Giriş
(9)

Filtre kahve makinesine su yerine süt koysam ne olur

etna
1. Kahve nasıl olur? Latte gibi olur mu?3. Makinenin temizliği zor olur mu?
1. Kahve nasıl olur? Latte gibi olur mu?
3. Makinenin temizliği zor olur mu?
-2
etna
(19.10.25)
Makinenin özel süt haznesi yoksa yapmayın süt ve su aynı şekilde ısınmaz mahvedersiniz makineyi. Su ısıtıcıda süt ısıtmak gibi düşünün.
+2
mutekebbir
(19.10.25)
Sakın deneme
+2
grimavi
(19.10.25)
sütlü filtre kahve normalde de sütle demlenen bir kahve değil, süt sonradan ekleniyor. makineyi bozarsınız.
+2
asap raki
(19.10.25)
makinenin icindeki borularda sut kalacağından 1 haftaya kalan sutler koku yapmaya ve küflenmeye baslar. devam ederseniz zehirlenirsiniz, zaten kokudan içemezsiniz
+6
oscar
(19.10.25)
Sütlü filtre kahve için yöntem önereyim.

Filtre kahve makinesi, potu alttan ısıtan bir modelse kahveyi normal koy, suyunu bir miktar az koy, potun içine de süt koy. Dikkat, su konan yere değil, kahvenin akacağı yere. Kahve demlendikçe pottaki sütün içine aksın.

Potu ısıtan zemin, alttan sütü de ısıtacaktır. Belki anında sımsıcak kahve içemezsin ama biraz bekleyince ısınacaktır.

Latte gibi olur mu, olmaz. Latte zaten filtre kahve ile yapılmaz, espressoya buharda ısıtılıp köpürtülmüş süt katarak yapılır. Benim tarif ettiğim ancak sütlü filtre kahve olur.
+4
kibritsuyu
(19.10.25)
1. Kahve nasıl olur? Bok gibi olur.
2. Latte gibi olur mu? Hayır olmaz. Cafe latte için espressonun üzerine köpürtülmüş süt eklenmesi gerekir.
3. Makinenin temizliği zor olur mu? Makinenin temizliği hiç zor olmaz çünkü makineyi temizleyemezsiniz. Makine doğrudan çöpe gider. Olur da aynı makineyi alacaksanız bir tek karafı kurtarabilirsiniz yeni makinede de kullanmak üzere.

Kahve sütle demlenmez, suyla demlenir.
+1
10551037
(19.10.25)
kahveyi su ile yap, üzerine süt dök
+1
benarrivo
(19.10.25)
makine ile değil, anca hario v60 gibi bir pour over haznesine sıcak süt dökerek yapabilirsiniz. makine ile yapmayın makineyi çöpe atarsınız
0
inheritance
(20.10.25)
1- hayır latte gibi olmaz.
2- makineden makineye değişmekle birlikte bazı boruları temizlemek mümkün olmaz. kalan süt bakteri yapar, mikrop yapar.

filtre kahve ile latte olmaz, caffe misto olur. kahvenin üstüne ısıtılmış süt dökün. bitti gitti.
0
co2s2
(20.10.25)
(11)

Ters Davranan Esnafa Karşı??

eisberg
Selamlar,Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. ada
Selamlar,

Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. adamın bir yüzü düştü, bir şeyler homurdandı falan sanki anasına sövdük. neden bilmiyorum bi anda çok sinirlendim "hayırdır abi, dükkandan girince bir şey yaptırmak zorunda mıyım" dedim sonra diğer eleman geldi tamam abi falan dedi bana öyle telefonu aldım çıktım.

eskiden olsa adama kusura bakma falan derdim sanki ben hatalıymışım gibi üzülürdüm şimdi böyle esnaflara aşırı sert yapasım geliyor zaten dandik bir iş için 400 tl veriyoruz yetmezmiş gibi kapris çekiyoruz. siz böyle durumlarda napıyorsunuz?
+10
eisberg
(19.10.25)
Son zamanlarda bende esnaflarla problem yaşıyorum. Parasını verdiğim hizmeti almam gerekiyorken bedava hizmet almaya çalışıyormuşum gibi tavırları, çalışmak istemediklerini müşterilere yansıtmalarından gına geldi.
+2
mermaidd
(19.10.25)
Kutuyu açmadan önce sormak daha doğru olurdu ancak sorun çıkaracak esnaf, o soruyu kutu açılmadan önce de sorulsa yine sorun çıkarır. Benzerini yaşamıştım, şaşırmıyorum.

Yapacak çok bir şey yok. Yaşanıyor bunlar.
+1
10551037
(19.10.25)
Boşa gerilmişsin ama haklısın
+1
basond
(19.10.25)
ben bir ara gergin bir dönem geçiriyordum.
bir avize dükkanındakiler acayip kendini beğenmiş davranıyorlardı.
arızalı priz vermişlerdi.
geri aldılar ve tamir edeceğiz dediler.
dönüş yapmadılar.
ben de kendim gittim.
madem zamanında yapmadınız o zaman benim paramı geri verin verin dedim.
ukalalığa tam gaz devam etmesinler mi?
kontrolden çıktım ve öyle bir bağırdım ki kendimden geçtim.
bir de fiş de vermemişlerdi.
ver fişimi gidip şikayet edeceğim dedim.
neyse, sonra arayıp çağırdılar birkaç gün sonra.
özür dilediler
parayı iade ettiler.
haklarımızı iyi bilmek ve o anda olmasını gerekeni yapm lazım.
yaşamın her alanında olduğu gibi.

not:
telefonuma hiçbir zaman ekran koruyucu yapıştırmadım.
ekrana hiçbir şey de olmadı.
düşüp ekranın kırılma ihtimali düşük bence.
ekran koruyucular daha çabuk kirleniyor ve vıcık vıcık oluyor ellerden geçen yağ ile.
telefonun kendi ekranı çok farklı. o kadar kirlenmiyor.
ve öyle kullanmak daha zevkli.
-3
santimantal
(19.10.25)
Listemde gurbetciler 1, esnaf 2. sırada. Ben de 3-5 sene oncesine kadar "fesuphanallah deyip geciyordum, simdi en ufak kaziklanma, dolandirilma, cakallik, ukalalik hissettigim anda esip gurluyorum.
0
duster
(19.10.25)
En baştan aklınıza gelen her şeyi konuşmak gerek. Anlaşamadıysak ben hemen iyi günler deyip çıkar giderim. Zamanını ve nefesini tüketmeye gerek yok.
0
pembediken
(19.10.25)
Haklısın. Aynısı başıma Galata köprüsündeki balıkçıda geldi.

Sırayla esnafa fiyat sora sora gidiyordum. Bir tanesi bak bak daha ucuza bulursan yersin gibi artist artist konuştu. Zaten mafya gibiydi tipler. Ben de inadına yan dükkandaki balıkçıda yemiştim. Zaten geziye çıkmışım, acelem yok istediğim gibi dolanır istediğim yere fiyat sorarım yani. Bir de hesap veriyoruz adama. :)

Ama tatları leş. Turist kazıklamaca. Sakın Eminönünde balık ekmek yemeyin hem pahalı hem tadı bombok.
+4
Cesario
(19.10.25)
Kendim yapabileceğim şeylerde esnafa gitmeyerek, esnafla olan iletişimimi sıfıra indiriyorum. Sizin örneğinizdeki konu için asla esnafa gitmem, internetten sipariş verir kendim uygularım. Beğenmezsem de çıkarıp atarım.
Ustalık gerektiren tamirat tadilat işleri dışında esnafla neredeyse hiç muhatap olmuyorum. Keşke bu hizmetleri de kurumsal büyük firmalardan alabilsem.
+2
dawsonscreek
(19.10.25)
esnaf demek sıkıntı demek. her çeşit esnaf böyle. millet mala bağlamış durumda, esnafın sinirli olması artık bir pazarlama stratejisi olmuş durumda. sonuna kadar haklısın. ne zaman esnafa işim düşse ekstra dikkatli oluyorum, kazık yemiyim diye. türlü türlü çakallıkları var.
+2
benarrivo
(19.10.25)
tam emin olamadım. tekrar kullanması mümkün olmayabilecek bir ürün açılmış. esnafın yüzünün düşmesi, homurdanması anlaşılabilir. siz de adamın gereksiz üstüne gitmişsiniz.

öte yandan, tahminen maliyeti 100 lira olan bir ürün için bu kadar homurdanmak ne kadar doğru, emin olamadığım yer bu. esnaf size güleryüzle "tamam abim, sen nasıl dersen, kamera kapatmayan model kalmadı elimizde, istersen yarına getirelim, sana uyguna yapalım" gibi bir şey deseydi, siz de tamam diyecektiniz. yarın o ürünü getirdiğinde size 400 yerine 500 diyecekti, bugün boş yere açtığı ürünün maliyetini de size geçirecekti. herkes mutlu olacaktı.
0
co2s2
(20.10.25)
ürün açılmadı hocam yanlış anlamışsınız. ürün eğilip çekmeceden aldı ve jelatini kabından çıkardı. ama uygulama yapmak için o yapışkan kısmını falan söymedi, yani alıp geri koyup daha sonra kullanabilir.
0
🌸eisberg
(20.10.25)
(41)

Eşimle yaşadığımız son büyük tartışmayı yorumlar mısınız? (Evli ve boşanmışlara soru)

mahmuttt
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk. Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırı
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk.

Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırıyor çocuğa zorla saçına tokat takıyor.

O esnada ben koridordayım çocuk baba diye ağlamaya gözlerinden yaşlar gelmeye başlıyor. Tabi bu yüzlerce kere tekrar eden bir sahne olduğu için, artık benim tepemin tasa atıyor.
Gidiyorum içeri ağzımdan bir küfür kaçıyor dayanamıyorum çünkü sonra çocuğu alıyorum kucağıma o odadan çıkıp koridor tarafına geçiyorum.

Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var bu arada.

Bu gibi sözlerinden dolayı dün akşam çok gitmek istediği şehir dışındaki arkadaşına aile ziyaretini yapmayacağız dedim. Çünkü bana bu şekilde saygısız, terbiyesiz konuşan bir insana “hadi gidelim” dediği bir yere gitmek ona “Aferin” deyip ödül vermek gibi geliyor. Katlanamıyorum.

Bunun hazımsızlığı sabah da üzerindeydi diye düşünüyorum bu arada…

Çocukla bu olay yaşanmadan öncesi de var. Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum. Çünkü dün cumartesi tüm günü kendi Çekirdek ailemizle beraber keyifli bir şekilde geçirmiştik. Ve tüm haftayı da.

O da bugün kendi ablasına gitmek istiyordu. Tamam diyorum sabah annemle kahvaltı yapalım; öğleden sonra da ablana gideriz.

Sonra dönüp bana diyor ki annen kahvaltı yapmıştır zaten. Ben de o esnada öğrenmek için annemi arıyorum. Sonra bana diyor ki bana sormadan niye arıyorsun. Sonra telefonu kapatıyorum. O esnada annem geri arıyor. Ben de emrivaki yaparak yarım saat sonra seni alacağız diyorum kahvaltı yapacağız. Bu emrivakiyi yapmamın sebebi ise şu. Annemle çekirdek ailemi bir haftada sadece yarım gün bir araya getirmek bana göre bir yaşlıyı sevindirmek iyi bir şey. Çocuk için de bu ortamı görmesi iyi birşey bana göre. Ve eşim maalesef bu konuda ikna edemediğim için buna mecbur kalıyorum.

Sonra biz çocukla beraber hazırız. Onun giyinmesini beklerken diyor ki ben gelmiyorum. Çocuğu da hiçbir yere çıkaramazsın. Sen git annenle ne yapıyorsan yap. “ Annen neden aramıza giriyor” diyor.

Fakat konik olan annem çok nezaketli gariban bir kadın. Asla eşime karşı karşı bir gün bile en ufak bir kaynanalık yaptığı olmamıştır. İşine karıştığı asla yok, aksine sürekli annelik yapıyor. Bu arada çalıştığımız için beş gün çocuğumuza da o bakıyor.

Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor.

Sonra ben de çok ağır ağırıma gittiği için bir tokat atarak karşılık veriyorum. “Sen bana nasıl vurabilirsin” diye.

Sonra izin verdi ben çocuğu aldım ve anneme geçtim. O esnada kendi annesini aradım. Çünkü kendisi benden önce arayıp yanlı bir şekilde olayları anlatacağına çok emindim.

Annesine bu durumları açtım, konuştum. Annem de kadınla gözlemlerini paylaştı. Dedim ki ben bu olaydan sonra o eve hiçbir şey olmamış gibi gidemem ya siz kendisini çağırın evinize, çocukla beraber gelsin konuşun.

Bu durumu kayınpederime de paylaşın. Ya da siz gelin bir hafta burada hem çocuğa bakın hem de bu konuyu konuşun. Terbiye saygı sınırlarını aşırı bir şekilde aşmış durumda çünkü dedim.

Muhtemelen kayınpeder de arka planda dinliyordu.

Sonra kayınvalidem kayınpedere olayı durumu sansürleyerek anlatır diye durumu bütün açıklığıyla mesaj olarak Kayınpedere de yazdım.

Allah rızası için şu olayı lütfen bir yorumlayın. tecrübe deneyimlerinizle bana bir yol haritası çizin lütfen.

Teşekkürler.

İhtiyaç üzerine Ekleme:

annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
0
mahmuttt
(19.10.25)
Kendisini yetiştirememiş sözde iki yetişkin görüyorum. Arada olan gariban cocuga acıdım.
Bu anlattıklarında da ikiniz haksızsınız. İkinizin de ciddi şekilde düşüncesini davranışını değiştirmesi gerekir ama bu saatten sonra ve fiziksel siddet olaylarından sonra bence bu iş öyle veya böyle bitecek gibi görünüyor.
+6
dedeminhirkasi
(19.10.25)
ikiniz de haksızsınız boşanın kurtulun çocuğa da yazık, ayrıca hikayenin seninle ilgili olan taraflarını yumuşatarak ballıyarak anlattığın belli, niye kadın sürekli annen aramıza giriyor muhabbeti yapıyor?
+7
nahtoderfahrung
(19.10.25)
Saygı ve tahammül kalmamış geçmiş olsun.
+2
anon1m
(19.10.25)
Çocuk varken ayrılmayı kesinlikle düşünmeyin. Son çaredir o ve o aşamaya daha çok zaman var.
Ya ikinizin de saydığı bir aile büyüğünün hakemliğine gidin. Ya da bir aile terapisti bulun. İncir çekirdeğini doldurmayacak büyüklükte devasa sorunlarınız var sizin.
Ayrılın diyenler için de bir atasözü geldi aklıma. Bekara karı boşamak kolay gelirmiş.
-10
Mirket
(19.10.25)
selamlar, yaşadığınız bu sorun için üzüldüm ama her ne olursa olsun eşinize tokat atmanız çok yanlış. bunu geçtikten sonra eşinizin geçinmeye niyeti olmadığını, sizin anneninizle kendisini yarıştırdığını düşündüm. bunu sadece sizin söylemlerinize dayanarak söylüyorum karşı taraf ne der ne anlatır bilemem. sonuçta hakim de değilim avukat da ama her ne olursa olsun üzüldüm.
+2
Fodera
(19.10.25)
öncelikle ikiniz de psikiyatriye gitmelisiniz. bunu kardeşim hastasınız vs. diye söylemiyorum, lütfen kötü algılamayın. öncelikle kendinizi ve neyi tetiklediğinizi çözmeniz lazım. bu süreçte de ilaç desteği yardımcınız olur.

anneniz, arkadaşlar şu bu çok gereksiz bir çok yük edinmişsiniz. siz birbirinizle evlisiniz. o şunu dedi bu bunu dedi, yok annemle kahvaltı falan bunlar sadece ikiniz arasındaki ilişkiyi devam ettirirken yük olan noktalar.

merak etmeyin kimseye bir şey olmaz.

ortada çocuk var iki insan olarak o çocuğun sağlıklı büyümesini sağlamanız gerekli.

tokat vs. zaten rezalet bir durumdasınız. bunu kibarca ifade etmenin yolu yok.

ilişki sürdürmek zaten aşırı zor bir durum daha da zorlaştırmayın kendinize. bi antidepresan alın.

başkalarını unutun ilişkinize bakın.

sürekli ben haklıyım o haklı, ondan bunu esirgerim düşüncelerinden sıyrılın. önemi yok.

bizim düşüncemizin de önemi yok.

sakin olun.
+5
gurur
(19.10.25)
kadin tarafi cocugu coktan silah olarak kullanmaya baslamis. cocugu alamazsin, götüremezsin, görüstüremezsin... üstelik cocugun gelisimini, özgüvenini yaralayacak cirkin laflar ediyor, bunu yapmasindaki amac da kocasini yaralamak. babasinin oglu gibi laflari cocugunu ve esini eziklemek icin sarfeden insanlar bence anne baba olmamali.
ayrica cocugun sacindan memnun degilse götürüp kestirsin sacini yani, erkek cocuguymus madem, her sabah toka takip toplamaya calismak, sonra cocugu bu sebeple aglatip huzursuzluk yaratmak nedir?

"ben kadinim, tokat atabilirim ama sen erkeksin, bana tokat atamazsin" diye bir sey yok. fiziksel temasta bulundugunuz an cinsiyetin önemi kalmiyor, her ikisi de aile ici siddet. üstelik küfür de bir siddet formu.

esine misilleme yapmak icin hödük babasina iki yasindaki cocugun odasinda sigara icirten biri bu kadin. diger yanda sizin emrivakiler, haftanin 5 günü gördügünüz annenize haftasonu bile anacim da anacim diye gitmeyi dayatmaniz, problemleri cözmek yerine ödül-ceza gibi cok primitif mekanizmalar kullanmaniz ciddi sorun. kisilik olarak gelisememis iki insan görüyorum. aranizda saygi, tahammül ve sevgi kalmamis. bu artik bir evlilik degil. ailelerin bu cirkinligin icine cekilmesi de bircok acidan sorun. evlendiyseniz ailenizin kicindan düseceksiniz ya da evlenmeyeceksiniz. haftada 6 gün anasiyla görüsen koca da sahiden cekilecek dert degil.
bazen bosanmalar evliliklerden daha cok huzur ve mutluluk getirir. siddetin oldugu bir evlilikte bir saniye bile durmazdim sahsen.

evli ve cocuk sahibi demissiniz, ben bu iki sartin 1.5'una uyuyorum (gebeyim).
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.10.25)
Abicim, hani o bosanmalarda cok duydugumuz "Siddetli gecimsizlik" tam olarak budur.
+3
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
ikinci evliliğini yapmış er kişiyim. birlikteliğinizde çok temel sıkıntılar olduğu açık, siz de biliyorsunuz zaten belli bir durum bu. ama benim anlamadığım sıkıntı yaşayıp anne babayı aramak nedir? kusura bakmayın ama bu yetişkin ilişkisi değil, nezaketle söylemek istiyorum ama 20 yaşında köy yerinde evlenmiş insanların sahip olduğu gibi bir ilişki mevcut. burdan sağlıklı bir ömür boyu birliktelik, mental olarak sağlıklı bir çocuk çıkması gerçekten çok zor.
+10
awlmi
(19.10.25)
Ben bekarim, sizin gibi medeni cesaret gösteremedim daha,

o cesareti gösterdiginiz saf duygulara dönmeyi denemelisiniz,

kendini yipratan seyleri karsiya anlat, oda sana anlatsin ve ilk günku gibi olamayi istediginizi soyleyin,

Cocuk herseyi gorur,duyar ve sizin hayatiniz, onunda tercihlerini belirler,

eşin stresi kaldiramiyor ve cocugada bunu yansitiyor, akli selim hareket edemiyorsaniz destek almayi deneyin,
ama siz, ana-babasiniz,akli selim olmalisiniz,bencil olamassiniz artik,

Egonuzdan siyrilarak birbirinize dertlerinizi pozitif kelimeler ile anlatmayi deneyin.
0
designer
(19.10.25)
Herkes çok olumsuz şeyler yazmış. Ben de ikinizi de haksız gördüm.

Bence çocuksuz bir kafa dinlemeye ihtiyacınız var. Ayrıca oturup konuşmaya. Gerçek düzgün bir konuşmaya. Hatta ben olsam baya ciddi ve yer yer kötü xor örneklerle konuşurdum. Kavgalarda boşanma lafının geçmesini hiç doğru bulmam ama bazen en kötüsünü de görmek göstermek lazım. Atıyorum adi Özlem. Derdim ki bak Özlem önümüzde iki seçenek var ya bu şiddetli kavgaya devam edeceğiz giderek dozu artacak ve bir şekilde boşanacağız ya da toparlamak için elimizden geleni kalbimizle yapacağız. Ben sana ve çocuğumuza iyi bir eş ve baba olarak elimden geleni yapmak istiyorum. Hayatın yükünü iki kişi omuzlamak istiyorum. belki şuan boşanmak sana iyi bir seçenek gibi görünebilir ilk başta ama işler senin için benim için olacağından daha zor olacak. Bütün evin yükünü market temizlik araba mevzuları herşeyı ama herşeyı tek yapman gerekecek. Ben sadece çocuğumuzla alakalı olan konularda yardımcı olabilirim. Sevgililer gününde ya da doğumgününde romantik bir hediye isteyeceksin ama benden sonra bu sefer cocukla herseyı dengeye oturtman cok daha zor olacak. Bak beni hala seviyorsun ya da sevmiyorsun bilmiyorum. Bazen saygılı cümlelerinden artık benı sevmedıgını hatta nefret DAHİ ettıgınj dusunmeye başladım. Ama ben seni hala seviyorum. Ve ilişkimiz için çabalamak istiyorum. Her zaman ailemizin direği olarak huzurlu yuvamıza seninle ve çocuğumuzla olmak istiyorum. Ama bunun için sadece benim çaba göstermem yetmez. Öncelikle cocugu bir silah olarak kullanmayı bırakman lazım vs vs vs.

Tabi bundan önce bence tokat için öncelikle özür dile. Cidden özür dile ve birkaç gnü daha dişini sık. Alttan al. Ortalık bir durulsun. 1 hafta fln. O şekilde konuş. Şuan eşinde haklı olarak tokatın siniri olduğu için herşey birbirine girecek. Ve ben olsam cidden bu boşanma seçeneğini de önüne koyar başına gelecekleri söylerdim. Ben boşanmış kadınların da aşırı mutlu olduğunu düşünmüyorum. Kadının toplumdaki rolleri çok fazla. İşte çalışıp kariyer inşa ederken bir yandan ev işleri bir yandan çocuktan kaynaklanan iş yükü. O yüzden hayatın yüküne dair bazı şeyleri hatırlatmak iyidir.

Ve bence eşin çok yıpranmış. Hiç bir insan boşanacağım mutsuz olacağım sinir krizleri geçireceğim sinir krizleri geçirteceğim diye evlenmiyor. Herkes sevdiği ve mutlu olmak istediği için evleniyor. Eşin bir şekilde çok yıpranmış. Ev iş çocuk ev iş çocuk bitmeyen bir iş yükü döngüsü. Hayatın yükü çok fazla omuzlarına binmiş. Ve bu yük altında okdr çok ezilmiş ki neyi görse duysa laf sokuyor geçiriyor bağırıyor sinirleniyor.

Bence eşin ciddi bir konuşma süreci sonrası toparlayabilir. Belki kendisine biraz zaman ayıracak birşeyler yapmak iyi gelebilir. Kendisine zaman ayırması derken evde tek kaldığında evi düzenlemesi temizlik yapması fln değil. Direk kendisi için birşeyler yapması.

Ve de tokatın karşılıklı olması birşeyi değiştirmez. Biz türk toplumunda kadın olarak şiddetin ortasında bir cinsiyet olduğumuz için, ben olsam ben de attığım tokada bakmaz sen nasıl bana vurursun bana vurdu fln derdim. Takıldığım tek şey olabilirdi. Ne yazık ki bu kültürel birşey. Yaşarken burda yazabildiğimiz kadar medeni ve olgun olamıyoruz ne yazık ki. O yüzden ilişkini toparlamak istiyorsan sen sana düşenleri yap da, öncelikle tokadın özüründen başlayarak ve uygun bir zamanda konuşup ona da kendisinin düzeltmesi için zaman tanıyarak. Zaten düzelirse düzelecek yoksa bu şekilde gitmez. Sizin de bir yerde kafanız atıp ayrılmak istemeniz muhtemel.
-2
mobydick
(19.10.25)
"Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum."

2 yaşındaki çocuğunuza haftada 5 gün bu kadının baktığını da yazmışsınız. Çok merak ediyorum çocuk yaparken böyle mi planladiniz mesela "Ee çocuğa da annem bakar bakıcı parası cepte kalır oh mis" ya da bakıcı tutmaya gücünüz yoksa o zaman neden çocuk yaptınız?

2 yaşındaki çocuğun enerjisine Eşinizin dahi yetemedigini zaten kendiniz de belirtmişsiniz. Peki yaşlı anneniz?

Anlattiklariniz 2 kişinin gecimsizliginin vs dışında çok daha temel problemler barındırıyor aslinda.

Çözüm odaklı bakarsak; eşinizle baş başa sakin kafayla her şeyi konusacaksiniz. Hatta bu görüşmeden önce bir kağıda birbiriniz hakkında hoslanmadiginiz her şeyi yazın, görüşmede de tek tek konuşun.

Bunların hepsini de çocuk için yapacaksanız. Yapamiyorsaniz bir an önce boşanın ki çocuğun da hayatı bir düzene girsin.

Umarım çocuğunuz için her şeyin en iyisi olur.
+2
makbur
(19.10.25)
birkaç haftadır neredeyse her haftasonu benzer duyurular ekliyorsunuz, çoğunda da amacınız size "haklı" olduğunuzun söylenmesi gibi geliyor. bunu duymak için de (@nahtoderfahrung +1) anlatımlarınız fazlaca yanlı geliyor. kendinizi pirüpak göstermeye çalışıyorsunuz.

eğer yanılıyorsam da ciddi bir iletişim probleminiz var demektir ki eşinize ve hatta eşinizin ailesine bir türlü bu iyi niyetinizi anlatamıyorsunuz. zira eşinizle yaşadığınız olayı sıcağı sıcağına kaynana ve kaynataya ayrı ayrı aktarmak istemeniz bence aşırı. onların yerinde olsam sabah sabah damat niye beni arıyor, mesaj atıyor der keyfimi kaçırdığı için de sinirlenirdim.

bir de çocuğun her şeyi reddedip, bağırması ve o durumda işine gelen ebeveyn hangisiyse ona yönelmek istemesi bence doğal. sizin buna gösterdiğiniz tepki ise abartı (hatta anlamsız gibi geliyor). zaten bu davranışınız da gününüzün geri kalanını şekillendirmiş.
+4
tnz
(19.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım ama ikinizde haksızsınız+1 aranızı düzeltmenin yokuna bakın yoksa işin sonu avukat
İki tarafında fiziksel şiddeti doğru değil sırf bu bile yardımla çözülmesi gereken bir durum
0
basond
(19.10.25)
Çocuk iyi evliliği bozar, kötü evliliği boşar. Bunu bilerek anlaşmanın yolunu bulun. Yoksa çok da uzatmayın. Sonu boşanma olacaksa, ucunda bunu görüyorsan, ya şimdi ya 15 sene sonra.
+1
gabe h coud
(19.10.25)
İkiniz de haksızsınız, +1.

Karşı tarafın iyi kötü neyi yanlış yaptığını görüyorsunuz ama öz eleştiri için; "bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı" sorusuna eşiniz "annen kahvaltı yapmıştır zaten" diyor, kibarca hayır diyor. Ve siz bu cevabı kabul etmek istemiyorsunuz. Üzerine anneniz zaten haftada 5 gün çocuklarınıza bakıyor. Ortada gerçekten karşı tarafı bayan ve sizin farketmediğiniz bir durum var.

"Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var." Bu başlı başına başka bir duyuru konusu. Buna verdiğiniz misilleme ayrıca yanlış. Haklıyken haksız duruma düşüyorsunuz.

"Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor."
İlk olarak sinir krizine giren birinin üzerine gitmek çok yardımcı olmaz. İkinci olarak siz kimsiniz de kime nereye gitmesini ne yapmasını emrediyorsunuz. Çok istiyorsanız en başından tamam ben annemle kahvaltı yapmak istiyorum çocuk kimde kalsın diyin, planınızı yapın.

İki tarafın da sıkıntıları var ama amacınız çözüm bulmak, sorun çözmek değil.

my 2 cents:
-İki tarafta aklında olanları içinde biriktirmeden, sakin sakin paylaşmalı.
-Her konuda anlaşmak ve orta yolu bulmak zorunda değilsiniz. İnsanların sizin annenizle iletişiminizi kısıtlayamacağı gibi, kendi hayatına eşinin ailesini, eşi her istediğinde sokmama, görmeme, kahvaltı yapmak istememe hakkı olduğuna da inanıyourm.
-“yanıma hiç yakışmıyorsun" laf değil, altında yatan ne ise konuşmak lazım.
- tokat kısmına hiç girmiyorum, oturun siz kendi adınıza samimi olarak özür dileyin.
+2
archmage mahmut
(19.10.25)
evli değilim ama
hem haftada 5 gün annem bebeme baksın ---hal böyleyken nasıl kadınla haftaboyu görüşmemiş oluyorsunuz hiç anlamadım? ışınlayarak mı gönderiyorsunuz çocuğu?--
hem de h.sonu annemle birlikte kahvaltı yapalım, diye bir dünya yok...koca olarak bu beklentiniz aşırı saçma.

o dünyanın olması için mesela oldukça ataerkil yetişmiş bir aileden bir eşiniz olması (yani cidden "kız almış" olmanız) lazımdı. mesela benim dışardan gayet modern, çalışan kadın vs olan kardeşim esasen böyledir, "gelin ettik" gitti babasının evine sadece senede 2 kere yarım saat geliyor. ailem fazlaca ataerkil o yüzden kimse için tuhaf değil durumlar -ben hariç, benim kafam ayrı çünkü. neyse, gidip böyle birini "alaydınız" madem böyle bir evlilik istiyorduysanız...

ya da mesela annenizle eşiniz kanka gibi filan olmalı onu sizin "gariban" anneniz olarak değil kendi kankası olarak görmeli.

her türlü, bunu sorun etmeden yapacak (şehirli, modern, çalışan vs.) kadın sayısı oldukça azdır. cidden etrafımda 1 elin parmağını geçmez yani.

5 gün k.valiyeye çocuk bırakmış gelin bir de h.sonu onunla kahvaltı yapacak...bunu "olağan" görüyorsanız o da "anasının oğluşu" der size..işler çirkinleşir. bunu nasıl normal görüyorsunuz? siz hangi gezegende yaşıyorsunuz? kaynana yahu sonuçta, isterse melek olsun. hayret bişeysiniz.

ha eşiniz de çok normal bir insan olsa, zaten annen 5 gün bakıyor, biz birlikte azıcık zamana sahibiz, gel şöyle bir program yapalım der normal makul konuşulurdu. o sizin aileyle kendi ailesini yarıştırıyor, çocuğu götüremezsin diye pazarlıklar filan ,korkunç. burada da onun tuhaf kafasını görüyoruz bence.

eşiniz işine kafası rahat devam etmek, bakıcı parası vermemek, istediği gibi çocuğu geç almak filan türü konforlar için k.valideye çocuk baktırıyor evet, (e aynı rahatlıklar sizin için de var ama sizin anneniz, onun değil, ona minnet borcu çıkıyor, gıcık bir durum...). yüksek ihtimalle siz 2niz anneniz olmasa zaten çocuk filan da büyütemezsiniz de ortalama Türk gibi siz de ailelere güvenip yapmışsınız işte. sonra neden 20 yaşında evlenen köylü gibi aileler herşeyin içinde deniyor, kuzum aileler olmasa hayatta kalamıyorlar çünkü, ondan olabilir mi?

neyse, eş bu duruma karşı zaten öfkeli (kendi çocuğunu kendisi büyütemiyor) olduğu için pasif agresif şeyler yapıyor. bu model türk kadını genellikle olmasını istediği ama olduramadığı şeylere karşı böyledir. intibam bu yönde... çünkü olmasını istediği o şeylere layıktır aslında.

misal sizin mesleğiniz değil de x meslek birini istemiştir, k.valideye baktırmak değil yabancı dadı isterdi, ama oluyor mu bunlar. olmuyor. e öyle bir imkan yok.
enteresan şekilde yine aynı türk kadını bu imkanları sunmasını da eşten beklediğine göre (çünkü neden evlendik o zaman?) öfkeleneceği kişi sizsiniz...."yanına yakışmıyor"sunuz. (ya da kendi fikrince layığını bulamadığı için aslında kendinedir öfkesi artık bu kadarı psikiyatrist işi benim işim değil)

kısacası ne o sizin beklentilerinizi karşılıyor ne de siz onun beklentilerini karşılıyorsunuz...böyle anladım.

boşanınca aşırı iyi bir nafaka ev araba herşeyi vermeyecekseniz öfkelenir öfkelenir geçer, şu anda boşanmaz. tümden deli değilse, onu tek bir konudan bilemedim açıkçası.
kadının şimdi yükü 80se boşansa 180 olacak çünkü. küçük çocukla boşanmak kolay değil. çocuk tamamen kadına kalıyor. kadın daha toka takarken deliriyorsa yemez yani boşanmak. çocuk büyüdükten sonra bu durum değişir.

ha 1-kadının aileden filan durumu iyiyse 2-cinsel hayatınız kötüyse 3-size olan öfkesinin arkasında başka birisinin ilgisi de varsa, o zaman o boşar zaten.

sevgi nerede burada...
valla bilemedim. ortada seven biri var gibi geçmedi konu. birbirine tokat atabiliyorsan sevmiyorsundur , bencesi böyle.
+2
subcomponent
(19.10.25)
boşan diyenlere bakma sen kardeşim.
sorumluluk sahibi, çözüm arayan bir baba için çıkış yolu her zaman vardır.

Annenle olan bağını korumak istiyorsan, bunu eşinle çatışmadan değil, uzlaşarak yapmanın yollarını ara
-2
jamswety
(19.10.25)
Resmen sen haklısın diyelim diye acayip taraflı şekilde anlatmışsın ama evli bir birey olarak haksızlığın buram buram kokuyor.

Karının tek hatası çocuğa bağırmak ve sert davranmak. Bu büyük bir hata. Geri kalan her şeyde sen haksızsın. Böyle bir kocam olsa zevkle boşardım. Öyle bir boşardım ki boşadığım için aklıma geldikçe sevinç duyardım.

“Yaşlı zavallı anneciğin” ile zaten haftanın 5 günü görüşüyorsunuz sanki aylarca görüşmemiş gibi bir haftasonucuk kahvaltıcık diye küçültmeye gerek yok. O kadar yaşlıysa çocuk baktırmayın zaten orda çelişki var.
Tüm hafta içi çalışıp yorgun argın bir tek haftasonunu bekliyorsun ve o da ne? Haftasonu yine KAYNANA. Oldu mu yani kim kabul eder bunu? Bir de emrivaki yapmaklar geleceksin diye bağırıp çağırmalar.

