[]

Çalışma izni onayı sonrası D vize başvurusu

Geçen hafta Cuma günü itibariyle Bulgaristan ulusal istihdam ajansı tarafından çalışma iznim onaylandı ve benim adıma işlerimi yürüten hukuk bürosu, 20 gün içinde İstanbul'daki Bulgaristan konsolosluğuna gidip, D vizesine başvurmam gerektiğini tarafıma iletti. (Randevuyu da benim adıma oluşturacaklarını ilettiler)

Genelde D vizesi için de randevu bulmanın zor olduğunu okuyorum ama bu noktada şirketlerin çalışanları için öncelik kullanma şansı oluyor mu?

Bir de burada bahsedilen 20 gün için takvim gününü mü yoksa iş gününü mü dikkate almalıyım? Eğer takvim günü sayılıyorsa 14-15 günlük bir sürem kaldı.

Bu konuda daha önce herhangi bir AB ülkesi için benzeri süreçleri deneyimlemiş olanların cevaplarına da açığım.

 
Ben varim. Yarin guncellerim.

Edit: Ben de işgünü olarak hesapladım, ne olur ne olmaz diye çalışma iznim çıktıktan sonra randevu aldım. Evrakları bugün teslim ettim BLS denen leş firmaya. Randevuyu sizin adınıza alacak olmaları güzel.
  • Kahvedesu  (31.01.24 21:57:43 ~ 01.02.24 14:37:16) 
Güncelledim.


  • Kahvedesu  (01.02.24 14:37:35) 
@ Kahvedesu

Hayırlı olsun.

Bulgaristan için D vize randevuları doğrudan konsolosluğa yapılıyormuş. Yani en az aracı kurum kadar süründürüyorlar gördüğüm kadarıyla, çünkü hala bir gelişme yok randevu açısından.

Çoğu ülke özelinde can sıkıcı bu durum bu.
  • deveyidiken  (01.02.24 14:58:35) 
[]

İstanbul'da 1500 euro ile geçinmek

Ayda 1500 euro kazanan bekar birisi İstanbul'da kendine düzgün bir hayat kurabilir mi? "Düzgün"den kastım:

Yani bu para ayrı bir eve çıkmaya, evin giderlerini karşılamaya, haftada 1-2 dışarı çıkmaya, kıyafet vb gibi harcamalara, hatta mümkünse biraz birikim yapmaya yeter mi?

Ekşi'de 50 bin lira kazanıp "Geçinemiyorum" diyenleri görünce hepten kafam karışıyor açıkçası.

 
Şahsen mükemmel şekilde idare ederim o paraya.


  • uvcray  (18.12.22 00:14:15) 
Geçinirsin ancak ev araba alamazsın. Bir de herkesin geçinme kavramı farklı. Gece konduda oturup pilavla beslenen de geçiniyor.


  • romario  (18.12.22 00:18:29) 
Nerede hangi şartlarda oturmak istediğine bağlı, çünkü merkezde düzgün evler 15-20.000’den başlıyor. Maaşının yarısından çoğu kiraya gidecek demek oluyor bu. Gerisini sen düşün.


  • sta  (18.12.22 00:22:21) 
Diğer bir opsiyon ise aile yanında kalmaya devam edip, kazandığım para ile full birikim yapmak ki böyle olursa çok çok daha rahat imkanlarım olur sanırım.


  • deveyidiken  (18.12.22 00:25:35) 
Yetmez


  • gabe h coud  (18.12.22 00:26:01) 
Bence 18 yaşından sonra aileyle kalınmamalı, insan o yaşlardan sonra aileden kopup kendi hayatını kurmalı. Gerekirse bir ev arkadaşı bulun ama o yaştan sonra aileyle kalmayın eğer çok zor durumda değilseniz ki belli ki değilsiniz.


  • sta  (18.12.22 00:27:12) 
1500 euro açlık sınırı, gecekonduda yaşarsınız. seneye belki ev sahininiz zam yapar orada da yaşayamazsınız, köyünüzde kalınız.


  • goodz  (18.12.22 00:33:22) 
doğru düzgün bir semtte zor. ev arkadaşıyla falan belki dediklerini yapman mümkün olabilir.


  • zgrydn  (18.12.22 00:35:49) 
açlık sınırı 30 bin lira mı olmuş ya? :)

15 bin liraya güzel bir semtte kiraya çıksan, kalan 15 bin lira ile de geçinebilirsin sanırım troll değilsen.

insanlarla dalga geçmeyin artık. millet iki kuruş parayla nasıl geçinicem diye düşünüyor.
  • hlot  (18.12.22 00:45:03 ~ 00:47:03) 
@ hlot

Hayır troll değilim, ciddi sormuştum. Çoğu insan asgarinin biraz üstü kazanıp geçinmeye çalışıyor, bu doğru ama diğer yanda da duyurunun sonunda belirttiğim bir kitle var.
  • deveyidiken  (18.12.22 00:50:03) 
Sıfırdan hayat kurulacaksa zor. Güncel kiralar, taşınma masrafları düşünülürse eğer. Halihazırda kurulu düzen varsa geçinilir gayet.


  • ruhen hastayim ben  (18.12.22 00:53:36) 
şimdi baktım, merkezi bir yerde oturuyorum, alt-üst sokaklarımda 10-15 bin liraya 1+1 ve 2+1'ler var (tekrar yazıyorum: merkezi ve güzel semtlerden birindeyim ama tabii ki etiler'den, caddebostan'dan bahsetmiyorum, oralar üst sınıf).

seçim sizin. sonuçta birikim yapmak istiyorsanız bir yerden kısacaksınız. iyi semtte oturmak istiyorsanız en lüks dairede değil, içi yapılı ama biraz eski binada oturup nispeten az para vereceksiniz.

15 bin lirayı bile kiraya verseniz, 5 bin lirayı bile faturalara (abartarak yazıyorum tabii) verseniz geriye 10 bin lira kalıyor. ayda 100-200 dolar biriktirebilirsiniz sanıyorum ki bu senaryoda bir yerden de kısmadım diye düşünüyorum.

"50 bin lira ile geçinemiyorum" diyenler de ya troll'dür ya da "araba taksidini ödedikten sonra bana bir şey kalmıyor yea :(" diyenlerdir. o kadar da kalmasın bir zahmet.
  • hlot  (18.12.22 01:01:29 ~ 01:06:08) 
30 bin tl ile gayet güzel yaşanılır geçinilir. Arkadaşlar inanılmaz abartmış. Kiraya 15 versen bile üstüne 15 kalıyor ki daha düşük kiralı yerler bulman mümkün. İlla kadıköy beşiktaş fetişin yoksa 1500 euro gayet iyi bir rakam.
Bu arada kimin faturaları 5 bin tl onu da merak ediyorum. Hangi malikanelerde yaşıyorsunuz acep.

Buradaki ekşi sözlük elitleri ile vakit kaybetme. İşyerine yakın semtlerden ev kiralarına sahibinden den bak. Yaşam masrafları zaten 3 aşağı 5 yukarı tahmin edilebilir. Hafta sonu dışarı çıkmak istersen de çıkış başına 1000 tl yaz. Yeri etiler falan seçmezsen bu hesabın 30 bini geçmesi imkansız.
  • roket adam  (18.12.22 01:01:50 ~ 01:11:04) 
@roket adam: "Bu arada kimin faturaları 5 bin tl onu da merak ediyorum. Hangi malikanelerde yaşıyorsunuz acep."

mübalağalı yazdım tabii :) baktım millet 50 bin lira ile bile geçinemiyor, ben de bol bol yazayım da "bak bol bol atmama rağmen geriye yine de asgari ücretin 2 katı para kalıyor" diyim dedim.
  • hlot  (18.12.22 01:08:06 ~ 01:08:31) 
hlot, pardon mübalağayı anlamamışım ben de sizinle aynı fikirdeyim :)


  • roket adam  (18.12.22 01:10:02) 
Ona bakarsan Ekşi'de herkes 1.90 m boyunda. Geçinirsin ama İstanbul'da yaşamak biraz mantıksız. İstanbul çok kalabalık ve 10 yıl önceki İstanbul bile değil. Kadıköy'de 50 yıllık eve 15 bin lira kira vereceksen bunu sorgulaman gerekiyor.

50 bin lira konusu da şu. Maaş alan her insan geçinme sorunu yaşayabilir. Maaş arttıkça harcamalar artar. Ne bileyim, çocukları özel okula gönderirsin, tatile gidersin, yine paran yetmez. Onların geçinememe kriterleri bunlardır.
  • dissendium  (18.12.22 01:16:28) 
istanbul'da sıfırdan düzen kurmak mantıklı değil. Vereceğin paraya değmiyor. Ekşi'yi hiçbir konuda dikkate alarak davranma. Şehrin en az %50 si asgari ücretli ve memurlardan oluşuyordur.

Başka şehirde kendine çok daha iyi bir hayat kurabilirsin o bütçeyle. İstanbul'a mahkum değilsen iklimi güzel bir ege ya da akdeniz şehrinde çok iyi yaşarsın
  • seaman  (18.12.22 01:24:36) 
anahtar kisim "kıyafet vb gibi harcamalara". buyuk ihtimalle gecinemezsin cunku rahat alisveris yapma beklentisi var.


  • hot potato  (18.12.22 01:30:24) 
geçinirsin.


  • fakat  (18.12.22 02:37:26) 
10bine kiralik yer bulursun, aidat cart curt 3000 desek kaldi 17000, rahat rahat yasarsin. istanbulda kac kisi bu parayi kazaniyor allah askina, ben 1500 euro kazaniyordum gecen sene cok rahat geciniyordum mesela(kendi evim),kimsenin alamadigi kiyafetleri alip en luks yerlere gidiyorum, hatta her ay yurtdisina bile gidiyordum


  • monicapp  (18.12.22 02:38:57) 
hesaplamalarım ve gözlemlerim doğu avrupadaki 1200 - 1500 euro aralığının istanbul'dan daha fazla alım gücü sağladığı yönünde. geçen sene bana aşağı yukarı senin dediğin miktarda para teklif ettiler ama dönmedim. ha 2023'te burada işsiz kalma ihtimalim var. kabul etmek zorunda kalacağım gibi.

not: burada 2019 model arabam var. satsam onu, tl'ye çevirince anca 1.6 dizel astra j alabiliyorum epey eski model.
  • rain when i die  (18.12.22 03:01:18) 
herkesin geçinme şartları ve hayattan beklentisi farklı. hatta ve hatta aynı kişinin zamanla şartları ve beklentisi bile farklı oluyor.

25 yaşında kendi başına yaşarken x kadar para yeterken 45 yaşında x+15 kadar para yetmez.
sallıyorum. istanbul'da tek yaşıyordum. normal bir apartman dairesinde oturuyordum. hyundai accent vardı. borcum harcım yoktu derdim tasam yoktu. 2000 dolar yetiyordu şimdi gene istanbul'da yaşıyorum 6000 dolar alıyorum. borç stresi yettirememe beni boğuyor.
kapalı-açık havuzlu spor salonlu özel güvenlikli aktiviteli sitede oturuyorum. sadece aidatı 3000 tl. eskiden hyundai vardı 600 liraya tüm bakımlarını yaptırıyorum şimdi xe var. 18.000 tl ödüyorum. ev kiram olmuş 22.000 tl. eskiden çocuk devlet okuluna gidiyordu kayıtta ödersek ödüyorduk. şimdi özel okula gidiyor. kamyonla para ödüyoruz.
kuzenime sorsan o da aynı. kuru yük gemisi almış mal taşıyor. bankaya kiloyla para ödüyor soru soruyorsun kuzi dünya kadar borç var diyor. diyor. saçlarını dökmüş. bindiği araba ise nissan gt r :D.

yani bence normal bir evin gideri istanbul'da 10.000. o da eski oturanlar için yaşamaya kılı kılına yeter. yeni ev tutanlar 15.000 gider. merkezi yerlerde oturursan 20.000 rahat gider. araba ve ev alacak para da ayıramazsın.
ha kendini sıkarsan program yaparsan 1500 euroya ev de araba da alırsın. ama nerede oturduğun ne aldığın ne yediğin içtiğin nereye gittiğin çok önemli.
1500 euroya ayranım içilmesin yoğurdum dökülmesin olmaz.
  • turbo sadık  (18.12.22 11:37:07) 
Burada geçinemezsin diye hiç bi postu cidddiye alma onu yazanların yarısı trolluyor. Düzgün bi semtte 10k kiraya versen geri kalanıyla rahat geçinirsin. Burada millet abartmayı seviyor ve uyduruyor. Yukarıda birini. Yazdığı gibi ekside herkesin boyu 1.90 yakışıklı aktif seks hayatı var maaşı da 40-50k. Yazmayı seven çok


  • Mcfly  (18.12.22 13:07:31) 
yeter ama ev kirasını küçümseme. En sıradan yerdeki (Maltepe) ev kiraları 9-10 bin oldu, biraz işine yakın yerden ev bulmak istesen 15-20 bin vermek işten değil. İlk eve çıkarken bu kiradan bi tane emlakçıya, bir/iki tane depozito, belki yarısı kadar da taşınma parası vereceğini unutma. Bence en büyük masraf bunlar. Yoksa yemek içmek faturalar vs. halledilir.


  • nhk ni youkosu  (18.12.22 14:26:18) 
Ayrıca belirtmeyi unuttum, ofise gitmek gibi bir derdim de olmayacak. Çünkü tamamen evden çalışıyor olacağım.


  • deveyidiken  (18.12.22 14:32:56) 
En büyük masraf kalemin kira ve aidat olur. Bu iki kalem günümüz şartlarında ve 30K TL kazanıp "makul" şekilde yaşamak isteyen bekar biri için 10 bin'i geçmemeli.

Şehrin dış bölgelerinde (dış dediğime bakma ben merkez yerlerden her zaman daha çok sevmişimdir) yani Çekmeköy, Kartal, Kurtköy gibi bölgelerde güzel sitelerde 1+1 ev kiralayabilirsin. O bölgelerde artık metro imkanı olduğu için ulaşım uzun sürebiliyor ancak trafiksiz ve rahat sağlanabiliyor. Ben yıllarca bu saydığım yerlerde rahat yaşadım.

İlla merkez bölge olsun diyorsan örneğin Fikirtepe'de stüdyo daire kiralayabilirsin, sosyal hayata çok yakın olursun. Ben tercih etmezdim.

İkinci en önemli giderin yemek olacak, ticket vb. imkanın varsa ve arada evde yemek yapıyorum diyorsan bunu da rahatça halledersin. Kısacası en büyük iki gider kalemini sınırlayabilirsen evet geçinilir ve sosyal bir hayat sürülebilir. Diğer türlü bu iki kalemin üst sınırı yok.
  • Lethe  (18.12.22 17:07:36 ~ 17:10:51) 
[]

Yurt dışı brüt maaş ve vergi

Ocak ayından itibaren Bulgaristan'da yer alan bir şirket için uzaktan çalışacağım. Şirket, maaşımı brüt ödeyecek ve vergi gibi giderlerden bizzat kendim sorumlu olacağım.

Bu durumda şahıs şirketi açmam en doğrusu mudur, tam olarak nasıl bir yol izlemem gerekiyor?


 
hicbir sey acmayin, brut maasinizi catir cutun yiyin ama kendinizi disaridan odeyerek sgk'layin. sirket burada ayni anda 4-5 kisi calistirmiyorsa maliye sizinle ugrasmaz. ama mesela ayni durumda bir kac kisi varsa, maliye sirkete der ki; gel burada bir sirket kur kardesim, sen vergi kaciriyorsun.


  • serseri marti  (13.12.22 16:11:33 ~ 17:07:40) 
Ayrıca belirtmeyi unuttum, şirketin Türkiye'de ofisi yok.


