hasebiyle kendini şu anda huzursuz hissetmen gayet doğal. ilk başlarda bende de aynısı olmuştu ancak daha fazla okumayla dinden çıktığım ilk zamanlardaki huzursuzluğun yerini rahatlama, özgür hissetme ve sürekli sorgulayan bir zihin aldı.
0
yazdığın yazının altına imzamı atarım, aynılarını yaşadım.
benim sorularıma da düzgün cevap veren birisini bulamadım.
bu yüzden bende soğudum dinden.
Allah'a inanıyorum ama din bana biraz saçma geliyor.
benim sorularıma da düzgün cevap veren birisini bulamadım.
bu yüzden bende soğudum dinden.
Allah'a inanıyorum ama din bana biraz saçma geliyor.
0
Merhabalar
Sizi çok iyi anlıyorum. Aynı yollardan geçtim. Uzun bir süre tüm yaptığım ibadetleri bıraktım ve herşeyi sorgulamaya başladım. Ve burada anlatsam da çoğu kişinin inanamayacagi bir durumla karşılaşacak tekrardan namaza başladım daha öncekilerden daha fazla lezzet alarak üstelik. Elhamdülillah şu an içimde onun varlığıyla ilgili tek bir şüphe yok.
Bu süreçte Emre Dorman, Caner Taslaman ve 19 konusundaki fikirlerine katılmasam da sorgulayıcı fikirlerinden dolayı edip yükseli youtube dan izlemenizi tavsiye ederim. Ne yazık ki bir çok safsata ve uydurma hadisler nedeniyle insanlar doğru yanıtlara ulaşamayınca bocalayabiliyor. Dilerim Allah tez zamanda sizi de hidayetine kavuşturur...
Sizi çok iyi anlıyorum. Aynı yollardan geçtim. Uzun bir süre tüm yaptığım ibadetleri bıraktım ve herşeyi sorgulamaya başladım. Ve burada anlatsam da çoğu kişinin inanamayacagi bir durumla karşılaşacak tekrardan namaza başladım daha öncekilerden daha fazla lezzet alarak üstelik. Elhamdülillah şu an içimde onun varlığıyla ilgili tek bir şüphe yok.
Bu süreçte Emre Dorman, Caner Taslaman ve 19 konusundaki fikirlerine katılmasam da sorgulayıcı fikirlerinden dolayı edip yükseli youtube dan izlemenizi tavsiye ederim. Ne yazık ki bir çok safsata ve uydurma hadisler nedeniyle insanlar doğru yanıtlara ulaşamayınca bocalayabiliyor. Dilerim Allah tez zamanda sizi de hidayetine kavuşturur...
0
bunun tam cevabı yoktur ki; zaten, hemen her insan bu ikilemi yaşıyordur. dünya edebiyatından klasikler okurken hemen tüm kitaplar tanrıya yer vermişler bir şekilde ondan söz ediyorlar. ben diyorum tüm hafızaları meşgul ediyorsa şayet tanrıyı fazla hafife almamak lazım.
0
mesele inanıp inanmak işte. sana anlatılanlar seni ikna ediyorsa inanırsın. etmiyorsa inanmazsın. illa din değiştireceğim dersen agnostik ol. burası çok güzel.
0
mustafaozturkarsivi.blogspot.com.tr
İhtiyacın olan cevap bu. Allah sana bana hepimize hidayet versin.
İhtiyacın olan cevap bu. Allah sana bana hepimize hidayet versin.
0
"Aristo insanı mantıklı bir varlık olarak tarif etmiştir. İnsan mantıklı değildir; ve böyle olması da iyi bir şeydir çünkü güzel olan her şey mantıksızlık sayesinde varolmaktadır. Mantık, matematiği doğurur; mantıksızlık ise şiiri. Mantık, bilimi getirir; mantıksızlık ise dini. Mantık ile piyasa, para, pul gelir; mantıksızlık ile de aşk, şarkı,dans. Evet, insanın mantıksız olması iyidir. İnsan mantıksızdır.
Pek çok tanım konmuştur. Ben derim ki insan dedikodu üreten bir hayvandır. Mitler üretir - tüm mitler aslında dedikodudur. İnsan dinler, mitler, varoluş hikayeleri yaratır. İnsanlığın ta en başından beri insanoğlu güzel mitolojiler yaratmaktadır. Tanrı'yı yaratmaktadır. Tanrı'nın dünyayı yarattığı fikrini yaratmıştır; ve güzel mitler yaratmaktadır. Devamlı üretir, durmadan yeni mitler üretir. İnsan mit yaratan bir hayvandır; ve eğer etrafında bir mit olmasa hayat çok sıkıcı olurdu.
Modern hayatın sorunu işte bu: tüm eski mitlerden vazgeçildi. Aptal rasyoneller onların aleyhinde çok fazla konuştu. Mitlerden vazgeçildi çünkü bir mite karşı durursan o savunmasız kalır. Kendini savunamaz. Çok kırılgandır; çok naziktir. Onunla savaşa girersen mutlaka yıkımına yol açarsın, ama onu yok ederek insan kalbinin bir güzelliğini yok etmiş oluyorsun. Önemli olan mit değildir, mit semboliktir sadece - kalpteki kökleri ise derinlere iner. Miti öldürürsen kalbi de öldürürsün.
Şimdi, tüm dünyada, mitleri öldüren o rasyonalistler hayatın anlamsız olduğunu, şiirin artık varolmadığını, mutlu olmak için bir neden kalmadığını, coşkuya yer olmadığını görüyorlar. Bütün neşe yokoldu. Mit olmayınca dünya bir pazar yerine dönüşür; bütün tapınaklar ortadan kalkar. Mit olmayınca tüm ilişkiler birer alışverişten ibaret olur; içlerinde sevgi barınmaz. Mit olmayınca koskoca boşlukta yalnız - kalırsın
Eğer aydınlanmamışsan o şekilde yaşamazsın; kendini anlamsız hissedersin, derin bir umutsuzluğa kapılıp bunalıma girersin. İntihar girişimine başlarsın. Yaşam anlamını yitirmiş olduğundan kendini kaybetmek için mutlaka bir yol bulursun - uyuşturucu, içki, seks - böylece kendini unutabilirsin."
Pek çok tanım konmuştur. Ben derim ki insan dedikodu üreten bir hayvandır. Mitler üretir - tüm mitler aslında dedikodudur. İnsan dinler, mitler, varoluş hikayeleri yaratır. İnsanlığın ta en başından beri insanoğlu güzel mitolojiler yaratmaktadır. Tanrı'yı yaratmaktadır. Tanrı'nın dünyayı yarattığı fikrini yaratmıştır; ve güzel mitler yaratmaktadır. Devamlı üretir, durmadan yeni mitler üretir. İnsan mit yaratan bir hayvandır; ve eğer etrafında bir mit olmasa hayat çok sıkıcı olurdu.
Modern hayatın sorunu işte bu: tüm eski mitlerden vazgeçildi. Aptal rasyoneller onların aleyhinde çok fazla konuştu. Mitlerden vazgeçildi çünkü bir mite karşı durursan o savunmasız kalır. Kendini savunamaz. Çok kırılgandır; çok naziktir. Onunla savaşa girersen mutlaka yıkımına yol açarsın, ama onu yok ederek insan kalbinin bir güzelliğini yok etmiş oluyorsun. Önemli olan mit değildir, mit semboliktir sadece - kalpteki kökleri ise derinlere iner. Miti öldürürsen kalbi de öldürürsün.
Şimdi, tüm dünyada, mitleri öldüren o rasyonalistler hayatın anlamsız olduğunu, şiirin artık varolmadığını, mutlu olmak için bir neden kalmadığını, coşkuya yer olmadığını görüyorlar. Bütün neşe yokoldu. Mit olmayınca dünya bir pazar yerine dönüşür; bütün tapınaklar ortadan kalkar. Mit olmayınca tüm ilişkiler birer alışverişten ibaret olur; içlerinde sevgi barınmaz. Mit olmayınca koskoca boşlukta yalnız - kalırsın
Eğer aydınlanmamışsan o şekilde yaşamazsın; kendini anlamsız hissedersin, derin bir umutsuzluğa kapılıp bunalıma girersin. İntihar girişimine başlarsın. Yaşam anlamını yitirmiş olduğundan kendini kaybetmek için mutlaka bir yol bulursun - uyuşturucu, içki, seks - böylece kendini unutabilirsin."
0
çözüm deizm. bir şekilde kendinizi ikna edebilirseniz bu görüşle ateizme materyalizme göre daha mutlu olursunuz. en kötü agnostisizm
0
Belki de sorgulamaya basladigin icin sukretmelisin, kendini kotu hissetme, suclama, bu gercek imana ermeden once gecilmasi gereken bir surec, tamamlanmasi gereken bir tuneldir, eger dogru kullanmayi basarabilirsen, bu tunelden nasiplenmeyi istersen.
Peygamberler bile kalplerinin mutmain olmasini isterlerken, neden insan koru korune baglandigini farkina vardiginda bosluga dusmesin ki?
BAKARA-260 için 40 meâl bulundu. Bayraktar Bayraklı (2/BAKARA-260: Hani İbrâhim, “Ey Rabbim! Ölüye nasıl hayat verdiğini bana göster!” demişti. O da, “Yoksa inanmıyor musun?” diye sormuştu. İbrâhim, “Evet, inanıyorum ama kalbim tamamen doyuma ulaşsın” deyince Allah, “Dört kuş al ve onlara sana itaat etmeyi öğret, sonra onları her tepeye ayrı ayrı sal; sonra da onları çağır. Uçarak sana gelecekler. Bil ki Allah, her şeyden üstündür, hikmet sahibidir” dedi.) / Cemal Külünkoğlu (2/BAKARA-260: Hani İbrahim: “Ey Rabbim! Ölüye nasıl hayat verdiğini bana göster!” demişti. (Allah da:) “Ne o, yoksa inanmadın mı?” diye sormuştu. O da: “Hayır (inandım), ama (görmeme izin ver) ki kalbim tamamen yatışsın” dedi. Bunun üzerine Allah buyurdu ki: “Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak (uçarak) sana gelirler. Muhakkak ki Allah mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.”)
Hz Ibrahim inanmiyor muydu? Inaniyordu, ama sorularini sormaya devam etti, gormek istedi, kalbinin tatmin olmasini istedi. Senin icin de bu durum gayet normaldir zannediyorum.
Dervisler senelerce imtihandan gecmisler, pismek icin, olgunluga ulasmak icin nice yollar katetmisler, bu yol zordur cunku. Yunus Emre 21 yasindayken acaba ne haldeydi? O da belki aile baskisiyla basini kapatan bir kadin gibi caresiz haldeydi, ama yola ciktiginda pes etmedi, ARAMAYA DEVAM ETTI. 21 yas bence hic bir sey, hatta 90 bile bazen hic bir sey.
Belki ne yaparsan yap kafana oturmaz, cunku bu yolculuk, sorgulama olan akilla cikilan bir yol, ama kalpsiz, hissiz olmuyor. istersen Buddha oku, Dhammapada oku, Kabbalah oku, Incil oku, Kur'an oku, hepsi sana ayni seyi soyleyecek, kalbine iyi bak.
Kalbine her hangi bir kitapla ulasamayabilirsin, kalbine ulasmak icin Eksi Duyuru;dan yardim isteme, ne olur, Allah'tan yardim iste. Beni duyuyorsan, kalbime dokunmak istiyorum, mumkun mu, diye sor, ya da kendi stilin ne ise. Karsina kapilar acacaktir.
