[]

Google Chrome'da reklam engelleme sorunu

Adblock ve Ublock Origin'i ayrı ayrı kurdum ama ikisi de bilgisayar kapanıp açılınca çalışmıyor.

Bu sorunu halletmenin bir yolu yok mu?


 
firefox kullan hocam google en son engelleyecek muhabbeti vardi belki baslamislardir
adblock'a gerek yok ublock yeter

  • nibba  (04.03.23 13:32:47) 
firefox

istemiyorsanız chrome'un da üstüne kurulduğu Chromium'u kullanabilirsiniz. ama 2020 tarihli şu metne göre otomatik güncelleme yokmuş: www.lifewire.com
  • curious mind  (04.03.23 15:30:01) 
[]

Cüneyt Özdemir'in canlı yayınına 1000 lira gönderen tipler

Başka canlı yayınlarda da çok denk geliyorum. Bir insan neden Cüneyt Özdemir'e öylesine 1000 lira gönderir? Daha fazla gönderenler de oluyor. Hele yurt dışındakiler.

Hayatım boyunca orta gelirli oldum ama milyon dolarlarım da olsa 500 lira bile göndermem, işe yarayacak bir yere bağış yapar geçerim.

1-2 kişi de değil bu insanlar. Parayı sokakta mı buluyorlar?

edit: Cüneyt Özdemir kendi ifadesiyle hayatının sonuna kadar para kazanmadan yaşayabilecek servete sahip biri. Üstelik Türker İnanoğlu'nun tek varisinin eşi. 2+1 evinde arkaya perde çekip Twitch yayını yapan birinden bahsetmiyoruz.

Konunun bağlamına ve detayına vakıf olmadan konuşmak çok saçma. Türkiye'de herhangi birinin cebindeki 1000 liraya ihtiyacı olan son 2-3 gazeteciden biri Cüneyt Özdemir. Meseleyi tuhaf yapan bu.

 
Netflix e yılda 1000 lira ödüyoruz.

Orada da bir içerik var, adam uğraşıyor. Hatta sen para göndermesen de uğraşıyor, göndersen imkanları daha da artırıp uğraşacak.

Seversin, sevmezsin ama içerik üreticilerine parası olan göndersin. Evrim ağacı da güzel içrik üretiyor. 10-20 demeden atıyorlar. Tamamen gönülden kopma ve oradan aldığın haz, verim, bilgi ve keyifle ilgili.
  • ananiyimioguz  (27.02.23 13:18:26) 
Milyon dolarlarım olsa tuvalet kağıdı yerine dolar kullanırdım, ayrıca ilgi duyduğum her içeriğe de paramı gönderirdim. Bunların bir kısmını milyon dolarlarımız olmadan da yaptığımız oluyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (27.02.23 13:20:32) 
gerçekten bu tutarları hatta daha fazlasını bireysel olarak gönderen tipler yok değil kesinlikle var böyle insanlar. ama bu yayın bağışları meselesi her zaman şüpheyle yaklaşılması gereken bir durum. öyleki her bağışçının gerçek kişi olup olmadıklarını bile tam bilmiyoruz. belki de tek kişi farklı hesaplarla dkkat çekmemek için azar azar bölerek bağış yapıyor olabilir. cüneyt özdemir'den bağımsız bu yayın bağışı meselesi fonlanmanın veya parayı aklamanın en kolay ve temiz yolu şuan dünyada. bir de cripto ile bağış yapıldı mı izini sürmek daha da zor.
örneğin; senin şahsi banka hesabına yüklü miktar para transferi göndersem bu kolaylıkla dikkat çeker ve peşine düşülür. ama bunu azar azar miktarlarda ve yayıncılık adı altında binlerce hesaptan bağış şeklinde göndersem kimsenin ruhu duymaz.

  • debian  (27.02.23 13:25:27) 
1000 lira yurt dışında para mı yav :/

cüneyt özdemir türkiye gündemi ile ilgili bir çok haberi derliyor, yurt dışındaki insanlar da ülkeyle böyle bir bağ kuruyor haberdar oluyor, adamın tarzını da seviyorlarsa bu hizmet sürsün istiyorlar, günlük gazete almak gibi düşünebilirsin
  • freebird5406_2  (27.02.23 13:27:07) 
çalışan bi insanın çalışmasını desteklemek bağış yapmaktan daha faydalı olabilir. bağış yapmak ücretsiz fotoğrafını kullanıma açmış bir fotoğrafçıya bi kahve parası göndermekten daha üstün bi şey değil bence. ben gönderirim ve parayı sokakta bulmuyorum, miktar kişinin bütçesine göre değişir.


  • deartheodosia  (27.02.23 14:20:38 ~ 14:23:44) 
Cuneyt ozelinde bilmiyorum ama daha ayricalikli uye mertebesine yukseliyor bu kisiler bagis sonrasinda. Onun sorusu, onun yorumu ekrana yansitiliyor, cevaplaniyor vs. Zamanla bir bag kuruluyor yayinci ile seyirci arasinda. Yayinci seni taniyor falan. Bazen selam diye yazsan bile hosgeldin X a.selam diye cevap alabiliyorsun bu bagislardan sonra


  • freedonia  (27.02.23 15:04:53 ~ 15:06:44) 
işte bu yüzden belki de hayatın boyunca orta gelirlisin. İşe yarama kısmı kişiden kişiye değişir. Cüneyt e destek olarak daha iyi haber alma isteği de işe yarar bir durumdur.


  • deepex  (27.02.23 18:06:33) 
Bugün kime sorsan yandaş gazetecilerden şikayetçi, ahaber ile dalga geçiyor. Ama peki özgür habercilik için bir şey yaptın mı, yandaş olmayan gazetecileri destekledin mi diye sorunca hayır diyorlar.

Bunları Cüneyt Özdemir özelinde söylemiyorum. Ki kendisi de çok bayıldığım bir gazeteci değildir.

Ayrıca "işte bu yüzden belki de hayatın boyunca orta gelirlisin." +1
  • sailor  (27.02.23 19:59:43) 
Oncelikle, evet 1000 TL yurtdisinda da hala para. 50 euro lan. 72 kanada dolari. Ne zamandan beri para olmayi birakti.

2. olarak: Gecmiste "ne guzel konustun / bu anlattiklarinin bana cok faydasi oldu al ulan cebimden para verecegim" dedigim icerik ureticileri oldu. Veya polatikaciya bagis yapabilirim mesela aklima yatan. Ama Cuneyt ozdemir 1) 20+ senedir bu piyasanin en semirmis insanlarindan biri ve paraya zerre ihtiyaci yok 2) parayla yapilacak o kadar cok sey varken tutup cuneyt ozdemir'e veren insanlar... gazeteceligi, ideolojisi, verdigi "haberler" falan para verilecek kadar iyi degil diyeyim kisaca ve kendimi sansurleyerek.
  • hot potato  (27.02.23 22:06:10 ~ 22:07:57) 
canlı yayın özelinde sormuşsunuz ama ekleme yapıcam; duyuruyu yanıtladıktan sonra akşam dışarıda enstrüman çalan biri gördüm, önünde para için bi çanta da vardı. günümü güzelleştirdiği için para bıraktım biraz askdjks. bi kahve 50 tl olmuş zaten, benden bi şey eksilmiyor.

ben de mesela dilencilere para verenleri asla anlamam çünkü şöyle bi silkelesen üzerlerinden birkaç bin tl çıkar -kendilerine acıyıp para verenler borçlu çıkabileceklerken. insan galiba "acığına" ve kendinden aşağı konumda gördüğünde para vermeye eğilimli oluyor.
  • deartheodosia  (27.02.23 22:35:37) 
yemin ederim depreme kadar aynı şeyi ben de düşünürdüm ki cüneyt özdemirin kanalını takibe alana kadar. Gazeteci olarak tanıyorum, arada keşfette denk gelirken baktığım bir adamdı.
Ama 10 numara iş çıkardı bu süreçte, az da olsa insanı daraltmadan katkının önemini de vurguladı: en basitinden "bizim büyük araşlarımız yok, bu şartlarda çekim yapıyoruz" diye.

Gerçekten harika iş çıkardı ve ben de kendi kendime 'kan param olsa, geniş zamanda olsam 1,000₺ gönderirdim" diye düşündüm....

Haber almak, tarafsız kalmaya çalışarak çok zor.

Sonuna kadar hakediyor, birgün gerçekten göndericem
  • gadlemler  (27.02.23 22:57:33) 
[]

Depremdeki gerçek vefat sayısı

Kaç olabilir?




 
50 binden asagi olma ihtimali yok. 100 bine yakin oldugunu dusunuyorum. yikilan bina sayilarindan yaptigim bir tahmin. 100 bin kotumser bir tahmin degil maalesef. cogu binanin ikinci depremde yikildigini dusunerek hesaplayinca bu cikiyor.


  • antikadimag  (18.02.23 08:57:24) 
Şuan enkaz altında 120-140 bin kişi vardır. Matematik diye bir bilim varsa.


  • deer hunter  (18.02.23 09:47:01) 
150 bin olduğunu düşünüyorum.
Öyle yerler yıkıldı ki tek bir binada zaten 1000 kişi yaşıyordu. En son baktığımda 10000 yıkılmış bina vardı şehirlerde. Her binada. Her bina da 15 kişi ölmüş olabilir dedim. Bazılarında bu sayıdan azdır, bazılarında ise çok fazla

  • zimbirik  (18.02.23 10:20:34) 
Devlet ne dediyse onun 3 katı olur.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (18.02.23 10:34:12) 
yıkılan evler, hane ve yaşayan kişi sayısı hesabıyla 150-200 bin arası olduğu söyleniyor. gerçek vefat sayısını hiç öğrenemeyeceğiz maalesef.


  • deartheodosia  (18.02.23 10:59:26) 
risklayer ın bir tahmin modeli var, türkiye ve suriyeyi bölge olarak tutuyor
twitter.com

  • freebird5406_2  (18.02.23 11:34:18) 
80 bin civarı olduğunu düşünüyorum. her yıkılan bina ilk depremde yıkılmadı. ayrıca yıkılan binaların tamamı konut değil.


  • paintov  (18.02.23 11:46:46) 
Hukukçular daha iyi bilir ama bir insana resmen ve hukuken öldü diyebilmek için ortada tanımlanmış bir cenaze olması gerekiyor.

Devlet, tanımlanmış ve tanımlanamamış cenaze sayılarını veriyor. Onun için açıklanan resmi sayılara yalan ya da yanlış demek doğru değil.

Diğerleri uzun yıllar kayıtlarda 'kayıp' olarak geçecek ve 'öldü' diyebilmek için mahkeme kararı gerekecek.
  • Mirket  (18.02.23 12:29:20) 
akp ne açıklıyorsa x3
hiç şaşırmayan hesaptır.

pandemide kovidten ölenlere bile salgın hastalık yazmamak için kırk takla attılar. kovid sebepli ölen binlerce kişi sırf sayı artmasın diye başka sebeplerden öldü gösterildi.
burada da aynı şeyleri yapmayacakları ne malum.
  • astronom bey  (18.02.23 13:07:39 ~ 14:46:19) 
@mirket +1

kayıp olanlar vefat sayısına dahil edilemiyor. cenazesi bulunana dek bu sayıya dahil edilemiyor hukuk gereği. örneğin atsu'nun cenazesine bugün ulaşıldı ve bugün dahil oldu vefat sayısına.

önemli bir nokta da yıkımın ikinci depremde daha çok olması yani ilkini hasarlı atlatan binaların ikincide çok daha kolay bir şekilde yıkılması sayının yüz binleri bulmamasının asıl nedeni bence.
  • pardus  (18.02.23 13:38:12) 
Enkazdan henüz çıkmayanlar
açıklanan vefat
sağ çıkıp sonra vefat edenler
Kurtulup çadırda kslan ve soğuk, bakımsızlık, evsizlik nedeni ile ilerleyen aylarda başka nedenlerle vefat edecekler

Hepsini düşünürsek en iyimser ihtimal 350.000
  • photo85  (18.02.23 14:35:36) 
Depremin olduğı gün pazarı pazartesiye bağlayan gece. Yani hafta başı, insanlar işe gidecekler, evlerinde uyuyorlar.

Size çok iyimser bir hesap yapayım mı?

Önce bilgi, yenişafak gazetesinden:

"13 ilde yürütülen hasar tespit çalışmaları kapsamında şu ana kadar 236 bin 410 bina da yer alan 1 milyon 279 bin 576 bağımsız birimde hasar tespit çalışması yapıldı.

Yürütülen çalışmalar kapsamında 33 bin 143 binada yer alan 153 bin 506 bağımsız birimin acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık olduğu tespit edildi."

153 bin bina. 150 bin diyelim.

Her bir binada 1 kişi ölmüş olsa 150 bin kişi ölmüş olmalı. Peki her bir binada 1 kişi mi vardı? Hayır, kesinlikle.

Her bir binada en az 5 daire olsa, her dairede en az 2 kişiden, bina başına 10 kişi. 150.000 × 10 = 1.500.000

Kişi.

Hürriyet gazetesine göre 39.672 kişi ölmüş. 39.672 nerede, 1.500.000 civarı kişi nerede Allah aşkına.
  • muhayyer divan  (18.02.23 15:35:35) 
@muhayyer divan,

gazetede yazan "bağımsız birim", yani doğru haliyle "bağımsız bölüm" bina demek değil. her daire, müstakil ev, villa (ikizse 2, üçüzse 3) bir bağımsız bölümdür. bina, binadır. binanın içindeki örneğin 10 daire 10 bağımsız bölümdür. aynı zamanda binanın altında 2 dükkan varsa bunlar da birer bağımsız bölümdür.

bir şeyi savunmak ya da karşı çıkmak için yazmıyorum, sadece bilgiyi düzeltmek istedim.
  • pheno  (18.02.23 19:55:31) 
büyük oyun görülmüş
tüm enkaz kalktığında kaç ölüm + kayıp açıklanmışsa o kadar kişi vefat etti.
ben yakınımı kaybettim ama ölü-kayıp sayılmadı diyen çıkmadı 99 depreminde,

risklayer da tahmin ve medyan vermiş ama neye göresini söylememiş, tvitirdan ekmeğini arayan bir araştırma şirketi olduğunu söyleyebilirim

ilk depremde yıkılmayıp insanlar dışarı çıktığı için, yıkılan bina*insan sayısı hesabı da yanlış

tldr: istatistik böyle bir şey değil

@muhayyer divan
"33 bin binada yer alan 153 bin bağımsız birimin" orada 33bin *bina* yazmasına rağmen 150bin bina olarak anlaman bi kenara
"153 bin bağımsız birimin acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık"ı da hepsi depremde yıkılmış olarak almışsın.
  • stirlingshire  (18.02.23 21:07:25) 
muhayyer divan'ın yanıldığı diğer konu da şu: 153 bin 506 bağımsız birimin acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık olduğu. yani bu sayının tamamı yıkılmış değil. ağır hasarlılar ve yıkılması gerekenler dahil. ben gerçek sayı öğrenilmesin veya tahmin edilmesin diye sayıyı birlikte verdiklerini düşünüyorum


  • paintov  (19.02.23 12:17:14) 
[]

Son depremler gündelik akışınızı etkiledi mi?

Depremzede olup olmamanız önemli değil. Çalışma ritminizi, odağınızı, psikolojinizi kaç gün etkiledi?




 
Hala etkilemeye devam ediyor. Türkiye'de "deprem bölgesi dışında" denen 3-5 yerden birinde yaşıyorum. Yakın bir tanıdığım da zarar görmedi. Dün gece uzun süre uyuyamadım, kalp çarpıntısıyla uyandım.

