[]

Telefon kablosu

Modemin, telefonun arkasına takılan hat kablosunda elektrik var mı? İnternette sorun var. O kablo siyah bantla bantlanmış. Açıp bakayım diyorum.




 
elbette elektrik var, telefon cihazını (eski model olanları) ayrıca prize takmadığınız halde çalıştığına göre su yakmıyor, elektriğini de kablodan alıyor.

lakin çarpılır mıyım diye endişe ediyorsanız çarpılmazsınız. insanı çarpacak bir akım yok.
  • kibritsuyu  (29.04.21 00:25:25) 
Normalde elektrik yok (ya da çok yok) ama telefon araması geldiğinde sanırım bi 10-15 volt geliyor.

Hattaki kabloyu dişimle sıyırırken arama gelmişti ve baya bi tırsıtmıştı, ağız nemli ve ıslak olduğu için oldu tabi bu. Normal el ile dokununca ciltten etki etmez bu kadar düşük voltaj.

Özetle dişinizle sıyırmayın :)
  • John Bloor  (29.04.21 09:12:04) 
[]

Yurtdışı iltica

Bir film izlerken aklıma geldi. Biri bir ülkeye kaçak bir şekilde girdi. Üzerinde kimlik vs. hiçbir şey yok. Ne olur? Ülkesini bile söylemezse sınırdışı edilir mi? Edilirse nasıl edilir?




 
parmak izini alırlar.


  • hayirsiz  (28.04.21 22:25:48 ~ 22:26:03) 
İltica talebinde bulunabilmek için bir hikayesi ve bu hikayenin yaşandığı bir ülke olması lazım. Gerekçeler dayanaksız ve yeterince inandırıcı değilse eğer o ülkeye bileti alınıp şutlanır. Ağzı var dili yok, konuşmuyor anlatmıyorsa, nereden geldiği bilinmiyorsa ne olur bilmiyorum. Şutlayacak bir yer mutlaka vardır yine de.


  • IncredibleMau  (28.04.21 22:39:55) 
bizim bi abimiz UK'de aynı biçimde yakalanmış. kendisi boksördü iri yarıydı. kafamı kaldırmadan bakamadığım iki polis geldi hayatımın en kötü dayağını yedim sonra bıraktılar dedi şu an ingiliz vatandaşı...


  • ortalama keyifçi  (28.04.21 22:55:36) 
ilave soru, peki gidilen ülkede iltica talebi nereye yapılır? rastgele bir karakola mı girilir, "merhaba, iltica talebinde bulunacaktım" diye


  • in a world of magnets and miracles  (28.04.21 23:03:08) 
"bir şekilde ülkede kaldı, kabul edildi" denilen çoğu hikaye en aşağı 10-20 sene öncesine ait. Son 10 yılda çok şey değişti. Geçerli bir neden yoksa reddedilirsin. Türkiye'den Almanya'ya iltica kabul oranı %47 imiş.


  • biravekahve  (28.04.21 23:18:27 ~ 23:18:50) 
[]

Oscar profili

Aday profilleri son yıllarda değişmiyor mu? En iyi erkek oyuncu ödülünde pakistanlı bir oyuncu var. Yönetmen için de 2 uzak doğulu. Geçen yıl da parasite aldı en iyi filmi. Eskiden yahudi filmleri ön plana çıkardı şu an daha farklı bir profil var.




 
şu an bulamadım ama geçtiğimiz yıllarda Oscar oyuncular tarafından eleştirilmişti, hep tek tip (ve toplumu yansıtmayan) şeyler ödül alıyor diye. Filmler de öyle yapılıyor diye hatta.

Bu her filmde eşcinsel, hintli, asyalı, vb. azınlıkların gösterilmesine daha çok önem verilmeye başlandı. Onun etkisidir.
  • nhk ni youkosu  (25.04.21 19:32:15) 
devir sjw devri. normal beyaz erkek-kadın profilindeyseniz şansınız düşük. zenci-asyalı-hintli ve tercihen eşcinsel olmanız lazım.


  • papuayenigine02561  (25.04.21 20:19:10) 
[]

Yurtdışından laptop bataryası almak

Macbook için ifixten batarya alıcam. Gelmiyor sanırım ama alan var mı yurtdışından batarya? Bazı yerlerde geliyor diye okudum bazı yerler göndermiyorlar diyor.




 
kanunen gelmiyor ama gümrükten geçme ihtimali var, emin olmazsınız maalesef.


  • simbolmina  (25.04.21 17:20:15) 
ben 2 sene kadar önce aliexpressten almıştım. acer laptop için. sorunsuz gelmişti.


  • faithless  (25.04.21 18:12:48) 
[]

İfixit

Ödeme kısmına geldim kargo ücreti çıkmadı. Ama yorumlarda kargo ücreti çok yüksek falan yazıyor. Kargo var mı ekstradan? Ne kadardır? Bende çıkmıyor.




 
Kargosunu bilmiyorum da orada olan aşağı yukarı her şey aliexpress'te de vardır diye tahmin ediyorum. En azından kargosunu falan bilirsin.


  • roket adam  (19.04.21 23:40:32) 
[]

Doge

Neden arttı? Millet analiz kasıyor ama elon musk ın attığı tweet dışında bir neden var mı?




 
yok.

hatta spesifik bir neden aramak bile boşa zaman harcamak olur.
  • AlsterWasser  (16.04.21 15:31:52 ~ 15:32:00) 
Elon Musk bahane oldu biraz adam durmadan 1 dolar falan olacak dedi ben dahil herkesi gaza getirdi, şu an dikkat edilirse işlem hacmi Bitcoin'i geçmiş durumda, normalde de talep olan arzın fiyatı yükselir, bu da öyle oluyor. Ben de birkaç gün önce bu çöp olacak falan demiştim dün sabah dayanamadım tüm paramı buna yatırdım baya kazandırdı bana şu saate kadar.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (16.04.21 15:39:29) 
yok sanki ama kesin bir şey söyleyemeyecek kadar deneyimsizim.

çok düşükken satmıştım.
baktım hacmi yükselmeye devam ediyor, yüzde 100'ü bayağı geçtikten sonra bir delilik yapıp tekrar aldım ve ona rağmen kazandırdı.
tabii ki belli olmaz ama hedef 1 dolarsa daha çok yolu var demektir.

şaşkınlıkla izliyorum.
1 dolar olmasa bile en azından biraz daha gidecek gibi geliyor.
  • blatta hiberna  (16.04.21 16:09:39 ~ 16:10:40) 
ben de yeni girdim kısa süre durdum baktım 5$ kazanmışım dedim bereket versin çıktım hemen :D 1 olacaksa gireyim hemen 3-5 bişeyler daha alayım

gördüğüm kadarıyla coin işleri manipülasyonla iniyor çıkıyor, elon musk'ın tweetidir bence de sebep
  • not sure if serious  (16.04.21 16:28:23) 
Son 24 saatlik değişimi %200'ü geçti, bu noktada her yere gider 128 milyar dolar buraya aktarılmış olabilir, bugün bile 1 doları yakalayabilir bu hızla giderse.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (16.04.21 16:40:11 ~ 16:44:35) 
bu doge coin yüzünden çok insan ağlayacak. tamamen manipülasyonla hareket eden bir coin.


  • sir gawain  (16.04.21 17:24:10) 
[]

İngilizce bilgisi

Deniz göktaş un röportajını izliyordum tam 1. Dakikada "İngilizcem iyi olmadığı için yabancı podcastleri dinlemiyordum" gibi bir şey diyor. Odtü psikoloji mezunu sanırım. Nasıl iyi olmuyor?

Bir de hangi noktadan sonra İngilizce biliyorum denir? Bazen görüyorum 2 kur almanca alıyor öğrenciler almanca biliyorum diyor. Ben NY times, akademik makale okuyamadığım için, filmleri tamamen altyazısız izleyemediğim için henüz öğreniyorum diyorum İngilizce için. Konuşmam da ileri ve akıcı değil. Orta seviye mi demeliyim, biliyorum mu yoksa bilmiyorum mu demeliyim?


 
  • black mamba  (14.04.21 15:00:22) 
ingilizce bilmek var, bilmek var. bazı avukatlar tanıyorum, türkçe'sini okuyup anlamadığım hukuki yazıları ingilizce'ye çeviriyorlar ve doğal olarak ingilizce'sini de anlamıyorum. ama yurtdışında bir kafede garsondan bir çay isteyemezler, ingilizce'leri yetmiyor.

altyazısız film izliyorum diyenlerin çoğunluğu, filmin %100'ünü anlamıyor. bir tanıdığım bu şekilde bir film izlemiş, film ne kadar saçma diyordu çünkü aslında ingilizce'si yetmemiş, anlamamış.

kendinize yüklenmeyin, herkesin öğrenecek çok şeyi var. ama bir yandan da öğrenmeye devam edin.
  • co2s2  (14.04.21 17:55:06) 
Genelde B1 az çok konuşma yapabilir, gittiği ülkede iş de bulabilir işe uygun yeterliği varsa. B2 ise artık İngilizce biliyorum diyebilir. C1 ve C2 elbette iyi derecede bildiğini gösterir.

Bazen İngilizce öğretmeni olduğumu söylemeden once Ingilizcelerini dinliyorum. Çok iyi falan diyenler de var, ancak A2'ler. Örneğin aşağıda biri bir soru yanıtlamaya kalkmış, yanlış yanlış şeyler yazmış. Az bilgiyle aşırı özgüvenli tipler de var kısaca.
  • howfaristhesky  (14.04.21 18:27:50) 
Bence bir dili "biliyorum" diyebilmek icin butunuyle hakim olman lazim, gramer, yazi, konusma, dinleme, kelime haznesi vs. Bu da oyle 2 kursa gidip halledilecek bir hadise degil, dil ogrenmek ciddi zaman isteyen bir hadise.

Seneler once peder "iyi derece" almanca bilen birini ariyordu. Yuzlerce kisi basvurdu, aradan 10 kisi secti cagirdi. Bir iki gorusmede ben de oradaydim. Sadece tek soru soruyordu gelene: "Simdi Almanya'yi aramamiz lazim, onlara sunlari sunlari soracaksin. Su konuda bilgi alip su kagida not edeceksin"

Gelen kimse cesaret edemedi, herkes biraz pratik yapmam lazim diyip cikti gitti. Peder de ise alacak kimseyi bulamadi kendi halinde devam etti.

Ingilizce'de bir dil konusunda yuzeysel bilgin varsa, gunluk isleri halledebilecek kadar ama profesyonel olarak pek kullanamayacak durumda isen "functional" derler..Eger ingilizce CV kullaniyorsan functional de gec.
  • cooperr  (14.04.21 18:44:53) 
Bunu ben de merak ediyorum. Yds skorlarım 75-85 arası. Üstüne çıkamadım. Birisi biliyor musun diyince, yds puanımı söylüyorum. Kendimi ifade edebilirim, okuduklarımı anlarım. Konuşurken gramer hataları yapıyorum. Bilmiyorum dersem, gerçekten hiç bilmeyen adamlar ''biliyorum'' diyor. O zaman enayi gibi hissediyorum. Gerçekten ne demeliyiz?


  • gelmeistemem  (14.04.21 18:52:49) 
@gelmeistemem +1 kesinlikle.

Ben kendimi b2 görüyorum mesela ki %100 ing bölüm bitiriyorum bu dönem, ama tamamen yukarıda birinin yaptığı tanım gibi ingilizce biliyorum diyemem. bazen nativelerin söylediklerini, yüz yüze konuşurken doğal sohbet akışında konuşulan şeyleri anlamıyorum, yani öyle bön bön bakıyorum. bence pratik lazım kesinlikle pratik. bir yere kadar ok, ama o duvarı kırmak için bol listening ve speaking.
  • garavel  (14.04.21 19:15:01) 
ingilizcesi hic olmayanlar sorunca: var, ingilizcem iyi
ingilizcesi olanlar sorunca: var, fena degil

diyorum ben. kaldi ki ingilizcem gercekten ortalamanin bayagi ustunde. sadece konusma cok iyi olmadigi icin ingilizcem super demiyorum. o da olsun yani hangimiz her gun face2face ingilizce konusuyor ki
  • nibba  (14.04.21 19:24:05) 
[]

İkinci el eşga satışı

İkinci el eşya satıcam. Fiyatlarını nasıl belirlemeliyim? Çok farklı fiyatlar var sahibindende. Ayakkabı, teknolojik ürünler vs. Hiçbiri kullanılmadı. Sıfır gibi. Sıfır fiyatına bakıp %30-40 düşsem yeter mi?




 
yetmez. sıfırında kampanya olursa o fiyata alınır.
büyük eşyalar için kullanılma payı, üstüne bir de taşıma maliyeti var.
letgoya koyun,
büyük olasılıkla satılmayacak.
satılana kadar indirim yaparsınız.

fişi, garantisi duruyorsa yani kutusunda sıfırsa başka.
- %40 iyidir.
  • jimjim  (10.04.21 15:25:01) 
Yuzde 40 iyi, evet. Sahibinden ve Letgo. Ayrıca fiyat belirlerken muadillerinin satış fiyatına bakıp fiyat belirleyebilirsin.


  • prole  (10.04.21 15:55:23) 
[]

Kabus

Küçüklüğümden beri sürekli gördüğüm bir kabus şekli var. Hikaye, karakterler değişse de şablon aynı. Beni kovalayan bir insan ya da bir canlı var. Ya da kovalamasa da arada yüksek bir gerilim oluyor ama pek bulaşmıyorum. Leoparın kuyruğunu tutma tutarsan da bırakma diye bir söz var ya onun gibi. Bir şey yaparsam o şeyi öldürmeden kurtulamayacağımın farkındayım. Çünkü peşimi bırakmayacak. Bu yüzden hiç bulaşmıyorum. Sürekli kaçıyorum ve o da kovalıyor. Bazen öldürüyorum ama bu sefer de polislerden vs. Kaçıyorum yakalanmamak için. öldürmezsem de kovalamaya devam ediyor. Bu tarz bir kabus gören var mı? Ya da yıllardır belli bir şablonda rüya gören var mı?




 
hatiri sayilir sayida erkek, askere tekrar gittigini gorur durur ruyada yillarca.


