kumulatif matrah ustunden hesaplanıyor o, dilimler yıl sonuna dogru degişir.

www.aksam.com.tr

işyeri ise stopajı da vardır. 2500 net mi brüt mü nedir? en güzeli

intvd.gib.gov.tr

hesaplamalar menüsünden gmsi'ye girin, bilgileri yazın.

Delay olursa bekletirler ya da sonraki uçağa aktarırlar aynı havayolu olunca..
Valizler de yetişir merak etmeyin. Connecting flight değilse o zaman dert etmeniz lazım ama bileti alırken bu şekildeyse dertlenmeyin. Ne yapar ederler bir şekilde varırsınız. 6-8 saatten fazla beklemelerde zaten otele falan da götürülürsünüz muhtelen. bilette yazar.

birkaç ay önce cenevreden istanbula münih aktarmalı uçmuştum, valiz çıkmadı bagajdan, 5 gün sonra ancak parçalanmış bir şekilde istanbula vardı. bu sefer de aynı şey olmasından korkuyorum. kanada, vancouver'dan başlayıp, amerika batı kıyısı ve sonra da doğu kıyısına geçip en son boston'dan döneceğim. 1 aylık bir seyahat olacak ve her yerde en fazla 3-4 gü kalacağım, yani valiz ilk uçuşta gelmezse bir daha zor buluşuruz gibi geliyor. tabi 1 aylık seyahate sadece el bagajıyla gidebileceğimi de zannetmiyorum.

Heathrow'un 5. terminali 10 futbol sahası büyüklüğünde bilmem kaç katlı bir bina diye okudum. Geçenlerde kız arkadaşım oradan aktarmalı abd ye gitti. Gelirken de orayı kullanmıştı. Rahat bir aktarma için en az 3 saat şart diyor.

Aynı sirketten aktarmali ucus diye aldiysaniz bileti yani elinize 2 bileti de verdilerse check-in yaparken, valizleri almaniza gerek yok onlar aktarirlar, farkli iki sirketse beklemeniz gerekir.

Bu arada terminal 5'de hangi kapidan bineceginiz yazar bilet uzerinden ve genellikle inmeden once ekranda vs gosterirler hangi kapiya yanastiginizi ve hangi yone gitmeniz gerektigini belirli kapilar icin zira bir dolu yolcu vardir aktarma yapacak. Bence rotar yapmazsa 1 saat 55 dakika yeterli bir sure, eger rotar yapip 1 saatten az zamaniniz kalirsa o zaman baya acele etmeniz gerekir ama, Heathrow'da guvenlik kontrolleri yogun saatlerde yavas gidiyor en buyuk problem o olur.
Burada 60 dakika yeterli yaziyor bir bakin isterseniz.
www.heathrowairport.com

Ucagi kacirirsaniz 4 saat sonraki ucakta yer varsa size tahsis ederler ama genellikle bir bekleme listesi gibi bir sey oluyor takip etmeniz gereken o ucak dolmazsa o listeye yazilma sirasina gore ucaga aliniyorsunuz vs, eger alinmazsaniz sirket size yakinlarda bir otel+yemek fisi vs ayarlar ancak aklinizda bulunsun boyle bir durumda bagajinizi alamazsiniz (veya cok beklemeniz gerekir almak icin) sonraki gun ucuyorsunuz diyelim o ucaga dogrudan gider bagajiniz o yuzden illa tebir olsun diyorsaniz her ihtimale karsi el bagajiniza bir iki parca rahat bir sey alin giyimlik.

amerika'da ve ingiltere'de (ve avrupanin diger ulkelerinde) bizdekinden farkli olabiliyor CV sablonlari ve kullanilan dil vs. onu goz onunde bulundurmakta fayda var. basvurdugunuz sirkete gore degismekle birlikte zaten bir İKci 30 saniye falan bakacak CVnize, sizce bu tur bir servis avantaj saglar mi gercekten CVniz cok cok kotu hazirlanmadiysa? Cevabim hic sanmiyorum, illa o tur bir sey gormek isterseniz zaten bedava oldukca fazla site var, asagidaki dokumana bir goz atin mesela. tabi turkiye icin belirli degisiklikler yapmaniz lazim dogum tarihi, askerlik, ehliyet vs gibi basvurdugunuz ise bagli olarak, avrupa'da ve amerika'da genellikle dogum tarihi vb gibi seyler yazilmaz.
www.careersineurope.com

bir ik'cı olarak söyleyebilirim ki hiç gerek yok. diğer ik'cı arkadaşlardan hiç "aaa cv ye bak mutlaka görüşmeye çağırılmalı" diye bir şey duymadım. zaten bakılan belirli yerler var; askerlik-deneyim-okul gibi

Türkiye'de İK yönetimi kalitesinin düşüklüğünden dolayı ne yazık ki sen güzel bir CV/resumé hazırlasan da anlayacak adam az çıkar...

Ama yine de istersen yardımcı olabilirim.

CDG ve BCN'de sabahlama imkaniniz var ama CDG'de evsiz vs rahatsiz eden cok yaziyor bir bakin asagiya
www.sleepinginairports.net

CDG'den sehir merkezi RER B+Metro 10€ civari olmasi lazim, BCN'den sehir merkezi Aerobus ile en kolayi, tren biraz daha ucuz yalniz yurumeniz gerekir baya bir havaalaninda o yuzden gerek yok.

berlin schonefeld için konuşmam gerekirse:
konaklamaya pek uygun bi yer değil ama bişey diyeceklerini sanmam. ayrıca terminalin hemen dışından otobüs ve tren var şehir merkezine.

bu arada ryanair vb. şirketlerin kullandığı havaalanlarına benziyo bunlar. ufukta bir eurotrip mi göüzüküyor acep?

teşekkürler,

evet easyjetle ufak bi tur hazırlığımız var, önceliğimiz de gaulle'de ve milano veya roma'da sabahlayabilmek, bakalım halledecez bir şekil:)

bu sorunun cevabı yok aslında. yani elbette ki var da sivillerde yok.

ama şu deneyimler işe yarayabilir, asla bilgi niteliğinde değildir, kulaktan duymadır-başıma gelendir.

-315. dönem askere gittiğimde benim ile birlikte giden kısa dönemlerin çoğu (ya şans ya da öyle planlandı) doğu'ya gittiler. hakkari'de sınırda dağlarda askerlik yapanlar çok idi. hiç bir tanesi de çatışmaya girmedi. karakoldan dahi çıkmadılar. ama asla diyemem ki kısa dönemleri çatışmaya sokmuyorlar. bu konuyu gerçekten bilecek tek yer TSK.
-Çatışmalatrın yoğun olduğu bölgelerde ki askerlerin (anladığım kadarı ile uzun dönemlerin özellikle) ciddi bir kısmı her an çatışmaya girebilecek şekilde oraya gidiyor. Ancak bu çatışmaların yoğunluğu mevsime, politik gelişmelere, uluslararası ilişkilerde ki rotaya çok bağlı olduğu için ne desek o da yalan.

yazdıkça fark ediyorum. Bu soruyu bir daha sormak ve daha net sormak lazım. yani bugünlerde mi? 93-96 yılları arasınd mı? mesela o yıllarda hergün çok yoğun çatışmalar oluyor idi sanırım. Ama 2002-2008 döneminde geriledi çatışmalar. bir de kim için? muazaff subaylar, kısa dönemler, uzun dönemler?

aklıma takıldı yahu,

kısa dönemler içinse eğer soru; kısa dönemleri çatışmaya sokmuyolar, zaten 4 hafta eğitimin bi işe yaramıycağının hekes farkında. anca karakola düşersin, karakolu basarlar, öyle çatışmaya girersin, ki bu da doğuda çok düşük bi ihtimal değil. ama normal erler bildiğin dağda bayırda operasyona gider çatışmaya girerler.

sağolun...
yok, uzun dönem yapacağım askerliği. uzun dönem için soruyorum.

sen bize askerlik yapacagin yeri soyle ben sana ihtimalleri soyleyeyim?

tabi belirli seyleri bilmek lazim, komando birliginde yaparsa acemiligi askerler gidecegi yerde zaten onlar devriyeye cikiyor daga bayira belirli yerlerde surekli gezer halde olurlar..basinda da uni mezuni bir astegmen olabilir 12 ay askerlik yapan, o da komanda birliginden geliyor (Foca vs), bunlarin catismaya girme olasiligi var ama boyle bir yerde askerlik yapan bir arkadasla konustugumda teroristlerin bu tur bir grup ile sicak catismaya girmekten kacindigi onun da en buyuk korkusunun boyle yerlere sevk edilirken aracta saldiriya ugramak veya mayina denk gelmek oldugu seklindeydi.

ikincisi de sinir karakollarina veya doguda belirli birliklere dusersen bu birliklerin saldiriya veya taciz atesine ugrama olasiligi var. buralarda zaten nobet tutma mevzileri oldukca kalabalik olur vs oyle bir kulede 1-2 asker seklinde takilmazlar senin batida gordugun gibi. tutki boyle bir birlige girdin burda herkes bu sekilde olacak diye bir sey yok bu mevzilerde nobet tutmayan askerler de oluyor birligin buyuklugune bagli olarak.

bir de olayin dogasi geregi kis vaktinde sicak catismalar azaliyor bahar ve yaz ile artiyor.

şehreküstü'de vardı bir sürü yer. hatta tam olarak zafer plazanın yanında inen yoldan dümdüz inip sağa dönen yolu takip ettiğinde pek çok dükkan göreceksin.

askeer saati casio olan evet. tam yer söleseniz süper olur.

yavv o askeriyeninb kantinlerinde 5 milyona satılıyor. f91w

arkadasi ndedigi sehrekustu tarafinda var, bursaray'dan inince kime sorsan tarif ederler yerini orada kesin vardir, bir de bu sali persembe vs pazarlarinda da oluyor sahtedir gercektir bilmem tabi.

şimdi öncelikle, zaten 300 km/h la giderken patlayamayan bi balonu elinde tutamazsın. ikincisi, pascal ı sormuşun cevap 3,8. (böyle soruya böyle cevap mantığı)

bi projeye başlama aşamasındayım ve tam ne olduğunu yazmadan cevap almak istedim.neye göre 3.8 dedin?sen farzet ki balon sabit.bunun agzının çapı ruzagrın geliş yönü vs vs neler etkili?ciddi bişi soruyorum laf olsun diye değil...

