Yeni taşınanlar tapu veya kira kontratıyla gidince oraya yerleşirler.

Kayınpederle birlikte git nüfus müdürlüğüne. Seni yanına alsın.

Az bi kredi al beklentini de az kıs bu fırsat kaçmaz

Yani önümüzdeki sene ailenden gelecek para yeterli olacaksa ve kesinse iyi bir ev al ya da 2 tane alıp 1 tanesini yatirimlik dusun.

@sellim çektiğimiz kredinin yarısını karşılayabilecek kadar gelecek. Dubleks bulduk, belki ilerde üst katı kiralarız diye de düşünerek.

kredi ile yatirim yapilmasini tavsiye etmiyorum. riskli. ne olacagi belli olmaz.

ana paranizla yatirim yapin veya ev alin, paranizi buyutun derim ben.

Ya 750lik bütçe ile bi tane düzgün ev alın, ya da kredi çekip iki ev alın ya da bütçenizi aşmadan kenara koyacak paranız kalacak kadar para kalacak şekilde ev alın.

Tüm parayı tek eve yatırmak doğru olmuyor.

Bütçenin yeteceği kadar ev almalısın ev için kredi çekme,bütçenin tamamını kullanıp kullanmamak size kalmış.İlla parayı değerlendirelim diyorsan bu altın döviz ise kesinlikle değmez,paranın katlanması lazım ancak şöyle yapabilirsin;500 bin tl lik ev alıp 250bin tl sini değerlendirirsin

ister kredi çek ister çekme ama her halükarda ev al. tarihte faizlerin bu kadar düştüğü başka bir dönem olmamıştır sanırım. direk yatırım gözüyle bak. çünkü şimdi almadığın hiç bir şey ilerde daha ucuz olmayacak. son 20 yıldır fiyatı düşen her hangi bir şey bulanmazsın. şuan bir şey alabliyorsan al, çünkü ilerde ah salak kafam diyeceksin. bende 750k'lık bir ev aldım. 5 yıl sonra en az 1 milyon'a elimden çıkaracağım. .

Küçük ya da büyük bir ev alın bu dönemde. Gerçekten tarihi bir fırsat olduğuna ben de katılıyorum. Bi tık küçük olsun, bi tık istediğiniz gibi olmasın ama alın gitsin.

Biz bu aldığımız evde oturacağız. 750’ye de istediğimiz gibi olması zor bulmamız baktığımız bölgelerde. 1 milyona bulduğumuz ev de o bölgede gerçekten uygun bir daire diğerlerine kıyasla. Ve istediğimiz zaman satılabilecek bir ev, kusuru yok. Bu yüzden de yatırım olarak düşünüyoruz. Ama içinde oturunca çok da yatırım gibi olmayacak sanki işte :) paranın üstünde oturuyormuşuz gibi geliyor ve borç ödeyerek.
Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum. Diğer yandan biz borca girmesek hayatta biriktiremeyiz o paraları.

Gecen dolu araci hasat etmisti, umarim yine olmaz.

Ben arabayı ve motosikleti yıkattım bugun hatta arabayı kuaför yaptırdım. Yagis olacak diye arabayı kapaliya gönderdim. Motorun da ustunu örteceğim. Nefret ediyorum yagistan.

Kapalı otopark için bi ton aidat vermemizin bi sebebi var tabii ki. Araç fiyatları bu kadar yükselmişken bu stresle yaşanmaz.

Mini bir tarzdır. Eğer senin de tarzınsa al tabii ki. 6 sene sonra 10 yaşında olacak araç. Düzgün kullanırsan satarken sorun yaşamazsın.

Biraz önce kullandım 2012 1.6 D.

Ben çok beğendim. Motor performansı da gayet güzel.

Eksisi, araç basık geldi biraz bana. Ön cam sebebiyle mi yoksa aracın tasarımı ile mi alakalı bilemedim ancak görüş alanım kısıtlı gibiydi. Bir de bagaj çok dar.

Alır mıyım? Sanırım evet.

İnanç meselesinde size din diye anlatılan her şeye inanmak zorunda değilsiniz ki zaten. İlahiyatçılar bile kendi içinde mutabık değil. Aklınızı ben kalbinizi dinleyin sevgili dostum. Tecavüz, cşnayet, hırsızlık vs vs bunların din ile alakası olmadığı gibi din de bunların ilacı değildir. Din başka bir şeydir inanırsın biter. Dünya ile ilgili problemlerin çözümünün din ile hiçbir ilişkisi yoktur bence.

Canlilara eziyet yapilmasi canliligin fitratinda var. Birbirini yiyor canlilar. Amac ne olursa olsun eziyet iste. Hic kotu niyetin olmasa bile yolda yururken canlilari oldurursun. Aklimiza ilk gelen anlamiyla adalet insan uydurmasi bir kavram. Doga yasalari haric her sey oyle aslinda. Dini kaybetme korkusuyla cogu seyi anlayamazsin, veya dinle uzlastiramazsin, ben de yillarca o durumdaydim. Kisaca ya inanmak ve huzur ya bilmek ama huzursuzluk ve anlamsizlik diyorum.

Soruya cevap eskiden cok oluyordu, dinden ciktim.

Ducane nin adalet vidyosu cok guzel, oneririm.

Dediğiniz şey kötülük problemi ve yüzyıllardır tartışılıyor. Bu tarz sorulara sahip olmanın inanç açısından kötü olduğunu düşünmüyorum. Bilakis bu soruları sorup doğru yolu bulmak önemli. Allah dini göndermiş. Tecavüzü yasaklamış, kimseye eziyet etme demiş. Yapıyorsa yine insanın sorunu. Tabi burada da karşımıza özgür irade problemi çıkıyor :)

Din tam olarak budur. Mantığını hapseder ve seni başka insanların uydurduğu kısır fikirlere uymaya mecbur bırakır.

bu dusunceler once deizme oradan da ateizme yonelmenin ilk adimlari oluyor genelde. sonra o gune kadar sana ogretilmis, cevrenden asina oldugun butun din kavramini sorgulamaya basliyorsun. dini sacma ve zamanin gerisinde kalmis buldugunu fark ediyorsun. zamanla tum dini kavramlari sorguladikca hepsi birilerince kurgulanmis epik hikayeler olarak gorunmeye basliyor. bunlar gozunde basitlestikce hala tutunmakta oldugun tanri kavramina yoneliyorsun ve uzerinde dusundukce bu da ellerinden kayip gitmeye basliyor. uzerinde dusunmeye devam edersen ateist, amaaan bana ne bunlardan varsa da yoksa da umrumda degil hem dusune dusune manyak olurum bosver dersen de apateist oluyorsun :)

bunlari dusunmeye vakti olmus olan herkes bu sureclerden geciyor cogunlukla. normal yani.

Bir yetişkin ve bir bebek ile aynı odada olsanız ve bebeğe o yetişkin tarafından tecavüz edilse olaya müdahale etmez miydiniz? Ederdiniz. Peki kendini savunamayan bir bebeğin tecavüze uğraması ve tanrının müdahil olmaması “bebek cennete gitti, tecavüzcü de cezasını çekecek” ile açıklanır. İnsan bile müdahale ederken sonsuz ahlaka erdeme sahip tanrının müdahil olmaması bana da tuhaf geliyor. Yetişkin iki insan kavga etse eyvallah deriz, iradeleri ile buna karar verdiler. Ben bir tanrı varsa bile adaletli olduğuna inanmıyorum. Doğuştan engelli bireylerin yaşamlarını sıradan sağlıklı insanlar gibi yaşayamamalarında bile adalet yok.

