Giriş
(2)

losttaki uçak

comptrol
efendim ben lostu izlemeyeli aylar oluyor ve izlemeyi de düşünmüyorum. sadece merak ettiğim tek şey, 2 sezonun sonundaki desmondun sevgilisi olan hatun uçakla buzulların üstünde uçuyordu, 2 tanede adam da telsizle birşey bulduk filan diyordu. onun neyin nesi olduğu anlaşıldı mı acaba? teşekkürler.
efendim ben lostu izlemeyeli aylar oluyor ve izlemeyi de düşünmüyorum. sadece merak ettiğim tek şey, 2 sezonun sonundaki desmondun sevgilisi olan hatun uçakla buzulların üstünde uçuyordu, 2 tanede adam da telsizle birşey bulduk filan diyordu. onun neyin nesi olduğu anlaşıldı mı acaba? teşekkürler.
0
comptrol
(24.05.07)
Hayır anlaşılmadı hatırladığım kadarıyla...
0
crown
(24.05.07)
ne berbat dizi imiş, her bölüm bir sürü gizem katıyorlar. bakalım nasıl açıklayacaklar hepsini. teşekkürler cevabınız için.
0
🌸comptrol
(24.05.07)
(3)

istanbul , sema gösterisi

yuxel
Nerede izleyebilirim, pek meraklıyım bu sema olayına.
Nerede izleyebilirim, pek meraklıyım bu sema olayına.
0
yuxel
(23.05.07)
lirik tarih gosterisinin icinde de yer alir "sema ayini". ama kimbilir ne zaman yapilir, yapilsa da acik olur mu seyirciye bilemem, haber veririm.

bununla birlikte bu sene 35incisi duzenlencek istanbul muzik festivalinde mevlana da anilacakmis. sema gosterisi de olabilir diye dusunuyorum.

www.iksv.org

(bkz: 35 uluslararasi istanbul muzik festivali)
0
la traviata
(23.05.07)
galata mevlevihanesi

not: 25 ytl'ymiş
0
ezeriko
(23.05.07)
fatih karagümrükte cerrahi tekkesinde 5-10 ytl ye belki de para vermeyerek izleyebilirsin. yanılmıyorsam perçembe günleri düzenleniyordu. agmet özhan ve hatrı sayılır sanatçılar mevcuttur orada. zaten galata mevlevihanesi gibi "kısmen" gösteri amaçlı değil de inançları gereği yapıyorlar. o yüzden haftada bir gerçekleştirirler.
ama kadınların adetten başları örtmesi gerekebilir, bişey diyemiycem.
www.eksisozluk.com
0
comptrol
(23.05.07)
(5)

enerji kaynaklarinin birim maliyeti

0v3rm1nd
1- bana turkiye'de; elektrik uretiminde kullanilan enerji kaynaklarinin guncel birim maliyet fiyatlari lazim. genelde "cent" uzerinden verilir bu fiyatlar, misal; atiyorum hidroelektrigin birim maliyeti 7 cent, komurun 4 cent gibi...hidroelektrik, komur, dogal gaz, petrol'un birim maliyet fiyatlarin
1- bana turkiye'de; elektrik uretiminde kullanilan enerji kaynaklarinin guncel birim maliyet fiyatlari lazim. genelde "cent" uzerinden verilir bu fiyatlar, misal; atiyorum hidroelektrigin birim maliyeti 7 cent, komurun 4 cent gibi...

hidroelektrik, komur, dogal gaz, petrol'un birim maliyet fiyatlarini bulmaya ihtiyacim var. sagda solda surekli abd icin gecerli fiyatlar mevcut. turkiye maliyetlerini bulup kaynagi ile bildirirseniz cok sevinirim.

2- bir de turkiye'ye kurulmasi planlanan nukleer santralin kurulum ve i$letme maliyetleri hakkinda fikri olan var mi? sozlukte 30 milyar $ gibi bir kurulum maliyeti gordum ama cok abartilmi$ gibi geldi? bir de onun birim maliyeti nedir?

eyvallah
0
0v3rm1nd
(22.05.07)
2)yuh lan 30 milyar doları topraga gomecek olsak bi mılyar dolara imf ye domalır mıydık ?

1) tedas ın birim fiyat diye bi kitabı varmıs ona bak bi.
0
bryan fury
(22.05.07)
30 milyar $ $u $ekilde mantikli olabilir; almanya'nin 1989'da tamamladigi son reaktoru Neckar 2'nin maliyeti 5 milyar mark. turkiye'ye toplamda 6 reaktor kurulacagindan bahsediliyor ki buna gore tum projenin maliyeti 30 milyar $'i bulabilir. ancak bu $ekilde mantikli olabilir bu rakam ama kastedilen bu mu bilmiyorum. toplam ic ve di$ borcumuz 150 milyar $ iken imf'ye 1 milyar $ icin domalmamiz normal degil aslinda ama butcemiz artida da olsa imf'ye domaliriz biz. ali$kanlik meselesi. kendime cevap verdim sacma oldu.
0
🌸0v3rm1nd
(22.05.07)
bilim ve teknik dergisinin sitesinde enerji ile ilgili geçen aylarda yeni ufuklara doğru diziden çıkmış bir fasikül vardı. orada bu konuyla ilgili sorularının fazla fazla cevabını bulabilirsin. google dan biltek diye aratırsan karşına çıkacaktır. eğer bulamazsan da , bana söyle ben ilgili linki veririm sana; şimdi üşendim aramaya.

edit: gelen istek üzerine linkini buraya koyuyorum.
www.biltek.tubitak.gov.tr

benzer diğer kitapçıklar için buraya bakabilirsiniz:

www.biltek.tubitak.gov.tr
0
comptrol
(22.05.07)
Füzyoenerji Santrali (Kademe 5)

Füzyoenerji Santrali, iki hidrojen atomunun helyum atomuna füzyonundan enerji kazanir
Gereken: Metal: 17.006 Kristal: 6.802 Deuterium: 3.401
Yapim Süresi: 1h 54m 16s

bu santral 60 deuterium'la 300 birim enerji uretiyor; yani bir birim enerjinin maliyeti 0.2 deuterium demektir bu da. umarim yardimci olabilmi$imdir dostum.
0
jack o lantern
(23.05.07)
1. soru için enerji bakanlığının sayfasına bakabilirsiniz, ama 2. soru için 30 milyar doları kim söylediyse feci sıkmış, en pahalı nükleer santralin fiyatı 5 milyar doları geçmez, 3milyar dolar ortalama fiyatı vardır.

bir de nükleer reaktörle nükleer santrali aynı şey düşünmemek lazım bir nükleer santralde birden fazla reaktör bulunabilir, fiyat santralin fiyatıdır reaktörün değil.
0
marido
(23.05.07)
(4)

el yordamıyla çekilen sakal

cantstandya
ders çalışırken sıkıntıyla çenemdeki sakalları tek tek çektim. şu anda sol köşede hafif bir boşluk oluşmuş durumda.bunlar tekrar çıkar mı? tekrar uzama gibi bir ihtimali beklemeden sormak istedim.tşkler.
ders çalışırken sıkıntıyla çenemdeki sakalları tek tek çektim. şu anda sol köşede hafif bir boşluk oluşmuş durumda.bunlar tekrar çıkar mı? tekrar uzama gibi bir ihtimali beklemeden sormak istedim.
tşkler.
0
cantstandya
(21.05.07)
genellikle stresli durumlarda yaşanan bir durumdur bu ve görece kalın olan sakal telleri çekilir, eğer boyutu sakalınızı aşıp saçınızı yolmaya da ulaşırsa; bir psikolojik rahatsızığa dönüşmüş olur. şu anda rahatsızlığın adını tam hatırlayamadğımdan daha fazla yardımcı olamayacağım; ama merak ederseniz kaynaklara bakınabilirim. sorunuza da gelecek olursam, evet tabii ki çıkıyorlar ama daha da kalın olarak.
0
comptrol
(21.05.07)
Çok teşekkür ederim. Rahatsızlık olarak google'dan arattım aynen cevap ulaştı. Tşkler.


Herhangi bir stresli yaşam olayından sonra başlama sık rastlanmakla birlikte, hastalığın oluşması genellikle uzun yıllar almaktadır. Çocukluk ve gençlikte genellikle ders çalışma sırasında başlayan saç çekmeler izlenir. Bunu kirpik ve kaşlar izler. Saç ya da diğer kılların koparılmasıyla bir gerginlikte kurtulma, rahatlama söz konusu olmakla birlikte, hastalar ağrı ya da acıdan bahsetmemektedirler. Kimi zaman kaşıntı duruma eşlik edebilir. Bulgular çoğunlukla kişi yalnız olduğu zamanlarda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle de bunun bir sorun olduğunun anlaşılması ve tedavi arayışları gecikmektedir. Bu davranışlara tırnak yeme, parmak emme veya sallanma gibi davranışlar eşlik etmektedir. Bunun yanısıra diğer ruhsal bozukluklar da birlikte görülebilir. Depresyonu gözardı etmemek gerekir. Sıkıntı, stres yaratacak her türlü durum saçlarınızı yolmanıza neden olabilir.


www.turkforum.net
0
🌸cantstandya
(21.05.07)
trikotilomani olması lazım bahsedilen rahatsızlığın.
0
darkpower
(21.05.07)
Soyle diim tum sakallarimin 5te birinin yoldum labunyalar cikiyo ama hic canini sikma. Yalniz surekli cektigim bi bolge vardi orda biraz azalma ya da incelme soz konusu oldu.
0
badseed
(24.05.07)
(5)

klozet kapakları neden açık durmaz?

demlikposet
dikkat ettim sorun sadece biz de değil gittiğim arkadaşlarda komşularda da var ,klozet kapağını açıyorsun ama düşüyor,erkek olarak işeme işlemini sağlıklı gerçekleştirmek için türlü numaralar yapmak gerekiyor,konstantrasyonum dağılıyor huzurlu işeyemiyorum...gittik başka kapak aldık gene aynı sorun
dikkat ettim sorun sadece biz de değil gittiğim arkadaşlarda komşularda da var ,
klozet kapağını açıyorsun ama düşüyor,
erkek olarak işeme işlemini sağlıklı gerçekleştirmek için türlü numaralar yapmak gerekiyor,konstantrasyonum dağılıyor huzurlu işeyemiyorum...

gittik başka kapak aldık gene aynı sorun devam etti biz de mesela,
plastiği,seramiği hepsi yanı
(2000 den bu yana değiştirdiğimiz 5 ayrı evi de hatırlıyorum hepsinde aynı sorun vardı)
0
demlikposet
(19.05.07)
rezervuar yerlesiminden kaynaklanir cogu zaman. rezervuarlar yeteri kadar geriye takilmazsa kapak da yeteri kadar geriye gidemediginden yatayla 90 derece civarlarinda takilir. bu da dengesiz durmasina neden olur kapagin. sonuc olarak da en ufak bir ruzgarda veya harekette kapak asagi duser.
0
mandayuvasi
(19.05.07)
yoo bizimki yaslanıyor duruyor herkeste yok yani öyle bi problem
0
sf arjuna one
(19.05.07)
how i met your mother 'da barney evine özel bir yay sistemiyle hep açık duran klozet kapağı takıyordu. hatta patentini bekliyorum filan diyordu. güzel fikir tavsiye ederim.
0
darknum
(19.05.07)
mıknatıs bunu çözmez mi acaba? :S
0
comptrol
(20.05.07)
bundan gayrı ya tuvalete sf arjuna one lara gidicem ya da bu işe bi çare bulucam tak etti canıma,
klozete geniş bir ipi bağlayıp, kapağı kaldırınca ona geçirmeyi düşünüyorum ama bakim olacak mı
0
🌸demlikposet
(20.05.07)
(6)

Demagoji mi bu, ne acaba?

comptrol
bir kişiye yönelik konu dışında argümanlar öne sürerek bir tartışmayı kazanmaya çalışma eylemine ne denirdi? doğru cevabın demagoji olmadığı düşüncesindeyim, bunun başka bir adı vardı ama hatırlayamadım. bilen olursa pek müteşekkir olurum.edit: pyro clustic flow badim sağolsun, aradığım cevap `ad h
bir kişiye yönelik konu dışında argümanlar öne sürerek bir tartışmayı kazanmaya çalışma eylemine ne denirdi? doğru cevabın demagoji olmadığı düşüncesindeyim, bunun başka bir adı vardı ama hatırlayamadım. bilen olursa pek müteşekkir olurum.
edit: pyro clustic flow badim sağolsun, aradığım cevap ad hominem idi, bulunmuştur. herkese teşekkürler.
0
comptrol
(18.05.07)
turk dil kurumu www.tdk.gov.tr sitesinde demagoji "laf kalabaligi yapmak, laf cambazligi yapmak" anlamina geliyor.
burdan yola cikarak belki yorum yapilabilir.
0
la traviata
(18.05.07)
'ad hominem' sanırsam kastettiğin.
0
pyro clustic flow
(18.05.07)
tartışmayı piç etmek de denilebilir kibarca...

(bkz: tartismayi pic etme yontemleri)
0
crown
(18.05.07)
Sonra bir yanlis anlasilma olmasin diye ad hominem'in karsidakinin kafasini karistirmak olmadigini da soyleyelim. Sozluk'ten daha ayrintili okuyabilirsiniz ama basitce bir kisiye yonelik demek. Yani karsinin yaptigi argumana cevap vermek yerine yapan kisi hakkinda konusmak.
0
wpi
(18.05.07)
wpi ye tanımı düzelttiği için teşekkürler.
0
🌸comptrol
(18.05.07)
reeper redeemer
(19.05.07)
(6)

yolda çember çizen kedi

nihilanth
bu akşam bi kedi gördüm yolda garip hareketler yapıyordu, yanına yaklaşmadan uzaktan seyrettim ne yapıyo bu mahlukat diye çember çiziyodu. evet 30cm yarıçaplı bi dairenin etrafını dolaşıyormuş gibi yavaş hareketler yapıyodu. sonra araba geldi kedi arabayı bile zor farketti, kenara kaçmadı, sonra çem
bu akşam bi kedi gördüm yolda garip hareketler yapıyordu, yanına yaklaşmadan uzaktan seyrettim ne yapıyo bu mahlukat diye çember çiziyodu. evet 30cm yarıçaplı bi dairenin etrafını dolaşıyormuş gibi yavaş hareketler yapıyodu. sonra araba geldi kedi arabayı bile zor farketti, kenara kaçmadı, sonra çemberine devam etti. ermiş mi bu kedi nedir?
0
nihilanth
(16.05.07)
kuyruğunu kovalıyor olabilir mi?
0
gioberg
(17.05.07)
umarım öyle değildir ama, muhtemelen can çekişiyordu gördüğün kedi, araba filan geçti herhalde üzerinden, ben de aynısındna görmüştüm ve bu sonuca varmıştım açıkcası. umarım ben yanılıyorumdur.
0
comptrol
(17.05.07)
aynısını bizim rahmetlik muhabbet kuşunun başına gelmişti ne yazık ki. bir ev kazası sonunda kendi etrafında öyle bir kaç daire çizdi sonra da hakkın rahmetine kavuştu. bir çeşit beyin travması belki.. kimi kurtuluyordur, kimi kurtulamıyordur.
0
bulanti
(17.05.07)
bizim terzinin kedilerinden birisi de surekli yapar ayni seyi. bir de cocuk cigligina benzer sesler cikartir. cidden tirsmistim ben de, hala da tirsarim
0
turkish tekila
(17.05.07)
gelen cevaplardan anlaşıldığı kadarıyla kedi 3 vakte kadar ortadan kaybolacak sanırım.. pek hayra alamet değil o zaman çember çizen kedi.
0
🌸nihilanth
(17.05.07)
güncelleme : yeni öğrendiğim bir şeye göre (kedi otu) bunu yiyen kediler uyuşturucu tribine giriyormuş. o da olabilir bak. tabi sokaklarda var mı bolcana bilemem bu ottan.
0
🌸nihilanth
(26.07.08)
(14)

Bunu yapana 2 bira !!!

kimyon
http://funcop.net/pearl2.swf adresindeki basit oyunu yapabilecek var mıdır aramızda? yoksa ben yaklaşık 2 saattir kafam sulandı da ondan mı beceremiyorum.. bir de nasıl pis pis kahkaha atıyor!!!
funcop.net adresindeki basit oyunu yapabilecek var mıdır aramızda? yoksa ben yaklaşık 2 saattir kafam sulandı da ondan mı beceremiyorum.. bir de nasıl pis pis kahkaha atıyor!!!
0
kimyon
(16.05.07)
tek inci birakmaya cali$iyorsun rakibine.
denedim ben de yapamadim. diziye donuyorum.
0
sourlemonade
(16.05.07)
evet işte.. incileri patlatarak, son kalanı karşımızdaki cinimsi, korsanımsı amcamıza bırakmaya çalışıyoruz..
0
🌸kimyon
(16.05.07)
niye gösterdin yahu.. delircem :)
0
nihilanth
(16.05.07)
ilk ba$ta erifin surata tiklayarak ona ba$latmak mumkun.
ancak bir $ey degi$medi benim icin $u an.
0
sourlemonade
(16.05.07)
compu yaptı arkadaslar. sora denedim bi kac kez oluyor.

çözüm : siz başlayın. en alt rowda 2 tane bırakın, o diğer rowda 1 tane bırakıyor, dokunulmamış rowu tamamen yok edin, o bir rowda 2 tane bırakacak. tekli kalmış rowu yiyin. 2 tane 2 kalmış oluyor. burdan sonra o 1 tane yiyor, sizde 1 tane yiyosunuz ve yeniyosunuz.
0
nihilanth
(16.05.07)
ahahah ben yendim bu adamı be, çok kolay hem de.
ahan son hamle için bekliyor kendisi

img523.imageshack.us
bu da bitince ekrana çıkan görüntü, adam birşey yapmıyor arkasını dönüp gidiyor, gözleri yuvasından fırlıyor filan
img362.imageshack.us
0
comptrol
(16.05.07)
şimdi yaptım diyen arkadaşlar;

ben de yaptım. iki pencerede oyunu açıp adamı kendine yendirdim. ama kendimi kandıracak değilim.

Matematiksel açıklamasını olmayan hiçbir çözüme rağbet etmiyorum ben. zamanında 21 diamonds diye bir oyun vardı. bunun basiti. çözene kadar şöyle temiz bi bir saatimi almıştı. bunun da sonu aynı olacak ya, az daha süresi var.
0
kilroy
(16.05.07)
bu kolay yaw. asil sunu yapin: bir kareli kagida 10'a 10luk kare cizin. Kurallar:
1. Karenin icinde kalacak sekilde amac 100luk karedeki tum kucuk kareleri numaralandirmak.
2. Herhangi bir yerden baslayin
3. Ancak 8 yone gidebilirsiniz. Kuzey Guney Dogu Bati gibi ana yonlerde 2 kare atlamak zorundasiniz. KuzeyBati GuneyBati KuzeyDogu GuneyDogu ara yonlerinde 1 kare atlamak zorundasiniz.
4. Gitmek istediginiz yonde kare doluysa uzerine yazamazsiniz.
5. Gitmek istediginiz yon eger buyuk karenin disinda kaliyorsa gidemezsiniz.

Kolay gelsin.

Resimde ornek bir yarim oyun var (eger yazarken hata yapmadiysam -- ki yapmisim 22den 23e gecerken.)
img516.imageshack.us
0
compumaster
(16.05.07)
ben bıraktım çözmeyi.. çükü düşsün o pis herifin.. halen bira ısmarlama şeysi devam ediyor lakin.. nihilant senin çözümünü denedim bir türlü olmadı, eleman hamle atlıyor anlamsızca.. ancak olursa biralar senin tabii..
0
🌸kimyon
(16.05.07)
compumaster'a selam ederim.

img329.imageshack.us

edit: itiraf edeyim, üniversite yıllarımda dersten sıkıldığımda yapa yapa çözdüğüm bir şeydi. yeni çözmüş değilim. sadece hatırlamam gerekti. 2-3 kere çözünce ezberliyor insan.
0
kibritsuyu
(16.05.07)
kibritsuyu'nu compumaster'ın sorusun çözümünden dolayı selamlarım:) ancak benim bildiğim oyunda sol üst köşeden başlanıyordu, o şekilde ben 98 falan yapmıştım hatta. gerçi compumaster istediğiniz yerden başlayabilirsiniz demiş, o yüzden bana sadece tekrar tebrik etmek düşer.
0
dgtal
(16.05.07)
sol ust koseden baslanmasi diye bir sart yok. bende herhangi bir yoldan baslanan ve nerdeyse kesin sonuc veren bir method var. bu arada kibrit suyuna massallah demek istiyorum.
0
compumaster
(16.05.07)
asıl başlık konusu oyuna dönecek olursak:

oyun 18 inci ile başlıyor. siz tek sayıda inci alırsanız, rakip de tek sayıda inci alıyor. siz çift sayıda inci alırsanız, rakip de çift sayıda inci alıyor. yani (tek+tek=çift) ve (çift+çift=çift) şeklinde düşünürsek, bir noktaya kadar oyunda hiç tek sayıda inci kalmıyor. inci sayısı hep çift. çözemedim ama yardımcı olabilir diye yazıyorum.
0
kibritsuyu
(16.05.07)
barda staj yaparken bunu leblebilerle yapıyordum, müşteriler kafayı yiyordu hehehe yalnız benim diziliş 3-5-7 idi

sen başlatıp 3-2-1 veya 5-4-1 yaparsan son leblebi müşteriye kalıyordu. ama bu küpeli deve hile yapıyor, çift alması gerekirken tek alıyor ipne ( afedersiniz ) yenme şansın çok düşük
0
hayatacaylakkaldim
(16.05.07)
(2)

Robotlu mobotlu eski bir çizgi film adı aranıyor.

maroghk
Henüz adını dahi bulamadığım bir çizgi film serisini arıyorum. Boyle bacak boyu robotlar ve bunları bilgisayarlarının başından kontrol eden elemanlar vardı. Bu robotlar yogunlukla kapıştırılır, arada bakkala fln da gönderilirdi yonlendiren cocuklar tarafından vs... Son izlediğim zaman 10 sene veya d
Henüz adını dahi bulamadığım bir çizgi film serisini arıyorum. Boyle bacak boyu robotlar ve bunları bilgisayarlarının başından kontrol eden elemanlar vardı. Bu robotlar yogunlukla kapıştırılır, arada bakkala fln da gönderilirdi yonlendiren cocuklar tarafından vs... Son izlediğim zaman 10 sene veya daha öncesi tahminim. Adını bilen varsa lütfen yardımcı olsun. Yok arşiv yapmış olan varsa en şukela olur o tabi.
0
maroghk
(14.05.07)
(bkz: jumaru ) youtube da bölümlerini bulabilirsiniz
0
comptrol
(14.05.07)
#5989

:)

ben de ariyordum vaktiyle daha cevap gelmeden cok enteresan bir bicimde ogrendim. google'da "uzay mekiklerinin dışında kullanılan seramik" diye yazinca quasm'in bi entrysi geliyor sdşlfksdflş ciddi ciddi aklimda kalmi$ bu seramik hadisesi.
0
jack o lantern
(19.05.07)
(8)

bir anda artan kayıp aranıyor ilanları

reeper redeemer
sizin de dikkatinizi çekti mi, yoksa ben mi bu aralar çok dikkat eder oldum ama bilmiyorum; bu aralar sağda solda çok sık kayıp aranıyor ilanı görmeye başladım.nedir acaba bunun sebebi; bahar insanların başına mı vuruyor? yoksa altında daha büyük sebepler arayıp komplo teorileri mi üretmeli? nedir,
sizin de dikkatinizi çekti mi, yoksa ben mi bu aralar çok dikkat eder oldum ama bilmiyorum; bu aralar sağda solda çok sık kayıp aranıyor ilanı görmeye başladım.

nedir acaba bunun sebebi; bahar insanların başına mı vuruyor? yoksa altında daha büyük sebepler arayıp komplo teorileri mi üretmeli? nedir, ne değildir?
0
reeper redeemer
(13.05.07)
Bunlar hassas konular.. Bi tanıdığım 2 haftadır kayıptı ve sonrasında tesadüfen, kaybolduğu gün köprüden atlayıp intihar ettiği öğrenildi ve hiç bulunamadı başka bir arkadaşım gibi. Şayet o kişiyi görmediysek, nerde olduğunu bilmiyorsak, yani yakınlarına durumla ilgili bi haber veremeyeceksek, üzerine konuşmak pek anlamlı ve doğru gelmiyor zira bazı acıları sadece tahmin edebiliriz ama neye benzerler bilemeyiz yaşamadan. Tıpkı kayıp olaylarında olduğu gibi.. Belirsizlik sanırım en zor olanı hepsinin içinde.
0
pyro clustic flow
(13.05.07)
kayıpların genellikle intihar yahut ölümle sonlandıgını gormek acı.
0
nihilanth
(14.05.07)
sokaklara asılan kayıp ilanları, yakınları tarafından isteğe göre basılan "küçük umutlar" besleyen ilanlardır.kolluk kuvvetlerine ise "kayıp şahıs" başvurularından, her gün onlarca gelmektedir.
0
gregory
(14.05.07)
bu konuda pek yorum yapmak istememle birlikte gercekten bu aralar benı cok dusunduren bi kavramdır..

şayet size basımdan gecen bi olayı anlatayım.
Türkiyenin iyi denilebilecek bi okulunda eğitim aldım.
öss ye girdigim ilk yıl Turizm ve Otel işletmeciliğini kazandım.
Okudugum süre boyunca tekstil ve magazacılık sektorunde cok ciddi firmalarda gorev aldım ve 4 yıl Mağaza Müdür Yardımcılığı yaptım.
Çok iyi bir ailede gercekten modern ve gorgu kurallarına uygun yetiştim.
2006 yılında yılında okuldan mezun oldum.Türkiyenin en ünlü jean markasında 9 ay Mağaza Müdür Yardımcılıgı yaptım.Okuldayken Stajımı Türkiyenin en iyi otellerinden birinde (Hilton) Banquet servis elemanı olarak yaptım.Kaldıkı o otellerde stajerler degıl servıs elemanı showroom a bile zor adım atarlar.
Orta seviyede ingilizce bilmekteyim.
Aegee (avrupa öğrencileri genel forumu) de aktif uyeyım.Yk da belirli bi donem gorev aldım ve bırcok organizasyon duzenledım.
Yaklasık 1,5 ay once tamamen kişisel nedenlerden dolayı işimden istifa ettim.

Şimdi diyeceksiniz bunun bu kaybolma olayıyla ne ilgisi var diye.
hemen anlatayım : Hıc bır iş tecrubesıne gerek bıle duyulmayan firmalardan birine Şatış danısmanlıgı pozisyonu için basvurdum.Gorusmeye gıttım.Bana soyledıklerı şey sen bize fazlasın.Bu fırmanın ısmını soylesem yok ya onlar bunu demez dersınız.o derece buyuk bir Türk firması.
Şartlarımın fazla fazla uydugu bi şirkete Mağaza müdür yardımcılıgı için basvurdum.Gorusmede soyledıklerı şey hersey cok guzel tam istedigimiz gibi birisiniz biz 1-2 gun ıcersınde size doneriz oldu..
1. olayda benım yerıme alınan kişinin hic bir iş tecrubesı yoktu.170 ytl ye satılan bir hırkanın neden 170 ytl oldugunu soran bır arkadasıma sadece kalite dedi.neden 170 ytl oldugunu soyleyım.hırka %35 kaşmir %35 pamuk %30 rayon olmasından dolayıydı.arkadasım bunun ıcın olabılırmı aceba dedı o calısana oda olsun ama yınede kalite dedi.rayon un ne oldugunu sordu arkadasım aldıgı cevap komediydi.naylon :) aslında rayon sentetik ipek dir..ve tuylenmemesı ıcın kullanılır..

2. olayda benım yerıme alınan mudur yardımcısı alakasız bı magazada 15 gun calısmıs bı kısıydı.ne kullanılan programı bılıyodu nede yonetıcılık vasıflarına sahıptı.dar paca (skinny) jeanin altına adidas tenis ayakkabısı gıyınebılen bi kişiydi..


