Ekşi Duyuru

Die Welle www.imdb.com

pi
eden lake( adamın öküzlüğü sinir hastası ediyor)(cidden izlemediysen izleme)

"Genç & Huzursuz" şeklinde birebir çevrilseydi bu kez ekrandaki dev Y&R harflerinin ne anlama geldiği Türk insanının kafasını karıştıracaktı. Takdir edersiniz ki birebir çeviride ev hanımlarına hitap eden bir isim çıkmıyor. Gerçi siz benim söylediğimi de boşverin, sonuçta TRT'nin böyle gariplikleri meşhurdur. Elbet vardır bir bildikleri, ben neylerini savunuyorsam artık...

bence yalan rüzgarı ismi cuk oturmuş. hiç belli bile olmuyodu o logoda ne yazdığı. hiç de merak etmemiştim bu logo ne acaba diye... y&r yazdığını sizden şu anda öğrendim.

trt tarihinin en başarılı isim uyarlamasıdır. bence bir sıkıntı yok hatta beklenenden fazla zeka pırıltısı taşıyor bile diebilirim.

hayır canım ne alakası var?

makine muhendisligi okuduguna getirilebilir ama. ben de o bolumdeyim. selam.

sadece pasif bir erkek olduğuna kanaat getirebilirsin.

peki bu kişiler okuldan/işyerinden vs. değil de pek bir bağlantısı olunmayan kişiler olsa o zaman ne dersiniz?

kanaat değilde %60 öyledir diye tahminde bulunabiliriz.

bizim çaycı haydar abi'nin eşcinsel olabileceğine inanmıyorum.

tamamen farklı alanlar bunlar.

eğer böyle genellemelerden yola çıkacaksak belki de erkekten çok kız arkadaşı olanlara da eşcinsel gözüyle bakmak gerekir; ki bu da yine şu anki bahsi geçen karşılaştırmadan ne daha fazla abartıdır, ne de daha az.

yahu nereden bileceksin insanların nereden arkadaş edindiğini. okul/iş olmak zorunda mı? illa olmaz demiyorum ama ilk düşüneceğim şey bu olmaz benim

arkadaşları hep yabancıysan bu bir lan acaba? nedeni olamaz. zira çekinen insan fake hesap açıp orada takılır. kendi hesabıyla gizli takılması pek akıl karı değil.

o zaman bende eşcinselim, erkekten çok kız arkadaşım var ee bende kızım bunun nesi garip olabilir ki ? kızdan çok erkek arkadaşım olsaydıda başka anlamlar mı çıkaracaktık ?

karda yürüyüp izini belli etmiyor olabilir. yani kanaat getirilemez.

bu düz mantıkta eşcinsel erkeklerin kızlarla arası daha iyidir. daha çok kız kankası olmalıydı yani.

kendinden suphe mi duyuyorsun?

Tam tersine erkekten fazla kız arkadaşı olursa ve kız arkadaşlarıyla abartılı bir samimiyeti varsa eşcinsel olduğunu düşün.

alakası bile yok.

Tabii var.

Örneğin Chanel no.5 parfümü Japonca da 5 aynı zamanda ölüm anlamına geldiği için Japonyada hiç satmadı, adamlar sonra onu 4 yaptılar, satışlar iyileşti. Toplumsal algıya göre yapılır reklamlar yani.

yok.

kötü öneri. yazar olmak için bekleyen yüz binler varken, kötü yazar olduğu önceden kanıtlanmış, sözlükte atılmış olan insanların tekrar geri alınması saçma.

ekşi sözlük neden hit kaybetsin ki? hatta tersine buradan paylaşılan entrilerle tanınırlığı artıyor.

kötü öneri. ekşi sözlüğün kapısında zaten binlerce yazar adayı var. önce onlara, taze kanlara şans tanınır. onlar tükenirse ve adam kıtlığı çekilirse eskiler çağırılır.. ama bu da pek sağlıklı bir fikir değil.

af kadar saçma bir olay yok. ya en başında hiç yaptırım uygulamayacaksın ya da af uygulamayacaksın. adam mı oynatıyosunuz bi iler bi geri. onca trol, densiz, liseli, aptal herif bi anda geri mi gelsin? peki bu kadar adamın yaptığı ne olacak? ölüm kalım meselesi mi yaw denilebilir ama bir düzen sağlanılmaya çalışılıyorsa kurunun yanında yaşın da yanması kaçınılmazdır.

eroinin var..

esrar ve kokainin yok. eroin ise adami sikertir, deneyeyim deme

Hatırlamaz olur muyum? Şimdi yerinde iğrenç bir Kimlik mağazası var.

Vakko'nun en çok yılbaşı zamanlarında süslenmesini severdim. O ışıklar, süsler hep muhteşem olurdu.

ilk kimlik olduğunda içerideki avize duruyodu, ne güzel avizeydi o.
hep merak etmiştim vakko mağazası nasıl biryerdir diye de ancak o zaman görebilmiştim.

i love 90'lar. karumun oradaki vakko da ışıklandırma konusunda yılbaşında vs. başarılı işler yapıyorlar ama yine de bir kızılay vakko değil.

Asalım bence

Kimsenin ozel hayatina karismaya hakkiniz yok sizin kaldi ki fuhus cok agir bir yorum.Buradaki duyurularin %90i 'erkek/kiz arkadasimla kalacak yer araniyor' seklinde aciliyor e bu durumda da boyle bir ithamda bulunamazsiniz.Kimin ne yaptigi bizi ilgilendirmez sonucta.

anlıyorum ama erkek/kız arkadaş kavramları çok geniş, burada amaç kızarkadaş ya da ne olursa olsun gayrı meşru ilişkiler yaşamak. Madem bu size çok doğal ve meşru geliyor o zaman neden insanlar bu tür duyurular yayımlıyor? Internetten fiyatını aldıkları herhangi bir otele de gidebilirler.

kendi adıma mutlaka yasaklanması gerektiğini düşünüyorum, hatta düşünme eylemide komple yasaklansa süper olur.

muhtemelen bu arkadaşlar araba ilanı hakkında veya işte atıyorum alıcağı elektronik bi cihaz hakkında duyuru açan arkadaşlarla aynı kafayı yaşıyorlar. amaç daha önce almış/kullanmış bilgisi olan arkadaşların tecrübelerinden yararlanmak internetten fiyat alıp gitmek farklı bi konu bi arkadaşın çıkıp tecrübesini aktarması tavsiye etmesi farklı bi konu gibi geldi bana. veya seviştiğini duyurma merakı olabilir bilemedim

sizin gibi düşünen insanlar yüzünden otelde tatsızlık çıkmasını istemediklerinden daha önce bu tür sorunlarla karşılaşılmamış otel isimlerini öğrenebilmek için soruyorlar.

