Ekşi Duyuru

topuk dikeni konusunu araştırın, şayet belirtiler uyuyorsa youtube da egzersizler var.

yine de doktora gidin mutlaka.

topuk dikeni diye bir hastalık var ama röntgen ile tespit edilmeli. herhangi bir devlet hastanesinde 15tl katkı payı ödeyerek muayne olabilirsin.

Topuk dikenine ek olarak, darbe sonrasında ödem de olmuş olabilir. Bir 15dk buz tutun günde 3 defa.
Topuk dikeni için ortası delik silikonlar var onlar rahatlatır bir yere gidebilirsiniz. Ben de deliksiz olan topuk silikon kullanıyorum ödem olmasın diye.

Ben bir ara aşil tendonumu zedelemiştim. O zaman da benzer bir ağrı oluyordu. Doktor hareketler vermişti sonra geçti.

romatizma olabilir. çarpma falan yoksa bir romatolojiye görün.

Benzerini yaşadım, basit egzersizler ile 2 haftada azaldı. plantar fasciitis exercises Diye nette bakın. Doktorun anlattığından anladığım, ayağın altındaki plantar bişe kası geriliyor ve öylece kalıyor. Ben de ağrı ayağın önüne kadar da ilerlemişti.

aşil tendonunda da problem olabilir.

çok karbonhidrat ya da şekerli şeyler yiyor musunuz? yemediğiniz zaman ağrıda azalma ya da tamamiyle bitme oluyor mu?

Gut düşünülebilir

büyük sensör = daha çok detay ve ışık algılama (daha az noise, daha sığ alan derinliği)

16mp olması baskı alınacaksa yetersiz gelebilir. Dijitalde hiç sorun olmaz. Çekerken kadrajı çok iyi ayarlaman lazım atıyorum 24mp olan gibi "biraz geniş çekeyim hafif kırparak kadrajı ayarlarım" deme şansın daha az.

M4/3 sensörün çarpan oranı yüksektir. 50mm lens taksan crop ile 100mm gibi olacak tahminen. Geniş bişey çekmek dert. (ama belgesel videosu çeksen avantaj da olabilir) Çok geniş lens takınca da onun tek etkisi yana genişlik değil, alanı (ileri doğru) da geniş gösteriyor. Sensör 2x crop yapsa bile o derinlik etkilenmiyor geniş kalıyor bence (bilimsel deney yapmadım ama öyle olmalı). Yani objeleri doğru göstermek için aslında 35-50 mm civarı bir lens kullanman gerekli bence.

Işık ve lens her şeydir doğru, ilk yatırım bunlara yapılmalı ama mümkünse APS-C'ye geç bari. (hoş m43 lens onu dolduramaz tahminen lensi de sıfırdan alman gerekebilir)

edit: Lumix GH4-5-6 serisi m43 olmalı, onlar gayet iyi kameralardı mesela lens değiştirmeden body değiştirmek istersen.

sensör önemlidir. ışık da önemlidir. photoshop daha önemlidir. kameranız raw çekiyorsa, çekeceğiniz ürünün cinsine göre olmakla birlikte, bulabileceğiniz en büyük diyaframa sahip (.9'a kadar yolu var) lensle istediğiniz fotoğrafları çekersiniz.

fotoğrafçı hepsinden önemlidir.

i dont believe in art, i believe in artist. - m. duchamp

olay ihtiyaç duyduğun çıktıda. eticaret için sadece web sayfalarında kullanılacak çözünürlükte fotoğraf çekmek istiyorsan ufak bir stüdyoda nerdeyse her kamera ile işini görürsün.

yok ben 7-8 metrelik afişler basıcam çözünürlüğü de çok yüksek olsun diyorsan ya da moda fotoğrafı çekicem doğal ışık önemli ve çok az vaktim olacak gibi durumlarda spesifik kameralar gerekebilir.

bunun dışında güncel dslr ya da aynasızlar işini fazla faza görür. youtubeda koray birand'ın kanalını takip etmeni öneririm.

Fotolar tamamen dijital mecralarda kullanılacak ama kısık diyaframlarda daha keskin hatlı fotolar elde etmek istiyorum. Her ürün fotosu için focus stacking işlemi ile uğraşmak istemiyorum. Temel amacım jilet gibi foto çekmek.

onu çekersin. Obje hareket etmediği sürece (ışığın yetmedi diyelim) f/16'da shutter'ı açıp 5-10sn beklet çek mesela ne olacak. Zamanında yapmışlığım var.

Yüksek kaygı / anksiyete ?