Üf yazamayacağım daha fazla sinirlerim bozuldu. Evli çocuklu bir insan olarak bunları okuyunca cinnet geliyor bana. Gidip kocamı öpüp şükür edeceğim. millette ne adamlar var ya.
+2
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
haklı olduğun taraflar çok ama taraflı anlatıyorsan bilemiyorum. tokat işi çok yanlış. uç bir nokta. çocuğu bir yetişkine bırakıp 1-2 saat baş başa konuşmayı deneyin. iki tarafın da adım attığı bir konuşma olursa sürüyor öbür türlüsü zaten mahkeme.
0
summerjam0306
(19.10.25)
kanka boşa gitsin. sana tokat atma gibi bir şeye cürret ediyorsa ahlaksızın önde gidenidir. yanıma yakışmıyorsun falan ne demek. ben olsam dünyanın kaç bucak olduğunu çok fena gösterirdim ona. erkek ol ve boşa. hiç ılımlı olayım anlayış göstereyim deme. bu tipler öyle şeyleri prenseslik olarak adlandırır. acıma.
-1
archmeister8
(19.10.25)
Çocuğunuz çok muhtemelen normalde annesinin sözünü dinleyecekken, sizin vereceğiniz tepkiyi bildiği için huysuzluğu artmış.

Kadın gayet kibarca kahvaltıyı annenizle yapmak istememiş, üstelik başka arkadaşlarıyla olan planı “cezalandırmak için” iptal etmenize rağmen kibar davranmış yine, siz emrivaki yapmışsınız. Üstüne de odaya çekip “had bildirmişsiniz”, üstüne de kadını kendi anasına babasına şikayet etmişsiniz hem de annenizle bir olup.
Ya allah eşinize sabır versin. Bir kadını ne kadar bunaltabilirseniz o kadar bunaltmışsınız. Şiddet kötü bir tepki ikiniz için de, hele de evde çocuk varken haklı görmüyorum ama bir kediyi bile bu kadar köşeye sıkıştırırsanız, tırmalar.
+6
physcos physcos
(19.10.25)
Bitmiş okeye dönüyorsunuz. Boşa zaman kaybetmeden boşanın. Ben böyle evliliklerin devam etmesini ve devam etmesini tavsiye edenleri anlamıyorum. Mesela siz bu saatten sonra nasıl seks yapabileceksiniz ki?
Sizinki evlilik değil ev arkadaşlığı olacak.
İşte birbirinizi tam anlamıyla tanımadan 5 yıl evli kalmadan çocuk yapmamak bu yüzden önemli.
+1
dawsonscreek
(19.10.25)
ikiniz de anormalsiniz. sakın boşanmayın, başka insanlarla evlenip onların da başını yakmayın
0
benarrivo
(19.10.25)
karın haklı.

annenle her hafta sonu görüşmek zorunda mı? zaten annen haftanın beş günü evinizde görünüşe göre. zorla kahvaltı yaptırtmaya çalışıyorsun, kadın istemiyorken. sonra tartışıyorsunuz ve anne babasına ispiyonluyorsun. pardon sen nasıl bir yetişkinsin? onun kendi annesiyle dertleşmesi ile senin aileleri karıştırman ve onu anne babasına şikayet edip durman aynı şey mi? kadından fiziksel olarak da uzaklaşmışsın ki çoğu aldatmalar ve boşanmaların kaynağı yatak odası. tabii senin duygularını da anlıyorum bu noktada ama yanlış bir davranış. bunun dışında söz verdiğin geziyi sırf ceza olması için iptal ediyorsun, halbuki belki gitseniz eşin sana minnet duyacak ve aranızdaki buzlar eriyecek.

kadın yorgunluğunu ve bıkkınlığını çocuğuna yansıtıyor olabilir ama ne korkunç bir anne!!!! demeden önce kanını canını çocuğu için verebileceğini düşünüyorum ben, burada eşinin yanlışı aranızdaki olumsuzlukları çocuğa yansıtmak.

haksızsın.

edit: sondan başlayarak yorumları okumaya başladım, physcos physcos +1 çocuğun annesinin sözünü dinlememesi de babasının nasıl davranacağını bilmesi. üstelik gidip kadına küfrediyorsun yok yere.

edit2: hızımı alamadım, Gradient_tabanlı_mor +1
+3
deartheodosia
(19.10.25)
düzenleyemedim, eşinin “yanıma yakışmıyorsun” demesi de muhtemelen onu yatak odasında reddedip durmandan kaynaklı bir yorum.
+1
deartheodosia
(19.10.25)
Eşin senin her hareketini abartmış. Sen anne sevgisini biraz abartmışsın çünkü eşin sen değil, ona göre bu hafta nasıl geçti bilmiyoruz, sen de bilmiyorsun, belki farklı şekilde rahatlamaya ihtiyacı var. Evli çiftlerin her hafta sonu anne baba ziyaretine gitmesi bana çocukluktan çıkılamadığını düşündürüyor.

Burada sorun senin eşini görmüyor, ihtiyaçlarını (özellikle duygusal ihtiyaçlarını) fark etmiyor olman, ben öyle anladım. Çünkü bir kadın çocuğuna bu kadar basit bir şeyden öfkelenmez. Belli ki deli gibi dolu, ağzından burnundan taşıyor.

Her hafta sonu anneni görmeyin. Onun annesini de görmeyin. Yaşlı sevindirmek tamam ama önce siz önemlisiniz. Eşin bunalmışsa önce onu ferahlatmak zorundasın, annen ikinci planda artık bu hayatta. Çünkü sen bir kadınla evlisin. Anneni yok say demiyorum, annenle bu kadar sık görüşme, hele ki eşin iyi değilse eşini rahatlatmadan hiç görüşme.

Bir ailenin annesi mutluysa o aile her türlü mutlu olur. Bu anne senin annen değil eşin. Bir kadını mutlu edecek tek kişi ise eşidir arkadaşım, başka kimse değildir.
0
muhayyer divan
(20.10.25)
öncelikle boşanmayın bence. en en son çözüm bu olmalı.

biri demiş eşin çok yıpranmış çocuktan çıkarıyor diye yüzde yüz katılıyorum bu yoruma. siz el bebek gül bebek büyütülmüş olabilirsiniz gariban ananız tarafından ama çağ değişti şartlar değişti bi kez olsun karınıza sordunuz mu neyin var seni bu hale getiren nedir diye?

haftada beş gün anneniz bakmıyor mu çocuğunuza? bir de haftasonu neden annenizle vakit geçirme ihtiyacı duyuyorsunuz? benim kocam peş peşe iki gün kendi annesi babasıyla vakit geçirince üçüncü gün fazla geliyor istemiyor kaçıyor normal değil sizin anne bağımlılığınız.

biri daha demiş sizden yüz buluyor, çocuk annesini dinlemiyor. ikilik yaratmayın çocuğun hayatında. böyle böyle anne kötü oluyor.

eşinizle ciddi konuşun belli ki bir sorunu var. evden bunalmış olabilir işten bunalmış olabilir. hiçbir şey yapmamaktan bunalmış olabilir. mutlu bir kadın ne bunları size yaşatır ne de çocuğunuza. kendi ister annenizle hep buluşmak.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Boşanmak çözüm değil ben boşandım bu anne düşkünlüğünü çözemedim. Evliyken annesinden çıkmazdı şimdi de velayeti bende olan çocuk her dakika annesinde olsun istiyor eski eşim. Çocuğun okulu ödevi hak getire, kafaların değişmesi lazım. Haftanın altı gününü bir çocuğun babaanne ile geçirmesi normal değil. Çalışan anne çocuğu ile sadece haftasonu etkinlik planlayabiliyor onu da kayınvalide ile neden geçirsin?

Aranızda saygı kalmamış tokat, kötü söz vs. çok çirkin ama çözüm eşinizin kök ailesi olmamalı. Aile olan siz eşiniz ve çocuğunuz sorunun çözüleceği yer de sizin eviniz. Aranızda uzun uzun konuşun ve kesinlikle destek alın derim.
+1
cilekli pasta
(20.10.25)
annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
-6
🌸mahmuttt
(20.10.25)
Alışkın olduğum bir sahne gözümün önüne geldi.

Bana göre sen haklısın ama senin de bazı olumsuz davranışların var belli ki.

"yanıma yakışmıyorsun" lafı çok kritik, boşa söylenmez. Barışsanız bile buranın üzerine git.
Böyle bir kadına karşı yapılacak şeyler çok sınırlı. Ailelere haber salmakta da iyi yapmışsın, neyin ne olduğunu bilsinler, herkes kendine çeki düzen versin. Arada çocuk olduğu için alttan alan kişi sen olman lazım. Biliyorum içinden gelmeyecek ama yalandan da olsa git özür dile, çiçek al, hediye al. hevesle story atacağı mekanlara götür.

2-3 gün geçtikten sonra psikoloğa gidelim iyi gelir de (ilk başta genelde ret ediyorlar uzatma, ara ara lafı geçirerek ikna etmeye çalış).

ilişki sıklığını arttırın bunun çok faydası oluyor.
0
duyuruuser
(20.10.25)
geçmiş olsun.

anlattığınız ortamda en olgun kişinin 2 yaşındaki çocuk olması çok acı.

sizin iki eş arasında olan rekabet ve üstünlük kurma hevesini kırmanız lazım.
+2
galahad reloaded
(20.10.25)
Bir eşiktesiniz, sevginin vb durumların bittiği, olgunluğun ve birbirinizin kararlarına saygı duyma evresinin başlayacağı, aynı zamanda çocuğun durumunu da dikkate alarak normal insanlar gibi yaşayacağınız bir geçiş bu.
Bu durum biraz sürebilir, neredeyse her evlilikte oluyor, bir tarafın sakin kalarak kendini geri çekmesi lazım.
Zor bir durum değerlendirmek tabi size kalmış ancak bu eşiği aşsanız bile ben bu evliliği çok sürdürülebilir bulmuyorum mutluluk açısından, mutlu olduğunuzu düşünmüyorum.

İkinizin de haklı ya da haksız olduğunuzu da düşünmüyorum, sadece bir uyumsuzluk gözlemliyorum. bu tür durumlar bir kök sebebin tetikleyicisi, dediğim gibi bekleyerek ve olgunlaşarak, ya da bir bilene giderek bu sorunları çözebilirsiniz. Ama ne olur çocuğu bunlarla etkilemeyin.
0
va
(20.10.25)
Eşinizin çocuğa zorla toka takmasına sinir oldum çocuk ne istiyorsa onu yapmak çok zor değil herhalde. Tokası olsa ne olur olmasa ne olur.

Haftanın beş günü gördüğü kaynanasını herrr hafta sonu da kadın görmek istemiyor bundan daha doğal ne olabilir? Siz gidin görün, kadını niye peşinizden sürüklüyorsunuz?

Arayıp velisine şikayet ettiğiniz yeri okurken patladım kusura bakmayın :d evlisiniz ve çocuğunuz var ya aileleriniz niye bu kadar her şeyin içinde? Bir yuva kurduğunuzun farkında değilsiniz, üzücü.
+3
sadakatsiz
(20.10.25)
reyiz halen daha anne bağımlılığını göremiyorsun bir de anlayış bekliyorsun.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Acilen boşan.

çocuğu yapmış nafakayı garanti altına almış kadın sendorumu yaşatıyor sana.

''yanıma yakışmıyorsun'' kasıtlı bilerek düşünerek söylenmiş bir söz.
0
xu
(20.10.25)
yanıma yakışmıyorsun lafı neyin lafıymış onu bir aç.
seni mi beğenmiyor artık.
çok mu güzel kadın.
işin sonu aldatmaya varmasın sonra?
eğer böyle bir durum yoksa boşanma.
oturup güzelce konuşun. kadın biraz sıkıntılı sen daha mantıklısın.
en azından bu aralar biraz daha idare et.
sen bayağı darlanmışsın.
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
ben ailelerin araya sokulmasini anlattiginiz sekilde yanlis buluyorum, kendi iliskimde kesinlikle yapmayacagim bir sey. bence evlilik iki kisi arasindadir. ama elbette tercih ve yetistirilme meselesi. siz nasil uygun goruyorsaniz.
cocugunuzu neden krese vermeyi, belki en azindan haftada bir kac gun dusunmuyorsunuz? 2-3 yasindan itibaren cocuklarin yasitlari ile oyun oynamaya ve ebeveynlerine ihtiyaclari var aslinda daha cok, anneanne/babaanne'den ziyade. ben bunun ayrica evliliginizi de degistirecegini dusunuyorum, zira eslerin de birlikte kaliteli zaman gecirmeye ihtiyaci var, simdi sanki anlattiklarinizdan daha cok ailelerle birlikte toplu bir evlilik gibi geldi kulaga. zira mesela cocugunuz haftada 2-3 gun krese gitse, haftada bir aksam annenizden cocuga bakmasini isteyip esinizle birlikte sinemaya gidebilirsiniz belki, bir yemege cikarsiniz? bu hali ile, evden ise isten eve, e anne zaten her gun cocuga bakiyor, bir de bir aksam da baksin istenmez. ben anlattiginiz yasamda bogulurdum diye dusunuyorum.
ayrica unutmayin, bu kadinla evlenmenizin bir nedeni var. bir noktada begenmissiniz, o donemde yaptiginiz her ne idiyse o donemde keyif almissiniz, onlari hatirlamaniz onemli, her ikinizin de. birbirinizi sevdiginiz donemi, birbirinizde ve birlikte sevdiginiz seyleri hatirlamak onemli. bu anlattiginiz programda bunlari unutup kaybolmak cok normal.
ancak elbette, dedigim gibi hem herkesin hayati, aliskanliklari bambaska hem de disardan konusmak daha kolay.
0
kassiopeia
(20.10.25)
Oncelikle cocugun yaninda esine kufur etmen muthis yanlis. Bu gibi hareketleri yapiyorsan esinin psikolojik durumunu sen bozmus olabilirsin.

Bunun disinda anlattiklarinda haksiz oldugun bir konu gormedim. Anlattigin davranislari hic uygun degil. Ailesine durumu anlatmakla iyi yapmissin. Esine saygisizlik yapan kadinla aile olmaz. Ayrica buradan tavsiye almani onermem, anne bagimliligiyla konunun alakasi bile yok.

Cocugu boyle bir ortama daha fazla maruz birakmadan bir sekilde cozersiniz umarim. Tam psikolojisinin oturacagi yaslar ve hep sandigindan fazla seyi gorur, hisseder ve anlarlar.
0
osssy
(20.10.25)
neredeyse aynı şeyleri yaşadığım için sizi çok iyi anlıyorum. anne bağımlılığı vesaire kimseyi dinlemeyin. eşiniz yokken anneniz vardı. anneye gidilecek. anneye gidilmiyorsa kimseye gidilmeyecek. bu kadar basit.

ancak ne olursa olsun sizi tek taraflı okuduk, sizin de kabahatleriniz olmuştur. karşılıklı tokatlar falan ne oluyoruz? iki tarafın da kabahati olmadan işler bu raddeye gelmez. bu noktada suç ile kabahati ayırmak lazım. suçunuz yoktur ancak mesele buraya gelmeden bazı şeylerin önlemini almanız gerekiyordu. örnek vereyim. ben boşanmış biriyim. boşanma sebebim eşimi gereğinden fazla serbest bırakmak. çocuktan sonra işini bıraktı, bir süre çocuğa baktı ancak çocuk okula başlayınca sürekli gezmeye başladı. okul tatillerinde de sürekli memleketine ailesinin yanına gitti çocukla. halbuki şimdi anlıyorum, bağırıp çağırıp evde oturtacakmışım. karşı tarafa müsamaha göstermeyi, bazen iyilik ya da saygı zannediyoruz ancak karşı tarafı kendi hatalarından da korumamız gerekiyor. gerektiğinde sesinizi yükselterek.

bu anlattıklarınız çerçevesinde sizin tek hatanız, şiddete şiddetle karşılık vermek olmuş. yanlış. yanlışa yanlışla cevap verilmez ve ne olursa olsun siz erkeksiniz, onun tokadı ile sizin tokadınız bir olmaz.
-4
co2s2
(20.10.25)
Eşin hafta içi çalışıyormuş, o halde hafta sonunda aile ile ecirmek istemeyebilir. Sizin zorlamanın saçma. Sizinle kahvaltı yapmak isteyebilir ama her hafta zorlaman saçma. Ayda bir normal. Ve bunu eşinle paylaşırsan kabul edecektir,kabul etmiyorsa o zaman haksız duruma geçer. Ayda bir de onun ailesine gidersiniz.
Bu arada sen anneni daha sil görmek istiyorsan kimse sana karışamaz. Git görüş ancak bebeğini götürme. Çünkü kadın zaten 5 gün yorulmuştur. Extra zorluk çıkarıyorsun..bal olsa yenmez her gün.

Eşine neden sürekli had bildirme derdindesin? İletişim kuramıyorum bu da ilk hatalının sen oluğunu gösteriyor. Saçını acımıyorsa al coxugu kalır,annesi yakala akala diyip oyuna cevir,coxugu yatakta ye,üzerine esini de at,onu da ..o anı geçir. Ama sen ne yapıyorsun küfür ediyorsun. Bence olayları idare etme sürecinde sorunlu birisin.
Kusura bakma ama eşinin haksız olduğu her noktanın öncesinde senin haklı davranışın olduğu için havanın büyüğü sende
0
hacirotti
(06.11.25)
(7)

Obez birisinin yumruğumu daha kuvvetlidir yoksa kaslı birisinin mi?

slm ben yalnız komando yasin
Elimizde 2 erkek var birisi obez birisi kaslı kiloları, boyları ve diğer özelliklerinin aynı olduğunu varsayalım. Hangisinin yumruğu daha kuvvetlidir? Arkadaşımla baya bir fikir tartışması yaşadık o kaslı diyor ben obez diyorum.Sizce hangisi?
Elimizde 2 erkek var birisi obez birisi kaslı kiloları, boyları ve diğer özelliklerinin aynı olduğunu varsayalım. Hangisinin yumruğu daha kuvvetlidir? Arkadaşımla baya bir fikir tartışması yaşadık o kaslı diyor ben obez diyorum.

Sizce hangisi?
0
slm ben yalnız komando yasin
(18.10.25)
Kütle ve hız bilgisi lazım
yağ kas değil.
0
kisa
(18.10.25)
Kuvveti şu lunapark'lardaki yumruk makinaları ile ölçeceksek, ben de oyumu obezden yana kullanıyorum.
0
WithWorth
(18.10.25)
Kaslı olanın.
Daha doğrusu eğitimli olanın ve ağırlığını yumruğuna en iyi iletebilenin yumruğu.

Obez cevabı veren arkadaşlar sorudaki iki kişinin kilolarının aynı olduğunu farketmediler sanırım.
+1
michael_knight
(18.10.25)
seneler önce haberlerde görmüstüm. iki arkadasa bir grup insan saldiriyor. bu arkadaslardan biri cam yarmasi gibi, öteki normal erkek. o normal erkek dedigim adam meger bokscuymus. gelene bir koyuyordu adamlar fukara sümügü gibi yere yapisiyordu, bir daha kalkamiyorlardi.
o gün anladim ki isin teknigi ve egitimi asiri fark yaratiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.25)
yumruk atmasını bilenin.

vücudu ile birlikte gücü aktarabilen karşı tarafı yamultur.

birisi aktif spor hayatına sahip olmuş ama sonra salmış biri olsun diğeri gym delisi. boksör emeklisi 70 küsür yaşında 3 kişi indirir.

son olarak delinin bence. (bkz: deli kuvveti)
0
gurur
(18.10.25)
kaslı olanın tabi.

ama kaslı olmak yanlış anlaşılıyor. sanki fit olmakla eş anlamlı olarak görülüyor. halbuki bu yanlış.
obez olan kişi daha kaslı olabilir. yani 130 kg birisi, 80 kg fit ve kaslı birisinden daha kaslı olabilir. arada 50kg fark var. bu 50 kilonun bir kısmı mutlaka ekstra kas içerir. yüzde olarak daha az kas içerir obez olan ama toplamda daha kaslı olabilir
0
benarrivo
(18.10.25)
Mantık yanlış. Boyları aynı ise, biri obez biri kaslı iken kiloları kolay kolay aynı olamaz.

Ama diyelim ki mesela boyları 1.80, bir tanesi (kaslı) 95 kilo, diğeri (obez) 120 kilo. Bu tarz bir karşılaştırma daha mümkün.

Bence kol ve sırt kasları, yere ayak basışve teknik, bu üçünde iyi olan daha iyi yumruk atar.

İyi bir yumruk ta topuktan başlar ve tüm vücut ağırlığı ve momentumunu yüklenir.

Bir de genetik faktörü var. Bazı obezler kof, bazıları zebellâ gibi...
+1
yadigar
(19.10.25)
(9)

otomobil tamirciliği geleceği

benarrivo
son zamanlarda sanayide ustaların çok para kazandıgı, az oldukları ve kıymetli oldukları söyleniyor. ama bu durum bence uzun sürmeyecek.yeni motorlar çok karışık, sanayi ustalarının uzmanlaşması epey zaman alacak gibi geliyor. eski motorlar tek tip ve çok basitti. daha turboyu çözemeyen ustalar hibr
son zamanlarda sanayide ustaların çok para kazandıgı, az oldukları ve kıymetli oldukları söyleniyor. ama bu durum bence uzun sürmeyecek.

yeni motorlar çok karışık, sanayi ustalarının uzmanlaşması epey zaman alacak gibi geliyor. eski motorlar tek tip ve çok basitti. daha turboyu çözemeyen ustalar hibrit ve tam elektrikli otomobillerde nasıl uzmanlaşacak.

uzmanlaşan olursa tabi paraya para demez ama çok zor geliyor bana. parayı yetkili servis sahipleri götürecek, teknisyenler maaşlı çalışan olacak, çok para kazanamayacak gibi geliyor bana.
siz ne düşünüyorsunuz?
0
benarrivo
(18.10.25)
Oto tamirciliği bitmez, bunun mekaniği var elektriği var kaportası var.
+1
olaylar olaylar
(18.10.25)
tamircilik hiç bir zaman bitmez. mekanik bitmez.
+1
mikahakkinen
(18.10.25)
o teknisyenlerden iyi olanlar bir süre sonra kendi işyerlerini açacak işte. onların yanında yetişenlerden de kendi işini yapacaklar çıkacak. bu döngü böyle devam edecek.
+1
duyulmasi gerektigi kadar
(18.10.25)
otomobil satış sonrası hizmetlerde çalışan bir makina mühendisi olarak selam;

"yeni motorlar çok karışık, sanayi ustalarının uzmanlaşması epey zaman alacak gibi geliyor. eski motorlar tek tip ve çok basitti. daha turboyu çözemeyen ustalar hibrit ve tam elektrikli otomobillerde nasıl uzmanlaşacak."

tavarish, rich rebuilds, aging wheels, carwizard gibi youtube kanallarını izle.

neler dönüyor gör.

hiç bir zaman bitmeyecek bir meslek araba tamirciliği.
+1
rain when i die
(18.10.25)
Bir yakınımın otomatik şanzıman servisi var. Para basıyor. İşimde de elektrik teknisyenleri 70 bin TL alıyor.
+1
arbre
(18.10.25)
ustalar az değil, çok usta var etrafta. ama iyi ve ahlaklı usta çok az. çünkü genel olarak işe yaramayan okulda tutunamayan tipler sanayiye çırak olarak veriliyor.

hayır bu yeni sistemleri öğrenmelerine gerek yok çünkü bu sistemlerin büyük kısmı onların iki tornavida iki anahtarla müdahale edemeyecekleri kadar karmaşık. zaten tamir edemeyecekleri sistemi neden öğrensinler?
0
co2s2
(18.10.25)
@co2s2: "hayır bu yeni sistemleri öğrenmelerine gerek yok çünkü bu sistemlerin büyük kısmı onların iki tornavida iki anahtarla müdahale edemeyecekleri kadar karmaşık. zaten tamir edemeyecekleri sistemi neden öğrensinler?"

tamam ben de tam olarak bundan bahsediyorum zaten. tamir edebildikleri motorlar piyasadan silinecek, tamir edemeyecekleri sistemi bilmedikleri için ortada kalacaklar.
0
🌸benarrivo
(18.10.25)
dediklerinin tam tersini dusunuyorum. :D
0
cooperr
(18.10.25)
hocam konu çok detaylı bir sürü otomobil tamircisi, rektefiyeci, tornacı , elektrikçi arkadaşım var.


şimdi yeni motorlar çok karışık diye bişey yok. aklına gelen her aracın her motorun ustası var. v12 bi turbo bile hatta egzotik arabalara kadar ustası var ve yapılıyor. yalnız bazı motor modelleri tamir edilmiyor. dacia'nın yeni bir modeli hani en fazla üç dört yıllık olsun. aracın sahibi motoru yapacak ustanın akrabası. hararet yapmış. önce servise çekmişler 200bin küsür demişler çok gelince çekiciyle arkadaşın dükkanına geldi. 70000km de. normalde yapılması gereken nedir? silindir kapağını söker bakarsın. rektefiyeciyi çağırırsın mastarlarını ölçü aletlerini alır gelir ölçer biçer. karar verir. ya yeni silindir kapağı alınır orjinal takılır. ya da blokta hasar varsa onarılır yenisi alınır ve tamir edilir.(kompresör testi , yağ kaçağı testi ıvırı zıvırı elli tane şey vardır da benim bilgim yok diye kısa geçtim.)

araç çekiciden indi, bizim usta da yapmamış daha önce. sağa sola soruyor kimse yapmamış o aracın motorunu neyse rektefiyeci çağırdılar, geldi araca baktı. usta bak geçen bundan bi tane daha geldi. yaptılar olmadı. hani motor bloğunu taşlamak için hiç pay bırakmamışlar. hiç boşuna uğraşmayın bu motor yapılmıyor sıfır sandık motor alın dediler.( motor bloğu ve silindir kapağı alamiyon olduğu için. hararet yani yüksek ısıda atıyor. bu atma olunca sıfır silindir kapağı takılıyor ama motor bloğunun yüzeyi taşlanıyor.)

yeni araçların bazılarında tamir edilmesin diye çeşitli çakallıklar söz konusu.

ben arabalardan anlamam lakin tüm çevrem otomobil tamiratı üzerine. şimdi bir motor üretildiği zaman çeşitli markalarda da kullanıyor. mesela renault ile mercedes birebir aynı motorları kullanmıştı geçmişte. ustası olsun sana bunları çat çat sayar. mesela bmw ile pejo bazı modellerde tamamen aynı motoru kullanıyor.


bir de kulaktan duyduğum bi yağlı kayış muhabbeti var. ustalar çok seviyor yağlı kayışlı arabaları. kayış yüzünden iş motora kadar gidiyormuş.


ben ileri dönük araba almayı düşünüyorum. direkt olarak tamiratı nasıl, parçaları nasıl, kronik sıkıntısı varmı, bu motor hangi markalarda kullanıldı diye marka modelden önce tamir olayını düşünüp eşe dosta soruyorum.

ha bir de kimse sanmasın bütün ustalar dürüst dörtdörtlük. hiç bişeyden anlamayan ona buna araba yaptıran çok insan var. iyi usta bulmak gerçekten çok zor. ben hayali motor yapma olayı bile gördüm. böyle şeylerde oluyor. beyfendi aracınız hararet yapmış motor indireceğiz sekman piston değişecek şu kadar para. üstten ucuz iki parça değiştirdiler triger devirdaim falan. bi yıkadılar ilaçla altını üstünü motor yaptık diye verdiler.

200bin para aldılar 20binlira masraf , 180binlira kar.

dışardan bakmayın abi adamın dükkanının şekline tipine kaç kişi çalıştırdığına. bu adam daha önce nerelerde çalışmış ne işler yapmış bunlar önemli.


sistem şöyle ilerliyor. diyelim ki toyota hibrit. serviste o aracı tamir eden bir sürü çalışan var. bu çalışanlar kendilerini iyice geliştirdikten sonra servisten çıkıp dükkan açıyolar. servis şartları türkiyede çok kötü olmuştur hep maaş konusunda. böyle böyle otomatik olarak eğitim programı gibi devam ediyor. yani emin ol teslanın tamiratını yapacak insan da olacak. hidrojenli araba çıkarsınlar onun da motorunu yapacak sanayi ustası da olacak. yan sanayi parçası da olacak orjinali de olacak. sistem hep böyle devam etmiştir. kimse anasının karnından çıktığında bu işleri bilmiyor ve servise başlayan insanlar da bu işi bilerek başlamıyor mesleğe

bir de uzun süre serviste çalışıp dükkan açan insan. olası bir problemde servisteki arkadaşlarına telefon açıp. şurasını yaptık burasını yaptık ama başıma enteresan bi arıza geldi deyip onları arayıp bilgi de alıyor. yetmezse bu arkadaşları dükkana gelip beraber de çözüyorlar. sürekli bir paslaşma ve ticari anlaşma olarak düşünebilirsin. servisteki adam geliyor iki üç saat işi hallediyor ufaktan parasını alıyor. bizim usta sorunu çözüyoro arabayı teslim ediyor o da halinden memnun. konnekşın pipıl yani.


uzattıkça uzatıyorum ama bu tamir olayları grup grup. kimisi alman bakar. kimisi fransız. kimisi kore japon bakar. kimisi mesela sadece toyota gibi tek markaya bakar. ustaların uzmanlık alanı önemli. tamir ettiği markalar ne kadar azalırsa o kadar çok bilgi sahibidir. trabzondan karstan sivastan taa buraya araç getirenler oldu arkadaşlara. aynı şekilde biz de bmw ,wv araçları çekiciye yükleyip burdan bursaya tamirci arkadaşın yanına götürüp yaptırdık. burada yapacak insan vardı ama güven vermiyordu. bu araçların sahibi de kore japon bakan tamirci arkadaş.
0
Fodera
(19.10.25)
(31)

Çevrenizde oyun oynayan yetişkinler var mı?

Gradient_tabanlı_mor
Benim çevremde pek yok. Duyunca şaşırdım. Çevrenizde oyun oynayan (günde 2 saat üstü) yetişkin, iş güç sahibi adamlar kadınlar var mı? Nasıl vakit bulunuyor ki.
Benim çevremde pek yok. Duyunca şaşırdım. Çevrenizde oyun oynayan (günde 2 saat üstü) yetişkin, iş güç sahibi adamlar kadınlar var mı? Nasıl vakit bulunuyor ki.
0
Gradient_tabanlı_mor
(18.09.25)
home office.

bir de herhangi bir seyi gercekten yapmak istiyorsan "zaman yok" diye bir sey yok. o zamani illa ki yaratiyorsun.
0
sonsuz
(18.09.25)
wc, servis, mola, yatak keyfi vs.

edit: sonsuz +1 istedikten sonra her şeye zaman var.
0
lazpalle
(18.09.25)
Ben varım, evet uzaktan çalışıyorum.
0
mirty
(18.09.25)
bu yetişkin kişi 1730'da işten çıksa, 1800'da evde olsa, 1930'a kadar soyunsa sökünse, yemek falan yese, 1930'dan sonra ne yapacak? 2300'da yatacak olsa önünde 3-4 saat vakit var. kızılcık şerbeti izlese zaten 2-3 saat sürüyor. dizi izlemek yerine oyun oynuyordur.
0
co2s2
(18.09.25)
Ben oynuyorum ama her gün değil. Hafta sonları 3-4 saat oynuyorum.
0
gnosis
(18.09.25)
Ben oynuyorum. Yapmak isteyince vakit bulunuyor. Valorant, fifa, aoe. Veterinerler ve iş sahibi patronlarla oynuyorum. Kafeye, puba gitmek gibi ama daha evcimeni.
0
Shepard
(18.09.25)
Evden çalışınca oynanıyor. İşim gereği kullandığım programda işlemler bazen uzun sürebiliyor. Yani benim dikkatimi vermemin gerekmediği arkaplan işlemleri olabiliyor. O sırada mobil oyunlara vakit ayırabiliyorum. Bilgisayardan oynamak için zaman çok az kalıyor. Pek oynayasım da olmuyor açıkçası. Olsa zaman bulurdum.
0
himmet dayi
(18.09.25)
Düzenli olarak ya da her gün 2+ saat olmasa da ben oynuyorum. Çevremde birçok kişi de kadın ve erkek oynuyor. Yarışma programları ya da dizi izlemek yerine oyun ile geçiriyoruz/geçiriyorlar o süreyi. Hatta arkadaşlar ile oynayunca sosyalleşmiş de oluyoruz. Herkesin dinlenme aktivitesi farklı.
0
nawar
(18.09.25)
Her gün düzenli oynamıyorum yani genelde oynadığım oyunlar hikayeli ve bir sonu olan oyunlar ve her bittiğinde hemen yenisine başlamıyorum ama sık sık oynuyorum günde 2 saatten de uzun olacak şekilde. Mobil oyunları da sayarsan hele ohoo oyun oynamayan yetişkin yok neredeyse.

Home office çalışmıyorum, doktorum. Saat 5 gibi evde oluyorum. Gece 1 gibi uyuyorum. 8 saat var yani arada. 1-2 saat nişanlımla telefonda konuşma desek, yemek falan da düşünce kalan yaklaşık 5 saatlik sürede full oyun oynadığım çok gün olmuştur. Bu süreyi telefonda ya da dizi izleyerek geçirdiğim günler de var. Ne yapıcam ki evde zaten tek başımayken. Arada da puzzle yapıyorum işte. Bu kadar şok olmanızı anlayamadım oyun oynayan yetişkin nasıl olur diyerek. Oyun denince aklınıza ne geliyor öncelikle onu merak ettim?
0
nundu
(18.09.25)
40 yaşındayım oynuyorum çocuğum ailem olsa yine oynardım çevremde de oynayanlar var keşke daha fazla vakit bulsam da daha fazla oynasam. Sabahlasam, oyun için yıllık izne çıksam falan ama sosyal hayal ve iş maalesef izin vermiyor. Yaşlanınca kafam basarsa tüm yaşlılığımı birkaç saat oyun deniz ve doğa ile geçirmek isterim
0
croswell
(18.09.25)
denildigi gibi bu durum onlar icin bir rahatlama yolu. yani kimi insan dizi izler, film izler, kitap okur, muzik dinler, spora gider, bir seyler yapan yani, onlar da oyun oynuyor.
0
Sour
(18.09.25)
Yani bunun için ayrıca zaman ayırmak mi gerekiyor gibi bakiyorsunuz siz, onu tam anlayamadım. Benim tanıdığım ortalama insanlar evli olsun çoluk cocuklu olsun bekar olsun, mesai bitimi eve geçip yemek vs faslını bitirince, çoğunlukla oturup televizyon, dizi, film vs izliyor. Onun yerine oyun koyunca aynı şey işte.
0
encokbenisevinnolur
(18.09.25)
Ben çocukluk ve ergenlikte bilgisayar oyunları hep oynadım, benim için çok normal bir şeydi. İşe başlayınca etrafımdaki profil hiç böyle olmayınca "artık oynanmamalı mı" gibi bir algı oluşmuştu bende, garipserler diye bahsetmiyorum bile. Sonra birgün iş değişikliği yaptım, ekibindeki hemen herkes oyun oynuyor. Yani tamamen çevre profili ile ilgili bir olay. Ben geceleri oynuyorum, 12 sonrası 2 ye kadar falan. Çalışma şeklim hibrit. Ofise gittiğim günler bazen oynuyor bazen oynamıyorum uyku durumuma göre. Oyun oynamayı seviyorum, bu dünyadan kopma hissi çok iyi. Bir arkadaşım var gece full oyun oynuyor, gündüz mesai, mesai sonrası gece 12'ye kadar uyuyor. Sonra yine devam ediyor :D Bazıları için tutku.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(18.09.25)
var, kitap okumak veya film-dizi izlemek gibi bir eğlence aracı bu da.
0
unalub
(18.09.25)
Çevremde de var. Ben de varım. ha ben çalışmıyorum şu an ama çalışan arkadaşlarım da oynuyor sürekli.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(18.09.25)
var tabi. ne demek nasıl vakit bulunuyor? e o zaman yetişkin, iş güç sahibi insanlar film, dizi de seyretmesin. spor da yapmasın. hatta hiç bir şey yapmasın. nasıl vakit bulunur ki
0
benarrivo
(18.09.25)
yetişkinlerin çoğu günde 2 saatten fazla TV yayını izliyor. neden vakit bulunamasın ki?
0
loch ness
(18.09.25)
Ben varim. Cocuklugumdan beri gamer'im. Ama yas ilerledikce ve son zamanlarda azaldi. Bazen oyun oynamaya uzun aralar da veriyorum. Sonra tekrar donuyorum vs.
+1
ermanen
(18.09.25)
kendim varım

ekimde 34

düzenli olarak forza horizon 5 ve gran turismo 7 oynuyorum.

