Giriş
(1)

ielts vs toefl

false pretension
Amerikadaki okullar ielts kabul ediyorlarmı? Yoksa okuldan okula değişiyormu?
Amerikadaki okullar ielts kabul ediyorlarmı? Yoksa okuldan okula değişiyormu?
0
false pretension
(13.09.14)
okuldan okula değişmekte ama Amerika'da ielts artık kabul edilebilir bir dil sınav haline geliyor. Zira toefl'daki güvenlik açıkları had safhaya ulaştı ve kıta avrupasında, misal ingiltere, toefl geçerliliğini kabul etmemekte. Ama araştır okulu iyice...
0
clive
(13.09.14)
(3)

Torba Yasa ve Öğrenim Kredisi Geri Ödemesi

clive
Eşler, dostlar, canlar ve cananlar selamlar.Bir sorum olacaktı. Şimdi bu torba yasa onaylandı ve yürürlükte; öğrenim kredilerine ana para üzerinden uygulanan faizde herhangi bir yapılandırılma olacak mıdır? Çok teşekkürler şimdiden
Eşler, dostlar, canlar ve cananlar selamlar.

Bir sorum olacaktı. Şimdi bu torba yasa onaylandı ve yürürlükte; öğrenim kredilerine ana para üzerinden uygulanan faizde herhangi bir yapılandırılma olacak mıdır?

Çok teşekkürler şimdiden
0
clive
(12.09.14)
sadece enflasyon oranında faiz düzenlemesi yapılacak galiba, yanlış bilmiyorsam normal ödeme düzeninde ödenen-ödenecek kyk kredisi zaten enflasyon oranında faiz işlendiğinden sadece geçikme faizi düşürülecek yüksek ihtimal, tabi yanlış biliyor da olabilirim.
0
atom karincanin torunu
(12.09.14)
yani torba yasadan sonra bir düzenleme yapılacak, ile elde yasanın bu tip düzenlemeleri kapsayıp kapsamadığı bilinmiyor gibi geldi de, neyse demek ki kapsıyormuş.
0
🌸clive
(12.09.14)
Faizin yarısı silinecek.
0
[silinmiş]
(12.09.14)
(7)

tek cümle çeviri

ilkistan
As he read, I fell in love the way you fall asleep: slowly, and then all at once.ne diyor bu cümle?
As he read, I fell in love the way you fall asleep: slowly, and then all at once.

ne diyor bu cümle?
0
ilkistan
(10.09.14)
"Okuduğu gibi, ben senin uykuya dalman gibi aşık oldum; ağır ağır ve bir anda..."
0
cok sey hakkinda az sey bilen adam
(10.09.14)
[O] okurken (kitap vb..), ben uykuya dalarmışcasına aşık oldum [ya da onun uykuya daldığı gibi bende -ona- aşık oldum]: yavaşca ve [ama/fakat öte yandan da] aniden/birdenbire...

Context önemli tabi edebi çeviri için; öncesi ve sonrası. Kaba hatlarıyla bu.
0
clive
(10.09.14)
birebir çevirisi şöyle olur: "onun okuduğu gibi, senin uykuya dalış şekline aşık oldum: yavaşça, ve ardından tamamı bir anda." yani anlıyoruz ki bu sözü söylediği kişi önce yavaşça uyuklayıp sonra birden uykuya dalıyormuş, kahramanımız da ona bu şekilde, önce yavaşça çekilerek, sonra tamamen kapılarak aşık olmuş.

"read" bazen "anlamak" anlamında da kullanılır. daha çok radyo yayınlarında ve telsizde böyle kullanılır. önceki ve sonraki cümlelere, sözün nasıl bir metinde geçtiğine bağlı olarak hangisi olduğunu seçebilirsin.

diğer cevaplar sonrası düzeltme: "o okurken" diye başladığını sanmam, çünkü "read" fiili "he" öznesinden sonra geldiği için past tense kullanılmış, ama burada belirli bir anda olmuş bir olayı anlatmıyor bence, yani "o adam bir şeyler okurken ben de sana aşık oldum" gibi bir şey demiyor. aşık olma şeklini anlatıyor. bu nedenle de, anlattığı şey aşık olduğu zaman değil, aşık olmasının kendisi olduğu için, "as"i "yaparken" anlamında kullanmamıştır diye düşünüyorum

"ben uykuya dalarmışcasına" diyor da olamaz, çünkü "the way you fall asleep" diyor, yani açıkça "fall asleep" eylemini yapan kişi "you". bu nedenle de o kısım sadece "senin uykuya şekline" anlamına gelebilir.

o kısım "senin uykuya dalman gibi" diye de çevrilemez. çünkü böyle demesi için, "i fell in love"dan sonra, "like", "just as" vb. şeklinde "gibi" anlamı verecek bir ifade kullanılmalıydı. ama böyle bir ifade yok. bu nedenle "i fell in love"dan sonra gelen kısım aşık olma biçimini değil, aşık olduğu şeyi tarif ediyor olmalı.
0
tembel tnt
(10.09.14)
o okudukca ben senin uykuya dalis sekline asik oldum, yavasca ve sonra aniden.
0
goldentitan
(10.09.14)
Ben zaten kaba hatlarıyla demiştim zira anlayabildiğim kadarıyla cümle edebi bir metinden. İçerikle alakalı farklılıklar bir tarafa benim de @tembel tnt'nin de vurguladığı ve üzerinde karar kılmaya çalıştığımız cümlenin context'i önemli ve tekrar bakılmalı;

Çeviriden öte ki bence çeviriyi gerçekleştirecek yegane soru; cümle kaç kişiye hitap ediyor/içeriyor? 2 kişi mi 3 kişi mi; yani "onun okuduğu gibi" (1. person -reader-), "senin uykuya dalış şeklin" (2. person -sleepyhead-) ve son olarak aşık olan (3 person -romantic one-) yoksa sadece 2 kişi arasında, "okuyan" ve "okuduğu gibi -okuma şekline/tarzına- uykunun kaçınılmaz cazibesi gibi aşık olan" arasında mı?
0
clive
(10.09.14)
O okurken, tıpkı uykuya dalarmışsın gibi, önce yavaş yavaş sonra birden tamamen aşık oldum.
0
compadrito
(10.09.14)
çeviriden ziyade metni tahmin etmeye çalışıyorum nedense.. sanırım burada bir anne bebeğine olan sevgisinden bahsediyor. babası bebeğine masal okurken bebeğin uykuya dalışı gibi aşık olmuş.
0
givemesomesubstance
(10.09.14)
(19)

ders programındaki korkunç boşluk

pescador
pazartesi günü 10:55'te bitiyor ders, bir sonraki 15:30'da. okul fatih'te, ev acıbadem'de. gidip gelmek hem gereksiz masraf hem de verimsiz olur sanki. şimdi çok büyük yazar olacağım için diyorum ki kütüphaneye çekilip kitap okuyayım. ama ben taş çatlasa bir saat okurum, daha fazlasını kafam kaldırm
pazartesi günü 10:55'te bitiyor ders, bir sonraki 15:30'da. okul fatih'te, ev acıbadem'de. gidip gelmek hem gereksiz masraf hem de verimsiz olur sanki.

şimdi çok büyük yazar olacağım için diyorum ki kütüphaneye çekilip kitap okuyayım. ama ben taş çatlasa bir saat okurum, daha fazlasını kafam kaldırmıyor. fıldır fıldır mustafa sandal gibi dönüyo gözlerim, odaklanamıyorum. okulun etrafında kafe mafe dolu tabii de ben sevmiyorum öyle ortamlar, her pazartesi ders arasında çay kahve içecek lüksüm de yok açıkçası.

ne yapayım? yemin ederim aklıma internet kafeye gidip kantır strayk oynamak geliyo sinirden kendimi bıçaklıycam. yok mu entel dantel ÜNÜVERSİTELİ GENÇ aktivitesi böyle az para gerektiren falan? neler olabilir?

ya da eve mi gitsem ya, yol 2 saat bile sürmüyor. evde 2 saatte hmm ne biliyim bi şeyler yapılır herhalde, yapılmaz mı?
0
pescador
(09.09.14)
Korkunçluğunu yesinler, boşluk korkunç falan değil, hangi ilçede ders görüyorsan o civarda dön dolaş vakit geçir eve gel.
0
entre
(09.09.14)
1- arkadaşın varsa o saatler arasında lak lak yapıcaksın.
2- arkadaşın yoksa duyuruda yazdığın gibi kitap okursun 1 saat. sonrasında bi yere çömersin.
3- kampüste okulun spor salonu varsa oraya yazıl. benim arkadaşlarım öyle yapıyordu.
4- 1 hafta sabahki derse öbür hafta öğleden sonraki derse gir.
5- Allah sabır versin.
0
false pretension
(09.09.14)
Ben kütüphanede kitap okumakla geçiriyorum o zamanı hatta daha fazlasını. Ya da internet yok mu götür laptopu tableti hatta telefondan bile olabilir, aç dizi izle. Ama kitabı seçerdim ben mis gibi.
0
mutlusismankedi2015
(09.09.14)
1 saat kitap okusan sonra da her hafta bi' filme gitsen? Fatih'te görece daha ucuzdur sinema.
Ya da mesela Beyoğlu'na geçip Pera Beyoğlu Sinemasına falan gidersin, vizyona pek gelmeyen filmleri izlersin. Ucuz da. Mis gibi rutin olur. Malum yazar olmak sadece kitap okumakla olmuyör. -_-
0
ay nov kung fu
(09.09.14)
kütüphanede uyuyabilirsin, bilgisayarını götürüp internette takılabilirsin, ders çalışabilirsin, kitap okuyabilirsin. bunların hepsini 1'er saat yapsan 4 saat eder zaten, geriye bir şey kalmaz. veya araya seçmeli meçmeli bir ders sıkıştırıver kolayından, gelecek sene ders yükün hafifler hem.
0
iron nick
(09.09.14)
internet olayı çimlerin üzerinde oturulabilen çok şahane özel üniversitelerde olmuyor mu? istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi'ndeyim ben, sadece bölümdekilere "savaşa gidiyoruz" desem avusturya kapılarına dayanırız. öyle oturup dizi izlemelik interneti var mıdır?
0
🌸pescador
(09.09.14)
başka sınıflarla filan giremiyo musun derse?
senin ders programına yakın bir şekilde diğer dersin programı yok mu?
varsa hocalardan rica et, yok demezler.
0
etna
(09.09.14)
Her üniversitenin interneti var.
Otur hergelede goy goy yap sen. Zaten edebiyat fakültesinin kantini pek şenlikli oluyor. Sıkılmazsın. Bundan 7-8 sene önceki kedi seven gotik kızlar hala duruyorsa "napıyor ya bu değişik" diye incelerken zaman geçer zaten.
Edebiyatın bahçesi de gayet oturmalık. Fen fakültesindekiler bile orada takılıyor.
Ayrıca orası fatih değil vezneciler hadi çok zorlarsan laleli. ^_^
0
ay nov kung fu
(09.09.14)
oha keşke benim de öyle vaktim olsa! 0_o

daha farklı bir yol önereyim: gönüllük işlerine girmeyi düşünmez misin? üniversitenin vardır illa ki böyle kulüpleri, mesela o arada ihtiyacı olan öğrencilere ücretsiz ders versen? ya da yakınlarda çocuk esirgeme kurumu, huzurevi varsa oralara gidip haftalık ziyaretlerde bulunsan? çok tatlı olmaz mı öyle?
0
pasp
(09.09.14)
bir hafta sabahki derse git, diğer hafta öğleden sonraki derse. girmediğin derslerin açığını ''ya geçen hafta gelemedim de neler işlediniz bakabilir miyim'' diyerek birinden kapatırsın. üniversite öğrenciliği böyle bir şey. her derse gidilir mi olm liseli gibi.

yapabileceğin en iyi şey bu emin ol. yoksa o ders araları hakikaten geçmiyor.
0
juninho77
(09.09.14)
@juninho77, üçüncü senem ve hala birinci sınıftayım. bu sene hepsine gideyim, ikinci yıl o tip atraksiyonlara girişirim belki. liselilik yapcaz bu yıl mecbur. mutlak galibiyet parolasıyla başlıyoruz sezona.

@pasp, yoo hiç tatlı olmaz, kendine bile faydası olmayan bencil itin tekiyim ben, hiç işim olmaz gönüllülükle hoşlukla. kalbim kurumuş benim. ordaki insanlar sevmez beni zaten, bu şerefsiz gelmesin huzurumuzu kaçırıyo derler.

@ay nov kung fu, hem hergele hem de kantin çok kalabalık oluyor. kalabalığa bir yerden sonra alışıyor insan ama o genç insanların sürekli enerjik halleri beni sinir ediyor. kendimi yalnız hissediyorum. o yüzden birisi kolumdan tutup götürmediği sürece hergele'yle heç işim olmaz. kantine de işte karnım acıkınca falan giriyorum. daha sığır aktiviteler lazım bana.
0
🌸pescador
(09.09.14)
laklaklık insan bulacan laklak yapacan. siyaset, din, futbol vs. memleketi kurtarcan gelcen.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.09.14)
aldskjaşdjaşd yapma olm böyle alla alla.. yani o arada çalışabileceğin bir iş olsa part time'ın part time'ı -part time-ception- öyle bir şey yap derim ama yoktur ki öyle? gerçi kütüphanede felan böyle saatlik çalışıp da para kazanan -yani okul içindeki işlerden para kazanan- öğrenciler oluyor, ona bir bak istersen?
0
pasp
(09.09.14)
ya sen deli misin! tarihi yarımadadasın, dört yanın gezilecek yer dolu, bir dönem boyunca her hafta gezsen yine bitiremezsin. müzelerden başla, görmediğin bütün tarihi yerleri gez, onlar bitince ara sokaklara dal esnafla hemhal ol. mis gibi. kaçırma sakın bu fırsatı! :)
0
kül
(09.09.14)
bak genç bir genç akademisyen olarak öneriyorum ki madem yazar olma niyetindesin ortamlar ve seni sarmıyor; eğer ki kampüsün, okuduğun bölüm ve ders programın uyarsa git yabancı dili ve edebiyatı olan bir bölüm dersini takip et. Almanca/Fransızca/İspanyolca/İtalyanca ya da ne bileyim işte elifba biliyorsundur Türk Dili ve Edebiyatı/Farsça/Arapça vb vb.

Hem bedava hem oldukça işe yarar hem de ortam yaparsın bir dil bir insan, başka diller nasıl, neler dönüyor nasıl dönüyor vb vb. öğrenirsin...
0
clive
(09.09.14)
@clive, italyan dili ve edebiyatı okuyorum zaten. şu aşamada başka bir bölümün dersine girmek istemiyorum... ikinci ya da üçüncü sene olabilir. ama şimdilik önce italyancayı halletmem lazım. kitap defter açalı 3 sene oldu, çok hamladım. pazartesi sabah 8'de gidip üç saat ders görmek, ondan sonra koşup almanca dersine girmek beynimi çökertir. bunu ikinci seneye bırakalım :)

@pasp, zaten çalışıyorum. o da ayrı bir sıkıntı... çarşamba öğlen ve perşembe sabahı en yoğun olduğum, oturup adamakıllı çalışmam gereken saatler. tam o zamanlarda ders var. işi öne almam gerekecek falan bütün hafta mal gibi sabah 5'te kalkmam gerekecek pih. ama yine de o arada part-time yapılabilecek bir iş varsa düşünebilirim, hiç fena olmaz.

