dark horse
Pinterest kullanıyor musunuz?Evetse neden? Hayırsa neden?Ekşi sözlük kullanıyor musun?Evetse neden? Hayırsa neden?
Pinterest kullanıyor musunuz?
Evetse neden? Hayırsa neden?
Ekşi sözlük kullanıyor musun?
Evetse neden? Hayırsa neden?
Evetse neden? Hayırsa neden?
Ekşi sözlük kullanıyor musun?
Evetse neden? Hayırsa neden?
0
pinterest kullanmıyorum çünkü ne olduğunu bilmiyorum.
sözlük kullanıyorum çünkü anketörlerin sözlükteki var olma amaçlarını çözmeye çalışıyorum.
sözlük kullanıyorum çünkü anketörlerin sözlükteki var olma amaçlarını çözmeye çalışıyorum.
0
pinterest kullanmiyorum, cunki bilmiyorum fekat cilginca merak ediyorum nedir diye,
eksisozluk kullaniyorum, ama birakmaya calisiyorum nikotin bantlari kullanmaya basladim ama faydasi yok galiba.
eksisozluk kullaniyorum, ama birakmaya calisiyorum nikotin bantlari kullanmaya basladim ama faydasi yok galiba.
0
jameskeenan
http://www.youtube.com/watch?v=gmk94hziIHE&feature=relatedhttp://www.youtube.com/watch?v=LaoBAYxvPa4&feature=relatedbu ikisi aslında aynı şarkı mı? değilse neden değil? bana aynı gibi geldi.
www.youtube.com 
www.youtube.com
bu ikisi aslında aynı şarkı mı? değilse neden değil? bana aynı gibi geldi.
www.youtube.com
bu ikisi aslında aynı şarkı mı? değilse neden değil? bana aynı gibi geldi.
0
Cahit Berkay, Film Müzikleri Vol.1 albümünde Selvi Boylum Al Yazmalım için ilk verdiğiniz linkteki parçayı yayınlamıştı birkaç versiyonu ile. Daha sonra Vol.2'de ilk albümdeki Selvi Boylum'un yanlış ezgi olduğu, aslını bu albümde yayınladığını belirterek ikinci linkteki ezgiyi verdi. Arşiv karışıklığı demişti albüm kapağında ama bence özensizlik, dikkatsiz ve hatta terbiyesizlik. Filmde kullanılan ezgi, Vol.2'de yayınlanan, sizin de ikinci linkte verdiğiniz ezgi.
0
giga1905
bilimsel bir açıklaması var mı bunun?
bilimsel bir açıklaması var mı bunun?
0
var. genleri öyle. yunanların da burunları kalkıktır. senin de kulak kepçen yabışık.
diyeceksin genleri niye öyle. herhalde iklim koşullarından filan. onlar laz biliyorsun, kafkasya taraflarından gelme.
diyeceksin genleri niye öyle. herhalde iklim koşullarından filan. onlar laz biliyorsun, kafkasya taraflarından gelme.
0
trabzon tek bir şehir yalnız dikkatini çekerim, büyük burunlular trabzonlu değil laz olanlar, ve yahudiler :)
0
Genetik. İngilizlerin ve Korelilerin diş yapılarının genelde bozuk olması gibi, Orta-Doğu kökenli insanlarda FMF hastalığının sık görülmesi gibi...
0
babalar ahkam kesmiş ama lazlarla karadenizliliği karıştırmış sadece lazlarda da yok o burunlardan artı,bölgesel bişey iklimsel bişey
0
@ceymısın: oradaki gen havuzu izole değil. zaten buna ihtimal yok. herkesin dedesinin babası şusu busu laz olabilir. birlikte yaşayan ırklar zamanla homojenleşirler istedikleri kadar kız alıp vermeye karşı çıksınlar.
0
@cro yani sen diosunki bu burun kesin lazlardan,lazlardan başka bi adamda olamaz yani senelerden beri artvin rize etrafında yaşayan laz olmıyan ama aynı iklimi solumuş ya da aynı iklim şartlarında başka bölgelerde yaşamış adamlarda böle bi genetik görünemez diyosun sadece lazlarda! cçzxmcçömzçmxçz
0
birincisi öyle birşey demedim. ikincisi o bölgede laz karakteristiğini taşıyan genlerin frekansı belli olmaz, şu türk'tür şu laz'dır diye keskin bir ayrım yapamayız dedim.
örnek vereyim: ege kızlarında (ki bunlara türk deniyor) yunan karakteristiği görülebilir, görülüyor da.
lakin lazların durumu farklı. lazlar o bölgeye çok sonradan gelmiş bir toplum, yani yerli değiller. dolayısıyla farklı bölgenin karakteristiğini taşıyabilirler. karadenizlilerin burunlarının şekli oranın ikliminden kaynaklı değil, lazlarla olan gen alışverişi kaynaklı olabilir diyorum. oranın ikliminden kaynaklı olamaz demedim ama. ben senin gibi ahkam kesmiyorum.
örnek vereyim: ege kızlarında (ki bunlara türk deniyor) yunan karakteristiği görülebilir, görülüyor da.
lakin lazların durumu farklı. lazlar o bölgeye çok sonradan gelmiş bir toplum, yani yerli değiller. dolayısıyla farklı bölgenin karakteristiğini taşıyabilirler. karadenizlilerin burunlarının şekli oranın ikliminden kaynaklı değil, lazlarla olan gen alışverişi kaynaklı olabilir diyorum. oranın ikliminden kaynaklı olamaz demedim ama. ben senin gibi ahkam kesmiyorum.
0
iklim kaynaklı olması için uzuun zamanlar geçmeli. trabzonda burun kıyılarda içe dogru görece daha büyüktür. batı-içerde ekseriyetle çepniler vardır, çepnilerin burnu accık buyuk olsa da o ilk akla gelen ustten kemerli burun değildir. genelde de gayetle muntazamdır.
0
yerli diiller? arkadaş burdan bas git gürcistana kadar ordan dön ermenistan azerbaycan alayında aynı burun ulan,şimdi bu olayı lazlara indirgeyen sen ahkam kesmiyorsun ben kesiyorum öle mi,yani bilimsel araştırmalara göre bu koca burun geni lazlardan çıkma diyosun hep bu lazlar yüzünden bu çirkin burun diyosun,her yerden lazlara bağlıosun ama ahkam kesmiosun,başarılı lan harbi
hatta o iklimde yaşayan herkesin gen haritasını çıkardın ve baktınki lazlara bu gen bi yerden karışmamış direk lazlar üretmiş bu ürünü sora bu haritayı takip ettin ve karadenize bu burunları lazlar getirmiş sonucuna vardın vay arkadaş helal olsun ulan helal helal
hatta o iklimde yaşayan herkesin gen haritasını çıkardın ve baktınki lazlara bu gen bi yerden karışmamış direk lazlar üretmiş bu ürünü sora bu haritayı takip ettin ve karadenize bu burunları lazlar getirmiş sonucuna vardın vay arkadaş helal olsun ulan helal helal
0
deliberte
Bu bakır kaplardan bende eser miktarda mevcut, sanırım biri hariç hepsi gümüş kalaylı ama kalayları bozulmuş.Bunların çok değerli olduğu söyleniyor, doğru mu? Bunları tekrar nerede kalaylatırım? Kalaylayan hala var mıdır? Ne kadar tutar?Kalaylatınca işime yararlar mı?
Bu bakır kaplardan bende eser miktarda mevcut, sanırım biri hariç hepsi gümüş kalaylı ama kalayları bozulmuş.
Bunların çok değerli olduğu söyleniyor, doğru mu?
Bunları tekrar nerede kalaylatırım? Kalaylayan hala var mıdır? Ne kadar tutar?
Kalaylatınca işime yararlar mı?
Bunların çok değerli olduğu söyleniyor, doğru mu?
Bunları tekrar nerede kalaylatırım? Kalaylayan hala var mıdır? Ne kadar tutar?
Kalaylatınca işime yararlar mı?
0
trabzonlu ve ailesinin yarısı zamanında bakırcılık yapmış biri olarak duyduğum kadarını paylaşayım. (ki bizim ailede çok önemsenen bir şeydi, annemin kuzeni bu konuda kitap yazdı hatta biriyle birlikte, trabzonda türk bakırcılık sanatının tarihsel gelişimi isimli).
şimci, değerden kastımız, el işçiliği olduğu için tabi ki fazladır.
kalay yapan nereler kaldı tam bilmiyorum ama, varsa da tarihi yarımadada vardır istanbulda. onların da sayısı çok azdır. bakırcılık da deyim yerindeyse ölmüş durumda çünkü. tam bir bilgim yok, kesin bir şey söyleyemeyeceğim ama bizimkilerden bi öğrenip tekrar yazmaya çalışırım. ama sokakta dolaşıp kalay yapan çingeneler de yok değil, ama bence tercih etmeyin pek.
annem hala dedemin yaptığı bakır tencereleri falan kullanır, hatta pişen yemeğin tadı da ayrı olur derler. özellikle "kuymak" yaparken bakırı tercih ediyor hatta :)
ufak bir araştırma yapıp geri döneyim tekrar :)
ek : şimdi anneme bi sordum da, kadıköyde söğütlüçeşme camii'nin orda vardı ama tam yerini hatırlamıyorum dedi. fiyatını sordum, ufak bir kap en son 10 liraya falan kalaylanıyordu, büyüdükçe de artıyordu işte falan dedi. çok havada cevaplar oldu ama annemden de bu kadar yardım geldi işte :)
şimci, değerden kastımız, el işçiliği olduğu için tabi ki fazladır.
kalay yapan nereler kaldı tam bilmiyorum ama, varsa da tarihi yarımadada vardır istanbulda. onların da sayısı çok azdır. bakırcılık da deyim yerindeyse ölmüş durumda çünkü. tam bir bilgim yok, kesin bir şey söyleyemeyeceğim ama bizimkilerden bi öğrenip tekrar yazmaya çalışırım. ama sokakta dolaşıp kalay yapan çingeneler de yok değil, ama bence tercih etmeyin pek.
annem hala dedemin yaptığı bakır tencereleri falan kullanır, hatta pişen yemeğin tadı da ayrı olur derler. özellikle "kuymak" yaparken bakırı tercih ediyor hatta :)
ufak bir araştırma yapıp geri döneyim tekrar :)
ek : şimdi anneme bi sordum da, kadıköyde söğütlüçeşme camii'nin orda vardı ama tam yerini hatırlamıyorum dedi. fiyatını sordum, ufak bir kap en son 10 liraya falan kalaylanıyordu, büyüdükçe de artıyordu işte falan dedi. çok havada cevaplar oldu ama annemden de bu kadar yardım geldi işte :)
0
kalaylı bakır en saglıklı kaplardan biri olarak görülür yörede, lezzetine inanılır falan. bakırın değeri duygusaldır daha cok, 5-6 kardeşli ailede kapişma meselesidir:) para olarak cok degerli olacagını dusunmuyorum, yeniden almak tuzlu olabilir ama dusundugunuz anlamda değil bence. dekor yapınız onları
0
hadi hadi
Sayın duyuru ahalisi,Başlıkta belirttiğim gibi 17.000 max. param var. Arabayı eşim kullanacak dolayısıyla sorunsuz olması gerekiyor. Bu fiyat aralığında önereceğiniz marka-modeller ne olur?
Sayın duyuru ahalisi,
Başlıkta belirttiğim gibi 17.000 max. param var. Arabayı eşim kullanacak dolayısıyla sorunsuz olması gerekiyor. Bu fiyat aralığında önereceğiniz marka-modeller ne olur?
Başlıkta belirttiğim gibi 17.000 max. param var. Arabayı eşim kullanacak dolayısıyla sorunsuz olması gerekiyor. Bu fiyat aralığında önereceğiniz marka-modeller ne olur?
0
araç günde maksimum 20 kilometre yapacak, dolayısıyla yakıt aman aman önemli değil. Güvenlik ve sorunsuzluk çok ön planda.
0
o zaman ford ya da mazda öneririm. sınıf vs belirtmediğiniz icin kabaca soyluyorum.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
annesiyle yasayan yakin bir kiz arkadasimin evine yemege davet edildim ne goturmek uygun olur sizce?
annesiyle yasayan yakin bir kiz arkadasimin evine yemege davet edildim ne goturmek uygun olur sizce?
0
Klasiktir ancak tatlı gayet güzel bir fikir olacaktır.
0
öyle baklava falan değil farklı bir tatlı götür. iyi pastanelerde görünce insanın ağzının suyunu akıtan çogzel bir şeyler oluyor, onlardan götür.
ben her gelen paketi "bir kere de sıranın dışından bir şey gelsin" diyerek heyecanla açarım ama ya baklava ya çikolata ya da bilinen diğer benzeri şeyler çıkar, ona da elimi sürmem.
artı, çiçeği neden tek seçenek olarak düşünüyorsun, onu da ek olarak götürebilirsin eğer ikisinin parası kasmazsa.
ben her gelen paketi "bir kere de sıranın dışından bir şey gelsin" diyerek heyecanla açarım ama ya baklava ya çikolata ya da bilinen diğer benzeri şeyler çıkar, ona da elimi sürmem.
artı, çiçeği neden tek seçenek olarak düşünüyorsun, onu da ek olarak götürebilirsin eğer ikisinin parası kasmazsa.
0
@amlakit; bana mı dedin?
ben "uymaz" demedim ki, "herkes zaten onları götürüyor, farklı bir şeyler götür" dedim..
ben "uymaz" demedim ki, "herkes zaten onları götürüyor, farklı bir şeyler götür" dedim..
0
haklısın özür dilerim. ama aksam yemegine bana baklava gelse sevinirim valla:) hele şimdi dısarı cıkmaya usenirken
0
sasiro
Maket için 10-15 tane büyük peynir tenekelerine ihtiyaç duyuyoruz. Tabi dolu-peynirli alamıyoruz. Nereden bulabiliriz acaba, istanbul'da nereden sorulur bulunur?
Maket için 10-15 tane büyük peynir tenekelerine ihtiyaç duyuyoruz. Tabi dolu-peynirli alamıyoruz. Nereden bulabiliriz acaba, istanbul'da nereden sorulur bulunur?
0
ben istanbul'da olmadığım için bilemicem de, vardır ama her mahalle bakkalında. ya da yuto nun dediği gibi marketlerde vardır elbet.
0
hayrullah amazingogullari
Bonjour, Monsieur ve Madamelar sizlere bu soruyu nice şairlerin aşkından öldüğü, uğruna onlarca şiir, deneme, makale, şarkı yazılan, binlerce film çekilen nam-ı diğer "City Of Angeles" veya "Love City" olarak bilinen İstanbul'un buram buram aşk kokan semti Avcılar'dan yazıyorum. Avcılar medeniyetin
Bonjour, Monsieur ve Madamelar sizlere bu soruyu nice şairlerin aşkından öldüğü, uğruna onlarca şiir, deneme, makale, şarkı yazılan, binlerce film çekilen nam-ı diğer "City Of Angeles" veya "Love City" olarak bilinen İstanbul'un buram buram aşk kokan semti Avcılar'dan yazıyorum.
Avcılar medeniyetin beşiği, aşkın başkentidir beyler ve bayanlar. Metrobüste başlayan aşklar, meydandan yürürken apaçilerin laf attığı kızlar, sahilde kayalıklarda yiyişen liseliler tam bir aşk şehri. Neyse lafı uzatmayayım.
Geçtiğimiz haftalarda minibüsle metrobüse doğru ilerlemekteydim. Minibüste göz gözü görmüyor, yerimi yaşlı bir teyzeye vermiştim. Ayaktaydım, o sıra bir afet-i devran minibüse bindi. Bana bakarak "Şurdan Bir Küçükçekmece uzatır mısınız?" dedi ve eli elime değdi. Göz göze gelmiştik. 2 lira verdi. Geri kalan 50 kuruşu, minibüsçü Nusret Dayı bana verdiğinde kalbim yerimden çıkacaktı. Zira ikinci kez ellerine dokunacaktım. Verdim, teşekkür etti ve gülüştük. Nusret Dayı parayı uzatanın ben olduğunu anlayınca "ooo Hayrullah gel lan ayakta kalma keranacı ehehe" diyerek beni "fites" diye tabir ettiğimiz minibüsteki paraların üzerinde bulunduğu motor kısmına oturttu...
O ana kadar Gary Oldman karizmasına sahip olan şahsım birden Timuçin Esen'e döndü. Hatun kişisi bana bakarak hunharca gülüyor, minibüsteki diğer kalabalık da ara ara göz atıp gülüyordu. Bazen vitesi ben değiştiriyordum aksiyon olsun diye. Fark etmeden köhne, ıssız ve tam bir suç kasabası olan Küçükçekmece'ye varmıştık. Ben metrobüste inecektim lakin öyle bir dalmışım ki Küçükçekmece'deydik. Tam hatun ile tekrar göz göze geldik. Nusret Dayı ben inerken elini omzuma atarak "Dur Oğul !" dedi. O an adeta karşımda kahvede okey masalarının aranan dördüncüsü Tozkoparanlı Nusret Dayı değil de bir Dede Korkut, ne bileyim bir Romen Diyojen hatta Faruk Nafiz Çamlıbel var sandım.
Bana ".mı olanın imanı olmaz. boşver, gel benim mesai bitene kadar içelim biranede." dedi. İçki deyince akan sular durur bende, kabul ettim. Bu kızla ara ara minibüste ve metrobüste karşılaşıyor ve birbirimize bakıp, utangaç utangaç gülüyoruz. Sizce Aşk mı bu? Tesadüf mü? Birbirini sever mi? Ben kıza yaklaşsam, ikinci gün sevişir miyiz? Bu gibi sorularıma yanıtlar istiyorum.
Rumuz: Romantik Serseri
Avcılar medeniyetin beşiği, aşkın başkentidir beyler ve bayanlar. Metrobüste başlayan aşklar, meydandan yürürken apaçilerin laf attığı kızlar, sahilde kayalıklarda yiyişen liseliler tam bir aşk şehri. Neyse lafı uzatmayayım.