2 direksiyon setim, simülatör koltuğum, ps5 ve xbox series s'im var.

bekarım.

zaman buluyorum.

home office.
0
rain when i die
(18.09.25)
evden çalışıyorum ama mesai saatlerinde oynamıyorum. dışarı çıkmaya film vs izlemeye nasıl vakit ayırabiliyorsa yetişkinler, buna da ayrılabilir sonuçta. eşim de oynuyor.
0
nolmus yani
(18.09.25)
Benim var. Butun islerini karisi goruyor, annesi gibi.
0
hot potato
(18.09.25)
Benim çevremde hiç yok ama benim çevrem geniş değil, ondan olabilir.
0
sekizdokuzon
(18.09.25)
40 yaşına yaklaşmış arkadaşımın oyun bilgisayarı var. Haftasonu bazen tüm gün oyun günü ilan ediyor. Hergün oynamıyor ama oynuyor.
0
1917
(18.09.25)
var, e herkes akşam 2-3 saat tv, dizi veya film izliyor yav? Bunu yapmayıp oyun oynadıklarını düşün işte. Kimi de instagram twitter vb.nde vakit geçiriyor. Tercih insanların.
0
nhk ni youkosu
(18.09.25)
benim bu. şu ara işsiz ve sıkıntılıyım. kadınım. emekli dayılar gibi telefondan 3-4 sat okey oynuyorum. playstation alırsam araba yarışı ve dövüş oynamayı planlıyorum.
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
düzenli olmasa da ben de oynuyorum. şirkette yaş ortalaması 40 olan ekibimde de hemen herkes oynuyor. hatta daha bugün borderlands 4 muhabbeti döndü toplantıda.
0
sir gawain
(19.09.25)
var tabi, bu da bir hobi en nihayetinde. çevrende dizi izleyen yetişkin var mı? aynı şey, oyunları da interaktif dizi gibi düşünebilirsin.
0
robokot
(19.09.25)
benim çevremde de çoğu kişi oynuyor.
eşim ve kardeşim, tanıdığım erkekler oynuyor.

ben de sims 4, sims medieval falan oynuyorum

tabletten de batak,king,çanak oynuyorum
0
Hallegadola
(19.09.25)
benim yok ama arada arkadasla pes atiyoruz. aslinda beraber oynayinca cok keyifli de tek basima acip oyun oynamayali 8-10 sene olmustur.
0
bohr atom modeli
(19.09.25)
Ben. Disco Elysium diye bir oyun oynuyorum son bir haftadır mesela günde en az 2 saat, bazen 3-4. İşten sonra eve gelip oynuyorum akşam olana kadar işte, sonra uyuyorum vs.
0
vedatchilipeppers
(19.09.25)
Ara ara cs2 oynayan bir yetişkin var evde. Bazen her gün 3-4 saat. Yarı emekli. Hatta bazen lise 3'teki oğluyla beraber maça giriyorlar. Nickler Erdal Kömğrcü ve Abuzer Kömürcü... Kendisi ben oluyorum. Oğlan iyi oynayınca "afferin lan it" yahut "bravo zürriyetsiz" falan diyorum...
0
yadigar
(19.09.25)
(16)

Borcunu ödemeyen kişi

Mirabel
Merhaba daha önce yazmıştımÖzet geçeyim: iş yerinden arkadaş kızını okula yazdırmak için benim evi kullandı. Bu yüzden elektriği üzerine aldı. Bu işlemler yapılırken ben karısıyla muhattap oldum. Elektrik merkezinden hallettiler. Üzerlerine alırken para da ödemişler. (Faturamı ödedim)Şimdi bana fatu
Merhaba daha önce yazmıştım
Özet geçeyim: iş yerinden arkadaş kızını okula yazdırmak için benim evi kullandı. Bu yüzden elektriği üzerine aldı. Bu işlemler yapılırken ben karısıyla muhattap oldum.
Elektrik merkezinden hallettiler. Üzerlerine alırken para da ödemişler. (Faturamı ödedim)

Şimdi bana fatura geldi bunun 1800 tlsi güvence bedeli. Ben buna geçen hafta mesaj atmıştım durumu belirtmek için aramızda sorun olmaz yazdı. Ama durumu anlamadı bence.

Pazartesi faturayı ödedim. Bu kişiye de “faturayı ödedim. Benim tüketim bedelim çıktıktan sonra x tl kalıyor. Müsait olunca bana gönderirsin” yazdım ve ibanımı ekledim.
O günden bu güne ne parayı yatırdı ne cevap yazdı.
Ne yapmalıyım? Kocasına mı söyleyeyim. Hatırlatayım mı?
Bu işlemleri yaparken yalvar yakar oldular. Ev annemin üzerine ben anneme yalvardım işlerin görülsün diye. Durum bu.
Samimiyetim de yok aslında 10/6 falan kocasıyla. Karısıyla 10/2.
0
Mirabel
(17.09.25)
Parayı vermezlerse okula ve ilçe milli eğitim ispiyonlayacağını söyle, derhal verirler
0
fistikthecat
(17.09.25)
kadın bi de okuldan memnun kalmadık canım ya yapmıştı di mi ajdjdj. bence direkt kocasına ilet, neden tanımadığın biriyle iletişim kuruyorsun ki. bir de böyle şeyleri okuya okuya kimseye “iyilik” yapmamak gerektiğini öğreniyorum maalesef. sinir stres sahibi oluyorsun.
0
deartheodosia
(17.09.25)
Çirkinleşme, güzelce tekrar hatırlat. Cevap verirsen sevinirim de. Verecektir, belki de parası yokturdur.
0
Shepard
(17.09.25)
kendi kendini gazlıyosun. mesajı belli ki yanlış anlamış. borcunu ödemeyen kişi konumunda değil şu an çünkü borcu olduğunu bilmiyor. o gün bugündür haber yok dediğin de pazartesiden çarşambaya 2 gün. kibarca ya yanlış anlaşılmayı düzelt ya da bir bahaneyle faturanın fotoğrafını falan gönder, anlamasını sağla. bir iyilik etti burnumuzdan getirdi demesinler. düzgün kişilerse eğer mahcup olacaklardır.
0
beyfendi
(17.09.25)
basbaya salakğa yatıyor hiç sevmem bu tipleri. direkt kocasına yaz hiç hoş değil yaptığı
0
gadlemler
(17.09.25)
Bizim muhasebeci bu direkt:( Kocasını aramanı öneririm.
0
sekizdokuzon
(17.09.25)
Faturanın resmini gönderdim geçen hafta.
Yanlış anladığı için pzts açıklamalı ve ibanli mesaj yolladım. Daha da anlamıyorsa benim sorunum mu?
Parası olmaması mümkün değil. Bunlar benden kaç yaş büyük abi abla dediğim insanlar. Parası olmayan kişi benim.
Daha ben üzerime alırken tekrar açma kapama parası alacaklar. Onu da onların ödemesi gerekiyor.
0
🌸Mirabel
(17.09.25)
mesaja ibanını da eklemişsin gerçi. yanlış anlamış olma ihtimalleri iyice düştü. bence hiç kafa yorma direkt kadını ara mesaj vs atmadan. hal hatır sorar o faturaya yansıtılan tutarla ilgili yanlış anlaşılma oldu galiba der tepkisine bakarsın. hem doğru anlamış hem de eften püften bir sebeple geciktirmişse ödemeyi yapacağın söyleyeceğin her şey mübah o noktadan sonra.
0
beyfendi
(17.09.25)
Ben olsam kocasını aramam ama kadını ararım (sanırım sadece mesaj atmışsınız), hatırlatırım.
0
eisberg
(17.09.25)
ben olsam kocasına da yazarım. versinler ya parayı. az mı 1800 tl... hem kendi işleri hem ilgilenmiyorlar, umursamıyorlar. ne faturası olduğunu anlamamış olabilir. detaylı açıkla iste her şeyin kanıtını tekrar at silmiş bile olabilir mesajları. kocasına da yaz karısına da hatta whatsapp grubu kur üçünüz için öyle gönder en iyisi.
0
art cat chocolate
(17.09.25)
Önce kadına yazın. Aşırıya kaçmadan ısrarcı olduğunuzu gösteren cümleler kurun.
Olmazsa kocasına anlatın.
0
diyecevaplandı
(17.09.25)
ilk soruya cevabım olumsuzdu. yine haklı çıkmışım. "ben demiştim" :)
"Kabul etmem. prensip olarak böyle abuk subuk istekleri kabul etmiyorum. ne alaka yani"

böyle saçma istekler böyle saçma sonuclar doğurur.

benim anladıgım kadarıyla iş arkadaşı olan erkek. doğru mu? kocasıyla daha samimiyim dediğin için böyle tahmin ediyorum. o zaman kocasından iste tabi, niçin istemeyesin ki. kadın zaten cevap bile vermemiş.
0
benarrivo
(17.09.25)
Okul duyurusunu hatırladım. Ben adresimin kullanılmasını istemezdim yazmıştım ki çok haklıymışım. Ondan sonra bir duyuru daha açmışsın orada da kadın "okuldan da çok memnun değiliz" falan demiş tam çıldırmalık. Böyle adı iyiye çıkan devlet okullarına birden yükleniliyor, duyan geliyor duyan geliyor sınıf mevcutları iyice yukarı fırlıyor. İstediği kadar iyi bir devlet okulu olsun, sınıf kalabalık olduktan sonra gerisi teferruat.

Soruya cevap: eşi iş arkadaşınız ise onunla iletişim kurun. Umarım sorunu çözersiniz.
0
kullanicadi
(17.09.25)
3lu whatsapp grubu kur. Kadina yazip cevap alamadigin mesajlari oraya kopyala. Ve tekrar hatirlatmani yap. Benim icin onemli bir tutar bir an once almam lazim diye de ekle. Ayip mayip da olmaz, onlar utansin. Hic ezilip buzulmeden iste parayi. Yalniz kendi ustune alirken odeyecegin para yalan olur bu tiplerle. En azindan bu seferkini kurtar.
0
Kittie
(18.09.25)
utanmazın teki borcunu ödemiyor sallıyor diye niye whatsapp grubu kurasın ki. iletişim kurulamıyor ulaşım sağlanamıyor değil, bunlar sadece borcunu ödemiyor.
0
beyfendi
(18.09.25)
telefonla arayıp konuşarak yanlış anlamayı düzeltmek lazım. açmıyorsa-geri dönmüyorsa arka arkaya aramadan araya 1-2 gün bırakarak ısrar edebilirsin.

hiç ulaşamıyorsan bu durumda bir kötü niyet vardır.
0
orpheus
(18.09.25)
(7)

Borçlunun kendini alacaklı sanması

Mirabel
Bir tanıdığım var çocuğunu okula kaydettirmek için benim oturduğum evin elektrik faturasını üstüne aldı. Üstüne alırken 1800 tl ödemiş. Bin bir darlamayla, uğraşmayla oldu o da. Az önce fatura geldi güvence bedeli diye 1800 tl ekstra bişey yansıtılmış faturaya. Araştırdığıma göre bu ücret o kişiye g
Bir tanıdığım var çocuğunu okula kaydettirmek için benim oturduğum evin elektrik faturasını üstüne aldı. Üstüne alırken 1800 tl ödemiş. Bin bir darlamayla, uğraşmayla oldu o da.

Az önce fatura geldi güvence bedeli diye 1800 tl ekstra bişey yansıtılmış faturaya. Araştırdığıma göre bu ücret o kişiye geri yatıyormuş abonelikten çıkınca.
Eski fatura vb… çıkarınca bu kişinin bana 1200 tl borcu kalıyor.
Çok samimi değilim iş yerinden arkadaşın eşi. Ben buna faturayı göndererek mesaj attım. Faturayı çıkardıktan sonra 1200 kalıyor. Pazartesi ödeyeceğim bilgin olsun yazdım.

Gelen cevap: tamam canım. Sorun değil aramızda. Zaten okuldan hiç memnun değiliz. Uğraşıyorum hala.

Ben de tamam pzts tekrar haberleşiriz yazdım.
Sanırım bu kişi benim ona borcum var zannetti ona sorun değil yazdı. Yoksa kim olsa iban yolla gönderiyorum hemen der bence.
Siz olsanız ne yaparsınız? Pzts tekrar nasıl bir mesaj atayım. Kadını tanıyorum kafası biraz değişik çalışıyor. Benim ona borcumun olacağını düşünebilecek birisi.
0
Mirabel
(12.09.25)
ara yada mesaj at. kadinin pek sucu yok. calisirken boyle bi msj alsam ben de detayli dusunmeden alacakliyim diye anlardim.
0
buenosdias
(12.09.25)
Güvence bedeli faturaya yansımıyor aslında. Hem ondan almışlar hem de faturaya mı yansıtmışlar. Başka bir şey olmalı. Önce onu anlayın bence. Sonra sizin de kafanız karışmış gibi yapın. Ya ben bunu tekrar hesapladım da böyle böyle oldu deyip yazabilirsiniz.
0
nickini vermek istemeyen uye
(12.09.25)
Açılın uzman geldi, İstanbul Avrupa'da teminatı önden ödersin. Anadolu'da faturana yansıtırlar. Avrupa ise abonelik bitince teminatını iBANına atarlar veya ptt'den alırsın.

Güzelce anlatırsan olay çözülür ama bok gibi bir karakteri var gibi geldi.

Bir şey ister nolur abi nolur bak diye yalvarır, yaparsın. Sonra ya zaten bok gibiydi, okuldan memnun değiliz diye yaptığın iyiliği suratına vururlar. Farkında da değiller.
0
Shepard
(12.09.25)
Hiç kasmaya gerek olmayan birisi gibi geldi, yani senin ona borçlu olduğun olarak anlaması bir yana, okuldan memnun olmaması ne alaka dkxls cidden değişik bir kafası var gibi.

Düz yazmak dışında bir çözüm düşünemedim ben, kafamda şöyle biri gibi canlandi:

- nasılsın?
- aa sen benim nasıl olduğumu mu düşünüyorsun, gece gündüz hem de bak bu saatte Allah iyiliğini versin. Sen düşünsen de iyiyim düşünmesen de.
0
encokbenisevinnolur
(12.09.25)
pzt günü kadina mesaj atip "parayi kuruma ödedim müsait oldugunda bana yollarsin. allah allah okuldan niye memnun degilsiniz? üzüldüm." dersin.
arayi isitirsin hem böylece.
0
alice in potatoland
(12.09.25)
cok acik belirtmemissiniz, o da oyle anlamis evet.
ama nasil olmus guvence bedelini elden vermis mi vermemis mi anlamadim o kismi.

onu bi sorup ogrenin sonra aciklarsiniz durumu. camura yatmaz heralde fatura onun ustune.


ama okuldan da hic memnun degiliz diye araya sikistirmasi ne alaka gercekten....
0
supergirl
(12.09.25)
kadın zannetmiş ki. senin ona borcun var. o 1800 tl ödemiş ya, sen onun ödediği parayı söylüyırsun zannetmiş. sorun değil aramızda demiş.
Hatta sen ona 1200 tlyi pazartesi ödeyeceksin sanmış: "Pazartesi ödeyeceğim bilgin olsun yazdım" şu an o senin ona olan borcunu ödemediğini zannediyor, üzerine yattıgını zannediyor adsahdhadh

onların sana borcu oldugunu söylemelisin. hatta bu samimi olmadıgın salak kadınla konusma, samimi oldugun kocasıyla konus bence.
0
benarrivo
(17.09.25)
(27)

iş arkadaşının talebi

Mirabel
İş arkadaşınız çocuğunu okula kaydettirmek için sizin evinizde oturuyormuş gibi göstermeyi teklif etse kabul eder misiniz? Yakınlık: 10/6
İş arkadaşınız çocuğunu okula kaydettirmek için sizin evinizde oturuyormuş gibi göstermeyi teklif etse kabul eder misiniz? Yakınlık: 10/6
0
Mirabel
(13.08.25)
Ederim
0
Rondak
(13.08.25)
Etmem
0
kullanicadi
(13.08.25)
Hayır
0
gabe h coud
(13.08.25)
Ön not: Güncel şartları bilmiyorum.

İlköğretimi bu şekilde okumuşum lisede öğrendim, adresinde kayıtlı olduğum kişileri tanımıyorum bile. Bizimkiler ayarlamış, onlara yansıyan bir şey olsa illa ki bilirdim.
0
encokbenisevinnolur
(13.08.25)
ederim ne zararı olacak ki?
0
jelly bear
(13.08.25)
Tercih etmem ama sanırım gönülsüz kabul ederdim.
0
ruhen hastayim ben
(13.08.25)
Ederim. Ben de şu an kendi oğlumu öyle okutuyorum. Çünkü evim şehir dışında ve gidebileceği tek okul da köy okulu.
0
strawberry first
(13.08.25)
Mobil edit: tanıdığın tanıdığına rica ettik, kırmadılar sağolsunlar.
0
strawberry first
(13.08.25)
ederim
0
eurhka
(13.08.25)
Ederim
0
kisa
(13.08.25)
Adreslerinde kimlik numarasi var artik,

Gecen sene jandarma soruyordu
apartmanda bu kisiler var mi diye.
0
designer
(13.08.25)
Ederim. Yalnız artık şöyle bir durum var muhtemelen bundan arkadaşınızın haberi yok. Okul yönetimi kayıt sırasında bulunduğu adrese bağlı son 2 ayın kendi adına kayıtlı elektrik ya da su faturasını görmek istiyor. Bunu İbra edemezse kayıt yapmıyor geçen hafta arkadaşın başına geldi.
Edit: tabi her okul yönetimi ister mi bilmiyorum bahsi geçen okula büyük ilgi varmış.
0
dream
(13.08.25)
etmem

adamın borcu olsa haciz gelse direkt benim evime gelecekler.
0
orpheus
(13.08.25)
Etmem. Elalemin cocugunun bende ne isi var. Yarin bir gün is yerinde catisma yasarsin pedofil diye dava acar.
0
sonsuz
(14.08.25)
benden adres isteyenlere kil oluyorum.
genelev isletmiyoruz kardesim, benim adresi isteyen herkese kullandirtsaydim benim evin nufusu 20yi gecerdi herhalde.

cevap kesinlikle hayir..
0
cooperr
(14.08.25)
Benim annemin evinde bu şekilde 10-15 çocuk vardır, bugüne kadar bir zararı olmadı. Yakında bende aynı duruma düşeceğimden empati kurarak ederim diyorum.
0
mirty
(14.08.25)
eskiden oluyordu ama güncel bilgi milli eğitim artık en az 6 aylık 2 fatura istiyor.
nüfus kayıt yapsa bile hileli işlem diye işaretliyor.sonra ceza geliyor hadi onu ödediler okul bu sefer caz yapıyor.
okula gitsinler 50 bin ateşlesin.
0
jamswety
(14.08.25)
Kabul etmem. prensip olarak böyle abuk subuk istekleri kabul etmiyorum. ne alaka yani
0
benarrivo
(14.08.25)
Kabul et bi hayrın olsun. Çocuk Okula başladıktan 1 ay sonra zaten senin evden çıkacaklar. Her şey normale dönecek. Milyonlarca insan yapıyor bunu.
0
luluki
(14.08.25)
Bana sorsalar gel yap derdim. Ama once fatura olayini okula sor derdim. 2 tane fatura olmayinca direkt kayit almiyorlar artik.

50-100 bin arasi bir bagisla adres isini bertaraf edebilir.
0
brkylmz
(14.08.25)
10/10 olsa bir ihtimal düşünülür, diğer türlü kesinlikle yapmam.
0
Lethe
(14.08.25)
İyi bir muhitte iyi bir okulda okutmak istiyorlar çocuklarını, bu noktada hak verdiğim için pek hoşuma gitmese de kabul ederdim
0
hayalhayal
(14.08.25)
İş "arkadaşı" diye bir şeye inanmıyorum o yüzden hayır.
0
selamun aleykum kitty
(14.08.25)
Kabul ederim. Annemlerin evine çok çocuk geldi gitti öyle.
Bir ay sonra geri taşıyacaklar +1
0
cilekli pasta
(14.08.25)
benim oğlanı kaydetmek istediğimiz okul için eski iş arkadaşım ile konuşuyorduk, ertesi gün benim tanımadığım, adresi uygun bir arkadaşına söylemiş, o da ok demiş, telefonunu bana verdi, aradım, tc'mi istedi, e-devletten davet gönderdi, ben de adresi taşıdım, kayıt yaptıktan 2-3 ay sonra da geri aldım.
0
altinci nesil caylak
(14.08.25)
bizim ne dedigimiz onemli degil. cunku karakterle paralel bir durum. empati yap, sen o durumda olsan ve rica etsen hayir cevabi almak seni uzer miydi? tabi burada empati yaparken tam empati yapmak lazim. ben bekarim cocugum yok o yuzden boyle bisey istemem demek yeterli bir empati degil. cunku arada ince bir cizgi var. anne, baba olmak ve cocugunun gelecegi icin cok samimi olmadigin insandan boyle bisey istemek de olabilir anneyim ,cocugum var herkesten herseyi isteyebilirim krolugu da olabilir.
0
buenosdias
(14.08.25)
sadece çocuksa ederim. yok cezası varmış bilmem ne millet neler yapıyor.
0
bay b
(14.08.25)
(9)

Köylü amcanın çatır çatır İngilizce konuşması

tahirkemalbozoglu
Fethiye'de saklikent kanyonu var. Oraya varmaya yakın gozlemecide oturduk. Yan masamızda turistler de vardı. Yaşlı Bi amca geldi adamlarla bildiğin rahat rahat İngilizce konuşuyor. Hani daha önce yurtdisinda yaşamış vs öyle bir yaşlı amca değil. Bildiğin köylü mehmet ağa. Yani bu inkilicce işi orada
Fethiye'de saklikent kanyonu var. Oraya varmaya yakın gozlemecide oturduk. Yan masamızda turistler de vardı. Yaşlı Bi amca geldi adamlarla bildiğin rahat rahat İngilizce konuşuyor. Hani daha önce yurtdisinda yaşamış vs öyle bir yaşlı amca değil. Bildiğin köylü mehmet ağa. Yani bu inkilicce işi orada anladım ki tensle mensle başa does gelecek sona are gelecek yok cümlenin zamanlar vs bunlarla Bi alakası yok. Bu köyle bunları öğrenip de dil konuşmadı ya. Tamam belki kurallı konuşmuyor ama karşıdaki de anlıyor ve cevap veriyor. Yani akademik olarak işe yaramaz belki ama yurtdışında ve basit ikili diyaloglarda demek ki kural vs simple tense vs takılmadan yardıra yardıra konuşmak lazım demek ki. Bugün bunu anladım. Siz ne diyorsunuz bu işe
0
tahirkemalbozoglu
(15.09.24)
turist ingilizcesi öğrenmek çok kolay. iş akademik seviyeye gelince değişiyor.
0
NowWeAreFree
(15.09.24)
Buna benzer bir durumla da ben karşılaşmıştım Antalyada dolmuşta. Dolmuştu bildiğin güzel konuşuyordu. Bence de bu işin okulda öğretmeye çalıştıkları işlerle alakası yok. Zaten öğretmiyorlar da.
0
dedeminhirkasi
(15.09.24)
Orası turistik bir yer ve öğrenmiştir. Bir de biz fazla kasıyoruz bence. Kimse bizden ana dilimiz gibi konuşmamızı beklemez.

Cem Yılmaz bir stand up gösterisinde değinmişti bu konuya. Pasaport kontrolünden geçerken " neither or lar use to be ler havada uçuşuyor halbuki visit diyip geçeceksin hepsi bu" diyor ya gerçekten öyle :))
0
rock n roll
(15.09.24)
Adam tarzanca konuşuyor, tarzanca konuşmakta bi şey yok yani bunu şimdi istesen yaparsın. Ben ülkemizde İngilizce konuşulmasında hata yapmaktan korkulmasını saçma bulduğum gibi turistik mekanlarda kuralsız konuşan köylüler için "Bak ne iyi konuşuyor" gazını da saçma buluyorum. İşine yarayacak kadar konuşuyor işte ama bunu sen de yaparsın yani şu yaşa gelip bu olaya hâlâ şaşırman ve bunu anladım demen çok tuhaf. Tense falan öğrenmeden makul cümle kuramazsın anca hayatta kalacak kadar iletişime geçersin, o sana yetiyorsa okay ama bu tarz konuşmayı yüceltmemek lazım
0
nundu
(15.09.24)
Niye konuşmasın ki? Sen üniversitede 10.defa inkılap tarihi, 20.defa türk dili dersini okurken o İngilizce konuşuyordu.
0
ferenc
(15.09.24)
"Yani bu inkilicce işi orada anladım ki tensle mensle başa does gelecek sona are gelecek yok cümlenin zamanlar vs bunlarla Bi alakası yok"

Bunu daha yeni anladiysan hayatında yabancı birisiyle hiç ingilizce konuşmadın demektir.
0
benarrivo
(15.09.24)
dil işini kesinlikle çok abartıyoruz bence de. geçimini yabancı dilde diyalog kurarak sağlayan biri olarak diyorum bunu. ingilizce konuşmayı bilmeyen ingilizce hocalarından öğrenince böyle oluyor. şimdi şanslıyız elimizde sayısız imkan ve yabancı dilde doneye erişim var. kitapta fill in the blanks yapacağına aç youtube'u netflix'i sen de dinle sen de öğren.
0
titanyum22
(15.09.24)
okulda, kursta ogrenilen ielts'le tescillenen ingilizce'yi kullanmak icin ancak akademisyen olmak gerek. diger turlu gereksiz.

dikkat ettiysen duyarak ogrenenlerin aksani da native speakerlara daha fazla benzer hatta istedikleri kadar egitimsiz olsunlar. cunku onlar dili 2 yasindaki bir bebek gibi duyarak, en dogal yoldan ogrenmislerdir.
0
baldur2
(16.09.24)
fethiye zaten ingilizlerin çok tercih ettiği bir bölge. oraya yerleşmiş olanı da çok. köylü amca için uygun ortam oluşmuş.
0
lazpalle
(16.09.24)
(7)

sigara neden ve nasil birakilamiyor

antikadimag
3-4 sene kadar ara ara sigara ictim. once arkadaslardan otlanarak basladim. sonra 3 sene kadar once arada paket almaya basladim. ozellikle stresli oldugum donemlerde gunde 2-3 tane iciyordum. bazen birkac gun hic icmiyordum. yani bir paket en az 2 hafta bazen 1 ay gidiyordu. bazen 1 ay hic icmiyordu
3-4 sene kadar ara ara sigara ictim. once arkadaslardan otlanarak basladim. sonra 3 sene kadar once arada paket almaya basladim. ozellikle stresli oldugum donemlerde gunde 2-3 tane iciyordum. bazen birkac gun hic icmiyordum. yani bir paket en az 2 hafta bazen 1 ay gidiyordu. bazen 1 ay hic icmiyordum.

gectigimiz aylarda stres seviyem artinca gunde 4-5 tane icmeye basladim. sonra stres sebebim ortadan kalkinca paketi cope attim ve aylardir aklima bile gelmiyor. en ufak istek yok icimde.

az tukettigim icin mi bagimli olmadim? insanlar neden birakamiyor?
0
antikadimag
(11.09.24)
Tam olarak senin gibiyim. Bana niktonin bagimlilik yapma derecesi abartiliyor gibi geliyor. Bu dillendirildikce isanlar da buna inandi ve muthis bir bagimliliklari var saniyorlar bence. Ve gunde iki paket icip aniden birakanlarin hikayeleri de var. Istense birakilir veya azaltilir veya bizim gibi sosyal icicilik yapilabilir yani.
0
Kittie
(11.09.24)
ben de senin gibiyim.

bence sen hic gercekten bagimli olmamissin. uzun yillar sürekli icen insanlar icin zor. bütün anilari sigaraya baglamislar senelerce...
0
robert bosch
(11.09.24)
İnan ben de anlamıyorum. Kahve çok sevdiğim için her ortamda elime bir sigara tutuşturulmuştur. Ben mi anlamıyorum çok mu güzel diye birden fazla kez denedim. Bok gibi tadı var, öksürtüyor, kokusu iğrenç, üstüme de siniyor ve hoşuma gitmiyor. İçen insan da pis kokuyor hatta. Üç beş içmişliğim var lisede ünide falan hiç de bağımlı olmadım. Bağımlı olan epey bir uğraşıyor olmalı diye düşünüyorum.
0
kullanicadi
(11.09.24)
olay sadece nikotin degil, adam kadin kafasinda kodlamis, Pavlov'un kopegi gibi mola=sigara, kahve=sigara, acik hava=sigara, yemek sonrasi=sigara, arkadas muhabbeti= sigara diye. Bu eylemlerde sigara olmazsa ne yapacagini bilmiyor, yerine ne koyacagini bilmiyor, o eylemlerden zevk alamiyor, eksik hissediyor kendini bir nevi
0
freedonia
(11.09.24)
bazı insanların biyolojik manada istisna olduğunu düşünüyorum. yoksa bal gibi de fizyolojik bağımlılık yapıyor üzerine de psikolojik bağımlılıkla perçinlenince bırakması zor oluyor. hatta psikolojik bağımlılığı yenmek işin en zor kısmı.
0
lazpalle
(12.09.24)
İşin çok çok çok büyük kısmı psikolojik, fizyolojik kısım gerçekten çok küçük - yani kendi deneyimlerime göre -
Etrafımdaki herkesin istisnasız " Sen bırakırsan herkes bırakır." dediği bir sigara tiryakisiydim. Günde 4. pakedi açtığım günleri bilirim - sıfır abartı -, bıraktım :)
0
kumandanim
(12.09.24)
ben 17-23 yaşlarım arasında ve 27-30 yaşlarım arasında sigara kullandım. günde yarım paket sigara içiyordum. bırakmak istedim ve iki defa pat diye bıraktım. artık yılda 2-3 kere özel günlerde, tatillerde, alkol yanında içiyorum.
bırakamıyorum diyen insanlara inanmıyorum. istese bırakır. bırakmak istemediklerini düşünüyorum.
sigara içen çoğu insan bundan keyif alıyor ve bırakmak istemiyor.
sigara içmese işyerinde kaytarmak için sebebi kalmayacak,
sigara molalarındaki dedikodulardan uzak kalacak,
sosyalleşmek için önemli bir araç kaybedecek,
ucuz yollu bir keyif maddesinden mahrum kalacak.
0
benarrivo
(12.09.24)
(13)

Aileden gelen birlikte tatile gidelim teklifi

dedeminhirkasi
Evliyim, zar zor yılda 3 hafta izin alırsak alabiliriyoruz eşimle. Hal böyle olunca da başbaşa gitmek istiyoruz bir yerlere. Hem benim ailem yani abim, hem de eşimin abisi ne zaman bir tatil ayarlasak biz de gelelim, birlikte gidelim yok villa kiralayalım daha zevkli olur vs. İkisi de çocuklu aile.
Evliyim, zar zor yılda 3 hafta izin alırsak alabiliriyoruz eşimle. Hal böyle olunca da başbaşa gitmek istiyoruz bir yerlere. Hem benim ailem yani abim, hem de eşimin abisi ne zaman bir tatil ayarlasak biz de gelelim, birlikte gidelim yok villa kiralayalım daha zevkli olur vs. İkisi de çocuklu aile. Bizde çok çocuk seven bir çift değiliz tamam yeğenimiz tabiki seviyoruz ama ne bilim ya tatilde de başbaşa takılmak istemiyoruz. Bu sene de teklifler geldi yine ektik. Şimdi darılmışlar napalim yahu biz... Hatta alınmasınlar gucenmesinler diye kendi abimlerle bir kere de gittik ha fena olmadı gayet de güzel oldu ama ekseriyetle kendi başımıza gitmek suç mu? Bu istek çocuklu aileler de mi oluyor acaba? Vicdan yapmamı gerektirir bir neden var mı? Annem arıyor tatildeyken abin çok üzülmüş niye birlikte gitmediniz diye bok ediyor günümü. Siz ne dersiniz objektif olarak?
0
dedeminhirkasi
(07.09.24)
Dünyanın en aptalca alınganlığı olabilir bu, bazen çift olarak tatile gitmek bile zorlayıcı olurken ekstra bir aileyle tatile gitmek ölüm gibi bir şey olabilir. Ayrıca siz evlenip kendi ailenizi kurduğunuzda sizin aileniz eşiniz olur çoluğunuz çocuğunuz olur, tatil beklentilerinizde bi çerçeve etrafında şekillenir ama anne baba abi kardeş vs bu çerçeveye girmeye çalıştığında tatil beklentileri genişler herkes kendi istediği şekilde bir tatil olsun beklentisi içine girer, bunların olmaması için herkes "kendi ailesi" ile ne yapmak istiyorsa onu yapacağı şekilde planını yapmalı, tamam hepimiz ailemizi seviyoruz ama çekirdek aile bir şey yapmak istediğinde bu "ya hadi biz aileyiz hep birlikte yapalım" şeklinde sabote etmeye çalışmak, karşıt fikir oluştuğunda da buna alınmak gerçekten çok gereksiz bir stres, belli bir yaşa ve olgunluğa erişmiş kişilerin hala böyle şeylere takılıyor olması çok saçma.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.09.24)
annenin aramış olması olayı özetliyor. Beraber gittiğinizde abini arayıp 'kardeşin üzülmüş beraber gittiğinize' diyor mu?
Uzun lafın kısası alemin enayisi sizseniz onlarla beraber gidersiniz. Tavrınızı net koyun ortaya.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(07.09.24)
Anneyle babayla aileyle abiyle araya mesafe koyun hatta onlar koymuş bile, hayatınızda bundan sonra kafanız rahat etsin
0
grimavi
(07.09.24)
neden ailenizle tatil yapmak istemiyorsunuz? aileyle tatil gayet eglenceli birbirine yakinlastiran bir sey. yegenlerinizle de yakinlasma saglar hep.

tabii bunlar aileden uzakta oturuyorsaniz gecerli. zaten aralarda görüsüyorsaniz bas basa tatil istemek normal bence.
0
robert bosch
(07.09.24)
çocuklu ailelerle bir yere gitmek ailelere çocuğu başkalarına iteleyebilme imkani sağlar. kendileri daha az ilgilenmiş olur.

yılda kısıtlı bir dönemde eşinizle yaşayacağınız özel bir zaman aralığını neden başkalarını ortak edesiniz? kendi anılarınızı, deneyimlerinizi inşa etmek varken bu anilariniza başkaları da dahil olacak ve çocuklu aile yüzünden yeteri kadar serbest hareket edemeyeceksiniz. çocuksuz aile olsa da durum böyle.

suç değil.
vicdan yapacak bir durum yok.
kimsenin alınmasına gucenmesine gerek yok.

küçükken aile ile tatile gitmek güzel ama kendin de bir aile olunca başka bir ailenin eklemlenmesi iğrenç.
0
tabudeviren
(07.09.24)
Ay kesinlikle vicdan yapılacak bir sey yok. Ayda yılda bir izin alinacak tatile gidilecek onda da başkalarını yaninda istememek cok normal. Hele ki sizde cocuk yok ve onlarda varsa. Çocuklu çiftler böyle tatilleri daha cok seviyor ama sürekli onlarin cocuklari herkesin odak noktasi oluyor ben sevmiyorum. Yakinda ben de bebekli olacağım hayatta cocuksuz birilerini çağırmam onlar teklif etmedikçe. çünkü sacmalik yani millet kafa dinleyecek belki. Darilan kişinin yaptığı cok sacma geldi bana. Annenin bunu söyleyip canini sıkması da çok gereksiz bi davranis.
0
sanguine mcqaer
(07.09.24)
Dunyanin en sacma alinganligi +1
Cocuklu aileler yuksek ihtimal cocuklarini baskalarina kitlemek istiyor +1

Sizin ayri bir aileniz var - esiniz ve siz -, sinir koyun. Cok sacma ya.
0
kassiopeia
(07.09.24)
Böyle durumlarda net tavrınızı koymadıkça devamlı aynı şeyleri yaşarsınız.
0
my fault
(07.09.24)
ne yapistilar evli cifte ya. annenin tel acma tatildeyken de. dunyanin en sacma alinganligi+1
0
ala09
(07.09.24)
Hayır Diyebilme Sanatı
Yazar: Müthiş Psikoloji
0
carisch
(07.09.24)
Yumuşak yüzlüsünüz herhalde. Ben de kardeşim de asabiyiz. Ailemize baştan rest çekebilen insanlarız eşlerimiz de öyle. Onlardan çekiniyorlar sanırım, annem böyle bir şey deseydi özellikle tatil yaparken asıl dramayı ben yapardım. Yılda bir hafta zar zor izin alıp tatile gidiyorum valla tatilde böyle aksiyonlarda ağzımı bozarım
0
Hallegadola
(08.09.24)
Bana yakinlarim bu teklifi yapmisti

Bende cevap olarak

Biz esimle tatile gidecegiz dedigimde trip atmislardi

Bende onlara sunu soylemistim

Evde ciplak geziyoruz ve surekli olarak sevisiyoruz

Sonuc bi daha teklif etmediler
0
Zetnikov
(08.09.24)
ben sizi haklı buldum. üstteki arkadaslar yazmış sebeplerini. hepsine katılıyorum.
aile ilişkilerinde haklı olmak için duygusal tepkiler vermek şart.
küsmek, alınmak, bağırmak, ağlamak. bunları ne kadar çok yaparsanız o kadar haklı görünür ve sevilirsiniz.
abin duygusal tepki verince annen hemen ona hak vermiş.
evli ve çocuklu çiftler eşleri ve çocuklarından sıkıldıkları için başkasına kitleme derdinde oluyorlar böyle tatillerde.
0
benarrivo
(08.09.24)
(17)

İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?

ermanen
İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?bana çok saçma ve gereksiz geliyor. okyanusun ortasında olma, kısıtlanılmışlık, belli kalabalıklara mazur kalma, fırtınaya yakalanma riski, gemide salgın riski, batma riski, limanda durunca belli saatte dönme kısıtlaması ve gemiyi kaçırma riski vs. benim
İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?

bana çok saçma ve gereksiz geliyor. okyanusun ortasında olma, kısıtlanılmışlık, belli kalabalıklara mazur kalma, fırtınaya yakalanma riski, gemide salgın riski, batma riski, limanda durunca belli saatte dönme kısıtlaması ve gemiyi kaçırma riski vs.

benim hiç ilgim yok mesela. tembel tatili gibi ama limanda durunca da koştur koştur yapacaksın. tatil köyü çok daha iyi olur dinlenme tatili olacaksa.
insanların niye ilgisi var? sizin var mı?

not: neden kapadokya'ya gidiyorlar sorusundan esinlendim. cruise turları çok daha rererö.
0
ermanen
(17.07.24)
Çünkü normalde lokasyon degistirmek bissuru iş. Araba ya da uçağa binicen, yolculuk, valiz. Bu haliyle sen havuzda serinlerken birden başka ülkede oluyosun <3
0
abuzer
(17.07.24)
Bu aktivitenin altında bayağı primitif bir dürtü de var gibime geliyor. Hani 150 yıl önce yaşasa balina avına çıkacak insanların torunları paraya kıyıp bir çılgınlık yapıyor gibi.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Bu arada param olsa ben giderim. Dedem de Jack London değil ama ben giderdim. Bence bayağı heyecanlı bir aktivite.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Cruise fikri çok güzel. Ben duruyorum ama etrafım değişiyor.

