Ekşi Duyuru

az değil yeterince var sadece büyük valiz vs almazlar ufak boyuttalar

Nokta atışı cevap gelmezse, fikir vereyim; Kadıköy ya da Beşiktaş'ta ara sokaklarda, bir pasaj ya da iş hanı gibi bir yerde, kuytu köşede kalmış eski bir kasetçi, fotoğrafçı bulursan elinde cihazlar duruyor olabilir.

Yalnız film oynarken, bilgisayara video kartı ile aktarıp sonra diske kaydediliyor. Yani işi yapan kişi kötü niyetliyse görüntülerin elinde kalıp kalmadığına asla tam hakim olamazsınız.

Çünkü cihazlarını size kullandırmaz, kendi yapar işi.

Böyle bir şüphe varsa, önce kasetleri izleyecek bir yöntem bulun. Emanet bir video cihazı gibi. Başkasıyla beraber izlerken absürt bir şey görseniz bile kaydı tutulamaz, kopyasını alamaz sizinle birlikte gören kişi.

halihazırda İstanbul'da olanla sıfırdan başlayacak olanın rakamı çok farklı bence.

Eğer yeni kiralıyorsan 20 bin kira, 20 bin emlakçı, 20 bin taşınma parası vs. vereceksin. Ancak ailesiyle yaşayan, ev arkadaşı/sevgilisiyle kalan veya %25 zam yapa yapa az kira veren biri o paraya geçinebiliyordur.

Dediğin şeyler 60 binden başlar bence.

ekşi'de sürekli yüksek maaşlar görmenin sebepleri var. birincisi gidip de 20 bin maaş alanlar pek yazmıyor o başlığa doğal olarak 70-80 alanlar yazıyor. ikincisi yalan söyleyenler vardır elbet online ortam kimse kimseyi gerçekten tanımıyor neticede kendini çok kazanan biri olarak göstermek isteyen insanlar çıkar muhakkak bu ortamda az veya çok.

soruya gelirsem eğer rahat yaşamak için baz aylık gelir ülkedeki tüm metropollerde 25-30k bence. baz ücretten kastım kirasız, faturasız, mutfak alışverişsiz sadece kendine harcadığın bir yaşamdan bahsediyorum. bu parayla aynı tarif ettiğin hayat yaşanır üstüne azar azar birikim/yatırım da yapılabilir. tek başına kiraya çıkacaksan tabi bu 25-30'un üstüne kiranı, faturalarını, mutfak alışverişini ekleyip öyle bulursun fiyatı mesela ankara için 50k civarı oluyor bu durumda rahat yaşatacak maaş. biriyle yaşayıp bölüşeceksen giderleri 40 olru atıyorum kendi durumuna göre o baz kısma eklenecek miktar yani.

1994 yılından beri (bkz kriz) izlediğim bir konu. Düzgün bir ev aylık 750 USD civarıdır.

Aylık 2bin USD net ile geçinirsiniz ama bir şey kalmaz.
Aylık 3bin USD net ile insan gibi yasayabilirsiniz.

Bu rakamlar neredeyse hiç değismedi bence. Kriz olsa da aynı, olmasa da. Sadece krizde TL maaş düşük kalır.

Asgari ücret filan hikaye her zaman.

@nhk+1(Yalniz bu nick de hep aklimda khk olarak kalmis :D )
Kira fiyatlarinin bu derece arttigi bir yerde dogal olarak sifirdan yasam kurmak da daha guc hale gelmistir. Yasanabilecek uygun bir evi sifirdan bulmak ortalama olarak 15-20 bine mal olacagi icin ve ortalama gelirin 1/3 unun kiraya gidebilecegini de hesaplarsak 60 bin en uygunu bence.

Bundan daha azi ile yasanmaz mi? Tabii ki yasanabilir ancak bu sekilde yasamak icin de deli gibi bir yasanabilecek yer aramak gerekir -ki bu da cogu zaman sana ulasim maliyet ya da ucreti olarak geri doner- ya da oncesinde bisekilde kalacak yerin ayarlanmasi seklinde olur bence.

Kiradaysan ankara 50 istanbul 65 derdim

ortalama 60k kendi kendinizi döndürmeniz için gayet yeterli.

Aylık 150k kazanıyorsa iyi kazanıyordur bence. Birikim de yapar, yurt dışına tatile de gider, arabasını da alır.

iyi ve istanbul çok göreceli bir durum. herkesin iyi algısı farklı. iyiden kastınız ne bu kişiye göre değişir. atıyorum hafta sonları yurtdışına bir iki günlük tatile gidebilecek kadar maaşı imkan tanıyorsa bu iyi mi mesela? kriter bu mu?
veya tek maaşla kira ödenecek mi? evet ise ev hangi semtte? istanbul hangi istanbul? gebze de istanbul beylikdüzü'de beşiktaş'ta. bunların hepsi denklemi baştan başa değiştiren hususlar. dolayısıyla çok parametre var. keskin konuşmak mümkün değil. 100bin tl maaş istanbul'un lokasyon farketmeksizin çoğu yerinde yeterlidir. ama 50 bintl kimi yerde sadece kira gideridir. yani özetle bunun bir formülasyonu yok.
bu değişkenler ve onların ağırlığı sonucu belirler.

istanbulda tek basinaysan 65-70, coluk cocuk varsa 100+ lazim.

300-450 bin iyi maaştır.

20-30'larında tek yaşayan biri için 100 bin üstü.

şunu rahatlıkla alamıyorsa iyi maaş almıyor.
www.network.com.tr

bu arada tüm alışverişleri kredi ve banka kartıyla yaptım, yani hepsinin dekontu var ama dekontta da sadece harcanan para görünüyormuş, detay bi şey yokmuş yeni fark ettim :)

bunların hepsini şirketin ilgili birimine sorabilirsin.
neyi kabul edecekleri şirketten şirkete değişir.

Sirkete göre değişir. Benim sirkette bazı harcamalar için harcamanin screenshotu bile yetiyor. ama her şey için sap expense için uygulamasindan bir sürü sey giriliyor.

Arkadaşın sirkette ise hiç bir şey istenmiyor.

Git sor öğren, biz de böyle ogrendik :)

uber uygulamasindan fatura olusturup mailinize atabiliyorsunuz.