Geçtiğimiz haftalarda minibüsle metrobüse doğru ilerlemekteydim. Minibüste göz gözü görmüyor, yerimi yaşlı bir teyzeye vermiştim. Ayaktaydım, o sıra bir afet-i devran minibüse bindi. Bana bakarak "Şurdan Bir Küçükçekmece uzatır mısınız?" dedi ve eli elime değdi. Göz göze gelmiştik. 2 lira verdi. Geri kalan 50 kuruşu, minibüsçü Nusret Dayı bana verdiğinde kalbim yerimden çıkacaktı. Zira ikinci kez ellerine dokunacaktım. Verdim, teşekkür etti ve gülüştük. Nusret Dayı parayı uzatanın ben olduğunu anlayınca "ooo Hayrullah gel lan ayakta kalma keranacı ehehe" diyerek beni "fites" diye tabir ettiğimiz minibüsteki paraların üzerinde bulunduğu motor kısmına oturttu...
O ana kadar Gary Oldman karizmasına sahip olan şahsım birden Timuçin Esen'e döndü. Hatun kişisi bana bakarak hunharca gülüyor, minibüsteki diğer kalabalık da ara ara göz atıp gülüyordu. Bazen vitesi ben değiştiriyordum aksiyon olsun diye. Fark etmeden köhne, ıssız ve tam bir suç kasabası olan Küçükçekmece'ye varmıştık. Ben metrobüste inecektim lakin öyle bir dalmışım ki Küçükçekmece'deydik. Tam hatun ile tekrar göz göze geldik. Nusret Dayı ben inerken elini omzuma atarak "Dur Oğul !" dedi. O an adeta karşımda kahvede okey masalarının aranan dördüncüsü Tozkoparanlı Nusret Dayı değil de bir Dede Korkut, ne bileyim bir Romen Diyojen hatta Faruk Nafiz Çamlıbel var sandım.
Bana ".mı olanın imanı olmaz. boşver, gel benim mesai bitene kadar içelim biranede." dedi. İçki deyince akan sular durur bende, kabul ettim. Bu kızla ara ara minibüste ve metrobüste karşılaşıyor ve birbirimize bakıp, utangaç utangaç gülüyoruz. Sizce Aşk mı bu? Tesadüf mü? Birbirini sever mi? Ben kıza yaklaşsam, ikinci gün sevişir miyiz? Bu gibi sorularıma yanıtlar istiyorum.
Rumuz: Romantik Serseri
0
bence aşk bu, bir sonraki sefere para üstünü uzatırken, parayla birlikte minik notlar da verin kıza, gözlerininiz ne güzel vs gibi.
0
ask henuz bu degil. ikinci gun sevisemezsiniz.
not: eger sen HA kiligina girmis depeyi degilsen, tez vakitte hikaye kitabi yazmani oneririm.
not: eger sen HA kiligina girmis depeyi degilsen, tez vakitte hikaye kitabi yazmani oneririm.
0
layer26
Tecrübelilere bir sorayım dedim. Nedir durum duyurucular az önce damlattım ama inanılmaz yaktı kıpkırmızı oldu gözler.
Tecrübelilere bir sorayım dedim. Nedir durum duyurucular az önce damlattım ama inanılmaz yaktı kıpkırmızı oldu gözler.
0
Allergan Refresh yazıyor lacivert bir kutu. Bu arada 2 gözde de yaptı , toz değildir herhalde.
0
ben de ondan kullanıyorum. yakmaması lazım, hatta doktora lensin üzerine damlatabilirim diye teyit ettirmiştim.
0
Ben Alcon'un Tears Naturale isimli suni goz yasi damlasini kullaniyorum, yakmadi gozlerimi hic bugune kadar.
0
yakmaz. hele refresh asla. zaten hiç biri yakmaz. ama gözünüzü bir şekilde yorduysanız veya bir şeyler hasar verdi ise o zman olabilit.
0
yakmiyor kesin olarak.. tarihine bak, biliyorsun tek kullanimlik olmayanlar 1 aya kadar kyllanilabiliyor. Yan etkilerini oku bir de. Sob olarak da tears naturale al tek kullanimlik olanlarindan.
0
gözlerim çok kuru olduğunda benim de yakıyor ama 10-15 seferde 1 falan. ben hep lensin gözümü tahriş etmesine yordum bu durumu şimdiye kadar, normalde yakmaması lazımmış
0
tek kullanımlık olanların kapağı 1 gün önce bile açılmış olsa veya son kullanma tarihi geçmişse yakar.
0
kumlupara
groupfoni'den ulusoy için fırsat aldım ancak nasıl kullanacapğımı bilmiyorum. bilet almak için siteye giriyorum ancak kodu nereye yazacaz belli değil. yardımcı olabilirseniz sevinirim.
groupfoni'den ulusoy için fırsat aldım ancak nasıl kullanacapğımı bilmiyorum. bilet almak için siteye giriyorum ancak kodu nereye yazacaz belli değil. yardımcı olabilirseniz sevinirim.
0
telefonla denesen, belki kartla satışları vardır. ulusoy sitesine grupfoni şeysi koymamış olabilir.
0
amlakit
sabiha gökçen'den nasıl öğrenicez durumunu? pegasus'tan biletimiz vardı, yarınki uçuşlarda çizgi var, yer yok ibaresi yerine. bir açıklama bulamadım.
sabiha gökçen'den nasıl öğrenicez durumunu? pegasus'tan biletimiz vardı, yarınki uçuşlarda çizgi var, yer yok ibaresi yerine. bir açıklama bulamadım.
0
0
spesifikasyon
şimdi sorun şu:birşey yaparken hep çift sayıda yapıyorum.örneğin; su mu içicem 1 bardak içersem günüm kötü geçeçek diye düşünüyorum ki 1 bardak içince kötü geçiyor.odadaki ışığı bile açarken aç kapa olarak yapıyorum vs daha çok var.bu huyumdan kurtulmayı denedim yani hep teklerde tuttum ama gün içer
şimdi sorun şu:
birşey yaparken hep çift sayıda yapıyorum.örneğin; su mu içicem 1 bardak içersem günüm kötü geçeçek diye düşünüyorum ki 1 bardak içince kötü geçiyor.odadaki ışığı bile açarken aç kapa olarak yapıyorum vs daha çok var.
bu huyumdan kurtulmayı denedim yani hep teklerde tuttum ama gün içerisinde hep kasvetli dolaştım ve kendimi mutsuz hissettim.bunların artık gercek olduklarını düşünüyorum.hayatımın bir parcası.bu takıntılar olmadan bende yokum gibi bişey.ne yapmam lazım?
birşey yaparken hep çift sayıda yapıyorum.örneğin; su mu içicem 1 bardak içersem günüm kötü geçeçek diye düşünüyorum ki 1 bardak içince kötü geçiyor.odadaki ışığı bile açarken aç kapa olarak yapıyorum vs daha çok var.
bu huyumdan kurtulmayı denedim yani hep teklerde tuttum ama gün içerisinde hep kasvetli dolaştım ve kendimi mutsuz hissettim.bunların artık gercek olduklarını düşünüyorum.hayatımın bir parcası.bu takıntılar olmadan bende yokum gibi bişey.ne yapmam lazım?
0
çok klasik bir obsesif komplusif bozukluk belirtisi diye alıyorlar bunu. ancak bu hesapla toplumun %80i falan obsesif. ben dahil:)
0
bozukluk olması için:
daha doğrusu hastalık olması için:
sizin sosyal ekonomik konumuzu mahvediyor mu?
çok başarılı bir doktor hakim öğretmen subay mimar mühendis şarkıcı olacakken
sırf bu yüzden
parasız arkadaşsız kimsesiz işsiz mi kaldınız?
yoksa günde 5 dakıkanızı alan sacma salak şeyler mi?
buna hekim bizzat gorusup karar vericek...
daha doğrusu hastalık olması için:
sizin sosyal ekonomik konumuzu mahvediyor mu?
çok başarılı bir doktor hakim öğretmen subay mimar mühendis şarkıcı olacakken
sırf bu yüzden
parasız arkadaşsız kimsesiz işsiz mi kaldınız?
yoksa günde 5 dakıkanızı alan sacma salak şeyler mi?
buna hekim bizzat gorusup karar vericek...
0
obsesif kompülsif'in birçok çeşiti var. bende titizlik hastasıyım mesela, oda obsesif'e giriyor. bunun yanında iddaa oynarken 4-6-8 maç oynarım, tek rakamda kesinlikle bırakmam kuponu, buda bi çeşit obsesif kompülsif bozukluğu. küçükken resmen paranoyaktım, aynı düşünceleri defalarca aklımdan geçirirdim ama yaş ilerdedikçe geçmeye başladı bu durum. zira sadece zamanımı çalıyordu bu durum, bunun farkına varıncada zamanla attım üzerimden bazı huylarımı. kendi kendimin psikoloğu oldum ki, buda ayrı bi obsesif kompülsif bozukluğu bence:)
0
ben defalarca test ettim bunu.hep teklere yöneldim.teklere yönelincede iş benim için çığırından çıkıyor.
ya cok zor.duş alıyorum ya teke gecince benim için çok kötü oluyor.bir gün içinde 2 kere duş aldığım oluyor.
not: yasım 18
ya cok zor.duş alıyorum ya teke gecince benim için çok kötü oluyor.bir gün içinde 2 kere duş aldığım oluyor.
not: yasım 18
0
jjwa
mekatronik mühendisliği okuyorum 2. sınıf. nerelerde staj yapabilirim?
mekatronik mühendisliği okuyorum 2. sınıf. nerelerde staj yapabilirim?
0
hjarteblod
İşlek caddelerde "pardon ben x üniversitesi öğrencisiyim, geliri engellilere gidecek gazetemiz..." falan diye satışı yapılan gazetenin olayı nedir? Gazetenin cidden engelliler yararına oldugunu, gelirlerin onlara gittiğini sanmıyorum. Dün de satıcı adam gazeteyi almayacağımı söyledikten sonra önce s
İşlek caddelerde "pardon ben x üniversitesi öğrencisiyim, geliri engellilere gidecek gazetemiz..." falan diye satışı yapılan gazetenin olayı nedir? Gazetenin cidden engelliler yararına oldugunu, gelirlerin onlara gittiğini sanmıyorum. Dün de satıcı adam gazeteyi almayacağımı söyledikten sonra önce sigara, sonra da iş teklif etti ("para kazanmak ister misin?" dedi yani.). burdan da yola çıkarak, saadet zincirimsi bir olay oldugunu dusunuyorum, en azından referansının yaptıgı kazanclardan yuzde falan alıyor heralde.
konu hakkında dogruları ve detayları ogrenebılır mıyım?
konu hakkında dogruları ve detayları ogrenebılır mıyım?
0
engellileri kullanıyorlar. gerçekten öyle bi şey olsa, daha önce engelliler adına birçok faaliyete katılan ve katılacak olan birisi olarak ilk önce ben yaparım bu işi zaten. ama bu konuda duyduklarım sadece seninde söylediğin gibi insanlardan gelen şikayetlerden başka bir şey değil.
0
bi tanesiyle tanışmıştım. 3 tlye satmaları gerekiyormuş, şirketle yarı yarıya kırışıyorlarmış. onun da haberi yoktu nereye gittiğinden paranın. şirket dedi durdu.
istiklalde arka sokaklarda bira içerdi kazandığıyla.
istiklalde arka sokaklarda bira içerdi kazandığıyla.
0
amlakit
duygusal bir beklenti ile..bu zavallı bişey mi sizce?
duygusal bir beklenti ile..bu zavallı bişey mi sizce?
0
Evet tanıştım. Hatta sonra buluştum bile. Hatta dün bi arkadaşımın connected2me'den tanıştığı bi kızın evine gittik beraber, İstanbul'dan taa Bursa'ya. Bi hafta önce Twitter'dan görüştüğüm biriyle buluştum. 2 hafta önce iki arkadaş çıkarken bi forumdan tanıdığım herifin birini çağırdık. Çeşit çeşit mevzu. Bi bok olmuyo genelde ama muhteşem vakit geçiriyosun. Her insanın ayrı hikayesi var, o ilk buluşma heyecanının, evet, şimdi buradayım, güzel, artık bana hikayeni anlatmaya başlayabilirsin'in tadı ayrı. Hakkaten çok iyi insanlar çıkabiliyo yani, ciddi ciddi muhteşem insanlar çıkabiliyo. Zavallılık değil ama boşluk denebilir, diğer yandan şu da var, kendi sosyal çevremden çok daha farklı yelpazede insanlar tanıdım, kimi psikolojik sorunlu kimi manyak kimi sakin falan, değişik değişik tipler. İyi yani bence. Böbreklere dikkat ama.
Düt: Ha duygusal bi beklenti ile demişsin. Öyle vay efendim aşık oldum moduna girme, sonra üzülürsün tabii :)
Ha bu arada ben internet delisi bi insan olarak bundan nerden baksan bi sene öncesine kadar EZİKLİK hatta ZAVALLILIK olarak görüyodum büyük harflerle hem de, ama cidden güzel şeylere vesile oluyo işte eğer güzel kişiler denk gelirse.
Düt: Ha duygusal bi beklenti ile demişsin. Öyle vay efendim aşık oldum moduna girme, sonra üzülürsün tabii :)
Ha bu arada ben internet delisi bi insan olarak bundan nerden baksan bi sene öncesine kadar EZİKLİK hatta ZAVALLILIK olarak görüyodum büyük harflerle hem de, ama cidden güzel şeylere vesile oluyo işte eğer güzel kişiler denk gelirse.
0
bu duygusal beklenti arkadaslıgı da kapsıyor aslında. dediğin gibi boşluk hissinden dogan tanısmalardan bahsediyorum. iş vs. haricinde demek istemiştim.
0
kalıba sokmayın bunları böyle. artık internet çok normal bi yol durumuna geldi. kiminle nerde tanışıcağın belli olmaz. evlilik programları bile bu kadar popülerse siz düşünün artık.
0
internetten tanıştığım iki kişiyle beraber oldum. bi tanesi 4 ay diğeri 1.5 yıl sürdü. oluyo yani
0
tanıştım ve bir süre beraber olduk.
devamlı olmasını beklemek biraz zavallıca.
devamlı olmasını beklemek biraz zavallıca.
0
çevremde internette tanışıp evlenen 3 çift var desem. üçü de gayet mutlu.
neden zavallı olsun ki ayrıca, günün en az 3-4 saatini nerdeyse internette geçiriyoruz.
neden zavallı olsun ki ayrıca, günün en az 3-4 saatini nerdeyse internette geçiriyoruz.
0
ben kocamla internette tanıştım, ama o zaman internet internet değildi, web sitesi diye pek bir şey bile yoktu. usenet grupları vardı, bir de maillist'ler. duygusal yakınlıktan ziyade geyik muhabbeti dönen bir ortamda tanışıp, bir buçuk sene sonra şans eseri yüzyüze tanıştık. 3 ay sonra nişanlanıp, 2 yıl sonra evlendik. 15.5 yıldır evliyiz.
0
arkadasligin gelismesi icin gereken tesadufen tanisma yasasina aykiri.
yasa abuk ama olsun, oyle kabullenmisiz bir kere..
ironi bir yana bence gayet normal, hatta mantikli bir durum cunku ortak yonlerin cok olan insanlarla ayni ortamda bulunuyorsun genelde internette. Ben cekingen oldugum icin(internette dahi) oyle bir olaya imza atmadim nitekim.
yasa abuk ama olsun, oyle kabullenmisiz bir kere..
ironi bir yana bence gayet normal, hatta mantikli bir durum cunku ortak yonlerin cok olan insanlarla ayni ortamda bulunuyorsun genelde internette. Ben cekingen oldugum icin(internette dahi) oyle bir olaya imza atmadim nitekim.
0
internetten tanıştığım birkaç kişi olmuştur
ya bilgisayarla/işle vs. ilgili bir sıkıntını çözmek için ya da ideolojik paylaşımlar olan sitelerde e haliyle bunlarda duygusal beklenti olmaz olmadı da
bana olması eziklik gibi gelirdi ama o arkadaşlarla da tanıştıktan sonra (dişi kişiyim tanıştıklarım arasında her iki cins de var) farkettim ki ben bana benzer insanları ancak internetten bulabiliyorum :)bunda yaşadığım yerde sosyal çevrem olmaması en büyük etken
artık internetten tanıştık anlaştık diyenlere uzaylı gözüyle bakmam eziklik olduğunu düşünmem bence değil zavallı bişey
ya bilgisayarla/işle vs. ilgili bir sıkıntını çözmek için ya da ideolojik paylaşımlar olan sitelerde e haliyle bunlarda duygusal beklenti olmaz olmadı da
bana olması eziklik gibi gelirdi ama o arkadaşlarla da tanıştıktan sonra (dişi kişiyim tanıştıklarım arasında her iki cins de var) farkettim ki ben bana benzer insanları ancak internetten bulabiliyorum :)bunda yaşadığım yerde sosyal çevrem olmaması en büyük etken
artık internetten tanıştık anlaştık diyenlere uzaylı gözüyle bakmam eziklik olduğunu düşünmem bence değil zavallı bişey
0
Dalek
Benim şöyle bir sorunum var, sınıfta veya bi cafede ben daha toparlanırken arkadaşlarım mekanı terk ederse, yani beni beklemezlerse bir anda sinirlerim acayip bozuluyor, çok agresif oluyorum orada oturup ağlayasım geliyor ama arkadaşlarım hadi ya nerde kaldın diye yanıma gelirse o his geçiyor. bu he
Benim şöyle bir sorunum var, sınıfta veya bi cafede ben daha toparlanırken arkadaşlarım mekanı terk ederse, yani beni beklemezlerse bir anda sinirlerim acayip bozuluyor, çok agresif oluyorum orada oturup ağlayasım geliyor ama arkadaşlarım hadi ya nerde kaldın diye yanıma gelirse o his geçiyor. bu herkeste oluyor mu? bu bir hastalık mı? hastalıksa adı nedir?
0
Böyle arkanı dönüp başka şeyler yapmak istiyorsun. Sonra akıllarına gelince vicdan azabı çekmelerini istiyorsun. Siklenmediğini düşünüyorsun. Ama bu durum çok saçma. Biraz daha hızlı yürü. Ve arkadaş çevrende biraz daha baskın ol. Unutulacak değil unutacak kişi ol. Paran varsa birilerine bişey ısmarla. Davet eden veya organize eden ol. Paran varsa kısa yoldan çözersin.