Din böyle durumlarda müdahale ve şokuna kadar savaşmayı emrediyor. Din sıkıntılı değil insanlar dini emirleri yerine getirmeyip dini suçluyor.

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

Oyun gibi bir öncelik yoksa fazla fazla yetecektir.

çok az aşıyor bütçeyi ama şu güzel. www.hepsiburada.com

@konetsu Teşekkürler. 14” laptop olmasını ihtiyacı belirleyen kişi söylemişti. Sanırım ihtiyacı olan şey bu boyutlarda bir şey. Biz de rakamı üst sınır alarak en iyi konfigürasyonu alabilirsek iyi olur diye düşündük. Ama haklısınız kesinlikle.

beyoglu'nun neresi, karakoy'un neresi? mesela sishane metrosu'ndan karakoy iskelenin oralara yokus inerek yuruyebilirsiniz keyifli bi yoldur hatta.

10 dakikada yokuşu çıkarsın.
Haritadan da bakabilirsin fikir edinmek için.

İskele- istikal caddesi tünele yürümense 15 dakika gibi.

Uygun fiyatlı otel yerine; beyoğlu öğretmenevine bakabilirsin.
İskele -beyoğlu öğretmenevi yürüyerek 20 dakikadır yaklaşık.

en yakın iki nokta arası yürüyerek 10 dakika, en uzak iki nokta arası 30 dakika.

Beyoğlu ilçedir. Karaköy o ilçenin içindeki bir semt.

google mapsten noktaların adresini girip mesafe alıp yürüme ile ne kadar süreceğini hesaplatabilirsin

Yapacak bir şey yok, kendi kendine geçecek. Mikrop kaptırma yeter. Ben olsam kolonya yerine oksijenli suyla temizleyip belki bir de baticonla silerdim. Sabah akşam teramisin veya onun gibi bir şey sür, sağa sola bulaşmaması için istersen yara bantı yapıştırabilirsin. Suyla temas ettirme, gerekirse eldiven kullan. Geçmiş olsun.

Enfeksiyon kapmamasına dikkat et. Alttan yeni tırnak geldikçe düzelir ama bu süreç 1-2 ayı bulabilir.

kuru ve temiz tut

Çinko tablet tırnak ve saçlar üzerinde etkili. Tırnağın hızlı ve sağlıklı onarılmasını sağlar. Bağışıklığı da arttırır.

Birkaç hafta önce bana da oldu bu. Kopan kısmı hemen çıkarma, birkaç gün kalsın, sonra tırnak makasiyla çok kanatmayacak şekilde al. Birkaç gün yarabandi kullanabilirsin. Benim de bir tirnagimin dörtte üçü yok şu an ama sana anlattıklarımi yaptım, canım acımıyor, enfekte olacak kadar yer de kalmadi parmağımda. Geçmiş olsun.

Burada özel isim olan Varlık Dergisi değil ki, Varlık. Yani Varlık'a gönderdim dese kesmeyle ayrılır ama diğer türlü kesmeyle ayrılmasına gerek yok. Varlık Dergisi deyince michael jackson şarkıcısı gibi oluyor biraz.

Aa doğru ya. O halde "Varlık Dergisi" değil "Varlık dergisi" şeklinde yazmak gerekiyor.

tdk.gov.tr C maddesi 21'inci bendin ilk uyarısına göre.

Tabii küçük harfle başlamak gerekiyor:

"UYARI: Özel ada dâhil olmayan gazete, dergi, tablo vb. sözler büyük harfle başlamaz: Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Halı Dokuyan Kızlar tab­losu vb"

angelus +1

Resmi Gazete derken büyük harf ve kesme işareti kullanıyoruz çünkü ''Resmi Gazete'' bir bütün olarak özel ad.

Kullanım yerine göre değişir:

tdk.gov.tr

derinhisse
bu adamı takip ediyorum

Ekşi sözlükte görmüştüm. Beş tane kağıt parçasına rastgele hisse kodu yaz, bir tane seç. Temel analizle aynı sonucu verir diyordu. Şakaydı tabi ama bence bist için çok mantıklı. Ben bist30 dan sağlam bir portföy yaptım. Biraz paraya da at yarışı gibi rastgele oynuyorum. Çok kaba teknik analiz yapıp ona göre de tabi.

Twitter da hisse adı verenlere güvenme. Onlar için sen keriz olacaksın başka bir şey değil. Birisinin önceden aldığı hisseyi yükseltmek için girmek ponzi başka bir şey değil.

kendiniz seçin. kendi aklınızla seçin. şuradan duydum şuradan okudum derseniz manipülatörlere oyuncak olmuşsunuzdur.

kendi akılları olsa kendileri oynar yarın da elon musk'a rakip olacak bir şirket açarlar. öyle bir şey görmüyorum yıllardır. demek ki hep manipülasyon.

bu adamların oyuncağı olmayın. isim verenlere bile şüpheyle bakın. öyle bir dünya yok.

Önsezilerimi kullanıyorum ben. Banka önerilerinin nerdeyse tersini yapıyorum. Kırmızım yok.

oha derinhisse denmiş, dolandırıcılardan uzak durun

Benim mantık şu:

Bir şirketin değeri nasıl hesaplanır? O şirketin sonsuza giden şekilde nakit akışı hesaplanır, beklenen getiri oranı ile bugüne getirilir. Yani şirketin değerli olması için, hızlı büyümesi, buna karşılık riskinin az olması gerekir. Buna göre bir şirketin makul fiyatta alınması için ROI yüksek olacak, tahmin edilen kar büyümesi yüksek olacak, beta düşük olacak, geleceğe yönelik PE'si düşük olacak.

Buna göre screener de tarama yapıyorum. Çıkan hisselerden kafama yatanı alıyorum.

Grafiğine bakarak tabiki

ben daha yeni başladım.
belli 5-6 farklı firma bulundurup bir kısmının kaybetmeyi göze aldığım ufak heyecanlara ayırırken diğerlerini belli bir sektöre ve o sektörde isim yapmış firmalara ayıyorum/ayırmaya başladım.

Kan tahlili yaptırabilirsin.

O saç dökülecek. Kendini buna alıştırsan iyi olur. Ha doktoruna git mücadeleni yap ama dökülecek yani.

Alınır mı alınmaz mı ürünü bilmiyorum fakat %99 yüksek fiyatlı ürünler gelir. Vergisi ise kutu üzerinde veya içindeki faturada yazan miktarın %20'sidir. Yani satıcıyla konuşup 50 dolar yazdırabilirseniz ona göre vergi ödersiniz.

1- alınır mı? alınır ama problemler karşısında nasıl duracağına bağlı. garantisi yok bu ürünün, mekanik bilgim var tamirimi yaparım derseniz bir şey diyemem. geri göndermeniz tekrar geri gelmesi vs büyük problem. astarı yüzünü geçer.

2- gelir mi? gelir, niye gelmesin.

3- sorun çıkar mı? bkz 1.

4- vergisi ne kadardır ki? ürünün fiyatını memurlar doğru belirlerse 1000 lira gibi vergi çıkar. vergi oranı daha taze yükseltildi.