Ben senin gecirdigin sureci gecirmistim, hala da bitmedi, bir suru kitap okudum, bir suru hocayla gorustum, ama hic bir sey, dualar kadar yardim etmiyor insana. Istersen sadece denemek icin deney yap, karsina cikanlara sasiracaksin. Ve Kur'an'i ilk okumaya basladigimda, Allah'in bu kadar cok DUSUNUN demesi beni sok etmisti, o da zaten dusunmeni istiyor, sorgulamani, bu ona ulasman icin bir adimdir belki de.
Allah yardimcin olsun, cunku kalpleri en iyi o bilir.
Peygamberler bile kalplerinin mutmain olmasini isterlerken, neden insan koru korune baglandigini farkina vardiginda bosluga dusmesin ki?
BAKARA-260 için 40 meâl bulundu. Bayraktar Bayraklı (2/BAKARA-260: Hani İbrâhim, “Ey Rabbim! Ölüye nasıl hayat verdiğini bana göster!” demişti. O da, “Yoksa inanmıyor musun?” diye sormuştu. İbrâhim, “Evet, inanıyorum ama kalbim tamamen doyuma ulaşsın” deyince Allah, “Dört kuş al ve onlara sana itaat etmeyi öğret, sonra onları her tepeye ayrı ayrı sal; sonra da onları çağır. Uçarak sana gelecekler. Bil ki Allah, her şeyden üstündür, hikmet sahibidir” dedi.) / Cemal Külünkoğlu (2/BAKARA-260: Hani İbrahim: “Ey Rabbim! Ölüye nasıl hayat verdiğini bana göster!” demişti. (Allah da:) “Ne o, yoksa inanmadın mı?” diye sormuştu. O da: “Hayır (inandım), ama (görmeme izin ver) ki kalbim tamamen yatışsın” dedi. Bunun üzerine Allah buyurdu ki: “Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak (uçarak) sana gelirler. Muhakkak ki Allah mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.”)
Hz Ibrahim inanmiyor muydu? Inaniyordu, ama sorularini sormaya devam etti, gormek istedi, kalbinin tatmin olmasini istedi. Senin icin de bu durum gayet normaldir zannediyorum.
Dervisler senelerce imtihandan gecmisler, pismek icin, olgunluga ulasmak icin nice yollar katetmisler, bu yol zordur cunku. Yunus Emre 21 yasindayken acaba ne haldeydi? O da belki aile baskisiyla basini kapatan bir kadin gibi caresiz haldeydi, ama yola ciktiginda pes etmedi, ARAMAYA DEVAM ETTI. 21 yas bence hic bir sey, hatta 90 bile bazen hic bir sey.
Belki ne yaparsan yap kafana oturmaz, cunku bu yolculuk, sorgulama olan akilla cikilan bir yol, ama kalpsiz, hissiz olmuyor. istersen Buddha oku, Dhammapada oku, Kabbalah oku, Incil oku, Kur'an oku, hepsi sana ayni seyi soyleyecek, kalbine iyi bak.
Kalbine her hangi bir kitapla ulasamayabilirsin, kalbine ulasmak icin Eksi Duyuru;dan yardim isteme, ne olur, Allah'tan yardim iste. Beni duyuyorsan, kalbime dokunmak istiyorum, mumkun mu, diye sor, ya da kendi stilin ne ise. Karsina kapilar acacaktir.
Ben senin gecirdigin sureci gecirmistim, hala da bitmedi, bir suru kitap okudum, bir suru hocayla gorustum, ama hic bir sey, dualar kadar yardim etmiyor insana. Istersen sadece denemek icin deney yap, karsina cikanlara sasiracaksin. Ve Kur'an'i ilk okumaya basladigimda, Allah'in bu kadar cok DUSUNUN demesi beni sok etmisti, o da zaten dusunmeni istiyor, sorgulamani, bu ona ulasman icin bir adimdir belki de.
Allah yardimcin olsun, cunku kalpleri en iyi o bilir.
0
içinde bulunduğum durum çok normal.
şöyle düşün, günlerce zifiri karanlıktasın ve bir anda gözüne ışık tutmuşlar. gözlerinin kamaşması normal. her yer aydınlık ama hiçbir şey göremiyorsun. gözün ışığa alıştığında gerçekleri net olarak göreceksin. biraz zamana ihtiyacın var. bir dine inanmak çok kolaydır. başına gelmiş ve gelebilecek tüm her şeyi yaratıcıya havale etmek, hesabının sorulacağına inanmak filan insanı rahatlatır, güvende hissettirir. şimdi bu güven ortamın sarsılmış. o kadar da güvende olmama ihtimalin gün yüzüne çıkmış. haliyle bilincin bunu reddediyor. tekrar o güvenli, konforlu, rahat alana dönmek istiyor. bu nedenle "yeniden" inanma yolunda çabalıyorsun. bir de tam tersini yap. inanmayanlar neden inanmıyor onları araştır. ateist forumlarını oku, dindar insanlarla değil bir de inanmayanlarla sohbet et. belki de yaratıcının olmaması o kadar korkulacak bir şey değildir. belki de uçan insanlar, balığın içinde yaşayanlar, uçan atlar, bir asa darbesiyle yarılan denizler bizim dünyamıza değil harry potter evrenine aittir. belki bunları görürsen gerçekten kendi evreninde, gerçekliğin içinde yaşamaya başlayacaksındır. korkma! ilk emri uygula! oku! ama, korkmadan oku! "ya yoksa!" veya "ya varsa!" korkusuyla değil, anlamak, öğrenmek için oku!
sadece din değil, hayattaki her şey hakkında yazılmış bu kitabı oku. mesela www.dr.com.tr
şöyle düşün, günlerce zifiri karanlıktasın ve bir anda gözüne ışık tutmuşlar. gözlerinin kamaşması normal. her yer aydınlık ama hiçbir şey göremiyorsun. gözün ışığa alıştığında gerçekleri net olarak göreceksin. biraz zamana ihtiyacın var. bir dine inanmak çok kolaydır. başına gelmiş ve gelebilecek tüm her şeyi yaratıcıya havale etmek, hesabının sorulacağına inanmak filan insanı rahatlatır, güvende hissettirir. şimdi bu güven ortamın sarsılmış. o kadar da güvende olmama ihtimalin gün yüzüne çıkmış. haliyle bilincin bunu reddediyor. tekrar o güvenli, konforlu, rahat alana dönmek istiyor. bu nedenle "yeniden" inanma yolunda çabalıyorsun. bir de tam tersini yap. inanmayanlar neden inanmıyor onları araştır. ateist forumlarını oku, dindar insanlarla değil bir de inanmayanlarla sohbet et. belki de yaratıcının olmaması o kadar korkulacak bir şey değildir. belki de uçan insanlar, balığın içinde yaşayanlar, uçan atlar, bir asa darbesiyle yarılan denizler bizim dünyamıza değil harry potter evrenine aittir. belki bunları görürsen gerçekten kendi evreninde, gerçekliğin içinde yaşamaya başlayacaksındır. korkma! ilk emri uygula! oku! ama, korkmadan oku! "ya yoksa!" veya "ya varsa!" korkusuyla değil, anlamak, öğrenmek için oku!
sadece din değil, hayattaki her şey hakkında yazılmış bu kitabı oku. mesela www.dr.com.tr
0
gerçekten ahlaklı olmayı iyi olmayı aklı ve mantığı merkeze koyuyorsun sonra -bence- dolaylı olarak kuran'ın eksik ve anlaşılmaz olduğunu iddia eden tefsirleri mealleri ve hacı hoca yorumlarını falan hayatından siliyorsun, mezhepleri falan da unutup hadislerin tümünü de sahih mahih demeden kenara koyuyorsun ve sadece kuran okuyorsun.
bence tekrar inanmak için bunları yapman lazım, hala daha olmuyorsa bilemiyorum altan.
bence tekrar inanmak için bunları yapman lazım, hala daha olmuyorsa bilemiyorum altan.
0
Yapacak tek şey, bilinçli inanacaksınız ya da bu şüphe sizi imansız biri yapacak.
İslamın bir felsefesi var. Kur'an mealini ön yargısız baştan sona okuyun ve kararınızı verin. Kişiler eksik bilgilerle kafanızı daha çok karıştırabilir.
.
İslamın bir felsefesi var. Kur'an mealini ön yargısız baştan sona okuyun ve kararınızı verin. Kişiler eksik bilgilerle kafanızı daha çok karıştırabilir.
.
0
sorun nedir burada tam olarak? hiç bir neden olmaksızın kendine karşı ya da topluma karşı iyi, ahlaklı olmak çok mu zor veya ahlaksız olmak içip yanıp tutuşuyosun da inançlı olmak mı seni durduruyo? birileri çıkıp hayır bak sadece kuran oku dese ve ikna olsan ne olacak? ya da hepsinin insan ürünü olduğunu öğrensen inanarak geçirdiğin yılların telafisini yaşamının geri kalanında hiç kural tanımadan mı kapatmak mı isteyeceksin?
içinde yaşadığın toplumda bir şekilde etkileşimde bulunduğun insanların hayatına, haklarına saygılı olmak için, içinde Allah kelamı olduğu iddia edilen laflardan birinde erkeklere cennette göğüsleri yeni tomurcuklanmış kızların vaad edildiği bir kitabın hakikat olup olmamasına emin mi olman gerekiyor?
çağımızda artık tarih boyunca yaşanmış toplumsal olayların sonuçları yada yaşanmışlıkların insan hayatına getirdiği fayda zararların ne olduğunun bu zamana kadar kollektif biçimde toplandığı güncel medeni bilgiler neyi söylüyorsa ve medeni olmak neyi gerektiriyorsa onu yapmak ve onun yolunda olmaktan başka arayışın sebebi nedir? üzerinde binlerce muhalefet olan bilgilerin peşinden gitmek nedir??
bu sözde ikileme sebep olan ne varsa önümüzdeki yüzyılda ya da daha kısa bir süre içerisinde dünyadaki enformasyon kanalları şimdiki gibi kalırsa sadece sen değil dünya tarafından herkes tarafından anlaşılmış olacak.. sadece bu geçiş umarım mümkün olduğunca az acı ile ya da hiç bi insanın canı yanmadan olur.
demem o ki her ne yaparsan yap bu eylemlerinle bir başkasına bir zarar üzüntü vermediğin, hakkına girmediğin sürece kati suretle sen günahsızsındır. iman edilecek en büyük ve yeter öğreti de budur.
içinde yaşadığın toplumda bir şekilde etkileşimde bulunduğun insanların hayatına, haklarına saygılı olmak için, içinde Allah kelamı olduğu iddia edilen laflardan birinde erkeklere cennette göğüsleri yeni tomurcuklanmış kızların vaad edildiği bir kitabın hakikat olup olmamasına emin mi olman gerekiyor?
