Ekşi Duyuru

Mahallendeki mobilyaci. Parayi kapida veririm hemen yarin getirirseniz de

Prof. Dr. Halil Bülent KARCI

Çatlak ya da kırık olabilir. Film çekilmeyip sadece ağrı kesici verdiyse zTen sıkıntı. Bence bir an önce tektar görünüb başka bir doktora. Benşm başıma da gelmişti. Çok ince bir kırık vardı ayk bileğimde doktor şansa göröüş demişti başka bir doktor tanıdıgım.

Film çekildi aslında acilde ama yine de görmemiş olabilir tabii, başka bir doktora gideyim acil.

garanti olması açısından başka bir doktora da görünün.

ben 7 ay önce düşüp çok şiddetli burktum, 4 doktor gezdim + fizik tedavi aldım halen daha zaman zaman sızlıyor ve ağrıyor. İşin kötüsü doktorum buna normal dedi. hatta burada da duyuru açmıştım, aynı dertten muzdarip arkadaşlar vardı. yer ediyor sanırım.

geçmiş olsun.

@invictae ömür boyu böyle mi kalacak peki? Ben mesela spor yapamıyorum bu ayakla?:(

Benim liflerim esnemişti tam olarak burkulma değil. Yaklaşık 5 yıl sürdü. İlk 1 yıl topuklu ayakkabı hiç giyemedim. Egzersiz vermişti doktor. Farklı doktora görünün.

geçmiş olsun.ben de martıdan düştüm ve ayak bileğim burkuldu.Ağrı acı yoktu basmadığımda ancak ilk 3 gün üstüne basmakta çok zorlandım.doktora giittiğimde dediğiniz gibi ağrı kesici verdi ve bileklik takmamı önerdi.4. günden itibaren yürümeye devam ettim ama halen de tam olarak basamıyorum 10 günü geçmesine rağmen. hafif morarma var. internetten de araştırdığım kadarıyla 3-6 haftayı buluyormuş geçmesi. ama tamamen geçmesi uzun zaman alabilir sanırım. yaşayanlar da hep öyle diyor.

film kaydı e-nabız'da vardır. oradan başkaları için erişime açın da bir daha film çekmek zorunda kalmasınlar.
e-nabızda yoksa hastaneden isteyin kaydı

arkadaslar selam,

kirik cikikci bi tanidigimiz vardi, babamin bel fitigi sorununu halletmisti ameliyatsiz, onu aradim. eger burkulmadan sonra morluk ve sislik olduysa bi kemik yerinden oynamistir dedi-ki oyle de olmustu- gittim, bi kemik kit etti ayagimda. simdi cok daha iyiyim :))) ayni sey baska bi arkadasimin basina gelmis, o da kirik cikikciyla cozmus bu arada. cevap burda dursun.

www.korkmazstore.com.tr

şundan kullanıyoruz güzel. et bile pişiriyoruz.

Döküm ızgara olursa iyi bastırır

Dökümix efsanedir. Ama plakları falan çıkmaz

Şehire göre değişir. İzmir gibi sıcak bir yerde kuzey cephe mantıklı mesela ama Erzurum’da Güney makbul gibi. Soğuktan bir derece korunabiliyor insan ama sıcaktan pek kaçamıyor, o yüzden kuzey mantıklı bence.

Cepheden ziyade evin içi karanlık oluyorsa ben direkt listemden çıkartıyorum, güneş alması çok çok önemli benim için. Öyle evler var ki alt katlarda, cephesi direkt güneşe baksa bile güneş almıyor içeri.

Ankara için konusuyorum. Evimizin cephesini bilmiyorum ama güneş almıyor hic. Salon tarafında da kapalı balkon oldugu için de yazın ekstra soğuk, kışın ekstra sıcak oluyor.

Aile evim de güneş almiyordu. Guneş alan taraftaki evler yazın perde bile acamadiklarini, salonda oturamadiklarini söylüyorlardı.

Açıkçası şu anki evimi hiiic sevmesem de yazın serin serin oturmak çok iyi oluyor.

Ki ev aydınlık diyorsunuz. Diğer ozellikleri de sizi cezbettigine göre ben olsam tutardım.

Ev üst katlardaysa, çok sık yapılı bir sokakta bulunmuyorsa (yani hemen önünde ışığı kesecek başka bir yapı, duvar yoksa), yeteri kadar cam varsa aydınlık olması açısından kuzey cephe dezavantaj olmayabilir. Kuzey cepheden de ışık gelir, kontrollü ışıktır. Batı cephesi pek tercih edilmez, ışık yatay gelir akşam gözünüzü alır, yazları yakar. Doğu ışığı güzeldir. Çok soğuk bir iklimde yaşamıyorsanız ve dairenin ışığını kesecek bir etmen yoksa tercih edilebilir duruyor.

Oturduğumuz binada kuzey cephenin doğal gaz faturası 350 tl'den başlarken güney cephe ortalama 150-200 ödüyor. Hangisi daha çok ısınıyor dersen, 150 ödeyen. Eğer güney sahillerinde değilsen güney cephe olması lazım.

şehre göre değişir ++ 1
güneş alması ayrı bir konu, odaların karanlık olması ayı bir mevzu.

yani cephesi açık bir ev kuzeyde dahi olsa karanlık olmaz.

Ev İstanbul’da, evin yanında bi bina var ışığı o da kesiyor.

Kiracı olarak oturulucak ev için cephesi çok mühim bir kriter olmamalı. Belki de en son son bakılacak unsur.

Kira ise umursama.
Satın alıyorsan mühim

mavi jeansde yazları çok güzel düz renk dokuma gömlekler oluyor

Zara ve bershkada çok güzel tiril tiril gömlekler oluyor

Mavi'de var öyle keten gömlekler. Belki network, avva'da falan da bulursun.

mudo'da çok güzel yazlık gömlekler oluyor, her yaz mudodan alıyorum ben

Mudo

Adaçayı normalde hormonları hızlandırır, denenebilir. Almanyada aktar bir abla bu sebeple adaçayı almak istediğimde kesinlikle onu değil de bunu al diyerek elime hayıt tohumu diye bir şey tutuşturmuştu. Sonra araştırdığımda onun da böyle söktürücü bir işlevi olduğunu öğrendim. Bir de bana çok sağlam seçenek gelmese de bebe asprini(sayısını hatırlamıyorum) kullanıyordu insanlar yine kan sulandırıcı etkisiyle.

Kekik kaynatın. Bir fincan yeterli.

Eski kız arkadaşım papatya çayı içerdi

Huawei t3 ile güz dönemi boyunca ders dinledim. 2gb ram var. Ders linkine bastığın sürece kadar biraz kasıyor ama ders anında herhangi bir sorun yok.

Geçen yıl 800 TL'ye almıştım.

Çoğu üniversite böyle. Arel, Rumeli, Beykent, Işık ilk aklıma gelenler.

hocam kitap okuyun.
kısa vadede taktikle çözülecek bişey değil. taktikle falan şansa 1-2 soru yaparsınız ancak.
yks kaynaklarına bakın. sonra da çıkmış ales sorularını çözün.

Benim bildiğim kurallı cümlede yüklem en sonda olacağı için ilk olarak yüklem bulunuyor. Daha sonra da yüklemle bağlantısı olan ifadeler ekleniyor ve cümle oluşturuluyor. Son olarak da bunlara sayı veriliyor. Soruda ifadelerin veriliş sırasına göre bir araya getirmek biraz zor. Birkaç kez okuyup kontrol etmek gerekir o şekilde.

