[]

5000 kişilik kapalı konser salonu İstanbul

Selamlar,

Mayıs ayında yapılacak bir yardım konseri için 5000 kişilik kapalı bir salon arıyoruz. 5000 kişilik olmazsa 3000 de olur sizin gül hatrınıza. İstanbul'da böyle bir yer biliyor musunuz?


 
mydonose showland bi de onun yakınındaki wow un salonu olaiblir.


  • bryan fury  (18.03.09 12:54:22) 
Yeni Melek 2000-2500 kişi alır zorlarsan.


  • dusunen hayvanin onde gideni  (18.03.09 14:19:24) 
mydonose showland'in kapasite 6000 kişi, orası uygun.


  • ecnebi  (19.03.09 05:36:55) 
[]

Vintage Kıyafetler Satan Blog

Merhaba,
Daha önce burada duyurusu yapılan bir blog vardı. Vintage kıyafetler satan iki hatunun blogu idi. Sanırım yerleri de eskişehirdeydi. O blogu aradım ama bulamadım.
Hatırlayan var mı?


 
vallaha aradaığın bu mudur bilemicem ama şöyle bir site var,
seymel.blogspot.com

  • teritori  (13.03.09 13:44:00) 
o değil maalesef.


  • kahvegibi  (13.03.09 13:47:19) 
[]

Park Sorunu

Şimdii, gıcık olduğum bir şey var. Sizinle paylaşıp fikrinizi alayım dedim.

Çalıştığım plazanın otoparkında yer olmadığı için, plazanın etrafında değnekçiye bırakıyoruz arabayı. Bazı günler, akşam bi iniyoruz, arabanın önüne, servisçiler park etmiş. Ara ki bulasın.

Buna karşı ne yapılabilir? Adamın lastiğini pıçaklan yarmak, egsozuna patates sokmak filan dışında. Polisi arasak gelip çekerler mi? Kime şikayet edicez? Ne yapıcaz?

Namaste

 
servisciler çalışanlar için orada, 10 dakkadan fazla kalmazlar zaten, srun neden servisciler oluyor da size park yeri sunmayan plaza olmuyor ? veya ben yanlış anladım..


  • alchemistt  (03.03.09 15:31:50) 
ben defalarca kez polise (155) sikayet etmis biri olarak soyluyorum, hicbir ise yaramiyor. gonderiyoruz cekiciyi diyorlar, nerde cekici diye arayinca yolda diyorlar fakat tamamen oyalama. yalniz gecen bir arkadasim polisi aradiginda ben yuzbasi x diye kendini tanitinca bir ekip gelip ceza yazdi. ilginc, denemeye acik.


  • kadirsavun  (03.03.09 15:41:27) 
işte sorun şu ki, bu plazanın içinde bir sürü iş yeri var.o işyerlerinden birinin servislerin hareket saati 6:30. oysa biz 6:00'da hatta bazen trafiğe kalmamak için 5:45'te çıkıyoruz. adam o saatte gelip önümüze park etmiş oluyor.

Plaza bize park yeri sunamıyor. çünkü yer yok.
  • kahvegibi  (03.03.09 15:41:49) 
serviscilik yapan biri olarak olay şöyle;

arabaların bağlı oldugu firma polise aylık para verir, büyük sorun olmadıkca polis dokunmaz onlara, ki normalide bu çünkü iş yerleri servis firmaları ile anlaşıyor ama onlara iş çıkışı için yer söylemiyor...

neyse, size şunu söylim, orda servis araçlarının şoförlerine değilde, bağlı oldukları firmanın yetkilisi olur nerdeyse hergün gelir, o kişi ile konuşursanız sorununuza çözüm bulur muhakkak, mesela siz şuraya park edin biz buraya, şu saatten sonra arabaların gelmesini sağlarız gibi mekana göre çözüm üretirler.

ancak emekçi insanlar servisciler, kabahat onlarda değil temel olarak.
  • alchemistt  (03.03.09 15:47:41) 
alchemisst'e katılıyorum, servis sorumlusu kimse ona söyleyin, bunların hepsi genelde taşerondur, bir servis şirketine bağlıdır. oranın sorumlusuyla çözemezseniz durumu, bir üstüne, o da olmadı genel müdüre iletin durumu. fotoğraf çekin, saati ve tarihiyle olsun. elinizde kanıt olsun ki bir gün gelip "biz bi kere parkettirdik oraya" diye karşınıza çıkmasınlar.

veya servislerin park etmediği bir sokakta (iki sokak arkada, ileride vs) bırakın arabayı derim. yoksa başka çaresi yok, değnekçilerden bi yardım beklemek anlamsız, servis sürücüleri de iş yerine en yakın yere parketme durumunda.
  • zkurmus  (03.03.09 17:51:49) 
[]

Kedi/Tüy Dökme

Selamlar,

1) Bu kedi denilen kımıl zararlıları ilk tüy dökümü hadisesini kaç aylıkken yaşıyorlar?
Misal bizim evdeki 6 aylık oldu, ne zaman tüy dökcek bilmiyorum?

2) Gene bizim manyak kedi hiç miyavlamıyordu, şimdi kendi kendine konuşuyor, sen konuş cevap veriyor, mıyıl mıyıl bi hayvan oldu, acaba neden? (kızgınlık azgınlık durumları filan değil, zaten ameliyat da oldu)

 
tüy dökümünün zamanı yok bildiğim kadarıyla. döküyordur o çaktırmadan oraya buraya. aman dökmesin yaa onun tüyü ayrı dert. insanın üstüne başına yapışıyor. oyy hele bu fotodakiyse adama siyah bir şey giydirtmez. ne kadar geç dökerse o kadar iyi. hiç dökmesin en güzeli. dökmeye başlayınca dikenli tarakla taramanı öneririm. rahatlıyor hayvan.

konuşunca cevap vermesi iyice alıştığının göstergesi. bizimki de biri hapşırınca mırmırmır ederdi. çok yaşa diyor kendince nereden öğrendiyse. mırıl mırıl olması da mutluluktan zannedersem. görünürde hiçbir problem yok gibi.
  • kibritsuyu  (03.03.09 11:38:58) 
[]

Reeskont faizi

2008 yılına ait reeskont faizi oranını bulamıyorum. Merkez bankasının sitesinde 2007 verisi var en son.
bil buldurun beaaa

namaste

 
benimde bildiğim bu var en son

rega.basbakanlik.gov.tr





28 Aralık 2007 CUMA
Resmî Gazete
Sayı : 26740

TEBLİĞ


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

Bankamızca, vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık % 25, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık % 27 olarak tespit edilmiştir.

Belirlenen bu oranlar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
  • systemteres  (26.02.09 16:49:22) 
sitede göremeyince aramıştım, 2007 oranlarının değişmediğini söylemişlerdi.


  • ravioli  (26.02.09 21:57:20) 
[]

asus eee pc 1000h

Sevgili Eksiduyuru,

bir adet, beyaz asus eee pc 1000h bilgisayarım var (evet çok zenginim)

1. bilgisayarın kamerası çalışmıyor. kamera algılanamadı diyor, ne etcem? donanımdan baktığımda görüyorum oysakine

2. ses acayip derece az çıkıyor, kulaklıkla bir derece ama kulaklık olmazsa evde tek başımayken bile sesleri çok anlamıyorum, bu sesi nasıl yükselticem?

3. bilgisayarın kapağına kırmızı oje bulaştırdım (bir şekilde bulaştı işe kurcalamayın ühhüühü) asetonla silsem, kapağın parlaklığı da gider mi?

Teşekkürler...

 
ses olayını bios a girip bi bak derim bende başka bir asus laptop var bios taki ses seviyesi 5 teydi ve max 8 e kadar çıkıyordu ben bios tan değiştirdim şimdi daha yüksek ses çıkıyor. kamera içinse notebook.gen.tr ye bi bak derim orda kamera driverları olcaktı, ben kendiminki ordan indirdim. oje olayını bilemiyecem=)


  • rentts1  (23.02.09 17:28:22) 
ses belki de hardware ayarından kısıktır?


  • yuto  (23.02.09 21:31:00) 
eger almancaniz varsa suraya bakmanizi tavsiye ederim:
(bkz: http://www.asusnotebook.ch/)

  • number nine  (24.02.09 13:53:20) 
[]

Pendik Adliyesi - Acil

Levent'ten Pendik Adliyesine gitmem gerekiyor.
1. ya da 2. köprüyü kullanabilirim. Hiç fark etmez.
Nasıl gidiliyor, hangi sapaktan çıkılıyor, tarif eden olursa çoook makbule geçer

tenk yu

 
kartal köprüsünü geçince, pendik köprüsünden girin, girdikten sonra yol ikiye ayırılıyor sağ taraftan adnan menderes bulvarı yönüne girin.


  • yazar kasa  (23.02.09 12:42:49) 
birinci köprüden çıkın. e5 üzerinden ankara istikametini izleyin. ikiden de çıksanız e5'e gidin. ankara istikametini izlemeniz lazım. pendik köprüsünden sağa doğru girin. o yol üzerinde. sahile varmadan sağda.


  • derindusunur  (23.02.09 12:48:33 ~ 12:49:30) 
gittim geldim. bir de ben tarif edeyim tarihe not düşülsün:
boğaziçi köprüsünü geç
biraz gidince ankara harem tabelasından sağa gir (yani e-5'e)
oradan da ankara yönüne devam et.
e-5'tesin korkma
bir süre gittikten sonra sağ tarafta kartal eğitim ve araştırma hastanesini göreceksin.
orada bir kartal çıkışı vardır
o çıkışı geç
sonra outletler olacak
outletlerden hemen sonra bir pendik çıkışı var. oradan sağa sap, dümdüz git 200 metre sonra pendik adliyesi
  • kahvegibi  (23.02.09 15:09:02) 
[]

Pet Society

Facebookta bu applikasyona bağımlı olmuş durumdayım. Ama nasıl para kazanacağımı biri anlatsın lütfen. Evime bir banyo yaptırmak istiyorum. bir küvet 1500 lira. yuh. daha bunun duvar kağıdı, yer döşemesi, lavabosu vs var.

ühühüü :(


 
sdlkşgjdflgkjdfglş

cevabı kız arkadaşımdan öğrendim. oynuyorsam top olayım.

şunlarmış para kazanma yolları:

1- stadyuma gidip yarışlara katılabilirmişsiniz. kazandığınız her yarış için 30 chip eğer ki bahis oynayıp kazandığınız takdirde yatırdığınız paranın 2 katını kazanabilirmişsiniz..

2- kupa kazanarak 50 chip kazanıyormuşsunuz. awards diye bir sayfa seçeneği varmış. onun sağ altında yazıyormuş hepsi.

3- bundan işte hiçbir şey anlamadım. kendi hayvanın ve arkadaşlarının da saglık, hijyen ve mutlulugunu maksimuma çıkararak para kazanabiliyormuşsunuz.

son olarak da küvet müvet alması için birkaç fırın ekmek yemesi lazım dedi. dkfjgdfhlkdjfghl
  • dambil  (11.02.09 13:15:51) 
gayet anlamsız 3 yol daha varmış. ilk 2 madde mantıklı olduğu için 3.yü kurtarıyor o yüzden bu 2 mantıksızı eklemek yerine yeni bir cevapta yazıyorum.

4- ağaçların arasında gezerken para çıkıyormuş. ne kadar realistik değil mi?

5- top oynatacakmışsınız.

6- arkadaşlarının hayvanını ziyaret edince 20 chip kazanıyormuşsunuz.

bu 3 yolla para kazanmanın mantığını açıklayana 43908754389 chip veriyorlarmış ayrıca..

ek: of duyuru of. senin yüzünden nasıl bilgilerle doldurdum kafamı. lskjgdfljkgh
  • dambil  (11.02.09 13:23:30 ~ 13:24:19) 
ek olarak her gün gir. her gün sana daily lottary den para geliyo (hayvanın kumar alışkanlığı var). bazen 500 bazen 50 para geliyo ama ne olur olmaz sen sık sık gir.
ayrca banyo alsan bile temizlenmiş olmuyosun sadece eğleniyo. sabunu kullanmak zorundasın... ben tost makinesi almıştım. ekmek fırlatıyo ama o ekmeği alıp yiyemiyosun. böyle aptal bişey

@dambil; kızı erkeği farketmiyo herkese fena halde alışkanlık yapıo
  • hia  (11.02.09 13:51:15) 
iyi de arkadaşlar. şimdi her bir ziyarete 20 lira veriyor (günde bir kere)
bu da 20 arkadaşınız olsa günde 400 lira yapar. üç gün gezeceksiniz ki bir küvet etsin. milletin petini yıkamak sevmek 2 lira. ağaçlar arasından da öyle 1-2 lira veriyor ancak. ip atlamak top patlamak da öyle... burada da geriye yalnızca bahis ve yarış kalıyor ama onun da algoritmasını çözemedim. kimin kazanacağı anlaşılmıyor yarışlarda. adamın peti en geriden gelip geçiveriyor...

yani bu sayılan yöntemlerle öyle evlere sahip olunmaz. ama milletin evine barkına bakıyorum. 6 odayı da ağzına kadar eşya ile doldurmuşlar. güller müller. ulan bir demet gül 2000 lira allahsızlar, her odaya konur mu?
  • kahvegibi  (11.02.09 13:56:55) 
Bu sorunun basit bir çözümü var:

Pet Society forumuna gir, relationship requests mi ne öyle bir bölüm var. Aynı durumda olduğunuz kişiler o forumda facebook profillerine link veriyorlar, arkadaş listenize ekleyebiliyorsunuz. 50 kişi ekleyip de hepsini ziyaret etseniz 1000 altın eder günlük.

İşin tadını kaçırır da 100 200 kişi eklerseniz hem arkadaş ziyareti başına kazanılan altın düşüyor, hem facebook hesabınız abuse yüzünden kapanabiliyor -diye duydum.

