Ekşi Duyuru

normal. talasemi genetik olarak bakıldığı için daha uzun sürüyor diye biliyorum. biz de beklemiştik.

En fazla iki gece kalınır. Göl kıyısında iki otel var ikisi de çok pahalı. Göl yolunda otel ve pansiyonlar var. Oralarda kalınabilir.

Ne yapılır göl kıyısında yürüyüş, hava durumuna göre fayton/ bisikletle gezi, mangal, fotoğraf, v.s.

öğrencilerin doğru yönlendirilmesi, sende sosyal zeka var işletme oku, sen çalışmayı seviyon makineci ol, oha notlar da iyi doktor ol. baba sen hiç kasma teknisyen ol miss gibi yaşarsın. vs.

almanya'daki teknisyen (usta) sayısı ile tr'yi karşılaştırdığınızda göreceksiniz.

öğretmen başına düşen öğrenci sayısı. (bahsedilen sayılar ilköğretim içindir)

ab ortalamsı: 14
nato ülkeleri ortalaması:14
ortadoğu ve kuzey afrika ortalaması:24


türkiye: 27!

ortalama olarak güney asya ve orta asya grubunda görünüyoruz.

rusya:19
yunanistan:10
almanya: 11
abd:14
malezya:12
italya:10

şeklinde uzuyor liste. bu sorunu çözmeden başarı gelmesi imkansız.

www.nationmaster.com

Ogretmen egitimi de ulkemizde sorun, ornegin benim Fen Bilgisi ogretmenim Nobel odullerini Oscar odulleri gibi bir sey saniyordu. Turkce ogretmenleri Turkceyi iyi bilmiyor Ingilizce ogretmenleri Ingilizce bilmiyor.

Halkin en cahillerinde olan irkcilik, nefret ogretmenlerde de sanki hic okumamislarcasina devam ediyor.

intihal burada kanun, batida kucuk cocuklarin dahi imtina edecegi birsey. bu yuzden kendi fikirleri var, bu yuzden yaraticilar.

hepsiburadada olmaz o tarz bişey.

3 kere aldım çıkmadı ama bu size hıyar çıkmayacağı anlamına gelmez tabi.

çıkmaz.

satici hepsiburada ise cikmaz. bir ay once aldim, cikmadi.

olmaz.
o siteden alışverişlerim olmuştu ve hiç böyle tatsız şeylere denk gelmedim.

çıkmaz ama çıkarsa da güzel olur, sözlüğe yazarız.

Bu mevsimde hıyar çıkmaz ama uzun turp çıkabilir.

puanı düşük satıcılardan alırsan çıkma ihtimali de var.

ihtimal var. en son bir yıllar önce bir satıcıyla sorun yaşamıştım. hepsi burada olumsuz yorum yapmama teknik olarak izin vermemişti. sonradan değiştirdiler mi bilmiyorum bu olaydan sonra hiçbir şey almadım.

telefon problemli olursa asla iade almazlar, bu kesin bilgi. aldığım son ürünlerde iade ettim ve paramı vermediler. olay mahkemeye gidecek.

Geçen yıl Xiaomi'nin Powerbank'ını aldım sahte çıktı. Düpedüz sahte hem de, iki kere kullanıp çöpe attım o derece sahte :)

Hıyar koyacak kadar ileri gitmezler belki ama sahte, kullanılmış, arızalı, iade ürün vb çıkabilir. Satıcısı Hepsiburada olursa sorun olmaz ama.

spoti

spotify

Sportifie

Spotifies

eğer cihazınız apple ise, ve dar bir arşivden ziyade sürekli farklı şarkılar dinliyorsanız cache sorunundan dolayı spotify'den uzak durun derim. ios'ta hala düzeltilmediyse spotify cahce silme butonu falan yok ve her dinlediğiniz şarkı cihazınıza kaydoluyor. 2-3 haftada bir yüksek cache rakamlarına ulaşabilirsiniz ve tek çözümü sık sık uygulumayı telefondan silip kurmak. ayrıca ses kalitesinde de tamamen subjektif olacak ama apple music'i çok az farkla daha başarılı buluyorum. eğer çok kafa yorulmamış ama çok fazla seçeneğe sahip olayım, bol hazır liste olsun derseniz spotify, kürate edilmiş, döneme ve hatta söz yazarına göre bile listeler bulayım ama bunlar da miktarca az olsa da sorun değil diyorsanız apple music derim. iyi akşamlar.

Spotify

Spotify

Farklı bir şey söylemek isterdim ama ikisini de kullandım: Spotify.

tierra santa+ ikisini de kullanmış birisi olarak, zaman zaman spotiye kızsam da spoti yener
fter all this time,
always spoti <3

telegram'da telefon numarası vermen gerekmiyor.
gizlilik konusunda whatsapp'tan güvenli olduğu ve verilerin whatsapp'ın yaptığı gibi incelenip başka hizmetlerle birleştirilmediği söyleniyor.

sanırım ilgi alanlarına grup arayıp dahil olabiliyordun telegram'da (umarım başka bir programla karıştırmıyorumdur). ilgi alanına göre gruplar arayabiliyorsun.

Ek olarak:

Whatsapp pcden açıldığında telefonun da internete bağlı olması gerekiyor, çok sorun çıkarıyor.

Telegramda bu zorunluluk yok ve sorunsuz.

telegram iran gibi ülkelerde çok yaygın kullanılıyor ve rakamı tam hatırlamıyorum ama en son telegram üzerinden çok büyük ticaret-reklam dönüyordu.

Eskiden logitech cok iyiymis artik pek oyle degil ama sanirim fazla istismar edildigi icin iyi niyetleri.

henüz deneme fırsatım olmadı ama homend'in de müşteri hizmetlerini pek övüyorlar.

Huawei de baya övülüyor ama denemedim.

Gopro da öyle.
Elektronik değil ama Migros da inanılmaz.