Faturam yok diye almamazlik yapmayin. Sizin sahsi kredi kartinizi sirket icin kullanmaniz bile sirket icin bir iyilik aslinda. slip ile masraf formunu olusturun sorarlarsa yok dersiniz. ne olursa olsun oderler. keyfi gidilmedi sonucta

Bizde fatura harici harcama kabul edilmiyor. Slip sayılmıyor yani.

Teorik olarak, müdürünüz onaylarsa ve muhasebeciniz üşenmezse her türlü kabul edilir, isterse hiç belge olmasın. En kötü ihtimal belgesiz harcama ve kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydederler.
Ama arkadaşların dediği gibi şirket iç işleyişi önemli. O yüzden şirkete sorun, hatta bilmiyordum yeniyim kozunu kullanın. Bundan sonrasında da şirket kuralı neyse ona uymaya çalışırsınız.

Yanıtı vermişsiniz zaten, barkod da taklit edilebildiği için sadece barkoda bakarak orijinal denemez.

yani evet de sağlık bakanlığı belgelere bakarak kayıt yapmıyor mu o zaman bu sisteme? nereden ithal etti o şirket vs. diye hiç kontrol etmiyor o zaman?

Instagram ünlüleri habire bu tokanin paylaşımını yapıyor çünkü; sürü psikolojisi ile de insanlar alıyor. Bir ara da yüz temizleme aletleri çok modaydı mesela; Instagram ünlülerinin vazgeçilmez aleti, rutinlerinin olmazsa olmaziydi (!). Bir anda yok oldu gitti. Şimdi bir kişide bile görmüyorum.

Bu da aynı mantık. Biri görüp paylaşınca unlenip gidiyor.

rozalıyım doktor bana solante tele-rubor'u önerdi. direkt rozayı yatıştırmaya yönelik bir krem zaten. yağlanma kısmına gelince benim de burun kısmı yağlı ama bi sorun yaşamadım bunda.

Yağlanma için niacinamite kullananbilirsiniz. %10-20 konsantrasyonlu birşey, sabah akşam temiz cilde sürersiniz. Cildin yağlanmasını dengelemeye yardımcı oluyor. Benim sadece t bölgem yağlıydı, %20’nin bayağı faydasını gördüm. The ordinary fena değil.

yani mat kalmasa olmuyor mu? biraz parlak gozuksun ne olacak. bence size en cok faydasi olacak sey bunu asmaniz. cunku dogru olan sey gunes kremi kullanmaya devam etmek, faydasi biraz terli gozlukmekle kiyaslayinca cok daha fazla.

asiri yaglilik konusundaki yorumum: kopuren, kurutucu yuz temizleyiciler, maskeler, asitler, tonikler falan kullaniyorsaniz onlar tam aksine yag uretimini arttirir.

nemlendirici icin cerave diyorum.

ben de solante'yi soylemeye gelmistim. doktor bize de onu onermisti. bembeyaz kaliyor ciltte ama ise yariyor.

bende de roza var, doktor tavsiyesiyle dermoskin acn mat kullanıyorum şimdilik iyi gidiyor

Daylong actinica oneriyorum. Bir de korendy e isimli kore gunes urunleri satan bir site var, dear klair kullaniyorum. Cok iyi, ama orada bir suru cesit var. Bir inceleyin.

Henüz denemedim, bana Nivea Sun SPF50 Hassas Yatıştıran Nemlendirici Yüz Güneş Kremi 50 ml önerdiler. Ona bakarken parlama karşıtı olan çeşidi olduğunu da görmüştüm. "Nivea Sun Spf 50 Parlama Karşıtı Matlaştırıcı Etki Uv Güneş Yüz Kremi 50 ml" Yorumlarına falan bir bakın isterseniz.

www.rossmann.com.tr bunun parfümsüz olmasından çok memnunum, nemlendirici olarak kriterlerinizi karşılar mı bilemiyorum. Parfümsüz her şey ♥♥ ben.

Bahsettiğiniz gibi de olabilir ve/veya bisikletin geometrisi sizin vücut yapınıza uygun da olmayabilir. Biraz deneme yanılma bu iş aslında.

Kadro boyu size uygun değilse gereğinden fazla eğilip boynunuzu görmek için uzatıyor olabilirsiniz. Ki pek düzeltilecek bişey de değil gibi maalesef.

Genel sele ayarı ve dirsek pozisyonunuzu da kontrol etmenizde fayda var ama tabii.

Sele yüksekliği fazladır kesin. Hızlı gitmek için öyle bir ayar yapılıyor genelde. Stem ayarına da bakmak lazım.halka varsa üstte yükselt gidonu. Stem boyu da fark ediyor elbette. Duruş bozukluğu da olabilir. Kedi deve egzersizi vardır, kedi olan pozisyonda durmak rahat hissettirir. Yükü avuç içine vererek de kontrol rahatça sağlanır, kasıyor olabilirsin kendini. Kendini yandan videoya çekme şansın yoksa anlayan birine baktır yanında, belli eder genelde bozukluk kendini.

www.sedonaconcept.com

bike fit dedikleri olayı araştırabilirsin.

Yeşil pasaportum var. Vizeyle falan alakası yok, mutlaka yaptırırım, çevremdekilere de yaptırtırım. 3 kuruştan kaçınayım derken ne zaman nerede ne olacağı hiç belli olmaz.

Şehirlerarası yolda otobüse güle oynaya binip ilk mola yerine kapağı zor atıp acil hastaneye yatıp apandis aldırtmışlığım var.

15 gunluk sigorta 160 tl. Yaptirin bence de

ogrenciydim. yurt disina cikarken anneme "sigortaya verecegine bana ver harcligim olur" dedigim tatilimde, isvicrede, tek basima iken bisikletten dusup bayilmistim. gozumu hastanede actim. kolum kirildi yuzum gozum morardi. cikarken de hayvani bi fatura kesildi(uydurmayayim ama 5000franka yakin bir meblag) 8-9 euroluk bi sigortayla bu meseleyi kapatmis olduk.

cepteki son paraniz bile olsa sigortasiz cikmayin

Normalde böyle bir şey pek olmaz. Alışma süresi asit gibi farklı şeylerde geçerli olabiliyor. Muhtemelen kullanılan ürünlerden biri cildinize iyi gelmiyor. Nemlendirici ve güneş kremi olarak ne kullanıyorsunuz?

Benim de yağlı, cerave kullanıyorum ben de, büyük ihtimal nemlendiriciniz kötü, bilemiyorum tabi, ben de olmuyor ama. Matlastirici etkili alın.