e bir de tabii, otel pis midir, bakımsız mıdır, bunları internetten öğrenemiyorsunuz pek.

ayrıca edimin gayrımeşru olduğuna dair herhangi bir yasal düzenleme yokken ve sizin inanç, ahlak ya da dünya görüşünüze (ya da herneyinize ise) bağlı olan yargınız yüzünden neden yasaklanmalı bu sorular, onu anlayamadım.

iyi de o arkadaslarin cogu 'bir ev bulup gidip seviselim' mantiginda degiller ki.Erkek/kiz arkadaslariyla ayri sehirlerde yasiyorlar,biri digerinin yanina gidince birkac gunlugune kalacak yer ayarlamalari gerekiyor ki oteller coguna pahali geliyor zira ogrenciler.Hem de rahat bir ortam olsun istiyorlar ve tekrar soyluyorum gayrimesru vb yakistirmalar hic hos olmuyor,kimin ne yaptigi bizi ilgilendirmez mahalledeki dedikoducu teyzelerden degiliz hicbirimiz.zaten yasalardaki zina tanimi 'evli olan kisilerin esleri disinda biriyle iliski yasamasi' seklindedir.Bu durumda kimseye zina yapiyor demeye de hakkiniz olmuyor sizin.

edit:simdi diger duyurulardaki cevaplariniza denk geldim de sanirim amaciniz trolluk yapmak.

@demcan yani şimdi siz evlilik dışı ilişkilerin meşru olduğunu mu iddia ediyorsunuz? Amacım trollük değil sadece tartışmak istiyorum.

@fraise yanıtınız tatmin edici.

en az muhammetin cariyeleriyle birlikteliği kadar meşru

tartışılacak bir şey yok, kanunda bulun maddesini evlilik dışı cinsel ilişkilerin yasal olmadığına dair, bu tartışma bitsin.

"gayrımeşru" lafı duymuşsunuz bir, kullanıp duruyorsunuz da ne tür bir zeminin üzerinden meşruiyet aradığınızı hiç belirtmiyorsunuz. eğer yasalarla yönetilen bir ülkede yaşamaktaysanız, herhangi bir edimin meşru olmadığına dair kararı nasıl verebilirsiniz başka eğer derdiniz böyle soruları yasaklamak ise?

@demcan meşruiyet sadece yasalar nezdinde midir? Yasal olan her şey aynı zamanda meşru mudur?

kimsenin ne yaptığı kimseyi ilgilendirmez. bir insan bir insana zina yapıyorsun demeden önce bir kendine baksın.

souya soruyla cevap verip konuyu saptırıyorsunuz. siz yasaklanmalı mı diye sordunuz bu tür sorular burada, ben de hangi zemine göre yasaklayacaksınız diye sordum. nerede arıyorsunuz meşruiyeti, onu bize bildirin, o zaman belki neden yasaklatma fikrine kapıldığınıza anlarız.

benim cevabım ise ortada dayanabileceğiniz sağlam bir zemin yokken sırf sizin gayrımeşru olarak adlandırdığınız bir edim ile ilgili soruların yasaklanmasının abes olacağı. o kadar.

@demcan sizin anladığınız zemin kanun maddeleri. Meşruiyetin toplum nezdinde farklı tezahürleri de var. Bunu sizin bulmanızı istediğim için diyalektik yolu seçtim.

sim kartı hala cüzdanımın derinliklerinde durmaktadır.

a(aycell)ve a(aria)oldu işte.ben öyle tahmin ettim.

Ben de bunu sormuştum çünkü aria bir zamanlar galatasaray ve fenerbahçenin de forma sponsoruydu, reklamları dönüyordu ve bir tanınırlığı vardı.
Ama ondan sonra aria'nın ekonomik olarak çok iyi gitmediğini biliyoruz, aycell'de genel olarak "dandik ama ucuz"du, iki firma yeni bir imaj yarattı böylece.

hatırlıyorum aria hattımda vardı aycell ile birleşti A ve A oldu.

aria ya ilişkin telif hakkı davası falan muhabbeti vardı bence bu da bir etken.

@pazubant ın dediği gibi oldu.

lmgtfy.com

ilk iki sonuçta bilmeniz gereken her şey var.

www.cic.gc.ca
edit: 2011 julyde bitmiş bu ugrasma

hayat hikayene tanıklık etmek hoştu redskull eski duyurularınla. film şeridi gibi.

cok iyi duzeyde ingilizce'yle birlikte google'a basvurmalisin.

edgenabby bende baktım haklısın ya erasmustan itibaren baya bi action var :)

investor olarak basvuralbilmen icin 800.000 dolar parayi devlete vermen gerek ayrica 1.6milyon dolar servetin olmasi falan lazim.ciddi bi ekonomik derken bukadar ciddi mi dusunuyosun bilmiyorum.

fransican iyiyse quebeckten basvurursan alirsin kolayca.

Rayban gayfarer

Herhangi bir televizyon dizisi için aynı düşünceleri paylaşıyorum.

Hatta Hollywood menşeili filmlerin ekserisini de buna dahil edebiliriz.

Nefret değil, üzüntü benimki.

Neyse, bugün 24 Ocak. Agresyona mahal vermeyeyim. Uğurlar olsun.

çoğunluk dediğin etkiyi yapsa da aslında öncesine kıyasla daha iyi kalitede diziler de var artık. kuzey güney mesela ortalamanın üstünde. yine muhteşem yüzyıl yine öyle ya da ne kadar çakma da olsa 20 dakika öyle. bir yaprak dökümü, bi akasya durağı bilemedin ağalı bilmemneli dizilerden iyiler. kısacası buna da şükür.

bir de ben varım. hatta akşamları tv bile açmıyorum.

televizyon izlemeye karşıyım.

+1 diyeyim. Türk dizilerinden zaten nefret ederdim de artık holiwud saçmalıkları da canımı sıkıyor. Tüm filmlerle ilgili olarak benim anlamadığım arkadaş bir hikaye anlatacaksın illa araya bir aşk hikayesi koymak zorunda mısın, illa her dizide bir şaklaban da olmak zorunda mı? Eski Türk dizilerini hatırlıyorum da neymiş be diyorum bazen mesela çocukluğumdan aklımda kalan "Kavanozdaki Adam" diye bir dizi vardı, senaryosu özgündü, atmosferi müthişti bir de şimdiki dizilere, filmlere bak!

Ben tv izlemiyorum böyle sıkıntılara çözüm olarak. Bolca da boş zaman yaratmış oldum kendime sırf bu yüzden en az 7-8 senedir. Takip ettiğim 1-2 hollywood dizisi var. Onlar da olmayınca seinfeld tekrarları ya da film izliyorum..

evde iken tv açmıyorum hiç, günlerdir çalışmıyor.
türk dizileri bende sevmiyorum.

