[]

Alkol ve yaratıcı düşünmek

Merhaba,

Merak ediyorum. Diyelim ki yaratıcılığınızı kullanmanız gereken bir iş söz konusu.

Bu işi yaparken tabii ki sarhoş olmayacak kadar olacak şekilde belli bir miktar alkol tüketimi acaba biraz daha yaratıcılığı arttırır mı? Biraz daha rahatlatıp daha özgür düşünmeyi sağlar gibi hissediyorum.

Kesin bunla ilgili akademik çalışmalar mevcuttur. Belki de tecrübe eden vardır aranızda.

 
microdosing diye arat. tillahını yapıyor adamlar. alkolden güzeli var.


  • jadle  (27.07.16 16:56:00) 
kişiye göre değişiyor, kiminde uyku yapıyor mesela. daha önce denemeden kalkışma bu işe derim, önce bi bak ne kadarı sende o rahat düşünmeyi sağlıyor ya da sağlıyor mu diye.


  • baba jo  (27.07.16 16:56:28) 
Bilimsel destekleyici sunamayacağım, yaratıcılığı da bilemem ama konstantrasyonu arttırdığını söyleyen insanlar tanıyorum birebir. Tez yazım aşamasında falan misal iki bira atıp çalışmaya öyle başlayan epey tanıdığım var. Başka bir arkadaşım akşam saatlerinde hafif hafif içerek ders çalışmaya başladığını böylece daha konsantre olabildiğini söylüyordu, çalışmak daha eğlenceli hale geliyormuş böyle yapınca.

Bana sorarsan alkol aldıktan sonra asla çalışamam, hayatta derse odaklanacak kadar toplayamam kafayı. Baba jo'nun da dediği gibi bir süre sonra da uykumu getiriyor.
  • buff  (27.07.16 17:40:39 ~ 17:40:53) 
  • sefil  (27.07.16 17:44:26) 
ilk kadehte öyle bir hava geliyor ama marjinal fayda çok hızlı düşüyor, denedim defalarca bende çalışmadı


  • theos ek mekhanes  (27.07.16 18:38:02) 
ben de böyle bir şeye kendimden dolayı inanıyorum. ama bir seviyeden sonra uyku yapıyor, o seviyeyi bilmek lazım.

ayrıca van Gogh'un Absinthe içtiğini okumuştum. ayrıca birçok büyük sanatçı da uyuşturucu-alkol denedi, deniyor...
  • kupigometa  (27.07.16 18:55:18) 
çok az bir miktar dersen belki. miktarı arttırırsan kesinlikle hayır. uyuşturucu kullanımı yaratıcılığı arttırır ama. tabii uyuşturucu dediğim 1241231231 kilosu 10 liralık dünyanın en sentetik ürünü olan bonzai değil. marihuana, kokain vb. den bahsediyorum. rönesanstan, 21. yy'a kadarki çoğu sanatçı gibi.


  • nawar  (27.07.16 19:03:55) 
[]

Meriç mi sevgiliye yaklaşır yoksa sevgili mi meriç'e izin verir?

Sb.

Bir de diyelim ki ilişki Meriç tehlikesi altında.

E ne yapıyorduk ?

 
Meriç'i döv. Kız izin veriyorsa kızı bırak.

Meriç yaklaşmaya çalışan sinsi it, kız da izin veriyorsa ilgi ... Olabilir.
  • bir ileti paylastim  (26.07.16 21:24:26) 
Ikisi de olabilir. Meric yaklasir herif yavsaksa izin verir.
Herif yavsaksa merice yaklasir. Her iki halde de herif giderse yavsaktir iliski sahibi icin hayirli olmustur. Hicbir iliski meric tehlikesi altinda degildir, birinin gidesi/aldatasi varsa yapar zaten. Ne kadar erken diger taraf icin o kadar iyi.

  • kassiopeia  (26.07.16 21:26:23) 
sevgili izin verir.

mericin yaşam amacı zaten yaklaşmak. olayı bu yani. bu yüzden meriç. meriçliğin yeşermesine izin veren daima kız tarafı oluyor. ilgiye aç olan kadın bu meriçliğe müsaade edip "yaaa o benim arkadaşım :))" ayağı yapıyor. aksi takdirde mericin bir şey yapması zaten mümkün değil kız tekmeyi vurduğu sürece.

ben hep söylüyorum bunu: ilişkide böyle bir durum varsa muhatabın sevgilin olacak. bak taciz durumu vardır, kız arkadaşını birisi rahatsız ediyordur o zaman gidip herifin ağzını yüzünü kırarsın eyvallah ama ortada kızla elemanın seni rahatsız eden yakın ilişkisi söz konusuysa bu durumda muhatabın kız olacak. çünkü dediğim gibi mericin olayı budur, meriç meriçlik yapar. "benim sevgilim var" diyebilmesi gereken senin sevgilin.
  • der meister  (26.07.16 21:29:08) 
İkisi birden olur.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (26.07.16 22:17:37) 
biz izin verirsek meriç meriçlik yapabilir ancak. üzgünüm.


  • ruhen hastayim ben  (26.07.16 22:21:50) 
Kız izin verir. Yoksa Meriç her kızı yalıyor zaten. Çevresinde Meriç biriktiren kız direkt leştir.


  • arnold schwarzeneger  (27.07.16 09:35:37) 
der mesiter +1 kız izin verir malesef


  • yue  (27.07.16 10:10:45) 
[]

Sevgilinizin giyim tarzı

Merhaba,

Hali hazırdaki sevgilinizin giyim tarzı, sizin için ne kadar önemli?

Sevgilinizin giyim tarzını beğenmediğiniz zamanlar oluyor ve dile getiriyor musunuz, yoksa pek beğenmeseniz de kendi haline mi bırakıyorsunuz?

Yoksa, "ne giyse benim gözüme güzel geliyor hiç umrumda değil" mi?

 
Giyim tarzı baya önemli bence. Beğenmediğim bir şey giydiğinde direkt söylerim. Örneğin kısa kollu gömleğe, sofra bezi gibi kumaşlara, aşırı bol pantolonlara, esmer olup da kırmızı içeren gömlek giyenlere, artık genç gibi görünmeyip hala converse giyenlere ve her yere eşofman altı giyip gidilebileceğine inananlara tahammülüm yok. Eski sevgilim hepsini yapıyordu sırasıyla hepsini söyledim vazgeçirmeye çalıştım.


  • ekaterina  (25.07.16 20:56:11) 
Fikrimi almak isterse yakışacağını düşündüğüm şeyleri söylerim yoksa umrumda bile olmaz.


  • chiper  (25.07.16 20:57:46) 
tarzını da kendi içinde bir bütün olarak beğenmeseydim sevgili olmazdım, 180 derece ekstrem değişimler olmadığı sürece sıkıntı yok


  • limoncello  (25.07.16 20:59:24) 
ne giyse yakışıyor. ama o da her yere kotla gidebileceğini düşünen erkeklerden. pantolon çeşitliliği konusunda fikirlerimi söylüyorum sadece.


  • ruhen hastayim ben  (25.07.16 21:01:58) 
kıyafetlerini genelde ben seçtiğim için beğeniyorum. beğenmediğim kıyafeti olursa gizlice atıyorum.


  • sta  (25.07.16 21:08:26) 
ben onun yanına önemsesediğim için özene bezene gidiyorum. özenip beğenmese de doğru düzgün giyinsin en azından. atıyorum sandaletle falan gelmesin hiç sevmem. ha gelen oldu mu, 7 senelik sevgilimdi :)


  • nice tnetennba  (25.07.16 21:24:51) 
Hali hazirda sevgilim yok. Genel olarak cevap vereyim. Fikrim sorulmadigi surece bir sey soylemem, fikrimi sorarsa soylerim. Fikrimi sormadan ciddi ciddi bir sey demem icin kisa kollu gomlek giymedi falan lazim :p


  • yuzır  (25.07.16 22:08:53) 
o ney öyle yaa! bu tarz benim jürisi miyiz ? ne istiyorsa onu giysin hiiç dert değil yakıştırıyorsa bende beğeniyorum zaten malzeme güzel ondan heralde


  • gündüz m  (25.07.16 22:11:36) 
Normal zamanlarda kendi haline bırakıyorum. Özel bir yere gidileceği zaman o da, ben de birbirimizin fikrini alıyoruz.

Ama yavaş yavaş benim sevdiğim tarzı benimsemeye başladı o da. Aslında şöyle oldu, benimle birlikte olana kadar kendine gidip de bir kıyafet almamış, yani kaç yaşında koskoca adam, kıyafetlerini hala annesi alıyormuş. Ben onu kıyafet alışverişi yapmaya alıştırdım, böylelikle kendi tarzını oluşturdu yavaş yavaş.
  • peggy  (25.07.16 22:15:16) 
Genelde tek tip giyindiği için begenmedigim bir şey olmuyor. Zaten kendisi gitmez absürt bir şey. Ama ekstra yakışan bir şey olursa sık sık giysin diye mobbing uygularım.^^ Çünkü çık tıtlı oluyor.


  • piremses  (25.07.16 22:15:55) 
Umrumda olmaz. Kaliteli giyindiği sürece zevksiz olabilir problem yok.


  • perfectum  (26.07.16 02:15:30) 
Bazen begenmiyorum ve dile getiriyorum.


  • rivulet  (26.07.16 09:15:14) 
[]

Çalışma arkadaşlarıyla spor etkinliği

Merhaba,

Çalışma hayatında olupta bulunduğu şirkette arkdaşlarıyla veya oluşturulmuş bir grupla toplu olarak spor aktivitelerinde bulunuyor musunuz aras sıra?

Hangi sporlar? İş arkadaşlarıyla basketbol oynayanlar var mı mesela?

 
bowling halı saha vs oynuyorlar bizimkiler ama gerek yok bence, sosyal hayat ile iş hayatını ayırmak lazım.


  • cedex  (24.07.16 17:34:13) 
gokart yapiyoruz biz.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (24.07.16 17:35:40) 
Biz şirketteki spor salonunda spinning derslerine gidiyorduk ama yaz geleli gevsedi insanlar.


  • piremses  (24.07.16 17:47:22) 
Acemi +1
Evli bide hepsi. Bütün hafta kamp planı yaptılar bana özenip, son gün iptal ettiler yengenin birisi sitem etmiş falan. Emrivaki olunca kabul etmiştim, sevindim iptal olunca.

  • hasmetizm 2046  (24.07.16 22:48:38) 
[]

Pasaport işlemleri yapılıyor mu?

Merhaba,

Şu sıralar pasaport çıkartma/yenileme işlemleri devam ediyor mu özellikle Ankara da?

Malum emniyet bombalandı, yeşile kısıtlamar geldi vs.

 
evet, umumi pasaport için pazartesi başvurdum ve şuan kargoda.


  • christopher nolan  (21.07.16 18:07:10) 
[]

Kitap okuma alışkanlığınızla ilgili merak ettiğim bir şey var

Merhaba,

Sizin okuma alışkanlığınızı ve tarzınını merak ediyorum ve soruyorum.

Daha çok edebi kitapları veya içinde bir kurgu içeren kitapları mı tercih ediyorsunuz yoksa araştırma kitaplarını mı? Biliyorum bu soru biraz saçma belki o yüzden demek istediğim aslında şu :

Bir edebi kitabı okurken bir yandan da ilgi alanınıza göre araştırma kitaplarını da paralel bir şekilde okuyor musunuz? Yoksa, bir kitap tarzı biter sonra diğeri mi başlar?

Kendi açımdan ben bir tarz biter diğer kitap başlar yapamıyorum. Hep iki koldan ilerliyor bir yandan bir araştırma kitabı bir yandan da kurgu kitabı. Ancak bu verimliğimi ( ya da okumalardan alacağım tatmini) düşürüyor mu diye de merak etmiyor değilim?

örneğin işim için veya kişisel merakım için araştırma kitabı okurken içten içe canım bir kurgunun içinde kaybolmak biraz daha rahat bir okuma yapma istiyor. Ancak bir edebi kitapta okurken bazen aklım kendime didaktik olarak daha fazla şey katabilecek merak ettiğim araştırmada oluyor. Garip bir durum.

 
Ben epey uzunca bir zamandır sadece Türk yazarların kitaplarını okuyorum, çoğunlukla öykü. Okul için yapmak zorunda olduğum teorik okumalar hariç neredeyse başka şey okumam.


  • buff  (19.07.16 21:52:59 ~ 21:53:09) 
Ben birini bitirmeden başlayamıyorum başlasam bile konsantre olmam mümkün olmuyor. Belli bir kategorim yok bir alana merak saldıysam önce o alana dair kitaplarımı okuyorum. Mesela darbe ile ilgili bir merakım oluşunca önce bu alana dair yazarları kitapları araştırıp sipariş edip bitiririm sonra edebi bir seriye geçebilirim.


  • gozu acik sevisen yahudi  (19.07.16 21:54:29) 
Şu anda 6 kitap paralel okuyorum desem? Belirli bir konu ile ilgili 3 ü bilimsel, biri tarih/araştırma, 2 si roman. Farklı diller üstelik. Araştırmalar Almanca, İngilizce. Bilimsel olanların hepsi laptop'ta. Tarih/araştırma olan basılı, iki roman kidle'da. Benim aklım buna alışık. Bence aklını ve kavrayışını alıştırmakla ilgili. Bir edebiyat kitabının verimli olması ne demek tam olarak anlayamadım ama bende düşen bir verimlilik yok. Bir de radyo tiyatrosu dinliyorum, eski Yunan tragedyaları. Mutluyum.


  • shadowcat  (19.07.16 21:58:24) 
uzun zamandır kurmaca olarak yalnızca öykü okuyorum, bir oturuşta tüketilebilecek şeyler olmalı. Kurmacanın dışında araştırma kitaplarından ziyade makale okuyorum denilebilir. Zaten göçebe hayata geçtiğimden beridir kitap fetişim kayboldu. Ha ama şöyle uzun bir yolculuk sırasında içinde kaybolduğum kitaplar da oluyor tek tük.

Senin özeline gelirsek: aynı anda birden fazla kurmaca kitabı okumuyorsan sorun yoktur bence. birden fazla araştırma kitabının verimi düşüreceğini sanmıyorum (eğitim sisteminden ötürü zihnimiz böyle konudan konuya zıplamaya alışkın olmalı).
  • negatype  (19.07.16 22:01:15) 
kurgu ve bilimsel bi arada okurum. bazen bir tanesi çok sarar, %80 - %20 olur. çok saran bitince de öbürü onun yerini dolduramıyor, bi boşluk oluşuyor, yeni kitap giriyor. öbürü %40'a çıkıyor en fazla, yeni gelen sarmazsa ağır aksak gidiyor, yenileri giriyor, öyle gidiyor.. voff çok saran kitap öbürlerini piç ediyor resmen. bende de aynı sorun varmış.


  • kaichi  (19.07.16 22:03:33) 
bazı zamanlar üst üste edebi tarzda okuyorum, bazen belli konulara odaklanıp onlarla ilgili araştırma kitaplarını okuyorum. fakat edebi tarzdakileri okuma sıklığı daha ağır basıyor genelde.


  • vacigok  (19.07.16 22:04:02) 
kurgu-kurgu olmayan kitapları aynı anda okumaya çalışınca çok verimsiz kaldığımı farkettim. aynı anda değil, bir gruptan sıkılınca ötekine ağırlık veriyorum.


  • doxanikee  (19.07.16 22:09:26) 
Ikisini bi arada goturemiyorum ben. Gerci lise yillarimda ayni anda 3 4 kitap okurdum ama su an kafam kaldirmiyor. Odaklanacaksam bir seye tam odaklanmaliyim. Yillarca kurgu agirlikli okudum ama sanırım yaşın da ilerlemesiyle beraber araştırma kitaplarina agirlik vermeye basladim. Kurgu okurken cok cabuk sıkılıyorum.


  • rayde  (19.07.16 22:09:50) 
araştırma ve kurgu olarak 2 kitabı aynı anda okuyorum genelde, bir yandan da bitmek bilmeyen bir öğrencilik hayatım olduğu için okumam gereken bir sürü başka şey çıkıyor sürekli. araştırma-kurgulardan biri önce biterse başka yeni bir kitaba başlamak için diğerinin de bitmesini bekliyorum. ikisi de bittikten sonra yeni 1 veya 2 kitaba başlıyorum. hiç başlamış olduğum bir kitabın olmadığı bir dönem olmuyor ama bir kitabı bitirme hızım 6 ay ile 2 hafta arası değişiyor yoğunluğuma göre.


  • passive aggressive  (19.07.16 22:35:35) 
İşim gereği iki koldan ilerliyor. Hem teorik hem kurmaca metinler okuyorum


  • mutlusismankedi2015  (19.07.16 22:57:06) 
[]

Henüz Türkçeye çevrilmemiş İngilizce Kitaplar Soruyorum

Merhaba,

Başlıkta yazdığı gibi sizin bildiğiniz, okuduğunuz henüz Türkçeye çevrilmemiş İngilizce kitapları soruyorum.

