Ekşi Duyuru

skyscanner üzerinden halledin bence.

bazı acentalar çok daha önceden toplu aldığı için daha uyguna alabilirsiniz, 1-2 yerden en azından telefon ile fiyat alabilirsiniz

şöyle bi ürün var mesela www.hepsiburada.com

normal upsler dc depolayıp ac verdiği için verim kaybı oluyor akülerin ömrü de daha kısa. komple sistemi açık tutma gibi bir amaç yoksa bu uygun olabilir. tabi maksimum 12w veriyor bu. modemin güç tüketimine göre yetersiz olabilir çıkışı.

www.hepsiburada.com

Bu is için bu alet.

Modemin elektriği gitmese de apartmandaki kutunun elektriği gideceği için internet olmayabilir. Emin değilim ama o konuya da bir bakın.

michael_knight dsl'de öyle bi durum yok. fiberde de ftth ise yine öyle bişey yok. yani fiber dairene kadar geliyorsa, fiberden rj45'e dönüşümü yapan terminal sendeyse... tabi onu da bu şekilde korumaya alman gerekiyor o durumda ama duyuru sahibi özellikle belirtmiş dsl olduğunu.

Belediye emlak servisine tapu örneği ile gidip

belediyelerin sitelerinde genellikle arsa rayici yazar. sizin belirttiğiniz de arsa m2 birim değeridir.

bu iş için en mantıklısı belediyeye gidip öğrenmek.

sizin ödeyeceğiniz tapu harcı rayiç bedel üzerinden değil tapuda satış bedelini ne kadar gösterecekseniz onun üzerinden hesaplanıyor. ikisi farklı şeyler. satış bedeli de rayiçten düşük olamıyor. kredi kullanımı varsa satış bedeli kredi bedelinden de düşük olamıyor.

annen oğlum oturacak deyip ihtar çekebilir.

kendi üzerine alsan bile ihtardan sonra 6 ay + 1 yıl mahkeme + 1 yıl istinaf. bu sürede minimum zam yapar kiracı haklı olarak. bu süre sonunda mecbur çıkar.

benzer durumda kiracı konumundayım. (ev sahibim evi kızına satacakmış)
%350 zam yapalım ya da çık kızım gelecek diyor.

kiracıyla sözleşmeniz var öyle şakkadanak evden çıkarılamıyor kiracı. mesela ben kira sözleşmeme güvenerek bebek planladım, araç kredisine girdim vs.

kiracı da insan yani onun da hayalleri, planları var. evde oturmak en tabii hakkın ama yasal süreleri sonuna kadar kullanmak da kiracının hakkı.

ayrıca tapu devrini min. tutardan göstereceğiniz için hülleli satış olacak. bu da mahkeme sürecinde kiracının elinde bir koz.

Çıkacak masrafı görünce vazgeçersiniz muhtemelen. Evi üstünüze devrettiğinizde ödeyeceğiniz miktar en az rayiç bedelinin %4'sidir, hem devreden hem de devralan arasında paylaştırılır.

Üstüne kira gelirinden de olacaksınız.

Daha noter vs kısmı ve kiracıyı çıkartmak için uğraşacağınız efor ve masrafı saymadım.
.
Madem eve ihtiyacınız var ev tutun kendinize daha az yorulur masraf yaparsınız.

Ayrıca ben oturmak istiyorum ama kiracı çıkmıyor cümlesi biraz çocukça. Kira sözleşmesi ticari bir sözleşmedir ve iki tarafın da hakları vardır. Ev tutmak ve taşımak masraf, sırf ev sahibinin çocuklarının paşa gönlü istiyor diye kimse bu masraflar girmek zorunda değil. Sözleşmeyi feshetmenin de kendine göre kuralları var. Sonuçta evi tutan da en azından birkaç sene oturmayı planlayarak tutuyor o evi.

Bunu bir ev sahibi olarak yazıyorum.

Avukat tutsun anneniz, evde sizin oturacağınızi söyleyip. Birinci derece yakinda oluyordu galiba şehirde başka gayrimenkul yoksa.

Böyle islere girmek yerine ilk bu yola bakin. Düzgün olan bu. Diğeri daha masraflı olur ve gene davasiz çıkmaz kişi. Sonuçta size satsa da kira kontratı size geçiyor bu sefer

Evi kendi üzerinize almanızın bir getirisi yok, neticede evi sözleşmesiyle beraber satın alıyorsunuz.

Yapmanız gereken @jelly bear 'ın da dediği gibi evde oğlum oturacak diyerek ihtar çekmek. Bu durumda da çıkmazsa 6 ay sonra mahkemeye vereceksiniz. Burada önemli olan sizin ihtiyacınızın olduğunu kanıtlamanız. Oturabilecek başka eviniz varsa vs. olmaz.

Ya da aynı ilçede(yada beldede) kiracının otaracağı başka evinin olduğunu kanıtlamanız gerekiyor.

İcra yolu ile satış diye araştırin, avukata sorun.

Annen ile 1. derece akrabalık bağın var ve üzerinde ev yok. Annen kendi adına senin için tahliye talebi gönderebilir.

@anten normal şartlarda +1 ama mevcut durumda -1 2 senedir oturuyormuş kiracı. Muhtemelen 3 kuruş kira ödüyor. Oradan gelecek kiranın, sen bugün kiraya çıktığında pek bir karı olmaz. O kira senin kiranın ciddi kısmını karşılasa neyse ama yarısı bile olmayacak. Uzun vadede her türlü daha karlı. Üzerine geçirmek için masrafa girmenize de gerek yok.

Tahliye süreci önce arabulucu sonra mahkeme derken uzun sürecek tabii ki. Kiracıya taşınma parası ve bir miktar kira yardımı şeklinde rüşvet ödeyerek anlaşarak çıkarıyor bazı ev sahipleri evlerine geçebilmek için.

Ben olsam ev sahibi ile sulh yolunu arardım. Çünkü kiracı en iyi ihtimalle 1 yıl sonra çıkar eğer mahkeme işlerine girersen.

Otur anlat açık açık. Para teklif et. Atıyorum bölgedeki rayiç kiranın altı aylık miktarı olabilir.

Gerçekten ihtiyacınız varsa @yazar yazmaz yazan yazar süreler konusunda güzel bilgi vermiş.

İşin kısa sürede çözülmesini isterseniz taşınma masrafları+emlakçı masrafları+depozito masraflarını karşılayacağınızı söyleyin. Eğer masraf çok geldiyse şimdi kendinizi kiracının yerine koyabilirsiniz. Tek taraflı bakmayın olaya.

Anyalya'da kayınpeder benzer durumda, ev sahibi fahiş kira arttırımı yapmak istedi, sonra çık kızım oturacak dedi. Sonuç : 1.5 senedir hala oturuyor, zam oranını %25 yapıp devam edeiyor. Kiracının avukatı sağlamsa sonunda kaybedeceğini bilmesine rağmen uzatmak için her şeyi yapar 2-2.5 sene uzatır davayı.

Özetle iki yol var, adamın masraflarını fazlasıyla karşılayıp güzellikle halletmeye çalışabilirsiniz ya da avukata gidip yasal hakkınızı kullanıp 2 seneden fazla bir süre sonra oturmaya başlayabilirsiniz.

kimlanbu + 1

para falan verme, mahkemeye ver, dava masraflarını da karşı taraftan alıyorsun. hatta bir avukat aracılığı ile yap ki vekalet ücretini de ödesin.

icraya vermen gerek boşaltacağını taahüt etmediyse.

www.sinaneroglu.av.tr

önce noterden ihtar çekiliyor 3 ay kala. sonra çıkkmadıysa dava açabiliyorsunuz. linkte daha detaylı yazıyor.

İhtiyaç Nedeniyle Tahliye İçin İhtar Zorunlu mu?
Kiraya verenin ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilmesi için öncesinde kiracıya ihtarname çekme zorunluluğu bulunmamaktadır. Öte yandan ihtarname çekilmiş olması, kiraya verene dava açmak için tanınan 1 aylık süreye ek olarak, kira sözleşmesinin uzadığı 1 yıllık kira yılı sonuna kadar tahliye davası açma hakkı verir.

Merhaba, mdm den bahsediyorsunuz gibi. Mdm profilleri internetten cihaza yüklenebilir ve uzak sunucudan yönetilebilir. Yani içine gomulmesi gerekmiyor.

MDM üzerinden yapılabilir. Kutudan çıkardığım anda MDM'e kayıtlı olsun istiyorsan o sanırım TR'de yok. Ama sonradan profil yükleyerek gayet yönetebilirsin.

Airwatch, Intune, Kaspersky vs gibi çözümleri araştırabilirsin.

casus yazılım veya bankacı tanıdık vs olabilir. bir yerlerde konuşulduysa kulağına gelmiş olabilir. hesaplara erişimi yoktur ama bildirimi görmüş olabilir böyle böyle bir sürü legal/illegal ihtimal saymak mümkün.

Para gidince bildirim geliyorsa bunu görmüş olabilir diyeceğim ama erişimi yok diyorsunuz. Telefonun ekranında görmüş de olabilir (kilitliyken bildirimlerin içeriğini gizle ayarı açık değilse) ya da eşinin bankacısıyla muhabbeti var mi? Aklıma sadece bankadan legal olmayan şekilde bilgi almış olması ihtimali geliyor diğer seçenekler mümkün değilse.

Kardeşinden öğrenmiş olabilir.

Tüm seçenekler imkansız. @inheritance hayır kardeşi herhangi bir şey söylememiş.

Hocam öğrenmiş mi öğrenmiş demek ki seçenekler sandığınız kadar imkansız değilmiş.

Bunu eşine sorsanız? Yani adamda iphone vardır, eşinde de ipad vardır ve ikisinde de adamın icloud'u çalıştığı için bankadan gelen SMS'i ipad üzerinden eşi de okumuştur falan... Türlü türlü yolları var..

bankacılar bilgileri paylaşabiliyor ama kimse böyle bir olay için gidip başkasının hesaplarını kurcalamaz.

1. telefon bildirimlerinden görmüştür.
2. bir şekilde telefona/hesaba erişimi vardır.
3. kardeş ya da kardeşin söylediği biri iletmiştir.

başka seçenek yok.

