(bkzz:yeni başlayanlar için kafein)

evet kafein vb. kalp ritmini bozan şeyler tüketince bana da oluyor bu. ama benim hoşuma da gidiyor aslında :) tabi sabah erken kalkmam gereken bir durum falan olmazsa..

bugune kadar elektromanyetik dalgalarin insan sagligina zarari tespit edilemedi.
www.hps.org

oda lambalarina gelince, sanirim floresan lamba kullaniyorsunuz, bunlari etkilemesi mumkun. calistigim yerlerden birinin hemen yani basinda genel dusurucu istasyon vardi ki islenen elektrik 100bin volt civarinda ana hattan geliyordu. yagmurlu havalarda guvenli uzaklikta olmamiza ragmen floresan lambayi havaya tutunca lamba yaniyordu. oyle hayvani bir em alani vardi yani.

en onemli zarari bilgisayarlara veriyordu, her sene en az bir pc'nin hdd degisirdi. faraday kafesi falan yaptirmak lazimmis ama kimse ugrasmadi tabi.

elektromanyetik dalgaların insan sağlığına zararı tespit edilemedi demek oldukça cahilce. Bunun sınırı vardır, belli sınırlar üstündeki güce ve frekansa sahip dalgalar insan sağlığına zarar verebilir.

şu an çok üşengecim, bana bir ara hatırlatırsanız makale arayayım.

@cench

oda lambası normal bildiğin ampul. floresan olsa ve geç yansa şaşırmazdım zaten :) ki yüksek frekanslı e&m dalgaların insan sağlığına zararlı olduğunu biliyorum, eminim . sadece bu zararları nelerdi onları detaylı öğrenmek istemiştim .

@kimlanbu

makaleyi heyecanla ve merakla bekliyorum :) teşekkürler

bioxcin bende bi ise yaramadi.

rogaine köpük ve propecia ikilisi oldukça etkili. hatta dökülen yerlerde tekrar çıkarttığı da gözle görülmüş bir gerçektir. ben propecia kullanmıştım, rogaine abd'den getirtmek gerekiyor, uğraşmak istemedim. kullandığım zamanlar oldukça etkili olmuştu. ama sıkıldım sonra nolacaksa olsun dedim, şimdi ardıç katranı sabunuyla yıkıyorum çıkıyorum.

rogaine'i abd'den getirtmek gerek dememin sebebi şu, buralarda taklidi de satılıyor o yüzden güvenemedim açıkçası.

şampuan vs. işine hiç girmeyin derim, para tuzağından başka bir şey değil.

bioxcin kullanıyorum bir senedir, dökülmeyi 2/3 oranında azalttı diyebilirim. ne tamamen durdurdu, ne yerine yeni saç çıkardı. şükrettik biz de nabalım.

Zamanında ninelerimiz dedelerimiz kil kullanırlarmış. Hiç döküldüğünü görmedim derdi dedem. Bi dene istersen.

bioxcin, bioblas paara tuzağı.en iyi çözüm rogaine.sadece durdurmaz yeni saç çıkarır.almak istersen

cheaptc derim.3 haftada ulaaşıyor.

önce bi cilt doktoruna gözüksün, saç dökümü fizyolojik bi sebepten mi kaynaklanıyo (misalen vitamin eksikliği) öğrensin, doktor zaten en uygun kozmetik veya dermokozmetik ürünü ona önerecektir.

çam terebentin. otacıda 3,5 lira.denemekten zarar gelmez ve biçok kişide işe yaradığını gördüm

bioxcin sampuan + kur ise yaramdi bende. ustelik 6 ay kullandim. bence bioxcin'i deneme haci cunku teorime gore omuzlarda killanma yapiyor ya da omuzlardaki mevcut killari azdiriyor. hatta kullanan arkadaslar da teorimi yorumlasinlar olumlu olumsuz da sadece benim cevreme ozgu bir durum mu bilelim.

dışarıdan herhangi bir maddeyle etki çok düşük sonuçlar verir, durumun başta genetik olmak üzere birçok sebebi olabilir. ilk başta bir dermatoloğa görünmek gerekiyor.

doktoruna danışırken bi de "minoxil" diye bi zımbırtı var onu danışsın, kendisi sağlık bakanlığı onaylı saç çıkarma ilacıdır. haricen kullanılmasına rağmen kronik kullanılan ilaçlarla veya düzenli (günde 1 duble rakı gibi) alkol alımı durumunda sorun oluşturabilmektedir.

@ozza,

oha çok enteresan, teorinde haklısın sanırım.

@ozza,

vallahide doğru,ulan bende niye böyle kıllı oldum diyodum,vay anasını arkadaş!

@flashstriker

olum benim de dizimde kıl yoktu orda çıktı, sanki bacaklarım daha bir kıllandı falan :|
Saçlarım hep böyle gürdü falan onla alakalı bir tespitim yok ama bacak, göğs falan... Hay... Ulan adamlar saç ilacı diye kıllandırma aparatı mı icat etmiş yani! Dünyanın çivisi çıkmış arkadaş :S:S

hepimize gecmis olsun sevgili bioxcinzede kardeslerim.. sac ektirmeye para bulmamiz gereken yerde bir de epilasyon parasi cikti! ne metroseksuelim lan..

@ozza

Bence AB biz metroseksüel Avrupalılar için bir yardım fonu ayırsın. Herkes kılsız olsun, herkes saçlı, herkes taşşş.

(Nasıl bir psikoloji lan benimkisi?! :|)

marketlerde de eczanelerde de satılan suda eriyen c vitamini alıp her gün iki kere içeceksin, bunun yanında suda eriyen c vitaminli aspirin de içebilirsin.
bunun dışındaki ilaçların çoğu uyku getirir.
ama bu yazdıklarım etkileri azaltır, ağrılaşmasını engeller.
bir de eğer hapşırıyorsan japon yağı bul bir yerden burnuna sür, çok iyi geliyor.

grip değildir o. soğuk algınlığı olabilir ancak.

kendisi uyarıcı bir ilaçtır. "doğal, tammaen bitkiden, yan etki yok" diyene kanma. sana içinde uyarıcı olduğunu söyleyebilirim ki bu normal bir durum değil, hayatını bile değiştirebilir, evet zayıflatabilir ama kiloları 2 katı şeklinde geri alırsın, tecrübe konuşuyor.

ben kullandım, uyarıcı etki gösteriyor, ben olsam uzak dururdum. zaten 3 gün kullanıp bıraktım.

bu tür ilaçlar zararlı efendim, kısa vadede de uzun vade de. karaciğerde birikme yapıp,metabolizmayı yoruyor.
şöyle düşün bir makina alıyorsun, kullanım süresi üç yıl, sen iki katını kullanırsan yarıya iner kullanım süresi.

eğer vermek istediğin kilo 10 kg falansa az yemeye çalış ne yiyorsan tam yarısını ye verirsin, bir de bol su iç, içkiyi kes bu sürede, hareket etme sürecini artır, her gün 30 dk yürü en azından.mümkünse yüz.
ha vermek istediğin kilo 30-40 kg ise, bir doktora başvur, doktor sana en az zararlı iştah kesici olan xxxx i verebilir.
onu da altı aydan uzun kullanıldığında karaciğer enzimlerinin ağzına sıçıyor, ama altı ayda 25 kg verebilirsin.

doktor değilim,
ateş düşürücü ve ağrı kesici.



WHAT IBUSTAR AND WHAT IT IS USED
Ibustar are aiding anti-inflammatory and pain drugs (NSAIDs, NSAIDs), which has
characterized by fever dilutive (antipyretic) properties.
For use in children 6 years of age and adults.
Ibustar use:
- Mild to moderately severe pain,
- Fever
symptomatic treatment.
2nd
BEFORE YOU IBUSTAR
Do not Ibustar following cases:
- If you are allergic (hypersensitive) to ibuprofen or any other Ibustar ingredients;
- If you as acetylsalicylic acid or other nonsteroidal anti-inflammatory agents has previously
had allergic reactions, such as:
- Asthma attacks;
- Nasal mucosal edema;
- Skin reactions (such as redness, hives or other similar reactions);
- If you are due to unknown causes blood disorders;
- If you are active or have had recurrent gastric / duodenal ulcer (peptic ulcer)
or bleeding (two or more separately proved ulcers or bleeding events);
- If you had a gastro-intestinal haemorrhage or perforation related to previous NSAID
use;
- If you have bleeding in the brain (cerebrovascular haemorrhage) or other types of active bleeding;
- If you have severe kidney or liver disorders;
1
Approved RSA 21911-161209
-
If you have severe heart failure;
-
the last three months of pregnancy.
Children
Ibustar not be given to children under 6 years of age or children with a body mass of less than
20 kg, since this dose is usually not appropriate.

evet ağrı kesici ve ateş düşürücü imiş. 400 mg İbuprofen içeriyor. Türkiye'de bulunabilecek eşdeğerleri Brufen 400, Suprafen 400.

