wise euro-euro transfer
revolut

benzer durumdayım. haftaya küçük miktarlarda bankamatikten çekmeyi denicem. wise'la alakalı sorunlar bonus.

önlem olarak yurtdışında fiziki bir bankadan hesap açmak işe yarar mı acaba?

@kahvedesu,

peki buralara transfer yapmak için yine bir farka maruz kalmıyor muyum? banak direkt buralara para çıkmama izin verecek mi?

transfer kisminda sorun yok anladigim kadariyla, dovizi bankadan cikarmada sorun yasiyorsunuz.

cekmeye gitsem tek seferde vermiyorlar ne demek, 100 bin dolar mi cekmeye calisiyorsunuz? boyle bir sey mi var cidden?

enpara kullaniyorum kendim, yurtdisinda yasiyorum ve euro transferini revolut ile enpara euro hesabina, tl lazimsa wise uzerinden donusturerek TL hesabina yapiyorum.

enpara yabanci para ozelligi olan atmlerden doviz yatirilip cekilebiliyor. yani bunlardan cok yok ama calismada bir sorun olmamasi lazim. havaalanlarindakiler uyumlu mesela, veya kapali carsi yakinindakiler de oyledir diye dusunuyorum.

buyrun makalesi: www.qnbfinansbank.enpara.com


edit: yukarida sormussunuz o yuzden bilgim varken yazayim.

wise'da euro>eur transferi hic yapmadim. eur>try yaptim. onda wise'in ekranda gorunenden farkli bir ucret odemedim.

revolut'ta eur>eur yaptim enpara eur hesabima. revolut 3 euro kesti (ne kadar gonderdiginden bagimsiz 3 eur kesiyor), enpara da 30 lira karsiligi gelen paradan aldi. o kadar.

@supergirl,

en son 5000 doları tek seferde asla vermiyorlardı.
500-600 dolar olarak çekebiliyorduk. 1000 dolar taş çatlasın.

şimdilik bankayı değiştirebilirsin* ama uzun vadede çözümü yok sanırım (kriptoyla ödeme almak dışında - ki karşı taraf öyle yapar mı)

*Garanti Bankasından gidip 7500 dolar çektiğim oldu, ama bi şube veremedi, başka şube verdi. Biraz o anki para durumlarına bağlıymış. Yani senin bankanın da X şubesi verirken sizin oradaki şubesi döviz tutmuyor olabilir.(yatıran vs de azdır) Tabii her ay belli zamanda ödeme geliyorsa, birkaç gün önceden söylersen vermeliler. Buna da engel koyarlar mı bilmiyorum, hükümet bankaların döviz olaylarını kısıtlıyor olur mu olur. Neyse küfretmeden bu mesajı tamamlayayım.

dün ankara'nın en işlek şubelerinden birinden 800 eur çekemedim. durum o kadar vahim siz düşünün. ellerinde varsa da vermiyorlar anladığım kadarıyla.

V8 var hayvanım yok çok çok memnunum.

v8 var hayvanım da var, memnunum baya. :) 6 yıl oluyor alalı bir kere bataryası değişti geçen sene. hala taş gibi.

lazer başlık baya fark ettiriyor.
lazer başlık olmayan bir dyson almayın.
v15 spor

ben pek sevemedim yüzüme çok üflüyor. arçelik'in eski bir modeli var bende, geçen yıl çok ucuza almıştım bir kampanyada, gayet memnunum, ışıklı bu da, güzel temizliyor. uzun tüylü kedi var evde.

v8 ve gsd var memnunum

Lazer başlık önemsiz bir oyuncak gibi görünüyor kullanmadan önce ama kullanınca gerçekten çok çok iyi.
Her türlü tozu, kiri gösterdiği için insanı temizlik hastası yapabilir.
Bir kerecik olsun karanlıkta onu görmeden Dyson almayın bence, sonra keşke v12-v15 alsaydım dersiniz.

Onun dışında süpürgenin çekim gücü ile ilgili önemli bir fark olduğunu sanmıyorum. Elbette testlerde, ölçümlerde farklar vardır ama günlük kullanımda v8 ile v15 aynı performansı verir gibi geliyor bana. Olsa olsa pil ömründe ve gürültü konusunda fark vardır.
v15 var bende, biraz ağır. geliyor bana Ağır olması yerine bir miktar performans kaybı olsaydı da birazcık daha hafif olsun isterdim.

Yazdıktan sonra fiyatlara baktım. 9 bin TL ve 16 bin TL olarak gördüm fiyatları. Valla bu durumda doğru olan v8 almak ama kendinizi şımartacak bütçeniz varsa ve hoşunuza gidecekse v12-v15 alın. Çünkü siz buna değersiniz.

önerim olabilecek aktiviteler:
kaleye teleferikle çıkış
stamba otel'in kafesinde güzel bir yemek ve iç avluda kahve keyfi
akşam da fabrika'da eğlence :)

old Side corner otelde kalmıştık.konumu harika ötesi. Ona yakın herhangi bir otel secebilirsin booking.com dan.

Eğer oradan hat alırsan Yandex taxi kullan. Normalin 15 katı ucuz. Eğer hat anlamazsan, Bolt uygulamasını indir. Normalin 10 kati ucuz taksi için.

Onun diisnda gezmesi çok kolay bir yer zaten. Gezilecek yerler rotası yapmissindir.

Sokaklarda boş boş dolaş, her sokak çok güzel.

Hohhoyt a bak Instagram'dan.orada yaşıyor. Önerileri faydalidir

Ya galiba pandemide dive bar kapanmış aşırı üzüldüm orayı tavsiye ederdim. Eski Tiflis güzel. Dağın tepesinde çok güzel bir kilise var. Biz bir de arkeolojik kazı bölgesine gizlice girdik kimse yoktu. Çok güzel bir şehir, yaşamayı isterdim.

Hasapuri yiyeceksin tabiki.

