[]

Cevaplarda Ara & Uktelerde Ara

1-) Ekşi Duyuru'nun arama fasilitesinin "cevaplarda ara" kısmı aktive edilecek mi? Pazartesi gelir mi?

2-) Ekşi Sözlük'ün "benim uktelerim" diye bir fasilitesi var mı? Var da ben mi görmüyorum? Yani "ukte verdim, takibini yapayım," olayı var mı? Hiç mi yok?

Teşekkürler.

 
2) yok. doldurulmamis, en onceden verilmis ukte disindakileri goremiyoruz.


  • entrapmen  (16.04.09 02:16:37) 
olsa güzel olurdu. sözlük için de iyi olurdu bence. kutsal bilgi şeysi gelişirdi.


  • boshi  (16.04.09 02:22:01) 
(bkz: sözlükle ilgili istekler) başlığına yazabilirsiniz..


  • dambil  (16.04.09 08:38:09) 
[]

Muayene & 365

1- Uzman doktorların muayene ücretleri ne civarda seyrediyor (muayenehanede)?

2- Çankaya'daki 365 Alışveriş Merkezi'ne Eskişehir yolu üzerinden nasıl gidilir?


 
2- armadanın oradan konya yoluna çıkarsanız, oran sitesine geldiğinizde turan güneş bulvarından çankaya köşkü tarafına giderek bulabilirsiniz. araba yoksa kızılaya gidip göbekten 413 numaralı otobüslede gidebilirsiniz.


  • copy paste  (10.04.09 02:37:42) 
1-ssk'Lıysan bu fiyatlar özel hastanelerde çok düşüyor. mesela medical park'ta 35 ytl uzman 80 ytl profesör muayeneydi.


  • darknum  (10.04.09 09:17:55) 
1.gideceğiniz doktora göre değişmekte ama genellikle 150-200 tl alıyorlar.


  • madrigal  (10.04.09 09:30:25) 
[]

Hosting Transfer Etme (tam tersi yani)

Hali hazırda bir alan adına hizmet vermesi için satın alınmış bir hosting hizmeti, daha sonra başka bir alan adına hizmet verecek şekilde dönüştürülebilir mi hizmet sağlayıcı tarafından (talep halinde). Yoksa yeni alan adı için yeni hosting hizmeti satın almak kaçınılmaz mıdır?

Teşekkür.

* eski alan adı tamamen kaybolacak ortamdan, registered bir domain olarak yaşamına devam edecek sadece.

 
Farklı alan adı için kullanılır tabii niye kullanılmasın ki? Dns yönlendirmelerini yap gitsin.


  • ataturkiye  (21.03.09 08:11:51) 
[]

Koşturması Gereken Zatürree Hastası

Günlük hayatına temposunu çok da fazla düşürmeden devam etmek zorunda olan pnömonik bir insan evladına ne tür "destekleyici ürünler" tavsiye ederdiniz?

"Solgar'ın ultra-mega akava diye drajeleri var, süper,"
"Supradin'i çaya karıştır iç,"
"GNC'nin herkül-pack dalgametresini kullan,"
"k-lite mega codec pack indir,"

gibi tavsiyeler bekliyorum.

Teşekkürler.

 
yani istenen multivitamin desteği mi? fiziksel yorgunluğa karşı? o halde pharmaton'u tavsiye edebilirim, ben kullandigimda cok faydesini gordum.. tabii solgar'in da cillop ilaclari var esasen bende pharmaton muadili solgar vitamini aramaktayim..


  • kobrettii  (02.03.09 23:54:01) 
arı ürünleri tavsiye edilir
vitamin tabletleri yerine "arı poleni"
güçlü bağışıklık,direnç için "propolis"
ekstra enerji içinde "arı sütü (royal jelly)"
  • hepatus  (03.03.09 12:37:11) 
arı südü, polen, anzer balı. geçmiş olsun :levent.


  • mulder  (13.03.09 03:57:47) 
[]

"Non-master Item" Ne Demektir?

Evet, Türkçe karşılığı var mıdır, varsa nedir?




 
asılsız haber

cumleye gore de degisebilir.
  • ermanen  (02.03.09 20:43:17 ~ 20:44:13) 
Bir hastanedeki otomasyon uygulamasının başarısını örneklemek için "Nonmaster-item spending reduced 70%" demişler. Asılsız haber anlamında mı oluyor burada?


  • boshi  (02.03.09 20:45:31) 
nonmaster item'i birebir tipla ilgili olmayan malzeme anlaminda soylemis olabilirler. yani mesela hastanenin yatak ortuleri, tuvaletlerindeki kagit havlular, vs. nonmaster item iken; pansuman, operasyon, vs. malzemesi master item olabilir.

bir de bu bahsettigin makalenin linkini/referansini verebilir misin? tam da bu konuda calisan bir arkadasim var, isine yarayacagini dusunuyorum:)
  • layouter  (02.03.09 21:08:23) 
teşekkür!

bu arada link:
download.sap.com
  • boshi  (02.03.09 21:22:07) 
burdaki envanter organizasyonu ve veritabani terimi imis. oncelikle "master item" dan gidelim o zaman. bir sirketin ana envanterinde bulunan ogeler master-item oluyor. bunlar veritabaninda, ana envanter organizasyonlarinin ana elemanlari olarak kullaniliyor. ayrica oge numarasi ve ana organizasyon kodu oluyor, ve bunlarda islem yapilamaz. envanterde belirlenmemis esas olmayan ogeler non-master item oluyor, bunlarda islem yapilabiliyor.


  • ermanen  (02.03.09 21:52:39) 
[]

Nasıl Hitap Ediyorsunuz (e-postada)?

Çok samimi olmadığınız hocaya e-mail atarken nasıl başlıyor, nasıl bitiriyorsunuz?

c u,

boshi

 
turkse merhabalar hocam, yabanci ise dear dr. hedehodo.

saygimi sevgi kelimeleri kullanarak belli ediyorum.
  • yirtik foto  (01.03.09 15:55:36) 
eyvallah, müthiş rehbermiş :) bu arada dr. iyidir di mi "dear professor..." diye abanmaya gerek yok. ingilizce metinde dr. yeterli nezaketi veriyor sanırım, öyle mi?

bi de regards diyerek mi kapatıyosunuz, çok gayrıresmi olmaz di mi?
  • boshi  (01.03.09 16:01:25) 
dear prof deme hic. dr unvani fazlasiyla yetiyor ;)

eger bir rica varsa; thanks in advance veya thank you
eger bir durum bildirme olayi varsa, sincerely yeter.
  • yirtik foto  (01.03.09 16:08:05) 
60 yaşındaki profesöre de, benden küçük asistana da "saygılar hocam" derim hep.


  • deckard  (01.03.09 16:18:19) 
Merhaba diye başlayıp, saygılar diye bitir. hoca da neticede, normalse eğer, senin benim gibi adam. takmaz herhalde.

@mrtksn o değilde ne kompleksli bir hocaymış o ya
  • ali87  (01.03.09 17:19:13) 
kapanış cümlesi olarak "best regards" var bi de


  • makineci  (01.03.09 20:30:58) 
[]

AHCI vs. IDE: Ne Fark Etti?

Arkadaşlar,

DOS'la gelen bi notebook'a XP kurdum, sata driver'ları kurulum cd'sinde olmadığından mavi ekran veriyordu, uğraşıp sata driver'larını kuruluma katık etmektense bios'tan AHCI'yi IDE'ye çevirdim, öyle tamamladım kurulumu.

Sorum şu: Şimdi ne oldu? Ne fark etti? HD'yi IDE olarak mı kullanıyor oldu bu makine? Şu noktadan sonra artık AHCI'ye dönüş yapmanın bir mümkünatı var mı yoksa o işi en başından mı yapmak gerekiyordu?

Teşekkür.

 
Bildiğim kadarıyla, evet, ide olarak kullanıyor. NCQ ve ho-plugging ile işin yoksa (notebookmuş zaten) bırakın öyle kalsın.

Sonradan dönüş yapmanın da mümkünatı var, ahci driverlarını yükleyip registry'ye dalıp yeni yüklenmişleri seçitikten sonra ahci olarak boot edip kullanmaktan geçiyor. Google'a "converting +ide +ahci" gibilerden bir arama yaparsanız izlenmesi gereken adımları anlatan yeterince makale var.
  • skatheist  (15.02.09 02:17:07) 
hadi kolaylik olsun diye:

en.wikipedia.org
forums.pcper.com
  • smg  (15.02.09 03:53:17) 
[]

Ankara'da Çikolatacı

Efenim, görevim gereği Ankara'da adrese teslim hizmeti veren bir çikolatacı arıyorum. Nezih bir çikolatacı olmalı. Var mı?




 
kızılay'da alt geçitte bir tane olucaktı ama nezih midir bilmiyorum, gelip geçerken görüyordum sadece.


  • halef  (14.02.09 00:46:35 ~ 00:46:59) 
bilkent ankuvada neahaus'a benzer bi isme sahip nezih ve çikolata konusuda fazlasıyla iyi bir yer vardı. hala orda ama çikolata ile ilgileniyorlar mı bilmiyorum.


  • papalina  (14.02.09 01:01:23) 
liva pastaneleri yapar muhtemelen bu işi..


  • iterator  (14.02.09 01:12:55) 
liva iyidir...


  • makineci  (14.02.09 01:46:51) 
bind chocolate var armada'da. onlar yapıyorlar galiba bu işi.


  • kriker  (14.02.09 01:54:02) 
livayı yazmadığım için kendimden utandım.


  • halef  (14.02.09 04:05:40) 
  • paranormal  (14.02.09 07:51:45) 
papalina'nın bahsettiği şu: www.neuhaustr.com


  • endless dream  (14.02.09 11:40:02) 
[]

Karın Ağrısı = Intel Atom + IE7

Argadaşlar,

Bende bir netbook var. Alette neredeyse Windows XP'den baska bir sey yuklu değil, gayet temiz. Browser açtığımda da asla başka bir program çalıştırmıyorum, ne Messenger, ne Winamp, ne de başka herhangi bir zamazingo. Üstüne üstlük Tune Up'la da sistemi zımba gibi yaptım zannediyorum, minimum görsellik, maksimum performans; dümdüz bir Windows, hiçbir şişkinliği yok maşallah... daha gider bu. Gelgelelim, IE'de 3-4 sekme açtığımda haşırt diye "not responding"e falan bağlıyor, send error report vesaireleriyle uğraşıyorum, kusacam yakında. Yani alt+f4'le pencere kapatma / "not responding"le pencere kapatma oranım 0.0002 falandır şu alette.

N'apayım ben? Yapmam gereken bir tweak var mı halen ya da başka bir browser'a mı geçiş yapayım?

Danke.

 
google chromea geç direk


  • enter saltman benim  (05.02.09 18:45:42) 
divit'e aynen katiliyorum.. opera cok guzel bu konuda.. firefox gibi uzmuyor. ie6 da hizliydi bildigim ama plug-in'ler de onemli tabi. hos, ie icin ne kadar plug-in var ki zaten :)


  • katafalk  (05.02.09 19:15:49) 
ben şuanda samsung netbookta firefox kullanıyorum. pek şukela. şikayetim yok. herzaman ki gibi biraz fazla ram kullanıyor ama, gayet güzel çalışıyor. sizin aletin konfigürasyonu ne ?


  • arnatuile  (05.02.09 20:12:02) 
XP Home SP3 - Intel Atom N270 1.60GHz - 1GB RAM

Ben buna 1GB daha ram taktırayım bi de yav.
  • boshi  (05.02.09 20:19:48) 
Bende de aynı işlemci ve aynı miktarda ram var 10-15 tab açıyorum bana mısın demiyor. Sizde başka bir problem olabilir sanki. Aletti aldığımda üzerinde gelen XP SP3 ile kullanıyorum format atmadım hiç...


  • crown  (05.02.09 23:57:53) 
@crown: evet, bende stabilligi bozan bir seyler olsa gerek, bana da mantikli gorunmuyor cunku bu olay. mrtksn'nin javascript tahmini aklima yatti gerci.

@mrtksn: abi 2gb'ye yukseltilebiliyormus, bios'tan boot booster'i deaktive etmek suretiyle.
  • boshi  (06.02.09 10:28:08) 
[]

Yavaş PC'de Hangi Oynatıcı?

Naif bir konfigürasyonda kasmadan, arıza yapmadan video oynatmak için hangisini tercih etmeliyim?

1) k lite mega codec pack 2.1.15 (coreavc'li) + media player classic

2) xp codec pack 2.4.6 + media player classic

3) kmplayer

4) gomplayer

Teşekkürler.

 
ben gomplayer ı öneririm çünkü benimde bilgisayarım pek hızlı değil ama gom player çatır çutur kastırmadan izletiyor. Sadece hd ripleri falan izlerken problem olabilir.


  • auzril  (02.02.09 11:10:48) 
mkv dışında gom player. codecleri genelde otomatik bulur ama sağlama almak istersen üzerine bir de k-lite mega codec pack kurabilirsin.


  • sanal uyku  (02.02.09 11:22:37) 
Ben "1"i seçerdim.
MPC ile film izlerken altyazilar daha keskin oluyor.
Ve bu codec paketinin açamadigi görüntü yok.
  • trimpot  (02.02.09 11:42:14) 
kesinlikle k lite'ı tercih etmelisin.


  • justhink  (02.02.09 11:53:19) 
biz pentium 3 makinada gom kullanıoz. canavar gibi oynatıo. ihtiyacı olursa codecleri zaten kendi buluyor. + o turuncu ekran ve koca ayağı görünce insan huzur buluyor!


  • emrag  (02.02.09 12:28:46) 
gom player


  • enter saltman benim  (02.02.09 13:37:09) 
diger alternatifleri kullanmadan "su olsun" diyenleri ciddiye almayin. kiyaslama yapmadan nasil denebilir ki bu?

ilk 3unu iyi bilirim ve acik ara 3) derim. gom hakkinda fikrim yok cunku km hem hizli hem de codec filan gereksiz, alternatifini aramadim bi daha.
  • 507  (02.02.09 14:45:05) 
gomplayer kesinlikle


  • yuto  (02.02.09 18:52:15) 
Mpc kastırır. Gom, bilgisayarın kaldıramayacağı videoların kalitesini azaltarak kastırmadan izlettirebiliyor.