Depremin olduğu gün ise gittiğimde asla calisamadim, kendimi veremedim (tatil oldu neyse ki). Pazartesi nasıl geri donecegimi düşünüyorum
  • abuzer  (15.02.23 18:20:12) 
kız kardeşime ulaşmaya çalıştığım 15 dakikalık süreçte aklımı yitirecek gibi oldum ama onun iyi olduğunu anladıktan sonra büyük oranda sakinleştim. tabii ki üzüldüm ama hayatımı etkileyecek ölçüde bir değişiklik olmadı açıkçası. enerjim biraz daha düşüktü, o da 3-4 gün sonra geçti.

bu önlenebilir bir felaketti. bağıra bağıra geldi resmen. sadece ölen insanlara, yitip giden yaşamlara üzülüyorum işte. türk insanı çok duygusal. her şey şova döndü. televizyonlarda bangır bangır yok mucize, yok işte bizim insanımız şöyle, asrın felaketi bilmem ne... en az 30 bin insan öldü ve ben ne yazık ki genel tavrı hala "goygoy" olarak değerlendiriyorum.

o yüzden biraz hissizleştim diyebilirim. bu deprem bana sadece bu ülkede şansa yaşadığımızı, insanımızın rasyonel olmak ve bilimi dikkate almak yerine her zaman içi boş duygusallıkları ön plana çıkarma eğilimini hatırlattı. bu da açıkçası zaten sürekli aklımıza gelen bir şey.

söylediklerim umarım duyarsızlık olarak algılanmaz. deprem olmuş, bir gecede binler ölmüş. bundan etkilenmemek mümkün değil ama doğrudan etki yokken benim psikolojimi, çalışma ritmimi etkilemesi de bana biraz manasız geliyor çünkü dünyada şu an aktif devam eden bir sürü savaş var, her gün çok fazla insan trajik şekillerde ölüyor. benim "sıradan vatandaş" olarak kendi imkanlarım dahilinde mücadele vermekten başka seçeneğim yok - tüm ülkenin ve dünyanın yükünü sırtlayacak olursak deliririz.
  • mark greg sputnik  (15.02.23 18:32:55) 
Geçtiğimiz Pazartesine kadar epey etkiledi. Daha yeni yeni normal hayata dönüyorum.


  • put it in your appropriate place  (15.02.23 18:41:13) 
Üzüldüm ama etkiledi diyemem. Zaten keyifsiz bir ülkede yaşıyoruz. Bir şey değişmedi. Yüzlerce sorundan sadece bir tanesi. 1999 depremini yaşadım. Uykuda, evde uyanıkken, dışarıda defalarca depreme yakalandım. Sanırım bu nedenle çok etkilemiyor beni. Hatta umursamaz biri oldum. En son gece deprem olduğunda sabah işe gideceğim deyip uyumuştum.


  • dissendium  (15.02.23 18:55:38) 
Yani normalde soğukkanlı ve biraz da kaygısız bir insanımdır ama bi şekilde insanın bilinçaltına bu korku yerleşiyor mu ne oluyorsa gece yatarken bakalım sabah efendi gibi uyanacak mıyız yoksa gece depreme mi kalkacağız diye ince bir kaygı yerleşti, onun dışında yine her gün salona falan gidiyorum ama düne kadar benden başka kimse yoktu çalışan.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (15.02.23 19:04:08) 
Ben henüz rutine dönemedim. Çalışma düzenim bozuldu, o günden beri spora gitmedim, uyuduğumuz odayı değiştirdik, sürekli Twitter'dan haber bakıyorum vb...

Libidom azaldı, gülesim de gelmiyor pek ama arada kahkaha atsam utanıyorum.


Türkiye halkı olarak çok ağır bi travma geçirdik. Elbet düzelip rutine dönücez ama vakit lazım.
  • msb  (15.02.23 19:12:10) 
3 gun yemeden icmeden kesilme seviyesindeydim. sonra azaldi ama hala ara ara agliyordum caresizlikten. 1 hafta sonra normal hayatima donebildim.


  • antikadimag  (15.02.23 19:31:54) 
Halen etkisi altindayim. Sinavim vardi gecen hafta ama sinava giremedim. 3. gün arkadasimin ölüm haberini aldim, yardim erken ulassa ilk iki gün sagdi. Kurtulacakti. Haberleri takip ederken kalbimde carpintilar baslayinca kendimi disari attim. Simdi firsat buldukca cikip bir yürüyüs yapiyorum. Hafta basindan beri study with me gruplariyla birlikte calismaya, odaklanmaya calisiyorum. Onun disinda cok öfkeliyim.

Ailem Istanbul'da yasiyor. Zaten tasinacaklardi ama online egitime gecilmesiyle tasinma isini öne almaya karar verdiler. Aklim onlarda ayni zamanda. Öyle. Özetle rutinime dönmeye ve firsat buldukca yürüyüs yapip aklimi toparlamaya calisiyorum hafta basindan bu yana.
  • chihirovekohaku  (15.02.23 20:25:01) 
İkiye bölündüm. Hiç iki ucu bir arada yaşadığım olmamıştı. Gündüz çadır, sandviç, erzak kolisi hazırlıyoruz. Akşam da sevdiklerimle tabiri caizse gülüp sohbet ediyorum. Ne yapacağımı şaşırdım. Bir yanım kayıtsız kalamıyor elimin altında imkan var bunu sunuyorum. Bir yandan kendimi izole etmeliyim zar zor toparladım diyorum. Midem bulanıyor. Çünkü yaşananlar felaket değil ihmaldi. Zoruma gidiyor. Bir tek bugün biraz daha normal gündelik yaşadım diyebilirim.


  • ruhen hastayim ben  (15.02.23 20:37:32 ~ 20:52:23) 
ilk 5-6 gunhayatimin tamami iptal oldu,isguc vs herseyi biraktim, tamamen, daha 1-2 gunder adapte olmaya calisiyorum


  • hewit  (16.02.23 00:22:57) 
empati kurmamak için bir nevi zihinsel bariyer kurdum. gücümün yettiği maddi yardımı yapıp sosyal medyaya erişimimi azaltmakla yetindim. çalışma ritmim ve odağım aynı. ancak iş arkadaşlarımdan gözlediğim kadarıyla anksiyete krizi vs. geçirenlerin sayısı yükseldi.


  • zgrydn  (16.02.23 00:55:56) 
Ilk hafta saat basi agliyordum, 2-3 gun hic yemek yiyemedim, su icmeyi unuttum, uyuyamadim. hep haberlere bakiyordum, is guc yapamadim. Baya kafayi bozmustum ki ailemin yanina geldim de toparladim biraz. Tekrar eve donunce nasil olurum bilmiyorum ama gundelik akisimi, psikolojimi cok etkiledi. Normal seyler yaparken su an birileri yardim edilmedigi icin sogukta, enkaz altinda, yapayalniz veya sevdiklerinin olumunu izleyerek ac susuz ölümü bekliyor veya ölüyor diye aklima geliyor, sarsiliyorum. Bir sure sonra hissizlesecegimi biliyorum ama bastirmaktan mi olacak bu, yoksa etkisi mi azaldigi icin olacak kestiremiyorum. Acı ama ölümler kesinlesince daha normal bi evreye gecerim diye dusunuyorum.


  • unidentified floating object  (16.02.23 01:55:48) 
Hala etkilemeye devam ediyor.

Geniş ailem deprem bölgesinde yaşıyor. Dolayisiyla etkilenmemek imkansızdı benim için. Bir yandan kayıplar, bir yandan ölümler, bir yandan haberler derken ilk hafta ne yemek yiyebildim, ne bir şeye odaklanabildim ki hayatımda büyük değişikliklerin olduğu bir dönemdeyim aslında. Elimde telefon bütün gün üzüntü, endişe, çaresizlik duyguları içinde geçti.

Bu hafta biraz biraz daha sakinleştim. Ailemizdekiler çadır da olsa kendilerine yer bulabildiler, teyzem dün kuru fasulye-pilav pisirdik çadırda dedi mesela; akşam bizim bogazimizdan rahat yemek geçti o konuşma sonrasi. kayıp olanlar ölü ya da diri bulundu, acı yaşıyoruz, diğer insanlara üzülüyoruz ama bir yandan da kabulleniyorum. İştahım hala yok, makyaj filan yapmak hala içimden gelmiyor ama işlerimi ufak ufak da olsa toparlamaya başladım. Bugün bir bölüm dizi bile izleyebildim. Dün arabada arka fonda müzik açtık.

Öyle işte. Eninde sonunda rutinlerimize döneceğiz herkes dönecek elbet ama rutinlere dönmek ile yaşananları unutmak arasında ince bir çizgi var. Ben şahsi olarak unutmak da istemiyorum. Hatta istiyorum ki tüm bu bir haftada olanların hepsi türk halkının hafızasına tek tek kazinsin, ona göre seçimler yapsınlar.
  • fraise  (16.02.23 02:06:49) 
Gece yatarken biraz tedirgin yatıyorum, rahat dalamiyorum uykuya. Gun icinde bir degisiklik yok.
Allahin belası büyük depremler hep gece uykuda yakaladigi icin insan tedirgin oluyor haliyle. Kışın ortasında ve gece yarisi, tam öldürmek icin yapilmis bir dogal afet.

  • stavro  (16.02.23 18:59:32) 
[]

Deprem bölgesindeki binlerce tonluk moloz nereye tahliye edilecek?

Koca şehirler, ilçeler neredeyse haritadan silindi. Bu kadar bina enkazı nereye ve ne şekilde tahliye edilecek ki?




 
Denizi doldururlar.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (13.02.23 20:07:05) 
Kendilerine gerekmedikçe, çok göz önünde olmayanların bir çoğunu uzun süre kaldıramazlar. Ben iki sene sabah akşam evimin enkazının yanından geçip okula gittim geldim. Ev sahibi de öldüğü için kimse ilgilenmedi herhalde. Belediye de kaldıralım demedi.


  • a perfect lie  (13.02.23 20:28:27) 
[]

Kış güneşi ve D vitamini

Kış güneşinin D vitamini üretmediği bilgisi bana tamamen ilaç lobisinin uydurması gibi geliyor.

Bu konuda ne düşünüyorsunuz?


 
kış mevsiminde hava krililiği artıyor. bu kirlilik belli ışınları filtreliyordur diye düşünüyorum. ama ilaca gerek yok diyeti o yönde bükmekle çözülemeyecek kadar ciddi bir şey değildir sanırım


  • nolmus yani  (12.02.23 14:47:26) 
Aynı düşüncedeyim.


  • Mirket  (12.02.23 14:58:04) 
türkiyede türk hocalar tarafından yapılmış yayınlar var.
özellikle bayanların %90'ında d vitamini yetersiz.
neden yetersiz, güneşemi çıkmıyor, beslenmesimi kötü ayrı bir konu ama yaşanan gerçeklik bu.
ayrıca d vitaminini kan testi ölçümleriyle 300'luk ampül şeklinde alırsanız maliyeti çok uygun. ilaç şirketlerinin lobi yapacağı kadar pahalı bir ilaç değil.
  • aslindasorunumpsikolojik  (12.02.23 15:12:36) 
Nolur nolmaz deyip kışın haftada 2 3 kez 2 3 damla bebeklere damlatılan damladan dilime damlatıyorum. Kış güneşi de olsa etime değse tamam da güneş yok ki denk gelemiyoruz.


  • baba553  (12.02.23 15:17:39) 
d vitamini hakkinda cok yanlis bilgi ver zaten
satilan ampuller bildigimiz aycicek yagi.

d vitamini gunesten alinmaz, yagdan da alinmaz
vucutta varken, gunese cikmakla aktive olur.

hic gunese cikmadan ampulle d vitamini alamazsiniz yani
  • Corc  (12.02.23 16:56:49) 
Güneşten d vitamini almak yazın bile çok zor, yani güneşli bir günde günün herhangi bir saatinde çıkıp güneş ışığına maruz kalmak d vitamini için yeterli olmuyor d vitamini sentezi için güneş dik konumdayken gelen UVB türü ışın gerekiyor, onun da en etkili olduğu saatler öğlen 11-1 arası, UVB ışını ozon tabakasından büyük oranda süzüldüğü için geri kalan saatlerde bir işe yaramıyor, kalan saatlerde de aldığın güneş ışığı UVA ışınları oluyor, o da büyük oranda kanserojen bir ışın türü, ayrıca d vitamini sentezine bir etkisi yok, yani ona ne kadar az maruz kalırsan o kadar iyi. Yazın bile bu şekilde az gelen UVB ışınını kışın alabilmek çok mümkün değil, ayrıca Türkiye'nin jeolojik yapısı güneş ışınları dik bir konumda almaya uygun olmadığı için bugün yoldan birini çevirip test yap d vitamini deposu büyük oranda boş çıkar. Bilim böyle diyor arkadaşlar bilimden şaşmayın.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (12.02.23 16:58:40) 
Eskiden d vitamini hapı mi vardı:D


  • stavro  (12.02.23 18:52:51) 
[]

Yunus Emre bu şiirleri nasıl yazmış?

Öyle çok şiir meraklısı değilim ama meraktan açıp bakınca acayip şaşırdım. Sonra Google'layınca 1200'lerde yaşadığını gördüm.

Okul yok, kitap yok, kümülatif bilgi birikimi yok; iletişim, ulaşım çok sınırlı, dolayısıyla deneyimler de öyle...

Olsa olsa şifahi kültür...

Benzer örnekleri de vardır mutlaka. Bu insanlar böyle şiirleri nasıl yazabilmiş? Hele ki içinde bulunduğumuz yüzyılda. Bu şiirlerin müsveddesi bile yazılamıyor. Bu normal mi?

 
bahsettiğin şeyleri yokluğuna neden kanaat getirdin bilmiyorum ama tapduk emre ve dergahını, yetiştirdiği erenleri ve ozanları araştırabilirsin.


  • dr doofenshmirtz  (11.02.23 18:45:30) 
1200'leri o kadar hafife almamak lazım. Aristo'dan sonra 1500 yıl geçmiş mesela :)


  • tingen  (11.02.23 19:38:12) 
yunus emre, islamiyet öncesi türk edebiyatının devamı olan halk edebiyatının bir temsilcisidir. ( 8. yy. ilk yazılı eserimizin tarihi. )


  • oyokbuyoknevar  (11.02.23 21:06:12) 
o dönemki horasan ve rum (anadolu) erenlerini, hacı bektaş ve diğer alevi büyüklerini ve alevi kültürünü incelerseniz aslında çok normal bir durum olduğunu görebilirsiniz.


  • ckisc  (11.02.23 21:11:10) 
bence anakronizm tuzagına düşüyorsun.

yunus emre bir mutasavvıftır. şiirlerinde vurguladıkları bugünün sistemindeki örgün eğitim modeline ihtiyaç duyan bilimsel, teknik bilgiler değil. ayrıca gene bugünkü gibi ulusal, örgün, formel bir eğitim sistemi olmasa da din ve dinin felsefesi üzerine tekkeler ve bağlanılan şeyhler, pirler vb. tasavvuf kavramları üzerine gayet derin ve doyurucu bilgiler veren yapılar.

tabii ki bütün bunlar da tek başına yeterli değil. yunus emre'yi müstesna kılan duyuş, düşünüş ve bunu edebi bir şekilde ifade edebilme vasfı.

örneğin

''ete kemiğe büründüm
yunus diye göründüm''

dizelerindeki fikirsel bağlamı oluşturabilecek altyapı 13.yy anadolusunda var.

+ şifahi kültürü çok da hafife almamak gerekir. o da asırların getirdiği deneyimlere dayanıyor.
  • wilhelmwasmuss  (11.02.23 21:21:07) 
[]

Deprem bölgesine ilk 2 gün neden müdahale edilemedi?

Hükümet tarafından da kabul edildi bu durum ama hükümet de insanlar ölsün isteyecek değil sonuçta.

E tüm güç de devlette! Onu ne engellemiş olabilir ki bilerek yapmayacağına göre?


 
  • freedonia  (10.02.23 21:05:44) 
Beceremediler. Olayın ciddiyetinden haberleri yok. Çünkü yetkin değiller.


  • zimbirik  (10.02.23 21:21:09) 
Liyakatsizlik, vurdumduymazlik, yolsuzluk, arsızlık devletin tum kurumlarina işlemiş halde sebebi bu.

Daha depremin 1. Gunu heryere ulaştik diye aciklama yaptilar, en alttaki cefakar saha personllerine bisey diyemem ama tepedikleri allaha havale ediyorum
  • technicalte  (10.02.23 21:33:22) 
Acil durum planının olmadığını düşünüyorum. Bir acil durum planında iş makinesine sahip şirketlerden iş makinesini kullanacak kişilerin telefonuna, yakıtın nereden alınacağına kadar bir sürü bilgi yer alırdı. Yüzlerce polise bir afet durumunda görev yapacağı yer bildirilebilirdi. Bir caddeye sadece bir polis koysanız o caddedeki marketlere girmeye kimse cesaret edemez. Ama bunun bir planı yapılmamış.