Karanlikta Kosanlar vardi zamaninda. Gayet iyi isker de yapildi turk tekevizyonlarinda. Ama su anda yayinlanan dizilerden ben de nefret istiyorum. Mantik ve cekim hatalariyla dolu, ki normalde anlamam boyle seylerden ama o kadar dikkat cekici ki..

ben gayet izliyorum,
işler güçler
seksenler

hoş diziler, uzun mu uzun orası ayrı

ben katlanamıyorum işin gerçeği. insanı bu kadar aptal yerine koymalarını sindiremiyorum bu yüzden nefret ediyorum. nefret etmemin diğer sebebi ise yapımcıların (yapımcı mı oluyor oyuncuları seçen tam bilmiyorum) ne kadar itici oyuncu varsa dizide oynatması. gerçek hayatta haberlerini takip etmediğim, ilgilenmediğim ve hatta gıcık sayılabilecek insanları dizilerde oynatıyorlar.

Hem de en derin duygularla... Hele ki bir yakınımı ziyârete gittiğimde muhakkak televizyonu açıp bu süprüntüleri izliyorlar-izletiyorlar ya deli oluyorum. Bu kadar boktan yapıtlar olamaz.

super baba
bizim evin halleri ve
bizimkiler disinda turk dizilerini sevmiyorum ben de.

Aahahaha ben de nefret etmiyorum ama asla tahammül edemiyorum. Geçenlerde hiç bir yerli dizinin hiçbir bölümünü izlemediğimi duyan iş arkadaşlarım bana inananamadı.Zaten tv de pek izlemiyorum.Eşim de izlemez allahtan. Hayır nasıl bir kafadır bu anlayan beri gelsin.

bizde iyi diziler var ama yabanci dizi 45 dakka cekiliyor bunu unutma

bir sen yoksun, ben de varım.

domuz etine gelene kadar kanserojen etkisi olan, sagliksiz ne kadar katki maddesi yiyorsun farkinda bile degilsindir (ben de degilim aslinda). domuz eti hakkinda cekinmen gereken tek sey asiri yagli olmasi. gun icerisinde belirli bir orandan doymus ve doymamis yag gereksinimi var vucudun. doymus yaglari sadece domuz etinden aliyorsan problem yok.

diger bir durum domuzlarin sindirim sistemi diger buyuk/kucuk baslara oranla daha zayif ve gelismemis. domuz eti toksik maddeler iceriyor diye okumustum bir zamanlar ama eger domuz etini gelismis ulkenin birinde tuketiyorsan, pek kafana takmamalisin. o da kontrol/gozlem altindadir.

genel olarak kirmizi ette ozellikle belirli bir yastan sonra zararli zaten.
articles.latimes.com
www.cnn.com

afiyet olsun

not: domuz etinden nefret ederim.

yok. zarardan anladığın nedir bilmiyorum tabii. ama ortalama bir et ürününden alabileceğin zarardan fazla olmadığını söyleyebilirim. mesela ben akşam tavuk yedim. şu an mide yanmasından uyuyamıyorum. domuz yesem muhtemelen uyuyor olurdum. bu da zarar bi çeşit.. saat kaç oldu..

iki dilim jambon yeyip "hani ben ölmedim, mehmet demek ki sen bilimsel konuşmuyorsun" demek de bilimsel değil.

domuzun, sindirim sistemi ve beslenmesi (ineğe göre) daha haşin, üremesi ve büyümesi (yine ineğe göre) daha hoyrat olduğu için etini tüketirken daha fazla "serbest radikal" alacağımız kesindir.

ayrıca domuz yağı dediğimiz yağın, doymuş-doymamış yağ oranı, normal inek etindeki orana göre daha sağlıksızdır.

bir kere inek jambon da yesen, salam jambon gibi ürünler yapılırken kullanılan katkı maddeleri ve nitratlar nedeniyle sağlıksız, sucuk biraz daha iyi bunlardan pastırma en iyisi.
domuz etine gelince,
weston a price'cılar
domuz iç yağı en büyük d vitamini kaynağıdır istediğiniz kadar tüketebilirsiniz diyorlar. domuz eti için de dana ve koyun tercih edin özellikle de bir sağlık sorununuz varsa domuz eti yemeyin diyorlar. Ama neden yemeyin kısmını pek açıklamamışlar.

Ben ortaokulda fen bilgisi dersinde domuz etinde tenyalar olduğunu ve bu tenyaların et ne kadar pişse de gitmediğini okumuştum hatta adamın tekinin youtube'ta videosu vardı, etin üzerine kola döküyordu içinden kurtlar çıkıyordu korku filmi gibi, gerçi bu etin ham haliyle yapılmış bir deney ama; www.youtube.com

Daha önce çokça tükettiğim etlerdendir. Bir sakıncası olduğunu tecrübe etmedim. Günümüz koşullarında sağlıklı üretim yapan fabrikalar var. Tıpkı dana ve tavuk eti üreten yerler gibi. Hayvan dogal ortamında bulunmadan tamamen yapay yemlerle gereklı boy kılo yaş sınırına geldıgınde kesımı yapılıp el degmeden paketlenıp tuketılebılecek urun halıne gelıyor. Bunların diğer et ürünlerinden bir farkı yok. Kaldı ki piyasada yediğimiz çoğu et ürünü elde edilen hayvanlar suni yemlerle besleniyor öyle ki ucuz etlerin hazırlandığı fabrikalardaki yemler de kalitesiz ve ucuz oluyor. Ucuz yem de kimyasal katkısı fazla anlamına geliyor.
Günümüzde Türkiye'de sağlık bakanlığı çoğu ülke eşbakanlıklarından daha fazla kontrol uyguluyor. buna rağmen ithal domuz eti satışı yapan köklü firmalar var. En ufak bir sakınca ya da zarar tespit edilse Türkiye'de satışına izin verilmezdi zaten. Türkiye'de zaten bir ön yargı ve dinsel peşin hüküm varken bu firmalar 30-40 yıldır bu işi yapıyor olamazdı.
Örn: www.porkynet.com

uzun vadede kolestrol falan yapabilir, sandviçten çok bir şey olacağını sanmıyorum. Hani her gün pork chops yesen iş kötüydü ama..

cig olmadigi surece guvenle tuketebilirsin. yuksek yag orani sebebiyle biraz dikkat edeceksin.
fakat subway tarzi yerler anormal derecede tuz ekliyor. o yagdan da tehlikeli.

eklemek istediğim bir şey var.