@kül, haklısın. nerede olduğumun, yani etrafımdaki güzelliklerin farkındayım ama enerjik birisi değilim işte. yani merak etmiyorum. ilgimi çekmiyor. nasılsa sürekli burdayım diyorum. bir de zaman kısıtlaması olduğunda kendimi çok rahatsız hissederim, ağız tadıyla gezip dolaşamam "lan geç kalmayayım" korkusuyla. yani tam bir arıza imajı çizdiğimin farkındayım ama durum bu :(
0
🌸pescador
(09.09.14)
Benim ders programında da 12.30-16.15 arası boş ve haftada bir gün değil. Son saat ders var. Etrafta dolanıyorum. Bir gün forum, bir gün yakın başka bir ilçe, bir gün ders, bir gün okulu ekmece seklinde idare ediyorum.
0
Lim5
(09.09.14)
ben de pescador'la aynı durumdayım. spor salonu ve sinemadan farklı pratikte güzel olabilecek bir tane öneri göremedim arkadaşlar.

tarihi yarımada neymiş lan? istanbul'da yıllardır yaşayan insan neyini merak edecek fatih'in? tarihi yarımada diye gaz vere vere bir hal olundu zaten oralar. okula notebook taşıma derdine mi düşelim? başka derslere girip beynimizi mi yakalım? kitap okuyup da kendimizi mi bitirelim?

yanlış anlamayın lütfen ama yazmış olmak için yazmayalım lütfen. pratikte gerçekten yapılabilir çözümler varsa onları görmek lazım bence.
0
jacknife
(09.09.14)
Kitap okumayı 'kendini bitirmek' olarak görmüyorsundur umarım. Hem yazar olmak istiyorsun, sen edebiyat okuyorsun ve okuman gereken yığınla kitap var, kesinlikle o boş zamanını kitap okuyarak değerlendirmelisin. Bir fırsat olarak gör.
0
mutlusismankedi2015
(10.09.14)
(4)

osmanlıca dersi

mula
bu dönem osmanlıca dersim varmış ikinci dönem de olacak. bi senede haftada bi iki saatle çözülecek bişi mi?
bu dönem osmanlıca dersim varmış ikinci dönem de olacak. bi senede haftada bi iki saatle çözülecek bişi mi?
0
mula
(01.09.14)
1. dönem olanı basittir ama 2. dönem olanı dilbilgisidir. vezinler vardır.

sana kötü haberim var. o 1-2 saatle olmaz.
0
mea maxima culpa
(01.09.14)
ben osmanlıcayı bütünlemeye kalınca kitaptan 3 günde sökmüştüm. hatta bütünde herkese kopya vermiştim.
ezbere dayanıyor biraz. harfleri ve kendinden önce ve sonraki harflere bağlanılını ezberlemen lazım.
0
innerbliss
(01.09.14)
haftada bir iki saat olmaz onun dersi, 2x2 olur en az. ders günü akşam bir saat kadar da o günkü konu üzerine çalışman gerekir aksi takdirde sonraki derslerde kafana oturmayan şeyler olacaktır. eğer küçükken yazın camiye falan gittiysen faydasını görürsün. gitmemişsen öncelikle harfleri öğrenmen gerekecek: nasıl bağlandıkları, başta-sonra nasıl oldukları, hangi durumda hangi sesi verdikleri.. bu yüzden ilk dönem kesinlikle sıkı çalış.
0
rencideedipadivar
(01.09.14)
şu kadarını söyleyebilirim ki dil okuma düzeyinde -bakın linç etmeyin sadece okuma düzeyinde- otodidak bir biçimde öğrenilebilir ki bence Osmanlıca bunun en güzel örneklerinden biri... Tabii ileri düzey için başka yollara girmek gerek, o temeli attıktan sonraki adım...

Zaten yazılmış ama bende belirteyim Osmanlıca başlangıç için abece'yi iyi sökmen ve sonrasındaki bağlantıları iyi kavraman gerekir. Başlangıçta sadece bunlara önem ver... OSmanlıca-Türkçe sözlük al onu karşıtır... Osmanlıca için %51 tamamdır...

İyi çalışmalar
0
clive
(01.09.14)
(3)

Not ortalamasını fazla önemsemeyen üniv--yüksek lisans

gorki
2.70 gibi bir ortalama 90 ales 80 yds ile istanbul ili sınırlarında eğitim bilmleri ya da felsefe yüksek lisansına hangi üniv de en kolay kabul alırım? akademisyen olmak istemıyorum sadece yl
2.70 gibi bir ortalama 90 ales 80 yds ile istanbul ili sınırlarında eğitim bilmleri ya da felsefe yüksek lisansına hangi üniv de en kolay kabul alırım? akademisyen olmak istemıyorum sadece yl
0
gorki
(20.11.13)
Şunu ayıralım ilk önce yüksek lisans ya da doktora yapmak herhangi bir üniversitede doğrudan akademisyen olmak anlamına gelmemekte. Yüksek lisans ve doktora yapmak akademisyen -ki genellikle araştırma görevliliği için- öncelikle aranan bir kriterdir.

Sonrası için ilgili bir yüksek lisans programına kayıt için mülakat yapan üniversitelere başvurman daha doğru olur, zira onlar yök'ün belirlediği temel kriterler -lisans not ortalaması 2.50 vb.- gibi şartları sağlaman yanı sıra en önem verdikleri nokta mülakat aşamasıdır. Zaten mülakat sonucuna göre bir yere kabul alıp almadığın şekillenir.
0
clive
(20.11.13)
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi
www.iszu.edu.tr
0
cunupkral
(20.11.13)
ya bence puanların ve notların gayet iyi, ama bunu en iyi üniversitelerin sosyal bilimler enstitüsü -ya da eğitim bilimleri için hangi enstitü ise- onun sayfasında olan bölümlerin yl ya da doc. başvuru süreçlerine/koşullarına vs bakarak öğrenebilirsin. ilgili okulların öğrenci işlerini de arayabilirsin hiç bulamazsan, yardımcı olabilirler. sen hangi üni.ye başvurmak istiyorsun, kafanda o konuda bir şey yok mu? direkt böyle sorarsan biraz cevap vermesi zor, çünkü atıyorum, mesela 2.7 ortalama mühendislik mezunu biri için genelde iyi sayılabilir, çünkü müh. bölümleri genelde daha zordur -sözel-sayısal ayrımı yapmıyorum, insana uzak bölümler biraz daha okuması ve anlaması zor oluyor, onu diyorum, sözel bölümlerde de genelde sosyoloji, felsefe gibi "insan"a daha yakın bölümler var sonuçta- neyse, o yüzden 2.7 ortalama istanbul'daki üni.ler tarafından düşük bulunabilir. bir de tabi mülakat olayı var clive'in dediği gibi, orada da kendini göstermen gerek. bence en iyisi sen üni.leri araştır ve ona göre sor burada millete, daha doğru olur. ya da en azından üni. adı ver, orada okuyan birileri varsa sana yardımcı olur.
0
pasp
(20.11.13)
(3)

apandist ağrırsa hemen hastaneye mi gidilmelidir?

deryack
kardeşim sağ apandist kısmi ağrıyo sızlıyo. buz torbası koyduk geçti. şimdi ne yapalım? doktora mı koşalım her apandist ağrısında ameliyat falan mı gerekir. ya da bekleyelim geçmezse mi gidelim? beklemeye gelir mi bu işler. ya da bu kesin apandist midir?
kardeşim sağ apandist kısmi ağrıyo sızlıyo. buz torbası koyduk geçti.

şimdi ne yapalım? doktora mı koşalım her apandist ağrısında ameliyat falan mı gerekir.

ya da bekleyelim geçmezse mi gidelim? beklemeye gelir mi bu işler.

ya da bu kesin apandist midir?
0
deryack
(26.10.13)
ne olduğunu sizin belirlemeniz biraz zor. başka bir şeyse belki beklemeye gelebilir ama apandisitte saatler çok önemli. bence yakındaki bir hastaneye gidin.
0
aychovsky
(26.10.13)
öncelikle geçmiş olsun

bırakın apandist olmayı apandist şüphesinde bile en yakın sağlık kurumuna mutlaka gitmeniz gerekir. zira zaman ve bu zaman sürecinde yapılacak müdahale kritiktir.
0
clive
(26.10.13)
sag apandist kismi diye bi tabir yok.

merkezi gobek olan kocaman bir arti isareti dusunun. o arti isaretine gore, karnin sag alt kadrani, sag ust kadrani, sol alt kadrani, sol ust kadrani diye dort bolge var. bir besinci bolge, gobek cevresi olabilir.

agri yerlesiminin tarifini buna gore yapin.

agri bir yerde basladi ve baska bir yere dogru ilerlediyse, onu da iyi ifade edin.

agrinin niteligi cok onemli. agrinin neye benzedigini cok basarili bir sekilde tarif edin. doktor ne dediginizi duyunca, "amma guzel tarif etti bea!" desin icinden.

her apandist agrisinda lafi da yanlis.

o agriyanin ne oldugunu, bazen doktor bile anlayamaz.

yapmaniz gereken su:

kesinlikle agri kesici vermeyin.
6 saat bekleyin ve agrinin siddetlenip siddetlenmedigine bakin.
zaten agri siddetlenirse, o 6 saati beklettirmez size.

onun kesin apandisit (evet dogru yazilisi boyle ve appendiks isimli organcigin iltihaplanmasi anlamina geliyor. yani organin adi apandisit degil, appendiks)
onun kesin apandisit oldugunu bazen cerrahlar bile annayamaz. cogu zaman annar ama bazen onnar bile annayamaz.

dolayisinnan, biraz gozleyin kardesinizi. bu agri onu gunluk faaliyetlerinden geri biraktiriyor mu? yatip kaldi mi? kusuyor mu? midesi bulaniyor mu ya da? baska belirtiler de basladi mi? ilave sikayetler yani.

bunlara bakarak gidin acil servise, ya da durumu iyi ise gitmeyin. apandisit agrisi cogu zaman sizi acile gonderecek kadar siddetlidir.

apandisit hastaliginda, beklemek, appendiks isimli organin patlamasina ve normalde "steril" yani SIFIR sayida mikroorganizma bulunmasi gereken karin bosluguna DISKI yayilmasi, DISKI bulasmasi ve bunun sonucunda karin zari iltihabi, yani peritonit gelismesine yol acar. Peritonit olduren bir durumdur, acilen mudahale edilmezse, mutlak olume neden olur.

appendiks iltihabi yani apandisitin erken teshis edilmesi bu nedenle cok onemlidir.
0
compadrito
(26.10.13)
(3)

Kaş'ta dalış yapmak

mellifica
Kaş'ta dalış yapmak isteyen ben gibi deneyimsizler için, eğitimini de verebilecek, önerebileceğiniz bi merkez var mı?
Kaş'ta dalış yapmak isteyen ben gibi deneyimsizler için, eğitimini de verebilecek, önerebileceğiniz bi merkez var mı?
0
mellifica
(22.08.13)
naturablue - yusuf hoca.
carsidan yukari cikin mezartasinin caprazinda ofisleri
0
65 derece
(22.08.13)
uzun çarşının hemen üstündeki kaya mezarlarının orada dalış kurslar var ama daha eskileri mavi barın yukarısındaki yolu takip ederek (hükümet konağına doğru olan yokuş) sol taraftaki dalış kurslarıdır

şahıs olarak isim pek önemli değil Kaş mesele olunca zira Türkiye'nin akdeniz kıyısındaki en iyi dalış mekanı...

ps. kaş'ta yaşamış -gençliği, ömrü geçmiş- biridir cevap yazan :)
0
clive
(22.08.13)
naturablue +1

eğitim alacaksan eğitmen ve tekne konforu önemlidir. yıldızı aldıktan sonra çok önemli değil.
0
merhum
(22.08.13)
(14)

bahçedeki kedimsi hayvan

kedidir o kedi
balkonda otururken çimlerin ağaçların arasından kedimsi bir hayvan fırladı. simsiyah, fazla hızlıydı ve bayaa hareketliydi, kuyruğu çok tüylüydü. karanlıkta çok net göremedim.kedigillerden gibi geldi bana.(kedi boyutlarındaydı) iki gözünün etrafı beyaz çerçeveli olan hayvanın ismi neydi? korktum ya
balkonda otururken çimlerin ağaçların arasından kedimsi bir hayvan fırladı. simsiyah, fazla hızlıydı ve bayaa hareketliydi, kuyruğu çok tüylüydü. karanlıkta çok net göremedim.
kedigillerden gibi geldi bana.(kedi boyutlarındaydı)

iki gözünün etrafı beyaz çerçeveli olan hayvanın ismi neydi?
korktum ya gece gece


edit: içimizden biri söylemeden ben söyliyim.
duyuru-nick uyumu:)
0
kedidir o kedi
(20.08.13)
rakun
0
ermanen
(20.08.13)
rakun değildi sanki ama ya. gözleri benziyor ama değil
0
🌸kedidir o kedi
(20.08.13)
gelincik? Birkaç kez görmüştüm, şehir içinde de olabiliyorlar.
0
dafaiss
(20.08.13)
kokarcanın gözünün etrafı beyaz halkalı değil. ama iki gözünün arsında beyaz şerit var.

gelincik olabilir belki...
0
ermanen
(20.08.13)
sansardır.
0
japon askeri
(20.08.13)
vaşak olabilir ama büyük bir ihtimalle gelinciktir ama her halükarda her ikisine de bulaşma!
0
clive
(20.08.13)
ben de gördüm gelincik. hızlı hareket ediyor.
0
mea maxima culpa
(20.08.13)
gelincik/sansar
0
Nocturne
(20.08.13)
ars
0
camiroquay
(20.08.13)
iki saattir konuşuyoruz bi "binturong" demedik. bence binturong:

upload.wikimedia.org

not: ayıkedisi bile deniyormuş hayvana :D
0
ermanen
(20.08.13)
sensor1um
(20.08.13)
kedidir kedi. amerika mı lan burası. ne rakunu, ne kokarcası (türkiye'de yaşadığını farz ederek yazdım)
0
sir gawain
(20.08.13)
ya abicim şehrin ortasında ne vaşağı ne rakunu yahu. bildiğim kadarıyla türkiye'de doğada yaşayan hayvanlar da değil bunlar. anca hayvanat bahçesinde görürsünüz.

şehirde benim de gelincik görmüşlüğüm var. büyük ihtimalle gelinciktir o.
0
kibritsuyu
(20.08.13)
Bahcıvana sordum.
Sansarmış!
0
🌸kedidir o kedi
(20.08.13)
(4)

Ford Fiesta 2004 Yokuşta Stop Ediyor !!

Aşk Adamı
araç otomatik vites dik yokuşta kalkarken sarı ünlem işareti çıkıyor ve belli zamandan sonra stop ediyor. nedenini çözemedim yardımcı olan herkese teşekkürler
araç otomatik vites dik yokuşta kalkarken sarı ünlem işareti çıkıyor ve belli zamandan sonra stop ediyor.

nedenini çözemedim yardımcı olan herkese teşekkürler
0
Aşk Adamı
(19.08.13)
serviste hava filtresine ve maf sensörüne baktır...
0
inanmazsan inanma
(19.08.13)
nette bir araştır kronik bir problem mi diye ayrıca otomatik vitesi manuele alma ihtimalin varsa bir de manuelde dene aynı yokuşu
0
clive
(19.08.13)
yokuş kalkış desteği varsa beyinde sorun olabilir ama umarım bu değildir beyinse sorun çok masraf çıkartır. Bu sistem yoksa maf veya hego sensörleri pislenmiş veya arızalanmış olabilir.
0
blacKk
(19.08.13)
baskı balata
0
Jacques
(19.08.13)
(18)

bu araba neden çalışmıyor?

youkoso hitori bocchi
Kontak çevriliyken motordan bir tıkırtı (sürekli bir tık tık tık sesi) geliyor ve araç çalışmıyor. Araç çok sık kullanılmadığı için (10 günde bir çalıştırıyoruz) acaba akü mü boşaldı diye düşündüm ama öyle olsa zannediyorum radyo, ışıklar veya silecekler de çalışmıyor olurdu; fakat çalışıyorlar. P
Kontak çevriliyken motordan bir tıkırtı (sürekli bir tık tık tık sesi) geliyor ve araç çalışmıyor. Araç çok sık kullanılmadığı için (10 günde bir çalıştırıyoruz) acaba akü mü boşaldı diye düşündüm ama öyle olsa zannediyorum radyo, ışıklar veya silecekler de çalışmıyor olurdu; fakat çalışıyorlar. Problem ne olabilir? Yağ ile ilgili bir sıkıntı olabilir mi? Ne yapabilirim?
0
youkoso hitori bocchi
(18.08.13)
marş basıyor, motoru döndürüyor ancak motor çalışmıyor mu?
0
sttc
(18.08.13)
ateşleme motoru ile ilgili bir sıkıntı olabilir
0
aguilas negras
(18.08.13)
@sttc

Marş basmasından ve motor dönmesinden kastettiğiniz nedir tam emin değilim ama ilk denediğimde motor çalışır gibi oldu sonra sesini kesti. Kontağı bırakıp tekrar çevirdiğimde artık motordan hiç ses gelmemeye başladı. Sadece sürekli bir tık tık tık sesi geliyor.
0
🌸youkoso hitori bocchi
(18.08.13)
@divit

Daha önce bir kere ışığı yanık bırakmıştım. Akü boşalmıştı. O zaman denediğimde hiçbir şey çalışmıyordu. O yüzden mesele akü değil galiba diye düşündüm. Akü zayıflamışsa ne yapabilirim? Yenisini mi takmak lazım?
0
🌸youkoso hitori bocchi
(18.08.13)
kontak açıkken itin arabayı, 10-15 kilometre hıza ulaşınca 2ye takıp debriyajdan ayağınızı çekin. normal şartlarda çalışması lazım. çalıştıktan sonra biraz gaz verin sonra kapatın arabayı sonra normal çalıştırmayı deneyin bakalım çalışıyo mu..

edit: araba otomatikse n'ye alıp 50-70 metre kadar 10 km hızla filan itin sonra durup marşa basın.
0
mosakale
(18.08.13)
başka bir araçtan takviye ile çalıştırmayı deneyin çalışırsa sorun aküdedir yeni akü almanız lazım eğer çalışmaz hala tık tık yaparsa marş dinamosunu yakmış olabilirsiniz.
0
buffy de vampir sayilir
(18.08.13)
@freekara

İlk denediğimde birkaç sefer öksürdü ama çalışmadı. Sonraki denemelerimde öksürük yoktu, sadece tıkırtı vardı.