  • deveyidiken  (13.12.22 16:22:27) 
yani bi geliriniz var ve gelir vergisi diye bir sey var. remote, contractor vs olarak calisan birisiniz haliyle burda gelir vergisi odemeniz gerekiyor, bildigim kadariyla en dogrucu yol burada sahis sirketi acip bulgar sirkete fatura keserek burada vergi odemek. sirket kurmayip direkt parayi alan meslektaslarim var, ama bir gun maliye "hopp kanka hayirdir ya" derse cikabilecek ceza bedeli urkutucu oldugu icin ben sirket kurmayi tercih ettim. sunlari okumanizda fayda olabilir:
medium.com
medium.com
  • hjarteblod  (14.12.22 13:31:28) 
[]

Avrupa'da yeni taşınılan bir şehirde yeni insanlarla tanışma

Bu tam olarak nasıl olur? Dil eğitimi sebebiyle bir ülkeye gittiniz diyelim, kurs harici yerel insanlarla nasıl tanışmak mümkün olur? Meetup uygulamasında birçok etkinlik görüyorum örneğin ama bunun haricinde genel tavsiyelere ihtiyacım var.

Üniversiteyi bitireli beş sene oluyor ve bu süreçte çevremdeki arkadaş sayısı epey azaldı ve bir bakıma arkadaş edinmeyi unuttum diyebilirim:(


 
şehirdeki etkinliklerle ilgili sosyal medya hesaplarını takip et.

gezi kulübü, sinema kulübü gibi ilgi alanına uygun komünitelere eklen.

bisiklet, koşu, takım sporu vs. ile ilgileniyorsan oralardan çok kolay arkadaş bulunuyor.

meetup'ı es geçme, ilk buluşmada arkadaş bulamayabilirsin ama düzenli olarak yapılan etkinliklere birkaç kere gittiğinde rahat arkadaş edinirsin.
  • sir gawain  (17.09.22 23:56:11) 
facebook gruplarinda cok goruyorum bu tarz istekle gelen insanlari. hatta bazen o gruplarda bulusma eventleri de aciliyor.

su sekilde bir arayin: expats in [sehir ismi], foreigners living in X vb...
  • supergirl  (18.09.22 00:32:13) 
@supergirl

O tarzda iki gruba üye oldum, hatta bugün "Geldiğinde bir kahve ısmarlayayım" diyen bile çıktı:)

Öneri için teşekkür ederim
  • deveyidiken  (18.09.22 00:41:12 ~ 00:44:25) 
Facebook gruplari +1
Bizde baya aktif binlerce insan var, hem sorulara cevap, hem aktivite yapmak istediğinde yanına insan falan çıkıyor. En güzeli bu.

  • logisticsmanager  (18.09.22 02:53:48) 
[]

Freelancer video edit işleri bulma

Bir süredir video montaj konusunda kendimi geliştiriyorum ve Freelancer olarak çalışmak istiyorum. Müşteri/iş bulma konusunda belli başlı freelancer siteleri mevcut ancak ilk işi buralardan bulmak konusunda soru işaretleri var kafamda. Çünkü gördüğüm kadarıyla bu işi yapan çok fazla insan var, yani rekabet bir hayli fazla. Bu sitelerin haricinde nasıl bir yol izlemek gerekir?

Bir de freelancerlık sürecinde "Şunlara dikkat et, bunu böyle yap" dediğiniz genel tavsiyelere de açığım.


 
Valla hocam network dedikleri şey bu. Yine sizin gibi freelance video edit işi yapan birini bulun, beğenmediği işleri size paslasın. Zamanla sizden memnun kalan müşteriler çevrelerine önere önere büyürler.

Ben bi 10 sene önce falan kartvizit bastırıp, ajanslara gidip elden kart verip böyle böyle diye söylemiştim. Oradan 1-2 iş geldi falan derken 3-5 sene sonra hayvan gibi network olmuştu.

Onun haricinde freelancer'lık derya deniz. Bi süre sonra sıkıntılı tiplere hayır demeyi öğrenirseniz kafanız rahat eder. Şimdiden kolay gelsin, başarılar.
  • plutongezegendegilmi  (05.07.22 19:02:20) 
[]

Böyle biri ne kadar maaş almalı

Bir şirketten iş teklifi aldım ve maaş olarak 9000 TL teklif edildi. Görev tanımı olarak da gerektiğinde basın bülteni yazılması, sosyal medya içeriklerini hazırlanması, video kurgu işlerini üstlenilmesi, video çekimi yapılması, mümkünse after effects bilinmesi ve photoshop'ta ilgili içeriklerin görsellerinin tasarlanması bekleniyor.

Ayrıca şehir dışında da çeşitli görevlendirmeler içeriyor bu pozisyon. Yani gidip şehir dışında da çekim yapılması vs bekleniyor.

Bu özelliklere sahip birisi için 9000 lira nasıldır?

Bu alanda 1.5 yıl civarı bir tecrübem var ayrıca.

 
Ücret normal. Herhangi bir meslek söz konusu değil. Maalesef ikamen kolay bulunur.
Ayrıca 1.5 yıl da çok az söz konusu iş için.

  • les yeux blanches  (14.06.22 02:47:35) 
Çok fazla değişken var.

1) Bu şirket kurumsal bir şirket mi? Her ay maaşınızı gününde ve eksiksiz bir şekilde alabilecek misiniz?

2) Belli bir süre sonra şirket içinde yükselme veya maaşınızda iyileştirme (enflasyon farkından bağımsız olarak) olma şansı var mı?

3) Daha önceki tecrübelerinizde ne kadar kazandınız?

4) Başka iş teklifleri var mı, ne kadar süredir işsizsiniz, acil olarak işe ihtiyacınız var mı?

5) Yalnız mı yaşıyorsunuz, evli misiniz, aylık giderleriniz ne kadar?

Daha da artırılabilir. Çok fazla değişken var. Birisinin bu soruya net bir cevap vermesi imkânsız. Ha burası Ekşi Sözlük olduğu için "Yahu ben ayda 80.000 lira kazanıyorum, 9.000 lirayı da arabamdaki benzine harcıyorum. Bu paraya çalışma." diyenler olacak muhakkak ama onları çok fazla ciddiye almamak gerekiyor. Elbette 9.000 lira ile geçinmek zor ama Türkiye'de genel olarak geçinmek zor ve işsizlik de insanı kötü bir işten çok daha fazla yıpratıyor hem maddî hem manevî anlamda.
  • h1a9t6a7y  (14.06.22 02:49:38) 
Ben de normal olduğunu düşünüyorum.


  • mg3929  (14.06.22 09:46:40) 
Ücret kişiden kişiye değişebilir, 1,5 yıl tecrübe için bana uygun göründü.
Ama işe girerken çalışma saatlerinle ilgili anlaşmanı öneririm.
"Elbette işler acil olunca, kriz olunca mesaiye kalırım ama mesai saatlerim şu saatler olacak sadece" şeklinde konuşmanızı öneririm.

Çok çeşitli iş yapacağınız için her şeyin sürekli yetişmesi gerekecek, daha kalitelisi, revize edilmiş vs. derken yaşamınıza zaman kalmayabilir.

Mesela "şu videonun kurgusunda şöyle şöyle şeyler deneyelim" dendiğinde "elbette deneyelim ama o zaman basın bültenini yarına yetiştiremeyiz" diyeceğinizi hafiften hissettirin derim.
  • michael_knight  (14.06.22 10:49:45) 
[]

Preply ingilizce hoca tavsiyesi

Preply'de saatlik ücreti 4-5 dolar civarı hocalardan ders alıp memnun kaldınız mı? Bir de "Bak şu hoca iyidir" dediğiniz birileri varsa, her türlü tavsiyeye açığım.

Edit: Amacım tamamen speaking'i ilerletmek bu arada.


 
[]

Yalnızlığın normalleşmesi

Lise, üniversite zamanlarından tanıdığım arkadaşlarımın (ki bunların sayısı bir elin parmağını geçmez) hemen hepsiyle iletişimim koptu gitti. Evlenenler oldu, başka ülkeye taşınanlar oldu derken çevremde kimse kalmadı.

Tüm bunlar olurken ben de fark ettim ki yalnızlığa artık alışmışım. Yeni insanlarla nasıl tanışılır onu bile unuttum desem yalan olmaz. Artık öyle bir durumdayım ki, bir aktiviteye dahil olacaksam direkt tek başıma yapıyorum.

Bu bana çok koymuyor ama bir yandan da yeni insanlar tanımak fena olmaz diye düşünüyorum.

27 yaşında birisi için yeni insanlarla tanışmak nasıl mümkün olabilir?

 
insanların çoğu internetteki arkadaşlıklarını gerçek hayata taşıyorlar. bunu yapmayanlar ise hobi veya eğitim amaçlı kursa giderek oralarda sosyalleşiyorlar.


  • south park in kapusonlu uyesi  (24.03.22 15:19:59) 
Hemen her zaman duyuruda yalnızlıkla ilgili sizinkine benzer duyurular görüyorum ve aklıma o meşhur replik geliyor; "bunca insan yalnızken neden bunca insan yalnız?"

bence direkt tanışma amaçlı duyuru bile açarak başlayabilirsiniz bu işe. Bunu içtenlikle söylüyorum, sakın yanlış anlamayın.
ekşi'de bir sürü bira içmelik veri tabanı dertleşecek veri tabanı vs var, oralardan da başlanabilir belki.
  • foolrules  (24.03.22 16:02:24) 
Yalnızlık güzel bir şey, çoğu zaman keyif de alıyorum ama bazen "Yahu bu nereye kadar böyle gidecek?" demeden de edemiyorum.

@ foolrules

Bu tavsiye için ayrıca teşekkür ederim.
  • deveyidiken  (24.03.22 16:04:48) 
Sosyal ortamlar enerjilerini dolduruyor insanların. Nasıl bir introverte "neden sosyalleşmiyorsun" denilmesi yanlışsa, extrovert'lere de yalnızlık güzeldir demezdim ben.

Kendini yıllarca introvert sanan ama aslında geçmişte sadece asosyal olduğunu anlamış biri olarak, maalesef çözümü işyerinde buldum ben. Ama işyerinde kafa dengi birkaç kişi başlamasaydı ne yapardım bilmiyorum.

Bir aralar Tinder'da takılıyordum. Birçok güzel arkadaş edindim. Tabii oranın eksisi de arkadaşlar hep karşı cinsten oluyor. Arkadaş bulucam diye de tinder tercihimi de değiştirecek değildim.

Yazıldığım spor salonunda herkes kendi personal trainerı ile çalıştığı için yakın bir ortam oluyor. Ders bitişi orada bir sosyal ortam oluşuyor.

Çiftler halinde değil de, topluluk olarak dans. vs grupları sosyalleşmek adına ideal. Ama dans etmeniz gerekiyor. Ama bu eğlenceli aslında. Ama göründüğü kadar kolay değil. Ama istisnasız hep çıkışta "haydi x'e gidelim" deniliyor.
  • aguen  (24.03.22 16:15:39) 
bence de burada konuşup tanışılabilir. çoğu kişi de eski arkadaşlarından devam ediyor. bir de evlenince artık arkadaşa ihtiyaç duymuyor çoğu kişi.


  • candide  (24.03.22 21:06:59) 
[]

Eski pasaportumu yanımda taşımama gerek var mı?

Yarın kısmet olursa İsviçre'ye gidiyorum. Ancak kafama takılan bir nokta var.

Şu anda geçerliliği devam eden iki pasaportum var. Birinci pasaport, süresi dolmuş yaklaşık 7-8 schengen vizesi, giriş çıkış damgaları vs içeriyor. İkinci pasaport ise henüz geçen ay verilmiş 3 yıl süreyi kapsayan schengen vizesini içeriyor. Bu 3 yıllık vize dışında hiçbir şeyi içermiyor.

Bu durumda pasaport polisi ülkeye girerken eski pasaportumu görmek ister mi? Yoksa zaten sistemden bütün bilgiler karşısına çıkıyor mu?

 
pasaportlar hangi ülkeden ve hangi kategorilerde?


ayrıca tabiiki yok.
geçerli vizeniz neredeyse o pasaportu alacaksınız.
  • rewlack  (11.03.22 15:28:51) 
İkisi de Türk pasaportu. İlkinin süresinin dolmasına kısa bir süre kaldığı için yeniledim. Tüm schengen vizelerim isviçre'den, C tipi. Ayrıca bir tane de Malta'dan alınmış D tipi vize var. Onu belirtmeyi unutmuşum.


  • deveyidiken  (11.03.22 15:30:21 ~ 15:33:42) 
yenisi yeterli. digerine gerek yok.


  • helenart  (11.03.22 15:36:03) 
anlattiginiz sekildeyse zaten ilk pasaportun gercerli olmamasi gerekiyor. iptal edilmistir yani.
ve evet, sistemden nereye ne zaman gitmissiniz gorebiliyorlar

  • lamartin  (11.03.22 16:00:47) 
@ lamartin

Bir kişi, aynı anda iki pasaporta sahip olabiliyor. bkz: sekizinci soru www.nvi.gov.tr

Ayrıca cevaplar için teşekkürler.
  • deveyidiken  (11.03.22 16:08:42) 
soruyu sormamın amacı aynı kategoride iki pasaportu aynı anda alamayacak olmanız. tam cevap vermemişsiniz gerçi ama aynı anda örneğin 2 adet standart (bordo) pasaporta sahip olmamanız gerekir. aynı anda yeşil de olmaz so on...
biri gri bir bordo gibi başkaysa belki mümkün.

bir yanlışlık olabilir.
8.soru size cevap vermiyor olabilir.

ama konu bu değil :) yukarıdaki cevaplardaki gibi evet, geçerli pasaport yeterli.
şimdiden iyi yolculuklar.
  • rewlack  (11.03.22 17:50:26 ~ 17:50:57) 
Yeni pasaport yeterli.

@rewlack aynı anda 2 adet standart (bordo) pasaport alabilirsin. eski pasaportum aktif 2 yılı var 2024’te dolacak, yeni pasaportumun da 10 yılı var.
  • Northern Mariner  (11.03.22 18:09:20) 
ben "suresi dolmus"u pasaportun sifati zannettim, ama vizelerinmis.
ikinci pasaportun verilme nedeni zaten x ulkesine giderken ikisini de yanina almak degil, ki bunu biliyosunuzdur. dolayisiyla pasaport polisi zaten standart olarak gecerli bir ikinci pasaportunuz olmadigini varsayacagi icin, ilk pasaportunuzu gormek istemez.

bir de nacizane tavsiyem, eger ulkeye giriste yaninizda ayni ulkenin verdigi iki gecerli pasaportunuzun oldugu anlasilirsa basinizi agritabilirler. ortada illegal bir durum yok o yuzden genel anlamda sorun cikmaz diyebilirim, ama neden iki tane gecerli pasaport tasidiginizi ogrenmek icin uzun uzun soru sorarlar.
  • lamartin  (11.03.22 19:12:14) 
[]

Bu fakir nereye gitsin?: İsviçre gezi planı

Cumartesi günü İsviçre'ye, Zürih'e gidiyorum. 6 gün kalacağım toplamda ve Pazar gününü kesin Basel'de geçireceğim. Sonrasında ise trenle bir yerlere gitmek istiyorum ama karar veremiyorum. (Interrail one coutry pass alacağım, o yüzden limitim yok tren konusunda)

Bugüne kadar St. Gallen, Lugano, Interlaken, Luzern, Bern gibi birçok şehri ziyaret etme şansım oldu.

Ancak Fransız kantonlarındaki şehirleri pek ziyaret etme şansım olmadı. Lozan, Montrö, Cenevre tarafları görülmeye değer midir? Eğer öyleyse, bu şehirlere yakın tavsiye edebileceğiniz "Ulan çok güzel bir köydü/kasabaydı" dediğiniz, dibinizin düştüğü yerler oldu mu hiç? Olduysa hangi köyleri tavsiye edersiniz?