  • edge_nabby  (02.02.09 22:03:01) 
[]

C Sorusu: Bu Satır Ne Demek İstiyor?

shorter diye bir fonksiyon olsun imiş. s1 string'ine bakıyor bu fonksiyon, s2 string'inden kısaysa 1 return ediyor, değilse 0.

int shorter(char *s1, char *s2)
{
char *p1 = s1, *p2 = s2;
while (*p1) p1++;
while (*p2) p2++;
return(p1-s1 < p2-s2 );
}

Ben WHILE'lı iki satırın ne demek istediğini çözemedim. *p1 falan nasıl sıfır oluyor da saymayı bitirip döngüden çıkıyor o while'lar?

 
şöyle anlatmaya çalışıyım;
başta p1 ve p2'ye s1 ve s2 stringlerinin başlangıcındaki karakterleri tutan pointerların değerlerini atıyor. ilk while'da bu pointer'ın değerini birer birer artırarak string'in sonuna kadar gidiyor. yani mesela string 5 karakterden oluşuyorsa başta s1'e eşit olan p1'in değeri 5 artıyor. ikincisi de aynı şekilde mesela oraya da 4 karakterlik bi string geldiğini düşünelim p2'nin değeri 4 artacak yani p2-s2 = 4 oluyor. ilkinden p1-s1 = 5 geliyor. (p1-s1 < p2-s2) kontrolunu tapınca (5<4) false döndürür. c'de true - false diye bişey olmadığı için 0 döndürür yani. böyle.

s1 ve s2 de burda string'i bütün halinde tutan bişey değil ilk char'ını tutan pointer. *p1'in 0 olması dedğin de her string'in sonunda yer alan ('\0') string'in bittiğini gösteren karakterdir.
  • tepedeki psychedelic adam  (14.01.09 00:27:39 ~ 00:53:36) 
sayarken en son null'ı gorüp while(0) olunca o while'dan çıkıyor, öyle mi? bu durumda 5 karakterli string'te ilk karakter hariç ve null dahil 5 tane mi saymış oluyor?

son olarak: neden return (p1<p2) değil? sonuçta bunun true olup da p1-s1 < p2-s2'nin false olduğu bir durum var mı?
  • boshi  (14.01.09 00:56:57) 
ilk karakterden başlayarak null karakterini görünceye kadar ilerliyor. yani 5 karakterli bir string'de 5 defa döner. null'u gördüğü anda döngü biter. yani while(0) değil de mesela (*p1 != '\0')'le aynı şeymiş gibi düşünebilirsin. böyle yazınca da olması lazım yanılmıyorsam.

(p1 < p2) olmamasının nedeni bu pointerlarla memory'de gösterilen bölgelerin farklı olabilecek olmasından. yani böyle olmaz da mesela en baştaki s1 pointer'ı için 0 numaralı adres ayrıldı. s2 için de 100 ayrıldı. sonra bunun üstünden p1, p2 hesaplandığında; ilk string'in uzunluğu 100 diye düşünelim p1 100 olur. 2. string de 1 uzunluğunda olsun. p2 de 101 olur. p1 < p2 kontrolu yaptığında bu eşitsizliği sağlar ama aslında p1 p2'den çok daha büyük. yani ayrılan adreslerin nerden ayrılacağı belli olmadğı için p1-s1 filan kullanılmış ki bu zaten direk uzunluğu hesaplıyor her karakter 1 byte yer kapladığı için genelde.
  • tepedeki psychedelic adam  (14.01.09 01:11:02) 
çok sağol üstad, tam da beklediğim cevaptı bu. teşekkür!


  • boshi  (14.01.09 01:45:43) 
tepedeki psychedelic adam güzel şekilde açıklamış, ama pointer üzerinden aritmetik yapmak anlaşılbilirliği biraz azalttığı için çok tercih edilmez. yine de mikrooptimizasyon adına iyidir güzeldir.

Sonuçta stringlerin \0 ile sonlandırıldığına göre strlen() standart fonksiyonu uzunluklarını bulup direk karşılaştırabilirsin. Pointerlar üzerinde takla atmaktan daha anlaşılır ve managable bir kodun olur.

Kolay gelsin.
  • kurukafa  (14.01.09 11:19:58) 
[]

DSS (Decision Support Systems) Üzerine Kaynak Tavsiyesi

"Decision Support Systems: Design and Implementation" ya da benzeri bir ders almış olanınız var mı? Varsa derste hangi kitabı/kitapları takip ettiğinizi, yoksa bu DSS olayının abc'sini öğreten, giriş niteliğinde bir kaynak kitap (akademik nitelikte olması tercih sebebidir) tavsiye edip edemeyeceğinizi soracaidim.

Esenlikler.


 
Giriş seviyesinde bilgi için MIS (Management Information Systems) kitaplarından yararlanabilirsin.

kolay gelsin.
  • hgn  (09.01.09 23:46:48) 
[]

Tchibo ve GNC: Nasıl?

Kafamda net bir açıklamasını oluşturamadığım iki soruyu paylaşmak isterim:

1-) İşletme okullarında bir firmanın / markanın / ürünün ayakta kalabilmesi ve gelişim gösterebilmesi için farklılaşmaya (distinctive competency) yönelik adımlar atması gerektiği öğretilegelir. Hatta bazıları bunu aksiyomatik olarak dile getirirler; "siz bir alametifarika yaratın önce de gerisi gelir," yaklaşımıyla hareket ederler. Ben şunu merak ediyorum: Böyle aksiyomatik bir ifade biçimi masaya konulduğunda Tchibo'nun göstermiş olduğu başarı nasıl açıklanabilir? Adamlar çekirdek kahve satıyorlar, periyodik olarak temalar yaratıyorlar ve bu kapsamda snowboard'dan masa saatine, mp3 player'dan bereye çeşit çeşit mal satıyorlar. Diğer yandan aynı söz konusu satışları yaptıkları küçücük mekanda kafe işletiyorlar, bu kafede kurabiye, çay gibi ürünler sunuyorlar. Satış hacimleri oldukça düşük, ölçek ekonomisi falan uygulamıyorlar ve üst gelir grubuna hitap eden butik bir anlayışları var. Neticede her tarakta bezleri var. "Bu bile başlı başına bir farklılaşmadır," dediğinizi duyar gibiyim ama doğru yanıt bu mu? Odaklanamayan, distinctive competency'si olmayan ancak buna rağmen başarılı bir firma olduğunu söyleyebilir miyiz Tchibo'yu? Nereye koyarız bu insanları? (tr'den bahsediyorum, başka ülkelerdeki işleyişleri konusunda bilgim yok ama aşağı yukarı aynıdır herhalde)

2-) Gene tr'deki GNC Live Well'lerle ilgili bir soru: Bu dükkanlarda t zamanında >2 müşteri olduğunu hiç gördünüz mü? Bu adamlar tr'de nasıl para kazanıyor?

Teşekkürler efem.

 
2) internetten sati$. baya indirimli de oluyor cogu zaman.


  • sourlemonade  (08.01.09 19:15:09) 
@assert h: cirolarının büyük kısmını online satıştan elde ettiklerini söylüyorsun yanlış anlamadıysam. bu durumda lüks avm'lerdeki kabarık kiraları ödemeyi sürdürmelerini "prestiji koruma amaçlı" olarak mı düşünmek gerekiyor? ilaveten, çalışma saatlerinin büyük bölümünde boş olan bir satış mağazası tablosu potansiyel müşteri nazarında marka imajını zedelemez mi?


  • boshi  (08.01.09 19:18:18) 
son üç gün içerisinde ilgimi çeken iki marka tchibo ve gnc...

bizim burada devamlı döviz alıp sattığımız şekerbank ın hemen yanında gnc var..neredeyse 2 yıldır hep oradalardı. cadde üstünde ve devamlı işlek bi yer..semt olarakta kalburüstü bi semt.. buradaki ev fiyatları aşağı yukarı 300milyar civarı.caddenin sonunda toki siteler yapıyor ve neredeyse 8-9ay ları kalmış durumda istedikleri parada dairesine göre 500 den 1.5trilyona kadar çıkıyor..hep bu gnc dikkatimi çekiyodu benim. ne zaman bankaya gitsem sürekli bi içeri göz atıyodum fakat hiç kimse olmuyordu.hani dersin iş çıkışında satış yapıyolar biz kötü zamanda geliyoz hakkını yiyoz acaba die düşünüyodum ama vitrin de bi zamanlar body ile uğraştığımdan ve markayı az çok bildiimden whey gainerlarında satış saatimi olur die düşünmeden edemiyodum..gel vakit git vakit en son geçen pzt günü dükkanı boş gördüm.taşınmışlardı.ama hayret etmiştim bu kadar zaman durduklarında..bilen bilir body building sektöründe pahalı dır bu marka..bide sonuçları "ultimate" gibi garanti vermez o yüzden salonda pek tutulmazdı hep zengin markası gibi görünürdü...

bugün akşama doğru gene bizim buradaki avm ye gittim. avm ye giriş ve çıkışım farklı kapılardan oldu..iş çıkışı saati gitmediğim için ki saat 3falandı, avm neredeyse boş denecek kadar sakindi.mağaza sahipleri üzülürek sölüyoum sinek avlıyodu..koskoca migros desen sadece 3kasa çalışıyodu..yemek yenilen bölümde sadece avm deki bulunan mağaza çalışanlarının elemanları vardı..neyse işim bitip çıkarken ayak üstünde kapıya yakın mesafede tchibo ya gözüm takıldı..çok afedersin göt kadar yerde millet tıklım tıkış bişeyler yapmaya çalışıyodu. ben bu mağazanın ne işe yaradığını hiç anlamam doğrusu hep görürüüm ama ne satarlar bilmem..bi yerinde masalar var o da çok az yer kaplar neredeyse dışarı taşar vitrininde abidik gubidik şeyler olur. consept nedir bilmezdim sen yazdın ben öğrendim kahve satıldığını. ya avm bomboş burada adım atılacak yer yok. madem konu kahve iki yanında ki starbucks a bakıyosun kimse yok anca bi kaç kişi.

istediğin cevap benden çıkmadı biliyorum zaten cvp yönünde yazmamıştım sadece başlıktaki iki markayı görünce ve bu markalarda bugünlerde dikkatimi çekince gözlemlerimi yazayım dedim okadar...
  • copy paste  (08.01.09 19:45:15) 
@copy paste: benzer gözlemleri olan birini gördüğüme sevindim B-)


  • boshi  (08.01.09 19:51:38) 
tchiboda pratik ürünler satılıyor. hani insanın şu olsa güzel olurdu diyip de görünce mutlu olduğu ürünler var ya, ondan. mesela mp3 çalarım için bir koruyucu taşıma kabı arıyordum. tchiboda bunun hoparlörlüsünü buldum. boyut olarak büyük değil, üstelik pille, boyutuna göre kaliteli ses verebilen bir aygıt. bugüne dek 4-5 tane şahane ürün aldım tchibodan. üstelik fiyatları da abartılı değil. kafe olarak da hizmet vermesi bence ortama sıcaklık katmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor. neticede bir fark yaratmışlar ve bu da dikkat çekmek için yeterli. iyi bir ürünleri de varsa satış yapıp para kazanıyorlar. ürünlerinin birçoğu da bildiğim kadarıyla çin malı.durum tamamen fark yaratmakla ilgili.


  • piirsikli  (08.01.09 21:27:56) 
tchibo her daim farklı şeyler satıyor, enteresan ürünler, belki de hiçbir yerde bulamayacağın şeyler, ben her avm'ye uğradığımda zaten ufacık bir yer olduğundan bir kez turlayıp yeni ne gelmiş diye bakıyorum, fiyatları da oldukça makul.. ayrıca ürünlerinin 3 yıl tchibo garantisi var ama bunun ilk alış-veriş etkisinde çok etkili olduğunu sanmam.. tchibo gibi içindeki ürünlere bakmanın çok kısa süreceği, bahçe aletlerinden pijamaya kadar çeşitte ve makul fiyatlarda satış yapan yer ben bilmiyorum.. ikea var mesela ama ikeya gitmek için 1 ay önceden plan yapmak gerek..


  • ayheytmayselfenvanttuday  (08.01.09 23:43:47) 
[]

Yeni Hat Aboneliği ve Cihaz Faturası

Yeni bir faturalı hat açtıracağım ancak cihaz faturası deniyor gerekli evraklar kısmında. Bende ikinci el bi telefon var, açtıramayacak mıyım ben bu hattı şimdi? Yeni telefon mu almak gerekiyor?

Danke.


 
Ikinci el telefonu alirken verilen faturanin da gecmesi lazim.


  • wpi  (07.01.09 14:45:45) 
Valla kullandığım telefonun faturasını hiç bulamayacağım şimdi. Başka bir telefonun faturasını ibraz edip hattı bendeki telefonda kullansam problem teşkil eder mi? Yani telefon <==> simkart eşleşmesi falan yapıyorlar mı bu adamlar hizmet verirken?


  • boshi  (07.01.09 14:53:40) 
ben 1 ay önce turkcell'den aldım sormadılar bile. verdim yok gerek yok falan dedi.


  • passion rules the game  (07.01.09 14:56:50) 
ben de bi şansımı deniyim madem.


  • boshi  (07.01.09 14:58:20) 
gerek yok faturaya. sadece formalite icabı orada yazıyor o. rahat olun. faturalı hat için sabit fatura/ekstre bir de kimlik yeter de artar.


  • ali87  (07.01.09 16:20:32) 
[]

C Sorusu: "strncat" ve "strncpy"

Arkadajlar,

string.h'deki "strcat" ve "strcpy" fonksiyonları end of string karakterini otomatikman koyuyor(muş), pekiyi "strncat" ve "strncpy" fonksiyonları da bunu otomatikman koyar mı? Koymazsa ne olur, ne yapmak gerekir? Çok mu önemli bişey bu, evetse neden bu kadar önemli end of string'i koymak ya da koymamak?

Teşekkürler.

 
n byte kadar kopyalamak için kullanılıyor strncat ve strncpy. eğer kopyalama işlemi bittikten sonra hedef string'de boş yer kaldıysa koyar. end of string koymak adı üstünde çok önemli bişey. string işlemleri(misal puts) \0 işaretine kadar olan kısmı basar eğer \0 koymadıysanız kel alaka şeyler basar.(ne basar bilemedim belki error verebilir. yakınlarda compiler varsa bir character arrayini puts ile bastırmayı deneyin.)


  • kisisel bir ileti yaz  (05.01.09 22:30:48) 
evet kel alaka şeyler basar sonuna null character konulmamışsa.
deneyebilirsiniz yani.

  • natnan  (05.01.09 22:35:31) 
Teşekkürler!