Araç otomatik bu arada. (Toyota Yaris-Multimode)
0
🌸youkoso hitori bocchi
(18.08.13)
Marş dinamosu nasıl yanar? Kullanılmadığı için olabilir mi böyle bir şey?
0
🌸youkoso hitori bocchi
(18.08.13)
eğer sorun aküdeyse N'ye alıp 50 100 metre iterseniz araç marşa basınca çalışır.
0
mosakale
(18.08.13)
Akü yerinde. :)
0
🌸youkoso hitori bocchi
(18.08.13)
Ben de böyle bi sorun yaşamıştım.sorunu benzin pompasındaki arızaydı.
0
safsafinaz
(18.08.13)
Arkadaşlar, şayet sorun aküdeyse ve takviye yapılması gerekiyorsa şu cihaz işime yarar mı acaba? >> goo.gl
0
🌸youkoso hitori bocchi
(18.08.13)
madem şu ana kadar verilen tavsiyelerin hiç birini dinlemicektin neden soruyosun ki napabileceğini? 10 tane farklı yorum gelmiş, çözüm önerisi gelmiş. hiç birini denemedin mi? eğer denemediysen o 200 liraklık sikko aleti alıp elinde patlamasını hakediyosun.
0
mosakale
(19.08.13)
ateşleme kömürleri tükenmiş olabilir bir de oralara baktırt
0
clive
(19.08.13)
@Mosakale

Verilen tavsiyelere uymadığımı nerden biliyosun? Ayrıca her verilen tavsiyeye uyacağız diye bir kaide mi var? Bu vesileyle bilgileniyorum işte. Buna yaramıyor mu burası?

Cevapların hepsi yardımcı oldu. Uygulamasam da seninki de dahil buna. Tavsiyene uymamış olmamın sebebi de etrafımda arabayı itip çalıştırmama yardımcı olabilecek başka kimsenin olmaması ve aracın kitapçığında iterek çalıştırmanın araca zarar verebileceğinin yazıyor oluşu. Ama gönlün olacaksa inip iteyim iki dakka.
0
🌸youkoso hitori bocchi
(19.08.13)
gönlüm olması değil güzel kardeşim. deniyorsan yaz ki biz de bilelim sonucun ne olduğunu. aynı şey buradan birinin başına geldiğinde de daha kolay çözüme ulaşmış oluruz. yani söylediğimin benim tavsiyemle ilgisi yok.

ayrıca enjeksyonlu arabaları vurdurmak zararlı derler ancak vurdurup çalıştırdıktan sonra biraz gaz verirsen sorun olmaz, hava filan kalmaz enjeksiyonda.

ayrıca tek başına itebilirsin zaten araba 970 kilo. ben de yıllarca kullandım, tek başıma çok itmişliğim var :)
0
mosakale
(19.08.13)
Aküyü söküp bir oto-elektrikçiye götürdüm. 20 tl'ye şarj ettiler; çalıştı. Cevaplar için teşekkürler.
0
🌸youkoso hitori bocchi
(01.09.13)
Yaaaa aküdendir diye ben diyecektim geç kalmışım... Aynısı bana da oldu otomatik vites Honda Civic arabam. önce öksürük gibi sonra sadece tık tık sesi. Akü direk ;)
0
Nocturne
(01.09.13)
(21)

Yabancı dil bilen kimdir? Kime denir?

biglord
kime sorsam yabancı dil biliyor çevremde. bilmiyorum diyen yok. kimisi diyor ki playstation'dan öğrendim, kimi mmporg mudur nedir o oyunlardan öğrenmiş. kimi dizilerden öğrenmiş. bi insan playstation'dan ne kadar dil öğrenebilir ki? bu iş bu kadar basit mi ya allah aşkına. yetenek önemli elbette am
kime sorsam yabancı dil biliyor çevremde. bilmiyorum diyen yok. kimisi diyor ki playstation'dan öğrendim, kimi mmporg mudur nedir o oyunlardan öğrenmiş. kimi dizilerden öğrenmiş. bi insan playstation'dan ne kadar dil öğrenebilir ki? bu iş bu kadar basit mi ya allah aşkına. yetenek önemli elbette ama bana çok basite indirgeniyormuş gibi geliyor.

tamam iyi güzel öğrendin diyelim. peki reading, speaking, writing, listening yeteneklerinin hangisine bakarak bunu söylüyorsun. adama seviyesini soruyorsun upper-intermediate diyor. belki upper seviyesindeki makaleleri çok iyi anlayabiliyor, çeviriyor ama writing'i çok kötü. 2 cümle essay ya da herhangi bir yazı yazamıyor. speaking'te yok. eee şimdi bu adam nasıl upper-intermediate oluyor?

ya da ingilizce kurslarının yaptığı seviye sınavları. sadece reading'e bakarak senin seviyen şu diyorlar. başlıkta da sorduğum gibi yabancı dil bilmek tam olarak nedir?
0
biglord
(16.08.13)
yabanci dil bilmek bir kitabi alip okurken sözlük kullanmadan algilayabilmek, konusurken anadil seviyesinde muhabbet edebilmek, spontan olabilmektir o dil icin.
0
serabetan
(16.08.13)
iyi güzel de sözlük kullanmadan advanced kitapları okuyabilen ama iki kelime konuşamayanlar var. onlara ne diyeceğiz?
0
🌸biglord
(16.08.13)
yds'den 70 üstü alana denir...
0
inanmazsan inanma
(16.08.13)
ben sorumu anlatabildiğimi sanmıyorum. daha mı uzun yazsam acaba
0
🌸biglord
(16.08.13)
çok çok çok iyi bir reading yeteneğine sahip olmak bir dili bilmek anlamına gelir mi? bana çok saçma geliyor bu mantık.
0
🌸biglord
(16.08.13)
hocam sorunun cevabı gayet basit... Bizim lisede Edebiyatı 80 olup kompozisyonu sıfır olan insanlar vardı. bazıları çok iyi konuşmasına rağmen bazıları iki kelimeyi bir araya getiremezdi. Biz bunlara Türkçe'yi bilmeyen mi diyeceğiz. Hakkıyla yazmak, konuşmak cevaplamak farklı, yabancı dil bilmek farklı...
0
inanmazsan inanma
(16.08.13)
akıcı ya da akıcıya yakın konuşabilen, karşıdakinin söylediğinin en az 10'da 8'ini anlayabilen, ortalama bir konu hakkında 1 sayfaya yakın yazı yazabilen, bir internet sitesinde haberi okuyup ne ile ilgili olduğunu anlayabilen o dili biliyordur.
0
japon askeri
(16.08.13)
biliyorum diyenlerin %80'i beginner seviyesinde biliyordur herhalde. turkiyedeki "ben ingilizce biliyorum"culardan bahsediyorum tabi ki.
0
gec
(16.08.13)
bana gore yabanci dili bilmek sudur; o dille yapilan bir telefon gorusmesini hic sorunsuz gerceklestirebiliyorsan ve karsindaki de her seyi tamamen anliyorsa iste o zaman o dili biliyorsundur.
0
gec
(16.08.13)
öğrendiğin dilin ülke vatandaşı ile oturup konuşabiliyorsan evet orta seviye o dili biliyorsun denir. ha sen bi de televizyonlarını, gazetelerini, dergilerini, kitaplarını okuyabiliyorsan tamam zaten olmuşsun sen. ne yani o dilde içinden düşünmeye başlayınca mı yabancı dili biliyor olacaksın? 100de100 ana dilim gibi biliyorum diyebilmen için zaten o ülkede yaşamış vakit geçirmiş olman gerekir.

almanca öğrendin diyelim az çok. e daha bunun aksanları var. sokak ağzı var. deyimleri terimleri var. kısaltmaları, geyikleri var..

ha son olarak ufak bir tespit; adam gibi telesekretere mesaj bırakabilen adam o dili biliyordur lamı cimi yok.
0
herospower
(16.08.13)
Öncelikle yazdıkların içinde gizli gizli hissedilen "mükemmel yabancı dil bilen demek ona tüm bileşenleriyle -yazmak, konuşmak, anlamak, çevirmek, dinlemek vb.-sahip olmaktı" algısını aş derim..

Misal yukarıda yazılanlardan yola çıkalım listening nedir allah aşkına ne zamandan beri dil için bir kriter oldu? Dinlemeden nasıl anlaşılacak ha buradaki listening dinlemeyi değil duymayı tınılıyorsa ok ona kimse bir şey diyemez.

Memlekette eşşek yüküyle yabancı dil eğitimi verilir. Bu kesinlikle abartı değil eşşek yüküyle verilir bu ama bilen yok demek ki problem sistematik. aynı sistem içinde çözüm ders saati arttır, içeriği yoğunlaştır, dışarıdan destek gerek de kursa gönder, sınavları arttır, sınav başarı notlarını yükselt-düşür sözde başarı sağlat. Yabancı dil öğretemiyoruz zira kişiler problemli -hayır sorun sistem meselesi-

Peki bilenler nasıl biliyor. Açık ve net bilmiyor :) Aslında kimse bir başka yabancı dil bilmiyor -tam ve bütün olarak tabii-

Bak durum şöyledir. Yabancı dilde yazarsın ama konuşamazsın -en azından kafandaki ideal gibi konuşamazsın ama derdini anlatırsın- okursun ama yazamazsı ya da konuşamazsın vb vb. varyasyonlar değişir.

yabancı dilin kullanımının tepe yaptığı kurumlar dış işleri falandır. Orada bile anlık çeviri yapan çeviri yapılan metni metin okuycularına yönlendirir. Okuyan yazan çeviren konuşan dinleyen bir bütün olarak yoktur.

derdini anlat-derdini anla- yazılanları akıcı olarak oku bu yeterlidir.
0
clive
(16.08.13)
(bkz: ingilizce kelime ezberleme yolları/@compadrito)

bu yaziyi okursaniz, bu konuya takintili oldugumu goreceksiniz.

sordugunuz bu mukemmel soru icin tesekkur ederim. ayrica, verilen cevaplardan bazilarini tatminkar bulmadiginiz icin de tebrik ederim.

gec'in cevabini cok begendim cunku, telefonda anlasmak, hele havaalanindaki anonslara ve diger gurultulere ragmen telefonda anlasmak cok guzel bir kriter.

ben size bisey diyim mi? ak got kara got yurtdisinda yasamaya ve calismaya basladiginizda belli oluyor.

belki su size bir fikir verir: bana yurtdisinda yasayan bir arkadasim bir kizdan bahsetti. kiz ona demis ki, "buraya geldikten 14 sene sonra, ingilizce ile artik bir problemim kalmadigina karar verdim".

ote yandan, abd'de 20 sene yasamis ama hala abuk sabuk konusan insanlar gormuslugum de var.

benim katildigim kriterler sunlar:

- bir filmi altyazisiz izleyip, ozellikle espriler dahil olmak uzere, filmin en az %70-80'ini anlayabilmek. ama burada da diyeceksiniz ki, "nasil olculuyor o %70-80"? ben de orada sicacam tabii. o zaman soyle duzeltelim: filmi ve filmdeki esprileri rahat anlayabilmek.

- telefonda, ozellikle; zenci, teksasli, british, hintli, cinli, latino gibi degisik aksanla konusan kisilerle sorunsuz ve takilmadan, tekrar ettirmeden, tekrar etmeden anlasabilmek. tabii ingilizce icin gecerli bu soyledigim.

- TIME gibi bir derginin rastgele ama fotografsiz yani tam sayfa yazi olan bir sayfasinda, 3-5'ten fazla bilinmeyen kelime ile karsilasmamak ve yaziyi ozetleyebilecek kadar iyi anlamak.

- bir tiyatro oyununu, bir romani, bir muzikali anlamak

- telefonda, felsefi, politik bir alanda gorus bildirebilmek. psikoloji, sosyoloji gibi sosyal bilimlerle ilgili bir alanda bir tartismaya katilabilmek.

- radyodaki reklamlari anlayabilmek

- sarki sozlerini anlayabilmek ve duyulan sarkinin sozlerini yaziya dokebilmek

- uluslararasi bir toplantida dinleyiciler arasindayken, ayaga kalkip, konusmaciya kompleks bir soru sorabilmek, orada, yuzlerce kisinin onunde o konusmaciyla fikir alisverisinde bulunabilmek, bir tartismaya girebilmek

- ders anlatabilmek, sunum yapabilmek

- karmasik bir konuyu, yalin ve anlasilir bir sekilde email ya da mektupla anlatabilmek

- sohbet ederken, akla gelen espriyi, hic ikinmadan, cekinmeden pat diye orada yapabilmek

- o dilde ruya gorebilmek

- o dilde dusunebilmek, kendinizi, farkinda olmadan o dilde dusunurken bulmaniz

simdilik aklima gelenler bunlar. bu soruyu silmezseniz sevinirim...

bu soylediklerimi yapamayanlar, "ehh iste, idare eder, ac kalmaz" seviyesinde yabanci dil biliyordur.

isin hazin tarafi ne biliyo musunuz? bu soylediklerimin birini bile yapamayan birisi, kalkip burada soru soruyor. diyor ki "ingilizceyi hallettim, bundan sonra hangi dili ogreneyim?"

cok uzucu bir durum...
0
compadrito
(16.08.13)
compadrito fazla detaylı yazmış.
cem yılmaz'ın son gösterisini izlediniz mi bilmiyorum ama orada yabancı dil bilmek ve konuşmak hakkında söylediklerine katılıyorum.
yani bizim türkler bir filmi altyazısız anlayabiliyorlarsa, ya da telefon görüşmesinde söylediklerini karşı tarafa tam olarak anlatabiliyorlarsa, ya da havaalanında pasaport görevlisiyle tam olarak anlaşabiliyorlarsa yabancı dili öğrenmiş kabul ediyorlar.
halbuki o kadar ağdalı bir dile gerek, gerektiğinde tarzanca anlaşarak da derdinizi anlatabiliyorsanız sorun yok demektir.
elin gavuru buraya gelip size "çultanahmet" dediğinde nasıl ki sultanahmet'e nasıl gidebilirim diye soruduğunu anlayabiliyorsak, bizde "hav maç" dediğimizde bunun fiyatı nedir oluğunu anlatabiliyoruzdur işte.
günlük dil için yeterli. ha iş için derseniz bu seviyeyi baya bi yükseltmek gerekir.
0
etna
(16.08.13)
yds'den almak, yabancı diziyi anlayabilmek falan değil. girersin ielts gibi bir sınava, en az 6.5 alırsın, o zaman belirli bir seviyede biliyorsundur mesela ingilizceyi. zira yabancı diziyi anlamak listening ve sözcük bilgisine dayanırken, writing çok daha ayrı bir klasman. hepsinin iyi olması lazım 'dil bilebilmek' için. writing, listening, speaking, vesaire tüm branşların en az belirli bir ortalamayı bulması lazım.

yabancı dizi anlayıp ingilizce biliyorum, ya da telefonda konuşabiliyorum çat pat deyip ingilizceyi hallettim diyenler de var, normaldir, olsun zaten. ülkedeki işletmelerin %90'ında o derece bir ingilizce bile yeterli, koca koca şirketlerde yapılan uluslararası yazışmaları falan görseniz ağlarsınız. türkiye zira burası. ama 'ingilizce biliyorum' olur mu, bence tam olarak olmuyor genel ortamalayı yakalayamadıysanız.

biglord, senin ikinci paragrafta bahsettiğin adam mesela upper int olamaz. writing'in elementary mi, o zaman senin seviyen odur. en düşüğe göre hesaplanır her zaman. ha yok ben üstünkörü şeyttireyim derseniz, ab yasaları şöyle diyor: en.wikipedia.org
0
roket adam
(16.08.13)
bana gore cogu bilmiyor.
ornek 1: "gramerim iyi ama konusamiyorum"
cevap: bilmiyor.

ornek 2: "catpat anlasiyorum"
cevap: bilmiyor

ornek3: "ingilizcem iyi"
cevap: bilmiyor.

nasil olculecek? muhtemelen uluslarasi kurumlarin yaptigi testlerle. devasa belirleyici olmasalar da, toefl, ielts'in gideri var.

gunluk konusma kaliplarini bilenler ve bunlari konusmalarina dogal yoldan dahil etmis insanlar bilirler o dili. geri kalanina itibar etmemek lazim.

seviyelere gelince, seviyelerden haberim hicbir zaman olmadi. cunku hicbir seviye belirleme sinavinda A'nin altinda not almisligim ve o siniflandirmaya maruz kalmisligim yok. hatta bu da belirleyici kriter. bir insan boyle seviyelerde zaman gecirdiyse, evet hep bir agizdan:
cevap: bilmiyor.