En büyük etken ağzının genişliği olacaktır. Bir sonraki etken hızınız.Diğer bir etken balonun esnekliği. En son ve en az etki edecek şeyler ise bulunduğunuz bölgedeki havanın yoğunluğu ve sıcaklığı olacak.

Balonunun esnekliği bilinmeden şu kadar pascal falan demenin imkanı yok. pascal dediğiniz basınçtır ve basın(P)= Kuvvet(F) / Yüzey alanı(S)

ayarlanabilir bir yüzey alanı ayarlayıp aşağıda vereceğim konuda kouyacan sensörleri kullanarak detaylı ölçüm yapabilirsin

www.e3tam.com

ayrıca rüzgar tüneli diye araştırman yeterli olacaktır.


Yukardaki bilgilere ek olarak izleyeceğin yol konusunda bilgi vereyim.
öncelikle bir açık uçlu manometre almanız gerekiyor. Daha sonra içerisini suyula dolduracaksınız (civa bulmak zor olabilir senin için) manometrenin bir ucuna şişirdiğiniz balonu bağlayın ve su seviyeleri arasındaki farkı not edin.

P = P0 + h . d . g formülünden basıncı hesaplayın ((P0)ortamın basıncı, (h)yükseklik,(d)yoğunluk, (g)yerçekimi ivemesi)

img836.imageshack.us

daha son bulduğunuz basınç değerini elde etmek için balonun ağzının kesit alanını hesaplayıp

F=PxS formülüne (P)basınç, (S)yüzey alanı, (F)kuvvet olmak üzere ;

F kuvvetini bulun. daha sonra bu kevveti eldeedebilmek için kaç km hızla gitmeniz gerektiğini bulabilirsiniz.




Manometre
www.ayberticaret.com

balonun patlamadığını varsayarsak, sistem dengeye geldiğinde

balonu şişiren kuvvetler:
- 300 km/saat'lik hızda akan ve balon ağzı kadar bir kanaldan akan havanın dinamik basıncı

balonun şişmesini engelleyen kuvvetler:
- balonun esneklik katsayısı (doğrusal değildir muhtemelen, şiştikçe değişecektir) ya da şişmeye karşı direnci denilebilir.

- 300 km/saat hızla akan havanın balon üzerinde oluşturduğu aerodinamik kuvvetler (balonu yanlardan basıp uzatacak şekilde etki eder) yapının elastik olduğunu düşünürsek oldukça zor bir problem.

- üstteki iki etki arasındaki aeroservoelastik ilişki. yani hız arttıkça balon üzerindeki aerodinamik kuvvetler, balonun şişmeye karşı olan direncini değiştirecektir.

bu iki kuvveti hesaplayıp denge durumunu bulursanız nobel verirler sanırım :)

neyse, soru sadece ne kadarlık basınç olacağı ise, sistemin dengeye geldiği anda, balon ağzından içeri bir hava akışı olmayacaktır artık. dolayısıyla elde edilecek basınç balon ağzı kadar bir hava kanalından 300 km/saat ile akan havanın dinamik basıncına eşittir diyebiliriz kabaca.

(bkz: dinamik basınç)
en.wikipedia.org

arkadaşlar tşk ederim cevaplar için ama biraz daha açmadan bişiler elde edemeyeceğim sanırım.değişken hava basınçlı lastikler ile yüksek hızda yeterli ama düşük sürtünme, düşük hızlarda ise normalden daha geniş yüzey ile yüksek manevra kabiliyeti elde etmem mümkün mü?300 km hızla giden bi araçta hava akımı ile lastik basıncını artırabilmek olanaksız sanırım.

Şimdi anlatmak istediğin gayet açıklık kazandı. şu etapta böyle bir sistem için arabaya ekleyeceğin her türlü havayı kanallardan lastiklere taşıyacak sistem aerodinamiği olumsuz etkileyeceği için çözüm değildir.

Bunun yerine porsche firmasının kullanmış olduğu aerodinamik kanat sistemini baz alabilirsin. 80 km/s hıza çıkınca otomatik olarak spoiler faliyete geçmekte.

Senin izleyeceğin yol; kompresör sistemi kullanarak aracın ön kısmına yerleştireceğin algılayıcılar yardımıyla belirli hızlarda aracın lastik basınçlarının artması, düşük hızlarda ise boşaltım sistemi yardımıyla fazla havanın boşaltılması ve lastik yüzeylerinin genişlemesi sağlanabilir.

Teoride mantıklı gözüken bu sistem için farklı direksiyon sertlikleri oluşacağı için bunu dengelemek için direksiyon sistemine de bazı eklentiler eklemek gerekir ki stabil bir direksiyon sertliği oluşsun.

Not: 4 sene önce falan formula1 de ferrari firması bu rüzgarı kullanarak lastikleri ısıtan fakat fren disklerini soğutan özel jant kapakları tasarlamıştı. gerçi sanırım şuan tüm firmalar kullanıyor bunu.

300km/saat hızla giderken son isteyeceğim şey lastik basıncını arttırıp sürtünmeyi azaltan bir mekanizma olur. Gerçi mevcut olan hız ve sürtünme sebebi ile yüksek hızlarda hem lastik hem de içindeki hava ısınıp zaten basıncı arttırmakta.

eğer sıcaklıkla basınç zaten artıyor ise sürtünme azalıyodur.yani dönüş kabiliyeti azalır.yani hava kanalı ile hava vererek değil de kompresör ile basıç ayarlamak işe yarayabilir gibi gözüküyor.ilk düşücem teker üzerinde cift yönlü emniyetli sübaplar ile hava basıncını duzenlemek, buna ek olarak kompresör ile basıncın ayarlanmasına yardımcı olmaktı(sonucta arac sürekli 300 km ile gidecek lastik basıncı artacak değil).ayrıca teker üzerinde oluşan bileşik hareketin(dönme+ilerleme) güzel ayarlanmış hava kanalı ağız genişliği ile yüksek basınçlar sağlayabileceğini varsaymıştım.
formula1 araç tekerlerine özel nitrojen açısından zengin ve nemi alınmış hava sıkıldıgını bu sayede basıncı stabil tutmaya çalıştıklarını okudum bi yerde.demekki bildikleri bişi var ve bunu ilk düşünen ben değilim:)

suna benzer bir sey sanirim aklindaki? www.freshpatents.com
bir kac sey var aklima gelen
- yukaridaki linkte de yazdigi gibi sadece lastikle bitmiyor is, suspansiyonlarda da degisken sertlik dinamigi olmali boyle bir sistemde, direksiyon sertligi elektrikli olanlarda vs daha kolay yapilabilir ancak tekerlek+suspansiyon dinamigini nasil olur kestirmek guc, sonucta eger basinc dengelemesi surekli olacaksa (belirli hiz araliklari seklinde degil) bu tur bir suspansiyon sistemi olmayabilir, yani belirli seviye sertlikler olur ancak senin lastigindeki basinc ayar hassasiyetine tam karsilik gelmeyebilir bu sertlikler ara hizlarda, bu da yol tutus+komforu etkiler bence. ayrica ESP vs gibi merkezi stabilite programlari da isin icine girer herhalde bu tur bir mevzuda.
- ayrica lastiklerde kullanilan basinc sensorlerinde ve subaplarda farkli teknolojiler var, saniyorum audi'dekiler kablosuz iletisim ile yolluyor bu bilgiyi bazilarinda iste unite zaten subabin kendisinde vs. o yuzden bunlarin gosterdigi degerlerdeki hata payi degisken ve belirli oranda gecikmelidir tahminim.
- bir de ustteki varsayimdaki gibi bu sistem surekli bir hava giris cikisi saglayacaksa bu bir veya iki nokta yerine cantin icinden daha homojen olarak (veya ona yakin) yapilmasi gerekir bence, diger turlu yine bunun yol tutusa farkli bir etkisi olur gorusundeyim ve bu donus yaparken veya duz yoldaki manevra halindeki yol tutuslarda cesitli farkliliklar olur, ayrica belirli araclardaki hiz degisimleri cok ani olabilir atiyorum arac 100km'den 120km'ye 3sn'de cikabilir 5sn'de 70km'a hiza yavaslayabilir senin sistemin basinc ayarlarini bu kisa ayarlarda yapamazsa faydasi olur mu dersin?
- nitrojen olayi f1'de daha mantikli olabilir bir kac sebepten, lastiklerin ve pistin isisi vs senin normal surus kosullarindan daha fazla, sonucta hava bastiginda da icinde %70 kusur nitrojen var. tumuyle nitrojenin etkisi teoride lastigin hava basinci daha uzun sure sabit kalmasi ve degisen sicaklikla gazin genlesmesi daha dusuk bir bantta olur diye biliyorum. bir de tabi hava ile doldurdugunda bunun belirli bir nem orani var icindeki havanin, bunun da lastiklerin omrune kotu yonde etkisi var ve yine bunun da basinc degisimine de etkisi var sicaklik ile aslinda. bir de sanirim 100% nitrojen dolu lastikler cok az da olsa hava dolu lastiklerden daha hafif belki f1'de o yuzden de faydasi vardir.

klima çarpar adamı, klimaya bir şey olmaz da 45 dakika açık 15 dakika kapalı gibi bir şey yapabilirsiniz aksi takdirde hakikaten zararlı..

rüzgarı direkt çarpmıyorsa, oda küçük değilse, ayarladığınız sıcaklık 24 gibiyse uyunur bile odada

o zaten sürekli çalışmaz.diyelim 25 dereceye ayarladınız,25 e getirir bir süre çalışır kapanır.sonra 26 ya çıkınca yine açılır devam eder kapanır.hepsi böyle mi bilmiyorum ama böyle olması lazım.

eski modeller (inverter olmayanlar) o şekilde çalışıyor.

hiç bi bok olmaz..
al sen onu 22-23 dereceye.. uyursan da uyku moduna al, fanı çok yavaş çalışsın.. üzerini ört ama yoksa hastalanırsın..
mersinde yaşamanın ve gece uyuyabilmenin en mantıklı yolu olduğu için bu konuda rahat ol, bütün bir yaz açık bizimki..hatta o kadar ki, yaşadığım yerde elektrik kesiliyo klimaya aşırı yüklenince millet, o kadar yani..