  • boshi  (05.01.09 22:36:45) 
[]

Türkçe Sorusu: İçin (edat)

Argadaşlar,

Başlıklarda "için" edatının ilk harfi büyük yazılır mı? Edat ya, o bakımdan sordum.

Teşekkür.

 
Hayır hayır, başlık içinde diyorum. Mesela yazımızın başlığı "Deckard'ın Duyurum için Verdiği Yanıt" olsun. Bunun doğrusu bu mudur yoksa "Deckard'ın Duyurum İçin Verdiği Yanıt" mıdır?


  • boshi  (27.12.08 21:15:50) 
@deckard farklı birşey sorulmuş burda, için kelimesinin de geçtiği başlıklarda i harfi büyük mü yazılır diyor.

tam emin olmamakla birlikte bağlaçlar kücük yazılır, ama edatlar büyük yazılır
  • efruz  (27.12.08 21:16:58) 
"Deckard'ın Duyurum İçin Verdiği Yanıt" olabilir çünkü o artık bir "Başlık Şekli", yani "Deckard'ın duyurum için verdiği yanıt" değil.

Kitap adı olsa nasıl yazardım gibi düşünerek de düşünülebilir.
  • oldu görüşürüz  (27.12.08 21:18:23) 
pardon yav :)

evet yine de edatlar büyük yazılır diyeyim o zaman :)
  • deckard  (27.12.08 21:20:21) 
@deckard: yok abi, "ile" edatı küçük yazılıyor mesela :) ama osys'nin bi sitesinde (ne alakaysa) bu küçük harfle yazılan sözcükleri "ile ,ve, de, yahut, ki" ile sınırlamışlar. Ben bu bilgi doğru mu, dahası var mı ("için" mesela), onu merak ediyom. Mesela İngilizce'de "for, to, the, from vs." küçük harfle başlıkta, bu mantıkla for = için ==> için de küçük harfle diyebilir miyiz ki?

Bahsettiğim sitede konuyla ilgili tam metin şu:

"11-Yazı başlıklarının her sözcüğü büyük harfle başlar.
.Doğru Yazalım, Doğru Konuşalım, Dilimizi Koruyalım.
Başlıklarda, "ile ,ve, de, yahut, ki"bağlaç ve edatları varsa bunlar küçük harfle yazılır.
.Planlı Kalkınma ve Türkiye"

link de bu: 209.85.229.132
  • boshi  (27.12.08 21:30:12 ~ 21:31:30) 
ile, ve, de, ki bunlar küçük yazılır, bunlar dışındakiler büyük yazılır diye biliyorum ben de. ösys'nin sitesindeki doğru gibi geldi. "yahut" hakkında bir şey diyemiyorum.

"Ornitorenkler İçin Elele Zirvesi"
"Ornitorenkler için Elele Zirvesi"

bilemedim.
  • deckard  (27.12.08 21:40:46) 
"Büyük harflerin kullanıldığı yerlerde bulunan ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki küçük harfle yazılır"

www.tdk.org.tr

İçin'i saymadıklarına göre büyük yazılıyordur.
  • haymatlos  (29.12.08 01:54:59) 
[]

Ankara'da Lastik Satış & Servis

Sevgili angaralılar,

Lastiklerinizi nereden aldınız/alırdınız/alacaksınız? Hem satış hem servis hizmeti veren mekan tavsiye ederseniz sevineceğim (tercihen Lassa ve Michelin'ciler).


 
ben Ankarada hep Can Opel ile calisiyorum, servisini yaptirdigim araba Opel olmasa bile.
Bu adamlar Ankara Oto sanayii'de ve oradaki heryeri taniyorlar, lastik icin hemen yonlendirir orada hallederler.
canopel.com
  • compumaster  (23.12.08 07:45:34) 
[]

Bir Hi-Fi Sorusu

Soru: Kablosuz kulaklıklar Hi-Fi olabilir mi? Olursa nasıl olur? Olamazsa neden olamaz? Teşekkürler.




 
olur hem de çok güzel olur. cayır cayır da olur. önemli olan ne kadar para harcamak istediğin.

ipucu: konserlerde sanatçıların kablosuz mikrofonla şarkı söylediğini, gayet de güzel ses verdiklerini hatırlayalım.
  • co2s2  (04.12.08 23:49:22) 
Yani "cable hi-fi" denen olay tamamen yalan dolan mı diyorsunuz? yani mesela, sahne kullanımlarında uzun olmasını gereken kabloların uzunluktan kaynaklanan noise artışını minimize etmek için balanced(xlr)konnektorler kullanılması falan... yani uygun teknoloji var, o xlr'lar falan da cope atılır istenirse, full kablosuz bir stage yaratılabilir, fidelity'de de hiçbir düşme olmaz, ama bunun için 500 katı (ya da 10 bin, her ne kadarsa) para basmak gerekir mi diyorsunuz?


  • boshi  (05.12.08 00:05:44) 
evet, yeterince para karşılığı her şeyin kablosuz olabileceğine inanıyorum.


  • co2s2  (12.12.08 12:19:08) 
[]

Bi Cümle Çevirir misiniz (İng)

"Man is the measure of all things: of things which are, that they are, and of things which are not, that they are not."

Nedir bu acaba?


 
"erkek(veya insan) herşeyin ölçüsüdür: olduğu şeyler ve olmadığı şeyler."

gibi bir çevirisi oluyor sanırım ama bir yere yazacaksanız daha üsturuplu çevirmek lazım. bu saatte alkollü bünyemle bu kadarını yapabildim.
  • alchoburn  (29.11.08 01:39:52) 
bu cümleyi araştırdım ve herhangi bir metin içinde gelmemiş olduğunu öğrendim yani başı ve sonu yok. protagoras'ın bir sözüymüş ve yoruma açık olduğu söyleniyor. o yüzden kesin bir çeviri yapmakta yanlış olur ama ben şöyle anladım;

''insan bütün herşeyin ölçüsüdür: bunlar oldukları şeyler ve olmadıklarının dışındaki şeyler.''

en mantıklı olarak bu geldi bilmiyorum belki tam ingilizceden çevirsen böyle olmaz ama bu mantıklı gibi durdu benim için.
  • insantaklidiyapanmaymun  (29.11.08 02:03:21 ~ 02:04:05) 
"insan her şeyin ölçüsüdür. şimdi filozof olduğum için buraya şekilli bir şey diyeyim, ilk cümlenin etkisi artsın."
google'da verdiğin şekilde aratınca protagoras'ın bri sözü olduğu anlaşılıyor.
en.wikipedia.org
  • kurukafa  (29.11.08 02:07:17) 
İnsan, olduğu şeylerin olduğu kadar, olamadığı şeylerin; herşeyin ölçüsüdür.


  • shangrilla  (29.11.08 03:01:01) 
"İnsan her şeyin, varolan şeylerin varolduklarının ve varolmayan şeylerin varolmadıklarının, ölçüsüdür"
Kaynak: tr.wikipedia.org

Bana mantıklı geldi bu.
  • edge_nabby  (29.11.08 06:05:25) 
"insan, şeylerin, ne olup ne olmadıklarının ölçüsüdür." anlam olarak en yakın içerik budur bence. eğer vereceğin emeğe değecek kadar önemliyse cümlenin grekçesini bulup grekçeden çevirtirsen sentaks ve contekst açısından daha uygun bir karşılık bulabilirsin.


  • youngphilosopher  (29.11.08 11:23:40 ~ 11:24:41) 
[]

Olasılık Sorusu #2: Barbut Oyunu

Scraps adında bir zar oyunu var. Kuralları şöyle:

* Zarlar atılır. İlk atışta 2, 3 veya 12 gelirse oyuncu kaybeder; 7 veya 11 gelirse oyuncu kazanır.
* İlk atışta yukarıdaki değerlerden farklı bir değer gelmişse (yani 4, 5, 6, 8 veya 10), bu değer "oyuncunun sayısı" olur. Bu andan itibaren zar atma işlemi "oyuncunun sayısı" veya 7 gelene kadar devam eder. "Oyuncunun sayısı" gelirse oyuncu kazanır, 7 gelirse oyuncu kaybeder.

Soru: Bu oyunda kazanma olasılığı nedir?

Teşekkürler.

edit: Ne Scraps'i yahu, Craps. Pardon :)

 
sanırım bu oyunu herkes kendi uydurduğu varyasyonlarla oynuyor ama orijinali şöyle bir şey diye biliyorum:
en.wikipedia.org

ihtimaller de işlenmiş.
  • kurukafa  (20.11.08 18:00:40) 
6/36 + 2/36 + ( 1 - (1/36+2/36+1/36)) * (0.4)

= 8/36 + (32/36) * 4/10
= 0.22222222 + 0.88888888 * 0.4
= 0.22222222 + 0.35555555
= 0.57777777

öegh
  • desdinova  (20.11.08 18:02:30) 
düzeltme:

= 6/36 + 2/36 + 2 * 3/36 * 1/3 + 2 * 4/36 * 2/5 + 2 * 5/36 * 5/11
= 244 / 495

açıklama:

6/36 -> 7 gelirse kazanır
2/36 -> 11 gelirse kazanır
2 * 3/36 * 1/3 -> 4 veya 10 gelirse 1/3 ihtimalle kazanır
2 * 4/36 * 2/5 -> 5 veya 9 gelirse 2/5 ihtimalle kazanır
2 * 5/36 * 5/11 -> 6 veya 8 gelirse 5/11 ihtimalle kazanır

1/3 := (1/12)/(1/12+1/6)
2/5 := (1/9)/(1/9+1/6)
5/11 := (5/36)/(5/36+1/6)

bu da rehber olması için her bir toplamın gelme olasılıkları:

2 2.78% 1/36
3 5.56% 1/18
4 8.33% 1/12
5 11.11% 1/9
6 13.89% 5/36
7 16.67% 1/6
8 13.89% 5/36
9 11.11% 1/9
10 8.33% 1/12
11 5.56% 1/18
12 2.78% 1/36


yamuluyo da olabilirim, çok seneler geçti.
  • desdinova  (20.11.08 18:21:51 ~ 18:28:03) 
1/12 :: tek atışta 4 gelme ihtimali (veya tek atışta 10 gelme ihtimali)
1/9 :: tek atışta 5 gelme ihtimali (veya tek atışta 9 gelme ihtimali)
5/36 :: tek atışta 6 gelme ihtimali (veya tek atışta 8 gelme ihtimali)
1/6 :: tek atışta 7 gelme ihtimali

bu durumda örneğin;

1/3 := (1/12)/(1/12+1/6)
:= (tek atışta 4 gelme ihtimali) / (tek atışta 4 gelme ihtimali + tek atışta 7 gelme ihtimali )

şeklinde modelledim.

sanırım bileşik olasılıkla bunun ispatlanabiliyor olması lazım çok iyi hatırlamıyorum, yanılıyor da olabilirim ancak sonsuz toplam almak yerine bunun direk kullanılabiliyor olması lazım. benim aklıma yattı yani.
  • desdinova  (20.11.08 18:41:35 ~ 18:42:10) 
Vallahi dimağınıza sağlık üstadlar. Şimdi kazanma olasılığına 244/495 = %49.2929... diyorsunuz, öyle mi? Öyleyse çok güzel. Bu soruyu da sizi daha önce rahatsız ettiğim soruya [Olasılık Sorusu (senin kafan karışmış evlat)] açılım getirmek için sormuştum zira o soruda bahsettiğim zar oyunu işte bu oyundu. O soruda galadnikov ve desdinova, siz bana sanırım söz konusu oyunda kazanma olasılığının %50 olduğunu varsayarak yanıt vermiştiniz, o distribution plot'lar falan çünkü yamulmuyorsam %50-%50'lik bir şans modelinde geçerli (mi?). desdinova da randomizing algoritmasının zayıf olduğundan ötürü sapıtabileceğini söylemişti. Biz bi arkadaşla bu ihtimali göze alıp biraz daha elegant bi algoritmayla modifiye ederek denedik, gene aynı sonucu verdi: Bu oyunu 20 bin kere oynattığımızda ve bu işlemi 10 kez tekrarlığımızda kayıp-kazanç: 10-0; 100 kerede 80-20; 20 bin kerede 50-50 oluyor.

Son olarak şöyle sorayım bi de: Siz Zeus'sunuz. Oyuncuyu tepeden izliyorsunuz ömrü boyunca. Oyuncu çoluğun çocuğun rızkını Craps'e yatırıyor, 20 bin kere oynuyor bu oyunu. Apollo olayın başında soruyor: "Zeus, cebindeki 1000euro'ya bahis açıyorum. Bu adamın 20 bin oyununun en az 10001'inde adam kazanır diyorsan ve kazanırsan 10000euro nakit dönücem sana." Verir misiniz 1000 euro'nuzu? (10'luk sette bilgisayar neredeyse 0 ihtimal veriyor ya adama, ondan soruyorum. "Kardeş sen hepten yanlışlardasın, senin oyun kodunda bi yanlışlık var," deme hakkınız mahfuzdur, muhtemeldir).
  • boshi  (20.11.08 20:05:18) 
Teşekkürler galadnikov ve diğer kafa patlatan arkadaşlar!!! ==> 0.0224 <== tam olarak buydu öğrenmek istediğim şey.


  • boshi  (21.11.08 12:47:24) 
[]

Olasılık Sorusu (senin kafan karışmış evlat)

Bir zar oyunu var. Bu oyunu bilgisayara 20 bin kere oynatıyorum. 10600'ünde kaybediyorum, 9400'ünde kazanıyorum.

Sonra "hmm..." diyorum, bu "20 binlik denemelerden 10 kere" yapıyorum ve her seferinde kaybetme sayım >10 bin ise kayıp hanesine 1, tam aksi ise (kazanma sayım >10 bin) kazanç hanesine 1 ekliyorum. sonuç kayıp: 10 - kazanç: 0 oluyor. bu 10'luk setleri tekrar tekrar denediğimde 10-0, 9-1 gibi sonuçlar elde ediyorum ama büyük çoğunluk 10-0.

Sonra bu "20 binlik denemelerden 10'luk değil de 100'lük bir set" oluşturuyorum. Kayıp: 80 - Kazanç: 20 gibi bir orana ulaşıyorum. (bazen 78-22 veriyor, bazen 81-19 veriyor falan).

Sonra bu "20 binlik denemelerden 20 binlik set" oluşturuyorum. Haliyle CPU acayip kasılıyor ve uzun bir beklemenin ardından bana Kayıp: 10036 - Kazanç: 9964 gibi bir sonuç veriyor.