Dil öğrenmek için falan değildir. Gözden kaçan okumaya değer kitapları sayenizde bir hatırlamak ve sonrasında edinmek için. Az çok kendim bir liste yaptım sayılır ama sizden gelen öneriler çok güzel olur.

edit : liste diyince baya bir şey çıkarmışım gibi olmuş. kuş bakışı üç beş kitap onu da yazarım birazdan müsait olunca^^

İlk etap için :

D.Acemoglu and J.Robinson : Economic Origins of Dictatorship and Democracy
Robert Wright :The Evolution of God
Christopher Hitchens :The Portable Atheist: essential readings for the nonbeliever
Y.N Harari: History of Tomorrow (eylül 2016dan itibaren)
Peter Watson: The modern mind: an intellectual history of the 20th century
Peter Watson: Wisdom and strength, the biography of a renaissance masterpiece
Peter Watson: The German Genius
ve bu adamın diğer kitapları (sanırım çevrilmediler Ideas kitabı hariç)
Terry Eagleton: Illusion of Postmodernism (çevrildiyse affola)

vs.vs.

 
ronnie o'sullivan - running (otobiyografi)

tabi snooker ile az çok ilgileniyorsanız.
  • axl  (17.07.16 13:51:44) 
infinite jest - david foster wallace

bi yayınevi artık türkçeye çevirir diye bekliyorum, bi yandan da sırf bu kitap için ingilizceyi ilerletmeye çalışıyorum
  • freebird5406_2  (17.07.16 14:05:47) 
@qazaqwsx: senin yaptığın listeyi de burada paylaşırsan bizler de yararlanabiliriz.


  • burya  (17.07.16 14:10:00) 
[]

Şunu alayım mı çabuk karar vermem lazım?

Kindle Paperwhite, 15 cm (6") High Resolution Display (300 ppi) with Built-in Light, Wi-Fi

Bu modeli kulllanan eden var mı? 70 euro eder mi bu ?

edit:yaşasın prime.

 
çok kitap okuyorsan, çok geziyorsan her türlü değer. ben iş gereği çok sık ikamet değiştiriyorum. kitapları taşıma derdi kalmadı. yapıştır meritokrasiyi o seni zaten 5-10 sene götürür.


  • ayiadam  (12.07.16 17:31:05) 
aldim, on numara bes yildiz bir alettir. acil al cabuuuuuuuuuuuk.


  • baldur2  (12.07.16 17:35:15) 
al


  • freebird5406_2  (12.07.16 17:35:17) 
kaçırma, siyah al


  • hypervaskulerdondurucu  (12.07.16 17:41:54) 
aldım dostlar ! tişikirler !


  • qazaqwsx  (12.07.16 17:49:15) 
Kindle'in oyle sanıldığı gibi göz sağlığına falan yararı yok deniyor. Yani bir ipad de alsan göz sağlığın için bir fark olmayacak. Onun dışında pdf okumak icin cok cok kulllanissiz bir alet. Epub falan okurken o ekranin siyahlamasi falan hos degil.

Göz sağlığıyla ilgili entry:

eksisozluk.com
  • tamamen hayal urunudur  (12.07.16 18:48:06) 
prime day kovalıyorsun di mi primacı seni.

kindle paperwhite iyidir. iyi yaptin.
  • no christ requires  (12.07.16 18:49:54) 
tamamen hayal urunudur e-ink teknolojisi ile tablet ekranları birbirinden farklı şeyler. kafa bulandırmaya gerek yok.


  • burya  (12.07.16 19:37:54) 
[]

Mezun olmuş birinin sonradan hocadan ders izlencesi istemesi?

Merhaba,

Lisanstan mezun olalı oldu biraz. Bölümde ben mezun olduktan sonra yeni bir ders açmışlar ilgimi çeken. O okulda devam etseydim muhtemelen derse girmeye falan çalışırdım ama şu an bu mümkün değil. Dersin hocasıyla da birebir münasebetimiz yok sadece yıllaar önce bir dersini almıştım.

Şimdi ben bu hocaya mail atsam ve o dersin syllabusını istesem olur mu? Abes kaçar mı ki? Merakımdan syllabus göre kendim okumaları takip ederek kendim öğreneceğim boş zamanlarımda.

Araştırdım pek bulamadım bölümün, hocanın sitesinde falan o yüzden. Böyle bir şeyi paylaşırmı hocalar?

 
olur. kaçmaz.


  • rubenanyukov  (12.07.16 15:10:56) 
problem olmaz.


  • rakicandir  (12.07.16 15:22:20) 
Yoo aksine hocanın hoşuna bile gidebilir, benim giderdi ve paylaşırdım seve seve.


  • mutlusismankedi2015  (12.07.16 23:40:38) 
[]

Ne yapıyorduk?

Merhaba,

Şimdi diyelim ki bir kadın arkadaşınız var. Sizin sadece arkadaşınız ve sizin açınızdan çokta yakın sayılmaz aslında. Sevgiliniz vs. değil.
Ancak, bu arkadaşınız sürekli sizden ilgi bekliyor, her şeyi sizinle yapmak istiyor, alakalı alakasız her şeyi sizle paylaşıyor vs.

Yahu bu durumdan nasıl kurtuluyorduk ? :/

İlgi budalası demek istemiyordum ama öyle bir tanım varsa uyuyor sanırım.

Not: Gönül işi değildir.

 
Bence bariz gönül isi.

Hayir demeyimögreniyoeuz. Kirmadan tabi. Bahane üretmeden, kendime vakit ayiemak istiyorum ya da hayir yapamam seklinde. Karsi taraf da insansa orta yol bulunur böylec.
  • wiillii  (11.07.16 19:22:12) 
Ignore it direkt.


  • damdanakan  (11.07.16 19:24:28) 
belki sende meriç olma potansiyali görmüştür. ölü taklidi yap.


  • japan  (11.07.16 19:26:19) 
Daha once save ettiysen cik bence. Burdan arkadas kalmak zor.


  • EasyTiger  (11.07.16 19:29:16) 
kaçıcam dedikçe boka sarıyor, tecrübeyle sabit. Arkadaşlığınız bitiyor böyle böyle


  • mirty  (11.07.16 19:51:05) 
Belki cevresinde baska kimsesi yoktur olamaz mi?


  • rayde  (11.07.16 20:47:24) 
[]

Metafor

Merhaba,

Saçma olabilir ama soracağım yine de...Bir iki gündür kafamda çünkü. Anlamsızsa kusura bakmayın.

Metaforlar ne kadar hayat hakkında doğru çıkarımlar yapmamıza yardımcı olur?

Doğadan veya başka bir şeyden esinlenerek kullanıdığımız metaforlar gerçekten de bize yol gösterebilir mi? Yoksa bunlar bir bağlayıcılığı olmayan sembolik edebi benzetimler midir?

Doğanın kendi işleyişindeki dinamikler insan sosyal hayatı hakkında ne kadar bilgi verebilir..?

Saçma sorularıma cevap yoksa da okuma tavsiyelerinize açığım :)

 
Niye saçma olsun, bunları inceleyen kitaplar var.

Adını unuttum ama şu safsatalardan (fallacy) biri yanlış analoji safsatası idi. Örneğin, '1 bir rakamdır, 2 de bir rakamdır. 2 2'ye bölünebilmektedir. O halde 1 de 2'ye bölünebilir'. Tabii bu kadar kabak gibi olmuyor her zaman.

Bu safsatanın destekleyici bir temel taşı ve bu temel taşının da iki ayağı var. Temel taşı şu: Analojiler, metaforlar doğru veya yanlış değildirler. Sadece belirli bir yakınlık dengesi içerirler. Bunun iki ayağından ilki, hiçbir metafor mükemmel olamaz, illa bir noktada ayrılacaktır. Eğer her şey %100 aynıysa, zaten bu metafor veya analoji değil, tamamen aynı şeyden bahsettiğimiz anlamına gelir. İkincisi ise, her şeyin arasında benzerlik olabilir. Hatta ilgili bir bilmece vardı, 'Bir masa ile bir kadın arasındaki benzerlik nedir?' diye, cevabı da 'Picasso ikisinin de resmini yapmıştır' diye. Dolayısıyla, metaforlar ve analojiler aslında kafamızın algıda seçicilik yaptığı anlar. Etkilendiğimiz ve kaydettiğimiz anların birbirine benzetmesi.

Aslında analoji ile metaforu iç içe, birbirinin yerine kullanmamam gerekiyor ama metafor analojinin bir alt kümesini oluşturuyor, metafor kullanmak için bir noktadan analoji yapmak gerekiyor. Bu tanım kimindi, hatırlamıyorum. Daha doğrusu metafor, analojiyi anlatmanın yollarından biri olarak görülüyor. Görevi de anlatımı, anlamayı kolaylaştırması; çok da fazla anlam yüklememek gerekiyor.

Tabii ki 'Kadın bir masadır' desem, bu bir metafor ve analojinin/metaforun güçlüsü ve güçsüzü var. Bu söylediğim güçsüz metafor. Bir de güçlü metafor var. 'Bizim Rüknettin Amca'nın da böğrü ağrıyordu, sonra da üç güne rahmetli oldu' dediğimiz zaman güçlü bir analoji kurmuş olabiliriz ama metafor değil. Analoji dediğimiz şey benzetme ve karşılaştırma içeriyor, Rüknettin Amca ile böğrü ağrıyan diğer kişinin karşılaştırılarak ortak noktalarının belirlenmesi ve bu noktalardan birbirine bağlanması.Metafor ise bunun daha daralmış hali. Örneğin, 'Kaynana gibi ne işime karışıyorsun' dersem bu bir analoji, 'Sen de kaynana oldun başıma' dersem bu bir metafor. Aradaki fark şu, birinde benzetme yaptım, diğerinde X doğrudan Y'dir dedim. Metafor biraz daha 'lafın gelişi' dediğimiz analojiler. İkisinde de doğruya ne kadar yakın olduğu nasıl baktığına göre değişiyor; dinen ve felsefik olarak farklı farklı yaklaşımlar var. Her tarafın buluştuğu bir konu var.

Safsata olmakla beraber, önemli olan kısmı kurulan analoji ve metaforun %100 doğru olmaması ve %100 yanlış olmaması önemli bence. Buradan insanın aklına şu geliyor: Ben bu metaforu kurduğuma göre şu sonucu çıkarabilir miyim?
Örneğin, bir hasta var elimizde kan değerleri bir miktar sapıtmış, gözünün feri sönmüş, derisinin altında iltihaplı kabarcıklar çıkmış olsun ve bu adam bir X hastalığından ölsün. Ertesi gün başka bir hasta gelsin, tamamen %100 aynı belirtileri göstersin. Şimdi analojiye göre bu iki insan %100 aynı olmadığı için kurduğumuz analoji doğru veya yanlış olmamalıdır ama ben biliyorum ki bu hasta X hastası, ben bu sonuca lap diye atlayabilirim; çünkü yargıma göre analoji çok güçlü. Ertesi gün başka bir hasta daha geldi; belirtiler aynı ama bu hastanın iltihaplı kabarcıkları yok daha. Benim buna X teşhisi koymam çok havada bir durum, öyle mi değil mi? Bilemeyiz.Bu tabii ki çok güzel bir örnek değil ama durum şu: Bir analojinin güçlülüğü/güçsüzlüğü tamamen kafamızda ve kendi yargılarımızla sonuca atlayabiliyoruz ancak. Örneğin, ilk iki hastada belirtiler %100 aynıydı ve diyelim ki hepimiz birden 'Bu iki kişi de X hastasıdır' dedik; başka bir kişi gelebilir ve 'Hayır! Yeni gelen hasta 23 yaşında, önceki hasta 85 yaşındaydı. Bu yüzden, bu kişinin X hastası olması imkansız' gibi bir yargıda bulunabilir. Bu güzel bir örnek olmadı ama durumun muğlaklığını anlatmaya çalıştım. Eğer metaforlar üzerinden bir sonuca atlanacaksa, bu kişinin kendi yargısıdır ve kendi yargılarımız da tabii ki birçok kaynakta yazdığı gibi yanılma paylarına bolca sahiptir.

Metaforlar ise daha farklı kavramlar üzerinden benzetme yaptıkları için 'Olabilir ama olmayabilir de'den ötesi biraz karmaşık.

Konuyla ilgiki İngilizce biliyorsanız 'Metaphor, Analogy and the Place of Places' diye bir kitap vardı. Onu tavsiye ederim.
  • aychovsky  (10.07.16 21:52:41 ~ 21:56:53) 
[]

Bu site/firma güvenilir mi?

www.claimflights.co.uk

Yani daha önce burdan hizmet alan oldu mu aranıza? Başarı oranı nedir?
Bilgilerimi paylaşayım mı pasaport vs.?

 
bu işe giren çok şirket oldu son zamanlarda. sadece o dikkatimi çekti.


  • kurnaz  (08.07.16 20:03:23) 
[]

Ankarayı özlüyor musunuz?

Tabii ki başta Ankaralıları kastettim ama Ankarayla anısı olanlar vs. de belki söylecekleri vardır..

Hiç oldu mu bu duygu size? Ankaradan çok çok daha güzel bir yere taşındığınızda ya da uzak kaldığınızda bütün çilesine, eksilerine belki de insanına rağmen Ankarayı ne biliyim özel, özlenir bir yer olarak hissettiniz mi?

Yoksa Ankara hep Ankara başkent değil boşkent iyi ki kurtuldum mu diyorsunuz?

Sanki bir farklı Ankara ya :)

 
ne zaman uzak kalsam deli gibi özlüyorum.


  • theseachange  (07.07.16 22:50:05) 
evet,

olursa geri taşınacağım gibi, 9 senedir ankara dışında yaşıyorum, aslen ankaralıyım

genel olarak tamam mordor gibi karanlık fln ama, iyidir bana göre.
  • nucleon  (07.07.16 22:51:05) 
istanbulda ise özlememek gibi bir şansı yok.


  • seyduna6687  (07.07.16 22:52:25) 
özlüyorum yeri başka


  • limoncello  (07.07.16 22:53:25) 
Ankara'dan taşınalı 1 sene oldu, şehir olarak hiç özlemedim. Ankara'da doğdum büyüdüm, orada okudum. Yani ortalama bir çeyrek ömürü orada geçirdim ona rağmen şehri özlemedim. Özlediğim tek şey var onu da açıklayayım hemen:
Ankara popülasyonu yani yerlisi ''genelde'' İç Anadolu kültürüne hakim, bazen yobaz diye tabir edilen insanlardan oluşuyor. Buna rağmen İstanbul'a nazaran orada kendinizi daha güvende hissedebilirsiniz. Özlediğim tek şey belki de bu, metroda size bir şey soran olursa ya da sokakta bir vukuat olursa filan insanlar direkt koşar, yardım eder, kavgayı ayırır. Ne olursa olsun daha samimi bir popülasyon vardır. İstanbul insanı buradaki suç oranına kendisini adapte ederek, daha acımasız,soğuk ve gamsız hale gelmiş. Buradakiler daha samimiyetsiz ve çıkarcı; ancak dediğim gibi bunu garipsemiyorum. Burada sokakta yanımda duran, tanımadığım hiçbir insana güvenmem, ama oradakilere güvenirim.

  • neferkitty  (07.07.16 22:55:36 ~ 23:01:15) 
benim ankara'ya kanım bir türlü ısınmadı. ankara'da çalışıyorum ama her fırsatta memlekete (eskişehir) kaçıyorum. misal şu anda da ankara'dan uzak olduğum için bir hayli mutluyum. nedense bir türlü yıldızımız barışmadı ankara ile.

istanbul'u deli gibi özlüyorum ama. burnumda tütüyor bazen.
  • köstebek kurabiye  (07.07.16 22:55:50) 
Askerligimi yaptigim ankarayi ozluyorum diyebilirim. Az da olsa.


  • EasyTiger  (07.07.16 22:55:50) 
valla özlemiyorum desem yalan olur.


  • bir sevgi faresi jamal  (07.07.16 22:57:02) 
İçindeyken sıkıcı gelse de en ufak ayrılıkta gerçekten özleniyor. Değişik bir havası var ankaranın. Bence yaşayanlar anladı, kelimelerle ifade etmek zor biraz.


  • swalloww  (07.07.16 22:59:40) 
Cok ozluyorum, her semtini, demetevleri bile ozledigim oluyor. Resimlerine bakiyorum bol bol.


  • curukturpkokusu  (07.07.16 23:03:20) 
Ankarayi degil yasadigim guzel zamanlari ozluyorum.


  • dedim ben sana  (07.07.16 23:06:53) 
Nerede değilsem orayı özluyorum. Ama ankarayi daha bi başka özlüyorum. Böyle nasıl desem kendimi bulduğum kendi mi dinlediğim, sesimi duyduğum bi şehir. Yarı angaralı hissediyorum zaten.


  • benoyledemekistemedim  (07.07.16 23:21:01) 
Toplasan üç gün durdum Ankara'da, iki kere gittim. Yine de seviyorum, özlüyorum. Sakinlesiyorum Ankara'da.


  • damdanakan  (07.07.16 23:26:41) 
Dogma buyume Ankaraliyim. Zerre özlemiyorum. Finlandiya'da yasiyorum yillardir.