Şu an savaş çıksa ona da tepki veremeyiz. Çünkü Türkiye'de 6 ay askerlik yapanlara askerlik bile öğretilmiyor. Her olayda asker gelsin diyorlar ama askerler 20 yaşında, arama kurtarma eğitimini bırakın, ilk yardım eğitimi bile olmayan kişiler. Eğitim konusunda çok ama çok kötüyüz.
  • dissendium  (10.02.23 21:58:02) 
işbilmezlik, aymazlik, güce tapma.

afad in mükemmel planlari var, hersey planli, herkesin ne zaman ne yapacagi belli. ama ilahiyatciyi getirip müdür yaparsan, onun altındakiler de ona göre koltuklara yerlesirse, afet anında o planlar cöpe atilir, cumhurbaskanimizin talimatlari ile harekete gecmek icin telefon bekler insanlar.
  • tadellesever  (11.02.23 01:13:38) 
Müdahale edilmemesi gibi bir durum yok yetişemiyorlar. Dünyanın en büyük felati bu aynı anda 10 şehirde 10 bin bina yıkıldı dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir felakete müdahale edebilecek altyapı yok her duyduunuza her okuduğunuza inanmayın.


  • hizirbey  (11.02.23 03:32:07) 
kamuda inisiyatif alma bitirildi. herkes tayyip denen musibetin agzina bakiyor ve inisiyatif bastaki otobus soforunun hosuna gitmezse diye herkes bekliyor.


  • antikadimag  (11.02.23 08:11:49) 
Yetkili, sorumlu kimse kalmamis devlet kademesinde. Nasil olsa hersey c.baskanina bagli. Herseyin iyisini, dogrusunu o bilir bize laf dusmez mertebesine gelmis olay. Dolayisiyla kimse insiyatif, sorumluluk almak istemiyor ihale bana kalmasin diye. Islerine de geliyor. Bir de asil beyin gocu AKP'de oldu. Fetocu, deva, gelecekciler ayrilinca dusuk profilli, biatcilar disinda beyin kalmadi.


  • speedy  (11.02.23 09:32:48) 
İnisiyatif alabilen insanları belli konumlara getirmiyorlar artık +1

Bi de Twitter'dan gördüğüm kadarıyla ilk etapta lokalde iş yapacak insanların kendileri de göçük altında kalmış ya da kendi yakınlarının derdine düşmüşler vs. Acil durum merkezini kurması gereken adam ortalarda yoksa toparlanmak uzun sürmüştür.
  • plutongezegendegilmi  (11.02.23 09:57:23) 
[]

YKS Kaldırılan Konulara nasıl erişebiliriz?

SB




 
"LGS'de sadece 8'inci sınıfın birinci dönemi konuları dâhil olacak. Yani 8'inci sınıfın ikinci dönemi dâhil olmayacak. Yine YKS'de 12'nci sınıfın ikinci dönem konuları sınavda dâhil olmayacak. Bunu da tüm kamuoyuyla paylaşmış olayım. Biz Bakanlık olarak hızlı bir şekilde tüm okullarımızı çocuklarımızla buluşturmak için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz."

www.meb.gov.tr
  • beatbox yapan metalci  (10.02.23 15:50:18) 
Öğretmen grubunda şu paylaşıldı, işinize yarar umarım.
eksiup.com

  • peri harfler narla  (10.02.23 18:37:30) 
[]

Burada ne yazıyor? (Korece)

www.hizliresim.com




 
Endişelen kişilere teşekkür ediyor. Sanırım parmağı ile ilgili bir sorun var, hastaneye gitmiş.


  • hayalhayal  (09.02.23 12:18:45) 
İlginiz için teşekkürler, Romi parmağını arabanın kapısına vurdu. Hastaneye gittik, kötü bi hastane, sırtımda taşıdım onu vs vs vs.

Google çeviri ile fotoğraftan yazıyı çevirebilirsinizi, devamını yazmaya üşendim.
  • John Bloor  (09.02.23 12:20:55) 
걱정해주셔서 감사해요
로미가 차문에 손가락을 싫어서
• 병원에 다녀왔어요
처음 찾아간 병원이 너무 형편없어서 옮겨 다니느라
업고 안고 정신이 없었는데
다행이 로미도 많이 놀라지 않고 침착하게 치료하고 검사해줘서 너무 고마웠어요
약간 손가락에 미세한 골절이 의심되기는 하지만 일주일 정도 후쯤 정확히 보여서 정밀검사
하기로 하고 돌아왔어요
1 얼마나 놀랐는지
너무 미안하고 대신 아파주고 싶어요 다행히 지금은 잘 놀고 있어요
걱정해주셔서 감사합니다

Bu yazıyor.
John +1
  • bos dusunce balonu  (09.02.23 13:16:34) 
[]

Depremde yıkılan evlere sigorta ödeme yapıyor mu?

Zorunlu deprem sigortası gibi bir şey vardı. Şimdi yıkılan binalardaki insanlara ödeme yapılacak mı yoksa tamamen kaybettiler mi mülklerini?




 
dask yapılma oranı %50-55 civarıydı en son ülke genelinde. 20 milyon civarı hane vardı en son, 10 milyon civarı evin dask poliçesi var diyebiliriz. doğal afet olduğu için devlet bir miktar ödeme yapacaktır. dask ve konut sigortası sahipleri sigorta şirketlerinden de para alacaklar.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (07.02.23 17:47:20) 
dask 1.5 milyonluk eve 165000 tl falan ödeme yapıyor. teminatları çok küçük.
dask normalde zorunlu ama yaptırmamıştır çoğu.

  • jelly bear  (07.02.23 17:50:14) 
DASK, yani doğal afet sigortası evinizin büyüklüğü, imalat şekli ile vs alakalı belirli bir fiyat ve prim belirler.

Bu genelde de o evi tekrar imal edecek miktar gibidir, net olmasa da.

Mesela merak edip mailimde hızlıca bir arama yaptım ve 2020 yılına ait bir dask buldum, sigorta bedeli 85.000 tl demiş. O binada 8 daire var 680.000 lira yapar aşağı yukarı.

Yani Allah korusun o bina yıkılsa, ödenecek parayla bina tekrar yapılabilir (2020 imalat fiyatlrıyla, güncel bir dask bulamadım)

Edit: Dask hasar ödemesi yaparken sizin evin piyasa bedelini ödemez, yani araba kaskosu gibi düşünmeyin. Evi tekrar imal edecek yaklaşık parayı öder.

Evin konumu, arsa değeri vb etmenler daskın konusu değil.
  • John Bloor  (07.02.23 17:51:50 ~ 17:53:21) 
[]

OHAL’in ne gibi somut etkileri olacak?

Ne işe yarayacak?




 
Seçimi erteleyecek.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (07.02.23 15:11:49) 
Sadece 10 il için de olsa bile mi


  • hunharca ben  (07.02.23 15:28:25) 
mevcut yönetim şekli ile ohal arasında büyük farklar olmadığı için çok da işe yaramayacak muhtemelen.
gelen yardımların daha sıkı denetlenip daha fazla gecikmesini sağlayabilir. bir ihtimal yağmacılara karşı yaptırım olabilir.
bunların yanında bölgeden haber alınmasını engelleyecektir mesela ya da seçimile ilgili etkileri olacaktır.
  • d e j i n  (07.02.23 15:30:11) 
Kişilerin tüm eşyalarının detaylı olarak aranması ve tehlike oluşturabilecek eşyalara el konulması

Belirli bölgelerde ve saatlerde kişilerin dolaşmasını veya toplanmasını yasaklama

Gazete, dergi veya broşür ürünlerinin basılmasının yasaklanması, dağıtılması ve toplanılması

OHAL bölgesine dışarıdan giren kişilere karşı önlem alınması
Ruhsatı olan tüm silahlara el konulması ve yasaklanması

Sesle yapılabilecek herhangi bir kaydın yayınlanmasını ve paylaşılmasını engelleme

Kesici ve delici eşyalarının taşınmaması ve el konulması

Her türlü bulunan cephanelerin toplatılması ve el konulması

İşçilerin iyi niyet kurallarına uymaması sonrası cezalandırılması

Kapalı veya açık herhangi bir bölgede toplanılması veya görüşülmesini yasaklama

Kişilerin toplantı yapması veya bir alanda toplanması sonucu kalabalığın dağıtılması

Dernek faaliyetlerinin belirlenen süre boyunca durdurulması
  • buenosdias  (07.02.23 15:33:35 ~ 15:34:12) 
Kararın bu kadar geç gelmesi samimi olmadığı gösteriyor. Karartma amaçlı olduğunu düşünüyorum.


  • lüzumsuz adam  (07.02.23 15:36:52) 
bölgeden konuyla ilgili yayınlar denetlenecek, itiraz eden ses çıkaran isyan eden olursa paketleyecekler, yani halka çözüm için değil bölgeyi dışarıdan izole etmek için olduğunu düşünüyorum


  • freebird5406_2  (07.02.23 15:39:57) 
Sanki bana Finlandiya'da yaşıyoruz da adam şu sayılanları yapmak için OHAL ilanına ihtiyaç duyuyor, bunların hepsini normalde de yapabiliyor zaten.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (07.02.23 15:40:22) 
bir şey olacağı yok, anca felaketi daha büyük değilmiş gibi gösterirler.


  • candide  (07.02.23 18:03:12) 
[]

Buzdolabındaki yemeği en fazla kaç gün yersiniz?

9-10 gün sonra yiyenleri gördüm. Mideleri rahatsız olmuyor mu?




 
en fazla dört.


  • black holes in the sky  (04.02.23 18:51:55) 
En fazla 3. Hatta 3. Gün genelde midem bulanır ve çöpe dökerim. Her gün aynı şeyi yemeyi sevmiyorum yine de mecburen 2 gün yiyorum.


  • ruhen hastayim ben  (04.02.23 19:01:21) 
En fazla 2. Genelde 1.


  • Gradient_tabanlı_mor  (04.02.23 19:03:12) 
3-4 gün maks


  • freebird5406_2  (04.02.23 19:11:53) 
9 günlük yemekte farklı canlı türleri üremeye başlar artık o ayrı da 3 günden sonrası macera biraz.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (04.02.23 19:19:47) 
her yediğimde hepsini ısıtmadan başka bir kaba yiyeceğim kadarını alıp ısıtmışsam en fazla 3 gün, ama ertesi gün yemeği dolaptan çıkarıp hepsini ısıttığım halde yiyememişsem kalanını tekrar dolaba koymam. bir şekilde soğuk zincirini bozduğum şeyleri tüketmekten çekiniyorum.


  • hypathia  (04.02.23 19:56:12) 
2


  • Kittie  (04.02.23 20:01:59) 
7-8 gün benim için normal. Genelde haftasonu bir haftalık yemek yapıp haftanın geri kalanında bunları yiyorum. Bir haftada bitmeyecek gibi ise buzluğa. Her gün aynı şeyleri yemek benim için sıkıntı değil.


  • inheritance  (04.02.23 20:26:53) 
2 gün


  • gabe h coud  (04.02.23 20:45:35) 
max 2 günde bitecek şekilde yapmaya çalışıyorum
bi sağlığımız bir de barınma kaldı lux olarak

  • bir soru sorcam  (04.02.23 20:54:14) 
3. Gün mecbur değilsem yemem. 7-8 gün şehir efsanesi olmalı…


  • sacrilegious  (04.02.23 21:48:17) 
Tadı bozulana kadar. Tadı kaymaya baslarsa yiyemiyorum zaten. Tadi bozulmak dedigim bildigin bozulmus yemek tadi degil, lezzeti kactiysa yiyemem


  • stavro  (04.02.23 21:56:47) 
Max 3


  • invictae  (04.02.23 22:27:55) 
benim icin uc kriter var, sirasiyla;
1- goruntu: kuf vb olusmaya baslamissa veya
2- koku: kokuda en ufak bir degisiklik varsa atarim
3- tat: kotuyse atarim

bunlarda bir sorun yoksa yerim. mideme bir sey oldugunu hatirlamiyorum.
  • supergirl  (05.02.23 00:18:39) 
3-4 ya en fazla


  • baldur2  (05.02.23 00:25:03) 
tavuklu ve balıklı yemekler maksimum 2 gün. zeytinyağlılar 3 gün gider.
özellikle bazı yemeklerin ilk gün değil de ikinci gün daha lezzetli olduklarını düşünüyorum.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (05.02.23 05:46:28) 
Max 3. 3. Gun eklemeler yaparim yanina, salata pilav vb.


  • mor oje  (05.02.23 11:53:08) 
[]

100 milyon ışık yılı uzaklığa nasıl ulaşabiliyoruz?

Sadece 3-4 saniyesi milyon kilometre olan bir değerden bahsediyoruz. Hangi ölçümlerle ve cihazlarla bu bilgilere ulaşıyoruz.

Araç göndermiş olmamız mümkün değil. 100 milyon ışık yılı yahu?

Teknik olarak 1 ışık yılına bile ulaşamıyor olmamız lazım. Akıl almaz bir uzaklıktan bahsediyoruz.

www.star.com.tr

 
Biz ulaşmıyoruz ordan görüntü alıyoruz. Ordan çıkan ışıkları buradan görüyoruz. Haliyle onların 100 milyon yıl önceki halini görüyoruz aslında


  • efruz  (02.02.23 19:19:53) 
o cisimlerden 100 milyon yıl önce yola çıkan ışığın bize ulaşması sonucu bu yorumları yapabiliyoruz.

bu yorumları yaparken de öyle filmlerdeki gibi full hd bir görüntü üzerinden olmuyor. daha çok spektral analiz ile element yoğunluğu ve cisimlerin birbiri etrafında dönerken yarattığı yerçekimsel etkilerin yörüngeler üzerinde oluşturduğu sapmalardan falan kütlesi hesaplanıyor.

gerçek görüntü 1-2 pixel bir parlaklık ya da radyoteleskopta grafik üzerinde bir spike şeklinde çıkıyor.
  • orpheus  (02.02.23 19:21:22 ~ 19:23:26) 
Linkteki anahtar kelimeleri okuyunca anlıyorsun zaten. TESS Teleskobu ve Fotometri diye aratırsan çözülüyor.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (02.02.23 19:22:16) 
[]

internetten resim indirmek ama nasıl?

jpeg indirmek istiyorum ama ısrarla webp dosyası diye dayatıyor. nasıl indirebilirim jpeg olarak?




 
Dosya formatı webp ise JPEG olarak inmez. İndirdikten sonra convert etmeniz lazım.


  • orient blue  (02.02.23 10:08:02) 
@orient blue çözünürlük düşmez mi o zaman?


  • duchess jessamine  (02.02.23 10:13:59) 
Son yillarda boyutunun dusuk olmasi sebebiyle web sitelerinin hizli acilmasi icin artik webp formati kullaniliyor. (Haber sitelerindeki fotolarin cogu artik webp)

O yuzden jpeg olarak indiremezsiniz. Yuksek kalitede convert ederseniz kalite dusmez ama tabiati geregi baskiya vs uygun bir format degil webp. Cok da bise beklemeyin yani.
  • brkylmz  (02.02.23 11:09:50) 
indirmek istediğiniz resim, tam ekran baktığınızda ekrandan daha mı büyük?

yani ekrana sığıyorsa SS alarak jpeg kaydedilebilir, ama ekrana sığmayacak kadar büyükse convert tek yol herhalde.
  • John Bloor  (02.02.23 11:14:31) 
sayfayı incele moduna girip, orada sayfadaki tüm resim ve fotoğrafları bulunduğu (bazısı gizliyor ama illa bi yerde duruyor o dosya) klasöre girip direkt jpg veya png neyse çekebilirsin. Sağ tıklamaya izin vermeyen siteden bile böyle çalıyorum.


  • Huan8  (02.02.23 12:10:03) 
[]

Yazılımcı maaşları

Az önce canlı bir ankete denk geldim. Maaşları düşük mü yazmışlar yoksa bu meblağlar gerçek mi?

docs.google.com

Hani doktorlukla tıpla falan kıyaslanıyordu? Yeni zamlarla yeni mezun bir pratisyen bile 40-45 bin civarı alabiliyor.

 
Gayet gerçekçi geldi bana


  • sasailic  (01.02.23 21:34:21) 
az yazmışlar bence ya da şirketleri kötü


  • ShadowOfMoon  (01.02.23 22:15:44) 
Sektöre yeni giren çok kişi var, o yüzden 0-3 yıl arası tecrübeye sahip olanların düşük maaş alması normal.

5+ yıl tecrübesi olanlara bakarsanız doktor ortalamasını yakalarsınız.