Zarf atmıştır:)

İnsanlar tüm seçenekleri sıralamış hepsi imkansız diyorsunuz e niye açtınız o zaman duyuruyu?

Ben de söyleyeyim CIA ile çalışıyor eşi onlar haber uçurmuş.

bir suru ihtimal olabilir. bu ihtimaller 3 kanal uzerinden olabilir.

1.veren
2.alan
3.bulan

veren kisi uzerinden ornek vermek gerekirse: parayi gonderdikten sonra dekontun ciktisini alip saklamistir. bulan kisi gidip yazici gecmisinden son ciktilara bakmistir.

Vakit kaybetmeden bir avukata gidip hukuki girişime başlamalısınız yoksa zaman ilerledikçe içinden çıkılmaz bir hale gelir.

Hukuki boyutları bilmiyorum ama bence dayın "her ailede bulunan ve her işi batıran dolandırıcı dayı" kategorisindeki bi dayı, normal bi insan böyle bi şey yapmaz çünkü. Avukat+1

Babanneniz neden "dayınıza" devrediyor ve bundan neden sadece anneniz rahatsız oluyor, asıl o konu önemli.

Babaanne ile dayı arasında nasıl bir ilişki olduğunu anlamadım.

Anneanne yapsa aynı şeyi, Anadolu'da hatta Trakya'da yoğun şekilde görülen, 'kızı verdik gitti, oğlumuz neslin devamıdır' safsatasıyla ilgili diyeceğim de.

'Mirastan mal kaçırma' ya da 'miras muvazaası' konusunu internetten araştırın ve bir avukat bulun.

ben de babaanne ile dayı arasındaki bağlantıyı anlamadım. sanırım babaanneniz sizinle yaşıyor, dayınız da bu hanımın mal varlığını elde etmeye çalışıyor ve anneniz bunu fark ediyor? bence de avukata danışın. sizin avukata danışmanız sizi haksız kılmaz ama dayının kardeşi üzerinden yeğenlerine kalması gereken hisse senetlerini üzerine alması bayağı çirkin bir davranış.

@deartheodosia evet aynen dediğiniz gibi. Benim merak ettiğim e devletten hisse devri işlemi ne tutarda ve ne zaman yapılmış görebilir miyiz? En azından elimizde bir belge olur diye düşünüyorum. E devletten mkk üzerinden görebiliyor muyuz bunu çok merak ediyorum.

İstihkak davası kokusu alıyorum. Nasıl ilerlersiniz bilmiyorum ama bu düğümü kendi başınıza çözemezsiniz orası açık.

EDevletten görülmez, babanneyi bankaya götürüp hesap dökümü alacaksınız.

(bkz: digitalocean)

itiraz tabii ki edebilirsin, niye edemeyesin? her ay toplam ne kadar apartman gideri oluyor bunun dökümünü isteyebilirsin yöneticiden.

Apartman toplantısında bu konu tartışılmıştır. Toplantıya katılmadıysanız ve karar alındıysa geçmiş olsun. Ama daha tartışma durumunda ise, toplantıda tüm dökümleri ve bu değişimin gerekçesini isteyin bakın.

Bana da biraz fazla geldi bu tutar havuz ve güvenlik yoksa çok olmuş.

toplantıya 4 kişi falan katılıyor olsa bile, vekalet verenler vs. olabilir, yeter sayıyı sağlamış olabilirler. bu durumda yapacak bir şey yok aslında, kat maliki olarak uymak gerekiyor. tabii mahkemeye falan her zaman götürebilirsiniz ama çok bir şey çıkacağını sanmıyorum.

şu aşamada, en mantıklısı, bütçenin ayrıntılı dokümünü yöneticiden istemek.

Görevli maaşı ve asgari ücrete gelecek zam ile birlikte ısınmanın da içinde olması bana çok fahis bir oran olarak gelmedi. Gayet makul bence. Bu arada yanılmıyorsam aynı konu ile ikinci kez toplantı yapılıyorsa, çoğunluk aranmıyor.

En son zam ne zaman yapılmıştı? Mesela geçen yıl aralıktan beri hiç zam yapılmadıysa istenen rakam normal geldi bana. Sonuçta bu para 2022 aralık'tan itibaren bir sonraki zamma kadar ödeyeceğiniz para, yani aidat görevlisinin giderleri, yaklaşık asgari zammı, ısınmaya gelebilecek bazı zamlar vs eklenmiş gibi görünüyor ve bence mantıklı.

Bu konuda bilgilenmek isterseniz bir sonrakine toplantılara katılmanızı tavsiye ederim, orada tüm detayları katılımcılara sunmak zorundalar. Vekalet ile oy çokluğu sağlandıysa zaten katılımcı olmasına da gerek yok bildiğim kadarıyla.

ısıtma nasl merkezi mi?
güvenlik var mı?
bunlar yoksa çok fazla . güvenlik dahil 900 bende.

Isıtma merkezi, güvenlik yok.

edit: dolar kurunu yazdığınız hücre A1 ise onu formülde $A$1 olarak yazmalısınız.

kurun yazılı olduğu hücreyi formül içinde @lazpalle nin dediği gibi yazacaksınız. diğerini $ işareti olmadan.

Örneğin : =$A$1*B2

Bu hücreyi de tutup çekerseniz =$A$1*B3, =$A$1*B4 diye gider.

Kur diyelim ki A1 hücresinde

Formulün yazdığı hücrede, mouse imlecini A1'in üstüne getirip tıklayın ve F4 tuşuna basın

formülü yazarken $A$1'i elle yazmamak için A1'i seçtikten sonra F4'e basarsanız o kendi $A$1 şekline dönüşür. sonra formülün devamını normal şekilde ekleyebilirsiniz.

Ben şu an dediğin gibi kullanıyorum. Win11'de Search kısmına Calendar yazıp bir app başlatıyorsun. Oradan açılan pencereden sol alttan ayarları açıp Manage Accounts sekmesine girip istediğin bir hesabı açıyorsun ve o hesabın bilgileri içeri girmiş oluyor.
( imgur.com )

Şirket bilgisayarında benzer sorundan ne yaptıysam eşleyemeyip IT'ye çağrı açmıştım. Hesabımın office 365 olmamasından kaynaklıymıș, yükselttiler otomatik eşleşti.

Sağlam olması ile sağlam “görünüyor” olması arasında fark var. Gerçekten sağlam mıydı, emin olabiliyor musunuz?

Emrivaki ile kiradan düşemez bu arada, sizden habersiz de yaptıramaz.

Teslim ederken sağlamdı.

emirvaki tabi hoş değil
ama soğuk yerdir çocuğu vardır sizi bekleyecek durumu yoktur vs yaptırır o konuda haklı derim.

Teslim edeli ne kadar oldu, bakım yaptırdı mı ve arıza nedir

Kombi, tesisat gibi durumlar ev sahibi tarafından karşılanır benim bildiğim. Kiracı giderken yanında götürmeyecek sonuçta.

Sağlam da teslim etse ev sahibi karşılar.

Adamın kombi ile yapabileceği şey kombiyi açmak, kapatmak ve sıcaklık seviyesini artırmak falan.

Kullanıcı hatası olabilecek bir durum varsa kiracı. Ancak o da düşük ihtimal.

Peteklere hava gitmiyormuş. Ama emrivaki yapması can sıktı biraz. Üslubunu da beğenmedim. Ondan dolayı sordum yoksa elbette soğukta oturmasını biz de istemeyiz.

fişini faturasını beyan etsin.

Kombiyi siz ödersiniz. Fakat kiracının yaptırmasına izin vermeyin. Araştırın komşulara sorun siz gönderin kişiyi.

En son bakımını ne zaman yaptınız? Sağlam olduğunu belgeleyebiliyor musunuz? Eğer doğal kullanım ile ilgili bir arızaysa veya bozuk teslim edildiyse kiradan düşebilir. O durumda sorumlusu ev sahibi olarak sizsiniz. Tavsiyem, sizin tamir ettirmeniz ve bunu belgeli olarak kiracıya vermeniz. Havalar soğuyor. Bir an önce yapın bence. Eğer kullanıcı hatalı bir arıza ise kiracı ödeyecek.

@nawar belgeli şekilde kiracıya vermek nasıl oluyor? Tutanak mı tutacağız?

Tamir veya bakımı yetkili yere yaptırdığınızda size bakım belgesi teslim ederler.

kombi pek insan hatasi kaldirir bir alet degil
kiraci bir sey yapmis olamaz cok extrem bir durum yoksa
sizin odemeniz lazim, ama uslup onemli tabii

Sizin sağlam teslim ettiğinizi ispat etmeniz gerekmixok, zaten sözleşmede özellikle belirtilmiyorsa sağlam teslim edilmiş sayılır, sağlam teslim edilmetuğimi kiracı ispat etmek zorunda, siz bakmayım buradaki yorumlara. Neredeyse bozuk kombi vermişsiniz diyerek sizi suçlayacaklar, yok öyle bir şey.

Olağan bir sorun varsa önce sizden yaptırmanızı istemesi gerekir, öyle kafasına göre ben yaptırıyorum kiradan düşünüyorum demek gibi bir hakkı yok, bu ancak siz yaptırmazsanız söz konusu olabilir. Kiradan düşerse kirayı eksik yatırdı diye tahliye talepli icra takibi bile yapabilirsimiz, sonra icra dairesime ve mahkemeye derdini anlatalz kiracı.

Vaktiniz varsa siz yaptırın, kiracıdan da kirayı tam isteyin. Vaktiniz yoksa da kiracıdan fiş ve fatura isteyin.

Kombi masrafını sizin karşılamanız daha doğru olur ama üslup önemli tabi, haklı iken haksız duruma düşmemek lazım. Geçmiş olsun.

avukat veya hukukçu değilim. kirayı gönderirken "x daire ekim 2022 kira bedeli" diye gönderiyorsa bence bir hakkınız yok. bu şekilde göndermiyorsa bile kontratta yazılı olan veya her ay düzenli olarak gönderilen ve itiraz etmediğiniz bir tutarı gönderdiğini iddia edebilir.

böyle bir sebeple tahliye etmeye çalışırsanız karşı taraf da ben sana bu kadar zamandır para gönderiyorum diyerekten sebepsiz zenginleşme davası açabilir.