house'ta kadın domuz yediği için ölümden dönmüyordu.
domuz etini iyi pişirmediği için yüzde 1 ihtimalden kaynaklanan bir şey nedeniyle hastalanıyordu ve bahsi geçen kurtlar beynine ulaştığı için hastalanıyordu kadın.
tedavisi de 1 hapla bitiyordu.
(1. sezon, 1. bölüm)

bunun dışında tavuk etini de çok iyi pişirmek gerekir mesela.
iyi piştiği sürece hiçbir zarar vermeyen, sadece yağlı olmasından kaynaklanan kişisel sorunlar yaratabilen (kolesterol gibi), son derece lezzetli bir ettir.

insanların sığır eti yerine bazen tercih etmelerinin nedeni de lezzeti olabilir diye düşünüyorum.

valla detaylı bilmiyorum ama, çok kötü kokuyor be abi. yani burnunu tahriş etmesinden başka zararı var mı bilmiyorum :) sadece sindirimi çok zor diye duymuştum. tabi bu dini açıdan yasak olduğu için bizimkilerin kötüleme çabalarından da olabilir.

yaban domuzu eti yenmez tenya ve kurt doludur hatta cinli bir kizin beyni kurtlanmistir bu yuzden oldu. ama sanirim kultur domuzlari ozel yetisiyordur.

Ankara, Esat

Hayat kadını, kadını demeyelim hatta genç kızı diyelim, baya gençti.

İlk deneyimin mi diye sordu ve ben yok tabi değil diye cevap vermiştim :) Yaş 17 idi.

19 yaşımda üniversite 1. sınıftan 2ye geçtiğim sene, bi arkadaşın evinde, internetten tanıştığım 18 yaşında üniversiteyi yeni kazanmış bi kızla. sabah 7de kızı aştiden aldım, iyi kötü bi kahvaltı ettik, sonra akşam 6ya kadar yemeden içmeden sevişmiştik. ikimizin de ilk deneyimiydi.daha güzel bi ilk deneyim düşünemiyorum.

ilkokulu bitirdim, ortadan ayırdılar. (devran çağlar)

ana sınıfında. öglen herkes uyurken tuğcesu ile yaşamıştık. ikimizinde ilkti.

17 yaşımda;üniversite kazanılan yazdı.yaşadığım turistik sahil şehrinde liseli kız arkadaşımlaydı.

ikimizin de ilkti. sonra devamını çektik asdsdf.

benden 1 yaş büyük kuzenimle seviştim. işin ilginci o aralar sevgilim olduğunu da biliyordu.

www.ekodialog.com

bu herhangi bir otoriteye bağlı kalmadan çevirebildiğiniz para. yani mesela eskiden Türkiyede döviz almak yasakmış işte yurdışına gidenler özel izin alarak döviz alabilirmiş demekki o zmanlar tl convertible değil.

suriye de fln bazı yerlerde böyle mesela. havalimanına girerken belli miktarda o ülkenin yerel parasından alıyorsunuz izinle. ama hiç kimse o parayı sonra dolar a tl ye çevirmiyor yasak dönüşte. kalan parayı mecbur o üğlkede harcayacaksın.

bu tarz paralar convertible değil.

Benim oglum demez. :)

etek giydirip gülerim.

geneleve götürürdüm, çoğu kez işe yarar sorun eğer özgüvenden vs. kaynaklanıyorsa, bende yaramadı o ayrı.

bana bunu söyleyebilecek kadar rahat yetiştirdiğim için kendime kızarım herhalde.

saygıyla karşılarım.

kendim de geyim. gay bara gidip milli yaparım heralde.

gay olmasaydım ve şimdiki gibi düzgün, yani açıkfikirli biri olsaydım, gerici bi gerizekalı olmasaydım tabi ki destek olur, karşılaşacağı zorluklara karşı yardımcı olacağımı söylerdim. başka napılabilir ki?

oturur ağlarım.

birlikte gay bara giderdik.

Seçiminin nedenini sorarım yargılamadan. En nihayetinde söyledikleriyle tartarım biraz da ne kadar ciddi olduğunu öğrenmek için. Bir de duyarlı bi anne baba olabilmişsek anlarız önceden, geriye de saygı duymak kalır zaten.

Hiçbir şey yapmazdım.
Ne yapmam gerekirdi?
Heteroseksüel olanlar söylüyor mu "Anne, baba ben heteroseksüelim!" diye?
Heteroseksüel-homoseksüel-biseksüel olarak değil de normal/anormal olarak bakan kişilerin bir tepkisi oluyor herhalde.

kari dolu bi eve kapatirim birkac gun. karilara da tembihlerim o sikmezse siz bunu sikin diye. ise yarar bence.

once konusurum olmadı tedavı ettırıım. ıllakı olmaya devam edecekse tercihine saygı gosterırım. araya bıraz mesafe koyarım. ama kesınlıkle ılıskıyı kesmem.

konuyla biraz alakasız ama bugün kulağım delik olmadığı halde kız kardeşim sırf espri olsun diye gayet gülerek falan, anneme "abim kulağını deldirmiş anneeaae" dedi. annem bi hışımla kalktı ve kulağımı kontrol etmeye çalıştı.sonrada "sana hakkımı helal etmem öyle birşey yaparsan" dedi. tahmin edemiyorum ben öyle birşey söylesem ne olur.

cocugum gay olduğunu söylerse sikerim. sonra da sorarım "lan ibne nooldu? nasılmış, hangimiz daha modernmişiz?" derim.

doğal görülen heteroseksüel ilişkilerin bile suyu çıkmışken, insanların birbirlerine türlü türlü oyunlarla içtenlikten uzak ilişkiler yaşadıkları bir zamanda çocuğum gay olduğunu söylese çok kötü hissetmezdim. Zaten birileri kalbini kıracak ya da o birilerinin kalbini kıracak ne fark eder heteroseksüel ya da homoseksüel oluşu. Sadece farklılıklara zerre kadar anlayışı olmayan atgözlüklü bir toplumda doğmuş olduğu için şanssız olduğunu düşünüp üzülürdüm. Yurtdışında yaşabilmesi için uygun koşullar sağlamaya çalışırdım. Toplumun üzerinde yaratacağı baskının etkilerinin azalması ve kendini değersiz hissetmemesi için elimden geleni yapardım.

"Neden bunu tercih ettiğini sorarım" diyen de var, "bunu söyleyebilecek kadar rahat yetiştirdiğim kendime kızarım" diyen de. Size inanamıyorum. Sadece birkaç saniyeliğine onun gözünden anlatmaya çalışayım size durumu. Zamanınız varsa okuyun. Erkekten bahsettiğiniz için erkek çocuğu örneğini vereceğim, kadın olduğum hâlde.

