[]

fulya'da oturan biri nerede yaşamalı

23 yaşındaki kuzenim ankara'dan istanbul'a taşınacak. fulya'da çalışacakmış. 2500-3000-3500 tl civarına 1+1 ev bakıyor. fulya'ya gidebilecek toplu taşıma hatlarına yakın, bir kadın için güvenli, tercihen son 15 yılda yapılmış bir ev arasak, sizce nereden bakmak lazımdır?

bulgurlu mah'de bir yer bulmuşlar ama bana gidiş acayip çile geldi. keza ataşehir - örnek tarafı ya da ünalan da öyle. ne dersiniz?


 
fulya'nın neresinde çalışacak o da önemli. kuzey kısmı mecidiyeköy güney kısmı beşiktaş'ta kolay ulaşılabilir ama orta kısımları biraz daha zor erişilebilir.


  • renegade  (26.11.21 00:13:53 ~ 01:00:41) 
renegade +1
bi de fulya'da doğru düzgün toplu taşıma yok, tam konuma göre ya beşiktaş ya da şişli tarafını hedeflemesi lazım. beşiktaş tarafına yakınsa üsküdar sahile yakın baksın.
şişli tarafındaysa m2 metro güzergahı üzerinde.

yeni açılan mahmutbey beşiktaş metro güzergahını da dikkate alabilir. ne zaman açılır mecidiyeköy sonraki duraklar bilmiyorum ama bir süre idare ettikten sonra o metro güzergahında o bütçeye ev bulması daha kolay olur. mesela nurtepe, o duraktan fulya tarafına yakın durağa 20 dk sürer metro yolculuğu.
  • Bruce  (26.11.21 00:25:12) 
25 yaşında ankaradan İstanbul’a taşınıp taksimde çalışmaya başlamıştım. Üsküdarın güzel semtleri ( doğancılar, ahmediye, selimiye, çiçekçi vs.) hem yalnız yaşayan kadın için güvenli hem de beşiktaşa ulaşım aşırı kolay. Ama güvenli mahallelerden ayrılmasınlar.


  • zimbirik  (26.11.21 08:07:06) 
çalıştığı yer beşiktaş'a yakın ise bulgurlu gayet mantıklı. metro + vapur ile direkt beşiktaş'tasın zaten. neresi çileli anlamadım.

örnek mahallesi'nden giderken otobüs+metrobüs daha mantıklı oluyor. yarım saatte zincirlikuyu'dasın.
  • zgrydn  (26.11.21 11:49:48 ~ 11:50:54) 
Dikilitaş öneririm fakat o fiyata sanırım bulamaz.


  • old possum  (26.11.21 17:19:20) 
[]

araba sorusu volüm 93

31 yaşındayım, büyük araç gibi bi takıntım yok.
bütçem 700 bin civarında diyelim.
mevcut aracım a3 sportback 1.5 tfsi, 65 bin km'de.
tamamen rüzgara uymak için araç değiştirmeyi düşünüyorum.

1. seçenek: a3 cabrio 1.5 tfsi, 2019 model, 20 bin km'de
2. seçenek: a4 sedan 1.4 tfsi, 2017 model, 60 bin km'de
3. seçenek: a3 sedan 1.5 tfsi, 2021 model, 5-10 bin km'de

siz olsanız tercihiniz ne olurdu? Bütçeniz bu olsa, bunlar dışında hangi araçlara bakardınız?

 
Kendi aracımda problem yoksa değiştirmezdim. İkinci el sürprizlerle dolu. ama illa değiştireceksem 2021 A3.

Bütçem bu olsa bakacağım tek marka Mercedes.
  • himmet dayi  (25.11.21 18:52:16) 
mevcut aracında memnun olmadığın - yeni araçta seni ekstra mutlu edecek fark-beklenti nedir sorusu önemli.

1- kapalı otoparkın, her daim gözünün ününde olacak bir alanın yoksa cabrio araç dert.
ve ne olursa olsun su sızıyor bişey oluyor.

2- her durudma araç 60binde ve nerdeyse 5 yaşında. 700K verip direksiyonda izler, düğmelerde aşınmalar vs görmek rahatsız edici olurdu.

3- almayı kafaya koyduysam bunu alırdım. km düşük sorun çıkarma olasılığı az.
  • orpheus  (25.11.21 19:11:13) 
seçenekler arasında en mantıklısı gibi görünse de, a3 sedan bana fiyatına ve sınıfına göre biraz fazla dar gelmişti ya, bilmiyorum siz binip kullanıp tecrübe ettiniz mi. gerçi benim tecrübe ettiğim nispeten daha eski bir modeldi, fakat ne kadar değişmiş olabilir bilemiyorum.
öyle dev gibi bir adam da değilim yani, boyum 1,80 civarı, kilolu da değilim zayıf bile denebilir. bana bile dar geldiyse bu araba gerçekten dar herhalde diye düşündüm.

  • gkhncnzdgn  (25.11.21 20:28:51) 
piyasa bu kadar dalgalı, ve ortada pek gerçek satıcı yokken nakitinizi başka türlü değerlendirmek daha akılcı olurdu.


  • kaptankedi  (25.11.21 20:44:57) 
teşekkürler cevaplar için.
- kapalı otoparkım var, cabrio bir heves midir yoksa cidden aşık edecek bir fonksiyon mu onu merak ediyorum açıkçası yaş da geçmeden deneyimlemek istemiyot değilim.
- bu paraya mercedes a serisi oluyor ancak a almak istemiyorum. c serisi, cla'dan itibaren fiyatlar çok yükseliyor maalesef, temiz bir araç bulmak çok zor.
- a3 sedan boyutu benim için yeterli aslında 3'ünde de boyut sıkıntım olacağını sanmyorum
- nakit param 0, arabamı satıp üstüne kredi çekeceğim. nakit param olsa farklı değerlendiririm tabii :)
  • roket adam  (25.11.21 21:10:32) 
Ayni yastayiz. 2015 model a3 sportback 1.6tdi sahibiydim, 65000 km de sattim. Bende benzer araclari dusunuyordum, marka algisindan kurtulup 508 gt line aldim. Hic pisman degilim, kafamda kalan tek soru isareti servisdi. Dun bakimini yaptirirken ondan gayet memmun ayrildim.


  • deadscream  (25.11.21 21:41:19) 
a3 sedan sahibiyim, sportback'e göre çok fark edecek bir güzelliği yada özelliği yok. İçi S Line olmadıkça koltukları da aynı.

Cabrio araçların en büyük problemi ses ve ısı yalıtımı. Audi'deki o güzel müzik zevkini cabrio araç vermez. Ancak yazlık yerde 2-3 defa üzerini açarsın. İstanbul'da malum işlek caddelerdeki ışıklar dilenci, çiçekçi dolu. Yazın akşamları güzel olur ama yazın gündüzleri zaten güneş altında kullanılmaz.
  • Northern Mariner  (25.11.21 21:49:40) 
Istambul'daysaniz cabrio kesinlikle hayir. bunun disindakiler de degistirmek icin bir sebep bulamadim acikcasi illa sartsa 2021 a3 ama sedan da çok yasli isi geliyor bana. iclerinde en guzeli elinizdeki model.

cabrio icin heveskiyseniz kiralamanizi oneririm eger varsa.klasik arabacilarda vardir
  • ala09  (25.11.21 22:03:55) 
[]

youtube netflix blu tv vs için oyun konsolu

evdeki apple tv epey eskimiş, youtube falan açmıyor artık. yenisi de 2200 tl, sırf youtube açan bir cihaz için aşırı yüksek bir para. 2000 lira civarına aşağıdaki kriterlere uyan güzel bir oyun konsolu bulunabilir mi sizce?

- youtube netflix vs uygulamaları açabilsin
- tercihen korsan oyun kurulabilsin
- oyun yelpazesinde ailecek oynanabilecek oyunlar da olsun

 
[]

mevcut ekonomik gelişmeler ve acı reçeteyi hazmetmek

bilen bilir kronik bir muhalifim, ama şöyle bir tespitim var. ekonomiden az çok anlayan arkadaşlar yorumlarsa sevinirim.

alt alta yazacağım:
- tr'nin kronikleşmiş malum çok ciddi bir cari açık meselesi var.
- bunu ya ihracatı artırarak ya da ithalatı azaltarak çözebiliyoruz.
- maalesef rant ekonomisi sebebiyle üretimi çok da artırmamız mümkün olmadı, kısa vadede kolay da değil.
- şu anda bunu ithal tüketimi düşürerek çözmeye çalışıyoruz.
- faiz azaltılıyor çünkü insanların parasını bankada tutmak yerine farklı işlere yatırması lazım, yani ekonominin ısınması gerekiyor, artı olarak kobi + kurumsal sektörün üstündeki faiz maliyetinin düşmesi lazım.
- bu sırada kur da yükseliyor, hem ihracat için daha rekabetçi bir işçilik maliyetine ulaşılıyor hem de ithal malların maliyeti arttığı ve artık bir çok mal ödenebilir (affordable) olmaktan çıktığı için ithalat azalıyor.
- ithal mallar üzerindeki vergi yükü de kontrollü olarak yükseltiliyor, dolayısıyla yerli fiat egea alacak adam 3 kat vergi ödüyorken audi alacak adam 5 kat vergi ödüyor. 3 bin liralık normal akıllı telefon alacak adam 12 taksitle alabiliyorken 15 binlik iphone 13 pro alacak adama bu kolaylık sağlanmıyor bu sebepten.

şimdi bu acı reçete hoşumuza gitmiyor tabii ki ama akp yabancı sıcak parayla halkımızı hak etmediği bir hayatı yaşatırken iyiydi de şimdi mi kötü oldu diyesim geliyor. türk halkı ne yaptı da almanın binemediği gıcır gıcır arabalara binmeye başladı? yazılım mı üretti, robot mu yaptı, bir şey mi ürettik? yok. e şimdi neden bu acı reçeteden şikayet ediyoruz? başkası gelse de belki o güven ortamıyla daha çok sıcak para girişi olacak ama bu temelin değişmesi mantıksız değil mi? tekrar 2008-2015 arasındaki o inanılmaz dönemi bir daha kolay kolay yaşamayacağımızı kabullenmek daha doğru değil midir sizce?

 
Affordable kelimesini kullanmaya gerek var mıydı gerçekten? Sizin mantığınız şu. Açığı kapatmak amacıyla hayatımızı şekillendirelim. Ben hayatımı neden ülkenin ekonomisine göre şekillendirmek zorundayım? Ülkede vizyon yoksa ben de mi vizyonsuz olayım? Almanın binemediği araba diye bir şey yok. Almanya'da çalışan Türkler bile Audi'ye biniyor, onlar Türk halkının yapamadığı neyi yaptı? Dönerci yazılımla mı uğraşıyor? Çiftçilik yapan bir Texaslı havuzlu evde yaşıyor. Bu adam robot mu üretti? Bu hak etme düşüncesi geçersiz bir düşünce.


  • dissendium  (21.11.21 01:45:51) 
Mutsuzluğunu anlamakla ve paylaşmakla beraber farklı bir bakış açısı sunmaya çalışıyorum. Texaslı çiftçi bizden daha iyi bir hayat yaşıyor çünkü birkaç saat uçuş mesafesindeki san francisco'da dünyanın en değerli yazılım şirketleri dünyanın dört bir yanından ülkeye dolar çekebiliyorlar. Keza almanya'daki çalışan türkler dediğin adam emeğini bmw fabrikasında satarak kazanıyor, bu emeğin karşılığı bizdeki adamın emeğine göre çok daha katma değerli ve yüksek, dolayısıyla o adam daha iyi şartlarda yaşıyor. Bunların hiç biri bireysel olarak senin suçun değil ama burada yaşıyor olmanın bir götürüsü diyebiliriz.

Yani bizim ülkemizde makro ekonomik olarak böyle bir katma değer temeli yok. Dolayısıyla bu zaten az olan geliri, nufusa oranladığında biz katma değerli iş yapanlar olarak yine belki 10-15 asgari ücretli kadar kazanıyoruz, ama doğal olarak makroekonomik gelişmelerden de etkileniyoruz. O yüzden texaslı çiftçinin buğday işçiliği yaparken kazandığı para, türk çiftçinin aynı toprağa aynı buğdayı ekerken kazandığı paradan daha yüksek.
  • roket adam  (21.11.21 01:50:59 ~ 01:51:13) 
En önemli sorun taşınmaz mala yatırım yapmasıydı. İnşaat sektörüyle hareketlenen piyasa yine inşaat sektörünün doyumuyla dibe çakıldı. Ekonominin kötü olduğu zamanları incelerseniz sıcak parayla yatırım yapılan inşaat sektörünün doyumunu gözlemlersiniz. Hala daha kanal projesiyle (proje sadece bir araç, amaç ise yeni iskan alanları açıp rant ve ekonomiyi yine inşaatla canlandırmak) bu yola başvuruyorlar. Eğer bu yol mantıklı olsaydı avrupa tüm topraklarını inşaat/konut/işyeri ile doldururdu. Fakat özellikle almanyada emlak piyasasında konut krizi olmasına rağmen iskan izni almak büyük problem. Halbuki türkiye gibi daha da büyük cari fazla verebilir bu yolla, ama yapmıyor. Çünkü ihracat ve bunda devamlılık taşınabilir ürün üretimiyle olur(yazılım da dahil)

Akp nin iyi olduğu zamanlara gelirsek de, kemal dervişin politikaları ile imf kurallarını takip etmek, özelleştirmek ve gelişmekte olan ülke titri ile sıcak parayı çekmekle mümkün oldu. Hiçbir zaman endüstriyel sanayide ciddi bir ilerleme kaydetmedik. Hatta doğuş grubu tek üretim yaptığı inşaat sektörünü devam ettirmek istemedi. Özellikle banka ve ithal otomobil satışlarıyla iyi ora kazanıyordu.

Bir diğer düşüş de doların 1.5 seviyelerinden 1.1-1.2 gibi seviyelere gelmesi “neden üretelim zaten yurtdışında aynı fiyata geliyor? Neden türk ürünü alalım, daha kalitelisini yurtdışında aynı fiyata buluyoruz.” Demeye sebep oldu. O zamanlar serbest değil teşvik yapılıp set vurulsaydı şimdi işe yarayabilirdi ama artık çok geç. Dolar arttıkça asgari ücrete mecburi zam yapılıyor bu da maliyet fiyatlarına yansıyor. Ürünlere zam yine asgariye zam… kısır döngü olarak ekonomi dar boğaza giriyor.
  • Unde bach canim  (21.11.21 01:59:04 ~ 02:05:39) 
"Ülke ekonomisi düzlüğe çıkana kadar halk sürünsün" politikası siyaseten iş yapacak bir söylem değil, kaldı ki dissendium'un dediği gibi insanlara "Valla kusura bakmayın ama biz üretmeyen bir toplumuz, o iphoneları, BMWleri haketmiyorsunuz" deme hakkı da yok kimsenin. Ülkenin saçma sapan yönetilmesi ile muasır medeniyet seviyesine ulaşması arasında ince bir çizgi de yok. Normal bir iktidar "Makro İktisada Giriş" kitaplarında yazan basit ilkeleri sürdürüp şimdikinden çok çok daha iyi ekonomik göstergelere sahip olabilirdi.

Yaşam kalitesine sahip olmak için Almanya ya da İsviçre gibi olmamıza gerek yok, olamayız da, o herhangi bir iktidar için bir hedef olamayacağı gibi bir hayal bile değil; sadece bizim için değil hiçbir gelişmekte olan ülke için... Ancak Türkiye orta vadede lokasyonunu, eğitimli genç işgücünü, işlenebilir tarım alanlarını, doğal kaynaklarını vb. kullanıp milli geliri şimdikinin iki katı olan bir ülke olabilir. Bunun için ülkenin her yerinin fabrikalarla dolu olmasına gerek yok.

Bizim ekonomiden önce siyasi ve sosyal sorunlarımız var; ekonomiyi siyasetin güdümünden uzaklaştırıp serbest piyasa ekonomisini tabana yayamıyoruz; ülkenin ekonomisi birkaç şehrin ve inşaat sektörünün etrafında dönüp duruyor, bu da her iktidarın öyle ya da böyle hamaset yapmasına sebep oluyor. Bugün CHP bile çıkıp "Ucuz ucuz satın, biz iktidara gelince zararınızı karşılarız" diye esnafa sesleniyor mesela...
  • salihdt  (21.11.21 02:05:09) 
Diyanete,yol, köprü, inşaat vb şeylere harcanan parayla neler yapılmazdı. Akp başkanlık sistemi sonrasında halktan koptu.

Öyle bir ortam var ki üretmek istesen de kıpırdayamıyorsun. Rant tezgahında değilsen türlü sıkıntılar çıkarırlar. AKP'lilerden de üretecek adam çıkmıyor. Yazılımcı projesi yaptılar sonuç vermedi
  • roe  (21.11.21 02:09:12) 
@salihdt, ülkenin saçma sapan yönetilmesini halktan bağımsız olarak incelemek hata değil mi? halkın kendisi bizzat, bilerek ve isteyerek bu yönetimi ve yönetim tarzını, bir kez de değil defalarca seçmiş. üstelik, muhalefeti ve diğer tüm seçenekleri de bu popülist politikalara uymak zorunda kalacak şekilde şekillendirmiş. şu anda popülist bir politika uygulamadan, fakire makarna orta direğe ötv indirimi + ucuz kredi dağıtmadan iktidara gelme imkanın yok. bu şartlar altında halkımız çok masum ama yöneticiler bok etti demek bana çok adil gelmiyor. halkın bizzat kendisi bu sosyal ve siyasi sorunların kaynağıyken, halk değişime direniyorken sadece siyasetçilere suç atmak bana kolaycılık gibi geliyor yani.

o yüzden yine belirtiyorum, bir alman köylüsü merkel'e oy vererek kuantum fiziği doktorası yapmış bir kadına liderlik ettirdi. bizim 20 senedir hikayemiz malum. şimdi anlatabiliyor muyum neden oranın köylüsü daha iyi şartlarda yaşamayı bizzat kendisi seçmiş, tercih etmiş ve hak etmiş durumda.

tabii ki daha iyi olabilir ve bence olacak da, ama bunun yolu yine aynı yolu izlemekten geçecek. o aradaki lale devrini epey bir süre unutacağız diye düşünüyorum, bunun suçlusu da bizzat halkın kendisi.
  • roket adam  (21.11.21 02:19:43 ~ 02:21:26) 
Bence ortalama bir Avrupa insanını (Ya da Amerikalıyı) o anlamda gözümüzde çok büyütüyoruz. Evet tabi ki ülkenin içinde bulunduğu durum halkın sosyal, kültürel yapısının bir ürünü, ancak örneğin Alman köylüsü Merkel'e "Aaa bu kadın fizik doktoru" deyip oy vermiyor ki; toplumlar dünyanın hemen her ülkesinde kısa vadeli çıkarlarına, kendi hayat görüşlerine ve nihayetinde popülist söylemlere göre oy veriyorlar. Bu yüzden "Demokrasiye karşı en büyük argüman sıradan bir vatandaşla 5 dakikalığına sohbettir" diye çok meşhur bir söz var.