Banggood daha iyi garanti islerinde. Turkey Direct Mail seçeneği de varsa ekstra vergi ödemeden kapına gelir direkt.

www.instagram.com instagramda bu hesapta görmüştüm. Bu kadın almış Çin'den, hatta bir sürü modeli paylaşıyor sürekli. Süreci de anlatmış sanırım, inceleyebilirsiniz.

alinir, aldim
kapina kadar gelir,
%20 gumruk vergisi odersin.

500 TL kargo. Yorumlarda Türkiye için %40 vergi ödedik demisler. Türkiye'de de bu fiyatlarda değil mi? Neden aliden alıp risk yaratıyorsun?

@elorelia: evet, %40 cokmus, almayacagim sanirim.

Hayir. Sadece olecegiz.

Sen bir damlasin, okyanusa karisacagin icin, sen artik ait oldugun yere okyanusa doneceksin. Okyanus olacaksin. Bu soru bu boyutta aklina geliyor. O boyutta gelmeyecek. Şoyle ki, anne rahminde de bi yerdeyim ama neredyim diyordun. Iste ciktin ve burdasin. Burada da neredeyim diyorsun ayni sekilde.

İnanmıyorum. Öğrenmek bu dünyaya mahsus, en azından bildiğimiz anlamda.

bilemeyiz ama kurzgesagt kanalı geçenlerde andy weir'ın egg öyküsünü animasyon haline getirdi kafa açıcı olabilir :) türkçe altyazısı da var

youtu.be

bir yaratıcıya inanıyorum o yüzden evet

Nerde okumuştum hatırlamıyorum. Varsayım o ki, ölümden sonra bir uyanış olacaksa eğer evrenin fizik yasalarından koparak zamandan münezzeh bir formda uyanacağız. İzafiyet teorisiyle de destekliyordu bunu. Haliyle ne olacaksa ölümün hemen ardından, o anda olacak. Bana en çekici gelen fikir bu. Ben şahsen bu şekilde düşünmeyi seviyorum :)

Böyle bir şey olsun çok istiyorum ama inanıyor muyum bilemiyorum. İnanasım var. Lütfen olsun çünkü.

İnanılmaz istiyorum bunu. Ölümden sonrası hiçlik,yani dogmadan önceki bilinçsizlik olursa şayet bu baya hayal kırıklığı olur.Tabi o zaman hayal kırıklığını hissedecek bilinçte olmayacak ya. Ölünce uyanır insan gibi yaklaşımlar var, farklı bir boyuta geçme hali. Bu düşünceler bana baya yakın geliyor. Milyarlarca galaksi,yıldız,gezegen. Devasa bir evren. Sırrını açıklamazlarsa darılırım valla.

Beni bundan çok daha fazla heyecanlandıran evrenin sırrının hayatta olduğumuz zaman içinde çözülmesi.

aslında günlerdir hatta yıllardır bilinçaltımı kurcalayan hatta kemiren bir soruydu bu. Öyle bir soru ki buna herkes inanmak ister gibi geliyor. inanmak isteyince de iş yaratılışa inanmaya gidiyor. Tek bildiğim şey ben buna çok inanmak istediğim için inanıyorum ve beni hayatta tutan, yaşama tutunmama sebep olan düşünce.içimden en azından hep “ nasıl olsa cevaplarını er geç öğreneceksin, yaşamana bak, kısırlı zamanını mutlu geçir” derken buluyorum.

hayır, bunları sadece yaşarken kafanı kullanarak öğrenebilirsin, öbür tarafta bi şey yok.

cocukken hep buna inanirdim. simdi ise olmasini cok istiyor fakat pek de inanamiyorum. sadece ölücez ve film bitecek gibi geliyor.

niye öğrenmemiz gerekiyor ki? her şeyi de bilmeyiverelim. bazı şeyleri bilemeyecek olmanın verdiği bir rahatlık var bence. bilmek lanetlenmektir, cehalet mutluluktur diye boşuna dememişler.

başka türlü bakalım; "tüm soruların cevabını" öğrenmiş olma fikri seni ürkütmüyor mu? düşünsene, her şeyi biliyorsun ve bilecek bir şey yok. ortaya büyük bir "boşluk" çıkar bence insanın zihninde.

Çok sevdiğim bi filozof şöyle der, here şeyi bilmek zorunda değiliz

Kimse bilmiyor. Evet veya hayır diye bir cevabi yok. Evet veya hayır diyen varsa bunlar inançtır.

Tanrı inancım var o yüzden evet. Olmasa dahi öğrenmek isterdim. Gerçi her şey bittikten sonra öğrenmenin ne anlamı olur bilmiyorum.

bir üst evren olmama ihtimali yok bence.
biz kimiz? neredeyiz? bilinç neden var? bir araya gelmiş bir yığın atom olarak bu soruya nasıl cevap veriyorum?

bu durumda yok olmayacağımı düşünüyorum.
yok olabilirim de ama bizi bilinçli olarak yaratan tanrının bizi yok etmeyeceğine, hesap gününe inanıyorum.

sanırım cennete gidenler tüm soruların cevaplarını öğrenecek.

Freebird +1 animasyon herseyi ozetlemis.

Doğmadan önce nasıldın? Öldükten sonra da öyle olacaksın.

Evet. Herşeyi öğreneceksin. Bazıları için iyi ki derken bazen de pişmanlık duyacaksın. Senin dışında gelişen olayları neden merak ediyorsun ki

covid tellalları gelmeden yazalım. kıbrıs. deniz ve gece hayatı tatili için daha cazip.

edit: bu arada sırbistan sınırları açık mı? benim bildiğim eu içindeki sınırları açıyorlar.

Kibris <3
Gezilecek gorulecek cok sey var. gece hayatini bilmiyorum, sehir gibi clublar vs degildi ama iyi barlari bulunca ogrencilerle cok egleniliyor.

Deniz zaten harika. Muhtesem.
Sirbistan’da nerede yuzecektiniz ki ahah.

Kıbrıs ama uzun süre için sıkıcı hale gelebilir gece hayatı. Otel kumsal deniz bozmazsa yine Kıbrıs ama girne tarafı.

Kıbrıs'ta yaşıyorum size çok önemli bir bilgi vereyim. Buraya gelenler 14 gün karantinada kalacak ve karantina ücretlerini kendileri ödeyecekler. 5000 tl gibi bir ücret konuşuluyor şu anda.

"siz olsanız nereye giderdiniz" kısmı için cevap vereceğim. yugonostaljik bir bey olarak şahsen kesinlikle sırbistan'a giderdim. tuna kıyısında bira içip pljeskavica yemek, başbuğ tito'nun kabrini ziyaret etmek, rastgele birine "pizda ti materina" diye bağırıp dayak yemek gibi çeşitli isteklerim mevcut. kıbrıs bana çok tırt bir yermiş gibi geliyor, hiçbir zaman ilgimi çekmedi.

Belgead tabii ki. Kıbrıs’ta 3 hafta gezilecek bir yer yok. Kafa dinleyeceksen ayrı.

Kıbrıs'a 10 kere gitmişimdir. Daha da giderim. Belgrada 1 kez gittim. Daha da gitmem. Çok sıkıcı geldi bana.

Allah uzun ömür versin,boğazına dikkat etsin ,yemeğe vurup 20 kilo almasın.doktorluk bir durum yok.

doktorluk bir durum var, check up yaptirsin.