Allah kurtarsın efem.
  • joelskellington  (11.02.09 14:12:03) 
hemen diyim; altı odam var (kızcaksın biliyorum). hepsi dayalı döşeli. gün geliyo paramı neye harcasam karar veremiyorum. arkadaşlarımdan biri sık girmiyor. onun hayvanını giydirip kuşatıyorum. fakat evinden çıkıp tekrar girdiğim de tekrar aç bitp harap haline dönmüş oluyor. .ünkü benim bakmamı kabul etmiyor illa sahibi ilgilencek. bende tekrar tekrar sevip okşayıp karnını doyuruyorm.
sonra ağaçlardan; eğer tüm hepsini gezerseniz 8 ile 11 para arası birşey alırsınız. hepsini geziniz efendim. üstelik gezdikten sonra eve gelin. hayvan kirlenmiş ve acıkmış olacak. tekrar onun ihtiyaçlarını giderin ve dışarı çıkın. ağaçarın arasında bulunmayı bekleyen başka paralar olarak (gün içinde bunu defalarca tekararlayın. eve gelip hiç bişey yapmadan dışarı çıksanız da oluyor)
mystery box; efenim, arasıra bunlardan alın ama 50 paralık olanlardan, hani mor olanlar. içinden değerinin çok üstünde kapı, pencere eşya, giysi ıvır zıvır çıkacak. satın aldıktan sonra eve gelin sandığın içinde oluyor. sandıktan çıkartıp üstüne tıklayın hayvan açmalı onu. eğer çıkan şeyi beğenmezseniz satabilirsiniz. 50 paraya aldığınızı 49, 66, 129 paraya satarsanız kar ederseniz. eğer ki 33 paraya satarım derse kalsın kullanın onu. çünkü normalde gidip dükkandan alsanız 100 para filan vermeniz gerekcek yani yine kardasınız.
yarışlar; bahislerin mantığı yok. yarışları kazanmak içinse hayvanınız acıkmış olmasın, yavaş hareket eder. ayrıca hiç düşmememe çalışın. 2-3 kere düştüyseniz mümkün değil kazanma şansınız yok. önünüze çıkan muz kabuklarının üstünden atlamak yerine tıklayın, muzun üzerine tıklayın. bazen altından bir tane para çıkıyor. yarış başına 1-5 para kazanabilirsiniz.
bu kadar bitti. vakit boşluğundan 1-2 ay kastım 250 yarışıda kazandım :)
giyim eşyalarına ödül veriyor ya. boşuna uğraşmayın, harcadığınız para kazandığınız ödülden herzaman için fazladır. arkadaş ziyareti ve oyunlardan para kazanmaya çalışın.
hediye verme bile ödül kazandırıyor. en ucuz şey; elma, armut ve soğan. bunlardan yüzlerce alın. arkadaşlarınıza armağan edin, 50, 100 ve 150 para kazanıyorsunuz. ama en ucuz hediyeyi bile verseniz zararlı çıkıyorsunuz...
hmmm bayaa oynuyomuşum ben bunu :)
  • hia  (11.02.09 14:19:24) 
benim de bir arkadaşım oynuyor. (bkz: bir arkadaşım ekolü)


  • mea maxima culpa  (11.02.09 19:31:14) 
ayrıca o arkadaşım diyor ki, böyle ağaçların arasında dolaşmakla toplanacak üç beş kuruşla banyo küveti filan alınmaz.

bunun illegal ve de legal yolları var.
  • mea maxima culpa  (11.02.09 20:05:58) 
[]

Kedi Evi

Selamlar,

Kedimiz artık belli bir yaşa geldi. Ayrı eve çıkmak istiyor. Çilek genç odası alalım dedik kandıramadık.

www.evcilal.com linkindeki ya da www.cozycatfurniture.com linkindeki gibi kedi evlerini İstanbulda nerede bulabiliriz?

ilk linkteki yer adanada. bir o kadar da kargo vermemiz gerekecek, ikinci linktekiler de yurt dışında.

Super büyük bir şeye ihtiyacımız yok. Tek bir kedimiz var ve evin yanında mutlaka tırmalama tahtası olsun istiyoruz. Bu tarz bir şeyi ucuza bulabileceğimiz İstanbulda petshop olur, mekan olur biliyor musunuz?

Teşekkürler

 
kediler affedersin ipne oluyorlar. hiç boşa tırmalama aletine, yaşam alanına para verme. yine daha hoşuna giden yerleri tırmalayacak, yine hoşuna giden yerde uyuyacak. ben de kedime yatak yeri yaptım mis gibi, çok az onun içinde yattı. hep kendi sevdiği yere (salondaki üçlü koltuğun sağ tarafı) çıkıp uyumayı tercih etti. pes ettik, tüyü dökülmesin diye oraya örtü serdik, hep orada yattı.

yazlıktayken en çok tırmaladığı ağaçtan (begonvil) kütük getirdik, ankara'da yüzüne bakmadı. tırmalama aleti aldık yüzüne bakmadı. hep koltukları tırmaladı. koltukların kumaşunu değiştirdik, seviyo diye çıkan kumaşla kaplanmış özel tahta yaptırttık, onu da tırmalamadı. gitti koltuğun yeni kumaşını tırmaladı. kızarak bağırarak koltuk tırmamalaması gerektiğini öğrettik, bu sefer balkondaki süpürgeri parçalamaya başladı. bıraktık artık. süpürgeyi tırmaladı kalan ömründe.
  • kibritsuyu  (10.02.09 11:11:37) 
erenköy'deki carrefour'un içinde bir pet shop var, orada vardı sanırım bu tip ürünler.
bir de kedilerin hep alıştıkları yerleri tırmaladıkları doğru ama sanırım bir sprey var piyasada ve onu sıktığınız yere yönelebiliyor kedi, onu da bir sorun bence.

  • magdalena  (10.02.09 11:22:24) 
fiyat olarak en ucuzunu eminönünde mısır çarşısının yanında bulunan petshoplarda bulabilirsin. içlere doğru bir petshop vardı şimdi unuttum adını. birkaç yere sormadan almayın. pazarlık yapın. gayet güzel şeyler var. bu tırmalama tahtası en son 15 ytl ydi sanırım.

ek:hatta mamaları da en uygun oradan alırsınız. bütün iyi mamalar mevcut. diğer petshoplara göre eminönündekiler 10,15 ytl daha ucuz. hatta birkaç kere alışveriş yaparsanız, kendinizi tanıtırsanız 20 ytl ye varabiliyor bu indirimler. piyasa da 15 ytl olan aynı marka olan kristal kedi buralarda yarı fiyatına. son olarak pazarlık yapın :).
  • philosophia  (10.02.09 11:26:44 ~ 11:31:40) 
bende var bu tırmalama şeyinden, profilodan veya yanındaki büyük petshop'tan almıştım..
bu arada alışmazsa falan bende o kedi spreyinden de var, gelip sıkabilirim üstüne..etkisi var mı bilmiyorum ama o spreyden sıkıp, bi de başka yeri tırmaladığında kızdığımda kedi alışmıştı tırmalama tahtasına, hala başka bi yeri tırmalamaz..

  • erostrada  (10.02.09 12:50:26) 
bu kedi oyuncakları ve tırmalama tahtaları hakkında tecrübem şudur ki, bazı oyuncakları kediler çok seviyor, deli gibi oynuyorlar ama bazılarını hiç sevmiyor. bunun sebebini çözemedim.

tırmalama tahtası da hiç oynamıyor gibi yapsa da bakıyorsun gelmiş tırmalıyor.

şans işi yani. çok para verip de beğenmedi haspa derseni bu yazdıklarımızı hatırlayın.
  • mea maxima culpa  (10.02.09 15:16:41) 
diy konsepti ilgini çekerse kendin yap derim. çok zevklidir.


  • lhun  (10.02.09 18:48:06) 
Merhaba ,

Bahsi geçen siteden ben alışveriş yapıyorum. Bir o kadar kargo vermeniz gerekmiyor. Çok ekonomik fiyata taşıma yaptırıyolar. Koca 1 metrelik akvaryumu 10 tl ye taşıdıklarına göre sanırım sizin istediğiniz ürünü daha hesaplıya taşırlar. Bi de eğer alacağınız 150 TL üzerini geçiyorsa zaten ücretsiz gönderiyolar. denemenizi tavsiye ederim. Saygılar....
Halil İbrahim
  • haribo  (16.03.09 22:39:37) 
[]

Tez Savunması

Selamlar,
Cuma günü tez savunmasına gireceğim. Ama biraz formaliteden olacak çünkü tezim tamamlanmadı ve hoca 3 ay ek süre vereceklerini söyledi. Şimdi sorulara geçelim:

1) Genel olarak tez savunması ile ilgili önerileriniz nelerdir?

2) Nasıl giyinmek lazım? Yani böyle takım elbise, etek ceket mi, yoksa biraz daha smart casual takınılabilir mi?

3) Babam, tez savunmasına giderken yiyecek bir şeyler alınır, çıkışta bir kokteyl verilir diyor. ama bu tez savunması gerçek değil ve bana süre vereceklerini biliyorum. gene de böyle bir şeyler götürmem gerekir mi?

 
1) savunmaya kadar jüri üyeleriyle aranızdaki ilişkiler, danışmanının sana bakışı, tez izleme komitesindekilerin sizin hakkınızdaki görüşleri çok şeyi belirlemiş olacak.

2) resmiyete önem vermek gerekebilir.

3) tez kabulu sonrasında hocaları biryerlere götürmek çoğu yerde adettendir. ancak giderken kuru pasta kısır falan alındığını ilk kez duyuyorum.. zaten kabul edilmeyeceği için ikrama gerek yok.

önceden savunmanın yapılacağı odayı öğrenip, şartlar hakkında bilgi edinmek faydalı olabilir. kantine yakın değilse, hem kendinize hem de hocalara birer şişe su, mümkünse savunmanın belli bir zamanında kapının çalınıp kendiliğinden çaycının gelmesi gibi atraksiyonlar denenebilir.

hayırlı başarılar...
  • kabablanka  (04.02.09 10:01:11) 
2. smart casual olacağını sanmıyorum. yani olur da hoş görmezler pek. etek ceket veya pantolon ceket tarzı öneririm. ben tez savunma sıramı beklerken diğer odalarda savunma bekleyen hanımlar hep öyleydi.

3. üç ay süreyi aldığım savunmada da, üç ay sonraki savunmada da kokteyl falan olmadı. "tezin kabul edildi tebrikler" dediler, el sıkışıp çıktım gittim. varsa danışman söyler zaten. söylemediyse yoktur öyle bir şey.
  • kibritsuyu  (04.02.09 10:01:52) 
1-2-3: Tamamı ile jüri ile senin arandaki ilişkilere bakar. Dışarıdan yüksek lisans / doktora yapıyorsan biraz daha resmi, daha kuralına uygun olabiliyor. Yok içerideysen zaten (araş gör vb.) o zaman daha relax.


  • sui  (04.02.09 10:08:25) 
1- teze hakim olduğunu her şartta göster. düzeltme alacak olsan bile, "efenim aslında ben şöyle iken şöyle böyle iken böyle de çalışmalar yaptım. ancak şurada da şu eksikliğimiz bulunmaktadır. bu nedenle de çalışmamızdaki eksiklikleri gidermek adına şöyle böyle işler yapacağız, edeceğiz" tadına mevzulara gir. tabi sana konuşma fırsatı verilirse. bazen danışman önden olayı hallettiği için savunmacıya pek söz düşmez. o ayrı bir hadise ki, içeri girdiğinde jüri başkanı, sürecin nasıl olacağını sana bildirir.
saygı hürmet kelimelerini eksik etme hocalar hodbindir genelde.

2-ne bir düğüne gider gibi abartılı ne de turistik bir geziye gidermiş edasında rahat ol. genelde bir takım elbise o olmadı, etek ceket (pantolon ceket) gömlek işini görecektir. aşırı makyaj yapma, kızabilirler (bilim nosyonu koklamış insanların daha bir einstein tarzı olmalı hesabı).bir de bizde bazı bayanlar vaardı; özel saç-maç yaptırırlardı. aman diyim böyle bir hataya düşme. ne isen o ol!

3-yiyecek işi bir nevi kutlamadır. tatlı felan götürülür. ben y. lisansta ilk savunmada geçmiştim. hiç de bir şey götürmemiştim. kaldı ki, sen mezun da olmuyorsun bence götürme bir şey. düzeltme sonunda yeniden savunmaya gireceğin düşünüldüğünde; o zaman ne götürmek istersen götürürsün.
  • fempusay  (04.02.09 12:50:00 ~ 12:52:30) 
formalite?
otomatik 3 ay ilave?


kahvegibi
tezin doğrudan yetersiz bulunabileceği gibi bir olasılığı göz ardı etmeyin.
tamamen lay lay lom bir hava + adamların tersinden kalktıkları bir gün = süpriz şekilde sonlanmasın.
  • can see  (04.02.09 17:01:16 ~ 21:20:21) 
[]

Bir fitness aleti adı soruyorum, hemen silicem

Şaka len, silmiycem tabi.
hani böyle bir fitness aleti vardı. ayakta duruyorsun üstünde, sonra kollar bacaklar çapraz bir hareket yapıyor.

evde spor yapmak için o aleti alasım var ama adını hatırlayamadım.

bacak basen filan çalışmak için önerebileceğiniz başka bir alet varsa önerilere de açığım.

evet aleti buldum e-walker'mış. bir de onun ufak modeli gibi olan twist and step türü birşey var.
www.sanalmagaza.com.tr
www.hizlialisveris.com

bunlardan hangisini önerirsiniz??? ya da başka ne önerirsiniz?

namaste

 
twist'li bişey galiba dediğin o. sağa sola kıvırtmalı alet.


  • kibritsuyu  (27.01.09 10:30:34) 
yoksa şu şey mi yürüyo gibi ellerinle de aletin kollarını tutuyosun. o mu?

edit: buymuş. ben eliptik bisiklet öneririm bunun yerine. bu pek işe yarar gibi gelmedi bana.
  • kibritsuyu  (27.01.09 10:33:32 ~ 10:34:35) 
e-walker, sky walker, uzay yürüyüşü vb.

www.shopping.com.tr
  • sui  (27.01.09 10:34:32) 
o süper bi alettir. güzel de çalıştırır. bisikletten çok daha yararlıdır aslında. uzay yürüyüşü adı.


  • oceano  (27.01.09 12:35:30) 
[]

Word'de adjust

Sevgili microsoftlular,
word kullanırken, şu sorunu yaşıyorum. kendi yazdığım metinlerde adjust butonunu kullanıyorum. böylelikle kelimeler iki yanda da hizalı oluyor. ama dışarıdan copy paste yaptığımda, diyelim ki 3 satırlık bir paragraf ve son satırda 3 kelime var, ilk iki satır normal, son satırdaki 3 kelime başta ortada ve sonda olmak üzere aralarında kocaman boşluklar olacak şekilde kalıyor. son satırı sola dayalı yaparsam da tüm paragraf bozluyor. bunu nasıl halledicem bilen var mı?

tenkss

 
son satırın sonuna gelip enter'a bas.


  • kibritsuyu  (26.01.09 12:31:15) 
[]

Outlook'ta Bir Şey Yapmak İstiyorum

Sevgili Silikon Vadililer,

Bizim şirketteki maillerimizde webmail diye bir sistem kullanılıyor. Bu da şu demek. Maillerimize kendi bilgisayarımız dışında bir başka yerden ulaşmaya çalıştığımızda, sadece yeni mailleri ve eskiden webmail üzerinden gönderdiğimiz mailleri görebiliyoruz. Bu da çok zorluk yaratıyor. Şu anda da başka bir sisteme geçme gibi bir düşünce yok.

Bu yüzden ben istiyorum ki, kahvegibininişmailleri et gmail diye bir adres alayım. Bana gelen her mail otomatik olarak outlook tarafından oraya forward edilsin, benim gönderdiğim her mailde de bcc'de o adres olsun. Bunu otomatik olarak yapmanın bir yolu var mı?

Teşekkürler

 
bunun için kural oluşturman gerekiyor. kural şöyle olmalı: x mail hesabından(bu webmailde kullandığın hesap) gelen maillerin tümünün bir kopyasını y mail hesabına(bu da gmail hesabı olacak) gönder.
hangi outlook sürümünü kullandığını belirtirsen daha detaylı bir cevap yazabilirim.