ınsanlar sence mersin'de adana'da nasil uyuyorlar? klimalar tum gun acik orada, gece ve gunduz.

bizim klima inverter, yatacagimiz zaman 27, gun icinde de 24 dereceye ayarliyoruz. bahar aylarinda calismadigini farzedersek yaklasik 3 senedir durmaksizin calisiyor.

yatana kadar sogutmada kalsin yatarken nem almaya alirsin rahat rahat uyursun carpmaz etmez..

elektrik faturan kabarır. onun dışında sorun olmaz son 5 aydır nerdeyse 24 saat klima açık bir yerde çalışıyorum/uyuyorum falan. klimalarımız vestel marka taş gibi maşallah. şu anda da kafamın üstünde var bir tane sabah 7 den beri çalışıyor 22 derecede ancak işte..

elektrik faturasi icin de akilli elektrik sayaclari care olarak bulundu.

norah jones

buena vista'dan chan chan'ı öneririm dinlendirici olarak. evet, bütün şarkıları bence çok güzel. ama şarkıları genelde hareketli oluyor.

mum ya da sigur ros denedin mi?

Ana Caram'ın "Rio After Dark" albümü ve bilimum bossa nova ritmli şarkı.

Cuppap cubap cuppap da cubacuba

(bkz: enrico macias)
(bkz: john denver)

iki tane apayrı dünya verdim bak

secret garden

talvin singh: secret tear,
gotan project: queremos paz
enya: ask to the mountains

mika-relax

güvenç dağüstün denemelisin...

burdan alalim, ozellikle jens gad albumleri olabilir Le Spa Sonique vs.
www.sequoiarecords.com

d&d lisans koclugu
tel. numarasi yanimda degil, hatirlatirsaniz pzt. gunu iletebilirim, yerleri mecideyekoy'de.

şimdi bazı kurslarda özel ders şeklide olurken bazıalrı da 10 ar 15 er falan kişilik sınıflarda ielts ya da toefl hazırlık kursları veriyor.

just english var mesela 15 kişilik sınıflardı. sonracıma kapanan british council in yerinde british side açıldı. britih council in hocaları falan varmış gene. ben orayı tavsiye ederim. beşiktaşta oluyor kendileri.

bir de kurslara başlamak için en azından upper intermediate gerekiyor seviye olarak.

özel ders şeklinde düşünüyorsanız da ingiliz kültür derneğini tavsiye ederim. amerikan kültür var sora bir de.

Kaplan'in kaynaklari vs iyidir normalde ama Turkiye'deki kursu nasildir bilmem bir goz atin..
www.kaplan-turkey.com

maalesef upper/ int değil arkadaşım.. yok mudur acaba seviye tespit ile hazırlyan.. ya da daha net bir soru, 1 yılda beginner seviyesi toefl/ielts verebilir mi?

ya ne yaparlar. önce normal ingilizce kurslarına koyarlar istenilen seviyeye gelince de sizi ielts hazılık sınıfına alırlar.

bizim için mühim olan, bunun 1 yılda olup olamayacağını bilmek? Olur mu sizce?

1 senede beginner'dan hazirlanmak mumkun ama gunluk/ duzenli/ verimli en az 1 saat harcayarak. sure dil ogrenmeye yatkinligina gore artabilir ama azalmaz. bu sureye verimli ders calisma olayini kattim sadece, ektra kitap, hikaye okumalar, film izlemeler dahil degil tabii.

@suriel kac almak istiyorsun toelf'dan onu bir soylersen yapmanin ne kadar zor kolay olacagini soyleyebilirim, beginner seviye ile 1 senede 100'u gecmek bana kolay gelmiyor acikcasi..ancak hedefin 80-85 civari ise yapilabilir gibi. IELTS daha kolay diyorlar o yuzden o konuda bir sey diyemem.

fiyat kaçak telefona göre gayet normal
problem çıkma olasılığı var, hatta çin malı sahte nokia olma olasılığı bile var.
klavyeyi falan da satıcıya sormak lazım.

bence al

problem çıkmaz mı diosun?

daha once telefon aldim gg'den bir sorun cikmadi ama denk geldigin saticiya bagli tabi bu..sonucta o telefon kayitli degil ama anladigim kadariyla bu eleman y.disindan surekli bunlari getirip satiyor diger yorumlari hep olumlu IPAD, n900 vs satmis adam daha once ama bu urunleri nereden aliyor y.disindan tabi o muamma bir sorun saticiya urun refurbished vs olmasin.

al bence problem olmaz. gittigidiyorda kurunun yanında yaş da yanar diye birşey yok bence telefon orda yazan gibi değilse adam zaten alamaz parasını onay vermezsin. sadece kargo görevlisinin yanında iyice aç kontrol et orjinal olduğunu anla(refurbished ten bahsetmiyorum çin olmasın yani) sonra onay verirsin. diğer türlü olursa tutanak tuttur sonra onay sayfasından şikayet et.

pasaport bulamazsın falan? alma git doğubanka falan bak

aldın mı?

almadım abi iphone3gs aldım (:

hangi kitapta olduki bu turkiye'ye gelmeme olayi? genellikle set gibi olanlari agir vs oldugu icin amerika disina gondermiyor ama hatirlamiyorum baska bir kitapta boyle bir sey.

kitabin sayfasinda "Ships from and sold by Amazon.com" mu yaziyor baska bir sey mi? eger baska saticisi vasitasi ile ise bazisi gondermiyordur turkiye'ye ama amazonun kendi sattiklarinda oyle bir seye denk gelmedim hic.

öyle bir olayı ben de aradıydım ama bulamadım. Çözüm şu, 1 checkout olayını ayarlayacaksın Amazon'da. Ayarlarından gönderilecek adresi seçip aktif hale getirdikten sonra, beğendiğin ürünün sayfasında 1 checkout tuşuna bastığında, eğer karşına, kırmızı harflerle yazılmış, üzgünüz size gelmez bu kitap derse yalandır o iş.

Daha kolay bi yöntemi yok maalesef

gocmenlik burolari/avukatlari vardir orada bir dolu, muhtemelen turk olanlar da vardir oraya turk isci, kalifiye eleman vs olarak gelenlere calisma izni basvurularini yapan turden en kolay onlardan bilgi alirsiniz, onlara email atin saglik bakanliginin bunu sallayacagini sanmam sizin muhattabiniz gocmenlik burosu olmali. onlar bilir sizin alaniniza denk bir alanda is gucu eksigi var mi daha kolay bir calisma izni proseduru var mi vs vs.

en basitindan su asagidaki iki siteye denk geldim ben mesela
www.workpermit.com
www.undutchables.nl

yalniz ikisinde de soyle bir not var calisma izni sirkete ozgu diyor yani calistigin sirketi degistirdiginde yeni sirket senin icin calisma izni cikarmali vs. zor is gibi..

jöle yerine wax denemelisin.

bi arkadaşım da öyle dedi ama wax biraz daha farklı bi şey yav, saçım ıslak gözüksün istiyorum ben. wax biraz mat gösteriyo sanki

waxindan gayet memnunum ama bu urununu kullanamadim. tahminim schwarkoph iyidir

taft iyidir.

ben lacivertini kullaniyordum (5+ sertlik.) saclari diklestirdikten sonra tutamlari bozulmasin, kazik gibi olsun diye. memnundum.

waxda da islak goruntu olabilir aldigin waxa bagli Osis Thrill mesela parlak yapiyor saci ve gayet tutucu, waxtan memnun kalirsan asla joleye donmezsin demis olayim.

Bana nanoyalan gibi geldi. Google'a sordum nanoteknoloji ile buğulanmayı engelleyen bir kaplama ile ilgili haberler gördüm ama satışa çıkmış ürün göremedim.

Nano-kazık...
Sen gözlükçülere güvenme.

Yaa nanoteknoloji camlarda değilmiş, çerçevede imiş anladığım kadarıyla. Ama çözemedim. Tek anladığım çok hafif çerçeve ama zaten çerçeve yok ki doğru düzgün. Hafif olması normal bence.

titanyumdur o cerceve ondan oyle hafiftir nanoteknoloji falan gozlukcunun yumurtlamasi

Adam okkalı bir küfrü hak ediyor. Gözlüğün sapını nanotüplerden mi yapmışlar töbe töbe...

@2pac'in dediği gibi bi ihtimal titanyum veya özel alaşımlı bir sapı vardır.

1 nanometre= 10 üzeri -9 metre. yani insan gözünün göremeyeceği bir boyutta. hem zaten nanoteknoloji daha gelişme aşamasında. tamam belli başlı uygulamalarda kullanılıyor ama nanoteknolojinin asıl olayı en az 30 sene sonra patlayacakmış, öngörüler öyle. dersini aldım ben bunun be:)) gözlükçü uydurmuş. bildiğim kadarıyla çerçevesi olmayan gözlüklerin etrafını saydam bir malzemeyle kaplıyorlar. yani çerçevesi oluyor. işte o, saydam çok paradır. titanyumsa filan fiyat artar. titanyum çok pahalı bir şey.