Bence doktora görünmesinde fayda var. Benim de amcam uzun yıllar içtikten sonra bir anda bırakınca idrarı kanlı gelmeye başladı. doktora gidince doktor sigarayı bir anda bıraktığın için demişti. Sigara içtiği dönemde kılcal damarları şişmiş, bir anda bırakınca da kılcak damar çatlaması yüzünden idrarı kanlı olmaya başlamış. şu çok garibime gitişti ama doktor tekrar sigaraya başlamasını ve bir süre günde 1-2 tane içtikten sonra bırakmasını önermişti.

Teşekkürler cevaplar için. Azaltarak bıraktı. Son bir yıldır günde 5’in altında hep. 1-2-3 tane hatta yarım yarım onlar da. Şimdi tamamen. Her ihtimale karşı check-up yaptıracağız. Teşekkürler.

Başka hatalar yapardım. Daha iyilerini.

Aynı kafayla geri döneceksem, Bir faydası olmaz yine aynı hatalar olur. Kişiler değişir,mekanlar değişir belki, ama seçimler benzer olur.

Muhmetemel duvarla arasında mesafe var. O yüzden L seklinde bir kosebentle duvara tutturabilirsin.

Duvar beyaz.
Raf kirimizi
Civiler sari
L demir gri

imgur.com

Şununla;

www.starwoodyapimarket.com

Size uygun renginden iki tane alsanız yeter, yanlız süpürgelik çok kalınsa ve raflar duvardan fazla uzaksa boyu yetmeyebilir.

Prompter'siz cok zor:

media4.s-nbcnews.com

bence trump'da propter'siz konuşacak kapasite yok.
arada, sırada konuşuyor; onda da çamaşur suyu için iyi geliyor corona'ya gibi laflar ediyor.

olmalı

carsamba gunu aciklanir, olur

Olabilir

neden olmasin

Yeter yıldık yav olmaz umarım :(

Olacak diyorlar

Artık daha da olursa kimse takmaz bu sefer. Polis de anca biber gazı ile falan dagitir insanları herhalde.

olmaz. olmasın da zaten!
yetti gayri.
her pazar, antika pazarı düzenlenirdi bizim burada... kaç haftadır gidemiyoruz.

Klasik yeni rakı alın bakın ağzınız tadına.

tekirdağ altın seri çok iyidir. yağ gibi akar. Ala ona göre biraz daha serttir ama o da çok enfes, lezzetlidir. bu ikisinin adının geçtiği yerde diğer rakılar getir götür yapar. afiyet olsun.

Tekirdağ Altın serisi +3

tekirdağ altın

Damak tadı şahsidir hocam, yazılana bakmaktansa deneye deneye size uygununu bulmakta fayda var. Ben geçtiğimiz sene bir hayli müdavimcilik oynamış ve piyasadaki aşağı yukarı tüm rakılardan tatmış bir insan olarak; başında hiç yoktan birkaç saat geçirilecek yemekli sohbetli uzun içimin ilk tercih edeceğim rakısını söyleyeyim: Efe Gold. Yumuşak içimlidir, rahatsız edici bir keskinlik ihtiva etmez, can sıkmaz kafayı sepet gibi yapmaz. Klasik Yeni Rakı ve türevlerinde bahsettiğim keskinlik genelde uzun içim açısından uygun değil kanımca, oturup bir duble içip kalkayım rakısı daha çok.

-Kara Efe 3 Distile
-Yeni Raki Âlâ

efe gold. hayvan gibi içeriz efenim biz. genelde 4 kişi bir yüzlük bitince bir 50lik söyleriz. haftada 1 kesin 2 bazen olurdu pandemi öncesi. ertesi gün genelde işe gidilirdi. şimdiye kadar ne benim ne de arkadaşlarımın ertesi sabah iş yerinde sıkıntı çektiğini gördüm. hiç başım ağrımadı, hiç kusmadım, hiç midemle ilgili sorun yaşamaadım. efe gold candır.

bu işlerden pek anlamam; ama şu an yanımda olan bir arkadaşıma sordum ve kesinlikle efe rakı'dan şaşmasınlar dedi kendileri.

Ne likörü?
Amarula, Irish Cream falan gibi sütlü-kremalı likörler çok dayanmaz, açıldıktan sonra 5-6 ay.
Baileys açılsam da 2 yıl dayanırım diye iddia ediyor.
Limoncello gibi şeyler de 2 yıl. Meyve likörleri 1-2 yıl.

10+ senedir girilmeyen bi eve girdim, iki yarım şişe likör duruyordu biri muz likörü biri beğendik likörü. beğendik 40 derece olduğu için bozulmadığından emindim ama muz 25 olduğu için muhtemelen bozulmuştur diye düşünürken tadınca baktım cıncık gibi duruyor.
hasılı alkol derecesi, nerede beklediği ve içinde süt-krema gibi mamüllerin olmamasına bağlı.
dilinizi değdirmekle ne mideniz bozulur ne ölürsünüz, yarasın!

2 yıldan fazladır muhtemelen. Acıbadem likörü. Sütsüz...

Seker iyi konserve eder. Agzi iyi derecede kapaliysa bir sey olmaz.

Malibu dort senedir duruyor, sadece tatlilara koydugumdan bitmiyor, bozulmadi da.

Bence başka bi numaradan arayıp bilgi al bakalım ne diycek.

Bugün yazmaya çalışmıştım;
Sabah sahibindende gördüm, oglen gezdim, cikisinda kiraladim. Totalde 4-5 saat sürmüştür. Ayni ev ben bosaltirken sahibinden uzerinde sadece 1 gun kaldi ve tutuldu.

Kısacası olabilir

popüler ve genellikle eski evlerin bulunduğu semtlerde bakımlı ve normal fiyattan kiraya çıkarılmış evler bekara ya da kefilsiz insanlara verilmiyor. böyle evlerin hemen kiralanması için genellikle ilan bile açılmasına gerek kalmıyor çünkü, illa arayanı çıkıyor.

arada sırada eli yüzü düzgün kirası normal bir ev çıktığı zaman da böyle kapışılıyor.

özetle iyi bir mahallede, iyi bir konumda bakımlı bir ev ise 18 saat hiç de uzun bir süre değil, büyükşehir koşullarında düzgün bir ev bulmak kolay değil.

6 saatle kaçırdığım ev oldu.
Popüler bir yerde normal bir ücretse bu, hemen aramış olabilirler.

Ha bu arada 6 ay ev aradıktan sonra,
Şu an kaldığım evi internette sabah görüp öğlen gezip bir saat düşündükten sonra emlakçıya kapora vermiştim. Ertesi gün de tuttum.

oturmuş bir muhit ise 18 saatte teklif gelmesi çok normal, hatta o sürede kiralanabilir bile.

Kiraya vermiş... ilanı da kaldırmış. Çok üzgünüm.

atak sırasında nefes darlığı, göğüs sıkışması yapıyor.
ama reflüsü olan birinin günlük hayatında, sıradan bir anda yapmaz diye biliyorum.
yine de emin değilim.

hafif kalp krizi geçiriyor olabilir. uzman hastaneye /doktora görünsün.. Rahmetli babaannem'i 3 gün acile götürdük anlamadılar sonuncu gidişte koşuyoluna gittik acil aanjiyo yaptılar ertesi gün. geçmiş olsun

Reflüyü coşturcak birşeyler yiyip içince evet yapıyor.

@lupelius biraz daha detay verebilir misiniz? Başka ne semptomlar vardı?