  • el magico  (23.01.09 09:26:33) 
aslında outlook ayarlarında "iletilerin bir kopyasını sunucuda bırak" diye bir seçenek var. yani outlook mailleri bilgisayara alınca sunucudaki kopyalarını silmiyor. başka bilgisayardan web üzerinden sunucuya ulaşınca görebiliyorsunuz. ama yeterli alan var mıdır, hepsi depolanabilir mi onu bilmiyorum. eğer mailleri silmeden saklayabileceğiniz yeterli alan varsa bunu tavsiye ederim.


  • kibritsuyu  (23.01.09 09:27:13) 
sevgili kahvegibi
belliki işyeriniz servis aldığı yerden POP3 hizmeti alıyor,
eğer mail sunucunuz exchange olsa idi problem yoktu ama sistemde bir değişklik yapmak istemiyormuşsunuz
sana gelen her maili, mümkünse sunucuya bir kural yazarak başka bir yere yönlendirebilirsin. eğer bu mümkün değilse, işyerinde kullandığın bilgisayardaki outlook'a böyle bir kural yazabilirsin.
ancak senin gönderdiğin mailleri de oraya bcc yapmak mümkün mü ona ayrıca bakmak lazım.
şimdi ona da baktım, outlook 2007'de böyle bir kural yazmak mümkün.
akşam gösteririm,
  • guitarman  (23.01.09 16:04:13) 
[]

XUXU

Selamlar,

Başlıkta da ismi görülen xuxu (zuzu) isimli cennetten çıkma içeceği Türkiye'de nereden buluruz acaba? Görenlerin, duyanların insanlık namına haber vermeleri rica olunur. Tenk yu.

www.xuxu.de

Not: yurtdışından geliyorum, gelirken iki tane atarım çantama duty free'den elime mi yapışır canım diyenlere, canımdan da ötesin demek isterim.

 
Orada burada gordum diye hatirliyorum. Doga Sarkuteri'ye baktin mi?


  • wpi  (21.01.09 14:44:51) 
doğa şarküterinde sormuştum yok demişlerdi.


  • szqnn  (21.01.09 16:21:42) 
[]

Elektronik İmza

Şu elektronik imza işini bana 6 yaşındaki bir çocuğa anlatır gibi anlataiblir misiniz rica etsem?

Misal bu elektronik sertifika nedir, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı kimdir gibi...

Teşekkürler

 
bildigim kadariyla anlatiyorum hatalarim varsa affola

elektronik imza sizin internette kullandiginiz imzadir, yani gundelik hayatta kagida attiginiz imzanin internetteki versiyonudur. elektronik sertifika size verilen dijital imzadir. bu elektronik sertifikayi outlook gibi mail programlarina koyarak, tarayicalara yerlestirerek maillerin sizden gelmis oldugunu onaylarsiniz. elektronik sertifika hizmet saglayicisi size bu sertifikayi veren sirket ya da kurumdur. turkiyede tubitaka basvurabilirsiniz. tubitaka basvurduktan sonra tahminimce size dijital sertifika verecekler. o sertifikayi dedigim gibi outlook gibi mail programlarina yerlestireceksiniz. boylece mailin sizden geldigi onaylanmis olacak. dijital sertifikanin bir ozelligide maili sifrelemesidir. maili gonderirken hem sizden gitmis oldugu resmi olarak belgelenir hemde mail sifrelenerek 3. bir kisi tarafindan okunmamasina yardimci olur. su arlar thawte adli sirket ucretsiz elektronik imza dagitiyor ama isme degil. yani elektronik imzayi aldiginizda adiniza olmuyor. onun icin ugrasmaniz lazim. o yuzden tubitak i tavsiye ediyorum. bu arada elektronik imzalar genelde sirketler arasi yazismalar, kurumlar arasi yazismalar icin kullanilir. ev kullanicisi iseniz ihtiyaciniz oldugunu pek dusunmuyorum.
  • sanio  (16.01.09 11:30:38) 
hatırladıgım kadarıyla,
oncelikle dolmakalem kullanılmıyor harici usbden baglanan ve bir kart(sim kart gibi dusunelim bunu) bir aletten olusuyor.
bundan sonraki islem sifreleme ve bu sifrenin dogrulanması ile ilgili.
kullanıcının onune imzalamasi istedigi dokuman getiririlir. mesela pdf dokumani olsun . bu pdf dokumanina usb cihaz kullanilarak yeni bytelar eklenir. imzalama esnasinda kullanicidan sifre girmesi istenir. şifre kontrolunu gectikten sonra. imza sertifikasının kontrolu serverda yaılır. yani bu gecerli bir imza mıdır. gibi .sonra oyle iste baglayamadim sanirim.
  • ccompiler  (16.01.09 11:58:13) 
[]

Kağıt Çöpü

Hani böyle bazı firmalar oluyor (belki de belediye bilmiyorum) gelip ofisinize kağıt çöpü koyuyorlar, siz de kağıtları oraya atıyorsunuz, haftada bir gelip topluyorlar. Leventteki ofisimiz için hangi firma ya da kuruluşu arayabiliriz?
tenk yu



 
TEMA topluyor.

www.tema.org.tr
  • wpi  (14.01.09 10:35:35) 
want2die'a katıliyorum. Bağlı bulunduğunuz belediyenin temizlik işleri size yardımcı olacaktır. İnternetten kolayca bulabilirsiniz.


  • arche  (14.01.09 11:27:03) 
[]

Selülit

Bu selülit olayında işe yarayan bir tedavi/krem/hap vs var mı?
var mı cidden, var mı?

edit:
kahve ayda 2 bardak
kola ayda 4 bardak
çay günde 2 bardak (acayip derecede açık)
günde 20 dakika spinning
su günde en az 1 litre


demem o ki, bana onu kes, bunu azalt demeyin. tedavisi, hapı, kremi vs varsa onları söyleyin.

tenk yuuu

 
kahveyi azaltın !?


  • nicin ben  (31.12.08 10:49:40) 
kola da selülit yapıyomuş.


  • ymerdiveni  (31.12.08 11:03:51) 
yatakta bacakları duvara dikerek kuru kuru keselemek (nedenini ben de bilmiyorum)
banyoda sıcak su akabinde soğuk su şoklaması
normal masaj
daha az kahve
daha az kola
  • kabablanka  (31.12.08 11:11:27) 
bunlar günah keçileri olabilir ama selülitin asıl nedeni rafine edilmiş gıdalar tüketilmesindendir. buna şeker de dahil. kafein çok sık tüketilmesi gereken bişey değildir. yani içinde hem şeker hem de kafein bulunan şeyler sağlığa kesinlikle zararlı olduğundan (şeker tatlı bir zehirdir!) selülit oluşumunu tetikleyebilir.

beslenme biçiminizi değiştirmeniz ve egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmeniz gerekiyor. un, pirinç, beyaz undan yapılmış ekmek, patates gibi gıdaları hayatınızdan çıkarmanız lazım.

ülkemizde yetiştirilen pirinçler uzakdoğudaki gibi olmadığından sağlığa zararlı. patates, unlu yiyecekler, pirinç, beyaz un içeren ekmeklerin glisemik endeksi çok yüksek olduğundan vücutta istenmeyen etkiler yaratabilir. ben diyeyim şişmanlık, yağ dengesinin bozulumu, kolesterol, yüksek tansiyon, cilt bozuklukları vs...


hap ve krem hiçbir şekilde selülite etki etmez ayrıca. kaynağını yok etmediğiniz sürece!
  • trista  (31.12.08 12:29:00 ~ 12:29:33) 
yeme, içme, krem, yağ vs.. negatif ya da pozitif etkilerde bulunsa da asıl sebep aileseldir. yani genel olarak anneniz/teyzeniz/halanızda selülite müsait bir yapı varsa sizde de olması çok normaldir. zaten selülite yatkın bir vücut tipiniz varsa ne yaparsanız yapın diğer insanlara göre şanssızsınız bu konuda maalesef. ancak yediklerinize içtiklerinize dikkat ederek ya da kremdir, yağdır, spordur destekleyerek bir nebze azaltıp kontrol altına alabilirsiniz.

mevcut selülit kremleri hakkında ayrıntılı bilgim yok, ancak lahana yağı ve anti selülit yağı kullanan arkadaşlarım ve annem var. işe yaradığını gördüm ve duydum.
  • triacilgliserol  (31.12.08 13:26:38) 
selülit kremleri düzenli kullanıldığında işe yarıyor ama genelde pahalı oluyorlar.
ben hayvansal içerikli olmayan bir ürün peşinde olduğumdan (veganım), yves rocher'nin intervention anti–cellulite kremini kullandım ve işe yaradı, öneririm: www.yvesrocher.com.tr
yeşil kahve çekirdeği özü ve bir şeyler daha içeriyor, selülitli bölgelere sürünce ilginç bir serinlik hissi veriyor :)
serinin diğer ürünleriyle (peeling şeysi vs) birlikte kullanılırsa daha etkili olur sanırım.
krem vs yanı sıra düzenli egzersiz yapmak da önemli.
  • zen spider  (31.12.08 22:31:48) 
kahve sürün banyodan sonra, türk kahvesinin telvesini. ilginc ama içince selülit yapan şey sürünce azaltıyor. bir de çok fazla su içmelisin bir litre yetmiyor. bende de var bazı donemler gunde 3litre su içiyorum ve azalıyor. bir de clarinsin kremini öneririm. lpg falan yaptıranlar da var ama onu bilemiyorum denemediğim için. sigara içiyorsan o da çoğaltıyor malesef.


  • likeinme  (03.01.09 01:25:57) 
[]

Karton Maske

Selamlar,

hani çocukken taktığımız karton maskeler vardı ya, arkası lastikli, gözleri delik. İşte o maskelerden yaptırmak istiyorum. elimde yüksek çözünürlüklü fotoları da var.
istanbulda nerede yaptırabilirim acaba?

tenk yu

 
(bkz: cemil ozalit)


  • teritori  (24.12.08 13:54:53) 
özel bir yer olduğunu sanmıyorum. bütün matbaalar yapar. fotoyu götür, boyutunu ver (surat kadar), şeklini ver (oval), şakır şakır bassınlar, kessinler. hatta delik bile açabilirler kenarlarına. lastiği de kendin bağlarsın.


  • kibritsuyu  (24.12.08 14:08:37) 
ben yaparim. kac tane acaba?


  • terp  (24.12.08 20:48:14 ~ 20:49:59) 
[]

Online kıyafet alışverişi

Selamlar,
Online olarak kıyafet aldığınız siteler neler?
ben gittigidiyor ve outletim kullanıyorum ama gittigidiyorda neyin ne çıkacağı belli olmuyor, outletimde de çok az çeşit var.
Bunlar dışında önerebileceğiniz siteler var mı?
shipping free ya da ucuz shipping olması ve türkiyeden kredi kartı kabul etmesi şartıyla yurt dışından önerilere de açığım.
teşekkürler

 
ihracatmallari.com da outletim tarzı bir site ama hiç alışveriş yapmadım. nasıldır bilmiyorum.


  • girl in a coma  (23.12.08 11:18:48 ~ 11:19:03) 
ebay, her şeye yetiyor.


  • rygard  (23.12.08 12:25:58) 
kachmaz.com da iyi bir alternatif sayılabilir...


  • kays el mecnun  (23.12.08 16:14:07) 
www.modaelinizde.com

damat-tween-adv ve diğer ıvır zıvır
  • krasotkin  (23.12.08 16:20:06) 
kachmaz.com için çakmacı diyorlar, ne kadar doğru, bilmiyorum. ebay ve mudo.com.tr önereyim ben de. garanti internet bankacılığı mudo için %15'lik indirim kodu falan veriyordu, işinize yarayabilir.

edit: modaelinizde de çok dikkatimi çekiyor bu arada (hiç alışveriş yapmadım henüz). abercrombie fiyatları falan abd fiyatlarından (abd'den getirtme fiyatlarından diyelim) çok çok farklı değil.
  • boshi  (23.12.08 18:33:07 ~ 18:34:12) 
[]

Alerji

benim çok merak ettiğim birşey var.

mesela türkiyede biri muza alerjim var diyorsa, muz yediği zaman vücudunda kabartılar kızarıklıklar filan oluyordur.

amerikan filmlerine bakıyorum. misal adamın soğana alerjisi var, bir gram soğan yese, nefesiz kalıyor, acil müdahale ediliyor, ölüyor vs. bir de sanki amerikadaki herkesin herşeye alerjisi var gibi.

neden? nasıl?

 
Alerjilerin cesidinden olabilir. Yani muz alerjisinden olen duymadim ben mesela. Ama yer fistigi, deniz urunleri ve ari sokmasi gibi seylerin alerjik reaksyonlari olumcul olabiliyor.


  • wpi  (23.12.08 09:37:31) 
Bizim memleketteki insanların malesef kendilerini yeterince bilnmemesinden kaynaklanıyor.
Yabancı memeleketlerin çoğunda adam düzenli doktora gider (hastalanmadan). Aile hekimi vs vardır, alerji testleri el kadar bebeyken falan yapılır.
Bizim haberimiz yok ki bir halttan. Ben arı'ya alerjim olduğunu teee üniversitede öğrendim, o zamana kadar soksaydı bitmiştik demek ki..Şansa yaşamışız :)
  • betty puf puf  (23.12.08 10:43:20 ~ 10:43:55) 
(bkz: anafilaktik sok)
birşeye ölümcül seviyede alerjik reaksiyon verenler genelde yanlarında adrenalin iğnesi taşırlar. en yakın hastaneye yetişmek için yarım saat falan kazandırıyormuş.

  • hayo  (23.12.08 12:10:19) 
mesela benim de parasetamole (bazı ağrı kesicilerin etkin maddesi oluyor bu.) alerjim var. ilk alerjik reaksiyonda ölüyordum hastaneye yetişmeseydim. tansiyonum 4-6 ya düşmüştü. bir de bu alerjier sonradan da olabilen şeyler. benim alerjim 23 yaşında başladı. daha önce yoktu alerji malerji.


  • lemmiwinks  (23.12.08 13:55:40) 
[]

Evden Kaçmaya Çalışan Kedi

Selamlar Sevgili Kediseverler,

Yeni bir kedi sorusuyla karşınızdayım. Malum geçen ay aldığımız 3,5 aylık el bebek gül bebek bir kedimiz var. Kapıdan çıkmak için ruhunu teslim edecek hayvan. 3-4 kere apartman boşluğuna kaçtı. Apartmandan çıkmadan yakaladık. Önceden ayağımızı filan koyunca önüne çıkmıyordu kapıdan, şimdi kapıyı anahtarla açtığımız an bacak arasından fıyttırıyor. Normalde bu kaçma hadiseleri kızgınlık döneminde oluyormuş. Bizimki kızgınlığa ulaşmış olamaz değil mi?

Bu arada, ev beşinci katta filan. aşağıda birşey görüyor olamaz. sıkıntıdan da yapmaz sanırım. çünkü gündüzleri genel olarak yanında onu oynatan ve seven birileri oluyor.

Neden kaçıyor bu kedi?

 
Kedi kacar ya. Meraktan.