Sorum şu: Ben şimdi ne yapıyorum? Neyi kanıtlıyor bu olay? Olasılığın türevinin türevini falan mı alıyorum, nedir (matematik öğrencisi değilim ve terminolojiyi yanlış kullanıyor olmam kuvvetle muhtemeldir). Bu durum nasıl yorumlanabilir (20 binlik denemelerin 10'luk setinin 0 kazanç, 100'lük setinin %80-%20 kayıp-kazanç, 20 binlik setinin =~%50 kazanç vermesi)? Bu hesaplamalar bize şunu mu demek istiyor: "Bu oyunu uzun vadeye yayıp ömrün boyunca oynasan hemen hemen %50'sinde kazanacaksın (ama kesinlikle %50'den daha az. Totalde servetinde bir azalma olacak). Senin dünyana dışarıdan bakan bir adam ise 20 binlik oyun setinin totalde kumarhane lehine sonuçlanacağına bahis oynasa,
a) %99 ihtimalle kazanacak (20 binlik denemelerin 10'luk setine göre)
b) %80 ihtimalle kazanacak (20 binlik denemelerin 100'lük setine göre)
c) %50 ihtimalle kazanacak (20 binlik denemelerin 20 binlik setine göre)."

Hangisi doğru bunların?

 
kayip y, kazanc y

şimdi yazını okurken, 3. paragrafa kadar gayet anlayarak gitmeme rağmen; 3. paragrafta bir nasıl yani dedim. 20 binlik denemelerden 10 kere yapman bile zaten güvenilirdir ve onlarda genelde 10-0, bazen de 9-1 alıyorsan; 100'lü denemelerde cok rahat x > 90 beklenir. x icin 80 civari sonuclar ilk iki paragraftaki denemelerinle celisiyor.

4. paragraf da nerdeyse bunu ispatlar nitelikte. diyor ki "evet, bi hata var" ama nerde oldugunu bulmak onemli.

bana sorarsan bilgisayarin ya zar attirilma algoritmasinda bir hata var, ya da bu bir buyuk/kucuk oyunuysa bilgisayarin kasildikca kucuk zar atmaya falan basliyor. oyun hakkinda bilgi vermedigin icin pek tahmin yurutemiyorum.

en son paragraf icin ise sunu soyleyebilirim. cumleyi tam hatirlamiyorum ama bu da is gorecektir herhalde: "olasilik onceki sonuclardan bagimsiz olarak kendini tekrar eder". bu da demek oluyor ki, eger zar oyunun basit bir oyunsa (20 bin kere oynatiyorum dediginde her bir oyun birbirinden bagimsizsa) her oyunun olasiligi aynidir. 100 kere de oynasan, 10 bin kere de oynasan, 100 binlik setler haline getirsen de aynidir. zaten bilgisayarin sictigi kanisina da buradan variyorum.

peki hangisi dogru bunlarin? bilgisayarin dogru hesapladigi.
  • desdinova  (20.11.08 09:06:49) 
kanıtladığın tek şey, yeterli deney sayısına ulaşmadan sağlıklı kazanma ihtimali hesaplayamayacağın.


  • mortifera  (20.11.08 10:58:38) 
programin random sayi uretme algoritmasinin zayif oldugunu kanitlamissin.


  • 507  (20.11.08 12:05:35) 
[]

Çömezler İçin C: Ters Üçgen Sorusu

Sevgili güngörmüşler,

Sınavda bi problem sordular. Birkaç soru sorucam konuyla ilgili. Problem şu:

*********
$*******$
$$*****$$
$$$***$$$
$$$$*$$$$

$'ler boşluk.

Bunu basacak programı yazınız (sadece for, while ya da do-while kullanarak).

Şimdi sorularıma geçeyim:

1-) Ben şöyle bişey yazdım (ki compiler'da yüz kere compile ederek. Matbu sınavda bu soruya doğru yanıtı vermem rahat bi 15 günü alırdı):

int i, j, blank;

for ( i = 9; i >= 1; i -= 2 ) {
for ( j = 1; j <= i; j++ ) {
printf("*"); }
printf("\n");
for ( blank = 9; blank >= i; blank -= 2 ) {
printf(" "); }

Soruya yanıt verse de bu kod bana oldukça ucube göründü. Daha şık bir çözümü olsa gerek, nasıl olabilir acaba?

2-) Şimdi böyle üçgen yap, yok efendim paralelkenar yap, şekil yap problemlerinin klasik "introduction to C" problemleri olduğunun farkındayım. Ammavelakin bunlar bana ekstrem şekilde zor geliyor, çözüm yolunu bulana kadar ayva çiçek açıyor (2 aylık öğrenciyim). Yıllardır kod yazan arkadaşlar: Bu nested loop'lu soruları "mehehehe ne var lan hemen hoop oraya for buraya x tamamdır, 15 saniyede yazdım," şeklinde yapabiliyor musunuz? Hemen seziliyor mu yani? Hiç compile etmeden falan, direkt haşırt diye hatasız olarak? Evetse ne kadarlık bir tecrübe adamı o aşamaya getiriyor?

Teşekkür ederim.

 
1-) Char dizileri gördüysen eğer ;
bir char diziye 10 tane * atardın , sonra bir döngü içinde baştan ve sondan 1 er 1 er * ları \n le değiştirip ekrana yazdırırdın.

Fakat bunu henüz öğrenmemiş olabilirsin.

2-) Kendi adıma cevap vereyim , ilk başlarda zor gelir :) yaptıkça keyif almaya başlıyacaksın.Kodu kısa sürede ve hatasız yazmak zamanla değil , tecrübeyle olacaktır.

Bir de şu an yeni yeni kodlamaya başlamışsın, zamanla döngülerin mantığı kafana oturur zaten.Sıkma kendini.Kod yaz bol bol.

20 cm tecrübe yeter.
  • dark dante  (19.11.08 00:37:23) 
nested loop yazarken, her loop'u hiyerarşik bir şekilde bir "tab" uzaklığı daha içerde yazarsan daha rahat görürsün neyin ne olduğunu.

yani mesela:

for (bir şey bir şey)
-----{
-----for (başka bir şey)
----------{bir dolu bir şey}
-----for (bir şeyler daha)
----------{
----------for (bir daha bir daha)
---------------for (falan falan)
----------komutlar komular
-----komutlar

bak böyle olunca neyin nerede olduğu daha belli oluyor. tabii ben burada örnek gösterirken çok komutlarla doldurmadığım için alt alta çok belli olmadı ancak biraz daha fazla komut olunca aynı hizada olanlar kendilerini belli ediyor. güzel oluyor.

bir de iki boyutlu, hatta üç boyutlu diziler sürekli aklında olsun. çok işe yarıyorlar. hele hele bu tarz geometrik alıştırmalarda ilaç gibi geliyorlar.

yine bir de bu alıştırmalar kısa çözümler içeriyor, işin hamallığını yapsan bile uzun olmuyor. gerektiğinde copy/paste falan derken uzun uzun yapılıyor. yeni öğrendiğin ama nasıl kullanıldığını anlamadığın bir şeyi kullansan çok kısa olacağını biliyorsun ama kısa olunca yapmıyorsun. sakın ama sakın öyle durumlarda hep kısa yöntemi kullan ki daha sonraları uzun uzun uzun uzun programlar yazarken problem yaşama. okulda/kursta çok efsane uzunlukta program yazmazsın, yazsan da tez falan olur, onu da hocalar satır satır incelemez. ama sonra sektörde falan iş yaparken hamal olursun. hatta bazı şeyleri yapamazsın.
  • co2s2  (19.11.08 22:01:47) 
[]

Hesap Yılı

Selam,

Tescil günü 15 Aralık olan bir şirket düşünelim, bu şirketin ilk hesap yılı yalnızca iki hafta olacak yamulmuyorsam (31 Aralık'ta bitecek). Bu şirket eğer bir ay sonra, 15 Ocak'ta tescil edilmiş olsaydı, hangi mali ve bürokratik külfetlerden kurtulmuş olacaktı? Maliyet boyutu hakkında da bir fikir verir misiniz? "15 günlük hesap dönemi de olsa kafadan şu kadar lira içeri girer," gibi.

Teşekkürler.

 
sadece 15 gün için o yıla defter tasdik ettirilir (sayfa sayısına göre noter + kağıt masrafı), aralık ayı için kdv ve muhtasar beyannamleri verilir (her biri için beyannameler bomboş bile verilse bugünün parasıyla 15 lira damga vergisi, toplam 30 lira), 2007 yılının son dönemi için geçici vergi beyannamesi verilir (bugün için boş bile verilse 23 lira). mart veya misan ayında gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi verilir (bu da bomboş bile verilse damga vergisi 40-50 lira civarıydı yanlış harıtlamıyorsam). yani 15 gün için aylık verilecek beyannameler verilir. sanki bir yıldır çalışıyor gibi yıllık işlemler (defter tasdiki, yıllık gelir/kurumlar vergisi beyannameleri) de yapılır. hiç kasmaya lüzum yok. 1 ocak diye kurun rahat edin.


  • kibritsuyu  (15.11.08 08:36:38 ~ 08:38:11) 
[]

Limited Şirket (<=20) ve Murakıp

TTK 548'e göre "Ortak sayısı 20'yi aşan limited şirketlerde 1 veya 1'den fazla murakıp bulunur." Ancak gene aynı maddeye göre "Ortakların sayısı 20 ve 20'den az olan limited şirketlerde idare hak ve vazifesi ortaklara aittir ve bir ortak şirketi denetleme yetkisine sahiptir."

1-) Şimdi bu ikinci ifadede kastedilen denetleme yetkisine sahip ortak gene "Murakıp" sıfatını mı haiz?

Yanıtınız "Hayır"sa duyurum buraya kadar idi, teşekkürler. Yanıtınız "Evet"se;

2-) O zaman 3 ortaklı ve 3 müdürlü (tüm ortaklar müdür sıfatında) bir limited şirket düşünelim: Burada ortaklardan (yani müdürlerden) biri şirketi denetleme yetkisine sahip oluyor. Bu durumda bu kişi müdür+murakıp mı oluyor? Olabilir mi böyle bir şey?

Teşekkürler.

 
ortak sayısı 20'den fazla şirketlerde ortakların her biri tek tek incelemek istemesin diye murakıp bulunur demiş. 100 tane ortağın tek tek incelemek istediğini düşünsene :)
ortak sayısı 20'den az ise gelsin isteyen incelesin, buna hakkı var diyor.

yani birinci soruya cevap "hayır". TTK 548'de atıf yapılan BK 531'de belirtilen "denetleme yetkisine sahip ortak" murakıp sıfatına haiz değil. ortak sayısı 20'yi geçerse murakıp tayin ediliyor. sanırım tescil ve ilan da ediliyor yani.
  • kibritsuyu  (13.11.08 09:33:15) 
Sağol kibritsuyu!


  • boshi  (13.11.08 12:52:08) 
[]

Mircan Kaya

Bu şahsın Kül adlı albümünü nereden bulabilirim orijinal olarak? İnternet'teki mağazalarda bulamadım, sadece Ninniler albümü var. "Şu linkte var bak," yahut "Ankara'da X'e git, orada kesin vardır," ve benzeri yanıtlara sevineceğim.




 
Teşekkürler t joe. Bandrollüsünü de bilahare alırız artık.


  • boshi  (12.11.08 13:53:41) 
[]

TTNET => PPP => Download

Çoğu zaman gece PC'yi download'a bırakıp yattığımda sabah modemin PPP ışığının -kimbilir ne zamandır- sönmüş olduğunu (sanırım modem server'dan IP alamiyor demek oluyordu bu), dolayısıyla download'un sekteye uğradığını, PC'nin de saatler boyunca mal gibi hiçbir iş yapmadan açık kalmış olduğunu görüyorum.

Sorum: TTNET bunu bilinçli olarak yapıyor olabilir mi?


 
PPP internet denen aga girilemedigini gosterir yanmadigi zaman. Modemini Airties ise ve wireless'tan download'a birakiyosaniz boyle bi sorun olabiliyo, ben de yasadim. Onun disinda kimi zaman modemin marka ve modeli ya da icindeki firmware'i ise yaramaz oldugu icin belli bi yerden sonra uzerinde IP tutamayabiliyo. BAzilari Fİrmware guncellemesi ile gecebilirken bazilari yeni modem almakla gecebiliyo.


  • polifonik osuruk  (11.11.08 15:59:10) 
Aynen dediğiniz gibi polifonik osuruk, modemim Airties ve wireless'tan download'a bırakıyorum. İşkillenmeye gerek yok demek ki. Teşekkürler.


  • boshi  (11.11.08 16:10:56) 
modem sıçıktır kesin, üretici firmayla bağlantıya geçin acilen.


  • tannhauser  (11.11.08 18:05:06) 
modem bozuk.


  • atmosphere  (11.11.08 18:42:13) 
modem bozuk degil, modemin yazilimdaki bir hata bu. guncelleme ile de gecmiyor malesef. normalde wireless'tan bagli olan client'larin kac saatten sonra disconnect olmasi gibi bir option var, ama sabaha kadar download etmek icin bunu kullanmiyoruz tabi. ve programin icindeki bir bug da belli bir sure boyunca wireless'tan yuklu miktar veri indirdigimizde modemi kitliyo. reset atinca duzeliyo, fakat yazilimsal olarak update etmeme ragmen sorunu cozemedim. yani modem bozuk diye giderseniz aynisini tekrar verirler, ayni sorunu tekrar yasarsiniz. usenmezseniz bir hub'la crossover kablo alin sifir sorun.


  • polifonik osuruk  (12.11.08 11:50:31) 
[]

"San. Tic. A.Ş." vs. "San. Dış Tic. A.Ş."

"San. Dış. Tic. A.Ş." ünvanlı şirketin "San. Tic. A.Ş." ünvanlı şirkete göre hukuki bir üstünlüğü var mıdır ("Dış" sözcüğü itibariyle)?

Teşekkürler.


 
dis tic unvani varsa dis ticaret yapabilmek icin gerekli hukuksal zemini vardir


  • enedwaith  (09.11.08 16:54:42) 
Ama San. Tic. A.Ş. de konusuyla ilgili her türlü ithalat ve ihracat işlemini gerçekleştirebiliyor, yanlış mıyım? Bu durumda ne fark ediyor?


  • boshi  (09.11.08 16:57:45) 
dış olunca konusuz oluyor galiba.


  • bryan fury  (09.11.08 17:27:27) 
[]

C Problemi (novice)

Bir program yazıyoruz, 10 tane adamın girdiği sayıların en büyüğünü tespit ediyo. Şimdi her biri farklı sayılar olursa problem yok, güzel çalışıyo ama birden fazla en büyük sayı varsa kod gereği daima ilk girilen en büyük sayıyı en büyük olarak gösteriyo.