En çok can sıkan soru tipi bence de bu. Hadi cümle yapılıyor da paragraf çok zor.

Pegemin ALES kitabında falan bu soru tipinde bayağı soru vardı. Soru cozdukce yapılıyor bunlar. Ama soru çözmesi çok sıkıcı ve meşakkatli geliyordu bana.

www.youtube.com

www.youtube.com

İçinde bulunduğun şartlarda daha ideal bir çözüm yok. İkea dandik diyenler 68 sene aynı mobilyayı kullanma kafasındakiler. O kadar uzun vadeli planlar yapmıyorsan gerek yok fazlasına. Kaldı ki ikea'nın bazı ürünleri ortalamadır bazıları kalitelidir. Dandik ama ucuz olsun diye yapılmış ürünleri vardır ama fiyat farkından bunu anlarsın.

Ben evimi ikeadan döşedim ama bu şehirde ne kadar kaliriz belirsiz ve kalacak olursak da ev aliriz ileride. O sebepten 4-5 yillik döşedim evi.
Ikeadan; l koltuk, yemek masasi/sandalye, yatak yanina komodinler, bir adet sifonyer, tv sehpasi, orta sehpa ve kitaplik(bu üçü ayni seri fjallbo) ve misafir odasi yatak/karyola aldim.

Yemek masa/sandalye en ucuzuydu ve açıkçası harbiden en ucuz. Ama yurtdışında yasadigimiz için eve gelen Giden az. Yilda bir ay annemler gelir bir ayda hanimin kiz kardesi, arkadasi falan. Bu kadar. Haliyle öyle yemek yeme olayimiz yok. Ama bana göre çok dandik masa sandalye, oynak vs. Yani dayanmaz ve demonte/monte olursa toparlamaz.

Yatak ve karyola misafir icin; cok iyi. Yatanlar hep memnun.

Fjallbo serisi; temeli metal oldugu icin hic sikinti yok. Tek tavsiyem tv sehpasinin arkasi acik ve delikli. Kısacası toz cok giriyor iceri ve arkadan bir şey düşme ihtimali var (cam vs olursa).

Yatak basi komodinler; tipleri icin aldik, çok güzeller. Bence daha dayanirlar.

Sifonyer ; klasik ikea sifonyeri. Ne eksik ne fazla.

L koltuk; vallaha memnunuz ama dünyanın en rahat koltuğu diyemem. Ama l kisminin altinda birşeyler koymak oldukça güzel. Ucuz bir de.

Vallaha biz Avrupa'da oldugumuzdan hem ucuz hem de bu fiyata kalitesini bildigimiz seyler aldik. Ama açıkçası cok para verilecek şeyler almam ikeadan ben. Cok spesifik ürün olmasi lazim ve kalitesinden emin olmam lazim.

Bu arada; su hayatta her zaman x'in üstüne y koy sunu al diyen olur ama kimse size o y parayi cebinize koymaz. Ikea çoğu ürünü ile ucuz paranin karsiligini verir. Ama gidip en pahali malzemesini alırsaniz mutsuz olma olasiligi var.

valla türkiyede ikea ya gerek yok bence. hem daha ucuz hem daha kalitelilerini bulursun.

Bence daha kalitelisini kesin bulurum arkadaşlar ama hızlısını ve sade mobilyalısını bulabilir miyim?

Evin yüzde doksanı ikea. 9 senedir kullanıyorum. Geçen kıvıkların rengini değiştirdim sıfırlandı. Şimdi olsa yine ikea dan başka yere bakmam. Tabi masif serisi.

7 sene once ev dosedik, Ikea'dan tek parca yok. Ikea'yi ogrencilik yillarinda birakmak lazim. Ev dosemeyi acele getirmeye gerek yok, ufak ufak alarak devam ettik.

müşteri memnuniyeti, hızlı lojistik, güncel teşhir ürünleri, fiyat/kalite dengesi ve gerçekten beğenerek içine sinerek yapacağın alışveriş. bu saydıklarım ikea'yı benim için diğerlerinden ayırıyor.

zart mobilyaya gidip bilindik klasik markalardan alırsın satıcıyla uğraşırsın, benzer tasarımları internette çok daha ucuz fiyata satıldığını görüp mobilyandan soğursun, içine sinmez.

IKEA´nin koltuklarini tavsiye etmem. Mobilya alacaksaniz, IKEA`nin en ust segmentlerinin ikinci ellerini alin. Stockholm Sideboard´unu aldim ikinci el, cok memnunum.

Camdan, metalden olusan esyalari da tatmin edici kalitede. Ama asla mutfak esyasi vs. almam. Evin tamamini oradan dizmek pismanlik bence.

Bence diğer markalara bu kadar önyargılı olmanıza gerek yok. Doğtaş enza alfemo filan güzel mobilyalar yapıyor bence. Ayrıca renk değişimi filan istemezseniz o kadar uzun sürmüyor teslimat. Yine de geç teslim etme ihtimalleri var tabii.

Koltuk söderhamn 2 tane 3lü, yemek masası ypperlig, mutfakta jokmok,şifonyer yatak malm, gardrop visthus kitaplık 3 tane gersby, çalışma masası plaka ve4 ayak satıyor ondan. Birkaö ıvır zıvır daha var. Her şeyi oradan aldım. Ypperlig masa üstü bozuldu bi mail attım yenisi eve geldi eskisini götürdüler. O kadar da rahat servis garanti falan.

evde Ikea'dan pek çok şey var. İkea da diğer birçok yer gibi, kalite kalite ürün satıyor. kullanıp perte çıkardığım dandik çok şeyi oldu, ama zaten ucuz şeylerdi.

kesenin ağzını açıp aldığım şeyler yıllardır taş gibi. misal 5 kapılı aynalı bir gardrop almıştık, belki 15 sene olmuştur. daha bugün söküp tekrar monte ettik. bana mısın demedi.

özetle: uzun yıllar kullanmak gibi bir düşünceniz varsa ucuz ürünlerine kanmayın, birkaç sene içinde elinizde kalıyor.

biz de bir çok şeyi ikea'dan aldık, fazlasıyla memnunuz. ülkemiz mobilyacı lobisi eskisi gibi pahalı mobilyalar satamadığı için bu tarz bir propaganda var ama gayet iyiler fiyatına göre.

Türkiye'deki barzo firmalarla uğraşmaktansa Ikea sırf müşteri hizmetlerinin kalitesi nedeniyle bile tercih edilebilir.

Özellikle kiracıyken daha premium markalara para vermeye gerek yok bence.

Ben de mobilyaciı lobisinin ikea'ya karşı algı oluşturmaya çalıştığını düşünüyorum. Bütuün ev ikea, hiçbir sorun yok. Tasarım - fiyat - performans üçgeninde daha iyisi yok.

Yatak ve baza hariç evi ikeadan döşedim. Bir ay yatağımı ve bazamı versinler diye peşlerinden koştum. Yatak ve baza kurumsal bir yerdendi.

İkeanın dandik ürünleri de var, kaliteli ürünleri de var. Ne kadar çokomel o kadar kaliteli ürün.

Tasarımlarını ve kurumsallıklarını beğensem yerliden şaşmam, neden yerli ürünü desteklemeyeyim, fakat yerli mobilyaların hantallığı ve sadelikten uzaklığı sinirlerimi bozuyor.

gidiyorsun, alıyorsun, geliyorsun.
En cazip gelen yanı bu bana İKEA'da.
Diğer türlü, "yaparız abi", "hemen abi", "15 güne gelir abi" ayaklarını dinlememek için işimi görecek mobilya IKEA'da varsa, alıp geçiyorum.