ıhlamur , nane limon ve bal karısımı ic hafız saglam destek hep destek..

bol bol çorba iç limon sıkarak.

halsizsin, boğazında yanma var hala hem tatil hem de alkol peşindesin.
onaylamıyorum ama eczaneye git bir d3vit ampülü al bir de c vitamini al, portakal,limon, yeşil biber, yeşil ot gibi c vitaminli gıdalar ye.

raki

bu önerime herkes gülerek bakar ama tecrübe ettiğim en sağlam ilaç soğan suyudur. bir soğanı bir iki çorba kaşığı suyu çıkacak şekilde rendeleyip bir seferde için.

içtikten sonra 20 dk kadar bana küfredeceksiniz, hayattan soğuyup en kısa intihar metodlarını bulmaya çalışacaksınız ama yarın güneşlenirken "kimdi o uzun isimli şahıs" diye hatırlamaya çalışacaksınız teşekkür için...

bu kadar da iddialıyım...

her zaman söylediğim gibi:

umca

sıcak bardağa aniden soğuk su dökünce nasıl çatırdıyorsa veya soğuk bir bardağa kaynar su dökünce ne oluyorsa sizin vücudunuzda da benzeri olacağına emin olun.
sıcağa maruz kaldığı için genişlemiş damarlar ani soğuk tatbiki ile aniden daralma eğilimi gösterecek ve bu da kalp ritminizi dahi bozabilecek durumlar ortaya çıkaracaktır. kimi zaman damar çatlaması dahi görülebiliyor.
sıcak-ılık-soğuk süreci doğru olandır ama vücut ısısını dengelemeden ısı değişikliği yapmak taklaya getirir adamı.

bizim bi kazım abi vardı benzetmek gibi olmasın...

sıcak suyu aniden kesip soğuk suya geçmezseniz, yani yavaş yavaş soğutursanız suyu bir zararı yok. ben de genelde o şekilde kullanıyorum

valla bi haftadır bizde sıcak su yok, o yüzden direk soğuk suyla yıkanıyoz. bişey olmadı henüz.

sıcaktan direk soğuk olayına gelince, bu finliler fin hamamından çıkıp direk buz gibi (hatta yer yer buz tutmuş) göllere atlıyolar, maşşallah hepiciği de taş gibi. ayrıca lüks sauna-hamamların yanlarında da mutlaka bi şoklama havuzu olur. şimdiye kadar oraya atlayıp da ölen duymadım. ha dersen ki damar tıkanıklığı, kalp hastaları, tansiyon hastaları için sakıncalıdır onu da dr.mehmet öz'e sorun derm.

dipnot: kalp krizi falan geçirdiğinizi düşünürseniz ölümüne öksürün. kurtulma ihtimaliniz varmış.

Ben de öyle yapıyorum. Vücutta rahatlama oluyor tabi. Ama soğuk suyun güzel yanı saçlara iyi gelmesi. Ne zaman sıcak suyla duş alsam saçlarım (uzun kendileri) çok yıpranıyor. Soğuk su ise hiç zarar vermiyor.

bende öyle yapıyorum. ama sıcaktan aniden soğuğa değil de ılıktan-soğuğa daha yakın olan ılık- tamamen soğuğa geçiyorum. hele gece uyumadan önce yaparsanız serin serin ohhh =)))

bu sıcaklarda sıcak suyla duş alır çıkarsanız dışarsı size serin gelir ve bunalım yaşamassınız.. ben yapıyorum iyi oluyor işe gidene kadar rahatım..

bende de oluyordu bu, lensi değiştirdim, geçti.

gözünüz kuruyor mu? ya da toza toprağa maruz kalıyor musunuz?

toz toprağa maruz kalmıyorum, ama gözümün kuruyup kurumadığından emin değilim :)

sıcak ve nemli havalar zarar veriyor olabilir.

göz kuruluğu olabilir 2-3 tl ye gözyaşı damlası var eczanelerde. bir de göz bazen lensi kabul etmeyebiliyor. alerji mi ne deniyor bilmiyorum. doktora gitmekte fayda var en kısa zamanda.

karasal iklimi olan bi yerde yasiyorsan ya da klima vs olan ortamlarda cok bulunuyorsan cabuk kuruyor lensler.. eger kurumaysa sorun yapay goz yaslari satiliyor.. gunesten olacagini sanmiyorum..

geceleri cikarmiyorsan eger cikarmayi dene.. yatarken takma yani lensleri..

solusyonu degistirdiysen yakin zamanda onun etkisi olmus olabilir.. degistirmediysen de degistirmeyi dene :) solo care aqua kullaniyorum ben baya da memnunum..

hic biri olmazsa da at simdiki kullandiklarini.. yeni lenslerle de olursa bir goz doktoruna gorun..

aklima gelenler bunlar..

evet aynı şey bana da oldu. normalde lensi 2 ay falan kullanıyordum ama bu 20 gün sonra batmaya başladı. sonra 3 çift aldığım için hemen yeni bi tane alamadım. ama onlar da 2. günlerinde batmaya başlayınca gittim, sordum. lensin üretim tarihiyle alakalı olduğunu söylediler. hatta dükkanda varsa alma hemen dediler, sipariş verelim şu zaman gelip alın diyenlerden alın dediler.

ben 1 senedir kullanıyorum sadece dışarı çıkarken takıyorum evdeyken bilgisayar başında gözlük kullanıyorum. sanırım böyle dönüşümlü kullanmak bi süre rahat ettirir sizi.ama sıcak havalar çok fazla etkiliyor.

Sinüzitim var; ancak kafam ıslak kalmadığı sürece bir sorunum olmuyor, böyle olunca da ağrı kesici işimi çözüyor. Belki de bendeki hafif bir çeşittir bilemiyorum ama hiç yatırmadı beni

ciddi kurumdan kasıt devlet kurumuysa, istersen küçük parmak tırnağımı çatlattım de, rapor rapordur, hiç bir şey olmaz. ama özelse, bilemeyeceğim.

kronik sinüziti olan bir insan olarak diyeceğim şu ki, no way jose. sinüzitten bir hafta yatılmaz. taş çatlasın 3 gün.

isin asli stajim baslio. Buyuk buyuk bi kurum. Turkiyenin sayili firmalarindan. Ismini wermeye korktum yarin rezil olmayalim:D yaw bu kulak burun bogazci nie sinuzit raporu verdi o zaman:S

sinüzit yaygın bişi olduğu için olabilir

"ben yaptim oldu" mantigi bence kurtarir durumu. "oyle bi sinizut gecirdim ki komsunun bile t.ssaklari agrimis afedersin" dersen kim ne diyebilir ki? yalan soylemek cok ayip bu arada..

yatırabilir
zaman zamna sinuzit başagrıları kan dolasımı bozuklukları ve stresle birleşince inanılmaz kötü yapar insanı.
hem raporun üzerindeki hastalıkla kimse ilgilenmez
tarihlerine bakarlar

walla ben iki hafta ölürcesine yatmıştım. ancak aynı anda farenjit de geçirmişim. sonuç olarak sinüzit sinüsler açılana kadar ızdırabı devam eden bir hastalık. kiminde iki günde akar gider, kiminde ilaç tedavisi biter halen erimez. bence bi hafta gayet uygun bir iyileşme süresi. sorarlarsa başımı kaldıramıyorum, kafama tır parketmiş gibi dersin. ben hep öyle dedim, gerçi cidden öyleydi.

sonuc kabul edidi tesekkurler

evde sabah akşam yat,yemek ye.

yaş kaç_?

sabah-akşam yatamam, çalışıyorum.
yaş 23.

spor yap

herkesin vereceği sabit bi cevap var bu konuda.spor yap, vücut geliştirme salonuna yazıl.gerisi zaten kendiliğinden geliyor.biraz araştırma yaparsan duyuruda da sözlükte de nette de bunu görebilirsin.
özet: aramaya inan.

yaş 23 olunca, spor da yapamayınca tek care fast food. aban pizzaya aban dürüme. ama kilo alacam diye koca bir göbek çırpı kollar ile kalırsın ha.

spor yapıyorum haftanın 3 günü koşu-yürüyüş yapıyorum. evdeki olanaklar dahilinde kas geliştirme hareketleri de yapıyorum

fast food a sarıp sağlığının içine etme bence. yağda yumurta ve türevlerini (sucuklu yumurta menemen falan) yemeyi dene çok pis ekmek götürtüyo meretler.

spor yapiyorsan 6. ayin sonunda bir gainer cak sonra protein tozu amino, 2 yil sonra seni goren taniyamaz

mideni genişletip bir öğünde daha fazla yemen gerek. bunun için de yemeğin yanında makarna veya pilav ye. miden genişleyince de düzenli doyana kadar yemek ye. gün içinde de kurabiye falan ye.
yatmadan hemen önce de yemek yeme. min 2 saat önce yemen gerek çünkü uyandığında o iğrenç hissi farkedersin.

çok yazılmış ama tekrar yazıcam: spor yap. vücudun yoruldukça çok daha fazla yemek yiyeceksin, aklın almayacak bir yerden sonra. mesela ben düzenli spora tekrar başlayalı 2 ay oluyor ve 2 ay öncesinde tüm günde yediklerimi tek öğünde yiyorum artık.