Kafası basmadığı herşeye nanoteknoloji diyen insanlardanmış o gözlükçü.
Büyük ihtimal yukarıda dendiği gibi titanyum falandır saplar. Yalnız o tip çerçevesiz gözlükleri hiç tavsiye etmem. Çünkü saplar ne kadar sağlam olsa da bağlandığı yer cam nihayetinde; ters bir durumda sap sağlam kalıyor ama sapın cama bağlandığı yerden itibaren cam kırılıyor.

cerceve icin gereksiz olmus, hadi camda olsaydi, bugu yapmaz, cizilmez, toz kapmaz, parmak izi degmez vs denilseydi degerdi ama cerceve icin tamamiyle bosa bence.

ya bence değil.

akademik kariyer yapacaksanız evet, master of sciences olması önem taşıyabilir.

ama gidip de atıyorum ekonomi üzerine, işletme üzerine pgd alsanız da türkiye'deki bir çok şirket bence bunu yer.

tahminim bu ama, başka cevap gelmezse fikir olsun diye söledim. kaç tane ik'cı aradaki farkı biliyordur ki. "ingiltere'de yüksek lisans yaptım" diye geleceksin sonuçta türkiyeye.

eger doktora'ya devam etmeyeceksen turkiye'de sanmiyorum bir sorun teskil etsin..sen gidip LBS'ten MBA yaptiginda sana master of science diplomasi vermiyorlar master in business administration yaziyor diploma uzerinde dogrudan, ustelik bir business school'dan bu diploma universite'den de degil yani universite diplomasi gecerliligi yok bologna process vs yalan oluyor..ama bu phd basvurularinda sorun olmuyor bir dolu LBS'de MBA yapip doktora yapan var. aradaki tek fark senin de dedigin gibi muhtemelen tezsiz olmasidir, sanmiyorum bir İKci cikip sana bu ne diye sorsun, yuksek lisans diye bakarlar ona.

gerekliligi gereksizligi konusu tumuyle ne okuyacagina hangi okulda okuyacagina ve ne yapmak istedigine bagli..

bu arada wikipedia'da soyle yaziyor, zaten o 60 kredilik fark da tez yuzunden. "A postgraduate diploma is commonly awarded to students who have completed most or all of the courses of a Master's programme, but did not do the Master's dissertation.

A postgraduate diploma typically represents 120 credits of postgraduate courses (whereas a full Master's degree is usually 180 credits)."

su an bahsettiginiz durumdayim. dersler bitti, tezi teslim edersem msc alacagim, etmezsem pgd. tahminime gore turkiye'deki karsiligi tezsiz yuksek lisans oluyor. ancak tr'de hepsi yuksek lisans olarak gectiginden direk yuksek lisans da diyebilirsin cunku anladigim kadariyla pgd'nin karsiligi yok. soran olursa da tezsiz yuksek lisans de, yeter.

okuluna gore degisebilir ancak kimi okul sizin de dediginiz gibi ucrete mukabil pgd'nin uzerine tez yaptirabiliyor daha sonra.

ayrica bu pgd wikipedia'da yazdigina gore ingiltere/irlanda gibi ulkelerde verilen bir derece sadece. diger ulkelerde yok.

diger ulkelerde de var..sadece adi pgd diye gecmiyor, atiyorum hollanda'da veya fransa'da veya italya'da master in X derecesi aldiginda bu msc olarak gecmez, bir cogu tezsiz yuksek lisanstir bunlarin.

şu an kaçak falan değilsin.

ama çok büyük ihtimal ile sorun yaşarsın çıkışta, gbt'de çıkar sevk tarihin.
sevk 30.11 demek 01.12den itibaren askersin demek.

bence bir an evvel erteleme işine başvur. çünkü eylül içinde aralık celbi başvuruları alınıyor.

ve askerlik şubeni ara, durumunu anlat, ama ismini verme:)

30 Kasım a kadar sakınca yoktur diyorsa yurt dışına çıkşta sorun olmaz. Zaten son gelen düzenleme ile gbt sonuçlarında ancak savcılık hakkınızda soruşturma açtıysa birşeyler çıkıyor. Savcılığın soruşturma açması, mahkeme vesair derken bir kaç ay geçiyor. Lakin erteleme bitim tarihi ile sevk edileceği tarih arasında bu kadar fark olmaması lazım. Yada ben götümden uyduruyorum. Bağlı bulunduğun askerlik şubesine telefon edip durumunu sorman en iyi tercih olacaktır.

bu GBT nasil isliyor bilmiyorum yalniz ben askerlik kararimi aldirdiktan sonra yurtdisinda cikmistim kasim ayi icinde aralikta askere alinana kadar herhangi bir problem olmamisti, tabi 4-5 yil once bu. sen askerlik karari aldirmadigin icin bence bir problem cikmaz.

su site oldukca iyi o konuda, brainstorming hakkinda da makalesi var:
www.mindtools.com

mind mapping icin de bir yazisi var
www.mindtools.com

mind mapping icin yazilim gerekliyse mindmeister.com cok iyi bence onu kullaniyordum ben, bir kere mind mapping aliskanligi edinince her halti o sekilde not alabiliyorsun, ders notlarini o sekilde alan arkadaslarim vardi misal.

bir firefox eklentisi vardi adini hatirlayamadigim firefox eklentileri basligina bakarsaniz sozlukteki bulabilirsiniz sanirim.

chrome için page monitor eklentisini deneyebilirsiniz.
chrome.google.com

(git: 107227)

imkani varsa koc'a gitsin o burs ile..sonucta ticarethane mantigi var orada ama imkan olarak yildiz'dan iyidir.

yani ytü'de bedava okuyacak ama koçta yılda 10 bin lira civarı snaırım para verecek. ikisini mi karşılaştıralım? para var mı yeğende para?

Maddi durumu iyi ise Koç'u tercih edebilir ama +10000 lira olarak bakmamak lazım özel okulda sorma ver parası çıkması çok olası (Koç'u bilmiyorum)

Diğer mühendisliklerde olduğu gibi olay kişi de bitiyor, özellikle bilgisayar da.
İş bulma konusunda her ne kadar eşit hatta nispetten yıldız avantajlı gözükse de akademik olarak da -SANIRIM- Koç daha avantajlı olacaktır

Yeğenin hedefleri ve maddi durumunu değerlindirerek karar vermeniz yararınıza olabilir

Evet YTU Bilg mezunuyum.

Koç iyi bir okul. Okul masrafını ve akranlarından geri kalmama masrafını (ki Koç'ta YTÜ'ye göre daha yüksektir) karşılayabiliyorlarsa Koç daha iyi bir tercih olur.

bilkent' e gelsin

GLDTR borsa yatırım fonu alabilirsin herhangi bir bankada yatirim hesabin varsa, zira IMKB'de islem goruyor, yuzbinde 1 mi ne oyle ufak bir komisyonu var gunluk. basliga bakarsaniz sozlukte daha fazla detayi var.

sahsi gorusum altin fiyat trendinin yukari dogru oldugu seklinde ama zamanlama olarak 1-2 senede mi tamamlanir daha uzun/kisa suredemi olur o bence simdilik belirsiz. su an icin ufak bir duzeltme oldu fiyatta ama gecici oldugu kanisindayim, siz yine de kendi arastirmanizi yapin tabi.

bir de surada fonla ilgili bir sunum var www.gldtr.com

1. Kazançlı.
Altın tam 1 yıl önce alış: 44,85 satış: 45,3 idi.
Şu anda da a: 56,45 s: 56,8.
Bu hesapta, geçen yılki 440 liran, şu an 560 lira. Ki geçenlerde 640 lira bile olabilirdi, fiyatlar düştü biraz. Zaten onlar şişirilmiş fiyatlardı. Neyse

2. Kuyumcudan alınca, altın elinde fiziksel olarak bulunur ve çalınma ile kayıp her şekilde olasıdır. Ayrıca külçe almadıkça, ki onu kuyumcu satmaz, işçilik bir şekilde girer..diye biliyorum. Garanti olsun diye bankada kasa kirala? Ama onun da kirası var.
Bankadan alınca, altın fiziksel değil. Ve gram üstünden. İstediğin gibi alıp satman mümkün. Kirası da yok. Satarken kayıp da yok.

altın fiyatları şuanda zirvede almanızı tavsiye etmem. yaklaşık 1 haftadır 2-3 milyon düştü karar sizin.

hocam o tarihlerde altın aldıysanız, öneri sahiplerine birer yemek ısmarlayabilir misiniz?

kuveyt turkten gram altın al istersen külçe olarak geri al

altın bir ralli daha yapıp düşüşe geçer herhalde
virüs bitecek gibi üretim-tüketim artıyor

altın da şunu yapanlar kazandı

400'den aldı 535'ten sattı
460'dan aldı 525'den sattı

şimdi 490dan alır 520'den satar

sonra euro'ya geçer senede min. %10 artar

reddit, stackoverflow gibi sitelerde takılsana. ilgine göre kaliteli ingilizce içerik bulursun, yorum yazarsın, yorumları okusun. eğlenmen de garanti.

üstelik gramere genelde özen gösteriyorlar. ingilizce konuşmanı geliştirmez dediğim siteler fakat yazmana, kelime haznene inanılmaz katkıda bulunur.

hayatta en iyi bildigim sey, ingilizce ogretmek olsa da cevap konusunda biraz sallayacagim. bence altyazindan olmus bu durum. film, dizi izlerken ing. ya da tr. altyaziyla odaklanmak duyduklarinda degil, okuduklarinda oluyor. okulda da zaten konusmadan ziyade, okuma yapiyorsundur. sinav ya da proje zamani da biraz yazman gerekiyor. yani kelimeler ya da cumleler sende genelde gorsel bazda kalmis ama isitsel anlamda canlanmamis, bu da speaking ve listening'e yansir.
bu durumda yapilcak seyler sunlar olabilir:
ing. ogrenme setleri var ya, mesela benim favorim english plus (english + ) cd'leridir. intermediate seviyede vocabulary ve listening alistirmalarini yap. zorlanirsan pre-int. takilirsin.
sorunun bir nedeni de vocabulary ogrenirken telaffuz etmemektir, yani kelimeyi gordugunde taniyor ama duydugunda - hele cumle vurgulari, ulama falanla zaten o kelime o kelimelikten cikiyor- ayni kelime oldugunu algilayamazsin. e tabi konusan adam. film, seni beklemez, isin icine panik, kacirma gibi psikolojik faktorler de girer.
bir de hikaye kitaplarinin cd'leri de oluyor. kitap okurken, hem dinle hem oku. bazen once dinle, sonra o bir kac sayfayi oku. bazen bir cumle soylesin, durdur, sonra sen de dinledigini taklit ederek aynisini soylemeye calis. hikaye cd'leri de guzel is gorur. aklima bunlar geldi simdilik.

film ve dizileri ingilizce altyazıyla izlemediğin sürece faydası yok sana.

ing. altyazı izliyorum zaten.