  • good clean fun  (07.07.16 23:30:11) 
25 yaşına kadar Ankara'daydim, 4 senedirde Izmir'de. İzmir'de çok iyi şartlarda çalışmama rağmen 10 gün önce istifa edip Ankara'ya görece olarak daha kötü şartlarda çalışmak için döndüm, iyiki dönmüşüm. Benim için zor bir tercihti ama şu an mutluyum resmen. Istanbul'a giden arkadaşlarimda ya döndü ya da dönmek için çabalıyor.


  • mirty  (08.07.16 00:41:12) 
Üniversite okumak icin gittim. 5.5 sene yaşadim. Her saniyesinden nefret etmisimdir. Ankara'da depresyona girdigimi İstanbul'a gelince fark ettim.

Bunda icinde bulundugum arkadaş gruplarinin beş para etmeyen insanlardan oluşmasinin katkisi da olabilir.
  • chitosan  (08.07.16 12:44:57) 
[]

Yakın zamanda kendinize aldığınız küçük hediyeler

Yakın zamanda ihtiyacınız olduğundan (ya da olmasa da) veya kendinizi biraz şımartmak, küçük bir şeyden de olsa mutlu olmak adına (saçma bir şey bile olsa) ucuz ama güzel/faydalı ne aldınız ? :)




 
Uzun zamandır hayalimde canlandirdigima benzer bir elbise formunu görüp baya ucuza aldım 2 gün önce <3


  • piremses  (05.07.16 16:24:16) 
Bir sürü nailart zımbırtısı, makyaj fırçaları, takı, toka... hepside aliexpresten. böyle uzun zaman sonra tam unuttuğum anda hediye gibi geliyor ya beni mutlu ediyor.


  • melengich  (05.07.16 16:59:17) 
dildo,tam şımartmalık.


  • Lola90  (05.07.16 17:14:10) 
Cbf600 aldım cuma günü


  • mirty  (05.07.16 17:38:52) 
Damak antep fistikli cikolata almistim.


  • dedim ben sana  (05.07.16 17:56:37) 
Kaktüs ve el yapımı totoro geldi eve. Bir tane de ellerini çırpan maymunlu şeker. Ve de migren için içinde kristalimsi mavi jel olan dolapta bekletip gözlerine koyduğun tıbbi bir gözlük. Ben almadım ama hiçbirini, yine de küçük hediyeler. Sayılır bence. En son kendim için ne aldığımı hatırlamıyorum, bunlar sayılsın lütfen. Yoksa şımaracak bir şeyim yok :(


  • shadowcat  (05.07.16 19:04:05) 
[]

Hafta bitince ?

Merhaba,


Cuma veya cumartesi dışarı çıkmayınca ya da bir etkinklik yapmayınca nasıl hissediyorsunuz?

İlla bir şeyler yapılcak diye bir şey yok tabii ki..hele bazen bu gündem de vs.

Ancak, genel olarak soruyorum cumaları cumartesileri plan yapmaya çalışıyor musunuz özellikle?

 
Ozellikle cuma cmt bir sey yapmaya calismiyorum. Haftasonu bir gunumu disarda, bir gunumu evde gecirmeye ozen gosteriyorum.

Artik aksamlari eve gidip yatmak istiyorum :(
  • fakyoras  (10.06.16 22:05:14) 
Cumartesi pazar çalıştığımdan yapamıyorum


  • powerpufgirl  (10.06.16 22:16:06) 
Her hafta plan yapamıyorum, çıkamadığım zamanlar dışarıda insanlar eğleniyor, yiyor, içiyor, ben evde tıkılı kalıyorum diye üzülüyorum biraz :/


  • notinhere  (10.06.16 22:18:42) 
Genelde disardayim ama evde kalsam şöyle rahat rahat daha hosuma gidecek bu aralar


  • anily  (10.06.16 22:41:33) 
Acil çalışma planı çıkmadıysa evde dana gibi yatıyorum.


  • mza  (11.06.16 00:06:48) 
Çok mutlu hissediyorum plan yapmayınca. Özellikle kalabalık yerlerde çok bunalıyorum. Ara ara çıkıyorum ama yakın yerlerde yaşayan arkadaşlarla, en fazla toplu taşıma ile 20 dakikada gidilebilecek yerlere oluyor. Bir de hafta içi iş olsun, işin uzaması veya iş sonrası arkadaşlarla buluşma olsun, evimi özlüyorum. Haftasonu evin tadını çıkarmayı daha çok seviyorum.


  • aychovsky  (11.06.16 00:10:26) 
[]

İfşa Hangi İhtiyacınızı Karşılıyor ?

Sb.

Yalnız ciddi soruyorum. Dalga değil.

Ne hissediyorsunuz, Neden?

Fotoğrafı koyarken ve/veya yorumlardan sonra?

 
eğlence ihtiyacımızı karşılıyor.


  • devilred  (05.06.16 00:42:55) 
Hiçbir şey hissetmiyorum.


  • i was made for you  (05.06.16 00:43:20) 
eğlence+1


  • basond  (05.06.16 00:43:27) 
Bu soruyu sormak hangi ihtiyacını karşılıyor?


  • teritori  (05.06.16 00:43:28) 
Beni çirkin ya da erkek sanıyorlar. Ben o yüzden koyuyorum.


  • damdanakan  (05.06.16 00:43:43) 
orgazm


  • Lola90  (05.06.16 00:43:49) 
eğlence tamamen. ben ifşa ettim sildim güldük eğlendik bitti. sex gibi düşün.


  • gozu acik sevisen yahudi  (05.06.16 00:43:56) 
Eğlence +1

Kötü yorumlar da oluyor,ben üzülüyorum şahsen.
Ama buradaki çoğunluk maşallah yunan tanrı(ça) ları gibi
  • rakicandir  (05.06.16 00:44:12) 
5 kızın numarasını aldım


  • groovettyn  (05.06.16 00:44:46) 
memur olduktan sonraki halime yapılan yorumlara bildigin kahkahalarla güldüm gece gece valla. para versem eglenemezdim bu gece böyle. kimse kimseyi kırmadan eglencesine takılıyor.


  • akatreil  (05.06.16 00:44:48) 
ifsalar degil de yorum/cevaplar cok komik ve yaratici oluyor, ben okurken cok guluyorum


  • exlibris  (05.06.16 00:45:10) 
Eğlence olsun diye tamamen bir de insanları görmek güzel.

Zaten 3-5 gün sonra unutuyorsun nicklerini de yüzlerini de
  • buiret  (05.06.16 00:45:12) 
Eglence. Yoksa burada gorduklerimin yuzde 90'nini yarin unutcam.


  • isott  (05.06.16 00:48:53) 
bana camiayla kaynaştığımı hissettiriyor. normalde çok agresifim, burada kavga etmediğim insan sayısı hayli azdır. buna rağmen ifşada kimsenin kalbini kırmamaya gayret ediyorum ki genel olarak herkes buna dikkat ediyor gibi. nasıl desem, bu platformda sıkça vakit geçiren insanlar için bi' çeşit buz kıracağı oluyor. gülünüyor, eğleniliyor, keyifli bir akşam geçiriliyor. olabildiğine sanal olmasına rağmen başkalarıyla bir arada keyifli vakit geçirmiş oluyorsun işte. güzel yani. ben ifşa akşamlarında bayağı keyifleniyorum açıkçası.

***

edit: godoşu beklerken çok haklı. bazı cinsler troll'lüğün falan da ötesine geçip insanların ciddi anlamda moralini bozabilecek şeyler yazıyor/yapıyor. daha önce de söylemiştim, duyuru için "ifşa kuralları" bile eklenebilir. ifşadan soğutmak suç olabilir mesela ajsfkal. yani hepimize "kardeş tipten müebbet yersin" deniyor ama bir kadına mesela milf'ler, git burdanlar havada uçuştu. ayıp. bunların olmaması lazım.
  • der meister  (05.06.16 00:51:10 ~ 00:57:17) 
burada bir kadın fotosunu koyunca çek dediler. ben tamamen eğlence olduğunu düşünmüyorum. kılıf takılmasa ne güzel olur. bir de ordu gibi başladı herkes. yanlış anlamayın pek cicisiniz vs ama salt eğlence olsaydı kadına 40+ diye çek mek demezdiniz herhalde. bir de milf diyenler olmuş. yani muhabbeti yapan siz, pişman olan siz. ne ayak. geyik çevirenler üzerine alınmasın, fotosunu silemeyen durumuna yansın/yanmasın vs. ama kadın neye uğradığını şaşırmıştır herhalde. neyse ya.


  • godoşu beklerken  (05.06.16 00:52:05) 
benim ramazan öncesi kumanya ihtiyacımı karşıladı.


  • cryzy  (05.06.16 00:57:01) 
yalnız ve mutsuz insanların duygusal masturbasyonu.

herkes konuşulacak değeri olduğunu gördükten sonra bazı mesajlar cevapsız kalıcak bu akşam, bazıları telefon numaralarını alıcak. 1 kişiyle kahve içilecek. uyum varsa ilişki yoksa fuck buddy olacaklar.
  • only the strong survive  (05.06.16 00:58:28) 
Anonimlik her zaman iyi. Ifsa 3den degil de edilen olarak merakimi giderip yorumlarin yazarlarina dair de kisilik analizi yapmami sagliyor.


  • shadowcat  (05.06.16 01:00:19 ~ 01:00:52) 
ifşa edenlerden biriyle tanıştım, aynı yerlerde oturuyor sayılırız, arkadaş olduk. böyle bir ihtiyacı karşıladı.


  • nice tnetennba  (05.06.16 01:01:54) 
benim canım sıkılıyordu, iyi oldu gece gece.


  • köstebek kurabiye  (05.06.16 01:02:46) 
ifşa yapmayanlar için ifşa yapanları yargılayıp eleştirmeye yarıyor ayrıca.


  • rakicandir  (05.06.16 01:24:33) 
onaylanma
eğlenme
dikkat çekme
yakınlaşma
paylaşma

insan olma özetle
  • kirazıseviyorum  (05.06.16 01:25:39) 
ihtiyacın neden yadırgandığına kulp bulmaya gerek yok:

dakikalar içerisinde sağ frame baştan aşağı ifşa doldu.

kiminiz eğlenirken kiminiz bazı kimselere basbayağı sktr çekti. hani eğleniliyor ya. yok, olur mu, audition'a geliniyor, miss mister universe falan.
e eğleniyorsan başkasını ne hakla dehliyorsun? eğlenmiyorsan, iş hallediyorsan neden martaval okuyorsun?


bir de bazı insanlar gerçekten onaylanmak gibi temel bir amaçla koyuyor fotosunu, belli oluyor ama fark etmeden dan dun geçiriyorlar. herkes sizinle aynı nedenden ifşa yapmak zorunda mı? size "ben güzel miyim, yakışıklı mıyım" diye sorulmadığında bile götüme benziyosun tarzı cevap nasıl veriyorsunuz? yani espri de içermiyor mesela, şuyun eksik buyun fazla vs muhabbeti dönüyor, onları diyorum. bir insan beğenilmek istiyorsa aksini yapmak zevk mi veriyor?
...

belki istemeyen takılmasın dersiniz ama bu şekilde olduğunda bu resmen flood etmek, yani burası bition da değil. çok doğal değil bu olay.

sonra fotosunu kaldıramayan, çünkü maalesef fotoğrafı google keşinde kalmasa bile delinin teki tarafından kaydedilip google piyasasına tekrar sokulan kimseler olabiliyor. vs vs vs

bana çelişki gibi görünen bir şey daha var; bir tane troll'un yaptığı hafakan bastırıyor da, "duyuru formatı veya içeriği böyle olmamalı rererö" diye, sağdaki son cevaplananlar index'i ifşayla dolup taştığında sorun yok.

yani soruya alınacağınıza diğerleri ne düşünüyor olabilir gibi baksanız bunlar olmayacak aslında. boku çıkmasa güzel olacak. ama boku çıkıyor. ne oldu? herkes sildi.

e peki ben eğlenmek için saçma sapan bir soru post etsem sonra silsem? size de komik gelmese ama sağ yanı bunlarla doldursam? ikinci bir hesaptan trollesem?

biraz dürüst olsak, birazcık abartmasak kimse kimseye bir şey söylemez aslında.
  • godoşu beklerken  (05.06.16 01:44:42 ~ 02:37:17) 
maslow'un ihtiyaclar piramidinin en ust ve 3. katmanindaki birkac madde iste:

www.notdelisi.com
  • scars dont fade  (05.06.16 02:05:34) 
[]

Ne yapıyorduk?

Merhaba,

Cumartesi olunca, hava çok güzel olunca, tüm planlar yatıp dışarı çıkıcak birini bulamayınca, birazda bunalmış/sıkılmış olunca ne yapıyorduk?


 
ifşa?


  • basond  (04.06.16 21:38:27) 
-dizi film filan izliyorduk
-uyuyorduk
-tek cikiyorduk
-xbox oynuyorduk
  • in vino veritas  (04.06.16 21:38:42) 
İki bira & dizi


  • damdanakan  (04.06.16 21:39:56) 
Tekel'den birkaç şişe bira alıp, "oha ne çok artmış fiyatlar" geyiğini bilmem kaçnıncı sefer yapıyoruz.
Eve gelip birşeyler yiyip, ardından bira ve çereze gömülüyoruz.

  • quaker  (04.06.16 21:44:10) 
çay demle sonra da marco polo (dizi) izle..


  • redeath  (04.06.16 21:50:36) 
buraya sarıyorduk ya da güzel bir film açıp izliyorduk.


  • devilred  (04.06.16 21:52:47) 
Çıkıp şarap almak veya almamak arasında kalınabilir. Çıkıp alsam mı acaba?


  • dartdevil  (04.06.16 22:21:58) 
tekele indiğinde caddedeki trafiği görüp yine bir cumartesi daha evde film izleyebilmenin kıymetini biliyorduk.


  • mrsmoon  (04.06.16 22:22:44) 
ifşa izliyoruz


  • groovettyn  (04.06.16 23:31:19) 
[]

ÇiçekSepeti Havale İşlemi ile İlgili

Merhaba,

Şu an çiçeksepeti.com dan havale ile yarına sipariş versem. O sipariş yarına gider mi ?

Şu yüzdne soruyorum havaleyi şu an yapacağım bugünde cuma olduğu için para geçmeyecektir onlar yine de gönderiyor mu?

 
cuma niye geçmesin ki havale? şu an yaparsan geçer.


  • passion rules the game  (03.06.16 14:40:41) 
senin dediğn eft, ki oda şimdi yapsam geçer


  • oscar  (03.06.16 15:15:36) 
[]

İlişkide Roller

Merhaba,

İlişkilerde her zaman bir taraf baskın diğer taraf kabullenen (buna ne denir bilemedim) midir ?

(Cinsel ilişkiyi kastetmiyorum bir s&m durumu değil demek istediğim ^^ )

Bir taraf sanki istese de istemese de dominant rolü, diğer tarafta bunu istese de istemese de kabulenen kişi oluyor gibi geliyor. Doğal olarak oluyor gibi.

Sizde de böyle mi? Bu roller değişir mi?

Yoksa ben baya saçmalıyor muyum ? ^^

 
Reacher settler theory diye bir şey var, araştırınız.


  • i ve been mistreated  (31.05.16 19:34:35) 
her ilişki için geçerli midir bilemem ama sado-mazo takılan (cinsel anlamda değil. artı olarak cinsel anlamda da bu mevcut olabilir. ama olmaya da bilir) çiftler var. farkında olarak ya da olmayarak. yani bir taraf acıyı sever, mazoşisttir. diğeri de şiddeti sever (her zaman fiziksel olması da gerekmiyor bunun. sözle bile yapılabilir.) sadisttir. bu da aralarında bir tür denge yaratır ve ilişki devam edebilir. zaten etraftaki ilişkilerin çoğu "abuk" gibi görünüyor. gerçekten mutlu ve uyumluların oranı yüksek değil. üzücü tabi.


  • matrix  (31.05.16 19:37:48) 
Mistreated i dinle sen.


  • thewizardofearthsea  (31.05.16 19:52:19) 
Öyledir. Saçmalamıyorsun.

Baskın bir erkek olarak söylüyorum, genelde kontrol eden de kadındır.
  • yirmisantim  (31.05.16 20:03:58) 
rol değil de, bu biraz zeka işi


  • gokhan atestepe  (31.05.16 20:58:46) 
@gokhan atestepe zeka ?


  • qazaqwsx  (31.05.16 21:01:37) 
İlişkide umursamaz olan her zaman ipleri elinde tutar.


  • komando kani var bende  (31.05.16 21:16:27) 
@qazaqwsx zekası diğerine nispeten üstün olan, üste geçer yani bu değişmesi pek mümkün değil. eski sevgilim beni yönettiğini zannederdi :) ama sadece öyle zannederdi (o na hiç yalan söylemedim)


  • gokhan atestepe  (31.05.16 21:33:13) 
Demir Demirkan ayrılma sebebinin tam da bu olduğunu açıklamıştı.


  • kakao  (31.05.16 21:43:31) 
Bire bir eşitlik mümkün değil. İlla ki bir taraf biraz daha baskın olur.


  • arnold schwarzeneger  (01.06.16 10:29:40) 
[]

Uzun İlişkide Kendinize Şunu Soruyor musunuz?