Evet yıllardır anksiyete bozukluğum var ama daha önce böyle nefes daralması hissetmiyordum.

anksiyete ya da panik atak belki bir duzeyde. semptonlar cok yogunsa ilac tedavisiyle bir noktaya kadar kontrolu mumkun olmasi lazim.

ben de ankaiyete ve panik ataga dogru giden bi yol, obsesyon da olabilir isin icinde. hepsi birbiriyle baglantili seyler. mukemmelloyetcilik gibi yorum yapiyorum. tabii ki tedavisi var. terapi, psikiyatr, yoga, okumak, kesfetmek bunlardan hangisi size yarar bilmiyorum

Orthero websitesine girin, orada destek sağlayan diş hekimlerinin listesi olması lazım, diş hekimini arayıp sorun diyeceğim fakat bu plakları takmadan önce dişlerinizin üstüne buton takmaları gerekiyor plakların dişe tam oturması için.

Hocam bu işi diş hekimleri bile yapmıyor, ortodondist uzmanları yapıyor. Yani pek olacak bir iş değil.

başka bir sütunda soldaki ilk 10 karakteri aldırıp 1 ile çarptır. bu sütunun da formatını tarih yap.

=LEFT(A1;10)*1

Teşekkürler. Bunu tek sütunda halletmenin yolu var mı?

Polarize gözlük gözü rahatlatmak için değil, yansımaları önlemek için kullanılır. Eğer rahatsızlığınız aracın ön panelinin cama yansıması değilse pek bir etkisi olmaz. Işığa duyarlı gözler için UV korumalı gözlük lazım.

Kastettiğim şey aydınlık bir havada gözümü kırıştırarak bakmamak. Zaten yansımalar kırılınca göz de rahatlıyor. Polarize gözlük takmayınca gözlerim ağrıyor ışıktan, ve göz kenarlarım kırışıyor. UV filtre bu işe yarıyor mu ve yeterli mi?

Göz hassasiyetinizin derecesini bilemiyoruz ki. Yani sadece yansıyan ışık nedeniyle mi gözlerinizi kısmak zorunda kalıyorsunuz? Polarize olmayan güneş gözlüğü ile çıkınca yine rahatsız oluyor musunuz mesela?

Bir de tamamen şeffaf polarize cam olmuyor bildiğim kadarıyla. Polarize camlar zaten normal camlara oranla daha koyu oluyor. Direkt numaralı gözlük gibi şeffaf bir polarize cam olmuyor diye biliyorum.

Normal koyu renkli polarize gözlükle gözlerimi kırıştırmıyorum. Bu karanlık olmasından mı, polarize olmasından mı bilemiyorum.

Sorun olmaz.

Olmaz ama gruplayıp öyle yutsun. Ağızda dağılınca berbat bir tat oluyor çünkü

Peş peşe içmek varken neden tek seferde yutuyorsunuz ki?

kortizon hapları tek çeşit değildir. etken maddeye göre etkinlik değişir.

balsamic mockup, axure, xd gibi prototype programları da ekleyebiliriz.

Bunlar Figma'nın alternatifi olan programlar mı?

xd haric hayir.

Photoshop, Illustrator ve Figma biliyor olduğumda balsamiq mockups ve axure da bilmeme gerek var mı?

her şirket fatklı program kullanıyor. bilmek artı olur.

CSV'ye çevirip kolaylıkla mysql'e import edebilirsiniz muhtemelen. Direkt excel de olur ama bi tık daha uğraştırıcı. Ayrıca kesin excel macro'ları vardır dosyayı otomatik olarak SQL'e çeviren, onları da kullanabilirsiniz.

CSV +1

evet

Sitesinde yazar specleri.

Video Support

Simultaneously supports full native resolution on the built-in display at millions of colors and:

One external display with up to 6K resolution at 60Hz


Kendi monitörü + 6k 60 hertz 1 monitör daha sürerim der.

Ekrana görüntü verme işi farklı, grafik video işine yetip yetmemesi farklı. Örneğin Davinci Resolve’da renk yaparken kastırdığım oldu gayet. M1 işlemcide gpu ram ile gpu hafızasını ortak paylaşıyor yani 16gb olanı alman daha mantıklı ağır iş yapacaksan. 8gb olan da ekrana 4k verebiliyor ama hatta limiti 6kymış işte.

Bir de, halihazırda usb-c monitörün yoksa dönüştürücü gerekecek ve onların çoğu 4k’da 30hz destekliyor, ben Paugge usb-c to hdmi kablo alıp çözdüm. 4k@60hz diye belirtiyor zaten kutusunda falan.

JavaScript bilmeden front end developer olarak iş bulmanız çok zor. Hani diyorsun ya zamanında HTML ve CSS ile yaptım sonra bir uzmanlık alanı çıktı diye. O uzmanlık alanlarının çıkma sebebi JavaScript. Sizin en öncelikli JS öğrenmeniz gerek. Bildiğiniz HTML ve CSS de zaten epey geride kalmıştır. Bunlarda da işler çok ilerledi. Sadece o 2'sini bilerek bir yere varamazsınız. Siz tek tavsiyem JS öğrenin. Zaten onu öğrenirken sektörün de nerede olduğunu nelere ihtiyaç olunduğunu göreceksinizdir.

