[]

Kadıköy’de rakı kebap ve maç keyfi mekanları

Selamlar,

Kadıköy’de rakı kebap takılırken fener maçını izleyebileceğimiz düzgün bir yer tavsiye edebilir misiniz? Çarşı içi iyi olur. Ataşehir de plase.

Teşekkürler.

 
Balikcilar carsisini gecince her yer olabilir. Aile dolu bir yere oturursaniz daha rahat edersiniz.


  • baldan kaymak  (25.11.18 12:17:59) 
Mekan alternatifi çok ancak yediğimiz de bir şeye benzesin istiyorum aslında. Balıkçılar çarşısında resmen superfresh karides getiriyor bazısı


  • john lee hooker  (25.11.18 13:57:20) 
[]

internet bağlantı hızı sorunu

herkese iyi akşamlar,

şimdi benim dell marka bir laptopım var. Daha önce superonline da kullandım, 2 hafta öncesine kadar turk telekom da kullanıyordum ve hız ile ilgili hiçbir problem yaşamamıştım.
2 hafta kadar önce yeni bir eve geçtim ve uydunet bağlattım. 24mbyte tarife fakat maksimum 2.6 mb falan gördüm speedtestlerde. torrent de içler acısı durumda. Uydunete boku atacağım fakat şirket laptopı 8mb'ı rahat görüyor aynı testlerde. lenovo o da. ikisinde de vpn kullanmıyorum. neden olabilir ki bu fark?
task manager'dan bakıyorum, interneti sömürecek bir uygulama da yok arkaplanda.

 
24 mbit le alacağınız maksimum indirme hızı zaten 2.4 - 2.5 mbyte tır. şirketin bağlantı hızı farklıdır. 24 mbit hız ile 8 mb/s indirme hızına ulaşılması imkansız.

mbit ile megabyte ı karıştırıyor olabilir misiniz?
  • issiz karga  (02.10.17 22:05:19) 
[]

whatsapp sesli arama sorunu

Selamlar,

Annemde general mobile cep telefonun var. Normalde sesli arama yaparken hiçbir problem yok, ancak whatsapp üzerinden sesli arama yapınca sadece cızırtı geliyor ve kendi sesi karşı tarafa hiç gitmiyor. aplikasyonu kurup kaldırmayı denedim ama olmadı. veri tasarrufu gibi bir seçeneği var whatsapp'ın, o da aktif değil. neden yapar ki, bilen var mıdır?

teşekkürler.

 
whatsapp sesli arama özelliği uzun zamandır problemli zaten. türkiye içi arama yapmıyorum ama amerika aramalarımın yüzde altmışı problemli.


  • yalanci mesih  (14.08.17 12:20:54) 
Bizimkinde %100 bu şekilde maalesef. eski telefonu da general mobile idi fakat böyle bir problem yoktu. telefon kaynaklı bir problem olsa gerek fakat donanımsal olsa normal aramalar da etkilenirdi sanıyorum.


  • john lee hooker  (14.08.17 12:30:14) 
tamamen whatsapp'ın kendi boktan hizmetinden, marka ve model ile ilgisi yok. şebekenin veya internetin en kapsamlı şekilde çektiği yerde bile berbat.


  • m e b  (14.08.17 13:04:23) 
Selam, farklı farklı telefonlarda aynı sıkıntının olduğunu biliyorum.
Bana göre cihazınızla ilgili bir sorun değildir. Voip iletişiminde donanımla ilgili bir arıza olduğundan emin olayım derseniz ; farklı bir uygulama ile deneyin derim. (tango,skype vs.) Fakat bu tip uygulamalarda zaman gecikmesi, ufak tefek parazitler olabileceği ihtimalini unutmayın lütfen.

  • allegrezi  (14.08.17 14:16:57) 
[]

Şu görselleri nasıl indiririm

Arkadaşlar merhaba,

www.tyroola.com.au

Şu sitedeki görselleri indirme şansım var mı acaba? bir sunumda kullanmak için şahaneler amma lakin ki nasıl indirebileceğimi bir türlü çözemedim.

 
hata veriyor; "404 - File or directory not found."


  • brakgn  (13.12.16 00:47:09) 
durgun hallerini istiyorsan zaten sağ tıklayıp o anın görüntüsünü resmi kaydet diyerek kaydedebilirsin.

fakat hareketli halini almak istiyorsan biraz zor çünkü canvas kullanılarak yani programlama ile verilmiş hareketler bunlar.

önerim ekran görüntüsünü kaydeden uygulamalardan birini kullanarak hareketli halini alman olabilir.
  • ocanal  (13.12.16 00:55:29) 
bayadır sallıcam şimdi sallayayım. yardımcı olmaya çalışarak web sitesinin hata verdiğini söylüyorum. size benim gibi yardımcı olmaya çalışabilecek insanlar da karşılaşacak bununla. ama tik atmıyorsunuz. sokayım tikine gerçekten umrumda değil burada kimsenin umrunda olmadığı gibi. ama bu kişiliksiz bir hareket.


  • brakgn  (13.12.16 01:17:50) 
@john lee hooker

brakgn haklı url redirection var linkte. compumaster bilgisiyle mi zafiyet mi bilmiyorum ama duyuru linklerinde arada oluyor bu durum. tıklanınca aşağıdaki adrese gidiyor link, son id kısmı dinamik olabilir

"t.cfjump.com

anca link textini kaynak koddan kopyalarak açabildim ben.

bundan sonrası için yeni bşey yok, ocanal +1
  • kaichi  (13.12.16 02:10:08 ~ 02:11:44) 
yav ne değişik insanlarsınız arkadaş, adamın mesajına tik attıktan sonra gerisine bakacak zaman bulamayıp çıktım. Link doğru, ben tıklayınca giriyorum. sen neden giremedin bunun tespitine zamanım olmadığı için tik atmadan kapattım. bunun için kişiliksiz denir mi insana?

sağlıklı değil bu tepkiler. kendinizi yer bitirirsiniz valla.

@kaichi,ocanal
teşekkürler. o yöntem mantıklı geldi.
  • john lee hooker  (13.12.16 19:10:54) 
evet kişiliksiz biraz ağır olmuş. faydacı diyelim.


  • brakgn  (13.12.16 19:38:55) 
[]

Askerde ales calisilir mi

Arkadaslar merhaba,

Bir süredir askerdeyim. İyi kötü bos zamanlarim da oluyor. Simdiye kadar kitap okuyarak degerlendirmeye calisiyordum ama ales fikri aklıma geldi. Zaten tezsiz yukseği bir dönem yapip geldim askere, dönüşte tezliden devam edeyim diyorum eger becerebilirsem.

Simdi sorularım şunlar; hic ales calismadim ama anladigim kadariyla kursa gitmek oyle pek şart da değil. Konu anlatımlı kitapla falan ocaktan mayısa kadar bayağı seviye kat edebilir miyim? 85 civari almam gerek nereden baksan. Şimdi seviyemi falan bilmiyorsunuz farkindayim ama ortalama bir muhendislik mezunu icin konuşalım.

Ayrıca hangi kaynakları onerirsiniz, eskiden olsa cemaate yakın kaynaklar mantıklı derdim ama patlamıştır şimdi onlar. Son zamanlarda hangisi on plana çıkıyor? Son olarak, son alesin (kasim) dahil olduğu denemeler ne zamana cikar? Simdi alayim da on gün sonra yeni kitabi basmasinlar bir de.

Teşekkürler efem

 
yazıcı veya viziteci-revirci, araç komutanı vs. gibi görevler almazsan, o iş yaş. askeri boş bırakmazlar. boş bakkal t... tartar, askeri boş bırakırsan ya silahla oynar ya s.. oynar derler. ales zor değil ama zaman ayırabileceğine eminsen çalış. tabi seni boş görebilecek en gıcık komutan, sana iş yüklemek için elinden geleni ardına koymaz.


  • Huan8  (12.12.15 16:36:35) 
Ösym'nin eski ales sorularını bastır çöz. En güzel çalışma yöntemi.


  • yirmisantim  (12.12.15 17:12:57) 
Boş zaman yaratma konusunda şimdilik sıkıntı yok.

Bir de kaynak önerebilen çıksaydı, şöyle konu anlatımlı. Eski sorulara bakacağım elbet ama yeterli olur mu bilemedim.
  • john lee hooker  (12.12.15 20:20:17) 
yüksek puanları hedeflemiyorsan çalış biraz işe yarıyor. bizzat çalışan arkadaşım var.


  • goodz  (12.12.15 20:22:20) 
ben sabit görevim olmadan bölükteydim ebem .ikiliyordu ama yan bölükte yemekhaneci olan arkadaş ielts çalışıyordu. biraz şansa bağlı.


  • eindaclub  (12.12.15 23:29:27) 
[]

askerde okunacak kitap (kastamonu)

arkadaşlar merhaba,

bir haftaya kadar askere gidiyorum. acemi birliği kastamonu. birçok jandarma acemiliği burada yaptığı için belki aranızda yapan vardır, kitap okuma şansı oluyor mu? öncelikle bunu sorayım.

akabinde ve detayında, hangi kitapları götüreceğim konusunda kararsızım. taht oyunları serisine başlayayım diyorum ama daha önce hiç fantastik edebiyat okumadım. sarmazsa mal gibi kalmak da istemiyorum şimdi. alınır mı sizce o risk? "prospektüs olsa okursun" gibi bi durum oluyor mu yoksa?

öte yandan alper canigüz, barış bıçakçı gibi yazarları keşke daha önce okumamış olsaydım diyorum. askerde pata küte okurdum valla. belki biraz da murat uyurkulak. sezgin kaymaz'ın bir kitabını okudum zaten henüz, diğerlerini usta birliğine saklıyorum. ahmet ümit'in istanbul hatırası da eksik kalmış. onu da alırım usta birliğine. bu bilgiler ışığında başka ne alayım? (bu paragraf usta birliğinde okunacak kitaplara dair olmakla birlikte, bir ay sonra çok işime yarayabilir.)

 
acemi birliğinde bırak kitap okumayı, kafani kaşıyacak vakit bulursan bravo. en azından bizde öyleydi sabah öğle akşam ikindi yemeklerden önce yemeklerden sonra saatlerce içtima.


  • goodz  (25.09.15 14:55:35) 
arkadaşın dediği gibi acemi birliğinde okumak biraz zor ama okuyan biçok insan da hatırlıyorum.bazıları gece fener ile okuyordu bir tane arkadaş haftasonları dışarıda falan okuyordu ama ben okuyamamıştım acemi birliğinde.gitceğin yerde 2 arkadaş yapmıştı yemekleri hariç çok güzel bir yer diyordu bir tanesi.gerçi gidince neresi güzelmiş amk diyeceksin de usta birliğini görünce hak verirsin.neyse kitap tavsiyesi olarak da "kuyucaklı yusuf" olabilir sonra "batı cephesinde yeni bir şey yok" (askerlikle ilgili :)
murat menteş kitapları olabilir.ince memed de olabilir akıcı bir kitaptır biraz."bir gün tek başına" olabilir yeni okudum da gerçi biraz içini de bayabilir askerde, kalın da kitap.ben behzat ç'nin kitapları okumuştum iyi gelmişti askerde.charles bukowski de güzel gidebilir askerde.

  • high hopes of the sozluk  (25.09.15 16:00:13) 
kuyucaklı yusuf'u okudum. batı cephesinde yeni bir şey yok" güzel fikirmiş. onu alabilirim gibi duruyor. ince memed de güzel fikir. :)

murat menteş'e garezim var biraz, onu hayatta okumam.

bu arada o fener işini nasıl yapıyorlar? okuma ışığı alın demiş facebookta da biri ama, koğuşta millet rahatsız olmuyor mu ışık açınca?
  • john lee hooker  (25.09.15 17:27:41) 
fantastik olsun ve sıkmasın istiyorsan kralkatili serisi. kitaplar biraz kalın ama çok sürükleyici.


  • aperture science  (25.09.15 17:40:38) 
(git: eksisozluk.com)

Burada tecrübelerinden bahsetmişler, belki bir yol gösterir dedim.

Ve umarım senin için göz açıp kapanıncaya dek geçer. Tüm zorlukları kolaycacık aşarsın ve evine dönersin. Ulaşamadığın ya da ulaşmakta zorlanacağın kitaplar konusunda yardımcı olurum.
  • teoridefeminist pratiktegeysa  (25.09.15 23:55:57) 
ulan bende kastamonunda acemiliği yaptım jandarma olarak. aksam içtimasından sonra cokta güzel okunuyor. kitap önersinde bulunmayayım ama kitap okuma ışığı al.


  • Bysb  (26.09.15 00:03:12) 
[]

hotspot olmadan sopcast olmaz mı?

arkadaşlar merhaba,

hotspot shield kurmadan sopcastten yayın izleyemiyor muyuz artık hiçbir şekilde? ben ancak hotspot ile yayın alabiliyorum ama o da takılıyor sürekli, bağlantı yavaşlıyor. var mıdır bir çözümü?


 
hotspot'u hiç kurmadım, çatır çatır da izliyorum hem laptopta hem pc'de.


  • Improbable  (22.04.15 23:45:23) 
can not access sopcast service hatası vermiyor mu kanala bağlanırken? türkiye'de miyiz bir de?


  • john lee hooker  (23.04.15 00:14:23) 
hayır, evet. ISS: uydunet


  • Improbable  (23.04.15 00:30:50) 
ben vpn açınca da login olamıyorum sopcastte, direk bitti yani sopcast olayı. ikidir acestreamden sorunsuz izliyorum maçları, onu tavsiye edebilirim.