üstteki daha kullanışlı bence. bi de alttaki gibi böyle toparlak paketli olanlar daha pahalı oluyor sanki?

Alttaki yeni tip paketler market rafında dik durabiliyor. Böylece ürün kendini gösterebiliyor. Diğeri üst üst istiflendiği için özellikle göz hizasında raflandıysa ancak paketin yan kısmından markayı görebiliyorsunuz.

Alt raflarda sergilenen ucuz ürünler göz hizasının altında olduğu için üst üste istiflense de marka/ambalaj görülebilir oluyor ama üst raflarda bu durum sıkıntılı oluyor.

Markete, marketin markaya ayırdığı rafa vb göre değişebiliyor paketlemeler.

Açma konusunda haklısınız ama bu marka için ikinci planda bir durum. Bu konuda maliyeti yüksek de olsa Barilla tarzı karton ambalajlama kullanışlı oluyor birçok yönden.

huni

doğru karar, özellikle bir de istanbuldan taşınıyorsanız süper bir karar.
Çankaya birlik, gop, kırkkonaklar bölgelerine bakınız.
Ayrancı, kavaklıdere, büyükesat taraflarında 8-10 k arası yerler var. binalar biraz eski ama var. bunların güzel yanı şömineli falan yakalabilirsiniz.
kesinlikle tavsiyem olmazsa olmaz, merkezi sistem seçmemeniz, şuan 1.500-3.000 arası aidat ödeniyor ankarada merkezi sistem ve apartman görevlisi olan binalarda. otomatik çift haneleri görürsünüz bu sayede.
mümkün mertebe kombili yer bakıp kendi ısınmanızı üstlenmeniz akıllıca olacaktır.

eyyorlamam bukadar.

ÇAyyolu'nda araçsızlık biraz zor açıkçası, evet market çok, toplu taşıma nispeten yakınlarında olursanız var (metro) ama ev alışverişi için bile markete araçla gitmek gerekebiliyor. Öyle çok yürüme mesafesinden halledeilebilecek nitelikte değil.

Araç olmayacaksa eskiden oturduğum Bahçelievleri öneririm herşey ayak altında araç derdi ve ihtiyacı yok.

@erty_ksk:

istanbul'dan taşınıyoruz evet. malum depremden ötürü...

eşim 1999 depremzedesi. halihazırda aktif bir anksiyetesi varken, şu an geri dönülemez bir noktaya ulaştı. bu yüzden, düşünebilecek ya da kriter koyup "ay burası olmaz, of şurası olmaz" diyemiyoruz. tabii ki en azından merkez olması, oraya buraya bir şekilde gidilebilmesi mühim olacak.

tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim.

cankaya ankara'nin en buyuk ilcelerinden biri, belki ne isle mesgul oldugunuzu yazarsaniz, mesela avukatsinizdir adliyeye ulasim rahat olsun istersiniz gibi gibi, daha cok yardimci olunabilir. ancak cankaya'da cok abuk bir yerde oturmuyorsaniz genellikle her mahallede her sey var, illa ki bir dolmus otobus gecer, esat/tunali/gop gayet guzel yerler. Ama mesela sinemaya gitmek isterseniz ya da iyi bir spor salonuna gitmek isterseniz ya da cocuk varsa arac gerekecektir diye dusunuyorum. cayyolu ile ilgili tespite katiliyorum, bahceli, esat, kavaklidere, gop, bahceli gibi yerlerde market vs yurume mesafesinde olur.
bir de nasil bir yasama alistiginiz da onemli, ben mesela kavaklidere'de buyudum, o nedenle cayyolu bana 'soguk' gelir, haftasonu direk evden cikip istedigim yere yuruyememek garip geliyor ve hic alismadigim bir duzen var ama cayyolu'nda buyuyen arkadaslarim icin de bizim oralar cok dipdibe ve rahatsiz geliyor. kavaklidere taraflarinda apartmanlar daha dipdibe oluyor, acik alan daha az ama parklari da vardir elbette.

Muhiti seçince arabasız yaşam ile alakalı ekstra duyuru açanızı öneririm. Çünkü ankarada arabasız yaşayamayacağınız bir çok konum var. Güncel durumu bilmiyorum ama köpeklerden illallah edebilirsiniz eğer çayyoluna vs taşınırsanız.

@FAtE:

Bahçelievler'in hangi mahallesidir peki bahsettiğiniz bu durum?

Çayyolu tarafında, Arcadium'du sanırım. Onun oralar çok güzel ama pahalıdır diye düşünüyorum. Onun harici, metroya yakın olsa da pek girişmemek mi lazım?

@kassiopeia:

Çok güzel bir yere değindiniz, teşekkür ederim. Bahsetmemişim.

Dijital pazarlama uzmanıyım ben. Eşim de dövme sanatçısı. Halihazırda kendisinin istanbul'da bir stüdyosu var, ankara'da geçici olarak bir stüdyoya kapı kapı dolaşıp girebilir diye düşünüyorum elbet.

Ben de, halihazırdaki şirketimle konuşup uzaktan çalışmaya dönmeyi teklif edeceğim. Olmazsa, bir yandan ankara'da başvuru da yapıyorum. O da olmazsa, iş ayırt etmem bir yere girer paramı kazanırım durumundayım.

Söylediğiniz yerlere bakacağım. Nokta atışı mahalle tavsiyeniz olur mudur peki?