10+ yılda makas açılıyor baya.
  • plutongezegendegilmi  (01.02.23 22:24:47) 
Gerçekçi bence


  • mirty  (01.02.23 23:39:07) 
Machine learning, Embedded gibi alanlar güçlü akademik geçmiş isteyen çok teknik alanlar değil mi? Hatta bazı şirketler ML için phd bile istiyor, alaylı olarak bu alanda çalışan görmedim. Biraz araştırdım hemen hepsi top tier üniversitelerin mühendislik (yüksek ortalamalı) mezunları. Ama kazançlara bakınca front-endci kadar kazanamıyorlar neredeyse. Çok garip gerçekten.


  • Erestor  (01.02.23 23:48:45) 
Kendi alanım için 2022 maaşları ile örtüşüyor. 2023 için makul değil.


  • cilekli pasta  (02.02.23 02:31:48) 
Normal maaşlar ama bu iş böyle gitmez 5-6 yıl sonra arz fazlası olacak sektörde. maaşlar düşecek.


  • Mcfly  (02.02.23 13:43:22) 
9 yıl tecrübeli 10-15bin tl arası alan yazılımcılar görüyorum.
0 yıl tecrübeli 250bin tl yazan da gördüm.

liste kolpa bence.
juniorlar günümüzde para kazanamaz. 1-2 seneye kalmaz hepsi 2 yıl bedavaya çalışır. çünkü kimse junior istemiyor.
5 yıl tecrübeliler yönetici maaşı alır. 10+ yıl tecrübeliler ise çok çok yüksek paralar kazanırlar.
  • tchuck  (02.02.23 15:25:07) 
[]

Evden çalışanlar?

Nerde ve hangi görevde çalışıyorsunuz?




 
(ERP) Yazılım danışmanlığı yapıyorum. Pandemi öncesi yarı uzaktan-yarı ofisten, pandemiden itibaren full uzaktan olarak, uluslarası bir şirket adına taşeron olarak yerli bir holdingin çeşitli şirketlerine hizmet veriyordum. Birkaç aydır da yurtdışındaki bir şirkete Türkiye'den taşeron hizmet veriyorum.


  • perferil  (01.02.23 20:30:44) 
infrastructure & system consultant olarak gorev yapiyorum. turkceye it uzmani olarak cevrilir sanirim. projeye gore musterinin mekanina gitme durumlari oluyor yani tamamen evden degil.


  • nibba  (01.02.23 20:57:30) 
Kod yazıyorum.

Pandemiden de önce evden çalışıyordum, 4 yıldır falan ofis görmüşlüğüm yok.

Ama genelde yılda 1-2 hafta herkes bi yerde toplanıyor, yüzyüze görüşülüyor / tanışılıyor vs.
  • plutongezegendegilmi  (01.02.23 22:26:57 ~ 02.02.23 08:58:25) 
Makine mühendisi,

Çizim, hesap kitap, prosedür hazırlama, proje yönetimi vs.
  • va  (02.02.23 00:56:29) 
Network&Güvenlik tarafındayım pandemi başladığından beri ofis yüzü görmedim, bu saatten sonra görmem


  • mirty  (04.02.23 00:56:01) 
[]

US Polo'nun ayakkabıları nasıl?

Kaliteli mi?




 
Bir tane sneaker model almıştım, 3 ay sonra parçalandı. Gerçi aldığım model de bayağı indirime girmişti, bedavadan bir pahalı diye almıştım.


  • pavlis  (01.02.23 18:38:05) 
Ben birkaç kere belki bu model daha iyidir diye diye denedim ve hepsi birbirinden dandikti.


  • invictae  (01.02.23 21:37:37) 
Tirt. Hatta bana sorarsan kazaklari pantolonlari da tirt. Sadece gomlekleri iyi.


  • stavro  (02.02.23 00:32:56) 
Hayatımda daha kalitesiz ayakkabıyı pazarda gördüm. Hatta pazardakinden farkı yok.


  • Unde bach canim  (02.02.23 04:39:12) 
[]

İzmir’de tek yaşamanın maliyeti?

Bornova’da 1+1’e çıkan biri için konuşacak olursak ne kadardır ortalama?




 
soru hiç net değil. ev kirası soruyorsanız zaten sahibinden.com 'a bakın. yaşama maliyetinden kasıt nedir? yaşınız kaç, ne yer ne içersiniz, dışarı çıkar mısınız, yemek kendiniz mi yaparsınız, hobiniz var mı, arabanız var mı, iş var mı yoksa öğrenci misiniz, ev-iş arası ulaşımı ne ile yapacaksınız... milyon soru var. 5 ila 50 bin tl arasında 1+1 var bornova'da. tek sorun evse...


  • bir ileti paylastim  (29.01.23 20:30:53) 
Oradan buradan kismayacaksaniz min. 20


  • encokbenisevinnolur  (29.01.23 20:35:07) 
min = kira + (8 bin tl.)


  • false pretension  (29.01.23 20:47:02 ~ 20:47:25) 
Bornovada normal bir hayat sürmek için net 13 - 15 bin TL net gelirinizin olması lazım


  • limonlu eksi  (29.01.23 20:48:57) 
30-35 min.


  • melancholia  (29.01.23 21:10:36) 
False pretension+1


  • veritaslibertas  (30.01.23 00:07:40) 
Kira 6bin
Faturalar 1bin
Ulaşım 1bin
Yemek 3bin
Fakat bunlar zorunlu olanlar diğerlerinide hesaplamak lazım 13 üstü orta halli yaşanır
İçki sigara az olursa tabi.
  • kararsızataletfilozofu  (30.01.23 00:40:17) 
[]

İthal ceviz ile yerli ceviz arasında ne gibi farklar var?

sb




 
Bizdeki yerli cevizin nerede üretildiğinin, ithal olan cevizin de nereden geldiğinin çok büyük önemi var.

Çok kaliteli meyveler ve yemişler üretiyoruz ama iç pazara verilmiyor genelde, dışarı satılıyor.

Biz halkta bir de genel olarak "yerli, ata tohumu" gibi duygusallıklar var. Ziraat bilimiyle uzaktan yakından alakası yok bu histerinin aslında.

Tamam bazı meyvelerin geleneksel olan ırkları çok güzel kokuyor ve lezzetli oluyor, ama maalesef verimleri düşük. Hobi olarak kendiniz için üretebilirsiniz ama ticari olarak mantıklı değil.

Konu çok dağıldı :)
  • John Bloor  (28.01.23 15:12:33) 
Pazar yeri kenarında, kendi bahçesindeki gübreliğin yanında, yıllar önce dikilmiş, hiçbir bakım görmemiş ağacın, eciş bücüş, hepsi farklı boyda, yarısının içi boş veya kurtlu, kalın kabuklu cevizini satan bir amca ya da teyze görürsen, işte yerli ceviz o.

İnce kabuk olsun, kocaman olsun. İçi dolu olsun, hiç kurt olmasın diyorsan, onların yerlisi de bir, ithali de.

Verim çok iyi ama, gözünü kapatıp yesen, ceviz olduğunu anlamazsın. Ne tadı var ne besleyiciliği.
  • Mirket  (28.01.23 15:56:59) 
iklim, toprak ve ağaç cinsi önemli
hiçbirini de bilmiyoruz

lezzeti, yağlı olması, yoğun ama rahatsız etmeyen tadı(aroma) gibi faktörler sanırım iyi cevizi tanımlıyor
kabuğu da kolay kırılıyorsa iyi olur
  • bir soru sorcam  (28.01.23 16:53:10) 
Marketlerde satılanlar genelde Amerikan cevizi. Aroması eksik, ince kabuklu.

Arada kamyonet arkasında satılan, ince kabukluları teşhir edilen, lakin alıp eve geldiğinizde kalın kabuklu çıkan çetin cevizler yerli. Evet kabuğu kalındır ama aroması güzeldir, buram buram ceviz kokusu alırsınız.

Bir de aktarlarda 2 katı fiyata satılan özel seçilmiş yerli cevizler vardır. İnce kabuklu, içi dolgun ve güzel aromalıdır. Bana göre en ideal ceviz budur.
  • msb  (28.01.23 23:37:34) 
[]

sabit hızlı harekette net kuvvet nasıl sıfır oluyor?

sb




 
İvme sıfır olduğu için. F=ma


  • pispinti  (19.01.23 17:14:23) 
mesela uzayda şu anda sabit hızla hareket ediyoruz. herhangi bir kuvvet hissediyor musun?


  • alperz  (19.01.23 17:37:10) 
Kuvvet bir şeyin durumunu değiştirir.
Ya da etkiler. Bir şey duruyorsa ve durmaya devam ediyorsa net kuvvet sıfırdır çünkü durumu değişmiyor aynı şekilde sabit hızla gitmeye devam ediyorsa hiçbir değişiklik olmuyorsa yine bir kuvvet yok demektir.
Bunu ilk anda anlamamanız sebebi büyük bir ihtimalle normal yaşadığımız günlük olağan hayat akışında düşünüyorsun örneğin sabit hızla giderken arabanın kendi kendine yavaşlaması gibi ama burada sürtünme kuvvetleri var o kuvveti direkt gözle göremediğimiz için insanın yanıltabiliyor
  • kisa  (19.01.23 18:33:06) 
Hali hazırdaki iten kuvveti düşünme, cismin durumunda bir değişiklik oluyor mu onu düşün. Cisim belli bir yönde hareket ediyor olabilir. Ama hızında bir değişim olmuyorsa cismi iten (veya aynı anda çeken artık her neyse) kuvvetler birbiriyle denge içerisindedir demek oluyor. Biri artıyor veya azalıyor olmuyor. Yani mevcut durumu değiştiren bir etki yok demek oluyor.

Ne zaman ki cismi yavaşlatır veya hızlandırırsın, o zaman net kuvvet şu yönde oldu diyebiliriz.
  • ananiyimioguz  (19.01.23 19:23:20 ~ 19:24:49) 
[]

Kuryelerin 20-25 bin kazandığı doğru mu?

sb




 
Doğru


  • pavlis  (18.01.23 21:13:24) 
Doğru.
Hatta daha yüksek paralar da duyacaksınız.

Duyacağınız bu yüksek paralardan vergi kesintisi, Bağ-Kur ödemesi, defter vs. parası gibi paraları çıkarmak gerek.
KDV de ödüyorlar sanırım.
Ayrıca yakıt ve motosikletin satın alma masrafı, eskimesi ve çok sık kullanılan bu aracın tamir ve bakımını da göz önüne alın.
Sadece çalıştıkları zaman kazanabiliyorlar. Yarın kaza yapıp kolunu kırsa ve 2 ay motosiklet kullanamazsa hem 2 ay para kazanamayacak hem de hastane masraflarını kendisi karşılamak zorunda kalacak.

Bütün bunların dışında bir de restoran, acıkmış müşteri, trafik ve Trendyol müşteri temsilcisi ile boğuştuğunu da göz önüne alın.
Çok zor bir iş.
  • michael_knight  (18.01.23 21:25:12 ~ 21:29:00) 
daha bile çok olması lazım
marketçiler tüm poşeteri aynı anda getirmeye çalışıyor biraz da zorunda park sorunları ve zaman yüzünden
ciddi fiziksel yük, Allah korusun düzeltilmesi zor omurga sorunları
  • bir soru sorcam  (18.01.23 22:28:30 ~ 22:29:03) 
Bir yerde kalem kalem hesaplanmisti, gelir vergisini, sigortasini, benzinini, motor bakim, lastik, motorlu tasitlar vergisi vb tum masraflari dusunce saatlik olarak asgari ucrete yakin bir miktar kaliyor ellerinde malesef.


  • sertac akin  (18.01.23 22:37:03) 
20-25 bin kazandıkları doğru ama net kar değil. Yani 20-25 bin ciro yaptığını ve masraflar düşüldüğünde yarısının ceplerine kaldığını düşünün.


  • halitkin  (19.01.23 00:05:17) 
evet. hatta daha fazlasını yapanlarda var. fakat net maaş değil bu. zaten neredeyse yarısı giderlere gidiyor.


  • debian  (19.01.23 00:21:02) 
getir, yemeksepeti iyi veriyor mesela en kötüsü trenyol herhalde. iyi dediklerim en son paket başına 30 muydu neydi. çoklu pakette değişiyor, mesafeye göre değişiyor, saate göre değişiyor vs.
ya kendi motorun olacak ya bunlara çalışan taşeronlara gireceksin. ilki iyi ikinci baya kötü. firmalar doğrudan istihdam etmemeye çalışıyor işçi muhabbetlerine girmemek için. bugün 14+ saat çalışan kendi motoruyla rahat 50k yapar. ama bunda benzin, yemek, motor giderleri vs hiçbir şey yok. onları düşmek lazım. günde 14+ saa motor sürüp de kaza yapmayanıyla tanışmadım. kaza yaptın, hastalandın, işin çıktı gene para yok vs. ya da depo artık seninle çalışmak istemiyor. yapacağın bir şey yok. herkes geliri konuşur da kimse giderini zorluğunu konuşmaz böyle şeylerin.

  • Whily  (19.01.23 02:22:04 ~ 02:22:29) 
dostum cok calisirsan cok para kazanirsin. kapitalizm 101.


  • baldur2  (19.01.23 02:33:08) 
Almanya’da haftalık 40 saate 2100 falan alıyorlar


  • aynose  (19.01.23 03:00:20) 
[]

Liselerde, ortaokullarda okula telefon sokulabiliyor mu?

Son durum ne? Telefon yasak mı yoksa öğrenciler bir şekilde sokup işine mi bakıyor?




 
Sabah teslim edip çıkarken geri alıyorlar bazı yerlerde.


  • plutongezegendegilmi  (13.01.23 09:24:47) 
benim çocuğun okulda yasak. @pluton'un dediği gibi yapıyor getirenler de.


  • mustafakesekci  (13.01.23 09:25:15) 
[]

Neden her şeyin fiyatı artıyor?

1 seneyi aşkındır dolar 18 bariyerinde ve 1 sene önce 28-30 tl olan benzin 20'ler civarında.

sürekli döviz ve akaryakıtı öne sürerek yapılan zamların 1 senedir durması gerekmiyor muydu?

dolar artmamış, benzin yüzde 30 ucuzlamış? bu neyin zammı hala durmaksızın?

 
Ben de bir turlu bunu anlamıyorum.

Ama soyle bir tahminim var, ilk bu döviz atagiyla birlikte bu fiyatlar fırlamaya baslamisti hatirlarsaniz. Sanirim boyle bir fiyat artis dalgasi başladıktan sonra bu artık onu alinamaz bir domino etkisi yaratiyor ve piyasa engelenemez onu alinamaz bir döngüye giriyor ve biz buna enflasyon diyoruz.
Temelde sorun zamaninda Türk parasının degerinin aniden düşmesine sebep olan yanlos politiklar ve ithalat ulkeso olmamiz bu onu alinamaz enflasyon dongusunu baslatti.

Yani tahminim su, bir malin fiyati artiyor ve onun fiyati artinca o mal kullanılarak uretilen baska bir mal da artıyor, o artinca o mal kullanklarak satilan bir hizmetin de fiyati artiyor, bu sefer o hizmete bagli diger hizmetler ve mallarin da fiyati artiyor ve boyle böyle devam. Bu devam ederken dolayısıyla bir olumsuz piyasa beklentisi de olusuyor cunku piyasada fiyatlarin sureklo artis egilimde olduginu goruyorsun ve buna bagli olarak yakin gelecekte daha da artacagini ve cesitli mallara ve hizmetlere erisiminin daha maliyetli olacagini öngörüyorsun, dolsyisiyla fiyatlandırma politikalari da bu beklenti dogrultsuunda oluyor, bu da gercekten fiyatların arttirilmasi sonucunu doğuruyor ve artınca bu beklenti de devam ediyor ve kısır dongu. Benim tahminim bu sebeplerden dolayi döviz sabit oldugu halde piyasa bu kisir donguye girdigi zaman bu enflasyon sorunu kacinilmaz oluyor.

Bir halttan anladığım yok bu arada, tahmin yürüyorum sadece kendimce.
  • stavro  (08.01.23 15:40:40) 
Teknik olarak ÜFE ve TÜFE arasındaki fark kapanana kadar fiyatların artması normal. Pratik olarak bakarsak bu bir döngü; tek başına çalışan bir berberin kendi maaliyetleri belki çok artmıyor ama ev kirası, mutfak masrafı, MTV'si artınca alım gücünü korumak için verdiği hizmete zam yapıyor.


  • archmage mahmut  (08.01.23 15:43:10 ~ 15:44:13) 
Döviz, akaryakıt sadece bir kalem. Bunun asgari ücreti var, kirası var, hammaddenin (yerli) stok-stokçuluk durumu var, arz-talep dengesi var, hele enerji (elektrik ve doğalgaz) kalemleri var.