Daha once kedi beslemediysen kedi beslemek ile ilgili bir iki kaynak edinip okumani oneririm. Isini kolaylastiracagi gibi hem kedinin hem de senin beraber olmaktan aldiginiz keyfi arttiracaktir.
  • wpi  (17.12.08 14:37:06) 
dogasinda var hayvanin, ne olursa olsun eger imkanı varsa tuvaletini bile dısarda yapmak istiyordur
kacmiyor, geziye cikiyor ayrica
sizin de imkaniniz varsa cadde üstünde falan ooturmuyorsaniz birakin ciksin (asilar falan tamamsa)
ben 3 katta oturyorum kedim sabah yemegini yiyor benimle birlikte sokaga cikiyor
aksam is dönüsü sesleniyorum geliyor eve beraber giriyoruz yari evcil benim ki
ayrica 2-3gün (yazin) eve hic gelmedigini de bilirim
yapabilirseniz özgürlük herkese iyi gelir
  • gdduman  (17.12.08 14:49:39) 
  • l i w e x  (17.12.08 15:18:02) 
Bizde artık refleks haline geldi, kapıyı açarken ilk önce bir kaç parmak açıp gelen giden var mı diye kontrol ediyoruz.

Burnuna kokular geliyordur, dışarıdan sesler duyuyordur. İçgüdülerinde var, ne yaparsan yap her fırsatı değerlendirecektir.

En temizi bir tasma ayarla ve rutin olarak gezmeye çıkar.
  • kimlanbu  (17.12.08 17:17:00) 
bence asla dışarı çıkarmayın, bi kere öğrenmesin gidip gelmeyebilir. daha da kötüsü başına bişey gelebilir. hemen konuyla ilgili bi anektod aktarayım; şu an 8 aylık bir nur topu olan kedim 2 aylıkken-evet evet iki aylıkken-, dikkatsizlik sonucu eve yemek siparişi verdiğimizde içerden para almaya gidince aradan fıyttırdı aynen dediğin gibi. ve nasıl olduysa apartman kapısından da çıkmış, demir kapı ve kapalı olmasına rağmen. bütün gece ağlayıp mahallede araba farıyla fenerle aradık, bulamadık. akşam kaçmıştı bir de. ertesi gün bütün mahalledeki agaclara, arabalara falan ilan yapıstırdık bi bulan olmustur diye. gercekten de bulan olmus, yagmurda bi köşede vıyklıyomuş bu, küçük bi çocuk evine götürmüş. telefon geldi hemen gittik baktık sepet yapmışlar buna süt veriyolar. vermek istemediler pek hatta :) neyse diyeceğim odur ki kızgınlığa ulaşmamıştır ama şuursuzluğundan yapıyordur.küçük oldugu için evi tekrar bulamayabilir de. tavsiyem sokağa hiç alıştırmayın, hastalık kapabilir, yaralanabilir vs. çok dikkatli olun, biz çok şanslıydık araba falan ezebilirdi kolaylıkla, küçücük bişey o sonucta. ay yerim onu ben :)


  • likeinme  (17.12.08 20:13:11) 
gdduman; o zaman evde kedi beslemeyelim. çünkü sokak kedileriyle ev kedileri aynıdeğil malesef dışarı çıktığı zaman diğer kedilerin ve köpeklerin gazabına ugraması çok olası. ayrıca büyük bir şehirde, şehrin en işlek en canlı yerinde ve üst katlarda oturuyorsan bu soylediğin çok anlamsız. kedinin asansöre binip onuncu kata çıkabileceğini düşünmüyorum. bahçeli sessiz sakin bi yerde oturuyorsan dediğin bir nebze dogru.


  • likeinme  (18.12.08 12:33:26) 
bu kaçma huyundan kedim öldü. tavsiye etmiyorum. (bu arada bu akşam hep sizin soruları cevaplıyorum ilginç)


  • darknum  (24.03.10 22:52:02) 
[]

Rumeli Türküleri Albüm Önerisi

Selamlar,

Sözlükteki rumeli türküleri ile ilgili daha önce yazılanlara baktım. ekrem ve gültekin filan denmiş. benim aradığım tarza yakın değiller. rumeli türkülerinin güzel yorumlarının olduğu, kesinlikle ve kesinlikle enstrümantal olmayan albümler arıyorum. (Albüm adı arıyorum) Bu konuda önerisi olanlar var mı?

Bundan ayrı olarak, şu rumeli türküsü de güzeldir, bunu da mutlaka dinle dediğiniz birşeyler varsa onlara da açığım.

Teşekkürler

 
elveda rumeli albümü olabilir mesela


  • madrigal  (17.12.08 12:48:26) 
elveda rumeli albümündekilerin yarısından fazlası enstrümantal. bu yüzden olmaz.


  • kahvegibi  (17.12.08 12:58:07) 
muammer ketencoglu nu dinlemedi iseniz simdiye kadar dinlemeniz gerekiyor, ayde mori tam istediginiz albüm olabilir.


  • atmacaged  (17.12.08 13:02:40) 
evet muammer ketencioğlu olabilir


  • madrigal  (17.12.08 13:09:32) 
biliyorum çok şey istiyorum ama muammer ketencioğlunda da sözler türkçe değil :(
yoksa pek severim kendisini...

  • kahvegibi  (17.12.08 13:15:25) 
türkü olarak:


bulut gelir seher ile
madrova
alişimin kaşları kare
çıkayım gideyim urum eline
kırmızı gülün alı var
dayler dayler viran dayler

albüm olarak da... piyasadakilerin çoğu fazla "oynak" ve ruhsuz. trt kayıtları iyidir, ben severim.
  • dehri  (17.12.08 13:43:12 ~ 13:44:37) 
türkülerle türkiye diye bir albüm serisi vardır, şehir şehir cd'leri olur. trakya civarındaki illerin albümlerini alabilirsin.


  • pyro clustic flow  (17.12.08 16:46:20) 
zafer erdas - buram buram anadolu albumu var. (belirtmeliyim ki zafer erdas bir opera sanatcisi bas'tır)


  • la traviata  (17.12.08 20:14:07) 
selim sesler'in karşılama albümü hoşuna gidebilir. gerçi ne kadarı enstürmantaldi hatırlayamıyorum. ayrıca brenna mac crimmon'da rumeli türkülerini muhteşem yorumlar, üstelik albümü yeni çıktı.

www.myspace.com
  • patricia teyze  (17.12.08 21:25:40) 
Arif Şentürk albümleri hoşuma gider benim. Yanlış hatırlamıyorsam elimde birkaç adet rumeli albümü olması lazım. Arzu edersen gönderebilirim.


  • sprinter tosbaga  (24.12.08 20:00:27) 
[]

The Body Shop Spirit of Moonflower

Selamlar,
Bundan 3 sene önce body shop'un Spirit of Moonflower kokusunu bulmuştum. Hayatımın kokusu olmuştu kendisi ama body shop artık bu parfümü üretmiyormuş. Bu kokuyu kullanan, bilen eden var mı aranızda? Bu kokuya benzer parfüm önerebilir misiniz?
Teşekkürler


 
soruya cevap olmayacak pek ama soylemeden edemedim, koku ararken gidip de body shop'tan, bath & body works'ten filan secmemek lazim. her sezon degistiriyorlar kokulari, sonra insan ayazda kaliyor boyle. ben de yasadim, oradan biliyorum :)

bence yapilabilecek en iyi sey bir yerlerden bu kokunun tanimini bulmak (hani tarif ediyorlar ya, "infusion of bilmemne flowers, with a high note of afilliisim" filan diye) ve oradaki keywordleri kullanarak benzer bir koku aramak...
  • layouter  (15.12.08 11:19:31) 
o kokular arada geliyor gene. ben de gecen sene vanilya tarcınlı krem almıştım ama koskoca 1 sene bulamadım şimdi gene gelmiş. arada kontrol ediyomusun gidip


  • merope  (15.12.08 12:55:46) 
[]

Fadile

Sözlerinde fadile geçen bir türkü vardı ama bir türlü hatırlayamıyorum. Yalnız İbrahim Tatlıses'in söylediği değil, başka bir tane. böyle sakin bir türküydü. hatırlayan?




 
fadîkê ile karışmasın.


  • caturanga  (12.12.08 19:24:46 ~ 19:25:15) 
nihayet aklıma geldi. sözlerini buraya da yazayım bari

şu karşıki dağda lambalar yanar
lambaların şavkı da fadilem
sevdiğim yazar

eğletme beni
söyletme beni
alçak yüksek tepede fadilem
bekletme beni...
  • kahvegibi  (13.12.08 12:16:24) 
(bkz: fadile)

"fadile kız fadile, derdinden düştüm dile" diye söylerdi ibrahim tatlıses.
burdan da dinleyebilirsiniz (yasaldır):
ws.musicopat.com

sözleri:
bir gız gördüm karalı
sordum aslın nereli
o günden bu güne
gardaş göynüm yaralı ley fado

fadile ley fadile
derdinden düştüm dile
aşkından çektim çile ley fado

aparın beni yara
düşmüşem ahuzara
oy bir gün yüzü görüm
çeksinler beni dara ley fado

yanağı alma aldır
endamı selvi daldır
ne hasteyim ne sağam
sevdalıdır ne haldır ley fado
  • titiz  (14.12.08 13:08:28) 
[]

Word'de tik işareti koyma

Merhabalar, wordde bir tablonun içerisine tik işareti koymak istiyorum?
simge kısmında tik göremedim. tike benzeyen karekök işareti var bir tek.
nereden bulurum?
teşekkürler

not:word 2007

 
√ bu olma mı?
bir de "wingdings 2" fontunun içinde var. P yaparsan çıkar.

  • flame of feanor  (05.12.08 12:12:18) 
başlat menüsünden; programlar>donatılar>sistem araçları>karakter eşlem. bunun içinde tick bulabilirsiniz. word dosyasına copy paste yapınca oluyor.


  • zeyuna  (05.12.08 12:18:04) 
Eger soruyu dogru anladiysam; "Biçim" menüsü altinda "Madde Isaretleri ve Numaralandirma" bölümünden koyabilirsiniz.


  • trimpot  (05.12.08 12:42:50) 
[]

2009 yılı başlarında

İngilizce 2009 yılı başlarında nasıl denir?
teşekkürler



 
"Early 2009"


  • wpi  (04.12.08 13:18:59) 
in early mi?
at early mi?
:)
  • kahvegibi  (04.12.08 13:25:01) 
in/at fialn yok. sadece early, "early 80s" der gibi işte.


  • 3200  (04.12.08 13:27:58) 
cümle içinde kullanılacaksa "in" alır.


  • metox  (04.12.08 14:06:42) 
Kahvegibi, Turkce cumleyi yaz toptan, oyle tekrar bakalim istersen. Boluk porcuk ceviri genelde daha fazla soru(n) doguruyor.


  • wpi  (04.12.08 14:12:53) 
"earlier in 2009" ama tam cumleyi yazsan daha iyi olur tabi...


  • blackworld  (04.12.08 16:06:19) 
our company planning to invest £5000000 in early 2009.

ya da

early 2009, our company planning to invest £5000000.
  • ali87  (04.12.08 16:13:11) 
"in the begining of 2009" da uygun olabilir.


  • polifonik osuruk  (04.12.08 18:15:21) 
In the heads of 2009 (bkz: turgut Ozal-fatih terim english-turkce sozluk)
:)

  • paramedic  (04.12.08 18:34:11) 
[]

Kedi-Kedi-Kedi III

Selamlar,

küçük sıpayı (2,5 aylık) eve aldık. yalnız garip bir huyu var. emin olamıyoruz.

bu kedi bizi bildiğin yalıyor. böyle kulağımızı dilliyor, yüzümüzü yalıyor, benim saçları yalayarak şekillendiriyor. en son sevgilimin bacak kıllarını yalayıp düzeltti.

bu normal midir?

ikincisi, bu kedi evde tek olduğundan ve annesi de olmadığından ben de onu yalamak istiyorum. bunun için de pütürlü bir kumaş bulup, biraz ıslatıp ben de onu yalar gibi yapmak istiyorum. Nasıl olur, anne sevgisi vermiş olur muyum? Olursa ne gibi bir kumaş önerirsiniz?

teşekkürler

 
bizim kedi de yalardi oyle. bende arastirdim biraz. kedilerin agiz sivilari mikroplari ve bakterileri oldururmus. genelde temizlenmek icin kendilerini yalarlarmis. muhtemelen kendisine gore pis gordugu yerleri temizlemeye calisiyor. birakin kendi haline bi sure sonra birakir.


  • sanio  (24.11.08 22:58:33) 
keşke benim kedim de beni yalasa (çok erotik bi cümle oldu ama :P) ben çok seviyorum kedinin yalamasını, hem tertemiz yapıo insanı..
+2.5 aylık kedi, artık yalamanıza gerek yok, anneleri onları daha 1 aylığa kadar falan yalayıp temizliolar, sizinki çoktan kendini temizlemeyi öğrenmiş, size geçmiş hatta :)

  • erostrada  (24.11.08 23:06:02) 
valla kedilerin sizi yalaması sevginin en üst sınırdan gösterisidir. kolay kolay yapmazlar bunu. çok keyfi yerindeyse yapar :)

ne güzel sizi çok sevmiş demek ki.

bir de benim büyük kedim ilginç bir şekilde sabun, şampuan, parfüm kokusunu çok sever, bazen banyoda çıkınca filan bacaklarımı yalar :))
  • mea maxima culpa  (24.11.08 23:23:53 ~ 23:39:44) 
kediyi yalamaayı deneme bence gereksiz olur :))) sevdiği için yalıyordur, oyun oynamak istiyordur.


  • likeinme  (25.11.08 01:08:12) 
ahahah..
uykumun kaçtığı ve şu saatte bilgisayar başında olduğum bi anımda katıla katıla güldürdün ya beni tebrik ederim :))

ben de onu yalamak istiyorum ne demek ya :)) hiç gerek yok öyle bir şeye.. :)) sen gıdısını okşa,bol bol sev öp kokla yeter sevgi vermek için :)

bu yalama mevzuunu da bi arkadaş daha sormuştu buraya , ona yazdığımı tekrarlayayım..
kediler kendilerini temizlemek için yalarlar..seni ve eşini de sevmiş ki , sizi de kendinden bilip aklı sıra size bi güzellik yapıyor ,"gel bakayım ben seni bi güzeeeelce temizleyeyim" manasında.

endişelenecek bir şey yok , çok şeker bir huy bu :)
  • hickiran karasinek ve uyuyan karinca  (25.11.08 05:03:32) 
[]

Kedi-Kedi-Kedi II

Selamlar,

Dün bahsettiğim ufaklığı aldım geldim. Kendisi maalesef 2 aylık. Şimdiye kadar hiç bir aşı olmamış. Veterinerin de çok bilgilendirdiğini söyleyemem.

Birincisi, kedinin iki aylıkken annesinden ve kardeşlerinden ayrılması erken midir?

Veterinerden çıkmadan önce kedişe bir pire yağı döküldü, bir de parazit tableti yutturuldu. Ancak kediş yolda kustu. Bu tableti yeniden vermemiz gerekir mi? Bir de, kedinin annesi babası dışarı çıkıp geliyorlarmış. Bu yüzden kediye birşey bulaşmış mıdır?