Merhaba;

Uzun ilişkisi olan 20 ile 35 yaşlar arasında olan duyuru sakinleri !

Bazen ilişkinize,ilişkideki durumunuza, yaşınıza, geleceğinize,yaşantınıza vs. ithafen hiç;

"ya ben ne yapıyorum böyle?"

diye soruyor musunuz? Sordunuz mu hiç?

Evet ise neden ve ne sıklıkla ?

Bunu kendinize sormak bir şeyin belirtisi olabilir mi ya da olur mu arada öyle arada..?

 
Soruyu anlamadik :(


  • shadowcat  (30.05.16 23:00:45) 
yazar burada diyor ki; "uzun ilişkiden bunalanlar, birleşelim!"


  • manuel mandalina  (30.05.16 23:08:33 ~ 23:08:49) 
"Bu adam nasıl oldu da böye sevdi beni" diye sorduğum çok oluyo.

Dediğin gibi bi soruyu eski ilişkilerimde sordugum oldu ama. Sadece ilişki değil de kendimi ait hissetmediğim bir iş için de aynı soru geçerli olup hızla kaçmamı sağladı.
  • mavibalık  (30.05.16 23:10:52) 
@shadowcat Orda anlatmak istedigim aslinda su idi ;

Kendize sunu sordugunuz anlar oldu mu?

"benim bu uzun iliskide ne isim var, bu kadar emek, bu kadar zaman ne icin?"
seklinde iliskinizi sorguladiginiz oluyor mu demek istemistim ^^

Bu artik ayrilik zamanin geldiginin belirtisi midir yoksa herkes ara ara bu sitemleri eder mi ?
  • qazaqwsx  (30.05.16 23:12:51 ~ 23:15:04) 
bazen şöyle oluyor.

ulan diyorum daha gencecik adamım, böyle tek insanla ömür mü geçer lan boku yedik valla, falan diye düşünürüm.

ama sonra da kendimi şu şekilde çürütürüm.

"ulan nolcak, mutlusun işte, asıl amaç da bu, mutsuz olmak için sebep yaratmayayım."

yani en azından uzun ilişkim varken böyleydi.
  • ravenclaw  (30.05.16 23:44:43) 
Böyle düşündükten bir yıl sonra ayrıldım.


  • jazzabel  (30.05.16 23:48:13) 
Bir sonraki aşama olan evliliğe geçmeniz gerektğinin göstergesi bence sevgilinizi seviyor ve uzun ilişkiyi sorguluyorsanız.

Ha ilişkinizi sorguluyorsanız, sorun uzunda kısada değil beraberliğinizde.
  • stratejisizsiniz  (31.05.16 00:44:58) 
3 yıllık ilişkimde hiç sormadım. seviyordum. seviyordum. ve yine seviyordum. onunla olmak istiyordum.

ama ne oldu dangalaklıklarına sonuç bırakmak zorunda kaldım.

yine sevsem yine sormam biliyorum. ben hayatı paylaşmak, nefesimi paylaşmak için yaratılmışım bence. tabi kıymet bilene.

yaş mı 26, kadın kişisi.
  • mobydick  (31.05.16 01:14:54) 
[]

Tez-Tez Danışmanı İlk Adım (Yardım) !

Şimdi,

Tez için uygun olduğunu düşündüm hocaya mail atıcam randevu için.

Ancak, sadece tezi yazmak istediğim "alanda" çalışmalar yaptığı için ona yazıcam.
Yani kafamda daha bir research question yok. Bulamıyorum da....

Ne diyeceğim ben şimdi..Çok mu komik düşerim.

Duyurunun tecrübeli akademikleri bir yol gösterin zamanım kısıtlı artık bir şeyiler yapmam lazım :)

 
Yoo, bence gidip gorusebilirsin. Gitmeden once ayrintili bir sekilde hocanin calismalarini incelersin. Mumkun oldugunca spesifiklestirirsin calismak istedigin konuyu. Komik duruma dusecegini sanmiyorum.


  • evrim halkasi  (22.05.16 19:17:19) 
yoo +1
ama adam sana bi konu dayatırsa ona da ok demek durumunda kalabilirsin. böyle bir risk de var yani.

  • manuel mandalina  (22.05.16 19:26:26) 
Komik düşmezsin, onunla çalışmak istediğini belirtirsin. Kabul eder de ne çalışmak istediğini sorarsa bu alanı düşündüm ama daha konu noktasında net değilim, araştırma yapmak istiyorum, sizin öneriniz var mı dersin. Sonraki görüşmelerinizde de aklındaki konuları tartışır, hangisinin uygun olacağına karar verirsiniz ve tez önerini yazarsın.


  • duyond  (22.05.16 19:42:25) 
[]

Evdeki Yemek Kokusunu Nasıl Engellerim?

Merhaba,

Şimdi benim bir ev arkadaşım var. Benim odam da tam mutfağın karşısında.

Bu hanımefendi ne zaman yemek yapsa tüm ev aşırı ağır kokuyor ve tüm koku benim odama geliyor.

Diğer arkadaşımın ve kendisinin odası biraz ters bir yerde kaldığı için pek etkilenmiyorlar ama ben şu an nefes alamıyorum.

Kendisi Endonezyalı olduğu için midir nedir ne zaman yemek yapsa inanılmaz ağır kokuyor..Mutfağın kapısı kapalı olsa da sorun oluyor..Mutfakta pencere yok lanet olsun ki..Kıza yemek yapma diyemeceğim için ne yapacağımı bilemedim..

Asya yemeklerinden soğudum resmen..

Diğer ev arkadaşıma söylüyorum o kız da o kadar etkilenmemiş sanırım.

Ne yapabilirim?

 
Seni iyi anliyorum. bir aralar bekar evindeyken arkadasin biri arada aklina eser saat aksam 22.00 dolaylarinda karnibahar kaynatirdi. bir odayi degil evi koku kaplardı. karnibaharı da severim oysa.
Su an icin çözümler, onun yemek yaptigi zaman senin evde olmaman, odayi degistirmen, arkadasinin daha farkli yemekler yapmasi gibi görünüyor.

  • 1adam  (19.05.16 17:02:43) 
Mutfakta pencere yok da aspiratör de mi yok? İmkanınız varsa aspiratör taktırın, yoksa yemek pişiren kıza böyle "kokutacaksan buyur bacım odaları değişelim" demekten başka çıkar yol yok. Aspiratörsüz penceresiz mutfak her türlü kokar, kaçışı yok.


  • ambrosia  (19.05.16 17:09:27) 
[]

Spor sonrasi agrilar

Merhaba,

Uzun bir aradan sonra spor yaptim. Yalniz cahilce fazla yuklenmisim sanirim. Cunku o an enerjim var gibi hissediyordum ve devam ettim ama agrilar eve gelince basladi. Su an yururken cok zorlaniyorum. Baya yataktan kalkamadim.

Bu agrilari biraz azaltmak ya da gun icin de biraz is yapabilir duruma gelmem icin yapabilecegim bir sey var mi ?

(Mobildeyim ve tikler gelecek)

 
spor yaptığın gün gece yatmadan evvel bir ağrı kesici alabilirsin.

şu an ki ağrıların için majezik ve sirdalud alabilirsin.
  • waryemez  (06.05.16 13:50:29) 
önce banyo sonrasında uyku ve biraz sabır.


  • 1adam  (06.05.16 13:50:36) 
kas gevşetici kremle masaj. esneyebilirsin bir de.


  • reavelyn  (06.05.16 14:06:43) 
Soğuk su ile biriken laktik asidin etkisini azaltabilirsin


  • gozu acik sevisen yahudi  (06.05.16 14:44:33) 
uzun süre hareketsiz durunca (misal sabah yataktan kalkarken) ağrının fazlalaştığını fark etmiştim. hafif hafif yürüyüşler yap. bol bol su iç.
soğuk-sıcak kompres, masaj vs çok fazla etki etmiyordu bana.

ayrıca bu ağrıların laktik asitten değil de, spor esnasında oluşan mikro kas yırtıkları yüzünden olduğunu biliyorum ben. kasların yenilenmesi lazım.
  • peggy  (06.05.16 15:45:50) 
ha peggy +1. Yırtıklardan falan oluşuyorsa dediği gibi, dinlenmekten başka çaren yok.


  • reavelyn  (06.05.16 17:48:32) 
[]

Arayış...Yenilik...Değişim...

Merhaba,

Şimdi, bu saçma başlıkla kastetiğim olay şu; hayatınızda en son ne zaman bir "yeni" arayışına girdiniz ve ne yaptınız sonuç olarak?

Yani var olan durumdan birazcık sıkılma, yeni amaç yeni bir heyecan arayışına girme durumunz ne zaman ve neden oldu ve sonucunda ne yaptınız?

Küçücük (ama sizi mutlu eden) bir değişim ya da koskocaman radikal bir yeninik hiç fark etmez o (şu an tam size anlatamadığım) ruh halinden neyi deiştirerek ne yeniliklerle çıktınız da hayatınızda yeni bir heyecan amaç oldu?

(resmen aynı soruyu evirip çevirip 3 sefer sormuşum kusura bakmayın, okumuş oldunuz artık ^^)

Bir süredir içimde böyle "bir şeyler yapmak" var "bir şeyler değiştirmek", "yeniden heyecanlanmak" falan filan var..

Size de sorayım dedim.

 
5 senedir çalıştığım iş yerinden ayrıldım. 8 ay önceydi. bence büyük bir değişiklikti. insan değiştirmeden bilemiyor nelerle karşılaşacağını. iyi de yapmışım, ufkumu açan bir tecrübe oldu. yeni yerde daha memnun olmasam da...


  • maq  (01.05.16 21:25:49) 
9 gün önce istanbul'daki 80 metrekarelik evi toplayıp kuşadası'nda 190 metrekare dubleks bir eve taşındık hanımla. maddi olarak zor olacak ama kafa rahatlığı yeter. iki evin de kirası aynı.


  • harzem  (01.05.16 21:27:57 ~ 21:28:09) 
6 yıl çalıştığım işyerinde bölüm değiştirdim
upgrade gibi oldu, daha çok çalışıyorum ama kariyer açısından daha iyi bir adımdı.
en büyük değişiklik bu.
  • rentts  (01.05.16 21:35:09 ~ 21:35:25) 
11 yıldır uzattığım saçı kestim


  • standart  (01.05.16 21:36:14) 
2 sene önce sevgilimden ayrıldıktan sonra, bütün eski arkadaşlarımdan, çevremden yabancılaştığım çok yalnız bir dönem geçirirken barınak gönüllülüğü yapmaya başladım. Önceleri köpek gibi her boş vaktimde gidip ne iş olsa yapıyordum, bok temizlemeye kadar. Sonrasında biraz daha hafiflettim ilişkimi ama hala gidiyorum ve benim için inanılmaz güzel bir deneyim ve yenilik oldu. Çok güzel dostlar edindim, köpeğimi oradan sahiplendim, pek çok hayvana az çok faydam dokundu ya da en azından tanışmış oldum onlarla.


  • buff  (01.05.16 21:36:17) 
yuzmeye basladım , henuz ıyıkı yuzmusum diye bir geri donus alacak durumda degilim ama, kilo almaya calısıp kilo veriyorum etkisi varsa bırakabilirim

monitor aldım cuma günü iş cıkısı gördüm kendilerini parasal olarak iyi durumda olmamama ragmen aldım iyiki almısım

arayıslardayım ama hala , takipdeyim konuyu
  • bnmzz  (01.05.16 21:53:15) 
Sağlıklı beslenmeyi prensip edindim. Saçma sapan şeyler yemiyorum uzun zamandır. Az ama öz arkadaş yaklaşımıyla sosyal medya hesaplarımı da kapattım. Fazlalık ne varsa giymediğim, kullammayacağım hepsini verdim. Artık giyim kuşam adına fazla harcama yapmaktansa, beni mutlu edecek bir şeyler katacak şeylere yönelmeye bütçe ayırmak çok daha tatmin edici olduğunu saptadım. En en olumlu etkisini gördüğüm şey de erken uyanmak. Haftasonları bile 6 da uyanıyorum. Çok iyi hissediyorum kendimi. Gün içinde bir sürü şeyi halletmiş oluyorum. Bahar aylarındayız diye belki de, bir enerji var üstümde. Şu sıralar da insan ilişkileriyle ilgili aşmak istediğim birkaç şey var, insanlara kıymet verdiğimi hissettiremiyorum. Bununla ilgili yeni kararlar aldım ve daha pozitif olacağıma söz verdim. Tabi tüm bunlar geçtiğimiz iki yıl içinde yavaş yavaş değiştirdiğim şeyler, devam eder etmez bilmiyorum ama bir hafiflemişlik, arınmışlık var üstümde.


  • 1a2b3c4d  (01.05.16 22:12:32) 
[]

youreads.net

Merhaba,

youreads.net hakkında ne düşünüyorsunuz?
yazan var mı orda?
taşındık mı ne yaptık, yazalım mı orda?

 
Ben oradayım bundan sonra. Artık ekşiyi bıraktım, nedenleri malum. Bence şimdilik güzel bir ortam.


  • Apocalypse  (13.04.16 19:13:51) 
Gittim bi heves ama sey edemedim. Yazmak gelmiyor icimden artik. Duyuru da takiliyorum artik


  • allah yazdiysa bozsun  (13.04.16 22:40:39) 
[]

Bu adam şaka mı yapıyor yoksa gerçek mi?

Merhaba,

Ben de arifin manchester'a attığı golü ararken kendimi burda buldum.

www.youtube.com

Bu adam gerçekten bu kadar saf ve iyi niyetli mi yoksa o da trolleyeni mi trollüyor anlamadım?

Bir insan bu kadar saf olabilir mi?

 
adam hayrettini trollüyor


  • Alt4y  (30.03.16 19:22:46) 
ben olsam ben de bu tarz konuşurdum. bence adam taşak geçmiş,
"abi bi adam var dicem, fatih sultan mehmet köprüsünü satın almak istiyo dicem" falan diyo herif asdjkh

  • naberabi  (30.03.16 21:32:39 ~ 21:33:29) 
[]

Ev Arkadaşına Hediye Almaca

Merhaba,

Cumartesi günü ev arkadaşımın doğum günü. Hediye almam lazım ama ne alınır karar veremedim.

Sizin aklınızda neler var ne güzel olur?

Kendisi;

Kadın
24 yaşında
Danimarkalı
Moda sektöründe

 
Havali bi kalem al :)


  • turuncu tonlarda  (28.03.16 20:44:16) 
[]

Hangi LaTeX editörü ?

Merhaba,

LaTeX kullananlara ve tecrübelilere sormak istedim;

Mac veya windows için hangi editorü kullanıyorsunuz?

 
benaaymi +1.


  • mrtkp9993  (27.03.16 14:00:16) 
Ben de Texmaker kullanıyorum, dolayısıyla benaaymi + 1


  • aychovsky  (27.03.16 14:00:49) 
notepad++ çıyım ben.


  • kyha  (27.03.16 19:09:46) 
mac için de gene notepad++ ve winebottler.


  • kyha  (27.03.16 19:13:37) 
[]

Linkedin Kullananlara Soru

Merhaba,

Linkedin de değilim ve bilmiyorumda nasıl bir kullanımı var. Ama gün aşırı mailime linkedinden "şu kişi sizinle iletişim kurmak istiyor" diye link ve mailler geliyor.

Bazıları ile hala görüşütüğüm kişiler ama bazıları da eskiden bir iş için görüştüğüm ve kontak halinde olmadığım kişiler.

Bu sitede bu tarz linkler nasıl gönderiliyor? Muhtemelen otomatik atıyor, çünkü bazı atmaması gereken/beklemediğim kişilerden de geliyor.

"Toplu gönder" seçeneği falan var değil mi? Yoksa bu insanlar durduk yere beni hatırlayıp göndermezler..

 
LinkedIn izin istiyor Facebook'taki, Gmail'deki, Hotmail'deki vb tum kontaklarina davetiye gondereyim mi diye. Her karsisina gelene okumadan "okeyto ;)" diyen biriyse tum iletisimde oldugu kislere davet gider.


  • crown  (26.03.16 17:59:48) 
ben o hatayi bir kere yaptim, arayuzde resmen tuzak kurmuslar.
gmailimdeki 1500 kisiye davetiye gitti.
saatlerce oturup o davetleri sildim. silmezsem haftada bir hatirlatma gonderiyormus ve bunu engelleyemiyorsun. linkedin kadar alcak bir site yok.
  • bir varmis bir yokmus  (26.03.16 18:30:40) 
[]

Bluetooth Kulaklık

Merhaba,

Bana çok pahalı olmayan, f/p olarak iyi bir bluetooth kulaklık öneririr misiniz?

