Zorluğu kedinin huyuna göre değişiyor. Onun haricinde günlük bakım mama, su ve tuvalet temizliğinden ibaret. Ekonomik durum zorluğa dahilse ilk başta bütçe olarak zorlayabilir. Türü ne olursa olsun yapılması gereken işlemler ve alınması gereken eşyalar var. Hadi verilik ya da ikinci el eşya alayım deseniz hastalık bulaşma riski var, göze alınmaz.
Yavru alacaksanız ilgiye, oyuna aç, yalnız kaldığında cayır cayır miyavlayacak falan... daha meraklı olduğu için tam bir troublemaker ama alışmanız ve tanışmanız daha kolay olacak. Yetişkin alsanız piyango gibi. Bazı alışkanlıkları sinirinizi bozabilir ya da hiç sorun çıkmayabilir. Erkek kediler daha samimi, kadın kediler daha tek tabanca.
Yukarıda söylendiği gibi sokak kedileri daha dayanıklı. Cins dediğimiz kedilerde türe göre farklı genetik rahatsızlıklar ileriki yaşlarda ortaya çıkabiliyo. Tedaviler pahali ve her zaman olumlu sonuç alınamıyor maalesef :(
Kısırlaştırma zaten default. Her iki cinsiyet de marmur marmur, huzur vermez vallayi! Hastalıkları önlemenin yanında diğer türlü erkekler teke gibi kokuyo :') dişiler de kısırlaştırılsa da arada idrar attırabiliyo ama ben daha koktuğunu görmedim. Kuyruk hareketinden belli oluyo sadece.
Günlük rutinler dedik: tuvalet her gün 2 çiş 1 kaka kürekle temizleme. Dolarsa hem mekan sası sası kokar hem de başka yerlere tuvaletini yapabilir. Kapalı tuvalet herkes için daha kullanışlı. Kediler mahremiyeti sever ve bentonit kum kullaniliyorsa etrafa toz dağılmaz. Yalnız patilerine yapışıp etrafa dağılabiliyo. Onun için tuvalet önü delikli paspaslar var. Çam peleti denemedim, daha sağlıklı ama ne kadar kullanışlı bilmiyorum. Ayda 1 komple tuvalet temizliği ve kum değişimi.
Uzun tüylü kedilerde popoya komando kaka yapışabiliyo, el bombası gibi nereye düşüp patlayacağı belli olmaz :') popo tıraşı mümkün. İşte bunlar hep para!
Haftada 1 yaş mama ve ara sıra ödül maması bütçeyi zorlamaz.
Mama ve su kabı plastikten olmamalı, akneye neden oluyor. Mümkünse 1den fazla su kabı değişik yerlere. Kediler ay çok susandım, gidip kana kana su içeyim demezmiş, gördükçe akıllarına gelirmiş su içmek.
Her gün taranma (tüy tipine uygun tarakla) ve anti-hairball macun. Yuttuğu tüyleri sindirip tuvalet yoluyla dışarı atabilmesi için. Kusunca ters yüz oluyo yavrucak :') ilkbahar ve yaz aylarında tüy dökmesi coşuyor. Uçuş uçuş her yandan, her şeyin içinden... Oynatmaya ramak kalalar :')
Günlük rutinler arasında diş fırçalama da var henüz istikrarı yakalayamadığım. Diş taşı oluşumunu engellemek için. Ileriki boyutta enfeksiyon, anesteziyle temizlik ya da diş kaybı. Kedilerde sık rastlanıyor. Yavruyken alışması kolay olur diyolar :)
Tırnak kesimi rahat duruyorsa çok kolay bi işlem. Sadece ön tırnakları kısaltmak yeterli. Tırmalama tahtasına sümük atmayan kediler var. Tırnakları kesilse de koltuk ve yatak kumaşlarınıza elveda diyin :') kılıf falan bilemiyorum artık...
Ev bitkilerini yeme sorunsalı. Zehirlilere iliştiklerini görmedim ama bi diş atmasi bile büyük risk. Limon kokusundan kaçıyorlar ama limon da çabuk küfleniyo işte :') saksı toprağı da eşelerler, onun için de ızgaralar var plastikten. Bi saksıya kedi çimi ekilir, o zaman başka bitkileri yemez.
Aşılar ve iç dış parazit kedinin ve sizin sağlığınız için gereklidir. Sonradan daha eziyetli ve pahalı sonuçları olmasını engeller ama yine de dönem dönem sürpriz veteriner maliyeti çıkabilir.
Uzun süreli gitseniz ya da ses yükseltseniz bile küsen, gayrı bundan sonra benden sana hayır yok diyen, travmalanan, duygusal zeka gelişimi tamamlanmamış kediler de var; kaldığı yerden devam eden, güvenli bağlanan, krizleri aşabilen, orta yol bulan kediler de var. Dışarı çıktığında prensesi sarayından kaçırmışsınız gibi ortalığı yıkan ya da babasıyla motosiklet gezisine çıkan kedi de var. Bin türlü huyu var işte bunların.
Genel değerlendirme yaparsak: maneviyatınız ve maddiyatiniz, yaşam tarzınız ve ev ortamınız uygunsa kedi mutluluktur, gidin ve onu bulun!
0