şimdi gelelim olaya..bu kaybolmak icin bir sebep degılde nedır?
bu ulkede hıc kımse hak ettıgı yerde degıldır.
bu ulkede refah yoktur.
bu ulkede özel sektor gercekten özel degıl kamu kurulusu gercekten kamu degıldir.
bence bu yasadıgım olaylar kaybolmak ıcın gereklı bırer nedendır.kaldıkı burda anlatmadıgım okadar cok olay varkı..
adam tv ye cıkıyo bas bas bagırıyo ya eve ekmek goturemıyorum dıyo.emınımkı tv karsısında bınlerce kısı adam olsaydında calıssaydın dıyodur.
bu ulkede kımler para kazanıyo kımler aç yatıyo kımler hakkını alıyo herkez aslında cok ıyı bılıyo..

uzun bı yazı oldu kusura bakmayın.yazan arkadas kaldırmamı isterse kaldırabılırım..
zaman ayırdıgınız ıcın tesekkur ederım..


**bence benden daha kotu durumda olanlar cok fazla.ve onlar bı sekılde farkedılmedıklerı bu toplumda kayboluyolar..zaten kayıp olduklarını bıldıklerı halde..
0
isott
(14.05.07)
öncelikle belirtmek isterim ki, uslubum biraz kötü gibi görünmüş; ama kesinlikle kötü bi amacım yoktu, bilmenizi isterim.

ne kadar hassas bi konu olduğu da su götürmez bi gerçek, ondan da eminim

ama o ilanları bi anda her yerde görmeye başlar oldum, ve gerçekten sebebini sormak zorunda hissettim kendimi.

yarın, öbür gün o konumda olmayacağımızın bi garantisi yok çünkü
0
🌸reeper redeemer
(14.05.07)
isott arkadaşımız başlığa çok güzel cevap vermiş, tebrik ediyorum, hatta bu kadar nitelikli, dört dörtlük arkadaşımız "neden işe alınmaz" "o da alınmazsa kim alınacak" kabilinden düşüncelere o denli gark oldum ki kaybolasım geldi. hokus pokus...
0
comptrol
(14.05.07)
bu duyuruyu okuyunca biraz şaşırdım açıkçası, çünkü aynı soruyu ben de arkadışma sormuştum geçenlerde, o da "evet ya benim de dikkatimi çekti, organ mafyasının parmağı olabilir" gibilerinden bi cevap vermiş idi, bana pek paranoyakça gelmedi cevabı..
0
flawless victory
(14.05.07)
emniyetin sitesine girecek olursanız zaten onlarca kayıp ilanı görebilirsiniz. bir gün içinde onlarca insan kayboluyor.
0
enola gay
(14.05.07)
(7)

cam şişe nasıl kesilir?

mortifera
cam bir şişe üstünde, şişeyi çatlatmadan veya kırmadan küçük madeni para büyüklüğünde bir delik açmak istiyorum,nasıl yapılabilir/yaptırılabilir bilen var mı acaba? (konu hakkında hiçbir bilgim olmadığını peşinen belirteyim)
cam bir şişe üstünde, şişeyi çatlatmadan veya kırmadan küçük madeni para büyüklüğünde bir delik açmak istiyorum,

nasıl yapılabilir/yaptırılabilir bilen var mı acaba? (konu hakkında hiçbir bilgim olmadığını peşinen belirteyim)
0
mortifera
(11.05.07)
camları kestikleri elmas adlı bi nane var. camcıda kestirebilirsin sanırım.
0
likeinme
(11.05.07)
o naneden bende de var,

kuyumcuya götürürseniz dayak yiyorsunu bu arada (yalan)
0
🌸mortifera
(11.05.07)
cam şişeyi ortadan ikiye kesmek istiyorsan, bakır bir teli ilgili bölgeye sar ve daha sonra ucundan ısıtmaya başla. sıcaklık yeeterli dereceye gelince-bunun ölçüsünü bilemeyeceğim- şişeyi soğuk suya tut. şişe tam oralardan çatlayacak/kesilecektir. benzer bir tekniği delik açmak içinde kullanabilirsin diyicem ama onda bu kadar verimli olamayabilirsin. camcıların onu elmasla keseceklerini de zannetmiyorum, düz cama delik açmak bile zorken o adama illalah getirtir. yok ben deneyeceğim dersen şöyle yapacaksın.
öncelikle elmasın silberchnitt olsun gerisini at çöpe
www.stefatelier.com
elması elmasın iyi kesmesi için kafasına gaz sürmelisin. gaazladıktan sonra, elması kalem gibi ama cama 90 derece dik tutacaksın. daireyi oluşturduktan sonra, dairenin içine elmasla düz çizgiler çizin, daha sonrasında elmasın demir olan kısmıyla yavaş yavaş ilgili bölgeye vurun. bunu yapmaktaki amaç, camı ilk olarak çatlatmak daha sonrasında ise kırmaktır. ufak ufa kırdıktan sonra ise cama delik açmış olacaksındır. kolay gelsin.
0
comptrol
(11.05.07)
uygun kalibreli bir silah ile cok yakindan 3 4 cm ate$ etmek sanirim i$inizi gorur. iki delik olur ama olsun.
0
notorious
(11.05.07)
valla optik kesim de yapılabilir. uygun kalibreli bir lazerle.
0
darknum
(11.05.07)
mortifera dönergeci bu işi halledebilir!
0
yersen
(11.05.07)
1. cam şişe alınır
2. içine kum doldurulur
3. matkapla delinir
4. ???
5. profit.

bu yöntem nargile veya bong yapmak için idealdir, evet.
0
crimsonking
(17.04.08)
(10)

Bayanlarda seyrelen saç sorunu

axellennox
resimde gördüğünüz gibi bir arkadaşımın saçları ütüden, boyadan vs ciddi oranda seyrelmiş durumda. bu yaşta aklar bile düştü saçlarına :(ne yapılabilir? hiç bir kurtuluş, geri dönüş yok di mi?
resimde gördüğünüz gibi bir arkadaşımın saçları ütüden, boyadan vs ciddi oranda seyrelmiş durumda. bu yaşta aklar bile düştü saçlarına :(

ne yapılabilir? hiç bir kurtuluş, geri dönüş yok di mi?
0
axellennox
(09.05.07)
bi arkadasim vichy dercos aminexil sp94 kullanmisti hem sac telleri daha guclendi ve renkleri koyulasti (sari$indi cunku) hem seyrelme durup yeniden ye$ermeye ba$ladi.
0
notorious
(09.05.07)
kına canlandırıyor diyorlar, hatta ceviz yaprağını da dövüp kınanın içine karıştırıyorlar.
0
hayatacaylakkaldim
(09.05.07)
eğer seyrelme lokal bazı bölgelerde ve belirgin ise hormonal bişey olabilir ve kortizon tedavisi çok iyi sonuç veriyor, vakit kaybetmeden bir cildiyeciye gitmekte fayda var.
0
nanochemist
(09.05.07)
bir hap vardı çok yararlı ama ismini hatırlayamadım. özellikle bayanlarda işe yarıyor.
0
chavezding
(09.05.07)
biotin içeren haplar da saçların güçlenmesinde faydalı olur.
0
bordeaux
(09.05.07)
En basta boya isini cok daha seyrek yapabilir ya da tamamen vazgecebilir. Sacini degisk sekilde tarayarak hep ayni yerden ayrilmasini onleyebilir. Fon, utu gibi seyleri birakabilir. Boylece en azindan kotulesmeyi yavaslatir ya da durdurur.
0
wpi
(09.05.07)
kimi tıbbi sorunlara internet sitelerinden çözüm bulunacağını zannetmiyorum. yukarıda tavsiye edilenler amacından sapıp, yarar yerine zarar sağlayabilir. teyzemin kızında da benzer bir sorun vardı, ama kendisi çok sık boyamazdı. tabi bu sorunu ciddiye almadıklarından bir süre doktora gitmek istemediler, baktılar ki düzelmiyor en sonunda doktora gitmeyi akıl ettiler.ama uzun muayeneler de dişe dokunur bir yarar sağlamadı. arkadaşının ki o denli kötü değil, kulaktan dolma bilgilerle çözüm arayacağınıza doktora gitmenizi tavsiye ederim. geçmiş olsun ve acil şifalar dilerim.
0
comptrol
(09.05.07)
saclarini guzelce kisa kestirsin cesareti varsa uc numara iyidir.versin kafayi gunese denize.hic biseyi kalmaz.bugunde berber gibi oldum sac sorularina cevap verip duruyorum.
0
cizgilipijama
(10.05.07)
saclarini guzelce kisa kestirsin cesareti varsa uc numara iyidir.versin kafayi gunese denize.hic biseyi kalmaz.bugunde berber gibi oldum sac sorularina cevap verip duruyorum.
0
cizgilipijama
(10.05.07)
öneriler için teşekkürler...
0
🌸axellennox
(10.05.07)
(12)

sakal sorunsali

notorious
efendim simdi benim yuzumde cikan ve sakal denilen zimbirtilari i$im geregi hafta ici her gun kesmek zorundayim. asil sebebinin bu oldugunu du$unmemle birlikte bu sakallarimin cok a$iri sert olmasi surekli sorun oluyor. malum ikili iliskiler. ve benim merak ettigim bu tuylerin yumusayip yumusamayaca
efendim simdi benim yuzumde cikan ve sakal denilen zimbirtilari i$im geregi hafta ici her gun kesmek zorundayim. asil sebebinin bu oldugunu du$unmemle birlikte bu sakallarimin cok a$iri sert olmasi surekli sorun oluyor. malum ikili iliskiler. ve benim merak ettigim bu tuylerin yumusayip yumusamayacagi.

tras bicagi yerine tras makinasi kullanmam acaba tuy sertligini azaltir mi ?

sert sakalda tras makinasi kullanilir mi ?

tuyleri yumusatmanin bir yolu var mi ?
0
notorious
(09.05.07)
dedem hayati boyunca tras makinesi kullanmis. bir kere jilet surmemis suratina. ilk sakali ciktigi andan bu 80 li yaslarina kadar hep pamuk gibi oldu sakali.

ama hep jilet kullanan ve daha sert cikmasina sebep olan biri (misal ben de) bunu o derecede yumusatabilecegini zannetmiyorum makine ile.

zaten belli bir zamandan sonra makine de oyle cok cok guzel kesmemeye basladi bende deneyince, gerci bu kisiye gore degisebilir de.

--

bir de sunu diyim,
top sakal ve biyigi ise her zaman makine ile aldirdim simdiye kadar. ona ragmen benimkiler yine de hep sert idi. dolayisiyla makine ile almak yumusatmaya care olmuyor gibi. ama bunu saglayan ürünler var midir bilmiyorum.
0
la traviata
(09.05.07)
sir ağda kullanın, zamanla azalttığını da söylüyorlar, temizinden 3 hafta sakal derdi çekmezsiniz
0
hayatacaylakkaldim
(09.05.07)
Tıraş olmadan önce, tıraş edilecek satıha krem sürünüz, yediriniz. Tıraş jelini yahut köpüğünü kremlenmiş satıha nüfuz ettiriniz.
Şikâyetinizi bize, memnuniyetinizi ekşi duyuru sakinlerine iletiniz. Esen kalın.
0
hopi
(09.05.07)
bu kremleme trasi kolaylastirmak icin mi yoksa tuylerin yumusak cikmasi icin mi ?
0
🌸notorious
(09.05.07)
sir ağdayı bu keçi kılı gibi sakala uygulamak zor olmaz mı? acıdan ağlatmaz mı? hassas benim yanaklarım ya ehuehe
0
atrin
(09.05.07)
latife yapmi$tir hayatacaylakkaldim, tabi umarim. ben bi keresinde tras cizgisinin uzerinde kalan tuylere yaptirmi$ idim de bir hafta toparlayamadi suratim kendini.

ben sakallarimdan kurtulmak istemiyorum, ciksa bile bole yumusacik olsunlar, kar$i cinsi hafif gidiklamak disinda bi zararlari olmasinlar istiyorum. istiyorum istiyorum.
0
🌸notorious
(09.05.07)
latifeydi:)

kardeşim balsam kullanmaya başladı traştan sonra. yumuşama var, eskiden fırça gibiydi.
0
hayatacaylakkaldim
(09.05.07)
ağda mııı sakın aman diyeyim yazık günah. saç kremi kullanınız. ama iyi markaların bakım kremleri ozellikle sebastian önerebilirm. yatıştırıcı yumuşatıcı vs ürünleri var. tam adını bulursam gonderirim. makine de çözüm olabilir, malum jilet sertleştiriyor. tabi bi de şoyle bi olay var, sert sakal makbuldür uzun olmadığı sürece, kirli sakal mesela.
0
likeinme
(09.05.07)
ergenliğim boyunca sakalım tek tük çıkmıştı ve geçen zamanla da bu sakal seyrek çıkmaya başladı geçen zamanla, sakalım çene yanları dışında tamamen çıktı ama yine seyrek. bu yüzden iki veya kassam 3 günde bir traş olsam bir sorun yaratmıyor ve kirli sakalı da o kadar kötü olmuyor. bunları neden yazdığıma gelince, ergenliğim boyunca sakalım neden çıkmıyor diye hep içerlerdim ama şimdi iyiki öyle olmuş diyorum. ohh beee, sizi gidi pis sakallı, kıllı, kel ve göbekli mahlukatlar.nihahaha ve ha! :))
0
comptrol
(09.05.07)
comptrol 'e katılıyorum. sakalın seyrek çıkması kadar güzel bir olay olamaz ya. haftada 1 traş.
0
darknum
(09.05.07)
Satıhı kremlemek tıraşı kolaylaştırmak için.
0
hopi
(10.05.07)
trasta problemim yok, kirli sakal birakmak gibi bi $ansim da yok :) sac kremi deniyecegim sebastian.
0
🌸notorious
(10.05.07)
(3)

biyoloji cizgi filmi

wpi
Doksanlarin basinda bir cizgi film vardi. Insan vucudunun icinde gecen, ogretici modelde bir cizgi filmdi. Alyuvarlar butun vucudu dolasiyordu falan. Neydi onun adi? Sozluk'te geciyordur kesin biliyorum ama nasil arayacagimi bilemedim.
Doksanlarin basinda bir cizgi film vardi. Insan vucudunun icinde gecen, ogretici modelde bir cizgi filmdi. Alyuvarlar butun vucudu dolasiyordu falan. Neydi onun adi? Sozluk'te geciyordur kesin biliyorum ama nasil arayacagimi bilemedim.
0
wpi
(22.04.07)
(bkz: #9087996)
0
cashkopat
(22.04.07)
bu olsa gerek :)
(git: 3711)
0
comptrol
(23.04.07)
doksanların başında olmayanı için (bkz.osmosis jones)
0
reso aga
(24.04.07)
(23)

22 nisan 2007 ales

comptrol
bugün düzenlenip zannedersem herkesin kötü geçtiği bu sınav hakkında, sınava girenler beklediği / yaptığı netleri yazarsa en azından elimizde küçük çaplı bir istatistik oluşmuş olur da yüreğimize su serperiz. bunun dışında bu alesle ilgili aklınıza takılan soru varsa onu da bu başlığa yazarsanız, he
bugün düzenlenip zannedersem herkesin kötü geçtiği bu sınav hakkında, sınava girenler beklediği / yaptığı netleri yazarsa en azından elimizde küçük çaplı bir istatistik oluşmuş olur da yüreğimize su serperiz. bunun dışında bu alesle ilgili aklınıza takılan soru varsa onu da bu başlığa yazarsanız, hepimiz için aydınlatıcı olur.

sayısal : 62 (soruların 15 ine bakamadım bile yuh ya)
sözel : 78 (25 dakika kala bitti )

sorum ise:
önceki sınavlardan les puanı olan bir adayın hangi puanı geçerli olacak , istediğini seçebilir mi ? katılan herkese teşekkürler.
0
comptrol
(22.04.07)
Hangi gezengende su vardı ?
0
gari
(22.04.07)
hatırlamıyorum maalesef :) ama sözel basit sayılırdı. muhtemelen doğru yapmışsınızdır.
0
🌸comptrol
(22.04.07)
herkes gibi bende sayısalı yetiştiremedim ve yine herkes gibi bende sözeli 15 dakika erken bitirdim

sayisaldan 61 soru cozdum. sayısal sorularında bu gibi testlerde hiç yanlış yapmadıgım için büyük ihtimalle 61 net olucak.
sözelde 80 soru çözdüm. neden-sonuç ilişkisi isteyen soruda hata yaptım. onun dışında 3-4 yanlış daha olsa 73-74 net gelir sanirim

gezegenli soruda en sonda ki gezegen F idi diye hatırlıyorum. yani su olan gezegen F.
birinci gezegen D sonra B-A-C-E-F diye sıralanıyorlar diye aklımda kalmış.
0
beeyore
(22.04.07)
bir onceki les'ten sayisal 78 sozel 74 yapmistim ve cok daha rahat bir sinav gecirdigimi hatirliyorum sayisal suresi acisindan. ucu ucuna yetistirebildim bu sefer. bundan 75, 75 gibi bir sonucun gelecegini tahmin ediyorum.(yazdiklarim dogru cevap sayilari). fakat sunu kesin olarak soyleyebilirim ki sayisali sonbaharaki les sinavina gore daha zordu. sozeli de son bahardaki les'in cok cok altinda bir zorluga sahipti. sonuclar aciklandiginda da goreceksiniz ozellikle sayisal2'de standart sapma cok yukselirken ortalama da cok sert bir bicimde dusecek. bu da sayisal puanda sayisal2'den yapilan netleri cok onemli bir hale getirecek.

gezegen sorusunu da BCAEF olarak hatirliyorum.
0
toshi
(22.04.07)
benim de sayısaldan 13 bosum var yani seninki gibi sayılır..sorun konusunda da birsey bilmiyorum biilen varsa cevaplarsa ii olur hakkaten
0
dilşikeste
(22.04.07)
Herkes aşağı yukarı aynı yapmış anlaşılan. Su olan gezegen'i F yaptım. 3. gezegen sorusu vardı bir de ve en çok uydu sayısı mı ne diyordu. onların ikisi de A idi. (ya da ben öyle yaptım.

Sayısal 1 güzeldi. sözel güzeldi. sayılsal 2 yetişmedi herkes gibi. yetişecek sandım,s aati de ayarladım ama sona doğru sorular o kadar çok zaman ister hale geldi ki evdeki hesap çarşıda tutmadı.
0
carpenoctem
(22.04.07)
sınavı zor bela yetiştirdim, hiç boşum yok... ama sayısalı kontrol etme şansım olmadı doğal olarak, hatta bi tane soruyu yanlış yaptığımı zannediyorum tekrar dönemediğim için (hatırlayan varsa, kök içinde 4a kare ile başlayan çarpanlara ayırma sorusu, cevap bulan söylerse sevinirim)

sayısal uzundu, sözel kolaydı... şahsen iyi bir sonuç bekliyorum ama hayatımda çok bi faydasını göreceğimi düşünmüyorum bu sonucun...
0
jokullmagic
(22.04.07)
kök içinde 4akareli deilse de 4xkareli bi soru hatırlıyorum, onda da y=x+4 çıkıyo olması lazım cevabın yamulmuyosam. şahsen özel ders verdiimden midir nedir, rahatça yetiştirdim sınavın her iki alanını. ama şu aptal çocuklara yönelik olan zamanınızı siz ayarlayamazsınız uygulamasını deiştirseler fena olmicak.
0
fizboz
(22.04.07)
ben de öyle buldum ama 30 saniye gibi bir sürede göz kararıyla yapınca sadeleştirmeleri aklım kalmıştı, soruyu da hatırlayamadım tam,oturdu içime... aynı cevabı bulmuşuz sevindim şimdi :)

sayısal birdeki en kolay oran orantı sorusunu yanlış yapmama rağmen (şu anda farkettim nasıl olduysa) yine de yetiştirebildiğim için güzel bir puan alacağımı ümit ediyorum...
0
jokullmagic
(22.04.07)
özel sayılarla ilgili altı basamaklı olan sorunun cevabı 27 miydi? özel sayı falan diyince insanın merakını cezbediyo da:)
0
serotoninn
(22.04.07)
arkadaşlar bişey sormak istiyorum. sizin yaptığınız sorular 60 70 civarı ise siz hangi alandan giriyorsunuz? ben sözelden giriyorum, sınava ilk kez girdim ve sadece 36 soruyu cevaplamışım! (matematikten yani) ayrıca sözeldeki son soruların oraya yanlışlıkla koyulduğunu düşünüyorum çünkü o soruların aynısı sayısal bölümde vardı:)
0
mariamaria
(22.04.07)
telekoma kadar sakin sakin soruları yapıyordum. telekomlu soru boru modeline rastlayınca ohhannes oldum. birileri bi işler ceviriyor sanırsam. sözel herzamanki gibiydi. normal yani. ama sayısal 2 borusan modeliydi. hiç geometri cıkmamasıda düşündürücüydü.
0
neanderthall
(22.04.07)
evet ben de geometri çıkar diye umut etmiştim ama çıkmadı maalesef.
0
mariamaria
(22.04.07)
sözelcilerin performansları nasıl? mesela ben hayatımda en son matematiği 9 sene önce görmüş ondan önce de okul hayatım boyunca ilkokuldan sonra hiç 2 nin üzerinde alamadığım matematikten. 31 soruya cevap verebildim. bunlardan çıkan net tahminen 25 civarı olacaktır. sözelde ise 79 soruya cevap verebildim. son on soruya 20 dakika kala girdim ama o on soru ağır geldi. ilk 70 soruda fazla hatam olamaz. sözelden de beklediğim net 70 e yakın. şimdi sorum geliyor. bildiğim kadarıyla eski sistemde en düşük yüksek lisans programına girebilmek için 50 almak gerekiyordu. bu sınavda bu taban puan nedir? ve tahminen benim ki gibi bir performans bu sınavdan o alt limiti tutturabilir mi?
0
beni birak saraba bak dayi
(22.04.07)
benimki çok kötü geçmedi sanıyorum. tabi sayısal 1 ve sayısal 2 testleri arasındaki katsayı farkını öğrenene kadar. çünkü 2.testte tam 10 boşum var ve sayı piramitlerini bi de 4 sayacı bozuk olan arabayı (ki bu sayacı bozuk arabaların üretimlerinin durdurulmasını ya da sahiplerinin kullanmak yerine servise götürmelerini öneriyorum bu kaçıncı!)hesapayana kadar göbeğim çatladı. dairesel yönde hareket eden (ki soruyu 10 kez okudum aynı anda hareket ettiğini yazıyodu ama aynı yerden hareket edip etmedikleri hakkında bi bilgi yoktu ben öyle varsaydım) birinin hızı diğerinin kaç katıydı??? sonunda sıkılıp biraz kafadan atmış gibi oldum.

sözel soruları geçmiş yıllardakilere göre daha kolay ve netti bana göre.ben hiç kitapçığı okumadım. sözelciler için katsayılar ne durumda bi bilginiz var mı?
0
yilan tislak
(22.04.07)
ben eşit ağırlık öğrencisiyim ve sayısaldan toplam 30 (veya 31) boşum vardı. konuştuğum 5-6 arkadaşım oldu, hepsi eşit ağırlıkçı; 4 kişi 30 boş 1 kişi 42 boş (öeh) ve bir kişi 15 boş yapmış... tabii tüm sayısalı yetiştirenler de varmış ama ya onların yeteneğidir bu, ya da yanlışları çıkar... sözeli zaten çoğunluk yetiştirmiş ona değinmeye gerek yok.

ea puanlarının hesaplanmasında sayısal 1 sayısal 2 katsayıları farklı olmayacaksa, bizim için pek bir şey fark etmeyecek anlaşılan? (ikisi de 0,25 ile çarpılıyormuş)

ayrıca genelde bu sınavlarda insanlar aynı puan aralıklarında yığılıyor, örneğin les'te 60-65 arası yoğundu sanırım. bu yüksek lisansa girişte rekabeti arttırır mı diye merak ediyor insan...bunun bir sıralama sınavı olmayışı, puana yönelik olması işleri zorlaştırıyor sanki.

Bir de "Aday ağırlıklı puanı" nedir? (Bakınız Osym kılavuzu sayfa 6 daki puan hesaplama formülü)
0
maledisant
(23.04.07)
EA, spor olsun diye girdim. Sözel oldukça kolaydı, sayısalda 4 boşum var, bi 4-5 tanesini de atmış gibi oldum. Şimdi benim anlamadığım:

Deniliyor ki, minimum istenecek puan 70 (yoksa 55 mi, nedir?). Ancak ALES kılavuzunda öyle bir formül var ki, 70+[hede hödö) şeklinde. Bu durumda herkes en az 70 almayacak mı, nasıl olacak da olacak yani? Anlatsın biri efendim.

(Kılavuzun 6., PDF'nin 9. sayfası)

www.osym.gov.tr

Ayrıca OBEB ve OKEK toplamı 157 eden sayıların toplamı ne olabilir, hasta etti soru beni?
0
sui
(23.04.07)
vallahi zerre umudum olmadan girdim, çoğu kişinin söylediği gibi ben de 8 yıldır matematiğe dokunmamış hatta matematikden kaçarak dil bölümüne girmiş bi insanım. sınavın cevap anahtarı vs. yayınlandı mı yada yayınlanacak mı? 20 tane matematik yapabildim gerçi ama insan merak ediyo yinede.
0
biglebowsky
(23.04.07)
Kök içinde 4x kareli olan o mu bilmiyorum ama sonucu 7/3 kök 6 mı ne çıkan bi soru vardı. x+1/2x-1 gibi sonuçlu çarpanlara ayırma sorusu hatırlıyorum. Özel sayının basamakaları toplamını ben de 27 buldum. Flamanın boyunu 180 buldum galiba, emin değilim. Ayşenin tuttuğu sayının rakamları toplamını 9 bulmuş olabilirim (243 gibi geliyor). Dönüp duran arabaların hızlarını hesaplamadım, zaman yoktu.

Bazı çok basit görünen sorular (özellikle de ÖYS'de bolca çözdüğümüz türden olanlar) LES'te ciddi zaman yiyici olabiliyor. Ayrıca bu mantık sorularında bazen öyle enteresan algoritmalar hazırlıyorlar ki adapte olana kadar bi ton zaman gidiyor efendim. Devlet bana bir şey yapması lazım.

Not: Teşekkür ederim puan hesaplaması aydınlatması için.
0
sui
(23.04.07)
fena geçmedi benim.(4 boş sayısalda var) ama acayip puan sistemi var sınavda belli olmaz. 3 yıl önce girdiğimde sayısaldan 20ye yakın boş olmasına rağmen garip bir şekilde 70 alabilmiştim.

bi de şu 1993x2007 sonucunun sayı toplamı olan sorusunun kısayolu var mıdır? nedir?
0
zbam
(24.04.07)
(2000-7) * (2000+7) = 2000*2000 - 7*7

kısa yolu bu olacaktı o sorunun...
0
jokullmagic
(24.04.07)
Hörst dedim bir an. Alldaysdaki kızımız boşuna dememiş "olaya bir de bu açıdan bakmaya ne dersiniz" diye.
0
sui
(25.04.07)
e arkadaslar ne zaman belli olacak sonuclar?

bir de sayısal ve sozelden 70 uzeri net gelir diyenler, bi de gecen sınavlarda biz turkiye birincisi ikincisi ve ben de 5. si olmustum falan de deseniz, yoksa cok kisi bu kadar basarılıysa sonuc beklemek gereksiz (bkz: vah bana vahlar bana)
0
ozzzz
(02.05.07)
(7)

saçları sürekli uzayan çocuğun filmi

comptrol
90ların başlarında, iki ilk ergenliklerindeki arkadaş saçları uzatan sihirli bir iksir/krem/vs. buluyorlar ve birisi bunu olmayan saçlarına sürüyor; diğer çocuk da bunu erojen bölgesine sürüyor. sapık bir ressam ise bu saçları uzayan çocuğu kaçırım, çocuğun saçlarından resim fırçası yapıyordu. bu an
90ların başlarında, iki ilk ergenliklerindeki arkadaş saçları uzatan sihirli bir iksir/krem/vs. buluyorlar ve birisi bunu olmayan saçlarına sürüyor; diğer çocuk da bunu erojen bölgesine sürüyor. sapık bir ressam ise bu saçları uzayan çocuğu kaçırım, çocuğun saçlarından resim fırçası yapıyordu. bu anlattıklarımın büyük bir ihtimalle rüya olduğunu düşünmekle beraber, eğer filmse hangi olduğunu bir söyleyin lütfen. şimdiden teşekkürler.

edit:filmi ekşi duyuru sayesinde bulduk, the peanut butter solution imiş.
youtube daki fragmanı içim:
www.youtube.com
işin garip yanı ise, filmin çocuklar üzerinde bıraktığı korkutucu duygular dışında , benim gibi bu filmin rüya olduğunu zanneden başka çocuklar da varmış.