Son olarak, bu sıpa patileriyle elimi tutup tutup ağzına götürüyor ıssırmak için. Şu anda canımı yakmıyor ama ileride çok ıssıran ve tırnaklayan bir kedi olmasını istemiyorum. Her seferinde yüksek sesle hayır deyip elimi çekiyorum ama başka yapabileceğim birşey var mı? Issırma oyuncağı filan oluyor mu?

Teşekkürler

 
2 aylık kedinin ayrılması erken degil ona eminim
ama dierlerini bilemiycim..

  • merope  (18.11.08 10:47:06) 
- iki aylık iyidir, bişi olmaz. ama gönül ister ki kedi çift olarak gelsin kardeşiyle.
- yol tutmuştur, ondan kusmuştur. veterineri arayıp sormakta fayda var. kediye bir şey bulaşmamıştır, ne de olsa parazit tableti yutmuş. diğer tür hastalıklar için aşıları yaptıracaksınız zaten
- ısırdığında höt deyin ki hoşlanmadığınızı anlasın. ama sabırlı olmak lazım, oynamak istiyor aslında, kedi sizi de kendinden bildiği için :) tırmaladığında iki patiyi birbirine sürtün ki anlasın tırnaklar acı verir. en azından pati attığında tırnak çıkarmaz (pati atmanın önüne zor geçiliyor.)
  • no avalon  (18.11.08 10:50:49) 
kedin varsa, biraz da oyuncuysa ellerde kollarda tırmık izlerine alışacaksın. bunu önlemenin yolu çok net söyleyebilirim ki yok. yazlıktaki sadist psikopat cani bir komşumuz tırnaklarını söktürmüştü kedinin (kestimek değil direk kökünden). o tırmalamıyordu mesela. böyle gerzekçe yöntemler dışında tırmığın önüne geçmek imkansız. zaten oyun yapıyorsa tırnak çıkarmadan patiler. kızmışsa tırnaklı patileyip kanatır. ama büyüdükçe oyun moyun unutup hep tırnaklıyorlar.

bir de çok seri hayvanlar. attığı patiden elini çekerek kurtulmak çok zor. ışık hızıyla tırmalıyorlar aman dikkat.
  • kibritsuyu  (18.11.08 11:16:44) 
ısırdığında elini kedinin ağzına doğru enlemesine ittir ki ısıramasın belli bir süre sonra ısırmak için saldırırken ısıramadığını, ağzının 2 karış açıldığını hatırlayıp yalamaya başlıyorlar.

pati atma huyunu da ancak onunla oynarken çözebilirsiniz. tırnak geçirdiğinde yüksek sesle hayır demenin kedi üzerinde bir etkisi olmaz köpek üzerinde olur. tırnak geçirdiğinde oyun oynamayı bırakın. belli bir süre sonra tırnak da geçirmiyorlar. bazı kişiler tırnakladığında kediyi çimdikliyor ama ben buna karşıyım. onun canı sevilmek istemediğinde o seni çimdikliyor mu? hiç...
  • atrin  (18.11.08 11:33:46) 
benim kedim hiç öyle tablet falan yutmadı, onun da bi aşısı var bildiğim kadarıyla..
tırmalama konusunda her tırmaladığında "höt" demek önemli..(daha doğrusu bi kızma sesi belirle, hep onu yap, benimki "şşşşt"den anlıyor mesela..) zaman içinde bunun senin canını acıttığını ve yapmamasını gerektiğini anlayacaktır..o zamana kadar güzel ellere veda, her an çizikler kaçınılmaz :P
bu arada canavarın bi fotoğrafı falan var mı?o kadar yorum yaptık okuduk merak ettim..:D
  • erostrada  (18.11.08 11:34:59) 
bi de tırmalama oyuncakları var, alın ve patisiyle tırmalama hareketi yaptırın üstünde, zamanla sizden ve kanepelerden vazgeçip oyuncağa geçer..
ısırma için bildiğim oyuncak yok, her şeyi ısırıolar zaten..

  • erostrada  (18.11.08 11:36:07) 
@erostrada: tırmalama oyuncağı falan işe yaramıyor. nereyi canı çekerse orayı tırmalıyor yine. o kadar oyuncak aldık. yerini gösterdik, bi iki tırmaladı beğenmedi, yine koltuklara döndü. kedi yüzünden lime lime olan koltukların yüzünü değiştirdik, çıkan eski kumaştan da yeni bir tırmalama aleti yaptık. hesapta koltukları seviyo ya, al işte aynı kumaş, onu tırmala diye, onu da beğenmedi. gitti eski gazeteleri koyduğumuz kutuyu parçaladı. kutuyu kaldırdık, bu sefer balkonda süpürge buldu onu parçaladı. tırmalama aletine hiç pas vermedi 13 yıl boyunca. hayvanın karakteriyle de alakalı olabilir tabi.


  • kibritsuyu  (18.11.08 11:43:45) 
@kibrit
benimki de belli bir süre koltuklarıma dadandı ama her seferinde kızıp her seferinde azimle tırmalama duvarına götürünce pes etti..
tabi kedilerin de karakteri var, hepsi bir olmuyor ama bende işe yaradı..
  • erostrada  (18.11.08 11:55:26) 
ay çok sevindim kedi almanıza ya ! hayırlı olsun.. gün geçtikçe ne kadar süpper bir karar aldığını anlayacaksın :) kedisiz ev , ev gibi bile gelmeyecek.. kendi evime gideyim de pisimi mıncırayım diyeceksin :)

heh gelelim aklındakilere..

iki ay , kedinin anne sütü alması için yeterli bir süredir.. ideali midir bilmiyorum ama yeterli olduğundan eminim...o açıdan "çok mu küçükken aldım" diye soru işareti olmasın aklında , ufacık tefecik içi dolu turşucuk bir kedi için ideal zamanında almışsın :)

parazit tabletine gelince...yolda, arabada sarsıldı diye kusmuştur herhalde.. koruyuculuğu gitmiş midir bilemiyorum veterineri arayıp sormakta fayda var..
bu arada,bazı veterinerler parazit aşısı yerine böyle tablet veriyorlar.. tablet de mutlaka koruyuculuğu olan bir şey ama aşının daha etkili olduğunu,daha kapsamlı bir koruyuculuk sağladığını duymuştum ben.. ayrıca sanırım tabletlerin ayda bir yutturulması gerekiyordu, parazit aşısı ise 2.5-3 ayda bir yapılan bir şey. bu açıdan da aşı daha makul geldi bana..ama sen nasıl rahat edersen , veterineriniz ne tavsiye ederse o şekilde devam edersin..

kedinin annesi babası dışarı çıkıyormuş ama aşıları yapılmıştır herhalde ?
yani evde aşısız kedi besleyeceklerini sanmıyorum , bu açıdan da için rahat olsun. zaten şimdi ufaklığın tüm aşılarını / bakımını yapıyorsun ; hiç bir sorun çıkmaz..

ısırma meselesine gelincee..
valla genel geçer tüm kurallar, mevzu kedi olduğunda rafa kalkıyor..
kimi kediler otoriter bir ses tonuyla "hayır" denmesinden anlıyorlar, kimileri "şşişşşt!" sesinden ,kimileri assla ısırmaya tırmalamaya yeltenmiyorlar , kimilerine ise hiç bir şey kar etmiyor.

gözleri açılmadan evimize gelen büyük kedim , küçükken ısırdığında sertçe "hayır" diyorduk , parmağımızı sallıyorduk , kaşlarımızı çatıyorduk, "aaa!" diyorduk ; aynı hareketleri yaptığında, aynı tepkileri alırsa, yapmaktan vazgeçer sanıyorduk ama yok yani , 3 yaşında gürbüz bir kedi oldu .. hala ısırıyor hala ısırıyor...
kedinin huyuna suyuna göre değişen bir şey bu anlayacağın..2 yaşında küçük kedimiz ise öyle munis öyle sakin bir hayvan ki , büyük ihtimalle dişleri ve tırnakları olduğunu ve bunları kullanabileceğinin farkında değil :) büyükten dayak yediğinde yere yatıp göbeğini açıyor, kendini öyle savunacağını sanıyor :) o derece uysal bir şey :)
anlayacağın tamamen şans işi bu .. bakalım sizin kısmetinize nasıl bir şey çıkacak :)

bu arada sen yine de şimdilik ısırmasına çok müsaade etme.. ısırdığında oyunu bırak,yanından ayrıl..bir kilit kelime edin , o yanlış bir şey yaptığında o kelimeyi tekrarla . "yapma!" gibi , "olmaz!" ya da "hayır dedim!' gibi..
ama dediğim gibi , kimi kedilerin mizacı daha vahşi oluyor , ne yaparsan yap , kedinin ısıracağı varsa ısırıyor,engelleyemiyorsun..

ısırma oyuncağı diye özel bir şey var mı bilmiyorum ama oynayıp vakit geçirebileceği , stresini üzerinde atabileceği oyuncaklardan alabilirsin.. (aslında yavru bir kedi için en iyi oyuncak , diğer bir yavru kedidir :) ve iki kedi her zaman bir kediden iyidir.)

tırmalama tahtası için de henüz erken , ama birkaç ay sonra , ayaklı büyük olanlarından bir tane edinip , şişe şeklinde satılan ve kedilerin kokusuna bayıldıkları "catnip"lerden de bir şişe alıp , tırmalama tahtasını catniple spreyleyip , kedi kişisinin tırmalamasını umabilirsin :) bizim evde farklı boy ebat ve şekillerde dört ayrı tırmalama tahtası var ve çok şükür ne koltuklarımızı ne perdelerimizi ne de halılarımızı tırmalamıyorlar..

mama konusunda da dikkatli davranacağını umuyorum..
veterinerlerde satılan profesyonel mamaların yavrular için olanından alıp vermelisiniz.whiskas'tan uzak durun , şu an çok küçük olduğu için de evde yediklerinizden ona vermeyin (süt dahil.)

veteriner seçimini de nasıl yaptınız bilmiyorum..
birkaç kötü veteriner deneyiminden sonra, biz süpper bir hekim bulduk , uzun süredir ona gidiyoruz.. yerleri kurtuluş'ta , aklında olsun , lazım olursa vereyim numarasını.

ufaklığın göbeğini mıncırıp patilerinden öperim :)
tekrar hayırlı olsun.
  • hickiran karasinek ve uyuyan karinca  (18.11.08 12:23:04) 
yav şimdi aklıma geldi, kedilerin nefret ettiği bi hareket var: burnuna "pıt" yapmak. vurmak değil ama, şöyle parmağı sallayıp burnuna dokunmak. ısırdığında falan "höt" -ya da ne kelime kullanacaksınız- deyip burnuna dokunun (okşamadan ama, onu seviyor şerefsizler). şartlı refleks oluyor bi süre sonra.


  • no avalon  (18.11.08 13:26:13) 
kediler nefret ettikleri hareketlere patiyle karşılık veriyor. aman dikkat.

mesela bir sefer ıslak ilinizle kedinin suratına su atma hareketi (eli yumruk yaptıktan sonra parmakları hızla açarak eldeki suyu karşıdakinin suratına atarak yapılan sinir hareket) yapın, o saatten sonra o kedi eliniz kuruyken de suratına yaklaşan o şekilli bir el gördüğünde korkacaktır. ama patileyerek karşılık verebilir.
  • kibritsuyu  (18.11.08 14:33:24) 
teyzemin tüylü canavarını istenmeyen bir davranıştan yegane vazgeçiren şey sprey sesi, yani "psst" sesi. ama işin aslı, pisilerin kokulara karşı çok hassas olması, özellikle de kolonya, parfüm, deodorant tarzı kokulardan pek hazetmemeleri. bu tarz bir koşullandırma deneyebilirsin. bir süre sonra psst sesini çıkarman bile yeterli olabilir. bir de minik burunları pek hassastır, malum. hızlıca burnuna üflersen ısırdığı/tırmaladığı elini kurtarman kolay olur. huylanıp, kafasını çevirip kaçacaktır büyük ihtimalle bunu yapınca. yüzüne hapşırıp eylemine devam de edebilir tabi yeterince psikopatsa :) ısırıp oynayabileceği tüylü falan ufak bir oyuncak da faydalı olabilir, yeter ki koparıp yutabileceği bir parçası olmasın.


  • tarantinoesque  (19.11.08 02:57:16) 
[]

Kedi-Kedi-Kedi Acil

Selamlar,

Nihayet hayatımın ilk evcil hayvanı olan bir british short hair'i aileme dahil edeceğim. Acayip heyecanlıyım. Tavsiyelerinize ihtiyacım var. Kediler yaklaşık 2,5 - 3 aylık ve şu anda ev ortamında annesi babası ile birlikte yaşıyor.

1. Bugün kediyi alacağım yere gideceğim 3 yavru var. Erkek yavru mu, yoksa dişi yavru mu almalıyım?

2. İlk etapta bir taşıma kabı (veterinerden eve getirmek için) bir yatak ve kum kabı alacağım. Acil alınması gereken başka neler var?

3. Evde geçireceği ilk gecede neler yapmalıyım? Halıları topla diyenler filan oldu. Tek odada geçirsin ilk gecesini diyenler oldu...

Her türlü tavsiyeye açığım. Helpppp!!!!!!!!!!!!!!!

 
1- disiler daha sıcak olur derler ama degil kendimden biliyorum, yavru istiyorsan disi al ama gözgöze geldiginiz de ancak karar verirsin buna.
2- yok .
3- kediler zekidir kumu varsa, karnını da doyurdun mu tamam.İlk etapta saklanıp daha sonra da tanıma turlarına baslayacaktır.
Sen bilirsin bu yasanacak bi asama istersen ilk gecesini bi odada gecirsin ama ne gerek var kaynasin, oynasin.
  • gdduman  (17.11.08 13:35:25) 
kediyi kucağına alıp kumunun üstüne koy. bi koklasın keşfetsin. hatta o anda ihtiyacı varsa hemen yapar. yoksa da bir iki koklayıp gider. ihtiyacı geldiğinde gider kuma yapar. ortalığa yapsa da alıp kuma götürürsen çabuk öğrenir.

ben dişi tavsiye ederim. kısırlaştırmasan da en kötü ihtimalle azınca bağırıyorlar. erkek kedi bir de çişiyle işaret koyuyor (kuyruğu havaya kaldırırp titreterek fışşşk diye işiyor oraya buraya. "siymek" deriz buna genelde). kısırlaştırana kadar lağım gibi kokutuyor evi. erkek kedi beslemedim ama besleyen arkadaşımın evi leş gibi kokardı.

acil olarak kum kabıyla birlikte bir de kum al :P
  • kibritsuyu  (17.11.08 13:49:06 ~ 13:49:51) 
1-cinsiyete göre seçmeyin. bi süre kedilerle vakit geçirin, "ben bunu istiyorum" dediğinizde onun cinsiyetini öğrenin. size de sürpriz olsun. :)
2-tek acil ihtiyaç kum ve kum kabıdır. siz istediğiniz kadar yatak alın, kedi evde kendi beğendiği yerde yatar. :)
3-hiçbirşey. zaten bebek olduğundan yeni evine çabuk alışacaktır. evin şeklini şemalini değiştirmeyin, ilk gün nasıl gördüyse öyle alışsın. ayrıca sakın öyle bir odaya falan da tıkmayın yavrucağı. eve girer girmez serbest bırakın. yolda geçireceği zamanın tedirginliği ile önce bir yere saklanacaktır. burdan çıkması bikaç saat sürebilir, endişelenmeyin. hatta köşe bucak arayıp onu daha çok tedirgin etmeyin. bir süre sonra çıkıp evi turlayacak. kumunun ve mamasının yerini öğrenecek. sonra usul usul gelip yanınıza sokulacak. :) böyle de naif hayvanlar işte...

sağlıklı uzun ömürler dilerim :)
  • robin crusoe  (17.11.08 13:49:12) 
Hayırlı olsun, sağlıklar, mutluluklar.