Ama HTML ve CSS ile Front End ilanlarına başvurma cesaretinizden ötürü de tebrik ederim :)

javascriptsiz olmaz. front-endci normalde pek tasarim da yapmaz (yaparsa arti tabii). tasarimi tasarimcidan alir, siteyi fonksiyonel hale getirmek icin gerekli butun kodu yazar. modern frameworklerde bazen bir html / css dosyasina dokunmazsin bile her sey javascript icinde hallolur (html yerine mesela jsx, css dosyasi yerinde css in js falan kullanilir). eger kodlama ogrenmek istemiyorsan isin tasarim tarafina yonelebilirsin, orada da UX peydah oldu, modern user experience konseptlerini calismak gerekebilir. yani sadece guzel gozuksun degil artik olay.

FE Dev olmak için JS öğrenmeniz lazım.

Bazı şirketler "CSS developer" diye dedicated CSS yazacak insanlar da arıyor. Tabi onun için çok çok iyi CSS bilmeniz lazım, uzun bir ara verdiyseniz muhtemelen o kadar bilmiyorsunuzdur. Ayrıca o işler hem çok nadir, hem de biraz JS bilmeniz gerekecek yine.

Bence bi React kursu alıp yardırın hocam, sararsa devam edersiniz.

Çalışmaya ara verdim ama HTML ve CSS'teki güncel gelişmeleri takip ediyorum. Ara açılmışsa bile 1-2 haftada kapatırım o arayı, o kısımda sıkıntı yok. Anlamaya çalıştığım JS olmadan bu işi yapabilir miyim sorusunun yanıtıydı. Aslında ben bir yere iş başvurusunda bulunmadım fakat bir kariyer sitesine bıraktığım CV'me bir firmadan FE Dev. olarak teklif gelmiş. Ben de güncel yeterliliklerimi anlamaya çalışıyorum.

Peki sadece web tasarım kısmını yapan kişilere ne deniyor, arayüz tasarımcısı mı? Sektörel jargonu anlamaya çalışıyorum. Benim çalıştığım dönemde ben Tasarım, HTML'ye aktarılması hatta PHP alt yapısını kendim yapıyordum. Şimdi sadece bunlardan birine odaklanmak istiyorum. Tasarım kısmında daha iyiyim. Mümkünse koda hiç dokunmadan da site tasarlamak isterim, bu işi yapana ne deniyor?

ui designer diye geçiyor genelde.

UI Designer mı daha fazla kazanır FED mi? Bir de UI Designer'lar web arayüzlerini Illustratör'de mi çalışıyorlar yoksa Photoshop'ta mı?

Hiç bilmiyorum kimin daha çok kazandığını. Ki ülkeye, şirkete vs. göre çok değişiyordur herhalde.

Benim karşılaştıklarımın çoğu Figma ya da Adobe XD kullanıyorlardı.

arayuz tasarimlari artik genelde Sketch veya Figma ile yapiliyor. UI design ile UX design birlesti diyebiliriz daha once yazdigim gibi. Genelde developer, UX designerdan cok kazanir ama iyi bir UX designer ortalam bir developerdan cok kazanabilir.

Büyük ihtimalle varikosel. Ürolojiye gidilir, elle kontrol edilir, gerekirse (genelde) ultrason istenir. İleri safha ise ya da gerektiğinde ameliyat ile giderilir çünkü ameliyat edilmediği sürece kısır kalırsın.

Ya da ağır kaldırdın, bir süre sonra geçer :)

bir doktora gidin. bu şekilde uzun süre dikkat edilmeyen testis ağrılarının arkasında testis torsiyonu çıkıyor genelde anlatılan hikayelerde.

@prole, ağır kaldırmakla nasıl bir alakası olabilir?

Aynakol da değişecektir vites sayısı değişirse. Neden değiştirmek istiyorsunuz onu belirtirseniz daha yararlı tavsiyeler alabilirsiniz.

Bisikletim şehir bisikleti, eski bir model. %95 asfaltta kullanılacak. Çok eğimli bir bölgede yaşamıyorum ama yine de hafif ve orta seviyeli eğimler için de uygun olsun istiyorum. Mevcut vitesimin vites kutusu arızalandığı için değiştirmek istiyorum. Değiştirmişken de daha modern ve yüksek vites takmak mantıklı geldi. Sorumu iki seçenek olarak güncelleyeyim:

1- eskisi gibi 7 vitesli bırakmak istersem hangi parçaları değiştirmem yeterli olur?
2- vites sayısını artırmak istersem hangi parçaları değiştirmeliyim?