@giovanne valla gopro hero 4 almıştı abim. şu meşhur wifi açıkken helikopter sesi çıkması muhabbeti vardı alette, üretim hatası olduğunu gopro bile kabul etti. değişim için servise verdik, “yazılımı yeniden yükledik, sorun yoh bunda tıssıssı.” diyerek 15 gün sonra aleti elimize verdiler.

onlar da farksız değil, hatırlattığın iyi oldu.

xperia'mın ekranı sıkıntılıydı, değiştirildi. kullandığım 1 önceki xperia'nın kulaklık girişini muhtemelen ben zedeledim ama o da değiştirildi. ablamın s7'sinin ekranı da değiştirildi. yanlışlamak için söylemiyorum ama herkesin her firmayla sıkıntısı olabiliyor. belki de genel ortalamaya bakmak lazım, bu konuda lg kadar şikayet alan bir telefon üreticisi görmedim mesela.

apple'ın durumu farklı, telefona o kadar kar payı koysam alan kişiye şirketten pay bile veririm. ama bu durum marka için bir katma değerdir tabii ki...

dji'ın müşteri hizmetlerinin iyi olduğunu birinci elden tecrübe ettim. gerçi bana kalırsa sony de iyi, 2006'dan beri telefonlarını kullanıyorum, sıkıntı yaşadığım çok az seferde sorunsuz servis hizmeti aldım. ama biliyorum ki sorun yaşayanlar da var, o yüzden herkes alsın demiyorum. seninkiler de bu mantıkta değerlendirebilir belki...

apple hepsini tokatlar. hem kalite hem de satış sonrası anlamında. 2013 ekimde aldığım iphone 5s'in 2016 ortalarına doğru sol üst taraftan ekranı ayrılmaya başladı. "Garanti bitti, para da yok naapcam ben?" diye düşünerek apple'dan inceleme için randevu aldım. Günü, saati geldiğinde telefonu götürdüm, teknik servisten bi eleman gelip "bunun pili şişmiş, yenisiyle değiştircez" dedi. kulaklarıma inanamadım :) hatta eşim "ama garantisi bitti" dedi. adamların özellikle pil konusunda hassasiyeti yüksek. gözümün önünde arızalı telefonumun hafızasını, her şeyini sıfırladılar. yeni telefonumu yeni kutusuyla verdiler. şu anda hala o telefonu kullanıyorum.

Sanırım zara var. Ürünleri kalitesiz olsada müşteri memnuniyeti iyi

Türkiye'de Adana Kvk, Sony Z3 Compact telefonumu garantiye 1 ay kala verdim ekran kalkması ve yan kapak sorunu yüzünden. Adamlar komple her yeri değiştirip verdiler telefonu, sıfırdan farksız şu an.

Servise göre değişiyor yani. Sony'nin bir olayı yok bu konuda. Ama malum Türkiye orospu çocuğu patron kaynadığı için olabiliyor böyle sıkıntılar.

Yurtdışında böyle bir sorun olduğunda gidiyorsun yenisini alıyorsun aletin direk, adamlar tamir dahi etmiyor.

Size bağlı. Gittiğiniz yerin kural ve düzenini ihlal edip kendinizi 'suçlu' duruma düşürmeyecekseniz gidin. Gidip orada ben bireyim istediğimi yaparım diyecekseniz başınıza bela alma riskiniz yüksek.

Haberi duymuşsunuzdur: Hıyarın biri gidip Kuzey Kore'de bir flama gibi bir şey çaldı, yakalandı, yargılandı, cezaya çarptırıldı. En son ülkesine iade ettiler fakat çocuk ülkesine döndükten sonra kendini öldürdü.

Kendinizi böyle durumlara düşürmeyin.

düzeltme: çocuk intihar etti diye hatırlıyordum ama zaten komadayken iade edilmiş. Neler yaşadığını kim bilir...

"We don't know what happened to him, and this is the bottom line, " Hamilton County Coroner Dr. Lakshmi Sammarco said.

Ölüm nedeni tam olarak bilinmiyormuş.

ekleme: mutlaka lonely planet kitaplarını karıştırın.

suriye'ye gitmiyorsunuz, neden sıkıntılı olsun.

bana hic mantıklı gelmedi.
evli olmayanların aynı arabaya binme yasağı falan yok muydu orada?
aynı odada kalmak?
kırbaç cezası falan yemeyin de :)

@gezegen olan pluton

evli olmayanların birlikte dolaşması vesaire sorun olur mu diye sordum. öyle olabileceğini duydum çünkü, @herhaltibiliyoring'in dedi erdiği gibi.

@idexo

işte aynı arabaya binme yasağı gibi şeyler varsa hiç zorlamayalım diyoruz biz de. iran sadece bir alternatif.

kiev

Cevahir

değerli?

Hatirliyor gibiyim ama sanki köpek değildi o yine başka bir kediydi. Hatta görsellere "Tom ve Butch" yazar misin? O kedi olabilir gibi geldi

scooby doo?

bad dog

yok, garfield, tom ya da scooby doo gibi bilinen karakter yoktu çizgi filmde. böyle looney tunes çizgi filmleri gibi, 10-15 dakikalık bir çizgi filmden bahsediyorum.

kedi ile başka bir kedi de olabilir. o kadar net hatırlayamıyorum. (:

bu arada karamsar derken de şöyle. çocukken izlediğimizde gayet gülüp eğlendiğimiz, ama konusu itibariyle şu anda düşününce gayet karamsar gelen bir çizgi filmdi.

Çizgifilm değilde kısa film olabilir mi acaba?

Eski Datça? Bu ayda nasıldır bilmiyorum fakat kışın gittiğimde sessiz sakindi.

sayıyorum yaz sırayla
1.katrancı
2.sarsala
3.dalyan
4.iztuzu
5.ekincik
6.selimiye
7.ovabükü
8.palamutbükü
9.akbük
10.ören
11.yalıçiftlik

Mazı köyü

Mazı
Bozburun

gidilir bence, mekanlarda etkinlikler var gayet. köprüden geçemezsin zaten, üsküdardan beşiktaş yap ya da çalışıyor olursa marmaray üzerinden taksim yap

Millet meydanlara akın eder

nextro hep öyle. Hele bazı şarkıları var sanki dersin ışid videolarında kullansın diye yapmışlar.

benim bildiğim türkiyede öyle bi ayrım yok. yani farklı bir ehliyet gerekmiyor. b ehliyet varsa araba namına ne varsa sürülebilir. yakın zamanda bir değişiklik olmadıysa böyledir.

ehliyetlerde otomatik, manuel maddesi mi var? ilk kez duyuyorum bunu.

türkiye için konuşuyorum.