Siz ne kullanıyorsunuz?

 
www.amazon.com

Bunu kullanıyorum. Amazon'dan aldım. Türkiye'ye gönderiliyor. Şarj süresi iyi. Rahat kullanılıyor. Çok üst düzey değil ama f/p olarak müthiş.
  • 1lisan1insan  (20.03.16 21:56:01) 
  • ucan spagetticanavari  (20.03.16 21:59:00) 
www.amazon.com



amazondan aldım süper memnunum. bir de sen almadan söyleyim. aldığında usb 3.0 dan BAĞLAMA. 3.0 da buffer oluyor sanırım. misal müzik açıkken mutfağa vs gittin bağlantı koptu. telefon/pc yanına geldiğinde bağlantının koptuğu andan itibaren çalmaya devam ediyor. sync falan kalmıyor yani
  • washe  (20.03.16 22:03:26) 
gayet memnunum ben şundan;
www.amazon.com

telefonla görüşme de yapılıyor.
  • orient blue  (20.03.16 22:29:54) 
takip edeyim ben de konuyu. bi suredir arastiriyorum bt kulakliklari

su aklima yatar gibi oldu aslinda. var mi kullanmis olan daha once?

www.amazon.com
  • odlek bedenin kancik kellesi  (21.03.16 09:46:10 ~ 09:46:23) 
[]

Cumhurbaşkanının Dünürü

Merhaba,

Öncelikle geçmiş olsun yine de tabii ki. Ancak sormak istiyorum belki de ben baya cahilim.

Cumhurbaşkanının dünürünün hastaneye kaldırılması Türkiye'de ulusal yayın yapan gazetelere, haber kaynaklarına falan son dakika olarak geçmesi biraz garip değil mi? Yani bunun gerçekten bir haber değeri var mı ? "Son dakika" gelişmesi diye hem de?

RTE ile de alakası yok durumun mesela X cumhurbaşkanının dünürü nasıl "son dakika" olur ?

Bir de cumhurbaşkanın kızının nişan törerni de bir haber midir ?

Bana komik geliyor ya da ben biraz cahilim anlayamıyorum.

 
yok cahil degilsin, (bkz: magazin) deniyor buna.


  • baldur2  (13.03.16 12:57:12) 
[]

Steam Oyun Tavsiyesi

Merhaba,

Elime 20 euroluk steam cüzdan kodu geçti. Birden heves ettim uzun zamandır oyun almamıştım.

Çok performanslı bir "laptop"ta yok elimde ama işte; windows 7 i5-3317U CPU, 4gb ram, NVIDIA GeForce GT 620M samsung. Bu sisteme uygun olarak;

20 euroluk veya altında ne(ler) önerirsiniz ? Heves ettim ben de oyun oynayacağım :D Her türlü oyun sınıfına aşinayım eskiden oynardım. Uzun zamandır da yeni oyunları falan oynamadım.

Duyurunun gamerları tavsiyesinize açığım :)

 
ekran kartını yaz oyun performansını belirleyen asıl eleman o.


  • baba jo  (12.03.16 11:32:14) 
Şimdi baktım : NVIDIA GeForce GT 620M

Sanırım eski ama çok yeni olmayan orta halli oyunları kaldırır heralde. Biraz bilgisizim kusura bakmayın :)
  • qazaqwsx  (12.03.16 11:38:44) 
Diablo-vari oyunları seviyorsan son dönem gözdesi Grim Dawn'ı öneririm.


  • Yahuda  (12.03.16 12:28:15) 
açıkcası son yıllarda oynamaktan en çok keyif aldığım oyun bu oldu.

(git: store.steampowered.com

(bkz: SOMA)
  • darksdantes  (12.03.16 12:29:06) 
[]

Kitap önerir misiniz ?

Merhaba,

Son okuduğum kitabi dün bitirdim. Birazdan yeni kitap almaya çıkıcacağım. Bu sefer değişik bir şey yapıp, tavsiyelere göre bir şeyler okumak istiyorum.

Kendi gündeminize, kendi zevklerinize, baş ucu kitaplarınıza talibim.
Şunu okudum çok şey kattı bana, şunu okudum çok eğlendim dediğiniz ne varsa açığım.

Tavsiyelerinizi not alacağım ve bizzat inceleyip aralarından seçip bir kaç tanesini alacağım :)

 
Düşünceler-Marcus Aurelius


  • harvey  (23.02.16 15:23:53) 
Mina Urgan, bir dinozorun anıları
Murathan Mungan, paranın cinleri
Oğuz Atay, korkuyu beklerken
Elif Türker, sevgili alef,

İlk üçünü ilk defa önceki yıllarda okumuş olup son günlerde tekrar tekrar okudum.
  • mutlusismankedi2015  (23.02.16 15:28:49) 
  • solskjaer  (23.02.16 16:01:30) 
emile ajar - onca yoksulluk varken

çeviri: vivet kanetti
  • chatrefhill  (23.02.16 16:03:27) 
bir elin sesi var - anthony burgess
efrasiyabın hikayeleri - ihsan oktay anar

bu ikisini bu hafta bitirdim. şansıma ikisi de çok iyiydi.

mülksüzler - ursula k. leguin

bugün de buna başladım. otuzlardayım, iyi ilerliyor.
  • ruhen hastayim ben  (23.02.16 16:06:07) 
son zamanlarda en çok satılanlar arasında hayvanlardan tanrılara sapiens var. ben de yeni bitirdim, müthiş bi kitap.

çoklu kişilik bozukluğundan muzdarip 17 kişilikli bir hastanın tedavisini ve yaşadıklarını anlatan sybil çok sevdiğim bi kitap olmuştu. biraz eski bi kitaptır.

yeraltından notlar. en sevdiğim 3-5 kitaptan biri.

diyarbakırlı ermeni yazar mıgırdiç margosyan'ın tespih taneleri kitabı değişik olabilir. bence türkiyede ermeni olmayı ve anadolulu ermenileri anlamak için herkesin okuması gereken bi anı kitabı.
  • nathanieltroy  (23.02.16 16:09:22) 
bu soruyu sorduğuna göre 1000kitap.com 'dan haberin yok. şiddetle öneririm.

ben en son otomatik portakalı okudum, filmini de izlemiştim ama kitabı acayip sevdim.
  • confessions of an adman  (23.02.16 16:21:28) 
Baris bicakci kitaplarina bakabilirsin.


  • kedi kovalayan astronot  (23.02.16 16:37:15) 
Hayvanlardan tanrılara sapiens +100000


  • 1984  (23.02.16 20:30:21) 
george orwell - hayvan çiftliği

şimdiye kadar neden okumamışım gerçekten çok üzüldüm. tavsiye ederim eğer okumadıysan.
  • ucurulmamak umidiyle  (23.02.16 21:04:16) 
John stossel - "Hurafeler, yalanlar ve akil almaz aptallilar"


  • stavro  (23.02.16 21:14:43) 
[]

20lik Diş Sorusu

Merhaba,

Sağ altta en arkada sanırım 20lik denilen diş çıkıyor. Bakıyorum, görünüyor ama az mı çıktı, çok mu çıktı anlayamıyorum. Birazcık yanağımdaki eti zorluyor.

Bugün de sağ alt çenemde ağrı değil de bir "orada bir şey var" hissi başladı. Bu normal bir durum mu çenedeki? Diş çıkarken mi olur yoksa kötü bir şey mi?

Bir de bir iki gündür bu olay başladığından beri boğazımda ağrıyor. Bir bağlantısı var mı?

 
Çıkarken normaldir eğer çenen yeterli genişlikte değilse diğer dişleri ittirerek çarpıklaşmayı başlatır. Çene yapın genişse sorunsuz çıkar fakat fırçalarken falan çok ulaşılmadığı için çürürler alınır genelde.

Bir de gömük olarak çıkıyor birazı çıkıyor biraz kalıyor bu da ameliyat ile alınması gereken durum.
  • gozu acik sevisen yahudi  (15.02.16 18:57:41) 
Bogaz agrisiyla alakali oldugunu sanmiyorum. Etin yirtilip disin beyazi görnüp et düsüp yuzulana kadar, sene agrin katlanarak artacak. Bayagi pis, bende sorunsuz ciktilar ama 4 dis es zamanli cikti, yamulttu beni.

Doktora gidip bir durum raporu istemekte yarar var röntgen sonrasi.
  • aynadakiyabanci  (15.02.16 19:24:56) 
aynı dişim geçen seni bende de boğaz ağrısına sebebiyet vermişti. bence aldırıp kurtulmak en rahatı. tabi iltihap varsa önce onu halletmen gerekiyor. kontrole gitmende fayda var.


  • lahanalar  (17.02.16 16:34:35) 
[]

Cumartesi dışarı çıkamadım filmi

Merhaba,

Bu klasik ve sıkıcı sorular silsilesine ben de giriyorum ve önerilerinizi bekliyorum.

Dışarı çıkacak kimseyi bulamadım. Dolayısıyla evde kalakaldım bu hafta. Gece oldu. Şöyle uyumadan önce tek başıma izleyip biraz ardından düşünebileceğim, güzel vakit geçirebileceğim, eğlenceli ama çokta çerez olmayan filmlerden ne önerirsiniz. Korku, gerilim falan değil ama.

 
Arizona dream.


  • burty  (13.02.16 23:44:13) 
2 ay önce izledigim zırt pırt aklıma gelen filmi yazıyorum. uzun ama deger. les petits mouchoirs


  • galandar kostumu  (13.02.16 23:52:12) 
Danish Girl


  • Traveller  (13.02.16 23:55:09) 
[]

Laptop kamerasını kapatıyor musunuz?

Merhaba,

Laptoplarınızın kamerasını bir şeyle kapatıyor musunuz?

Kütüphanede bakıyorum 60% kapatıyor insanlar.

Gizlilik ihlali riski var mı cidden?

Edit: E kapatanlar neden tablet veya telefonun ön kamerasını kapatmıyor o zaman ? Gördüm mesela biri laptopun kamerasını kapatmış yanında tablet var bir de orda bir şey yok.

 
Hayir kapamiyorum. Cevremde zeki oldugunu dusundugum birkac kisi de dahil kapatanlar var. Bence gerek yok.


  • fakyoras  (09.02.16 21:53:51) 
sanırım kimse beni burnumu karıştırırken görmek istemeyeceği düşüncem yüzünden kapatmıyorum.


  • ötekitarafabiöğrenci  (09.02.16 21:56:16) 
eskiden kamerayı sık kullandığım için kapatma fikrini hiç düşünmemiştim. daha sonra kardeşim siyah elektrik bantı çekmişti kameranın üzerine. birkaç yıl öyle kullandık. kimse de neden demedi. şimdi bu duyuruyu görünce elim yeniden banta gitti. orada o bant olunca yorganın altındaymışcasına güvende hissediyor insan kendini :(


  • ruhen hastayim ben  (09.02.16 21:57:34) 
kapatmıyorum. ütopik.


  • hpkhga  (09.02.16 21:58:22) 
kendi sürgüsü var zaten kullanacağım zaman açıyorum. risk mutlaka var.


  • Ufuk  (09.02.16 22:03:31) 
Windows 8'de kamera sürücüsü kaynaklı bir sorun nedeniyle bilgisayarı uykuya alıp uyandırdıktan sonra kamera ışığı sürekli yanıyordu kendi kendine. Bir, iki derken neden olduğunu da anlayamadığımdan acayip rahatsız olmuş ve siyah bandı çekmiştim üzerine de şu an kapatmıyorum.

Bilgisayarıma benden izinsiz girecek kişinin bayağı bir taşaklı olması gerek :)
  • an engineer  (09.02.16 22:09:17) 
Bunu hatırladım
m.hurriyet.com.tr

  • neynep  (09.02.16 22:10:25) 
Kamerayi kapatanlara laf edenler bakmasin :)


  • neynep  (09.02.16 22:12:08) 
Kapatıyorum çünkü orada bir kameranın var olması fikri beni geriyor: galeri8.uludagsozluk.com


  • sevgikusunkanadinda  (09.02.16 22:15:56) 
3. sınıf bilgisayar mühendisliği öğrencisinin biraz uğraşla kameradan görüntü alabildiğini biliyorum. bu işlere meraklı bir çocuktu ama yapabiliyor sonuçta. o günden beri kapatıyorum.


  • icim urperiyor  (09.02.16 22:22:56) 
İhlal vardır bence ama beni kim, neden takip etsin deyip kapatmıyorum.


  • inawen  (09.02.16 23:03:39) 
kamerayı kapatanlar ses içinde bi çare bulmalılar. :D


  • protrek  (09.02.16 23:10:16) 
inananlarin ve kapatanlarin bu kadar cok sayida olmasi, su hayatta inanamadigim seylerden biri. kirin o zaman kamerayi aga. kokten cozum.


  • baldur2  (09.02.16 23:22:15) 
kapatmıyorum.

gizlilik ihlali riski her zaman var.

kamera görüntünüz kaydedilip şantaja uğrayacak konumda biriyseniz zaten internete bağlandığınız cihazlardan yaldır yaldır her yere girmezsiniz, belirli bir eğitiminiz olur bu konuda.

eğitiminiz yoksa ya da dikkat etmezseniz risk sıradan bir kullanıcıya göre dramatik olarak daha yüksek olur haliyle.

kaldı ki bu sadece kamera görüntüsü değil. ses kaydı var, masaüstü kaydı var, site hesapları var, var da var.
  • hayirsiz  (09.02.16 23:26:12 ~ 23:27:34) 
Kapatiyom. Hatta yeni kapadim. Arada annem kullaniyor bilgisayari, basima bi sey sarar haberim olmaz o kadar soyunup giyiniyoz. Paranayoksam da salaksam da öyleyim.


  • rayde  (09.02.16 23:39:11) 
kapatmiyorum cunku kameramdan goruntu alinmasinin imkansiz oldugunu biliyorum. ses konusuna gelince, kullandigim bilgisayarin mikrofonunu tek tusla kapatabiliyorum: blog.lenovo.com bunun icin yazilimlar da var.

kamera isiginin yanmiyor olusu kameranin kullanilmadigini gostermez bu arada. kimi yazilimlarla kameraniz surekli acilip kapatilarak isigin yanmamasi saglaniyor ve kare kare goruntunuz alinabiliyor.
  • hopeless  (09.02.16 23:54:25) 
mulder bile kapatıyor


  • freebird5406_2  (10.02.16 00:18:24) 
kapatıyorum


  • sttc  (10.02.16 02:12:31) 
kendi surgusu var bosuna koymamislar heralde.

vimeo.com
  • melancholia  (10.02.16 03:22:46) 
bir bilgisayar mühendisi olarak söyleyebilirim ki: kameradan görüntü yanındaki ışığı hiç yakmadan da alınabilir, hatta sürekli canlı bağlantı ile ruhunuz duymadan izlenebilirsiniz(mr. robot dizisini izleyenler bilir), bunu bilgisayarınıza hiç anormal haraket yapmasanız da maruz kalabilirsiniz yani bantla kapatmak paranoyaklık değil aksine önemli bir önlemdir,

tablet ya da telefonda neden kapatılmadığına gelince; elbet bu cihazlarda da risk var ama linux android ya da ios sistemler daha kısıtlı sistemler, yani windows'daki gibi uygulamalar istedikleri yerde at koşturamıyorlar, işletim sistemi izinsiz bir alana ya da cihaza erişime izin vermez. Burada da uygulamaları yüklerken verilen izinlere dikkat etmek gerek.
  • gezegen olan pluton  (10.02.16 07:10:25 ~ 07:16:49) 
bütün gün bilgisayar karşısındayım bu yüzden kapatıyorum. izlenebilmek o kadar da zor değil, bununla ilgili pek çok yazıya denk gelmiştim, o zamandan beri kapalıdır.

görüntü gibi sesi de alabiliyorlarmış aynı şekilde ama onun için bir şey yapmıyorum.

telefonda kullandığım için ön kamerayı kapatmıyorum. ama bunlarda da risk varmış.
  • kulakligin calismayan teki  (10.02.16 09:29:21) 
Kapatmıyorum.. Internette nasıl gezileceğini biliyorum en azından, saçma sapan linklere tıklamam, farkındalığım vardır link sahte mi değil mi, neyi indiriyor, mantıklı mı değil mi çözebiliyorum. Antivirüs bile kullanmıyorum yıllardır. Virüs bile girmedi bu süre içinde (girse en azından belli ediyor, trojen vs girebilir ama onun kontrolünü de yapıyorum arada bi cacık çıkmadı)

Ha biri girip ön kameramı açıp izlese bile en fazla evde otuzbir çekerken görüntüler beni.. Buyursun baksın izlesin çok meraklıysa.. Fazla da umurumda değil sdlsdkg
  • ayaz mckiller  (10.02.16 09:35:35) 
Kapatmiyorum. Perde de yok evimizde. Milletin isi gucu yoksa buyursun. Eger gizli bir sey yapiyorsaniz zaten bilgi sizdiran tek sey laptop degildir bence. Mesela adamlar evdeki objelere vuran ses dalgasinin titresimini sese cevirmisler..


  • bir varmis bir yokmus  (10.02.16 09:47:11) 
[]

Gözleriniz Ne zaman Bozuldu ?

Merhaba,

Şu an gözlük/lens kullanan arkadaşlara sormak istiyorum. Doğuştan bozuk olanları tenzih ederek; acaba ne zaman, kaç yaşlarınızda gozleriniz bozuldu sonradan? Sizce en büyük sebep nedir?

Master/Phd sürecinde gözlerini bozanlar var mı acaba?

 
7. veya 8.sinifta gozluk takmaya basladigimi hatirliyorum.