Güneşe bakabilirsiniz:
eksisozluk2023.com

Şeffaf rimeli sürerseniz anlaşılır. Kirpikleriniz daha parlak ve bazıları birbirine yapışmış gözükür çünkü. Ayrıca göz rengine de bir etkisi olmaz.

gözlerine bi şey sürersen hemen anlaşılır bence. kadın olsan değişik renk kalemler var ama sende hoş durmaz.gay gibi görünürsün. cildine iyi bak, saçlarına yoğunlaş derim ben. birde kıyafet renklerini dene. kışın farklı renk bereleri değerlendir.

eşimin de gözleri öyle, bir de üstüne gözlük kullandığı için iyice kahverengiye dönük oluyor. açık yeşil ya da açık mavi giyince güzel ortaya çıkıyor göz rengi.

@sanemz gay gibi görünmenin kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. demek istediğim doğal görünmesini istiyorum sadece. teşekkürler

@nathanieltroy, tamam o halde mavi rımel sür. gratiste satılıyor.

valla seffaf maskara fark yapmaz bence, ama rimel mi var mi diye bakan goz rengini de fark edebilirler evet :)

saka bi yana, goz kalemi deneyin, belli belirsiz surun cok abartmadan bakin nasil oluyor.

Saclar uzunsa kisa kestirin. Yuzdeki odagi gozden alan her seyi temizleyin, sakali azaltmak/kesmek de dahil.

yeşile kontrast renklerde giyinmek, açık yeşil tonlarında giyinmek, bere, şapka, vb.tamamlayıco aksesuarlar göz renginizi belirginleşitirir. şeffaf maskara, dikkati kirpiklerinizde yoğunlaştıracaktır. yeşil maskarayı tek kat deneyebilirsiniz. sonuç size rahatsız edici gelmezse kullanabilirsiniz. aynı şekilde; alt kirpik altına hafif bir yeşil kalem de vurguyu güçlendirebilir.

Turkcell pahalı maalesef. Türk Telekom deneyebilirsin.

turkcelliyim o kadar da iyi cektigini dusunmuyorum

Turkcell dağda, bayırda, yolda, izde daha iyi çekiyor. Ama bazı küçük şehirlerde türk telekomun daha iyi çektiği de oluyor.

Vodafonun, türktelekomun arama yapacak kadar bile çekmediği yerde ben türksel hattımla online toplantı yapıyorum görüntülü.
Ben çok gezen biriyimdir, diğer hatların çekip de türkselin çekmediği bir yere hiç denk gelmedim şimdiye kadar, ama tam tersine çok denk geldim. Özellikle yolculuklarda falan.

Platinyum için de bazen bedava havaş verdiği oluyor. Kış sezonunda erzurumda, kayseride falan, yaz sezonunda bodrumda, dalamanda vs bedava havaş veriyor. Ama onun dışında işe yarar bi özelliğini görmedim ben, tercih meselesi tabi. Bilet falan da veriyodu bazen konserlere. Ama yakalamak lazım. Ben zaten genel olarak indirim takip eden biri değilim, belki öyle olsam daha çok faydalanırdım.

Platinum işine hiç girme mafya gibidir Platinum bir kere girince bir daha çıkamıyorsunuz ben 2 senede 40 takla atarak zar zor çıktım, eşe dosta Havaş şifresi dağıtmaktan başka da bir işe yaramıyor.

24 senelik telsim / vodafone hattımı 6 ay önce telekom'a taşıdım. ben bugüne kadar cepten internete girmemişim yahu dedim. burada telekom'un internetinin mükemmelliğini değil, vodafone'un kötülüğünün altını çiziyorum yanlış anlaşılmasın.

Lotus'taki Kara Kedi, yine onun arkasındaki Nero olabilir.

nero gibi yerlerde sirkülasyon çok olduğu için genelde dikkat dağıtıyor.

cup of joy
sunday'in üst katı

ay ne mutlu size, ben kullandım ve durmadı titreme...anksiyetimde de değişiklik olmamıştı sanki, yıllar oldu da. ama bu kişiden kişiye değişebilir.

Bro neden psikolojik olsun Dideral zaten çalışma mekanizması gereği adrenalin salgılamanı engelleyip kan akışının yavaşlamasına, kan basıncını düşmesine neden oluyor, o da haliyle anksiyete etkilerinin giderilmesine neden oluyor, kimyasal bi tepkime yani, plasebo değil. İlk kullandığın an etkisini görürsün.

Kullandim ise yariyor

Dideralin etken maddesinin, hem merkezi sinir sistemine geçtiği hem de kaslar üzerinde etkili olduğu, böylece titremeyi azalttığı düşünülüyor. Anksiyetedeki kullanımı ve etkileri ayrı.
Yani titreme tamamen psikolojik değil.

Yakın zamanda yaptırmadım ancak bir dönem yaptırıyordum annem için.

Belirli bir yaşın üstündeki bireylerde tamamlayıcı sağlık sigortasındaki handikap; geçmişten gelen rahatsızlıklarla ilgili şeyleri ödemiyor olması. Mesela kişide topuk dikeni var diyelim, tamamlayıcı ile gittiniz fizik tedavi verildi doktor tarafından. Bu geçmişten gelen bir hastalıksa(bunu geçmiş tanı-teşhislerden görüyorlar, göremezlerse sizden enabız dökümü istiyorlar
) bunu karşılamıyor. Ama kan tahlilidir-tetkikdir bunları karşılıyor. Acil durumları falan da karşılıyor ama bildiğim, poliçe detaylı okunmalı. Örneğin göz polikliniğine gittiğinizde doktor miyop yazmıştır tanıya ve geçmişten geliyordur, böyle ufak durumlar sorun olmuyor. Ama devamında detaylı tetkikler gerekiyordur o zaman 'aaa bu geçmişten geliyormuş' deyip muayeneyi de tetkikleri de karşılamıyorlar.

Tamamlayıcı sağlık sigortasında anlaşmalı hastaneler önemli, size yakın ve beğendiğiniz hastaneler kapsam dahilinde mi, ayakta kaç muayene hakkı var vs. bunlar poliçeden poliçeye değişir. Dediğim gibi poliçe okunmalı.