Bu, tarihsel bir süreç. Türkiye'yi öyle bir zihinsel dönüşümden herhangi bir ekonomik politikayla geçiremezsiniz. O tür şeyler zamana yayılır, devrimler, savaşlar, sınıf mücadeleleri, kültürel akımlar vb. gerektirir ve çoğunlukla organiktir. Ekonomik kalkınmayı tek kademeli düşünürseniz bu sorunun bir çözümü kalmıyor; en fazla "Halkın kafasına bas, herkes kemer sıkarken ekonomiyi düzelt, o arada bir de kültürel devrim yap ki o ekonomik düzen sürsün" bir "İyi Diktatör" senaryosunda belki işe yarar ama mevcut durumda 5 yıllık iktidar döneminde yapamaz, ilk seçimlerde popülist söylemlerle karşınıza çıkan muhalefete kaybedersiniz.

Özünde Türkiye'nin sorununun basit bir çözümü yok; bu sadece bizim sorunumuz da değil. Orta gelir tuzağı diye bir şey var; bir sürü ülke bizimkine benzer bir şekilde "Gelişmekte olan ülke" seviyesine gelip orada takılıyor, biz saçma sapan ekonomi yönetimleri nedeniyle daha çok zig-zag yapıyoruz ve ülkenin potansiyelinin de altında ekonomik performans sergiliyoruz.
  • salihdt  (21.11.21 03:15:12) 
Aci recete krizi daha da derinlestiriyor.

400e almadigim en dandik merso vergiyle dolarla 800 olmus. Ulan kaciyor deyip bu sefer 800 verip aliyorsun cari acik yine artiyor.

Hatta normalde 100bine yerli egea alacakken yatirim olsun diye ithal olani aliyorum.
Otv paketiyle oynadiklari icin yerli civic alamiyorum, civic az satinca fabrika kapaniyor hic alamiyoruz.

Mudahale etmeseler bu kadar cosmazdi bu fiyatlar.
Telefona o kadar cok vergi geldi ki hic alamaz olduk.
  • divit  (21.11.21 04:04:47) 
@salihdt çok güzel anlatmış. Olaylara tek yönlü bakıyorsunuz, argümanlarınız "üretim yok, o zaman kimse ekonomiden şikayet etmeyecek" ve "bu halk bu adamları seçti, o zaman şikayet etmeyecek" şeklinde. Alexis de Tocqueville'in "Çoğunluğun zorbalığı"nı okumanızı öneririm. Ben siyaset bilimci değilim ama bu konular siyaset ve toplum bilimleri alanında çalışılmış/çalışılıyor. Biraz bu yönde okuma yaparsanız birçok şeyi daha iyi anlamlandırabilirsiniz.

Her şeyden önce toplumu özgür iradesi olan, bağımsız bir birey gibi ele alıp suçlayamazsınız. Türkiye'deki toplumun eğitimsiz kalmasının, doğru kararlar vermemesinin ve utanılacak düzeyde yönetilmesinin sebebi "halk" mı? Ayrıca hiçbir sağlıklı yönetimde çoğunluğun bir seçim yapması, o yönetime sonsuz eylem hakkı tanımaz. Demokrasinin içerisinden diktatörlükler böyle doğuyor.

Birkaç hafta öncesine kadar "acı reçete" dediğiniz şey yüksek faizdi, şimdi söylem değişti birden bire düşük faiz, yüksek kur oldu. Bu bile ne kadar manipülatif ve çıkarcı bir yönetim anlayışı ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bu politikalar arasından iyi niyetle doğru çıkarım yapmaya çalışmanızı takdir ediyorum, bir nevi savunma mekanizması belki de ama öyle bir şey yok. Ben bu satırları yazarken bile bütün ekonomi "politikası" 180 derece dönmüş olabilir. Zaten problem de aslında hiçbir şeyin "politikasının" aslında var olmaması. Ekonomi politikamız yok, eğitim politikamız yok, kültür politikamız zaten yok (mesela sadece endüstriyel üretime odaklanılıyor ama, Fransa'nın savaş sonrası yükselişine bakarsanız temelinde eğitim ile el ele giden kültür politikalarının yattığını görebilirsiniz). Demem o ki bu seçimi halk yaptı kabullensin, halk üretmiyor kabullensin demek fazla yüzeysel kalıyor.
  • gmzo  (21.11.21 06:31:18) 
Bu yaşananların iyi niyetli hiçbir açıklaması yok. Bahsettiğiniz acı reçete şu an yaşananların çarpıtılmış hali. merkez bankasının Güvenilirliğini sıfıra indirerek, ekonomi yönetimine dini referanslar vererek (tarihi bir olaydı) ve tüm dünyada faiz arttırma trend haline gelirken parayı birkaç günde pul haline getirerek acı reçete olmaz. Uçan gübre fiyatları, piyasada bulunamayan ilaçlar, saatler içinde borçları katlananlar, belirsizlik bu kaostur. Kemer sıkmak başka bir şey, öngörülemez bir ortamda hayatta kalmaya çalışmak başka. Erdoğan’ın etrafında daha küçük çaplı artışlarda bile önceden tüyo alanların şu son zamanlarda millet üç kuruşundan olurken ne kadar zenginleştiğini hayal bile edemiyorum. Nasıl bir servet aktarımı olduğunu öğreneceğiz ilerde.


  • not dark yet  (21.11.21 06:53:31) 
Abi iyi de konunun bahsettiğin şeylerle alakası yok ki.

Son 10 yılda net foreign direct investment konusunda çok büyük bir değişiklik yok, TR'ye giren para TR GDP'sinin %1 ila %2'si arasında değişiyor. Az biraz azalma var ama genel olarak 2010'dan beri stabil (öncesinde çılgın atmış).

Ama 2010'daki alım gücümüzle şimdiki arasında dağlar kadar fark var.

Cari açık da aynı muhabbet, 2012'de şimdikinden kötü durumdaydı, ama alım gücümüz daha iyiydi.

Yani konu sadece "dış yatırım" veya robot üretmekle ilgili değil, TR içindeki sıkıntılar yüzünden sıradan insanların durumu kötüleşiyor. 2015 öncesi devlet özel sektöre çökmüyordu mesela, işini yapan beyaz yaka güzel paralar kazanabiliyordu. Şimdi telekom/enerji/inşaat sektörleri bitti. İlk ikisi devlet o sektörlere çöktüğü için. Sonuncusu vatandaşın kendi mallığı evet.

Özetle mevcut kötüleşmenin sadece %10'u %20'si senin bahsettiğin faktörlere bağlı. %80-90'ı direkt cebimizdeki paranın birilerine aktarılmasını hedefleyen politikalar yüzünden.

Eğer devlet bize çökmeyip, alım gücümüzün düşme oranı şimdikinin %20'sinde kalsaydı insanlar bu kadar şikayet etmezdi zaten.
  • plutongezegendegilmi  (21.11.21 10:32:30) 
[]

airpods pro ve active noise cancellation yetmezliği

benim eski airpods'un pili iyicene tükenince bunu alayım dedim ama bu gürültü engelleme özelliği çok tatmin etmedi beni ya. zaten silikonlu kulaklık olmasının getirdiği bir pasif engelleme var buna okey, ama pasif ile aktif anc arasında bana çok fark yokmuş gibi geliyor.

kullananlar olarak sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda? Yoksa benim alet mi arızalı acaba?


 
bende de cok iyi calismiyor maalesef ama bunun sebebi kulagima oturmamasi. butun uclari denedim, hepsinde gevsek kaliyor. hatta dusecek duruma geliyor (bunun sebebi de kulagimda 24 saat tikac olmasi, genisledi haliyle)

bozuk olmadigina eminim cunku kime taksam hayran hayran bakip beni hic duyamadigini soyluyor. annem "su an konusuyo musun sen" dedi lol.

bence yine de fena degil boyuna gore ama umarim daha kulagima oturan bir uc yaparlar.
  • supergirl  (21.11.21 00:32:06) 
Bu konuda çok başarılı değil airpods ki kulak içi kulaklıkların anc'si ister istemez çok başarılı olamıyor.
Sony xm , bose qc ve sennheiser momentum serilerinin cihazları daha iyi mesela.

Bir de muhtemelen biliyorsundur ama anc teknolojisi dışarıdan gelen sesi komple kesmekten ziyade aynı frekansta tekrarlı devam edenleri kesmeye yönelik çalışabiliyor. Bunun haricindekileri çok kesemez zaten.
  • Bruce  (21.11.21 00:33:18) 
Kulaklığı takıp orta volume'de bir müzik açınca dışarıdan hiçbir şey duymuyorum ben ya, baya gürültülü ortamlarda bile.

Müzik yokken (toplantıda falan) ani ve yüksek sesler (ezan, çocuk çığlığı vs) hariç çoğunlukla kesiyor.

ANC'nin aktif olduğu ilk anda bağlantı sesinden sonra etraftaki seslerde epey bir azalma hissetmen lazım. O oluyor mu? Olmuyorsa arıza olabilir.

Yani bi bose quietcomfort değil ama "arada çok fark yok" kadar da olmaması lazım.
  • plutongezegendegilmi  (21.11.21 09:17:22) 
Bi de şimdi aklıma geldi, transparency modu açık kalmış olabilir mi?


  • plutongezegendegilmi  (21.11.21 09:55:08) 
Müzik açınca evet çok iyi oluyor ama ben müzik açmadanki performansından bahsediyordum. Transparency kapalı, sadece noise cancellation açıktı. Bir keresinde havaalanında bose'nin kulak üstü kulaklığını denemiştim resmen uzay boşluğuna ışınlanmış gibi oluyordu. Sanırım o kadar olmayacağını kabul edip kullanmam lazım :)


  • roket adam  (21.11.21 12:26:10) 
kulak ustu kulakliklarda durum tabii ki farkli ama mesela bende Sony XM4 de var. (evet gurultu engellemek ugrune servet harcadim) onun da tamamen ses engelledigini soyleyemem. bir de kafa agritiyor. saticam yani o derece memnun degilim. ilk denedigimde ben de vaouv demistim ama airpods'u tercih ederim.


  • supergirl  (21.11.21 14:55:31) 
[]

doların yükseldiği faizin düştüğü yeni dönemde yatırım planlarınız

belki bu soruyu sormak saçma olacak ama benim gibi düşünen birileri mutlaka vardır. 2018'deki ve 2020'deki düşük faiz döneminde güzel iki alım yaptım çok ciddi de kar ettim, o yüzden şimdi aynısını yapabilir miyim diye düşünüyorum.

bu dönemde bir şeyler almayı düşünen, yatırım yapmayı planlayan var mı? ev araba vs olabilir, fiyat beklenti muhabbeti yapalım istedim.


 
Kesinlikle dolar bozmayı düşünmüyorum. Bu daha gidecek gibi.

Araba için çok yanlış zaman.
Ev ihtiyaçsa alınır.
  • roe  (18.11.21 17:51:50) 
Çok belirsiz ortam. Herhalde dolar+altın devam ederim seçime kadar.


  • chavezding  (18.11.21 18:30:26) 
Faiz 4s kuralına göre yükselir merak etmeyin böyle inatlaşmaya devam ederlerse millet ölür acından.


  • bana kedicik derdi  (18.11.21 23:00:09) 
[]

covid sonrası seyahat anksiyetesi

öncesinde sık seyahat ettiğim bir işim vardı. malum 2 senedir evdeyiz, bu ara da hem sıkıldığımdan hem de merak ettiğimden zaten gitmem gereken bir 3. dünya ülkesine seyahat planladım iş için. 1 haftadır buradayım ama hayatımda psikolojik olarak hiç bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum. 6 saatlik uçak yolculuğu boyunca maskemi hiç çıkarmadım, sürekli bir covid gerginliği ile geziyorum, insanlar da bu konuyu saldığı için artık dikkat etmiyorlar ve çok yoruluyorum. yediğim yemek dokunacak mı (dokundu), covid olacak mıyım, hasta olur muyum (boğazım ağrıyor zaten) gibi düşüne düşüne kendimi hasta ettim. gece yatınca otelde uyuyamıyorum, aklıma hep kötü şeyler geliyor.

seyahatli düzene dönüp benzer duyguları paylaşanlar var mı aramızda? bunu nasıl aşmak lazımdır, var mı bir öneriniz?


 
Hasta olunca ne oluyor ki. Tedavisiz bir durum değil. Covid çıktıktan kısa bir süre sonra işe yarar tedavi bulundu. Şu an iki yıl bitecek.


  • dissendium  (13.11.21 02:57:15) 
2 yıl azami dikkat ettim, ha ne oldu? 9 gündür karantinadayım, olacağı varsa oluyor, yapacak bir şey yok, kabul etmeye bakın ve dikkat etmeye devam edin.


  • devorgilla the gunslinger  (13.11.21 09:47:28) 
Covid olursan ne olacak dünyanın sonu mu? Favimol yollayacaklar evine. Aşılıysan fazla korkmana gerek yok.


  • komando kani var bende  (13.11.21 10:48:36) 
eğer kafanızı bu kadar takarsanız sonsuza kadar hasta olursunuz. çözüm biraz büyümek.


  • freiefeeler  (13.11.21 11:07:39) 
[]

istanbul'da elektrik kesintileri

selamlar arkadaşlar, yaklaşık 4 senedir istanbul - ataşehir'de oturuyorum, nispeten merkezi bir bölge sayılır. son 4-5 aydır, hiç olmadığı kadar çok elektrik kesiliyor, ve bir kesintide sokak ışıkları dahil tüm mahallenin elektriği gidiyor. kesintiler özellikle gece oluyor ve bazen anlık kesintiler, bazen de geceleri birkaç saat süren kesintiler yaşıyoruz.

benzer bir sıkıntı yaşayanlar var mıdır? olay bize mi özgü yoksa başka bölgelerde de yaşanıyor mu? hayatımda bu kadar plansız kesinti yaşanan bir dönem görmedim, gerçekten altında ne var merak ediyorum. hepsinin özellikle geceye denk gelmesi ilginç geliyor.


 
Plansız olacağını sanmam, ani bir arıza olsa tamam ama sık sık oluyorsa planlıdır. Telefon numaranız EnerjiSA'ya kayıtlı ise sizi (aboneliğinizi) etkileyen kesintiler önceden haber veriliyor sms ile.

Yeni yapılan büyük avm ve finans merkezi ve yapılar vs ile eski alt yapı gücü karşılamıyordur, yeni güç projelendirmeleri yapılyıordur alt yapıda.
  • John Bloor  (03.11.21 10:22:20) 
[]

yurtdışında gasp ve kapkaç sigortası

sıkıntılı bir ülkeye gideceğim yakın zamanda, üzerimdeki elektronik aletlerin çalınmasına karşılık sigorta yaptırmak istiyorum. cep telefonu, laptop vs yurtdışında çalınmasını kapsayan bir sigorta var mı?




 
[]

video editing: iki farklı cihazdan gelen görüntüyü eşitlemek

vlog çekerken gopro ve iphone 12 kullanıyorum. maalesef bu ikisi çok farklı görüntü üretiyorlar. ham video burada görebileceğiniz üzere oldukça farklı: streamable.com

editing için fcpx kullanıyorum. match color dışında, bu işi hızlı bir şekilde çok vakit harcamadan çözebileceğim bir yöntem var mıdır? gopro flat color destekliyor ama iphone'da bu özellik de yok, acaba flat çekip lut falan mı atmak lazımdır, var mıdır bir öneriniz?


 
premier'de comparison view denilen bir olay var. Muhtemelen final cut'da da vardır.

helpx.adobe.com
  • bagcivan  (01.11.21 00:43:28) 
[]

suudi arabistan - riyad'da expat olmak

bizim sektörde (siber güvenlik) inanılmaz yatırımlar yapıyor saudiler bu ara, ve özellikle riyad'da müthiş iş ilanları var. sizce expat olarak 2-3 sene yaşayıp parayı vurup dönülür mü? liberal bakış açısına sahip gezen tozan evli bir çift olarak uyum sağlayabilir miyiz o ortama? (ortamdan kasıt suudi köylüsü değil, genel olarak expat ortamından bahsediyorum)




 
riyad'a ben gitmedim, ancak orada expat olarak çalışmış arkadaşlarım pek iyi bahsetmiyorlardı.
dünyada gidilebilecek en kötü yer dendiğini bile duydum.
ama bunlar birkaç yıl öncesinin bilgisi, yakın zamanda expat olarak giden varsa daha net bilgi verirler belki.
  • dreamnesiac  (28.10.21 12:53:15) 
Ben 1 sene çalıştım
Kurallar son 5 senede çok gevşedi
Bence kalınır yaşanır da
Konfor var ülkede bi kere
Trden iyi
Maaşlar zaten çok yüksek
Birkaç sene çalışılır para yapılıp dönülür
Bekar olsanız düşünün derdim ama evli ve es ile gidilecekse sıkılmazsınız da
Kısaca gidin
Sorunuz olursa sorabilirsiniz
  • megacracker  (28.10.21 13:45:09 ~ 13:46:12) 
2018den pandemi patlayana kadar çok gittim geldim hocam. Kısa da kaldım birkaç hafta da kaldım. Diğer Arap ülkeleri ile kıyaslayınca expat olmak için kesinlikle en kötüsü riyadh olur. İşte dubai, Katar, Kuveyt, Umman arasında. Ama yaşanır mı iş için bence parası iyiyse evet.