çağımızda artık tarih boyunca yaşanmış toplumsal olayların sonuçları yada yaşanmışlıkların insan hayatına getirdiği fayda zararların ne olduğunun bu zamana kadar kollektif biçimde toplandığı güncel medeni bilgiler neyi söylüyorsa ve medeni olmak neyi gerektiriyorsa onu yapmak ve onun yolunda olmaktan başka arayışın sebebi nedir? üzerinde binlerce muhalefet olan bilgilerin peşinden gitmek nedir??
bu sözde ikileme sebep olan ne varsa önümüzdeki yüzyılda ya da daha kısa bir süre içerisinde dünyadaki enformasyon kanalları şimdiki gibi kalırsa sadece sen değil dünya tarafından herkes tarafından anlaşılmış olacak.. sadece bu geçiş umarım mümkün olduğunca az acı ile ya da hiç bi insanın canı yanmadan olur.
demem o ki her ne yaparsan yap bu eylemlerinle bir başkasına bir zarar üzüntü vermediğin, hakkına girmediğin sürece kati suretle sen günahsızsındır. iman edilecek en büyük ve yeter öğreti de budur.
0
dantealighieri
20 yas disimin dis eti kismi uzun bi suredir(1 sene) sert ve sisik durumda. Ancak normal zamanlarda "uyutmayan" agrim yok. Sisigin rengi kirmizi degil. Bastirinca bi agrim yok. Sadece bazi zamanlarda agri yapiyo ancak rahatsiz eder sekilde sinuzit agrisi gibi oluyo sonra geciyo. en nihayetinde disci
20 yas disimin dis eti kismi uzun bi suredir(1 sene) sert ve sisik durumda. Ancak normal zamanlarda "uyutmayan" agrim yok. Sisigin rengi kirmizi degil. Bastirinca bi agrim yok. Sadece bazi zamanlarda agri yapiyo ancak rahatsiz eder sekilde sinuzit agrisi gibi oluyo sonra geciyo. en nihayetinde disciye gittim ve hemen 2 gun sonrasina cekelim dedi. Hatta cerrahiden anlaya hekim arkadasi gelecek. Yalniz herhangi bi ilac vermedi.
Kimle konussam niye ilac vermedi diyorlar. Tehlikeli diyolar. Icime kurt dustu. Bi sekilde cekilmesi sakincali midir?
Kimle konussam niye ilac vermedi diyorlar. Tehlikeli diyolar. Icime kurt dustu. Bi sekilde cekilmesi sakincali midir?
0
enfeksiyon, iltihap vs varsa antibiyotik verilir, iltihap kurusun da sonra çekeriz diye.
onun dışında bir ilaç verilmez. "niye ilaç vermedi?" diyenler nasıl bir ilaç vermesi gerektiğini düşünüyorlar anlamadım. tehlikeli olan neymiş?
(hayatım diş doktorunda geçti diyebilirim, 3 tane de çıkamayan 20 yaş dişimi çektirdim)
onun dışında bir ilaç verilmez. "niye ilaç vermedi?" diyenler nasıl bir ilaç vermesi gerektiğini düşünüyorlar anlamadım. tehlikeli olan neymiş?
(hayatım diş doktorunda geçti diyebilirim, 3 tane de çıkamayan 20 yaş dişimi çektirdim)
0
Aynı durumdayız. Bende de var o sislik. Pek agri yapmıyor ama antibiyotik verdi doktor. Pazartesi gidip cekirerecem.
0
anlattığın duruma göre antibiyotiğe gerek yok zaten.
doğru olanı yapmış.
doğru olanı yapmış.
0
Benim de 4 yirmilik dişim gomuluydu ve antibiyotik tedavisi vermeden çekti.
0
ilgilenip cevap yazan arkadaşlara çok teşekkür ederim.
bu akşam dişim çekildi. ne iğne yapılırken ne de çekim esnasında en ufak birşey bile hissetmedim. şu an bunu yazmadan tamponu da attım kanamam da yokç. çeken diş hekimi beyfendinin de maharetinden sanırım tabi ki.
bu da örnek bi durum olması açısından duyuruda yer almış oldu.
sevgiler
bu akşam dişim çekildi. ne iğne yapılırken ne de çekim esnasında en ufak birşey bile hissetmedim. şu an bunu yazmadan tamponu da attım kanamam da yokç. çeken diş hekimi beyfendinin de maharetinden sanırım tabi ki.
bu da örnek bi durum olması açısından duyuruda yer almış oldu.
sevgiler
0
caylakkk
Gençler,canlar haziran ayı içinde 7-8 günlük tatil planı için araç kiralamam gerekiyor. En ucuz kiralamayı nereden yapabilirim ? Bir çok web sitesi var hangisi güvenilirdir ?Daha önce kiralayanlar varsa onlar nereleri kullandılar ? Tavsiyelerinizi bekliyorum.Bu web sitesi nasıldır arkadaşlar ?? http
Gençler,canlar haziran ayı içinde 7-8 günlük tatil planı için araç kiralamam gerekiyor. En ucuz kiralamayı nereden yapabilirim ? Bir çok web sitesi var hangisi güvenilirdir ?
Daha önce kiralayanlar varsa onlar nereleri kullandılar ?
Tavsiyelerinizi bekliyorum.
Bu web sitesi nasıldır arkadaşlar ??
secure.economycarrentals.com
Daha önce kiralayanlar varsa onlar nereleri kullandılar ?
Tavsiyelerinizi bekliyorum.
Bu web sitesi nasıldır arkadaşlar ??
secure.economycarrentals.com
0
budget öneriyorum. araçları sürekli yeniliyorlar. sorunsuz temiz oluyor araçları. müşteri hizmeti de iyidir.
yani aslında şu araç kiralama şirketlerini al birinden vur ötekine ama budget içlerinde en iyisidir bana göre.
ayrıca dikkat etmeniz gereken birşey var mutlaka 2000 tlye kadar mini sigorta seçeneği ile alın aracı. günlük 15 lira civarı filan olur ama gözden çıkarın o tutarı. özellikle park ettiğiniz yerde sürtme çizilme hafif vuruk tarzı şeyler olursa hiç endişe etmezsiniz direk sigorta karşılar. aklınızda bulunsun.
yani aslında şu araç kiralama şirketlerini al birinden vur ötekine ama budget içlerinde en iyisidir bana göre.
ayrıca dikkat etmeniz gereken birşey var mutlaka 2000 tlye kadar mini sigorta seçeneği ile alın aracı. günlük 15 lira civarı filan olur ama gözden çıkarın o tutarı. özellikle park ettiğiniz yerde sürtme çizilme hafif vuruk tarzı şeyler olursa hiç endişe etmezsiniz direk sigorta karşılar. aklınızda bulunsun.
0
shotcrete
Eşim sistit olmuş da bunun için sandoz gibi bi ilaç vardı bilen var mı? Ya da işe yarayacak farklı bi ilaç da olabilir.. Şimdiden teşekkürler...
Eşim sistit olmuş da bunun için sandoz gibi bi ilaç vardı bilen var mı? Ya da işe yarayacak farklı bi ilaç da olabilir.. Şimdiden teşekkürler...
0
Hekime gitseniz çok daha iyi olur. Belki antibiyotik baslar belki idrar yolu antiseptigi de verir. Dozunun sorumluluğunu alabiliyor musunuz? Fazla gelirse sonra direnc falan olusmasin
0
Ya keşke götürebilsem de gitmiyo işte.. Daha önce de bikaç kez olduğu için nasıl olsa aynı ilacı verip gönderecek diyor :)
Antibiyotik verse de kullanmaz zaten. Bi ara sandoz vermişti doktor 2 saate kesmişti. Ama adını hatırlamıyoruz işte
Antibiyotik verse de kullanmaz zaten. Bi ara sandoz vermişti doktor 2 saate kesmişti. Ama adını hatırlamıyoruz işte
0
Bence antibiyotik kullanamadığı için enfeksiyon tekrarliyor olabilir. Piyeloseptil gibi bir adı olmasi lazım.
0
alanım tıp değil, genel bilgiyle yazıyorum:
sistit antibiyotikle yatışsa da sinsice varlık sürdürebilen, vücut zayıf düştüğünde alevlenebilen bir problem. tedavi alındıktan sonra kontrole gidilmeli. mümkünse uzmanlarla görüşün ve takipte kalın.
idrar yollarındaki sorunlar vajinal sorunlara sebep olabildiği gibi, vajinal sorunlar da idrar yollarında sorunlara sebep olabiliyor. eşiniz için çok sıkıntı verici olabilir. cinsel temizliğe (bilhassa siz) ihtimamla yaklaşın ve tahrişlerden kaçının. birleşmeden sonra çişe çıkmayı alışkanlık edinin.
maydanoz suyu, kekik çayı, sarmısak, yaban mersini (her yerde satılan koyu kırmızı şey değil) gibi tabii destekler alın.
sistit antibiyotikle yatışsa da sinsice varlık sürdürebilen, vücut zayıf düştüğünde alevlenebilen bir problem. tedavi alındıktan sonra kontrole gidilmeli. mümkünse uzmanlarla görüşün ve takipte kalın.
idrar yollarındaki sorunlar vajinal sorunlara sebep olabildiği gibi, vajinal sorunlar da idrar yollarında sorunlara sebep olabiliyor. eşiniz için çok sıkıntı verici olabilir. cinsel temizliğe (bilhassa siz) ihtimamla yaklaşın ve tahrişlerden kaçının. birleşmeden sonra çişe çıkmayı alışkanlık edinin.
maydanoz suyu, kekik çayı, sarmısak, yaban mersini (her yerde satılan koyu kırmızı şey değil) gibi tabii destekler alın.
0
idirar tahlili yapılmalı, sistitin tipleri var.bakteriyel ve non bakteriyel. bakteriyel için antibiyotik+aneljezik verilir.
(bkz: siprofloksasin)
(bkz: siprofloksasin)
0
hugo lloris
merhaba sevgili dostlar an itibariyle denizli sınırları içerisinde yedek subaylık görevimi yerine getirmekteyim.eğer bütün izinlerimi kullanırsam görevimin bitmesine yani terhis olmama yaklaşık 10 ay var.şunu da belirteyim yıllık idari izin hakkımız 30 gün (iş günü değil).eğer hiç izin kullanmaz ise
merhaba sevgili dostlar an itibariyle denizli sınırları içerisinde yedek subaylık görevimi yerine getirmekteyim.eğer bütün izinlerimi kullanırsam görevimin bitmesine yani terhis olmama yaklaşık 10 ay var.şunu da belirteyim yıllık idari izin hakkımız 30 gün (iş günü değil).eğer hiç izin kullanmaz isem 9 ay sonra terhis olacağım.gelelim sorumuza
eğer hiç izin kullanmayıp 1 ay erken terhis olursam, tüm izinlerimi kullandığım normal terhis olduğum duruma göre 1 ay eksik mi maaş alacağım?
veya şöyle de sormak gerekirse; izin kullanmayıp 1 ay erken terhis olan yedek subay ile tüm izinlerini kullanıp normal terhis olan yedek subay toplamda aynı maaşı mı alır?
eğer hiç izin kullanmayıp 1 ay erken terhis olursam, tüm izinlerimi kullandığım normal terhis olduğum duruma göre 1 ay eksik mi maaş alacağım?
veya şöyle de sormak gerekirse; izin kullanmayıp 1 ay erken terhis olan yedek subay ile tüm izinlerini kullanıp normal terhis olan yedek subay toplamda aynı maaşı mı alır?