Baba olacağınızı öğreniniz, "sağlıklı olsun da cinsiyeti önemli değil" diyorsunuz ama içten içe "ulan şöyle aslan gibi bir oğlan doğsa ne güzel" diyorsunuz. Bunun için size kızmıyorum, böyle yetiştirildik çünkü.

Doğuma birkaç ay kala odası hazırlanmış, odanın her yeri mavi çünkü çocuk erkek olacak. Erkek bebeğin rengi mavidir. Başka renk düşünülebilir mi hiç?

Eşiniz doğum yaptı, akrabalar konu komşu geliyor hayırlamaya. Sizde bir böbürlenme ki sormayın: "Erkek adamın erkek evladı olur!" Ultrasondan pipisini görüp resmini çekmenizi saymıyorum bile. Aynı şekilde gelenlere gösteriliyor canlı canlı, sünnetini sorsak zaten "erkek oluyor" ya hani, bayram havasında geçiyor.

Fark ettiyseniz duruma hiç çocuğun gözünden bakmadık. Söyleyeyim onun ne düşüdüğünü. Siz "ulan büyüyünce kaç kızın canını yakacaksın" dediğinizde o içten içe "bu işte bir tuhaflık var" diyor. Çünkü o Ahmet'i ya da Mehmet'i görünce mutlu oluyor, o zaman kalbi yerinden çıkacak kadar hızlı atıyor.

Bu sizin suçunuz değil. Bu onun suçu değil. Çünkü bu suç değil. O böyle doğdu ve bunda hiçbir yanlışlık yok. Bu erkekliğinize ya da onun erkekliğine gelen bir zarar değil. Çünkü erkeklik cinsel organda değil, yürektedir. O bunu biliyor ve tek isteği sizin de bilmeniz.

Babasına, size, o kadar çok söylemek istiyor ki hayal bile edemezsiniz. Bu hayatta tek istediği şey sizin gözünüzün içine bakıp "baba ben gayim" dediğinde ona tek şey söylemeden sımsıkı sarılmaz. Emin olun, şüphe duymayın, hayatta bundan daha çok istediği tek şey bile yok. Tek şey.

Aile, içindeki bireylerin birbirini her ne olursa olsun sevdiği yerdir. O bunun gerçek olduğuna inanmak istiyor. O kadar fırsat kolluyor ki söylemek için. Ağzınızdan çıkan her kelimeye o kadar çok dikkat ediyor ki farkına varmanız imkansız. Televizyonda birini görüp "top" diye dalga geçtikten sonra odasına gidip o kadar çok ağlıyor ki. Ve en kötüsü "neden" diye soracak olursanız verecek cevabı olmadığı için bu ağlama işlemini sessizce yapıyor. Sessizce ağlamak ağlamaların en fenasıdır. Kendini öldürmeyi düşünüyor çünkü o babasının gurur kaynağı olacakken babasının yüz karası olmayı kendine yediremiyor. Kendine değil, babasına yediremiyor. Sırf size laf gelmesin diye susuyor belki de. Ama için de küçücük bir umut var. Bu umut o kadar küçük ama o kadar güçlü ki her gece ona tek şeyin hayalini kurduruyor. Onu eşcinsel hâlde sevdiğiniz bir hayatın hayalini. Onu, "o" olduğu için sevdiğiniz bir hayatın hayali. Ona sıkıca sarılıp, ona ve size laf edeceklere "ben oğlumla gurur duyuyorum, gidin önce kendi pisliklerinize bakın" diye cevap vermenizin hayalini kuruyor. İnanın bundan daha çok istediği bir hayali yok ve bu hayali oğlunuza verecek tek insan sizsiniz.

Oğlunuz hasta değil, bunu tercih etmedi/böyle doğdu ve tek istediği onu böyle sevmeniz. Belki gün gelecek size söyleyecek ya da siz şüpheleneceksiniz. Lütfen sadece bir saniyeliğine bu okuduklarınızı aklınıza getirin ve ona nasıl davranacağınız kararını öyle verin.

(bkz: cognac ) markası konyak sadece fransanın cognac bölge üretilen içkilere bu marka vuruluyor.

içkinin doğrusu konyak...kanyak, tekel'in konyak markasıydı. (telif hakkı vs.)

www.systemrequirementslab.com
www.yougamers.com bu sitelerden yeni oyunları bilgisayarının kaldırıp kaldırmayacağını ayrıntılı şekilde öğrenebilirsin, strateji oyunları sevmem bilmem, ben sana braid, unmechanical, machinarium ve world off goo yu öneriyorum, keyifli ufak boyutlu bulmacamsı oyunlar, gameplay vidyolarından fikir sahibi olabilirsin.

cityxl 2012 steam'de var mı bilmiyorum.

imperial total war ya da shogun 2 total war oyna işte

mail.google.com

burda bi filtre oluşturulmuş olabilir belki.

herhangi bir yönlendirme ya da filtreleme yok

mail gelmemeiş olabilir mi?

evet.

www.facebook.com

neden etmesinler ki?

yoktur. göster raporunu kaşeletecek yer varsa kaşelet 10 gün yataktan çıkma. ama çarşı izninide unut o arada.

evci izni muhabbetim wardı o da mı yalan olcak?

evet evci iznine de çıkamazsın.

iyi hem raporlusun iş göremeyecek kadar hemde evci çıkacan? varmı öyle..

Tarayıcıdan dolayı olmasın? Bir de farklı tarayıcıda deneyin.

hem ie hem firefox ile denedim geçen senelerde otomatik olarak çekiyordu şu anda olmuyor

hala olmuyor yabancı dil puanını görmüyor ne üds ne de kpds :(

otomatik çekmez zaten yabancı dil puanını. yılı ve sınav türünü seçeceksiniz, puanınızı yazıp güvenlik kodunu girerek kaydet'e basacaksınız, öyle güncellenecek.

biz yaptık siz de yapacaksınız ne ya? bahahahahahahahahahaha

nozel e katılıyorum. Paşa paşa yap rahatına bak, sorma amacın başka bir proje için falansa bir bilgim yok.

havaalanından belediye otobusüne bineceksin. fahrettin altay meydanında ineceksin. oradan da güzelbahce urla yönüne giden otobus ve minibüslere bineceksin. tam önünden geciyor.

sınava girdi iseniz sağlık muayenesinden gemiş olmanız gerekiyor. muayenede sizi sevketmeleri gerekiyordu gataya. geç olmuş sanki ancak bir danışın şubeye.

çürük raporu alma derim.
Hastalığın sana çok engel değilse alma.Askerde herkes top tüfek koşu yapmıyor.
Bence askerliğini yap iyi yada kötü geçer ama mutlaka yapmanı tavsiye ederim.
Tabi sana hayatta çok engl oluyorsa tabi gitme.

