[]

Siemens'te maaşlar nasıl?

Diğer şirketlere göre x2 mi?

Mesela mid-level developer dışarıda 15 alıyorsa burada 25-30 alıyor mudur?

Türkiyedeki ofislerinde ileri derece mi ingilizce istiyorlar?

 
Siemens ilanları bile İngilizce paylaşıyor. İngilizce istemeyen yer yok zaten. Siemens ek olarak Almanca isteyebiliyor. Son söylediğim yazılım için değil, elektrik, makine gibi mühendislik bölümleri için.


  • dissendium  (20.09.22 00:18:16) 
yazılım işini bilemem ama son zamanlarda yabancı şirketler düşük kaldı bildiğim kadarıyla. Türk yöneticiler %100 enflasyon olabileceğini anlıyor ama yabancı yöneticilere bunu anlatamıyorsun, bazı şirketler yıl başında %35 vs. verip sonra pek düzeltme yapmadı ama Türk şirketler ikinci üçüncü düzeltmeleri yaptı diye duydum ben. Siemens öyle midir bilmem.


  • nhk ni youkosu  (20.09.22 01:16:02 ~ 01:16:12) 
siemens'de maaşlar genel olarak iyi, ama 2x durumu olmayabilir.

maaşlar dolar üzerinden anlaşılıp tl olarak ödeniyordu en son. ingilizce şart.
  • ayin yazari  (20.09.22 10:14:31) 
Hic bi firma diger firmalara gore kafadan 2x maas vermez. Ancak ozel bir yeteneginiz bilginiz vs vardir size ozel verirler o ayri


  • nuisance  (20.09.22 10:16:08) 
@ nuisance, evet ama dolar olarak veriyorlarsa kurdan ötürü yüksekte kalmış olabilir şirket içi piyasa?

Mesela 5 yıllık senior bir arkadaşım 3000 dolar alıyordu geçen sene yabancı bir şirkette. Şuan zam almasa bile 55k yapar. E piyasası 25-30 değil mi normalde?
  • ananiyimioguz  (20.09.22 15:06:22 ~ 15:06:30) 
[]

Yurt dışına gidip mutsuz olan var mı?

Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.

Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?

Dönen tanıdığınız varsa, neden döndüler öğrenebilir miyim?

Biz kıyısından düşünüyoruz ama rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası. Dil, iş arayışı, denklikler falan kolay bir süreç değil.

 
var ben değilim bi arkadaş. onun dönen arkadaşları da var.

genel olarak çevre yüzünden mutsuzlar. yani arkadaş çevresi/ilişki vs. buradaki kadar rahat bulamıyorsun.. özellikle erkekler için ekstra zor sevgili bulmak, arkadaş çevresi yapmak vs. yapsalar da burdaki gibi olmadıklarını söylüyorlar.

sonuçta buraya alışmışız her türlü işimizi kolayca halledip güvenecek insanlar bulabiliyoruz. orda daha zor haliyle.
birine bi şey emanet etmek bile zor.
  • jelly bear  (17.09.22 23:46:23) 
Genelde kuzey ülkelerine gidip de sosyalleşememekten şikayet edip dönenler var.

Bi de kendi işini kurmak için dönen tanıdıklarım var.

Dönenlerin hepsi erkek.

Ama orana vursan %10'un altındadır yani.
  • plutongezegendegilmi  (17.09.22 23:55:23) 
var aslında. azımsanamayacak ölçüde var.
mutsuz veya beklentisini karşılayamayıp dönen de var aynı durumda olupta kalmaya devam edenlerde. tıpkı burası gibi düşün.

aslında tamamen subjektif bir konu bu. gittiğin yerin kültürü, çevre, senin alışkanlıkların, beklentilerin, beklentilerinin gerçekleşme potansiyeli vs herkesin kendi içerisinde yaşadığı ve bileceği bir durum bunlar.

sonuçta bir yere kısa süreki turistik amaçlı gidip kalmakla orada kalıcı olarak yaşamak kesinlikle iki ayrı denklem.
  • debian  (17.09.22 23:57:30) 
gördüğüm kadarıyla, çift olarak gidenler büyük ihtimalle dönmüyor. ama yalnız gidenler dışa dönük tipler değilse orada daha da izole oluyor ve bunalıyorlar.


  • sir gawain  (18.09.22 00:01:19) 
Daha geçen gün bunu konuştuk arkadaşlarla.

Bence orada mutsuz olan çok ama ulan girdik bir yola düzelir zamanla diyerek mutlu taklidi yapıyor veya sessiz sedasız dönüyor bir kısmı. Ama herkes başarı hikayesi anlattığı için bu arkadaşlardan haberimiz olmuyor. Çevremden giden yakın arkadaşlardan ciddi ırkçılığa uğrayan da oldu, işler planladığı gibi gitmeyip mecbur dönen de oldu (burada oldukça başarılıydı, cv de hayvan gibiydi ama çalışma iznini orada hallederim dedi halledemedi).

Ben de gitsem bir şekilde tutunurum gibi geliyor ama burada da keyfim düzenim yerinde. Seçim sonucuna göre yol çizeceğiz artık eşimle.
  • chicha_v2  (18.09.22 00:48:33) 
Konu komşu akraba eş dost çevresi içinde yetişmiş, o curcunayı yaşam tarzı olarak benimsemiş, çekirdek aile yapısı veya yalnız yaşamayı özümseyememiş herkes oralarda mutsuz oluyor.

Bir de bildiğim kadarıyla Kanada'da yaşam hiç de hayallerimizdeki gibi değil. Oraya gidip mutlu olanı tanımadım henüz.
  • Mirket  (18.09.22 00:49:41) 
Buyrun benim, hatta döndüm. Ama Euro kazanmaya devam ehe :d (olmasa da dönecektim)
Keywordler türklerin kredisi bitik, racial profiling, nepotizm (tr x10, ev ararken bile ama sadece sana, o ülke vatandaşına değil), türk entelektüel insan eksikliği, obsesif bireyselcilik (babası yatalak olsa bakmaz, itinin bokunu temizler vs), leş gibi hava (min 6 ay gri hava güneş yok), kendi dilini konuşamamak (bir süre sonra ing ce konuşmak içinden gelmiyor), orta ve kuzey Avrupa'da sense of humor bildiğin yok (güldükleri şeyleri duysan oturur ağlarsın), kan emici hükümet (%45 vergi) bunun bana karşılığının neredeyse sıfır oluşu (çocuğum bedava okula gitmez, sosyal yardım almam.. yol yapıyor ama sgsgs), tr den 5 gömlek leş sağlık sistemi (Berlin'de bir cildiye randevusu 3 ay sonraya veriyorlar)

  • wiekannich  (18.09.22 01:10:14) 
Tanıdıklarımdan kimse yok.


  • halitkin  (18.09.22 01:18:48) 
valla yok değil var. çift olarak da dönen var, tek başına kadın erkeklerden de var. (Ama dönen kadın sayısı benim etrafımda da düşük.)

Üniversite arkadaşlarımdan çoğu artık yurtdışında yaşıyor. Ve çevremden de çok giden-gelen oldu. Ama tabi gidip dönenler de az değil. Öyle sadece kuzeye ülkelerine gidip de değil.
Slovenya, çekya, ingiltere, avustralya, irlanda, romanya, isveç, finlandiya, peru, dubai, arjantin, singapur, malezya, japonya, hollanda'da (bunlar şimdilik hatırladıklarım.) yaşayıp dönen arkadaşlarım var. Bunların hepsi 25-40 yaş aralığındaki insanlar. Kimi oraya alışamadığından, kimi ailesi için, kimi kendini yalnız hissettiğinden, kimisi çocuklar hastalanınca sağlık sistemine erişemediğinden, kimi de yemeklere alışamadığından geri döndü. :) Bazılarının zaten baştan planı yurtdışında iyi bir para ve iş bağlantısı yapıp sonra gelip Türkiye'de yaşamaktı ki bu planlarını yapanlar da var.

Ama tabi dönenlerin bir 10 katı kadarı da yurtdışında. Hallerinden memnunlar mı dersen, yani büyük ölçüde evet.

Ülke değiştirmek yabancı bir yere gitmek gerçekten zor bir durum. Ancak yapılmaz da değil. Tabi bazı şeyleri, değişiklikleri ve sana orada yabancı olarak davranılmasını göze alman gerekiyor.

Bir kere buradaki durumun oradaki yaşamı göğüsleme ihtimalinin temel unsuru oluyor. Yukarıda saydığım ve yurtdışına yerleşen arkadaşlarımın çoğu, burada kamuda veya özelde iyi işlerde halleri vakitleri yerlerinde olan insanlar. Tabiki gittiklerinde o ülkede buradaki standartlarının biraz düşeceğini bilerek gittiler. Ancak bazen düşünceleri planları orada gördüklerine uymadı ve geri geldiler. Ki dönenlerin büyük kısmı bu gruptan. Bazıları da oradaki yaşama tutundular.

Bununla beraber, Üniversitenin hemen sonrasında gidip yerleşen arkadaşlarımın büyük kısmı orada kaldılar. Doğrusu farklı zamanlarda bunlarında bir kısmı buraya tekrar dönmeyi düşündüler. Ama Türkiye'de yukarıda anlattığım grup gibi, bir iş güç, ev düzen durumu olmayınca büyük çoğunluğu bu dönüşü yapmadı uygun imkan bulamadı. Mesela birisi doktorasını bitirmiş üzerine 5 yılı da aşkın süredir İsveç'te çalışıyordu. Vatandaşlığı bile almıştı. Dönüşü için uygun işlere alanlara baktık, çalıştığı alanı karşılayacak düzgün hiç bir iş bulamadık ve o da bu fikirden sonunda vazgeçti. (biraz da vazgeçirdim diyebiliriz.) Bir başkası ise çalıştığı şirketin Türkiye ofisine geçti, ancak globalde de bir bilinirliği ve pozisyonu olduğu için zaten olmazsa başka bir yere geçerim bileti her zaman elindeydi ki, o da 1 yılı dolmadan avrupaya döndü.

Konuyu gereksiz uzattım. Ama sonuç şudur ki, evli-bekar-çocuklu farketmeksizin giden çok, dönenler de görece az da olsa var. Ülke değiştirmek büyük bir karar ve bazı insanlar bu büyük değişimi iyi yönetemiyor, alışamıyor, buradaki rahatını özlüyor ve dönüyor. Kimisi için gecenin köründe çıkıp boğaz kenarında midye kokoreç yeme rahatlığı bile başka hiç bir şeye değişilmiyor.

Benim açımdan ise artık Türkiye'de ne kadar yıllardır süren işim, hayatım ailem olsa da, 40 yaşıma merdiven dayamışken ne olursa olsun eşimle ailemle birlikte çıkıp gitmek, gerekirse orada en basit işlerden yeni bir kariyer kurup başlamak var. Burada yaptım orada da yaparım, bir şekilde de aileme bakarım. Ülkedeki bu karamsarlıkla 40 yıla yakın yaşadıktan sonra, neresi olursa olsun, bir şekilde hayatımızı da kurarız. En azından çocuklarım hayatlarını gülümseyerek geçirsin diye her şeyi göze alırım. Ki umarım yakında da terk-i diyar eyleyip gideceğiz.

edit: bir de link ekleyelim.
www.youtube.com
  • yeninesiltupcu  (18.09.22 01:24:17 ~ 01:36:15) 
var evet, benim de iki tanidigim var, dolar uzerinden guzel paralar kazanmalarına rağmen, orada refah düzeyleri iyi olmalarına rağmen bunalmış durumdalar. sosyallesemedikleri icin, buradaki dostlukları özledikleri icin. ama ne var, bir kaç senedir oradalar ve orada biriktirdikleriyle ciddi yatırımlar yaptılar turkiye'de, turkiye'de olsa 20 senede alacaklarını, oradaa 3 senede aldilar. simdi donecekler, ne olursa olsun, cunku ruh sagliklari etkilendi artık. bu bahsettigim iki çift.

orada doktora yapanlar henüz bitirmedi, bence is şartlarına bakmak lazim. bekar bir arkadaşım orada kalmayi kafasına koydu ve ordan biriyle evleniyor, is arıyor simdi. donup de turkiye'nin derdini çekmek istemiyor.

bence bu olay kişiliğe ve yaşanılan yere gore değişiyor. erasmus doneminde de alisamayan insanlar vardi gidip yurtdisina, ben de gittim ama o kadar cok sosyallesmistim ki, buradakileri ozlesem de, fakirlik icindeki refehim daha iyi geliyordu.
  • damba  (18.09.22 01:36:18) 
bu soru arada bir soruluyor.

uzundur disarda oldugum icin cok donen arkadasim oldu, bence yurtdisinda tutunma orani hic de tahmin ettiginiz kadar asiri yuksek degil.

sebepler genelde aradigi parayi bulamamak, meslegini icra edememek, aile ozlemi, arkadas ortami ozlemi, vatan hasreti, dil bariyeri, kultur bariyeri, vs.
  • cooperr  (18.09.22 01:50:30) 
benim çok fazla asyalı arkadaşım var özellikle çinli, bunlar olmasaydı ben de yapamazdım, çünkü kuzeylilerle arkadaşlık ve samimiyet çok zor oluyor. kötü niyetle falan uzaktan yakından alakası yok, ingiliz elemanla house of dragon konuşuyoruz adam sadece yorumunu yapıp fikir belirtiyor güzelce konuşulup bitiyor. ama bizim taraflar ya da asyalıya bu konuyu açınca "oo sen biliyor musun yav onu, izledin mi got'u müthişti valla ya" muhabbeti oluyor. biz hep bunu gördüğümüz için acayip sarıyor. ee bir de bize çok benziyorlar, özellikle kuzeyli ülkelerdeki (almanya uk dahil iskandinavları saymıyorum bile) insanlarla samimiyet zor oluyor. ama small talk dedikleri şeyler de çok keyifli oluyor o başka. tabi en başa dönersek, tr gibi kafelerde oturup 3-5 arkadaşın dertleşmesi, sohbet muhabbet etmesinin tadı başka yerde yok. ortak dert ortak ülke vs. ben elin iskoçuyla neyi dertleşebilirim ki? adam ingiltere'yi yağmurlar iskoçyaya göre daha dik yağıyor yürürken rahatsız oluyorum diye sevmiyorum diyor hhaah şaka mı bu?

tüm bunların yanı sıra, bir çok kişi tr'de ki ortamını özlüyor emin ol. çok iyi ortamı dahi olsa herkes kesinlikle özlüyor. kimisi parası iyi diye, aile kurduğu için vs kafası rahat takılıyor o kadar
  • avatar is back  (18.09.22 02:00:39) 
insan yaşadığı yerin kötü yanlarını görmeye başlayan, eski kötü şeyleri de unutup romantize eden bir varlık. İş hayatı bile böyle. Başta güzel gelen yer sonra kötü gelmeye başlar ama kolayca çıkıp başka iş de aramazsın çünkü orada 'yine de' rahatsındır. Ülke de bunun büyüğü.

Dönmek isteyen tanıdıklar oldu ama genelde Türkiye'ye tatil için bile gelseler birkaç haftada ülkelerine dönmek istiyorlar o romantiklik hemen geçiyor yani :D

Her ülkenin farklı olayı var. Kiminin sağlık sistemi çok kötü, kiminde sosyal olamıyorsun.

Bu arada gidip dönmek, eğer vatandaşlık alınarak ve/veya online iş devam ettirilerek dönmekse bence kaybetmek değil. Benim mesela kafama estiğinde Avrupa'ya gidebileceğim bi pasaportum olsa Türkiye'de yaşamam daha rahat olur. Böyle birini tanıyorum, Kanada şirketine çalışıyor Kanada vatandaşı ama İstanbul Suadiye'de yaşıyor. (sosyal ortam burada daha iyi) Sadece çalışma saatleri biraz ters diyebiliriz.
  • nhk ni youkosu  (18.09.22 02:15:43 ~ 02:17:17) 
en buyuk sebebi yalnizlik, izole olmak, aile ve arkadas ozlemi.

cok iyi paralar kazansan bile bu hayat degil diyorsun, omrumu mu boyle mi tuketecegim diyorsun ve yemisim parasini diyip basip gidiyorsun. zaten geri donenler pisman olsa tekrar yurtdisina cikarlardi, parayi kendi ulkende de kazanirsin.
  • baldur2  (18.09.22 02:19:02) 
Benim cevremde dönen var ama dönenlerin içinde hiçbir şekilde başarılı olup dönen yok. Gördüklerim "gidelim belki kaliriz" diye mastera gidip kalamayanlar ve Türkiye'de dandik işlerde calisanlar.