  • k dot  (23.04.15 03:43:14) 
[]

whatsapp'ta konuşmaların başka kişilere gitmesi

arkadaşlar selam,

bir arkadaşımın başına gelmiş de, sormamı istedi.

şimdi bizim elemanla kız arkadaşı naber nasılsından oluşan üç dört mesajlık bir whatsapp diyaloğu yaşıyorlar. ardından kız bi bakıyor, bu konuşmalar başka bir elemana gitmiş kız yazmış gibi. yani başka bi elemana

"-naber nasılsın
-iyi senden naber
-iyi benden de"

gibi bir mesaj gitmiş. mesajın gittiği çocuk da kıza önceden yazan bi tip, o yüzden kıllanmış bizimki. nasıl olabilir acaba böyle bir şey? var mı bi açıklaması?

 
Bi kaç gune arkadasinin anlında bi agri olusucak ve sonra boynuzla bas vericek baska bi aciklamasi yok.


  • amonaki  (09.02.15 23:29:27) 
aynı şey msn zamanında bi arkadaşımın başına geldi.


  • namus ninjası  (09.02.15 23:31:47) 
vay be mükemmel fikir. helal olsun. özelden mesaj at söyleyeyim. eger dogru tahmin ediyorsam cok zekice bir taktik.


  • bana jacob diyolar  (09.02.15 23:38:37 ~ 23:39:00) 
ve sizin eleman da bunu ciddi ciddi yedi öyle mi?


  • ufukcel  (09.02.15 23:42:11) 
arkadaşlar aldatma falan gibi bir durum yok. bizimki işi gereği uzakta zaten, kız kendisi söylüyor böyle böyle oldu nasıl olabilir diye. herhangi bi şekilde eleman yakalamıyor.


  • john lee hooker  (09.02.15 23:45:13) 
geçenlerde iş görüşmesi yaptığım kadın vatsaptan bana yazıyormuş, ama bana hiç mesaj gelmedi. ustelik kadına siz kimsiniz anlamadım gibi cevaplar gelmiş ve profil fotoğrafında ben varmışım, numara da doğru çünkü aynı kayıtlı numaradan arayıp bana ulaşabiliyordu. gerçek olabilir kimsenin günahını almayın.


  • who cares wins  (09.02.15 23:56:10) 
msn zamanında bizim bi arkadaş bi kıza yazıp duruyor ama kızın ayrılma sürecinde olduğu bi erkek arkadaşı olduğundan bizimkine yüz vermiyor. bizim çakal takipte tabii.
bi özelik var msnde, otomatik cevap. bizimki onu kullanıyor. kızla önceki günden konuşmuş, konuştuğu pencereyi açık bırakmış, eve gitmiş, bilgisayar gece açık kalmış ofiste. sabah bi geliyor bu, kendi kızla konuştuğu pencerede kız ve kızın erkek arkadaşı kavgalı bi yazışma yapmışlar.
bu sohbete giriyor, ikisi arasında, her nasıl olduysa bunun otomatik cevabı kızla erkek arkadaşının konuşmasına karışıyor. :D
kızın erkek arkadaşı konuşmadaki tanımadığı bu üçüncü kişiye "sen kimsin yaa" diyor. kız bu sıra arkadaşımın otomatik mesajını görmüyor ama anlaşılan :D
"senin sorunun bu işte berkcan" diyor "sadece kendini önemsiyorsun" diyor :D:D:D:D:D
adam kıza "konuşmada başkası var dur sana demedim" falan diyor ama bi defa lafı yemiş, o da sinirleniyor. :D:D:D:D:D
nıhahaa ulan sabah o yazışmaları okumak ne eylenceliydi laaaan
sonra iki güne kız ayrıldı çocuktan :D
bizim ipne arkadaşa da yar olmadı ama. :D:D:D:D:D:D
msn wassap sik sok bunlar aile yuva toplumsal yapı düşmanı uygulamalar.
  • namus ninjası  (09.02.15 23:58:53) 
Cin yapmıştır.


  • amarikanya fitbolcusu  (10.02.15 01:10:14) 
[]

ofise çiçek ama nasıl çiçek

arkadaşlar selam.

bir ayı devirişimiz hasebiyle kız arkadaşımın ofisine çiçek yollayayım diyorum. kendisi tamamen kadınlardan oluşan bir ofiste çalışıyor. çiçek miçek çok gelip gidiyor ofise yani. ben de bu çiçek işine çok yabancıyım, patlamayayım diyorum. sorum şu, bu çiçeğin vazoda yollananı mı makbuldur, yoksa süslü müslü buket olanı mı?


 
Ortam müsaitse ya da masası vazolu/saksılı yollardım


  • sutlu nescafe  (02.02.15 23:16:54) 
çelenk göndermelisin bence. ilk ayı bitirmek çok önemli bir olay çünkü.


  • kjswbdlkjfdlkj  (02.02.15 23:17:28) 
Vazoda guzel zarif bi cicek yaptir. Saksida cicek asla gonderme ilk cicek olarak. Cam vazo tercih et.


  • photo85  (02.02.15 23:19:05) 
bu arada soruya ek olarak, çiçeksepeti mi yoksa civardan esnaf mı tercih ediyorsunuz onu da yazabilirseniz nedeniyle harikulade olur =)


  • john lee hooker  (02.02.15 23:23:47) 
vazo şart, zira masaya koyup baktıkça keyiflenmeli ve diğerlerine gıcık vermeli.
tanıdık bildik çiçekçi yoksa çiçek sepetinden söyle gitsin hacı.
çiçek sepet klişe oluyo özensiz geliyo kızlara.
orkide gönder olmadı lilyum. ama hacı 1. ay falan derken belin bükülecek gibi duruyo la.
  • seyduna6687  (02.02.15 23:40:20) 
doğru dediniz, masada durması mantıklıymış.

çiçeksepeti yerine esnafa yöneleyim ben madem. bir bakınayım.

bu arada bel bükecek, her güne hediye bekleyecek bir tip değil. ben zaten ofisine çiçek göndermek istiyordum, bu bahane oluyor sadece :)
  • john lee hooker  (02.02.15 23:50:49 ~ 23:51:20) 
Starliçe cennet kuşu arajman yaptırın. Çok şatafatlıdır


  • belki lazim olur  (03.02.15 00:08:48) 
bonsai alsana :)


  • sen de git sen de unut  (03.02.15 01:32:07) 
[]

DISC kişilik envanteri test sonucu

iş aramaya başladım da, bir şirketin bu testi istediğini gördüm. neyse kariyer.net üzerinden yaptım. aşağıdaki gibi bir sonuç verdi. malum bu testler iyi/kötü demek yerine hangi alana yatkın olduğunuzu söylüyor. bu sonuçlara göre ne tip işlere yatkınım ben? şahsen ben değerlendiremedim.

* Güvenilirdir, yarı yolda bırakmaz.
* Tartışmalardan hoşlanmaz, uzlaşmacıdır.
* Mantıksal düsünür, sistematik davranır, iş bitiricidir.
* Sağlam adımlarla ilerler, ayakları yere basar, gerçekçidir.
* Standartlara bağlı, sonu hesaplanmış, planlanmış işlerde yer almak ister.

 
Operasyon.


  • nereye bu gidis  (18.01.15 08:29:00) 
Kontrol ve denetim de olur ki bu işler de özünde operasyonel islerdir.


  • nereye bu gidis  (18.01.15 08:41:41) 
Teşekkürler, kontrol ve denetim baktigim işlerin agirligini olusturuyordu zaten. İyi oldu. Bu ilani satis muhendisi icin vermislerdi gerci, ona uygun olmadigim da tescillendi demek eheh :)


  • john lee hooker  (18.01.15 12:04:01) 
[]

bu sahne hangi filmde geçiyordu

adam karısıyla/çok sevdiği biriyle nasıl tanıştığını anlatıyordu birine. çocuğuna falan olabilir emin değilim.

bir takımın fanatik taraftarı anlatan adam. çok önemli bir maçı var takımın, final maçı ve esas oğlan ile arkadaşlarının maça bileti var. stada girmeden önce bir mekanda içiyorlar ve esas oğlan orada kızı görüyor. maça girmekten vazgeçiyor kızla tanışmak için. "o gün maça girmedim çünkü bu kadının hayatımı değiştireceğini biliyordum" gibisinden bir laf ediyor hatta anlatırken olayı.

var mı hatırlayan acaba? ben uydurmuyorumdur heralde böyle bi hikayeyi, şüphelenmeye de başladım bulamayınca ama.

 
aa neydi bu. tanıdık.

final projesini yetiştirmeye çalışırken görülmüş en güzel duyuru.
  • kaufman  (05.01.15 01:03:40 ~ 01:04:21) 
valla turk filmiyse tolgahan sayisman'in oynadigi ask tutulmasi adli filmde boyle bir sahne var.
totem yapiyor bu maca gitmeyecegim ben diye, sonra orada kizla karsilasiyor ama ilk defa orada tanismiyor normalde.

edit: yok ya bu film degildir. tamam tamam.

edit: oha good will hunting lan harbiden.
  • bohr atom modeli  (05.01.15 01:09:20 ~ 01:22:23) 
var var hatırlıyorum ben de. ulan neydi ki...

AHA BULDUM! GOOD WILL HUNTING
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.01.15 01:10:28 ~ 01:11:55) 
hay ağzını seveyim good will hunting'de robin williams anlatıyordu evet


  • john lee hooker  (05.01.15 01:14:01) 
[]

yağma neden bu kadar sinirlendiriyor sizi?

ferguson olaylarında tekrar gündeme gelmeye başlamış. merak ediyorum sahiden, varoşlardaki büyük (zincir) mağazaların yağmalanması neden bu kadar zorunuza gidiyor, neden sinirleniyorsunuz bu kadar?

yasal olarak suç olduğunun farkındayım bu arada. ben tepki geliştiren psikolojiyi merak ediyorum.


 
Tepki amacini asiyor. Savunulan fikirler yerine firsatcilik ortaya cikiyor.


  • archely  (25.11.14 16:27:34) 
bugün zincir mağazayı yağmalayan yarın senin evini de yağmalar. elindeki telefonu almak için elini, kıçındaki pantalonu almak için kıçını keser. illegalite legal olursa önünü alamazsın. dibin dibi yoktur. işte bundan. yoksa walmart'ın sahibi servetinin milyonda biri kadar fakirleşecek diye üzülmüyor kimse.


  • ezeriko  (25.11.14 16:28:36) 
Ben orada çalışanlara üzülürüm. Yağmanın en büyük kazığını oradaki garibanlar yer. Ayrıca böyle olayların gerçekten söylenen amaca yönelik yapıldığına rastlamadım. Adam ekmeğini peynirini yağmalamıyor, gidiyor iphone yağmalıyor. Bunun adı fırsatçılık değil de ne.


  • osurdum  (25.11.14 16:32:05) 
Aynı şeyin Gezi'de olduğunu varsayarak bir kıyas yaparsak aslolan mevzuyu saptırdığı çok açık. Ayrıca yağmaya nasıl normal bir gözle bakılabilir ki.
Bir protesto amacı güderken orada yağmanın ne işi var. Andonların yaptığı fırsatçılık hasebiyle yağmadan etkilenenleri de karşılarına alıyorlar. Neresinden tutarsan elinde kalır.

  • teoridefeminist pratiktegeysa  (25.11.14 16:32:56) 
bugün o magazaları yağmalayan yarın fırsatını bulduğunda senin evini arabanı iş yerini de yağmalar kundaklar. ve yine fursatını bulduğunda senin annene bacına ve eşine tecavüz eder.

edit. ben yazarken b içok cevap yoktu. arkadaşlara ve ezewrikoya benzer şeyler yazmışım. benzer şeyler yazmışım.
  • mahone  (25.11.14 16:37:11 ~ 16:38:06) 
Adalet herkes için lazım.
Bugün yağmayı hoş gören adamın yarın evi soyulursa onuda hak görmesi gerekir.

  • pavlis  (25.11.14 16:39:50) 
beni sinirlendirmiyor ama "hükümete/polise çok öfkeliyim o halde bu lcd televizyonu çalıyorum" arasındaki bağlantıyı ben de kuramıyorum, o yüzden fırsatçılık gibi geliyor ve iş tamamen amacından sapıp kirleniyor.


  • sir gawain  (25.11.14 16:42:38) 
birincisi yağmalamak, çalmak bir fikir savunma biçimi değil fırsatçılık.

ikincisi bugün buna göz yumarsan, normalleştirirsen yarın öbür gün küçük esnafı da yağmalarlar senin evini de yağmalarlar.

bu durumda archely ve ezeriko +1
  • m e l t e m  (25.11.14 16:43:35) 
öncelikle sakin olmakta fayda var. dediğim gibi, merakımdan soruyorum.

eylemin meşruluğuna gölge düşürmesi konusundaki kaygıları anlıyorum. onun dışında, "fırsat bulduklarında senin evini de soyarlar" yaklaşımı mesnetsiz gibi geliyor bana. neye dayanarak söyleniyor?
  • john lee hooker  (25.11.14 16:46:59) 
Hakkını almaktır bu. Eğer o zincir mağazalar, bankalar olmasa, şu an daha adil bir düzen olacaktı ve para babaları olmayacaktı. Bir kesimin elinde olmayacaktı maddi güç. Bu sebeple bu hareketler güzel hareketlerdir.