Bu arada mevcut arka vites kaseti veya rublesi (teknik ismini bilmiyorum.) tam olarak şöyle kapalı bir model: www.ebay.de

buna bağlı olan vites takımı da şu: www.retrobikefranken.de

revoshift performansı olmayan bir shifter, yani onu alma bence de. Performans gibi bir gayen yoksa 7'li sistem vites aralıkları düzgünse her türlü iş görür.

Bu arada sonra baktım da seninki göbekten vitesli yani tamamen set alman lazım, bu da hayli masraflı olacaktır. Aynakolun tek yapraktır büyük ihtimal. 3x7 gibi bir set düşünebilirsin, tam olarak grupset dediğimiz şeyi alman gerekecek ve hatta göbek de değişip jantlar yeniden örülecek falan. Çok işi var yani. Masrafa değecek ise yap, bisikletinle mutluysan uğraşma.

Evet, vites göbekten vitesli ve ayna kolu tek yaprak. Bu vites tipleri daha mı iyi, daha mı kötü? Diğer açık vitesler bana çok karmaşık ve bozulmaya yatkın geliyor. Sanki bu çok daha kompakt ve sağlam gibi geliyor.

bundan sonra ne olur bilemiyorum ancak geçmiş yıllara göre altın/eur grafiğine linkten ulaşabilirsiniz.

2011'de 1066eur olan ons altın şu anda 1469eur'muş. ağustos 2020'de ise 1725eur'muş.

www.investing.com

Kripto para olarak saklamalısın. 1 yıl içerisinde geriye dönük zarar ettiren bir tane bile coin yok. Scam projeli coinleri hariç tutuyorum.

ne kadar bir birikmişten bahsettiğinizi bilemediğim için, bölün portföyü. en güzel rakam 3'tür. bir bölümü euro, bir bölümü altın veya gümüş, geri kalanını da bitcoin veya etherium olarak saklayın. yatırım tavsiyesi değildir, kişisel fikrimdir.

Hayır. Konsolosluk sitesine bakın anlaşılır yazıyor orada.

öncelikle beton ise zor delinir. ama 13cm dediğine göre büyük ihtimal tuğla vb. duvardır. adaptör almak istemiyorsan ve elinde uzun bir uç varsa şöyle yap: ilk önce deleceğin yerden uzun uçla duvarı komple del ve bir kılavuz aç. sonra 5cm -ki o zaman 6-7 deler- önden, 5cm de arkadan del ve temizle.

13 ise orasi 10 tugla orulmustur gerisi siva seramik bok pusur. gerek yok panch benzeri bir seye

uzun bi tane sds plus beton delici alin gitsin. uzunlari var. 18'lik. 20'lik de var da onlar her yerde yok. 18'likle birkac yerden deliverin. 18*200mm ya da 18*180 ya da 20*200 o da olmadi 16*18 fark etmez iste.

ilk linkteki üçüncü resimde
"countersunk screws can better catch threads" demiş, yalan olduğunu söylemeye geldim. somun başlı vidalara sonsuz güç uygulayabiliyorsun daha sıkı kavrıyor, alyan anahtara nisbetle.

@maltheiros'un dediği bana çok mantıklı geldi. Buna daha yakınım.

@turbo sadık; bana bahsini ettiğiniz ucu google'dan gönderebilir misiniz, çünkü tam anlayamadım neden bahsedildiğiniz.

bu arada duvar tuğla örülü ve duvarın bir tarafı normal alçıpan, diğer tarafı seramik, seramiğe zarar vermeyecek bir çözümün peşindeyim. bu uçlar seramiğe zarar vermez değil mi doğru uygulandığında.

bunda duvarlar için uygun değildir diye yazmış zaten bu işinizi görmez sizin gibi. tuğla ise bulabildiğiniz en kalın uzun uçla 2 3 delik açarak genişletip halledersiniz

www.nalburcuk.com

şöyle bir beton ucu yeterli olur, 13cm delik kablo için çok fazla. bu beton ucuyla kablo sığmazsa matkabı aşağı yukarı hamle yaparak deliği genişletebilirsiniz.

Derinliği 70 mm olan bir uç aldım, malheiros'un dediği gibi çift taraftan delerek açmaya çalışacağım. Deliğin çapı 13 cm değil, yaklaşık 7 cm. İçinden su boruları geçeceği için mecbur en az 5-6 cm çapında olmak zorunda.

Tesisatı çekme işini siz yapacaksanız yukarıdaki arkadaşlar yöntemi önermiş.

Ama tesisatçı girecekse kendiniz uğraşmayın. Adam hilti ile gelip 2 dakikada deler.