0
bence bu beklenmeme korkusundan ziyade "umursanmama" korkusu. biri veya birileri sizi umursamadığı zaman aynı hisleri yaşıyor olabilirsiniz. çünkü arkdaşlarınızın sizi beklememesini "seni umursamıyoruz mesajı" olarak algılyorsunuz.
açıkçası bunun sizi umursayıp umursamamakla ilgisi olabilir de olmayabilir de.onlara açıkça niye beklemediklerini sorarsın,hoşlanmadığını belirtirsin onlar da eşek değillerse bundan sonra dikkatli davranırlar.
açıkçası bunun sizi umursayıp umursamamakla ilgisi olabilir de olmayabilir de.onlara açıkça niye beklemediklerini sorarsın,hoşlanmadığını belirtirsin onlar da eşek değillerse bundan sonra dikkatli davranırlar.
0
overdose
Katıldığım çeşitli davetlerde& kutlamalarda sürekli benimle dans etmek isteyen gençler oluyor. Fakat ben çok coolum, insan içinde dans etmeyi sevmem. Genelde verdiğim cevaba göre gençler derin bir yeis içinde üzüntüden helak oluyorlar. Acaba onları kırmadan nasıl reddederim?
Katıldığım çeşitli davetlerde& kutlamalarda sürekli benimle dans etmek isteyen gençler oluyor. Fakat ben çok coolum, insan içinde dans etmeyi sevmem. Genelde verdiğim cevaba göre gençler derin bir yeis içinde üzüntüden helak oluyorlar. Acaba onları kırmadan nasıl reddederim?
0
gülümseme eşliğinde mazeretini söylersen karşı taraf kendisinden hoşlanmadığın için reddettiğini düşünmez. böylece karşı tarafı bunalıma sokmamış olursun. şahsen ben bir kadını dansa davet edicem ve o reddedecek olsa en az 1 ay kendime gelemezdim.
0
amlakit
franchasing mi ne deniyor, anadolu'da bir ilde açma fikrini söyledi kuzen. özenti de bir halkı var şimdi isim verip rencide etmek istemiyorum ama bence tutar.
franchasing mi ne deniyor, anadolu'da bir ilde açma fikrini söyledi kuzen. özenti de bir halkı var şimdi isim verip rencide etmek istemiyorum ama bence tutar.
0
sizce tutması önemli değilki. şirket ufak çaplı bi pazar araştırması yapar önce, sonra uygun görürlerse açma izni verirler.
0
Öğrencilerin yoğun olduğu bir şehirse tutabilir. Ama çok para lazım o işler için.
0
last
insanlar niye evsiz olur ? Bir işe girsin ne bileyim aralarında universite mezunu bile var
insanlar niye evsiz olur ? Bir işe girsin ne bileyim aralarında universite mezunu bile var
0
psikoz sebebiyle evsiz kalanlar da var. daha doğrusu neticesinde.
insanlar çalışmıyor diye evsiz kalırlar demek pek mantıklı gelmedi bana.
insanlar çalışmıyor diye evsiz kalırlar demek pek mantıklı gelmedi bana.
0
bu soruyu sormak cok dogal. ben de zamaninda avrupa'ya tasindigimda sokaktaki evsiz insanlarin sayisina sasirip bu soruyu sormaya baslamistim.
turkiye'deki yardimlasma kulturu cok farkli. geleneksel aile yapisi ve gecekondu gibi yapilar sayesinde zor durumdaki insanlar gene de bir sekilde siginacak bir cati bulabiliyorlar(di). ancak burdan okudugum kadariyla istanbul'daki evsizlerin sayisi artiyormus. bunun sebebi de turkiye toplumunun yasadigi sosyolojik degisimlerle aciklanabilir sanirim. kisacasi bireyselcilik, aile yapisinin yasadigi mutasyonlar, esitsizligin artisi ve zit kutuplardaki gelir gruplarinin arasindaki iletisimsizlik. burdaki tek sabit sosyal yardimlarin eksikligi olsa gerek. ve maalesef bu zamana kadar turkiye'de bir sekilde herkes herkese yardim edebildiginden bu politikalara o kadar da gerek yoktu. bireysel toplumda devlet yardimina muhtac olma durumu da ciddilesiyor.
son olarak: bu demek degil ki eskiden evsizler yoktu (sokak cocuklarini dusunun). sadece gorunebilirlikleri degismekte. gorunurluk iyidir, ancak toplumsal tartisma ve sosyal politikalar bunu izleyebilirse...
ben de bu meseleyi aklimda tam olarak cozemedim. elbette ki bu konularda arastirma yapan akademisyenler bizi aydinlatabilir.
turkiye'deki yardimlasma kulturu cok farkli. geleneksel aile yapisi ve gecekondu gibi yapilar sayesinde zor durumdaki insanlar gene de bir sekilde siginacak bir cati bulabiliyorlar(di). ancak burdan okudugum kadariyla istanbul'daki evsizlerin sayisi artiyormus. bunun sebebi de turkiye toplumunun yasadigi sosyolojik degisimlerle aciklanabilir sanirim. kisacasi bireyselcilik, aile yapisinin yasadigi mutasyonlar, esitsizligin artisi ve zit kutuplardaki gelir gruplarinin arasindaki iletisimsizlik. burdaki tek sabit sosyal yardimlarin eksikligi olsa gerek. ve maalesef bu zamana kadar turkiye'de bir sekilde herkes herkese yardim edebildiginden bu politikalara o kadar da gerek yoktu. bireysel toplumda devlet yardimina muhtac olma durumu da ciddilesiyor.
son olarak: bu demek degil ki eskiden evsizler yoktu (sokak cocuklarini dusunun). sadece gorunebilirlikleri degismekte. gorunurluk iyidir, ancak toplumsal tartisma ve sosyal politikalar bunu izleyebilirse...
ben de bu meseleyi aklimda tam olarak cozemedim. elbette ki bu konularda arastirma yapan akademisyenler bizi aydinlatabilir.
0
ceoz
önümüzdeki günlerde iki efkârlı bayanın biraz kafa dağıtma biraz hasret gidermesi için kadıköyde sessiz sakin içkili güzel müzikli sigara içilebilen bi mekan önerisi rica edebilir miyim? Sadece mekan ismi olarak değil de biraz açıklayıcı bi şekilde önerilerinizi yazarsanız çok minnettar kalırım,iyi
önümüzdeki günlerde iki efkârlı bayanın biraz kafa dağıtma biraz hasret gidermesi için kadıköyde sessiz sakin içkili güzel müzikli sigara içilebilen bi mekan önerisi rica edebilir miyim? Sadece mekan ismi olarak değil de biraz açıklayıcı bi şekilde önerilerinizi yazarsanız çok minnettar kalırım,iyi geceler,teşekkürler.
0
sessiz sakin deyince kahve bahane diyorum. karga da güzeldir ama müzik olur. ama arka bahçede-ufak gerçi yer bulmak zor oluyor- pek gurultu olmaz. bence bu 2'si.
0
liman kahvesi veya masal evi geldi aklıma. etrafındaki barlara nazaran, biraz daha sessiz olurlar. keyifli de yerlerdir.
0
hera - liman - karga katına göre değişen müzik desibeli ile muhabbete ve eğlenmeye müsait mekanlardır. internet sitelerinden inceleyebilirsiniz www.kadyagrup.com
0
zan altı
Merhaba, bu yıl benim hukuki bilgilenme yılım olacak anlaşıldı.. bir vesileyle e-devlet şifresi aldım, sonra hele bir girip bakıyım dedim.. ve bir davada 3. şahıs olarak adımın geçtiğini gördüm. benim ve bütün kardeşlerimin, ayrıca amcamın adı da var. Tapu İptali Ve Tescil davasıymış, Şimdi ben ne o
Merhaba,
bu yıl benim hukuki bilgilenme yılım olacak anlaşıldı.. bir vesileyle e-devlet şifresi aldım, sonra hele bir girip bakıyım dedim.. ve bir davada 3. şahıs olarak adımın geçtiğini gördüm. benim ve bütün kardeşlerimin, ayrıca amcamın adı da var. Tapu İptali Ve Tescil davasıymış, Şimdi ben ne olup bittiğini nasıl öğrenirim?..
Dava üsküdar asliye hukukta 2 sene önce açılmış ve hala sürüyormuş, davacı tanımadığım 3 isim (1 türk 2 ecnebi), davalı maliye hazinesi ve üsküdar belediyesi. Bildiğim kadarıyla üsküdar civarında bir malım mülküm yok,
acaba filmlerdeki gibi bir mirasa konmuş olabilir miyim? :)
okuyan-eden herkese teşekkürler şimdiden.
bu yıl benim hukuki bilgilenme yılım olacak anlaşıldı.. bir vesileyle e-devlet şifresi aldım, sonra hele bir girip bakıyım dedim.. ve bir davada 3. şahıs olarak adımın geçtiğini gördüm. benim ve bütün kardeşlerimin, ayrıca amcamın adı da var. Tapu İptali Ve Tescil davasıymış, Şimdi ben ne olup bittiğini nasıl öğrenirim?..
Dava üsküdar asliye hukukta 2 sene önce açılmış ve hala sürüyormuş, davacı tanımadığım 3 isim (1 türk 2 ecnebi), davalı maliye hazinesi ve üsküdar belediyesi. Bildiğim kadarıyla üsküdar civarında bir malım mülküm yok,
acaba filmlerdeki gibi bir mirasa konmuş olabilir miyim? :)
okuyan-eden herkese teşekkürler şimdiden.
0
peki, bulaşmıyım.
da.. şimdi ben meraklandım biraz, ne oluyo da benim 1 yaşında ölmüş kardeşimin bile adı geçiyor orada? hı?..
biz küçükken amcam bizim adımıza bir satış filan mı yapmış acep?
da.. şimdi ben meraklandım biraz, ne oluyo da benim 1 yaşında ölmüş kardeşimin bile adı geçiyor orada? hı?..
biz küçükken amcam bizim adımıza bir satış filan mı yapmış acep?
0
bildiğim kadarıyla e-devlet şifresi alıp sisteme giriş yaptıysan zaten artık bulaşmış sayılıyorsun. Yani evine tebligat gelmiş muamelesi görüyorsun, duymadım bilmiyordum deme şansın yok. ben senin yerinde olsam bir avukata danışırdım bu ne olabilir diye
0
dedeciğimin malı-mülkü yokmuş hiç, garibim hep hovardalıkta yemiş paraları..
ninem öyle anlattıydı. :)
ben amcamdan şüphelendim, ama o da öleli yıllar oldu, nasıl anlamalı bu işi?
acaba e-devlette yazılı bi sürü avukat adı var onlardan birini, ya da ne bileyim belediye davalı konumunda madem, belediyeyi arasam sorsam mı? yoksa fazla merak iyi değil deyip öylece bekleyeyim mi?
ninem öyle anlattıydı. :)
ben amcamdan şüphelendim, ama o da öleli yıllar oldu, nasıl anlamalı bu işi?
acaba e-devlette yazılı bi sürü avukat adı var onlardan birini, ya da ne bileyim belediye davalı konumunda madem, belediyeyi arasam sorsam mı? yoksa fazla merak iyi değil deyip öylece bekleyeyim mi?
0
tebligat sınavına gireli 12 saat olmuş, taze taze cevaplayayım.
tebligat illa eve gelecek diye bir şey yok artık, elektronik posta yoluylada tebligat yapılabilir. ama burda e devletden öğrenilmiş, tebligat hükmünde değil yani tebliğ edilme denen bir olay da yok. davalı maliye bakanlığıysa bu iyi bir şey demek, birisi hakkını aramak için başvuru yapmış, belki ucu sizede sıçrar gidip öğrenmek lazım. öğrenmezseizde bir şey olmaz sonuç olumlu olursa gene sizi bağlar bu dava.
tebligat illa eve gelecek diye bir şey yok artık, elektronik posta yoluylada tebligat yapılabilir. ama burda e devletden öğrenilmiş, tebligat hükmünde değil yani tebliğ edilme denen bir olay da yok. davalı maliye bakanlığıysa bu iyi bir şey demek, birisi hakkını aramak için başvuru yapmış, belki ucu sizede sıçrar gidip öğrenmek lazım. öğrenmezseizde bir şey olmaz sonuç olumlu olursa gene sizi bağlar bu dava.
0
@trajikomix teşekkürler.
acaba ben, belediyeyi arasam bana cevap verirler mi? belediyede hangi birimi aramam lazım?
acaba ben, belediyeyi arasam bana cevap verirler mi? belediyede hangi birimi aramam lazım?
0
uskudar asliye hukuk kalemine gidip bakin derim. davali olmadiginiz icin sizinle direkt alakali degildir diye tahmin ediyorum. olmadi avukat tanidigniz varsa gidip baksin.
0
aynı tip bir dava kağıdı bize geldi. annemin dayısı müvazaa lı satış yapıp kendi annesinin malını üzerine tapu yaptığı için bizim yeğeni dava açmış. bu satış sahtedir diye. bu nedenle üzerine yaptığı tapu iptal edilmiş ve miras paylaşımı tekrar yapılmış ve annemede pay düşmüş. halbuki davadan bizim haberimiz yoktu.
demem o ki biyerlerden miras kalmış olabilir. ilgili tapu dairesi veya üsküdar belediyesine sorun.
demem o ki biyerlerden miras kalmış olabilir. ilgili tapu dairesi veya üsküdar belediyesine sorun.
0
geberix
Ya harbiden kendime yakıştıramıyorum gözlük takmayı. Derecesini hiç merak etmedim valla bilmiyorum. Kısacası uzağı görememe özürlüyüm. 6 ayda bir kontrole gidiyorum. İlk başlarda güzel gelmişti ama artık fena sıkıldım. Yok arkadaş gözlük denen şey bana ters. Tipime uymuyor bir kere. Bütün karizmayı
Ya harbiden kendime yakıştıramıyorum gözlük takmayı. Derecesini hiç merak etmedim valla bilmiyorum. Kısacası uzağı görememe özürlüyüm. 6 ayda bir kontrole gidiyorum. İlk başlarda güzel gelmişti ama artık fena sıkıldım. Yok arkadaş gözlük denen şey bana ters. Tipime uymuyor bir kere. Bütün karizmayı yerle bir ediyor. Hadi selvi boylu biri olsam neyse, kısa boylu olunca iyice optik oluyorum lan. Şuan 18 yaşındayım. Nisanda 19 olucam. Lens alayım desem onu takmak daha zor. Lazer ameliyatı olmak istiyorum. Doktor numara ilerlemezse tavsiye ederim falan dediydi. Acaba bu yaşta ameliyat olmamın sakıncası var mı? Eğer olunuyosa hemen yazın yaptırıcam şu ameliyatı. Ne dersiniz dostlar?
0
lense alışabilirsin. zor falan değil. doktor değilim ama iki sene numaranın hiç büyümemesi gerekiyor diye biliyorum ben.
0
lazer ameliyatı için göz numaranın durması lazım bir de okul falan mevzusu dolayısıyla zaten bir kaç sene daha gözlerini yoracaksın onun için doktorlar üniversite bittikten sonra yapalım falan tarzında yaklaşıyor. bence biraz da lensle falan takıl
0
Acaba lens alıp dışarda lens evde gözlük mü taksam. Sizce zor olur mu her gün lens takmak?
0
Ya peki bu lensi nasıl alabilirim? Doktorun mu tavsiye etmesi lazım? Tekrar kontrole gittiğimde mi alayım?
0
evet bende evde gözlük dışarıda lens yapıyordum. lens olarak b&l öneririm. bidahaki muayenede lens alacağını belirt doktora ona göre göz eğrilik çapını ölçsün. değişiyor çünkü.
bu arada gelişim tamamen yavaşlayınca yani 23-24 yaşlarında ameliyat olman daha iyi. çünkü olduğun ameliyata rağmen gelişimin devam ettiği için bozuklukta ilerleyebilir. bu arada lazer ameliyatını ticari amaçla önerenler dışındaki doktorlar tavsiye etmezler. ileride katarakt ameliyatı olman gerektiğinde bu mümkün olmayacak çünkü(kornea ikinci kez inceltilirse kör olma riski var). gerçi ozamana teknoloji ilerler ama ICL ameliyatı var. bu daha zararsız. www.dunyagoz.com
bu arada gelişim tamamen yavaşlayınca yani 23-24 yaşlarında ameliyat olman daha iyi. çünkü olduğun ameliyata rağmen gelişimin devam ettiği için bozuklukta ilerleyebilir. bu arada lazer ameliyatını ticari amaçla önerenler dışındaki doktorlar tavsiye etmezler. ileride katarakt ameliyatı olman gerektiğinde bu mümkün olmayacak çünkü(kornea ikinci kez inceltilirse kör olma riski var). gerçi ozamana teknoloji ilerler ama ICL ameliyatı var. bu daha zararsız. www.dunyagoz.com
0
6 yıldır lens kullanıyorum, elleri yıkamak dısında hiç bir zorlugu yok. sakın aylık lens falan kullanmayın, ideali gunduz takıp aksam evde gozluge geçmektir ama üşeniyor insan, bunca yıl usendim problem cıkmadı. denemelerim sonucunda acuvue oasys öneriyorum, night&day de guzelmiş ama pahalı. lens solusyonu olarak bio-true'yu da çaktın mı tamamsın. 2-3 gun alısana kadar, sonra otomatige baglıyor. doktora yeni gittiysen 0.25 dusuk numara lensi direk alabilirsin ama pimpirikliysen git tekrar.
0
dünyagöz'de ameliyat oldum birkaç yıl evvel. 1,5 yıl sonra tekrarladı. tavsiye etmem. yani en azından dünyagöz'ü.
0
valla banada yakışmıyor gözlük.o yüzden evde gözlük kullanıyorum dışarı çıkarkende (bakkala çakkala gitmek hariç) lens takıyorum.yalnız gözümün anasını belledi lens adam gibi kullanmak lazım.benimkisi kurulukdan artık isyan ediyor 3 saat sonunda lens batma yapıyo.temiz kullanırsan böyle dertler olmuyomuş.
