Ekşi Duyuru

iş makinalarının pek azına ağırlık takarlar, taksalar da balans için öne veya arkaya takarlar. ağır olmasını istedikleri için arka ve ön kısımları(kaporta) döküm ve oldukça kalın demir/çelikten yapılır. ayrıca şase de çeliktendir.

ayrıca silindirler de 4 5 çeşide ayrılıyor.

silindirlerin silindir kısmı zaten et kalınlığı yüksek ve çelik, içinde de genelde vibrasyon yapması için gerekli mekanik bölüm olur.

O büyükler ortalama 10 ton, ki 20 tona kadar olanlar da var. Silindirin içinin boş olacağını sanmam yoksa bu ağırlığı nasıl elde edecekler?

Fakat öyle kum vs filan değildir, demirdir komple ağırlık.

silindirlerin içi boş.
çalışacağı zaman suyla doldurup ağırlaşması sağlanıyor.
emin değilim ama aklımda böyle birşey kalmış

eğer su dolduruluyorsa asfaltın sıcak olması ve basınçla beraber daha da ısınmasını engellemek için gömlek görevi görmesi için olabilir.

bildiğimiz çelikler 110 dereceden sonra özelliğini kaybetmeye başlar.

özellikle takım çelikleri

Baya bi kalın sac, içi boş.

Ustteki yorumlar yanlis. Silindirlerin icerisinde basincli kompresörler var. Donuslerde yuksek basincla acilip kapanan kompresörler silindire surekli bir titresim saglar. Bu titresimler de silindirin uyguladigi baski kuvvetini artirir.

değnekçi olabilir mafyanın elemanı olabilir pavyon fedaisi pavyon sahibinin arabasını kullanıyor olabilir illegal işler yapıyor olabilir oteli olanlar olabilir bazı yemek şirketlerinin şubesinin sahipleri olabilir. bizim devlet ünisine porsche geliyordu her gün hem de bi kadındı sahibi. mekanın sahibiymiş. 50 bin üstü maaş değil genelde mekanın net karı oluyor..

Büyük bir oranda normal, vicdanlı insanların aklına gelmeyecek işler yapan insanlar biniyor.

Hastane karsisinda bufesi olabilir. Adam 2018 a6'yla gelip tost basiyor.

Arsa zenginleri, kira zenginleri ve üst düzey yöneticiler başı çeker.

O araçların çoğu kişiler üzerine değil. Sen birey olarak alınca vergi ananı ağlatıyor ama şirket alınca öyle değil.

Arabadan inenler kılıksızsa inşaatcıdır hocam benim gibi :)

Bi kere hesabın baştan yanlış, 50 bin lira alan kenara para atsa diye girmişsin muhabbete.

Kenara para atarak bu arabalar evler alınmaz, kredi denen bir şey var (vardı)

Bu arabaları maaşlı çalışanlar almaz/alamaz +1

Hepsi bir şekilde ticaret ile meşgul, üst düzey yöneticiler zaten arabaya para bağlamaz. Şirket kiralıyor ve vergiden düşüyor.

Filo kiralama sadece clio, fluence, egea ile olmuyor. Audi A8'inden tut Range Rover'ına kadar çok pahalı araçlar da kiralanıyor.

Peki bu ticaretle uğraşanlar nasıl alıyor ya da neden alıyor.

Nasıl alıyor? Demek ki kazanıyor, ticaret yapmak belli bir zümrenin tekelinde değil. Ülkemzide kast sistemi de yok isteyen istediği işi yapabilir.

Ama herkes başarılı olamıyor, ben herkese ticareti denemesini tavsiye ederim her zaman. Ama herkes cesaret edemiyor, cesaret eden herkes de başarılı olamıyor.

Adam bir firmada müdür kendi işimi yapıcam diyip aynı sektörde firma kuruyor ticarete atılıyor.

Ama olmuyor, başaramıyor. Tekrar aynı sektörde başka bir firmada maaşlı yöneticilik yapıyor mesela.

Ayrıca tüccar için arabaya yatırdığı para çöpe gitmiyor ki, sermayenin bir kısmını orada tutuyor. Sıkışsa lazım olsa satar işini görür sonra yine alır.

İnşaat sektöründen örnek vereyim, adam 2 daire satıyor giriyor hemen lüks bir jipe ya da mercedese. Bir sonraki projede para lazım olunca satıp işini hallediyor sonra tekrar alıyor.

Almak da zorunda, çünkü lüks araba güç göstergesi.

Ben mesela arabalara hiç önem vermem, sevmem de. Motosiklet hastasıyım ama mecbur arabaya da biniyorum.

R1200 GS ile arsa sahibinin yerine bakmaya gitsem "bu ne biçim mütahhit lan, bir arabası bile yok" derler işi alamam. Ama 150 bin liralık mercedesle gidersem hürmet görürüyorum, halbuki o motor o arabadan pahalı :)

bu araçların çoğu yatırım yapılırken kredi masraflarının içerisine atılır,
mesela adam 30 daireli ev yapıcak maliyet sallıyorum 300k*30=9000k e bide range rover katalım içine 10500k.
bankaya gidip 10500k üzerinden anlaşıyorsun.

veya bir makine alacaksın 1500k birde araç alayım diyorsun etti sana 2500k firma ödesin işte.

yoksa maaş hesabı ile olmuyor o zaten.

ne işe yarayacak ki, tabağın/tepsinin altında kalan kısım ışınları görmeden pişecek?

Ben bu infrared, ışın ile ısıtma işinin tıraş olduğunu sanıyorum.

Kaç tanesinin kırılmış halini gördüm, camın içinde bildiğim rezistans tel var. Telin bir ucuna nöt bir ucuna faz veriyorsun ve onlara direnip ısınıyor işte.