  • archery  (05.02.16 21:31:22) 
bir anda duruken aa gozum bozuldu oldugunu sanmiyorum, buyuk ihtimal uzun surede olusan bir durumdur ya da dogustan.

benim gozumun bozuk oldugunu 6 yasimda farkettik.

olsa olsa genetiktir.
  • ocaan  (05.02.16 21:32:25) 
Benim lisenin sonları, üniversitenin başları gibi bozulmaya başladı. O zamanlar farkına vardım yani.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (05.02.16 21:32:54) 
Orta okuldan beri gozluk kullaniyorum bende


  • uzun kulaklı yalnız tavşan  (05.02.16 21:35:34) 
7 yaşımda. nedenini bilmiyorum.


  • kuzey li  (05.02.16 21:36:28) 
İlkokulda miyop başladı. Yıldan yıla ilerledi, en son ufak bir de astigmat edindim gözlerimden birisine.

Bildiğim kadarıyla yakından TV izlemek, bilgisayar ekranına bakmak, okumak, yazmak, yetersiz ışık vs. faaliyetlerin göz bozulmasına sebep oluşuna dair herhangi bir kesin kanıt bulunmuyor.
  • sevgikusunkanadinda  (05.02.16 21:37:23) 
16 yaşımdan sonra. 0.50 astigmat ile başladı, şu anda 2.25 astigmat


  • kinematik viskozite  (05.02.16 21:44:14) 
Lise sonda hafiften başlamıştı ama gözlük takacak seviyeye üniversite 2. sınıfta, 20 yaşında ulaştım. Sürekli de ilerliyor.


  • pike  (05.02.16 22:02:29) 
2010'da başladı benim, miyop ve astigmat var. astigmat genetik tabii de ben 2003'ten beri sağlam bilgisayar kullanıcısıyım ve günümün büyük kısmını dizi/film izleyerek geçiriyorum. bunlar etkili olmuştur.

oyun ve kitapları saymıyorum bile.
  • nice tnetennba  (05.02.16 22:11:10) 
liseye geçtiğim yaz mal gibi tüm gün evde pc oyunu oynuyordum. haziranda sorunu olmayan gözler eylülde 1,5 miyop oldu.


  • ekonometri okuyan adam  (05.02.16 22:25:51) 
22 yaşındayken 9 tane monitöre bakarak iş yaptığım sırada bozuldu. Sık sık izleme/bilgisayara bakma/okuma hatta karanlıkta film izlemek vs gibi şeyler büyük etken.


  • amelie poulain  (05.02.16 22:35:21) 
15 yaşında bozuldu, lisans, master ve phd süresince ilerliyor, durduramıyoruz.


  • devilred  (05.02.16 22:38:07) 
İlkokul 5. sınıfta gözlük takmaya başladım. 11-12 yaşları yani.
En büyük sebep genetik olması. Anne ve babada göz bozukluğu var.
Benim epey ileri, ikinci sebep olarak da ortaokul civarında gözlük takmıyor oluşum. Baya hızlı ilerlemişti o dönem.
Bir diğer sebep de bilgisayar. Yıllardır çok vakit geçiriyorum karşısında, ne de olsa ekmek teknemiz, sürekli ilerledi gözüm. 29 yaşına geldim anca durdu galiba, umarım durmuştur yani :(
  • Lethe  (05.02.16 22:40:33) 
Kitap okumaktan ve elbette internetten astigmat çıktı bende. Bu yıl. 22 yaş. Diğerleri de zamanla çıkacaktır miyop, hipermetrop vs... Ama istiyor muyum? Hayır.


  • wibbly wobbly timey wimey stuff  (06.02.16 00:18:50) 
ilkokulda bozuldu, daha doğrusu bozulduğunu iddia ettim sanırım o kısmı hatırlamıyorum. gözlük takmaya çok hevesliydim, annemin söylediğine göre en başta takmasaydım ilerlemeyecekti. 0.25 ile başladım, 3 ile bitti. sonuç lazer operasyon. genetik değil, ailede benden başka kimsede yok.


  • peggy  (06.02.16 00:28:38) 
Lisenin sonlarina dogru farkettim. Cok kitap okumaktan oldu diye dusunuyorum. Bir de isigi kapatip kucuk bir lambayla kitap okumayi cok seviyorum. Genelde de boyle okudum/okuyorum. (Hala daha) Binaenaleyh sonuc kacinilmaz oldu. Lise sonlarinda 0.25 ile baslayan bozukluk su an 3.00'a kadar yukseldi.

#Gozluk4ever
  • papillon7  (06.02.16 13:26:12) 
Valla 4. ya da 5. sınıf olabilir. Genetik bence sebebi. Bir de televizyonu dibine girip izliyordum.


  • rivulet  (06.02.16 13:28:02) 
24 yaşındayken bozuldu.


  • ginevra molly potter  (07.02.16 23:29:24) 
[]

Uzun İlişki

Merhaba,

Uzun ( biliyiorum kime göre neye göre ama uzun işte) ilişkisi olupta kendini özgür ve sürekli rahat, kendi gibi hisseden var mı ?

Şöyle bir durum oluyor mu hiç mesela ilişki devam etmesi için sen kendini biraz biraz değişitirmen gibi sürekli..

Karşı taraf seni birazcık bu konuda ister istemez etkiliyor ve sen farkında olmadan kendi özelliklerini belki sevgilin için ya da belki ilişki için değiştirmeye başlıyorsun..Sen de farkında değilsin tabiki içten içte yavaş yavaş oluyor zamanla ve ilişki bunu yapacak kadar uzun..

Bunu yaşayanlar var mı ?

Yoksa hayır arkadaş x yıldır birlikteyim ilk gün nasılsam hala öyleyim ve özgürlüğüm kendi özelim konusunda tavizim yok. Kendimde hiç taviz vermedim diyebiliyor musunuz?

 
Bir ay sonra 5.yılımız dolacak. İkimiz de değiştik, iyi yönde.


  • Traveller  (26.01.16 21:56:11) 
Degistik degil "gelistik diyorum"

Özgürlügün olarak degerlendirmen, skor tutmaman gerekli. Yanlis ise ya da hosuna gitmiyorsa caba gösterirsin bazi konularda. Bunun özgürlük ile alakasi yok bence. Bahane biraz özgürlügüme karisma diyip kolaya kacmak.
  • aynadakiyabanci  (26.01.16 22:05:32) 
Şimdi bu değişmeme olayına ben de takıktım, hatta bi önceki ilişkim bu açıdan nirvanaydı; dört dörtlük ilişki anca öyle olurdu. 2 yıl sonra terk edildim orası ayrı da, akışı süperdi.

Değiştiğim ilişki de oldu, normalde fikre hiç yanaşmazken bi de zıt kutupla deniyim dedim. Bağlanma yok dedik, ben baya sınırlar koydum araya falan filan derken o da çok olgun bi ilişkiye döndü 2 yıl sonunda. Bu süreçte karşı taraf zıt kutup olduğu için ister istemez değiştim ama bunun çok kötü bir şey olmadığını anladım. Karşı taraf seni bu değişikliğe zorlamıyor da, sen sırf onun mutluluğu için yapıyorsan güzel bi duygu veriyor insana. Ama sınırı korumak çok önemli tekrar edeyim, çünkü yamış yamış olan bi ilişkide şımaran çiftler birbirlerine saygı duymaktan vazgeçip düşüncesiz ve enpatiden yoksun hareket edebiliyorlar.

Artık eskisi kadar değişmem ben hacu kafasında değilim ama o sınırları en baştan koyarım. Değişeceksem de o sınıra saygı gösteren için değişirim.
  • baba jo  (26.01.16 22:44:13) 
7 yıl oldu ve ben çok değiştim. O da çok değişti tabi. İlk başta çok takıktım bu mevzulara ama bence düzgün ve uzun ilişkinin sırrı değişmek.


  • cinayet saati  (26.01.16 23:05:32) 
İlişkimizin devam etmesi için değişmedik. 7 sene oluyor. 7 senede insan ilk gün nasılsa öyle kalmıyor tabi ki, kendi içinde her gün değişiyorsun aslında. İlişkim de beni etkilediğine göre beni etkileyen her şey gibi o da beni değiştirdi, ama olumlu yönde. Kendimden taviz vermediğimi düşünüyorum evet, zaten kendimden taviz vermem gerekseydi sağlıklı bir ilişki olmazdı.


  • whimsical  (27.01.16 10:53:56 ~ 10:54:53) 
[]

Vitamin Kullanıyor musunuz?

Merhaba,

Ben ağrı kesiciyi bile mümkün olduğunca kullunmamaya çalışırım. Ama merak ettim acaba böyle vitamin kullanmak özellikle kışın güneşinde az olduğu yerlerde iyi gelir mi hem fiziken ve psikolojik olarak acaba diye..Daha önce hiç kullanmadım.

Siz vitamin kullanıyor musunuz? Neden ve hangisi?

ve bu vitaminler doktor tavsiyesi üzerine olur değil mi ? Kendi başımıza gidip kullanabiliyor muyuz?

 
kafama göre arada bir supradyn all day ya da bemiks c kullandığım oluyor. Doktorun yazması gerekmiyor çünkü bunlar besin takviyesi gibi şeyler. Hani doktorların verdiği b12 iğnesi, d vitamini hapı vb. şeyler farklı, onları kafana göre kullanamıyorsun tabii.

ya benim kullanma amacım, pek düzenli ve sağlıklı beslenmediğim için gerekli vitamin mineralleri "bari bu şekilde alayım" demek. İyi geliyor mu emin değilim, ama işe yarıyordur herhalde yav vücut kullanabildiğini kullanıyordur işte. Özellikle bemiks c'deki vitaminler günlük, birikmiyor, o an vücudun işine gelirse...
  • rodriguez2  (13.12.15 15:11:15) 
valla askerde ne zaman doktora gittiysem c vitaminini dayadi. bu da takviye olsun diye. kimi gorduysem c vitamini yaziyormus adam.

zararli bir sey olsa yazmaz herhalde.
  • bohr atom modeli  (13.12.15 15:13:32) 
Vize final donemlerinde ya da yogun olacagim baska donemlerde eczaneden pharmaton ya da supradyn aliyorum dinc tutuyor.


  • turuncu sufle  (13.12.15 15:45:36) 
uzun süre balık yiyemezsem balık yağı
bi kaç gün et yiyemezsem demir veya b12 hapı

bulursam içerim hacı.
  • kaledekiyalnizlik  (13.12.15 15:55:25) 
kullanmıyorum eğer bir rahatsızlığınız yok ve düzgün besleniyorsanız gerek te yok. vitamin ne kadar lazımsa o kadar kullanılır fazlası atılır, dolayısı ile bir eksiklik yoksa sadece pahalı ve ağır kokan bir çişe sahip olursunuz, doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanmayınız, vitamin de olsa o hapları bir arada tutmak için bir sürü ekstra kimyasal kullanılıyor


  • kurremkamerruk  (13.12.15 16:13:16) 
Bu yazacaklarım herhangi bir sağlık problemi olmayan genç yetişkinler için geçerllidir :)

B(B12 hariç) ya da C vitaminlerinin alınmasında (çok çok aşırı olmadığı müddetçe) bir sakınca yok. Hatta faydası olur. Çünkü fazlası atılan, vücutta depolanmayan vitaminler bunlar(Tekrar ediyorum B12 hariç! Çünkü B12nin 3 ay gibi bir depolanma süresi var.).

Tabi en sağlıklısı sebze ve meyvelerden vitamin takviyelerinin gerçekleştirilmesi.

Bunların yanında ülkemiz 26. paralelin üzerinde bulunduğu için açıdan dolayı yeterli güneş ışığına maruz kalmıyoruz toplum olarak. D vitamininin de en önemli kaynağı güneş ışığı. Dolayısıyla toplumumuzda %70-80lere varan D vitamini eksikliği görülüyor. Herhangi bir kronik hastalığınız olmaması(böbrek, karaciğer, mide, bağırsak, pankreas, kemik vs..) gerektiğini tekrar belirterek şu tavsiyeyi yapabilirim.
Özellikle kış aylarına girmeden (Ekim-Kasım gibi) 1 ampul Devit'i ekmeğe kırıp yemenizde fayda vardır. 4-5 ayda bir 1 ampül Devit'i bu şekilde yemek/içmek D vitamini eksikliği gibi bir durum oluşmasını engelleyecektir.
ÖNEMLİ NOT: D vitamininin fazlası vücuda ciddi zararlar verebileceğinden dikkatli ve uzun aralıklarla kullanmak gerekir. Dediğim gibi sağlıklı bir birey için 4-5 ayda bir 1 ampül.
  • yedinci hesabim falan  (13.12.15 16:38:16) 
[]

Linkedin Faydasını Gördünüz mü ?

Merhaba,

Bu Linkedin sosyal ağı iş bulma konularında gerçekten faydalı mı? Açıpta ne kadar süre ne sıklıkla, nasıl kullanıp bir faydasını gördünüz? Tavsiye eder misiniz?

Bir de özellikle daha çok yaygın ya da uygun olan belli bir sektör var mı kullanıcılar arasında linkedini?

Ben hiç bilmiyorum da..

 
adam takip etme, kimlik deşifre etme konusunda çok faydasını gördüm.


  • rygard  (04.12.15 21:23:30) 
+1 @rygard


  • avagadro  (04.12.15 21:27:01) 
Yazılm alanında kariyernete 2-3 basar.


  • Cursed Chico  (04.12.15 21:27:26) 
ben de son günlerde takipçi kasıyorum, biraz gir karıştır olmazsa olmaz.


  • confessions of an adman  (04.12.15 21:29:03) 
bana 2-3 iş teklifi geldi linkedinden şimdiye kadar.


  • hushhush  (04.12.15 21:43:59) 
Gorusme talebi geliyor hergun ama su an is degistirmrk istemedigim ilgilenmiyorum acikcasi ama arada yine yokluyorlar condom bey nabiyonuz seklinde. Onun disinda kim nerde calismaya baslamis falan o tarz giybetsel durumlarda da ise yariyor.


  • condom kurşunu  (04.12.15 21:48:42) 
şöyle bir faydasını gördüm; eski bir arkadaşımın çalıştığı yeri oradan görüp onun referansı ile o firmada işe girdim.

onun dışında iş yaptığım insanların hangi projede çalıştığını hangi projelerin devam etmekte olduğunu yani sektörü takip etme açısındanda faydasını gördüm. mesela bir muhabbette, ya o işide zaten x firması yapıyor biliyorumcu oluyorsunuz, çalıştığınız yerden çıkarsa eğer.
  • morcivert  (04.12.15 22:38:08 ~ 22:38:25) 
Halihazırda çalıştığım firma bana buradan ulaştı.


  • hadi hadi  (04.12.15 22:58:27) 
daha bugün yurtdışından bir firmadan teklif alıp skype ile görüştüm.


  • delidir yakalayin  (04.12.15 23:29:47) 
[]

Bu Malzemelerle Ne yapılır ?

Merhaba,

Açım.

Çok yetenekli değilim ama şöyle hem bugün yiyeyim hem de ertesi günlerde yiyebileyim diye yemek yapacağım. Evimdeki malzemeler ;

Patates
Soğan
Havuc
Sarımsak
500gr Küp doğranmış tavuk
Sarımsak
2 adet domates
Sıvı domates salçası
Konserve bezelye ve Konserve nohut
Salatalık
margarin ve zeytinyağı
Baharatlar

Bu malzemelerle neler yapabilirim. Hem çok zorlamayacak hem de güzel şeyler?

ve Nasıl :)

 
patates sogan havuc sarimsak biraz domates salc. tavuk karistir bunlari z. yagi ile biraz da baharat at firina ver gg wp.


  • chaotic good  (08.11.15 18:13:51) 
Patates
Soğan
Havuc
Sarımsak
500gr Küp doğranmış tavuk
Sarımsak
hepsini harlı ateşte zeytinyağıyla birlikte komba yapıp pişir,biraz soya sosu bulabilirsen süper bişi çıkar ortaya.
  • jamswety  (08.11.15 18:23:28) 
soğan, tavuk kavrulduktan sonra bir patates ve havuç ekle, karışım kavrulduktan sonra az su ile 10-15 dakika pişir. en son içine bezelyeyi at 10-15 dakika daha pişsin. afiyet olsun


  • naturelist  (08.11.15 18:26:25) 
Patates+soğan+domates+bezelye+tavuk+salça+zeytinyağı+bol baharat, dilediğiniz gibi doğrayıp karıştırıp fırına atıverin; şahane olur, birkaç öğün de rahat çıkar. Fırın yoksa aynı kombinle tavada da olur.