0
dostum cevap için teşekkürler.cevabından tam olarak eminsindir umarım :)
dediğinden anladığım kadarıyla izin kullanmayıp 1 ay erken terhis olsam bile.terhisten sonraki ay maaş hesabıma yatacak diyorsun yani öyle değil mi?
alabileceğim son maaş bile planlarımda ciddi fark yaratıyor ondan soruyorum bu soruyu.
dediğinden anladığım kadarıyla izin kullanmayıp 1 ay erken terhis olsam bile.terhisten sonraki ay maaş hesabıma yatacak diyorsun yani öyle değil mi?
alabileceğim son maaş bile planlarımda ciddi fark yaratıyor ondan soruyorum bu soruyu.
0
30 gün yıllık idari izniniz yok, zaten yıllık idari izin diye bir kavram yok, sizin yıllık izniniz var.
o da 30 gün değil, daha az. subay-astsubaya senede 30 gün izin verilir, yedek subaya ise, görevde kaldığı süre oranında izin verilir.
3 ay eğitim, 9 ay yedek subaysınız dersek, 9 ay üzerinden izin hesaplanır, "12/9=30/yıllık izin süresi" formülünden yıllık izin sürenizi hesaplayabilirsiniz.
bunun dışında izni önce veya sonra kullanmanız maaşınızı etkilemez.
ayrıca izninizin sonuna ve başına yol izni ekleyebilirsiniz, 2-3 gün karınız olur.
emekli yedek subayım.
o da 30 gün değil, daha az. subay-astsubaya senede 30 gün izin verilir, yedek subaya ise, görevde kaldığı süre oranında izin verilir.
3 ay eğitim, 9 ay yedek subaysınız dersek, 9 ay üzerinden izin hesaplanır, "12/9=30/yıllık izin süresi" formülünden yıllık izin sürenizi hesaplayabilirsiniz.
bunun dışında izni önce veya sonra kullanmanız maaşınızı etkilemez.
ayrıca izninizin sonuna ve başına yol izni ekleyebilirsiniz, 2-3 gün karınız olur.
emekli yedek subayım.
0
sevgili emekli yedek subay de jure.cevap için teşekkürler :)
valla komutana sorduğumda 30 gün dedi acemilikte de 30 gün denmişti bize.şu da var ki meslekçi yedek subayım 1 ay acemilik yaptım.11 ay görev sürem var.2 gün yol izniyle birlikte 30 güne denk geliyor herhalde.
valla komutana sorduğumda 30 gün dedi acemilikte de 30 gün denmişti bize.şu da var ki meslekçi yedek subayım 1 ay acemilik yaptım.11 ay görev sürem var.2 gün yol izniyle birlikte 30 güne denk geliyor herhalde.
0
ben de meslek kurasıyla gitmiştim, 15 gün eğitim yapmıştım.. benim de 30 gün iznim vardı. ama yol izniyle miydi yoksa yol hariç miydi emin olamadım.
meslek kurası olmadığınızı farz ederek cevap verdim.
meslek kurası olmadığınızı farz ederek cevap verdim.
0
cioz
my god olanını sormuyorum, izlediğim yabancı dizilerde "ciizıs" gibi bir şey söylüyorlar ve alt yazısı "tanrım" diye geçiyor. nette araştırdım "cheeses, chezys" gibi sallama kelimeler ama çıkmadı. dedim bizim ekşiciler bilir. inanılmaz kafama takıldı bu. bir şekilde öğrenemezsem çatlayacağım.
my god olanını sormuyorum, izlediğim yabancı dizilerde "ciizıs" gibi bir şey söylüyorlar ve alt yazısı "tanrım" diye geçiyor. nette araştırdım "cheeses, chezys" gibi sallama kelimeler ama çıkmadı. dedim bizim ekşiciler bilir. inanılmaz kafama takıldı bu. bir şekilde öğrenemezsem çatlayacağım.
0
Ayrica cevirisinin tanrim diye yapilmasi hristiyanlikta Isa nin ayni zamanda tanri olmasindan mutevellitdir.
0
dedim dedim de kime dedim
ne kadar önemli? hangi özelliklere dikkat etmek gerekiyor? güzel bir kasamız var diyelim ekranı hangi özelliklerine göre seçmek lazım?
ne kadar önemli? hangi özelliklere dikkat etmek gerekiyor? güzel bir kasamız var diyelim ekranı hangi özelliklerine göre seçmek lazım?
0
min 23 inch IPS özelliği olan bir monitor almak icap eder. ayrıca bütçe uygunsa çift ekran çalışılmasını da şiddetle tavsiye ederim.
0
aylinhanım
Kuzu eti yemeyi deneyeceğim. Hiç yemedim. Tavuk ve dana etini seviyorum. Balıktan pek hoşlanmıyorum. Sizce kaldırabilir miyim kuzu etinin tadını iyi yapılan bir yerde?
Kuzu eti yemeyi deneyeceğim. Hiç yemedim. Tavuk ve dana etini seviyorum. Balıktan pek hoşlanmıyorum. Sizce kaldırabilir miyim kuzu etinin tadını iyi yapılan bir yerde?
0
lezzeti iyidir. biraz sert gibi. bana dana etinden çok da farklı gelmiyor. damak tadı güçlü arkadaşlar aydınlatsın bir de.
0
hiç yemediysen kokar, yiyememe ihtimalin var yani.
bir de kuzu yemeyin, koyun eti yiyin yiyecekseniz. bebek etini bari yemeyin...
bir de kuzu yemeyin, koyun eti yiyin yiyecekseniz. bebek etini bari yemeyin...
0
Olumsuz yorumlara bakıp kendini sartlandirma bence. Hatta hic yorum almadan direkt denemelisin.
Bana gore dana etinden daha lezzetli bir et. Severim.
Bana gore dana etinden daha lezzetli bir et. Severim.
0
kuzu eti sert olmaz
kokmaz
en yumuşak ve en leziz ettir.
o kokan ve sert olanlar kuzu diye yedirdikleri koyun vs
kokmaz
en yumuşak ve en leziz ettir.
o kokan ve sert olanlar kuzu diye yedirdikleri koyun vs
0
Kuzu eti çok lezzetlidir. Doğru biçimde pişiren bir yerde yersen vazgeçemeyeceksin. Kuzu eti katılan dönerler de daha bir lezzetli oluyor. Ayrıca cağ kebabı %100 kuzudan yapılır, o da dehşet lezzetlidir. Danadan bir tık daha üsttedir bana sorarsan, kuzu candır kısacası.
0
Efenim kuzu yiyecekseniz sizi antebe alalim, buraya gelmeden once kuzu agzima koymazdim, simdi kuzudan baska bisey yemiyorum
0
hıkmıkzık
neyden kaynaklanır dostlar? Normalde fotoğraf gayet kalıtelı 3000 pıksellerde ama dekupe yapıyorum ve sıte için save for web'de 900px x 900px olarak kaydediyorum ama görüntü çamur ne yapmalı? Bir de kısa yoldan kalıtelı dekupe yontemı var mı? hala pen toolla yapıyorum temız oluyor kenarlar ama yılla
neyden kaynaklanır dostlar? Normalde fotoğraf gayet kalıtelı 3000 pıksellerde ama dekupe yapıyorum ve sıte için save for web'de 900px x 900px olarak kaydediyorum ama görüntü çamur ne yapmalı? Bir de kısa yoldan kalıtelı dekupe yontemı var mı? hala pen toolla yapıyorum temız oluyor kenarlar ama yıllar suruyor ya :(
0
dekupe için en kaliteli yöntem manuel olarak pen tool kullanmak hala. tabi dekupe yapılacak objenin fonu tek renk ya da belli bir tonda olan görseller için Magnetic Lasso ya da bazı pluginler kullanılabilir ama gene de en iyi sonuç ustaca kullanılan (kısayollarla birlikte) Pen Tool ile olur.
dediğin piksel sorunu için ise şunu kontrol derim.
Edit-> Preferences-> General
Sağ tarafta Image Interpolation Bicubic(Automatic) olmalı. Ama mesale resim küçülteceksen buradan önce Bicubic Sharper seçip imajı ondan sonra küçültebilirsin. Diğer Bİcubic seçenekleri de deneyerek etkisini görebilirsin.
dediğin piksel sorunu için ise şunu kontrol derim.
Edit-> Preferences-> General
Sağ tarafta Image Interpolation Bicubic(Automatic) olmalı. Ama mesale resim küçülteceksen buradan önce Bicubic Sharper seçip imajı ondan sonra küçültebilirsin. Diğer Bİcubic seçenekleri de deneyerek etkisini görebilirsin.
0
cenkist
Bunu özetle biri anlatır mı ? tam olarak neyi paylaşamıyorlar ?
Bunu özetle biri anlatır mı ? tam olarak neyi paylaşamıyorlar ?
0
dış güçlerin oyunu şeklinde özet geçelim.
ab yanlıları ve rusya yanlıları diye biraz da parantez açalım.
ab yanlıları ve rusya yanlıları diye biraz da parantez açalım.
0
ukrayna ile ab, bizim ankara anlaşması'na benzer bir anlaşma imzalayacaktı. ukrayna hükümeti imza aşamasında geri adım attı. batı yanlısı ukraynalılar hükümeti protesto etmeye başladı. hükümet kararından dönmedi, protestoler çatışmalara döndü. 2013 sonlarında olaylar buydu. sonra hükümet istifa etti, başbakan rusya'ya kaçtı. sonra rusya yanlıları da gösteri düzenlemeye başladı. kırım'da referandum yapıldı vs derken ukrayna ciddi anlamda bölündü. ukrayna'daki asıl sorun rus yanlıları ve batı yanlılarının coğrafi olarak da ciddi ayrılmış olmasıydı. yani doğu rusya yanlılarıyla doluydu. böylece olay çok kolay alevlendi. iki taraf da siktiri çekebildi yani.
0
abi Türkiye'de ciddi bir ukraNYa deme hastalığı var ve bir tek ben farkediyorum sanırım. televizyonda bile gayet donanımlı bir çok adam ukranya diye telaffuz ediyor şu ülkeyi. ha keza başlığa bakıyoruz ve.. evet. kimse de dememiş ki aga bu nedir?
zannımca dilimizde sonu "ya" ile biten bir çok ülke ismi olması sebebiyle vuku bulan birşey :)
neden iç savaş var bilmiom ama.ehe..
zannımca dilimizde sonu "ya" ile biten bir çok ülke ismi olması sebebiyle vuku bulan birşey :)
neden iç savaş var bilmiom ama.ehe..
0
soru ile alakalı değil ama bence ukrayna değil ukranya demeliyiz.
türkçede her ülke sonu ya ile bitiyor. kelimeyi tam bilmeyenler gayri ihtiyari ukranya diyor.
bu ülke yeni kuruldu ve ukraine diye türkçeye aynı şekilde uyarlamışız ama bence ukranya diyebiliriz.
bu fikir tam da şu an bu duyurudan sonra aklıma geldi. her an vazgeçebilirim :)
türkçede her ülke sonu ya ile bitiyor. kelimeyi tam bilmeyenler gayri ihtiyari ukranya diyor.
bu ülke yeni kuruldu ve ukraine diye türkçeye aynı şekilde uyarlamışız ama bence ukranya diyebiliriz.
bu fikir tam da şu an bu duyurudan sonra aklıma geldi. her an vazgeçebilirim :)
0
indescribable
Ağır Spoiler alert Hani elf ler ölümsüz dü? Bunlar savaşta neden öldü? Saçma olmamış mı? Ağır Spoiler alert
Ağır Spoiler alert
Hani elf ler ölümsüz dü?
Bunlar savaşta neden öldü?