çok düşündüm de, her eşyamı eşit seviyorum galiba, seçemedim. hatırası olanları biraz daha çok seviyor olabilirim.
aslında duruma göre değişiyor. bazen yatağım oluyor, bazen ananemin aldığı yüzüğüm, bazen kadehlerim, özellikle kışın kombim...

eşya sevme konsepti benlik değil pek ama sahip olduğum için mutlu olduğum el yapımı don kişot ve sanço panza heykelciklerim var, madrid'den almıştım.

kulaklığım olabilir sanırım

su şişelerimi ve saklama kaplarımı çok seviyorum.

kitaplık, lambader, mac, kindle

galiba telefonum :) dusundum baska bisey bulamadim :)

Playstation 4

yangında kurtarmak isteyeceğim şeyler olarak düşündüm soruyu, liste uzun oldu.

ninemden kalan kurulup içine bozuk para atınca müzik çalan tahta bir kulübe şeklinde olan termometre.
üvey dedemin davul bagetleri, diğer iki dedemin plakları ve el radyosu .
annemin ördüğü battaniyeler ve işlediği goblenler.
annemle babamın evlenirken aldıkları dikdörtgen camlı büfe.
iki tablo.
normalde beyaz olan kısımları da kırmızı olan kırmızı deri converselerim.
bazı yüzüklerim.
yeni aldığım ajandam.
iki yıl önce aldığım bardaklarım.

ps4

Telefonum

Supurge

Bilgisayarım.

Hoperlörüm.

Marhall a parayı nasıl verdim bilmiyorum ama çok seviyorum.

kol saatim.

telefonum. bozulunca yerini dolduracak benzer bir model olmadığı için üzülüyorum.

Herkes ne kadar da romantik, dur bir kabalık yapayım;

Tabancam, aykırılık ya da espri olsun diye yazmadım. Düşününce en sevdiğim ve ilgilendiğim, üzerine düştüğüm eşyam tabancam.

İkincisi de laptopum olur, değerli bir laptop değil, hatta 7-8 senelik.

+ margarin. son bir yıldır almadım, kullanmadım.

Var ama kirk yilin basi kullaniliyor.

Zeytinyagi forever.

kızartmadan vazgeçemiyoruz o nedenle hayatımızda :D

20 senedir kullanmıyoruz bir şey farketmedi

halam margarin, ay çiçek antikaratay yaşıyor yaşlılık sorunları var sadece

vucut her şeye alışıyor, ama zeytinyağı daha iyi tabi

kızartma için şart. o yüzden alıyoruz. ama yemeklerde kullanmıyoruz. sadece tereyağı.

almiyoruz, kullanmiyoruz, eksikligini hissetmiyoruz. kizartma yapilmiyor evde.

eve yilda 500 gr zeytin yagi giriyor sadece. aycicek yagini 10 seneden beri almadim.

kizartma yapilmiyor evde. yemekler yagsiz yapiliyor ya da 1-2 damla zeytin yagi konuluyor.

Vay be şeker olmadan çay icemem diyordum şimdi içiyorum sıvıyağ da boyle bir şey benim için bir de onu çıkarsam hayatımdan.. peki tereyağı kullaniyor musunuz?

ayçiçeğin ne zararı var? zeytinyağından farkı ne?

Mesela bir patatez kızartması, biber kızartması, arnavut ciğerini zeytinyağıyla yaparsan çok lezzetsiz olur
Zeytinyağının aroması yemeğin önüne geçer, yemeğin lezzetini baskılar. Çiçek yağı yerine göre zeytinyağından hafiftir.

yılda maksimum iki üç kere canımız evde pişi yapmak isterse marketten alıveriyoruz ayçiçek yağı, ama o kızartma sonrası bi daha kullanılmıyor. Tereyağı da az kullanıyoruz. Her şey zeytinyağıyla bizde, hunharca kullanıyorum ben. patlıcan kızartma gibi kızartma prosesi içeren yemeklerden pek yapmıyorum. patates falan da zeytinyağıyla fırında.

Bizim eve de yıllardır girmedi. Zeytinyağı + tereyağ

Zeytinyağı ve sade yağ kullanıyorum. Son 8 senedir hayatımda yok ayçiçek yağı. Kızartmaları azıcık yağda ızgara gibi yapıyorum çıtırık oluyor deep fried diye bir şey yok, nadiren dışarıda yiyorsak iki ayda bir yenebiliyor.

Aycicek yagi ve margarinler zehirdir. Iyi zeytinyagindan ve tereyagdan sasmayin.

çok nadir kızarmada falan kullanılıyor.

Senden hoşlanmamış ki. Ya da çok hoşlanmamış.

inceldiği yerden kopması lazım, bunun için "ben senden olması gerekenden biraz fazla hoşlandım, benzeri şeyler hissediyorsan şu gün görüşüp konuşmak isterim" gibilerinden bir şeyler de. çocuk yaşta değilsiniz, o yaşların güzelliği böyle şeyleri net konuşabilmek zaten. niyeti yoksa açıkça söyler, sen de konuyu daha kolay kapatabilirsin.

Kullandığını sanmıyorum. Kullanmışsa da ot mot içmiş olabilir. Sakıncası yok benim için.

@Bruce haklı.
Yine de aniden öyle söylemek fazla geliyorsa sana, önce bir yerlere yemeğe davet et veya bir aktivite ayarla(seks odaklı olmayan) bakalım gelecek mi. Sonra ona göre niyetini belli edersin.

görüşelim de sen de istersen vs ama sakın cok ısrar etme sapık gibi duruyor

Soruya cevap verebilmek için daha detaylı bilgi gerekmekte. 300den fazla manevi tazminat davası yürütmüşümdür, eğer iş çıkış süreci hakkında daha detaylı bilgi verebilirseniz yardımcı olabilirim.

Teşekkürler. Detayları özel mesajla yazıyorum.

eğer yakın zamanda gelmediyse twitter'da değil facebook'ta var o olay. vodafone arena'nın bir fotoğrafı vardı hatta.

www.aljazeera.com.tr

Teşekkürler nrmnm ama Twitter olduğuna eminim. Facebook uygulaması kullanmıyorum bile. İnternette her yerde Twitter'a 360 derece desteği geldi diye haberler var ama bilgi yok. Sözde NBA'in bir maçı yayınlanmış...

twitter.com

Bu tarz ise kuula.com yapiyor.

hiçbir şekilde menfaatiniz yoksa ayrılın? ayrılırsanız ödemezsiniz. meslek yapılmaz, iş yapılır. sizin işiniz başka da olsa mesleğiniz bellidir. o adamlar mesleğiniz için çalışıyorlar. o meslekle daha da işiniz olmayacaksa ayrılabilirsiniz.

bi avukatla görüşün derim..

o aidat üyelik aidatı değil mi? eğer öyle ise bir menfaatinin olup olmaması farketmez, üyeysen ödersin değilsen ödemezsin.

@desdinova Evet ilk fırsatta dilekçe yazıp ayrılacağım, bunu kendilerine söyledim. Ama geçmiş için borç çıksın istemiyorum.

pro'nun olayı, komplike işler yapması daha çok. air2 al sen.

pro youtube videosu için aşırı gereksiz bir harcama olur. air 2 doğru karar.