Not:Askerde 40 yaşında sol tarafı komple tutmayan çok az kolunu hareket ettirebilen birisi vardı(İster inanın ister inanmayın). Koğuş nöbetçisi olarak 15 ay askerlik yapıyordu. Silahlık nöbetçileri falan sınavlara hazırlanıyorlardı. KPSS KPDS gibi sınavlara. ders çalışmak için uygun fırsattı onlar içinde.

git soyle mis gibi raporunu al askere gitme

akilli olmak lazim

nöbetten vs. muafiyet almaya çalış, masa başı iş yaparsın vs. ama sanırım bunu seni yolladıkları yerdeki hastanede halletmen gerekiyor.

çok teşekkürler cevap veren arkadaşara. galiba askere gittikten sonra yapmam gerekiyor çünkü muayaene esnasında bilmiyordum yani hiçbir şey deklare etmedim. Bu saatten sonra da zor galiba.

muafiyet raporu askere gittiğiniz yerde muayeneye geldiklerinde hastaneye sevk edilerek veriliyor. onların gelmesi 1 ay' ı bulabilir. o zamana kadar da belirgin bir rahatsızlık ise zaten sizi revire çıkarır muaf tutarlar, masabaşı birşeyler yapar veya koğuş nöbeti falan tuttururlar en fazla.

aslında geç kalmış sayılmazsın , sonuçta sağlık bu ne zaman ne sorun çıkacağı belli olmaz . ben askerdeyken bir arkadaşımızda rahatsız bir şekilde askere gelmişti 10. günde çürük raporunu alıp çıkmıştı . şubeyle bir görüşün derim , şimdiden halledemiyorsan , askere giderken raporlarını da al git , orada tekrar muayene yapılacaktır , o zaman raporlarını gösterip rahatsızlığını söylersin , eminim ki hastaneye sevk ederler . sonrasında da büyük ihtimal çürük raporu olur gibi .

Kuzenim kanser rahatsızlığı nedeniyle askere gidemedi ve inanın 30 yaşına geldi hala askerlik konusu açılınca üzülür, ayrıca iş görüşmelerinde vs çok karşınıza çıkar bu durum (hatta kız isteme durumunda bile çok sıkıntı olmuştu:/) eğer bi sıkıntınız yoksa rapor almayın derim tabii ki karar sizin...

geç kalma gibi bir durum yok, şubenize gidip konuşun sizi sevketsinler hastaneye. Askere gittikten sonraya bırakmayın.

kesinlikle gitmeden hallet işlerini. gittikten sonra en az iki ay uğraşırsın. şimdi şubeye git sevk ettir kendini askeri hastaneye.

iş görüşmelerinde, kız isterken falan herhangi bir sorun çıkmaz merak etme :) gider yata yata kpss falan çalıırsın diyenlere inanma. puştun birine denk gelirsin askerlik boyunca it gibi çalıştırır.

askere gittiğinde acemi birliğinde hemen soracaklar, sağlık sorunu olan var mı diye. orda durumunu belirt. zaten herkesi genel bir sağlık taramasından geçirecekler. ordan hastaneye sevkederler seni. hastaneden de durumuna göre rapor verirler nöbet tutması uygun değildir, askerliğe uygun değildir cart curt diye.. canını sıkma.. kısa dönem olarak gideceksen, git yap derim askerliğini. askeriye zaten çok titiz sağlık olaylarında. askere bir şey olur da, başımıza kalır diye:))

ben tuzla'da girmiştim sınava, gayette telefonla aldılar içeri yalnız bataryasını söktürüp telefonu bir cebe bataryayı diğer cebe koydurmuşlardı. sonradan taksan da kimsenin umurunda olacağını sanmıyorum.

ha tabi bölgeden bölgeye de değişebilir orası farklı uygulama yapar bilemem ama anahtara bir şey demezler.

dümdüz git. köprüyü geç solda.

janeaustensworld.wordpress.com

biri açıklayabilr mi burada yazanı?

abd icin; 10-K adinda senelik sirket bilancosu gibi cok kapsamli raporlar cikar. coguna da direk ulasim saglaniyor, sanirim yahoo finance'dan falan bakialbilir. orada pazar paylari hakkinda bilgi olur mutlaka.

şöyle bişey buldum.

www.doktorsitesi.com

radyasyonun direkt olarak en buyuk zarari tiroid bezine imis. tiroit kanserine sebep olmaktaymis.tiroit bezi iyodu cekip depolayan bir bez ve patlama sonucu radyasyon yayinimi oldugunda radyoaktif iyot yogun bir sekilde insanlarin tiroit bezine dolarmis. bu da tabii kanser hucrelerinin olusup hizla cogalmasini saglarmis. iste tablet seklinde agizdan alinan iyot tabletleri ile tiroit bezi tabir yerindeyse agzina dek iyotla doldurulup artik bir gram bile iyot alamayacak duruma getirilerek radyoaktif iyodun icer girmesi engelleniyormus. dun star habere konuk olan bir profesor acikladi, ben de oradan ogrendim.

aday memurluk olayı ne olacak?

bol bol yemek ye. her gittiğin yerde yiiiiiiiii. türk damak tadına yakın damak tadları var. acıyı seviosan hele 10 numero.

iran kızları için çok hoş şeyler diyorlar,
bilmiyorum artık:)

ev partileri oluyomuş onlara katılmaya çalış.

Cihad, tekbir, recmfest.

Şaka bir yana mükemmel bir tarih görme fırsatınız var orada. İran kızlarına sakın derim :).

lens al

1. kısaca cevap vermek gerekirse, geri vites aslında birinci vitesin ters şekilde çalışanıdır ve ses bu sebepten değişik çıkar.
2.evet çalışır. en azından bende çalışıyo.
3. hiç denemedim ama tahminimce ilk verdiğim cevapla birlikte düşünürsek, birinci viteste ne kadar gidiyorsa op kadar gider araba.

bir arabayla yapılabilecek herşeyi yapmış ve bununla ilgili eğitim almış biri olarak yanıtlarım şu şekildedir.

1- geri vites dişlisinin diğerlerinden farklı fiziki yapıda olmasından ötürü ses çıkar.
2- evet çalışır. çünkü tekerleklerdeki hız algılamaya yarayan sensör/duyarga/kısım tek yönlü çalışmaz, iki yönde de çalışır. bu sebeple geri de olsa hızınızı görebilirsiniz.
3- ileri sürüş ve vip sürüş eğitimlerinde J,T,U dönüş şekillerinde birçok farklı araçla geri geri hızlı gitme imkanım oldu ve bugüne kadar en çok 65km yaptım bir mecedes'le..
ama genel ortalama 45-50km maksimum sürat şeklindeydi. bu da dişli yapısı ile en çok bu hızın elde edilmesinden ve hızı arttırmak için ikinci bir dişli olmamasından ötürüdür.