  • camussar  (09.04.21 10:43:17) 
Benim vardı böyle 2-3 tane.

Birisi işte bi dersi verememişim o yüzden liseye geri dönüyorumuşum (üniversiteden -9 yıl sonunda- mezun olunca bitti).

Diğeri asker kaçağıyım yakalayıp askere götürüyorlar (askerliği yapınca bitti).

Rüyaların, özellikle de böyle tekrar edenlerin, yarım bıraktığınız bir şeyi size hatırlatmak için kendini gösterebiliyor olabileceğini düşünüyorum. Benim yukarıda bahsettiklerim kolaydı ama işte beyninizin size ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışmak iyi olabilir.
  • plutongezegendegilmi  (09.04.21 11:16:30) 
Sürekli sınav rüyası görürüm. Lise rüyası görürüm. İşin kötüsü benim için şu. Aramın kötü olduğu tüm insanları görüyorum rüyamda bazen. Misal, lisedeyim herkes süslü ben çirkinim, üniversite, dershane, site, iş yerinde aramın kötü olduğu herkesi lisemde görüyorum. Yapamadığım kavgaları ediyorum. Sürekli beni tongaya düşürmeye çalışıyorlar. Yine rüyamlarımda saat akşam üstü kasvetli Ankara grisi bir hava ya da gecenin karanlığında eve gitmeye çalışırken konuştuğum insanlar.

Bir de rüyalarım aşırı gerçekçidir. Diyaloglar, insanların mimikleri göz bebekleri aşırı gerçek. Sanki gerçek bir alemdeyim. Her gece kemerleri takıyorum uçuşa geçiyorum sanki. Hayatım da aşırı durağan. Çok arkadaşım vardı, pandeminin de etkisiyle hiç kalmadı. Sevgilimle vakit geçiriyorum ailemle takılıyorum. İç hesaplaşmlarım bitmiyor halen daha.

En son Inception'daki uyku/rüya bağımlıları gibi olcam. Defalarca katmanlı rüya gördüm bu arada da. Rüyamdayken rüya görüp uyandığım çok oldu.
  • Hallegadola  (09.04.21 11:56:39 ~ 11:58:29) 
özellikle kaygı dönemlerinde tekrarlayan rüyalar çok olur


  • m7rv7  (09.04.21 12:14:53) 
Çok uzun süre sınav kabusu gördüm, artık pek sınava girmiyorum ama üniversiteden mezun olmamış olduğumu görüyorum, daha doğrusu bugünkü kafamla bir bakıyorum ki mezun olmamışım, tekrar dönemem, dönmesem bitirmesem ne olur ki kafasında oluyorum. Bir de merdiven kabuslarım var, yukarı çıkarken ya da aşağı inerken basamaklar eksik oluyor, kırık oluyor, boşluk oluyor ya da bir yere varmıyor.

Bir de hala rüyamda ev olarak 15 yaşıma kadar yaşadığım evi görüyorum, bağırıp sesimin çıkmaması da, gerçek hayatta kızgın olduğum insanlarla bağıra çağıra kavga etmek de sıklıkla gördüğüm kabuslardandır.
  •   (09.04.21 12:25:14) 
neredeyse 10-12 senedir aynı şablonda gördüğüm iki-üç kabusum var. başını sonunu bilmeme rağmen her gördüğümde de korkarım ve ne anlatmak istediklerini hiç anlayamadım. rahatsız edici.


  • south park in kapusonlu uyesi  (09.04.21 23:59:00) 
[]

Düğün fotoğrafçılığı

Uzun süredir sinema ve fotoğrafla ilgileniyorum. Amatör kısa film, klip falan çektik. Ancak hiç para kazanmadım. Düğün fotoğrafçılığında fena para yokmuş. Yazın düğün fotoğrafı çekmek istiyorum. Sadece dış çekim denen fotoğrafları çekicem. Ancak uzun vadede pek para kazandırmaz gibi geliyor. Yani 10 yıl önce sadece meraklısı ilgileniyorken bugün instagram ve YouTube sayesinde birçok insan daha çok haşır neşir bu işlerle. Eskiden çok pahalıyken bugün 3 bin liraya 5d mark II alıp film bile çekebilirsiniz. Yapılan şey de belli pozları çekip hazır presetleri yapıştırıp geçmek. Bu yüzden piyasa düşer gibi ve insanların çok para ödemeleri garip geliyor. Ancak çok talep var.

Iphoneda bile raw görüntünün çekilebildiği, 2 diyaframın olduğu bir dünyada düğün fotoğrafçılığının ömrü çok olmaz gibi geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Düğün fotoğrafı çektirdiniz mi? Ne kadar ödediniz? Fiyatı ne olmalı sizce? Aklımda sadece dış çekim yapmak var. Şu bir büyük iki küçük albüm + poster olandan. Stüdyo açmayı vs. düşünmüyorum.

 
Düğün fotoğrafı çeken çok var ama hepsi iyi değil ki. İyiler aradan sıyrılıyor bence. İyi parayı da onlar kazanıyor. Biz @helloesraozcan a çektirdik. 3 sene oldu fiyatı hatırlamıyorum ama 3bin kare verdi bize. Hepsi birbirinden güzeldi. Aralarından seçip de albüm yaptıramadık.


  • suicides underground  (01.04.21 17:37:34) 
Bu işin içinden biri olarak bence yanlış düşünüyorsunuz. İnsanlar sizden kaliteli işin yanında bir de hizmet alıyorlar. Piyasa da değişiyor elbet eskiden sadece fotoğraf ve albüm varken şimdi düğün hikayesi var. Yarın başka bir şeye evrilecektir illaki, ama bence kısa vadede bitmez. Tavsiyem düğün hikayesi çekin. İnsanlar kaliteden anlamıyor ne şekilde hava atacaklarını düşünüyorlar sadece. Anı odaklı çekim yapıp müşteriye veriyoruz bakmıyorlar bile, ama 1 dklik Instagram filmi için ölüyorlar. Ama 10 sene sonra kimse hikayeye bakmayacak bilmiyorlar


  • olaylar olaylar  (01.04.21 17:44:12) 
10 yıl önce olsa bir video çekmek zordu. Türkçe kaynak bile yoktu. Bugün instagram için video çekilcek olsa iPhone yeter bence. 10-15 yıl sonra dslr'lar bile gereksiz olabilir. Bu yüzden bir türlü oturtamadım. Ama çok talep var. Belki burada satılan fırsat maliyeti olabilir. Sonuçta herkes oturup bunlarla uğraşmak istemeyebilir.


  • black mamba  (01.04.21 18:29:56) 
çevren varsa, tanınıyorsan bu işten güzel para kazanırsın. 1500-2000. liradan aşağı değil dış çekimler. sadece birkaç plato ile falan anlaşıp portfolyo yapman lazım. düğün ve evlilikle ilgili her şeyde inanılmaz temiz söğüşlemelik para var, yeter ki çevreniz ve kadınları ikna kabiliyetiniz olsun.

buradaki konu foto çektirmek değil utilitaryen düşünme. konu tamamen özel fotoğraf çektirmek. olmazsa olmaz bir şey şu an.
  • roket adam  (01.04.21 18:35:12 ~ 18:35:38) 
Onemli olan "iyi" olmak degil ki, cevre yapmak ve yirtik olmak. Ulkemiz sartlarinda dugun sahiplerinin fotograf sanatindan anladigini ve fotografciyi ona gore sectigini dusunmuyorsun sanirim.

Bu isi yapmak icin cok basit bir seviyede fotograf cekebilmek yeterli, esas konu pazarlama, sosyal medya, gelinlerin tatlı telaşı kafasindaki trendleri takip etmeye gonullu olmak vs.
  • hot potato  (01.04.21 18:58:45 ~ 19:00:46) 
[]

Boston dynamics

Robotlar nasıl hareket ediyor? Mesela dans videosunda o an için birileri tarafından kontrol mg ediliyor yoksa kodlar daha önceden yazılıp çalıştırınca kendileri kodlara göre mi hareket ediyor?




 
önceden kodlanıyor


  • co2s2  (31.03.21 17:33:28) 
Qr kod gibi çalışma prensibi var, özel kodu gördüğü zaman daha önce yazılmış olan komut aktiflesiyor mesela diyorki 'a' kodunu gördüğün zaman su noktadan diğer noktaya git, bunun gibi durum.


  • m orak  (31.03.21 17:57:54) 
a) öncedende kodlanabilir.

b) en.wikipedia.org
tekniği ile gerçek insan dans eder. üstündeki giysi bütün eklemlerin hareketlerini kaydeder. robot aynı hareketleri tekrar eder. çizgi filmlerdede bu kullanılır.
  • aslindasorunumpsikolojik  (31.03.21 22:57:38) 
[]

Tüketim tarihi geçmiş yumurta

Atayım mı kullanayım mı? Skt 15 mart. Dün skt 22 mart olan yumurta yedim bir şey olmadı.




 
Geniş bir kabın içine su doldurun, yumurtaları içine koyun. Eğer yüzeye dik bir şekilde çıkmıyorsa tüketebilirsiniz.


  • aynabugusu  (28.03.21 12:32:52) 
kötü kokmuyorsa göm. eskiden skt mi vardı...

ki zaten 1-2 haftadan bi şey olmaz. rafadan yapma iyi pişir ama.
  • das ende der welt  (28.03.21 12:59:58 ~ 13:00:40) 
Buzdolabında muhafaza edildiyse ben yerim. 2-3 gün de zamana yayarak bile yerim adet çoksa.


  • baal  (28.03.21 13:16:13) 
[]

Youtube

Ne oldu da son 7-8 yılda patladı? Önceden reklam mı almıyordu yoksa geliri mi paylaşmıyordu? Tam olarak hangi yılda değişti?




 
Youtube ödeme yaptığı partner programını Mayıs 2007'de başlattı. Önceden gelir paylaşmıyordu. Mayıs 2007'de tanınmış üyeler programa alındı. Sonra herkese açıldı.


  • himmet dayi  (22.03.21 16:01:06 ~ 16:01:57) 
[]

35 mm film yıkatmak

Fiyatlarına bakıyordum mesela 20 lira, siyah beyaz 40 lira gibi ücretler gördüm. Bunlar tek poz için mi yoksa 36 poz için toplam mı? Yıkatan var mı?




 
bir makara film içindir. tek tek yıkamıyorlar zira.

renkli filmin banyosunu makine yapıyor. o makineler hala kullanımda. veriyon filmi bi ucundan, öteki taraftan banyo edilmişi çıkıyor.

lakin siyah beyaz filmlerin banyosu manuel, elle yapılıyor. yani karanlık odada ışık geçirmez kutuya sar, içine kimyasal koy uygun süre çalkala, sonra durdurucu koy, yok efendim sabitleyici koy, çıkar kurut vsvs. o yüzden s/b banyosu pahalıdır.

u<un süre oldu analog çekip banyo ettirmedim ama hiç kare başına fiyat verdiğimi sanmıyorum.

ha banyodan sonra tab ettirmek, yani karta bastırmak isterseniz onlar poz başına fiyatlandırılır, zira kart sayısına göre banyo fiyatına eklenir.
  • kibritsuyu  (20.03.21 15:02:23) 
[]

Mavişehir avm

Nasıl gidilir? Vapurla karşıyakaya gidince biraz uzak kalıyor sanırım. İzban da varmış ama yine mesafe var gibi geldi. nasıl gideyim?




 
Mavi bahçe'yi diyorsan karşıyaka iskelenin oradan tramvaya binip atatürk spor salonu durağında in, tam mavi bahçe'nin önü oluyor.


  • pati  (15.03.21 16:52:13) 
Mavişehir İzban'dan inip 10 dakikada yürürsün şeklinde bir seçenek daha var ama @pati'nin dediği daha mantıklı.

Bostanlı iskelesi önünden kalkan otobüslerin çoğu da önünden geçer.
  • Mirket  (15.03.21 17:09:05) 
[]

İzmir Apple servisi

Hangi yetkili servis güvenilirdir? Macbook u götürcem. Nereye götüreyim?




 
ben Zentech'ten memnun kalmıştım.


  • invictae  (15.03.21 17:50:12) 
Egemek güvenlidir.


  • himmet dayi  (15.03.21 17:53:21) 
egemek


  • aquarium  (15.03.21 17:54:23) 
[]

İfixit

Buradan macbook için batarya alıcam. Kullanan var mı bataryalar iyi mi? Daha önce başka bir yerden yan sanayi bir batarya almıştım çok kötüydü.




 
Macbook için düzgün batarya macerasına girip her aldığını iade eden bir arkadaşım oldu.

Düzgün olduğundan şüphelendiğim modeller de orijinallerinden bir kaç yüz lira ucuz oluyor.
  • hedep  (13.03.21 12:01:58) 
[]

Macbook temiz kurulum

Macbook a ilk yüklü olan işletim sistemini yüklemek istiyorum. Mountain lion. Diski sildim ama yükle deyince catalina çıkıyor. Daha önce yapmıştım, internetten de baktım ama yapamadım bu sefer. Nasıl yüklerin eski sürümü?




 
internet recoveryden baslatmaniz gerekiyor. macbook' u kapatin, acma tusu ile birlikte cmd+option+R tusuna basili tutun. bir sure sonra starting internet recovery yazisini goreceksiniz. macbook' un model yilina gore size hangi surumle cikmis ise onu onerecektir. reinstall macos diyip devam edebilirsiniz. 2011 mb proma bu sekilde yuklemistim.

catalina yukluyse appstore eski bir surumu indirmiyor diye biliyorum.
  • duyulmasi gerektigi kadar  (10.03.21 14:51:55) 
İnternet recovery şu anda macbook'un desteklediği en güncel macos'u indirip kuracaktır.

Appstore'dan purchased sekmesine gidip oradan mountain lion kurulum dosyasını indirip disk maker x gibi bir yazılımla bootable usb hazırlayım cmd+r ile açıp bu usb üzerinden kuruluma başlamanız lazım. (hazır el değmişken disk utility'den format da atılsa fena olmaz diske)

fakat bu saatten çok spesifik bir amacınız yoksa mountain lion kullanmanızı önermem güvenlik yaması almadığı için ve apple yazılımları dahil çoğu yazılımın güncellemeyi kestiğinden dolayı.