Almanya´da evet. Otomatik vites ehliyetiyle yalnizca manuel kullanimi yasak..

turkiye'de de gecen seneden beri var otomatik/manuel ayrimi. bildigim kadariyla sadece manuel kullanamiyorsunuz, yari otomatigi de kullanabiliyorsunuz ama bir ehliyet kursuna sorarsaniz daha net bilgi verirler.

Otomatik ehliyetiyle yarı otomatik kullanabiliyorsun.

ben 1,5 ay kadar kullanmıştım ve inanılmaz kötü bir içi var arabanın. hiç tavsiye etmem.

Tasarımına bayılıyorum bu arabanın. İtalya da ki kız arkadaşımda vardı. Keyifli arabaydı bence. Tabi oranın havasından da olabilir keyif vermesi bilemiyorum. Alınabilir bence.

türkiyede keyif için arabaya binmek lüks bence. ekonomik durmunu bilmiyorum. çok iyiyse olabilir.

ikinci elde satarken zorlanırsın, kasislerde fazla sarsar -kullanmadım hiç ama küçük arabalar böyle genelde-, 4 kişi yolculuk eziyet olur, uzun mesafe gitmek de...

ben ortalama gelirli biri olarak araç alacak olsam fiat 500 almazdım. linea bile çok daha iyidir mesela.

uzman değilim. kendi görüşlerim.

limon düşürür.

sarımsak da düşürüyordu sanki.

Tansiyonun yükseldiğinde eminsen ılık şekerli su iç. Sarımsak da iyi gelir.

Bol su iç. Günde 3 litre'yi geç.

Kan sulanır, idrarla fazla mineral atılır, baş ağrısına da iyi gelir.

Tuzlu ayran düşük tansiyonu yükseltmeye yarar.

Bilekten dirseğe soğuk suyla yıka ovalayarak.

limon

Tansiyon ilaçlarının amacı vücuda aldığımız fazla tuzuda attırmaktır yani tuzlu ayran içmen tansiyonu yükseltir.
Limon ve sarımsak tüketimini arttır
Tuz tüketimini azalt
Su tüketimini arttır
Stresi azaltmak için passiflora veya atarax ı eczaneye danış delux tansiyon hapı verirler mi bir sor bakalım.
Bu bilgilere dayanarak akıl ve fikirlerinizi koyarak kullanınız aksi takdirde doğacak sonuçlardan şahsım sorumlu değildir.
Ayrıca pharmaton ve sarı kantaron tansiyonu yükseltiyor kullanıyorsan gözden geçir.

duş aldıktan sonra enseye soğuk su uygula. bunu duş almadan da lavabo başında da yapabilirsin yapabildiğin kadar..

poranoya değil ama cep telefonunun pil ömrünü tüketiyorsun. Fişe takılı aletler için uygun birşey bu.

Ayrıca bilgisayarın yapabildiğinin %1'ini yapar cep telefonundaki uygulama. 100 gün telefonda kullanacağına 1 gün bilgisayarda çalıştır aynı sonuçları üretir.

Ben destekli corap denilen baya sikan coraplar giyiyorum. Biraz sikiyor ama garantiye almak lazim

akademik ve devlet kurumlarında işe yarar. belki bazı özel sektörde de olabilir.

Tebrik ederim öncelikle çok güzel bir puan. Eğer planınızda varsa Dışişleri Bakanlığı sınavlarına girebilirsiniz eğer ilan açarlarsa. Başvuruda sadece yds istiyor.

@desktopu teşekkürler.

dışişleri konusuna biraz bakındım da, bizim gibi gariban memur çocukları için oralarda iş tutturmak biraz zor gibi. biraz da çeviri işlerine asıldım son zamanlarda, yabancı şirketlerin peşinde koşuyorum. yurt dışına gitme gibi düşünceler var vs. asıl merak ettiğim, o yurt dışı şirketler bizim ösym'nin yaptığı sınavları adam yerine koyar mı acaba? cv'ye yazmak mesela uygun mudur?

yurtdışı ielts toefl ister , yds sadece türkiye sınırları içinde geçerli

@avianthem haklısın ama limoncello nun dediği gibi yurtdışında yds nin pek hükmü geçmez. Yds bu kadar iyiyse diğer dil sınavlarına da odaklanın bence.

@limoncello, @desktopu

o zaman ielts ve toefl'a abanmak gerekecek. eyvallah.

Forumdan kalkıyor, kalkış saatinden 45 dk önce orda olman lazım, yol da 2 saat sürse desek 4 havaşına binmelisin.

edit: yolu 1 saat sanıyodum 2'ymiş.

www.havas.net burdan detaylı bilgi alabilirsin.

teşekkürler. (:

pebble time kullanıyorum.

1- bildirimler ve uyku zamanı, adım sayar için
2- cep telefonu cebimdeyken veya uzaktayken gelen bildirimlere göre telefona yöneliyorum. her bildirime bakmam gerekmiyor. sevmediğim kişilerden bildirim geldiğinde sallamıyorum mesela :)
3- amazondan deal ile 65 dolara falan almıştım. bu fiyata alınabilir ama apple watch gibi yüksek fiyatlı ürünler için biraz gereksiz buluyorum.

fitbit'i sayıyorsan eğer:
1- en temeli adım saymak için kullanıyorum. onun haricinde nabız, uyku, haftalık yürüyüş sayısı vb. takip ediyorum.
2- gözle görülür bir değişim olmadı. günde 1 kez telefondaki uygulamasını kontrol ediyorum. bir de arandığımda uzaktayken işe yarıyor, bazen tel sesini duymayabiliyorum.
3- iyi ki almışım diyorum. 1.5 yıl oldu, normal saatimle birlikte hergün kullanıyorum.