Onun dışında cevremde yok. Mutsuz olan denk gelmedim ben.
Zaten bana göre Türkiye'de iki hafta geçirip "bıktım" demeyen kişinin dönmesi olası. Ben iki 1 haftadir buradayım, hafiften insanindan bıktım hemen ki tatildeyim. Ülkeye dönüp yaya geçidinde durdugumda arkadan kim carpar diye korkmamayi ozledim =d
Bu arada şu sağlık konusu açılıyor ama Türkiye'de ekstra para vermeden devlet hastanesinden randevu almanin denenmesini tavsiye ederim. Türkiye'de sağlık kapitalizmi olduğu için parası olan tedavi oluyor, parasız aylarca beklemek zorunda.
  • logisticsmanager  (18.09.22 02:51:53) 
Türkiye'deki duruma bağlı olarak değişiyor. Türkiye'de samimi arkadaş çevresi olan, ailesine düşkün, iyi para kazanan kişiler genelde dönüyorlar. Bu kişilerin gitmesi mantıklı değil zaten. Evlenmiş çocuk yapmış birinin gitmesi de mantıklı değil. Gidilen ülkede evlenmek ancak o topluma tam olarak girebilmeyi sağlar.

Türkiye'de evini arabasını almış biri için hiç mantıklı değil gitmek. Hiçbir şeyin yoktur. Sevgilin, arkadaşın yoktur o zaman git. Bir de Türk insanı yalnız kalamıyor. Sokakta bile biriyle selamlaşmasa yalnızlık hissedenler var.

Mesela bir kişi gidip de hala bu sitede takılıyorsa, sözlükte takılıyorsa, türk dizisi izliyorsa bir sorun var demektir.
  • OrangeYellow  (18.09.22 03:37:54 ~ 03:41:20) 
ben varim.
sosyallik konusunda ben asosyal bir insanim ama ben bile zorlandim cünkü Tr'de istedigim zaman yalniz kaliyordum ama burada tamamen yalnizsin. ilk baslarda zordu ama simdi arkadas cevrem var o kadar da sorun degil.

ben dönmeyi düsünüyorum ya da almanya disinda baska bir yere gitmeyi, cünkü burada benim basarima tebrikler diyen bile olmadi, yemin ederim. benim aldigim ödülün daha azini alan avrupalilara (italyan, alman, franisz)'oscar goes too..' diye parti yapmislardi. ben bunlardan daha basariliyim ama bana aptal gibi davraniyorlar.
yasadigim ayni seyleri dogu avrupali arkadaslardan da duyuyorum. anladigim kadariyla caliskan olan balkanlilara ya da bize falan bir görmezden gelme durumu var sebebi din mi? tarih mi? bilmiyorum. ama bir Hintli'den Arap'tan duymadim.

bunun yanisira hastaneye isim düsecek diye korkuyorum, sigortam olmasina ragmen. kanser olan bir alman arkadasa cok gec randevu verdiler, sevgilisi Türk ve Tr'e gittiler ameliyat olmaya. babam ve hocam bel fitigi ameliyati oldu. doktor degilim ama burada danisman hocama acik ameliyat (eski) yapmislar.

irkcilik var dedigimde de kesinlikle bir kanitin yoksa kabul etmiyorlar. kültür farkliligi diye gaslighting yapiyorlar.

Almanlar, benim cevrem bavyearali, problemli insanlar, Türkiye'ye tatile gelmis olanlar cok iyi davraniyor ama digerlerinin Tr ile ilgili her sorusu bir asagilamayla karisik ölcme sorusu. bunu tarif edemem. mesela sizin ülkenizde bisiklet yolu var mi?, var diyorum. inanmamis bir bakis atiyor. beni cok yordular. Mister Erdogan lafini duymaktan cok yoruldum, zaten Tr ile ilgili haberleri bunlardan aliyorum. Türk doktorlarin almanya'ya gelmesi de hata bence baska ülkelere bakmalilar. yazilimcilarin yine iyi kötü bir uluslararasi cevresi olur calistiklari yerde ama onlarin cevresi yine hos olmayacaktir diye düsünüyorum, burada gördüklerimden sonra.

Cevrende yurtdisi cok güzel diye instagramdan falan hava atan arkadaslarin varsa pek inanma. okul ortamindayim, yurtdisina cikan egitimli Türkler en az buradaki tuhaf almancilar kadar sorunlular. cok azi düzgün. cünkü yurtdisina gelince kendilerini sinif atlamis zannediyorlar. garip garip tavirlara giriyorlar. sen zaten arkadas olmak istemiyorsun. bu ögrenciler arasiinda benim gördügüm uyum saglamayip yine de kalanlar, hava atmaya calisanlar genelde ailesinde para olan ama üniversite mezunu olmayanlar.

benim bir sebebim de saat sekize kadar calisip eve gidiyorum, ama Tr'de sekizden sonra avm'e gidip alisverisimi falan yapiyorum. burada haftasonum da kalmiyor. sonra yaz yok.

ve bu geri dönüp dönmeme cok kisisel birsey. benim Tr'de durumum iyi, ama aile problemim olsa falan heralde geri dönmeyi düsünmezdim. Ben yalnizlik hissetmiyorum, büyük bir özlemim de yok sadece basarili oldugumun kabul edildigi bir yerde yasamak istiyorum, görmezden gelindigi almanya da degil. belki baska bir grupta olsaydim bunlari düsünmezdim. Para konusunda burada kiradan dolayi zaten elimde birsey kalmiyor :).
  • Coma  (18.09.22 04:39:18) 
@coma da guzel bir noktaya parmak basmis.

yani sen guzel bir uniden mezun olmussun, yuksek lisans yapmissin, ya da doktorsun, avukatsin diyelim. bu doneler yuzunden insanlar sana ekstra saygi da duymuyor fazladan ilgi, alaka veya hayranlik da beslemiyor.

yani senin yuksek lisans yapmis olman sana olan bakislarindan bir fark yaratmiyor, cunku onemsemiyorlar bu durumu, olay paraysa kaynak ustasi muhtemelen senin yaptigin beyaz yaka isten daha fazla para kazaniyordur, adam sana niye ekstradan saygi duysun ki? bu da turkiye'den giden okumus beyaz tayfayi biraz afallatiyor, degersiz hissettiriyor. toplumda ustunmus gibi goremiyorlar kendilerini. bu da bir neden.
  • baldur2  (18.09.22 05:53:37) 
En yakin arkadasim amerikadan donuyor yari maasa burada calisacak ki kendisi tanidigim en modern profilli insanlardan biridir.

Baska bi arkadasim kisa bi sure izlanda isvec falan takildi ise baslama surecini tamamlamadan geldi.

Cok ornek var aslinda yakin cevremde.

Bir de benim gibi gitme firsati olup gitmeyenler var. Hepsinin sebebi su bence, belli bir gelirin ustundeyseniz turkiye gercekten cennet. Haberleri kapattiniz mi direkt avrupa.

Evet alkole ve teknolojiye cok vergi oduyoruz ama kiraya €300-400 veriyoruz, avrupada cok cok daha pahali kiralar oradan dengeleniyor gibi
  • aguen  (18.09.22 11:26:20) 
Cok var...

Sosyal olarak uyum saglayamadiklarini düsündüler. Kariyerleriyle ilgili bir durum degildi.

Bir tanesi cok yanlis bir sehir secti. Almanya´nin kuzeyine yerlesti. Cok sosyal bir insandi ve cevre edinemedi.

Digerleri iyi sehir secimi yaptilar, cift olarak geldiler ve kabuklarina cekildiler. Sosyal hayatlari tatmin etmedigi icin geri donduler. Cift olarak uyum saglamak bence daha zor. Zaten derin insan iliskileri cok zor kurulurken, cift olarak gelip korunakli alanindan cikip yeni insanlar tanimak ve surekli cabalamak zor. Zaten iyi isi olan ve her yerde iyi kazanan insanlarin "vazgecme" esikleri daha düsük olabiliyor bi ´de.

Ayrica burada kalip, kendince baska alternatif gormedigi icin kalmaya devam eden ve her gününü kendine cehennem eden insanlar da var. Bir tanesi benim calistigim bakanlikta. Sürekli stres ve kaygi icinde. Bu halindan dolayi tatile bile cikamiyor, sürekli kendini yetersiz goruyor. Dil sorunu pek yok, ancak kültürel olarak asla ayak uyduramamis.

Gordugum kadariyla yalnizlasan insan cok. Bu lanet hale girmek Türkiye´dekinden cok daha kolay Avrupa´da. Kendi kendinize yetemediginiz durumlarda hemen bir ayaginiz depresyona düsebiliyor.

50-60 yasina gelmis, hayat mucadelesinden bikmis cok yitik insan var. Türkiye´dekilerle de cok iyi iliskiler kurmamislar ya da iliskilerini kesmisler. Dönmüyorlar da, öyle ruh gibi geziyorlar.
  • buf-e kür  (18.09.22 12:11:09 ~ 12:35:54) 
Ben gidip olmuştum ama artısı eksisi tartınca çok pişmanım bi yol bulamadıgıma kalmak ıcın arkadaşlar.. ilerki mesajımda açıklıcam neden dönmesi mantıklı.

geri dönme sebeplerimden birisi öğrenciydim orda ve sistemi çok iyi bilmiyordum. halen belki bilmiyorum biriniz aydınlatabilir.
örnegin hastane mevzusu : sağlık sorunu oldu bende kafama göre hastaneye gidip tedavi göremiyordum.
mesela herşeyin kuralı var.
bi doktoru görmek için başka doktorun izni gerek.
bide randevuyu ekle buna ne zaman görücen belli değil yani.
hastanelerde gidersen soruyorlar böyle extrem durum var mı mesela araba kazası yada binadan düşme kan kaybı vs. yoksa 8 saat hastanede sıra beklersin şaka demiyorum oturup 8 saat bekleyip ananızı .... diyip eve dönmüşlüğüm var.

ikinci problem sosyallik insanlar robotumsu ve sokakta yürüken birisinin bana tokadı patlatmaması sorunu :

bundan kastettigim şu mesela istanbulda yürüyorsun kafana saksı falan bile düşebilir ama yaşadığım ülkede hiç extrem durum yok hayat çok sıkıcı gelmeye başlamıştı.
git mesela ora marketten 1 tane kalem al 25 cent ver odedıkten sonra fişi alma tamam yandın. adam fiş soruyor almıyor lan daha az önce kapıdan cıktım dıyorsun yok kardesım fiş diyor. Düzenden darlandım bide.

şimdi TR deyim neden geri gitmeye çalışıyorum onu açıklıyayım.
arkadaşlar ben homesick yani hasret yaşadığım için birde geri geldim.
ulan bir geldim TR de ekonomik kriz oldu herseyi 20x pahalanmış ve çevremde herkes yaşam savaşı veriyor.
arkadaşlarım dediğim insanlar evlenmiş yada taşınmış kalanlarda otlakçı olmuş ulan cebimden selpak çıkartıyorum bi tane versene sigara çıkartıyorum bir dal versene falan
bunlar basit örnekler parfüm sıkıyorum aaa iyi parfümmüş kanka evde fazla varsa banada getirebilirsin. alım gücü kalmamış hiçbirisinde bunu farkettim.
bide istanbulda gezdim falan sonra baktım gezecek bi yer kalmamış hep aynı yerde geziyorum anladım ki nereye gidersen git herulkede bi yere kadar sonra bitiyor.
birde TR de şöyle bi sıkıntı yaşadım psikologa gitmek zorunda kaldım abi televizyon izlemiyorum bazen yemek yerken acık oluyor bu ne ya herkes birbirini kesiyor dogruyor devlet nasıl bu haberlere ızın verıyor anlamadım. pskiolojim bozuldu resmen.

çok pişmanım ama bu sefer gideyim düzgün bir iş bulup para biriktirecegim istanbula geldim diyelim kadıköyden aşşagı bi yere tasınmıcam avrupa yakası pislik resmen birde türk bulması zor herkez multeci galiba.
  • Slynmaster  (18.09.22 12:23:26) 
Var çok var bunalıma girip intihar edenler bile var yurtdışından kasıt ABD varsayıyorum.


  • beemaker  (18.09.22 13:26:18) 
Şu beyaz yaka saygı muhabbetinden aklima geldi ki aslında yurtdışında yasamanin kisiden kisiye nasıl değiştiğini gösteriyor;
Ben boyaci, cilingir, araba tamircisi, polis, itfaiyeci gibi kişilerle muhabbet ettim. Cevremde beyaz yaka olup böyle kişilerle evliler var. Sebebi bu kişilerin genel kültür seviyesi ile Türkiye'deki karşılığının kültür seviyesinin apayri olmasi. Tabi Türkiye gibi olani da vardir ama genellersek apayri. Ha bu arada bunlarin hepsi çok para kazanmaz, misal tamirci, kaynakci cok kazanır goygoyu var ama birinin yaninda çalışan hiç de çok kazanmaz.

Bir örnek de şu; birgün ofiste cezayir kökenli bir Fransız arkadaşla oturuyoruz, bir adam geldi selam verdi vs. Ne yaptığımi sordu is olarak dedim iste tedarik zincirinde satın alma vs. Adama sordum, adam ben finansta calisiyorum dedi. Sonra gitti. Arkadaş bana "bak bu adam finans direktöru, sana sadece finansta calisiyorum dedi hiç oyle direktörum lan ben diye takilmadi. Bizim ülkeden gelmis olsa gururla söylerdi ama bunlarda böyle" dedi. Kısacası kültür farki. Bizde belediye başkanı kendine özel tuvalet yaptirir, burada doktor sırasına girer.
  • logisticsmanager  (18.09.22 14:36:52) 
bu konuda bir entry'm var.

eksisozluk.com

entry'nin ana metnini şöyle kapadım:

"ha döner miyim türkiye'ye. açıkçası bir kaç kere teklif edildi ama maaşı ve şartları beğenmedim. bir iki tanıdık türkiye'de daha mutlu olursun dese de mutlulukta parayı cebe atmanın etkisi var. daha önce türkiye'de aynı işi yaptım demiştim. eski sevgilim hayatımda olmasa yarrak mutlu olurdum mesela."

şubatta yazmışım entry'yi. şimdi eylül.

neler değişti mesela?

araba aldım, daha fazla gezebiliyorum, bir iki takıldığım kız / erkek arkadaş var, kafamı rahatlatabiliyorum. daha fazla olursa, daha ciddi ilişkiler içerisinde olursam daha da mutlu olurum. hala çıyanlarla uğraşıyorum. daha bir ay önce evde bir tane daha öldürdüm. bir de yavru gördüm koltuk altında. ben de evin parke - duvar birleşim noktalarına kotherine sürüp, 1 ay tatile geldim türkiye'ye bakalım haftaya cuma dönünce ne kadar ceset göreceğim.

-----

bu arada türkiye'ye dönmeme konusunda daha kararlı oldum bu bir aylık tatilde de. abi antalya, izmir, aşırı kalabalık geldi ki ben 3 sene antalya'da (1998 - 2001) ve 19 sene izmirde (2001 - 2020) yaşamış biriyim. insanlar üstüme üstüme geliyor. her yer trafik. antalya izmir yolu duble yol olmasına rağmen bok gibi (romanya otobanları ciddi iyi bence). yurt dışında sakin bir şehirde yaşayınca, türkiyede her şey üstüne üstüne geliyor. sadece aile yanında, sevdiklerinin yanında tatil yapıp döneceksin. mutsuzluk her yerde mutsuzluk zaten. bunu konforlu yerde yaşamak lazım.

------

edit: eğer döneceksem operasyon biter, işsiz kalır ve 2 ay içerisinde tekrar çalışma izni çıkaracak bir şirket bulamazsam dönerim. sike sike dönerim yani. kendi kararım olmaz.