Saçma olmamış mı?
Ağır Spoiler alert
Hani elf ler ölümsüz dü?
Bunlar savaşta neden öldü?
Saçma olmamış mı?
Ağır Spoiler alert
0
elfler diğer filmlerde de ölüyor hatta 2. filmde bayası ölüyor
sanırsam hastalıktan falan ölmüyolar ama kılıç ile ölebiliyor olmalılar filme göre
sanırsam hastalıktan falan ölmüyolar ama kılıç ile ölebiliyor olmalılar filme göre
0
doğal sebeplerden ölmüyor yaşlanma falan yani.
yoksa kellesini kesersen ölüyor.
ölümsüzlüğü yanlış şey etmişsin.
yoksa kellesini kesersen ölüyor.
ölümsüzlüğü yanlış şey etmişsin.
0
Ya peki sonuç çok belli değil bu film de bilmiyorum bana mı böyle geldi ama.
0
www.quora.com
elfler yaşlanma ve hastalanma anlamında ölümsüzler. çok ağır sakatlanmalarda veya yaralarla ölüyorlar. bu şekilde ölseler bile yeniden doğuyorlar filan filan.
elfler yaşlanma ve hastalanma anlamında ölümsüzler. çok ağır sakatlanmalarda veya yaralarla ölüyorlar. bu şekilde ölseler bile yeniden doğuyorlar filan filan.
0
Kafası kesilse tekrar doğuyor mu doğmuyor mu?
Neydi elf in adı neyse çok elf kanı döküldü dedi ya. Madem geri gelecekler neyin tribi
Neydi elf in adı neyse çok elf kanı döküldü dedi ya. Madem geri gelecekler neyin tribi
0
Biyolojik ölümsüzlük diyoruz ona. Arkadaşlar cevabı vermiş de bu da cilası olsun üstüne.
0
kafası kesilince yeniden doğma olmuyor elflerde diye biliyorum. kulağı filan kesilince yeniden çıkıyormuş ama kafa kesilince gitti gider. sallıyorum feci de ne mesele ettin babacım bu kadar? :D bu kadar önemli mi bu detayı bilmek harbiden senin için ben de bunu soruyorum sana hadi bakalım))))
0
icim urperiyor
Gibi konularda bilgi lazim. Ozellikle sirket kurmus kisilere ulasabilirsem cok guzel olur. Biraz detaya kacan sorularim var. Bu kisilere nereden ulasabilirim? Buralarda var midir ortakli sirket kuran vs.?
Gibi konularda bilgi lazim. Ozellikle sirket kurmus kisilere ulasabilirsem cok guzel olur. Biraz detaya kacan sorularim var. Bu kisilere nereden ulasabilirim? Buralarda var midir ortakli sirket kuran vs.?
0
Sen buraya yaz belki kurmayıp araştıran vardır hem herkes yararlanır bence yani öyle.
0
solem2'ye uyup 60bin avroluk web sitesi yaptırmamakla başlayın misal, ilk notumuz bu olsun :D
0
mrvengeance senin benimle bir derdin mi var? Erp nedir, E-ticaret nedir biliyor musun? Yaşın kaç? Hiç kendi paranı kazandın mı? Hiç kdv dışında bir vergi ödedin mi? Donanımın ne, eğitimin ne?
Yani kısaca, sen kimsinki bana bok atıyosun lan :)
Yani kısaca, sen kimsinki bana bok atıyosun lan :)
0
Mobilde oldugum icin editleyemedim. Detayli da soramiyorum telefondan. Can alici soruyu sorayim madem, sirketi 2 ortak kuracak olsa, ikisi de 100 lira koyacak olsa. Bu insanlar bu isi kar ve zarar ortagi olarak yapip iki tarafi da guvence altina alabilir mi? Yoksa taraflardan birinin kasadaki parayi alip toz olma ihtimali her zaman var midir? Bankaya yatirilsa mesela para. Iki tarafin imzasi olmadan cekilmese, sirkete dair alim satimlar da benzer yontemlerle koruma altina alinabilir mi?
0
Sirketin ilk etaptaki maliyetleri nasil oluyor? 2 ortakli ufacik sirket zaten, muhasebesi icin muhasebeci falan tutulmasi mi lazim yoksa bu kisiler de kendileri yapabilir mi isleri?
0
soru can alıcı olmadı. imza yetkisini müşterek yaparsanız iki tarafta kendini sağlama almış olur.
0
muhasebeci tutulacak.. kuruluş için 5-6 bin gerekli olacak ancak 2.5 bin şirket kurulunca size geri dönecek.
0
@istege bagli
E bu kadar ortak magduru niye var ki piyasada? Bi arkadasimin anlattigina gore ortagi yuzunden babasinin hayati kaymis. Birinci agizdan 1-2, sagdan soldan onlarca ortak magduru duydum ben
E bu kadar ortak magduru niye var ki piyasada? Bi arkadasimin anlattigina gore ortagi yuzunden babasinin hayati kaymis. Birinci agizdan 1-2, sagdan soldan onlarca ortak magduru duydum ben
0
sorumluluk var yetki yoksa sorun olur. hem ortak hem yetkili olunca kontrol sağlamak kolay olur. çift imza kullanıldığında ortaklar tek başlarına bankadan para çekip gidemezler, çek kesemezler, senet düzenleyemezler, kredi çekemezler.
0
kuracağın ortaklığa dair şirketin türü sakın ama sakın adi ortaklık denen illet olmasın! sakın! en azından ortaklığa karar verdiysen bile limited şirket kurulmalı.
bir şekilde etrafında bir muhasebeci çıkıp da yok daha kısa sürede kurulur yok daha az bütçe ile kurulur kolay kapanır falan filan derse de sakın kanmayın!.
çünkü adi ortaklıklarda sen diyelim yarı yarıya ortak bile olsan kdv, muhtasar gibi vergi ödemelerini vergi dairesi ikiye bölmüyor! neymiş efendim bu ortaklık türünde vergi dairesini ortağınla arandaki noter onaylı sözleşme(şirket kurarken noterde şirketin hissesini belirlediğin) bağlamazmış!
bu kadar salak saçma sapan bir durum olamaz herhalde! ama dur..daha da saçması aynı daire kdv, muhtasar için sözleşmen beni bağlamaz derken şirket adına çıkan gelir vergini ikiye bölebiliyor mesela!!
yani demem o ki sen yarı yarıya ortaklık kurdun diyelim ve işler tutmadı ve şirketin kapandı. ödenmesi gereken vergi borcunun kendi payına düşeni ödemeni kabul etmiyor vergi dairesi. borcun tamamından iki ortağı da sorumlu tutuyor. ve yakaladığından alıyor. (dairedeki memurun aynen ifade ettiği gibi). borcun sana düşen payınının ödenmesinin kabul edildiği tek koşul ise diğer ortağın vefat etmesi. ancak bu durumda onun payına düşen borç siliniyor. (kanunda yazdığı gibi) yani vergi dairesi sana diyor ki eğer diğer ortağın defalarca teklif etmene ödemeye yanaşmıyorsa ve her geçen gün ortağın umursamamazlığı yüzünden faizi ile artan borç seni sinir hastası yapıyorsa vur onu kardeşim, katil ol diyor.
adi ortaklık kurmayın!..
bir şekilde etrafında bir muhasebeci çıkıp da yok daha kısa sürede kurulur yok daha az bütçe ile kurulur kolay kapanır falan filan derse de sakın kanmayın!.
çünkü adi ortaklıklarda sen diyelim yarı yarıya ortak bile olsan kdv, muhtasar gibi vergi ödemelerini vergi dairesi ikiye bölmüyor! neymiş efendim bu ortaklık türünde vergi dairesini ortağınla arandaki noter onaylı sözleşme(şirket kurarken noterde şirketin hissesini belirlediğin) bağlamazmış!
bu kadar salak saçma sapan bir durum olamaz herhalde! ama dur..daha da saçması aynı daire kdv, muhtasar için sözleşmen beni bağlamaz derken şirket adına çıkan gelir vergini ikiye bölebiliyor mesela!!
yani demem o ki sen yarı yarıya ortaklık kurdun diyelim ve işler tutmadı ve şirketin kapandı. ödenmesi gereken vergi borcunun kendi payına düşeni ödemeni kabul etmiyor vergi dairesi. borcun tamamından iki ortağı da sorumlu tutuyor. ve yakaladığından alıyor. (dairedeki memurun aynen ifade ettiği gibi). borcun sana düşen payınının ödenmesinin kabul edildiği tek koşul ise diğer ortağın vefat etmesi. ancak bu durumda onun payına düşen borç siliniyor. (kanunda yazdığı gibi) yani vergi dairesi sana diyor ki eğer diğer ortağın defalarca teklif etmene ödemeye yanaşmıyorsa ve her geçen gün ortağın umursamamazlığı yüzünden faizi ile artan borç seni sinir hastası yapıyorsa vur onu kardeşim, katil ol diyor.
adi ortaklık kurmayın!..
0
@dantealighieri zaten adından belli adi ortaklık. sen nasıl düştün ki bu tuzağa? adi işte.
0
sorma.mecbur kaldık işte.. ayrıca bu borç paylaşımı meselesinde kimse aydınlatmadı bizi. gençlik..adi olan ortaklık değil ki.. insanlar adi..
0
@Dante
Aynen bu tip puf noktalari soruyorum aslinda. Daha once de boyle bi konuyla yuzgoz olmadigimiz icin havadayiz. Internetten arastirinca kitabi bilgiler cikiyo ama sizin gibi yasayan insanlarin soyledikleri cok daha degerli oluyo
Aynen bu tip puf noktalari soruyorum aslinda. Daha once de boyle bi konuyla yuzgoz olmadigimiz icin havadayiz. Internetten arastirinca kitabi bilgiler cikiyo ama sizin gibi yasayan insanlarin soyledikleri cok daha degerli oluyo
0
Muhasebecisiz iş kurulmaz, yürütülmez. Nedense işverenlerce muhasebeciye verilen para hep göze batıyor. Siz de bu hataya düşmek üzeresiniz, yapmayın. İlk tavsiyem bu.
İkincisi; muhasebecinizi araştırmadan seçmeyin. Mükelleflerini bulun, çevreye sorun soruşturun.
İşlemleri muhasebeciniz yapsın, ödemeleri siz yapın. Başlangıçta şirket kuruluşunda onun yapacağı ödemeler de olacak. Ödemelerin belgelerini isteyin. İş hayatında bu anlamda hatır gönül olmaz, çekinmeyin isteyin. Mesela, yanında adam çalıştırır vergiyi öde diye elemana verir, eleman ödemez kabak sizin başınıza patlar.
Üçüncüsü; ortağınız da dahil kimseye güvenmeyin ama paranoyak gibi de olmayın. Basit uygulanabilir kurallarınız olsun. Ödemeleri kontrol etmek gibi.
Olur ise; ortağınızın ilk yalanında ortaklığı bitirin. Bitireceğinizi de baştan anlamasını sağlayın.
Dördüncüsü; "teknenin kıçında, işinin başında" demişler. İşinizin başında olun.
Sermaye sorunuzla ilgili olarak;
Çift imza yetkisi tabi ki bir çok açıdan güvenli. Riski; iş akışını yavaşlatabilir.
Şirketlerin ödeme günleri var biliyorsunuz. Siz de bir ödeme günü belirlerseniz her iki taraf için de (satıcılar ve siz) rahat olur.
