[]

ev arkadaşı nasıl buluyorsunuz?

yahu ben 10-12 yıldır hep ev arkadaşlarıyla yaşayan biriyim ama son birkaç yıldır ne zaman ihtiyacım olsa gerçekten büyük sorun yaşıyorum, sektör mü bitmiş ben mi bulamıyorum anlamadım.

facebook'taki erasmus ve üniversite grupları, bi tane en popüler ev arkadaşlığı sitesi, hatta reddit vs. hepsine ilan veriyorum ama yok abi. yani adamlar numara istiyor mesela, veriyorum, asla geri dönmüyorlar. geçen bi tanesi "merhaba" dedi, merhaba hocam iyi günler dedim, bi daha hiçbi şey yazmadı.

hatta eskiden burdan bile birden fazla kez bulmuştum ama artık insan sayısı mı azaldı, bu nick'imi tanımadığı için güvenmiyorlar mı bilmiyorum, hiçbir şey çıkmıyor.

artık iş öyle bi noktaya geldi ki her şeyi bırakıp anamın yanına gidicem ya. hayır hadi benim maddi durumum zaten iyi değil ama bugün evli olmayan asgari ücretli ne yapıyor misal işi de ailesine yakın veya aynı şehirde değilse? hayatın kendisi zaten pahalı ama milyonlarca insan nerde oturuyor, nasıl yaşıyor yav?

 
Bence insanlar artık ucu ucuna yetiştirme pahasına bile ayrı yaşamayı seçiyorlar. Ev arkadaşı çekilecek çile değil eğer öğrenci değilsen. Ben öğrenciyken de çekilecek çile olmadığını düşündüğümden çalışarak ayrı eve çıkmıştım.

Rastgele tanıdığım bir öğrenci bir dükkanı eve çevirmiş mesela ayrı yaşamak için. Dükkan sahibini de ikna etmiş nasıl becerdiyse. 5 bin tl kira ödüyordu geçtiğimiz Ocak ayında.
  • orangesandsea  (26.04.24 01:20:04) 
Burada sürekli ev arkadaşı arayan LGBT bir arkadaş var. Aynı zamanda ot bağımlısı falan. Bir görüşün bakalım


  • ferenc  (26.04.24 01:29:42) 
[]

matematik öğrenmek istiyorum, nereden başlamalıyım

arkadaşlar durum şu şekilde: tamamen içimde ukte kaldığı için iyi düzeyde matematik bilmek istiyorum. iyiden kastım üniversite sınavındaki testlerde başarılı olmak, kalkıp yüksek mühendis olacak halim yok ama matematik biliminin temellerine haiz olayım istiyorum.

ilkokul ve ortaokulda matematiğim çok iyiydi. lisede hem dili daha çok sevdiğim hem de matematik hocalarıma acayip uyuz olduğum için hiç üstüne düşmedim. suçu tamamen onlara atmıyorum tabii ki açıkçası kafam da basmıyordu ama şimdi geldiğim noktada lise düzeyinde matematiğin altından girip üstünden çıkabilirmişim gibime geliyor. çünkü kafa yapısı olarak netliği seviyorum zaten, dil öğrenirken bile gramere çok daha fazla ağırlık veririm mesela; belli kuralların olduğu, bi şeyleri yerine koymanın gerektiği, çözümlemeli yapıları seviyorum. biraz da ondan "yaparsın len" diye düşündüm. bi de hiç unutmadığım bi şey var, ben bir akrabamız tarafından dershaneye yazdırılmıştım yedinci sınıfta. hiç istemiyordum ama hatırlı akraba ayarlayınca mecbur gittim. ilk matematik denememde 25 soruda 4 net yapmıştım. öğretmen bayağı kızmıştı, yüzüme bakarak "bazılarınızla çok işim var" filan demişti. o adam bana tamamen ücretsiz, kendi isteğiyle derslerden sonra ayrıca ders verdi. dönem bitmeden 21 yapmıştım. kısacası biraz "yapabileceğim bir şeyi yapmamış" gibi hissediyorum ve bulmaca çözer gibi denklem çözme fikri hoşuma gidiyor.

ahmet buhan'a geri dönsem fazla geriye gitmiş olurum herhalde. böyle konu anlatımlı, sorusu bol kitap filan işimi görür sanırım. anlamadığım yerde zaten internetten konu anlatım videosu izlerim ama önce kendim girişmeyi, önümde kitapla çalışmayı daha çok seviyorum.

"eşşoleşşekler için matematik", "itovlit seviyesinde matematik" tarzı yayınlar var, onlardan önerebileceğiniz var mı?

dediğim gibi amacım üniversiteye giriş sınavlarında iyi derece elde edebilecek, dolayısıyla "lise için üst düzey" sayılabilecek bir matematik ama sıfırdan başlıcam. sınava girmek gibi bir niyetim yok bu arada, referans olması açısından söylüyorum. sırf kendi keyfim için öğrenicem, maksat kafayı çalıştıralım erken bunamayalım.

 
yazılmış zaten. antremanlarla matematik 1 ve 2. ciltleri bana dgs kazandırmıştı.


  • phonex  (23.04.24 17:05:30) 
[]

uygun yollu uluslararası para transferi

arkadaşlar geçen de sormuştum ama cevap alamadım ne yazık ki. wise, adresimi türkiye'ye güncellediğim an hesaplarımı engelledi. para alabilirmişim ama gönderemezmişim filan. hesaptaki parayı da çekemiyorum anlaşılan. daha farklı bir şey lazım.

karşılıklı olarak en ucuz yollu (komisyon, kur farkı vs. bakımından) uluslararası para gönderim şeysi ne olur şu an? letonya-türkiye arası gidip gelecek. karşı tarafın bankası SEB. benimki finansbank ama vakıf filan da olur onu ayarlarım.

wise'ın çalıştığı zamanlardakine benzer başka bi şey yok mu? gönderimin çok hızlı olması da şart değil 3-5 günde gelse yine olur, önceliğim fazla masraf kesmemesi.

transfergo nasıl mesela kullanan oldu mu?

 
[]

askerlik işlemlerinin sonucu e-devlete ne zaman düşer?

sene başında tecilim bitti. işlemlere başladım, dombili olduğum için bir yıl erteleme aldım. heyette bana raporumu e-devlet'ten alabileceğimi, ayrıca bir işlem yapmama gerek olmadığını söylemişlerdi. yalnız bu işlem şubat ayı sonunda gerçekleşmiş olmasına rağmen e-devlet'te baktığımda şu ekranı görüyorum,

prnt.sc

hadi genel müdürlük neyse de hastane sağlık muayenesi bile tamamlanmamış görünüyor. ben bunları gayet tamamladım, bizzat heyetten de bir yıl erteleme kararını duydum.

bu neden hala işlenmemiş olabilir, peşine düşeyim diyorum da hastaneyi mi aramak lazım yoksa başka bir yerle mi görüşmek lazım ondan da emin olamadım.

şimdi otobüs yolculuğu yapsam filan kaçaksın diye otobüsten indirip yine tebligat imzalatacaklar, boş yere borç yazacaklar sonra onu sildirmekle uğraşacağız bir de.

benzer durum yaşayan oldu mu, sisteme yansıması mı uzun sürüyor acaba?

 
[]

çocukken/ergenken kışı çok sevenler - büyüyünce durum değişti mi?

kıştan kastım kar-buz, soğuk ama kapalı hava ve yağmuru da buna dahil edebilirim. özellikle çocukluğunda, ergenliğinde, genç yaşında bu tür havaları güneşli havalara kıyasla çok daha fazla sevenlere soruyorum: belli bir noktadan sonra tercihleriniz değişmeye başladı mı? yoksa hala karı, soğuğu, yağmuru güneşe tercih eder misiniz?

neden merak ettim çünkü bende bu değişmeye başladı. azılı bir yağmur-çamur-kar-depresyon sevdalısıydım ama yaş ilerledikçe bunlar bana çok ağır gelmeye başladı. karakter olarak hala aynı insanım esasında. işte depresyona meyilli, yalnız vs... ama doğanın bir çeşit "otomatik reset"i midir bilmiyorum, artık havada güneşi, sıcağı gördüğüm zaman şerefsizim direkt daha iyi hissetmeye başlıyorum. koca hayatımı sibirya'da yaşamayı hayal ederek geçirdim, yeni yeni "lan kanarya adaları'nda şıpıdık terlikle dolaşmak varken ne sibiryası?" demeye başladım.

ki hakikaten çevreme de bakıyorum özellikle 40-50 yaş sonrasında sıcakla, doğayla, cıbıldak gezmeyle çok daha ilgilenir hale geliyor insanlar. neblim ege'de sahil kasabasına yerleşmek isteyeni çok görüyorum ama 3 bin metre rakımda dize kadar karın içinde yaşamayı isteyene hiç rastlamadım.

sizce bu ne kadar kişisel tercih, ne kadar "doğanın bizi yola getirmesi"? sizde herhangi bir değişiklik oldu mu bu açıdan?

bu arada ben hala kar yağınca çocuk gibi heyecanlanan biriyim. onda hiçbi değişiklik yok. ama güneşli, sıcak havalardan eskiden nefret ederdim. şimdi onları da çok seviyorum öyle söyliyim.

 
(bkz: aa bu benim lan)

Küçükken Istanbul'da kar yağınca mutlu olurduk her çocuk gibi.
Şimdi; kar yağmasının neredeyse imkansız olduğu bir şehirde yaşıyorum, yazları da çok sıcak. Yazdan hiç şikayetçi değilim, yıllardır kar görmedim bir 13 sene görmesem aramam herhalde.
  • goodz  (02.04.24 22:39:49) 
bol miktarda kar yağan bir şehirde yaşıyorum ancak kardan nefret ediyorum. yağmurdan nefret ediyorum. ıslatmasından hiç hoşlanmıyorum. ben serin hava seviyorum. sıcaktan aşırı derecede nefret ediyorum. nemden kaçmak için eşimle kavga ediyorum tayin olmamak için. o nemli bir şehire gidelim diyor ben karasal yerde yaşamak istiyorum.


  • blue eyes white dragon  (02.04.24 23:51:04) 
Yas 37 ben hala karı buzu çok severim. Ankara'ya bu sene bir gün kar yağdı oğlanı alıp koşa koşa bahçeye indim. Sıcaktan nefret ederim.


  • mirty  (02.04.24 23:53:05) 
kısmen. hala kar ve yağmur çok severim. ama işte küçükken geçim derdi yoktu, mal mülk derdi yoktu. evde otururdun sıcak, dışarı çıkar oynardın bundan ibaretti çocukluk. araba var mesela kar yağınca gidip temizlemek zorundasın. çok dikkatli kullanmak zorundasın o tarz havalarda. işe eve gitmek yine sıkıntı. ama hala çok severim.


  • paintov  (03.04.24 00:08:18) 
[]

ankara'da eşyalı evime arkadaş arıyorum (kolej)

ev incesu caddesi üzerinde, incesu pazarı hemen evin önünde kuruluyor. kolej durağına yürüyerek 15 dakika mesafede. ortak kullanım alanı olarak mutfak (ve balkon) ile banyo mevcut, odanızda yataktır dolaptır temel ihtiyaçlar bulunuyor, bavulunuzu alıp gelebilirsiniz. keza mutfakta da bir eksik yok, yakışıklı bıçak setinden tenceresine tavasına her şey var. kira bedeli 5 bin lira, faturalar kişi başı aylık 500 lirayı geçmiyor. girişte bir kira bedeli de depozito rica ediyorum.

şu an iki kişiyiz, yaşlar 29-25, ikimiz de erkeğiz. fotoğraflar, detaylar vs. için mesaj atabilirsiniz.


 
[]

tamamen cahilinden bir dune sorusu

arkadaşlar iyi akşamlar,

son zamanlarda karşıma sık sık çıkmaya başladı. sanırım bir bilimkurgu serisi ama inanın dune ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum. ilk olarak şunu sormak istiyorum,

1) bu fotoğrafın esprisi ne? muhtemelen çocuk seride yer alan birine benziyor ama spoiler vermeden açıklar mısınız? 64.media.tumblr.com

2) ben dune 2000 oynadım. 8-9 yaşındaydım o zamanlar. yerin altından çıkıp benim araçlarımı yutan şerefsiz bir makine hatırlıyorum. rise of harkonnen'in müziğini hala dinlerim, çok severim ama oyuna dair savaş/strateji oyunu olması dışında pek bi şey hatırlamıyorum, dediğim gibi sene 2001-2002 filan, bilgisayarda var diye oynuyordum öyle, babam yüklemişti galiba. bu dune, o dune mu?

3) kitabı var mı?

4) filmi ya da kitabı varsa tavsiye eder misiniz? aslında bilimkurgudan çok anlamam. "fantastik" içerikli olarak çocukken harry potter'ı severdim, bi de game of thrones izledim daha sonra severek. amma politika, savaş, dövüş, gelecek, uzay vs. konularını, neblim distopik romanları filan severim.

5) duygulandım, dune 2000'i win 10'da oynayabilir miyim? biraz baktım ama bulamadım, sadece win 98 görünüyor.

şu ara sıkça görüyorum sağda solda dune dune diye. ne oluyor?

 
1- filminin başrol oyuncusuna benziyor.

2-olabilir çünkü çölde insanları yutan solucanlar vardı yanlış hatırlamıyorsam

3-kitabının serisi var. 5 tane vardı galiba. edit : 6 mış

4-ben ilk kitabı okudum sadece. fena kitap değil ama ben bu tarz evrenlere çok giremiyorum. o yüzden devam etmedim. ilk film ilk kitabın yarısıydı galiba 2. film de diğer yarısıdır. film de iyi sayılır bence.
  • high hopes of the sozluk  (30.03.24 23:04:39 ~ 23:05:57) 
Cevaplar gelmiş ekleme yapayım

Bilim kurgu seviyorsanız kitaplar baya baya iyi.

Dune 2000 (ya da diğer dune oyunlarını) güncel bilgisayarda oynamak için dosbox deneyebilirsiniz. Ya da eski oyunları güncel sistemlerde çalışacak şekilde yamalayıp satan gog (good old games) sitesine bakabilirsiniz (ki dune 2000 varmış gog'da) oradan satın alıp yasallı, lisanslı bir şekilde de oynayabilirsiniz.
  • hedep  (30.03.24 23:55:47) 
1. cevab verilmiş.
2. evet o oyun bu dune'un oyunu. oyunda atreides ve harkonnen'den başka seçilebilen ordos diye kitapta olmayan bir house daha vardı (yeşil), o uydurma bildiğim kadarıyla.
4. kitaplar şahane, akla kazınan bir sürü replik ve olay var. gerçek hayatta sık sık kullandığım bir de feature sahibi yaptı bu kitap beni.
5. www.dosgamers.com "Play the original Dune 2000 on 64 bit Windows systems" kısmı
  • engelbert humperdinck  (31.03.24 04:53:21) 
2) dune2000 kitap ve filmle aynı evrende geçiyor, onun dışında pek bir bağlantısı yok. belki hatırlıyorsunuzdur oyunda üç aile var, dune gezegenini ele geçirmek için savaşıyorlar. kitapta (filmde) bu tarz açık bir savaş yok. hatta bir başkasının yazdığı gibi, üç aileden biri (ordos) kitapta sadece isim olarak geçiyor. yani büyük oranda uydurma, alternatif evren olarak düşünebilirsiniz.