gelelim bolumlere. okuma, dinleme, yazma, konusma gibi alanlarin hepsinin iyi olmasi lazim bir dili bilmek icin.
aksi takdirde: 'konusabiliyorum ama yazamiyorum', 'dinledigimi anliyorum ama okurken aklim kayiyor' demek sacma.
konsantrasyon, duyma, gorme, elini kullanma, disleksi, ve sair sorunlar yasayan insanlari bile dahil edebiliriz bu sartlara. dil farkli bisey. sosyal kosullanmanin dil ogrenebilmede cok etkisi var.
neyse boyleyken boyle.
0
fauxhumanitas
(16.08.13)
öncelikle bu vesileyle compadrito'ya teşekkür etmek istiyorum, bana çok şey kattınız umarım hayatınızda hep siz de sizin gibi güzel insanlarla karşılaşırsınız.

soruya gelirsek de ben de kendimden örnek vereyim. ünide ingilizceyle alakam yoktu ama lise'de iyiydi temelim. sonra dizi- film alışkanlığım başladı ve bu şekilde bir aşinalığım oluştu. tabi ardından ingiltere'de master isteğim ortaya çıkınca 6 ay kursa, 6 ay bir alman'dan ing. dersi yaklaşık 8 ay da türk'ten ing. dersi alarak ve yaklaşık ielts'le ilgili 20 kitap bitirerek sınavdan istediğim sounucu alabildim. denemelerde daha iyi yapıyordum hatta. şu an mükemmel değilim tabi ama çok hevesliyim, okuyorum, araştırıyorum. bazen küsüyorum, sevgilim gibi yani. yakında da zaten ingiltere'ye taşınacağım, öyle işte. şu an istediğim şeyleri söyleyebiliyorum eskisi kadar düşünmeden, mesela vize görüşmesi için konferans diye bir şey varmış artık öğrencilerde. ingiliz kadınla 10 dk. konuştuk ve ben ne duraksadım hiç, ne de anlamadığım bir şey oldu. garipti aslında çünkü hissetmedim bile farklı bir dil konuştuğumu. beynim artık bunun normal bir şey olduğunu kabul ediyor sanki.
0
grimer
(16.08.13)
compadrito'nun yazdıkları derleyici-toparlayıcı olmuş sağolsun.

darknum'un bana hitaben yazdıklarına gelince toefl vb. sınavları kriter olması zaten yazdıklarım türettiği problemlerin ifşaası. Dil bilme ama sınavları geç memleket açısından ne kadar tanıdık bir mantık -özellikle memlekette sınavların nasıl hazırlandığı-sınavlara nasıl hazırlandırıldığı gördükçe-

compadrito'nun yazdıklarına dönecek olursak gerçekte tümünün yapılması demek yeni bir anadile doğru evrimleşme demek. Başka bir dilde yazma, düşünme, rüyalar görme vb. işte bu yüzden pedagoglar bir başka dil öğretmeyi çocukluktan başlayacak bir süreçle açıklamayı değerlendirmeyi gündemlerinde tutuyor.

Neyse compadrito zaten yazmış ama şerhim şudur. bunların gerçekleşmesi durumunda anadil neyse ondan uzaklaşılmış olunur ki normaldir. 20 yıl franızca konuşulan yerde yaşa tabii ki fransızca baskın olur ya da ingilizce konuşulan yerde yaşa ingilizce baskın olur vb vb.

Bir başka konu ise dikkat edilecek olursa cevapların büyük kısmı ingilizce düşünülerek verilmiş cevaplar ama dil başka bir şey. bugün git getir dışişlerinin bm daimi temsilciğinde çalışan çevirmeni-metin yazarını-okuyucusunu toefl-ielts-delf-dalf vb sınavlarında o müthiş notları alamayabilir. Zira sınavlar belli kalıplar üzerinden düşünmekle bağlıdır. Mükemmel dil öğrenimi ancak mükemmel olarak öğrenmek istediğin dilin egemen olduğu yerde yoğrulmakla olur ki bu da mükemmel bir dil için geçerli değildir. Kuramsal olarak lehçe-ağız farklıkların etkisi vb. vb. tartışılabilr

sonuçta sınavlar belirleyici mi? he yav he...
0
clive
(16.08.13)
dil bilmek kişiden kişiye değişen bir kavram anladığım kadarıyla. özellikle ingilizce konusunda çok büyük karmaşa. ben ikiye ayırmayı seviyorum: ingilizce bilenler ve ingilizce anlaşanlar.

ingilizce hakkaten bilenler, türkiye'de ve avrupa'da çok küçük bir azınlık durumunda (ana dil olarak konuşanlar hariç). genelde insanlar ingilizce "anlaşıyor". adam "i am going berlin tomorrow" diye bir cümle kuruyor mesela. ingilizce katliamı, ama anlaşıyor işte. "i went to the germany" diyor. tüm gelecek zamanları "will" ile kuruyor, nereye the koyacağını bilmiyor vs. benim kulağımı korkunç şekilde tırmalıyor, ama adam söylemek istediğini anlatıyor. ama ciddi bir konu konuşulacağı zaman adam orada tıkanıyor. misal, geçen almanya'daki türklerin sosyal hayattan dışlanmasıyla ilgili konuşuyoruz. almanlar ve türkler var masada, almanlar çatır çatır takip ediyor tartışmayı, türkler melül melül bakıyor mesela. adamlar ingilizce biliyor, bizimkiler "anlaşabiliyor" çünkü. "hadi bu gece içelim, off şu kıza bak ne güzel, kakara kikiri" muhabbeti yapabilen "ingilizce biliyorum" diyor işte, ama durum pek öyle değil. gerçi türkler bilmiyor dedim de, avrupa'da da dediğim gibi %80 falan pek bilmiyor. bir espri yapıyorsun anlayan yok, bir deyim kullanıyorsun, bir phrase kullanıyorsun öyle suratına bakıyorlar falan. esasen ingilizce az bilenler aralarında daha iyi anlaşıyor.

neyse konuyu dağıttık. bence dil bilen kişi, o dili gramer hatası yapmadan ve akıcı konuşabilen (meşhur yanlışlar hariç, mesela ana dil olarak türkçe bilen çoğu kişi yazarken -de'leri ayıramıyor, ya da "ne-ne de" kalıbını konuşurken yanlış kullanıyor), o dilde söylenen her şeyi anlayan, altyazı olmadan dizi veya film izlerken espri vs. kaçırmayan, sözlük kullanmadan en azından bir cinayet romanı okuyabilen kişidir. bunları yapamayan kişi anca o dilde "anlaşabiliyordur".

geçen gün facebook status'una "is anyone can reccomend me movie?" yazan bir arkadaşım var mesela. bu adam toefl verip çift diploma programına katılmaya hak kazandı. ama "ingilizce biliyor" dersek shakespeare mezarından kalkıp suratımıza tükürür. öyle.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(16.08.13)
gittim buldum... tartıştığınız durumun özeti biraz şöyle;

fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net
0
herospower
(16.08.13)
grimer ve clive hocalarim, kadirsinas ve yureklendirci sozleriniz icin cok tesekkur ederim. cevabimin eksik kalmis oldugunu farkettim ve geri dondum bu soruya. iyi ki de geri donmusum!



ilk cevabimi edit edersem, gozden kacabilir dusuncesiyle, ilaveleri bu cevapta yazacam.

bir kadin ya hamiledir ya da degildir. ama lisan bilen sifir ve bir gibi kodlanamaz. yabanci lisan, bir omur boyu suren bir yolculuk, bir seruvendir. sifir gibi kodlanir aslinda, 1 gibi de kodlanir ama Yes ile No arasinda uzuuuuuun bir gri bolge var.


ilk cevabimda cok onemli bir olcutu unutmusum. o olmazsa, yabanci dil bilen kime denir? sorusunun cevabi cok eksik kalir.

usage!

Turkcede bi laf vardir hani "Onu oyle demezler, peynir ekmek yemezler" diye...

Bildiginizi zannettiginiz dilde oyle bi laf yumurtlarsiniz ki, anadili o dil olan adamin hissettigi tam da bu olur. "o oyle denmez, dogrusu su" diye duzeltesi gelir. ABD'de, %50'si sahte ama %50'si de samimi kibarliklarindan dolayi pek duzeltmiyolar. Bi de ABD gocmenler tarafindan kurulmus ya, yeni jenerasyon gocmenin veya turistin, 4. kusak gocmene, "ne yani? senin buyuk deden cok mu guzel ingilizce konusuyodu? sen benim kadar falanca dil biliyon mu bakalim?" deme hakki var. bunu cok iyi bildikleri icin, ne zaman ingilizcenizden sikayet edecek, yetersizliginizden dem vuracak olsaniz, hemen "it's better than my ..." lafini yapistirirlar. o bosluga, bazen Turkish gelir, bazen Spanish, French, Portugese, Arabic filan. Her kime hitab ediyolarsa, o anda, onun anadili gelir o bosluga yani.

Lafin basina geri donecek olursak, usage cok onemli sevgili hocalarim. Kullanilis yani. Kelimenin hangi baglamda nasil kullanilacagi ve nasil anlam degistirdigi. Bu cok uzmanlik isteyen bir beceri iste! Ornek, TOMER'de Turkce ogrenmis sevimli bir yabanci kiz dusunelim. Bu kiza, "yanagini sikmak" ve "topuguna sikmak" kavramlarindaki sikmak kelimelerinin farklarini nasil izah edersiniz? Yasar Nuri Ozturk'ten araklamak istedigim mukemmel bir usage ornegi var: Kalp ve yurek kelimeleri esanlamli di mi? Ya kalpsiz ve yureksiz kelimeleri???

Buna benzer cok guzel ornekler gelir arada sirada aklima... simdilik bunnarnan yetinelim.

usage'in bir adim otesinde, idiomatic usage and slang var.

yani deyimlerle konusma ve argo. simdi argo, neredeyse aylarla olculebilecek bir suratte degisen, ve seksen cesit "alt kultur"un kendine ozgu olusturdugu bir konfor alani, bir iletisim kanali. tamamini kapsamak mumkun degil. anadili ingilizce olanlar icin bile mumkun degil. ama gunluk hayatta kullanilan oyle kelimeler ve deyimler var ki, onlar artik argoluktan cikmis, yavastan yavastan dilin "asli" unsurlari haline gelmeye baslamis. onlari bilmek ve "cuk oturacak" sekilde kullanmak, deyimleri de tasi gedigine oturtacak sekilde kullanabilmek, yabanci dil ogrenmedeki en ileri asamalardan biri. TOMER'de Turkce ogrenen sevimli kizimiza, "tasi gedigine oturtma" lafini kolay annatabilir misiniz? o hissi yakalayabilir mi? anlatsaniz bile, yakin bir gelecekte, bu deyimi kendiliginden ve tam yerinde kullanabilir mi?

TOEFL konusuna da deginecektim.

TOEFL'in bir kriter oldugunu soylemis bazi dostlar. Ben o fikirde diilim. Eski puanlama usulune gore, TOEFL esdegerinden 550 puan almistim. Texas Tech 590, Harvard 600 puan istiyordu. Harvard'dan daha yuksek isteyen bir yer de yoktu. Keza TUS'un ingilizcesinden ve ceviri sinavlarindan bi kac defa full cekmisligim, KPDS'den de 92 almisligim vardi. Ama ne oldu? ABD'ye gelince yerlerde surundum, 10 seneden sonra hala da surunmeye ve kendimi amele gibi hissetmeye devam ediyorum.

Birazdan, Manhattan'a gidip, TOEFL'dan bu sene 110 cekmis bi abimizle bulusacam ve Ingilizce konusunda nasil sictigini gozlerimle gorecem ve kulaklarimla duyacam. Cunku ABD'ye ilk gelisi. Ilk cevabimda dedigim gibi: Ak got, kara got, tam manasiyla, ABD'deki isyerinde ve gunluk hayatta belli oluyor.

Benim su anda calistigim isyerinde, 4 ABD'li is arkadasim var. Bir de ABD'ye 4 yasinda gelmis bir arkadasim var. Bunlardan, dogma buyume Brooklynli ve universite mezunu olan arkadasi bi gorseniz, kendinizi Robert De Niro filmi seyrediyomus zannedersiniz. Mukemmel bir Brooklyn aksaniyla konusuyor. Iste bu arkadas, gecenlerde beni "The king of emails" ilan etti. Birine bir sey yazmak istediginde, bana soruyor. Baska bi tanesi gelip, sunu nasil yazarim, nasil derim diye bana soruyor. Durun, hemen atarlanmayin, birazdan annatacam durumu...

Ben hic bi tanesinin yazdigi emaili begenmiyorum. Anlatmak istenen seyi tam olarak ifade edemiyolar. Simdi ben Ingilizce biliyo mu oluyorum? Ehh, ekmek parami kazanacak kadar! Vaziyeti idare edecek kadar. is konusmaya gelince, kendimi onlarin yaninda bayaa bi ezik hissediyorum. Tabii ki, bende akicilik, kelime haznesi, gramer, telaffuz filan onlara gore yerlerde surunuyor ama asil yerlerde surunen, idiomatic usage ve slang. Bi de tabii, KODLAR!

Deyeceksiniz ki, nedir bu kod konusu?

TOMER'de Turkce ogrenmis sevimli kizimiz sokakta birinin, baska birine, "Seni tokat manyagi yaparim!" dedigini duysa, bu sozun kaynagini ve aslinda hangi soze gondermede bulundugunu annayabilir mi? Yani lisan ogrenmek, sadece gramer, telaffuz, kelime haznesi, hatta deyimler, usage ve argo ile bitmiyor. O kodlari da ogrenmek ve anlamak zorunda kaliyosunuz. Zaten cogunu da annayamadiginiz icin, bel bel bakiyosunuz. Siz aralarina girmediginiz zaman, o 3 Amerikali, ya da 4 Amerikali, firsattan istifade, mukemmel geyik ceviriyolar. Konusmaya siz de dalmaya kalkarsaniz, o geyigin sahiciligi bozuluyor, gazi kaciyor. Sirf o geyigin tadi kacmasin diye, siz de uzaktan onlari dinliyor, kulak kabartiyosunuz neler kacirdiginiza...

Dun bunnardan biri, dun bana "it's gonna be a breeze to me" dedi. Assaa yukari tahmin ettim konusmanin baglamindan ama ogrenmek icin ne demek istedigini sordum.

Kutsal bilgi kaynagimizdaki

eksisozluk.com

anlamini kastediyormus. Buradan suser phanaxa selam olsun. Daha da dumani ustunde bi entry!

Mesela,Home run guzel bi ornek sevgili hocalarim. Bilmiyodum abi, naapiyim? Cahilim iste! Herif home run, home run diyo, meger futboldaki golun beyzboldaki karsiligiymis. Ucuz ayakkabi bulmus ona home run diyo herif. Ben de mal mal bakiyorum suratina, o kadar ucuza ayakkabi buldum ki, eve kadar kosacam mi demek istiyo acaba? gibi dusunceler geciyo kafamdan. Home run'in ne oldugunu sordum. Ne kastettigini anlayinca, vaziyeti idare edebilmek icun, haaa, slam dunk gibi bisey, desene! dedim, "slam dunk"i o anlamda kullanmama cok sevindi.

Gunluk hayatta buna benzer onlarca durumla yani kulturel kodla karsilasiyosunuz. Kuvvetle tahmin ediyorum ki, TOEFL'dan baba puan cekmis olan abimiz, iste bu yuzden cuvallayacak. TOEFL tek kriter degil.

Usage dedik, idiomatic usage dedik, slang dedik, kulturel kodlar dedik, gelelim article ve preposition konusuna.

Saint Joseph'te Fransizca ogrenmis sevgili bir dostum, bir gun bana soyle demisti: "Lisani unutmaya ilk olarak prepositionlardan basliyosun."

Su on, in, at, beneath, under, underneath, behind, front gibi yer tarif eden kelimelerin gramerdeki adi her neyse, onlari hatasiz kullanmak bayaa bi zaman aliyo. bi de article'lari hatasiz kullanmak.

Psikolojide ve psikiyatrideki frustration kavramini ele alalim. Eger uluslararasi bir toplantida, ahalinin gozu onunde, is ortaminizda, sokakta, ise dair veya gunluk hayata dair telefon konusmalarinizda, gazete okur, televizyon seyreder, sarki dinler, muzikal dinlerken, frustration hissine kapilmiyosaniz, o dili artik ogreniyorsunuz demektir. bi seyleri ifade etmek istiyor, birinle cata cat fikir munakasasina girmek istiyor ve cok iyi bildiginiz veya cok hakli oldugunuz bir konuda eline vermek istiyosaniz, ama konusmanin sonunda iciniz hala sis olarak kaliyosaniz, daha gitmeniz gereken cok yol, yemeniz gereken cok firin ekmek var demektir.