İkincisi; muhasebecinizi araştırmadan seçmeyin. Mükelleflerini bulun, çevreye sorun soruşturun.
İşlemleri muhasebeciniz yapsın, ödemeleri siz yapın. Başlangıçta şirket kuruluşunda onun yapacağı ödemeler de olacak. Ödemelerin belgelerini isteyin. İş hayatında bu anlamda hatır gönül olmaz, çekinmeyin isteyin. Mesela, yanında adam çalıştırır vergiyi öde diye elemana verir, eleman ödemez kabak sizin başınıza patlar.
Üçüncüsü; ortağınız da dahil kimseye güvenmeyin ama paranoyak gibi de olmayın. Basit uygulanabilir kurallarınız olsun. Ödemeleri kontrol etmek gibi.
Olur ise; ortağınızın ilk yalanında ortaklığı bitirin. Bitireceğinizi de baştan anlamasını sağlayın.
Dördüncüsü; "teknenin kıçında, işinin başında" demişler. İşinizin başında olun.
Sermaye sorunuzla ilgili olarak;
Çift imza yetkisi tabi ki bir çok açıdan güvenli. Riski; iş akışını yavaşlatabilir.
Şirketlerin ödeme günleri var biliyorsunuz. Siz de bir ödeme günü belirlerseniz her iki taraf için de (satıcılar ve siz) rahat olur.
0
dantealighieri
2-3 ay önce SX SST57 marka elektrogitar aldım. Üzerindeki tellerin ne olduğunu bilmiyorum. Şimdi parmaklarım da alıştı bend filan sıkıntım yok da telleri değiştiricem ama daha ince veya kalın tel almak istemiyorum. Eskiden çalardım bayağı son ara verdim şimdi tekrar başladık. o zamanlar 0.8 den .11
2-3 ay önce SX SST57 marka elektrogitar aldım. Üzerindeki tellerin ne olduğunu bilmiyorum. Şimdi parmaklarım da alıştı bend filan sıkıntım yok da telleri değiştiricem ama daha ince veya kalın tel almak istemiyorum.
Eskiden çalardım bayağı son ara verdim şimdi tekrar başladık. o zamanlar 0.8 den .11 e kadar çıkmıştım. şimdi bu gitarı ilk alınca biraz sert geldi yani .8 olduğunu zannetmiyorum.
nasıl buluyoruz bu tel kalınlığını esasen? hangi tele göre ve şu an nasıl bulabilirim benim gitarınkini? ya da sıfır gitarlara ne takıyolar?
not: gitarı 50 TL indirim kuponu ile 220 TL gibi bi fiyata n11den aldım ve blues çalacak arkadaşlara öneririm. tamam çok matah bişey değil ama fiyatına göre çok çok iyi bir gitar.
Eskiden çalardım bayağı son ara verdim şimdi tekrar başladık. o zamanlar 0.8 den .11 e kadar çıkmıştım. şimdi bu gitarı ilk alınca biraz sert geldi yani .8 olduğunu zannetmiyorum.
nasıl buluyoruz bu tel kalınlığını esasen? hangi tele göre ve şu an nasıl bulabilirim benim gitarınkini? ya da sıfır gitarlara ne takıyolar?
not: gitarı 50 TL indirim kuponu ile 220 TL gibi bi fiyata n11den aldım ve blues çalacak arkadaşlara öneririm. tamam çok matah bişey değil ama fiyatına göre çok çok iyi bir gitar.
0
Ne münasebet? Koy fotoğrafı söyleyeyim sana işte. Manyetiklerin mıknatısları standart boyutta oluyor. Yakından çekersen belli oluyor.
Ben teli görünce anlıyorum. Allah vergisi bir yetenek :P
Ben teli görünce anlıyorum. Allah vergisi bir yetenek :P
0
Hiç fender marka tel kullanmadım. Kullananı da görmedim. GHS falan da olur. Bu adamların işi tel üretmek. Fender'inse değil.
0
ben de ilk defa bu sitede gördüm açıkçası. sanki kolpadan birileri üretmiş gibi geldi önce. sağol verdiğin bilgiler için ;)
0
playthegame
-ÇOK MÜHİM NOT: ciddili bir sorudur-merhabalar güzin ablalarım ve abilerim. "yatakta iyiydi" dediğiniz, beraber olmaktan zevk aldığınız hatunların kilit hareketleri nedir? adımız çıkmış dokuza, ölü gibi yatıyormuşuz; ne yapalım, neler hoşunuza gidiyor?-ÇOK MÜHİM NOT: ciddili bir sorudur-oo herkes bi
-ÇOK MÜHİM NOT: ciddili bir sorudur-
merhabalar güzin ablalarım ve abilerim.
"yatakta iyiydi" dediğiniz, beraber olmaktan zevk aldığınız hatunların kilit hareketleri nedir?
adımız çıkmış dokuza, ölü gibi yatıyormuşuz; ne yapalım, neler hoşunuza gidiyor?
-ÇOK MÜHİM NOT: ciddili bir sorudur-
oo herkes bilgelik pınarından bir şeyler paylaşmış. zevk aldığı sürece sizin için OK yani, zevk vermekten zevk alıyorsunuz. HADİ LAN.
not: kimse düşündüğün veya "olmak istediğin" kadar hayvan değil, mesaj atan falan yok.
merhabalar güzin ablalarım ve abilerim.
"yatakta iyiydi" dediğiniz, beraber olmaktan zevk aldığınız hatunların kilit hareketleri nedir?
adımız çıkmış dokuza, ölü gibi yatıyormuşuz; ne yapalım, neler hoşunuza gidiyor?
-ÇOK MÜHİM NOT: ciddili bir sorudur-
oo herkes bilgelik pınarından bir şeyler paylaşmış. zevk aldığı sürece sizin için OK yani, zevk vermekten zevk alıyorsunuz. HADİ LAN.
not: kimse düşündüğün veya "olmak istediğin" kadar hayvan değil, mesaj atan falan yok.
0
(erkek değilim ama)
zevk alan kadın +1
dolayısıyla kendini tanıyan, nelerden hoşlandığını keşfetmiş ve bunları talep eden, yatakta neleri yaşamak istemediğini bilen, duruma göre ortamı yönlendirebilen (istekli) kadın.
çok ciddiyim, bu konuda bencil olmak lazım. kişi kendi zevkini düşünüp onu elde etmeye çalışmazsa karşısındakine de zevk veremez. neden? çünkü kimse istemediği bir şeyi mutlulukla yerine getiremez. e ortamda yapılan şeyden mutlu olmayan biri varsa karşısında ki de bundan zevk alamaz. bu kadar basit. yoksa kimse partnerinin koşulsuz şartsız mutluluğunu amaçlayan seks makinesi olduğunu iddia etmiyor sanırım.
zevk alan kadın +1
dolayısıyla kendini tanıyan, nelerden hoşlandığını keşfetmiş ve bunları talep eden, yatakta neleri yaşamak istemediğini bilen, duruma göre ortamı yönlendirebilen (istekli) kadın.
çok ciddiyim, bu konuda bencil olmak lazım. kişi kendi zevkini düşünüp onu elde etmeye çalışmazsa karşısındakine de zevk veremez. neden? çünkü kimse istemediği bir şeyi mutlulukla yerine getiremez. e ortamda yapılan şeyden mutlu olmayan biri varsa karşısında ki de bundan zevk alamaz. bu kadar basit. yoksa kimse partnerinin koşulsuz şartsız mutluluğunu amaçlayan seks makinesi olduğunu iddia etmiyor sanırım.
0
üstte olmaya "kendinden hevesli" hatun zaten candır da hadi dönüp dolaşıp gelinen ve tüm olayın erkeğe döndüğü misyonerde erkek hummalı bir çalışma içine girdiğinde kendinden geçmeden en azından elleriyle kalçaya, sırta saçlara filan dokunmayı, kendine çekerek şehvetli şekilde öpmeyi bilen hatundur yatakta iyi denmeyi hakeden bence.
0
Arada kontrolü ele alabilirsiniz. Orala geçerken pantolonunu indirip yatağa itin mesela. Pozisyonları kontrol edin sadece erkeğe bırakmayın.
Tabi bu klasik seksten anlamayan Türk erkekleri için geçerlidir. Türk kadınlarına ölü gibi diyen erkekler erken boşalmayım diye ya spesifik bir pozisyona sabit kalırlar ya da öyle odun gibi git gel yaparlar. Kadın ölü gibi duruyosa suçlusu erkektir. Kontrol etsin seksi evirsin çevirsin pozisyondan pozisyona geçsin. Yer yer volume artırıp düşürsün. Erkek odun olduktan sonra kadın ne yapsın. Tabi kadın da biraz cilveli şehvetli olacak. Sex bir oyundur herkesin kendi rolü var. Erkek odun olmadığı ve karşısındakini düşündüğü sürece karşısından o kadar karşılık gelir.
Ama küçük penis erken boşalma ve iktidarsızlık sorununun getirdiği yetersizlik başkalarına bok atmaya sebebiyet veriyor.
Tabi lafım Türk erkeklerin geneline değil kadını ölü gibi olmakla suçlayan erkekleredir.
Ayrıca zevk alan kadın derken? Sen odunsan kendi kendine mi zevk alacak. Üstüne düşeni yapmayı bi becer bakayım ondan sonra tepkisizce yatıyosa ölü de.
erkeğim
Tabi bu klasik seksten anlamayan Türk erkekleri için geçerlidir. Türk kadınlarına ölü gibi diyen erkekler erken boşalmayım diye ya spesifik bir pozisyona sabit kalırlar ya da öyle odun gibi git gel yaparlar. Kadın ölü gibi duruyosa suçlusu erkektir. Kontrol etsin seksi evirsin çevirsin pozisyondan pozisyona geçsin. Yer yer volume artırıp düşürsün. Erkek odun olduktan sonra kadın ne yapsın. Tabi kadın da biraz cilveli şehvetli olacak. Sex bir oyundur herkesin kendi rolü var. Erkek odun olmadığı ve karşısındakini düşündüğü sürece karşısından o kadar karşılık gelir.
Ama küçük penis erken boşalma ve iktidarsızlık sorununun getirdiği yetersizlik başkalarına bok atmaya sebebiyet veriyor.
Tabi lafım Türk erkeklerin geneline değil kadını ölü gibi olmakla suçlayan erkekleredir.
Ayrıca zevk alan kadın derken? Sen odunsan kendi kendine mi zevk alacak. Üstüne düşeni yapmayı bi becer bakayım ondan sonra tepkisizce yatıyosa ölü de.
erkeğim
0
Yazdıklarım her iki cins için de geçerli bu arada.
Sosyal hayatta iyiyse yatakta da iyidir. Birey olabilmek önemli. Sekse indirgemiyorum.
Kendi kararları, fikirleri, hoşlandıkları ve daha önemlisi hoşlanmadıkları olmayan o kadar insan var ki. Mesela o gün birlikte bir aktivite yapılacak, ne olduğu düşünülüyor:
"X yapalım mı?"
"Olur fark etmez."
"Y'yi sever misin peki?"
"Olur."
Bu düzlükteki insandan yatakta ne bekleyebilirsin ki? Aynı cümleleri orada da duyuyorsun.