Karşılaştırınca F/P olarak çok daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Yıllar sonra aynı dolabı başka odada kullanmak istediğinde, gidip sadece raf ya da askı alıp kafana göre kullanabilmeyi seviyorum.

Bir de iki kere taşındım, bariz bir dağılma yok.

mutfak dolaplari dahil her seyimizi ikea'dan aldik ve hatta yine mutfak dolaplari dahil her seyi kendimiz kurduk. hem hesapliydi hem tasarim olarak cok begeniyoruz. gayet de kullanisli, kirilan, bozulan bir sey olmadi henüz (3 senedir kullaniyoruz). hatta calisma masam ve cekyatim da ögrenci evimden, 10 senelik ikisi de ve hala tas gibi. bence alin, pisman olacaginizi düsünmüyorum.

Arkadaşlar teşekkürler, ikea’dan alacağım galiba. Bu taş gibi dediğiniz, dağılmaz dediğiniz orta segmentte mobilyalara bi kaç örnek verir misiniz?

Doğum kontrol hapı kadar hormon bozan bişey daha görmedim ben. Prezervatif kullanamayacaksanız dkh da istemiyorsanız ve bakıra alerjiniz yoksa ria kullanın, bakır olanından. O da olmuyorsa çocuk.

Doğum kontrol hapı veya hormon içeren diğer kontrol yöntemleri kadınlar için çok zararlı. Lütfen kullanmayın, kullandırmayın. En mantıklısı gene prezervatif. Yoksa da her gün ateşin ölçüldüğü ve vajinal sıvıya bakılarak yumurtlama zamanlarını takip etme yöntemleri var. Eğer düzgün yapılırsa çok efektif diyorlar.

valla doktorlar birçok hastalığa dkh yazıyor. o kadar zararlı olduğunu düşünmüyorum. birçok hastalığa da iyi geliyor.

dkh larının yan etkileri inanılmaz. prospektüse bi göz atın. farklı markaların farklı şekilde (farklı hormonlar) çalışanları var. avantajları dezavantajları vardır mutlaka.
sadece hormonal değil bi de kan pıhtısı riskleri var bazılarında


bakır coil hormonsuz bir çözüm

nuvaring denilen vajina içine takılan bi ürün var. hap gibi günde bir kez çok yüksek doz yerine çok daha az ama sürekli doz veriyor.

daha çok çeşitleri var
www.webmd.com

dört yıl boyunca hormon rahatsızlığımdan dolayı beş altı farklı doğum kontrol hapı kullandım. öncelikle söylemeliyim ki sözlükte ve kadın forumlarında yazan yan etkilerin hiçbirini yaşamadım. ne kilo aldım ve yüzüm sivilce tarlasına döndü ne daha sinirli bir ruh haline büründüm ne de küçücük şeylere ağlar hale geldim. kullandığım dönemde yaşadığım en belirgin sorun selülitti ki bunun da sebebi genellikle doğum kontrol haplarına bağlanıyor.

şu an doğum kontrol hapı kullanmıyorum çünkü düzenli adet döngümün tam anlamıyla içine edildi onların yüzünden. yine de korkarım ki yakında tekrar düzenlemek için doktorum yeniden başlatacak beni herhangi birine. imkanınız varsa kullanmayın derim, kullanacaksanız da doğal içerikli olanları tercih etmemenizi öneririm naçizane çünkü neredeyse hepsi tüylenme yapıyor.

üsttekilere katılıyorum, hap kullanıp bütün sisteminizi alt üst etmeyin yahu deli misiniz? partneriniz prezarvatif kullansın bir zahmet.

1.evet dr.dan öğreneceksiniz. ayrıca kullandıkça da size en uygun çeşidi/markayı bulabilirsiniz.
2.külfetli değil. çocuk olmasından daha beter ömür boyu çektirecek bir sürü hastalık var, hiviydi, herpesiydi.. aynı kişide bile olmaz olmaz bi sefer bulaşır sonra uğraş dur yıllarca.
3.hayır. tedavi amaçlı 10 sene kesintisiz kullananlar var.
4. ne alaka?
5. e heralde kullanılıyor, ayrıca çok daha ucuz.
6. menapoz olayını bilmiyorum.

İngiltere ve Amerika’da yaşadım, dr kontrolünde dkh kuşlanmaya devam ettim, bizim ülkedeki kadar dkh öldürür, allah belasını versin diye bağrışan bir güruhla karşılaşmadım. 10 senedir kullanıyorum, 6 ayda bir muayeneden geçip testlerimi yaptırıyorum ve bir sorunum yok. Homini gırtlak yersem kilo alıyorum, sağlıklı beslenince almıyorum hatta diyet yaparsam veriyorum. Regl düzenim tıkır tıkır işler, 28 günde bir, cildimde tek sivilce çıkmaz. Tabii pazardan meyve alır gibi alınmaz, dr a gidip muayene olup testlerinizi yaptırın.

Kondom gibi kimseye kimyasal zararı olmayan bir aygıt varken, takvim takibi gibi kimseye kimyasal zararı olmayan bir uygulama varken, ria gibi kimseye kimyasal zararı olmayan bir şey varken doğum kontrol hapı kullanmanın tek anlamı "kendimi sevmiyorum siz de beni sevmeyin"dir.

Arkadaşlardan bazıları bu haplar hakkında abarttığımızı söylemişler ama ilaçların içeriklerinin ülkeden ülkeye değiştiği gerçeğini unutmuşlar, bu ülkede bilmem kaç yıl boyunca doğum kontrolü uygulandı hatırlatırım. Ayrıca toplumca denek olarak kullanıldığımız da ortada. Bu aşırı iyi niyetinizin sebebini anlamak gerçekten mümkün değil.

Tekrar ediyorum, kondom hastalık bulaşmasını daha çok önlerken, ria gebeliği daha fazla önlerken, takvim uygulaması sağlığınıza daha fazla dikkat etmenizi sağlarken doğum kontrol hapı kullanmanız kendinize zulmetmeniz ve partnerinize de bu izni vermeniz demektir. Gelecek neslinize de nasıl bir gen kalıntısı bırakacağınızı da hiçbirimiz bilmiyoruz, bilemeyiz.

kdh kullananlar hepatik adenomu da bilmeli. subkutan implanon hekimine sormalı. kendisi için endike midir diye. bu işin bencesi sencesi yok. bazı yorumları gördüm çok üzüldüm. şu tarih itibariyle bazı verilere dayanılarak herşey net. sencesi bencesi o araştırmalara göre yok. bir araştırma daha yapılır işler değişir bu sefer ona inanır tıp. Dünya da saygın dergiler vardır onlar baz alınır. Türkiyede ki köşe yazarlarından değil. Herkes güncel olmalı hekim de hasta da

- takvime güvenmek büyük risk, asla takvim ve/veya geri çekilme yöntemiyle doğum kontrolü uygulamayın.
- yıllarca dkh kullandım, regl ağrısından acillerde serum yiyen bir insanken doğum kontrol hapı hayatımı öyle kolaylaştırdı ki kutusuna sarılıp uyuyabilirdim.
- tek eşliyseniz ve partnerinize güveniyorsanız dkh ya da ria tek başına yetebilir. Yine de bunlara ek olarak kondom kullanmaktan zarar gelmez.
- bu konuda bize değil doktorunuza güvenin, çok çeşitli hap var, biri sizi rahatsız edecek yan etkiler yapabilirken diğeriyle acayip mutlu olabilirsiniz. Ama bunu doktorla yapmalısınız.
- ayrıca @feliss +1

Yan etkileri ancak kullanılınca anlaşılıyor. Ben kullanırlen sinir küpü şeklinde dolaşıyordum ve libidom yerlerdeydi. Kimisinde hiçbir etki olmuyor.

www.instagram.com

7. sayfa. Buyur.

diyelimki dediğin için henüz evi satın almadığını tahmin ediyorum. içinde kiracılı, hele kirasını ödemeyen kiracılı ev alınmaz. hatta içi boş ev içi dolu evden daha yüksek fiyata satılır. çok çok uygun değilse başınızı ağrıtmayın

ama evi aldıktan sonra 1 ay içinde noterden evi tahliye etmesini istiyorsunuz. makul süre veriyorsunuz. hala çıkmasa sonra tahliye davası açıyorsunuz. dava 5-6 ay sürebiliyor. sonra icrayla çıkarılıyor. o arada ödemediği kiralar için haciz oluyor tabi üzerine birşey veya maaş yoksa o para da kalır öyle

Kiracı çıkmak istemezse 1 seneden önce zor çıkartırsınız. Mahkeme fln çok uğraşmanız lazım.