Müthiş bir oteldeyim. Bu müthiş otelin kapısından her çıktığım gün başka bir şehre açılıyor kapı. Hem de hiç seyahatle, eşyalarımı toplayıp yeniden odamı düzenlemekle vs. uğraşmadan oluyor bunlar.
0
michael_knight
(17.07.24)
Cruise benim çocukluk hayalim sadece yalnız gitmeye çok korkuyorum denizden biraz korkarım :)
Yanıma gelecek bir yoldaş bulduğumda planlama yapmayı çok istiyorum.
0
mutekebbir
(17.07.24)
@abuzer

cruise'a giderken de çoğu insan oraya seyahat ediyor bi şekilde. sonra onun uzun sırasını bekleme ve yerleşme baya meşakkatli bence. cruise'lar tatil köylerine göre daha kalabalık. havuzları tıklım tıklım genelde öeh.

limanda durunca da koştur koştur görüyorsun karadaki yerleri. pek görmüş gibi olmuyorsun o yüzden.
0
🌸ermanen
(17.07.24)
Herkesin şehir gezme anlayışı bir değil ya. Müzeleri hariç tut, dünyadaki herhangi bir şehri 10 saatte "gezerim". Yani tırnak içine aldım çünkü tabii ki her yerini göremeyeceğim onlarca şehir var ama en azından ortalama turistin görmesi gereken her yeri görürüm, iki öğün güzel yemeğini yerim, bi de içkimi içerim mis gibi.

Cruise turu yapan adam da en meşhur yerlere bakıp çıkacak kafada işte. Otel tatili yaparken denizde gezip iki de şehir görürüm diye yapıyor. Hiç Cruise gezisi yapmadım ama baltık denizinden geçmiştim 12-13 saatti sanırım, o bile aşırı keyifliydi manzarası, çok da turistik olmayan o gemide bile yapılacak aktiviteleri falan. Şöyle kaliteli bi cruise gemisiyke karayipler fena akardı yani :d
0
nundu
(17.07.24)
benim çok istediğim bir şey. okyanusun/denizin ortasında olma fikri süper. ayrıca koy koy, liman liman, şehir şehir geziyorsun. çok güzel.
0
benarrivo
(18.07.24)
benim hayalim. tam da okyanusun ortasında olma fikri çok hoşuma gidiyor. o histen çok hoşlanacakmışım gibi geliyor. onun dışında da, odanda otururken camdan dışarı bakınca deniz göreceksin, yeri geldiğinde deniz ile karışık kıyı göreceksin. çok güzel bir histir. kısıtlanmışlık hissinin rahatsızlık derecesine varacağını sanmıyorum, panik atak vs. muzdaribi değilseniz.

tembel tatili ne demek onu da anlamadım :)
0
ahm1
(18.07.24)
Farklı bir deneyim. Bana da çok iyi bir fikirmiş gibi gelmiyor ama gidilir.
0
sevilen progressive türkücü
(18.07.24)
yuzen otel gibi zaten, mis

bence tam tersi insanlar neden cruise tatili yapmiyor, ulkemizde neden populer degil, onu anlamiyorum
0
foster
(18.07.24)
Katılanlar genelde yaşlı oluyor, o kadar sarkmış meme, kol ve kırışık surat görmek istemiyorum. Özellikle havuzda :) Yoksa çok beğendiğim bir konsept.

Alternatif olarak; kafa insanlarla veya aileyle karışık bir kaç gün - bir hafta tekne, gulet gezisi çok keyifli oluyor. Tavsiye ederim.
0
gabe h coud
(18.07.24)
ortalama olarak baya ucuz, yemekler iyi, servis iyi, normalde arabayla/ucakla gidemeyecegin adalara ulasim imkani, hicbirseyle ugrasmadan kafa rahat tatil yapma imkani, daha sayayim mi? :)

bir kere gittim, inanilmaz keyifliydi ki dandik 4 gunluk bir turdu. imkanim ve vaktim olsa yarin tekrar giderim.
0
cooperr
(18.07.24)
İlgi ile alakalı katıldık beğendik gayet lüks rahat geçti
0
basond
(18.07.24)
Fiyat performans orani muthis ayrica. Resmen luks bir tatil yapiyorsun. Onu yapma, bunu yapma, ne yapacak insanlar?
0
baldur2
(18.07.24)
Öncelikle Icon of the Seas gemisine bakmanı tavsiye ederim. Youtube'da videoları var.

Gemi turunu sadece 10 gün gemide hapis geçiriyorsun gibi düşünme. Örneğin dediğim gemi Miami'den kalkıyor, turuna göre Bahamalar, Meksika, Honduras, Porto Riko gibi bölgelerde demirliyor, gün içinde oralarda gezme, okyanusa girme, beach club'larında takılma imkanın oluyor. Bunu yaparken de valiz topla, yola çık, havalimanına git derdin olmuyor.

Gemideki aksiyonlar sınırsız. Çeşit çeşit restorantlar, aqua parklar, havuzlar, akşam çeşitli gösteriler, casinolar, canlı müzikler, publar vs vs gerçekten sınır yok.

Benim bahsettiğim Royal Caribbean turları. Avrupa tarafındakilere yorum yapamıyorum ama incelediğim turlarda gemiler daha küçüktü. Soğuk birkaç ülkede gemiyle tur atmayı tercih etmezdim.
0
Lethe
(18.07.24)
1 kere gidersen müdavimi olursun yatağından kalkıp en geç 10 dakika içinde ulaşamayacağın aktivite yok.
0
iwasbornonamountainside
(18.07.24)
(7)

Sürekli yorgunluk hissi ve ağrılar

Zima Blue
merhabalar, gün içinde çok fiziksel bir işim yok ancak sürekli ayaklarım, baldırlarım ağrıyor ve sürekli yorgunum. özellikle yatıp uzandığımda ya da uykudan kalktıgımda sanki canım ayaklarımda atıyor. tabiki gidip bir doktora gözükmekte fayda var ama bir sorayım dedim. bişeyler mi eksik bende ne ola
merhabalar,

gün içinde çok fiziksel bir işim yok ancak sürekli ayaklarım, baldırlarım ağrıyor ve sürekli yorgunum. özellikle yatıp uzandığımda ya da uykudan kalktıgımda sanki canım ayaklarımda atıyor. tabiki gidip bir doktora gözükmekte fayda var ama bir sorayım dedim. bişeyler mi eksik bende ne olabilir sıkıntım?

erkek
yas 31
boy 186
kilo 97

uzun zamandır bu kilolardayım hani şişkoluktan desem o da değil.

teşekkürler.
0
Zima Blue
(27.05.24)
D vitamini eksikliği bu ağrıları yapabilir.

Genel olarak egzersiz eksikliği de sürekli yorgunluk hissine neden olabilir.

Özellikle D vitamini değerinize baktırmanızı tavsiye ederim.
0
pispinti
(27.05.24)
Kilo ile alakası olacagini sanmam. Evet kas oranı düşük biriyseniz ve bu konuda uğraşmak istemiyorsaniz genel kg düşürülebilir ama ben hayatimda bu boy kg oraninda olup kgdan dolayi sorun cekene rastlamadim.

Degerlere baktirmak önemli. Genel beslenmeniz ve yasam tarziniz artik 30u geçme ile etkisi farklı olabilir. Misal yetersiz uyku, yetersiz su alimi, yetersiz sebze/meyve yemek gibi. Ama bahsettiginiz gibi bir etki yapması bence zor, genel yorgunluk neyse.
0
logisticsmanager
(27.05.24)
kas oranın düşük ve kondisyon eksik. bazı vitamin değerlerin de düşük olabilir.
genel olarak sebep bunlar oluyor.
0
benarrivo
(27.05.24)
ne zamandır böyle?

olası sebepler;

- mevsimsel
- kan değerleri (muhakkak baktır fayda var)
- uyku apnesi
- daha çok ağızdan nefes alıp vermek
- kalitesiz uyku
- yanlış beslenme.

ayrıca şunu da belirtmek istiyorum, her ne kadar inkar etsek de 30dan sonra işler vücut açısından hızla değişmeye başlıyor. yani eskiden böyle hissetmiyorsun diye, şimdi de hissetmeyeceksin anlamına gelmez. kilodan bağımsız diyorum bunu. 5 sene önce 4 saat uyku bile yeterdi belki ama artık yetmiyordur vs. gibi.
0
numlock
(27.05.24)
D vitamini eksikliği +1

Hareketsizlik de yapar bu ağrıları.
0
muhayyer divan
(27.05.24)
Ek: magnezyum eksikliği de d vitamini eksikliğine sebep olur.
0
muhayyer divan
(27.05.24)
herkese değerli yorumları için teşekkür ederim.
en yakın zamanda bi kan testi yaptırıp, biraz kilo vereceğim anlaşılan.

teşekkürler.
0
🌸Zima Blue
(27.05.24)
(8)

Penis boyu baba tarafından mı belirlenir?

bugisme
Karımla bir konu hakkında farklı fikirlerdeyiz.1 yaşındaki oğlumuzu muayene eden doktor, oğlumuzun pipisinin gömük olduğunu, ( pipinin yağ dokusu sebebiyle bir kısmının kasık içinde kaldığını) ama bir kaç yıl içerisinde pipi boyunun normale döneceğini söyledi. Karım insanların pipi uzunluğunun babad
Karımla bir konu hakkında farklı fikirlerdeyiz.1 yaşındaki oğlumuzu muayene eden doktor, oğlumuzun pipisinin gömük olduğunu, ( pipinin yağ dokusu sebebiyle bir kısmının kasık içinde kaldığını) ama bir kaç yıl içerisinde pipi boyunun normale döneceğini söyledi. Karım insanların pipi uzunluğunun babadan gelen xy kromozomu tarafından belirlendiğini öne sürüyor. bense xy kromozomunun sadece cinsiyetin erkek veya kız olarak belirlediğini, fiziksel tüm özelliklerin ise cinsiyet ne olursa olsun anne ve babadan gelen genetik aktarımlar tarafından ortak olarak belirlendiğini öne sürüyorum. Karım ise üreme organı ve hücrelerini babanın aktardığına inanıyor. bense çocuğun pipisi kısaysa babasından kaynaklıdır fikrini kabul etmiyorum. bu konudaki hakikat nedir? Burada kim haklı?
0
bugisme
(27.05.24)
eğer öyleyse annem için üzüldüm bak şimdi :)

şaka bir yana şöyle bir yazı buldum; sorunun cevabı büyük ölçüde evet:

"Erkekler, babalarından bir Y kromozomu ve annelerinden bir X kromozomu alır. Kadınlar ise her bir ebeveyninden birer tane olmak üzere iki X kromozomunu miras almaktadır. X kromozomu 900-1.400 gen içerirken, Y kromozomu yalnızca yaklaşık 70-200 gen içermektedir. Y kromozomu, erkek cinsel organının ve doğurganlığın gelişimini denetleyen genleri taşır. Ancak penisin boyutunu ve görünümünü belirleyen genlerin tümü sadece Y kromozomuna bağlı değildir.

Genetik mutasyonlar, bazı genlerin aktif bazı genlerin inaktif olması, diğer fiziksel özelliklerin yanı sıra penis boyutu ve görünümü üzerinde etkili olabilmektedir. Bu durum, aynı biyolojik ebeveynlere sahip kardeşler arasında penis boyutunun neden farklı olduğunu açıklayabilmektedir. Bu nedenle, penis boyutu, bir kişinin ebeveynlerinden aldığı genlerinin, kendi benzersiz genlerinin ve diğer dış faktörlerin bir kombinasyonuna bağlıdır."
0
numlock
(27.05.24)
kız çocuklarının yumurta rezervi anne karnındayken belli oluyor. yani annenin belirlediği düşünülüyor. zekanında anneden geçtiği düşünülürse, her şeyi anne belirliyor gibi.
0
mikahakkinen
(27.05.24)
Penis boyu veya meme iriligi tamamen irksal ve genetiktir.

Kürt kizlarinin seslerinin çok iyi olmasi, balkan erkeklerinin cinsel organlarinin beyaz ten renginde olmasi gibi.

Dolayisiyla evet, her sey babadan gen aktarimiyla olur.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.05.24)
chatgpt'ye sordum. Cevabı mix olduğu yönünde. Yani hem anneden hem babadan geliyor genler. kimin geninden dolayı bu yaşanmış bilmeniz mümkün gözükmüyor. karınız sizi suçlamayı bırakmalı

Polygenic de deniyormuş buna.
0
Sebastian
(27.05.24)
Benim penisim de gömülü. Tamamen içeri kaçabililiyor oturunca.

Erekteyken de en son lisede ölçmüştüm tam hatırlamıyorum 15-16cm oluyordu. Gerçi sonradan 20 kilo almışımdır gerilemiştir.

Ben çok sorun etmedim, hayatımdaki insanlar da etmedi.

Babamı bir kaç kere kazara görmüştüm onunki benimki gibi değil normal dışarıda sallanıyor erekte değilse bile.

Benimki erekte değilse hiç ortada gözükmüyor.

Bunun sebepi penislerin et penisi ve kan penisi diye ikiye ayrılması.

Bendeki ve sizin çocuktaki kan penisi büyük ihtimalle.

Çoğu alanda avantajlı bile sayılabilir. pantolonda sağa sola sıkıştırmaya gerek olmuyor.

Çoğu etkinlik veya sporu yaparken rahatlık sağlıyor.

İhtiyaç olduğunda da ta taaa işte geldim burdayım ben bu işte ustayım diyor.

Bence bir sorun yok.

Yani ben direkt çürütüyorum babadan gelmediğini. Ama şöyle, daha eskiden vardı da babamdan sebep mi geldi onu bilmiyorum tabi. Gerçi dedemi de görmüştüm hamamda onunki de normal dışarıdaydı.
0
ananiyimioguz
(27.05.24)
babadan xy kromozomu gelmez. x veya y gelir, bu da cinsiyet kız mı erkek mi olacak onu belirler. kadından y gelmesi imkansızdır, bu yüzden kadından gelen genlerin cinsiyet belirlemede bir rolü olmaz.
yazdığınız şeyde haklısınız. cinsiyet dışında kalan herşey ortaktır. daha doğrusu, babadan da gelmiş olabilir, anneden de gelmiş olabilir. bunu bilemezsiniz.
penis sadece erkekte olduğu için bunun erkeğe bağlı oldugunu düşünmek yanlış. eğer penise dair her şey sadece babadan gelen genlerle belirleniyor olsaydı beyaz baba siyah anneden doğan melez bebeğin penisi bembeyaz kalan yerleri melez olurdu ki bu saçma olur.
ayrıca kadının genlerinde babasından gelen ve penis boyunu etkileyen bir şey olabilir ve bu çocuğu etkileyebilir.
kaldı ki klitoris de küçük bir penistir neticede. kadın ve erkek cinsel organları özünde aynıdır
0
benarrivo
(27.05.24)
yahu ben içiniz rahat etsin diye tüm çıplaklığı ile kendimi açıyorum beni niye tiklemiyorsunuz -_- detaya inmemdeki sebep, ona rağmen gömülü yani sanki 5cm miş de o biraz kaçıyormuş gibi algılanmasın diyeydi yoksa durduk yere niye teşhircilik yapayım.
0
ananiyimioguz
(28.05.24)
esinizle olan bu iddialasma cok toksik.Ne farkeder ki anneden yada babadan gelmesi.Kim neyi kanitlamaya calisiyor ve neden?
0
turkuaz
(28.05.24)
(14)

Uc gunde 3 kere borc isteyen kuzen

kassiopeia
Kuzenim, ikinci dereceden, senelerdir gorusmuyoruz ve konusmuyoruz (rahat 6-7sene olmustur, belki daha fazla), arada ailesiyle gorusuyorum da kendisiyle degil, ablalarindan daha buyugum, babasina ve annesine ciddi gonul borcum vardi. Uc -dort gun once instagramdan yazdi, para istedi, gonderdim, erte
Kuzenim, ikinci dereceden, senelerdir gorusmuyoruz ve konusmuyoruz (rahat 6-7sene olmustur, belki daha fazla), arada ailesiyle gorusuyorum da kendisiyle degil, ablalarindan daha buyugum, babasina ve annesine ciddi gonul borcum vardi. Uc -dort gun once instagramdan yazdi, para istedi, gonderdim, ertesi gun bankaya borcu oldugu icin oraya verdigini soyledi, tekrar ayni tutari istedi tekrar gonderdim, ertesi gun tekrar yine ayni tutari istedi, gonderdim. Dun tekrar ayni tutari istedi, kafamdaki limite ulastigi icin gondermedim, daha da gondermeyecegim. Paranin gelmeyecegini bilerek, gonul rahatligi ile verdim, burada bi yanlis anlasilma olmasin, durumun absurtlugunu filan sormuyorum. Ailesine soylememi istedi, soylemeyecegim.

Sormak istedigim, isteme hali - asiri derecede yazmak, tam o anda gondermemi istemesi (su anda hemen gonderir misin, lutfen simdi, gibisinden), boyle sacma bir panik hali, hep ayni tutari istemesi filan, ucunde de ayni sekilde olunca acaba iddia batagina mi girdi dedim, ya da boyle online baska isler. Bu kadar yaygin mi turkiye'de gencler arasinda, yasi 23-24 filan sanirim.
0
kassiopeia
(25.05.24)
tabii ki. iddia, kumar, madde her sey olabilir yaninda birileri varsa onlar da gazliyor olabilir
0
ala09
(25.05.24)
Hocam telefonla falan konuştun mu, instagram'ı hacklenmiş, paralar da dolandırıcılara gitmiş olmasın?
0
plutongezegendegilmi
(25.05.24)
@pluton cok tesekkurler hocam, oyle bir durum yok, iban'nina attim, zaten hesap adi filan kendi adi soyadi, konustum
0
🌸kassiopeia
(25.05.24)
İstediği tutar nedir?
0
numlock
(25.05.24)
online girdiği için böyle

düşünün sizin gibi kaç kişiye yazdı belki de
0
duyurukullanıcısı
(25.05.24)
bir benzeri bizde de var, online bahis, kumar işine bulaşmış.

ilk önce abimden para istemiş birkaç kere göndermiş, baktım sonu gelecek gibi değil göndermedim dedi. Daha sonra benim numaramı bulmuş benden de istedi bende gönderdim bir miktar (3bintl), sonra sürekli yazmaya başladı acil para lazım, kulun köpeğin olayım, şu gün ödeme gelecek verecem, v.s bin bir türlü yalan.

En son annesini kafalamış ona aratıyormuş milleti, iş kurucam, ticaret yapıcam para lazım diye, sonradan duyduk ki tüm akrabalardan yurtiçi-yurtdışı benzer şekilde para istemiş, hiçbirini geri ödememiş tabi ki, arkadaş çevresinden ne kadar borç para aldı, bankalara falan ne kadar para borcu var bilen yok.
0
sealth
(25.05.24)
ben olsam ikinciyi yollamazdım. anne babasına gönül borcun varsa geri ödemeyeceğini bilsem bile bir kereliğine verirdim. ama ikincisi, hem de ertesi günü istemesi ya yüzsüz ve iyi niyetini suistimal eden birisi oldugunu ya da başına bir iş açtığını gösterir. kumar, uyuşturucu, şantaj ve tehditle para isteyen bir sevgili, dolandırıcılık ihtimali vs.
0
benarrivo
(25.05.24)
Her hangi bir bağımlılık varsa ailenin ileri gelenleri onu güzelce bu bağımlılıktan kurtarmak için kendisiyle uygun şekilde görüşsünler.
En sonunda intihar bile olabilir.
0
diyecevaplandı
(25.05.24)
yanıtları okumadan direkt kumar olduğunu düşündüm, yazmışlar da zaten. ben 2.sinde göndermezdim, ailesine de bilgi verirdim.
0
deartheodosia
(25.05.24)
uzak kuzenlerinden bile istediğine ve 3 kez art arda sıkıştırdığına göre de durum ciddi.
0
deartheodosia
(25.05.24)
Aileye gönül borcu aileye haber vermeyi gerektirir.
0
Mirket
(25.05.24)
@mirket bunu okuyunca bi dusundum hocam, tesekkur ederim. Yani bilemiyorum yuzsuzlugunden mi istiyor, epey cahil bi cocuk bakti gonderiyorum yuzsuzluge de vurmus olabilir, gayet olasi, ama nedense icime bi oyle dustu, bahis filan gibi yoksa dedigim gibi senelerdir cocugun ne yaptigindan haberim yok, simdi ailesine haber verip (boyle bi durum yoksa) olay cikarmak da istemedim.
0
🌸kassiopeia
(25.05.24)
6-7 senedir görüşmediğim kişiye zank diye borç isteyince göndermem. Hatta önce hacklenmiş olduğunu düşünürüm. Ailesine bir vefa borcum varsa ve o sebeple gönderdiysem de ikincisini ailesi ile konuşmadan göndermem. Kumar olasılığı yüksek. Alternatif olarak böyle 5-10 kişiyi yoklayıp yolunu buluyor da olabilir. İletişim kesildiği için de ailesine gitmeyeceğini düşünüyordur.
0
nawar
(25.05.24)
her seferinde aynı miktarı istemesi akla sweet bonanza tarzı bir yerde yediği ihtimalini getiriyor.
0
beatbox yapan metalci
(25.05.24)
(3)

Turkiyede di caprio olmak icin kac milyon $ gerekli

lapaz
Sizce? 25'e gelince sutlama meselesini kast ediyorum
Sizce? 25'e gelince sutlama meselesini kast ediyorum
0
lapaz
(24.05.24)
yeteri kadar yakışıklıysan milyon dolara, hatta paraya bile gerek yok.
0
tabudeviren
(24.05.24)
Ne dediğini anlamadığım için kendimle gurur duydum.
0
sekizdokuzon
(24.05.24)
haha soru komik olmuş. para ile alakası yok ki bunun. tek kriter paraymış gibi yazmışsın. hiç para olmadan da yapılır
0
benarrivo
(25.05.24)
(8)

Iliskinin basinda yasi kucuk soylemek

lapaz
Etik mi? Yani kucuk gozukuyorken taliplerimi kacirmiyim diyorum.Kizlar max 3-4 yas istiyo gibi duruyo da. Su an fark 6-7
Etik mi? Yani kucuk gozukuyorken taliplerimi kacirmiyim diyorum.
Kizlar max 3-4 yas istiyo gibi duruyo da. Su an fark 6-7
0
lapaz
(24.05.24)
Gerek yok.
0
anon1m
(24.05.24)
etik değil
0
jülsezar
(24.05.24)
Etik olup olmadığından çok sebep olduğu şeyler önemli bence. Kendi adıma ben bir insanı tanırken onu tabiri caizse kazıyarak kodluyorum kafama. Sonradan aslında yaşım, adım, memleketim vesairem "şu" değil de "bu" derse, bu dediği dediği şey en başta normalde sorun olmayacaksa bile o değişim sorun oluyor. Karşımdaki yeni, başka bir insan gibi geliyor. Soğuyorum.

Birisi sizi bir şeye inandırabildiyse gerçeği öğrenince aptal gibi hissedersiniz. Kimse aptal gibi hissettiği ortamda bulunmak istemez.
0
akhenaten
(24.05.24)
Etik değil.

Kaldı ki bir daha görüşülmeyecek bir tek gecelik ilişki değilse, ilişkiye yalan ile başlamanın sağlıklı olduğunu düşündüren nedir? :)
0
nawar
(24.05.24)
Etik değil. Ben anında uzaklaşıyorum.
0
Phoebe
(25.05.24)
hem etik değil hem de yaşını yanlış söylediğini öğrenen talip nikah masasında bile terk eder adamı, yalanla başlayan ilişkiden ne hayır gelecek?
0
hrskrs
(25.05.24)
etik değil ama işe yarayan bir yöntem
0
benarrivo
(25.05.24)
Bir (kiz)arkadasima yasimi oldugumdan 8 yas az söylemistim. Hiç bir zaman gerçegi bilememisti.
0
Yourcousinmarvinberry
(25.05.24)
(9)

hangi spor salonu daha mantıklı?

baldan kaymak
a) tesis kullanımı ücretsiz. mesafe var. araba almam gerekiyor. pt hizmeti yok.b) metro kullanmam gerekiyor. sadece 2 durak. 3 aylık 6.750 tl, 6 aylık 7.750 tl, yıllık 9.800 tl. pt hizmeti dahil.c) evi tesisli bi siteye taşımak. aylık 15k herşey dahil. pt hizmeti yok.siz olsanız hangisi?
a) tesis kullanımı ücretsiz. mesafe var. araba almam gerekiyor. pt hizmeti yok.
b) metro kullanmam gerekiyor. sadece 2 durak. 3 aylık 6.750 tl, 6 aylık 7.750 tl, yıllık 9.800 tl. pt hizmeti dahil.
c) evi tesisli bi siteye taşımak. aylık 15k herşey dahil. pt hizmeti yok.

siz olsanız hangisi?
0
baldan kaymak
(24.05.24)
B
0
Cesario
(24.05.24)
Ptden bağımsız B
0
jülsezar
(24.05.24)
Bence evi taşımada gözün var yoksa c çok alakasız bir seçenek yani.

Araba almam lazım dediğin de sıfırdan araba satın almak mı, arabayı yanına almak mı?

Yani elle tutulur tek ihtimal b bu durumda gibi sanki
0
nundu
(24.05.24)
Ptden bagimsiz b.
0
logisticsmanager
(24.05.24)
spor salonuna gitmek icin araba almak falan asiri sacma. net b.
0
hot potato
(24.05.24)
Araba almaktan kastı bence yeni bir araba almak değil, var olan arabasını alıp gitmek zorunda.

Bence c. Yeni bir heyecan olur, ayrıca sitede güzle bir spor salonu olması müthiş rahatlık. Duş derdin yok, çanta derdin yok, genelde de kullanan kişi sayısı az olur. Mis gibi.
0
numlock
(25.05.24)
C, en iyi salon eve en yakın salondur hocam.
0
plutongezegendegilmi
(25.05.24)
B
0
benarrivo
(25.05.24)
pt'den bağımsız da b ama pt çok önemli bir faktör. insan kendine fazla güveniyor tecrübeli olmadığında ama gymrat dediğimiz insanlar bile boşuna gymbuddy'ler ile gitmiyor. insanlar birbirlerinin hatalarını daha rahat görebiliyor ve destek olabiliyor gerektiğinde.
0
zararsızamip
(25.05.24)
(7)

Tatlı yememek için ne yapabilirim?

dedeminhirkasi
Tatlıya biraz düşkün olmam nedeniyle kilo vermede sıkıntı yaşıyorum 1 haftadır tatlı namına bir şey yemiyorum. Canım yavaş yavaş gidiklanmaya başladı. Bunu nasıl durdurabilir. Mesela çok canın istediyse git hurma ye gibi bir öneriniz olur mu?
Tatlıya biraz düşkün olmam nedeniyle kilo vermede sıkıntı yaşıyorum 1 haftadır tatlı namına bir şey yemiyorum. Canım yavaş yavaş gidiklanmaya başladı. Bunu nasıl durdurabilir. Mesela çok canın istediyse git hurma ye gibi bir öneriniz olur mu?
0
dedeminhirkasi
(24.05.24)
bir süre daha dişini sıkıp yemezsen bir süre sonra canın hiç istememeye başlıyor. hurma vb şeyler yemeni tavsiye etmem. çünkü tatlı isteğini artıracak daha çok canın çekecek
0
benarrivo
(24.05.24)
su icip midenizi sisirebilirsiniz, sonra fizyolojik olarak bisey yiyesiniz gelmiyor bir sure.
0
taurina
(24.05.24)
Eritritol ve stevia kullanın şeker yerine evde yapın tatlıları. Bolca hurma yiyin şeker ihtiyacını kesiyor
0
iwillsee
(24.05.24)
Benim kendi taktiklerim, bilimsel desteği yok;
Eğer yemek sonrası gelen tatlı istegiyse sicak suya limon sikip icmek. Gerçekten bütün tatli ve yeme isteğimi bitiriyor.

Bir gün sıfır ekstra şeker (yani meyve falan katmadan ekstra olan şekerler), bir gün normal şeker yeme. Bu şekilde yaklaşık 1 ay yaptım misal 15 gün şeker yememistim totalde.

Canım sekerli bir şey istediğinde su icmek. Bazen dehidrasyon da yapabiliyor bu isteği.

Bir de gene dan John örneği vereceğim; yok öyle snickers falan filan seyleri yemiyorum. Ama hanim tatli yaptiysa yerim. Sonuçta önemli bir şey. Annenin sutlacini yememek yapmam. Ha her gün olmadığı sürece tabiki ama bazen şeker yemeyecegim diyerek bu tarz hayattaki önemli seylerden kacmak yanlış.
0
logisticsmanager
(24.05.24)
öncelikle bu kadar sert bir şekilde tatlılardan uzak durmaya çalışmak doğru değil çünkü mutlaka ters teper ve bir gün normalde almanız gerekenden çok fazlasını alabilirsiniz. ikinci olarak instagramda youtubeda sürekli görüyorum şekeri minimumda olup (hatta bazen hiç koymuyorlar) yediğinizde tatlı hissiyatı sağlayan tarifler veriyorlar. onları deneyebilirsiniz.
0
tabii lan manyak mısın
(24.05.24)
Fellas high protein bar var, kırmızı, hindistan cevizli...

Ouff gerçek çikolatadan bile güzel. Ondan ye.. hurma da olur gayet
0
abuzer
(25.05.24)
Migrosta satiliyo
0
abuzer
(25.05.24)
(15)

Köpeği varmış demek ki

michael_knight
Bir insanın köpek sahibi olduğunu öğrendiğinizde onunla ilgili ne düşünüyorsunuz?Bekar, evli, genç, yaşlı, zengin, fakir olması gibi bir bilgi daha eklenince düşüncelerinizde değişiklik oluyor mu?
Bir insanın köpek sahibi olduğunu öğrendiğinizde onunla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bekar, evli, genç, yaşlı, zengin, fakir olması gibi bir bilgi daha eklenince düşüncelerinizde değişiklik oluyor mu?
0
michael_knight
(24.05.24)
Sorumluluk sahibi derim. Ayrıca köpek birçok sosyal aktiviteyi direkt veya dolaylı yoldan engeldir, yani kendi kadar hayatındakileri de düşünüyor derim.
0
numlock
(24.05.24)
Bahçedeki bir köpek sorun değil.

Genellemek istemem ama köpek sahibi orta yaşlarda, bekar, maddi durumu iyi olan birinden arkadaşım da olsa biraz uzak dururdum.

Dış dünyaya ve diğer insanlara bakış açılarında olumsuzluk hissediyorum.
0
diyecevaplandı
(24.05.24)
bahçeli bir evde köpek besliyorsa olumlu.

apartman dairesinde besliyorsa olumsuz.
0
benarrivo
(24.05.24)
Sorumluluk sahibi +1
0
grimavi
(24.05.24)
Ya öncekinden daha olumlu düşünmeme sebep olur ya daha olumsuz. Evde nasıl yaşadıklarını görmem lazım.