-----

edit 2: haziranda ağır bir depresyon geçirdim (gelir bana zaten ara sıra). 2-3 hafta kendimi kesecek, balkondan atlayacak kıvamdaydım. temmuz'da bir kızla bol bol gezdim, yalnız olmadığımı anlık hissettim, toparladım. temel sorun yalnızlık aslında.
  • rain when i die  (18.09.22 14:57:37 ~ 15:01:18) 
bir iki sey ekliyeyim:

"Vasıfsız gidenler genelde dönüyorlar." bence hatali yorum bu, tam tersine cogunlukla tutunanlar onlar. kaybedecek bir seyi olmayan her isi yaparimci tayfanin yolunu bulma olasiligi daha yuksek. zira arada bir haberi yapilan "cebinde $20 ile geldi, yogurt krali oldu" ya da " 10 sene kacak calisti, sonra calistigi dukkani satin aldi" gibi haberlerin kahramanlari genelde boyle tipler. sikinti ceken cogunlukla egitimli tayfa.

bir baska gordugum olay, "buralar cok iyi" diyenlerin net olmadiklari bazi konular var cogunlukla. adam mesela oranin yerlisi bir hatunla evlenip gitmis, ben 3 ay icinde hemen is buldum diyor, ama isi hanimin yada onun cevresinin buldugundan bahsetmiyor. Ya da yurtdisina yuklu bir miktar parayla cikanlar var, adam gider gitmez guzel bir muhitte daire kiraliyor, altina arabasini cekiyor, sonra buralar super diye sosyal medyada yardiriyor.

ozetle surec uzerine agir bilgi kirliligi var sosyal medyada su anda. Kendi yasadigim ulke ile sozlukte yazilanlarin arasinda atmasyon bilgi malesef cok. bir de fanboylar var, adam basina ne gelmis olursa olsun kotulememeye, reklamini yapmaya yemin etmis, ne desen tersini soyluyor.

eger siz "rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası" kafasinda iseniz sallayin derim oguzcum.
  • cooperr  (19.09.22 07:27:38) 
[]

Türkiye'de seçim kazanmak için ABD'nin izni mi olması gerekiyor?

Bugün Ümit Özdağ'ın şu açıklamasını dinledim de.

twitter.com

Neden abd ile anlaşılmaya çalışılınıyor?

Benim kafamda hep şöyle bir komplo teorisi var doğru mu bilmiyorum tamamen kendi gözlemim;

90larda sağ-sol, alevi-kürt çatışmaları ile ülkeyi karıştırmaya çalışan abd ajanları, kısmen başarıya ulaşsa da istediklerine ulaşamadıkları için siyasi olarak kontrolümüzün olduğu bir plan değişikliğine gidelim dediler.. Ne yapalım ne edelim derken araştırdılar toplumu analiz ettiler dediler ki m.kemal paşa bir devrim yapıp cumhuriyeti ve laikliği getirmiş ama bu toplumun çoğu hala biat kültürüne empoze, yobaz, cahil bir toplum. O yüzden dini kullanarak sağ bir parti çıkartırsak halk onları seçer. Biraz da parasal olarak destek veririz. Gülen cemaati üzerinden paralar akar.

Onların da birazını halka dağıtırız birazıyla da işler yaparız çünkü para bok o kadar olsun. Bizim istediklerimiz yapılır, toplum cahil bırakılır eğitim bitirilir. Kendi kendine yeten bir ülke değil de dışa bağımlı bir ülke haline getiririz. Halk dinle uğraşır, dinle kandırılır, biz de o sırada iktidar üzerinden kukla gibi ülkeyi yönetir, paraları da cukkalarız.

Fakat sanırım akp güçlenince çıkar çatışmaları oldu orada bir feto olayları yaşadık. Şuan abd ile ilişkiler nasıl bilmiyorum akp tarafında.

Ama mesela diyelim ki chp iktidar olacak. ABD sanırım onları destekleyecek ve görüşmeler yapılmaya başlanmıştır. CHP nin kürt seçmene ve hdp ye yakın oluşunun altında biraz da ABD öyle istediği için bir mecburiyet olabilir mi?

CHP veya X bir parti illa abd tarafından destek verilerek oluşacak ise, biz neye ümitleniyoruz ki yine kukla gibi yönetileceksek?

Bir de şu işleri anlamıyorum. Diyelim ki Ümit Özdağ seçildi ve o ABD karşıtı. ABD tutup da ya benim dediğimi yaparsın ya da tüm sülaleni haritadan silerim derse, al şu parayı 7 ceddine yetecek imkanları sunuyoruz zaten boşver ülkeyi aklını kullan sen bizim dediğimizi yap der ise. Buna hangi insan evladı baş kaldırabilir?

Biz kime nasıl güveneceğiz?

 
Ne münasebet. ABD kimin neyi seçeceğine nasıl müdahale edebilir. Böyle bir şey söz konusu değil.


  • dissendium  (17.09.22 00:24:40) 
Yok öyle bir şey ayrıca Özdağ gibi adamlara inanmayın. Kaldı ki ABD'nin artık dünyada hegemonyasi bitiyor ABD artık ne Suriye'de büyük bir oyuncu ne Gürcistan'a Ukrayna'ya Afganistan'a doğrudan müdahale edebilecek güçte


  • beemaker  (17.09.22 00:40:45) 
Yahu o zaman bu adamlara bu aklı kim veriyor? Bu kadar sistematik olarak kötüye gidişi kendi vatanını seven sağlar mı? Ekonomi, adalet, eğitim ne varsa olabilecek en kötüye doğru gidiyoruz. Bu kadar da olmaz diyoruz daha kötüsü oluyor. Yahu insan yanlışlıkla da olsa doğru bir şey yapar bunlar çalışılmış kötü artık yani. İnsan her şeyi özelleştirir, her kurumu her arsayı yabancılara satar, vatandaşlığı peynir ekmek gibi dağıtır mı bu vatanın evladı olarak?


  • ananiyimioguz  (17.09.22 01:52:50) 
bence evet. Soft power olarak AB ve ABD istediği yönü verebilir. Türkiye'de seçmen hukuk vs. umursamıyor ekonomi iyiyken baştakine oy veriyor kötüyken başkasını seçiyor bu net ve ekonomiyi şu ankinden kötü veya iyi hale getirmek için dış müdahaleler yapılabilir.

"Biz kime nasıl güveneceğiz?"
Halkın refleksleri yavaş oldukça yani ufacık bile kötü yönetimi anında cezalandırıp karşı tarafa oy vermedikçe gelenler kafası rahat şekilde kendi düzenini kurup kendi çarkını döndürecek bence. Duygusallıkla milliyetçilikle hala aynı partilere oy veren kitleyle bi halt olmaz. Bugün Akp yarın Chp sonra İyi'ye çıkarına göre oy verebilen bir kitle olsa bence geleceğe daha umutla bakarım.
  • nhk ni youkosu  (17.09.22 02:37:44 ~ 02:39:19) 
erol mütercimler hep anlatıyor, yalanlayan çıkmadı.
www.youtube.com

  • vizivozo  (17.09.22 02:41:53) 
İyiymis. Doğru olabilir o zaman..


  • ananiyimioguz  (17.09.22 22:39:41) 
[]

WebStorm'da son git rebase işlemini geri alma

Commit'i geri almayı buldum ama rebase'i bulamadım nasıl yapılıyor?

Dünden beri kendi ekranlarım için geliştirme yapıyorum localimde.

Ama bir yandan da beni dolaylı yoldan etkileyecek diğer alanlarda değişiklikler master a çıkılıyor.

Ben de sonradan pushlarken sıkıntı çıkmasın diye sürekli master'dan rebase alıyorum.

Bir süre almayı bıraktım ama master a 4-5 kere değişiklik çıktılar. Meğer son değişiklikte bir hata varmış. Beni de patlattı ilerleyemiyorum. Yapan diğer arkadaşlar da şu an acilinden başka işe bakıyorlar destek olamadılar, geri alamadılar henüz ama düzelteceklermiş. Zaten henüz canlıda değiliz takılıyoruz kendi halimizde. Beklesem beklerim de işim yarım kaldı.

Son rebase etme olayımı geri alabilirsem kendim ilerleyebileceğim. Nasıl yapılıyor?

Eski bir master commitine mi rebase atıyım tekrar? Ama hiyerarşi bozulsun istemiyorum. Bir de en son rebase aldığımda hangi commiti almıştım onu hatırlamıyorum.

 
"git reflog" yaparsan drop ettiğin commit'leri de görebilirsin.

Oradan rebase'e başlamadığın önceki commit'i bul, sonra da "git reset --hard @{...}" yaparak rebase önceki hale gelebilirsin.

Bir de kısayol olarak "git reset --hard ORIG_HEAD" yapabilirsin. Normalde direkt rebase öncesine dönmesi lazım ama işte branch'te başka bişey yaptın mı bilmediğim için öneremiyorum. Hard reset sonuçta, sakata gelme :)
  • plutongezegendegilmi  (16.09.22 19:12:20) 
[]

DNA'mız sonradan değiştirilmiyor mu?

Netflixte bir belgesel gördük ona bakıyoruz birkac gundur. Egelenceli tarih dersleri diye bir dizi.

DNA bölümünü izleyince bir seye takildim;

Bir gen örneğini tohuma, yumurtaya falan biraktiklarinda, yeni yetisecek olan canliya o ozellikleri aktarabilecek durumdaymisiz.

Bazi ozellikleri de tespit edip onlari cikarabiliyormusuz mesela domateste curumeye yol açan şeyleri...

Insanda da bazi hastaliklara yol açan genleri tespit edebilmişiz ve yeni dogacak cocukta bu genleri koymayarak bu hastaliklara yakalanma riskini en aza indirebilirmişiz.

Fakat benim anlamadigim bir sey yapabiliyoruz da.. neden sadece en küçük halinden baslayabiliyoruz?

Mesela ben bir ornek verdim, alzheimer olma ihtimalim %90 cikti.

Ee gecmis olsun ne yapalim artik cocugunuz icin degistiririz de size gecmis olsun mu diyorlar?

Yetiskin bir bireyde neden değiştirelemiyor? Vucudumuzu olustururken hücreler milyarlarca kez bölündüğü icin her birine müdahale etmek gerekiyor ondan mı? Sadece ilgili bölgeyi degistirsek olmuyor mu? Veya blockchain gibi vucutta bir dogrulama sistemi mi var, bir yer degisirse digerleri degisikligi anlayıp tekrar eski haline mi ceviriyor burada takıldığımız sorun nedir?

Bir de gelecekte şunu yapabilirsek yetiskinlerde de degistirebiliriz dediginiz bir şey var mı?

 
Bahsettiğin şeyi çeşitli ölçeklerde yapıyorlar zaten, spesifik hastalıkların tedavisi için. Ama deney aşamasında, mesela kanser için insan üzerinde buna benzer deneyler yapıyorlar.

Ama genelde şöyle yapıyorlar, mesela kanser için senin T hücrelerini vücuttan çıkarıp, modifiye edip, sonra geri koyuyorlar.

Direkt vücutta değil de dışarıda yapmalarının bir sürü sebebi olabilir. Değişikliği direkt vücut içinde yapmak için çok genetik materyal gerekiyordur (pahalı), vücut makine değil, %1 hata payı bile olsa ölümcül sonuçlara yol açabiliyordur, aynı gen farklı hücreler tarafından farklı amaçlarla kullanılıyordur (o yüzden sadece belli hücrelerdekini değiştirmen lazım) vs. vs.

Ben transhümanizm sevmediğim için gen editing'e karşıyım. Bütün hastalıkları tedavi edebiliyor (ve ölümsüz olabiliyor) olsak ölümsüz olacak ilk kişi tayyip falan olur. Gerek yok bence, böyle daha iyi.
  • plutongezegendegilmi  (14.09.22 22:48:40) 
[]

Ülkemize sonradan girenlerin sayısı milyon olmuş mudur?

Artık mülteci midir kaçak göçmen midir.. gruplamıyorum.

İktidar seçim zamanı her türlü kurnazlığı yapacaktır.

En çok kafamı kurcalayan, ülkeye gelen afgan ve surilerin vatandaşlık alıp oy kullanması.

Bu konuda bir düzenlemeye yapılır mı?

Diyelim ki yapılamadı ve hepsi oy kullanacak.

En fazla kaç milyon veya yüz bin oy fark eder?

 
bu konuda bir düzenleme yapılır mı: yapılabilemez, yapılmamalıdır. vatandaş oy kullanır zaten, vatandaşın yenisi eskisi olmaz, ya da doğuştanı sonradanı olmaz. orijini ya da geliş sebebi ya da vatandaş olma süreci ne olursa olsun, vatandaş oldukları andan itibaren herkes senle benle aynı hak ve sorumluluklara sahip olacaklar. böyle bir ayrımcılık yapacak her hangi bir düzenleme insan haklarına aykırı olur, anayasa mahkemesinden döner, oradan dönmese bile avrupa insan hakları mahkemesinden döner.

sorunuzun ilk kısmının cevabı bu. desteklediğimden değil, hukuksal olarak durum bu.
ikinci kısım için soylu bir açıklama yapmıştı.
  • halanne  (14.09.22 14:27:55) 
Hayır tam tersine azalma var zira Türkiye Afgan veya Suriye vatandaşı mülteci kabul etmiyor ikamet vermiyor bu insanların hedefi Türkiye değil kendilerine multecilik hakkı veya ikamet veren batı Avrupa ülkeleri Türkiye İran Yunanistan sadece geçiş güzergahı Ayrıca göç küresel bir sorun ve sinir kapatarak veya askeri yollarla bunun engellenmeyecegini anlayın artık. Bu konunun hükümetle ne alakası var? Hergün binlerce göçmen egeden ve Edirne'den Avrupa'ya geçiyor başına yansımıyor bu konu


  • beemaker  (14.09.22 15:05:48) 
Ha bu arada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan biri oy kullanamaz Suriyeli göçmenlerin nitelikli olanlarına vatandaşlık verildizaten seçimlerde hangi siyasi partiye oy kullanacakları kendi hür ifadeleri ile karar verecekleri bir konu ben göçmen olsaydım sosyal demokrat bir partiye oy verirdim ne de olsa sosyal demokrasi insan haklarını, eşitliği, adaleti, mülteci haklarını savunuyor öyle değil mi ;) bu konunun temcit pilavı gibi dönem dön ısıtılıp gündeme getirilme sebebi seçimlere az bir süre kalmış olmasından kaynaklanıyor

Göçmenler üzerinden yalan ve provokasyon yapılıyor ne de olsa karşı tarafın haklarını arayacak bir platform yok zavallı insanlar günah keçisi ilan ediliyor herşeyden suclaniyorlar üstelik suçlamaların hiçbiri doğru değil Türkiye'de yabancıya satılan konut sayısı %1 civarındadır ama inşaat yapılmamasından sebep oluşan fiyat artışından yabancı yatırımcılar sorumlu tutulur. Suriyelilerin suç işleme oranı Türk vatandaslarindan çok çok düşüktür ama bu insanlar potansiyel sucluymus gibi otekilestirilir yazık velev ki Türkiye'deki göçmenlerin hepsine vatandaşlık verildiğini ve seçmen yaşından olanların büyük bir kısmının tek bir partiye oy kullandığını varsayalım bu oranın toplam yuzdeye etkisi tahminimce %1 civarında belki daha az olur
  • beemaker  (14.09.22 15:18:14) 
Ümit Özdağ geçenlerde 1,5 milyon diye açıkladı. Seçime kadar 2 milyon olur herhalde. 2023'te 64 milyon kişinin oy kullanmasını bekliyorlarmış. Eğer vatandaşlık verilenlerin hepsi yetişkinse %3 civarı bi etkisi oluyor.

Bu konuda bir düzenleme yapılabilir mi? Evet, ve yapılmalı zaten. Misalen mülteci olarak vatandaşlık alanların oy kullanma hakkı edinmesi 5-10 sene ertelenebilir. Bu sayede mülteci ithalatının bir seçim stratejisi olmasının önüne geçilmiş olur. Tabi bu kanunu çıkarabilmek için aklı başında bir iktidar olması gerekiyor ortada, bizim şartlarda zor.

Ayrıca mevcutta verilen vatandaşlıkların da bir çoğu iptal edilebilir (ve edilmeli). Danimarka yapıyor bunu, bizde de verilen vatandaşlıkların kaçta kaçının legal ve kuralına uygun olduğu şaibeli. Uygun olmayanın vatandaşlığını alıp gönderirsin ülkesine.

AİHM'nin kararları da ülkenin geleceğinden önemli değil. O kadar önemsiyorlarsa hepsini alabilirler :)
  • plutongezegendegilmi  (14.09.22 15:56:18 ~ 15:56:48) 
Olmuştur, net!


  • halitkin  (14.09.22 18:41:20) 
[]

Geri donusturulemeyen plastik atıkları, çöpleri neden güneşe fırlatmıyoruz?

Roket yakıtı yüzünden cok mu masrafli olur?

SpinLaunch gibi sirketler var o sekil falan firlatilsa pes pese.. zaten uzaya ciktiktan sonra itis gucune gerek yok diye biliyorum?