Öncelikle tabii ki konuşmak fakat size karşı ters bir şekilde davranırsa, ytd bir yol olarak tehdit etmek. Tabii burada caydırıcı olmanız lazım eğer caydırıcı bir tipiniz veya kişiliğiniz yoksa işe yaramaz hatta ters teper. Caydırıcı birisini bulun. Bence bu en garanti yol.

İhtarname+tahliye davası

kiracı hele kirasını ödemiyorsa ve çıkmamışsa bilin ki ev sahibi kiracıyla uğraşmak istemediği için satıyordur. tahliye davası ardından tahliye talepli icra emri göndermeniz gerekir. bir yakınımızın başına geldi 1 yıl boyunca uğraştılar yapılan yeddiemin masrafları vs geçtim psikolojik olarak da çok yıprandılar.
gerçekten iyi bir avukata danışmadan almayın derim.

Yazın da ( haziran sonu temmuz başı gibi olur genelde, zamanını tam hatırlayamadım) oluyor. Tüm inditex grubu indirime girer.

2-34 haziran gibi indirime girmeye başlıyor genelde her sene

Boynerin fabrika markası gayet güzel ve şık, baba için olacağından kiğilinin felan da geniş kalıpları var

Babam gayet fit bir insan bu arada :)

Paraya biraz kıyarım derseniz ramseyden vazgeçmeyin

Ben kışın polonezköyü sevmiyorum. Soğuk (ruhen) ve karamsar geliyor.
Ağva, şile gibi yerleri bence tercih edin.

ama illa polonezköy olacaksa, country club a yakı bir yerde bir otel ayarlayıp orada yürüyüş yapabilirsiniz. türlü türlü hayvanlarla iç içe olursunuz. (giriş paralı)

River Angel - Ağva

kış lastiği taktırdığımız için çıkacaktık, lakin araba çalışmadı. aküden diye düşünüyoruz, bir süre deneyip taksi çağırdık.

buzlanma vardı yollarda, ara sokaklardan çıkarken zorlanan arabalar gördük ancak işlek caddelerde ulaşım rahat.
yer: Tuzla

bu arada yaya iken de dikkat, 3 kere düşme tehlikesi atlattım.

Aracımda kış lastiği yok, kesinlikle çıkmayacağım. Ara sokaklar donuk durumda şu an. Yer ataşehir.

Araçta kış lastiği takılı, çekiş kontrol sistemi var, sabah 8'de arabanın kapıları açılmadı, silecek suyu donmuş. Tuzla'da ara sokaklardan ve yokuşlardan çok temkinli geçtim, buzlu yokuşlarda hafif yanlaya yanlaya çıktım, bence tecrübesiz birisi için çok tehlikeli. Anayollar açık, tuzlama yapıldığı ve trafik olduğu için buzlanma yok.

Yaz lastiği kullananların hepsi yokuşlarda kalmış, hızını alıp çıkmaya çalışıyorlardı ama nafile.

kış lastiğim yok ve kullandım, hem de 120 falan yaptım. bir sıkıntı yaşamadım. akşama göreceğiz.

kış lastiğim yok ama kendi arabamın camlarını çözdüremediğim için uğraşamadım. hanımın kapalı garajda duran arabasını aldım. onda da kış lastiği yok ama 4 çeker. hiç yoktan iyidir.

bana göre araçtaki lastikten ziyade;

1 - yokuş iniş olan yerlere girmemek
2 - ana arterlerden çok sapmamak

gibi çözümler daha önemli.

kış lastiğim var ve çıkmadım. sabah ümraniye deki işyerinin orası don yaptığı haberi geldi. kış lastiği de olsa kar etmez, hele tecrübeniz yoksa riske atılmaz. ana yollarda sorun yok, sıkıntı zaten ara yollarda. ben risk almadım.

Kış lastiğim olmadan şehrin bir yanından bir yanına gittim. Yolda kalsam tek sorumlusu ben olurdum.

Genel olarak yollar açıktı. Sokak aralarında problem yaşamadım. Özellikle yokuş olmayan yolları seçtim. Bir de biraz daha geç çıktım yola ki yollar hareketlenmiş olsun.

4 mevsim lastiği karda kullanamıyorsam, 3 mevsim olur.

lastiğin ne olduğu üzerinde yazar. küçük yazıları okuyun.

Burun bantları var onları denediniz mi?

Hatta çene ve alın bölgesi için olanları da var.

encrypted-tbn0.gstatic.com

Bim'de satılan bu siyah nokta bandı çok başarılı. Bunu kullandıktan sonra yüz temizleme jeli ile yüzümü yıkıyorum.

ty.gl

Bu kil maskesi siyah noktalar, gözenek temizliği için çok kullanılıyor, ama bence çok uğraştırıcı bir şey. Gerçekten işe yaraması içi birkaç hafta düzenli kullanmak lazım.

Bunun yanı sıra jelatin tozu maskesi yapabilirsiniz. Aktarlarda jelatin tozu satılıyor, sütle karıştırıp, yüze sürülüyor, soyulabilir bir maske. Ama bu da uğraştıcı bir şey.

şekerle peeling yaptınız mı?

en önemlisi beslenme ve susuzluk. yağlı yiyeceklerden uzak durun. bol su.
geçmiş olsun.

ultrasonik spatula <3

Merhaba

mobile.twitter.com

Bu flood sorunuza cevap verecektir. Kabul oranları çok düşük oluyor okulların başvuru sayısının çokluğu nedeniyle. 2,88 ile şansınız imkansız olmasa da çok düşük sanırım. Master yapıp ortalamayı yüksek tutmak kapıları size açabilir. Kolay gelsin.

3.00 lisans ortalamasi sarti olan bir bölüme 2.88 ortalama ile basvurursaniz belgelerinizin incelenmesi asamasinda elenirsiniz.

Zincirlkuyu'da Kore Şehitleri Caddesi'nde UpSuit Otel var. 4 yıldızlı.

www.upsuiteshotel.com

ateş, kas kemik ağrılarıyla birlikte burun akıntısı vardı, covid pozitif çıktık.. ama gribin de belirtisi ateş ve burun akıntısı bilemedim :/ siz pozitifmiş gibi düşünün maskenize vs dikkat edin..

eğer ki 3-4 gün önce riskli temasınız olduysa test yaptırın.
burun akıntısı korona semptomları arasında olduğu gibi aynı zamanda diğer üst solunum yolu hastalıklarının da semptomlarından.
kalacak yeri olmayanları karantinaya alıyorlar bir yerde ama şartları nasıl bilmiyorum.

linkedin premium'u genelde kurumsal olarak iş yapmak için kullanıyorlar. bundan dolayı yüksek fiyatı sanırım.

ekleyi seçince davet gönderirken not da yazabiliyorsunuz galiba.