pratik yapacaksin ve surekli o kanallari izleyip asinalik kazanacaksin baska yolu yok, yazmadan oyle ogreneyim sonra yaziya dokerim ile olmuyor, konusurken de oyle her ne kadar filmlerden vs yeni kullanim sekilleri ogrensen de kendin denemedigin surece konusmanin ilerlemesi cok zor. livemocha.com gibi siteler bir bak bir dolu alistirma kisimlari var insanlar yorum yapiyor duzeltiyor vs vs. bir de yazi acisindan ben kitap okuyarak daha fazla gelistirmistim kendimi diye hatirliyorum, teknik degil ama roman veya hikaye turu gibi kitaplar. oralarda farkli kullanimlari gorunce aklinda kaliyor tabi kitap vs de ilgini cekiyorsa.

boyle alakasiz iki bolum arasinda celiski mi olur yahu? buraya yazilanlari dinleme hic..otur ne yapmak istedigine bir karar ver oyle tercih et. muhendislik okumak ile baska bir bolum okumak arasinda icerik ve yapi acisindan daglar kadar fark var, nerden bilecek insaat muhendisi adam moda tasariminin arti ve eksilerini kendi bolumune gore.

bence urdu dili ve edebiyatı yazın. neden derseniz bu iki bölüm arasında kalanlar genelde o dediğimi tercih ediyorlarmış..

gazi'nin dikis nakis ogretmenligi var. vizeleri falan da kolay, 2 ters 1 duz soruyorlar.

cograyfa öğretmenliği de bi secenek bence.

katsayı olayı kalkınca böyle boku cıkıyo işte :D kararsız kalınan bölümlere bak.

inşaat mühendisi olun, sevmeseniz de okuyun, iyi bir işiniz olsun bitirdikten sonra ister mühendis olarak devam edersiniz isterseniz kursa falan giderek kendinizi geliştirirsiniz.

moda tasarımı düşünen bi insan inşaat mühendisliğine çok mutsuz olur gibime geliyor.

@mefetseger moda tasarimi kursda ogrenebilirmiyim, yada insaat muhendisligini kursda ogrensem

Bugün seçim yapacak çocuklara meslekler:
Kız: Moda tasarımı
Erkek: İnşaat mühendisliği

Günün yemeği: Etli bamya, pilav, komposto
Günün sözü: Deveye sormuşlar, "neden boynun eğri?", "nerem doğru ki?" demiş.
Tarihte bugün: Irak, Kuveyt'i işgal etti (1990)

sana cozum buldum bugun tuvalette dusunurken; ITU insaat muhendisligi'ne gir moda tasarimi ile cift diploma yaparsin, tabi yapabilirsen:) olmadi kursa gider atom muhendisligi falan ogrenirsin

illa o parali tura katilacaksin diye bir sey yok sonucta bir cok insan da katilmiyor, kendin de gidip ayni yeri gorebilirsin, tur sirketinin yapmasinin tek olayi var rehber eslik ediyor ayarliyor gidis gelisi vs vs tabi onun da bedeli kendin yapacagin ek turdan daha maliyetli oluyor. atiyorum barcelona'ya gidip kendin andora'ya gidemeyecegine gore (veya zor olacaktir ayarlamak) tur sirketiyle gitmen mantikli ama gidip barcelona disinda tren ile gidebilecegin yere tur sirketinin ayarladigi ek tur ile gitmek gereksiz masraf olmus oluyor. bence mantigi bu..

yakın zamanda o dubrovnik turuna gitmiş ve gitmeden önce bu konuda hemen hemen aynı şeyleri düşünen fakat döndükten sonra fikir değiştiren bir kişi olarak:
1. 400 küsür euro'ya dahil olan şey: sezon ortasında 7 gece otel ve uçak masrafı. artı otele transfer falan. sadece bu kadarı bile istanbul'dan kalkıp güneyde bir yerlere gitmekten daha avantajlı denebilir. bana göre gayet iyi bir fiyat bu.
2. gezilen yerler yakın olsa da bu fiyata dahil edilebilecek türden turlar değil. örneğin bosna'ya gidiş 3-4 saat sürüyor. artı öğle yemeği, gezilen yerlerdeki giriş ücretleri falan da dahil genelde.
3. hal böyle olunca bu paraya uçak, otel ve turların dahil olması çok zor.
4. bu turları kendiniz de ayarlayabilirsiniz gittiğiniz yerde. en fazla 10-20 euro daha ucuza getirirsiniz. turun organizasyonu ile otelden alınıp otele bırakıldığınızı ve rehberlik avantajını da düşünüp ona göre karar verebilirsiniz.

önerim şudur: gideceğiniz yerdeki turları iyi araştırıp bazılarına katılın bazılarına katılmayın. örneğin dubrovnik'i ele alalım.

mostar (bosna hersek) ya da karadağ (montenegro) gibi komşu ülkelere kendi kendinize gitmeniz gerçekten de zor. imansız değil de tatil yani sonuçta bu o kadar uğraşmak gereksiz. o turlara ilginizi çekiyorsa 50 euro verip katılın mesela. ama elafiti (3 adalar) gibi turlar var mesela. otelden limana transfer gemiyle 3 adalar turu ve limandan otele geri transfer 50 euro. bu tur çok gerekli değil. neden derseniz. siz otelinizden limana otobüs ile 10 dk içinde 1 euro'ya gidip 1 euroya geri dönebilirsiniz. tek otobüs... limandan da elafiti adaları turları 15 euro gibi bir fiyattır. ha tur şirketi ne sağlar arkadaşların da dediği gibi rehberle gidersin yanında türkler olur. eğer yemek sipariş edemeyecek, yönünü bulamayacak bir adamsan ya da "hangi lokantada yiyeyim yemeği?" diye birine soracaksan rehberi kullanabilirsin. yok sen zaten "neyleyim türkü orda da türklerle gezmenin ne manası var o kadar da ingilizcem var hem" diyorsan bu tarz "yerel" turları kendin de yapabilirsin. hatta ve hatta 3-4 arkadaş gidiyorsanız falan araba kiralayın o turların götürmediği çok daha iyi kumsallar sahiller falan var çünkü.

adamlar tur programlarken mecburen biraz da tarih dokusu olsun ki ortaçağdı papazdı rahipti bişiler anlatalım gidilen yerde diyorlar. en cillop kumsalın olduğu yerde böyle hikayeler yoksa oraya götürmüyorlar doğal olarak. tamamen opsiyonel yani.. adamlar "malzeme budur fiyat da şudur" diyor sen de katılıyorsun ya da katılmıyorsun. "otelde ne yapıcam?" diye birşey yok. o turlara gitmesen kendin de tur olayına girmesen bile sırf merkezinde ve çevresinde gezip görebileceğin bir ton farklı yer mevcut. ama oralara kadar gidip 500 euro falan ödemişken 50 euro daha verip fazladan bir ülke daha görmek oldukça mantıklı tabi.

tamamen kişisle tercih olayı...

bone lazım değil de dam lazım.

yea ataevler'de, nilüfer hatun caddesi üzerinde holifera diye bi yer var. kaydıraklı falan güzel bi yer. bone kesin istemiyorlar da dam konusunu hiç bilmiyorum. zaten daha çok aile yeri gibi bişey. bence iki erkeğe bişey demezler çok abazan tipli değilseniz.

ne damı yahu onuda devlet bulsun. yıldırım cıvarı var mı?

Yıldırıma en yakın, çekirge havuzlupark sanırım. Çekirge meydanının 50m aşağısı. Öğrenci 10 lira olması lazım.
Pazar ve haftaiçi bir gün daha aile günü. Yani damsız girilemiyor. Diğer günler kardeşinle sap olarak gidebilirsiniz. Sıkıntı olmaz.
Haftaiçi aile olan günü netten bi araştır istersen.

yaw bu belediye acti bir tane konak mahallesi tarafinda hayvan gibi olimpik yuzme havuzu..aboneligi vs ucuzdu onu bir deneyin hep kapali hem acik yuzme havuzu var orda, dam vs de sormazlar herhalde.

is baglanti hala duracaksa 1 sene sonra, eramusu 6 ay-1 sene kafa dinleme amacli yapabilirsin, oyle dil ne kadar ogrenirsin bilmem de alem yapmaktan istersen ogrenebilirsin tabi, ispanya vs olabilir o yuzden. su an master mantiksiz gibi duruyor gidip dubai'de adam akilli is tecrubesi edinip uzerine iyi bir okulda avrupa veya abd'de MBA yapmak varken 3 sene sonra.

o dört haftalık süreç, senin yerine birini bulmaları için... yani sana hemen gitttttttttt defollllllllllll demezler:) yerine buldukları elemanı da senin işten ayrıldığın tarihte işe alırlar. genelde böle oluyor yani

toyota MMT'de çalışan bir arkadaşım, istifa etti aynı gün gönderdiler (bu çalışmak istiyordu)
Horoz lojistik - TTMT ile aynısını yaptı.
BSH - aynen..

bunlar kurumsal yerler, ama yapmayan yerler de var. Konuşmadan bilemezsin :)

kural olarak o süreyi ya çalışmanız ya da o süreye tekabül eden ücretinizi işverene ödemeniz lazım.

o tarz yerlerde çalıştım vaktiyle. hiçbiri de git demedi. o zaman biraz da kendisi çıkarmış gibi olur, istifanız atıyorum 15 Temmuz tarihli olacaksa, 15 Ağustos tarihi itibariyle işten ayrılacağınızı veya ihbar sürenizi çalışacağınızı belirtin yine de. git derse de kendisi çıkarmış gibi olacak, ama ille de gitmenizi isterlerse (ki sanmıyorum) dört haftalık ücretinizi de versinler bir zahmet.

@ köfte, başkasını bulup bulmamaları kendi tercihleri. arkadaş daha çıkmadan da birini alabilirler, işi anlatıp devretmesini isteyebilirler. içeriden birini kaydırabilirler ya da. ille de birini bulacak değiller.

kurallarda, istifa eden çalışan 6-18 ay arasıdır çalışıyorsa en az 4 hafta önceden bildirmelidir. bu durumda,

1. çalışan 4 haftalık ücreti işyerine ödeyerek hemen çıkabilir.
2. çalışan 4 hafta çalışarak 4 hafta sonunda çıkabilir.
3. işveren 4 haftalık ücreti ödeyerek hemen çıkmanızı teklif edebilir.

işveren seni anında gönderebilir, çünkü sen beyan ediyorsun ben gidiyorum diye, istifa ileriye dönük yapılmaz, istifa ettiğin an gerçerlidir ben şimdi istifa ediyorum ama gelecek aydan geçerli olsun diye birşey de olmaz. ister 4 hafta çalıştırır ister çalıştırmaz. ha sana çalış der de sen çalışmazsan para talep edebilir. ama hem istifa edeceksin hem de adam git yarın gelme diyip sana para verecek yok böyle birşey.

sonuç durum şirket ile olan ilişkine bağlı, hatta bence y. lisans için gidiyorum döneceğim dersen iyi davranırlar. ama yarın gelme güle güle derlerse hiç birşey diyemezsin bunu baştan bil.