1- artistik olsun diye. Elektronik şeylere merakım var.

2- zaten elimden düşmüyordu, saat kullanınca bileğime de yapıştı. Bazı aramaları duymamak kaçırmak istiyorum.

3- bu kadar para verilir mi den ziyade analog akrepli yelkovanlı saat takmayı daha çok seviyorum.

Ayrıca saati de şarja takmayıverelim ya. Bu nedir kardeşim...

db boulevard - poitn of view
www.youtube.com

işin garibi de şu linkte :D
answers.yahoo.com

yuh yav bu şarkıyı bildiğin uzun zamandır arıyorum. buraya sormak dün aklıma geldi. çok sağol. ((:

kaç çıktı?

Han copy center var bahçelievlerde oradan yapabilirsin

başka başlığı var mı, bilmiyorum (bkz: goiania olayı)

(bkz: goiania olayı)

o değil de şöyle bir şey de var: www.google.com

Kız arkadaşımın ingilizce öabt si 82.5 civarıydı mülakatı da iyi geçti mülakat puanı da 85

Kardeşim mülakata cağrılmadı fakat çevremde çok fazla öğretmen adayı var şöyle söyliyim bizzat şahit olduğum karşı komşunun kızı sınıf öğrt. En sondan girmişti 68 69 falandı puanı mülakattan 85 almış. Aynı şekilde sınıf öğrt. Olup sınavdan 83 alan arkadaş mulakattan da 80 aldı

Anlatılanlar malesef doğru. Ablam sınıf öğretmeni kpss puanı 76 mülakat puanı 77 ancak yakın arkadaşlarından birinin puanı 68 iken mülakat ile 81 olmuş buna akıl erdiremedik. Aynı şekilde 90 puan olan arkadaşının puanını 65'e düşürmüşler. Bu mülakat neye göre yapılıyor kimse bilmiyor. Bunun gibi daha nice insanlar var sıralaması geriye düşen. Büyük bi adaletsizlik var ama bakalım ne olacak.

mulakatlarin neye gore yapildigi cok bariz. hic sormadiniz mi giren tanidiklariniza. kuzenim girdi ve puanini dusurduler . sorulan sorulara gelirsek: darbe gecesi sokaga ciktiniz mi? -hayir cikmadim. evden mi dua ettiniz? - !@#$%^&*()_+

Vodafone arenaya sadece BJK kartı ile girebiliyorsun, başka kartlarla giremezsin. Arkadaşının da yeni kart alması lazım yani.

GS'nin de öyle deme ihtimali var evet. Çünkü herhangi bir kulübün kartına sahipsen, o kulübün deplasmanda olduğu maçların ev sahibi tribününe giremiyorsun. Sistem izin vermiyor.

@nrmnm peki şimdi bjk alsam, sonra galatasaray passolig'i alabilir miyim? sorun olur mu o zaman? "kardeş sen ne ayaksın?" durumları olur mu?

parasını verdikten sonra 18 takım+federasyon logolu kartların hepsini aynı anda bile alabilirsin onda sıkıntı yok ama şimdi bjk kartı yarın bir gün de gs kartı aldın diyelim, bjk kartını iptal ettirmezsen tt arenada gs-bjk maçına giremezsin mesela. müşteri hizmetleri de biraz arıza olduğundan ha deyince iptal etmiyorlar kartı, biraz uğraştırıyorlar.

@nrmnm teşekkürler. uğraşmaya gerek yok sanırım o zaman.

Ben bu sistem sonucu iki uçurum kesim olacağını düşünüyorum yani amerikadaki electral collage olmayacak tabi ama yine de oradaki gibi ortada yarışlar olmaz. Kampanyalar arasında dahi ciddi bağış farkları olur ve ülkenin sağ kesimi %60 bandında bir blok oluşturur gibime geliyor. Yine de bu işin eninde sonunda vardığı nokta rte'nin tek adam olacak olması, o siyaseti bıraktıktan veya öldükten sonra bu sistem daha saydam biçimde önümüzde durabilir, ancak o zaman.

"başkanlık sistemi" bu ifade kendi başına bir anlama gelmiyor. Esas soru şu: "Nasıl bir başkanlık sistemi?"

tam bir kuvvetler ayrılığı güçlü bir check and balance sistemi demokratik bir başkanlık sisteminin olmazsa olmazıdır. aksi durumda neler olabileceğini ortadoğudan, arap yarımasından ve güney amerika tarihinden biliyoruz.

ABD'de başkanlığa aday olmak için 40 yaşını geçmiş olmak gerekiyor. Bunun sebebi nedir biliyor musunuz? ABD anayasası hazırlandığında ABD'de ortalam yaşam süresi 50 yıl idi. Yani bir insanın, kendi çocuğunun 40 yaşına girdiğini görmesi çok düşük bir ihtimaldi. Başkan olan kişinin yetkilerini kullanarak kendi çocuğunu siyasete hazırlamaması için bu 40 yaş kuralı konmuştu. Yani diktatörleşme, saltanat ve hanedan vesayeti riski her yerde var. Çoğulcu demokrasi tüm bu risklerin tek sigortası.

Türkiye'de böyle bir sistem kurabilecek kültür de irade de yok. Aşağı yukarı hiç bir parti de yok. Atatürk'ün anti-demokratik karakteri de bu mecburiyetin ürünüydü. Biz ortadoğu ülkesiyiz, bunu unutmayalım.

Bir ekleme daha yapayım.

Türkiye'nin kendi göbeğını kesip kendi başına demokratikleşmesi mümkün değil. Ancak bölgesel bir konjonktürle mümkün olabilir böyle bir şey. Hemen yanı başında, ortadoğudaki her kentin üzerinde dumanlar tüterken sen demokratikleşemezsin, izin vermezler.

Demokrat, aydın, özgürlükçü bildiğimiz Batı ile biraz ekonomik kriz biraz mülteci tehtidi görünce anında sağ partilere kaymaya başladı ve kendi hükümetlerinin anti-demokratik uygulamalarını gözardı etmeye başladılar. Çünkü demokrasi, özgürlük ortam sütliman iken konuşulan bir şey.