Ulan ne ezikmisim be!
0
compadrito
(17.08.13)
compadrito'nun entry'si uzerine bir iki sey karalamak istedim.

türkiye'de ingilizce'yi belirli bir seviyenin üzerinde konuşanlar ve pek iyi konuşamayanlar/kendilerini gelistirme çabası içinde olanların arasında anlamsız bir savaş vardır. ingilizce bilenler icin dil bir namus gibidir, altini pek kabul etmezler. bu konuda biraz daha rahat olmakta fayda var :)

kendi dil öğrenme hikayemden kısaca bahsedeyim, daha ilkokuldayken (80ler, 90'larin basi) ingilizce öğrenmek bir gereklilik olmuştu beni için. babam kaptandı, yurt disindan getirdigi her halt ingilizceydi. bilgisayarin kitapçığı, şusu busu..zaten senede bir kaç kez görüuyordum babamı ona da soramıyordum, sozlukten suradan buradan cat pat her kelimeyi cevirerek bir seyler yapmaya calistim kendi kafamdan.

ortaokul'da turkiye'nin ingilizce konusunda zamaninin iyi okullarindan birinde temeli az cok soktukten sonra (derslerim not olarak pek parlak degildi) ogrenimim hiz kazandi, o zamanlar sirf iceriginin kalitesini kesfettigimden cnn'in, bbc'nin teletext'ini okuyordum, sozluk'e ihtiyac duymadim o gunden sonra. 10 kelimeden 5'ini anlamasam da cumleyi anliyordum. sonra internet geldi, the nyt, cnn...aman tanrim, maden!

yine hizli ileri saralim, 20'li yaslarima geldigimde okudugumu anlama, ozellikle de konusma alanlarinda cok iyi bir noktaya geldim. abd'ye gitmeye karar verdigimde dil zaten oturmustu diyebilirim. adapte olmakta hic gucluk cekmedim. orasi zaten tam bir madendi benim icin, periyodik yayinlar, dergiler, kutuphane duzenleri..oradaki yabancılara ingilizce ders veriyordum harcligimi cikarmak icin, bazan ogrenciler kendi dersleri ile ilgili makaleler getiriyordu onları bile meraktan okuyordum. atm'lerin tarihini bile siralayabilirim :)bir noktadan sonra hali ile ülkede yaptığım iş başvurularına seviye olarak native yazacak, hatta native'in de ötesinde iletişimi artı bir varlık olarak sunacak duruma geldim (burada okuduklarimin cok faydasi olmustur, dili native konuşan ülke vatandaşları da türkiye de olduğu gibi belirli bir kelime grubunun dışına pek çıkmıyorlar) . abd'de uzun yillar gecirdikten sonra is icin avrupa'ya döndüm ve aman tanrım, burada cogu kisinin ingilizcesi turkiye'den cok daha geri seviyede ama sorsan herkes advanced, herkes native. turkiye'ye ozgu bir durum degilmis bunu anladim.

özetlemek gerekirse, ne zaman dili tamamen öğrenmiş oldum bilmiyorum. yeteneğim var mıydı onu da bilmiyorum çünkü şu an bulunduğum ülkenin dilini öğrenmek için pek bir itici güç yok içimde, zor da geliyor. ingilizce öğrenmek kendiliğinden gelişen bir zorunluluktu çünkü ilgi duyduğum her şey o dildeydi.

hayatım boyunca yabancı dilimin sorgulandığı tek mecra türkiye, veya daha spesifik olarak eksi sozluk olmustur. sonuna smiley ekledigim bir espri sonrasi "hayirrr yanlissin!, ben ingilizce ogretmeniyim cv'mi gondereyim de gor!" tarzi onlarca mesaj almistim. hepsine "peki haklisiniz" duzleminde verdigim cevaplar da tatmin etmemis olsa gerek ki isi hakarete kadar goturmustu millet.

bir insan, ingilizce seviyesini kendi belirler. o nedenle gidip de şu şu şu şartları yerine getiren ingilizce biliyordur veya tersi maddeler sıralamayacağım. yine de illa ki zorlarsanız, bir gazetede okudugunu anlayan, ve iyi bir sekilde konusabilen biliyordur derim. çat pat anlayan ve kusursuz olmadığının farkında olan da, "bilecektir" derim. hic bir sey bilmeyen, konusamayan fakat "Biliyorum" diyene de "peki" derim.
0
kuja
(19.08.13)
(6)

max 28 bin tl ye hangi araba

egszsi
aklımda şimdilik 2005-2008 arası hatchback ford focus ya da opel astra var. önceliğim dizel olması, hatta şöyle iki örnek varhttp://www.arabam.com/ikinciel/ilan/detay/4497650http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-ilk-sahibinden-116-770-kmde-tas-gibi-dizel-focus-130396307/detay/bu iki ar
aklımda şimdilik 2005-2008 arası hatchback ford focus ya da opel astra var. önceliğim dizel olması, hatta şöyle iki örnek var

www.arabam.com
www.sahibinden.com

bu iki araba için fiyat uygun mudur?

ayrıca öncelikle izmir, daha sonra izmir çevresinde önerebileceğiniz, tanıdığınız, bildiğiniz, arabasını satmak isteyen var mıdır?
0
egszsi
(16.08.13)
bende o civarlarda araba bakıyorum fakat dizel 100-150k arası temiz bulmak neredeyse mümkün değil eğer sağlam bir tanıdıktan almazsanız çoğu dizeller 200k ve üstü oluyor bir de bunların km sini düşürüyorlar
0
mrthany
(16.08.13)
arkadaşım 25 binde hyundai accent dizel almıştı. km de 18 kuruş yakıyordu. yanılmıyorsam 23 bin tl ye aldı... 1.4 dü...
0
inanmazsan inanma
(16.08.13)
ben de o ilanını verdiğin focus'tan var. genel olarak memnunum. tek sorun direksiyonu biraz ağır. uzun yolda avantajlı oluyor ama şehir içinde yoruluyorum çevirmekten.
bir depo ile de 750-800 km kadar gidiyor. benzin fiyatlarını bilmediğim için şu kadar kuruş yakıyor diyemeyeceğim.

o astrayı da kullandım. forddan inince daha bir takır, tukur geldi araba. ama bu alışkanlık neticesidir büyük ihtimal.

arabayı iki sene önce 27'ye almıştım. hala aynı fiyatta olması hoşuma gitti vallahi.
0
bizatihizururi
(16.08.13)
İşine karışmak gibi olmayayım ancak açıktan git araba pazarlarını gez internet ilanı falan bunlar piyasa hakkında fikir verir ancak aldatıcı olur genellikle ayrıca deneyimlerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki internetteki fiyatların 2.ooo-3.000 aşağısını düşün

ben internette araba ararken arkadaşım antalya'da araba pazarında geziyordu. geçen yıl 2003 model peugeout 2006 dizel 127.000 km'de hasarsız ve dizel sun-rooflu aracı 14.000'e aldı..

bense hala bakıyorum. Kolay gelsin
0
clive
(16.08.13)
bence bir alt sınıf daha düşük km li araç alın.
astra 160bin de, gerçekten fazla bu. bunun yerine çok daha az kmli ve yeni corsa alabilirsiniz. masrafınız daha az olur, arabadan soğumazsınız.
0
ferishtah
(16.08.13)
saolun yorumlar için.. dizelden vazgeçip benzinli auris aldım.
0
🌸egszsi
(17.08.13)
(3)

teknoloji cahiline müzik seti önerisi

gios
müzik seti almayı kafaya takmış bulunmaktayım dostlar bi philips görüp 250 tl max fiyat biçtim kafamda. var mı tavsiyesi olan?
müzik seti almayı kafaya takmış bulunmaktayım dostlar bi philips görüp 250 tl max fiyat biçtim kafamda. var mı tavsiyesi olan?
0
gios
(16.08.13)
kaldı mı ya müzik seti alan. aux, ipod, iphone vs girişi docku vs olanlardan alın bari becne
0
rosencruz
(16.08.13)
(git:www.hepsiburada.com

Bu sete karşı samimi duygular besliyorum ve ciddi düşünüyorum göz at derim ama beni aşar diyorsan şuna da bakabilirsin

(git:www.hepsiburada.com )
0
clive
(16.08.13)
üstad zaten aux ipod girişi olmayan müzik seti yok ki o 15 yıl öncekilerden bahsetmiyorum :)

ilki fazla patron aynen ama 2.si iyi duruyor eline sağlık çok teşekkürler
0
🌸gios
(16.08.13)
(3)

paragraf

dengelisiz
tez yazarken bir paragrafta en az kaç cümle bulunması gerekiyordu?tesekkurler
tez yazarken bir paragrafta en az kaç cümle bulunması gerekiyordu?
tesekkurler
0
dengelisiz
(01.08.13)
tez yazarken böyle bir kural mı vardı?
0
clive
(01.08.13)
3
0
makineci
(01.08.13)
evet boyle bır kural var. ben de 3 gibi hatırlıyordum.
tesekkurler
0
🌸dengelisiz
(01.08.13)
(7)

çadır tatili

quotes
merhaba duyuru ahalisi.az para harcamak ve çok gezmek isteyen bir çift, 5-6 günlüğüne çadır tatili yapmaya karar vermişler. nereye gitsinler?
merhaba duyuru ahalisi.

az para harcamak ve çok gezmek isteyen bir çift, 5-6 günlüğüne çadır tatili yapmaya karar vermişler. nereye gitsinler?
0
quotes
(31.07.13)
assos kadırga koyu olabilir. kadırga koyunda gıdışım camping veya assoslubbeyaz da çadırda kalabilirsiniz.
0
hepiniz oleceksiniz
(31.07.13)
Antalya olimpos-çıralı hattı fena değildir

Ayrıca Fethiye'de de bir kaç yer vardı ancak şu an adı aklıma gelmiyor :( Ya da çadır tatilinden haz etmediğimdendir -ama siz gidin deneyim deneyimdir-
0
clive
(31.07.13)
Fethiye'ye geçen sene gittiğimizden yine gitmeyelim diyoruz. Vaktimiz kısıtlı olduğundan ve otobüs yolculuğu yapmamız gerektiğinden Ege'yi de aşmayalım diyoruz uzaklık açısından. Bir yerde tıkılıp kalmayalım, etrafta gezecek yer olsun da istiyoruz. Şimdi baktım epey şey istiyormuşuz ama böyle işte durum.
0
🌸quotes
(31.07.13)
muğla - akyaka ya da kuşadası merkez.

muğla daha ilkel bir hayat, daha ucuz, orman var, huzur dolu.

kuşadası - havuzlu bir kamp alanı, orman yok.


akyaka iyidir.
0
adriana go go go diyen adam
(31.07.13)
çanakkale kabatepe orman kampı. gökçeada ve bozcaada'yı da gezebilirsiniz buraya giderseniz.
muğla akyaka orman kampı da güzel. tam olarak ne aradığınıza bağlı aslında. sorunuz olursa cevaplayabilirim, kampların ikisinde de kaldım.
0
strangerinhere
(31.07.13)
kaş-kaş camping
datça-aktur
bozcaada- ada camping
0
i like dance and i like romance
(31.07.13)
antalya - fethiye arasındaki tarihi likya yolunu yapsınlar.Tamamını bitiremeyebilirler. Zaten etap etap.istediklerini yapabilirler.
0
weiqi
(31.07.13)
(3)

steam download

sparkle kiddle
steam den bir patch iniyor. şimdi bilgisayar kapanınca gitti mi bu? pause'yapabiliyoruz ama bilgisayar kapanınca yemiyor mu?ne yapıcam pause' yapıp sonra steam i kapatıcam sonra bilgisayarı. ve açtığımda devam edecek? kesin bilgi mi? 200 mb için gigabyte ları yakmayalım.
steam den bir patch iniyor. şimdi bilgisayar kapanınca gitti mi bu?

pause'yapabiliyoruz ama bilgisayar kapanınca yemiyor mu?

ne yapıcam pause' yapıp sonra steam i kapatıcam sonra bilgisayarı. ve açtığımda devam edecek? kesin bilgi mi? 200 mb için gigabyte ları yakmayalım.
0
sparkle kiddle
(30.07.13)
devam etmesi lazım tekrar açınca
0
rotten head
(30.07.13)
devam eder sıkıntı yok
0
clive
(30.07.13)
devam eder
0
RaZeus
(30.07.13)
(2)

Kaliteli Poster Nerden alabilirim?

april12th
Ressamların eserlerinin posterlerini almak istiyorum ama bu sokakta satılanların falan baskısı kötü geliyor. renkler kötü veya koyu basılmış denk geldi hep.
Ressamların eserlerinin posterlerini almak istiyorum ama bu sokakta satılanların falan baskısı kötü geliyor. renkler kötü veya koyu basılmış denk geldi hep.
0
april12th
(30.07.13)
soruya ek yapayım, özellikle miro tabloları nasıl bulunabilir, nereden bulunabilir. özellikle internetten.
0
gurur
(30.07.13)
(git:www.allposters.com.tr)

Türkiye'de bu var gibi ancak aldığı eleştiriler de cabası
0
clive
(30.07.13)
(2)

Müzik çalar

clive
Herkese merhabaGerçi artık zamanı geçtiği-demode olmaya başladığı söylense de benim takıntım gibi bir şey bu:Opera-klasik müzik çalmak için müzik seti -ama böyle amfili basslı falan tarz değil- almayı düşünüyorum marka-model- ya da donanım önerisinde bulunacak kimseler var mı acep?Yardımcı olurlars
Herkese merhaba

Gerçi artık zamanı geçtiği-demode olmaya başladığı söylense de benim takıntım gibi bir şey bu:

Opera-klasik müzik çalmak için müzik seti -ama böyle amfili basslı falan tarz değil- almayı düşünüyorum marka-model- ya da donanım önerisinde bulunacak kimseler var mı acep?

Yardımcı olurlarsa çok makbule geçer

Teşekkürler
0
clive
(28.07.13)
"amfili basslı falan tarz" derken ne demek istediniz? ayrıca hi-fi mi istiyorsunuz? ben anlamadım açıkçası. ayrıca neden modası geçsin ki. ben geçen yamaha'nın analog amfisini gördüm. o zaman param yoktu almadım. kafama edeyim...
0
ben smyrna
(28.07.13)
(git:www.hepsiburada.com

şu bayağı bayağı hoşuma gitti

bu tarz arıyorum açıkçası
0
🌸clive
(29.07.13)
(36)

evlilik sorusu / sorunu

facebook
Şu sıralar aileden baskı görüyorum, evlen diyeaskerlik tamam, ortalamanın üzerinde bir maaş, güzel bir kariyer var.. Bunlara dayanarak sırada evlilik var diyorlar, ama bırakın sevmeyi hoşlandığım kız bile yok, onlar istiyor diye tanımadığım biriyle de evlenemem.. Arkadaş çevremde bırakın sevgilisi
Şu sıralar aileden baskı görüyorum, evlen diye
askerlik tamam, ortalamanın üzerinde bir maaş, güzel bir kariyer var..
Bunlara dayanarak sırada evlilik var diyorlar, ama bırakın sevmeyi hoşlandığım kız bile yok, onlar istiyor diye tanımadığım biriyle de evlenemem..
Arkadaş çevremde bırakın sevgilisi olmayan, evlenmeyen kalmadı nerdeyse.. Onların çocuklarını görünce bende istiyorum ama ne karamsarlık var işte bende.. Sanki hazır değilmişim gibi hissediyorum, ama hazırım :)

Ne yapsam? sizde baskı gördünüz mü, nasıl atlattınız ?

28, er kişiyim
0
facebook
(27.07.13)
erkek kısmısı için 35 den öncesi erkendir
0
halanne
(27.07.13)
senin tutumuna bağlı,evlen dedikleri zaman onlara sana karışmamaları gerektiğini söyle.sessiz kalırsan devam ederler.
0
rock n roll
(27.07.13)
geçen sene 2-3 sene sonra evlenirim dedim, geçiştirmek için, önümüzdeki yıl 2. yıl oluyor.. bu kadar çabuk geleceğini düşünmemiştim :)
0
🌸facebook
(27.07.13)
"...bırakın sevmeyi hoşlandığım kız bile yok, onlar istiyor diye tanımadığım biriyle de evlenemem" kısmını onlara güzel bi dille anlat ve gönlünün bir güzele konmasını bekleyin =)
0
bxgx
(27.07.13)
evlenmiyorum kardeşim de :)
0
rock n roll
(27.07.13)
benlen evlen iste, kismetsizin tekiyim ben de.. düsün bu teklifimi
0
sedef
(27.07.13)
bu arada o baski yapan aile ne güzel ailedir. senin deliler gibi sikismeni istiyorlar, orgazmini senden cok düsünüyorlar :((( bende baski bile yok yane
0
sedef
(27.07.13)
sedef facebookun hayatını karartma. sen divitle evlen. cocuk porno ızlemekten helak oldu...
0
sen uyurken
(27.07.13)
kafana gore takil yaa bosver ne diyolarsa desinler.
0
chavezding
(27.07.13)
türk insanı ömrünü birilerini evlendirmeye adamıştır.yapacak bişey yok.
0
rock n roll
(27.07.13)
@bxgx şu sıralar sevgilim, platonik olarak sevdiğim, şu kız güzelmiş diye dikkatimi çeken kız yok, hani bizimkilere bekleyin bu yoldayım diyecek bir durum yok. Onlar bulursa (görücü usulü) tanımadığım biriyle onlar istiyor diye evlenmem söz konusu değil

@divit 2. ve 3. maddeyi sorun etmezler, ama 1. maddeyi ben kabul ettiğim anda bittiğimin resmidir, öyle bir açığımı yakalarsalar affetmezler :)

@rock n roll evlenmeyeceğim demedim de, erteleme yolunu seçiyorum şimdilik, aslında bir çocuğum olsun isterim..