Şimdi kedi için özel birşey yapmaya gerek yok da yavru olduğu ve ilk kez geleceği için ilk 1-2 gün azami dikkat gösterin. Merakla onu bunu karıştırırke başına bişi gelmesin.

Sokak kapısı, balkon kapısı ve pencereler kapalı olsun. Pencerelerden birisine tel taktırın ki pencere açtığınızda kedi düşmesin. Bu çok önemli.

Geceleri nasıl alıştırmak istiyorsanız o şekilde uyutun. Kendi odanıza almak istiyorsanız öyle uyusun, yoksa koridora koyun yatağını orda uyusun. Küçükken nasıl alışırsa hayat boyu o şekilde uyumak istiyorlar.

kapalı kum kabı alsanız en iyisi.koku yapmıyor. ama bu aralar piyasada yok. bulabilirseniz ondan alın. ilk başlarda alışana kadar kapağını kaldırırsınız, sonra koyarsınız.

mama için 1 yaşına kadar filan bebek kedi maması alın. kitten mama diye geçer. ve lütfen marketlerde satılan ucuz mamalardan almayın. o tür mamalar kedilerin sağlığına zararlıdır. kaliteli mamalar veterinerlerde veya pet shoplarda satılır. (royal canin, hill's, proplan vb.) pahalıdırlar ama kediniz hastalandığında yaşayacağınız üzüntü ve veterinere ödeyeceğiniz yüklü faturalar daha kötü.
  • mea maxima culpa  (17.11.08 15:52:33) 
bu başlık çook lazım olacak bana 1 ay sonra. bookmark olaraktan yazayım şuraya bir mesaj :)


  • arnatuile  (17.02.12 19:41:49) 
[]

Uydu Anteni

Selamlar Türkiye,
Geçen haftaki türksat 3a uydusunun devreye girmesinden sonra, uydu alıcımız otomatik olarak güncelleme yaptı. tüm kanallar çıkmasına rağmen ntv, cnbc-e ve e2 çıkmıyor. Neden olabilir acaba?

not: uydu alıcısının markası seul, yazılım ve kanal güncellemelerini otomatik yapıyor...

 
dogus grubuna ait kanallar yeni turksat 3a uydusunda dusuk frekanstan yayin yapan kanallar. dolayisiyla lnb'nin dusuk frekanslari almama ihtimali var.

diger bir ihtimal ve sorunun cozumu ise; canagi kesinlikle oynatmadan lnb'yi kablo giris kismi tam olarak asagi gelecek sekilde cevirip tekrar denemek olacaktir. eger söz konusu konumda ise bir iki parmak farkli yönlere cevirip tekrar deneyin.
  • trimpot  (09.11.08 21:23:35 ~ 21:23:58) 
ya da sadece doğuş grubu kanallarının grup tp'sini manuel olarak ekleseniz ve yeni bir kanal arama yapsanız. sanki çıkar gibi geliyor bana.
hayır benim uydu alıcım da otomatik tarama ile sadece 50-60 kanal buluyor da o yüzden elle girdim diğer tp'leri.
bu arada bir diğer ve d-smart uyumlu olan uydu alıcımda da tüm türksat kanallarının -otomatik tarama yapmasına rağmen- arama sonucunda çıkmadığını farkettim. yani manuel olarak eklerseniz belki çıkabilir gibi geliyor bana.
ilgili frekans da 11054mhz H(yatay) 30000 5/6 şeklinde...
  • tranko buskas  (09.11.08 22:38:17 ~ 22:39:23) 
soruldu, çözülemedi, çıkmıyor:
(git: 46132)

  • late viper  (10.11.08 00:38:36) 
  • mim  (10.11.08 01:37:13) 
[]

Dik Duruş Korsesi

Merhabalar,

Yıllardır hep omuzlarım düşüktür. Annem babam sürekli dik dur diye uyarıyor. Acaba dik duruş korselerinden kullansam mı diyorum? Daha önce kullanan var mı içinizde? Bir faydası oluyor mu? Duruşta kalıcı bir düzelme sağlıyor mu, yoksa sadece takınca mı iyileşme oluyor?

Teşekkürler

 
gerçi sorunuz bu değil ama şöyle bir şey var sırt düzeltmekle ilgili.

www.circlestarhorses.com
  • yapyat  (06.11.08 18:21:08) 
efendim ben işe yaradığna dair canlı örnek gördüm:

(bkz: dik durmak/@coolcatisi)
  • crown  (06.11.08 20:02:23) 
korse falan kullanma, omurganin esnekligini kaybettiriyor o korseler iyice berbat edersin.

dik durma hikayesine gelince, pilates falan iyidir, istanbul-izmit tarafindaysan sozlukten mesaj at, yardimci olurum.
  • the man who hears deepest inquisitions  (06.11.08 20:03:19) 
tchibo'da sandalye yastigi var, gri boyle. inceden kalina giden bir minder. ustune oturunca mecburen duzgun oturuyorsunuz. sandalyede cok oturuyorsan oneririm. 3 hafta once vardi, bulamazsan baska subeleri deneyebilirsin.


  • pyro clustic flow  (06.11.08 22:46:28) 
Merhaba,

sanıyorum bu yardımcı olabilir:

www.firsatal.com
  • tolginho  (25.07.11 21:48:00) 
Merhaba,

sanıyorum bu yardımcı olabilir:

www.firsatal.com
  • tolginho  (25.07.11 21:48:00) 
[]

Manyak Kedi

Merhabalar,

Sevgili arkadaşımın 3 aylık erkek kedisi var. 1 aylıkken geldi eve. Acayip mülayim ve tatlı bir kediydi. Kediydi diyorum çünkü artık kedi değil, canavar. Attığımız her adımda bacağımıza zıplıyor, sürekli olarak ıssırıyor ve tırmalıyor.

Yavru bir kedi olduğu için oyuncu olması normal ve bu özelliğini tatmin etmek için arkadaşım da ben de kediyle hep oynadık. Sert de davranmadık. Herhangi bir travması da olmuş değil. Issırma huyundan da vazgeçiremiyoruz. Hayır dememize, bağırmamıza, odadan çıkartmamıza hatta bazen ufak şaplaklar atmamıza rağmen fena halde, hatta kanatacak kadar ıssırıyor.

Bu ıssırmaların, tırmalamaların bir çözümü, çaresi var mıdır? Teşekkürler

 
:) sanirim benimki ile akraba o. çözüm mözüm aramayin. bi müddet sonra azaliyor. çook normal o sekilde davranmasi. şu petşoplarda satılan tırmanma hedeleri filan var ama ben bi b.ka yariyacagini sanmam cünküm o ona diil istedigi yere tirmanir, isirir, cirmalar. allah ecir sabir versin ne diim :)


  • palyacopapi  (06.11.08 13:59:18) 
yavru kedinin 1 yaşına kadar hareketli hatta hiperaktif olması çok normal.

bende de bunlardan 1 tane var. 6,5 aylık oldu şimdi az önce yanından geldim kolum ısırık dolu. :))

burnuna ufak şaplaklar vurmanız, sözle ve mimikle çok acıttın, canımızı acıtma diyerek fark ettirmeniz gerekli. zamanla öğreniyorlar.

ısırarak oynamak kedilerin doğal bir davranışı, bunu yoketmeye çalışmayın. ancak zamanla canınızı acıtmamayı öğrenecektir.

1 yaşını geçtiksen sonra da tembel tembel oturmaya başlayacak, siz ara ara gidip dürteceksiniz hareket etsin diye. doğaları bu bunların.
  • mea maxima culpa  (06.11.08 13:59:58) 
@palyacopapi haklı. tırmalama tahtası ve oyuncak alın. oyuncak fareler ve ayılar filan var, onları çok seviyorlar. (gerçi 5-10 dakika sonra yatağın altında kayboluyor onlar ama neylersiniz)

küçük oyuncaklara ip bağlayıp oynatın filan. enerjisini alın yani onunla oynayarak.
  • mea maxima culpa  (06.11.08 14:02:41) 
mea yazinca benim de aklima geldi. en kolay ve ucuz oyuncak naylon poşet. poşeti tortop ediniz. ve bir sekilde baglayiniz. sonra kedinin önüne atiniz. acaip egleniyor benimki. ya da normal ağzi acik poşette olur içine giriyor filan. bir de sonrada temizlemeyi göze alirsaniz kağit peçete ile de çilgin atabiliyolar. haaa pinpon topunu da unutmayalim. iyi eglenceler pisicik :)


  • palyacopapi  (06.11.08 14:06:33) 
kendisinin şu an deli gibi dişleri kaşınıyor ve enerjisini ancak sizinle oynayarak atabiliyor. yapacağınız en güzel şey büyükçe bir fırın eldivenini elinize geçirip onunla çılgınlar gibi 30 dk geçirmektir. bırakın enerjisini atsın pambık gibi olur.


  • atrin  (06.11.08 14:41:31) 
o dişler düşecek ayrıca. dökülüyor. yenileri çıkıyor.


  • mea maxima culpa  (06.11.08 15:20:03) 
şaplak atmayın çünkü anlamaz. psikolojisi bozulur bu sefer hayvanın.


  • chavezding  (06.11.08 16:37:53) 
bazı kediler çok oyun oynadıkça da daha çok azıyor mesela bi arkadaşım ayağıyla oyun yapıyordu hep kediye kedi şimdi gelen giden herkesin ayağına saldırıyor. cok elinizle oynarsanız elinize kolunuza saldırmaya alışabilir. hedef olarak görmeye başlıyorlar. o yüzden oyuncak gibi, ip gibi vs. şeylerle oynarsanız hedefi siz değil oyuncaklar olarak belirleyebilir. bağırmayın, odadan cıkarmayın daha asabiyet sinir yapar hayvan. yavruyken iyice hareketli olmalı ki kasları reflexleri iyice gelişsin zamanla geçiyor zaten yaşlandıkça. bu sefer de hadi oyna diyosun bitarafını kaldırmaya üşeniyo=)


  • random blonde  (06.11.08 17:40:57) 
vallaha kendi kedim gibi söylemiyorum hayvan sevilmek isteyince geliyor sevdirip gidiyor. ben sevesim geldiğinde de katlanıyor bana napsın =). kesinlikle ısırmak vs gibi huyları yok ve çok haşin oynarım öyle böyle değil. kendisi 6 kiloluk bir leopar çakması olduğu için oyunlarımız da çok vahşi hatta bazen kendimi serengeti düzlüklerindeki antiloplar gibi hissettiriyor. ama oyun haricinde saygıda kusur etmez hatta acıkmadığı ya da oyunu gelmediği sürece miyavlamaz bile. kediden kediye değişir ama benim önerim kesinlikle fırın eldivenidir.


  • atrin  (06.11.08 18:01:48) 
Bir kaç ay sonra düzelir, bizim canavar yüzünden evde yürüyemez hale gelmiştik. Adım attığımız anda düşmanına saldırır gibi tırnaklarını geçirip ısırıyordu. Bağırırsak veya vurursak daha da hırslanıyordu. Mümkün olduğu kadar ip, top vs ile oynatın enerjisini atacak başka şeyler de olduğunu görsün.


  • kimlanbu  (06.11.08 18:14:02) 
şu bahçıvan eldivenlerinden alıp elinize geçirip kediyi saldırtın. iyice saldırsın. sarılıp fittin fittin yapsın, tırmalasın, ıssırsın. yorulana doyana kadar parçalasın. hatta yetmedi, kızdırın (bizimki arka patisine dokununca delirirdi mesela, gıdıklanıyodu rahmetli), poposuna dürtün, sinirden sallamaya çalıştığı kuyruğunun ucunu tutun falan. kıhhlasın saldırsın. tatmin olunca yorulup gider zaten.

aha atrin fırın eldiveni demiş, okumamışım. o da olur tabi :)
  • kibritsuyu  (07.11.08 10:53:17 ~ 10:56:30) 
[]

Nemlendirici Aranıyor

Selamlar,

cildime uygun nemlendiriciyi bir türlü bulamadım. kozmetikçilerdeki tipler de eczacı kalfaları da tatmin edemedi beni. çünkü genelde daha yüksek komisyon aldııkları ürünleri satmaya uğraşııyorlar...

cildim karma denilen tipte. yani t bölgesi (alın burun çene) yağlı hatta hafif siyah noktalı, yanaklarım kuru. bunların arasında birşey bulmak istiyorum. her türlü tavsiyeye açığım.

teşekkürler

 
her türlü tavsiyeyi yaparız da bütçe önemlidir.

:)) eczacı kalfalarını geç. kozmetikçilerde de sevil parfümeriye gidersen her markanın kendi uzmanı var, kendi ürünlerini satmak isterler. tekin acarda ise markanın çalışanları yok, sadece mağazanın elemanları var. orası daha iyi o açıdan.

önereceğim makyaj malzemesi de yapan markaların ürünlerini almaman. sadece cilt bakım ürünü yapan markalar daha ciddi yaklaşıyorlar işe. (örneğin la colline, la praire gibi)

hatta daha bir kalitelileri özel olarak güzellik ve esterik merkezlerinde satılıyor. ordaki estetisyenler tavsiye ediyor. ben böyle bir yerden amerikadan gelen bir markanın ürünlerini alıyorum.
  • mea maxima culpa  (02.11.08 23:37:44 ~ 23:40:31) 
benim cildim de sizinkine benzer

ben babe aloe gel kullanıyorum
www.farmasaglik.net
aha şurada gorduğunuz reklam gibi olmasın ama. bir kere hem güneş sonrası için hem de genel nemlendirme için inanılmaz. çok az miktarlarda çok uzun süre gidebiliyor. asla yağlı bir his bırakmıyor. onun yanında temizleme vs gibi şeyler için de neutrogena şimdiye kadar en memnun kaldığım marka. alcohol-free toner la da mükemmel bir üçlü oluyor.
  • random blonde  (02.11.08 23:44:56 ~ 23:46:55) 
nivea visage young serisinin control it nemlendiricisi baya iyi idi


  • sleep may be the enemy  (03.11.08 00:00:41) 
shiseido - skincare serisi. pahalı ama yüzyıllarca gidiyor.


  • pyro clustic flow  (03.11.08 07:23:51) 
aynı cilt yapısına sahibim, daha dün akşam diadermine'in bi nemlendiricisini aldım. su bazlı bir nemlendiriciymiş. bir kere kullandım bu sabah ilk izlenim güzel..
www.pinokozmetik.com

  • girl in a coma  (03.11.08 09:52:49 ~ 09:53:04) 
aynı cildin extradan hassasına sahibim. Clinique - 2.nolu cilt tipi için olan seriyi kullanmaya başladım, memnunum. nemlendiricisi hafif ve güzel.