Nerde kaldı ışın?

evet oluyor aşağıda üretici firmanın bu alanda yazmış olduğu bilgiler mevcuttur

springday.com.tr

abi bunlar infrared değil ki. john bloor+1 klasik rezistanslı ısıtıcılar. infrared başka bir olay yav. pii ufolara infrared mi deniyomuş :(

kullanılan lamba halojen lamba galiba oradaki lamba kuartz , karbon , halojen ona göre adlandırılıyor

iade olmuyor olabilir ama yenisi ile değiştirmek zorundalar. teknosa'dan aldığımız televizyonda renk sorunu varmış, dedik gelin bakın ilk açıldığında göremedik ama zamanla farkettik. aldılar bozuğu, 1 hafta içinde yenisini getirdiler. diretin bence, ne demek bozuk mal satmak...

Açıp kullandığın için iade olmuyor.

iade yapabilirsiniz. gizli ayıp olduğu için kullanmadan görmeniz mümkün değil

iade yaparsın

doğrudan iade yaparsın.

sorarlarsa arızalı çıktı falan deme. koyacağım rafa uyar sandım uymadı hiç kullanmadan iade ediyorum, yerine yerleştiremedim de. bir sıkıntı olmaz.

Yeni kanuna göre ürün satın alındıktan sonra 6 ay içinde arızalanırsa onun satıldığında da ayıplı olduğu kabul ediliyor. Bu durumda sizin seçimlik haklarınız oluyor: iade etme, yenisini talep etme, arızanın giderilmesini isteme gibi. Bu durumdan yararlanabilirsiniz. İşlerine gelmediği için savuşturmaya çalışıyorlar. Tavsiyem, google dan falan inceleyin, eksiksiz başvurun.

www.hepsiburada.com

şuradan bi bak istersen

satıcısı ''hepsiburada'' olarak gözükmeyen ürünleri almamak lazım. umarım mağduriyetiniz giderilir.

hb dan tost makinesi almıştım ve kapakları üstüste düzgün gelmiyor ve takılıyordu. aynen iade ettim, sıkıntı olmadı. orijinal kutusu ile aldığın şekilde iade edersen sorun çıkmaması lazım. satıcı hepsiburada mı? ayrıca elektronik ürünlerde cayma süreci 14 gün, gerekirse tüketici hakem heyetine başvurabilirsiniz.

belediyelerin bu tarz eşyaları toplamak için araçları geliyor çöp kutularının yanına. belediyeyi ara, onlar yönlendirir.

İstanbul için konuşuyorum, belediyeyi arayıp atık eşyan olduğunu bildiriyorsun. Sana bir numara veriyorlar, daha sonra yatağı alıp dış kapının yanına koyuyorsun. Onlar da gelip gün içinde alıyorlar.

Verdikleri numara iki işe yarıyor. İlki tabii ki başvurunun takibi yapabilesin diye, ikincisi zabıta gelip bu yatak ne arıyor burda diye sorduğunda başvurun olduğunu gösterebilesin diye.

Copun yanına bırakırsan cope gitmez, hemen biri alır.

bırak saatinde yok olur sen merak etme. zamanında kanepe bırakmıştım abartmıyorum 15 dk içinde yok oldu.

Kanepe biraktim abartmiyorum 10 dk sonra yerinde yoktu koca kanepe yok oldu 10 dk da

Ben genelde böyle eşyaları gecenin köründe çöp konteynerının yanına bırakıyorum, sabah kalktığımda biri gelip almış oluyor.

Belki letgo'ya ilan verip satabilirsiniz, bedelsiz vereceğim yazmayın, beleş olunca millet pek itibar etmiyor, fiyat yazınca zaten bazı uyanıklar bedavaya olurmu diye yazacaktır.

Sokağa bıraktığınız yaylı yatakları geri dönüşümcüler keser, yay metal aksamlarını alır diğer kumaş süngerleri zaten bir torba yer kaplar onlar da çöpe gider. Hele istanbul gibi yerde 3, 5 saatte geri dönüşüme katılmış olacaktır, o kişiyi sevindirir bile.

Karton / metal / hırdavat / eşya ıvır zıvır toplayan insanlardan birini çağırıp evinizden aldırabilirsiniz. Hme o sebeplenmiş olur (içindeki yay vs'den) hem de siz 2*2'lik yatağı indirmeye uğraşmamış olursunuz.

Suresinin bitimine 2 ay kala yenilemistim ben.

Mümkün. Hatta büyükşehirdeyseniz küçük bir şehrin plakası varsa araçta kasko daha düşük çıkar.

Eskiden farklı şehire araç satışı oldu mu plaka mecbur değişiyordu.

Uzun yıllardır bu uygulama kalktı, şimdi noterde satış yapılırken "plaka değişecek misiniz?" diye soruyor. İstersen değiş istersen değişme.

Plaka değişim sorusu farklı şehir değil, aynı şehir içinde bile soruluyor. 34 ile başlayan plakalı bir araç alıp tekrar 34 ile başlayan yeni bir plaka ile değiştirebilirsiniz.

Eskiden bu uygulama ilk çıktığı zamanlarda kasko ve trafik sigortası için avantaj sağlıyordu. Ama artık sigorta şirketleri yeiyoru bunu, ikamete göre değerlendiriyor pirimi.

yasal olarak hiç bir sıkıntı çıkmaz.kullanabilirsin.

Tesekkurler. Peki ruhsat işlemlerini plaka degistirmesem istedigim şehirde yapabilir miyim yoksa plakanın oldugu sehirde mi yapmalıyım?

eskiden sana getirisi bile oluyordu böyle olunca. istanbul plakalı araca 500 lira sigorta çıkarken uşak plakalı araca 300 lira çıkıyordu mesela. şimdi durum nedir bilmiyorum.

Eğer plaka küçük bir ile aitse bir daha düşünün. Aldığımız araç ikametgahın olduğu şehre ait değil, ben bu kadar sık çevrildiğimi hatırlamıyorum. Hava alanına girerken hele resmen terörist muamelesi görüyoruz. En son araçtan beni de indirip kol çantamı da aradılar. Tamam güvenlik gerekçesiyle yapıyorlar ama cidden sinir bozucu. Değiştireceğiz plakayı kesin karar verdik.

Noter satışını yaptırtıktan sonra trafik poliçenizi kestirip, istediğiniz herhangi bir trafik tescil şubeye gidip ruhsatınızı bastırabilirsiniz.