@sedef, benim yaşıma gelince senin ailende baskı yapar, kısmetin açılır seninde
0
🌸facebook
(27.07.13)
bu devirde çocuk mu yapılır :(
0
rock n roll
(27.07.13)
Şimdi onları çok suçlama, yaptıkları yanlış ama onlar da böyle görmüş.
Sakın baskı yüzünden veya bütün arkadaşlarım evlendi ben kaldım diye evlenme. Sonra mutsuz olursun. Sevdiğin bi insanlar yuva kurmak güzel ama yalnız olmamak için, sırf evlenmiş olmak için evlenmek sağlıklı değil.
Sen onlara durumu böyle anlat, baskı yüzünden evlenip sonra mutsuz olup ancak aanne babası üzülmesin diye mutsuzluğunu saklayan insanlardan bahset.
Evlenmeyi ve yuva kurmayı senin de istediğini ancak zamanı gelince ve doğru hissettiğinde yapacağını, doğru insanı bulmayı çok istediğini hatta sabırsızlandığını falan söyle. Senin de bu fikre sıcak baktığını görünce çok baskı yapmaya gerek duymazlar.
Ayrıca şu an biri olmayabilir ama nerden biiyorsun belki de yarın tanışıcaksın o kişiyle ve aşık olacaksın.. hayatta nerden ne çıkacağı belli olmaz, kısmet meselesi.
0
innerbliss
(27.07.13)
ben 85 dogumluyum zati. ama kismetsiz talihsiz bir disiyim, naparsin cirkin degiliz.. bence biz evlenmeli ve sekse doymaliyiz facebook.
0
sedef
(27.07.13)
ben de 28 im ve bakireyim yani bu yasima kadar namusumla geldim. sanirim sen de patlak istemiosundur ???
0
sedef
(27.07.13)
@innerbliss dediklerinde haklısın, doğru kişi beklemekten başka çare yok gibi

@sedef hayatımı karartmazsın değil mi 'sen uyurken'in dediği gibi :)
0
🌸facebook
(27.07.13)
facebook, 28 im ve bakireyim diyorum !?? cok renkli bir cinsel hayatimiz olacagina emin olabilirsin :)) ve uzmanlar ne diyor, hayatta mutlu olmak cinsellikten gecer kipss
0
sedef
(27.07.13)
@Cesario sperm kalitesi düşer mi, öyle bir şey mi var ? bak şimdi fikrim değişiyor.. kalitesi düşünce ne olur ki ? korkuttun beni ya, o spermlerden çok zeki bir bebekler var :)

@sedef, çok iddialısın sen ya renklendirme konusunda
0
🌸facebook
(27.07.13)
sirf evlenmek icin mutsuz olacagim biriyle evlenip bosanmami mi tercih edersiniz diye sor? bu isler kader, kismet.
0
me23
(27.07.13)
boşanmak için evlenmem zaten..

anne babanın mutluluğu / benim mutluluğum
şu oranı tam tutturabilsem aslında iyi olacak
0
🌸facebook
(27.07.13)
aşık olmadan evlenme. pişman olursun.
aşk olmasa bile sevdiğin hoşlandığın iyi anlaştığın biri olsun.
ayrıca bir erkek için 28 oldukça erken bir yaş. acele etme.
0
bir nick var benden iceri
(27.07.13)
şimdi üniversiteden bi arkadaşımın daha nişanlandığı haberini aldım :(
0
🌸facebook
(28.07.13)
Buldukları kızlarla tanışmayı deneyebilirsin bence.Belli mi olur,belki annenin bulduğu kız sana göre çıkar?

Sonuçta o adaylarla tanışmak ve sonunun evliliğe gitmesi seni görücü usülü evlendi yapmaz ki.
0
damba
(28.07.13)
sedef ne pissin be insanı evlilikten soğutursun. laflara bak...bakireyim namusumla geldim, sikiş, orgazm bilmem ne...tanımadığın kişiye az mesafeli ol.
0
yetkili birine benzeyen abi
(28.07.13)
Kıskandın mı yetkili
0
sedef
(28.07.13)
Facebook meslek ne merak ettim, mühendis misin
0
sedef
(28.07.13)
@damba nedendir bilmiyorum, bu şekilde evlenmeye ve tanışmaya ısınamadım, evleneceğim kızı ailem benden önce bilmemeli, ben karşılarına çıkıp bu kızla evlenmek istiyorum diyeceğim, onlar bu karar sürecini bilmemeli..

@sedef mühendis değilim..
0
🌸facebook
(28.07.13)
Arkadaş ortamın yok mu peki, bu işler ortamla alakalı biraz.. Yoksa bu yaştan sonra zor kaliteli birini bulmak
0
sedef
(28.07.13)
kaliteli birini bulmak zor mu ? Bak bu konuda ayrı düştük..
Mümkün derecede kaliteli-kalitesiz diye ayırmamaya çalışırım insanları
0
🌸facebook
(28.07.13)
niye kiskanayim ki seni zaten evde kalmissin.
0
yetkili birine benzeyen abi
(28.07.13)
evlilik amaç değil sonuçtur, içinizden gelmediği sürece evlenmeyiniz, kimsenin başını yakmayınız. evliliği belirli bir yaşa gelince gerçekleştirilmesi gereken bir zorunluluk olarak gören herkese, bıkmadan usanmadan evliliğin sadece bir tercih olduğunu anlatınız.

(içinizden gelse de yine de bir daha düşünün derim tabii.)
0
kül
(28.07.13)
evlilik bir tercih değil, evleneceğin kişiyi seçmek tercihtir.
Her halukarda evleneceğiz
0
🌸facebook
(29.07.13)
Selamlar

Er kişi 27 yaşında ve evlenmeye hiç niyeti yok. İstemediğini uygun dille anlat ve 35'den önce falan düşünme-topa girme derim

En azından ben öyle yapıyorum :)
0
clive
(29.07.13)
35 geç değil mi ya,
çocuk büyüteceksin nihayetinde, onunla oynamak için enerjin olsun
15inde olunca dede gözüyle bakmasın sana
0
🌸facebook
(29.07.13)
"Her halukarda evleneceğiz" ne demek yahu...Evlenmeyenleri silah zoruyla mı evlendiriyorlar. O da hayatın tüm kararları gibi bir tercihtir. Sadece partner seçme olayına kaldıysa zaten evlilik seçilmiştir. Sorduğunuz soruyla tutarsız bu yorum.
0
yetkili birine benzeyen abi
(31.07.13)
dostum ne kadar pişman olacağını tahmin bile edemezsin. bu baskıyla yılar da evlenirsen kafadan en az bi 5 sene pişmanlık ve muhtemel ayrılığı göze alabiliyon mu? aile baskısı o kadar mı büyük. bak dostum evlilik zor birini hem sevmen lazım ki bu anladığım kadarıyla şu an zor hem de o sevdiğin kişiyle arkadaş olman lazım ki bu çok çok daha zor. hayat karşına çıkarır gereken kişiyi kasma korkma baskılara da yılma.
0
semender
(31.07.13)
(2)

baloncuk içi boşlukları değiştirmek için gerekli olan program

clive
http://25.media.tumblr.com/tumblr_m03ek8KopZ1qet2m0o1_400.jpgşimdi sevgili dostlar. ekteki resim de görüldüğü üzere baloncuk içi boşlukları değiştirmek için gerekli olan program ya da yöntem nelerdir acaba?aynı şekilde çok popüler olan farklı kavramları bir arada, farklı renkler de yazıp duvar kağır
25.media.tumblr.com

şimdi sevgili dostlar. ekteki resim de görüldüğü üzere baloncuk içi boşlukları değiştirmek için gerekli olan program ya da yöntem nelerdir acaba?

aynı şekilde çok popüler olan farklı kavramları bir arada, farklı renkler de yazıp duvar kağırdı ya da benzer resimler yapma programı ya da yöntemi nedir/nelerdir acep?

şimdiden teşekkürler
0
clive
(24.06.13)
soyle bisi yapabilirsin, yada bos olan kesin vardir google'da.
www.quickmeme.com/make/caption/#id=228726602&name=Batman Slapping Robin
0
tonakai
(24.06.13)
teşekkürler oldukça işime yaradı :)
0
🌸clive
(24.06.13)
(2)

Fm 2013 Satın Alımı

clive
Sevgili ahali bir sorum olacakŞu an Steam'da FM 2013, 13 dolara satışta. Ne dersiniz? Alayım mı? Yorumlar oyun motorunun biraz abzürd çalıştığına dair yoğun eleştiri içeriyor. Oynayanlar bir el atarsa sevinirim...ps. sabahın 5'indeki derdime bak...
Sevgili ahali bir sorum olacak

Şu an Steam'da FM 2013, 13 dolara satışta. Ne dersiniz? Alayım mı? Yorumlar oyun motorunun biraz abzürd çalıştığına dair yoğun eleştiri içeriyor.

Oynayanlar bir el atarsa sevinirim...

ps. sabahın 5'indeki derdime bak...
0
clive
(26.05.13)
çok takan bir adamsan bazı şeyler her seride olduğu gibi deli edebiliyor ama bence al
0
d rose
(26.05.13)
teşekkürler :)
0
🌸clive
(26.05.13)
(4)

Ankara'da Tırnak Batması Tedavisi..

bihaber
Ankara'da tırnak batması tedavisi konusunda önerebileceğiniz doktor/hastane var mı?tırnak çektirmek dışında, ayak tırnağını yola sokacak her türlü müdahaleye açığım.
Ankara'da tırnak batması tedavisi konusunda önerebileceğiniz doktor/hastane var mı?

tırnak çektirmek dışında, ayak tırnağını yola sokacak her türlü müdahaleye açığım.
0
bihaber
(10.03.13)
öncelikli olarak geçmişler olsun...

şöyle bir prosedür uygularlar, herhangi bir tıp fakültesi ya da devlet hastanesinin ayak sağlığı bölümünden gün al -ki tavsiyem tıp fakülteleridir- kontorlünü yaptır.

Tırnağın durumuna göre batan kısmın çevresindeki etleri, kullanımla birlikte eriten bir merhem/sprey ya da krem verirler.. 10-15 gün içinde tırnak batan etten kurtulur eski haline döner

Eğer durum daha vahimse -ki benim başıma gelen bu durumdur- hafif bir lokal anestezi ile tırnağın batan kısmını etten çıkartıp etin üstüne koyarlar altına da tampon yaparlar. Yine tırnak kurtulur ancak bu 2 gün çok büyük ağrılar yapar. Sonrasında rahatlarsın..

Eğer durum çok çok kötü ise çekerler ama çekme işi en son yapılacak iştir ve hocalar pek tavsiye etmez...

Geçmiş olsun, sabır dilerim. Büyük bir ihtimal krem/sprey ile işi halledersin
0
clive
(10.03.13)
bende vardı o sorun. pedikür mü manikür mü işte ondan yaptırdım. geçti. iki üç ayda bir tekrar batıyor fakat sıkıntı olmuyor. artık kendi kendime yapıyorum hatta. hastanelerde yapılan ameliyatlarda da tekrar çıkma olasılığı varmış. ortopedi doktoru bana direkt "kadın kuaförüne git" dedi. bu kadar.
0
kablelvuku
(10.03.13)
teşekkür ederim cevaplar için
0
🌸bihaber
(16.03.13)
batan bölgeyi kesip tırnağın ete girmesine neden olan açıklığı dikiyorlar sonra tırnağı düz çıkması için pamuk koyuyorlar orası da kapanmış oluyor. tırnağınızı düz kestiğiniz ve ayakkabıya dikkat ettiğiniz sürece sorun olmayabiliyor. geçmiş olsun. özel hastanelerde hatta devlet hastanelerinde kısa bir sürede hallediyorlar.
0
sparkle kiddle
(16.03.13)
(10)

spartacus izleyenler, sezar hakkında bir şaşırdığım nokta bakın!!!!

Yigitabi
arkadaşlar, şimdi, dizide bize sezarı sarışın brad pitt çakması bir arkadaş koydular (kötülemiyorum rolünde iyi) doğrudur demi, bir de crasssuz koydular, yeşil gözlü psikopat... fakatşimdi google da caesar diye arattığımda bir kaç figür resmi geldi karşıma bakınız, linkleri veriyorum;https://encrypt
arkadaşlar, şimdi, dizide bize sezarı sarışın brad pitt çakması bir arkadaş koydular (kötülemiyorum rolünde iyi) doğrudur demi, bir de crasssuz koydular, yeşil gözlü psikopat...
fakatşimdi google da caesar diye arattığımda bir kaç figür resmi geldi karşıma bakınız, linkleri veriyorum;

encrypted-tbn0.gstatic.com

encrypted-tbn2.gstatic.com

encrypted-tbn2.gstatic.com


siz de caesar diye aratırsanız bunlara rastlayacaksınız google görsellerde...

abi şimdi benim kafamı karıştıran şu, bu görsellere bakarsanız, senelerce tasvir edilen tip, dizideki caesardan cok crassus a benzemiyor mu bence crassus u oynayan adam caesar a tip olarak daha çok benziyor ????


yoksa, caesar bir ünvanda , aslında bizim dizide izlediğimiz caesar crassus mu????
0
Yigitabi
(10.03.13)
dizinin kurgu olma ihtimali olabilir mi acaba ya da o dönem de sezarın kıbrıs açıklarında olma ihtimali :)
0
clive
(10.03.13)
ya, ben tarihçi değilim, tarih de araştırmadım açıkçası, az önce tesadüfen farkedince kafamda böyle bir soru işareti oluştu... yani heykeller resmen dizideki crasssus.. enteresan geldi... ters köşe mi olucaz acaba? ayrıca bitmesin dizi, umarım ters köşe olur dizi tamamen.4. sezon çekilir falan. gannicus birader hiç ölmesin mesela hep gülsün.
0
🌸Yigitabi
(10.03.13)
"aslında bizim dizide izlediğimiz caesar crassus mu" dediğin kısmı anlamadım ama şuna cevap vereyim, evet sezar bir ünvandır.
0
leni 09
(10.03.13)
o zaman bu heykellerin tipine bakarsak ve dizideki insanların tiplerine bakarsak, sen de mi brütüs diyen sezarın aslında dizideki crassus olduğunu anlayabiliriz?
0
🌸Yigitabi
(10.03.13)
şu konuda bir düzeltme yapmak isterim ki caesar bir ünvan değildir ta ki Ocatvian ya da diğer adıyla (imparatorluk adıyla) Augustus'a kadar, sonrasında imparatorluğu vrugulamak için kullanılmıştır. işi kotarabilecek wikipedia bilgisi:

en.wikipedia.org(title)
0
clive
(10.03.13)
@clive, senin verdiğin linkteki büst e bakarsak, o da dizideki crassus a benzemiyor mu? allah aşkına yahu, ben şizo muyum yoksa? ben mi benzetiyorum sadece? dizideki crassus bildiğin bu heykelciklere benziyor????
0
🌸Yigitabi
(10.03.13)
ekteki resim sezarın değil. crassus'un büstü.
0
justinial
(10.03.13)
sezaryenle doğduğu için sezar deniyor ona. asıl adı gaius juilius'dur. tipi dediğin gibi benzemiyor, daha kemerli burnu var ve bildiğin esmer biridir. roma dizisindeki sezarı canlandıran adam çok benziyor kendisine images4.fanpop.com
0
cekilmis gayfe
(10.03.13)
benim bildiğim, "sezar" bulunduğu konum yani birden fazla sezar var aslında. devlet yöneticilerine sezar deniyor. bizim bildiğimiz ise gaius julius yani temmuz ayına adını veren (july) soyundan gelen sezar. bir de agustuslar var ağustos ayına adını verenler ama onlardan bir sezar çıktı mı bilmiyorum.

bu total war oyunu zamanında bi ara araştırmış ve bu bilgiyi edinmiştim. kaynaklarımın yalancısıyım.
0
zlatan1937
(10.03.13)
hatta rome dizisinde "yeni sezar" diye bir ifade geçiyordu.
0
zlatan1937
(10.03.13)
(3)

şu saatte

Kamyoncunun vitesi
tv de izlenebilecek güzel bişey var mı ?
tv de izlenebilecek güzel bişey var mı ?
0
Kamyoncunun vitesi
(10.03.13)
tarihin arka odası.
0
kakao
(10.03.13)
Lethe
(10.03.13)
sky'da akustikhane var jehan barbur konuk güzel olabilir
0
clive
(10.03.13)
(3)

amazon.co.uk

periphery
kitap sipariş edebiliyor muyuz buradan?
kitap sipariş edebiliyor muyuz buradan?
0
periphery
(10.03.13)
elbette ancak ve ancak amerika ve almanya merkezli amazonlara da bak derim zira aynı kitap pahalı farklı fiyatlarda olabiliyor ve genelde birleşik krallıkta daha pahalı
0
clive
(10.03.13)
bilmem amerika'dan sipariş edersek şiping çok tutar diye şeyetmiştim. nasıl oluyor o durumlar?
0
🌸periphery
(10.03.13)
karşılaştır abdnin şipingi fazla ama kitabı ucuz yok ingilterde ben genellikle karşılaştırıyorum ve toplu bir alım yapacaksam ve zamanım varsa abd'yi tercih ediyorum dolar paund-euro'ya göre daha ucuz
0
clive
(10.03.13)
(6)

Esinleyici Lider

dogabey
örneği verebilirmisiniz , makale yazacağım da. teşekkürler
örneği verebilirmisiniz , makale yazacağım da. teşekkürler
0
dogabey
(29.11.12)
dalay lama. esinleyici ne yaa inspirational mı? :)
0
kediebesi
(29.11.12)
Ufo kardeş. Fanları müthiş. Alanında da lider.
0
4dr4melech
(29.11.12)
isimler üzerinden değilde max weber, gustave le bon, Freud ve canetti okuyup karıştırırsan daha net cevaplar alablirsin...
0
clive
(29.11.12)
bana aslında isim lazım, mesela atatürk gibi , che guevera gibi
0
🌸dogabey
(29.11.12)
İsim vermiş işte adamlar, neye benziyor abi onlar zamire mi?
0
4dr4melech
(29.11.12)
14. yani şimdiki dalay lama nın ismi tenzin gyatso işine yararsa :D
0
kediebesi
(29.11.12)
(10)

1 ay sigara içtim, oluşan ciğer ağrısı?

aguilas negras
yaş 20. küçükken astımım vardı. arada bir hastaneye gidiyodum oksijen tüpü bağlıyolardı. 4 sene önce 1 tane sigara içtim 4-5 gün sonra şiddetli ciğer ağrısından hastaneye yattım, zatürre olmuşum.5 hafta önce bir şeye kafam attı. ilk 2 hafta 1 paket sigara içtim, hoşuma gitti biraz daha devam ediyim
yaş 20. küçükken astımım vardı. arada bir hastaneye gidiyodum oksijen tüpü bağlıyolardı. 4 sene önce 1 tane sigara içtim 4-5 gün sonra şiddetli ciğer ağrısından hastaneye yattım, zatürre olmuşum.
5 hafta önce bir şeye kafam attı. ilk 2 hafta 1 paket sigara içtim, hoşuma gitti biraz daha devam ediyim dedim. sonra da 2 haftada 2 paket içtim. 8 gündür içmiyorum. Birkaç gündür ciğer ağrısı var ve ciğerimde daralma falan hissediyorum. acı var biraz, hafif batma falan. nedendir? ne yapmam lazım? korkmaya başlıyorum yavaş yavaş. yardım edin lütfen. çok teşekkürler.
sigaramın değerleri: (zifir=8 mg nikotin=0,5mg karbon monoksit=9 mg)
0
aguilas negras
(24.11.12)
1 aydan bişey olmaz...psikolojiktir o
0
soljenitsin
(24.11.12)
1 ay sigara ağızda yaralar ve boğaz ağrısı yapar ama dediğin ciddiyette bir şeyler yapacağını düşünmüyorum. Olabilir de tabii bilemeyiz.

sigaradan uzak dur kesinlikle.
0
1 saat bende 50 dolar
(24.11.12)
içmemen için daha net bir uyarı veremezdi herhalde vücudun. içtikçe daha kötü olacak belli ki. bırak.
0
sen git ben geliyorum
(24.11.12)
kaşınıyorsun genç.
0
efrasiyab87
(24.11.12)
1 ay içmekten bi şey olmaz. yeni başladığın için psikolojik olarak ölücem galiba ciğerim de hafiften ağrıyor sanrıları oluşmuştur. 25 sene günde 2 paket içersen ve şanssızsan koah olabilirsin 35 sene günde 2 paket içersen ve şanssızsan akciğer kanseri olabilirsin.
0
durdenist
(24.11.12)
içmeye devam et, kalp krizinden sonra geçer.
0
ne olsun ne olsun
(24.11.12)
geceleri yatış pozisyonunu değiştir!

sağ ya da sola yani ciğerlerine baskı yapacak şekilde değilde sırt üstü ya da yüz üstü yatmayı dene!

ve en önemlisi doktora git!

ve ve son olarak yaş daha yirmi (rakamla 20) allah akıl fikir versin bırak sigarayı!
0
clive
(24.11.12)
çok sağolun dostlar. öyle günde 3-4 defa çay ve kahveyle falan içmeyi düşünüyodum da bilmiyorum ya, sanırım içmesem daha iyi olacak. 17 yaşında bacağımda tümör çıkmış olması da sanırım kansere yatkın olduğumu falan gösteriyor...
0
🌸aguilas negras
(24.11.12)
yukarıdaki cevaplar normal insanlar için verilmiş.siz astımlısınız. astım hayat boyu sizi takip eder.buna rağmen sigara içmeye devam mı ediyorsunuz? lütfen dikkat edin.
0
garnet
(24.11.12)
bir an önce göğüs hastalıkları hastanesinde muayene ol. pnomotoraks olma ihtimalin var anlattıklarına göre.
0
solo
(24.11.12)
(17)

Ağlatacak film istiyorum.

iamtitanium
Öyle filmler önerin ki ağlamalara doyamayayım.
Öyle filmler önerin ki ağlamalara doyamayayım.
0
iamtitanium
(17.11.12)
camino
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(17.11.12)
sophie s choice
0
lambada
(17.11.12)
hiç ağlamayan duygusuz adamları bile ağlatabilen tek film olan a moment to remember'ı şiddetle öneriyorum.

(bkz: a moment to remember)
0
guest
(17.11.12)
mary and max
0
vexations
(17.11.12)
offf offf

(bkz: hable con ella )- (bkz: konuş onunla) almodovar abiden bir başyapıt...

yine aynı yönetmenden:

(bkz: todo sobre mi madre)- (bkz: annem hakkında her şey)

yönetmen zaten on numara.

konu olarak;

ilki aşk, dostluk, müzik, bale, sanat.

ikincisi; annelik, hayat mücadelesi, travestiler.

ağlamak garanti.

iyi film dersen al sana iki iyi film...
0
hiçbirşeyyok
(17.11.12)
hable con ella +1

geçen sene benim de ağlamaya ihtiyacım olduğu bir dönemde karşıma çıkmıştı. iyi gelmişti..
0
necat
(17.11.12)
The help
0
Godless
(17.11.12)
sad movie

farklı hikayeler var içinde, güney kore yapımı.
0
dahinnotha
(17.11.12)
grave of the fireflies.
0
lolita
(17.11.12)
türk filmlerini tercih etmelisin belki de.

örn: vesikalı yarim, canım kardeşim, azap, dönüş.
0
linuswithnoblankets
(17.11.12)
i am sam :(
0
anyelios
(18.11.12)
A moment to remember
0
söylemez
(18.11.12)
(bkz: once ) ı unutmusum...
0
hiçbirşeyyok
(18.11.12)
(bkz: precious)
yalniz gozyaslariyla birlikte bunaltilara da hazirlikli ol..
0
oinone
(21.11.12)
eğer daha önce ağladıysan ve vıcık vıcık sahneler etkileyici müziklerle ağlamak istemiyorsan..

al bakalım!

zeki demirkubuz

masumiyet

kader
0
clive
(21.11.12)
My Sister's Keeper izlemelisin
0
neda22
(23.11.12)
dancer in the dark www.imdb.com
0
old possum
(23.11.12)
(23)

Öğrenci asistan ilişkisi üzerine bir soru?

ekaterina
merhaba, yeni asistan oldum ben ilk defa vizelere giriyorum gözetmen olarak, bugün bir sınavda 3 öğrenci dikkatimi çekti, ortadaki sürekli arkaya bakıyor arkadaki kendisine bakıyor, biraz olur öyle dedimse de abarttıkça abarttılar, ha bir yandan da öndekiyle konuşuyordu, öndekini bir ön sıraya aldım
merhaba, yeni asistan oldum ben ilk defa vizelere giriyorum gözetmen olarak, bugün bir sınavda 3 öğrenci dikkatimi çekti, ortadaki sürekli arkaya bakıyor arkadaki kendisine bakıyor, biraz olur öyle dedimse de abarttıkça abarttılar, ha bir yandan da öndekiyle konuşuyordu, öndekini bir ön sıraya aldım, daha sonra bi yarım saat falan geçti ama ne zaman bi öğrenci soru sorayım dese arkamı dönsem, bi dönüyorum tamamen arkaya dönmüş, beni görünce hemen geri dönüyor gibi yapsa da göz arkada en son şöyle gelişti;

-ben: sen de buraya gelir misin? (herhangi bi yer)
- bir öne geçeyim o zaman (az önce konuştuğu öğrencinin arkası)
-ben: hayır az önce de onunla konuşuyordun buraya gel
-allah allah emin misin gördün mü?

şimdi benim umrum değil istiyorsa hepsinin kağıdı aynı olsun fekat hocası enteresan derslerden birisi bu, adam çat çut sınıfa girip çıkıyor, hoca bile girdiğinde bunlara dikkat et dedi farketti. bi de yaşım büyük olmadığından (bazılarından küçüğüm) takmıyorlar beni, napim lan ben topuklu giyip tak tak dolaşim mi napim. siz napıyorsunuz ya da?
0
ekaterina
(06.11.12)
hiç ses etme. kağıdı teslim ettiğinde işaret koy.
0
1 saat bende 50 dolar
(06.11.12)
Askerler için derler ama öğrenciler için de geçerlidir bu laf;
"Öğrenci yarrak ruhludur başını okşarsan sana diklenir" vur kafasına pezevenklerin, otoriteni kur.
0
lpgli tosbaga
(06.11.12)
ya işte onu yapmak istemiyorum, hoca dedi kopyadan yakalarsan direk beni ara, bu sene kalacak gelecek sene de kalacak ondan sonraki sene düşünürüz nasip dedi, yazık lan.
0
🌸ekaterina
(06.11.12)
saygısız şimarık tiplerse tavrını koy hocaya bildirmesen de. yani saklayarak çekmeye çalışıyorlarsa çok bir problem yok ama gözüne soka soka seni saymadıklarını göstermeleri biraz ayıp olur bence
0
nıç
(06.11.12)
kağıda işaret +1
0
goldentitan
(06.11.12)
öğrenci asistanlık konusunda pek bilgim olmasa da ast üst ilişkisi olarak, sert olmak önemli. yani "sen kalk buraya geç" derken sesteki o otoriteyi hissettirebilmeniz lazım. elbette yüzsüzler çıkacaktır, o durumda da yaptırım gücünüz dahilinde işlem yapmanız gerekli diye düşünüyorum.
0
diyarbakir karpuzu
(06.11.12)
kopya cekiyorlar diye kagitlarini al, siniftan at, gerekirse tutanak tutarak kurula ver.
birkac kez boyle yaptiginda senden korkmaya baslarlar. namin yurur. geldigini goren kacacak delik arar. ileride tekrar boyle davranmana gerek kalmaz ama birkac kisinin ogrenim hayatini sikmis olursun.

yalniz... ben daha soruyu okurken basladim kufretmeye, eminim ogrenciler de etmistir. kendini bi bok saniyor herhalde demislerdir. ben cok demistim cunku.
ben cok kil oluyordum bu yukarida anlattigin tipte asistanlara. illa bir takilma ihtiyaci hissediyorlar. ben 8 senede bitirdim okulu. ben universitede iken ortaokulda olan bebeler asistan oldu. ben onu nasil takayim? takma istemesin, duzeni saglasin dogru bildigini yapsin yeter. kopya cekiyorsam, atacaksa atsin. benden saygi, sevgi ve kelebekler beklemesin.
0
entrapmen
(06.11.12)
valla karşında artistlik yapıyorsa hiç de yazık değil bence.
0
1 saat bende 50 dolar
(06.11.12)
@entrapmen ben de 5.5 senede bitirdim de kalkıp saygı duruşuna geçsinler demiyorum zaten, ama bir gördünüz mü demek bu kadar mı zor, bu defa tamam otur desem aaa bak gördün mü dedi zaten hoca bunu tanıo olm torpilli ehehehe dicekler, hiç öğrenci olmamışım gibi şey yapmayın yahu.
0
🌸ekaterina
(06.11.12)
girdiği çıktığı hiçbir okulda kopya çekmemiş, paşa paşa kıt kanaat notlarla çift dikiş güç bela geçmiş biri olarak söylüyorum, hadlerini bildirmezsen benim de ahım kalır. işareti koy icabına bak. yalnız tipler yamuk mu, aralarındaki bazı lavuklar reis tipli mi diye dikkat et bence. biraz sıkısın galiba iyi canlarından bezdirmişsin diklenmeye başlamışlar, tebrik ederim.
0
kargn
(06.11.12)
acıma, niye acıyorsun ki? afedersin ama hak yiyen bok yesin. kopya çekmeyenin günahı ne? hadi kopya çekersin, göz ucuyla sağa sola bakarsın da bi de sallamamak nedir yani? ibret-i alem için kağıdını alıp herkesin görebileceği şekilde işareti koy, kopya muamelesi yani.. bak bakalım bir daha cesaret edebiliyor mu?!
0
bilmemkacincinick
(06.11.12)
açıkca söyle bakın durum böyle istemediğim şeyler yaptırmayın bana diye:) gülerle falan ama buna benzer bişeyler söyle işte. şeffaf olmak, bir kaç sene önce onlardan biri olduğunu unutmadığını onlara hissettirmek işe yarar.
ben de mesela takıntılı, çılgın bakire modunda bir asistan yüzünden koca shakespeare dersinden kalmıştım, eve taşıdığım zilyon tane kitabi geri okula getirirken bildiğim bütün bedduaları ettim kendisine. bilmem işe yaradımı.
0
crimsonlady
(06.11.12)
kağıda işaret.
ayrıca "sen kalk şuraya geç!" gibi otoriter bir yaklaşım bence kesinlikle doğru değil. karşı taraf diklenebilir, sonra hoş olmayan tartışma yaşanır. buna bizzat şahit oldum. af öğrencisi birine böyle bir emir verildi, sınıfın ortasında kavga çıkacaktı.
"sizi böyle almak durumundayım, lütfen şöyle buyrun" demek bence en güzeli. yok, lakayıt bir tavır olursa eğer, kâğıda işaret. bana kalırsa en makulu bu.
0
gogu delen adam
(06.11.12)
yok yahu ne sıkısı, benim yüzüm yumuşak diye oluyor bunlar bence, diğer arkadaşlar soru sorduklarında bile gidip bakmıyorlar yerlerinden kalkmıyor çoğu, yardım edelim az dedik, sınav ingilizce bilmedikleri kelimeleri bile söylüyorum, daha napim. Daha 5 sınav var gireceğim ama hiç canım istemiyor valla.

@gogu delen adam emir verir gibi demedim ki, sen de buraya gelir misin lütfen dedim ilk başta.

kağıda işaret içime sinmiyor ya, yaptırımı çok fazla bildiğim gibi devam etmek en doğrusu sanırım. en fazla kağıda işaret tehdidi çıkar benden :D
0
🌸ekaterina
(06.11.12)
bir asistan olarak şunu söyleyebilirim ki;

ne öğrenci ne de hocaya güvenme;

öğrenciyi mazur görürsün "ya bu hoca iyi huylu ses çıkartmıyor zaten cevap versekte altta kalıyor" diye bir algı yaratırsın ki toparlaman ancak onlar mezun olduktan sonra gerçekleşir 4 yıla yakın bir süre demek...

hocaya güvenme "aslansın, kaplansın tut tutanak" der, tutarsın sonrsında emin ol neden tuttun diye hayıflanır, ifade vermek soruşturma sürecinde yalnız kalırsın vb.

en iyisi otoriteni belli et...

sınıfa girdiğinde yerleri değiştir, değişmezlerse kağıtları dağıtma ama geçen süreyi de eklemeyeceğini onlara belirt vb..

tutatank tutma meselesi sana kalmış yani çok büyük bir olaysa yerine başkasını sokma, kitaba bakıp aleni cevap yazma, cep telefonundan mesaj alma falan tutanağını tut ama sakın ola ki öğrencilerin cep telefonlarını falan alma! Merkez üniler bu tip davalarla dolu... ama onun dışında göz kayması, kalem uçlarının arkasına yazma vb. kağıtlarını al, ya da yanlarına git otur, falan :)

son bir şey şunu fark edeceksin ki mesafeni belli edersem o mesafe dahilinde öğrenciler sana saygı gösteriyor ve aşmaya çalışmıyor ki aşılırsa zaten mesafeyi hatırlatırsın...

ve bunlar genç hatta ve hatta ciddi anlamda çocuklar :) espiri, şaka ama ciddiyetle çok işe yarıyor.. bazı şeyleri de mazur görmek gerek :)

tebrikler mesleğinde, mesleğe ilişkin daha da bilgi istersen buralardayım...

zorluklar yıldırmasın, zira çok çok zorlukla karşılaşacaksın...
0
clive
(06.11.12)
e olayi biliyorsun iste. neyini soruyorsun su halde?
yuzsuz adam her yerde yuzsuz. kopyayi aleni ceker, senden cekinmezse devam eder spoil eder, abuse eder. siker atar. asistan olan ogrencilerin cogu ogrencilik hayatlarinda bu konuya meze tiplerle hicbir etkilesimde bulunmuyor sanirim. bu adama sen ne dersen de, ne yaparsan yap bu adam piskin.

sen bunun yerini degistir bana takti olacaksin. (bana ilgi duyuyor diyeni bile gordum ben)
sen bunu gormezden gel sen kaypak, yumusak, korkak ve gerizekali olacaksin.
sen bunun kagini al, sinavdan at, emin ol yine sucu sende bulacak.

o muhtesem birisi aslinda. tanisan seversin.

ben kalkip herkesin kagidini al demiyorum. belli basli bu turden birkac tipe gerekeni yap, o turden olanlar dahil kopya cekme amaci gudenler senden korkar.
bizim bolumde vardi bir tane boyle asistan. hayatinda sinav esnasinda bir kere bile gulumsedigini gormedim. kac tane kendini bilmez yavsagin kagidini aldi, kurula verdi.
benim 2 ust donemimdi. aslinda muhtesem bir kadindi ve oyle somurtkan falan da degildi (dolayli yoldan arkadaslarimin arkadasi oldugundan disarida da taniyordum).

kaldi ki asistanlarin asli gorevi sinav gozetmenligi degil. yine de oradayken senin gorevin duzeni saglamak. duzeni nasil saglaman gerektigini dusunuyor ve hissediyorsan; aynen oyle davran. ogrenciler gelir gecer. sen oradasin.
0
entrapmen
(06.11.12)
sonradan uğraşmak yerine en baştan tavır koymak daha etkili..
yani kağıtları dağıtırken 'arkadaşlar sınav esnasında konuşan ya da kopya çekmeye teşebbüs edenlerin kağıdı alınacak/işaretlenecek, ona göre dikkat edin lütfen" denir ve baştan bu tip olayların büyük kısmının önüne geçilmiş olur. abarta abarta hala çekmeye çalışan olursa da ibreti alem için kağıdına işaret konur ya da alınır. evet biraz sert ama doğrusu bu.

ben de çoook kopya çektim lisansta, ama kopyaya izin veren rahat hocalarda çektim..kağıdımı alacağını bildiğim hocanın sınavında töbe kağıdımdan kafamı bile kaldırmadım. insan evladıyız hepimiz, boşluk görünce kullanmaya meyilliyiz..

nasıl başlarsanız öyle gider..sessiz, birşey yapmayan asistan yerine sağısolu belli olmayan asistan olun gözlerinde:)

ek olarak da; son sınıfların sınavlarında daha rahat bırakılmalarından yanayım. adam kaç yaşına gelmiş, ayak bağı olmuş bölümü, bitirsem de gitsem diye gözüne bakıyor..bırakın gitsin de işine gücüne baksın..

ve evet topuklu etkili olabilir:)
0
lambada
(06.11.12)
Yerinde olsam sınav başlamadan bezdirirdim. Şöyle ki;

yerlerini değiştirirdim
cep telefonlarınızı, notlarınızı kesinlikle kaldırın şeklinde talimat verirdim
-kürsüye yığmak adettendir -
sınav esnasında sürekli dolaşırım, aniden geri dönerdim arada.

bi de sınıfın en arkasına gidin duvara yaslanın izleyin. Arkalarını dönüp kontrol edemeyeceklerine göre stres içinde kağıtlarına odaklanmak zorunda kalacaklar.

bunun gibi klişe numaralarla ortamı gererdim. bişey yapacağınızdan değil maksat korkutmak. Ömrüm boyunca her sınava kopya hazırlamış kimi zaman deli çekmiş kimi zaman boş kağıt verip çıkmış biri olarak bu söylediklerimi uygulayan hocalardan çok tırsardım. Çekeceğim varsa da riske atmazdım. Mümkün olduğu kadar az konuşun, arkadaşlar sınavdayız lütfen diyin. Kestirip atın. Size mi güvenip geldiler sanki sınava?
0
kırmızıkalem
(06.11.12)
sınav başlamadan uyar müsamaha göstermeyeceğim, kopya çeken olursa kağıdını işaretleyeceğim ve gereken prosedür gerçekleşecek diye. bir kez uyardıktan sonra işaretle de, gerekirse kurula da taşı. işaretleyince o diklenen öğrenciler hocam hocam diye peşinde dolanıyorlar iş bir üst kademeye taşınmasın diye. bırak onlar düşünsün derdini tasasını, herkes hak etiiği notu alsın. kopya çekmeyen adamın suçu ne?
0
kayranin kedisi
(06.11.12)
öğrencinle ilişkiye girme.
0
il padrino
(06.11.12)
yahu sen üniversite öğrencisine lise öğrencisi gibi davranmışın biraz:)
bence sınavdan önce biraz tırsıttıracaktın, kopya çekmeye yelteninin kağıdını alırım, hocaya bildiririm falan diyee...
0
enkolaykullaniciadi
(06.11.12)
eğer göreve yeni başladıysan baştan işi sıkı tutman lazım, yoksa sonradan bütün ağırlığını ve otoriteni kaybedersin. daha bunun ciddi ciddi kopya çekeni var, ders anlatması var, ödev toplaması, kağıt okuması.
hababam sınıfınfaki kül yutmaz kadar abartma elbette ama, sınıfın kontrolünün sende olduğunu, senin lafının geçtiğini hissettirmen lazım. yoksa tepene bi çıkarlar, sittin sene bi daha sözün geçmez öğrenci üzerinde. bizim bi arkadaş var mesela, öğrenciler direkt adıyla sesleniyolar kıza. hocam falan demeye bile tenezzül etmiyolar yani.

topuklu giyip tak tak dolaşmak otorite kurmak değil sinir bozmaktır ayrıca. öğrencinin konsantrasyonunu ve sinirini bozmaktan başka bi işe yaramaz.hatta mümkün olduğu kadar ses çıkarmayacak, dikkat dağıtmayacak şekilde giyinmen, yürümen, konuşma gerekir. öğrenci zaten gergindir, konsantre olmaya çalışıyodur. o anda her uyarıcı ani patlamalara sebep olabilir. hatta bazı asistanlar sınav sırasında bile hiç durmadan konuşur, kıkırdar, güler. değil öğrenci ben bile sinir olurum, öğrenciden önce ben uyarırım susun, çıkın dışarda konuşun diye.

sınav salonuna girdiğinde "arkadaşlar günaydın/merhaba. sınav düzenine geçelim lütfen" falan gibi cümlelerle sınıfa girdiğini ve o andan itibaren otoritenin sen olduğunu belli etmen lazım. "çocuklar" demek yerine "arkadaşlar" diye hitap etmek her zaman artı puandır. sınav başlamadan önce, gözüne şüpheli görünen, birbirine çok yakın oturmuş olan varsa onları düzelt mesela. sınav sırasında da eğer kopya çektiğini düşündüğün biri varsa önce gözlerinin içine dik dik bak, sonra git başında dur gıcık edici bi şekilde, sen ayrıldığında hala devam ediyorsa kopya çekmeye, bu sefer ya yerini değiştir ya da kağıdına bi işaret koy. bi iki sınavda böyle yaparsan adın çıkar zaten.

bütün bunları kıl, soğuk ve itici bi şekilde değil de tatlı sert bi şekilde ypman lazım. dengeyi ayarlamak çok önemli. öğrenci hem senin hoca olduğunu bilmeli, hem de seni saymalı ve sevmeli. bu da zamanla öğrenilen bişey...
0
halanne
(06.11.12)
biraz kafan farklı çalışıyorsa lafla göt et. kağıda koyduğun çarpıdan daha vurucu olur.
0
jit
(06.11.12)
(3)

1946-1950 yılları arası türk siyasetiyle ilgili kitap

jack of hearts
bu yılları kapsayan, dönem hakkında en şahane bilgileri barındırdığını düşündüğünüz kaynak nedir? teşekkürler.
bu yılları kapsayan, dönem hakkında en şahane bilgileri barındırdığını düşündüğünüz kaynak nedir? teşekkürler.
0
jack of hearts
(06.11.12)
tema, bağlam vb. net belirtmemişsin ama tahminimce dp merkezli bir çerçeve içindesin şunlar işine yarayabilir:

www.idefix.com

www.idefix.com

www.idefix.com
0
clive
(06.11.12)
bence atatürk kitaplığına gidip, gazete arşivine bakabilirsin. tabii istanbul'daysan. baya geniş arşivi.
0
fauxhumanitas
(06.11.12)
kitap demişsin ve hatta muhtemelen aklına da gelmiştir ama yine de bkz: demirkırat.
0
fatihkkk
(06.11.12)
(5)

nilüfer turizm

taha1907
hacıtolar yarın sabah 8 50 otobüsüne yer almıştım günler öncesinden lüleburgaz a gitcemde şimdi baktım sadece ben hariç bi kişi yer almış.koca otobüste 2 kişi gitcez yani ! nolur iptal mi oluyo böyle durumlarda ? 2 kişi için otobüs mü gider mk
hacıtolar yarın sabah 8 50 otobüsüne yer almıştım günler öncesinden lüleburgaz a gitcemde şimdi baktım sadece ben hariç bi kişi yer almış.koca otobüste 2 kişi gitcez yani ! nolur iptal mi oluyo böyle durumlarda ? 2 kişi için otobüs mü gider mk
0
taha1907
(06.11.12)
ben istanbuldan fethiyeye 3.kişi gitmiştim gider yani sıkıntı yok.
0
zenigt
(06.11.12)
benim de başıma geldi, gidiyorlar. yol boyunca adamlar söylenmişti zararına gidiyoz abla baksana diyerekten. muavin ise keklerden falan üçer tane vermişti bana zorla. sürekli benle ilgilenmişti sanırım canı sıkılıyordu, tuhaftı biraz.
0
crimsonlady
(06.11.12)
en kotu ihtimal.. aynı saatte veya 1 saat icinde hareket edip ayni yone giden baska bir firma ile gondermeyi teklif ederler.. kabul etmeme hakkınız var..

ama genelde o otobus geri donecegi icin tarifeli olarak baska bir seferde gonderirler gibi geliyor..
0
bigman
(06.11.12)
o arabanın dönüş güzergahında büyük ihtimalle dolu olacaktır, otobüs dönüş seferini yapabilmesi için önce gidişi yapar. binen 1 kişi de olsa kardır.
0
vizdilva
(06.11.12)
firma gelirleri ortak bir havuzda toplanıp bölüşüldüğü için aracın kar etmesi gibi bir mesele artık merkez firmalarda görülen bir şey değil bu sebepten de otobüs yola çıkar...

çıkmazsa -ki keşke başıma gelse öyle bir durum- mahkemeye versen fena sayılmayacak bir tazminat alabilirsin :)
0
clive
(06.11.12)
(3)

kızılcık şerbeti nerden bulabilirim?

nıç
çok seviyorum ben bu kızılcık şurubunu. hep birilerinin evinde içiyorum tadı damağımda kalıyor. yani ben de yapabilirim tabi ama satın almak ya da dışarda içmek istesem nerelerde bulabilirim sizce?
çok seviyorum ben bu kızılcık şurubunu. hep birilerinin evinde içiyorum tadı damağımda kalıyor. yani ben de yapabilirim tabi ama satın almak ya da dışarda içmek istesem nerelerde bulabilirim sizce?
0
nıç
(06.11.12)
kızılcık marmeladını sulandırsan aynı tadı vermez mi?
0
crimsonlady
(06.11.12)
dimes bu tip birşeyler üretiyordu aktarlara bir bak derim...
0
clive
(06.11.12)
Ikea'da var yiyecek bölümünde satılıyor şişelerde.
0
elmyra
(06.11.12)
(5)

Pipo üzerine

clive
Arkadaşlar 3 yıllık 2 pipom var fakat tütün koyup yaktığımın çok kısa bir süre sonrasında acayip acılaşıyor ve tatsız hale geliyor. neden olabilir? pipolardan ümidi keseyim mi ? teşekkürler
Arkadaşlar 3 yıllık 2 pipom var fakat tütün koyup yaktığımın çok kısa bir süre sonrasında acayip acılaşıyor ve tatsız hale geliyor. neden olabilir? pipolardan ümidi keseyim mi ? teşekkürler
0
clive
(11.05.12)
tütüne ve yakma şekline bağlı olabilir. tamda pipomu yakmıştım:)
0
05
(11.05.12)
iddiaya girerim filtreniz yok :)
0
kalpteki delik
(11.05.12)
arkadaşlar yardımınız için sağolun ama yorumlarınızdan hareketle işin özü ben bu işi bilmiyormuşum :( filtredir tütündür vb. o zaman sizlere daha temel bir sor sorayım. hangi tür pipo ve tütün :) garibana yardım sevaptır :P
0
🌸clive
(11.05.12)
şimdi ilk olarak piponuzun ve filtrenizin temiz, tütününüzün içilebilir kıvamda olması lazım, tütün doldurma ve yakma konularına bi göz atmanız gerekiyor:)

pipo ve filtre temizliğinden başlayalım, piponuz temiz değilse eğer temizlemek şart, örneğin ben 2-3 içimden sonra pipomu tamamen temizliyorum. her içimden sonradan hafif bi temizlik yapıyorum. tabi temizliği pipo sıcakken değil soğukken yapmak lazım, ağızlığıda pipo sıcakken çıkarmamak lazımki pipomuz çatlamasın:)

filtrenizide göz kararı bir temizlikte kullanmanızı öneririm + aynı filtrede değişik aramolar kullanınca tad değişimi oluyor. tabi birde ne tarz bir filtre kullandığınızda önemli tahta filtre tavsiye ediyorum.

tütün konusuna gelince tütünün ne çok ıslak ne de çok kuru olması lazım. çok kuru olunca çabuk yanar acı tad gelir, çok ıslak oluncada iyi yanmayabilir. tabi çok çok uzunca şeyler yazılabilir bütün bu konularda, binbir çeşit tütün türü var mesela ama kabataslak bakarsak böyle:) yakma konusu çok ayrı bir olay o konuya gireyimmi bilemedim?:) sevgiler
0
05
(11.05.12)
çok pis kıllandım :)

hocam sen pipo tütünü kullanıyorsun değil mi? yani sigaraya sardığın şey değil bu?

şimdi bence macbaren original choice iyidir ben severim. çok güzel yanar. içimi hafiftir. tam başlangıç için ideal.

bir de şimdi genelde piponun hazne kısmıyla piponun sapı diyeyim ona arasına çapına göre bir filtre konur.

bu filtrelerin en çok kulanılanları balsa ve karbondur.

6 yahut 9mm olurlar. bazen metal filtleri oluyor ne 6 ne 9. onların özel filtreleri falan oluyor. bir de tütünü koyduğun hazeneye konan yuvarlak filtreler var.

filtre olursa daha iyi olur.

ayrıca pipoyu ağzına sokma :)dudaklarının üzerinden çek içine. ciğerine kadar götürme sakın. pipo dumanı ciğere çekilmez.

eğer su geliyorsa pipon kalitesiz olabilir yahut tütünü yakamamışsındır.
eğer ilk bir kaç denemense normal. o yakma doldurma olayları zamanla gelişen bir refleks.

gül kökü (briar) pipo iyidir. lüle taşı da olur. bunun haricinde hiç iyi olmaz.

elindeki pipoların markası modeli ne ola ki? bir de tütünün nedir?
0
kalpteki delik
(11.05.12)
(5)

Duvara Poster Yapıştırmak İçin?

ornette
Merhabalar, 120x80'lik "büyükçe" bir posteri duvara neyle/nasıl yapıştırabilirim?
Merhabalar, 120x80'lik "büyükçe" bir posteri duvara neyle/nasıl yapıştırabilirim?
0
ornette
(29.04.12)
tack-it'ler var onlar işini görür. fabel-castel'in hem ucuz hemde oldukça sağlam yakınlarda bir yerde kırtasiye varsa bir sor oraya bulunma ihtimali olabilir.
0
clive
(29.04.12)
miknatisla yapistirabilirsin:
www.instructables.com
0
nekodunlangafana
(29.04.12)
Bantla yapıştırabilirsiniz?
0
only alcoholica
(29.04.12)
tack-it. hatta kipa varsa yakınlarda, tesco'nun ürettiği tack-it epey büyük kalıp ve sadece 6 kuruş. 0.06TL yani.
0
elmalili hamdi yazar
(29.04.12)
beyaz diş macunu
şaka yapmıyorum.
0
ben smyrna
(29.04.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.