@aman üstüme geliyorlar, art niyetli değiliz. fakat kiracı da iyi niyetli değil. eve benim ihtiyacım olduğunu söylüyorum tatlı bir şekilde ama çıkmıyor, eve çökme peşinde. dolayısıyla kiracı böyle art niyetli olunca insan ister istemez bir acaba diyor.

:)
Bu soruyu, kirayı benim yerime oğlum ödüyor, ev sahibi bizi çıkarabilir mi diye sorsanız cevaplar daha farklı olabilirdi.

Hemen paraya itiraz yoksa ne içi. Geldiği belli ise ortada bir sorun yok

Oğlu ödüyorsa, kira bedeli de yazıyorsa hatta bankalarda zaten bu para transferi nedir diye sorduğunda menüden konut kira ödemesi seçebiliyorsunuz, muhtemelen onu da yapıyordur.

"İhtiyaçtan" tahliye davası açabilmeniz için aynı şehirde sizin üstünüze başka bir evin olmaması gerekir. ama anladığım kadarıyla 2 eviniz var. Bu durumda çok da bir şey yapamazsınız.

Adam kirasını ödüyorsa, sözleşmesi yeniyse çok müdahale şansınız olmaz.

Kaldı ki kirasını ödeyen, sözleşmesi olan bir kiracı eve "çökmüş" sayılmaz. Adam sözleşme yapmış ve süre bitene kadar orada oturacağını düşünüyor ona göre plan yapıyor. Ha ucuza oturuyor civarda kiralar çok arttı diyen ev sahipleri var. Burada da ev sahibi öngörüsüz yatırımının karşılığını alıyor derim. Maalesef ev sahipleri evleri sürekli çok para kazandıracak sözü verilmiş gibi davranıyor. Dünyada öyle bir yatırım yok.

Ha bir de ihtiyaçtan diye dava açıp sonra evi daha yüksek fiyattan başkasına kiraya vermeye kalkarsanız, eski kiracınız 1 senelik kira bedeli kadar tazminat isteyebilir ve alır.

@instant,

çok kıymetli evlerini şu an zaten kimse geçen senenin fiyatına kiraya vermiyor. sorun kira zammına sözleşmeye aykırı olarak %25 sınırlama getirilmesi ile ilgili. benzer şekilde baka kanun çıksa sözleşme önemli değil istenilen kirayı istediği ay talep edebilir desele ona da haksızlık derim.

@instant verdiğin akıl için teşekkürler. fakat bu şekilde soruma cevap vermiş olmadığın gibi bir tahrik söz konusu. tahliye davası zaten açacağım. ihtiyaçtan dolayı eve ihtiyaç var ve mesele kiracının tatlı dilden anlamaması. elbette çıkarmak için elimden geleni yapacağım şüphen olmasın.

@cenk daniels

bu konuyla ilgili daha önce de başlık açtığınızı hatırlıyorum. O zaman da aynı cevapları almıştınız aşağı yukarı. Hatta özelden de mesajlaştık.

Benzer bir konu bende de var farklı bir içerikle. Bendeki konu kiracımızın ev olarak tutup ofis olarak kullanması. Ama ana hatlarıyla anlatayım yine bir kez daha.

Öncelikle derdinizi net olarak şöyle anlıyorum.
-Kiracınızın ucuza oturduğunu düşünüyorsunuz. Öyledir ya da değildir bilemem.
Ama bir sözleşme yapmışsınız.

-Kiracı yasal olarak bu sözleşmeye dayanarak yasal sınırlarda bir artış yapıyor. Burada da haklı.

-Siz muhtemelen kiracıyı ben oturacağım diye çıkartıp, bir süre sonra başkasına kiralamayı düşünüyorsunuz. Sizin tercihinizdir. Ama kiracı bunu takip ederse, sizden 1 senelik kira bedelini tazminat olarak alır.

-Bu arada "ben oturacağım" diyebilmek için o şehirde başka bir evinizin olmaması gerekiyor.

-Kiracıyı şu anda yasal olarak kendi çıkmadığı sürece çıkartmanız çok zor görünüyor. Ha yine şansınızı denemek için dava açabilirsiniz. Ama ihtar çektikten sonra 6 aya varabilir evi boşaltması. Avukatın bana söylediği tahliye davası en az 1 sene devam eder. Bu 1 sene içinde de kiracı oturmaya devam edecektir.

-Şu anda kiracınız eve çökmüş durumda değil. Adam sözleşmedeki kirayı ödüyor mu? Ödüyor. Yasal olarak sözleşmeyi ihlal ettiği hiçbir durum olmadığı sürece 5 seneden önce kira tespit davası zaten açmanız mümkün değil.

-Yapabileceğiniz en iyi hamle kiracınızla anlaşmak. Hatta ben sizin yerinizde olsam 1 senelik tazminatı kiracıya verir, hiç avukatla falan uğraşmadan evi hemen daha yüksek fiyattan veririm madem bu kadar kirayı artırmaya ihtiyacınız var.

-Bu arada avukat da sizden 20-40 bin tl arası bir ücret talep edecektir. Bizimki öyle istedi en azından tahliye işini takip etmek için. Uzun ve teferruatlı bir süreç. O yüzden diyorum kiracıyla maddi manevi memnun edecek şekilde anlaşmayı deneyin.

-"Evime çöktü" falan diyorsunuz, oğlu yatırıyor kirayı diye açık arıyorsunuz yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla konuya biraz agresif yaklaşıyorsunuz ama bu size fayda getirmez. Aksine bu dozu artırırsanız, kiracıyı rahatsız edecek davranışlarda bulunursanız kiracınız üstüne size dava açabilir.

-Özetle tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır demişler. Adamla anlaşmak seçebileceğiniz en iyi yol. Ama bu anlaşma "hadi güzel kardeşim çık evimden" değil, adamın tazminatını vs verin. Ne bileyim taşınma masrafını ödemeyi teklif edin.

-Evin sahibi siz olabilirsiniz ama evin kullanım hakkını o adama devrettiniz. Sözleşme süresince evin kullanım hakkı o adamda şu anda. Yani şu an siz elinizi kolunuzu sallayarak kiracının haberi olmadan eve bile giremezsiniz. Ev sahibi olmanız kiracının hiçbir hakkı olmadığı anlamına gelmiyor.

-Konuya daha sakin ve aklı selim yaklaşın derim. Ve sizin derdinizi ancak bir avukat çözer.

"ihtiyaç" nedir? kendiniz ya da birinci dereceden akrabanız oturmayacaksa, mahkeme herhangi bir şeyi ihtiyaç olarak görmeyecektir. "daha fazla paraya ihtiyacımız var" diyemiyorsunuz. bir kaç hafta önce burada bir ev sahibi, annesinin (ya da bir başkasının) tek geliri ev kirası olduğu ve artık para yetmediği için kiracısını evden çıkaracağını falan söylemişti. bunu yapamıyorsunuz.

bunun yanında, oğlunun ödemesi bence sıkıntı değil. yarın öbür gün mahkemeye gitseniz, adam dekontlarla gelse, mahkeme ödenmiş kabul eder.

Bence şu arabuluculuğu bekleyin. Mahkemeler kilit bu konularda. Lafla sözle çıkmaz bu, hukuki bi şey yapmanız lazım.

Gerekirse hukuksal yollara başvururuz hiç sorun değil ama bu işin prosedürü nedir? Yani gerçekten ben oturacağım evde zaten

Tahliye davası açmanız gerekiyor. Sözlü ya da yazılı, hatta noter falan ise yaramaz. 10 yıl dolmadan kiracı istemediği sürece siz tek taraflı fesih yapamazsınız. Kullanım ihtiyacı doğarsa (yanı sen oturacaksan birinci derece akrabası olarak) açacağınız tahliye davası ile çıkarabilirsiniz.

Şunu da ekleyeyim; bu gerekçe ile kiracıyı tahliye ederseniz 3 yıl boyunca başkasına kiraya vermeniz halinde önceki kiracıya 12 aylık kira tutarını (onun ödediği kira) tazminat olarak ödersiniz eğer kendisi takipçi olursa. Tabii su anki kira artışları yüzünden o tazminat fazlasıyla çıkar 1 senede ama aklında olsun bu durum.

sen oturacaksan boşaltmak zorunda diye biliyorum

Sizin oturabilmeniz için belli şartlar var. Mesela o evin aynı şehirde sizin oturabileceğiniz tek ev olması. Babanıza ait başka bir evin olması işi zora sokabilir.

Ayrıca en az 3 sene evi başkasına kiraya veremezsiniz. Verdiğiniz tespit edildiği anda kiracınıza tazminat ödemeniz gerekebilir. Bunu tespit etmek de çok kolay.

@anten

o kurala gore ayni sehirde 3 tane evi olan adam evlerinin hicbirinde oturamaz. cok sacma degil mi bu?

@baldur2

dostum aynı belediye sınırları içerisinde kendine ait 'oturabileceği' başka ev varsa tahliye isteyemiyor. Yani atıyorum şu an kendi evinde yaşıyor ama kirada olan diğer evine geçmek isterse tahliye isteyemez. 3 evi de kiradaysa oturmak istediği biri için tahliye davası açarsa kazanır.

merhaba,

ben de sizinle aynı süreçten geçmekteyim. kiracıyı verdiği kiradan ötürü değil, kalacak yer sıkıntımdan dolayı çıkmasını istiyoruz. istanbul'da 8 aydır çalışıyorum ama arkadaşımla kalmak durumundayım. kiracımızın kontratı temmuz'da bitti, kendisine nisan ayında ihtarname gönderdik. defalarca telefonda görüşerek evden çıkmasını anlattım anlamadı. şimdi de kafasına göre zamlı bir fiyat atmış. mecburen artık davalık olacağız. sürecin uzun sürmesi artık benim dahai umurumda değil, gelecek seneyi kurtarmaya bakıyorum artık.

Ev sahibinin kendisinin ya da belli bir derecedeki yakınlarının evde oturacak olması tahliye sebebi. Ama bu sebebe dayabilmek için belli şartların bir araya gelmesi gerekiyor. O şartların ne olduğunu, sizin durumunuzda izlenmesi gereken yolun ne olduğunu da en iyi avukat bilir.