Açlıktan nefesi kokan bir insan için demokrasi bir lükstür, olmasa da olur.

Eğer bir gün bütün bölgede sular durulur, işler herkes için her anlamda (güvenlik, sağlık, eğitim, enerji, yaşamsal kaynaklar vs.) iyiye giderse biz de tüm bölgeyle beraber istesek de istemek de demokratikleşiriz zaten.

Karamsar bir tablo çizdiğimin farkındayım ama maalesef realite bu.

One piece

(bkz: fullmetal alchemist)
(bkz: cowboy bebop)
(bkz: trigun)
(bkz: samurai champloo)

one piece + cowboy bebop !!! ama bence one piece den başla çok fazla bölüm var diye üşenme izlemezsen çok şey kaybedersin.hatta bence mangasını da okuyabilirsin.

Code geass death note'a benzer. İzleyebilirsin.

Edit: Code geass ile death note'un bayağı alakası var, çünkü ikisinde de başrollerin stratejik savaşını izliyoruz. Hatta ikisinde de doğa üstü yardımcıları var. Daha ne benzerlik olacak ki? İkisinde de başkalarının öğrenmesini istemedikleri özel güçleri var.

Fullmetal alchemist de epey iyidir. Hatta en iyilerinden hikaye işlenişi olarak.

fullmetal alchemist brotherhood
kesinlikle bu. Kaptırırsan soluksuz izlersin, bence en müthiş animelerden biri.

psycho pass'da polisiye gibi eger izlemediysen. code geass ile death note'un hiç alakası yok ama death note'u sevenlere çok tavsiye ediliyor. bana sorarsan izlediğim en iyi anime kesinlike steins; gate izlemezsen çok şey kaybedersin

One piece sakın başlama. Hele ki yeni başlamış birine one piece önermek çok yanlış bana kalırsa. One piecf pişmanlıktır. Mangayı oku ama animesi çöp

Hellsing
Samurai Champloo
Pokemon Origins
Elfen lied
Great Teacher Onizuka

Niye herkes anime izlemeye death note ile başlıyor. Çok yanlış bi seçim.

@aydogank valla benimki tamamen tesadüf oldu. özel bir tercih değil.

Hunter x hunter derim ben. Israrla

Hazır Death Note'u yeni bitirmişken Death Parade'ı bi' izle bence. Spoiler vermeden nasıl derim bilmiyorum ama ne kadar erken izlersen o kadar anlamlı olabilir.

www.imdb.com

bana da çok oluyor yalnız benim çok içim sıkılıyor dejavu yaşadığım zaman. tüm keyfim kaçıyor. sonsuz bir loop içerisindeymişim gibi hissediyorum, bu anı daha önce yaşamıştım; daha sonra da yaşayacağım bir sürü an olacak filan diyip üzülüyorum. sanki orijinal olarak o anı benden başka biri yaşamış, ben onun aldığı hazzı alamayacağım gibi geliyor.

lanet olsun sana dejavu.

Küçükken daha çok yaşardım son zamanlarda seyrekleşti ama hala çok etkiliyor beni, olay geçiyor ben düşünüp duruyorum nasıl oluyor bu diye.

Sürekli olabilecek şeyler olsa dersin ki olabileceğini tahmin ediyorsun ve oluyor ama hayır, çok net bir şekilde görme gibi demeyeyim de hissediyorum o anı daha önce aynı şekilde yaşadığımı ve yine aynı şeyin olacağını.

Değiştiremiyorsun da kötü olan o.
Atıyorum bir tepsiyi taşırken o an bir dejavu yaşıyorsun tepsiyi düşüreceğini de adın gibi biliyorsun ama ulan dur düşürmeyeyim de değişsin diyemiyorsun, düşüyor.
Net olarak hatırlamadığım için olan olayları böyle bir örnek verdim, her konuda bu oluyor ama.

''Dejavu, beyindeki hafıza sisteminin zamansal uyumu sonucu ortaya çıkar. Yaşadığımız anılar düzenli olarak kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe aktarılır. Bu işlem yapılırken ortaya çıkan bir problemden dolayı dejavu yaşarız. Anılar kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçerken yolda bir yanılma olur ve zihin bu bilgileri uzun süreli bellekten geliyormuş gibi algılar. Sonuçta bir anı ikinci defa yaşıyormuş gibi hissederiz.''

alıntıdır. bana göre en mantıklı sebebi bu.

Dejavu yaşanmasının sebebi beynin bir bölümünün diğer bölümüne oranla daha hızlı ya da daha yavaş işlem yapması sonucu zamansal farklılık olmasından kaynaklanır. Örneğin yolda bir kedi görürsün (meşhur örnek) ve bu kediyi beynin bir bölümü daha hızlı işler. Aradan zaman geçtikten sonra diğer bölüm işler. Sen ikinci kez işlenen bölümde daha önce bunu yaşadığını sanarsın. Öyle mistik, ezoterik bir durum yoktur. Tamamen beynin çalışmasının aksamasıyla ilgilidir.

öyle yığınla memur alımı olmuyor ama öğretmenlere kıyaslama bile.

ki zaten görevden el çektirilenlerin 30-40 bini öğretmen, 10 bini falan emniyet mensubu. 15 bin memur uzaklaştırıldı, o da toplama vurunca çok aşırı bi sayı değil.

herkesin "yığınla memur alınıyor kaçırmayın sakın" algısı tamamen yalan yani.

dış işleri, kültür bakanlığı da öyle rastgele alamaz. dpb'yi takip et ilanlar çıkar, %90 kadrolarda kpss şartı vardır. kpss şartı olmayanlar belli özellikler arar, detaylı bakınca ısmarlama adrese teslim kadro olduğu belli olur zaten.