Sorum şu: Alttaki kodu nasıl modifiye edelim ki "Largest are #x, #y, and #z" falan diyebilsin yeri gelince?

int counter = 1, largest_ID;
float number, largest = 0.0;

while (counter <= 10) {
printf("Insert # %d: ", counter);
scanf("%f", &number);
if (number > largest) {
largest = number;
largest_ID = counter;
}

counter++;

}

printf("Largest is # %d: %f\n", largest_ID, largest);

 
tam olarak bunu bilmek istiyordum. teşekkürler!


  • boshi  (06.11.08 16:24:21) 
(bkz: bublesort)
(bkz: quicksort)

  • ccompiler  (06.11.08 16:49:13 ~ 16:49:32) 
bence sorting algoritması yerine, if else if, gibi bir yapı ile halletmek daha olası bence.

if (number == largest)
else if (number > largest)

gibi bir yapı sayılar arasından sadece en büyük (ya da en büyükler) bulunacaksa güzel olur. ama tabii sorting başka bir şey.. alışmak lazım. sonradan çok lazım olacak.
  • co2s2  (06.11.08 17:02:39) 
int counter = 1, largest_ID[10], largestCounter = 0;
float number, largest = 0.0;

while (counter <= 10) {
printf("Insert # %d: ", counter);
scanf("%f", &number);
if (number > largest) {
largest_ID[0] = counter;
largestCounter = 1;
largest = number;
}
else if(number == largest)
{
largest_ID[largestCounter] = counter;
largestCounter++;
}
counter++;
}

printf("Largest numbers: ");
for(int i=0; i<largestCounter; i++)
{
printf("%d ", largest_ID[i]);
}
printf(": %f", largest);
  • badseed  (06.11.08 17:07:19) 
[]

İMKB - Takas Dağılımları - Antagonizma

Ben mi yanlış gözlemliyorum ya da az sayıda örnek üzerinden genelleme mi yapıyorum bilmiyorum ama, İMKB'deki kağıtların takas dağılımlarına göz attığımda çoğu zaman "Deutsche Yabancı" ile "Citi Yabancı"nın antagonist çalıştıklarını görüyorum. Biri kağıda giriyorsa diğeri kağıttan çıkıyor. Neden böyle? Ya da böyle mi gerçekten, doğru mu yorumluyorum?




 
Fon büyüklüklerini bilmiyorum ama ufak çaplı manipülasyon olabilir. Mesela 2 farklı aracı üzerinden al sat yapılıyor olabilir. Gerçi senin gördüklerini imkb de görüyor ama bariz bir şeyler görse müdahale ederdi mutlaka.

Bu yazı tamamen doğru da olabilir tamamen yanlış da. Salladım resmen.
  • ataturkiye  (03.11.08 12:30:37) 
[]

Kahve Öneriniz?

Ben aslında çaycıyım ama son bikaç gündür filtre kahveye merak sardim. Hangi marka & cins kahveleri önerirsiniz?




 
çok zor bulursun bulursan tiryakisi olabilirsin diyorum
maxwell house

  • buffy de vampir sayilir  (23.10.08 22:30:45) 
Starbucks Decaf House Blend.


  • pathetique  (23.10.08 22:36:03) 
schiller chiemsee'in aromasiz, duz filtre kahvesinden alabilrisin. cekirdekten cekiyorlar kendiler.

bir de jack daniel's in filtre kahvesini begeniyorum ben.
  • kaamos  (23.10.08 22:44:22) 
gloria jeans'inkini ikram etti bi arkadasim, french vanilla veya visneliydi galiba. seker de bulundurmuyo kendisi, ona ragmen cok guzel bi icimi vardi. kendine bir de cekirdek blender'i (artik adi neyse) alirsin, cekirdekleri cekersin orada, ohh taze taze.


  • osuruklu  (23.10.08 23:24:23) 
türk kahvesi seversen.
moda iskelesinde denemeni tavsiye ederim.

  • dahadeli  (23.10.08 23:49:05) 
damla sakızlı veya çikolatalı türk kahvesi
muazzam

  • demlikposet  (24.10.08 00:40:01) 
daha ziyade evde french press denen nanede şey etmek için tavsiye istemiştim, moda iskelesi'ne 500km kadar uzak olduğumdan o tavsiyeyi şimdilik askıya alıyorum. ama türk kahvesi olur mu diyorsunuz yani bu preslerde? tüm tavsiyelere teşekkürler bu arada, deneyebildiğim kadarını deniycem. yaşasın dişlerdeki kahve lekeleri ve yatakta uyumak için debelenilen geceler!


  • boshi  (24.10.08 00:44:25) 
türk kahvesi olmaz french press'te.. diğerlerini kahve makinesi için ya da french press için diye isterseniz çekirdekten çekiyorlar :)


  • kobuzchu kiz  (24.10.08 00:49:12) 
(bkz: tchibo)


  • flyalone  (24.10.08 03:36:01) 
Kesinlikle Tchibo. Hatta oradakilerden de Schattenwald Kaffee. Yerinde çekip anında paketliyorlar. Fazla miktarda çektirme, taze taze iç :)


  • calendil  (24.10.08 07:43:38) 
kahve dünyasının kahvesi güzeldir, tavsiye ederim.


  • pain  (24.10.08 09:23:22) 
Tchibo aldim ben gecende. Hem ben, hem icen baska bir arkadasim cok eksi bulduk. Hic begenmedik. Icinden iki paket cikan bir kutu almistik, ikinci paketi acmadik bile.

Davidoff marka kahveler de satiliyor marketlerde, onlar da guzel degil.

Starbucks biraz daha pahali ama bu ucu marka arasinda hep guzel cikti denedigimiz cesitleri. Su anda House Blendini iciyoruz, daha once de Kenya'dan bir kahvelerini iciyorduk.
  • wpi  (24.10.08 09:29:05) 
www.kivahan.com.tr
hatta www.kivahan.com.tr

  • orchant  (24.10.08 14:35:18 ~ 15:06:26) 
kahve dünyasında kolombiya çekirdekleri var basınçlı makinalar için. olmadı instant veya french press seçenekleri de var. ama çekirdek alıp üstüne su katmamak lazım.


  • authorization  (24.10.08 15:32:13) 
tchibo'da yumuşaktan serte, yoğun aromadan, hafife kadar bir sürü kahve çeşidi var ama.. damak tadınıza en uygununu bulmak için her çeşitten 50şer gram çektirirseniz, kendinize uygun kahveler bulabilirsiniz.


  • flyalone  (24.10.08 15:55:37) 
kahve du$kunlugu olmayan bendenizi bile "addicted" hale getiren kaveyi yazayim madem ben de: gloria jeans'in "blueberry morning"i.


  • dolphingirl  (24.10.08 16:50:01) 
sıcak süte nescafe gold ve kakao eklenmesi ile de güzel karışımlara gark olabiliyor insan


  • yuto  (24.10.08 21:55:39) 
starbucks house blend (decaf olmayan) ve rialto colombian supremo ile başladım işe, diğer tavsiyeleri de kademeli olarak, ytl'den tl'ye geçer gibi, sinsi sinsi deneyeceğim. tanrı taşikardiden korusun.

edit: bu arada orchant'in ilettiği kivahan.com.tr çok hoş mekanmış, hemen oradan ilgimi çeken "ters çevrilmiş french press" tekniğini paylaşayım ==> www.kivahan.com.tr
  • boshi  (25.10.08 04:22:16 ~ 04:28:16) 
[]

Kombi ve Petekler

Sorum şu:

Kombinın sıcaklık ayarı sabit olmak üzere, evdeki 10 peteğin 10'u da açıkken harcanan gaz, peteklerin 9'u kapalı ve yalnızca 1'i açıkken harcanan gazın 10 katı mıdır?


 
fazla sayıda çalışan petek, daha fazla sıcak su ihtiyacı doğurur..
tek petek için x litre sıcak su gerekirken, 10 tanesi için 10x; hatta daha fazla sıcak su gerekebilir..
fakat devridaim olayı olursa 10x, 8x'e felan düşer heralde bi kaç saate..
  • thefalloftekin  (22.10.08 20:21:17) 
hayır, bence tam 10 katı olmaz.
petekler yüzey alanları geniş olmalarından ötürü buharlaşmayla ısı kaybedecekler. bir de tüm petekleri birbirine bağlayan boru hattı var ve bu hat uzunsa bunun da yüzey alanı pek ihmal edilebilir olamaz.
tek petek açıkken tek devirde ısı kaybı zamana göre:
x(petek) + y (boru)
iken
10 petek açıkken
10x + y
olur.
  • sare  (22.10.08 22:44:33) 
orani hakkinda tam olarak bir sey soylenemez tabi de, cok daha fazla oldugu kesin.

cunku kombinin calisma mantigi su sekilde: peteklerdeki suyu ayarladiginiz sicakliga kadar cikarir, tesisatin suyu kombiye ulastiginda ayarladiginiz sicaklikla karsilastirir, eger az ise, "ulan calismaliyim, isitmaliyim" seklinde caanim gazinizi somurur.

ha bi de kalorifercinin bana verdigi bi taktigi sizinle paylasmak isterim.

peteklerin uzerindeki vanalari, kombiye olan uzakliklariyla ters orantili olarak acmak gerekirmis. vanalar 10 kademeli ve kombi mutfakta olsun. mutfagin petegini 1 kademe, sonra salona gidiyorsa salonunkini 3 kademe, yatak odasini 5 kademe, en uzaktaki petegi de 10 kademe acmak gerekirmis.

devir tasarruf devri.
  • osuruklu  (22.10.08 23:15:29) 
super yontemmis osuruklu, bir deneyeyim bakalim, benim kombi '64 chevrolet gibi yakiyor :)


  • boshi  (23.10.08 00:01:15) 
[]

Numaralı Güneş Gözlüğü

Bu meretten edinmeyi düşünüyorum (bendeki çerçevelerden birine yaptırmayı düşünüyorum yani). Akıl karı bir şey mi bu, bildiğin güneş gözlüğünden ayırt edilir yanı var mı cam yapısı itibariyle? Yoksa "lens üzeri normal güneş gözlüğü al, boşver," mi diyorsunuz?

Bir de kaça yaparlar bunu yaklaşık olarak?


 
ben on küsur senedir gözlük kullanıyorum ve lense bir türlü alışamadım. bu yüzden kendimi bildim bileli güneş gözlüklerim numaralı.. eğer siz de lens takmaktan rahatsız oluyorsanız,gözlükle daha rahat ediyorsanız , elbette isabet olur numaralı güneş gözlüğü almanız..

dışardan bakıldığında da hiç bir farkı olmuyor ,bildiğiniz güneş gözlüğü işte..daha kalın cam takmaları ya da anormal bir görüntü olması falan söz konusu değil.

elinizdeki çerçevelerden birini kullanır , ortalama üstü kalitede bir numaralı cam taktırırsanız , 100 lira civarına halledersiniz diye tahmin ediyorum.
gerçi girdiğiniz gözlükçüye ve seçtiğiniz cama göre bu fiyat artı eksi bayaa oynayabilir , o kadarı da beğeninize ve bütçenize kalmış :)
  • hickiran karasinek ve uyuyan karinca  (13.10.08 14:37:55) 
benim bildiğim dereceli güneş gözlüklerinin camı düz oluyor, oval ya da kıvrık camları yapamıyor gözlükçüler.

bilmeliyorum belki büyük fabrikalarda yapılır yapa optikçilere verince standart camlara numara veriyorlar ancak, dereceli camları eğip bükmek şekil vermek büyük tesislerde olur heralde.

yani o bildiğimiz şık, gayet zarif görünen güneş gözlükleri gibi olmuyorlar
  • efruz  (13.10.08 15:23:08) 
gözlüğün camının hamuru renkli değil. bildiğiniz organik gözlük camının üstüne renkli kaplama yapıyorlar. o yüzden eğilip bükülemiyor. bööle artistik tiki modeli gözlüklere falan olmaz o yüzden. normal organik camın takılabileceği tüm çerçevelere olur ama.

pahalı bir şey bu. sürekli bumarası artan gözleriniz varsa ve eski camla idare edemem derseniz tavsiye etmem. bu durumda lens + normal güneş gözlüğü en iyi seçim olur.
  • kibritsuyu  (13.10.08 16:10:45 ~ 16:14:35) 
bu yaz üsküdarda bir gözlükçüde, 80ytl ye numaralı cam taktırdık güneş gözlüğüne. ama daha uygun fiyatlı camlar da vardı, bizim gözlük biraz kavisli olduğundan en pahalısını taktırmak gerekiyormuş (gözlükçü yedi bizi kısaca..)


  • ebizlanka  (13.10.08 17:37:57) 
Bence akıl karı bi' iş değil. Çünkü her an yanında iki gözlük taşımak durumundasın ki, gerçekten can sıkıcı bi durum bu. Sürekli çantayla filan gezmek lazım, ancak öyle olur.

Lens kullanmayan biri olarak (henüz denemedim), şahsen bu sebepten dolayı hiç güneş gözlüğü takma keyfini yaşayamadım mesela. İçimde uktedir güneş gözlüğü. : )
  • atomic punk  (13.10.08 22:07:07) 
lens iyidir candır demek istiyorum araya girip, göz ilerlemesini durdurur genelde, istediğiniz güneş gözlüğünü takar, yağmur yağdığında silecek taktır lafına muhattap olmazsınız:)


  • whoosie  (13.10.08 22:36:50) 
[]

Ankara'da Telefoncu Söyleyin (underground)

Sevgili Bağ-Kur'lular (hehe)

Lavuk bir satıcı başıma bir problem açtı ve şehirlerarası münasebetle uğraşmak istemediğimden problemi çözmek için Ankara'da underground bir telefoncu arıyorum. Bildiğiniz, güvendiğiniz, ya da en azından önerebileceğiniz bir telefoncu var mı?

Teşekkürler.

 
balıkçıoğlu'nda bi tur at bakalım...


  • snowman  (11.10.08 16:08:29) 
[]

Telefona Gelen "Kapatılacaktır" Uyarısı

Peder beyefendiye Gittigidiyor'dan ikinci el bir telefon almıştım, yurtdışıydı. Adam problemsiz diye sattı ama aradan üç geçti, peder bey "telefonunuz bir ay içinde kapatılacaktır, cihaz klonlanmıştır vs." gibi bir mesaj almış.

Patladı mı bu telefon elimizde? Ne yapmak gerekiyor? Bir çözüm yolu var mı bu işin?