öğünlerden 5-10 dk önce üzüm pekmezi gibi yüksek şekerli bir sıvı gıda al. iştahını açar.

fast fooda aban:D deli kilo aldirio. 3 ayda 9 kilo aldim

bende aynı boydayım seninle ama 78 kiloyum istersen bendekileri sana verebilirim.

kilo alma çabasında olan birine verilen en gıcık cevap üstteki gibidir.ablam da bana söyleyip dururdu.oldu hemen.

yatmadan yarım saat önce muhakkak yemek ye (tost olabilir mesela). kola iç, öyle taze fasulye, bamya gibi sağlıklı bilinen şeyleri yeme, abur cubura dadan (öğünler arası cips, çikolata, kek gibi ufak şeyler ye). örneğin ben 3 sene filan önce 1-2 ay evden fazla çıkmadım ve her gün yatmadan önce muhakkak ekmek arası birşeyler yiyordum evde mutfağa gittiğimde gözüme çarpan cipsi filan götürüyordum ve 1.5 ayda 7-8 kilodan fazla alıp bu sefer yediklerime dikkat etmeye başladım.

Dostum, dengesiz kilo almak kendine yapacağın en büyük kötülük olur . Ben de vaktiyle 1.82 boyunda 55 kilogram ağırlığında bir adam idim. Fakat liseyi bitirdikten sonra iş güç şehir hayatı dengesiz beslenme vs. derken 80kg. oldum. Boyumun kaldıracağı bir ağırlık normal şartlarda. ama bedensel aktivite olmadan bu kiloya eriştiğim için tüm olay göbekte toplandı ve artık malesef veremiyorum . Sakın ha spor yapmadan falan öyle tıkınmaya kalkma . Evde yapabileceğim bir takım egzersizler var, onların eşliğinde yüksek besin değerli şeyler tüket. yapay herşeyden uzaklaş... Bir musibet bin nasihatten iyidir derler ya, bana o oldu işte...

makarna ye, bol bol çikolata... allaşkına sorduun soruya bak.. yerinde olcam varya :)

Tekrar geçmiş olsun... Ne yazık ki bilemiyorum, yani ben o bahsettiğim ameliyattan sonra kedimde hiç kusma gözlemlemedim, ancak benim kedim 6 gün veterinerin muayenehanesinde kalmıştı, hergün görmeye gidiyordum ama belki de ben olmadığım bir zamanda kusmuştur, yani hiç bilemiyorum ki :(

Bi de o ilk veterinerin ağzını burnunu kırasım geliyo ya...

@marcelle-şimdi iyi neyse ki. hatta nerdeyse eski haline döndü, eskisi gibi hapır hupur yiyor en azından. ilginiz için çok teşekkürler

Rica ederim, çok çok geçmiş olsun...

kendisi mi şüpheleniyor bu hastalığa yakalandığından? eğer kendisi şüpheleniyorsa bol bol papatya çayı içsin, selamlar.

evet kendinden şüpheleniyor ve doktora gitmezse şüphelenmeye ve daha da saçmalamaya devam etcek gibi..

Dr. Oğuz Tan (Bu konuda "Takıntılar" adlı kitabı da var, www.uzmantv.com ve www.psikoyorum.com adresinde birkaç konuşması var OKB konusunda önemli uzmanlardan sanırım)
Prof. Dr. Ahmet Ertan Tezcan

Bunları televizyonda izliyorum bazen. Adamları dinlemek bile kafayı belirli ölçüde düzeltiyor. Durum rahatsız edicek boyuttaysa gidip görmek iyi olabilir. Başka doktorlar da vardır eminim.

obsesif kompulsif bozukluk iyidir insanı detaycı yapar.. tedavisini olduktan sonra bu detaycı ve incelikli özelliğimi kaybettim... takıntılı ve dikkatli olmak iyidir.. obsesif olmak iyidir asla tedavi olmasın derim ben..

cildiyeye gitmek lazım.

bazı antibakteriyel sıvı sabunlar yapabiliyor bunu. protex bende yapmıştı mesela. kullanmayınca düzeldi.

Aloe veralı sabunlar yapabiliyor.

mantar olmuştur. ssjam +1. ilaç versin doktor geçer.

Şeker hastalığı yapabilir böyle şeyler diye biliyorum.

böyle bir arkadaşımı bilirim çocuğu 7 yaşından beri tanıyorum şimdi 20lerde elleri parmak araları hep soyulur tedavisi fln bulunamadı...
hee tabi o elleri tinere sokmuş küçükken sen n'aptın..

bence her ihtimale karşı doktora gidin. giderseniz ya gereken önlemler alınır ya da içiniz ferahlar. :)

yumurtalık kadınlarda olur. erkekte buna testis veya erbezi denir.

ben ürologa gitmiştim ama o dermatologa yolladı. doktorun verdiği ilaçları sürmezsen sayıları bi anda artıyo. tahlillerinde bişey çıkmazsa sebebini tahrişe bağlıcak büyük ihtimalle.

ency sende dahil hepimiz testislerinden bahsettiğini anlamışız ama değil mi?

kalça, bel kilo verirken vücutta en son eritilen bölgeler. vücut yapına bağlı olarak belli ki bacakların da yağdan fazlaca nasibini almış (küçükken fazlaca top oynamadıysan tabi)
bol spor bol sabır..ihtiyacın olan şey bu. Göbekli zamanlarımda bi azimle 1 ay boyunca hergün yarım saat koşup üstüne bir de spor yapmıştım, çok verimli oldu ama tabi sabretmek lazım ikidebir aynaya bakmamak ya da kafaya o kadar takmamak lazım.
saygılar ;)

diyet yapmakla gitmez onlar. spor yapman lazım ki şekle girsin. en iyi randıman alacağın iki spor yüzme ve yürüyüş. ama ikisi de öyle az değil. örneğin imkanın varsa haftada en az dört gün ikişer saatten yüzmelisin, yürüyüş de her gün 30 dk tempolu 30 dk normal yürüyüşle (ikisi ayrı zamanlarda olmalı) .

bisiklet sür.. çok rahatlatır pişik olayını... tecrübeyle sabit..

Bausch&Lomb'un lensleri iyidir. Şişli'de bir yer var, Sağlam Optik, oranın bir göz doktoru ile anlaşması var. ücretsiz numaraya baktırıp ona göre gözlük/lens veriyorlar. Aylık lensler genelde 35 lira civarı diye biliyorum. Fresh look kullanmıştım aylık, hiç takamadım, sorun oldu gözümde, kızarttı vs... lens kullanmayı bırakıp full time gözlüğe geçtim.

Alacağın tavsiyelerin %60'ından fazlası Acuvue Oasys olacaktır. B&L çok kötüdür, gözü kuruyan adama kalas etkisi yaşatır.

Alacağın solüsyon tavsiyelerinin de %75'ten fazlası Solo Care Aqua olacaktır. Bu combo şu an ülkemizde bulunanlar arasında en iyisi. Biofinity lensini tenzih ederim daha deneyecek kadar cesareti gösteremedim.

Solüsyonlar hakkında pek birşey bilmiyorum. Markalar arasında ne farkediyor, ne oluyor da daha iyi vs.

Ama lens markası konusunda kesinlikle Biofinity'i öneririm.

şuan focus marka kullanmaktayım . bir gözümde astigmat yüksek olduğu için torik alıyorum. doğal olarak 2 farklı kutu alıyorum 6'lık şekilde. normal şartlarda bunun 6 ay kullanılması lazım. fakat geceleri çıkardığım için 1 senenenin üzerinde kullanabiliyorum. hatta şuan 1 sene 1 ay olmuş :D yenisinin siparişini verdim. solüsyon olarakta Renu Multi-plus kullanıyorum.

hangi şehirdesin ? izmirdeysen daha bi yardımcı olabilirim..

lensmarket.com 'dan aldim ben en son.. Bausch&Lomb kullaniyorum..

Aslında durum şu ki İsveç'e gideceğim ve oradan lens almak gibi bir gaflete düşmeyeceğimden en azından 5-6 aylık lens almamda yarar var.

B & L kurumaya müsait gözler için rahatsızlık verici olabilir, ben de sorun oluşmadı. Solusyon olarak da Horien diye bir marka kullanıyorum, gayet de memnunum. Solo en bilinendir, ben şansıma almıştım, iyi çıktı.

kedim diyabet hastası. bunu tespit etmek için 10 gün boyunca her gün, günde 2 kere kan tahili yaparak teşhis koydular. biz şeker hastalığından, aşırı iştahına rağmen bir anda aşırı kilo kaybı, günde 2-3 kap su içmesi ve görmedeki bozukluk nedeniyle şüphelenmiştik.
sizinkinin şekeri doktorun dediği gibi stresten çıkmış olabilir.

Şimdi talihsiz bir durum olmuş, veterinerin haklılığı haksızlığı için danışmam gerekiyor. Kahverengi akıntıyı düşük gibi algılamış veteriner diye düşünüyorum. Bana başka bir sorun varmış ve yanlış müdahale edilmiş gibi geldi.

Şeker konusunda ise hayvanlar stres altındayken şekerin fırlaması normal, ameliyat yani narkoz şekeri fırlatır. Birçok şeker hastası şekeri düşmediği için ameliyat olamaz mesela çünkü bir de narkoz fırlatırsa şekerden gidebilir hasta.