0
Hacım bende gözlükten sıkıldığım için lense geçmiştim, inan bana çok daha iyi. İlk 1 hafta küfürler eşliğinde geçiyor, zira takmak için ciddi ciddi 2 saat kadar uğraştığım oldu. Ama sonra herkes gibi bende tam anlamıyla öğrendim ve şimdi 10 sn almıyor takması. O yüzden ben lensi öneririm sana.
0
in vino veritas
çok severim kitap okumayı çocukluktan beri. daha doğrusu severdim. artık çok merak ederek kitapları alıp alıp birkaç sayfa okuyup bir köşeye bırakıyorum. hayır türü sevmemekten veya benzer bir sebepten değil, çok severek isteyerek merak ederek aldığım kitaplara bile yapıyorum bunu. artık o kitapları
çok severim kitap okumayı çocukluktan beri. daha doğrusu severdim. artık çok merak ederek kitapları alıp alıp birkaç sayfa okuyup bir köşeye bırakıyorum. hayır türü sevmemekten veya benzer bir sebepten değil, çok severek isteyerek merak ederek aldığım kitaplara bile yapıyorum bunu. artık o kitapların hepsini okumaya karar verdim, dün de gidip bir sürü yeni kitap aldım, otobüste eve gelene kadar okudum biraz, şimdi gidip elime almaya bile üşeniyorum. napayım? nasıl döneyim o çok kitap okuyan günlerime?
0
bir saat ayır kendine, mesela 21-22 arası olsun. o arada sadece kitap oku.kitap okumak istemiyorsan boş boş dur. ya kitap okuyacaksın ya da hiçbir şey yapmayacaksın. emin ol bir süre sonra o bir saat tamamen kitap okumayla geçiyor, bir yerden sonra ise o süre gittikçe artmaya başlıyor.
0
duyuruda sıkça görüyorum seni. internette fazlaca vakit geçirdiğini tahmin ediyorum. bilgisayar ve internet kitabın düşmanı.
bilgisayarımın bozulduğu günleri özledim. çok okurdum. şimdi ise birşey yapamıyorum.
bilgisayarımın bozulduğu günleri özledim. çok okurdum. şimdi ise birşey yapamıyorum.
0
internetten hep. ben de 6 aylık işsizim, yatarken dergi/kitap falan okuyorum ama gecenlerde ilginç bi olay zuhur etti. bir yavrucaga ders çalıstırayım derken kitaba baktım sanki zorlanıyorum artık kagıt üzerinden bişeyler okumakta. bizi yakan bilgisayar oldu bence:/
0
Aynı durum bende de var. Çocukluğumda ansiklopedi okurdum diyen tipler var ya hah onlardan biri de benim. Arkadaşlarla bir araya gelince etraftan okunacak her şeyi kaldırırlardı ki onlarla sohbet edeyim. Ama şimdi aynen senin gibiyim. Dikkatimi uzun süre bir şeye odaklayamıyorum. Sebebi uzun süre bilgisayara bakarak çalışmak bence.
0
ben 2 yıl önce işten ayrıldığım günün ertesi günü oturdum masaya, açtım "yeni hayat" kitabını -ki okunabilinecek en kazık romanlardandır- bitirdim. masadan 8-10 saat kalkmadım. o gün akşam çoook huzurla doldum. sanki iş hayatının benden çaldığı hayatımı geri kazanmıştım.
aziz nesin, nesin vakfında uzanarak kitap okuyan çocukları uyarır, kitap okumanın ciddi bir iş olduğunu söyler, masada okunması gerektiğini belirtirmiş. kendisi de son yıllarına kadar yatakta bir şeyler okumamış. bu benim masada bir şeyler okumama sebep anektoddu, işe de yaradı.
bir de sabır edeceksin hocam, filmlerde, bilgisayar oyunlarında bile sıkıldığın bölüm oluyor ama bekliyorsun. andan değil, genel durumdan tad almak lazım. her kelimeden, her cümleden değil ama o kitaptan tad almak bu. internet anlardan tad alan bir topluluk yarattı, her anda tad arar olduk, sabırsız olduk.
aziz nesin, nesin vakfında uzanarak kitap okuyan çocukları uyarır, kitap okumanın ciddi bir iş olduğunu söyler, masada okunması gerektiğini belirtirmiş. kendisi de son yıllarına kadar yatakta bir şeyler okumamış. bu benim masada bir şeyler okumama sebep anektoddu, işe de yaradı.
bir de sabır edeceksin hocam, filmlerde, bilgisayar oyunlarında bile sıkıldığın bölüm oluyor ama bekliyorsun. andan değil, genel durumdan tad almak lazım. her kelimeden, her cümleden değil ama o kitaptan tad almak bu. internet anlardan tad alan bir topluluk yarattı, her anda tad arar olduk, sabırsız olduk.
0
benim de geçenlerde böyle bir sorum vardı. bilgisayar ve internet'e uzun süre maruz kalınca insan mala bağlıyor. tatillerde, şehir dışına falan çıktığımda bilgisayarı çok kullanamadığım için kendimi arınmış gibi hissediyorum, daha dinç ve dikkatli oluyorum.
geçen sorduğum sorudan sonra okuma süremi artırdım. pc'nin olduğu odada kitap okumamaya çalış, kendine bir okuma köşesi oluştur. ilk başta biraz zorlanıyorsun ama sonra alışılıyor. bende işe yaradı, sende de işe yarar belki..
edit: ayrıca bilgisayarımdaki bütün oyunları da sildim.
geçen sorduğum sorudan sonra okuma süremi artırdım. pc'nin olduğu odada kitap okumamaya çalış, kendine bir okuma köşesi oluştur. ilk başta biraz zorlanıyorsun ama sonra alışılıyor. bende işe yaradı, sende de işe yarar belki..
edit: ayrıca bilgisayarımdaki bütün oyunları da sildim.
0
interneti kesiceksiniz hocam, "sigarayı kesiceksin," klasiği gibi oldu ama bunun en iyi çözümü bu.
kestirip atmış gibi olmamak adına açıklamamı da yapayım: şimdi "çocukluğumda da sevmezdim," deseydiniz aynı şeyi söylemeyecektim. çünkü interneti bırakmanın ikamesi olarak arkadaşlarla dolaşmayı, gezmeyi, tv izlemeyi vs. seçecektiniz tahminime göre. ama çocukluğunuzdan bu yana çok sevdiğinizi söylüyorsunuz, demek ki internetin (ya da genel olarak bilgisayarın) birincil ikamesi kitap-dergi-gazete olacaktır sizin için diye düşünüyorum. sadece bir varsayım tabi.
kestirip atmış gibi olmamak adına açıklamamı da yapayım: şimdi "çocukluğumda da sevmezdim," deseydiniz aynı şeyi söylemeyecektim. çünkü interneti bırakmanın ikamesi olarak arkadaşlarla dolaşmayı, gezmeyi, tv izlemeyi vs. seçecektiniz tahminime göre. ama çocukluğunuzdan bu yana çok sevdiğinizi söylüyorsunuz, demek ki internetin (ya da genel olarak bilgisayarın) birincil ikamesi kitap-dergi-gazete olacaktır sizin için diye düşünüyorum. sadece bir varsayım tabi.
0
uran
öncelikle mutlu yıllarDün akşam MADO'dan pasta sipariş ettim. on kişilik kakaosuz ve meyveli istedim. Adamlar kakaolu meyvesiz getirdiler. geri aradım onun yerine 6 kişilik istediğim pastadan getirdiler. Bu pasta da bayat çıktı.Çok sinirliyim geri aradım patron daha gelmedi dediler. Napsam ben? Past
öncelikle mutlu yıllar
Dün akşam MADO'dan pasta sipariş ettim. on kişilik kakaosuz ve meyveli istedim. Adamlar kakaolu meyvesiz getirdiler. geri aradım onun yerine 6 kişilik istediğim pastadan getirdiler. Bu pasta da bayat çıktı.
Çok sinirliyim geri aradım patron daha gelmedi dediler. Napsam ben? Pastadan 1 dilim alınmış buzdolabında duruyor.
Dün akşam MADO'dan pasta sipariş ettim. on kişilik kakaosuz ve meyveli istedim. Adamlar kakaolu meyvesiz getirdiler. geri aradım onun yerine 6 kişilik istediğim pastadan getirdiler. Bu pasta da bayat çıktı.
Çok sinirliyim geri aradım patron daha gelmedi dediler. Napsam ben? Pastadan 1 dilim alınmış buzdolabında duruyor.
0
patron bugun gelirmi bilinmez ama aksamustune dogru gelir ve ozaman git yuzune at parani alirsin
0
cmr_sa ugrasma böyle ufak işlerle, arkadasa hemen 5-10 pasta ısmarla koymaz sana artık:)
0
dereotu
ikea'da satılmıyor beyaz ışık neden? sorular başlıkta arkadaşlar.
ikea'da satılmıyor beyaz ışık neden? sorular başlıkta arkadaşlar.
0
benim gözümü rahatsız ediyor beyaz. çok parlak geliyor. hatta beyaz sayfalı kitapları okumakta bile zorlanıyorum.
sarı ise yormuyor. beyazın zararlı olduğunu duymadım ama çok yoruyor.
sarı ise yormuyor. beyazın zararlı olduğunu duymadım ama çok yoruyor.
0
benımde gözumu rahatsız edıyor beyaz
sarıya ölürüm helede yanında lacıvert varsa:)
sarıya ölürüm helede yanında lacıvert varsa:)
0
sarı ışıkta bişey okumak bana zor geliyor. daha çok efor sarfediyorum sarıda.
beyaz candır, hele bir de yanında siyahıyla
beyaz candır, hele bir de yanında siyahıyla
0
beyaz ışıktan kasıt florasan ışığı ise daha fazla göz yoruyor sarı ampul ışığına göre.
geçmişte avrupa'da florasanların zararlarından dolayı kullanılması engellenecek diye bir haber de okumuştum ama ne kadar doğrudur bilemiyorum.
geçmişte avrupa'da florasanların zararlarından dolayı kullanılması engellenecek diye bir haber de okumuştum ama ne kadar doğrudur bilemiyorum.
0
abi beyaz ışık hem gozu yorar hemde nasıl desem hastaneye donduruyo odayı,florasan falan. sarı candır hem estetik katar hemde gozu dinlendirir
0
aslında çalışma ortamında beyaz ve sarı ışığı karıştırmanız tavsiye edilir. beyaz ışık frekansından ötürü zamanla uyku getirirken sarı ışıkta ortamı bayabilir. masa lambası sarı , oda beyaz , yada tam tersi tavsiye edilir.
0
ışıktan yola çıkmicam da eskiden saman kağıtları vardı hani sarımtrak. onlar gözü daha az yorardı. sarı daha az yorar yani beyaz çok yansıtıyor
0
florasan ışığı bildiğin evin altındaki ruhların ortaya çıkı gezmesine sebep oluyor. f tipi cezaevlerinde bir tane bilr sarı ışık olduğunu sanmam insanlar kendilerini daha daralmış hissetsin diye.
0
bir şey sorcam bilimsel olarak hangisi peki? göz sağlığı, insanı yorma, daha kaliteli ışık yayma gibi faktörler açısından?
0
hayley williams ile evlenecek genc
okulu 4 değil de 4.5 yılda bitirmenin yüksek lisans başvurusunda büyük bir dezavantaj yaratma durumu olur mu?
okulu 4 değil de 4.5 yılda bitirmenin yüksek lisans başvurusunda büyük bir dezavantaj yaratma durumu olur mu?
0
yüksek lisans başvuruları lisans başvuruları gibi değil.
hem bahar, hem de güz döneminde yüksek lisans başvuruları yapılabiliyor.
belki bahar döneminde daha az kontenjan açılıyor olabilir. ama bahar döneminde açılan yüksek lisans programlarının taban puanları da başvurular güz dönemine göre daha az olduğu için düşebiliyor.
avantaj\dezavantaj oranını sen hesapla artık.
hem bahar, hem de güz döneminde yüksek lisans başvuruları yapılabiliyor.
belki bahar döneminde daha az kontenjan açılıyor olabilir. ama bahar döneminde açılan yüksek lisans programlarının taban puanları da başvurular güz dönemine göre daha az olduğu için düşebiliyor.
avantaj\dezavantaj oranını sen hesapla artık.
0
ya ben lan neyse sen soruyu yanlış anlamışsın bence. adam hem güz hem de baharda yüksek lisans yapılabiliyor mu diye sormamış, okulu uzattım, bu yüksek lisansta bana bir dezavantaj olur mu diye soruyor, yani sen okulu uzatmışsın seni bu şartlarda kabul edemeyiz gibi bir durumla karşılaşır mıyım diye soruyor.
0
Olmaz. Mülakatta sana sorabilirler niye uzattın diye belki. 6 yılda bitiren bi arkadaşım yüksek lisans yapıyor şuan.
0
mülakatsız alan yerlerde zaten onun önemi de olmuyor. ortalama önemli oluyor.
0
yokumbenburda
adamlar 122 yıllık tren hattını ulaşıma kapatıyorlar. anadolu ile istanbul arasını ocak'tan itibaren tamamen ulaşıma kapatacaklarmış. hem de en az 2 yıl boyunca. onbinlerce kişiyi mağdur ettiler. dünyanın neresinde hızlandırılmış tren yapıyoruz diye ulaşım durdurulmuş?! çok sinirliyim panpalarım. sa
adamlar 122 yıllık tren hattını ulaşıma kapatıyorlar. anadolu ile istanbul arasını ocak'tan itibaren tamamen ulaşıma kapatacaklarmış. hem de en az 2 yıl boyunca. onbinlerce kişiyi mağdur ettiler. dünyanın neresinde hızlandırılmış tren yapıyoruz diye ulaşım durdurulmuş?! çok sinirliyim panpalarım. savcılığa gidip suç duyurusunda bulunsam birşey olur mu? öğrenciyim, avukat falan tutmak gerekir mi? hiç kimse tepki göstermiyor, o da çok sinirime dokunuyor.
0
düz mantık olmasın ama; kimi kime şikayet ediyorsun. muhtemelen dava sonuçsuz kalacaktır. belki bi süre çalışmayı durdursun dava sonuçlanıncada firmayı zarar ettirmekten tazminat yersin tabi bunlarla ilgili hiçbir hukuki bilgim yok.
0
Alternatifi var. Otobüs deniyor.
Çalışma olacak orada, keyfine kapatmıyor adamlar. Ben de KOÜ'lüyüm, Efe Tur'dan 20+10 bileti aldım çoktan. Bir an önce önleminizi alın sonra kapütelizim diye ağlamayın.
Çalışma olacak orada, keyfine kapatmıyor adamlar. Ben de KOÜ'lüyüm, Efe Tur'dan 20+10 bileti aldım çoktan. Bir an önce önleminizi alın sonra kapütelizim diye ağlamayın.
0
@roket adam, gebze ve ara yerler nolcak? gebze-harem terörüne mahkum mu kalıcak?
0
@roket adam; senin gibiler olduktan sonra yakında 'duble yol' yapıyoruz diye otobüs seferlerinide iptal ederler. sonra sen yine buralarda
"alternatifi var. uçak deniyor. bir an önce biletlerinizi alün. gapitilizm diye ağlameyün" diye böğürür gezersin.
böyle kraldan çok kralcılar zaten memleketi bu hale getirdi. dünyanın hiçbiryerinde hızlı tren yapılırken seferler iptal edilmemiş ki bu adamların yaptığı hızlı tren değil kıytırık hızlandırılmış tren.
"alternatifi var. uçak deniyor. bir an önce biletlerinizi alün. gapitilizm diye ağlameyün" diye böğürür gezersin.
böyle kraldan çok kralcılar zaten memleketi bu hale getirdi. dünyanın hiçbiryerinde hızlı tren yapılırken seferler iptal edilmemiş ki bu adamların yaptığı hızlı tren değil kıytırık hızlandırılmış tren.
0
5 senedir Kocaeli'deyim, en az 5 senedir bunun fizibilitesi zartı zurtu yapılıyor, en az 5 senedir tren yoksa ne yaparız diye düşünüyor insanlar. Haklıyız haksısız demiyorum da, izmit-istanbul tren yolunun büyük kısmı fark ettiyseniz 2 yönlü, o kadar dar ki bazı yerler ve o kadar eski ki, kapatılmadan yapılabileceğine ihtimal vermiyordum ben ki öyle de oldu zaten.
Yolun bir tarafında otoyol, diğer tarafında sıfıra sıfır sanayii tesisleri var. Hatta bazı yerlerde denize sıfır ilerliyor tren yolu, e konya'da yapıldığı gibi nasıl yeni hat kuracaksın, nasıl hattı kapatmadan çalışma yapacaksın ki.
Özet olarak ben de bayılmıyorum yani efe tur'a metroya bilmemneye para babalarına. Ama bi mecburiyet var belli ki.
Yolun bir tarafında otoyol, diğer tarafında sıfıra sıfır sanayii tesisleri var. Hatta bazı yerlerde denize sıfır ilerliyor tren yolu, e konya'da yapıldığı gibi nasıl yeni hat kuracaksın, nasıl hattı kapatmadan çalışma yapacaksın ki.
Özet olarak ben de bayılmıyorum yani efe tur'a metroya bilmemneye para babalarına. Ama bi mecburiyet var belli ki.
0
yahu niye sevineyim ahahahha, efeyi zengin edicem diye mi sevineyim? ne saçma bi bakış açınız varmış yahu bu ne isyan?
biraz mantıklı olalım. çıkın deyin ki kardeş bu bu sebeplerden bu hattın kapatılmasına gerek yoktur. kendine güvenen varsa tutulsun topluca bi avukat, bilirkişi mühendislerin görüşleri alınsın, otobüs şirketlerinin karını artırmak ve onları monopol hale getirmek için yapılıyor bu densin, yürütmeyi durdursunlar. Yapalım bunu. en kötü ihtimal dava sonuçlanana kadar trenimiz olur.
O tren hattı tren hattı değil ya, takır tukur gidiyor, ikinci dünya savaşından önce mi imal edilmiş nedir, çok ciddi bir tadilat lazımdır diye tahmin ediyorum henüz edinememiş olduğum mühendislik diplomamla, o yüzden dedim, ama demir yolu mühendisi değilim bilirkişi değilim. Dediğim gibi eğer hevesliyseniz bu işe asılın, trenlerde bildiri dağıtın, arkanızda binlerce öğrenci olacaktır illa ki.