".I'm so glad that someone put this up here. this movie CREEPED me out as a kid. but now i know i wasnt dreaming this"

"I tried to convince myself that it must have been some strange dream that I had as a kid until I read the synopsis for it in the Psychotronic Encyclopedia of Film."

"shit this was a REAL movie?? Thought it was jus a fucked up dream I had a kid..."

cevap veren herkese teşekkürler.
0
comptrol
(17.04.07)
aynı rüyayı görmüş olamayız herhalde :) film olduğundan eminim ama adını hatırlamıyorum
0
kimlanbu
(17.04.07)
bir rüyamı yoksa varmı böle bir şey:) Yukarıda benim sorumun cevabı olabilir mi? Şaka bir yana bende buna benzer bir film hatırlıyorum.
0
dugha
(17.04.07)
rüya filan değil böyle bir film var, o yılların çocukları üzerinde clementine tarzı bir etki yaratmış bir film hatta. ama adını bende hatırlamıyorum.
0
uz
(18.04.07)
filmin adı "the peanut butter solution"

aynı zamanda www.allmovie.com linkini incelemenizi öneririm :D
0
reeper redeemer
(18.04.07)
google'da kids hair movie painter brush potion kelimelerini bi arada arattım, çıktı
0
reeper redeemer
(18.04.07)
hmm ben bunu yillarca fikra sanmistim, film olduguna emin misiniz diyecegim ama bu kadar kisi yazinca kesin filmdir diye dusunuyorum?
0
strategic
(18.04.07)
ya evet filmmiş. bir den fazla izledim bu filmi. her seferinde de korkup , ağlıyordum ne hikmetse. uzi de doğru söylemiş, clementine benzetmesiyle. bu sefer korkmuycam, o ressam benden korksun hulleyyn!
0
🌸comptrol
(18.04.07)
(5)

matematik kitabı tavsiye edin...

sorusoranadam
yüksek fonksiyonlar ve grafikleri, diferansiyel hesap, türev - integral, bir eğrinin yay uzunluğunun, altındaki alanın, dönel cisimlerin hacimlerinin hesabı, seriler ve benzeri konuları üniversite düzeyinde anlatan, ama gerizekalıların bile anlayacağı şekilde anlatan bir matematik kitabı tavsiye etm
yüksek fonksiyonlar ve grafikleri, diferansiyel hesap, türev - integral, bir eğrinin yay uzunluğunun, altındaki alanın, dönel cisimlerin hacimlerinin hesabı, seriler ve benzeri konuları üniversite düzeyinde anlatan, ama gerizekalıların bile anlayacağı şekilde anlatan bir matematik kitabı tavsiye etmenizi istiyorum.
0
sorusoranadam
(17.04.07)
Matematiği hele üniversite matematiğini gerizekalıların pek anlayabileceğinin sanmamakla beraber Yüksek Matematik 1 ve 2 adlı soyadı karadeniz idi sanırım yazarın kitaplarını tavsiye edebilirim.Ben onlardan çalıştım ve A- ve A ile geçtim diye hatırlıyorum. Türkçe ise böyle tabi. İngilizce ise muadili Calculus olması lazım bir bakınınız. imho : Üniversite eğitiminin esas amacının da bilgiye bir şekilde kendi kendinize ulaşmak/ulaşabilmek becerisini kazandırmak olduğunu hatırlatır üniversite kütüphanenize başvurmanızı ısrarla öneririm.
0
ozdek
(17.04.07)
ahmet a karadeniz in dediğiniz kitabı her ne kadar eşsiz olsa da, bence türev integral bilgisi gerektiriyordur. temelsiz anlayamazsınız. diferansiyel hesapla kastettiğiniz diferansiyel denklemlerse, bahsettiğiniz içeriğe sahip bir kitap yoktur. onların hepsini anlamanız için , lineer denklemler,calculus-ya da analiz- ve diferansiyel denklemler için ayrı ayrı 3 tane kitap hatmetmeniz gerekir. ayrıca, hiç bir ders tek bir kaynaktan öğrenilmez, illa ki ek kaynaklara ya da hocaya ihtiyaç vardır.
0
comptrol
(17.04.07)
schaum's outline series uygundur.
0
marido
(17.04.07)
@comptrol
katılıyorum. Diferansiyeli görmemişim hatta o zaten ayrı bir uzmanlık alanı olduğundan (bkz. diferansiyel denklemler) keskin bir zeka, iyi bir hoca ve öngörüye ihtiyaç duyar. zaten bu düzeyde matematik öğrenecek adamın gerizekalı olması ihtimali ya da temelinin olmamasını düşünemiyorum. Ben bile fen bölümü mezunu olarak yüksek ve aşmış matematikte zorlanıyordum hala da çözemediğim denklemler vardır yani. Ama yüksek mat 1 ve 2 kapsamına giren ve zorunlu olan dersleri geçmemek için de bir nedenim yoktu. İyi çalışan ve çok soru çözen herkesin de geçmemesi için bir neden göremiyorum (hoca etkisi ihmal edilmiştir bir ülkü örnek hoca vardır mesela ytü de aman diyim)
0
ozdek
(17.04.07)
(bkz: thomas' calculus) kitabı yeterince iyi. Türkçe arıyorum diyorsan, "Genel Matematik" adında güzel bir kitap var. Kümelerden fonksiyonlara, türev-integralden serilere kadar anlatılıyor.
0
fredi
(17.04.07)
(7)

windows hard diski görmüyor

sleepy99
(sanırım gözleri bozulmu$)iki hard diskim var, master olandan boot ettirip, slave olanı da depo olarak kullanıyor(d)um. lakin artık orasını burasını kurcalarken öyle oldu ki,BIOS hard diski görüyor. ancak windows'da "bilgisayarım" da "computer management/disk management" da görmüyor. jumper ayarları
(sanırım gözleri bozulmu$)

iki hard diskim var, master olandan boot ettirip, slave olanı da depo olarak kullanıyor(d)um. lakin artık orasını burasını kurcalarken öyle oldu ki,

BIOS hard diski görüyor. ancak windows'da "bilgisayarım" da "computer management/disk management" da görmüyor. jumper ayarları da ok.

anlayamadım?
0
sleepy99
(11.04.07)
gormedigi harddisk in data kablosunu cikar pinlerin saglam oldugunda emin ol.daha sonra master la slave kablolarini degistirip oyle bi dene, oylede gormuyosa pinlerinden birisi kırık olabilir.
0
armorofdeath
(11.04.07)
pinlere baktım ve kabloyu deği$tirdim bir$ey deği$medi.
eğer bağlantı kuramasaydı BIOS nasıl hdd'yi görürdü ki?
0
🌸sleepy99
(11.04.07)
başıma gelmiş bir durumdu benim de.windows xp varken 200gb bir hdd takmıştım ve görmemişti.sorun sp2 kurulu olmaması imiş sp2 olmayan xp de 75gb üzeri sanırım hdd leri görmüyormuş.acaba bu aynı durum olabilir mi ?
0
aviator
(11.04.07)
bios gördüğüne göre, donanımsal birşey değildir. bu hata düzelse düzelse regeditten düzelir bence. ona yönelik bir regedit çözümünü internetten bulamazsan, windowsu yükseltmeni öneririm. bu durumda hiç bir veriyi kaybetmeyeceksin ve windows un tamir olurken , önceden görüp şimdi görmediği bu hdd yi de görmeye başlayacaktır. kolay gelsin :)
0
comptrol
(11.04.07)
Device Manager'da disk devices altında gözüküyor mu bu disk?
0
ntldr
(12.04.07)
bios gordugune gore donanimsal bisey vardir!!hatta bios gorupte windows ortaminda goremiyorsan kesinlikle donanimsaldir.aklima pinlerinde sorun olmasindan baska bisey gelmiyor.bende yasamistim ayni sorunu cunki.
0
armorofdeath
(12.04.07)
ilginiz için sağolun. pinleri yanlı$ kontrol etmi$im. pinlerden bir tanesi kırılmı$. ben yamuk var mı diye bakmı$tım. bugün onu lehimledik ve çalı$tı :)
0
🌸sleepy99
(12.04.07)
(5)

çevirilecek bi parça şey

amiga 500
I/We agree that this proposal, together with any other information supplied by me/us, shall form the basis of any contract of insurance effected thereon.direkt cevirebilecek babayiğit arıyorum.
I/We agree that this proposal, together with any other information supplied by me/us, shall form the basis of any contract of insurance effected thereon.

direkt cevirebilecek babayiğit arıyorum.
0
amiga 500
(11.04.07)
"bu teklife katılıyorum(z), birlikte benim (bizim) tarafımdan sağlanan herhangi bir diğer
bilgi, onunla ilgili(onu etkileyen) sigorta sözleşmesinin temelini şekillendirecek."

gibi bişey.ben bu kadar şeedebildim.
0
nihilanth
(11.04.07)
Bu teklifin, formdaki bilgilere dayanarak yapılacak bütün sigortalar için temel teşkil etmesini, verdiğim/iz diğer bilgilerle birlikte, bu teklifi kabul ediyorum/ediyoruz.

diye çevirdim.
0
🌸amiga 500
(11.04.07)
"shall form" ,evrak anlamında form olarak çevrilmeyecek , basis of any contract'ı form eden (reha muhtar ingilizcesi) anlamında çevrilmesi gerekiyor.

herhangi bir sözleşmenin temellerini oluştaracak ,
yani oradaki form , oluşturmak anlamında kullanılıyor
0
marcelorios
(11.04.07)
Bu teklifin ve tarafım(ız)ca sağlanacak diğer bilgilerin, sigorta aktine esas oluşturacağını kabul ederim/ederiz.
0
hurin
(11.04.07)
ben de çevirecektim ama babayiğit olmadığımdan vazgeçtim. ne gaz lafmış be, "babayiğit". peeh.
0
comptrol
(11.04.07)
(9)

sözlüğün tam anlamıyla dolmaması

colg fusion
aslında "sözlükteki bannerin load olamaması" falan diyecektim ama kusarsınız diye yapmadım. opera kullanıyorum flash mlaş herbir şey yüklü ama sözlük açılırken bazı banner'larda sayfa ancak %99'a kadar yüklenebiliyor gerisi takılıyor. böyle bir sorun yaşayan bir tek ben miyim ?
aslında "sözlükteki bannerin load olamaması" falan diyecektim ama kusarsınız diye yapmadım. opera kullanıyorum flash mlaş herbir şey yüklü ama sözlük açılırken bazı banner'larda sayfa ancak %99'a kadar yüklenebiliyor gerisi takılıyor. böyle bir sorun yaşayan bir tek ben miyim ?
0
colg fusion
(11.04.07)
ara sıra bana da oluyor
0
ravioli
(11.04.07)
no kitty e tıklayarak ile o sorunun üstesinden gelinmesi gerek. ben firefox kullanıyorum, senin dediğin hiç başıma gelmedi ama, sayfayı çok yavaşlatıyor o bannerlar. o yüzden sürekli no kitty e tıklamak zorunda kalıyorum.
0
comptrol
(11.04.07)
ssg tarafindan belki de kotu adam olarak anilacagim ama firefox kullananlar noscript veya adblock (adblock plus) gibi bir sey kullanirlarsa sorunu kokunden cozebilirler.
noscript icin istediginiz sayfalara izin verirsiniz adserver gibi sayfalara izin vermezsiniz.
adblock icin *ads* gibi bir filtre ekleyerek de cozebilirsiniz (hazir filtreler de mevcut)
0
entrapmen
(11.04.07)
o sorun reklam serverlarindan kaynaklaniyor.
sozlukte sayfa yuklendikten sonra esc'e basabilirsin ama tabi bu da sorun her seferinde.
ote yandan tamamen yuklenmemi$ gorunmesi de goze takiliyor, rahatsiz ediyor.
firefox icin adblock kokunden hallediyor, opera icin o tarz bi$ey mevcutmudur bilmiyorum fakat.
0
sourlemonade
(11.04.07)
noscript kullanıp çoğu sitedeki reklamları görmüyorum onlar da benden para kazanamıyor hehe. başlık için "load olmaması" yerine "yüklenmemesi" diyebilirdin.
0
cha
(11.04.07)
benim bildiğim kadarıyla adblock tarzı eklentiler bannerların yüklenmesini engellemiyor, sadece gösterilmesini engelliyor. opera için de "block content" denen bir olay var, sayfaya sağ tıklayın, "block content" deyin, banneri tiklayip "done" diyin, o banneri artık görmiyceksiniz. fakat opera yine de onu yüklemeye çalışıcak. herhangi bir yere tıklayınca tamamen yükleniyor ama, pek de sorun olmuyor yani.
0
pispinti
(11.04.07)
Firefox kullaniyorum, benzer sorun bende bir-iki ay once basladi. Sorun ustteki cevaplarda yazdigi gibi reklamlar serverlarinda bence de. Bir ara duzelir herhalde.
0
wpi
(11.04.07)
sayfa sürekli yükleniyor. bende de aynı sorun var. mozilla + adblock da tamamen çözmedi.
0
jamesjersey
(11.04.07)
Aynı sorun bende de var ama kafasına göre bazen yapıyor bazen hemen yükleniyor. Yine mesela sayfa tamamen yüklenmediyse hayvan ara'yı falan da açamıyorum. Hayvan Ara'yı kullanmadan önce Stop tuşuna basarsam eğer hayvan ara çalışıyor aksi takdirde (yani önce hayvan ara'yı açmaya çalışıp, sonra stop tuşuna basarsam) hayvan ara hiçbir şekilde açılmıyor. Gerçi sözlük ve opera arasındaki tek uyumsuzluk bu olsa gene iyi ya neyse.
0
ntldr
(29.04.07)
(16)

hırsızın hiç mi suçu yok?

hoze
evime hırsız girdi. (pazar sabah sekiz buçukta) içerdeydim, uyuyordum. kapı kilitli değildi, sadece kapalıydı. nasıl bir aparat kullandı bilmiyorum ama kapıyı rahatlıkla açtı. uykum hafif olduğu için anında uyandım. uyandığımı görünce kaçtı. kovaladım ama yakalayamadım.merak ettiğim şey, eğer yakala
evime hırsız girdi. (pazar sabah sekiz buçukta) içerdeydim, uyuyordum. kapı kilitli değildi, sadece kapalıydı. nasıl bir aparat kullandı bilmiyorum ama kapıyı rahatlıkla açtı. uykum hafif olduğu için anında uyandım. uyandığımı görünce kaçtı. kovaladım ama yakalayamadım.
merak ettiğim şey, eğer yakalayabilseydim, neler yapabilirdim? adamı dışarda yakalayıp yamultmakla içerde yakalayıp yamultmak arasında fark var mı? evimin sınırları içinde istediğim gibi zıvanadan çıkma hakkım var mıdır?
("onlar boş gezmezler, ucuz kurtarmışsın" şeklindeki temennileri yeterince duydum. şimdiden teşekkürler.)
0
hoze
(09.04.07)
valla abi oncelikle gecmi$ olsun.
$oyle $eyler yapabilirdin.. ornegin merdivenden a$agi atabilirdin olan gucunle, kacarken du$tu derdin. eve girseydi bi $ekilde kendi kendine yaptigina inandirabilecegin bi$eyler yapabilirdin belki. hani diyorlar ya tut balkondan at yapabiliyorsan diye, o tarz $eyler. onun di$inda direkt zarar verirsen sen suclu oluyorsun.
0
sourlemonade
(09.04.07)
Geçmiş olsun.

Geçen senenin haberi. Bir hırsız, iki Nijeryalı (Başka bir Afrika ülkesi de olabilir) öğrencinin kaldığı eve girmiş. Öğrenciler bunu yakalamış, bir güzel dövmüş ve apartman boşluğunda merdiven korkuğuna bağlayıp polis çağırmışlar. Bir şey olmamış. Yani adamın canını almadıktan sonra, polis adamı (sakat bırakmayacak) kadar hırpaladığına bakmaz. Ayrıca hırsızı yakaladığın için madalya da takmazlar. O yüzden bence adam kaçmaya başladıktan sonra, hiç bulaşmamak en güzelidir...
0
sheba and the albino girls
(09.04.07)
iki sene kadar önce de acik balkon kapisindan bizim eve girmisti hirsiz. komsular haber vermis polis geldi yakaladi aninda. hicbirsey olmadi ifadeler alindiktan sonra adam serbest kaldi. gecenlerde mahkemesi oldu, ben gittim hirsiz ve avukati davaya gelmediler. baska yerlerdeki dosyalarla birlestirilmesi karara baglandi falan filan. yani yakalamadigin iyi olmus bir yerde.

bir de ekleyeyim hemen. hirsiz girdiginde komsular da toplasti tabii herkes bir anisini anlatiyor. dediklerine göre gece giren hirsiz gündüz girenden daha fazla ceza yiyormus, bu sebeple de hirsizlar gün dogumunda sabaha karsi giriyormus evlere.
0
atmacaged
(09.04.07)
bu tür durumlarda hırsıza darp uygulandığında, ev sahibinin suçlu durumuna düştüğünü okumuştum.

başka türkiye yok!
0
comptrol
(09.04.07)
geçen gün ntv'deki biri bana anlatsın'da konuşuluyordu. yatak odanızda yapacağınız her şey nefsi müdafaaya giriyormuş. hatta gerekirse silah vs. kullanmak bile. (sanırım)
0
kermitz
(09.04.07)
büyük geçmiş olsun, kazasız belasız atlattığın iyi olmuş boşver.

arkadaşımın evine 2 sene önce hırsız girdi, jandarma geldiğinde "siz adamı 'indirin' elinde bir şey yoksa bile biz bıçak tutuştururuz rahat olun" demiş. kısacası rapor tutan polise/jandarmaya bağlı.

hırsız hem suçlu hem güçlü, evinde adamı yaralarsan ve senden şikayetçi olursa ceza alırsın. "yatak odası hariç" demek istiyorum ama efsane mi gerçek mi net bir bilgim yok.

bir anımı daha anlatayım ders olsun. 4 sene önce bursada otururken kardeşimin arkadaşıyla tanıştım. çocuğun babası otoparkta arabasının teybini çalan 3 hırsıza balkondan "napıyorsunuzlan diye bağırmış, "içeri gir lan" diye cevap gelince çıkarmış silahı saydırmış. 1 kişi kaçmış, 1 kişi yaralanmış, 1 kişi korkudan bayılmış. polis geldiğinde bunların bol sabıkalı, cinayetten aranan tipler olduğu ortaya çıkmış. babası ceza almamış ama başına geleni söyleyeyim : bir kaç hafta sonra hırsızların yakınları çocuğun babasını öldürmüşler ! kısacası hırsıza yapacakların sana 100 katı olarak geri dönecektir, bulaşmamak en iyisi.

bana kalsa vurur dağa taşa atarım ama tek gezmedikleri ve "boş" gezmedikleri gerçeğini göz önüne almanız gerek.

dur dur son anı. geçen sene WRC de görevliyken diktiler bizi dağ başına köylülerden biri geliyor biri gidiyor. derken birisiyle muhabbete başladık, hırsızdan açıldı muhabbet. tanıdığı bir hırsız varmış. eve nasıl sessizce girdiklerinin cevabını buldum. adamlar eve girmeden önce kapıdan, bacadan bir şekilde adını öğrenemediğim bir sprey sıkıyorlarmış. zaten uykuda olan bünye bir derece daha ağır uykuya dalıyormuş. adamlar dalga geçer gibi işlerini halledip kaçıyormuş.
0
kimlanbu
(10.04.07)
yatak odasında öldürünce bir şey olmaz hikayedir. yatak odasının özellikle öne çıkması hırsızın sizin hayatınızı tehlikeye atabilecek kadar size yaklaşması. yatak odası, salon fark etmez. ancak onda bile hırsızın elinde bıçak mıçak olması gerekiyor. yani adam dibinize de gelse eğer hayati tehliken yoksa hırsızı hırpalamak bile haksız fiil teşkil eder. evinize giren hırsızı öldürmeniz ya da yaralamanız durumunda ancak cezada indirim alabilirsiniz.

bunun türkiye'yle de alakası yoktur hemen hemen bütün dünyada bu böyledir. verilecek bir ceza varsa hukuk verir(bunu tartışmak ayrı konu). inanmayacaksınız ama türk ceza kanunu şu anda çoğu hükmüyle modern bir kanundur.
0
colg fusion
(10.04.07)
hukuka giriş dersinden aklımda kalanlara göre,hırsız sizi ölümle tehdit etmedikçe onu öldürmeniz nefsi müdafaya girmiyor.(yani onun elinde bıçak varken sizde silah varsa bile bu nefsi müdafaya girmiyor)
o yüzden evlerine hırsız giren bir tanıdığımıza polisin söylediğine göre hırsızı camdan atın önerisi onlara da söylenmiş.sanırım polisler de yakalayıp,sabah salmaktan bıkmışlar,herkese bu öneriyi veriyorlar.
0
gioberg
(10.04.07)
geçmiş olsun abicim, ne kadar modern bir ceza kanunumuz var ki polisimiz vatandaşa "abi sen camdan at gerisini bize bırak" diyebiliyor. "mosmodern" olmuşuz canlar heyoooooo...

benim cevabıma gelince abicim "yamultursan" hiçbişi olmaz. hatta madem polis öyle diyor yamulttuktan sonra balkondan atıp düştü salak diyebilirsin pekala ne ala...
0
agk
(10.04.07)
cok gecmis olsun. benim bir arkadasimin basina gelmis, hirsiz evdeyken uyanmis ve onu goren hirsiz birsey alamadan kacmis, fakat daha sonraki gunlerde gene gelmis, alamadiklarini almak icin. O yuzden hirsizi yamultmaktan ziyade siz kilitlerinizi falan ihmal etmeyin, bir de o inanilmaz ses cikartan minik alarmlardan koyun kapiniza... ve evet bulasmayin aman...
0
islakkedicorbasi
(10.04.07)
anladığım kadarıyla en güzeli balkondan atmak. ev zaten dördüncü kat. bahçede de süs havuzu gibi bir şey var, kenarları tırtıklı, hmmm.
0
🌸hoze
(10.04.07)
evet yatak odasinda iken indirebilirseniz sahane olur. fakat diger odalarda sorun çıkabiliyor sanırım. kovalamaya kalkmanız durumunda erketede bekleyenler sorun yaratabilir.
0
mat couthon
(10.04.07)
ben de ben de!!

bence hırsızla yakın ilişkiler kurarak iş ağını geliştirebilirsin. baktın yanaşmıyo, at itoğlunu balkondan.
0
frank n furter
(10.04.07)
iki üç sene önce haberlerde izlemiştim, ninja bir abimiz katanayla hırsızın kulağını kesmiş, hırsız da dava açmış adama.
0
lykos
(10.04.07)
polisin "abi sen camdan at gerisini bize bırak" demesiyle kanunun modernliğinin alakası yoktur. polisin bu yaptığı da suçtur. elmalarla armutlar güzel meyvelerdir.
0
colg fusion
(10.04.07)
otoyolda (tem e5 vs) karşıdan karşıya geçen adama çarpınca suç olan bir ülkede hırsıza saldırmakta suçtur.

şimdi bu şerefsizlerin tek başına olmadığını düşünürsek dövüp bırakmak akıllı bir iş değil. dövüp polise teslim etmekte polislerin çoğu için normal bir hareket (kendileri dövemiyorlar vatandaşa dövdürüyorlar artık) ama gene hırsız dönüp pislik yapabilir.

en iyisi adamı içeri girmeden engellemek. yani gerekli önlemleri almak yada camda kapıda bağırarak kaçırmak. bir kere camımdaki hırsıza gel lan buraya diye bağırıp kovalamıştım. iyi koşuyorlar.

evin içinde hırsız var ise en iyisi bence bırakın uyuyor numarası yapın.

hiç bir mal canınızdan önemli değil.
0
darknum
(17.04.07)
(5)

Doğruyu söyleyin ne kadar ömrüm kaldı?

axellennox
Kısa süre önce bronşit geçirdim ve iyileşme dönemi sürüyor. Son günlerde öksürünce dalak civarım sızlıyor. Sağ elinizi belinize koyun. Hah işte orası. Bir ara geçmişti ama şimdi yine başladı. Nedir bunun nedeni?(Doktora görün diyeceklere süprizlerim var)
Kısa süre önce bronşit geçirdim ve iyileşme dönemi sürüyor. Son günlerde öksürünce dalak civarım sızlıyor. Sağ elinizi belinize koyun. Hah işte orası. Bir ara geçmişti ama şimdi yine başladı. Nedir bunun nedeni?