Duyuruda kiracı ev sahibi uyuşmazlıkları için çok fazla soru soruluyor, herkes de elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyor. Ama bunlar hem bölük pörçük bilgiler, hem de çoğu zaman hatalı ya da eksik oluyor. Mesela geçen iş yeri kirasına ilişkin bir soruda 10 cevaptan 9’u zam yaparken yüzde 25’i geçemez iş yeri sahibi cevabını vermişti ki, aslında tamamen hatalı bir cevap.

O yüzden, benim tavsiyem, buradan genel bir fikir edinin ama mutlaka bir avukata danışın en sonunda.

Sözleşme var ise kiracının elinde o belgenin bitimine kadar oturabilir diye biliyorum mahkeme falan olayına girerseniz sonuçsuz kalabilir uğraşırsınız.

@michonne

sizin durum için de önceden bildirimde bulunmak, noterden ihtarname çekmek vs. işe yaramaz. çünkü kanun zaten bu sürecin dava yolu ile olması gerektiğini söylüyor.

"MADDE 350- Kiraya veren, kira sözleşmesini; 1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, 2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir."

@himmet dayi çok teşekkürler bilgilendirme için.

androidde çok da gerekli bişey değil. hassas izinleri vermediğin uygulamalar pek de bişey yapamaz zaten. onun dışında zaten default olarak play protect var antivirüsümsü sayabilirsin sanırım. hakkında biraz bilgi istersen support.google.com

cayma hakkini kullanirsan ilk kesilen kisim iade edilir bir daha da kesinti olmaz.
bes'i cok mantikli bulmuyorum ama calistigim sirket de ustune para yatiriyor olsa girer 3-5 atardim. ama sirket katkisi olmadan girmeyi cok mantikli gormuyorum.

Cayma hakkını kullanırsan şimdiye kadar yatan para sana iade edilir. Sonraki aylarda o kesinti olmaz. Yani maaşına yansır. Caymak mantıklı mı mantıksız mı orasını bilemem. Bizde şirket de belli bir miktar bizim adımıza eklediği için ben yaptım. Bir de o para boşta durmasın diye fonda değerlendiriyorum. Öyle bir seçenek ile mantıklı olabilir. Ama bu ülkede neyin ne olacağı hiçbir zaman belli olmuyor. Dün sermaye kontrolü riski arttı haberi vardı Reuters'da. Borsa çöktü bu haber yüzünden mesela. Hisse senedi ağırlıklı fonlar da etkilenir bu durumdan tabii.

BES, eğer kendiniz ilgilenmiyorsanız boşa giden para. Kendiniz bile ilgilenseniz, "ne kadar karlı?", soru işareti...

İptal edip, kendiniz değerlendirin.


.

devlet ve şirket katkısı varsa çok kıymetli olabiliyor. vazgeçmeden önce tekrar düşünün.
fonu altın fonu olarak açın ve her ay sizi üzmeyecek bir miktarı bes e kesilmesine müsade edin. ilk aylar belki keşke kapatsaydım diyebilirsiniz ama sonradan hissetmiyorsunuz kesilen parayı ve bir süre sonra ciddi birikiminiz oluyor. ben olsam caymazdım. ayda 300-500tl fazla maaş gelse ya da az gelse sizin için hayati değilse, o para illa ki çarçur olacak cebinize gelince. beste çok hızlı birikiyor ve fonlar ve katkılar sayesinde ciddi bir para toplanıyor. tek başına birikim sizden kesilense orası muallak tabi siz bilirsiniz.

Hatay havalimanında transfer hizmeti saglayan bir oluşum yok. Taksi kullanacaksınız.

Araç kiralamak daha hesaplı. Yerel firmadan 150 tl ye egea kiralamıştım geçen sene

Marketlere filan gidip gizli müşteri olanlar var. Acaba onlardan biri mi? Fisteki fiyatları bildirmek için istiyor olabilir.

Fiş toplama uygulamalarına okutuyordur belki

Şirketi vardır masraf işletiyordur gıdaları vs. Bir yerde patron elemanı şok markete gönderiyordu kasiyeri de ayarlamışlar torba torba fiş getiriyordu marketten muhasebeye işliyolardı.

Şahıs şirketi vs. vardır gider olarak gösteriyordur.

Denetçi annesidir çocuğuna masraf olarak girmesi için topluyordur :)

Gider gösteriyordur veya gider gösteren bir yakını için almıştır.

Cuma istifanı ver, 22 Nisan son günün olsun.

22 nisan değil hatta 24 nisan son günüm olsun de. ctesi pazar maaşını da yatırsınlar

İhbar süresinde 2 saat günlük iş arama hakkın var. Bunu da göz önünde bulundurun.

mihci.av.tr

İmkansız.

pub değil ama happy moonsta geçiyor. alkol ödenebiliyor.

MyChef diye bir mekan var Rexx'in olduğu sokakta orada da geçiyor.

Yemekleri güzel, yanında bira da söyleyebiliyorsunuz ödemede sıkıntı olmadı hiç.

Moda Drei, Hush Hostel Lounge, Moda Hostel

mesto altunizade
kadıköye dolmuşla 10 dk alternatif olarak yazdım

" başkasının yanında kendimi çalışıyor gibi gösterip o işletme üzerinden prim ödeme "

Bu durumda bir de oradan maaş alıyormuş gibi olduğunuz için bunun vergisi/stopajı vs var masraf olarak.

Ayrıca her isteyen dışardan ödeme yapamıyor eskisi gibi sanırım, bir araştırmak gerek.

Yurt dışına gitmek sözleşmeyi fesih hakkı doğurmaz.

Taahhüt süresi 1 yıldan uzunsa cezasız şekilde cayabilir (yeni kanuna göre). Değilse zaten 2 ay kullanmış demektir. Onun cayma bedeli çok çıkmaz.

Başka birine devredebilir mi diye de kontrol etsin. Böyle bir şey mümkünse hiç ceza falan ödemeden kurtulur.

kablonette yurtdisina gitmek fesih hakki doguruyordu, buyuk ihtimalle tt'de de oluyordur.

bize soylenen yapilmasi gerekenler:
-gitmeden uyeligi dondurun ki fatura yazmaya devam etmesin ( zorunlu degil )
-gidince konsolosluktan ikametinizi oraya alin
-ikamet ciktisini uyelik merkezine gonderin ( edevletten filan alinabiliyor )
-cayma bedeli odemeden kontrat iptal olur.

fakyoras'ın dedigi gibi, kablonet hizmet götüremediginden cezasız fesh ediyor. ayni sey tt icinde gecerli olmali. gidilen adrese nakil yapamayacagina gore ucretsiz feshetmeli. ha yapabiliyorsa, ona da saygi duymak lazim :))

15-16 ay önce superonline ile aynısını yaşadım. Taahhüt için daha 14 ay mı ne vardı. Aradım, yurtdışına taşınıyorum, aha kira sözleşmem diyerek mail attım. İptal ettiler direk modemi de teslim ettim.

benim durumum soyle oldu: (git: 1503045) ama bastan konusmadiysa muhtemelen ayni durum olmaz.

İşe giriş tarihin sene başına yakınsa genelde zam vermeyebiliyorlar. Malesef standardı bu. Ama sen girerken "şimdi maaşın şu sene başında zam gelecek zaten" dedilerse hemen istifa etmek yerine yöneticinle bunu konuşabilirsin diye düşünüyorum. Neden hemen istifaya koşuyorsun?

Net maaş ile anlaşmıştım, işe başladığımda her şeyin fiyatı böyle 2 kat artmamıştı. Sektörde genelde %50 olarak görünüyor zam oranı, Zam yapmasalar da en azından bir düzeltme beklerdim. Bu iş yoğunluğuna bu maaşı uygun görmediğim için istifa etme yolunu seçiyorum. Yok öyle üç kuruşa 5 köfte.

İstifa etmekte kararlıysanız önce ilk amirinize bildirip daha sonra onun bilgisi dahilinde İK'ya istifa dilekçenizi vermeniz uygun olur. Temel prensip olarak, çalıştığınız yerlerden köprüleri atmadan, arayı iyi tutarak ayrılmanız sizin için ileride avantajlı olacaktır.

knox+1 ayrica is bulmadan ayrilmak makul gorunmuyor

herkese %30-40-50 zam yapılırken, siz sadece 3 aydır orada olduğunuz için düşük yapılmış. şöyle düşünmek lazım, size %13 yerine daha tatmin edici, örneğin %65 zam yapmış olsunlar ama 1-2 hafta sonra, şubat ortasında dolar 25 liraya fırlasın, her şeyin fiyatı bir daha ikiye katlansın. dönüp herseye zam geldi, bana da zam yapın diyebilecek misiniz?

Elbette isterim, zaten o zaman da yine hayat pahalaşacağı için bu beklenti bütün çalışanlarda olur. Benim demek istediğim şu, onca iş yükü var, şirket benden çok daha iyi verim almak istiyorsa memnun eder değil mi? Niye ezileyim ki bu işyükünün altında istediğim zammı yapmıyorlarsa. Beni idare edebilexek bir miktar birikimim var o yüzden eyvallahım yok pek.

3 ay dediğinize göre, en erken Ekim ayında bu iş yerinde başlamışsınız. O gün için teklifi 'cazip' bulmuşsunuz. Yılın son 3 ayında gerçekleşen toplam (resmi) enflasyon %19 olarak gerçekleşmiş. Şirket de %13 yapmış.

Garip bir oran değil doğrusu. Bazı şirketler son 3 ayda katılanlara hiç zam yapmıyor, nasılsa yeni teklif aldı diye. Bu şirket iyi bir yer olmalı ki böyle bir incelik yapmış.

Rakamı beğeniyorsanız ayrılın tabii ama size hakaret edilmiş gibi düşünmeniz biraz garip olur. Yine de nezaketen yerinize birine bulmaları için onların fikrini de sorsanız iyi olur.