"O ülkeler"de trenler gidiş dönüş bi hattan 50 küsür km gitmiyo çünkü. Öyle bi avantaj var.
Neyse en iyisi bir bilene sormak.
Ekleme: O tren yolu 1890 yılında inşa edilmiş. Bundan 120 yıl önce. Düşünebiliyor musunuz? Yine de oturup TCDD'ye bir mail atıp bu konuyu bizzat soracağım.
biraz mantıklı olalım. çıkın deyin ki kardeş bu bu sebeplerden bu hattın kapatılmasına gerek yoktur. kendine güvenen varsa tutulsun topluca bi avukat, bilirkişi mühendislerin görüşleri alınsın, otobüs şirketlerinin karını artırmak ve onları monopol hale getirmek için yapılıyor bu densin, yürütmeyi durdursunlar. Yapalım bunu. en kötü ihtimal dava sonuçlanana kadar trenimiz olur.
O tren hattı tren hattı değil ya, takır tukur gidiyor, ikinci dünya savaşından önce mi imal edilmiş nedir, çok ciddi bir tadilat lazımdır diye tahmin ediyorum henüz edinememiş olduğum mühendislik diplomamla, o yüzden dedim, ama demir yolu mühendisi değilim bilirkişi değilim. Dediğim gibi eğer hevesliyseniz bu işe asılın, trenlerde bildiri dağıtın, arkanızda binlerce öğrenci olacaktır illa ki.
"O ülkeler"de trenler gidiş dönüş bi hattan 50 küsür km gitmiyo çünkü. Öyle bi avantaj var.
Neyse en iyisi bir bilene sormak.
Ekleme: O tren yolu 1890 yılında inşa edilmiş. Bundan 120 yıl önce. Düşünebiliyor musunuz? Yine de oturup TCDD'ye bir mail atıp bu konuyu bizzat soracağım.
0
roket adam haksızsın. tren olmasa da o guzergahları boş bırakmayacak bir alternatif getirilmeli diyoruz. kocaeli'nden direk binip geliceksin sen problem değil. o 5 seneyi 3le çarpıp üstüne bikaç yıl da ekleyecek kadar yöreyi biliyorum. gebze ve çevresi, ve banliyönün hatlarından kaç kişi taşınıyor haberin var mı? dediğim gibi allah'ın cezası harem-gebze teröristleri ve bikaç sikko otobus hattı dısında alternatif yok ve bunların hepsi e-5'ten geçiyor sadece. yokumbenburda haklı, sizin gibiler oldukça biz ne kadar yırtınsak da az, birileri bildiğini okumaya devam edecek.
0
cookiert
az sonra dil kursuna kaydımı yaptıracağım; fakat hala karar veremedim. makine mühendisliği öğrencisiyim. fransızca mı, almanca mı? fransızcaya ilgi duyuyorum, ama mühendislik için de almanca öncelikli deniyor. ne yapmalıyım? teşekkürler.
az sonra dil kursuna kaydımı yaptıracağım; fakat hala karar veremedim. makine mühendisliği öğrencisiyim. fransızca mı, almanca mı? fransızcaya ilgi duyuyorum, ama mühendislik için de almanca öncelikli deniyor. ne yapmalıyım?
teşekkürler.
teşekkürler.
0
bence kayda şimdi gitme hala kararsızsan. bence almanca daha isabetli bir seçim olacaktır ama..
0
bu dili hangı amacla ogrenmek ıstıyorsunuz oncelıkle ona karar verin.
eğer amaç; yüksek lisans yapmak ve ya alanınız ile ilgili sektörde sıyrılmak ise kesinlikle almanca.almanya mühendislik alanında çok iyidir,size önerim almanca'ya başlayın ve devam edebildiğiniz kadar devam edin.okul bıttıkten sonra da almanya'ya yuksek lisans ıcın bıle gıdebılırsınız okullar ucretsız orada!
eğer amaç; yüksek lisans yapmak ve ya alanınız ile ilgili sektörde sıyrılmak ise kesinlikle almanca.almanya mühendislik alanında çok iyidir,size önerim almanca'ya başlayın ve devam edebildiğiniz kadar devam edin.okul bıttıkten sonra da almanya'ya yuksek lisans ıcın bıle gıdebılırsınız okullar ucretsız orada!
0
mühendislik için almanca da ciddi ciddi yurtdışına gitmeyi vs. düşünüyor musun ki. böyle düşünüp almanca öğrenen mühendislerin %99,73'ü türkiye'da hala. bana sorarsan hangisi hoşuna gidecekse onu öğren. yani o zaman burada ilgi duyduğun fransızca diyorum ben.
0
@tepedeki yurtdışına gitmesine gerek yok ki almanca'nın işe yaraması için, geçen bir iş görüşmesine gittim mesela adamlar almanca istiyordu, yani işe yarama ihtimali yüksek olan bir dili öğren bence bu kadar çalışacaksın sonuçta.
0
Almanca innnaaanılmaz emek isteyen bi dil, özellikle "mühendisim bari almanca kasayım" diyorsan bi yerden sonra çıldıracaksın zira bende C1 var, Almanya'da çalıştım, ona rağmen çoğu şeyi anlamadığım oluyor. Adamlar oturup mühendislikteki her şey için ayrı bir jargon üretiyorlar. Ve üstüne üstlük almanca bilen türk sayısı sandığından çok çok daha fazla.
Fransızca öğrenirdim yerinde olsam.
Fransızca öğrenirdim yerinde olsam.
0
kaç yaşındasın bilmiyorum ama benim de gönlümde yatan almanca olmasına ragmen bıraktım. cok zor iş cidden, hele mesleki olarak istediğin seviyeye gelebilmek baya zaman alır. zevk için fransızca öğren.
0
en kötü karar, kararsızlıktan iyidir elbette; ama ben yine de kaydı yarına erteledim (:
@salomentol ve tepedeki psychedelic adam,
öğreneceğim dilin mesleki açıdan faydalı olması kaygısını taşıyorum evet. yurtdışında yüksek lisans yapmak ve yaşamak istiyorum; dolayısıyla kendime bir an evvel bir rota çizmem lazım.
fransızca hoşuma gidiyor; fakat almanca'dan da nefret etmiyorum. 2 sene sonra mezun olacağım, dil öğrenmek için yeterli vaktim olduğunu sanıyorum.
iki dil için de ilk kur dersleri bu salı başlıyor bu arada, o yüzden bir an evvel karar vermem lazım (:
@salomentol ve tepedeki psychedelic adam,
öğreneceğim dilin mesleki açıdan faydalı olması kaygısını taşıyorum evet. yurtdışında yüksek lisans yapmak ve yaşamak istiyorum; dolayısıyla kendime bir an evvel bir rota çizmem lazım.
fransızca hoşuma gidiyor; fakat almanca'dan da nefret etmiyorum. 2 sene sonra mezun olacağım, dil öğrenmek için yeterli vaktim olduğunu sanıyorum.
iki dil için de ilk kur dersleri bu salı başlıyor bu arada, o yüzden bir an evvel karar vermem lazım (:
0
Yani oturup 2 sene almanca kursuna onbinler yatırdıktan sonra meslek için hmm lazım oldu dur bitirme tezime almanca kaynak bulayım dediğinde,
1) ingilizce'de almancadan daha fazla kaynak olduğunu fark edeceksin
2) almanca kaynağın %20'sini anca anlayacaksın.
İngilizcen orta falansa ingilizce kursuna git derim hatta. O çok daha önemli. İngilizcen mükemmel değilse istediğin kadar 2. dil kursuna git.
1) ingilizce'de almancadan daha fazla kaynak olduğunu fark edeceksin
2) almanca kaynağın %20'sini anca anlayacaksın.
İngilizcen orta falansa ingilizce kursuna git derim hatta. O çok daha önemli. İngilizcen mükemmel değilse istediğin kadar 2. dil kursuna git.
0
jack of hearts
geçen sene bu zamanlar gördüğüm bir kızın peşinden aylarca koşmuştum. bildiğiniz üzere bu süreçte, hoşlandığımız kişiyi gözümüzde büyüttükçe büyütürüz, tabulaştırırız filan. bana da aynından olmuştu. kızla nihayetinde sevgili olduk. daha uygun bir tabirle kısa bir süreliğine takıldık. lakin gördüm k
geçen sene bu zamanlar gördüğüm bir kızın peşinden aylarca koşmuştum. bildiğiniz üzere bu süreçte, hoşlandığımız kişiyi gözümüzde büyüttükçe büyütürüz, tabulaştırırız filan. bana da aynından olmuştu. kızla nihayetinde sevgili olduk. daha uygun bir tabirle kısa bir süreliğine takıldık. lakin gördüm ki hiç de beklediğim gibi biri değilmişmiş. sahte, sevimsiz, ukala bir şeymiş meğer. onun bu hali ve benim isteksizliğim bir araya gelince beklenen gerçekleşti ve ayrıldık hemen. aklıma takılır bir süre, sonra unuturum diye düşünüyordum ki.. hiç de öyle olmadı ya. aksine "öeeh, iyi ki kurtulmuşum şundan." diye düşünüyorum şu an için bile.
yalnız ayrılmamızın ardından karşı cinse verdiğim değerde dramatik bir düşme gerçekleşti. bunu ilk başta arkadaşım olan kızlar bana söylediler, o sıralar fazla takmadım ama.. şimdi bir dönüp baktım da neler yapmışım şu zamana kadar diye.. ailesiyle benim ailemin çok yakın dost oldukları, çocukluğumdan beri tanıdığım, benden beş yaş büyük bir kızla yatmanın eşiğine gelip son anda aklımda bir şeyin çakması sonucu geri vites yapmam, kızı öylecene ortada bırakmam, sonradan konuyla alakalı hiçbir açıklamada bulunmamam.. nişanlanmak üzere olan biriyle beraber olmam (burada pek hatam yok, o benden saklamıştı..) beni başka kızla, acaba tavlayabilecek miyim diye saçma bir merakla, onunla ilgileniyormuşum gibi yapmam; bunu başardıktan sonra ise yine hiçbir şey olmamış gibi davranmam, sonrasında kızın beni gerçekten sevmiş olduğunu anlamam.. yakın bir arkadaşımla birlikte olmam ve yine konuyla ilgili bir daha hiç konuşmamam (burada karşılıklı bir umursamazlık olduğu için fazla kafaya takmadım aslında, ama eski ben böyle bir şey yapmazdı yine de..)
tüm bu yaptıklarım için pişmanlık duyuyorum şu an fazlasıyla. birinden gerçekten hoşlansam da ona nasıl davranacağımı bildiğimden hiç yaklaşmıyorum bile artık. bende mi bir sorun var, yerimde kim olsa aynı şeyleri mi yapardı, eskiden mi fazla duyarlıydım? fikirlerinizi bekliyorum, teşekkürler şimdiden.
yalnız ayrılmamızın ardından karşı cinse verdiğim değerde dramatik bir düşme gerçekleşti. bunu ilk başta arkadaşım olan kızlar bana söylediler, o sıralar fazla takmadım ama.. şimdi bir dönüp baktım da neler yapmışım şu zamana kadar diye.. ailesiyle benim ailemin çok yakın dost oldukları, çocukluğumdan beri tanıdığım, benden beş yaş büyük bir kızla yatmanın eşiğine gelip son anda aklımda bir şeyin çakması sonucu geri vites yapmam, kızı öylecene ortada bırakmam, sonradan konuyla alakalı hiçbir açıklamada bulunmamam.. nişanlanmak üzere olan biriyle beraber olmam (burada pek hatam yok, o benden saklamıştı..) beni başka kızla, acaba tavlayabilecek miyim diye saçma bir merakla, onunla ilgileniyormuşum gibi yapmam; bunu başardıktan sonra ise yine hiçbir şey olmamış gibi davranmam, sonrasında kızın beni gerçekten sevmiş olduğunu anlamam.. yakın bir arkadaşımla birlikte olmam ve yine konuyla ilgili bir daha hiç konuşmamam (burada karşılıklı bir umursamazlık olduğu için fazla kafaya takmadım aslında, ama eski ben böyle bir şey yapmazdı yine de..)
tüm bu yaptıklarım için pişmanlık duyuyorum şu an fazlasıyla. birinden gerçekten hoşlansam da ona nasıl davranacağımı bildiğimden hiç yaklaşmıyorum bile artık. bende mi bir sorun var, yerimde kim olsa aynı şeyleri mi yapardı, eskiden mi fazla duyarlıydım? fikirlerinizi bekliyorum, teşekkürler şimdiden.
0
dert etme cok da düsünme,illaki degisiklikler yapar bu seyler ama bu olay bi tecrübe sadece.
cok normal bunlar,birini sewdiginde ,gercekten sevdiginde buna benzer seyleri düsünmiiceksin.
rahat ol sadece
cok normal bunlar,birini sewdiginde ,gercekten sevdiginde buna benzer seyleri düsünmiiceksin.
rahat ol sadece
0
yarısına kadar hatamı anladım moduna döncek diye bi heves okudum. erkekler bu kadar şekilci oldukça bu döngü kırılmaz. o ukala sevimsiz kıza niye ölüp bitmiştin? önce onu hatırla, görüntü dışında bişey hala umrumda değil bence. o yuzden o kızlara iyi yapmışsın, onlar da zaten bu tarzın bir ürünü. sorun yok bence devam, yalnız gerçekten sevgi falan dersen bunlar pek olası değil dediğim gibi senin de pek derdin değil hala bence.
0
dediğin gibi, sırf görüntüsüden ziyade görüntüsünün yansıttığı gibi bir kişiliği vardır belki diye ilk başlarda öyleydim. sonradansa hayal ettiğim gibi biri olmadığını gördüğüm için ayrıldım. yoksa güzelliğinden bir şey kaybetmedi, başarısız bir estetik operasyon geçirmedi yahut kamyon çarpmadı. eskiden doğru kişiyi bulana kadar aramaya devam edeceğime inanıyordum sadece. ayrıldıktan sonra da o kişiyi bulana kadar denemeye devam diye düşündüm, ta ki şu ana kadar. baktım öyle olmuyor, izlediğim yolda zarar verdiklerim canımı yakıyor.. geri adım attım ben de. bu şekilcilikse, haklısın, kabul.
0
insanlik icin buyuk bir adim
Yazarsanız kaçıncı nesilsiniz ? Sadece merak ettim.
Yazarsanız kaçıncı nesilsiniz ?
Sadece merak ettim.
Sadece merak ettim.
0
1. nesilden 2 tane hesap uçtu, en son bi tane üçüncü nesil hesabım var, hikaye yazanları okuyorum sadece.
0
Şimdi 4 tane birinci nesil var. Benimle birlikte 5 ediyor. Ama sözlükte toplasan 5 tane birinci nesil bulamazsın. Bence birileri yalan söylüyor.
0
ceymısın
şimdi kontrol ettimde,bi türkücü dilber ay var flashta program yapan,bide eskiden pornocu olan var galiba! yoksa ikisi aynı kişimi gerçek adları ne bu kişilerin ya da kişinin
şimdi kontrol ettimde,bi türkücü dilber ay var flashta program yapan,bide eskiden pornocu olan var galiba! yoksa ikisi aynı kişimi gerçek adları ne bu kişilerin ya da kişinin
0
(bkz: #26403826) bi sorunu da yine kendi kendime aydınlatmış oldum,atın yalanınızı
0
dahinnotha
çok hızlı bir sindirim sistemim var. yedikten hemen sonra tuvalete gitme ihtiyacı hasıl oluyor. ayrıca her ne kadar sağlıklı olsam da zayıfım, kilo alamıyorum. metabolizma hızından dolayı olduğunu söylemişti doktor da. mümkün müdür ortalama hıza çekmek?
çok hızlı bir sindirim sistemim var. yedikten hemen sonra tuvalete gitme ihtiyacı hasıl oluyor. ayrıca her ne kadar sağlıklı olsam da zayıfım, kilo alamıyorum. metabolizma hızından dolayı olduğunu söylemişti doktor da. mümkün müdür ortalama hıza çekmek?
0
hipotiroidi bilgilerimle tersten yanıtlamak gerekirse, lahana ve türevlerini tüketin bol bol, keza turp. kekikten, genel olarak acı baharatlardan uzak durun.
0
amlakit
an itibariyle 11 gundur kapatılmamış bilgisayar, 12 chrome sayfası, her birinde ortalama 20 sekme. bilgileri kaydetme, kaybetmeme isteği hastalığının adı var mı? fazla ve gereksiz bilgiden beyin patlar mı?
an itibariyle 11 gundur kapatılmamış bilgisayar, 12 chrome sayfası, her birinde ortalama 20 sekme. bilgileri kaydetme, kaybetmeme isteği hastalığının adı var mı? fazla ve gereksiz bilgiden beyin patlar mı?
0
cahillik. tüm onları sık kullanılanlara ekleyerek ya da kopyala yapıştır la bilgisayarınıza aktararak bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. kolay gelsin.
11 gündür bilgisayarın kapatılmaması ise bir şey değil, benimki aylarca kapanmadan duruyor, dert etmeyin onu.
11 gündür bilgisayarın kapatılmaması ise bir şey değil, benimki aylarca kapanmadan duruyor, dert etmeyin onu.
0
internet tipi konsantrasyon ve okuma bozukluğu bu ;) hemen herkeste var yahut olucek :)
0
submariner
Bizim bir tanıdık var 2 kızı kızlardan biri 20 diğeri 13 yaşında anneleri fakir çocuklara aşık olmayın aşık olacaksanız zengin ve tahsilli kişilere aşık olun sizce haklı mı
Bizim bir tanıdık var 2 kızı kızlardan biri 20 diğeri 13 yaşında anneleri fakir çocuklara aşık olmayın aşık olacaksanız zengin ve tahsilli kişilere aşık olun sizce haklı mı
0
niye.
zengin olan birine aşık olup kendini daha mı iyi pazarlasın.
allah yarattı demeyecek vurup öldüreceksin böyle insanları.
zengin olan birine aşık olup kendini daha mı iyi pazarlasın.
allah yarattı demeyecek vurup öldüreceksin böyle insanları.