Teşekkürler.

 
ne yazık ki onun imei numarısını başka bir telefonda kullanmışlar. verebiliyorsanız geri verin hatta kafasına atın adamın. yoksa sirkecide 30 liraya değiştiriyorlar imei nosunu. bir arkadaşım* eski bozuk bi telefonunun imeisini yazdırmış sorun olmasın diye aylardır bir sorun yaşamıyormuş. bu da böyle bir anımdır aman anısıdır.


  • talemon  (07.10.08 20:30:19 ~ 20:30:40) 
bilgisayardan anliyorsunuz kabul ediyorum. eski dandik bir telefonunuz var ise onun imei numarasini bu telefona aktarabilirsiniz. setool diye bir program var, sozluge yazmistim birseyler, o entry'deki linklere bakarsaniz 30 ytl'den yirtmis olursunuz.

gerci bu program sony ericsson telefonlarda calisiyor. ancak linklerden sizin telefonun marka/modeli icin program bulabilirsiniz.
  • fdegir  (07.10.08 20:35:04 ~ 20:37:17) 
teşekkürler arkadaşlar, adam en azından iyi niyetli çıktı. hallettireyim bari şu işi. sağolunuz.


  • boshi  (08.10.08 01:45:16) 
[]

Numara Değiştirmeden Operatör Değiştirme

Ben şunu merak ediyorum (aramaya üşendim ve tabiatiyle bulamadım): Adamın hattı 0532'li ancak avea'ya geçmiş bu olay dahilinde. Ben de bu adam Turkcell'li diye kek gibi aramışım, yarım saat falan konuşuyorum, sonra aha böyle fatura geliyor falan. Var mı bu vakayı önleyici bir detay bu olayda? (bir kadın sesi "Avea'yı arıyorsunuz ha, sonra kaçmasın bir yere," falan mı diyor mesela hehheh) Yoksa bu 3 GSM şebekesi tümden ortak bir tarife falan mı belirleyecek bu olay aktive olduktan sonra?




 
böyle bir şey olmalı tabii ki. tahminimce şöyle olabilir. aynen yurtdışına çıkan kişi gibi. adam cep telefonuyla yurtdışına çıkıyor. ben de nasıl olsa bu memlekette diye arayıp kek gibi uzun konuşursam bana yurtdışı arama tarifesi girmiyor. normal yazıyor, yurtdışı tarifesi, yurtdışına çıkana giriyor.

aynen böyle olabilir. ben 532'yi turkcell diye ararım. bana normal turkcell arama yazar, numara değiştirip avea'ya geçmişse turkcell'den avea'yı arama farkı da ona yazar.

numara değiştirmeden operatör değiştirmenin bize elbet bir bedeli olacak. bedava olacak değildi ya.
  • kibritsuyu  (07.10.08 11:09:42 ~ 11:10:42) 
ben de bu konuyu anlayamadigim için bir soru sormustum (git: 41003)
ve bu sorumda su haberden kaynaklaniyordu: www.haberturk.com

  • trimpot  (07.10.08 11:11:00) 
eğer operatörünü değiştiren birini ararsanız otomatik uyarı yapılıcak (bu abone başka bir operatöre geçmiştir) diye duydum.


  • thinkbeforedoing  (07.10.08 11:29:02) 
cok sacma 1 olay ki zaten turkcell buna karsi cikmis ve dava acmisti, sonucta yillarin yatirimi, emegi var ve burada turkcelli hakli buluyorum. ama iste dava geri cevrilmistir sebebi ise tuketici goz onune alinmistir. tuketicinin lehine donusturulmustur ki ben buna 1 tuketici olarak karsi cikiyorum ve turkcellin actiyi davayi hakli buluyorum. sonucta biz 053** dedigimizde turkcell, 055** dedigimizde avea ve 054** dedigimizde de vodafone aklimiza geliyor. operator degistireceksen eger numaranin da degismesini kabulleneceksin vesaire vesaire..
neyse yapabilecegim 1 sey olmadigindan bu konu hakkinda anca yazar gecistiririm.
gelelim asil konumuza. turkcellden aveaya gecen 1sini aradigimizda karsimiza 1 ses kaydi cikacak ve aradiginiz abone avealidir eger aramaya devam etmek istiyorsaniz 1e istemiyorsaniz 2ye basiniz diye uyaracaktir kanimca ki en mantiklisi budur ve boyle olacak buyuk ihtimalde ;]
  • ruskaya vodka  (07.10.08 11:45:56) 
bir gsm sirketi calisani olarak diyebilirim ki numara tasinabilirliginden(nt) sonra kendi saglayiciniz disinda bir kullaniciyi arayacaginizda hat baglanmadan once 2 kere "dıtt" sesi duyacaksiniz. ayrica nt nin kullaniciya sagladigi en buyuk avantaj dogan rekabet sonrasinda tarifelerin ucuzlayacak olmasidir. rekabet kurulunun turkcell davasini geri cevirmesinin nedeni de turkcellin en eski olmasi dolayisi ile kullaniciya maliyetinin cok usutunde hizmet satmasidir.


  • akiskan  (07.10.08 13:43:40) 
bence bu işten turkcell karlı çıkacak onu da söyliyim, sürekli duyuyorum telsimcilerden laflar, bi çıksada turkcell'e geçsek, kaç senelik telefon numarası, şimdi değiştirmeye kalksak nası olcak diye..

yani turkcell'in bu kadar tırsması yersiz.
  • thefirstfbli  (07.10.08 15:02:23) 
O dediğini numara taşınabilirliği oluyor ve 9 kasımda başlıyacak daha yok öyle bir şey. Ayrıca aramayı yaparken bir şekilde sana operatör değişikliğini bildirecek ve sen de buna göre aramanı sonlandırabileceksin.


  • thefin  (07.10.08 16:51:48) 
konuşma olarak bi uyarı söz konusu değil. bi uyarı tonu olacak sadece. vodefone sitesinde yayınladı.

sayfanın en altında dinleyebilirsiniz.

www.vodafone.com.tr
  • cruor  (07.10.08 18:40:01) 
şahsi görüşüm tam da sizin değindiğiniz durumun yaşanması için böyle bir uygulama yapılıyor. hep yapıldığı gibi kullanıcının yararına olacakmış gibi gösterilip "gizli zam" yapacaklar.

devletin kurumu bile bunu alenen yapıp yüzsüce "yok öyle bişey yav ehi ehi" diyebildikten sonra özel şirketlerin yapmaması mümkün mü?

@akiskan:
bir gsm şirketi çalışanı olmamama rağmen şirketinizi sizden daha iyi tanıyorum anlaşılan. rekabet falan olmayacak. olsa da bu fiyatları ucuzlatacak tarzda değil "bizi kullanırsanız sizi daha az kazıklarız" tarzı olacak.
  • lancelot du lac  (07.10.08 21:42:43) 
[]

Acil ODTÜ Öğrencisi Aranıyor: Kayıt Durumu

"Student semester details" kısmının "registration" ve "registered courses" altbaşlıklarında "Semester Status:" olarak hangi ibare bulunduğunu söyleyebilecek ODTÜ öğrencisi arıyorum çok acil. NOT REGISTERED mı yazıyor yoksa REGISTERED mı, belirtirseniz sevinirim.

Ayrıca gene "registered courses"ta eklediğiniz dersler görülüyor mu, onu da bildirirseniz çok memnun olacağım.

Teşekkürler.

 
benim duyduğum herkeste "not registered" yazıyor ve "registered courses" bölümünde dersler görünmüyor..


  • onurct  (22.09.08 20:29:49) 
Sıkıntı yok, merak etme add/drop sonrası gözükecek aldığın dersler ve kayıt durumun.


  • bymyself  (22.09.08 20:39:42) 
sağolunuz arkadaşlar, hakkaten normal bir durummuş yav, pc'nin başında çok durunca stres yapacak mevzu buluyorum zahar! osuruklu da sağolsun ayrıca, durumla ilgili yardımcı oldu.

başarılı dönemler o zaman!
  • boshi  (22.09.08 20:49:18) 
[]

Ulusal Tez Merkezi: N'apıcaz şimdi?

Arkadaşlar,

"Fotokopi hizmeti tamamen durdurulmuştur," diyor web sitesinde. Ben şimdi pdf olarak web'den indirilmesine izin verilmeyen, sadece başlıkları görülen tezleri Bilkent'teki merkeze gidip dahi edinemiyor muyum? Top secret mı oldu bu tezler, hiçbir şekilde erişim imkanı yok mu?


 
yazarlarindan izin alinmamis tezlere, ne internetten ne de yök ten erisim suan icin yok. belki yazarin tezi isteyerek sorunu cozebilirsiniz ya da tezin yayini isteyebilirsiniz.


  • helenart  (18.09.08 16:21:53) 
zaten web'den indirilmesine izin verilmeyen tezler; yazarlarının çoğaltılmasına ve dağıtılmasına izin vermediği tezler. fotokopi hizmeti olsa da fotokopi çektirmek için de vermezler.

gerçi eskiden, pdf falan yokken gidip tez merkezi'nde inceleyebiliyodrunuz, fotokopisini çektirebiliyordunuz. yani fotokopiye izin yoksa bile en azından orada oturup notlar alabiliyordunuz. yeni tezlerin hard copy hali de yok kütüphanede. belki yök kütüphanesindeki bilgisayarlardan incelenebiliyordur.

haa bir de tezlerin hard copy olan birer nüshası milli kütüphane'ye ve okul kütüphanesine gidiyor diye biliyorum, bana öyle demişlerdi. biri enstitü tez arşivine, biri okul kütüphanesine, biri de milli kütüphane'ye gidecek; cd'lerin biri yine enstitü tez arşivine, kalan 2'si de yök'e gidecek diye.

muhtemel sonuçlar:

- yök'ten ulaşabilir ama çoğaltıp yanınıza alamazsınız.
- milli kütüphane'de vardır.
- yazarın yüksek lisans/doktora yaptığı okulun kütüphanesinde vardır.
  • kibritsuyu  (18.09.08 16:26:32 ~ 16:29:11) 
milli kütüphaneye gittiğini sanmıyorum tezlerin. öyle birşey duymadım ve milli kütüphanede çalıştığım zamanlar da görmedim. ama internetten kolaylıkla araştırılabilir bu. isam kütüphanesinde bazı tezlerin kopyaları var oraya da bak derim.

ne yazık ki türkiye'de araştırma yapmak çok zor.

aradığın tezler hangi konuda? tarih konusunda ise bizim çok faydalı bir mail grubumuz var. orda arkadaşlara sorabiliriz. ne yazık ki bireysel yardımlarla ilerliyoruz. (veya ilerliyor muyuz ki?)
  • mea maxima culpa  (18.09.08 16:45:41) 
tez teslim kılavuzundaki (gazi üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü) 3 adet cd ve 3 adet hard copy tez teslim edileceğini söyledikten sonra verilen tabloda yazıyor bu bilgi. belki bizim okul yolluyordur bir tek.


  • kibritsuyu  (18.09.08 16:53:16 ~ 16:53:58) 
milli kütüphane kataloglarında var mı ki? o yüzden sordum.

bi de mesela benim aradığım bir tez, yök kayıtlarında yok : )) mail attım şu tez yok, kayıtlarda bir eksik mi oldu filan diye, cevap olarak sayın filanca (tezi yazan hocanın adı yani) tezinizi enstitünüz bize ulaştırabilir dediler iyi mi. herşey allahlık yani.
  • mea maxima culpa  (18.09.08 18:08:06) 
eğer tezi yazan kişinin okulunda falan yoksa (ki tezini yazdığı okulun kütüphanesinde bir kopyası oluyor diye biliyorum) helenart'ın dediği gibi bence de en mantıklısı tezi yazan kişiye ulaşmak. mail atıldıgında zannetmiyorum ki hayır ugrasamam desin.


  • light beam  (18.09.08 23:02:19) 
şurda bu soruyu okuyan binlerce öğrenciye, akademisyene :)) çağrı yapayım. yök'e başvurarak tezinizin başkaları tarafından okunabilmesi için izin verin. benim hep aklımda ama unutuyorum.

bir de tezler okulun kütüphanesinde olmayabilir. tezin teslim edildiği enstitüler var ya. bilmem ne araştırmaları enstitüsü, sosyal bilimler enstitüsü buraların kütüphaneleri olabilir. acı ama gerçek.
  • mea maxima culpa  (19.09.08 11:10:42) 
tezin yayıma açık olmasını özellikle girişimde bulunarak engellemek en hafif tabirle art niyetliliktir. ben de aynı çağrıda bulunuyorum burdan tez sahiplerine -kim duyacaksa hehheh-.

bence ulusal tez merkezi tam aksi bi uygulamada bulunmalıydı: kayıtlı tüm tezleri yayıma ve çoğaltmaya açmak, ancak tezinin yayımına izin vermeyenlerin bir dilekçeyle tez merkezi'ne başvurmasını sağlamak. böylece ak koyun & kara koyun da belli olurdu. zaten doğal ve mantıklı olanı yayıma açık olması, izin belgesi ne demektir arkadaş? yüz binlerce izin belgesiyle mi muhatap olacaksın sen tez merkezi olarak. aksine izin vermeyenlerin müracaatlarıyla ilgilenmelilerdi.
  • boshi  (19.09.08 16:29:31) 
şimdi bu uygulama yeni çıktı. eskiden yayınlama filan yoktu. böyle biz tezimizi teslim ettiğimizde bir izin mizin verme olayı yoktu. o yüzden aslına bakarsanız eski tezlerin hepsinin açık olması lazım dediğin gibi. çünkü hepimiz bunu varsayarak teslim ettik tezlerimizi.

bir de bakıyorum. yeni teslim etmiş tezini ve 2009 sonuna kadar kapatmış, aklınca ne elde etmeye çalışıyorsa. ya ben çalmayı, kopyalamayı aklıma koymuşsam kim durdurabilir beni. bakın buraya da yazıyorum. kimse durduramaz çalmayı. amerikada bile olsan bu böyle. kötü niyet oldumu herşey yapılır.
  • mea maxima culpa  (19.09.08 17:28:33) 
[]

Duble Yolda Uzun Far (hey yavrum)

Evet, enteresan bir kafa karışıklığım var: Duble yolda karşı şeritten gelen araç için uzundan kısaya geçiyor musunuz?

a) direkt geçiyorum
b) karşıdan gelen araçtan uyarı gelirse geçiyorum
c) geçmiyorum

Teşekkürler.