Riyadh benim için açık cezaevi kıvamındaydı. İş, otel, restoran, haftasonu avm. Tüm döngü bu. Bu döngüde biraz takılırız diyorsanız niye olmasın. Her ne kadar 20 sene önceki baskıcı ortam olmasa da bir takım kurallara dikkat etmek lazım, sonuçta bir şeriat ülkesi. Onun dışında sorun olmaz. Expat da var Riyadda bolca. Güzel restoranlar var, Lübnan mutfağı vs. Yemek konusunda sorun yaşamazsınız. Çok şey anlatabilirim de spesifik sorunuz varsa sözlükten mesaj atın en iyisi.
  • electrobuzz  (28.10.21 20:40:44) 
[]

yılbaşında meksika ya da benzeri bir yere gidiş tatili fikirleri

epey bir milim birikti. (thy'nin uçtuğu rotalara) neredeyse ücretsiz denebilecek fiyata bilet alabiliyorum. ancak dolar euro malum. dolayısıyla vizeyle uğraşmayacağım, covid yüzünden turist almamazlık etmeyen karantina uygulamayan (bkz tayland), keyifli, hayatımın sonraki döneminde gitmekte zorlanacağım bir maceraya gitmek istiyorum. ist - cancun arası direkt sefer var, yılbaşında oraya gitme kararına girdik. şöyle bir 5 gün için 1000-1200 dolara çıkar mıyız sizce? gidenler tavsiye eder mi? yoksa madem bilet ücretsiz, orayı boşver şuraya git daha zahmetsiz olur diyeceğiniz başka bir yer olur mu?

amacımız deniz kum güneş, biraz da gezme tozma. inanılmaz beklentilerimiz yok yani ama ocakta sıcak olması şart.


 
yilbasina havali bir yerde girmek hissi cok onemli degilse sizin icin cancun gibi yerlerde genellikle 1 ocak'tan sonra otel fiyatlari cok cok daha dusuk olur zira yilbasini izleyen hafta Kuzey Amerika'da okular acilir.


  • hot potato  (18.10.21 07:44:26 ~ 07:47:36) 
[]

özel okul işi acayip karlı bir iş değil mi

tek ana giderin personel olduğunu ve personellere de dip ötesi maaşlar verildiğini göz önünde bulundurursak, kreş, ilkokul, ortaokul vs açmanın çok karlı bir iş olduğunu söyleyebilir miyiz? ödenen rakamlara bakılırsa bu adamlar inanılmaz paralar kazanıyorlar.




 
Muhtemelen çok çok karlı değildir ama ben de bir çok işe göre daha karlı olduğunu düşünüyorum. Kar oranı nedir bilmem ama dönen para büyük olduğu için cebe iyi para kalabiliyor olabilir.

Ek olarak maalesef bu inanılmaz para konusu beni eğlendiriyor, bir köydeki markette çok iyi paralar kazanabiliyor ama sahibi sefil yaşamını sergilediği için sadece çok karlı görünmüyor millete veya bir ekmek fırınının çocuğu porche arabaya binebiliyor ama o çocuğun o fırının sahibinin çocuğu olduğunu bilmiyor kimse, bir yere öğrenci başı çok para veriliyor diye muazzam karlı olmak zorunda değil anlatmak istediğim ama evet ben bile 5-6 sene önce öğrenci halimle bakın bu bölgede özel okul yok millette para var açalım bir tane deme vizyonunu göstermiştim, tabi okul açacak kalibrede kimse olmadığı için olmadı ama isterdim.
  • atom karincanin torunu  (06.09.21 15:21:56 ~ 15:22:40) 
Okulların bu sürede ara ara kapanması evde eğitimin artması ve giderek sayısallaşan hayatla birlikte okulların ileriki dönemlerde bu şekilde (10-15 yıl) devamı biraz zor görülüyor.

Sürekli değişen dünya yeni iş olanakları ile birlikte ve eğitim sisteminin de değişmesi gündemde.
Bu konuda küresel manada dile getirilen ise, bir insanın hayatının nerdeyse 15 yılı eğitimle geçiyor.
Arada dayanamayıp master yapacam ya da ikinci üçüncü Üniversitemi okuyacağım diyenlerle birlikte süre 20 yıla uzuyor.
Bu kadar zamanın eğitimle geçmesine gerek yok denilerek, sadece belli kurslarla kişi alanında yeterli hale gelerek iş hayatına girebilir hale gelecek. Hatta yeni meslek dalları dahi söz konusu bu manada.

90ların sonu 2000lerin başı İnternet cafeler in parlak zamanlardı. Mobil hayat ve araçları birlikte popülerlikleri azaldı. Özellikle akıllı telefonlarla birlikte konsept değişti ne de olsa. E

Buna benzer eğitim sistemi bildiğimiz anlamdan farklı bir anlam kazandığı anda sanırım özel okullar da anı yakalama adına bir süreliğine mesleki kurslara dönüşebilirler.
Bu dönemi başlatacakların ise alanında önde gelen teknoloji şirketlerinin olacağını sanıyorum.
  • Erva  (06.09.21 15:37:14) 
Babam özel okul işinde. Çok iyi paralar dönmüyor.

Öğrencilerden 50-100k arası almak için isim yapman lazım, onun için de iyi öğretmenlerin olması lazım.

İsim yapmış, tecrübeli öğretmenlerin kaşesi yüksek. Devlette 7-8k kadar maaş alan adamı özele getirmek için iki katını vermen lazım. Ki o durumda bile gelen yok. En iyi okulda, bulabildikleri "ortalama" öğretmene 10k civarı para veriyorlar o yüzden. Beden eğitimi zart zurt onlara saatlik çok düşük ücretler veriyorlar ama matematik / fizik vs. öğretmenlerinin maaşları çok kötü değil.

Sabit gider olarak bina kirası falan var senin değilse. O da çok yüksek değil, ama aylık minimum 100k, o da Ankara'da. İstanbul'da çok daha yüksektir.

Ya da "aman çocuğum devlete gitmesin de" diyen velilerin çocuklarını gönderdiği mahalle özel okulları var. Onlar yeni mezun öğretmen çalıştırıp asgari ücret veriyor, evet, ama onlarda da veliden 50k alamıyorsun, 5-10k arası alabiliyorsun.

Kaldı ki çok fazla özel okul var, rekabet çok yüksek, bu "alt seviye" özel okulların hiçbirinin kontenjanı dolmadı bu sene, hatta çoğu hala yarı yarıya. Millet "yine kapanır okullar" diye düşündüğü için devlete gitti, orada da kontenjanlar 40-50 kişi oldu.
  • plutongezegendegilmi  (06.09.21 15:40:44) 
az önce kafamda biraz hesap kitap yaptım. bence de çok karlı görünüyor.


  • co2s2  (06.09.21 17:59:13) 
istanbulda 5 bine özel okul yok abi. zaten bir robert college açalım da demiyorum. ama mahalle arasındaki dershaneden bozma yerler bile 25-30 binden alıyor içeri. yalnızca öğretmen maliyetin var ki öğretmenlere de öyle 10 bin falan vermiyor bu okulların hiç biri. 30 binlik okulda öğretmenin aldığı taşşş çatlasın 5 bin lira oluyor, onu da kayıtsız, mesaili falan yatırıyorlar anca. dolayısıyla bu alt segmentteki okullarda semt iyiyse para basıyor olmaları lazım. bina kirası dışında majör bir masraf yok.


  • roket adam  (06.09.21 18:25:43) 
Ablam ve eşinin böyle bir özel okulu vardı. İkisi de devlette öğretmen. Uğraşamayıp devrettiler. Özel dersin hem getirisi daha fazla hem de bu kadar yormuyor.


  • ruhen hastayim ben  (06.09.21 18:39:26) 
@roket adam, abi benim bahsettiğim eğitim ücreti. Kitap, kıyafet, yemek, servis falan da üstüne ekleyince 2-3 katına çıkar, ama o para okula gitmiyor zaten.


  • plutongezegendegilmi  (06.09.21 18:45:27) 
Aşırı kârlı iş. Ama dershane sektörü kadar değil. Dershane sektörü cok daha kârlı.


  • westblack  (06.09.21 19:11:26) 
anaokulu kesinlikle cok karli. bizim sokakta bir anaokulu vardi. eski bir villayi anaokulu yapmislardi yillarca kovide kadar calistirdilar. ama dunyaliklarini yaptilar bu surecte bence. villanin kirasi (villa derken cok eski, semtin en eski evi bile olabilir o eskilikte mustakil ev) + meslek lisesi yeni mezun kizlarin maasi + yemekci & temizlikci kadin maasi (duskun bir teyzeye benziyordu bu kadin, eminim az para veriyorlardi) + elektrik vs faturasi veee en az 30 ogrenci.
anaokulunun garajindaki araba birkac yila luks bir araca donusmustu.

  • Kittie  (06.09.21 20:48:23) 
küçük yaş grupları için bakımevi, kreş, anaokulu daha mantıklı buradan baktığında. ancak özel okul çekilir çile değil.
hadi öğretmene en alttan maaşını verdin vs desen de velilerle tek tek yüzgöz olman gerekiyor. sen velilerle yüzgöz olmayacaksan okul yöneticisi işe alacaksın, karın düşecek. çekilecek çile değil.
uğraşmaya değmez. eğitim sektöründen para kazanacaksan kurs tarzı yerler açman lazım. okulla uğraşılmaz.
  • ananotherlife  (07.09.21 11:14:56) 
[]

istanbul'a çok uzak olmayan yaşamalık yunan semti

uzaktan çalışabileceğimizi hesaba katalım, vize sorunumuz da yok. fiyatları pahalı olmayan, denizi güzel ve istanbula max arabayla 8 saat mesafede bir yunan şehri / semti / adası önerseniz neresi olurdu? özellikle yakınlık çok önemli desek.




 
Kira fiyatlarını bilmem. Ama Dedeağaç be İskeçe olabilir.


  • Mistyimage  (04.09.21 18:53:04) 
dedeağaç ya da kavala. Ama Kavala yunanistan'ın en milliyetçi yerlerinden biridir. Akdeniz gerilimleri sebebiyle bir türkiye kökenli biri olarak rahat hissetmeyebilirsiniz

Dedeağaç daha turistiktir. Daha rahattır.
  • anten  (04.09.21 20:14:55) 
Hiç düşünmem thassos adasına çökerim
Adadan hiç çıkmadan temiz 10 sene yaşardım

  • otopsicocugu  (04.09.21 23:37:29) 
Otopsicocugu ile aynı fikirdeyim :) thassos ta yaşarım.


  • you shall not pass  (05.09.21 01:37:04) 
[]

kalantor çevre edinmek

ilginç bir soru olacak ama soruyorum.

diyelim ki iş bağlamanızı gerektiren bir işiniz var. sağda solda patronlarla ne kadar muhattap olursanız, o kadar çok para kazanma imkanınız var. istanbul anadolu yakasında merkezi bir semttesiniz ve evlisiniz. bu tarz bir senaryoda, karı koca ya da tek olarak sosyalleşmek ve çevre edinmek için nerelerde takılır, neler yapardınız? evli olarak ya da kadın - erkek tek olarak da öneride bulunabilirsiniz.

her türlü tavsiye uygundur, yani büyük kulüp de diyebilirsiniz, akp gençlik kolları da. ama başka önerilere de ihtiyacımız var.

 
Golf kulübü


  • sydney  (28.08.21 19:06:20) 
yeterli kültürel birikimin varsa mason ol


  • Corc  (28.08.21 19:18:11) 
ne kadar paranız ve zamanınız olduğuna bağlı.
çeşitli klüplere katılın; anadolu yakasında merkezi bir semtteyseniz büyük klübe üye olmuşsunuzdur zaten?

ayrıca spor klüplerini de bütçeniz doğrultusunda eklemelisiniz; marmara yelken klübü, dalyan club çok para varsa gs fenerbahçe klüp üyelikleri alın.

düzenli spor yapmalı fit olmalısınız, tenis gibi takım sporları veya golf gibi sohbete açık sporlar bu nedenle benzer çevrede popüleridir.

çeşitli vakıflara katılıp burs verebilir, yardım /destek organizasyonlarında görev alabilirsiniz. fenerbahçe gönüllüleri vs gibi.

lions ve rotary'nin etkinliklerine katılın, yücel kültür vakfı, tev gibi kurumlara yaklaşın.

alınıp satılabilen sanat eserlerinden anlamalı ve galerilerle yakın ilişkide olmalısınız, para aktarımının en kolay yollarından biri sanat eseri ticaretidir. gezip gördükçe veya eğitim aldıkça çevre gelir zaten.

işinizle ilgili veya işiniz dışında uzman olduğunuz bir alan varsa danışmanlık verebileceğiniz kurumlarla iletişime geçebilirsiniz.

ayrı ayrı takım sporlarına yazılın,
düzenli olarak gittiğiniz güzel restoranlar olsun.
elden geldiğince ve ilgi alanınız arttığında müzayedelere katılın.
  • rewlack  (28.08.21 19:27:27) 
Önemli fuarlara katılabilirsin.


  • dissendium  (28.08.21 19:28:32) 
@rewlack hepsini saymış,
anadolu yakasında merkezi semtte oturmak yetmez. modada yapışık nizam evinizdeki komşuluk size uymaz, "xxxxx konakları", "yyyyy yaşam evleri" stili müstakil evlerin (de) olduğu, çok kalabalık olmayan butik sitelerde yaşamanız daha uygun olur.

  • jimjim  (28.08.21 19:29:54) 
Kesinlikle particilik. Hangisi olduğunun cidden önemi yok. İlla akp olacak diye bir şey size en yakın olan hangisiyse orada çevre yapmaya, sorumluluk almaya çalışmak. Böyle böyle zengin olup, işini yoluna koyan çok fazla insan var.


  • anarsika  (28.08.21 19:31:46) 
şirket sizinse iş konseylerine üye olun onlar bol bol buyukelcilerle kodaman is adamlarıyla bir araya geliyor.


  • sana bir sarki yazdim fernando  (28.08.21 20:08:40) 
Gokturk,zekeriyakoy,kilyos civarina git.
Oranin esnafinin tanidiklarina inanamazsin.

Tabi ne tip adam ariyorsun ona gore degisir.
Zengin ama koylu tipler umraniye,cekmeyoy civari villada oturuyor.
Doblocu esnaf tipinde ama bankada 50 milyonu var.

Oyuncu kesimi beykozun oradaki villalarda.

Ilk dediklerim daha entel, c level yonetici tayfa.
Mesela onlar senden urun almaz cunku sirketi yoktur ama calistigi yere alabilir komisyon verirsen.
  • divit  (28.08.21 20:22:36) 
Ortalamanın üstünde bir gelir sahibiyseniz rewlack'ın yol haritası uygundur bu çevre size sosyal bir servet kazandırır sırtınızı dayayabileceğiniz dostlar edinirsiniz.

Ortalama ve altı bir gelire sahipseniz particilik bu sizi sadece zengin eder her an sırtınızdan vurabilecek bir sosyal çevreniz olur.
  • apocalipy  (28.08.21 22:32:35) 
[]

özel şirkette işe girerken uyuşturucu testi talep edilebiliyor mu

ik'dan işe alacağımız arkadaşlardan bunu talep etmek gibi bir isteğim var. abd'de falan kolayca yapılabiliyor ama trde bununla ilgili mevzuat var mı bilemedim. tr'de bu istenebiliyor mu? eğer yapılıyorsa da, büyük özel şirketler neden bunu talep etmiyorlar onu merak ediyorum.




 
pilotlardan isteyebiliyorlar.


  • divit  (27.08.21 15:02:41) 
iyi denizcilik firmaları da ister. hatta sadece kendi anlaşmalı olduğu özel hastanelere checkupa gönderirler.


  • killerbee  (27.08.21 15:45:36) 
Bugün şöyle bir habere denk geldim:

t24.com.tr
  • pispinti  (27.08.21 16:56:46) 
işine göre isteyebilirsin,
örneğin masa başı bir iş için istersen amacı aşar ve kvkk ya yapılan şikayette 100 bin tl den başlayan cezaya maruz kalırsın.

  • fistikthecat  (28.08.21 10:33:27) 
masa başı bir iş için neden amacı aşıyor onu anlayamadım. plazada esrarkeş, uyuşturucu bağımlısı birilerinin olması risk değil mi? bu plazada amacı aşar olayının hukuki bir dayanağı mı var yoksa sizin yorumunuz mu?


  • roket adam  (28.08.21 14:22:37) 
[]

güzel köfte tarifi lazım ilk kez yapacağız

gidip kasaptan kıyma alıp ilk defa köfte yapacağız. elinde mükemmel derecede iyi bir tarif olan var mıdır? hangi eti alacağımıza kadar bilgimiz yok o derece sıfır durumdayız.




 
çoğu kişi önyargılı ama refika’nın mutfağı bence. her aşamasında bilgi veriyor tariflerinde.


  • my name is ferdinand  (20.08.21 19:11:18) 
İyi et cok onemli abi iyi ete tuz karabiber atsan bile iyi kofte olur. Mahallendeki en iyi kasaba git. Migrosa falan kalirsan gercekten mukemmel bir tarife ihtiyacin olur. Linc yemek istemem ama ben knorr kofte harcini cok seviyorum(tamamen bunu kullanmiyorum tabii ama bunu da koyuyorum)


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.08.21 19:43:27) 
Çeyrek de kuzu eti ilave etsin


  • bir soru sorcam  (20.08.21 19:50:30) 
Kasaba köftelik kıyma diyin iyi bir kasapsa zaten hazırlar o siz karısmayın bence. Tuz, karabiber, çok çok az kimyon, çok az su (yarım kg için yarım çay bardağından çok az gibi), bayat ekmek içi, yumurtanın beyazı, soğan, sarımsak ve maydonoz.. dolapta ne kadar dinlendirebililirsenizno kadar iyi ben 2 saat dinlendiriyorum en az. Ama çıkarır çıkarmaz da pişirmeyln dolaptan çıkarınca bir 10-15 dk dışarıda beklesin en az.