Bir de bundan bağımsız, bu mevsimde Davos, St. Mortiz tarafları çok soğuk olur mu?

 
gezdiginiz yerler zaten fena yerler değil. ben ozellikle bern'i cok seviyorum.

arada ordan oraya giderken yolda gordugunuz yerleri de hesana katarsak genel olarak isvicre'yi gormussunuz.

gitme imkaniniz olursa lichtenstein'a da bi tur atin derim ben. iyi gezmeler :)
  • boyle buyurdum  (07.03.22 23:54:20) 
@ boyle buyurdum

Liechtenstein küçük diye hep görmezden geldim ama bir bakacağım, sağolun :)

Ayrıca Romanşça'nın da konuşulduğu Graubünden kantonunu da çok merak ediyorum, köylerini vs ama Chur şehri ve civarı ne kadar görülmeye değer bilemiyorum.
  • deveyidiken  (08.03.22 00:01:51) 
Masall1ah tum İsvicre'yi gezmissin, bana pek soz dusmez ama 18 yasindayken 5 gun İsvicre'ye gitmistim. Yaz olmasina ragmen Davos soguktu. Lozan sakin bir sehirdi. En guzeli Cenevre'ydi diye hatirliyorum. Zaten Avrupa finans merkezi, baya canliydi. Lozan-Cenevre yolu baya guzeldi. O rotadaki kucuk sehirlere bakabilirsin belki.


  • hayley williams ile evlenecek genc  (08.03.22 13:57:06) 
Basel´deki karnaval bitti mi? Gittiginiz vakte denk geliyorsa, cok ozel bir festival. Bunu Almanya´daki ile karsilastirarak soyluyorum. Muzik ve gelenek ile azicik ilgileniyorsaniz, kesinlikle katilin.

Cenevre bence de ücü arasindaki en sempatik sehir. Cenevre yakinlarindaki Gruyeres cok guzel bir kasabaydi. Gitmisken kesinlikle ugrayin. Benim gibi satoseverseniz Chillon´a gidin. Hava da aciksa, etrafinda dolasmak da cok keyifli. Chillon´da ilginc etkinlikler olabiliyor, yemeli icmeli. Gitmeden bakmak lazim programa.

Savoyen saraba ilginiz varsa su an sarap dunyasinda ilgi goren bir terruar. Chillon etrafindaki kasabalarda sarap da deneyebilirsiniz.

Zürih ve Cenevre yemek icmek icin cevher sehirler Avrupa´da.

St. Moritz ile fakirlik kelimesini yan yana koyamadim. Cok yuksekte bir yerlesim, günesli degilse cilginlar gibi soguk oluyor.
  • buf-e kür  (08.03.22 14:13:15 ~ 14:16:52) 
Lozan ve Cenevre'yi kesin ekliyorum o zaman.

Ayrıca Fasnacht dün başladı, bugün ve yarın da devam edecek. Ona gitmeye niyetlenmiştim aslında ama onu da listeye ekleseydim toplamda 10 gün falan kalmak zorunda kalacaktım. Maddi açıdan zorlanırım diye onu eledim, seneye artık. :(

Chillon şatosunu da ekliyorum ayrıca listeye.
  • deveyidiken  (08.03.22 15:36:40) 
lozana geçerseniz, (cenevreden tren var çok yakın)
hemen karşıda fransız evian var, bi vapurla geçiliyor.
vapur pahalı olabilir derseniz aynı şekilde, cenevreden evian'a otobüs de gidiyor
evian küçücük ama çok güzel şehirdir
suyu da meşhurdur bilirsiniz
  • Corc  (08.03.22 15:53:49) 
[]

8-10 bin euro bütçe | Yurt dışında ne yapılır?

Diyelim ki elinizde 8-10 bin euro civarında bir bütçeniz var ve yurt dışına gitmek istiyorsunuz. Yüksek lisans, dil eğitimi, sertifika programı vs. ile gitmek isteyen biri bu para ile hangi yolu izlese mantıklı olur? Her şeyden önemlisi, bu miktar gitmek için yeterli midir yoksa daha fazla mı üstüne koyulmalıdır?




 
irlanda dil okulu.


  • rewlack  (21.02.22 16:21:14) 
irlanda dil okulu +1
yaşınız tutarsa avustralya veya yeni zelanda work&study.

  • emininsel  (21.02.22 16:27:24) 
@ rewlack

Ciddi bir konut sorunu mevcut şu an orada. :/ Sırf bu sorun yüzünden iki ay önce kaporamı yakmıştım.

27 yaşındayım, Avustralya'yı da düşünüyorum ama vize almak zor mudur bilemiyorum. İrlanda epey kolaydı gördüğüm kadarıyla.

Vize geçmişim de epey sağlam diyebilirim bu arada. Şu anda 3 yıllık İsviçre'den alınmış schengenim var. Bundan önce de 6-7 kere daha vize almıştım İsviçre'den.

Bunun dışında 2018'de 6 aylık Malta D tipi vize almıştım Malta'dan dil okuluna gitmek için.

2017'de ise Work and Travel'a gitmiştim, dolayısıyla J-1 vizesi de mevcut pasaportumda.
  • deveyidiken  (21.02.22 16:28:31 ~ 16:32:53) 
so?

konut sorunu olmayan bir yer biliyorsanız orayı tercih etmek daha iyi olur öyleyse.
ben öğrenciyken çalışma izni, sonrası için kalıcı iş ilanı, uyum/adaptasyon, alım gücü ve sosyal hayat açısından değerlendirdim.
  • rewlack  (21.02.22 16:47:12) 
almanya yüksek lisans tabiki, kim sallar irlandadan alınmış dandik dil kursu belgesini (eu dayım kimse umursadığı yok, konuşulan ingilizceyi duysan oturur ağlarsın) 10k blok hesapla güzel bi master yapılıp almanyada iş bulunur


  • wiekannich  (21.02.22 18:07:25) 
ABD'de extention denen üni sonrası beceri kazanma programları varmış, bir gidene soralım programında dinlemiştim ona bakabilirsiniz. Tek sorun orada kiraların yüksek olması.
anchor.fm

  • kaset  (23.02.22 03:23:12 ~ 03:24:25) 
[]

Radyo istasyonları istediği şarkıyı çalabiliyor mu?

Şu an İsviçre'den Radio Basilisk'i dinliyorum ve uzun süredir gözlemlediğim bir şey, playlist konusunda çok zengin değiller. Yani şarkılar tekrara düşüyor. Bildiğim kadarıyla gerek Türkiye'de gerekse de diğer ülkelerdeki radyolar çaldıkları şarkılar için telif ödüyorlar. Bu noktada "ya dur bak aklıma şu şarkı geldi, onu da playliste ekleyeyim" diyemiyorlar mı?




 
telifler her şarkı için tek tek ödenmiyor. o yüzden -müyap'tı sanırım- telifi ödedikten sonra istediği şarkıyı çalabiliyor. playlist zenginliği / fakirliği tamamen radyonun kendi vizyonu, yayın politikası ve hedef kitlesi ile alakalı. misal bizim power fm ve metro fm'de gün içinde 40 şarkıyı dinlersin. gece 23 sonrası bu liste genişler sabah 7ye kadar da öyle gider.

dj'ler "dur bu şarkıyı çalayım" diyemezler ulusal radyolarda. ellerinde liste vardır, nerde anons olacak, nerde hangi şarkı girecek, reklam arası ne zaman vb.. o listeye sadık kalınır. yerellerde ise öyle bir durum yok. dj manitasını arayıp "bak radyoda bizim şarkımızı çalıcam şimdi" der.
  • duster  (08.02.22 14:34:05 ~ 14:37:06) 
mesut süre rock fm'de istediğini çalardı, sanki şuan virginde de yok yok onu çalmicam bunu çalcam yaptığını hatırlıyorum?


  • eja  (08.02.22 14:57:49) 
Bildiğim kadarıyla telifi sanatçıya değil yapım şirketine ödüyorsun.
Bir arkadaşım doğan muzik'de çalışıyordu. (DMC) yaptığı iş kafe, mağaza, disco, bar, yerel radyolara filan gidip kendi bünyesindeki sanatçılar, şarkılar vs. için anlaşma yapıyordu.

  • catamenia  (08.02.22 16:58:58) 
[]

Herkes 20-30 bin lira mı maaş alıyor?

İstanbul’da ev kiralarına bakıyorum, 5-6 bin liradan aşağı düzgün ev yok. E hayat pahalılığı, marketler falan herkesin malumu. Evlere arabalara değinmiyorum bile, onlar hepten imkansız bir noktaya ulaştı.

Hayat bu kadar pahalıyken bu insanlar nasıl hayat kuruyorlar? Hadi bir şekilde bir düzen kuruldu diyelim, bu pahalılıkta nasıl hayatta kalıyorlar?

Şu an kazandığım parayı göz önüne alınca ben simsiyah bir gelecek görüyorum. Bu ülke hiçbir zaman mükemmel bir yer olmadı belki ama şu son zamanlardaki pahalılık açıklanamaz bir boyutta bence.

 
ülkenin yarısı asgari ücretle geçiniyor ne 20-30 bini? ekşi'dekiler ülkenin en eğitimli kesimi olduğu için oralarda bu civarı kazanan pek çok kişi var ama bunlar ülkenin %2-3'ü falandır anca.

dediğiniz gibi son olaylarla artık ekonomik felaket bambaşka bir boyuta ulaştı. insanlar her şeylerinden kısarak yaşıyorlar. artık 3 öğün yerine 2 öğün yiyeceğim diyenler falan var. böyle yaşıyoruz işte. hatta ortalama türk vatandaşı olarak yaşamıyoruz, sadece hayatta kalıyoruz. kirayı öde, temel gıda maddelerini al tamam bitti. sonraki ay tekrar et. çıkıp dışarda yiyeyim yok, bir yerde bir şey içeyim yok, şuraya gidip gezeyim yok, şu ayakkabıyı beğendim alayım yok...
  • rose parks  (30.01.22 22:14:51) 
Olağan üstü pahalılık dalgası henüz 2-3 aylık bir olay, şu anda şok sürecinde herkes hayret etmekle meşgul, bütçeleri sarstı ama yıkmadı, yıkılacak ama er geç. Elbette 20-30 bin üzeri kazanan kitle yüzdelik olarak ufak bir kesim.


  • msb  (30.01.22 22:15:18) 
esnaflar falan güzel kazanıyor. milyon tane esnaf var ülkenin dört bi yanında. hepsinin durumu iyi diyemeyiz ama istanbulda fena sayılmayacak dükkanı olan adamlar zaten sağlam kazanıyor. sanayideki en niteliksiz işi yapan adam bile aylık 15bin görünce bu ne lan deiyp ağlıyor. eleman tanıyorum mesela sadece lastik değiştiriyor 20bin kazanıyor.

maaşlılar harici çok güzel kazanıyor. maaşlıların durumu iyi değil
  • avatar is back  (30.01.22 22:24:03) 
2 sene önce istanbulda kozyatağı civarı kirada oturuyordum. Pandemi başladı. Evden çalışmaya başladık, evi kapatıp memlekete geldim.

Şimdi yeniden ofiase dönüş süreci var.
Tuzlada fln ev tutacağım sanırım. Her türlü muhtemelen maaşımın yarısı sadece barınmaya gidecek kira, aidat, farura vs. Mutfağı katmadım daha.

Ben bu şekilde tek başıma yaşarım yaşamasına da, insan gelecek kuramıyor. Ne bileyim evlenemiyor, ev dizemiyor, çocuk yapamaıyor vs. Bu çok koyuyor.

O simsiyah geleceği gördüğüm için, hayatıma yalnız devam etmeye karar verdim ben mesela. Kimseyi bir bilinmezliğe çekmeye hakkım yok.

Edit. Ekleyeyim, 2 sene ömce aynı zamanda düzenli spor salonuna gidiyor, birkaç hobime para harcıyor, giyim kuşamıma önem veriyor, kardeşime her ay sabit harçlık veriyordum.
  • saturn  (30.01.22 22:25:18 ~ 22:27:57) 
Geleceğe dair öncelikleri erteledik, belki evlenip çoluk çocuğa karışacakken şimdi tek derdimiz günümüzü kurtarmak. Zorda kalmamak için büyük harcamalar yapmamak. Araç alacakken kafamızı sokacak bir ev almayı planlamak vs.


  • olaylar olaylar  (30.01.22 22:30:04) 
görece yüksek bir maaş almama rağmen, tuzla'da oturuyorum, dışarı çıkmalarım azaldı. araba ya da ev alma hayalim bile yok bu ekonomik durumda.


  • a darkness coming  (30.01.22 22:35:54) 
standart bir memur karı koca en vasıfsız insanlar olup kpss kasıp öğretmen olsalar evlerine 13-14 bin lira para giriyor ek ders vs ücretleri hariç. 14 binin 6-7’siini kiraya kolaylıkla verirsin. bu tarz milyonlarca insan var. çok zengin olmana gerek yok yani 7 bin kira için.


  • roket adam  (30.01.22 22:44:08) 
Kira+depozit+emlakçı parası 20 bin tl'yi geçiyor şu an. Biraz da taşınırken masraf olsa 30 bin tl'yi bulur. Eşyası olmayan biri için 40 bin tl gerekir. 20 bin tl kazanan birinin 2 maaşı kadar masraf olur ilk etapta.

Evine 14 bin TL para giren biri 7 bin kira ödeyemez. Sadece faturalar ve yol masrafı aylık 2500 civarı tutar. Geri kalan parayla da ancak doyarlar. Artık çift maaş öğretmen olma durumu da çözüm değil. Çocukları da varsa geçinmek imkansız.
  • antropolog  (30.01.22 22:49:17 ~ 23:05:03) 
Herkes de o evlerde oturmuyor zaten. Sen kendi aradigin kriterlerde evlere bakıyorsun ve 5-6binden asagi düzgün ev yok diyorsun. Digerlerine ev demiyorsun ama baskasi ev diyor demek istedigim bu. Dolasiyla 2 bine de oturan var 6-7bine de. Adamlar parasına gore ev tutuyor.

Duzgun ev 5-6binden asagi yok ve adamin da boyle bir kirayi odeyecek durumu yoksa duzgun olmayan evde oturuyor bu kadar basit. Ben burada oturmam deme luksu yok adamın.

Bunun dışında kari koca çalışan bir suru insan var. Vasif gerektiren işlerde calisan kari koca toplam maasiyla ödüyorlar bu masrafı. 8-10bin alan karı koca 5-6bini kiraya verip kalan miktarla bir şekilde geciniyorlar iste.
  • stavro  (30.01.22 23:06:01 ~ 23:09:46) 
İstanbul’da yaşamıyorum ama ben de o simsiyah geleceği görüyorum. Kira, faturalar, ulaşım tüm maaşımı kaplıyor kuruş artıramıyorum. Arabam yok, almam da imkansız görünüyor artık ne yazık ki.
Bir şeyler düzelene kadar aynen bu şekilde devam etmeyi planlıyorum. Hiç alışveriş yapmadan(yeme-içme dışında) ve keyfi olarak dışarda ayda max 2-3 sefer yeme-içmeyle devam edeceğim gittiği yere kadar.