@hooiken

aracsizlik biraz sorun yaratiyor. elbette kiralayacaginiz icin sonradan tasinabilirsiniz, icinde omur boyu yasamak zorunda degilsiniz ama mesela esiniz kavaklidere'de dovme studyosunda basladi ya da bir studyo acti diyelim, cayyolu guzel yer dersiniz ama arac olmadan ise gidip gelmek esinizi mahveder. ne yazik ki, istanbul gibi degil ankara'nin ulasimi. ben ankara'da araba ihtiyacinin istanbul'dan daha fazla olduguna inaniyorum. bunun nedeni de kizilay'in tum ulasimlarin birlestigi yer gibi olmasi ve mesela kavaklidere'den cayyoluna gitmek icin, saatbasi olan otobusler vardi sanirim, onlarin disinda illa ki kizilay'a inmek gerekiyor, epeydir orada yasamadigim icin degisti mi bilemem ama kizilay'i ulasimlarin kesistigi yer olarak dusunun.
aksine istanbul'da bir yerden bambaska bir yere direk ulasim daha fazla, o acidan ankara'da arac ihtiyaci daha fazla.

bence, ama tamamen benim kendi yasam deneyimim, emek/bahceli ve kavaklidere daha ortada yerler oldugu icin daha rahat olabilir diye dusunuyorum. ama mesela iyi bir spor salonu kavaklidere'de arabasiz mumkun degil ya da uzun zaman alir gidip gelmek, ya da mesela sinemaya gitmek istediniz diyelim o da zaman alacaktir. ha hic mi mumkun degil, elbette mumkun, ben de senelerce arabasiz yasadim, milyonlarca insan var araba olmadan yasayan.
gop biraz daha yukarda kaliyor, kendi adima ilk etapta tavsiye etmem.

ankara'da arabasız da yaşanır. yaşayan bir sürü tanıdığım da var.

ben de balgat, öveçler, emek, ayrancı falan olabilir. belki esat da eklenir.

ama evler eski olur genelde.

hocam nokta atışı söylüyorum aracınız olmadığı için, evler eski 30+ daireler genelde 3+1 ve ağırlıklı olarak merkezi ısıtma, kiralar 6-7 bin civarlarındaydı en son

ayrancı taraflarına: remzi oguz arık mah., aziziye mah., güvenevler mah.

arabasız olduğunuz için bahçelievler, emek, barbaros, güvenevler, aşağı ayrancı mahallelerini öneriyorum. ortalama üstü dövme stüdyoları da ağırlıklı olarak bahçeli-tunalı taraflarında çünkü.

çetin emeç bulvarı civarı (balgat, sokullu, öveçler, dikmen vb), ayrancı veya tunalı civarına bakmanızı öneririm. bu lokasyonlar hem merkezi ve tek vesaitle kızılay'a ulaşırsınız hem de araca ihtiyaç duymazsınız.
bir alternatif de cinnah bulvarının üst tarafları yani yıldızevler, birlik mahallesi civarları iyi olabilir sizin için. tek vesaitle hem tunalı tarafına hem de kızılaya inebilirsiniz o taraflardan. etrafında park bahçe de çok oluyor bu söylediğim lokasyonlarda.
diyeceğim şu; herhangi bir lokasyon alıp kızılaya gidiş yoluna bakın. arada kalan lokasyonlar da sizin için uygun olacaktır. ankaranın toplu ulaşım mantığı o çünkü, önce kızılay, sonra diğer lokasyonlara ulaşılabiliyor.
çayyolu - ümitköy-kızılay arası hep bakanlıklar ve avm ler var. arabasız bişeyler yapmak bu lokasyonlarda zor. Bağlıca da mesela son zamanlarda gelişen bir muhit oldu. ama yine zor olur sizin için.

Geçen haftasonu arkadaşta kaldım Ankara'da. Emek 8. cadde civarında oturuyor, lokasyon baya merkezi aşti'ye yürüme mesafesi tüm toplu taşımalara yakın. Sıfır, 2+1 arakat daireye 6500 lira kira veriyordu yanlış hatırlamıyorsam. Eski kiracı da değil son bir iki ayda çıktı kiraya. İzmir'deki kiralarla kıyaslayınca bu kadar merkezi yer için çok iyi geldi mesela.

Semt de genel olarak baya nezih bi yer gibi geldi. Sokaklar dar değil, binalar genelde eski mahalle havasında ama arada yeni binalar da var. Ankaraya taşınma durumum olsa orayı düşünürdüm ben baya hoşuma gitti.

emek özellikle 8. cadde derim ben de. çocukluğum da dahil 30 yıl geçirdim bu semtte. yok yok burada. ulaşım metro dibinde. havaalanı otobüsleri zaten aştiden kalkıyor. kızılay 15 dk metroyla. hastanelere de yakın zaten.

2 ay önceye kadar anıttepedeydim, şimdi bahçelievlerdeyim, tavsiye ederim. anıttepe, mebusevleri, bahçelievler, yukarı bahçelievler, emek civarları tavsiyemdir.

Önceden fırça ile sürüyordum, sonra şu top gibi şeyler çıkınca onlardan aldım. Yumuşak olanları iyi dağıtıyor. Biraz ıslatıp suyunu sıkmak lazım yalnız.

h&m’deki süngerler çok iyi iş görüyor.

ben de sünger kullanıyorum, hafif nemli olması lazım.

Nemli sünger.

Ben Real Techniques Expert yüz fırçasını almıştım. Düz fondöten fırçalarına göre çok daha iyi sonuç verdiğini söyleyebilirim, insan kendini badana yapıyor gibi değil de cilde fondöteni yediriyor gibi hissediyor kullanırken. Süngerciyseniz silikon süngerler de var; ürünü hiç emmeden doğrudan yüze aktarıyor. Ama silikon sünger yerine elimi tercih ederim. Eller temiz olduktan sonra bir sorun yok, hatta Lisa Eldrige ablamız bile sürün elinizle diyor: www.youtube.com

Bence el ideal, süngerlerle daha çabuk bitiyor fondöten boş yere.

Ben senede bikaç kez sürüyorum ama altına iyi bi nemlendirici sürdükten sonra parmaklarımla fondöteni yediriyorum, hiç iz olmuyor, kendi cildimi öyle sanmaya başlıyorum sonra shdhkş

M&M, Mars

Milka çikolata çeşitleri var

crunch, nestle, nesquik falan

bounty abi. bounty her yerde.

yukarıda yazılanların hepsi var da, adı aynı.. tatları inanılmaz farklı :/

milkaların tatları bence genelde aynı, tr'de çeşitlilik biraz daha az.

cuma sabah başvurdum cumartesi sabah getirdi postacı. istanbul/pendik

Ankara. Bir hafta. 2017 mart gibi aldım

ankara, 3 gün, şubat 2019

@nrmnm ctesi de çalışıyor mu kargo

1 gün, İstanbul.