@ drip nick i zaten kullanilmakta, ileriye dönük istifa etmekten bahsedilmiyor, istifa edeceğinizi, ihbar süreniz kadar önceden yapmak ZORUNDASINIZ. istifayı verip aynı gün çekip giderseniz ihbar sürenize denk gelen ücretinizi işverene ödemek zorunda kalırsınız. iş kanunu düzenliyor bu konuları. hem iş kanunu çerçevesinde, hem de birkaç kez istifa etmiş biri olarak verdim bu bilgileri. dilekçede ihbar süresini çalışacağını bildirmeyen ama şifahen belirten bir arkadaşımız ertesi gün işe gittiğinde manyetik kartı turnikeyi çevirmedi ve işveren ihbar süresini çalışmadığı gerekçesiyle ihbar tazminatı talep etti. elbette dava açıldı, ama başta .... tarihi itibariyle işten ayrılacağını veya ihbar süresini çalışacağını belirtseydi hakkını mahkemede aramak zorunda kalmayacaktı. siz kimden öğrendiniz ... tarihi itibariyle istifa edildiğinin bildirilemeyeceğini çok merak ettim.

ihbar süresi boyunca orda olmanı istemiyorsa (verimsizlik, diğer elemanları kötü etkileme falan filan gibi sebebplerle) 4 haftalık maaşını eline verip seni gönderebilir. o parayı illa alırsın.

sanmiyorum seni 4 hafta orada tutsunlar, yaptigin ise gore degisir ancak kafasinda olayi bitirmis bir calisani genelde istemiyorlar benim gordugum kadariyla, sirket ne kadar kurumsal vs de olsa. o yuzden bence 2 hafta gibi bir sure kala istifa et, islerini devredip gidersin hic oyle 4 haftalik maas hakkim var 4 hafta onceden soyliyim olayina girme bence. bir de sozlesmen 8 aydir mi var? deneme suresi falan dusunce 6 aydan fazla di mi tecruben? eger degilse oyle bir yukumluluk yok istifayi basip yarin birakabilirsin.

@ 2pac deneme suresi 6 aydi ben su an 8. aydayim. deneme suresi sonunda yeni bir sozlesme yapilmadi, ben imza atmadim yeni bir evraga en azindan.
sirket savunma sanayinde, tskgv ye bagli.

ya simdi onu tam hatirlayamadim benim de benzeri bir durumdu ama yeni sozlesme imzalayip imzalamadigimi hatirlamadim ama sanirim ben bir seyler imzalamistim ek sosyal imkanlar icin benzin vs. benim de 6 aydi surem ben 9. ay bitmeden birakmistim ve 4 hafta sure vs olmamisti, ben istedigim zaman birakmistim yani dilekceme o tarihi yazip..dedigim gibi sorununa tam cozum olamadim ama bence 2 hafta normal bir sure. eger yaptigin is ar-ge vs gibi sirket icin gorece hassas bir is ise genelde bu tur elemanlari tutmak istemiyor sirketler istifa'dan sonra en azindan otomotiv'de oyle ustte bir yerlerde arkadasin verdigi orneklerdeki gibi.

karar verirken hata yapmamanız için birkaç yanlış bilgiyi düzeltmek isterim,

İş Kanunu m. 15: "Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir."
- 6 ay deneme süresi olamaz. deneme süresi 6 ay olarak kararlaştırılmışsa sadece 2 aylık kısmı geçerli kabul edilir. kıdem hesaplanırken deneme süresi de göz önüne alınır, yani kıdemden düşülmez. buradaki kıdeminiz herhalükarda 8 aydır ve ihbar öneliniz,yani işverene önceden haber vermeniz gereken süre 4 haftadır.

"işveren seni anında gönderebilir, çünkü sen beyan ediyorsun ben gidiyorum diye, istifa ileriye dönük yapılmaz, istifa ettiğin an gerçerlidir ben şimdi istifa ediyorum ama gelecek aydan geçerli olsun diye birşey de olmaz. ister 4 hafta çalıştırır ister çalıştırmaz. ha sana çalış der de sen çalışmazsan para talep edebilir. ama hem istifa edeceksin hem de adam git yarın gelme diyip sana para verecek yok böyle birşey."

bilgiler tamamen yanlış. 1) iş sözleşmesini feshederken işverene bir önel verirsiniz, bunun anlamı aramızdaki ilişkinin önelin sonunda biteceğidir. 2) işveren bu ihbar önelinde (sizinkinde 4 hafta) çalıştırmak zorundadır. çalıştırmazsa yaptığı usulsüz ve haksız fesihtir. buna bağlı sonuçları talep edebilirsiniz (olayda kıdem tazminatı şartları -1 yıl kıdem- yok ancak iş güvencesi kapsamında iseniz işe iade talep edebilirsiniz -onu da istemiyorsunuz gerçi). çalıştırmaması usülsüz fesih olduğu için de o süreye ait ücreti mecburen size öder.

bergamo'dan milano'ya gelirken 1.30€ odemistik, milano'dan navarra'ya giderken de yine civar bir sey.

bizimkilerle uc asagi bes yukari ayni yani.

www.autostrade.it italya icin bu sitede lokayonu yaz verir sana.

avrupa icin de www.theaa.com

roma-floransa veya floransa-venedik gibi mesafelerde 10-15 euro arası bir ücret ödeniyor. kısa mesafelerde 2,60. Bilginize

internette ufak bir araştırma ile hangi kartın hangi karttan üstün olduğunu öğren. kare mi seri mi full mü vs. daha sonra facebooktan biraz oyna tamamdır.

facebookta öğrenebileceğin konusunda hem fikir değilim. reelde oynadıktan sonra kendini geliştirmen daha isabetli olur. en azından eller konusunda pratiklik kazanırsın.

ciddi anlamda parayla oynayacaksan, önce mutluka oynayanları izle. ellerine bak ve nasıl oynadıklarını takip et, sonra elleri öğren.
sonrada masaya oturup oynamaya başla. facebook da gerçek parayla oynanmadığından birşey anlamazsın. sanal alemde rest çekmek kolay mesela, ama gerçek oyunda öyle değil (:

Facebook kullanmisligim yoktur.. Nasi yapicaz?
Illa poker channel mi izlemem gerekecek?

temel kitaplari okuyarak basla ve bir sitede oyna sonra oynadigin elleri analiz et poker forumlarinda yaz emin olmadigin elleri nerede hata yapmissin alternatif bir oyun nasil olurdu vs gorebilmek. bestpokertorrents diye bir sitede dolu kaynak var torrent olarak oradan baslayabilirsin mesela.

facebookta vs oynama reelde oynamadiktan sonra hic bir oyun gercegi yansitmaz. bir de ogreneceksen PLO ogrenerek basla NLHE yerine bence..

önce bir aynanın karşısına geç ve bakmayı, gülmeyi, somurtmayı, kaş göz oynatmayı öğren..
(bkz: poker face)

kiril alfabesindeki bazi harfler yunan alfabesinde yok..karsilastirip anlarsiniz
entomology.ifas.ufl.edu
en.wikipedia.org

veya google translate kullan orada dil secenegini secme kendi belirlesin..belki bilir:)

alakasiz ama yunan harfleri daha bi elyazisiyla yazilmis gibi ornegin kucuk a -> α.

ayrica yukaridaki gibi harf deigisklikleri var mesela delta harfi kril alfabesinde degisik vs

teşekkür ederim.

haftasonu açık herhangi bir banka var mı ki?

cevap: yok...

Ziraat Bankası Müşteri Hizmetleri
444 00 00

buradan bir sorun arayip, genelde alisveris merkezlerindeki subeler acik oluyor haftasonu..ama hic ziraat subesi gormedim oyle yerlerde genelde garanti akbank vs var.

2pac ben de ziraat görmedim web sayfasında da kategorisel şube arama zıkkımı yok.. esenboğa; yanlış cevap..

Alışveriş merkezlerindeki banka şubeleri açık oluyor. Fakat yapabilecekleri işlemler kısıtlı. Öte yandan ziraat bankasının avm şubesi var mı bilmiyorum.

merkezbankası ve takasbank çalışmadığından yapacakları işlemler kısıtlı.. derdim şu lanet kyk ları ödemek.. eft geyiğiyle de ödenmiyo ki o .. eşe dosta rica etmekten bıktım

havalimanındaki branch açık olsa gerek.

craiglist.org dan arastirabilirsiniz.

www.housingmaps.com craiglist'teki ilanlari harita uzerinde gosteriyor, ayrica fiyati, oda sayisini vs siz belirtip filtreleyebiliyorsunuz. oradan bir bakin dediginiz yerdeki kiralara.

sizi donald trump ile tanıştırabilrim kendisi çok değerli bir dostumdur...

he amk. donald trump dostundur senin. o trump towers var ya dünyanın her yerinde, hah işte o sana ...

craiglist kullandım başka bir şehir için işe yaramıştı dostum.

www.craigslist.org

hah işte o trump towerslar varya, işte hepsi bana....
feda olsun...

Garanti için gugılda aratınca şöyle diyor:

Bankanızın POS makinesini edinmek için ne yapmalıyım?

Bankamız ile çalışıyorsanız, hesaplarınızın olduğu şubeye giderek bu talebinizi iletmeniz ve "POS başvuru formu"nu doldurmanız yeterli olacaktır. Gerekli değerlendirme yapılarak sonuç tarafınıza bildirilecektir.

İlk defa bankamız ile çalışacaksanız size en yakın Garanti Bankası şubesine gitmeniz gerekmektedir. Aşağıdaki belgeleri temin ederek "POS başvuru formu"nu doldurmanız halinde gerekli değerlendirme yapılarak sonuç tarafınıza bildirilecektir.