* "Bu soruyu araç kullanırken karşı şeritten gelen araçların davranışları yanıtlamıyor mu zaten sana?" dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız amma hangisinin doğru olarak "kabul edildiğini" merak ediyorum aslında (resmi ya da teknik açıdan).

 
a


  • neronas  (10.09.08 22:00:32) 
kısalara geçiyorum tabii ki. duble yol bile olsa karşıdakinin farlar gözünü alıyor.


  • tom riddle  (10.09.08 22:06:42) 
direkt geçiyorum.


  • uz  (10.09.08 22:13:26) 
soruya cevap direkt olarak a seçeneği :)
ayrıca önümde yakın mesafede (75-100 metreden az) araç farkettiğimde de kısalara geçiyorum, aynalardan yansıyanlar bile çok göz alıyor...

  • denize karsi icen keci  (10.09.08 22:52:44) 
benimki de a secenegi idi nicedir, ama yavastan b'ye kaymaya basladim zira gece kisa farla seyahat etmenin riskinin, duble bi yolda uzundan gozleri kamasan surucunun yuklenecegi riski domine edeceğini düşünüyorum. gercekten de, karsidan gelen adama kisa far jestini yaptiktan sonra yolda rahat bi 200-300 metre "eblek gibi" gittiğimi fark ettim; yalnızca "te önünü" görüyorsun kısalarla ve yolun ortasında karşılaşacağın bir yabancı maddeye -insan, hayvan, lastik, kütük, çukur, tümsek, meteorit vs.- 90 üzerinde giderken refleks geliştirebilmen(m) imkansız gibi. uzunlara döndüğümdeyse dünyalar benim oluyor çünkü önümdeki 100m'de uzun eşek oynanıyor olsa o ortamdan sıkıntısız geçme şansım var. o yüzden "duble yolda" (mono yolda zaten sopalarlar da) o trade-off'a girmekten kaçınmaya özen gösteriyorum artık. bende mi tavuk karası gibi bişey var, yoksa kısalardan aynı düzeyde mustarip olan var mıdır diye merak ettiydim. evet.

ama şimdi düşündüm de herkes benim düşündüğüm gibi davransa bayağı boktan bir gece trafiği hasıl olabilir.
  • boshi  (10.09.08 23:42:29) 
a) direkt geçiyorum


  • actionary  (11.09.08 00:50:57) 
a, geçmeyenlere küfür ediyorum çünkü


  • vincenzo  (11.09.08 02:06:27) 
bu şöförlüğün görünmez kurallarından biri sanırım. ben de direk geçiyorum.


  • parantez  (11.09.08 09:56:50) 
Direk geçiyorum geçmezsem çok pis küfür ederler ben ediyorum çünkü


  • felina  (11.09.08 11:33:58) 
Öncelikle "duble yol" diye bir şey yok. "Bölünmüş yol" onun adı.

Sorunuza gelince, tabii ki hemen kısaya geçmeniz gerekir.

Kanuna da aykırı ayrıyeten. Şu şekilde geçiyor:
Madde 64 - Araçların sürülmesi sırasındaki zorunluluk ve yasaklar aşağıda
gösterilmiştir.
a) Zorunluluklar:
1. (Değişik: 17/10/1996 - 4199 - 24 md.) Yerleşim birimleri dışındaki kara-
yollarında geceleri seyrederken, yeterince aydınlatılmamış tünellere girerken,
benzeri yer ve hallerde uzağı gösteren ışıkların yakılması,
2. (Değişik: 17/10/1996 - 4199 - 24 md.) Geceleri, yerleşim birimleri dışın-
da karayollarındaki karşılaşmalarda, bir aracı takip ederken, bir aracı geçer-
ken yan yana gelinceye kadar ve yerleşim birimleri içinde, gündüzleri ise görü-
şü azaltan sisli, yağışlı ve benzeri havalarda yakını gösteren ışıkların yakıl-
ması,
  • 386 dx  (11.09.08 16:35:57 ~ 16:38:00) 
[]

Bu Alet Elektrik Yiyor mu? - AC-AC Converter (220V=>110V)

Arkadaşlar,

Amarigan bir cihazım için kullandığım Ataba kovertörüm var, 220V'yi 110V yapıyor. Hatta buyurun fotosu sağda. Benim merak ettiğim, bu konvertör, cihazı (amfi) kullanmıyorken elektrik yer mi? Yani cihazı kullanmadığım zamanlarda bunu da mı prizden çekmeliyim elektrik sarfiyatı olmasın diye (elektrik sarf ettiğinden şüpheleniyorum zira hırr hırr ses geliyor aletten).

Teşekkür ederim,

boshi

 
lise yıllarından kalan elektrik bilgime dayanarak: birbirine fiziksel teması olmayan iki sargıdan oluşan bobinin 220 tarafından akım geçiyor evet, hırlama da burdan, bağlantıların kötü oluşundan geliyor olabilir. ama bobin voltajı küçültüp diğer tarafta devreyi tamamlayan birşey olmadığı ve bobinin de ihmal edilecek kadar küçük bi direnci olduğu için elektrik çekmiyor diyebiliriz.


  • geldiler  (10.09.08 21:25:48) 
100w lık yetiyor mu amfine konuyla alakasız ama?


  • crimson king  (10.09.08 23:08:29) 
az da olsa elektrik yer. "hrr" sesini çıkartıyorsa bir titreşim oluşturuyor demektir. titreşim için bir enerji harcamak gerek. enerji de elektrikten işte :)


  • actionary  (10.09.08 23:33:23) 
İçinde transformatör var, sen kullanmıyorken de azıcık elektrik harcar yalnız dikkate alınmayacak kadar azdır, önemseme.


  • kimlanbu  (11.09.08 00:05:14) 
ihmal ediyoruz yani, süper çünkü çok üşeniyordum aletin fişini çekip takmaya falan.

bu arada crimson king, özür dileyerek düzeltiyorum, aleti kullandığım cihaz naif bir DAC. yetiyor da artıyor yani :)

sağolunuz.
  • boshi  (11.09.08 00:31:13 ~ 00:33:22) 
elektrik yer ama az yer. misal stand by da kapanmış bi ev eşyası gibi düşün akım çekmeye hazırdır ama çıkışı bağlı olmadığı için çok az bir şey çeker. hır seside transformatörden kaynaklanır. zemini sabitlerseniz yada altına gazete kağıodı gibi bişey koyarsanız o ses te gider.


  • la grande  (11.09.08 10:04:19 ~ 10:04:38) 
[]

Acayip Ön Lisans Taban Puanları vs. 243 Puan?

Şimdi bizim kuzen Say-1'den 243 yapmış ve benden tercih konusunda yardım istiyo. İki yıllık bi bölüme girecek (Anestezi teknikerliği falan yazmış). Ben bu adama yardımcı olucam ama taban puanları görünce bi garip oldum. 60,654 falan yazıyo, baktım sınavsız geçişle geçenlerin OBP'sine göre yerleştirmişler. Sonuncu giren OBP'yle girmiş yani. Ben bu olayı anlamadım. "Girer miyim abi 243 puanla?" diyo, "Kesin girersin evlat!" diyom ama çocuğu sakata getirmek istemiyom şimdi. Ne dersiniz? Taban puanında OBP puanı görünen ön lisanslara 243 Say-1'le girilir mi?

Acil yanıt.

Teşekkürler!

 
puana falan bakmayin, osys'de puanlar her sene degisebilecegi icin daha belirleyici kriter olan yuzdelige bakin. puanlar degisir ama yuzdelik hemen hemen kararli kalir.


  • egotm  (01.08.08 14:40:29) 
sanırım yüzdelik dilim belirtmemişler bu sene.


  • boshi  (01.08.08 14:59:58) 
ba$ari sirasi vardir belki? ona gore bakin...


  • katafalk  (01.08.08 15:05:58) 
bizim zamanimizda -2006- oluyor bazi önlisanslara once sinavsiz gecenleri yerlestirirler yer kaldiysa oss puaniyla ogrenci alirlardi diye hatirliyorum. öyle bir sey olmasin? arastirin bence.


  • gene mi gene  (01.08.08 15:11:14) 
bir de $unu soylemek gerek. $u 60 kusur puan ile gosterilenler oss puani ile degil de sinavsiz geci$ ile girilen yerler. genelde myo'dur bunlar... o puanlar da diploma notuna gore belirleniyor sanirsam. bir de mezun olma yili (yeni mezunlara oncelik veriliyor), dogum tarihi vb. verilerin birle$tirilmesiyle elde ediliyor yerle$enlerin sirasi. ama myo'lara girerken ilgili bolumden mezun olanlar yerle$tiriliyor -ki bunlar meslek lisesi mezunlaridir- daha sonra diger liselerden mezun olanlar yerle$tiriliyor.

oss puani ile girilen onlisans prg'lari cok az diye biliyordum ama yine de ara$tirmak gerek.
  • katafalk  (01.08.08 15:12:42) 
heh, $imdi baktim...

rehberlik.osym.gov.tr

bakin 2 ornek alacagim anla$ilmasi acisindan:

1) 1017048 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU)
Bolu Meslek Yüksekokulu Otomotiv (İÖ) SAY-1 60 2 07,2,D,88 61.006

bu bolume once adamlar meslek lisesi mezunlarini tiki$tiracaklar. onlarin da sirasi vardir tabi. misal adamlar 07,2,D,88 yazmi$... 07 mezun olma yili, 88 dogum yili gibi... digerlerini bilmiyorum, ara$tirirsiniz. son giren ogrencinin obp'si de 61.006 imi$ mesela. kontenjan yine de dolmazsa meslek lisesi di$indan gelenleri aliyorlar. oyle diye tahmin ediyorum.


2) 1017166 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU)
Gerede Meslek Yüksekokulu Makine-Resim-Konstrüksiyon (İÖ) SAY-1 45 2 3 - - - - 218.576

bakin bu bolume sadece oss puani ile ogrenci aliniyor. sinavsiz geci$ ile ogrenci alinmiyor (sanirim). benim de kafam kari$ti, uzgunum :(

edit: 2. ornekte bir ihtimal daha var, o da hem meslek liselilerin dolduruldugu hem de duz liseden giren son ogrencinin puaninin yazildigi. ama bence bu daha du$uk bir ihtimal. siz bunlara bakin...
  • katafalk  (01.08.08 15:18:03 ~ 15:20:07) 
bu sene puanlar du$er buyuk ihtimalle, ba$ari siralari genelde pek degi$mez. puanlara falan bir goz gezdirdim, puanlarin her ne kadar du$tugunu varsayarsak bile biraz zor gorunuyor. ama yine de hic belli olmaz, kismet diyelim. tercihleri zaten yaptiysa bundan sonra dua etmekten ba$ka bir care gorunmuyor. bolum ne kadar tercih ediliyor onu da bilmiyorum ona gore de degi$ebilir. bolumlerin popularitesi de baya bir etkiliyor. devlet unv'lerinden birine girmesi zor gibi. ama vakif unv du$unurse neden olmasin, girme ihtimali yuksek.


  • katafalk  (01.08.08 15:28:45) 
[]

Eğitim Forumları & Message Board'ları?

Amerika orijinli eğitim forumu önerir misiniz (lisans, master, doktora programlarıyla ilgili görüş alışverişinde bulunulan, hani burada memurlar.net forumu var ya mesela, onun gibi bol hit alan, doyurucu bir şeyler)?




 
usnews'in forumları vardı bir ara. oldukca iyidir.
turk orjinli mezun.com var.

  • papado  (24.07.08 18:35:09) 
[]

PDA Gibi Cep Tel. Gibi Bişey Tavsiye Edin

Acil durumlarda Internet'e karın ağrısı çekmeden girebileceğim ve e-mail okuma & yazma, internet bankacılığı kullanma, MS Word dökümanı düzenleme (çok lüks bi istek mi oldu bilmiyorum) gibi temel işlemleri rahat rahat gerçekleştirebileceğim, kocaman olmayan, f/p orani iyi bi alet önerir misiniz acaba?




 
pda olarak değil de basitinden symbian işletim sistemli nokialar bu işleri görüyor olması lazım.
bir PDA gbi etraftaki kablosuzlardan internete giremessin tabi.

  • natnan  (09.07.08 00:59:06) 
eee pc diye bir olay vardı. defter boyutunda, küçük laptoplar. 299 euro gibi de bir fiyatı vardı yanlış hatırlamıyorsam.
sanırım bu işini görür.

ahanda link,
sozluk.sourtimes.org
  • buzkran  (09.07.08 01:27:31) 
www.htc.com
Hepsiburada.com da satiliyordu bir ara. MS Word duzenleme ne kadar olur onu bilmiyorum ama.

  • badseed  (09.07.08 08:02:10) 
tercih ederken mutlaka wi-fi özelliğini bulundurmasına dikkat et. birde gps olursa deyme keyfine.
misal "hp ipaq 614c"
veya "htc touch" modelleri
  • winsome  (09.07.08 08:52:17) 
Nokia E71 cikiyor yakinda. O guzel mesela.


  • wpi  (09.07.08 09:19:31) 
(bkz: ipaq)


  • sijwocaq  (09.07.08 09:49:04) 
wpi@:
Nokia E71 pda'mı? ms office, internet explorer, msn messenger, media player barındırdıracağını hiç sanmıyorum.

boshi@: windows mobile işletim sistemine sahip bir telefon al.(ki bu bir pda/smartphone'dur) sebebise bu cihazlar bilgisayarınızdaki windows işletim sisteminde neler yapabiliyorsanız aynısını bundada yapmanızı sağlar. ms office, msn, ie, mp gibi özellikler işletim sisteminde var ola bir özelliktir. telefonun satın aldığında menülerinde tıklayıp ms world e geçip dökümnalarını düzenleyebilirsin. veya ms excel i açıp formül girerek istediğinizi yapabilirsiniz. bu telefonların kullanım amacı budur.
nokya, eriksonun dandik işletim sistemi symbian gibi değildir :)

www.microsoft.com
tr.wikipedia.org
  • winsome  (09.07.08 10:15:02 ~ 10:27:22) 
@winsome: "sanmak"la ne alakasi var? git bak: europe.nokia.com


  • wpi  (09.07.08 12:37:59) 
wpi@
baktım. symbian işleti sistemi bu :)

gps + fm radyo + internet tarayıcı(ie değil) + wifi + 3g + kamera olunca bu bir pda mı oluyor :)
www.gsmarena.com

özellikler arasında MS Pocket Office göremedim? (ki duyuru sahibi "MS Word dökümanı düzenleme" demiş) bu telefonu almamdaki amaç ne o zaman. bilgisayarımdaki office ve outlook ile senkronize olmayacaksa, yeri geldiğinde mms://eu1.secveseyret.com/GSTV_HIGH?.wma şeklindeki internet üzerinden yayın yapan bir bandı açacak bir media player yok ise (mms mesaj değil bu) ne işime yarayacak merak ettim. yılan oyunu oynamak için alırdım bak.

misal şöyle birşey var. www.gsmarena.com
  • winsome  (09.07.08 20:05:37 ~ 20:11:07) 
Telefonu alma winsome. Ama dikkat edersen sayfaya bakinca konuda dogru duzgun bir karar verebildin.