5 gün. istanbul.

Bir hafta icinde.

Ben Çarşamba başvurdum Cumartesi geldi (Şişli'ye başvurdum.)
Eşim Pazartesi başvurdu, Salı geldi. (Bahçelievler'e başvurdu).

Bence başarılı. Devam etmelisin.

heheh beni sadece baaackwards derken rahatsiz etti, onun disinda sarkici olacak kadar olmasa da gayet guzel soyluyorsun.

Çok güzel :) Sesin de güzel bence.

Daha az david bowie, daha az ingiltere, daha çok diyafram. İyi gidiyosun.

ben de çok beğendim :D gayet güzel ses.

ukulele'yi üflemeli sanıyodum, teşekkürler öncelikle.

ben çok beğendim, bizi trollemiyon di mi dostum?

@herkes, çok teşekkür ederim :))
@manuel mandalina, yok yahu neden ki

iyi yani, o nedenle :)

aklıma şu geldi, bence bi dene, çıkarabilirsen bunu da iyi söylersin bence.
www.youtube.com

ay benim evde de var iki tane ukulele tam bir malım ben niye 2 akor öğrenemedim 2 senede :( Sesin de çok güzelmiş <3

sesini acayip beğendim helal ossun

kutluyorum. devam.

Sirke ile ovuşturuyoruz hiçbişicik kalmıyor.

Google'da çıkan neredeyse herşeyi denedim mrvengeance. Daha beter ettigi icin bi de buraya sormak istedim.

Anestol denedim, bir sure iyi gibi oluyor ama kuruyunca yine aynı. Sirke deniyorum simdi, sonucu yazıcam.

Maalesef sirke sonuç vermedi. Başka önerisi olan var mı?

Hocam sirke de geçirmezse o elleri komple değiştir.

Sırayla denesene
1. Zeytinyağı (ayçiçek de olur)
2. Bulaşık sabunu
3. Alkollü içkiler mümkünse rakı
4. Süt/ yoğurt
5. Yumuşamış sulandırılmış maya

bir kapta bol şekerli su yapıp ellerini içinde ovuşturmak işe yarayabilir.

edit: acı bibere dokunup elimi yüzüme sürdükten sonra yaşadığım yanmayı şekerli suyla geçirmiştim.

Vallahi geçirmedi mümkün olsa kesip yarına kadar domestosa basıcam ama şimdilik o teknoloji yok malesef :)

1-kantaron yağı denendi.
2-pril, ilk aşamada denedim, olumsuz.
3-kolonya denedim, maalesef.
4-yogurt sürdüm domates ve limon da denedim hatta, malesef yine.
5-evde yaş maya yok, kuru maya olur mu bilmiyorum.
6-bunların haricinde biber gazından aldığım ilhamla talcid denedim, o da olumsuz. Şimdi şekerli suyu denemeye gidiyorum mutfağa. Şans dileyin ki geçirsin de bir uyku yüzü görebileyim...

Adını tam hatırlamamakla birlikte çılgın pahalı bir krem vardı. Üstünde ıstakoz mu yengeç resmi mi ne vardı.

Onu bilen varsa bi adını söyleyiversin. Olmadı silverdin de denenebilir.

Şekerle mayayı karistirip icinde beklettim biraz ellerimi, galiba biraz daha denersem hakikatten yeni el lazım olacak. Herkese cok tesekkur ederim.

yazık ya ellerine ne yaptın sen. burada söylenen her şeyi denedin mi? lütfen evet deme.

Belki alerjik reaksiyondur, alerji ilaci almayi denediniz mi?

ayni dert bende de var su an. sirke onerilmis denedim simdi. gecti gibi ama cok kotu degildi. daha once baya agir gecirmistim. hatta sismisti ellerim. uc-dort gun surdu yanmasi. alerji ilaci lazim sanirim bize..

Süte batırmayı denediniz mi?

@t2hn0 maalesef evet hepsini denedim.
@kuehles blondes, alerji ilacı da içtim iyi ki de içmişim.

Son durum: bugün iyiyim herşey yolunda. Hekim önerisiyle hametan+anestol+dermovate karıştırıp sürdüm ve alerji hapı yuttum. Gece 5 gibi ancak uyuyabildim ama ertesi sabaha acım çok hafiflemiş olarak uyandım. Bir de yanaklarım kıpkırmızıydı bugün. Bayaa bayaa alerji olmuşum yani.
Bunu da yazayım arastiran olursa dyrsun bir köşede.

Bir tane var o da sözlükten, nickim deşifre olmasın bir tane daha alayım derken duyuru kullanıcı alımlarının durmuş olduğunu gördüm

1. onu da kimse sevmiyor.

sadece bu. :/

2 tane var yazar olunca yenisine geçtim.

bir bu var

Ben aslında redeath'im :)

3. biri fikrasina gülünen madam.

edit: diğeri de rock n roll

armagan, lütfen yanlış bilgi verme :)

Bir ben var benden içeri. Ama nickim tek.

kullandıgım 2

bi sözlük bi de bu. sözlükten hiç kullandığımı sanmıyorum ama.

Bir bu, bir de cocodancer. (cocodancer dovmese bari)

fıkrasına gülünen madam, vasilias mısın gerçekten :)))

yahu alayım diyorum iki defadır yeni mail istediği için ne uğraşacam yea deyip boşveriyorum. bir dahakine bakacam artık .)

bu duyuruda iki cevabım var :)

fikrasina gulunen madam yanlış maalesef :)

etna, tırstım :)))

1.