  • lampetia  (20.08.21 22:27:14) 
Yağlı kıyma alacaksınız hatta yarısı yağ yarısı kıyma olacak o derece, annemin köftesi meşhurdur sorduktan sonra yazarım tarifini buraya. Harcı hazırladıktan sonra döve döve karıştırılıyor kıymayı falan.


  • Hallegadola  (21.08.21 07:24:16) 
Yağsız kıyma alırsanız köfte kuru olur bir şeye benzemez.


  • Hallegadola  (21.08.21 07:24:48) 
[]

porsche gibi lüks araçlar değer kaybediyor mu

son 10 seneye baktığımızda hem yüksek enflasyondan, hem de artan vergilerden ötürü otomobil bir yatırım aracı haline geldi. başka ülkede 40-50 bin dolara alınan araç 5. yılda değerinin yarısına inerken, bizim araçlar kullandıkça eskidikçe döviz bazında bile aynı değere sahip olabiliyor. en azından golf, bmw 1 serisi, audi a3, megane vs gibi araçlarda böyle.

peki bu durum spor bir porsche'de de geçerli mi? adam 5 sene önce macan, panamera, 718 ya da 911 aldıysa, 5 senenin sonunda bu 2 milyonluk araç, bunu alacak adam gider sıfır alır diyerekten aracın yarı parası çöpe gidiyor mu, yoksa diğerlerindeki gibi aynı mı kalıyor sizce?


 
döviz bazında aynı kalmasının tek nedeni, ikide bir ötv oranlarının değişmesi ve orada yasa bir boşluk olması. aracı sıfır aldığında 100 birim ötv ödedin diyelim. bir hafta sonra oran artıyor, 50 birim daha ekleniyor ve sen satarken 150 birim ötv ödemiş gibi satıyorsun. aslında o 50 birimi devlete ödemen gerekli, fakat bunu düzenlemek kolay olmadığı için de piyasa kabullenmiş halde. bu da sanki 2. el araçlar değer kayebetmiyor ve hatta değer kazanıyor gibi yanlış algı oluşturuyor.


  • malheiros  (18.08.21 23:11:07) 
döviz anlamında değer kaybediyor. bir arabanın yıllar içersinde değerini koruması için sınırlı üretim özel bir model olmalı. macan panamera 718 değer kaybeder. 911 ise özel üretim değilse değer kaybeder.

benim kendi aracımdan bahsedeyim. 2013'de 1 serisi aldık. 118i 170 hp m sport. o zamanki değeri 100 bin civarıydı. şimdi ise daha düşük güçlü ve donanımlı aracı 500bine sattıklarını gördüm. Kendi aracımı şuan almak istesem 650-700 bin civarı ödemem gerekir ki çok saçma fiyatlar. 8 senede ötv'sine %100 zam geldi. eskiden %40 civarıydı yanlış hatırlamıyorsam.
  • false pretension  (18.08.21 23:19:45) 
Porsche ülkeden bağımsız olarak diğer markalara göre değerini daha fazla koruyor.

Sanırım bunun yakın zamanlardaki tek istisnası yeni 4 silindirli 718 serisi. O seri içinden de ilk çıkan GTS epey değer kaybetti. Hatta 718 ilk duyurulduğu zaman 981'lerin fiyatları arttı. Hala da beklenilenden yüksek gidiyor diye biliyorum.

Mesela yeni GTS 4.0 şimdiden modern bir klasik oldu. Kolay kolay değer kaybetmez. ABD'de kota için ayrıca para ödeyenler var :)
  • yürümeyin  (18.08.21 23:24:43 ~ 23:36:04) 
cogu arac satildigi andan itibaren deger kaybeder. bir aracin deger kaybetmemesi, aksine degerinin yukselmesi icin onu emsalsiz kilan, kendi piyasasini yaratan seyler olmasi lazim. 2018 model gt2 rs ile 2018 macan'in ayni sekilde deger kazanmasi piyasanin cakallarin elinde olmasindan dolayi.


  • rm  (19.08.21 00:01:08 ~ 00:01:48) 
Bu araçlar, daha da fazla değer kaybeder, arada bir iki modelleri oluyor, onlar koleksiyonluk olup çok değer kazanıyor.

Sıfırı 100.000 Euro olan araç, 5 sene sonra 300.000 Euro olabiliyor.
  • burfak  (19.08.21 11:19:46) 
tr de o araclari alanlar zaten deger kaybina filan bakmiyorlar


  • sweetoffice  (19.08.21 12:01:30) 
911 haric hepsi sert deger kaybi yasar, ozellikle SUVler. turkiye'de aractan para yapma olayi iluzyondan ibaret, o arada doviz artiyor, vergi artiyor. Ama bunu insanlara anlatamadim gitti.

911lerde ise garip bir durum var, hem degeri yavas dusuyor, hem de bir noktadan sonra dusmuyor ve yukselmeye basliyor..

o yuzden "abi yurtdisinda arabalar bedava, $10k'a porsche aliyorsun" muhabbeti 911 icin keisnlikle gecerli degil. cayenne alirsin o da bas belasi olur bitirir seni.
  • cooperr  (05.09.21 11:50:44) 
youtu.be

acun burada biraz değinmiş izlersen kafanda bişeyler netleşir. düşen vaar düşmeyen var. acun bile ikinci el piyasasına göre alırım diyor
  • avatar is back  (05.09.21 12:26:00) 
[]

bu ayakkabı nasıl sizce

fiyatından bağımsız olarak soruyorum: www.trendyol.com

beyaz tişört kot vs altına gider mi sizce


 
Ergen ayakkabısı gibi. Ciddi ergen ama, 15-16 yaş.


  • 1bir1bir1  (13.08.21 00:55:21) 
Vallaha ya apaçi ya da ne giydigini umursamayan zengin sporcu tipi. Arasını göremedim.

Bana göre kot/beyaz tshirt altina stan smith falan giyilir.
  • logisticsmanager  (13.08.21 01:01:25) 
Valla öyle böyle kötü değil.


  • j r r tolkien hayrani  (13.08.21 01:03:08) 
ben de bunlari giyen yetiskin gorunce bayramliklarini giymis 4-5 yasinda cocuklara benzetiyorum. yere basinca altinda isiklar yansa tam olur.


  • robokot  (13.08.21 01:27:00) 
Bence guzel


  • balpolen  (13.08.21 01:34:45) 
2090lar güzeldir ama bu renkler ı ıh olmamış

Şu hali güzel ama mesela

www.sneaksup.com
  • ananiyimioguz  (13.08.21 01:36:32) 
bayağı çirkin.


  • asisamus  (13.08.21 01:43:41) 
Su fani omrumde cokca cirkin seyler gordum, bugun buna bir yenisi daha eklendi. Benim sinavim da buymus. Ahh


  • exlibris  (13.08.21 01:44:12) 
hiç birşeyin altına gitmez bu


  • jamswety  (13.08.21 02:36:25) 
Renkleri sebebiyle kullanım alanı çok kısıtlı olur, hatta birlikte iyi giden bir şey bulamazsınız gibi hissettim... Adidas'ta %50 indirim günleri var, oraya bakabilirsiniz.


  • silverleaf  (13.08.21 08:18:07) 
ananiyimioguz +1
dhaa once de bu ayakkabiyi sormustunuz sanki o yuzden al diyecegim ben haha

  • ala09  (13.08.21 09:31:46) 
renk marka fiyat fark etmeksizin profilden böyle görünen hiçbir ayakkabı estetik değil. hepsi apaçi ayakkabısı gibi duruyor.


  • kimberly  (13.08.21 10:37:16) 
[]

kalamış - caddebostan arasında kanoyu suya salabileceğimiz marina

selam, kalamış setur'a falan sorduk ama onlar kabul etmedi. denize ufak tekne indirilen ahşap platformlardan olsa bile yeter. otoparka yakınsa da efsane olur. aklınıza bir yer geliyor mu?




 
Yoğurtçu parkından Kurbağalıdere'yi geçtikten hemen sonra kanoların suya açıldığı uygun bi alan vardı diye hatırlıyorum.


  • msb  (09.08.21 14:37:55) 
Hatta görselde işaretledim:

ibb.co
  • msb  (09.08.21 14:40:45) 
moda iskelesinin yanında da denize erişim sağlayan ufak bir yer vardı, eğer son dönemde değiştirmedilerse.
yeşil ile işaretlediğim alan.
mavi ile işaretlediğim yer de pandemi öncesine kadar otopark olarak kullanılıyordu, toprak zemin vs. bir yer.
ibb.co

@msb'nin işaretliği rampa yanılmıyorsam fenerbahçe dereağzı tesislerine ait. fenerbahçe kano takımı vs kullanıyordu ama siz kullanırken birinin çıkıp da "hop hemşerim" diyeceğini sanmıyorum.
  • dunga  (09.08.21 19:41:07) 
[]

bu sol çamurluk neden boyandı?

geçenlerde ufak bir kaza yaptım. ıvır zıvır detayları geçiyorum, kaza sonucunda sol çamurlukta belki 1 cm kadar bir boya kalkması olmuş. kaskom var, yetkili servise götürdüm çok vaktim de yoktu ne gerekiyorsa yapın dedim.

adamlar sol çamurluğu baştan sona boyamışlar. resmi ekteki gibi iletiyorum. bu çamurluğun tamamını boyamayı gerektiren hasar tam olarak nerede ben anlayamadım.

şimdi hadi ben bakmadım, sigorta eksperi buna nasıl onay verdi anlayamıyorum. Sizler de bakıp fikir verirseniz sevinirim. bu fotoğraftaki çamurluğun boydan boya boyanmasının mantığı nedir?

 
Mantık şu;

Müşteri "Ne gerekiyorsanız yapın" derse, servis şunu yapar "ne fatura edebilirsek edelim de şişirelim hasarı, nasılsa sigorta ödüyor"

Yazık olmuş, Kaporta boya hasarlarında yetkili servise gitmemek, özel serviste de sigorta anlaşmalı yere değil de en az işle hasarı onaracak bir ustaya gitmek lazım.
  • John Bloor  (09.08.21 10:42:23) 
Burada kaçırdığın nokta şu, evet sigorta ödüyor da eksper gelip bakıyor hayırdır bunlar bize ne kitliyor diye. Bizim eksper buna nasıl onay vermiş onu anlamaya çalışıyorum.


  • roket adam  (09.08.21 10:48:31) 
Parçanın bir ucunda minik de olsa bir hasar varsa, eksper bunu boyamayın diyemez, kanunen servis ve siz (mal sahibi) o parçanın komple boyanmasını isteyebilir.

Ama bizim piyasamızda boya değer kaybı demek, küçük hasarlarda boyatmıyoruz.

Yani eksper "hayır boyamayın böyle kalsın, rötuş yapın" diyemez. Sen yine iyi yırtmışsın, sadece boyanmış. Az bi hasar olsa değiştirebilirlerdi de.

Boyasız göçük düzeltme yöntemleri ile boyanmadan bile düzelebilen parçaları değiştirenler var.
  • John Bloor  (09.08.21 10:50:47) 
olay şu mesela x kasko firması vw o bayiyle anlaşıyor. ben sana yılda bin araç kaskolarım sende benim hasar tespitime onay verirsin mantığı var. aynı olayı ben citroenimde yaşadım. sol çamurluk değişir far değişecek dediler. 5 bine yakın masraf çıkardılar, kabul etmedim sanayide 550 tlye yaptırdım. sol çamurluk çekilip düzeltilir, tamponda plastik kaynakçısına yapıştırtabilinirdi. yetkili servisler faturayı şişirip bu işten para kazanıyor.


  • mikahakkinen  (09.08.21 11:04:25 ~ 14:01:32) 
En ufak bir hasar bile parçanın 3/4'ünün boyanmasına sebep oluyor. Zımpara-astar-boya-vernik uygulamalarının her biri bir öncekinden daha geniş alana yapılır. En sonunda neredeyse komple işlem uygulanmış olur. Daha az alana işlem yapayım diye de uğraşmıyor yetkili servisler. Aynısı başıma geldiği için söylüyorum..


  • ssiradanbirigibi  (09.08.21 11:06:44 ~ 11:06:59) 
Sen yine dua et renk uysun diye kapiyi boyamamislar. Yetkili servis acimaz arka kapiya kadar boyar.

Hatta kaskoyla sanayiye gir onlar da boyar.
  • divit  (09.08.21 11:36:46) 
Eski aracımı kiracımız olan özel servise vermiştim ön-arka tamponları boyasın diye. Adam kapıdır çamurluktur çizik gördüğü parçayı komple boyamış.

Tabii bu ebatta bir çizik için komple çamurluğun boyalı olması can sıkıcı. Ben bu tarz çiziklere artık hiç dokundurtmuyorum. Geçenlerde bir minibüs arkadan gümm diye çarptı, dedim arka pert, indim baktım 1 cm'lik çizik. Ne polis ne tutanak geçmiş olsun dedim gittim. Çizik hala duruyor, yetkili ya da özel hiçbir ustanın eline düşmek istemiyorum.
  • msb  (09.08.21 11:41:48) 
[]

işsiz kişiye yol gösterme sorunsalı

elimizde bir adet özel üniversite mezunu bilgisayar mühendisi var. okulda pek bir şey öğrenmemiş, ingilizcesi başlangıç seviyesinde. 3 sene kadar bir dijital pazarlama ajansında raporlama sorumlusu olarak çalışmış, pandemib başından beri işsiz, 28 yaşında.

ciddi bir para beklentisi yok. mümkünse kurumsal bi yerde orta halli standart bir türk insanı kariyeri olsa yeter. evet eldeki tüm veriler sadece buysa, bu arkadaşa nasıl bir fikir verirsiniz? mesela udemy'den bilmemne eğitimi al, sonra şu şirketlere başvur, gibi bir yol haritası arıyorum.


 
hiç mi bir şey bilmiyor? test mühendisliğine bir baksın. developerlığa göre daha kolay. mühendislik işi baksın. yazık etmesin okuduğu bölüme.


  • jelly bear  (06.08.21 19:55:26) 
benim eski şirketim yetiştirmek üzere SAP danışmanı arıyor atsın oraya cv'sini ama ingilizceden patlayabilir.


  • nahtoderfahrung  (06.08.21 20:04:12) 
Yazilim, bilgisayar, teknoloji vs uzerine hic egitim almasin, onun icin bosuna vakit kaybi su anda. Cunku muh. okumasin ragmen 30 yasina kadar bi sey ogrenmek icin kendini paralamadiysa bundan sonra da itelemeyle bir sey olmaz. Bu saatten sonra yapabilecegi tek sey insan iliskilerini gelistirmek, cevre yapmak. Daha once calistigi yere benzer bir yerlere basvurmasi daha mantikli.


  • rm  (06.08.21 20:09:19) 
+1 @rm

egitim almak istiyor mu once ona bakmak lazim. ozel universitede okumus, bilgisayar muhendisligi bitirmis birinin ingilizcesi baslangic seviyesinde kaldiysa, okulda pek bir sey ogrenmediyse ogrenmeye meraki yoktur. udemy falan isine yaramaz o yuzden bence. 180 derece donus yapmayi planlamiyorsa hayatinda insan iliskileri / cevre / onceki ise benzer islerle ugrasmasi iyi olur.
  • robokot  (06.08.21 20:29:44) 
[]

pickup - kamyonet hayranlığı olanlara sorumdur

hafta sonu bir yerde kampa gittik, orada yol biraz bozuk olduğu için kendi aracımı bırakıp arkadaşın tata kamyoneti ile gitme planı yaptık. yalnız arkadaş böyle bir konforsuzluk, böyle bir çile olamaz. hayvan gibi araç, sağı solu belli değil, içeri çok ses alıyor, süspansiyonlar sert, hayvan gibi yakıyor, vs vs. her halükarda bu pick-up'lar şehir içinde kullanım için tam çileymiş gibi geldi bana.

tamam standart bir sedan konforu sunsun demiyorum ama evden bakkala giderken kamyon kullanıyor olma hissi hiç hoşuma gitmedi. peki şehir içinde kullananlar nasıl idare ediyor? bir hevesle alıp pişman olan çok mu, yoksa benim binmediğim bazı modeller konfor bakımından sedanı aratmıyor mu? böyleyse çile çünkü.

ikinci sorum da abd'nin pickup hayranlığı üzerine. vergiler düşük, benzin ucuz. neden spor arabalar yerine kamyonetlere yöneliyor bu insanlar merak ediyorum.

 
Amarok, L200, Hilux vs neredeyse sedan konforunda diyorlar. Almaya niyetlendim ama param yetmedi maalesef. YouTube incelemelerinden duyduğum kadarıyla söylüyorum. ABD'de pick-uplar muhtemelen spor arabadan daha ucuzdur bir de adamlarda avcılık vs gibi hobiler olunca pick-up daha mantıklı oluyor onlar için


  • beni sen öldürme  (05.08.21 12:23:33) 
tata ya boşuna traktör demiyolar. navara kullandım baya binek araç gibi.


  • hobarey  (05.08.21 12:30:52) 
güncel modeller daha konforlu tabi, gördüğüm sıkıntı ağırlık merkezi öne doğru olduğu için sarsılma daha fazla oluyor bozuk yerlerde, konforsuzluk burada ortaya çıkıyor.