İşimden çok şikayetçi değilim ama istifa için a,b,c,d ve e planlarım hazır benim. Çekmecemde imzası tarihi eksik istifa mektubu var mesela. Asla geri dönmek istemiyorsanız favorilerimden birini paylaşayım.

istifa_dilekcesi.docx belgesini doldurup mail'e ekleyip müdürünüze/müdürlerinize atıyorsunuz. Mail içeriği olarak da

"Merhaba, ekteki dosyayı yazdıramıyorum da; benim adıma yazdırabilir misiniz?

İyi çalışmalar."

diyorsunuz.

İş bulmadan ayrilmayin

Babannenizin bilinci yerinde mi gidip imza atabilir mi? Eğer değilse sadece rapor değil, vasi kararı çıkması gerek mahkemeden bu çıktıktan sonra da araç alabileceğinize dair gerekçeli ek karar gerekiyor.

Bilinci yerinde, götürüp imza attırabilirim tabi. Ama 88 yaşında olması sıkıntı olur mu? İmza atabiliyor olmasına rağmen vasi istenebilir mi?

Belli bir yaş üstü kendi kendine giidp imza atamıyor diye biliyorum, akli dengesi yerinde vs sebeplerden önce heyet raporu alıp sonra imzası geçerlioluyor diye biliyorum, yanılıyor olabilirim araştıırın derim

%90 engelli insanın üstüne araba almıyorsunuz, onun birinci derece yakını üzerine araba alıyorsunuz. Babaannenizin imza atmasına filan gerek yok. Zaten süren kişi babaanneniz olmayacak.

%90 engelli kişinin üzerine de araba alınabilir gayet.

sağlık kurulunu beklerken yorulmayacaksa alınır

Oncelikle bir yakini vasi atanacak.
Sonra hastaneden saglik kuruluna rapor alacaksiniz.
Ne icin? Engelli arac alimi icin.
Babaanneniz cogu birimden gececek, heyet toplanacak. 90 ustu cikarsa o belgeyi bir alacaksiniz. Cikmazsa itiraza gidip civar ilce veya illerdeki hastanelere basvurabilirsiniz.

Sonra mahkemeye tekrar yazi vereceksiniz. O vasi atamasi yapilan dosya uzerinde ilerleyecek islemler. Ne icin? O vasinin, bu saglik rapirlu kisi adina arac aliminin onaylanmasi icin.
Mahkeme onune o talep gidecek ve inceleme baslatilacak. Ne icin? Bu hasta gercekten hasta mi, adresi, yakinlari, mal varliklari vs. herseye bakiyorlar.
Biz bu kisimda elendik. Vasi olan babamin uzerine arac gozukuyordu. Polis killik yapti olumsuz rapor yazmis. Mahkeme de polis raporunu baz aliyor. 3 kere itiraz ettik bana misin demediler ki babam 10 yildir alzheimer babaanneme bakiyor. Millat catur cutur aliyor.. neyse sinirlenmeyeyim.

Oyle arac falan varsa baskasinin ustune yapin.

Bir de polis arastirmasini beklemeden noterden onay alma durumu varmis sanirim o kismi bilmiyorum.

Ama oyle ya da boyle onay ciktiktan sonra bir bayiye gidip 450bin tl alti bir araci alabilirsiniz.

Tam 450bin liralik secerseniz 250bin liraya gelir.

Onu 5 sene satamayacaksiniz.

Babaanne vefat ederse o mal butun mirascilar arasinda pay edilecek.

Herkesin oy birligiyle tekrar bir kisiye vermesi lazim diye biliyorum kullanilabilmesi ve otv farkinin odenmemesi icin.

Benim bildiklerim bunlar. Baska tavsiye veya taktigi olan varsa dinlerim.

bence denemeye değer yukarıdaki yazara katılıyorum.

Valla durduğun kabahat hocam git konuş da işe girerken belgeleri falan okumadın mi? Orda yazıyordur belki çalışma koşulları falan, eğer öyle durum varsa kabul etmiş sayılıyorsun sanırım.

Mesai yapılır gibi bir madde var ama özellikle gece çalışması ile ilgili madde yer almıyor.

Fazla mesai ücreti dandik yerlerde bile olur. Fazla mesai ücreti vermiyorlarsa yeni iş ara.

Gece 4e kadar kim ne için çalışır ki?
Aklima ya fabrikada üretimci olmak gelir ama remote calistiginiza göre önceden sanmıyorum.
Sonra başka ülkeye çalışıyor olabilirsiniz ama o zaman neden sadece 2 gün.

Tabiki gidip sorun. Bana göre işin başında söylenmesi gereken şeyler bunlar. Kaç şirket sabah 4e kadar çalışıyor ki normal bir şey gibi karsilansin.

dissendium +1

oto sanayilerde bile fazla mesai ücreti veriyorlar. iş değiştir derim.

gece 4'e kadar çalışacağınız gün işe de o şekilde geç mi geliyorsunuz?
İK'dan talebinizin ne olduğunu netleştirip öyle gidin bence. Bu sisteme katılmamak veya ek ücret almak gibi.

gece 4 kadar calisip sabah devam mi ediyorsunuz ? cidden cok merak ettim, ne isi bu

nicke bakilirsa arkadas kacak icki imalethanesinde herhalde.
hocam ik'na git fazla mesaiyi yabanci icki olarak almak istiyorum de bakalim ne diyecekler. cevabi bize yaz merak ettik...

mesai ücretini yazılı olarak talep et
günde 11 saatten fazla çalışma
mesaiye kalmama hakkına sahipsin
işten ayrılırsan kıdem+mesai ücretlerini talep et, mahkmeyle fazlasını alma hakkına sahipsin

it sektörü arkadaşlar.. kaçak içki diyen olmuş hahaha :))) sabah tabi dinlenip öyle başlıyorum işe.

Merhaba Chivas Regal;
HEsap ayarlarında Setting & Privacy bölümü var... heralde türkçesinde gizlilik diye geçiyordur.
Oraya girinci, solda "Visibility" bölümü var.. tam orası aradığın yer.. Türkçe Linkedin'de, "görünürlük" olarak gözüküyodur heralde.

İş başvurusu yaptığın ilanla ilgili insanlar bakmak istersen nasıl görecek peki profilini?

sadece recruiterlar görsün gibi bir ayar var

dostum stres yapma. al eline bir a4, yaz istifa dilekçeni ve götür yöneticine imzalat ve IK'ya ver. sadece onların değil, senin de deneme sürecin bu.

buraya yazdıklarını söyle işte.
"sevemedim, burada çalışmak istemiyorum. sizinle sıkıntım yok. bu iş bana uygun değil"

Normal karşılanır. Hatta sormayabilirler bile. Hayırdır falan derler en fazla. Burada kendimi geliştiremeyeceğimi düşündüm diyebilirsin. Bence hemen karar verme.

Adı üstünde deneme süresi. İş sözleşmesi iki taraflıdır. Sizin de onları deneme hakkınız var. Kimseye verilecek hesabınız yok yani:) Alışamadım, beklediğim gibi çıkmadı diyerek gidebilirsiniz.

Ha işinizde iyiyseniz kalmanızı isterler, neden gidiyorsunuz diye deşmek isterler. Oralarda da yuvarlak konuşur geçiştirirsiniz. Ama bu kur oynaklığı varken Bir süre birçok şirket eleman alımlarını askıya alabilir. Kritik olmadığı sürece.

O yüzden çok çok sıkıntı yoksa idare edin iş bulana kadar

ben kapatılana denk gelmedim. içinde kalan bakiye sizin olarak kalmalı. bir sonraki ay yükleme yapılmaz artık.

hayır kapanmıyor.
1 ay önce ayrıldığım şirketin verdiği kart halen aktif.

benimki kapanmıştı. harcayın bence.

Uygulamaya göre değişiyor. Şirket prosedürü yani. Eğer fazla yatırmışlarsa o ay, fazla kısmı geri aldıkları da oluyor.

o sermaye de çalışarak ve doğru zamanda doğru kararlar verilerek kazanılıyor yalnız bunu unutuyorsun. dedenden bir mal kalsa bile dedenin onu elde etmesi lazım yani. o yüzden yaptığın karşılaştırma yanlış. sen de elindeki emeği kullanarak paradan para kazanılacak sermaye elde edebilecek bir iş yaparsan sen de o pozisyona geçersin.

Türkiye'de belli bir kesim bu şekilde. Esas sorun kazanılan paranın anlam ifade etmemesi. Çalışan boşa çalışıyor gibi yani. Bu yüzden Türkiye'de en iyi iş memurluk oluyor.

45 saatten fazla çalışanlar da var benim gibi.
ama zengin olanlar için çok dar bir çerçevede tanım yapmışsın.
hepsi aynı değil. kendi bildiklerimden örnekler vereyim.

patron: hala hepimizden daha çok çalışıyor. paranın ve hırsının kölesi olmuş durumda.

patronun arkadaşı: hasbelkader fırsatları iyi değerlendirip ticaret ile zamanında voliyi vurmuş. daha sonra belli yatırımlar (emlak vs.) yaparak istanbul'un dışına kaçmış daha çok hayatın keyfini çıkarmakla meşgul. hatta bir ziyaretinde ben 10 sene sonra geleceğim sen hala eksi 1'de (patronun odası garaj katında) uğraşıyor olacaksın diye patrona laf sokmuştu.

borsacı tanıdık: kendini teknik ve psikolojik olarak çok iyi yetiştirmiş. zamanında çok hatalar yapmış ama tecrübe edinerek artık bağımsız şekilde para kazanan ve 9-5 modern kölelikten kurtulmuş biri.

akraba: o da yıllardır esnaf. süper zengin değil ama ortalamanın gayet üstünde. o da işinin esiri olmuş durumda. gece gündüz aklı fikri iş kovalamakla telefonla konuşmakla geçiyor.

atadan parayı bulmuşları bir kenara koyarsak bu adamlar gibi olmak da kolay değil. o kadar hırs ve motivasyon sahibi değilim mesela. ticaret yürütecek kadar insani ilişkilerim de güçlü değil. sonra kalkıp onlar niye ben niye böyleyim diye söylenmek doğru olmuyor. ben de kendimce borsa ve finans işleri ile emeklilik günlerimde daha rahat etme hayalleri içindeyim.
not: eyt

Ben aylardır düzgün bir bilgisayar almak için para biriktiriyorum, ben biriktirdikçe bilgisayarın fiyatı da kendini biriktiriyor. Bir türlü denkleşemedik. Bir süredir bunu düşünüyorum.

aynen öyle düşünüyorum. tarihin her döneminde çalışmak köleliktir. çalışmak ne ara kutsallaştırıldı anlamıyorum.

birisi bir tweet atmıştı, diyor ki fakire 1000 dolar ver, iki haftaya bitirir hepsini. zengine 1000 dolar ver, iki haftada ikiye katlar. birisi de buna cevap veriyor, diyor ki : fakirin yaşaması için o 1000 doları harcaması lazım, zenginin ise yaşaması için zaten parası var, 1000 dolar tamamen ekstra oluyor.

bir yerde de şöyle bir geyik vardı : adam diyor ki, bir haftadır borsada oynuyorum, 1.5milyon dolarla kapattım haftayı. öbürü de soruyor : ooo süper, kaç parayla başladın? öbürü cevap veriyor : 2 milyon dolarla.