  • catamenia  (08.01.23 15:46:54 ~ 15:47:42) 
Valla hocam dün kahvaltılık ürünler satan bi dükkan var burada oraya gittim, adam diyor ki bizim bi şerefsiz süt satıcımız var adam sütün litre fiyatını 2 katı artırdı, şimdi tepkileri ölçüyor dükkan sahipleri karşı çıkarsa diğer satıcılar kendisine uymazsa fiyatı çekecek yoksa artan fiyattan satmaya devam edecek. Ülke genelinde fiyatlarda şu an bu politika uygulanıyor.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (08.01.23 17:21:23) 
Ülkede enflasyon var ama fırsatçılık yapan çok fazla var, kesinlikle buna inaniyorum. 50 TL olan ürünün 70 TL olmasını anlıyor 100 TL olmasını anlamıyorum. Boktan bir semtteki 1+1 kirasının, görece iyi bir semtteki 2+1 ile aynı olmasını anlamıyorum. Karşılıksız basılan paralar da etkendir. ATM'den çekilen paralar seri halinde hep. Bir şey ne kadar çoksa o kadar değersizdir. Ve yukarıdaki yazar arkadaşın dediği gibi bu bir döngü. A, B'ye yapıyor, B de C'ye.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (08.01.23 17:38:47) 
@arcmage mahmut ve @catemania +1

Bunlara ek olarak bir de karşılıksız para basma konusu var. "Para basarak neden borcumuzu ödemiyoruz" tayfayı üzecek şekilde karşılıksız olarak bastığın para, paranı değersizleştiriyor. Bahsettiğin kurun baskılanması, asgari ücretin artması, müşteri garantili "yap-işlet-devret"lere akan paralar, itibarda yapılmayan tasarruflar, eyt vs. gibi birçok kalem de karşılıksız para basımı ve vergilerin halka dönmemesi yani paranın havaya uçmasına sebep oluyor.

Üretimin olmadığı yerde gelir için dolaylı yoldan alınan vergilerin sayısı ve miktarı arttıkça halkın alım gücü düşüyor, alım gücü düştükçe maaşlardaki sayılar artıyor ama alım gücüne yansımıyor. İnsanların TL'ye güveni yok. Çok fazla sığınmacı var onlara harcanan paralar karşılıksız kalıyor, onların kazandığı paralar ise ülkelerindeki ailelerine dönüyor. Ülkedeki para da yurt dışına çıkıyor. Yabancı yatırımcı zaten ülke güvenilir olmadığı için gelmiyor. Olan da kaçıyor.

Bunların yanında bir de fırsatçılık var ama tabii o aslında çeyreğini oluşturuyordur artan fiyatların.
  • nawar  (08.01.23 17:46:10 ~ 17:47:30) 
[]

Pandemi dönemine dair özlediğiniz şeyler var mı?

Biliyorum iyi bir dönem değildi ama o durulmuşluğu, yavaşlığı, hafta sonu evde oturmayı, o ıssızlık duygusunu bazen özlüyorum.




 
ofisin sessiz sakin olmasını özlüyorum.


  • king lizard  (07.01.23 19:46:47) 
Pandeminin en çok etkilediği sektörlerden birinde olan biri olarak, yine de sokakların o boşluğunu, sessizliğini ve hatta evde vakit geçirmeyi özledim.


  • gallienus  (07.01.23 19:58:06) 
eşimin hiç işe gitmeyip hep evde olması


  • sta  (07.01.23 19:58:11) 
%100 evden calismayi ozluyorum.

Donem olarak benim icin iyi olmayan hicbir yani yoktu acikcasi, sansima yakinlarimdan kimse agir hastalanmadi.
  • hot potato  (07.01.23 19:58:59) 
Dışarda daha az kişinin olması ve temizlik


  • zaxurani  (07.01.23 20:00:13) 
en pis insana bile bile temizlik hassasiyeti cokmustu az cok.
insanlarin birbirinin dibine girmemesi.
onune gelen tanidigin naber diyip hemen yanagini uzatmamasi.
gercekten isi olmayanin sokaga cikmamasi.
  • Kittie  (07.01.23 20:04:46) 
Dönüşümlü olarak evden çalışmayı özlüyorum.
Pek çok kitabı okuma, filmler izleme fırsatım olmuştu.
Evde olmaktan hiçbir biçimde rahatsız olmadım. Bilâkis, insan olduğumu hatırladım.
  • pro9it9is9  (07.01.23 20:08:02) 
Korona olup on gün raporlu bir şekilde yataktan çıkmadan dizi film izlemek.


  • ruhen hastayim ben  (07.01.23 20:09:32) 
yolların boş olması, dışarının daha az kalabalık olması
evde oturup herhangi bir şey yapmazken vicdan azabı çekmeme, fomo yaşamama durumu :)

  • roket adam  (07.01.23 20:18:11 ~ 23:23:14) 
Üretkenliğimi özlüyorum.


  • vedatchilipeppers  (07.01.23 20:28:04) 
Kadıköy ömrümde bir daha göremeyeceğim bir şekilde bildiğin bomboştu. Şimdi iğne atsan yere düşmez. O hali özledim sanki.

Bir de film çekimi için izinli çıkıp hava alanına gittiğim e-5'te bomboş yolda 200 basmıştım o da çok ilginçti. Normalde tampon tampona trafikle gittiğim yoldu.

Hayatımızda bunu da yaşamadık diyemeyeceğimiz bi süreçti. Heyy gidi tarih oldu şimdi :)
  • msb  (07.01.23 20:54:08) 
Seyahat ederken yandaki koltuklarin bos olmasi ozellikle uzun yolculuklarda cok super biseydi.


  • j r r tolkien hayrani  (07.01.23 20:58:46) 
İlk zamanlarını değil de 2020 yazından sonraki sonbahari çok özlüyorum. 2021 yazına kadar. Aralıklı sokağa çıkma yasakları vs harikaydı. Çok huzurluydum.


  • sanguine  (07.01.23 21:08:24) 
Pandemi sekslerini özledim. Karnatinalarda kapanmak iyi oluyordu.


  • romario  (07.01.23 21:09:20) 
Spor salonları bomboştu ne güzel ya keşke yine öyle olsa


  • olaylar olaylar  (07.01.23 21:16:28) 
kısılı kalma, insanoğlunun çaresizliği, modern tarihte bir gıdım ilerleyemeyip küresel çapta bir virüs salgınını bez parçası ile savuşturmaya çalışmamız, evde olmak, herkes evde iken özel izinle dışarıda olmak, bomboş yollar, etrafın temiz olması, temizlenmesi, çalışma düzeninin değişmesi, her şeyin anlamsız hale gelmesi ve sonrasında bu kadar ekstrem bir durumun özümsenmesi, benimsenmesi ve sıradanlaşması, farklı bir şey yokmuş gibi hayata devam etmek.
saydıkça sayarım ya. Distopya çok severim zaten. İnsanın çaresizliği de hoşuma gidiyor. Her kar yağışı yolların tıkanması benim için keyif.
He bir de en önemlisi belki herkesin ellerini yıkıyor oluşu. offf şahane ya. insanların dibinize girmemesi de çok iyiydi. hemen bitirdi şerefsizler.
  • sparkle kiddle  (07.01.23 21:58:34) 
Pandemi zamanı işim sebebiyle sokaga çıkma yasagından muaftım. O zamanki sessizliği, sokakların caddelerin hınca hinç kalabalık olmamasını çok özlüyorum.


  • limonlu eksi  (07.01.23 22:12:21) 
eski sevgilim. 7/24 evdeydik mecburen. benim işim de vardı yani şükür param vardı, market filan çok yakındı, izin olduğu zamanlarda alışverişimizi de yapıyorduk. aynı evde öyle beş ay debelenmiştik. çok özlüyorum.


  • mark greg sputnik  (07.01.23 22:54:33) 
Hiçbir şey yok. Rezaletti.


  • dissendium  (07.01.23 23:12:05 ~ 23:12:19) 
Pandeminin tam olarak "bittiğini" düşünmüyorum, bu başlık için 2023 sonunu görmek gerek.
Çok belirsiz ve kaotik bir dönemdi, özlediğim pek bir şey yok sanırım.

  • dreamnesiac  (07.01.23 23:26:27) 
insan azlığı, trafik, işlerin ikinci plana alınması.


  • gabe h coud  (08.01.23 00:28:27) 
1. Bomboş spor salonu +1 ama sonradan hepsi kapanmisti. Daha sonralari da o hicbir yer acilmamisken bizim binadaki gym acilmisti ve o da bos oluyordu.

2. Twitch takiliyordum. Degisik ve guzeldi. Muzik kanallari artmisti baya. Unlu Dj'lerin kanallari da
oluyordu ve onlarla falan sohbet etme vardi. Unlu muzik sirketleri de hep canli yayinlar yapiyordu.

3. Bisiklet de suruyordum. Bos her yer ve istedigim gibi basip gidiyordum. Kisin sogugunda cok yapamadim tabii.

4. Bilgisayarda oynadigim oyunlar
  • ermanen  (08.01.23 01:08:53) 
Her şeyi yapabilme fırsatı olmasını özlüyorum.


Dönüşümlü olarak evden çalışmayı özlüyorum. +345
  • put it in your appropriate place  (08.01.23 11:04:53) 
evden çalışmak, zorunlu haller dışında insanlarla muhatap olmamak. aşırı aşırı özlüyorum. keşke yine pandemi olsa diye içimden geçiriyorum.


  • dedim ben sana  (08.01.23 11:22:06) 
[]

2 katına çıkarmakla 2 kat arttırmak arasındaki fark nedir?

sb




 
10u 2 katına çıkardım yani 20ye. 20 oldu en son.

10u 2 kat arttırdım yani 20 arttırdım, 10+20 = 30 oldu en son.
  • pide  (07.01.23 14:58:09) 
Pide +1

Fakat Türkiye’de ikisini de 2x anlamında kullanabiliyorlar, çoğu kullanımda bir durup netleştirmek lazım.
  • nhk ni youkosu  (07.01.23 16:31:01) 
pide'nin dedigi dogru olmakla birlikte cogu yerde es anlamli kullaniliyor diyebiliriz. Diyelim ihracat x iken 3x olmus, ihracatimiz 3 kat artti deniyor vs. Burda ihracatimiz 4x oldu demek degil, 3x yani


  • freedonia  (07.01.23 16:44:40 ~ 16:47:01) 
Gelirimizi 10 kat arttırdık deyince hiç kimse 10+1 olarak anlamaz.

2'de ve bir miktarda 3'te bir hassasiyet var.

@nhk ni youkosu'nun dediği gibi netleştirmek lazım.
  • Mirket  (07.01.23 16:50:30) 
Arttırmak, tasarruf etmek anlamına gelir.
örnek vermek gerekirse;
Maaşımdan bu ay 2000 lira arttırdım.
Tenceredeki yemek arttı kedilere verelim.

Arttırma kelimesi üzerine eklemek manasında değil geriye elde kalan manasında kullanılır.
  • catamenia  (07.01.23 18:12:44) 
Herkes +1

2 katına arttırmak ve 2 katına çıkarmak aynı şey. 10 u 20 yapar.
2 kat arttırmak aynı şey değil. 10 u 30 yapar.
  • cahs  (07.01.23 20:09:15) 
[]

Enflasyon ve hayat pahalılığı hayatınızdan neleri çıkartmanıza sebep oldu?

Son 2-3 yılda artan fiyatlar ve alım gücündeki düşüklükler yüzünden vazgeçtiğiniz ya da artık satın almadığınız/yapmadığınız şeyler oldu mu?

“Eskiden şu hobiyi yapıyordum vazgeçtim, temel gıdada eskiden daha kaliteli markaları alıyordum artık almıyorum, ne zamandır şu ihtiyacım var almayı erteliyorum…” vb.


 
Kendimden başka kimseye karşı sorumluluğum olmadığı için standartlarımı düşürmedim. Birikim yapma konusunda endişem yok. Bu yüzden yarınlar yokmuş gibi keyfime bakıyorum, bakmak da zorundayım akıl sağlığım için. Para pul meselelerini dert etmek için sahip olduğum hayata gölge düşüremem.


  • ruhen hastayim ben  (04.01.23 10:18:47) 
tatil. yurtdışı tatil planlayamıyorum artık. yurtiçi bile zar zor.


  • entropik  (04.01.23 11:22:59) 
Senede bir iki dolma kalem alıp farklı mürekkep renkleriyle denerdim. Kafama esince değiştirirdim. En son bir sene önce hediye geldi o zamandan beri almadım.

Tatil yok aynı şekilde.

Dışarıda keyfi yemek yemeyi bayağı azalttım. Hava müsaitse kafe yerine açık hava alanlarını tercih ediyorum.

Kıyafet bile almadım uzun süredir.
  • black holes in the sky  (04.01.23 12:10:59) 
tatil konusu en basit örneği; eskiden maxx royal filan senede 2-3 kez gidebiliyordum artik gitmiyorum. yurtdisi tatile giderken onu da azalttik. aldigim seyler pahali gelmeye basladigi icin markalari degistirdim gibi


  • sweetoffice  (04.01.23 12:13:56) 
Tatil + 1
Hem sağlık hem de bütçe açısından alkolü nadiren içmeye başladım. Önceden haftada birkaç kraft bira içerdim.

  • auroraaurora  (04.01.23 12:21:47) 
eglence zevk gezme tozmayla ilgili bircok sey cikti, zaruri ihtiyaclar kaldi. Yaz tatili disindaki yil icinde ekstra haftasonu kacamaklari kalkti, yaz tatilleri de uygun fiyatli alternatiflere dondu falan. Disarida yeme olayi yok denecek kadar azaldi. Kisacasi keyf icin olan ne varsa ya hayatimdan cikti ya da cok azaldi.


  • stavro  (04.01.23 13:53:17) 
aracımı 2018’de sıfır almıştım, 2-3 seneye değiştiririm diyordum. şu an rakamlar inanılmaz yükseldi


  • roket adam  (04.01.23 20:35:46) 
[]

Eczacılar eskisi kadar kazanmıyor mu?

Eskiden ilk 15 binde olan sıralamalar 60 bine kadar düşmüş. Eczacılar eskiden çok iyi kazanıyordu.

Şu anki durum nedir?


 
sıralamayla çok alakası yoktur bence. yeni açılan bölümler, artan kontenjanlar daha çok etkilidir sıranın gerilemesinde


  • paintov  (31.12.22 11:29:01) 
Siralama olayini bilmiyorum ama eskisi kadar kazanmiyorlar. Artan kontenjanlarin da pek ilgisi olacagini sanmiyorum cunku her bolgenin eczane sayisi icin bir limit var, yeni eczacilar isteselere de eczane sayisini artiracak sekilde bolgede ek bir eczane acamiyorlar. Ancak eski bir eczane kapanirsa yerine yeni bir eczane acabiliyorlar ya da mevcut bir eczaneyi devraliyorlar, neticede eczane sayisi sabit kaliyor.

Eczaci degilim ama bildigim kadariyla kazanclari asagidaki sebelerle dususte;

1) Eskisi kadar ilac satamiyorlar, cunku pek cok ilac devletin kuru dusukten sabitlemesi sebebiyle (1 euro = 10,75 TL) artik piyasada bulunmuyor. Yani satis hacimleri dustu

2) Ilac fiyatlari dustu (TL olarak yukselmis gibi olsa da reelde dustu)

3) Kar marjlari dustu, ilaclarda vergi matrahi sistemi gibi bir sistem var, ilacin fiyati arttikca eczanenin kar marji yuksek fiyat dilimine giren ilac sebebiyle dusuyor. Bu dilimler guncellenmedigi icin neredeyse her ilac artik yuksek fiyat diliminde, dolayisiyla adet ve fiyata ek olarak kar marji da dustu
  • sertac akin  (31.12.22 11:53:00) 
yav ekşide sosyal medyada ölüyoruz bitiyoruz diyorlar. gerçek hayatta tanıdığım eczacıların hepsi zengin.


  • Erestor  (31.12.22 14:50:06) 
Eskisi kadar kazanmiyorlar +1
Tanidik eski ve yeni eczacı var. Yenileri borç içinde, dükkan sahipleri ile kavga dövüşte. Eskileri zaten belli noktaya geldikleri için iyi.
Bu arada eski eczacının dükkanını falan da babasi acti, bütün paralari o verdi. Haliyle hayat güzel.
Yeni mezun ve baba parasi olmayan adamın hali baya zor.
  • logisticsmanager  (31.12.22 15:42:18) 
[]

Müge Anlı başına bir şey gelmesinden korkmuyor mu?