(Doktora görün diyeceklere süprizlerim var)
0
axellennox
(07.04.07)
doktora görün :D, acil şifalar size.
0
comptrol
(07.04.07)
bronşit ile dalağın alakası olmadığından ayrı ayrı araştırılması gerekiyormuş. kan sayımı vs.
ayrıca karaciğer ve safra sağdaymış, dalak ise solda.
0
mentirosa
(08.04.07)
böbreklerinizi üşütmüş olabilir misiniz? mideyi geçince sağ arkada böbreklerden biri olsa gerek.
0
lykos
(08.04.07)
öksürürken kendinizi kastıysanız , karın kaslarınız gerilmiş olabilir.bir kaç gün bekleyin , geçmiyorsa doktor erol beye görünün.
0
marcelorios
(08.04.07)
evet iki ihtimal var. ya böbreğimi üşüttüm, ya da öksürürken kendimi kasıp, karın kaslarımı zorladım. neyse ki dünden beri belirgin bir iyileşme var.

cevaplarınız için çok teşekkürler..
0
🌸axellennox
(08.04.07)
(2)

Bir film adı

quaalude
2004'ten sonra çıkmış olması lazım. Sadece afişi kalmış aklımda..Kirli turuncu ağırlıklı afişe sahip. Afişte, filesiz bir kale var. Bağımsız veya ingilizce harici bir dilde. Ödül almış diye anımsıyorum. Türkiye'de de gösterildi. Sanki meksikada bir cezaevinde geçiyor. Tek kelimelik bir ismi olması l
2004'ten sonra çıkmış olması lazım. Sadece afişi kalmış aklımda..
Kirli turuncu ağırlıklı afişe sahip. Afişte, filesiz bir kale var. Bağımsız veya ingilizce harici bir dilde. Ödül almış diye anımsıyorum. Türkiye'de de gösterildi. Sanki meksikada bir cezaevinde geçiyor. Tek kelimelik bir ismi olması lazım. Sunuculara fazla yüklendiğimden google-imdb dava açacak, az kaldı. Bir el atsak?
0
quaalude
(07.04.07)
carandiru :) brezilyadaki bir cezaevinde geçiyor. güzel bir filmdir.
0
comptrol
(07.04.07)
mondiyö... beynim sıkışıyordu resmen, teşekkür
0
🌸quaalude
(07.04.07)
(6)

yakın tarih kitapları

quaalude
tek bir olayın deşilip yumağın ortaya çıkarıldığı, hatta içinde kaybolunduğu tarzda olmayıp da olayları genel ve olabildiğince tarafsız anlatan bir veya birden çok Türkiye yakın tarihi kitabı var mı acaba?
tek bir olayın deşilip yumağın ortaya çıkarıldığı, hatta içinde kaybolunduğu tarzda olmayıp da olayları genel ve olabildiğince tarafsız anlatan bir veya birden çok Türkiye yakın tarihi kitabı var mı acaba?
0
quaalude
(05.04.07)
Sıcak Külleri Kaldı'yı okumanızı tavsiye ederim. Aklımda sorunuzun cevabı olan bir roman olarak kalmış ama tam emin değilim. Bir de Şrödinger'in Kedisi'ni okuyun derim, ki konuyla alakasız olma ihtimali her ne kadar yüksekse de mükemmel bir kitaptır.
0
colonizer
(05.04.07)
"yakın tarih" ansiklopedisi var
bir de yalan soyleyen tarih utansin diye bi seri vardi sanirim.
0
nihilanth
(05.04.07)
feroz ahmad'ın kitapları da bu konuda objektif yaklaşımlar sergiliyor, bakmanız iyi olur.
0
colg fusion
(05.04.07)
comptrol
(05.04.07)
sina akşin'in editörlüğünü yaptığı türkiye'nin yakın tarihi ansiklopedisi vardır.milliyet gazetesi falan vermişti bir ara kuponla.
0
devourthedamned
(05.04.07)
türkiye tarihi diye bir seri var. cem yayınlarından çıkmış 5 ciltlik bir seri. selçuklulardan falan (belki daha eskiden, kalkıp bakmaya üşendim) 1990'lara kadar özet bilgi var. tarafsız mı, pek sayılmaz. lakin geniş editör kadrosunun da katkısıyla olabildikleri kadar objektif olmuşlar.
0
darashikoh
(05.04.07)
(3)

symbiote sözcüğüne türkçe karşılık

call of ktulu
örümcek adam okuyucuları bilir, venomun siyah kostüm, çamur hali "alien symbiote" olarak geçer. ama çizgi romanda nasıl çevrilmişti hatırlayamadım. "uzaylı parazit" değildi heralde?
örümcek adam okuyucuları bilir, venomun siyah kostüm, çamur hali "alien symbiote" olarak geçer. ama çizgi romanda nasıl çevrilmişti hatırlayamadım. "uzaylı parazit" değildi heralde?
0
call of ktulu
(01.04.07)
comptrol
(01.04.07)
Ortak yaşar demek. Ortak yaşarın eş anlamlısı zaten parazit ama parazit Türkçe değil malum... :)
0
crown
(01.04.07)
ortak yaşama üç çeşittir:
a) karşılıklı faydaya dayanan (mutualizm)
b) birinin faydalandığı, diğerine bir şey olmadığı (simbiyoz)
c) parazit, eh bunu herkes bilir. biri öbürünü sömürür, iliğini kurutur.
0
answer the questions
(02.04.07)
(4)

Şirketler İçin Web Site Zorunluluğu

skahvecioglu
Arkadaşlar bilgi teknolojileri ile ilgili bir şirket kurmayı düşünüyoruz. Şirketler için web sitesi zorunluluğu getiren bir yasa vardı çıktı mı o? Çıkmadıysa ne zaman çıkacak bilgisi olan var mı? Ona güveniyoruz da biraz...
Arkadaşlar bilgi teknolojileri ile ilgili bir şirket kurmayı düşünüyoruz. Şirketler için web sitesi zorunluluğu getiren bir yasa vardı çıktı mı o? Çıkmadıysa ne zaman çıkacak bilgisi olan var mı? Ona güveniyoruz da biraz...
0
skahvecioglu
(31.03.07)
o yasa çıktı diye biliyorum ben. korkma, ben yaparım sitenizi bişeycik olmaz. :)
0
cha
(01.04.07)
Yok biz web sitesi yapmak için kurcaz şirketi. Kurcaz, organize sanayiiye bi el atcaz. Böyle düşünüyoz yani...
0
🌸skahvecioglu
(01.04.07)
Daha kabul edilmedi ama 1 2 hafta içinde kabul edilir muhtemelen. Kanunun muhteviyatı şu şekilde
www.emekweb.com burada içerik de tanımlanmış, dikkat etmek lazım tabii
0
quaalude
(01.04.07)
organize sanayyi ye zaten el atıldı, adamlar hemen hemen hergün size site yapalım diye telefon açıyorlar,büfesinden toptancısına kadar :)
0
comptrol
(01.04.07)
(3)

image search

fuchuki
ama oyle boyle degil. ben resim upload edeyim, bana benzer resimler gostersin sistem. var mi boyle bisey, mumkun mu? yoksa zamanimin otesinde mi yasiyorum?
ama oyle boyle degil. ben resim upload edeyim, bana benzer resimler gostersin sistem. var mi boyle bisey, mumkun mu? yoksa zamanimin otesinde mi yasiyorum?
0
fuchuki
(24.03.07)
yok oyle bir $ey. olsaydı kutucuktaki harf-sayı kombinasyonunu kullanıyor olamazdık sifreli sitelerde en basit haliyle. su an bulunan sonuclar da tag sistemıne gore cıkıyor zaten.
0
bryan fury
(24.03.07)
bi my heritage var ama onun da olayı arama değil.
0
geldiler
(24.03.07)
yıldız teknik den bir master öğrencisi bunu yapmıştı, ama haliyle çok zaman alır bu image arama ki onunki alıyormuş.
0
comptrol
(24.03.07)
(6)

Uykudan, düşüyormuş hissiyle uyanmanin adi ne?

wpi
Boyle aniden korkuyla uyanirsiniz. Ruyada dustugunu gormekten ote, cok gercek bir dusme hissi vardir. Kisa surede gecer.Ta zamaninda biri bana bunun maymun oldugumuz gunlerden artakalan bir durum oldugunu soylemisti. Cok kisi yasiyormus bu olayi. (Yoksa sadece ben miyim?) Bir adi varsa cok merak edi
Boyle aniden korkuyla uyanirsiniz. Ruyada dustugunu gormekten ote, cok gercek bir dusme hissi vardir. Kisa surede gecer.

Ta zamaninda biri bana bunun maymun oldugumuz gunlerden artakalan bir durum oldugunu soylemisti. Cok kisi yasiyormus bu olayi. (Yoksa sadece ben miyim?) Bir adi varsa cok merak ediyorum.
0
wpi
(23.03.07)
Atalarımız ağaçlarda uyudukları dönemde(ağaçta uyumak?) bazen düşerlermiş. Düştükten sonra ölmeyenler soylarını devam ettirmiş, sonuçta biz olmuşuz. Bu düşme hadisesinin hissi(?!) de genler ile aktarılmış.(?) O yüzden öyle bir rüyada öldüğünüzü görürseniz(!) uyanamazsınız derler.

Bilimsel olarak açıklık getirilse fena olmaz.
0
fredi
(23.03.07)
sırtın açıkta kalmışity, bi de 3 kulfu bir elham oku :P

edit: ayrıca şu tarz linkler var işine yarayabilir. ama hiç birinde o rüya için teknik bir terim kullanılmıyor, sadece falling dreams deniliyor.
bilim teknik dergisinin uyku ve rüya adlı kitapçığı www.biltek.tubitak.gov.tr

ayrıca aşağıdaki ingilizce kaynaklar:
www.dreammoods.com
www.psychics.co.uk
dreams.valasearch.com
0
comptrol
(23.03.07)
öncesinde değil de uyandıktan sonra maymun oluyo insan yatakta olduğunu anlayınca maymun gibi kalıyo kalbi küt küt atıyor.

rüyanın bilimsel açıklaması yok ki bunun olsun.
ama metafizik bir şeyler okumuştum bununla ilgili. ruh vs
0
efruz
(23.03.07)
fredi'nin de yazdığı teori Jack London'un Ademden Önce kitabında geçmektedir ve oldukça tutarlıdır. Hapşırmak gibi bir çok refleksin şu anda sebebini bilmediğimiz, belki ihtiyacımız da kalmayan evrimin önceki basamaklarında kazanılmış yetiler olduğu düşüncesi güçlü bir bilimsel düşüncedir.
0
6degreesunder
(23.03.07)
"Bilimsel olarak açıklık getirilse fena olmaz" derken, İsviçreli bilim adamlarını bile kapsayacak bir çerçeveden bahsediyordum. :)

Yazdığım teori bana da tutarlı gelmekle birlikte bazı gerekliliklerinin (örneğin atalarımız ağaçlarda uyuyorlar mıydı, "düşme hissi" genler ile nasıl aktarılır?) doğru olup olmadığını bilmediğimden pek de inandırıcı gelmemişti.
0
fredi
(23.03.07)
bu yeterince bilimsel olmalı:
----------------------------------------------------
Falling dreams are another theme that is quite common in the world of dreams. Contrary to a popular myth, you will not actually die if you do not wake up before your hit the ground during a fall.

As with most common dream themes, falling is an indication of insecurities, instabilities, and anxieties. You are feeling overwhelmed and out of control in some situation in your waking life. This may reflect the way you feel in your relationship or in your work environment. You have lost your foothold and can not hang on or keep up with the hustle and bustle of daily life.�When you fall, there is nothing that you can hold on to. You more or less are forced toward this downward motion without any control. This lost of control may parallel a waking situation in your life.

Falling dreams also often reflect a sense of failure or inferiority in some circumstance or situation. It may be the fear of failing in your job/school, loss of status, or failure in love.�You feel shameful and lack a sense of pride. You are unable to keep up with the status quo or that you don't measure up.

According to Freudian theory, dreams of falling indicate that you are contemplating giving into a sexual urge or impulse. You maybe lacking indiscretion.

Falling dreams typically occur during the first stage of sleep. Dreams in this stage are often accompanied by muscle spasms of the arms, legs, and the whole body. These sudden contractions, also known as myclonic jerks. Sometimes when we have these falling dreams, we feel our whole body jerk or twitch and we awaken from this jerk. It is thought that this jerking action is part of an arousal mechanism that allows the sleeper to awaken and become quickly alert and responsive to possible threats in the environment.

According to biblical interpretations, dreams about falling have a negative overtone and suggest that man is acting and walking according to his own way of thinking and not those of the Lord.
-------------------------------------------------
bu da rüyalar hakkında genel bir bilgi:
-------------------------------------------------
Rüyalar, uykunun REM evresinde görülüyor
ve insan sa¤l›¤› için oldukça önemli.
REM uykusunda çeflitli sinapslar güçleniyor,
yenileri olufluyor ya da gerekli olmayan sinaps
ba¤lant›lar› kopuyor. K›sacas›, REM uykusu
beyindeki ba¤lant›lar› yeniden flekillendiriyor.
Belle¤in geliflmesine ve ö¤renmeye
de önemli katk›s› var. REM uykusunu yeterince
alamayan kiflilerin belleklerinde zay›flama
oluyor ve ö¤renme güçlü¤ü çekiyorlar.
Uykunun REM evresinde uyand›r›lan kiflilerin
neredeyse %95’inin rüya gördüklerini ifade
ettiklerini görmüfltük. Bu durumda, insan
beyni için çok önemli olan REM uykusuyla
yak›n ba¤lant›s› olan rüyalar›n da büyük önemi
oldu¤u düflünülüyor. Binlerce y›l önce rüyalar›
n tanr›lardan gelen mesajlar oldu¤una
inan›l›rken art›k günümüzde rüyan›n beyin
içerisinde gerçekleflen kimyasal bir dizi reaksiyonun
sonucu olufltu¤u bilinen bir gerçek.
Rüyalar, beyin kimyas›n›n psikolojik yans›-
malar› olarak kabul ediliyor. Rüyalar›n kayna¤›
n› esas olarak daha önceden alg›lanm›fl
ve belle¤e at›lm›fl çeflitli veriler oluflturuyor.
Kimi bilimciler, bu verilerin çocukluk ça¤lar›nda
alg›lanan ve beynin derinliklerinde saklanan kayg›
lar oldu¤unu savunurken, kimileri de rüyalar›n
kayna¤›n›n, etkisi alt›nda kal›nan günlük olaylardan
baflka bir fley olmad›¤›n› savunuyor.
Rüyalar›n iflleviyle ilgili yap›lan araflt›rmalar
genellikle rüyalar›n bir amac›n›n oldu¤u konusunda
fikir birli¤inde olsa da, bunlar›n ne oldu¤u halen
tart›flma konusu. Kimi teorilere göre rüyalar
bilinçalt›nda kalm›fl, bask›lanan arzu ve korkular›
n uykuda yüzeye ç›kmas›. Araflt›rmalar›n›n büyük
k›sm›n› rüyalar üzerinde yapan ünlü psikiyatrist
Sigmund Freud’a göre rüyalar, çocukluk ça¤-
lar›m›za kadar uzanan ve bilinçalt›nda sakl›, bast›
r›lm›fl ve kökende cinselli¤e dayanan arzular›n,
korkular›n k›sa bir süre için de olsa bilinç düzeyine
ç›kmas›. Çocukluk ça¤›ndan itibaren bast›r›larak
bilinçalt›na itilen arzular ve korkular, rüyalar
s›ras›nda su yüzüne ç›k›yor ve bu gerçeklerle yüzlefliyoruz.
Ancak bu rüyalar›n ço¤u uyan›nca hat›rlanm›
yor ve bu nedenle önemi anlafl›lm›yor. Freud,
rüyalar›n hiç de küçümsenmemesi gerekti¤ini,
aksine onlar›n üzerine gidip mutlaka yorumlanmas›
gerekti¤ini savunuyordu. Bu sayede birçok
psikolojik sorunun çözümlenebilece¤ine inan›yordu.
Kimilerine göreyse rüyalar, çok eskiden bilinçalt›
na at›lm›fl olaylar›n de¤il, sadece günlük olaylar›
n tekrar gözden geçirilmesi olarak yorumlan›-
yor. Freud’un ö¤rencisi olan Carl Jung, rüyalar›
bilinçalt›ndaki cinsel a¤›rl›kl› isteklerin su yüzüne
ç›kmas› olarak de¤il, baz› sakl› istek ve kayg›lar›-
m›z›n dile getirildi¤i bir mekan olarak görüyordu.
Jung’a göre, rüyalarda karfl›lafl›lan bu istek ve
kayg›lar, Freud’un savundu¤u gibi çocukluktan
beri bast›r›lm›fl duygular›n sonucu olarak de¤il,
günlük yaflamdaki s›radan olaylar›n etkisiyle meydana
geliyordu. Jung’a göre rüya, insan beyninin
yine kendisine gönderdi¤i mesajlard›. Bu mesajlardan
yararlanarak gizli kalm›fl isteklerimizin, s›-
k›nt›lar›m›z›n çözüme kavuflturulabilece¤ine inan›-
yordu. Etkisi alt›nda kal›nan ve bilinçalt›na itilen
olaylar›n su yüzüne ç›kmas›. Bu teoriye göre, rüyalar
beynin kendisine yollad›¤› önemli mesajlar.
Bu mesajlar› iyi de¤erlendirmek gerekiyor. Rüyalar›
n duygusal termostatlar oldu¤unu, yani duygular›
m›z› düzenledi¤ini savunanlar da var. Rüyalar,
d›fl ortama duygusal olarak uyum sa¤lamam›z›
sa¤l›yor; bir bak›ma günlük yaflamdaki davran›fllar›
m›z› düzenliyor. Çeflitli günlük olaylara reaksiyonlar›
güçlendiren ve davran›fl flekillerini ayarlayan
rüyalarda, bir bak›ma günlük olaylar›n provas›
yap›l›yor. Böylece rüyalar, duygusal ve davran›
flsal olarak günlük hayata haz›rl›yor.
Rüyalar›n, ö¤renme ve bellekle yak›n iliflkisi
bulunuyor. Rüyalar s›ras›nda beyinde var olan
ba¤lant›lar güçlenirken yeni ba¤lant›lar olufluyor.
Beyinde yeni nöron ba¤lant›lar› oluflmas›, ö¤renmenin
mekanizmas› olarak biliniyor. Rüyalar s›ras›
nda, mevcut nöron ba¤lant›lar› defalarca uyar›l›-
yor. Bu da gün içerisinde ö¤renilen bilgilerin daha
sa¤lamlaflmas›n› sa¤l›yor. Sa¤lamlaflan bilgi,
kal›c› hale geliyor, yani belle¤e at›l›yor, böylece
bellek güçleniyor. Bunun tam aksine, rüyalar›n
unutmak için görüldü¤ünü düflünen bilimciler de
var. Onlara göre rüyalar, gereksiz ya da zararl›
bilgilerin silinmesi için gerekli. Rüyalar s›ras›nda
gereksiz ba¤lant›lar kopart›l›yor ve beyin bir bak›-
ma temizlenip yeni bilgileri yüklemek için haz›r
hale getiriliyor. DNA’n›n çift sarmal yap›s›n› ortaya
ç›karan Nobel ödüllü bilimci Francis Crick ve
yard›mc›s› Graeme Mitchison’a göre, rüyalar›n en
önemli amac› unutmak. Yani, esas olarak unutmak
için rüya görüyoruz. Bu teoriye göre rüyalar›
n amac›, beyindeki gereksiz hatta zararl› baz›
ba¤lant›lar›n yok edilmesi. Bu “ters-ö¤renme”
modeline göre rüyalar s›ras›nda ba¤lant›lar güçlenmiyor,
tam tersine zay›fl›yor. Rüyalar›n ço¤unun
hat›rlanamamas›n›n sebebi de bu ters-ö¤-
renme mekanizmas›. ‹stenmeyen, faydas›z nöron
ba¤lant›lar› REM uykusu s›ras›nda belirleniyor
ve adeta bilgisayarlar›n virüs tarama-yok
etme programlar› gibi bu gereksiz ve zararl›
ba¤lant›lar siliniyor. Böylece beyin bir bak›ma
virüslerden temizlenmifl oluyor. Crick’in teorisine
göre rüyalar› hat›rlamamak çok daha iyi.
Onlar› hat›rlamaya çal›flmak ise, Freud’ün savundu¤
unun tam tersine, beyne zarar veriyor.
Henüz ispatlanamam›fl olan Crick’in “ters-ö¤-
renme” teorisi, rüyalar›n amac›n› aç›klamakta
yayg›n kabul gören bir model de¤il.
Rüyalar, beynin kendi kendini tamir etmesi
için gerekli ortam› sa¤l›yor olabilir. Rüyalar
s›ras›nda, beyinde azalan mesajc› moleküller
yeniden sentezleniyor, gerekli proteinlerin yap›
m› art›yor. Böylece beyin, rüyalar› kendisi
için gerekli maddeleri temin etmede kullan›-
yor. Bütün bu teorilerin aksine rüyalar›n hiçbir
ifle yaramad›¤›n› düflünenler de var. Bu
araflt›rmac›lar rüyalar›n beyin metabolizmas›-
n›n bir yan ürünü oldu¤unu ifade ediyor. Rüyalar›
n, beynin alt merkezlerinde rasgele oluflan
uyar›lar›n beynin üst merkezlerinde anlafl›lmaya
ve ifade edilmeye çal›fl›lmas› olarak görülüyor.
Harvard Üniversitesi’nden Dr. Hobson ve Dr.
McCarley’in ilk olarak ortaya att›¤› “aktivasyonsentez”
modeline göre rüyalar›n hiçbir psikolojik
kökeni ya da amac› yok. Bu teoriye göre rüyalar,
beyin sap›ndan kaynaklanan bir dizi nöron bombard›
man›n yol açt›¤› düzensiz sinyalin beynin üst
merkezlerinde, yani kortekste yol açt›¤› etkiler
sonucu ortaya ç›k›yor. Beynin bilinçten sorumlu
k›sm› olan korteks, bu düzensiz ve kontrolsüz sinyalleri
alg›lad›¤›nda bunlar› belirli bir düzene sokmaya
çal›fl›yor. Son derece düzensiz olan bu uyar›
larla ancak belirli imajlar yaratabiliyor, yani rüyalar›
oluflturuyor. Rüyalar›m›zda suda yürümemiz,
kafas› hayvan vücudu insan olan flekiller görmemiz,
beyin alt merkezlerinden gelen düzensiz
sinyallerin kortekste mümkün oldu¤unca düzenlenme
çabas›n›n sonucunda ortaya ç›k›yor.
Tüm bu teorilerin hangisinin do¤ru oldu¤u henüz
bilinmiyor. Ancak, milyonlarca y›ld›r süregelen
insan›n evrimi içerisinde hala korunmufl olan
bir beyin ifllevinin yararl› bir amac› olsa gerek!
Birçok bilimci rüyalar›n sadece beyin metabolizmas›
n›n bir yan ürünü oldu¤u ve hiçbir amac› olmad›¤›
görüflünü paylaflm›yor. Rüyalar›n çok
önemli fizyolojik görevleri oldu¤unu düflünen
araflt›rmac›lar ço¤unlukta.
0
comptrol
(24.03.07)
(3)

-Spoiler- kestane kebap acele cevap - Spoiler-

quadropol
sevgili LOST severler; 3x13 ten sonra kafama takıldı. hatırlayamıyorum bi türlü. bu john locke sydney de ne yapıyordu? niye o uçağa binmişti? thank you, good luck and namaste !
sevgili LOST severler; 3x13 ten sonra kafama takıldı. hatırlayamıyorum bi türlü. bu john locke sydney de ne yapıyordu? niye o uçağa binmişti?

thank you, good luck and namaste !
0
quadropol
(23.03.07)
Spoiler:

Camel Trophy tarzı bir şeye katılacaktı ama sakat olduğu için gerisin geri şutladılar. Camel Trophy kısmı biraz sallama oldu da yani ormanda mı dağda mı bayırda mı artık neyse bir tür advanture etkinliğiydi yanlış hatırlamıyorsam.
0
ntldr
(23.03.07)
ya diziyi izlemeyenler var, spoiler ibaresi koysaydınız!!!
0
comptrol
(23.03.07)
anladığım kadarıyla aborijinler gibi çöllerde dolaşmak özünü bulmak falan fıstık için gitmişti...
0
nestor
(03.04.07)
(8)

kusmuk kokusu geçer mi?

gioberg
kusmuk kokusu geçer mi? nasıl geçer? ne kadar zaman gerekir? o kokuyu yaratan arkadaşa neler yapılabilir???
kusmuk kokusu geçer mi? nasıl geçer? ne kadar zaman gerekir? o kokuyu yaratan arkadaşa neler yapılabilir???
0
gioberg
(22.03.07)
Valla kokuyu yaratan arkadaş kendi öz evladınsa ve bu bir bebek formundaysa yapacak pek bir şey yok. Koku arabadaysa genelde geçmez. Giysilerde falan ise yıkayarak genelde geçer. Arabayı iyice yıkasanız da ancak 1 sene havalandıktan sonra geçebilir yine de kalır bir miktarı.
0
ozdek
(22.03.07)
umarım arabaya kusulmamıştır.duyduğuma göre arabaya sinen kusmuk kokusu çoook uzun süre geçmiyormuş.
0
devourthedamned
(22.03.07)
yok arabaya değil de odanın içine daha doğrusu zeminine. sabahtan beri 10 kere paspasladım,camı hiç kapatmadım,şimdi geldm odaya hâla kokuyor.işin kötüsü bir kaç gün sonra gidiyorum ve 3 hafta kadar oda kapalı kalıcak.böylece bu koku odama siner mi?
0
🌸gioberg
(22.03.07)
çamaşır suyuyla silinirse, "kokudan eser kalmaz".
0
comptrol
(22.03.07)
mumkun oldugunca havalandirmak lazim. Bence su belli araliklarla otomatik koku sikan makinelerden alip, kusmuk ciktisinin yakinina gecici olarak kurabilirsin. En azindan agir koku birikimini onler, gibi geldi bana
0
armish
(22.03.07)
Aktarlarda bu konu hakkında da bir çözüm sağlayan bitki, nane, ot, kök vardır sanırım. Ama evde çok kalacağını sanmam kokunun.
0
colonizer
(23.03.07)
Uc gunde cogu gecer onun.
0
wpi
(23.03.07)
direksiyona ve göstergelere böarkkkkkkkkk diye kusmuş adamım. evet abartısız böyle oldu arabayı sağa çekip lan kuscam demeye kalmadan kusuverdim. noldu allahtan köy kasaba yollarındaydım da hemen ilerde bi çeşme buldum ve resmen yıkadım kabini. ıslak bezle yarım saat sildim her tarafı. güzelce de parfüm sıktım. kokudan eser kalmadı mükemmelliği yaşıyorum teşekkürler hepsiburadakom.
0
agk
(23.03.07)
(17)

derece

entry ca
anneannemin kız kardeşinin kızının oğlu neyim olur? kaçıncı dereceden akrabam olur? gen benzerliğinin haddi hesabı nedir? her akrabaya isim takmak zorunlu mudur? mutluluk nedir?
anneannemin kız kardeşinin kızının oğlu neyim olur? kaçıncı dereceden akrabam olur? gen benzerliğinin haddi hesabı nedir? her akrabaya isim takmak zorunlu mudur? mutluluk nedir?
0
entry ca
(19.03.07)
ben teyze oğlu/kuzen diyorum.
ayrıca "mutluluk hiç birşeydir susuzluk herşey."
0
comptrol
(19.03.07)
medeni kanun'a göre akrabalık derecesi doğum sayısı ile belirlenir.mesela anneniz ile sizin aranızda tek doğum ilişkisi olduğu için anneniz 1. derece akrabanız.
kardeşiniz ise 2. derece akrabanız.bu durumda
anne 1,anneanne 2,anneannenin kardeşi 3, a'nın kardeşinin kızı 4 , onun oğlu 5.
yani 5. dereceden akraba
0
marcelorios
(19.03.07)
marcelorios derecelendirme için teşekkürler.

comptrol şimdi şööle bi durum var ananemin kız kardeşine büyük teyze diyorsam (demem söylendi) onun kızına büyük kuzen derim ben (burda şaibe var). lakin yine bu şahsa verilcek bi ad yok (büyük kuzenin oğlu??) şeffaflık istiyorum akraba ilişkilerinde. eet.
0
🌸entry ca
(19.03.07)
ikinci gobekten kuzeniniz olur.
0
islakkedicorbasi
(19.03.07)
hmm... bu göbek olayını nasıl ayırt ediyoruz peki :)
0
🌸entry ca
(19.03.07)
her bir alt ya da ust soyda (usul/füru) bir göbek atlar. anneniz birinci üst soy, anneanneniz ikinci üst soy oldugundan 2. göbek olur.
0
bordeaux
(19.03.07)
şimdi her şey aydınlandı teşekkürler.
0
🌸entry ca
(19.03.07)
1.anne
2.anneanne
3.anneannenin annesi
4.anneannenin annesinin öbür kızı (anneannenin kardeşi)
5.anneannenin kardeşinin kızı
6.anneannenin kardeşinin kızının oğlu.

6.dereceden akrabanız olur. marcelorios doğru yazmış ama yanlış örneklemiş. kardeşle arada iki doğum ilişkisi olduğundan 2.derece akraba olduğunu yazmış. ancak örnekte anneanne 2, anneannenin kardeşi 3 demiş. bu açıklamaya göre anneannenin kardeşi 4 olmalı.
0
kibritsuyu
(19.03.07)
Havuz problemi gibi maşallah.
0
ntldr
(19.03.07)
gen havuzu problemi. ben vazgeçtim zaten akraba kategorisinde değerlendirmiycem kendisini (6. derece nedir yav..teey tey.)
0
🌸entry ca
(19.03.07)
bu hesaba göre sen de benim 415459. dereceden akrabam olmalısın.
0
sathaner
(19.03.07)
hepimiz kardeşiz
0
🌸entry ca
(19.03.07)
evlenebilirsiniz.
0
nihilanth
(19.03.07)
annanenin kız kardeşi, annenin teyzesidir, annenin teyzesinin kızı, annenle kuzendir kuzenlerin çocukları arasındaki akrabalığa "kuzen çocuğu" denir kabaca.