5) diğer yanıtlara alternatif olarak openRA üzerinden modern ui ile oynayabilirsiniz.
  • anonim yazar  (31.03.24 16:33:49) 
[]

emekli maaşı taşıma promosyonu

iyi günler dostlar,

erkek kardeşim, vefat eden babamın emekli maaşını alıyor. annem bana bu emekli maaşını taşıma promosyonundan onun da faydalanabileceğini söyledi, öyle bir şey görmüş sanırım.

öncelikle sorum, bu gerçek mi? birader kendisi emekli olmadığı halde bu imkandan yararlanabilir mi?

eğer öyleyse süreç nasıl işliyor? hangi bankanın bunu yaptığını, hangisinin ne kadar promosyon verdiğini vs. tek tek bankalarla görüşerek mi öğrenebiliriz? yoksa katılımcılar ve rakamlar belli mi?

benim gönlü zengin kardeşim "üşeniyom ya" diye hiç üstüne düşmüyor ama böyle bir imkan varsa kendisini fiştekleyeyim diyorum, taş atıyoruz da kolumuz mu yoruluyor sanki, yapalım şovumuzu.

 
Evet ölüm aylığı alan hak sahipleri de prompsyon alabiliyor, linke bir göz atın.

www.sgk.gov.tr:~:text=Emekli%20ayl%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20alan%20vatanda%C5%9Flar%C4%B1m%C4%B1za%20y%C3%B6nelik,bin%20lira%20promosyon%20%C3%B6demesi%20yap%C4%B1lacakt%C4%B1r.
  • akhenaten  (29.03.24 14:25:03) 
evet yararlanır.
internete herhangi bir banka için xx banka emekli yaz çıkıyor zaten alınan paraya göre.

bu arada bulunduğu bankadan da promosyon alabilir. ama en yüksek hangisiyse ondan alsın. akbank iyi mesela.

bankaya gitmeden bile yapılabiliyor bazı bankalarda.

google'a akbank emekli yazdım. ilk sonuç
www.akbank.com
  • jelly bear  (29.03.24 14:25:07 ~ 14:25:44) 
  • Mirket  (29.03.24 14:45:49) 
[]

yurtdışından para transferi için şu an en iyi yol hangisi?

öncelik masrafın olabildiğince az olması, gönderim süresi de 3-4 günü aşmadığı sürece çok önemli değil. meblağ günümüz kuruyla sadece 170 euro civarı bir para ama bu miktarda her ay birkaç kez işlem olacak türkiye-AB, AB-türkiye yönlü. karşı taraf türk vatandaşı değil, türk bankalarıyla çalışmıyor.

eskiden wise kullanıyordum ama onlar da şimdi işlem yapmak için 20 euro depozit şartı filan koymuş, ben zaten küçük paraların adamıyım, bana yaramaz.

hem türkiye hem de AB ülkesinde görece kolay kullanılabilecek, mümkünse sadece interlek üzerinden iş görebilecek bir uygulama sistem neyin var mı şu an?

 
Wise'da depozito olduğuna emin misiniz? Ben her ay gönderim yapıyorum hatta en son geçen hafta yapmışım, hiç böyle bir şey istenmedi.


  • fraise  (26.03.24 16:42:13) 
fraise +1 her ay wise kullaniyorum depozit konusu mevzu bahis olmadi


  • sutcuyumbensutcu  (26.03.24 18:42:36) 
Monito diye bir site var farklı alternatifleri karşılaştırıyor.


  • but that was just a dream  (26.03.24 22:37:26) 
Remitly


  • kaset  (27.03.24 00:24:38) 
ben dün ilk defa Wise açtım, evet doğrulamak için kendi adına banka hesabından veya kartından "20gbp" yolla bakalım dedi. Avrupa'da da euro diyor demek. Sonrasında böyle bişey olmamalı ama.
dar.vin

  • nhk ni youkosu  (27.03.24 01:39:21 ~ 01:44:56) 
[]

okuldan atılma mevzuu

iyi akşamlar dostlar,

bu iş benim canımı çok sıkıyor ve korkumdan inanın öğrenci işlerine gidip sorasım bile gelmiyor.

2017-18 (hazırlık) girişliyim ben. mezuniyet için gereken 240 kredinin NEREDEYSE yarısı duruyor. en son hesaplamalarıma göre 2024-25 son şansımdı. bu dönem 20 temizlesek, önümüzdeki yıl da fire vermeden 60 yapsak... yok, yine tutmuyor. üç ders sınavı filan var ama üç dersten fazlası kalabilir.

benim kesinlikle diploma almam lazım. yaşım geçti. öyle muslukçuluk, berberlik gibi bir meziyetim de yok. iş bulup iki sene çalışsam lise mezunu olarak ordan çıkınca bi daha iş bulamam yani öyle bi durum, ülke şartları malumunuz. onun da ötesinde zaten şu an okuduğum bölümün diplomasını almayı ben kendim için çok istiyorum, kazancında değilim, benim için bir çeşit hayat amacına dönüştü ama gerek şahsi denyoluklar gerekse hayat şartları vs. olmadı.

şimdi ben muhtemelen önümüzdeki yılın sonunda, okulu bitirmeme bir veya iki dönem kalmışken atılacağım.

bu durumda aklıma şu geldi: ben sınava tekrar girsem, bölümümü kazansam, verdiğim derslerin ne kadarını saydırabilirim? aynı okul, aynı bölüm. bu konuda bir sorun olur mu dersiniz? bu saydırma olayı nasıl oluyor?

ben sınava girip aynı yeri kazanırım, o kısım hiç problem değil. ama saydırdığım dersler içinde kayıp olur mu, orasını merak ediyorum. onun dışında genel olarak 30 yaşına gelip hala lisansı bitirememiş bu davar kardeşinize konuyla ilgili herhangi bir öneriniz, tavsiyeniz vs. varsa onu da alırım.

 
pasif öğrenci olarak dışardan dersler belli koşullarda verilebiliyor onu bi araştır bence önce.
bölümü tekrar kazansan c altı dersler sayılmayacak muhtemelen

  • jelly bear  (24.03.24 19:57:07) 
Böyle şeyler okuldan okula değişiyor, durumu öğrenci işleriyle konuşmanız zorunlu.

Yine de bütün dersleri saydırmanız çok olası olmasa gerek. Toplam muaf olunabilecek derslerin bir üst sınırı vardı ve bu üst sınır çok da yukarda değildi diye hatırlıyorum.

Daha önce sınıfımdan birisi başka okula gitmek için yeniden sınava girmişti ondan hatırlıyorum biraz, kafanızdaki hesap çok tutmayabilir.

Ancak burada duyduklarınız üzere moralinizi bozmak ya da beklentini yükseltmek yerine kesinlikle okulla konuşmalısınız.
  • akhenaten  (24.03.24 19:59:31) 
Valla martın sonuna geliyoruz. Vakit kaybetmeden öğrenci işlerine sorun.
Cevaba göre sınava hazırlanırsınız en azından.

Fabrika işçileri büyük meziyetlere sahip insanlar değiller. Okulu bu kadar uzatmışsanız daha en az 2 sene daha okuman gerekecek. Bence vaktinizi iyi değerlendirin. Bölümünüzü bilmiyorum bu arada. Genel yazdım.
  • sevilen progressive türkücü  (24.03.24 21:11:39) 
dost acı söyler derler.

rus dili ve edebiyatı bölümünü için 8 senede bitirememek doğru değil. bunu alışkanlık haline getirmişsiniz. eğer rusçayı iyi derecede öğrendiyseniz illa bu bölümü bitirmek yerine, size diploma imkanı sağlayacak açık öğretim fakültesine yönelebilir, 'uluslararası ticaret', 'lojistik' 'sivil havacılık' veya 'turizm' bölümlerinden birini okuyup, diploma alıp sahip olduğunuz türkçe-ingilizce-rusça yeterliliğini kullanarak iş hayatına atılabilirsiniz.


şuan iş hayatı için de sınırdasınız. 30'dan sonra iyi işler bulmanız daha da zorlaşacaktır.
  • tavish11  (24.03.24 21:55:19) 
Üniversite biteli 5 sene oldu, değişmiş olabilir ama yaz okulu vardı benim zamanımda. Yaz okulunda belirli sayıda ders alabiliyorsun. Yaz okulunu araştırabilirsin. Kendi okulunda açılıyor mu, başka üniversitede açılıyorsa okulun bunu kabul ediyor mu. Genelde çok öğrencinin kaldığı dersler açılır. Sorular yıl içindekinden daha kolay olur.


  • dissendium  (24.03.24 22:11:01) 
@tavish11,

sus yoksa inanırım. şşş...

abi evet o konuda diyecek bir şeyim yok gerçekten, ben çok saldım, 18'imden beri de çalıştığım için hiç "öğrenci" kafasına girip tamamen okula veremedim kendimi ama rusçayı çok seviyorum ve okuduğum, okula devam ettiğim süreçte de hakikaten hocaların çok sevip tuttuğu bir öğrenci oldum. bugün okulu olabilecek en düşük ortalamayla bitirsem bile yüksek lisans başvurumda beni önce değerlendirirlerdi diye düşünüyordum. bu yola gerçekten baş koymuş bir insanım.

şu noktada başka bir bölümü açıktan okumak benim için ihtimal dahilinde değil ne yazık ki, çünkü zaten yeterince işim gücüm var, ben sadece bu kadar emek verdiğim lisansı bitirmenin derdindeyim.

iş kısmı da çok problem değil. ben halihazırda çalışıyorum. a 101 kasiyeri olsam bile şu an ülkede asgari ücretin yaklaşık iki katı gelir elde edebilirim. yeter ki üni mezunu, ankara üni rus dili bitirmiş adam olayım. tek derdim bu. parasında değilim. yoksa elbette farkındayım, okulu bitirince de uçup kaçmayacağım.

@diss,

olm inan aklımdan geçti, dissendium kesin bu duyuruya cevap verir dedim, hatta şunu bile hazırlamıştım: www.youtube.com

ama bizde yaz okulu yok maalesef, keşke olsa... niye yok zaten onu da anlamadım. bırakın kardeşim okuyalım işte, niye 7-8 aya sıkıştırıyorsunuz bizi?
  • mark greg sputnik  (24.03.24 22:12:26 ~ 22:14:03) 
mark greg sputnik, video çok güzel bir alet ama espriyi anlamadım.


  • dissendium  (24.03.24 22:24:07) 
Öğrenci affı lazım sana.


  • ferenc  (24.03.24 23:21:19) 
Aynı okulun aynı bölümünü kazanamıyorsun abi. Kaydını sildirmen gerekiyor tekrar kayıt olmak için, kaydını sildirirsen de yeniden kayıt olamıyorsun. Belki bu mevzu okuldan okula değişiyordur ama, net bi şekilde sor onu. Ya da aç yönetmeliği oku, vardır orada.

Başka okulda aynı bölüm olur ama. Ya da aynı okulda başka bölüm de olur.

Bu arada ben de bölümü 9 senede bitirdim (atılma yoktu o zaman). 140 kredinin 60'ını hayvan gibi kasıp tek senede vermiştim. Yani 2,5 yılda bitebilecek bi bölüm okuyormuşum :) Kütüphanede yatıp kalkmaya okeysen olabiliyor öyle şeyler.
  • plutongezegendegilmi  (25.03.24 13:08:33) 
sen derslerine çalış af çıkar olmasa yatay geçiş falan yapıyor millet ona bakarsın daha kötü bi üniversiteye geçersin.


  • kveldulv  (25.03.24 13:48:28) 
[]

mobil internette en uygun fiyatlı operatör hangisi?

turkcell müşterisiyim. az önce aylık 24 gb interlek + 1000 dakika konuşma paketine 330 lira verdim. 50gb hotspot fiyatı da yaklaşık 200'dü sanırım.

ben çok fazla mobil veri (ağırlıklı olarak bilgisayarda) kullanıyorum. şu an ev internetimle zaten sorun yaşıyorum, taahhütlü olduğu için sözleşmeyi sonlandırmak da pek mantıklı değil. elde avuçta ne varsa internete gider oldu o yüzden.

mobil veri için daha uygun bi şey arıyorum, bu noktada önerebileceğiniz operatör ya da hatta doğrudan paket var mı? mesela birisi bana vodafone'da 400 liraya sınırsız hotspot olduğundan bahsetmişti de çok şaşırmıştım. kendisi sürekli gezdiği için hiç internet filan bağlatmayıp telefonundan kullanıyordu. o tarz bi şey mesela benim için şahane olur.

doğrudan mobil kullanım için ayda 50gb, hotspot için de tercihen sınırsız tabii ama en azından 200gb (aylık) kullanabileceğim bi şeyler arıyorum. fiyatı uygun olduktan sonra parça parça da alırım o sorun değil.

çok şey mi istiyorum? yani hiç değilse turkcell'den daha ucuzu yok mu?

 
turkcell en pahalısı zaten. geçen yaz 280 liraya vodafone'dan tarifemi yeniledim. 30 gb dk vs hatırlayamadım şimdi. ama sosyal medya internet harcamıyor. bu yüzden internetim nerdeyse hiç gitmiyor


  • paintov  (06.03.24 18:42:27) 
donanımhaber'de mobil operatörler forumuna bakın, ne varsa orada var: forum.donanimhaber.com


  • suyin  (06.03.24 22:53:36) 
Bimcell


  • doharkoman  (07.03.24 13:00:16) 
[]

parfüm seçerken nelere dikkat edilmeli? erkek

iyi akşamlar dostlar,

normalde ben hiç ciks birisi değilim, a 101'den axe deodorant basıp yoluma devam ederim. ama hem depresif zamanları hem de garibanlığı hatırlattığı için onu kullanasım yok pek. şöyle bi fıslattın mıydı peşinden gelecek, güzel kokan, ESSAHTAN PARFÜM almak istiyorum.

30 yaşında sakallı, bazen kel, dombili, üniforması siyah kot siyah tişört olan biriyim. bana nasıl bi şey gider? işte baharatlı, pastırmalı, çiçekli böcekli filan bissürü türü oluyo ya bunların.

kardeşime sordum "git kokla beğendiğini al işte" dedi, kalbimi kırdı. rahmetli babamın böyle portakal gibi kokan baharatlı bi parfümü vardı mesela ondan nefret ederdim, o yüzden sanırım o tarz ağır kokuları tercih etmem.

böyle COOL SPORTS RUSH tarzı denyo denyo deodorantların parfüm versiyonu yok mu? mümkünse ucuz bi şeyler olsun, yani maksat bi koku sürünmek temelde, iki fıstırıcam diye 800-900 lira ver(e)mem minik bi şişeye.

 
Öncelikle 800-900 liraya şu zaten orjinal bir şey alamazsınız, doldurmacı parfümcülerde bile şişesi 300-400 oldu.
Neyse benim önerim Polo Blue. Güzel kokudur. Dawid Walker'da var ve başarılı gayet.

  • pianeta  (05.03.24 22:20:03) 
800 900 veremem diyorsan DP, Bargello, MAD mağazaları uygun olabilir. LC Waikiki, De Facto parfüm satıyor. Bu mağazalarda deneyebilirsin. Kasada oluyor.

Orijinal almak istersen Sevil, Sephora, Rossmann satıyor.

Parfüm seçerken kalıcı olmasına dikkat edilir. EDP EDT ayrımı var.

Rahatsız etmemesi önemli.

Parfümlerin notaları var.

www.fragrantica.com

Siteye parfüm adı yazınca bilgiler çıkıyor.