şimdi bizim durumlar da bunlara benziyor aslında. fakir adamın ticaret yapması için sermayesi yok. olmayacak da. küçük küçük başlaması da mümkün değil. insanlar hollywood filmlerindeki gibi istifa ediyorum vs diyemiyor.

benim asıl derdim, normalde bir bok olamayacak kişilerin sırf aileleri zengin diye paradan para kazanmaları

@co2s2,

genel hatlarıyla yazdıklarına katılıyorum aslında ama şu cümlene karşı çıkacağım:

"benim asıl derdim, normalde bir bok olamayacak kişilerin sırf aileleri zengin diye paradan para kazanmaları"

şimdi zengin olmayan insanların genelde yakındığı şey, babadan dededen zengin olan insanların şanslı olması ve o hayata hak etmeden ulaşmış olmaları. öte yandan senin bu cümlende bahsettiğin konuyu açarsak, zeka dediğimiz şey de insanın çalışarak kazandığı bir yetenek değil. doğuştan geliyor aynı zenginlik gibi. o yüzden zeki ama fakir bir adamın zengin ama kafası çalışmayan adama laf söylemesi kendi içinde çelişen bir durum.

Bu duruma bi ara fena kafayı takmıştım, nerde okudum nasıl okudum bilmiyorum şu yaklaşım bayağı bir değiştirdi her şeye bakışımı:
Dünyada şuan yaklaşık 100 milyonu aşkın engelli, 157 milyon kronik hastalığa sahip, hala temel besine bile erişme sorunu yaşayan milyar insan var.
Aileden kalan maddi/manevi/genetik (güzellik büyük asset, uzun boy, renkli gözlülük vs gibi çoğaltın işte) bu tip unsurların ötesinde bir çok insan karaciğeri sıkıntılı doğuyor mesela. Biz bizden üstteki sınıfa öykünürken(çok bilenirdim ben eşşek gibi çalışırken emeksiz dünyalarca mal mülkle doğanlara) bizim halihazırda sahip olduğumuz rastgele gelişmiş bir çok başka artıları düşünüyor muyuz ? Şükür değil abi bu öyle algılama şükür falan etme zaten emek sömürüne, sadece hayatın rastgeleliliği ile barış yapmak diyorum ben buna.
Özetle nereye vardım derseniz, bu dünyada denge imkansız. Yaşam varsa kaos var. Haksızlık adaletsizlik var. Kartlar böyle dağıtılmış, annelerimizin yumurtalığına bir sonraki sıradaki sperm ulaşmış olsa, bahsi geçen kronik hastalıklarla doğanlar gibi bir ömür zulüm içerisinde yaşamamız için hiçbir sebep yok. Belki bir sonraki de seni top model yapacaktı kim bilir ? O yüzden oyna devam.

@del piero10 : zeka tamamen doğuştan mı geliyordur? emin değilim. daha doğrusu çocuğun yetiştirilme biçiminin, en azından zekanın ortaya çıkması anlamında önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. tabii burada da ailenin maddi kaynakları önemli bir faktör oluyor. yani ailenin "mirası" öyle de önemli, böyle de önemli.

ancak, kafası çalışmayan adamlardansa, kafası çalışan adamların iş yapıyor olması daha mantıklı değil mi? ikisi de diğer insanlara haksızlık, adil değil ama işlerin daha verimli olması, daha fazla insanın daha ferah yaşaması için bunu kabul etmek daha kolay.

Noter parasını alıcı öder. Ekspertiz ücretini de (talep eden alıcı olacağına göre) yine alıcı öder.

Parayı banka üzerinden göndermesi alıcı için de satıcı için de çok daha güvenli olacaktır. Araç satış bedelinin tamamını hesabınızda görmeden kesinlikle satışa onay vermeyiniz. Etraf dolandırıcı kaynıyor, biliyorsunuz.

banka üzerinden alın ödemeyi. gönderen de açıklamaya 34 abc 1234 plakalı aracı satın alma bedeli diye yazsın muhakkak.

geçen duyduğum bir şey:

www.isbank.com.tr
www.vakifbank.com.tr

bankalar aracılık etmeye başlamış, gittigidiyor sistemi gibi, para gönderiliyor bankada blokeli kalıyor, satış gerçekleşince hesaba geçiyor vs. İki tarafın da güvenini kazanacak bir sistemdir diye düşünüyorum.

ödemenin geldiği hesabın alıcıya ait olduğuna da emin olun. kardeşinden amcasının oğlundan vs. geliyorsa olmaz.

Araç kimin adına alınıyorsa para o kişiden gelmeli. En can alıcılardan biri bu.

İlk olarak arkadaşlar söylemiş, para transferini netleştirin. Para transferinden sonra noter işlemlerini gerçekleştirin. Para amcamda dayımda vs. Hiç aldanmayın böyle şeylere, bahanelerini dinlemeyin kimsenin.
Diğer mesele aracı ekspertize sokarken motor performans testinde hareketsiz şekilde çok yüksek devirlerde zorlandığı için kesinlikle motoru soğutmak için büyük pervaneler olsun. Bunun sebebi arıza olmayan motorda bile arıza meydana getirebiliyor bu motor testi.

- alıcı noter ücretini öder
- ekspertiz ücretini alıcı öder.

notere gideceksiniz, kimlikleri ve ruhsatı teslim edeceksiniz. noter işleme başlayacak, alıcıya plaka değişikliği isteyip istemediğini soracak. bu nedenle alıcı ile baştan konuşun plaka değiştirecekse baştan araçtan plakaları söküp notere öyle gidin. noter işlemlere başlamadan siz noter'e alım satımında bir sıkıntı var mı kontrol edin deyin. baştan harcı borcunu kontrol etsin. ardında son aşamada noter para alışverişini yapın dediğinde size banka üzerinden havale ile ücreti göndersin. belirtildiği gibi alıcı kişinin kendi hesabından gelmesi önemli. bunu kontrol edin mutlaka. açıklama kısmına da "34 xxx xx plakalı aracın satış bedeli yazsın. para hesabınıza yatınca imzanızı atabilirsiniz.

noterin kapanma saatine kalmamaya çalışın, yetişmedi havale zamanı geçti falan gibi şeyler olmasın. sabah erkenden halledin.

Geçen aracımı satarken başıma gelen olayı yazayım. Belki faydası dokunur.

Aracı alacak arkadaş 16:30'da geldi notere. Sıra beklemeydi, belgelerdi vs. derken saat 17.00'ye çok az kala satış işlemini başlattı noter katibi. Adam parayı EFT ile bana transfer ederken önünde kimliğim durmasına ve sahibindendeki ilanda adım soyadım açık şekilde yazmasına rağmen adımı yanlış yazdı (adım yaygın olan bir ismin bir harfinin değişmişi). Ben hemen söyledim tabii ama adam onayı vermişti bile. Sonra bankayı aradı, işlemin iptalini istedi vs. Bankadan SMS geldi 2 iş günü içinde size dönülecek diye. Sonra banka şubesine gidelim oradan halledelim dedi. Şubeye gittik tabii ki kapalı. Sonra bankayı aradı tekrar, isim yanlış olsa da IBAN doğru ise hesaba geçer dediler. Ama bana para gelmedi. Sanırım isim hatasında 1 harfe kadar tolerans oluyormuş. Saat artık 17.30'a doğru gelirken, biz de artık notere geri dönüp işlemi iptal edelim diyecekken para geldi hesaba ve son saniyede satış gerçekleşti.

Buradan çıkarılacak dersler:
1. Asla geç saatte işlem başlatmayın. Para benim hesaba geldikten sonra noter sistemi kapansaydı satış olamayacaktı ve ben hem para hem de arabayla eve dönecektim. Arabayı adama versem birini öldürse ben suçlu olacağım. Araba bende kalsa adamın parası da bende. Dolandırıcı tribine girecekti vs.
2. EFT yapılırken siz de tüm bilgileri kontrol edin. Hatta mümkünse bankaların güvenli satış uygulamasını kullanın. Noter işlemi onaylanınca para hesaba otomatik aktarılıyor.

doğrudan otobüs dolmuş yoktur diye biliyorum ama, en kötü gaziemirden geçen dolmuşlar var. onlara binebilirsiniz. taksi ya ad metroyla gaziemire geçerek gümüldür dolmuşlarına binilebilir.

Havalimanından izbana binip cumaovası duragında inin. Ordan özdereye giden belediye otobüslerini kullanabilirsiniz

pasaportları ile banka hesabı açabiliyorlar. oradan para aktarabilirler ve oradan girebilirler.

Midas ile olur mu onu bir dene

Bu kadar fedakarlığa değecek kadar çok kazanmıyorsanız başka iş bakın derim. Bazı işler/sorumluluklar doğası gereği böyle oluyor ama karşılığını alamıyorsanız harekete geçmeniz lazım.

Birçok yer böyle, uzaktan çalışmaya başlayan birçok arkadaşım bundan şikayetçi. Ne yazık ki bu işi bıraksanız bir sonrakinde aynı şey olmayacağının garantisi yok.