  • islakkedicorbasi  (03.11.08 10:50:41) 
excipial hydro'yu denemenizi tavsiye ederim. kozmetik değil, medikal su bazlı bir nemlendirici bu. yüzünüz de dahil olmak üzere tüm vücudunuzda kullanabiliyorsunuz. eczanelerde 4-5 liraya filan satılıyor olması lazım.


  • kıpkızıl  (03.11.08 11:27:26) 
pahalıca ama bence la roche posay'ın effeclair'i güzel, bi de dermalogica active moist. yurt dışından tanıdık varsa stila tinted illuminating moisturizer ın üstüne hiçbişi yok ama bu dünyada - gündüz için muhteşem.


  • zkurmus  (03.11.08 12:29:51) 
ben de clinique 2 numaralı seriyi kullanıyorum, nemlendiricisi çok hafif.
@kıpkızıl;excipial hydro'yu cilt doktorları vucut için veriyorlar genelde, belki yüz için de kullanılır bilmiyorum ama kokusu fenadır:)

  • think martini  (03.11.08 12:35:05) 
l'occitane, creme de miel. çok hafif tabaka yapmıyor ve doğal malzemeden üretiliyor.senelerce heves edip aldığım kremlerin hiçbirini bitiremedim, bozuldu attım. üç yıldır bunu kullanıyorum. neredeyse mükemmel.


  • synick  (03.11.08 20:11:18) 
eğer yağlı bölümlerdeki parlamalara da engel olsun ama kuru yerleri de nemlendirsin diyosanız kesinlikle shiseido!

www.cosme-de.com linkinden satın aldım ben, türkiyeye ücretsiz gönderiyo hemi de.
  • charm  (03.11.08 20:44:38) 
bir de ben bulaşayım hepten kafanız karışsın:)
la roche posay veya avene iyidir, kokusuz ve antiallaerjiktir. ne çok pahalı ne de çok ucuz segmenttedir. bunlardan bağımsız olarak, 50ml'lik bir nemlendirici kullanım sıklığına bağlı olarak 6 ile 1 yıl arası kullanılabilmektedir.

  • susannah  (03.11.08 22:21:52) 
avène cleanence emulsion muhteşem bir nemlendirici. t bölgesini yağlandırmadığı gibi kuruyup irrite olmuş yanak ve burun kenarlarını da yatıştırıp nemlendiriyor.


  • sare  (22.11.08 19:13:48) 
[]

Bu dağlarda maral gezer

Geçenlerde radyoda duydum. Bu şarkıyı söylüyordu bir adam. Sesi acayip yumuşak ve çok güzeldi.
Kim acaba?

Teşekkürler...

 
parçanın adı "dağlar maralı" erol parlak söylüyor.

bu dağlarda ceylan gezer
tırnakları ay balam taşlar ezer

şeklinde devam ediyor sözleri.
  • againstthelife  (25.10.08 17:29:57 ~ 17:31:26) 
bak ben de karıştırdım şimdi.
erol parlak'ın söylediği bir parça daha var buna benzer

dağların maralıdır, gözleri karalıdır
gitme kurban olayım yüreğim yaralıdır...

yoksam bu mu ola?
  • againstthelife  (25.10.08 17:33:44) 
[]

Fasıllı Mekan Önerisi

Selamlar,
Cuma ya da cumartesi akşamı gitmek için fasıllı rakılı mekan arıyoruz avrupa yakasında. çok ısrar ederseniz anadolu yakası da olur.

şöyle adam gibi bir mekan var mı?
daha önceki duyurulara baktım ama yıldızlar ve sadrazam mahmuttan başka bir yer önerilmemiş. mahmut da çok duman altı. yıldızları da bulamadım gibi oldu.

 
Bu akşam "Galata'da rakı zirvesi" var, fasıllı bir mekanda olacak. Mer Restaurant diye bir yer, belki daha önce giden arkadaşlar yorum yazar...


  • crown  (24.10.08 13:42:31) 
taksim nevizade'de Sanat


  • ymerdiveni  (24.10.08 16:04:41) 
Elmadağ Meyhanesi (:

Değişmediyse teli de şu:241 03 20
  • tarrega  (24.10.08 16:30:30) 
betty puf puf doğum gününü sakide yaptı, oldukça güzeldi.


  • talemon  (24.10.08 20:26:53) 
[]

Kuleliye gidiş Acil!

Selamlar,
bugün saat 3,5 gibi, kuleli askeri lisesi civarında bir yere gideceğim. Leventten çıkacağım hem birinci köprüye hem ikinci köprüye yakınım. Nasıl gideceğimi tarif edebilir misiniz?
Özellikle de yön tabelalarıyla tarif ederseniz sevinirim. Köprüden sonraki x tabelasından içeri gir, şu tabelayı izle gibi...

Teşekkürler

 
(git: 30981)


  • light beam  (23.10.08 12:47:13) 
[]

Postpartum ve Postnatal Farkı

Selamlar,
Soru başlıkta postpartum ile postnatalın farkı nedir?
basitçe anlatabilir misiniz?
Teşekkürler

 
bununla ilgili sözlükte bilgi vermiş idik: (bkz: postnatal) (bkz: postpartum)

şöyle ki: postnatal ve postpartum ikiside türkçede "doğumdan sonra" anlamına geliyor, türkçede anlam farkını karşılayacak ayrı karşılıklar yok. ikisi içinde doğumdan sonra kullanılabilir çeviri metinlerinde ama anlam olarak.

post ve natal birleştiğinde "neonat" döneminden sonraki yani bebeğin doğumdan hemen sonraki dönemi kastediyor. aslında tam karşılığı "bebek için doğumdan hemen sonraki dönem" oluyor ki en sık şekilde "postnatal gelişim" kullanılır, bebeklerin doğumdan hemen sonraki dönemde yaşanan gelişimidir kastedilen.

"postpartum" için de partürisyondan (doğum) hemen sonraki dönem kastedilir ama buradaki tam karşılık "anne için doğumdan hemen sonraki dönemdir". bu terimde sıklıkla "postpartum depresyon" şeklinde kullanılır. burada kastedilen doğumdan sonraki depresyon dönemidir ama bu depresif duygudurum sadece anne için geçerlidir.

"postnatal depresyon" denmesi yanlıştır, "postpartum gelişim" kavram karmaşasına neden olur kısacası. umarım yardımcı olmuştur.
  • cinematography  (22.10.08 14:50:25 ~ 23.10.08 10:59:55) 
[]

Avrupa Yakasında Güzel Mezeci

Selamlar,

Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bugün için acil güzel mezeciye ihtiyacım var. Okko kadar pahalı olmayan bir yer arıyorum.
Nişantaşı, şişli gibi yerlerde olursa çok sevinirim.

Teşekkürler

 
Şimdi tam adı aklıma gelmiyor ama Teşvikiye Camisi'nin karşısında bir kaç yer olması lazım. Taksim'e çıkarken Gümüşsuyu'nda da sağ tarafta vardı sanırım.


  • metal revolution  (18.10.08 15:02:28 ~ 22:27:45) 
[]

filmekimi

selamlar,

yarın filmekiminde üç film birden yapmaya niyet ettim.
11:00 13:30 ve 16:00 ama bilet filan almadım gidip almayı planlıyorum. lalem de yok.
bilet bulma şansım nedir sizce?

 
biletixden almayı planlıyorsan b planına geçmen gerek. 1 hafta önce almaya gittiğimde istediğim film için hiç bilet kalmadığını zaten nerdeyse bütün filmlerin biletlerinin tükendiğini söyledi. boynum bükük ayrıldım. burada ilanlar var belki yarın en azından 1 filme bulabilirsin.

edit: ayrıca (bkz: müzik mi sinama mı)
geçtiğimiz pazar dengue fever grubunun kamboçya turnesinin hikayesi "mekong nehrinde uyurgezer"i izledik. çok keyifliydi tavsiye ederim. hem de 3ytl :p
  • flame of feanor  (13.10.08 17:15:35 ~ 17:39:24) 
[]

Acıbadem'de yol tarifi

Selamlar,
Birinci köprüden geçmek suretiylen acıbadem caddesine gitmem gerekiyor. Hatta acıbadem caddesindeki konyalı restorant'a gitmem gerekiyor. Nasıl yaparım. Tarif edecek kimse yok mu?

Teşkür

 
köprüden sonra direk acıbadem caddesine çıkış var. tabelaları görürsünüz zaten. konyalı da caddeden aşağıya doğru inerken sol tarafta kalıyor.


  • kermitz  (13.10.08 12:17:31 ~ 12:22:32) 
[]

Kitap Tavsiyesi

Bana şöyle İngilizce olup da Türkçe'ye henüz çevrilmemiş popüler kitaplar tavsiye edebilir misiniz?

Hatta elinizde varsa ödünç de verebilirsiniz. Ah siz ne iyisiniz!

tenk yu

 
bence bunun en iyi takibini rusya, ispanya, almanya, fransa "en iyi satılanlar" listelerine girip kendi dillerinde yazılmış -misal- 2007-2008 seneli kitaplara bakarak yapabilirsin.


  • mortifera  (09.10.08 19:09:13) 
zannedersem kitabin dilinin ingilizce ve henuz turkce'ye cevrilmemis olmasini kastediyor kahvegibi . yoksa, kendisinin bu 2 dil disinda her hangi bir yabanci dili konusmasini beklememiz gerekir; bilemedim.


  • comptrol  (09.10.08 21:29:37) 
efendim tatil beldelerinde tanidiklariniz varsa, ya da siz gidebilirseniz oralardaki esnaflardan cuvalla bu kitaplardan belese temin edebilirsiniz bence. tatil boyunca kitap okuyan turistler , okuduklari kitaplari ne yuk yapmak ne de yok yere nakliye ucreti odemek icin bu esnaflara/otellere birakiyorlar. oralara bir goz atiniz derim. eger bu kitaplari ebook olarak da okurum diyorsaniz scribd ye bakabilirsiniz. hatta gayet de populer olan god delusion u bile bulabilirsiniz o siteden.


  • comptrol  (09.10.08 21:57:38) 
Nick Bantock, griffin and sabine.
ama 1'den başlayıp serisini devam ettirmeniz lazım. Çok da güzeldir.
Ben, okuduktan sonra, bir arkadaşıma hediye ettiğim için artık kalmadı.

sarah emily miano'dan encyclopædia of snow. çevrilmemiş olması muhtemel.

bunlar hep alengirli kitaplar, bolca akıllı "pun", kelime oyunu, kültürel göndermeler vs. var, bir boş kalsam, kendim çevirmeye niyetlenmiyor değilim.

ha, ayrıca, elena lappin'den foreign brides.
  • cedilla  (09.10.08 22:43:07 ~ 22:45:23) 
[]

Üsküdar'da mekan önerisi

Selamlar,

Cumartesi günü bir arkadaşın nikahından sonra gidip birşeyler yemek içmek bir müddet de oturmak için Üsküdar Evlendirme Dairesine yakın mekan arıyoruz. Mekanın içkisiz olması lazım. yaklaşık 20 kişi kadar oluruz diye tahmin ediyoruz. Mekan önerilerinize açığım. Teşekkürler.


 
yakın mı uzak mıbilmiyorum da fethi pasa korusu iyi olur cuk oturur.


  • bryan fury  (02.10.08 14:56:31) 
1. kanaat lokantası (burda kredi kartı geçmiyor)
2. genç kebap (eski yimpaş ile madonun arasında)
3. yöre'nin üstü (kapalı otoparkın yan tarafı)
4. niyazibey iskender (yöre'nin yan tarafı)
5. doğancılar yokuşundaki yaşar pide (halk cad. olarak da bilinir)
6. katibim (katibim zaten evlendirme dairesine en yakın mekan)
  • yazar kasa  (02.10.08 15:14:23) 
istanbul ticaret üni karşısında ehli keyf nargile kafe var.


  • yazark  (02.10.08 15:40:55) 
balikcilar halinin ustunde teras kafe var. ufak bir bogaz manzarasi ve canli muzik(sanat muzigi, istek parcalar falan) mevcut. nargile mekanidir, dumandan rahatsiz olacaksaniz cok tavsiye etmem. 20 kisi icin onceden(2-3saat kadar) bir yer ayirtmakta fayda var tabi cmt gunleri kalabalik olabilir.


  • crucio  (02.10.08 19:32:19) 
[]

Klavyeyi 10 parmak olarak kullanmak ingilizcede nasıl denir?

Soru başlıkta
tenk yu



 
canım feci şekilde chicken translation yapmak istedi şansımı deneyeyim :)

"using keyboard with ten fingers"

edit: veya "10 finger typing" de olabilir.
  • light beam  (18.09.08 16:12:51 ~ 16:14:47) 
edit 2: sanırım touch typing de olabilir.

touch typing: typewriting in which the fingers are trained to hit particular keys; typist can read and type at the same time.
  • light beam  (18.09.08 16:21:51) 
ten thumbs typing

edit: touch typing en doğrusu sanıyorum ki.

@egotm: evet ancak böyle bir tutor var nette. bilemedim.
  • insensitive  (18.09.08 16:24:55 ~ 17:05:20) 
to type with ten fingers


  • ermanen  (18.09.08 16:42:49 ~ 16:43:00) 
10 fingers typing diyin gitsin, google var wikipedia var; oyle diyorlar.

@insensitive, thumb basparmak demek?
  • egotm  (18.09.08 16:45:03) 
Tek bir cevabi yok bunun, normal olarak aciklarken benim dedigimi de gayet kullaniyorlar, yoksa deyimsel kullanimi da var tabi


  • ermanen  (18.09.08 16:52:52 ~ 16:53:17) 
light beam'in dediği gibi doğrusu touch typing.


  • quasiromantic  (18.09.08 17:01:52 ~ 17:02:08) 
kahvegibi, olasi butun cevaplardan tek yanlis cevabi sectigin icin tebrik ediyorum seni :)


  • egotm  (18.09.08 17:03:03) 
zaten, hızı belirlemek içn wpm kullanılıyor, word per minute ve kimse artık kaç parmakla yazdığına bakmıyor çok da fazla stil/teknik meraklısı değilse.

bonus: #9647160
  • cedilla  (18.09.08 17:25:54 ~ 17:27:48) 
kahvegibi, asil program ismi olan ten thumbs typing dir :D

images.google.com

bunun disinda digerlerinin hepsi olabilirdi ; ahahaha muzelik oldu bu duyuru yahu :D
  • egotm  (18.09.08 17:41:21 ~ 17:41:46) 
[]

ayvalık altınoluk

Bayramda, yani ekim başında ayvalık ve altınolukta denize girilir mi?
Yoksa çok mu soğuk olur?



 
demlikpoşet bilir.haftaya bi ayagını soksun denize..


  • isott  (17.09.08 13:35:40) 
giren tanıdıklarım var. bünyeye bağlı biraz da.. kimisi asla girmem diyor kimisi çatır çatır giriyor. ama yapılmayan bişey değil sonuçta.


  • deckard  (17.09.08 13:36:55) 
ben girdim kaç kere. azıcık üşüyon ama iyi oluyor. konyak, votka falan da al bünyeye.