Bence anneler - babalar için geçmişten gelen hastalıkları da kapsayan bir poliçe yapılmalı, o da bildiğim kadarı ile yalnız Türkiye Sigorta'da var ve Medical hastanelerinde geçerli, ona bir bakın ama tabi tamamlayıcıya göre tuzlu olacaktır.

Yok benim annemin zaten ciddi rahatsızlıkları yok, zaman zaman tahlillerini, tetkiklerini yaptırırım, acil durumlarda da rahat rahat gidebilelim diyorsanız tamamlayıcı iş görür. Yılda kaç muayene hakkı veriyor ona bakın.

Bir de hangisi olursa olsun cerrahi işlemler için(endoskopi,kolonoskopi vb işlemler de dahil) 3 ay falan bekleme süresi oluyor.

bu yaşlarda 8000tl bandından en az.yıllık.
tamamlayıcı sağlık sigortası olarak geçiyor: 10 kere ayakta yatarak sınırsız .

selamlar,
arkadaşların yazdıklarının hepsi tamamlayıcı sağlık sigortası olarak geçiyor ve kapsama alınması için sgk ya da bağ-kur priminin ödeniyor olması gerekiyor. Bununla birlikte, tamamlayıcı sağlık sigortası, anlaşma olan hastanelerde, anlaşmanın olmadığı kısımları kapsama alır. Yazılanların çoğu doğru ancak bu küçük bilgi sizin tamamlayıcı yaptırmanıza engel teşkil edebilir.
Sizin soru başlığında olan özel sağlık sigortası ise anlaşmaya bağlı olmak kaydıyla sgk ve bağ-kur aramadan yapılan tedaviyi karşılayan bir sigorta şekli. Burada da dikkat edilmesi gereken konu yine arkadaşların da bahsettiği gibi geçmiş hastalıklar.
Sigorta şirketlerinin tamamı (bazıları değil), isterlerse geçmiş dönemden gelen hastalıkları karşılamayabilir.
Daha detaylı bilgi için yeşillendirebilirsiniz, geçmiş olsun.

o yaşta, sgk yok, sıfırdan başlayacak sağlık sigortası, pek memnun etmez.
ilk sene çoğu şeyi karşılamazlar.
sonraki senelerde birşey çıkarasa primler zıplar.

ben kırıntı düşkünüyüm, o yüzden kırıntı diyorum.
eski kırıntı değil tabii ama menüsü yeni haliyle bile big chef's, happy moon's, midpoint ve cook shop'tan iyi.

strada

la mia luce her yer kalabalikken sakin kalabilen bi mekan

friday’s , kırıntı, happy moons

Bende ikincisinden var ve bu ürünleri satan bir şirkette calisiyorum ama teknik bilgim yok.

Bu ürünlerin sigorta atmasinda, elektrik gitmesinde size yardim edeceği bir durum yok. Onun için UPS almanız lazım, şöyle birşey;
www.amazon.com.tr

Daha teknik arkadaşlar net bilgi verir gibi.

bunlar neye yarıyor peki? normal prizden ne farkı var ki? ben de hiç anlamıyorum da :(

Bunlarin farki elektrik kesintisinde bagli ürünlere güç vermeye devam ediyor. Bu sayede sallıyorum bilgisayarı, tvyi kapatacak zamaniniz oluyor ve elektrik kesintisinden etkilenmiyorlar.

Şöyle diyeyim; güney Afrika'da covid dönemi home office gecen amazon calisanlarina yüzlerce bundan sattik, şirket her çalışana vermiş çünkü sürekli elektrik kesiliyor. Böylece calisanlar kesintiden etkilenmiyor.

Akim korumanın olayi yildirim carpmasinda falan koruyor, dalgalanmalarda da koruyor. Ama elektrik kesilirse normal priz ile sizin verdikleriniz arasında fark yok.

Bunlarin icinde varistor oluyor, ani akim gelirse o yaniyor.
Sonra alet cop oluyor, mesela utu taksan bile yaniyor utuyu koruycam diye kendini feda ediyor.

Ayni varistorden tv icinde de var zaten. Yaninca acip degistiriyorlar.

bunların sana teknik olarak hiç bir faydası yok. ancak apartmana yıldırım düşerse veya şebeke voltajı 250'leri geçerse gibi durumlarda enerjiyi kesiyor o kadar.

zaten elindeki televizyonun girişi switch mode giriş voltajına bakarsan muhtemelen 85-260 arası bir değerdir. prizin korumasına ihtiyacı yok yani. şebeke voltajı da 280-300 olmaz.

sigorta atması cihaların bağlı olduğu hattın yetersiz olmasıyla alakalı.

Oled tv mi?

normal bir durum. solgar alınca benim de fosforlu oluyor ^^

multivitamin takviyesi alan herkes fosrforlu yeşil işer. normal yani.

Safari'de eklenti var mi?

reklam engelleyici var sadece

Burdan Safari'nin cookie'lerini temizleyip dene istersen:

i.hizliresim.com

Yes anasını satayım böyle bişey var, sözlükte de oluyor bu.

Çok manasız bir bottleneck var. Safari can't connect zart zurt hatası verene kadar bazen 40 saniye geçiyor o uyarıyı aldıktan sonra refresh ettiğimde güm diye yüklüyor sayfayı :)

Hatta bazen takılma moduna geçince wifi kapatıp geri açıyorum hemen geçelim o faslı diye, wifi kapatınca yükleniyor sayfa?
yani mac bir yere bağladı değil ethernet yok wifi yok ama yüklenemeyen sayfa ağdan kopunca yükleniyor cart diye :)

Apple discussions falan sordum adam akıllı bir şey söyleyen yok ~/library/preferences altındaki safari ile alakalı şeyleri sildim falan, ıh. Ublock origins gittikten sonra safari'cilere huzur yok anlaşılan.

buuu usb cogaltici adaptorlerin bazilari wifi/bluetooth sorunlari yapabiliyor, kullaniyorsaniz onlari cikarip deneyin isterseniz teyit etmek icin

altın dipte. gram altın al.

eksisozluk.com

X-Plane

X-Plane MacBook Air'de çalışmayabilir. Grafikleri çok iyi görünüyor. Para vermeden denemenin bir yolunu ara bence.

yanlis kalibre edilmis ya da siz yanlis kullaniyorsunuz.

sifirlama sansi olmasi lazim.

Sabah öğle akşam farklı gösterir, yarım derece değişir vucut ısıs gün içinde.