Başka iş bulmanız kolaysa, birazcık atar yapabilecek durumdaysanız mesai saatleri dışında gerçekten acil olmayan hiçbir mesaja, maile, aramaya geri dönmeyin. Ya da madem "kritik" sistemler, iş arkadaşlarınızı örgütleyip bunun bir nöbet takvimine çevrilmesini talep edin, bunun için fazla mesai ücreti de isteyin çünkü size haftalık 40 saat iş için maaş ödeyip 7/24 işe hazır olmanızı beklemeleri çok büyük haksızlık.

sre, devops gibi bir roldeysen bir cok yabanci sirket o hafta on-callda olan kisiye ekstra odeme yapiyor.

1 - bu sürekli olarak mı böyle? yoksa her hafta bir kişi nöbetçi olarak belirleniyor, sadece onu mu arıyorlar?

2 - işe girerken bunun böyle olacağı size söylendi mi?

3 - buna değecek bir para alıyor musunuz? yani benzer niteliklerde ama sadece sabah 8, akşam 5 çalışacağınız bir işe girerseniz aynı maaşı verirler mi?

kendi işimden örnek vereyim. iki kardeş firmanın yöneticisiyim. bu firmalardan bir tanesi, yılda 2-3 iş yapar. işler acil durum işidir. 24 saat boyunca iş gelebilir. 24 saat boyunca birileri bizi arayabilir. yılda 2-3 iş yapmak için 10-15 işle ilgilenmemiz gerekir, bunlara teklif vermemiz gerekebilir. 2-3 gece uykusuz kalıp işi alamadığımızı biliyorum. aynı şekilde gece gelen bir mail'i tesadüfen görüp çok yüksek kazançlı bir iş aldığımızı da biliyorum. şirketin websitesinde 7/24 acil durum telefonu olarak benim cep telefonu numaram yazıyor. şirketin diğer çalışanlarında böyle bir durum yok. sadece benim için geçerli. diğer şirket ise rutin iş yapıyor. yani iş almak diye bir şey yok ancak yapılan iş 24 saat boyunca devam eden bir iş ve yeri geldiğinde çıkan krizlerin yönetimi için ofis çalışanlarının aranması gerekiyor. şirkette en az ben aranıyorumdur, yanımdaki çalışanlar benden çok aranıyordur. çalışanların hepsi, 24 saat boyunca aranabileceklerinin farkındalar. bunun tersi bir durum olamayacağının da farkındalar. hatta öyle ki, iş görüşmesine geldiklerinde bunu konuşmaya gerek bile duymuyoruz. yapacakları işin ayrılmaz bir parçası bu. ancak aldıkları maaşlar da buna göre. hatta bir keresinde geyiği bile döndü. sigara içerken bir arkadaşı aradılar, konuştuktan sonra "bıktım bunun aramasından da, olmadık şeyler için arayıp duruyor, hep de ne zaman tatile gitsem saatlerce konuşuyoruz" gibisinden bir şeyler söyledi. ben de şakayla karışık "o zaman senin maaşı şu kadara indirelim, ama ofisten çıkarken telefonu ve bilgisayarı ofiste bırak, ofis harici kimse aramasın seni" dedim. o da "co2s2 bey, mesai dışında aramazlarsa, mesai zamanındaki işimi de yapamaz hale gelirim" dedi.

Kalite düşük ama Olimpos olabilir.

olmpos +1
orange pansiyon

Yas siniri var, emin degilim ama o yaslara ozel sag sig yapacaklarini sanmam. Ya da primler cok yuksek cikar

İlk defa sigortalı olacağı için şirketler yaşı nedeniyle yüksek riskli görecektir, ya teklif vermez ya da çok yüksek prim isterler.

Yaş sınırı 65 idi yanlış bilmiyorsam. Sadece yatarak tedavi seçeneği de var, daha uygun fiyatlarda oluyor. Sigortaların internet sitelerinden başvurursanız onlar size ulaşıp teklif sunarlar, şartları da açıklarlar. Yalnız şu ana kadar teşhis edilmiş hastalıkları varsa maalesef kapsam dışı oluyor. Buna dikkat etmelisiniz.

söğütözünde workinton var. onun dışında böyle ders çalışılan cafeler var.

Kütüphane olabilir belki

fillab var emek'te.

cozone var.

Bende çalışamıyorum sırf o yüzde 30 km ötedeki işe gidiyorumdum şirket değiştirdim remote geçtim 2 ayda 2 iş değiştirdim psikolojim bozuldu resmen :(

Ben 6 ayda alıştım remote'a. Şimdi de dönmek istemiyorum. Remote rahatlığı başkaymış. Şehir şehir geziyorum. Ama bizde sıkı denetim yok afk kalabiliyorsun gün içinde.

bana kalırsa evden çalışmanın verimi/verimsizliği işin tanımına (müşteri bazlı telefon yoğun, bilgisayar başı vb.) evin durumuna (evli, mutlu, çocuklu vb.) son olarak da çalışma koşullarına (çalışma odası, salon, mutfak vb.) bağlı.

evde ortak bir alanda, hele çocukla çalışmak zor elbette. ama evden yürütülebilecek bir iş, evde de uygun bir ortam varsa haftanın her günü işe gitmenin bomboş, hatta kara delik olduğunu düşünüyorum.

haftada 1-2 gün zaten ofise gidilebilir, ben gelmek isteyene gelme diyeni nadiren duydum.

bu geçiş sürecinde sabah uykusu da, öğlenin de, günde 2 defa ulaşım süresinin de insana kaldığı bir durum bu. ayrıca insan seven biri olsam da işimi de sevdiğim için her gün 100 kişiye günaydın/iyi akşamlar/afiyet olsun demek, öğlenleri bugün ne yiyelimler, kahve mi içsemler de azalıp iş konsantrem de artıyor. hatta çalışırken geyik yapacaksam bunu evden yapmak daha bile keyifli oluyor çünkü internet kavramı da muhabbete ekleniyor.

Ben 2,5 yıldır remote çalışıyorum.

Evden çalışmak için bir çalışma odası yapmak şart. Yani televizyon izlediğin, uyuduğun odada konsantre olmak güç. Çoluk çocuk gürültü falan oluyorsa yine zor.

Starbucks çalışmak için kötü, ama lokal kahvecilerden çok iyi şeyler çıkabiliyor. Küçük, kahvesi iyi, içeride bangır bangır müzik çalmayan bir mekan arayın. Toplantı için airpods pro kullanıyorum ben, etraf gürültüsünü azaltarak gönderiyor en azından. Ya da bahçeye çıkıp konuşabiliyorum. Ayrıca etraftaki tüm sesleri kesiyor, odaklanmak için birebir.

İş yapmak için kendinizi biraz zorlamanız lazım. Benim genelde işe başladığım ilk 1 saat dikkat dağıtanlarla mücadele ederek geçiyor, ama arkasından 5-6 saat akıyorum. Ofiste bunu yapamıyorsun mesela çünkü illa biri gelip soru soruyor, yemeğe kahveye çıkıyorsun vs.

Toplantıları da ya bir güne yığ, ya da mesainin başına ya da sonuna koy. Aradaki 1 saatlik toplantı bile 2-3 saatlik productivity'i öldürüyor.

Remote mükemmel bir şey.

Çalışmak için ayrı bir odam ve masam var. Kocaman birkaç ekranım, düzgün bir sandalyem, güzel mouse touchpad mouse'um var. Ben de artık laptop kullanamaz oldum çünkü bu rahatlığa çok alıştım, ufacık ekrana bakmak artık çok zor geliyor.

Bu şekilde laptoptan daha rahat bir alan oluşturmadığın sürece evden keyifli çalışman imkansız. Eğer laptopu alıp salonda kanepede falan çalışmaya çalışıyorsan o iş olmuyor. İş için sabit bir alan yaratman lazım yani. Sürekli starbaks gezerek de productive çalışılacağına inanmıyorum.

4 yıldır home office çalışıyorum. Şirket neyseki esnek, işi yetiştirdiğim sürece gündüz sadece telefonlara yanıt vermemi, toplantı olursa katılmamı yada sadece acil mail falan yanıtlamamı kabul ediyorlar. Asıl işimi gece yapıyorum,çünkü 2 yaşında bir kızım var ve gündüz çalışmama imkan vermiyor. Yine de hayalim, düzenli bir bakıcı bulursam evin bir odasını ofis yapmak veya sanal ofislerde çalışmak. Çünkü bu hayat düzeni beni çok sarsıyor, sabah 4-6'lara kadar çalışıp 10'a kadar falan uyuyorum.

sadece ismiyle hitap etmeye başla

Birebir aynı şeyleri yaşamıştım. Yavaş yavaş şu şekilde normale bindi. Ara ara aga, hacı, kanka falan demeye başladım. Birkaç kişilik ortamda abi dediğim arkadaştan bahsederken ismiyle bahsetmeye başladım. oğuz da iyi defans falan diye cümle içinde ismiyla kullandım. Böyle böyle düzeltirsin.

Bu arada benden 10 yaş küçükler bile bana abi demese sallamam. Ben de bundan sonra böyle davranıyorum. Önce ismiyle hitap edip sonradan abi demeye baslamak daha kolay.

benden 2 yaş büyük arkadaşımın ablasına o abla diyor diye abla diyerek hitap ediyordum. sonra ortamımız benim yaşıtlarımın ona ismi ile hitap ettiği bir yere evrildi ve bu konu beni rahatsız etmeye başladı. şöyle yaparak bu hitaptan sıyrıldım; ismi nur idi ve ağır başlı biri idi, arkadaşlığımız da öyleydi. öncelikle "çok sevgili nur" demeye başladım, sonra yavaşça ismini tek kullandım. bende işe yaradı. belki siz de "saygıdeğer Ali bu işi nasıl yapalım?" dan evirerek abi hitabından kurtulabilirsiniz.

Çok basit. O arkadaşa "ya ben sana abi diyorum ama aramızda da bir yaş varmış sonradan fark ettim, adınla hitap etsem ayıp olmaz di mi?" de.

buna "hayır abi demeye devam et" diyen adam çıkmaz.