Aradığın kokuyu direkt bulman zor. Denemen gerekiyor.
  • dissendium  (05.03.24 22:22:26) 
@arbre, hocam essah parfüm derken 100 liraya satılan deodorant olmasın diyorum aslında. yoksa evet tahmin etmiştim 800-900 liraya bile çok kaliteli bi şey yoktur. benim essah parfüm anlayışım böyle cam şişede, miktar olarak az, iki fıstlatınca kokusu uzun süre kalan şeyler :(


  • mark greg sputnik  (05.03.24 22:24:13) 
O zaman doldurma bakin derim. Bi nebze aslinda Zara da olabilir. Erkek parfumleri 600-700 civarindaydi en son zarada. Orijinal parfumlerin guzel muadillerini yapiyorlar, fiyat performans bence gayet iyi. O da fazla derseniz; mad parfum, david walker var acik parfumcu. Ilk cevabimdaki parfumleri denemenizi oneririm.
Satis danismanina oneri sorarsaniz ilk olarak dior sauvage, black orchid falan gosterirler :( aman diyim uzak durun.
Armani acqua di gio, dolce gabbana the one, bvlgari aqua pour homme, paco rabanne invictus... bakabileceginiz yaza uygun, ferah, spor kokular sayilir. İlk aklima gelenler...
  • arbre  (05.03.24 22:35:34) 
Zarada lacivert siseli bir erko parfumu begenmistim ama adini bilmiyorum;(( gidip denensin!


  • ala09  (05.03.24 22:56:04) 
abi ben sana davidoff cool water yazıyorum, sabahları aç karna.


  • kumandanim  (06.03.24 09:10:43) 
Bütçe düşükse mavi, zara, pull and bear gibi markalara girip hoşunuza giden parfümü alabilirsiniz. 800-900 bile orjinal "marka" parfüm için düşük bir bütçe. axe'ın deodorantı 100tl'yi geçmiş, doldurma parfüm 250-300tl olmuş.


  • kimlanbu  (06.03.24 11:27:14) 
abi polo blue hayli güzel fakat kalıcı değil


  • edaddy  (06.03.24 11:36:39) 
ek olarak parfüm beğenip pahalıysa benzerlerini araştırmak da yapılabilir ünlü parfümlerin çoğunun ya bargello gibi yerlerde benzeri oluyor ya da yine ünlü markalar benzerini yapıyor


  • edaddy  (06.03.24 11:38:14) 
daha bütçe dostu dersen; slazenger deo + parfüm al geç.


  • kumandanim  (06.03.24 15:57:10) 
Anladığım kadarıyla fresh bir koku istiyorsunuz, çok pahalı olmasın diyorsunuz, ama kalıcılığı ve yayılımı iyi olsun diyorsunuz.
Size önerebileceğim parfümler şunlar:
1. Versace-Eros : Üst notalarında nane, yeşil elma limon vardır. Sonrasında sardunya ve amber gelir.
2. Dior-Sauvage : Bergamotla açılır, biberle devam eder ve sedirle kapanır.
3. Armani-Stronger With You : Biber ve menekşe ile açılır, amber ve vanilya ile devam eder.

Ben üçünü de farklı dönemlerde kullanıyorum. Üçü de günlük kullanıma uygun parfümler.

Orjinalleri tabii pahalı ama gerçekten orjinalden farksız yapan bir yerden alıyorum. Çok da uyguna geliyor. Markanın adı Creamia, Trendyol’da da var, kendi sitesinden de almıştım. Sitesi de şu: www.creamiaperfume.com
  • dize getiren  (08.03.24 18:41:08) 
[]

sıhhiye-cebeci-kızılay taraflarında internet kafe önerisi

iyi akşamlar,

evde kullandığım internet berbat ötesi ve taahhüt var maalesef. önümüzdeki iki ay boyunca kesinlikle kaçırmak istediğim bazı maçlar var. internet kafeye gitmeyi düşünüyorum bu yüzden. tek kriterim internet hızının yüksek olması. yüksek dediysem 20-30mbps bile yeterli olur muhtemelen, izleyeceğim şey dümdüz maç yayını, ekstra bir şeye gerek yok.

maçların saatinden dolayı okula yakın bir yer olsa iyi olur, o yüzden öncelik sıhhiye ve kızılay olmak üzere o bölgede önerebileceğiniz kaliteli bir mekan var mı?

zamanında istanbul'da nhl playofflarını 7/24 açık internet kafede tost yiyip red bull ve sigara içerek izlemiştim, acayip keyifliydi. öyle bir ortam arıyorum.

yani herhalde herhangi bir internet kafe de iş görür ama sizin bildiğiniz, sevdiğiniz, özellikle önerebileceğiniz bir yer varsa oraya gideyim.

 
abi haritaya bakmaya gerek yok ben kendim zaten burda yaşıyorum, sokağa çıkınca internet kafeleri kendim de görüyorum... ben sizin önerebileceğiniz, beğendiğiniz bir yer var mı diye soruyorum. gidip otururum birine, internet kalitesizdir, sürekli donar vs. boşuna uğraşmış olurum.


  • mark greg sputnik  (26.02.24 18:27:09) 
Abi Chatlak vardı.. içeride sigara da içiliyordu, ama 10-15 sene geçti üstünden :) şu an içilmiyordur diye tahmin ediyorum. Ama interneti, bilgisayarları falan en iyi olan yer orasıydı hep.

GMK üzerinde, Fevzi Çakmak sokak var, sokağa girdikten 20 metre sonra falan solda.
  • plutongezegendegilmi  (26.02.24 22:03:00) 
[]

ikinci el kitap satışı için en uygun yol

merhaba dostlar,

elimde onlarca kitap var. çoğunda tek çizik yok, satın aldığım günkü haliyle tertemiz kitaplar. bunları toplu ya da ayrı ayrı dişe dokunur bir meblağ karşılığında okutmam mümkün olur mu? yani para eder mi aslında merak ettiğim o. etmezse kütüphaneye bağışlarım ama ederse maalesef paraya çevirmek durumundayım, lazım.

atıyorum tertemiz iki ciltlik iş bankası sefiller'i kaça gider şu an? kitapyurdu'nda iletişim yayınları 293 lira sıfırı. buna sahaf ya da okur kaç verir misal? genel olarak bir okurun "orijinaline ne para vercem sahaftan/uygulamadan daha ucuza alırım" dediği zaman indirim beklentisi ne kadar olur?

sherlock holmes serisinden tutun metrosuna, dünya klasiklerine bissürü kitap var. evde yer kalmadı. size satiyim??

 
sahaflara götürürseniz eger çok özgün ve piyasada bulunmayan ilk basım bir kitap degilse 5de 1 fiyatına alırlar. diger yerlere götürseniz kilo hesabına alırlar. onun için en mantıklısı kitapları letgo ,sahibinden, nadir kitap gibi yerlere tek tek ve set set koymak. onun dışında buraya da koyabilirsiniz. mesela kitapların listesini yazın.veya cilt şeklinde fotografını koyun şehrinizi de yazın. isteyenle ortak bir noktada buluşup bir kısmını veya tamamını da satabilirsiniz. hoşuma giden bir seri varsa ben de talip olabilirim belki


  • limonlu eksi  (01.02.24 19:54:11) 
dolap'ta satabilirsiniz, orada piyasası var bu işin. nadir kitap'ta sadece işletmeler satış yapar. letgo'da sadece yakınınızdakilere satabilirsiniz. sahibinden'de de kargo ücreti perakende kitap satışı için yüksekti diye hatırlıyorum.


  • kesmekes laleler  (01.02.24 20:13:03 ~ 20:13:47) 
buraya da koyun biz de almak isteriz belki efem


  • summerjam0306  (02.02.24 10:49:51) 
[]

ekşi'de sol frame sizde de göçtü mü?

yasak kaldırıldıktan sonra eksisozluk111.com adresinden girdiğimde hesaptan çıkmış gösteriyordu. öyle olunca eksisozluk.com aracılığıyla girdim. hesapta sorun yok ama sol frame görünmüyor. gündem, debe vs. de çıkmıyor haliyle. sol taraf boş.

sizde de aynı mı?


 
111 de çalışıyor, sol frame de sağlam


  • akhenaten  (22.01.24 22:23:41) 
eksisozluk111, eksisozluk'e yönlenip hiç açılmıyor bende. gizli sekmede de aynı şekilde.


  • tepedeki psychedelic adam  (22.01.24 22:30:05) 
ben siteye bile giremiyorum :/ (uygulamada sorun yok)


  • dilhun  (23.01.24 02:16:19 ~ 02:16:57) 
yurtdisina acik sikinti yok


  • cooperr  (23.01.24 03:31:39) 
Ben de siteye giremiyordum. Bilgisayarda VPN açıp girdim bir kere ve şimdi VPN'i kapatmama rağmen girebiliyorum. Ama telefonda giremiyorum hala. Neden anlayamadım.


  • peki madem  (23.01.24 10:54:22) 
eskisozluk111.com'uorijinal domain'e geri yönlendirdiklerinden beri firefox'tan vpn'siz siteye girilemiyor. opera ile bir kez vpn açıp girince normale döndü fakat firefox'ta vpn'i kapatınca giriş yok. cache'leri ve cookie'leri temizledim, dns flush yaptım, modem konsolundan dns'i değiştirdim, bana mısın demiyor. çözebilen varsa beri gelsin.


  • massayidonatello  (26.01.24 19:04:44) 
[]

ankara yht garına ulaşım

iyi akşamlar dostlar,

ben buraya hep taksiyle gitmiştim daha önce. ulus metro durağına yakınmış galiba. orada insem ne kadar yürümem gerekir? yol filan nasıldır yokuş mu mesela? sakat olduğum için ona göre daha erken çıkayım diye soruyorum. ulus'tan inince ne yana, ne kadar gitmek gerekiyor aşağı yukarı?


 
Yeni hat yapıldı ya ona binsene. Kızılay metrodan doğrudan gar durağında ineceksin


  • Hallegadola  (11.12.23 21:36:13) 
anaa öyle şeyler oldu mu ya, hiç bilmiyordum, teşekkür ederim


  • mark greg sputnik  (11.12.23 21:37:53) 
[]

whatsapp profil fotosu ve profesyonellik

dostlar iyi akşamlar,

ben şu an iki işte birden çalışıyorum. bunların birini geçelim, sorun değil.

diğerinde de müşteriyle doğrudan ilişkim yok. iş sebepli DEVAMLI muhatap olduğum bir kişi bile yok, şu veya bu sebepten bana yazması/beni görmesi gereken 2-3 kişi oluyor.

benim de 30 yaşında herif olmama rağmen pis bir huyum var, kendimce komik ya da saçma bulduğum çeşit çeşit şey koyarım profil fotoğrafıma. çok sık değiştirmem aslında ama 3 sene aynı fotoğraf olmaz yani.

sormak istediğim şu: BİREYSEL hesabımı kullanırken bu sizce profesyonellik ya da ne bileyim toplum ilişkileri açısından sorun olacak bi şey mi sizin için? neblim iş arkadaşınız ayda bir profil fotoğrafı değiştirse, antin kuntin şeyler koysa "manyak mı bu" filan der misiniz? ya da birine iş verceksiniz diyelim böyle bi tavır sizde güvensizlik uyandırır mı?

şu an benim düzenim ne kadar "casual" olabilirse o kadar casual, kaldı ki şu an çalıştığım insanların da hiç taktığını düşünmüyorum, o yüzden sonuna kadar ergenliğe devam edicem ama "gardaşım yapma üzülürsün" derseniz en azından ilerleyen yıllar için filan aklımda olsun. kurumsal iş hesabı kullanacak olsam orada zaten yapmam, ona girmiyorum bile.

 
bu sadece yeni tanıştığın insanda problem oluyor. o da seni daha önce hiç görmediyse.
benim whatsapp adım "fikibok" mesela. kimseyi umursamadan yıllardır böyle
bence takma
  • jelly bear  (06.12.23 18:03:35) 
hay yaşa hocam ne güzel dedin. sen böyle deyince aklıma eski bir arkadaşım geldi. yaşı benden büyüktü, çok sevip saydığım biriydi, bayağı bir süre görüştükten sonra facebook'ta ekleşecektik. benim de yine facebook'ta antin kuntin bissürü fotom, paylaşımım filan var. çekindim biraz. açıkça söylemiştim. yıllar sonra konusu açıldı, o yüzden daha çok ısınmış bana kendisi, hoşuna gitmiş. insan neyse o olmalı bi yerde galiba.


  • mark greg sputnik  (06.12.23 18:21:28) 
Ne kadar boş bir şeyle uğraşır geçerim. Tabii siz bundan keyif alıyorsanız, benim ve diğerlerinin önemi yok.

Diyelim sizinle iş yapıyoruz. Ben kazancıma bakarım, siz de kazancına bakarsanız. Gerisi 0.

Edit: Takılacak o kadar şey olduktan sonra ona sıra gelmez.
  • put it in your appropriate place  (06.12.23 18:38:11 ~ 18:38:35) 
Aynı çalışma ortamında, aynı şirket bünyesinde sorun olmamalı elbette. Sonuçta siz bireysel hesabınızı kullanıyorsunuz. Size bir iş hesabı sağlanmamış ya da bu önemsenmemiş. Kim ne diyebilir?

Ancak "iş verirken" diye özellikle yazdığınız için diyorum; dışarıyla iş ilişkisi kurarken nötr olmak her zaman daha iyi. Sizin profil resminiz bir şey anlatıyor sonuçta. Her görüşten, her karakterden insan var. Profil fotoğrafınız sebebiyle iş kaçırmak istemezsiniz heralde.

Kendi adıma, iletişim kurduğum yerde bana uygun gelmeyen bir profil fotoğrafı görürsem bu bi acaba dedirtiyor, bundan sonraki her hoşnutsuzluk da üstüne "zaten belliydi" hissiyatı uyandırıyor ve genelde tekrar tercih etmiyorum. İlla özel çekim profesyonel bir şey kullanmanız gerekmiyor ama kendinizle ilgili ne kadar az şey anlatırsa o kadar iyi bence. Ha tam tersine bunun size kazandıracağı müşteriler de olur elbette ama orana vurulduğunda ne çıkar takdir sizin.
  • akhenaten  (06.12.23 19:17:15) 
[]

ankara'da tişört & kapüşonlu için baskı

dostlar iyi akşamlar,

şimdi bilen bilir ben buz hokeyini çok severim, gönülden bağlı olduğum birkaç dost da mevcuttur ama orijinal dükkandan sipariş vermeye kalksam bir parça eşya 2 bin liradan fazla tutuyor, üstüne gümrüğe takılma ihtimali var. bunu yapacak durumum yok açıkçası. malum kış geliyor yavaştan, şöyle sevimli bir hoodie'm olsa güzel olurdu diye düşünüyorum.

o yüzden dedim ki kapüşonluyu kendim bi' yerden alayım, üstüne şrak diye yazıyı bastırayım. bunu aslında kardeşim çok iyi becerir ama o başka bir şehirde yapıyordu bu işi, ankara'da bildiğimiz bir yer yok.

örnek ürün olarak şunu gösterebilirim,

shop.hawk.ru

mesela buna çok benzer bir şey yapmak için ankara'da nereye gidilmeli sizce? hem ana ürünü satın almak hem de bastırma işlemi için ayrı ayrı soruyorum. kaliteli olması benim için önemli. zamanında rammstein tişörtü bastırmıştı biraderim, üç sene oldu, anca yeni yeni dağılıyor mesela yapışkanı. bu tarz kaliteli iş yapan bir yer varsa önerinizi alırım.

 
Kızılay da ülkealan pasaji alt katinda yabanci takimlarin basket formalarini satan bir dukkan vardi.orada buz hokeyi formalari da olacak. Gitmisken caprazinda baski yapan iki dukkana da ugrayip fikir alabilirsin.