3) ferrarinin bir reklamı vardı sanırım.
max speed 120 km.

altta minik fontta:
backwards.

1- geri vites dişlisi daha az kullanılacagı ıcın, dger dislilerden farklı uretilir. daha dusuk maliyetlidir. o sebeple.

2- calısır evet.

3- aracın sınıfına gore degisir, vites oranı disli kutusuna gore secilmesi gerekiyoır fln. busuru hesap kitabı var.

gecenin bi körü bile açık olduğuna göre yarın da açıktır.

jet way.

yalnız ayrı mı yazılıyor bitişik mi emin değilim.

loading bridge

kızılay'da ykm'nin bir ya da iki arka sokağında(emin değilim hangisi olduğuna) copy center diye bir yer var. ben ordan çok aldım, oldukça ucuz.

45 liraya yazıcı al en azından daha ucuza basmış olursun...

sakarya caddesinde alpay'ın karşısında bi pasaj var. nt'nin yanında

(bkz: gür ozalit)
sayfasını 5 kuruşa çıkartırlar, temiz iş yaparlar.

Karanfil Sokak 21/A Kızılay

KONUR SOKAK 9/4 KIZILAY SAYFASINI 2 KURUŞA ÇIKARRTIM DAHA NE İSTİYİM HEMEN DE YAPIP VERDİLER TELİDE 418 18 82

ABGS AB uzman ve yardımcıları brüt olarak 1700 TL almaktadırlar. İkramiye ve teşvik ikramiyeleri ile bu maaş ortalama 2400 TL ile 2500 TL arasında değişmektedir.

www.ydyom.metu.edu.tr

tie a tie
make a tie knot

tie a tie

tie a tie

tie a tie

tie a tie

etimesgut devlet hastanesi iyidir bu konularda. az sıra olur.

aynı sorunla karşı karşıyayım.

Deneme süresi uygulaması yasal, ancak bu sürede ücretsiz ve sigortasız çalıştırmak elbette yasadışı.

deneme süresi 2 ay yasal süre, süre zarfında sigortayı başlatmakta mecburi.

(bkz: işverenlerin insan sikme yöntemleri)

deneme süresi içerisinde sigortasız ve ücretsiz çalıştırmak elbette yasadışı. ancak sizler neden bu duruma göz yumuyorsunuz. neden bu durumu kabul edip işe giriyorsunuz. ondan sonra işgücü piyasası tabi ki patronlar elinde oyuncak olur. asgari ücretin altında da çalıştırır, yıllık izne de izin vermez, hatta çalışanına it muamelesi de yapar.

Başlangıç ya da değil, sözleşmede ne yazarsa o uyar, altına imza atman şartları kabul ettiğin anlamına gelir. İşten çıkarsan paşa paşa ödersin.

Haa, şu olur; sözleşmendeki onların yerine getirmek zorunda oldukları bir maddeyi öne sürerek anlaşmayı noter kanalıyla fesih edebilirsin. O zaman tazminat vermek zorunda kalmazsın.

sözleşmede yazıyorsa bal gibi uygularlar. ciddi bir eğitime tabi tutulacağını tahmin ediyorum onun karşılığını da 2 senede alacaklarını düşünmüşlerdir büyük ihtimal.

ya eğitim falan yok sırf kendi çıkarları için. daha önce müşteri temsilcileri markalardan birine gitmiş çalışmaya başlamış falan. Müfettişlik, askerlik, pilotluk falan değil anlamadığım nokta bu bu tazminatı ödemessem ve mahkemede durumu anlatsam ne kadar etkili olur.

Hiç etkili olmaz. Reşit bir bireysin ve işine gelmeyen anlaşmaları imzalamama hakkına sahipsin.

haklı bir sebeple feshedersen ödemek zorunda kalmazsın. mesela maaşını alamaman, sağlık sorunları, işverenler tarafından hakarete uğraman gibi. diğer türlü ödemek zorunda kalırsın. mesela daha iyi iş bulup ayrılman durumunda.

tek taraflı olmaz bu tarz tazminat anlaşmaları, onlar seni 2 seneden önce çıkarırlarsa bu sefer 10 bin doları sana ödemek zorunda kalırlar. anlaşmaya o şekilde yazılmalı, yazılmazsa sana uygulanacak tazminat maddesi anlaşmada yazılsa bile geçersiz olur. her şekilde 4857 sayılı iş kanunu hükümleri geçerlidir. 2 senelik anlaşma sonunda bile işten çıkarırlarsa 2 yıllık kıdeminizi ödemek zorundalar(orada bordrolu olarak çalışacağınız varsayarak).

www.tansuciller.com

geçerli değil böyle bi site :(

tansuciller@hotmail.com

.tr yi de deneyin hotmailde

yeniköy'de yalısı var. Mektubunuzu orada güvenlik görevlilerine verip karşıdaki börekçide güzel bir börek ziyafeti çekersiniz.

oradaki ch ; Confoederatio Helvetica'nın kısaltması. isviçre'de epey bir resmi dil olduğundan , bu konularda latinceyi kullanıyorlar. helvetica latince isviçre demek. isviçre konfederasyonu anlamına geliyor bu terim de. isviçre bir çok kanton'dan oluştuğu için bir konfederasyon devleti olarak geçiyor kayıtlarda.

1. The ".ch" domain does not come from the name for Switzerland in any of its national languages; "die Schweiz", "Suisse", "Svizzera" or "Svizra". Rather, it comes from Confoederatio Helvetica (Helvetic (Swiss) Confederation), the Latin name for the country (all Swiss coins are also stamped with this name). Swiss cars also have a 'CH' sign.

2. .co (abbreviation of commercial) is a second-level domain analogous to .com (in a strictly second-level sense) in a number of countries.

co-company den geliyor. biz com olarak kullanıyoz.