405 oldukça yüksek bir değer, 46 da çok düşük. Bu konuda Türkiye'deki en uzman kişi İstanbul Üniversite Veteriner Fakültesi Dahiliye Bölüm Başkanı Prof. Alev Akdoğan'dır. Yarın sabah götürürseniz kendisine kediyi gösterme şansınız olur, sabahları onun günü. Elbette şehriniz İstanbul'sa, büyük geçmiş olsun.

Çok geçmiş olsun, yavrular için de başınız sağolsun.

Ben de geçen yıl benzer bir problem yaşadım. Kedim hamileliğinin sonuna gelmişti ve 1 tane ölü yavru doğurdu, biz diğerlerini de doğursun diye bekledik, ama 1,5 gün boyunca başka yavru doğurmadı. Hemen veterinere götürdük, ultrason çekildi. Veteriner 2 canlı ve 1 ölü yavru daha olduğunu tespit etti, ancak "ölü yavru doğum kanalını tıkamış" dedi. "Beklersek kedinizin sorunsuzca doğum yapıp ölü yavruyu dışarı atma olasılığı var, ancak eğer doğum yapamazsa ölü yavru çürümeye başlayınca kedinizi zehirler, o anda müdahale edersek yine kedinizi kurtarma ihtimalimiz var ama bu çok düşük bir ihtimal" dedi. Ben de en ufak bir riski bile alamazdım, ama zor bir karardı çünkü kedim 11 yaşındaydı (şimdi 12 yaşında), ameliyattan sonra anesteziden ayılamamasından çok korktum, ama öbür türlü de ölme ihtimali çok yüksekti, o yüzden ameliyata karar verdik. Kedim ameliyat oldu, 1 ölü yavru ve 2 sağlıklı yavru dünyaya getirdi ve benden izin alınarak kısırlaştırıldı. Ama benim şansıma, 1 hafta önce de diğer kedim yavrulamıştı ve 1 tane bebeği olmuştu. Bu 2 bebeği de ona getirdik ve ameliyat olan kedim iyileşene kadar bebekleri diğeri emzirdi. Hepsi sorunsuzca büyüdüler... Sonra diğer kedimi de kısırlaştırdık. Diyabetle ilgili bir sorun çıkmadı bizde. O yüzden kedilerde diyabet konusunda pek bir bilgim yok ama inşallah kediniz bir an önce iyileşip eski sağlığına kavuşur.

Yapılan uygulama ile ilgili tereddütünüz varsa bulunduğunuz yerdeki veteriner fakültesine gidip oradaki hocalara danışın, eğer bir yanlışlık olduğu ortaya çıkarsa uğraşın o veterinerle bence. Çünkü biz onlara bir canlı emanet ediyoruz, çocuk oyuncağı değil bu. Şimdiye kadar ne yazık ki yanlış tedavi ve teşhisten ölen bir sürü hayvan duydum ve bu yanlış kararları veren veterinerlerin meslekten men edilmeleri gerektiği görüşündeyim.

@merry shelley- benim kedim çok iştahlı ve kilolu ama bir kaptan fazla su içmiyor ve görmesinde de bir bozukluk yok sanırım.

@deliberte, marcelle- veteriner kedimi ultrasona sokmadı ve hatta ultrason cihazı bile yoktu ve hatta bebeklerin kalp atışlarını bile dinlemeye çalışmadı. kedinin koktuğunu dolayısıyla yavruların kesinlikle öldüğünü söyledi ve çok emin konuştu. ameliyattan sonra kediyi kapatmadan beni de içeri çağırdığında eldivensiz çalıştığını da görüp iyice öfkelendim zaten. dolayısıyla bu veterinerin hatalı birşey yaptığını düşünme eğilimindeyim, gayet dikkatsiz davrandı çünkü.
istanbulda yaşıyorum ama avcılara epey uzağım, ameliyattan yeni çıkmış kedimi o kadar mesafede yormak da istemiyorum. kediyi götürmeden gidip danışsam işe yarar mı sizce?

afedersiniz ama gerizekalı veteriner ultrason çekmeden nasıl emin olmuş acaba yavruların öldüğünden? benim kedim de çok korkaktır ve veterinerden ve diğer yabancı tüm insanlardan çok korkar ve veterinerinimiz bunu bildiği halde, ultrason çekmeye zorunluyuz demişti bize. Çok üzülerek söylüyorum ki sizinki veteriner değil, para avcısıymış...

@marcelle- iki veterinerle daha konuştuktan sonra benim kedimi ameliyat eden veterinerin para avcısı olduğuna ben de karar verdim artık.

Geç gördüm, elbette siz de danışabilirsiniz ama kediyi de görmek isteyeceklerdir. Bir de oradaki hekim arkadaşlarımdan birine sordum:

"Efendim, gebe kedinin doğumun hangi aşamasında olduğunu bilmiyorum. çok yavru olduğunda anne kedi hepsini doğuramıyor ve kedicikler içeride ölüyorlar. çara geldiği halde ıkınmaların 6 saat sonra bile başlamamış olması tedirgin edici olabilir elbette. sezeryan sonrasında fakültede de rutin prosedür olarak uterusu da alıyorlar yanlış hatırlamıyorsam. ayrıca şeker hem stresten hem doğum döneminde hem de anestezinin etkisiyle yükselir bu normal bir durumdur. gerçi 406 ya kadar yükseldiğini hiç duymadım ama yine de kesin bir şey söyleyemem. şunu diyebilirim ki kedi glukoz seviyesi sadece stresin etkisiyle 280lere kadar çıkabilir(kan alma vs gibi durumlarda bile) bunun strese bağlı normal bir yükselme olduğunu söyler makaleler. tek başına şeker hastalığı olup olmadığını söyleyebilmek için kedinin şekerini takip etmek gerekir. düzenli olarak ölçülmesi ve kayıt tutulması aardından da bunlardaki dalgalanmaların değerlendirilmesi gerekir."

dedi.

ayrıca sizin veteriner sırf para avcısı değil şikayet de edilmesi gerekir bence.

Bir de İstanbul'da kliniğinin ve kendisinin adını söylerseniz başkaları için en azından önlem olur.

cevap için teşekkürler.
kliniğin adı fındıkzade veteriner kliniği. veterinerin adı hasan çalık.

öncelikle geçene kadar kremler var onlardan kullanacaksınız, sıcak duş, sıcak küvete oturma işlerini yapıcaksınız. acı baharatlı şeyler ymeeyceksiniz. ama bu geçene kadar.
biraz diyete dikkat edin, cip kola falan geçtikten sonra az az yersiniz.

ilk dikkat etmen gereken manyetik olup olmadığı(100 liraya manyetik bulamazsın). bu arada sadece bisikletle kilo verebileceğini düşünüyorsan hiç başlama derim. imkanın varsa yüzmeye git. yok illa evde yapacağım dersen bisiklet+kürek derim...

Bence kondisyon bisikleti yerine spinnig bisikleti alin cok daha faideli.. Onlarin youtube da videosu da cok onlari aynen uygularsiniz, kondisyon bisikletininden hem daha eglenceli, hem daha fazla yag yaktirio, hem de daha cok yeri calistrio.. bu arada bende de inanilmaz bir terleme vardi, spor salonuna yazildim, haftada 3-4 gun, gunde 2-3 saat yogun bi ter attigimda bi sure sonra ter mer gitti.. Siz de her gun 1 saat spining yaparsaniz kanaatimce terin azaldigini goreceksiniz..

100 liraya olanların fazla özelliği olmuyor ve küçük oluyor.pahalı olanlar hem marka oluyor,hem bir sürü fonksiyonu oluyor,hem büyük oluyor.ayrıca taşıma kapasitesi var bir de.ucuz alacaksanız mutlaka bakın.bunu zaten şişman insan kullanır deyip yüksek kapasite koymuyorlar.

Spinning bike ile kondisyon bisikkleti arasindaki fark nedir tam olarak ?

Bir de bu spinning bike'lar cok pahali gibi geldi bana :)

kabuk bağladı, bağlıyor. derin bir çizik değil, yüzeysel duruyor.

kesinlikle vitamin eksiliği
kan sayımı şart
doktor şart

biraz çağdışı gelebilir bu teknoloji internet iletişim çağında ama :D
kesinlikle bi doktora görünsen daha net sonuçlar alırsın

dostum en temizi bi 25lik beloc kullan.. zararı falan da yok... ha yine ben bişey derdim ama gözlüğüm var leke olur.