 
O kadar çok çöp var ki fırlat fırlat bitmez


  • kisa  (12.09.22 22:02:37) 
www.scienceabc.com


Elbette maliyet
  • kisa  (12.09.22 22:07:29) 
Dünyada çöpleri koyacak yer kalmayınca düşünebiliriz,
1200 - 1300 yıl sonra böyle bir sıkıntı olabilir, şimdiden düşünüp kendimiz yormayalım.

  • michael_knight  (12.09.22 22:07:33) 
1 kilo çöpü uzaya göndermek için gereken enerji miktarı dünyayı çok daha fazla kirletir, keşke sonsuz temiz beleş enerji olsa ama yok


  • freebird5406_2  (12.09.22 22:08:19) 
Binlerce ton plastik atık var. Uzaya bir kilo yük göndermenin maliyeti binlerce dolar. Kısaca maliyet.


  • dissendium  (12.09.22 22:20:28) 
spinlaunch dolandırıcı bir firma.
o method 40-50 senedir biliniyor ama hiç kimse uygulanması neredeyse imkansız.
saniyede 9 km hızla yerden bir şeyi fırlatmak hava sürtünmesi yüzünden bugünki teknoloji açısından imkansız.
spinlaunch yatırımcıları gaza getirip yatırım toplamak ve toplanan parayı iç etme odaklı bir firma bence.
konuya gelirsek ilk uydu roketle atıldı ve sene 2022, roket dışında başka bir metodla uzaya uydu gönderemedik henüz.
roketlerle dünya yörüngesine taşınan yükün kilosu $50.000 masraf demek.
güneşe göndermem bambaşka bir olay, bambaşka bir yörünge, extra yakıt demek. hesaplanamım ama en az 5 kat fazla maliyet denebilir.
bu kadar parayı o çöpleri üreten firmalara versen zaten sorunu dünyada çözerler.
  • aslindasorunumpsikolojik  (12.09.22 23:26:10) 
dünyaya sıçıp batırdık uzayı da mı kirletelim?
maliyeti ve fiziksel zorlukları arkadaşlar zaten açıklamış.
ayrıca uluslararası uzay hukukuna göre uzayı kirletemezsin, çöplük olarak kullanamazsın. hatta mevcut uyduların, uzay araçlarının ve istasyonların sebep olduğu kirlilik nasıl temizlenecek diye düşünülüyor.
  • halanne  (13.09.22 08:59:00) 
@halanne, güneşe atınca neden çöp olsun ki buharlaşacaklar zaten?

onları da diyorum uzay çöpleri de güneşe doğru itilemez mi? Hem dünyadan çıkarma gibi bir derdin yükü daha az olmaz mı?
  • ananiyimioguz  (13.09.22 09:33:16) 
Yani çevreyi kirletmek bile daha mantikli oyle soyleyeyim.

Birak gunesi, alçak yorungeye herhangi bir sey gondermek korkunc maliyet. Korkunc derken abartmıyorum gerçekten korkunc maliyet. Ekledigin fazladan her 1kg icin servet oduyorsun.
Yani aklina gelen hiçbir secenek onlari gunese yollamaya calismak kadar mantiksiz değil:)

Kaldi ki güneşe tek seferde bir semtin copunu yollayabilirsin anca.
Yani plastikleri yakalim, okyanusa atalim, akline ne gelirse gelsin gunese yollamaya "calismak" kadar mantiksiz değil:)
İmkansiz zaten.
  • stavro  (13.09.22 10:45:13) 
[]

Dyson V10 ve üstü kullanan var mı?

Bir şeyi merak ediyorum. v10 ve üstünde hazne değişti uzunlamasına oldu. Bende eski seri var ve fanus içindeki havayı çeken delikli plaka etrafına toz yapışıyor.

Yani normalde pislikler aşağısına toplanıyor ama yukarıya da kaçıyor işte.. Mecbur normal alttan kapağı açıp boşaltmak yetmiyor, komple söküp o plaka çevresini de temizliyorum.

Yeni sistemde o alanı yukarıya taşıdılar. Hazne biraz daha uzun oldu. Artık tek hamleyle bir şeyi sökmeye gerek kalmadan sıyırttırarak boşaltabiliyoruz.

Fakat pratikte, halen o delikli silindirik alan etrafına toz toplaşıp emişi düşürüyor mu merak ediyorum.

 
v10 var bizde, hazneyi bosaltirken dediginiz gibi bir sorun yasamiyoruz.


  • sertac akin  (09.09.22 18:54:59) 
v11'de o delikli kisma da toz ve sac toplaniyor. ben tamamen cikarip temizliyorum. yoksa cok kotu gorunuyor zaten.


  • lemmiwinks  (10.09.22 17:45:24) 
[]

Okyanusta kanın kokusu veya açık havada çiçeğin, balın kokusunu alma

nasıl oluyor?

Hep duyuyorum mesela köpek balıkları kanın kokusunu 500km den alır diyor. Rakamları sallıyorum hatırlamıyorum ama şok edici rakamlar.

Yahu ben elimi oracıkta kanatmışım. Koku molekülleri gerçekten o kadar uzağa yayılıyor da onun sayesinde mi algılıyor? Ne hızda yayılıyor ses hızında mı misal?

Veya bir arı çiçeğin kokusunu yüzlerce hatta belki binlerce kilometre uzaktan nasıl alabiliyor gerçekten bir maddenin kokusu dünyanın herhangi bir yerinden alınabilir mi duyu organının hassasiyetine göre?

Örnekler çoğaltılınabilir..

 
Siz biraz şaşkınlıkla gerçekliği bozacak kadar büyütmüşsünüz kafanızda sayıları :D

Köpekbalıkları 500m'ye kadar mesafeden koku alabiliyor, 500km değil. Tabi hepsi değil, her ortamda da değil. bu ortalama bir şey. Bundan daha kısa ve uzun mesafeler de mümkün, ama 500km değil.

Belgesel dilleri bence çok sorunlu, heyecan uyandırayım diye gerçekliği gerçek dışı bir şey gibi veriyorlar. Şahsen çoğu belgeselin bilime genel olarak büyük zarar verdiğine inanıyorum. İnsanlara bir şeyleri öyle bir anlatıyorlar ki "böyle bir şey nasıl olabilir ya" diyorsunuz.

Arılar hakkında çok bir fikrim yok ama onların da binlerce kilometreye çıkabileceğini sanmam.

Koku gayet hızlı yayılıyor, ancak koku moleküllerinin iletim hızı dış etkilere daha açık. Ses ya da ışık hızı gibi şeylerle tam olarak karşılaştırılamaz, çünkü koku dediğimiz şey dalga değil, bildiğiniz somut moleküller. Sabit bir yayılma hızı yok. Zaten köpek balıkları da bir yeriniz kanar kanamaz sizi bulmuyor, önce kokuyu alması ve takip etmesi gerekiyor. Zaten çoğu belgeselde de köpekbalıklarının 500m'den koku aldığı söylenmesine rağmen aldıkları kokunun kaynağını ne kadar hızlı bulduklarından ya da her aldıkları kokunun sonunda başarılı bir av yapıp yapmadıklarından çok bahsetmiyorlar, heyecansız geliyor. Belgesele göre bir yeriniz kanıyor ve yanınıza bir köpekbalığı ışınlanıyor.
  • akhenaten  (08.09.22 07:03:32 ~ 09:26:46) 
[]

Borcamda hava kabarcigi iadeye sebep midir

Şu şekil kabarciklar var bazi yerinde. Geri gondereyim mi?

Zarari yoksa dursun ama kirilmaya sebebiyet veriyorsa diye tedirgin olduk.

www.hizliresim.com

 
Sıcağa dayanıklı olması gereken camda kabarcık olsun istemezdin. Sonuçta o kısımda kesit kalınlığı azalıyor ve dayanımı düşüyor(dur). Ben olsam iade ederdim. (İçinde yemek varken kırılsın istemezdim)


  • o kadar da degil aga  (05.09.22 20:44:26) 
paşabahçe'yse arayıp sorun, zaten iade ya da değişim yapmanız gerekip gerekmediğini söylerler.
gerekmiyorsa da sözüne güvenebileceğiniz bir marka, boşuna uğraşmazsınız.
ama başka bir markaysa değiştirin ya da iade edin bence her ihtimale karşı.
  • blatta hiberna  (05.09.22 21:28:34) 
[]

Fotoğraf için speed tunnel effect

Bunu en pratik hangi uygulama ile uygulayabilirim?

Doğru mu ifade ettim onu da tam bilmiyorum da, böyle dairesel bir şekilde fotoğrafın yanları vinyet efekti gibi merkezden dışa doğru hızdan ötürü bozulmuş gibi olsun. Merkez çapını ben ayarlayabilirsen süper olur.

Snapseed'te bulamadım. En son böyle bir şeyi google ın bir desktop fotoğraf görünteliyici uygulamasında hatırlıyorum. Adını unuttum desteği sona ermişti.

 
photoshop > motion blur & zoom effect.
i.ytimg.com

  • wct3 org  (05.09.22 23:58:30) 
[]

Bir avukat iki tarafa birden bakabilir mi?

Bulunduğumuz ilçede adı geçen zaten sayılı avukatlar var.

Yeni aldığımız evdeki kiracı söz verdiği gibi 1 ay içinde çıkmayıp 7 aydır bizi oyalayınca ve çıkacak gibi de durmadığı için bıraksak 1-2 sene daha oturacağı için.. Biz de ihtarname çekmiştik 1 ay dolmadan ne olur ne olmaz diye. İyi ki de çekmişiz. Ona rağmen çıkmıyor. Avukat ile dava açacağız.

Fakat avukatın biri neredeyse bizi dövecekti 1-2 sene zor çıkar, şunu yapamazsınız, bunu yapamazsınız, ihtar çekmişsiniz iyi güzel ama 6 ay dolmadan bidaha çekecektiniz, işiniz zor, çıkana kadar bizim istediğimiz kirayı versin diye ihtar çekmişiniz. Bu geçersiz. Ama ben karşı taraftan bunu öne sürerim beni kiracı olarak gördüler zaten ben oturcam derim vs. diye atarlı konuştu baya.

Acaba dedim, bizim evde oturan kiracının da bir avukatı vardır, aynı avukata mı gittik bu ne şiddet bu celal çünkü..

Diğer avukatlar gayet sakin konuşmuştu.

Şunu merak ediyorum, bu atarlı ve sinirli avukat aslında mesleki olarak iyiymiş. Ondan yürüyelim diyoruz tekrar. Fakat diyelim ki kiracının avukatı bu.

Bir avukat iki tarafa birden bakabiliyor mu?

 
Hayır aynı davada iki tarafın da vekilliğini yapamaz.


  • faredenkorkankedi  (05.09.22 13:37:08) 
(bkz: çıkar çatışması)

Avukatlık Kanunu
İşin reddi zorunluluğu:
Madde 38
Avukat;
...
b) Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa,
...
Teklifi reddetmek zorunluğundadır.
Bu zorunluluk, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
  • himmet dayi  (05.09.22 13:39:42 ~ 13:42:22) 
hemen cikaririz diyip yalan soyleyip davayi alip parasina bakmadigi icin neden karsi tarafin avukati olsun.

durustce yaptiginiz hatalari ve sonuclari söylemis.
  • safak efendisi  (05.09.22 13:45:55) 
Yalnız avukatın dediği doğru olabilir. İhtarın içeriği önemli. İhtarın işlevsiz olduğunu düşünmüşse neden en başından gelmediniz de işimizi uzattınız diye atar yapmış olabilir.


  • adwokat  (05.09.22 20:58:22) 
iki tarafın da resmi olarak avukatlığını yapamaz.

çok geçmiş olsun. sırf bu tür kan emicilere denk gelmemek için evimi kiraya vermiyorum. üst komşumuz ev aldı, kiraya verdi, kendisi de kirada oturuyor. aldığı eve taşınmak istiyor, kiraya verirken sözleşmeye 1 yıl sonra çıkacağını yazdırdığı halde kiracı çıkmıyor. adam güç bela bir tanıdık buldu da ikna etti.

bir sonraki kiracınızda tahliye taahhütnamesi yaptırıp (kira sözleşmesini imzalamadan evvel taahhütnameyi yapmayı unutmayın. noterden onay gelsin, 48 saat geçsin, kira sözleşmesi yapın)
  • kutukcu  (05.09.22 21:11:50 ~ 21:12:45) 
[]

Sinnerclown üyesi var mı?

Var ise davetiye kodu arıyorum.

Teşekkürler.


 
[]

6 ayın sonunda kiracıya tahliye davası

Ufak bir özet geçeyim; 7 ay önce ev almıştık. İçindeki kiracı bize "evin satılacağını biliyorum ben de ev bakıyorum çıkacağım zaten" demişti. Civardakilerin 3000-4000'e oturduğu yerde kendisi 1000TL'ye oturuyordu.

Fakat biz evi aldık, aradan 1ay geçti. Ev bulamıyorum dedi. 6 ay hakkım var durucam ben dedi. Biz de dedik ki bize baştan böyle bir şey yapacağını söyleseydin biz bu evi almazdık oturmak için aldık, biz boşuna kira ödüyoruz biz de kiradayız, çık evimizden ne utanmaz bir insansın sen dedik, çıkmıyorum kiracılı ev alırken bilecektiniz böyle olacağını dedi.

Biz de ihtarname çektik. Bu evi aldık, 6 ay sonra(yasal hakmış) evin boşaltılmasını istiyoruz diye. O da güya ona sinirlenmiş ben çıkacaktım ama madem ihtar çektiniz durucam gibisinden iyice inat etti. 6 ayı bugün doluyor, mesaj attık.

Yazın buralarda hep günlük kiralık ev vardı, ev bulamadım. 1 ay daha süre verin bulucam. Yasal süreç başlatırsanız ikimiz için de sıkıntılı olur yazdı.

Ben diyorum ki çat diye basalım tahliyeyi. Fakat tüm masraflar + geriye dönük kira artırım talebi vs. gibi şeyleri kiracıya yansıtabiliyor muyuz?

Davayı açtıktan 1 hafta sonra çıktı diyelim, masraflar bize mi kalıyor?

Sorum bu ikisi. Teşekkürler. Bir yandan avukat da arıyoruz eşten dosttan ama buraya da bir sorayım dedim. Bu kadının 1 ay sonra da çıkacağı yok bence çünkü.

 
Davalar hemen sonuçlanmıyor ayrıca kanunlar kiracıların lehine karşı taraf belli ki art niyetli uzlaşılacak biri değil bir an önce herhangi bir avukatla işlem başlatın geçen zaman aleyhinize. Davayı açtıktan 1 hafta sonra kiracınız çıkarsa masraflar size aittir fakat şahsi tecrübelerime dayanarak biliyorum ki kiracınız sürecin sonuna kadar gidecektir.


  • beemaker  (01.09.22 13:58:28) 
Aldıktan 1 ay içinde ihtarname çekmeniz gerekirdi, süreç çok zora girmiş.

Bi avukata danışın ama işiniz kolay olmayacak gibi. Minimum 1-1.5 senenizi alır. Bence 1 yıllık kirasını verip anlaşmaya bakın. Nakit para tatlı gelebilir. Bu süreçte ne yıprandiginiza ne de kirada geçen sürenize değmez.
  • Mcfly  (01.09.22 15:43:21) 
İhtarı evi aldıktan 1 ay dolmadan çektik zaten.


  • ananiyimioguz  (01.09.22 15:49:02) 
Bu nasil bir utanmazlık arkadaşım. Kiracı sokakta mı yatsın, nasıl insanlarsınız siz. Ev taşımak yeni bir eve geçmek kolay mı sanıyorsunuz. Depozitosu, emlakçısı, badanası, nakliyesi. Çat diye tahliye basacakmış paşam. Nasıl bir ahlakınız var lan sizin, bir sorgulayın.

Umarım bir gün tekrar kiracı olursun da sana bunu yaşatırlar.
  • juan pablo pino  (01.09.22 16:15:08) 
Ver tahliyeye olucuyle mi ugrasacaksin adama zaten devlet alti ay sure vermis onu da kullanmis.


  • kuzey li  (01.09.22 16:20:33) 
@juan pablo pino, hocam biz 2 senede 3 kira değiştirdik. Ev sahibi çıkar mısınız oğlum gelecek veya ben yerleşicem dediği anda başkasının evini işgal etmek olmaz diyerek, beğenelim beğenmeyelim yeni bir yer bakıyoruz. Kimsenin de evini gasp etmedik yani.