0
"allah yarattı demeyecek vurup öldreceksin böyle insanları"
diyen zihniyet için diyecek bir şey Allah ıslah etsin bunları.
hak veriyormusun dersen veririm.
neden ?
bir çok kadın parasızlıktan kendi kocası tarafından pazarlanıyor satılıyor, zengin bir adamla evlense en azından bu başlarına gelmez.
diyen zihniyet için diyecek bir şey Allah ıslah etsin bunları.
hak veriyormusun dersen veririm.
neden ?
bir çok kadın parasızlıktan kendi kocası tarafından pazarlanıyor satılıyor, zengin bir adamla evlense en azından bu başlarına gelmez.
0
anne bakış açısıyla baktığından haklı kim ister ki kendi çocuğunun zorluk yaşamasını? ha sevmeden sırf zengin diye biriyle evlenin demiyordur ya da o tıynette yetiştirmiyordur umarım. ikisi farklı şeyler..
0
birde anne baba kızlarını el bebek gül bebek yetiştiriyor 20 yaşındaki kız üniversiteyi kazandığı zaman ev ile araba aldı küçük kızında bir dediği 2iki edilmiyor
0
aferin milyoner birini bulsun, eminim çok mutlu olurlar mutlaka.
helal.
burada kadına hak verenler de bir garip.
helal.
burada kadına hak verenler de bir garip.
0
çok zengin biri onu daha çok üzebilir, ama en azından asgari ihtiyaçlarını karşılayabilecek biriyle izdivaç yapmaları daha mantıklı olur. yani zenginlikten kasıt önemli. küçük büyük iyi kötü kendi evi olsun, düzenli geliri olsun tarzındaysa haklı tabi ki. çamaşır makinesi, bulaşık makinesi bile alamayacaksa kocası kıza, çamaşır bulaşık yıkatacaksa evlenmeyiversin tabi ki.
0
o anne de, sizde çok yanlışsınız(sadece bu soruyu sorduğunuz için bile). umarım kızlar o ortamdan etkilenmemişlerid.
0
dergus
Aslında hiç sevgili de olamamıştık ya, aşırı samimi arkadaşken, bir ara bu mevzulara yelken açalım demiştik te; onun cesaretsizliği yüzünden becerememiştik... Sonra arkadaş olarak devam etmiştik, iki üç ay önce birden bire telefonunu değiştirmiş, facebook hesabını kapatmıştı. İşin açığı çokta koymam
Aslında hiç sevgili de olamamıştık ya, aşırı samimi arkadaşken, bir ara bu mevzulara yelken açalım demiştik te; onun cesaretsizliği yüzünden becerememiştik... Sonra arkadaş olarak devam etmiştik, iki üç ay önce birden bire telefonunu değiştirmiş, facebook hesabını kapatmıştı. İşin açığı çokta koymamıştı, başka mecralara vakit ayırabiliyordum yani. Ara ara aklıma geliyordu o kadar. Yine iki ay evvel falan kardeşinin hesabından mesaj atmıştım, cevap gelmemişti. Yine önemsememiştim. Neyse geçen nedense aklıma geldi, mesajı tekrar attım. Şöyle bir cevap geldi;
"merhaba.... ben "ay---" gayet iyiyim merak etme ayrıca teşekkür ederim. umarım sende iyisindir. evet hesabımı kapattım numaramda değişti çünkü böyle gerekti. ben nişanlandım bazı konularda daha dikkatli olmam gerekiyo yani bi sorun yok aksine herşey çok güzel... kendine dikkat et slmlar....."
tabii mesajı görünce bir aptallaştım, böyle içimden bir şey koptu sanki. nasıl desem, hayatımın çok değişmeyeceğini hisseder gibi ama; bir yandan da koydu işte. kıskandırdı, çünkü zamanında çok istemiştim onu. şöyle bir cevap gönderdim,
"Ay---,
Öncelikle teşekkür ederim. Mesajını alınca gerçekten sevindim. Mutlu olduğun için, iyi olduğun için sevindim. İşin açığı çok ta şaşırdım, biraz da hüzünsedim...
Sevinmemin sebebini tahmin edebiliyorsundur, zira hayatla alakalı önemli bir karar almışsın. Daha da önemlisi, bu kararın gerektirdiklerini samimi bir şekilde uyguluyorsun. Benim tanıdığım Ay---'ye de bu yakışırdı. Verdiğin kararın ciddiyetine olan saygısını arttırıyor insanın(ben de bir gün nişanlansam, nişanlımdan aynı şeyi beklerdim)... Umarım mutlu olursun, bütün iyi niyetlerimle...
Hüznü getiren yanı ise, hayatın zorunlu gerekçeleri sebebiyle artık görüşemeyecek olmamız. Hani, öyle veya böyle; Ay---'nin olduğu bir hayat güzeldi, iyiydi benim için. Bursa'da bizi düşünen, bize değer veren birilerinin olması. O kişinin sen olması, senle olan arkadaşlığımız, geçmişimiz vs... Biraz duygusu olan hüzünlenir yani, hayatın gerçekleri işte... (Ek olarak, sana her zaman dürüst olduğumu bilirsin, umarım benim karşıma da senin hayat görüşüne yakın birileri çıkar diye avutuyorum kendimi) -ve belki de son iletişimimiz olması sebebiyle zorunlu ve açıksözlü bir dip not: o kişinin sen olmasını da vaktiyle istemiş olduğumdan, içimden kopan güçlü bir keşkenin sesini herhalde işitmişsindir.-
Son olarak, verdiğin karara sonsuz saygı duyuyorum. Mutlu olmanı en içten dileklerimle temenni ediyorum, ve bir arkadaşın olarak şunu da ekliyorum ki; benim facebook hesabım, cep telefonum (554 309 9* **) her zaman açıktır. Nihayetinde, hayatın bizi götürdüğü yerlerin hep "en güzel" yerler olduğunu ümit etmekle birlikte, kötü zamanlarda da" hayatı boyunca" derdini dinlemeye hazır bir arkadaşının buralarda olduğunu unutma...
Annene, ablana, babana ve ailenizin müstakbel damadına selamlarımı sunuyorum. Bir sürç-i lisan ettiysem affet, Allah'a emanet ol...
Saygılarımla,
Arkadaşın Fatih."
Şimdi dostlar size danışacağım mevzu şu, nişanlı bir kıza böyle bir mesaj atarak haddimi aşmış mıyım?
İkincisi, şu an hissettiğim duygunun sonu ne olur? Nereye bağlamalı? İhtimali çok az görsem de, imkansız bir aşkın peşinde buluvermekten de korkmuyor değilim kendimi.
"merhaba.... ben "ay---" gayet iyiyim merak etme ayrıca teşekkür ederim. umarım sende iyisindir. evet hesabımı kapattım numaramda değişti çünkü böyle gerekti. ben nişanlandım bazı konularda daha dikkatli olmam gerekiyo yani bi sorun yok aksine herşey çok güzel... kendine dikkat et slmlar....."
tabii mesajı görünce bir aptallaştım, böyle içimden bir şey koptu sanki. nasıl desem, hayatımın çok değişmeyeceğini hisseder gibi ama; bir yandan da koydu işte. kıskandırdı, çünkü zamanında çok istemiştim onu. şöyle bir cevap gönderdim,
"Ay---,
Öncelikle teşekkür ederim. Mesajını alınca gerçekten sevindim. Mutlu olduğun için, iyi olduğun için sevindim. İşin açığı çok ta şaşırdım, biraz da hüzünsedim...
Sevinmemin sebebini tahmin edebiliyorsundur, zira hayatla alakalı önemli bir karar almışsın. Daha da önemlisi, bu kararın gerektirdiklerini samimi bir şekilde uyguluyorsun. Benim tanıdığım Ay---'ye de bu yakışırdı. Verdiğin kararın ciddiyetine olan saygısını arttırıyor insanın(ben de bir gün nişanlansam, nişanlımdan aynı şeyi beklerdim)... Umarım mutlu olursun, bütün iyi niyetlerimle...
Hüznü getiren yanı ise, hayatın zorunlu gerekçeleri sebebiyle artık görüşemeyecek olmamız. Hani, öyle veya böyle; Ay---'nin olduğu bir hayat güzeldi, iyiydi benim için. Bursa'da bizi düşünen, bize değer veren birilerinin olması. O kişinin sen olması, senle olan arkadaşlığımız, geçmişimiz vs... Biraz duygusu olan hüzünlenir yani, hayatın gerçekleri işte... (Ek olarak, sana her zaman dürüst olduğumu bilirsin, umarım benim karşıma da senin hayat görüşüne yakın birileri çıkar diye avutuyorum kendimi) -ve belki de son iletişimimiz olması sebebiyle zorunlu ve açıksözlü bir dip not: o kişinin sen olmasını da vaktiyle istemiş olduğumdan, içimden kopan güçlü bir keşkenin sesini herhalde işitmişsindir.-
Son olarak, verdiğin karara sonsuz saygı duyuyorum. Mutlu olmanı en içten dileklerimle temenni ediyorum, ve bir arkadaşın olarak şunu da ekliyorum ki; benim facebook hesabım, cep telefonum (554 309 9* **) her zaman açıktır. Nihayetinde, hayatın bizi götürdüğü yerlerin hep "en güzel" yerler olduğunu ümit etmekle birlikte, kötü zamanlarda da" hayatı boyunca" derdini dinlemeye hazır bir arkadaşının buralarda olduğunu unutma...
Annene, ablana, babana ve ailenizin müstakbel damadına selamlarımı sunuyorum. Bir sürç-i lisan ettiysem affet, Allah'a emanet ol...
Saygılarımla,
Arkadaşın Fatih."
Şimdi dostlar size danışacağım mevzu şu, nişanlı bir kıza böyle bir mesaj atarak haddimi aşmış mıyım?
İkincisi, şu an hissettiğim duygunun sonu ne olur? Nereye bağlamalı? İhtimali çok az görsem de, imkansız bir aşkın peşinde buluvermekten de korkmuyor değilim kendimi.
0
haddini aşmamışsın. bir daha yollama ama.
hissettiğin şeyi arkadaşlarından da hissedeceksin, herkes birini bulup hoop kayboluyor ortadan. daha yüzeysel olmayı öğreneceksin. kıza aman aman birşey hissettiğini sanmıyorum, şaşkınlık ve biraz da afedersin g.t olmanın hissettirdiklri olabilir. benim de başıma gelmişti çok benzeri. imkansız aşk olayına girme hemen, kız seni istemiyor, bunu kabul et. maalesef. geçer yakında.
hissettiğin şeyi arkadaşlarından da hissedeceksin, herkes birini bulup hoop kayboluyor ortadan. daha yüzeysel olmayı öğreneceksin. kıza aman aman birşey hissettiğini sanmıyorum, şaşkınlık ve biraz da afedersin g.t olmanın hissettirdiklri olabilir. benim de başıma gelmişti çok benzeri. imkansız aşk olayına girme hemen, kız seni istemiyor, bunu kabul et. maalesef. geçer yakında.
0
1. aşıp aşmamanızı ikiniz belirlersiniz. ama aşmışsın.
benim nişanlım olsa, hatuna böyle bir mesaj gelse:
"ayy canım ne güzel bak fatih ile arkadaşlığın daha da iyi olur" falan diyemem. kafa göz dalar mıyım bilmem ama sevmem böyle geçmişin kokusunun buram buram koktuğu şeyleri.
ama yok ya, bitiririm kesin. kaldı ki karşılıksız sen mesaj atsan neyse, hatun da kaşınmış.
2. duygunun sonu belli. iş boktan. yaptığın şey milyon yıllık duygu. ama yapıyorsun zaten. bence bırak dicem ama bırakmıcaksın. devam et. herkesin tercihleri farklıdır. herkes mantıklı şeyler yaşamak zorunda değil. sen de git bunun peşinden. hayatını bok et. bokun tadına bak. ki bakıyorsun zaten.
3. haddini aşıp aşmadığını şurdan hesapla:
bu mesajı bir kağıda yazıp nişanlısına verip:
"böyle böyle, bu kağıdı nişanlınıza iletin lütfen"
diyebilir misin?
hayır.
demek ki gizli iş yapıyorsun. gizli iş sıkıntılı iştir.
belki de yapabilirsin. yapabilir misin Fatih?
4. dahi anlamındaki de bağlacı...
benim nişanlım olsa, hatuna böyle bir mesaj gelse:
"ayy canım ne güzel bak fatih ile arkadaşlığın daha da iyi olur" falan diyemem. kafa göz dalar mıyım bilmem ama sevmem böyle geçmişin kokusunun buram buram koktuğu şeyleri.
ama yok ya, bitiririm kesin. kaldı ki karşılıksız sen mesaj atsan neyse, hatun da kaşınmış.
2. duygunun sonu belli. iş boktan. yaptığın şey milyon yıllık duygu. ama yapıyorsun zaten. bence bırak dicem ama bırakmıcaksın. devam et. herkesin tercihleri farklıdır. herkes mantıklı şeyler yaşamak zorunda değil. sen de git bunun peşinden. hayatını bok et. bokun tadına bak. ki bakıyorsun zaten.
3. haddini aşıp aşmadığını şurdan hesapla:
bu mesajı bir kağıda yazıp nişanlısına verip:
"böyle böyle, bu kağıdı nişanlınıza iletin lütfen"
diyebilir misin?
hayır.
demek ki gizli iş yapıyorsun. gizli iş sıkıntılı iştir.
belki de yapabilirsin. yapabilir misin Fatih?
4. dahi anlamındaki de bağlacı...
0
aşma konusuna gelmeyeceğim. fakat bu sadece istesem ararım istesem bulurum düşüncesinin verdiği rahatlığın son bulması. hissettiğin şey sadece artk ona ulaşamayacak olmanın verdiği kısa süreli şaşkınlık. merak etme çok uzun sürmez geçmesi. ki sende çok yakında farkedersin bu hissin ilerde aşka dönüşme gibi bi ihtimali bile yok. anca sinir olursun arada o kadar
0
Bence mesajının ilk paragrafını gönderseydin yeterli olurmuş ama anladığım kadarıyla içine dökmeye çalışmışsın. Bu da seni zamanla rahatlatacaktır bence. Bu kıza karşı çok bir şey hissettiğini düşünmüyorum, o yüzden çok da uzun sürmez.
0
nişanlı birine haddini aşma ne ya, insanlar da hep nişanlı acısından bakmış. bi insan nişanlandı evlendi diye tasma takmıyoruz boğazına, sahipli köpek olmuyor yani. normalde ne kadar samimiysen o öyledir, aksi karaktersiz insanlar için bence. olaya gelirsek, haddi kendi öz saygına karşı aşmışsın biraz. aynen yukarda söylendiği gibi boşluk duygusundan, neler görüp geçiriyor insan. hissettiğin duygular hayatına devam ettikçe eski silik anılar olarak kalacak. hiç dert etme, bi daha acele cevaplar yazarak kendi gururunu zedeleme.
0
Bir problem görünmüyor, kızcağız medeni davranmış, eski bir arkadaşlığınız var diye durumu ile ilgili kısaca bilgi vermiş.
Siz biraz uzatmışsınız. Ama ana fikir olarak pek sakınca yok. Kızcağız sizi yanlış anlamadığı sürece. Ancaak: yanlış anlarsa kendinize gelin ve diyaloğu hemen koparın. uzatmayın.
Siz biraz uzatmışsınız. Ama ana fikir olarak pek sakınca yok. Kızcağız sizi yanlış anlamadığı sürece. Ancaak: yanlış anlarsa kendinize gelin ve diyaloğu hemen koparın. uzatmayın.
0
@secil, ben o kadar flörtöz bişe görmedim acıkcası, demek istediğim kız zaten kararı verecek. karşıdaki istedigi kadar iş atsın.
0
fenotiyazin
bir süredir annemle yerli filmler izliyoruz. şunlar* gibi kaliteli, düzgün filmlerden var mı önerebileceğiniz ? eski yeni çok farketmez.* ah belinda, aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni, her şey güzel olacak, dilber'in sekiz günü, zeki demirkubuz filmleri, anayurt oteli, vavien gibi gibi..teşekkürle
bir süredir annemle yerli filmler izliyoruz. şunlar* gibi kaliteli, düzgün filmlerden var mı önerebileceğiniz ? eski yeni çok farketmez.
* ah belinda, aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni, her şey güzel olacak, dilber'in sekiz günü, zeki demirkubuz filmleri, anayurt oteli, vavien gibi gibi..
teşekkürler..
editleyim: sonbahar, çoğunluk, sevmek zamanı, üç maymun, pardon'u izlemiştim.
* ah belinda, aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni, her şey güzel olacak, dilber'in sekiz günü, zeki demirkubuz filmleri, anayurt oteli, vavien gibi gibi..
teşekkürler..
editleyim: sonbahar, çoğunluk, sevmek zamanı, üç maymun, pardon'u izlemiştim.
0
göç üçlemesini izle, sevmek zamanı (metin erksan), üç arkadaş ( memduh ün), vesikalı yarim.
0
reha erdem filmlerine bir bakın. özellikle kaç para kaç filmini tavsiye ederim.. bi de eskilerden şener şen'in oynadığı değirmen filmi vardır. o da güzel bir filmdir..
0
çoğunluk adlı filmi asla izlemeyin. vakit kaybı. kaybedecen vaktiniz varsa izleyin.
sohbahar ehh olmasa da olur.
kader ve pardon iyidir. özellikle de pardon, bence türk sinemasının pulp fiction'ıdır.
sohbahar ehh olmasa da olur.
kader ve pardon iyidir. özellikle de pardon, bence türk sinemasının pulp fiction'ıdır.
0
barkopasa
60 kişinin yer alacağı bir tenis organizasyonunda en az maçla şampiyonu nasıl belirleriz?
60 kişinin yer alacağı bir tenis organizasyonunda en az maçla şampiyonu nasıl belirleriz?
0
puan sistemi faktörü önemli, olmazsa eger 30+15+8+4+2 diye belirlerim ben
büdüt: 1 fazla olmuş tabi
büdüt: 1 fazla olmuş tabi
0
herkes aynı anda oynamaz. ilk maçta iki kişi oynar, her defasında kazanan henüz oynamamış olanlardan biriyle oynar. yani 59
0
30. Rastgele çiftler seçilir, çiftler turnuvasıyla 29 maç yapılır, 1 çift kalır.
Son maç da şampiyon çift arasında oynanır, teke tek.