Arkadaşım mutlaka kardiyo çalışması yapmalısı. Nabzın çok düşük seyirlerde olduğundan en ufak harekette nabzın normalin üstüne çıkmaya başlıyor. Önemli olan düzenli nabız ve kardiyovasküler bakımdır. Şimdi pek soun değil ama ileride kalp krizi riskin artar. Hadi kalk ayağa biraz :)

sadece egildiginde problem oluyorsa kapakciklarin kan kaciriyor olabilir. ya da o sekilde bir problem olabilir. beloc betabloker sinifinda bir ilac oldugu icin derdine care olacagini dusunmuyorum. tecrubeye dayanarak soyluyorum, doktor degilim.

cozum olarakta bi hocaya git okut ya da mahallenin en yasli ninesine soyle sana bi tarrak otu cayi kaynatsin versin. doktormus falan gerek yok oyle seylere. herkes kardiyolog nasilsa.. gecmis olsun, operim gozlerinden.

psikolojik bir sorun olabilir kendinizi dinlemeye başlamışsınız. veya mitral kapak ile alakalı bir konu olabilir, buradan kimsenin size doğru öneriyi yapmasını beklemeyin.

elbette doktora gideceksiniz, gitmelisiniz. kafanıza göre beta bloker vs almayın.

Arada geçen bir ağrı, gün içinde yer yer geliyor; geldiği zaman birkaç saat duruyor.

Alakası var mı bilemem ama bir kere uyuyarak, bir kere de yemek yiyerek geçirdim. Şu anda ise ikisine de ihtiyaç duymuyorum ve hala devam ediyor ağrı.

Pek artan bir ağrı olduğunu söyleyemem, tam tahlil edemiyorum ama bugün çok şiddetli mesela.

Sinüzit yoktu daha önceden.

Tansiyonunu ölç istersen

Öne doğru eğildiğinde gözlerin göz yuvalarından çıkacak gibi de oluyor mu? aynısı bende var. ben bir sinüzit mağduruyum. geçmiş olsun.

bence en guvenlisi bir doktora danısın

yakınlarında bir sağlık ocağı yoksa en azından eczaneye danış, bilinçsizce durumdan emin olmadan ilaç kullanma.

bu arada eczane ye durumumu anlatsam böyle böyle desem bana uygun bir ilaç verir mi, yoksa doktora gitmeniz lazım illa mı der??

Evvela zehirlenme, amip mamip, kirli sebze meyve sebze durumlarını gözönünde bulundurarak bir doktor, tahlil vs. gerekli. Ama sorunun örneğin ufak bir mide üşütmesi sonucu oluşan basit bir ishal olduğunu düşünüyorsan bir yemek kaşığı içerisine bol miktarda türk kahvesi koy ve içerisine limon sıkarak karıştır. Merhem gibi olsun. Sabah ve akşam 1'er kere toplamda 2 kerede bu terkibi yut. İshal kalmaz. Başka bir sorun varsa denildiği gibi, doktor şart. Geçmiş olsun.

doktora git der, sonuçta adam orada teşhis koyamaz, ama yardımcı olacağını düşünüyorum, en azından kullanmayı düşündüğün ilacın etkisini sorabilirsin.

ben kpss ye çalıştığım dönemde spor yapmama rağmen powerade içmiştim ardarda iki gün.. bunun bir etkisi olabilir mi acaba?

sıcaklarla birlikte artan sıvı alımından da olabilirmiş gibi geldi bana, ama doktor değilim...kahve-LİMON denediniz mi hiç? çok işe yarıyor.. 1 tatlı kaşıgı turk kahvesıne limonu sıkıp içeceksiniz.. günde üç kez yeterli herhalde. bir zararı da yok. bol bol patates yiyin, tabiki haşlanmış olanını.. bir de sıvıdan da olsa bu dönem çok su kaybettiniz o yüzden bol bol da su içmeniz lazım. han gi yöntemi seçerseniz seçin suyu ihmal etmeyin....

öss senemde aynısını yaşadım. sürekli gaz vardı, sürekli karnım ağrıyordu. tuvalete çıkıyordum başarısız dönüyorum. en ufak bir streste (deneme sınavı örneğin) ya ishal oluyordum, ya da kabız. bu böyle uzun süren ishal dönemleri takip eden uzun kabız dönemleri şeklinde devam etti. resmen boktan bir mesele hayatımı karartıyordu. doktora gittik. o meteospasmylden verdi. lansor verdi. adını hatırlamadığım daha bir sürü ilaçtan daha verdi. değişiklik olmadı. sonra bir gece karın ağrısından yerlerde sürünürken, acile gittik. yine ishal. testler mestler yapıldı. bir şey çıkmadı. doktor gidin en iyisi kolonoskopi yaptırın dedi. onun korkusundan 1 ay hiçbir sıkıntı yaşamadım. sonra sınav geçti, sorunsuz da gayet. sonra ben hastalığımı unutacak kıvama geldim. psikosomatik bu mide-bağırsak durumları çoğunlukla. hatırlıyorum yahoo'nun spastik-kolon mail grubuna katılmıştım. her gün insanların sıkıntılarını okuyup kendiminkilerle karşılaştırıyordum. sonra dedim ben napıyorum? çıktım hemen gruptan, bir daha da bakmadım. kendimi o hastalığın psikolojisine sokmamaya çalıştım. hala bazen önemli sınavlar öncesinde, önemli biriyle buluşmadan önce vs. kısacası heyecanlı durumlarda karnım ağrır, o günleri anarım. ama şimdi geçti.
bence spor yapmaya ve düzgün beslenmeye devam edin. abur cubur yemeyin. gazlı içecekler ve alkol tüketmeyin. yeşil çay için bol bol. bol su için. hazır mevsimiyken, kayısı tüketin. sağlıklı besleniyorum, hareket ediyorum, hastalığımın devam etmesi için hiçbir sebep yok diye düşünün hep. bence geçecektir. geçmiş olsun.

muhtelemen kolit olmuşsun, ama daha sürmesi gerek tabi. meteospasmyl iyi gelir,duspatalin de alabilirsin,gazını alır, düzenler. ancak bağırsakla ilgili tek şey yemektr.
yani ne yediğine dikkat et, ne yediğinde dışarı çıkıyorsun, gaz artıyor ona bak. o doğal yoğurtlar çıkamayanlar için ve iyice gaz yapar muhtelemen, bir kaç hafta daha dayan, yediklerine dikkat et, iyice çiğnemeye çalış, gazlı içecekler içme, bol bol yeşil liftli sebzeler ye, bağırsak hareketi nbelki artar ama düzene girer, sonra yavaşça azalır, eğer geçemezse kolit olmuş olabilirsin, bir gastreontoloğa gitmen gerekebilir (yanlış mı yazdım naptım)

basurla sizin durum çok farklı diye biliyorum ya.çok ağrılı,kanamalı,acile gitmelik bir durumunuz yoksa isterseniz bitki ilaçlarını bir deneyin derim.internette bu işlerle uğraşanların sayfalarında oluyor ya onlar.(prof.dr. olanları diyorum) bunu doktora gidemediğiniz için dedim.parayı bulunca hemen gidin tabi.

Son zamanlarda farklı bir yerden bir şey yedin mi? ya da milkshake, çikolata, ceviz gibi bağırsakları hareketlendirecek bir şeyler tüketmeye başladın mı? ayrıca bu sıcak havada biraz sakinleşip evin en serin yerinde 4-5 gün dinlensen fena olmaz mı? ha birde bu kadar su içmek bence doğru değil. bu günde 8 bardak su için demeleri de ortalamalara göre oluşuyor. her bünye bir değil. ve en önemlisi buradan çıkaracağın her ne olursa olsun bir doktora görün. bir bakteri her şeyi allak bullak edebilir. umarım iyilşirsin.

@silver apple, zaten bu spordan sonra bu su olayı iyice dengemi bozdu yaa.. küçük tuvalete her 1 saate bir gider oldum.. acaba onun bir etkisi mi diyorum ama 4-5 gündür gitmiyorum zaten kpss den sonra hiç gitmedim.. yediklerim de aynı değişen bir şey yok..

aklıma kolit geliyor. çok bilgim yok ama bir araştır istersen.

Bir de sunu sorayim; bu probiyotik yogurtlar falan var onlari kullansam bi duzelme yasar miyim?? Bi de sigortasiz bana, devlet hasta tahlili falan bu is bana toplamda kaca patlar?? Bir de( cok bir de oldu ama..:) sizce ne yiyip ne iceyim?? Kahveyi sigara yi alkolu kestim, baska??

ya bence bilmeden yoğurtları da yeme, çünkü o yoğurtlar düzene sokuyor deniyor ama genelde tam ters durumlarda kullanılıyor, kabızlığı önlemek vs gibi.. en azından yakınlarda bir sağlık ocağına gidip sorabilirsin belki durumunu anlatıp. hem ucuza nerede yaptırabilirsin falan filan onları da öğrenmiş olursun. mide bağırsak pek ihmale gelmemesi gerek şeyler, ve bilinçsizce daha çok zarar verebilirsin. ne yememen gerektiği konusunda da onlardan yardım alabilirsin.

bir de bak şöyle bir şey varmış belki buradan sorabilirsin, www.doktorumonline.net

aslında bir tel numarası vardı, bedava arıyordun doktora soruyordun ona baktım ama bulamadım numarayı.

hipertiroidi olabilir gibi geldi. sağlık ocağında basit bir kan testine bakar.