Baktık çok göçebe yaşıyoruz bari kredi çekelim kendi evimizi alalım dedik. Tonla krediye girdik ev aldık, seviniyoruz ne güzel evimizde oturucaz kiradan kurtulduk diye..

Yahu kadın çıkmıyor. Çıksana kardeşim yeni evlendik eşya aldık eşyaları bir odaya yığdık kaldı öyle evi de kullanamıyoruz diyoruz, valla almasaydınız evi diyor.

Ulan evi alırken kendin dedin ben başkasının evinde durmam, evin satılacağı 2 aydır belli, ben de ev bakıyorum çıkıcam zaten diye. O yüzden tamam orası olsun dedik.

2 ay öyle geçti, ev satıldı 7 ay geçti. Çıkmak isteyen 9 ayda çıkamaz mı bu artık gaspa girer ayıptır günahtır kaç aydır aldığımız evde oturamıyoruz. Aptallık onda hemen çıksa 1000liradan 2000liraya geçiş yapacaktı. Şimdi kiralar 3000 ve üstüne çıktı, yükselmeye de devam ediyor.

Ne yapalım şimdi ev bulamıyor diye yıllarca kiracıyı evimizde misafir mi edelim?

Bizim çıktığımız yere gel ne güzel bahçeli giriş kat diyoruz, yok ben giriş istemem diyor. Bir tanıdıktan ara kat bulduk, yok ben o mahalleyi istemem diyor.

E sen 1000 liraya sefa sürme derdindesin o zaman enflasyon olmuş yüzde 1500, hanımefendi bizi oyalama derdinde.
  • ananiyimioguz  (01.09.22 16:45:59 ~ 16:48:39) 
evi aldığınızda 1 ay içerisinde çıkması için ihtar çekmeniz gerekiyordu, onu "tahliye edin, biz oturacağız" diye çektiniz sanırım zaten. o olmazsa ihtar gönderip en geç kira sözleşmesinin yenilenmesinden sonraki 1 ay içerisinde tahliye davası açmanız gerekiyor. bu süreleri kaçırırsanız bir sonraki sözleşme yenileme süresini beklemeniz gerekir.

şu an etraf kiracılara nasıl asalak gibi yaşayarak ev sahiplerinin evlerini gasp edeceklerinin tavsiyeleri ile dolu. duyuruda da aynı şekilde dikkat ettiyseniz. maalesef borçlar kanunu 2-3 konu dışında neredeyse tamamen kiracı yanında. tahliye taahhütnamesi imzalanmamış olan ya da kiracısı olan ev alınmamalı o yüzden. yatırım için de alınmamalı, oturmak için de alınmamalı.

siz bir an önce avukatınızla iletişime geçip süreci takip edin. sözleşme yenileme tarihini kaçırmadan dava açın. herkes kiracılarından kurtulmaya çalıştığı için epey bir dava yükü var. süreç biraz uzun o yüzden.
  • nawar  (01.09.22 19:02:48 ~ 19:22:09) 
siz hala bu ev için avukat bulmadınız mı yahu... telefonda konuşmuştuk, o zaman da anlattım diye hatırlıyorum.

1 ay içerisinde ihtar çekmek yetmez. o ihtarın ev alındıktan itibaren 1 ay içinde kiracının eline geçmesi gerekir. geçmediyse 6 aylık süre vermenin bir anlamı kalmaz. sözleşme sonunu beklemeniz gerekir o durumda.

davayı açın, kiracılar başka türlü çıkmaz. sözüne güvenmeyin. madem söz veriyor yazılı tahliye taahhütnamesi isteyin. veremiyorsa çıkmayacağı bellidir zaten.
  • adwokat  (01.09.22 20:38:23 ~ 20:41:14) 
@adwokat, evet konuşmuştuk, ama buradan bulamadık henüz. Bulduğumuz avukatlar sizin gibi uzaktaydı ve oradan bulun dediği için biz şimdilik kendi yapabileceğimiz kadarı için tavsiyelerle ilerledik.

Biz ihtarı 1 ay dolmadan çektik ve eline 1-2 günde geçti zaten halen 1 ay içindeydik. Onun da bilgisini almıştık.

Şimdi tahliye için Didim'de avukat bakıyoruz bakalım tekrar.
  • ananiyimioguz  (01.09.22 23:26:35) 
[]

Buzdolabı kapağının yanaklarında ve içindeki kapalı ürünlerde su oluşuyor

Dolap şu: www.amazon.co.uk

Alttaki buzlukla ilgili bir sıkıntımız yok.

Üst taraftaki kapakların orta kısımda, yani açıldığı yerdeki mekanizmaya değen iç yanaklarda su birikiyor. Kapalıyken sıkıntı yok ama kapakları açınca şıp şıp su damlıyor.

Dolabın içinin her yerinde olsa, içteki su tahliye yerinde bir sıkıntı vardır diyeceğim ama sadece bu kısımda oluyor. Neden olabilir?

Bir de kapalı plastik kaplarda veya plastik ve cam şişelerin iç taraflarında terlemeler oluşuyor. Sıcaklığı düşürdüm ve artırdım iki ihtimali de denedim ama damlacık damlacık oluyor hep içleri. Bu neden olabilir?

Kapakların birleştiği yerden hava alıyor olabilir mi? Bakındım ama düzgün kapanıyor gibi çok da tespit edemedim.

 
[]

Hangi modemi alayım?

İki seçeneğim var. İkisi de aynı gibi duruyor karar veremedim.

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

 
Bir de bir ara modeme hdd bağlayıp uzaktan bittorent kullanabiliyordum eski modemlerimden birinde. Çok taşınınca kaybettim. Şimdikilerde öyle bir şey yok mu?


  • ananiyimioguz  (24.08.22 12:49:53) 
asus un modemlerinde vardı o özellik. dsl n14u vardı bende mesela. ama yanlış hatırlamıyorsam üzerine takılı diskleri öldürüyordu bir süre sonra. benim bir flaş belleğim öldü öyle.

şu modelde varmış: www.hepsiburada.com
  • inheritance  (24.08.22 13:41:14) 
tp-link olanda ethernet portları 100mb diğerinde 1000mb


bu durumda tplinki elemeniz yerinde olur.
  • Sir Anthony Hopkins  (24.08.22 14:15:00) 
Bence ikisi de değil. En güzeli bütçeyi yükseltip bunu alıp kafa dinlemek
Keenetic Extra DSL AC1200 4x5dBi Cloud VPN WPA3 Amplifier USB 4xFE VDSL2/ADSL2+ Fiber Mesh WiFi Modem Routerwww.hepsiburada.com

  • limonlu eksi  (24.08.22 18:16:00) 
[]

Youtube search eskiden yeniye sıralama?

Kanal içerisinden yapılabiliyor ama genel search içerisinden ilk yüklenenleri neden göremiyoruz da sadece son yüklenenler geliyor?

Bunun için bir yöntem biliyor musunuz?

Mesela Kaan Tangöze yazınca ilk onun ismiyle yüklenmiş video gelsin.

 
Aradiginiz bu video: www.youtube.com

Kolay bir yolu yok ama yontemi de tarihle aratmak.

1) Arama kutusuna sunu yazin: Kaan Tangöze before:2005-11-01
2) Sonuc gelmeyecek cunku bu tarihten eski bir video yok
3) Yili bir artirip Kaan Tangöze before:2006-11-01 yazin
4) 2006-11-01 ve 2005-11-01 arasi videolara gelecek
5) Tarihe gore siralatin, sayfanin en altindaki en eski video olacak
  • sertac akin  (23.08.22 17:50:08) 
[]

Kaşınmam evi ilaçlamamızla ilgili olabilir mi?

Normalde de alerjik bir bünyeye sahibim ama cilt kızarıklığı ve kaşıntı pek olmaz. Genelde burnum akar, gözüm sulanır veya hapşırırım.

Evdeki karıncalar, örümcekler ve böcekler için zirai ilaç satan bir yere gittim. Bahçe için güçlü bir tane verdi. Evin içi içinse daha soft. İkisini de suyla karıştırıp püskürttüm köşelere basınç pompalı bir püskürtücü ile. İlaçladıktan sonra 2 saat evi kapatıp dışarıda durun, sonra girince havalandırın dedi. 2-3 saat kapalı tutup 3-4 saat de evi havalandırdım sonra içeri girdik. Fakat her gün öğle saatlerine gelince göğsümden karnıma, ve kollarıma uzanan bir bölge kızarıp kaşınıyor.

Neredeyse ağlıycam kaşıntıdan o derece. Bu durum önceden cildi kurutan bir sabun kullandığımda duştan çıktığımda oluyordu ama onu çözdüm dove sabun ile.

Şimdiki alerhinin tespitini nasıl yapabilirim? Sabah yıllardır yaptığım kahvaltıyı yapıyorum, yıllardır içtiğim filtre kahveyi içiyorum. Bunlar da bir şeyi tetiklemeye başlamış olabilir mi?

İlaçtan olma ihtimali yüksek mi? En çok havalandırdığım oda çalışma odam ve buraya çok sıkmadım. Bir de sabah ve akşam olmuyor. Öğle saatlerinde oluyor nedense. Alerji hapı içip duşa girip çıkınca geçiyor ama o 1 saat eziyet bana.

 
[]

Yağlı boya online eğitim tavsiyesi

Hanım evin bi köşesine kurulmuş ekipmanlar almış dağ ova bir şeyler çiziyor ama amatör henüz. Youtube dan rastgele bir şeyler açıyor tv den bakarak çiziyor ama belli bir playlisti yok.

Şöyle adım adım sıfırdan ileriye anlatan bir kanal biliyor musunuz ben de öğreneyim ufaktan? O en temel seviyeyi çözmüştür belki ama olsun üstünden geçeriz.


 
[]

Filtre kağıtlarında son kullanma tarihi oluyor muydu bu neden bu kadar ucuz

Az önce denk geldim normalde neredeyse 100 tanesi bu fiyat.
Hadi bazı markalarda 200 tanesi olsun.

Ama o paraya 500 tane vermek nedir abanalım mı yoksa kağıdın geçirgenliği çok düşüktür, kağıt bayattır falan denilebilecek hususlar var mı?

app.hps.im

 
Evet gerçekten ucuzmuş. Daha önce kullandığım bir marka. Sayenizde ben de aldım. Tavsiye ederim.


  • pispinti  (19.08.22 14:54:32) 
Skt olmaz ama artık kağıt filtre eskiye nazaran daha az kullanılıyor ben şahsen uzun zamandır plastik filtre kullanıyorum hem kahvenin değerli yağı kağıt tarafından emilmiyor hem de kahvenin gerçek tadından ödün vermemiş oluyoruz


  • apocalipy  (19.08.22 17:23:17) 
Onun da bir dezavantaji yok muydu?


  • ananiyimioguz  (19.08.22 20:24:50) 
Ben herhangi bir dezavantajini görmedim ne yapım ne içim aşamasında zaten iyi plastik filtreler gıdayla temasa uygun uretiliyor bir kere aliyorsunuz tüm filre derdiniz bitiyor. Paslanmaz çelik olanları da var ancak onlar da plastik kadar kullanisli ve rahat değil


  • apocalipy  (20.08.22 14:04:56) 
[]

İnsanların birbirini öldürmesi neden tuhaf karşılanıyor?

Merak etmeyin psikopat falan değilim veya şiddete meyilli birisi değilim.

Ama bizler sonuçta canlı bir organizmayız. Başka canlı organizmalar birbirlerini veya farklı cinsten, türden canlılar öldürdüğünde buna doğanın dengesi, kuralı diyoruz da.. biz de özünde primat değil miyiz aklımız vicdanımız olsa da doğamızda ölmek, doğmak, doğurmak, öldürmek gibi kavramların olması normal değil mi? Uydurduğumuz kurallar çerçevesinde kalmaya çalışsak da doğamıza aykırı olabilir mi? Ölümden çok korkuyoruz. Acaba sık ölümlerin ve cinayetlerin yaşandığı bir kabilede büyüseydik normal gelmez miydi?

Normal gelebilme ihtimali varsa, böyle düşünenlere cani, anormal gözüyle bakmak, önce akışa müdahale edip, doğru/yanlış veya duygu, vicdan gibi yetilerimizi büyürken manipüle edip, sonra uymayanları suçlamak biraz kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz olmuyor mu? Mesela afrikanın bazı şehirlerinde küçük çocuk ölümleri gayet normal karşılanıyor. Yine bazı şehirlerde cenazeler eğlenilerek yapılıyor. Bunlar insan değil mi, bunlarda vicdan merhamet default gelmemiş mi? Demek ki bazı duyguları biz mi yüklüyoruz acaba kendimize? Çok mu bağlanıyoruz yaşama, insanlara? Tersi de yapılabilir. O da normal olmalı biraz uzaydan dünyaya baktığımızda. Kaos çıkar diye mi böyle bir sistemde ilerliyoruz? Ölmeyen, çalışan insanlar mı lazım?

 
Hocam yazının başıyla sonu bambaşka konular belli ki bu konularda okuyup düşünüyorsun fakat şu an zihnin çok dağınık, çorba olmuş

ilk kısmı için çünkü bizim aklımız ve bilincimiz var ve başka insanların da bunlara sahip olduğunu biliyoruz

Ölüm kayıp yas merhamet kısmı ise kültürle koşullarla şekilleniyor, çok değil bundan 50 sene önce bir ailenin 10 çocuğundan biri öldüğünde aile ertesi gün tarlada çalışmaya devam ediyor, anne için de daha sıradan bir olay
  • freebird5406_2  (19.08.22 11:45:22) 
İnsan topluluk halinde yaşayan bir hayvan, yine topluluk halinde yaşayan diğer hayvanlardaki gibi bağlı olduğu gruba yönelen saldırıları önleyici sistemleri var. Biz bir fil sürüsündeki yavru filin bir aslan tarafından öldürülmesini doğal karşılıyoruz, ancak o yavru filin grubu aslana karşı elinden geldiği ölçüde saldırıda bulunup yavruyu korumaya çalışıyor. Düşünce akışınızda bu kısım eksik.

Diğer taraftan insan diğer hayvanlara göre iletişim becerisi çok daha gelişmiş olan bir canlı. Karmaşık diller geliştiriyoruz, haliyle daha rahat kurallar koyuyoruz.

Siz öldürülmek istemezsiniz, ben de istemem, bir başkası da istemez. Ancak herkes zaman zaman birini öldürmeyi aklından geçirebilir. Haliyle ölmek istemeyenlerin öldürmeyi yasaklamak için girişimlerde bulunmasının kendisi de zaten doğal olan bir durum.

Cenaze merasimleri, erginlenme ritüelleri gibi kavramlar kültüreldir. Evet bunlara anlam yükleyen biziz, ancak insan zaten kültür geliştirerek çevresine uyumlanan bir canlı. Farklı gruplar farklı kültürel inşalar üretirler, bu kültürler birbirleriyle karşılaştıklarında baskın olan kültür yeterince direnç gösteremeyen kültürü asimile eder, ya da büyük oranda zayıflatır. Hakim kültürün kendisi de bu kaynaşma süresince daha az dirençli kültürden etkilenir. Bu temel evrim mekanizması aslında, doğal seçilim.

Sorduğunuz sorunun kapsamı çok geniş, ancak ana hatları bunlardan ibaret. Neticede doğanın bir parçasıyız ve yaptığımız hiçbir şey "doğal olmayan" olamaz. Ancak çoğu zaman insan davranışları üzerine düşünürken onu tanrısallaştırdığımız için yanıltıcı sonuçlara varıyoruz. Bir kültürel antropoloji kitabı edinip okursanız bence birçok sorunuzun cevabına ulaşacaksınız.
  • akhenaten  (19.08.22 12:36:42 ~ 12:41:05) 
normal'in ne olduğunu, tanımını bir oku derim.

Norm: bir topluluğun kabul ettiği davranış ve düşünceler.
Anormal: bir topluluğun kabul etmediği davranış ve düşünceler.

içince yaşadığın toplum içerisinde iki eşcincelin evlenmesi, birinin vefatı durumunda mal varlığının eşine/partnerine geçmesi kabul edilmiş bir şey iken içinde yaşamadığın, dünyanın bambaşka bir yerinde ki toplumda kabul edilemeyen bir şey olabilir.

Toplum ve toplumu oluşturan bireylerin ortak karar verdiği şeyler bunlar.