  • megalomaniac  (30.01.22 23:23:54) 
cevremde kendi evinde yasayan / evli olan tanidigim bir cok kisinin zaman icinde daha yakindan tanidikca ciddi aile yardimi aldiklarini goruyorum. bu bugun krizle olan bir sey degil, son 10 yilda gozlemledigim bir sey. daha once de vardir muhakkak bilmiyorum, dikkat ettigim bu kadar.

mesela biri bakiyorum merkezi bir semtte yasiyor ama oranin kirasini vs kaldirip da uzerine yasayacak bir is yapmiyor benim gozumde. luks yasamdan falan bahsetmiyorum, gayet alt-orta direk hayati yasiyor ama evi guzel yerde mesela. zaman geciyor ogreniyorum ki kirasini babasi oduyormus, odesin, istesem benim babam da oder yani benim gozumde kucultucu bir sey falan degil ama bu gizem oyle cozulmus oluyor.

daha gecen farkettigim mesela bir tanidik bosandi, bir kac ay sonra ev aldi. orta-ust bir isi var, biriktirmis krediye girmis herhalde dedim. meger ailesi almis direk. ve hatta evliyken kiralarinin yarisini kiz tarafi yarisini erkek tarafi ailesi oduyormus. kirada oturan arabali cocuksuz normal bir ciftlerdi. arada eglenceleri falan var, luks bir sey yok. normal hayat ama maddi sikintilari oldugunu gormedim. ortaya cikiyor ki yine aile destekliyor.

boyle 10+ ornek gormusumdur yakin cevrede son bir kac yilda - ben bu destegin sadece ekstrem durumlarda oldugunu (is kaybedilir kira odenemez vs.) dusunuyordum ondan surpriz oldu. demek ki dusundugumden daha yaygin. bahsettigim aileler (destek olan ana babalar) de oyle zengin aileler falan degiller, orta direk emekliler falan. bir sekilde bir birikim yapmislar oradan harciyorlar cocuklara.

tabii herkesin boyle bir durumu yok o yuzden bu olaya uyanmayan kisilere (benim gibi) gizemli gelebilir.
  • robokot  (31.01.22 04:36:06 ~ 04:37:18) 
ilizyon hocam. herkes kendisinin veya ailesinin eski birikimini parçalıyor.
halamın 3 çoçuğu var 3üne de sıfır araba alındı.
kuzenler doktor bu arada.
her sene iphone u anaları alıyor :)
daha torunlar okula falan gitmiyor bu arada sadece istanbul’da yaşam pahalı diye. karı koca doktor yeni klinik açaçak eski aldıkları arsayı satıyorlar,
dışardan bakan oo altında sıfır araba, yeni klinik açıyor, yeni iphone halbuki torunların doğum gününde altın takılıyor harcasınlar diye.
  • gatherer  (31.01.22 13:12:31) 
[]

"Ömrümün sonuna kadar dinleyebilirim" dediğiniz şarkılar

Sizin için böyle bir şarkı var mı?

2014 yılında İsviçre'de Radio Basilisk'te denk geldiğim Lovebugs grubunun bu parçasına bayılmıştım ve o gün bugündür aklıma geldikçe dinlerim.

www.youtube.com

Bir de bu var: www.youtube.com

 
çoğu soundtrack benim için böyle. sahneyi her defasında canlandırdığım için olabilir tabii.

mesela house md'den www.youtube.com
  • gadasiz  (21.01.22 15:32:41) 
  • eja  (21.01.22 15:38:14) 
var hatta aslında birden çok var, belki say say bitmez de denebilir. ama hakkında en çok bunu diyebileceğim şarkı sanırım dire straits - sultans of swing olur. yani dire straits'in daha çok sevdiğim şarkıları da var (mesela tunnel of love, aslında bunu da dinleyebilirim ömrümün sonuna kadar) ama sultans of swing nedense ilginç bir şekilde dediğiniz türden bir yerde bir tık daha kuvvetli duruyor gibi.

kendisi için şuradan:
www.youtube.com
  • nimberjack  (21.01.22 15:54:52) 
mad about you - hooverphonic www.youtube.com


  • exlibris  (21.01.22 18:25:35) 
Seni yazdım kalbime
İster Zara'dan ister Müslüm'den.

  • etna  (21.01.22 18:32:28) 
Metalde Children of Bodom - Downfall derim.

Blues söz konusu olunca da, Buddy Guy'dan herhangi bir parça kabulümdür :)
  • BuddyGuy  (21.01.22 18:55:16 ~ 18:56:17) 
mad world
society
wish you were here
smoke on the water
dream on
lonely boy
soldier of fortune
scientist
rajaz-camel
why does it always rain on me
chasing cars
creep
wake me up
get lucky
living on a prayer
do i wanna know

hepsinin yeri ayrı.
  • bugisme  (23.01.22 00:16:55 ~ 00:27:50) 
[]

Bu insanlar nasıl tanışıp evleniyor?

Bazen "Aşkı için 3000 km yol tepti ve Şırnak'a gelin gitti" gibi haberler çıkıyor. Bir Hollandalı kadın, ülkemizdeki bir beyefendiye evleniyor vs. Evet Tinder gibi bir uygulama var ama bu tarz evlilik yapanlar bu uygulamaları kullanmıyor sanırım. Bir de bu insanların yabancı dili de pek olmuyor.

Bu tip bir evlilik yapmayı nasıl başarıyor bu insanlar? Hadi bir şekilde tanışıldı diyelim, nasıl yürütüyorlar?


 
güneyde tatil yerinde tanışmış olmaları muhtemel.


  • amour fou  (13.01.22 14:30:02) 
Bazi insanlar yalniz kalmaktansa kiminle olursa olsun evleneyim kafasinda


  • baldur2  (13.01.22 14:32:31) 
90% Antalya'da denk geliyorlar. Yani ne kadar gördüysem hepsi öyleydi. Kimi Fethiye'de otelde çalışırken müşteri olarak denk gelmiş kimi Antalya'da su sporları yaparken vs. Güneydoğu'dan Antalya'ya çalışmaya giden Kürt kardeşlerimiz affetmiyor.

Alt orta segment otellerde dikkat edin çalışanların ezici çoğunluğu doğu kökenlidir.
  • uvbray  (13.01.22 14:38:26 ~ 14:40:16) 
cogunlukla tatile gelen azicik orta yasli yabanci ablalar ve yurt disina kapagi bi atsam beklentisindeki yurdum gencleri arasinda oluyor bahsettiginiz evlilikler. bizim gencler cogunlukla barda ya da otelde garsonluk, komilik yaparken bu ablalara ekstra ozen gosterince onlarin da gonlu kayiveriyor. bizimkiler de oradan alip yuruyor. ablalar cogunlukla oturum vs. islemlerini hallediyor zaten o arada da birkac kez daha geliyorlar turkiye'ye ve sevgililerini yanlarina getirtiyorlar. yuzyuze degilken de internetten gorusuyorlar iste. gunumuzde cok zor degil bu sistem.


  • in vino veritas  (13.01.22 14:39:02) 
Cem Yılmaz'ın Are you Cola esprisini duymuşsundur. Millet hatalı konuşmamak için İngilizce konuşmaktan kaçarken bu adamlar A0,5 İngilizce ile cesaret gösterip konuşuyorlar.


  • dissendium  (13.01.22 15:05:49) 
20 yıl önce Tinder yoktu ama o zamanda bu kadınlar gelip, bu şekilde evleniyordu. Ben de anlamıyorum. Norveçli ev arkadaşım vardı. Annesi sarışın, mavi gözlü manken gibi bir kadınmış, resmini göstermişti. Babası turlarda çalışıyormuş, annesi Norveçten gelip Türkiye'ye yerleşmiş. Sonra babası şiddet göstermeye başlamış. Annesi kendini ve kızını zor kurtarmış.

Annesinden sonra bir de Rus bulmuş, ona da aynısını yapmış. Babası işi olmayan, alkolik bir adam bu arada. Tipi de yok. Kadınlar neden bunu kendilerini yapıyor ben de anlamıyorum.

Başka bir arkadaşım da google translate aracılığıyla iletişim kuruyordu.
  • barguzhale  (13.01.22 15:12:39) 
Nesil değişti ve insanlar Sarah ile Musa'yı unuttu tabii artık :(
www.milliyet.com.tr
www.hurriyet.com.tr
(Tırt haber sitesi galerisi linkleri için özür diliyorum.)

Yalnız ne acayip olaydı ya. Soruyu görünce beynimin diplerinden çıktı geldi. Güneyde tanışıyorlar. Benim bildiğim ve yürüyen evlilikler genellikle ikisi de okumuş etmiş insanlar arasında oluyor. Mesela Rus ama eğitimli, işi gücü olan kadın eğitimli ve işi gücü olan adamla evlenip Türkçe öğreniyor, burada iş buluyor ya da sosyal hayata katılabiliyor.
  • kobuzchu kiz  (13.01.22 15:24:54 ~ 15:26:04) 
Eski 3-4 komşumuz Facebook ile tanışmıştı. Hatta bir tanesi Afrikadan bir kadın getirmişti. Tek ingilizce bilen bendim kadıncağız benimle konuşabiliyordu sadece.

Mürsel vardı yakın zamanda. Google translate ile konuşuyordu. O da facebook gruplarından tanışmış.youtu.be bam bam yürüyorlar valla.
  • jazzabel  (13.01.22 18:39:24) 
Turkıyede yasayan yabancılarla cok calıstım, tamamına yakını turkle evliydi.
Yabancı kadın-Turk erkek evliliklerinde erkeklerin neredeyse hepsi tatilde tanıstıkları garsonlardı. Cogu okula gitmemis, guney bolgelerinde otel ve restoranlarda calısmaya baslamıslar. Kadınlar da genelde bes on yas daha buyuktu.
Yabancı erkek - Turk kadın evliliklerınde kadınlarda aynı profil yoktu, isi gucu egitimi adama benzer olan cok vardı. Ogretmen- ogretmen evliliği gibi. Ama kadınlar cogunda bayagı genctı erkeklere gore.

Tespitlerim bunlardır.
  • sopiro  (14.01.22 02:13:23) 
Tatile gelen ruslarla tanışıyorlar. Aralarında sosyoekonomik bir uçurum olmuyor. Aslında mantıksızlık da yok. Evlilik bir amaca yönelik olmalı. Kadın eş buluyor, adam da bir şekilde başka ülkeye kapak atmaya falan çalışıyor. İki taraf için de evlilik motivasyonu oluyor. Hiçbir anormallik yok bence.

Bir de genel olarak evlilik durumunda erkek avantajlı. Evlilik nerede nasıl olursa olsun erkeğin istemesiyle olan bir şey. Date yapmak, sevgililik gibi değil mevzu. Bir kadının 100 erkek peşinden koşuyorsa gerçekten evlenmek isteyen 1-2 tanedir.
  • garylineker  (14.01.22 02:33:44 ~ 02:36:49) 
Benim gordugum genelde iki taraf da bitik, beklentileri sinirli, kaybedecek pek birsey yok. Hatun genelde orta yasin ustunde, kocasi vefat etmis ya da bosanmis olabilir, buyuk ihtimal orta direk bile degil (turkiye'ye pek zengin turist gelmez). Kendine hayatinin sonbaharinda bir vurucu tim ariyor. Erkek yagiz delikanli, mavi yaka, 30 yas alti. Lise terk, gelecek pek parlak degil. Ulkeden bir sekilde cikmanin yollarini ariyor.

Ortada bir win-win durumu var. Agdali bir yabanci dile gerek yok. Hatunun da bizim delikanlinin da ne istedigi belli.
  • cooperr  (14.01.22 02:44:16) 
uvbray o kadar hakli ki, Fethiye'de ki sef garsonlarin cogu kürttür ve esleri de ingilizdir.
ben de cözemedim ama en büyük etken ilgi, el üstünde tutulmalari galiba. yabanci arkadasim, okutmanlik yapiyor burada, bizi biliyor yani o sey demisti, siz evleniyorsunuz takilmiyorsunuz demisti belki bu konuyu actigimda, olabilir.

  • durgunfoton  (14.01.22 02:49:06) 
Tatil deyip geçmemek gerekiyormuş demek ki.. :)


  • deveyidiken  (14.01.22 08:41:28) 
[]

Bu insanlar çıldırmış mı? #2

Önceki duyurum silindiği için yine paylaşıyorum. Belli bir grubu küçük düşürücü ifadeler kullanmışım :(

Şu an kazandığım maaş 3700 TL. Önümüzdeki ay da 4500 civarı falan olacak. (Asgarinin altına düştüğü için mevcut maaşım, sağolsun şirketim müthiş bir artış yaptı)

İstanbul’da ailemle birlikte kalıyorum. 28 yaşına çok az kalmışken ayrı bir eve çıkıp düzen kurmayı çok istesem de bu para ile anca kiramı ödeyebilirim.

Kazandığım para itibariyle bir düzene sahip olmak imkansızken, çevremdeki insanlar bana sanki keyfiyetten düzen kurmuyormuşum gözüyle bakıyor. Bu insanlar mı normal düşünüyor, yoksa ben mi çok farklı bir bakış açısına sahibim?

Yani 4000-5000 lira ile İstanbul’da hayatta kalmak bana olanaksız geliyor. Bunu ben açık açık görebiliyorken, bu insanlar neden böyle davranıyor?

 
Hayatta kalmasına kalırsın da her gün makarna yediğin hayat ne kadar hayat olur onu sen düşün. Eve taşınma masrafı bile binlerce lira tutuyor. Kimsenin aklına uyma. Gerçekçi düşünmüyor o kişiler.


  • dissendium  (11.01.22 19:18:20) 
Zamanında rahat rahat ev, araba sahibi olabildikleri için. Bir de yaşlanınca gerçekten zekada bir gerileme oluyor, artık bundan emin olmaya başladım ben.


  • ruhen hastayim ben  (11.01.22 19:19:22) 
Uyulacak bir akıl yok maalesef ortada. Ne ev kiralayacak ne de araba alacak durumu göremiyorum kendimde. Yemeyip içmeyip iki senedir birikim yapıyorum ama o bile yeterli değil. Bu ortamda yeterli param olsa da hareket edemem.


  • deveyidiken  (11.01.22 19:23:31) 
Yani insan belli bir yastan sonra kendi evine cikmasi makbuldur eyvallah da bunun basit bir matematigi var, ac kalacagini bile bile de bunu yapmanin alemi yok. Su anki piyasada bir asgari ucretliye bedava ev verseler sadece aile evinden cikip o eve yerlesmenin masrafini 2 senede odeyemez. Akil var mantık var.


  • stavro  (11.01.22 19:25:37 ~ 19:26:18) 
ya mis gibi duzenin olsa da insanlar elestirecek bir seyler bulur hic farketmiyor yani, bizde genelde baskalarinin hayatini nasil da yanlis yasadigini gostermek gibi bir takinti var. "ben senin yerinde olsam ne yapardim biliyor musun?" -yapamazdin abicim

elestiri aileden geliyorsa uzun vade cozumunu merak ediyor olabilirler. barinma + yemek parasi olmadiktan sonra (aileyle yasaniyorsa, tabii onlara para veriyor musun bilmiyorum) o maas direk egitime harcanabilir. sonucta kendini gelistirmiyorsan maasin zamlansa bile alim gucun asagi yukari hep ayni kalacaktir. omur boyu bu sartlarda yasamak istemedigin varsayimiyla, "tamam simdi 4500 maas aliyorsun, sirada ne var? bu durumdan nasil cikacaksin?" diye merak ediyor olabilirler.
  • robokot  (11.01.22 19:30:36 ~ 19:32:00) 
"Bunu ben açık açık görebiliyorken, bu insanlar neden böyle davranıyor?"


  • invictae  (11.01.22 19:31:23) 
"Bunu ben açık açık görebiliyorken, bu insanlar neden böyle davranıyor?" Çünkü boş konuşmaya bayılırlar.


  • invictae  (11.01.22 19:31:55) 
İş değiştirme imkanınız yok mu?

Şu an vasıfsız işçiler bile 4.250 lira alıyor. 4.500 liranın çok üstünü hak ediyorsunuzdur eminim. benim gibi düşünen işverenler de vardır. bu şartlarda çalışmak zorunda değilseniz mutlaka yeni bir iş bakın.
  • himmet dayi  (11.01.22 19:33:32) 
Schengen vizesine başvurdum, o çıkar çıkmaz işimi bırakacağım. Şu an Tik Tok’un işlerini yapan bir firmada çalışıyprum. Yani işim kabaca tik tok’ta içerikleri silmek. Çok havalı geliyor kulağa ama asla değil. İstifa etme sebebim de psikolojimin bozulması. İş bulabilir miyim, umutsuzum açıkçası bu konuda. Başvurduğum yerlerden dönüş alamıyorum. Yurt dışından çok daha iyi dönüşler var ama onda da çalışma izni sorun.