"biz dürümcan ile kuzen çocuğuyuz" gibi.

birde mutluluk cahilliktir.
0
blackdog
(19.03.07)
kendisine armut demek suretiyle sorunu çözmüş bulunmaktayım.
0
🌸entry ca
(19.03.07)
eger tanımıyorsan hiçbirşeyin olmaz. velev ki tanıstın sağlayacağın ranta göre de degişir aa kasarsan kuzenin olabilir. öle
0
towrapup
(20.03.07)
Allah bi yastıkta kocatsın mı desek? =)
0
vercingetorix
(20.03.07)
(7)

bir nero problemi de benden

kibritsuyu
dvd yazmak için, dvd writer'ımın içinden çıkan nero express 6 programını kullanıyorum. 6 adet divx filmi 16x hızda bir adet boş dvd'ye yazdırmak istediğimde bu işlem 25-30 dakika kadar sürüyor. üstelik daha işin başında öngörülen zaman 7 dakika falan oluyor, bu 7 dakika bitiyor, daha sonra süre yen
dvd yazmak için, dvd writer'ımın içinden çıkan nero express 6 programını kullanıyorum. 6 adet divx filmi 16x hızda bir adet boş dvd'ye yazdırmak istediğimde bu işlem 25-30 dakika kadar sürüyor. üstelik daha işin başında öngörülen zaman 7 dakika falan oluyor, bu 7 dakika bitiyor, daha sonra süre yeniden başlıyor ve işlemin bitmesi 25-30 dakika alıyor. eskiden böyle değildi sanki. ama toplasan 10 dvd'den fazlasını yazmamışımdır bugüne kadar. bu normal midir? değilse nasıl düzeltirim? teşekkürler...
0
kibritsuyu
(19.03.07)
ilk öneri yazma hızını düşür. çok kasıyor olabilir. ma normal birşey. dvd kalitesi, boş dvdnin üstünde leke olması, bilgisayarın performansı, sistemin tıkalı olup olmaması etkiliyor. 10 dk idealdir
0
efruz
(19.03.07)
25-30 dak. sürüyorsa tahminim 4x civarı ya da biraz aşağısında yazıyorsun gibi. laptopda da benzer performansla yazıyorum gerçi 20 dakika falan sürüyor bir dvd. o yüzden sisteminle alakalı olabilir hızı kesinlikle düşürmen lazım zaten o hızda yazamadığın belli.
0
ozdek
(19.03.07)
16x ile 25-30dk hiç normal değil. dvd writerım 16x olmasına rağmen 8x ile yazıyorum genelde, taş çatlasın 8-9dk sürüyor.

o kadar süre alma nedeni bir ihtimal "verify" demiş olmandır. yazdığı bütün dosyaları kontrol etmeye çalışıyordur belki. ama gene de fazla.

kullandığın boş dvd markasını değiştir. ben uzun süredir philips ve verbatim kullanıyorum, arada dandik markaları da denedim bazıları 8dk yerine 18 dk da bitiyor. sanırım senin problemin kullandığın boş dvd den kaynaklanıyor.
0
kimlanbu
(19.03.07)
dvd yazarken alttaki yatay buffering çubuğuna bak, onun yüzde 95 lerde olması gerek. eğer yüzde 95 lerde değilse denetim masasından dvd writer ın mode una bak, muhtemelen pio mod da çalıştığından yazamıyorsun, onu dms moda getirmen gerek. nasıl mı getiricen, ver bi yüz gayme söylerim, nihahah :)
0
comptrol
(19.03.07)
kimlanbu nun degindigi verify olma olasiligina gitti benim gozumde. sayet oyleyse dvd-r dvd+r olayindan kaynaklanan bir secme yapiyordur dvd-writer'in. misal benim lg dvd+r lere 16x le yaziyor ama verify ederken 2x in uzerine cikamiyor. dvd-r lerde herhangi bir sorun yok.
0
entrapmen
(20.03.07)
söylenenleri uyguladım. verify seçeneği işaretli değilmiş ondan emin oldum. dvd'yi 8 hızla yazmayı denedim. lakin bir değişiklik olmadı. sadece dikkatimi çeken, yazım sırasında üst tarafta process status'ün hemen üstündeki used read buffer çubuğu %100 dolu olmasına rağmen, aşağıda yer alan küçük buffer level çubuğu bir yükelip %100 oluyor, bir alçalıp %10 oluyor. bir türlü yerinde durmuyor. zırt pırt oynuyor. eskiden bu da %90'larda sabit dururdu sanki. bu arada kullandığım medya, maxell dvd+r, dvd yazıcım ise kutusuz olarak satılan lg dvd yazıcı.
0
🌸kibritsuyu
(20.03.07)
nero ile yazarken gorev yoneticisi (taskmgr) yi acip oradan ram ve cpu kullanimina bakin. buyuk ihtimal nero cok fazla cpu kullaniyor cikacaktir. nero yu kaldirip tekrar kurun olmadi bir ust versiyon falan kurun duzelmesi gerekir (birkac defa boyle oldugunda duzelmisti)
sayet cpu kullanimi %80 lerin uzerinde sabit kalmadan inisli cikisli ise ve ram oranida 120mb in altinda ise harddisk kaynakli olabilir. diski duzenleyin ve/veya chdisk yapin.

bunlarda duzeltmezse baska bir program ile cd yazmayi deneyin. eger onda da sorun varsa dvdwriteriniz bozulmustur.
0
entrapmen
(20.03.07)
(12)

eşyaların çıtırdaması

sakingitarist
şimdi sevgili arkadaşlar kafama takılan bişi var. gece yatarkene ev sessizleştiğinde, eşyalardan bööle çıt pıt küt diye sesler geliyor arada arada. nedir bu şerefsiz seslerin sebebi? kurtulmanın yolu varmıdır? varsa nasıldır? ulan uykudan sıçratıyo yoksa iplemiycemde. hadi bi anlatıverin canlar. göz
şimdi sevgili arkadaşlar kafama takılan bişi var. gece yatarkene ev sessizleştiğinde, eşyalardan bööle çıt pıt küt diye sesler geliyor arada arada. nedir bu şerefsiz seslerin sebebi? kurtulmanın yolu varmıdır? varsa nasıldır? ulan uykudan sıçratıyo yoksa iplemiycemde. hadi bi anlatıverin canlar. gözünüzün çapağına iki yumurta kırıyım. evet.
0
sakingitarist
(19.03.07)
bunların en fenası korniş ve televizyondan gelenlerdir.

eski bi hikaye kitabında onların da canı oldugu yazıyodu cocukken hakkaten inanıp oyle davranmıstım esyalara.
0
nihilanth
(19.03.07)
tahta e$yalar ise buyuk ihtimalle tahtakurusudur. kurtulma yolu da sanirim komple e$yalardan kurtulmaktan geciyor.
0
sourlemonade
(19.03.07)
genleşmeyle alakalı olabilir sanki. TV-monitör falan soğurken bişeyler oluyosa?
0
pispinti
(19.03.07)
yeni alınmış eşyaysa stabil hale gelmesi için bünyesinde yaptığı ayarlamadır. Eğer ısınan eşyalarsa genleşip büzüşürken titreme nöbetleri geçirebilirler. en güzeli kaale almadan iyi geçinmek. fakat üstümüze yürümeye başladıklarında anlarız ki o evden kaçma zamanı gelmiştir.
0
quaalude
(19.03.07)
eeöö evet aslında televizyondan gelen genleşmeden olabilir. tahta kurusu bilgisi fenaymış. atsammı koca gardrobu şincik bilemedim
0
🌸sakingitarist
(19.03.07)
vallahi sana kalmi$ o :)
teyzemin evinde vardi tahta sehpa bir tane. uyutmazdi beni geceleri. kirt kirt kirt ses gelirdi surekli misal.
0
sourlemonade
(19.03.07)
bunun duvardan geleni de var. depremli dönemlerde sokakta sabahlatan cinsinden hemde. takmamak lazım.
0
blackdog
(19.03.07)
Bizim eski fırının saati de 12 saatte bir tak diye bir ses çıkartıyordu ve gece yarısı civarına denk gelen kısmını da hep ben duyuyordum. Fırının saati normal saatlerle senkronize olmadığı için uzun süre ne olduğunu anlayamadım. Bu sesin ne olduğunu bulana kadar hep mutfakta kimse yokken cinlerin falan yemek aradığını düşünmüştüm.
0
ntldr
(19.03.07)
kurtulmanın yolu, cinlere inanmak yerine bilime inanmak ve o çıtırtıların nedeninin tabii ki de genleşmeden dolayı olduğunu kabul etmektir. sözüm meclisten dışarı, ne çok cinci hocacı insan varmış bu sözlükte; girdiğim son 3 duyuru entrysi cinlerle, karabasanla, hocalarla ilgili :S
0
comptrol
(19.03.07)
sozlukteki ilgili baslik icin: (bkz: gece kapali monitorun kendi kendine catirdamasi)
0
ainothia
(19.03.07)
onlarla yaşamaya alışmaktan başka yapacak bişey yok.
genleşmeden evet. alüminyum pencere olan bi evde gecenin bi yarısı cam kırılmıştı çaaat diye. düşünün paniği.
0
geldiler
(19.03.07)
kış vakti daha çok olur, özellikle sabaha karşı kalorifer/sobanın verdiği ısı azaldığında. bizde kaloriferler yanmaya başlayınca bütün borular bir kaç saat boyunca çatırdıyor. sabaha karşı sönmeye başladığında da aynısı oluyor. televizyon fazla yamuk yapmasa da arada sırada hoplatıyor.
0
kimlanbu
(19.03.07)
(55)

tanımadığınız birisi tüm hayatınızı size anlatabilir mi?

enola gay
Hiç tanımadığınız bir kişiyi ararsınız ve sadece isminizi verirsiniz. O da sizinle ve ailenizle ilgili kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği şeyleri söylerse bunun adı ne olur? Şarlatanlık mı? Hiç sanmıyorum.. Peki nedir? Bunun açıklaması ne olabilir? Bu kişinin adını ya da telefonunu size vermeyeceği
Hiç tanımadığınız bir kişiyi ararsınız ve sadece isminizi verirsiniz. O da sizinle ve ailenizle ilgili kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği şeyleri söylerse bunun adı ne olur?

Şarlatanlık mı? Hiç sanmıyorum.. Peki nedir? Bunun açıklaması ne olabilir? Bu kişinin adını ya da telefonunu size vermeyeceğim, oyuna da gelmiyorum bu geyiklere hiç girmeden bana bunun mantıklı bir açıklamasını yapabilecek birisi var mı?

Medyumluk mu? Cin mi? Tanımlanamayan yaşam formlarının sizinle ilgili her şeyi bilmesi mi? Nedir bu? Sadece bu konuda ciddi bilgiye sahip kişiler cevap yazsın ya da hiç yazmayın.

Teşekkürler.

edit: Evet bu arkadaş ile tanıştık evimize geldi çay içtik. Kendisi numerolojiyi kullanarak bu tür bilgilere ulaştığını ve kesinlikle medyum olmadığını söyledi.

telefonda görüştüğü insanların o an neler yaptıklarını da ses renklerinden ayırt ettiğini söyledi.
0
enola gay
(19.03.07)
keşke öyle doğaüstü güçleri olan insanlar olsa da heroes daki gibi bize faydaları dokunsa. sizin hakkınızda birşeyler bildiğini iddia ettiğiniz adam da senin benim gibi sıradna insna bence. nasıl bu tür şeyleri bildiklerine gelirsek, o tür tarot, fal, cin çağırma tarzında doğaüstü güçlerden medet uman insanlar genellikle bir takım sorunları için giderler. o sorunlar da genellikle bellidir; ya aşk, ya iş, ya da aile içi sorunlardır. tabi yüzyüze görüşürseniz, sözde medyum kişi sizin mimiklerinizden daha fazla ipucu elde edip daha destekli atacaktır. tabi bi de bu "doğaüstü güçleri" karşılığı sizden "çay parası" da alacaktır o "fedakar" insan. bu uğurda ne evler, ne arsalar verenler oldu. umarım o kişiyle olan irtibatınızı en kısa zamanda koparırsınız. esen kalın, sağlıcakla...
0
comptrol
(19.03.07)
para ya da yüz yüze görüşme söz konusu değil beni anlamadınız sanırım hayatımda hiç tanımadığım bir insanı arayıp verdiğim tek bilgi: "isim" sadece isim veriyorum ve bana onunla ilgili her şeyi söylemeye başlıyor yeterli mi?

para almıyor.. yüzümü görmüyor.. aldığı tek şey "isim"
0
🌸enola gay
(19.03.07)
annem bile babamı durduk yere öpmüyor, para almadan neden yapsın ki. sizi ikna etmesi için kısa vade de bir şey talep etmeyebilir ama uzun vade de elbet bir şeyler isteyecektir-evet biraz sabit fikirliyim :)hem size zararı dokunmadığını düşünüyorsanız, bedel de ödemiyorsanız, siz sorun o da anlatsın ne kaybedersiniz ki:)
0
comptrol
(19.03.07)
2-3 sene önce evde kendi halimizde takılırken bi radyo programına denk geldik. programdaki kadın kendisini arayanlara aynen dediğiniz gibi hayatlarını anlatıyordu. 'oha lan karıya bak ne güzel de sallıyor' diye içimden geçirirken annem bağlandı yayına. kadın annemin adını, doğum tarihini ve anneannemin adını sordu ve hemen anlatmaya başladı, aile yapımızı, fiziksel özelliklerimizi, benim ve kardeşimin eğitim durumlarını, babamın mesleğini, anne tarafı akrabaların hayatlarını, o sıralarda düşünce aşamasında olan eğitimimle ilgili bir durumun ne zaman gerçekleşeceğini(dediği zamanda gerçekleşti) bi çırpıda anlattı.
afallayıp kalmıştım resmen, uzun süre düşündüm mantıklı bi açıklama bulabilmek için, bulamadım.
aklıma gelen en mantıklı 2 şey şu oldu: kadının önünde hayvani bi database var, ad, ana adı, doğum tarihi yazınca otu boku şak diye döküyor ortalığa ya da kadın telepati olayını aşmış bitirmiş, direk zihne dalıyor.
0
ravioli
(19.03.07)
ravioli cevap için teşekkürler. divit sana diyecek bir şey bulamıyorum. comptrol ayrı dünyaların insanlarıyız :)
0
🌸enola gay
(19.03.07)
sallamıyorsan anlatan kisiyi optum bye de gitsin. yok illa paranoya yapacam diyorsan oturun bi cay için.
0
bryan fury
(19.03.07)
arkadaşlar, açıklayıcı olması açısından şöyle söyleyeyim, bahsi geçen kişi 2 ölümden ve bu 2 ölümün sebebinden bahsetmiş... yani karakter analizi gibi bir durum söz konusu degil, geçmişin doğru bir şekilde bilinmesi durumu var... ve karşı tarafa verilen bilgi sadece isim, soyad bile yok.
0
1980
(19.03.07)
sözlükte böyle şeylerden söz edilince direk "yahu gidin dağılın" tepkisiyle karşılaşırsınız. bunların sebebi piyasada bu işi yaptığını söyleyen ve aslında yapmayan bir sürü sahtekar,insanları aldatan ve sömüren kişilerin varlığıdır (tabi metafiziksel şeylere inanmayan materyalist insanların çoğunluğu oluşturması ayrı konu). o kişiler çok olduğu için bu işi gerçekten yapanların olmadığı ve böyle bir şeyin olmadığını düşünür bazıları. ama vardır. islam inancına göre deyip devam edeyim :

bilindiği gibi cinlerin insanlardan cok daha farkli bir zaman kavrami var. onlar cok daha hızlı yaşıyor ve bizim 10 günde bitiremeyeceğimiz bir işi 1 günde bitirebiliyorlar (mesela) cinler birden fazla yerde de görünebiliyorlar. bunlardan bazıları insanlarla epey haşır neşir. ve bazı insanlar yaptıkları büyülerle cinlerle irtibat kurmayı başarabiliyor (var böyle bişi) irtibat kurmanın dışında cinleri kendilerine hizmetkar ediyorlar nası oluyosa.

kısaca o bilgileri o kişiler cinlerden alıyorlar. isim ve ana adı vs. söylendigi zaman cinler onun hakkındaki bilgileri alıp getiriyor. tabi bize göre çok kısa sürede oluyor bu. aslında o gidiyor araştırıyor falan vs. (meleklerden çalıyolar falan diye duydumdu) ayrıca bu bilgilerin hepsi doğru olmayabiliyor. cin yalan da söyleyebiliyor. keyfine kalmış.

isteyen kahkaha atsın isteyen fantastik desin. bu olayın dini acıdan izahı budur.

bunlara inanmıyosanız şöyle diyeyim. isteyen bana da inanmaz. bunlardan birisi yıllar önce benim yakın zamanda ameliyat olacağımı ve nerede ameliyat olacağımı söylemiş, biz epey şaşırmıştık. çok zaman geçmeden geniz eti ameliyatı olmuştum. olayın üzerinden epey zaman geçtikten sonra hatırlayıp oeh ama hakkaten demiştim.

böyle şeylerle eskiden epey uğraşmıştım, ebcedinden tut kenzul havasına. ama aman diyeyim, şizofren olmama ramak kalmıştı (bilimsel olarak yani)
0
nihilanth
(19.03.07)
öncelikle söz meclisten dışarı
o kadar şarlatan varki piyasada kafadan bunlara inanı cahil/salak bunları da uyanık/dolandırıcı olarak isimlendirmekten çekinmiyorum. istatistiksel olarak daha hiç yanılmadım yakın zamanda da yanılacak gibi değilim.

yani senin durumunda bana göre hile/hurdaya dayalıdır derim.
0
darknum
(19.03.07)
bu kişiyi tanımamanız, onun ailenizdeki ya da ailenize yakını bir kişiyi tanımıyor olduğu anlamına gelmez. size hakkınızda söylediklerini bu kişi(ler)den öğrenmiş olabilir. Mesela bu adamın/kadının numarasını nereden edindiniz? Biri size verdiyse kafadan hem sizi hem de bu insanı tanıyor demektir.
0
kermitz
(19.03.07)
Bu kişinin şarlatan olduğunu düşünenler bana mesaj atsın ben o kişinin cep telefonunu vereceğim o adamı aradıktan sonra buraya tekrar cevap yazmanızı isteyeceğim aa sonra beni de soytarı yapmamanız için lütfen bana hiç bir bilgi vermeyin.

ben üstteki cevaplardan "ravioli" ve "nihilanth" ınkini benimsemeyi seçtim. hala nasıl oluyor da hile hurda olduğunu düşünebiliyorsunuz.. nihilanth girişte çok güzel açıklama getirmiş evet şarlatanlar var.

fakat benim bahsettiğim durum çok farklı.. bahsettiğim kişinin numarasını veren arkadaşımı yaklaşık bir kaç aydır tanıyorum ve annemin-babamın ölüm sebebini ablamdan başka bilen hiç kimse yok yer yüzünde.. ya da ben öyle sanıyordum.

ama şarlatan-hile hurdacı sevenlere cevap yazmaktan yoruldum yine de cevap yazıp zahmet ettiğiniz için teşekkür ederim.
0
🌸enola gay
(19.03.07)
efendim oluyor böyle seyler. bizim basimiza da geldi, baskalarinin da geliyor nasil oluyorsa oluyor. hatta chuck palahniuk amcamizin nonfiction isimli eserinde bahsini yaptigi bir olayi da var ki o olay sonrasi oturup lullaby i yazmis.
0
atmacaged
(19.03.07)
metafizik aslında fizik ile sandığımızdan cok daha içli dışlı, olmaz öyle şey demek kolaycılık olur. piayasada sahtekarların sayısının ehil olanlardan cok fazla olması bizi yanıltmasın, zira ehil insanlar zaten piyasaya düşmez ve paraiçin falan yapmaz.
0
efruz
(19.03.07)
yıldızname diye bir şey var belki alakalıdır.
0
kimlanbu
(19.03.07)
Evet efenim ben de inanıyorum. Benzer olaylara birkaç kez rastladık biz de (annemle teyzem gitmişti bir kere v.s.)

Neyse efendim benim değinmek istediğim biraz farklı. Bir gün kapıya dilencimsi falcımsı bi kadın geldi annem de el falı mı ne baktırmış (ki annemin de faldır büyüdür böyle şeylerle alakası yok ama arada böyle saçmalıyor) işte kadına baktırmış falı mı ne kadın da 2 oğlun var (ki var ve Türkiye'deki çocuk sayısı ortalamasından yola çıkarsak bunu bilmek zor değil pek) demiş ve biri hayırsız olacak demiş(ya da buna benzer bir şey tam hatırlamıyorum). Normalde neredeyse hiç komplekse falan sahip değilim ki iddialı olmamaya çalışıyorum her zaman ama falcının söyledikleri ve birkaç sene sonra süregelen/giden hayatım bu sözü mal gibi hep hatırlamamı sağladı. Şu an okumaktayım(okul çok çok uzadı) ve çalışmıyorum da. yani kabataslak "hayırsız" gibiyim.

Kadının söylediklerinin sıkma şeyler olduğunu biliyorum (ha gerçekten gerçekleri söyleyenler olduğunu biliyorum) ve kadın hakkında şöyle iyi bu kadın fal konusunda böyle iyi bi kadın fal konusunda gibi bişey de duymadık. yani ona ve söylediklerine inanmak için bir nedenim de yok ama söylediklerinin atmasyon olduğunu bilsem de kafamdan çıkaramıyorum.

Of gereksiz yere uzun oldu yazı. Yani demem o ki kişi geçmiş ve bugün ya da gelecek hakkında kesin doğruyu görse/söylese bile bunun birçok zararı olduğuna inanıyorum. Kaldı ki gelecekten falan iyi şeyler söylese bile yine de "iyi" bir ruh haline sahip olabilmek için yeterli değil bu. Adam/kadın bana "oğlum gelecekte nobel mobel elini sallasan ellisini alacaksın" dese ve bu doğru olsa bile kendimi iyi hissedeceğimi sanmıyorum. Bırakalım hayatımız neyse onu yaşayalım. Üzerine gelecek treni öğrenip bunu haber alan insan raylardan kaçarken düşer kafasını betona falan vurur ölür neblim.

Ha bir de istihare var konuyla ilgili ama neblim İslama uygun hem günah da değil (fal, büyü, cin kullanma, gelecekten haber almak falan bunlar hep günah şeyler) insanı delirtmiyor da.

Bir de Paramparça Aşklar ve Köpekler'de harika bir söz vardı az biraz zorlayınca konuya uygun olabiliyor;

"Allah'ı güldürmek istiyorsan O'na planlarından söz et"

Not: Bu arada başınız sağ olsun.
0
colonizer
(19.03.07)
Anlatabilir de anlatamaz da.

Cinlere ve benzeri seylere inaniyorsan cevabimi bastan es gecebilirsin.

Inanmiyorsan Ingilizce'de cold reading diye adlandirilan olayi arastirmani oneriyorum. Cold reading'i iyi yapan insanlar bu olaydan haberdar olmayan kisileri, muneccim vs olduklarina rahatca inandirabilirler.
0
wpi
(19.03.07)
yahu bunun inandırması mı kalmış?

ben de hiç ama HİÇ inanmazdım diyorum size.. ya şimdi aslında çok somut ve çok ciddi bir olayı anlatmak istemiyorum o yüzden herkesin yaşamış olabileceği bir falcı deneyimimi anlatmak istiyorum. bunun nesi kandırmaca lütfen yapmayın etmeyin.. diyalogları kısım kısım yazacağım ama inanıp inanmamak size kalmış tabii ki..

böyle gayet cafe ortamı.. kahve içip fal baktırıyorsun.. hatta gittiğimiz arkadaşla özellikle hiç konuşmadık aramızda hani bir şeyler duyup bizimle ilgili, geri satmasınlar diye =)

falcı: " senin ailenin nerde olduğuna karar veremedim.. deniz var ama istanbul mu izmir mi karar veremiyorum.. "

tamam büyük şehirden geldiğimiz belli de bir şekilde.. şimdi bölünmeyi nası bildi adam? zira küçük yaşlardan beri ayrı olan anne ve babam şöyle ki: annem ve sülalesi istanbul'da, babam ve sülalesi izmir'de yaşamakta..

ayrıca benle gelen arkadaşıma da direkt "eskişehir" dedi ve bildi..

falcı: "seni çok ama çok üzmüş birisi var.. adında. h var.. ortadaki harf s.. son harf de n sanırım.. hasan mı?"

evet efendim.. gayet hasan..

nerden biliyor efendim? nasıl bir bilimsel açıklaması olur?

evet hayatta en hakiki mürşid ilimdir fendir.. ama bunlar en hakikisi diye başka olgular da yok diyemeyiz..

saygılar..
0
vercingetorix
(19.03.07)
Arkadaslar, israrla cold reading diyorum.

Ozellikle ustte vercingetorix'in orneginden yola cikip birkac seyi aciklayayim. Falci ailenin Istanbul'da ya da Izmir'de oldugunu soyluyor. Simdi eger vercingetorix busbutun izmir'li olsaydi falci neredeyse bilmis olacakti. istanbullu olsaydi da bilmis olacakti. ailenin bolunmus olmasi yonunde somut bir soz yok falcidan. vercingetorix sozu alip kendi bildigiyle birlestirdigi zaman "falci ailenin bolunmus oldugunu bildi" kanisina variyor.

"yeterince ileri teknoloji buyu gibi gozukur" diye bir laf var. yani biz gidip bugunku elektronik aletleri falan 300-400 sene once yasamis birisine gostersek bizim buyu yaptigimizi zanneder o kisi. simdi burada yazan insanlarin cogu elektronikteki teknolojik gelismelerder haberdar. ama obur yandan psikoloji, sosyoloji de yerinde saymiyor. insanlar hakkinda bilgi edinmenin cok ileri yontemleri var. ondan sonra insanlari konusmalarin hangi kisimlarini hatirladiklari, zihnin nasil calistigi konusunda da bilimadamlari bayagi yol katediyor. bu tip bilgiler pratik olarak cold reading'de kullaniliyor.

sonucta ne kadar akilli ve mantikli olursa olsun, cold reading'den haberi olmayan bir insan bunun kendisine basariyla uygulanmasi sonucu kandirilabilir.
0
wpi
(19.03.07)
önceliklecolonizer ın içimizde ilgili arkadaşa baş sağlığı dileyen tek insan olduğunuhatırlatır ve kendisinin hayırsız olmadığını göstermeye bu bile fazlasyıal yetmektedir. kaldı ki ben seninle yüzyüze de görüştüm , gayet bal lokum çocuksun :)

bu tahminlerin gerçekci olmadığına inanan varsa , 6. hissi kuvvetli ve vaktinde bu tür işlerle uğraşmış, yalnız artık cesaret edemediğinden pek yapmayan bir arkadaşımdan bu başlığa yorum girmiş kimi kişiler hakkında bir fikir yürütmesini istedim ve şu metni güç bela o söyledi, ben yazdım:

“Diğer insanların sseni sevmesine ve beğenmesine ihtiyaç duyuyorsun ve fakat kendini çok eleştiriyorsun. Kişiliğinde çeşitli güçsüzlükler olsa da, onları çoğunlukla telafi edebiliyorsun. Henüz açığa çıkmamış büyük bir potansiyelin var. Dışarıdan görüntün, disiplinli ve kontrollü, iç dünyanda ise sıkıntılı ve güvensiz olma eğilimindesin. Doğru karar verip vermediğin ve doğru şeyi yapıp yapmadığın noktasında kimi zaman ciddi kuşkuların vardır. Bir miktar değişimi ve çeşitliliği tercih ediyorsun ve sınırlamalar ve kısıtlamalar seni kuşattığında, hoşnutsuzluk duyuyorsun. Bağımsız düşünen bir insan olmaktan gurur da duysan ve başkalarının ifadelerini yeterli kanıt olmadan kabul etmezsin. Ama kendini başkalarına açmakta fazla serbest olmanın pek mantıklı olmadığını düşünüyorsun. Kimi zaman dışadönük, sokulgan ve arkadaş canlısısın; kimi zamansa, içedönük, tedbirli ve çekingensindir. Kimi istekleriniz de, gerçekçi değildir...”

bu metni mümkün olduğunca imla ve dilbilgisi hataları yapmadan yazmaya çalıştım, yaptıysam kusura bakmayın.

bu özelliğe sahip bir arkadaş var içinizde, bana özel mesaj atarsa hakkında daha fazla bilgi alacaktır. teşekkürler...
0
comptrol
(19.03.07)
çoğu kişi ne yazık ki yanlış anlamış beni. ben karakter analizinden, faldan ya da "çok iyi insansın çok güzel günler geçireceksin istediğin işe sahip olacak para sahibi olacaksın" tiplerinden bahsetmiyorum.

hayatımda adını sanını duymadığım birisini arayıp kendimle ilgili zaten bildiğim şeyleri bana söylemesinin açıklamasını istiyorum.

yer yüzünde nasıl bir insan böyle konuşabilir onu merak ediyorum çok net yazıcam artık çünkü zaten cevabımı aldım bir kaç arkadaş çok güzel özetlemiş.

aradığım şahıs: annenin adı ne?
enola gay (zafer): emine
aş: annen eklem rahatsızlığı ve beyin ile ilgili bir sorun yüzünden vefat etmiş. peki babanın adı ne?
enola: kudret
aş: bunu duymak istediğine emin misin?
enola: evet
aş: annenin ölümü yüzünden kendisini bırakmış.. çok üzgünüm.