şu sıralar el altından alım yapılsa yapılsa belediyeler ya da sydv'ler yapabilir onlar da kadroludan ziyade sözleşmeli alırlar.

dışişleri olabilir kpss 80 üstü dil puanın da 80 üstü ise olabilir. tabi öğretmenlik tek başına yeter mi bilmiyorum. uluslararası ilişkiler yüksek lisansı isteyebilir. kültür bakanlığı olmaz sanırım.

pek mümkün değil.

hepsi kpss puanı istiyor, ayrıca öğretmen olarak alan bilgisine (iktisat, maliye, hukuk, muhasebe) girip, puan almış olsanız bile, kurumlar ilana çıkarken şöyle belirtiyor;

örneğin, dışişleri bakanlığı ilan açıyor, toplamda 300 tane adam alacağım diyor ve ekliyor;

- bunların 100'ü hukukçu,
- 200'ü sbf/iibf'li olsun.

benim bildiğim bunun tek istisnası olarak, geçtiğimiz senelerde vergi denetim kurulunun açtığı ilandı. onda da, 4 yıllık bitir ne bitirirsen bitir kafasında 1000 küsür adam aldılar.

sonrasında çok tepki çekti, o yüzden bir daha böyle bir şey olacağını sanmıyorum.

nasıl benim ingilizcem iyi diye, ingilizce öğretmenliğine atanamıyorsam, bir öğretmenin de, ingilizcesi iyi diye diplomatlık kadrosuna atanamaması lazım. atanamıyor da zaten.

----

edit: dışişleri ilanının ilgili kısmını kopyalıyorum;

- Lisans düzeyinde en az dört yıllık eğitim verilen fakültelerinin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, işletme, maliye, finans, tarih, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümleri ile bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az %80’ine sahip olan diğer bölümlerden ya da hukuk fakültelerinden mezun olmak veya

- Sosyal bilimler alanında (YÖK’ün belirlediği kapsam dikkate alınacaktır) veya mühendislik fakültelerinde en az dört yıllık lisans eğitimi yapmış olup, uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk ve iktisat alanlarında lisansüstü eğitim yapmış bulunmak,

YÖK'e göre yukarıdaki sosyal bilim alanında eğitim bilimleri yok.

1. vermezsin
2. doğrudur, yüzde onun altına düşürmemeye çalış

ingilizce:
whatever

türkçe:
altın elbiseli adam
motorcu abi
işten çıkınca oyun
whyshy

kaanYT, whyshy

Primitive Tecnology m.youtube.com

Diresta m.youtube.com

bariş özcan

En son haber ağustosta 14 bin sözleşmeli alınacağı yönünde. Komisyonda 5+3, 3+2'ye dusurulsun, şubat atamaları kadrolu, ağustos sözleşmeli olsun denildi. Tabii hicbir sey net degil. Facebook'tan milletvekili Ceyhun İrgil'i takip edebilirsiniz. Gelişmeleri haber veren en sağlıklı kaynak şu anda.

Son 2 bölüme bayildim. Hangisi daha iyi seçemiyorum .tüylerim diken diken oldu bu iki bölümü izlerken .

Bu da guzeldi ama bir öncekinden daha çok etkilenmistim.

inanılmazdı, ben de aynı şekildeyim..

Tüyler diken diken oldu bi ara benim de. Lanet olsun kim bekleyecek:(

senaryonun zayıflığını sinematik açıdan kapatmaya çalışmışlar, bence olmuş. umarım 6. kitap 7. sezondan önce çıkar da hem senaryo hem de sinematik açıdan güzel bir son izleriz.

Bizim orda gota göt derler.

Bence çok daha güzel başka bölümler var. Çok daha güzel sahneler var eski bölümlerde; misal oberyn başganın öldüğü sahne.

arkada cok buyuk emek ve sanat calısması var gerçekten takdire şayan. bilen biri cıksa da adam gibi analizini yapsa. yobaz sahnelerinde barok dönem benzeri kilise muzigini andıran muzik beni cok etkiledi<3

O kadar anlamam sinema sanatından ama son iki bölümün yönetmeni aynı adam. Heralde o böyle sağlam bölümle ortaya çıkartıyor. Umarım ilerde daha çok yönettiği bölümleri görürüz.

aynı düşüncelere sahibim sizle. o müzik normal alışılagelmiş got müziklerinden farklı ve müziğin kullanımı da normalden farklı, ama bölümde mükemmel uymuş. onun dışında da bölüm süperdi bence ilk kez bir dizi bölümünü ikinci kez izliyorum ki normalde en sevdiğim dizilerde bile izlerken süre sayan bir insanım.

olaylar ya da hikâye değil zaten beni etkileyen. o olayların ve hikâyenin nasıl anlatıldığı.

izlediğim her diziyi six feet under, mad men, the sopranos ve the wire'la kıyaslama 'yanlışına' düşünüyorum her zaman. dediğim gibi yanlış bu, çünkü o dizinin pek hakkını veremiyormuşum gibi düşünüyorum.

game of'un da 6'ncı sezon finali iyiydi. sadece iyiydi ama. abartılacak hiçbir tarafını bulamıyorum. gerçi beirteyim, dizinin fanı değilim. o yüzden çok etkisi altında kalamıyorum hiçbir zaman. tekrarlıyorum iyi bir dizi game of thrones, ama ister istemez önceden izlediğim dizilerle mukaye ediyorum.

Cercei adamı sevmediği için.

---------------- pardon ya ben frey sandim.

cercei adami sevmedigi icin +1

Bilgin olan dayıyı diyosan cercei nin düşmanıydı cercei harcadı onu.

haa, onu biliyorum.

ne bileyim öyle bir hınçla saldırdılar ki, dedim tecavüz falan mı etti bunlara. ailelerini vs. öldürdü de ben mi kaçırdım.

eyvallah.

- bitmiş hâli bu. buna beton brut deniyor. boya vs. kimyasal kullanılmadığından doğa dostu, ayrıca mimari bir tarz.

mail adresi verin göndereyim :)

Sd hafıza kartı yüksek çözünürlükte video çekmeye uygun olmayabilir.

Protune modunda olabilir mi? O daha flat çekiyor sonradan düzenlemek için.

ürün düştüyse lenslerde sıkıntı olabilir.