  • deveyidiken  (11.01.22 19:37:38) 
insanlari bosver, duzen kurmak istiyorsan once istanbul'dan tasinman lazim..
ayakta kalabileceginiz paranizin yettigi sehirde yasayin. Metropolde yasamanin bir maaliyeti var, ve bu giderek artmaya devam edecek. Ilerde gelirini duzeltirsen donersin.

  • cooperr  (11.01.22 19:39:54) 
@robokot +1 Özellikle ya mis gibi duzenin olsa da insanlar elestirecek bir seyler bulur hic farketmiyor +5


@invictae948 +1 Çünkü boş konuşmaya bayılırlar. +5
  • put it in your appropriate place  (11.01.22 20:17:57) 
maalesef ülkemizde hava atmak, üstünlük taslamak, başkalarını aşağılayarak, ezerek, kötü hissettirerek iyi hisseden çok insan var. bu dediklerimi hobi gibi yapıyorlar, nefes almak gibi bir şey onlar için. kendilerini başka türlü önemli ve iyi hissedemiyorlar.

ülkemizde privacy denilen kavramın olmaması, herkesin birbirinin hayatına dan diye burnunu sokma cürretinde olması işleri daha da kızıştırıyor.

ek olarak hosftede kültür boyutlarından güç mesafesini inceleyebilirsiniz. ülkemizde ciddi bir ye kürküm ye durumu var. insanlar kendilerini ve diğerlerini güç, makam, mevki, mal, mülk üzerinden değerlendiriyor sadece.
  • la lykia  (11.01.22 20:33:17) 
insanlar hakikaten cok ilginc. turk insani hayati su planda kuruyor: oku > askerligi yap > ise gir > evlen. ben cocuklugumdan beri bu anlayisi hicbir zaman hazmedemedim. mesela ben evlenmem diyen bir arkadasim bile gecen gun bana dedi ki, isin gucun var keyfin yerinde niye evlenmiyorsun? dedim, niye evleneyim??? neden yani ne icin? duzen olur hayatina ortak olur falan diyor. sana bunlara ihtiyacim oldugunu kim soyledi birader :D ben ciddiye almiyorum valla allah nasip etsin falan diyorlar yok etmesin diyorum geciyorum. insanlarla ugrasmak cok zor, ya dalga gec ya da gormezden gel bosver


  • nibba  (11.01.22 20:34:44) 
öncelikle sakin olun ve insanları da yargılamayın.
kaç senedir çalışansınız bu da önemli.
yalnız olay sizin şu anki ekonomik ve sosyal durumu normalleştirmemenizde yatıyor. napalım ülke böyle, süreç böyle diyip dur bakalım bekleyelim dememek lazım. neyi bekleyeceksiniz bişey gelmeyecek, eee ne güzel işte yerinde sayan bir fakir yani sürekliliğe sahip bir "mahrum" olursunuz ve asla değişmez.

insanlar bu kabullenişe sitem ediyor bira da.
ev arkadaşıyla çıkmayı düşündünüz mü? iş değiştirmeyi, ek gelir sağlayacak bir iş yapmayı düşündünüz mü? aileden bir destek alabilir misiniz örneğin? ev kredisi gibi bir şeye girseniz? bu kadar para getiren bir mesleğe sahipseniz ve bu -sosyal ve ekonomik statü açısından- pek değişmeyecekse neden istanbulda yaşıyıyorsunuz? küçük bir şehre gitme imkanınız var mı? yurt dışına göç etme imkanınız var mı?

4+1 bir eve çıkmak değil olay; kendi kendinize yetecek, birey olabilecek düzen kurmak önemli.
  • rewlack  (11.01.22 20:49:29) 
Sana öyle diyenlerin bir yerden desteği vardır. İstanbul'daki çoğu kişi ailesinden destek alıyor. Başkasının ne dediğini boşver. Zaten Türk insanının aklı ortada, gösteriş için yaşıyor millet.

Bir de beyaz Türk tayfası var. Kadıköy, Beşiktaş'ta evinde yoga yaparak ailesinin kira gelirleriyle falan yaşıyor. Bunları hiç dikkate bile alma.
  • OrangeYellow  (11.01.22 21:20:26) 
ruhsen +1. zamaninda ucuza ev almis grup guncel gelir gider matematigini yapamiyor, zihinleri almiyor. takma.


  • hot potato  (11.01.22 21:59:56) 
Ayrıca şu an Türkiye'de iş bulsam da alacağım maaş 3700'den 10 bin seviyelerine fırlamayacak bence. Bu olsa bile bu pahalılıkta hayat kurmaya yine yetmeyecek gibi geliyor bana.

Bu ortamda yurt dışını zorlamak daha makul geliyor.

Önümde iki seçenek var; ya Polonya gibi ülkelere master için gideceğim ya da İsviçre'de evlilik kovalayacağım.

"Neden İsviçre?" derseniz, 2006'da oradan döndük ailecek. Ben orada doğdum. C -kalıcı- oturumumuz vardı ama ailem bu oturumu iptal edip Türkiye'ye döndü. Akrabalar hala orada ama kimseye faydaları yok

Bir şekilde evlilik yolunu zorlayıp dönmek bir seçenek olabilir ama kısmet bulmak zor. :( -Ayrıca konsolosluğundan tutun, ülkeye girerken muhatap olduğum pasaport polisi bile evlilik yolunu en sağlıklısı olarak görüyor, bu yolu işaret ediyorlar-

Bundan üç sene önce konsolosluğa gittiğimde benimle ilgilenen kadın "Akrabalarına söyleyeceksin, onlar sana kız bulacak. Öyle gideceksin" demişti.
  • deveyidiken  (11.01.22 22:10:01 ~ 22:11:35) 
Sorun şu ki, o kadar maaş verirler mi bilemiyorum. Onu da geçtim, ben şu anki işime benzer bir işin yakınından bile geçmek istemiyorum artık. Milletin rezilliklerini izlemek gerçekten sinir bozucu çünkü. Her allahın günü intihar eden insanları görmek hoş olmuyor.


  • deveyidiken  (11.01.22 22:20:51) 
Çevrendeki insanlardan kastın eş, dost, yaşlı akraba ise onların varsayılan davranışı o, değiştirmek mümkün değil. Yani içinde bulunduğun maddi durum, sosyal statü, ruh hali vb. ne olursa olsun hayatında bulunduğun aşamaya göre evlenmeni, ev ya da araba almanı, +1 çocuk sahibi olmanı falan istiyorlar. İnanılmaz garip bir kafa yapısı. Bazen bot olduklarını falan düşünüyorum bazı akrabalarımın. Gerçi bot için bile fazlasıyla basit kaçıyorlar, olsa olsa oyunlardaki tek repliği olup, sürekli onu tekrarlayan NPC gibiler.


  • salihdt  (12.01.22 08:00:26) 
Ayrı eve çıkma konusu, "tek başına hayatımı ve düzenimi kurdum" tavrı Türkiye'ye öğretilmiş bir davranış. 80'lerin sonundan itibaren türkiye'de bireyciliğin şişirilmesiyle bu yaşam tarzının itelenmesiyle ivme kazandı 2000'lerden itibaren. O yüzden sanki tek seçenek buymuş gibi kendini zorlama takılma:)

Sanılanın aksine Avrupa'da özellikle akdeniz ülkelerinde, yunanistan, italya, ispanya vb ve doğu Avrupa'da ailelerin bir arada yaşama alışkanlığı çok yaygın.
İş için bu konuda bir araştırma görmüştüm oradan biliyorum. "Tek başına yaşama" anglosakson ve kuzey avrupa kültüründe daha yaygın. Bir de bizim gibi onlara özenen ülkelerde. O yüzden üstünde böyle bir baskı hissetme stres olma.

Neyse bu kısmı geçiyorum. Önemli olan ekonomi zaten. Bizde insanlar gücü yetmese de zorluyor sırf etrafa kendini kanıtlamak için. ama istanbul'da bir evin maliyeti zaten 4000 lira, kirası, faturası, mutfak gideri vs.... O yüzden boşver kardeşim milletin ne dediğini. Herkes bol keseden atıyor. Emin ol "bak biz hayatımızı kurduk" diyenlerin çoğu 35-40 yaşında bile hala borç içinde yüzüyor oluyor. Ne hayat kurması?

Mesleğiniyazmışsın ama iş bulsan bile 4500 TL'den 8-9 bine çıkartabilecek misin maaşını?

eğitim durumunu bilmiyorum deidğim gibi. Ailenin maddi durumunu da.
Ama senin yerinde olsam şunları denerdim.

1-Eğer şansım varsa (aileyle yaşadığına göre kira, fatura vb giderlerin daha azdır diye düşünüyorum) maaşımdam mümkün olduğunca yatırım için ayırırım. Ama böyle NFT, Metaverse fantezi yatırımlar değil. Bir bankaya gider görüşürüm elimdeki nakiti ufak da olsa değerlendirmek istiyorum diye. Aile yanında olmanın en büyük avantajı bu.

2-Eğitimini bilmiyorum ama bana daha fazla maaş getirecek bir meslek için eğitim alırım. Beyaz yaka, mavi yaka fark etmez. İstersen bilişim üstüne teknik eğitim veren yerlerle görüş, istersen mutfak çalışanı yetiştiren eğitim kurumlarına falan git. ilgim alakam el yatkınlığım neye uyuyorsa ona giderdim.

3-Bir meslek edinmeye yoğunlaşırım. Yani büyük bir firmada çalışıyorsun ama bir uzmanlığın yok gibi duruyor. O yüzden yasal geçerliliği olan bir meslek sertifikası edinmeye çalışırım. Uluslararası olması daha iyi tabii. O yüzden elin yatkınsa mutfak çalışanı olmak bir seçenek çünkü uluslararası sertifikalar veren okullar var Türkiye'de.

4-Kulağımı etrafa tıkar, kendi hayatımı yaşarım.
  • anten  (12.01.22 10:39:10) 
Ben de aynı şeyi düşünüyorum. 4000'den 8-9'lara fırlamak pek mümkün gelmiyor bana şu ortamda.

Halkla ilişkiler mezunuyum ve bu alandaki işlerin maaşları maalesef bir yazılımcı vs kadar olamıyor bu ülkede. Artık alanımla ilgili pek konuşmak da istemiyorum, çünkü insanlar sanki herkes yazılımcı olmak zorundaymış gibi birbirini yermeye fırsat kolluyor. Bu ülkenin insanını zaten artık anlayamıyorum, neyse.

Bugün istifamı verip sonrasına bakacağım. Bir süre kendimi çekip çevirecek param var. Sonrasına bakıp bir yol bulacağım artık.
  • deveyidiken  (12.01.22 15:04:30) 
yaptigin is cok yipratici bir is. yipratici oldugu bilinen bir is (turkiye'de biliniyor mu bilmiyorum ama yabancilar uyandi buna coktan). bir suru kisi profesyonel yardim almak zorunda kaliyor sonradan. kesinlikle degecek bir is degil yani, aile yaninda kaliyorsan istifa etmekle cok iyi yapmissin.


  • robokot  (12.01.22 15:23:42) 
Son cevabına göre istifa etme derim. İnanılmaz mantıksız bir hareket olur. Hareket alanın kısıtlanır. İş bulmadan istifa etme kesinlikle. Yıl başı olduğu için biraz durgunluk var. 4500>0. Ayrıca işe gitmeyince ailenle daha çok zaman geçireceksin.


  • dissendium  (12.01.22 15:31:15) 
Git Sultanbeyli'de bir giriş katında 1+1'de otur. Orada da A101 ve Bim'den kredi kartı ile borç içinde yaşayarak aldıklarınla beslen diyorlar. Çünkü onlar için o hayat ile Kadıköy'de, Beşiktaş'ta falan oturmak arasında fark yok. Sadece Etiler'de ve Bebek'te oturmak lüks diye biliyorlar, onların da masrafı kesin pahalı marka ve içki onlara göre o kadar. Geri kalan hepsi aynı onlara göre.

Kafa yok.
  • nawar  (12.01.22 15:36:25) 
Türkiye'de insanlar bilmiyor bu işin ne kadar yıpratıcı olduğunu. Arkadaş çevremde falan bu işi yapıyorum deyince "Ooo ne güzel, evden video izleyip para kazanıyorsun" diyorlar. Ama o iş öyle olmuyor maalesef. Şirketim de bu işin ne kadar yıpratıcı olduğunu biliyor ki, geçen ay bize sözleşme imzalattılar "Psikolojiniz bozulursa bizi dava edemezsiniz" diye. Ki şirket psikolojik destek de sağlamıyor.

Geçen sene Dublin ofisine QA olarak başvurdum, sponsor da oluyorlardı ama şirkette daha 5 aylıktım o zaman. Deneyimden çuvalladım zannediyorum. Maaşı da 3000 euro civarıydı. Kısmet değilmiş.
  • deveyidiken  (12.01.22 15:37:52) 
@ dissendium

İstifa etmezsem kanser olacağım. Çok bunaldım çünkü. Vücudumda çıkmadık yara kalmadı.
  • deveyidiken  (12.01.22 15:38:49) 
[]

İngilizce B1'den B2'ye sıçramak - IELTS sınavı

2018'de Malta'ya neredeyse sıfır ingilizce ile dil eğitimi için gitmiş ve B1 sertifikasını alıp ülkeye dönmüştüm. 2020 yılında ise popüler bir sosyal medya uygulamasında işe girdim, ki ingilizcemin üzerine biraz daha koymuştum dil okulundan sonra. B2'ye yakın bir şekilde işe başladım yani. İş yaşamında çok zorluk çekmiyorum, çoğu şeyi anlayabiliyorum (tüm yazışmalar vs ingilizce yürüyor) ama şimdiki hedefim IELTS sınavından 5.5 alıp yurt dışında yüksek lisansa başlamak.

Kendimi B1-B2 arası bir noktada görüyorum özetle. Bu noktada olan birisi için 5.5 ya da 6.0 almak ne kadar zor olur? Önümde yaklaşık 6-7 ay var. Bu süre, IELTS'te başarı elde etmek için yeterli midir? Ayrıca kursa gitmektense kendim tek başıma çalışmayı düşünüyorum. Çünkü kurslara dair hiç olumlu şeyler okumuyorum, duymuyorum. Tek başına çalışacak birisi için ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?


 
tüm yazışmalar vs ingilizce yürüyor diyorsan ve anlıyorsan zaten seviyen +5,5'tur.

5 tane ielts denemesi çöz. sınav mantığını da kavrarsan direkt min 5,5 alırsın bence. çalışmana gerek olmadığını düşünüyorum
  • avatar is back  (21.12.21 22:59:10) 
Zannediyorum benim gözümü korkutan şey daha önce sınavı hiç deneyimlememiş olmam. Yani bana aşırı zor gibi gelmiştir hep.

Ayrıca gördüğüm kadarıyla en büyük sorunum writing'de. O da nasıl çözülür bilemiyorum
  • deveyidiken  (21.12.21 23:08:49) 
IELTS 5.5 epey düşük bir skor. Ayrıca IELTS'ten 5.5 değil de 6.5 ya da 7 istiyor olabilir yüksek lisans yapmak istediğiniz kurumlar. Bir kontrol edin bence.

B1-B2 noktası arasında bir yerdeyseniz 5.5 ve 6 almak kolay olur 6-7 ayda. Bence bir deneme sınavı çözün, şu anda bile 5.5 alabiliyorsunuzdur belki de. 6.5 ya da 7 için de şansınız çok ama dikkatli çalışmak gerekebilir.