(97 yılında babamla ilgilenen doktorun sözleri de az çok bu şekildeydi)

----------------------------------------

Sonuç: 1 yıl arayla anne ve babasını kaybeden birisi olarak paranormal olaylara meraklı olmam kadar doğal bir şey olamaz tabii ki bilinmeyen dergileriyle büyümüş, bilinmeyenler.net i açmış birisi olarak paranoyak olduğumu düşünebilirsiniz ama etrafınıza bakarsanız bu tür şeyleri yaşamış kişileri görebilirsiniz.

Kısaca herkesin kendine göre doğruları var herkes kendisine göre açıklamasını yazmış. Ben de bazılarını seçtim, hoşuma gitti.

Güzeldi.
0
🌸enola gay
(19.03.07)
Cinlerin varliklari hakkinda bu kesin olarak dogruymus gibi konusulmasi dogru degil bence. Cinlerin var oldugunun kaniti yok. Tanimadigim kimselerin inancina karismak istemiyorum, bu yuzden burada kimseden cinlere inanmamasini istemeyecegim. Ama "cin vardir" diyemeyiz kesin olarak.

Cinlere inanmayan birisi olarak asil sordugun soruya, sonradan yaptigin aciklamayi da hesaba katarak soyle cevap verecegim: "hayir, bu mumkun degil". Senin hakkinda bilmesi mumkun olmayan bir sey soyleyemez sana. Bir sekilde ogrenmis oldugu varsayarak daha mutlu yasarsin bence.
0
wpi
(19.03.07)
korku filmlerine döndü. kadın garip varlıklar görmektedir ve kocası dahil kimse ona inanmaz. hatta deli olduğunu düşünürler. sonunda herkes gerçekle yüzleşir yahut kadın anlamsızca ölür :)

herneyse konuya dönecek olursak kişilerin şahsi tecrübelerinden elbette belirli bir şeyin varlığına kesin olarak inanamayız. bilim somut dayanaklar arar inanç ise soyut birşeydir. başkasının yaşadığı deneyimlerden arta kalan bir şey değildir.

hz. ali, gayb perdesi açılsa (yani her şey ona gösterilse) imanım artmaz diyerek inancın görülerek değil, hissedilerek ve düşünülerek olması gerektiğini söylemiş bize.

cinlerin mevcut olup olmadığı söz konusu değil. şimdi size ben gördüm o zaman vardır diyemem bu benim deneyimimi kapsar. size yardımcı olacak tek şey @shirak'ın da mesajında dediği gibi bunun sadece islam dinine ait değil, tarihte var olan bir çok dinde kullanılmış olmasıdır. bu da sanırım böyle birşeyin gerçek olma ihtimalini kuvvetlendirebilir.

insanların "gerçek" dediği şeyler şey herkesin görebildiği ve varlığını farkedebildiği bir şeyse zaten cinler "gerçek" değildir merak etmeyin ;)
0
nihilanth
(19.03.07)
shirak rahatsızlık duyma olayından bahsetmiş. siz de de oluyor mu bilmiyorum ama ben ne zaman cinlerden bahsetsem başım ağrır.

rahmetli halam kahve falı bakardı. o da falı bıraktığında sebebi sorulduğunda fal bakarken rahatsız edici ve ürkütücü baş ağrısı yaşadığını söylemişti.

bu tip deneyimleri yaşamıştır bir çok kişi.
yardımcı olması açısından yazdım.

böyle şeylere inanmayan fakat ilgilenen kişilerin önü engellenmemeli bence,araştırsınlar her bişeyi. ama tabi inananlar fazla kurcalamamalı bence de.
0
nihilanth
(19.03.07)
telepati olabilir... ciddi bir cevaptır.
0
dirk pitt
(20.03.07)
Paranormal/doga ustu olaylarla ilgilenenlere James Randi Educational Foundation'a bakmalarini oneriyorum. Web sayfa link'i asagida. En ilginc kisim bu insanlarin doga ustu (cin min dahil herhalde) herhangi bir olayi/yetenegi kanitlayabilen kisilere 1 MILYON DOLAR odul veriyor olmasi.

Odul hakkinda bilgi:
www.randi.org

Vakfin ana sayfasi:
www.randi.org
0
wpi
(20.03.07)
wpi nin 1 milyon dolarlık entrysine istinaden:

vay anasını bir nevi ghost busters yani, hadi aslanlarım biliyorum yüzümü kara çıkartmayacaksınız; bizdeki cinler, ruhlar, evliyalar,yatırlar hiç bir ülke de yoktur . demek ki türkiye de bunu öğrenenlerden birisi sizsiniz-yoksa birileri almış olurdu bu ödülü; alın bir milyon doları o kendini çok bilmiş bilim adamından da kapak olsun bu ona. üstelik adamın geleceği hakkında birşeyler söylerseniz 2 MİLYON DOLAR bile alabilirsiniz bence. hem sadece islam da yoktu bu cinler değil mi, vodoo su var, hinduzimi var , var oğlu var. hala orada mısın, hadi ghost busterlarım, may the force be with you. bizi de bir yemeğe götürürsünüz artık.
0
comptrol
(20.03.07)
wpi teşekkürler bilgi için. enteresanmış.
0
nihilanth
(20.03.07)
şehsen benim tanıdığım bir insan bu gibi işlerden bir milyon dolardan fazlasını kazanıyor.. adam henüz 20 küsür yaşında, ama bir telefonla özel jeti geliyor, kapıda özel şoförü bekliyor.. büyük avrupa kumarhanelerinin baş danışmanı..

kendisi hakkında çok fazla şey yazmak istemiyorum, okuayacak olursa tepkisi ne olur bilmiyorum.. ama siz daha soracağınız şeyi aklınızdan geçirirken onun dönüp cevap vermesi, yaptığı bir yığın şeyden sadece bir tanesi..

çok yazarsam inanmazsınız muhtemelen ama böyle insanlar var arkadaşlar.. kabul etseniz de etmeseniz de.. karşılaşsanız da karşılaşmasanız da..
0
vercingetorix
(20.03.07)
dirk pitt in ciddi cevabına katılıyorum bende.eger enola gay'in verileri tamamen doğruysa tabi.
ayrıca bu telepati olayı zaten beyinlerin fiziksel yakınlığı ilede alakalı değil.isim üstünden yapılan bi değerlendirme çok sallamasyon olurdu.
bu ilginç bi konu tamamen materyalist takılan ya da cin bilmemne vardır diyen gruplara 2 side yoktur diyemezsiniz.
şu tarz birşey size de olmuştur, mesela içinden hande yener şarkısı söylersin, karşıdan arkadaşın gelir o şarkıcı ile ilgili bişey söyler.tesadüf diye bişeyin olmadıgına inana telepatik görüşte var, bilinçsizce yapılmış bi telepati örneği gerçi bu.
0
x factor
(25.03.07)
Amerika'da bu konularda 26 yildir bilimsel arastirma yapan, paranormal seylerin var olduguna inanan ve kanitlamaya calisan Princeton universitesi PEAR labratuvari bu sene en sonunda kapandi. NY Times gazetesinde cikan haberin linki asagida.

26 yil arastirma yapip, para yonunden sikinti da cekmedigi halde kapandigina gore en ufak bir sey ispatlayamadigini anlamak zor degil.

Insanin yeteneklerinin boyutunu anlamak kolay degil. Cogumuz kucumsuyoruz farkinda olmadan. Kucumsedigimiz icin de varsaydigimizin otesinde bir kabiliyet gordugumuz zaman bunu doga ustu guclere yoruyoruz.

Buna ek olarak, ve belki daha onemli olarak, olasiligin hayatimizdaki etkisini kavrayamiyoruz. Dunyada alti milyarin ustunde insan var. Milyonda bir olur dediginiz sey 6000 insanin basina gelebilir yani. Anlamasi zor cunku ortalama insanin icinde yasadigi dunya yuzlerce, ya da en fazla binlerce kisiden olusuyor. Anlayabildigimiz rakamlar bunlar. Ama gercek dunya bundan cok daha buyuk. Ve o yuzden arada bir gercek dunya bizim kucuk dunyamiz ile kesisince sasiriyoruz. Normal bir sey bu, paranormal degil.

-----
www.nytimes.com
0
wpi
(30.03.07)
şahısa ulaşamadığım için yorum yapamayacagım : ) ama olabilir evet var boyle şeyler demekle yetiniyorum. özellikle falda bazen insan şaşkınlıktan ağzını kapatamayacak duruma gelebiliyor hakikaten.
0
likeinme
(30.03.07)
ne mistik milletiz be. ekşi duyuru açıldığından beri en çok cevap alan başlıklar paranormal, psikolojik konular.
astroloji, cinler falan bunların hepsi vardır. ama onlara inanmak fayda getirmez. insanı kaderci yapar. hayatla savaşma isteğini yokeder. her şeyi kolay kabullenmenizi sağlar. mutlu olmak için gerçeğe değil kendi gerçeğimize ihtiyacımız var.
0
sf arjuna one
(30.03.07)
Arkadaslar, "vardir, yoktur, olabilir, olamaz" derken bir de neden boyle dusundugunuzu soylerseniz tartisma / muhabbet daha iyi gececek diye dusunuyorum.
0
wpi
(30.03.07)
benim taktigim esas nokta, bu konuya inananlar konussun, gerisi konussun yaklasimi. ben paranormal, metafizik; artik nasil adlandiracaksaniz adlandirin, bi fenomenlerin hicbirine zerre kadar inanmayan biriyim. bana, boyle bi sey gercekten varsa, buna inandirmak kadar kolay bi sey olamaz. bahsi de gecmis, randi - ki kendisi de bir illuzyonisttir - boyle bi yetenegi oldugunu kanitlayanlara yine dendigi gibi bir milyon dolar vermeye hazir. ki bu insanlar bi sekilde ongoru veyahut gercege dair bir bilgi verdiklerini iddia ettiklerine gore bu tur bi double blind testi gecmeleri cocuk oyuncagi olmali.

"hz. ali, gayb perdesi açılsa (yani her şey ona gösterilse) imanım artmaz diyerek inancın görülerek değil, hissedilerek ve düşünülerek olması gerektiğini söylemiş bize." gibi inanc temelli yoldan kendini tamimlamadigina gore bu insanlarin cogu, randi son onbir yil icinde bu parayi herhalde bikac bin kere dagitmis olmaliydi.

demem o ki, korukorune inanmak istiyosaniz; buyrun inanin, ama ongoru yapmak gibi fonksiyonlarina inaniyorsaniz bu tip seylerin, nasil kendileriyle celistiklerini gormeyi eminim ki siz de istersiniz.
0
kurulananfok
(30.03.07)
hiç tanımadığımız bir kişiyi arıyoruz ve sadece ismimizi söylüyoruz. ve o kişi ailemizle ilgili "hiç kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği şeyleri" söylüyor öyle mi?
oldukça iddialı, dikkat çekici, şaşırtıcı bir durum bu. olayı bu şekilde algıladığından, bu konulara ilgin ve aileni kaybetmiş olmanın verdiği hassasiyetle bu olaydan çok etkilenmen ve bu şekilde algılaman doğal.

ancak verdiğin diyalog bu yukarıdaki iddiaları taşıyamıyor. öncelikle annenin ve babanın ölüm nedenini (başın sağolsun bu arada) sen fark etmemiş olsan da çevrendeki herkesin (senin yolda görsen tanımayacağın ama seni uzaktan tanıyanlar dahil) bildiğine eminim. böyle şeyler gizli kalmaz, virüs gibi en ilgisiz kişilere kadar yayılır biliyorsun toplumumuzda.
ayrıca sen tanımadığın bir numarayı arıyorsun ki konuştuğun kişinin hiç tanımadığın birisi olduğundan bile emin değilsin. ve dahası onun seni tanımadığını veya seni tanıyan birisini tanımadığını da bilmiyorsun. arkadaş zincirleri söz konusu olduğunda en ilgisiz kişiye bile çok yakın olduğunu görüyorsun.
ve son olarak yukarıda da birilerinin söylediği gibi bir tür veritabanına bakmadığını nereden biliyorsun. sonuçta (doktorun söyledikleriyle de örtüştüğüne göre) resmi kayıtlar için sır değil bunlar. aslında babanın ölüm nedenini en son bilecek kişi sensin gibi geliyor bana. aynı dönemde aynı ruhsal çöküntünün içerisinde olacağından babandaki değişikliği sen fark etmemiş olabilirsin ama çevresindekilerin gözünden kaçacağını sanmam.
Sanırım "tanımlanabilen yaşam formları"nın senin hakkında senden daha fazla şey bilebileceğini kabul etmen gerekiyor.
[bir de konuyla ilgili daha fazla bilgi verirsen iyi olur. nasıl bir numara bu, nereden buldun. 118 bile paralı, bu adam her arayanın sırlarını mı anlatıyor. neden? başka kime ne sırlar anlattı. sadece ölüm nedenlerini mi biliyor? vs.]
0
zebra ureticisi
(31.03.07)
ben de zerre kadar inanmam bu işlere. zaten öbür tarafın varlığına da inanmam. bu evreni yaratan güç konusunda değişik teorilerim var sadece. ama keşke olsa diyorum. keşke elimde inanabileceğim somut bir kanıt olsa. beni tamamen inandıracak şekilde. mişli muşlu anlatılanlar beni zerre kadar etkilemiyor açıkçası. başıma gelmesi lazım.
0
oldtimer
(31.03.07)
aradığınız kişi şarlatanmı medyum mu bilemem ama gayet terbiyeli biriymiş. hiç tanımadığım biri beni arayıp sadece adını söylese ben ana avrat yardırırdım. öylede terbiyesizim.
0
zittirulp
(31.03.07)
doğrudur, vardır. örnekleyelim:
abim (ismi hakan'dır) yolda yürürken dilenci/falcı karışımı bir kadın yerde oturduğu yerden abime doğru uzanır ve abimin üzerinde hiç bir şekilde ismini belirtecek bir işaret olmamasına rağmen, ve abimi tanıyor olması ihtimalinin sıfır olmasına rağmen "hakanım, hakanım, gel, falına bakmam lazım" diye ısrar eder. korkan abim kaçar. (belki çok önemli bir kaderi vardı da kadın bunu açıklayacaktı di mi, niye kaçarsın ki)

dedemin abisinin karısı (benim neyim olur hiç bir fikrim yok) yani rahmetli sabiha yengem bir gün yeni taşındığı apartmanda ikamet eden deli falcıya gider. falcı tanıdığının yakını olduğundan kendisinden para almaz ve sadece elini tutarak sabiha yengeme geleceğiyle ilgili net ve kesin olaylar söyler ve olayların ne zaman olacağını açıklar, olaylar, (x isimli bir tanıdığının y tarihinde vefat etmesi'ne kadar)aynen açıklandığı gibi gerçekleşir.

bunu açıklamak için bir teori mevcut, her ne kadar kanıtlanması imkansız olsa da. buna "zamanın bütünlüğü teorisi" diyebiliriz, kendisine verilmiş başka bir isim var mı bilemiyorum. yani olay şudur ki, nasıl leonardo da vinci zamanının ötesinde icatlar gerçekleştirdiyse (paraşüt, bisiklet, roket vb) bu insanlar da farkında olmadan aslında zamanın bizim gördüğümüz "şimdi"den ötesini görürler. yani bir şekilde algıları bizim bildiğimiz insanların algılarından daha geniştir ve zamanın daha geniş bir kısmına hakim olabilirler ve olmuş ve olacak olayları bu zaman dizisi içinden çekip günümüze çıkartabilirler.

konuyla ilgili bilgim sınırlı olduğundan yorumlarımı bu noktada kesmeyi uygun gördüm, umarım yardımcı olmuşumdur.
0
error 6
(01.04.07)
her olayın, açıklanmadan önce paranormal bir olay olarak betimlendiğini hatırlatayım ilk olarak.

her şeyin bir açıklaması var, fakat sanırım çoğunluktan farkım; tüm bu olanların bir şekilde pozitif bilimlerle açıklanabileceğini veya herhangi bir şekilde bunu açıklayan kavramın tam olarak anlaşıldıktan sonra bu bilimler arasına gireceğinin kesin olduğunu düşünmemdir.

insanoğlunun inanç arayışı sonucu dinlerin oluşması gibi, siz de inanmak istediğiniz şey için bir yol bulabilirsiniz kendinize. kim bilir bu sizi çok etkileyen telefon konuşmasından önce kaç yüz tane başarısız tahmin yapıldı sizin hakkınızda. tesadüf dersem gülersiniz, fakat bunu da ciddi olarak değerlendirmeniz gerekir.

cin gibi yokluklara inanmamı doğal karşılayın lütfen, ortada hiçbir kanıt ve akla yatkın bir izahı yokken. biz onlarla bu kadar iletişim kurmaya çalışırken, onlar neden sessiz kalıyorlar?

düşük bir ihtimal de olsa telepati olabilir. düşük ihtimal olmasının nedeni, büyük bir yetenek olması ve bu yeteneği fark etmenin sahip olmaktan daha zor olmasıdır.

inanmak istiyorsanız, kendinize inanacak bir şeyler bulabilirsiniz. gördüklerinizi, duyduklarınızı bir şekilde kendinize adapte etmeniz hiç de zor değil. sonuçta benzer hayatlar yaşıyoruz, ne kadar farklı olduğumuzu düşünsek de... böyle bir tahmin, mucize değil.

beni üzen, sözlükte takip ettiğim ve fikirlerine güvendiğim kişilerin, olayların pek üzerine kafa yormadan körü körüne inanmaları. kendinize inanın.
0
paranormal
(01.04.07)
Var böyle şeyler...Bizle hiç alakası olmayan bir kişiye İzmir'de babamın fotoğrafını veriyor bir tanıdık, bizden de habersiz yapıyor bunu...O zat benim adımdan tut da tüm sülale şeceresini, işini gücünü söylüyor, akabinde de gelecek tahminlerinde bulunuyor..Şu günlerde akıl sağlığı bozulma durumundaymış diye duyduk sonradan o tanıdıktan...Vaşş diyesi gelmiyor değil insanın...Mucizevi bir durum sözkonusu...Mucizeler olmayacak diye bir kaide de yok..
0
turcopolis
(01.04.07)
böyle yeteneklere sahip kişilerin "şerrefsiz evladı" olduğuna dair ciddi bilgiye sahibim. arkadaşım hasta mısın? gel bak ne güzel geleceği görebiliyosun. şununla bilimin gelişmesine yardım et. felaketleri önle, aidse, açlığa çare ol. telefonla müneccimlik yapmaktan başka bi faydan olsun insanlığa.
"that doesn't work that way" diyenlere "how does it work?" deme hakkımı her daim saklı tutuyorum.
0
kabizcik
(02.04.07)
Öncelikle başın sağolsun, üzücü bir kayıp olmuş.

Bir de harflerden giden bir fal tekniği var ama muhtemelen o teknik de senin bu konudaki merakını tatmin edecek bir teknik değil. İsmini hatırlasam söylicem ama sonuçta dünya üzerinde bir sürü ayşe var mesela, sadece isim üzerinden gidilebilseydi bütün ayşelerin kaderi aynı olurdu, zira sanırım soyadını söylememişsin. Artı bu teknik hesaplamalara falan dayanıyor, o nedenle o kadar çabuk cevap veremezdi onu kullanacak olsaydı.

Kendi teorimi kendim çürüttüm, kendimi kutluyorum.:)
0
aysegulnazcan
(02.04.07)
dünya göründüğü gibi basit değil, biz sadece görmek istediğimiz gibi görüp ruhumuza huzur pompalıyoruz. bazıları bunu reddedip "lan! daha farklı şeyler olabilir" dediğinde ötelerle tanışabiliyor. mesela ben ve rüyalarım ve rüyalarına girdiğim gişiler :) paranormal olaylar için sadece takdir ilahi diyebileceğim.
0
kezman
(11.04.07)
pek fazla bilinmiyor olsa da duru görü denilen -halk arasında da kalp gözü açık derler buna ki ikisi farklıdır- bir şey var.eğer biraz araştırırsan öğrenebilirsin ya da bana ulaşırsan ben sana anlatabilirim.
bizim düşündüğümüz kadar basit bir şey değil ruh.ruhumuzla birçok yerde gezinebilir ve birçok yetimizi de geliştirebiliriz ancak bunun için çalışmamız gerekir.bazı kişilerde de doğuştan bu yetiler olur zaman içinde ya kaybederler ya da daha fazla geliştirirler..böyle işte.
0
eveline
(27.05.07)
Bazı kişilerin bir şekilde telepati mi dersiniz, karşısındaki insanın beyin dalgalarını yakalayıp çözme mi dersiniz ne dersiniz, bu tarz yetenekleri var hakikaten. Benim kuzenin eşi bekarken bir aralar iyice sardırmış bu falcı mevzusuna, bir keresinde gittiği bir falcı karşısında kendisini evli ve üç çocuklu olarak düşünmüş, falcı eleman da şak diye sen evlisin ve üç çocuğun var demiş (ehhe şehir efsanesi anlatır gibi yazdım sanırım ama böyleyken böyle). Geleceği görebilen vesiyonları olduğundan ise aksine şahit oluncaya kadar şüphe duyarım yalnız...
0
hulleci
(16.06.07)
falcılık değilde bir şeklde karşındakinin aklından geçeni okuyabilen birisiyle ben de karşılaşmıştım. bir komşumuz ki kendisi bu özelliği sebebiyle bol bol kahve falı bakardı, tabii tamamen ücretsiz olarak. ancak işin içinde fal olunca olaya inanmayan bana bir gün hep birlikte sahilde yürürken öyle havadan sudan sohbet ederken yine havadan sudan sohbet ettiğini sanarak bir çok şey söylemişti, o sırada kimseye hiç söylemediğim ama aklımı her zaman doldurmuş olan. hem de çok net olarak, ama işin garibi ne söylediğinin kendi de farkında değildi, söyledikleri yüzünden benim donup kaldığımı fark etmedi bile, hala havanın ne kadar sıcak olduğunu filan söylüyordu. ancak tabii şu da var hiç bir şekilde geleceği filan söylemedi, saçma ve hiç olmayacak olsa da benim içimde olan neyse onu söyledi, ancak sen şöylesin böylesin türünde herkese uyabilecek muğlak şeyler değil, çok somut bir şekilde. o zaman öyle kalmıştım ben akşam akşam, kimse de fark etmemişti.
0
kern
(02.07.07)
ben de lise yıllarında ölesine kahve falı bakmaya başlamış ve zamanla bu anlamda çevremde ünlenmiş biri olarak, yani bu kez bakan taraf olarak konuyla ilgili deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. ben bunu nasıl yaptığımı bilmiorum ama kahve falı bakarken bugüne kadar birçok ilginç olay yaşadım. hayatımda ilk kez gördüğüm arkadaşımın kardeşinin arkadaşının annesine (birbirimizi ne kadar tanımadığımızı anlatmak için özellikle yazdım) yoğun istek üzerine fal baktım. hiç muabbet etmedik. direk fal olayına girdik. şehir dışında bir evleri olduğunu bu evde ekim - dikim yapıldığı yani bi nevi çiftlik evi olduğunu söyledim.ankara dışında çiftlik evleri varmış. ve uzatmiim bu evle akrabalarla ilgili yaşananları anlattım. bi avukatın bu evle ilgili davada başarısız olduğunu, a ile başlayan yeni avukatla şanslarını denemelerini söyledim. vesaire vesaire. bir keresinde hayatımda ilk kez gördüğüm bi kıza sevdiği çocuğun ismini söyledim direk ve hakkında bir çok şeyi. bir başka sefer evli ve hiç tanımadığım bi kadına baktım ve kadının bi işle ilgili görüştüğü biriyle ilişki yaşadığını ve bir dolu şeyi söyledim kadın dumur oldu.bazen kendim yok artık dediğim şeyler bile çıkıveriyor ağzımdan. bunlar nasıl oluyor, nasıl oluyor da biliosun derseniz tam bir açıklamam yok aslında. fincandaki şekilller bakarken bi anda anlatmaya başlıyorum.devamı geliyor. ağırlıklı olarak da şekilleri yorumluyorum ama o kadar çok ilginç ve imkansıza yakın şeyi, ayrıntıları filan bildim ki. ben de bi anlam veremiyorum. zaten artık bakmıorum. sadece bunun mümkün olduğuna dair bişiler söylemek istedim.
0
hushhush
(16.07.07)
öncelikle başınız sağ olsun.

nihilanth bir cevabında cinlerden bahsettiğimde başım ağrır demiş. buna psikosomatik demek çok doğru olur bence. kendim için konuşursak yüksek gerilim hatları, yüksek miktarda manyetik alan olan yerler (mr cihazının olduğu oda, cihazın içi) trafo yakınlarından geçerken başım ağrıyor benim de. yalan değil. bir popüler bilim dergisinde elektromanyetik dalgalar ile baş ağrısı arasındaki ilişkisi ile ilgili bir makaleyi okumadan önce böyle bir şey yaşamazdım. benim için olduğu gibi ilk başta da dediğim gibi psikolojik uyaranlara verilen istem dışı somatik cevaplar denilebilir bu duruma.

asıl konuya dönmek gerekirse açıklaması karmaşık da olsa zor değil. hiç tanımadığınız kişiyi sizin için random bir zamanda aramışsınızdır, ama acaba o kişiyi aramanız random bir olay mı? yoksa birisi size belli etmeden aramanızı mı sağladı? o kişi çeşitli kurumlardan sicil takibi yaptıktan sonra işine yarayabilecek bilgileri toplayıp sizden bu aramanın gelmesini bekleyebilir. yanlış anlamadıysam bir arkadaşınız vermiş numarayı size. hikâye ile tutarlı. ikinci durum da evlatlık verilen kişilerin gerçek anne babasını arayan kişilerin de yapabileceği prosedürleri içeriyor. bu konuda da bir sorun yok. bir de etrafta size yakın olan birisi ile bir plan yaptıktan sonra böyle bir açıklama yapılabilir diye düşünüyorum.

ha, diyelim ki bu olay şu anki teknoloji ile açıklanamıyor, o zaman durumu bence hiç açıklayamayız. cinler konusunda kesin bilgiye ulaşamayacağımız aşikâr. peki ya hiç bilmediğimiz bir teknolojiyse? bir arkadaş bahsetmiş, siz, ateşin bulunduğu zamanlara yanınızda 1 liralık bir çakmakla gidebilseydiniz o insanlar size tapabilirdi bile. daha yakın zaman için bir örnek verebiliriz, zamanında insanların ayaklarının yerden kesilmesi olası değilken 15 saat boyunca havada kalıp neredeyse dünya üzerinde bir tur atmak için bir 200 yıl önce insanlar ne düşünürdü sizce? velhasılıkelam, bence düzmece değil ise açıklamak için yeterli bilgiye henüz sahip değiliz.
0
tom riddle
(04.01.08)
anlatabilir, mümkündür, hatta doğaldır -çünkü böle çok insan gördüm ve onları görme sebebim asla bana gelecekle ilgili bilgi versin değildi ondan doğal geliyo olabilir-
bu bahsettiğim bilgi vermeden bilgi alma olayı. ha doğum saati-tarihi-yerini söyle bir astroloğa (ama astrolog derken gerçekten astroloji bilen birine demek istedim yoksa güne$ burcunu bilen herkes astrolog lan hehe) anlatır sana her bi$eyini. yani gerçekten biliosa yapabilir. valla bak.
0
ari maya
(13.01.08)
inanmayacaksınız ama benim bir yakın akrabam rüyasında tanımadığı insanları görüyor ve onlara bir şekilde gerçek hayatta ulaşıp yardım ettiğini söylüyor.