Youtubedaki o videolar genelde duzenlenmis olur ama yine de oyle camur olmamasi lazim, isik, mod, ayar uygun mu?

bende satın hero4 silver satın almayı düşünüyorum. Böyle sorunlar çok görülüyor mu?

yok arkadaşlar neyi denediysem olmadı. faturasını bulursam bi götüreyim.

teşekkürler cevaplar için.

bir kere paylaşacaksan bir şey olmaz, paylaş gitsin. bakarız biz de nasılmış diye.

hiçbir şey götüremiyosun. şort kapriyle girmede bir sıkıntı olmaz bence ama abartma :)

1- giyebilirsin
2- takamazsın
3- kalem silgi saat yasak su olur
4- evet
5- başarılar

tabi ki istediğini giyebilirsin. yanına alabileceğin şeyler giriş belgesinde yazıyor diye hatırlıyorum. kızların saçında tel toka bile istemiyorlar bırak küpeyi yüzüğü. sadece alyans izinli. onun dışında yanına giriş belgesi vs. ve etiketi çıkarılmış su alabilirsin sadece.

@e bana nick birakmamissiniz zalimler sadece okula baktım.

@paintov slip mayo falan olmaz diyorsun. :D

@cekilmiş gayfe teşekkürler!

@olutaklidi sadece okula baktım. onların yazıldığını bilmiyordum, bir daha bakayım. gerçi gerek kalmadı da.

eskiden ösym eve içinde her şeyin yazılı olduğu kocaman zarflar gönderirdi sınava giriş belgesiyle beraber. iyice kompakt bir hale gelmiş her şey. (:

@e bana nick birakmamissiniz zalimler heyecan yok ya pek. gk-gy ve eğitimde pek parlak değilim ama alanda hedefim 40-45, hatta 45+. alana güveniyorum biraz.

ilk iki sınava biraz formalite icabı gireceğim gibi bişey. kör topal, ne kotarabilirsem. o nedenle heyecansızım. alanda biraz daha heyecanlı olurum ama herhalde.

denemeler okey de sınavın nasıl geçeceği çıkacak sorulara paralel olarak tamamen şans işi. denemelere takılma, bozma moralini, eksiklerine biraz daha bak.

Düşmesi gayet normal. Oluyor böyle dönemler ders çalışırken. Bir de hatalı sorularındaki hatalara dikkat et ve nerede hata yaptığını bul. Benim tarih kısmında 11 yanlış yaptığım deneme olmuştur sınavda ise 3 tane yaptım. Çıkış ve yükselişler gayet normal olup canını sıkmaya değmez. Bu arada hergün deneme çözmeni önerim basit, zor fark etmez. Eğitim bilimlerindeyse ne ölçtüklerini hiç anlamıyorum. Bilgi desen değil yorum desen değil. Sorular o kadar ilginç hale geldi ki.

Oha duyuruyu ben actim sandim. Ayni durum bende de var, gerizekali oldugumu dusunmeye baslamistim. Yalniz olmadigimi duymak sevindirdi.

ben bir defa denemeye girmiştim ve 55-60 gibi bir puan almıştım. sanırım her iki sınavın ortalamasıydı. bir daha da girmedim. az ve öz disiplinli bir şekilde çalıştım. yapabilirim, dedim. sınavdan 87 aldım. moralini denemelerle bozma.düzenli bir şekilde çalış. sınav anındaki güven duygusu performansı çok çok etkiliyor.

kanal küçülmeye gitti. kapanma muhabbeti söylenti.

sözleşmeleri mi anlaşmaları mı ne varmış, bu yaz yapılacak avrupa şampiyonasından sonra kapanacak diye okumuştum.

Sınav giriş belgesi internette yayınlanacak. Oradan indirip cikarttiracaksin.

teşekkürler. (:

o zaman ne zaman gelecek peki? gerçi belli olur zaten. millet nerede gireceğini yazmaya başlar.

Aynen buradan takip edebilirsin :)

skt si yoksa bozulmaz. baileys te mesela better taste 2018 yazar

aci bir sekilde ogrendik ki bozuluyormus ve hatta zehirliyormus. icindeki bir sey baska birseye donusuyormus, fakat ne ne neye donusuyordu unuttum.
soyle de bisiy var
www.bustle.com

Bozulması mümkün evet ama çok zor. İçkiyi muhafaza ederken çok ince şeylere dikkat etmeye gerek yok ama abartıp fazla gevşek davranılırsa sıkıntı oluyor. Atıyorum güneşin nemin altında bekletirsen o seneler boyunca bozulur ama atıyorum sıcaklığın dengesiz olmadığı bir ortamda bir sandığın içine falan koydun bir şey olmaz.

Alkol oranı yükseldikçe bozulma riski azalır. Saklama koşullarına da bağlı tabii, ama kapağı açılmamış bir viskinin yıllarca saklanması bir şarabın saklanmasından çok daha kolaydır.

Alkol oranı %30'un üstünde olan hiçbir içki bozulmaz.

teşekkürler. (:

şirketlerle anlaşmalar,mozilla zamanında ön tanımlı search engine olarak google kullanıyordu, oradan para geliyordu, şu anda nasıl bilmiyorum. ama sistem aynı hala, sallıyorum avira filan yükletiyorlar, google, yandex filan anlaşmaları ile.

birde datalarını toplayıp ya raw, ya da işlenmiş olarak satıyorlar.

@kurnaz

"datalarını" dediğin bizim datalarımız değil mi?

evet,bizim dataları :)

eyvallah. (:

madem o kadar şehirden uzak bi yerde yaşıyorsunuz, bence dağa yürüyüşe çıkın. hatta dağda bağırın çağırın. hıncınızı alırsınız belki.

Çevrene ve kendine zarar verme de ne yaparsan yap.

Dağlık bir yere yakınsan yürüyüşe çıkmak çok çok iyi bir fikir olabilir.