Önce kendini tanısın, kendini bilsin. Sevdiği, sevmediği şeyler olsun. Baskın olsun demiyorum, zaten ben baskın olmasına izin vermem; ama tahmin edilebilir sınırları olsun. Öküz gibi yatan kadın/erkek ile her denilene tamam diyen kadın/erkek arasında pek bir fark yok.
Sosyal hayatta iyiyse yatakta da iyidir. Birey olabilmek önemli. Sekse indirgemiyorum.
Kendi kararları, fikirleri, hoşlandıkları ve daha önemlisi hoşlanmadıkları olmayan o kadar insan var ki. Mesela o gün birlikte bir aktivite yapılacak, ne olduğu düşünülüyor:
"X yapalım mı?"
"Olur fark etmez."
"Y'yi sever misin peki?"
"Olur."
Bu düzlükteki insandan yatakta ne bekleyebilirsin ki? Aynı cümleleri orada da duyuyorsun.
Önce kendini tanısın, kendini bilsin. Sevdiği, sevmediği şeyler olsun. Baskın olsun demiyorum, zaten ben baskın olmasına izin vermem; ama tahmin edilebilir sınırları olsun. Öküz gibi yatan kadın/erkek ile her denilene tamam diyen kadın/erkek arasında pek bir fark yok.
0
Boğuşması lazım benimle, o yüzden ben boyunun benimle aynı, olmasını çekici buluyorum. Sevgilim bende 2 santim falan kısadır, hadi 4 olsun. Psikolojik olarak da o an asi olunca, baya dişli birisi oluyor. Kilit noktam budur.
0
Parende atabilen kadın. Parende atabiliyorsa her şeyi yapar diye düşünürüm. Kriterim bu.
0
Tabuları yıkan ve ne zaman ne yapılacağı hakkında konuşmayan, içinden geldiği gibi davranan kadın benim gözümde rakun'dur. Gerekirse daldırsın tırnağını falan oramıza buramıza...
Evet
-xxx yapalım mı?
-olur
Kadını benim rakun'um değil. Benimkisi;
-x (iç ses)
-x (iç ses)
Dışarıdan konuşma duymayı pek sevmiyorum duyulacak daha güzel ritmler varken.
Evet
-xxx yapalım mı?
-olur
Kadını benim rakun'um değil. Benimkisi;
-x (iç ses)
-x (iç ses)
Dışarıdan konuşma duymayı pek sevmiyorum duyulacak daha güzel ritmler varken.
0
bence ne istedigini acik acik soyleyebilen kadin. hicbir sey soylemeyince erkekler istemiyor bu kadin gibi bir anlam cikariyor galiba
0
seksin utanılacak bir şey olmadığını bilen, sadece yatakta sevişilir mottosunu sallamayan, hayal gücü olan ve bunu kullanabilen kadın, sekste (illa yatak olmasına lüzum yok malum) iyi kadındır.
0
gri balikcil
İki aydır ara ara başım dönüyor. KBB'ye gittim, kulağımda bir şey yok.İç hastalıklar'a gittim, kan değerlerime bakıldı, guatr, vitamin, mineral, tuz muz, her şey normal. Sadece az bir demir eksikliği var ama o yıllardır hep yaşadığım şey.Başım halen ara ara dönüyor, özellikle sabah yeni uyandığımda
İki aydır ara ara başım dönüyor.
KBB'ye gittim, kulağımda bir şey yok.
İç hastalıklar'a gittim, kan değerlerime bakıldı, guatr, vitamin, mineral, tuz muz, her şey normal. Sadece az bir demir eksikliği var ama o yıllardır hep yaşadığım şey.
Başım halen ara ara dönüyor, özellikle sabah yeni uyandığımda yatakta yatarken dönme hissediyorum. Soda, ayran vs. içtiğimde, bol sıvı ve meyve tükettiğimde biraz daha iyi oluyor. Hamile değilim, kilom normal, hatta tosun gibiyim :)
Şimdi tansiyon aleti alıp başım döndüğü anlarda tansiyonumun düşük olup olmadığını kontrol edeceğim. tansiyonum genel olarak 12-8'dir çok nadir değişir. Sonraki durak olarak da saırım nörolojiye gideceğim. Gitmeden önce bir sorayım dedim, belki mantıklı bir fikri olan olabilir. Yalnız beni çok korkutmayın :D
KBB'ye gittim, kulağımda bir şey yok.
İç hastalıklar'a gittim, kan değerlerime bakıldı, guatr, vitamin, mineral, tuz muz, her şey normal. Sadece az bir demir eksikliği var ama o yıllardır hep yaşadığım şey.
Başım halen ara ara dönüyor, özellikle sabah yeni uyandığımda yatakta yatarken dönme hissediyorum. Soda, ayran vs. içtiğimde, bol sıvı ve meyve tükettiğimde biraz daha iyi oluyor. Hamile değilim, kilom normal, hatta tosun gibiyim :)
Şimdi tansiyon aleti alıp başım döndüğü anlarda tansiyonumun düşük olup olmadığını kontrol edeceğim. tansiyonum genel olarak 12-8'dir çok nadir değişir. Sonraki durak olarak da saırım nörolojiye gideceğim. Gitmeden önce bir sorayım dedim, belki mantıklı bir fikri olan olabilir. Yalnız beni çok korkutmayın :D
0
dahiliyeci neden tansiyon konusunu ele almadı ki acaba? holter mi bi alet var, düzenli tansiyon ölçüyor. ondan niye takmadı ki?
0
moralimin çok bozuk olduğu bi ara bana da olmuştu.baş dönmesinden artık günde 12 saat uyuyordum.acile gitmiştim bi iğne yapmıştı doktor geçmişti.neyse sıkıntılı bi dönemden geçiyor isen olabilir belki
0
sinirsel kaynaklıdır muhtemelen. aynı şeyleri bikaç defa yaşamış biri olarak söylüyorum. baş dönmesi ara sıra ama uzun bir süre özellikle yatakta yatarken sallanma hissi mevcuttu. hatta sinir bozucu hale gelmişti bu sallanma hissi. gerçekten sallanıyorum gibi geliyodu hatta nörologu ikna etmeye çalışıyodum muayenede:) adam da evet hı hı diye bakıyodu suratıma sedyede.
sonra her zamanki gibi anti depresan verdi. hatta bir de bi ilaç daha verdi lacrimal sanırım ama almadım. prospektüsünde epilepsi hastaları için falan filan diyordu.
tüm bunlar aslında ne antidepresan ne başka bişeyle geçti gitti. sorun sanırım şu ki insan kendini vücudunu dinlemeye bir kere başladı mı böyle çok semptomlar yaratıyor kendi kendine. ne zaman ki hayatım işlerle yoğun şekilde uğraşma yönünde seyretmeye başladı o zaman kendimi dinlemeyi de unuttum ne baş dönmesi kaldı ne sallanma hisleri.
panik de mevcuttu ben de hala vardır ama artık panik geldiği zaman biliyorum ve kısa sürede kontrol altına alabiliyorum.
tavsiyem kendinizi unutacağınız bir meşgale , ilişki veya ortam içine girmeniz. hepsi geçip gidecektir.
sonra her zamanki gibi anti depresan verdi. hatta bir de bi ilaç daha verdi lacrimal sanırım ama almadım. prospektüsünde epilepsi hastaları için falan filan diyordu.
tüm bunlar aslında ne antidepresan ne başka bişeyle geçti gitti. sorun sanırım şu ki insan kendini vücudunu dinlemeye bir kere başladı mı böyle çok semptomlar yaratıyor kendi kendine. ne zaman ki hayatım işlerle yoğun şekilde uğraşma yönünde seyretmeye başladı o zaman kendimi dinlemeyi de unuttum ne baş dönmesi kaldı ne sallanma hisleri.
panik de mevcuttu ben de hala vardır ama artık panik geldiği zaman biliyorum ve kısa sürede kontrol altına alabiliyorum.
tavsiyem kendinizi unutacağınız bir meşgale , ilişki veya ortam içine girmeniz. hepsi geçip gidecektir.
0
han20
Okuduğunuz ya da okumakta olduğunuz bölümü değiştirme fırsatınız olsaydı, hangi bölümü okurdunuz?İsletme(okunan bölüm)/tıp(istenen bölüm) gibi
Okuduğunuz ya da okumakta olduğunuz bölümü değiştirme fırsatınız olsaydı, hangi bölümü okurdunuz?
İsletme(okunan bölüm)/tıp(istenen bölüm) gibi
İsletme(okunan bölüm)/tıp(istenen bölüm) gibi
0
ingilizce işletme (okunan bölüm) / ingilizce işletme( keşke daha erken bitirseydim diye hayıflanılan bölüm)
0
bilkent işletme ve bilkent iletişim&tasarım okudum lisansta. işletme okuduğum dönem 2. tercihim olan iç mimarlık gelse daha isabetli bir tercih olurmuş.
ya da sayısal puanla öğrenci alan odtü endüstri ürünleri tasarımı bölümü olabilirdi.
ya da sayısal puanla öğrenci alan odtü endüstri ürünleri tasarımı bölümü olabilirdi.
0
mimarlık <3 / mütercimlikte de hep gözüm olcak
bu arada hangi meslek isterdiniz sorusuna %90 mimarlık diye cevap verir diyecektim ki bi tane mimarlık düşmüş bile heheh
bu arada hangi meslek isterdiniz sorusuna %90 mimarlık diye cevap verir diyecektim ki bi tane mimarlık düşmüş bile heheh
0
bilgisayar programciligi okuyorum, bilgisayar bilimleri veya biyomuhendislik isterdim.
0
bilkent genetik / bilmiyorum zaten tıp ve mühendislik okumak istemeyen, mimar filan da olamayacak sayısalcı tuhaf öğenciydim...ama şunu yapabilirdim sıralamada ilk yüzde olan öğrencileri bizim zamanımızda yurtdışında burslu okutuyorlardı ki ben de gidiyordum aslında son anda vazgeçtim. sanırsam şimdi çocuğum olsa veya ben şimdi olsam gidip yurtdışında okurdum.
0
Matematik okudum arkeoloji istiyordum bu sene arkeolojiye basladim :)
0
odtü uluslararası ilişkiler okudum , uluslararası ilişkiler okumak istediğim için girdim ama siyaset bilimi ve psikolojiye de ilgim daha fazla olduğunu gördüm odtü bilkent boğaziçi ya da galatasarayın bu bölümelrini isterdim
0
bilkent endüstri okuyorum. psikoloji okumak isterdim. şu an 1. 2. sınıf olsaydım bırakıp psikolojiye geçerdim muhtemelen.
0
Mevzuyu yanlış okumuşum yahu o yüzden cevabımı sildim:
Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okumak isterdim yine, fakat Tiyatro da okumak isterdim konservatuvarda, DTCF özellikle...
Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okumak isterdim yine, fakat Tiyatro da okumak isterdim konservatuvarda, DTCF özellikle...
0
ingilizce - almanca mütercim / tercümanlık okuyorum. Bilkent'te okumayı çok isterdim bu bölümü çünkü orada ingilizce - fransızca. ama zamanında %100'üne puanımız yetmedi...
0
kimya okuyordum bıraktım, felsefe okuyorum. ( Çok net bii cevap oldu sanırsam :) )
0
birbiriyle alakalı ancak ismen değişik 4 farklı bölümde okudum, 5.sinde okumaktayım. hepsinden son derece memnunum ancak dil-edebiyat bölümlerinde hep gözüm kalmıştır.