İşimdeyim gücümdeyim +1

bu temettü olayından ballandırarak bahsedenler oluyor da, ben de hiç duymadım buna parasını bağlamış olanı. ben tl cinsinden hiçbir gelir için ''uzun vadeli'' bağlamam paramı. akıllı yatırımcının da böyle davrandığını sanmam.

amerikada falan olur onlarin borsalarindan (onlarda bile sadece borsadan yapan nadirdir). turkiye'de olmaz. tl ile yatirim yapilmaz zaten.

türkiye'de temettü, deneyimli borsa yatırımcıları tarafından bir garanti olarak görülüyor. mesela ben bu dönemde bir beyaz eşya hissesi aldım. fk'sı 5.77.gelecek bilançoda karını arttıracağına eminim. gelecek 2.bilançoda da aynı şekilde.bu fiyatla fk'sı 3.5 4 civarına gelecek diye bir beklentim var. piyasa bunu fiyatlamasa bile en kötü temettümü alırım diye düşündüğüm için daha rahat alım yapabiliyorum.büyüyen firmalara ucuz fiyattan alım yaptığında temettü mantıklı olabilir ama tüpraş 20 yıldır temettü veriyor bütün parayı ona basıp emekli olayım mantığı yanlış tabi.

Yıllık 100K temettü için o kadar para gömen adam 100k ile geçinemez +1

Yanlış hesaplamiyorsal yıllık 100k temettü için 1.5-2 milyon lirayi borsada tutmak lazim (yanlissa düzeltin)

Evet bu parayı borsada tutabilen adamin zaten kenarda daha milyonlari vardir. Aylik 9bin lira da böyle birine yetmez. Ya bugün İstanbul'da düzgün bir dairenin kirasi 4-5 bin lira 9 bin lira milyonlari olan adam için para değil.

Şöyle, genelde benim gözlemlediğim kadarıyla temettü geliri uzun vadede inşa edilen bir süreç.

Mesela kendim şöyle bir hesap yapmıştım. Hisse adı vermeyeceğim, ama 2015 yılında ev satmıştım 240 bine. Ben o miktarın ufak bir bölümünü hisseye koymuştum.

Ama eğer 200bin lirasını koysaydım, 49000 hisse alıyordum yaklaşık.
Bugün o 200bine alacağım hisseler yaklaşık 900bin civarında oluyor.
Bu yıl alacağım temettü ise 89bin tl.
Tabii o evin gelirini başka yerlere harcamasaydım:)

hatta 2015'ten bu yana o şirketten düzenli alacağım temettüler de yılda ortalama 30000 civarına geliyor. Bazı yıllar çok bazı yıllar az.

Demem o ki, ben bu yatırımı yapsaymışım şu anda yıla göre 30 ile 80 bin arasında bir gelir elde ediyor olacaktım ki benim çapımda bir yatırımcı için fena sayılmayacak bir ek gelir sağlayacaktı. Mesela son iki yılki temettülerle ikinci el b sınıfı bir otomobil alabilirdim, kredi çekmeden borca girmeden, ana paramı bozmadan.

Yine de bu seneki tatil masraflarımı yine temettülerimden karşılıyorum çok da kötü değil:)

Ama tabii bu bahsettiğim firma son 5-6 yılda çok hızlı büyüme gösterdi. Hisse fiyatını neredeyse 7'ye katladı.

Yani o temettü gelirini alanlar muhtemelen vaktiyle hisse ucuzken almış, şirket büyüyüp kar dağıttıkca da kazanan adamlar.

Mesela bu sene hisse başı 60 lira temettü veren şirketler var. Ama hisse fiyatı 1000 liranın üstünde. Benim yılda 60000 almam için elimde 1000 hisse olması yani şu anda 1milyon tl'lik yaklaşık hisse almam lazım. Ama ben uyanıklık edip 2014'te
hisse fiyatı 70 lirayken bu hisseyi alsaydım, 70bin'e 1000 hisse alacaktım. Sadece son 3 yılda 160bin liraya yakın temettü geliri alacaktım. Ana param ise 1milyonun üzerinde olacaktı.

Tabii ki o yıllarda finansal okuryazarlığımın zayıf olması, ya hisse senedi mi alsam deyince çevremde herkesin "aman şöyle batarsın böyle batarsın" demesi yüzünden gittim ev aldım hisse alacağıma:D

Türkiye'de uzun süreli borsa yatırımı çok yapılmıyor. Genelde haftalık, aylık vurkaçlar peşinde insanlar.

Bu arada 70 liraya alsaydım o hisseyi diyorum ya, ben de o hissenin fiyatı 140 TL olduğu gün "bu hisse çok şişti, ben bundan çekeyim paramı" der satardım:) Kendimi biliyorum.

Parayı mevduatta tutmak daha mantıklı olur borsadaki oranlarla.

yillik 100k ciddi bir temettu geliri, bunun icin sahip olunmasi gereken hisse bedeli olducka yuksek. lakin bu temettu emekliligi ya da temettu geliri konusunu tamamen bosa cikarmaz. bu konu ciddi anlamda uzun soluklu bir konu ve ilk seneleri sadece lot biriktirmekle geciyor. burdaki en onemli olay gelen temettuler ile ufak tefek demeden tekrar geri alim yapmak, 10 yillik surelerde bir cok hissenin dolari-altini alt ettigini gorebilirsiniz youtube'da oldukca video var. butun parayi temettu isine yatirmak bence de dogru degil ama dedigim gibi 10 yillik vadeler turkiye'de borsa ile ilgilenen %99'luk kesim icin imkansiz vadeler.

retina da görmeyi sağlayan iki tip hücre bulunuyor. Koni hücreler renkleri algılar, çubuk hücreler siyah beyaz olarak şekilleri görmeyi sağlar. köpeklerdeki çubuk hücre-koni hücre sayısı oranlarını insanlardaki ile karşılaştırıp böyle bir kabulde bulunmak mümkün oluyor.

Hemen bir deney tasarlayalim. Kokusu olmayan ya da cam arkasinda sari renkte mama veriliyor. Köpek mamanın rengine alışıyor. Sonraki beyaz oluyor, köpeğin yine ağzı sulanıyor. Ardından mavi gibi daha koyu renkte mama gösteriliyor. Köpek koyu renklerin tümünü siyah gördüğünden mama olduğunu anlamiyor. Bu basit bir deney. Yüz yıl önce bu deneyle bu anlaşılabilmis.

Bugün de yukarıda yazıldığı gibi retina hücreleri araştırılabiliyor.

Ayrıca bildiğim kadarıyla siyah ve beyazın yanında başka birkaç renk daha görebiliyorlar.

siyah beyaz görmüyorlar

mavi ve mor tonlarında görüyorlar

youtu.be

tam siyah beyaz değil; grinin tonları, mavi ve menekşe rengi ağırlıklı

Aşı sonrası bağışıklık sisteminiz yoğun olarak antikor üretimine başlıyor.
Alkol, bağışıklık sistemini yavaşlatan bir madde. Bundan dolayı aşıdan tam faydayı alabilmeniz için önerilmiyor.

Benim duyduğum etkisi bu.

üç gün değil de aşı olunan gün alkol alma yeter bence. ben öyle yaptım kendi adıma o gün içmedim.

Bana 24 saat alkol almayın demişti görevli aşı olurken.

iki aşıda da aynı gün, hatta neredeyse aynı saatte alkol aldım. ikinci seferde arkadaşım da öyle yaptı. bir terslik yaşamadım, keza arkadaşım da yaşamadı. coronavac oldum bu arada.

ha bu demek değil ki, bir şey olmuyor. bünyeye göre değişkenlik gösterebilir.

Alkol almamma durumunun nedeni, olur da bir yan etki gösterirse ilaç almak zorunda kalırsanız alkolle etkileşime girmesini engellemek. Oldugunuz gün almayın yeter bence. Bir de duş almayın o gün.

1 hafta almamak daha sağlıklı

Gidersin ne olacak ama ben şanssız biriyim bana denk gelir garanti olsun dersen 112 yi arıyorsun onlar sana SMS gönderiyor durdurursalar o SMS i gösteriyorsun.

gidebilirsiniz 10 dk mesafelik yere. çevirirlerse mazeret hazırlayın nöbetçi ecz veya dr randevusu alın fln

Kendi evinize yakın bir özel hastaneden randevu alın. gelen sms ile yola çıkın 1 saat kadar önce. eve varır varmaz randevuyu iptal edin.

taşrada küçük yerdeyiz satıyorlar ama el altı gibi

benim tekeli patlatmislar artik satmiyor. eskiden satiyordu.

yasak

ortam ne kadar müsait bilemiyorum; ama belki fırsata çevirebilirsin. şöyle ki,

elinden geldiğince çalışmaya devam et; ama bir yandan da kafana takılan her türlü saçmalığı, yetersizliği, yanlışlığı, sistemsizliği bir kenara yaz. sonra oturup hepsini sunum haline getir ufak bir konuşma hazırla. sonra idealist olduğunu düşündüğün yönetici yada patronun kapısını çalıp bir sunum yapabilir miyim de. oturup şikayet etmektense birşeyleri düzeltme çaban elbet takdir görür ve diğer herkesin önüne geçirir seni.

daha güzel. hata yaptığında "bana ne kardeşim söylemediniz ki" dersin. büyük rahatlık bir yandan.

of okurken gerildim. en son işimde, daha ilk haftada işi anlamadığım için bana yetersiz muamelesi yapılmıştı aklıma o geldi. sinir oluyorum böyle tiplere.

doğru düzgün iş anlatmayıp üstüne sizden iyi bir performans bekliyolarsa yapabildiğinizi yapıp bırakın. bir iş geldi mi, yeniden sorun nasıl yapılıyor diye. yine anlatan olmazsa kendi bildiğiniz gibi yapın. sorarlarsa da kendi çabamla anca bu kadar oldu dersiniz. hem tekrar sorarak öğrenmeye çalıştığınızı gösterirsiniz hem de size işi anlatacak birilerine ihtiyaç duyulduğunu farkederler

Ammyy
Anydesk

anydesk daha iyi team 10 dakika sonra falan cortlamış oluyor any iyidir.

kisisel kullanim icin TeamViewer zaten ucretsiz. Chrome Remote Desktop'i da deneyebilirsin.

anydesk demeye gelmiştim benden önce demiştler.

Windowsun kendi uygulaması var remote desktop

Sadece bağlanmak amaçlıysa, Chrome Remote Desktop güzel basit.