Eğer "performans" için yapıyorsanız etmeyin eylemeyin derim.
  • hedep  (10.03.21 15:16:15) 
Duyulması gerektiği kadarın dediği gibi yapmıştım daha önce ama şu an olmadı. İlk yüklü olan yerine catalina çıkıyor.


  • black mamba  (10.03.21 18:42:11) 
3-4 defa baştan başlatınca oldu. Anlamadım.


  • black mamba  (10.03.21 20:46:57) 
[]

Görsel Tasarım eğitimi

Görsel sanatlara merakım var. Fotoğraf ve sinemayla ilgileniyorum. Yıllar önce Bilgi vcd'ye hazırlanacaktım vazgeçtim sonra. Online olarak bir şey öğreneyim diyorum. Online eğitim, zoom üzerinden eğitim yaygın artık. Haftaiçi her gün 2 saat haftasonu iki gün 5er saatten haftada toplam 20 saat ayırabilirim. Asosyal biri olduğum için zamanım çok. Ya bu zamanı yarım bıraktığım gitara tekrar başlamak için kullanıcam ya da görsel sanatlar konusunda kendini geliştireyim diyorum. Ya da yüzyıllık kilişeye başlayıp yazılım mı öğrensem?

Görsel sanatlar için ne önerirsiniz? Nereden başlanır? Udemyde gibi bir yerde sağlam bir eğitim var mı? Yoksa gitara mı döneyim? Selim ışıkın derslerini bitirip param olunca da zoomdan üzerinden bir hocadan ders de alabilirim. Ancak online olması önemli.


 
gitara baslayanlarin yarisi birkac aya birakiyor. kalan yarisinda da hobi'den oteye gitmiyor. yani 100 kisi basliyorsa 10 tanesi falan grup kuruyor yada beste yapiyor. ki su an hersey dijitallestigi icin bu sayi cok daha dusuk.

bence gorsel sanatlara basla. ama ucsuz bucaksiz bir dunya. bir suru alt dali var. once neyi yapmak istiyorsun ona karar ver. seninle ayni kararsizligi yasamis tecrubeli bir abin olarak ne gitar ne kodlama ne gorsel tasarim diyorum.

ux yada ui ogren. arastirma, kodlama, animasyon, tasarim vs.. ile alakali oldugu icin pisman olmazsin. bir de artik grafik tasarimci falan kalmadi artik. en fazla copy center'da yada fotografcida asgari ucretle calisirsin.
  • buenosdias  (27.02.21 14:41:25) 
Görsel sanatlar için bir yerinden başlayıp sevip sevmediğinize bakın, 1 ay düzenli vakit ayırsanız başlangıç için kafanızda bir şeyler olur. Youtube'dan photoshop derslerini takip edin. Yazılım için de aynı şey, codeacademy.com gibi yerlerden günlük 10 dk ile başlayın bakalım seviyor musunuz. Önemli olan başlamak:) Görsel sanatlar dahil birçok alan merak ile ilerliyor.


  • kaset  (27.02.21 18:00:53) 
[]

Belediye grevleri

Sanırım sadece chpli belediyelerde grev var. Aynı işi yapan insanlar akpli belediyelerde de düşük almıyor mu? Hatta chpli belediyelerde daha fazla sanırım. Neden buradan savunma yapmıyor belediyeler?




 
akp'de isteseler de ses çıkartamazlar çünkü, sendikların ne olduğu belli. chp vur ensesine al ekmeğini tarzı bir yapılanma olduğu için böyle rahat rahat takılabiliyorlar.


  • rose parks  (26.02.21 16:34:50) 
Bildiğim kadarıyla akp'li belediyelerin çoğu işi dışarıya yani taşerona vermiş. Organize olabilecek bir belediye işçisi durumu yok yani. Ama çok da emin değilim.
Bir de akp'li belediyede grev yapınca polisten gaz yiyip sonra feto'cü olmak var.

  • whoosie  (26.02.21 17:01:16) 
Abimin eşi chpli bir belediyede avukat. 5k maaş alıyor. Avukatla işçinin aynı maaşı alması bana çok mantıksız geliyor ya. Soruya cevap değil ama yeri gelmişken söyledim.


  • suicides underground  (26.02.21 17:54:52) 
disk chpli belediyeler dışında kaç belediyede örgütlü, kaçında temsil yetkisi var sorman gereken soru bu. cevabını bulduğunda niye chpli belediyelerde grev yapabiliyorlar anlarsın.
bucada foçada bornovadaki işçi alıyor da maltepedeki niye almasın?

  • Efoody  (26.02.21 17:59:32 ~ 18:00:03) 
belediye vermek isterse verebilir ama neden "akp'li şu belediye 3000 lira, asgari ücret veriyor biz 4800 veriyoruz, daha fazlası olmaz" diye çekilemiyorlar?


  • black mamba  (26.02.21 18:07:10) 
akp li belediyeler bu tür işleri taşeronlara vererek çözdüler / çözmeye çalıştılar.
taşeronlar sendikalı işçi + iş hakları isteyen işçi çalıştırmıyor.
chp li belediyeler ise bu işçileri kendi bünyelerinde çalıştırıyorlar.
chp li belediyelerin çalışan bir çok işçisi sendikalı.
Ve sendikalılar haklarını alıyor + grev yapabiliyor.
bunun ne yanlış ki.
ab deki neredeyse tüm ülkeler böyle.
bizim hükümet sendikayı kabul etmiyor + yandaş sendika değilse, sendikal istekleri kabul etmiyor.
  • ankarakecisi  (26.02.21 21:01:03) 
[]

Udemy

İzlediğim bir kursun videolarını izlenmiş olarak işaretlenmiş. Kursu tekrar izlemek istediğim zaman 1 video sonra en sona atıyor ve kursu izlediğiniz için teşekkürler diyor. Düzeltilir mi?




 
Videoların izlendiği sayfada sağ tarafta videoların listesi var. O listede videoların sol tarafında tik işaretleri var, işaretleri kaldırıp izlenmedi olarak işaretleyebilirsin istediklerini.


  • ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates  (25.02.21 10:07:30) 
[]

Köpek sahiplenmek

Ablam çocuğu için köpek sahiplenmek istiyor. Nasıl vazgeçirebilirim? Daha önce balık aldı öldü. Muhabbet kuşu aldılar daha sonra geri götürdüler kuşçuya. Oyuncak değil bu diyorum. Çocuğun ihtiyacı var diyor. Yarın sahiplenip bırakırlarsa yazık olur köpeğe.




 
ablan biraz ımmm nasıl desem garip biri sanırım. ben olsam çok ciddi sert çıkarım ne demek çocuğun ihtiyacı var? bakmayacaksa almayacak. öyle kuş bırakmaya benzemez. işin ciddiyetinin farkında değil.
al karşına bence açık açık çok ser dille almaması gerektiğini işte kıl tüy çiş kaka tatil sorunu falan diye anlat bir de travmatik aşırı kuduruk köpekleri göster tırssın.

  • wild honey suckle  (24.02.21 13:40:56) 
Önce sahiplenilmiş bir köpeğe geçici yuva olmayı deneyebilirler. Yurtdışına gitmeden önce TR’de yasal olarak 2-3 ay beklemesi gereken köpekler olabiliyor, bir sakatlık sebebiyle ayrı bir evde bakılması gereken köpekler olabiliyor. Öncelikle bunlarla o sorumluluğu gerçekten almak isteyip istemediklerini test edebilirler. Çocuk da eğer ancak köpekle gerçekten ilgilenirse bu geçici köpek gittikten sonra kendi köpeği olmasına izin verileceğini bilecek ve ona göre sorumluluk geliştirecek. Bunu göze alamayan aile hiç sahiplenmesin zaten, en ufak bir sorunda pişman olup vazgeçecekler demektir. Sonuçta çok sağlıklı herhangi bir köpeğin başına da gelebilir bu hastalıklar, sakatlıklar. Herhangi bir plan yapmadan önce köpeği de düşünmeleri gerektiğini, düzenli yürüyüş, oyun vs gibi konuların aile içinde nasıl çatışmalara yol açabileceğini denesinler 2-3 ay.


  • pandispanya  (24.02.21 13:44:06) 
ablan "sahiplenelim, olmadı bırakırız" mı diyor? belki de bırakmayacaktır? çocuk sahibi koskoca insan, köpek sahiplenmenin ne gibi sorumlulukları olduğunu, sabahları yürüyüşe çıkarılması gerektiğini vs bilmeden sahiplenmeye kalkmış olmaz diye düşünüyorum. bundan önce balığının ölmesi ve kuşu geri vermeleri köpeğe bakamayacağını çok da göstermiyor sanki. üstelik çocukla köpek arasında bağ oluşacak, madem çocuk için alıyor, köpeği geri vererek çocuğa bu travmayı yaşatmamak için bile bırakmayacaktır diye tahmin ediyorum. ama abla senin, daha iyi tanırsın :D bir köpeğe geçici yuva olmak daha iyi bir çözüm gibi başlangıç için.


  • istanbul kanatlarimin altinda  (24.02.21 14:13:22) 
[]

İngilizce

I was here for a moment
I was here for the moment

İki kullanım da doğru mu? Bir fark var mı? 1.si albüm ismi ama 2.si daha sık kullanılıyor sanırım.

 
İkisinin anlamı farklı. "for a moment" bir anlığına demek, "for the moment" şu an için demek. İkinci kullanımın doğruluğundan emin değilim, çünkü "şu an için"i nasıl geçmiş zamanla birlikte kullanırsın, aklıma mantıklı bir örnek gelmedi.


  • plutongezegendegilmi  (24.02.21 09:38:55) 
aynı anlamda değiller @pluton'un açıkladığı gibi ve 2.si doğru durmuyor. I was THERE for the moment olması gerekir. o an bulunmadığınız yere o an için buradaydım demek çok gözüme battı. bu haliyle de muğlak kalıyor, bağlamı bilinmeden anlaması zor bir cümle gibi ama here olmasından daha iyi sanki.


  • amugochi  (24.02.21 10:08:46 ~ 10:09:38) 
I was here for the moment > (o) an icin burdaydim, o ani yasamak icin burdaydim

gibi bir anlama gelebilir, yanlis diyemeyiz
  • groove  (24.02.21 10:44:29 ~ 10:45:09) 
İkinci yanlış değil. Spesifik bir andan bahsediliyor. Öncesinde ya da sonrasında başka cümleler de olmalı ya da başka birinin söylediği bir şeyin devamı niteliğinde söylenebilir.

I was here for a moment: Bir an için buradaydım.

I was here for the moment: O anda buradaydım.

Örnek:
- Did you hear what happened to Jason last night?
- Yes. I was here for the moment.
  • himmet dayi  (24.02.21 10:51:42 ~ 10:51:52) 
[]

Ağırlık antrenmanı

Evde dumbellerla çalışıcam. Şu linkten bakarak şöyle bir antrenman hazırladım. Sadece dumbell olduğu için bazılarını ekleyemedim. Sırt için be yapabilirim ayrıca? Sadece dumbell row yapabiliyorum. Yeterli olur mu? Belki barfiks ekleyebiliriz.

Normalde full body ve haftada 3 gün yapmayı planlıyordum ancak ağırlık sürekli takıp çıkarmak zaman aldığı için 70 dk falan sürüyor ısınma hariç. O yüzden 2ye böleyim diyorum. Nasıl böleyim?

Program şu

Her hareket 3x12

Göğüs : dumbell press, dumbell fly
Biceps : dumbell press, concentr. Curl
Triceps : enseye indirilerek yapılan, dips
Sırt : dumbell row, ikinci için bulamadım barfiks nasıl olur?
Omuz : dumbell press, lateral raise
Bacak : dumbell squat, ikinci olarak bir şey yok

Bir de trapez için shrug ekledim.

 
Push/Pull/Leg yapardım ben durumda.

Bacak gününde de dumbbell deadliftle arka bacak ve sırtı da eklemiş olurdum. (dumbbell row'a alternatif, barfiks barı alamazsan diye)

Haftada 3 gün full body'de bi süre sonra ağırlıklar ve 3x12 yetmemeye başlayacak, ikisinden birinde artış yapacaksın, bu sefer de 24 saat dinlenme yetmeyecek. O yüzden itiş, çekiş, bacak sistemi bence ev için daha iyi.

Pazartesi: itiş, göğüs, omuz (triceps de çalışacak hafiften)

Salı: çekiş, ön kol, sırt (dumbbell row yetmeyecek bi süre sonra)

Çarşamba: Bacak, enerji kalırsa sırtı buraya da ekleyebilirsin başta dediğim gibi. (öyle olursa ön kol, arka kol, bol hareket kalır salı gününe)

Perşembe by geçip tekrar edebilirsin, ama pazartesi rutinin olmaz böyle, by geçtiğin için.

Bence gelişim için biraz kendini üzüp ara vermeden 6 gün mis gibi düzenli sporun olur. Pazar günleri de by.
  • onemoremile  (24.02.21 09:36:54) 
@onemoremile +1

evde yıllardır 35-40 kg ağırlıkla full body çalışıyorum bu hafta ppl'e geçtim çok mantıklı geldi. yalnız önerim bir tane de barbell almanız, hareket olanakları epey genişliyor.
  • signore  (24.02.21 10:03:47) 
@signore evet, full body başlangıç için iyi, split hakkını vermedikçe gereksiz, ppl ikisinin ortası gibi oluyor.

Barbell'e katılıyorum. Bacak gününde 70 kg'la front squat yapıyorum sayesinde. Az ama yetiyor pump için. Dumbbell'da bu ağırlık imkansız mesela.
  • onemoremile  (24.02.21 10:24:38) 
[]

İş yeri hitap şekli

yöneticinizle, üslerinizle aranızda nasıl bir hitap şekli var? Nasıl bir yerde çalıştığınızı da yazarsanız sevinirim. Kurumsal, çokuluslu şirket, kobi, kamu. Bir de yaş farkı çok mu az mı?