Eğer kendiniz gidip teslim almazsanız 15 gün sonra emniyet ruhsatı postaya veriyor postacı getiriyor, ücretli olarak idi sanırım.

Poliçeyi yetkili bir acenteden kestirip giderseniz tescil büro anında sistemden görüp ruhsatınızı basar, diğer türlü işlemde bir iki gün gecikme olabilir.

En temizi poliçeni kestir iki gün sonra git tescile.

Son anda aklıma geldi, ruhsatlar artık tek yaprak, iki yaprak değil. Şaşırma.

İzmir'de yaşıyoruz. Balıkesir plakalı bir araba aldık biz. Dedikkeri gibi ruhsat ve sigorta ücreti daha düşük çıkıyor.

aynı zamanda ekşide yazar olan, aynı dönemlerde mezun olduğum bir arkadaşım belki 3 senedir izmir'in ortasında ordu plakalı bir opel vectra ile geziyor. sürekli iş için manisa'ya da gidip geliyor. çılgınlar gibi araba kullanır. bir kere çevirmediler. keza biz de 6 sene boyunca bursa plakalı araba kullandık.

kaza durumunda da hiçbir sıkıntı çıkmaz.

ruhsat işlemleri dediğin plaka değişmezse bir işlem yok zaten. satışı aldığın noter sana geçici bir evrak veriyor. sorna adresine yeni ruhsatın geliyor 15 gün içinde.

ptt ye gitme
aramex ile ucuz gonderebilirsin hem de takip edilir
kac kg ?

www.youtube.com

helldorado ya... of. neydi derken buldum

@tepedeki psychedelic adam

benden de önce bulmuşsun. abi benim enter'a basmamla cevap vermişsin

180 gün içinde 90 gün kalma hakkınız var.

Yeni vize falan gerekmiyor.gayfe belirtmis 180 de 90 diye.meali su.her 6 ayda 3 ay kalabilirsin maksimum.senin 97 eger 6 ay icinde olduysa orda ihlalden bazi ulkeler ses etmez ama ornegin slovenya 300-400 euro ceza kesip kaseleyip gonderiyor.senin 97 gunun iki periyodda ise yani parcali bulutlu yil icine dagilmissa hic problem yok.

1 yıl ve daha uzun süreli vizelerde duration of stay 90 gün olarak yazılır, ancak bu herhangi bir 6 aylık dönem içinde 90 gün kalabilirsin anlamında. yani aslında 6 aylık periyotlara bölerek toplamda 1 yıl bile kalabilirsin schengen bölgesinde mevcut vizen ile.

değil. çakallık yapmış ev sahibi.

bunu daha teknik bir dille ev sahibine nasıl anlatır?

Yasadagi ülkede haklarini ogrenecegi danisma hatti vs. bulmasi, resmi kurumlara basvurmasi herhalde en iyisidir.

Ev sahibine, eger önceden cikar ama yerine kiraci bulursa ne yapacagini da sorarak yol yapabilir.

Ev sahibi - %90 ihtimalle - hakli. Ihbar suresine uymus mu arkadasin? Ne zaman haber vermis ev sahibine? Kira sozlesmesi bir/iki yillik miydi? Belirsiz sureli miydi? Vs. vs. burada bam bam kut kut dediklerine bakma milletin.

Borçlar kanunu der ki: "Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır."

Eğer sözleşme bitimine en az 15 gün kaldıysa noterden (önemli!) yazılı bildirim yapıp depozitosunu da alıp çıkar diye düşünüyorum. Çünkü yasada açıkça 15 gün derken sözleşmede aleyhte bir süre konsa bile geçerli olmaz. Yani sözleşmeyle yasanın üzerine çıkılamaz.
Eğer 15 günden de az kaldıysa o zaman otomatik yenilemiş olacağından sıkıntılı bir durum olur.
(hukukçu değilim)

ben de hukukçu değilim ama açsın borçlar kanununu okusun. benim yaptığım da o. orada hepsi yazıyor.

yukarıda da yazmışlar; kiracı, bitiminden önce belirli süre içerisinde feshetmezse sözleşme otomatik olarak uzuyor ama bu kiracıya dezavantaj değil avantaj sağlıyor anladığım kadarıyla. çünkü sözleşme uzadığı zaman "belirsiz süreli sözleşme" haline geliyor ve kiracı belirsiz süreli sözleşmeyi istediği zaman feshetme hakkına sahip. yani arkadaşınızın imzaladığı sözleşme 1 yıllıksa ve bitmesine 15 günden fazla varsa hemen yazılı olarak fesih bildirimi yaparak, 15 günden az ise de sözleşme belirsiz süreli haline geçtiği için istediği zaman fesih bildirimi yaparak sözleşmeyi sona erdirebilir. önemli olan nokta bunu yazılı olarak yapması. evde hasar falan yoksa ev sahibi de depozitoyu vermek durumunda kalır.

özetle arkadaşınız ev sahibine neye dayanarak depozitoyu geri vermediğini sorsun. yasal bir dayanak gösteremezse parayı seve seve verecek ev sahibi. sözleşmede yazan maddeler kanunla çelişirse geçerliliğini yitirir o yüzden 2 ay kala haber verecek yazması problem olmaz. hatalıysam hukukçu arkadaşlar düzeltsin.

ev sözleşmelei için kontratta ne yazdığının önemi yoktur. kontratta isterse % 100 kira artışı yazsa da tefe tüfe neyse o uygulanır. borçlar kanununa göre 15 gün önceden haber vererek evi tahliye edebilirsiniz. whatsapp ya da mail gibi bildirimler geçerli olmuyor, noterden göndersin. ev sahibine de avukatımla konuştum borçlar kanunu şu şu maddeye göre bu şekilde yapılıyor desin. adam ksrşısındakinin mal olmadığını anlasın.

Hukukcuyum, nrmnm'nin verdigi bilgiler dogru degil. Yani sozlesme belirsiz sureli hale gelmez, istedigi zaman sozlesme feshedilemez. Sozlesme uzadigi zaman da yine belirli sureli olmaya devam eder.

60-75 dk.