Hayvan bulunan evin temizliğine dikkat edilmezse kokuyor. Eğer o ev kokmuyorsa harika, demek ki baya disiplinli, temiz biri. Cidden zor çünkü bunu başarmak.
0
akhenaten
(24.05.24)
Petshop ya da köpek üretenlerden para verip almışsa olumsuz düşünürüm. Barınaktan ya da sokaktan sahiplendiyse olumlu düşünürüm. Bir de güzel ilgileniyor mu, bakıyor mu o da düşüncemi etkiler.
0
rock n roll
(24.05.24)
rock n roll+1 kedi kopek cok severim ama oyuncak niyetine alanlardan fenalik geldi
0
ala09
(24.05.24)
Köpekler çok yakın bir geçmişte kurtlardan evrilmisler, ataları kurt. Kurtlar çok benzer özelliklere sahipler aslında.

Bir Kurt günde en az 10 km yürüyen bir canlı. Km'lerce alanı kendisine bölge olarak edinir. Geniş alanlarda sık haraket hayvanın en temel doğası.

Büyük bahçelerde, Bağda tarlada vs doğasına uygun besleyenlere lafım yok ama sırf kendi yalnızlık duygusunu tatmin etmek için hayvanı çok afedersin sik kadar bir apartman dairesine hapsedenlere ben uyuz oluyorum.

Müthiş canlılar, mucizevi bir karsiliksiz sevgileri var ve bu ozellikleri bunu bilen insanlar tarafından somuruluyor.
0
makbur
(24.05.24)
Nötr. Herhangi bir aksesuarı varmış gibi düşünürüm.
0
doharkoman
(24.05.24)
Köpeğin cinsi, diğer bilgilerden daha önemli.
0
nawar
(24.05.24)
Valla ben bir şey düşünmezdim taa ki tüm binanın 1+1 dairelerden oluştuğu apartmanda 2 köpek besleyen komşu mu görene kadar. Hayvanlar için çok üzülmüştüm. Bir çeşit bencillik geliyor. Köpekler kapıdan çıkar çıkmaz farklı bir hayvana dönüşüyor.
0
Amaranta ursula
(24.05.24)
Sahiplenmiş mi yoksa para verip mi almış bu konudaki tek kriterim budur. Köpek sahiplenmis biri olarak para verip cins köpek peşinde koşan insanlarla arama mesafe koyarım.
0
mirty
(25.05.24)
apartman dairesinde besleyen ex gf geldi aklına.

ben ona göre çok daha alt seviyedeyim ama cringe geliyor bana. davul değilseniz, denginiz düğünde figür olmak değil. eksi yi veriyorum orada ben. mantığım böyle çalışıyoe
0
baldan kaymak
(25.05.24)
çelik gibi bir iradesi olduğunu düşünüyorum. köpek bakmak güçlü irade ve disiplin gerektiriyor, saygı duyuyorum.
0
zararsızamip
(25.05.24)
@diyecevaplandı +1

bir de köpeğine oğlum/kızım diyorsa kaçarım.
0
WithWorth
(25.05.24)
(19)

Sokak köpekleri konusunda kimin ne çıkarı var?

michael_knight
Sokak köpekleriyle ilgili son günlerde iyice artan bir tartışma var. Konu hakkında ne düşündüğünüzü sormuyorum, onu yazınca tartışma çıkıyor. Twitter'da yapalım bu tartışmaları :)Bu konudan kimin çıkarı var? Hangi karar verilirse veya verilmezse kim nasıl para kazanıyor?Tartışma öyle bir hal aldı ki
Sokak köpekleriyle ilgili son günlerde iyice artan bir tartışma var.
Konu hakkında ne düşündüğünüzü sormuyorum, onu yazınca tartışma çıkıyor. Twitter'da yapalım bu tartışmaları :)

Bu konudan kimin çıkarı var? Hangi karar verilirse veya verilmezse kim nasıl para kazanıyor?
Tartışma öyle bir hal aldı ki arkasında başka bir konu olduğu belli ama ne olduğunu anlayamıyorum. Siz biliyor musunuz?
0
michael_knight
(24.05.24)
Mama lobisi var diyorlardı.

Yani sokakta köpek kalamzsa onları beslemek için mama alınmayacak bundan kazananlar artık kazanmayacak.
0
jülsezar
(24.05.24)
1.Rant
mama ve bağış lobisi ve oy potansiyeli.


2.Rant
ayrıca köpek dışkısı çok zararlı bir madde ve özellikle ilerleyen süreçte başıboş köpek sorunu yüzünden almanya regülasyonlar ile türkiye gıda ithalatına sınırlar koyacak. zaten bu amaçla bnd ve alman kaynaklı kuruluşlar bu konuyu destekliyor .

3.Rant
yıllık bazlı satılan kuduz aşısı miktarı ve ilerleyen süreçte covid benzeri solunum yolu ile bulaşan kuduz pandemisi uydurup tekrardan küresel ekonomik daralma ve büyüme yaratma
0
alp9900
(24.05.24)
Ekonomik kısmını bilmiyorum ama mama lobisi vs toplayıp imha etme ihalesini alacak akp yandaşı gibi bir durumdur muhtemelen.

Siyasi açıdan ise bu konu özellikle Erbakan'ın ve YRP'nin üstünde durduğu bir konuydu. Mesela seçim öncesinde YRP'nin İstanbul belediye başkan adayı Mehmet Altınöz'ün bir röportajını izlemiştim, orada da belirtmişti sokak köpeklerinin toplanması ve imha edilmesi gerektiğini. Yani seçim sonrasında Erdoğan'ın bir anda bu konuya eğilmesinin sebebini YRP'ye mesaj olarak görüyorum ben. YRP sadece bu konuda değil bildiğiniz gibi aşı karşıtlığı, lgbt düşmanlığı gibi konularda da ekstrem fikirlere sahip. Önü alınmazsa bu konularda da daha büyük etkileri olabilir diye korkuyorum.
0
nundu
(24.05.24)
1. Ben avukat olsam, sokak hayvanları aktivisti olur, böylelikle hayvanseverler arasında adımı duyururdum. Apartmanda hayvan yetiştirme konularında komşular çok davalık oluyorlar.

2. Ben veteriner olsam sokak hayvanları aktivisti olurdum. Ne kadar çok hayvan, o kadar çok iş.

3. Ben yem imalatçısı ve satıcısı olsam sokak hayvanı aktivisti olurdum. Sokaklarda besleme yapanları çok severdim.

4. Mama ve veteriner masrafı bağışçılığıyla geçinen fenomenleri unutmuşum :)

Konuya mizahi yaklaştım. Gerçekten gönül vermiş herkese saygım sonsuz.

En çok çıkarı olanı söylemeyi unutmuşum. Bunu aslında en başa büyük harflerle yazmak lazım. Şu an sokak hayvanlarını gündem yapmak asıl iki gündemi arka plana itmek içindir. Ekonominin çıkmazda olduğunu ve kaçak göçmenleri konuşmaktansa bu konunun konuşulması iyidir diye düşünenlerin çıkarı en baştadır elbette.

Yoksa sokak hayvanlarıyla ilgili hiçbir şey değişmeyecektir. Konu konuşulduğuyla tartışıldığıyla ve diğer iki konu unutulduğuyla kalacaktır.
0
Mirket
(24.05.24)
mama lobisi zannedildiğinden çok daha korkunç güçlü. benim keşfete bi adam düşüyordu eli yüzü düzgün saçı sakalı nizami kesilmiş ama 30 yıllık leş bi arabaya binip "bakın arkadaşlar bu son param ama onu da simit alıp bu yavrucaklara veriyorum" diye duygu yapıyordu. ben de başta inanmıştım da sömürücü çıktılar. bir benzeri geçenlerde sokak köpeklerine mama toplicam diye 27 milyon mu ne toplamış. dışarda deli gibi kedi köpek mama toplayacam para atıncılar var onların sesi çıkıyor o kadar.

çok da bi şey olacağı yok da boş teneke misali 200 kişi birleşip twitter'da gündem yapıyor her boku
0
avatar is back
(24.05.24)
aslında olayın sosyal medyada geçirilen süreyi arttırmakla çok ilişkisi olduğunu düşünüyorum. facebook belgeselini izlemişsinizdir, köpekler konusu da da benzer bir şekilde ateşlendi. evet tabii ki sorun yeterince ele alınmadığı için bazı ilçelerde ve bazı şehirlerde daha büyük ancak bu kutuplaşma, oluşturulan görseller vs sorunu olduğundan çok daha büyük ve korkunç algılatıyor insanlara. taraf oluyorlar, daha çok paylaşım yapıyorlar, her seferinde daha korkunç görseller paylaşıyorlar. ben en büyük kazananın twitter gibi sosyal medya hesapları ve yrp gibi gücünü göstermek isteyen küçük partiler olduğunu düşünüyorum.
0
red g
(24.05.24)
büyük bir çıkar falan yok, sadece medya üzerinden belli dönemlerde belli konular abartılarak gündem değişikliği sağlanıyor. yaklaşan büyük olaylar için güzel bir altlık. bakın nasıl çözdük zaferi olur bu konu.
0
orpheus
(24.05.24)
mama lobisi, bağış lobisi, etkileşim lobisi, hayvansever kadınları tavlama lobisi.

mama lobisini çokça yazmışlar zaten yukarıda.
bir de bağış toplayanlar var. sosyal medyada veya başka yollarla hayvanseverlerin duygularını kullanarak sokak hayvanlarına yardım ediyoruz diye para toplayanlar var.
etkileşim lobisi dediğim yine hayvanseverlerin beğenisini kazanmak ve bu sayede ünlü olmak isteyenler var. bu şekilde binlerce takipçi ve beğeni kazanıyorlar. bunu sadece kişi olarak düşünmemek lazım. bazı şirketler de bu şekilde sempati topluyorlar.
sonuncusu da malum. hayvanseverim ayağına hayvansever kadınlara yanaşan tipler var :)
0
benarrivo
(24.05.24)
Hem belediyeler hem stklar mama üzerinden dünya kadar para kaldırıyor.

Stk ile alakası olmayan, instagram'da tiktok'ta falan saf insanların saf duygularıyla oynayan, yorumlarda bahsedilen dolandırıcılar da mevcut. Sonra gidip kendilerine ev araba alıyorlar enayi paralarıyla.

Ankara BŞB mama fabrikası açmıştı saçmalığa bakar mısınız. Şimdi de bu kadar köpeğe nasıl kıyacaksınız diye ağlıyorlar. E mama fabrikası açacak parayı kısırlaştırmaya, düzgün barınaklara harcasaydınız ya.

Toplatılması da birilerine rant olur kesin.

Üzgünüm keşke işler buraya gelmeseydi ama şu an bu kadar köpeğin mutlu mesut bakılması mümkün değil belediyeler işlerini savsakladığı için bu noktaya geldik.
0
chicha_v2
(24.05.24)
alp9900 güzel açıklamış buna ek olarak sokak hayvanları sömürüsü kalitesiz şirketlerin sözde sosyal sorumluluk adı altında en ucuz pr yöntemlerinden biri.
0
doharkoman
(24.05.24)
chp izmir bb 40 milyon tlye barınak yaptı hem de 2 sene öncenin parasıyla. 1500 köpeklik kapasiteli. deü'deki köpekler belki sığar. ortada bir rant var evet.

bence en çok sesi ve etkiyi kedici köpekçi malum kitle yapıyor
popülist siyasetin çekincesi de onlar.
üstelik en kalabalık 3 partide o kitleden mebzul miktarda insan var.

türkiyede 80 darbesinden sonra başlayan, 90larda fırına giren, 2000lerde iyice pişen şehirli ve yeni malum kitle tam da kedi köpek için kurşun atacak bir ruh halinde.
0
lambırcek
(24.05.24)
Rant o kadar büyük ki yaz yaz bitmiyor. Bir diğer çıkar grubuda vurguncu dernekler. Bu hayvanlar üzerinden gerek toplumdan gerekse AB hibelerinden vurgunu vuruyorlar. Yetmedi bir de şimdi bu suistimali destekleyen Halktv, sözcü gibi yandaş provokatif medyalar var. Nasıl olsa kitlesi müsait ne versen yiyorlar.

Konu köpekler üzerinden tartışılıyor fakat sokaklarda sahipsiz hayvan olması bir sorun. Sokaklarda kedilerde olmamalı. Kuduz, bit pire riski bir tarafa kedi dışkısı toksoplazma içeriyor hani medyada ''kediye kafa tutan fare'' içerikli yayınlar var ya işte o fareler toksoplazmalı ve o farelerle temas eden kedilerde taşıyıcı daha sonra insana bulatırıyorlar halk sağlığını tehdit eden ciddi bir sorun.
0
doharkoman
(24.05.24)
en ufak yapılanı söylüyorum;
bir tane instagram, tiktok v.b. hesabı açıyorsun.
adını patili bilmem ne, can dostlarXX şeklinde sevimli bir hesap açıyorsun.
sonra besleme ve yaralı hayvanlar acındırma postları kasıp takipçi topluyorsun.
daha sonra canlı yayın açıp sözde veterinerlere ve mama firmalarına olan borçların için para topluyorsun.
gelen paranın bir kısmını gerçekten kopeklere harcıyorsun ama önemli kısmı sana kalıyor.
bingo artık tam zamanlı bir köpekçısın, bu iş üzerinden geçimini sağlıyor, işleri büyüttükçe araba hatta ev bile alıyorsun. en iş bilmeyeni estetik masraflarını buradan sağlıyor.

binlerce köpekçi dernek var, neden sizce bir kaç büyük derken altında toplanmak yerine her önüne gelen dernek açıyor düşündünüz mü?
0
nuisance2
(24.05.24)
"Mama lobisi" iddiası komik. "Faiz grupları" gibi bir şey. Yani bu alanda ciddi dolandırıcılar var ama ulaşabildikleri kitle sandığınızdan çok daha küçük. Genelde varlıklı tiplere ulaştıkları için sosyal medyada biraz algı yönetimi ile vurgun yapıp gidiyorlar ama cidden öyle etkileri yok. Hisselerinden takip de edebilirsiniz.

Sokak köpeklerini kısırlaştırmak, yakalamak, uyutmak, barınakta toplamak gibi şeyler devletin ve belediyelerin işine gelmiyor. Çünkü şu kardeşinize yetkiyi verdikten sonra gördüğümüz etkiden dolayı ekonomik bir kriz içerisindeyiz. Harcama kalemlerini kısmaya çalışıyorlar. Bunlardan bir tanesi de sokak hayvanları konusu oldu.

Sokak hayvanları ülkede her zaman vardı ama konunun algı olarak değil, gerçek anlamda kontrolden çıkması başkanlık sistemi sonrasındaki son 7 yılın konusu. Yukarıda saydığım masrafların ve onlarda sırasında oluşacak sorunlar sebepli oy kaybının altına girmek istemiyorlar. O yüzden hayali hedefler yaratıp algıyı oraya kaydırıyorlar. 10 kişi barınak ya da belediye önünde protesto yaptı diye hükümet düşmez ama birilerinin istediği gibi on binlerce köpeği katledersen etkisi içeride ve dışarıda büyük olur.
0
nawar
(24.05.24)
@nawar etkisi içeride ve dışarıda büyük olur demiş de,

İçeride büyük bir etki olmayacaktır. Çünkü sokaklarda hayvan istemeyen bir %80 var. Yapılan kamuoyu yoklaması ortada.

Dışarıda niye etkisi olsun. Birkaç Afrika ya da Güney Amerika ülkesini saymazsak diğer bütün ülkelerde farklı bir şey mi yapılıyor sanıyorsun. Hepsinde var sahiplenilmeyen hayvanın uyutulması ya da itlafı.
0
Mirket
(24.05.24)
@mirket içeride "on binlerce köpeği toplayıp katledelim" diyen oran %80 değil. Emin olabilirsin. Belirli bir zeka seviyesinin üstündeki herkes farkındalık sahibi. Benim yaşadığım mahallede sokak köpekleri sorun olacak miktarda değil ama benim mahallem böyle diye ülkeyi de böyle sanacak değilim. İşte böyle sananlar var maalesef. Orası doğru. Yine de "nugget sevmek ile nuggetın nasıl yapıldığını izlemek" aynı şey değil. İnsanlar sorunun çözümü istiyor. Alternatifler sunuyor ya da sunamıyor o başka bir şey.

Evet farklı şey yapıyorlar. Avrupa ve ABD'de köpek ve kedi sorunu tabii ki kontrol ve itlaf ile çözüldü ama şu an başıboş köpek sayısı yurt genelinde yaklaşık 3 milyon olarak gözüküyor birkaç araştırmada. Sence sahipliyken bir şekilde sokakta kalan ve yakalandıktan sonra sahip bulunamayınca uyutulan köpek sayısı ne kadar o ülkelerde? Yani 1 ayda birkaç milyon köpeği katletmenin "Avrupa da yapıyor aynısını" seviyesinde olduğuna emin misin gerçekten? Tabii Avrupa ve ABD'nin yaptığı gibi hepsini yok edip fare ve haşere cennetine çevirmemeliyiz ülkeyi ama ekosisteme göre hesaplanacak şekilde (atıyorum) 500 bin köpeği bırakıp, onların da 3/4'ünü kısırlaştırırsan yine de çok kısa sürede 2,5 milyon gibi ciddi bir sayı yapıyor. Bir tek Çin'de o sayılar görülüyordu. Onlar da sadece Dünya ekonimisi oraya kaydığından beri sessiz kalınan konu.
0
nawar
(24.05.24)
Katledelim diyen oran %80 demedim zaten de.
Başlık altında ilk cevabımda mevcur statikonun korunacağını yeni bir şey olmayacağını söyledim.
Ama varsaysak ki itlaf kararı alındı. Hani eli silahlı adamlar yollara indi, gördüğü hayvanı anında infaz ediyor şeklinde bir durum olmayacaksa (ki olsa saçma olur) bu durumda zaten bu işin yapılması öyle bir ya da birkaç ayda olabilecek bir şey değil.
Kısırlaştırma dediğimiz olay bir ameliyat. Birkaç gün önce Bir kanserli insan ameliyatı için bile beklenildiğine dair bir duyuru vardı. Bu ülkede bu kadar hayvanın kısırlaştırılması için gerekli paranın bulunabileceğine inanıyor musunuz gerçekten?
Varsayalım ki bulundu o para. Bu kısırlaştırma işi kaç yıl sürer. Bu arada mevcut üreme tüm hızıyla devam etmez mi? 20 yıl öncesini bilenler son 20 yılda popülasyonun artışını bir gözünün önüne getirsin. Bu sayı artışına hangi kısırlaştırma hızı yetişebilir?
Hani el kangren olur kola doğru yürür de kolu kesmemiz lazım dediklerinde yaa kol kesilir mi, vahşettir romantizmini anlayamıyorum. Sevgi kısmı tamam da matematiğini görmezden gelme lüksünü anlamlandıramıyorum.
0
Mirket
(25.05.24)
Geçen twitter'da görmüştüm, 3 tane taşra belediyesi 40 milyon liralık mama ihalesi yapmış. TR'de binlerce belediye var, milyar liralık rant dönüyor. Ki yani bu sadece mama, barınak inşası, aşısı, veterineri derken kim bilir nasıl rakamlar çıkıyordur. Daha bunun bağış / dernek kısmı var falan filan.

Ama asıl sıkıntıyı kimse söylememiş. Yani 40 yaş üstü, çocuksuz bekar kadın pandemisi bu. Burada da çok dönüyor "çocuk yapılır mı yapılmaz mı" konusu falan filan da yapmayınca kafa gidiyor, böyle sorunlar ortaya çıkıyor işte. Çocuk yapmak kendi akıl sağlığına yapabileceğin en büyük yatırım. Kamu spotunu da sıkıştırayım araya.

Neyse, ben şahsen itlaf kararı çıkacağını da düşünüyorum (ihalesi/rantı olur, o da sorun çözmek için motivasyon), hatta bu konuda "single issue voter" kıvamına bile geldim, sorunu kim çözerse oyum ona.

"%80'in" ne düşündüğü de çok önemli değil. Yani ortada basit bi matematik var, kısırlaştırma / barınak feasible'ı geçtim viable bi seçenek bile değil. Sorunu çözeceksen elinde tek seçenek var, ya da sorunu çözmeyip böyle devam edersin, Hindistan olursun. Başka bi opsiyon yok.
0
plutongezegendegilmi
(25.05.24)
istanbul belediyesi kendi b.kunu yiyen iti metrolarda vapurlarda maskot diye dolaştırdı.
evet boji!
millet ürkerek koltuğundan fırlayınca, "yer verdi" diye haber yaptılar. bu sitede bile buna aşkla bakanlar var. milletin dini hassasiyeti varmış(oy veren hdpliler nerede?), çocukların alerjisi varmış, parazit varmış filan hak getire.

chp üsküdar, sahipli köpeklere özel park yaptı sahilde. başıboş köpek giremiyor. sınıfsal...

ankara belediyesi "mama fabrikası" kurdu, mansur aynı esnada köpek krizine dikkat çekiyordu ekranlarda

akp belediyeleri zaten mama çuvalı dağıtıyor evlere :d

iyiplilerin köpek koruma timi var. alarm gelince arabayla intikal ediyorlar :d
topunun...

mama lafı zaten bi mesele. yem niye diyemiyoruz? insan mı bunlar

millet sokakta sahipli kedi köpek dolaştıramamalı. onlar da dışkılıyor yollara parklara. bahçesi olan baksın orada

vahşi türler sahibinin elinden alıp itlaf edilmeli

plutongezegendeğilminin bahsettiği pandemiyi isim vermeden yazdım, linççiler gelmedi mi
bahsettiği şeyin erkek versiyonları da var. hem de evli barklı çocuklu. bekarlık mutlak kriz sebebi değil.
tam bir psikolojik hastalık

nunduya göre bütün belediyeler chpde ama rantı akp paylaşacak. siyasi deha

uyutma ilacının ihalesi açılacaktır sadece. fakat o da açılmamalı. devlet fabrika kurmalı. sonsuza dek sürecek itlaf. belediyelerde personel de var para da var.

"1 ayda birkaç milyon köpeği katletmenin "Avrupa da yapıyor aynısını" seviyesinde olduğuna emin misin gerçekten?"
evet.

avrupa her işte örnek olmaktan çıkmalı. biz de akıl sahibiyiz.

"ama ekosisteme göre hesaplanacak şekilde..."
görüyorsunuz. kedi köpeği ekosistemin parçası zannedenler var. sıkıntı çok büyük. halka trt'den açık dersler verilmeli.

3 değil 10 milyon köpek var tahminlere göre. hindistandaki kişibaşına düşen oran'dan fazla.

itlaf kararı çıkmayacak!
belediyenin itlaf hakkı zaten var.
madde 13: tıbbî gerekçeler ve insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler dışında hayvanlar öldürülemez.

millet bunun farkında değil mesela. partiler niye işe koyulmuyor?'un tek bir sebebi var. geliyoruz ona da

niye "önlenemez" şart mesela? tehdit olması yetmiyor mu? kanun bile korkarak yazılmış. hayvanı tepemize çıkarıyor.

belediyenin veteriner kurulu diyecek ki bu bi tehdittir. bitti gitti.
hatta onu demesine de gerek yok

kocaeli valiliği, belediyeyi köpeklere müdahale etmesi konusunda uyardı. ama öyle yorarak konuştuğu bir metin paylaştı ki, sanki birinin kutsalı incinir diye çekiniyor

itlafı da bu gidişle maalesef yapamayacaklar. çünkü oy. millet bi uyansa

akıllandırıcı bir bela olarak bakıyorum meseleye
popülizmden, demokrasi şarlatanlığından tövbe eder belki millet

eksisozluk.com
0
lambırcek
(25.05.24)
(8)

hayvanlarda niye akraba evliliği gibi sakat çocuk olmuyor ?

tabudeviren
tavuk civciv çıkarıyor. horoz oluyor. sonra bu horoz anasıyla şeediyor, normal civciv çıkıyor. oysa insanlar bırak anayı, amca/hala/teyze/dayı çocuğuyla evlenince bile sorun olabiliyor. hayvanlarda niye olmuyor?
tavuk civciv çıkarıyor. horoz oluyor. sonra bu horoz anasıyla şeediyor, normal civciv çıkıyor. oysa insanlar bırak anayı, amca/hala/teyze/dayı çocuğuyla evlenince bile sorun olabiliyor. hayvanlarda niye olmuyor?
0
tabudeviren
(21.05.24)
Her akraba evliliğinin çocuğu sakat doğmuyor. Doğada da hayvanlar sakat doğan yavrularını imha edebiliyorlar.

Bi de günümüzde evcil hayvanlar zaten genetik olarak yabani hayvanların ilkel müdahaleleriyle ortaya çıkmış, bilimin gelişmesiyle daha da kontrollü hale getirilmiş türleri. Bu süreçte pek çok bilinçli çiftleştirme yaptırılarak muhtemelen genetik bozukluk olan soyların devami engellenmiş ve görece daha "temiz" genlere sahip soylar günümüze gelmiştir diye düşünüyorum.

Tavuk değil ama yarış atlarından örnek verirsem, yanlış bilmiyorsam şu anki tüm yarış atlarının %90 civarının soyunda ortak 4 at var. Tavuklar için pedigree tutulmadığı için bilemeyiz tabii ama çoook geri gidersek benzer bir durum vardır yani :D
0
nundu
(21.05.24)
Hayvanlarda da aynı şekilde sakatlık oluyor. Olmadığını kim söyledi?

Örnek: www.milliyet.com.tr
0
alfired
(21.05.24)
ne kadar ilgilidir bilmiyorum ama 15 civciv çıkınca 2-3 ölü, 2-3 görme engelli ya da bacakları falan sakat yavru görülüyor neredeyse. kalanı da allaha emanet.
aynı şekilde diğer çiftlik hayvanlarında da ölümlü sakatlı doğum çok.
0
patronaj1
(21.05.24)
oluyo mesela ankara kedileri genetik olarak sağır, bu soyu devam ettirildiği sürece de ankara kedilerinin çoğu sağır olacak. ama araya bir tekir karıştırsak canavar gibi olurlar. doğada serbest yaşıyor olsa ankara kedilerinin soyu bu sağırlık nedeniyle muhtemelen devam edemezdi.
0
orpheus
(22.05.24)
belgesellerden izlediğim kadarıyla, hayvanlar hasta yavrularını ölüme terk ediyorlar. O yüzden görmüyor olabiliriz.
0
nhk ni youkosu
(22.05.24)
cins kediler hastalıklı oluyor mesela. ama tipine yansımadığı için kimse önemsemiyor.
0
elorelia
(22.05.24)
Onlarda sistem, zayıfın, sakatın yok edilmesi üzerine kurulu olduğu için sürekli bir genetik iyileşme var.

www.facebook.com

Ama onlarda da aradan kaçanlar oluyor.

www.youtube.com
0
Mirket
(22.05.24)
tabi ki sakat çocuk oluyor hayvanlarda. hayvan doğumlarının yarısı telef oluyor zaten.
0
benarrivo
(22.05.24)
(8)

Paralel parkı nasıl yapıyorsunuz?

ya ben lan neyse
"şu videodaki gibi" dediğiniz bir video var mı?şundan öğrensem yanlış yapar mıyım:https://www.youtube.com/shorts/Owvi3v0AJOI
"şu videodaki gibi" dediğiniz bir video var mı?

şundan öğrensem yanlış yapar mıyım:

www.youtube.com
0
ya ben lan neyse
(21.05.24)
Sensor yoksa arabada zorlar. Varsa izlemeden cik sokaga direk
0
lapaz
(21.05.24)
15 senedir allan her gunu paralel park yapiorm arada park edemedigim oluyor paylastiginiz guzel aciklamis kamera yoksa yan aynaya ufak aynalar yapistiriliyor park icin yardimci onlardan alabilirsiniz
Pratikle olacak biraz 10 sefer denedikten sonra hissetmeye baslayacaksiniz nerede durup direksiyonu duzleyip gereceginizi
0
eja
(21.05.24)
video iyi anlatmıyor. genelde o kadar büyük alan olmaz. o yüzden videodaki yöntem yapılamaz. daha ileri gitmek lazım. yani öndeki arabanın arkası ile senin arabanın arkası hizalı olmalı. sonra park edeceğin yöne doğru direksiyonu tam kırmalısın.
araba hatchback mi sedan mı? ona göre daha pratik önerme yapılabilir.
0
benarrivo
(21.05.24)
Ben sezgiyle yapabilir hale gelene kadar aşağıdaki videoda anlatılan şekilde yapmıştım:

pratik yapmak şart.

www.youtube.com
0
pispinti
(21.05.24)
internette çokça video var. genelde şu yöntemi anlatıyorlar:

1- öndeki aracın arkasıyla arkanı eşitle.
2- arkadaki aracın iki farını da sol aynada görene dek tam sağa kırıp geri gel (yolun sağına park edeceksen)
3- öndeki aracın sol arka farı sağ aynayla denk gelene dek düz geri git
4- kaldırım sağ aynada görünmeye dek tam sola kır

böyle yazında karışık geliyor ama alışınca 10 saniye sürüyor bunu yapmak. bir süre sonra bu referansları dikkate almadan sezgilerle park ediyorsun zaten.
0
sir gawain
(22.05.24)
önce ezberlerle aynayı eşitle vs. normalden daha geniş yerlere girmelisin. zaman içinde algıların aracın boyutuna alışacak ve düşünmeden hesaplamadan yapabilir hale geleceksin.
0
orpheus
(22.05.24)
bir süre sonra otomatikleşiyor ve sadece aynaları kullanarak park ediyorum. ama ilk başlarda @pispinti nin paylaştığı videodaki gibi hiza alıyordum. mantıken öndeki araca kendini birebir hizalayıp geri manevra ile bir iki seferde parkedebiliyorsun.

www.youtube.com

x.com
0
exlibris
(22.05.24)
öncelikle 1.5 araç boyundan kısa yerlerde başlamayın. az pratikle çözersiniz. öndeki araca paralel geldiğinizde araca çok yakın olmamalısınız. genel olarak neredeyse dik olarak aracın arkasını park edilecek yerin ortasına doğru giriyorum, bence en kritik nokta bu. kaldırım alçak ise teker bile değdirebilirsiniz. sonra gerekirse ileri geri ile düzeltirsiniz. sağ aynayı da aşağıya indirmek çok yardımcı olur.
0
surprise
(22.05.24)
(7)

işten çıkış durumlarında

high hopes of the sozluk
selamlar, işten çıkartılsam bu yeni işe başvururken beni etkiler mi? verin tazminatımı gideyim demek istiyorum fakat bi arkadaş yeni işe girerken bunu görürler dedi. nasıl oluyor bu durum?
selamlar, işten çıkartılsam bu yeni işe başvururken beni etkiler mi?
verin tazminatımı gideyim demek istiyorum fakat bi arkadaş yeni işe girerken bunu görürler dedi. nasıl oluyor bu durum?
0
high hopes of the sozluk
(21.05.24)
sen bilgi vermediğin sürece sistemden hiç bir şey göremezler.
0
gabe h coud
(21.05.24)
SGK işten çıkış kodları var aşağıdaki listeye göre "46" koddan çıkartılırsanız ve bir şekilde haberleri olursa size sıkıntı çıkartabilirler. Yukarıda ulaşamayacakları söylenmiş, çok sorun olmasa gerek.

46 - 4857 sayılı Kanun Madde 25-II-e İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.

www.tes-is.org.tr

Edit: Emin olmadığım kısmı çıkardım.
0
salihdt
(21.05.24)
ik tazminatımı almam için çıkış gösterdiler karşılıklı iyi niyetli anlaştık deniliyor genelde. sebep olarakta şirket küçülmeye gidildi deniyor.
0
eja
(21.05.24)
görsünler. ne olacak ki?
0
benarrivo
(21.05.24)
@benarrivo işe alınmama korkusu işte zaten yaşıma göre tecrübem çok az. bi de böyle bi durum olursa diye çekiniyorum.
0
🌸high hopes of the sozluk
(21.05.24)
Prensip olarak iş yerinizle iyi ayrılmaya bakın. Çok anormal durumlar yaşanmadığı sürece anlaşarak, el sıkışarak ayrılmak en iyisidir.

İş görüşmelerinde önceki iş yerinizden neden ayrıldığınız sorulacaktır. Bunu da arıza bir tip olup olmadığınızı anlamak için sorarlar. Uygun bir cevap verdiğinizde sorun yaşamazsınız.

Son olarak yeni bir iş bulmadan mevcut iş yerinizden ayrılmanızı tavsiye etmiyorum. İş bulup ayrılırsanız içiniz çok daha rahat olur.
0
pispinti
(21.05.24)
İK'ya vereceğiniz barkodlu SGK dökümünde her şirketten nasıl ayrıldığınızı gösteren kodlar bulunuyor. İK'cılar genelde tüm mülakatları geçtiniz ve ilgili bölümün müdürü ok bu adamı istiyorum dedikten sonra, gidip de oradaki detaya bakmazlar.

Ama bakarlarsa da görürler. Ben o aşamadan sonra bir şey değişeceğini düşünmüyorum.

Pratikte hiçbir İK'cı bu durumla uğraşmaz diye düşünüyorum.
0
barabas
(21.05.24)
(3)

Sporcu jargonu (idman ve istirahat)

nundu
Yani tüm genellemeler yanlıştır tabii ama hayatım boyunca denk geldiğim sporcularda antrenman yerine idman, dinlenme yerine istirahat kelimelerini kullanmaya yönelik bir eğilim vardı. Lisede falan basketbol takımına giren arkadaşım hemen başlardı bugün idman var demeye ki normalde idman demez yani a
Yani tüm genellemeler yanlıştır tabii ama hayatım boyunca denk geldiğim sporcularda antrenman yerine idman, dinlenme yerine istirahat kelimelerini kullanmaya yönelik bir eğilim vardı. Lisede falan basketbol takımına giren arkadaşım hemen başlardı bugün idman var demeye ki normalde idman demez yani antrenman der. Hadi antrenman Türkçe değil diyelim de dinlenme Türkçe mesela onun yerine de hep "iyi istirahatler" diyorlar "idman" bitince, hiç iyi dinlenmeler diyenine denk gelmedim gittiğim salonlarda da, muhabbet ettiğim spor geçmişi olan kişilerde de.

Böyle bi jargon mudur bu Türk spor cemiyetinde? Lisansını alan kişiye ilk kural bunu mu öğretiyorlar :d

Yani dalga geçiyorum tabii de, spesifik olarak çok duyunca (en son az önce pt'm dedi iyi istirahatler ki hep öyle dediği için yine dikkatimi çekti) bu ifadeleri sporculardan, dedim acaba genellenebilir bir durum mu yoksa benim çevremdekiler mi hep böyle denk geldi.
0
nundu
(21.05.24)
biraz dilin kullanımıyla ilgili bence şimdi training ve exercise misal farklı şeylerdir onun detayına girmiyeceğim ama buradaki idman ve antremandaki mesele o değil.