Bayağı zor oldu ama @maltheiros'un yöntemiyle hallettim kendim, teşekkürler.

yaptırabilirsiniz, bizim kaşeler "mühür" niteliği taşımıyor. isteyen gidip istediği firmanın kaşesini de yaptırır. örneğin ihalelerde bile imza mevcut ama kaşe eksikse, düzeltme için çağırırlar ve kaşelerinizi bastırırlar. imza yok ise geçersiz olur. bir nevi imzanın kimin adına atıldığını gösteren kompakt bir yazı.

bizim kaşelerde vergi no, mernis, adres, telefon falan büyük yer kaplıyor. yuvarlak kaşede bunları güzel bir şekilde oluştrabilecekseniz yapın gitsin. yurtdışı firmalar yuvarlak kullanırlar mesela.

kaşenin, mühürün şeklinin, renginin, yazı tipinin bir önemi yok. istediğiniz şekilde, istediğiniz renk basan (siyah, mavi ve kırmızı haricinde bulamayabilirsiniz, ben hayatımda yeşil kaşe mürekkebi görmedim) kaşe yaptırabilirsiniz.

içine tazdıracağınız şey önemli. mesela üzerinde T.C. yazan mühürleri darphane basar. kendiniz üzerinde T.C. yazan mühür yaptıramazsınız, sahibi olduğunuz mühürü bile çoğalttıramazsınız, yasak.

ama normal isim adres, telefon falan bastığınız kaşe için bir kısıt yok.

ben aklınıza gelen her renk mürekkep gördüm.

pembesi moru yeşili sarısı.

yalnız bunları pasaport polisleri kullanıyordu yurtdışındaki limanlarda, düzenli olarak mürekkep rengi değiştiren ülkeler var sanıyorum ay periyodunda.

tabi türkiyede bulabilir misiniz orasını bilmiyorum.

Bir önemi yok ama anlaşılabilir olması için Arial, Helvetica gibi düz fontları öneririm.

Bazı durumlarda siyah tercih edilmiyor, fotokopi mi aslı mı belli olsun diye ama tamamen tercih meselesi.

genel olarak hiç bir kural kaide yok aslında. yuvarlak da olur, üçgen de olur. çift renkli de olur, istediğin renkte de olur ANCAK kaşeyi vurduktan sonra evrakı sunduğun şirket ya da devlet kurumu alışılagelmiş mavi mürekkepli dikdörtgen kaşeleri göremeyince garipseyebiliyorlar. ben daha önce şirketin logosunu ve ismini içeren kırmızı bir kaşe yaptırmıştım, bizim muhasebeci bile kabul etmemişti.

bu arada faturalar ya da antetli kağıtlar gibi şirket ismini adresini telefonunu vs bilgileri içeren evrakta, sadece şirket ismini içeren kaşeleri kullananlar var ya da kapıya gelen kargo evrakına basmak için vs bu tarz kaşeler kullananlar var. ama size ait olmayan bir evrak üzerine, mesela banka kredi sözleşmesi, şirket ismi adresi vs bilgileri içeren bir kaşe vurmak bana daha mantıklı geliyor.

benim aracımda ön 225 45 r17 arka 255 55 r17 kullanıyorum. yol tutuşun artar fakat yakıt artar, araç hantallaşabilir. yanak azaldığı için konfor da azalabilir. ha bide kullandığın lastik de önemli tabi.

Nette çoğunlukla dezavantajlarından bahsedilmiş. Hal böyle iken neden insanlar büyük jant takmak isterler? Ben sadece estetik amaçla takmayı düşünüyordum, ama bu kadar dezavantajı varsa takmaya da bilirim.

selam. false pretension'ın da söylediği gibi iz genişliğini (yani lastiğin yolla temas eden yüzeyini) 20,5 cm'den 22,5 cm'e çıkaracaksınız. aynı zamanda duvar yüksekliğini (yani yanak boyutunu) 11.2 cm'den 10.2 cm'e düşüreceksiniz. bu değişikliğin tek objektif artısı yol tutuş artışı olur zira hem yere daha geniş bir yüzey temas edecek, hem de yanağın esnemesi azalacak. subjektif olarak da güzel bir jant seçimiyle estetik olarak daha güzel bir görünüm olur.

eksilerine gelince:

• Yine false pretension'ın dediği gibi lastikle yol arasındaki sürtünme artacağı için yakıt tüketiminiz artacaktır.
• İz genişliği arttığı için araç içine giren yol sesi az da olsa artacaktır, bunu fark etmeyebilirsiniz, öyle aman aman bir artış olmaz özellikle aracınızın ses yalıtımı halihazırda fena değilse.
• Jant büyümesinden dolayı jant+lastik ağırlığı artacağından hem yakıt tüketimi hem de performans olumsuz etkilenecektir.
• Yanak düşeceği için konforunuz bir miktar azalacaktır.
• Yine yanak düşeceği için özellikle çukura filan girerseniz janta yamulması veya lastiğin zarar görmesi riski az da olsa artacaktır.
• Yeni takacağınız lastiğin toplam çapı eskisine göre çok az da olsa (%0.4) daha büyük. bu da hız göstergesinde çok az (göz ardı edilebilecek) derecede bir sapma yaratacaktır. (Gösterge 110 gösterirken 110.5'la gidiyor olacaksınız) Hızlandıkça aradaki fark da artacak ama dediğim gibi çok fazla değil. 300'e çıksanız reel hızınız 301.2 olacak. :)

Kaza anında kasko ödemesi etkilenebilir mi o geldi benim aklıma da?