Tekel çünkü adamlar.

tekel

evet connection olarak ekleyip, bağlantı isteğine meramınızı yazabilirsiniz. daha önce yapmadıysanız premium hesap 1 ay deneme seçeneği ile aktif edebilirsiniz bu arada. sadece bir sanal kart oluşturun limiti olmasın, onu ekleyin ve hesabınızı aktive edin.

hayır sadece anadolu'ya geçerken para ödeyeceksiniz. iş yerinizin nerede olduğuna göre değişir. mecidiyeköy'de ise üsküdar daha yakın olur. ama bakırköy taqrafında iseniz fatih daha yakın kaçar.

@iddiaci özür dilerim onu belirtmemişim, iş yerim Levent’te, güncelledim şimdi.

maps'ten yarın 18 için baktığımda hemen hemen aynı gösteriyor. en az 25 en fazla 60 dk. üsküdar'da köprü trafiğinden kaçış yok ama öbür güzergahta alternatif çok, o yüzden bence fatih.

her gün köprüye geçiş ücreti vermek istemezdim.

arkadaşınla anlaşıyorsan 2. seçenek daha iyi gibi görünüyor. kağıthane'nin dandik bölgeleri gerçekten zor olabilir bir kadın için, kiraya da bakılırsa iyi bir yer ya da bölge olma ihtimali yok.

ben olsam 2.seçeneği seçerdim.

2

@roket adam Kağıthane’de işlek bi caddede ama evin eski olduğu için kapı güvenliği vs olduğunu sanmıyorum :(

Deprem varken eski evde kalmazdım. Parası ne olursa olsun sağlam evi tercih ederdim.

dediğin muhit, nezihlikte istanbul ortalamasında.
ha bir de hırsızlık demişsin, ona teminat veremem. ama diğer eve hırsız giremeceyeği garanti mi. kapıyı pencereyi sağlama alırsan sen evdeyken girmez büyük olasılıkla, evde olmadığın zamanları kolluyor ve buluyorlar genellikle.

şöyle bi yürüyünce düşündüm, 2.yi seç
ilk ev, ev değil oda, boğar hem de çok eski, çok yorar

(bkz: reaktif hipoglisemi)

youtu.be eksisozluk.com

daha pahalı bakmak istersen italki var :)

HelloTalk? Khan Academy?

meetupta hungary englis hgrubu var bedava

busuu.com'da da buna benzer dersler var. fiyatları bilmiyorum fakat.

Preply?

englishninjas belki?

Şemsiye çikolataya benziyor.

(bkz: )www.haciserif.com

direkt gelir. amazonun hiç bir şeyi gümrüğe takılmaz. (abartmadıkça) gümrüğe takılacak ürünü alamazsın zaten.

Gümrükte 22 euro olayi falan yok, bütün ürünler gümrük vergili artik (kitap hariç galiba).
Amazon üzerindeyse onlar halleder, size gümrüklü fiyat yazıyor zaten.

takılmak derken gümrükten geçiyor elbette, sipariş sayfasında gümrük ve kargo bedelini gösteriyor zaten. siz peşinden vergi ve ücreti ödediğiniz için yasaklı bir ürün degilse kapınıza kadar geliyor.

Gümrüğe takılıyor demek zaten gürmük işleminin yapılması gerekiyor anlamına gelir. 22 Euro diye bir sınır yok artık 1 dolar da olsa gümrüğe 'takılılıyor'. Ancak amazona zaten 150 dolar ödeyeceğiniz için gümrüğe takıldığında işlemleri yapılıp gümrükten çekilecek ve size teslim edilecek.

annemi hastaneye götürmem gerek, diş hekimine gidicem, migrenim azdı gibi bahaneler üretiyor insanlar. konu özellikle sağlık olunca kimse üstelemiyor.

bizde dişçi dedin mi iş görüşmesi diye anlaşılıyor.

diş randevun mu var? oo hayırlı olsun..."

doktora gittim, banka işim vardı vs uyduruyosun, görüşmeler fazla uzarsa da skype yapalım diyodum ben. evden çalışma ile birlikte daha rahat oldu tabi hem online görünüp hem görüşmelere katılabiliyosun.

@kobretti hahaha evet ya baya olağan şüpheli bir durum gibi oluyor. :)

o yüzden yeni işinizde ilk zamanlarda değil ama yıl içinde 4-5 kere "migren" bahanesi üretmenizi tavsiye ediyorum. böylece olası iş görüşmelerinde kuşku üretmezsiniz. ;)

online olarak yapıyorsam alt katta arkadaşımın ofisine gidiyordum kahve içme bahanesiyle.
eğer gitmem gerekiyorsa, yalan söylüyordum.

E o zaman şu anda çalıştığınız işten referans da alamazsınız?

Akşam saatlerinde Tuzla, Çayırova, Gebze yönünde de trafik oluyor. O yolculuk 2 saati geçebilir.

dayanılacak gibi değilmiş :( özellikle de istanbul trafiğinde hem de manuel araç kullanmak zorunda olacağın için.
bu arada debriyaj balatalarına (öyle mi deniyordu?) bir baktır. ömrü dolmak üzereyse değiştirilsin, biraz pahalı ama pamuk gibi olur debriyaj, kullanım rahatlığı açısından çok farkeder.

o kadar uzun iatanbul trafiği manuel ile çekilmez bencede.

ben her gün yaklaşık bir saati servisle gidip bir saat geliyordum, usandım. Yılların sonunda iyice yoruldum. Servisin tavanında cam var, inmeye son on beş dakika kala filan ordan dışarı bakıp bir gün sonra salınacak mahkum gibi filan hissediyorum kendimi. Arada arabayla işe gideyim diyorum ama ona bile üşeniyorum, süremem şimdi onca yolu diyorum ki benim araç otomatik ve trafiksiz bir yol. Ona rağmen tercih etmiyorum. Bence iş için çok konforsuz ve çekilmesi zor bir mesafe.

Çıldırdır o yol.

biraz da nereden gideceğinize bağlı olur o durum. 2. köprü sonrası kuzey Marmaraya bağlanıp gebzeye kadar trafiksiz gidebilirsiniz ama bununda bir maliyeti var. Bu maliyeti ben işinize gelir mi bilemiyorum.

Ben arabada zaman geçirmeyi seven birisi olarak trafik olmadığı sürece günde 100 km git gel yapabilirim.

@lutwing o yolu kullansam maaşım biter herhalde (:

Neyse o zaman ben bi ev bakmaya vs başlayayım

gebze, banliyö treni, marmaray, metroyla levent yapamıyor musun?
o da 2 saat sürer ama seni yormaz hem oturursun hem de oyalanacak vaktin olur

@esref aslında köprüyü geçene kadar bile toplu taşıma kullansam harika olur, ama ailemin evi burası, Gebze. Ve onların yaşı çok genç değil. Toplu taşımayla birlikte onlara virüs bulaştırırsam diye endişe ediyorum.

banliyo-marmaray hattı boş denecek kadar sakindi birkaç ay önce iş saatlerinde.
levent metro hattının da sakin olduğunu duydum kullananlardan
bir kere denemeye değer

O bilgileri güncelledikten sonra newsfeed'e düşüyor. Hemen kaldırırsan kimsecikler görmez. Ancak profiline spesifik olarak girerlerse görürler.

bir de o eklediğin bilgileri "sadece arkadaşlarım görsün" olarak işaretleyebilirsin veya "şu kişiler hariç herkes görsün" diye değiştirebilirsin.