A- ikimiz de siz diye hitap ediyoruz
B- o bana sen diyor, ben siz diyorum
C- ikimiz de sen diye hitap ediyoruz
D- o siz diyor, ben sen diyorum

 
b


  • reanarchy  (22.02.21 13:05:56) 
Eski iş yerim için, kurumsal. Gmy ve üzeri, x bey
Onun dışındakiler sadece isim
Gmy ve üzeri ise diğerlerine sadece isim
  • kisa  (22.02.21 13:06:53) 
b kamu


  • ala09  (22.02.21 13:10:32) 
Kurumsal olmaya çabalayan patron şirketi, 1000 kişilik fabrika.

C- müdürüm 6 yaş büyük benden. İsmiyle hitap ederim, sen derim. Teknisyenlerim de bana ismimle ve sen diye hitap eder, çünkü ben öyle isterim. Onların yaşı da benden 7 yaş büyükle 10 yaş küçük arasında değişiyor. Ben işe başladığımda müdür olmayıp şimdi müdür olanlara da isimle, sen diye hitap ediyorum.
  • pati  (22.02.21 13:11:21) 
b kamu


  • sizofren06  (22.02.21 13:21:22) 
b- küçük bi ofis. normal yani:)


  • matilda  (22.02.21 13:21:44) 
C - kurumsal, cok uluslu


  • orange coffee  (22.02.21 13:36:39) 
b
yaş farkı cok

  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (22.02.21 13:41:12) 
Yönetici değil fakat kendisine dışardan destek şeklinde çalıştığım bir avukat üstat var 66 yaşında, birbirimize x bey y bey şeklinde hitap ediyoruz. Ben 26 yaşındayım.


  • vedatchilipeppers  (22.02.21 13:52:07) 
sen - sen, kurumsal özel sektör.

ha herkese sen demiyorum tabii, direktör ve üstü "siz"dir benim için.
  • piremses  (22.02.21 13:53:10) 
A- Siz (ya da Bey/Hanım) diye hitap ediyoruz. Müdürlerden biri sen diyor arada. Ama benimki genel durum değil, istisna. Şıklar yetersiz bence. Kamu kurumu için bir E şıkkı olmalıydı.

E- Müdürüm, Başkanım, Genel müdürüm. Kamuda en çok kullanılan hitap şekli. Son heceye bastıra bastıra söylenir genelde.
  • zihua  (22.02.21 14:09:43) 
C, yas farki var baya. Hatta isimle hitap ediyoruz ama sirket kulturumuz bu.
Yurtdisinda calisiyorum, avusturyada. Sirket devlet sirketi, 10000 calisan filan vardir herhalde.

Sadece CEOya siz diye hitap ediyorum ama onda da mesela “saygideger mr x” gibi degil de “hello Mr X, dear mr x” gibi mesela.
  • kuehles blondes  (22.02.21 14:28:31) 
yaş farkı olsa da olmasa da insanlarla yüz güz olmaya gerek yok, o yüzden ben herkese siz diye hitap etme taraftarıyım. onlar nasıl rahat ediyorlarsa öyle hitap edebilirler.


  • pigletvsdaisy  (22.02.21 14:28:44) 
C
Kurumsal sirket.

Onun ustune b
  • mor oje  (22.02.21 14:47:05) 
Kurumsal
B
Kendi yoneticim benden 11 yıl daha kıdemli kurumda. Ben girdiğimde de yöneticiydi.
Ben girdiğimde yönetici pozisyonunda olmayip daha sonra yöneticiliğe yükselenlere ismiyle hitap ediyorum.
  • sckxyss  (22.02.21 15:02:51) 
C, startup, yöneticimle aramızda 8 yaş var. Herkes herkesle böyle konuşuyor.


  • plutongezegendegilmi  (22.02.21 15:48:01) 
tepe yöneticiyim. patronlara siz diyorum, onlar sen diyor. kalan herkes (50 kişi yaklaşık) siz diyor, ben de sen diyorum.


  • co2s2  (22.02.21 16:12:20) 
cokuluslu sirket. arada yirmi yas fark var. ama burada kimse yasi sallamiyor.

ikimiz de sen/siz diyoruz. ingilizce

ben hi ile baslarim. o bazen hi bazen ismimi yazar direk. allahin almani, ama on numara adam. bayagi severim kendisini, workaholic olmasaydi iyi olurdu.
  • camussar  (22.02.21 16:20:39) 
C olmayan şirket de ne bileyim.


  • kenarortay  (22.02.21 17:40:54) 
Çokuluslu bir şirkette yönetici olarak çalışıyorum. Uzun yıllardır bu şirketteyim. Hem lokalde hem de yurtdışında yöneticim var. Lokal yöneticimle durumumuz (a) benden yaş olarak da büyük, yurtdışı yöneticimle durumumuz (c) - sadece ingilizce sebebiyle değil, yaşı belki benden biraz büyüktür ya da yaşıtızdır, sormak ayıp.
Bana bağlı çalışan 4 kişi var. İkisi ile durumumuz (c) diğer ikisi ile (d). Bu iki kişiye "bana adımla hitap edebilirsin" dedim, onlar kendilerini rahat hissetmediler. Yaş farkı var ancak daha önemlisi sanırım onlar beni yönetici olmamdan önce tanımıyorlardı, sanırım o yüzden. Diğer ikisiyle öteden beri tanışıyorduk, sen olarak kaldı. Bana sen diyenlerden biriyle siz diyenlerden biri aynı yaşta.

  • SiyamkedisiZorro  (22.02.21 17:58:33) 
b, kurumsal şirket, yaş farkı 12 civarı.

istesem c de olurmuş aslında. ama bir kadın olarak adama sen demek istemedim. bilmiyorum, yani çekindim biraz. sanki yanlış anlaşılır gibi geldi. niye böyleyim ya. gereksiz bir düşünce bu sanırım. ama böyle başlayınca böyle devam etti. gerçi o da hiç "bana sen diyebilirsin" demedi.

altımdakilerle ise c. başta siz diyenler olur, düzeltirim.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (22.02.21 17:58:55) 
Çokuluslu kurumsal şirket, flat hierarchy.
Hanım bey demek yasak, herkes sen ben diyor. 1 günlük elemana da, senior manager'a da ismiyle hitap edilir. Kendine hanım bey dedirten olursa ciddi uyarı alır.

  • Jux  (22.02.21 20:10:06) 
Total çalışan sayısı 90bin civarı olan bir Amerikan firmasınin Avrupa ofisinde.
N+1 müdürumle aramda 33 yas var. N+2 ile 23 falan. N+3 de bu civarlar, ustuyle daha oturup normal konusmadim, toplantida falan anca.

C. Ki firmada siz demek yok.
  • logisticsmanager  (22.02.21 20:53:46) 
herkese "basgan" diyorum. herkeste bana "basgan" diyor. adimi bilen azdir
yazilimspor

  • foster  (22.02.21 22:03:23) 
[]

Mahkeme kağıdı adres

Birine dava açıldığı zaman mahkeme kağıdı gidince kâğıtta dava açanın bilgileri yazıyor mu? Kişisel bilgiler, ev adresi vs. Yazıyor diye okumuştum sanırım. Bu tehlikeli değil mi?




 
Yazıyor, tehlikeli olabilir ama böyle bir sıkıntı yaşayan duymadım. Sonuçta böyle bir hareket yeni suç oluşturur.


  • infernalcadre  (20.02.21 10:09:21) 
Neler yazıyor tam olarak? Adres, kimlik bilgileri? Mantığı nedir peki? Bu bilgiler gizlenerek açılamaz mı dava? Bence fazlasıyla tehlikeli. Özellikle ev adresi.


  • black mamba  (20.02.21 10:38:44) 
Dava açılıp ilk duruşma öncesi gönderilen tebligatta tensip zaptı ve iddianame gönderilir taraflara. (Ceza davaları için)
(Aşağıdaki örnekleri Google’da buldum taraflarla alakam yoktur)

Tensip zaptı : guneykonut.files.wordpress.com

İddianame : kemerormanevleri.files.wordpress.com
  • infernalcadre  (20.02.21 11:04:00) 
[]

Mass gainer vs yulaf

Mass gainer yerine yulaf ezmesini blender dan geçirip toz haline getirmek ve muz, kakao ile karıştırsak aynı işlevi görmez mi? Hem daha ucuz ve sağlıklı olur gibi.




 
Yulaf suya karışmaz ki nasıl içeceksiniz?


  • Tochinoshin  (19.02.21 09:53:44) 
Karıştırmasak yesek nasıl olur?


  • black mamba  (19.02.21 10:09:47) 
Bal gibi de olur. Kalorileri de aynı hemen hemen


  • olaylar olaylar  (19.02.21 11:12:02) 
aynısını yapıyorum, whey + yulaf + muz + light süt.

Oluyor.
  • garavel  (19.02.21 12:50:50) 
mass gainer'ın bir avantajı hızlı emildiği için antrenman öncesi hızlı enerji sağlar, yulafta bu kadar izole ve hızlı enerji mümkün değil. dezavantajı ise mass gainer'ın sağladığı enerjiyi kullanamazsanız çok çabuk yağa dönüşür.


  • marlonbranda  (19.02.21 14:13:13 ~ 14:13:37) 
yulaf > mass gainer

gainer içeriklerine bakarsan büyük oranda şeker olduğunu görürsün. kesinlikle sağlıklı ve uzun dönem kullanılabilecek ürünler değiller. içeriği karbonhidrat olan gainerlar da ciddi pahalıdır.
  • orpheus  (19.02.21 14:27:33) 
[]

Macbool fan sesi

Fan biraz hırıltılı çalışıyor. Neden olabilir? İçini açtım yamuk falan değil. Toz vardı temizledim. İlk açınca hırıltı duyuluyor bir süre sonra geçiyor.




 
fanı söküp izopropil alkol dök sonra sert bir fırçayla her yerini fırçala içine falan sokmaya çalış fırçayı. bu işi çok hızlı yap çünkü ipa zart diye buharlaşıyor.


  • alperz  (16.02.21 08:19:11) 
[]

Ders seçme yabancı dil

Lisans 3. Sınıfım almanca 2 yi seçmeli olarak bu dönem alsam seneye de güz dönemi alm 1, bahar dönemi alm 3 akşam olmaz değil mi? Anlamam yani.




 
benim okudugum okulda 2'yi aldiktan sonra 1'i vermezlerdi. yani 2'yi alip ff gelirse aa ben 2 degilmisim seviyem 1'mis diyebilirsin ama diger turlu zor. tabi bunu kontrol etmiyor da olabilirler.


  • hot potato  (15.02.21 10:48:30) 
[]

Sallama çay

Bunlar nasıl renk veriyor hemen? 2-3 daldırıyorum hemen renk veriyor. Çayı demleyince bu kadar hızlı renk vermiyor. Ne koyuyorlar içine?




 
Yani ekstra bir şey koymalarına gerek yok. İçlerindeki çay çok ince parçalı, bazen toz gibi oluyor. Bu yüzden çok hızlı bir şekilde demleniyorlar. İyi çaylar çok daha iri parçalı okur, hatta bazen yaprağın tümü gibi. Ki onlarda da demleme süresi siyah çay için 2-4 dk arası değişir.


  • Haldamir  (31.01.21 18:52:12) 
sallama için bile 4/5 dk. bekleyin diyorlar. çayın oturma meselesi olabilir.


  • phonex  (31.01.21 18:53:09) 
[]

Limon sosu

Tek yaşadığım için kestiğim limonlar boşa gidiyor. Salataya bir limon bile fazla geliyor. Sıvı limon sosu alayım dedim salatalar için ama sağlıklı mıdır bunlar?




 
kesip kapalı bi kapta veya streç filmle sarıp dolapta saklayabilirsiniz. limon sosu güzel değil.


  • jelly bear  (31.01.21 18:18:19) 
limon sosunun içinde limon yok. =) onu bilerek alın alacaksanız


  • argent dawn  (31.01.21 18:34:00) 
Lİmonları sıkıp, buz kalıplarına doldurun. İhtiyacınız oldukça, birer kalıp atarsınız salatanın içine...


  • PhoenixRising  (31.01.21 18:34:17) 
Tam limonu sıkıp küçük bir kavanoz içine alın, içerisine zeytinyağı ve az miktarda tuz ekleyin. Kullanmadan önce kavanoz kapağını kapatıp birkaç kez sallayarak beyaz kıvama gelince kullanın.Kullanım sonrasında zeytnyağı üste çıkıp limonun hava ile etkileşimini kesip uzun süre kullanılabiliecek bir sos olarak kenarda durabilir.


  • akiskan  (31.01.21 19:42:03) 
[]

Ne kadar mutlusunuz

Baya mutsuzum. Bu hayatımın büyük kısmını kaplıyor. Şu olsun rahata ericem diye düşünüyorum. O şey oluyor ama başka sorunlar çıkıyor sonra. Yavaş yavaş çevreye dikkat etmeye başladım. İnsanlar da pek mutlu değil gibi. 10 üzerinden kaç mutlusunuz genel olarak? Ben 10 üzerinden 3. Neşeli zamanlarında 4 oluyor. 10 üzerinden 7-8 normal, olması gereken sınır gibi düşünebilirsiniz. 10/10 ise çok mutlu.




 
maşallah 10 diyeyim de bu biraz kendinle de alakalı.
ne güzel durumlarda şikayet edenler var ne rezil durumlarda mutlu olmasını bilenler var.

  • basond  (31.01.21 13:03:46) 
5 civari


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (31.01.21 13:49:30) 
bu skalaya göre 7 herhalde.


  • pati  (31.01.21 13:50:36) 
1


  • azzlack  (31.01.21 14:03:21) 
9 falan mutluyum, evet bence de kendinle alakalı bir durum. sağlığımda, ailemde falan ciddi bi sorun olmadığı sürece ıvır zıvır şeyleri kafaya takmam.


  • roket adam  (31.01.21 14:34:07) 
2 falan :(


  • candide  (31.01.21 15:34:03) 
8/10. hayat kısa, kuşlar uçuyor :)


  • makarnavodka  (31.01.21 15:55:03) 
6/10


  • hayirsiz  (31.01.21 16:42:52) 
7/10

2 sikintim var. biri ask biri para. para cok sorun olmaktan cikiyor yavas yavas da, ask...
  • batlegolas  (31.01.21 17:01:55) 
Ben burada ne zaman güzel bir şeyde kendimi övsem/oylasam başıma bir şey geliyor.
O yüzden net bir şey söylemeyeceğim :D
Yuvarlanıp gidiyoruz diyelim.
Yapı olarak pozitifimdir ve güler yüzlüyümdür ama genelde. Öyle içi ağlayan cinsten de değil.