İş tekliflerinizi bekliyorum.
Son maç da şampiyon çift arasında oynanır, teke tek.
İş tekliflerinizi bekliyorum.
0
2 kişi, 1 takım olur. toplamda 30 takım. her maçta bir takım elenirse 29 eder. sonra onlar da aralarında yaparlar 30 maçta tek kişi şampiyon olur.
kutlu olsun!
kutlu olsun!
0
60 kişi 2 şerli çiftlere ayrılır rastgele 30 takım oluşur. 30 takım 2 ye bölünüp her çift başka bir çiftle maç yapar. 15 maç yapılır yenilenler elenir. geriye 15 çift kalır. 15 çift ikiye bölünür 1 çift direk tur atlar 14 çift 7 maç yapar 7 çift elenir. geriye 1 tane direk tur atlayan çift kalır. 7 tanede yenen çift kalır. toplamda 8 çift. 8 çift 2 ye bölünür 4 maç daha yapılır. 4 çift elenir geriye 4 çift kalır. sonra 4 çift aralarında maç yapar. 2 çift elenir 2 çift kalır. 2 çift aralarında maç yapar 1 çift kalır... daha sonra istenirse geri kalan 1 çift ayrılır birbiriyle maç yapar. böylelikle 1. belli olur. toplamda 15+7+4+2+1=29 bu maçlardan sonra 1 çift kalır. en son çift arasında maç yaparsa 30 olur.
0
cotillard
bana göre insan ikiye ayrılıyor;elindeki şeyi hızlı tüketerek zevkini alan,yavaş tüketerek zevkini alan.misal ben yavaş tüketerek zevk alanlardanım.en masum örneği; çikolata.yavaş yiyerek bitiren var, hepsini birden ağzına atıp "daha zevkli oluyo lan" diyen var.siz kimsiniz?ha?
bana göre insan ikiye ayrılıyor;
elindeki şeyi hızlı tüketerek zevkini alan,
yavaş tüketerek zevkini alan.
misal ben yavaş tüketerek zevk alanlardanım.
en masum örneği; çikolata.
yavaş yiyerek bitiren var, hepsini birden ağzına atıp "daha zevkli oluyo lan" diyen var.
siz kimsiniz?
ha?
elindeki şeyi hızlı tüketerek zevkini alan,
yavaş tüketerek zevkini alan.
misal ben yavaş tüketerek zevk alanlardanım.
en masum örneği; çikolata.
yavaş yiyerek bitiren var, hepsini birden ağzına atıp "daha zevkli oluyo lan" diyen var.
siz kimsiniz?
ha?
0
yavaş yavaş diye başlayıp gaza gelip hızlı bitirmek.
yemeğin yanında bir bardak ice tea, kola neyse bir içecek koyuyorum. niyetim bir bardağı yemek bitene kadar azar azar içmek. ama ilk veya ikinci yudumda o kadar datlı geliyor ki o içiş, lökür lökür dikiyorum kafaya.
yemeğin yanında bir bardak ice tea, kola neyse bir içecek koyuyorum. niyetim bir bardağı yemek bitene kadar azar azar içmek. ama ilk veya ikinci yudumda o kadar datlı geliyor ki o içiş, lökür lökür dikiyorum kafaya.
0
tekila bir dikişte, şarap yudum yudum. hamburger 5-6 ısırıkta, çikolata yavaş yavaş..gazete hızlı hızlı, kitap satır satır..işim varsa çabuk çabuk, yoksa yaya yaya..
0
ben de katılıyorum sana. ben sanırım hızlılardanım. bir de şöyle birşey var.
diyelim arkadaşımla üçer paket çikolata aldık. o çikolataların birini yiyor diğer ikisi yenmeden günlerce belki haftalarca masasının üstünde durabiliyor. ben ise ya ilk günden üçünü birden bitiriyorum ya da ikinci. yani ne olursa olsun daha fazla durmaz. o orda yenmeden durursa içim huzursuz olur.
diyelim arkadaşımla üçer paket çikolata aldık. o çikolataların birini yiyor diğer ikisi yenmeden günlerce belki haftalarca masasının üstünde durabiliyor. ben ise ya ilk günden üçünü birden bitiriyorum ya da ikinci. yani ne olursa olsun daha fazla durmaz. o orda yenmeden durursa içim huzursuz olur.
0
limonata ve onun gibi sevdiğim sıvıları pipeti 3 yerinden kırıp peyderpey içmeyi severim. genel olarak yavaş tüketimciyim.
0
ben sıkma portakal suyunu bazen yavaş içerim keyif almak için. o kadar sıktık elimizle. ama bazen de bünyede mutluluk hormonları patlama yapsın diye kafama dikip 1 saniyede bitiriyorum. müthiş oluyor ama 5 dakika uğraş verip 1 saniyede tüketince biraz da huzursuz oluyorum.
0
locco
(soruyu az editleyip tekrar soruyorum)amerika da orta/iyi derece bir üniversiteden uluslararası ticaret diploması olan, ingilizcesi türkçesi gibi olan, bunun yanında az almanca ve ispanyolca bilen, bilgisayar ve internet tecrübesi olan, daha önce 5 yıl uluslararası firmalarda (tekstil ve elektrikli
(soruyu az editleyip tekrar soruyorum)
amerika da orta/iyi derece bir üniversiteden uluslararası ticaret diploması olan, ingilizcesi türkçesi gibi olan, bunun yanında az almanca ve ispanyolca bilen, bilgisayar ve internet tecrübesi olan, daha önce 5 yıl uluslararası firmalarda (tekstil ve elektrikli ev gereçleri firmaları) ihracat, yönetici asistanlığı, pazarlama, koordinatörlük ve hatta kısa süreli bilgi işlemde çalışmışlığı olan 31 yaşında bir adam iş arıyor. ne kadar maaş alması/istemesi gerekir?
bu adamın raici nedir?
not: bu soruyu bir arkadaşımın ricası üzerine soruyorum.
amerika da orta/iyi derece bir üniversiteden uluslararası ticaret diploması olan, ingilizcesi türkçesi gibi olan, bunun yanında az almanca ve ispanyolca bilen, bilgisayar ve internet tecrübesi olan, daha önce 5 yıl uluslararası firmalarda (tekstil ve elektrikli ev gereçleri firmaları) ihracat, yönetici asistanlığı, pazarlama, koordinatörlük ve hatta kısa süreli bilgi işlemde çalışmışlığı olan 31 yaşında bir adam iş arıyor. ne kadar maaş alması/istemesi gerekir?
bu adamın raici nedir?
not: bu soruyu bir arkadaşımın ricası üzerine soruyorum.
0
Bilgisayar bilgisini ustu kapali gecmissin ama 3000-3500 civari bisey iste.
Burda 6000-7000 diye gaza gelen henuz ogrenci olan tayfanin gazlarina fazla kapilma gercekci ol.
Burda 6000-7000 diye gaza gelen henuz ogrenci olan tayfanin gazlarina fazla kapilma gercekci ol.
0
türkiyede arkadaşın belirttiği gibi kimse gel 5000 -7000 demez, 3000-4000 arası + prim diyebilirler ama sabit 5000li maaşlar alamaz.
0
maks. 3700
min. 2500
tabi tam ssk özel sigorta servis yemek gibi ekstralar varsa 3700 vermeyebilirler. 3000 maks. olur.
min. 2500
tabi tam ssk özel sigorta servis yemek gibi ekstralar varsa 3700 vermeyebilirler. 3000 maks. olur.
0
"bilgisayar ve internet tecrübesi olmak" nasıl bir şeydir? öncelikle bunun daha iyi açılması lazım tahminlerin daha isabetli olabilmesi adına.
0
türkiye'de yeni mezun muhendis 2500le baslamıyor mu nerdeyse, iyi bir yerden mezunsa bi de? adam 5 yıl tecrubeli, abd'de okumuş falan. 4bin altı komik olmaz mı?
0
kendimden örnek vereyim. üniversite amerikada değil boğaziçinde. diploma aynı bölüm. iş tecrübesi sadece 2 tane biri uzun dönem stajla sınırlı. yeni mezun. ek olarak almanca da çok iyi. biraz fransızca ve ispanyolca da var. gelen teklif 3000-3500 net. kendini buna göre konumlandırabilirsin. tahminimce 4000 küsür olur.
0
@amlakit
fark yaratacak belirgin bi meziyet yok. Anladigim kadariyla ihracaat yapan firmada yabanci sirketlerle yazismalar vs. Gibi bi iste calismis. İngilizcesi iyi olan ve dilini guzel kullanabilen cogu insan o isi yapabilir. Tabii ki kurumsal buyuk firmalar is tecrubesi ve okula onem verdiginden onplana cikabilir. Fakat yine de Muhendis, analist vs. Gibi kaliteli alternatifi az olan bir is degil.
İngilizcem su gibi dersin abd'de okudum kismindan vurmaya calisirsin. 4000+ zor bence.
fark yaratacak belirgin bi meziyet yok. Anladigim kadariyla ihracaat yapan firmada yabanci sirketlerle yazismalar vs. Gibi bi iste calismis. İngilizcesi iyi olan ve dilini guzel kullanabilen cogu insan o isi yapabilir. Tabii ki kurumsal buyuk firmalar is tecrubesi ve okula onem verdiginden onplana cikabilir. Fakat yine de Muhendis, analist vs. Gibi kaliteli alternatifi az olan bir is degil.
İngilizcem su gibi dersin abd'de okudum kismindan vurmaya calisirsin. 4000+ zor bence.
0
@durdenist, haklısın belki ama barkopaşa'nın verdiği veriler şu an için en geçerli veriler. yeni mezun o kadar alıyorsa, 4bin üstü mantıklı gibi sanki:/ almanca mı o kadar farkettirir?
0
bilgisayar - internet tecrübesi: bir internet sitesinin yazılım ve tasarım olarak sıfırdan kurulması. internetle ilgili jargonu, işleyişi ve internetten para kazanma şekillerini bilmesi. yazılım dili fln yok tabi.
uluslararası yapılan işler: avrupa da 2 yerde pazarlama ofisi kurulması, bu yerlerin seçiminden ofis kurulumuna ve legal işlemlere kadar herşeyle ilgilenilmesi. pazarlama olarak yurtdışı müşterilerini ziyaret ve yeni müşteri portföyü geliştirme (tekstil)
ingilizce yazışmalar veya iyi derece excel ve raporlama bilgisini saymıyorum bunlar çok fark yaratıcı şeyler değil bence. yurtdışıyla mail ve telefon trafiği günlük olağan şeyler.
almanca az değil aslında gayet iyi ama ingilizceye göre az. ama anlaşmaya gayet yeterli. ispanyolca sadece giriş seviyesinde diyebiliriz.
az çok anladığım kadarıyla 3500-4500 arası normal. bunun yanı sıra pazarlama işi olursa prim artı olarak konuşulur. doğru muyum? insan ilişkileri çok iyi olduğu için pazarlama istiyormuş beyefendi. (bu arada fark yaratır mı bilmiyorum ama adam bekar)
hadi ik'cılar, firma çalışanları ve sahipleri, şu çocuğa hakettiği maaşı aldıralım :)
uluslararası yapılan işler: avrupa da 2 yerde pazarlama ofisi kurulması, bu yerlerin seçiminden ofis kurulumuna ve legal işlemlere kadar herşeyle ilgilenilmesi. pazarlama olarak yurtdışı müşterilerini ziyaret ve yeni müşteri portföyü geliştirme (tekstil)
ingilizce yazışmalar veya iyi derece excel ve raporlama bilgisini saymıyorum bunlar çok fark yaratıcı şeyler değil bence. yurtdışıyla mail ve telefon trafiği günlük olağan şeyler.
almanca az değil aslında gayet iyi ama ingilizceye göre az. ama anlaşmaya gayet yeterli. ispanyolca sadece giriş seviyesinde diyebiliriz.
az çok anladığım kadarıyla 3500-4500 arası normal. bunun yanı sıra pazarlama işi olursa prim artı olarak konuşulur. doğru muyum? insan ilişkileri çok iyi olduğu için pazarlama istiyormuş beyefendi. (bu arada fark yaratır mı bilmiyorum ama adam bekar)
hadi ik'cılar, firma çalışanları ve sahipleri, şu çocuğa hakettiği maaşı aldıralım :)
0
okul ve çalıştığın yerler fark yaratıyor. şimdi şunu da söyleyeyim.
2 yerde staj yaptım biri 1 yıllık stajdı ama ülkenin baba firmalarındandı bunlar.
Bahsettiğim firma range'i Mercedes-Benz, Unilever, Procter&Gamble ve muadilleri şeklinde.
Hani bu boyutta firmalar değillerse eğer, daha düşükten teklif gelir. Ama elbette ki kısa süreçte maaşta yükselme olur diye tahmin ediyorum.
2 yerde staj yaptım biri 1 yıllık stajdı ama ülkenin baba firmalarındandı bunlar.
Bahsettiğim firma range'i Mercedes-Benz, Unilever, Procter&Gamble ve muadilleri şeklinde.
Hani bu boyutta firmalar değillerse eğer, daha düşükten teklif gelir. Ama elbette ki kısa süreçte maaşta yükselme olur diye tahmin ediyorum.
0
amlakit
az önce saba tümer'de gördüm de(şimdi geçmiştir kolaj program) bööyle göğsünün ortasına değin bir dekolte. meme açma ne zaman bu kadar normalleşti ya? eskiden bakıyorum türk filmlerinde vs o dönemlerin en buyuk starlarında bile meme dekoltesi cok nadir. ben mi geri kafalıyım, bu sonucta bi cinsel or
az önce saba tümer'de gördüm de(şimdi geçmiştir kolaj program) bööyle göğsünün ortasına değin bir dekolte. meme açma ne zaman bu kadar normalleşti ya? eskiden bakıyorum türk filmlerinde vs o dönemlerin en buyuk starlarında bile meme dekoltesi cok nadir. ben mi geri kafalıyım, bu sonucta bi cinsel organ değil mi? nasıl normal olabilir açmak, o zaman erkekler de hafif t...ların kenarından versin bi kuple.
0
cinsel anlam yükleyen biziz,yoksa onlar sadece birer organ.bazilari üremede de yardimci.
0
serabetan, o zaman t..ak dekoltesine de varsın? ona da anlamı biz yüklüyoruz bence
0
Afrikalı kabileleri bu konuda takdir ediyorum, adamlar zik ve kuku dışında hiçbir yere cinsellik vs. yüklemiyor, öyle göttü memeydi adamların umrunda değil, hatta t.şakları açıkta olan kabileler de yok değil...
0
karsilikli tartismaya gerek kalmayacak sekilde yanitladim soruyu baska bir yere cekmeyelim mümkünse.
toplumlar ve cinsellik kavramlari ayri ayri sosyolojik olarak arastirilabilir bu konuda.
ama tekrar belirtiyorum,biz "aaaaa memeee" ,"aaaa seyini gördüm lan adamin/hatnun" seklinde düsündükce ,o organlar o kadar tabulasip,baska anlamlar kazanacaktir.cok büyütmemek lazim.
toplumlar ve cinsellik kavramlari ayri ayri sosyolojik olarak arastirilabilir bu konuda.
ama tekrar belirtiyorum,biz "aaaaa memeee" ,"aaaa seyini gördüm lan adamin/hatnun" seklinde düsündükce ,o organlar o kadar tabulasip,baska anlamlar kazanacaktir.cok büyütmemek lazim.
0
Çok haklısın kardeşim. O vakit erkekler de dekolte vermeli. Özellikle eşcinsel erkekler de kalça ve döğüs dekoltesi vermeli.
0
serabetan ve sicco kardeşlerim, tartışma değil de bu; her tespit yapıldıgında o işin enn basından bin yıllar önce değiştirelecek noktasından atıp tutmak anlamsız. adı ustunde tespit bu, olan bişeyi yorumluyor. sonucta meme gorunce güzelse bi de içiniz bi hoş olmuyor mu, afrika kabilesi genlerinden gelmediğimiz için ve toplumsal genlerimiz farklı kodlandıgı icin oluyor. ee bu ortamda meme dekoltesi=cinsellik çağrışımı. bunun aşagısı yukarısı yok. e o zaman benim görüşüme göre ayıp, teşhircilik falan. he ben hoşlanıyorum, bence cinselliği çağırmak ayıp değil diyenlere de varım. ama onlar sadece bi organ değil.
0
erkekler de açsın evet. benim bi itirazım yok. erkekler de kadınlar gibi şort giyiyor ama kimse erkekler neden bacaklarını açıyor demiyor mesela. sorunumuz hep kadınlarla nedense?
isteyen kadın memesini açar, istemeyen açmaz bu kadar basit. kaslı erkekler nasıl dar tişörtler giyip vücudunu sergilemekten çekinmiyorsa, bir kadın da bacaklarını, memelerini sergileyebilir güzel olduğunu düşünüyorsa. çok sıkıcı konular. bırakın herkes istediği gibi giyinsin. meme görünce kimseye bi şey olduğu yok.
isteyen kadın memesini açar, istemeyen açmaz bu kadar basit. kaslı erkekler nasıl dar tişörtler giyip vücudunu sergilemekten çekinmiyorsa, bir kadın da bacaklarını, memelerini sergileyebilir güzel olduğunu düşünüyorsa. çok sıkıcı konular. bırakın herkes istediği gibi giyinsin. meme görünce kimseye bi şey olduğu yok.
0
arkadaşımi devir değişti tahmin ettiğin üzere. eskiden sen de bu soruyu soramayacak durumdaydın. taşlarlardı alimallah. ama zamanla artık bazı şeyler aşılıyor. sana kimse ta.ak kuplesi verme demedi ki? kendine yakıştırıyorsan giyersin. ayrıca göğüs cinsel organ değildir. cinsel organdır diyen maldır.