bir gün annem ve komşumuz o yakın akrabamıza giderken, annemin ayakkabısı çukura takılıyor ve dengesini kaybediyor. sonra yakın akrabamızın evine vardıklarında, annem ona anlatmadan, o ayakkabasının başına gelenleri söylüyor. bu gerçekten yaşanmıştır.

not: şimdi kafama takıldı. galiba annemin ayakkabısının topuğu kırılmıştı o gün. acaba o kırığı görüp mü bunu söyleyebildi, emin değilim.
0
sirrikadem
(09.03.08)
gelecegi görmüyosa kesinlikle cin dir.

bilen bilir izmirde örnekköy de pasaklı birsen diye bi falcı var. yaslı kendi halnde bi kadın. sadece isim sorar, suya bakar anlatır. annem arada bir gider tavsiye alır bu kadından.
bildiklerini duysanız inanamazsınız. bir hanenin icinde olan, hane dısından kimsenin bilemeyecegi seyleri anlatıyor.gözümle görmesem inanmazdım o derece.

büyü falan da yapmaz yani öyle sacma sapan seyler yok. gelecegi tahmin edemiyo tabi ama geçmişi ve bugunu cat cat söylüyor. benim sadece kocamın adını vermemle kediye, muhabbet kusuna ve saf yüne alerjisi oldugunu bildi, daha ne olabilir ki?
bide bunu onceden biliyo olması imkansız, cunku arada bi tanıdık yok, veya yakınında/baskasına anlatmıs degiliz. kaldı ki suan burda söyleyemeyecegim aile ici hiçkimselerin bilmedigi özel seyleri bile söyledi kadın.

cin diyorum cin. baska acıklaması yok bence bu olayların.
0
merope
(20.06.08)
herkes başından geçenleri anlatmış, ben de dayanamayıp kendi başıma gelenleri anlaticiim dostlar. bilen bilir izmir'de bir çok mekan var "kahve sizden, fal bizden" sloganıyla çalışan. yani gidip türk kahvesi içiyosunuz, sonra birisi gelip falınıza bakıyor. ben de bir arkadaşımdan duyup geyik olsun diye başka arkadaşlarımla gittim bir gün, gelen falcı ben ve arkadaşlarıma hayatımızda ne olup bitiyosa,geçmişte ne olmuşsa bir bir anlattı, bildiği, anlattığı şeyler inanılmazdı. örneğin babamın o sıra belinden rahatsız olduğunu, kız arkadaşımın isminin içinde "f" harfinin geçtiğini, o sıralar kafama neyin takıldığını söyledi, bunlar buraya yazdıklarım, bir de yazmak istemediğim bir sürü şey var. yaşadığım şoku anlatamam.
sonra aynı yere sürekli takılmaya başladım, bir çok falcıya fal baktırdım. kimisinde tutturamadılar,kimisinde acaip saçmaladılar. (hatta bir keresinde acaip saçmalayan bir falcı bayan "sen de medyum özellikleri taşıyosun,o yüzden göremiyorum senle ilgili şeyleri" demişti). ama çoğu zaman doğruları bildiler. (bir de mekandaki erkek falcıların çoğunun feminen tipler olduğunu belirtmek isterim, bunu belirtiyorum çünkü % 90 ı böyleydi,gay gibiydi. lüzumsuz bilgi veriyorum burda :P ) her ne kadar beni çok etkilese de her gittiğimde bunun gerçek olamayacağını, işin içinde mutlaka bir illüzyon ya da sahtekarlık olduğunu düşündüm, böyle bir şey gerçekten olamazdı, mutlaka bir hinlik vardı. bu fal muhabbetine bir ara verdim,epey gitmedim o mekana, sonra bi gün yine gittiğimde, yeni gelen bir falcıya fal baktırdım. çoğu şeyi bildi, ama ben hala olayı ciddiye almıyordum ve bu illüzyonu nasıl yaptığını düşünüyordum.ta ki annemin,babamın,sevgilimin, en yakınımdaki insanın bile bilmediği, yani benden başka bir insanın bilmediği,bilme ihtimalinin de sıfır olduğu bir şeyi söyleyene kadar. yemin ederim ki bildiği şeyin başka bir insan tarafından bilinebilme,tahmin edilebilme ihtimali 0 (sıfır). söylediği şeyi kimsenin öğrenme ihtimali yoktu, tahmin edebilme ihtimali de yoktu. söylediği( bildiği) şeyden sonra tabi benim illüzyon,hinlik teorim çöktü. bu başka bir şeydi.

başlıkta yazılan tüm cevapları okudum, farklı açıklamalar ve nedenler getirenler olmuş. ben bunu bir nedene bağlayamıyorum. şu sebepten biliyorlar diyemiyorum. ama şunu diyebilirim ki böyle insanlar var ve sizin hakkınızda bazı şeyleri bilebiyorlar, görebiliyorlar, bunu nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama yapabiliyorlar.

not: yollamadan önce okudum da yazdıklarımı. ulan yıllarca gerçek kesitle, sır kapısıyla dalga geçiyoruz, kendi anlatım dilimize bak. bahsettiğim konuya bak. hey allaaam. ayrıca yazıdaki dublaj türkçesinin etkilerini siz de farkettiniz mi? ehehe neyse, acaip uykusuzum ondandır belki, birazdan yatıp yarın 17.00 de fln kalkmayı düşünüyorum. kendinize iyi bakın, akıllı olun.
0
nerdeyim ben
(07.11.08)
sevgili sirrikadem bir ghost whisperer vakası mı yaşıyorsunuz?
0
yanntiersen
(10.01.09)
çok kişi bunların olduğunu iddia ediyor. Ama bahsi geçiş, "paranormal yoktur!" diyen James Randi abimiz "paranormal bulana veya getirene 1 milyon dolar" vericem dedi ve hala para kendisinde.

Ve eskiden bir programa böyle yeteneği olduğunu iddia eden bir dolu adam çıkardı. Eşyaya dokunarak geçmişini tahmin eden mi dersiniz, insan aurası gören mi dersiniz. Hepsi de programda çuvalladı. Böyle durumlarda da paranormal kişiler "yani aslında benim gücüm var ama makina değilim, bu ortamda çalışmadı gücüm" falan diye zırvaladılar. Ve konu böyle paranormal kişiler falan olunca hep bir gizem öğesi oluyor. Yani bu insanların hiçbiri gücünü kontrollü ortamlarda, televizyonda göstermiyor. Tercih mi etmiyorlar, bir ihtiyaç mı duymuyorlar bilemem.

Bu konuda bir de Uri Geller'in adı geçmese olmaz. Bu arkadaş Türkiyede de program yapmış, paranormal güçlerle dolup taştığını iddia eden bir ilüzyonisttir ve James Randi tarafından maymun edilmiş, sahtekarlıkları çok kez televizyonda gösterilmiştir.

Bunun için o kişiye sorun bence, "olayın ne" diye. Hissediyorum vs. diyebilir. Derse kontrollü deneyler yapın bakalım ne kadar tutuyor. Ne bileyim çırılçıplak soyunup arayın bakalım tahmin edebilecek mi... Ailenizle ilgili bildiği şeyleri açıklayamam ama bazı durumlarda sosyal zekası yüksek kişiler karşıdaki insanların ne hissettiğini vs. kolayca anlayıp manipüle edebilirler
0
kasketli
(24.01.09)
Enola gay gittiğin falcinin telefonunu msj la iletirsen cok sevinirim:)
0
fndmntl
(08.10.13)
(6)

3 çizgi film soruyorum hemen silicem:)

argento
1) küçük küçük köstebekler dünyayı kurtarıyorlar, introsu duygusal bir müzikti..2) Uzayda savaşan bir kahraman, sol kolunu çıkarınca içinde silah var.. babasıyla ilgili bir hikayeyi takip ediyor.3) kırmızı bir araba olan bir adam vardı, yağmur-tuz vs. birşeyler olduğunda iki yönlü değişiyordu sanırı
1) küçük küçük köstebekler dünyayı kurtarıyorlar, introsu duygusal bir müzikti..

2) Uzayda savaşan bir kahraman, sol kolunu çıkarınca içinde silah var.. babasıyla ilgili bir hikayeyi takip ediyor.

3) kırmızı bir araba olan bir adam vardı, yağmur-tuz vs. birşeyler olduğunda iki yönlü değişiyordu sanırım.

Bunların ismini bilen var mııı?
0
argento
(15.03.07)
1 - mock and sweet olabilir, ama olmayabilir de.
3 - turbo teen.
0
jolietjake
(15.03.07)
2. si de cobra.
sozluk.sourtimes.org
0
comptrol
(15.03.07)
birincisi mogu gibi bisey olsa gerekti...
0
jupiterianvibe
(15.03.07)
ahahah "dori dori mogu moguuuu"
0
geldiler
(15.03.07)
2. cobra evet, süpper çizgi filmdi mangaydı resmen
bölüm sonlarında çıplak hatunlar falan çıkardı
bizim jenerasyon bu yüzden sakat :P
0
error 6
(15.03.07)
arkadaşlar, çok teşekkürler hepinize:) buldum hepsini.
0
🌸argento
(15.03.07)
(1)

günlük münlük

tabudeviren
bir zamanlar yazdığı günlüğü internette paylaşan birini gördünüz mü? günlükten kastım blog değil. word dosyası ya da kalemle yazılmış günlüğün (scanner ile) taranmış hali falan. bir şekilde internete düşmüş ya da sahibi tarafından internete verilmiş dökümanlar. var mı?
bir zamanlar yazdığı günlüğü internette paylaşan birini gördünüz mü? günlükten kastım blog değil. word dosyası ya da kalemle yazılmış günlüğün (scanner ile) taranmış hali falan. bir şekilde internete düşmüş ya da sahibi tarafından internete verilmiş dökümanlar. var mı?
0
tabudeviren
(14.03.07)
yok :D
0
comptrol
(15.03.07)
(21)

Mini Etek

colg fusion
Hanımkızlarımız mini eteklerini giyiyorlar cici cici gözümüz gönlümüz açılıyor ne güzel. Ama benim merak ettiğim, üşümüyor mu donmuyor mu bu insanların bacakları ? Ne bileyim ben paçalı don (eheh çok samimiyim bugün) ve pantolonla donarken bu hanımlar nasıl oluyor da hasta olmuyorlar ? Hava 5 derece
Hanımkızlarımız mini eteklerini giyiyorlar cici cici gözümüz gönlümüz açılıyor ne güzel. Ama benim merak ettiğim, üşümüyor mu donmuyor mu bu insanların bacakları ? Ne bileyim ben paçalı don (eheh çok samimiyim bugün) ve pantolonla donarken bu hanımlar nasıl oluyor da hasta olmuyorlar ? Hava 5 dereceyken neden giyiyorlar bunları ? Tamam çok sevebilir bir insan ama donmuyor mu veya donmasına rağmen mi giyiyor öyle bir sevgi mi bu ? Nedir bunun olayı ?
0
colg fusion
(12.03.07)
ben norveçte buz gibi havada paltoyla titrerken çorapsız mini etek ve beli açık elbise giyen iskandinav insanlarını gördükten kendimden utanmıştım lan ne kadar kolay üşüyorum diye.
0
darknum
(12.03.07)
donmasına rağmen giyiyor. ya da bir arabayla yolculuk yaptığı için otoparktan gideceği yere kadar donmayı umursamıyor.
0
likeinme
(12.03.07)
tamam donmasına rağmen giyiyor da e peki giymeden sağladığı marjinal fayda nedir ?
0
🌸colg fusion
(12.03.07)
arabayla falan çözülcek iş değil laykınmi kardeşim. ben de arabayla gidiyorum kapalı otoparka parkedip asansöre zıplıyorum ama içime don giymesem de paltosuz çıkamıyorum evden. deli değilim divane değilim....


marcinal faidesi nedir bilemedim, edemedim ama giysinler yani benim için bi sorun yok kesinlikle...
0
agk
(12.03.07)
norvec rusya fln iklime uyumdan dolayı oluyor da, bir de yag tabakası gayet yalıtkan bir seydir. bu nedenle de birim zamanda erkek den daha az ısı kaybediyordur[tabi burda kıl yogunlugu onemli, o da onemli oranda yalıtım saglıyor, sebebi de kılların akıssız bi hava ortamı saglaması; hava da dunya uzerindeki en yalıtkan ortamlardan birisidir]. kadınlarda daha gelisken oldugundan usumeyebilirler. bir de evet montla kabanla yanlarından gecerken iyi olmuyor.

bi de corap denmıs de, corap dediginiz cam elyafından yapılmıyor ki; incecik bi sey nasıl sıcak tutacak bi anlatın da ogrenelim.
0
bryan fury
(12.03.07)
ben kendimi feda edip bir gün denerim sözlük erkeği. o zaman bana destek olur musunuz?
0
agk
(12.03.07)
arkamda bir "rocko" desteği ve etekliyim aman allahım sözlük ne yaptın bana....
0
agk
(13.03.07)
Kıçları donuyor, ama yine de giyiyorlar işte. Öyle kızların bacakları üşümez diye bir şey yok.
0
sui
(13.03.07)
ben bu konuyu vakt-i zamanında giyen bir kız arkadaşıma sormuştum. kalın çorap giyince üşümediklerini söylemişti bana. ama çorapsız olanlarına lafım yok. ben evimde ısıtabilirim onları.
0
cha
(13.03.07)
başta üşüyolardır ama yürüyünce, hareket edince falan ısınıyordur vücutları herhalde.
annemin zamanında pek modaymış bu mini etek, o zamanlar rahat rahat da giyebilirlermiş tacize uğramadan, öyle anlatır hep, o derdi bana "işte kıçımız donardı da çaktırmazdık ama hızlı hızlı yürüyünce ısınıverirdik" diye.. bu arada annemin şu an romatizmal problemlerinin olduğunu söylememde fayda var sanırsam:)
0
bulanti
(13.03.07)
yukarda daha önce sözü edilen yağ takasıdır olayın sebebi bence. elbette belli bir miktar üşüyorlar. ben aynı konuyu sobanın karşısında saatlarce oturabilen kızlar üzerine merak etmiştim.
kömür sobası olur elektrikli olur, kadınlar 50 cm uzaklığında uzaklığında oturuyrlar kızarmadan. ben 1.5 metreden kavruluyorum, dayanamıyorum.
o zaman edindiğim bilgi aynen @bryan fury'nin dediği gibi kadınların derilerinin altındaki yağ tabakası erkeğinkinden kalın olduğundan ısıya daha az duyarlılar.

marjinal faydası da şöyle diye düşünüyorum cümle hanımları karşıma almak pahasına: 5 derece havaya rağmen bunu giyerek özgür hissediyor hatun kişi. bişeylere karşı dik durduğunu düşünüyor.(falanca kişiyi etkilemek gibi direkt amaçlar bi yana) nasıl oraokul-lise öğrencileri sigara içerek, babasından araba kaçırarak özgür olduklarını hissediyorlar/sanıyorlarsa bu da öyle birşey herhalde.
(cok kötü butonunu arayanları görür gibiyim :)
0
geldiler
(13.03.07)
erkeklerle kızlar yağları farklı bölgelerde depo ederler; kızlar kalça ve bacaklarda depolarken, erkekler de göbeklerinde depolarlar. hepsi bundan ibaret.
dipnot: tamam çok kültürlüyüm ama bu kadarda teşekkür iltifat edilmez ki.
dipnot2: kızlar biraz da başka erkeklere sulanın yeter ama, aaaa!
0
comptrol
(13.03.07)
1. Kadınların yağ depolamaları vücudun basen ve pop kısmında olur.
2. Kadınlar erkeklere oranla daha fazla yağlıdır anatomik olarak daha fazla yağı da kaldırabilirler. Eğer dokunabilecek kadar şanslı olanlar varsa bir deneyin de görün.
3. Bu kadın milleti güzel görünmek için yüzüne her gün 100 gram makyaj yapıp , topuklu ayakkabı giyip, tüylerine ağda yapabiliyor güzel görünemenin ölçüsü kış gününde donsuz dışarı çıkma olsa bunu dahi yapar ve hiç şaşırmam siz niye şaşırıyorsunuz?
0
ozdek
(13.03.07)
özgürlükle falan ne alakası var anlayamadım ben hangi çağda yaşıyoruz yahu?? bacaktan üşümeye gelince kişiye göre değişir gayet de üşünebilir. ha zaten tayt üstü etek modasının bu yüzden çıktığını düşünmekteyim. ama agk bey arabayla alakası var, şahit olduğum için söylüyorum deli gibi soğukta açık ayakkabı ve mini şortla gezen insanlar mevcut o halde otobuse ya da herhangi başka bir toplu taşıma aracına binmeleri pek hoş olmaz galiba:P ankara kar topluyor bekleyelim görelim tespit yapalım.
0
likeinme
(13.03.07)
birincisi, bacaklarımız en az üşüyen yerimizdir. gövdemiz her zaman için üşür. diğer yandan çorapsız etek giymek yine de zordur. bir diğer neden ise naylon çorap dediğimiz şeydir. o çoraplar tüm teninizi kaplar ve her zaman için kot pantolondan daha sıcak tutar. yani erkekler de sadece kot pantolonla dışarı çıkarlar ama pantalon içine hava akımı daha fazla olduğu için çoraplı mini etekli kızlarımızdan daha çok üşürler. bir de kadınların vücut ısıları erkeklerden daha fazladır o yüzden (bunu salladım). kısacası bu kızlarımız mutant diğillerdir, korkmayınız, ürkütmeden yaklaşınız.
0
8
(13.03.07)
beğenilme arzusu üşümeyi geçiyor.
0
nihilanth
(13.03.07)
ondan sonra neden kadınları anlamıyorsunuz derler.
0
🌸colg fusion
(14.03.07)
evet kadınların vucut ısısı daha dusuktur; lakin yine de dokununca yakanları da var o da ilginc bi detay.

bir de evet bacaklar kas yogunlugu olarak en fazla olan yer. bundan dolayı da ısı uretimi tuketimi karsılayabilecek duzeydedir; hızlı yuruyup ısınma olauı da bu olaiblir.

naylon coraba gelirsek o da sıcak havayı dısarı salmamasından sanırım. genel olarak naylon/plastik de ısı iletimi dusuk mazlemedir. kalınlık arttıkca iletimle ve tasınımla kaybedilen ısı mıktarı dusuk olackatır.

bi de merak ettim bu ba$lıga yazanlardan kacı kadın, kacı erkek. kadınlardan giyen var mı ?
0
bryan fury
(15.03.07)
üşüyoz ama giyiyoz işte.
0
samanliktaki zuhtu
(29.03.07)
ben şunu idda ediyorum..
mini etek altına çorap giyen bir kadın(ten çorabı değil, azdaha kalın yünlü çorabımsı)
erkekten daha sıcak hissediyordur..
NEDEN?
derseniz, pantolon zaten ortalama bacak ile arasında yürüdükçe oluşan 1-2 cmlik bir tampon kısım yaratıyor ve vücut ısısı oraya hapsoluyor, ama dışarısının soğukluğu+rüzgar öğresi ile bu havanın kalıcılığı değişebiliyor..

ama çorap giyince sımsıkı sarıyor o güzelim bacakları(selam ederim:P) ve ısıyı vücuda daha yakın tutuyor

bacağın az üşümüesi de cabası
fizikten mini eteğin günlük kullanımından zerre anlamayan bir insan olarak böyle bir iddiam var,
kimsede aksini ispat edemeyebilir
0
demlikposet
(29.04.07)
Ya kalın çorap da giysen it gibi donuyosun işte. Üşüyosun kardeşim, yağla çorapla felan alakası yok. Ha ama şu var ki sürekli ince giymeye alıştırırsan kendini bir yerden sonra eskisi kadar çok üşümemeye başlıyosun. Fekat böbreklere elveda, gelsin mesane iltihabı ve idrar yolları enfeksiyonu.
0
felina
(16.05.07)
(3)

geleceğe dönüş türkçe dublaj

alfred hickorkmaz
starda izleye izleye alıştığımız, benimsediğimiz, bi parçamız haline gelen geleceğe dönüş serisinin dvdlerindeki türkçe dublajlar acaba televizyondakinin aynısı mıdır? başka insanlar mı seslendirmiştir yoksa?elinde dvdsi olan varsa bi söyler belki..
starda izleye izleye alıştığımız, benimsediğimiz, bi parçamız haline gelen geleceğe dönüş serisinin dvdlerindeki türkçe dublajlar acaba televizyondakinin aynısı mıdır?
başka insanlar mı seslendirmiştir yoksa?
elinde dvdsi olan varsa bi söyler belki..
0
alfred hickorkmaz
(08.03.07)
Bence aynıdır, Jurassic Park'ta aynıydı mesela.
0
fredi
(08.03.07)
degil malesef :( farkli bir seslendirme var.
0
entrapmen
(08.03.07)
evet değil, o yüzden altyazılı izledim ben.
0
comptrol
(09.03.07)
(4)

zengin edicek site lazım

derek vim
yahu şu süper cin fikirli adamların site açıp açıp para kazandığı haberlerini her gördüğümde delleniyorum. hani adam 1000x1000 pixellik site açıyor, her pixeli 1$'a satıp birmilyondolar kazanıyor(http://www.milliondollarhomepage.com/). işte böyle bişey bulmak lazım. şöyle kolay yoldan para kazandıra
yahu şu süper cin fikirli adamların site açıp açıp para kazandığı haberlerini her gördüğümde delleniyorum. hani adam 1000x1000 pixellik site açıyor, her pixeli 1$'a satıp birmilyondolar kazanıyor(www.milliondollarhomepage.com).
işte böyle bişey bulmak lazım. şöyle kolay yoldan para kazandıracak süper fikirler lazım. en yarıtıcı süper zeki sözlükçülerden fikir almak istiyorum. neler yapılabilir? saygılar...
0
derek vim
(07.03.07)
Senin aklına bir fikir gelseydi başkalarıyla paylaşır mıydın?
0
sf arjuna one
(07.03.07)
senin sorun ofsayt, "aa benim aklıma geldi al sen yap bir milyon doları kazan" denmesini mi bekliyorsun allasen. öyle bir tavsiye de bulunan
birisinin fikri de para kazandırmaz adama.

neredesin firuzeyi hatırladım bir anda nedense. :P
0
comptrol
(07.03.07)
açık arttırma sitesi yap.oturduğun yerden para kazanabilirsin.komisyonu biraz düşük tutarsan , o işte çok para var.
0
marcelorios
(07.03.07)
direkt 1 milyon $ isteseymişsin daha akla yatkın olurmuş.
0
geldiler
(08.03.07)
(7)

80 lerde dinazorlu bir dizi-çizgi film değil- vardı ama neydi.

comptrol
Bu dizi deki-çizgifilm değil- baş karakterlerin evi bir yanardağın yamacında kuruluydu. hatta evin ilkokula giden çocuğu ilkokul projesi için bu yanardağdan faydalanarak jeotermel enerji filan elde etmişti. bi de kız kardeşi vardı galiba, pek fazla bişey hatırlamıyorum maalesef. bi buldurun be...
Bu dizi deki-çizgifilm değil- baş karakterlerin evi bir yanardağın yamacında kuruluydu. hatta evin ilkokula giden çocuğu ilkokul projesi için bu yanardağdan faydalanarak jeotermel enerji filan elde etmişti. bi de kız kardeşi vardı galiba, pek fazla bişey hatırlamıyorum maalesef. bi buldurun be...
0
comptrol
(03.03.07)
(bkz: denver the last dinosaur) mu?

www.youtube.com

edit: ups cizgi film diil demissin simdi farkettim.
0
la traviata
(03.03.07)
bi de şey vardı ya, çok muazzam gerçekçi kuklaların olduğu bi dizi. jurassic'ten gaz alarak yapmışlardı galiba. sen 63 milyon yıl sonra dinozoru yeniden popüler et. amerika işte.
0
frank n furter
(03.03.07)
denver vardı onu izlerdim ben.
0
cha
(03.03.07)
yanıtlarınız için çok sağolun ama, denver adlı çizgi filmi biliyorum o değil, zaten ben çizgi film aramıyorum, dizi arıyorum. dizideki karakterler insansı, evcilleşmiş dinazorlardı. haliyle baba işe, çocuklar okula gider, anne de ev hanımlığı yapardı. bi buldurun ya. bakın bulursanız, mr.eko nun kara dumanla son buluşmalarında onun havada "haç şeklinde savrulacağını" söyleyeceğim size.
0
🌸comptrol
(03.03.07)
frank n furter in dediği gibi bir dizi ben de hatırlıyorum hayal meyal. İnsanlar falan da vardı galiba. Jurassic Park'ın popülaritesinin tavan yaptığı bir dönemde trt'de mi ne yayınlanmaya başlamıştı. Hatta t-rex in deli gibi oraya buraya koşturduğunu anımsıyorum. Yarı animasyon yarı insanların rol aldığı bir şeydi. İsmi konusunda hiçbir fikrim yok malesef :)
0
ntldr
(03.03.07)
duyuruyu ve cevaplari okuyunca hatirladigim şu dizi vardi(dinosaurs'mus adı):

imdb.com
0
ainothia
(03.03.07)
çok sağolasın ainothia,nihayet adını öğrenebildim bu dizinin.bu bebek de galiba içlerinde en zeki olanıydı, neyse.4 sezonundan 3ü torrent olarak mevcutmuş, yaşasın :D
0
🌸comptrol
(03.03.07)
(11)

şirket msn i blockladı

green green curly fries
arkadaşlar şirket msn i blockladı. web messenger da işe yaramıyor blocklu, meebo.com da, e-meesenger.net de... hatta gmail sayfasında soldaki chat ekranı da.. şimdi ben en azından meebo.com u açabilmek istiyorum. ne yaparım ne ederim.. networkten anlayan arkadaşların yardımını rica ederim..
arkadaşlar şirket msn i blockladı. web messenger da işe yaramıyor blocklu, meebo.com da, e-meesenger.net de... hatta gmail sayfasında soldaki chat ekranı da.. şimdi ben en azından meebo.com u açabilmek istiyorum. ne yaparım ne ederim.. networkten anlayan arkadaşların yardımını rica ederim..
0
green green curly fries
(02.03.07)
aynı şey başıma geldi epey bir uğraştık durduk, şurdan görebilirsin.. #2993.. link yapamadım bunu nası yapsak bilmem..
0
bordeaux
(02.03.07)
neyse ara kutusuna yazınca geliyormuş.. ben son çözümlerini aktarayım sana gerçekten bu konuda çok ugrastım, tunneling yapamıyorsan ki ben beceremedim, www.netvibes.com içinden meebo açabilirsin. yani ben açtım, sonra farkedince onu da engellediler.

bu sefer de desktop.goowy.com kullandım ama onda gtalk yok. bunu da farkederlerse diye de elimde www.koolim.com 'u yedekte tutuyordum. allahtan farkedilmedi ve bu arada benim görev sürem doldu ve o şirketten ayrılarak kurtuldum işkenceden. bu arada mirabilis'i denedin mi?
0
bordeaux
(02.03.07)
gmaili de mi blokladılar ilginç(hani port 80 hikayesi yapılamaz deniyordu). E herhalde birşeyler söylemeye çalışıyorlar. MSN ,skype hatta gmail kullanımı teşvik edilen bir şirkette çalıştığım için kendimi bazen şanslı hissediyorum.Sizin için üzüldüm geçici sonuçlar bulmak mümkün tabi ama eğer admin azimliyse kesinlikle uzun vadeli kullanamazsınız. Gmail'in conversation özelliğiyle sohbet amaçlı kullanabilirsiniz yine de.
0
ozdek
(02.03.07)
www30.meebo.com

Bu adresi alıyorsun soran olursa bir abim hediye etti diyosun.