İdman 5 harfli söylenmesi daha kolay antremana gidiyorumdansa idmana gitmek daha dile kolay. Bir de daha bro işi, antreman böyle söylerken daha ılık bir tabir gibi geliyor kulağıma. Ama ikisine de hayır demem yani,şaşırtmaz. Ben kendi dinlenme günüm için hiç istirahat demedim ama kalıp olarak kimseye de iyi dinlenmeler demem biri derse şaşırırım iyi istirahatler derim çünkü dilime öyle yerleşmiş ama dinlenme günüdür. beyle
0
wallcan
(21.05.24)
Eş anlamlı kelime işte kanki nelere takılmışsın böyle. Bana sorarsan kelime kısa olduğu için idman demeyi seçen çoktur. Ben hiç kullanmadım misal. Jargonu yabancı YouTuberlardan öğrendim.
0
hasmetizm 2046
(21.05.24)
çünkü idman demek daha kısa. antrenman uzun ve söylemesi zor

istirahat ise anlamı daha çok karşılıyor bence. ben de istirahat diyorum. çünkü dinlenmek daha genel bir kavram. eş anlamlı olabilir ama istirahat spor sonrası vücudun ihtiyacı olan recovery sürecini daha iyi karşılıyor bana göre.
0
benarrivo
(21.05.24)
(6)

gss primi hakkında

benarrivo
daha önce de sormuştum ama net cevap alamamıştım.çalısmıyorum ve 18 mayıstan itibaren sigortam yok. sağlık hizmetinden faydalanmak için gss ödeyeceğim. 280 lira borç tahakkuk etmiş. son ödeme tarihi 1 temmuz.bu mayıs ayı için olan tutar mı? her ay böyle ödeme yapmam mı gerekecek? bu ödemeyi yapınca
daha önce de sormuştum ama net cevap alamamıştım.
çalısmıyorum ve 18 mayıstan itibaren sigortam yok. sağlık hizmetinden faydalanmak için gss ödeyeceğim. 280 lira borç tahakkuk etmiş. son ödeme tarihi 1 temmuz.
bu mayıs ayı için olan tutar mı? her ay böyle ödeme yapmam mı gerekecek? bu ödemeyi yapınca sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanacak mıyım?

60/1(g) Gelir Testine Tabi Olanlar 18.05.2024 Devam Ediyor 60/g

aylık prim normalde 600 lira galiba. ama benim 18inden başladığı için bu ay için 280 galiba.
0
benarrivo
(20.05.24)
Arkadaşım bu iş çok karışık. Bulunduğun ilçenin sosyal güvenlik kurumuna git. Memurlar gerçekten çok ilgili. Çok yardımcı oluyorlar. Her soruna cevap veriyorlar.
Kapıda sıra numarası veren bir adam var. Ona GSS hakkında bilgi alacağım de. O ilgili memur için sıra numarası veriyor sana. Soracağın soruları önceden bir kağıda yaz. Orada aklına gelmeyebilir.

Sağlık sigortasından istifade etmek için GSS ödemiyorsun. Her durumda Sigortadan düştüğün andan itibaren GSS prim borcu tahakkuk ediyor.

Ne kadar borcun olduğunu e devletten veya mobil bankacılığın varsa oradan görebiliyorsun.

Ziraat mobilin varsa, SGK / diğer ödemeler / GSS sırasını takip edersen orada.
0
Mirket
(20.05.24)
gss borcun olduğu halde sağlık hizmetlerinden yararlanabilirsin. sadece hastanede 7-8 lira bir katılım ücreti ödüyorsun. bunun dışında tahlil, tetkik ve görüntülemeler ücretsiz. ameliyat durumunda da ücretsiz diyende var ücret çıkıyor diyende var. orası muamma.
sadece ilaçları alırken ücretini ödeyip alıyorsun.
bu gss emeklilikteki yarayan bir sigorta değil o yüzden ödemek çok akıl karı değil(tabi kronik, devamlı çok sayıda ilaç kullanman gereken bir hastalığın yoksa).

gss hakkın olması için en fazla 1 aylık prim borcun olması lazım. 1 aydan fazla ödenmemiş primin varsa provizyon vermiyor.
0
my fault
(20.05.24)
Önce gelir testi yaptır. İlçe sosyal dayanışma vakfı var kaymakamlığa bağlı. Oradan başvuruyorsun. şartları sağlarsan ödemene gerek yok.
Aksi halde Evet her ay ödemen lazım. Devlet hastanesinde, cb kararıyla, borcun olsa bile cüzi bir ücretle muayene olabiliyordun. Borcun yoksa ödeme de yapmıyorsun. Esas olay ilaç alırken. Borcun varsa tüm ilaçları fiyatı üzerinden almak zorundasın.
0
Euxinos
(20.05.24)
bu soruyu ne zaman sorsam sorduğum şey hariç başka cevaplar alıyorum niyeyse :)

@mirket: "Sağlık sigortasından istifade etmek için GSS ödemiyorsun. Her durumda Sigortadan düştüğün andan itibaren GSS prim borcu tahakkuk ediyor."

sigortadan düştüğü andan itibaren GSS prim borcu tahakkuk ettiğini biliyorum. ben bunu ödemek istiyorum. sorum şu: bu mayıs ayı için olan tutar mı? her ay böyle ödeme yapmam mı gerekecek? bu ödemeyi yapınca sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanacak mıyım?

@my fault: gss borcu olunca sağlık hizmetlerinden faydalanıyorsun ama para vererek. 7-8 lira değil katılım ücreti. daha fazla. tahliller için çok daha fazla ödeniyor. geçen birisinden ultrason için 300 lira istediler.

"bu gss emeklilikteki yarayan bir sigorta değil o yüzden ödemek çok akıl karı değil"

bunu da biliyorum. ben sadece devlet hastanesine gidince yararlanmak için ödeyeceğim zaten.

@euxinos: gelir testi yaptırmak istemiyorum. sadece gss prim borcu ödeyerek devlet hastanesinden yararlanmak istiyorum.

"Borcun varsa tüm ilaçları fiyatı üzerinden almak zorundasın."
bu normal zaten. bunun için borcum olmasın ve ödeyeyim diyorum
0
🌸benarrivo
(20.05.24)
Maddeler halinde sorup fazladan bir şey söylemeyin deseydin öyle yapardık. Ve evet her ay tahakkuk edecek ve her ay ödeyeceksin.
Ve daha önce söylediğim gibi e devlet arama motoruna gss prim borcu yazarsan hangi ay için kaç gün kaç lira tahakkuk etmiş görebiliyorsun ve ödemediğin süre boyunca faiz tahakkuk ediyor.
Ödedikten kaç gün sonra sigortalılığın başlıyor onu bilmiyorum. 4b de ödedikten 1 ay sonra başlıyor.
0
Mirket
(20.05.24)
telefon ya da internet bankacılığı kullanıyorsan...
uygulamaya git. ödeme yapa tıkla, gss prim borcu sorgula.
borcun otomatik olarak görünür.
0
ankarakecisi
(21.05.24)
(3)

Volvo vs Audi

pilot monitoring
Merhaba arkadaşlar,Sizce Volvo xc40 mı, Audi Q3 mü? Sebebiyle yazarsanız memnun olurum. Teşekkürler…
Merhaba arkadaşlar,
Sizce Volvo xc40 mı, Audi Q3 mü?
Sebebiyle yazarsanız memnun olurum. Teşekkürler…
0
pilot monitoring
(29.04.24)
Bekar için Q3, evli için XC40.
sadece dış görünüşüne istinaden dedim.
0
liberal
(29.04.24)
İkisi de güzel araç, arasında kalsam motor gücü ve donanıma göre seçerdim. Q3 35 tfsi kullandım, güzel araç, ebatlarına göre güzel gidiyor, çok iyi yol tutuyor, şerit takip, kör nokta uyarısı, çarpışma engelleyici vs gibi donanımlarla oldukça keyifli olabilir.

Tipe bakarsak volvo daha yakışıklı duruyor, daha önce kullanmadım ama aşağı kalır yanı olmadığını düşünüyorum.
0
kimlanbu
(29.04.24)
Volvo xc40
hem daha şık. hem volvo daha asil. hem daha sağlam
0
benarrivo
(29.04.24)
(4)

canlı yayın izleme keyfimiz bitti mi?

duyurukullanıcısı
herşeyin stok olarak gelmesi biraz canımı sıkıyorröportajlar, konuşmalar, diziler falan filanbir şeyin canlı olmasının bir heyecanı vardı insan onu arıyor meselainternette canlı olarak takip ettiğiniz bir yayın var mı?
herşeyin stok olarak gelmesi biraz canımı sıkıyor

röportajlar, konuşmalar, diziler falan filan

bir şeyin canlı olmasının bir heyecanı vardı insan onu arıyor mesela

internette canlı olarak takip ettiğiniz bir yayın var mı?
0
duyurukullanıcısı
(17.04.24)
tivibuspor erman özgür ile maç sonu yayınları.
0
baldan kaymak
(18.04.24)
Çok enteresan ama ben de misal internet dünyasında bunun tersini düşünüp her şeyin canliya donmesini eleştiriyorum:) misal çok sevdiğim youtuberlar hepsi twitch oldu. Misal hala yaptıkları videolardaki sakalari hatirlarim, twitchte de benzerleri oluyor ama 8 saatlik yayin izlenmiyor izlense de bir edit vs olmadığı için zaman içinde uçup gidiyor.

Neyse sizinkiyle aynı değil ama benzer sorun, medyanın değişimi.

Ben de katılıyorum eskiden maraton izlerdim şimdi var ya orhan uluca bile zor izlerim. Bence eldeki medyanın çoğalması sonucu da böyle insanlar izlemiyor secemiyor gibi oldu. Aynisi dizi filmde de geçerli. Eskiden dünyanın en dandik filmini bile izlerken şu an oscarli filmi next yapiyoruz.

Twitch dışında canlı takip ettigim yayın yok gibi resmen.
0
logisticsmanager
(18.04.24)
twitch, youtube hatta tiktok canlı yayın dolu. tiktok diye küçümsemeyin, ünlülerin çoğu orada canlı yayın yapıyor saatlerce.
seçenek çok. canlı yayın da dolu, banttan yayın da.
youtube'da nevşin mengü, ilker canıklıgil canlı yayınları ilk aklıma gelenler.
0
benarrivo
(18.04.24)
Bir de her şey o kadar platformlara bölündü ve on demand hale geldi ki ertesi gün çoğu insanın programı/maçı/filmi izleyip ortak konuşacağı ortak konu olmuyor
0
grimavi
(18.04.24)
(10)

asgari ödeme tutarı

hknty
kredi kartının sadece asgari ödeme tutarını ödeyince gecikme faizi işlemiyor sanırım. banka neden böyle bir şey yapıyor? mesela 1000 lira yerine 300 lira ödicez diyelim. neden kalan 700 lirayı almıyor? o 700 lirayı sonraki aya mı deverediyor yoksa bütün aylara mı bölüyor. nasıl alıyor?
kredi kartının sadece asgari ödeme tutarını ödeyince gecikme faizi işlemiyor sanırım. banka neden böyle bir şey yapıyor? mesela 1000 lira yerine 300 lira ödicez diyelim. neden kalan 700 lirayı almıyor? o 700 lirayı sonraki aya mı deverediyor yoksa bütün aylara mı bölüyor. nasıl alıyor?
0
hknty
(16.04.24)
Almıyor derken? Yanlış mı anladım?

Banka almıyor değil, ödemesi gereken kişi ödemiyor. Dolayısıyla faiz işliyor. Banka normal alacağına bir de faiz işleyip daha çok kazanıyor.

700 faizle beraber diğer ayki Ekstrende geliyor.
0
saturn
(16.04.24)
almıyor derken yani o ay ödemek zorunda bırakmıyor. aylık ödemenin ufak bir kısmını ödeme imkanı tanıması bile ilginç geldi.

asgari tutarı ödeyince ekstradan gecikme faizi işlemiyor sanırım. yanılıyor muyum? sanırım sadece hala ödenmemiş olduğu için sonraki ay da 700 liradan faiz alınıyor.
0
🌸hknty
(16.04.24)
Ödemediğin tutar için faiz işliyor. Ekstrede görebilirsin alışveriş faizi falan gibi isimleri olur.
0
etna
(16.04.24)
Gecikme faizi işlemez ama asgari harici borca akdi faiz işler. 700tl'nin akdi faizini son ödeme tarihinden itibaren değil de ekstrenin kesildiği gün başlatır. Asgari haricini ödememek size kalmış, banka paranın üzerine faizi, gecikme bedeli vs. gibi ek ücretleri de ekler bir dahaki ekstrenize yansıtır.

YK'nin websitesinde hesaplama detayları verilmiş, 1000TL'nin asgarisini ödersen 15,75TL faiz işliyor. 1000TL'ye karşı hiç ödeme yapmazsan 23,50TL gecikme faizi işliyor.
0
Tutkun
(16.04.24)
Asgari tutarı ödemenin size faydası gecikmeye düşmüyor olmanız ve bu sayede kredi notunuzun etkilenmemesi. Aynı zamanda borç ödememe halinde işleyecek yasal süreler de buna uyum sağlıyor.

Asgari ödemenin size zararıysa borcunuzu kapatmamış olmanız. Borcunuza gecikme faizi işlemiyor, ancak alışveriş faizi işliyor. Alışveriş faizi de aylık bir oranla verilir ve günlük yansıtılır. Atıyorum %3 alışveriş faizi varsa bu kalan ödenmemiş borcunuzun bir ay sonra %3 artmış olacağını gösterir ve bu artış günlük olarak gün başına düşen tutar kadar siz ödeyene kadar borcunuza eklenir. Asgari tutarın altında ödeme yapmışsanız ayrıca bir de gecikme faizi işler.

Yani banka hiç faiz işletmiyor değil. Neden böyle bir şey yapıyorlar, çünkü bankanın bir kaybı yok. Üstüne sizden faiz geliri elde ediyor. Eğer borcunuzu hiç ödeyemezseniz de sizin borcunuzu varlık şirketlerinden birine satıp kendi alacağını alıyor. İnsanın başına her şey gelir, siz borcunuzu ödeyebilecek biri olmanıza rağmen o ay alacağınız ödemeleri alamamış ya da yapmanız gereken başka ödemeleri önceliklendirmiş olabilirsiniz. Eğer böyle istisnai bir durumda bile kredi notunuz düşecek olsa kredi kartı kullanmaya daha soğuk bakardınız. Bu da bankaların işine gelmezdi. Asgari ödeme tutarı sadece "o ay için durumunuz sıkışık olduğunda" mantıklı bir şey. Bi nevi bankaya güvence vermiş oluyorsunuz ve olay geçici olarak tatlıya bağlanıyor. Sonuç olarak herkesin işine geliyor.
0
akhenaten
(16.04.24)
Kredi kartının "Kredi" kısmı biraz da o asgari tutar ödendikten sonra kalan, ödenmeyen ve faiz işletilen kısmı. Bankalar için kredi kartını kazançlı hale getiren de biraz o, zira kredi kartları tek başına çok karlı ürünler değiller. Özellikle faizin yüksek olduğu Türkiye gibi bir ülkede eğer müşteriler kredi kartı ekstrelerini tam ve zamanında ödese bu banka için pek de hoş bir şey olmazdı, zira sizi 30-40 gün civarı bir süre bedavaya fonlamış olurdu. Yani müşterinin asgari tutarı ödemesi bankanın işine geliyor ve eğer devlet "Bundan sonra asgari ödeme tutarı 100% olacak" dese buna muhtemelen ilk bankalar karşı çıkardı.
0
salihdt
(16.04.24)
duydugum kadariyla bankanin en sevdigi musteri borcun asgarisini odeyen musteriymis. cunku borcun oldugu surece musterisin. ve evet kalan borca faiz uygulaniyor.

eskiden asgari odeme toplam borcun %10'uydu. gencken bu sebeple epey faiz odedim sahsen.
0
supergirl
(16.04.24)
peki bu durumda borcun süresi uzuyor değil mi? mesela aylık 1000 lira toplam 12 ay borcumuz var. ilk ay 1000 lira yerine 400 lira ödüyoruz diyelim. 6 ay böyle devam ettik. 12 bin liralık borçtan sadece 2400 lira ödendi. 9600 lira hala duruyor. bu durumda 12 değil daha uzun süre devam edecek borç. yanılıyor muyum?

enflasyon yüksek olduğu için böyle yapan çok var sanırım.
0
🌸hknty
(17.04.24)
asgari ödeme tutarını ödeyince kalan tutar için faiz işliyor. o yüzden soru hatalı, konu kilit.
0
benarrivo
(17.04.24)
--1000 lira toplam 12 ay borcumuz var. ilk ay 1000 lira yerine 400 lira ödüyoruz diyelim. 6 ay böyle devam ettik. 12 bin liralık borçtan sadece 2400 lira ödendi. 9600 lira hala duruyor. bu durumda 12 değil daha uzun süre devam edecek borç. yanılıyor muyum?


++ 1000x12 ay borcunuz varsa ve ilk ay 400 oderseniz ikinci ay 1000+(600 ve faizi)+varsa bu ayki harcamalariniz=borcunuz olur. 1000 liralik taksidiniz varsa her ay 1000 lira ekstrenize isleyecek. sanki o ay harcamissiniz gibi. borc eger 12. ayda kapatirsaniz daha uzun surmez.
0
supergirl
(17.04.24)
(5)

yine darbeler hk.

WithWorth
70 muhtırası ve 80 darbesini derin derin işleyen bir çok şiir, roman, dizi, film varken,(örneğin; babam ve oğlum, öyle bir geçer zaman ki, hatırla sevgili, yeni türkü vb. ...)60 darbesinin, 97 muhtırasının neden yok ? (tek tük olan eserleri saymadan ama.)hatta şurada biraz ele alınmış:https://www.ge
70 muhtırası ve 80 darbesini derin derin işleyen bir çok şiir, roman, dizi, film varken,
(örneğin; babam ve oğlum, öyle bir geçer zaman ki, hatırla sevgili, yeni türkü vb. ...)

60 darbesinin, 97 muhtırasının neden yok ? (tek tük olan eserleri saymadan ama.)

hatta şurada biraz ele alınmış:
www.gercekhayat.com.tr

60 ve 97'den yaşananlar üzerinden taraflar bu eserleri çıkarmadı/çıkaramadı ise, gelecek nesillere de bu konuda aktarılacak bir şeyleri yok demek değil mi ?
çünkü 70 ve 80 için yapılan eserler, gelecek nesillere yaşanan duyguları taşıma rolünü üstleniyorlar.
katılıyor musunuz ?
0
WithWorth
(10.04.24)
60 ve 97 sağcıları etkilediği için yok.
70 ve 80 solcuları etkilediği için var.
0
benarrivo
(10.04.24)
bu tarz olaylarla ilgili pozitif bir sanat eseri yapmak biraz riskli yaklaşık 50 yıldır. o yüzden bu tarz eserler acıdan besleniyor ve 80 darbesi toplumun büyük çoğunluğunu etkilemiş darbeyi pozitif bulan kesimler tarafından bile insanlarda yara açtığı kabul edilen bir olay o yüzden onla ilgili yapmak basit. 60 darbesi ise türkiye'yi inkıkap devrimleri öncesine götürmeye çalışan diktatör özentisi bir adamın devrilişiyle ilgili. 80'deki gibi sokaktaki gençlerle değil ülkenin yönetim kadrosuyla ilgileniyor. dolayısıyla 60'la ilgili bir eser yapılacaksa pozitif bir olay olarak anlatması lazım bu da 80'lerden sonra zordu zaten ama malum iktidar yüzünden bugün tamamen imkansız.

97 muhtırasında öyle eserlere konu olacak pek bir malzeme yok zaten ne olacak ki? asılan yok, indirilen yok, çıkarılan yok, işkence yok ülkenin siyasi tarihinde önemli olması ayrı bir şey bir esere konu olabilecek malzemeye sahip olması ayrı bir şey. en fazla belgeseli olur onun. bir de yakın dönem zaten.
0
semaforo de medianoche
(11.04.24)
Halkın duygularına oynamak, algı yaratmak için 60 çok eski, 97 çok yeni.
Ondan olsa gerek.

Son sorduğun iki soru, tarihi tv dizilerinden öğrenen ve senaristi tarihçi sanan, yaratılmak istenen algıya körü körüne inanan, sormayan, sorgulamayan bir kitle için anlamlı olabilir ancak.

Tv. dizilerini 'eser' olarak nitelemen sence de abartı olmamış mı :)
0
Mirket
(11.04.24)
@Mirket hocam görüşlerinize tam katılamıyorum.
Şu sebeple;
Sizin "kitle" olarak nitelediğiniz kesimin, öyle yenilir yutulur bir kesim olmadığını düşünüyorum. Şuan youtube'a rastgele "dizi son bölüm" yazdığımda X dizisi bir haftada 13 milyon izlenmiş. Bu korkunç bir rakam. Diğer diziler de bundan hallice. Yani uzun uzadıya yazmak istemiyorum ama dizi malesef bizim için çok şey ifade ediyor.

Bir de 60 darbesinde sonuçta seçimle gelmiş birisi var. "Asılma" da travmatik bir hadise. O dönemde oy veren kesimin aydınları kitap, şiir vs yazabilirlerdi diye düşünüyorum.
0
🌸WithWorth
(11.04.24)
'kitle' kelimesini daha olumsuz bir tabir kullanmamak için yazdım. Maalesef ki yüzdelerinin çok fazla olması bu gerçekliği değiştirmiyor.

60 ihtilali ile ilgili bir detay da şu:
1980 ihtilaline kadar 1960 ihtilalinin hakkında olumsuz bir yazı yazmak yasaktı. 1980'e kadar 27 Mayıs tarihi Milli Bayram olarak kutlanan bir gündü ve hatta yapıcıları yani Milli Birlik Komite Üyeleri Mecliste tabii senatördü. 80 ihtilalinden sonra ise 60 ihtilali üzerinden çok zaman geçmiş, demode ve hakkında algı yaratacak bir şey yazmaya gerek olmayan bir konu haline geldi.

Bu arada ben bu iki ihtilalin de yapılmasının gerekli olduğu ama sonuçları itibariyle yanlış şekilde yapıldığını düşünen taraftayım.
0
Mirket
(11.04.24)
(9)

H. Türkoglu'nun TR'ye dönmesi

Yourcousinmarvinberry
US'de kalsa yedi sülalesini cennette yasatacak adamlar neden bunun yerine tr'ye dönerler ki ?Motivasyonlarinin kaynagi nedir ? Sirf merakimdan soruyorum.
US'de kalsa yedi sülalesini cennette yasatacak adamlar neden bunun yerine tr'ye dönerler ki ?

Motivasyonlarinin kaynagi nedir ? Sirf merakimdan soruyorum.
0
Yourcousinmarvinberry
(10.04.24)
Hidayet emekli olana kadar ABD'de oynayip para kazandi zaten. Basketbolu biraktiktan sonra ABD'de kalmasinin espirisi ne ki? AKP'ye yakin oldugu icin Turkiye'ye donusunde kendine federasyon baskanligi verildi. Bu da bir dunya ekstra para ve prestij demek. Daha ne olacak?

"US'de yedi sülalesini cennette yasatacak adamlar" - sanki Turkiye'de Ankara Sincan'da yasiyor gibi yazmissin.
0
hot potato
(10.04.24)
makam, mevkii yeterli degil mi? Hali hazirda saray danismani, basketbol federasyon baskani. Bir de Tr, parasi olan kisi icin cennet
0
speedy
(10.04.24)
yukarıdaki arkadaslar yeteri kadar bilgi vermişler zaten ama yazmadan edemedim.

abdde yaşasa ne yapacaktı ki? sıkıntıdan patlardı. türkiyedeki statüsü, forsu ve çevresi orada olmazdı ki. ayrıca türkiye parası ve statüsü olan birisi için abdden çok daha yaşanabilir bir ülke.
0
benarrivo
(10.04.24)
türkiye mis gibi memleket. istanbul'da boğaz'ı gören güzel bir ev al, yazları için de bodrum civarında bir yazlık yaptır iyi bir mimarlık şirketiyle çalışıp. şöyle temiz güzel bir de tekne aldın mı, ege senin akdeniz benim gez. böyle güzel memleket mi var? tr'deki koylar çok nadide çok güzel. bu mantıkla bakarsan her sene gelen bill gates, jeff bezos niye geliyor olabilir?
0
avatar is back
(10.04.24)
Hidayet abd'de kalsa ne yapacak? Çok afedersin de o kadar basketci varken hidayet ne yapacak?
Ama burada reyizi ile beraber mis gibi yiyor paralari.
0
logisticsmanager
(10.04.24)
Abd'de yapacağını yaptı. Abd emekli adama göre değil, sürekli çalışman lazım.
Türkiye'ye gelip siyasi kariyer yaptı. İktidara yakınlığı ile kazandıkları abd'den fazladır.

Abd'de olsa gereksiz yere vergi ödeyip cepten yiyecekti. Stagnasyona girmek yerine yeni başlangıç yaptı
0
ferenc
(11.04.24)
Abd'de yapacağını yaptı. Abd emekli adama göre değil, sürekli çalışman lazım.
Türkiye'ye gelip siyasi kariyer yaptı. İktidara yakınlığı ile kazandıkları abd'den fazladır.

Abd'de olsa gereksiz yere vergi ödeyip cepten yiyecekti. Stagnasyona girmek yerine yeni başlangıç yaptı
0
ferenc
(11.04.24)
Yabancıların çalıştığı bir yerde çalışıyorum. Sanırım ne olduğun değil kimle paylaştığın çok önemli. Para mutluluk getirmiyor. Asgari ücretten bahsetmiyorum tabii ki :)
0
EXXE01
(11.04.24)
Turkiyede kendi fanusunda yasiyorsan, ekonomik problemlerin yoksa, cocuklarina da iyi egitim alacaklari, iyi insanlar taniyacaklari bir fanus olusturabileceksen o zaman baska ulkede gocmen olmanin anlami yok.

Dogdugun buyudugun kulturu terkedip gitmek oyle kolay degil. Insan hep bi geri donmenin pesinde oluyor. Tas yerinde agirdir.
0
zimbirik
(11.04.24)
(28)

flort donemi

make a wish
2 hafta once gorusmeye basladik. 2 sefer bas basa, 4-5 kere arkadas ortaminda gorustuk. butun sozleri ve davranislari benimle ilgilendigini ve daha yakindan tanimak istedigini ifade ediyordu. her sey guzel gidiyor gibi gorunuyordu. en son 5 gun once yine bir arkadas bulusmasinda gorustuk, bence gaye
2 hafta once gorusmeye basladik. 2 sefer bas basa, 4-5 kere arkadas ortaminda gorustuk. butun sozleri ve davranislari benimle ilgilendigini ve daha yakindan tanimak istedigini ifade ediyordu. her sey guzel gidiyor gibi gorunuyordu. en son 5 gun once yine bir arkadas bulusmasinda gorustuk, bence gayet guzel gecmisti. ertesi gun cok sicak bir mesaj attim, buz gibi mesafeli bir cevap verdi. ve 5 gundur baska hicbir iletisim kurmadik. yanlis bir sey mi yaptim diye dusunmekten beynim yandi ama yazmak istese yazardi, gorusmek istese bir firsat yaratirdi diye dusunuyorum. 5 gundur iletisime gecmemis olmasi benimle ilgilenmedigine ya da fikrinin degistigine kanaat getirmem icin yeterli mi?

edit: ben kadin kisiyim.
0
make a wish
(09.04.24)
Evet. Salmis. Sen de sal.
0
robert bosch
(09.04.24)
Yeterli. Böyle dengesiz insanlarla da olmasın zaten. Hayırlısı olmuş.

Sadece sizin Yazdıklarınıza istinaden dengesiz diyorum tabii. Karşı taraf açısından olayı bilemeyiz.
0
saturn
(09.04.24)
ciddiye almaya gerek yok. kendinizden ödün verip ilgisi çekmeye çalışmanız da uzun vade de sıkıntı yaratabilir. gerek yok.
0
vss
(09.04.24)
Kimin standartlarina gore buz gibi oldugu onemli. Daha once yazismis miydiniz? Sen bir suru emojili bir mesaj beklerken o emojisiz bir mesaj atti falan da onu buz gibi algilamis olabilir misin? Belki arkadas herkesle o sekilde konusuyordur. Yazisma uzerinden sicaklik sogukluk olcmek cok dogru degil.
0
hrskrs
(09.04.24)
Sondaki "ben kadin kisisiyim" notunu okuyana kadar bunu bir erkek yazmis diye düsünmüstüm oysa ki.

Bunu unut, bir sonrakine geç diyorum.
0
Yourcousinmarvinberry
(09.04.24)
@hrskrs buz gibi derken onceki yazismalarimizla kiyaslayarak degerlendirdim. cok yogun degil ama 2-3 gunde birkac satir yazisiyorduk, genellikle emoji kullanirdi. son yazismamiz ise su sekilde:
ikimiz de arkadaslarimizla birlikte farkli mekanlardaydik o aksam. "aklimdasin" diye mesaj attim. o da gulucuk emojisi ile cevap verdi ve "nasilsin? egleniyor musunuz?" diye sordu "sen de olsan daha cok eglenirdik. sen nasilsin?" yazdim. "cok yorgunum, aslinda sadece eve gidip uyumak istiyorum, cok yogun bir haftaydi.. ama her neyse, simdi eglenmemize bakalim!!!" yazdi. ve uzerinden 5 gun gecti :)
0
🌸make a wish
(09.04.24)
Buz gibi demeyelim de senin ilginin karsiligi bende yok demek istemis gibi anliyorum ben. Aklimdasin’a gulucuk atmasi sonra cok “normal” bi msj yazmasindan onu anladim. Her ne olursa olsun sizde bu soru isaretlerini uyandirdiysa ve iletisim durduysa ilgilenmiyor demektir. Salin bence de. Biseyi yapmak isteyen yapar zaten.
0
mor oje
(09.04.24)
Kadin tarafi olarak aklimdasin diyerek supheye yer birakmayacak sekilde durumunuzu belli etmissiniz.Burada sonrasinin olacaksa yag gibi akmasi gerekiyordu.Bence hic muhattap olmayin.Belli ki karsi tarafin supheleri var.Mesaj atmayin, aciklama istemeyin, bir seyler sormayin.
Not: erkek
0
turkuaz
(09.04.24)
yeterli
0
benarrivo
(09.04.24)
bknz: ghosting.
0
Kahvedesu
(09.04.24)
@turkuaz durumumuz zaten ilk tanistigimiz gece belliydi, cok hizli ilerledi her sey. birbirimize "senden cok hoslaniyorum" dedik, ilk gece opustuk, sonraki hafta ilk defa bas basa ciktik, beni evine yemege davet etti, ortak arkadaslarimizla birkac kere birlikte ciktik, arkadaslarimizin yaninda da acikca flort ediyorduk, gizli sakli belirsiz bir durum yoktu. en son gorustugumuz gun ben de onu yemege davet ettim, ne zaman musait oldugunu sordum, "haftaya bir gun belirleyelim birlikte" dedi. sonra ne oldu gercekten bilmiyorum.
0
🌸make a wish
(09.04.24)
@kahvedesu beni ghostlayamaz, sosyal hayatimizin yarisi ortak. hatta bu aksam da gorusecegiz.
0
🌸make a wish
(09.04.24)
ghostlamak engellemek değil ki, sebepsiz sessiz olmak işte. Arafta bırakmak.
0
Kahvedesu
(09.04.24)
yeni bilgilerle olay değişti. "cok yorgunum, aslinda sadece eve gidip uyumak istiyorum, cok yogun bir haftaydi.. ama her neyse, simdi eglenmemize bakalim!!!" derken sanki sana "hadi o zaman beraber eve geçelim" demen için pas atmış gibi geldi. senden beklediği cevabı alamayınca da ilerlemiş bence.
0
hrskrs
(09.04.24)
@hrskrs yok o da olamaz. arkadasinin dogum gunune gitmisti, ayrilmasi mumkun degildi. biz de dans etmeye gitmistik zaten benim de eve donmem soz konusu degildi. ayrica neden "aklimdasin"a gulucuk atan adami eve davet edeyim...
ortak bir arkadasimiz birlikte cikmis oldugum kisilerden kiskanmis olabilecegini dusundu ama bu da 5 gun yazmamak icin sebep olamaz.

var mi baska yorum? :)
0
🌸make a wish
(09.04.24)
Bence başta sizden hoslandi ama birçok şeyi çok hızlı tukettiginiz için eski heyecanı kalmadi. Adam belki de çok hızlı gidiyoruz, ben aslında çok hoşlanmıyorum demiş olabilir. Ya da kafasını karıştıran biri olabilir.
0
stejerners
(09.04.24)
Sen yazsan? En son yazmış.
0
Kahvedesu
(09.04.24)
Aklımdasın diye bir mesaja bu kadar umursamaz cevap veriyorsa vazgeçin. Ya sıkılmıştır ya kendince cool davranmıştır ya da başka biri vardır. Sebebi ne olursa olsun sizi mutlu etmez.
0
asteriks
(09.04.24)
@kahvedesu daha hevesli olan benim, 10 gun mesajlastiysak 7 kere ilk yazan ben olmusumdur oyle diyim. en son yazismamizda da ilk mesaji atan, aklimdasin diyen ben oldum. bundan fazlasi bihterlik olur heralde, biraz durayim dedim :)
0
🌸make a wish
(09.04.24)
Daha hevesli olduğunuz için böyle olmuş. İlişkide karşımızdakini çantada keklik görünce fazla rahatlıyoruz. Bence bu kadın erkek hepimiz için geçerli. Sanırım gençsiniz. 5 gündür iletişime geçmeyen adam komada filan değilse yeterli isteği yoktur, yorar sizi.
0
asteriks
(09.04.24)
Kiskanip trip atmis olma ihtimali de olabilir evet, unlemleri falan aciklayabilir. Baskasiyla dans ettigin bir story falan gormusse ona tepki vermistir.
0
hrskrs
(09.04.24)
@hrskrs story falan bisey gormedi, kimseyle dans ettigim bi durum da olmadi kiz kiza cikmistik. kiskanmis olsa bile gunlerce mesaj atmamasina sebep olarak goremiyorum. gerci baska herhangi bir sebep de goremiyorum. kendisine sorup ogrenicem artik baska care kalmadi :D
0
🌸make a wish
(09.04.24)
ben de size bir soru sorayım, yaşlar kaç?
0
ahmetb
(09.04.24)
merak edenleri bilgilendirmis olmak icin yaziyorum. dun aksam konustuk. o en klasik "sorun sende degil bende, su anda bir iliski istemiyorum" konusmasini yapti. next diyip devam ediyoruz. iyi bayramlar :)
0
🌸make a wish
(10.04.24)
en azından dürüstmüş takdir ettim. Ne yazmıştın?
0
Kahvedesu
(10.04.24)
İki ihtimal var.
İlki:
Daha önce dikkat etmediği bazı davranışlarınız ona yetersiz veya itici geldi. Veya kendi farketmedi de o davranışınızı, arkadaşları söyledi ve o da 'Gerçekten yaa' dedi.
İkincisi:
Puanı sizden daha yüksek ya eski sevgili ya da yeni bir flört devreye girdi.
0
Mirket
(10.04.24)
@kahvedesu yazismadik, yuz yuze konustuk
0
🌸make a wish
(10.04.24)
@mirket bence birincisi. cunku o itici buldugu davranisim her neyse, o dusuncesini kamufle etmek istercesine "sen cok guzel, akilli, komik vs" bi kadinsin diye gereksiz yere beni ovmeye kalkti. bunlari ben de biliyorum aslinda itici olan neyse onu soylese daha iyi olurdu :p
0
🌸make a wish
(10.04.24)
(1)

Sabahları daha kolay yorulmak

biseysorcaktim
Sabah kalkıp duştan çıkınca kalp ritmim 90lara dayanıyor. Hani kimi insanlar çok kahve içer ve çarpıntı yaşar ya, öyle oluyor. Ya da aşırı heyecanlanınca ritim değişir ya ona benzer bir şey. Sadece duşla daha doğrusu doğrudan buhar ya da sıcak su ilgili bir durum değil bu, evden çıkıp iki üç kata
Sabah kalkıp duştan çıkınca kalp ritmim 90lara dayanıyor. Hani kimi insanlar çok kahve içer ve çarpıntı yaşar ya, öyle oluyor. Ya da aşırı heyecanlanınca ritim değişir ya ona benzer bir şey.