Writing konusunda 5.5 almak zor değil. Onu da dert etmenize gerek yok. 6.5 ya da özellikle 7 için ise çalışmak lazım.

www.ielts.org

Kaynak tavsiyesi olarak Youtube kanalları istiyorsanız şunlara bakın:

www.youtube.com
www.youtube.com

Blog vs. olarak ise:

www.ielts-simon.com (düzenli çalışmak için daha uygun. biraz dağınık bir site yapısı var ama çok iyi hoca)
ieltsliz.com (daha düzenli bir site, aradığın şeyi tak diye bulabiliyorsun)
  • kulagina kupe olsun  (22.12.21 01:00:16 ~ 01:04:32) 
Hi,
In order to get a score that is higher than 5.5-6.0 band for either General or Academic Trainee, I can give you a leg up in max 14 hours study as I am a test expert of British Council.
Just write me for details.

( Still have students from eksisozluk for Canada Visa )

Murat S.Arslanturk
muratserdararslanturk@outlook.com.tr
  • birhayat  (22.12.21 14:49:41) 
[]

İlk herpes kaç günde iyileşir?

Doktora gitmedim, dolayısıyla teşhis de kesin değil ama belirtiler herpesi işaret ediyor. Çünkü ağzımın içinde şu bir haftadır çok sık uçuklar çıkıyor ve birkaç gün sonra kendiliğinden geçiyor

Bunu tamamen vücuttan atmak mümkün değil diye biliyorum ama ilk dalgayı atlatmak ortalama kaç gün sürer?


 
tüm içi su dolu kabarcıklar herpes değildir. dişlerini fırçalarken musluk suyu kullanıyorsan bunu yapma. ağız hijyenine dikkat et ve mutlaka fırçalama ardından ağız suyu da kullan.


  • orpheus  (03.10.21 05:22:21) 
[]

Kurgu-montaj işlerinden anlayanlar

youtu.be

Bu tarz klipler, özetler yapabilecek düzeyde kurgu öğrenmek istiyorum. Bu tarz işler yapabilmek için ne kadar pratik yapmak, kaç ayı gözden çıkartmak gerekir?

Mesela bu gibi çalışmalar ileri düzeyde bilgi mi gerektirir?

 
İşin teknik kısmı bi şekilde öğrenilir, burda çok bişi yok müzik ve cut'ların uyumu ya da seri görüntülerden bi anlam çıkarma gibi hikayeleme yöntemlerini halletmen lazım. Bence bunu en fazla 1 ayda çözersin


  • olaylar olaylar  (26.08.21 15:45:57) 
bu kurguyu movie maker ile bile yaparsın bir olayı yok.


  • Efoody  (26.08.21 15:50:27) 
Peki o sondaki logolu kapanış kısmını nasıl yapıyorlar? Adobe Premiere dışında başka bir programdan yardım almam gerekir mi? (After Effects gibi)


  • deveyidiken  (26.08.21 15:54:08) 
logolu kısmı after'dan 2 tık ile yapabilirsin.


  • isveperver  (26.08.21 16:03:58) 
[]

Siz de isyan ediyor musunuz?

Yani değişik bir başlık oldu belki ama demek istediğim, bir işte o kadar çalışıp emek harcadıktan sonra kazandığınız parayla bir şeyleri elde edemediğinizi görmek sizin de sinirlerinizi bozuyor mu?

Mesela kendi adıma söylemem gerekirse, bu ülkede yaşadığım sürece asla düzgün bir araba alabileceğime inanmıyorum. -düzgün araba da smart bu arada, valla fazlasında gözüm yok-

Eve hiç girmiyorum, o zaten hayal.

Elin Helga'sının ayda 100 euro taksitle araba alması gibi bir gerçek varken benim aynı arabaya ayda 2000-3000 tl ödemek zorunda olmam gerçeği aklıma geldikçe artık çok yoruluyorum.

edit: yaş 27 oldu.

 
Ediyorum içime içime ediyorum :). Öğrencilere önerdiğim enstrumanları düşünmeden alamaz hale geldim kendi adıma. Her defasında sizin düşündüğünüz gibi yurtdışında çoluk çocuğun cep harçlığı ile aldığı aletler olduğunu düşünüp canlar sıkılıyor gerekli her ekipmanda.

Highend şeyler zaten hayal oldu müthiş bir şekilde.
  • hedep  (29.07.21 01:32:20) 
Ediyorum ama olabildiğince düşünmemeye çalışıyorum. Arabayı falan geçtim bu ülkede sağlıklı beslenebilmek bile aşırı pahalı.


  • integrative  (29.07.21 01:53:16) 
Morali bozmayın, yaşlar kaç bilmem ama şu hayatta zamanı gelince her şey oluyor. Tabiki maalesef şartlarımız bir avrupa, amerika değil ama onlara bakıp üzülmek yerine papua yeni Gine’ye bakmak lazım (ülkeyi espri olsun diye attım, takılmayın)

Hayatta hiç bir şey elde edemeyeceğini zanneden kişilerin maddi manevi, iş, eş, araba vs elde ettiklerini görecek kadar yaşadım. İnsan elbet üzülüyor, ben şuna buna hiç sahip olamayacağım diyor, bir kedim bile yok anlıyor musun diyor ama sonunda ne diyor, hadi gülümse.

Karanlığın en koyu olduğu zaman şafağın atmaya başladığı andır. Belki ülkecek bir anda beklediğimiz muasır medeniyetlere erişemeyeceğiz ama yine de bireysel bazda güzellikler yaşanabiliyor. Buna odaklanmak lazım. Herkes emeğinin karşılığını elbet bir gün alır. İsyana bağlayıp gardı düşürmek yerine arzu edilen hayatı hayal etmek ulaşmak için basamak olabilir. Neden olmasın?
  • epitaf  (29.07.21 02:17:44) 
Hala bu ülkede işlerin düşüneceğini falan zannediyorsanız yazık. En kötü ihtimalle geren card Lotosuna katılın. Bana kalsa onu bile yapmayın. Gidin doordash şoförü falan olun. Bir evlilik ayarlayın ve dönmeyin. Avrupa hayali bile kurmaya değmez. Hedefiniz ABD olsun. Bu ülke Afganların Surilerin ve onları buraya getirenlerin ülkesi artık. Geleceğin Pakistan’ı.


  • zoghurt  (29.07.21 03:16:43) 
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun şiirinde dediği gibi

"Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernuş
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun..."
  • Ufuk  (29.07.21 03:41:51) 
Ediyorum tabi , ama bu ülkede işler hiç düzgün olmamış zaten. biz şimdi bu döneme denk geldik diye sanıyoruz ki 90 ler süperdi.

70,80,90 her dönemin zorluğu vardı. Muhtemelen o zamanlarda yaşasaydıkta elde edemicektik ev, araba vs. Aileden ev,araba kalmıyorsa artık bunlar hayal, bunu kabullenmek lazım.

E bide tüketim alışkanlıklarımız değişti, araba almak için her gün sağı solu zorlayan 5 bin maaşlı arkadaşım 1 haftadır koy koy geziyor :) Döndüğünde yine sisteme sövecek :)

Tabi ki gezecek bu arada, tatilini yapması bile lüks sayılıyor kafasına girmeyin hemen, demek istediğim şu, bu coğrafyada oyunun kuralı her dakika değişiyor, eğer ayakta kalmak istiyorsan değişen kurala ayak uydurmak zorundasın
  • paramolacak  (29.07.21 09:08:49 ~ 09:09:23) 
ediyorum. bir de zamanında cesaret edip, eli, yüzü düzgün bir ülkeye gidemediğim için de kendime sövüyorum.


  • pangea  (29.07.21 10:02:27) 
Ediyorum hem de çok. Araba alma niyetimiz var ama niyetten öteye gidemiyoruz. Kazandığım parayı doya doya harcayamıyorum. Tatile gitmek için bile bir sürü düşündük acaba gitmesek mi, araba için önemli bir meblağ, kenara mı atsak diye. Ama bir sene boyunca köpek gibi çalışıp bir tatil bile yapamamak sinirlerimizi bozduğu için tatili de yapmaya karar verdik. Sonu yok, araba alsal çoluk çocuğa bir şeyler bırakmak için birikim yapmak isteyeceğiz vs. Zor işler, düşündükçe içinden çıkılamıyor. Düşünmemeye çalışmanızı tavsiye ederim.


  • hrvl  (29.07.21 11:12:03) 
[]

Sevilmeyen iş vs işsizliğin berbat pskilojisi

14 aydır popüler bir sosyal medya şirketi için hizmet veren bir firmada çalışıyorum. İşim gereği türlü rezillikleri içinde barındırabilen videolara denk geliyorum.

Artık işi yaparken gerçekten acı çektiğimi hissediyorum. Psikolojim bitik duruma geldi. Bildiğin mutsuzum yani. Bir yandan diyorum, “Eh bas ulan istifayı” ama bir yandan da “İşsiz güçsüz ne yapacağım”

Yeni iş bakmak istiyorum ama durumlar 14 ay öncesinden daha kötü bir noktada.

Ne yapayım, ne yapmayayım? :/

 
valla en kısa cevap sanırım “iş işte bulunur”. ben olsam başka bir iş bulup istifa ederdim.


  • orient blue  (29.06.21 13:31:11) 
işsizlik daha beter, en azından maaşlı ve mutsuzsunuz şu an. işiniz olmasa hem parasız hem mutsuz olacaksınız :')

bir yandan çalışırken bir yandan iş arayın.
  • rose parks  (29.06.21 13:59:24) 
Valla işin açıkçası maaşı pek muhteşem olmasa da, elime para geçince mutlu oluyorum. Ama iş, yapılacak bir iş değil. Sağolsun şirketimiz bir destek de sağlamıyor psikolojik açıdan. Başka iş bulan direkt uzuyor şirketten.


  • deveyidiken  (29.06.21 14:04:24) 
ben de oyleyim ve baska is benim icin cok zor bulmam. aklimdan ucretsiz izne cikmak geliyor is bulmadan direkt istifa etmemeye calisiyorum


  • ala09  (29.06.21 15:33:45) 
Ben de bu durumdayım, mutsuzluktan enerjim bitiyor ve kafamı toparlayıp başka işlere başvurmaya takatim kalmıyor. Gitgide daha mutsuzlaşıyorum ve durum iyileşmiyor. Napsak anonim dayanışma grubu mu kursak :/


  • nickie  (29.06.21 20:18:44) 
Merhaba, benim de yaptığım işten mutsuzdum ve ayaklarım işe gitmiyordu sizi anlıyorum. İş işte bulunur mottosu bence çok doğru, arta kalan vaktimde yoğun bir iş arayış sürecine girdim ve buldum gibi. Yarın istifayı veriyorum, umarım giden geleni aratmaz :)
Emekli olana kadar çok iş değiştireceğiz, çok şeyler göreceğiz buna da bir süreç veya basamak olarak bakmak istiyorum.

  • mcgrain  (29.06.21 22:41:58) 
Kenara iki üç ay idare edecek para biriktirip o arada biraz iş ilanlarına bakıp istifayı basardım ben olsam. İnsan bi ferahlayınca kendine gelip yeni iş arayışında daha net ve hedefli oluyor.


  • calginruh  (02.07.21 03:36:42) 
[]

Çalıştığım işin artık kabak tadı vermesi

Outsource bir firmada yaklaşık 13 aydır çalışıyorum. Oldukça popüler olan bir sosyal medya uygulamasının projesinde görev alıyorum. İşim gereği de videolar izleyip, platforma uygun mu değil mi diye kontrol ediyorum. Videolar da genelde kan, vahşet, cinsellik vs. aklınıza gelebilecek türlü rezillikleri içerebiliyor. Artık bu işten gerçekten sıkıldığımı hissetmeye başladım.

Maaş konusunda yeni zam aldık ve bu haliyle anca 4000’i buluyor. Ayrıca evden çalışıyorum ve hiç ofise gitmedim bu süreçte. Bu ciddi ve tek artı diyebilirim. Ama mobbing vs. gırla gidiyor şirkette. Psikolojik olarak baya çöktüm son 1-2 haftadır. Sağolsun şirket psikolojik destek de sağlamıyor çalışanlarına. Öyle bi birmimiz yok.

Hedefim, hazır pandemi de varken bu iş sayesinde para biriktirip dil okulu için İrlanda’ya gitmekti. Ki bu hedefime de büyük ölçüde ulaştım. Ancak tabi tam anlamıyla ne zaman normale döneceğiz, vizeler ne zaman açılacak belli değil.

Şimdi kafamda üç ihtimal var.

Birincisi, hayat tamamen eskiye dönene kadar burada çalışmaya devam etmek. (Ki yıpranmaya da devam edeceğim muhtemelen)

İkincisi ise başka bir iş bulmak ama o da hiç yok. Piyasa, geçen seneye bakarak çok daha kötü durumda gördüğüm kadarıyla.

Üçüncü ve son ihtimal ise baristalık üzerine kendimi geliştirmem. Bunu niye istiyorum? Çünkü İrlanda’ya gidersem bu tarz bir iş yapmak istiyorum. Dolayısıyla bunun için burada deneyim kazanmak epey faydalı olur kanısındayım. Kurs mu olur, bir yere girip mi çalışırım kararsızım. Eğer böyle full time bir iş yaparsam maaşım da biraz düşecektir tabi.

Bu noktada ne yapmak daha makul olur sizce?

 
Barlar uzun süre daha açılmayabilir bu bahaneyle


  • neysene  (27.05.21 22:49:02) 
3


  • ala09  (27.05.21 22:59:43) 
[]

Dublin mi Cork mu?

Pandemi geçtikten sonra (inş geçer) İrlanda'ya Work and Study programı için gitmeyi planlıyorum.

Giden herkes, yani çoğu Türk öncelikle Dublin'i hedef belirliyor kendine gördüğüm kadarıyla. İş imkanları daha fazla gibi duruyor tabii. Ancak, Dublin özelinde ev-oda bulmanın epey zor olduğunu hep okuyorum, duyuyorum. Tabiri caizse ciğeri beş para etmeyecek odalara bile iyi para istenebiliyor talep yoğunluğundan.

Durum böyleyken, bir yandan da Cork'u da düşünmüyor değilim alternatif olarak. Kiralar da nispeten daha ucuz gözüküyor. Ancak iş durumları nasıl olur bilemiyorum. Bunun ötesinde, Türk sayısı daha az Cork'ta ve daha bir sakin yapıya sahip gibi duruyor.

Bu arada iş dediysem, klasik öğrencilerin yapabileceği işlerden olacak büyük ihtimalle.

Sözün özü, bu iki seçenekten hangisi daha uygun olur sizce?

 
Belfast.


  • Techsavvy  (20.12.20 15:16:22) 
@ Techsavvy

Orası Kuzey İrlanda. Kuzey İrlanda çalışma izni vermiyor bildiğim kadarıyla öğrencilere. Birleşik Krallık toprağı çünkü.
  • deveyidiken  (20.12.20 15:17:53 ~ 15:18:16) 
@ sertac akin

Öneriniz için teşekkür ederim.

Aslında Galway de cazip geliyor bana ama en azından Cork ya da Dublin'den yana gönlüm şu an için, niye bilmiyorum. En bilindik şehirler olmasının etkisi olabilir.

Ben de nispeten öyle düşünüyorum. Evet, Dublin yerine göre sakin ve hareketli olabilir ama konut kiraları aşırı saçma boyutlarda. Bu sebepten de 400-500 verip Dublin'de belki kötü bir oda kiralamaktansa, Cork'ta eli yüzü düzgün bir yerde yaşamak daha makul geliyor bana.

Ama Dublin dışında hangi şehir olursa olsun iş konuları en büyük soru işareti şu an benim için. Gerçi Dublin'de de talep çok fazla oluyor işleri. Neticede Türklerin dışında bir sürü milletten insan var.
  • deveyidiken  (20.12.20 16:12:44 ~ 16:21:01) 
[]

Gif yapma mevzusu

Merhaba,

Aşağıda yer alan tweetin içindekine benzer bir gif'i yapmak ne derece zordur? Böyle bir şeyi yapmak için After Effect bilmek mı gerekiyor?

twitter.com

 
çok kolay. sadece dondurmus ve opositeyi dusurmus. after effektte ilk ogrendigin seyler bunlar.