@etna ipucunu vermiş hadi bulalım :)
2 ama 3 de olabilir.

ben vasilias, ya da armagan diyorum etna için. olmadı fıkrasına gülünen madam. bu 3 kişiden biri ;)

Bir. Birden fazla olan insanı da tehlikeli bulurum. Mümkün olduğunca az kişiyle muhatap olmak iyidir burada.

2 tane var ama ikincisi sözlükteki nickim, başkası almasın diye aldım hiç kullanmadım

2.
biri bu, biri de pis işler hesabım.

Valla fader benden daha iyi bilir ama (:p) 7-8 tane var herhalde.

iki ama diğeri sözlük hesabımın olduğu için kullanmıyorum.

Sadece ekimbebesi başka kopyam yok :)

turkuaz
kadın

kırmızı.

mavi, erkek

Hepsinin karışımı siyah..

turuncu / e

en sevdiğiniz renk sorusu saçma bence, çünkü duruma göre değişir. mesela kıyafet için başka, araba için başka, dekorasyon için başka renkleri severim ben. hatta araba için bile türe göre değişir sevdiğim renkler. ama yazdıkların arasında hiçbir şeye yakıştıramadığım bir renk varsa o da pembe ve tonlarıdır.

Chelsea mavisi. 23-erkek (galatasaraylıyım)

mor, kadın

kırmızı - kadın

mavi, kadın.

Sırasıyla favori 3'lüm,

1-Sarı
2-Turuncu
3-Uçuk pembe

25,Erkek

Mavi-kadın

Mavi sevmek ama nasıl bi sevmek aşırı sevmek, takıntı derecesinde.
Kadın.

Turuncudan iz taşıyan tok bir sarı ve Vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı

21, erkek, bekar, istanbul

ferrari kırmızısı yanına koyu bi gri koyarsan tadundan yenmez

Kök yeşili. irkek

ekşi duyuru yeşili

not: komisyon alıyorum

hayatımda çok kullanmıyorum ama;
turuncu,k.

mavi, kadın.

mavi, kadın

Turkuaz-kadin

yeşil, e

yeşil
kadın

Kırmızı - Kadın ^^

turuncu erkek

Özellikle en çok sevdiğim bi renk yok,kahverengi hariç tüm renkleri severim:)Rengarenk..Hepsi(K)

xxx, would you join us?

could you join us

would you like to join us da olur

would ile sorman daha nazik olur

Would you like to join us en iyisi bence.

kaçırırsan üzülürsün hali de var,

you may want to join us.

Why don't you join us da diyebilirsin...

çoraba sokmanın bir manası yok, okulun bahçesinde kuytu bir köşeye gizle, çıkınca alırsın, hafif kumu eşeleyip altınada koyabilirsin, ben askerlik şubesinin bahçesine telefonumu gömmüştüm, poşet içerisinde.

arkadaşım ayakkabının tabanına koymuştu geçen sene.

istanbulkarta sıkıntı çıkarmamışlardı bende

sınav günleri sınav yerlerinin etrafındaki esnaf, cüzi bir ücret karşılığı emanet alabiliyor. bir gün önceden öğrenmekte fayda var...

Ben hep elimde kent kartla gittim sınava hiç problem olmadı. Sen de git bir şey olmaz.

sistem bilgisayar

saol hocam, aştide indikten sonra herkese sorarım sistem bilgisayar nerede diye. googledan bile bulamadığıma göre.

www.servisbilgisayar.com.tr buradan memnun kalmıştım, cepada eskiden neo vardı, şimdi lydia olmuş el değiştirdi mi bilmiyorum ama oranın servisinden de çok memnun kalmıştım.

irsaliyeli fatura vermiş olmaları lazım size mutlaka. herşey onun üzerinde yazar.

karşı ödemeli mi gönderdiniz? Eğer öyleyse faturayı size değil alıcıya verirler. ve size de kesinlikle o imzaladığınız kağıt dışında bir belge vermeleri gerekiyor. bana da aynısını yaptılar. aradım şikayet ettim. Sonra genel müdürlüklerinden aradılar. ben de ambar tesellüm fişi vermediler dedim, şikayet edicem falan filan derken hiç bi bok yapmadım. ama siz yapın. Bir dahaki sefere isteyin. hakkınız.

genelde gündüz işte olduğum ve kullanmadığım için 2-3 gün kadar şarzı gidiyor bittiği gece şarza takıyorum sabaha kadar duruyor

wifi bluetooth sürekli açık

trackpadten sonra mause ne işe yarar ki(çizim falan yapmıyorum tamamen internet gezmece tozmaca amaçlı kullanıyorum)

macbook air mi pro mu?

doldur boşalt
başka seçenek yok zaten, wifi.
trackpad yetiyor hiç mouse ihtiyacı duymadım.

kafama göre, özel olarak şarjı takip etmiyorum.

wifi.

trackpad. magic mouse olmasına karşın.

haftada bir pili bosalt-doldur yapiyorum, onun disinda masa basinda hep sarjda.

evde wifi, isyerinde ethernet. thunderbolt-ethernet donusturucum var.

magic trackpad kullaniyorum. www.apple.com

gün aşırı doldur boşalt şeklinde, eğer işim çok uzunsa şarjda kullanıyorum. bilgisayar kapalıyken asla şarjda bırakmam, fişini çekerim. 3 yıllık kullanımın sonunda %90 sağlıklı bataryam var. internet için wifi, trackpad.

Sürekli şarj
Hem ethernet hem wifi, usb to ethernet adaptörüm var
Touchpad tabii ki de, sadece mouse ile kullanınca epey bi şeyi kaçırmış oluyosun.

Eylül 2012'de aldım, o zamandan beri sürekli doldur-boşalt şeklinde kullanıyorum. Batarya kapasitesi %89'a indi.