Metro gereksiz uzatir en temizi zincirlikuyu-metrobus ile sirinevler-oradan metroyla ahl. Maximum 60dk

devlet malzeme ofisi başlığından buldum:

img04.alkislarlayasiyorum.com

istinye devlet hastanesi çok uzak sayılmaz. özel olur derseniz maslak acıbadem var.

teşekkürler.

devlet hastanelerinden ne kadar zamanda bu rapor alınabiliyor?

osgbler sağlık raporu veriyor. birkaç test yapıyorlar, bir iki saat içinde raporu veriyorlar.

özel olur derseniz 4 leventte özel levent hastanesi var.
rapordan kastınız nedir , kimi işyerleri tam teşekküllü bi hastanede tam kan sayımı, akciğer röntgeni ve göz muayenesinin de yapıldığı kapsamlı bir rapor isterken kimi işyerleri sadece kan sayımıyla alakalı basit bir rapor ister.
yanılmıyorsam kağıthane devlet hastanesinde genel bi rapor verilebiliyor. arayarak bilgi almakda fayda var. özellerde biraz pahalı olabiliyor.

levent'te özel bir hastaneyi aradım. 125 TL karşılığında tek doktorluk bir rapor veriyoruz dediler. o ne demek oluyor dedim. dahiliye doktorumuz bakıyor. bir saatte veriyoruz dedi kadın.

böyle bir rapor işe girişte sorun çıkmadan kabul edilir mi?

Sağlık ocağından ücretsiz aldım. Birileri burayı okuyorsa faydası olsun diye kendimi yanıtlıyorum.

ben arkadaşlarıma harvard'da MBA mi ev mi diye soruyorum herkes ev diyor :)

www.hbs.edu

yani ev!

istanbuldan eski ve küçük ev alacağıma başka bir ilden örneğin izmir gibi bir yerden aynı kirayı getirecek daha büyük ve yeni bir ev alırdım. Hatta o parayla 5 ev bile alınabilir izmir gibi bir yerden. Kira getirisi de totalde daha fazla olur.

kocaelide 80-100 bin e ev bulursun mesela.10 tane alsan çok daha karlı olur. Eve yeni kiracı girdiğinde bakım vs gibi masrafın da olacak. Kiracı evi yıpratır.O yüzden eski ev almak zahmetli olabilir.

6 senedir kurumsal firmalar ile çalışıyorum hiç böylesini görmedim duymadım. genel pratik şöyledir: biriken izinlerin parasını ayrıldığın firma öder, sen de klasik 14 günle başlarsın. bildiğim kadarıyla yaygın değil yani.

yaygın değil. ilk defa duydum.

ilk defa duydum +1
önceki tecrüben seni bağlar, yeni yerde izin sıfırlanır diye biliyorum.
ama tabii ki isteyenin bir yüzü..

İzin, çalıştığın yerin sana kafasına göre verdiği bir hak değil; iş kanunu tarafından belirlenmiş bir şey.

önceki iş yerinde 25-30 gün iznin olması yeni şirketi bağlamaz ancak yıllık iznin mutlaka 14 gün olmak zorunluluğu da yok.

iş kanununda 14 gün yıllık izin olacağı değil "en az 14 gün" olacağı yazılıdır. işverenler bundan fazlasını verebilir ki Türkiye'deki yabancı kökenli veya yabancı ortaklı şirketlerde görülen bir uygulama bu. Standart en az 20 gün izin hakkı veren şirketler var.

bence bu talep edilebilir, edilmesinde hiç bir gariplik veya saçmalık yok.

izin günleri standart 14 gündür. talep edebilirsin ama olumlu yanıt verilmeyebilir hatta verilmez.

standart dışı izin günü veren firmalar zaten sana bunu baştan söyler. mesela 24 gün veren hint menşeili bir firma var böyle benim bildiğim.

Ben defalarca yaptim o pazarligi, hep de basarili oldum, ama imzali sozlesmeye yazdirmayi unutma.

calistigim sirkette var oyle bir uygulama. senin pazarligina birakmiyor isi, girdigin sirketteki calisma surenden bagimsiz, odenmis prim gunun uzerinden hesapliyor yillik izin hakkini. atiyorum buraya baslamadan 10 yildir calisan biriysen buraya basladiginda sanki 10 yildir burda calisiyormussun gibi izin hakki veriyor. yaptigi sasirtici derecede nadir kiyaklardan :)

Gecen gün biz de aynı seyi konuştuk hava sanki daha kirli gibi

sultanbeyli türkiyenin en fakir semti zaten orda tezek kullanmalarını beklerdim

Ben de alıyorum kömür kokusunu ama doğalgazdan kömüre dönüş tesisat açısından pek mümkün değil. Aklıma tek bir ihtimal geliyor. Geçenlerde birkaç gün lodos vardı ya, ondan sonra doğru düzgün rüzgar esmedi. Hava sirkülasyonu çok olmamış, hava "kalmış" olabilir. Çok fena sallıyor da olabilirim.
Mantık yürütüyorum meteoroloji mühendisi olan ya da havadan anlayan varsa el atsın.

Kendi adına faturasız hat alırken sadece pasaport soruyorlar.

pasaportuyla bir telefon bayisine gidip işlem yaptırıyor ama yabancılar için tek bir numarayla kullanmak üzere açıyorlar..

>>Kendi adına faturasız hat alırken sadece pasaport soruyorlar.

Doğrudur, hat alırken ben yoktum. Faturalı hat almak istemiş sanırım.

Şu durumda telefonun kaydı ile telefon hattının bir alakası var mı?

Bu telefon Türkiye'de çalışsın diye kayda gidince operatör adı, hat numarası vs soruluyor mu?

daha dün bi arkadaşıma avea "ülkeye giriş tarihini gösteren belge" sordu. pasaporttaki damga okunmayabiliyormuş. nolur nolmaz uçak bileti falan atmasın ya da geliş tarihini ispatlayan bir belgesi bulunsun. karakoldan da alınabiliyormuş.

hala ne olacağından emin değilim.

yabancı uyruklu biri telefon kaydı yaptırmaya gittiğinde kendisinden, kendisine ait olduğunu ispatladığı bir hat numarası isteniyor mu yoksa numaram budur demesi yeterli mi?

suya dayanıklı 3d olarak bulabilirsin duvar kagıtcılarda

vinyl kaplı duvar kağıdı olarak geçiyor. türkiyede üretilen yerli olarak ARMADA duvar kağıtları var.

www.decowall.com.tr

Zincirlikuyu - Altunizade sapağı arası muhtemelen 30-45 dk sürer. Onun dışında trafik olmaz.