Duygularımızı biz yüklemiyoruz, onlar doğumdan itibaren mevcut, hatta doğum öncesi bile duygularımızın olduğunu gösteren çalışmalar var. Bu duygularımızı nasıl yorumladığımız değişiyor.

Bir toplumda ölüm kutlanacak bir şey olurken (yaratıcısına ulaştı, sonsuz yaşama kavuştu vs. ) bir başka yerde aynı fikir ve düşünce ile üzülecek bir şey haline gelebiliyor.

Konu duyguların yorumlanması. Bir kişi eşinden ayrıldığı için eşini öldürüyor zira duygularını bu şekilde yorumluyor, bir başkası ise üzüldüğü için intihar ediyor, bir başkası üzülüyor, nasılsa geçicek bu diyip yoluna devam ediyor. gördüğün gibi bireysel olarak duygularımızı nasıl yorumlayacağımız değişiyor, 100 bireyin 80'i yukarıdaki davranışlardan birini seçtiği durumlarda "norm" o seçilen davranış olurken seçmeyen 20 kişi "anorm" oluyor.

Neden kimi toplumlarda cenazelerde dans ediliyor eğleniliyor, bu nasıl bir toplumun norm'u olmuş? o toplumun tarihsel akışı içinde gelişen şeyler, adamın biri çıkmış çok etkili bir insanmış kendisi, bir kitap yazmış insanlar neden cenazelerde eğlenmeli diye bir kitap yazmış, bir kaç laf söylemiş veya emir vermiş, insanlar bu kişiye saygı duyduğu veya korktuğu için laflarını dinlemişler, o kişi yaşadığı sürece de bu davranışa devam etmişler. O yaşarken doğan çocuklar için cenazede eğlenmek sonsuz zamandan beri devam eden bir davranış gibi geliyor ve o kişi öldükten sonra bile bu bizim geleneğimiz diye devam ediyor.

örneğin bu davranışı www.youtube.com buradaki videoda izleyebilirsin, davranışı ilk sergileyen kişi orada olmasa bile ardından gelen kişiler davranışı devam ettirme eğilimindeler.

Bunu en güzel yeni nesil gençlerde görebilirsin, ellerinde cep telefonu ile büyüdüler, onlar için telefon ezelden beridir var olan bir cihaz, doğumla birlikte hak ettikleri bir şey gibi. Benzer bir şey trafik ışıkları içinde geçerli, kırmızı yanınca duruyorsun, yeşilde geçiyorsun, sen doğduğunda trafik ışığı vardı, ancak türkiyede ki ilk trafik ışığı 1929'da daha 100 yıl bile olmadı, birileri sana bunu söyledi, bu davranışı sergileyen başka bireyler ve topluluklar gördün ve bu davranışı sergilemeye başladın. köpeklerinde benzer şekilde yeşil ışık, kırmızı ışık kurallarına uyduklarını görebilirsin. onlarda bu davranışı insanlardan gözlemlediler ve uygulamaya başladılar.

Bu davranış aslında evrimsel süreçte halen mirası devam eden hayvansı davranışlar. buradaki deneyden de görüleceği üzere yeterince uzun süre devam edilirse artık gelenek/görenek oluyor.

Kimi şeyleri anlamak için kelimelerin köklerine, anlamlarına etimolojisine dikkat etmen yeterli. daha fazlası ise önce düşünce deneyleri ardından da uygulamalı deneyler.
  • selam  (19.08.22 12:46:08 ~ 13:02:07) 
bugun normal olarak kabul ettigimiz hersey (toplumsal yasalar, ahlaki yasalar, varolus bicimleri, davranis kaliplari, moda, yeme aliskanliklari, uyuma.aliskanliklari, aile, cinsiyet rolleri vs.) 150 yillik bir gecmise sahip. hep boyle degildi, simdi de boyle olmak zorunda degil. oldurme de buna dahil.


  • tadellesever  (19.08.22 13:18:42) 
[]

Javascript sorusu

Custom component kullanırken içerisine bir data göndermem gerektiğinde kendi js'inde, gelen json data içersindeki şu alanı böyle kullan diye yerleştiriyoruz ya..

Şimdi custom bir component kütüphanesi kullanıyorum. Eğer datalar

{key: 1, value: ali}, {key: 2, value: veli}

şeklinde gelirse listeliyor. Yani key ve value alanlarına bakıyor. Ama ben şirkette kullanılan servise istek attığımda datalar id ve name olarak geliyor. Onu direkt bağlayınca görmüyor.

Gelen json u map edip ayrı bir yerde alan adlarını değiştirerek tutmak akla ilk gelen çözüm ama bazen çok fazla data geliyor ben neden bunların içinde teker teker döneyim ki saçma geldi direkt atayım bir şekilde. Ama işte kullandığım componente dokunamıyorum. Gönderirken her key i id olarak algıla gibi bir şey denemez mi?

<List externalData={this.state.data} /> şeklinde yolluyorum.

 
kullandigin component'in oyle bir ozelligi yoksa maplemek lazim.


  • lemmiwinks  (18.08.22 17:17:34) 
[]

Güneş enerjisinden gelen su bulaşık makinasına zarar verir mi?

Usta beyaz eşyaları takarken ikisinin de su girişini güneş enerjisine bağladım dedi. Bir de pişkin pişkin ne güzel işte makinalar ısıtmaya uğraşmaz diyor :D Dedim usta öyle olur mu 30 derecede yıkadığım bir sürü çamaşır var haşlayacak mıyız hepsini, sen normale tak dedim 30-60 derece arası kullanıyorum ben. Güneş enerjisinden 80 90 derece su geliyor riskli olur dedim değiştirdi.

Ama bulaşık makinasınınkini değiştiremedi çünkü musluğun gider tesisatı o kısmın önünü kapatıyor, 2li aparat takılacak gibi değildi uzun işi vardı onu öylece bıraktı.

Açıkçası bulaşıklar güzel yıkanıyor. Makina mı iyi buranın suyu mu yoksa bu sıcaklıktan ötürü mü emin değilim. Merak ettiğim 2 şey var;

1- Makinaya normal sıcaklıkta su değil de 80-90 derece girerse birden zarar verir mi?

2- Normalde soğuk girerse ısıtıyor ama sıcak girerse de bekletip soğutuyor mu? Çünkü mesela ben 40 derecelik programa aldım. İki makina da "aa ben bişey yapmadım ama bu su 60 derece dur biraz bekleyeyim öyle çalışayım" diyor mu? Yoksa 30 a da ayarlasam 80de yıkanır mı? Bulaşıklar için bu iyi bir şeydir diyebilir miyiz çok ince bir plastik koymadıktan sonra?

 
valla makinede max 70 derecede program var. 90 derece sıkıntı olabilir. nerdeyse kaynar su.


  • jelly bear  (16.08.22 14:58:41) 
Makine suyun soğumasını bekler.

Üç olumsuz tarafı var:
1- program beklenenden daha uzun sürer,
2- Bulaşıklar daha çabuk yıpranır,
3- Makine daha çabuk yıpranır. Özellikle kapak kısmındaki contalar bi sıcak bi soğuk derken çatlayıp sızdırmazlık özelliğini yitirir.
  • himmet dayi  (16.08.22 15:21:32) 
makina fışkırttığı suyu ısıtıyor da olabilir

su giriş hortumlarını daha çabuk çatlar, belki 1-2 sene anca dayanır
plastik bulaşıklar haşat olur
porselenlerin rengi uçar

özel hortum ayarlayıp, cam tabaklara geçersen tasarruf olur herhalde (makina iç tesisatı metalse)
  • bir soru sorcam  (16.08.22 17:16:58) 
Verebilir hatta günısı suyu kaynar sıcaklıkta oluyor ve borulara da zarar verebilir ayrıca kullanılan boruların PVC olması ve bu kadar yüksek ısıya maruz kalması kanserojen etkiye sebep olabilir hatta oda sıcaklığında su için bile PVC kullanılmaması lazım aslında.


  • beemaker  (16.08.22 17:41:07) 
[]

Özel sağlık sigortaları yıllık ortalama ne kadar?

Poliçe detaylarına göre değişir tabii ki ama ortalama bir fiyat soruyorum. Mesela benim şirketimin bana sağladığı poliçe şu şekilde.

www.hizliresim.com

Normalde bu, benim anlaşmamın içerisinde. Fakat eğer eşimi de aynı şekilde yararlandırmak istersem bunun bedeli yıllık 3700 liraymış. Aya bölüp maaşımdan kesecekler. Eşim buna benzer bir şekilde özel sağlık sigortası yaptırmak istese de zaten yıllık aşağı yukarı böyle bir fiyat ödemek zorunda değil mi?

Kendi şirketim üzerinden yaparsak çok mu uygun oluyor yoksa az mı onu merak ettik. Sabah sigortam net üzerinden teklif istedim ama henüz gelmedi.

Eğer avantajlı ise onu da dahil edeceğim. Ama yok aynı ise gidelim daha kaliteli bir sigortadan alalım yani allianz falan?

 
Şirket üstünden 200-300 tl uygun oluyor.


  • han20  (15.08.22 19:25:34) 
Allianz bana 3700 vermişti standart bi poliçe için. Eşimin şirketi tss yapıyor ona, onun üzerinden 1400e yaptırdık. Yalnız sizin poliçeyi pahalı yapan şey yurtdışı tedavi kapsamı olması bence. Bende öyle bir şey yok çünkü.


  • elorelia  (15.08.22 19:30:04) 
Acıbadem hastanesinde kullanmak için bana 12.000 tl çıkardılar. Tss değil özel.


  • etna  (15.08.22 19:56:50) 
12000 ayakta tedavi limitine bu fiyat iyi bence. Hastaneye kırk yılda bir uğruyorsanız tss yaptırabilirsiniz daha uyguna ama bu poliçe bence hesaplı.


  • cilekli pasta  (15.08.22 22:50:05) 
Fiyat çok uygun bence kaçırma.


  • goodman  (16.08.22 01:01:03) 
[]

Ayakta sabit bir şekilde çalışan için ayakkabı tavsiyesi

Öncelik rahat olması, çabuk dağılmaması.

Tabanı yüksek olabilir.

Bütçe 1000-5000TL arası.

37-38 numara, K

Son zamanlarda normalde yokken tırnak batması başladı. Bunun sanırım ayakkabı ile bir ilgisi yok değil mi hangisini alırsak alalım parmak uçları ile bir pedala bastığı için yine olabilir?

Veya şöyle yüksek tabanlı, ağırlığını verirken sadece parmak ucunu değil de ayağın bütününü kullanabileceği şekilde bir ayakkabı mı tercih etsek?

 
[]

Mac OS, tek pencereyi hem macbook hem harici ekranda aynı anda görme?

Windowsta yapabiliyorum ama macte pencereyi diğer ekrana doğru kaydırdığımda kaydırdığım kısım diğer ekranda devam etmiyor görünmez oluyor.

Pencereyi ekranların ya birinde ya diğerinde açmam gerekiyor. Öyle köşesinden tutayım uzatayım yarısı bir ekranda kalsın yarısı diğerinde olsun yapamıyorum. Geniş bir görüntüye ihtiyacım var bunu nasıl sağlayabilirim?


 
Şunu denesene "displays have separate spaces" bunun tikini kaldır:
www.igorkromin.net

Ama bunu yapınca, yandaki desktopa geçmek istediğinde, iki ekran birden kayacak.
  • kanepeee  (12.08.22 13:52:56) 
[]

Metrelik sinek tülünü pimapene nasil sabitleyebilirim?

Tahta olsa raptiye kullanicam da buna nasil olur? Daha onca kapi icin miknatisli tül almistik onun icinden arkasi yapiskanli, önü tirtikli bir serit cikmisti ona sabitleyebiliyorduk ama onlar ayri satılıyor mu?

Bu arada ev kiralik, zimba makinasiyla zimbalayin diye tavsiye verirseniz o cok uygun olmayabilir. Ev sahibimiz rahat bir insan ama yine de en az zarar ile takalım.


 
Kendi montaj malzemesi yoksa çift taraflı köpük bant alın, en güzel öyle halledersiniz. Hatta sinekliği yapıştırdıktan sonra kenarlardan bir kat daha bant çekerseniz taş gibi olur.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (05.08.22 00:35:11) 
Yapışkanlı cırt bant arıyorsun sen. Koçtaşta da var, internettede. metre hesabı satılıyor. Beyazı da var, siyahı da.


  • Mirket  (05.08.22 06:55:36) 
  • alfired  (05.08.22 13:39:13) 
[]

Spotify aile 2 kişilik boş yer

Yıllardır o 2 yer boş duruyor ama şimdi bir zam maili geldi aylık 35tl olacak diye.

Ben de değerlendireyim dedim.

70TL karşılığında yıllık kiralayabilirim.

Ayda 6TL gibi bir şey oluyor. Bu hesabı da kimse yapmaz hadi iyisiniz.

 
[]

Balkondaki bir çekmeceyi ne ile kaplayabilirim?

Yağmur yağarsa çok etkilenmesin diye. Üstü zaten biraz kapalı ama yine de açık taraftan kesin yağmur yiyecek.

Komple naylon bir şey geçirsem kötü durur hali hazırda kullanıyoruz.

Metrelik yapıştırma bir şeyler varsa onunla kaplayayım dedim ama nasıl bir malzeme bulmam lazım bilmiyorum.

 
Merhaba. Bir fotoğraf paylaşsanız belki daha iyi öneriler alırsınız. :)


  • graphytube  (01.08.22 12:01:01) 
ikea'da balkon dolapları için fermuarlı plastik malzemeden bir ürün vardı. şimdi bulamadım sitelerinde ama ben de balkona onlardan almayı düşünmüştüm bir ara. kurcalarsan bulursun illaki sitelerinde ya da mağazalarında.


  • teritori  (01.08.22 12:06:19) 
Şöyle bir cekmeceli dolap www.hizliresim.com

Su alirsa sisebilir. Orada bir lavabo var onun yanina koydum mangallik malzeme falan koyariz, lavoboluk biseyler koyariz vs. diye.

Ikea seyinden de buldum ama o baya araba kilifi gibi bisey. Her yerini kapatir kullanisli olur mu bilemedim. Belki ön tarafını keserim alip..
  • ananiyimioguz  (01.08.22 16:11:38) 
normalde camasir makinelerini kapatmak icin ters u seklinde ama onu boyle acilir kapanir, ay aman niye anlatmaya calisiyorsam, soyle bir sey iste: tinyurl.com

Belki isinize yarar.
  • sopiro  (01.08.22 16:45:21) 
Bence ahşabı yağlı boya ile boyayıp kuruduğunda da üzerine vernik atarsanız sudan ve nemden koruyabilirsiniz.


  • graphytube  (01.08.22 18:17:09) 
Mutfak tezgahı kaplamak için kullanılan - bir nevi- kağıtlar var kendinden yapışkanlı. Tezgahta kullanılacağı için su geçirmediğini zannediyorum. Onlardan baksanız?


  • balik kraker  (02.08.22 00:29:29) 
Edit : bunu buldum mesela

www.instagram.com
  • balik kraker  (02.08.22 00:31:34) 
[]

Arıtma cihazı tavsiyesi ama sıcak soğuk su verebilen..

Sebil baktım fiyatlar uçmuş.
Arıtma baktım fiyatlar uçmuş.

Aynı işi yapan tek bir cihaz var mı diye baktım çoğu 10k.

Ama tek tük 5-6k ya var. Tezgah üstü arıyorum.

Şuna ne diyorsunuz mesela alınır mı?

www.trendyol.com

Tipi aynı ama başka markalarda da bunu gördüm büyük ihtimalle cihaz geliyor marka yapıştırıyorlar..

Birisi yorumda soğuyan taraftaki suyun tadı bozuluyor demiş. Ama pek yorum göremedim.

Bir de birisi 800TL ye satıyor hiç kullanmamış kafam karıştı.

www.sahibinden.com

 
Waternet diye bir cihaz vardı şirketin eski binasında. Abonelik sistemi ile çalışıyormuş, fiyatları bilmiyorum.


  • inheritance  (31.07.22 11:42:40) 
Bir arkadasim vardı bu tarz kullanan , o da soğuk suyun tadını begenmiyordu. Sonra da bıraktı zaten kullanmayı. Ayrıca verdiğin linkteki satıcı ürünün ebatlarını dahi bilmiyor.


  • primetime  (31.07.22 13:41:23) 
Hep üç kagit işi bu aritma sistemleri. Aritacak derken suyu zararli hale getiriyorlar. Bir dr bu sekilde arastirin isterseniz.