Yıllardır onlarca katili, tecavüzcüyü ve bir dolu suç makinesini tüm ülkenin gözü önünde afişe edip sokağa çıkamaz hale getiriyor. -Haklılığı ayrı bir konu-

Bir dolu sapık, kriminal herif hukuk sistemindeki çöküş dolayısıyla kaçabildiği cezalardan infaz yiyip hapsi boyluyor Müge Anlı sayesinde.

Bir gün bu adamlardan birinin hapisten çıkıp kendisinden intikam almasından hiç mi korkmuyor?

1-2 kişi de değil. Onlarca, hatta yüzlerce böyle tehlikeli adamı karşısına alıyor. Sapık, hasta ruhlu, kaybedeceği bir şey olmayan, normal bir insanın muhakeme kapasitesinde yoksun suçlu sürüsünden bahsediyoruz burda.

 
Dünkü yayındaki adama ben boş gezmem dedi. Korkuyor demek ki ona göre de bir tedbir alıyor.


  • sasailic  (31.12.22 10:08:35) 
sasailic +1 dün "boş gezmem" dediğini yayını izledim ben de, zaten bu yüzden sanırım çok kapalı yaşıyor haklı olarak, çünkü muhatap olduğu kişiler bu son yayında olduğu gibi normal insanlar değil, her şey beklenir. sinan dan da herşey beklenir gerçekten


  • euteamo  (31.12.22 11:19:28) 
Ülke zaten itten kopuktan geçilmiyor. Müge Anlı’nın kılına zarar gelmesi toplumsal infial yaratır. Kendileri de dikkat ediyordur zaten ama ekstra korunuyordur diye düşünüyorum.


  • tavish11  (31.12.22 11:30:49) 
Bu insanlar zaten cok izole, rafine bir hayat yasiyor. Halkin arasina karismiyorlar. eksisozluk.com Kendi semtinde luks restorana, kafeye cikiyordur anca o da planli programli, rezervasyonlu. Mesela fanatikligin, holiganligin kitabini yazmis bir ulkeyiz, it kopuk takimi icin sayip sover, tehdit eder, kufreder karsi takima, hakeme, futbolcuya. Siz son 30 senede disarida dayak yemis, saldiriya ugramis 1 tane kisi hatirliyor musunuz spor camiasinda? Yok, cunku izole yasam.


  • freedonia  (31.12.22 12:07:48 ~ 12:10:19) 
Seneler önce bir yayında sırf bu sebepten çocuklarını medyadan uzak tuttuğundan fotoğrafları konusunda çok hassas olduğundan falan bahsetmişti. Korumasıda vardır muhtemelen


  • cometome  (31.12.22 15:50:59) 
Şinasi Yüzbaşıoğlu, 10 Nisan 1963 Adana doğumludur. Liseden sonra polis olan Yüzbaşıoğlu, bir dönem Erzurum Emniyet Müdürlüğü'nde ve daha sonra Adana Emniyet Müdürlüğü'nde görev aldı. 2021 yılında İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'ne atanmıştır. Şinasi Yüzbaşıoğlu, 4. sınıf emniyet müdürüdür.

kadının eşi bu, illa bu anlamda koruma vs. düşünmüştür.
  • la traviata  (31.12.22 18:02:21) 
[]

En kaliteli kalem ucu markası? (0.5 mm için)

Zırt pırt kırılmaması önemli.




 
Pentel


  • kuzey li  (30.12.22 10:19:41) 
Benim zamanımda tombow'du ama benim zamanım 2000'lerin başında bitti.


  • pispinti  (30.12.22 10:27:59) 
bu ayni markanin farkli model uclarinda bile degisiklik gosterir. pencil lead break resistance diye aratin tr'de bulabildiginizi alin derim.


  • antikadimag  (30.12.22 10:48:58 ~ 10:49:08) 
Pentel ainler iyidir


  • milletin efendisi olmaya gelen adam  (30.12.22 11:11:31) 
kullanmayalı seneler oldu ama kullanmanız gereken uç en az 2B olmalı, tombow veya diğer markalarda daha da yükseği var mı bilmiyorum, bakmak lazım.


  • kimlanbu  (30.12.22 13:43:34) 
tombow 2b yıllardır bozmadı.


  • kibritsuyu  (30.12.22 14:19:51) 
2h h hb b 2b şeklinde giden sistem ucun sertlik ve yumuşaklığı ile ve ne kadar koyu olduğunu gösterir. mesela 2b, hb'ye göre daha yumuşak ve daha siyah. yumuşak olduğu için kırılması daha zor ama kişisel deneyimime göre 2b kağıdı daha çok kirletiyor, heralde yumuşak olunca minik minik ufalanıyor. bi de bu sistemde bi standart yokmuş her marka kendine göre neyin hb neyin b olduğunu belirliyormuş.


  • curious mind  (30.12.22 15:12:09) 
[]

Cımbızla tüy almak zararlı değil mi?

Aşağıdaki duyuruda görünce merak ettim. Cımbızla yanak tüyleri almak tehlikeli değil mi? Yüzde çukurlaşma yapmaz mı? İz bırakmaz mı?




 
Niye tehlikeli olsun ki? Alt tarafı ciltteki kıl tüy, çekip alınıyor. Yıllardır yanak kıllarımı cımbızla alırım, çukurlaşma da olmadı, iz de bırakmadı. Sadece yapıldığı gün cildi çok kızartıyor. O yüzden insan içine çıkacaksam yanak cımbızlama işini ondan bir gün önceden hallederim.


  • burnley  (20.12.22 19:40:50) 
İlk kez duydum. Kadınların kaşları hiç de çukurlaşmıyor.


  • ruhen hastayim ben  (20.12.22 19:41:16) 
Hayır tehlikeli değil ancak alınan kılların sertleşmesi ve zaman içinde sakal kıvamına gelmesi mümkün.


  • charbiel  (20.12.22 20:24:07) 
kılı çekmek, yolmak aslında kıl kökünü de beraberinde getirdiği için orada eğer ciltte olmaması gereken bir patojen varsa cilt altına rahat girebilir. normal şartlarda o yüzden saçların veya vücudun herhangi bi yerindeki kılın yolunmaması gerekir.

kıl kökleri deri altına açılan kapılar gibi. düşük bir ihtimal olsa da yukarıdaki örnek, öyle bi durum mevcut. yanak özelinde değil tabi.
  • kobretti  (20.12.22 21:18:26) 
[]

İstanbul'daki ve büyük şehirlerdeki üniversite öğrencileri nasıl geçiniyor?

Devlet yurtlarında kalanları ve ortak evde 5-6 kişi kalanlar dışındakileri soruyorum.

İstanbul'da 3000-4000 altı bir ev mümkün mü devlet ünv. çok da uzak olmayan bir yerde? Tek kişi yaşamak istese en az 6-7 bin gerekmez mi?

8 milyon öğrenciden bahsediliyor. Bu hayat pahalılığı, bu kiralar ve bu enflasyona maddi olarak nasıl dayanabiliyorlar?

 
Eskiye göre daha bir rahatlık var gibi. Eskiden öğrenci makarna yerdi evde, şimdi mekanlar full dolu. Herkes starbucksta.


  • seaman  (20.12.22 18:48:46) 
starbucks gidilebilecek en ucuz yer. normal bir cafeye gitsen 20dk'da 200lük olursun.


  • duyurukullanıcısı  (20.12.22 18:52:52) 
Çok üzgünüm bunu söylediğim için ama torbacılık yapan çok sayıda öğrenci var.


  • vedatchilipeppers  (20.12.22 19:34:25) 
[]

Üniversiteye hazırlanırken günde kaç saat ders çalışıyordunuz?

sb




 
Sınavın olduğu sene Ocak ayına kadar tüm konuları bitirmiştim. O zamana kadar okul ve dershane dışında günde 2-3 saat. Ocak sonunda dershaneyi bıraktım. Okulda başkandım (tabii ki de) ve sabah okula gidip, o günün hocalarından imzaları toplayıp eve dönerdim. Rapor falan mümkün değildi benim için. Öğleden sonra bir full test çözerdim. Sınava kadar her gün. Bu şekilde ilk 1000'e girdim.

20-21 sene öncesi bu anlattığım :) şimdi aynı değildir. o zaman internet yoktu, ig yoktu, herkesin tek tip tayt üstü oversize kıyafetleri yoktu. top oynamak ve dersten başka bir şey yoktu hayatımda.
  • gabe h coud  (20.12.22 16:08:17 ~ 16:13:39) 
10 saat çalıştığım oldu. Şimdiki aklım olsa çalışmazdım. :)


  • dissendium  (20.12.22 16:13:00) 
Günlük ortalama 3 saattir. Şimdi olsa ben de çalışmazdım. Değmiyor çünkü.


  • seaman  (20.12.22 16:18:05) 
sifir saat. simdiki aklim olsa biraz calisirdim


  • ala09  (20.12.22 16:53:25) 
neredeyse hiç çalışmadım.


  • co2s2  (20.12.22 17:16:51) 
Hiç.


  • ruhen hastayim ben  (20.12.22 17:25:40) 
Günde 8 saati geçmeyecek şekilde haftada 48 saat.


  • herp  (20.12.22 17:39:44 ~ 17:45:31) 
Lisede not ortalamam 96 küsürde olan derece öğrenciydim, dersi derste öğrenme işinin ustasıydım, 12. sınıfa geldiğimde eksik denecek bi konum yoktu önceki senelerden. 2014'te girdim sınava, yani okul, dershane falan dışında hiç çalışmadığım da oluyodu günde 4-5 saat çalıştığım da ama temelim baya sağlam olduğu için aşırı kasmadım. YGS'de ilk 1000'e girince baya salmıştım hatta istediğim yer geliyor diye, sonra 12. sınıf konularının ağırlıkta olduğu LYS'de biraz çaktım 3000. oldum.

Şimdiki aklım olsa yine o kadar çalışırdım çünkü rahat geçirdim 12. sınıfı. Asıl ders çalışma sıkıntısını TUS'ta yaşadım ben. Lise konularını çalışmayı seviyodum zaten ama tus konularına çalışmak işkence gibiydi ve kendimi zorlamam gerekiyordu. O yüzden TUS'ta çok iyi bi sonuç alamadım yine iyi kötü girdik bi yerlere
  • nundu  (20.12.22 17:54:30) 
Neredeyse hiç çalışmadım, çok pişmanım. Hadi üniversite sınavına çalışmadım, üniversitede biraz emek verseydim mezun olduğum matematik bölümünden ekonomi, yazılım, veri bilimi, kriptoloji gibi bir alana kayabilirdim ama anca öğretmen olabildim. Şimdi istediğim gibi bir hayat yaşamak, işe yarar biri gibi hissetmek için güzel bir üniversitede önü açık bir bölüm okuyorum. Ama yaş olmuş 27, çoluk çocukla okumak da kolay değil.

Eğer sınava hazırlanıyorsanız, kapasitenizin elverdiği en iyi dereceyi yapmaya bakın. Çünkü bu sınav birçok kişinin ilerde yaşayacağı hayatı belirliyor.
  • Erestor  (20.12.22 17:59:05 ~ 18:00:25) 
Ben hazırlanmaya geç başlamıştım, siniftakilerin gerisindeydim kendi planimi oluşturmuştum sonra geriden gelip yakaladım sınıfı dönem ortasında. Okuldayken hocalar ses etmediği için genelde hep test cozerdim. Test grubumuz vardı zaten kapanır çalışırdık. Matematik geometri çözmekten deli gibi zevk aldığım için saat hesabı hiç yapmadim. Evde TV falan izlerdim okuldaki gibi calismazdim ama 6-8 saat olduğu olmuştur herhalde toplamda. Sayısal hariç her puan türünde (ea dil sözel) ilk bindeydim, he hiçbir boka yaramadi orası ayrı, şimdi yine Sürünüyorum. Keşke bilgisayar muh falan okuyup yazılımcı olsaydım.


  • sanguine  (20.12.22 18:51:46) 
Ben dershanede rekabetin en yüksek olduğu şubelerinden birindeydim 2011-2012 eğitim öğretim yılında ve eşit ağırlık derece sınıfındaydım. Eve gelince ders çalışacak halim kalmazdı hiç, Duyuru’ya girerdim ve millete şu bölüm nasıl bu bölüm iyi mi falan diye sorular sorardım :D

Dershanenin o ortamından dolayı 7k yapmıştım bi şekilde. O dershanenin o şubesine gitmeseydim asla yapamazdım, benden beklenecek bi şey değildi. Sonra Marmara Hukuk yazdım. Sıra arkadaşım 17’nci olmuştu Galatasaray Hukuk yazdı. Sınıfın en kötü sıralaması bendeydi :’)

Bazı dershane arkadaşlarımla ve hocalarımla görüşüyorum hâlâ, güzel ortamımız vardı bayağı havalıydık o zamanlar :d

BİBİP: Soruya cevap vermemişim ya... Okul vardı zaten, okuldan sonra da dershaneye gidiyorduk işte, akşam 8'de falan eve dönüyordum, evde çalışmıyordum. Dershanede 4 saat falan zaman geçiriyordum; o esnada full çalıştığım da oluyordu, 4 saatin yarım saatini çalışarak geçirip geri kalan zamanda takıldığımız da oluyordu. Değişken yani. Hadi ortalama 2 saat diyelim.
  • vedatchilipeppers  (20.12.22 19:55:03 ~ 20:40:58) 
sınavdan önceki hafta deneme çözmüştüm. doğru yaptığım soruları dahil incelemiştim. İyi soruları olan setlerdi. Üniversite dahil ders çalışmadım ama dersi dinledim ve anlamaya çalıştım. o şekilde oldu. Yoksa olmazdı. İyi de oldu. Kötü değil. evet.


  • sparkle kiddle  (20.12.22 19:59:35) 
Hiç saat.
Ünide de hiç saat.

Çok pişmanım geri dönebilsem günü gününe çalışırım. Bilgisayar mühendisiyim yazılımcıyım yine de bir okula girip ders çalışmak istiyorum :,)
  • kaptan maydanoz  (20.12.22 23:05:00) 
4-5 saat en az, sonuç Boğaziçi. Şimdi olsa çalışmazdım :’)


  • damba  (21.12.22 02:25:27) 
sinava girdigimde daha konular bitmemisti. hayatimdaki en buyuk essekliklerde zirveye oynar.


  • antikadimag  (21.12.22 06:05:38) 
uzerinden 20 sene gecti. 4 sene gunde 10 saat calisip calisip isin sonunda bir baltaya sap olamayan da gordum, fazla iplemeyip derece yapani da. bu kesin buyuk adam olur dediklerimin bazilari issiz surunuyor, bundan bir cacik olmaz dediklerimin bazilari da koseyi dondu, yattan inmiyor.

universite sinavi hayattaki engellerden sadece biri. ileriye donuk cok da bir fikir verdigini soyleyemem o yuzden cok da kafaya takmamak lazim.

hayattaki en onemli seylerden biri ne bilip bilmediginin farkinda olmak. bunu da baskalarina bakarak anlayamazsin, aynada kendine bakacaksin ve ona gore ilerleyeceksin. kolay gelsin..
  • cooperr  (21.12.22 09:05:27) 
[]

Oyuncular gerçekten bu kadar kazanıyor mu?

Faturası burda:

encrypted-tbn0.gstatic.com

Erdal Beşikçioğlu 2018 yılında bir film için 800 bin liraya anlaşmış ama paranın tamamını alamadığı için dava etmiş yapımcıyı.

4 yıldaki enflasyonu hesaba katarsak şu an neredeyse en az 1,5-2 milyona tekabül eder bu para.

Sadece 1 film için, üstelik de çok izlenmeyen bir film için bu kadar kazanıyor mu oyuncular?

 
az bile erdal b. gibi biri için sanki. az izlenen sinema filmi için anlaşılır bu rakam ama ne izleniyorsa zaten erdal b. için gelip izlenmiştir.

çocuklar duymasının havucu taa 2003'te mi ne turkcell reklamından 300bin$ almıştı. engin altan diriliş ertuğruldan 2017'de bölüm başı 150bin civarı bir para alıyordu
  • avatar is back  (18.12.22 12:42:38) 
evet, az bile bu fiyatlar. dizilerde bölüm başı 300-400.000 alanlar yanında.