Ilk Mac'imi 4 sene kadar kullandim, bir kere bile format vs atmamama ragmen herhangi bir "sisme" ya da yavaslama olmadi. Sonra format atip babama verdim, simdi canavar gibi kullaniyor. Bendeki ikincisi daha 1 yasini doldurmadi ama gene Windows'taki problemlerin olacagini sanmiyorum.

ben de 2 senedir falan mac kullanıcısıyım, hiç öyle formatmış, anti-virüsmüş düşünmüyorsun bile. time machine de dönem dönem yedeğini al, ara sıra ccleaner ı kullan yine browserler nedeniyle. kullandıkça windows zamanında yaptığın ameleliklere yanabilirsin:)

3 senedir kullanıyorum yağ gibi kayıyor hiçbirşey uygulamamama rağmen.

mac'de elbette şişer. Ama bu şişme windowsta 100 programda yaşanıyorsa, mac'te 1000 programda olur. Onda da yine windows gibi kasmaz. Sadece biraz yavaşlar. 4 yıllık mac kullanıcısı olarak bende virüse rastlamadım.

İllet bir program yuzunden tarayici acildiginda anasayfayi degistiren bir virus turu gelmisti bana.
Buna da benim tecrubesizligim neden oldu. MacOs soruyor sistem dosyalarina biseyler olacak yapiyim mi diye, sifre girip onaylaman gerek.
Kullanici katmani ve sistem kaynaklari katmani ayri oluyor diye okumustum bir yerlerden.
Haftalardir uyutma dahi yapmiyorum bilgisayara, tik demiyor
Ccleaner mac icin mevcut, web siteleri cerezleri icin, yukleyip kullanabilirsin.

Mac için yazılmış çok az virüs var. Onları da dert etmeye gerek yok. Ben şimdiye kadar hiç rastlamadım. Ama, browser hijacker'lar falan var. Onlar da ancak java açıklarını falan kullanıyor. Onun için de zırt pırt java updateler çıkıyor zaten. Kısacası endişe edecek bir şey yok.

Cache temizliği için, takıntılıysan onyx var. Tüm cache'leri temizliyor. Yoksa, haftada bir reset safari yapsan yeter artar bile.

az daha koy cx 180 sennheiser al derim ben. kiliksa da indirim de vardı sanırım. ben de alacağım aynısından da malum öğrencilik.

Sennheiser'lara baktım da 100 TL altındaki hiç bi modelde mikrofon göremedim. Kriterlerimden birisi mikrofonlu olması

(bkz: sony mh650c)

ilk linkteki. coloud kullanıyorum uzun süredir çok memnunum tavsiye ederim. kulak üstü modelleri de iyidir.

Hangi yonu ile benzemesini istedigini biraz anlatirsan cevap alma sansin artar.

romance, drama, teenager.

(bkz: submarine)
(bkz: the art of getting by)
bunlar geldi aklıma şimdi.

(bkz: ben x) geldi aklıma

Igby goes down www.imdb.com

warm bodies'i seveceğini düşünüyorum.

the way way back

bir öncekini ancak torrentten vs bulup usb ye atıp sıfırdan yükleyebilirsin.
10.9.1 de sorun yokken 2 de yavaşlaması garip. güncellemeyi store dan mı yaptınız yoksa combo update ile mi?
support.apple.com
burdan combo update indirip tekrar yükleseniz belki bir ihtimal düzelebilir.

Guncellemeyi store'dan yaptim. 10.9.1'de hicbir problem yoktu. Indirip tekrar deneyecegim.

ben bir sorun yaşamadım.

core 2 duo 2.4 ghz ile gayet normal çalışıyor şu an.

bırak uzasın uzayana kadar kulak arkası falan idare et bence. kesersen daha kötü olur.

o saçlar uzamıyor ki. ölü saç mı ne deniyor sanırım onlara hep öyle güdük kısalar.

üst tarafdaki saçlar o kısmı örtecek uzunluğuğa gelene kadar sabret ondan sonra da alt taraflara makine ile ayar verirsin zaten

sanırım aynı dertten ben de muzdaribim. açıkken problem yok çünkü kapatacak kadar uzun ama toplayınca ordaki saçlar bir anarşist hal alıyorlar ki aman allah. takipteyim, sanırım oraları kesmeden başka çözüm yok.

kahve falında ne desem çıkar. çok destekli sallıyorum...
bir de yani tanıştığım birine karşı negatif bir şey hissedersem en kısa zamanda birine karşı bir yanlışını görüyoruz. ben birinden hoşlanmazsam arkadaşlarım o kişiyle arkadaş olmaz, temkinli yaklaşır. bu konuda da adım çıktı.

hiçbir şeyim yok. yine yüzüme vuruldu halbuki çok isterdim.
neyse çok iyi türk kahvesi yaparım, olur mu ?

Cok deli severim, hayal kurarim, surpriz yaparim. Bos beles isler kdjdja

iyi bir muhabbetim yoktur, sıkıcı biri de sayılabilirim aslında ama karşımdakini iyi dinlerim. en iyi yaptığım şey bu.

Üşenmek,ertelemek konusunda kendime güvenirim.

ders çalışmayı erteleme.

@kirmizikasekaban bi fotograf atsakta bize de baksaniz :))
Boyle bilincli isteyerek degil de, bos bulunup icimden gelerek bi sey dilesem mutlaka olur. Mesela piyango alip bana ciksa dedigimde cikmaz ama yolda yururken bi para bulsam yerde ya desem bulurum. Ya da sunu gorsem keske desem o kisiyi gorurum gibi

pokerde üstüme yoktur ..