Amerikada bizde neden doblo tipi araçlar çoksa o yüzden yöneliyorlar diye düşünebilirsin. Hiluxu almak doblo almak kadar kolay olsaydı vergisi ekstrem olmasaydı burada da bunlar tercih edilirdi bence daha çok.
  • atom karincanin torunu  (05.08.21 12:33:37) 
amariga çok büyük memleket, yerine göre arabasız yaşayamadığın ve en yakın süpermarketin 3-5km ötede olabildiği bir yer. e her yer de öyle gıcır gıcır asfalt değil. hem yük taşıma kapasitesi hem de aygır gibi güçlü olması açısından kamyon gibi arabalar tercih ediliyordur. en azından benim görüşüm bu şekilde. yani adam o araçla bazen ufak bir şey için saatlerce yol gitmek zorunda kalabiliyor, bokun püsürün taşın toprağın içine giriyor, kırsalda yaşıyorsa alışverişe bir kez gittiğinde 2-3 alışveriş arabası dolduruyor vs. hal böyle olunca spor araba almanın çok manası yok, alsa nereye gidecek ki? pickup olunca her yere gidersin, gerekiyorsa dünyayı da sırtında taşırsın. kaldı ki amerikanlar muhtemelen isterlerse hem kamyonet hem spor araba alabiliyorlardır, bizdeki gibi 4 bin lira maaş 200 bin lira araba durumu yok ki.


  • der meister  (05.08.21 12:36:00) 
Hayranlığım yok, ancak fikir belirtebilirim.

Tata alanlar, iş için gerekliliğinden alıyorlar, Mercedes, Amarok vs. alanlar, keyif için tercih ediyorlar. Bunlar gerçekten konforlu olabiliyor.

Tata'nın pickup'ından beklenti, biraz daha kötü olsa traktör gerekecek yerlere gidebilmesi olsa gerek. Traktör ile karşılaştırırsanız daha konforlu ve hızlı diyebilirsiniz.
  • burfak  (05.08.21 13:28:38) 
Şimdi bindiğiniz aracın tata olması zaten başlı başına bir konforsuzluk:)
Ama bozuk yolda en sağlam land rover bile yorar insanı.

Yine de vw amarok, toyota hilux, dodge ram gibi araçlar oldukça rahat konforlu. Amerikalılar da bunları genelde asfalt yolda kullanıyorlar.

ABD'lilerin pickup hayranlığından ziyade büyük araç hayranlığı var. Adamların sedanları da büyük. Ama ülkede ciddi bir nüfus olduğu için, bu çiftçiler de her yola gelen bu araçlarla birçok işlerini halledebildikleri için oldukça popüler.
  • anten  (05.08.21 14:48:37) 
Yanlış mı anladım, kendi aracın o yola girememiş bile ama girebilen aracın konforsuzluğundan şikayet ediyorsun? Sizin modeli bilmem ama ön koltuklar epey konforlu bu arada. Sana arkası kalmış herhalde. Şehirde dar yerler ya da park sorunu varsa esas sorun o.


  • osssy  (05.08.21 18:06:36) 
[]

Kedi ve pire sorunsalı

Kesinlikle dışarı çıkmayan kedimizi, geçen gün tüyleri inanılmaz topaklaştığı için kuaföre götürmek durumunda kaldık. Dönüşte eşim üzerinde 1 adet pire bulmuş ve etkisiz hale getirmiş. Kedinin üstünde başka pire göremedik.

Ancak dünden beri özellikle ayaklarımda sivrisinek ısırığı gibi aşırı kaşıntılı kabarmalar oluşuyor. Kediden atlayıp benim üzerimde ürüyor olabilir mi bunlar? Kedi varken bana gelir mi, neden gelir? Tecrübeli arkadaşların yardımını rica ediyorum.


 
kediden size gelmez normalde ama siz de orada pirelenmiş olabilirsiniz.
tarif ettiğiniz pire ısırığı çünkü.

veterinerden bir stronghold alın ya da götürüp yaptırın dış parazit aşısını bence.
çok hızlı çoğalır pire çünkü.

evi de sirkeli bir suyla falan silin, süpürün hemen.
başındayken önüne geçin.
  • blatta hiberna  (04.08.21 12:32:58 ~ 12:34:48) 
ben bu konuda tecrubeliyim, acilin :)

benden kediye bulasmis olabilir hatta. normalde kedim suan benimle yasamiyor. ama evimin kapali otoparkindaki depo bolumunde baya bir pire var, kediler girip cikiyor. bir gun sort terlikle indirim, bir kac dk kalip ciktim, asansore binerken ayaklarimda rahat 20 tane pire vardi, temizlemeye calistim olabildigince ama eve geldigimde de evde 2 tane yakalayip oldurdum. neyseki cogalmadilar (ilaclamadim evi ama hazirda ilacim var)

bu olaydan 1-2 gun sonra kedimle ayni evdeydim, normalde evden cikmayan, asilari duzenli takip edilen bir kedi. bir gun bunu kucagimda baya bir sevdikten sonra biraktim, birakir birakmaz kolumda bir adet pire yakaladim. ertesi gun direkt olarak veterinere gittik. asi vakti gelmemisti ama dis parazit damlasi yaptirdik, kedinin tuylerinin arasini da incelediler, pire kalintilari yok dediler (yani pireler cogalip sicmamislar ortaliga, dokuntu birakmamislar)

neyse evde kedi varsa, kedi gezdikce, gezdigi yerlerde pire varsa hayvana atlarlar, hayvan da ilacliysa zaten her biri cogalamadan olurler.

2-3 kere evi ilaclamisligim var pire yuzunden. ilac tavsiyesi isterseniz chrysamed insektisit onerebilirim. 1-2 litre tum evi ilaclamaniza yeterli olur. ilacladiktan sonra havalandirmaniza dahi gerek yok. yutuldugunda dahi zarari olmayan dogal bir ilac.

edit: pireler insan uzerinde barinamiyorlar, isirip kaciyorlar, haliya, kuytu koseye bucaga saklaniyorlar. tekrar ordan gecerseniz atlayip isirip kaciyorlar.

ilaclamak kesin cozum genel olarak ama odada pire olup olmadigini anlamak icin su yontemi kullanip bir kismini oldurebilirsiniz: www.youtube.com
  • do you remember me  (04.08.21 13:43:14 ~ 13:47:28) 
[]

prim için gerçekleştirilemeyecek hedefler vermek mobbing midir

uluslararası bir firmada direkt yurtdışındaki yöneticilere bağlı olarak çalışıyorum. bordrom firmanın tr ofisinde. maaşımın %70'i baz, %30'u ise bonus olarak prim esasına bağlı olarak yatıyor.

bir yönetici değişikliği yaşadık. bu %30'luk kısmı, "tasks assigned by manager" gibi bir kaleme bağladılar. yönetici bazı görevler verecek, sen de yapacaksın, böylece prim hak edeceksin şeklinde.

ilginçtir ikinci çeyrekte bana bu başlık altında hiç bir görev tanımlanmadı. dolayısıyla da ben bu kalem altında bir prim hak edemiyor oldum. ayrıca performans değerlendirmelerinde de bundan ötürü düşük çıkacağım.

şimdi bu konu bana bağlı olan bir şey değil, adam bana görev vermezse ben de bir şey yapamam bu başlık altında. benim performansımı düşük göstermek ve ilerideki bir işten çıkarmayı desteklemek üzere ayak yaptıklarını düşünüyorum. bu şartlar altında, bu ve bu tarz davranışlar mobbing tanımı altına uyuyor diyebilir miyiz?

 
bu durum en az 6 ay boyunca uygulanıyor ve senin dengin insanlara uygulanmıyor sana uygulanıyorsa yani 10 kişilik ekipde herkesin görevi var sadece senin yoksa mobbing değerlendirme sürecine girebilme ihtimali var.


  • duyurukullanıcısı  (29.07.21 17:15:17) 
Ben de buna benzer bir şey yaşadım bir dönem. Benimki ama rahatsız bir arkadaş olduğu için, bana gerçekleştirmemin mümkün olmayacağı hedefler vermekle tehdit etti açık açık. Ben de seni buraya koyan şirketin amk diyerek işten ayrıldım. O mobbingdi mesela ama bu anlattığın hikayede yöneticinin değişmesi ve yeni gelenin de direkt bu başlık altında hiçbir görev vermemesi ortada kasıtlı bir şey olmayabileceğini düşündürdü.
Biliçli bir şekilde yapıldığını düşünüyorsan bu hareketin, mobbing evet.

  • cay koy geliyorum  (29.07.21 18:45:44) 
[]

eşinizin kendi ailesiyle yaşadığı problemlere karışır mısınız

biliyorsunuz türk kızını ailesi evlendikten sonra bile rahat bırakmaz. talepler, gereksiz ıvır zıvır laflar, tantanalar falan. kız hala elinden geldiğince ailesiyle ilgilenmeye çalıştığı halde üstüne geliyorlar, bu tarz olaylar yaşıyorum ara ara, eşimin huzurunun kaçtığını görüyorum, doğal olarak bana da yansıyor.

böyle durumlarda açıp biraz rahat bırakın der misiniz, yoksa bu onun kendi meselesi, ben kötü olmayayım deyip karışmaz mısınız?


 
Evli değilim ama muhtemelen ölü taklidi yapardım


  • jamiro  (16.07.21 11:49:34) 
açıp "rahat bırakın" asla denmez. sen kötü olursun.


  • dafuq  (16.07.21 11:50:16) 
eşinle konuşursun, derdi varsa dinlersin, fikrini sorarsa tavsiye de verirsin ama aile ile konuşmazsın kesinlikle.


  • elorelia  (16.07.21 11:53:20) 
eşine karşı kötü olursun, eşin sıkıntıları çözer ailesiyle, sen onlara karşı kötü kalırsın.

en iyisi hiç karışmamak ya da eşinle ortak hareket etmek.
  • reanarchy  (16.07.21 11:54:17) 
Demem. Esimle konusurum ancak, ona destek olur yol gösteririm ama araya girmem (esim öyle bir istekte bulunmadığı sürece ki neden bulunsun).


  • logisticsmanager  (16.07.21 11:55:28) 
Sİz eşinizi düşünürsünüz, o da; ''onlar benim ailem, döver de, sever de'' der. Ortada kalırsınız. Demez de, öyle düşünün.

Gerçekten nedir bu kadınların çektiği?
  • gelmeistemem  (16.07.21 12:15:03) 
Yapacagin en buyuk hata olur.


  • brkylmz  (16.07.21 12:23:18) 
prensip olarak es dahil, baskalari arasindaki iletisime karismak veya araci olmak iletisimi bozan bir durumdur. bu sadece tr'de degil her yerde böyledir.


  • helenart  (16.07.21 12:47:48) 
eşinize sarılıp yanında olduğunuzu hissettirmek, onu dinlemek ama sadece isteğinde tavsiye vermek güzel.


  • kırmızıayakkabılıgargamel  (16.07.21 13:03:56) 
Eşiniz makul bir insansa orta yolu bulacaktır. Ben öyle yaptım mesela.


  • suicides underground  (16.07.21 13:20:01) 
Ben öyle bir sorun için yeni evli olduğumuz zamanlarda kendimce şöyle önlem almıştım. Bütün ailenin toplandığı mecliste konu o ,şu, bu olurken ; kimse kusuruma bakmasın sizin kızınız, diğerinin kardeşi , berikinin baldızı olabilir , olabilir de değil saçının telini koparmak ağzınızdan çıkacak kelimeden bile üzülürse hanım ,kalbinizle beraber bedeninizide kırarım demiştim. Önce bir şok oldular ama hiç sıkıntı yaşatmadılar bugüne kadar.

Kayınpeder balkonda kıstırınca ; oğlum diğerlerinin yanında bir şey demedim ama gel öpeyim deyip alnımdan öpmüştü :)
  • synax  (16.07.21 13:34:28) 
Sadece türk kızı demeyelim. oğluna tapan analar ve genç yaşta ev borcu yükleyen babalar yüzünden de er kişisi ana babasıyla iletişimi koparamıyor.

valla iş eşinizde. ben nişanlıyım arada beni de darlıyor bizimkiler ama aşırı sudan sebepler. ben geçiştiriyorum genelde. işim var tez yazıyorum nişanlım izin vermiyor diyorum konu kapanıyor.

ama siz hiç yorum yapmayın kendi kendinize, sorarsa söylersiniz, onlar düzelir sizin dediğiniz hafızada kalır. Dediğinizi babam yapıyor arada teyzemlere anneanneme. annem çok naif ve dertten stresten hemen hastalanıyor. babam da bu yüzden aramayın artık dert anlatmayın kafaya takıyor hasta oluyor demişti. tabi artık evlilikler oturmuş babam 60 annem 52 yaşında, diğer taraf da yaşlı olduğu için belki anlayış gösteriyorlar.
  • Hallegadola  (16.07.21 13:49:16 ~ 13:51:27) 
[]

kano almaya ikna süreci

şunu ikinci el olarak satan bir vatandaştan almayı düşünüyorum. arada bir eşimle göle denize açılır keyif yaparız, bazen de arkadaşla çıkarım diye düşündüm: www.decathlon.com.tr

şişme kano nasıldır, kullanan deneyimleyen var mı? dikkat edilmesi gereken, aman bunu alma şunu al diyeceğiniz bir noktası var mıdır? bu 2 kişiye yeter mi sizce?


 
Tek bildiğim, şişme kano rüzgara karşı daha zor oluyor. Rüzgarın etkisinde fazlaca kalıyor ama bu fark öyle çok çok büyük bir fark değil.


  • kisa  (09.07.21 00:23:48) 
[]

eSIM ile normal sim kart ikiz olarak kullanılabiliyor mu?

şimdiye kadar hep 2 adet telefon taşıdım.
şu anda telefonum esim + normal sim destekliyor, dolayısıyla 2 hattımı da tek telefonda kullanabileceğim.
lakin diğer telefondaki takılı olan normal sim kartın da işlemesini istiyorum.
böyle bir şey mümkün mü, bilen var mı?
hat turkcell.

 
evet mümkün. kartlardan birisini e sim karta çevirirsin. ikisini de kullanabilirsin.


  • skyangel  (28.06.21 17:19:27) 
operatörün ile görüşüp bir hattını eSim e çevirebilirsin.


  • cursor  (28.06.21 18:46:20) 
[]

ucuz çadır vs orta fiyatlı çadır vs pahalı çadır

şimdiye kadar hep dekatlon'un bir çadırını arkadaşımdan ödünç alıp kullanıyordum, şimdi kendi çadırımı alacağım.

herkesin tavsiye ettiği şu seri çadır

www.decathlon.com.tr

yerine daha ucuz bir modele yönelmeyi düşünüyorum. bu 1000 lirayken piyasada 300-400 liraya satılan bir çok model var şunun gibi: www.hepsiburada.com www.decathlon.com.tr

yılda birkaç kez kamp yapan biri olarak ucuza kaçma rezil olursun mu dersiniz, yoksa dekatlon'daki gereksiz pahalı, ucuzunu al geç mi dersiniz?

 
Attığın 2 decathlon çadırı arasındaki temel fark fresh&black konusu. Buna sahip çadırlar ışık geçirmeme konusunda daha başarılı. Aynı sebepten içerinin de çok ısınmasını önlüyor.

Tabii bunlar çıplak güneş altı için geçerli değil, o durumda f&b çadırlar da kurtarmıyor. Ben çadırımı hep ağaç altına kuracağım, çadırın karanlık olması da önemli değil diyorsan ucuzu alabilirsin.

Alternatif şu olur, çadır gölgelikleri var yine decathlon'da, ondan kurup çadırı altına kurarsan istediğin her yere, ağaç olsun olmasın kamp atabilirsin. Çadır dışı için de gölgen olmuş olur hem. Ucuz çadır + gölgelik masrafı f&b'yi geçer mi bilmiyorum ama öyle olsa bile sıcaktan korumak adına bu ikili tercih edilir çünkü f&b de çıplak güneş altında hamam gibi oluyor.

Bunlar haricinde yırtılmaya, toza kire yağmura dayanıklılık gibi konular da var fark yaratan ama senede 3 kere kamp atan güzel hava kampçısı için çok fark etmez.
  • Jux  (28.06.21 01:54:11) 
fresh&black yaz kampları için cidden fark yaratıyor. az kamp atıyor da olsanız, sıcak yüzünden uyuyamamak ve sabah ilk güneşte pişerek uyanmak bayağı büyük bir problem benim için.


  • cursor  (28.06.21 07:25:12) 
Bir de şu var bence en ideali bu; www.decathlon.com.tr

hem fresh&black, su geçirmiyormuş ve genişliği çok ideal iki kişi için.

Not: Bu arada ben decathlonun 2 kişilik, fresh and black olmayan bir çadırını 4 yıldır kullanıyorum, gayet sağlam ve rahat. Hepsiburada da satılanlardan bariz daha kaliteli.
Kötü olan TL nin değeriyle bu kadar fiyatlarının artmış olması.
  • kismisolungac  (28.06.21 07:43:16 ~ 07:46:47) 
[]

iphone x'ten 12'ye geçiş

3.5-4 senedir x kullanıyorum ama patates olmuş durumda. 12'ye geçeyim diyorum. nasıl olur, başka öneriniz var mı? maddi durumumdan bağımsız olarak bu telefona ABD'deki adamdan daha fazla para vermek gerçekten dokunuyor ama başka da bir alternatif yok.

aslında 12 pro almak isterdim ama arada 4 bin tl falan fark ediyor, gereksiz diye düşündüm. tipi falan süper de 4 bin tl az para değil.


 
daha geçen hafta x'ten 12ye geçmiş birisi olarak tamamen gereksiz diyorum.

parasını ben vermedim bu arada şirket telefonu ama aradaki paraya değmez diyorum.
  • delidir yakalayin  (24.06.21 00:11:02) 
13 beklemek daha mantıklı. X takılmadan akıyor hala. Bu döviz artışıyla daha yüksek bir TL fiyatı olacağı kesin, dolar olarak kenara atıp beklenebilir yenisi.


  • montreal  (24.06.21 10:59:22 ~ 10:59:53) 
X'ten Mart ayında 12 Pro'ya geçmiş biri olarak benim eski telefonun bataryası beter durumdaydı, değiştirdim ama yine öyle uzun uzun gitmiyordu.