@eletr10 newsfeed’ten nasıl kaldırabilirim?

postta sağ üst tarafta 3 nokta gibi bir yer oluyor newsfeed'e geçince (ya da profilinin newsfeed'inde). orada "bunu timeline'da gösterme" seçeneği olması lazım. bunu bence gece vakti yap 3-4 gibi kimsenin olmadığı zaman o zaman daha garanti olur.

ya da bir diğer trick şu olabilir. yeni yapacağın bildirimi "sadece bana göster" seçeneğini işaretleyerek paylaş. o paylaşımı sadece sen göreceksin. hemen kaldır. 4-5 gün sonra da "sadece bana göster" durumunu "arkadaşlarım" ya da "herkes görsün" e çevirebilirsin.

kitap siparişlerimi amazondan veriyorum, hem hızlı hem ucuz.

Az once kitapyurdu’ndan soyledim. Son 3 ayim oradan. OndN once de kidega. Ikisinden de cok memnunum

kitapyurdu.. uzun süredir sorunsuz bir şekilde elimde oluyor. peketlemesi de güzel. ancak asla bkmkitap'tan alma. eskiden iyi olabilir ama son aylarda birçok kişiyi mağdur etmişler. telefonlara bakan yok. temin edemedikleri kitaplarımın parasını da 1,5 ayda iade ettiler.

son zamanlarda hep amazon'dan alıyorum, ertesi gün gelmesi çok iyi oluyor.
ayrıca en iyi fiyatlar da orada ya da bana öyle denk geliyor bir süredir.

Amazon’da istediğim kitap tükenmiş, Babil nasıldır acaba?

İstanbul Kitapçısı

amazon ya da kidega.

amazon, prime üyesi olduğum için ücretsiz kargo ile bayağı uyguna geliyor.
kidegaya da enpara alıştırdı. gayet memnunum. diğer sitelere göre daha uygun sanki.

Babil'den memnunum. Kitapyurdu da plase.

D&r'ı bırakmıştım. İdeefix'ten almayalı yıllar oldu.

Kitapyurdu' ndan aliyorum ama sipariş verdiğimi unutuyorum. Böylece her kargo geldiğinde sürpriz oluyor o kadar ki geç getiriyorlar:/

Babil/Eganba iyidir. Eganba oradan alışveriş yaptıkça sonraki alışverişlerde her kitaba 10-15 kuruş gibi minik ek indirimler yapıyor, topluca alınca iyi olabiliyor.

Alacağım kitapların çoğu İthaki grubununsa ilknokta.com'dan alıyorum, kendi satış siteleri olduğu için en ucuz oradan çıkıyor.

Son 2 aydır:
Kitapyurdu'ndan hiçbir sıkıntı yaşamadım. 4-5 tane vermişimdir.
DR'dan 2 kere sipariş verdim çabuk bile getirdiler.
Amazon'dan 4-5 kere vermişimdir, ertesi gün kapımdaydı genelde.
Eganba rezalet bir deneyim yaşattı, yanlarından geçmeyi düşünmüyorum bir daha.
Nadirkitap'taki satıcım oldukça iyiydi, mesajıma hemen döndüler.

kitapkoala'nın hem fiyatları iyiydi birkaç ay önce verdiğimde en son, hem iletişimleri çok iyi, hem de biraz daha sosyal tarafı olan bir dükkan. genel olarak hep memnun kaldım, tek sıkıntı kimi kitapları tedarik etmeleri zaman alabiliyordu. bir şans verilebilir bence.

Bkm kitap’a sardım memnunum. Mobil uygulaması üzerinden 30 tl ve üstü siparişlerde kargonun ücretsiz olması tercih sebebi.

eganba+1

amazon.

idefix ise o kitap dünyada tek kalmışsa belki tercih edeceğim yer.

En son kitapyurdu, ondan önce amazon.com dan birkaç ingilizce kitap aldım.

bu soruyu ben de soruyorum kendime, şuraya park edeyim.
ielts skorum bu yaz expire olacak, iyi bi skordu ve ielts özelinde ne yapmam gerektiğini biliyorum toefl'ı hiç bilmiyorum. Skorumu yenilemek istiyorum ama toefl türkiye'de daha çok önemsendiği için o tarafa mı kaysam acaba?

bence eğer ielts puanınız 6.5 ve üzeriyse ve gerçek zamanlı bol bol deneme yaparsanız (akmar'da korsan kitaplar var demişlerdi bana en son), internetten de toefl kelimelere biraz bakarsanız toefl'dan 85 ve üzeri alırsınız.

ielts bence türk eğitim sistemindeki sınav mantığına daha yakın pratik ve icerik olarak. toefl daha uzak ama bu daha zor demek değil. sadece sınava girmeden deneme yapın bol bol. bazı handikapları varsa da zor olduğunu düşünmüyorum ben. sistemi bilmeniz önemli. karın ağrısına sebep olacak bir yanı yok yine de. kendinizi germeyin boşuna :)

ayrıca, deneyimlerime göre toefl>ielts, çünkü toefl'ın gecmediği yer görmedim ama ielts'in gördüm. yerinizde olsam toefl alırdım.

edit: "bol bol"dan kastım 5-6 test.

Bu işlerden anlamam ama kıvam ve pişmesi için lazımdır. Yağın glisemik indeksi 0 zaten. Şeker hastasına bi zararı olmaması lazım çok fazla kullanılmıyorsa

Şeker hastası için yapıyorsanız sıkıntı yağ değil keçiboynuzu özündeki şeker olur. Google'a göre 100 gramında 55-65 gr kadar karbonhidrat var.

Ketojenik beslenenler eritritol ya da stevia kullanıyorlar şeker yerine, bunların diyabetle ilişkisine bakıp öyle şeyler kullanabilirsiniz belki.

Aracın logosu yer almıyorsa bence ev anahtarı diye yutturulabilir. Benim ev anahtarım araba anahtarını andırıyor mesela (kumandasız).

Eğer almazlarsa ayakkabının içine sok direkt yan taraftan. Altına sokarsan yürümekte sıkıntı yaşarsın.

aykkabinin altina sokun, tuvalete gidin cikarip cebinize atin

veya 5 liraya emanet aliyorlar her osym sinavinda oraya da birakabilirsiniz

kesin bilgi vereyim, basit ev anahtarı diye tabir edilen anahtarlıksız anahtarları sokabilirsiniz. yani ucunda plastik bir aksam olsa bile almazlar. siz ayakkabının altına sokun kumandasızsa dedektörde de ötmez üstelik.

Emanet yerleri artık olmuyor sınavlarda, kantinler kapalı. Anahtarı ayakkabınıza saklayın en mantıklı çözüm bu.

ayakkabının altında 2-3 kere girdim sıkıntı yaşamadım.

@giovanne nasıl dedektörle ötmüyor anahtarlık hocam?