çok iyi şeytanın avukatı rolü oynarım

isimde iyiyimdir.
(bunu kendi kendime soylemiyorum tabi aldigim geri bildirimlere gore soliyorum.)

ikna.

ikna gibi bir çabam olmadığında bile insanlar benim fikrimlerimi kabul ediyorlar.

mükemmelliyetçilik

american institute of architects generel excellence in architecture madalyam var, mimarlikta mukemmelim cunku (yerseniz).

insanlari sinir etmekte ustayim, kendimden nefret ettirmede ustayim, isleri ertelemekte mukemmelim. ozguven eksikliginde ustayim.

dillerde oldukca iyiyim sanirim (ozguvenle bir tek bunu soyleyebilirim).

seks ve yemek yapmak

Olumsuz seyleri dusunerek gerceklestirmek konusunda mukemmelim. Bu da olursa sictim artik dedigim her sey oldu.

illa bir şeyde mükemmel olacaksam, kendimi düşünme konusunda mükemmelim. kendimle uğraştığım kadar başka bir şeyle uğraşsaydım çok büyük aşama kaydederdim. yok öyle miyim, böyle miyim, niye bunu düşündüm, niye bunu yaptım, ne yapmalıyım, ne yapacağım, bence böyle mi yapmalıyım... öf.

attention whore'lari anlamada master degreem var bi de.

Acemiliğin ve gıllıgışlı işlerin ustasıyım. Her girdiğim ortamda en boktan, en kompleks, en challenging problemleri bana iteliyolar. Ya da bu konuda paranoidim.

Bi keresinde isyan edecek oldum, yahu ben doktorum, ne annarım bundan!?! deyu, Bunu sen yapcan! diye tutturduydu patron.

Bi keresinde de, bana kartvizit bastırır mısın? dedim patrona. Tabii hayatım, yeter ki sen iste! dedi, ben de, ama unvan olarak "Lağımcı" yazsın kartta! dedim.

Çok konuşkan biri değilim fakat çok iyi bir dinleyici olduğumu söylerler..

3 dil bilmek + iyi resim çizmek. galiba.

çocuklarla iletişim kurma konusunda mükemmelim, anne olsam mükemmel ötesi olurdum.

ikna ve insanları etkileme konusunda öyleyim.

-çok deli çay demlerim
-çok deli bulmaca çözerim

mükemmel bir şey yok, yaptığım şey/ler/i illa ki başka bir yerde benden iyi yapanı vardır.

lakin en son evimin kapısına danışmanlık merkezi tabelası yaptırmayı düşünüyordu arkadaşlar. iş konusunda (genellikle start-up), tasarım konusunda, ilişkileri konusunda, orama şu oldu konusunda, gözümün üstünde kaş var konusunda vs diye çeşitlendrebilecek her tür konuda kapım çalınabiliyor. boş işler müdürlüğümden olsa gerek. kafam çalışsa profesyonel olarak yapıyor olurdum şimdiye.

fırsatları tepmede üstüme yoktur.

Kibris
Rusya
Tokyo

Tokyoyu tercih ederim tabi.

güney afrika

japonya.

tayland

ukrayna'ya git direnişe katıl.

İlk ne zaman çıktığını bilemem ama iyi ki çıkmış. Eğer birisine elden para vermek zorunda kalırsam, mutlaka zarfa koyarım. Parayı karşıdakine öylece uzatmak çok çiğ geliyor bana.

her zaman koyarım.

eskiden maaşlar elden verilirdi. zarfla. maaş zarfı denirdi buna. einstein was here

sanırım o zamandan kalma.

Nereden çıktığını bilmiyorum lakin yazın tatilde ise girmiştim, ramazan bayramı'na girerken çalışanlara o güne kadar çalıştıkları gün kadar maaşları elden zarf içinde verilmişti.

sanayi kapitalizmi öncesi dönemde her tür teşhir (dışarıda bugünkü gibi camekanlı falan yerlerde yemek yemekten ve bugünkü dükkan-mağazlarından tut dükkanlara dek vitrin kültürü olan her yerdeki vb.) ve reklam hem bazı yerlerde yasaktı hem de ayıp kabul ediliyordu. eskiden eve lüks bişy alınınca koyu poşete konurdu mesela falan onun gibi.

ki merkantilist dönemde, protestanlığın ortaya çıkışı bir parça bununla da ilgili. mesela bizim buralarda böyle şeyler sadece ayıptı ama kimseye de bi yasak yaptırım falan yoktu. ama kilise bildiğin böyle şeyleri yasaklıyodu. protestanlık da bu yasakların antiteiz bi nevi sermaye kavgası. tacirler ürünlerinin teşhirini istiyor reklam falan ama kilise izin vermiyor vb.

yani benim tahminim, burdan yola çıktığım için böyle anlatmaya çalıştım kendimce, bu teşhir yasağı ya da ayıbına dahildi bu para meselesi de.

ya da bir çeşit karşılıklı güven simgesi de olabilir. parayı görmüyo alan da veren de ama o an açıp kontrol de etmiyosun. bunu yaptığında doğrudan "sana güvenmiyorum" havası oluşuyo falan.

escortlara verirken ya da düğünlerde falan olur. ya da divitin dediği gibi elden maaş ödenen küçük şirketlerde bu şekilde veriliyordur.

Her zaman koyarım. Bana görgüsüzlük gibi öğretildi elden para vermek. Ailem bayram harçlıklarını bile zarfın içinde veriyor. Onun dışında ne bileyim işte sadece kapıcıya aidat verirken zarfa koymuyoruz galiba.

sebamed çok başarılı tavsiye ederim. renksiz ve parlak değil.

blistex kullanıyorum ve bence dikkat çekici bir parlaklığı yok. hatta parlamıyor diyebilirim.

önemli olan parlayıp parlamamasından ziyade(az sürersiniz parlamaz) sizin için doğru olanı bulmak. bazıları misal (nivea)ve uzun kullanımda neutrogena dudak soyulması yapıyor.