  • unabomber  (18.11.23 13:48:21) 
[]

oyunculardan ıslak imzalı fb forması ne kadara gider?

merhaba,

elimde imzalı bir fenerbahçe forması var. kadrodaki tüm oyuncuların ıslak imzası mevcut. sezondan emin değilim ama isimlerden dolayı 2017-18 olduğunu tahmin ediyorum, zaten sıkı fenerbahçeliler fotoğrafı görünce direkt anlayacaktır, benim forma hafızam zayıf.

bunu satacağım ama piyasayı hiç bilmiyorum. sahibinden'de 3 bine satışa koyulan da var 20 bine de... bendeki formanın avantajı hala tertemiz olması ve oyuncular tarafından bizzat imzalanmış olması. yani öyle seri üretim ya da adamların imzasını basalım türü bir şey değil. öyle satılanlar da var çünkü.

böyle şeylerde "piyasa değeri" pek olmaz farkındayım, daha ziyade zevk işi çünkü ama siz olsanız böyle bir formaya kaç para verirsiniz? ederi aşağı yukarı nedir, ne olmalıdır? yani satacak tarafın önceliği formayı paraya çevirmek ama 50 bin edecekse 3-4 bine de gitmesin.

o açıdan siz ne kadar verirdiniz, benzer formaların alındığını ya da satıldığını gördünüz mü, fiyatlar nasıldı vs. bu konuda fikir verebilecek her türlü bilgiye açığım. teşekkürler.

 
Sahibinden.com yanlis secim. Fb hayran sayfasi falan bisey vardir. Türlü fanatigin dolustugu yerler. Orda 50 bin bile verirler.


  • halk  (13.11.23 13:36:11) 
sahibinden full kadro imzalı formalar bile 10 binden fazlaya satılmıyor. daha yüksek yazan ilanlar var ama satılmıyor.


  • durbidakka  (13.11.23 14:49:43 ~ 14:49:51) 
Onları malzemecilerin imzaladığını biliyorsun değil mi?
Içerden biri olarak söylüyorum bunu.
Ancak fotoğraf, video kanıt olarak varsa futbolcuların imzaladığı, o zaman olur.
  • les yeux blanches  (13.11.23 20:11:17) 
[]

esenboğa sorusu

10:20'deki iç hatlar uçuşu için 9'da havalimanında olsam yeter mi acaba?

bi de aşti'den gitmeyi düşünüyorum, yanlış hatırlamıyosam havaş ve belko'nun ayrı ayrı otobüsleri var. bi kere böyle arka tarafta kuytu bi köşeden bindiğimi hatırlıyorum gece ama normalde peronlarda da oluyor otobüsler. bunlar yarım saatte bir mi kalkar, havalimanına gidişi ne kadar sürer aşağı yukarı?

8'de aşti'de olsam mesela ideal midir yoksa riskli mi, daha mı erken çıkmak lazım?

 
8de olsan yeterli. hepsi okey.


  • jelly bear  (09.11.23 15:44:27) 
[]

en sevdiğiniz/en çok güldüğünüz behzat ç sahneleri? (spoiler)

iyi akşamlar dostlar,

behzat ç.'den en sevdiğiniz yahut en çok etkilendiğiniz, güldüğünüz, kısacası sizin için öne çıkmış sahneleri paylaşabilir misiniz? link varsa daha iyi olur ama sadece anlatsanız yine yeterli. şu kaşık oynayan ukraynalı kız videosunu gördüğümden beri harun'un larissa'yla tanıştığı sahne aklımdan çıkmıyor da o yüzden biraz duygulandım bu ara djdjfjd size de sorayım dedim.


 
-Boğazına vurup "tınnn" dediği,
-Ödül verdikleri törende "tabak iyi" dediği sahne.

  • heritage  (30.10.23 20:22:20) 
  • mtgs  (30.10.23 20:36:18) 
Spoiler

Harun'un Larissa'nın adını anlamayıp Ha Manisa demesi.

Eda Harun'a yüz vermiyordu. Bir noktada Eda hoşlanmaya başlamıştı. Harun arabada Eda'ya yüz vermemişti.

Harun'un Eda ile sevgili olduğu gün. Yemeğe gitmişlerdi.

Harun ile Behzat bir kadının evine gitmişti sorgu için. Harun piyano çalıyordu.

Bir de Harun ultrasonla boğazına bakıp boğazlar gitmiş diyordu.

Daha bir sürü var ama aklıma bunlar geldi.
  • dissendium  (30.10.23 20:53:23) 
birden fazla behzat'ın birbiriyle konuştuğu bir sahne vardı ama hangi bölümdü onu hatırlamıyorum. erdal reisin ustalık eseri bence.


  • izole  (30.10.23 22:25:52) 
Bu arada hep komik şeyleri yazmışım nedense.

Spoiler

Aziz Başkomiser'in sahnelerini çok severim. Çok iyi oyuncu. Bir bölümde torunu hasta mıdır medir ya demişti. Ona çok gülmüştüm.

Barbaros Muzo sahneleri efsanedir. Tolstoy konuştukları bir sahne var.

Hikmet Tufan da sağlam oyuncu. Harun'u telefonda azarlamıştı.

Suna'nın intihar sahnesi efsanedir.

Savcı Esra'nın vurulması iç parçalayan bir sahne.

Akbaba'nın evindeki itiraf sahnesi çok iyi.

Barbaros ve Muzo'nun bombalı finali efsane.

Say say bitmez. En iyisi başla bitir.
  • dissendium  (31.10.23 00:08:31 ~ 00:09:15) 
aziz başkomiserin behzat'a kendini acındırmak için "ben bu saatten sonra sadece torunum için yaşıyorum" tarzı duygusal bir konuşma yaptığı sırada "dedeee" diye bir anda içeri giren torununu küfür kıyamet kovduğu sahne

feridenin kocasının cesedini çıkarma planı yaparken harun'un "90'lar ha, nostalji diyorsun" repliği

boğazlar gitmiş+1

harun'un kurduğu "zaman her şeyin ilacı abi" cümlesine behzatın tepkisi

şevket ve muzonun çoğu sahnesi de tekrar izlediğimde bile güldürür hala beni.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (31.10.23 00:50:57) 
[]

narcos havası olan güney amerika dizisi/filmi önerisi

narcos'u özellikle sinematik açıdan sevmiştim ben, spoiler olmasın ama malum olaydan sonra izlemeye gerek görmedim. ona benzer böyle hem garibanlığın hem zenginliğin olduğu, güney amerika (meksika da olur) taraflarında geçen mini dizi yahut film önerir misiniz? amores perros, relatos salvajes, el secreto de sus ojos üçlüsü hariç. tşk.




 
Sicario ve devam filmi.


  • alimcgraw  (15.10.23 19:05:12) 
Desperado


  • alimcgraw  (15.10.23 19:05:27) 
o meconismo, narcosun yapimcilarinin olmasi lazim.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (15.10.23 19:27:44) 
teşekkürler, desperado ve once upon a time in mexico'yu izlemiştim daha önce. iyi ki yaşım daha gençken izlemişim açıkçası, şimdi izlesem çok komik bulurdum muhtemelen :(


  • mark greg sputnik  (15.10.23 19:30:48) 
zerozerozero


  • malheiros  (15.10.23 20:48:48) 
The Marked Heart (Palpito)


  • congratulationsyouwon  (21.10.23 02:08:52) 
[]

az takip edilen liglerde maaşlar nasıl?

özellikle hentbolu merak ediyorum ama voleybol, kadın basketbolu gibi maçları genelde fazla ilgi çekmeyen her spor için veri olur. mesela türkiye'de hentbol liginde ortalama bir oyuncu ne kadar para kazanıyordur? bi yandan bakıyorsun profesyonel seviyede sporcu olmak ne olursa olsun gerçekten ciddi güç ve disiplin ister. e diğer taraftan bunlar futbolcular gibi milyonlar da kazanmıyor, kariyerleri desen maksimum 40 yaşında bitecek, kesinlikle zengin değiller.

bu sporcular ne yiyor, ne içiyor yahu?

ikinci olarak ankara'da en iyi hentbol takımı hangisi? denk gelirse arada izlemek isterim açıkçası, zaten ya bedavadır ya da biletler çok ucuzdur diye düşünüyorum.

 
Ücret bilgim yok ama üniversitede bir spor kulübüne gidiyordum. Profesyonel sporcular belediyeden maaş alıyordu. Zaten geneli Besyo okumuş, öğretmen ya da antrenör kişiler oluyor. Benim bir hocam (dövüş sporcusu) hastanede güvenlik görevlisiydi. Kısaca ek meslek ve maaş oluyor az da olsa. Millî sporcu olursa daha değerli.


  • dissendium  (12.10.23 19:58:38) 
hentbolu bilmiyorum ama sporlar arasında voleybolu da saydığın için söylüyorum. yıldız voleybolcuların yıllık maaşlarının 1 milyon euro'yu geçtiği oluyor diye biliyorum türkiye'de. ama ortalama çok daha düşüktür tabii.


  • king lizard  (12.10.23 20:14:50) 
@king lizard

hocam yildiz voleybolcunun maasinin 1 milyon avro olmasinin mumkunu yok, gs Kerem'in maasini daha yeni 20 milyon tl yapti. Yildiz voleybolcu tr'de her ay asgari ucret alsa zil takip oynar herhalde.

amator subelerde durum daha da berbat zaten, yildiz/genc olarak GS'de lisansli sporcuydum, forma verirken bile elleri titriyordu..uluslarrasi derecesi olan elemanlar bile dogru duzgun maas almiyor, hepsi ek is yaparak ay sonunu getirmiyeye calisiyordu.
  • cooperr  (12.10.23 20:22:12) 
10 sene önce çalıştığım eski patron bal liginde bi takımın başkanıydı, asgari ücret verirdi. arada harçlık olarak galibiyet primi verirdi. iyi oynayanlara da asgari ücretin 1/3 gibi ufak bi çek yazardı.


  • mutlu yillar sana  (12.10.23 21:23:19) 
boskovic dünyanın en iyi birkaç pasör çaprazından biri. eczacı'dan 1.4 milyon euro alıyor yıllık o da destekli takım olduğu için. egonu'nun adı boskovic'le yan yana alınır, italya'da 400 bin euro civarlarında oynarken türkiye'de vakıfbank 1m civarında veriyordu ona o da devlet destekli olduğu için. fb destekli kulüp değil mesela vargas'ı sadece ikinci yarı oynatabiliyor çünkü parası iyi olduğu için kasım-şubat arası çin'de oynuyor. bunlar bu mevkinin en iyi dört oyuncusunun maaşları yani. ortalama oyuncuların çok daha düşüktür.


  • black holes in the sky  (12.10.23 22:04:11) 
İş arkadaşım öyle bir takımda oynuyor. Yani kendi işleri ayrı diyebilirim.


  • Gradient_tabanlı_mor  (13.10.23 07:08:42) 
@cooperr yıldıztan kastım genç oyuncu demek değildi ya, star, süper star oyuncu anlamında kullanmıştım yıldız kelimesini :D


  • king lizard  (20.10.23 01:47:50) 
[]

lisansta formasyon dersi mi var artık? şu nedir acaba?

selam dostlar,

uzun bir aradan sonra sürgün öğretime geri döndüm ve ders seçiminde listede daha önce hiç görmediğim dersler gördüm. bölüm dışı "eğitime giriş", "özel eğitim" gibi PFE kodlu dersler var. evet bildiğimiz pedagojik formasyon eğitimi. ben dil öğrencisiyim ama bi arkadaşım mesela mütercim tercümanlık mezunu ve 2-3 sene önce kendisi para verip ayrıca formasyon almıştı koca sene derslere girip.

şu an bölümden kimseyi tanımadığım için "bu nedir?" diye soramadım da. ders seçerken attım sepete iki tane, hocam da onaylamış, "nabıyon olm" dememiş.

şimdi ben bu dersleri alsam mezun olunca örtmenlik yapabiliyo muyum acaba? arkadaşa sordum mesela o da çok şaşırdı, anlam veremedi. bu yeni bi şey mi yoksa ben mi çok geride kaldım?

 
şu an birçok üniversite birçok bölümde formasyon derslerini veriyor. böylece mezun olduğunuzda pedagojik formasyon eğitimi de aldığınız gözüküyor ve öğretmen olabiliyorsunuz. zorunlu değil tabii, isteyen almıyor.


  • psipsipsi  (22.09.23 13:43:27) 
[]

türk filmi önerisi

merhaba,

geçenlerde pardon'u izleyip çok sevmiştim. ülkemizin çıkardığı en iyi veya en azından "ikonik" diyebileceğimiz işlerden ne önerirsiniz? açıkçası çok az türk filmi izledim, haliyle "bunu kesin izlemişsindir" diye düşünüp en bilinenleri önermezlik yapmayın. mesela gemide geldi aklıma malum o da izlemeyenlerin bile sahneleriyle çok duyduğu bir film. benzer tadı, havayı verir mi sizce?

yıl olarak da çok eski olmasın ama son 10 yıldan da olmasın istiyorum, o açıdan 90'lar veya 2000'lerin başı civarında geçen bir film olursa daha iyi olur ama bu kısmı şart değil.

 
tabutta rövaşata.
gemide'yi de izle tabii.

  • tepedeki psychedelic adam  (15.09.23 17:48:18) 
Mubi' ye ümit ünal'ın 9 diye bi filmi geldi, malum sitelerde de bulunuyor


  • freebird5406_2  (15.09.23 17:48:42) 
Ah belinda
Arkadaşım şeytan
Masumiyet
Ağır roman
Duvara karşı
Polis
Fasulye
  • alimcgraw  (15.09.23 19:34:09) 
beni şimdiye dek en çok etkileyen türk filmi tabutta rövaşata'dır. aylarca yansımalar bab-i esrar dinleyerek gezmiştim. ama içinde zerre mizah olmayan, ağır depresif bir filmdir. ona göre izlemeye karar ver. gerçi zamanın ruhunun çok gerisinde kaldı, şu anda bir şey ifade etmeyebilir.

eşkıya ve ağır roman türk sinemasını yeniden dirilten iki film. ikisi de epey iyidir.

pardon gibi trajikomik olsun dersen aşırı underrated bir film olan: inşaat

son yıllardan da sarmaşık'ı beğendim.
  • sir gawain  (15.09.23 21:29:19 ~ 21:31:06) 
Muhsin Bey (Plase olarak: Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Gölge Oyunu)
Hayat Var
Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak
Hacıvat Karagöz Neden Öldürüldü
Her Şey Çok Güzel Olacak
Bir Zamanlar Anadolu'da
Çoğunluk
Sarmaşık
  • perferil  (15.09.23 21:29:32) 
izlemediysen kesinlikle eşkiya ve ağır roman.


  • etna  (15.09.23 21:35:47) 
Kaç para kaç
Korkuyorum anne

  • alimcgraw  (16.09.23 15:51:38) 
[]

breathe right veya benzeri aparatlardan memnun kalan var mı?

geçen gece gaza gelip breathe right'ın ekstrasından sipariş verdim, gelmesini bekliyorum. bazıları yapışmıyor demiş, 400 lira verdim toplamda 60 tanesine mi ne, canım sıkıldı biraz. siz bunu ya da buna benzer herhangi bir ürünü kullanıp rahat ettiniz mi, fayda gördünüz mü acaba?