(bkz: irritabl bağırsak sendromu)

Anladim...Sanirim bu surekli tuvalete cikma tam bosalmama hissi gaza sebep oluyor, bir yerlerde otururken ha gaz cikardim ha cikaricam aman tuvalete kosmaliyim diyorsunuz ve bu tum hayat kalitesini topluluk icindeki olaylari etkiliyor...Yanlis miyim? Degil KPSS bu konu bana cok pahalisina maloldu, cok doktor gezdim, prof u pratisyeni, ozeli yereli i. Ulser kolit irritabl, bir suru bagirsak mide hastaligi var, tetkikler sonuc vermezse irritabl deniyor...
Ama ne olursa olsun, probiyotik yogurtlar ise yariyor. Ben de hem ulse hem kolit hem de irritabl varken ilaclar ise yaramadiginda ise yaradi. Ben yaramayacagina inandim, para tuzagi dedim, o kadar ilac yuttum aaa dedim, yaerayan bir kac kisi zorladi, zehir degil deneyeyim ne var dedim sonra, en azindan yogurt yemis olurum. Ilk bir hafta ise yaramadi ve yine soylendim, 15 gunun sonunda bu bahsettiginiz konu kapandi. yemegi kestigimde bir 15 gun sonra semptomlar geri geliyordu. Bir de tadini sevmiyordum ama sadesi bildigimiz yogurtla ayni tatta. Bir deben Danone kullandim, digeri daha ucuz olmasina ragmen Turk menseeli ve ishal yapiyor.
Reklam yaptigimin sanilmasindan korkarak bildiklerimi yazmak istedim. Bu da cok ucuz bir yontem degil, her gun bir kez, 15 gun min, atlamadan, Son kullanma tarihi cok onemli. Gecmis olsun

beynin glikoza ihtiyaci var. sekerle ilgili bir sorun olabilir. sinavdan hemen once hizli seker ureten tatli abur cubur bir sey yiyebilirsin. daha sagliklisi kompleks karbonhidratlar yiyip gunluk seker seviyesini belli bir seviyede tutmak (bunlar daha yavas cozulur parca parca verirler, yedigin gofret ise hemen karisir ama sonra ani dusme olur, turbo gibi diyelim.).

başlangıç için protein desteğine ihtiyaç yok. yumurta+tavuk+ton balığı+et yeterli olacaktır. yiyeceklerin içindeki protein miktarını öğrenip buna göre "vücut ağırlığı*1.5 veya 2=gram cinsinden alman gereken protein" şeklinde protein almalısın. (70 kg için 105 gr mesela).

not: mümkündür. şeker, hamurişi ve tuzu olabildiğince azalt. makarna, pirinç ve bulgur tüket. protein al.

kas kütlesi kazanabilmen için gereken protein miktarı kilo başına 2 gr'dır ortalama. 70 kiloysan 140 gr seklinde. başlangıç için gerekir mi bilemem ancak protein tozuna (whey) muhtaç olacaksındır bir süre sonra. protein değerinden çok, hızlı sindirilip kaslara girmesi açısından.

www.bodyforumtr.com/forum

buraya göz at.

kas kütlesi artışı için güç çalışması yani ağırlık antremanı yapman gerek. başlangıç olarak gün aşırı bütün vücudu çalıştıracak bir antreman rutini ile başlayabilirsin. alacağın proteini ise gün içinde en az 4-5 öğün olarak yaymaya çalış.

not: trista'nın linki düzelteyim, detayları orada bulabilirsin:
www.bodyforumtr.com/vbforum

tristanın verdiği rakam doğru. kilon neyse o çarpı 2 gr kadar proteine ihtiyacın olur. ama bol bol spor yaptım protein aldım kas yaparım mantığı pek çalışmaz. Düzenli olarak çalış, aynı kas gruplarını çalıştırmadna önce 24 saat dinlendir, yeterli beslen ve düzenli uyu. Eğer çalışma-beslenme-dinlenme üçgenini tamamlamazsan kas yapman zor olur. Ha bir de bu işe genetik yatkınlık olayı vardır. Kimi hızla kaslanır kimisininki yavaş olur.

(git: www.bodybuilding.com)

burada pek çok bilgi bulabilirsin.

10 kg kas kütlesi kazanmak hiçte kolay birşey değil öncelikle bu aklında bulunsun. ayrıca sağlam beslenme (minimum yağ şeker tuz, maksimum protein)ve sağlam spor gereklidir.

tüm bunlara dikkat ettiğinde ek besin (supplement) desteği ile 6 7 ayda sanırım hedefe ulaşılabilir.

yeni başlayanlara her ne kadar supplement tavsiye edilmese de bence faydası görülüyor.

227 çok yüksek bir değer, 120 üzeri fazldır.
72 de anormal, o kadar düşmemesi gerekir.
bir düzensizlik olduğu aşikar
tip 2 bile olabilirsiniz.
kesinlikle dotor kontrolüne gidin,
ankaradaysanız; Atatürk Hastahanesi Endoterm'i öneririm.

www.eksiduyuru.com

"ıkınma ile(basınç artırma yöntemi) bacak,üst bacak kısımlarında derin toplar damarlarda hafif toplar damar yetmezliğini gösteren geri kaçış mevcuttur"
anlamı çokönemli olmayan ancak izlem gerektiren derin varisler mevcut. bu durum ağırlaşırsa sıkıntılar olabilir.
geçmiş olsun

Hastane ile irtibata geçip sıkıntını dile getirirsen seni en doğru polikliniğe yönlendirirler.

Aynı şey, rahatsızlığını doktorunla paylaştığında da geçerli. Güvenilir bir doktor ise en uygun testleri zaten senden istiyor olacaktır.

iyi bi hastanenin dahiliye doktoruna gidersen senden ayrıntılı bi kan testi isteyecektir buna hormon testleri idrar tahlili vb. de dahil eğer ciddi bi problem olursa zaten gerekli yönlendirmeler yapılır ama eğer kanla değil de ciltle alakalıysa zaten tahlil sonucunda bişey çıkmaz cildiyeye görünürsün..

E ne yapayım şimdi ben? Bir sonuca varamadım burdan. Dahiliyeye mi gideyim yani.

"Saç dökülmesi yaşadığım için(başka problemlerim de var) hormon ve vitamin testi yaptırmak istiyorum."

yani cildiyeye git desem, olmaz çünkü başka problemlerim de var demişsin bi de ben de ayrıntılı kan testi yaptrmıştım dahiliye doktoru bakmıştı şikayetlerimi söyledim o da önce genel bi test yaptı daha sonra nerde bi problem varsa onunla ilgili başka testlere yönlendirdi bi problem olmamıştı yani eğer direkt saç derinle alakalı bi problemse zaten bu sorunla ilgili bişey bulamazlar kan testi sonucunda, seni de isteğin üzere cildiyeye yönlendirirler bu tabi benim fikrim..

evet bu cevap iyi oldu. dahiliye ye gideyim o zaman. teşekkürler

saçım dökülüyor diye dermatolojiye(cildiye) gitmiştim. tüm testleri yaptırmamı sağladı doktor. dahiliye saç dökülmesi şikayetiyle gidersen strestendir diyip çinko veriyor. cildiye derim

hormonlarla ilgilenen tıp dalı endokrinoloji. böyle bir doktora gidebilirsin. ürolojideki yönlendirir.
testleri kendin yaptırabilsen bile sonuçta yorumlaması için bir doktor bulman şart.
bence hangi dala gidersen git, direkt derdini söyle, yönlendirsinler. "başka problemler" dediğin ürolojiye yönelik ise, üroloğa git önce. :) çünkü saç dökülmesi birincil bir sorun değildir, başka sorunlara işaret ediyor olabilir veya doğal bir durum olabilir. yani diğer problemlerin bu konuda daha açıklayıcı olacaktır.

tatilinden ıkı gun oncesınde adet durdurucu hap almaya baslayabılırsın.en fazla on gun kullanabılıyorsun ve kullandıgın sure boyu hıc bısey yasamıyorsun.kullanmayı bıraktıgında adetın baslıyor

fakat bu tarz ilaçlarda bazen yan etkileri sert geçebiliyor. testesteron yükselebildiği için daha sert ve biraz agresif olabiliyorsun. Ya da libido da korkunç artışlar olabiliyor. İlacı kullanmadan önce prospektüsüne bakarak yan etkilerini okumayı unutma.

ben bir kaç kere kullandım ciddi bir yan etki ile karşılaşmadım. sadece ertelediğin reglin biraz ağrılı geçiyor ama buna değer dersen kullan.günde 2 yada 3 kere alınıyor, adet başlamadan en az 3 gün önce kullanman gerekiyor.

(bkz: primolut n)(eczacına danışarak tabii)

boyle ilaclar kullanip regl dongunu bozarak sagligindan olacagına, tampon kullan.

bakireler icin tamponlar var.

primolut n candır canandır. tamponda bir yere kadar.

www.uzmantv.com

maydanoz kaynatıp iç

bir aylığına doğum kontrol hapı kullan. ama tarihi iyi ayarlaman lazım

Kadıköy Acıbadem Hastanesi - Dr. Tülin Turan Hızlı. Oğlumuz doğduğundan beri 4 doktor değiştirdik, sonunda şansımız yaver gitti. Tülin Hanım anneanne/babaanne sıcaklığı ile yaklaşıyor, çocuğun boğazına/dişlerine bakacağım diye parmağını ağzına sokmuyor... kesinlikle tavsiye ederim.

teşekkür ederim anne babaya ilettim araştırıyorlar:)

(bkz: bel fıtığı)

eğer ayak bileklerinize doğru bir ağrıysa romatizma olabilir. genelde havalar soğudu zamanlarda nükseder.