* Vergi levhası
* İmza sirküleri
* Ticaret sicil gazetesi
* Ortakların kimlik fotokopileri

Diğerlerinin de pek farklı olacağını sanmıyorum. Sizden götürüsü olacağını da mantıken düşünmüyorum.

sanırım sizden belli bir aylık kota isteyecekler. (bundan emin değilim.)

bunun dışında bildiğim götürüsü ise size parayı hemen değil 15 gün sonra ödemeleri ve %3 civarında bi komisyon kesmeleri.

peki bu kota ne kadardır bi tahmininiz varmı?

kota yok diye biliyorum en azindan arkadasin dukkana alirken boyleydi belki belli bankalarda vardir, yalniz bir banka gelip cihazi geri aldi ondan hic islem yapilmadigi icin boyle bir yani var:)

para hesabınıza ertesi gün geçsin isterseniz %1 civarında komisyon ödersiniz. kota 1000 TL ile 2000 TL arasında değişir. geçemezseniz 20-30 lira pos kirası kesilir. Ankara'da iseniz ben yardımcı olabilirim.

bankalar % 1,2 ya da 3 civarında kesinti yapar. anlaşma yaptığınız bankaya göre değişir bu.yaptığınız sözleşmeye göre değişmekle birlikte, genellikle paranızı bankadan bir gece sonra, kesinti yapıldıktan sonra alma hakkına sahipsiniz. bununla birlikte akbank'ın şöyle bir uygulaması olduğunu biliyorum: diyelim ki makinede aylık 2000 tl hasılat var o zaman ayda_atıyorum_ 15 tl aylık ekstra ödeme yapıyorsunuz. cironuz 2000-5000 aralığındaysa_ yine atıyorum_ 30 tl kesinti oluyor. bunun yanısıra kullandığınız cihaz sabit hatta çalışıyorsa daha düşük bi aidat ödüyor, gsm tipi bi hat ise daha fazla bi aidat ödüyorsunuz. şimdiye kadar kullandığım diğer pos ücretlerinde sadece yapılan satış üzerinden % 1,2 vs kesintilere tanık olmuştum. ama akbank fazladan böylece bir sürü de kesinti yapıyor. garanti'yle çalışmadım, onun sistemini bilmiyorum.

otelin numarası felan yazıosa problem yok , en çok yapabilcekleri şey arayıp sormak olur herharlde onun dışında bence hiç bi sorun çıkmaz.

pin kodu kismini karala, istersen email adresin olan yeri de karala, sonucta gerekli seyler degil onlar bu belgeye bakacak sahislar icin.

ara bilgi: eğer otel rezervasyonu göstermelikse, vizeyi aldıktan sonra iptal et. oteli arayıp soruyolar.

Mudoda var indirime girdi 20 tl

adidasa nike a pumaya bakın hem spor hem polo hem size uygun olabilir

adidasta tam benlik bi tane vardi da fiyati vermek istedigimin 4 katiydi neredeyse (120tl). bi t-shirt'e 120tl verirsem icime evlat acisi gibi oturur...

zara'da da indirimde polo yakalar ama 3XL olmasi supheli evet..

zaradaki bedenler size uymaz adamların L bedeni bile M gibi ve XL üstü yok

gumledi derken boot mu etmiyor surucuyu gormuyor mu nedir??

suna bir bak www.dposoft.net

oha! 30/40 küsür maç'ın hepsini mi bilmiş?
ya iddia ne diyor bu olaya?

en.wikipedia.org

almanya maclarinda yaptilar sadece ve hepsini bildi

bu dünya kupasında almanya maçlarının tümünü bildi. geçen senelerde de biliyormuş. sadece euro 2008 finalini bilememiş sanırım. tahminlerini şu şekilde yapıyor:

yaşadığı akvaryuma üzerlerinde ülke bayraklarının bulunduğu iki kutu indiriliyor. her kutuda bir istiridye var. ahtapot kutuları dakikalarca kokluyor, inceliyor. sonunda yalnızca bir tanesinin içindeki istiridyeyi yiyor. o kutudaki bayrak da kazanıyor.

bu olayda benim anlamadığım, kendi halinde akvaryumda yaşayan bir deniz canlısına hangi sapık ilk kez maç tahmininde bulundurmak istemiş ve bu kutulu tahmin prosedürünü bulmuş?

hocam insanlar bay tahmin'den tuyo alip bahis yapiyor ahtapota bakip yapmislar cok mu?:))

bu hayvan beraberlikte ne yapıyor bilen var mı?
yoksa almanya elemelerden bu yna hiç berabere kalmadı mı?

ben de hazır çorba ya da puding yapacağımda, poşetleri köpeğimin önüne tutuyorum, önce hangisini koklarsa onu yapıyorum.

accaip isabetli çıkıyor, çok beğeniliyor.

bence onlar siğil. dermatolojiye git. bendede vardı. aşırı ve farklı insanlarla seksten oluyor. ciddiyim.

Fikir icin tesekkurler, ama vucudumdakiler kesinlikle ben (2 boyutlular), sadece renkleri ve sekilleri normal ben rengimden farklilik gosteriyor. Bir de genel olarak gecen sene icinde birden sayica da arttilar. Yine de tesekkurler, aklimda bulunduracagim.

renkleri koyu veya acik olabiliyor ancak tek bende parcali ise rengi vs kontrol ettirmende fayda var, normalde y.disindan bunlara ozel klinikler var tum vucudundaki benlere bakiyorlar bizde nasil olur bilmem sen yine de once kendin inceleyip kafana takilanlari atlarsa kendin gosterim sor bence. asagidaki tip fakultesi dermatoloji bolumunde yaziyor benlerin tanisi takibi vs yapiliyor diye. bir ara sor istersen. benim bildigim dermatolog da bakabilir genital bolgendekine.

tip.baskent.edu.tr

nerende olursa olsun cildiyeye yani dermatologa gidiyorsun. benlerinin şekli değişiyorsa, ailede cilt kanseri varsa mutlaka git, ben düzenli gidiyorum, artık zaten tarama yapıyorlar bilgisayarlı sistemleri var, scanner gibi yılda bir gidip tüm benlerini kayda alıyorlar fotoğraf gibi bişi, büyüme değişme vs... varsa izlenmiş oluyor. cildine güneş kremini ihmal etme.

bende henüz kanserimsi bir şey görünmediği için bilmiyorum tedavi nasıl ama ailede hem anne hem baba tarafında var belki o yüzden benimki daha detaylı oluyor olabilir. bir de büyüyorsa cerrahi bir operasyonla alınıyormuş diye biliyorum ama aldırmamak en iyisi

dermatolojiye gideceksiniz. eğer şüpheli gördükleri olursa ya takip önerirler ya da plastik cerrahi ile aldırmanızı önerirler. çok basit bir işlemdir hiç korkmanıza gerek yok.

eger kitapta OCR yaptilarsa zaten babylon calismiyor mu? bende calisiyor, bazen tum kelimeyi almiyor o ayri da..

bir de surada bahsedilmis ama foxit'de oyle bir sey gormedim ben hic
forums.foxitsoftware.com

edit: veya kendin ocr yaparsin pdf dosyasini..

reno yu bilmem ama hyundai de yaptım ben cok da memnun kaldım..süper kurumsal şirketler.

renault'da paso egitim verirler stajerlere, senin gibi bir dolu stajyer olacagi icin orada bas etmesi zor..sanmiyorum dogru duzgun bir is yapasin en azindan bir cok bolumde oyle diye biliyorum.

stylus ile calisanlari da var sadece aslinda onlar da el ile dokununca calismiyor?

computer.howstuffworks.com
electronics.howstuffworks.com

hiç iphone/ipod um olmadı ama bir yerlerde buy cihazların ekranının ısıya duyarlı olduğunu okmuştum. stykus gibi birşeye gerçekten cevap vermiyor yalnızca poarmak değince çalışıyor. enteresan gelmişti.

ozel eldivenlerle de calisiyor.

nintendo ds'im var elleyince de stylusla da çalışıyor. iphone'u bilemiycem. ama bazı touchscreen'lerin olayı algılaması dokunulan alanın belli büyüklükte olması gerekiyor.

apple'ınkiler ısı ile değil elin statik elektiriği ile çalışır.

yani sonuçta ucunda statik elektrik olan herşeyle çalışır...

evet sevk tarihinde ellerinde olmazsan bakaya oluyorsun. Veya imkanin varsa tekrar tecil ettireceksin.

evet agustosta asker olman lazim normal sartlarda, ay sonuna kadar sevk evrakini alip agustos basi sinava girmen gerekiyor asagida duyurusu var:

www.asal.msb.gov.tr

ağustos da askersin. kısa dönem için sevk dönemlerinden nisan geçtiği için ağustosa kalmışsın. ya tekrar tecil ettirirsin yada gidersin. aksi durumda kaçak olursun, vatan borcu borcum borç hesabına gelir durum.

bonservis deniyor ona ve calistigin yer bunu verebilir.

kamuda buna hizmet belgesi diyoruz. kuruma dilekçe verirsin seve seve vermek zorunda.

belgenin adı "hizmet belgesi" olabilir.

calisma belgesi deniyor ona ve evet istemen halinde bu belgeyi vermesi lazim eski calistigin yerin ama en garantisi isi birakirken almak.
www.alomaliye.com

%x buyume dedigimiz zaman cok kabaca soyle birsery;
Turkiyenin bu sene icinde urettigi mal ve hizmetlerin toplaminin degeri gecen seneye gore %x artti.
Veya;
Turkiyedek herkesin toplam kazanci gecen seneye gore %x artti.

Bu %11 in 2010un ilk ceyregi icin (yani tum yilin verisi degil) oldugunu da unutmamak gerek. Gecen sene bu ilk ceyrek veris -%14 oldugundan da, bu %11 daha gecen seneki kuculmeyi kurtarmiyor bile. Zaten rakamin bu kadar sisik olmasi da gecen senenin cok dusuk olmasi. Buna da baz etkisi deniyor, gecen sene bu cok dusuk veriler aciklandigi zamandan sonraki donem verilerinin asiri sisik cikacagini soylemistik (bu tahmin falan bile degil, gayet deterministik bir olgu).

gayrisafi yurtiçi hasılanin artisi demek o rakam..

evet gayrisafi yurtiçi hasıla, o da aslında yurt içinde üretilen toplam mal ve hizmet demek. onunda bir kaç hesaplanma tekniği var.
bunlardan bi tanesi;
devlet harcamları+tüketici harcamaları+ topla yatırım+(ihracat-ithalat).

en son hesaplanan gayrisafi yurtiçi hasılayla karşılaştırılarak büyüme hesaplanıyo.