  • wpi  (09.07.08 22:37:15) 
[]

Bodrum Antik Tiyatro?

Selam. Deneyimlilerine iki sorum var:

1- Buranın en güzel bloğu hangisi acaba? Örneğin "G ya da E'nin 7. sırasında izlemektense F'in 9. sırasında izle ortadan ortadan,", yahut "Ne kadar yakın, o kadar iyi. Çaprazda kalsa da C'nin 5. sırası F'in 9'undan ya da E'nin 7'sinden iyidir!" şeklinde ahkamlar kesebilecek olanınız var mı?

2- Buraya otomobille gitmek akıl karı mıdır? Otoparkı konser izleyeceğiz diye heveslenilen günü kabusa çevirme potansiyeline sahip midir?

Teşekkürler!

 
1. Orta bloğun en önüyle ortası arasındaki yerler en iyisidir bence

2. Oralarda çok park yeri var. Yolun karşısındaki ara sokaklara park edebilirsin
  • ermanen  (05.07.08 01:28:29 ~ 01:44:10) 
[]

Yüksek Lisans Mülakatı: Ne Giyilir?

Takım elbise mi giyilir? Kot & t-shirt gidilir mi? Gidilmezse nasil gidilir? Acil yanıt.




 
İş yerinde her gün takım giydiğim için master mülakatına çok şık bir şekilde kot+kısa kollu gömlek+kravatla gittim, baktım bi de insanlar zevksiz zevksiz iğrenç takımlarla gitmiş. Mülakat öncesinde en önde olmama rağmen, mülakattan sıfırı yedim üstüne de 21.'liğe düştüm. Tahmin edersiniz ki 20 kişi alıyorlardı.


  • desdinova  (30.06.08 20:48:49 ~ 20:49:25) 
t-shirt , kot, kirli sakal ve uzun saç kombinasyonuyla siyaset bilimi mülakatına girmiştim.benden başka herkes cillop gibiydi.erkekler takım elbise,bayanlar etek tayyörlü.hepsinin saçı yeni yapılmış vsvs.
les-mezuniyet-üds ortalamasıyla sıralıyorlardı mülakata girecekleri.
ortalamada 1. olmama rağmen mülakattan 10 almıştım.
sonuç:hocaları tanıyorsanız şortla bile gidebilirsiniz,hocaları tanımıyorsanız ne giydiğinizin bir önemi yok.
  • marcelorios  (30.06.08 21:09:28) 
lisans eğitimini yaptığın yerde y.lisans'a başvurmuşsa çok da önemli değil aslında zaten senin ne olduğunu biliyorlardır. aksi bir durum ise de neresi olduğuna göre yine değişir.


  • kafa radyo  (30.06.08 21:59:26) 
bölüme ve üniversiteye göre çok değişir. iü hukuk fakültesinde mülaata takım elbise giymezsen isterse allame-i cihan ol adam muamelesi görmezsin. boğaziçinde ise adama gülerler.


  • calendil  (30.06.08 22:33:37) 
bir kaç üniversite görmüş birisi olarak takım giy derim. mülakatın bir amacı da öğrenciyi / katılanı gözlemektir.


  • fempusay  (01.07.08 09:09:21) 
aman mutlaka takım giy.. ben gomlek kot giymiştim bilkent mba için kötü olmuştu.. :)


  • kokomichu  (01.07.08 09:53:01) 
kot giyince kötü oluyor ama takım elbise-kravat giymiş insanlar da kötü duruyor.
kötü bir şey olduğunun farkındayım ama takım elbise ile tiril tiril gelmiş gençlerle biz dalga geçerdik. kötü şeydi yaptığımız.

gerçekçi olmak lazım. kot giyecek kadar da değil ama keten falan takıl. öyle bir tişört giyersin ki çok spor da durmaz, güzel olur. yeni alınınca izi oluyor ya hani kollarda, ona dikkat et sadece.
  • lovemyself  (01.07.08 17:01:32) 
boğaziçi üniv. ing. dili ve edebiyatı master mülakatında kimse takım elbise giymemişti. herkes spor ayakkabı ve rahat kıyafetler giyiyordu. gideceğiniz üniv.nin hocalarının kıyafet tarzına bakıp bence mülakata öyle gidin.


  • aptallarin pin kodu  (01.07.08 19:06:40) 
takım. yazın ceket çok zorluyorsa en azından kumaş pantolon-gömlek-kravat. öyle ağır bir takım değil, yaza uygun, keten, açık renk bir pantolon ceket takım gayet $ukela olur. düzgün, ütülü bir kıyafet mülakatı ciddiye aldığınızı gösterir, iyi bir izlenim yaratır hocalar üzerinde. alışık değilseniz bile katlanıverin, ne olacak ki, 1 saat bile sürmez nasılsa. bir de ne bileyim, yazın terli terli hocaların karşısına çıkmamakta fayda var. t-shirtle gidilip mülakat öncesi yakınlarda uygun bir yerde gömlek giyilebilir.


  • zen spider  (02.07.08 02:18:02 ~ 02:24:04) 
[]

Niyet Mektubuna Nasıl Başlanır?

"Niyet ettim..." esprisini ilk yapacak arkadaşa bir hafta Palu tatili. Hitap kullanılır mı başlarken (çünkü bazı İngilizce örneklerde dandun giriyorlar diye gördüm hitapsız, doğrusu bu mu acaba)? Kullanılırsa dilekçe gibi "XXX anabilim dalı başkanlığı'na, istanbul" falan mı demeli? Bu arada "Başkanlığı'na" derken kesme işareti var değil mi? İyi soru yaptı ha.

Son olarak, dosyaya evrakı zımbalamadan koymak makul olanı, değil mi?

Teşekkürler.

 
süper oldu bu yanıt! teşekkürler!


  • boshi  (24.06.08 21:50:42) 
bugün başvuruya gittim ordaki abim evrakı aldı inceledi ve zımbaladı. o açıdan, zımba iyidir candır ama yine de başvurduğunuz yerdeki abilere ablalara bırakılmalıdır diyorum. en gereksiz soruya cevap verdim evet.


  • myriamonde  (25.06.08 00:02:46) 
[]

Etiket Basma Programı

Arkadaşlar, zarfa etiket yapıştırıcam, üzerinde isim yazılı falan. İşte bu etiketlerin üzerine isim yazma ve onu düzgün şekilde print etme işini yapan yazılım nedir? Bi de o etiketler nerede bulunur? Standart şeyler mi?




 
avery'nin etiketleri var misal: www.hepsiburada.com

bunlardan alıp, adamların websitesinden uygun şablon'u indiriyorsun, bi doc olarak koymuş oluyorlar, yazdırabiliyorsun.

ben bunları kullanıyorum.
  • karapolisnas  (21.06.08 20:24:27) 
Word'un merge opsiyonu ile yapılabilir, toolsun altında olması lazım. Etiketler standart oluyor, wordden yaparken hangi boyutta etiket kullandığını gösteriyorsun worde.


  • sui  (21.06.08 21:52:27) 
[]

ODTÜ İYS Örnekleri

Eski sınavları, varsa denemeleri bulabileceğim bir yer var mı?




 
hazirlik binasinin audio-visual kisminda, yani E binasinin yanindaki yerde vardir. bi oraya bak


  • osuruklu  (26.05.08 15:50:56) 
bookstore'da deneme kitabı şeklinde eski kitaplar satılıyor,listening cdsi ile birlikte.


  • kanuniye  (26.05.08 20:31:51) 
listening cd'si mi? listening'i de mi var bu meretin yav, eskiden yazili testti bu sadece. neler donmus, of. arkadaslar, bu zamazingolarin web'de olmasi lazim bi sekilde, nasil olmaz, hic mi talep yok?


  • boshi  (26.05.08 23:27:07 ~ 23:32:10) 
"bu sinava girecekler her seyden once gecen senenin deneme sinavini (odtu bookstore'da 2004 ocak satiliyor) edinip yapsin, neye benzedigi belli olunca nelere calismak lazim daha kolay anlasiliyor." yazmis biri de, el mahkum ugrayacagiz bookstore'a demek ki. tesekkurler.


  • boshi  (26.05.08 23:33:38) 
yok hala speaking yok da listening var evet yani ben 4 sene önce girmiştim o zaman da vardı.


  • kanuniye  (27.05.08 18:05:37) 
[]

Multilingual Sözlük & Dil Eğitim Setleri (software)

Arkadaşlar,

Şöyle İngilizce, Rusça, Fransızca, Türkçe vs. biraraya getirilmiş software sözlük var mı piyasada? Yani x'çe-y'ce değil de multilingual olan? Bi kelime giriyosun, beş-altı dilde karşılığını veriyo?

Bi de gene İngilizce, Rusça ve Fransızca software eğitim setlerinden (Türkçe arayüzlü olacak) hangilerini önerirsiniz? Kullanıcı dostu şöyle biraz...

 
yazılım değil aslında ama firefox kullanıyorsanız qtl var;
addons.mozilla.org

  • frant1c  (03.05.08 02:47:57) 
[]

Acele Yanıt: Saha İçi mi Numaralı mı (Metallica)?

Hangisini alırdınız ya da hangisini alacaksınız? Öneriniz nedir? Hangisi daha mantıklı? Örneğin saha içinde stage'i görememe riski var mı? Ya da numaralıda sıkış tepiş konser izleme riski? Acele tavsiye bekliyorum, ona göre alacağım biletleri. Işık sizinle olsun.




 
aynı ikilemde kalıp numaralıdan almayı tercih etmiş biriyim. ilk abşta sahaiçi daha mantıklı gibi geliyor, fakat şimdi o kalabalıkta en arkada kalmak da var. tribün olsun bizim olsun.

ekleme: bence bu konsere 99'dakinden çok daha fazla kişi gelecek. yığılma orta sahayı geçebilir.
  • deckard  (15.04.08 14:48:37) 
saha ici. numarali uzak ve kotu acili kaliyor. 99da numaralidan (vip) izledim, bu sefer saha ici aliyorum. numaralida da sikis tepis izlersin, kimse numarasina sadik kalmiyor, herkes one yigiliyor. ama saha ici pogo mogo da can sikici olabilir, ben onu goze aliyorum, sakinabilirim.

numarali alirsan, gidince yerini begenmezsen cesaretin varsa sahaya atlayabilirsin, onu da unutma.

bir de konser o kadar dolu olmaz, 99da saha ici orta sahaya kadar doluydu sadece. yine o civar doluluk olur, cok uzak kalmazsin yani.
  • jupiterianvibe  (15.04.08 14:53:46) 
konuyla alakasız gibi ama biletler hemen biter mi ya? saha içi düşünüyorum. 1 haftada biter mi ona göre gidip alcam da?


  • baldur  (15.04.08 16:14:05) 
Biter bence. Şahane de karaborsa döner.


  • fredi  (15.04.08 17:04:42) 
saha içi aldık, eyvallah. yalnız axess -26 bulamadım, içim yandı.


  • boshi  (15.04.08 17:26:55) 
"ey inananlar, stadyum konserlerinde saha icini tercih edenler icin suphesiz buyuk ferahlik vardir"

boyle de bir hadisi var sanirim hz. dio'nun...
  • alpinsamuray  (16.04.08 10:17:55) 
[]

Panasonic DMC-FZ18 vs. Canon S5 IS

Hangisi?




 
hemen hemen bütün özellikleri başbaşa gitse de sırf pilden dolayı ben panasonic tercih ederdim. canon 4 tane aa kullanıyor. panasonic ise li-ion pil kullanıyor. bi kaç makinadan tecrübe ettiğim kadarı ile kalem piller çok dayanmıyor bu aletlere.artı bi de leica lens gibi bi faktör var panasonic'te.


  • eigon  (03.04.08 18:03:28) 
pil konusunda diyebileceğim kesinlikle kalem pildir. orada burada piliniz bittiğinde şarj aleti aramıyorsunuz, herhangi bir bakkaldan alacağınız 4 tane duracell işinizi görmeye yetiyor. üstelik batarya ömrünü doldurduğunda, ya da yedek batarya almak istediğinizde herhangi dört şarjlı pil işinizi görüyor. s5'i bilmem ama canon a610 makinem ile de gayet uzun süre idare ediyor.

ben eğer slr düşünmüyorsanız canon s5 diyorum.
  • kibritsuyu  (03.04.08 18:09:57) 
12x yerine 18x zum, geniş açı ve raw çekebilme özelliği mi, dönebilen lcd ekran ve video çekerken zum yapabilme mi? ihtiyacınıza ve kullanım alanınıza göre karar verin.


  • lykos  (03.04.08 20:36:16) 
uzun zamandır fz18 i araştırıyorum...
diyeceğim o ki makina, abd de en çok tercih edilen slr öncesi, fiyat performans oranı da iyi-tabi abd de-

*canon un bariz artısı, vidyo çekiminde zum yapabilme ancak vidyo çüzünürlüğü düşük(640x480) ve dönebilen lke ancak fz18 de leica lens, 18x zum ve lityum pil var!
*Kalem pil konusuna katılmıyorum, 4 duracell pil nereden baksan 10 ytl ama Çin malı fz18 bataryalar da 10-15 ytl al iki-üç kadar cebe at dağda, bayırda resim çek bakkal derdi olmadan üstelik, canon için nereden baksan 30 ylt lik pil ve şarj cihazı alman gerek ekstradan!
*fz18 testlerden de başarılı çıktı, sony h9 gibi rakiplerini geri bıraktı bence senin sorun, fz50 mi fz18 mi olmalı! yine ekleyeyim fz18 pil konusunda bayağı cimriymiş.
*birde türküye fiyatı var tabi, fz50 veya fz18 alacağına rahatlıkla bir nikon d60 birde lens alabiliyorsun abd de, maalesef benim güzel ülkemde birazcık ütülmen gerekiyor!?
www.letsgodigital.org
  • allop  (04.04.08 00:05:25) 
pil konusunda rechargeable aa piller superler bence: www.amazon.com


  • compumaster  (04.04.08 00:33:18) 
12345   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.