Akıllı telefon varsa İBB veya yandexten kontrol ederek köprüyü seçmek mantıklı olur. O saatte gayet rahat olacaktır.

hala çalışıyor mu bilmiyorum ama Bilgin hoca iyidir. Diş hekimi olan babamın arkadaşı. yalnız tuzlu olabilir. bir arayın en azından. ortodontide iyi olup tuzlu olmayan bulmak biraz zordur herhalde.

istanbulortodonti.com

booking.com'a göz gezdirdiniz mi? 2 gecelik 80-90 euro'ya yerler var.

airbnb ye baktınız mı?

zincirlikuyu duragında otopark vardı ıbb nın.

4.levent mövenpick otelin arkasında bir otopark var, çok rahat.

cevahir'in arkadasında bir sürü otopark var.

Bana da oldu bu hiç kullanmadığım bilgisayar da hiç yıllarca açmadığım mail çıktı karşıma

Takipteyim

senin chrome oturumun açıkken, başka bir yerde, başka bir zamanda, başka bir bilgisayarda facebook'a girmişse ve parolayı hatırla dediyse, senin chrome ile oturum açtığın her bilgisayarda facebook şifresi hatırlanacaktır şeklinde bir yorum yaptı sözlük dışından bir arkadaşım. (kendisi iyi ve zeki birisi bu arada.)

Yüzyıllardır kullanmıyorum ben o maili

Ve Chrome u hiç kullanmam

kendime yanıt: leyla tekül... kahve yaparken aklıma geldi birden.

i1.ytimg.com

atv haber spikeri vardi aysenur yazici.

sarki falan soylerdi o mu?

www.youtube.com

kaynak kodları vermeyeceksiniz o zaman. yalnızca lisanslamasını yapacaksınız. lisansladığınız zaman zaten müşterinize o yazılımı yalnızca kullanma hakkını vermiş oluyorsunuz. yazılımın diğer tüm fikri hak ve mülkiyetleri size ait.

ha müşteriniz kaynak kodları vermediğiniz halde değişiklik yapar mı? yapabilir. ama o zaman ürün garanti kapsamı dışına çıkmış olur. destek vermezsiniz.

@buttercup: müşteri kaynak kodları alma konusunda ısrarcı. bunun üzerine üstelemek istemiyoruz biz de.

her hangi bir microsoft eula'sı üzerinde değişiklik yapabileceğiniz gibi isterseniz kendi şartlarınızı oluşturarak bir lisans hazırlayabilirsiniz, lisansı iki kişi/kurum arasındaki sözleşme gibi düşünün, sizde istediğiniz gibi bir lisans icat etmekte özgürsünüz.

bu yazılımı amacı dışında kullanmak yasaktırdan tutunda üstünde değişiklik yapılamaz a kadar giden microsoft eulasını okuyun.

kişisel ve profesyonel görüşüm kaynak kodu her zaman serbest bırakmaktır ama siz bilirsiniz tabii.

belirli bir adet cihaz siparişinden sonra kaynak kodu verme konusunda bir sıkıntımız yok. sözleşmeye bu şekilde yazıyoruz ama bizim derdimiz, bu kaynak koddan faydalanılarak farklı amaçlı başka bir ürün geliştirilmemesi, mevcut kodun değiştirilerek aynı amaca yönelik başka bir üründe kullanılmaması.

bu arada belirtmeden geçemeyeceğim eğer yazılımınızı üretirken GPL lisanslı her hangi bir kütüphaneyi linklemişseniz kodun o kısımlarını mecburen GPL yapmak zorundasınız.

tahmin ediyorum ki pek çok GPL veya LGPL lisanslı yazılımı linkliyorsunuzdur, kullandığınız kütüphanelerin tamamının lisansını listelemenizde fayda var, hangi kodun açılıp hangisinin açılmayacağını belirtmeniz gerekiyor her bir dosyada. ardından projenin lisansında aksi belirtilmediği durumlarda bu lisans geçerlidir demeniz lazım.

eğer mahsuru yoksa linklediğiniz kütüphanelerin (static de olsa fark etmez) lisanslarını ekleyin buraya bakalım neleri yapabilirsiniz.

@selam: sözünü ettiğim şey gömülü bir yazılım ve her bir satırı, görev zamanlayıcı, aygıt sürücüleri, grafik kütüphaneleri vs dahil bizim tarafımızdan yazıldı. kullandığımız binary/object code/source code seviyesinde hazır bir kütüphane yok. Yazılımın üzerinde çalıştığı bir kernel, OS filan da yok.

hem yazılımı hem donanımı geliştiriyorsan müşterinin kaynak kodu isteme nedeni nedir ki? müşteri donanımın doğru olarak çalıştığını test edip onayladığı sürece sorun olmaması gerek.

çok daha kolay o zaman, eğer firmanız birden fazla ürün geliştiriyorsa (asansörler için bişi, akıllı evler için bişi gibi segmentlerden bahsediyorum) dosya üzerinde değişiklik yapılamaz ve YYY firmasının SGMNTXXXX serisi ürünleri haricinde kullanılamaz gibi bir maddeye ihtiyacınız var, bunu her bir kod dosyasına iliştirmeniz gerekiyor tabii.

daha spesifik olarak tek bir ürün yada ürün listesi koyabilirsiniz.
ayrıca yazılımın tasdikletmeniz gerekiyor bir nevi patent gibi yani bunun bir yolu vardı ama unuttum ben şirketinizin avukatları yardımcı olurlar, böylece kodun firmanıza ait olduğu yasal olarak ispatlanabilir oluyor, eğer müşteri kod üzerinde değişiklik yapıp kullanırsa ve hukuki yol aramanız gerekiyorsa yazılımı satır satır karşılaştırıyorlar.

ve yine dediğim gibi microsoft'un eulası üzerinde gerekli değişiklikleri yaparak lisanslayabilirsiniz.

yenikapı

Tramvayla geliyor olsaydınız lalelide inip Vezneciler metrosuna geçmek daha mantıklı. Aklınızda bulunsun

tr.wikipedia.org

geçenlerde de böyle bir duyuru vardı sanki brain fruit diye araştır çıkıyor ne olduğu =)

Tükenmez kalem.