Ben biraz büyük olursa daha mı rahat görür diye düşünüyorum aslında.

ipad pro a4 kağıdı kadar. tam olarak...

pro'yu ben tez işlerim için kullanıyorum. bir kere yatarken elime alayım dedim taşıyamadım. air 2 iyidir sizin için. ama uzun ömürlü olsun derseniz pro'da 4gb ram var, air'de 2.

bir de sanırım yutub pro'nun ekran en boy oranını tam desteklemiyor, full screen olunca alttan çizgiler çıkıyor yani.

Tabi harcayacağınız parayı sorgulamak bana düşmez ama mesela ben para veriyorken daha iyisini alayım dediğimde alacağım şeyden 10-20% falan pahalı olur, 1500 liralık telefon alırken aman 200 lira daha vereyim daha iyisini alayım derim ama 1500 liralık şey alırken 1500 daha vereyim diyemem. Merak ettim gerçekten vermişken 100% daha fazla verip biraz daha iyisini alayım mı diyorsunuz?

Tableti genelde elinde tutacağını düşünürsek 12,9 inch hem büyük hem de ağır kalacaktır, 700 gramın üstünde bir ağırlığı var, en başta hafif gibi dursa da elde tutarken bir süre sonra yoracaktır, sonuçta ortasından tutamayacak, sağından veya solundan tutulduğunda daha ağır gelecek, ipad pro bence bir masada çalışmak-kullanmak için uygun bir cihaz. 9,7 inch olan air ise daha kompakt oluyor, 450 gram çok daha hafif, bence multimedya-eğlence kullanımı çok daha uygun.

Galaxy view al

Teşekkürler arkadaşlar. Tavsiyeleriniz doğrultusunda büyük ekran ve pro almayacağım. Ipad air 2 saha mantıklı

muhtemelen istanbulda çok fazla laz var ve bunlar kendilerini dış görünüşleri ve şiveleri ile çok belli ediyor diye dikkat çekiyor, yoksa ortalama her anadolulu bu verdiğin tanıma uyuyor, lazlar diye değil de anadolulu desen daha doğru olur bence.

Varoluşlarını ıspatlayabilecekleri dinden başka bir enstrüman olmamasından kaynaklanıyor. Aynısı tüm karadenizliler, iç anadolulular ve Kürtler için de geçerli. Toplumda sanat yok, felsefe yok, bilim yok. Vermişler karasabanı akşama kadar çift sürmüş ya yaylada mal gütmüş. Bu tür toplumları dinden başka bir şeyle kontrol etmen mümkün değil. Bu yüzden veriyorsun din gazını, onlar kendiliğinden yürüyor. Üstelik bedava. Camiden başka maliyeti yok.

lazlar yunan kökenli bir millet, benim şahsi fikrim zamanında nefret odağı olmamak için yunan damgası yememek için böyle bir girişimde bulunmuşlar zamanında şimdikiler de abartılı bi şekilde devam ettirmişler.

Biraz kompleks kaynaklı, kökleri kabullenememe var.

(bkz: rum pontus imparatorluğu)

sebep silah, en fazla silah kullanimi bunlara aittir. kadini, erkegi hepsi deli gibi silah sahibi.

daha genel sebep ise en ataerkil ve siddete meyilli turkiye toplumu olmalari. dolayisiyla, milliyetcilik dahil sosyal kimlik kazandiran her seyin en fanatigi onlar. futbol takimi taraftarligi icin de bu durum gecerlidir. bu argumanla kurtler icin de benzeri soylenebilir, ama kurtlerin ugradigi ayrimcilik yuzunden islam fanatikligi daha dusuktur.

sitede lazlar hakkında kimsenin en ufak bir fikri yok sanırım :)

basit sorularla başlayalım, siz tüm karadenizi laz mı sanıyorsunuz? mesela "lazca" diyince kafanızda canlanan doğu karadeniz şivesiyle konuşulan türkçe mi? tv'de gördüğünüz trabzonlu laz müteahhit tiplemesi + yarım yamalak tarih bilginizle yaptığınız yorumlar gülünç oluyor.

nxtrls anlat neymiş laz bilelim ? Koca wikipedia dünya yanlış bilmişiz meğerse sizleri.

anlatmak gibi bir zorunluluğum yok, madem wikipedia'dan haberiniz var merak eden açıp okuyabilir.

kim laz kim değil ayrımı yapabilmenize yardımcı olmak için vereceğim tek bilgi şu: lazların günümüzde yoğun olarak yaşadıkları bölge (antik çağlardan itibaren yaşadıkları coğrafya da batum'la birlikte bu bölgeyi içine alır) hopa, arhavi, borçka, pazar, ardeşen, çamlıhemşin, ikizdere ve fındıklı'dır. yani tüm doğu karadeniz laz olmadığı gibi, her kendine laz diyen de laz olmuyor.

Sanmiyorum desem zehirlenirsinnmehirlenirsin bu vebali ustume alamam ameka. Ama bence sorun olmaz.

@2006 Renginde, kokusunda, tadında bir değişiklik yok. Götürüyorum. Bu gece bana bir şey yapmaz.

tadında bi değişiklik yoksa bayatlamamıştır herhalde, plastik şişede bayatlıyor ama onu biliyorum yudum aldığım gibi kusmuştum zamanında

hiç birşey olmaz kendi şişesindeyse. 4 yıl önce açılmış rakıyı içmişliğim var. gidenleri geri getirmiyor ama.

İçtim, bir şey olmadı.

işi ticarete dökerseniz isterler.

Peki bunun için kiminle nasıl bir görüşme yapmak gerekir?

işte onu yapmamak için api call'larına falan limitler koyuyor, sen limitlere takıldığında gidip onların kapısını çalışıyorsun abi bizim limitleri bi arttırsan diye

Bakırköy'de Rock Market vardı sanki.

citroen son yıllarda pejo ya fark atmış durumda..

renault

citroen kullandım çok boktan. peugeot daha ii olabilir.

citröen daha iyi. aynı paraya daha fazla özellik satın alma şansınız oluyor. citröen her zaman daha dolu arabalar satıyor.

İkisi de değil.

iki arac ayni bunun farkindayiz degil mi?

30.000 TL civarı 2013 modelleri var. Daha fazla arabaya para veremem. Yoksa ben de c180 almak isterim arkadaşlar.

1. Levent diye bir yer yok. Levent orası.

acıbademde sihirli spatula çok iyiydi

geçen gün önünden geçtim oranın, ismini çok zorlama bulmuştum :)

moda iskelesi beltur un işlettiği yer, gerçi şuan tadilatta dediler ama.

en iyisini Maria yapıyor, gerçekten.

maria's cheesecakes.

cheesecake passion!

en iyisini bilmem de karaköy'de press var. oreolu cheesecake'i gayet başarılıydı.

maria's cheesecake çok başkadır.

Beyaz Fırın da iyidir.

Tüplü Kartal alırdım o fiyata

tamam. @sellim

Modeli alalım ya da özellikleri?