12 Pro'da Sabahtan gece yarısına kadar aktif kullanımda %32 civarı şarjım oluyor.
Birde kamerası daha iyi

onun dışında akıcılık yada başka bir özellik olarak farkı yok.
  • Northern Mariner  (24.06.21 11:18:17) 
12'yi aldım. Dediğiniz gibi pek bi değişiklik yok kamerası dışında, hatta X'in tasarımı daha güzel geliyor hala gözüme.


  • roket adam  (25.06.21 16:36:24) 
Hayırlı olsun. En az 4 yıl gider, m1 ile işlemci gücü kısa vadede eskimeyecek bir duruma ulaştı zaten.


  • montreal  (25.06.21 19:56:10) 
[]

kedimiz bayıldı

3-4 sene önce kadar sahiplenmiştik, 6 yaşında, epilepsi geçmişi olduğu söyleniyordu ama bizde hiç nöbet geçirmemişti. kan değerleri vs hepsi normal daha geçen tahlil yaptırdık.

değişen şey şu oldu: robot süpürge aldık, bugün onu çalıştırdık ona baya atarlandı. sonra da bi yere gidip saklanmış, yaş mama çıkarınca ortaya çıktı ama birden yere uzandı. gözleri açık, ip gibi olmuştu ama hiç bir şekilde tepki vermiyordu, hızlı ve derin nefes alıyordu. 1-2 dk sonra kendine geldi, hiç bir şey olmamış gibi yaşamına devam etti.

normal bir şey midir, özellikle epilepsi geçmişi olan bir kedi için? başına gelen var mı, endişelenmeli miyiz?

 
geçmiş olsun. kediler gerçekten enteresan canlılar. herhangi küçük bir değişim veya yenilik onların dünyasında çok köklü ve radikal bir değişim olarak algılanıp strese sokabiliyor. sizin durumda da robot süpürge kedinizin epilepsisini vs tetiklemiş olabilir. bence veterinere sorun bu konuyu.


  • makarnavodka  (22.06.21 15:12:01) 
Strese girmiş işte, epilepside de insanlar çok gerildiklerinde çok üzüldüklerinde atak geçirirler, kedinizde de robota karşı büyük bir gerilim oluşmuş, onun için geçirmiş bu atağı. Yine de veteriner hekime sorun evet. Ama büyük streslere girdikçe bu ataklar tekrarlayacaktır.


  • 1bir1bir1  (22.06.21 15:57:05) 
[]

xiaomi vacuum mop pro kullananlara soru

12-13 cm yüksekliğindeki koltuk - yatak altlarına girebiliyor mu?




 
evet, girer


  • MiraTaurus  (18.06.21 15:20:28) 
Roborock s5 giriyor. Mop pro da aynı boyutlarda aşağı yukarı. O da girer. Hatta 10cm minimum.


  • himmet dayi  (18.06.21 15:20:29) 
Net 10 cm koltuk dolap vs altına giriyor.


  • John Bloor  (18.06.21 16:28:28) 
Aldım, denedim, evet rahatlıkla koltuk altlarında dolaşıyor. Teşekkürler cevaplar için.


  • roket adam  (22.06.21 23:42:20) 
[]

boğaziçi mezunlarına / bura derneği

bura derneği'nin düzenleyeceği bir etkinliğe davet edilmiş ve kabul etmiş bulundum ama gördüğüm kadarıyla bu arkadaşların epey siyasal bir tarafı var. içeriden birileri bilgi verebilir mi, bu arkadaşların akp, fetö, zart zurt cemaati, ıvır zıvır ile bir ilişkisi var mı direkt olarak, yoksa bunlar dedikodu mu? eğer siyasi bir tarafı varsa reddedeceğim çünkü

edit: boğaziçili değilim, bana bir etkisi olamaz yani ama destek de olmak istemiyorum açıkçası öyleyse.


 
bura melihçilerin grubu. bümed'i bitirmeye çalışıyorlar. bulaşma. adın çıkar sonra bümed'de yerler seni.


  • duyurukullanıcısı  (17.06.21 13:02:01) 
Benim tek bildiğim Boğaziçi mezunlar derneği BURC. Bura da tam Melih işi olmuş...


  • SiyamkedisiZorro  (17.06.21 13:07:56) 
%100 siyasi bir dernek, melih bulu'ya tam destek veriyorlar, hiç bulaşma


  • vatanperver  (17.06.21 15:15:07) 
Hala islemelerine inanamadim. Ben okurken aşırı gerici aptal saptal tiplerdi. Üyelerinden bolca fetocu de vardi o zaman. Sakin bulasmayin derim


  • galandar kostumu  (17.06.21 17:06:32 ~ 17:07:20) 
[]

sinop yolu yokuşludur

karadeniz turu kapsamında dönerken samsun'dan sinop'a geçtik sahil yolundan. hem yolunu, hem de şehri çok beğendik, ama sinop - bolu arası yol tam bir kabustu. turdaki en zor rota olabilir, hem bir geliş bir dönüş olarak bölünmemiş iki şerit, hem aşırı derecede dağ inip çıktık, hem deli gibi hız yapan çok tır vardı, de acayip ıssızlardan geçtik.

acaba diyorum yandex bizi yanlış yoldan mı getirdi, yoksa gerçekten de kullanılan rota bu mu? e-80 otoyolu, sinop - boyabat - çankırı kastamonu arasıda bir yerlerden geldik.


 
boyabat çankırı kısmı bir şeyler yanlış gitmiş ama anlamadım. boyabat kastamonu ılgaz yolu son derece düzgün. sonra da otobandan bam diye gidiliyor.


  • heeresgruppe  (17.06.21 10:31:50) 
yandex bazen km'si kisa diye cok alakasiz yollari seciyor. bizi de bir seferinde orada 70 yildir oturanlarin bile kullanmayi gec varligini unuttuklari bir yoldan goturmustu köy yolu bile degil bildigin keci yolundan gittik yani :) vardigimizda geldigimiz yolu dedeme tarif edince orasi hala duruyor mu biz gencligimizde kullanirdik orayi siz nereden buldunuz da geldiniz demisti :).


  • in vino veritas  (17.06.21 10:46:50) 
abi eskiden orda yol bile yoktu sonradan yapildi neyse ki, en mantiklisi sinop-boyabat-kargi; kargi'dan sonra samsun-istanbul yoluna cikiyorsun zaten.

www.kgm.gov.tr
  • bay b  (17.06.21 11:53:56) 
Gerçekte Samsun, Amasya, Çorum şeklinde gidiyor otobüs. Sahili gördüyseniz zaten farklı yoldan gitmişsinizdir.


  • dissendium  (17.06.21 12:13:23) 
Yanlış olmuş cidden,

Biz sinop boyabat kargı, sonra gerede ve istanbul rotasını takip ederiz.

Bir de sinop boyabat kastamonu ılgaz gerede istanbul rotası var. O da iyi
  • zimbirik  (17.06.21 12:16:32) 
[]

iphone'unu kendi tamir edenler

x'in batarya değişimini yapayım diyorum. malzeme olarak sadece sıcak hava tabancam eksik, bir tane buldum onu alıp deneyeceğim. elimde iyi kötü yatkındır bu tarz işlere ama son bi cesaret lazım.

sizlerden telefon tamiri deneyen oldu mu, becerebildiniz mi? dikkat edilmesi gereken ana bir nokta var mı?


 
Mutlaka değişimin nasıl yapılacağına dair video izlemişsindir. O yüzden bunu belirtmeye dahi gerek yok diye düşündüm.

Batarya değişimi çok zor değil. Ben 2 telefonun bataryasını ve bunlardan birinin ahize hoparlörünü değiştirmiştim. Tüm anakartı ve üzerine gelen bağlantıları sökmem gerekti. Telefon iphone 4'tü, şu an bile ahize hoparlörü hala çok iyi çalışır durumda.

Sıcak hava tabancası ne için gerekiyor bilmiyorum ama alternatif videolara da bak bence. Bataryayı kasaya tutturan çift taraflı bant için ise onu çekerek de çıkarabiliyordun (en azından eski modellerde). Sıcak hava tabancası lehimlere zarar verebilir diye düşünmeden edemiyorum.
  • himmet dayi  (09.06.21 10:35:14) 
Aynen benim de kafamı en çok o kurcalıyor, ama izlediğim tüm videolarda ekranı kasadan ayırmak için (yani enn başta) sıcak hava tabancası ya da heatbed kullanılmış. 3-4 saniye hafif hafif tutsan yapıştırıcı kendini bırakıyor diyor ama, dikkatli olmak lazım cidden. Bi de bulduğum tabancalar hep 50-300-400 derece gibi aşırı yüksek sıcaklıklarda, yani ekranı çıkarayım derken ekranı yakmak istemiyorum açıkçası.


  • roket adam  (09.06.21 10:41:21) 
saç kurutma da iş görebilir


  • bir soru sorcam  (09.06.21 10:51:30) 
İphone bataryası değiştirdim gayet basit dostum.

Verdiği haz paha biçilemez :)

Sen yaparsın bu işi
  • respect  (09.06.21 11:03:50) 
Ekranı bağlayan flex kabloya aşırı dikkat edin. Videolarda dikkatten kaçabiliyor ama ekranı kaldırırken acaip dikkatli ve belli bir açıyla kaldırıyorlar.

Flex bütün kablolara ne kadar dikkat etseniz o kadar iyidir. Gerisi zaten kaldır aç sök tak çok sıkıntı değil.
  • hedep  (09.06.21 11:12:35) 
[]

kampta malzemeleri çadıra taşıma sorunsalı

bi süre önce 2 çift olarak bi kamp yaptık. en yorucu ve zor kısmı kamp malzemelerini arabalardan çadırın kurulacağı yere taşımak oldu, gerçek manada canımız çıktı. bunu çözmek için şöyle bir taşıma araba gördüm ancak çok pahalı geldi www.decathlon.com.tr

benzer bir durumda sizler ne kullanıyorsunuz? bu arabanın daha ucuz versiyonuna denk gelen mümkün mü? sanayide falan yaptırılır mı sizce?


 
ikinci el bebek arabası düşünülebilir.


  • maydanoz sararır nane kararır  (08.06.21 00:42:03) 
Sanayide çok daha ucuza bunun kralını yaparlar. Zaten yapılacak şey 4 tane profil çatıp teker takmak. Biraz olsun eliniz iş görüyorsa ve ödünç kaynak makinesi bulabilirseniz sanayiden profil alıp bir hafta sonu siz de yapabirsiniz.


  • Başkalaşım  (08.06.21 00:57:25) 
Ya nerede kamp yaptığınıza göre değişir tabi ama araba çok kötü bi çözüm. Sahilde falansa iş görür de yarın öbür gün dağa giderseniz nolcak?

Bende 150 litrelik bi kamp çantası var, ne lazımsa ona yüklüyorum. İnsan kolu yük taşımak için tasarlanmış bir şey değil, ağırlığı sırta yükleyin. Çok ufak tefek biri değilseniz 50 kilo falan rahat taşırsınız zaten. Kişi başı 50 kilodan fazla yük varsa da kamp için biraz fazla eşya götürüyor olabilirsiniz, biz 1 haftalık kampa o kadar yük anca götürüyoruz.
  • plutongezegendegilmi  (08.06.21 01:00:55) 
Bence yanınızda götürdüğünü eşyaları bir gözden geçirin. Hiç böyle eşyaların taşınmasının sorun olduğu bir kampa gitmemiştim, ta ki son kampımıza kadar. Arkadaşlarımızın arkadaşları da olaya dahil oldu, bebekli bir çift.

Aman Allahım, iki gecelik kampa iki tane valiz bile getirmişler. Çocuk olunca daha fazla eşya olması gerektiğini anlıyorum ama olay kamptan ziyade çadırlı pikniğe döndü. Bir de bulaşık yıkamamak için tek kullanımlık tabak-bardak kullandılar, orada bende olay koptu zaten. Doğaya kaçıp tek kullanımlık plastikler doğaya zarar vermek bana göre değil.

Her neyse konu dağıldı. Siz de böylesiniz diye demiyorum kesinlikle. Ama minimum eşya kampın altın kuralıdır. Evdeki konforu doğada yaratmaya çalışmanın anlamı yok. Biz eşimle yıllar önce bir tane büyük bir tane küçük sırt çantasıyla kampa gidip, 3 gün kalmıştık, öyle düşünün. Oluyor, hatta daha güzel oluyor bence. Bir de eşyalara katlanır araba dahil etmeden bunu bir düşünebilirsiniz.
  • gmzo  (08.06.21 07:33:21) 
bir kere degil de 2-3 kere arabaya gider gelirsin en fazla bence asiri gereksiz bir sey linkteki. ayrica soylendigi gibi esyayi min.da tutmak zaten kampciligin gereklerinden.


  • bay b  (08.06.21 07:55:35) 
2 Şer kereden fazla arabaya gitmeniz gerekiyorsa eşyalarınızı gözden geçirin bence.

Bu araba çok mantıklı değil çünkü zemin her zaman uygun olmayacak. Ayrıca boştan yere yer kaplayacak.
  • zimbirik  (08.06.21 09:02:07) 
Teşekkürler arkadaşlar, kesinlikle haklısınız çok ama çok eşya götürüyoruz. Beraber gittiğimiz arkadaş da biraz takıntılı alet edevat konusunda. Ben eşya azaltmaya odaklanayım en iyisi bi. Gerçek manada 2 arabanın bagaj + arka koltuklarını dolduracak kadar malzeme taşıyoruz ya.


  • roket adam  (08.06.21 09:17:45 ~ 09:21:34) 
bagaj+arka koltuklar mi? hahahaha abi ne yaptiniz ya sizinki kamp degil acik havada yerlesmek olmus resmen :))


  • bay b  (08.06.21 09:24:04) 
2 bagaj + arka koltuklar efsaneymiş gerçekten :) biz 2 çift, tek araba gidiyoruz, bagaj 350 litre filan öyle diyeyim. biraz sıkışık oluyor ama oluyor, daha ben azaltalım diyorum eşyaları.


  • gmzo  (08.06.21 09:53:41 ~ 10:23:17) 
İki kişi motosiklet ile ve motosiklete yüklenebilecek kadar eşya ile ülkeler arası kamplı turlar yapılıyor. Bence de eşyanız çok, kullanmadan geri getirdiğiniz eşyalar oluyor mu mesela?

Eğer şartsa 2. el bebek arabası süper fikirmiş.
  • John Bloor  (08.06.21 10:48:49) 
[]

Pazar günü için şehirlerarası seyahat kısıtlaması

Kendi aracımla şehirdışına çıkıyorum.
Dönüşüm pazar gününe denk geliyor.
E-Devlet'te "Bulunduğu şehre son 5 gün içinde gelmiş olup kalacak yer olmayanlar" diye bir bölüm var.
Bu bölümden izin talep edeceğim.

1) Deneyen, izin alan var mı?
2) Belge istiyor, belgeye ne koyacağız?

 
Bir arkadaşım bu şekilde izin aldı. Döneceği şehirden (4-5 gün önceden) benzin fişi, gişe veya otoyol fişi gibi bir şey yüklemişti


  • ats  (07.06.21 23:07:42) 
çok izin aldım, belge olarak yerleşim yeri belgeni indir koy.

atıyorum samsuna gittin, ikamet istanbulda ise o tarih için samsun valiliğini seçerek ikametime dönmek istiyorum diye perşembe ya da cuma başvur. o tarihe kadar sonuçlanır kafan rahat gidersin.

izin reddedilirse pazartesi sabah için döneceğin şehirde bir hastaneye randevu al. yarın doktor randevum var erken olacağı için pazar gitmem gerekiyor diye başvur büyük ihtimalle onaylanır.

diyelim ki reddedildi, booking ya da benzeri sitelerden pazar gecesi için otel rez yaptır göstermelik. pazartesi günü iş görüşmesi var de o yüzden pazar günü yola çıkmanın gerektiğini söylersin.

bu üçünden birisinde kesin izin alırsın.
  • al basmadan donu var  (07.06.21 23:17:31) 
Belge olarak benzin fişi yükledim, kabul edildi sıkıntı olmadı.


  • roket adam  (18.06.21 20:10:17) 
[]

kaygı azaltımı için bir günlük xanax kullanımı

gittiği doktor eşime bir günlük bir işlem için kaygısı azalması amacıyla xanax verdi. doktora güveniyorum tabii ki ama bu tarz bir ilacın bir günlük kullanımı nasıl olur bilemedim.

hiç bu tarz ilaç kullanmamış biri bir gün tek doz xanax kullansa ruh haline nasıl bir etkisi oluyor?


 
mr'a girmekten korkuyorum diye bana da xanax vermişti doktor. hiçbir işe yaramadı. bir yan etkisi de olmadı. 0 etki. bence korkacak bir şey yok.


  • levybroo  (06.06.21 19:59:27) 
dideral verseymiş daha mantıklıymış.


  • candide  (06.06.21 20:45:01) 
mükemmel bir ilaç.

ilk olarak lisedeyken psikiyatristime "tüm sınıfın önünde sunum yapmam lazım, nasıl yapacağım ben" diye ağlamıştım. o da "sana bir ilaç yazacağım, çok rahat yaparsın" demişti. sunumdan 1 saat önce yarım xanax + dideral vermişti (bir xanax kullanırsan uykun gelir demişti) ve çok rahat sunumlar yaptım bu sayede ama bence dideral'e gerek yok.

sonrasında üniversitede de çok işime yaradı. 2 senede bir yazdırıp lazım oldukça (genelde 2 senede 3-5 defa) kullanıyorum, çok iyi oluyor ama bazen yarım yerine bir xanax aldığım da oldu sanırım. xanax almıyorken elim ayağıma dolaşırken, alıp da sunum yapmaya kalktığımda gayet rahat biçimde sunum yapıyordum.

bu ilacın hayatımı kurtardığı çok oldu.
  • ardt  (06.06.21 21:22:35 ~ 21:27:31) 
Doktor olduğuna emin misiniz? Bence bir diplomasının sorgulanması lazım. Antidepresan veya antipsikotik grubu ilaçların 1 günde etki vermesi mümkün değil. Eğer bir etki olsa bile bu kötü yönde olacaktır. Burada kullanılması en mantıklı ilaç dideral olmalıydı. Sanırım arkadaş diploamayı tıp fakültesinden değil kasaptan almış.


  • bare gud dømmer meg  (06.06.21 23:10:11) 
Hiçbir şey olmaz. Beni uyutmuştu. Yükseklik korkusu olduğu için uçağa binerken almıştım, uyuyup geçmiştim çok da güzel olmuştu.


  • noluyo yaa  (07.06.21 00:58:02) 
Kız abartısız 24 saattir uyku halinde, uyanıkken de inanılmaz dalgın ve çok huzursuz, karamsar ve ağlamaklı. Demek ki böyle ağır ilaçları bi günde kullanmamak lazım ama doktor neden verdi gerçekten anlayamadım.


  • roket adam  (07.06.21 15:00:46) 
[]

güneş gözlüğü cam değişimi

elimde 2 sene önce falan aldığım şu gözlükten var, ama camları biraz çizilmiş. çerçeve ise sıfır gibi. bunun sadece camları değiştirilir mi sizce? yan sanayi falan da olabilir, siyah olsun yeter, var mı fiyat bilgisi olan?

www.opmar.com.tr


 
Atasun'da normal cam 100, polarize 150 lira.


  • diffarentiationation  (05.06.21 23:01:21) 
@diffarentiationation, çok teşekkürler çift mi tek mi bu fiyatlar?


  • roket adam  (05.06.21 23:05:58) 
Çift.


  • buff  (06.06.21 00:53:47) 
[]

şu pompa şişme yatak şişirir mi?

www.hepsiburada.com

hem kamp hem lastik için alacağım almışken ikisini de çözsün, hem de küçük bir şey diye bunu seçtim.


 
1-şişme yatak supapları lastik supaplarına oranla geniş diye biliyorum, o açıdan sorun olabilir.
2-Lastik 25-30psi basınca çıkıyor, yatak için çok daha düşük basınç yeterli. Şişirme süresi de yeterli olur diye tahmin ediyorum.

  • ernecati  (04.06.21 14:01:02) 
yatakların şişirme yeri genellikle çok daha geniş oluyor. uygun adaptör yoksa şişirmez.
nasılsa uygundur, arabadaki çakmaklıktan pompayla şişiririm deyip gittiğim kampta koca yatağı üfleyerek şişirmek zorunda kalmıştım. yoruyor.

  • d e j i n  (05.06.21 10:28:46) 
Evet arkadaşlar ürün geldi. Lastik şişirmek için falan çok iyi ama şişme yatağı inanılmaz yavaş şişiriyor maalesef. O yüzden bunu almanızı önermiyorum.


  • roket adam  (18.06.21 20:08:53) 
[]

şekersiz gazozun sağlığa zararı

son dönemde ne alacaksam şekersiz seçmeye çalışıyorum. gazoz, sarelle vs bunların hepsinin şekersiz versiyonları var ama tadı tatlı.

bu şekersiz ama tatlandırıcılı içecek yiyeceklerin sağlığa zararı konusunda bir araştırma var mı bildiğiniz?


 
Şeker muadili hangi tatlandırıcı kullanıldığına göre etkileri değişiyor bildiğim kadarıyla. Steviosid mesela, en masumlarından biri ama aynı zamanda maliyetli.

İçeriğindekilerden yola çıkarak ingilizce ararsan bir şeyler bulursun. Ama gıda endüstrisinin bu araştırmalarda eli kolu uzun, bangır bangır zararı yok araştırmaları yaptırıyorlar. Benim bildiğim genel anlamda kanıtlanmış, "şeker kadar zararlı" anlamına gelecek bir durumları yok. Bilmediğimiz, henüz insanlarda etkisi görülmeye başlanmamış zararları olabilir diyen de var. Böyle durumlarda en mantıklısı kişinin kendi araştırmasını kendi yapması diye düşünüyorum.
  • Jux  (01.06.21 09:43:03) 
Kişiye göre değişmekle birlikte yüksek dozda en azından bağırsak sağlığını bozuyor bence. Önemli olan yine en nihayetinde, miktar.


  • arnold schwarzeneger  (01.06.21 12:30:49) 
geçenlerde bir haber okumuştum, şimdi bulamadım ama tatlandırıcılı içeceklerin, şekerli içeceklerden bile zararlı olabileceği yazıyordu.

vücudu kandırmak çok zor. belki teknoloji de o kadar ilerlemedi.

bunun bir de "balla tatlandırdık" versiyonu var ki komedi, bir ara esmer şeker modaydı, neyse ki o moda geçti ama şimdi de "pancar şekeri" var diye yazıyorlar saçma sapan.

insanları kandırmak için her yol deneniyor maalesef.
  • ahm1  (01.06.21 12:52:56) 
[]

bir fişin sahte olup olmadığı nasıl tespit edilir

birinci sorum bu.

tespit edilemiyorsa, ikinci sorum ise şu: malum işletmeler 1000 tl'ye kadar olan masraflar için fatura kesmek zorunda değiller, sadece fiş kesebilirler. ben şirketimde kafamdan fiş uydurup masraf yazsam, vergiden düşsem devlet bunu nasıl kontrol ediyor?


 
Sana verdikleri fisin kopyasi saticida da var, aksam z raporu aliyorlar.
o da kendi kaydini tutuyor.
Sakat bir durumda karsilastirabilir.
  • divit  (30.05.21 01:24:36) 
şirketine aldığın fatura veya fişler bir denetleme olmadıkça zaten maliyeye gitmiyor. muhasebecin her ay bu kadar para geldi, bu kadar para gitti diye beyan ediyor buna göre vergini ödüyorsun. normal şartlarda da o fiş-faturaları kimse bir daha görmüyor.
maliye bir-bir fiş-fatura kontrol etmez hiçbir zaman.

  • orpheus  (30.05.21 03:19:54 ~ 03:22:24) 
Brüt alış satış listeleri girilir. Sizin girdiğiniz liste ile diğer firmaların girdiği listede tutarsızlık varsa ortaya çıkar. Bazı durumlarda soruşturulur.


  • cilekli krep  (30.05.21 08:40:10) 
[]

ordu'ya gidilir mi, nasıl gidilir, gitmeye gerek var mı, radarlar yollar

epeydir pek bir aktivite yapmadık, eşimin ordu'daki bir arkadaşı acayip ısrar ediyor. ben de karadenize trabzon harici gitmiş değilim, trabzon'un da pek bi olayı yok diye düşünüyorum ama inanılmaz güzel diye ısrar edip duruyorlar. gidelim dedik.

ancak gitmişken bir 3-4 gün kalmak ve ayrıca arabayla gitmek istiyorum malum pandemi durumundan ötürü uçağa binmiyoruz.

1) istanbul'dan arabayla gidiş sıkıntılı mı? arkadaşlarım 120'yi bile bulamıyorsun, bir yerden sonra hız aşırı düşüyor, çok da radar var diyorlar. nereden itibaren başlıyor bu sıkıntılı kısım? yoksa 4-5 gün için arabayla gitmeye hiç değmez mi? güzergah önerileriniz nedir?

2) gerçekten gitmeye değer mi, yoksa bu kadar uğraştığına değmez mi dersiniz? gitmişken neler yapılabilir?

 
bu mevsimde yaylaya gidilir. ormangülleri açtı. hava güzel. ben trabzon'a her sene giderim. radar her yerde var. en son 2 ay önce bilmeme rağmen 80 km hızla yedim. neymiş orası 50 km hızla geçilmeliymiş. genelde amasya samsun arası çok radar var. çankırı tarafında da olur. ben doğu karadenizli olarak yaylaya gidip ormangüllerini sadece 5 dakika görmek için o kadar yol giderim. ama siz gitmezsiniz muhtemelen.


  • iddaaci  (29.05.21 17:53:54) 
ordulu bir plakanın arkasına yapış


  • jamswety  (29.05.21 17:58:47) 
Otoban sonrası 120 sıkıntı Samsun a kadar. Sonrasında makul süratte gidiliyor.
Güzel yerler var ama deniz zamanı daha iyi olur.
Sınop düşünebilirsiniz.
  • kisa  (29.05.21 18:06:34) 
ordu cok guzel bir yer ama kent olarak, hatta karadenizin en guzel sehri diyebilirim tekrar diyorum kent olarak, tarihi yerleri dogal guzellikleri olarak degil.
kenti kent yapan da insanlaridir, su siralar da her yer kapali oldugundan pek bi sey anlayacaginizi sanmam. gidin ama bu aralar degil.

ben 2016-2018 arasinda ordu'da calistim cok zevkliydi hala arkadaslarim var oradan kalma. benim zamanimda o meshur radarlari kapatmislardi fetoculara para gidiyor vs diye. (sonlara dogru)

harika oteller var cafeleri publari sahili muthis izmir halt yesin yaninda. lakin her yer kapali iste ne yapabilirsiniz bilmiyorum. herhalde persembe yaylasinda menderesleri falan gorursunuz anca.
  • turbo sadık  (29.05.21 18:15:43) 
Yazdıklarınız doğrultusunda gitmemek için bahane arayışında gibisiniz :) bence gitmeyin.


  • intihar etsem de kendime gelsem  (29.05.21 18:24:18) 
Karadeniz'de favori illerim; Sinop ve Ordu.


  • late viper  (29.05.21 19:00:14) 
Ya aslında kankiler gitmek istiyorum da yol çok gözümde büyüyor ya, bi de herkes aşırı korkuttu yol kötü hep radar var sürekli 50'ile gidersin falan, 9 saat yol da 50-70 ile çekilmez yani 3-4 gün için. O yüzden aslında bu duyuruyu açtım. Gerçeklik payı var mı onu bilemedim yani.


  • roket adam  (29.05.21 19:17:29 ~ 19:17:41) 
Ordu özel olarak gidilecek bir yer değil, ayrıca birkaç gün için o yol çekilmez.


  • alfred  (29.05.21 19:20:36) 
o yol tek şoför hiç çekilmez. dinlene dinlene gideyim deseniz bile çekilmiyor. 2 şoför olursa sorun olmaz.


  • hayal fazlasi  (29.05.21 19:56:00) 
yol kotu degil hocam. istanbul'dan yola cikacaksaniz hele hic degil.


sehir icine girmeye yakin fatsa'da falan radar olabilir. acaba arkadaslar bolaman virajlari ile mi karistiriyor bilmiyorum. su an sehre (1-2 yildir) iceriden tunelle baglanan yol var. gayet kaymak gibi yol. icanadolu tarafindan gelecekseniz niksar'dan gelen yeni yol yapiliyordu o da kesin bitmistir guzel yol olmustur genisti.


soyle ozet geceyim.
2016-2018 yili arasinda daha once de dedigim gibi calistim hic sikintim yoktu.

-sivas zara devlet hastanesi
-ordu aybasti devlet hastanesi
-ordu korgan devlet hastanesi
-bursa nilufer halk sagligi merkezi
- bursa yenisehir devlet hastanesi
bunlari biz yaptik, her hafta hepsine ugruyordum, kisacasi ayda 14-15.000 km yol yapiyordum bazen. altimda da oyle konforlu bi arac yoktu bildigin 4*4 duster vardi. dusunsene bu santiyeler arasindaki yol agini orgusunu, bu hat uzerinde oturuyorsaniz hic cekinmeyin. cunku yol konusunda hic zorlanmadim.
ordu'nun icinde belki yeni yeni radar koymus olabilirler. o da icindedir yani. ben kontrolleri almaya ya samsun'a ya da ordu giresun havalimanina giderdim, bi kere radar vs yemedim. ortalama hizim da 100/120 civari, gozunuz korkmasin yoldan. hayatimda bi defa ceza yedim o da e5'te pendik kartal arasinda 110 la mi ne gidiyordum 50 ile gitmem lazimmis. kisacasi ordu'ya gidene kadar istanbul'da ne beter tuzaklar var. yabustur hocam cekinme. (yol icin diyorum)
yolun da farin da acik olsun.
  • turbo sadık  (29.05.21 22:35:45) 
Gittik, bir şey diyeyim mi çok güzel bir şehirmiş. Yolu da gayet tertemiz, hakikaten çok beğendim. Yaylaya da çıktık, trabzon vs yaylaları gibi dopdolu da değil, mis gibi bir kent.


  • roket adam  (18.06.21 20:09:45) 
[]

asfalt çılgınlığı

dünyanın gelişmiş medeni bir çok metropolünü gezdim. bizdeki kadar gördüğü her boşluğa asfalt döken bir şehir planı gerçekten görmedim desem yeridir. özellikle bir çok şehirde yerleşim yerlerindeki trafiği yavaşlatmak için arnavut kaldırımları kullanılıyor, biz bunları kaldırıp dümdüz asfalt döşüyoruz, sonra insanlar hız yapıyor diye paso kasis koyuyoruz, saçma sapan bir şey oluyor.

bizdeki bu asfalt çılgınlığının bilimsel mantıklı bir sebebi var mı?
arnavut kaldırımından neden nefret ediyoruz?
şehir içi hız kontrolünün arnavut kaldırımlı sokaklarla kontrolü daha doğru değil mi?

 
Hem de daha güzel diye ekleyeyim.
Bu arada aklıma geldi bir etken de orada yaşayan kişilerin yol sesinden şikayeti olabilir. Gerçekten gürültü yapıyor Arnavut kaldırımı. Yani biraz islekse.

  • kisa  (28.05.21 11:06:31) 
Ayni sey benim de dikkatimi cekti. Koskoca hastane ve okul bahcesini asfaltla kapatmislar. Tamam yay trafigi yogun yerler ama iki agaclik yer birak en azindan. İki toprak cimen yuzey kalsin. Ama yok o asfalt dokulecek, her yer piril piril olacak. Cunku asfalt temizliktir!


  • exlibris  (28.05.21 11:07:39) 
Kilit taşlı yolda kilit taşla yapılmış kasis gördüm. Hız kontrolğyle alakası yok bence. Bakım istemediği içindir belki


  • sutlu nescafe  (28.05.21 11:07:58) 
Asfalt çılgınlığı hakkında bilgim yok ama arnavut kaldırımının bir dezavantajı gördüğüm kadarıyla doğru düzgün yapılmadığı. Su birikmesin diye her iki tarafa doğru eğim veriliyor ya, sokağı dik kesen bir sokak olduğunda kesişme yerinde hendek oluşuyor. Yere yakın arabalar gorç diye sürtüyor. Kaldırımda yürürken bile ayağın takılıp pekmezi yere akıtma ihtimali var.

Ne kadar estetik ve nostaljik bulsam da bana kullanışlı gelmiyor. Turistik yerlerde özellikle yapılan bir şey. Ben şimdi Bergama'dayim, yollar böyle. Çok araba var, sağlı sollu park yapılıyor ve iş-alışveriş için oradan oraya koştururken +1 zulüm point ekliyor o yol.
  • beetlejuice  (28.05.21 11:24:00) 
asfalt dokmek daha kolay ve sanirim daha ucuz. yama yapmasi da kolay. normal sartlarda arnavut kaldirim daha dayanikli olur. yekpare olmadigi icin zamanla toprak coktugunde vs kirilmalar olmaz. ama bizdeki gibi altyapi duzgun olmazsa o yollar surekli kazilip kapatilacak. bir duzen olmadigi icin de once elektrik icin, sonra su icin, sonra kanalizasyon icin sonra telefon icin kazilacak. o yuzden asfalt yapmak daha mantikli.


  • crucio  (28.05.21 12:45:54) 
Asfalt oldukça ucuz diğer alternatiflere göre.


  • burfak  (28.05.21 12:53:02) 
Asfalt pratik, bir de altyapı için arnavut kaldırımı vb alternatiflere göre daha kullanışlı.

O taşlar sökülecek, yağmurda yerinden çıkacak vs. Bir de gürültü kirliliği cabası. Korkunç bir ses.
  • anten  (28.05.21 13:55:59) 
asfalt dokmek her sey dahil 1 saat suruyor, sikinti olursa da kesip yerine yenisini dokmek 1 saat.

Tas bir belediye icin beladan baska bisey degil.
Ha ben de tas olsun isterim guzel gozukuyor ama yapmasi bakimi falan cok zor.
  • divit  (28.05.21 15:34:06) 
hız kontrolü ile bağlantısını göremedim. avrupa'da da (her şehri gezmedim tabii ki gördüğüm kadarıyla) turistik yerlerde var sadece yerleşim alanlarında yok. sydney'de 1,5 yıl yaşadım parklar dışında hiç arnavut kaldırımı falan görmedim. demek ki sydney belediyesi de medeniyetten nasibini almamış.

ayrıca türkiye'de de turistik bölgelerde hep arnavut kaldırımı ki. bu eleştiriyi anlamadım yani bağcıların bilmemne sokağına arnavut kaldırımı döşeyecek değiller herhalde?
  • bohr atom modeli  (28.05.21 15:43:27 ~ 15:46:36) 
[]

130 bin tl'ye kadar bekar adam arabası

bir arkadaşım için araba bakıyoruz da, buraya da bir sorayım dedim.

sınır 130 bin tl
mümkünse otomatik, ama çok eski olacaksa manuel de olur
arkadaşım tek, bagajının kendisinin vs büyük olması vs önemli değil
mümkün olduğu kadar yeni ve max 60-80 bin kmde bir araç olması lazım
ağır kazası, hasar kaydı vs olmasın
mümkünse çabuk satılabilsin (arkadaş yurtdışına gitmeyi düşünüyor 1-2 sene içinde)

aklınıza neler geliyor yıl / araç / paket olarak?

 
2012-2013 model suzuki swift


  • temasettin  (28.05.21 10:49:50) 
Suzuki swift+1
Ek olarak yaris

  • logisticsmanager  (28.05.21 12:36:43) 
Çabuk satılabilir bir araç için toyota, honda, hyundai, renault, fiat, volkswagen ekseninde dolaşmak lazım.

Bu fiyata yaris, belki auris,
honda jazz, renault clio,
volkswagen polo (zor ama bir ihtimal)
skoda fabia bakılabilir.

Suzuki swift'i ben de pek beğeniyorum ama satışı zor olabilir.
  • anten  (28.05.21 13:57:41 ~ 13:58:01) 
www.sahibinden.com var bende almak istersen118K da.


  • dallaque  (28.05.21 16:59:10) 
abi otomatik şart mı egea alsın geçsin sıfır gibi binsin ne güzel. satılması da 15 dakika falan sürüyor.


  • tabii lan manyak mısın  (28.05.21 17:26:47) 
Selamlar, aynı kaygılarla aldığım aracımı yurtdışına taşındığım için satıyorum. Aradığınızda ismimi verirseniz indirim yapılacaktır www.arabam.com


  • mesutcang  (29.05.21 01:51:29) 
Nissan Micra aldı.


  • roket adam  (05.06.21 23:24:49) 
[]

bunlar bir psikolojik problem midir yoksa kişilik özelliği midir

1- yetinememe, hep daha fazlasını isteme
2- her şeye sonu olan bir projeymiş gibi bakma, her şeyin sonunu düşünme, sonrasına hazırlık yapma
3- hayatının kontrolü sende değilmiş gibi hissetme
4- genel olarak tüm olumsuz duyguları içinde yaşamak (yani olumsuz bir şey varsa söylememek gibi)

genel olarak kendimi mutlu bir birey olarak addediyorum ancak bu saydığım 4 maddenin içten içe beni yiyip bitirdiğini hissediyorum. sizce bunlar kişilik özelliği midir (yani sen busun kardeşim kendini değiştirmene gerek yok, kabullen şeklinde), yoksa psikolojik bir çalışma gerektiren, üzerinde düşünmemi gerektirecek bozukluklar mıdır sizce? özellikle 4. duygu çok ilginç, yani hayatım bu şekilde devam etsin diye etrafıma yansıtmadığım çok fazla olumsuz duygu olduğunu hissediyorum, hani mesela arkadaşınla eşinle alakalı bir şey vardır da neyse üzülmesin diye söylemezsin ya onun gibi.

 
psikolojik problem diye tanımlamamak gerek bence ama sizi rahatsız ediyorsa ve bunların değişmesi sizi rahatlatacak/hayat kalitenizi yükseltecekse üstüne düşünmek, terapi almak iyi gelir. Olumsuz duyguları içinde yaşamak maddesi belki başka şeylerin ortaya çıkmasında yardımcı olur.


  • Mossy  (27.05.21 14:34:33) 
1 ve 2'yi bilemem ama 3 ve 4 bu ülke insanının genel problemi. gelecek kaygısı, yaşam alanımıza ve hayat tarzımıza sürekli müdahale edilmesi, kokuşmuş siyaset gündemi, ekonomik sebepler vs. yüzünden hepimiz aynı durumdayız. ülke düzelmedikçe (ki düzelecek gibi durmuyor) ve yerimizden kımıldamadıkça bu maddeler terapiyle falan düzelmez.


  • sir gawain  (27.05.21 14:42:36) 
yukarıda yazılanlar arasında hepimiz böyleyiz fikrine katılmıyorum.
tamam hepimizin hissettiği belli şeyler, kaygılar endişeler var ama ben sizin anlattığınız gibi değilim, çevremdeki insanların çoğu da böyle değil mesela.
hepimiz böyle değiliz yani.
bir anlamda genel problem olduğuna katılıyorum ama zaten o yüzden ülkece terapiye ihtiyacımız var diyoruz.
ülkenin durumuyla bir yere kadar ilgisi olur, ondan sonrası sizin sorununuz.

bunun dışında, kişilik özelliklerinin de psikolojiyle ilgisi olabiliyor zaten.
özellikle üç ve dört psikolojik problem olmasa bile, psikolojik probleme yol açabilecek veya bilmediğiniz bir psikolojik probleme ait olabilecek sorunlar.

mesela hayatın kontrolü neden elde tutulmalı?
kontrol derken neyi kastediyorsunuz?
kontrol etmeniz gerektiğini ve edemediğinizi düşündüğünüz şeyler neler?
bahsettiğiniz olumsuz duyguların kökü nereye dayanıyor?
ailenizde bunları hisseden kim vardı?
bu duygular neler?
ve bunları neden içinizde yaşıyorsunuz?

özellikle dördüncü maddede duyguların dışavurumuyla ilgili bir kaygınız da var.
yani duygularınızı yansıtırsanız hayatınızın bu şekilde devam edemeyeceğini düşünmeniz zaten kontrol duygusuyla da ilgili.
daha çok uzatmak istemem ama bunların hepsi bağlantılı ve tamamen psikolojinizle ilgili sinyaller.
ileride kaygı bozukluğu, panik atak, anksiyete, okb gibi sorunlara yol açabilir.
destek almakta fayda var.
  • blatta hiberna  (27.05.21 15:08:19) 
psikolojik değil ama 1.si en büyük problem

senin için değil genel olarak vardığım bir sonuç var
bence tüm bunların/kaygıların sebebi ölüm korkusu/ölüm sonrası
yardım faaliyetleri en etkili çözüm


başka bir örnek vereyim
açıkçası param varken daha dertliydim
çünkü hesabını verme kaygısı, yapcak, değerlendirecek bi şeyler bulamama derdi taşıyordum
değer kaybetmesin diye dert ediniyordum
çoğu evliliğe gitti, bu sefer yardım yapmaya para kalmıyor diye stres yapıyorum
--

2. olması gereken bi şey
3. zaten öyle, planlı olmaya çalışmak yeterli, gerisi tecrübe kazanmak

4. için daha çok dertleşebilirsin ya da prof. destek
  • bir soru sorcam  (27.05.21 15:12:35) 
bence hepsi psikolojik. 4. maddenin herkeste olduguna inanmiyorum bazen paylasim yaptigimiz kisileri tavriyla da ilgili. 2.madde kaygili ruh hali bence bu cozulebilecek bi problem
1.si bana derin bi durum gibi geliyor. manevi bosluk

  • ala09  (27.05.21 15:13:49) 
bunlar problem değil. ancak tanı kriteri olabilir. bu kriterler var diye de psikolojik problem olduğu tanısı konmaz. ben de ruh sağlığı çalışanıyım. bence günümüz insanının genel sorunları bunlar.


  • mikahakkinen  (27.05.21 15:32:50) 
Mutluluk Tuzağı isimli kitabı tavsiye ederim.

Bu tarz konularda düşüncelerinizi, duygularınızı sorun olarak görür ve onlarla mücadele eder, kontrol etmek isterseniz büyürler.

Bunun yerine sizi kaygılandıran bu düşünce ile duyguların zihninize gelip gitmelerine izin verip, hayatınızı anlamlı ve zengin kılan değerler doğrultusunda adımlar atın.

Bu değerleri anlamak için de kendinize ‘hiç bir problemim kalmamış olsa idi hayatta neler yapardım, vaktimi zamanımı neye verirdim’ diye kendinize sorun.
Üstüne düşünün sonrasında bu değerlere doğru küçük adımlar atın.

İlaveten Act (kabul ve kararlılık) isimli terapiyi araştırmanızı tavsiye ederim.
  • psmstc  (27.05.21 16:11:14) 
[]

dal falan kesmek için küçük elektrikli testere

annem bahçe işlerine girdi, geçen dedi ki ağaçtan dal falan budamak, ne bileyim ince odunları falan kesmek için bir alet lazım dedi. biraz araştırdım şu tarz bir cihaz işini görecek gibi ama fiyatı çok pahalı geldi:

cutt.ly

bosch easycut, aküsü ve şarj aletini de ekledin mi 1000 lira yapıyor + her yeni testeresi 350 lira civarında. bunun ucuz yollu versiyonunu bilen var mı? bataryalı olmak zorunda da değil, direkt elektrik kablosu çekebiliriz problem olmaz.

 
tilki kuyruğu işe yarar sanki?
www.hepsiburada.com

  • sutlu nescafe  (23.05.21 21:43:47) 
nescafe +1

200-250 bandinda modeller var, is gorur. Bicaklari da ucuz.
  • msb  (23.05.21 22:01:31) 
Tilki kuyruğu-panter testereler biraz büyük ve ağırdır, alışkın olmayan biri için merdiven ve ağaç üzerinde çalışmak zor olur.


  • sealth  (23.05.21 22:18:43) 
İstediği şey budama makası olmasın?


  • John Bloor  (24.05.21 11:43:52) 
Yok budama makası kurtarmıyor, böyle 4-5 cm çapındaki odunları da kesmek istiyormuş. Tilki kuyruğuna bakacağım şimdi arkadaşların belirttiği üzere.


  • roket adam  (24.05.21 12:06:57) 
taşlama makinesi varsa urun.n11.com


  • cptxxx  (24.05.21 20:15:02 ~ 20:39:54) 
[]

hangi ayakkabıyı alayım anketidir

1- www.sneaksup.com
2- www.sneaksup.com
3- www.sneaksup.com


 
2, 3, 1.


  • filteria  (20.05.21 22:35:33) 
Bunlarda ayağınız pişmiyor mu ya :/ Ben ultraboostlara alıştıktan sonra bırakamadım. Air force yakıyor mesela cayır cayır ondan sonra.

Ama illa alacaksan bunlar arasından turuncu olan güzel bence.
  • ananiyimioguz  (20.05.21 22:35:52) 
2


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.05.21 22:44:19) 
3, 2, 1.


  • bluntaf  (20.05.21 23:56:31) 
@ananiyimioguz, şimdiye kadar Air Max 90 ve 97 kullandım. 90 tam dediğin gibiydi, 97 biraz daha havadardı ama ikisi de nispeten ağır ayakkabılar. ama 2090'ı mağazada denedim acayip bir rahatlığı, hafifliği var. Air Force gibi de değil. o yüzden bir denemeni öneririm. çok değişik yapmışlar bu modeli.

2'yi aldım bu arada. teşekkürler.
  • roket adam  (21.05.21 00:35:14) 
2-3-1


  • turbo sadık  (21.05.21 08:15:11) 
[]

fetö vs akp savaşında muhalifin rolü

fetönün tc'nin başına gelen en büyük felaketlerden biri olduğunu düşünüyorum. bence pkk'dan bile daha tehlikeli bir grup. akp'nin, onlara sağladığı imkanlarla fetönün uzun vadeli planını çok hızlandırdığını ve olası bir darbeyi çok öne çektiğini, böylece sürecin bu örgütü başarısız olmaya mecbur bıraktığını düşünüyorum. bu şartlar altında bana kalırsa muhalefette chp tarafında olan biri olarak fetö'nün f'si ile alakalı şüphesi bile olan kimseyi adam yerine koymamam lazım. ama genel olarak cevheri güven gibi ne idüğü belirsiz arkadaşları, sırf akp'ye karşı bir şeyler söyledi / uydurdu diye meşhur ettiğimizi görüyorum sözlükte.

bu fikrime katılıyor musunuz? sizce bir kişi, fetöcü olup akpye karşı olduğunda onunla saf tutulması doğru mu (düşmanımın düşmanı dostumdur şeklinde)? yoksa bu arkadaşları direkt aforoz mu etmeli? eğer maruz görelim insanlar hata yapabilir derseniz, bu arkadaşların, gerçekten geçmişi bırakıp, evet abi biz hata etmişiz artık atatürkçü olacağız diyeceğini düşünüyor musunuz? deseler de, geçmişteki kuyruk acılarını bırakıp sizce gerçekten samimiyetle bu yola gelecekler mi?

ben samimiyetle ıslah olacaklarına inanmıyorum bu arkadaşların, o yüzden sabit somut kanıtı olan kişilerin (siyasiler de dahil gerekirse) vatandaşlıktan çıkarılıp bu coğrafyadan uzaklaştırılması gerektiğini düşünüyorum. düşüncem çok radikal geliyor, o yüzden bir de sizlerin fikrini alayım dedim.

 
Fetocu, akpli, mhpli. Benim icin ayni torbadalar. Hiçbirine saygim ve sevgim yok. Onceden de yoktu, olmayacak da. AKP'ye ilk yillardan sonra oy verip kötü duruma düşen herkese de gülüp geçiyorum. Batan batsın, ölen olsun, hapse atilan atilsin diyorum zerre umrumda değil. Iclerinde bizi zerre düşünecek insanlar oldugunu dusunmedigim icin hayatlarinin ne halde olduğu da ilgilendirmiyor.

Bugün fetocu denilen kisiler onceden akpliydi zaten. Ayni havayi soludular.
  • logisticsmanager  (18.05.21 01:38:07) 
AKP'ye karşı olan herkesin yanında olmak mantıklı değil. Zaten bu yüzden CHP'nin imajı bazen zarar görüyor. FETÖ'cüler her yerden temizlenmeli. Geçmişi bırakmaları söz konusu değil. Bu ülkenin sonradan Atatürkçü olmuş FETÖ'cülere ihtiyacı yok. TBMM'yi bombalayan teröristlerden Atatürkçü olmaları beklenemez. Yıllarca örgüt için faaliyet göstermek hata değildir, tercihtir.


  • dissendium  (18.05.21 01:40:49) 
FETÖ kadroları muhalifler tarafından tanınan kadrolar değil. Bu kadroları en iyi, "beraber yürüdük biz bu yollarda" diyen kişiler tanıyor. O yüzden Akepenin temizlik harekatı her ne kadar "bazı kişiler FETÖcüdür, bazıları daha çok FETÖcüdür" şeklinde olsa da kimin ne olduğunu kendileri daha iyi bilir.

FETÖ, 15 Temmuzdan önce de terör örgütüydü, bugün de terör örgütü, yarın da öyle olacak. Kendisiyle beraber yürüyenler de farklı değil.

Memlekete yapılanlar ortada. GEMİDE filminin meşhur repliğiyle özetleyeyim. "Bütün bu bokları yedikten sonra, halkın karşısına geçip, kusura bakmayın abi yanlışlıkla oldu" diyemezsin
  • elestirman  (18.05.21 02:07:25) 
Feto dedigimiz olusum CIA.Acikca CIA'nin kurdugu, liderini kendi evinde besledigi bir olusum.Turkiyenin basina cok corap orduler.Dusmanimin dusmani dostumdur dusturu burada gecmemeli. Hamlelerini dogru oynasalardi yada sanslari biraz yaver gitseydi ic savas cikacakti.


  • turkuaz  (18.05.21 02:19:29) 
Benim için aralarında en ufak bir fark yok. Hiçbirini muhalif olarak görmüyorum. Güç ellerindeyken her şeyi göstere göstere yaptılar. En alttan en üste hepsi yargılanmalı.

Bunlara ve diğer AKP artıklarına kredi verenleri de yavaş yavaş takip etmeyi bırakıyorum. Mesela Ahmet Nesin bunlarla program yapıp durduğu için takip etmeyi bıraktım.

Ayrıca ağzından Atatürk'ü düşürmeyenlerin hatırı sayılır bir kısmı devlet mevlet bahanesiyle bu rejime ya açıktan ya da örtülü olarak destek veriyor. Belki de artık olaya Atatürkçüler-Atatürkçü olmayanlar ikiliğinden daha geniş bir perspektiften bakmanın zamanı gelmiştir.
  • bruce mclaren  (18.05.21 03:17:48 ~ 03:20:32) 
Parmağa mı bakacaz, gösterdiği yere mi?

Söylediğin o kadar absürt ki, herif öyle veya böyle kaydı yapmış. Paralar nasıl sıfırlanıyor ortaya döktüler. Hoop fetöymüş mü diyeceğiz.

O zaman iktidarın fetö ile ilişkili olduğunu iddia ettiği herkesin argümanı iptal mi?

Kılışdar'a da fetöcü dediler?

Meral Akşener'e de dediler?
  • baal  (18.05.21 08:48:49) 
olay fetöden çok, siyasal islam. bu yapılanmalar 1980 öncesinden başlar. şu anki durumunun bilemem ama sol cenah cumhuriyet gazetesi vb. yayınlar 90ların başından beri fetönün devlet için tehlike olduğunu her yerde haykırırdı. bunların böyle güçleneceğini herkes biliyordu. sırf akepe muhalifi diye fetöyü destekleyecek bir muhalif yok. bu hükümet tamamen yansıtma yapıyor. o fetöcü bu fetöcü diyen bence en tehlikelisidir.

@baal +1 gerçekten kafası çalışan okuyan muhalif biri fetöcü,siyasal islamcı kesime hiç bir zaman bunlar hata etmiş demez. bunlar aynı geminin farklı yolcuları.
  • mikahakkinen  (18.05.21 10:16:12 ~ 20.05.21 16:51:26) 
Olaya saf tutma olarak değil içeriden birinin bilgi vermesi olarak bakmak mantıklı olan. baal +1


  • arnold schwarzeneger  (18.05.21 11:16:15) 
[]

vodafone pass paketleri

selamlar, yakın zamanda yazlık ortamlarına taşınacağımız için internet planlaması yapıyordum. iki sorum olacak:

1) turkcell ve vodafone mevcut, 1-2 aylık olacak şekilde f/p olarak en mantıklı internet paketi hangisi sizce?
2) vodafone için e-toplantı pass şeklinde bir paket mevcutmuş, teams ve webex kotadan düşmüyor diyor. bunu kullanan var mı, memnun musunuz www.vodafone.com.tr

 
İstanbul içinde bile Vodafone interneti cep telefonumda huzur vermedi Turkcell e geçtim diyeyim


  • kisa  (15.05.21 14:08:01) 
Turkcell kontratsız mobil wifi olabilir. Biraz pahalı gerçi

www.turkcell.com.tr
  • Northern Mariner  (15.05.21 14:59:01) 
Evdeki modemi sök taahütsüz internet bağlat yazlıkta. Türknet, netspeed vs.

Ya da yerel firma vardır kesin. Yazlık tarafı esnafına sor var mı diye. yerel firmalardan birine bağlat. Tcell, vodafone kanser eder. Artık müsteri hizmetlerine bile bağlanamıyorsun sesli yanıt denen zımbırtıdan ötürü.
  • westblack  (15.05.21 15:01:32) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.