Garmin i şiddetle tavsiye ederim, hepsini denedim en verimlisi garmin.
2. sorunun cevabını bilmiyorum :)

evet sure bittiginde siteden harita guncellemesi satin alman lazim, tek seferlik veya omur boyu guncelleme de alabiliyorsun.

dealextreme den 190 dolara 7" no name aldım bir tane
canavar maşallah :D

ünlü bir markanın, ihtiyaçlarınızı karşılayacak kadar olanını alın.
gidip de gerek olmamasına rağmen; mp3 çalabilen, resim oynatabilen, radyo frekansına girebilen vs. aletler almayın boş yere.

200$'a güzel bir alet alırsınız, 500$'a alırsanız içiniz rahat etmez.

bir de internetten ya da mediamarkt'tan alın.

internetten her daim daha ucuzdur, mediamarkt'ta da koşulsuz iade var.

edit: garmini ben de tavsiye ederim.

haber.mynet.com

tüm olası tanıkların o askeri tutacağını hatırlatarak; olası kavgaların sonuçları:

yasal açıdan soruyorsanız: askerlerin sivilleri yargılaması gibi bir şey yok. otobüste kavga ettiğiniz yaşlı amca nasıl missileme yapacaksa o da aynısını yapabilir: sivil mahkemeye giderek.

resmi olmayan sonuçlarını tam bilemeyeceğim; sizi oradan dışarı attırmak dışında bir şey yaptıramaz; işlerinizi de yapamazsınız gibi geliyor.

şikayette bulunursan saglam bir azar yiyecegi kesin . ımaj onemlıdır sılahlı kuvvetlerde bu tarz seylere dıkkat ederler..

sana da hıcbırsey yapamaz , korkun olmasın..

Askerlik şubesinde görev yaptığım da bana ilk söylenilen şey "şube sınırlarına giren herkes asker sayılır" idi.şikayet konusuna gelince şikayet edilince şikayet edilen değil eden laf yemişdir defalarca gözümün önünde.tabiki bu şubeden şubeye değişebilir.

hakkı yok öyle davranmaya. siz resmen yedek subaylık sınavına girdiğiniz andan itibaren (kısa dönem olduğunuzu varsaydım, uzun dönemse de yol izninizin başladığı gün) asker sayılıyorsunuz. o zamana kadar herhangi bir amca ya da teyzeye ne kadar lölö yapabilirse size de o kadar yapabilir. böyle bişeye hakkı yok yani. orası sivil insanlara hizmet veren bi kamu kurumu ve bacak bacak üstüne atmak da yönetmelikle yasaklanmış falan olamaz. tamamen o astekin şeyliği...

ha ama üstteki linke de dikkat.

bende y.s. olarak yaptım askerliği ve ask.şubesinde :)
sana özetle şunları söyleyeyim;
o yavşak sivilde kesin ezik büzük bir adamdır kimsenin sikkine bile sallamadığı gölgesinden korkan embesilin biridir buna emin ol. sana bir bok yapamaz sen bağır çağır gönlünce hacı. en fazla şu olur orada ki diğer rütbeli gelir ve ne oluyor burda der sende durumu anlatırsın o da senden özür diler seni yollar o yavşağı sikertir. sen asker değilsin bi kere bunu unutma sana emir veremez hele bacak bacak üstüne atma diyemez. baktın olmuyo git yanına: -"senin askerliğin bittiğinde ben bu kapıda bekliyor olacağım" dersin. kesin tırsar hatta uyuyamaz. kendini bilen hiç bir asteğmen bu tarz davranışlarda bulunmaz. zaman geçirme derdinde olur. böyle ya..ak kafalılar kraldan daha çok kralcı olurlar kendilerini asker zannetmeye başlarlar bir tuhaf olurlar. böyle zibidiler yüzünden çok azar yedik rütbelilerden çook.
örneğin:
-paşam neden kızdın sen ya, sen sen sana diyom kovboy (askere kızıp bağıra çağıra dolaşan asteke azar)
-rambo bir daha halatla camdan girersin bölüğe çünkü kapıda odunla beklerim seni (askeri döven asteke azar)
gibi daha niceleri bir kişi yapar boru herkese kaçar.
hiç gözün korkmasın dal ibneye. yer eğer istanbul içi ise en aşağı yarbay vardır şubede o gelir olay halolur.
sen söyledin ya ben ayar oldum. benim askerlik yaptığım şube düşük yoğunluklu olduğundan her gelene çay ikram ederdik.

Heyt höyt diye konuştu benle dersin... üstüne birde "sen askere gel ,sıçakalar ağzına senin burada " diyerek gözümü korkutmaya çalıştı dersin.

askerden soğutmaya çalışmaktan sağlam ceza yer.

şubede astgm varsa oralarda bi yerde ya bi binbaşı yada bi albay vardır. ertesi gün gidip, o binbaşıyı veya albayı bulup o astegmeni şikayet etmek en kral çözümdür.

makul bi şekilde binbaşı/albaya durumu anlatıp hafif de damardan girildi mi(biz buraya askere gitmek için geliyoruz, işlemlerimiz olsun gidelim, görevimizi yapalım ama komutanım karşılaştığımız muamele bu mu olmalı bla bla tarzında) tadından yenmez.

düşünsene, vatandaşın biri gelmiş senin askerinden şikayetçi oluyor sana dem vuruyor, şikayet ediyor. off offf... o binbaşı o astegmeni var yaa oracıkta...

askeriye de imaj çok önemlidir, askere gittikten sonra çok daha iyi anlarsın ne demek istediğimi.

sube muduru/baskani yarbay veya albay'dir bir onceki arkadasin dedigi gibi ve sanirim basvuru yaparken bir ara onun imzasi gerekli sanirim tum dosyan hazir oldugunda mi ne, ben bizzat goturmustum sira ile benim gibi askerler de o sekilde yapiyordu kisa kisa muhabbet bile etmistik o sirada uygun bir dille iletirsen, bir sonraki gun sirf bu arkadasin kuzulugunu gormek icin oraya gidebilirsin:) kadrolu bir rutbeli olsa anliycam da oyle gecici takilan bir tipin artislik yapmasini sanmiyorum ki sube muduru savunsun.

ama sube icinde lafina vs cevap verebilirsin burasi askeriye demesi hic bir anlam ifade etmiyor sen asker olmadigin surece acikcasi ama fiziksel temastan kacin tabi:) illa kafaya taktiysan onun mesaisi aksam bitiyor ve disarida bir yerde kaliyorsa sivil haline denk gelirsin nasilsa:)

o değil de harbi ne adamlar varmış, ben de şubede yaptım, yedek subay adayı gelsin şubeye de muhabbet yaparız diye dört gözle bekliyorduk, bu elemansa tırı vırı peşinde.

www.tuvturk.com.tr

bir cok insan ceyrek takiyor zaten dugunde, bence yarim altin mantikli, tam altini herkesin alamayacagini bilir zaten arkadasin az cok hem yarim altin 100 dolardan pahali.

nazar boncugu olan bir kurdele ile vs verirsin olur biter..zarf icinde 100 dolar bence de garip kacar dugunde vs vermedigin surece.

böyle ufak not kağıtları oluyor ya öyle bir kağıda sticker yapıştırıp tatlı bir not düşersiniz bir de parayla birlikte zarfa koyarsınız. gayet güzel bi jest olur, ama nazar boncuğu koymak zorunda da değilsiniz zira düğünlerde pek görmüyorum böyle bir şeyi.

zarfta altın saçma düğünden sonra evine oturmaya gidersen verirsin bence dolar da verilmez en güzeli bir arajman yaptirip düğüne yada nikaha gönder sonrasında verirsin altını

zarfı orada açıyorlar hemen kaynana vs . boncuk falan hikaye olur. bunu sölyiyim..

az önce düğünden geldim, 2 saat sonra yine gidicem. ne gönderirseniz gönderin gümbürtüye gidecek orada olmadığınızdan . bu sebepten farketmez.

www.turkeyforum.com eminim burada bulursun soruna cevabi next icin olan forum bolumune bakarsan, usb varsa usbden atilabiliyor bazi yazilimlar keyler benim bildigim onun disinda careniz o kablo ile ancak..bir de belirli modeller icin az cikiyor yazilim bazisi icin fazla vs. bir tur pazarlama olayi yani o da.

metro turizm bursa istanbul 20 lira kampanyası var pazar günü için orayla görüşün.

yahu sorum net değil mi?
akşam belirsiz bi saatte orda olacağım için erken bilet alamıyorum. akşam 5'de de olabilirim 7'de de.. vardığım saatte hemen istanbula gitmek istiyorum ve bilet sıkıntısı olur mu diye soruyorum.

o zaman aksam 11 icin bilet al erken gelirsen degistirirsin biletini onceki araclardan birinde varsa yer, yoksa da hic degilse biletin kesin 11'deki. korfez dolanmayan ama antin kuntin her yerde durup yolcu alan indiren sirketler tabiki bulursun eger sabrin varsa.

aksam 10 gibi de bursa'dan yenikapiya feribot oldugu icin diyor ido diyen arkadas..

Sıkıntı olmaz rahat olun. Aynı sizin gibi onlarca kez gidip geldim bursadan istanbula.
Metroda, kamil koçda mutlaka yer olur. En kötü şartlarda istanbul üzerinden geçen başka bir otobüse binersiniz, istanbul otogarında, alibeyköyde falan bir yerde inersiniz.

en kötü şartlar altında hakiki koç denen 3. sınıf şirket var. Dediğiniz şey şansa bakıyor ama büyük ihtimalle ilk otobüste ne kamil koç'ta ne nilüfer'de ne de ulusoy'da yer bulamazsınız. En az 1 saat beklersiniz.

hiç sıkıntı yaşamazsınız istanbul bursa yolu su yolu olmuş gittiğiniz gibi bulursunuz bilet (: