[]

Bağlanma sorunları, sorunlarımız

Muhtmeelen birçoğumuzda olan bu bağlanma sorunlarından haberdarsınızdır.. ben kaçıngan bağlanma sorunundan uzdaribim.. bağlanmama konusunda karşıma en mükemmeli çıksa da bir kusur bulur, yok bununla olmaz diyebilme potansiyelim var. Danışmanlık alıyorum (psikologum başörtülü:) ben değilim) ama psikologumu çok severim, neyse bu başka bir konu.)

Karşımdaki bey bana aşık olduğunu hoşlanfığını ve görüşmelermizin bundan sonraki kısmını ciddi bir gözle yapmamızı istedi. Değilse arkadaşkalmak istemediğini nazik bir dille iletti. Ama gözlwmlediğim kadarıyla bu beyde kaygılı bağlanma durumu var. Görüşmediğimiz zamanlarda çok sık mesajlaşmak istiyor. Bana bir alan tanımayacak gibi..

Buna benzer bir durumda bulundunuz mu. Bem kaçarken o aşırı kovalama eğiliminde.. çok sık bir arada olmak istiyor. Sürekli girift halde..

Bağlanma konusunda da aşağı birkaç tanım bırakıyorum. Benzer bir ilişki yaşamış olanlardan yorumlarını beklerim..

Kaygılı Bağlanma

Kaygılı bağlanan kişiler, partnerlerinden yüksek düzeyde yakınlık, onay ve ilgi bekleme eğilimindedir. Onaylanmama ve reddedilmeye karşı önemli ölçüde duygusallık, endişe ve dürtüsellik sergileyebilirler.

Kaçıngan Bağlanma Stili

Kaçıngan bağlanan kişiler, yakınlık istemek yerine yakınlıktan ve bağ kurmaktan kaçınma eğilimindedirler. Kendilerini kendi kendine yeterli, bağlanma duygularına karşı savunmasız ve yakın ilişkilere ihtiyaç duymayan kişiler olarak görürler.

 
Kaçınganla kaygılının ilişkisi çok yıpratıcı olabiliyor fakat iletişimle çözülebilir

Kaygılı bağlanan kişi haftanın 7 günü yanyana olmak istiyor anlamına gelmez, birlikte olmadığınız zamanlarda da iletişimde olmak güven duymak istiyor olabilir, sen ona bu güveni gösterdikçe onun da kaygısı azalır, ben böyle her gün konuşamam diyorsan karşındakini yıpratma

Kaygılı bağlanma kontrolcülüğü beraberinde getirebilir, dediğim gibi aranızdaki güven ve stabil iletişim bu kontrolcülüğü makul düzeye düşürür, burda senin gözlemlemen gereken bu insan gerçekten kontrolcü mü yoksa kaygısından dolayı mı bu şekilde ortaya çıkıyor

Ezcümle kaygılı bağlananların isteği ve ilacı stabil bir iletişim, paylaşım
  • freebird5406_2  (14.08.22 17:00:52) 
aynisini cok yasadim. dusman basina… her seferinde bunaldim ve ilgisiz biraktim.


  • alperz  (14.08.22 17:50:48) 
İlginç olan şu ki kaçıngan olanlar kaygılı olanları çekiyor. Ya da tam tersi.

Benim deneyimlerimde kaygılı olanla konuşmak, iletişim kurmak, durumu izah etmek hiç işe yaramadı, koşarak kaçtım her seferinde.
  • Phoebe  (14.08.22 18:54:40) 
Bence yok ben de bağlanma sorunu var onda kaygılı bağlanma var ne olacak bizim iş diye düşünmeyin. Bir ilişkinin oluru olmazı bunlar değil bana kalırsa. Başka şeyleri sorgulayın düşünün.

Bu kadar kurcalamaya gerek yok. Başlayın mutlu musunuz devam edersiniz
  • Hallegadola  (15.08.22 10:02:30) 
[]

Şu videoda söylenen hakkında ne düşünüyorsunuz?

twitter.com

Söyledikleri doğru mu, var mı çevrenizde buna tanık olduğunuz?

Büyük sevip de evlendikten sonra hemen boşanan mesela.

 
çevremde yok ama duymuşluğum var. her ilişki bambaşkadır, o yüzden normal yani. senelerce birlikte olanlar evlenince mutlu olacaklar diye bir kural yok. birkaç ayda tanışıp evlenen bazıları da çok güzel ve mutlu evlilik yaşayabiliyorlar. kısaca kader kısmet yani. hayat çok ilginç :)


  • rose parks  (13.08.22 23:56:21) 
Aslinda birisine cok kapildigimizda bir adim uzaklasip dusunmek, yasadigimiz her neyse bunu anlamak icin kendimize zaman vermemiz gerekiyor. Oyle zamanlarda bazrn kendimizi unutup kendi ihtiyaclarimiza kor olacak seviyeye gelebiliyoruz.
Bu kisi bizim cocuklugumuzdan kalan semalarimizi(islevsel olmayan kalip ya da oruntu) harekete gecirdigi icin mi seviyoruz? Carpik olan bazi dusuncelerimizi dogruladigi icin mi? Yoksa gercekten yakinlik ve samimiyet hissettigimiz icin mi?
Iste bazen kor kutuk asigiz diyoruz, evleniyoruz. Ama asik oldugumuz babamiz gibi bizi dinlemeyen duymayan bir adam mi? Annemiz gibi bizi azarlayan bir kadin mi? Ask sandigimiz sey bildigimiz bir oyunun tekrari, tanidik bir ev olabiliyor bizim icin.Sonu da bosanmaya gidiyor maalesef. Cunku evlilik kurumunu surdurmeye ask yetmiyor
  • Kyhn  (14.08.22 06:00:47 ~ 06:05:43) 
"Onu unutturacak daha büyük bir aşk yaşamalısın" konusu tam bir bağımlı kişilik davranışı, sağlıklı değil. Birini unutmak için başka birini bulmak alabileceğiniz en uygunsuz kararlardan biri.

Bir ilişkinin bitebilmesi için ilişkinin son aşamasına gelmek de yine sağlıksız bir durum. Böyle bir şey var mı diye soruyorsanız evet çok var, yani bu illa evlilik olması gerekmiyor. Evlilik hazırlıkları sırasında biten de birçok ilişki var, nişanlılık aşamasında biten, uzun süre sonra nihayet sevgili olunduğu ilan edildiğinde sonlanan ilişkiler de çok var. Evlenip çocuk yapıldığında biten ilişkiler de çok.

Burada temel nokta insanların "evlendiğimizde/ilişkimiz ilerlediğinde mutlu olacağım, şimdi kafam karışık ama nedeni ilişkinin çok kırılgan olması hele bir sevgili olalım/nişanlanalım/evlenelim/çocuğumuz olsun her şey güzel olacak hissi yaşaması.

Eğer ilişkinizde güvensiz, tedirgin, mutsuz, yetersiz hissediyorsanız sorun genelde ilişkinizdir, onun hangi aşamada olduğu değil.

Adam öyle bir anlatmış ki sanki "birini unutmak mı istiyorsun hemen git başka birini bul; ilişkin karmakarışık oldu ve içinden çıkamıyor musun, evlen kurtul" dermiş gibi geliyor kulağa.
  • akhenaten  (14.08.22 11:41:06 ~ 11:42:37) 
[]

Galiba aldatildim, ne yapacagimi bilmiyorum

3 yillik evliyoz ve bir oglumuz var. Bir suredir icimde garip bir his vardi ve bir seylerin yolunda gitmedigini hissediyordum. İliskimiz boyunca hic yaomadigim bir sey yaptim ve esimin telefonunu karistirdim. Maalesef whatsappta eskisevgilislye olan yazismalari buldum.gectigimiz hafta yazismislar ve ilk mesajesim atmis. Biraz hal hatir faslindan sonra, beni ve ailesinine kafar sevdigini soylemis ancak eski sevgilisyle olan zamanlarindan da ozlemle bahsetmis. Yazismalarin detayina cok girmeyecegim ama bulusmuslar. Esimin is aekadaslariyla is cikisi bir seyler dedigi bir aksam bir yerlere gitmisler.

Elimayagima.dolandi, icime okuz oturdu resmen. Daha bitmedi. Aralarinda ne gectibilmiyoeum ama ben esime son zamanlarda bir terslik oldugunu hissettigimisoyledim ve boyle bir seyden suphelendigimi ilettim. Tabii ki asla.boyle bir sey olmadigini, arkamdan kesinlikle is cebirmeyecegini soyledi. İnandim. Sadece eski bir dostla bulusmuslar herhalde dedim. Cok hos bir hareket olmasa da fiziksel ya da duygusal bir sey olduguna dair bir kanitda yoktu neticede ama suphe insani bitiriyor.

Bugun yine dayanamadim ve telefonuna baktim. Rehberden eski sevgilisinin ismini ssii. Whatsappta da bir sey yoktu, biraz rahatladim en azindan mesaj alinmis galiba dedim. Ama sonra icime yine bir kusku dustu. whatsappta tumrehberine go, gezdirdim ve eski sevgilisini baska.bir isimle kaydettigini gordum. Profil fotosundan tanidim haliyle.

Su saat oldu hungur hungur agliyorum ne yapicam bilmiyorum. Hayatimda ilk deda basima geliyor ve icimden bir parca sokulmud gibi.

 
Önce sakin olun. Bir şey belli etmeyin. Boşanma için avukat araştırın. Boşanırsanız elinizde kanıt olması için size tavsiye verebilir. Bu sayede çocuğunuzu da alırsınız.


  • dissendium  (13.08.22 00:56:13) 
Sakin kalmaya çalış. Biz burda ne desek boş. Önemli olan sakin kalmak.

Sen bir süredçr gariplik hissediyorum demişsin. Ne zamandır gariplik hissediyorsun, ve eşinin yazışmalarını gördüğün zaman ile, gariolik farketmeye başldığın dönem arasınd ne kadar süree var.

Misal eşin 5 aydır gariptir ama eski sevgilisine 1 hafta önce maj atmıştır gibi...

Bu 5 aylık sürede kavgakarınız oldu mu, ona soğuk davrandın mı? İlgisiz davrandın mı, lavga edip günlerce küs kaldınız mı vs vs bir sürü şey var bilşnmesi gereken. Eşin bir anda mı gario davranmaya başladı? Çok fazla bilinmeyen var.

Bunları onu haklı çıkaracak bir bilgi sebep bulmak için sormuyorum. Şu yüzden soruyorum. Bazı tipler karakter olarak, yukaroda bahsettiğim durumlar oluşunca ve mutsuzlaşınca, eskiye özlem duyar. Eşin böyle bir durumda olabilir.

Elbetteki ortada bir aldatma yalan söyleme durumu var. Bunun bahanrsi yok, olamaz.

Ancak sürecin neden buraya geldiğini anlamak lazım. Eşindeki gariplikleri farkedşnce sordun mu "hayatom neyin var bir süredir" falan konuştun mu? Yoksa o garip, sen soğuk öyle aylar mı geçti.

Anlattığını neredeyse aynısını yaşadım. Evli değilim ama. O sebeple sordum bunları. Dilersen özelden de cvp verebilirsin.
  • neden beni sevmedin  (13.08.22 01:00:48) 
@neden beni sevmedin

Yazim hatalari icin uzgunum, mobildennyaziyorum elim titriyor.

Yani kronoljik olarak.bilemiyorum. belki 1 aydir boyle hissediyorum, gecen hafta da dayanamadim baktim iste telefonuna.

Her evli ciftin oldugu gibi tabii arada ufak gerilmeleriiz oluyodu ama kus kalmazdik, ilgisiz degildik.vs. is gu cocuk dongusunde tabii ki basbasa vakitlerimiz kisitli ama bundan kaynakli kendi tarafimda neyi yanlis yapmis olabolirim bilmiyorum.

Yazdigimi okudugumda biraz karisik geldi.Esimin yazismalarini gordukten ve eski sevgilisyle bulustugunu ogrendikten sonra onunla yuzlesmedim, yuzlesemedim. Sadece bir seylerin beni rahatsiz ettigini soyledim ve mesaj vermeknistedim.belki de gercekten eski bir arkadasiyla yemeknyedi dedim. Yanlis bir hareket ama belki sadece o kadardir dedim.
  • anahaber  (13.08.22 01:13:29) 
İlk olarak kendi geleceğinizi, huzurunuzu düşünmek zorundasınız çocuğunuz için. Sizden gizli buluşmuş olması bile iğrenç bir şey. Ama zannettiğiniz gibi aldatma durumu olsa telefonunu öyle sizin ulaşabileceğiniz şekilde asla bırakmazdı. Siz gizli gizli bile baksanız, saklayacak bir şeyi olsa uygulamaya ayrı şifre koyabilirdi. Ağlamanın kimseye faydası olmaz. Ben sizin yerinizde olsam önce bulabildiğim kanıtları yedeklerdim. Siz sanırım böyle narin yapılı birisiniz. Sizin yerinizde başkası olsa bu telefonu alır çoktan parçalardı. O başka bir isimle kaydetmeyi kesin yanınızda telefon çalar, mesaj gelirse ekranda ismi görmeyin diye değiştirmiştir. Kafanızda boşanmak olsun, olmasın mutlaka elinizdeki yazışma, bu rehberdeki telefon kaydı gibi şeylerin fotoğrafını çekin yedekleyin. Gerisi size kalmış. Avukata gidip bilgi almak mantıklı. Sakin kalın, yavaş ve temkinli davranın.

Eğer yüzleşmeye, sert tepki vermeye hazır değilseniz. Sakin, sessiz tepki verebilirsiniz. Eşinizin telefonunu alın, eski sevgilisinin numarasını engelleyip, silin. Bu noktada kendisi gelip size açıklama yapmaya kalkmaz ben öyle anladım sizin iletişiminizden. Ama yakalanma telaşı ile bir güzel gerilir.

Bu aldatma ya da size yalan söyleme olayı sizden, sizin davranışlarınızdan, sizin eşinizle daha az daha fazla zaman geçirmenizle alakalı değil. İnsanın karakteri ile ilgili bir şey böyle kötü davranışlar. Kendi yalanı ortaya çıkacağı zaman sizin ne kadar üzüleceğinizi tahmin edip, bunu yapmaması gerekirdi. Siz sonuçta yıllardır değer verdiği, hayat arkadaşınınız. Sakın kendinizi suçlamayın. Eski sevgili ile karşılaştırmayın. Siz hala ona saygı duyup olay çıkarmadan ağlıyorsunuz.
  • GoodMorningTeacher  (13.08.22 01:29:43) 
durumu eşinize dolaysız, direkt, doğrudan anlatın.

n'oluyor?

"ben dayanamadım ve telefonuna baktım."
  • edgenabby  (13.08.22 01:47:12) 
Zor bir durum. Cocugunuz oldugu icin daha da zor bir durum. Ama her sey geciyor inanin. Sizi cok iyi anliyorum. Suan evlere sigamiyorsunuz sizi anliyorum. Bu sekilde yasayamazsiniz ama. Yuzlesmeniz lazim fakat bunu akil ve mantik cercevesinde yapmaniz lazim. Esiniz nasil bir insan bilmiyorum. Karakteri nasildir, en kotu ihtimali dusunun, ayrilik aninda nasil bir tavir takinir bu yorumlamaya calisin. Cirkeflesecek ve mal paylasiminda sikinti yaratacak biri ise kanit toplayin. Bunun icin de sakin kafa lazim.
Bunlari dusunmek, neyin ne oldugunu ogrenmek icin esinizle yuzlesmelisiniz. Aci da olsa her seyi ogrenmelisiniz ki hayatiniza devam edebilin. Belki de yaniliyoruz, sadece sohbet edildi, bir sey olmadi. Belki de esiniz sizi, cocugunuzu ne kadar sevdigini daha iyi anladi. Hepsi birer ihtimal. Esinizle konusmaya hazir hissettiginiz anda konusun. Kafanizda soru isareti kalmasin, tum sorulari sorun.
Bunun icin zamana ihtiyaciniz olabilir. Ben olsam onunla ayni evde durmazdim. Aileniz, arkadasiniz olur kafanizi toplayana kadar onlarla vakit gecirin. Sonra da yuzlesin. Ona bunun bir oyun olmadigini, boyle bir durumun kabul edilebilir olmayacagi mesajini da verin konusma ve tavirlarinizla ki olur da iliskinizi devam ettirme karari alirsaniz bir daha buna yeltenemesin. Anladigim kadariyla buna musait bir yapisi da var.
Tum bunlardan once lutfen uzulmeyin. Her serde bir hayir olduguna kendinizi inandirin. Emin olun ki geciyor ve siz guclenerek cikiyorsunuz. Bu surecte, kafanizi toplayip konusmaya hazir olana dek kafanizi dagitacak, size iyi gelen seyler yapin. Sevdiklerinizle vakit gecirin.

Olurda paylasmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz. Bu surecte konusmak, paylasmak cok iyi geliyor.
  • balpolen  (13.08.22 01:49:35) 
Hiçbie yanlış, aldatmayı haklı göstermez. Aldatmanın bşr bahaneai vs olamaz. Ben ilişki dinamiğinizi biraz anlayabilmek için sormuştum.

Sizi üzmek istemem ama söylwmek lazım. Bir insan evlenmiş çocupu vs olmuş, buna rağmen hala eaki sevgilisine özlem duyuyorsa, takıntılı ezik ve aciz bir insandır. Kişisel fikrim böyle, kusura bakmayın.

Ve çook büyğk ihtimalle, siz yarın karşoaına geçip durumu anöatsanız ve boşanıykruz deseniz, ataklarınıza kapanacak ağlayıp yalvarak bir tip.

Sizin yazış şeklinize de bakarsak, eşinizi affedecek potansiyelde birisiniz.

Sakin kalıp, bir avukat tutup boşanırdım yerinizde olsam. Ama tabi yukarıda da dedikleri gibi, eşiniz çirkenleşir mi, aileler seni vazgeçirmeye çalışır mı, düzenli işin maaşın var mı vs vs bir sürü şey var. Bir de öocuk faktörü var.

Boşanmazsan, 1-2 yıl içinde sinir hastası olursun. Ömrün eşinin telefonlarını karıştırmakla geçer, her hareketten anlam çıkarır derecede paranoyaklaşırsın çocugun mutsuz bir evde büyür. Çocuk var diye ayrılmamak, çocuğa esas zararı verir.
  • neden beni sevmedin  (13.08.22 02:11:28) 
Yuzlesmek istiyorum ama belki de duyacaklarimdan korkuyorum. Esim dunyabiyisi bir bir insandir, cirkefe baglayacak son kisidir is orays giderse.

Diyorum ya beni asil uzen arkamdan is cevrilmesi. Yasadigim sey tam.olarak aldatilmak mi onu da bilmiyorum. Tekrari olur mubilmiyorum, belki sadece sohbet ettiler bir seyler ictiler bilmiyorum
  • anahaber  (13.08.22 02:21:00) 
Edit: Sanki hep bu soru sorulsun diye beklemisim gibi upuzun yazmisim kusura bakmayin.
Ozet geceyim: aldatma ustune bosanmis biriyim. Once bir iki gun uzaklasin, ama evi terk etmis gibi degil, birini ziyarete gider gibi vs.

Asil cevap:
Benzer bir durumda kaldim ben on sene kadar once, ama sadece suphesi yoktu yani aldatma kesindi.

Ben esime bir sey soylemedim. Canim cicimli de davranmadim, normal, tanidigim herhangi bir insanla konusur gibi iletisim kurdum gun icinde ve o gun haftasonu icin Istanbul'a anneme gitmek istedigimi soyledim. (Bu normaldi, anneme gitmek kavgali olmak gibi degildi yani.) Onu da benimle gelmesi yerine kendi arkadaslariyla takilmasi icin yonlendirdim.

Istanbul'da kendi basima gezdim, kahve ictim, sinemaya gittim vs. Bundaki amac olayi kendi icimde tartmakti once. Cunku bazen oyle ciftler oluyor ki kavga gurultu herkes dahil ediliyor, herkes fikrini soyluyor, curcuna... Sonra cift normale donuyor. Sacmasapan bir durum oluyor. Bazi insanlar aldatmayi affedip iliskilerini iyilestirebiliyorlar mesela. Kinamiyorum, herkes bir kere yasiyor sonucta, canlari ne isterlerse onu yapsinlar. Ben bu kendi icsel sorgulamam sonucunda zaten onceden de benzer huzursuzluklarimiz oldugundan, hayatimi bu rahatsizlikla gecirmek istemedigime karar verdim. Affetmek, hosgormek vs istemiyordum. Ama kavga etmek de istemiyordum. Detay duymak da istemiyordum. Zaten isim gucum vardi, daha genctim, beni bu iliskide tutan hicbir sey olmadigina karar verdim. Annemle ve kardesimle konusup dertlestim, onlar da beni hakli bulup destek oldular.

Sonra Pazar gunu esimle tekrar biraraya geldigimizde beni aldattigini bildigimi soyledim, nasil ogrendigimi anlattim. Bunun kesinlikle bosanmayla sonuclanacagini, ikna edilme sansim olmadigini, kararimin kesin oldugunu soyledim. O gece icin isterse misafir odasinda kalabilecegini, isterse gidip baska bir yer bulabilecegini soyledim. Lojmanda yasadigimiz icin olay cikarmamasini rica ettim, eger alkollu vs geri gelirse guvenlikten kendisini siteye almamasini isteyecegimi soyledim. Boyle tek tek rapor verir gibi her seyi soyleyip evden tamamen gitmesi icin de iki hafta sure tanidim kendisine.

Sonra zaten tanidigimiz bir avukat vardi, onunla islemleri baslattik. Iki uc hafta kadar sonra bosanmistim.

Burada bazi detaylar var tabii: benim cocugum yok, param var, destek olabilen ve boyle 'bosanmis kadin' vs gibi seyleri hic ama hic kafaya takmayan liberal bir ailem var, ve esimin karakteri sebebiyle bunu tekrar tekrar yapacagini bildigimden 'oh vallahi kurtuldum bu stresten' gercegi var.

Sizin de bu detaylari tartmaniz gerekiyor. Bence su bir gercek ki, insanin icine bir seyler doguyorsa bunlar genelde dogru oluyor. Bilimsel aciklamasi da var bunun, beyniniz siz farkinda olmadan bazi detaylari isliyor, onceki bilgilerinizle kiyasliyor, size bir seyleri hatirlatiyor vs ama siz bunu spesifik olarak bilmiyorsunuz. O yuzden 'icime dogdu' 'hissettim' falan diyoruz.

"Su saat oldu hungur hungur agliyorum" diyorsunuz mesela, esiniz nerde su an? Neden size sormuyor sen neden saatlerdir agliyorsun diye?

Eski sevgilisine durup duruken mesaj atmasi cok yanlis. (Hani sevgilinin anasi babasi olur, taniyorsunuzdur, basiniz sagolsun denir de, baska bir sebep olamaz bence.) Onunla bulusmasi cok yanlis. Ismini baska isimle kaydetmesi, onunla iletisiminin surmesine sizin kalbinizin kirilmasindan daha cok onem verdigini gosteriyor. O kisiyle sevisti mi sevismedi mi gibi bir detay cok yaralayici olur suphesiz, ama biraz da onemsiz, zora esiniz zaten luzumsuz bir yakinligi cesaretlendirecek adimlari atmis bile.

Bugun ayni sey basima gelse soyle yapardim: Mumkunse kendi telefonumdan esimin telefonunun ekran resimlerini cekerdim. Bunu illa onun aleyhine kullanmak icin degil kendime hatirlatmak icin yapardim zira ben unutuyorum neye sinirlendigimi bir sure sonra. Ardindan mumkunse cocuga bakabilecek birini bulup (anneanne, babaanne falan) iki gun uzaklasir dusunur icimi soguturdum. Esimden bosansam naparim, birlikte kalsam naparim diye senaryolar dusunurum ana hatlariyla. Sonra esime gidip 'sen hayirdir?' der, olayi anlatmasini isterim. Burda onemli olan gaslight edilmemeye dikkat etmeniz. "Ne kadini ya?" "Ya deli misin, onun da o gun Besiktasta ayakkabisinin topugu kirilmis" falan gibi Cem Yilmaz-vari sacma hikayelerle yanlis anlamissiniz veya abartiyormussunuz gibi bir izlenim olusturulmamasina ozen gostermeniz.

Sonra da iste, ne kadar inandiginiza veya inanmak istediginize gore hareket edersiniz.
  • sopiro  (13.08.22 06:53:43 ~ 06:55:02) 
Esim dun aksam sirket organizasyonundaydi. Yok bu sefer instagram, linkedn falsn teyidli. :) Yalniz kalinca ben de yogun nir gece gecirdim haliyle.

Yuzlesmek istiyorum ama korkuyorum da bir yandan. Bir de telefonuni karistirdim diye uste cikip iyice agresiflesmesinxen, konunin sapmasindam cekiniyorum.
  • anahaber  (13.08.22 08:31:17) 
Şimdi elinizdeki veriler şunlar

1- Bir şekilde eşinizin eski sevgilisiyle bağlantısına şahit olmuşsunuz. Bu durum içinde eşinizin eski sevgilisiyle olan günlerini de özlediğini okumuşsunuz.

2- Eşiniz kendisine yapılan imadan sonra bu kişiyle olan iletişimini size anlatıp yanlış anlaşılmanın önüne geçmek ya da bu kişiyle iletişimini tamamen koparmak yerine onun kayıtlı ismini değişip sizden gizli iletişime devam etmiş.

Bir kişi, eşine açıklayamayacağı bir durumun içerisinde olmamalı. Bunun lamı cimi yok. Eğer siz bunu kabul etmemekte ısrarcıysanız ve kendi kişisel alanınıza çok müdahale ettiğinizi düşünüyorsa sizinle bu konuyu o tartışmalı ya da sizle olan ilişkisini bitirmeyi göze almalı. "Benim hiçbir kötü amacım yok, ama şimdi eşime söylesem olay olur" gibi bir şey benim için kabul edilebilir olmazdı. Aldatan insanların da büyük kısmı "zaten eşimi seviyorum, birlikte olduğum kişiyi sevmiyorum, sadece vakit geçiriyoruz" gibi şeylerle kendini haklı göstermeye çalışıyor.

Şüphe tedavi edilmeden geçmeyen, geçmediği gibi de büyüyen ve nihayet şüpheye sahip olan kişiyi gerçekten haksız duruma düşüren bir şey. Siz şüphelendikçe zaten aranızdaki saygıyı baltalayan davranışlar geliştirmeye başlayacaksınız. Birgün eşiniz eve geç geldiğinde onu hiçbir sıkıntı hissetmeden güleryüzle karşılayabileceğinize karşılayabileceğinize inanıyor musunuz? Peki kavganın ertesi gün ne olacak. Diyelim o gece tepki gösterdiğiniz için özür dilediniz. Peki bu özüre kendiniz inanacak mısınız? İçiniz ferahlayacak mı?

Ben bu durumda şahit olduğum şeyleri söyleyip bir açıklama getirmesini isterdim. Sorumluluğunu bilip ona göre hareket etmesini talep ederdim. Siz bir çift olmak için söz verdiniz. Bundan önce kafanızda "olabilir, hayatına başkaları da girebilir" gibi bir düşünce olduğunu sanmıyorum. Onun da sizin buna onay vereceğinizi düşündüğünü sanmıyorum. Bu bilinçle evlendiniz. Eğer böyle olmayacağını bilseydiniz evlenmezdiniz. Verdiği sözleri tutmasını istemek ve bunlar gerçekleşmediğinde tepki koymak hakkınız.

Endişelenen taraf siz olmamalısınız. Özgüvenli, sakin ve anlamak amacıyla yetişkin insanlar gibi konuşmanız bence en iyisi. Eğer açıklamasından ve vereceği sözlerden tatmin olmazsanız o zaman ayrılmayı da düşünürsünüz.

Ben şahsen eski sevgilisi önünde benimle olan birlikteliğini zedeleyici şeyleri yapan biriyle evli kalmak istemezdim. Eski sevgilisiyle bir araya gelmesi beni rahatsız da etse bana bunu bildirse asla gidemezsin diyecek bir insan değilim. Ama benim bilgim olmadan böyle bir şey yapılması benim için kabul edilemez.
  • akhenaten  (13.08.22 10:20:24) 
Galiba değil, aldatılmışsınız. Oturup sohbet bile etmiş olsalar bu karşı tarafı özlediği ve size yalan söylediği gerçeğini değiştirmiyor. Kaldı ki siz şüphelendikten sonra ismini başka şekilde kaydetmesi gayet yeterli aldatılmak İçin. Yüzleşip açık açık konuşmalısınız ama sakince. Aldatmak için sevişmek gerekmiyor. Siz bundan sonrası için bir karar vermelisiniz. Ya bu aldatmak değil deyip devam edersiniz ya bitirirsiniz. Önemli olan içinize sinmesi.


  • dfn4  (13.08.22 12:18:55) 
[]

birini aklından çıkaramamak

Bir arkadaşım vardı. Çok saçma sapan bir nedenden dolayı küstük. Aşırı narsist ve egoist biri. Konuyu konuşma çabalarıma rağmen hiçbir şekilde mesajlarıma cevap vermiyor. Bu bende artık bir takıntı haline geldi. Sürekli bu konuyu düşünüyorum, bana yaptığı haksızlık duygusundan bir türlü çıkamıyorum. Sürekli aklımda bu konu var. Çok acımasız biri olduğunu düşünüyorum. Benim ondan bir cevap almamın çok önemli olduğunu artık bu ısrarlı çabamdan anladı ve canımı daha çok yakmak için cevap vermiyor. Bu kadar zalim olduğu için ondan nefret ediyorum. O hayatına devam ediyor, ben devam edemiyorum. bu konuyu nasıl unuturum, böyle bir şey yaşayanınız var mı?




 
Anlattıklarınızdan durumu kabullenemediğinizi anladım.

Şunu kabul etmelisiniz, hayatın bu yönü de var. Sizin aranızdaki olay nasıl gelişti bilmiyorum, ama bazen insanların yakın arkadaşları onlara büyük bir haksızlık yapıp ortada bırakıp gidebilir. Buna dost kazığı deniyor. Bunu yaşayan bir sürü insan var, karşılığında o konuşmak istemeden yapabileceğiniz bir şey yok.

Bazen cevap beklediğiniz insanlar size cevap vermezler. Bazen yok yere işinizden olanilirsiniz. Bazen sevgiliniz sanki hiç sizi tanımamış gibi hayatınızdan öylece çıkar gider, bazen çok sevdiğiniz biri hiç beklenmedik bir anda ölüp her şeyin yarım kaldığını hissetmenize sebep olabilir.

Bunların olabileceğini kabul edip hayatınıza devam etmelisiniz.
  • akhenaten  (12.08.22 21:02:41) 
O kişiyi aklında öldüreceksin, sanki öyle biri hayatta yokmuş hiç olmamış gibi


  • freebird5406_2  (12.08.22 21:18:06) 
Ayyy bildim bu hissi. Maalesef narsisistlerle baş etmek çok zor, ve bu çok tipik bir davranış. Yapılabilecek tek şey bıçak gibi her şeyi kesip beklemek, "bu niye bi anda kesti?" Diye çatlayıp gelecektir.

Ama bence o size hamle yaparsa da sallamayın, hayatınıza devam edin. Bu tip insanlardan bi halt olmaz, vazgeçip hayatınıza devam etmek yine en sağlıklısı.
  • galileo figaro magnifico o o o o  (12.08.22 21:54:01) 
yüzleşmeden bitmez yakın arkadaşsa şayet. (minimum 3 yıllık)

arada takılmalık bir arkadaş idiyse birkaç aya unutursun.
  • edgenabby  (13.08.22 01:43:35) 
Narsist demişsin, aşırı narsist demişsin.

Psikologların fikir birliği ettiği bir şey var: narsistler HASTAdırlar ve tedavileri yoktur. Gerilemez bile. Psikolojik hastalık gibi değil ölümcül bir hastalık gibi düşün. Onu hayatında tutan ölür.

Aklından atmak için bir süre zihin mesaisi yapmalısın. Bir süre onun sadece olumsuz yanlarını, olumsuz davranışlarını, olumsuz düşüncelerini inançlarını kötü alışkanlıklarını vs düşüneceksin. Onun kötü biri olduğuna kendini ikna edeceksin. Kesinlikle kötü değil diyorsan onun geri dönüşsüz hasta oldupuna, asla iyileşmeyeceğine ikna et kendini. Kötülüklerinden/olumsuzluklarından başka hiçbir şey düşünme. Tabii eşzamanlı olarak onun karşısında senin ne kadar iyi niyetl olduğunu da düşün. O kötü sen iyi. Bu şekilde kodladığında zihnin onu silmek isteyecek ve ona ait duygu izlerini hafiflettiğin için silmek kolaylaşacak.

Ayrıca bağ kesme meditasyonları var. Her gün yap. Eft tekniğini öğren her gün yap. Çok ama çok işe yarayacak.
  • muhayyer divan  (13.08.22 04:09:32) 
Ben özellikle sebebin ne olduğunu merak ettim. Ona göre daha iyi değerlendirme yapılabilir. Belki bardağı taşırmışsınızdır belki de öyle değildir.


  • sevilen progressive türkücü  (14.08.22 21:11:37) 
[]

İltifat mı bu?

Bir arkadaşım anlattı o iltifat olduğunu savunuyor ben öyle düşünmüyorum. Onun ağzından anlatacağım. "bir gün saçlarımı boyatıp işe gitmiştim. ağlene kadar çalıştık. Müdürümüz öğleden sonra şehir dışına çıktı. çıktıktan yarım saat sonra bir soru sorma bahanesiyle cep telefonumdan aradı. aciliyeti olmayan bir konu. konuşma bitince saçlarınızı fark etmediğimi sanmayın. çok güzel olmuş çok yakışmış dedi." bu kızımızın hoşuna gitmiş iltifat ettiğini düşünmüş. bu arada müdürle aralarında 9-10 yaş gibi ne az ne çok fark varmış ve adamın kendisine ilgisi olduğunu da hissediyormuş. ben taciz olduğunu söyleyince şaşırdı ve hiç öyle düşünmediğini söyledi. hala da öyle düşünüyor ve inatlaşıyor. sizce onu taciz olduğu konusunda nasıl ikna edebilirim?




 
Direkt taciz demek ne kadar doğru bilmiyorum. Evet iltifat bu. İltifat hoşlanmadığımız birinden hoşlanmadığımız şekilde gelirse taciz diyebiliriz sanırım. Belli ki arkadaşınızın hoşuna gitmiş, taciz nasıl olur bu durumda bilmiyorum.
Siz bir müdürün çalışanına bu şekilde yaklaşmasının yanlış olduğunu düşündüğünüz için böyle söylüyorsunuz sanırım ama oluyor böyle şeyler yani hepsine taciz diyemeyiz bence.

  • veritaslibertas  (12.08.22 11:51:33) 
taciz mi değil mi bilmem ama burada 'sanmayın' kilit bir kelime. adamın kafasında bir şey yaşadığını belli ediyor. anlık yapılabilecek bir iltifat masum olabilirken bu durum olaya derinlik katıyor.


  • onemoremile  (12.08.22 11:54:08) 
İltifat anlık bir şey olur, yani sevgilin eşin partnerin vs değilse iltifat anlık çok da düşünmeden yapılır. Misal müdür işyerinde görür ayaküstü böyle bi şey der o iltifattır ama işle ilgili telefon açıp sonuna da bunu iliştiriyorsa bana iyi niyetli bir hareket gibi gelmez. Ha taciz der miyim bilmiyorum o da başka bir boyut ama kesinlikle "düşünerek" yapılmış bir eylem gibi görürüm ben bunu.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (12.08.22 11:57:08) 
şu olaya taciz demek aşırı abartı. adam iltifat etmiş, teşekkür ederim deyip geçilebilir. iyi niyet kötü niyet aramanıza gerek yok, beğenmiş de olabilir bu direkt "kötü niyetli" manasına gelmiyor. kötü bir şey değil yani yaşanan olay insani bir şey.


  • roket adam  (12.08.22 12:08:08 ~ 12:08:52) 
Taciz arkadaşınız rahatsız olsaydı olurdu.


  • amsterdam otlu sigarası  (12.08.22 12:12:48) 
Abartmayın yahu, ne tacizi? Hem "sanmayın ki" kalıbıyla başlaması zaten normalde bu tür değişiklikleri fark edip yorumladığını, karşı tarafın da bu tip bir beklentide olup neden bu değişikliğin fark edilmediğine dair sözsüz bir şaşkınlık jesti, anlık bir bakış vb. verdiğini gösteriyor. Adam da kendinden bekleneni neden yapmadığına dair özür dilercesine bu değişimi fark ettiğini belirtip iltifatını yapmış. Ha ilgisi vardır, karşı tarafa hissettirmiştir, karşı taraf da bunu problem etmiyordur, ilgisi hoşuna gidiyordur vb. bu kısımları bilemem. Bunlar varsa zaten üçüncü kişilerin yorumlaması yakışık almaz.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (12.08.22 12:21:31) 
bu tamamen müdürün karakteriyle-aralarında samimiyetle bağlantılı. ayrıca arkadaşınız rahatsız olmamış aksine hoşuna gitmiş sizinle paylaşmış. bu durumda taciz olmuyor.


  • orpheus  (12.08.22 12:26:20) 
olayın tacizle uzaktan yakından alakası olmaması dışında sıkıntı yok.
koca koca insanları bir şeylere ikna etmek de çok mantıklı değil tabii. konudan bağımsız, herkesin aklı kendisine yeter. kimseyi ikna etmeye çalışmayın.

  • mhmtt  (12.08.22 13:07:11) 
Müdür, mesai saati dışında, bu taraftakilerce aciliyeti olmadığı değerlendirilen ama kafasına takılan bir konu için elemanı aramış.

Konuşma bitiminde de mesai dışı aramış olmanın mahcubiyetini bastırmak için hoşlanılacağı değerlendirilen bir çift laf etme gereği duymuş.

Hoşlanılmış.

Sorun nerde anlamadım ben.
  • Mirket  (12.08.22 13:24:03) 
kesinlikle taciz değil.

eğer aynı müdür erkeklere ve diğer kadın çalışanlara da benzer şekilde övgüler ve iltifatlar ediyorsa sadece iltifat. yok, sadece bu iltifatları o kadına ediyorsa yürüyor demektir. ama yürümekle taciz arasındaki fark ısrarda ve karşı tarafın tavrında. kız bu iltifatlara olumsuz anlamda bir tepki vermiyorsa sorun yok.
  • nickini degistiren yazar  (12.08.22 13:37:46) 
Taciz bir kişiye, o sizinle ilgilenmediğini söylediği ya da rahatsızlığını belli halde gösterilen ilgidir. Her tanışma denemesi ya da iltifat taciz sayılamaz. O halde sadece görücü usulü ya da tinder'dan falan tanışmak durumunda kalır insanlar ya da hiç romantik yönü olmasa bile her türlü iltifat taciz sayılır. Yani buna göre iki insan sevgililik ilişkisi kurarsa bu sadece tacizle başlayabilir, sizin dediğiniz bu anlama geliyor.

Öte yandan müdür tarafından bir çalışana böyle bir iltifat gelmesi taciz olmasa da iş etiğine aykırı, ve kurum içi yaptırım uygulanması gereken bir konu. sanırım sizin demek istediğiniz de bu. Örneğin arkadaşınız bundan rahatsız olsaydı belki de müdürüyle arası bozulup işten atılma ya da gözardı edilme korkusuyla bu rahatsızlığını söyleyemeyecekti. Bu açıdan işyeri etiğine uygun değil. Üst-ast ilişkisi olan durumlarda bunlar hoş olmuyor.
  • akhenaten  (12.08.22 13:39:15 ~ 13:48:34) 
Aslında taciz. Çünkü astına bu şekilde yürüyemezsin.

Bu kişi işini kaybetmemek için seni terslemekten korkuyor olabilir. Doğrusu bu. İş arkadaşı demiyorum. İş yerinde Üstü olduğu için taciz.

Arkadaşın hoşlandığı müdürüne bu lafı edemez (cinsiyetten bağımsız söylüyorum) çünkü işini kaybetme korkusu olur ama müdürde bu korku yok. Tacize konu olan kısım bu.

karşılıklı yürüşüyorlarsa bir şey denemez de. müdürün profesyonellikten uzak olduğu tescillenmiş.
  • proverb haste makes waste  (12.08.22 13:44:12) 
İki kişi arasındaki ilişkiyi bilmeden karar vermek çok zor.

Samimi iseler "kadınlar böyle değişikliklerin fark edilmesini ister" düşüncesiyle, "fark etmedim sanma" demiş olabilir.

Bence iş yerinde, romantik ilişkiler çok sakıncalı. Bu tarz ilişkilerde, olay ciddiye binmeden, kibar bir şekilde reddetmek en güzeli. Kibarca "Teşekkür ederim ama Saçımı fark etmeni istemiyorum, böyle bir beklentim yok" dersen, adam/kadın bir daha yürüyemez...


.
  • kartallar yuksek ucar  (12.08.22 14:40:22 ~ 14:40:40) 
ikna edemezsiniz çünkü taciz değil.
diğer yandan, herkesin aklı kendine yeter +1

"fark etmediğimi sanmayın" demek "fark etmemi beklediğinizi biliyorum" demektir.
kızımızın da zaten hoşuna gitmiş, yani ortada tacizden ziyade karşılıklı bir sinyalleşme var.

adam rahatsızlık verici şekilde davransaydı ve kızın karşısında ısrarcı biri olsaydı taciz derdik.
profesyonelliğe aykırı olmakla taciz aynı şey değil.

"adam konumunu kullanarak taciz ediyor" gibi bir şey diyorsanız, fiilen öyle bir durum da yok.
o durumda da karşılık vermezse işten çıkartılacağını falan hissedip kendini karşılık vermeye mecbur hissediyor olması lazım.
böyle bir ortam yok.
karşılıklı flört ediyorlar.
  • blatta hiberna  (12.08.22 16:15:35 ~ 16:18:06) 
taciz değil ama düz iltifat da değil. ikisinin arası bir şey.


  • rose parks  (12.08.22 17:12:52) 
taciz degil cunku arkadasin sikayetci degil, tersine hosuna gitmis.

tartisilmasi gereken etik olup olmadigi. Isyerinde birine yurumek global olarak pek hos karsilanan birsey degil ve kovulma sebebi olabilir, karsi tarafin gonlu olsa dahi.
  • cooperr  (12.08.22 18:58:37) 
Taciz de değil iltifat da. Dümdüz yürüme


  • Hallegadola  (12.08.22 19:50:06) 
Taciz değil. Hoş bir kompliman yapmış. Arkadaşınızın da hoşuna gitmiş. Büyütülecek birşey değil.. ikisinin de günü güzel geçmiş işte ne güzel:)

Siz neden dert ettiniz ki bu durumu?
  • füt  (12.08.22 20:16:48) 
Ne tacizi ya iyi misiniz ? Düpedüz iltifat


  • beemaker  (14.08.22 02:36:52) 
1- taciz değil, iltifat ta değil. yürüme.
2- müdürü değil de kendi benzeri ya da altı pozisyon olsa taciz olurdu arkadaşınız için.
3- siz onu kıskanıyorsunuz.
  • nuisance  (14.08.22 06:09:51) 
[]

Yabancı sevgiliye uzaktan e-doğum günü

Kafamda birkaç şey var gerçi ama ekşideki yaratıcı zihinlere güveniyorum. Siz Türkiyede ve kız arkadaşınız Latin Amerikadaysa (ve yabancıysa) doğum gününde neler yapılabilir? Teşekkürler.




 
Kutlamayı bilmiyorum ama ülkesindeki online mağzalardan çiçek kıyafet gibi şeyler sipariş edilebilir evine. Ben sanal kartıma limit yükleyip kendisine bırakıyordum alışverişi:)


  • Unde bach canim  (08.08.22 23:46:23) 
[]

Çocuk istediğimden emin degilim

Biz şimdi hanımla 5 yıldır evliyiz, ben iki yaş büyüğüm. Böyle bir 4-5 seneye yapariz diyoruz genel olarak, hem finansal olarak rahat oluruz hem de mental açıdan.
Zaten finansal olarak rahat olmazsak hayatta yapmayiz. Rizkiyla gelir muhabbetine dusmeyiz. Ben çocuk yaparsam ileride istediklerini verememe korkusu olmadan yapmak istiyorum. Hanim da aynı mantikta. Misal o tabi fransiz olduğundan hayat şartları daha farkliydi ama misal yurtdışında moda tasarimi okumak istemis ama ailesinin parasi yokmus. Simdi ona göre bunu yapamayacaksan çocuk yapmış olmak için yapiyorsun, bana da mantıkli geliyor zaten. Tabi kişiden lisiye değişir.

Hanım çok sevmiyor çocuk vs zaten. Ben seviyorum. Ama bu sevgim "çocuk yapmazsam olurum beni kimse tutamaz" değil.

Simdi düşünüyorum; kendimi 4-5 sene sonra bile çocuk sahibi çok net düşünemiyorum. Çok ciddi bir değişiklik gibi. Is yerinde çocuğu olanlarin cogu zor diyor, hatta iki çocuğu olan arkadaş simdiki aklim olsa yapmam diyor. ama diyenlerin eşleri itfaiyeci, polis falan haliyle calisma saatleri biraz ters. Mutlu olanların çoğunun da cocuklari büyümüş Artik lise üniversite.

Ben simdi cocuk diyorum ama yapmasam da mutlu olurmusum gibi düşüncem var.
Ama sonra ya ileride pisman olursam falan diyorum. Çok araliktayim. Daha uzun zaman var, acele yok da açıkçası çocuk istememin sebebi topluluğun kafama işlediği imaj, annemlere torun vermek mi yoksa harbiden çocuk istiyor muyum emin değilim.

Esimin ailesi çok gec cocuk sahibi olmus (anne 42 baba 49). Ülke de fransa olunca zaten çocuk sahibi olmayan çift sayısı cok, toplum baskisi yok ama benim kafamda var gibi.

Ne diyorsunuz? Benim gibi var mı böyle aralikta olan ya da Evli olup çocuk istemeyen/yapmayan var mi aramizda? Benim de arkadaş grubum masallah tavsan gibi üniversiteden mezun oldugumuz gibi ilk iki senede 3 kişi çocuk yapti. Şimdi bir tanesi daha sahip olacak.

 
benzer duurumlarda degiliz bekarim kadinim vs ama bana gire bir seyi istemek istemektir. suphe yoktur


  • ala09  (08.08.22 17:10:59) 
emin değilsen yapma. ben eminim, yapacağım. net. çocuk sahibi olanlar çocuk sevgisinin hayatta duyabileceğin en güzel his olduğunu söylüyor. zorluğu nedeniyle de keşke diyenler var.


  • gabe h coud  (08.08.22 17:29:53) 
Biz de sizinle aynı durumdayız.

Eşim pek çocuk sevmiyor, kendi çocuğunu da sevmeme ihtimalinden korkuyor. Ben oldum olası çocukları çok severim, genelde iyi anlaşırım, çocuklar da beni sever.

Yalnız ülkedeki ekonomik durum ve bu adamların yarın bir gün bizi muhatap edeceği iç veya dış karışıklık ihtimalleri ister istemez beni de düşündürüyor ve çocuk sahibi olma isteğimi törpülüyor.

32 yaşındayım, eşim de ben de mühendisiz, eve giren para Türkiye şartlarında gayet rahat yaşamamıza yetiyor şükür ama çocuk denkleme girince ürperiyorum biz bir şekilde geçinir gideriz vs. ama ona benden daha iyi imkanlar sağlayamazsam diye endişe ediyorum.

Sadece Türkiye'de değil dünyada da dengeler değişiyor, kaynaklar tükeniyor, iklimler, göçler vs. düşününce ne çocuğu diyorum ama sağda solda çocuk görünce de aman hiçbir zaman ideal ortam olmadı her zaman sıkıntılar vardı diyorum.

Bizde kafalar karışık kısaca belki birkaç sene daha düşünmekte fayda vardır hocam.

Benim evlenen arkadaşlarım da en geç birkaç yıl içinde çocuk sahibi oldular. Ama aynı yaşta olmamıza rağmen 40 yaşında gibi gözüküyorlar asdsadfdsd
  • chicha_v2  (08.08.22 17:39:44) 
ben cocuk sevmem, esim eh iste. 8 yillik evliyiz, cocuk yapmayacagiz. bu sekilde birlikte mutluyuz, bir eksiklik hissetmiyoruz. maddi acidan hic bir zaman yeterli olamayacagimiz bir seye de girmek istemiyoruz. su an evet yeterli imkanimiz var desek bile her gun her sey degisiyor.
cocuk zor. psikolojisi zor, cocuk sonrasinda ikili iliski dengesini yeniden kurmak zor, bedenen zorlayici bir deneyim zaten kadin icin. erkek tarafi desen ilk 2 yil bir sey anladiklarini sanmiyorum. cocuk yepyeni bir hayat, inanilmaz buyuk bir sorumluluk. zaten yeterince sorumlulugumuz varken daha da zorlayici bir sey katmak istemiyoruz hayatimiza.

bize bir sekil kodlanmis bence cocuk. yapmazsak gizli bir baski hissediyoruz. esimin ailesi olmadigini dusunuyor mesela cunku ne kadar istemiyoruz desek de buna inandiramadik.
ben sahsen cocugu her sekilde pismanlik olarak goruyorum. yapan da yapmayan da pisman. o zaman olmasin kafasindayim. muhtemelen cok guzel bir histir ama ben, sahsen, benim icin dogru bir karar verdigimi dusunuyorum.


ayrica chicha_v2+1. benden cok daha kucuk cocuklu insanlar yasima inanamayip sirrimi soruyorlar cocuksuzluk diyemiyorum :D (isin sakasi tabi)
  • 65 derece  (08.08.22 18:36:46 ~ 18:37:51) 
Eşin Türk değilse yap geç. Türkiye'de çocuğun işlevi çok farklı. Sen istemesen de yabancı kadınlar çocuğun sorumluluğunu alıyor. Gerçekten anne olmak istiyorlar. 3-4 çocuğu olup halen çocuk isteyen avrupalı kadınlar var. Bıraksan tavuk gibi yumurtlayacaklar


  • OrangeYellow  (08.08.22 18:48:27) 
Ben 30 oldum ve hala bir çocuk doğurup bakmayı düşünemiyor ve hatta istemiyorum. üstelik çocukları çok seviyorum ve çok iyi anlaşıyorum ama sadece sevmek yetmiyor, onunla ilgilenecek olmak bambaşka bir sorumluluk.
Belki önümüzdeki yıllarda isterim bilemiyorum ama şu an evli değiliz zaten. Erkek arkadaşım ise evlenip çocuk yapalım istiyor. Ben dürüstçe şu an istemediğimi söyledim ancak bu kararım belki ileride değişeceği için asla da demiyorum. Evlenirsek de hala istemiyor olursam ne yaparım işte onu düşünüyorum ben de. Bence siz de şimdiden düşünmeyin, zamanı geldiğinde hala istemiyor olursanız ona göre hareket edersiniz.

  • eksi sozlugun tatli insani  (08.08.22 21:51:12) 
30'ların sonu 40'ların başında evli çiftiz, çocuk yapmama konusunda evlenmeden önce anlaşmıştık.

Emin değilseniz yapmayın +1
Bir de reddit'te truechildfree, fencesitter ve regretfulparents subredditleri ilginizi çekebilir. Detay konuşmak isterseniz mesaj da beklerim.
  • kobuzchu kiz  (08.08.22 22:12:04) 
ben kendimi bildim bileli hep cocuk sahibi olmak istedim. hatta uygun sartlarim olsaydi 27-29-31 yaslarinda birer cocuk yaparim hayalini kurardim :) 34te ilk cocuguma hamile kaldim ama bu kadar cocuk seven biri oldugum halde is ciddiye bindikten sonra gercekten istiyor muyum, emin miyim, bakabilir miyim, cok buyuk bir sorumluluk altindan kalkabilir miyim diye cok cok dusundum. emin oldugumu anladiktan sonra esimle konusmaya basladik cocuk konusunu ve ondan sonra kalkistik zaten. cocugum olmasaydi da kesinlikle evlat edinecektim. ilk bir iki senenin cok yorucu ve zor gececegini biliyordum ama tahminimden gercekten daha zor oldu diyebilirim. 20 aylik su anda kendisi, hayatimiz bebeksiz halimizin normaline hala donmedi ama sanirim yeni normalimize de alistik diyebilirim, simdilerde son 1-2 aydir biraz daha kolay her sey ama 18+9 ay gercekten zor ve yorucuydu. bunu bilerek kalkismak onemli cocuk isine, yoksa pismanlik hikayeleri anlatirsiniz her yerde. gercekten uykusuz yasayamayan bir insanken neredeyse 2 yildir 5 saat kesintisiz uyudugum sayilidir mesela :) her bunyenin rahatlikla kaldirabilecegi bir sey degil yani ve bu isin sadece fiziksel yorgunluk kismi. daha bunun psikolojik kismi, maddi kulfeti var, var da var yani :). tabii boyle anlatinca korkunc geliyor ama icinde yasarken akip gidiyor diyebilirim. ben emin oldugum icin yorgunluklar ve diger seyler beni cok hirpalamadi mesela ama ufacik bir soru isareti olsa kafamda eminim cok farkli olurdu psikolojim. son olarak baska cocuk sahibi olmayi dusunmedigimi de eklemeliyim (yani en azindan dogurmayi dusunmuyorum). belki maddi acidan yetecegimize ikna olursak, birkac yil sonra bir cocuk evlat ediniriz diye de dusunuyorum ama. bu tabii cok havada bir fikir, ulkenin durumu ne olur, gidisat ne olur, maddiyat ne olur hepsi bir gaz ve toz bulutu kafamda su anda :) ne yazdim ama yaa :)


  • in vino veritas  (08.08.22 22:56:35) 
merhaba, biz de 5 yildir evliyiz, yaslar 31-35. cocuga karsi ikimiz de 'meeh' gozuyle bakiyoruz, cok asiri istemiyor veya ciddi sekilde nefret etmiyoruz. halimiz vaktimiz yerinde, ancak hayati da su an oldugu haliyle seviyoruz, cocuk karmasasina girmenin alemi yok su an modundayiz. hani olsa bakariz da ne gerek var gibi. esim gecen ya iste bilgisayar oyunu filan oynariz belki dedi, cocuk isteme sebebi o kadar.

ben hayati yasamayi cok mesakkatli buluyorum, hayatta kalma ugruna harcadigimiz caba (is guc okul patron toplum aile vs), hayata degmiyor bence. sirf bu sebeple cocuk yapma fikrine cok mesafeliyim, yarin bana beni ne diye yaptiniz allahsizlar dese verecek cevabim yok gibi.

tek makul argumanim, ilerde yapmazsam belki pisman olurum, olmayayim diye yaparim belki.
  • taurina  (08.08.22 23:42:29) 
ben sana bir dost tavsiyesi cocuk yapma.


  • sizofren06  (09.08.22 15:30:14) 
Benzer pozisyonda iken cocugu yaptim, ya$ 33 idi. Pisman degilim.

Ben kesin cocuk istiyordum cunku cocuklugumda etrafimda cocuk yapmamis birkac hatun vardi, birkac olaya sahit oldum ve o yaslarda hatunlarin bir kere dogurmasi gerektigine karar verdim. Benim hatun da pek cocuk sevmiyordu. Ilkinin maddi manevi ne kadar zor oldugunu gorunce tek cocukta durdum.

"Rizkiyla gelir" mevzusuyla ben de zamaninda dalga gecerdim, sonra basima gelince inandim. Palavra degil kesinlikle, ilk 2-3 sene ozellikle olmayacak isler oluyor, uzerine para yagiyor.

Baskalarinin ne yaptigiyla ilgilenme, siz kendinize bakin. Ben ne kadar zor olsa da "yapma" demem. Cocuk hem enerji isteyen bir olay hem de hatunlarin biyolojik saat olayi var, o yuzden 40li yaslara birakmadan aradan cikartmak lazim.

Bence tak fisi bitir i$i, 5 sene sonra baba diye pesinden kostugunda "iyiki" dersin. Ben diyorum..
  • cooperr  (09.08.22 17:52:19) 
çocuk işi mantıkla yapılmıyor zaten. her şeyi ölçüp bitip gündelik hayata göre tartarsan mantıksız gelir.
çocuk işi duygular ve ilkel dürtülerle yapılır, kötü anlamda söylemiyorum bunu ama durum böyle. yani başkalarından akıl alarak, mantıklı düşünmeye çalışarak, geleceği planlayarak çocuk isteme kararı verilmez.

yapıp geçeceksin ya da yapmayacaksın, çok ortası olan bir konu değil.

ayrıca inanıyorsanız gerçekten rızkı ile geliyor. bu demek değil cocuk olunca zengin olacaksınız. fakat bir şekilde size gelen güç mü desem, kısmet mi desem ama bazı kapılar açılıyor insana.
  • nuisance  (09.08.22 18:57:36 ~ 19:00:19) 
Biz de kararsiziz acikcasi, hatta gecen bir kadin dogum uzmanina muayene oldugumda cocuk dusunup dusunmedigimizi sordu. Hayır yani evet olabilir gibi bir cevap verdim. :D

Acikcasi bizi de ekonomik sartlar dusunduruyor. Eger iyi bir gelecek saglayamayacaksak cocuk yapmaya sicak bakmiyoruz. Cocuk sahibi olmak muthis bir seymis yapalim gitsin diyemiyoruz. Sıkıntı cekecek bir insan dunyaya getirmek istemiyorum.
  • kafasizbiri  (10.08.22 22:08:12) 
İstemiyorsanız mecbur değilsiniz ama gerekçenin "maddi şartlar" olması bana doğru gelmiyor. Bakıyorsunuz çok zengin ailenin çocuğu bunalımlı olabiliyor, ya da çoban çocuk il birincisi oluyor sınavda. Başarı ya da mutluluk maddiyatla bir yere kadar orantılı, ailenin sevgi ve güven sağlaması daha önemli.


  • firez  (15.08.22 00:57:59) 
[]

cok sevdigimiz arkadasimizin katlanamadigimiz cocugu

cok sevdigimiz bir arkadasimiz var. kendisiyle de esiyle de cok iyi anlasiyoruz ailecek. fakat bu arkadaslarin bir cocugu var ki evlerden irak, gercekten cocuk seven bir insan olmama ragmen ben bile tahammul edemiyorum. kendisi 10 yasinda ve asla hicbir sekilde yapma dur gibi seyleri anlamiyor. surekli bir israr ve simariklik halinde, kendi istemedigi hicbir seyi yapmiyor ve yapilmasina da izin vermiyor. yapmaya kalkani da yaptigina pisman ediyor, kendini yerlere atarak agliyor vs. bizim de 20 aylik bir bebegimiz var ve cocuk bizim bebeyle oyuncak bebekmis gibi oynamaya calisiyor, surekli kucagina almalar, minciklamalar, uyudugu zaman sevmek icin uyandirmaya calismalar vs. ve dedigim gibi asla hayirdan anlamiyor cocugu kucagindan dusurecek basina bir is getirecek diye de endise ediyoruz zaman zaman.

bunlari neden anlattigima gelirsek. bu arkadaslarla cocuklari da oldugu zaman zaten bulusmaktan biraz imtina ediyoruz ama arkadaslari cok sevdigimizden cocuga da bir sekilde katlaniyoruz. yine de cocugun da geldigi her bulusmamiz sonrasinda ikimiz de uzerimizden kamyon gecmis gibi oluyoruz :) simdi bu arkadaslar bizimle surekli bir tatil plani yapmak istiyor ama bu zamana kadar hep gecistirdik. artik plan yaparken onlara ayip olacak gibi hissediyoruz, cikamadik isin icinden. ne zaman tatile gitsek neden bize haber vermediniz birlikte giderdik diyorlar ve ust uste birkac kez bunu yasadigimizdan artik tatile gitmeye cekinir olduk :/ nasil bir bahane bulmali bilemiyorum. su an eylul ayina bir planimiz var mesela okullar acildiktan sonraya geliyor tarihlerimiz. simdi soylesek cocugun okulu var diyip gelmezler nasilsa diyoruz ama bir yandan da bir yolunu bulup denk getirip gelirlerse 1 hafta o cocukla gecmez mumkun degil, yilda topu topu 1-2 hafta tatil yapiyoruz onun da koca 1 haftasini bu cocukla gecirmeyi gozumuz yemiyor. ama soylemesek de artik ayip oluyor. bu isin icinden nasil cikmali? siz ne yapardiniz?


 
Bebeginizle bu kadar yakin temas kurmasini engelleyin bence. 10 yasindaki simarik bi ergen her turlu aptalligi yapabilir (kotu niyetli olmasa bile sirf ilgi cekmek icin). E cocuga da kucucuk bir zarar bile gelse bunu simariklikla izah edemez kimse.

Ben olsam cocuga karsi sert bir duvar orerdim (istedigi kadar simarik olsun, 10 yasinda, iki hot dedin mi ucuncuye gotu yemez. Kendi ana babasini dinlemez ama sizi dinlemer bence)

Ha siz ona sert yapinca anne babasi alinacaksa hic tatil matil isine girmeyin derim. O sinir stresle gun gecmez. (Bi ihtimal tatil de havuzdu denizdi sizi gozu gormez ama sans tabi :))
  • brkylmz  (06.08.22 22:44:15) 
Valla ben olsam çocuğun anne babasına açık açık bu sebepten istemiyoruz derdim kibarca.


  • Amaranta ursula  (06.08.22 22:56:27) 
@Amaranta ursula, bunu demenin kibar bi yolu yok :) nasil dersek diyelim kaba oluyor ve arkadasligimizi bitirir sanirim boyle bir seyi istemiyoruz. cocuk muhtemelen birkac seneye zaten ergenlige girip rahat birakacak anne babasini yani birkac sene daha disimizi sıkıp tatil konusunu oldu bittiye getirebilsek sonrasi dert degil de iste :)


  • in vino veritas  (06.08.22 23:01:19) 
Hocam geçiştirmenin bi yolu yoksa bu tatilinizi feda edin birlikte çıkın, muhtemelen ilişkiniz bozulacağı için ya dostluğunuz tamamen biter ya da yolda görsem merhaba merhaba seviyesine iner her şekilde size yarar, bunu da değerlendirebilirsiniz. Bakarsınız 2. günde tatili ayırırsınız, olabilir yani kendiliğinden çözülmüş olur problem.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (06.08.22 23:05:53) 
O vakit aileden başka birileri ile (anne baba, kardeş görümce vs) ile gittiğinizi deseniz? Söz gelimi kardeşiniz başkaları ile rahat edemesin.


  • Amaranta ursula  (06.08.22 23:09:59) 
Bebekle tatil zor oluyor deyin. Tatile annenizin de geldiğini ve bebeğe baktığını söyleyebilirsiniz.


  • dissendium  (06.08.22 23:12:20) 
@dissendium, zaten bu zamana kadarki kacisimiz buna benzer bahaneler oldu hep. annemi de taniyorlar, ogrenir yani birlikte gitmedigimizi :) ama sanirim baska bir arkadas grubuyla gidecegimizi soylemek mantikli bu sefer de. 1 seneyi daha kurtarmis oluruz hic degilse :)


  • in vino veritas  (06.08.22 23:19:31) 
"Sizle tatile gelince biz de cocuklu tatil yapmis oluyoruz, senede iki haftamiz var onda da istedigimiz kadar dinlenemiyoruz uzgunum"

Deseniz anlayis gosterecek insanlarsa boyle deneyebilirsiniz.
  • aguen  (06.08.22 23:35:50) 
bu işler öncesinde çocukla ilgili sohbet açıp iyice şikayet ettikleri bir noktada "berke için terapi düşündünüz mü?" deyin. belki gerçekten düşünürler ve herkes yarar görür veya en kötü ihtimal iyice rahatsız olduğunuzu anlayıp daha proaktif olurlar. bence anlayışlı insanlarsa bu noktada bir çok şeyi kendileri çözüp birlikte tatil yapalım diye de ısrar etmezler.


  • kaichi  (06.08.22 23:46:31) 
Bebek bir iki yaş daha alsın birlikte bir tatil planı yaparız, şimdilik çekirdek aile gitmek bize daha rahat oluyor, tatili idare etmek hala 20 aylıkken zor gibi bir açıklama yapabilirsiniz rahatlıkla. Sizin kalabalık tatil için zamana ihtiyacını olabilir.


  • kullanıcıadımbuolsun  (07.08.22 00:36:04) 
Bi kere sizin bu insanlarla bu çocuk davranışları konusunu açık ve net konuşmanız lazım.

Çocuğa baktığınızda annesinin de babasının da ne kadar düşüncesiz olduklarını görebilirsiniz aslında. Bir çocuğa istediği her şeyi vermek, otorite kurmamak, disiplin oluşturmamak, ona sınırlarını öğretmemek o çocuğa açıkça zulümdür, bunu umarım siz biliyorsunuzdur.

Önce arkadaşlarınızla bu konuyu oturun konuşun. Siz bizden önce anne baba oldunuz, evladınız gibi bir çocğun bebeğinize böyle davranması hoşunuza gider miydi diye sorun. Siz bunu nasıl soramadınız hayretler içindeyim, insanları hoş görmek idare etmek iyi yönlerine odaklanmak tamam ama, bir çocuğun keyfi için bir bebek belki travma yaşıyor ve sizin sabrınız aşırı fazla bence. Siz neden bu kadar çok sabır gösteriyorsunuz onu da anlayamadım.

Çocuk konusunu konuşurken de, çok samimi söylüyorum, onlara "çocuğunuzun bu davranışları sebebiyle sizinle tatil yapamayız" demeniz gerekiyor. Açık ve net konuşmazsanız bu çok sevdiğiniz karı koca sizi kesinlikle anlamayacak. Çünkü şimdiye kadar zaten anlamamış, anne olan arkadaşınızın annelik içgüdüleri devreye girmemiş bebeğiniz için, baba olan kişinin kafası basmamış...

Çok fazla, çok aşırı sabırlısınız, bebeğiniz sizin bu sabrınızdan dolayı saha çooook zarar görebilir haberiniz olsun. Bırakın aile size kırılırsa kırılsın küserse küssün. Sizin çocuğunuz için endişelenmeyen, kendi çocuğunu eğitmeyen insanları çok sevmeniz size fayda sağlamaz...

Çok tuhaf buluyorum bu olanları.
  • muhayyer divan  (07.08.22 05:06:53) 
benim anlamadığım bir şey var.
bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?

bence açıkça "çocuklu tatil istemiyoruz, bizim de dinlenmeye ihtiyacımız var" deyin.
sonradan yakalanmayacaksanız kendi bebeğinizi de bırakıp tatile gitmiş gibi davranın ya da sadece kendi çocuğunuza katlanabileceğinizi uygun bir dille söyleyin.

ayrıca yani çekirdek aile olarak tatile gitmek isteyebilirsiniz, illa grup hâlinde tatile çıkmak istemek zorunda değilsiniz ki.
dostluklarda böyle hesap vermek zorunda olmadığım konularda sıkıştırılmalar beni rahatsız eder mesela.
"biz bu sefer çekirdek aile olarak gidelim dedik" deme özgürlüğünüz olmalı.

bunun dışında bence çocuğa verdikleri terbiye veya çocuğun direkt durumuyla ilgili yorum yapmamalısınız ama çocuğun sınırı aştığı bir anda müdahale etmelerini isteyebilirsiniz.
çocuğa karşı bu kadar sabırlı olmanız bence gereksiz.
yani bu konuda açık olabilmelisiniz bence ama eleştirmeden.
eleştirirseniz dostluğunuz bozulur.

gerçi çocuğa müdahale etmelerini istediğinizde de bozulacaklar, o ayrı.
bana kalırsa bozulsunlar zaten ama siz dostluğunuzu korumak istediğiniz için pek bir şey diyemiyorum.
anlattıklarınız çok saçma ve "çocuğunuzun davranışları nedeniyle sizle çocuklu tatile çıkmak istemiyoruz" demeyi hak ediyor.
ama bu tarz bir yorum yaparsanız dostluk biter, görüşmezler sizle muhtemelen.
  • blatta hiberna  (07.08.22 05:14:53 ~ 05:19:50) 
@muhayyer divan, biz bunlari konusmaya gerek duymadik cunku bebekle cocuk toplamda 2 kere kisa sureli ayni ortamda bulundu. ucuncusu olmasin diye bebekle gorusmedik o zamandan beri, soyledigim gibi cocuklari yanlarinda oldugu zaman onlarla gorusmekten zaten oldukca kaciniyoruz. cocugumuzun neyden nasil zarar gorebilecegini hesap edebiliyoruz herhalde. gerekli gordugumuz yerde tabii ki mudahale edip cocuga zarar vermesini engelliyoruz. bizim istemedigimiz sey surekli bu sekilde tetikte olmak zorunda olmak ve bu cocukla yapacagimiz bir tatilde surekli bu olacagi icin istemiyoruz zaten. sozleriniz kaba ve dusuncesizce, cocugumuzu baska bir cocugun eline birakiyor ve hic mudahale etmeden zarar vermesini izliyor oldugumuzu dusunmediniz herhalde?


  • in vino veritas  (07.08.22 08:54:01) 
@blatta hiberna, "bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?" surekli yapma kizim uyuyor bebek uyaninca oynarsin simdi uyusun vs. diyorlar ama dedigim gibi cocuk zaten bunlari dinlemedigi icin o an yapmayi biraksa bile 10 dakika sonra tekrar belli girisimlerde bulunuyor. o 10 dakika boyunca da bebek ne zaman uyanacak diye soruyor. yani surekli bir rahatsizlik verme halinde. yorucu oluyor yani surekli tetikte olmak veya aciklama yapmak hali. cocukla bebek ayni anda 2 kere bir arada bulundu, birinde bebegin uyku saatiydi tamamen uyudu ve o uyudugu sure boyunca cocuk surekli ne zaman uyanacak diye sordu mesela, yani surekli bir aciklama yapma zorunlulugu, surekli bir mudahale etmek icin tetikte bekleme hali. annesini babasini zaten dinlemiyor biz mudahale ediyoruz ama onu bile cok ciddiye almiyor. oyle olunca zor yani bir arada birkac saatten fazla bulunmak, gozumuz kesmiyor.

boyle konularda sıkıştırılmak gercekten beni de rahatsiz eder ama bu kisilerle olan arkadasligimiz cok samimi 25 yil onceye dayaniyor, haliyle bu israrlarinda bizi sıkıştırdıklarını bile dusunmuyorlardir eminim. ama iste baskasinin cocugu, cocugu yetistirememissiniz denmiyor arkadasliklari bozmadan. ve birkac sene icinde bitecek bu sacma durum icin de bunca yillik arkadasligimizi bitirmek cok yazik olur, gercekten seviyoruz cunku bu insanlari. bu zamana kadarki tatillerimizde hep cekirdek aile olmak istedik vs. gibi seyler soyledik ya da cocuk cok kucuk biraz buyusun laf anlayacak kafaya ulassin eziyet olmasin size filan dedik ama bizim de cocugumuz var sonucta halden anliyoruz ne olacak diyorlar :)
  • in vino veritas  (07.08.22 09:07:46) 
Valla sizin durumunuzda çoktan kavga etmiştim ama çocuğumuz küçük, onun ve kendimiz için özel bir tatil düşünüyoruz diyin. Ya da başka bir şey uydurun işte.

Aslında doğruyu söyleyip toplum sağlığını düşünmek en iyisi. Şımarık çocuk kadar kötü bir şey yok. Geçen parkta çocuklar çiçekleri yoluyordu en sonunda bağırdık kızdık, çocukların anası babası bir şey demiyor hala. Özgüvenli çocuk yetiştirmek bu mu? Çoğu da okumuş tipler ha.
  • Hallegadola  (07.08.22 10:02:28) 
Arkadaslariniz cocuksuz veya dunyanin en uslu cocuguna sahip olsa bile onlarla tatil yapmak istemeyebilirsiniz. Bir neden sunmaniza gerek yok. Biz ailece bir tatil yapmak istiyoruz bu sene dediginizde anlayisla karsilamiyorlarsa da onlarin problemi, ki cift ya da cekirdek aile olarak tatil planlamak cok makul bir istek. Cocugun davranislarina bile deginmeye gerek yok boyle bir plana onlari dahil etmemek icin.


  • pike  (07.08.22 11:55:19) 
@in vino veritas

Duyurunuzda toplamda 2 kez aynı ortamda bulundukları verisi yok. Fakat bu veri bana sizin çok hassaslaştığınızı, o ailenin de son derece bencil olduklarını düşündürdü. Sizin o aileye olan sevginiz, maalesef kendinizi kısıtlamanıza sebep oluyor, halbuki olması gereken onlara bir sınır çizmeniz, gerekli ayarı uygun şekilde vermeniz, buna karşılık nasıl davranıyorlarsa da önce onlara verdiğiniz değerin altını çizmeniz sonra da ne halleri varsa görmeleri için bırakmanızdı. Siz kendinizi sıkıntıya sokuyorsunuz ben buna şaşırıyorum. Çocuk hakkında sadece 2 defa görmekle koyduğunuz teşhis doğruysa yani, ki neden doğru olmasın, ben hâlâ o ailenin gayet düşüncesiz, bencil insanlar olduklarını düşünüyorum. Çünkü ne olursa olsun bir anne bir bebeğe zarar gelmesini istemez, kendi çocuğuna bile höt zöt eder. Si kendinizden pay biçin, ama o hiç umursamamış demek ki. Sizin bu kadar kendi içinize doğru kasılmanıza, yalana filan başvurmaya kalkışmanıza sebep olacak kadar ben merkezci davranıyorlar siz de bunu görmemiş kabul etmişsiniz. Vurgulamaya çalıştığım şey bu.
  • muhayyer divan  (07.08.22 13:27:11) 
Şunu eklemek istiyorum:

Ben müzisyenim, enstrüman çalıyorum ve isteyenlere öğretiyorum da. Bir öğrencim oldu, 7 yaşlarında bir kızı var ve hayatta sadece birbirleri var. Dolayısıyla çocuk annesini kimseyle kolay kolay paylaşamıyor, annesinin her türlü konuşmasını muhakkak sabote ediyor, sürekli ilgi üzerinde olsun istiyor.

Toplamda 3 veya 4 ders yaptık. Her derste çocuk sürekli annesine bir şeyler sordu, oyuncak fırlattı, ben de çalıcam ben de söyleyecem triplerine girdi. İlkinde tepkimi öğrencime söyledim, dedim ki bak bu şekilde ders yapamam, gerçekten ders yapacaksak benim seni doğru düzgün takip edebilmem lazım, yani senin gözümün önünde çalman lazım ki ne yapıyorsun anlayayım. Bu şekilde olmaz. İkinci derste azaldı sandım, önce azaldı sonra abardı, öğrencimi tekrar ikaz ettim. Üçüncü derste çocuk içeriye gitti anneannesiyle içeriden çıkmadı oldu, en fazla yarım saat sürdü. Benim dersim en az 1 saat sürer, genelde 1 saat 15 dk veya 30 dk arasına uzar çünkü arada dinlendiririm kafayı dağıtmasını isterim. Yarım saatten sonra daha da ilgi açlığıyla daldı derse, benim tepem attı, anne anneanne dinlemedim çocuğa söz söyledim. Dedim ki bak sen sürekli annene bir şeyler sorarsan ben annene ders veremem. Hiçbir şey öğretemem, o da hiçbir şey öğrenemez. Bize müsaade et biz dersimizi yapalım, annen sonra sana öğretir, hatta ben de sana çalarım sen de söylersin.

Bu sözümün ilk kısmını duymayıp ikinci kısmını kullanmaya çok çalıştı ve annesi de hani ortalığı idare etmek adına kızın istediklerini yapmaya çalıştı. Sonunda çocuğa sert çıktım, öğrencime bu şekilde olmaz ya yalnız ders yapıcaz ya da dersi bırakıyorum dedim. Dersi hiç bırakmak istemeyen öğrencim tabii ki derslere devam edemedi, çok çok yetenekli ve enstrümana âşık bir insan olduğu halde.

Çocuğu eğitmediği için çileyi kendisi çekiyor. Ben çekmek zorunda değilim, ömür benim, emek benim, sırf para kazanayım diye bu kadar saçmalığa tahammül etme mecburiyetim de ahlaksızlığım da yok. Bunlar benim ölçülerim.

Sizin mevzu bebek. Bir çocuğun sürekli olarak bir bebeğe yönelmesi, söylenen sözleri dinlememesi ciddiye almaması, bir araya gelince de şimdiye kadar çoktaaan annesi tarafından öğretilmiş olması gereken şeylerin hâlâ öğretilmemesi, çocuk odaklı ebeveyn iletişimleri. Ve buna siz maruz kalıyorsunuz, bunu onlar farkında olmasalar da kendileri oluşturuyorlar. Sizin bu olayı yönetmeniz gerekiyor, çünkü söz konusu olan sizsiniz ve sizin çocuğunuz. O bir bebek. Yani eğitim kabul edecek durumda değil qma öbürü 10 yaşında, insaf. Üstelik kız çocuk, hiç mi şefkat duygusu yüklememişler merak ettim. Resmen ben merkezcilik öğretiliyor dehşet içindeyim yani. Bu insanların tek arkadaşları siz değilsinizdir, o çocuğun mutlaka başka arkadaşları da vardır diye düşünüyorum ve 10 yaşında hâlâ bir bebeğin uyurken oyun oynayamayacağını öğrenememiş olmasını da anne babasına fatura ediyorum. Lütfen tekrar düşünün, sınırlarınızı iyi belirleyin. Bu kadar gerilmek zorunda hiç değilsiniz. Ve bu dostluk sürdükçe çocuklar illa ki bir araya gelecek, hatta gelmeli, ama bunu bugün onlara siz söylemezseniz kim söyleyecek? Dostluk illa iyi olmak demek midir, hatasını problemini söylemeyecekseniz dostluk diye düşünmeyin onu.
  • muhayyer divan  (07.08.22 13:45:44) 
@muhayyer divan, aslinda bencil ve kotu insanlar degiller, bilakis tanidigim en minnos insanlardir ama sadece cocuk yetistirme ve sinirlama konusunda basarili olmadiklarini dusunuyorum ben ve bence baskasinin cocugu hakkinda sen bunu yapamamissin demek dogru degil arada ne kadar buyuk bir samimiyet olursa olsun. cocugu bu hale getiren de anneanne ve babaannesi aslinda cunku cocuk kendi anne babasindan cok onlarla buyudu ve ilk torun olmasi sebebiyle de fazlaca simartildi maalesef. cocugu 2 defa gordugumu soylemedim, bebegimle 2 defa birlikte bulundular dedim. ben cocugu dogdugundan beri belli araliklarla goruyor ve her seferinde de bulusma sonrasinda yorgun ayriliyorum cunku cocuk yorucu bir cocuk, simartilmis ve her istedigi yapilmis cocuklar nasildir bilirsiniz. anne babasi cocuga zarar vermesin diye mudahale etmeye calistiklarinda onlari dinlemiyor dedigim gibi. yani en basitinden hicbir fiziksel girisimde bulunmasa bile konusarak yoruyor :) zor bir cocuk.anne babasi da cocuklarinin baskalari icin yorucu oldugunu dusunmuyor gozlemledigim kadariyla cocuk bu yapar normaldir dusuncesi hakim onlarda da. ama dedigim gibi birkac seneye zaten ergenlige girip vazgececek bu hallerinden, muhtemelen eskisi gibi anne babasina yapismayacak bulusmalara gelmek istemeyecek. 25 yillik arkadasligimizi bitirmek icin dogru bir sebep degil yani cocugun cok simarik o yuzden ona bi cekiduzen ver demek, zaten birkac yila otomatik olarak duzelecek isler. o yuzden gecistirmeye, bahane bulmaya calisiyorum zaten.


  • in vino veritas  (07.08.22 13:52:51) 
eklemenizi simdi gordum, sizin ogretmen olarak siniri belirleyip belli bir noktada da devam etmiyorum demeniz cok daha kolay, bu maalesef benim durumumda biraz zor. arkadasim dunya uzerinde gercekten dostum olan birkac kisiden biri, belki de bu kisim beni alikoyuyor cocugu hakkinda mudahale etmek ve elestirmekten, gercekten sevdigim biri cunku, cocugu hakkinda ne kadar yumusatmaya calisarak soylenmis olursa olsun bu tarz bir elestiri kendi hareketlerini sorgulamasini hicbir sekilde saglamayacagi gibi aramizi da belki geri donulmez sekilde acacak, ben de bunu istemiyorum. bu arada dedigim gibi cocugu belli araliklarla hep gordum dogdugundan beri ve hep yorucu bir cocuktu ama her gordugumde bir oncekine gore daha makul biri olmaya basladiginin da farkindayim. o yuzden ergenlik ve sonrasi icin umutluyum :) o yuzden bos yere arkadasligimizi bitirmeyi istemiyorum. bebegimizi tabii ki her kosulda herkese karsi koruruz ama surekli tetikte olmak zaten bizi asil yoran ve dusunduren kisim, yoksa biz yaninda oldugumuz sure cecocuk zaten bebegimize zarar veremeyecektir o acidan endisem yok.


  • in vino veritas  (07.08.22 14:02:55) 
Eger arkadasiniza "ya sizin cocuk soyle boyle" demeyi bir secenek olarak gormuyorsaniz, ki cok kolay bir sey degil, hic ama hic kimse cocugu hakkinda olumsuz bir sey duymak istemiyor- benim aklima gelen alternatifler sunlar:

- eger arkadaslarinizla gorusmekten vazgecmek istemiyorsaniz, aktivitelerinizi yetiskin aktiviteleriyle sinirlayin. Raki balik yapmaya gidin, konsere gidin, tiyatroya gidin vs, bunu da 'X aksam cocuklari birakip soyle bir y yapalim' seklinde sunarsiniz. Bu durumda sizin de bebegi birakmanin bir yolunu bulmaniz gerek, ama uzlasmak boyle bir sey.

- evinizde bulusmayin, evlerine gitmeyin. Cocuk oyun alani olan, parkli, aktiviteli vs yerlere gidin. Cocuk kossun, oynasin, takip etmek de anne babasina dussun. Arada sirada belki siz de cocukla futbol, ip atlama, top atma vs bir sey yaparsiniz cok istiyorsaniz, boylece cocugu disliyormussunuz gibi de olmaz. Ama sonucta bir cocugun hareketinden ve guvenliginden once beveynleri sorumlu oldugundan cocugu dogaya veya oyun alanina saldiklarinda ilgilenmek arkadaslariniza duser sonucta. Siz de kendi bebeginizi istediginiz kadar uzak tutabilirsiniz.

- Eger bir adim daha ileri goturmek isterseniz, cocugun yaptigi spesifik bir davranis olursa dikkat ceken, onunla ilgili bir habere veya makaleye denk gelirseniz arkadasiniza gonderebilirsiniz. "Cocugunuz tirmanmayi cok mu seviyor? Neler yapmalisiniz?" - "Yetiskinlerin sozunu kesen cocuklar" falan gibi bir haber gorurseniz mesela, "ay gecen gun Berke/Berkesu ile yasadigimiz durumu hatirlatti bu yazi" gibi biraz dikkatlerini cekmeye calisabilirsiniz.

- Mumkun oldugu zamanlarda cocuga siz de insancil davranmayi deneyin, sabriniz yetiyorsa yani, yoksa sizin isiniz degil ama iste dedikleri gibi 'it takes a village' cocuk yetistirme soz konusu oldugunda. Mesela soz kestiginde ve susturuldugunda vs sessizlik olunca, 'canim sen ne demeye calisiyordun az once?' diye sorabilirsiniz. Bebekten uzak olan sekilde ayarlayip gosterip 'annenin yanina mi babanin yanina mi oturacaksin?" diye sinirli secenekler vermeyi deneyebilirsiniz.

- Cocuk simarik vs demek biraz kopruleri yikmak olur ama benzer bir durum yasayinca bir sonraki seferde, 'ya gecen sefer hareketli dostumuzun enerjisi bizi cok yordu, bebege gece kalkmaya zorlandik. Bizi bu sefer pas gecin." falan diyebilirsiniz.

Benim aklima bu secenekler geliyor.
  • sopiro  (07.08.22 14:51:51) 
@in vino veritas

Köklü ve çok sevdiğiniz bir arkadaşlığınız olmasından ötürü hassaslaşmanızı çok iyi anlıyorum, ayrıca çocukla muhatap olurken sert veya ilgisiz veya olumsuz yaklaştığınızı hiç sanmıyorum aksine onunla çok da iyi iletişim kurduğunuzu düşünüyorum. Fakat burada mesele sizin bu kadar değer verdiğiniz ve size değer verdiğini söyleyen dostluğunuzun, bir problemi dile getirmeye müsaade etmemesi... evet onun çocuğu olması da ayrı hassas bir durum ama bu sefer sizin çocuğunuz gümbürtüye gidebilir. Unutmayın ki sizinki de büyüyor ve şu anda beyni theta dalgaları ile çalışıyor, yani her şeyi dünyadaki en çabuk şekilde ve en köklü şekilde kaydediyor. Bu olup bitenler onun bilinçaltına kaydediliyor yani. Eğer o çocuktan bir şekilde acı duyarsa ve kendi anne babasının olaya müdahale etmediğine inanırsa bu tamamen sizin probleminiz olur, arkadaşlarınızın da değil. Arkadaşlarınızın problemi, sizin çocuğunuzun iç dünyasında sizin probleminiz haline gelir "beni korumadılar, ben korunacak kadar değerli değilim" kodu oluşabilir. Bunların hepsi tamemen ihtimaldir ve bilinçsizce olur elbette.

@sopiro'nun dediği gibi çeşitli yumuşak temaslar çok faydalı olabilir. Ama samimiyetinizi bence "gerektiğinde açıkça söylemek" şeklinde de ortaya koymalısınız. Eğer aranızda hiçbir problem oluşmuyorsa veya oluşsa da bunların hiçbiri hakkında konuşarak anlaşmıyorsanız bu iletişim çok problemlidir, dikkatinizi çekmek istiyorum. Buradan görünen, bu arkadaşların sürekli alan, sizin sürekli veren taraf olduğunuz. Yani siz tahammül ettikçe iyisiniz, konuşmaya da hakkınız yok gibi. Halbuki bana göre şu an bununla sınıyor hayat sizi, ileride çocuğunuza bunu öğretmeniz gerekecek. Hayır demeyi, sınır çizmeyi, istemediği şeyi yapmamak zarar vermediği müddetçe yapmamayı öğrenmemişsiniz gibi ağır bir şekilde sınanıyorsunuz. Öyle görünüyor bu bilgiler ışığında.
  • muhayyer divan  (07.08.22 16:24:33) 
siz tatil yapmaya mı gidiyorsunuz yoksa başkasının cocuguyla stres olmaya mı. ben olsam hayatta gitmem.


  • sizofren06  (08.08.22 11:13:55) 
[]

Orta yaşa ilerledikçe daha iyi görünen erkek biliyor musunuz?

20-25 yaşındaki hali 40'ına yaklaştıkça patatese dönmeyen kimse biliyor musunuz?

ben 34 yaşındayım. eski vokalistlere (hatta az önce birine daha baktım adam dayıya dönüşmüş daha çok moralim bozuldu.), benim ünv. yıllarımda tanınmış kişilere, çevremdeki insanlara bakıyorum, tek bir tane daha iyiye giden kimse yok. hepsinin tipi kaymış. onlarca kişiye tek tek baktım. isim vermeyeyim. hepsi aynı durumda.

bana aksi 1 kişi söyleyin de moralim düzelsin. zaman gerçekten çok ama çok acımasız. o yıllar hiç bitmeyecek sanıyordum.

 
Alex turner


  • sydney  (06.08.22 22:11:49) 
brad pitt var :)


  • in vino veritas  (06.08.22 22:16:06) 
Erkekler yasla birlikte daha karizmatik oluyor bence. Ben daha cok begeniyorum


  • balpolen  (06.08.22 22:19:25) 
bence erkeklerin yüzde 85'lik bir kısmı yaş aldıkça daha erkeksi ve daha yakışıklı oluyor.
"tipi kaymış"tan kasıt ne bilmiyorum ama erkeğin tipi asıl 30-35'ten sonra oturuyor zaten.
ama hani kilo almıştır, saçlar gitmiştir falan, onu bilemem.
o kişisel bakımla ilgili.

kırışığa buruşuğa takılıyorsanız bilemem tabii ama erkek için onlar bile çoğu zaman avantaj.
tabii çok çok beyaz tenli ve çok açık sarışın değilseniz.
  • blatta hiberna  (06.08.22 22:20:05) 
Abi yaşlanıyorsun hücrelerin bozuluyor kolajen üretimin azalıyor gençliğin o "taze" görüntüsünden uzaklaşıyorsun ama zenginsen paran varsa küçük müdahalelerle tipini biraz topluyorsun, paran yoksa aileden genetiğin iyiyse bi süre daha idare edebiliyorsun ama hem paran yok hem genetiğin kötüyse ona yapacak bi şey yok ailendeki senden büyük erkeklere bak işte muhtemelen öyle olacaksın. Ha kilo almazsın sigara kullanmazsın saç ektirirsin falan biraz direnirsin yine ama onun altyapısını da yirmili yaşlarda yapmak gerekiyor.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (06.08.22 22:31:34) 
Bence biraz hamurunda varsa oluyor o goruntu ya :) Cogu medya onunde oldugu icin oyle karizmatik gorunuyor ayrica, estetik, botoks cart curt... Ama mesela eskilerden Tarik Akan, Haluk Bilginer falan bi noktaya kadar karizmatik yaslandilar :)


  • superfluid  (06.08.22 22:41:18) 
valla benim cevremde cok insan var, 20li yaslarinda parasizliktan, ogrencilikten, iyi beslenememekten vs at hirsizi gibiyken zamanla meslek, mevki sahibi olup kendini duzelten gorunusune, kilik kiyafetine ceki duzen veren sinif atlayan cok insan var. Ben de ilk basta kendimi ornek verecektim nacizane, sonradan aklima geldi vucut yerinde, fitlikte sorun yok ama maalesef tepeden saclar acilmaya basladi, sactan kaybeden kisi de coktur.


  • neverletyougodown  (06.08.22 22:49:11) 
Mesela ben patatesdim artık daha az patatesin.

Başlangıç noktası da önemli burada.
Zaman sana bira normalizasyon sağlıyor. Yukarıdaysan aşağı, asagidaysan yukarı taşıyor
  • kisa  (06.08.22 22:53:42) 
Erkeğim, yaş 38. son 1-2 senede özellikle yakışıklı sınıfına atladım neredeyse. Dönüp bakanlar oluyor.


  • gabe h coud  (07.08.22 00:13:02) 
@neverletyougodown arti 1

erkegin prime'i 30'lu yaslar hatta en az 35 teorisi yalan yanlis degil, son derece dogru. cunku o zamana kadar parasini, vucudunu, hatta tarzini tipini oturtuyor. mesela zenginlesen erkegin ozguveni artiyor ve bu bile goruntusune ya da verdigi auraya yansiyor.
  • baldur2  (07.08.22 01:11:59 ~ 01:49:17) 
Bence de tam tersi ya. Erkekler gerçekten dura dura Koç oluyor. Erkeklerin prime time’ı bence 35-50 arası. Uzun boylu vs ise 60a kadar yolu var.

www.instagram.com

Hayat biz kadınlara acımasız davranırken erkekler daha havalı ve seksi olmuş. Size çok katılmıyorum
  • Hallegadola  (07.08.22 09:58:59) 
lenny kravitz

bu arada bu dediğine katılmıyorum. 32 yaşındayım 20-25 yaşındaki halimden her anlamda çok daha iyi olduğumu söylüyor tanıyanlar. kendini yıpratmaka da alakalı yani alkol, gece hayatı, düzensiz yaşam vs 30 yaşından sonra aşırı yaşlandırmaya başlıyor
  • roket adam  (07.08.22 12:32:25) 
Erkekler patatese dönüyor ama kadinlar bakim estetik vs ile daha bile iyi görünüyor artik yas aldikca


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (07.08.22 19:18:05) 
gregory house seri üzgün


  • bir soru sorcam  (08.08.22 12:20:32) 
ben de sizinle aynı endişeye sahibim. özellikle keanu abi ve johnny deppin patates olduğunu görmek beni epey endişelendirdi.
dikkatimi çeken şey çoğu insanın yüzü şişiyor, hani yüzü şişmese bir şekilde fittir vs yaşlı görünmeyecek. bu neden oluyor ve nasıl engellenir, nasıl çözülür tespit edilirse işin büyük kısmı hallolacak.
bir de kremlerle alakalı bir şey var şimdi mesela benim bi sevgilimin anası kendisinden güzeldi ve kadın kızının yaşlarında daha yaşlı görünüyor. estetik falan da yok kesinlikle. laf arasında öyle o kontrastı konuştuğumuzda işte kadın son 5 yılda kremleri varmış vs. E şimdi öte yandan birileri de diyor ki efendim kremler daha da beter ediyor. İnsan neyi kimi dinleyeceğini şaşırıyor. Yüz yogası var mesela kardeşim benim elimde diyelim bir plastik var ben bunu gerdim gerdim bu daha da sarkmaz mı? Net bir bilgi alamıyoruz bu konularda.
  • ckisc  (08.08.22 12:58:06) 
[]

Kendinizi nasıl havalı hissediyorsunuz

Kendinizi nasıl havalı hissediyorsunuz? Benim aklıma hemen güzel bir parfüm geliyor. Siz nasıl kendinizi iyi/havalı/artist/gözler üstünüzdeymiş gibi hissediyorsunuz? Giyim tarzı olarak da anlatabilirsiniz. Cevaplar için teşekkür ederim.




 
Deri ceket.


  • mg3929  (04.08.22 23:37:06) 
Bir ara 200+ squat yapıyordum, en havalı hissettiğim zaman o antrenmanların set aralarıydı.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (04.08.22 23:49:11) 
1-eşarp ve güneş gözlüğü takınca %100 dikkat çekiyorum bunu hem sesli duyuyorum hem kendimi çok iyi hissediyorum tr.pinterest.com

geçen trafikte biri kırmızı ışığa gelene kadar bi şeyler yaptı en son açtım camı "Nova? pardon bir arkadaşım aynı model araç kullanıyor o sandım:)" şekli aşırı tatlı bir gülümseme aldım. aynen nova da benim arabadan kullanıyodur tedavülden kalkmış, eski, hantal arabadan. ulan bari plakasını alsaydım be. yorgundum malesefki. bence burda olay havalılıktı...(evet cok begeniliyosun dewamknk)

2-şapka.
3-yabancı dil konuşurken(arapça)
  • ala09  (04.08.22 23:51:57) 
Fitken ve güzel kombin yapınca.


  • olaylar olaylar  (05.08.22 01:31:26) 
Latin dansları yapıyorum. Çok yakın arkadaş ortamındayız genelde, insanlar birbirini biliyor. Ama yeni biri dansa geldiğinde, benim dansımı beğenerek izlediğini fark edince özgüven tavan.

Genel olarak; iyi yaptığım bir şey fark edilip takdir edildiğinde.
  • long live rock n roll  (05.08.22 12:28:28 ~ 12:28:59) 
Yaptığım işi övduklerinde, ya da X'i yapabilir misin dediklerinde çok kolay deyip teslim ettiğim zaman.


  • Amaranta ursula  (05.08.22 14:28:22) 
direnç antrenmanı yaptıktan ve biraz denizde zaman geçirip yüzdükten sonra hem fiziksel hem de mental olarak iyi/havalı hissediyorum.


  • elma  (05.08.22 14:40:37) 
Satrançta yendiğim zaman. Bu yüzden özgüvenim düştüğünde hemen bir satranç oynarım. :)


  • kaptan maydanoz  (05.08.22 14:51:38) 
Torbada yumruk çalışırken. Genelde videoya çekip paylaşıyorum.


  • havadakarada  (05.08.22 15:27:29) 
öncelikle: twitter.com

:))

lacivert ve mavi tonları giyince, bir de berber koltuğunda. bir bakıyorum karşımda bir james bond var. ışıktan herhalde. bazen saçımı kestirmekten vazgeçiyorum.

şoför kapıyı açtıktan sonra kaldırıma ayağımı atarken.

mekanda hesap öderken. bakın abartmıyorum. american express'i sadece bunun için alanlar var.
  • gabe h coud  (05.08.22 15:42:39) 
giyimime kuşamıma parfümüme vs iltifat edildiğinde. :D


  • naksidil  (05.08.22 16:28:21) 
Krem rengi kisa bir montum var. Onun fermuarini bogazima kadar kapayip, kupelerimi takip sacimi toplayinca :)))


  • kafasizbiri  (10.08.22 22:12:55) 
[]

İnsan zamanı durdurmak istediği yere mi aittir ?

Yaklaşık 1 senedir yurtdışındayım, sanırım hala daha tam olarak alışamadım. Ailemle aşırı sık görüşüyorum oradayken ve sürekli türkiye gündemi takip ediyorum etrafım da türk zaten. Maddiyat hariç motivasyonum yok, belki aşık olsam birine tutulsam sorunu halledicem ama yapamıyorum olmuyor. Bu durumda da aklımda hep türkiye oluyor, şimdi 18 temmuz’dan beri türkiye’deyim ve özlemişim ben ya, vallahi özlemişim. İşin kötü kısmı günler çifter çifter gidiyor. Durumu acıtasyon yapmak kurulu düzene getirmek istemiyorum çok mutsuz da değilim ara ara çok güzel günlerim de geçiyor yurtdışında ama tam şuan zamanı durdurmak isterdim. Burda da her zaman mutlu değilim ama en azından etrafımda sevdiklerim var. Ailen, sevdiklerin, arkadaşların eşin dostun vs. Resmen tatili beklemek tatilin kendisinden daha iyi. Bu arada şöyle bir yanılsama içindeyim onun da farkındayım, bozduğum döviz sayesinde çok rahat yaşıyorum ve o beni yanıltıyor. Arkadaşlarımın hepsi borç içinde. Eskiden aklımıza ne gelirse yapardık şuan ayak uyduramadıklarını farkediyorum.

Ne bileyim niye yazdım da bilmiyorum dönücem ve 2 hafta depresyondan sonra alışıcam oraya da. Ama şuanda da böyle hissediyorum, öyle işte. Olay tamamen tatil bitmesinden kaynaklı da olabilir. Sizce ?


 
özlem ve hasret gerçek duygulardır, bastırmaya ya da utanmaya gerek yok. oradaki düzenin mi buradaki hayatın mı ağır basar bunu ancak sen bilebilirsin. sadece anlık gaza gelip karar verme, iki hayatı karşılaştıracaksan a dan z ye tüm etkilerini karşılaştır derim.


  • roket adam  (03.08.22 23:40:11 ~ 23:40:44) 
Internette sanki herkes yurtdisinda yasamaliymis gibi sacma bir mesaj olustu. Halbuki ne alakasi var. Bazilarinin zevkine, yasam tarzina, kulturune en uygun ulke Turkiye olabilir gayet de. Bu cok dogal. neticede salliyorum Turkiye'de asyada afrikada falan yasamayi tercih eden batili da var, herkesin dogasi farkli. bence senin durumunda biraz daha para biriktirip donmen mantikli olabilir maddi bir sikinti yoksa.


  • hot potato  (04.08.22 00:00:06 ~ 00:00:29) 
Turkiyeye daha duzenli gelip gitme alternatifleri yaratmaya calışabilirsiniz. Cok nadiren gidince biraz sacma oluyor, misal ben haziran 2023te gidicem. Bu beklenebilir bir şey değil.
Her uc dort aya bir gidip gelseniz en azından bir yıl boyunca belki daha iyi olur.

Keza bunu tam tersi de ise yarıyor. Bir sure bulundugunuz ulkede gezi planları yapıp orayı cözmeye odaklanırsanız hayatınız sanki turkiyedeymiş gibi hissetmezsiniz.
Ayrıca ilk yıl her ülkede karga tulumba geciyor. Ikıde biraz rahatlıyorsunuz ancak.
  • sopiro  (04.08.22 05:23:27) 
[]

çocuk meselesi

7 yıllık evlilik, 1 çocuk, ben erkek tarafıyım dün akşam yemeğinde olan oldu. oğlumuz 3,5 yaşında, 2,5 yıl önce bir oğlumuz olup ertesi gün yaşam savaşını kaybetmişti. ben kesin olarak çocuk istemiyorum, maddi/manevi kaygılarım var, gelecek ve şimdiyi içeren hatta kendimle alakalı bile kaygılarım var, seneye meddi olarak her şey değişebilir bu ülkede bence, hanım evlendiğimizden beridir çalışmıyor bu ara işe girip çalışıcam dedi kendi bilir, onun fikren ayrıldığı yer ise ben tek çocuk istemiyorum oğlum yalnız kalsın istemiyorum, yaşlılığımızda bize gelinsin geniş aile olunsun, curcuna olsun biraz filan bunu anlıyorum ama benim de son yaşanan kayıptan da kaynaklı yukarıdaki kaygılarım var, onun düşüncesi 3-3,5 yıl kadar çalışıp tekrar çocuk yapalım üzerine, yani birkaç yıl sonrası uğruna kavga edildi, fena halde de kırıcı oldu, yanlış tercihlerden ötürü bir süre önce birikimlerimizi kaybettik, tamamen benim suçum o konuda bir "diyet" konuşmaları periyodik olarak devam ediliyor, bense telafi edebilmeyi en önemli hedefim yapmış durumundayım, ben çocuk istemediğimden bana bu iş böyle gitmez dendi, senden artık bende çocuk yapmam sen kimsin dendi, senin artık işin bitti dendi. Beni inanılmaz kıran sözler bunlar, ifade etmem çok zor, boşanmayla tehdit edilmek, üstelik bu tona ışık hızında geçmesi fena üzüyor, birde bunu 4 yada beşinci kez yapıyor, benim ağzımdan da çıkmıştı ama kaynama noktasına gelmiş ve 1 kere demiş sonra kendimi frenlemiştim. Sonra sarılmaya çalıştık birbirimize ama ben silemiyorum o kısmı devamlı flashback oluyor hala. Hanımın bu konudaki tavrı -söyledi oradan biliyorum- ben çok kızınca ağzıma ne gelse söylerim, sen gelip sarılcaksın, sinirliliğime vereceksin, sonra geçer. İyi ama akıl ve kalp taşıyan insanım gidip sarılamıyorum pat diye.
Ben ikimizin de fikri bu ikna etmeye çalışmamak zamana bırakmamız lazım diyorum. O yok böyle olmaz çocuk yapılacak diyor. Bu sağlıksız ilişki bile çocuk işini ertelemeye yeter gibi duruyor bana göre.

benim beynim bitti dün itibariyle, fikrinizi yazar mısınız?
merak ettiğiniz sorun, sağlıklı tavsiyeye ihtiyacım var.

edit: kaybedilen miktar geçen sene bu zamanlar 110 bin lira gibi, servetimiz gitmedi evimiz ve arabamız mevcut

Sorulara edt: Eskiden de kırıcıydı ama bu kadar şiddetli ve sık olmazdı
Terapi alınmadı ama alınacak, geçen ay duvara kafa atmışlığım var
Her iki oğlumuz da planlı ve konuşarak yapıldı.

Başsağlığı dileyen ve cevap veren herkese ayrı ayrı müteşekkirim, sağolun her neredeyseniz iyi varsınız

 
öncelikle başınız sağ olsun.

normal şartlarda böyle bir kayıptan sonra zaten çift olarak psikolojik destek almanız gerekirdi.
üstüne bir de birikimler kaybedilmiş, bu da bir ilişki için büyük travmadır.
siz biraz tek taraflı bakıyor olabilirsiniz gibi geldi bana ama çok karışık anlatmışsınız, çok da emin olamadım.

birikimleri yerine koyup hedefinize ulaşınca güveni de sağlamış olmuyorsunuz maalesef.
kendi hislerinizi düşünüyorsunuz ama sanki biraz daha empati yapmaya ihtiyacınız var.

bunun dışında, sizin çocuk istememe nedeninizin dünyanın hali falan değil, yaşadığınız travma olduğunu düşünüyorum.
mesela eşiniz bu travmayı atlatmak için tekrar bir doğum yapmak istiyor, buna ihtiyaç duyuyor da olabilir.
yani aynı travmanın ikiniz üzerinde farklı etkileri var muhtemelen.
belki o da aileyi genişletmek değil, sadece bu sebeple çocuk istiyor.

karşılıklı olarak birbirinizi tetiklemişsiniz.
kadınlar bu süreçleri daha ağır geçirseler de, bunu hem bedensel, hem ruhsal olarak yaşadıklarından işin daha içinde olarak yaşıyorlar.
erkekler uzak ve dışarıda kalıyor, dolayısıyla travma katılaşıp kalıyor ve erkeği hareketsiz bırakabiliyor.

sizin çift olarak almanız gereken terapi dışında önce bu travmanızı çözmek için de profesyonel desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum.

özellikle evliliklerde meseleler olay sürecinde çözülüp geride bırakılabilmeli.
ama travmaları çözmediğinizde çuval gibi taşımaya devam edersiniz, temcit pilavı gibi her tartışmada aynı şeyler konuşulur, konular dallanıp budaklanır ve kişiselleşir.

bence burada mesele "onu dedi, böyle dedi" falan değil, sözler yeri geldiğinde ilişkinizin durumuna göre unutulabilir.
sizin önce travmalarınızı aşmanız lazım.

ondan sonra hâlâ çocuk istemiyorsanız, onu o zaman konuşursunuz.
  • blatta hiberna  (01.08.22 17:12:15 ~ 17:14:22) 
Bu iki yetişkin hem kendileriyle hem hayatla ilgili problemlerini çözmeden gelecek çocuk için bir felaket olur


  • freebird5406_2  (01.08.22 17:37:27) 
çok fazla karışık konu var.
öncelikle sadece 1 tarafın çocuk istememesi bile hafife alınacak bir tercih değil, tek taraflı yapılacak şey değil cocuk.

bu arada kendi fikrim; zaten planlara göre anladığım kadarıyla ikinci olduğunda abisi 8-9 yaşına gelecek, artık o saatten sonra yalnız büyümüş olacak o cocuk, hatta bir noktadan sonra kardeşi istemyebilir bile. yani yalnız büyümesin diye o yaştan sonra kardeş yapmak gereksiz olur.

sizin durumunuza gelirsek; birikim ne kadar büyük bilmiyorum ama servetinizi kaybettiyseniz kadının karşısında muhtemelen itibar kaybettiniz. kötü tarafından bakıyorum belki bunu ayrılmak için bahane olarak bile yapıyor olabilir. sizin çocuk istemediğiniz bildiği için o konudan zorlayıp işi bitirmek istiyor olabilir.

söylediği laflar yenilir yutulur değil, maalesef durum bu.
  • nuisance  (01.08.22 17:42:42 ~ 17:43:06) 
Kesinlikle çocuk yapmamalısın. Evlendiğinizden beri çalışmamış. Bir de üstüne ağır şeyler söyleyip çocuk istiyor. Kendini kurtar bence.

Hanımın bu konudaki tavrı -söyledi oradan biliyorum- ben çok kızınca ağzıma ne gelse söylerim, sen gelip sarılcaksın, sinirliliğime vereceksin, sonra geçer.

Yok artık. Kendinizi bu kadar ezdirmeyin.
  • dissendium  (01.08.22 18:09:26) 
silkinip kendine gelmen iyi olur. en iyisi yolları ayırmak. kavga dövüş etmeden. çocuğunuz da var. ayrılmak kesin, onu tartışmaya açmıyorum, sonrasını planlayalım, en az zararla ve çocuğumuz için en doğrusu olacak şekilde, bakış açısını kabul ettir.


  • gabe h coud  (01.08.22 18:24:05) 
Benim merak ettiğim iki nokta var

1- Eşiniz çocuğunuzu kaybetmeden önce de bu denli kırıcı mıydı yoksa bu olaydan sonra dramatik şekilde değişen davranışları var mı?

2- Çocuğunuzu kaybettikten sonra bir terapi sürecinden geçtiniz mi?

Birlikte zor bir durum yaşamışsınız. Bence bunun etkisi sandığınızdan daha büyük bir travmaya neden olmuş olabilir.

Şu dikkatimi çekti, daha önceki çocuğunuz planlı mıydı? Çünkü eğer öyleyse belli ki siz de artık eşinizi kaybetmeyi göze almak pahasına tamamen çocuk fikrini kafanızdan çıkarmışsınız.

Bence terapi almanızda fayda var. Hayatınızda sizi derinden etkilemeyen bir olay olmasaydı hiç uğraşmaya değmez derdim ama son derece travmatik bir olay yaşamışsınız. Kendi adıma kimse bir yabancının psikolojik sorunlarını çekmek zorunda değil, ama bu birlikte yaşadığınız bir süreç olduğu için ben öncelikle terapi yolunu seçip neler olduğunu anlamaya çalışırdım. Eğer bir sonuç alamazsam o zaman ayrılmayı düşünürdüm.
  • akhenaten  (01.08.22 18:36:33) 
basiniz sagolsun. bence 1 gunluk bebegi kaybetmek yeniden cocuk istememek icin basli basina yeterli bir sebep ama ayni blatta'nin dedigi gibi esiniz 9 ay karninda tasidigi cocugu kucagina alalamis olmanin travmasini yasiyor olabilir.

ne evliyim ne cocuk sahibiyim, o yuzden daha fazla empati yapamiyorum.

kesinlikle terapi +1
  • supergirl  (01.08.22 19:17:41) 
Sebebi ne olursa olsun iki taraftan biri çocuk istemezse çocuk yapılmamalı. Kaldı ki sizin maddi manevi haklı gerekçeleriniz var. Zaten konu burada çocuk olmaktan çıkmış. Hatanızı sürekli yüzünüze vurması, bedel olarak çocuk istemesi, ağzına geleni sayıp sineye çek demesi, boşanmayla tehdit etmesi, bir dolu sıkıntılı davranış. Yaşadığı kaybı çocukla telafi etmeye çalışıyor ve kendini haklı görüyor olabilir, öyleyse psikolojik destek almalı. Hep bu karakterdeyse destek de fayda etmez. Bu şekilde davranılmaya tahammül etmek zorunda değilsiniz.


  • asteriks  (01.08.22 19:25:37) 
iki taraftan biri çocuk istemezse çocuk yapılmamalı +1
birbirinize daha fazla kirici olmadan terapiye gidin +1
bu arada hatun mumkunse biran once ise girsin, kafasini dagitmasina yardimci olur.
  • cooperr  (01.08.22 19:39:03) 
üstadım bence de sen haklısın. birikimleri kafaya takma artık, evin araban var, parayı da kendin çalışıp kazanmışsın, bi risk almışsındır kazanmak da vardır kaybetmek de, bunu artık geçmeniz ve unutmanız lazım mutlaka. eşinin parasını yemediysen hiç kimseye bir borcun yok, ha yediysen bile hayat müşterek, kumarda yemedin ya. çok da diyet vs tribine girme derim. bu seni suçlu psikolojisine soktuğu için zaten her türlü muhabbete 5-0 geriden başlıyorsun. onun dışındaki kısımlarda bence haklısın, özellikle eşinin pro destek alması lazım diye düşünüyorum. evet yaşam kolay değil, 1 çocuk yapmak zor 2. çocuğu yapmak çok daha zor eğer gelirin çok iyi değilse. yani evet bir şey yapmayın, çocuk da yapmayın, destek alın, her tartışmada boşanırım kartı oynayan biriyle kesinlikle çocuk yapılmaz. kadın tarafının işe girmesi de kolay değil, hayatı boyunca hiç çalışmamış birisinin çalışan anne olarak özellikle türkiye'de çalışma hayatına girmesi gerçekten zor, psikolojik açıdan daha da yorucu. parayı sen getirdiğin halde, kaybettiğin için diyet muamelesi yiyorsan, o da para getirdiğinde nasıl bir muhabbet olacağını tahmin bile edemiyorum.

bir de hep söylenir, sarhoşken ve sinirliyken söylenen şeyler önceden en azından 1 kere akıldan geçirilmiştir diye. rastgele kelimeler değil bunlar yani.
  • roket adam  (01.08.22 20:05:52 ~ 20:14:10) 
başınız sağolsun.
ben büyütülecek, boşanılacak kadar büyük bir olay görmüyorum. 2,5 yıl geçmiş bir olaydan sonra bence tüm bu konuşmaların altında tramva yatmıyordur. bayan tarafının 20 yıl sonra bile aynı konuyu gündeme getireceğini unutmadan yaşıyorum. 9 yıllık evliyim, hala düğünde yaşanan olaylar karşıma gelebiliyor. 11 yıl kaldı geriye diye kendimi avutuyorum :)
demem o ki o diyet konuşmaları devam edecek. karşılıklı olarak sizin de yenge hanımın yaptığı yanlışları söylemeniz devam edecek.
söyledi, oradan biliyorum dediğini bende yaşıyorum ama işte o öyle olmuyor, gidip sarılacakmışım felan. biraz zaman geçince birlikte sarılıyoruz o ayrı.
7 yıl evlilik ile 9 yıl arasındaki fark çok görünmeyebilir ama biz buna tecrübeli evlilik diyoruz.
bence bilmediğiniz bir gelecek için (senin maddi durum, yengenin çalışma durumu, çocuğun kardeş isteme durumu) birbirinizi kırmanın bir anlamı yok. karşılıklı oturun, geçmişi unutun, yeni bir konuşma metniyle hayatınıza devam edin.
  • pccopath  (01.08.22 20:08:33) 
"onun düşüncesi 3-3,5 yıl kadar çalışıp tekrar çocuk yapalım üzerine, yani birkaç yıl sonrası uğruna kavga edildi"

abi sen bir erkek olarak bu kadar süre varken söylemen gereken şey "bakarız"di, o zamana kadar belki senin, belki eşinin düşüncesi değişecek. yapmayabilirmissiniz yani bu kavgayı.
  • austra  (01.08.22 22:22:47) 
Anlattığıniz kadarıyla sorun maddi/geçim sorumluluğunun tamamen size yüklenmiş olması. Arkaplanı vardır tabi de evlendiginizden beri neden çalışmıyor? Sizin o kaybettiğiniz 110 bini riske atarken evin bütün maddi yükünün sizde olmasının da etkisi var mı?

Bence bunları da düşünün. Evet kadınların çalışması çocukları küçükken hele de öncesinde çalışmıyorsa daha zor çünkü piyasada böyle bakılıyor maalesef. Tamam ama "evlendiginizden beri" kısmını diyorum aslında.

Demek istediğim eşiniz gitsin iş bulsun çalışsın değil. Ama sanki o maddi sorumluluk size "yıkılmış" gibi bir hava sezdim.
  • encokbenisevinnolur  (02.08.22 00:19:14) 
Önceki başlıklarınıza göz attım ve parayı kaybettiğiniz yanlış tercih coin borsası diye tahmin yürüteceğim. Bu mikrardaki birikimimizi ben çalışmasam bile eşim bu şekilde kaybetmiş olsa, üstüne çocuk kaybımız olsa evliliğimiz ciddi bir darbe alırdı. İş yatırımında para kaybetmek farklı bir etki yapıyor, başımıza geldi işle ilgili ciddi aksaklıklar ama aynı şeyi hissettirmedi. Terapi almak şart gibi görünüyor. Karşı taraf haksız değil, fakat ifade ve iletişim şekli bozulmuş belli ki.


  • kullanıcıadımbuolsun  (02.08.22 05:45:25) 
öncelikle başınız sağolsun.

eşinizin bu para meselesini ortaya getirmesindeki üslup yanlış olabilir ama haklı olup olmadığını bilemiyoruz zira yeterince done vermemişsiniz. mesela sizin bu yaptığınız yatırımdan haberi var mıydı? ondan habersiz mi yaptınız? ortak olma içim rahat değil dediği biriyle inat edip ortak mı oldunuz? onun da rızası olmadan birine kefil mi oldunuz? etrafımda gördüğüm evliliklerde maddi kayıpların nerdeyse %75 i kadının rıza göstermediği ve hatta çoğunlukla bilgisinin dahi olmadığı hamlelerle gerçekleştiği için ciddi krizlere neden oldu. sizinki de böyle bir durumsa zaten eşinizi ekarte eden sizsiniz gibi bir durum çıkar ortaya. öyleyse, eşinizin üslubuyla ilgili uzman desteği alırken siz de kendiniz uzman desteği almalısınız. hiç bir anlaşmazlık veya üslup sıkıntısı tek taraflı olmaz zira.

evlendiğinizden bu yana çalışmaması ortak bir karar mıydı? yoksa örnek veriyorum sizin işiniz nedeniyle şehir değiştirildi de kadın o şehirde mesleğini mi yapamıyor, yapamadı? çocuğa bakacak hiç kimse olmadığı için mi çalışmıyor?

editlerinizi de okudum. eşinizin üslup sorunu var kabul ama kimse durup dururken duvara kafa atmaz, şiddet ve üslupla ilgili birbirinizi tetikliyorsunuz gibi bir durum var. sadece eşiniz kırıcı ve sert olsa konuşup anlaşarak 2 çocuk yapmazdınız.
  • Phoebe  (02.08.22 11:32:29) 
ben sadece şunu söyleyeceğim bu dünyaya 1 çocuk bile fazla.


  • sizofren06  (02.08.22 12:22:41) 
çocuğa zaten eşiniz bakıyormuş. erkekler çocuk bakımında çok az sorumluluk alıyorlar. anladığım kadarıyla geleneksel bir görev paylaşımı yapmışsınız. bu durumda para kaybetmeniz sizi geriye atar, evet.

çocuk konusunda da bence eşiniz haklı. tamam, bir taraf istemiyor ama diğer taraf da istiyor? siz de ona haksızlık yapmıyor musunuz bu durumda?
  • deartheodosia  (02.08.22 20:57:31) 
[]

Sanal aldatma durumu - Instagram Hk.

Dört yıl önce falan bir ortamda eşimle ben bir kadınla tanışmıştık. O kişi arkadaşımın arkadaşıydı. Bayağı hoş bir kız, eşimin ondan etkilendiğini de hissetmiştim. Etkinlik sonrası bir baktım, eşim kadını takip etmiş sosyal platformda. Bayağı sohbet etmiştik, ben de takip etmiştim. Neyse sonra postlarını like ettiğini gördüm eşimin. Rahatsız olduğumu söyledim ve takibi bırakmasını istedim. Tamam dedi, sonra bir daha konu aklıma gelmedi.
Yıllar yıllar geçti, neyse iki gün önce Instagram'da bir şey gösterdi, aa dedi bunu ileteyim dedi başka bir arkadaşımıza, o paylaş butonuna basınca kızın ismini gördüm, böyle en başlarda.kizi takip etmiyor, herhangi bir like yok vb, Ma nasıl hala çıktı kız anlamadım. Hala sık mesajlasiyor olarak anlıyorum? İnstagdami bilmediğim için tam bilemedim, ama gördüm ismini o kesin kızın.
Sonrasında kızın tüm paylaşımlarına baktım, tanıştığımız dönemde ve eklestigimiz dönemde bir üçüncü erkek arkadaşimiz (oldukça çapkın) da kızın paylaşımlarıni beğenmiş.burdan da şunu çıkardım, eşim bu kızsan bahsetmiş bir şekilde ortamlarda.
Nasıl ilerlesem bilmiyorum, telefonunu karıştırmak huyum değil ama yapmak istiyorum. Delil toplamak geliyor içimden.
Üç aylık bebeğim var bu arada, içimde ne fırtınalar kopuyor.. ama bu sefer sessiz ve derinden ilerlemek içimden geliyor. Siz ne dersiniz, birincisi Instagram'da paylaşa basınca kızın en yukarıda çıkması bir işaret değil mi ? Ne önerirsiniz benim için.

 
denedim şu an, bir şeyi paylaşmak istediğimde son mesajlaştıklarım görünüyor sırasıyla. mesajlaşmış yani, evet. 4 yıl diyorsunuz, az bir şey değil. ben kesinlikle kurcalardım bu konuyu.


  • deartheodosia  (01.08.22 05:38:20) 
Paylaşa basınca en üstte çıkıyorsa çok sık mesajlaşıyor demek degil ama en son ona mesaj atmış ya da ondan mesaj almış demektir.

Paylaşma butonu degil de arama butonuna basıp birinin adını aradığı sayfada en üstte çıkıyorsa en son onun adını aratıp profiline girmiş demektir.

Kızın adını kesin gördüysen ortada masum bir durum yok bence.
  • himmet dayi  (01.08.22 05:39:49 ~ 05:41:16) 
Dediğinden aldatma durumu çıkıyor olsa benim şirketin İstanbul ofisini erkeklerinin yarısı eşini aldatıyor demek olurdu.

Başı bağlı erkekler böyle flörtüz olabiliyor bacım, idare et.
  • trixi  (01.08.22 06:30:48) 
Ayrıca aldatsa o işi İnstagramda yapmaz sanki?


  • trixi  (01.08.22 06:40:30) 
Telefonu karıştırın ama kesin silmiştir bir şey varsa da. Telefonda faceid varsa gece uyurken tutun yüzüne açın ne varsa görün. Ama asıl önemli olansa şu: Instagram hesabının şifresini değiştirin. Başka bir cihazdan da yeni şifreyle hesaba giriş yapın. Ayrıca yeni şifreyle kendi telefonundan da giriş yapın ki uyanmasın mevzuya. Ayrıca giriş yapınca “hesabınızın şifresi değişti şu cihazdan hesabınıza giriş yapıldı” tarzı bir bildirim gelirse onu da hemen kaldırın.


  • mevsimler  (01.08.22 07:16:14) 
Kendisine bulaşmadan kız üzerinden gitmek de bir yöntem. Fake hesap açıp bi iki yakışıklı erkek fotoğrafı kullanıp yürünebilir. Instagramda bu usul nasıldır bilmiyorum fake hesapla yapılan yürüme hemen anlaşılırsa kızın adını soyadını aratın başka ortamlardan yoklayın. Linkedin mesela. Linkedinde takipçi(bağlantı) bulmak çok kolay. Rastgele birilerini ekleyerek profilinizi gerçekçi kılabilirsiniz kolayca. Çünkü insanlar bağlantı edinme çabası içinde genel olarak. Evet kızın linkedin hesabı varsa yurtdışında yaşayan Türk bir yönetici mühendis yazılımcı vb profil oluşturun bence. Oradan bir süre kazıyın altını belki söyler. En azından diyalogları devam ediyor mu onu anlarsınız. Mesela eşinizin işini eğitim durumunu yaşını falan tarif ederek birebir kendisinin profiliyle uyumlu birine ihtiyacınız olduğunu söyleyin Kıza bakalım ne diyecek.


  • mevsimler  (01.08.22 07:24:06) 
Ben de instagramda surekli esime dediginiz gibi gonderim yapiyorum. Bayadir ne alaka diyorum, esimden sonra surekli cikan kisiyle en son 2 yil once fln mesajlasmisim. Ve bu kisi 2 sirada cikiyor esimden sonra. daha altlarda daha yanin mesajlastigik kisiler oldugu halde. Ayrica bu ikinci sirada cikan kisiyle takiplesmiyoruzda.

Yani orada cikmasi bence pek birsey ifade etmiyor.
  • oscar  (01.08.22 07:37:03) 
Ben sakin olmanızı öneririm. Eğer eşinizin bu kişiye karşı yürüme, hoşlantı durumu olsaydı ortamlarda bahsetmezdi kimseyle. O üçüncü kişiyle kızın instagram hesabını paylaşmış. Birde kadın sizi tanıyormuş, rezil olma uğruna böyle bir şey yapma ihtimali düşük, siz sonuçta yoldan geçen biri değilsiniz. Bu kadınla ortak çevreniz var. Eğer bir şey yaşansa rezil olacağını az çok tahmin eder.

Bebeğiniz üç aylık, sizin için zaten zor bir dönem. Şuan için konuyu ağır ağır ilerletin. Ben olsam eğer bir şey bulsam bile bebek 2 yaşına gelene kadar boşanmayı, ayrılmayı düşünmezdim. Ayrılma durumu olsa otomatikman size daha ağır yük binecek, karşı taraf bi rahatlamış olacak.

Ortada bebek olduğuna göre bir anne-bebek instagram sayfası açmayı düşündüğünüzü, bebekten pek vaktiniz olmadığınız için bildirimlere bakması için bu sayfayı kocanızın hesabında açmayı teklif edin. Bebeğin bakım sürecini paylaşırsınız, sayfayı büyütürüz,hediyeler gelir vs diyin. Arada sırada bu bahane ile telefonu elinize alırsınız, bu durum onu da rahatsız etmez üstelik anlamaz durumu.

Durduk yere kızdan sürekli bahsedip, böyle eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmeyin.
  • GoodMorningTeacher  (01.08.22 08:02:17) 
Simdi denedim en ustte bikac sene once konustugum biri cikti. Bu ara cok konustugum biri 3. sirada cikti.


  • ghilleinthemist  (01.08.22 09:49:33) 
Ben de şimdi denedim en üstte en son mesajlaştığım arkadaş çıktı, altında da en sık ve en son mesajlaştıklarım sıralandı.
Keşke görür görmez sorsaydınız sen bunu silmemiş miydin diye.
Bence bu anı tekrar yakalamaya çalışmak önemli. Mesela onun instagramına girin, “ay şuna bayıldım kendime atıyorum senden” diyin ve tekrar bakın üstte çıkarsa sebebini sorun.
  • megalomaniac  (01.08.22 10:20:56) 
Aldatma bunun neresinde? Kesin bir şey varsa o da kıskançlık. Kız güzel ve donanımlı belli ki. Sırf bu yüzden konuşmasını yasaklamışsın bu da adama çekici gelmiştir belki. Baştan beri guvenmemissin adam üstüne de cocuk yapmışsın adamdan. Tam türk işi aile aşk meşk.


  • hasmetizm 2046  (01.08.22 10:48:14) 
telefon falan kaydedip haklıyken haksız duruma düşmeyin. alacağınız yanıtı göğüsleyebileceğinizi düşünüyorsanız alın karşınıza suçlamadan, anlamaya çalışarak, yapıcı bir şekilde konuşun. belki gerçekten ortada bir durum var belki de lohusalık depresyonu geçiriyorsunuz. açık ve net iletişim kurmanız şart. varsayalım ki bir şey yok ama eşiniz çok sert reaksiyon verdi, o da öküz olmasın, açsın lohusalık dönemi, lohusalık depresyonu ile ilgili bilimsel kitaplar okusun.

siz de lütfen size destek olacak birileri varsa, bebekten ayrı birkaç saat geçirmeye çalışın bir süre, gerekiyorsa da uzman desteği alın bu konularda.
  • Phoebe  (01.08.22 13:26:08) 
Aldatma olmamış da olabilir. Ben de daha önce hiç konuşmadığım sadece en son doğum gününü kutladığım birisi çıktı mesela. Sadece bir mesajlaşma ama en son mesajlaşma olduğu için en üstte çıkıyor.
Lohusalık zaten çok zor bir dönem. O yüzden kendinize bu kadar yüklenmeyin.

  • birini cok ozledim ama haberi yok  (09.08.22 13:59:07) 
şöyle söyleyeyim, instagram'da neredeyse her gün komik fotoğraf gönderdiğim ve yazıştığım bir arkadaşım bende ISRARLA en altlarda çıkıyor... ne zaman bir şey göndermek istesem iki saat aşağı inmek zorunda kalıyorum.

insta'nın bu konuda nasıl çalıştığını kendisinden başka kimse bilmiyordur sanırım. bu tarz şeyleri çok gördüm, kimsenin net ve kesin bilgisi olmadığına şahit oldum.
  • der meister  (09.08.22 14:04:40) 
[]

kahve tüketiminiz ne kadar?

tek kişi olarak 1,5 ayda 1kg kahve tüketmişim. düşününce vay anasını çok mu acaba dedim.

sizde nasıl durumlar?


 
Ayda 600-700 gr. yapıyor. Her gün 15-16 gr çekirdek ile tek porsiyon içiyorum ortalama.


  • Bruce  (31.07.22 23:44:08) 
Haftada 3 gün 200 ml filtre kahve, 2 gün 300 ml amerikano, 2 gün 600 ml amerikano.


  • gabe h coud  (31.07.22 23:45:37 ~ 23:46:05) 
250gr olan paketlerden haftada bir alıyorum 1 kilo yapıyor yani benim de, böyle düşününce bir garip geldi şimdi :D


  • akhenaten  (01.08.22 07:35:27) 
hiç.

kahvenin tadının da kokusunun da abartıldığını düşünüyorum.
  • tantunisultansuleyman  (01.08.22 09:54:46) 
250 gramlık paketi her gün bir 250lik termos dolduracak kadar yapıyorum, 3 hafta kadar gidiyor.


  • amelie poulain  (01.08.22 10:04:26) 
çok mu bilmiyorum ama az değil :)

ben yazın ayda 200 gr civarı ama kışın yarım kg içiyorumdur.
  • nuisance  (01.08.22 10:05:35) 
2,5 kişi ayda 1 kilo tüketiyoruz. sizinki bir tık fazla gibi


  • belkider  (01.08.22 10:23:55) 
Normal bence, ben de günde 1 double espresso bazlı kahve tüketiyorum. 2 haftada yaklaşık 250gr


  • dreamnesiac  (01.08.22 12:25:33) 
gramaj olarak kestiremiyorum hep evde hazırlamadigim için ama ortalama günde 4 büyük kupa filtre kahve


  • yuvarlanantencereninkapagi  (01.08.22 13:28:58) 
Bana normal geldi sizin durum, fiziksel olarak kötü etkilemediği sürece çok da sorun olacağını düşünmüyorum ben, ama fazla olduğunu düşünüyorsanız bi doktora danışmakta test vs yaptırmakta fayda olacaktır.

Benim eski diyetisyenim azalt demişti bir süre önce o zamandan beri daha dikkatli olmaya çalışıyorum ama pek başarılı değilim bu konuda.

Her ay 1 kilo alıyorum aşağı yukarı maaşa bir hafta kala bitiyor o süreci de dışarıdan günlük bir büyük boy kahve alarak geçiriyorum. Bazen iki ya da üçe de çıkabiliyor bu tamamen o dönemki maddi durumuma bağlı olarak değişiyor.
  • mutekebbir  (02.08.22 12:27:44) 
Ben de üç aşağı beş yukarı o kadar tüketiyorum.


  • niyeti bozuk http nesnesi  (02.08.22 21:49:11) 
Günde 2 kupa. Yaklaşık 500 gr yapıyor aylık.


  • kobe824  (02.08.22 22:41:45) 
2 kisi ayda 2 kg kadar.


  • kafasizbiri  (10.08.22 22:19:36) 
[]

Şu durum sizi rahatsız eder miydi?

Sevgilinizin mezuniyette erkek olan bir arkadaşını yanaktan öperken instagrama post atması sizi rahatsız eder mi?




 
Eder.


  • antihero  (31.07.22 21:55:50) 
Etmez :)


  • dreamnesiac  (31.07.22 21:59:05) 
Ayan beyan paylaşılmış bi şey beni rahatsız etmezdi sanırım. Gizli değil saklı değil yanaktan bir öpücük ve sosyal medyada paylaşılmış. Ha öncesinde ne gibi paylaşımları vardı bilemem ama bu kadar bilgiyle tatlı bi dostluk der geçerim.


  • msb  (31.07.22 22:02:12) 
kadin oldugum icin etmezdi sanirim ama erkek olsam rahatsiz olurdum :)


  • in vino veritas  (31.07.22 23:20:17) 
Sevgilimin genel durumuna bağlı. Böyle aşşşırı samimili, fiziksel temaslı karşı cins arkileri zaten varsa sorun etmem ( öyle biriyle olmam aslında xd). Yok normalde öyle aşırı cana çyskın diilse garipserim hoşuma gitmez


  • abuzer  (31.07.22 23:26:31) 
öpmekten kastın yanağa buse kondurmaksa evet ederdi.


  • floydian  (31.07.22 23:34:16) 
Herif gay değilse eder


  • mevsimler  (01.08.22 00:01:26) 
Eder. @amanustumegeliyorlar +1


  • havadakarada  (01.08.22 00:25:26) 
etmez.
genel tavrı öyledir ya da arkadaşlarıyla fazla samimidir etmez ama herkesle mesafeliyken gidip onu öptüğünü atmıştır o zaman garipserim herhalde. böyle deyince de ayrıcalıklı sanmayayım diye önüne geleni öpmesi gerekiyor gibi oldu. öyle de yapmasın tabi(:

  • juliette  (01.08.22 01:09:02) 
Eder tabiki. İgrenç bir görüntü. Sevdigim kadın bunu yapsa külahları değişiriz. Ha ciddi düşünmüyorumdur eglencelik takılıyorumdur o zaman umrumda olmaz


  • limonlu eksi  (01.08.22 18:42:58) 
üzülürdüm.


  • curious mind  (01.08.22 19:21:54) 
yok artık


  • sizofren06  (02.08.22 12:29:02) 
Kesinlikle eder.


  • sorumatik  (02.08.22 13:59:30) 
Eder ya etmemesi de anormal


  • kafasizbiri  (10.08.22 22:19:54) 
[]

aylık sosyalleşme harcamanız?

ortalama ne kadar ve hangi ortamlarda gerçekleşiyor?

birde bu harcamalarınız için belli bir rutininiz var mı? cumartesi şuna, pazar buna şu kadar harcarım gibi.


 
Haftada bir farklı gruplardan arkadaşlarımla değişik bir yerde güzel bir yemek + farklı bir yerde içki içmeye çıkıyoruz çoğunlukla. Bazı haftalar farklı arkadaş gruplarının planları aynı haftaya da denk gelebiliyor tabii, doğum günleri filan varsa özellikle. Mekanlara göre değişiyor ama 300-500 arası harcanıyor son iki aydır filan.


  • inawen  (31.07.22 19:47:47) 
şu sıralar 20-30k civarı.

yaz aylarında yat kiralıyorum. 15-20 kişi, arkadaş, aile çevresinden geliyorlar. yüzme için 15 bin, gece gezmesi için 8 bin tl. herkes kendi içkisini, yemeğini getiriyor, yine de 2-3 onlara gidiyor. yüzmeye garipçe'ye, adaların arkasına gidiyoruz. gece gezmesi boğaz'da genelde. bu yaz 3 kere yaptık, bu ay 2 daha yaparız, yeter.

işyerinden arkadaşlarla balık ekmek yiyoruz haftada bir, 5-8 kişi geliyor. onları bazen ben karşılıyorum.

kalbur üstü bir konser varsa mutlaka gidiyorum. ayda 1-2 bin civarı

brunch, kahvaltı vs. 2 haftada 1 gidiyorum. kişi başı 200-300 oluyor genelde. 2-3-4 kişi en fazla, ben ödüyorum.
  • gabe h coud  (01.08.22 09:23:37) 
sıfır tl. sosyalleşmiyorum.


  • matrix  (09.08.22 03:41:16) 
[]

gunumuz kadın erkek ılıskıleri

Merhabalar herkese, uzun süredir bir şey merak ediyorum. Günümüzde gerçekten nasıl düzenli bir ilişki kuruluyor? Düzenli ilişkiden kastım haftada 1 buluşup oturup sohbet etmek, farklı aktiviteler gerçekleştirmek gibi. Tanışılan insanlar direk konuyu cinselliğe getiriyor ve bu da tek gecelikten fazlası olmuyor. Bu arada bu insanlar sadece internet ortamında değil, lise üniversite iş arkadaşları, hobi kurs arkadaşları veya gün içinde denk geldiğimiz çeşitli ortamlardaki sıradan insanlar. Bu durumda, eğer yapan , bunu başarabılen varsa, bir ilişki kurmanın yöntemi veya püf noktası nedir günümüzde?

edit; kız, erkek herkes düşünce ve önerisini yaazarsa sevinirim, teşekkür ederim.


 
Kendi ilişkimden yola çıkarak cevaplarsam iletişim hâlinde olmaktan, birlikte zaman geçirmekten keyif almak gerekiyor. Tek gecelik demişsiniz. Siz konuyu hemen cinselliğe getiren birine istediğini vermiş oluyorsunuz. O kişi de istediğini aldığı için devamı gelmiyor. Bana göre sağlıklı bir ilişkinin temelinde önce hoşlanma, duygu olmalı, ondan sonra bunlara bağlı olarak cinsellik gelişmeli. Bu şekilde bağ daha da güçlenir. Duygu olmadan yaşanılan şeyler geçici olur.


  • dissendium  (31.07.22 14:58:59) 
dissendium; yanlıs anlasılma olmus sanırım, tek gecelık benım ıstegım olan bır secenek degıl, ınsanların hedeflerı veya beklentıde oldukları bır secenek.


  • deepness  (31.07.22 15:03:17) 
ne istediğine bağlı olarak kolay bir şey değil. benim ilişkilerim genelde uzun süreli olur. fedakarlıklar yaparım, severim, bağlanırım. 5,5 sene ve 3,5 senelik iki ilişkim oldu. 1 senelik ilişkilerim de oldu bir kaç tane. onların arasındaki dönemde sizin dediğiniz gibi bir garip, üzücü, kayıp dönemler yaşadım. o ara dönemlerin birinde sözlükten biriyle tanışmıştım, epey flört ettikten sonra sözlükten bir başkasıyla sevgili olduğunu öğrendim. bunu sorunca, kızların kafası karışık olduğunda başkalarıyla yazışabilir, normaldir demişti. ben istemem dedim, uzaklaştım. fb da ekliydi. bir kaç gün sonra amerikalı bambaşka bir adamla nişanlı olduğunu ilişki durumunu güncellediğinde öğrendim. kısa bir süre sonra da evlenip amerikaya taşındı. yani benimle tanıştığında sözlükten, benim bildiğim, en az bir sevgilisi ve bu amerikalı nişanlısı vardı. sözlükten takip ettiğim kadarıyla bunlar çocuk yaptı, 1-2 sene sonra boşandı ve geri yurda döndü. yani demek istediğim son zamanlarda, günümüzde olan bir şey değil, bu 10 sene öncesinin olayı. 20 sene öncesinde de benzerdi. çünkü, insanlar doğal olarak bencil. sağlıklı ilişkiler kurmak hiç bir zaman kolay değildi.

şimdi nişanlıyım. internetten tanıştık. ben yine o kayıp dönemde savrulup giderken onda gördüğüm ve onun bende gördüğü samimiyeti kaybetmek istemedik ve eski ilişkilerimdeki yanlışları yapmadım. ne dediğime, ne yaptığıma çok dikkat ettim. bir de hayatımın güzel, keyifli bir zamanında olduğum için, mutlu olabildik.

püf noktası, çok insan tanımak ve biraz zekayla, dikkatle, biraz doğru filtrelerle, istediğini, aradığını bulmadan emek, zaman vermemek diye düşünüyorum.

benim için, eğitim, yabancı dil ve aileye değer vermesi, samimiyet çok önemli. nişanlım türkiye ve amerikada top okullarda okumuş, amerikada yıllarca çalışmış, çok güzel yerlere gelmiş, iyi paralar kazanırken, kariyeri çok iyi giderken, hepsini bırakıp ailesiyle birlikte olabilmek için geri dönmüş ve burada sıfırdan kariyerine başlamış birisi. bir date yaptık ve ondaki samimiyeti, sevgiyle yetişmiş biri olduğunu gördüm. kimse kapmadan ben kaptım. onun isteklerini karşılayabilecek biri olmasam yanaşmazdım. ona da bana da zaman kaybı olurdu. bir çok açıdan denk bir çiftiz, dünya görüşlerimiz yakın, deal breakerlarımız yok, sevgi doluyuz, birbirimizi seviyoruz.

sonda özet geçeyim: tekrar tekrar deneyeceksin, gerekirse yüzlerce insan tanıyacaksın. senin istediğin yoksa, deal breaker bir şey varsa, hiç zaman kaybetmeyeceksin. tabii bu bir yarış değil, içinde sitem, ön yargı, kötü hislerle yaparsan, şüpheyle yaklaşırsan doğru insanı da kaçırabilirsin.
  • gabe h coud  (31.07.22 15:27:41 ~ 15:36:58) 
Tanışmaları gerçek hayattan yaparsan istediğine daha kolay ulaşırsın. sanalda erkek=para, kadın=beden çoğunlukla. Gerçek yaşamda imkanlar kısıtlı adım atmak ve karşılık almak en azından bir anlam ifade ediyor.


  • OrangeYellow  (31.07.22 15:33:47) 
Öncelikle kendi hayatınızı oturtmuş olmalısınız ya da en kötü ihtimalle somut uzun vadeli planlarınız olmalı. Örneğin siz öğrenciyseniz ve 2-3 yıl sonra nerede olacağınız belli değilse, işsizseniz ve hayatınızda halletmeniz gereken birçok derdiniz varsa, şehir ya da ülke dışına çıkma olasılığınız bulunuyorsa ya da çalışıyorsanız dahi uzun vadede yurtdışına çıkmak gibi bir planınız varsa istediğiniz gibi bir ilişki kuramazsınız.

İnsanların çoğunun yaşadığı şey de bu. Kimse kola kolay önündeki 2-3 yıl için plan yapamıyor. Haliyle uzun süreli ilişki içine girme eğilimi de azalıyor.

Hayatları oturmuş iki insan eğer birbirlerini beğenirse bunun uzun bir ilişkiye evrilme eğilimi de artıyor.

Çok önemli başka bir şey de, "ilişki arayan" ve "lafı sekse getiriyorlar" şeklinde düşünceleri olan insanlar genellikle beğendiği biriyle tanışınca bir ilişki başlatma konusunda çok aceleci olabiliyor. Bana böyle denk geldi en azından. "Lafın sekse gelmesi" hakkında söyleyecek sözü olan insanlarla olan münasebetimde iş hep alelacele ilişkiye evrildi. Bu diğer taraf için çok itici bir durum, çünkü huyunu suyunu hiç bilmediğiniz, daha yeni yeni tanımaya başladığınız biri gelip hayatınızın geri kalanını birlikte geçirmenin iyi bir şey olacağını düşünüyor kendi kendine. Nerden baksanız olur şey değil. Siz ilişki aramamalısınız, insan aramalısınız. İlişki fikri bu insanı tanıdığınızda kendi kendine ortaya çıkmalı. Buna seks de dahil, karakter de, geri kalan her şey de... Kimse ten uyumu olmayan biriyle bir ömür geçirmek istemez. Seks insanları birine bağlayan en önemli şeylerden biri.

Yukardakilerden hiçbiri zorunlu olmadan hayat kurmak isteyen insanlar için yaygın olarak kullanılan görücü usulü bir sistem var. Kendi dinamikleri içinde gayet efektif çalışıyor. Bunu da deneyebilirsiniz, neden olmasın?
  • akhenaten  (31.07.22 15:36:40 ~ 15:38:41) 
32 yaşında evli bir birey olarak bir sürü date'te bulundum. şu anki ilişkim de dahil olarak genelde bahsettiğin "düzenli" ilişkiler, düzenli ilişki arayan iki bireyin cinsellik konusunda buluştuğu ve anlaştığı anda başlıyor. bu dönemde kimse cinselliği denemediği biriyle direkt %100 commitment verecek bir ilişkiye başlamak istemiyor haklı olarak. ***bu bahsettiğim tespit bölgeden bölgeye, insan grubundan insan grubuna değişebilir***

bu biraz da şans işi ama belli bi yaştan sonra bir çok insan işin içinde cinsellik yoksa hiç başlamıyor bile, kadınlar dahil. ayrıca haftada 1 buluşma gerçek ve tatmin edici bir ilişki için de çok az. siz bir ilişki değil, arada bir görüşeceğiniz bir kanki arıyorsunuz bence.
  • roket adam  (31.07.22 17:12:58 ~ 17:15:30) 
Ben tam tersini deneyimliyorum. Son zamanlarda çok fazla ilk buluşma yaşadım, birçoğu da yabancı uyrukluydu. Ben tek gecelik ilişkiler ararken karşı tarafın neredeyse tamamı düzenli bir ilişkide ısrar etti. Bana da insanların hayatlarına bu kadar çabuk birilerini dahil etmekteki ısrarı garip geliyor.


  • ruhen hastayim ben  (31.07.22 17:36:42) 
roket adam; konu gayet açık, flörtle baslayan karsılıklı ılgı ve ıstekle, cınsellıgın de elbette olacagı duzenlı bır ılıskı kastedılıyor, "kanki" vs nıtelendırmeler konu dısı.


  • deepness  (31.07.22 17:45:38) 
[]

birini kirma pahasina soyle davranir miydiniiz?

biri var adi mehtap olsun.
mehtap sizi kendisi hakkinda birine kotu bi seyler soylemekle sucluyor.
oyle bi sey yok. karsi tarafa sor diyorum ona da yanasmiyor. kendi kafasinda kurmus. bazi durumlari birlestirmis kafasinda ve boyle bi sonuca varmis dedigine gore.

simdi siz bu kisiye senin hakkinda kotu bi seyler soylemedigim gibi senin su ayibini bile orttum der misiniz? bildigimi bilmiyor ama hakkinda baya kotu bi sey biliyorum. sahit olmustum ama o beni orada gormemisti. sadece ikimiz biliyoruz. cok agir olur diyorum ama o bana cok agir konustu hazmedemiyorum.

 
- simdi siz bu kisiye senin hakkinda kotu bi seyler soylemedigim gibi senin su ayibini bile orttum der misiniz?

+ Derim ve "tabi sende bunları anlayacak kapasite nerdee" deyip uzaklasirim.
  • etna  (30.07.22 00:21:25) 
o an boyle bi sey soylemis olsan oturturdun ama simdi gidip boyle bisi soylesen "a bak icinde kurmus" der. ben olsam salardim, konusu tekrar acilirsa soylerdim ve ondan sonra da kisiyle ilisigimi keserdim :) cunku hayat bu kaddar ucuz insanlarla muhattap olamayacak kadar kisa.


  • e mice  (30.07.22 00:59:46) 
Konu ahlaki bir sey degilse söylerdim.


  • duster  (30.07.22 01:09:45) 
O konuyu açmazdım ama “bırak senin hakkında kötü konuşmayı, gerekirse senin ayıbını örterim” diye inceden mesaji verir eklerim: “nasıl düşünmek istiyorsan öyle düşünmeye devam edebilirsin”


  • kaptankedi  (30.07.22 14:27:20) 
demem. bir daha kendimi yoramam cünkü mehtap laftan anlamayan birisi.

benim icin inanilmaz degerli degilse mehtap ile arama mesafe koyarim, cok luzumsuz boyle inat etmesi.
  • buf-e kür  (30.07.22 14:48:54 ~ 14:49:58) 
Mehtap sana sormuş böyle böyle mi diye sen de yok demişsin ama ona yetmemiş, inanmamış. Yani arada zaten güven bağı kalmamış.

Bu noktada her türlü ilişkiyi koparmak lazım.
  • titanic kemancısı  (30.07.22 14:51:57 ~ 14:52:14) 
[]

Hayatınızın aşkını bulup

Kaybettiniz mi?

Noldu ki


 
yoo benim cok sevdigim birkac kisi oldu ama hayat aski denmez, onlar o kadar sevmedi diye dusunuyorum. genelde anksiyete, fakirlik, manyaklik, guven vermeme gibi sebeplerle kaybediyorum ben. yani mesela hasbelkader birinin hosuna gittim diyelim, bir sebepten seviyorlar belli bir noktaya geliyoruz filan. sonra bakiyorlar bu adamin derdinin sonu yok, ne yaptigi belli degil, owencan'in deyisiyle ic sikintisi yuksek bir tip. genelde aciklama bile yapmadan koskoca bir yilin ardindan ghosting'e filan maruz kaliyorum. neredeyse hep boyle oldu.

su ana kadar bulmussam kaybettim, gelecekte bulursam onu da kaybederim eminim. cunku klasik tabirle sorun karsida degil bende. o yuzden diyorum insallah asik masik olmam. insan yalniz ama kendiyle barisiksa yine guzel yasiyor da baskasi yuzunden ezilmis hissetmek korkunc.
  • der meister  (29.07.22 01:11:35) 
evet.. kaybettim 11 ay önce vefat etti..


  • hakyememyemekyerim  (29.07.22 01:22:00) 
Çok uzun be abuzer.
Neresini nasıl anlatayım.
Bu aptal dünyaya bir çocuk getirip mutsuz etmenin vebalini taşıyamam diyen bir adam düşün.
Bir de vapurda, yolda, kapı önünde bir çocuk görünce sevme manyağı olan bir kadın.
İçinden çıkamadım sorunun ve 'Buraya kadar' dedim.
Dedim ama o gün bugündür, yıkığım, döküğüm, paramparçayım.
Özeti bu.

@hakyememyemekyerim, Benimki de dert mi dedim. Çok üzüldüm abi. Basın sağolsun. Sabırlar dilerim. Mekanı Cennet olsun.
  • Mirket  (29.07.22 01:33:34) 
@hakyememyemekyerim başın sagolsun. Aynı acıyı 21 yıl önce yaşadım. Hayat devam etsede yıllar gecsede ince bir sızı olarak kalıyor. Sabırlar dilerim.


  • brnbrs  (29.07.22 11:24:38) 
Kaybettiysem hayatimin aski değildir.


  • stavro  (29.07.22 12:12:25) 
Hayatimin aski denebilir mi biliyorum ama kaybi benim icin yikim olmus bir kisi var.

Ailem kendisini istemedigi icin ailemle kavgaliydik. O sirada cok iyi maasla calismama ragmen ozguven sorunlari yasadigimdan kendi basima eve cikamiyordum.

Kavga dovus onu rahatsiz etti, benim kendi basima eve cikmaktaki cekingenligim ve genel ozguven sorunlarim bonus oldu.

Sonraki yillarda her karsilastigimizda benim icin aci verici bir deneyim olmustu. En son 3 sene once karsilastigimda canimin acimadigini hissedip mutlu oldum.
  • cleric  (29.07.22 12:56:37) 
Kaybetmeyi göze aldım, kaçtım aşktan. Bir şehri terk ettim ondan ayrılabilmek için. 1,5 sene geçti, öylesine derin bir ilişkiyi aşkı bulamayacakmışım gibi ve onun gibi beni seven bir daha karşıma çıkmayacakmış gibi hissediyorum. Ama insan umutsuz yaşayamaz. Kararlarımızın arkasında durmak ve kayıplarımızın üstesinden gelmemiz gerekiyor.


  • esra rengiz  (29.07.22 13:57:14) 
bulmadım, o yüzden de kaybetmedim. ama olsaydı da kaybetseydim ne üzülürdüm... o yüzden rahatım:)


  • candide  (30.07.22 18:25:38) 
Buldum kaybettim. 11 sene yaşadık ama o da saçma sapan şeyler yaptı, iyice içini oydu ilişkinin ama dönüp baktığımda beni onun gibi de kimse sevmez. Ben dayanamadım 5 sene önce ayrıldım çünkü bazı şeyler içimde ukde kalacaktı (örneğin başka kadınlar) bunu yaşamam gerekiyordu, yaşadım sıkıldım elimde şimdi ne sevebileceğim bir kadın kaldı ne de o.


  • guitarissimo  (02.08.22 21:13:51) 
[]

Arkadaşlık geliştirme

Şimdi benim Instagram'da ekli olan birkaç tanıdığım var. Bir samimiyetimiz yok ama olsa çok güzel olurmuş gibi geliyor. Tatlı buluyorum bu insanları. Dm'e baktım ben arada bir emoji atmışım. Bir iki tane de mesaj. Onlara kıyasla ben daha çok reaksiyon göstermişim. Sizce ben bu arkadaşlara (birbirleriyle alakasızlar) ne bileyim bir yere mi davet edeyim, bir şeyler mi yazayım hani diyalog ilerler belki ndjdksbs boşver mi diyorsunuz yoksa :d




 
Emoji ile değil de bi story e şakalı bi mesaj atıp ordan yürünebilir, evde bunaldım bi ara bişiler içmeye cıkalım mı filan diyorum ben.
Niye boşveresin yardır gitsin:)

  • rebecca  (29.07.22 03:02:36) 
bana cocukluk arkadasim olan ama sonrasinda belki 10-15 yil tek islevi sosyal medya hesaplarimda arkadas olarak bulunmak olan bir arkadasim hal hatir sorduktan sonra ya biz niye hic gorusmuyoruz arada bir bir seyler yapalim, iyi anlasabilecegimizi dusunuyorum diye yazmisti. iyi ki yazmis, kafa dengi eglenceli bir insan kendisi, sıklıkla gorusur bir seyler yapardik ama simdi baska bir sehre tasindi daha az gorusuyoruz ama yine de gorusuyoruz. iyi ki o zaman mesaj atmis da gorusmusuz, kafa dengi insan az hayatimda iyi oluyor yani :) bu arada karsi cins filan degiliz ikimiz de kadiniz, normal arkadasiz yani :) arada kizkiza gezmeye pedikure filan gidiyorduk :) hatta keske buralarda olsa da bi ciksak iki kafa dagitsak diye dusunmuslugum coktur.

yani anlasabileceginizi, arkadas olabileceginizi dusunuyorsaniz iletisim kurun en fazla reddedilirsiniz ama o olmazsa belki kafa dengi bir arkadasiniz olur :)
  • in vino veritas  (29.07.22 08:42:47) 
[]

Araba almalı mıyım

İstanbulda çok merkezi bi yerdeyim. Marmaray falan dibimde. Arabaya hiç ihtiyacım yok. Ama araba artık kadın-erkek ilişkilerinde çok önemli gibi görüyorum, gözlemim bu yönde. Kız cıvıl cıvıl giyinmiş akşam dışarı çıkıcaz mesela arabasız toplu taşıma olmuyor, taksi aynı rahatlığı vermiyor sanki. Sırf bu yüzden araba alsam kerizlik mi olur?




 
Abi ben tam tersi akşam dışarı çıkacaksam arabayı bırakıp taksiyle gidiyorum alkol alacağım için, bu nedenle araba almak bana göre mantıksız ama genellemiyorum tabii.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (26.07.22 19:43:50) 
Araba her türlü konfor. araban yoksa yığın kalabalığın olduğu liseli dolu yerlere gidiyorsun.


  • OrangeYellow  (26.07.22 19:47:04) 
Araba gerekli. Kızla ilgisi yok


  • abuzer  (26.07.22 19:52:53) 
Arabasızken arabanın kıymetini bilemiyorsun. Araba önemli


  • birmilyonunvarmi  (26.07.22 20:06:38) 
Al imkanın varsa kesinlikle


  • hayati cozemeyen adam  (26.07.22 20:20:53) 
Araba olsun da sen gene Marmaraya bin, eksikliği hissetmek zorunda olmak kötü.


  • olaylar olaylar  (26.07.22 22:08:59) 
belli yaştan sonra verdiğiniz örnekteki gibi giyinip süslenip toplu taşımaya binmek biraz zor olabiliyor.
istanbul'da zaten taksi büyük sorun.
yanında biri olsa da olmasa da yollarda sefil oluyorsun.

araba önemli ve çok gerekli.
  • blatta hiberna  (26.07.22 22:27:52) 
Onemli ama senin gibi biri araba kiralamali.


  • halk  (26.07.22 22:40:23) 
istanbul’da araba gerekli ve şart bence de. kızdan bağımsız olarak gerekiyor. arabasızlık çok kısıtlayıcı bir şey. ama ek masrafları ve streslerini de göze alman lazım park gibi.


  • roket adam  (26.07.22 23:52:34) 
motosikletim var, manitayla gezme tozma harici eğlenmeye dışarı çıktığımızda taksi ile git gel yapıyoruz, alkol olur bişi olur kaza yaparım falan gerek yok.

arabanın sağladığı bir kolaylık var ancak arabadan dolayı kızların yanaşma oranı artıyor yada daha kolay oluyor diye bişi yok. bütün konu senin flört becerilerin.

evet beraber gezme tozma işlerinde işe yaradığı doğru ama kiralarsın be hacı yani araba alacak paran varsa toplu paranı harcama, gerektiğinde bir sürü kiralama şirketi var mobil uygulama üzerinden kirala gitsin.
  • selam  (27.07.22 10:58:12) 
Arabanin kapinin onunde olmasinin verdigi guveni cok seviyorum. Her sn istedigim yere gidebilirim hissi veriyoe. Gecen ay 1 hafta arabasiz kaldim degistirme asamasind, elim ayagim titredi shsnsjsj. Taksiye mecbur kaldim, gercekten kotuydu. Araba candir. Bence alin.


  • mor oje  (27.07.22 22:01:38) 
arabasız olur mu ya bi al keşke daha önce alsaydım diyeceksin.


  • sizofren06  (28.07.22 12:16:57) 
arabam var. vergisi, bakımı, kaskosu, sigortası derken zaten korkunç bir para oluyor. Kasko ücretlerine de ciddi bir zam geldi zaten.

yani açıkçası bir mekana gidilecekse taksi çok daha rahat ve konforlu bence, park yeri sorunu yok, bira içtim araba kullansam mı sorunu yok, trafik var sorunu yok.

Arabam şehir içi aylarca kullanılmadan duruyor yerinde, kullanıyorsam sadece uzun yollarda kullanıyorum.
  • denizgonen  (28.07.22 14:57:26) 
imkan varsa al. kız erkek olayından bağımsız özgürlük sağlıyor.


  • ayin yazari  (28.07.22 23:21:49) 
Araba çok lazım bir şey. Ama kadın-erkek ilişkilerindeki önemi için almak da ne bileyim...


  • kafasizbiri  (10.08.22 22:22:15) 
[]

Arkadaş düğününe takım vs kombin

Pandemiden beri klasik giyinmiyorum. Bi iki kombin yaptım ama hiç içime sinmedi. Düz siyah takımları çekip gidiyim diyorum abartı mı olur? En son düğüne gittiğimde çocuktum heralde unutmuşum düğün raconunu.. kravat siyah gömlek beyaz olacak.




 
Diğer arkadaşlara sorma ihtimalin varsa onlarla benzer bir şeyler giy.


  • himmet dayi  (25.07.22 20:26:46) 
Çok çok yakınsa giy. Diilse gömlek pantolon


  • abuzer  (25.07.22 20:27:21) 
[]

Yavaş yavaş mı çot diye mi?

1 aydır flörtleştiğimiz hanımefendi ile istediğim frekansı yakalayamadım. O yakaladığımızı düşünüyor, sevgili moduna geçme hareketleri görüyorum. İşler kimseyi üzmeyecek noktayı geçmeden bitirelim istiyorum ama bunu çot diye yaparsam haydaa noldu durup dururken diyecek. Henüz çaktırmadım çünkü her şey güllük gülistanlık onun açısından.
İlişki konularında çok tecrübeli biri değil, o yüzden biraz erken bağlandı, kendini de kötü hissetsin istemiyorum. Çot diye olursa noldu diycek, frekans tutmadı diycem falan kötü bi his.

Öte yandan ufak ufak soğuk yapsam, sonra devam etmesek mi diyince şaşırmasa diyorum. Vakit çalmak hoş bişi değil ama 10 günde çaktırırım diyorum, çok da bi kayıp değil bence.

Bu soruyu ben görsem çot diye söyle, senden başka adam mı kalmadı niye kendini bu kadar önemsiyorsun derdim. Ama bekara karı/koca boşamak kolay, o yüzden benzer durumda kalmış arkadaşlardan da duymak istiyorum.

 
Çot diye, çünkü aksi hali hem kendinize, hem de karşı tarafa kötülük etmektir. Sizi düşünerek geçireceği bir Pazartesi günü kendisini çok mutlu edecek biriyle tanışma/başlama şansını pas geçmesine sebep olursa, karma bunun hesabını size illa ki soracaktır.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (25.07.22 02:24:48) 
Net doğrudan soğuk yapmadan


  • freebird5406_2  (25.07.22 02:44:24) 
10 gun tarafindayim ben. cot hos degil fazla kaba+ fazla modern. dating app degil disarisi gercek hayat falan ya hani. bi iskillensin once sonra konus bence on gun bi hafta onu bilemem


  • ala09  (25.07.22 03:23:06) 
cot diye zira zaten 10 gunde sogutsan ne yapmaya calistigini anlamayacak, kafasinda baska senaryolar kuracak, belki aldatiyor diyecek, belki sevgisini boyle gosteriyor sanacak sacma sapan bircok sey. net konus, 14 yasinda cocuk degilse hos degil falan demez hayatina devam eder.


  • hot potato  (25.07.22 05:08:16) 
Bence burda sorun kendi duygularınızı gizlemek için çaba harcamanız olmuş. Yani en azından istemediğiniz halde onun şimdi bir şeyden haberi yok demenizden bunu anladım. Böyle olmasaydı bu ikilemde kalmanız da gerekmezdi aslında.

Öyleyse de değilse de karşı taraf içten içe bir şeylerin yolunda olmadığını hisseder zaten. Bazısı bunu bastırıp kaybetme korkusuyla size daha çok bağlanıyor, bazısı panik yapıp önce ben ayrılayım bari diyor, kimisi hırçınlaşıyor, kimisi aman ben ses etmeyeyim ona vereyim ipleri diyor.

Haliyle iş ayrılık olunca "çot diye" olması çok zor zaten emin olun. Ayrıca çaktırma aşamanızın bu kişiyi daha kötü etkilemeyeceğinin de bir garantisi yok ki hem...

Bence gidin yanına sakin, düzgünce konuşun bağlayın olayı.
  • akhenaten  (25.07.22 06:50:43) 
Soğuk yapmak ergenlik geliyor bana. Sana sonrasında da saygısı kalsın istiyorsan net bir şekilde bitir.


  • Amaranta ursula  (25.07.22 09:29:00) 
Bana çot diye söylenmediği ve en başta da kendimi dünyanın en muhteşem varlığıymış gibi hissettirildiğim için şu an çok acı duyuyorum mesela. Karşındaki insan senin gibi olmayabilir, duygusal olarak çoktan bağlanmış olabilir mesela. Bence açık konuş çot diye söyle. Hem açık konuşmak onun yapısını da meydana çıkarabilir.


  • muhayyer divan  (25.07.22 09:46:59) 
Kesinlikle "çot diye". Süründürmeyin lütfen, bu 10 günlük süreçte size daha fazla bağlanabilir.


  • hayalhayal  (25.07.22 10:22:44) 
Karma yap bence. 2-3 gün soğuk mesajlar. Sonra cot diye durumu anlatmak....


  • abuzer  (25.07.22 10:24:48) 
kendisiyle açık ve net bir iletişim kurarak; "bende ki hissiyat sende ki gibi gelişmedi maalesef, üzgünüm, en nihayetinde iki yetişkiniz, numaradan soğuk davranıp vesaire sahtekarlık yapmak, seni üzmek, kırmak istemedim."


  • Phoebe  (25.07.22 10:43:35) 
cot diye soylemek en iyisi. basta uzulur ama en azindan sen bir yalani yasamadigin ve yasatmadigin icin iyi hissedersin. baskalarinin duygularindan biz sorumlu degiliz. baskasini uzmeyecegim diye kendiniz uzulmeyin.

sonradan ek: başkalarının duygularından biz sorumlu degiliz derken kastım şu, onu netlestirelim. karsi tarafin bir cikarim yapmasi ya da "erken bağlanması" icin somut bir davranış ya da söz sarf etmedi isen, love bombing yaparak aşırı bir ilgi ile karşı tarafın dengesini bozmadi isen, hülasa, sen simdiye kadar dürüst ve net davrandığından emin isen, o zaman karşı tarafından duygularından sen sorumlu degilsin.
  • tadellesever  (25.07.22 10:50:00 ~ 13:21:51) 
Önce bir soğuk davran kendini geri çek bakalım ne yapacak? sonra çot diye söylersin.


  • slm ben yalnız komando yasin  (25.07.22 10:51:55) 
Birden söyleyin, diğer türlü hareketlerinizi düşünüp kafa yoracak. Tecrübeli değil diyorsunuz, kıza eziyet olur. Net olmak iyidir.


  • asteriks  (25.07.22 10:54:04) 
çot diye kes ama doğru kelimeleri kullanarak ve hassasiyetle. soğuk yapmak falan çok ergence +1


  • theseachange  (25.07.22 11:00:06) 
Mesafe koymak vs gibi hareketler karşı tarafta bir sürü boş kuruntu, psikolojik gerilim vs yaratacak. Sonra bunlarla ilgili size sorular soracak ve cevap vermek zorunda kalacaksınız. Bütün bu gerilim ve döngüyle herkes enerjisini boşu boşuna harcamış olacak.

Eğer karşı tarafı düşünüyorsanız direkt olarak aklınızdakileri açıkça söyleyip konuşun ve bitirin. Yaşadığımız ülkede hayat zaten yeterince stresli ve belirsizliklerle dolu. Bence üstüne bir de siz eklemeyin, hem kendiniz hem karşı taraf için.
  • thracia  (25.07.22 11:34:49) 
net ol, doğru kal, şimdiye kadar uzatmış olman doğru değil, ne istediğini bil, söylemekten çekinme değerin artsın.


  • selam  (25.07.22 12:59:21) 
cot +1


  • sanemz  (25.07.22 13:09:12) 
Çot diye söyledim bugün, başka bir alternatif mi buldun dedi :')
Whatsapp ve instadan da engel yedik akşam akşam ahlar alındı.

  • Bruce  (25.07.22 21:52:03) 
Süründürmeyip çot diye söylediğin ve karşı tarafın müneccim olup anlamasını beklemediğin için doğrusunu yaptın hayırlısı buymuş


  • photo85  (25.07.22 22:46:02) 
Bir dakika, yazışarak mı çot diye söyledin? Faul yapmışsın yeğen ya...


  • Phoebe  (25.07.22 23:29:03) 
[]

Kisa saca cesaret edememe sorununa öneri

173/61 kilo.
yapi olarak omuzlarim falan genis yuzum gorece minyon kisisinin tersiyim diyelim. bir turlu omuz boyundan kisa kestirmeye cesaret edemedim ve asla uzamiyor saclarim. kisa sac pismanlik midir? kalin telli ve gur sacliyim, dumduz, kizil kahve, beyaz ten. kizil tonlarda kisa sac neredeyse hic gormedim sari ve siyahta cok begendiklerim oluyor. cok da klasik bi tarzdayim. gereksiz ayrintilarla birlikte kestir/kestirme anketidir bu... ciddili gorsel zevk lazim cunku sacim asla uzayan bi sac degil, olan hali de gayet saglikli. detay icin dm atabilirim



 
Omuzlar ne kadar geniş? Foto varsa daha iyi öneri gelir sanki. Ablamın da omuzları geniş ama o kısa saça alıştıktan sonra bir daha uzun kullanamadı.


  • Bartebly  (24.07.22 20:51:38) 
Kısa yakışır sana, omuzların meydana çıkar, postürü de etkiler. Omzun 2-3 parmak üstü iyidir.


  • Bruce  (24.07.22 20:57:30) 
saçımı sıfıra vurmuşluğum var, korkmayın bu kadar :)


  • rose parks  (24.07.22 21:07:05) 
Foto lazım +1


  • msb  (24.07.22 21:13:24) 
Bu arada kadında en sevmediğim şeylerden biri kısa saçtır. Gerçekten yakışana çok az rastladım.


  • msb  (24.07.22 21:14:41) 
Pişman olursun. Yapma.


  • gabe h coud  (24.07.22 21:42:48) 
yapi olarak omuzlarim falan genis yuzum gorece minyon kisisinin tersiyim diyelim.

Tam anlamadım yani omuzlarım dar yüzünüz de yanaklı mı? Tersi demişsiniz de
  • amsterdam otlu sigarası  (24.07.22 22:03:43) 
173 boya kısa saç gitmez abla


  • mg3929  (24.07.22 22:24:18) 
Ama bi suratı görmek lazım 8/10 üzeriysen suratın gider


  • mg3929  (24.07.22 22:24:56) 
Detay lazım
Ayrıca kısa ve düz out
Kısa ve dalgalı in
  • photo85  (25.07.22 22:48:52) 
Kısa saç aslında boyun çene hattı ile ilgilidir. 1)Omzunuzun geniş olması tabii ki güzel fakat şekli önemli, omuz başlarınız aşağıya nasıl iniyor? Geniş bir daire yayı gibi yuvarlak yaparak mı? Ya da nesrin cevadzade gibi daha dikdörtgen gibi mi? Dikdörtgen daha uzun postür verir. Aynada omuzlarınıza bakın, Merlin Monro mu audrey hepburn e mi benziyor? Audrey gibiyse no problem. Omuzlar Marlin gibiyse, yüz güzelliğiniz iyiyse yırtarsınız.

2) boynunuz kaba ve basık mı? Evetse kısa saçın iyi olma ihtimali çok çok güzel bir yüz ile anca mümkün. Cevap hayırsa korkacak birşey yok, yola devam
3) belirgin gıdınız varsa kısa saç pek yakışmaz, boyunuz iyi olmasına rağmen sizi basık gösterir.
4)yüz hatlarınız nasıl? Tombul ve sarkık yanakları düz küt saç iyi kamufle eder ama kısacık saç iyi gitmez.genel olarak yüz hatlarınız aşağı doğruysa vazgeçin ama kaşlarınız elmacıklar kalkık yukarıdaysa okay.
  • ya volna  (25.07.22 23:29:22) 
[]

İlk başta yoksa zamanla aşık olmak mümkün mü?

Aşık olduğum kızla bir süredir oldukça samimi olduk. 2 hafta önce aşkımı ilan ettim. İlk gün olumlu tepki verdi, ikinci gün ise geri adım attı ve arkadaşlık ötesi olamayacağını ancak hayatından çıkmamı istemediğini söyledi. Ben de saygı duydum ve arkadaş kalamayacağımızı söyleyip saygıyla hayatından çıkar gibi oldum.

Bir hafta sonra tekrar iletişim oldu samimiyet yine ilerledi ve bu kez buluşup tüm günü birlilte geçirdik. Hediye olarak ufak çiçek aldım, çok mutlu oldu. Gün içinde sık sık aşkımı hissettirdim hem sözlerimle hem duruşumla ve yüzünde ve gözünde gülümsemeyi hoşuna gittiğini hissettirdi.

Özetle bana umut vermek istemediğini, ona açıldığım ilk gün duygusal tepki gösterip ikinci gün mantıksal düşündüğünü ve bunun da kendisi için olayın çok hızlı ilerlemiş olmasından dolayı olduğunu söyledi.

Yani bana aşık değil.. ama dostluk ötesi bir durumda olduğumuzu da biliyor, flört durumu.. Zamana ihtiyaç duyduğunu ve ihtimalin olduğunu söylüyor.

Fakat zaman devreye girince de benim karamsarlığım ağır basıyor. Kadınlar başta aşık olmamışsa zamanla aşık olabilir mi ki o kişiye? Yoksa boş bir hayal mi?

 
Yedeklenmişsin. Mevcut durumu devam ettirirsen asla ilişkiye dönmez. İlgin hoşuna gittiği için seni etrafta tutacak. Bir süre sonra sen diyeceksin ki “yeter artık ya iliski başlasın ya da görüşmeyelim.” Sonra kız diyecek ki “olsaydi bu zamana kadar olurdu ama ben senin arkadaşlığını kaybetmek istemiyorum. “

O zaman friendzone’landigini anlayacaksın.

Direkt görüşmeyi kes. Sevgili olmayacaksak görüşmek istemiyorum de.
  • himmet dayi  (24.07.22 12:55:47 ~ 12:56:36) 
ilk hatayı aşkını ilan etmekle yapmışsın. geçmiş olsun. çoğu insanda ters teper. çoktan elde edilmiş olan değersiz olur.


  • jelly bear  (24.07.22 13:27:48) 
Abi aşkını ilan etmek çok büyük hareketler, olacağı varsa bile insanları korkutabilir, bunlar doğal bir sürecin içinde kendi kendine olan/anlaşılan şeyler, bu noktada dönmesi zor bence ama belli de olmaz.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (24.07.22 13:31:57) 
Yedeklenmişsin +1 oradan bir şey çıkması zor. Kendinizi boşa kullandırtmayın.


  • respect  (24.07.22 18:26:23) 
bence yedekte değilsin. yedek olsa bu şekilde takılmaz belli bir mesafede tutar. ben olma ihtimali görüyorum.


  • Mihendiss  (25.07.22 14:40:23) 
yedek +1,

kız başkasını bekliyor, o olursa senden vazgeçer gibi hissettim.
  • ayin yazari  (25.07.22 14:48:12) 
Aşık değil (ki aşk ne ki zaten, her ilişkide aşk yoktur )
Ama olabilirliği var, ilgiye tam gaz devam,

  • photo85  (25.07.22 22:53:05) 
[]

Benim bu yaptığım hareket normal mi? Kim haklı?

Merhaba,
Şimdi 2-3 sene önce neresi olduğunu sormayın bulunduğum yerde savaş çıktı. Pkklılar havan topu atmaya başladılar. Havan topları düşmeye başlayınca bulunduğum ilçenin yüzde 80-90'ı daha güvenli yerlere doğru kaçmaya başladırlar. Ben ise hem gidecek yerim olmamasından hemde umursamazlığımdan dolayı. Evde kaldım ve dizi-film izlemeye başladım. Geceleri ağır makineli tüfek sesleri, top sesleri ile birlikte gürültülü geçti ama ben uyudum hiçbirşey olmamış gibi.

O zamanki kız arkadaşım benim fazla soğukkanlı ve umursamaz bir insan olduğumu söyledi. Hatta normal bulmadı bu davranışımı. Ben ise baya normal olduğunu belirttim ve baya tartıştık.

Kim haklı?

 
Bence de normal degil.


  • kuzey li  (23.07.22 18:02:30) 
Neresi olduğunu söylememen anormal bence.

Diğer durum da anormal. En basit güdümüz olan hayatta kalma güdün bozulmuş
  • abuzer  (23.07.22 18:54:43 ~ 18:55:15) 
Öyle bir ortam ve şartlarda normal diye bir şey kalmıyor. Dışarıdan konuşmanın da kolay gözüktüğü bir durum ama öyle değil iste. Biri de çıkıp diyebilir ki o yüzde 80 nerenin güvenli olabileceğine neye göre karar verdi yaptıkları anormal ama değil.

Haklı olan biri yok. Haksız olan biri de yok.
  • encokbenisevinnolur  (23.07.22 19:08:47) 
siz zaten kendiniz diyorsunuz "dizi izledim uyudum hicbir sey olmamis gibi" diye yani siz kendiniz umursamaz oldugunuzun farkindasiniz. kiz arkadasiniz acik sozluymus takdir ettim. genelde "ee canim napican elinden ne gelir ki" deyip karsi tarafi rahatlatma egiliminde oluruz (ozellikle gonul iliskisinda)

bunun uzerine cikan tartismada kim hakli ben karar veremem ama eyyorlamam bu kadar.
  • supergirl  (23.07.22 19:36:51) 
Anormal tabi ki. Çarem yoktu gidemedim demekle yetinseniz bir şey diyemezdim de, umrumda değil diyorsanız, normal değil


  • her giriste sifresini unutan adam  (24.07.22 02:45:29) 
Arkadaşın biraz fazla pimpirikli olabilir mi?


  • primetime  (24.07.22 11:26:00) 
normal değil, haksızsın. gidilecek yer elbet bulunur, sorun o değil. Buradaki davranışın ileride başka bir şey olduğunda ve etrafındaki insanlar zarar görmek üzere olduğunda nasıl davranacağın hakkında fikir veriyor ve beraber olduğun kadının bu davranışın hakkında endişe duyması olması gereken.

düşündüğü şu, ben bu adamla evlenecek çocuk yapacak olsam böyle bir durumda (mealen mahalle yanarken) yine böyle davranacak mı? cevap evet. yani başımızın üstüne füze düşebilir, çocuğumuz ölebilir, normal.
  • selam  (24.07.22 11:26:22) 
[]

Icimizdeki cocugun yaralarini sarmak

Profesyonel destek aldigimda olay hep gelip buraya dayaniyor: "Kücükken bazi duygusal ihtiyaclarin giderilmemis, icindeki cocuk yarali kalmis, o cocugu iyilestirmeden özel ve profesyonel yasaminda tam istedigin yerlere ilerleyebilmen zor." tarzinda yorumlar aliyorum.

Evet, kücüklükten beri icimde yasattigim bir tür kendimden tam memnun olamama ve sürekli onay görme istegi var bende. Ama nereden kaynaklandigini henüz cözemiyorum. Mükemmel olmasa da iyi oldugunu düsündügüm bir ailede büyüdüm. Ama bazi travmalar yasamis da olabilirim (ailenin en kücügü olma sebebiyle genelde fasulyeden sayilma, cok ciddiye alinmama, 11-18 yas arasini yatili okulda gecirme gibi).