İşlemci:Core i5

İşlemci Hızı: 1.4 GHz
İşlemci Çekirdek Sayısı:2
Turbo İşlemci Hızı:2.7 GHz
Önbellek Tipi:L3
Önbellek Boyutu:3 MB
Ürün numarası:1120740
RAM
Toplam Bellek:4 GB DDR3-RAM
Çıkışlı:DDR3
Bellek Hızı:1600 MHz
Ekran
Çözünürlük:1440 x 900
Led Arka Işıklandırma:Evet
Ekran Boyutu (inç):13.3 in
Ekran Tipi:LED arkadan aydınlatmalı parlak geniş ekran
Grafik kart
Grafik Kart:Intel HD Graphics 5000
Grafik Kart Üreticisi:Intel
Sabit disk
Sabit Disk Kapasitesi:128 GB
SSD:Evet
Bağlanabilirlik
Bağlantılar:WiFi IEEE 802.11a/b/g/n, Bluetooth 4.0, USB 3.0, MagSafe, Thunderbolt
Wlan (Standartlar):
IEEE 802.11a/b/g/n
Ekipman
İşletim Sistemi:
Mac OS X YOSEMITE
Kolonlar:
Dahili Stereo Hoparlörler
Mikrofon:
Evet
Desteklenen Kartlar:
SDXC
Klavye Tipi:
Aydınlatmalı Klavye
Kamera

325 x 17 x 227 mm
Ağırlık:
1.35 kg
Üretici Garantisi:
2 Yıl Resmi Üretici Garantili

standart fiyatı o zaten. değer mi değmez mi o tamamen senin cüzdanına ve beklentilerine kalmış.

Beklentine göre değişir muhakkak. bir defa ram düşük. ve air'de upgrade olmadığı için ram'i yükseltemezsin. O yüzden kafadan ram'den dolayı salla.

Bu özelliklere 2300den fazla verilmez. Bence diğer satıcılarla görüşmelisiniz.

Nargilecilerden iste? Çok pahalı bir şey değil verirler zaar

karanfilde, burger kingin yanında var bi tütüncü oraya bakabilirsin.

Mümkün değil. En geç 17.00'de çıkması lazım. Yenibosna'dan Uzunçayır'a metrobüsle, Uzunçayır'dan da Batı Ataşehir'e otobüsle gelecek.

1 saat 10 dakikada namümkün.

Selim +1

İkinci yariya anca yetisir. Uzuncayirda inip, sol taraftan cikacak ve 8m, 16m ve 8a otobuslerinden birine binecek. En en gec 6da cikmasi gerekir yola

2 saat takıl otogarda direkt metro gidiyor.

Sabah 6.45 de ucak kalkiyor,takilma gibi bir sans yok.eger toplu tasima yoksa mecburen taksiyle gidilcek.

uber diye bir şey var. şuanda yeni yeni yayılıyor. istanbulda kullanılıyor. başlangıç olarak referans koduyla üye olduğunda 40 lira bonus puan yüklüyorlar. seni istediğin yerden alıp istediğin yere bırakıyor falan. bu bonusla bedavaya gidebilirsin diye düşünüyorum. araştır.

(bkz: uber)

Tek bir aracla gidilmiyorsa taksi en mantiklisi.
Mr.goodcat onuda arastirayim tesekkurler.

Çevir taksi pazarlık et...

bazen sen farkinda olmadigin halde çeşitli üst solunum yolu sikintilari buna sebep olabilir. uyku labratuarlari var bu konuyu araştiran. buna da gögüs hastaliklari bakiyor. ben olsam önce bir kbb ya da gögüs hastaliklari uzmanina gider muayene olurdum. tarif ettigin şey ona benziyor

yuzukoyun yatma.sırtüstü yat.duzelecektir.

yorgan/battaniye/pike her neyse iyice havalandır. yatak odanda eşya sayısını azalt.

1500 2000 lira verme 1,5 saat erken uyu.

Masraf yapmadan önce bir süre kanepe vb. gibi yerlerde yat. Gün sonunda yediklerin içtiklerin de önemli .

Solgar VM2000

Hangi testi yaptigina ve hangi dil ile yazildigina bagli.

Back-End: kullandigin programin Unit Test araclarina bakabilirsin. mesela Java icin junit(junit.org) veya php icin phpunit (phpunit.de). Unit test back-end gelistirmenin olmazsa olmazidir. Hatta tercih edilen en iyi yöntem Test Driven Development (TDD) dir, özetle önce testi yazarsin sonra gelistirmeyi yaparsin.

Front-End: Javascript de unit test icin Jasmine (jasmine.github.io), Mocha (mochajs.org), veya QUnit (qunitjs.com) kullanabilirsin, ben mocha yi tavsiye ederim. Ayrica javascript kodlarinin düzgün yazilidini kullandigin IDE ye JSlint (www.jslint.com) entegre edip test edebilirsin. Ayrica yazdigin CSS/HTML kodlarini W3C (validator.w3.org) den dogrulamasini yap.

Ayrica: Sayfanin tamamini kullanicini tarafindan bir kullanici gibi test etmek icin Selenium (www.seleniumhq.org) kullanabilisin. Selenium un iki versiyonu var ve "Selenium Webdriver" olani tavsiye ederim. Youtube dan bircok kurulum ve kullanimla ilgili videolar bulabilirsin. Selenium ile test yaptiginda, test code calistirdiginda, tipki bir kullanici test yapiyormuscasina selenium mause ve klavyenin kontrolunu ele alir, diledigin browseri acar, sayfanin adresine gider, test code da belirttigin islemleri (tiklamalari, form doldurma, sürükleme birakma vs) sanki bir kullanici yapiyormuscasina yapar sonra test code da belirtilen kontrollleri yapar. Mesela bir butona tiklar, ve buton tiklaninca sayfanin surasinda bu bilgi cikmasi gerekiyor gibi. Selenim test codelari Java ile yazilmali. Ayrica "Selenum IDE" versiyonu da var onunla da test yapabilirsin. Biz sirkette büyük projelere Selenium ile test yaziyoruz, bir server web sayfasinda yapilan tüm degisiklikliklerden sonra sayfanin tamamin test ediyor, bozulan yamulan yer varsa sabah rapor veriyor. Ayrica selenium ile sayfanin tasarimini da test ettirebilirsin, mesela bu buton ekranin su kadar piksel saginda olmali gibi.

Buna ek olarak Sikuli (www.sikuli.org ) kullanarak ve selenium ile entegre ederek browser disina yapilan islemleri de test edebilirisn. Mesela browser disindan bir fotografi sayfana sürükle birak yaparak upload etme olaylarini .

Çok teşekkür ederim @emrahday

mobil uyuymluluk testi www.google.com

Her zaman yalan bir projeydi bana göre, seçim için yapılan ve ar sa fiyatları üzerinde manipülasyon yapıp kar etmek dışında bir amacı yoktu, baya baya cebini dolduran oldu emin ol, tahminimce yapılacak olsa dahi 2020'den önce başlanmaz bile.

seçim öncesi yine bi hortlattılar ama kesin bir şey yok.
ekonomi.haberturk.com

Bildiğim kadarıyla hukuksal süreçler başlamış orda. Yani istimlaklar falan.

bütün yandaşlar ayağa kalktı, bir sürü gazeteci o berbat görüntüleri izlediğini, inanılmaz iğrençlikte bir durum olduğunu söyledi.
Görüntüler çıktı, 10 kişi kadının önünden geçip gitmiş.

Yalan oldugu kanıtlandı. Hatta bu yalanı alevlendiren elif'in eski avukatı da kabataş olayı olmadı dedi ama akp'liler kendilerinden beklendiği gibi yalana sarılmaya devam ediyorlar. Kamera kayitlarina inanmıyorum diyor adamlar ajdhssgsj

kadın kocasını bekliyor. kocası geldiğinde nedense yalan söylüyor, ama bu kadar abartı değil, bir sürü erkek geçti korktum gibi bir şey. sonra adam büyütüp başkasına söylüyor. kulaktan kulağa büyüyor da büyüyor olay. akp teşkilatı içinde asıl abartma, eklemeler geliyor.