Fırsatı olunca senin evini yağmalamak filan gibi şeyler çok saçma. Türkiyede her eylemde bir şok mağazası msesela, bir adidas yağmalanıyor. Okuldan işten arkadaşlarımız bunları yapanlar, çevremizdekiler.Ne zaman kişiye karşı bir hırsızlık girişimleri oldu ki bu arkadaşların?

Yağmalama diyoprsunuz da bugün Türkiyede kamulaştırma diye bir şey var ve önüne geçemiyor kimse. Her gün binlerce ürün zincir marketlerden, kapital şirketlerden holdinglerden ücretsizce alınıyor ve bunun o mağazalara bir zararı olmuyor, keşke olsa. Hırsızlık payı gibi bir pay bırakıyorlar bütçede bazılarında. Yani alışıklar

SUç ve cezayı okudunysanız, orda da adam iç çelişki yaşarken aklından bazı düşünceler geçiyordu. Bu dünyaya bir kere geldim, niye bazı şyleri yapamıyorum, niye güzel bir hayat süremiyorum tarzı. Daha sonra pişman oluyordu çünkü öldürüyordu yaşlı kadını.

Komünistler ve bazı anarşistelr o para depolarına, sermayeye düşmandırlar ve bu olaylar hep olacaktır. Önüne geçilemez. Gezide de bir sürü yer yağmalandı.

Ulaşımda mesela, bedava geçme çabaları, atlamalar turnikeden filan. Türkiyede her an olan şeyler bunlar.

Siz gidip kasiyere para veriyorsunuz, akbil basıyorsunuz da ne oluyor? Her gün işçiler ölüyor, kadınlar öldürülüyor, çocuklara tecavüz ediliyor ve o para sahipleri güçlenmeye devam ediyor ve işçileri sömürmeye, bir ailenin belki açlıktan ölmemek için suç işlemesine o parayı elinde tutarak destek oluyor. BUnlara destek oluyorsunuz, böyle bir sisteme olur veriyorsunuz.
  • Cursed Chico  (25.11.14 16:54:42) 
yarın bir gün deprem ya da başka bir felaket olsa, evin ortaya dökülse ve sen acınla boğuşurken o sırada birileri senin televizyonunu, laptopunu, şifonyerde sakladığın paraları falan almaya kalkışırsa ne olacak? "evini de soyarlar" için bir örnek mesela bu. kaldı ki eski depremlerde yağma vakaları yaşandı. gerçekten oldu bunlar. fırsatçılık devreye girdiğinde camı kırık bir dükkandan televizyon çalmakla kapısı bacısı yıkılmış bir evden televizyon çalmak arasında fark görmez insanlar.


  • sir gawain  (25.11.14 16:54:44 ~ 16:55:06) 
Sen ideoloji sahibi bir insan olarak olaya bakarak mesnetsiz olmadığını anlayabilirsin.
Bir davanız var ve bunun için uykusuz kalıyorsun; ülken için, ölenler için bir şeyler yapmaya çalışıyorsun. Uyumuyor, yemiyor, içmiyor görev yapıyorsun ve birileri gelip senin tüm emeğini hiçe sayarak eylemlerini istismar ediyor, olayları hiç alakasız yerlere çekiyor, yakıp yıkıyor, zıt görüşün ekmeğine yağ sürüyor. Sen kendini paralarken birileri şunu da alayım, bunu da alayım diyerek sırtına malı mülkü yüklerken sence senin fikrini savunmak için mi yapıyor?

Birilerinin emeklerini, hayatını çalmakla malını çalmanın arasında ne gibi bir fark var sence? Bence hiç fark yok.
  • teoridefeminist pratiktegeysa  (25.11.14 16:56:27 ~ 16:59:03) 
uzun vadede mesnetsiz değil, şu an için öyle belki. bu değişimler adım adım olur.

aklıma geleni söylüyorum: önce zincir mağazalar yağmalanır, "nasıl olsa zincir mağazaların kaybı onları fakirleştirmiyor" diye normalleştirilir bu durum. sonra zengin semtleri yağmalanır, "nasıl olsa onlar zengin" diye normalleştirilir bu durum. sonra küçük esnaf yağmalanır, "zincirler yağmalanıyorsa esnaf niye yağmalanmasın her şey çok pahalı" diye normalleştirilir bu durum. sonra artık orta halli de yağmalanır, fakir de yağmalanır; o da "bende yok sende çok var, benim senden çok ihtiyacım vardı" diye normalleştirilir.

bu dediklerim herhangi bir olaydan bağımsız. sosyolojik gelişimi bu şekilde olur diye düşünüyorum. illa ki olur demiyorum. önünü alamayız diyorum. bu zincirleme bir gelişim/değişim.
  • m e l t e m  (25.11.14 16:59:19 ~ 17:02:03) 
Depremdeki olayla ideolojik bir eylemdeki ideolojik fikirlere sahip insanların yağmalarını kıyaslamanın ne kadar saçma olduğuna değinmek istemiyorum.

Bu sistemde sorunlar var ve bu sistemi besleyen, devam etmesini sağlayan mesela Amazonda ağaçları katleden,Afrikada susuzluğa sebep olan, çocuk işçileri çalıştıran o şirketlere ne yapılsa müstehaktır. Kendilerine çeki düzen verirler böylece.

Artık insanların görmesi lazım, sokağa çıkıp eylem yapmakla olmuyor bazı şeyler ki zaten Türkiyede sokakta eylem de yapamıyorsun.

Yağma, zulme karşı en iyi tokatlardandır.
  • Cursed Chico  (25.11.14 17:06:38) 
ben de iş amacından sapıyor yaa mantığını anlamıyorum. adamın amacı o belki sanane? herkes kendi yaptığından sorumludur. örgütlenme saçmalığına inandığınız ve birey olamadığınız için bu dünyada hiç bir halt değişmeyecek.

kaos ortamında gayet normaldir. bu kekolar gezide de böyleydi 3. gün amacından şaştı diye ağlıyorlardı.
  • dimitri iskete  (25.11.14 17:07:25) 
Her şey bir yana, üstteki arkadaşlara katılmakla birlikte, ferguson olaylarında yağmaların gerçekten "zenginden alıp fakire verme" naifliğinde, sosyalist kaygılar taşıyan, sermayeye tepki niteliğinde hareketler olduğuna inanıyor musun? Çünkü buradan bakınca insanlar fırsattan istifade hırsızlık yapıyor gibi görünüyor. Türkiye'de de gezi eylemlerine de katılmış biri olarak bu tip yağmaların karşısında oldum hep. Ayrıca sadece büyük sermayeli işlermelerin yağmalandığını söylemek de bana goygoyculuk gibi geliyor, epey bakkal çakkal da defalarca yağmalandı türkiye'de bu tip eylemlerde. M e l t e m'in de değindiği gibi, hadi zenginden çalmayı meşru görsek bile bunun sınırını nerde çizeceğiz? Kim zengindir, kim değildir? Kaç paradan fazlası olan zengindir? Bu "kamulaştırma" goygoyunun arkasına sığınarak hırsızlık meşrulaştıkça olay çığrından çıkar, herkes birbirinden çalar ve bir yerden sonra "senin benden fazla malın var, dolayısıyla senden çalmak benim hakkım"a kadar gider bu olay.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (25.11.14 17:08:31 ~ 17:14:57) 
Zincir marketi yagmalayan adam denk gelirse bakkali da yagmalar ee bakkal benim lan. Hirsizligin ismini degistirmisler kamulastirma koymuslar, bunlarin gotunu kamulastiracaksin. 1999da depremde baska illerden otobuslerle yagmaya gelmisti bu oc ler . neyseki asker falan bu durumlarda vur emri cikariyor


  • divit  (25.11.14 17:12:41) 
Bilinçli hırsızlık mı yapılıyor bu olaylarda yani ben de onu anlamadım açıkçası.

O vakit gidip holdingleri yakalım herhangi bir olay beklemeden ya da ne bileyim milyonerleri öldürelim onların veliahtlarını da yok edelim, parasının çok olduğunu tespit ettiklerimizi bu dünyadan silelim, mallarını da yakalım yıkalım. Böylelikle ufaktan eşitliği yakalarız.

Bu mudur yani?
Çocuklara tecavüz ediliyor, işçiler ölüyor, kadınlar dövülüyor, çocuk gelinler desen gırla çok uzağa gitmeye lüzum yok evet fakat bütün bunlarla yağmayı nasıl savunabiliriz ki? Yani yağmanın ne gibi bir etkisi olabilir tüm bunlara?
Misal bir teknoloji dükkanını yağmalamak o teknoloji devleri için devede kulak kalır çok afedersiniz.
Bunları normal karşılamak zati yarım olan düzenin canına okumak olur kanımca.
  • teoridefeminist pratiktegeysa  (25.11.14 17:15:49 ~ 17:17:15) 
Bir anarşist ya da sosyalist gelseydi yazsaydı bir şeyler keşke. Ben pek anlamıyorum bu işlerden, ben Turancıyım.

Varlık demek birinin yokluğu, fakirliği demektir. Elektronik şirketi olsun öbürü olsun, işçiler ağır şartlarda çalıştırılıyor ve emeğinin karşılığını alamıyor. 140 dolara SOny fabrikasında çalışan işçiler var mesela, 12 saat.

Ütopyada ise düzen şöyledir, insanlar günde 2-3-4 saat çalışacak, bu sürede topluma üretim yapacak ve sonrasında serbest olacak. Bİlim snat müzik spor seks aşk neyle istiyorsa onla ilgilenecek. 12 saat kölelik yapıp sonra eve gelip duş alıp yatma değil yani.

Ütopyada mülksüzlük ya da mülkler herkesin ortak malı olacağı için, peki bunu yazmaktan vazgeçtim. Bu kamulaştırma olayları şu an az sayıda bir kesim taafından yapılıyor, yapanlar çoğaldıkça sermaye korkmaya başlayacak, işçiler toplanıp fabriklarını işgal ettikçe, maden facialarından sonra holding binasını yakıp yıktıkça, polis bir vatandaşı öldürünce emniyet binası ateşe verilince iktidar korkacak, çekidüzen verecek. Daha adil bir düzen, daha iyi şartlar gelecek.

Neyse , çok film izledim hayal gücüm fena işte.

İktidarın merkezi neresiyse eylemler oraya dönük yapılır. Şu an için şirketleri zincir marketleri olmayan insanların korkmasına gerek yok.

MÜcadele herkesin ayağında kışın su almayan ve hayvan derisinden yapılmamış bot olsun diye. Ve bu kazanım, hiçbir şey yapmadan, yasalara uyarak filan gelmeyecek. Gün geçtikçe bu insanların sayısı artmakta ve bir gün bu hırsızlık dediğiniz olay normal sayılacak çünkü çoğunluk bunu yapıyor olacak ve her şey, herkesin olacağı için, buna da gerek kalmayacak.

Bu sisteme destek olmamak için bu haksız adil düzene az da olsa dur diyebilmek için., yapılabildiği kadar akbil basmamak, bedava ürün almaya çalışmak, israf etmemek, geri dönüşüm yapmak, 2. el almak filan..

Yani sonuç olarak evet. Yağmalanan bir şok mağazası, doğrudan olmasa da dolaylı yoldan senin daha iyi bir düzende olabilmene katkı sağlıyor.

Hayal ettiğin kadar basit ve şiddetsiz olsa keşke ama olmayacak öyle...
  • Cursed Chico  (25.11.14 17:46:28) 
Mala tecavuz iceren bir eylem insanlari neden mi sinirlendiriyor? Muhtemelen irza tecavuz iceren bir eylem insanlari neden sinirlendiriyorsa benzer sebeplerden.


  • f_d  (25.11.14 17:47:31) 
yağmalamak=hırsızlık yapmak


  • secilmis uye  (25.11.14 17:49:37) 
Bunu sormak bile o kadar saçma ki. Empati yapıyorum yağmalanan dükkan benim olsa napardım diye. Hiçbir suçum da yokken üstelik. Çok adi bir şey yağma olayı.


  • fuzzy olmak istemistim  (25.11.14 18:27:55) 
sorduğun sorunun şunlardan bi farkı yok.

hırsızlık neden bu kadar sinirlendiriyor sizi?
tecavüz neden bu kadar sinirlendiriyor sizi?
cinayet neden bu kadar sinirlendiriyor sizi?

@Cursed Chico

senin gerçek olduğuna inanmıyorum ben. bi insan bu bilinç düzeyiyle hayatta kalamaz. sokağa çıktığı an otobüs falan çarpar ölür gider.
  • mobilemob  (25.11.14 19:07:17 ~ 19:09:37) 
Fırsatçılık ve bahane etme çakallığı mide bulandırıcı da ondan. Fakir olmak insanı her zaman haklı yapmaz.


  • arnold schwarzeneger  (26.11.14 08:15:38) 
Cursed Chico'ya katılıyorum ben de, aslında benzer şeyleri yazmaya gelmiştim. Daha fazlasını o yazmış.

Ev yağmalanması ile market-banka yağmalanması arasında 3 milyon fark görüyorum.
  • aychovsky  (26.11.14 08:19:15 ~ 08:19:29) 
çünkü ne ile örtülenmiş olursa olsun yağma = hırsızlık


  • kakao  (26.11.14 08:51:15) 
[]

"anısına" olmuş mu sizce

pink floyd'un son albümündeki anısına'dan bahsediyorum. sözlükte her entry yazan beğenmiş de, ben pek beğenmedim. sorun bende mi acaba? bi sekmede pink floyd dinlerken yan sekmede hüsnü araya karışmış gibi, o ney lan. sevdiniz mi siz?