KPSS diye de hayatını ve kendini söndürme, sindirme. Ayda bir gün ipi kopar mesela bu gibi süreçlerde. Yarın ölebilirsin bunu düşün. Ya da daha erken... Sevdiklerinin sağlığına şükret. Öfke yönetimi yap. Yapamadığında lütfen dışarı çık. Ne olursa olsun bir anda sokağa fırla ve sakinleşene kadar ne geri dön, ne de yollarda kimseye çat :)

Ayrıca buraya girecek kadar kendine birtakım haklar tanıyorsan, vaktini daha iyi yerlerde değerlendir;)

Neden dışarı çık gibi öneriler hariç? kpssye hazırlanmalısın evet daha iyi bir gelecek için bu gerekli ama kendini eve kapatarak olmaz bu kafayı yersin böyle.
Çık en azından yürüyüş yap, dediğin gibi dağlık bir yerse koşu yap yor kendini at enerjini en azından.Sürekli eve kapanmak insan doğasına aykırı bir kere. Dediğim gibi yor kendini.

Özelden de nerede oturduğunu yaz, bir ara kahve çay neyim içelim.

böyle durumlarda bi yerlere koşmaya, yürümeye, kahve içmeye filan gidip geri dönüyorum. çok rahatlatıyor.

Günlük 1-2 saatini spora ayır.
Aynı şeyi ben de yaptım sadece kpss çalışmak yerine bütün gün oyun oynuyordum.Yalnız yaşadığım halde her şeye sinirleniyordum. Sinirli olmanın sebebi bütün gün evde durup enerjini atamaman spor yaparsan hem enerjini atmış olacaksın , hem sağlıklı olmuş olacaksın , hem kendini zinde hissedeceksin hem de kilo almayacaksın. 1 taşla 4 kuş anlayacağın.

planlı programlı davranınca insan biraz daha az stress oluyor , yoksa bugun bişi yapmadım acaba sınava kadar su ders bitecek mi gibi kafana konular takıldıkca daha sinirli oluyorsun

1-2 barda viski iyi geliyor bana
bitki cayları iyi geliyor ,
2-3 saat calısınca cık bi hava al ,
bizim evdede var kpss hazırlanan
kolay gelsin

Hobi edin. Ama hobi dedigin kitap okumak, muzik dinlemek degildir. O tüketmek oluyor. Hobi uretmektir. Muzigi sen yapiyorsan, kitabi sen yaziyorsan hobidir. Ilgi alanina göre bir seylerle uğras. İnsanlara ve onlarin bize hissettirdikleri kalabalik duygusuna cok bağlı yasiyoruz. Bir sebepten ( issiz kalmak ya da senin durumunda sinava hazirlanmak) bu elimizden gittiginde ise depresyona, bunalima surukleniyoruz. Bundan kurtulmanin en iyi yolu kendinle kaliteli vakit gecirmektir. Bir puzzle yapmak bile bir sey uretmektir esasen. Bunlara gunluk 1 saatini bile ayirsan, sana huzur olarak geri donecegine eminim.

Basarilar simdiden.

zumba yap. youtube' dan.

teşekkürler cevap veren arkadaşlara.

(bkz: muhittin topalak)

abartıyorsun. eğer hakkında bir mahkeme kararı yoksa google ne yaptığınla ilgilenmez. alışkanlıklarını takip edip onlara göre reklam vermeye çalışır ancak bunu da reklam kimliğini kullanmayak mı ne önleyebiliyordun. hatta ad block kullanınca görmüyorsun bu reklamları.

ben sırtımı dayadım google'a, rahatım.

@fakyoras

yok zaten ben de "ameriga bizi izliyor." triplerinde değilim. derdim, en ufak bir bilginin bile (ne amaçla olursa olsun) benden habersiz bir şekilde karşıya gidip gitmiyor olduğu. reklâm amaçlı olsa bile bu beni rahatsız ediyor. tabi bir yandan şöyle bir şey de var: google sonuçta babamın şirketi değil. adamlar sunduğu hizmet karşısında para kazanacak ama yine de rahatsız oluyorum. özellikle de bilgim dahilinde olmayan veri aktarımı yapılıyorsa.

soruyu şöyle değiştireyim: benden ne tür bilgilerin gideceğini görüp ayarlayabildiğim bir panel vs. var mıdır?

google activity report var. neler yaptığını gösteriyor.

eger derdin izlenmekse ve eger windows isletim sistemi kullaniyorsan asil windows baslibasina bir botnet ve spyware. linux'a gecmeyi dusun. browserlar arasinda da yine en guveniliri firefox su an icin. open source olmasi guven veriyor. vivaldi'nin guvenilir olmayisindan 4chan /g/'de pek cok kere bahsedilmisti.

teşekkürler. (:

ayarlarda var.

Yok ayarlarda falan. Compumaster a mesaj attım kaç kere yapmıyor, cevap da vermiyor. Benim de duyuru hesabım bu sırtında sorundan mustarip.

aynen, ayarlarda yok. iletişim için başka bir e-posta adresi ekleyebiliyorsun o kadar.

hmm. sorunmuş. ben de bir mesaj atayım bakalım.

teşekkürler.

parkinson hastası ve hayır iyileşmedi çünkü tedavisi olan bir hastalık değil.

kendisinin kurduğu bir vakıf var hastalıkla ilgili ve parkinsonu yenmek için çeşitli çalışmalar yürütüyorlar.

hasta haliyle pek çok dizide oynadı zaten oynamaya da devam ediyor.

hatta hastalığıyla dalga bile geçiyor: www.youtube.com

the good wife dizisinde epey oynadı, yine oynar belki, galiba şimdi başka bir dizisi varmış ve epey beğenilmiş. yani en iyi şekilde tedavi olduğu aşikar ama anladığım kadarıyla tedavisi oturana ve durumu kabullenene kadar epey zorlandı.

parkinson tedavi edilemiyor, ancak sanırım beyne yerleştirilen bir çeşit cihaz veya pil gibi bir şeyle semptomları azaltılabiliyor. mesela ellerin istemsiz titremeleri durdurulabiliyor.

teşekkürler. (:

ben parkinson olduğunu bilmiyordum, başka bir hastalığı var zannediyordum. kendisi oldukça iyi görünüyor ekranlarda.

sevindim.