İsviçrenin Latince de ki adı "Confoederatio Helvetica"dır. .ch kısaltması burdan geliyor.

co.uk ta normalde İngiltere'de ki şirketin alması için oluşturulmuş ama artık herkesin alabildiği bi domain. Açılımı "Corporation United Kingdom" olabilir.

hatta direk vikipedi'den copy-paste;

''Ülkenin resmî Latince adı olan Confoederatio Helvetica, Helvetler Konfederasyonu anlamına gelmektedir. Dört resmî dilden herhangi birine öncelik vermemek amacıyla Latince kullanılmaktadır. Ülke kısaltması olarak (CH) kullanılmasının nedeni de budur. Fransızca (Confédération suisse), İtalyanca (Confederazione Svizzera) ve Romanş (Confederaziun svizra) resmî adları "İsviçre Konfederasyonu" olarak çevrilirken Almanca resmî ad olan Schweizerische Eidgenoßenschaft "İsviçre Ant Kardeşliği" ya da "İsviçre Sözleşme Ülkesi" anlamına gelir.''

bazi ulkeler com yerine co yu kullanmak istemis, Guney Afrika co.za israil co.il japonya co.jp ve ingiltere co.uk gibi bir kac ulke daha vardi boyle

co siteler yerel siteler bir de. co.uk uk sitesi, uk icin yerellestirilmıs lokasyonla rbilgiler ona gore ayarlanmıs olur.

arabasız, sadece kimlikle git.

eğer sıkıntı olacaksa arabanla git anahtarıda ya ayakkabına koyarsın sonra tuvalette cebe atarsın ya da eline alabilirsin.. girişte polisler arama yaparken eline bakmıyollar.. yumruk pozisyonu..

dedektörle kontrol var yazıyor ama ben de şansımı deneyeceğim.

www.eksisozluk.com

internette periferik yayma ile ilgili şöyle bir bilgi var:
perifeirk yayma parmak ucundan alınacak kanın veya damrdan alınan kan örneğinin mikroskop camı üzerine yayılması ve ardından özel boyalarla boyandıktan sonra incelenmesi esasına dayanan bir tetkik. amacı kanda yer alan hücrelerin özelliklerini irdeleyebilmek. bu hücreler kanın alyuvarları (eritrositler) akyuvarları ( iltihap hücreleri, lökositler) ve trombositler( kab pulcuklşarı) ile diğer bazı hücre tiplerini kapsıyorç. kan sayımınızda bu hücrelerin özelliklerine dair bir anormallik durumu mevcutsa doktorunuz bu tetkiki istemiştir.
açlık veya tokluk gerekmiyor.

doktor değilim ama wbc= beyaz kan hücrelerinin ilk başta yükselip sonra düşmesi enfeksiyon yüzünden. lymphocyte yüzdesi lym/tüm kan hücreleri şeklinde alınıyor sanırım, wbc düştüğü için totalde lym yükselmiş gibi görünebilir. benim tahminim enfeksiyon azalmış olsa da tamamiyle geçmemiş o yüzden incelemek istemiştir.

tabi en önemlisi böyle şeylerde internetten bilgi edinmeye çalışıp kendi kendinizi paniğe sokmak değil doktorunuzdan bilgi almak :)

kanınızdaki lökositler lenfosit hakimiyetinde. enfeksiyonla savaşıldığı için asker sayısı fazla diyebiliriz.
periferik yayma da kanda bulunan hücrelere bakılmasıdır. kan elemanlarından birinin hiç bir sebep yokken yüksek olması o kan elemanının kendine has bir hastalığını düşündürebilir. periferik yaymayla bu ayırdedilebilir

teşekkürler cevap yazanlar için. Ama şöyle bir durum var mutlam lym 4.1., lym yüksek ise ikisinin birden yüksek olması gerekmezmi, bir de ilk enfeksiyon başladığında nötrofiller yüksekti bakteriyel bir enfeksiyon olduğu söylenmişti ve o zaman lym% 18 idi nötrofiller yüksek olduğu için. LYM%'nin yüksek olması meriadocunda dediği gibi yanıltmaca olabilir mi?

batı özentiliği?

bir zamanlar nippon isimli bir belgesel vardi, orada acikliyordu. kabaca diyordu ki japonlar o kadar icine kapali bir toplum ve o kadar kemiklesmis benlik algıları var ki tüm dünyayı japonlar ve uzaydan gelmis digerleri olarak algiliyor ve dış dünya ile kurduklari ilişkilerde sürekli olarak bu yabancilaşmayi yaşiyorlardı. bu özellikle popüler kültürlerine yansiyor ve sürekli olarak batı referanslari ve figürleri kullaniyorlar. bir özentiden ziyade, E.T. yi tanıma ve ortak bir nokta bulma cabasi; occidentalism diyelim biz ona tam olarak aciklamaya yetmese de.

japonlarda zaten batı hayranlığı bayağı ileride derecede, animelerde de bunu fazlasıyla görüyoruz karakterler hep yuvarlak gözlü falan, çekik gözlü karakter azdır genelde. candy de yanılmıyorsam amerika'da geçiyor. ingiltere'de falan geçen çeşitleride var. muhtemelen dallas tarzı dizilere özenilerek hazırlanmıştır.

tr.wikipedia.org

linkte tarihçe kısmında biraz açıklamış.

bi de şöyle bişey var.
2. Dünya Savaşı'nın japon halkı ve kültürü üzerindeki etkisi çok büyüktür. sosyal hayatlarını, inançlarını(bu çok ilğınç mesela) ve sanatlarını büyük ölçüde etkilemiştir. savaş sonrası Japonya anayasası amerikalılar tarafından hazırlanmış ve kültür emperyalizmi tavan yapmıştır. çok uzmanı değilim ama ben biraz da bundan diye düşünüyorum. o zaman dilimini iyi araştırmak lazım. zaten anime dediğimiz şey japon klasik el sanatlarının batı sanatıyla harmanlanması gibi bişey.

az biraz anime görmüşlüğüm var; en az yarısı bu bahsettiğin "hıristiyanlık, rahibeler, haç, giyim, sarışın olma, isimler" gibi şeyleri içermekte(özellikle seriler). Yani Candy özelinde değil, "Anime" genelinde mevcut bir durum bu.

tatilsepeti.com

demek ki güçlü bir enfeksiyonmuş. antibiyotik hap mı yoksa iğne tedavisi mi? belki iğne tedavisine geçseniz daha faydalı olacaktır. tabi ki de doktora danışarak. belki daha iyi bir doktora.

onun dışında semptom olarak ateş olur genelde. eğer değerler azaldıysa, tedavinizi tam bitirmeden diğerine geçmeyin tabi.

beni muayene eden dahiliyeciydi. Dediğim gibi akut sinüzit teşhisi kondu bu hastalık 39.5 derece ateş yapar mı orasını kimse bilmiyor. Neyse o gün acilden sonra dahiliyeciye muayene olmuştum. Cefaks ve şimdi potant antibiyotik yazdılar hap şeklinde.

bayram dolaysıı ile eski bölümlerden seçmeler yayınlanacak diyordu reklamlarda. sanırım odur.

keza son sezon yakın bir zamanda bitti. gelecek sezonsa ağaçta vitamin, hak verirsiniz.