"• Yanak düşeceği için konforunuz bir miktar azalacaktır.
• Yine yanak düşeceği için özellikle çukura filan girerseniz janta yamulması veya lastiğin zarar görmesi riski az da olsa artacaktır."

Şu ikisi gerçekten önemli bence.

Bu sefer şu aklıma takıldı; aracın orjinal jant büyüklüğünü bilmiyorum. Yani araç sıfır olarak 16 inch mi, 17 inch mi çıkmış piyasaya bilmiyorum. Diyelim ki 17 inch çıkmış, yine de 16 mı takılmalı, yoksa -yukarıda sayılan dezavantajlarına bakarak- 17 mi? Elimde 16 ve 17 inch jantlar var, ikisi de araçla birlikte alındı. Hangisinin orjinal lastik olduğunu bilmiyorum. Eğer büyük jant dezavantajlar taşıyorsa, orjinal jant büyüklüğü 17 inch ise bile, 16 inch'e düşürmek anlamlı olur mu?

edit: Bu arada araç için uygun görülen lastik ölçüleri şunlar imiş:

205/55R16 91V
215/50R17 91V
225/45ZR17 91W

Bu durumda 17 inch takmak yine de sıkıntı yaratır mı?

@şofer;

öncelikle detaylı bilgi için çok teşekkür ederim. aracım için öngörülen lastik ölçüleri aşağıdaki gibi. Bu durumda 16 yerine 17'yi tercih etsem, çok hissedilir bir yakıt sarfiyatı, konfor sorunu vs. yaşar mıyım?

205/55R16 91V (Bu arada bu seçenek OEM lastikmiş, yani fabrika çıkışı, alttaki ikisi ise alternatif seçenekmiş.)
215/50R17 91V
225/45ZR17 91W

Dolandırıcılıktır %100000000000000000000000000

dolandirici olabilir belki. sizin adiniza o telefon görünüyor olabilir.

@Icha Dolandırıcılık seçeneği benim de aklıma geldi, ama öyle olsa neden akrabamı arasınlar, hazır aramışken onları dolandırmaya çalışırlar. Hem dolandırıcı nasıl benim akrabamın ev nosuna erişebilir? Bir de netten arattım, garanti bankası başka insanları da böyle aramış, ama sadece birkaç kayda ulaştım böyle.

Hesabın olmayan banka KVKK nedeniyle seni arayamaz, hatta akrabanı hiç arayamaz. İstersen call centerı arayarak sorabilirsin. Ya da Twitter'dan yaz sana ulaşsınlar. İspat edersen (akrabanın telefonunu herhangi bir şekilde bankaya verdiğini düşünmüyorum) baya bela olabilirsin başlarına öyle söyleyeyim.

Dolandırıcılar benim annemi kuzenim için arayıp "Bilmemne hattına borcu var" demişler, annem amcama haber veriyor panikle, telefonunu da veriyor hatta. Sonra amcam gidip borcu ödüyor. Aslında olmayan borcu ödedi özetle :)

dolandırıcı olma ihtimali var çünkü borcun yokmuş. ama şöyle bir durum kesinlikle var eğer az da olsa borcun varsa garanti bbva seni rezil ediyor. yakın zamanda arkadaşımın farklı şehirlerde oturan teyzesini, dayısını ve abisini ayrı ayrı arayıp sormuşlar. hayır bu adamlar kavgalı olsa tartışsalar ne bileyim ciddi bir soruna sebep olsa tazminat davası açıp analarını ... ama bi sıkıntı olmadı.

Borcum kesinlikle yok, çünkü banka hesabını kapatırken borçlarını ödemek zaten zorunlu. Yani borcum olsa hesabımı kapatamazdım yıllar yıllar önce. Hem öyle bir şey olsa bile bu kadar zaman sonra neden arasınlar, çok daha önce irtibat kurarlardı. Borcum kesinlikle yok. Umarım dolandırıcıdır ve ucuz atlatmışımdır. Çünkü herhangi bir mevzu nedeniyle Türk bankacılığı ile muhatap olmak istemiyorum.

Eski sevgilin olabilir, durumunu merak etmiştir

Kişisel ve bir adetle sınırlı eşyalar genelde sıkıntı çıkarmıyor. Ben 1000€'luk bisiklet soktum kimse bu nedir demedi. Bence sorun olmaz.

Tek parça için sorun yok. Ben geçen gün aynısını sordum, birden fazla olumca mesela 4-5 tane ekran kartı getirmeye kalksam takılabilirmiş.