çok geçmiş olsun öncelikle. karaciğer yetmezliği çok ciddidir.biliyorsun diye düşünüyorum. alt ve ast denen değerlerine baktırman lazım. normali 50'nin altında oluyormuş. benim 800 1200'lere çıkmıştı.gidiyordum az daha.

Ancak yine de çok üşenirsen şöyle diyeyim. Benim ilaca bağlı toksik hepatitden olmuştu.
Senin şikayetine ek olarak inanılmaz iştahsızlık, miğde bulantısı yaşıyordum ve çıkara çıkara gittim yollarda hastaneye.

hadi hadi üşenme:9. çık git bi görün. ne olacak ki.ciddiye al.

doktor doktor doktorrrrr

karaciğer ağrısından ziyade sağ üst karın ağrısıdır diye düşünüyorum. sağ omzuna veya kürekçik kemiğine falan vuruyosa, safra kesesi ile ilgili bi durumdan şüphe etmek daha doğru gibi, zonklayıcı bi ağrı sanırım. safra kesesi iltihabı gibi bisey olabilir. acile gitmelisin.

acile gerek yok ama sabah ilk iş doktor. asla ertelemeye gelmez.

yemek yerken bir yandan da vitamin hapını al.

Ilacina gore degisir, prospektusunde belirtilmesi muhtemel. Mesela tetradox turu antibiyotiklerde alinmiyor bildigim kadariyla.

multivitamindeki "adek" grubu vitaminlerden maksimum faydalanmak için yemekle birlikte.

tuzlu suyla ağzı çalkalamak iyi geliyor. geçmiş olsun.

ağrı kesici olarak majezik kullanılabilir. zamanında kullanmıştım bayağı bi etkili

sert bir ağrı kesici kullanacak, öyle parol tamol falan kesmez.

"voltaren sr" diye bi ağrı kesici var, süper geliyor.

dolorex işini görür.

midesi hassas ise majezik, voltaren ağır gelebilir. hatta mideyi ciddi şekilde tahrip edebilir.

keşke krem sürselermiş. ilk hafta hep bepanthen sürerim. 3.delikre de sizin dediğiniz gibi iltihap gibi bir şey dolmuştu, sıkıp bepanthen sürmüştüm. bir kaç gün sonra da geçmişti.

After piercing lotion diye bi damla vermişti her gün damlat diye,damlatmıştım da halbuki...O zaman benim sıkmam mı gerekiyo :S

zamanla geçiyor o.

bepanthen merhem sür 3 çeşidi var. Antimikrobiel olanı diye söylersin eczaneye.

bir süre öyle olur, dokular iyileşene kadar. alerji yapmayan bir metalden küpeyi bir süre daha tak. krem sürmene gerek yok, arada kolonya, alkol, dezenfektan bişi ile az biraz ovuştur. zamanla geçecek. biraz eğri delmiş olabilir, o yüzden takmak zor olabilir, ona da alışırsın.

bence onlar siğil. dermatolojiye git. bendede vardı. aşırı ve farklı insanlarla seksten oluyor. ciddiyim.

Fikir icin tesekkurler, ama vucudumdakiler kesinlikle ben (2 boyutlular), sadece renkleri ve sekilleri normal ben rengimden farklilik gosteriyor. Bir de genel olarak gecen sene icinde birden sayica da arttilar. Yine de tesekkurler, aklimda bulunduracagim.

renkleri koyu veya acik olabiliyor ancak tek bende parcali ise rengi vs kontrol ettirmende fayda var, normalde y.disindan bunlara ozel klinikler var tum vucudundaki benlere bakiyorlar bizde nasil olur bilmem sen yine de once kendin inceleyip kafana takilanlari atlarsa kendin gosterim sor bence. asagidaki tip fakultesi dermatoloji bolumunde yaziyor benlerin tanisi takibi vs yapiliyor diye. bir ara sor istersen. benim bildigim dermatolog da bakabilir genital bolgendekine.

tip.baskent.edu.tr

nerende olursa olsun cildiyeye yani dermatologa gidiyorsun. benlerinin şekli değişiyorsa, ailede cilt kanseri varsa mutlaka git, ben düzenli gidiyorum, artık zaten tarama yapıyorlar bilgisayarlı sistemleri var, scanner gibi yılda bir gidip tüm benlerini kayda alıyorlar fotoğraf gibi bişi, büyüme değişme vs... varsa izlenmiş oluyor. cildine güneş kremini ihmal etme.

bende henüz kanserimsi bir şey görünmediği için bilmiyorum tedavi nasıl ama ailede hem anne hem baba tarafında var belki o yüzden benimki daha detaylı oluyor olabilir. bir de büyüyorsa cerrahi bir operasyonla alınıyormuş diye biliyorum ama aldırmamak en iyisi

dermatolojiye gideceksiniz. eğer şüpheli gördükleri olursa ya takip önerirler ya da plastik cerrahi ile aldırmanızı önerirler. çok basit bir işlemdir hiç korkmanıza gerek yok.

uyku haplarının bir kısmı bağımlılık yapar öncelikle bunu bilin de kullanın. sonra gece uyuyamıyorsanız bir sorun war demektir gidin doktora konuşun. ya stres altındasınızdır ya da daha büyük sorunlar kapıdadır.

reçetesiz satılan elbet vardır. en basitinden pasiflora vardı eskiden. eczacıya gidip şu hapı alacam derseniz verir büyük ihtimal. ama almayın kullanmayın gereksiz yere.

avil alerji ilacı kullanın

unisom var

atarax var. anti deprasan ama uyku hapı olarak da kullanıldığı olmuştur tarafımca.

ayran, süt :)
laktik asit zehirlenmesi en iyi uyku çeşitlerinden biridir. ha bi de ani insülin salgılaması olayı var ama uyumadan önce biraz depresyon yapıyo :) onun için de aç kalıyosun, bir adet eti intense çakıyosun, yarım saat bekliyosun, bi buçuk saat bebek gibi uyuyosun :) bi kaç ay içinde pankreas, karaciğer bozukluğu ile hastaneye koşuyosun.

ikisini de tavsiye etmem.
en güzeli bir papatya çayı içip, yoganın rahatlama asanası denilen, yat tüm kasları gevşet hareketi (hatta hareketsizliği) ile, herşeyin geçici olduğunu, birgün öleceğini hatırlayarak mezara girer gibi yatağa girersin. misss gibi bir uyku çekersin. sabaha pırıl pırıl uyanırsın. korkular, endişeler sardığında şu mantrayı tekrarlarsın "korkunun ecele faydası yok". :) zati ecelden korkuyorsan, gerçekçilikten epeeey uzaksın demektir, orasına ben bişi diyemem.

uyku ilacıynan uyuduğun vakit, neredeyse uyumamış gibi uyanırsın, aynı dertler, aynı sorunlar, hiç bir rahatlama olmaz kafada, bedende. zihin açılmaz, düzgün çalışmaz.
amerikada en son tv reklamlarında sadece uyku ilacı ve sigorta reklamları dönüyordu, yeme-içme, gezme tozma reklamları dışında. bir uyku ilacı, bir sigorta, bir uyku ilacı bir sigorta. korkulardan para kazanmak ne de kolay :) yapmayın büle kardeşler :) kendinize acıyın. hadi kendinize acımıyorsanız iç organlarınıza, karaciğerinize acıyın. karaciğeri ele almanın nasıl korkunç bir durum olduğunu anlamak için ilk duyuruya bir göz atmanız yeterlidir. "yok efendim ben içki içmem sigara kullanmam" diyor olabilirsiniz. ama uyku ilacı, ağrı kesici, hop hop çakılan antibiyotikler, tüm eczane ilaçları, yenmeyen, sevilmeyen sebze meyvelerin eksikliği, bütün ömür tek damla içki içme, bir sigara bile tüttürme, bu şekilde yaşadın mı 20 yılda karaciğeri eline alırsın.

he ne var belki çok önce trafik kazasında ölürüm demeyin, çünkü eceliniz gelmeden ölmezsiniz, sürünürsünüz. hehe

böyle sinir bozucu yazıyorum, çok pis bi insan olduğum için değil, belki birileri okur da gözleri açılır diye. bir ihtimal :)

remeron var ama kamyon carpmisa dönersin, 2 gün fln kalkamazsin daha önce hic kullanmadiysan..