  • halk  (01.08.22 06:02:38) 
En iyisi damacana + sebil kombinasyonu mu yani?


  • ananiyimioguz  (01.08.22 11:39:47) 
[]

Beyaz mobilyaları rötuşlamak için bant veya boya?

Merhabalar, bazı eşyaları 2. el buldum aslında 2.ele göre temiz ve sağlamlar ama ufak tefek defoları soyukları falan var. Mesela aynalı banyo dolabının kapağının öne bakan yüzeyi en alt kısımdan biraz soyulmuş, beyaz dolabın altındaki sarımsı tahta yüzey gözüküyor. Çok ince bir kırıklık derinlik olarak. Yüzey alanı olarak biraz geniş, avuç içinin yarısı kadar. Boya mı atsak bant mı çeksem bilemedim. Veya beyaz ağır bir yemek masamız var ayaklarının bazı yerleri sürtünmüş yine altındaki ağaç gözüküyor.

Bunları neyle gizleyebilirim? Yoksa hem bant çekip pürüssüz bir yüzey yaratıp sonra mı boya atmak lazım?

Nasıl bir boya almak lazım? Bir de buzdolabının bazı yerleri ufak tefek paslanmış. Ona hangi boya atabilirim aynısı olur mu?

Teşekkürler :*

 
Mobilya rötuş kalemi var, beyaz rengi de var


  • freebird5406_2  (31.07.22 02:25:41) 
Eğer çok fazla çizik boya atması varsa tüm yüzeylerde kullanılan akrilik boya var, astar mastar sürmeden doğrudan uyguluyorsun tutuyor

Cadence diye bi marka var fakat başka boya markaları da çıktı aynı tip

Millet pandemide sıkıntıdan mobilyalarını mutfak dolaplarını vs boyadı bunlarla, yutubda cadence boya yenileme diye aratırsan bir sürü uygulama ve sonuç videosu çıkar, senin işini görür bence
  • freebird5406_2  (31.07.22 10:03:34) 
Kendinden yapışkanlı folyolar var ben koyu kahve tv sehpası toz aldıktan 5 dk sonra tozlanıyor diye açık kahve folyo ile kaplamıştım orijinal gibi duruyor iki yıldır memnunum.


  • ceann deas  (31.07.22 12:24:03) 
[]

Mangaldan/barbeküden anlayan?

Rica etsem mesaj atabilir mi acaba hiç tecrübem yok bir şey danışacağım.




 
[]

Youtube'da sevdiğiniz türkçe konser kayıtları?

Çalışırken kenarda açmayı seviyorum. Yılı fark etmez.

Örnek olması açısından sevdiklerim son zamanlarda şunlar;

Mor ve ötesi: www.youtube.com
Yeni Türkü: www.youtube.com
Duman: www.youtube.com
Feridun Düzağaç: www.youtube.com

Evrencan'ın da videoaları fena değil.

 
Kayahan 91 yili harbie acik hava gunduz konserleri


  • halk  (19.07.22 05:39:00) 
Tabiki
youtu.be

  • etna  (19.07.22 14:44:50) 
alyuvar'ın sokak konserleri güzel rahatlatıyor, bol doğaçlamalı ve yer yer enstrüman sololu.

ela gözlüm - www.youtube.com

çav bella - www.youtube.com

çamdan sakız akıyor - www.youtube.com

dostum dostum - www.youtube.com
  • onemoremile  (19.07.22 15:06:52) 
redd - gecenin fişi yok

ayrıca trt arşivindeki kesmeşeker / kargo ortak konseri de süperdi.
  • rain when i die  (19.07.22 16:31:40) 
  • hot potato  (19.07.22 16:38:00 ~ 16:38:25) 
[]

Somon rengi ceketi nasıl kombinleyebilirim? (Capsli)

Siyah damatlık ve gri nişanlık takım secebildim uzun denemelerim sonucu ama istemeye bir şey bulamadik. En son cikarken şu ceketin rengini begendim, evden bisey uydururuz diye aldik ama uyduramadik :D

www.hizliresim.com

Fotograftaki gomlek ve pantolon, gri takımınki. Bu da okey gibi duruyorsa boyle de giysem sorun olmaz herhalde kim dikkat etsin gomlege pantolona.. gerci fotograflarda siritir mi bilmem. Neyse iste evde kahverengi pantolon, daha acik pembe gömlek denedim, olmadi. Gri gomlek olmadi. Beyaz gomlek de meh iste. Saman rengi pantolon da meh. Icime sinmedi.

Bi beyaz pantolon deneyemedim belki onunla iyi olabilir.

Bilemedim yani normal hayatta 0 takim elbisem oldugu icin pek tecrubem yok.

 
Valla bu ceket çocuklarınıza komik bi anı olarak kalır o açıdan iyi ama iade edin bence :)


  • mg3929  (18.07.22 21:17:12) 
hocam bu bodrum'da takılan zengin iş adamı ceketi. değiştir bence zor iş bu. bakma güzel ceket bence aslında ama istemeye giyilmez bence


  • floydian  (18.07.22 21:20:36) 
Ben kayınpeder olsam, kombin önemli değil bu ceketle kızı istemeye gelsen

Ki anladığım kadarıyla işin sadece formalitesi kalmış

Yine de vaz mı geçsem acaba derim yani.
  • Mirket  (18.07.22 23:50:22) 
Bence istemeye olmaz bu. Biraz daha casual ortamlar için bir renk olduğunu düşünüyorum. Siz bence klasik seçimlerden şaşmayın.


  • duma duma dum  (19.07.22 00:36:43) 
bence guzel ceket. gomlek iyi olmus. daha bejimsi ya da beyaz pantolon. lacivert giyenler de olmus.

www.google.com
  • camussar  (19.07.22 01:08:25 ~ 01:09:34) 
Bence ceket çok güzel, camussar'ın verdiği linkte de gayet güzel görünüyor. Kız tarafının bakış açısı önemli burada. "Damata bak zibidi gibi gelmiş kız istemeye" diyebilirler. Bunu sizin tartmanız lazım. Öyle bir potansiyel varsa daha az iddialı bir renk seçebilirsiniz.


  • pispinti  (19.07.22 09:20:27) 
Teşekkürler zaten kız arkadaşımla birlikte seçiyoruz kıyafetleri. Çok yazlık bir renk gibi geldi. Ailesinin öyle düşüneceğini düşünse laf ederdi bence ama bilemedim genel olarak isteme havası için absürt müdür..

Neyse sorum zaten bunu kombinleme renkleri idi.
  • ananiyimioguz  (19.07.22 09:27:04 ~ 09:27:27) 
[]

Kira sözleşmesi öncesi bilmemiz gerekenler

Çok uyguna müstakil, bahçeli bir ev bulduk. Kendi evimizi kiraya verip burada oturalım diyoruz.

Pazartesi gidip sözleşme imzalayacağız. Ev sahibi emekli bir öğretmen kadın. Kardeşi de avukatmış oturduğumuz yerde. Onunla birlikte hazırlayıp vereceklermiş.

Ev sahibi evin içini komple yaptırıp bize veriyor. İşler bitti sayılır, ben de takip ediyorum. Fakat laf arasında "zaten 1 sene oturur çıkarsınız kendi evinizi alırsınız" falan dedi. Ben de belli olmaz yurt dışı da düşünüyoruz dedim. Aa bak çok isterim hemen gidin durmayın falan dedi :D

Şimdi sözleşmeyi 1 senelik yapıp bizi 1 sene sonra çıkarmasın? Veya şimdi 3k vereceksiniz ama seneye 6k oldu kiranız demesin?

Biz belki 3-5 sene oturucaz yani..

Bu evi de tesadüfen bulduk. Evde kiralık falan yazmıyordu. Biz müstakil villaların olduğu bi mahalleyi dolaşırken komşulara sorduk, o da tadilatta olan bir evi gösterdi, ev sahibini aradık, öyle anlaştık.

Kendisi de bizle tanıştıktan sonra valla açık konuşayım ben evi ingilizlere verme niyetindeydim ama komşum da, ben de sizi çok sevdik, madem yeni evlenecekseniz ben sizle anlaşmak isterdim dedi. Ben önceki kiracımdan çok çektim, benim tek derdim eve güzel bakılması dedi.

Dikkat etmemiz, talep etmemiz gereken neler var?

 
Simdi en bastan soyleyin ne kadar oturacagimiz belli degil uzun da kalabiliriz diye.

1 senelik olmasi kira sozlesmesinin baska bir sey. Kanunlar sartlara uyuldugu surece size 10 sene oturma hakki veriyor. Tahliye taahhutnamesi imzalamazsaniz keyfi cikaramaz.

Onun disinda sozlesmede yazan seylere cok takilmayin, standart sozlesmeler aslinda baya gecersiz maddeler iceriyor kanunlarla celisen. Basin imzayi gecin bir sey olmaz
  • floydian  (16.07.22 16:02:51) 
Şimdi sözleşmeyi 1 senelik yapıp bizi 1 sene sonra çıkarmasın?
- Çıkaramaz. Ancak tahliye taahhütnamesi imzalatması gerekir. O da sözleşme tarihinden daha sonraki bir tarihte imzalanmalı. Tarih olmayan tahliye taahhütnamesi imzalamayın.

Veya şimdi 3k vereceksiniz ama seneye 6k oldu kiranız demesin?
- Diyemez. Seneye bu tarihte 12 aylık TÜFE ortalaması neyse onu yapabilir. Ancak o da az olmayacak, onu belirteyim.

Biz belki 3-5 sene oturucaz yani..
- Siz çıkmak istemediğiniz sürece 10 yıl boyunca ev sahibi sizi çıkaramaz. Sadece kendisi, alt/üst soyu oturacaksa tahliye davası açarak çıkarabilir. O da uzun sürüyor.

Dikkat etmemiz, talep etmemiz gereken neler var?
- Genel olarak yukarıda yazdım. Evi tutarken içinde sorunlu gördüğünüz yerler var ise onları kontrata not olarak düşün. Atıyorum aspiratör çalışmıyor, fayanslarda kırık var, duvarda rutubet var vs. gibi.
  • himmet dayi  (16.07.22 16:03:24 ~ 16:04:03) 
kira sözleşmesine yazılan maddelerden kanunlarda size verilen hakları çiğneyenlerin geçerliliği yoktur.

sözleşmenin süreli olması bir şey ifade etmiyor, otomatik yenileniyor.
  • niyeti bozuk http nesnesi  (16.07.22 16:23:57) 
Taahhütname imzalama yeter


  • adwokat  (16.07.22 23:59:36) 
[]

Trafik sigortasinda taksit yapan bankalar

Cogu yer tek cekim aliyor, taksit yapan sirket bulamadik. Ama sanki bankalar kendisi verebiliyordu. Var mi bildiğiniz 3 5 taksit yapan banka?




 
Enpara işlem sonrası taksit yapıyor.
Ziraat' de öyle bir kampanya yok.
Worldkart taksit yapmıyor ama Kasko sigortasında kasko bedelinin sanırım %5i wordpuan veriyor. Trafik sigortasında öyle bir olay yok.
Parafta yok.
Diğerlerini bilmiyorum.
  • Mirket  (13.07.22 13:37:27 ~ 13:43:48) 
Quick sigorta.


  • hububrad  (13.07.22 14:13:24) 
[]

Araç kamerasına araçlarının üstünde yakalanan çiftin bir videosu vardı

Olay şöyleydi, adamın biri yolda gidiyor ve önün bir şey çıkıyor. O da ani bir şekilde direksiyonu kırıyor ve toprak bir araziye, ufak bir alana veya tarla gibi bir yere giriyordu. Fakat şans o ki farlar kabak gibi bir adamın popoyu parlatıyordu. Kaçışıyorlardı kız arkadaşı ile. Güya tenha bir yer bulmuşlar ama en olmadık bir ihtimal başlarına gelmiş.

Bu videoyu nasıl buluruz?

Edit: Basılan arkadaşlar kendi araçlarının üstünde değilmiş onu ben kendi hayal gücümle oluşturdum sanırım :D

 
  • lazpalle  (04.07.22 09:30:24) 
[]

Türkiye'de yüzen villa var mı?

Villadan kastım şu küre evler, bungalov evler falan var ya sapanca taraflarında. Onun denizin üstünde olan versiyonunu arıyorum. Maldivlerde varmış mesela ama ülke sınırları içerisinde bulamaz mıyım?

İsterseniz denize atlıyorsunuz, iterseniz önündeki jakuziye giriyorsunuz.


 
bir ara adana baraj gölü'ndeki yüzen evler kaldırıldı, onu biliyorum. içme suyu havzasında kesinlikle yasak da, denizde mevzuat ne bilmiyorum.


  • burty  (27.06.22 15:15:15) 
Tuzla’da 2 yıldır görüyorum. Mercan koyunun içinde eskiden kuş gölü denen bir yerde duruyor


  • kaptan memo  (28.06.22 09:06:41) 
Kiralayabileceğimiz şekilde arıyorum ama?


  • ananiyimioguz  (28.06.22 11:17:47) 
[]

Yürüdükçe para kazandıran uygulamalar?

Böyle şeyler vardı hatta sanki adidas falan da yapıyordu doğru mu hatırlıyorum?

Para vermese bile mesela bir ayakkabı alma hakkı kazanıyordunuz sanki. Hangisindeydi o?

Marka dışında bazı uygulamaları buldum internette aratınca.

Mesela Stepn, Sweetcoin falan varmış. Var mı bu tarz bir şey kullanan?

Hatta insanlar yanına 10 tane telefon alıp elektrikli scooterle turluyormuş falan :D

 
Ben sweatcoin kullanıyorum. Biriktirdiğim puanlarımla sadece kargo parası ödeyerek yurtdışından bişeyler alıyorum kampanya dahilinde.


  • duma duma dum  (26.06.22 00:09:15) 
yabancı: sweatcoin , stepn( buna para yatırman lazım)
tr: adımpara

  • aeroknight  (26.06.22 00:11:42) 
[]

Eski pasaportum kayıp, yenisini çıkaramaz mıyım?

Öğrenciyken bizimkilerden yararlanıp yeşil pasaport çıkartmıştım. Bir kaç sene onu kullandıktan sonra yaştan ve geçerlilik süresinden ötürü miladı doldu artık. Atıl durumda bir yerlerde duruyordu. Sonra 2 kere taşınınca kayboldu.

Şimdi normal bordo pasaport başvurusunda bulundum, gerekli evraklar içerisinde diyor ki eski, iptal edilmemiş pasaportunuzu da getirmek zorundasınız.

Süresi bitmiş pasaportu iptal mi etmem gerekiyordu? E kayıp yani şimdi nasıl ilerleyeceğim?

 
Geçmiş olsun. Eski, işe yaramaz bir defteri kaybettiğin için bundan sonra ölene kadar yurt dışına çıkamayacaksın.

www.vizemerkezi.com
  • himmet dayi  (25.06.22 15:22:49) 
:D o kadar da olmayacağını biliyorum ama eğer karakola gitmen lazım, ne bileyim gazeteye ilan vermen lazım gibi prosedürler var deseydiniz randevuyu hemen pazartesi aldım, halledemeyebilirdim.

Bir de şeyi sorayım yeri gelmişken, eski gittiğim avrupa ülkeleri eski pasaportta kaldı ama bir yere vize için başvurduğumda, onlar geçmiş seyahatlerimi sistemden görebiliyorlar değil mi? Yani normalde şey derler mesela daha önce ingiltere almanyaya falan gittiysen abd ye daha rahat vize çıkar.. Böyle bir şey var değil mi?
  • ananiyimioguz  (25.06.22 15:42:12) 
Var ama son üç yıl içindeki vizelerini kaale alıyorlar diye biliyorum. Bu süre ülkeden ülkeye değişiyor mu bilmiyorum.


  • oldtimer  (25.06.22 15:57:54) 
İngiltere ile Almanya ziyaretleri ABD vizesi için pek etki etmiyor. Daha önce Schengen bölgesine gittiysen tekrar schengen vizesi için olumlu ama ABD'nin bunlarla alakası olmdığı için olumlu ya da olumsuz bir etkisi yok diye biliyorum. Hatta ABD ve İngiltere gümrükleri birbirine kıllık yapmalarıyla meşhur. Bahsettiğin gibi bir etki olsa en başta kendi aralarında iyi anlaşırlardı.


  • himmet dayi  (25.06.22 16:11:33) 
[]

Air friyer için kek kalıbı tafsiyesi

Haznesi tam bir kare gibi 18x18 cm diyebiliriz. Derinliği de 8cm'i geçmemeli.