 
Şimdi sen deyince açıp dinledim, olmamış. Bir daha ömrüm boyunca dinlemem.


  • i was made for you  (11.11.14 01:23:56) 
ben de beğenmedim pek. zaten bu şarkıların zamanında yayımlanmamasının da bir sebebi var.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.11.14 01:27:28) 
Bence olmuş, loop'a aldım.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (11.11.14 04:47:09) 
asansör muziği


  • fallthepieces  (11.11.14 07:50:24) 
[]

uçurtmayı vurmasınlar - sansürsüz

herkese iyyakşamlar!

uçurtmayı vurmasınlar filminin sansürsüz versiyonunu nerede bulabilirim, bilen var mı? tüm film siteleri ve hatta torrent sitelerindeki versiyonları trt'de yayınlanan hali.


 
youtube'da vardı. o sansürsüz olabilir belki?


  • c1b2k3  (23.10.14 23:28:21) 
dvd.si var bende, istanbul'da isen vereyim senin olsun.


  • nocturness  (23.10.14 23:28:59) 
youtube'daki de trt'de yayınlanan. en azından benim bulduğum.

nocturness, istanbul'da değilim malesef. sağolasın.
  • john lee hooker  (23.10.14 23:53:40) 
sansürlü ile sansürsüz arasında ne fark var peki? ben de o halini izledim çünkü ve merak ettim şimdi :/?


  • c1b2k3  (23.10.14 23:59:35) 
sözlükte yazılana göre trt'deki versiyonunda küfürlü diyalogları ve bazı sakıncalı buldukları sahneleri kırpmışlar.


  • john lee hooker  (24.10.14 00:02:31) 
[]

hangi tarih belgesellerini izlemeli

Arkadaşlar selam.

özellikle şöyle roma'ya dair şeyler anlatan belgesellerden hangilerini tavsiye edebilirsiniz? aslında roma şart değil, sadece öncelik. savaş belgeselleri falan da olabilir.

yalnız antik mısırın gizemli dünyası, uzakdoğudaki mistik tapınaklar falan değil kastettiğim. umarım anlatabilmişimdir.

 
www.imdb.com şu var 2. dünya savaşı için, izlemedim ama çok iyi diyorlar. imdb'de tv series sıralamasında 5. sırada zaten. www.imdb.com


  • signore  (25.09.14 18:16:40) 
sağol ama bunu izlemiştim.


  • john lee hooker  (25.09.14 23:41:17) 
  • kuzey li  (25.09.14 23:51:13 ~ 26.09.14 00:01:21) 
bak bu güzel oldu. çok yarım yamalak bakmıştım vaktiyle. bi süre götürür beni, eyvallah


  • john lee hooker  (26.09.14 00:04:43) 
[]

sefer saatinden havayolu bulunur mu

Arkadaslar selam,
Bi arkadasim yarin dort bucukta istanbuldan panamaya ucacak, ancak havayolu şirketini ya da aktarma yapip yapmayacagini bilmiyor. Nedeni nasili uzun hikaye de, kalkis yeri ve saatinden sefere dair diger bilgileri bulabilecegi bi internet sitesi neyin var mi?



 
skyscanner'dan aratsın, uygun saatte olan firmaları arasın.


  • whoosie  (25.08.14 18:02:24) 
Flightstats sitesinden istanbul kalkisli ucuslara bi bakin.


  • fever  (25.08.14 18:14:21) 
  • arafa  (25.08.14 18:37:26) 
[]

Volkshochschule'yi nasıl bilirsiniz?

almanya'da belediyelerin verdiği bu dil kurslarını nasıl bilirsiniz? üniversiteye başlamak için gereken sınavları geçebilir miyim sizce bunun kurslarına giderek? yani goethe instut kalitesi beklemiyorum ben de ama beyhude çaba mıdır buralarda kursa gitmek? fiyatları hayli daha uygun sanırım özel kurslara göre.

bu kursları geçersek, köln'de hangi dil kursunu tavsiye edersiniz? üniversitelerin de dil kursları oluyormuş ama onlar B1 seviyesi istiyorlar sanırım en azından. kalacak yer sıkıntım yok, ancak kursun köln yakınlarında olması gerekiyor.


 
valla hocam henüz gitmedim ama olumsuz konuştular. yaşlılar mülteciler falan gittiğinden dersler yavaş ilerliyormuş.

bununla birlikte aradaki fiyat farkı çoook fazla olduğundan volkshochschule'ye gitcem. biri 280 öteki 580 euro olunca...
  • siradisi00  (18.06.14 16:41:26) 
Volkshochschule den volkshochscule ye göre cok degiskenlik gösteriyor. Bazilari kucuk oluyor ve yaslilar, gencler, egitimliler, egitimsizler hep beraber ayni sinifta egitim görüyor. Bazilari ise bu kriterlere göre ayri siniflar düzenliyor. Bircok yerde Goethe institut icin de gecerli bu durum. Kayit yaptirmadan önce sor, durumunu anlayacaklardir, ona göre cevap verirler. Fiyatlari cok uygun, B1 seviyesi icin de yeterli olacagini düsünüyorum. Ya da kaydolmadan önce denemek icin bir iki derse gir ücretsiz olarak, hem seviyeni de görmüs olursun. Bir cok yer deneme oturumunu kabul ediyor. Begenmezsen Goethe ya da Berlitz gibi alternatifleri düsünebilirsin ama denemeden alma.


  • emrahday  (18.06.14 17:30:04) 
ben gitmistim, siniflar kalabalikti. bi de ögretmenlerin cogu ek is olsun diye bu isi yapan insanlardi, cok profesyonel gelmedi bana.

sehirden sehire degisir tabii ki, evvelinde gidip bakmakta fayda var.
  • ben de  (18.06.14 22:34:54) 
[]

almanya'da almanca kursuna kaç hafta gitmeli?

Arkadaşlar selam,

anadolu lisesi almanca'sı var bende.üzerinden de beş altı yıl geçti. ich bin, du bist seviyesindeyim yani halihazırda. almanya'daki bir almanca kursuna kaç hafta gitsem akıcı şekilde konuşabilirim aşağı yukarı? dil öğrenme konusunda pek kütük biri sayılmam.

ayrıca bana bu teklifle gelen kuzen, "sen mezun olup gel, bir daha geri dönmene gerek yok. okulu da işi de hallederiz yeğenim" dedi kendinden gayet emin bir şekilde. mühendislik fakültesinden altı yılda anca mezun olmuş ama son iki sene tam zamanlı çalışmış biri için var mı sizce böyle bir ihtimal? çok sürpriz oldu ayrıntı soramadım kuzene, ama çok da kesin konuştu adam. kafamda deli sorular.

 
hafta? ne haftası yahu aylarca gitmen lazım. eğer dil öğrenmeye yatkın bir beynin var ise, sabah akşam almanca ile yatıp kalkarsan, sürekli almanca konuşup pratik yapabileceğin bir çevren de olursa min 6 ay. ki bu süre almanca için iddialı bir süre.


  • fengari  (30.05.14 17:36:30) 
ya dil kursları hep hafta hesabı fiyatlandırmış, o yüzden öyle sordum. 24, 36 hafta gibi cevaplara da açığım yani. =)


  • john lee hooker  (30.05.14 17:39:29) 
birincisi o ''hallederiz yaparız ederiz'' diyen akrabalar fos cıkıyor genelde.
ikincisi, almanca çetrefilli bir dil.. min 6 ay +1

  • anonymice  (30.05.14 17:42:23) 
:)

anadolu lisesi almancam tazeyken goethe de 7 ay kurs aldiktan sonra ve 9 ay almanya'da intense kurs aldiktan sonra hala konusamiyorsam yaklasik 100 hafta kadar gitmeniz lazim diyorum. ama ben almancayi sevmemistim gelip 8 9 ayda yapan yok degil. ama "akici" ? i ih imkansiz oyle hemen olacak is degil. senelerce amerika da yasayan insanlar bile akici ingilizce konusuyorum cumlesini kurarken iki kere dusunuyorlar. donercide calisacaksaniz gerek yok tabi akici almancaya falan.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (30.05.14 17:47:30 ~ 17:48:18) 
akıcı demeyelim de, almanya'da çalışabilecek kadar diyelim o vakit.

dönercide çalışmayı planlamıyorum bu arada, hayır.
  • john lee hooker  (30.05.14 17:51:16) 
almanya yatip almanca kalkarsaniz 7 8 ayda yapilmasi imkansiz degil.

cok yetenekli olup anadilini hayatindan cikartip ingilizce konusmayip her izledigi dizi film muzik almanca olan her gun saatlerce almanca konusan/konusmaya calisan dinleyen biri 6 ayda da yapar ama kuzenle kreuzberg de takilirsaniz olmaz iste o. kararliysaniz yapacagim diyorsaniz alman diline bayiliyorsaniz cok turkun olmadigi ve en onemlisi kuzenin olmadigi bir sehre gidin dil okulu icin. kafadan minimum 12-18 ay olarak hesaplayin ama her ihtimale karsi. ben de dil konusunda yetenekliyim guya ama sevmeyince olmuyor soyledigim gibi.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (30.05.14 18:01:46) 
1,5 yıl diyorum.

gitmeden burada 1-2 aylık kurs ile unuttuklarını hatırlarsan faydası mutlaka olur.

ayrıca: nereye böyle?

çok iyi düşün.
  • neyleyim  (30.05.14 18:10:16) 
babamasoliim e katiliyorum. canli örnegi benim. 7,5 senedir almanyadayim. akici konusuyormuyum sorusuna dusunup bazen diye cevap verebilirim.

gramer+artikel hatasiz, gunluk konusma dilinde kullanilan deyimleri kaliplari aktif kullanarak, sana soyleneni bir kez daha soyletmeden direkt anlayip cevap vermek senelerini aliyor. almanca bir sinava calisip gecmek gibi degil. konusma temposunun icine girmek zor. cevremde turk olmamasina, burada egitim alip calismis olmama ragmen zorlaniyorum. cok fazla kelime bilmen ve bunlarin otomatik olarak agzindan cikmasi gerekiyor :) zamanla oluyor bu da ancak. mesela araban bozuldugunda bir suru araba parcasi ismi ogreniyorsun, evine tadilat yaptirirken insaat malzemelerini, hastalaninca organlari ve hastalik isimlerini

yalan yanlis derdimi anlatsam bir sekilde diyorsan daha kisa surer tabi ama hos tepkiler almaz duzgun bir is bulamazsin. akici konusan var bir suru "was du machen, ich gehen" seklinde gayet akici konusuyorlar ama karsisindaki adam yerine koymuyor. almanca zor bir dil.

gelmek istiyorsan master icin gelmeni oneririm. master i burada yaparsan is bulabilirsin. dil okuluyla kombine edersin. 2 sene dil tecruben olur, ingilizcen de varsa gayet guzel. genel olarak bir kac ulke . disinda baska ulkenin diplomasi burada pek gecmez. polonyali isletme mezunu arkadasim bir magazada kasiyer mesela.

cok caydirir gibi yazdim kusura bakma ama bunlarin bilincinde olup gel diye yazdim akrabalarin seker pembe bir tablo cizmis. pek oyle rahat bir ortam yok burada. ama tabi yabanci ulkede yasama calisma tecrubesi insana cok sey kazandirir, o yuzden destekliyorum :)
  • eick  (30.05.14 18:38:11) 
[]

immiflex kullanan, hakkında fikir sahibi olan?

doktor bağışıklık sistemim güçlensin diye verdi bu ilacı. sgk falan karşılamıyor. ilaçlardan zerre anlayan biri değilimdir. merak ettim internetten bakayım dedim. ilaç geçen sene sürülmüş piyasaya ve hiç kullanıcı yorumu, tıpçı yorumu falan bulamadım. varsa yoksa reklam haberler çıkıyor.

var mıdır kullanan eden? ne gibi değişiklikler oldu, yan etki falan hissetti mi?


 
Bunu duymadım, ama yeğenime ve kardeşime doktor İmuneks diye bir şey vermişti bağışıklık sistemini güçlendirmek için, ikisinin de etken maddesi beta glukan. Bizimkilerde hiç işe yaramadı, bütün kışı hasta geçirdiler neredeyse, ama başka arkadaşlarında çok işe yaramış. En sonunda Umca diye bir damla kullanarak toparlandılar. Kişiden kişiye etkisi farklı olabilir sanırım.


  • opucuk baligi  (23.04.14 12:52:15) 
[]

Gına getiren dövmeci ve fiyat sorularından biri daha

Arkadaşlar selam. bu sorulardan çok fazla soruldu biliyorum ama geçmişe dair aradığımda hem ikna edici bir cevap bulamadım, hem de tarih geriye gittikçe fiyat da güncellikten uzaklaşıyor haliyle.

şimdi ben aşağıdaki dövmeyi yaptırmak istiyorum omzuma. ortalama bir erkek eli büyüklüğünde. iyi dövmecilerin kendine has çizim tarzları oluyor anladığım kadarıyla. istanbul'da bu tarz dövmeyi kimler iyi yapar, aşağı yukarı ne civarlarda fiyat çekerler? tuzla'dan kalkıp karşıya sadece fiyat sormaya da gidemiyorum kolay kolay. fiyat fikri olanlar vardır heralde üç aşağı beş yukarı.

ha bir de dövmeciler kredi kartına taksit neyin yapıyorlar mı?

upload.wikimedia.org

www.noahminuskin.com

 
sözlükten cennetten kovulan'a yani güney'e mesaj atıp sorabilirsin. fiyat hakkında fikir verir en azından kendisi dövmeci.