  • batlegolas  (27.04.19 01:16:41) 
@ batlegolas

Ben bi' denemeye çalışayım o zaman youtube'dan izleye izleye.
  • deveyidiken  (27.04.19 01:36:48) 
Bu tip işler için Adobe Premiere daha işlevsel. After Effect yerine Premiere tavsiye ederim..


  • yqzkrttpli  (27.04.19 03:38:29) 
[]

Twitter Analytics verileri doğru mu?

Sb.

Twitter'ın bu verileri ne kadar doğru?

eksiup.com

 
evet doğru ama her tıkı görülmeyi sayıyorlar. ben twitter'da bir tweet okuduktan sonra kapatıp tekrar girince mesela yukarı çıkmaya yarayan yeni tweetleri gör okuna tıklayınca ekran hızlıca akıyor ya onlarda görülme sayılıyor. ben 4-5 günde 1 tweet atarım 2-3 beğeni alır falan ama tweetlerimin okunma sayısı maşallah hep onbinlerde


  • avatar is back  (25.04.19 20:12:42) 
@ avatar is bac

çok hassas bir yapısı var o halde.
  • deveyidiken  (25.04.19 20:22:51) 
  • alwayschargeneverbend  (25.04.19 20:33:08) 
[]

Twitter'da geniş kitlelere adını duyurmak için neler yapılabilir?

FC Basel'in Türkçe Twitter hesabını yönetiyorum dört senedir. Ayrıca kulübün diğer resmi hesapları da (Almanca, İngilizce, Fransızca) hesabımı takip ediyor. Aramızda bir iletişim söz konusu yani. Hesap da bu ---> twitter.com

Bahsettiğimiz takım Real Madrid, Arsenal, Barcelona vb. gibi çok bilinmiyor maalesef Türkiye'de.

Sorum ise şu:

Böyle bir kulübün Türkçe twitter hesabını Twitter'da geniş kitlelere duyurmak ve sonrasında da organik olarak takipçi sayısını arttırmak için neler yapılabilir?

Ayrıca hesap için paylaşımları da büyük ölçüde resmi hesabın paylaşımlarıyla aynı doğrultuda götürmeye çalışıyorum. Trollük yapıp RT kasmam çok mümkün gözükmüyor. :/ (Malum, trollük ve sonrasında RT alıp geniş kitlelere yayılan çok hesap var. İnsanımız da bunun kaliteli olanını seviyor)

 
trollükten başka yol yok. kim niye takip etsin basel'i? isviçre'nin zenginliği gibi muhabbetler üzerinden troll tweetler at.


  • slhmlr  (13.04.19 11:00:33) 
Troll twitler +1. Almanya ligi takımlarının English hesapları bu konuda çok başarılı. Zaten timeline a day dusuyordur sizin de


  • westblack  (13.04.19 11:23:00) 
@ westblack

Fazlaca düşüyor. Özellikle Bayer Leverkusen'in İngilizce hesabı baya popüler.
  • deveyidiken  (13.04.19 11:24:57) 
futbol blogları,ufak çaplı haber siteleri vesaire takip edilirse yapacakları 1-2 rt ile oldukça etkileşim alabilirsiniz. ya da rt ile bir forma çekilişi falan da epey ses getirir


  • mcsword  (13.04.19 11:38:29) 
@ mcsword

Çekiliş güzel bir seçenek ama çekilişin şöyle bir handikapı var (deniyor)

Çekilişe kadar insanlar seni takip ediyor ama çekilişten sonra aynı şekilde takipten çıkarıp çekip gidiyorlar. Sadık olmuyorlar başka bir deyişle.
  • deveyidiken  (13.04.19 11:41:09) 
@deveyidiken

abi 1000 kişi takip etse bunun yarısı takipten çıksa bile iyi sayı bence. benim öngörüm bu sayının kat kat fazla olacağı. denenebilir
  • mcsword  (13.04.19 11:42:48) 
Çekilişi göz önünde bulunduracağım.


  • deveyidiken  (13.04.19 11:44:49) 
bu tarz kurumsal bi firmanın tr hesabı için mavi tik şart bence, esprili paylaşımlar yapabilirsin ama şu hesabın nasıl bi tiviti önüme düşerse düşsün ciddiye almam milyon tane tr hesabı var böyle ama mavi tikli olunca esprili bi şey görsem dikkatimi çeker, iyi hesap yapmışlar falan diyebilirim. ama anladığım kadarıyla sen fan hesabı olarak açtın ve basel de seni öylesine takip etti kulübün atadığı bi admin falan değilsin yani bu şartlarda mavi tik zor.

çekiliş olayı da iş görür biraz tabi yapabilirsen.
  • semaforo de medianoche  (13.04.19 13:00:35 ~ 13:03:15) 
@ semaforo de medianoche

Fan hesabı olarak açmadım. Yani şu an gördüğün paylaşımlar, 2014'te de bu çizgide gidiyordu aşağı yukarı. Amacım sadece bilgi aktarımıydı, ki hala da öyle. Hesabı açtıktan bir hafta sonra beni takibe aldılar ve iletişimimiz başladı.

Bu Şubat ayında da kulübün sosyal medya ekibiyle Basel'de bir araya geldim, kendileri davet ettiler tanışmak için. Yani kulüp, bu hesabı yöneten kişi kimdir, necidir biliyor.

Mavi tik konusu da bildiğim kadarıyla şu an için mümkün değil. Twitter mavi tik dağıtmayı durdurdu. Zannediyorum bir süre sonra herkes için mavi tik almak mümkün olacak, böyle bir çalışmaları var diye okumuştum bir yerde.
  • deveyidiken  (13.04.19 13:15:59 ~ 13:17:00) 
fan hesabından kastım kulübün böyle bi hesap açıp maaşlı bir admin ataması şeklinde bi durumun olmamasaydı. normalde kulüplerin yabancı dillerdeki sosyal medya hesaplarında çalışma şekli böyle oluyor genelde. daha küçük kulüplerde de senin gibi gönüllü arkadaşlar çıkabiliyor. sonuç olarak bu tarz bi hesapta mavi tik olmayınca bahsettiğim gibi görülüyor pek ciddi alınmıyor bence. ama bu konuda yapıcak bi şey yoksa çekiliş mantıklı onun dışında da bundesliga kulüplerinin, nba kulüplerinin, roma'nın vs. resmi ingilizce hesapları oldukça esprili oluyor onları model alabilirsiniz kendinize.


  • semaforo de medianoche  (13.04.19 13:57:27) 
@ semaforo de medianoche

Yanlış anlamışım, kusura bakmayın.

Metinlerde kullanılan dili biraz değiştirmek faydalı olabilir o halde. İngilizce özelinde başarılı örnekleri var bunun, dediğiniz gibi.

Ayrıca şunu da belirteyim konuyla alakalı. Fransızca ve İngilizce hesaplarını yöneten kişiler de aynı benim gibi gönüllülük esasına göre çalışıyor. Herhangi bir maaş alma durumları yok ama Fransızca -ülkedeki resmi dillerden biri- ve İngilizce dillerinin en büyük avantajı da, popüler bir diller olması bence. Türkçe bu konuda biraz öksüz kalıyor. Dikkat çekmek için ekstra bir şeyler yapmak gerekiyor sanki o yüzden.
  • deveyidiken  (13.04.19 14:02:41 ~ 14:03:23) 
Kitle genişletme konusunda Azerbaycan da bir fırsat gibi beliriyor gözüme.

Neticede onlar da Türkçe konuşuyor.

Forumlarında reklam yapmak dışında neler yapabilirim acaba?
  • deveyidiken  (23.04.19 20:04:42) 
[]

Malta'da iş bulmak... Ama nasıl?

6 aylığına dil okulu için Malta'ya geldim ve bu hafta ikinci ayımı dolduracağım. Şu aralar aşırı derecede sıkıldığım için iş bulup çalışmak istiyorum bir yandan. Ancak çalışma iznim yok.

Gelmeden önce araştırdığıma göre Malta'da minimum 6 aylığına dil okuluna gelen her öğrencinin üçüncü aydan sonra çalışma hakkının olduğundan bahsediliyordu ama o konuya çok hakim değil.

Velhasıl, şu aşamada yapabileceğim tek iş restoran işi gibi gözüküyor. (Garsonluk vs) Ancak çalışma iznim yokken bu topa girmek, boşa kürek çekmek olur gibi geliyor. Çok mu karamsarım öncelikle? Çünkü muhtemelen bana çalışma izni soracaklar ve ben de "yok" deyince süreç tıkanacakmış gibi hissediyorum.

Diğer yandan, benim gibi buraya gelip çalışan bir sürü de Türk öğrenci var. Kendi düşüncelerimi ve diğer öğrencilerin durumunu yan yana koyunca, nasıl hareket etmek doğru olur?

 
Aynen oyle olacak, calisma izni sorulup, sen "yok" diyince tikanacak. Orada calisanlar nasil calisiyor onlarla konusmalisin bence. Sorunun cevabini yanlis yerde ariyorsun.


  • Deathrow  (07.11.18 00:16:31) 
epey bet/gaming sitesi var orada calisabilecegin.

buradan bak bi. www.europelanguagejobs.com
  • supergirl  (07.11.18 01:22:28) 
çalışma iznin olmadan çalışırken ortaya çıkarsa sınır dışı edilebilirsin. ülke düzenlemesine hakim olmadan buna kalkışmak mantıklı değil.


  • bordeaux  (07.11.18 10:20:37) 
[]

Macbook şarj aleti almak

Şu anda çalışmakta olan ama epey yıpranmış, birçok yerinde açıklar bulunan (elektrik bandıyla kapattım açıkları) macbook şarj aletim var.

Önümüzdeki ay da 6 aylığına yurt dışına gidiyorum. Apple ürünleri sürekli zamlandığından şimdiden yeni bir tane alıp, köşeye koyayım diyorum. Çünkü orada bozulursa euro cinsinden satın almak zorunda kalacağım.

Bu aşamada yeni bir tane alıp köşeye koymak mantıklı olur mu?

 
Olur tabi ki. Şarj aleti bu sonuçta. Madem baya yıpranmış al dursun.


  • super kahraman olsaydim baba olurdum  (26.08.18 11:17:35) 
Merhabalar kablosu dibinden yıpranmış fakat magsafe kısmı sağlam macbook adaptörlerini yenilemek mümkün. Siz yapamıyorsanız da oldukça cüzi fiyata yapacak birilerini bulabilirsiniz. Yalnızca kablonun dibinden koptu diye atılan macbook adaptörlerinin hepsi bana gelseydi, tamir edip satıp mac'lerimi beleşe getirmiştim o derece :)


  • hedep  (26.08.18 11:54:43) 
[]

Instagram’dan stalklayan sevgili?

İki buçuk sene önce ayrıldığım eski sevgilim bugün instagram’dan bir fotoğrafımı beğenmiş. Görünce, “Ne alaka lan” dedim ama baya yanlışlıkla beğenme durumu da değil gibi geldi bana.

Bu süreçte bir kelime dahi konuşmadığım, yüzünü görmediğim biri bu hareketiyle ne yapmak, nereye varmak istemektedir?


 
Boşta kalmış sen müsait misin yokluyor:) umursama.


  • lata  (15.06.18 20:17:36) 
lata'nın dediği gibi ortam yoklaması.


  • red hot chili  (15.06.18 20:41:23) 
Hanım diyor ki hemen mesaj gönder


  • gozu acik sevisen yahudi  (15.06.18 20:48:54) 
Anladığım kadarıyla, “Karaktersizliğe giriş 101” dersine şahit oluyorum. :)


  • deveyidiken  (15.06.18 20:53:18) 
Ayrıca, instagram’dan ekleyip, “Yav sen görüşmeyeli baya karakterini yitrmişsin” diyesim var da... hiç değmez.


  • deveyidiken  (15.06.18 20:55:27) 
mesaj atmanızı bekliyor. ilk adım ondan gelmiş.

"fotoğrafımı beğenmişsin?

evet ya çok zaman geçti değil mi, geçenlerde aklıma geldin. nasılsın?"
  • nice tnetennba  (15.06.18 21:24:11) 
@ nice tnetennba

Valla öyle bi durumda ağır konuşurum sanırım. İnsanlar bir değişik...
  • deveyidiken  (15.06.18 21:53:48) 
kuzeni beğenmiştir


  • orpheus  (15.06.18 21:59:13) 
@ orpheus

Hahah kesin :)
  • deveyidiken  (15.06.18 22:01:15) 
Stalklarken yanlışla beğenmiş ve geri alamamıştır zaten göründü ooo şhiiyt demiştir.


  • fasulyek  (15.06.18 22:18:17) 
Instagram’dan takip isteği gönderdim, kabul etti. Sebebini sordum, “Keşfetime düşmüştün. Çocukluk fotoların da epey şirindi, o yüzden beğendim ben de” dedi.

Sonra bastım engeli.
  • deveyidiken  (15.06.18 22:58:07) 
@ background man

Kafa yorduğumdan değil de, merak ettim sadece sebebini. Nitekim öğrendim de.

Ancak hemen sonrasında engelle tuşuna basınca epey rahatladığımı hissettim.
  • deveyidiken  (15.06.18 23:25:55) 
[]

Sizce ne hissediyor?

Merhaba,

Eylül ayında yüksek lisans için başka bir ülkeye yerleşme hayalleri kurarken, bu süreçte hayatıma kimseyi almamaya niyetliydim. Ancak o işler öyle olmuyormuş.

Durumu özetlemek gerekirse;

Üniversitede aynı bölümde okuduğum ama benden bir alt sınıfta olan bir kızla olaylar cereyan etti. Kendisiyle tanışma olayımız benim bir alt sınıftan dersler almamla gelişmişti. Ama çok bir muhabbetimiz yoktu üç yıldır. Instagram'dan hasbelkader yaptığım bir yorum sonrası olaylar gelişti. Yaklaşık 2 haftadır aksatmadan konuşuyoruz. Okulda da denk geldikçe laflıyoruz.

Bu normal bir süreç gibi gözüküyor ama, benim yurt dışına çıkacağımı öğrendiğinde, "nasıl olur ya, hayallerim yıkıldı" minvalinde şeyler yazan birisi kendisi. "Bari gideceğin zamana kadar vaktimizi çok iyi değerlendirelim birlikte" demesinin yanında, yeri gelir gideceğin yere ziyaretine de gelirim diyor.

Bir de işin tuhafı, "duygusal konularda çok uzağa bakmamak gerekmiyormuş, aradığın kişi yakınlarında da olabiliyor, çok iyi şeyler hissediyorum bu konuda" diyen birisi hakkında ne düşünürsünüz?

şu anda dost/arkadaş gibi gidiyor ama bu söylemler bana biraz tuhaf geldi, yani yorumlamakta zorlandım kendi adıma. oradan bakıldığında sizce bu süreç nereye gider?

 
Hoslanmis ama hicbir yere gitmez. Biraz bencil birisi gibi. “Hayallerim yikildi” nedir ya absjsj

Anca gecmisten gelen iliskiler uzun mesafe cikarabilir, o da bi ihtimal. Yeni baslayacak bir seyin ikinizi de mental olarak mahvetmeden uzun mesafeye tasinmasi dahi mumkun degil, devam etmesi demiyorum bak.
  • kuehles blondes  (20.04.18 22:57:47) 
@ kuehles blondes

uzun mesafenin araya girecek olması beni de aşırı düşündürür bu durumda. yani uzak = zor benim gözümde.

ama böyle süreç aniden gelişince de, akışına bırakmaktan başka da bir şey gelmiyor elimden.
  • deveyidiken  (20.04.18 23:01:01) 
@ konusma ben konusuyorum daha bitirmedim

haksızsın diyemem, ancak daha dolu dolu konuşmaya başlayalı 2 hafta oldu.

ha deyince bir şeyleri açığa vurmaya çekiniyordur belki?
  • deveyidiken  (20.04.18 23:06:54 ~ 23:12:10) 
@deveyidiken

Dusunme bu konu uzerinde. Sorma bile. Yokmus gibi davran. Gideceksin zaten.
  • kuehles blondes  (20.04.18 23:11:47) 
Benim anlamadigim kıza yurtdışına gideceğim dedikten sonra nasil bir tepki bekliyorsunuz? Belli ki hoşlanmış ama gideceksiniz diye de adım atamiyor diye sezdim ben.