34.8 çok az ama ortalama 36 göstermesi aşağı yukarı 1 derece eksik gösteriyor anlamına gelir.

Ona göre kendinizce bir kalibre belirleyin, ama belki de siz yanlış konumlandırıyorsunuz +1

Bodrum'un neresinde olacaksınız? Ona göre yer önerelim.

@kibritsuyu merkezde.

Körfez e gitmeyin de nereye giderseniz gidin (adamın donunu alırlar mazallah:)

Gemibaşı olur,
Müdavim olur (Sadun Bora'nın evini restorana çevirmişler, Harika bahçesi var kale manzaralı)

Bu arada normalde de bira-patates ya da şarap-peynir yapabilirsiniz sahildeki belediyenin çay bahçesinde kaleye karşı:) çok uygun fiyatlar.
Önünden de denize girilebiliyor.

İyi tatiller

şöyle bir şey uydurdum
teknolojik cihazlarla zaman geçirme kuralları
edit: bizde de ekran karşısında diye bir terim var ama daha çok tv'yi çağrıştırıyor.

"ekran süresi" ios'la birlikte dilimize girdi, artık yaygın olarak kullanılıyor. "ekran süresi rehberi", "ekran süresi kılavuzu" gibi karşılıklar kullanılabilir.

asistan vakayı inceleyip öğreniyor işte. asistan kişisi de doktor. sekreter kısmını bilmiyorum.

Yoo yanlis degil. Hatta verim arttiran bir olay oldugunu dusunuyorum.
Doktor hem tani girip bilgisayara hem muayene mi edecek? Ya da ustunzuu cikarmaniz gerekiyorsa doktor mu yardim etsinnveya o anki tani icin bir alet kullanilmasi gerekiyorsa teker teker doktor mu taksin o aleti? (Mesela rontgendeki kursun yelek gibi olan sey)

Asistanlar da iceride durmadan,’duymadan,’uzmani incelemeden ogrenemezler ki.

Soruya direkt cevap olarak: tabi ki ben asistan istemiyorum deme hakkiniz var.

yok sormak istediğim bu işte, o kişiler sekreter gibi personel değil mi sadece? doktor mu yoksa? bana doktor değillermiş gibi geliyor :) doktorsa sözüm yok.

devlet hastanesinde de var onlardan tıbbi sekreterlik diye geçiyor. hasta verilerini paylaşmama konusunda onlar da aynı sorumluluklara tabiler.

arkadaş tıbbi sekreterden bahsediyor bence. özelde de devlette de var. neden kısmını kuehles güzel açıklamış.

çıkmasını rica etme hakkın vardır da devlette hoş karşılanacağını sanmam.

yalnız doktoru bağlayıcı olan gizlilik kuralları sekreteri de bağlar. neden çekiniyorsunuz ki?

Öncelikle asistan doktor sadece üniversitelerde ve eğitim araştırma hastanelerinde olur. Özel hastanede ve devlet hastanesinde olmaz.
İkinci olarak doktorun yanında her zaman bir tıbbi sekreter olur, özel ya da devlet farketmez.
Bu kişi kuehlesin dediklerinin yanısıra aynı zamanda doktorun kendini koruması için de gereklidir. Çünkü muayene ederken bir şahit olması iyidir insanlar tacize uğradım diye iftira atabiliyor. Bu kişinin çıkmasını teklif ettiğinizde alacağınız cevap doktora göre değişir.

@nathanieltroy

Yelek takmak ya da anamnez almak icin neden doktor olunsun ki? Gizlilik kurallari o odada bulunan herkesi baglar +1

aslında küçük yerlerde sorun olabileceğini düşünüyorum bunun özellikle. mesela bazı hastanelerde koridorda HIV'Lİ HASTA KİMDİ diye bağıran veya kan alırken BİZİ NEDEN UYARMIYOSUNUZ ÖNLEM ALALIM diye bağırarak tersleyen hemşireler falan var. hasta gizliliği konusunda sağlık personellerinin ne kadar özenli olduğundan çok emin değilim. küçük bi şehirde yaşasam ben çekinirdim açıkçası tanımın doktor dışında birileri tarafından bilinmesinden.

Haklısın hasta böyle bir talepte bulunma hakkına sahip ama çoğu zaman fiziksel engeller ve işleri hızlandırmak adına görmezden geliniyor. Ben olsam ben de rahatsız olurum. Hastanın taciz ya da benzeri iddialarına önlem olarak bulunması bir yandan iyi ama sıkıntı konu açıkçası.

metrobüs mecidiyeköy durağında in, cevahir avm karşı çaprazı - cumhuriyet gazetesinin sokağından kağıthane minibüsleri kalkıyor.

Mecidiyeköy metrobüs durağında inip trump’ın önündeki duraktan Kağıthane otobüslerine binerek gidebilirsin.

Zincirlikuyuda in, 4. Levente giden herhangi bir otobus ya da minibuse bin, oradan Seyrantepe topkapi minibuslerine bin. Onunden geciyor.

Ama yukaridakilerin dedigi daha mantikli.

mecidiyeköy cevahir avm önü,mecidiyeköy ışklar veya gayrettepe/esentepe lokasyonundan 62 - 65g otobüsüne bin. ilçe nufus müdürlüğü duragina kadar gidersin. tam onunde otobüs bırakıyor.

22:45

www.iett.istanbul

Qaytar eşkimi
Flora kerimova-bagisla
Akif islamzade- öten günlerimi qaytaraydilar

sovket elekberov

polad bülbüloğlu. gel ey seher parçasının düet olmayan kendisine ait olan halini konserde bir söylüyor ki

www.youtube.com

bu da orijinal ilk hali

www.youtube.com

bu da bildiğimiz hali

www.youtube.com

sevda alekperzadeh vokalde favorim.
aziza’nın babasını dinlemediysen dinlemen lazım.

rast,güzel bir azeri caz türüdür.brezilya,bossanova gibi.