şimdi bende sigara, fazla kilo, kötü beslenme vs. her şey var ve özellikle yorgun olduğum günlerde horlamamın korkunç boyutlara ulaştığını biliyorum. bi keresinde akşamüstü kestireyim dedim, annem ağlamış oturup, "resmen can çekişiyosun, boğuluyosun" diye.

hakkı var zira ne yaparsam yapayım deliksiz 6-7 saat bile uyuyamıyorum. aşırı gerçekçi rüyalar görüyorum, o kadar ki rüyamda bir şey okuduysam uyanınca harfi harfine hatırlıyorum onu. "bunu gerçekten yaşadım mı yoksa rüya mıydı?" diye sorduğum da az değildir.

o yüzden kısa süreli çözüm olarak en azından daha rahat nefes almamı sağlayacak bi şey faydalı olur diye düşündüm çünkü bariz biçimde uyurken nefes alamıyorum.

soracağım o ki siz böyle bir durumda herhangi bir üründen fayda gördünüz mü? bazı yorumlarda yazdığı gibi "ben bu zamana kadar uyumamışım be heheyt" dedirtti mi?

onun haricinde genel olarak kısa süreli herhangi bir çözüm öneriniz varsa onu da alırım. evet kilo vermek, cuvaret çekmemek lazım ama ben üç gece daha düzgün uyuyamazsam zaten kalpten gidermişim gibime geliyor. bir an önce "ulan şerefsiz, iğrenç yaşıyorsun, bari gece bırak da azıcık dinlenelim" çağrısına cevap vermek istiyorum vücudumun.

 
İşe yarıyor ama konforsuz. Burnunda devamlı bir baskı hissediyorsun hatta ben gece farkında olmadan çıkarıyordum bazen. Bir de belki bana özel bir durumdur ancak burnumda deri soyulmasına sebep oldu.
Ekstrası çok kuvvetli eğer sen çıkarmazsan çıkmaz. Yani bende öyle oldu.

Alternatif önerim odayı sık sık havalandır. Dyson tarzı hava temizleme cihazı alabilirsin. Bir de doktora görün eğer gerçekten kötü hissediyorsan.
  • nuevo  (06.09.23 15:33:39) 
düzenli horlamaysa okey ama durup durup hhhhoohghdhsjf diyip bi anda hayvan gibi nefes alıyorsan uyku apnesi olması olası. Uyurken takman için oksijen maskesi mi ne veriyorlar o durumda. Bir gidip uyku testi yaptırabilirsin bu sebeple.


  • nhk ni youkosu  (06.09.23 16:03:11) 
breathe right' ın bedenleri var. siparişte burun genişliğinize dikkat ettiyseniz, bantların tutmaması gibi bir sorun olmaz. eşim ara sıra kullanıyor, ben de denedim. yapışkanı 1,5 gün kadar gayet rahat tutuyor. bir kbb uzmanının muayenesinden geçmenizi öneririm.


  • from where i ride  (06.09.23 16:14:12) 
uyku apnesinden ben de şüphelenmiştim ama 5-6 ay öncesine kadar bu ölçüde ciddi bir sorun yoktu, o yüzden artan kilo ve sigaradan dolayı olduğunu düşündüm. uyku testine girmeyi çok isterim aslında ama devlet hastanesinde yapıyorlar mı, bilmiyorum.

odamın camını ve kapısını yağmur, fırtına vs. olmadığında kapatmam bile. yani başımın üstünde bir çatı varken odanın daha temiz, ferah olması mümkün değil maalesef.

ben bazen uyku-uyanıklık arasında boğazımın tıkandığını hissediyorum. sanki bi şey inip kanalı tıkıyor resmen. o yüzden tamamen boyundaki yağ ve dombililik kaynaklı olduğunu düşündüm açıkçası. bakacağım.
  • mark greg sputnik  (06.09.23 16:28:45) 
[]

uzaktan eğitim ihtimali gerçekten var mı, aslı astarı nedir?

özellikle akademidekilere soruyorum belki daha güvenilir duyumları olabilir diye.

ben en başta eylül sonu açılacağını görünce şaşırmıştım. normalde başında başlardı dönem. sonra kardeşim, bir arkadaşının okulunun ekim başına attığını söyledi başlangıcı. hoop birkaç gün sonra bizim okul da gerçekten dönem başlangıcını bir hafta öteledi.

böyle böyle en sonunda "gelmeyin lan eşekler" mi diyecekler yine? yani benim için süper olurdu çünkü ben zaten okuyacağımı okudum, bu yoklukta masraf etmeden oturduğum yerde kalan derslerimi tamamlayıp işime baksam güzel olurdu ama başta kardeşim olmak üzere en güzel çağlarında resmen lise-üniversite görmeyen çocuklara üzülüyorum. ne olacak bunun sonu? cidden online eğitime geçilmesi gibi bir ihtimal var mı?

 
İhtimal yok. Ekimde yüz yüze başlayacak.


  • prole  (02.09.23 20:31:40) 
duyduğum kadarıyla öyle bir şey konuşulmuyor. bütün yaz okulları da yüz yüze yapıldı.


  • matlii  (02.09.23 21:54:41) 
[]

bugünlerde çakmaklar aşırı mı dandik?

yahu çıldıracağım, abartısız söylüyorum üç gün dayanmıyorlar. sorun gaz değil, basmalısı olsun şu silindirlisi olsun bir yerden sonra ateşlemiyor. mis gibi yepyeni almıştım mesela gerçekten üç gün olmadı ve gazı ağzına kadar dolu olduğu halde çakmıyor, taşıyla ilgili muhtemelen.

ben marketten alıyorum hep öyle en ucuzundan. yani benim yaptığım bi tuhaflık diyeceğim ama yoo gayet normal insan gibi kullanıyorum, nasıl hor kullanabilirsin ki zaten çakmağı? ama yok, hiçbiri idare etmiyor.

özellikle cuvaret çekenler aynı sorunu yaşıyor mu acaba yoksa bir "çakmak nedir ve onu nasıl kullanmalıyız" dersi mi almam lazım?

 
Clipper marka çakmaklar çok iyi oluyor. Tam fiyat performans kategorisinde ben kaybetmedigim müddetçe yıllarca kullanıyorum. Gazı bitince doldurma tüpü var. 30 saniyede doluyor sonra devam


  • limonlu eksi  (01.09.23 23:39:35) 
Elin ıslak olabilir mi kullanirken


  • abuzer  (02.09.23 00:01:27) 
[]

tarih anlatan kitap önerir misiniz?

çevre ülkelerin, genel olarak bu coğrafyanın (avrupa, asya, ortadoğu) tarihine meraklıyım. milattan öncesinden ikinci dünya savaşına kadar. çok fark etmez.

böyle wiki'de okur gibi ama tabii ki çok daha fazla bilgi içeren, kaliteli eserler arıyorum. içinde gerçeklik payı varsa kurgu da olabilir ama daha ziyade öğrenmek amacıyla daha bilimsel dille yazılmış bir şeyler istiyorum. tabii ki dilinin rahat ve anlaşılabilir olması, klasik tabirle "akıp gitmesi" tercih sebebi.

kısacası alıp başka dünyaya götürecek, şaşırtacak, "vay anam neler olmuş yaa" dedirtecek niteliğe sahip her türlü tarihsel içerik olur. antik yunandan tutun roma'nın herhangi bir dönemindeki darbe girişimine kadar her konu. tek ricam kısmen de olsa olayın öncesini, sonrasını da anlatması bilmeyenler için.

arkadaşımda mesela slavların kökeniyle ilgili bir kitap vardı, adını hatırlamıyorum şu an. 140-150 sayfa bi şey olmalı. çocuğa anlatır gibi anlatıyodu şu kavimler şuradan gelmiştir, şöyle olmuştur vs... roman değildi ama güzel bir öykü kitabı gibi merak ederek okutuyordu kendini. öyle bi şeyler istiyorum.

 
henüz okumadıysanız halil inalcık'ın rönesans avrupası'nı öneririm.


  • 62den tavsan  (28.08.23 22:02:37) 
Dünya Tarihiyle ilgili liste hazırlayıp paylaşacağım. Duyuru gözden kaybolmasın diye yazıyorum.


  • put it in your appropriate place  (28.08.23 22:03:18) 
Şu kitaptan başlayın bence.
Yüzyıllar önce yazılmış.
Sesli kitap
www.youtube.com
Kitap olsun istersen de
www.iskultur.com.tr
  • Tina  (28.08.23 22:26:05) 
bu mülkün sultanları


  • duster  (28.08.23 23:13:45) 
oral sander - siyasi tarih cilt 1


  • sensible soccer  (29.08.23 01:17:11) 
tüfek mikrop ve çelik: www.amazon.com.tr
ulusların düşüşü: www.amazon.com.tr
akdeniz: www.kitapyurdu.com
  • halanne  (29.08.23 13:51:34) 
Dünya Tarihi
Tüfek, Mikrop ve Çelik - Jared Diamond
Çöküş - Jared Diamond
Yükleliş - Jared Diamond
Düne Kadar Dünya - Jared Diamond
Dünyaya Neden Batı Hükmediyor. - Ian Morris
Hayvanlardan Tanrılara - Yuval Noah Harari
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi - Yuval Noah Harari
İslam'ın Bakış Açısından Dünya Tarihi - Tamim Ensari
Strateji - Bir Tarih Lawrence Freedman
Alta Bardakta Dünya Tarihi - Tom Standage

Iran Tarihi
Devrimci İran - Michael Axworthy

Soğuk Savaş
Berlin 1961 - Freerick Kempe
Jivago Vakası - Peter Finn ve Petra Couvee

Coğrafu Keşifler
Keşifler ve Coğrafya - Nazan Karakaş Özür

Haçlı Seferleri
Arapların Gözünden Haçlı Seferleri - Amin Maalouf
Haçlı Seferleri - Thomas Asbridge
  • put it in your appropriate place  (29.08.23 21:11:38) 
eric hobsbawm'ın bütün eserleri.


  • ahm1  (30.08.23 00:05:39) 
alphonse de lamartine - osmanlı tarihi


  • abelardo  (30.08.23 07:08:17) 
[]

ekran değişimi vs yeni telefon

huawei p30 lite kullanıyordum 3 yıldır filan. son zamanlarda ekranı gevşedi; ekranı cihaza bağlayan kayışımsı şey bir arada tutuyordu. az önce düşürdüm, o kayışın çok küçük bir kısmı kenardan fırlamış gibi. sağ alt köşede ışığı görüyorum, telefonda sorun yok ama görüntüyü ekrana vermiyor artık.

herhangi bir telefoncuda ekranı değiştirtmek istesem kaça patlar aşağı yukarı, piyasası nedir? telefonumdan memnunum aslında ama arada çok fazla fark olmayacaksa yenisini almayı düşünebilirim. gerçi param yok, olabildiğince ucuza ekran değişse yine razıyım ama hiç bilemedim.

ek olarak huawei ya da başka markada benzer sorun yaşayan oldu mu? benim kardeşimde de oluyor bu. ekran bir noktadan sonra gevşeyip telefonun geri kalanından ayrılıyor, bağımsızlığını ilan ediyor resmen.

 
Telefonunuzun ekranı çıtalar hariç 450 lira civarından çinden direkt geliyor. Tr'de de üzerine 100 200 daha koyun ortalama.

Ortalama bi ekran değişim ücreti de 200 300 lira civarında

yani 750~ civarına hallederler onu.

Google'a p30lite ekran değişim fiyatı yazınca da türk bi site 750 lira diye reklam vermiş google'a reklam olduğu için güncel olduğunu varsayabiliriz.
  • hedep  (24.08.23 22:04:17) 
çok teşekkür ederim hocam cevap için. gerçekten de 850 liraya ekran korucuyla beraber yaptırdım, isabetli tahmin olmuş. cevabı sonradan gördüm. belki başka birinin işine yazar diye ekliyorum bunu da.


  • mark greg sputnik  (25.08.23 18:24:28) 
[]

bu gerçek mesaj mı dolandırıcı mı?

ATBRISK diye bir yer 10-12 gündür bana sardı. ödenmemiş türknet fatura borcunuzdan dolayı yasal işlem başlatacağız dediler. sonra avukatlık büromuza intikal etti sizi çıtır çıtır yiyeceğiz diye başka mesaj geldi.

benim gerçekten de türknet'te yakın zamanda sonlandırdığım aboneliğim ve ödenmemiş borcum vardı ama ben bunların hepsini "ödemediğiniz için yasal işlem başlatıyoruz" mesajlarından önce ödemiştim zaten. iki eski aboneliğim için de bankacılık uygulamasından sorguluyorum, ödenmemiş fatura yok.

türknet'i bilen bilir, aktif kullanıcı değilseniz adamlara ulaşmak ölüm. telefonla zaten olmuyor. erişebilsem onlara da soracağım "benim borcum var mı?" diye ama yolunu bilmiyorum.

şu durumda endişelenmemi gerektirecek bir şey var mı sizce yoksa bilgilerimize erişen kişilerin sıradan dolandırıcılık denemelerinden mi bu da?

 
e-devlet'ten de kontrol edin.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Mobil/Sabit/İnternet/Kablo Tv/Uydu İşletmecilerinden Borç/Alacak Sorgulama ve Ödeme/İade İşlemleri
  • pispinti  (22.08.23 16:45:46) 
[]

berlin'de paylaşımlı ev/oda ihtiyacı (kadın)

merhaba,

duyuruyu arkadaşım için açıyorum. kendisi 27 yaşında, kadın. önceliği kadın ev arkadaşı ama karışık da olur dedi. bütçesi maksimum 600 euro. toplu taşımaya yakın olduğu sürece lokasyonun çok önemli olmadığını söyledi. berlin'e gelişi 1-16 ekim arasında. sözlük veya duyuru hesabı olmadığı için benden rica etti.

ev arkadaşı arıyorsanız, arayan bir tanıdığınız varsa bana ulaşırsanız memnun olurum, iletiştiririm sizi.

kendisi bildiği her mecraya zaten baktığını, "nasıl kalacak yer bulabilirim"den ziyade direkt olarak ev arkadaşı aradığını özellikle belirtti bu arada. yine de faydası olacağını düşündüğünüz başka bir yöntem vs. varsa onu da paylaşın lütfen.

 
[]

müzik kulağına güvenenler - şu iki kısım sizce benziyor mu

yoksa ben çok mu uçtum?

benzerlik gördüğüm kısma atacağım doğrudan, ikisini de 10-15'er saniye dinleseniz bile yeter sanırım,

şarkı 1: youtu.be (otomatik gitmesi lazım, gitmezse 02:37)

şarkı 2: youtu.be (otomatik gitmezse 03:03)

***

yahu bunlar resmen aynı değil mi? gerçi bilmiyorum eski şarkılar bunlar, zaten gizlisi saklısı yoktur belki o dönem popüler bi müziktir arkadaki. aaa. normalde falco dedemi alkollüyken dinlerim hep, bu sefer ayık olunca kafamda şimşek çaktı.

sizce de benzemiyo mu bu yoksa ben kendi manyak algoritmamla yine sapıtıyo muyum?

 
evet ikisi de jethro tull dan araklamışlar :)

belirli dönemler belirli soundlar popüler oluyor
  • freebird5406_2  (05.08.23 19:52:14) 
[]

ancestry dna işleri türkiye'den yapılabiliyor mu?

gönderdikleri kite tükürüp gönderiyoruz da yüzde kaç hangi toprağın insanı olduğumuzu gösteriyor ya onlardan bahsediyorum. birden fazla firma var sanırım.

1) bunlardan şu an türkiye'ye gönderim yapan, tabii bir de geri gönderim yapabileceğimiz firma var mı acaba? tükürük vücut sıvısı sonuçta, abartırsak biyolojik silah bile olur. bunu ptt'yle uluslararası gezintiye filan çıkarabiliyo muyuz?