0
pipisipis
Arkdaşlar uzun zamandır neolduğunu bilmediğim bir rahatsızlıkla boğuşuyordum sonunda bir doktor kolonoskopi omaksızın ibs tanısı koydu 7-8 ay evvel.Bu süreçte psikiyatra gittim paxera verdi onu kullanmaya başladım bunun dışında ibs için kulandığım debridat, meteospazmyl ve arada çok gergin hissettiğ
Arkdaşlar uzun zamandır neolduğunu bilmediğim bir rahatsızlıkla boğuşuyordum sonunda bir doktor kolonoskopi omaksızın ibs tanısı koydu 7-8 ay evvel.
Bu süreçte psikiyatra gittim paxera verdi onu kullanmaya başladım bunun dışında ibs için kulandığım debridat, meteospazmyl ve arada çok gergin hissettiğimde yada ağrılarım arttığında tranko buskas.
Ibs nin ne menem bir bela olduğunu biliyorsunuzdur zaten. Uzuzn sütredir yaşam standartlarımı değiştirip iyi ve düzenli beslenmeye çalışarak ve kensimi psikolojik olaak telkjin ederek rahatlamaya bu bela ile yaşama alıştırmaya çalışıyordum. Bir ölçüde de başarılı oldum sayılırdı.
Bu arada son bir haftadır bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine reişi mantarı kapsülleri de kullanmaya başladım.
Şimdi yeni oluşmuş esas sıkıntıma gelelim. bi kaç gündür uyandıktan sonraq gün içnde evde veya dışarıda yürürken hareket ederken özellikle kafamı sağa sola çevirirken böyle sanki hafifçe kafamdan başlayıp bütün vücudumda hissettiğim bi elektriklenme hissi gibi bir şey oluşuyor. tam nasıl tarif edeceğimi de bilmiyorum ama hani sanki kfam güzel gibi sanki böyle anlık olarak rüyadaymışım hissi gibi garip bir his. titreme desem değil titreme yok özellikle ani hareketlerde eğilip kalkmalarda. misal şimdi tarif etmek için bir yandankafamı aniden sağa sola çevirirken dudaklarımın üstüne altında da hissediyorum gibi. hafif uyuşukluk hissi gibi. hani ayak uyuştuktan sontra olan karıncalanma gibi ama çok çok daha az hafifi. Hani rahatsız edici bir his desem tam olarak değil ama garip. Bazen daha fazla hissediyorum bazen daha az. Hani dışarıda yürrken ayaklarıma kadar bile hissediyorum. kimi zaman ufak bir hareketimle kimi zaman daha ai ve hızlı harektlerle öyle belli bir şeyi de yok.
Bu arada son olarak şimdi farkettim sanırım bir 3-4 gündür paxera almayı unuttum. hafif bir antidepresan olasada aniden kesilmemesi gereken bir ilaç olarak biliyorum. bunun bir yan etkisi olabilir mi?
beklesem geçer mi yada bunun için bir an evvel bir doktora görünmem gerekir mi ve ne uzmanına gözükmeliyim. Şimdiden teşekkür ederim.
Bu süreçte psikiyatra gittim paxera verdi onu kullanmaya başladım bunun dışında ibs için kulandığım debridat, meteospazmyl ve arada çok gergin hissettiğimde yada ağrılarım arttığında tranko buskas.
Ibs nin ne menem bir bela olduğunu biliyorsunuzdur zaten. Uzuzn sütredir yaşam standartlarımı değiştirip iyi ve düzenli beslenmeye çalışarak ve kensimi psikolojik olaak telkjin ederek rahatlamaya bu bela ile yaşama alıştırmaya çalışıyordum. Bir ölçüde de başarılı oldum sayılırdı.
Bu arada son bir haftadır bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine reişi mantarı kapsülleri de kullanmaya başladım.
Şimdi yeni oluşmuş esas sıkıntıma gelelim. bi kaç gündür uyandıktan sonraq gün içnde evde veya dışarıda yürürken hareket ederken özellikle kafamı sağa sola çevirirken böyle sanki hafifçe kafamdan başlayıp bütün vücudumda hissettiğim bi elektriklenme hissi gibi bir şey oluşuyor. tam nasıl tarif edeceğimi de bilmiyorum ama hani sanki kfam güzel gibi sanki böyle anlık olarak rüyadaymışım hissi gibi garip bir his. titreme desem değil titreme yok özellikle ani hareketlerde eğilip kalkmalarda. misal şimdi tarif etmek için bir yandankafamı aniden sağa sola çevirirken dudaklarımın üstüne altında da hissediyorum gibi. hafif uyuşukluk hissi gibi. hani ayak uyuştuktan sontra olan karıncalanma gibi ama çok çok daha az hafifi. Hani rahatsız edici bir his desem tam olarak değil ama garip. Bazen daha fazla hissediyorum bazen daha az. Hani dışarıda yürrken ayaklarıma kadar bile hissediyorum. kimi zaman ufak bir hareketimle kimi zaman daha ai ve hızlı harektlerle öyle belli bir şeyi de yok.
Bu arada son olarak şimdi farkettim sanırım bir 3-4 gündür paxera almayı unuttum. hafif bir antidepresan olasada aniden kesilmemesi gereken bir ilaç olarak biliyorum. bunun bir yan etkisi olabilir mi?
beklesem geçer mi yada bunun için bir an evvel bir doktora görünmem gerekir mi ve ne uzmanına gözükmeliyim. Şimdiden teşekkür ederim.
0
bir iki haftaönce de böyle bir durum yaşar gibi olmuştum. dün yoğun olarak hissettim. dün gece epey yaptı gibi sanki ama yorgundum ondandır diye düşündüm. bir de sanırım eklemem gerek son 4-5 senedir gece uykusu pek nadir uyuyabilen biriyim. ne kadar uykum olsada uyumakta zorlanıyorum çoğu zaman aten.
0
arkadaş tavsiyesiyle ilaç kullanma, bir de debridat bağırsaklara hiç iyi gelmiyor kendi tecrübeme göre. aslında bağırsak florasını bi bozdun mu 3-4 ay düzelmiyor, ilacı falan bırak strese girme 3 ay sonra düzelir derim.
not: dohtur değilim.
not: dohtur değilim.
0
Arkadaş tavsiyesiyle kulanjdığım ilaç değil zaten gıda takviyesi olarak geçiyor. debridat uzu süredir kullanmıyorum zaten hiç bir yararını görmedim, kefir filen içiyorum daha iyi geliyor.
şimdi biraz araştırdımda pazera birden kesilmemesi lazım mış. onunla ilgili bir şey olabilir bu hissettiklerim sanırım. kesmedim de içmeyi unuttum işte br kaç gündfür şimdi bir tane alsam mı almasam mı bilemedim.
şimdi biraz araştırdımda pazera birden kesilmemesi lazım mış. onunla ilgili bir şey olabilir bu hissettiklerim sanırım. kesmedim de içmeyi unuttum işte br kaç gündfür şimdi bir tane alsam mı almasam mı bilemedim.
0
Doktor değilim ama nörolog görse yorumlayabilir sanki. Uyuşma vs. olunca onlar bakar genelde.
0
abi uyyuşma ibi de değil öytle sürekli gelip giden bir his bak şimdi yazıyorum normalim doğrulurke yine gelicek ne bileyim garip. bir tane aldım şimdi paxera bakalım ondan mı.
gerçi ilk kullanmaya başladığımda da bir aylık paket bitince almayı unutup bir hafta kadar kullanmamışsonra alıp yeniden başlamıştım ama böyle bir şey hissetmemiştim hiç.
kafama edeyim bir de sürekli bişeyleri unutuyorum zaten bir de bu gibi önemli bazı şeyleri unuttum mu tam unutuyorum...
gerçi ilk kullanmaya başladığımda da bir aylık paket bitince almayı unutup bir hafta kadar kullanmamışsonra alıp yeniden başlamıştım ama böyle bir şey hissetmemiştim hiç.
kafama edeyim bir de sürekli bişeyleri unutuyorum zaten bir de bu gibi önemli bazı şeyleri unuttum mu tam unutuyorum...
0
bu tarz şöyle hissediyorum böyle hissediyorum gibi bi süre garip belirtiye, ve aynen ibsye sahip, antidepresan yollarından geçmiş panik atak anksiyete teşhisleri konulmuş birisi olarak eğer olabiliyorsa (benim hayatımda maalesef olamıyor..) çözüm şu canım kardeşim.
kendini bir kere dinlemeye başlayınca emin ol bir sürü garip "tam tarif edemediğin" belirtiler çıkar da çıkar. bu yüzden mümkün olduğunca kendini unutacağın iş/hobi/ilişki/ortam içerisine girmeni öneriyorum.
kendini bir kere dinlemeye başlayınca emin ol bir sürü garip "tam tarif edemediğin" belirtiler çıkar da çıkar. bu yüzden mümkün olduğunca kendini unutacağın iş/hobi/ilişki/ortam içerisine girmeni öneriyorum.
0
Vay arkadaş! hem ibs olsun hem reişi mantari kullan hem hafif de olsa antidepresan kullaniyor ol ama unut bunun üzerine tabi beslenme rutinin nasil onun yukardakilerle bi uyumsuzlugu varsa da cabasi...iyi cesaret.
Ibs zor.Karistirmamak lazim bunyeyi. Belki de yan etkidir ama devam ederse zaten günlük hayatini etkiler görünürsün doktora.
Doktor değilim.
Ibs zor.Karistirmamak lazim bunyeyi. Belki de yan etkidir ama devam ederse zaten günlük hayatini etkiler görünürsün doktora.
Doktor değilim.
0
Benim bir arkadaşım kullandığı antidepresanı üç dört gün almayınca aynı durumu yaşamıştı. Tekrar başlayınca geçti
0
Arkadaşlar ilgi alakanıza teşekkür ediyorum.
ibs mevzusu yüzünden deniyorum reişi mantarı gibi yanürünleri zaten fakat onun meteospazmlyl ve çok zor durumda kalırsam tranko buskas dışında işe yarayan bir şy olmadı şimdilik malesef. Kefir gibi probiyotik gıdalar rahatlatıyor. dengeli saatlerde yaşayamasamda gece uyuyamama yüzünden denneli bezsleniyorum aslında yediğim şeyler gayet net ve standart az porsiyonlarda. dokunduğunu hissettiğim gıdayı almayı bırakıyorum.
Bu uyuşujkluk, baş dönmesi titreme karışımı his sanırım paxera dan mış. dün gece bir tane alıp başladımtekrardan sabaha kadr sürdü hissiyat ve fakat uyanıp uyandığımda gitmişti.
ibs mevzusu yüzünden deniyorum reişi mantarı gibi yanürünleri zaten fakat onun meteospazmlyl ve çok zor durumda kalırsam tranko buskas dışında işe yarayan bir şy olmadı şimdilik malesef. Kefir gibi probiyotik gıdalar rahatlatıyor. dengeli saatlerde yaşayamasamda gece uyuyamama yüzünden denneli bezsleniyorum aslında yediğim şeyler gayet net ve standart az porsiyonlarda. dokunduğunu hissettiğim gıdayı almayı bırakıyorum.
Bu uyuşujkluk, baş dönmesi titreme karışımı his sanırım paxera dan mış. dün gece bir tane alıp başladımtekrardan sabaha kadr sürdü hissiyat ve fakat uyanıp uyandığımda gitmişti.
0