  • loststone  (17.09.08 15:08:01) 
akçay altınoluk tarafı için yaz kış fark etmiyor. her zaman buz gibidir deniz.


  • temasettin  (17.09.08 17:15:40) 
bir hafta öncesine kadar altınoluk'taydım. bana ve tanıdıklarıma göre altınoluk'ta son 10 senenin en sıcak deniziyle karşılaştık bu yıl.
benim tavsiyem denize girmeden önce su ısısı buza yakın olan kanyon ve şelaleleri bir ziyaret edin ve oraya girin. ondan sonra altınoluğun soğuk denen denizi vız gelecektir.

  • caturanga  (17.09.08 17:28:57) 
bir fikir vermesi açısından;

ağustos ayında ordaydım ve afeedersiniz it gibi titredim efenim giremedim denize, havuzda yüzdüm paşa paşa.
  • yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin  (17.09.08 20:25:30) 
agustos 15 ten sonra bile akşamları esmeye başlıyor altınoluk civarında, gündüzler iyi, eylülden sonra girilmemesi gerekir bence.


  • amarat  (17.09.08 23:35:56) 
[]

Hapşurunca Seyirmeye Başlayan Göz

Evet, soru başlıkta. Son 3 gündür ne zaman hapşursam, gözüm pıt pıt pıt pıt diye seyirmeye başlıyor. Sanki, ben hapşurunca gözümdeki bir damar tıkanıyor da içinden kan akmıyormuş gibi hissediyorum...
Nedir, ne değildir?



 
Yorgunluktan olabilir mi?


  • trimpot  (16.09.08 11:10:40) 
bana da oluyor yıllardır, dikkate almıyorum artık.


  • tom riddle  (16.09.08 11:39:30) 
Stres efendim. Seğirmenin zaten en önemli nedeni stres. Rahatlayın derin bir nefes alın.


  • kays el mecnun  (16.09.08 16:02:06) 
[]

yüksek lisans ll.m. oluyor, peki lisans ne oluyor?

Selamlar,
Hukukta yüksek lisans yapınca ll.m. degree almış olunuyordu. ama bunun lisans içinde bir kısaltması vardı, neydi???



 
ll.b. oluyormuş.
teşekkürler

  • kahvegibi  (15.09.08 12:19:30) 
[]

İstanbul-Çanakkale-Altınoluk Arası Yeme İçme Gezme Tozma

Selamlar,

Bayram tatilinde İstanbul'dan yola çıkıp, Çanakkale'ye uğrayıp Altınoluk'a gitme planımız var.

Bu plan dahilinde,
Yol üzerinde nerede kalalım?
Nerede ne yiyelim?
Nereye mutlaka uğrayalım?

Tenks

 
istanbuldan çıkıyoruz yola...
biraz kalabalık yollar ama olsun...
keyfimiz yerinde daha tatilin 1. günü..
tekirdağ'a geldik işte.. ufak bir mola... mis gibi köfteleri götürüyoruz.
eceabata doğru ilerliyoruz sonra ..
körfezi gören biryerde durup bir çay molası bu kez... yola devam..
geliboludan lapsekiye geçmiyoruz hemen...
şehitliği gezeceğiz.. conkbayırı, anafartalar..göğsümüz kabaracak .. yorgunluk nedir unutacağız...
sonra eceabat feribotla çanakkaleye atıyor bizi...
geç olduysa.. hemen merkezde konaklayacak birçok 2 yıldızlı var...
zaten odada çok kalmayacağız.. akşam kordonda bir yürüyüş yapacağız...sonra harp zamanında postane olarak hizmet veren yerde, merkeze 500 metre(ismini hatırlayamadım üzgünüm) canlı müzik eşliğinde bişeyler yudumlayacağız asmaların altında..
yol yorgunuz.. güzel bir dinleniyoruz.... 2. gün.. yumuşak bir kahvaltı.. sabah esintisiyle pazarda biraz alışveriş.. peynir tatlısı alıyoruz yanımıza biraz.. malum truva'yı gezeceğiz öğle sıcağında, tatlı şekerimizi dengeleyecek ezine yolunda..
öğleden sonra ayvacık üzerinden küçükkuyu... maviş moteli bulacağız orada. eşyalarımı odaya atıp, 8 km uzaktaki behramkaleye ulaşacağız.. bayram biraz kalabalık olacak ama olsun.. uzun ev'de bira, avcı böreği ve kalamar eşliğinde belçika üzeri yayın yapan bir radyodan caz dinleyeceğiz.. odtü mezunu bir garsonla behramkale, çanakkale konulu bir tarih sohbeti... ama çok da kaçırmayacaz muhabbeti... çünkü motelde bizi bekleyen mangal sardalyaları çıkartmaya başlamış olacak.... ufak bir şişeyi devirip enfes mezeler eşliğinde... odaya sonra.. ılık bir duş ve mışıl bir uyku.. 3. gün tam gün denizz.. serin serin bişeyler okuyup sahilde mayışıyoruz.. sonra yine rakı. yine balık..sonra yine rakı.. ohhh beeeee..
4. güne kalktığımızda aldığım alkolün zerresi yok üzerimizde.. biraz balı yada dirzem yağı kızarmış ekmek üstü yapıp yola çıkıyoruz yine ... balıkesir üzerinden istanbul..

yada yapmıyoruz bunların hiçbirini rem'i bekliyoruz istanbulda...
bu konseri o tarihe koyanın....
  • ciayco  (13.09.08 23:32:20) 
Biz 2 ay kadar önce aynı güzergahı yapmıştık. Tabi iki küçük çocuğumuz olduğu için Şehitlikleri gezelim, biz isteyince mola verelim olmadı. Onlar uyuduğunda gidip durmak istediklerinde durarak ilerledi yolculuğumuz :)

"Peki ne diye yazıyorsun buraya müsrif?" demeyin diye bir kaç tiyo verip gideyim.

Çanakkale Boğazı'nı Gelibolu'dan değil; Gelibolu'nun 4-5 km ilerisinde bulunan Kilitbahir'den kalkan feribotla geçin. 15 dakika ve 12 YTL karlı çıkacaksınız. Yol boyu tabelaları var zaten.

Ezine girişinde, İstanbul'dan giderken sol kolda kalan bir peynirci var. Orada peynirli gözleme - domates ve limonata üçlemesine girin. Dönüşte de Ezine Peyniri alın aynı yerden. Domates de alın. (Hatta İstanbul'da nerede oturuyorsunuz ya, bize de alın o peynirle-domatesten dönüşte.)

Yol üzeri illa kalacağız demezseniz sabah çıkıp öğleden sonra varırsınız Altınoluk'a. Hadi çok oyalandınız gece varırsınız. Zira kalınası yerler sanki Altınoluk'a pek yakın. (Assos vb.) Ama Çanakkale bir alternatif olabilir. Hatta yol üstünde Şehitlik olmayan ama Çanakkale ve yöresindeki şehitlikler kontrol merkezi gibi bir adı olan modern bir bina var. Kesin görürsünüz. Orada Çanakkale Savaşı ile ilgili ilginç bilgiler bulabilir, hem de ziyaret etmek istediğiniz şehitlikleri planlayabilirsiniz.
  • rrr  (18.09.08 16:33:56) 
[]

Dyson Süpürge

Ben şimdi bakıyorum, daha önceki duyurularda da hangi elektrik süpürgesi iyidir diye sorulmuştu. Philips ve Dyson başabaş gidiyor. Baktım gördüm ki, Philips'in iyi süpürgeleri 650 civarı, Dyson ise 1000 yetele. Acaba, aradaki farka değer mi?
Dyson söyledikleri kadar iyi mi?



 
philipsi bilmiyorum ama dyson gerçekten harika bir alet. emiş gücü çok iyi (toz falan bırakmıyor), toz, tüy gibi şeylere alerjisi olanlar için de tavsiye edilen bir ürün. denediğim için söyleyebilirimki diğer süpürgelerden daha iyi ve verilen paraya değer.
(bkz: dyson)

  • turunun son ornegi  (10.09.08 18:27:33) 
dyson alerjik bunyeler icin en iyisidir.. en belirgin ozelligi bu.. astim hastalar icinde iyi. cekim gucu oldukca kuwetli.


  • lady laura  (10.09.08 18:30:25) 
Turkiyedeysen Dyson yerine Siemens'in hayvani guclu bir supurgesi var (modelini hatirlamiyorum) ona bak. Ben Amerikada Dyson kullaniyorum, hem de en hayvani modelini, oyle cok cilgin bir durum goremedim. Ama halili evler icin iyi evet.


  • compumaster  (10.09.08 19:05:26) 
rainbow diye bir marka var, böyle mağazalarda falan satılmıyor. adamlar gelip bireysel pazarlama yapıyorlar. o makineyi gördükten sonra dyson, phillips diye konuşmazsınız. yalnız fiyatı çok tuzlu. ama asıl makine de bence budur.


  • krasotkin  (10.09.08 19:23:57) 
dyson'un farklı bi sistemi var. içinde ince uzun kanallar var. tozu burdan geçiriyo hapsediyo bişeyler yapıyo. broşürleri vardı bi tanıdıkta bakmıştım da vaay demiştim araba inceler gibi. çalışma sistemini gösteriyodu. ayrıca başka ürün dizaynları/icatları da var dyson'u yapan adamın.


  • geldiler  (10.09.08 21:47:13) 
2 yıl önce evlendiğimde , annem büyük bir hevesle dünyanın parasını bayılıp çeyiz diye rainbow almıştı bana.
süpürge demeye bin şahit isteyen,bin türlü aparatı olan , su ile çalışan ve çok yer kaplayan robotvari bir makina rainbow.. şahane çalışıyor , kullandığım sürede de performansından memnundum. yalnız ben evine yardımcı alan bir kadın değilim,her işimi kendim yapıyorum ; bu yüzden kullanımı çok zor geldi bana..zaten eğer yardımcı alıyor olsaydım da ,asla bu kadar pahalı bir makinayı başkalarının eline bırakmazdım.

velhasıl , bir sene sonra bana günaşırı bu makinayı kullanmak zul gelmeye başladı..içine su doldur , parçalarını değiştir , süpür , suyu boşalt, hazneyi temizle , kaldır..(ki bence tüm sulu süpürgelerin kullanım zorluğu var ) gerçekten çok büyüyordu gözümde..rainbow'u anneme verip kendime yeni bir süpürge aramaya başladım.

hem arkadaş tavsiyeleri , hem internette araştırdıklarım sonucu ; altı ay kadar önce dyson aldım.. 1.200 ytl'ye almıştım diye hatırlıyorum , yalnız sonra daha ucuzunu başka bir yerde bulmuş pek üzülmüştüm.
ince uzun,ufacık bir alet. toz torbası falan yok , bu nedenle son derece hijyenik..kullanımı çok kolay ve son derece de hafif.

ne kadar memnun olduğumu kelimelerle anlatamam.. gönül rahatlığıyla,memnun kalacağınızdan da emin olarak tavsiye edebilirim size.

philips ; arçelik beko ve benzerlerinden daha iyidir kesinlikle.
ama dyson daha iyidir diyorum. bence piyasada dyson'ın performansına denk sadece rainbow var.. o da dört kat daha pahalı ve on kat daha fazla yer kaplıyor.

hal böyleyken 650 philipse vereceğinize 1000 dysona vermek,sonra da senelerce tepe tepe kullanmak daha mantıklı bence..
  • hickiran karasinek ve uyuyan karinca  (10.09.08 22:56:43) 
marathon da, dyson da kullandim, kullaniyorum. alerjik astimsal bi mevzu yoksa ve butce kisitliysa marathon da guzel temizliyor. kardesime verdiydim marathon'u, 4 kediye ragmen canavar gibi temizliyor. bir de kovasini sak diye cikariyon, sak diye takiyon. dyson'inki de cok alengirli degil ama marathon'unki iyice kolay.


  • pyro clustic flow  (10.09.08 23:40:41) 
orta: karcher marka, bauhaus ta filan satılan sarı renkli makinelerden var bi tane bende. ofis için almıştım eve getirdim kaldı öyle. güzel temizliyo.
pahalı: 2001de çok para verip aldığım miele medicair plus (oğlumun astımı vardı) muhteşem bişi. bi kere sehpayı filan çekti abartmıyorum. öööyle bişi.
dyson: tasarımına para veriyorsun diyor üst kat komşum. 4. kattaki ve aynı watttaki (şiir) philipsle aynı çalışıyo gibi geldi.

ebet biz elektrik süpürgesi muhabbeti yapıyoruz apartmanca naapalım.
  • zkurmus  (11.09.08 00:30:31) 
(bkz: Miele)

Avrupa'nın en çok satan süpürge markası. Bir de normalde Miele ürünleri çok pahalıdır. Ama süpürgeleri uygun fiyatlı. Miele candır :)
  • uzunbinik  (11.09.08 11:37:43) 
[]

Mesnevi'yi okumak ama anlamamak/Kitap Önerisi

Şimdi ben kolları sıvadım Mesnevi okumaya başladım. Okuyorum okuyorum ama anlamıyorum. Anlamıyorumdan kastım şu. Hani Mesnevi'de hikayeler vardır. Başka bir yazardan okursunuz. Yazar hikayeyi anlatıp Mevlana'nın orada ne demek istediğini açıklar. Harbi lan filan dersiniz. İşte böyle bir kitap istiyorum. İçinde Mesnevi olsun ama açıklamalı olsun.
Var mı?



 
(bkz: sefik can )'ın kitaplarına göz atabilirsiniz. linkte kitapları görülebilir mesnevi tercümesi açısından da genelde tavsiye edilen bir isimdir şefik can.

www.otuken.com.tr
  • light beam  (09.09.08 14:52:45) 
[]

Blog

Selamlar,
uzun süredir yapmayı düşündüğüm şeyi yapıp bir blog açtım.
ama sadece birşeyler yazınca kuru kuru oldu. Bloguma fotograf da eklemek istiyorum. Bunun için kullabileceğim ücretsiz arşivler filan var mıdır nette? ya da kaynak göstererek kullanabileceğim fotograflar filan.

ikincisi, blogumu kaç kişinin ziyaret ettiğini nasıl anlayabilirim?

tenks yu

 
ikincisi: google analytics gayet faydalı. www.google.com


  • kobuzchu kiz  (08.09.08 11:14:31) 
search.creativecommons.org

buradan ücretsiz ancak kaynağını göstermek koşuluyla resim, fotoğraf, imaj, müzik, vb bulabilirsin. flickr'ın creative commons lisanslı imajlarını da kullanabilirsin. gerçi bu dediğim site orayı da arıyor..

yine tabii google'dan free images, free photos gibi arayışlar ihtiyaca cevap verecektir.

www.statcounter.com var bi de. bu da ücretsiz, gayet güzeldir..

iyi bloglamalar.
  • forgotten hopes  (08.09.08 12:22:00) 
sözlükçülerin blogları bunu incele değişik değişik counterlar ve daha ilginç şeyler var şuan aklıma gelmeyen. hoşuna gidenler olursa ekleyebilirsin kendi bloguna..


  • dambil  (08.09.08 13:56:05) 
www.sxc.hu
ücretsiz başarılı bir fotoğraf arşivi.

  • rrr  (08.09.08 15:46:15) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.