Pi'yi 3,14 yerine 31,4 alıyor kadının biri. Sonra başbakana gelene kadar pi 31415,9265359 oluyor.

gezi sürecinde "camiye ayakkabıyla girip içeride içki içen gençler" hikayesi tutunca (caminin müezzini yalan demesine rağmen), bugüne kadar en çok ekmek yedikleri konu olan baş örtüsünden yürümeye karar verip yalancı bir horoskop üzerinden bu olayı kurguladılar

-kabataş mağduriyeti!-

rivayete göre kabataş'ta kocasını bekleyen baş örtülü bacımıza o sırada oradan geçmekte olan 80-100 kişilik üstleri çıplak deri eldivenli bdsmci abiler sarmış, kadını önce darp etmişler ardından da malafatları çıkartıp pat pat kadının kafasına yüzüne gözüne vurmuşlar(oyşh), yetmemiş üstüne işemişler ve tabi bu arada da da kadının bebeğini fırlatıp atmışlar.

bu hikaye ortaya çıktığında amına kodumun partisi sevdalıları hemen "camiye ayakkabıyla girip içki içenler bunu da yapar" "bunlar camiyi ahır yaptılar" "cehape zihniyeti" diyerek olayı olmuş saydılar ve aynı zamanda "göt kılı yazarlar birliği" ile "götüne kalem fabrikası giresice yazarlar derneği" üyesi kıymetlimisler "görüntüleri izledik, çok vahim utanç verici" vb açıklamalarla insanların bu yalana daha da inanmalarını sağladılar ve insanların daha da kutuplaşmasına sebep olarak yukarıdaki kitlenin kemikleşmesine, olaya daha da inanmasına sebep oldular.

tüm bunlar olurken uzun adam ve avanesinden 1-2 kişi ara ara çıkıp "görüntüleri cuma yayınlıyoz" açıklamasını yaptılar ama öyle bir görüntü olmadığı için o görüntüleri hiç yayınlayamadılar, sonra da "yea yayınlayacaktık da insanlar galeyana gelir diye şeyettik daha konuşmaya gerenk yok" şeklinde açıklamalarla konuyu kapattılar

sonra kanal d haber o dehşet verici, korkunç, felaket görüntülere ulaştı ve haber yaptı;
www.youtube.com

mobese kayıtlarında da görüldüğü üzere, 80-100 kişilik bdsmci abiler ortada yoktu ve ne bir saldırı ne bir ters hareket yaşanmamıştı!

bu haberden sonra ara ara insanlar bu yalan hakkında konuşmaya devam ettiler fakat akgötler ölü taklidi yaptılar ve görmemezlikten duymamazlıktan geldiler.
öyle ya, çok güvendikleri bacıları, uzun adamları, ustaları, teşkilatın önde gelenleri, gazeteciler hepten yalancı çıkmıştı!

bir süre sonra enver aysever bir tartışma programında konuyu bu olaya getirip bu görüntüleri izledim vahim diyengillerden 2-3 zavallıya "yalancısınız yargılanacaksınız" dedi ve olay tekrar gündem oldu.
ardından olayın mahkeme sürecine dahil olmuş -sanıyorum- yalancının avukatı yada her ne sikimse o herif ortaya çıkıp olayın yalan olduğunu itiraf etti

ardından insanlar yine bu akgötlerin ne kadar yalancı olduğundan, o gazetecilerin yaptığı şefersizlikten bahsetmeye başladılar, akgötler ise ölü taklidi yapmaya devam ettiler.

olay bu hale gelince yukarıda yazdığım birlik ve derneklere üye kalemşörler tekrar devreye girip linç edilen(!) arkadaşlarını korumak adına tüm suçu olayı yaşadığını iddia eden horoskop ablaya atarak "ne bilelim abi biz, okuyoz biz yuea" diyerek olaydan kendilerini sıyırmaya çalıştılar, çalışıyorlar.

kendi adıma böyle özetleyebilirim.

bugün ise 5 yandaş gazeteden 13 saray soytarısının yazısı aynı başlıkla çıkmış: Diliniz KABA, vicdanınız TAŞ!

t24.com.tr

(bkz: diliniz kaba vicdanınız taş)

bu kadar yüzsüzlük olur.

"yalan söylüyorsunuz, yargılanacaksınız" deyince kaçacak delik arıyor bu yalancılar.

corporation diye belgesel var ona bak

requiem for a dream dolacak birazdan buralar.

Türkiye'deki %50'lik seçmen kitlesini gösterebilirsin. Bütün kanallarda gün boyu hükümet propogandası izliyorlar. Sonuçta düşünsel ve mantıksal yetilerini kaybediyorlar. Üzücü ama gerçek bir örnek.

medya obsesif kompülsif, eve kapanmış, izole kadınların hepten zombi gibi olmasını sağlıyor. bizde var öyle bi tane, ondan biliyorum.
kaynana gelin programları, anne-kız yarışma programları, katilli cinayetli olaylar, izdivaç programları.. hiçbiri normal insanların seyredeceği şeyler değil aslında.

bir de akşamları bengü-imc-ulusal-halk tv izleniyor bizim evde, kat'a a haber-ülke-trt-atv açılmaz, bir gece kemalist katharsisi yaşıyoruz, bir gece emekli kuvvet komutanlarının vatanın geleceğiyle ilgili analizleri, bir gece milliyetçi abilerin ablaların pek zeka gerektirmeyen kuru muhalefet videoları, bir gece kürt kardeşlerimizin bijileri waraları.. bendeki de kafa lan.belli bir yaşın üstü insanlar çok acayip şekilde politize oluyorlar şu aralar. ama tv politikliği. yozdil+u.dündar+rastgele bir chp vekil eşliğinde akp diktasını tel'in ediyoruz her akşam.
medyanın "farkındalık" sattığı programlar bağımlılığın ta kendisi.

duyuruda degil, sozlukte mumkun

c non nasıl mümkün sözlükte?

doğru mudur yanlış mıdır bilmiyorum, ama şöyle bir şey görmüştüm:
www.eksiduyuru.com

Düzelmiyor düzelmiyor düzelmiyor

restart.

Hocam sahibinden.com ve hurriyetemlak.com'a bakmanızı öneririm.

ikisini de yokluyorum zaten ama güzel evler düşmüyor, düşenler de emlakçılar sağolsun yardırıyorlar komisyonu alabildiğine...

Ortakoyde ev arkadasi ariyoruz biz de, gerci siz 2kisisiniz galiba ama sartlar degistiyse diye yaziyorum, kontak [email protected]

Arkeoloji Müzesi.

İstanbul modern, Sabancı, Pera müzeleri en sık gittiklerim.

(bkz: borusan contemporary) manzarası ve içindeki eserleri ile

oyuncak müzesi

türk ve islam eserleri müzesi - ibrahim paşa sarayı ( sultanahmet)
arkeoloji müzesi - gülhane
sabancı müzesi - emirgan

işim gereği çok müze geziyorum. tavsiyelerim; rezan has müzesi urartı takıları sergisi,osmanlı arşiv müzesi ( kağıthane ), kariye ( edirnekapı ). Sabancı müzesi'nde de miro sergisi bitmek üzere.

Arkeoloji Müzesi