Birisi yapacaktı bu salak şakayı, önden yapalım çıksın aradan.

teşekkürler.

google'a pütür pütür meyve diye yazıp aramam da yeterliymiş meğer.

bu zımbırtının çam ağaçlarının dibinde ne aradığın anlamamış olsam da yeni bir şey öğrenmiş oldum.

Genelde biri bir yerde bulup oynaya oynaya başka yere taşıyor, sonra da atıyor falan :)

evet yapabilirsin ama in çık yapacaksın, havalimanı metrosunun son durağı aksaray, burada inip yenikapı-hacıosman metrosuna bineceksin. hatta aksaray'da indikten sonra bir miktar da yürüyeceksin.

Aktarmadan kasıt malesef metrodan çıkıp caddeden karşıya geçip 10 dk kadar yürüme şeklinde.

O baglanti henuz acilmadi, ha acildi ha acilacak derken telef olduk.

biririn götüne demir girmezse 9 kasım'da açılacak.

www.rayhaber.com

Asus ZenFone serisine baksın. 4-5-6 inç seçenekleri var ve fiyatlar da uygun.

Moto g. Baska yere bakmayın :) 630 lira.

1000TL'yi çok aşmayın demişse indirim ve kredi kartı puan kampanyalarıyla birlikte 1100TL civarına çok güzel bir LG G2 alabilir arkadaşınız.

Maşallah diyin de, benim nokia lumia 920 kaç defa parkelere kaldırım taşlarına yuvarlandı hiçbişi olmadı ya. Hele geçen akşam şaak diye nasıl yapıştı kaldırıma, aha dedim gitti, bir baktım aa hiçbişi olmamış. Böyle şeyleri okuyunca iyi ki başka bişi almamışım diyorum. Arkadaşınız da benim gibi sakar ve dalgın bir tipse nokialardan şaşmasın. Her açıdan memnunum. Lakin nokia bir statü şeysi diil tabi. Bence en iyi arayüz tasarımı windows phonea ait, tabii bu da zevk meselesi.

nexus 4 tertemiz.

S4 MİNİ ekranı küçük ama çok küçük değil blog.gadgethelpline.com

Arama motoru diye de espri yapmışlardı o mu ?

evet vardı galiba öyle birşey de.

manajans jwt'nin sitesiydi.

hiçbir vadeli mevduat getirisi, kredi faizini ezemez. ayrıca %10,5 den yatırınca ayda 1350 tl gelmez, %15 stopaj alıyor devlet.

ben olsam direk evi alırdım.

Net cevap icin enflasyon beklentin, evin deger artisi beklentin, kac senelik yatirim plani yaptigin gibi bilgiler gerekse de olay kabaca su: eger elindeki parayi konut kredisi faizinden daha fazla kar getiren bir iste kullanabiliyorsan kredi cekmen daha mantikli. burada vadeli mevduata koyduguna ve mevduat faizi konut kredisi faizinden az olduguna gore kredi cekmemek daha ekonomik.

200 bin lira değil ama ben şöyle yaptım. Evin nerde olduğu dert değil. 20 bin peşin ile 50 bin liralık ev aldım kirası kredi taksidi başabaş. Faizler kselmeden yapmıştım bu işi. 200 bin tl olsa benzer 10 tane ev alırdım. 10 ev için bir çok emlakçı takla atar. az emekle 10 yıl içinde 10 evin olur ve görece az birikime rağmen 3-4 bin tl aylık gelirin. Mekan olarak tercihim doldur boşatın çok olduğu insanların ev almak yerine kiralamayı tercih edeceği yerler. Risk evlerin bazılarının boşalması ve taksitleri maaştan ödemek.

sıkıntı olmaz ama her ihtimale karşı sana vekalet versin

sürekli aynı duyuruyu açıyon bilader, bomba mı yapcan ne ayaksın?

@vfg:cevap gelmediği için ikinci kez açtım sadece


@babamsagolsun
nette 100 gramın altında satan yer bulamadım. 300 küsur lira ediyor. bana 1-2 gram yeterli olacak.
dediğin yere sorayım madem

istanbuldaysan kimyasal tankerlere sor. onlar tankta hidrokarbon var mı diye onınla test ediyorlar.az bişey verirler.2. kaptandan istersin.

biz çalışıyoruz. 1 mayısta 23 nisanda çalıştık.

özel sektörde normalde resmi tatil olayı zaten yok,
ayrıca bu 19 mayıs yas nedeniyle de kutlanmadığı için de çalışılabilir.

edit: gürültü varsa şikayet edersiniz, sonuç muamma.

Ben gurultu acisindan sormustum aslinda

anasını bile ağlatır.

isterseniz şikayet edin ama çalışan zabıta olmadığı için sadece aramakla kalırsınız asffgfdgdh

evet çalışır. inşaatta zaten resmi tatiller, hafta sonu tatilleri filan başka bir evrene ait kavramlar gibi. gürültü konusunda da saatleri için belki şikayet yapabilirsiniz ama bir şey çıkacağını sanmam.

şikayet ederseniz, "çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz" tabelası asarlar.

"Profesyonel değiliz. Stüdyo çekimleri yapmayacağız."

Eger bu isten para kazanmiyorsan ya da cidden bir makinaya 5000 dolar vermek koymayacaksa full frame cok mantikli degil bence. Bir de cok agir olmayan demissin, FF gulle gibi olacak. En basitinden yeni bir model almak problemi cozecektir zira yeni makinalarin en avantajli oldugu nokta dynamic range ve iso zaten.