  • tuborg yesili  (20.03.14 16:17:21) 
ona mesaj attım ama cevap vermedi malesef. şimdi "neden cevap vermiyosun" da denilmez adama.


  • john lee hooker  (20.03.14 16:19:20) 
eksitattoo@gmail.com

mailden dene bir de istersen eğer.
  • tuborg yesili  (20.03.14 16:20:44) 
olmadı bir de öyle deneyeyim bakalım, sağolsunlar.


  • john lee hooker  (20.03.14 16:40:04) 
[]

göz çizdirmek, lasik mi prk mı?

selamlar,
yarın gözleri çizdireceğim. cuma günü uygunluk için tetkikler yapılmış, doktor lasik ya da prk yöntemlerinden ikisiyle de operasyona gayet uygun olduğumu söylemişti. tabakayı daha az inceltiyor diye prk'yı seçtim ancak doktor inatla daha ağrılı bir yöntem olduğunu vurguladı. daha önceden yaptıran var mıdır? ne kadar sürüyor, ne derece ağır oluyor? ya da lasik varken prk seçmek gereksiz midir?



 
yaş kaç goz derecen ne ve tipi ne


  • zzrex  (13.03.14 17:29:05) 
Yas 24. Gozler 1,50. Tip konusunda bi fikrim yok, gozun tipi de mi oluyormus


  • john lee hooker  (13.03.14 17:32:12) 
miyop mu astigmatmi o anlamda sordum. miyop astigmat berabermi. neyse degmez 1 50 icin gozune tecavuz ettirmeye. internettrn yabanci siteler dahil arastir. goturusu de mutlaka olacak.zaten en az 3 sene daha gecsin oyle ol numara tam otursun. efendim biz kontrol ettik ilerlemesi durmus diyen tuccarlara inanma. lazerci doktorlarin hicbirine guvenme. kisaca ben 1 50 gibi kucuk bi numara icin yaptirmazdim o riske girme bence


  • zzrex  (13.03.14 17:47:41) 
Abi eyvallah da goz numaram sekiz senedir ayni. Doktorun biri dedi diye inanmiyorum hemen. Ayrica bu isin dusuk numarasi yuksek numarasi yok bana gore. Sonucta her turlu o gozlugu takiyorsun ve taktiktan sonra numarasinin bi onemi yok. Benimsorum yontemdi daha cok.


  • john lee hooker  (13.03.14 17:56:24) 
prk da numaranin geri donme ihtimali daha yuksek diye biliyorum. lasik daha kalici olur. ama dedigim gibi sonrasinda kuruluktan isik kirilmalarindan sikinti cikma ihtimali var. takintili biri degilsen sorun degil. neyse numarada ilerleme yoksa kafana da koyduysan yaptir. genelde lasik yaparlar zaten.


  • zzrex  (13.03.14 18:05:55) 
ben ilasik oldum babam bir goz ilasik bir goz prk oldu. uygun degilmis lasik e o gozu. baya sanciliydi onun icin ben ameliyattan 3 4 saat sonra haberleri izliyordum :) prk olan gozune koruyucu lens takilmisti bir kac gun sonra cikartilmak uzere bu her prk icin gecerli mi bilmiyorum acikcasi.

lasikte korneayi (korneaydi dimi lan yanlis soylemeyeyim) kesip kaldiriyorlar sonra lazer uyguluyorlar prk da direk lazer uyguluyorlar. doktor birinden birini daha cok onermedi mi? tavsiyem en iyisine gidin bu isler sikintili komplikasyon olursa sonuclari cok cok cok cok agir olabilir.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (13.03.14 19:10:34) 
Evet lasikte 120 microna kadar inip islem yaptiklaribi, prk da daha yuzeyde islem yaptiklarini soyledi doktor. Fakat bu nedenle, lasikte tabaka (retina degil miydi ya o) daha cok inceliyormus prk ya gore. Doktor gozlerin ikisine de uygun sen sec dedi, ama prk ilerisi icin daha saglikliymis gibi konustu. Buyuk bi goz hastanesinde olacagim bu arada, sallama bi yer degil.


  • john lee hooker  (13.03.14 19:34:06) 
[]

tedarik zinciri yönetimini nasıl bilirsiniz?

mühendis olup -endüstri değil- bu alanda yüksek yapmak, iibf mezunlarına oranla iş şansımı düşürür mü sizce? kalite sistemleri ile ilgili 2 yıllık çalışma tecrübem de var.

ayrıca buralarda yeni yeni duyuluyor sanıyorum. istihdamı var mıdır, piyasası ne civarlardadır, bu tip bilgiler geliyor mu kulağınıza iş çevrelerinden vs?


 
Alanınızı bilmiyorum, dolayısıyla çalışma alanınızda bir daraltma mı, genişletme mi yarattığını söylemek güç. Tedarik zinciri yönetimi imalat yapan her yerin olmazsa olmazı, bu yüzden bilcümle fabrikada Lojistik, Tedarik departmanlarında çalışabilir veya Tedarik Zinciri konusunda danışmanlık yapabilirsiniz. Başlangıç fiyatı ise tamamen sizin niteliklerinize bağlı. 1000'e de, 3000'e de başlayabilirsiniz denk getirirseniz.

Tüm bunlar sadece o alanda çalışmak istiyorsanız etkili olacaktır. Yüksek lisansınızı bir alanda yaptınız diye, illa o alanda da çalışmak zorunda değilsiniz. Ama sorarlar "Neden kalite sistemleri deneyiminiz varken, Tedarik Zinciri alanına kaydınız" diye.
  • aychovsky  (24.02.14 11:19:26) 
ben tedarik zinciri yönetimi için departman kuranlar, büyük ve kurumsal firmalar şimdilik sadece diye biliyordum. benim amacım bu tarz yerlerde, üstüm başım kirlenmeden çalışmak. bir buçuk yıldır diğer türlüsünü görüyorum, sevemedim.

yaptığım iş de kalite sistemleri diye geçse de, üretime de iniyorum sık sık. işte ufak yer zorluğu.
  • john lee hooker  (24.02.14 15:55:47) 
Departman kuranlar orta ve büyük işletmeler ama küçüklerde de bu işi yapan departman olmasa da kişiler bulunur. Ortalama bir 150 kişiyi geçti mi çalışan sayısı, bir şekilde departmanlaşma da organik olarak başlar. Büyük firmalarda da çok kişi olur. Güzel bir geçiş olur umarım sizin için.


  • aychovsky  (24.02.14 18:21:29) 
[]

caddebostan kültür merkezine ulaşım

kartal tarafından gidicem ama zaman problemim var biraz. 19:30 civarında kartal köprüde oluyorum. metroyla gidip yenisahra'da insem oradan dolmuş falan var mı yakınlarından geçen? ya da daha çabuk gidebileceğim bir yol?




 
Metro'dan kadıköy'de inip ordan sarı dolmuşlara binseniz?
Trafiği bilemem de dolmuş, minibüs vs göre daha hızlı gider sanki.

  • demoniclewinsky  (14.02.14 16:07:24) 
metroyla kadıköy yarım saatten fazla sürüyor zaten. öyle yaparsan sekize yetişmem imkansız.


  • john lee hooker  (14.02.14 16:16:28) 
en hızlısı..metro.kozyatağı durağında inicen.taksiye binicen.başka zor.


  • jamswety  (14.02.14 16:39:36) 
[]

Sizce yurtdışında yüksek lisans yapabilir miyim

Arkadaşlar merhaba, duyuruda bu konuda tecrübeli ve bilgili arkadaşlar olduğunu gördüğüm için sizden fikir almak istedim.

Kısaca durumumu açıklayayım. Ortalama bir üniversitenin -kocaeli- metalurji ve malzeme mühendisliğinde okuyorum. Bu sene altıncı senem ve yeni mezun oluyorum. Açık konuşmak gerekirse, ilk dört sene okula doğru dürüst gitmedim, önemsemedim. ilk dört sene bittiğinde daha vermem gereken 23-24 ders vardı herhalde. sonra baktım bu iş böyle olmayacak, okul kapandığı gibi istanbul'a taşınıp ortamdan uzaklaştım ve tam zamanlı olarak çalışmaya başladım. hayvan gibi de ders çalıştım. neticede iki senede temizliyorum. ancak transkripti eline alan, ilk dört sene alıp kalınan dersleri görünce bir faciayla karşılaşacak haliyle. ortalamam da 2,50 civarlarında olacak muhtemelen. ingilizcem iyidir. IELTS için cambridge'in cd'lerini indirdim dün. biraz çalışırsam 6-6,5 alırım zannediyorum.

almanya fransa, isveç vb ülkelerdeki üniversitelerde gözüm yok zaten. o kadar kalifiye olmadığımı düşünüyorum. diğerlerinin de masrafı aşabilir beni. polonya, çek cumhuriyeti, litvanya gibi ülkeler benim hedefim. eğitim kalitesi düşük olabilir ama yurtiçi beni alacak yüksek lisans programlarının da eğitim kalitesinin yüksek olduğunu düşünmüyorum.

velhasıl, eğitim durumum böyle. üstüne bir de kalite sistemleri üzerine, otomotiv sektöründe geçirilmiş 2 yılı ekleyebiliriz. bu durumda bahsettiğim bölgelerde, supply chain management ya da bussines/project management programlarına kabul alabilir miyim sizce? bana kabul konusunda avantaj sağlayabilecek ne yapabilirim?

uzun oldu biraz afedersiniz.

 
sorun olacağını pek sanmıyorum açıkçası avrupa'da özellikle dediğin ülkelerde ekstra bir not ortalaması konusunda katı kuralları yok yazılı olarak belirtilmiş bu yüzden de sorun yaşamazsın diye düşünüyorum. almanya'da falan da bakmanı tavsiye ederim yine de oralarda da esnek şekilde kabul edebilcek üniversiteler bulursun hem dil açısından hem eğitim açısından daha iyi bi şeyler elde etmiş olursun.


  • ozymandias10  (13.02.14 15:35:29) 
almanya, isveç, hollanda, fransa gibi ülkeler genelde akademik açıdan mükemmeliyetçi ülkeler. ama genelde. çok eleman olmayan bölümlerde özellikle bu böyle. misal vomputer science alanında bir üniversite zart diye 30 doktora öğrencisine ihtiyaç var diye ilan açabiliyor ama metalurji malzeme için tahmin edersin ki durum bu kadar iyi değil. dolayısıyla senin bölümün için rekabet inanılmaz yüksek olacaktır. not ortalaman iyi değil, avrupa birliği vatandaşı değilsin, şansın giderek düşüyor.

gelelim diğer dediğin ülkelere. bu ülkelerde de sanayinin gelişmişliğine göre yüksek lisans bulma ihtimalin artar. başvuracağın ülkede otomotiv alanında ne var ne yok araştır.

supply chain ve project management çok popüler şeyler. ama bu kadar talebe göre eğitim veren eli yüzü düzgün yer çok yok (eli yüzü düzgünden kasıt akademik kalite). dolayısıyla buralara hayvanı cvler ve akademik kariyerlerle başvurular yapılıyor.

litvanya, estonya, polonya gibi yerlerden yüksek lisans için kabul alabilirsin belki. fakat bu ülkelerin burs olanakları nelerdir? estonya hadi çok modern ve yenilikçi olmaya çalışan bir ülke. belki estonya'da bulursun. fakat yurt dışından gelecek öğrencileri finanse edebilecek programlar bulman bu tarz bölümlerde çok zor.

benim sana tavsiyem. yüksek lisansını türkiye'de yap. itü'de odtü'de falan. yüksek lisans konunu ve hocanı çok iyi araştırıp iyi düşünüp seç ve doktora için almanya, ingiltere, hollanda, fransa, isviçre gibi ülkeleri hedefine al. bu ülkelerde sanayi-üniversite işbirliği inanılmaz boyutlarda. doktoranı adam gibi bir konuda ve bir şirketin projesinde yaparsan çok çok iyi yerlerde bulabilirsin kendini.

ama litvanya'da yapacağın yüksek lisansı kimseye anlatamazsın.
  • godsparticle  (13.02.14 15:57:00) 
@godsparticle, hocam üstte yazmayı unutmuşum, doktora yapmayı düşünmüyorum. amacım akademik kariyer değil yani. Bu iş hakkında bilgi sahibi olayım, bu konuda kalifiye olduğumu belgeleyecek bir diplomam ve yurtdışında çalışma imkanım olsun yeter benim için. bu nedenle yüksek eğitim kalitesi aramadım.

burs konusuna gelince; euro bölgesi olmadığı sürece bursa ihtiyacım yok. 5-6 bin dolar harc ücretine kadar çıkabilirim. part time iş -sanırım bir çok ülke izin veriyor buna- ve aile desteğiyle günlük ihtiyaçlarımı da çıkarabilirim.

litvanya'daki yüksek lisansı da yurtiçinde kimseye anlatamayacağımı düşünmüyorum ben. neticede bu dallarda türkiye'de bile doğru dürüst yüksek lisans mezunu insan yok. ben bunu ingilizce eğitim ile almış olacağım. istanbul üniversitesi çıkışlı birine göre öne çıkarabilir bence en azından.