2) eğer birden fazla alternatif varsa sizin önereceğiniz bi firma olur mu? bi de sanırım bu sonuçları daha bi filtrelenmiş, daha sağlıklı görebilmek için kaydolabileceğimiz veya inceleyebileceğimiz veritabanları varmış mesela. o işin detayını açıklar mısınız?

ben açıkçası hep merak etmişimdir böyle şeyleri çok, emin olup güvenebilsem parayı basıp alacağım ama hiç bilemiyorum. meme'deki gibi kendi geçmişimizi, kanımızı filan bi öğrenelim ki ona göre daha isabetli şekilde ırkçı olabilelim jdjfdj şimdi gidip arapsak paso araplara sövmeyelim, daha gerçekçi pisleşelim. tşk.

 
merhaba, evet ancestrydna türkiye'ye gönderim yapıyor, ben 2021'de burada yaptırdım, eşime de geçen sene yaptırmıştık. ama abd'de yaptıkları babalar günü indirimi gibi avantajlar lokasyon seçtiğinizde yok oluyor. geri gönderim zarfıyla geliyor, tükrüğü o tüpe koyup çalkalayıp kutusuyla o poşete koyarak para mara ödemeden ptt'ye veriyorsunuz, alıcı ödemeli gibi bir şey, başka bi prosedürü yok. kitin üstündeki kodu sisteme girip aktive ediyorsunuz bir süre sonra tamam aldık örneğinizi diye mesaj geliyor, 2-3 hafta içinde de sonuçlarınız çıktı mesajı geliyor portallarına girip sonuçlara bakıp şaşırıyorsunuz, bu kısım önemli ham DNA'nızı da indirebiliyorsunuz, txt formatında 2-3 mb'lik bir dosya. daha sonra bu ham DNA'yı başka yerlerdeki analizlerde kullanabilirsiniz.

bir de ancestrydna'nın sahibi blackrock bilginiz olsun dna'nız rockefeller'a teslim, öyle bi hassasiyetiniz varsa belirteyim dedim :) 23andme türkiye'ye gönderim yapmıyordu en son gördüğümde.

e: yükleyebileceğiniz başka veritabanları olarak genomelink ve prometeus'u biliyorum, genomelink ücretli galiba, prometeus ücretsiz ve hayli detaylı ama biraz outdated olabilir bilen arkadaşlar başka şeyler de yazar öğreniriz.

e2: prometheus demiştim, promethease.com olacak ve ücretsiz değil $12'ymiş
  • engelbert humperdinck  (03.08.23 17:45:56 ~ 04.08.23 00:07:21) 
[]

ankara'da şu kyk yurtlarında kalmış olan var mı? değerlendirir misiniz?

merhaba,

erkek kardeşim hazırlıkta gölbaşı'nda olduğu için oradaki yurtta kalmıştı. şimdi dtcf'ye geçecek, o yüzden merkeze daha yakın bir yere nakil istemeyi düşünüyor ama hem ulaşım hem de yurdun durumu konularında emin olamadık pek. nakil isteyebildiği yerler şunlar,

yunus emre
hacı bayram veli
taceddin veli
hüseyin gazi
ulus
cebeci
tahsin banguoğlu
osman tan

***

kardeşim kendi öğrendikleri doğrultusunda tahsin-hüseyin ikilisine sıcak bakmadı, çevresinin pek iyi olmadığını duymuş.

bizim piremsese kalsa aslında gölbaşı'nda devam edecek, odasında tuvaleti varmış. bilenler bilir, oradaki bina cidden yeni ve çok güzel. dtcf'de olacağı için sıhhiye-cebeci tarafları konum olarak çok uygun olur ama oraları da binalar eski, kat tuvaleti var vs. diye pek istemiyor. eve çıkma ya da özel yurt gibi bir imkan yok bu arada; ya bu listedekilerden birine geçecek ya da gölbaşı'nda devam edecek.

sizin bu yurtlardan herhangi biri hakkında bilginiz/tecrübeniz var mı, hangisi daha uygun veya tercih edilir durumda?

aynı bölümdeyiz, köklü değişiklik olmadıysa bu çocuğun ilk sene üç gün filan olacak dersi. dedim bak bütün arkadaşların gidecek, haftanın dört günü gölbaşı'nda kafayı yersin, merkezde ol, part-time filan da çalışırsın ihtiyaç olursa vs... "doğru diyon ama odamda tuvalet var" diyor herif başka bi şey demiyor. sanırsın tuvalette yaşıyo adam.

 
[]

amatör eğlendirecek felsefi başlangıç kitabı önerir misiniz?

kurgusal işler haricinde askeri-siyasi kitaplar okumayı seviyorum ama biraz felsefeye de el atasım var bu ara. farkındayım çok derinlikli bi düşünce değil bu ama iyi nedir, ahlak nedir, iyi olmak iyi midir gibi basit sorular geliyor bazen aklıma ve kendimi "hele hele köylüye bak hele sen git çay iç seni aşar bunlar" derken buluyorum, makine oradan öteye gitmiyor.

böyle insanlıklı, altyapısı olmayan birinin çok fazla zorlanmadan anlayabileceği eserler önerir misiniz? mesela platon'un devlet'ini ne lazımsa bize ilkokulda okutmuşlardı, nefret ettiğimi hatırlıyorum. halbuki bir yetişkin için acayip güzel bi okuma. illaki insan merkezli olmasına gerek yok, devlet gibi şeyler de olabilir.


 
Ne kadar felsefi sayılır bilmiyorum ama Byung-Chul Han- Şeffaflık Toplumu' nu öneririm.


  • Amaranta ursula  (26.07.23 16:59:49) 
Felsefenin Tesellisi - Alain De Botton


  • AlsterWasser  (26.07.23 18:15:43) 
Platon'un kitapları var. İş Bankası Kültür Yayınlarından çıkmış. Şölen-Dostluk diye bir kitabı var. Şölen'de sevginin ne olduğunu ne olmadığını konuşuyorlar. Dostluk'ta da Sokrates'in Bilgi üzerine bir fikir yürütmesi var. Bir iki sayfa falan. Çok etkilemişti beni.


  • Mirket  (26.07.23 18:24:19) 
alfa'nın felsefe kitabı. ortamlarda pdf'i de bulunuyor.


  • kullanıcı adı  (26.07.23 18:36:39) 
Gençlerle Baş Başa: Felsefenin Bahçesinde


  • patronaj1  (26.07.23 19:06:09) 
gençler için batı felsefesi - luc ferry.

metne çevrilmiş konuşmalardan oluşuyor ve anlatımını şahsen beğendim. belirli bir yaklaşımı da var felsefe tarihine. fena değil.
  • cr  (28.07.23 14:58:06) 
[]

sürekli baş ağrısı

annemin sürekli başı ağrıyor. üzülüyor ve endişeleniyorum biraz çünkü yapılmadık tetkik kalmadı, hiçbir şey çıkmıyor. neredeyse her akşam böyle enerjisiz, mutsuz. migren atağı gibi değil. daha hafif ama sürekli bir ağrı. sık sık vuruyor bu, bazen 3-4 gün boyunca geçmiyor. yeni bi şey de değil aslında yıllardır böyle. daha 49 yaşında, bildiğimiz bi sağlık sorunu yok. bünyesi hassastır zaten o yüzden sık sık hastaneye gider. holter mi takmadılar tomografi mi çekmediler hiçbi şey çıkmıyor ama kadın anam hep keyifsiz, hep başı ağrıyor.

bunun cidden psikolojik olma ihtimali var mı mesela? ya da benzer şekilde yaşayan birini tanıyor musunuz, ona iyi gelen bir şey olmuş muydu? yani ben böyle şey görmedim yav sebepsiz bu kadar ağrımaması lazım başın.


 
Tansiyon kaynakli olabilir.


  • Amaranta ursula  (19.07.23 20:57:13) 
Kesinlikle hayat kalitesini cok dusuruyordur, bi cozume kavusturmanizi dilerim.

Akla gelmemis olabilir ama boyun fitigi da yapar bas agrisi, hatta duzlesme bile. Tum gun tekrarlayarak yaptigi seyler(masabasi is, orgu, kitap vs.) kaynakli da olabilir sebebi mesela. Bi degerlendirin derim.
  • jnlbnnn  (19.07.23 21:02:09) 
Psikolojik de olabilir fiziksel de. venografi de çekildi mi? ve mr ile tomografi ilaçlı mı çekildi?
(Tansiyonu değerlendirildi mi?)

  • gadlemler  (19.07.23 21:06:52) 
tansiyonu normal. işi masabaşı ama öğle arasında çıkıp gezer hep, genel olarak da hareketli biridir. boyun fıtığına sanırım bakılmadı, bildiğim kadarıyla venografi de yok.


  • mark greg sputnik  (19.07.23 21:09:55 ~ 21:10:23) 
sinüslerle ilgili olabilir. arveles içince geçiyor mu?


  • adivar  (19.07.23 21:42:02) 
@adivar, hayır :/ ki kendisi ağrı kesicileri şeker gibi yutan birisi değildir, özellikle dikkat eder, cidden zorda kalmadığı sürece almaz ama genelde hiçbir ağrı kesici işe yaramıyor.


  • mark greg sputnik  (19.07.23 22:05:47) 
Belli ağrayan bir kısmı var mı? Şöyle, diş sıkma da olabilir, bu boyun kaslarını da etkiler, kafadaki terik noktalarını da etkileyebilir. Ben yıllarca salak gibi migren ilacı içtim, dişçi şansa farketti. allah razı olsun ondan. meğer bilinçsizce dişlerimi ve boyun kaslarımı sıkıyormuşum. Başım aprımadığı zamanlarda bile keyifsiz oluyordum. Masseter botoksu hayat kalitemi yükseltti, üstüne bir de migren botoksu yaptırdım. kuş gibi hafifledim. bunu ve boyun fıtığını da değerlendiriniz.


  • gadlemler  (19.07.23 22:12:00) 
sadece relpax kesiyordu aprımı, ayda 3'ten fazla içilmemesi gereken ağır bir ilaç.


  • gadlemler  (19.07.23 22:12:43) 
zamanında başımdan şöyle bir şey geçmişti. Eğer pc göz hizasında değil de sürekli aşağı bakarak çalışıyorsa ense gerilip baş ağrısı yapıyor, bir ihtimal bundan olabilir.

eksisozluk1923.com
  • opethian  (20.07.23 00:04:47) 
Masabaşı çalışıyorsa ama yoğun olarak pc kullanımı yoksa boyun kaynaklı olmayabilir. Duruşuna dikkat etsin yine de.
Diş sıkma olabilir. İnsanı huzursuz eden baş ağrısı yapıyor. Böyle ne tam ağrın geçiyor ne de geçmiyor.

Yürüyüş yaparken nefes alışlarına dikkat etsin. Çenesini rahat bıraksın.
  • sevilen progressive türkücü  (20.07.23 00:38:25) 
D vitamini bakılabilir. Benimde annemde 50 yaşlarının başında baş ağrısı peydahlandı. Her şeye bakıldı ama bulunamamıştı. Özel ağrı kesicilerle evde yatıyordu.

D vitamini kullanmaya başladığından beri yaşamıyor artık. Bence bir doktora gidip olabilecek tüm vitamin minerallere bakılmalı.
Baş ağrısı için gittiği doktorlar d vitaminine hiç bakmamıştı, çok alakasız bi anda çıktı ortaya d vitamini eksikliği olduğu.
  • zimbirik  (20.07.23 09:11:01) 
oncelikle gecmis olsun. bas agrisi o kadar generic bir rahatsizlik ki herseyden olabilir. soylendigi gibi psikolojik olabilir, tansiyon olabilir. bunun disinda genelde pek alaka kurulamayan

- dis curugu
- goz bozuklugu
- vitamin(B2, B6, D,) eksikligi
- mineral eksikligi(magnezyum, demir, potasyum, kalsiyum)
- gun icinde yeterli su tuketmeme
- gun icinde kan sekerinin cok oynamasi

bunlarin herbiri ayri ayri bas agrisi yapma potansiyeline sahip
  • crucio  (20.07.23 10:24:44) 
[]

bağkurluyken sigortalı işe girsem ne olur?

ben bir serseri olarak bu kavramlara çok uzağım açıkçası. şu an resmiyette bağkurluyum, kendi işimi yapıyorum. bir firmaya hizmet veriyorum, onlara fatura kesiyorum filan. buraya kadar sorun yok.

yalnız ben orada devam ederken "yol yemek ssk" tarzı sigortalı işe girecek olursam nasıl bir yol izlemem gerekiyor? sistem nasıl çalışıyor bu durumda? mevcut yahut müstakbel işyerlerimi herhangi bir şekilde bilgilendirmem, bir şey yapmam gerekiyor mu? gerekiyorsa nasıl?

"kurulu düzenimiz var yeğenim" deyip bana fatura kesin sigortama siz karışmayın diyebiliyo muyum mesela?

 
Sigortanı onlar ödüyor sanırım. Yatırmana gerek kalmayabilir.


  • playing star again  (16.07.23 21:32:40) 
hiçbir şey yapmana gerek yok 2014 ten beri bağkurum var yaklaşık 5 6 yıldır sgk lı görünüyorum hemde 3 4 firma tarafından yatırılıyor sigortam.

sgk sisteminde sgk aktif olunca bağkur borçlanması otomatik olarak duruyor ve sigorta bittiğinde yeniden başlıyor. En fazla bu değişimler olduğunda sgk ya gidip sanal terk işlemi yaptırırsın( buna bile gerek duyacağını sanmıyorum)
  • bu yolun yolcusu  (16.07.23 22:17:01) 
[]

almanya ulusal vizesi çıktığı halde gitmeyip daha sonra tekrar başvurulsa

bu sefer ret alma ihtimali yükselir mi? soruyu arkadaşım için soruyorum. kendisi oradaki bir üniversiteden yüksek lisans için kabul alabilir ama şu an bazı karışık durumlardan dolayı gidip gidemeyeceği net değil. vizeye başvursa, vize çıksa fakat arkadaşım bu yıl gidemese... önümüzdeki yıl yeniden kabul alıp, gereken tüm belgelerle beraber aynı işlemi tekrarlasa ret alma ihtimali artar mı? yetkililer "geçen sene vermişiz kullanmamışsın, oyun mu oynuyon" vs. der mi?

bonus: tüm bu işlemlerden sonra, "geliyorum" deyip de karşı okula gidilmemesi yeniden başvuru sürecinde sorun yaratır mı? yani hem konsolosluk hem de okul için ayrı ayrı merak ediyor.


 
evet derler.

bonus: aynı okul aynı bölüm olursa bir ihtimal.
  • burchak  (13.07.23 17:48:37) 
[]

aile hekiminin antidepresan yazma yetkisi var mı?

selectra 100mg istesem yazar mı, yetkisi var mı?

normalde ankara'da yaşıyorum, terapistim orada. şu ara memleketteyim. bitmek üzere zuladakiler. bu ilaç benim bildiğim reçetesiz satılıyor ki reçetesiz almışlığım var ankara'da. tuhaf bir şekilde kocaeli'de satmıyorlar. hocama yazdırayım, kodu vereyim, fotoğrafını çekeyim vs. diyorum yok öyle bile olmaz diyorlar. anlamadım.

aile hekimine durumu izah edip sayın hocam dope me up desem yapabilir mi? allah affetsin hem kendisini hem de sağlık ocağı lokasyonunu pek sevmiyorum, yapılabilen bi şey değilse hiç uğraşmayayım gidip.

 
yanlış biliyor da olabilirim ama ilaçların raporluysa yazabiliyordu sanki aile hekimi. fakat böyle bir imkan varsa eczacı söylemez miydi bilemedim. bi de bunu araştır istersen.