Sadece duşla daha doğrusu doğrudan buhar ya da sıcak su ilgili bir durum değil bu, evden çıkıp iki üç kata denk gelen yokuş/basamak çıksam da aynısı oluyor.

Bu durumlar sadece uyandıktan sonraki bi kaç saat oluyor.
Açlık, kan şekeri vs gibi durumlarla ilgili olabilir belki, tam olarak bunlar nedir bilmiyorum.

Bi kaç saat sonra her şey yolunda. Sabah 7buçukta spora gittiğimde spor biterken kendime geliyorum tam anlamıyla. O yüzden sabah sporu keyifsiz oluyor.

Velhasıl, ne olabilir bu bahsettiklerimin sebebi? Teşekkürler.
0
biseysorcaktim
(09.04.24)
sabahları nabız ve tansiyon yüksek olur zaten.
ben sabah spor yapılmasını doğru bulmuyorum. kalp sağlığı için riskli. öğleden sonra veya akşam yapmak daha doğru.
0
benarrivo
(09.04.24)
(6)

taksici dialoğu, siz ne düşünüyorsunuz?

buenosdias
dün taksiye bindim. taksici çok düzgün biriydi. hatta o kadar düzgün ki polyanna demek az kalır. işini severek yapıyor, aile babası, güleryüzlü vs.. epey muhabbet ettik. sonra Bi olay anlattı orda anlaşamadık. olay şu şişliden iki tane tekinsiz tip alıyor. hacıhüsreve bırakıyor. adamlar para yok ver
dün taksiye bindim. taksici çok düzgün biriydi. hatta o kadar düzgün ki polyanna demek az kalır. işini severek yapıyor, aile babası, güleryüzlü vs.. epey muhabbet ettik. sonra Bi olay anlattı orda anlaşamadık. olay şu

şişliden iki tane tekinsiz tip alıyor. hacıhüsreve bırakıyor. adamlar para yok vermicez sıkıntılı var mı diyor. Adam da canınız sağ olsun kendinize iyi bakın gençler diye gidiyor. sonra az ilerleyince arkadan ıslık çalıyorlar. Adam durup geri dönüyor. Ve adamlar biz seni sınadık ters yapsaydın sana zarar verecektik diyor. ama düzgün çıktın al şu parayı hadi hayırlı işler diyor.

ben bu tip adamları tanıdığım için geri dönmesinin yanlış olduğunu adamların, iyilikle ahlakla işi olmadığı için malına ve canına zarar verebileceğini söyledim ama o ısrarla redetti bunu. siz ne düşünüyorsunuz?
0
buenosdias
(08.04.24)
Seni sınadık mı demişler şaka gibi. Valla ben taksi şoförü olsam tipini beğenmediğimi almam taksime. Bir de yetmezmiş gibi ıslık çalacaklar geri döneceğim. Gereksiz risk almış. Arabaya alması bile risk.
0
rock n roll
(08.04.24)
Onların fikir değiştirdiği kanaatine kesinkes varmıştır.

O anda olan durumla ilgili bir husus bu. Evet geri dönmesi de bir risk ama tatlı söz yılanı da deliğinden çıkarıyor.
Gerçekte yumuşak söz tesir ediyor.

(Taha suresi 44. ayeti aklıma geldi.)
0
diyecevaplandı
(08.04.24)
bana da hikaye gibi geldi. her yolcuya anlattığı, zaman içinde bazı detayları değiştirdiği bir efsane bence.
0
benarrivo
(08.04.24)
Hikaye olabilir zira zarar verecek adam çıkartıp para vermez
0
kondansator
(08.04.24)
taksici senelerce istanbul trafigine maruz kalinca devreleri yanmis gibi.
0
cooperr
(08.04.24)
bir gün anlar hatasını bence. iyilikten maraz doğar demişler, biz kim oluyoruz da ataların sözünü atlayacağız?

hikaye olabilir de, ben dert etmiyorum şahsen. siyaset ve ibb nin taksi kararı diyorum biner binmez. onlar kendi kendilerine anlatırken yolculuk bitiyor ben de sıfır yorulma ile iniyorum.
0
baldan kaymak
(08.04.24)
(19)

Fenerbahce neyi protesto ediyor?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(07.04.24)
Başarısızlıkları harici her şeyi
0
glamdr1ng
(07.04.24)
Birazdan çıkıp savunacaklar ama çok enteresan ki Galatasaray'ı hükümete benzetenlerin benzettiği tek şey sürekli kazanmak. Onun dışında bizde sürekli yönetim değişir, başarılı yönetim bile ertesi sene yollanır vs.

Şu an Fenerbahçe'de doğru ile yanlış, kurgu ile gerçek, iyi ile kötü farkı kalmadı. Başkanları ne sallarsa peşinden gidiliyor. Bunu ben bir fenerlilerde bir de bir siyasi partinin destekcilerinde gördüm. Yani cerrah bile olsa adamlar rambo okan seviyesine düşüyorlar.
Yani normal bir insanda olması gereken şuydu;
Federasyon söylediği gibi Karagümrük maçını ertele
Bugünkü maça çık ki yagiz'a göre futbolcular çıkmak istemiş ama özellikle antrenman koymuslar.
Ne olabilir yani çok da önemli değil.

Şimdi u-19 gençlerine yazık ettiler.

Protesto ettiği de klasik iste geçen bilmem kaç yıl önceki maçı video olup gösteren kişi neyi protesto edebilir. Protesto görmek isteyen şunu izlesin, aradaki klas farkını görsün;
youtu.be

Şimdi olağanüstü durum diyip başkanlığa aday olacakmış gibi de konuştu. Mis gibi oldu.
0
logisticsmanager
(07.04.24)
Protesto değil mızmızlık
0
benarrivo
(07.04.24)
Bence bunu Fenerbahçe taraftarının bile çoğu açıklayamaz.

@logistics +123456 Kötü bir ruh halindeler 5. yıldız, sürekli başarısız olup rakiplere, hakemlere suç bulmalar, Fenerbahçe cumhuriyeti vs. bir sürü örnekle köyün delisi oldu çıktılar iyice.
0
chicha_v2
(07.04.24)
kendileri de bilmiyor ki:)
0
nothing in my way
(07.04.24)
Yani 1542151251 gündür, aydır hatta yıldır açıklanıyor. Hala anlamıyorsanız ve "bışırısızlıklırı, ıyrıcılık ırıyışı" falan deniyor ve 1254215215 ayrı başlıkta tekrar tekrar tekrar tekrar tekrar tekrar soruluyorsa boşverin. Çok yormayın kendinizi. Bir karikatür var, onu atacağım ama tartışma başlatıcı diye ban yiyeceğim sonra ahahaha
0
nawar
(07.04.24)
federasyonu ve hükümet yanlısı gs başkanını.

not: beşiktaşlıyım
0
HellKeePer
(07.04.24)
Gördüğümüz üzere gol yemeyi protesto ediyormuş çünkü savunma yaparken golü yiyince bir anda cekildiler hahaha. Eminim "plan buydu" diyecekler ve buna da inananlar olacak.
Icardi'yi de ediyor olabilirler malum araları iyi değil.
0
logisticsmanager
(07.04.24)
Bir önceki lig maçında 250-300 kişi sahaya inip takımı linç etmeye, belki öldürmeye çalıştı. Neyi protesto ediyor olabilir? Aynı deplasman dönüşünde takım otobüsü kurşunlandı, yıllardır bi bok değişmiyor.

Yukarıdaki yüksek zekaya sahip gs’li şakacıların daha komik olmasını beklerdim. Kollanmaktan dolayı bunun ne anlama geldiğini bekleyemezsin gs’lilerden o da ayrı hikaye.

Oynasaydı da Fenerbahçe çok rahat kazanırdı. İttirmeyle ve 1-0 kazanmakla geldiler buraya kadar, Fenerbahçe yenebilirdi, hata yaptı
0
avatar is back
(07.04.24)
Üstteki mesaja ek olarak, gs hükümetin arka bahçesi olduğu için bakış farklılığı oluyor ve taraftarları bunu idrak edemiyor. Bu adama tff’yi şikayet etsen, oluşumu anlatsan ne fark eder? Tartışabilmek için önce sorun ne anlaşılması gerekiyor, gs’liler kabul etmeyi geç farkında değil ki olay ne, ne değil :) adam hala maç günü falan sanıyor olayı hahaha
0
avatar is back
(07.04.24)
spacevan
(07.04.24)
30 senedir FB ligi satin aldi, FB kollaniyor diyen zeka pariltisina sahip arkadaslari protesto ediyor olabilirler. 10 senede 1 sampiyon olan takimin kollandigini, hakemlerin federasyonun ayarlandigini iddia eden Hincal'dan beter utanmazlari protesto ediyor olabilir. Guc odaklari Fenerbahce'ye giremiyor. 90larin derin devlet artiklari, Fetullah, AKP GS'yi ciftlige cevirdi. FB'ye ise hicbir sekilde nufus edemediler. FB'li oyuncular buyuk Turkiye icin evet videosu cekmez, Dursun, Aysal gibi ona buna yagcilik yapmaz, bize stad yapin diye onun bunun kapisinda yatmaz, muhaliftir. O yuzden de son 13 yilda 1 sampiyonlugu var, ondan oncekiler de inanilmaz zar zor kazanilmistir hepsi. Geleneksel bir buyugun son 13 sezonda 1 sampiyonlugunun olmasi asiri anormal bir olay zaten. Normal zekaya sahip birinin uyanmasi lazim bir seyler dondugune. GS da zamaninda senelerce sampiyon olamamis ama o zamanlar takim rezilmis zaten, Ikincilikleri bile yok dogru duzgun, sampiyonluk yarisi bile veremiyorlarmis
0
speedy
(07.04.24)
fenerbahçe haksızlığı hak olarak gören bir kuluptür.

özkan sümer
0
jamswety
(08.04.24)
Feto bitince biten takımın taraftarı olsam ben de malum parti taktiği yapıp kendim hariç herkese fetocu derdim.

Çok enteresan hem karakterleri hem taktikleri benziyor.
0
logisticsmanager
(08.04.24)
@logisticsmanager "feto bitince ..." bu muhabbete de hastayim. Feto bitmis:) Bunu diyenin dunyadan haberi yoktur. Olaylari yorumlama, algilama, anlama, kavrama kabiliyeti sifirdir. Feto falan bitmedi kardesim sadece fetoculer kandirildik dedi ve sonrasinda seni beni fetocu ilan edip dalgasina bakti, hayatlarina devam ettiler. Daha bunu bile algilayamacak derecede Fb dusmanligindan gozu donmus bir guruhtan bahsediyoruz.

Super kupa muhabbetine gelirsek yazin GS sampiyonlar ligi icin 3 on eleme oynayacak diye CL'ye katilsin, cl gelirlerinden mahrum kalmasin diye oynatilmadi super kupa. Erteleme belasindan kurtulmustu Turk futbolu senelerdir tekrar baslattilar Gs icin. Simdi ise GS Avrupa'dan elendi diye super kupayi zorla oynatip emri vaki cektiler fb'ye. Fb bu ikiyuzlulugu protesto ediyor.
0
neck_and_neck
(08.04.24)
@neck_and_neck; ben de tanımadığı insanlara sürekli takımları üstünden fetocu diyen kişilere hastayım. Ve özellikle bu kesimin kendisini muhalif diye yedirmesine de hastayim.

Ha bu kadar uzatmayacaktim ama Fenerbahçe'yi sahadan ceken adamin babasi kimin dunuru bir bak biraz. hatta hangi sirketlerde calismis, misal belediyenin hangi sirketleri gecmisi var falan. Babasının adı osman ketenci.

Fb dusmanligim yok, sadece herkese fetocu diyen iki kitle var, onlara dusmanligim var.
0
logisticsmanager
(08.04.24)
problemi yaratan zihniyetle problemi çözemezsinizi protesto ediyor.
0
since1907
(08.04.24)
ALi Koc deli gibi para harcadi buna ragmen bonus penaltilara ragmen ikinciler ve GS deplasmanina gidecekler.Simdiden on almaya calisiyorlar.Bu kadar beles penaltiya ragmen halen neyi protesto ediyorlar diye sormaniz cok normal.Mantikli bir protesto nedeni olsa cogu kisi bunu merak etmezdi.
0
turkuaz
(08.04.24)
kendileri de bilmiyor. trabzon'da yaşanan olayları mı, otobüs kurşunlama olayını mı, denizli olayını mı? sorsan hepsi derler. ama maç ertelense oynayacaklar. bu nasıl protesto o zaman? eğer gs hükümetin arka bahçesiyse zaten şampiyon olacaktır. niye oynuyorsunuz çekilin ligden
0
paintov
(08.04.24)
(7)

İdeal nasıl kilo hesaplanıyor, 100kg yaglı yada 100kg kaslı bir kişi mesela

Zetnikov
sorum şu mesela boyun 180 ise kilo 80 olmalı fakat kimisi spor yapıp kas olarak agırlık alabiliyor kimisi ise full yaglı gobekli. bu ideal kiloyu nasıl hesaplıyacagız herkesin kas ölçümü yaptırması tam olsası değil. Yagıda diyetisyen ölçüyor cihazla.bana bir insanın ortalama olarak boyuna oranla kil
sorum şu mesela boyun 180 ise kilo 80 olmalı fakat kimisi spor yapıp kas olarak agırlık alabiliyor kimisi ise full yaglı gobekli. bu ideal kiloyu nasıl hesaplıyacagız herkesin kas ölçümü yaptırması tam olsası değil. Yagıda diyetisyen ölçüyor cihazla.

bana bir insanın ortalama olarak boyuna oranla kilosu nasl olmalı söyler misiniz
0
Zetnikov
(07.04.24)
vucut-yag-orani.hesaplama.net

Şu daha iyi. Sayfa altında da normali kaç olmalı var

www.formlakal.com

Şu fotoğrafta da göreceğin gibi kas yağdan daha ağırdır. Bu yüzden boya göre kilo hesabı yanıltıcı olabilir. Sadece vücut yağ oranına endekslenmek daha sağlıklı sonuç verir.

gucvefitness.com
0
Mirket
(07.04.24)
Yani cevap size uygun mu bilemem ama ideal kg diye bir şey yok yani.
Şöyle ki çoğu sporcu ideal kilonun çok çok üstünde çünkü adamlar kaslı.

O sebepten ben hayatımı kgya göre değil yapabildiğim şeylere ve bel oranına göre gecirmeye çalışıyorum.

-belin cevresinin boyun yarısı civarında olmasi. Kısacası 180 cm birinde 90 cm bel gibi.

Onun dışında spor yapan birinin bence;
Kendi kgsunu Bench, kg*2 deadlift/squat
10 barfiks
30 sınav
1km kosabilmek
10-15 dips
Misal en az 0.5*kg military press (daha fazla da olabilir)

Benim için kişinin bunları yapabilmesi lazım. Zaten bunlari yapabilen kişinin kilosunun sorunlu olması imkansiz. Obez olup 10 barfiks cekebilecek biri yok. Ama sıska olup kgsunun iki katını deadlift yapacak da yok.

Sorunuza cevap mi bilemem ama bu benim kendi uzun yıllardır güç antrenmanı yapan ya da antrenörlerden okuduğum. Daha antrenör olup kgsunu onemseyen görmedim.
0
logisticsmanager
(07.04.24)
Hemen örnek veriyorum;
Arnold peak off season
Boy 188
Kg 118

Sonuç; obez :) bmi 33.4. yani bu sonuçların spor yapan kişilerde kullanilmamasi gerektiğinin örneği. Hayatında sıfır spor olan, hiç kas vs olmayan birinde kullanilabilir belki.
0
logisticsmanager
(07.04.24)
Ben bmi hesaplarını doğru buluyorum. Yukaridaki örnekte de yazmislar, kas kütlesi çok olan insanlar bmi hesabına gore fazla kilolu çıkıyorlar, bu elestiriliyor. Ancak bence asıl elestirilmesi gereken şey fazla kat kütlesi. Kısacası yağ oranim düşük diye fazla kilolu olmak doğru değil. Sürdürülebilir değil ve vücuda zararlı.

Arnold bmi 33 olabilir, o profesyonel birisi ve çok zengin birisi. Sıradan birisi için örnek teskil etmiyor. Sıradan 188 boyunda birisi 118 kg olmamali. İdeal kg aralığında kalmaya gayret etmeli.

Bunlar benim fikrim tabi. Vücut geliştirmeci arklar karsi çıkabilir. Ben de ağırlık kaldırıyorum ama dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum.
0
benarrivo
(07.04.24)
Hemen bmi eleştiren kaynak koyalım, herkes kendi fikrini cikarabilir;
obesitymedicine.org

www.hsph.harvard.edu

www.urmc.rochester.edu

www.bbc.com


Örneği arnold olarak verdim ama birazcık kası olan herkes bmida kötü çıkar, bütün sıskalar da iyi çıkar çünkü bilmem kaç yıl önce Belçika'da çıkan bir şey ve o zamanlar insanlar zayıf olmaliydi, kas falan yoktu. Değişti ama.

Benim kendi fikrimi göre de 180 cm bir kişinin bmi ideal kg'su 76 falan. Bmia göre bu sağlıklı ve kişinin yağı ne kadar kası ne kadar bakmıyor. Kişi koşabilir mi barfiks çekebilir mi bakmıyor ve otomatik sağlıklı oluyor. Ama hayatini spora harcamış adamlar matematiksel olarak sağlıksız oluyor. Açıkçası hangisinin mantıklı olmadığı çok açık ama Eğer son 15 yılda "bmi en ideal yöntem başka yönteme gerek yok. Kişinin kaslı olması da kötü. En önemli şey bmi" diyen bir çalışma varsa okumaktan memnun olurum.
0
logisticsmanager
(07.04.24)
Bu arada tekrar diyorum; ben biraz spor yapan, kas yapan biri için diyorum. Kas kötü denilmiş ama bmi kişinin yağ oranına bakmıyor o zaman yağ kötü neden demiyoruz?

Bmi genel popülasyon için normal. Yani hiçbir spor yapmayan ya da spor olarak koşan falan kişiler için bir sıkıntısı yok. Misal anneme babama ne bileyim kuzenlerime falan ideal şey bmi.
Ama ağırlık kaldıran, kas yapan kişiler için kullanilamaz ve bir kişinin sağlıklı olup olmadığını belirleyen şey de bmi değil.

Zetnikov sorusu da spor yapan kişilerde nasıl olacağı olduğu için; bmi kullanilamaz çünkü ise yaramaz çünkü sadece matematiksel bir hesaplama.
0
logisticsmanager
(07.04.24)
Yeri gelmişken şuna cevap vereyim: spor yapan insanlar için bmi yanlis çıkar demek doğru degil. Spor olarak sadece vücut geliştirme baz alınarak bu deniyor. Futbol, yüzme, tenis, atletizm gibi temel pek çok branş sporculari kilolari bmi degerleri içindedir. Vücut geliştirmeciler yoğun kas kutlesi sahibi olduklari için fazla kilolu olmayı normal buluyorlar ama yukarıda yazdığım gibi normal değil. Elbette bmi tek kriter değildir, yağ oranı da önemlidir.

Yukarıda 180 boyundaki bir kişi örnek verilmiş. Bu kişi 78 kg olup %10-15 yağ oranına sahip olursa muazzam olur.

Sıska diye tabir edilen insanlar gayet te saglikli fit ve atletik olabilirler. Bu şekilde pek çok sporcu var. Hatta sıska denilecek, kendi sikletindekilere göre uzun ve ince dövüş sporcuları dahi var.

Tekrar söylüyorum bu konu tartışmaya açık bir konu ama vücut geliştirmeciler kilo konusundan muaf olduklarini düşünmemeliler. Ne kadar kas o kadar iyi demek değildir.
0
benarrivo
(07.04.24)
(7)

Cok düşük yağ oranı fakat göbekli bir vücut

sabor
36 yas 178 - 70kgyim. Averaj kilom 77 cikiyor kas kutlesi ile almak icin spora basladim fakat kafami kurcalayan bir sorunum var. Ölçüm yaptirdigimda yag oranim kritik seviyenin altinda cikiyor. Vucudumda %8 yag 5kilograma tekabul ediyor ve averajima gore 14 ve alti dusuk sayiliyor. Uzun yillardir al
36 yas 178 - 70kgyim. Averaj kilom 77 cikiyor kas kutlesi ile almak icin spora basladim fakat kafami kurcalayan bir sorunum var. Ölçüm yaptirdigimda yag oranim kritik seviyenin altinda cikiyor. Vucudumda %8 yag 5kilograma tekabul ediyor ve averajima gore 14 ve alti dusuk sayiliyor. Uzun yillardir alkol aliyorum buna bagli olabilecegini dusunuyorum fakat spora baslayip alkolu biraktim simdi kafami kurcalayan kisim ise beslenme tarafi. Gobegimi eritmek icin yag yakmaya calissam zaten yag oranim cok dusuk ote yandan kilom olmasi gerekenden epey asagida. Diger yandan kilo alayim kas kutlesi kazanayim desem bu sefer proteine mi yuklenmek mantikli yoksa karbonhidrata mi? Acmaz bi durumda kaldim, gorustugum bir diyetisyen de dogru duzgun birsey diyemedi malesef. Bu durumda tecrubesi olan var mi?
0
sabor
(07.04.24)
anahtar kelime (bkz: skinny fat)
0
orpheus
(07.04.24)
öncelikle, ölçümü bir biyoelektrik empedans ile yaptırdıysanız yüzde yüz doğru sonucu alamazsınız. bu aletler, çalışma mantığından ötürü birkaç gün sonra bile farklı sonuçlar verebilir. ancak sorunu anladım, ince sayılabilecek bir vücut olmasına rağmen göbeğiniz var. karın bölgenizdeki şişlik tam olarak göbek de olmayabilir. alkol tüketiminden ötürü karaciğer fonksiyon bozuklukları da karın bölgesinde şişlik yapar. önce bir kan testi vermenizi ve doktorunuzun önerilerini dinlemenizi tavsiye ederim.

onun dışında genel kabul görmüş bilgiler ışığında alkolü tamamen bırakarak düzenli egzersiz yapmanızın şart olduğunu hatırlatırım. ödem yapan basit şekerli gıdalar yemeyin, fast food tüketmemeye çalışın. karbonhidratı abartmayın, bol yeşilik yeyin ve protein içerikli gıdalara yönelin. karaciğer sağlığı için enginar suyu tavsiye ederim, sabah aç karnına tükeyin. ayrıca günde 2 kupa karahindiba çayı öneririm. en önemlisi rutininizi asla bozmayın. taşı delen şiddeti değil, sürekliliğidir.
0
motosiklet burclu adam
(07.04.24)
%8 diye ölçüm yapan makineyi, bunu ölçen kişinin kafasına atarak işe başlayabilirsin.
Yanlış ölçüm diyeceğim de 'Yanlış' kelimesi bu konuyu açıklayabilmek için cüce kalır.

Makineyle falan uğraşma. Otur evde kendin hesapla.
vucut-yag-orani.hesaplama.net

İkinci olarak, söylenmiş zaten, Skinny fat konusunu araştır. Beslenme alışkanlığını değiştir. Fast foodu bırak. Çok fazla kalori alımın yok ama makroların düzensiz.
0
Mirket
(07.04.24)
makine bozuk. zaten o makineler genelde doğru ölçmez. sizinki hepten dandikmiş. yüzde 8 olması imkansız. yüzde 8 atletlerin müsabaka öncesi en fit halleri falan. senin yüzde 20den az oldugunu sanmıyorum. yeni spora başlamış, uzun süre alkol alan göbekli birisi yüzden 20den az değildir. sporunu yap geç, makineyi ciddiye alma.
0
benarrivo
(07.04.24)
Makine hatalı. 178'e 70 kilo çok düşük, şöyle bir 2 yıl clean bulk lazım...
0
duguit
(07.04.24)
Tesekkur ederim. Seker hic tuketmiyorum sifir diyebilirim, tek zaafim alkol onu da hallediyorum. Kan tahlillerimi yaptirdim trigliserid biraz yuksek cikti ama diyetisyenim egzersiz, bol su ve sebze ile dusecegini cok asiri yuksek olmadigini belirtti. Geriye tek ihtimalim kaliyor alkole bagli olarak ya karacigerimde yaglanma ya da cihazin normal degerinden oldukca dusuk gostermesi.
0
🌸sabor
(07.04.24)
ölçüm hatalı kesinlikle. aynı vücut tipinde 13-14 oranla benim göbeğim yoktu. tabi spor yapıyordum ben de.
0
paintov
(07.04.24)
(5)

Köpek maliyeti

ekmek
Sokaktan köpek sahiplenmeyi düşünüyorum cinsi değil o yüzden özel mama ihtiyacı olmaz herhalde bildiğimiz sokak köpeği. Bu arkadaşların aylık maliyeti ne kadardır. Mama, aşı, aniden veterinere gittik orda çıkacak fatura vs.
Sokaktan köpek sahiplenmeyi düşünüyorum cinsi değil o yüzden özel mama ihtiyacı olmaz herhalde bildiğimiz sokak köpeği. Bu arkadaşların aylık maliyeti ne kadardır. Mama, aşı, aniden veterinere gittik orda çıkacak fatura vs.
0
ekmek
(07.04.24)
özel mama yerine dandik vereyim diye bir şey söz konusu olamıyor öncelikle. çünkü mamadan kestiğiniz bütçe ileriki yıllarda size hastalık olarak dönüyor. bunun cins ayrımı yok, metabolizmaları aynı çünkü hepsi köpek. o yüzden sokak köpeği diye ayrım yapmadan iyi bir mama almanız gerekiyor. 12 kg mama 1700 bandındaydı en son. nd, hills, acana, proplan, royal canin gibi markalar trdeyseniz tercih edilenlerden.

yıllık aşıları var şu an tanesi 600. kuduz, karma, bronşin. 2 ayda bir iç parazit hapı veriliyor köpeğin kilosuna göre miktar değişiyor. 40 kg köpek için 4 hap veriyordum hapın tanesi 80 lira. hava sıcakken bir de dış parazit ilacı var kene pire vs önlemek için. bunun maliyetini hatırlamıyorum daha bu ay yaptırıcam ben de. ya da iç dış parazit bir arada olan tabletler var geçen yaz 450ydi.

sürpriz masraf her an çıkabilir. operasyonlar da pahalı malzemeler ithal olduğundan. ama bu da operasyona göre değişir birkaç bin diyeyim.
0
pide
(07.04.24)
Sabah akşam dışarı çıkarıp tuvaletini yaptırıp oyun oynatanayacaksan, en azından iki günebir koşturamayacaksan hiç girişme. Bütçe dışında ciddi zaman da ayırmak gerek köpeğe.
0
prole
(07.04.24)
sokak köpeği olunca ucuz mama ile beslenebiliyor mu yani :)
sokak köpeği alışkındır canı istemez özel mamayı diye düşünüyorsun sanırım ama işte bu yüzden erkenden ölüyor sokak köpekleri zaten. yetersiz beslenen her canlı hastalanıp erken ölür, yeterli beslenen sağlıklı ve uzun ömürlü olur.
0
benarrivo
(07.04.24)
ucuz mama mutsuz hayvan demek.
aç olunca saldırgan veya bitik oluyorlar. bunu gerçekten istemezsin.

veterinerlerde sahiplenme bedeli diye bir şey var. sokaktan götürdüğün hayvan için sana kesilen faturanın yarısı veya üçte birini ödüyorsun. bazı veterinerler ücretsiz iken. bunu yediremediğim için de yazayım.

umarım olmaz ama bir arı sokuyor gidiyorsun. sabit bir gider söz konusu olamaz. sabit temel giderler denilebilir.

en önemlisi yukarıda bir arkadaş da demiş, vakit. vakit ayıramayacaksanız hiç bulaşmayın. boşandık diye kocama bıraktığım köpek daha 1 yaşına gelmeden kanserden ölmüş. kendimi suçluyorum.
0
janderzel zartanyan
(07.04.24)
Kaliteli mama her köpeğin hakkı ama maalesef sokaktakileri kaliteli mama ile beslemeye güç yetmiyor.

Köpeğinize ne kadar ona uygun olan kaliteli mamayı verirseniz ömrünü uzatırsınız. Veteriner masrafınız azalır.

Depremzede bir köpeğimiz var pansiyonda. Sahiplenmek isterseniz detayını konuşuruz.
0
one minute
(15.04.24)
(5)

twitter ve instagram hesabında takipçi işini nereden çözüyorsunuz?

baldan kaymak
sb
sb
0
baldan kaymak
(06.04.24)
her ikisinde de takipçi kısmına girince kaç adet takipçi oldugu ve kimler oldugu görülüyor. bu şekilde çözüyoruz.
0
benarrivo
(06.04.24)
R10a gir ilgili bölümlerden satın al
0
olaylar olaylar
(06.04.24)
Niye ekstra takipci istediginize gore degisir. Bi sayfaniz vs varsa burdan veya konuyla ilgili forumlardan duyuru yapabilirsiniz
0
mor oje
(06.04.24)
@baldankaymak tiki vermemissiniz ama sacma/alakasiz bir sey soyledigimi dusunmuyorum. Neyini begenmediniz acaba?
0
mor oje
(07.04.24)
@mor oje, takipçi edinmek ile ilgili sormuştum. yanıtınız başlığın cevabı olmadığından seçmedim. beğenme durumuna göre hareket etmiyoruz.
0
🌸baldan kaymak
(08.04.24)
(7)

Westworld izlenir mi?

pispinti
İlk iki sezon bölümlerinin puanları çok iyiyken sonra biraz düşmüş. Final bölümünün puanı ise epey kötü. O kadar izleyip sonunda saçma bir şekilde bağlıyorlarsa izlemeyeyim dedim.Spoiler yememek için başka bir yerde yorumları okumadım o yüzden buradan soruyorum. İzlenir mi?
İlk iki sezon bölümlerinin puanları çok iyiyken sonra biraz düşmüş. Final bölümünün puanı ise epey kötü. O kadar izleyip sonunda saçma bir şekilde bağlıyorlarsa izlemeyeyim dedim.

Spoiler yememek için başka bir yerde yorumları okumadım o yüzden buradan soruyorum. İzlenir mi?
0
pispinti
(06.04.24)
ilk sezon gerçekten fikir ve senaryo olarak çok iyi, keşke unutup bir daha izlesem diyebileceğiniz bir yapım fakat 2. sezonda o tat biraz azalıyor konuyu uzatıp bölüm çıkarma derdine düşmüşler bunu hissediyorsunuz. 3. sezonda ise aşırı bozuyor manasız bir şeye dönüşüyor, zorla 1-2 bölüm izleyip bırakıyorsunuz.

ilk sezonu final kaygısı ile değil de deneyim olarak izlerseniz memnun kalırsınız, özgün bir yapım çünkü.
0
carisch
(06.04.24)
Dizi izlemek bir surectir. Illa hikayenin iyi bitmesi gerekmiyor, izlerken de bitmeden de keyif almak mumkun. Michael Crichton eseridir aslen, kendisinin yaptigi bir is herhangi bir medyanda okunur izlenir ozellikle bilim kurgu seviyorsak.

(bkz: Michael Crichton)
0
wallcan
(06.04.24)
ben sıkılıp ilk sezonda izlemeyi bırakmıştım. bence yavaş ilerliyor ve konu günümüzün teknolojisine göre değil. zaten 50 yıl önceki bir senaryo.

ama şuna cevap vermek için geldim
"Final bölümünün puanı ise epey kötü. O kadar izleyip sonunda saçma bir şekilde bağlıyorlarsa izlemeyeyim dedim."

diyelim ki 3-4 sezon çok harika bölümler var. senaryo iyi, oyunculuk iyi, yapım iyi, efektler iyi, her sonraki bölümü merak içinde bekliyoruz. bütün bunlara rağmen final bölümü kötü olunca dizi kötü mü oluyor? o kadar izleyip sonunda saçma bir şekilde bağlıyorlarsa da o dizi iyidir benim gözümde. o kadar güzel bölüm çöpe atılamaz.
0
benarrivo
(06.04.24)
İlk sezonu izleyin, sezon sonunu final olarak düşünüp gerisini izlemeyin. Tatmin edecektir diye düşünüyorum.
0
psipsipsi
(06.04.24)
hayatımda westworld kadar sıkıcı bir şey görmedim. izlenmez.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.04.24)
sadece hopkins icin bile izlenir.
0
gule gule
(06.04.24)
Lost'un yaşattığı hüsrandan sonra final yapmamış hiçbir diziyi izlemeye başlamıyorum. O yüzden bu şekilde sordum. İlk sezonu izlemek yeterli olacak anladığım kadarıyla, teşekkürler.
0
🌸pispinti
(06.04.24)
(15)

Neden muhtar olmaya çalışıyor insanlar?

michael_knight
İnsanlar neden muhtar olmaya çalışıyor?Muhtarlar rüşvet mi alabiliyor ne yapabiliyor? Özellikle şehirler için soruyorum ama köylerdeki sebebini de merak ediyorum.
İnsanlar neden muhtar olmaya çalışıyor?
Muhtarlar rüşvet mi alabiliyor ne yapabiliyor? Özellikle şehirler için soruyorum ama köylerdeki sebebini de merak ediyorum.
0
michael_knight
(03.04.24)
Muhtar Maaşları ve Ortalama Maaş Bilgileri - Kariyer.net www.kariyer.net
0
but that was just a dream
(03.04.24)
bedavadan maaş, silah taşıma ruhsatı, arada bir reisle yemek :) köylerde az biraz forsu da oluyor muhtarın
0
mustafakesekci
(03.04.24)
Muhtarlar 17.002 TL alıyor diye biliyorum. Maaş dışında başka bir gelirleri mi var?
0
🌸michael_knight
(03.04.24)
köydeki adam bağ bahçe hayvanla uğraşıyor parasını kazanma peşinde oluyor zaten. evi var arabası var traktörü var. ee bir de muhtar oldu mu yılda kılçıksız +200k tl para havadan. çok cazip onlara. şehirdekiler de öyle aslında. ek gelir kafasıyla bakıyorlar. bizim mahalledeki muhtar teyze eşiyle esnaf oysa. havadan 17k az mı hojam sen söyle
0
avatar is back
(03.04.24)
gule gule
(03.04.24)
Emekli insanlar için meşgale, mahalleliyle sosyalleşme, ufak da olsa hizmet sağlayabiliyosun, sağladığın en ufak hizmette hürmet görüyosun vs yani emekli olsam siyasete girmek için keyifli bi yol bence.