0
bence cinsel organı bir cinste bulunup ötekinde bulunmayan birşey olarak ele alırsak (bkz: ele almak) göğüs, yani daha doğrusu meme gayet cinsel organ olabilir. kalça olarak da aynı fikirdeyim, kadınların popoları erkeklere göre daha dolgun ve dışarı çıkıktır. yani erkekte olmayan birşeyse cinsel organdır (veya kadında)
gelgelelim ayak fetişisti olan bir insan için ayak da cinsel organ olabilir. veya mesela bacak erkekleri tahrik eder, o cinsel organ mıdır? o zaman erkeklerdeki adonis kası veya karın kasları da tahrik edici, bunlar ne? of iyice çorba oldu. ben biraz konu üzerine araştırma yapıym 10 dakka..
gelgelelim ayak fetişisti olan bir insan için ayak da cinsel organ olabilir. veya mesela bacak erkekleri tahrik eder, o cinsel organ mıdır? o zaman erkeklerdeki adonis kası veya karın kasları da tahrik edici, bunlar ne? of iyice çorba oldu. ben biraz konu üzerine araştırma yapıym 10 dakka..
0
"Ağalar yeri gelir karının her bölgesi ayrı ayrı tahrik eder.Tahrişten dolayı "cinsel" demek yanlış" Dr. Oz said. Açıklamak gerekirse;
Dünya üstünde biyolojik olarak tamıtamına 2 cinsiyet vardır ve bu cinsiyetler 2'ye ayrılır biri dişi, diğeri erkek. Bir cinste olup, diğer cinste olmayan, olsa da farklı olan organa "cinsel organ" denir. Cinsel organ cinse özgüdür. Cinsellik müessesesi m.ö. 8. yy.'da Urartu kralı..
Dünya üstünde biyolojik olarak tamıtamına 2 cinsiyet vardır ve bu cinsiyetler 2'ye ayrılır biri dişi, diğeri erkek. Bir cinste olup, diğer cinste olmayan, olsa da farklı olan organa "cinsel organ" denir. Cinsel organ cinse özgüdür. Cinsellik müessesesi m.ö. 8. yy.'da Urartu kralı..
0
ciddi cevap: isteyen istediği yaftayı yapıştırsın bana ama söyliycem: yeri gelir kadının her yeri cinsel organ olur lafı hakkaten doğru. islamda da örtünmeye bu kadar önem verilmesinin sebebi bu. kim ne derse desin, erkek bakar. yaradılış olarak erkeğin doğası budur. erkek bakar ve kafasında kurar. ne kadar az görecek şey olursa erkeğin o kadar az dikkati dağılır. hemen hemen aynı şey kadın için de geçerlidir.
sonuç: ayıptır günahtır. açmamak da lazım, bakmamak da. medeniyet veya modernlik bu değil. bunlar (bkz: mahrem) yerlerdir.
sonuç: ayıptır günahtır. açmamak da lazım, bakmamak da. medeniyet veya modernlik bu değil. bunlar (bkz: mahrem) yerlerdir.
0
o sonuçta cinsel bir organ değil ve eski filmlerin de çok geri kalır bir tarafı yok. ama normal midir bilemem.
0
muhafazakar olmak ya da olmamak sizin tercihiniz.
dekolteyi yorumlayış biçiminiz de sizi bağlar.
moda, kültür, cinsel kimlik, modernizm başlıkları altında tartışılabilir bir konu ama artık "din ve gerekleri" bu konunun dışında kalmalı. herkesin dini kendine. tüm ülkeyi müslüman sanma saplantısı komik.
ayrıca kaslı memelerini dar body ile sergileyen, bağrına kadar gömleğini açan, gri dar eşofman altı giyip "benimki 22 cm" havası yaratmak için aletini sağa sola yatıran erkekleri görmezden gelmek, göğüs dekoltesini kınamak kadar saçma bence. isteyen açsın, isteyen kapasın, beğenmeyen başını çevirsin önüne baksın. kimsenin gözüne g.t - meme - t.şak sokmuyorlar zorla.
dekolteyi yorumlayış biçiminiz de sizi bağlar.
moda, kültür, cinsel kimlik, modernizm başlıkları altında tartışılabilir bir konu ama artık "din ve gerekleri" bu konunun dışında kalmalı. herkesin dini kendine. tüm ülkeyi müslüman sanma saplantısı komik.
ayrıca kaslı memelerini dar body ile sergileyen, bağrına kadar gömleğini açan, gri dar eşofman altı giyip "benimki 22 cm" havası yaratmak için aletini sağa sola yatıran erkekleri görmezden gelmek, göğüs dekoltesini kınamak kadar saçma bence. isteyen açsın, isteyen kapasın, beğenmeyen başını çevirsin önüne baksın. kimsenin gözüne g.t - meme - t.şak sokmuyorlar zorla.
0
istediğinizi düşünmekte özgürsünüz ama kimse sizinle aynı şekilde düşünmek zorunda değil, bunu unutmayın. birisi göğüslerini açıyorsa ona göre sakıncası yok demektir, bu yayınlanıyorsa kanala göre sakıncası yok demektir ve bu olay burada biter.
0
@boo ya moon
O kadar basite indiremeyiz bence. O zaman benim icin sokaga sicmak normal. Veya arabami istedigim yere parkederim veya metrobuste cikartir 31 cekerim. Bence normal bu diyip isin icinden cikamam. Din ve gorgu kurallari ile meydana gelmis bir kultur var hayatimizda. Hersey bunlara gore tartilip yapiliyor. Yuzde 99 u musluman bir ulkede bile genel bisey tartisilirken "ama herkes de musluman diil hede hodo " diyenlere bisey demiyorum artik.
O kadar basite indiremeyiz bence. O zaman benim icin sokaga sicmak normal. Veya arabami istedigim yere parkederim veya metrobuste cikartir 31 cekerim. Bence normal bu diyip isin icinden cikamam. Din ve gorgu kurallari ile meydana gelmis bir kultur var hayatimizda. Hersey bunlara gore tartilip yapiliyor. Yuzde 99 u musluman bir ulkede bile genel bisey tartisilirken "ama herkes de musluman diil hede hodo " diyenlere bisey demiyorum artik.
0
ya aslında ne kadar az görsek bi yandan iyi çünkü bence çok hoş şey memeler, yani o etkisini kaybeder yoksa.
meme çok güzel bişey.
meme çok güzel bişey.
0
rastgelebiri
3 saattir gözlerim sulu, elimde mendil bekliyorum. Hapşuramıyorum! :( Nezleyim biraz, hapşursam rahatlayacam..Önerisi olan?not: karabiber demeyin. onu kim uydurduysa.
3 saattir gözlerim sulu, elimde mendil bekliyorum. Hapşuramıyorum! :( Nezleyim biraz, hapşursam rahatlayacam..
Önerisi olan?
not: karabiber demeyin. onu kim uydurduysa.
Önerisi olan?
not: karabiber demeyin. onu kim uydurduysa.
0
bulutların arasından güneşi denk getirebilirsen güneşe bak. ben de genelde işe yarıyor. çok yaşa!
0
eline bir ataş(eğerek aç onu ) veya kürdan alıp hafifçe burnuna sok ve yan duvarlarına sürt.
0
janavarorionun yöntemi tahriş edebilir, direk bi selpagı kıvırıp burna sok.
aktara gitme imkanın varsa enfiye al.
aktara gitme imkanın varsa enfiye al.
0
mekan ist. ise, şu an gökyüzünde yeterli ışık yok o yüzden tavandaki bi lambayı yakıp ona bak. işe yaramazsa, kafanı eğ, kaldır tekrar bak. burda olay gözün karanlıktan bir anda aydınlığa geçmesi hadisesi..
0
bi de 'ha ha ha' diye hapşurma efekti ver, yardımcı olabilir. ve tabi çok yaşa güzel yaşa!
0
Güneşe bak denmiş. Evet, ama güneş yoksa herhangi bir ışık kaynağı iş görür. Hatta bu sırada, burnunuzdan nefes alırken kafanızı titreştirir gibi sağa sola sallarsanız hapşırma ihtimaliniz artar.
0
amlakit
nasıl bişey bu meslek? mühendislikten mezun olup bankalarda bu işi yapmak ne derece akıl karı?
nasıl bişey bu meslek? mühendislikten mezun olup bankalarda bu işi yapmak ne derece akıl karı?
0
@natnan requirement engineer yeni bir kavram Türkiye de henüz kullanılmıyor.Bildiğim kadarıyla It projelerinde projenin gerektirdiği sistem gereksinimlerini hem hardware hem software olarak olması gerekeni bulan kişi.
Bizde biraz sistem analistliğine karşılık geliyor.Ama iş analistliği sadece projenin konusuna ve kullanıcı odaklıdır
Bizde biraz sistem analistliğine karşılık geliyor.Ama iş analistliği sadece projenin konusuna ve kullanıcı odaklıdır
0
29ekim2011
abimin oğlu var. yeğenim. ona abimden bahsederken:- abim seni aradı mı? yoksa- baban seni aradı mı?desem daha doğru olur.bana ilki gibi geliyor. ve ilkini kullanıyorum.edit: yaş durumu: ben abim ve yeğenim arasında 15er yaş var.
abimin oğlu var. yeğenim. ona abimden bahsederken:
- abim seni aradı mı?
yoksa
- baban seni aradı mı?
desem daha doğru olur.
bana ilki gibi geliyor. ve ilkini kullanıyorum.
edit: yaş durumu: ben abim ve yeğenim arasında 15er yaş var.
- abim seni aradı mı?
yoksa
- baban seni aradı mı?
desem daha doğru olur.
bana ilki gibi geliyor. ve ilkini kullanıyorum.
edit: yaş durumu: ben abim ve yeğenim arasında 15er yaş var.
0
burda soru sorulan kisiye yonelik bi hitap sekli olmali bence.
eger ki, senin sordugun sey: 'yigeninin aranip aranmadigina yonelikse', baban seni aradi mi dersin..
eger ki, senin sordugun sey: 'abinin yigenini arayip aramadigina yonelikse' abim seni aradi mi dersin..
ben bakis acisi bu olmali. ha yok, genel anlamda nasil hitap ediyim dersen, her iki sekilde de hitap olayi olabilir. abim dersen daha sicak bir iliski olur, yigenin kendini yabanci hissetmez.. baban dersen, bi anda ikisinden de kendini soyutlarsin.
eger ki, senin sordugun sey: 'yigeninin aranip aranmadigina yonelikse', baban seni aradi mi dersin..
eger ki, senin sordugun sey: 'abinin yigenini arayip aramadigina yonelikse' abim seni aradi mi dersin..
ben bakis acisi bu olmali. ha yok, genel anlamda nasil hitap ediyim dersen, her iki sekilde de hitap olayi olabilir. abim dersen daha sicak bir iliski olur, yigenin kendini yabanci hissetmez.. baban dersen, bi anda ikisinden de kendini soyutlarsin.
0
baban demek daha yaygın ve daha mantıklı. çünkü sen abim dediğinde o ufacık çocuk bir iki saniye yada salise seni, senin abini, ve nihayetinde ilgili kişininin kendi babası olduğunu düşünecek. hatta birazembesilse devreleri yakabilir. "baban" en mantıklısı.
0
eğer bilinç altında yeğenine "senin babandan önce o benim abim di, ayağını denk al!" mesajı vermek istiyorsan "abim" de. yok eğer " o herşeyden önce senin baban, senin ve onun arasında ki ilişki diğer tüm aile bağlarından önemli sen değerlisin" mesajı vermek istiyorsan "baban" de..
abarttım tabi ben biraz :))
abarttım tabi ben biraz :))
0
edsy
teşbih değil bildiğimiz 33 lük tespih, nerden alınır ucuzu nerden bulunur iyisi olsun birazda
teşbih değil bildiğimiz 33 lük tespih, nerden alınır ucuzu nerden bulunur iyisi olsun birazda
0
terp
sanki 2010, 2011'den daha iyiydi. sizce?
sanki 2010, 2011'den daha iyiydi. sizce?
0
2011 i pek sevmedim bana yaşattıklarından dolayı o sebeple 2012 akıllı olsun diyorum
0
2010 iyiydi. ama 2012 daha iyi olacak gibi gözüküyor. en azından benim için. öyle hissediyorum. :)
0
bu yılı çok sevdim.geçen yıla göre daha iyiydi.yeni yılda bi öncekinden iyi olursa demeyin keyfime.
0
aynen 2011 bok gibiydi.vereme yakalandım daha ne olsun.üniversite kazandım hazırlık seçtim bok gibi çıktı istanbula geri döndüm.daha neler neler.çift sayılı yıllar iyi geçiyo gerçekten.
0
destino
balıktan anlamıyorum.fırında yapabileceğim balık çeşidi hangisidir?kazıklanmıyim kilosu ne kadar onu da deyiverin. geçen kazıklandım da :(
balıktan anlamıyorum.fırında yapabileceğim balık çeşidi hangisidir?kazıklanmıyim kilosu ne kadar onu da deyiverin. geçen kazıklandım da :(
0
sarıkanat yapabilirsiniz fırında, kilosu 15 25 tl arası değişir. klasik çipura ya da kefal yapabilirsiniz ancak tavsiye etmem. deniz balığı diye satıyorlar hepsi çiftlik balığı. siz en iyisi sarıkanat alın. aslında her yerde çinekop ta var, şu an satılması yasak belli bir boydan sonra ama sallayan yok.
0
www.izafet.com
tepisiyi folyo ile kaplayın. balıkların içine birer parça defne yaprağı koyun. balıkların üstünü iki taraflı da çizin ve her iki tarafını da zeytinayağı ile yağlayın. balıkları tepsiye dizip, üstüne bir şişe beyaz şarap döküp fırına verin. balıklar pişerken şarap buharlaşacaktır. yumuşacık ve hoş kokulu ama hiç şarap tadı ve kokusu almayacağınız balıklarınız olur. tercihen büyük balık ile deneyin. televizyondan görüp denemiştim.
tepisiyi folyo ile kaplayın. balıkların içine birer parça defne yaprağı koyun. balıkların üstünü iki taraflı da çizin ve her iki tarafını da zeytinayağı ile yağlayın. balıkları tepsiye dizip, üstüne bir şişe beyaz şarap döküp fırına verin. balıklar pişerken şarap buharlaşacaktır. yumuşacık ve hoş kokulu ama hiç şarap tadı ve kokusu almayacağınız balıklarınız olur. tercihen büyük balık ile deneyin. televizyondan görüp denemiştim.
0
dasher
evde olacağız 4 kişi. normal yemek hazırlayınca özene bezene insan yarım saatte doyup kalıyor, sonra meze abur cubur filan yenmiyor. o yüzden bu sene ana yemek yapmadan salatadır, kanepedir, kuru dolmadır filan yapalım dedik. ben de bir şeyler yapayım istiyorum ama çalışıyorum cuma da cumartesi de,
evde olacağız 4 kişi. normal yemek hazırlayınca özene bezene insan yarım saatte doyup kalıyor, sonra meze abur cubur filan yenmiyor. o yüzden bu sene ana yemek yapmadan salatadır, kanepedir, kuru dolmadır filan yapalım dedik. ben de bir şeyler yapayım istiyorum ama çalışıyorum cuma da cumartesi de, pek vaktim yok. cuma akşamından hazırlayıp kaldırabileceğim pratik ama lezzetli ufak atıştırmalık neler yapabilirim ki?
dip sos ve salsa sos hazırlarım muhtemelen cipsle yeriz. belki baharatlı kalem gibi ince hamur kızarabilirim yine sosla yenmelik.
edit: 4 kişinin 1i benim, 2si annemle babam, 4. de en yakın arkadaşım. yani gayet bizbizeyiz.
dip sos ve salsa sos hazırlarım muhtemelen cipsle yeriz. belki baharatlı kalem gibi ince hamur kızarabilirim yine sosla yenmelik.
edit: 4 kişinin 1i benim, 2si annemle babam, 4. de en yakın arkadaşım. yani gayet bizbizeyiz.
0
vakit azsa mücver olabilir. yılbaşı gecesi bir sürü kişi tatlı kurabiyeler yapmış olur zaten. arada ağza bi mücver atmak iyi olur sanki. yapması da kolay pek vakit de istemez.
0
adı ne bilmiyorum da, makarna haşlayın, garnitür, yogurda mayonez ekleyip hepsini karıstırın guzel oluyor.
0
yılbaşında vazgeçilmez tatlım havuç tatlısıdır. aslında tatlı gibi değildir öyle. adı niye tatlı bilemedim. neyse neyse tavsiye ederim.
tarifini istersen link cl.ly
tarifini istersen link cl.ly
0
ya ben lan neyse
selamlar,daha önceden uçağa binmişliğim yok.sanırım uçak biletini çok önceden ayırınca uygun bir fiyata rezerve edilebiliyormuş.öncelikle ne kadar önceden olmalı?uygun fiyat ne kadar uygun? otobüs bileti fiyatından daha mı az?hangi firmalar yapıyor bunu?
selamlar,
daha önceden uçağa binmişliğim yok.
sanırım uçak biletini çok önceden ayırınca uygun bir fiyata rezerve edilebiliyormuş.
öncelikle ne kadar önceden olmalı?
uygun fiyat ne kadar uygun? otobüs bileti fiyatından daha mı az?
hangi firmalar yapıyor bunu?
daha önceden uçağa binmişliğim yok.
sanırım uçak biletini çok önceden ayırınca uygun bir fiyata rezerve edilebiliyormuş.
öncelikle ne kadar önceden olmalı?
uygun fiyat ne kadar uygun? otobüs bileti fiyatından daha mı az?
hangi firmalar yapıyor bunu?
0
Şu anda Pegasus'ta 3 Ocak - bilmemkaç Mart arası uçuşlar %25 indirimli, Pegasus Plus üyesi olursan (2 dklık iş) %40 indirimli. Ben Ankara-Adana gidiş dönüş biletlerimi toplam 63 liraya aldım az önce.
Pegasus oldukça ucuz ve genelde böyle kampanyalar da yapıyor. Fikir vermesi açısından, otobüs kullansaydım 40 lira verecektim tek sefer için. Yani 17 lira kârdayım, üstüne üstlük bir de uçakla gidip geleceğim.
Pegasus oldukça ucuz ve genelde böyle kampanyalar da yapıyor. Fikir vermesi açısından, otobüs kullansaydım 40 lira verecektim tek sefer için. Yani 17 lira kârdayım, üstüne üstlük bir de uçakla gidip geleceğim.
0