Aynı kulaklık bende de var. Bazı tobüs duraklarında, metrobüs üst geçitlerinde dediğiniz kesilme bende de oluyor. Bir de Kadıköy Meydan'da ki ışıklarda. Nedenini bilmiyorum, yalnız hissetmeyin diye yazdım sanırım :)

cihazı bir çok bluetooth kullanan aletin olduğu bir yerde (kafe vb.) denediniz mi? o civarda çok fazla bt kullanıcısı varsa bu bir ihtimal.
otobüs durağında elektronik takip sistemi olabilir, (nasıl çalıştığını bilmiyorum ama bu otobüslerin hangi durakta olduklarını falan sadece gps üzerinden takip etmiyorlardır sanırım) durakta güçlü bir router falan varsa, onun da etkisi olabilir.

ee interference. orada parazite sebep olan daha cok sey var demek ki

metro durakları, vapur iskeleleri vb yerlerde olur. kullandıkları iletişim engelliyor.

edirne'de şelale var ama şelalenin olduğu yerde tesis falan yok. sadece şelale var.

sahaf ölü fiyat verir.
gittigidiyor, sahibinden, letgo gibi platformlarda ilan acarak iyi bir fiyattan satabilirsin.

ben letgodan ruh hastasi ev arkadasimin biraktigi kitaplari satmistim bir kez. yalniz satmak istedigin kitaplar cok alicisi olmayacak cinsten sacma kitaplarsa alan olmuyor. 10 kitaptan birini satabilmistim yalnizca.

sahafa bosuna gitme, kitab basina 50 kurus derler, o kitabi 30 liraya satarlar.

internetten sat.

Buraya da koy. Nitelikliyse kitaplar alici cikar.

Dergi bambaşka bir şey iyi fikir bence. Telefon ile aynı yere koyma.

büyükler için boyama kitabı ve 32'lik kuru boya seti

dergi,kitap ve en önemlisi bulmaca.

Herhangi birinin ilgisini çekebileceğini düşünüyorsan;

- Tetris. Bildiğimiz eski tip tetris
- elektronik sudoku.
- rubik küp
- Mizah dergisi (Muhtemelen dergilik falan gibi bir şey kullanıyor ama orada olmayan bir şey, mesela Çene dergisi çıktı yeni. Para Tuzağı da dergilikte yok)
- herhangi adi bir tespih.

Gün içine yattığı yerde dikkatini ve ellerini oyalayacak ama aynı zamanda çalınması, kaybolması durumunda zerre önemsenmeyecek bir şey olarak düşündüm, aklıma bunlar geldi. Kitap dergi vb olacaksa hafif, basit, eğlencelik şeyler olması gerektiğini düşünüyorum. Hastane ortamında ne kadar dikkat verebilir?

bütçe nedir? ipad pro da alınabilir bulmaca kitabı da. bütçe mühim.

dönem sonu ay sonu da olabilir, yarı yıl kapanışı da olur yıl sonu da olur. yıl sonunu yapıyorsan zaten ay sonunu da yapıyorsundur. iğrenç ve lanet bir iştir, her ay sonu nereden bu işe bulaştım diye lanet okursun, gece yarılarına kadar çalışman gerekebilir, mesai zaten fixtir. seven ya da güzel bir iş diyen biri çıkarsa karşına ruh hastasıdır.

1) hayır
2) hayır
3) lanet

sene başından beri her şey nizami ise sene sonunda da kolayca hallediliyor işler. ama türkiye'de zor.

zorunlu bes başka bir şey. devlet mecbur kılıyor, nereden yapılmışsa arayıp iptal ettirebiliyorsunuz.
şirketinizin yaptığı şey ne onu bilemiyorum bazı şirketler çalışanları için bir havuz oluşturup oraya her ay çalışanlar adına bir miktar para yatırıyorlar ve işten ayrılma ya da emeklilik durumunda havuzdan o kişinin parasını toplu veriyorlar. böyle bir şey de olabilir. ya da normal bildiğimiz bes olabilir.

Zorunlu diyorsa maasin eksik yatacak. Sonra sen hangi ba kadan yaptirmislarsa arayip iptal edeceksin. Maasindan kestikleri kisim hesabina geei yatacak.

Sağlık sigortasıyla besi karıstırmıs iş arkadasların muhasebeye bi alo de

%3 brutten kesilecek olan bireysel emeklilik , bazi sirketler ozel saglik sigortasida yapiyor,gorusmekte fayda var

özel sağlık sigortası denilmiş ama bazı firmalar ayrıca bireysel emeklilik için de para yatırabiliyor çalışanları için. en iyisi muhasebeye sormanız.

Vücut bitini bilmiyorum ama kombimize yuva yapan kumrudan vücuduma pire geçmişti ve kwella kullanmıştım. Kaşıntı bir müddet daha sürmüştü hemen geçmiyor yani. En fazla bir hafta daha sürer ve geçer diye düşünüyorum. Geçmiş olsun.

kaşıntı daha çok kasık bölgesinde bu arada. bacak ve karında daha az. ve dün bulduğum nokta gibi şeyler yok bugün.

nokta gibi şeyler yumurtası olabilir. iki tırnak arasında ezdiğinde çıtlıyorsa yumurtasıdır. (sirkesi yani)

ilacı doktorun dediği zamanlarda ve miktarda kullanmaya devam et. ilaçlar sirkelere etki etmiyor ancak yumurtadan çıkınca etki ediyor.

burda çok faydalı bilgiler var (yazı saç bitleri için ama sana da faydası olacak bilgiler mevcut):
www.gapinfo.de

yok çıt etmedi işte hiç. baya denedim onu zaten. o zaman birkaç gün sonra tekrar mı ilaç süreyim :(

doktor nasıl reçete ettiyse o şekilde kullan. ilacın fazlası zarar, azı işe yaramaz.

bir de bildiğimiz üzüm sirkesi de sirkelere (yumurtalara) çok etkilidir. sirke sürünce yumurtalar kıllara tutunamıyorlar o sırada alıyorsun. alıyorsun derken tek tek almana gerek yok. banyodan önce sirke sür sonra yıkan. kalan olduysa keselenirken dökülürler.

naftalin kokusuna gelmezler. taplet naftalinlerden koy dolaba, yatağına filan.
yıkanmayacak ürünleri nasıl temizleyeceğin linkte var.

geçer merak etme. eskiden askerden dönenler vücut bitleriyle dönerlerdi, anneler çamaşırları güzelce yıkar paklardı. öyle geçmiyor, kaldı olmazdı. şimdi ilaçlar da var mücadele daha kolaylaştı.

Kılları kes

Bunlar Turkiye'de satilmiyor mu ki artik? ABD'de yasarken bu urunleri nefret ederek kullandim. Hicbiri bir Nivea degil. Gercekten de hicbiri teri engellemiyor. Bos bos kullaniyorsun bir de tisortunde iz yapiyor.