Ben sahsen DSLR'dan mirrorless a gectim cunku tasinabilirlik bir sorun haline gelmeye baslamisti. Elimdeki makina Sony NEX-6, D7000 ile ayni sensoru kullaniyor (sadece ayni boyut vs degil, bildigin ayni sensor). Yeni modeli ckti hatta A6000 o da guzel. Dynamic range optimizer ve auto hdr gibi guzel secenekleri var. Yalniz bu noktada soyle bir sey var: RAW cekiyor muyuz?

Cunku auto hdr dro filan guzel seyler lakin en guzel, en bir istedigin dynamic range elde etmek icin RAW edit sart. Dersen ki RAW cekmiyorum ama FF kullanicam, zaten yazik gunah makineye yahu.

Ha, bir de sony en son A7'yi surdu piyasaya, full frame mirrorless. Illa FF olsun ama agir olmasin diyorsan guzel alet ama araba fiyatina satiliyor.

şu an ne ekipmanın var? lensler? hangi marka? yani atıyorum 3-4 canon lens varsa nikona geçme. ama 5dm2 alabilirsin. ikinci el bile alıp biraz keyif yapabilirsinn. ama diğer arkadaşın önerileri mantıklı. bi de bütçen önemli. varsa paran al abi 5dmark3 yanına bi 70-200 f2,8 ayrıca 50 mm 1,4 ve bi de 24-70.. güzel güzel çek. ha bi de raw çekmiyorsan ff almayı da çok önemseme.

Bu arada elindeki lensler konusuna deginmedim cunku APS-C uyumlu olma ihtimalleri yuksek. Ha, FF lensler varsa ikisine de uyar sonucta ama APS-C lensler full frame ile uyumlu olmayacak.

bu işten para kazanmıyorsan full frame gereksiz kalacaktır. canon kullanıyorsan belki de magic lantern istediğin şeylere bir çözüm getirir? he dersen eşşek yüküyle param var harcamam lazım, o zaman 6d, 5d2-3 çakıver.
buarada magic lantern dual iso ile sensörün yarısını (atıyorum) 100 kalan yarısını 1600 iso ile çekebiliyo onu denemeyi çok isterdim, dediklerine göre 14 stop range'e sahipmiş. www.magiclantern.fm

gebze den sonra başlıyormuş

tam olarak nereye gideceksin? izmir otoyol projesi nedeniyle çok kötü otoban.

GOSB a geleceksen kurtarırsın ama ilerisi ölümcül. ille otobanı kullanacağım diyorsan mümkünse kurtköyden çıkıp akfırat tarafından gel. olmadı e-5 i kullan.

ne diye kodumunun Gebze gişeleri İstanbul yönünde kapalı o zaman?

D100 de İstanbul yönüne Eskihisar'da kapalı. Yan yoldan gidiyor.

önyargılı olayım şimdi; QT yi sevmemek gibi bir dünya yok. c++'da GUI nin kolayı yok. external library arayışına girip size en güzel en kolay gelenini bulmalısınız. netbeans-java kardeşliği varken GUI için çok beklentiye de girmemek lazım.

ek: stroustrup amca ne diyor bir bakalım www.stroustrup.com
bilginiz yok ise önce amcaya da bakarsanız daha ufuk açıcı olur.

(bkz: wxwidgets)

Tercih sırama göre;

1- (C# veya Java) + C++ + SWIG
2- JUCE
3- GTK++

Ayrıca bence de QT'nin preprocessor'ü olması sinir bozucu.

chp ile akp başbaşa 3üncü parti mhp/hdp

Aradigin cevap bu video'da. Bir de birazdan girecegim entryde:

www.youtube.com

Daha akpye oy vermem diyen yok. bu olaylarda akpnin maksimum %10 oyu düşer. Çünkü akpnin tabanı böyle bi taban.

yok. çok muhafazakar bir çevrede yetiştim, çok ama çok fazla fanatik akp destekçisi tanıyorum. gezi olayları başladığından bu yana geçen sürede daha bir tanesinin akp'ye toz kondurduğunu görmüş değilim. hala tam destek devam ediyorlar. baya gaza geliyoruz akp bitti falan diye ama, yarın seçim olsa yine %40'tan aşağı oy almaz rte.

cemaatçi olanlar vermiyor.cemaatçi olmayıp da akp ye oy verenlerin yarısı vermeyeceğim diyor,diğer yarısı bunlar hep oyun diyor.
bunlar çevremdekiler sadece.

o bu olaylar hep oyun, mantığında olanlar işte akp seçmenlerinin çoğunluğu bence.oy oranı düşer evet ama bu olay bile çok etkilemez.

tuhaf olacak belki ama asker emeklisi bir tanıdığım cemaati bitiriyor diye tayyip'e oy vermeyi düşündüğünü söyledi

çok var...
onlar meseleyi İsrail'in komplosu olduğuna ve Erdoğan'a komplo olduğuna inanıyorlar.

yok. akp nin hala yüzde 40-45 arası oy alacağını düşünüyorum. bir düşüş olur ama yüzde 5 gibi tahmin ediyorum. seçime kadarki gelişmelere göre belki oyunu bile arttırabilir öyle söyleyim.

genel görüş, AKP tabanı yolsuzluk operasyonunu ve iddiaları sallamıyor diye anlıyorum.

zaten adamların çoğu "yiyor ama çalışıyor" ya da "her gelen hükümete cebini dolduruyor, bari bunları alnı secdeye değiyor" kafasındaydı. bir kişi bile yok ve genelde de çok az olduğunu düşünüyorum.

süt ürünlerinde denetime takılırsanız sorun çıkıyor. baklavaya kimse bişey demez diye tahmin ediyorum.

Haber vermen gerekir, yoksa yakarlar.

vize icin basvurdugun yere biletinle git. seninkini one alirlar.

O ucakla gitmezsen kesin yakarlae. Konus sirketle. Ayrica yaktigin biletin vergisini alabilirsin az da olsa onu da bileti yakmadan konus

hayır

sürer.

biraz zor. türkiye çok farklı. kaza yapabilir.

süremez.
aynı şekilde sen 20 yaşında olsan amerika'ya gitsen sana içki satmazlar.

ehliyeti varsa sürer,yaşa takılmanın bi manası yok he birde uluslararası sürücü belgesi aldıysa kimse ses edemez.