son olarak, bana mı yanlış geliyor bilmiyorum ama ben bahsettiğim ülkelerde kabul alma şansımın itü odtü'den yüksek olduğunu düşünüyorum açıkçası.
  • john lee hooker  (13.02.14 16:08:44) 
ben sana doğrudan işin içinden biri olarak fikir veriyorum sen kendi fikirlerini kabul ettirmeye çalışıyorsun. bu duyurudan en sevmediğim şeydir. neyse...

doktora akademik sadece akademik kariyer amacıyla yapılmaz. eğer öyle olsaydı, bmw, siemens, bosch, samsung, sony gibi adamlar doktora içi hayvani paralar harcamaz, mercedes, volvo vb. firmalar üniversitelere dünya paralar dökerek ortaklık yapmazdı. bu büyük firmalarda bir çok doktoralı eleman vardır, hatta ve hatta bu firmalar doktora için deli gibi paralar saçarlar.

litvanya'da yapacağın yüksek lisansı litvanya dışında birine anlatma imkanın yok. türkiye'de ise iş tecrübene bakacaklar. sen litvanya'da yüksek lisans yaptım dersen sallamazlar. ar-ge gibi bir iş olsa belki yüksek lisansını önemser ama türkiye ve ar-ge kelimeleri çok fazla yanyana gelmiyor. amerika'nın en kötü üniversitesinde de yüksek lisans yapmak litvanya'nın en iyi üniversitesinde yüksek lisans yapmaktan daha önemli işverenin gözünde.


burs işi şunun için önemli. orada part-time iş için belki vizen sana olanak sağlar ama part-time maaşın sana orada ne kadar yeterli olur bu bir. ikincisi litvanyanın dilini bilmeyen biri nerede part-time iş bulabilir? hangi iş veren tamamen farklı kültürden gelen ve dilini bilmeyen birine iş vermek isteyebilir?

son olarak itü ve odtü'de yüksek lisansa kabul alman çok da zor değil.

ama sen bilirsin ben sadece bilgimi düşüncemi yazdım. rica ederim bir kez daha bir şeyler yazıp kendi fikrini kabul ettirmeye çalışma.
  • godsparticle  (13.02.14 16:21:30) 
öyle bir amacım yoktu aslında, derdim durumumu ve bakış açımı anlatmaktı. öyle göründüyse afedersin, ben de sevmem öylesini.

abd-litvanya konusunda haklısınız tabii, iş konusunu da birlikte düşününce anadili ingilizce olan bir ülke daha mantıklı. ancak abd'deki okullar çok daha pahalı diye biliyorum. yanılıyor muyum ki?
  • john lee hooker  (13.02.14 16:29:33) 
dediğim gibi eğer yüksek lisans + part time iş seçeneğini göze aldıysanız bunu türkiye'de yapmak (litvanya'da falan zor). yüksek lisans hocanızı ve konunuzu çok iyi seçmek. sonra doktora için en iyi okullar olmasa bile daha iyi bir ülke ve daha iyi bir okula gitmek. kaldı ki litvanya'da part time iş yüksek lisans türkiye'dekinden çok daha zordur.


  • godsparticle  (13.02.14 18:01:49) 
[]

bisikletten anlayan duyuru sakinleri

günaydın ahali,

aşağıdaki ilanda görünen bisiklet iyi midir sizce? pazarlıkla falan ederi nedir bunun? ayrıca bisiklet alırken dikkat etmemiz gereken, sormamız gereken şeyler neler ola ki?

www.sahibinden.com

 
vites, fren, amortisör vs. hiç bir şeyden bahsedilmemiş ilanda. o kadar para edeceğini düşünmüyorum. Bunun yerine Ümit gibi bir markanın önden amortisörlü sıfır bir modeli alınabilir.


  • fuck is a four letter word  (30.01.14 10:51:26) 
O bisiklet büyük ihtimalle çürümüştür eleman da nikelaj yapmıştır üzerine, onun yerine sıfır bir bisiklet alın 450 TL'ye bulursunuz. Salcano'nun düşük modelleri işinizi görür sanırım.


  • creepy  (30.01.14 10:53:41) 
hiçbir şeyin markası yok hakikaten. baktım baktım, şekil güzel, biraz cezbedici. onun haricinde ne olduğuna dair hiçbir fikir vermiyor. viteslere yakın çekim de yapmamış. ilginç bir yaklaşım.


  • namus ninjası  (30.01.14 10:54:50) 
evet ilanda bahsetmiyor. ben de belki fotoğraflarından bakıp anlayan biri çıkar diye şeettim ama.

alüminyum gövde olması büyük rahatlık değil mi ağırlık açısından?

ümit'in bu ayarda modelleri 450-500 falan sanırım. arada çok fark var.
  • john lee hooker  (30.01.14 10:57:31) 
bisiklet kullanıcısıyım, kullandığım bisiklet salcano 212 hd astro, piyasa değeri 900-1000 lira. bisiktelitim özelliği hidrolik fren sistemi, önden amorsitör ve bu amorsitör kilitlenebilir, fren sistemi arabalardaki disk fren sisteminden yani çarpma ihtimali olan kişi yada nesneye 2-3 metre kalan ani fren yapabilirsin, ben d-100 karayolun 1,5 metre kala, sahilde çocuk önüme çıkınca 1 metre kala ani fren yaptım kaza olmadı, bisikletin gövdesi alüminyum, koltuk jel takviyeli, vites, fren sistemi shimanono acura serisi.

senin dediğin paraya demir gövdeli bisikletlerin limitinde ve benim bisikletimin yarı özelliklerinde yeni bisiklet alırsın. anlayacağın bu bisiklet değmez
  • seferyan  (30.01.14 11:00:06) 
abi anlamadım neden kendi bisikletini anlattığını. söylediklerinden bu bisiklete değmeyeceğini de anlamadıydım zaten. sanırım ne yapmaya çalıştın komple anlamadım ben.


  • john lee hooker  (30.01.14 11:08:47) 
abi onun üstüne 150 daha koy roadrider 5.1 al :)))

edit: rockrider olacak mehehe

ben bununla 300 km yol yaptım. engebede traktör, çamurda monster truck, yolda audi.
  • namus ninjası  (30.01.14 11:12:07 ~ 11:14:41) 
bu paraya bundan kat kat iyi özelliklere sahip bisiklet alamazsın ama biraz daha iyisini alabilirsin. ama öncelikle nasıl bir bisiklet alacaksın ona karar vermelisin, şehir içinde gezmek ve ulaşım için kullanacaksan bu tür bisikletleri unutup şehir-yol bisikletlerine bakmalısın. yeni bisiklete başlayacakların en büyük sorunu bu oluyor hantal ağır işlevsiz dağ bisikletlerini alıp biraz binip sıkılıp kenara bırakıyorlar.


  • svarte dauen  (30.01.14 11:22:23) 
şehir içinde kullanacağım evet. zaten bu da şehir içi kategorisindeydi, ilanı koyan yanlış koyduysa demek ki. ben de o nedenle alüminyum gövde diyordum. ağır ve hantal olmasın deyu.


  • john lee hooker  (30.01.14 11:25:40) 
evet yanlış koymuş, bütçeyi biraz daha arttırıp önü amortisorsuz trek fx 7 tarzı bisikletlerden bakabilirsin


  • svarte dauen  (30.01.14 11:34:30) 
www.sahibinden.com

şu var bir de. sıfır fiyatı 1500 liralarda gezerken niye bu kadar ucuza satıyor anlamadım ama.
  • john lee hooker  (30.01.14 11:42:55) 
çünkü alan satan yok bu bisikletleri


  • svarte dauen  (30.01.14 11:48:04) 
bu kron alınır ama yav, iyi gibi duruyor.


  • namus ninjası  (30.01.14 12:03:26) 
sanırım seferyan bisiklette ne gibi özelliklere dikkat etmen gerektiğini anlatmak için yazmış kendi bisikletinin özelliklerini. ben şehirde kullanmak için salcano mostar almıştım yazın 500 tl ye. 26" kadrolu biraz küçük gibi ama eşimle beraber kullandığımız için idare ediyorum. sanırım 28"olanı da vardı emin değilim. spor amaçlı değil gezinti ve ulaşım amaçlı kullanıyorum çok keyifli, ön sepeti ve arka bagajı ile kullanışlı uzun yıllar sonra yeniden bisikleti sevdirdi bana. bir göz atın derim . www.724tikla.com


  • nikinik  (30.01.14 15:20:54) 
[]

Tüm anadolu yakası sabıka kaydı için kartal'a mı gidiyor? nerden alıcaz?

öncelikle günaydın,

Tuzla'da oturan biri sabıka kaydı için kartal adliyesine mi gitmeli acaba? Tuzla'da bir adliye vardı önceden, önünde hala polisler bekliyor ama napılıyor içerde hiç bilmiyorum. yerellerde bu naneyi alabileceğimiz bir devlet dairesi var mıdır?

e-devlet şifresi ile alınabiliyor, biliyorum.

 
kartal ya da çağlayan.
onun dışında yazmışsınız ama e-devlet ile bedava ve zahmetsiz.

  • ozdek  (25.01.14 09:14:45) 
evet kartal. işe giriş için e-devlet çıktısı kabul olmuyor.


  • r_u_h  (25.01.14 09:21:07) 
C Bölgesi Nöbet İletişim (Kadıköy-Ataşehir-Maltepe 303 38 32)

bu yukarıdaki numarayı; www.istanbulanadolu.adalet.gov.tr bu adresten bulup aradım.

Hafta içi bir gün adliyeye gelerek alabilirmişsin. Ayrıca Anadolu yakasındaki tek adliye Kartal'daki adliye. Sistem ortak olduğu için Avrupa yakasında da olsanız oradaki adliyeden de alabilirsiniz dedi.

Bir de e devlet şifreniz mevcutsa internet üzerinden alın onun da buradan alacağınızdan hiçbir farkı yok dedi.
  • teoridefeminist pratiktegeysa  (25.01.14 09:23:15 ~ 09:26:04) 
adliyeden alınca e-devletten alınanda olmayan bir doğrulama gibi bir şeyi var, bir de kaşe falan vuruluyor adam ne bilecek photoshopta yapmadığını.


  • r_u_h  (25.01.14 09:49:06) 
@ruh özellikle sordum ben de sizin gibi düşünerek kaşe falan gerekmiyor mu diye, hayır farkı yok dedi.


  • teoridefeminist pratiktegeysa  (25.01.14 09:51:02) 
girdiğim 2 işte de muhasebe adliyeden istedi. dediğim gibi adliyeden alınanda ekstradan bir bilgi var ne olduğunu tam hatırlamıyorum, ertelenmiş ceza gibi bir şey olabilir.


  • r_u_h  (25.01.14 09:58:31) 
şindi "160" ile konuştum, bu hat e devlet sistemi ile alakalı tüm soruları sorabileceğimiz bir hat bu arada.

aldığımız çıktı barkodlu olarak çıkıyormuş ve belgeyi verdiğimiz kurum kimlik numaramız ile aslını görüntüleyebiliyormuş, tüm kurumlarda problemsiz kullanabilirsiniz dedi.

kaşe, imza vesaire için adliyeye ya da başka bir yetkiliye imzalatmıyoruz yani doğru mu dedim ısrarla, evet sorunsuz kullanabilirsiniz dedi.

160'ı arayın, direkt olarak bu sorunun yanıtını duyuyorsunuz henüz birine bağlanmadan.

www.turkiye.gov.tr şordan bakabilirsiniz.
  • teoridefeminist pratiktegeysa  (25.01.14 09:58:33 ~ 09:59:29) 
e-devletten aldığını her yer kabul eder, kabul etmiyorsa kendi cahilliğidir.
e-devletten aldığın sabıka kaydının altında bir barkod numarası var, o numarayı e-devlet sitesine girdiğinde senin sabıka kaydının aslını da görür muhasebeci, yani photoshopla falan yapmaya kalkarsan elinde patlar. ayrıca herhangi biri senin sabıka kaydına ulaşmak istediğinde barkod numarasını bilmediği için kayda ulaşamaz.
e-devletten al ve muhasebeciye göster, bak bu numarayı şuraya girerek teyit edebilirsin de. laf anlamazsa da git seni işe alan adama anlat durumu, muhasebeci o zaman sike sike kabul edecektir.
uyuz oluyorum hiçbir şey bilmediği halde müdürlük taslayan muhasebecilere, sen de ol, alttan alma, tepene çıakr sonra, her yaptığın işe karışmaya başlar.. onun işini bile ondan iyi bildiğini göster ki, senin yaptığın işe karışmasın.
  • de jure  (25.01.14 11:14:21 ~ 11:14:54) 
[]

beğenilere göre kitap tavsiyesi

sevgili duyuru ailesi,

dünya klasiklerini okumayı seven biri olarak, araya biraz daha akıcı ve yerli yazarları almak istiyorum. murat uyurkulak'ı çok severim. Hakan günday önermişlerdi, onu seven bunu da sever diye. kinyas ve kayra'dan etkilendiğimi söyleyebilirim ancak murat uyurkulak kadar sevmedim. neyse, daha'yı da aldım. bakalım daha çok severim belki.

puslu kıtalar atlasını okudum geçenlerde, bayıldım. ihsan oktay anar'ı da sevdiğim yazarlara ekleyebiliriz.

bu bilgiler ışığında, başka hangi yerli yazarları önerirsiniz? related videos tadında =)

 
celal güngördü-pas
emrah serbes-erken kaybedenler
barış bıçakçı-bir süre yere paralel gittikten sonra
hakan bıçakçı-ben tek siz hepiniz, karanlık oda
  • el cancer del besiktas  (24.01.14 11:45:17) 
barış bıçakçı ismi birkaç aramamda daha karşıma çıkmıştı, bakayım ben ona


  • john lee hooker  (24.01.14 11:52:09) 
hakan gündayın da bana göre en iyi kitapları az ve azildir.