Fahrenheitle bu kardes muhtemelen 40 yildir varlar.hala uretilip satilmasi enteresan gelen seylerden birisi bu.necipbey briyantini gibi.

Ben aldım.60 tl ye deodadartinda bir şeye pek benzemiyor değmez bence

Anti perspirant, terlemeyi engeller, tisortte iz birakabilir
Deodorant, kotu kokuyu engeller, tisortte iz birakmaz
Dogru urunu secip kullandin mi gayet de sonucunu aliyorsun.
Tavsiyem wolfthorn, sekerli guzel bir kokusu var

30 gün geçerli. 25 aralık'ta aktifleştirdiysen 25 ocak'a kadar 3 film hakkın var. iptal etmezsen 25 aralık'ta yeniden para çekip 30 gün daha devam edecek.

@nrmnm Peki sanal kart oluşturduk ve üyeliği de iptal etmedik ve 30 gün geçti ücreti çekemedi o zaman nasıl bir prosödürleri var bilginiz var mı?

kesin cevabını bilmiyorum ama bir kaç kere çekmeyi dener baktı parayı alamıyor üyeliği askıya falan alır ya da direk iptal eder sistem. kapıya dayanacak halleri yok.

Mesele kameradan cok kamerayi iyi tanimakta, cekim tekniklerini bilmekte ve photoshop kullanabilmekte. Butcenize uygun ve elinize en iyi oturan makineyi aliniz, ama muhakkak bir fotograf egitimi de aliniz. (Orn. Ifsak)

bu işler kamera ile alakalı değil. doğru ışık, doğru çekim tekniği, doğru lens ve üstüne photoshop ile post process gerekli. şevkini kırmak istemem ama elinde 5000-6000 liralık set de olsa aynı kareden sen aynı sonucu alamayacaksın. hatta bu fotoğrafların olayı çekimden çok photoshop ile işlenmiş olması.


1000 lira bütçe ile alınacak en mantıklı makine canon eso 600-650D veya benzeri seriden body + kit lens + bütçe kalırsa 50mm 1.8 olur.

eklenen iki fotoğraf da kompakt bir makinayla çekilip fotoşokta şoklanarak kolayca elde edilebilir.

hiç boşa milyor milyar harcamaya gerek yok. aynasız veya slr filan da almayın, paranıza yazık. a/t/m modu olan en ucuz makinayı alın gitsin. bunun içinde,

- 50x, 100x zoom aramayın. 3x'ten sonra görüntü çamurlaşmaya başlayacak zaten.
- mp'nin yüksekliği, o ufacık sensörde, kötü bir şey aslında. 8mp bir kamera, esasında, her işinizi görür. boşuna 16 20 24 filan aramayın.

izlemediysen fringe ve person of interest tavsiye ederim

the night of...

the sopranos'taki rahmetli tony reis yapımcıları arasında.

hbo mini dizisi...

mindhunter

Fringe çok tavsiye etmişlerdi bana. Aklımda. Ama biraz fazla gerçekciyim ben o yüzden X-Files daha mantıklı bana göre :)

prison break

The leftovers

The Handmaid’s Tale
%3
The Good Wife
Inside No:9
Humans
Bron/Broen
Rectify
True Detective
Masum

the handmaid's tale +1
sfu seviyorsan this is us diyorum, daha az kasvetli ama bi o kadar samimi.

Tavsiyem yok ama hayırlı olsun diyeyim :) Hissettiğin bütün negativiteye rağmen yeni bir başlangıç ve tatlı bi şekilde de heyecanlı bir durum. Her şey gayet güzel olabilir, hayatın olumlu ihtimallerini unutma hiç. Umarım mutlu olursun yeni iş yerinde. Yarın için bol şans!

Guler yuzlu olman kesinlikle ise yarar. Dengeyi kurman gerek tabi, ne soguk ne sicak. Ilk izlenim onemlidir.

Gecen hafta basladm ben de. Konusmalara atlamadm bekledim gozlemledim ufak ufak gidip tanistim.

Hayirli olsun bu arada her sey gönlünce olsun:)

Oradaki herkes bir zamanlar senin gibiydi... rahat olmak lazim

Valla pazartesi pazartesi kimsenin umrunda olmazsın İnan :) ilk gün herkes için zordur, sans özel bi durum değil, takılma, keyfine bak. hayırlı olsun.

Hangi ajansta başlıyorsun? Mesaj at bana.

herkeste bu durum yaşanıyor. muhtemelen bir kişiyle sohbetin daha uzun olacak salı günü ona güvenerek bu gerginliği yaşamadan gideceksin işe.
yarın bitecek herşey diyerek kendini motive edebilirsin.

Başka doktora gitsen de aynı ilaçları verecek, gerek yok bence. İlaçları kullan (sadece kaşıntı ve kanama varsa Daflon'a gerek yok diye düşünüyorum) ve kabız olmamaya bak, bolca yulaf ye sindirim sıkıntısı varsa.

ya büyük ihtimalle aynı ilaçları verirdi başka doktor da ama böyle bir durumda bakmadan nasıl muayane etti anlamadım. ben olsam başka doktora da giderdim. bu tarz konularda doğru ve hızlı müdahale önemli oluyor.

Kasıntı için kremi al yanında tası fena yakalıyor toplum içinde

ertelemeden ameliyat ol derim.

ne doktoru bu aile hekimi mi? genel cerrahin bakmayacagini dusunmuyorum. bakilsa daha iyiydi ama ameliyat dusunulmuyorsa verilebilecek ilaclar da gercekten bunlar.

nasıl bakmaz anlamış değilim, niye bakmıyor?

Neredesin bilmiyorum ama direkt Nihat Bengisu'ya git

Husky mark olarak bir tık daha iyidir, ama -3'ü anlamadım.

Linklerde pek bilgi verilmemiş, dolgusunun ne olduğu bile yazmıyor ki elyaf olduğu belli (de yine de yazmalılar). Benim bildiğim tulumların genellikle confort ve extreme olarak 2 ayrı sıcaklık derecesi belirtilir, şimdi burada -20 ve -3 tam olarak ne anlamadım. -3lük bir tulum kışlık sayılmaz zaten. O yüzden ilk linkteki daha iyi bence. Karda buzda yatmayacaksan işini görür gibi geliyor.