Sorun yok getirebilirsiniz.
Adetli ise de ikinci el olduğunu, kendi kullanımınızda olduğunu ispat etmeniz (eski faturalar) durumunda geçirebilirsiniz.

for döngüsü öncesinde $i = 0 gibi bir değer atayıp sonrasında döngü içerisine $i'nin alacağı değere göre mantıksal bir koşul yapabilirsiniz.

tavsiyem; getbootstrap.com gibi css kütüphanesi kullanmanız <table> yerine <div> kullanarak çok daha kolay ve responsive bir yapıya ulaşmanız mümkün.

Örn:
$=0
while(.......){
$i++;
bla bla bla....

if($i==DEGER){YENİ KOŞUL}

}

Teşekkür ederim, nedense if döngüsünü düşünmemiştim. Şu an biraz kurcaladım, if ile çözeceğim gibi gözüküyor. Bir de şunu sorayım, alttaki if döngüsünde listelenen ürün sayısının 7 ve katları olduğunda sütunu kapayıp yan sütuna geç demek istiyorum, alttaki kodu yazdım, ama pek istediğim gibi sonuç vermedi, parantez içine ne yazmalıyım? Yazmam gereken şey $i'yi 6'ya böldüğümde sonuç tam sayı çıkarsa, yani 6'nın katı ise.... şeklinde olmalı..

if($i%6 !=0 ){ // ürün sayısını 6'ya böl, sonuç sıfırnda farklı olursa..
...sütunu kapat'...
}

şöyle yaptım yine olmadı:

if(is_int($i % 6){ // $i'yi 6'ya böldüğünde çıkan sonuç tam sayı ise..
...
}

parantezi kapatmayı unutmussun

Kapattım, ama yine çalışmadı malesef.

su sekilde kolayca yapabilirsin sandbox.onlinephpfunctions.com

% işaretini / ile değiştirince çalıştı çok şükür.

@tahtakafa, yine de o kodu da inceleyeceğim. Teşekkür ederim.

% isareti mod almani saglar. eger 7 ve katlarini kontrol etmek istersen $i++ % 7 === 0 seklinde kontrol saglaman gerekir. soyle:

$i = 0;
foreach($products as $product) {
if ($i++ % 7 === 0) {
// islem
}
}

Bunu denedim ama çalışmadı?

edit: çalıştı, teşekkürler ;)

yaptiginiz her isin mantigini kavramaya calisirsaniz sorun yasamazsiniz anlamadiginiz bir noktayi mutlaka sorun arastirin, iyi eglenceler :)

Optikçilerde cama bakarak anlamalarını sağlayan alet mevcut.

%5-6 civarı komisyon olur. euro çekebilirsin ama ek kur zararı gelir. aynı gün alırsın.

aynı gun gider
400€ da 35€ western union
bir de ria var vakıfbankta falan var o da 16€ kesiyor

hocadan hocaya değişir tabii ama bence oradaki söyleniş tarzına bağlı. Bir de hoca diye tüm kitapları okumuş değildir.

hoca var hoca var bilemedim

Öğrencisiyle Facebook'tan konuşabilen bir profesör böyle şeyleri aşmıştır diye düşünüyorum. Söyleme tarzı da önemli ama. Hocam siz bi b.k bilmiyorsunuz, önce şunları okuyun, ondan sonra devam ederiz havasında tavsiye veriyorsanız ayıp olur. Ben şu kitapları okudum, ilgimi çekti, sizin de ilginizi çekebilir şeklinde bir tavsiye veriyorsanız ayıp değil tabi. Diyaloğu bilmediğim için her iki durumu da yorumladım.

Hocadan hocaya göre değişir diye düşünüyorum
Eski rektörümüzle hala Facebook üzerinden konuştuğumuzda kitap film vs önerdiğimiz bile oluyor lakin şimdiki rektörümüze soru sorduğumuzda engelleniyoruz.

Hepimiz eşitken neden ayıp olsun ki. Onun bilmediğini siz, sizin bilmediğinizi o biliyordur. Herkes için de geçerli olabilir o. Kibirli biri değilse ayıp olmaz bence.

kaprisli ve aşağılık kompleksi olan bir hocayla vay halinize. size takar büyük ihtimalle. ha normal biriyse ve kaprisleri yoksa kitabı alıp okuyabilir bile.

"hocam bilmiyorum okudunuz mu ama ben bu konu hakkinda su iki kitabi okumuştum güzel anlatıyorlardı" tadinda dersen anlamaz.

hey hocam su iki kitabi okumalısın dersen benim gibi kaprissiz adam bile defol git der.

hipotiroid olsaydi tsh degeri referans araligin cok ustunde cikardi. bir sorun yok.

bütün sonuçlarınız referans aralıklarının içinde. o yüzden doktorlar hipo/hipertiroidi tanısı henüz koymazlar.
referans aralığı sınırlarına yaklaşmış sonuçlar için belki aylık test isteyip sapma var mı diye kontrol ederler ama şu anda normal gözüküyor.

not:hipertiroidi hastasıyım

TSH, T3 ve T4 normal, dolayisiyla hipotiroidin yok.