Bu şekilde kelepçeli veya değil.. Bir kalıp, borcam vs. bir aparat arıyoruz tavsiyeleriniz var mı? Yuvarlak da olur kare de.


 
arcus-www.amazon.com.tr

bu setin derin tenceresi icine neredeyse tam sigiyor 20 cm'mis capi, bu boyutta bakabilirsiniz diye dusunuyorum. tabii airfryer markasi degisecektir mutlaka bizdeki philips.
  • in vino veritas  (22.06.22 15:12:21) 
Ben bundan aldım, yurtdışından geliyor ama sorunsuz geldi:

www.amazon.com.tr

Ölçülere bakarsınız.
  • inawen  (22.06.22 15:12:51) 
Teşekkürler ancak 20cm bunlar, uymuyor xiaomi var bizde. 18-19cm olmalı


  • ananiyimioguz  (22.06.22 15:37:27) 
  • kobuzchu kiz  (22.06.22 18:01:56) 
[]

Macbook case ve aparat için hangi marka?

Bir marka vardı populer ve kaliteli ama adını hatırlayamadım.




 
Case bilmem de aparat için UGreen.

Tasarımı güzel diye incecik bilgisayar alıyorum. Gidip 10 mm kılıfa mı sokacağım. Hiç işim olmaz case ile falan. Askeri şartlarda çalışmıyorsan case para israfından başka bir şet değil.
  • himmet dayi  (22.06.22 14:24:33) 
İnce caseler var kullananlar gördüm. Rahatsız edici bir kalınlık da yaratmıyorlar. Elma görünsün derdinde de değilim. 30-40bin liralık alet çizilmesin, düştüğünde yamulmasın yeter.

www.youtube.com

Şu kalın değil bence.
  • ananiyimioguz  (22.06.22 14:28:06 ~ 14:31:59) 
İstediği kadar ince olsun. bence çok kötü gösteriyor bilgisayarı.

Ayrıca bu alet telefon değil. Sürekli cebinde anahtarla falan birlikte taşımıyorsun. Masada, koltukta duran alet. Kolay da çizilmiyor. Haliyle çantaya falan koyduğunda çizilecek diye düşünmediğin sürece kılıf BENCE gereksiz. Çantaya koymak için de şunun gibi bir şey alırsın: www.amazon.com.tr

Hem şık görünüyor hem de iyi korur.

Son olarak, o gönderdiğin videodaki kılıf ile bu makineyi düşürürsen yamulur zaten.
  • himmet dayi  (22.06.22 14:54:21) 
13 yıllık Macbook Pro kullanıcısı olarak diyebilirim ki bence de “case”e gerek yok. Telefon ya da tablet gibi değil. Çok zor zarar görür. Son derece gereksiz bir şey. İlle de alacağım diyorsanız incase markasına bakın.


  • kurmaca  (22.06.22 16:22:09) 
[]

Hurma içerisindeki kömürümsü madde nedir?

Yaklaşık 2 aydır kahve ile çikolata yemeyeyim diye tekrar hurmaya sardım. Şu etli olanları seviyorum kudüs hurması diye geçen. Yerken de nedense sürekli içine bakarım. 10 hurmadan birinde simsiyah kömürümsü şeyler çıkıyor. Atıyorum onu. Yani başka türlü nasıl anlatabilirim bilmiyorum resmen kömür. Kurşun kalem ucu, içerisinde ufalanmış gibi. Peçeteye sürünce aynı şekilde boyuyor.

Ne yapayım aldığım yeri mi değiştireyim, yoksa normal mi? Yiyeyim mi, atmaya devam mı edeyim..


 
[]

Google translate neden "selam"ı "high school" diye çeviriyor?

Az önce fark ettim. Acaba bir grup troll insan bu şekilde bir geri dönüş verdi de o yüzden mi böyle oldu ama ne alaka ki selam ile lise?

Tamamen refleksten açtığım ekran çalışıyor mu diye teyit ederken selam yazınca fark ettim.


 
databaselerinde hata olabilir. buyuk ihtimalle hi olmak istedi ama high school'a gitti aradaki baglanti.


  • hot potato  (18.06.22 23:10:12) 
Sorunun doğrudan cevabı değil ama çapraz kontrol için Google ile deepl i birlikte kullanmakta fayda var. www.deepl.com


  • candanag  (18.06.22 23:14:34) 
google translate cevirilerine yardim et secenegi var. birileir muhtemelen oradan abuse etmis olabilir. almancaya da yanlis ceviriyor.


  • helenart  (19.06.22 00:32:23) 
[]

İple kaş kaldırma, lazerle leke temizleme işlemleri için şu fiyat normal mi

Göz çevresindeki yağ bezeleri için tüm doku non ablatif lazer yöntemi ile yakılacak.

Kaş uçları ip ile gerilecek.

6500 dendi. Küsür olmasın dedim 6000 yaptılar.

1 2 hafta sonra iyilestiginde de iki kaş bitimine botox hediyem olsun dedi.

Yapacak olan da Canan Sabay diye bir doktor.

 
[]

Bir yerde şarkı söylerken hangi noktadan sonra sahibinden izin almak gerek

Mesela aklıma gelen durumları küçükten büyüğe yazıyorum;

1) sokakta çalıp söylüyorum, para kazanıyorum. (bunu hiç sanmıyorum)
2) youtube'da çalıp söylüyorum, para kazanıyorum. (kendi yorumum olduğu için burada da sanmıyorum)
3) konser veriyorum, bilet satmışım, sahneden binlerce kişiye söylüyorum.
4) albüm çıkarttım spotify mifotify her yerde var, başkalarının şarkıları ile dolu ama kendi yorumumla sonuçta.
4.1) diyelim ki izin almak gerekiyor, X parayı verip söyleyebilirsin veya kazancının %20si şeklinde bir anlaşma dönebiliyor mu?
5) sanatçının konsere çıkacağı yerin yakınında başka bir sanatçı olarak bangır bangır onun şarkılarını söylüyorum. (bunu biraz abarttım sdsdf)

bunun bir kitabı kuralı var mı yoksa herkes kendi mi belirliyor? Yani takmayan takmaz veya takmasa bile şunu yapamazsın denilen durumlar var mı?

Bonus: Mesela şarkım bir dizide kullanılacak. Bire bir benim sesim, benim parçam. Bu durum da benden izin almak gerekiyor sanırım? Çünkü bire bir aynı müziği youtube videomda kulansam oradan bile telif yiyebiliyorum. Ama sanatçı kabul etmedi diye, tutup benim önceden benim şarkımı söylemesi için izin verdiğim başka bir sanatçıdan çok rahat izin alıyorlar ve dolaylı yoldan yine benim şarkım çalıyor. Bu konuda bir sorun var mı?

Bonus pro x max: Bir sanatçı olarak çıkardığım parçayı benden başkası kimse söyleyemez diyebiliyor muyum yoksa sanat camiasındaki dinamikler buna engel mi oluyor?

O da aklıma şeyden geldi, şair ismet özel'in şiirlerini kendinden başkasının okumasını istemediğine dair bir bilgi kulağımı tırmalıyor.

 
ayrıntısını bilmemekle birlikte, mesam isimli derneğin kendilerine üye müzisyenlerin onlara bildirilmiş şarkılarının telif ücretlerinin takibini yaptığını duymuştum. Örneğin bir radyoda çaldı ya da Tv'de klibi yayınlandı şarkının, ona binaen bir miktar ödeme alabiliyor müzisyen kişi sistemin içindeyse. Ben bir muzisyenden üstünkörü dinledim sistemi, belki bilen vardır ya da araştırılmak istenir diye yazdım bunu.

İsmet Özel'inki hatırladığım kadarıyla boşluk birakmamakla ya da şiirlerinin yorumlanirken bambaşka şeylere dönüşmemesi ile ilgili bir şey sanırım. Kimse okumasın sadece ben okurum şeklinde degil de, ben okuyayım ölçü de bu olsun minvalinde. O söylediklerinden benim aklımda kalan bu.
  • encokbenisevinnolur  (16.06.22 19:13:53) 
[]

Göz bozulunca böyle mi oluyor?

Sol gözüm gayet iyi bir ara 0.25 idi, hala öyle olabilir hiç bir kayıp hissetmiyorum. Fakat sağ gözüm 2 desem yeridir. Ama o da bir netleşiyor bir aşırı bulanıklaşıyor. Yine de net hali bile soldaki gibi olmuyor. Zaman zaman da yatarken falan tek gözle telefona baktığımı fark ettim. Meğer sağ iyi görmediğinden kapatıyormuşum :D Ama bu tarz davranışlar iyice tembelleştiriyor ve günden güne bozuyor olabilir mi?

Böyle nasıl hissediyorum, sanki gözümün içinde çapak veya dışına bi katman inmiş de ovalayınca, yıkayınca geçecekmiş gibi hem psikolojik hem de fiziksel olarak bir şey varmış gibi hissediyorum. Ama ne yapsam geçmiyor. Sinirlerimi bozdu. Hastalıkla yüzleşmek ne zormuş.

Göz bozulunca böyle mi oluyor yoksa ara ara netleşmesi falan daha kurtarılabilir bir şeye işaret mi?

Önce bir sorayım dedim, fırsat olunca doktora da gideceğim.

 
Sorularınıza bir cevap değil ama 2 desem yeridir cümlenizi okuyunca yazasım geldi. :)

Kaç metreden itibaren görememeye başlıyorsanız 1 / bu mesafe yaparsanız kabaca miyop numaranızı bulmuş olursunuz. Yani gözünüzün 2 numara olması demek yarım metreden itibaren görüş bozuluyor demektir. (1/0.5=2)

Dediğim gibi sorunuza cevap değil, o nedenle meşguliyet için özür… :)
  • invictae  (15.06.22 23:54:29) 
Büyük ihtimalle bozuk olan gözünüzü daha az kullanıyor ve tembelleştiriyorsunuz. Bir an önce gözlük/lens alıp normale çekmek gerek.
Belki miyop-astigmat gibi göz bozukluğu değil de farklı bir şey vardır.
Her şeyi ihmal edin, kendinizi ve sağlığınızı etmeyin.
  • michael_knight  (16.06.22 00:25:49) 
[]

e-Devlet şifremi bilen birisi bana en uç ne tür bir zarar verebilir?

Böyle bir durum yok fakat aşağılardaki soru bu merakımı canlandırdı.




 
e-devlet üzerinden belki çok zarar veremeyebilir ama e-devletten birçok kişisel bilgini alıp başka şekillerde zarar verebilir.


  • mustafakesekci  (15.06.22 13:58:23) 
En uç mu bilmiyorum ama oturacağı evin tüm aboneliklerini sizin üzerinize açabilir.


  • gsgsgsgsgsgsgsgs  (15.06.22 14:01:55) 
@mustafakesekci, evet o biraz sosyal mühendisliğe giriyor, dolaylı yoldan bir şeyler denenebilir fakat ben direkt kritik bir yerlere dokunulabiliyor mu onu merak ediyorum.


  • ananiyimioguz  (15.06.22 14:04:42) 
edevlet üzerinden cimere cumhurbaşkanı hakkında şikayet oluşturup sizin hayatınızın geri kalanını silivride geçirmenize sebep olabilir.


  • halanne  (15.06.22 14:42:26) 
[]

Küçük usb parmak pervane tavsiyesi

Ben bu aleti çok sık kullanan bir insanım. Hem masamda hem de dışarı çıktığımda powerbankime takıp kullanıyorum turistler gibi çünkü sıcağı pek sevmiyorum.

5-6 yıldır kullandığım bir tane var Xiaomi marka. Ama artık dönerken tutukluk yapıyor ve duruyor. Elimle döndürünce biraz devam ediyor ama tekrar duruyor. Yakında hiç dönmez sanırım. Yine iyi çalıştı çünkü, yazın neredeyse 7/24 çalışıyor. Uyurken bile yatağımı görecek şekilde yerleştiriyorum, hafif bir esinti yapıyor, yetiyor.

Bunlar ilk çıktığı zamanlar 10-20 liraydı yol kenarlarında bile vardı. Fakat onlar hem çok çabuk bozuluyor hem de dönerken çok ses yapıyorlardı.

Ben de o zamanlar xiaomi powerbank alırken, uyumlu olsun, tuşuna basınca otomatik duraklasın falan diye aynı marka aldım hem yorumları iyiydi ses yapmıyor falan diye hem de bu kadar tahmin etmesem de uzun ömürlü olur diye düşünmüştüm. Çakmalar 10-20 ise dediğim gibi, bu da 40 falandı. Bunun benzer tasarımda bir led ışığı da var, o da o kadardı set halinde almıştım. Yani bir powerbankten alınabilecek tüm verimi en minimal tasarımda alıyordum.

Fakat şimdi yenisini alayım dedim, 300 TL olmuş ?! www.hepsiburada.com

Ya arkadaşlar özellikle teknoloji konusunda boynum kıldan incedir değen şeylerde fiyatları gözümü görmez. 2 kat, 4 kat fiyat artışlarına kurdan ötürü alıştık da.. Bu fiyat nedir ya ayaklı vantilatör mü alıyoruz eve? twitter.com

Böyle kalem gibi taşıyabileceğim bir pervaneye ihtiyacım var. Çünkü bunun pervanesini çıkarınca iki tane düz malzeme haline geliyor. Alternatif biliyorsanız kalitesinden eminseniz linkleyebilir misiniz?

Teşekkürler.

 
Ben de bir fan bağımlısı olarak çok şaşırdım bu ürünün 300 lira olmasına. O kadar da değil yani belki 5-6 tane eskitmişimdir bundan, eskiden çerez niyetine alır ömrü bitince atardım. Bu arada en uzunu 2 sene gitti bende, kullanışlı ama motoru dayanıksız bi ürün.

Alternatif olarak linkteki ürün modeli iyi serinletiyor. Bunu örnek olarak yolladım hepsi hemen hemen aynı bu tarzların.

www.ciceksepeti.com
  • msb  (14.06.22 21:18:55) 
[]

Yamaç paraşütü ile 3 kişi nereden atlayabiliriz?

Şöyle seyir zevki yüksek bir yer arıyorum Muğla-Aydın dolaylarında.
3 kişi atlayabilmemiz lazım ama.
3 kişi derken, 1 kişi pilot, 2 kişi de içi dışı bir iki kişi.

3 kişi paraşüt ile atlanabiliyor mu ondan da pek emin değilim. Güvendiğiniz organizasyonlar var mı bi arayayım.

Kuşadası'na ne kadar yakın olursa o kadar iyi olur fethiye biraz uzak kaçıyor çünkü ama yukarılarda yok ise mecbur aşağılara doğru ineriz.

Daha önce Hatay'da atlamıştım bir yerden fakat o zaman 2 kişiydik toplam. Ben + pilot

 
serbest paraşüt ile atlayış için thk ile görüşünüz.

yamaç paraşütüyle atlanmaz yalnız. 2 yolcu uçuracak tandemcide çıkmaz.
  • NightBringer  (11.06.22 20:03:59) 
Belirtmeyi unutmuşum yamaçtan bahsediyordum hiç mi şansımız yok?


  • ananiyimioguz  (11.06.22 20:16:36) 
pek yok hayır. şov amaçlı videolara, haberlere çıkan birden fazla yolcu taşıyan tandemciler genelde bunu akrobasi ve şov amacıyla, tanıdıkları, arkadaşları vs. ile yapıyorlar ve onlarda yine genelde yamaç paraşütçü oluyor.

yamaç paraşütlerinin kilo üst limitleri vardır. bir de tüm yolcuların yükü inişte kalkışta vs. hep pilotun beline yük yapar. işi bilmeyen tek yolcularla bile yeteri kadar büyük bir sorumluluk ve meşakkatli bir deneyim.
  • NightBringer  (11.06.22 20:59:14) 
Kilo ust limitinin altinda bile kalsaniz kalkis sirasinda inis sirasinda cok zorlanirsiniz. O yuzden hic bi pilot sizi oyle ucurmaz. Ha arkadasiniz tandem pilotudur geyigine olur. Ya da cok cok para basarsiniz o zaman o olur. Hava da duseceginizden degilde kalkis sirasinda birbirinize takilmadan kosmaniz falan lazim. Iniste de ayni sekilde. Zor yani. Isi bilmeyenle kimse yapmaz onu. Ben olsam yaparim diyene guvenip de binmem.


  • zimbirik  (12.06.22 00:21:21) 
1 ... •2345678910   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.