Bu arada çadır ve mat çok önemli. Mat ince ise yerden direkt soğuğu alıyor vücut, tulumla birlikte iyi bir mat al derim.

www.avfoni.com

bu tulumla birçok yere gittim. yattığın yere yalıtım için mat alman lazım. hatta götürebiliyorsan battaniyede güzel oluyor. alt-üst içlik giy, yanında bere bulundur.

ilk linkteki -20 lik tulumun o paraya olmasi bana pek mumkun gelmedi. yanlislik olmali. -20 muazzam bir koruma saglar, o paraya vermezler oyle bir tulumu.

kayıt esnasında şifreyi vermiş olmaları gerek. o şifreyle giriyorsun. yeni kayıt yaptırdıysan başka bir şey yapmana gerek yoktu geçen sene ama bu sene kayıt yenileme sistemi değişmiş. belki kayıt sistemi de değişmiştir. siteye giriş yapabilirsen derslerine bak, görünüyorlarsa ayrıca bir şey yapmana gerek yok.

şifrenin telefonuna mesaj ile gönderilmiş olması lazım. yoksa büroya gidip istemen gerekir. ödediğin ücrete ders ücretleri de dahil. ikinci dönem kayıt yenileme tarihine kadar sınava girmek dışında bir şey yapmayacaksın.

6 günlük olacak.

6 gün olmasi gerekir. eger 5 günden hesaplanirsa bi zahmet ayi da 30 günden degil 20 isgününden hesaplasinlar o Zaman.

Cuma akşamı çıkacaksan 6 gün.

Split belki.

das experiment

a short film about love

Shutter island ya da american psyhco

Into the Forest

yeni işe başlarken bu kaygılar çok doğal ama tabi bazılarımızı bunu çok daha yoğun hissediyor. benim tavsiyem psikaytristinle görüşüp ek desteğe ihtiyacın olup olmadığını görmen. Bazen istemesek de en sağlıklı çözüm ilaç oluyor, kendine işkence etme bir profesyonelle görüş derim.

Ayrıca şimdiden başarılar yeni işinde.

sosyal fobin olsun olmasın, yeni işe başlamadan önce bunları hissedersin zaten. dediğin gibi sen biraz daha yoğun hissediyor olabilirsin ama temelde herkes stres olur. gerginliğimi atmalıyım diye kasma. işe bir git, ilk gününü bol stresle tamamla. alt tarafı 8 saatin kötü geçecek yani. en kötüsü ilk gündür. sonrası çok daha kolay gelecek.

yeni işyeri, yeni bir hayat demek bence. kendini burada diğer insanlara nasıl gösterirsen sonunda öyle biri olursun. sosyal fobisi olan biri olarak bunu yenmen için iyi bir fırsat bence. tedirgin değil, daha özgüvenli biri olarak davranmayı dene ilk hafta. (tabi öyle biri olmak istiyorsan.) başarısız olsan da ilk haftanın stresi derler.

benzer durumu yaşadım, işyerine ve insanlara alışmam 1,5 ayımı aldı ama sonrasında hem iyi bir şirkette, hem de sevdiğim insanlarla çalışmak beni çok mutlu ediyor. Geriye bakınca neden o kadar stres yapmışım diyorum. Mümkünse bu süre içinde terapilerinize her hafta düzenli olarak gidin, kesinlikle bırakmayın. Kendinizi eve kapamayın, rahat olduğunuz insanlarla sosyalleşin ve sf'nin de tedavisi olduğunu bilerek üzerine eğilin. İş kısmı zaten yoluna girecek, hayırlı olsun.

zaten IK hesaplamıyor mu?
evet sona ekleyebilirsin, ama hesabın detayını bilemiyorum.

Kafana göre sona ekleyemiyorsun. İşveren ile anlaşmış olman lazım. İhbar süren kaç hafta?

Atıyorum 4 hafta ise (ve Cumartesi çalışmıyorsan) toplam 20 günden 40 saat hakın doğuyor. günde 9 saat mesai çalışman lazım iş kanununa göre (haftalık 45). 4 gün erken çıkarsın bu hesapla. Ancak en başta dediğim gibi iş arama iznini sonda toplu olarak kullanmak istediğini işverene söylemen lazım.

eylül sonu çıkıp 9 ekimde başla.

zaten işe alınmışsın. kapitalist düzene esir olma, kendine zaman ayır.

görüştüm hayır dediler dersin.

haklisin, kendine ayir o bir haftayi.

bunu bütün ikcılar yapıyor. acil başlasan ihtiyacımız var vs deyip acele ettiriyorlar. hiç bakma sen, anlaştıysanız tamam, baştan da söylemişsin ihbar süren olduğunu. 9 ekimde başlayabileceğim de geç hiç kasma.

"görüştüm ama ihbar süremi kullanmam gerektiğini söylediler" de.
ben şu an çalıştığım yer için 6 hafta ihbar süresi kullanmak zorunda kaldım, bana da "daha erken gelebilirsen çok iyi olur" dediler ama yapacak bir şey yok.

yalan söylemeyin, yeni iş yerine çalışma belgesi vereceksiniz, oraya çıktığınız tarih yazıyor olacak.

maalesef ben planlarımı 9 ekime göre yapmıştım kusura bakmayın de geç.

aylık 85 tl. 200 basım. metrobüsler çift basar ama. her gün kullanacaksan her türlü öğrenci akbili avantajlı. 30 gün süresi var. 30 gün sonunda kullanmadığın haklar silinir.

kullanıma göre değişiyor karlılığı. ben mesela hazırlıktayken en az 4 kez otobüse ya da metroya biniyordum sadece ev-okul arası için ve aylık akbile 60 ya da 65 lira ödüyordum. sadece okul için kullansam bile karlı oluyordu aylık akbil. bir de 500 es vardı o zamanlar. çift basıp oturarak rahat rahat gidiyordum çoğu yere. ama otobüsü kaçırdığımda ya da geç kaldığımda minibüse, taksiye verdiğim para çok koyuyordu..

sorun, bolca kullanacak mısın? kullanmayacak mısın. günde bir geliş bir gidiş yapsan, 2 eder. haftada 10 ayda 40 hadi etsin 50. 50 kez basmak için tabiki verilmez. ama ben gezerim de diyorsan okula gidiş ve gelişlerde bolca kullanacaksan tabiki.

sitesinde açık olacak yazıyorsa kesin olarak açıktır.