şimdi gittim sürdüm elimdekileri, parlaklık sırası şu şekilde:
neutrogena > blistex> vaseline(kahverengi kutulu olan)

ama vaseline ile blistex arasında az fark var. bu durumda blistex kullanınız, kullandırınız

Blistex in nanelisi, chapstick original, nivea'nin hydro care'i ve bir sürü renkli nemlendiricim var. Bana kalırsa hepsi aynı. Nivea daha hafif, Blistex biraz daha yoğun ve hiçbiri parlamıyor. Chapstick ikisinin arası doku olarak, tabaka varmış gibi hissetmiyorsunuz. Dediğim gibi parlaklık açısından hiç fark yok. Siz dudaklarinizi nasıl hissetmek istiyorsanız onu seçin.

nivea hydro, blistex nane (klasik olan iste tüpte krem gibi olan), nivea med birsey vardi. ilkini hayvani tipili karli havalarda kullandim. blistexi zor kosullarda. digerini de günlük kullandim- bu siralamayla notlandirdim kullandigim bir suru sey arasindan en iyileri bu.

erkegim, parlak degillerdi benim kullandiklarim.

@karambol blistex medplus belli belirsiz parlıyo. ona parlama bile denemez bence. nivea'ya girme bi halta yaramıyo. medplus hem rahatlatıyo hem de dudak onu emiyo, yani bakım yapıyo.

bana sorarsan yves rocher'ninkiler de iyi ama onlar parlamaktan ziyade biraz beyazlatıyo. medplus alabilirsin gönül rahatlığıyla. kimse dudağı parlıyo adamın demez. o kadar az bi parlaklığı var, o da zaten 5-10 dkya kalmıyo.

nivea'nın erkekler için olanını kullanıyorum. ne parlatıyor ne de yapış yapış yapıyor. çogzel.

bi de loreal'in var.

blistexin tüp olanı mucizevidir

Blistex, Burt's Bees ve Lypsyl kullanıyorum. Blistex'in Medplus'ını seviyorum, dudağına Vicks sürmüşsün gibi. Diğerleri de dudağa bal sürmüşsün gibi. Hiçbiri parlaklık vermiyor. Ancak pürüssüzleştirmeye ve yumuşatmaya çalışıyorlar.

kizilay karanfil de fln var. gur ozalit fln mesela

gür ozalit çıktı pahalı olur, onun yerine gür ozalitin karşısındaki çantacının üst katında bir fotokopici var oradan alınabilir çıktı.

onun dışında koleje gider işler kitabevinin sokağında bir fotokopici var orası uygundur, ali abi ilgilenir.

kök çarşısında ise alt katta çıktı alınabilir

gür ozalit kadar kazıkçı bir yer yok ya. kök çarşısında sayfasını 2 kuruşa basan yerler var onlara sorup uygun fiyat alabilirsin.

kizilay kok carsisi..

Benim bildiğim en ucuzu kök çarşısı... Alt katta basit görünümde bi yerde 250 sayfa a4 çıktı + spiral cilt 6.5 tl idi.

a song of ice and fire serisi (aka game of thrones). çok rahat okunuyor.
çok güzel olmasın tavsiyesini es geçtim. Anlarsın bence.

hobbit'i dene. hem çok akıcı hem de çok güzel. kesmez diyorsan seni yüzüklerin efendisi üçlemesine alabiliriz.

eğer daha değişik, kurgu birşeyler istersen cloud atlas kitabını oku. çok güzel ve sürükleyicidir.

Biraz klasik kaçabilir ama Harry Potter serisini deneyebilirsin. Eğer zaten filmlerini de izlediysen olay akışına aşina olacağından çok çok rahat okursun. Adjectiveler ve adverbler dışında kitabı anlamada sorun yaşamazsın. Güzeldir harry potter serisi.

a clockwork orange okuyabilirsin çok keyiflidir.

adını bilemiyorum, bir tür keçeli kalem. ama ortalıkta bulamazsanız, böyle eyeliner'lar var :)

japanese brush pen.

Hayır - Niet > Ru.

www.wikihow.com
Başka diller de var. Hayır için olanı da vardır bir yerlerde.

saracenler neam diyor evet. ecoftan biliyorum.

bu arada hece kavramı çoğusunda bizimkinin aynı değil. o biraz sıkıntı yaratabilir.

hahaha filipinliler "hindi" diyormus "no" ya.

aslinda "di" diyorlarmis da "hindi" zarf olanmis.

araplar naem demiyor, e veya le diyorlar, naem daha çok tasdiklemek için yapılan bir vurgulama.

japonca;
i-ya / hayır
ha-i / evet

Çünkü bizim evet/hayır kelimelerimiz sonradan türkçeye girmiş kelimeler. şimdi bize kaba geliyor ama bildiğim kadarıyla öz türkçenin onay ve red kelimeleri "he" ve "yok". evet farsça'dan alınmış. hayır ise red ifadesi kaba bulunduğundan "hayra yor","hayırsa olur" anlamında kullanılmaya başlanmış.

tunalıdan yukarıya doğru ver kendini nene hatunda the house cafeye otur.
ev gibi sanırım.

abay konanbay sokak, cafe del mundo.

tam tunalı değil ama, tunus'ta shell'in arka tarafında frida kafe var.

Café des Cafés

bi kişi de sardunya dememiş... bülten sokakta.

asitli ve paket gıdaları bırak kaç yaşına geldin.

sarı kola

@katusha her gün yediğim yok, ayda bir alıyorum. ama alınca da bir şeye benzesin istiyor insan.

cam şişelerdeki kolalar ötekilere göre daha asitli sanki. onlardan al.
albeniyi bilmem.

albeni yerine twix alabilirsin. ve cam şişe kola +1

ben de tam tersine kutu kolaları daha çok seviyorum daha asitli geliyor. plastik şişelerdeki kolaların hiç sansı yok.

Albeni twixin cakmasidir. Twix al bir daha albeninin yuzune bakmazsin zaten.

twix +1
kutu ve cam kola +1 ama bunun sebebi sanıyorum cam veya teneke olması değil de küçük miktarda olması.

albeni ayni siz buyumussunuz efenim. cocukluktaki tad tabi olmicak. bi cok sey icin gecerli simdi getirseler yumiyum bi heyecanlanirim evet ama yiyince bu ne lan derim. tofita yedim gecenlerde oyle oldu