Arabanın kumandasız anahtarlığı yok ama yaptırayım o zaman, çorabın içine sokarım madem. Umarım yakalanmam, teşekkür ederim (:

Ayakkabının içinde ötmez yani

Ayakkabının içinde ötüyor. Ben anahtar yasak döneminden sonra klavuzu okumadan son tyt sınavına girerken ev anahtarını ayakkabımın içine bantlamıştım (normalde serbestmiş zaten:)). Cihazı tuttu ve iki ayakkabıma koyduğum ayakkabı da öttü. Bağacık yerlerindeki demirlerdir dedim polise ama güvenmedi sen yinede çıkart dedi. Polis ayakkabımı çıkarttırıp bana sallattı, düşse mal gibi rezil olacaktım. Neyse öyle atlattım ama ötüyor yani bilginiz olsun. Dedektörlerde hassasiyet ayarı yapılabiliyor. Ayrıca diğer ayakkabınıza da bir anahtar koyup bantlayın eğer bu işe girişecekseniz. Simetrik olsun:)

Deneme icin tuttuğunuz süreyi 5-10 dk hatta mümkünse daha fazla kısaltmaya calısın bence. Sınavda kodlamaydı şuydu buydu derken çözmeye ayrılan zaman azalıyor. Zaten uyguluyorsunuzdur muhtemelen ama turlama tekniği de önemli.

peginin dediğinden yola çıkarak ben şunu önerebilirim, normalde sınav 150 dakika sen 120 dakika kur ve kendini buna alıştır, sınavda faydasını göreceksin.

vites topuzu manuel gibi.

Manuel.

"Motokaravanlarda yüklü ağırlığı 3500 kilogramı geçmeyen araçları B sınıfı ehliyet ile kullanabilirsiniz. Çekme karavanlarda ise yüklü ağırlığı 750 kilogramın altında olanları çekmek için B, C, D sınıfı ehliyetler yeterli olmaktadır."

İlandaki bir motokaravan.

Sprinter'larda otomatik vites nadir de olsa var ama karavan yapılan bir araçta tercih etmezler. Vites manueldir, B sınıfı ehliyetle karavan da panelvan da kamyonet de kullanabilirsiniz.

Sabiha Gökçen metrosuna çok yakın oturuyorum. Metro inşaatı sırasında patlama sesleri geliyordu ama onun dışında bir sıkıntı olmadı. Zaten o kadar mühendis çalışıyor o inşaatlarda onu hesaba katıyorlardır. Ki çalışmalar yerin onlarca metre altında yapılıyor. Evinin temeline zarar verecek kadar yakın değil.

Beşiktaş-Bomonti tüneli yapım aşamasında o dönem oturduğum evin altından geçiyordu. Defalarca deprem oluyor diye sokağa fırladık. Bizim binada olmadı ama pek çok komşuda çatlaklar oluştu. Deprem için zemini çok daha kırılgan hale getiren bir işlem bu tabii ki.

@olivia peki çatlaklar için devlet herhangi bir şey yapmadı mı? Eve zarar veriyorsa bunu karşılaması gerekmez mi?

@damba hayır bildiğim kadarıyla hiç kimseye hiç bir destek verilmedi. Ayrıca evdeki hasarı onarsa da altını oyduğu zemine verdiği hasarı nasıl onaracak ki mümkün değil.

Ben son senemde meditasyona başlamıştım. Sabah 8de evden çıkıyordum, 3te kalkıp 8e kadar çalışıp okula gidiyordum. Dönünce de gece 10a kadar çalışıyordum. Çok bunaldığım ve uykum geldiği zaman 15-20 dk meditasyon yapıyordum. Zihin tamamen boşaldığı için sıfır yorgunlukla tekrar derse başlayabilirsin. Başlarda insan meditasyon yapamıyor ama zorlayınca alışıyor. Bu şekilde 11+11+4 ders verdim bir senede.

www.youtube.com
Şöyle videolara bakmışsınızdır ama yine de ekleyeyim. Guajdan farkını anlatıyor.

Satıcı kim? Satıcı aynıysa bir şey değişmez bence :)

@westblack satıcı Aldo :d

Ben olsam trendyoldan alırdım. Trendyoldaki yorumlarına da bakmayı ihmal etmeyin.

Tyoldan al. iade yapmaması gibi bir ihtimal yok çünkü satıcının insiyatifinde değil. Trendyol iadeleri firmaya ödeyeceği tutardan düşüyor direk

Sekreter seni sallamadiysa psikologun bundan haberi yoktur. Eminim bundan. Seansa gidersen bu bilgiyi kendisine ver.

westblack +1

bir de bu işin en garanti yolu ve kısmen de usulü, seanstan çıkar çıkmaz orada sekreterden sonraki seansın randevusunu almaktır.
tabii covid nedeniyle online seans almadıysanız.

bir de, seans için haber beklemeyin, arayın randevu isteyin.
pasif kalırsanız sekreter için öncelik olmazsınız, unutulabilirsiniz.

@blatta online randevu olduğu için sekreter bana gün içinde ya da bir gün öncesinden randevu verebileceğini söylüyor ve beklememi söylüyordu. Açıkçası ilk seansı alana kadar kadını darladığım için bir daha darlamak istemedim. Bir de ben her hafta bunlara bir sonraki güne randevu versin diye ısrar mı edeceğim?

Uyumlandığın psikolog bulmak kolay değil, galiba biraz çabalamam lazım ama bu armatörlük beni sinir etti. Bu durumu her hafta çekebilir miyim bi düşünebilirim. Keşke sekretere rest çekmeseymişim hemen :D

öyle şey mi olur ya?
online randevuyla normal randevunun teknik olarak hiçbir farkı yok.
günü gününe ya da ertesi güne randevu alabilirim diye diken üstünde her an randevu mu beklenir?

öyleyse direkt psikologa ulaşıp derdinizi anlatın bence.
çok saçma bir sistem.

Danışan ile bir plan yaptıysa haftalık görüşmeye karar verildiyse bunu düzenlemenin sorumluluğu hem psikologa hem danışana aittir. Sekreter sadece bu işi kolaylaştırmak için var. Asıl sorumluluk o tarafta psikologda. Anlattığınıza göre sorumluluk yüklenemeyen bi psikolog. Ben olsam ben de sinirlenirim, ama gitmem. Paramı başka psikolog denemeye harcarım. Sakıncası yoksa özelden uzmanın ismini de yazarsanız sevinirim. (Ben gidip sitem ediyomuşum, şaka şaka. İsmini bilelim gitmeyelim göndermeyelim)

Psikolog ile iletişiminiz ve uyumunuz iyiydiyse, bence email atıp yazın. Ne kaybedersiniz ki, hiç değilse kendinizi ifade etmiş olursunuz. Ve psikolog kişisi de eğer haberi yoksa sekreterinin vaziyetinden haberdar olmuş olur.

seansına 300 tl verip, baştan durumu konuşmuş olup, 4 hafta beklemezdim. gider başkasıyla uyumlanırım uzaylı değilim sonuçta. çok kızdıysam emaille kibarca söverim ama artık uyum yoktur ve müşterisi değilimdir.

o seni niye arasin? bir suru hastasi var. herkesi arayamaz ya. bosluk olursa haber verir ancak unutmustur sekreter.

bunun takibi psikologa ait degil, sekterek niye var? isleri duzenlesin ve ayarlasi diye.

sen de cok boslamissin, ara sor. her hafta randevu ayarlaman gerekiyor evet. zor bir is degil. ben 2 yildir gidiyorum ve hep de ben arayip gununu saatini belirliyorum. bazen randevular dolu oluyor, ileri tarihe aliyorum ama sekretere diyorum ki eger su gunlerde biri iptal ederse bana bildirin lutfen. o da bildiriyor olursa. basit. her hafta otomatik randevu mu olur? tek hasta sen misin? belki senden once baskasi alacak randevuyu ve sana gun kalmayacak. insanlarin her gunu birbirine denk degil, onlar nereden bilsin senin musait gununu? haftaya carsamba yine ayni saatte randevu verse sonra senin isin ciksa ne olacak? ayarlamasi gereken sensin. seans bitiminden sonra sen istedigin gun ve saate ayarlatacaksin olacak bitecek.