çok oturma, orayı temiz tut, hergün sil/yıka vs bir de sağlık ocağıyla olmaz bi cerraha göster önce zaten ne yapacağını detaylı analtıcak sana;)

ameliyat olmuş biri olarak, bence ameliyat ol kurtul. biraz pansuman derdi çekersin, hastaneye git-gel olarak. halısahalardan ve diğer sporlardan da bir süre uzak kalırsın ama geçince eskiden yaptığın herşeyi yaparsın.

yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin nickli yazara tamamen katılmakla beraber, ek olarak derhal doktora görünmeni ve gerekirse ameliyat olmanı tavsiye ederim. zira, senin yeni farkettiğin bir kıl dönmesi vucüdun içinde 1-2 yıl gelişmiş olabilir. ameliyata kadar mümkün olduğunca sık, ayrıca güvendiğin birisi cımbız yardımıyla oradan kıl da çekebilir. en azından bir süreliğine rahatlatır bu seni.

Teşekkürler cevaplar için, bir gözükmekte fayda var. Hastahane'nin hangi bölümünde oluyor bu doktorlar? Genel Cerrahi mi? (Evet sağlık bilgim yok denecek kadar az.)

genel cerrahi bakıyor dostum... ameliyat çeşitleri de doktora göre çok farkediyor. benimkisini mesela yarı-açık yapmıştı ama ameliyat bölgesine (ehehe burda kibarlık yapıyım dedim) orayı kapatıcak bi bez dikmişlerdi. pansumanla filan uğraşmamıştım, ayrıca tümüyle kapalı ameliyattaki yüksek tekrar riskini de elimine etmişlerdi. doktora hemen gitmeni, ama gitmeden önce de gerekli soruşturmayı yapmanı tavsiye ederim. ameliyat sonrası izlenimlerimi şurda yazmıştım: www.onursenture.com ilgini çekerse.. geçmiş olsun.

genel cerrah bakıyor. (3 yılda 2 ameliyat oldum geçmedi)

yiyecek alışkanlıkları daha etkili olur. sinir/stresin yanında genetik faktörler de önemli tabe.

çıkmaz.
bir günde olacak şey değil o bir süreç sonunda meydana gelir.
nazikçe hemoroid kabaca göt lalesi derler.

çıkarsa da "bir gün" yüzünden çıkmaz. öncesinde mutlaka bi yaşanmışlık olmalı.

hacı mide röntgeni için beyaz bişey içmiştim. ayıptır söylemesi -ama söylicem- çok pis kabızlık yaptı. bir günde başverdi lale sıfırdan. (üsluba bak)

yoğun üzüntülü durumların falan -stres- vs. ilk etkilediği yerler mide ve bağırsaktır. -sindirim sistemi- yine böyle durumların kabızlığa yol açabileceği söyleniyor doktorlar tarafından. hatta bir doktordan birebir duydum. artık kabız olana bile depresyon ilacı yazıyorlar demişti.

yani buna bağlı kabızlık falan varsa mutlaka alakalıdır demek istiyorum. kabızlık yoksa da stresin sindirim sistemine olan etkilerinden dolaylı da olsa basur etkilenmiştir diye bir çıkarım yaptım kendimce.

kan akışı azalıyor işte soğuktan dolayı.

raynaud fenomeni de olabilirmiş.

e tamam da kimsenin soğuktan dolayı kan akışı azalmıyor -15 derece olmadan falan. bende nedne böyle arabadan indiğim, elimi soğuk suya tuttuğum anda oluyor.

hocam reynoud fenomeninde morarma olur.
lakin senin mevzu iki parmakta..o yuzden lokal bir dolaşımsal problemin olabilir.bi kalp damarcıya gorun bence..

raynaud fenomenin'de sararma da olur. morarma ileriki aşamalarda olur. zaten reynaud fenomeninde soğuğa karşı daha duyarlı olur uzuvlar, o yüzden daha az soğukta etkileniyor olabilirsiniz. tabiki de doktora gitmeniz gerekiyor, kesin birşeyden bahsetmiyorum burda.

elbette doktora gideceğim zaten fikiralıyorum sadece buradan tedavi istemiyorum. kalp damara mı gidecez, sinir minir olayına mı giricez, neciye gidecez ama orasını tam bilmiyorum.

kalp damar cerrahisine gitmen gerekiyor.

bunun ne olabilecegini sormussunuz ben de onu soyledim. burda yardim etmekten baska birsey yapmiyorum zaten. ayrica baska arkadas da sanki cevabim yanlis gibi cevabimin ustune cevap veriyor. burda olasiliklardan bahsediyoruz zaten. hangi doktora gideceginizi sorsaniz soylerdim zaten ama dediklerimi arastiran biri de damarla ilgilenen bir doktora gidecegini de anlar zaten. gecmis olsun.

(bkz: başka arkadas) :)..geçmiş olsun hocam tekrardan..sinir yapma..hastalık tetiklenebilir..

eğer yanlış bilmiyorsam ibrahim saraçoğlu tıp profesörü değil. kimin ne kadar kullanılacağını da onun için tam bilemez. bazı bitkilerin içerisindeki iki maddeden birisi iyi gelirken ötekisi başka bir etki yaratabilir, ilaçları bunun için hazırlıyorlar. o işe yarayan maddeyi ve miktarı ayarlamak adına.

şurayı okuyunuz:

www.nlm.nih.gov

Evet İbrahim Saraçoğlu tıp doktoru olmadığını ifade ediyor ki kendisi kimyager aslında ve ilaçları da kimyagerler hazırlıyor, sonuçta hangi bitki nasıl kullanılırsa hangi maddeleri salar ve bu maddelerin özellikleri nedir'den yola çıkarak bunları söylüyor.

Zaten kanser hastaları şu kadar süre kaynatsın bu olsun diye bir yerde söylememiş sanırım, sadece metastası önleyeceğini yazmış, daha doğru metastası önleyici özler saldığını söylemiş.

Bilgi için teşekkürler.

Sakin ol yahu, hemen doktora mı gideceksin bu yüzden? Arada olur böyle şeyler. Yediğin bişeyler dokunmuştur, doğanın azizliği, vücudun acizliği, hormonlar, haşereler, rutubet, duş jeli, polenler gibi sayısız nedeni olabilir.

Benim bünyem de zaman zaman böyle hatalar veriyor, yeniden başlatınca geçiyor :)

(bkz: cilt)

uyarı için teşekkür ederim

myostatini inhibe ederek vücut kas kütlesini artırdığı görülmüş farelerde ancak insanda yapılmş deneylere rastlayamadım ben. ki başka biyokimyasal pathwaylerle de bağlantısı olan bir molekül, bence hastalık durumu dışında dışardan alınması zararlı. ki muhtemelen dışarıdan alınabilecek bişey değil,gen terapisiyle yapılmış araştırmalar.

Myostatini inhibe etmenin yollarını araştırdım daha sonraları. En basiti kreatin.
Ama düşük myostatin de antrenmanlarda yıpranan kas liflerinin onarimiyla ilgili problemlere neden oluyormuş. Sporda kullanımı ile ilgili araştırmalar oldukça bakir. Ama gerçek su ki düşük myostatin seviyelerine sahip sporcular kas ve güç geliştirme açısından çok şanslı.

ben dışardan suplementtir şudur budur alma taraftarı değilim pek, pek çok kimyasalın aslında nasıl ve neyi etkilediği, ya da gerçekten etkileyip etkilemediği biimiyor.%98i pazarlama harikası böyle şeylerin.

Yüzde yuz organik beslenmedigin müddetçe ne yesen kimyasal zaten. Supplement yediklerinden daha kötü değil. Kreatin zaten kırmızı ette de var. Supplement şart değil. Follistatindeki problem ise supplement olarak alınmasından çok başka hangi mekanizmalari tetiklediginin belirsizligi.

eczaci hanımın verdigi ilaçlar ve kremlerle olmas ki bu ısler.bi cildiyeci gitmen lazım
ve cilt ile ilgili olan rahatsızlık uzun bir sürec gerektirir.

gittim cildiyeciye bana 1. kremi verdi sadece.
eczacı ona ek olarak o kremi sürmeden önce temizlemem için yüzümü temizleme jeli ve ek olarak güneş kremi verdi.
artı 1 2 ay sonra jel bitti diye gittiğimde son ikisini ekledi.evet gidicem cildiyeciye yine de perşembe randevum var ama bir an umutsuzluğa kapıldım 3 ay falan oluyor bi gelişme yok:(

cildiniz irrite olmuş da olabilir, bu da yeni kızarıklıklar demek, yani aynı işe yarayan 3 krem kullanıyorsunuz, eczacınız biraz abartmış, sadece iyi bir nemlendirici ve güneş kremi kullanın bir süre bence.

valla bende egzama var bi 6 aydır her gün bir fiil krem kullanıorm ve daha da kullanmaya
devam edecegim.

@ pinking of you şey eczacı kılcal damarların çok dışarda dedi.hepsi aynı işe mi yarıyor.:S
ama eczacı 1. sine ısrarla nemlendirici diyor diğer ikisini sadece yanaklarıma sürüyorum:S
@ all girls dream geçmiş olsun

sağlık ocakları muhtemelen ama hepsi değildir.

mideyi boş bırakmayın, çok acıkmadan bişiyler atıştırın. yanınızda bişiyler bulundurun, sevdiğiniz şeyler olsun. ama pek sevmeseniz de iki lokma atıştırın ne bulursanız.

kimi mide rahatsızlıkları açlıkta, kimileri yedikten sonra oluyor, unuttum şimdi detaylarını.