Mesela bizim ilçe belediye başkanının programını izliyodum yerel bi tv kanalında seçim öncesi. Muhtarlar çok önemli, bizim yapacağımız projelerin çoğu onlardan gelen taleplerle oluyor demişti. Muhtarlar işe yarıyormuş demek ki, belki de biz halk olarak mahalle ile ilgili taleplerimizi muhtarlara iletmeye başlamalıyız :D
0
nundu
(03.04.24)
bizim köyün muhtarı var kazanmak için uçakla seçmen getirtiyor, köyü ele geçirmiş şehirden gelen minibüsü kaldırıp kendi fahiş fiyata taksicilik yapıyor. köydeki adam için asgari maaş aşııırııı çok bir para.
0
eja
(03.04.24)
Muhtar dediğin adam ger partinin ilçe başkanını, kaymakamı, belediye başkanını aracısız görebilen, bunlarla samimi olabilen biri. Bu sayede her işini görebileceği gibi işi olanlara aracı da olabilir. Ciddi bir gelir kapısı olabilir yerine göre.
0
dre mithatoğlu
(03.04.24)
zaten bir dolu sebep yazılmış ama asıl başka bir sebep var. köylerde ve şehirlerin kırsal bölgelerinde (örnek İstanbul Beykoz Karlıtepe) birileri gelip gelip devlet arazisine çöker. bu dağıtımı muhtar yapar.
0
co2s2
(03.04.24)
statü her şeydir
0
benarrivo
(03.04.24)
statu +1. sonucta insanlar sirf mahallelerinde/koylerindeki insanlara gosteris yapmak icin sacma sapan arabalar aliyorlar guclerinin otesinde. muhtarlik da oyle, hatta daha ucuz.
0
hot potato
(03.04.24)
Köylerde maalesef genel olarak daha çok inat, hırs ön plandadır ve akraba yakınları miras dışında birbirine düşürebilecek şeylerden biri varsa muhtarlık seçimleridir.

Yıllar önce köyde kalan biriyle konuşuyordum seçimler öncesi.sanırım 4-5 aday varmış. Adaylardan birbirine akraba olanlar da var.

+ en azından hangisinin elinden bir iş gelir ? dedim.

- hiç birisi bilmez.

Durum bu.

Bu seçimlerde de bir köyden tanıdıklarımla konuştum. Biri eski muhtar olmak üzere iki aday arasında büyük çekişme söz konusu. evlere ziyaretler, ikna çabaları da var.
Yaklaşık 1 ay önceden adaylardan biri seçim faaliyetlerine başlıyor.
Misafir karşılamalar, ikramlar derken seçime kadar bir çok tanıdığın söylediğine göre harcamalar 700.000 TLyi aşıyor.

Burada mesele belli ki, devletin sağladığı imkanlar, maaş, statü vs haricinde tamamen "inada" biniyor.

Sonuçta ise bu harcamaları yapan aday, (geçersiz oylar hariç) yaklaşık 10 oy fark ile kaybediyor.

Yine kumarda kaybetmek yerine böyle bir mücadele için para harcamak bana göre daha anlamlı.
0
diyecevaplandı
(03.04.24)
Annemin babamın kırk yıllık çocukluktan tanıdıkları muhtar işlem başına para alırdı. Hiç utanmadan.
Neyse ki artık muhtara işimiz düşmüyor.
0
pro9it9is9
(03.04.24)
@pro9it9is9 muhtar tüm mahalleyi tanır ki. O zaman kimden para alacak?
0
🌸michael_knight
(03.04.24)
Köyden yabancı biri arsa alır muhtarı görür. Kaçak yapı yapar muhtarı görür. Muhtarı görmeden ev bile alamazsın. Ama rıza ama başka formul.
0
hunharca ben
(07.04.24)
(12)

Seçim sonuçlarını nasıl yorumlayalım? Neden böyle oldu?

mikahakkinen
Bu sonucu kimse tahmin edemedi. Hatta Chp genel merkezi bile bu kadar başarı çıkacağını tahmin edemedi. Kendi özelimden örnek verirsem Nazilli de Chp adayı 3 5 kere değişti Akp adayından en az 20 bin fark yer deniyordu. Hatta Chp adayı seçimi alacağını falan düşünmüyordu. 14 bine yakın fark attı.Ema
Bu sonucu kimse tahmin edemedi. Hatta Chp genel merkezi bile bu kadar başarı çıkacağını tahmin edemedi. Kendi özelimden örnek verirsem Nazilli de Chp adayı 3 5 kere değişti Akp adayından en az 20 bin fark yer deniyordu. Hatta Chp adayı seçimi alacağını falan düşünmüyordu. 14 bine yakın fark attı.

Emanet oy deniyor, 89 da Özala da aynısı oldu deniyor. Yani gidip Akp seçmeni Chpye oy verdi ki bu sonuç oluştu. Fbye yapılan haksızlık, emeklilere verilmeyen zam genel olarak bu sonucu neyle açıklarsınız?
0
mikahakkinen
(03.04.24)
akpden chpye geçen az olmuştur. çoğu yeniden refaha geçti. asıl sebep o.
bi de bu seçimde partiye değil de isime oy verildi genelde. akpli olup mansur yavaşa oy veren çok mesela. ama gidip tayyibe de oy vermişlerdir.
0
jelly bear
(03.04.24)
chp oyunu arttırdı mı çok değil, akpliler sandığa gitmedi ya da yeniden refah'a oyları kaydı. ben emeklilerden kaynaklandığını düşünüyorum büyük ölçüde. geçim sıkıntısı iyice kendini gösterdi, e akp de o kuşaktan ağırlıklı olarak oyunu alıyor. ölüm döşeğinde olsalar bile sandığa giden seçmenlerinin bir kısmı oy kullanmadı. direkt reyizlerine yönelik bir seçim olsa evet yine de ona oy verirlerdi ama zaten belediye, ve en kötü ihtimalde chpnin mevcut adayı göreve devam edecek diye düşünüyorlardır özellikle büyükşehirlerde tekrar aday olan chp adayları için.
0
pide
(03.04.24)
kimsenin tahmin edememesi, anketlerden farkli cikmasi, kimsenin sallamadigi refah'in basarisi onemli detaylar. bu detaylara dayanarak 3 seye bagliyorum.

1. cubbeli'nin oy vermeyen gunahkardir diye sirk kosmasi.
2. hemen akabinde rte'nin ufakligi da yanina alip ismailaga'nin ayagina gidip din'i alet etmesi.
3. akp trabzon baskaninin fb'yi hedef gostermesi, fb'nin futbol siyasetine tepkisi.
0
buenosdias
(03.04.24)
Isimlerden dolayi oldugunu dusunuyorum. Ekreme akpli de vermis olabilir. Mansura da oyle. Kucuk sehirlerde tanimadigimiz isimlerde de ayni durum olmus olabilir. Yoksa yok emekliler intikam aldi, yok millet uyandi, yok oyle bir sey. Hep ayni seyler konusuluyor ama yok oyle bi sey. Chp de ozgurle oy falan arttirmadi oyle fark yaratacak. Siyasetten anlamiyorum bunlar benim hissettiklerim, dusuncelerim.
Genel secim yapilsa adam yine kazanir. Zaten saglik sorunlari artik yas itibsriyle el vermeyecegi icin birakacak koltugunu sonunda. Baska turlusu imkansiz. Emekli akplilee bundan bin beter olsalar da soylenir moylenir yine akp derler pusulada
0
Kittie
(03.04.24)
Evet akp'de sandığa gitmeyen ya da yrp'ye oy veren önemli bir seçmen var ama sadece akp oy kaybetti demek haksızlık olur, 2019 yerel seçimlerine göre chp'nin oyu 4 milyon arttı ki 2019'da iyi parti ile ittifak vardı, hdp aday çıkarmamıştı çoğu yerde. CHP hem 2019'daki ittifakı tabanda taşımayı başardı hem de özellikle İstanbul ve Ankara'daki başarılı belediyeciliklerin ödülünü ülke çapında aldı.

Mesela demin Ozan Gündoğdu'nun podcastini dinliyordum. AKP yönetiminde ekonomik güven indeksi 90'ın altında girilen üç seçim olmuş. 2015 haziran, 2019 yerel seçimi ve bu yerel seçim. Üçü de akp için başarısız seçimlerdi. Bu seçimde ekstradan 80'in de altına inmiş güven indeksi. Yani akp seçmeni ki çoğunluğu aslında emekli yaş grubundaki seçmenler, ekonomiye yönelik tepkisini gerçekten göstermiş. Ayrıca "Ekonomi kötü olsa da akp'ye veriyorlar" tezi de yanlışmış bunu anladım ben. Geçen seneki seçimde zaten akp'ye çok oy vermeyen orta sınıf beyaz yakalı sıkıntı çekerken türkiye geneli hane halklarında o kadar kötü durum yokmuş tüik verisine bakılınca. Bu seçimde 80'in altına düşmesiyle beraber halk tepkisini gösterdi.

Fenerbahçe, cemaatler vs totalde %2-3'lük bir fark belki oluşturmuştur bilemiyorum
0
nundu
(03.04.24)
pide +1 benim yazacaklarımın aynısını yazmış
0
basond
(03.04.24)
Bence 5 sebep var.
1. Emekliler
2. Tarikatlar
3. YRP'nin iyi siyaseti
4. İyi Partinin çöküşü
5. Mevcut CHP'li Belediye Başkanlarının başarılı belediyeciliği

Mevcut ekonomik çöküntünün altta kalanının Emekliler olması, Akpartili ve MP'li emeklilerin bir kısmının sandığa gitmemesine, bir kısmının YRP'ye yönelmesine neden oldu. Mevcut yönetimlerce ötelenen tarikatlar de bu davranışı sergiledi. YRP iyi örgütlenip iyi hazırlandı. Mevcut yönetimin Gazze'ye karşı tutumu ve İsraille ilişkileri konusundaki söylem ve eylem farkını çok iyi kullandı.
MHP'den kopmuş olan İyi partinin, muhalif oyları aldığını unutup, MHP'nin yerini almak maksatlı olsa gerek muhalefetle didişmeye girmesi, kısaca şaşkınlığı dağılmasına neden oldu. Bu oylar CHP'ye yaradı.
Mevcut CHP'li başkanlar gerçekten başarılı, Akparti'li Başkanlar gerçekten başarısız belediyecilik yaptılar ve oyların bir kısmı, partiden bağımsız olarak. kişilere gitti.

Sonuç olarak bu seçim Akpartinin başarısızlığıdır ama CHP'nin başarısı değildir. Ama CHP bu sonuçları iyi değerlendirebilir ve çok iyi belediyecilik yaparsa bir erken seçimde tarih yazabilir.

Ve artık bu Anayasa değişmez. Bu seçimin en güzel tarafı da daha olumsuz daha Ortadoğulu bir Anayasa görme ihtimalimizin ortadan kalkması.
0
Mirket
(03.04.24)
Ustekilere ek olarak Altinok Beyligi'ni halkin ogrenmesi de etken. AKp siyasetcisi=Altinok gibiler denkleminin halkin zihninde uyanmaya, yer edinmeye baslamasi. Adam bir mal varligi acikladi. Millet error verdi. Adamin daha zenginligini idrak edemiyorken, 87'den beri hic mal, mulk edinmemis haliymis bu. Sakladiklari cabasi. Ustune arabasi yokmus, banka hesabi bile yokmus adamin, gizledi falan da degil adam banka kullanmiyormus:) Cok buyuk skandal, oyle boyle degil.
0
freedonia
(03.04.24)
kesinlikle ekonominin yansıması. eğer geçen sene kılışdar yerine İmamoğlu ya da yavaş aday olsaydı, başka bir ülkede yaşıyor olabilirdik.
0
co2s2
(03.04.24)
kılıçdaroğlunun gitmesi. akp yaşlısının ona oy vermeye eli gitmedi hiç bir zaman. halbuki chpli belediye başkanlarına oy veriyor, kendine yakın hissediyor.

ekonomide bozulma bu sene emekliler ve alt kesim tarafından çok daha fazla hissedildi. önceki senelerde yalnızca beyaz yaka hissediyordu. hatta beyaz yakanın şımarıklığı olarak görülüyordu alt gelir grubu tarafından.

bir de benim görüşüm şu ki, türk insanı güçlü ve kazanan taraftan yana oluyor. chp 2019da büyük belediyeleri aldı ve iyi yönetti. bu başarı chpli belediyelerin artmasına yol açtı. başarı başarıyı getiriyor. yine kılıçdaroğlu faktörü burada önemli :) kaybedecek adam imajı verdiği için oy vermez ona anadolu insanı. imamoğlu ve yavaş kazanma rüzgarını arkasına aldı. bu çok önemli.

fb ne alaka
0
benarrivo
(03.04.24)
Ekonomik nedenli olduğunu düşünüyorum.
Ama bu tercihlerin istikrarlı olacağını da hiç sanmıyorum.
0
pro9it9is9
(03.04.24)
en büyük sebep emekli maaşları. bir emekliyi ve az gelirden etkilenen çekirdek ailesini düşünürsek milyonlarca insan akp'den umudu keserek başka taraflara yöneldi. son güne kadar emekli maaşına zam geleceğini düşünüyorlardı ama olmadı. rte eytlilere değil de emeklilere yanlasaydı gene güçlü çıkabilirdi son seçimden. temiz belediyeciliğin de etkisi vardır tabii ama böyle şeyleri takdir eden insanlar zaten genel olarak o belediyecilere oy veren kişiler, dışındakilerin oyun değiştirecek denli güç katacaklarını düşünmüyorum.
0
suyin
(03.04.24)
(8)

Emlakçı adresi neden söylemez

adwokat
Merhaba. Ev satın alıcaz. Konum ve daire hoşuma gitti. Emlakçıyı aradım. Konum doğru mu dedim. Yok abi temsili konum ama yerimiz çok merkezi diyor.Kardeş merkezi denebilecek alan çok geniş tam neresi diyorum. Asla lokasyonu söylemiyor. Anayola 2 dk yürüme mesafesi diye konum veriyor.Yahu evi gezecem
Merhaba. Ev satın alıcaz. Konum ve daire hoşuma gitti. Emlakçıyı aradım. Konum doğru mu dedim. Yok abi temsili konum ama yerimiz çok merkezi diyor.

Kardeş merkezi denebilecek alan çok geniş tam neresi diyorum. Asla lokasyonu söylemiyor. Anayola 2 dk yürüme mesafesi diye konum veriyor.

Yahu evi gezecem nasıl olacak bu iş diyorum. Abi bizim ofiste buluşup geçelim diyor.

Nedir sizce bu arkadaşın amacı?
0
adwokat
(03.04.24)
Ev sahibine ulaşıp, emlakçıyı atlatma diye.
0
PoscheN
(03.04.24)
Veya lokasyon çok da iyi değil ama yüzyüze satışta kendine güveniyor

Temsili konum diye bir şey olmaz, evin konumu bellidir ya doğru verirsin ya yanlış. Satılan şeyin temsili bir fotoğrafı olabilir, atıyorum aynı apartmanda birbiriyle özdeş 4 daire satıyorsundur bir dairenin fotoğraflarını koymuşsundur temsilen. Ya da dairelerin birinde kiracı vardır, temsilen boş halinin fotoğrafını verip kiracı olduğunu belirtirsin. Bunlar anlaşılır, sonuçta fotoğraflar daireyi temsil ediyor. Evin yanlış konumu neyi temsil ediyormuş ki?

Uğraşmayın bence, böyle işlere girenlerden düzgün bir şey beklenmez. Akla mantığa ters.
0
akhenaten
(03.04.24)
Bunların çok boş vakti oluyor sürekli kazıklayacak adam arıyorlar.
0
1nisan
(03.04.24)
Satışlarda emlakçının aldığı miktar çok yüksek. Kira gibi değil. Satış bedelinin %2 sini alacak adam bu parayı kaybetmek istemiyor ve muhtemelen ev sahibi ile eğer müşteriyi ev sahibi kendi bulursa emlakçı aradan çıkar şeklinde anlaşmıştır.
Google maps ile bir konumu dolaş belki evi bulursun. Tabi ilanda evin dış cepheden resmi varsa.
0
nuevo
(03.04.24)
Ev sahibi anahtarı emlatçıya teslim edip 'sen sat' dememiştir. Evin camında veya internette sahibi de ilan vermiştir. Önden 'alırsam komisyon verecem' minvalinde imça attırıp sahibine ulaşecaktır. Amacı komisyonu garantiye almak
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(03.04.24)
konum beylikdüzü mü? genelde emlakçılar esenyurttaki evleri beylikdüzü olarak gösteriyor.
emlakçıların çoğu bu şekilde size ayrıca kağıt imzalatacaklar daireyi gördüğünüze dair ki sonradan ev sahibini bulup emlakçıyı aradan çıkartmayın.
en az 100k alıyor bir satıştan bu yüzden o belgeyi imzalamadan göstermiyor
0
eja
(03.04.24)
Yer gösterme belgesi diye bir evrak imzalatırlar. Yukarıda bazı arkadaşlar yakın şeyler yazmış ancak asıl sebebi bu. Önceden adresi söylerse sen gidip onu aradan çıkarabilirsin veya başka bir emlakçı olup diğer emlakçının portföyüne çökebilirsin.

Önce yüz yüze tanışıp, emlakçı olup olmadığını kontrol eder. Gerçek alıcıysan da, adrese gitmeden önce "abi prosedür var, şu yer görme belgesini bi imzalayıver" der, zorla imzalatır. Bu durumda evin tapusu sana geçerse her koşulda yasal komisyonu olan %2'yi senden tahsil edebilir.
0
kent sakini
(04.04.24)
evin yerini sana söylerse sen kendin gidersin oraya, zile basıp ev sahibi ile doğrudan görüşürsün. veya o mahalledeki bir esnaf veya komşu ile konusup ev sahibi ile doğrudan iletişime geçersin. bu durumda emlakçı komisyon alamaz. işte bu yüzden sana ev adresini vermiyor, ofisinde bulusup beraber gitmeyi öneriyor. ofiste bulusunca sana bir bir kağıt imzalatıp öyle gösterecek. eğer emlakçıyı aradan çıkarırsan tazminat ödemek zorunda kalacaksın.
0
benarrivo
(04.04.24)
(4)

istanbul bb meclisi

yetkili birine benzeyen abi
chp: 184akp: 130mhp:2 şeklinde üye sayıları.chp 26 ilçe, akp 13 ilçe aldı diye biliyorum. chp'nin bu durumda meclisin 3'te 2'sini alması gerekmiyor mu?
chp: 184
akp: 130
mhp:2
şeklinde üye sayıları.

chp 26 ilçe, akp 13 ilçe aldı diye biliyorum.
chp'nin bu durumda meclisin 3'te 2'sini alması gerekmiyor mu?
0
yetkili birine benzeyen abi
(02.04.24)
her ilçenin nufüsüne göre meclis üyeleri değişiyor.
hatta aldıkları oydan bağımsız bir de meclis için oy kullanıyorlar.
birçok ilçede mecliste akp öndeyken seçimi chp kazanmıştır ya da tam tersi olmuştur.
0
alt4y
(02.04.24)
yazdıgın sayılara göre aşağı yukarı öyle olmuş zaten
0
benarrivo
(02.04.24)
belediyeye ayrı oy meclise ayrı oy atılıyor. az buçuk fark edebilir
0
paintov
(02.04.24)
yani il meclisinde akp'ye verip ilçe bld. bşk. olarak başka parti adayına vermişler gibi görünüyor.
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(04.04.24)
(5)

Berber sayısından fazla berber koltuğu neden

kanepeee
Görüyorum, 1-2 kişi çalışıyor, ama 3-4 berber koltuğu var. İleride ortak alırız diye mi fazla fazla yapıyorlar? Yoksa acil durumda (lavabo tıkanması, koltuğun pis olması) durumunda kullanmak için mi? Ya da bir müşteri kalkarken diğeri hemen otursun diye mi?
Görüyorum, 1-2 kişi çalışıyor, ama 3-4 berber koltuğu var. İleride ortak alırız diye mi fazla fazla yapıyorlar? Yoksa acil durumda (lavabo tıkanması, koltuğun pis olması) durumunda kullanmak için mi? Ya da bir müşteri kalkarken diğeri hemen otursun diye mi?
0
kanepeee
(02.04.24)
müşterinin işi biter çırak o masayı temizlerken yeni müşteri diğer koltuğa alınır.
0
eja
(02.04.24)
Bayram gibi özel zamanlarda çok kalabalık olabiliyor berberler. Böyle günlerde geçici olarak başka berberler de gelip aynı dükkanda çalışabiliyor, muhtemelen o yüzdendir.
0
orient blue
(02.04.24)
geleceğe yatırım aslında. ilerde dükkan büyütülürse diye.

benim gittiğim berberin de 2 koltuğu var. adam tek çalışıyor herkesi aynı koltukta alıyor.
0
jelly bear
(02.04.24)
Yukaridakilere ek olarak. Cirak da kessin, sende bende ustumuzde ogrensin isi diye
0
freedonia
(02.04.24)
üsttekilere ek olarak, bazen de işler yogun olunca kalfa saçı kesip diğer müşteriye geçiyor, çırak saç yıkıyor. bu durumda kalfa sayısından fazla koltuk olması iyidir.
zaten ben de berber olsam fazladan koltuk koyardım ne olur ne olmaz diye
0
benarrivo
(02.04.24)
(3)

android'de engellemeden bazi numaralardan gelen aramalari gizlemek

bay b
gizlemekten kasit xxxxx numaradan gelen arama hicbir zaman ekranimda gorunmesin kapatinca cevapsiz aramalarda gorunsun istiyorum. bunun appsiz ya da apple yapmanin bir yolu var midir?
gizlemekten kasit xxxxx numaradan gelen arama hicbir zaman ekranimda gorunmesin kapatinca cevapsiz aramalarda gorunsun istiyorum. bunun appsiz ya da apple yapmanin bir yolu var midir?
0
bay b
(02.04.24)
xiaomi ise içinde öyle bir özellik var bilginiz olsun
0
pislick0
(02.04.24)
ben de aynen bundan istiyorum. samsungda nerede var acaba
0
benarrivo
(02.04.24)
@pislick0 abi mesaj da attim sana yardimci olursan cok sevinirim.
0
🌸bay b
(03.04.24)
(4)

Döviz ne olur

dakota
Biraz TL var elimde döviz yükselir mi Altına mı yatırsam
Biraz TL var elimde döviz yükselir mi
Altına mı yatırsam
0
dakota
(02.04.24)
Döviz yükselirse Altın zaten yükselir. Amerikada faiz indirimleri başlarsa Altın Dövize karşı da yükselir ki halen yükseliyor zaten.
Ancak Altın'da al-sat arasındaki makas çok fazla.
Şu an kota uygulaması olduğu için Altın yüksek, kota kalksa bir miktar düşer ancak kotanın kalkma ihtimali pek yok gibi.
Altın fonları var ama, fon içeriğine bakınca %33 falan kıymetli maden görünüyor, adına çok kanmamak gerekir.
Altın sertifikası iyi ama Altından bağımsız, kafasına göre hareket ediyor.
0
Mirket
(02.04.24)
kısa vadeli düşünüyorsanız mevduat faizinde tutun bence. işler netleşince bir yere yatırırsınız
0
benarrivo
(02.04.24)
Dövize altına yatırım yapanların hala var olması beni umutsuzluğa sürüklüyor. Yatırım fonu alın.
0
a summer day
(02.04.24)
Süre belirtmemişsiniz ama seçeneklerden ikisi arasındaysa her halükarda altın tabii ki.
0
doharkoman
(02.04.24)
(8)

Belediye meclisi

sanguine
Sayılara çok bakmadim şu haberde de görüldüğü üzere CHP bazı illerde başkanlığı aldığı halde mecliste çok geride kalmış. Hatta yüzde 50 bsk yüzde 25 meclis oyu bile var.Açık konusacagim bizim halkımız daha oy verdiği insanların ismini (Ekrem veba, erdogan imam) dahi doğru düzgün bilmiyor, hatta cins
Sayılara çok bakmadim şu haberde de görüldüğü üzere CHP bazı illerde başkanlığı aldığı halde mecliste çok geride kalmış. Hatta yüzde 50 bsk yüzde 25 meclis oyu bile var.

Açık konusacagim bizim halkımız daha oy verdiği insanların ismini (Ekrem veba, erdogan imam) dahi doğru düzgün bilmiyor, hatta cinsiyetlerini (en sevdiğiniz kadın siyasetçi kim; Tayyip Erdoğan) bile karıştırıyor bazen

Bu farklı seçimler CHP ve iyip arasında olsa anlarım

Ama normalde akp secmeni olan yuzbinlerce insanın başkanlık seçiminde CHP'ye verip mecliste AKP'ye vermeyi "başarması" bana çok absürt geliyor.

Bu kesim şimdi o koca oy pusulalarinda her pusulada farklı bir partiye oy vererek nasil "strateji" yapabildi benim aklım almıyor. Mesela en büyükşehirlerde böyle bir durum yok, İstanbul ve Ankara'da meclis oyu ile başkan oyu doğru orantılı.

Bakın yüzde 3-5 fark olsa anlarım, ama aralarda bazı illerde fark yüzde 25e kadar çıkıyor. Adama aynı insanların yarısı başkan olsun diye oy verirken meclis için çeyreği o partiye oy vermiş.
0
sanguine
(02.04.24)
Haber linki koymamışsınız ama baktığım büyükşehirlerde genelde mecliste de çoğunluk oyu almış ama tabii ki mecliste birinci parti çıksa da meclis çoğunluğunu alamayabilir tek başına o ayrı.

Ayrıca dediğiniz şeyi yapan çok kişi var ya, adayın ismini bilmesine gerek yok ki. İmaro'ya vericem ama mecliste akp basayım demiş olabilir, ne bileyim Bursa'da Ali Nur Aktaş'tan sıkıldık Bozbey'e vereyim ama meclis akp'de kalsın diyeibilir. Olur yani bunlar zor işler değil, halkı hafife almayın :D

Edit: hatta spesifik olarak baktım şimdi, chp'nin aldığı tüm büyükşehirlerde meclis oylamasında da chp önde, hatta alamadığı Hatay'da da önde. Ama eğer büyükşehir olmayan iller için konuşuyorsanız oralarda chp merkez ilçeyi aldığı için haritada kırmızı görünüyor ama il genel meclisinde diğer ilçeler de etkili olduğu için çok fark ediyor. Yani kütahya, afyon, adıyaman gibi yerler için diyosanız orda büyükşehir meclisi gibi çalışmıyor sistem ve chp zaten tüm ilin başkanlığını değil sadece merkez ilçenin başkanlığını almış oluyor

editin editi: kırsalda aday çok daha önemli bi de. Mesela şimdi daha da spesifik olarak kütahya'ya baktım. Chp merkez ilçe ve üç perifer ilçe almış. İl genel meclisi oylamasında iki tanesi yine chp'ye oy vermiş ama merkez ve bir ilçede az farkla akp fazla oy almış. Yani aday için başkanlıkta chp'ye meclis için kendi partilerine veren %3-4 olmuş ki gayet olası
0
nundu
(02.04.24)
eğer kastettiğiniz büyükşehir olmayan iller ise, yerel seçim haritaları bu illerin merkez ilçelerine göre renklendiriliyor. ayrıca buralardaki ilçe belediyesi seçimlerinde köyler oy kullanamıyor. il genel meclisinde ise bütün ilçeler köyleri dahil olmak üzere pay sahibi.
0
inveniam viam
(02.04.24)
Pardon aslında anaakim bir yerde görmustum haberi ama aynısını bulamadım

www.turkiyegazetesi.com.tr
0
🌸sanguine
(02.04.24)
Algıda seçicilik, büyük bir çoğunluğun oy tercihini bilinçli yapmasına şaşırıyorsunuz, bu tezi seçecekleri adamın ismini bilmeyen veya sorulan soruyu anlamayan insanların varlığı ile desteklemeye çalışıyorsunuz ama milyonlarca insanın olduğunu ve aslında gayet de ortalama insanın neye oy verdiğinin bilincinde olması normaldir bence, belediye başkanının ismini söyleyemeyen adam dikkat çeker çünkü çeker yani, 2+2yi 1000 kişiye sorsa 1 kişi 5 dese onun dikkat çekmesi gibi.
0
atom karincanin torunu
(02.04.24)
çok büyük bir insan kitlesine bunu nasıl başarabilirler noktasından bakmak büyük bir kibir. ayrıca, aynı kitlenin büyük bir çoğunluğunun sizi sulu dereye götürüp susuz geri götürebileceğine bahse varım. bu millet 2010 model arabayla 2015 model arabayı birleştirip yürütebilen ve satabilen bir millet. düşünce tarzınınız çok enteresan.
0
retiredcolonel
(02.04.24)
Küçük yerlerde aday çok önemli. Belediye başkanı Ahmet olsun ama başka partiden aday olan arkadaşım Mahmut belediye meclisi üyesi olsun diyip bu şekilde iki farklı partiye oy kullanan çok olur. Zor bir şey değil. Ayrıca o yanlış isim soyleyen insanlarin çoğunda dil sürçmesi var. Sokak ortasında çat diye sorunca herkesin dili sürçüp saçma cevap verebilir. Salak olduklarını düşünmüyorum
0
benarrivo
(02.04.24)
örnek vereyim, nevşehir'de iyi parti adayı kazandı. normalde ak parti nevşehir'de %60'larda seyreder. iyi parti adayı da geçen dönem ak partiden seçilen ve bir süre sonra istifa eden (ya ettirilen) adam. Hem vatandaşın sevgisini kazandığı hem de mağdur göründüğü için %54 gibi bir oy aldı. İl genel meclisinde Ak Parti yine birinci.
Birbiriyle kısmen bağlantılı olsa da iki seçim arasında ciddi farklılıklar olabiliyor. Yerel seçimler özellikle küçük şehirlerde parti kadar isim odaklı da.
0
mustafakesekci
(02.04.24)
bahsettiğiniz kitle, oy vereceği adayın 7 ceddine kadar sayıp üzerine yarım saat icraatlerini anlatabilecek bi kitle.

muhtemelen sizden daha fazla bilgi sahibiler konu hakkında.

nitekim geçen seçim meclisi akp'ye veren seçmen bu seçim chp'ye verdi. istedi mi veriyor yani, pusula isterse 7 metre olsun.
0
brkylmz
(02.04.24)
(19)

Ne kadar zeytinyağı tüketiyorsunuz?

dejame
7 - 10 günde, 1 litre zeytinyağı bitiyor. İki kişiyiz, derin yağda kızartma yapmıyorum. Eşim çok yağ kullanıyorsun diye bana kızıyor ama yemeklerin çok lezzetli diyerek her gün afiyetle yiyor. Sizce çok mu kullanıyorum?
7 - 10 günde, 1 litre zeytinyağı bitiyor. İki kişiyiz, derin yağda kızartma yapmıyorum. Eşim çok yağ kullanıyorsun diye bana kızıyor ama yemeklerin çok lezzetli diyerek her gün afiyetle yiyor. Sizce çok mu kullanıyorum?
0
dejame
(01.04.24)
bana çok fazla gözüktü, yemekte ne kullanırsanız kullanın yemeklerin çok lezzetli diyecektir zaten.
0
gule gule
(01.04.24)
2 ayda 5 lt
0
mikahakkinen
(01.04.24)
Bana da biraz fazla geldi. Ben yemeklerde kişi başı 1-2 yemek kaşığını geçmeyecek şekilde zeytinyağı ilave ederim. Fazlası kilo da aldırıyor, sağlıklı değil.

Ama normalde Türk yemekleri biraz yağlıdır, doğru. Annem de sizin gibi bol yağ kullanıyor. Yine de onlarda bile 2-3 hafta gidiyordur 1 kilo zeytinyağı.

Misafire özel zeytinyağlı dolma vs yapmıyorsanız bence yağ tuketiminizi azaltın; lezzet veriyor evet ama zeytinyağı da olsa fazlası sağlıklı değil.
0
fraise
(01.04.24)
aşağı yukarı aylık 4lt kullanıyorsunuz. biz de 2 kişiyiz 5 litre 2-2,5 ay götürüyor. dikkat etmelisiniz, yağ ciddi mesele maalesef. neye gidiyor ki bu kadar yağ anlamadım.
0
avatar is back
(01.04.24)
biz egeliyiz her şeyi zeytinyağıyla yaparız. çocukta olunca yağ kullanımı artıyor.
0
mikahakkinen
(01.04.24)
Mikahakkinen, her yemeği zeytinyağı ile yapmakta sorun yok zaten, sağlıklı bir tercih de ama sağlıklı diye yağı boca etmenin anlamı yok. Her şeyde olduğu gibi zeytinyağının da fazlası zararlı.

Dediğim gibi zeytinyağlı dolma yaparken yağı bol tutarsınız tamam ama ıspanak, pırasa yemeği yaparken kepce kepçe yağ kullanmak da sağlıklı değildir. Her gün tükettiğiniz şeylerde ölçü önemli.
0
fraise
(01.04.24)
çok. murat kınıkoğlu'nu izleyin.
0
zalbarath
(01.04.24)
Ayda 3lt falan. Iki kisiyiz.
0
logisticsmanager
(01.04.24)
yağlı yemekler tabi lezzetli olur ama pek sağlıklı değil. hem kilo yapar, hem de kalp ve damar hastalıklarına yol açar.
0
benarrivo
(01.04.24)
1 ayda 2 kişi 3-4 lt yağ tüketiyorsunuz, elbette fazla. diğer yağlara oranla daha sağlıklı olsa da bu kadar çok tüketmek zararlı.
0
candide
(01.04.24)
bana da fazla göründü.

ben tereyağına döndüm bu arada.
0
janderzel zartanyan
(01.04.24)
3 ayda 2 litre kadar tüketiyorum. Yalnızca soğuk olarak kullanıyorum.
0
soft
(01.04.24)
ben şüşkoyum ama sonuna kadar doğal ürünleri savunuyorum. kaliteli zeytinyağı, tereyağı, işlenmemiş et, sebze, meyve vs. bunlar şahane şeyler. hayatımın en sağlıklı, güçlü ve mutlu olduğum dönemi ketojenik diyet yapıp zeytinyağını affedersiniz kçıma başıma sürecek noktaya geldiğim süreçti.

ama 7-10 günde iki kişi için 1 litre zeytinyağı cidden fazla yahu, neye kullanıyorsunuz ki o kadar?
0
mark greg sputnik
(01.04.24)
3 kisiyiz, 2 ayda 1 litre.
cogunlukla salata..
0
cooperr
(01.04.24)
hesapladım da kişi başı günde 50 gram zeytinyağı tüketmiş oluyorsunuz? bu çok fazla. kilo fazlanız olmalı bu hesaba göre. kaç kilosunuz sorması ayıptır.
0
benarrivo
(01.04.24)
Boca etmiyoruz. Her gün salata var ona koy 3 çeşit yemek olsa. Yetmiyor.
0
mikahakkinen
(01.04.24)
günlük 50 gr zeytinyağında ne var ki? sağlıksız falan da değil. tavsiye edilen günlük yağ sınırları içerisinde. nerenizden uyduruyorsunuz, çok soğloksoz, diye anlamadım: newsnetwork.mayoclinic.org
blog.nasm.org
daha da kaynak google'da var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.04.24)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
günde 50 gram yağ almak elbette normal. ancak burada 50 gram yalnızca zeytinyağından alınıyor. yenilen diğer şeylerden de en az bu kadar yağ alındıgını tahmin ediyorum. yani bu iki kişi elbette dışarıda da yemek yiyor. kahvaltıda zeytin peynir yumurta vs yiyor. et, tavuk, balık zaten yağ içeriyor. kuruyemiş veya en az haftada bir defa abur cubur da yiyor. tüm bunların yanında 50 gram zeytinyağı toplamda günde rahatlıkla 100 gramı aşacak yağ yapar ki bu çok fazla.
0
benarrivo
(02.04.24)
valla ben günde 50 gramdan fazla yağ tüketiyorum heabıma göre. dışarıda yemek pek yemiyorum ama onu saymak zaten mantıksız çünkü dışarıda yemek yediğimiz günler evde yemek yemiyoruz. o sebeple o dışarıdan alınan yağ günlük 50 gram üstüne eklenmiyor. öte yanda zaten normal sınır 2000 kalori diyette günlük 78 grama kadar yükseliyor. bu aradaki fark da alınan diğer yağların tutacağı değerdir en çok.
alınan yağda bir sıkıntı yok. gayet normal değerler içinde.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.04.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.