Hayat hep mücadele ile geçiyor. Hah şu sorunları hallettim, artık hep mutlu devam edeceğim diye bir şey yok. Benim genç yaşımda gördüğüm bu oldu.

O mutluluğu veya elde ettiklerini korumaya çalışmak için bile sürekli savaş veriyor, stres oluyor, kendini geliştirmek için bir şeylerle boğuşuyorsun.

Yerinde saymaya çalışmak bile bir çaba gerektiriyor. Hayatı idame ettirmeye çalışan insan 10/10 olamaz bence. Hele de Türkiye'de.
  • ananiyimioguz  (31.01.21 17:31:08) 
çoğu zaman mutluyum ama uzun süredir çözemediğim bir iki sorun sağ olsun bazen umutsuzluk yaratıp ortalamayı düşürüyor.
8/10 diyelim.

  • juliette  (31.01.21 17:49:32) 
3.

Eskiden playstation'da oynadığım oyunlarda geçemediğim bir bölüm olunca kolu ablama devredip o bölümü benim adıma geçmesini beklerdim. Benzer biçimde, hayatımın kontrolünü de bir süreliğine başkasının ellerine teslim edebilme fırsatım olsaydı keşke diyorum. Şöyle bir 3-4 sene, oyun karakterini yönlendirir gibi idare etse beni birisi; bugüne dair bütün sorunları çözmesini beklemiyorum, en azından çözme yoluna soksa, yolun üzerindeki taşları, çalı çırpıyı temizlese... Hayatımın kontrolünü geri aldığımda "evet, yine iyi değil ama hiç değilse artık nereden yürümem gerektiğini biliyorum" diyebilsem... Hiç fena olmazdı.
  • huçi kuçi  (31.01.21 18:00:31) 
6,5 / 10


  • megacracker  (31.01.21 21:30:09) 
10/2


  • ayseee  (31.01.21 21:51:25) 
Valla bilmiyorum. Bazen 8. Bazen 6. Bazen 10 bzen 2.

Bir şeyler eksik ama neyin eksik olduğunu bilmiyorum. Eksik olanı bulsam bi, Alice Harikalar Diyarında.
  • put it in your appropriate place  (31.01.21 23:21:44) 
Aylardır 4.


  • jalapeno  (09.02.21 01:47:12) 
6-7. mutlulugumun cogu gamsizligimdan geliyor. kendi alanimla ilgili daha iyi bir is bulsam 8-9 derdim.


  • baldur2  (09.02.21 03:25:33 ~ 03:29:30) 
[]

Yalnız yaşayanlar yemek olayı

Her gün yemek yapıyor musunuz yoksa birkaç günlük mü yapıyorsunuz?

Ne tarz yemekler yapıyorsunuz? Sebze yemekleri yapmak istiyorum ama zor geliyor.

Spor yapan arkadaşlar her gün tavuk/kırmızı et pilav mı yiyorsunuz?

 
bazen sadece o günlük bazen 2-3 günlük değişiyor. dün çorba yapmıştım mesela 3 gün yeter. ama çoğunlukla tek seferlik.
fasulye, patates, tavuk, bezelye, pilav, makarna vs.

  • jelly bear  (28.01.21 16:27:25) 
yok be hergün yemek yapılır mı.
ben tek yaşarken bir tane ev yemeği yapan yer bulmuştum arada ordan yiyordum. arada da evde kahvaltılık şeyler yiyordum. arada da yemeksepetinden söylüyordum. yani araya karışık.

  • sizofren06  (28.01.21 16:29:23) 
hem yalnız yaşayan hem de düzenli spor yapan biri olarak cevaplayayım. çok nadir de olsa pazar günleri birden fazla çeşit hazırladığım oluyor, ama onun dışında bir iki tencere yemek yapıp diğer günlerde de yeme olayını sevmiyorum. zaten artık tencere yemeği yiyemez oldum, salça sebze soğan karışımını düşünmek bile fenalık getiriyor.

o yüzden sebze yiyeceksem haşlama/ızgara/fırında yapıyorum, yine etimi de benzer şekillerde hazırlıyorum, salata zaten klasik ve kolay, anlık. karbonhidrat olarak genelde makarna, bulgur, karabuğday tüketiyorum. eh onu da günlük hazırlaması çok kolay. bakliyatı da haşlayıp salataya katarak yemeyi sevdiğimden ve onu da önceden haşlayıp buzluğa parça parça kaldırdığımdan yine tüketeceğim gün çıkarmış oluyorum. yalnızca meze tarzı şeyler hazırlamak istediğimde, örneğin nohuttan humus veya patlıcan közleme yapacağımda birkaç günlük hazırlıyorum, çünkü onu üst üste yemek baymıyor.

edit: sebze-et-karbonhidrat üçlüsü bakımından somut örnekler de vereyim dedim: mesela bir gün haşlanmış brokoli, yoğurt, makarna ve ızgara tavuk. bir başka gün közlenmiş patlıcan, köfte, bulgur, salata. veya ızgara veya fırında kabak+havuç+patates, yanına herhangi bir et çeşidi, pilav. kıymalı makarna ve bol yeşil salata. haşlanmış mercimek/nohut/maş veya siyah fasulyeli, bol lorlu salata, bu bazen tek başına bile yeter, ama isterseniz bir de çorba vs.
  • brena  (28.01.21 16:33:08 ~ 16:42:50) 
Genelde her gün, ama sulu yemek yapacaksam iki günlük yapıyorum. Spor yaptığım için ya et, ya da etli yemek yapıyorum.


  • Mirket  (28.01.21 16:35:04) 
ben tek çeşit yemekten hoşlanmayan biriyim, yani yanında illa bir meze, bir ıvır zıvır, zeytinyağlı ya da o tarz bir şey olacak.

o tip şeyleri 2-3 günlük yapıyorum.
dolapta muhakkak bir zeytinyağlı, yoğurtlu patlıcan ya da fava falan gibi bir şeyler, bir sebze yemeği tarzı ısıtılıp yenecek bir şey oluyor.
bulgur pilavı da bulundururum bazen ama bu aralar yemediğim için yapmıyorum.

böyle olunca bir et ya da köfte falan yapınca, yanında otomatikman 2-3 çeşit yemek de olmuş oluyor.
ya da zaman yoksa dolapta ısıtmaya uygun olan etli sebze/bakliyat yemeğini ısıtıp yiyorum.

yalnız mesela ben keto yapamadım bu yüzden.
bir yandan çalışırken bir yandan her öğün için özel olarak yemek hazırlamak beni çok zorladı.

bu aralar akşamları sadece çorba içiyorum, o yüzden o da işimi kolaylaştırdı.
3 günde bir falan yapıyorum, her akşam içiyorum.
  • blatta hiberna  (28.01.21 16:37:25 ~ 16:39:20) 
yemek yapmayı sevmem. hiç uğraşmıyorum. ya dışarıdan söylüyorum ya da basit şeylerle geçiştiriyorum. basit şeyler: makarna, tavuk, hazır köfte/şinitzel/çorba, sabah akşam fark etmeksizin kahvaltı, salata vb.


  • hazen  (28.01.21 16:37:27) 
genelde iki ya da üç günlük yapıyorum ben. eskiden aşırı uğraştırıcı yemekleri bir misafir gelince yapardım şimdi pandemi falan çok kişi gelmiyor diye bu güzel yemeklerden kendimi mahrum etmeyeyim dedim artık onları da yapıyorum kendime. her tarz yapıyorum yani. spor yapıyorum ama hep tavuk kırmızı et beslenmiyorum bazen sadece sebze vs. de oluyor.


  • turkce konusan uzayli  (28.01.21 17:15:40) 
şu anda ailemle yaşıyorum pandemi dolayısıyla, fakat öncesinde yaklaşık 10 sene yalnız yaşadım, hiç yemek yapmadım. Öğlenleri zaten çalıştığım şirkette, akşam da duruma göre. Bazen arkadaşlarla buluşuyorduk oturduğumuz mekanda yiyordum, onun dışında esnaf lokantasında sulu yemek, ya da eve sipariş veriyordum.


  • zikardo  (28.01.21 17:35:58) 
her gün yapmak ne kelime? her gün mutfak alışverişi yapıyorum. tavuk, kırmızı et, balık ve yumurtayı döndürüyorum sürekli. yanında da ya haşlanmış ya sote ya da çiğ sebze yiyorum. omad takıldığım için porsiyonum büyük tabi.

bugünkü menü şöyle: tavuk göğsü (1 kilo) kuşbaşı doğradım. sarımsak ve zeytinyağı ile soteledim. sonra karabiberi bastım üstüne. krema döktüm. bir limonun da kabuklarını soyup üstüne bıraktım. ağzı açık bir şekilde kısık ateşte pişti.

yanına da havuç ve kırmızı lahanadan oluşan salata. limonu da içine sıktım.
  • alperz  (28.01.21 17:39:37) 
her öğün yapıyorum. aktif spor yaptığım için makro hesaplamak daha kolay oluyor öğünleri kendim yapınca.

sabah öğünü;
4 dilim ekmek,30 gr peynir,2 yumurta

öğle öğünü;
50 gr yulaf,1 ölc protein,150 ml süt,25 gr YF Ezmesi,120 gr muz,20 gr ceviz

akşam öğünü;
50 gr nohut,1 kaşık Zeytinyağı,200 gr pirinç,200 gr tavuk,30 gr tereyağ

yakşalık olarak 2600 kalori yapıyor bunlar. yanında yeşillik kemiriyorum ekstra olarak.

devamlı aynı yemeklerin etrafında döndüğüm için zor gelmiyor.
  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (28.01.21 18:00:42) 
kapaklı dökme tavada 2 kilo tavuk ızgara brokoli mantar domates vs atıp 2 günlük yemek pişiriyorum kaplara ayırıyorum. tavuk yemekten gıdaklayacam yakında. bazen buharda sebze pişiriyorum onlar da gidiyo bi süre.


  • nahtoderfahrung  (28.01.21 20:51:01) 
Tek yaşayan ve spor yapan biri olarak genellikle her gün yapıyorum.

Buzlukta her daim porsiyonlara ayrılmış kıyma ve tavuk oluyor. Köfte yaparsam fazladan yapıp dolapta saklıyorum. Onun dışında tavuk gibi şeylerin hazırlanması çok sürmüyor zaten. Bulgur gibi bir şey yapmışsam da iki gün yiyorum maksimum. Sebze ve bakliyat yemekleri de aynı şekilde.
  • ruhen hastayim ben  (28.01.21 21:02:50) 
yapınca 2-3 gün gidecek şekilde yapıyorum. sebze et pilav bakliyat vs canım ne isterse yapıyorum. burada kritik nokta aynı yemeği 3 gün arka arkaya yiyebilecek misiniz. sebze yemeği aslında çok zor olmuyor, basit tariflerle yapılırsa diğer yemeklerden daha çok uğraştırmıyor. bi tek hamur işi yapmıyorum, o da bana zor geliyor.


  • serbest gezen koala  (29.01.21 09:56:56) 
benim moduma göre değişiyor. bazen üst üste yemek yaptığım oluyor bazen de çok üşeniyorum. ama yaptıysam genelde 2 gün yetiyor. fırın yemeği yaptıysam mesela kocaman borcam tek başına o gün bitmiyor haliyle. ama özellikle birkaç gün yiyeyim diye fazla yapmıyorum, üst üste yemekten hoşlanmıyorum pek. onun dışında bazı akşamlar sırf dışardan yemeyeyim diye kahvaltı gibi geçiştiriyorum omlet çay tost falan.


  • aquarium  (29.01.21 10:36:06) 
[]

Pantul

Ferman'ın şurada üzerindeki pantolonun kumaşı, modeli ne oluyor? Klasik de değil, spor da değil. Markası falan nedir?

youtu.be


 
Chino pantolon, gabardin kumaştır muhtemelen. Dockers olabilir ya da chino satan herhangi bi yer.


  • aslinda sana ne  (26.01.21 13:17:07) 
[]

Biber gazı taşımak

Taşıyan var mı? Şu turistlerin yaşadığı olaydan sonra iyice alsam mı diyorum güvenlik için. Gün içinde taşımaktan dolayı bir sıkıntı yaşar mıyım?




 
Bir de koruyucu oluyor mu? Bıçaklı ve silahlı bir saldırganı etkisiz hale getirir mi?


  • black mamba  (25.01.21 15:41:31) 
Biber gazından ziyade taser düşünebilirsiniz. Biber gazı astımı olanı öldürebiliyor, taser kalp rahatsızlığı olanı ikisi de sakat şeyler taser daha caydırıcı gibi.


  • hedep  (25.01.21 15:42:02) 
Polisler de kullanıyor ama biber gazını. Öldürücü etkisi yüksek mi? Bir de öldürme maksadıyla saldırana kullanılacak zaten.


  • black mamba  (25.01.21 15:46:28) 
"Şu turistlerin yaşadığı olaydan sonra"

mevzu nedir? n'olmuş turistlere?
  • yemrem  (25.01.21 16:04:22) 
  • gelmeistemem  (25.01.21 16:15:02) 
3 yıldır taşıyorum, uçağa bile spreyle bindim x-rayda fark etmediler. Yanımda olası sokak köpeği saldırısına karşı taşıyorum. Eli bıçaklı saldırgana pek faydası olmaz diye düşünüyorum anlık olaylar.


  • kanlakarisikyagmur  (25.01.21 16:35:50) 
@kanlakarisikyagmur sokak köpekleri için düdük gibi bir şey var diye biliyorum. Ya da elektronik ses sinyali yayan bir şey. Bir öğrencimde vardı işe yarıyor demişti.


  • guitarissimo  (25.01.21 16:42:49) 
ben aliskanliktan kelebek tasiyorum. kadin olsaydim ruhsatsiz silah tasirdim. kadinsan sikinti olacagini sanmiyorum ama yasak sonucta.