Asıl iş yapan T3'tür. Bu da gayet normal seviyelerde.
TSH bezi uyaran hormon.
T4 T3 için kanda yedek tutulan hormon. T3 bittiğinde T4 T3'e çevriliyor

teşekkürler, hipotiroidi olmadığıma sevindim. peki bu durumda metabolizmamı aşırı yavaşlatan şey ne olabilir? hareketsizlik tek başına yeterli bir etken mi acaba? bir de aynı kan tahlil sonuçlarına göre olması gerekenden fazla ya da az çıkan 4 unsur avr. bunları da değerlendirebilir misiniz:

Kolestrol » Sonuç: 253 » ref.ara: 0-200
Trigliserit » Sonuç: 242 » ref.ara: 0-200
LDL » Sonuç: 160 » ref.ara: 100-130
PDW » Sonuç: 54,9 (%) » ref.ara: 8-18

Bu sonuçlar içinde PDW denen şey olması gerekenden inanılmaz derecede yüksek gözüküyor. Nedir acaba? Hemen şunu da ekleyeyim, bu tahlilden 3 ay kadar sonra (yani iki hafta önce) yapılan yeni tahlilde PDW 17,5% çıktı. Ama bunda referans aralığı 3-25. 8-18 değil. Bu PDW nedir ki 2-3 ayda bu kadar inip çıkabilsin. Bu arada bu üç ay içinde aşırı ekmek yiyen biri olarak ekmeği neredeyse sıfır seviyesine çekmiştim. Bunun bir etkisi olabilir mi?

Son olarak bu son yaptırdığım kan tahlilinde yukarıdaki 4 unsur normal seviyelere inmiş. Ama bu sefer de LYM diye bir şey %24,9 çıkmış. referans aralığı 25-50 Bu nedir.

Bu sorularımı atlamadan yanıtlayabilen olursa büyük sevaba girer. Teşekkür ederim...

PDW platelet distribution width (platelet dagilim genisligi) demek, yalniz pdw tek basina oldukca non-spesifik bir bulgudur ve daha cok pihtilasma ile ilgili sorunlarda yukselir. lym degeriniz de sinirda, yakin zamanda nezle veya soguk alginligi gibi viral bir hastalik gecirdikten sonra biraz dusebiliyor lenfosit degeri. bunlarin dusuk metabolizmayla cok baglantisi yok.

metabolizmanızın aşırı yavaş olduğunu doktor mu söyledi yoksa siz mi öyle düşünüyorsunuz?mesela son zamanlarda kilo mu aldınız ve bunu metabolizma hızına mı bağladınız??
onun dışında eski teste göre kolesterol hastası gözüküyorsunuz, gerçi onlar normale döndü demişsiniz...
AST ALT var mı tahlilde, onlar karaciğer fonksiyonunu gösterir, gerçi bazı ilaçlar da onları etkiler ama aşırı alkol yada ilaç gibi dış etkene bağlı olmadan AST/ALT yükselmesi karaciğerde sorun olduğunu gösterir, ki belki kolesterolu tetikleyen o olmuştur
hareketsizlik metabolizmayı yavaşlatır ama başka nedenleri de vardır mutlaka

LDL kötü huylu kolesterol denilen şey. Bunun düşük HDL nin yüksek olması sağlıklı olan.

Serbest kolesterolünüzün de trigliseritinizin de yüksek olması LDL ile aynı sebepten sayılır. Büyük ihtimalle insülininiz de yüksek ancak glukoz seviyesini düşürmeye yetmemiştir. Yağ değerlerinizin yüksek olması insülinin çalışmasını engeller.
Bu değerler normalde bir anda değişen şeyler değildir o nasıl düzeldi bilmiyorum.
Ancak yine de garantilemek isterseniz yağ ve karbonhidratın nispeten az olduğu bir diyet sizi rahatlatacaktır. İyi bir kahvaltı ve akşam 7'den sonra yemek yok. Hareketsiz bir yaşamınız var sanırım ve çabuk yoruluyorsunuz. Hipotriodiden bu yüzden şüphelendiniz. İyi bir uykuyla beraber vaktiniz varsa spor salonunda yoksa en azından yürüyüşle normal enerjinizi kazanırsınız gibi geliyor.

Normalde tavsiye edilen bunlar. Kişiden kişiye değişen diyetler ve spor programları var buradan ne yazsam yanlış olur.

Diğer değerleriniz konuştuğumuz konuyla alakalı değil. Herhangi bir enfeksiyonu işaret eden bulgular..