  • el cancer del besiktas  (24.01.14 11:56:25) 
haydaaa (rok gibi)
daha'yı okuyayım da, sevmezsem onları da almam gibi geliyor bana =)

  • john lee hooker  (24.01.14 12:01:13) 
Murat Menteş
Barış Bıçakçı
Hakan Günday
Murat Uyurkulak
Emrah Serbes

birini beğenene diğerinin önerilebileceği yazarlar.

Şahsi önerim ise henüz okumadıysanız Sezgin Kaymazdır. Uzunharmanlarda Bir Davetsiz Misafir, Kaptanın Teknesi, Ateş canına Yapışsın favorilerim, mutlaka okunmalı bence.
  • kırmızıkalem  (24.01.14 15:31:59) 
murat menteş'i hiç mi hiç sevmem, baştan eliyorum. emrah serbes olabilir. hatta ev arkadaşımda olacaktı bir kitabı, iyi aklıma geldi.

asıl sezgin kaymaz ilgimi çekti benim. geber anne çok övülmüş gördüğüm kadarıyla. tek bir kitabını seçmek isteseydiniz hangisi olurdu?
  • john lee hooker  (24.01.14 15:55:15) 
Tek kitabını seçmek :( zor soru.

Bana göre Ateş Canına Yapışsın ayrı. Çünkü ben hayalle gerçek arasında, dini öğelerden beslenen, yazarın özgün yorumunu görebildiğim kitapları seviyorum.


İlk defa okuyacaksanız Uzunharmanlarda Bir Davetsiz Misafiri okuyun derim. Sonra Geber Anne, Kaptanın Teknesi öykü isterseniz Medet... Magical realism seviyorsanız bayılırsınız.
  • kırmızıkalem  (24.01.14 16:11:35) 
[]

fitness yapan ofis çalışanları, beyaz yakalar, kardeşlerim!

ya siz bu beslenme olayını nasıl hallediyorsunuz çalışırken?
bir hafta oldu ben salona gitmeye başlayalı, bir beslenme tarzı oturtmaya çalışıyorum ama tam beceremedim sanırım. örnek üzerinden gidip tavsiye isteyeceğim izninizle;

şimdi sabah kahvaltıyı işyerinde yapıyorum. kahvaltı konusunda çok sıkıntı yok. dokuz civarında, peynir, haşlanmış yumurta, zeytin vs gibi doğal besinlerle beslenebiliyorum. sonra 12:30 da öğlen yemeği çıkıyor şirkette. genelde sebze yemeği oluyor ana yemek. ben de sadece çorba ve sebze yemeğini (az miktarda tabii) yiyip, yanında 150 gr yoğurt yiyorum. ekmek yok.

akşamüstü karın acıkıyor tabii. zaten ara öğünler önemli demişlerdi. üç gibi bi tane tam tahıllı galeta, beş gibi de light ton balığı yiyorum 80 gr'lık.

iş çıkışı da spor salonu işte. oraya varışım yedi buçuk oluyor. salondan çıkıp eve gidişim dokuz buçuk en az. eve gidince de yatmadan önce azcık salata hazırlayıp yiyordum ama tavuk da haşlayabilirmişim sanırım 100 gr falan. hoca öyle dedi.

şimdi bu programda düzelmesi gereken şeyler nelerdir? siz işyerinde yemek işini nasıl hallediyorsunuz? burada mutfak var ama takdir edersiniz ki balık falan da yapılmıyor, ya da dört çayında yemek hazırlanmıyor. protein işini nasıl halledeyim?

not: öğrencilik yıllarımda birkaç dönem spor yapıp bırakmıştım. şimdi amacım vücudumu toparlayıp belimi mümkün mertebe inceltmek.

 
(bkz: Intermittent Fasting)

Sadece öğlen ve akşam yiyorum. Ara öğün falan gibi eski moda adetlerle uğraşmayınca her şey çok daha kolay. Tavsiye ederim.
  • arnold schwarzeneger  (06.12.13 10:07:32) 
proteini biraz daha artırman gerekiyor. spordan sonra antibiyotikli tavuk denen yaratığı yiyeceğine yarım ölçek protein tozu al daha sağlıklı.


  • dahili meddah  (06.12.13 10:08:09) 
simdi nasil bir programla calistigina bagli. eger kilo verme icin calisiyorsan ve agirlik yerine kardiyo yapiyorsan y=diyet programin fena degil. ama agirlik calisiyorsan cok kotu yemek yiyorsun, kas yapcam derken mevcut kaslarindan da olursun. eger agirlik calisiyorsan gunde en yaklasik vucut agirligin %.1 'i kadar protein alman lazim. yani 80kiloysa yaklasik 80gr protein alman gerekiyor. By yediklerinden de o cikmaz.

Sabahlari 2-3 haslanmis yumurta, peynir, sut.
Oglenleri tavuk, kirmizi et, yada protein degeri yuksek sebzeler.
aksamlari 150gr kadar yagsiz ton baligi

yaklasik bole bi yemek progmramin olmasi lazim.
  • crucio  (06.12.13 10:08:23) 
Bir adet karatay diyeti kitabı al. denilen her şeyi yapmanın zaten imkanı yok fakat o kitaplara yazılanlara uyduğun sürece (spora devam edersen elbet) çok çok iyi kilo verirsin.

bir de en son yemeğini uyumadan 4 saat önce falan yemen lazım zaten. öyle spordan sonra yemek ye uyu falan yanlış şeyler.
  • godsparticle  (06.12.13 10:13:07) 
spordan sonra yemek ve sonrasında uyku yanlış bir şey değil.
ne yediğinize de bağlı tabii.
protein yiyebilirsiniz gayet ve hatta yemelisiniz.
işin uzmanları da yazar birazdan.
  • neyleyim  (06.12.13 10:20:58) 
@arnold abi senin vücudu bişından biliyorum az çok. bu senin kaldırabileceğin ama beni yıkabilecek bi tarz olmasın? araştıracağım ama ilk boş zamanımda ayrıntısıyla. sağolsunlar.
@dahili meddah, protein tozunu ilk etapta düşünmüyorum. min. iki üç ay spor yaptıktan sonra alırım belki.
@crucio, amacımı yazdım ilk postta. zaten başlangıç programları hep aynı oluyor. ön kol - arka kol- enseye çekiş falan da var, mekik ya da twist falan da var. neye göre karar versem bilemedim şimdi. sabah çay yerine tavsiye ettiğin gibi sütü deneyeyim, sağol.
@godsparticle, abi karatay hanımefendiyi güven verici bulmuyorum pek. çok baktım ama.
  • john lee hooker  (06.12.13 10:25:21) 
Sen de yaparsın. Başta biraz zorlar, sonra alışılır. Low carb ile kombine edersen, açlık problemin de olmaz.


  • arnold schwarzeneger  (06.12.13 10:32:52) 
karatay'ı güven verici bulmuyorsan bir şey diyemem. ben kendi tecrübelerime dayanarak söylebilirim ki denedim %100 çalışıyor.


  • godsparticle  (06.12.13 10:34:24) 
Ben de kendi rutinimden bahsedeyim:

Sabah kahvaltıda 50 gram yağsız beyaz peynir, 4 yumurta beyazı (biri bütün), 2 dilim light ekmek. 4 bütün ceviz + multivitamin hapı.

Ara öğün: protein tozu

Öğlen yemeği: Şirkette etli bir yemek varsa sadece etli(türü fark etmez) yemekten, patatesine/pilavına/makarnasına/ekmeğine bulaşmadan. Yanında sadece yoğurt ve salata.

Ara öğün: protein tozu.

Akşam yemeği: tavuk göğüsü ve sebze haşlaması, sıfır yağ ile yapılmış haşlama yemeği, yoğurt ile karıştırarak tadını yumuşatıp ancak yenilebilir kıvama getirebiliyorum. Yanında iki dilim light ekmek. + bir miktar fındık ve badem.

Antrenman olan günlerin farkı: ikinci ara öğün olarak gözüken protein tozunu antrenman sonunda soyunma odasında içmekten ibaret.

Kural: Her iki öğün arasında en az 3 saat olmalı.

Yukarıdaki düzen işe yarıyor mu? Kesinlikle. Zaten dünyada vücut geliştirme yapan bütün beyaz yaklar benzer bir düzeni takip eder (sistemi ve mantığı anlayanlar, ciddi yapanlar). Kimisi protein tozu yerine yanında ızgara tavuk yemeyi tercih eder ve evde hazırlayıp yanında götürür; onlara saygımız sonsuz. Ama mantık aynı. En profesyonelinden (Mr. Olympia yarışmacıları) bizlere kadar sistem bu mantıkta işliyor. Ama o proteini, kardonhidratı ve yağ asitlerini hangi kaynaktan/nasıl alabileceğini para/imkan belirliyor.
  • hiko seijuro  (06.12.13 10:35:10 ~ 10:37:21) 
@hiko hocam peki akşam yemeğini ne zaman yiyorsun ve spora ne zaman gidiyorsun? dediğim gibi ben iş çıkışı direkt salona gitsem bile yedi buçuk oluyor. bittikten sonra evde yesem geç olacak, spordan önce yiyip öyle gitsem hiç olmayacak.


  • john lee hooker  (06.12.13 10:59:08) 
protein tozunu dediğin gibi bu aşamada başlaman pek doğru değil.


  • dogumgunundecevrimdisiolanadam  (06.12.13 11:03:38) 
bu arada katı bir diyet programından ziyade vücudumu sıkılaştırmak ve belimi inceltmek amacım, tekrarlayayım. 177 boy, 80 kiloyum. bu verileri vermeyi unutmuşum eheh.


  • john lee hooker  (06.12.13 11:10:55) 
Ben de is cikisi spor salonuna gidiyorum. 19:30'da protein tozunu icip antrenmani bitiriyorum. Aksam yemegini de 22:30-23:00 gibi yiyorum.

Gece gec saatlerde yemek yemekten tereddut etme. Konu gunluk kac kalori aldigin ve bu kaloriyi hangi formda (protein, karb, yag) aldigindan ibaret.

Jay cutler bile gece yatmadan once karbonhidrat yemekten korkmam, yeter ki beslenme duzenime uysun yani programimda olsun der.

Yatmadan once yersen yag olur bir sehir efsanesidir.

Antrenmani siddetli ve tuketici yapman gerektigini soylemem gerekmiyor. Hakkini vererek calis, yaptigin proteine dayali beslenme kas uretiminde kullanilsin.
  • hiko seijuro  (06.12.13 11:11:11) 
o halde hepinize teşekkürler, bayağı doyurucu bi duyuru oldu en azından benim açımdan. =)


  • john lee hooker  (06.12.13 11:20:22) 
son olarak belini inceltmek istemissin. bir erkek icin bu en zor olan sey. cunku karin bolgesindeki yaglar en son harcanan yaglar. yani gogus, kol, bacaktaki yaglar gidecek, sonra karin bolgesine sira gelecek. aklinda bulunsun


  • crucio  (06.12.13 12:30:25) 
bu beslenme cesidi bastan asagi hatali. bi kahvalti kurtarabilir.
galetayı sil, "light" kavramını hayatından cıkar.
sebzeyi istedigin kadar ye hiç sorun degil, az miktarda yemen gerekmiyor.
spordan sonra "azcık salata" mı ? 100 gr et mi?

el özet geçiyorum, yediklerini en az 2 ye katlamalısın. hem yag yakarsın hem kas verirsin, bu bildigin eziyet kendine.
  • sage  (06.12.13 18:29:23) 
@sage, spordan sonra salata yiyordum da, et yemeye başladım. arada yine salata yiyebilirim, bilmiyorum. bir de neden bu kadar yüklendin beslenme programına yahu? beş günde bir buçuk kilo gitti bile halbuki. biraz sancılı oluyor benim için ama kaldırılamayacak bir şey değil.


  • john lee hooker  (07.12.13 10:14:19) 
gece gec saatte yemek ye diyen arkadaşlara uyacaksan eğer leptin hormonunu bir araştır derim. şehir efsanesi mi değil mi anlarsın.

ara öğünler yanlış. neden yanlış olduğunu da leptin hormonunu araştırınca öğrenirsin.

kilo vermeyi sadece kaloriye bağlarsan sonuç alman çok zor. sadece aç kalırsın. bu kadar "aç kaldım ama kilo veremedim" diyen insanla aynı hataları yaparsın.
  • godsparticle  (07.12.13 10:24:23) 
@john,
öğle yemeğinizi değiştirmeniz lazım. protein kaynaklarınızı artırmanız lazım.
galeta yerine badem şahane bir değişiklik olur mesela bence.
sebze yemeği ve çorba yerine de 5de yediğiniz ton balığının daha çokçasını ve light olmayanını yiyebilirsiniz.

gece yemek/yememek konusuna tekrar girmeyeceğim, araştırıp kendi kararınızı verirsiniz zaten. ikisinin de ayrı savunucuları var.
ancak beslenme sistemi kişiye uygun olmalı her şeyden önce, 9.30da evde oluyorum diyorsunuz, mecburen geç yiyeceksiniz akşam öğününüzü.
gece yenmez diyenlere bunu sorun, "e spor mu yapmayayım o zaman?" deyin. :)
  • neyleyim  (07.12.13 10:37:11) 
spor yapmasın demiyoruz fakat gece yemek yiyip ondan sonra da "eee spor yapıyorum ama yağ oranım aynı noluyo ya" diyor insanlar. ben onun için uyardım. yoksa isteyen istediği saatte yesin sportunu yapsın bana ne. ne haddime insanlara spor yapma demek. ben sadece yanlışı düzeltmeye çalıştım. mantığını da söyledim. leptin hormonu.

ama sizin elinizde başka argüman varsa onu da incelemek isterim.

www.amazon.com

www.amazon.com
  • godsparticle  (07.12.13 10:48:41 ~ 10:50:28) 
@gods, abi dediğim gibi eve dokuz buçukta geliyorum ve hafif bişeyler yemek zorundayım. başka bir seçeneğim yok gibi geliyor bana. zaten dediğim gibi salata ya da yağsız tavuk yiyorum. karatay hanımefendiyle paralel şeyler söylüyorsun ama ona kalsa doğal diye tereyağını da götürmem gerek. biraz mesafeliyim açıkçası.