300 de iyi bulmussun. cok pahali artik psikologlar.

sekreter unutmus veya ilgisiz davranmis olarak goruyorum ben burada. sen de mektup bekler gibi bekleme bir daha. ara sor. onlar seni aramaz "x hanim/bey bu hafta bu saatte randevunuzu olusturalim mi?" diye. 495994 tsme hastasi vardir, dedigim gibi hangi birinu arasin?

...
uyumlandiniz diye trip atar gibi mail mi atacaksin? memnun degil misin? arama sorma randevu alma. sen ne turlu mail atarsan at umrunda olmayacak onlarin. bosuna sinir stres yapma.

Terapilerde seans sonunda sonraki seans planlanır aslında
bu terapist'i sallayabilirsiniz, etik olmayan birisi gibi duruyor
sonraki terapide seans sonu, sonraki seansı planlayın
sizin terapi sürecinizi etkilemesi bu

Sekretere kendimi ifade etmiştim, sonrasında da psikoloğa yazdım durumu anlattım arkadaşlar. Gerçekten o hafta seans verip vermeyeceğiniz belli olmuyor mu yoksa bu sekreterinizden kaynaklı bir durum mu diye de sordum. Mail adresini bulamadığım için instagram’dan yazdım, yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek için kendimi uzun uzun ifade ettim.

Sonuç olarak:
Gördü ama cevap vermedi. :(

Etik kurallar çerçevesinde cevap vermemiş bunu seansta konuşmak istemiş olabilir gerçi ama benim yüzleşmek ve tekrar seans kovalamak için bir 300 TL vermeye niyetim yok.

Herkese teşekkürler.

Hindistan iğne deliğinden görünür diye bi laf var çok severim :)

Degisim programini bilmiyorum ama Master uzarsa 1 donem cok cuzi bir miktar odeniyor 2. donemi de uzatirsan o zaman o donemin parasini tam oduyorsun. (Uzattim ordan biliyorum)

Temporal lob epilepsisi
25+25 başladım günlük bir dozu ayda 25 artırarak 100+100'e çıktı. sonra yine 25'er azaltarak gidiyoruz şimdilerde şikayetim kalmadığı için.

asuman'a bak mutlaka

asuman.com

Nestle after eight. Migros da var gerçi

Cadburry ve ritter candır

Sicilya' has modica çikolatası var epey değişik, özellikle texture olarak. Bulabilirsen deneyebilirsin.

(bkz: glories)

Aroha ya bak.

Lindt , choceur ( meyveli olan )

türk markası olarak : godiva, elit

Bir ihtimal merkez Bankası. Ama çok zor.

eğer bandrolü sağlamsa atmye kakalayabilirsin.

Merkez bankası seçeneğini eleyin.
Cüzdanda dura dura yıpranan 20 euro için karaköy 'deki merkez bankasına gitmiştim 1 yıl kadar önce.
Biz döviz basmıyoruz ki değiştirelim dediler gönderdiler.
Kapalı çarşıdaki döviz bürolari alır onlara git dediler. Bürolar da farklı kurdan alıyorlar.

türk parası olsa olurdu da dolar euro çok zor cidden.

bu isler icin ankarada bir yer vardi devlet ile isbirlikteligi yapan sadece orasi aliyordu. unuttum yerini. biraz sorusturun belki bulursunuz. paranin seri numarasi bilinecek ve gorunecek sart bu.

Sanırım aldo’dan bir adet topuklu ayakkabım var. Kalıpları yarım ölçü dar diye kalmış aklımda. Onun dışında bence rahat.

kötü evet. deri ayakkabılar kağıt gibi. 3 sene önce alıyordum. indirim olduğunda çok ucuza, 129 tl'ye ayakkabılar varken 5-6 tane aldım. 1 sene boyunca çevire çevire kullandım. ondan sonra hiç almadım. ondan sonra 400-600 lira civarına massimo dutti ayakkabılar aldım, senelerdir kullanırım, gelecekte de uzun süre kullanacağım.

özetle; indirimli fiyatına göre iyi ama sezondaki 300-400-500 tl fiyatına göre berbat.

Boktan marka.

parasinin hakkini veren bir marka degil,

ic taban yastigini o kadar ince koymuslar ki, bir sure giydikten ssonra taban yuzeyindeki delikler ayakkabinin icinden belli oluyor. MP (mahmutpasa) den alinan ayakkabilarla benzer kalitede

önce elbisenin patronu ve kalıbı çıkartılır.
sonra kumaşlar ve diğer malzemeler seçilir.
ona göre önce numune dikildikten sonra istediğiniz gibi üretim yaptırırsınız.
ama bunun için dediğiniz gibi atölye lazım.
tek başına terziyle satmak üzere çalışamazsınız, yetişemez.

dekan ve rektorler "koskoca" filan degiller, bilakis "minicik"ler diyerek cevap vereyim;
muhtelemen bir sonuc almak icin idari islerle ilgilenen kisileri de cc eklemelisiniz. yoksa rektor ve dekanlar kendilerini koskoca sandillarindan ve "cok onemli" isler yaptiklarindan maillere bakmazlar.

bir de genel kuraldir, bir mailde cok fazla kisi to ve cc deyse genelde kimse donus yapmaz :)

son olarak, to veya cc ye ekleme yaparken hiyerarsiye dikkat edin isimleri yazarken. yani once rektor sonra dekan sonra bolum baskani sonra ogr gorevlisi vs vs diye yukardan asagiya olsun

@cosmicstring ve @j r r tolkien hayrani +1

1- Resmi bir talep için dilekçe yazmanız gerekir. Bu durumda her şekilde işleme konacaktır.
2- Herkese e-posta atmak anlamlı değil. Rektör ise rektör, veya hangi birim ise ona atın. Ancak bu konuda sorumlu olan senato olduğu için rektörlük ile ilerlemek daha doğru. Ancak e-postanız cevapsız kalabilir, bu nedenle bakınız madde 1.
3- Vakıf Üniversitelerinde asıl güç mütevelli heyetidir. Bu nedenle okula etki edebilecek birisini arayacaksanız önce buradan başlamanız gerekir.
4- Cimer vs deneyebilirsiniz, ama etkisinin diğer kamu kurumlarına olacağı kadar yüksek olmasını beklemeyin.

Arkadaşlar ben dekana mesaj atmıştım, dekan bana yarın bir kararın açıklanacağını beklemem gerektiğini söyledi ama kararın ne olduğunu söylemedi.

Eğer yarınki karar online olacak değilse dediğiniz gibi dilekçe yazıp, mütevelli heyetine oynayacağım.

10 değil 15 kişi olduk bu arada, 50 kişiyiz. Tamamen online olsun demiyoruz ama bari bir sınıf açılsın online eğitim yapan diyoruz. Yüz yüze eğitim görmek isteyenler de daha verimli olur diye istiyorlar ama onların bu isteği bizim de sağlığımızı tehlikeye atıyor. Bu yüzden bir şekilde senato görüşülmesi önemli.

Hangi üniversite?

YÖK'ün gönderdiği yazı tavsiye niteliğinde, kararı üniversitelere bıraktılar. Ama üniversitelerin çoğu online tercih etti. Yani itiraz edemezsiniz, üniversite istediği kararı alabilir. Yüzyüze eğitime karar verdikleri için de online opsiyon sunma zorunlulukları yok.

Kayıt dondurabilirsiniz, bu durumda en mantıklı seçenek sizin için.