  • o my god they killed kenny  (08.11.15 18:27:31) 
Bunlari firinda veya ocakta sebzeli tavuk yapmak icin kullanabilirsin, tavugu ayri kizartip sebzeleri garnitur olarak da yapabilirsin ya da hepsini birlikte tencere yemegi de yapabilirsin,falan filan


  • balpolen  (08.11.15 18:40:49) 
muhtemelen yemeğini yapmışsındır ama ben de bir tarif vereyim.

malzelemeler arasında limonun yok ama limon bulabileceğini varsayıyorum.

tavukları limon + zeytinyağı + kimyon + (varsa yoğurt) karışımıda birkaç saat beklet.

sonra tavada tavukları zeytinyağı ile kızart.

daha sonra domatesleri rendele.

donates rendesi + salça + zeyinyağı + margarin + sarımsak ile sos hazırla. (sarımsakları şu şekilde kullanıyorsun; başından ve ucundan ufak kesiyorsun. Sonra bıçağın yan tarafıyla sarımsakları biraz ez. kabukları kendiğinden soyulacaktır. sarımsakları yağın içerisinde biraz gezidir ve yanmadan yağın içerisinden çıkart)

patatesleri yağda kızart.

en sonunda tavukların ve patatesleri üzerine hazırladığın sosu dök.

afiyet olsun.
  • sastim allahimdan sastim  (08.11.15 22:00:53) 
[]

Türk kadınları sizce bencil mi ?

Merhaba,

Son zamanalarda çoğu kişiden şunu duyuyorum:

"Türk kadınlarının özelliği bencil olmaları."

Şimdi ben böyle bir genelleme yaparak bir iddiada bulunmaktan ziyade duyuru ahalisi bu popüler konuda neler der merak ediyorum.

Tabikki bu soru ilişki seviyesini kapsamaktadır. Kimsenin annesini, kardeşini bencil mi diye sormuyorum asla.


Böyle bir tanımlama yapılabilir mi sizce?

 
Türk kadını erkeğini gerçekten seviyorsa hiç bencil değil bence , ama günümüz kezoları takılmaya gönül eğlendirmeye aynıda 2-3 erkeği elde tutmaya çalışıyor işte o tipler çok bencil amaç kendi egosu zaten. Çoğunlukta bu model olduğundan bencil diyebiliriz.


  • zlatanibrahimovic11  (26.10.15 22:31:59) 
ya bu ırksal bi özellik değil ki. genellenebilecek türden bi şey değil. mesela slav hatunların ayakları genelde güzel oluyor ona dikkat ettim ben. şimdi bunu genelleyebilirsin örneğin. veya ne bileyim türkiye'de sarışın azdır diyebilirsin ama bencillik türklükle, kürtlükle açıklanacak bi şey değil ki. fiziksel değil, kültürsel değil. birisi bencildir diğeri değildir, ne bilek.

kendi ilişkilerim ve tanıdıklarımdan yola çıkacak olursam, hayır bence bencil değil. bi tane yabancı sevgilim oldu, o en güzel ilişkimdi ama bu demek değil ki o daha farklıydı. sadece daha uyumluyduk, iyi anlaşmıştık. yoksa "erkeyim aşqımm hayatımı sana adadım" durumu yoktu. ha olabilirdi ama eminim aynı şeyi türk kızıyla da yaşayabilirdim.

özetle ben öyle bi şey olduğunu düşünmüyorum. karakter meselesi bu. bencil kız bencildir. "bencil türk kızı" diye bi şey yoktur.
  • der meister  (26.10.15 22:35:01) 
ırksal değil fakat kültürel bence. Mesela Türk insanının başkalarına saygılı olmadığını herkesin her şeyine karışmayı görev bildiğini söylemek pek yanlış olmaz.

İlişki genelinde evet bencillerdir bence. Çok fedakar bilmemne olduğunu söyleyen bile sevgilisi bir süre uzakta olsa(askerlik, yurtdışı vb.) kendini düşünüp başkasını bulabiliyor. Haklı haksız demiyorum, ama oluyor.

ama erkekler için de bencil değil diyemeyiz. Herkes az çok kendini düşünüyor lan işte.
  • rodriguez2  (26.10.15 22:40:35) 
rus kadınlarını düşünürsek hiç de bencil değiller, en azından erkeğine sadık ve düzgünler.


  • buiret  (26.10.15 22:41:05) 
kulturel durum soz konusu tabii ki ve anormal fark var. avrupali bireyseldir, asyali kolektiftir. ama turkiyede'ki insanlarin genetik farkliligi bence cok fazla. hem avrpupa'ya yakini var hem asya'ya.
isterseniz surdan kendiniz okuyabilirsiniz bahsettigim farklara.
www.lexiophiles.com
  • bir varmis bir yokmus  (26.10.15 22:41:28) 
Aksine bir yerde okumuştum:
türk kadını çocuğu olmasa da annelik duygusuna sahiptir, deniyordu.

  • 1adam  (26.10.15 22:42:28) 
birey olarak müthiş fedakar, toplumsal olarak inanılmaz derecede bencil.
şöyle ki, yakınındaki sevdiği biri için gerçekten saçını süpürge edebiliyor ama, sonra da otobüste çocuğunu koltuğa oturtuyor, kuyruk varsa girmiyor, otobüste genç olduğu halde yer bekliyor vs.
(Belki de ikisi de ayrı gruptur bilemedim gerçi).
  • firez  (26.10.15 22:47:07) 
firez +1000 konu kilit.


  • mattiadestro  (26.10.15 22:54:55) 
Siz kaç tane beğendiği erkeğe kendi yaklaşan kız gördünüz ? Türk kızları beğense bile karşı taraftan ilgi bekler. Bu da bencilliği gösteriyor.


  • Wolfware  (26.10.15 22:55:47) 
Asla degil. Senin karsina belki oyle yetisen ve goren insanlar cikmis olabilir. Bu tarz genellemelerin yanlis olmasinin yaninda turk kizlarinin, bence, guven sorunu oldugunu soyleyebilirim. Yani erkek aciksozlu davransa bi turlu, ergen gibi taktik yapsa bi turlu bir kadinin guvenini kazanmak biraz zor galiba. Kimbilir belki de benim karsima boyle kadinlar cikmistir hep :) kisaca genel gecer yargilari kafamizdan silebilirsek cok daha dogru adimlar atabiliriz diye dusunuyorum.


  • bruceandwayne  (26.10.15 22:58:02) 
[]

Facebookta alakasız birinin arkadaşlık isteği göndermesi ?

Merhaba,

Ben öyle çok facebook kullanan biri değilim. 30 küsür kişimi ne var ardaş listemde. 4-5 Türk gerisi başka milletlerden insanlar. Hesap oldukça dışarıya kapalı. Kullanmıyorum da zaten.

Bugün hiç tanımadığım, arkadaş listemdekilerinde tanıyamacyacağı alakasız biri -Mardinden sanırım- bana arkadaş isteği göndermiş. Garip garipte postları vardı.

Size de oluyor mu bu ? Nasıl oluyor ?



NOT: Bir iki arkadaşların postlarına "like" dışında bir postum vs.de yok. Evet böyle bir garip insanım. İletişim amaçlı, bilgi edinme amaçlı kullanıyorum. Followum falan da yok. Nasıl oluyor anlamadım.

 
Ya ben bunu bir süre düşündüm ve vardığım nokta şu: haber sitelerinin vs postlarını beğenenlere bakıp tek tek ekleyen bir güruh var bence. Yani başka bir açıklama bulamadım.


  • nanakomatsu  (24.10.15 23:34:58) 
Beni de dünyanın bir ucundan ekliyorlardı asla ortak hiçbir şeyim olmayan insanlar. 9gag postlarından falan bulduklarına kanaat getirmiştim en son


  • nanakomatsu  (24.10.15 23:36:09) 
Oluyor böyle şeyler FB denen tımarhanede. Milletin işi gücü yok.


  • ertalpius  (24.10.15 23:41:41) 
Feyk hesap olabilir. Seni taniyor ama eklesec kabul etmeyecegini dusunup feyk hesaptan yuruyor.


  • condom kurşunu  (24.10.15 23:48:38) 
bence diğer kutuna da bak. ne aşklar parçalamışlardır kim bilir. öhm. ben her gün üzerinde durmadan silip geçiyorum açıkcası. gerek bir yorumundan, gerek şans eseri atmayla bulup eklemişlerdir. çok da şeetmemek lazım.


  • ruhen hastayim ben  (24.10.15 23:50:15) 
Evet, ara ara oluyor. Farkli yas araliklarindan ve her iki cinsiyetten de. Kabul etmiyorum tanimadigim icin. Taniyor olsam yuzlerini kesinlikle hatirlarim cunku.


  • stavro  (25.10.15 00:00:05) 
[]

Zaman Tahmini

Merhaba,

Ödevim için bir kaç günlük hayattan örnekler kullanmam gerekecek. Teori tamam da günlük hayattan verdiğim öernekler kısıtlı kaldı sanki. Biraz sizden yardım almak istedim.

Biz günlük hayatta ne zaman bir süreyi veya zamanı ileri veya geriye doğru tahmin ederiz ?

İleri tahmin derken gelecek bir olayın süresi zamanı vs. Geriye tahmin derken de ne biliyim bir şey yaşarız yaparız olur biter ama o sürede geçen vakti tahmin etmemiz gerekebilir ya o anlamda..

Bu tarz örnekleri günlük hayatta ne zamanlar yaparız biz?

 
ileri: mesela bana her gün çeviri geliyor, inceliyorum ve "şu kadar sürecek" diye hesap kitap yapıyorum kendimi ona göre ayarlıyorum.

geri: mesela otobüs durağında biri gelip "x numara geçti mi" diyor, gördüysem düşünüyorum "8-10 dakika oluyor" diyorum.
  • kül  (13.10.15 19:13:32) 
plan yaparken mesela hep ileri tahminler: haftaya şu oyuna gidebiliriz, elime para şu günler arası geçecek, o tarihte ben şu şehirde olurum yüksek ihtimal...

geçmiş olayları anlatırken, bilgi verirken, bir şey hatırlamaya çalışırken de geri: o zamanlar tahminen 17-18 yaşındaydım, elektrik kesintisi 5-6 saat civarı sürdü, o gün morali pek yerinde değildi sanki...
  • o my god they killed kenny  (13.10.15 19:27:05) 
[]

Sinirli ve/veya Motivasyonsuz Olunca Ne yapıyorsunuz ?

Merhaba,

Diyelim ki yapmanız gereken elzem şeyler var. Bu işler ise konsantrasyon ve effor istiyor. Yani zihninizin açık ve rahat olması gerekiyor. Ancak,

1) Dış etkenlerden biri sizi sinirlendiyor ve zihninizi toparlaymıyorsunuz. Kısa zamanda bu etkiden kurtulmak için ne yapıyorsunuz?

2)Dış etkenlerin etkisi ile motivasyonunuz düştü ve kısa sürede tekrar motive olmanız gerekiyor. Ne yapardınız?

 
spor salonuna yazilir o anda spor eysalarimi alip direk spor salonuna giderdim. spor salonuna yazili degilsem kosu elbiselerini giyip kulakla müzik dinleyerek kosardim.


  • bonaparte  (19.09.15 18:29:07) 
günlük rutinimden uzaklaşıyorum. kardeşimin/arkadaşımın evinde misafir olup yatıya kalıyorum. buna üşenirsem müzik dinleyip bişeyler içiyorum. o da olmadı cenin pozisyonunda ağlıyorum.


  • dedi kalabaligin icinden bir ses  (19.09.15 21:38:10) 
Bu bana çok oluyor. Motivasyonu tekrar yukarı yönlü ivmelendirmek ve beni sinirlendiren şeyleri durduramasam da motivasyon toparlanıncaya kadar onlardan birazcık uzaklaşmak adına içine bulduğum ortamdan ve kişilerden uzaklaşıyorum. Sorunu yaşadığım ortam çok önemli, o ortamdan uzaklaşmak ve uzaklaştıktan sonra da kafamı dağıtacak bir şeyler yapmam gerekiyor. Bu şey çalışığım ortamda oluyorsa akşam direkt eve gitmiyorum, bir iki durak önce inip yürüyorum. Çıkıp biraz denizi ya da trafiği izlemek, insanların anlık telaşlarını, ülkeler arası yük taşımaya çalışan bir gemiyi, para toplamaya çalışan bir dilenciyi ya da araba camı silmeye çalışan bir çocuğu izlemekle meşgul oluyorum. Kendimi analiz ediyorum. Onları izlerken kendimle de hesaplaşıyorum. Beni sinirlendiren şeye sinirlenmekte gerçekten haklı mıyım diye. Olabildiğince farklı açılardan bakmaya çalışıyorum. Eğer gerçekten içinden çıkılmaz bir durum varsa, o an alternatif planları düşünüyorum. Alternatif planlar her zaman işe yarıyor. Motivasyon için ise aklıma kazıdığım, geçmişte içinden kurtulduğum en b*ktan durumları, deli cesareti ile becerdiğim işleri, üstesinden geldiğim en çıkmaz anları düşünüyorum. Onlara tutunup toparlanıyorum. Eğer bunlara rağmen hala o önem arzeden şeyi yapmıyorsam, o şey gerçekten önemli değil benim için.


  • ziv zulander  (19.09.15 21:58:55) 
O ortamdan uzaklaşıp yürümeye çalışıyorum bir yerlerde. Sonrasında düşündüğüm şey resmin bütününe bakmak oluyor. Beni sinirlendiren şeyin sebebi-sonucu ve bu sürecin en fazla ne kadar devam edebileceğini düşünüp, işe başlarkenki motivasyonumu hatırlamaya çalışıyorum. Hedefim neydi-ne oldu gibi sorgulamalar sonucunda da motivasyonum geri gelmiyorsa geçmiş olsun.


  • amelie poulain  (19.09.15 22:04:17) 
[]

Hayatı daha az ciddiye almak/almamak ?

Merhaba,

Aslında "gönül işleri" sekmesinde açacaktım ama aslında daha genel bir şey olduğunuda düşünüyorum..

Nasıl "takmıyorsunuz" ?

Kendimi tanıyorum..Oldukça çok düşünen, sürekli her şeyin derinine girmeye çalışan..Basit bir olayı bile kompleks düşünmeye alışmış ve kesinlikle pesimist bir insanım. Bu kendi analizim de değil, çevremdekiler böyle bilirlermiş. Bir olumsuz olay oldumu bunun tüm etmenleriyle yaşarım hissederim kendime çekerim..
Bir olay olacaksa aklıma hep ilk en kötü durum gelir.

Buluttan nem katma olayım yoktur. Bu şekilde değil. Ancak, o kadar düşünürüm ki, hayatı/hayattaki olayları en son başım ağrır her gün..

Evet bu benim..Bu özelliklerimin alkol vb. ile bağlantısını yine sizlere başka bir soruda danışacağım.

Şimdi ben kıskanıyorum öyle rahat olan insanları...Bazı insanlar görüyorum çok akıllı, benden daha zeki ama adam düşünmüyor ve kafası rahat.. Akışına bırakmış..Hayatı geldiği gibi kabul edebiliyor.

Ya da "takmıyor" ya da 2 gün sonra boşvermiş oluyor.. Ben de akışına bırakma yok..Sürekli 3-5 adımı olası senaryolarla kafamda kurup ona göre yaşıyorum. Bana artıları çok oldu ancak sürekli bir stres altında hissediyorum ve biyolojik etkileri de ortaya çıkmaya başladı..

İlişkimde de böyle..Orda sürekli kötü şeylere endeksli hareket edip, egomu ortadan çekmiş vaziyetteyim. Belki de bu pesimistlik, ben de korkaklıkta yarattı..

Ben "olamadım" sanırım. Beceremiyorum yaşamayı sanki. Böyle yaşamak zor. Bu çağda belki hiç birimiz mutlu olamıyoruz, olmamalıyız belki bilmiyorum ama ben mutlu olmaktan korkar oldum. Mutlu olduğum an da bile kendime eziyet eder oldum.

Değişmeliyim değil mi ? Peki değişebilir miyim ? Daha az takmak istiyorum hayatı ama akışına bırakmaktan aslında korkuyorum..Ama artık hayatımın merkezinde ben olmasını istiyorum. Kendimi, mutluluğumu, yaşadığımı hissetmek istiyorum.

Bunları okuyunca bana neler derdiniz..Ne tavsiye verirdiniz?

Biraz içimi dökmek gibi oldu..Uzun oldu. Kusura bakmayın..Okuyan ve cevaplayan herkese teşekkür ederim.

 
takmıyor değilim, aksine çok fazla düşünüp kendini yiyen, "zayıf" insanlardan biriyim ama hayatımın önemsiz olduğunu biliyorum. tinercinin teki tarafından bıçaklanıp öldürülebileceğim ya da kafama düşen taşla felç olabileceğim skimsonik bir dünyada kendi yarattığım değer dışında hiçbir önemim yok. bu yüzden, üzülsem de, kim gelmiş kim gitmiş çok şeyapmıyorum. "her şey olabilir, oluyor" diye düşünmek, buna alışmak kafa olarak rahatlatıyor biraz insanı.