Aynı mantıkla Hollanda da uyuşturucu alıp satan ve kullanan da aynı seyleri Turkiye de de yapsin.cok eleştiriyoruz ama sonuçta burası Muz cumhuriyeti Degil

nasıl tc ehliyetin avrupa ülkelerinde/abd'de "direkt" geçerli olmuyor (belli bir sürenin sonunda) oradan alınanlar da denklik sağlanmadıysa burada geçerli olmuyor.. araç kullanabilsen de teorik olarak yasak.

abd 16 yaşında "yanında yetişkin olması şartı ile ehliyeti" veriyorlar. bildiğim kadarı ile. o da burada geçerli değil.

burda insanların bilmedikleri konularda ahkam kesmesi beni çok eğlendiriyor.

soru soranın işinede yarıyor aslında daha fazla açıklama yapma gereksinimi duyuyorum sanki görevimmiş gibi.

burasının muz cumhuriyetetinin olup olmamasıyla ilgili bi konu değil bu her olayı siyasete bağlamayın.

türkiyeye turist olarak gelmiş bi insanın ki bu kısıtlı bi süre için burda olduğuna delalettir.ehliyetini kullanmasında bir beis yok aracı kullanabilirler.burda iş yapıcak ise uzun süre kalıcak ise o kişi ehliyetini değiştirme yoluna gitmeli.

daha ayrıntılı bilgi için motorlu taşıtlarla ilgili yönetmeliği okuyunuz.

ayrıca uluslarası sürücü belgesine sahip bi kişiyse bu çatır çatır sürer dediğim gibi.

bulunduğum yerde bu şekilde ehliyet almış bir Türkiye vatandaşının arabasını trafik polisi bağlamış. o yüzden merak edip sordum.

çok bilen arkadaşlar açıp yönetmeliği okusun yaşla ilgili bir madde olmadığını görecekler.

iş polisin insiyatifine kalmış gibi bir durum var. fakat 17 yaşındaki bir ingiliz vatandaşı ehliyeti ile avrupa'da araç süremiyorsa 16 yaşındaki amerikalının burada araba sürebileceğine inanmak biraz komik oluyor.

cookie'leri silip tekrar denesene. bilet tarihi yaklastikca dalgalanmalar azalir, trend yukari doner. bence olan oldu deyip al.

vanilla sky ?

www.youtube.com

vanilya sky mı ?

www.youtube.com

buldum
manic street preachers'mış

www.youtube.com

buda güzeldir

arabayi zorlu centera park et ordan metrobüsü kullan

Alibeyköy'den binilmelidir. Ancak, servis saatini yazıhaneye sorun. Sizin geleceğinizi bilmeyip, kimse de yoksa servis getirmeyebilirler falan. Sorun olmasın.

sahibinden gittigidiyor djsmultimedia

Antika pazarından ve ya internet sitesinden alınmaz pikap. Çok hassas aletler olduklarından özensiz taşınma durumunda bile sapıtırlar. Antika pazarlarındakileri de çoğunlukla çöp olur.

Ayrıca pikap almakla bitmez, bunun amplifikatörü ve amfisi var. Masraflı iş. Plak üzerine yoğunlaşan sahafları ya da sıfır Thorens, Technics vs... modelleri satan distribütörlere gidip, dolaşmak lazım. Sıfır modellerle kurulacak sistem 2000TL'den alağı olmaz. Sahaflarda iyi bakım görmüş Dual deck pikaplar, yanlarında küçük kolonlarıyla 500TL civarında olabiliyor.

1000 lira gibi bir parayı gözden çıkardıysan ve aldıysam en güzeli, en efsanesi olsun diyorsan technics 1200-1210mk2'lere bak.

Hangi şehirdesiniz?

istanbul

Aradığınız gibi bir pikabı Dipsahaf'ta bulabilirsiniz. Zaten kendisinde yoksa sizi yönlendireceği yerler vardır. Kadıköy de benim sıkça gittiğim yer.
Bir de Kadıköy eskiciler sokağında büyük bir yer var, şimdi adını hatırlayamadım gece gece. Orada piyasadaki en geniş ikinci el yelpazeyi görebilirsin. Her marka ve modelin ikinci eli var.

aradan zaman geçmiş ama
pikap dediğimiz elektronik bi alet. iğnenin okuduğunu sayısal veriye dönüştürür. yani aman aman bi özelliği yok, çok para vermeniz anlamsız. gramafon gibi değil

tünelden karaköye inerken yokuş üzerinde solda netses diye küçük bir dükkan, içinde de huysuz bir ihtiyar var, ama çok güzel dualleri olabiliyor (dahili hoparlörlü), ayrıca benim bildiğim tamirini de yapan tek yer...

persepolis tabii ki.

persepolis.

Persepolisten knce bunu izle m.imdb.com

Öncelikle Argo ağır oryantalist olması dışında kötü değil.
Sonralıkla bbc'nin şu belgeselini takip ediniz www.youtube.com

tam devrimi anlatmaz ama oradaki yasatiyi anlatan bir film kizim olmadan asla.
kitabi daha guzeldir.

hep aracınızı kullanacaksanız trafikten kaçamazsınız bu rotada. söylediğiniz yerler hep trafik noktaları.

abi gebzeden hareme gel e5ten, feribotla karşıya geçip hemen eminönünde bırak arabayı, valilik yürüyerek 5 dk. sonra 4 levent için eminönünden haliçi takip ederek e5, nihayette 4 levent. yani ben olsam böyle yaparım. köprülere girmem hiç.

valiliğe marmaray'la gidiliyor galiba, emin değilim.

orada iş bitince tramvay ile kabataş, finükiler ile taksim, metro ile 4 levent.

Gebze den 11 20 de ciktim
2.kopru
Arabayi 4.levent te biraktim
Metroyla taksim
Fenikulerle kabatas
Tramvayla sirkeci yaptim
12 50 de valilikteydim
Simdi saat 13.16
Olabildigince cabuk 4. Levent e donmem gerekiyor bakalim