Bence kızdan önce siz ne hissettiğinize/ istediğinize karar verin. Ya: "ben zaten gideceğim herhangi bir ilişki istemiyorum bu sebeple görüşmeyelim "deyin ya da açıkça kıza "evet gideceğim ama o zamana kadar takılalım" deyin ki kızın bu ihtimali kabul edeceğini sanmıyorum.
  • Amaranta ursula  (20.04.18 23:15:30) 
saçma. yurtdışına gitmeyecek olsan başlayıp bitecek ilişkilerden biri gibi görünüyor. şimdi ilişki yaşayamazsanız hep yarım kalıp aklını oyalayacak. ben olsam hiç bulaşmazdım.


  • pinkpeony  (20.04.18 23:17:36) 
@ Amaranta ursula

Net bir beklentim yoktu tepki konusunda. Hatta bunu duyunca, "oha" dedim kendi kendime. Benim için de ters köşe oldu.

Aslına bakarsanız bir yanım istiyor, bir yanım istemiyor. çok boktan bir sürecin içine girecekmişim gibi hissediyorum.

Dediğiniz gibi ikinci teklifi kim olsa kabul etmez.

Kafam fazlasıyla karışık...
  • deveyidiken  (20.04.18 23:19:00) 
kiz senden habersiz seninle gelecek planlari kurmus ve cok fazla spoiler vermemek icin boyle cumleler kurmus bence. sen de ona karsi kendini iyi hissediyorsan bence ona bi sans ver.

sizi gelecekte mutlu bir kari-koca olarak goruyorum. darisi benim basima.

guzin ablaniz yorumladi.
  • tomcruise  (20.04.18 23:20:47) 
@ tomcruise

en ilginç yorum bu oldu diyebilirim :)

ama şuna takılıyorum. yani 2-3 haftalık bir konuşma süreci var ortada. önceden gözlem yaptıysa bilemiyorum da, öteki türlü yıldırım aşkı gibi duruyor sanki?

yani "hissetmiyorum" dersem yalan olur kendi adıma, ama bir yandan da gelecek durumlarım bazı şeylere engel oluyor gibi hissediyorum.
  • deveyidiken  (20.04.18 23:24:40) 
Yazdıklarından anladığım bence sen 2 3 haftalık yakınlaşmayı çok küçümsüyorsun. Yani bir ilişki olurken birkaç ay iyi konuşuruz 4. 5. Ayda çıkma teklif ederim/duygularını söylerim 6. Ayda elini tutarım gibi şeyler yok ki. Bazen hızlı gelişebiliyor ki aniden bu kadar sık konuşmaya başlamanız da bunun kanıtı gibi.
Ben de yurtdışında yaşarken tatile geldiğim bir ara bir partide tanıştığım kızla tek gecelik ilişki gibiyken birkaç hafta takıldık. Gitmeseydin iyi olurdu falan diyordu da gideceğimi de biliyordu.

Kız senden hoşlanmış ve ileriye dönük bir şeyler düşünmüş olabilir. Belki yavaştan alınabilirdi ama ihtimal azalınca söylemiş. İnsanlar genel olarak kaybetme durumunda daha fazla gösteriyor duygularını.
  • senolll  (21.04.18 02:24:59) 
@ senolll

Aslında küçümsemekten ziyade, böyle hızlı bir süreç daha önce yaşamamıştım, ondan böyle bir yaklaşımım oldu. Yoksa dediğinde haklısın. Bu işerin bir takvimi/programı yok aydan aya. Olayların böyle hızlı gelişmesi beni şaşırttı sadece.

Ve ne yapacağımı da bilmiyorum şu an. (Bu en kötü kısmı) Ayrıca son dediğinde de çok doğru...
  • deveyidiken  (21.04.18 16:07:03) 
[]

Avrupa'da Yüksek Lisans | Bazı sorunlar

Merhaba,

Nur topu gibi bir sorunla karşınızdayım.

Yazın yapmam gereken bir zorunlu stajım var ve staj en iyi ihtimalle 1 ağustos'ta bitecek.

Sonrasında yüksek lisans için Polonya'ya gitmek istiyorum ama başvurmayı düşündüğüm okullara evraklarımı yollayabilmem adına staj sonrasında sadece 15 günüm kalıyor ve okulum, en iyi ihtimalle staj evraklarını teslimden 1 ay sonra mezuniyet belgesini verebileceğini söylüyor. Yani Eylül'ü buluyor belgeyi almam.

Bu durumda başvuru tarihlerini de kaçırmış olacağım.

Polonya'daki okullar 15 Ağustos'ta (hatta bazıları 1 Ağustos'ta) başvurularını kapatıyor. Ayrıca okullara mail atıp, ek zaman tanıma şansınız olabilir mi diye sordum ama haliyle böyle bir şeyin mümkün olamayacağını belirttiler.

Buna nasıl bir çıkış yolu bulabilirim?

Bu gidişle yüksek lisans hayallerim suya düşecek gibi hissediyorum. :(

 
Boyle durumlarda mezuniyet sartiyla kabul ediyor bazi universiteler. Bu durumu sorabilirsiniz okula.


  • evrim halkasi  (03.04.18 15:40:32) 
Polonya'daki okula durumu anlatin. Mezuniyet icin tek sartiniz staj ise elinizde son doneme kadar transkriptiniz olacaktir. Mezuniyet belgesi haric diger tum belgelerinizi hazirlayip sunun. @evrim halkasi'nin dedigi gibi mezuniyet belgesinin saglanmasi sartiyla kabul verebilirler. Bunlari okula sorun tabii ki hep, boyle boyle bir yol izlemem mumkun mu diye. O sirada Turkiye'deki okulunuza gecici bir belge saglayip saglayamacaklarini sorun. Stajini yapiyor/yapti ve mezuniyet icin onunde bir engel yok seklinde. Kolay gelsin.


  • voyager 1  (03.04.18 15:53:37) 
Cevaplar için çok teşekkür ederim.

Okullara bu durumu açıkladığım bir mail yolladım.

Öte yandan buradaki okulum istersem, "Bu öğrenci şu tarihte mezun olacaktır" gibi bir kağıt verebiliriz sana. Sen de onu Polonya'daki okula sunabilirsin demişti.

Bunun bir katkısı olursa o şekilde başvurmayı da deneyebilirim.
  • deveyidiken  (03.04.18 16:10:37) 
Evet dediğin gibi kendi okulundan aldığın o belgeyle başvurup şartlı kabul edilebilirsin.


  • senolll  (03.04.18 17:17:16) 
Bence yuksek lisans icin polonyaya gitmek biraz sacma. Suya dussun zaten, seneye daha iyi bir okula/ulkeye basvurursun.


  • hot potato  (03.04.18 17:33:44) 
@ hot potato

Saçma diyorsun da, Polonya'da okul bitirmek AB diplomasına sahip olma anlamına geliyor. Kaldı ki okulları bir Almanya, Hollanda ayarında değil, bunun ben de farkındayım. Ama o kadar kötü de olduğunu düşünmüyorum.

Bir sene daha ertelesem bile burs kazanamadığım sürece -ki ortalamam yetmiyor- euro bölgesine girmek çok mantıklı gelmiyor bana.
  • deveyidiken  (03.04.18 17:46:08 ~ 17:52:09) 
Ben parana da zamanina da yazik diye dusunuyorum. Kaldi ki AB diplomasi diye bir konsept (pratikte islerligi) yok. Hicbir yerde 'aaa AB ulkesinden mezun olmus' diye CV'ni one cikarmaz Polonya'dan alacagin diploma.

Paran yoksa 3-5 sene calisip sonra Almanya'da falan master yap. Polonya'daki masterla ne Polonya'da is bulabilirsin ne de Turkiye'ye dondugunde diploman ciddi bir saygi gorur isverenlerden.
  • hot potato  (03.04.18 17:53:33) 
AB diplomasının temelde bir artısı yok, bunda hemfikiriz. Ancak neticede o bölgedesin. Ülkeden bağımsız olarak iş hayatı için fırsatlar yaratmanın kişiyle alakalı olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca Almanya ve benzeri ülkelerde bir doymuşluk olduğunu düşünüyorum. Yani çok farklı özelliklerin olmadığı sürece orada tutunmak da kolay değil. Ekonomik boyutu bir tarafa, Polonya, Estonya gibi ülkelerde birçok sektörde ihtiyacın daha fazla olduğu kanısındayım. Çünkü bu ülkeler hala kalkınma aşamasındalar.

ufak bir not: Türkiye'ye dönmek gibi bir niyetim yok.
  • deveyidiken  (03.04.18 18:03:32 ~ 18:19:57) 
Mezun oldugunda is bulamazsan mecbur doneceksin. "neticede o bölgedesin"den kastin ne bilmiyorum ama calisma izni falan bunlar bolgesel degil lokal seyler. Polonya'da hem is olanaklarin kisitli olacak (ozellikle bir yabanci olarak) hem de mezun oldugunda oturma izni almazsin.
Sistemin acigini yakalamak diye bir olay yok yani. Polonya gibi geri kalmis ulkede master yapip sonra kebap durumu soz konusu degil.

  • hot potato  (03.04.18 18:51:30) 
Polonya zaten mezuniyet sonrasında bir sene ayrıca oturum izni veriyor. Bir sene sonunda İş bulamazsan dönüyorsun.

Sadece ingilizce ile iş bulup orada kalan çok insan görüyorum İmkansız şeyler değil bunlar.

Kaldı ki, Polonya en azından Türkiye'nin önünde bir ülke. Bu durumda bile tercih sebebi olabilir.
  • deveyidiken  (03.04.18 19:05:47 ~ 19:06:28) 
polonyada yüksek lisansa gitmeyin. avrupada ab diploması falan bi bok ifade etmez.


  • kveldulv  (03.04.18 19:56:47) 
[]

Hayata atılmak için geç kalmak?

Herkese merhaba,

Kısmetse Mayıs ayında mezun olup sonrasında yüksek lisansa başlamayı düşünüyorum. Yüksek lisansımı da büyük olasılıkla Polonya'da yapacağım gibi gözüküyor.

İngilizce seviyem yeterli olmadığından bir sene hazırlık almayı düşünüyorum ve bununla birlikte yüksek en iyi ihtimal 3 yılda bitmiş olacak. 24 yaşıma çok az bir süre kalmışken, mezun olmam 27'yi bulacak. Bununla birlikte çevreme bakıyorum, yaşıtlarım mezun olup ufaktan askerlik ve evlilik aşamalarına yaklaşıyor.

Bunları göz önüne aldığımızda sizce 27 yaş hayata atılmak için çok mu geç olur? Yani Avrupa'da kariyer düşünen biri olarak endişelemem gerekir mi?

 
başkalarına bakma hocam. mutlu olacaksan sevdiğin şeyleri yapmakta sıkıntı olmamalı. yaşın kaç olursa olsun.


  • booty hunter  (25.03.18 18:58:33) 
başlığı görünce 40 civarı birisi zannettim. ki yine bence hiçbir şey için hiçbir zaman geç kalmış olmuyoruz, hayat sonsuz değil. 27 yaş bence çok çok çok normal. + evlilik ve cocuk hayat demek değil ve hatta artık şu zamanda bu yaşlarda bana daha uç geliyor evlilik. iş-kariyer için ise, şuan çalıştıgım yerde herkes 26-27 ve ilk işleri. ya da 38 yaşında mühendisimiz var 6 sene önce mezun olmuş. ya da benim yöneticim gerçek anlamda uzmanlığına 32-33 civarında kavuşmuş ve kendini öyle güzel geliştirmiş ki aranan bir insan olmuş ve şimdi amerika tarafından iş daveti aldı.


  • blacksky  (25.03.18 19:04:40) 
yuksek yaparken bi yandan calisirsan hic biseye gec kalmis olmazsin.

fakat calizmasan bile gec gozukmuyo
  • purple rain  (25.03.18 19:10:33) 
atatürk (sanırım) 44 yaşında "ülkeyi kurmaya" başladı. tesla da o yaşlarda ilk icatlarına başladı diye biliyorum. bir kaç ünlü isim daha var böyle.


  • i dont know i dont care  (25.03.18 20:29:24) 
Kesinlikle endiselenmen gerekmez. 27 bildigimiz genc yas. En fazla bir 3-5 sene "Yasitlarim boyle, ben soyle" dersin, sonra o farki bile unutursun. Kapanir gider :)


  • aychovsky  (25.03.18 20:39:34) 
27 yaşındayım. Hayat felsefem bir an evvel hayata atılmak üzerine kurulu. Buna çok inanıyorum. Bir an evvel hayata atılmaktan yanayım. Erteledikçe ertelendiğini düşünüyorum hayatın. Çevrem hep böyle insanlarla dolu. Abim misal 32'sinde evlendi. Mütemadiyen bana keşke daha erken evlenseydim diyor.

24 yaşında evlendim. Elini öper 10 aylık bir bebeğim var. Yüksek lisans tez aşamasındayım. Doktora hayallerim var. Bir yandan da çalışıyorum sevdiğim işte. Mutluyum.

eğer içinde bir şeyler geç olacak diyorsa doğru diyordur. Yüreğinin sesini dinle. Benim yüreğimin sesi bana bir an evvel atıl hayata dedi hep...

Bence geç kalma. Bir an evvel atıl hayata. Zaman akıp gidiyor.
  • zifir nikotin karbon  (25.03.18 21:26:38 ~ 21:33:32) 
ben psikoloji okuyacağım, senden çok daha büyüğüm, geç kaldığımı düşünmüyorum. hatta yaşlılar için güzel şeyler yapacağım bu alanda. bizim yaşlılarımız da avrupadaki yaşlılar gibi olacak.


  • for day to break  (25.03.18 21:36:47) 
Umarım hedeflediğin yerlere gelirsin...


  • deveyidiken  (25.03.18 22:03:04) 
kendimizi bu hayatta hep baskalariyla kiyaslama hatasina dusuyor ve bunun sonucunda hayat boyu mutsuz ve stres dolu bir hayati yasamaya mahkum ediyoruz kendimizi.

kendini kiyas yapma huyundan vazgecir tez zamanda. diyelim ki vazgecmedin ve bu huyuna devam ettin. ne olacak? su anda kendini kiyasladigin insanlar 35-40 yil sonra olecekler. sen o zaman da kendini kiyaslayacak, ulan tum yasitlarim oldu ben acaba ne zaman olecegim deyip, hayatini gereksiz olan bu soruyla bitireceksin.

bu sebeple sana tavsiyem, tez zamanda kiyas huyundan vazgec. hayatini diledigin gibi yasa. bir kez geldigimiz bu hayata hic birimiz mutsuz ve stres dolu yasamayi haketmiyoruz.
  • tomcruise  (25.03.18 22:10:29) 
27 geç değil insan kendini 20den sonra tanımaya başlıyor ne olduğunu biraz anladığın yaşlar 25 civarı. o yüzden bence asıl sorun bazı seçimleri erken yapmak ve bu yanlış seçimler arasında hayatın kalanında ezilmek.


  • orpheus  (25.03.18 23:06:16) 
27 geç değil, ama ne için geç değil? Güzel yapılmış bir plan için geç değil. Yükseği akademik kariyer için mi yapıyorsun yoksa hayata başlamaktan kaçmak için mi? Yüksek lisans yapma konusundaki fikirlerini bir gözden geçir derim. Yüksek yapıp sonrasında boşa 3-4 sene harcadım diyen çok insan tanıyorum, akademik kariyer yapılmayacaksa iş tecrübesi kasmak çok daha mantıklı.


  • roket adam  (26.03.18 01:00:41) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.