  • sta  (18.12.22 12:43:28 ~ 12:44:03) 
3. sınıf şarkıcılar bile 1 saatlik konser için 200 300 bin lira alıyor. Sadece bir film olarak bakmak doğru değil. O film belki 6 ayda çekiliyor. Günlerce karavanda uyuyorlar, doğru düzgün yemek yemiyorlar, aynı sahneler defalarca çekiliyor. Günlük ücret olarak hesaplarsan az bile.


  • dissendium  (18.12.22 12:55:10 ~ 12:55:20) 
Bu arada sinemada izlenip izlenmemesi önemli değil. O filmi yaptıktan sonra artık bir sanat eseri üretmiş oluyorsun. Yapımcı şirket bir satıştan o kadar para alır zaten.


  • dissendium  (18.12.22 12:57:43) 
[]

Kurşun kalem kullanıyor musunuz?

Kaç yaşına geldim hâlâ severek kullanıyorum. Genelde ilkokuldan sonra herkes uçlu kaleme geçer ama ben vazgeçemiyorum.

İyi kalem önerileriniz olursa da hayır demem.


 
Ders çalışırken kullanıyordum ama elimi çok siyah yaptığı için bıraktım.


  • dissendium  (14.12.22 20:27:37) 
Hayır, ben daha ilkokuldayken uçlu kaleme geçmiştim o zamandan beri uçlu kalem kullanıyorum.


  • sta  (14.12.22 20:29:18) 
Kurşun kalemden nefret ederim. Bizim fakültede sınavlarda mürekkepli kalem kullanma zorunluluğu vardı, o sebeple birçok mürekkepli kalem denedim ve f/p olarak en iyisini buldum: images.app.goo.gl


  • vedatchilipeppers  (14.12.22 20:33:14) 
nadiren, uclu kalep hic kullanmiyorum, genelde dolma kalem, az da olsa kursun kalem...


  • hewit  (14.12.22 20:33:58) 
Resim yapıyorum,dereceli kalem kullanıyorum


  • aretwoane  (14.12.22 20:36:25) 
Bugün itibariyle dolmakaleme başladım, bundan önce uçlu kalem kullanıyordum. Kurşun kalem sevmiyorum, parmaklarımı ağrıtıyordu diye hatırlıyorum bir de çok hafif bence.


  • şeyh x  (14.12.22 20:51:36) 
Ben öğrenciyken hep tükenmez kalem kullanırdım hala da öyle. Tükenmez > kurşun > …………… > uçlu


  • ruhen hastayim ben  (14.12.22 21:03:57) 
Özellikle aramam ama masamda çantamda filan olur hep yedek niyetine.


  • Amaranta ursula  (14.12.22 21:06:14) 
Okul hayatı boyunca ilkokul dahil (3 ya da 4. sınıf) uçlu kalem kullandım. Gerçi üniversiteden itibaren mürekkepli kalemler (tükenmez kalem, dolma kalem, pilot kalem vb.) ağırlık kazanmaya başladı. İş hayatında sadece mürekkepli gibi bir şey. Çok nadir uçlu kalem.


  • nawar  (14.12.22 21:15:47) 
Uçlu ve kurşun kalem kullanmayı çok seviyorum.
Okulda da işte de resmî evrak olmadığı sürece her zaman kurşun ya da uçlu kalem kullanırım.
Uçlu kalemim kıymetlidir biraz her zaman çantamdaki kalemliğimdedir, çıkarmaya üşendiğim zamanlarda masadaki kurşun kalemlerle yazarım.
  • mutekebbir  (14.12.22 21:41:13) 
kurşun kalemin kağıtla teması halinde çıkan sesten nefret ediyorum. Ama illa kurşun kalem olacaksa MERCANLI olacak ya da 2B. Önerimi de yapayım.
www.amazon.com.tr

  • sparkle kiddle  (14.12.22 22:26:43) 
dolma kalem > uçlu kalem > kurşun kalem > tükenmez kalem şeklinde.


  • black holes in the sky  (15.12.22 10:09:12) 
işte hala kullandığımdır.


  • evimin paspasi  (15.12.22 10:28:13) 
Kullanıyorum.


  • d max  (15.12.22 10:41:16) 
bence en iyi kurşun kalem bedava olan kurşun kalemdir. dolayısı ile ikea kalemleri bence en iyileri. tavsiye ederim şu an a kadar bir yamuklarını görmedim. delikanlı kalemlerdir.


  • paudi  (15.12.22 10:42:06) 
[]

Ders çalışırken göz ağrıması

Gözümü saat başı balkona çıkıp uzağa bakarak dinlendirsem de baş ağrısı eşlik ederek ağrıyor.

Ne yapabilirim bunun için yakın okumamak dışında?


 
Goz kurulugu mu var acaba. Belki goz damlasi iyi gelebilir.


  • ahm1  (13.12.22 22:01:56) 
göz bozuk mu? astigmat var mı? gözlük kullanılmıyorsa bunlar ağrı yapabilir. ders çalışırken başı fazla eğmemekte lazım tabi.


  • thor44  (14.12.22 11:19:20) 
[]

15 yıl önceki lise karnelerimi nereden görebilirim?

Meb ya da başka sitede var mı?




 
2007'den kalan ortaokul karnem e-okul'da duruyodu can sıkıntısından geçen sene bakmıştım. Daha eskisi olmayabilir belki ama 2007 kesin var yani sistemde bakabilirsiniz


  • nundu  (13.12.22 11:30:21) 
lise biteli benim de 10 sene kadar olmuş, eokuldan notları falan görebiliyorum. bilmem sizde de görünür mü, var mıdır ama belki bakılabilir.


  • chanandler bong  (13.12.22 11:41:40) 
e-okul +1 bende hepsi gozukuyordu sanirim 2006'dan itibaren.


  • mirafiori  (13.12.22 12:33:01) 
[]

Hacim artınca özkütle nasıl değişmiyor?

Lastik sıcakta genleşince hacmi artıp kütlesi değişmiyor. Özkütle nasıl sabit kalıyor?




 
özkütle değil de basınç sabit kalır. pv=nrt


  • alperz  (29.11.22 19:24:02) 
Çünkü yoğunluğu azalıyor. Yoğunluğu azaldıkça Hacım artıyor O yüzden kütle sabit kalıyor.


  • boray eris  (29.11.22 19:37:04) 
boray yoğunluk ile özkütlenin farkı ne?


  • alperz  (29.11.22 20:17:36) 
Özkütle değişiyor ki zaten değişmemesi gibi bir durum yok. Sıcaklık arttığinda genleşme olur kütle sabit ve özkütle azalır. Su (ve lise bilgim yanıltmıyorsa bizmut ve antimon) sıcaklık artınca hacmi azalıyor.

Suyun yoğunluğunun 1 olması +4 derecede geçerli mesela
  • nundu  (29.11.22 20:21:55) 
Basinc da sabit kalır diyemeyiz aslinda, lastiğin genlesmeye ne kadar direnci olduguna bagli bu durum. Yani bir miktar hacim artip bir miktar da basinc artabilir veya tamamen hacim artabilir. Bir balonda pek direnc olmadigi icin direkt hacim artacaktır basinc kendini sabitleyecektir mesela.

Genlesemeyen bir materyalde de hacim artmayacagi icin basinc artar mesela sıcaklık arttiginda.

Yani basinc sabit kalır diyemeyiz, nitekim kalmiyor da.
  • stavro  (29.11.22 20:37:01) 
[]

İnsanlar muhasebecilere nasıl güvenebiliyor?

Alakasız birinin işletmeye dair tüm gelir gider tablosunu bilmesine müsaade edilmesi kimseyi rahatsız etmiyor mu? Bir sürü adamın cebinden ne kadar giriyor/çıkıyor, ticari sırlarını vs. biliyor.

Sadece faturalı gelir giderleri mi takip ediyor yoksa?


 
buyuk sirketler icin sozlesme,
kucuk isletmeler icin de mutlaka es dost akraba ya da onceki muhasebecinin yaninda yetistigi icin defterleri ondan devralanlar oluyor.

muhasebeciler birbirinden de kolay kolay defter almaz.

muhasebecinin bini bir para oldugu icin adini kirletmezler.

o ruhsati almak ve defter toplamak cok zor is. hele ki iyi odeyen/aksatmayan mukellefi de kacirmazlar.

muhasebeciler odemeler aksiyor ya da bazi mukellefler is birakiyor diye su ara cok agliyorlar.
  • idexo  (26.11.22 20:00:34) 
ticari sırrına önem verecek kadar büyük firmaların zaten muhasebe departmanları oluyor. buradaki personeline gizlilik sözleşmesi imzalatır. yeterli süre çalışmammış tam anlamıyla güvenilmeyen kişilerede her bilgi verilmez zaten.


  • dreamsandcolours  (27.11.22 00:41:41) 
[]

Sahte doktor neden tutuklandı?

Hasta bakmamış, muayene yok, 4 ay boyunca kenarda takılıp doktoru izlemiş sadece.

Sahte diplomayla işe girmemiş, maaş almamış, hiçbir çıkar sağlamamış.

Neye istinaden tutuklanıyor?

 
evrakta sahtecilik? resmi makamlara sahte belge sunma vb olabilir mi?


  • kobretti  (26.11.22 17:20:15) 
Kamu görevini üstlenme suçu, TCK maddesini hatırlamıyorum şu an


  • sanguine  (26.11.22 17:41:28) 
  • Mirket  (27.11.22 11:45:42) 
[]

Üniversite öğrencisi akşam/haftasonu çalışmak için nasıl iş bulur?

Kendini geçindirebilecek kadar bir gelir için?




 
dil biliyorsanız çeviri yapabilirsiniz. ilköğretim çağındaki çocuklara ders verebilirsiniz.

onun harici aklıma gelmedi maalesef.
  • drako  (24.11.22 17:33:32) 
Çeviri işleri akmasa da damlatır ek gelir olarak. Onun haricinde lüks muhitlerin kokoş mekanlarında barda çalışmayı dene, iyi para kazanırsın.


  • vedatchilipeppers  (24.11.22 17:34:15) 
Defacto, lcw gibi büyük yerlere girersen daha iyi olur. Part time çalışan olarak haftasonu 2, belki haftai 1 günde olmak üzere toplam 3 gün çalışırsın. Primlerle asgari ücrete yakın maaş alabilirsin. Yemek kartında olur. Defacto daha fazla öğrenci çalışana fırsat veriyor.


  • GoodMorningTeacher  (24.11.22 19:19:44) 
[]

Fotoğraflarımı nerede depolayabilirim?

İcloud çok tehlikeli. Apple Zorlu Center müşteri hizmetleri şifremi bilmeden hesabımı görebilmişti.

1) Görüntü kalitesi düşmesin

2) Telefonda yer kaplamasın

3) Kullanımı/arayüzü pratik olsun.

 
Icloudda öyle bir açık olduğunu zannetmiyorum yanlış anladığınız bir şey olmuş olabilir çalışanlar kafalarına göre göremezler ancak sizin izninizle belki erişim açılıyordur.

mesela banka çalışanları da kafalarına göre herkesin hesabına bakamıyor diye biliyorum. Siz onları aradığnızda veya gittiğinizde bakabiliyorlar.

yine de illa alternatif arıyorsanız google photos var. aylım 5 tl miydi 15 tl miydi neydi 100gb depolama alanı veriyor google one üzerinden. bunu google drive veya google fotoğraflarda kullanıyorsunuz.
  • ananiyimioguz  (23.11.22 12:33:58) 
icloud riskli değil, bilmeyen biri olarak seçebileceğin en iyi alternatif.
zorlu center müşteri hizmetleri sen izin vermediğin sürece fotoğraflarını göremez. mümkün değil bu.

  • roket adam  (23.11.22 12:45:12) 
Siz uyuyun daha. Telefonumun şifresini unutunca telefon kitlendi. Açtırmak için aradım. Mümkün olmadığını, sadece telefonu sıfırlayarak tekrar açabileceklerini söylediler.

Ben tüm verilerim gitti mi diye sorunca müşteri hizmetleri yetkilisi “İcloud’ta notlarınız var birkaç tane” dedi.

Kendim bizzat yaşadım yahu! Bir davaya konu olacak olsa görüşme kayıtlarıyla ispatlı bir şey. Bimeden etmeden oturduğunuz yerden ahkam kesmekten vazgeçin!
  • duchess jessamine  (23.11.22 13:18:03) 
Hiçbir izin falan da vermedim bu arada. Kendi söyledi.


  • duchess jessamine  (23.11.22 13:18:50) 
verilerinizin sayısını görmüş, verinizi gördüm dememiş ki.

yani rehber: 500, notlar: 35, fotoğraflar: 3456

şeklinde yazıyorsa insanları veya firmaları benim datalarımı görüyorlar diye neden farazi konuşup suçluyorsunuz?
  • ananiyimioguz  (23.11.22 14:05:34 ~ 14:06:41) 
[]

Yemek getirirken tabağı hemen geri isteyen komşu

Bir bana mı çok tuhaf geliyor? Komşulardan biri tabağı uzattığı anda "Tabağı alayım" dedi. Evinde kalan son tabak mı? Tabağı alıp geri vermeyecek miyiz? Bu ne tuhaf takıntıdır?

Usülü zaten tabağı ikramla geri göndermek değil mi? Kim ne yapsın senin sıradan tabağını?

Bana inanılmaz saçma ve anlamsız geliyor. Tabağına bu kadar düşkünsen yemeği de getirmeyiver bir zahmet!

 
Tabağı dolu gönderme kaygısı gütme diye olabilir. Benim annem de komşulara öyle yapıyor, bir şeyler yapıp tabağa bir şey koymak zorunda hissetmesinler diye hemen istiyor.


  • Amaranta ursula  (16.11.22 18:28:00) 
hayır için yapılan şeylerde tabak bırakılmaz hatta boşaltıp geri verilirken yıkanmaz silinmez bile bizim burda.


  • halanne  (16.11.22 18:43:04 ~ 18:43:37) 
Ay keşke alsalar! Ust katımdaki yaşlı teyzeler hep yemek getiriyor, vaktim olmadıgı için tabakları yıkayıp rafa koyuyorum geri göturemiyorum. Yanlış anlaşılmasın bi şeyler hazırlamaya vaktim yok degil, daha o kadar aşamadım kendimi :D Ust kata çıkmaya vakit bulamıyorum ya da uşeniyorum. Teyzeleri kapıda görunce unutuyorum. Onlar da sormuyor :D Öyle öyle sanırım 6 aylık tabakları var bende :D İnşallah taşınırken teslim edicem :D


  • e mice  (16.11.22 19:18:14) 
Sıradan olmasa o tabak el koymayı mi düşüneceksiniz:)

Gayet sıradan bir olay tabağın istenmesi ama bu kadar gerilmek değil gibi
  • kisa  (16.11.22 19:18:55) 
Siz ''acaba ne yapsam da tabağı boş göndermesem'' düşüncesine girmeyin diye yapılıyor.


  • jepa  (16.11.22 19:37:25) 
plastik ya da folyo da getirmek daha makul 2 tabak kirletmektense


  • bir soru sorcam  (16.11.22 19:50:58) 
tabak bos gitmez iste. o yuzden sen zahmete girme diye yapiliyor o.


  • Kittie  (16.11.22 20:02:22) 
valla mantiksiz degil. en son gerizekali komsum verdigim tabagi kirdigi icin geri veremedigini soylediginden beri kimseye bir sey vermiyorum. ama verecek olursam da hemen isterim ya da plastik kapla filan veririm sanirim. bu konuda hala sinirliyim antika degerindeydi kirdigi tabagim -_-


  • in vino veritas  (16.11.22 20:13:07) 
tuhaflık sizde. buz gibi boru gibi tuhafsınız. tabağa geri getirmek için içine bişeyler koyma zahmetine girmeyin diye istiyor muhtemelen. bu kadarcık şeyi düşünemeyip sorun görüp kafasında büyüten sizde tuhaflık var...


  • naksidil  (16.11.22 21:02:10) 
Dostca hatirlatma bu sadece.


  • baldur2  (16.11.22 23:22:57) 
Bana bir komşu bulamaç gibi bir aşure getirip aynısını dedi. "Aslında ben bunu yemeyeceğim zaten komple alın tabağı lütfen." deyince de bozuldu. Yani, ben senden istemedim ki zaten sen kendin getiriyorsun bana niye emrivaki yapıyorsun.