  • nibba  (25.01.21 17:57:37) 
hep taşıyorum. taşıdığım için de sıkıntı yaşamadım, fark eden görevliler görmezlikten geliyor zaten.
ama kullanmak zorunda kalsam çok bir işe yaramayacağının farkındayım.

  • juliette  (25.01.21 18:16:03) 
[]

Birden fazla avukat

Bazı insanların birden fazla avukatı oluyor ya neden birden fazla avukata ihtiyaç duyuluyor? Tek bir avukat ilgilenemez mi? Avukatlar tartışıyor mu davayı aralarında? Hepsi birlikte mi temsil ediyor müvekkili?




 
avukatların özel olarak ilgilendikleri alan oluyor. hepsi aynı alanda çalışmadığı için olabiliyor. ve birlikten kuvvet doğar :)


  • jelly bear  (20.01.21 13:48:56) 
Bir davada sadece biri mi savunuyor yoksa aynı davaya hepsi girebiliyor mu?


  • black mamba  (20.01.21 13:54:02) 
davaya herkes giriyor, göz korkutuyorlar. adam topladık da geldik. "adliye koridorunda olay çıkarsa alırız ifadenizi" gibisinden


  • co2s2  (20.01.21 14:01:10) 
İddia ya da savunmaları kendi aralarında paylaşıyorlar; biri esastan vuruyor diğeri usûlü çalışıp oradan vuruyor öbürü tanıklara soru yöneltiyor vs. Benim tanık olduğum bir dosyada sanığın 6 avukatı var mesela, müdafaayı hep birlikte yapıyorlar ve duruşma zaten saatlerce sürüyor.


  • vedatchilipeppers  (20.01.21 16:40:16) 
Uygulamada Diğer cevaplar yüzde bir

Geri kalan 99 sebebi şudur, bir ofiste genelde birçok avukat çalışır, vekaletnamede hepsinin ismi olur ki duruşmaya birinden biri yetki belgesine gerek olmadan gidebilsin veya dosyaya beyanda bulunabilsin. O büroda çalışan avukatlar için kolaylık olması açısından o kişi ofiste çalışan bütün avukatlar adına vekaletname çıkarır. Zira ofisin tek işi o şahsın dosyası değildir. Kim müsaitse duruşmaya o gider dilekçeyi o gönderir vs.
  • sanguine  (20.01.21 17:05:39) 
[]

İskandinavya anadolu balkanlar

Bazı bölgeler neden bu isimlerle anılıyor? Mesela kafkaslar da var. Başka yerler var mı bu şekilde isimlendirilen? İngiltere ve fransanın olduğu bölgeye bir şey denilmiyor mesela.




 
büyük britanya?


  • rewlack  (16.01.21 20:18:33) 
Bohemya var Çekya'da.


  • himmet dayi  (16.01.21 20:34:24) 
Normandiya?


  • fever  (16.01.21 20:36:29) 
çok sık el değiştiren topraklara bence böyle demeyi uygun görmüşler ve dışlamışlar. balkanlarda sürekli bir toprak başka bir devlete veya imparatorluğa geçti. anadolu da öyle. kafkaslar da öyle.

ötekiler demenin bir başka yolu aslında. anadolu yunanlar için doğu demekti. anatole kökünden gelir örneğin. fever'ın yazdığı normandiya ise kuzeylilerin olduğu topraklar manasında. yani hep bir dışlama söz konusu.

eskiye dair kaynaklar da neredeyse hep büyük medeniyetlerden kalanlar olduğu için onların olduğu alanlar hariç, henüz feth edilemeyen çoğu toprak hep "öteki topraklar" olarak anlatılmış olabilir. bu da her bölgenin sıfatlarla tanımlanmasına yol açmış gibi.
  • levendis  (16.01.21 20:45:39) 
Batı avrupa, doğu avrupa, ortadoğu, kuzey afrika, latin amerika, kuzey amerika, güney asya...


  • acebi  (16.01.21 21:11:15) 
@acebi yön değil ama buradaki isimlendirme. Anadolu denince bir yer anlaşılıyor güneyi ve kuzeyi farklı.

Mezopotamya da var yeni aklıma geldi.
  • black mamba  (16.01.21 21:19:44) 
doğru örnek olacak mı bilmiyorum, aklıma sibirya geldi, bu da sayılabilir mi?


  • nimberjack  (16.01.21 21:47:38) 
bölgenin konumu, yaşayan canlılar, değerli bir maden, ticari bir anlam vs. gibi sebeplerden dolayı bu tarz isimlendirmeler olabilir. örneğin yeni zelanda isminin (sealand) denizin ortasındaki yer gibi bir anlama geldiğini okumuştum.


  • jepa  (16.01.21 22:40:48) 
(bkz: pennines)
(bkz: anglia)
(bkz: midlands)
(bkz: pireneler)
  • heritage  (16.01.21 22:46:24) 
[]

Çevirmenlik yapmak

Günümüzde sadece serbest çevirmenlik yaparak geçinmek mümkün mü? Eve kapanıp evrak, kitap çevirerek çalışan çevirmenler var mı? Yayınevleri çevirmenlere pekmfazla ödemiyordur diye düşünüyorum. Türkiye deki iş ortamını düşünürsek serbest çalışanların hakkı iyice yeniyordur.

Önümüzdeki yıl mütercim tercümanlık bölümüne mi girsem diyorum. Amaç sadece serbest çalışmak. Bir yerde maaşlı değil.

Bir de çevirmenliğin kaç yılı kaldı sizce? Google un normal çeviri algoritması vardı. New York timestan bir makale çevirttim mükemmele yakın çevirmişti. Bu alanda da kurulan startupları takip etmeye çalışıyorum. Baya iyi girişimler var.

 
Simültane tercümanlar güzel paralar kazanıyorlar, bir de yeminli tercümanlık büroları.

Sizin de dediğiniz gibi kitap çevirmenliği yapanlar ancak karnını doyuracak kadar kazanıyor.
  • zikardo  (15.01.21 15:37:04) 
Simultane çevirmenlik yapmayacaksanız o bölümü okumak kendinize yapacağınız en büyük kötülük olur. Ki simultane çevirmenlik ciddi yetenek, hafıza falan gerektiriyor. Onun dışında normal yazılı çevirmenlik çok iyi müşterileriniz, büyük iş hacmi, sürekli iş akışı olmadığı sürece çekilecek çile değil. Çünkü bunlar olmadığı müddetçe düzenli bir gelir oluşturamazsınız. Kazancınız asgari ücrete bile yaklaşmaz, hatta boş geçirdiğiniz aylar olur.

Zaten İngilizce cümle kurmayı yeni öğrenmiş tipler bile çevirmenim diye ortada dolaşıyor. Bu tipler piyasayı ciddi ölçüde öldürüyor, iş başkasına gitmesin diye ölü fiyatına çeviri yapıyorlar. Müşteri de çok kalite aramıyorsa onları seçiyor.

Bunlardan etkilenmemek için kendinize belli bir uzmanlık alanı seçmelisiniz. Mesela hukuk çevirisi, medikal çeviri, teknik çeviri gibi. Buna karar verirken tabi ilgi alanlarınızı, size uzak kalan alanları falan da dikkate almalısınız. Mesela ben hukuktan, finanstan zerre anlamam ve en cahil olduğum konulardan biridir. O yüzden bu alanlarda çeviri yapmak istemem. Belli alanda uzmanlaşınca iş almanız daha kolay olur. Ama uzmanlaşmak da epey zaman gerektiriyor.

Bir de dile olan hakimiyet var. Nasıl kullanıyorsunuz o da oldukça önemli. Mesela Türkçesi berbat olan "Senin Türkçe öğretmenin kim?" dediğimiz tiplerin çeviri yapması yasaklanmalı. Daha irdelenecek çok şey var ama aşağı yukarı bu şekilde.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (15.01.21 16:20:04 ~ 23:59:49) 
dil ve trend onemli...


  • camussar  (15.01.21 16:21:45) 
Her gün Google Çeviri kullanan biri olarak Google Çeviri sık sık hatalı çeviri veriyor diyebilirim. Örnek olarak bir yazıda crane kelimesi turna için kullanılmış ama Google Çeviri bunu vinç diye çeviriyor. Google Çeviri her zaman kontrol gerektiren bir sistem. O kontrolü yapabilmek için de belirli bir seviyede o dili bilmek gerekiyor. Mükemmele yakın olmasına daha zaman var. Bu arada amaç geçinmekse öğretmenlik daha iyi bir seçenek olabilir. Kaliteli çevirmenler her zaman kendine yer bulacaktır. Çünkü edebî eserlerin çevrilmesiyle bir haber yazısının çevrilmesi aynı iş değil. Harry Potter için yazarın ürettiği, sözlükte bulunmayan bir kelimeye Google Çeviri karşılık bulamaz.


  • dissendium  (15.01.21 16:38:37) 
Türkiye'de yayıncılık sektörünü unutun önce. Komik komik paralar dönüyor. Türkiye'de çeviriden iyi para kazanabilmeniz için belli bir alanda uzman olmanız lazım. O da öyle ha deyince olan bir şey değil. Mesela farmakolojiye hakim bir çevirmen fena kazanmaz. Kısacası özelleşmek gerekli.

Yurtdışından bahsedersek, dolarla para kazanmak güzel tabii ama o da şans işi biraz. Netflix tarzı yerlere kapağı atabilseniz güzel kazanırsınız ancak sınavı zor, uzun süre haber alamıyorsunuz sonuçlarınızla ilgili vesaire. Sonrasında da çevirmen havuzundakilere değişik kriterlere göre iş dağıtıyorlar, düzenli iş gelir mi gelmez mi belirsiz.

Ama mezun olduktan sonra 5 sene dişinizi sıkıp akıllıca seçimler yaparsanız ve kendinizi belli alanlarda geliştirirseniz terminoloji olarak, şansın da yardımıyla güzel paralar kazanmanız mümkün teorik olarak.

Ama şu an çevirmenlerin çoğu işsiz ya da komik paralara çalışmak durumunda (tam zamanlı ya da freelance), o da bir gerçek.
  • inawen  (15.01.21 18:48:15) 
Cevirmen arkadaslarim uzerinden konusuyorum

- Ya cok ozellesmis konularda calisiyorlar (Hukuk Tip vs...)
- Ya ailenin ana gelirini esleri/evebeynleri kazaniyor.
- Ya da surekli olarak mali acidan eksideler, borclari dag olmus durumda. (Ozellikle yayinevleri ile calisanlar)

Simultane tercuman arkadasim yok ondan bilgim de cok yok.
  • cleric  (15.01.21 19:16:50) 
[]

Askerlik ve öksürük

Geçen yıl tam bu zaman askerden geldim. Bedelliydim. Ciğerlerinden öksürüyordum ve çok kötü hasta oldum. 1 ay kadar sürdü ve ilaç alınca geçti. Ancak soğuk havalarda ciğerlerim acıyor. Sıcak havalarda bir şey olmuyor sadece soğuk havalarda oluyor. Ne olmuş olabilir? Askerden önce böyle bir şey olmuyordu. Doktora gidicem ama sorayım dedim.




 
Mikrop komobosu oluyor bence.


  • ir mania  (13.01.21 17:55:49) 
Ben de askerde bunu yasamistim. Soğuk ama çok soğuktu. Hava şartları degil fiziksel şartlar kotuydu. Yerlerde kar vardi ama kogus duvari çatlakti. Iceri ordan Ruzgar giriyordu. Neyse orada soğuğa ek olarak en büyük hastalık unsurlarından biri askerdeki battaniyelerdi. Yun battaniyelerin çok ince killari insanların oksurmekten oleyazmasina sebep oluyordu.

Bir bayram namazında yerlere serilmek uzere cikarmislardi koğuşlardan. Evet her firsatta yerlere serilen battaniyeleri örtüyormuşuz. Battaniyeler koğuştan ciktiktan sonra öksürükler azaldi.

Bu tur bir mikrobun biraktigi bir hasar olabilir. Iyi bir göğüs hastalıkları doktoruna gözükmekte fayda var. Gecmis olsun.
  • pass  (13.01.21 21:03:27) 
zaatüre geçirmişsiniz. bende de aynısı var. soğuk algınlığı falan oluyorsa anında ciğerim ağrıyor geçiyor sonra


  • argent dawn  (13.01.21 21:46:41) 
@argent 1 yıl sonra bile etkisinin devam etmesinin nedeni ne olabilir? Zaatüre de olsa şu an bir sıkıntı kalmamış olması gerekmez mi?


  • black mamba  (14.01.21 08:20:10) 
Zaatüre ciğerde iz bırakabiliyor.


  • SiyamkedisiZorro  (14.01.21 09:14:20) 
[]

Bu söz neydi

Bir söz vardı. Bizi öldüren yokluk zamanındaki açlık değil, varlık zamanındaki rahatlık/tokluk tarzı bir şeydi.




 
"Kıtlık zamanlarında insanları açlık değil, alışmış oldukları tokluk öldürür." -İbn-i Haldun


  • makarnavodka  (08.01.21 13:54:27) 
[]

Google translate

3 4 yıl önce google translate e bir şeyler yapmışlardı ve çok iyi çeviri yapıyordu. Sonra kaldırdılar sanırım. Başlığı da vardı sözlükte bulamadım. Bilen, hatırlayan var mı? Çok çok iyi çeviri yapıyordu.




 
Bence hala büyük bir doğrulukla çeviriyor. Bir şey değişmedi.

eksisozluk.com

(bkz: google neural machine translation)
  • bagcivan  (29.12.20 21:02:35 ~ 21:03:09) 
[]

Mahkeme ortamı

Şu an aklıma geldi. Mesela hakaret davası var. Dava sırasında edilen hakaretler sözlü olarak dile getiriliyor mu? "X kişisine dalya*** demişsiniz. Suçlamaları kabul ediyor musunuz?" deniyor mu mesela?




 
Onu bilmiyorum ama tecavüz sahnesi açıkça anlattırılıyor.


  • Unde bach canim  (27.12.20 23:13:36) 
Üniversitedeyken arabaya sokmaya çalışmalı tacize uğramıştık. Hakim kelimesi kelimesine utanmadan sıkılmadan size ne dediklerini söyleyin demişti. Tutanağa da davacıya sinkaflı küfürler edilmiş diye yazmıştı.