  • anna sun  (12.07.23 21:51:08) 
Yazmıyorlar ancak evet psikiyatriden geçerlilik tarihi geçmemiş raporun varsa o şekilde yazıyorlar.


  • e mice  (13.07.23 02:04:33) 
haydaa :/ devlet hastanesinden psikiyatri randevusu alsam, orada doktora açıklasam o yazabilir ama sanırım değil mi? raporum da yok çünkü.


  • mark greg sputnik  (13.07.23 11:59:24) 
Evet, devlet hastanesinde, o ilacı düzenli aldığınızı söylerseniz yardımcı olurlar. Hatta rapor çıkarmayı da deneyin. Benim bir yakınımın Prozac raporu var, aile hekimi raporlu olduğu iin yazabiliyor.


  • PhoenixRising  (13.07.23 15:22:22) 
[]

karaciğere ne iyi gelir?

genel olarak tabii ki işte alkol tüketmeyeceksin, yağ oranını düşüreceksin, harekete deceksin vs. ama bunlara ek olarak karaciğeri rahatlattığı, ona iyi geldiği bilinen şeyler var mı? kocakarı çözümü değil de neblim atıyorum bilimsel olarak X tüketimi karaciğere iyi gelir gibisinden? hani iç organlara zarar vermeyecek şekilde yaşamanın yanı sıra ne yiyip içsek/yapsak sevinir karaciğer?

doktora gidicem zaten ama ondan bile korkuyorum, en son gittiğimde "huooov naptın olm sen" demişti, muhtemelen şu an daha kötü. nasıl affettirebilirim kendimi bu reyize?


 
Enginar/ Enginar Ekstresi.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (06.07.23 20:56:33) 
Akdeniz usulü beslenmek iyi gelir derler.
Ne kadar göbek çevresi yağı o kadar karaciğer yağı derler.
40 gün her gün bir tane enginar yersen yepisyeni bir karaciğerin olur derler.

Ne derece doğrudur bilmem.
  • Mirket  (06.07.23 21:02:52) 
devedikeni (milk thistle), enginar, brokoli/karnabahar, lahanagiller, karaciger ustune sicak su torbasi/sicak sargi


  • taurina  (06.07.23 21:05:46) 
hepatit olunca karaciğer'e iyi gelen ilacımcı ama ilaç olmayan eczaneden alınan bişi vermişti doktor.


  • gurur  (07.07.23 11:14:46) 
brokoli filizi. bunun disinda bebek bitkiler, yetiskin bitkilere gore 100 kata varan daha fazla etkili, arastirin isterseniz


  • monicapp  (07.07.23 11:48:46) 
[]

"aslen nerelisin" muhabbeti / sizin için bir insan nerelidir?

çocukken bu mevzuya acayip uyuz olurdum. trakya'da doğup büyüdüm ama annem ve babam türkiye'nin çok farklı yerlerinden. e malum "baba nereliyse oralısın" anlayışı hakim. çocukken sayısız kez maruz kalmışımdır şu diyaloğa,

- nerelisin?
+ adana
- ne zaman geldiniz?
+ burda doğdum
- o zaman buralısın olm niye adana diyon

***

yani o zaman bana fark etmiyordu açıkçası bana ne, nereliysem nereliyim. şimdi tabii ki kafama hangisi eserse orayı söylüyorum ama sanki hepsi yalanmış gibi geliyor jdjfdk. benim açımdan bu sorun değil - hiçbir yere "kök salmış" değilim ama milletin "nereli" olduğunu bilme isteği acayip cidden.

benim gibi "karışık" geçmişi olanlar neyi tercih ediyor sorulduğu zaman? sizin için "bir yerli" olmanın kriteri nedir? mesela kırşehir'de doğup 24 yaşına kadar orada yaşamış, anası-babası kongolu bir zenci sizin nezdinizde pure 100 percent kigga mıdır? gerçi işi böyle değerlendirmek ırkçılık olur herhalde, ben daha ziyade kültürel olarak merak ediyorum.

sizin için bunun kriteri, kıstası nedir? babanızın memleketi mi? doğup büyüdüğünüz yer mi? doğduğunuz yer mi? kendi çocuğunuzun doğup büyüdüğü yer mi?

 
Kongoludur bence.. çünkü kongolu bı aile tarafından, o kültürle yetismis. Ama kendi çocuğu olursa artık kirsehirliyim diyebilir. Nerenin kültürünü aliyorsak oraliyiz bence


  • abuzer  (05.07.23 21:07:34) 
Şöyle düşün.

Tunceli'den Adana'dan, Rize'den göç etmiş ailelerin İstanbul'da doğmuş çocuklarının örf adetleri, olaylara bakışı falan aynı mıdır sence?
  • Mirket  (05.07.23 21:08:31) 
yok kongoludur ama mesela adam belki hiç görmedi orayı. kırşehir'de doğup büyüdü. arkadaşları, tanıdığı esnaf, hayatı vs. hep kırşehir'di. tam olarak bundan söz ediyorum, güzel noktaya değindin aslında. adam %100 kongolu ama aynı zamanda %100 kırşehirli? allah allah. acayip.

@mirket, hocam valla bilemedim ki, çok değişkenlik göstermez mi bu? kimisi muhafazakar olup aile değerlerini direkt benimseyebiliyor, kimisi çok farklı olabiliyor.
  • mark greg sputnik  (05.07.23 21:08:43 ~ 21:09:18) 
istanbulda dogdum buyudum, istanbulluyum diyorum. dogrusu da o bence.
bu cevabim uzerine bir tek taksicilerden asil nerelisin sorusu aldim simdiye kadar. onlara da babamin dogum yerini soyluyorum geciyorum.
duymak istedikleri de o zaten.

ama annem ve babam turk olmasaydi ve ben istanbulda dogsaydim o zaman yabanci kokenimi soylerdim direkt.
  • Kittie  (05.07.23 21:08:45) 
Nerelisin diye sorduklarında babamın memleketini baz alarak memleketim … diyorum. Sonra da çok yer değiştirdik, en çok x şehrinde yaşadım o yüzden x şehirliyim bence diyorum:)


  • boyalı kuş  (05.07.23 21:16:20) 
e-devlet'te soy ağacı aratmak

aslen nereli olduğun genetik özellikleri belirliyor
o bölgenin kültürü hakkında bilgi veriyor
yazın memlekete gidip gitmeyeceğini belirliyor
toprak çekiyor

2 nesil farklı bir şehirde büyüdüyse kopma başlıyor
  • bir soru sorcam  (05.07.23 21:21:58) 
bence insan nerede doğduysa oralıdır. küçüklüğümden beri soranlara inadına istanbul diyorum. hemen arkasından deden nereli sorusu geliyor:)


  • nothing in my way  (05.07.23 21:25:29) 
Nerelisin bence direkt doğduğun yer. Tartışmasız.


  • dissendium  (05.07.23 21:28:31) 
Aslen nereli olundugu iki kuşağa anca değişir


  • abuzer  (05.07.23 21:36:13) 
kusura bakmayın, size kötü bir haberim var. doğru olan yani asıl memleketiniz babanızın doğduğu yerdir.


  • geveze yazar  (05.07.23 21:37:31) 
eski köye yeni adete gerek yok, baba nerede doğduysa oralısındır.


  • gule gule  (05.07.23 21:45:32 ~ 21:45:52) 
Kütüğüm istanbul ama ben sivaslıyım diyorum. Hayatımda hiç gitmedim ve yolum da düşmez herhalde diye düşünüyorum. Hatta babam bile ilkokula istanbul’da başlamış ve bir daha sivas’a dönmemiş. Annem ise batı trakyalı (iskeçeli) onunla fiziken benzemediğimiz için kendimi babamın memleketine yakın bulduğumdan böyle diyorum. Çünkü kimse istanbullu olmayı kabullenmiyor. Acayip bi fetiş.


  • ruhen hastayim ben  (05.07.23 21:55:34) 
toplumsal bir şey olduğu için kabul görmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. yani istiyorsanız Trakyalıyım diyebilirsiniz tabii ancak Trakyalıların en az %90'ı sizi Trakyalı olmayacak görmeyecek sonuçta. Belki çocuklarınız veya torunlarınız derse kabul görür.


  • ted  (05.07.23 21:56:39) 
trakyada doğup büyüdüysen kendini trakyalı hissetmiyor musun? trakyalı olmak çok özel bir durum çünkü. kapı gıcırtısına oynar mısın? hanımcı mısın? h harfini söylemiyor musun? sünger gibi alkol içiyor musun? bunlara evet diyorsan trakyalısın işte.

yukarıdakilere evet demiyorsan demek ki trakyalı değilsin ve babanın memleketini söylemelisin. büyük ihtimalle evet demiyorsun bence ve memleketin babanın memleketi.

nerelisin sorusu bence önemsiz bir soru değil. çocuk aklınla uyuz olman normal ama büyüdüğün halde hala uyuz olman normal değil. her yörenin insanı farklıdır. adanalı, kayserili, balıkesirli, trabzonlu, erzurumlu, sinoplu, tuncelili, malatyalı, konyalı, çorumlu hepsi için ayrı özellikler vardır. tanıdıkça anlaşılıyor.
  • abelardo  (05.07.23 22:33:13) 
@abelardo,

abi beni geç ben manyağım. kapı gıcırtısına oynamam ama öküz gibi içerim, hanımcıyım ve yugonostaljik bir beyim. erkek kardeşim trakya'dan çok daha erken (8-9 yaşlarında) ayrılmasına rağmen iki yudum alkol tüketse "NABÜYÜN BEYA" diyen bir çocuk. rahmetli babam da esasen güneyli olmasına rağmen hayatının büyük bölümünü trakya'da geçirmiş, keza hal hatır sorarken "NABÜYÜN BEYA" diyen, mezarı da trakya'da olan bir insan.

ben genel olarak görüşü merak ediyorum açıkçası, benim nereli olduğum çok önemli değil. ben aynı anda trakyalı, adanalı ve orta asyalı hissediyorum, beni boşver jdfjdfk. ben hiçbir yere tam olarak ait hissetmiyorum. baktığında evet trakyalıyım ama ne biliyim.
  • mark greg sputnik  (05.07.23 22:39:42 ~ 22:41:51) 
Kırşehirlidir. Bu arada "Aslen nerelisin?" muhabbeti kadar ezik bir muhabbet yok. Sen nereli olduğunu söylemek istiyorsan, onu söyle @Michael Gary Scott

Bizimkiler İstanbullu mesela, uğraşıp kütüğü almamışlar ama İstanbul'a ben doğana kadar. Ben İstanbullu değil miyim mesela? Bir de 3 kuşak İstanbul deyince kuduruyor sonradan göçenler. Aslen nerelisin deyip Yavuz Sultan Selim sefere çıktığında dedemin dedesinin dedesinin dedesinin nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyorlar. Öğrenince de "hah, bak oralısın işte" diyorlar. Kendileri İstanbullu olmadıkları için kuduruyorlar çünkü, başkası da olmasın diyorlar. Sanki İstanbullu olmak ya da herhangi bir memleketli olmak övünülecekmiş gibi.
  • nawar  (05.07.23 22:52:39) 
Nerede doğduysan oralısındır da tam değil bence. Ben Almanyada doğmuşum 2 yaşındayken geri dönmüş bizimkiler. Anne başka yerden baba başka yerden. TR ye dönünce ise bambaşka şehre yerleşmişler. Ben de o şehirde büyüdüm. O yüzden nerde büyüdüysem o mu?


  • medre  (05.07.23 23:13:26) 
X'te doğdum/büyüdüm, anam babam y'li +1
En genel manada fikri bunlar verir. Gerisini istisnai olarak farklılık görmeyen birine ne anlatsan az.

  • Bruce  (05.07.23 23:18:16) 
babamın memleketi annemin memleketi ve doğup büyüdüğüm yer farklı. kendimi babamın memleketinden hissediyorum. ama sorulduğunda işime geldiği gibi birini seçiyorum


  • paintov  (06.07.23 00:22:08) 
İzmirde doğdum büyüdüm. 25 yıl İzmirde yaşadım. Annem babam Trabzon Oflu ama hayatımda Of'un bi kez içinden geçtim sadece Karadeniz turuna çıktığımızda yıllar önce. Ailem de Of diyince akla gelen klasik insanların tam tersi, sol görüşlü, aydın insanlar. Anneme sorsan o bile İzmirliyim diyebilir 30 yıla yakındır İzmirde yaşıyor o da Of'u hiç sevmez, 3-4 kez gitti herhalde son 30 yılda.

Nüfusa kayıtlı olduğum yer de ikisiyle tamamen alakasız bi yer, dedem zamanında çok alakasız, kimsenin ismini duymadığı bi ilçeye göçmüş babam 7 yaşındayken. Kütüğü de oraya aldırmış. Artık değiştirilemediği için orası kaldı kütük.

Sordukları zaman eskiden hep İzmirliyim diyodum. Ailemi bilenler oflusun diyodu baya itiraz ediyodum. Şimdi uzuuun uzuuun açıklıyorum yani biraz sorduğuna pişman etme durumu yaşatıyorum shdhd

Bence İzmirliyim, aslen Ofluyum ama çok da umrumda değil yani Of. Oraya bağlayan hiçbir şey yok beni. Sadece yılda bi kez fındık ve çay geliyor bize ordaki ufak bahçemizden dhdhdh

Soyadım da Of'un meşhur ailesinin soyadı. Sık sık haberlere konu olan, sıkıntılı bir soyad. Sülale olarak aynı sülaledeyiz ama bizim aile olarak onlarla bi tanışıklığımız falan yok, biz kendi halimizde takılıyoruz. Arada haberlerde denk gelip duyanlar "Aa sen onlardan mısın, sizin sülale mafya" diyip eğleniyor. Ben de geyiğe vuruyorum evet bak sinirlendirmeyin beni arkam sağlam diye. Ama dediğim gibi normalde asla tanımadığım etmediğim insanlar :d
  • nundu  (06.07.23 09:03:18) 
babanın öz memleketi kıstastır. nerede doğarsan oralı olmuyorsun, kültürel belirleyiciler özüne çekiyor.


  • mikahakkinen  (06.07.23 10:51:20) 
[]

hipodromda at yarışı izleme olayları (özellikle ankara için)

bu işi hep merak etmişimdir, özellikle ekşi'de şükela modunda okuyunca karşıma çıkan bi entry çok hoşuma gitti. ta 2014'te girilmiş ama giriş ücretsiz, içeride biranı içip bahsini yapabiliyorsun tarzı bir entry. hipodroma değilse de sigara-bira-tjk tv ritüeline birası ucuz diye sakarya'dan alışığım jdfdk şimdi imkanım olursa gidip yerinden izleyeyim, altılı öğreneyim diyorum. formula 1'e bahis yapıyoz atlara niye yapmayalım?

ankara'da böyle prestijli hipodrom/yarış oluyor mu? nereden takip edebilirim takvimi? illa ankara olması şart değil, çevre şehirler de olur sanırım ama ankara'da olmayan etkinlik çorum'da yoktur herhalde?


 
Ankara'da yarışlar oluyor tabii ki. Yazın geç saatlerde oluyor hatta iki farklı şehirde oluyor diye biliyorum. Çok eskiden gitmişti içerisi bir miktar leş idi açıkçası ancak bence gidilir. Hatta yakın zamanda ben de gitmek istiyorum. TJK'nın sitesinden bülteni, takvimi görebilirsiniz.