  • koskoca kirpi  (17.11.22 13:20:32) 
[]

Şu an işsiz kalsanız ne kadar süre çalışmadan idare edebilirsiniz?

sb




 
Biriktirdiğim parayla sadece asgari ihtiyaclar düzeyinde (gıda, ulaşım) mecbur kalsaydım işsiz olarak sanırım 3-4 yıl belki daha fazla (kira yok) idare ederdim. Şu an o para bitcoinde battığı için maaşım dışında bir gelirim kalmadı. Idare etmem mümkün değil. Direkt ac kalırım.


  • sanguine  (16.11.22 18:25:30) 
5 sene


  • Mistyimage  (16.11.22 18:25:33) 
3 sene, işsizlik maaşı ile.

I lav yu Frans bu sebepten. Ha issiz kalacagimi sanmıyorum, o yüzden benim paralar 3-4 ay çalışıp 3 ay issizlik maaşına hak kazanip işten çıkan tiplere gidiyor ama helali hos olsun :'(
  • logisticsmanager  (16.11.22 18:35:52) 
Hiç çalışmasam da gayet rahat yaşarım. Dünyayı gezip ev almayan kiracılarım sağolsun.


  • OrangeYellow  (16.11.22 18:36:46) 
(Hiç tazminat almazsam) 1.5 sene falan aynı yaşam standartlarını birebir sürdürürüm. sonra arabayı satmam / küçültmem gerekir. Şu an kovulsam muhtemelen en az 6 maaş tazminat alırım, bu da beni +1 yıl daha idare eder.


  • roket adam  (16.11.22 19:11:03 ~ 19:26:21) 
Hiç


  • euteamo  (16.11.22 19:24:52) 
Hiç.


  • jackyr  (16.11.22 19:28:49) 
İşsizlik maaşı ve tazminat alırsam max 6 ay.


  • buzbebek  (16.11.22 19:47:09) 
Birikime dokunmadan 1 yıl giderim sonrasında taşıtları ve birikimi harcarsam 2 yıl civarında giderim diye tahmin ediyorum.


  • mirty  (16.11.22 20:02:53) 
Şu an işsizim, 3 sene yetecek param var. Yöneldiğim alanda 3 sene sonra iş yapacak kıvama gelemezsem çok sıkıntı yaşayacağım. Gerçi özel derslerim falan var tam da işsiz sayılmam ama bi asgari ücret anca ediyor.


  • Erestor  (16.11.22 20:12:55) 
Tazminatla normal yasayisimda bir bucuk yili gorurum super ekonomi modunu acarsam 3 yili gecer.


  • kuzey li  (16.11.22 20:36:27) 
3 ay


  • henchman  (16.11.22 20:49:28) 
küçük bir kira gelirim var. eyt çıkarsa da ocak'ta emekli oluyorum. :) (evet yaşlıyım)

kiram yok. aile evinde minimal bir yaşamı sürdürebilirim sanırım.
  • naksidil  (16.11.22 20:58:54) 
20-25 sene gider


  • mysql34  (16.11.22 21:48:38) 
Standartlarını ne kadar düşürebildiğinle alakalı bu.

Mesela harcamalarımı düzgün kısabilsem 6-7 yılı görürüm, ama o işi beceremeyeceğim için 2-3 yıl diyorum gerçekçi olarak.

Tabi bi de işin enflasyon boyutu var. Böyle devam ederse belki 1 yıl?

Aslında maaş isterken hep "aylık normal harcamalarım" x 2-3 gibi bi para istemeye çalışıyorum minimumda. İşte 1 yıl çalışırsam, 1 yıl da ekstra kendimi götürecek para olsun gibilerinden. Ama bu seneki enflasyon, o kadar sepet yapmaya, dolar kazanma şu bu gibi bir sürü avantaja rağmen beni yamulttu.

Yatırımların ne kadar iş yapacağına bağlı yani gelecekte ne kadar rahat edeceğim, ondan da çok umutlu değilim açıkçası.
  • plutongezegendegilmi  (16.11.22 23:10:55) 
Standartlarımı düşürmeden 5 yıl


  • synesthesia  (17.11.22 07:29:02) 
biriktirdigim parayla 2 ay.
kredi kartlari, tuketici kredisi, ne varsa cekerek max. 6 ay
not: yurtdisi
  • cooperr  (17.11.22 08:24:27) 
4 sene. masrafları kısarsak 6 da olur tabi.


  • lazpalle  (17.11.22 08:32:00) 
Kiracımın kirasını ödediği bir evrende kira zaten maaşımla aynı olduğu için birikimlerimden de yiyerek uzun süre yaşarım ama şu anki kafa rahatlığı ve standartlarımdan uzaklaşırım tabii.


  • marla is in my head  (17.11.22 13:51:31) 
[]

Seçime 7 ay kaldı ama…

Ortamda ne seçim havası var ne de ülkede seçim öncesi bir ruh hali? Eskiden 1 yıl önceden mitingler, il il geziler, medyada hareketlenme vs. olurdu. En sansür dolu seçimde bile.

Zamanında bile yapılsa 7 ay kaldı ama koca bahar mevsimi geçti. Havalar güzelken hiçbir parti bir şey yapmadı küçük mitingler dışında?


 
Çünkü henüz Erdoğan'ın rakibi açıklanmadı.


  • pispinti  (14.11.22 16:00:32) 
Şubat civarı seçim açıklanınca altılı masa adayını açıklayacakmış. Bugün TV'de biri öyle dedi.


  • nhk ni youkosu  (14.11.22 16:18:48) 
Artık yeni seçim olacağını başlatılan mitingli kampanyalardan değil bombalı saldırılardan anlıyoruz malum ya.


  • d max  (14.11.22 16:20:24) 
Çünkü Tayyip Erdoğan'ın rakibi yok (İsmen açıklansa bile yok). Kendisine o kadar güveniyor ki, seçim propagandası yapmaya başlamadı bile. Diger taraf zaten daha kimin aday olacağını bile belirlemedi. Aday açıklanınca da araları bozulacak kesin. Bu da Tayyip Erdoğan'ın lehine bir durum.

Siyaset demek çıkar demek. Yıllar önce kendi amcam(babamın kuzeni) mhp'den belediye için aday adayı oldu. Aylarca çalıştı, koşturdu, yemekler yedirdi, borçlandı, parti binasından çıkmazdı, Bahçeli'yle bir fotoğraf çektirmek uğruna Ankara'ya gitti, onu yaladı, bunu yaladı, blowjoblar falan, Vatan Millet Sakarya zaten, varsa yoksa vatan&millet&bayrak diye gezdi, kimin aday olacağı önemli değil, önemli olan memleket diyordu her mitingde; sonra başkası aday gösterilince, mhp adayı kazanmasın diye gitti oyunu Akp'ye verdi:) O zaman akp ve mhp ittifak yapmamışlardı, yani düşman partiye oy verdi. Amcam bile olsa...
  • el conquerador  (15.11.22 03:04:34 ~ 03:06:28) 
6'lı masa önce adayımızı temmuzda açıklayacağız dediler, sonra birileri ekimde açıklanacak dediler, sonra 29 ekimde açıklanacak dediler. kasım yarılandı hala tık yok ortalıkta.

bir de son zamanlarda akp'ye destek hem bu yüzden çok arttı hem de doların sabit kalması borsanın haftalardır çok yükselmesi insanları çok rahatlattı. zaten son anketlerde 28'e kadar düşen oyları tekrar 35 falan oldu. bunun üstüne doları koruyup borsa rallisi devam eder ve ucuz kredi kervanı başlarsa akp 40'ları görür. zaten adamların max'ı bu. daha önceki 49 falan çok ekstremdi.

bir de gerçekten anadolunun %80'i falan kılıçdarı çok vasıfsız beceriksiz görüyor. dış görünüş algısının payı hiç yadsınamaz. tr'ye özgü değil bu trump'ta alfalık yapa yapa kazandı 16'da
  • avatar is back  (15.11.22 04:06:27) 
[]

Su arıtma cihazının filtresini kaç ayda bir değiştiriyorsunuz?

Servis 1 yıl öneriyor ama 6-7. aydan itibaren suyun sertleştiğini hissediyorum.




 
Bulunduğunuz yerdeki suyun sertliğine ve su kullanım miktarınıza göre değişir o.

Şu aletten alıp ara sıra ölçüm yapıp ona göre değiştirebilirsiniz.

www.hepsiburada.com
  • Mirket  (10.11.22 18:27:10 ~ 18:29:12) 
[]

Yeni bir pandemi olsa insanlar nasıl tepki verir?

Elbette nasıl bir hastalık olduğuna, bulaş hızına ve ölüm oranına da bağlı bu durum. Ama insanlar korona deneyimi sonrası nasıl karşılar?

Tam kapanma olur mu mesela yine uzun uzun? Ya da benzeri şeyler.


 
umursamaz olurlar


  • jelly bear  (04.11.22 21:03:49) 
Şimdi hala toplu taşımada maske takıyorum mesela ama bir covid daha olsa her şeyi salıp ölmeyi beklerim açıkçası.


  • peki madem  (04.11.22 21:52:22) 
Olur tabi, Çin'de devam ediyor kapanmalar.

Bi de zaten virüsler üzerinde "gain of function" çalışması yapan laboratuvarlar hala son sürat çalışmaya devam ettiği için yeni pandemiler de olur.

Ama şimdiki hala hayvan gibi para kazandırmaya devam ettiği için bi 3-5 yıl rahatız diye tahmin ediyorum.

İnsanların, ABD gibi bi kaç istisna hariç, ne silahlı ne ekonomik ne de politik bi gücü olmadığı için ne tepki verecekleri pek de önemli değil. Bunda doğru düzgün tepki vermeye çalışan Kanadalı kamyoncular falan oldu mesela, hepsini "bertaraf" ettiler. Bi sonrakine çok daha hazırlıklı olur hükümetler.
  • plutongezegendegilmi  (04.11.22 23:19:19 ~ 23:20:08) 
Ne zaman olduğuna bağlı da umarım benim kayinvalide hayattayken olmaz. Çünkü olursa ilk ben tepki gosteriririm sokaklarda çünkü aylardır forumlardan kendisi gibi yaşlı fransiz tayfayla komplolar yaratip, bizim kafamızı utuleyip tutmayinca "ya işte sundan oldu planlari degisti" falan demesini kaldiramam artık. En son Fransa'da seçim sonrasi komple kapaniyorduk, aylar geçti bekliyoruz. Big pharma, trump'u big pharma karsiti diye yolladilar, biden big pharmaci, bill gates cipledi, cipler kısır yapıyor, asi sizi hasta edecek, eve kapanacagiz bir daha cikmayacagiz falaaan filan. Ailede kendisine saygı kalmadi, utanarak bakıyor cocuklari, kocası.

Sunu bir kere daha yasayamam. O yüzden lütfen şöyle bir 10 sene falan olmasin.
  • logisticsmanager  (04.11.22 23:39:53) 
zaten bu üst akıl dedikleri muhabbette tam kapanma süresini beş sene olarak düşünmüşler (pandemi tasarı mı yoksa doğal olarak mı patladı? orası ayrı tartışma konusu) bu saatten sonra olursa yine böyle bir şey, oksitosinin azalmasından dolayı daha fazla bencillik ve isyan, fiziksel olarak kaos çıkar. hatta biraz daha senaryo kasayım the purge filmi gibi.


  • evimin paspasi  (04.11.22 23:50:54) 
[]

KPSS P3 puanı 84 olan birinin sıralaması kaçtır?

sb




 
2020 sınavından 85 almıştım, sıralamam 21 bin civarıydı.


  • candide  (04.11.22 22:31:04) 
Tahminen 18 bin civarıdır


  • kararsızataletfilozofu  (05.11.22 00:53:28) 
[]

E-Devlet'te ikametgah taşıyamama

Cep telefonuna gelen kodu doğru girmeme rağmen:

"Uyarı: Lütfen aşağıdaki yer alan referans numarası ile SMS ile gelen mesajda yer alan referans numarasının aynı olduğundan emin olunuz."

uyarısını veriyor ve bir türlü sayfa ilerlemiyor. Her şey doğru. Çünkü girdiğim kodun yanında yeşil onay tiki beliriyor ama doğrula dediğimde sayfa tekrar yenilenip bu uyarıyı veriyor.

Ne yapabilirim?

 
Başka tarayıcıdan denemek geldi aklıma.


  • ruhen hastayim ben  (03.11.22 16:29:48) 
  • liberal  (03.11.22 16:37:36) 
[]

Türkler neden geri kaldı?

Bir köşe yazısının altındaki tartışmada şu yoruma denk geldim:


"Coğrafyamızda roma Yunan ve eski mısır vede pers kökeni olmayan türk Arap v.s bir antik kenti gezdiğinizde ne parlemento ne il Meclis binası ne tiyatro alanı ne pazar alanı ne kütüphane ne hamam ne WC hiç bir beşeri altyapı kalıntısı yoktur Sonuç olarak geriden başlayan geriden gelir bu normaldir"

Bu yorum doğru mu? Yanlış mı? Ne derece doğru ve yanlış?

 
doğru, tam da bundan dolayı medeniyetimizin en ileri seviyesini günümüzde yunanistan, iran ve mısır temsil etmektedir. hadi yunanistan ile iran'ın bize kıyaslamasını tartışabiliriz ama mısır? gerçekten mi ya?

neden sonuç ilişkisi kurmayı deneyip bilgisizlikten dolayı becerememiş birinin fazla iddialı bir yorumu gibi geldi bana. dahası coğrafyadaki yapısal faktörleri ve tarihteki pek çok olayı gözardı etmiş. bence bu konulara hiç girmesin.
  • zgrydn  (31.10.22 16:58:27 ~ 17:03:29) 
Yorum bence de yanlış. Bu konuya kafa yoruyorsan şu kitabı mutlaka okumanı öneririm: (bkz: türkiye'de geri kalmışlığın tarihi/@roket adam)


  • roket adam  (31.10.22 17:15:41) 
tarih bilgisinden yoksun bir kişinin sığ anlatımı olmuş; yazacak çok şeyim var ancak yazmaya üşendim o derece;

Özetle; bu yorumda bahsedilen şey Eurocentric(Avrupa Merkezci) tarih yazımının bir yansımasıdır, bu konuda yazılmış olan makale ve araştırmalara bakabilirsin.

Türkiye özelinde mevcut durumu anlamak için;
İsmail Cem-Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi
Doğan Avcıoğlu-Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın
Halil İnalcık-Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar
Ahmet Yaşar Ocak hocanın Selçuklu ve Osmanlı üzerine olan araştırmaları

Bu kitaplar giriş ve bir fikir vermesi açısından yeterli olur, ancak neden geri kaldı sorusunun cevabı için çok yönlü bir araştırma okuma yapmak gerekir, sadece Türkiye değil, etkileşimde olduğu coğrafyada ki diğer medeniyetler ile de ilişkilerine bakmak gerekir.
  • sealth  (31.10.22 20:04:56 ~ 20:15:54) 
Cevap belli. İ….


  • Hallegadola  (31.10.22 23:41:23) 
Din diye dayatılan dogmalar, Arap kültürü, yolsuzluk, biat kültürü. Biraz da sanırım iq’muz ortalama altında :)
Birey olamamamız. Status quo’cu oluşumuz. Anlamını bilmediğimiz kelimeleri tekrar ederek günlerini brain fog içinde geçiren milyonlarca emekliyi besliyor oluşumuz. Avantacı oluşumuz. Cülus nedir abi. Cülus için padişah değiştirmek nedir. Bir de yeni dünyanın keşfi. Bizim ticaret rotalarını tutmamızın bir anlamının kalmayışı. Son olarak da 19 ve 20. yüzyılda nüfusumuzun azlığı.

  • gabe h coud  (01.11.22 00:07:23) 
Niyazi berkes - Türkiye'de çağdaşlaşma bu kitaba bir bakın bulabilirseniz.

Argüman çok zayıf ve konunun sahillerine yutturma amaçlı yazılmış. Ben zayıflığı kadar kötü niyetli buldum. Neden? Fazla antropoloji ve arkeoloji merkezli. İkincisi modern mimari odaklı. Sonra Kültürel ve sosyal dinamikleri yok sayıyor ki söylediği şeylerde önemli faktörler.

Ek olarak, bunu diyenin bakış açısı önemliyse "hayır canım biz hep çok medeniyiz Fransızlar helayi hamamı bizden öğrendi" olayını savunuyorum diye de böyle demiyorum.
  • encokbenisevinnolur  (01.11.22 00:14:36) 
1234  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.