  • suicides underground  (27.12.20 23:14:50) 
suicides underground +1


  • mirafiori  (27.12.20 23:17:43) 
Aynen öyle. Özellikle müştekiler dinlenirken veya tanık dinlenen duruşmalar tam olarak burası survivor burada şaka yok her şey gerçek sözünü hatırlatıyor bana.


  • vedatchilipeppers  (27.12.20 23:35:54) 
Ben madur olarak hakaret ve tehdit davasına girdim geçenlerde. Kelimesi kelimesine anlattırıyor hakim. Hakaret ettiğini kabul ediyor musun diye sordu sanığa da.


  • cilekli pasta  (27.12.20 23:46:28) 
anlattırır, hatta hayasızca hareketlerde bulunma tck 225 suçunda keşif bile yapılır olay aleni mi değil mi diye.

bak senin soruna eski bakan cevap veriyor aslında izle; www.youtube.com
  • top_secret  (28.12.20 01:28:15) 
her türlü tutanağa da açık açık yazılır hatta.

pbs.twimg.com
  • kibritsuyu  (28.12.20 01:39:02) 
[]

Bartu ben

Sizce şu sahne 10 üzerinden kaç komik?




 
Sahne yok


  • clones  (25.12.20 16:47:45) 
  • black mamba  (25.12.20 17:34:43) 
0


  • ehti  (25.12.20 18:06:35) 
Ben bir şey anlamadım ve hiç komik gelmedi.

"What are you doing step-dayı?"
tadı aldım
  • yarey  (25.12.20 18:18:52) 
sıfır valla neye güleceğim diye 2 3 kere izledim. (snob durma çabasında değilim hakikaten bir şey anlamadım)


  • amugochi  (25.12.20 18:19:51) 
Buna nasıl gülmezsiniz ya :( acayip saçma komik olan da o.


  • black mamba  (25.12.20 18:35:28) 
mimik oynamadı.


  • rose parks  (25.12.20 18:46:15) 
hafif gülümsedim diyeyim, 10 üzerinden puanlamam biraz zor.
ama bence bu sahneyi anlamak için bartu ben'i izlemiş olmak lazım.
dayıyı tanımadan, diyalogları bilmeden, tarza alışmadan bundan bir şey anlamak biraz zor.
  • blatta hiberna  (25.12.20 19:06:36) 
Bu şahıs ve beraber program yaptıkları mütemmim cüzü şahsiyetten aşırı derecede irrite oluyorum. Komik değiller, eğlenceli değiller, sempatik desen hiç değiller. İsteyen oturur izler, zamanını bunları izlemekle geçirir, eğlenir, mutlu olur tabii ki. Ama benim notum 10 üzerinden sıfır.


  • pass  (25.12.20 19:52:17) 
ne bu şimdi :/


  • top_secret  (25.12.20 20:44:58) 
Komik değil de KALT'in kirli konusmalar serisine gönderme mi var acaba


  • olaylar olaylar  (25.12.20 23:51:48) 
Ya diziyi izlemeyince hic anlami yok. Diziyi izledim bence komik. Dayi bastan sona komik zaten. Bu arada dizi de cok iyi bence turkiye icin.


  • red g  (26.12.20 14:43:14) 
Çalıntı/alıntı/esinlenme. Cem yılmazdan. "post ejaküleyşın sendrom" espirisinde vardı, yatakta hanımına diyodu ki "bandırmadaki yazlığı satıcam".

komik değil. ama çok güzel oyunculuk var. sırıtmıyor.
  • esref  (26.12.20 15:02:18) 
[]

Watt, w farkı

Lambader aldım üzerinde max 100 watt yazıyor. Tavandaki ampulü demedim 9 w yazıyor. W, watt'ın kısaltılmışı diyor internette. Ama 9 w ışıl ışıl yaptı odayı 100 watt taksam her taraf bembeyaz olcak.




 
led ampül 9w = normal ampül 60w


  • passion rules the game  (10.12.20 17:51:02) 
9w olan LED ampuldür. Maks 100 watt klasik ampuller için geçerlidir.

LED ampullerin kutusunda klasik ampullerdeki güç yazar mesela.

productimages.hepsiburada.net

9w ampul 70w klasik ampul ayarında gibi yani. Yanlış biliyor olabilirim.
  • himmet dayi  (10.12.20 17:51:21) 
eski akkor lambalar, 80 - 100 - 120 Watt gibi değerlerde elektrik çekerlerdi. Şimdi artık tasarruflu veya LED lambalar, aynı aydınlık seviyesini sağlıyor ancak 8-10 civar Watt enerji harcıyor aynı iş için. O yüzden, LED ile zate o maksimum seviyeyi aşmanız imkansız. Ama akkor lamba kullanırsanız, o sınıra uymanız lazım.


  • silent enigma  (10.12.20 20:08:37) 
[]

Telekom fatura

Türk telekom dolandıryor mu beni anlamadım. 30 liralık bir tarifem var ancak bubay 50 lira fatura çıkarmış. Tıklayınca internet kullanımı görünüyor ama zaten tarifenin içinde var ve 0 TL yazıyor. Bu 50 lira nereden geldi nasıl görebilirim?




 
24 ay taahhüt falan verdiyseniz 12. aydan sonra faturayı arttırıyorlar. Belki öyle bir şey olabilir.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (07.12.20 22:58:28) 
benzer bir durum yaşadım. her ay 40 tl civarı gelen fatura son ay 70 civarı geldi. mail'deki fatura sekmesine tıklıyorum, onay sms'i bilmemne istiyor, detaylı faturaya bir türlü ulaşamıyorum. eskiden mail'e fatura dökümünü pdf olarak eklerlerdi, artık nedense bu yok. gittim tt bayiine durumu anlattım ve ayrıntılı fatura dökümüne ulaşmak istediğimi söyledim. tabi ki müşteri hizmetlerine yönlendirdi. her neyse aradım, telefondaki kişi detaylı bilgileri verdi falan. bir önceki ay hat çift taraflı olarak kapandığı için 30 tl civarı kitlemişler. sanki hattı tekrar işleme sokmak için santral kulesine adam yolluyorlar.

tt pişmanlıktır, ilk fırsatta kaçın. hem dolandırıyorlar hem peşlerinden koşturuyorlar. bu arada firmanın %55'lik hissesi bankalarda, doğal olarak taktik sıkıntısı çekmiyorlar.
  • nohut  (07.12.20 23:06:34 ~ 08.12.20 00:46:15) 
Bana ilk başta mesaj gelmişti 19 tlye 4 GB falan diye. Tahhütlü tabi. Kaydoldum tahhütsüz yapmış 36 TL geliyor. Üşendiğim için uğraşmadım ama bu sefer de 50 lira gelmiş. Daha 2. Aydayım.


  • black mamba  (07.12.20 23:17:30) 
Fatura için mail girmemişim uygulamaya. Bunun dışında ayrıntılı nasıl öğrenebilirim faturayı?


  • black mamba  (07.12.20 23:28:11) 
[]

abla ve kocasının ilişkisi

ablam ve kocası üst katta oturuyorlar. sürekli kavga ediyorlar ve rahatsız oluyorum. ablam da kolay değil kabul ediyorum ama kocası fazla bağırıyor. Ablam da her ne kadar kolay biri olmasa da 2 günde 1 bağırılmayı hakeden biri değil. ablam da altta kalmıyor ama sonuçta ikisinin bağırması bir değil. üstelik ablamın yaptığı her şeye bir kulp buluyor yarım aklıyla küçümsüyor vs. daha önce de oluyordu ancak yakın zamana kadar yakın oturmuyorduk o yüzden çok maruz kalmamıştım bu duruma.

nasıl çözeyim? gideyim düzgün bir şekilde konuşayım mı yoksa atar mı yapayım? gidip tekme tokat dalasım var ama bu çözüm değil. düzgün konuşsam da bunu haketmeyen bir adam. daha başka falsoları da var. zaten düzgün konuşsam da artistlik yapacak ve yapışcam boğazına. Tam bir toksik insan. Hatasını kabul etmez.

bir de ablası olanlar ne yapıyor merak ediyorum. ablanız ve eşi arasındaki kavgalar sizi hangi noktada rahatsız ediyor? hangi noktada müdahil olursunuz?

Edit: küfür ve argo olduğu için duyuru silindi onları düzelttim.

 
ablan durumdan memnun değilse, herifi döv rahat edin
ablan memnunsa, mecbur ses etmeyeceksin

  • summatinyourteeth  (06.12.20 17:54:53) 
abi yanlış anlama ama sana iş düşmez. ablan senden yardım istedi mi? sana hiç sızlandı mı? bu sorulara cevabın hayır ise karışma. kavgalarına maruz kalmasaydın hiçbir şey yapmayacaktın. şu anda da yapma bence. eğer şiddet yoksa burnunu sokma. sen o adama bir şey yaparsan günün sonunda ablan ile aranız bozulur.


  • himmet dayi  (06.12.20 17:58:08 ~ 17:58:33) 
Böyle işlere karisilmaz. 2 gün sonra onlar iyi olur, sen kötü. Aile dinamiklerini çok kurcalamamak lazımdır.


  • westblack  (06.12.20 18:04:45) 
Müdahale edilmeyecek durumda değil ama. Psikolojik şiddet bu. Üstelik komşu olarak da rahatsız oluyorum. Kendi hiçbir haltı beceremeyen ama kızın her şeyini eleştiren ve bağıran bir tip. 3 yasında çocukları var. Çakarım tokadı ha dedi geçende çocuğa. Çıkıp dalcaktım zor tuttum kendimi.


  • black mamba  (06.12.20 18:06:47) 
Yukarıdakiler +1
Yapabileceğiniz şey ablanızla konuşmak olur. Abla hayatından memnunsa, iş fiziksel şiddete (özellikle çocuğa yönelik) varmıyorsa yapacak bir şeyiniz yok. Abla hayatından memnun değilse destek olacağınızı, yanında olacağınızı söyleyip ne yapmak istediğini sorabilirsiniz. Ayrılmak isteyip cesareti yoksa, korkuyorsa sizin desteğinizle cesaret edip durumunu düzeltebilir belki.

  • kobuzchu kiz  (06.12.20 18:35:22) 
ablanla konuş. müdahale edeyim mi de bence. ablan istemediği veya şiddet söz konusu olmadığı sürece karışmamalısın bence ancak psikolojik şiddet var diyorsun. bence ablanla teke tek samimi bir konuşma yap. evliliği hakkında ne düşünüyor, normal oldugunu mu dusunuyor, bunları bunları duyuyorum kardeş olarak şu sebeplerden rahatsız oluyorum, sence ne yapmalıyım de.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (06.12.20 18:35:53) 
Ablanıza bu konuyu " Abla bu adam seni sahipsiz mi sanıyor, sesinizin geldiğini bile bile sana bağırıp çağırıp duruyor. Çok ağırıma gidiyor. Artık bilerek bana inat sana bağırıyor diye düşünüyorum. Yazık sen benim ablamsın, kıyamıyorum." diyerek konuşmalısınız.

Ablanızdan olumlu tepki alırsanız, sadece bir kere ses yükseltmesinde yukarı çıkıp sen kime bağırıyorsun diye enişteye bağırmanız yeterli olacaktır. Böyle sadece sesi eşine çocuğuna çıkan tipler, bir iki bağırışa kuzu oluyor.
  • GoodMorningTeacher  (06.12.20 18:53:18) 
Bir aile büyüğünüz yok mu? Sen tek mi kalıyorsun alt katta? Şöyle oturaklı, aklı başında bir aile büyüğüne olaya müdahale ettirseniz ve eniştenle konuşup mevzuyu güzelce anlatsa? Sen müdahil olursan, ihtimal, gurur yapıp seninle de papaz olabilir. Zira, alt katta senin o patırtı gürültüyü duyduğunu bilmiyor mu o? kesin biliyordur, tahmin de ediyordur.


  • alessandro del pieroglu  (06.12.20 19:04:09) 
@alessandro maalesef aile büyüğü yok.


  • black mamba  (06.12.20 19:13:34) 
o halde, yukarıdaki arkadaşların çoğunun dediği gibi davranmak daha makul sanırım. Allah kolaylık versin.


  • alessandro del pieroglu  (06.12.20 19:36:11) 
@GoodMorningTeacher +1

Ablanla muhakkak konuşman gerek. Altta ailesi var ama kimse ses etmiyor diyerek ablanı gittikçe daha çok ezebilir. Aileyi sülaleyi başına topla gerekirse.
  • 1bir1bir1  (06.12.20 20:24:51) 
Ablam da altta kalmıyor ama karşıdaki daha çok bağırıyor. Anlamla konuştum ben de ona bağırıyorum bir şey olmaz diyor. Akılsız o da.


  • black mamba  (06.12.20 20:56:34) 
İki insanın hayatı, seni bağlamaz. Şiddet olmadığı sürece bulaşmazdım ben olsam, hatta mümkünse taşınır kendi hayatımı kurardım.


  • roket adam  (07.12.20 11:05:51) 
karı koca arasına girilmez.


  • paudi  (07.12.20 11:08:35) 
fiziksel şiddet uygulamıyorsa seni alakadar etmez karışma. Yarın ablan sende suç bulur kocamı senin yüzünden kaybettim der öyle kalırsın ortada.


  • KaraSakall  (07.12.20 20:11:30) 
bu sorunun çözümünün gidip kavga çıkarmak olmadığının farkındayım ama ne yapmam gerek? bir kere komşu olarak gürültüden rahatsız oluyorum. ikincisi her ne kadar beni ilgilendirmediğini sözleseniz de bırakın ablam olmasını kimse olsa bu muameleye maruz kalsa insan tepki gösterir.