  • sparkle kiddle  (03.07.23 21:43:41) 
Prestijli meclis,cumhuriyet,cumhurbaşkanlığı koşuları var,bunun dışında normal günleride fena değildir Ankara nın.atlara bak,kuponunu yap yarışı seyret şeklinde yarımşar saatlik dönüşümlü bir tempon var.genelde çok kalabalık olmaz ama hem atları hem bahisçileri seyretmek her zaman keyiflidir.


  • duptıs  (03.07.23 22:29:34) 
at yarışı bilgim gram yok. bursa'da yarışlar da pazartesi olduğu için senede 2-3 kere fırsat bulup gidiyorum hipodroma. bambaşka bir kültür, ortam dandik ganyan bayilerine hem çok benziyor hem hiç benzemiyor. en son bayram tatili nedeniyle geçen pzt gittim 5 ayak oynadım 4ünde kazandım. içeride çocuklar koşturuyor, yukarıda hem bira - patates yapıp geyik döndürüyorlar. iç kısımda ekmek için ciğer soğan küp patates satıyorlar. yarış öncesi atlar cadillac gibi geziyor sen diplerine gidip bakabiliyorsun. kısaca muhteşem vakit geçirmelik bir aktivite. çocuklu aileler için bence saçma sapan avm gezmesi yerine çok daha eğlenceli. şiddetle tavsiye ederim.


  • duster  (04.07.23 09:47:59) 
[]

wimbledon'ı nasıl izleyebiliriz (illegal link sormuyorum)

türkiye'de yayıncı trt spor & trt spor yıldız ve s sport olarak görünüyor ama s sport'ta yarın maç olacağına dair hiçbir ibare yok. yıllardır kullanırım internet zımbırtılarını, hep gelecek haftanın maçları yazılır. hadi teniste üç gün sonra kiminle oynayacağını bilmiyorsun ama "wimbledon başlıyo tilili" tarzı bi fotoğraf neyin bile yok.

benim özellikle takip etmek istediğim bazı sporcular var, onların maçları ana kanallarda olmaz diye tahmin ediyorum. oyrosport aylık 5 euro diyor. yani aslında bakınca para değil ama bilemedim. verilir mi sizce? görüntü kalitesi iyi mi?

onun dışında resmi olarak kort seçip izleme imkanı sunan başka uygulama yok mu?

 
eurosport play :/

her sene roland garros ve wimbledon zamanı sorulur bu, cevap hep aynı. Bazen de TDF için soran olur ben de mutlu olurum.
  • sparkle kiddle  (02.07.23 20:28:41 ~ 20:28:49) 
hocam niye üzücüklü dediniz onu? parası yüzünden mi yoksa başka sebebi var mı?


  • mark greg sputnik  (02.07.23 20:30:16) 
başka çözüm olmadığı için dedim aslında. Onun dışında kötü bir uygulama değil.


  • sparkle kiddle  (02.07.23 21:02:19) 
[]

hinkali ve haçapuri türkiye'de bulunur mu?

arkadaşlar aç bir ayu olarak ben bu iki şeyi çok merak ediyorum. annemlerin orada trabzonlu bir pideci var, trabzon yağlısı diye bir şey yapıyor, peynirli pide gibi, inanılmaz lezzetli. bu o kadar güzelse haçapuri nasıldır düşünemiyorum bile. nasıl desem bazı şeyler olur ya hani gördüğünüz an çok seveceğinizi bilirsiniz, bazı insanlarla iyi anlaşacağınızı daha ilk görüşte anlarsınız... ben bu ikisine öyle taktım resmen. daha çok haçapuri.

gürcistan aslında AHA ŞORA evet ama ben fakirim. erasmus'tan tanıdığım gürcü bi kız vardı, ona dedim bi kere pek pas vermedi, vazgeçtim sonra. gidip hinkali, haçapuri ve şarap manyağı olasım var ama dediğim gibi ona para yetmiyor.

sorum o ki türkiye'de bunu hakikaten gerçeği gibi, kaliteli, gürcistan'da yaptıkları gibi yiyebileceğimiz yer var mı ya? ankara olur, karadeniz olur... fark etmez. istanbul olmasın ama.

az önce gürcistan-israil maçı bitince yine aklıma geldi kahretsin, bunu yemeden ölürsem valla çok üzülücem ya.

orijinalinin yarısına bile yakın olacaksa evde de yapabilirim, elinizde tarif varsa paylaşın lütfen.

 
youtu.be

Bu tarifi yapmadım ama bu adamın tarifleri genelde iyi oluyor. Şu an ramazan pidesi bulabilir misin bilmiyorum ama pratik de bi tarifti diye hatırlıyorum.
  • nundu  (01.07.23 22:34:46) 
emirin tarifiyle çok alakasız bir şey. baya bildiğiniz karadeniz pidesi gibi hocam. kenarlar daha pofuduk, karadeniz pidesi kadar çıtır değil. imeruli ve acaruli tarzından yedim. pide geçmişiniz ve odun fırınınız yoksa hiç uğraşmayın bence. sultanbeyliye yolunuz düşerse tadal pideyi öneririm ama :D

gürcü hinkali vs türki milletlerin hınkalı mı derseniz bizimkiler tokatlar o konuda da. tamam içi sulu sulu falan ama bizim alışık olmadığımız garip bi lezzet var harçlarında. kesin kişniş koyuyorlar ona da. hınkalın ucu da daş gibi. kaç tane yediklerini saymak için baş kısmını bırakıyorlar. para verdim tabii orayı da yedim :D

yenir mi? yenir her türlü gömülür de beklentiyi düşürün bence. bizdeki seçenekler daha iyi. kardeşler lokantasında sebzeli hıngal gömün :D
  • glamdr1ng  (02.07.23 00:22:51 ~ 00:23:09) 
merhaba,

İstanbul Kadıköy'de Haçapuri diye bir mekan var. Ben oldukça memnun kalmıştım lezzetinden . Haçapuri de vardır herhalde. bir baktım şimdi, peynirli yumurtalı pideleri vardı. Bir araştırırsınız isterseniz.
Ankara'da da "konsept" restoranlar var. İlla ki bir şeyler bulursunuz. Gazi mahallesinde Kimmer Karadeniz Obası var, ayme karadeniz diye bir yer var mesela buralara bakılabilir.
Afiyet olsun
  • sparkle kiddle  (02.07.23 10:56:01) 
[]

çeviri işi yapanlar: nasıl sıkıntıdan delirip infilak etmiyorsunuz?

en önemli iş alanı çeviri olan bir bölümde okumama rağmen şu ana kadar para karşılığı gerçek bir çeviri işi yapmışlığım yok. buna farklı duyuruda değineceğim. diğer taraftan kendimi bildim bileli yazarak para kazanıyorum. işlerimden birini çok severek yapıyorum çünkü orada içeriği üreten benim. diğer işte ise çeviri değil ama ona benzer, türkçe metinlerin içinde kaybolup işte imlasıdır, cümle düşüklüğüdür vs. bunlara bakmam gerekiyor. hiçbir kelimeyi atlayamam. ev geçindirmediğim için bunu günde 2-3 saat yapmak benim aç karnımı doyurmamı sağlıyor ama bazen o kadar gıcık oluyorum ki kafamı duvarlara vurasım geliyor. aşırı sıkılıyorum, iyi odaklanan birinin 2 saatte bitireceği şeyi koca güne yayıp 6-7 saatte yapıyorum, ne dinlendiğimden bir şey anlıyorum ne de yaptığımdan. patron çok memnun bu arada, o kadar ki ekstra ödeme yapacağını söyledi sırf beğendiği için ama ben mental olarak perişan oluyorum kendi manyaklığımdan dolayı.

o yüzden soruyorum, siz karşınıza zart sözleşmesiyle ilgili 30 sayfalık çeviri gelince (ki muhtemelen sizin süreniz benimkinden çok daha azdır) nasıl delirmiyorsunuz? bir insan nasıl her gün 8-9 saat çeviri yapıp akıl sağlığını koruyabiliyor?

bazen ya çok şımarığım ya da tanı koyulmamış ciddi bir mental rahatsızlığım var diye düşünmeye başladım. OKB zaten var ama o ayrı, onun için ilaç kullanmadan önce de pek farklı değildim. "modumu yakalamışsam" terminatör gibi 3-4 saat gidebiliyorum ama o çok nadir oluyor mesela, normalde 10 dakikada bir uzaklaşma ihtiyacı hissediyorum.

uzun vadede bunun hayatım için çok olumsuz durumlara yol açmasından korkuyorum açıkçası. bu kadar çabuk sıkılan, üç dakika çalıştıktan sonra kivinin faydalarını merak edip verimi düşen birisi olarak aslında cebime para giriyor olması bile mucizevi geliyor.

siz nasıl uğraşıyorsunuz bununla? eski sevgilim "bi yerden sonra robotlaşıyosun, zihinsel güce pek gerek kalmıyo" demişti ama ben öyle yapamıyorum. %100 kontrol yoksa rahat hissedemiyorum, benim için "robota bağlamak" bir seçenek değil.

ben hayatın sillesini yememiş şımarık bir summer child mıyım yoksa safi ruh hastası mıyım, bilemiyorum. sizde nasıl durum?

 
ben 2 sene yaptım 6 sene önce bıraktım. yapılacak iş değil bence çok bunaltıyor. AI den snra bilmiyorum ne kadar çevirmen kalacak.


  • abi bi dizi buldum on numara  (20.06.23 21:08:07) 
Aşağı yukarı benzer bir çevirmenlik hayatı sürdüren biri olarak şöyle söyleyeyim....ekmek parası her şeyi bastırabiliyor. Mecbur kalınca insan nelere alışıyor. Şu anda mesaili işim olmasına rağmen iş saatleri dışında çeviri bürolarına dışarıdan iş yapmaktayım. Deadline yakınında panikten kaynaklı adrenalin patlamasıyla mucizevi bir şekilde aradığımı bulmuşluğum çoktur.


  • d max  (20.06.23 21:47:25) 
zevk olarak değil ekmek parası olarak yapıyorum. iş bu... zevkli olsa patron kendi yapar.


  • mimikikili  (21.06.23 07:07:49) 
[]

yürek çıkmazı'ndaki bu oyuncu kim ya

yahu dizinin oyuncularını soruyorum google'a, 20 kişiden fazla gösterdikleri halde hiçbirini ona benzetemedim. çok duru güzelliği var bence, acayip beğendim, merak ettim ama bulamıyorum.

bu zengin pinti adamın kızını oynuyor. diziyi kendim izlemiyorum, annem izliyor ama aynı odada olduğumuz için kaçış yok. parayı alabilmek için adamla evlenecek mi ne yapacak öyle bi şeyler var ya o kadın işte. kim o? niye daha meşhur değil? çok güzel değil mi?


 
ecem aydınmış ismi.

instagram.com
  • juliette  (13.06.23 22:28:08) 
[]

tenisseverler: 3-5 yıla patlamasını beklediğiniz genç yetenekler var mı?

tenisi çok severim ama grand slam'ler haricinde (hatta bazen o zaman bile) takip edemiyorum eskisi gibi. roland garros'un son birkaç gününü izledim, geçmişe gittim, duygulandım. değişik değişik bissürü çocuk adam çıkmış piyasaya, tanımıyom etmiyom.

size sormak istediğim, kadınlarda veya erkeklerde önümüzdeki yıllarda adından söz ettirmesini beklediğiniz wonderkid var mı hiç? yalnız mümkünse şu an ilk 100 ve hatta 200 dışında olsun, yani genç diye urfaspor'a messi'yi öneren fm scout'u gibi "hocam alcaraz diye bi tenisçi buldum süper" demeyin plz. dino prizmic mesela ilgimi çekti, bu reyizi yakın takibe alabilirim.


 
son 3-5 yılda patlaması beklenen hiçbir tenisçi patlamadı. mevcutlara bakılırsa öyle bir oyuncu da yok henüz.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (12.06.23 15:29:45) 
[]

ispanyolca için basılı kaynak önerir misiniz

türkiye'de bulabileceğim ve mümkünse internetten sipariş edebileceğim, "denendi onaylandı" yahut en azından "bizim emmoğlu bununla ispanyolca öğrendi" diyebileceğiniz bir kitap. gramer ağırlıklı olması ve pratikler içermesi tercihim. gramer severim zaten, yağdırsın grameri sorun yok. ıncığını cıncığını anlatsın.

normalde ingilizce üzerinden çalışıyorum ama dijital olunca verim alamıyorum. önüme kitabı alıp otursam daha iyi olacak sanki. pdf'i bastırınca da aynı tadı vermiyor, cinsim biraz o konuda. o açıdan ingilizce yazılmış kitap da olur ama çok sanmıyorum buralarda olduğunu.


 
Complete spanish grammar - gilda nissenberg, phd


  • Slynmaster  (04.06.23 11:32:01) 
Tiempo para…. Diye baslayan bi kitaplar serisi var. Gramer calisirken bana yardimci olmustu.


  • kuehles blondes  (05.06.23 14:08:35) 
[]

üniversite düzeyinde amerikan futbolunun bu kadar yaygın olması

neden? en az 10-12 üniversitenin takımı var mesela ki bunlar alt seviye. direkt süper lig, 1. lig filan da var. ucuz ve kolay erişilebilir desem öyle de değil ekipmanı pahalı, sahası farklı (gerçi futbol sahası kullanılabiliyordur muhtemelen). benim birader de heves etti bizim okulun takımına girmek için, anladığım kadarıyla bayağı komünitesi de olan bi oyun.

derdim sporun kendisiyle değil, yakından takip etmemekle beraber superbowl'u filan izlerim, kurallarını az çok bilirim ama çok daha yaygın ve kolay erişilebilir sporlar varken amerikan futbolunun bu kadar popüler olması enteresan geliyor bana. neblim hiç üniye başlayan adamın basket takımına girdiğini görmüyorum. keza futbol veya hentbol, voleybol... buz hokeyini saymıyorum hadi o cidden maliyetli bir spor, kolay değil tutması.


 
Amerikan futbolu bence süper bir oyun, amerikan futbolundaki heyecan adrenalin "tatmin duygusu" ne basketbolda var ne futbolda, başlayan da bunun için başlıyordur muhtemelen. ben sırf bununla ilgili filmleri izleyerek kurallarını falan çözmüştüm ara ara da açıp izlerim Youtube'dan. Bunun dışında bu işlere girenler tabii ki gelir olarak üst seviyede ya da buraya yakın ailelerin çocukları, ulaşılabilirlik pek sorun olmaz diye düşünüyorum ama öyle olmasa da kiralık ekipman kıl yün olayları vardır herhalde, yapan yapıyor işte bi şekilde.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (31.05.23 14:30:03) 
Çünkü eğlenceli, vurdulu kirdili lol
Ne hentbol ne voleybol ne futbol testesteron dolu genç erkeklere bir rugby bir amerikan futbolu duygusu verir.

  • logisticsmanager  (31.05.23 14:33:55) 
Amerikan futbolu turkiye’de sadece universite seviyesinde (ve sonrasinda) var; yani aslinda universitede herkes beginner olarak basliyor. Bu yuzden bu spora (ve takima) girmenin daha kolay oldugunu dusunuyorum. Genelde universite duzeyinde basketbol veya voleybol oynayanlar gecmiste de bu sporlarla ugrasiyor oluyorlar. Bu yaygin sporlara universitede baslayip ligde oyanayacak kadar yukselmek daha zor bence. Daha rekabetci.

-ki beni bilirsin, dogustan bir steelers fani olarak en sevdigim sporlardandir. Ama ben zevkinden cok, baslama seviyesinin esitliginden dolayi oldugunu dusunuyorum.
  • eileengray  (31.05.23 15:04:07 ~ 15:10:36) 
123  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.