:P

(bkz: ağır abi tribi)
0
magarna
(02.03.07)
@magarna
üstad çok sağol ya, ayrıca tüm şirket teşekkür ediyor :)
0
sathaner
(02.03.07)
@magarna: magarna abi bizde bu da yasaktı. içinde kıyısında köşesinde meebo, messenger gibi bi kelime gecen her sey engelliydi. ne azimli şirketmiş. şimdi isim verip rencide etmek istemioyrum :)
0
bordeaux
(02.03.07)
lan oğlum biz yasaklıyoz, siz bir şekilde bu yasağı deliyorsunuz. bende sizi haftasonu delmesem iki olsun. tüm şirkete teşekkür edicem ben pazartesi...
0
comptrol
(02.03.07)
www.sifamagazasi.com

bence bunu deneyin. bende işe yaradı
0
hakansarıca
(11.03.10)
icq kullanın derim ben, hem msnde henüz offline mesaj gönderme sistemi yok.

imza:iq'su 3 hane icq'su 5 hane olan adam.
0
mete kudur
(04.06.17)
olm 10 yıllık başlığı nerden hortlattınız amk. 2007'de yazmışım. 2017 de adam cevap yazıp ''msn mi kaldı artık'' demiş
0
🌸green green curly fries
(04.06.17)
Hiçbir 'cevap'ta tik yok. Ben o yüzden problem hala devam ediyor sanmıştım.
0
mete kudur
(04.06.17)
(5)

imdb top 250'yi upload eden çılgın web sitesi?

kendine sosyalist
başlıktan da anlaşılabileceği gibi, imdb top 250 miydi listenin ilk 100'ü mü neydi onca filmi indirebildiğimiz bir web sitesi vardı onu hatırlayamıyorum ben bi türlü.
başlıktan da anlaşılabileceği gibi, imdb top 250 miydi listenin ilk 100'ü mü neydi onca filmi indirebildiğimiz bir web sitesi vardı onu hatırlayamıyorum ben bi türlü.
0
kendine sosyalist
(27.02.07)
www.projecttr.com idi, ama bu ay içinde kapatmışlar o siteyi maalesef.
0
comptrol
(27.02.07)
filelist.org mu ne bi torrent sitesi vardı da, orda da imdb top 250 yi ayrıca paylasıyorlardı. oldukca kaliteli versiyonlardı. godfather part 1 i 3 cd olarak indirmistim ben dvd rip leriydi sanırım.
0
bryan fury
(27.02.07)
www.sharebus.com

bu işini görür sanırım.
0
metal lord
(03.03.07)
herkese teşekkür...
0
🌸kendine sosyalist
(03.03.07)
ne demek
0
eskimo
(20.05.07)
(10)

elektrik çarpması

sleepy99
$imdi elektrik çarpması için devreyi tamamlamamız gerekiyor ya; ayağımda ıslak olmayan plastik terlikler varken ve duvara dokunmazken, kontrol kalemini prize sokuyorum ve kalemin ı$ığı yanıyor. sorun nerde?
$imdi elektrik çarpması için devreyi tamamlamamız gerekiyor ya; ayağımda ıslak olmayan plastik terlikler varken ve duvara dokunmazken, kontrol kalemini prize sokuyorum ve kalemin ı$ığı yanıyor. sorun nerde?
0
sleepy99
(19.02.07)
elektrik çarpmasını istiyorsanız kontrol kalemini değil parmağınızı prize sokmanız gerekiyor, sorun burada.
0
pispinti
(19.02.07)
güzel espri.
0
🌸sleepy99
(19.02.07)
tamam da plastik üstünde olmama rağmen benim vücudum niye elektriği iletiyor?
0
🌸sleepy99
(19.02.07)
tek birsey soyleyebilirim. kontrol kalemini veya herhangibirseyi prize sokma.
cunku anladigim kadariyla olumden donuyorsun surekli. aman sleepy canim sleepy, direnc nedir ogrenir, tahtali koyu boylarsin.
0
detached
(20.02.07)
kontrol kalemi devreyi kendi kendine tamamliyor gibin. sadece onu orda tutacak cesur ellere ihtiyaci varmis demek ki.
0
fuchuki
(20.02.07)
Kontrol kalemini öylece pize sokarsanız ışığı yanmaz, kıçındaki metal kısma parmağınızı (ya da başka bir iletkeni) değdirip devreyi tamamlamanız lazım ki ışık yansın. En azından klasik kontrol kalemleri böyle çalışıyor. Bu durumda elektrik neden çarpmıyor derseniz sanırım bir şekilde amper ve voltaj regüle ediliyor, insana zarar vermiyor. Zaten ampüle de o regüle edilmiş akım gidiyor çünkü normalde 220 voltu o küçücük ampüle direk bağlanasız ortada ampül falan kalmaması lazım...
0
crown
(20.02.07)
tabii ki de devreyi , tutan kişinin üstünden tamamlıyor. kendi kendine tamamlaması gibi birşey söz konusu değildir, okudukça yarıldım bu yorumlara.
Devreyi tutan kişinin üstünden tamamladığını kanıtlamak için, kontrol kaleminin arkasına parmağınla dokunmazsan, ışık yanmayacaktır. ayağında platik olsa bile, devreyi tanımlar, çünkü yalıtkan diye bir madde yoktur, az iletken madde vardır. şöyleki yalıtkan bildiğimiz hava da gerekli gerilim uygulandığında iletken olur ki bu da cm başına 10 bin voltur. yani ayağındaki plastikler terlikler ancak kontrol kaleminin ışığının şiddetini azaltmya yarar. ama bir sandalyeye filan çıkıp, yada kontrol kalemini tutarken havaya filan zıplayıp yerden temasını kesersen, zannedersem ışığı sönecektir.

Kaldı ki ayağında terlik varken kontrol kalemi çalışmasaydı, kim bilir kaç kişi orad aelektrik yok diye o kabloyu tutup kömür olacaktı.
0
comptrol
(20.02.07)
kontrol kalemini prize sokup arkasına parmağınızı değdirdiğiniz vakit,kontrol kalemindeki led, elektriği prizin deliğinden "toprak" ı da bizden (bizim vasıtamızla yerden) alıyor ve devreyi tamamlamıs oluyorsunuz. böylelikle ışık yanıyor. prizlerin bir deliği toprak diğer deliği fazdır ;) babam elektrikçi ordan biliyorum ben de.
0
nihilanth
(20.02.07)
ben geçen mutfak robotu taktım prize. inan olsun mutfak robotunun ayaklarında terlik yoktu ama çalıştı.
0
frank n furter
(20.02.07)
katıldığım tek yorum, hiçbir maddenin tamamen yalıtkan olmadığıdır.bu da akımın devreyi kontrol kalemini kullanan kişi üzerinden tamamladığı anlamına gelir.ayrıca ampule regüle edilmiş bir akım gitmiyor.o incecik telin yanıp kopmamasının nedeni,ampülün içindeki havanın tamamen alınmış olması.
0
gregory
(20.02.07)
(3)

ingiliz dili edebiyatı konusunda bilgili..

namazu
eski ingilizceden anlayan birileri var mıdır diye merak etmekte ve yardım dilenmekteyim, derdin ne derseniz ilgi, merak, cevvallik. şarkı sözü falan çevirebileyim istiyorum. şöyle metinlerden bişi anlayan beri gelsin«Anon - anon, say I! - the lid aside,Crawl without this velvet-clad coffin blest,The
eski ingilizceden anlayan birileri var mıdır diye merak etmekte ve yardım dilenmekteyim, derdin ne derseniz ilgi, merak, cevvallik. şarkı sözü falan çevirebileyim istiyorum. şöyle metinlerden bişi anlayan beri gelsin

«Anon - anon, say I! - the lid aside,
Crawl without this velvet-clad coffin blest,
The bottom sand of the hourglass is at tide,
'Tis and hath e'er been merry blood to pest -
To be adust for time longer can I not bide,
Hence the heart hale out thro' the chest!
Misery thee?! - Rather misery me! -
For in Time's durance am I naught but wee.»
0
namazu
(17.02.07)
beri gelince ne olacak anlamadım ki. ben bu metni çevirebilirsem, sen de mi çevirebileceksin? yazdıklarından bu anlam çıkıyor.
0
comptrol
(17.02.07)
yaa işte.. cümlelerin başı sonu nerde onu anlasam mesela. yer yer çevirebiliyorum ama bazı cümlelerden cidden bişi anlamıyorum-tüm kelimelerin anlamını bilmeme rağmen birleştiremiyorum. o tip bi yardım. the lid aside nedir mesela bilemedim
0
🌸namazu
(17.02.07)
'tis = this
e'er = ever
hath = had
thee = you
0
call of ktulu
(18.02.07)
(7)

paralari bankadan cebe atmaca

amiga 500
simdi bir suru adamin banka internet subesi sifreleri elimizde diyelim. girip bakiyoruz hepsinde yuklu yuklu para var. bu paraciklari caktirmadan nasil cebe atariz? yakalanmadan kac yil nerde yasariz?
simdi bir suru adamin banka internet subesi sifreleri elimizde diyelim. girip bakiyoruz hepsinde yuklu yuklu para var. bu paraciklari caktirmadan nasil cebe atariz? yakalanmadan kac yil nerde yasariz?
0
amiga 500
(14.02.07)
paravan bir hesap açtırılır, o hesaplardaki bütün paralar eft ile paravan hesaba eş zamanlı olarak aktarılır ki hesap sahiplerinden herhangi birisi erkenden uyanmasın. ışık hızıyla para hesaptan çekilir. dikkat edilmesi gerekenler :

1) bankalarda güvenlik kameraları var, şapka ve takma sakal bıyık ile teşhis edilmenizi zorlaştırın

2) hesap kendi adınıza değil de başkası adına açtırılmalı ki elinizi kolunuzu sallaya sallaya gezebilin.

3) kendi bilgisayarınızı bu işlemler için bir kere bile olsa kullanmayın

4) ortak bulup yapmayın, babanızın oğlu olsa bu işte güven olmaz ayrıca çete kurma olarak algılanabilir.

5)boş boğazlılık etmeyin yerin kulağı var.

plan yapsam ana hatarı aşağı yukarı böyle olurdu. bilgileri ele geçirmek de kolay daha yeni haberlerde çıktı izmirde bir çete rusyadaki hackerlara komisyon verip milletin bilgilerini ele geçirmiş vs vs.

genel geçer kural unutulmamalı küçük iş yapanlar yakalanmaya mahkum, yaptın mı kralını yapacaksın.

edit : aslında güzel fikir denemek lazım :P
0
kimlanbu
(14.02.07)
Böyle durumlarda bir İsviçre bankasında hesap açtırmak adettendir. Hem havası olur.
0
ntldr
(14.02.07)
ceset imha etmekten sonra, internet dolandırıcılığı da burada anlatıldı ya, gerçekten kutsal bilgi kaynağı oldu burası. ben de bir dahaki sefere nasıl tecavüz edileceğini, kapkaç ın araba çalmanın vs. nin nasıl yapılacağını sorayım da eksik kalan bunlar da tamamlanmış olsun.
0
comptrol
(14.02.07)
rusların uyguladigi yöntem söyle. ilk önce türkiye de şöyle saf temiz süt emmis bir adam bulunur ve denir ki "ben rusyadan geliyorum işadamıyım, buradaki işadamları is yapiyorum" ama banka işlemleri icin güvenecek kimsem yok. burada calistigim isadamlari senin hesabina para aktarsa, sen onlari topluca bana gonderebilirmisin, sen de aradan yüzde onunu alırsın". helal süt emmis türk kardesimin yüzde onu duyunca gözleri faltasi gibi acilir, basireti baglanir ve tamam der. sonra ruslar kredi kartlarindan ve baskalarinin hesabindan aldigi paralari bu arkadasin hesabina aktarir ve arkadasi arayarak en kısa zamanda havale ile paralari aktarmasini rica eder. adamımız denileni yapar ve yüzde onunu alarak eve döner. kapıda bekleyen polisler kredi kartlarindan sizin hesaba para aktarilmis bizimle merkeze gelin sizi herkese rezil edelim diyerek arkadasi iceri alirlar. adamimiz hicbirsey ispatlayamaz. ruslara da kimse ulasamaz. ayni ile vakidir.
0
atmacaged
(14.02.07)
asla adsl, kanlonet, dialup kullanılmamalı bu işlemler gerçekleşirken.

mümkünse büyük alışveriş merkezlerinin herkese açık kablosuz internetleri olur. oradan çıkış yapılmalı.
gachayım ben en iyisi
0
winsome
(14.02.07)
buyuk alisveris merkezlerinde bulunan wirelessda iz birakirsiniz ki laptop kendinize aitse sictiginizin kanitidir.
bana kalirsa en guzel yontemlerden birisi tum parcalari 2. el olarak internet uzerinden guvenlik kamerasi olmayan internet kafelerden alip arkasindan telefon kutularindan paralel cekmektir. bir minibus ici falan da olabilir zevke gore. paralari alma konusunda ruslarin yaptigi sey yapilabilir ama kanitlanamaz diye bir sey yok bence. o secilen adamin paralarin calinmasiyla bir iliskisini bulamayacaklardir? en guzellerinden birisi heralde yurtdisinda paralarin araklanacagi ulkeyi iplemeyen bir yonetime sahip yerde banka hesabi olan birisine aktarmak olacaktir. olmaya da bilir.
0
entrapmen
(14.02.07)
1- Paravan bir hesap açın, sahte kimlik ile.
2- 1. hesaptaki parayı 2. hesaba ordan toplamı 3. hesaba şeklinde toplaya toplaya 3-4 kerede eft yapın.
3- Parayı sahte kimlikte gidip çekin.
4- Aynı gün işlemi yaparsanız şukela olur.
Not: açtığınız sahte hesapta 1-2 ay para transferi gerçekleştirirseniz yakanmanız dahada zorlaşır.

Zannımca yukardaki yöntemdir sorunun cevabı. Ama ben bilmem. Karpuz kabuğu getirmiş olmiyim aklınıza.
0
magarna
(14.02.07)
(7)

biosu öyle bir güncellemek ki makinanın hayata küsmesi

ravioli
dün bir bok yedim, bios güncellemeye kalktım. http://www.gigabyte.com.tw/FileList/NewTech/old_motherboard_newtech/tech_a_bios.htm sitesindeki programı ve açıklamaları kullandım. güncellemeden önce anakartın tam modelini öğrenmek için everest'e baktım. neyse önce eski biosu kaydettim, sonra güncelle
dün bir bok yedim, bios güncellemeye kalktım. www.gigabyte.com.tw sitesindeki programı ve açıklamaları kullandım. güncellemeden önce anakartın tam modelini öğrenmek için everest'e baktım.
neyse önce eski biosu kaydettim, sonra güncellemeye başladım. iki anakart modeli çıktı karşıma, ben everestte yazanı tıkladım, güncelleme bitti, restart oldu ama monitor açılmadı.
anakarta bir şey olmuş mudur? awdflash ile kurtarma olasılığım var mıdır? anakartın kutusunda yazan model: gigabyte GA-K8NF-9ULTRA

edit: linki yeniledim
0
ravioli
(13.02.07)
dostum link ölmüş, kurbağa gözüküyor
0
comptrol
(13.02.07)
zaten yeni anakartlar çok ucuzladı. birde konuya bu açıdan bakmaya ne dersin.
0
magarna
(13.02.07)
şimdi öğrendiğime göre anakartım dual bios'luymuş.
yedek bios'un otomatik devreye girmesi gerekmez miydi? manuel devreye sokabilir miyim?
0
🌸ravioli
(13.02.07)
Bu anakartın iki revizyonu var. Yanlış revizyonu seçmiş olabilirsiniz belki yine de ikinci Bios'un otomatik devreye girmesi lazım. Olmadı elektirik kablosunu çekip, kasanın kapağını açın ya bios reset jumperını kullanarak ya da bios pilini çıkarıp bios'u resetleyin, bir kaç dakika bekledikten sonra pili tekrar takın. Sonra da bilgisayarı yeniden açmayı deneyin.
0
ntldr
(13.02.07)
pil çıkarmana gerek yok. anakartın kitapçığı varsa aç bak orada reset jumper'ının yerini göstermiştir. onu gerekli şekilde ayarla temizler biosunu orjinal haline.
0
darknum
(13.02.07)
jumperı bulamadım, pili çıkardım taktım. açıldı.
ilk çıkan ekranda eşşek kadar dual bios yazısı var, bu normal midir?
0
🌸ravioli
(13.02.07)
Logo tarzı bir şeyse normal olması lazım. Fabrika ayarlarına dönünce post ekranı yerine logo gösterme opsiyonu otomatikman enable olmuş sanırım. Bios içerisindeki menülerden kapatılabiliyor o logo zımbırtısı. Sistemin çalışmasında bir sorun yoksa, biosta da bir problem yok demektir. Zaten yanlış hatırlamıyorsam bu tarz durumlarda sağlam olan bios ilk açılışta yanlış image yüklenen biosa otomatik olarak kendi üzerindeki image i yüklüyordu. Tabi sallıyor da olabilirim. Gigabyte kullanmayalı baya oluyor.
0
ntldr
(14.02.07)
(8)

Ev için; Kondisyon bisikleti mi? Yürüyüş-Koşu bandı mı?

ozdek
Eve almak için hangisi daha uygundur. Tecrübelilerden fikir bekleniyor. Tecrübesizler de atıp tutabilir serbest. Kondisyon bisikleti çünkü;Çok daha az yer kaplıyor ve sessiz çalışıyor.Nette okuduğum makalelere göre eklemlere daha az baskı yapıyor. Sıkılma olasılığı koşu bandından daha az görünüyor.S
Eve almak için hangisi daha uygundur. Tecrübelilerden fikir bekleniyor. Tecrübesizler de atıp tutabilir serbest.
Kondisyon bisikleti çünkü;
Çok daha az yer kaplıyor ve sessiz çalışıyor.
Nette okuduğum makalelere göre eklemlere daha az baskı yapıyor.
Sıkılma olasılığı koşu bandından daha az görünüyor.

Siz neler diyorsunuz tartışalım forum tadı yakalayalım.
0
ozdek
(08.02.07)
normal bisikleti kondisyon için kullanmak amacıyla yapılmış bir aparat var mıdır merak ederdim araya kaynatayım soruyu. kesin bir zihni sinir yapmıştır bunu
0
kimlanbu
(08.02.07)
demir doğramacıda 15-20 milyona yaptırılacak bir platformla normal bisiklet kondisyon bisikletine çevrilebilir
0
ravioli
(08.02.07)
kimlanbu'ya:
evet böyle bir demir $eysi mevcut. bazı bisiklet tamircilerinde de vardır. akort yaparken kullanırlar.

not: hah bi de eski tip yarı$ bisikletlerinde park etme ayakları vardır, böyle arkadan dola$ıp arka lastiğin altına girer. bu da olur.
not2: aslında süper fikir. ben niye bunu önceden dü$ünmedim? ben de yaptırayım bu aparattan.
0
sleepy99
(08.02.07)
bu arada, kondisyon bisikleti daha az yer kaplar ve daha sessiz çalı$ır evet.

lakin ko$u bandı ve yol bisikleti bütün kasları eklemleri çalı$tırır. oysa sabit bir bisikletin çalı$tırdığı kaslar çok sınırlıdır. (odanda ellerini bırakıp mı gideceksin:))
bu yüzden yer ve maliyet eğer çok sorun çıkarmıyorsa kesinlikle ko$u bandı derim.
0
sleepy99
(08.02.07)
az ye az ye bırak bunları! şaka bir yana, tabii ki de bisiklet koşu bandının yerini tutamaz; koşu bandı kısmen de olsa üst ve alt beden kaslarını çalıştırır , bisiklet ise sadece bacaklarını. ayrıca, bisiklete göre birim süre başına daha fazla kalori yakar. hatta bisiklet alacağına, bulunduğun muhit de elverişli ise dışarı çıkıp koşmanı tavsiye ederim. hala pc başında mı oturuyorsun?! :P
0
comptrol
(08.02.07)
sözylendiği gibi gerçekten kondisyon bisikletinin çalıştırdığı kas grupları azdır..
koşu bandı bu bakımdan daha faydalı gözükse de, o da pek faydalı değildir. çünkü koşu bandı üzerinde aslında koşmazsınız. bant kaydığı için olduğunuz yerde zıplasanız da gittiğinizi varsayabiliriz. ve eklemlere ciddi yük bindirir, antrenmansız kişilerde önemli sakatlıklara yol açabilir. bir diğer dezavantajıda ev kullanımı sırasında gürültü yapmasıdır. özellikle alt kattakiler için işkenceye dönüşebilir..
bu durumda da kişisel tavsiyem eliptical runner tipi, kros kayak simülasyonu bir alettir.. hem harcanan kalori bakımından, hem yapılan sakatlık riski bakımından oldukça avantajlı olduğunu düşünüyorum..
0
jonathan livingston
(09.02.07)
kondisyon bisikleti daha bi mütevazı sanki =) bi arkadaş aldı henüz 2-3 hafta önce, çok memnun.. bi yandan kitap okuyabiliyo ya da film izleyebiliyor.. bilmiyorum tabii belki koşu bandında da mümkündür =)
0
vercingetorix
(09.02.07)
Teşekkürler cevaplar için. Hayatımda 60 sn.den uzun süreli koşma imkanım henüz olmadığı için koşu bandı=yürüyüş bandı olacaktır hep benim için ;) Dışarıya çıkıp yürüme imkanım olsa da köpekler/insanlar yüzünden ve evden ayrılmak istemediğimden dolayı hoşuma gitmiyor. Normal bir bisikleti çevirmek ise pek ergonomik gelmiyor. Ayrıca kalori hesabı/hız/vs gibi ekran ve estetikten de yoksun olacaktır.

Bunun yanında çok iyi bir GYM'de bir yıldan fazla süresi kalmış üyeliğim mevcut fakat eşimi evde çok yalnız bırakmak istemediğim için ve gürültü gibi bir olaya yol açmak istemediğimden bisikleti istiyorum.
Vücudun üst kısımları için zaten 6 aydan uzun süreli bir program uyguluyorum ve çok memnunum. Bilgi için geçen yıl 32 kg verdim ve nisan 2006dan beri kilom +- 1 kg olarak sabit ve normal hatta biraz fazla yiyorum. Amacım bir 20-25 kg daha hedefleyerek 100 kg altını görebilmek ve bunun için deneyimlerimden biliyorum ki beni sıkmayacak ve kolay ulaşabileceğim bir sporu düzenli yapmam gerekiyor. Koşu bandını, eliptical runner tarzı bir ürünü ve bisikleti 6 aydan uzun süredir kullanıyorum ve bisikletin gerçekten en az sıkan aktivite olduğunu gördüm. Koşu bandını uzun süre kullananlar bilirler bir sıkılma gerçekleşir. Aslında her alet için böyledir. Ben bisikletten sıkılırsam GYM'deki lifefitness ürünü koşu bandını kullanarak çeşitliliği sağlarım diye düşünüyorum. Ayrıca sadece ağırlık kaldırma ve ısınma antrenmanlarını GYM'de haftada 3 gün yapacağım için bu bana yetecektir diye düşünüyorum. Günde 1000 kalori az alsanız ya da fazladan harcasanız bu yaklaşık haftada 1 kg olarak size dönecektir. Bu da en sağlıklı olanı zaten ve tekrar kilo almayı zorlaştırması açısından en faydalı teknik. (Tabi abartıp 1 kg kek, 1 büyük pasta falan yemezseniz bu kiloları bir daha geri almıyorsunuz). Son olarak Bostancı civarlarında Voit ürünleri satan bir showroom gibi yer biliyor musunuz? Bir tane vardı kapanmış sanırım en yakın Erenköy tarafında görmüştüm. Gidip yerinde incelemek istiyorum. Sürekli kullanacağınız bir aleti internetten beğenerek almak pek akıl karı değil.
0
🌸ozdek
(09.02.07)
(3)

Geleceğe Dönüş ve Beterböcek çizgi filmleri

ptahmos
Evet,geleceğe dönüşün ve beter böceğin çizgi filmlerini arıyorum,elinde olan var mı?
Evet,geleceğe dönüşün ve beter böceğin çizgi filmlerini arıyorum,elinde olan var mı?
0
ptahmos
(08.02.07)
yok
0
comptrol
(09.02.07)
ben diyorum dinlemiyolar, bulunursa ben de istiyorum:)
0
myriamonde
(09.02.07)
sanırım bulamazsın, kutsal kaynak emule da bile yok.
0
sathaner
(09.02.07)
(4)

Tell Me More

otcan
bu programı kullanarak dil öğrenmek mümkün müdür..mantıklı assumption'ların yanında hararetli tecrübeler itinayla kabul görülür.
bu programı kullanarak dil öğrenmek mümkün müdür..

mantıklı assumption'ların yanında hararetli tecrübeler itinayla kabul görülür.
0
otcan
(07.02.07)
bu güzel oldu abi, teşekkür ederim..
Ben fransızcası için niyet etmiştim, ettim de gidiyorum biraz, ama işte insan merak ediyor, böyle de dil öğrenilir mi diyor.
Orjinali 10 CD olup 300 YTL civarına alınabilen bu setler hele hele özel dersle kıyaslandığında baya ucuza geliyor.
Ama yine de birinin fransızcayı nereden öğrendin sorusuna eğitim cd'sinden diye cevap vermek garip geliyor.ii
0
🌸otcan
(07.02.07)
mümkün değildir, para tuzağıdır, öğrendim diyenlere de inanma :)

ben almancasını kullanmayı denedim, sadece denemekle kaldım. bi kere program ilk chapter dan, ilk dersten kokuyor, şöyleki;
adam ilk derste sana günaydın diyor, e günaydın ne demek öğrettin mi ki birşeyler diyorsun?!? ardından da başka başka bir sürü cümel yazıyor sana daha ilk chapterdan. tabi bunları sorarken birşeyler seçmen gerekiyor, ne seçersen seç, seçiminin doğru yada yanlış olduğuna dair bir ibare yok. bu seçimler doğrultusunda programın farklı sorular yönelmesi gerekirken, hangisini seçersen seç, hep aynı sorular geliyor.

bir de bu tell me more un ses tanıma bölümü vardır, güya senin telafuzunu ölçecek. ama sağlam bi pazarlama ürünü olduğu için bu ses tanıma zımbırtısı da bir işe yaramıyor.

okuma konusunda birşey söyleyemeyeceğim, bakmadım.

istersen bir de amazon dan yorumlara bak, ama orada da firma çalışanlarının yorumları vardır, özellikle son versiyonu olan premium versiyonunda. çok uzun oldu, umarım aydınlatıcı olmuştur.
0
comptrol
(07.02.07)
torrent'ten bulabilirsin bazi programlari, indir kendin dene... rosetta var bir de epey saglam.
0
compumaster
(08.02.07)
2 senedir fransız kültüre gidiyorum bu sene ara vericem ben de almayı düşündüm gerilemeyeyim diye ama pek sanmıyorum açıkçası. almancasından baya bi ilerleyen arkadaşlar var ama fransızca için pek yeterli değil kanımca.
0
likeinme
(08.02.07)
(4)

Program

annem bana kiz bul evlen dedi
Eskiden Beşiktaş'ta, Eminönü'nde falan vardı benim bildiğim crack program satan adamlar. Var mıdır hala bu adamlar? Yoksa nerden bulurum bu korsanları?
Eskiden Beşiktaş'ta, Eminönü'nde falan vardı benim bildiğim crack program satan adamlar.

Var mıdır hala bu adamlar? Yoksa nerden bulurum bu korsanları?
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(04.02.07)
bakırköy'de galleria'nın yanındaki alt geçitte, bir de deniz otobüsü iskelesinin yanındaki üst geçitte var. ama arada bir kayboluyorlar (bkz: zabıta)
0
agustos13
(04.02.07)
beşiktaş'taki korsna Cd ciler hala orada. yalnız bir bina ya taşındılar. beşiktaş dan Ortaköy'e doğru yürürken balık pazarını geçtikten sonra, solda bir fotoğrafçı göreceksin, onun yanındaki apatmandan gir, 1. kat. :D
0
comptrol
(04.02.07)
comptrol'un dediği yerin, tansaşın yanında adamları duruyor elleinde reklam panoları ile, onlara söyle götürürler seni.
0
sathaner
(04.02.07)
bahsedilen balikcinin ordakine alternatif olarak, carsi icinde bi yerlerde de var galiba ama nasi tarif etmeli, bi kere gordum.

define bufenin oralarda sol ic sokaklarin birinde bir berber ile restoran var karsilikli. o berberi bulunca, yolun ortasinda böle cd resimlerinin, programlarin falan kapak olarak yapistirildigi bir yol ustu tabelasi var. orda da satiyo olmalilar bu durumda.
0
la traviata
(04.02.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.