  • der meister  (28.08.15 22:21:38) 
boyle kafamizin icinde konusup senaryo kuran surekli konusan bir ben var ya onu yok etmek isterdim sonsuza kadar


  • lithu  (28.08.15 22:24:07) 
40 mg paxil geceleri bir tane,
sabah akşam bir tane muscoflex
sabah akşam bir tane maximus
sabahları aç karnına bir tane pantactive.
  • darksdantes  (28.08.15 22:57:23 ~ 23:12:33) 
tam olarak @üğpoıu - nası bi nick bu allaam- +1

zaten ne kadarlık ömrümüz var, onu da derde dert katarak harcamanın manası var mı?
hiçbir şeyi didiklemem, çeşitli kötü olasılıkları aklıma getirmeye çalışmam. yormam kendimi.
müşteriyle mi kavga ettim? çıkar bi hava alırım beş dakika, birilerine anlatırım kafam dağılır unuturum.
sevgilimden mi ayrıldım? ah ne güzel günlerimiz vardı, ne harika adamdı diye kalbimde bütütmektense neden ayrıldığımızı, neden olmayacağını kendime hatırlatır, atlatana kadar canım anlık olarak ne istiyorsa onu yaparım. ne mutlu ediyorsa ona vururum kendimi.
ya da biriyle tartıştım mi? sinirim geçince oturur, düşünürüm benim için kıymetli biriyse vakit kaybetmeden gönlünü alırım. değilse de hayatımdan böylelikle çıkarmış, bir yükten kurtulmuş olurum.
bu böyle gider..
hiçbir şeyin fazla üstünde durmamakta, kafayı dağıtmakta çözüm.
  • somethinginthewayshemoves  (28.08.15 23:14:58) 
Çocukluğumda her halta ağlardım ben. Hani şu her sınıfın sürekli ağlayan en az bir kızı olur ya, ondan işte. Ortaokulda ağlama krizleri geçti ama çok hassas bir insandım. Düşüne düşüne uyuyamamaların tavan yaptığı dönemse üniversitenin ilk yıllarında çok önerilen Daniel Goleman'ın duygusal zeka kitabı ile tavan yaptı. Adımlarıma dikkat etmekten, onu bunu düşünmekten rahatsızdım, muzdariptim. Sonra değiştim, komple değiştim ama bunu isteyerek yapmadım. "Ben artık düşünmek istemiyorum" deyip bırakmadım. İki şeyle oldu bu. İlki çok sıkıldım, inanılmaz canım sıkıldı ve annelerimiz yalancıymış, sıkı can iyi değilmiş. Kendimin o halinden bildiğin sıtkım sıyrıldı. Negatif insanlarla beraber olmak istemez insan, hele kronik mutsuzsa. E kendinden de kaçamıyorsun, kendini sürekli yanında taşıyorsun, hem de kendinle beraber olmak istemiyorsun. Hani bir kronik mutsuzu sürekli dinlersin de için şişer ya, kendi kendimin içini şişirdim, fenalık geldi. Sıkıldım kendimden bildiğin, aynada kendime bakıp öfleyip pöflemeye, "Ay bana bir şeyler oluyor, çıkıp iki hava alayım" demeye başladım. Şöyle düşün, sanki içinde iki değişik insan var gibi ama şizofreni gibi değil, aslında çatışan iki güç var ve onları beden sahibi gibi düşün. Burada can sıkıntısı dışında bir şey daha yardımcı oldu; yorgunluk. Karamsar olmak çok yoruyor be. Kim uğraşacak onunla, zaten üşenirim ben. Düşüngeç, bunalımlı, mutsuz olan güç tam da bu yorgunluk nedeniyle oldukça halsizdi. Diğeri daha enerjikti. Enerjik olan diğerini İrlandalı turist gibi dövdü. O da esnaf gibi tırım tırım bir tarafa gidip kayboldu. Hayatımın girdiğim ilk depresyonunu "Bu ne ya, canım sıkıldı benim" diyerek atlatmış oldum.

Herkesin reçetesi farklıdır elbet. "Ama artık hayatımın merkezinde ben olmasını istiyorum." demişsin yukarıda, bu benim reçetem değil. Benim için doğru cümle "Hayatımın merkezi falan olmasın istiyorum". Belki bir derece çok merkezli olmasını istemek olabilir. Beni ne yapayım ayol, dışarıda bir milyon tane ilginç insan var, o insanların hepsi bir dünya. Bir milyon ilginç konu var, öğrenilecek çok şey var. Kendimle kim uğraşsın, ne yapayım kendimi; zaman kaybı.

Belki de mutluluğun herkes için farklı bir motivasyon kaynağı vardır da, o motivasyonu henüz keşfedememişsin. Benim için birkaç şey birden oldu o kaynak. Öğrenmek bunlardan biri oldu örneğin. Milyon tane öğrenilecek şey varken, uğraşasım yok onunla bununla.

Bu da "Aman, dünya-minare ilişkisi işte" denecek bir durum değil benim için. İnsanlar arada üzülür, üzülmek sağlıklıdır da. İnsanların hayatlarında kötü şeyler olur ve bunun için üzülmemeleri gariptir. Demek istediğim ortada aç-açık olma durumu yokken vadesi çoktan dolmuş, artık üzülmeye değmez olaylar için kendilerini üzmeleri.
  • aychovsky  (29.08.15 00:35:29) 
Yalnızsin sen galiba öyle sezdim, yalnız misin ?


  • iticisin  (29.08.15 06:35:34) 
[]

Mavi Ekran Sorunu

Merhaba,

Bende bir samsung ultrabook var (series 5)..Son zamanlarda bir kaç kez açıkken mavi ekran vermeye başladı durduk yere biraz önce virus programı güncellemesi sonrası yeniden başlatırken bilgisayarı, tekrar açılırken böyle mavi ekran verdi sonra açıldı..

En son mavi ekran verip kapandığında sorun şuydu :

Sorun imzası:
Sorunlu Olay Adı: BlueScreen
OS Sürümü: 6.1.7601.2.1.0.768.3
Yerel Kimlik: 1055

Sorun hakkında ek bilgiler:
BCCode: 19
BCP1: 0000000000000021
BCP2: FFFFF8A005D39000
BCP3: 00000000000020D0
BCP4: 0000000000000000
OS Version: 6_1_7601
Service Pack: 1_0
Product: 768_1

Pek anlamam, bilmem de o yüzden soruyorum. Bu neyden kaynaklanıyor olabilir ? Ne yapmamı önerirsiniz?

 
Spyware Doctor ve herhangi bir antivirüs programı aynı anda çalışıyor sanırım. bilgisayarı güvenli modda açıp mevcut bütün antivirüs programlarını silin veya başlangıçtan devre dışı bırakın.

devredışı bırakmak için flash belleğinize
download.sysinternals.com
programını indirin ve yönetici olarak çalıştırın. servisler ve başlangıç programlarının ikisinden de antivirüs programını ve spyware doctor programlarını delete tuşu ile silin ve reset atın. bilgisayar düzgün açıldığında da programları ekle/kaldırdan kaldırın.

tavsiye antivirüs programım: avira free.
  • cetoxim  (26.08.15 22:54:48) 
[]

Mangal 101

Merhaba,

Yarın hayatımda ilk defa mangal yapacağım. Tecrübesizim. Tecrübeli arkadaşlardan her türlü püf noktaya, bilgiye, uyarıya, öneriye açığım. Ne biliyorsanız söyleyin lütfen :) .

Az çok baktım internetten ama uygulamada nasıl olacak bilmiyorum. Küçük bir mangal var. Önce çalı, çırpı, gazete falan yerleştirip yakıp üzerine kömürü dizmeyi düşünüyorum. Sonra kömürler kıvama(?) gelince de önce tavuk sonra köfte ve sucuğu koymayı düşünüyorum. O kömür nasıl/ne zaman istenilen düzeye gelir nasıl söndürülür ve süreçteki püf noktaları bilmiyorum :)

Pişirilecekler : tavuk kanat, köfte ve sucuk. (sıra?)
2 kişiyiz.

 
GaZete pismanliktir. Kuru cali cirpi iyidir.


  • kuehles blondes  (20.08.15 20:46:24) 
marketlerden alınan kömürlerin içinden çıra çıkıyor genelde. onları çatın (bkz. çatmak). altına çok olmamak kaydıyla (1 sayfayı 2'ye bölün mesela) iki adet gazete parçasını bükerek koyun (uçları bükülmeden kalsın oradan tutuşturacaksınız). alev aldığında çok boğmadan 3-4 büyükçe kömürlerden koyun.

kömürler yanmaya başladığında kolay kolay sönmez artık. hava almasını engellemeden daha fazla kömür koyun (bir öbek oluştu burada) biraz bekleyin ara ara yelleyin. kıvılcım falan çıkmaya başlayacak, biraz daha yelleyin daha çok çıkacak.

sonra kömürlerin %50'si falan kor olduğunda ateşi dağıtın (öbekti ya). kırmızı yüzleri yukarı bakacak şekilde elinizi yakmadan maşa ile yayın yani. biraz bekleyin gazı çıksın hem harı geçsin.

sonra söylediğiniz sıra uygun o şekil pişirin. sucuk kritik yalnız, 1 dakika falan yeterli bir yüz için
  • paltar yuyan masin  (20.08.15 20:58:40) 
şimdi olay şöyle:
mangalın tabanına gazete sayfalarını buruşturarak koyuyosun. çok fazla buruşturma ki oksijen girsin ateş yansın. o gazetelerin üstüne sonra çalı çırpı koyuyorsun ve gazeteyi yakıyosun. gazete yanıyor, küçük çalı çırpı yanıyor, ateş pik yaptığı an kömürü atıyosun. sonra işte kömürlerde herhangi bir siyahlık kalmayasıya kadar bekliyosu, bu arada ateşi yelliyosun falan. kömürlerin kıvama gelmesi demek herhangi bir siyahlık kalmaması demek.

  • pamplona  (20.08.15 21:00:44) 
Önemli nokta su, sadece bu isi birkac kez yapmis biri tüm sistemi kurup, yakip, azicik üfleyip, rüzgara karsi cevirip sonrasinda etini hazirlamaya gidebilir. Dömdügünde mangali hazir bulur.

Türk kimi gördüysem duman alti yapiyor, bunun nedeni ise gazeteyi burusturup üzerine cadir seklinde cira yerlestirip üzerine kömpr yigmasi, hayir, bu atesi bogar. Sen önce gazeteyi, gazete cirayi, cira ufak kömürleri, onlar da büyük kömürleri tutusturacak. Cok yigma, alev büyürse kömür eklersin. Tek diyecegim püf nokta budur. Geri kalani nerden nereye yellersem nereyi yakarim, bogulursa ne yapmaliyim vs gibi icgüdüsel hareketler.

Bir de alev devam ederken mangal yapilabilir ama güzel olmaz, akkoru biraz gectikten sonra asil etler atilir, sonrasinda da domates biber kesilip yatirilir tele, sonra folyolanmis patates patlican vs konabilir, en son bembeyaz külümsü közde cok güzel kahve yapilabilir.

Alevlerden her kömür nasibini alsin, büyükleri parcalayabilecek duruma geldiginde dagitmaya yaymaya baslarsin.

Alttan kapak varsa acik olsun azicik ama rüzgara dönük birakirsan cok hizli yanar.

Dandik kömür hemen yanar biter, ya da hic tutusmaz. Isitma kapasitesi azdir yani.

Sucuk vs eger yagli ise köze yaklastirma, düsen yag yanarken bölgesel kömürlesmelere sebebiyet verebilir.

Sürekli cevirme icleri pissin.

Mangali yapan yakan ve basinda bekleyen kisi en cok övgüÜ iltifati alsa da en az ve parca parca yemek yiyendir. Bunu da unutma.
  • Silesius  (20.08.15 21:27:27) 
www.uzmantv.com

işine yarar..
  • gibicibicis  (20.08.15 22:44:47) 
@gibicibicis teşekkür ederim yazmadan önce izledim hepsini ama ateşi o şekilde yakacak techizatım yok maalesef..


  • qazaqwsx  (20.08.15 22:52:42) 
[]

Sizce de kitaplar biraz pahali mi ?

Merhaba,

Dün bir kitap alayim dedim, tam istedigim kitap.. 40tl idi. Bana cok pahalı geldi..Sonra şoyle ayni kitap evinde dolaştım (Ankara-Dost) düşündüm ki kitaplar çok pahali yani çoğunluğu...(ya da ben fakirim)

Siz de Turkiye'de kitaplarin pahali oldugunu duşunuyor musunuz?

Ankara'da ucuz fiyata ikinci el de olsa kitaplar nerde bulabilirim?

Not: imla için kusura bakmayin mobildeyim.

 
asgari ucrete gore dusunursek evet bence pahali.
ankarada sahaflarin oldugu bir yer vardir mutlaka oralara bakabilirsiniz.

  • chaotic good  (16.08.15 14:13:28) 
arz talep sanirim bunlar hep :/


  • yuzır  (16.08.15 14:17:00) 
İşlerimin yoğunluğu ve biraz da başka uğraşların ardına takılma isteği nedeniyle epeydir kitap okumuyorum. Arada kitapçılara giriyorum, gerçekten pahalı. Babam İstanbul kitaplarını çok seviyor. Bazen kitapçılara uğruyoruz beraber, bakıyor araştırıyor sonra arka kapağına bakıp yerine koyuyor. Bu ülkede kitap okumanın bedeli çok ağır.

Genel olarak konuşayım, eskiden herkesin ulaşabildiği, hatta avamca olarak kabul edilen eğlenceler, uğraşlar şu an çok pahalı duruma gelmiş durumda. Oyuncaklarımızı elimizden alıp yerine sosyal medya diye bir acayip şey vermişler gibi.

Neyse, babam zaman buldukça sahaflara bakıyor, bende bir adet kindle var, kitap okuyacağım zaman oradan halletmeye çabalıyorum.
  • ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar  (16.08.15 14:18:57) 
olgunlar veya zafer carsisi. yerlerini biliyorsundur sanirim. bulamazsan mesaj atabilirsin.


  • yamuklu sucurta  (16.08.15 14:19:56) 
Ayda 1 kitap alan insana pahalı gelmez belki ama ben edebiyat öğrencisi olduğum ve okumayı sevdiğim için çok sık kitap alıyorum ve bana biraz pahalı geliyo.

İnternetten alabilirsin. Orion kitabevi var selanik 2de olması lazım onların fiyatları dosta göre daha uygun. Zafer çarşında da kitapçılar var oraya da bakabilirsin.
  • legolasin son oku  (16.08.15 14:23:54) 
biraz değil çok pahalı. özellikle çeviri kitaplar. ben kütüphaneden kitap alıp önemli bulduğum (elimde bulunsun laım olur dediğim) yerleri fotokopi çektirmeyi tercih ediyorum.


  • pokemonk  (16.08.15 14:28:54) 
Çoluğumun çocuğumun rızkını kitaba veriyorum yıllardır valla :/ Bence İletişim, Can, Doğan gibi bazı yayınevleri fazla pahalı. Ama İş Bankası, Yky ideal gibi geliyor bana. En azından fazla pahalı değil fikrimce.

Ama yayınevlerinin kendi kitapevleri hariç, dokunarak pek kitap almam ben. İdefix, babil candır. Çok daha ucuz oluyor böyle. Bir de sahaflar var tabii. Ankara'da bulamazsan istediklerini, nadirkitap.com 'a bi bak.
  • mutlusismankedi2015  (16.08.15 14:36:41) 
Pahalı. O an çok ihtiyacım yoksa korsana yanaşmadan kitabın ucuzunu bulmaya çalışıyorum. Mesela babil.com'da enpara kullanarak kitapları yarı fiyatına alma kampanyası var (Bu ay son). 100 liralık kitabı 50 liraya getiriyordum. Aynı şekilde idefix'te yılbaşı indirimi vs oluyor. O zamanlarda toplu halde kitap alıyorum.


  • sesee  (16.08.15 14:39:11) 
bence de pahalı. genelde internetten kampanya takip ediyorum. haftada iş yoğunluğuma göre, zaman bulabildiğimde 1-2 kitap okuyorum ve haftada 60-70 lira veremeyeceğimi biliyorum. ancak bu durumda da dilediğim ölçüde seçici olamıyorum, izmirde var bilmiyorum başka şehirlerde de var mı, satılmayan kitapları 3-5 liraya yığan kitapçılar var, geçen bir kitapçı bordo siyah yayınlarının bütün kitaplarını 3 er liraya yığmıştı, sırf ucuz diye insan arka arkaya tolstoy, austen, bierce, victor hugo şeklinde bir sıralamayla okuyunca, biraz tuhaf oluyor.
bence en mantıklısı internetten bakmak, ciddi indirimler oluyor hep, birinden birinde.mesela 75 liralık poe hikayelerini, 35 liraya almıştım geçen ilknokta.com indiriminde.

  • alice practice  (16.08.15 14:41:03) 
Asıl bedel kitaba ödediğin para değil kendine yaptığın yatırımın bedeli. Bu anlamda 40 lira fazla bir tutar sayılmaz.


  • angelus  (16.08.15 14:41:10) 
Evet pahalı. 15 TL'den fazla olmamalı hiçbir kitap ki insanlar kitap okusun, zaten okuyanlar da orijinalini alsın.


  • grgn  (16.08.15 14:42:38) 
[]

Modern Sabahlar Akıbet

Merhaba,

Şimdi son durum ne bilen var mı? Yeni dönemde bir radyoyla anlaştılar mı yoksa internetten mi yayın olacak?.. Geri gelmeleri ile ilgili bir haber var mı yani son tahlilde ?

Biliyorum daha çok az zaman geçti ama..

 
Geçenlerde Ege ve ailesi ile decathlonda karşılaştık ulusal çıkma planları olduğunu söyledi


  • dr joel fleischman  (14.08.15 21:53:06) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.