@neyleyeyim, öğle yemeğini değiştireceğim ilerleyen zamanlarda ama pat diye tüm düzeni değiştirmek istemiyorum şirketteki. nihayetinde sanayide çalışıyoruz, mutfaktaki abla radikal değişiklikleri pek sevmiyor =) ama galeta-badem takası iyi. onu yaparım. peki bu kavrulmuş tuzlu bademler oluyor pakette hazır satılan, onlardan olsa olur mu?
gece yeme meselesine gelince, salondaki hocayla konuşurken bi iki kere aynen sorduğun şekilde söyledim ben de, hemen goygoya kaydı muhabbet. adamdan net bilgi alamıyorum ahaha. bir kere laf arasında lapa pilav falan yiyeceksen sıkıntı yok dedi şimdilik.
  • john lee hooker  (07.12.13 10:57:02) 
karatayla paralel şeyler söylememin sebebi altta verdiğim iki kitap. ilk linkteki kitap 2002'de yazılmış bir kitap. karatay adını daha hiçbiriniz bilmiyorken yazılmış bir kitap.

karatay savunucusu değilim. zaten beslenme tarzımı da yukarıda verdiğim iki linkteki kitaba göre geliştirmiştim. karatay kitabı okuyunca da iyiden iyiye ikna olmuştum.

şimdi soruyorum misal neden karatay sana mantıklı gelmiyor? yani bu bir önyargı mı araştırdığın öğrendiğin bir şey mi var? öyleyse eğer ben de öğreneyim ki yanlışlarımı düzelteyim. misal tereyağı neden zararlı? galeta yemişsin mesela. hepten bomboş bir yiyecek o. galetanın mantıklı tereyağının mantıksız gelmesinin sebebi nedir?
  • godsparticle  (07.12.13 11:14:01) 
galetaya bu kadar takılmayın bence. çünkü öyle üzerine pek düşünüp almadım. dediğiniz gibi bomboş bir şey. öğleden sonra o açlık hissini bir iki saat ötelesin, biraz da psikolojik olarak açlığı düşündürmesin yeter dedim. başka da bir amacım yoktu. galeta yiyerek zayıflama peşinde değilim =)

karatay meselesine gelince, çok doktordan kolestrol hastalarının karatay nedeniyle tedaviye bağlı kalmadıklarını duydum mesela. doğaldır bir şey olmaz diyip yediriyor insanlara tereyağını. bu da bende bi önyargı oluşturdu. yoksa öyle etraflıca araştırmadım.
  • john lee hooker  (07.12.13 11:23:34) 
Tereyağını zaten ana besin maddeniz yapın demiyor karatay. şunu diyor. gidip de light ürünlere abanacağına tereyağı ye daha iyi. yani sucuğu yaparken yağ koymayayım deme. tereyağı koy. ama tutup da ekmeği al üç öğün tereyağı ye demiyor.

onun dışında ara öğün işinin neden kilo vermek istemeyenlere uymadığını o linkini verdiğim iki kitaptan okuyabilirsin. eminim internette pdfleri falan da vardır. ama kesinlikle araştırıp okumadan sağdan soldan duyacağın bilgilerle hareket etme derim. bu işlere çok uzun zaman ve emek harcadım. saçma sapan beslenme şekillerim oldu. doğru yolu buluncaya kadar çektiğim işkenceleri anlatsam ayrı kitap olur. ama o dediğim kitapları çok önce okumuş olsaydım bu sorunlarla hiç karşılaşmayacaktım.

sen de bu kitapları ya da benzerlerini oku bence. karatayı tavsiye etmemin sebebi (ben bile aslında tam olarak onun dediklerini yapmıyor olmama rağmen)okumak kolay (türkçe) ve dili çok daha ikna edici. yani orada neden öğün arası yememen gerektiğini çok net anlatıyor. aklında soru işareti kalmıyor. tereyağı yiyebileceğini neden söylediğini okumadan öğrenemezsin.

kilo verme işinin %75'i düzgün beslenme %25'i spordur. hatta bunu bilinçli bütün spor hocaları bilir. fakat ben şimdilerde dikkat ediyorum spor salonlarında yeni spor hocası tipler türemiş. bu adamlar ders yazdığı insanlar kadar prim ya da para bir şeyler kazanıyormuş. neyse en kolay av olarak kendilerine kiloluları seçmişler. geçen gün 1.55 boyunda 110 kilo bir hanımefendiye ders yazmışlar. hanımefendiyi deli dana gibi koşturuyor ilk günden. dedim hanımefendi biraz zorlanıyorsunuz gibi sanki biraz seviyeyi düşürüp hızlı yürüme hızına geçseniz. yok dedi hoca illa bunu yapmam gerektiğini yoksa zayıflayamayacağımı söyledi. peki beslenme olarak? istediğini yiyebilirmişim eğer böyle koşarsam.

sinirlendim gittim üyeliğimi iptal ettimo salonda. zaten sonra da bir salona yazılmadım. dediğim gibi sağdan soldan alacağın bilgiler yüzde yüz doğru olmayabilir. yanlış yönlendirme hem moticasyonuna yazık ede hem de zamanına. oku dememin sebebi bu. neyse bu konu hakkında diyecek başka bir şeyim yok. umarım hedefinize en doğru yoldan ulaşırsınız :)
  • godsparticle  (07.12.13 11:33:17) 
oo muhabbet kızısmıs :) dostum light tan neden uzak durmalısın, cünkü light demek, biz bunu işledik, bu artık dogal degil demektir. dogal olmayan bir şeyi yeme. ha işin derinine inersek yogurtta tamamen kimyasal zaten bizm para verip aldigimiz, ama bu kimyasallarda bile X yarar göreceksen eger, Light yediginde o yarar daha da azalacaktir :))

tereyag işi ise, evet tereyagi yararlidir. kuyruk yagi da yararldir. karatay bunları uydurmaıms, kitabına baktıysanız onlarca yüzlerce kaynak/referans veriyor ve hepsi de ciddi.

yedigin saat, "spor sonrası" oldugu için önemli degil. yiyebilirsin. hatta spordan sonra yediklerini abart bile diyebilirim. ayrıca en saglikli beslenme yontemi için sırrı veriyorum;

corba + ızgara et + yeşillik.
ızgara etten korkma. yagsız olsun diye ugrasma, al yaglı etini, pişir mis gibi ye. corbanı da sulu girsin midene diye dedim. yeşillik istedigin kadar yiyebilirsin ancak bu yan besindir, yani sen ana besin olarak yeşillik yersen olmaz. vucut zayıf kalır.

ha vucut adapte olur ama cebinde paran varsa neden gidip düzgn yemek yemeyesin ki.

ara ogun mecburi degil. bi yerde okumustum, adam oyle bir yiyeceksin ki4 saat acıkmayacaksın diyor. ama ben de4 saatte 1 yeme taraftarıyım. ozellikle fitness acisindan düşünelim, kas yapmak istiyorsan vucuda düzenli olarak protein sokmak elzemdir. cünkü anabolik acıdan farklı zamanlarda alınan protein daha etkili 1 ogunde alınana göre.

dedigim gibi light i hayatından cıkar. galeta tarzı seyler de yeme. ara ogun diye salata ye mesela hani yemek istiyorsan,ama ara ogun olarak et yesen gene zararı yok onu demek istiyorum.

et candır :)
  • sage  (07.12.13 17:40:58) 
tamam yahu çıkardım hayatımdan galetayı, mutlu musunuz ha mutlu musunuz? =)

bu arada konu uzadıkça motivasyonumu da uzatıyor resmen, sağolsunlar. bir haftada iki buçuk kilo vermişim =)
  • john lee hooker  (09.12.13 10:18:38) 
ben burayı sevdim, müsadenizle çetele tutucam burada ehheh. kilo verme işi vites düşürdü anlaşılan. 16. günde toplamda 2.7-2.8 kilo vermişim. tekrar okuyunca gaza geldim. hıaağ.


  • john lee hooker  (19.12.13 11:12:39) 
arkadaşlar müjde, dört kilo oldu kehkeh. öte yandan bu halimi gören arkadaşlarım zayıflamamışsın küçülmüşsün diyolar. ibneliğine diyor da olabilirler, kafamda deli sorular.


  • john lee hooker  (24.12.13 08:52:33) 
evet duyurunun üzerinden yüz gün geçmiş. yaz yaklaşırken bir çok insanın aradığı soruların cevabı bu duyuruda olduğu için uplıyorum. bu yüz günün sonunda, çok kasmadan, hatta kafadan 10-12 pizza, 5-6 hamburger menü falan yiyerek toplamda sekiz kilo vermişim.

yaptığım şey burada yazılanları hafızaya atıp, birebir aynılarını uygulamasam da yeme alışkanlığımda bunların hepsini gözetmek oldu. herkese tekrar teşekkür ederim.
  • john lee hooker  (13.03.14 16:00:06) 
[]

yabancı uyruklu öğrenci için türkiyede yüksek lisans

arkadaşlar selam. konu hakkında çok az bilgim var ve internette inanılmaz bir bilgi kirliliği var bu konuda. aradığım net bilgilere bir türlü ulaşamadım.

Fas vatandaşı ve kendi ülkesindeki bir üniversiteden mezun arkadaş var. not ortalaması üçün üzerinde. istanbul üniversitesi halkla ilişkilr ve tanıtım bölümünde yüksek lisans yapmak istiyor. hangi belgeleri ayarlaması lazım? ne yapması gerekiyor? girebilme şansı nedir yardım edebilecek var mı acaba?


 
Ne gibi bilgi kirliliği var?

Hangi konularda emin olmadığınızı yazarsanız belki yardımcı olacak birileri çıkar...
  • otopsicocugu  (27.11.13 23:31:27) 
esas bilgiye ulaşamıyorum bi türlü. fas'daki üniversitelerin denkliği var mıdır? ales ya da dengi bir sınav istiyor mu üniversite? dil sınavları işi nasıl olacak? hangi belgeleri hazırlaması lazım gibi


  • john lee hooker  (27.11.13 23:48:32) 
mezun olduğu okulun diploması, transkript ile birlikte, internet aracılığıyla yök'e başvuruda bulunacak.

yök'ten denklik alacak,
ales'e girecek, ales'ten en az 50 alacak
yabancı dil'e girecek, en az 50 alacak
tömer belge verecek türkçe bilir belgesi

bu şartları sağladığında yapabilir, sorunsuz şekilde.

ha bir de yetişirse ocak'ta başvursun yetişemezse temmuz'da yapabilir.
  • teoridefeminist pratiktegeysa  (29.11.13 08:50:04) 
[]

bayramda tek kişilik sakin bir tatil için uygun otel pansiyon

Resmen başlıkta her şeyi yazdım buraya yazacak bir şey kalmadı eheh.

Bayram tatilinde izmir civarında sakin bir tatil için uygun yer arıyorum. eski foça uygun gibi geldi bana. tek olacağım için iki üç gün falan kalacağım. Amacım kafa dinlemek, sahilde yürümek, akşamları da çok gürültülü olmayan yerlerde içmek işte. bu nedenle kalacağım yer de temiz olsa kafi. var mıdır böyle yerler tavsiye edebileceğiniz? bir de ücretleri ne kadardır aşağı yukarı?


 
Foça çok sessiz olur. sahilde yürünecek alan da fazla uzun değil , sıkılırsın bence Kuşadası daha iyi olabilir 2-3 gün kalacaksan . hem izmir e yakın hem de yürüyerek gezinebileceğin yerler daha çok


  • devilone  (07.10.13 17:57:51) 
eski foça candır , cok severım kafa dinlemek icin birebir. ayrıca ınsanlar vıllalarını fılan kıraya verebılıyor gunubırlık .. pansıyon fılan da vardı gırısınde ..


  • kennym  (07.10.13 18:21:56) 
[]

Kadıköy'de Almanca kursu

Direkt konuya giriyorum. bendenizin sadece anadolu lisesi almancası var, ondan da beş sene önce mezun oldum. şimdi düzgün bir kursa gidip düzgünce halledeyim bu almanca işini diyorum. c kurunu görmek var hedefimde.

aynı zamanda çalıştığım için saatler sıkıntı yaratabiliyor. böyle çalışanlara yönelik ders saatleri olan, kaliteli olduğunu bildiğiniz kurslar var mıdır?


 
alman kültürden başka yere gitme, illa başka yere gidicem dersen gsüniv. kursları derim.
asla başka bir yere para yatırma.yazık olur.

  • jimjim  (03.08.13 15:57:18) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.