şöyle olaylar yaşandı.

kargocu geldi. ablam evde olmadığı için kargoyu ben alıyordum normalde ve kargocu 2. kata bastı eskisi gibi. ablam da o gün evdeydi ve ben 3. kat yazdım neden 2. kata bastınız dedi. kargocu da cevapladı. arada bir münakaşa vs. olmadı. sonra kargocu gidince kocası çıkıştı "ne polemiğe giriyorsun?" vs. baya bir kafa yedi.

pazar alışverişi için ablam pazara gidiyor. bu herif yatıyor evde ablam alışverişi yapıyor, 3. kata kadar pazar arabasını ablam taşıyor. ben duyarsam geldiğini yardım ediyorum. 9 aydır buradayım kocası 1 kere bile yardım etmedi. geçende ben çıktım yardım etmeye biraz utandı sanırım. "ben sana söyledim alacağımı ne acele ediyorsun" gibi söylenmeye başladı. (bu konuya baya takığım bu yüzden patlama ihtimalim yüksek.)

ben de evde olduğum için duyuyorum sürekli. çocuk bu yokken bir kere bile ağlamıyor. artık oynarken mi beceremiyor bilmiyorum ama bu eve gelince çocuk ağlıyor bir şekilde. nedenini bilmiyorum.

bir kere kuzenlerle oturuyoruz konu depremden açıldı. ablam şöyle bir şey söyledi "depremde merdivenler tehlikeli merdivenlere gitmeyin" bu herif sonra çıkıştı cahil cahil " olur mu ya en güvenli yerler merdivenler. merdivenlere gidin" cevaptaki cahilliği geçtim azarlar bir şekilde söyledi. orada zor tuttum kuzenlerdeyiz diye. çünkü ağzımı açsam baya üzerine yürücektim.

onun dışında her gün mutlaka boş boş sebepler için bir bağırış çağırış var.
  • black mamba  (13.12.20 15:45:47) 
Aile apartmanı gibi. Ben tek yaşıyorum. Bunlar sonradan geldi. Eskiden de böyleydi ama çok maruz kalmıyordum. Bu anlayışla karşılayabikecepim bir şey değilö. Onun da çok yanlışı var ve biz alttan aldık. Bu saatten sonra şu olur. Yaptığı en ufak hatada burnundan getiririm. Mesela evle tadilat yaptı batırdı bir şey demedik. Bunları bahane edip uğraşırım. Ya da deprem sohbetinde olduğu gibi duymazlıktan gelmem rezil ederim cahil cahil kınuşma, bir halttan Anlamıyorsun ama ahkam kesiyorsun derim. Başka bir sebepten üzerine yürürüm. Bu üstünü kapatabileceğim bir şey değil.

Bu karı koca mevzusu değil. Bir arkadaşınız sevgilisine bu şekilde bağırsa ne yapıyorsun sen falan dersiniz.
  • black mamba  (13.12.20 16:32:42) 
Kısacası ablamın hatrı için biz de birçok şeyi görmüyoruz. Alttan alıyoruz. Bu üsluba devam ederse en iyi ihtimalle ona karşı tavrım değişir. Daha başka birçok olay var.


  • black mamba  (13.12.20 16:38:27) 
Dostum sen ablanla bu konuyu açık açık konuşmalısın. Bazı insanlar, kan kusar kızılcık şerbeti içtim demeyi tercih eder. Belki ablan da durumdan rahatsız fakat size açıklayamıyor durumu. Aileden gelecek tepkiden çekinebilir, kötü evlilik, yanlış tercih yapan biri olarak yaftalanmak istemez vs bir çok nedeni olabilir.

Diğer taraftan ise bazı ilişkiler böyledir. Dışardan bakan bunlar nasıl birlikte yaşıyor falan der. Ama onlar hallerinden memnundur. Ablanın rahat konuşabileceği uygun zaman ve ortamı sağla endişelerini onunla konuş. Yapacağın ani bir çıkış hem seni hem ablanı zorda bırakabilir. Kaş yapayım derken göz çıkarırsın.
  • istege bagli sigortasiz  (13.12.20 16:39:52) 
Enişte resmen sistematik psikolojik şiddet uyguluyor ablanıza. Bu davranışı ile, 6284 sayılı yasaya aykırı davranıyor ve ciddi yaptırımları olan BİR SUÇ İŞLİYOR. Ablanız çok uzun süredir bu şiddete maruz kalıyor ve ayrılma halinde maddi, manevi ve sosyal olarak baskı göreceği için katlanıyor belli ki. bu durumdaki kadınlar bir dilekçe ile savcılığa başvurabiliyor. Hiç bir delil göstermek zorunda değil aslında ama sizin durumunuzda tanıklığınız ya da ablanızın katından gelen sesleri kaydetmek gibi bir şey eklenebilir. Tekrar ediyorum, BU DURUMDA ENİŞTE YASAL BİR SUÇ İŞLİYOR. Bir suçtan haberi olan ve gerekli mercileri haberdar etmeyenler de suça ortak olmuş sayılır. Karı koca arasına girilmez, kol kırılır yen içinde, kadının karnından sıpayı gibi bilgece olduğunu zannettiğimiz zırvaların nelere mal olduğunu hep beraber görüyoruz.


  • olivia  (13.12.20 17:45:35 ~ 17:46:32) 
Ablam da biraz mal. Geçen söyledim ben de ona bağırıyorum diyor. Efendi erkek yerine *** erkekten hoşlanan bir tip. Hatta iyi davransa gözünden düşer belki. Maddi olarak kocasından daha avantajlı. Ona muhtaç değil ama duygusal olarak sorunlu.

Nasıl konuşsam bilemiyorum. Üzerine yürürüm, korktuğum bir şey yok ama fayda etmez. Ben huzurlu bir ortam istiyorum sadece. Yoksa hataları görcek olsak, derdim kavga dövüş olsa çoktan bozuşmuştuk. Mantıklı bir şekilde rahatsızlığımı söylemem gerek. Ondan sonra devam ederse kendi bilir, benden çekeceği var. Ama bu rahatsızlığımı hangi zeminde savunmam gerek bilemedim.
  • black mamba  (13.12.20 19:29:32 ~ 19:32:38) 
Bende de biraz sorun var kabul ediyorum. Sessiz kalmamın sebebi düzgün konuşamayacak olmam. Sakin sakin lafını sokabilen biri değilim. O sinirle savunmaya kalksam baya sert çıkışırdım. Ortası yok bende pek.

Başlangıçta normal bir konuşma yaparım ama seni ilgilendirmeze getirirse konuyu sinirlenirim. Kendi yaptığı hatalarda da üste çıkmaya çalışan bir tip. Hatasını kabul etmez, egosu sarsılır. Hatasını kabul etmemek için saçma bir konuyu savunabilir mesela.

bu arada geçen yıl benzer bir olay yaşadık o yüzden konuşmadan anlamayacağını söylüyorum. benden sakladıkları bir şeyi öğrendim geçen yıl. düzgün bir şekilde aradım gel konuşalım neymiş ne değilmiş öğreneyim diyorum. egosuna yediremedi herhalde posta koymaya falan çalıştı. "neden geleyim, ne konuşcaz, evet oldu öyle bir şey de neden geleyim" gibi saçmaladı. sonra gelince de saçma sapan konuştu üzerine yürüdüm sonra alttan almak zorunda kaldı. kendimi de biliyorum. anneme sesini yükseltti diye dayıma dalmış bir insanım. yakınlarım benim için hassas konular. ama bu şekilde kavga dövüş de bir çözüm değil.
  • black mamba  (13.12.20 20:18:23 ~ 22:10:52) 
[]

fitness makro sayımı

Makroları sayarken besinlerdeki her şeyi dahil etmek gerekiyor mu? Örneğin pirinçteki proteini ya da tavuktaki karbonhidratı dahil etmeli miyiz hesaba? Bir de baklagillerdeki protein hayvansal protein yerine geçer mi? Haşlanmış nohut baya hoşuma gitti bir de ucuz.




 
et harici gıdalardaki proteinlerin yapısı etteki gibi tam değilmiş, ama bir kaç çeşit bir araya gelince etteki gibi tam (yada tama yakın?) bir protein yapısını oluşturabiliyormuş.
vegan vücut geliştirmecilerin de olduğunu göz önüne alırsak, evet onu da proteinden sayabiliriz, demek istiyorum. ama mümkünse etten geri kalmayın tabi. tavuk eti yerine hindi etini tavsiye ederim. ilaç vs açısından daha güvenilir oluyormuş. tadına zamanla alışıyorsunuz. yağ baharat pulbiber vs ile zenginleştirirsiniz..

  • karabasun  (06.12.20 17:44:19) 
Makro sayımı ve makroların vücutta çalışması düşündüğünüz gibi değildir, her zaman en kötüyü hesaplayıp onu tolere edecek yöntemler geliştirmek gerekir. Misal 100 gram ette ne kadar protein var? 22,5 gram. Şimdi sen makroya bunu 22 gram olarak geçersen yanılırsın. Neden? Çünkü aldığın etin %20'si sindirim aşamasında termojenik etkiyle harcanıyor. Onun dışında etin ne kadarı sindirilir? %90'ı. Yani 10 gram da oradan gitti sana kaldı 70 gramın içindeki 15,5 gram protein. Yani sen 22 gram protein aldığını zannederken aslında almamış oluyorsun. Bunu bir de 150-200 gram protein üstünden hesap et, hesapta o zaman daha fazla açık kalıyor.

Durum böyleyken bitkisel proteinler zaten eksik aminoasit kaynaklıdır vücutta kullanılamıyor, hadi hayvansal proteinle kombinledin diyelim, e bitkisel proteinin de zaten %60'ı kullanılıyor, onun dışında onun da termojenik etkideki kayıpları var, yani elinde ne kadar kullanılabilir bitkisel protein var belli değil, o nedenle hesaba katmak bana göre gereksiz.
  • angelus  (06.12.20 18:04:33) 
[]

aöf iktisat

daha önce anadolu aöf'de bir önlisans bölümüne kayıt olmuştum. kitaplara bakmamıştım ve bir köşeye atmıştım. geçen baktım yayınlar beklediğimden çok daha iyi geldi gözüme. oldukça anlaşılır, düzgün bir dili var. aöf iktisat bölümünün kitaplarını arıyorum. bunları nereden bulabilirim? artık kitap vermiyor sanırım. eğitim modülünde pdfleri var. aöf iktisata kayıt olan varsa pdfleri benimle paylaşabilir mi?




 
  • passion rules the game  (05.12.20 16:45:12) 
[]

Paslı demir tetanoz

Paslı bir demir parmağımı çizdi biraz. Kanadı ama derin değil. Tetanoz vurulmam gerekir mi? Üşeniyorum gitmeye.




 
vurdurmana gerek var. vurdurmazsan pişman olabilirsin. herhangi bir acilde ücretsiz vuruyorlar. yol üstünde uğra. sonra pişman olma.


  • paudi  (03.12.20 14:18:51) 
Yarın gitsem olur mu? Zamanı önemli mi?


  • black mamba  (03.12.20 14:22:05) 
Gerekir git hemen


  • basond  (03.12.20 14:41:31) 
Bu arada sigortam yok sorun olmaz değil mi?


  • black mamba  (03.12.20 15:18:45) 
Sigorta gerekmez, ilk dozu devlet hastanelerinde acilden girip yaptır, sonraki dozlar aile sağlık merkezlerinde.

İlk 24 saat içinde yapılması lazım diye hatırlıyorum.

Fakat gerçek şu ki tetanoz mikrobu paslı demirde kolay kolay bulunmaz, nemli toprak ve hayvanlarda bulunuyor. Yani nemli topraktan çıkan bir paslı demirse hikayedeki eyvallah, risk büyük. Gerçi toprak kuru da olsa riske girmemek ve aşı olmak gerekir.

Fakat herhangi bir nemli ortamda bulunmayan, kupkuru paslı demirde tetanoz mikrobu bulunması çok çok zor.

Fakat siz yine de gidip aşınızı vurun, ne olur ne olmaz, bu bahane ile uzun bir süre korunmuş olursunuz.
  • John Bloor  (03.12.20 15:47:43 ~ 15:49:10) 
[]

Oda ışıklandırma - lambader

Akşamları evdeyim. Genelde masa başında vs. çalışıyorum. Oda çok aydınlık. Hem loş olsun hem de ortamda yumuşak bir ışık olsun diye lambader almak istiyorum. Hangisi alayım?

İkeada şöyle bir şey var. Resimdeki gibi bir ortam sunar mı? Fotoğraf için ekstra ışık kullanmışlardır muhtemelen.

www.ikea.com.tr

Ya da şöyle standart bir şey mi alayım? Daha uygun şunlar.

ty.gl

Amacım şöyle bir ortam sağlamak akşamları.

youtu.be

 
ikeanınki sadece tavanı aydınlatır. lambader ise tüm çevreye loş ışık verir etrafı sarılı olduğu için ama lambaderi tercih ederim yani
videoda yerde minik lamba var bu arada. adamın arkasında olduğu için rahatsız etmiyor ama gözünü alır o insanın.

  • neira  (01.12.20 19:51:27 ~ 19:52:05) 
estetik kaygı güdülüyorsa vivense olan iş görecektir. ucuz ve güzel. benzerleri var daha da ucuz. araştırılabilir.
ben çıkıp alışveriş yapamadığım için, malum pandemi, evde yatak başındaki abajurlardan birini oturma odasına aldım, köşeye koydum, güzel bir ışık yaydı.
www.ikea.com.tr zamlamışlar bu arada.
özetle bu tarz bir ışık kaynağı varsa kullanılabilir.
  • cliquot  (01.12.20 19:54:22) 
Üç ayaklılar çok kaliteli olmazsa bir ayağı sürekli çıkıyor ve lamba baaaam diye düşüyor.


  • physcos physcos  (01.12.20 20:10:08) 
şafak salda armağan amcaların yakın arkadaşı.

bunu neden dedim. armağan amcalar da yayın yapıyor aynı şekilde... ve de inanmayacaksın filtre var :) bence şafak salda da filtre kullanıyor. yani o ürünleri alsan da aynı ortamı yakalayamayabilirsin.

youtu.be

youtu.be

youtu.be

youtu.be

sözlükten iletşime geçip sorabilirsin.

eksisozluk.com
  • qobel  (01.12.20 22:50:44) 
bence senin derdine derman olacak sey duvardan yansiyan isik.

kafasini duvara cevirbilecegin bir (veya birkac) lamba al derim ben.
  • lamartin  (02.12.20 13:07:01) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.