Siz böyle bir sürecten gecip icinizdeki cocugun hangi sekillerde yarali kaldigini belirleyebildiniz mi? Eger evetse cocugu iyilestirme isini nasil hallettiniz?

 
dogan cuceloglu'nun bununla ilgili kitaplari var, onlara bakabilirisiniz.

genelde sorun, sizin cocukken ciddiye alinmamanizdan kaynaklaniyor. cocuklar, aileleriyle iletisim kurmaya calisir. bizim toplumdaki cocuklarin aglamalari da bununla ilgili, cocuklar iletisim kurmaya calisir. eger cocugu dinlemezsen, onun sevgi ya da benzeri ihtiyaclarini karsilamazsan, en sonunda cocuk artik kendi ihtiyaclarini gormezden gelmeye basliyor. kendisi disindaki insanlari ve onlarin beklentilerini birinci siraya oturtuyor. beynin derinliklerinde dusunuyor ki ailem beni onemsemedi, dinlemedi, demekki benim ihtiyaclarim, isteklerim onemli degil. bu da baskalarini surekli memnun etme, kendi mutlulugumuzdan vazgecme ya da hic dusunmeme durumunu doguruyor. ben bunu 36 yasimda ogrendim ve bayaga yipratici bir surec oldu. buna yonelik, icimizdeki cocukla konusma egzersizleri var. onunla konusuyorsun, onun ebeveynleri oluyorsun. tavsiye veriyorsun, destek oluyorsun. bu matrix'ten uyanmak gibi. "yarali cocuk" psikolojisinin, bize nasil zarar verdigini goruyoruz. zamanla insan, kendisinin cevresi tarafindan nasil kullanildigini fark ediyor. siz baskalarina evet dedikce, siz onlari mutlu etmeye calistikca onlar sizin sinirlarinizi gecmeye, sizin ego'nuza basarak kendilerini mutlu etmeye calistiklarini fark ediyorsunuz. insanlar bencildir, inanilmaz gaddardir. yatili okulda bunu cok iyi gozlemlemissinizdir.
  • ubi dubium ibi libertas  (21.07.22 17:11:35 ~ 17:17:19) 
kaynağını bulmaya çalışarak bilerek kendinizi oyalamaya çalışıyor olabilirsiniz. bunu kendi içinizde bir düşünün. kaldı ki kaynağını bulamıyor olmanız çözüm yolu bulmanıza her zaman engel değil. bazı durumlarda haklısınız, sorunun kaynağı olmadan çözüme gidilemiyor. ama misal onaylanma isteğinizle ilgili durumu tespit etmişsiniz. kaynağını bulamıyorsanız bile sorun somut bir yerde, bununla ilgili çalışmalara odaklanın, bu okumaları, araştırmaları yaparken belki de pat diye buluvereceksiniz kökeninde ne yattığını. yola çıkın yani, yolculuk esnasında da keşfedebilirsiniz pek çok şeyi.

bir süre önce bir söyleşide izledim yanlış hatırlamıyorsam, özetle diyordu ki çocukluk travmalarının ve diğer travmaların da bir son kullanım tarihi vardır, bu tarih sizde bir türlü gelmiyorsa bu sizin tercihiniz de olabilir, ayrımını yapabiliyor olmanız lazım.

iyileşmek gerekli, iyileşmek diye bir şey var çok doğru ama her travmayı bulup çözebilmemize de imkan yok. bazen de kendi gerçekliklerimizle yaşamayı öğretmek gerekiyor kendimize. misal yatılı okul, şu an kaç yaşındasınız bilmiyorum ama bu olayın olduğu yaşlarda değilsiniz artık, o dönemki polopan'la kendi içinizde konuşup bugüne getirin onu. ayrıca o dönemi değiştiremezsiniz, geçmiş geçmişte kaldı. bugüne etkileriyle başa çıkabiliyor olmanız için benim de hayatımın gerçeği bu, yatılı okulda kaldım, nokta diyebiliyor olmalı insan.

kendi yöntemlerimin bazılarından yola çıkarak örneklendirmeye çalıştım.
  • Phoebe  (21.07.22 17:21:28) 
Berbat bi cocukluk yaşadım. Simdi once kendi cocuguma sonra tanidigim ya da tanimadigim tum cocuklara cok iyi davraniyorum. Oyun sohbet spor... onlarla her seyi yapiyorum. Kimseye berbat cocuklugumdan bahsetmiyorum. Anlattikca tazeleniyor çünkü.

Mantar gibi olmak lazım. Topraktaki zehirle beslenip vitamin saçmak.

Benim çözümüm bu oldu.
  • halk  (21.07.22 21:50:05) 
Çocukluk, gençlik dönemi travmaları olup da bugünkü hayatına bilinçsizce bunu yansıtmayan insan yoktur sanırım. Ben bu süreçlerde en son iyileşmek için dünü tamir etmek zorunda olmadığıma karar verdim. Bir yandan içimdeki çocuğu da iyileştirmeye odaklıyım ama başka şeyler de denemek lazım. Geçmişle ilgili süreçler zor ve sürekli geçmişi çağırıp duygu olarak aynı duruma sokuyoruz kendimizi iyi bir şey yaptığımızı düşünerek. Bir noktadan sonra fazla karanlıkta bulabiliyor insan kendini. Yani özetle tek çare değil içinizdeki çocuğu iyileştirmek, sadece bir yöntem olarak yaklaşmak lazım buna bence.


  • sevenay  (22.07.22 17:12:27) 
[]

Rüyanızda işinizi görüyor musunuz

Ben genelde görüyorum. Görmek istemiyorum. Siz?




 
Görüyorum, mutlu değilim bu durumdan.


  • Amaranta ursula  (21.07.22 14:34:34) 
nadir de olsa görüyorum maalesef. tatilden döndüğüm gün, "mali tatilden sonra vergi denetim kurulu'na gitmemiz lazım" diye sıçrayarak uyandım.


  • gabe h coud  (21.07.22 15:14:54) 
Isinizi goruyor musunuz deyince baska bir sey anladim (bkz: is gormek)

Ozellikle ertesi sabah stresli bir sey varsa goruyorum. Veya mesela 7'de cise kalktim, 8:30'a kadar yatmaya devam edicem. O 1 bucuk saatte uyanmisim da masamda emaillere bakiyorum, bilgisayara login olmaya calisiyorum gibi ruyalar goruyorum.
  • hot potato  (21.07.22 16:54:54) 
Ben de görüyorum. Stresli dönemlerde çoğu zaman. Memnun değilim tabii ki.


  • invictae  (21.07.22 19:20:55) 
Son zamanlarda sıfır ya. Ama stresliyken görüyordum.


  • plutongezegendegilmi  (21.07.22 20:48:39) 
[]

Evlenip de 4-5 sene çocuk yapmamak abes mi?

Çocuktan sonra eş ile kanka gibi olunuyor gibi duruyor dışardan. En azından 4-5 sene gezip dolaşmak sonra çocuk yapmak çevrenizde rastladığınız bir şey mi?




 
Aile kurumu çocukla oluşmaz, evlenip 4-5 sene çocuk yapmamak da çiftleri kanka haline getirmez, getiriyorsa bunun nedeni çocuk değildir bence.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (19.07.22 21:16:25) 
Yok niye abes olsun? Ama çevreden gelebilecek sorular abes hissetiriyordur belki.


  • sevilen progressive türkücü  (19.07.22 21:20:05) 
Yo, degil. Bu tamamen o kisilerle, yaslariyla, hayattan ve evlilikten beklentileri ile alakali. Abes degil.


  • balpolen  (19.07.22 22:33:40) 
Değil. Arkadaşlarımın neredeyse hepsi en as 4 yıl geçtikten sonra çocuk düşünmeye başladılar.


  • roket adam  (20.07.22 00:29:13) 
Kanka olunmuyor da 2 yıldan sonra artık rutine bağlandığı için öyle görünebilir. Ancak bu çiftlerin elinde. 30 yılda geçse kanka olmayanlar vardır illaki.

Kadının yaşı 35 e yaklaşıyorsa evlenirken, 4-5 sene bekleyip çocuk yapmak zor olabilir. Çocuk yapmakta kolay bişey değil:) yani her isteyen hemen çocuk yaşamayabiliyor bu da aklında olsun.
  • al basmadan donu var  (20.07.22 01:04:49) 
6 sene oldu hiç düşünmedik. en az 5 sene daha düşünmeyiz, belki hiç düşünmeyiz.


  • tchuck  (20.07.22 02:16:10) 
evet yeni nesil çiftler böyle. Genelde bir noktada eve bir kedi köpek giriyor ama.

Ben de böyle olmak istiyorum hatta ilk birkaç yıl çocuk yapmamak gerektiğini düşünüyorum. Fakat sadece çocuk için evlenen tipler var o iş başka. (sonra bir kısmı boşanıyor)
  • nhk ni youkosu  (20.07.22 02:37:52) 
Asbes durmasın diye çocuk yapılmaz ki zaten? Eğer çocuk yetiştirmeye hazır değilseniz yapmamanız gerekir.

Çocuk yetiştirmeye hazır olduğunuzu nasıl anlarsınız? Örneğin "çocuk doğarsa çok kısıtlanırız" diye bir düşünceniz varsa demek ki hala yapmak istediğiniz şeyler var ve hazır hissetmiyorsunuz bir çocuk büyütmeye. Bu kötü bir şey değil, herkes hayatını yaşamalı.

Ne zaman çocuk sahibi olma arzunuz bu gibi arzularınızın önüne geçer de atıyorum, "geziyoruz, tozuyoruz da keşke bir çocuğumuz olsaydı şuralarda koşardı o da" diye düşünürseniz o zaman yaparsınız.

Çevremde çok yakın olmayıp liseden, üniversiteden tanıdık olan 1-2 kişi haricinde herkes bekledi ya da bekliyor çocuk yapmak için.
  • akhenaten  (20.07.22 08:26:01 ~ 08:30:03) 
Bence yaşla alakalı bir durum, bir kadın için ideal anne olma, bir erkek için ideal baba olma yaşları 28-30 yaş arası. Fizyolojik olarak. 24-25 yaşında evlenen birisi 4-5 sene bekleyebilir. Ancak 30 yaşında evlenmiş ise, bence 34'e kadar beklememeli.

Ancak bu işler herkesin kendi bileceği, ayarlayacağı işler. Kimse niye 34 yaşına kadar bekliyorsun diyemez.


.
  • kartallar yuksek ucar  (20.07.22 08:39:26) 
4. yılda yaptık, çok da iyi oldu. ama bu kadar beklediğinizde, olmadığı için yapmadığınızı düşünen bir kesim oluyor. olsa şimdiye kadar yaparlardı diye düşünüyorlar. hatta sizin için çok sevinenler bile oluyor aaa sonunda oldu diye:) ama önemli mi başkasının ne düşündüğü. bir insanın sorumluluğunu almak çok zor, yapınca alışırsın filan hikaye. ayy kucağıma aldığım an ben hep anne olmalıymışım dedim filan bunlar hikaye. kendi çocuğun bile olsa yaşanmışlıklar birbirinize bağlıyor sizi.
şimdi yapmam lazım diye dediğin çocuğu sonra başbaşa tatile gitmek için bırakacak yer ararsın. ama her şeyin tadını çıkardıktan sonra yaparsan, bunları o da yaşamalı diye yanından ayırmak istemiyorsun. falan filan. sonuç olarak milletin gazına gelip çocuk yapmayın.

  • mışeşir  (20.07.22 10:10:36) 
eşimle evleneli 3 yıl oldu ve çocuk istiyoruz. yaşlarımız 35 üstü olduğu için daha geç kalmak istemedik. ancak 20li yaşlarımızda hata 30larımızın başında evlenseydik kesin en az 4-5 sene bekler birlikte gezer tozar ondan sonra çocuk yapardık.


  • wendyangelamoiradarling  (20.07.22 10:13:32) 
Planlarinizda cocuk yapmak varsa ya hemen yapmak ya da 5-10 sene gezip tozup oyle yapmak onerildi cocuklu arkadaslarim tarafindan.

Eger cocuk planiniz yoksa DINK (Double income no kids) hayat tarzi cok rahat.
  • cleric  (20.07.22 10:25:27) 
yaşlarınız 35-40 değilse sorun olmaz. hatta daha iyi bile.


  • nuisance  (20.07.22 12:03:06) 
[]

kendi başına olmaktan keyif alma

bu anormal bir durum mu yoksa bize anormal olduğu mu öğretildi? telefon çaldığında bile rahatsız oluyorum birisiyle konuşmam gerekecek ve hatta sonrasında da randevulaşma durumları doğacak diye. bu halim başkalarının hayatlarına baktığımda bana garip geliyor. ama bir yandan da aslında kendi başıma, sevgilimle ya da çok yakın arkadaşlarımla (ama en fazla 1-2 gün) vakit geçirmeyi seviyorum aslında. yani buluşmalar, görüşmeler az olduğunda da memnunum zaten hayatımdan, bir eksiklik hissetmiyorum. bu yüzden de kendi durumuma anormallik atfederek kendime haksızlık ettiğimi düşünüyorum. sizin yorumunuz nedir?




 
içe dönükler yalnız kaldığında kendine gelir enerji toplar iyi hisseder,
dışa dönükler birileriyle bir arada olduğunda.(mesela tek başına hiçbir aktivite yapamayan tipler bana hep garip gelmiştir ama onlara da biz garip geliyoruz) Ben de içe dönük biriyim.

  • nhk ni youkosu  (19.07.22 19:06:18) 
[]

başka insanların yaşamları hakkında?

düşünüyor musunuz?

gelir düzeyi aynı seviyede olan bireylerin barındığı bir sitede oturan bekar kişinin evine, gelir düzeyi üst düzeyi bir partner getirmesi sizi rahatsız eder mi?

siz her gün octavia'nızı park ettiğiniz yerde artık bir lamborghini görüyorsunuz mesela. kişinin o muhite aykırı başka bir yaşam tarzı olduğuna uzaktanda olsa görüp maruz kalıyorsunuz.

bu durum sizde de yaşama dair kötü bir uyandırır mı? kendinizi yetersiz hissetmek ve farklı düzeylerdeki yaşam karşısında hayatı ıskalamak gibi?

 
O kadar geniş bir insanım ki kıskanmayı bırak "süper araba hocam zevkli adamsın" bile diyebilirim. Misal 10 senedir falan aynı salona giderim salondakilerle az çok birbirimizi tanırız, iyi bir fizik elde eden ya da benden daha iyi olduğunu düşündüğüm biri olduğunda ya da iyi çalışan birini gördüğümde çok zaman gidip takdir ettiğimi belirtirim, biz erkekler arasında bu tip küçük bro'luklar oluyor. Ha ama kimseye "o hareketi yanlış yapıyorsun karşim" demem gfhgfh.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (19.07.22 18:31:27 ~ 18:51:20) 
Rahatsız etmez ama kendi hayatımda tatminsizlik yaşıyorsam özenirdim sanırım. Hayatımdan memnunsam hiç etkilenmem


  • abuzer  (19.07.22 18:39:54) 
Etkilemez. Yan komşunun 3 tane Ferrari’si, Lamborghini’si, Porsche’si, klasik arabaları, son çıkan elektrikli Hummer’ı var.

Haziran gibi evi kapatıp Bodrum’a gitmek üzere Range Rover’a bavulları koyduğu sırada, bir gün ben de yicem amca, diye gıptayla, yutkunarak bakmışlığım vardır ama kafaya takmam. Kendi iç huzurum var. Kolay sarsılmaz.
  • gabe h coud  (19.07.22 19:46:00 ~ 19:48:11) 
Özenirsin, nefis bu.


  • damba  (19.07.22 20:02:08) 
aksine sevinirim. ortamdaki en fakir kişi binsem mutlu bile olurum. tam tersi çok sıkıntılı çünkü.


  • roket adam  (20.07.22 00:24:45) 
Böyle şeyleri hiç fark etmiyorum ben, sokaklarda leyla leyla dolaşıyorum. Ama düşününce benim çok üst isteklerim yok (hatta genel olarak çok bir ilgi veya isteğim yoktur - depresyon oley) ve gelirim fena olmadığı ve birikmiş param olduğu (ev veya araba alabilecek kadar değil tabi ki ama dediğim gibi bunlar istediğim şeyler değil) için de şu an itibariyle gerçekten isteyip de maddi durumum olmadığından vazgeçmem gereken bir şey olmadı. Öyle bir durumda olsam batabilirdi.


  • peki madem  (20.07.22 11:10:42 ~ 11:11:36) 
bu noktada das leben der anderen filmini tavsiye ederim


  • kaerin  (20.07.22 11:12:01) 
[]

arkadasin kına gecesi ve maddi durumlar

merhabalar,

su an ogrenciyim ve calismiyorum, yuksek lisans yapiyorum, ek islerle vs gelirim 2.800 tl civari aylik.

yakin bir arkadasim agustos ayinda kina gecesi yapacak, dugunu yurtdisinda yapacak. kina samsun'da ve su an ucak biletleri yaklasik 1800 tl :( (git gide de artiyor) gunubirlik gitmiyorum, bir kac gun onceden de gittigimda orada yeme icme, kalacak yer vs cok garip bi fiyat cikacak bana.

cok yakin arkadasim ve bu olaylar bir kere olur diyerek gitmek de istiyorum aslinda, ama cok pahali, bunun icin borca falan girmem gerekir. siz olsaniz ne yapardiniz?

bu arada bu senaryoda arkadasima hediye takmam vs mumkun degil, o da benim dugunumde takmamisti gerci, maddi zorluk yasiyordu takmasini istememis ona geri vermistim, sanirim orada problem olmaz. ama ucaga o kadar para vermesem gram alacagim gibi.

kına Samsun’da, düğün yurtdışında olacak. Düğün için biletler daha ucuz ama vizeyle beraber -ki vize çıkacak mı belli değil- 4 bin TL ediyor, uçak+vize. Yurtdışına gitmem zor maalesef, bu sıralar Avrupa vizeleri reddediyor sürekli, cesaret edemiyorum.

 
yurtdışı bileti mi 1800 tl? çok iyiymiş. yakın bir yer herhalde. kara yoluyla gitmen mümkün olur mu? otobüs, otostop, blablacar gibi bir şey olabilir.


  • gabe h coud  (18.07.22 23:30:15) 
Bunu arkadaşına açıkça izah edip düğünden sonra bi ev hediyesi yolla, kınaya da çiçek vs olabilir ve istesem de gelemiyorum de
Yakın arkadaş ise ayıplamaz

  • photo85  (18.07.22 23:35:26) 
bir saniye düşünmem. bir daha böyle fırsat nerede gelecek? en fazla 10k krediye girersiniz ama belki birini tanırsınız. hiç atraksiyon olmasa dahi; yurtdışı görürsünüz.

para > yurtdışı diyorsanız şayet photo85 in yaptığım yorum +1
  • baldan kaymak  (18.07.22 23:53:34) 
yurtdışı ve merak ettiğin bir yerse git bence. altın takmasan da olur bi ton masraf yapıyorsun sonuçta.


  • roket adam  (19.07.22 00:04:21 ~ 00:04:55) 
Cevaplarınız için teşekkürler, başlığı yanlış atmışım, kına Samsun’da, düğün Avrupa’da olacak. Samsun bileti git gel yaklaşık 1800 TL-benim gideceğim tarihler-

Yurtdışında vize masrafı olmasa gidebilirdim evet :(
  • kırmızıayakkabılıgargamel  (19.07.22 00:10:05) 
Samsun’a blablacar yap. Buradan da duyuru aç. 200-300 e halledersin.


  • gabe h coud  (19.07.22 00:17:36) 
Ben de blablacar demeye gelmiştim. O tarihte eminim Samsun'a gidecek birileri illaki olacaktır. Hem ekonomik olur hem de bir Samsun havası almaya gidersiniz. :)) Şimdiden gram altını hazırlayın derim. ;) Malum her şeye çok zam geliyor.


  • stejerners  (19.07.22 00:38:22) 
Samsun'a düğüne çağrıldım. gitmedim. bi çeyrek taktım onlar gelince. daha makul böyle.


  • baylarbayi  (19.07.22 01:31:29) 
içinden geliyorsa bişiyler takarsın, düğüne gitmezsin, elimden bu kadar geliyor dersin, buna kırılacak arkadaş, arkadaşın değildir.


  • selam  (19.07.22 10:31:58) 
Arkadaşın gramı değil seni görmek ister düğünde. Bence otobüsle de olsa gidebilirsin.


  • zimbirik  (19.07.22 11:14:48) 
benim de bi arkadaşımın düğünü böyle oldu şehir dışında, düğüne gittim hiç bir şey takmadım epey masraf ettiğim için. anlayışlı olunmalı bence bu konuda, bir ton para çünkü cidden.


  • roket adam  (19.07.22 12:19:19) 
simdi oncelikle birkac varsayim var burada:

"ama o yakin arkadas" - arkadasin evlendikten sonra diger evli ciftlerle takilmaya baslayacak ve yakin arkadas falan pek olmayacaksiniz zaten. takilma yani ona.
"bu olaylar bir kere olur" istatistiksel olarak bu evliligi bosanma ile sonuclamasi ihtimali yuksek.
"krediye girersin" oha diyorum bu en kotusu. boyle ota b*ka kredi cek yazanlarin ya finansal okur yazarliklari dusuk ya da ailelerinden para aliyorlar. normal insan yapmaz. neyse, kredi falan cekme tabii ki, ozellikle issiz halinle.

genel dusuncem yurtdisinda yasamayip yurtdisinda dugun yapmak kadar sonradan gorme bir sey yok. bence en fazla sadece kinaya git samsuna ve baska bir sey yapma. dugun sozkousu bile olmamali. arkadasin normal zekaya sahip bir insansa zaten tutup yurtdisinda dugun yapinca bircok kisinin gelemeyecegini hesaba katmistir.
  • hot potato  (19.07.22 15:50:09 ~ 16:01:37) 
Kardeşimin düğünü yurtdışına oldu. En yakın arkadaşları geldi, konaklamaları vs. her şeyi kendileri ödedi. Takılarını da takıp gittiler. Kardeşim de aynısını onlar için yaptı. Hepsi çalışan insanlar.

Çalışmıyorsanız, kendinizi o kadar borcun altına sokmanıza gerek yok. Ben de çalışmadığım zaman gitmedim de, bir şey de takmadım. O masraf benim kirama bedeldi.
  • geçerkenugradım  (19.07.22 16:00:15) 
[]

Yalnız çalışan var mı? Nasıl dayanıyorsunuz?

Çalıştığım yerde kendi alanımda tek kişiyim ve odam da ayrı, haliyle diğer insanlarla iç içe değilim. İşim gereği kimseyle iletişim kurmam da gerekmiyor ne bir mail, ne telefonlaşma ne sözlü iletişim yok. Sadece gün içinde birkaç kere eş dostla whatsapp'tan yazışıyorum. Müşteri vs. gibi bir olayım da yok, labdayım. Çoğu günler iki dudağımı ayırmadan bütün gün bitebiliyor.

İşin kötüsü aslında geveze de bir insanım, gün geçtikçe daha zor oluyor bu benim için. Kaytarsam yine olmuyor, kaytarmak çalışmaktan daha sıkıcı.

Böyle olan var mı? Ne yapıyorsunuz akıl sağlığınız için :D Bayram tatilinden sonra iyice zor geldi.

 
Açık ofis çalışanların en az %80'i böyle çalışmanın hayalini kuruyordur, bence katlanamayacak bir durum değil bilakis tercih nedeni olabilir bu.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (18.07.22 15:29:45) 
Isiniz harika. Keske benim de boyle bi isim olsa dedim. Ben olsam radyo ya da podcast dinlerdim.


  • halk  (18.07.22 15:29:58) 
Her şeyin fazlası zarar galiba :D Kendimi sims'teki social barı sıfırlanmış simler gibi hissediyorum


  • akhenaten  (18.07.22 15:31:49) 
Valla ben de daha ne istiyorsunuz demeye geldim. Muthis bence. Isiniz herkesin aradigi is


  • balpolen  (18.07.22 15:35:21) 
Tek olmasam da laboratuvara gidiyorum bazen. Klimalı, sessiz, temiz, efsane bir ortam. Değerini bil.

Edit: Benimki de kalite laboratuvarı. Klima isteyin.
  • dissendium  (18.07.22 15:39:45 ~ 15:56:15) 
kendi alanınızda tek kişiymişsiniz. bu durumda başka alanlarda çalışan insanlar mevcut orada. onlarla konuşmayı deneyin?
derdinizin çözümü bayaa kolay geldi bana :D
ben de öyleyim. şirkette işim bağımsız, odam var, ve hatta direkt patrona bağlı olan tek kişiyim. bu durum şirkette çalışan 200 kişi ile iletişim kurmama engel olmadı hiç.
  • lapetite  (18.07.22 15:52:51) 
@dissendium laboratuvar sağlık bilimleri laboratuvarı değil ama, doğa bilimleri. haliyle çok öyle iklimlendirilmiş bir ortam da değil. Esmiyor valla :(

Normalde bu kadar durgun değil aslında, saha çalışması olduğu zaman bir ekip oluyor ama aylardır öyle bir durum yok.
  • akhenaten  (18.07.22 15:53:44) 
@lapetite benim durumum biraz daha farklı, burada interdisipliner bir çalışma var haliyle benim diğerlerinin yaptığı iş hakkında hiçbir fikrim yok :D onlar kendi içinde baya yoğun ve aktif çalıştıkları için de bu denemelerimin hepsi 2dk sonra gelen telefonlarla elimine ediliyor.


  • akhenaten  (18.07.22 15:56:00) 
Yalnız çalışma tecrübem var biraz, farklı tecrübelerim var.

1. Yabancı bir firmanın geçici ofisinde asistanlık: normalde gönderdikleri yabancı abiyle beraber çalışıyor olsam da kendisi ara sıra yurtdışına falan gider, ofis tamamen bana kalırdı. O dönem işim çok meşgul değildi, ofis oturmuş, mail alıp yurtdışı ofisine aktarma harici bir iş olmazdı. Kalanında 4 dönüm bostan, yan gel yat Osman. Yayıla yata geçirdim günlerimi.

2. Seyahat acentası otel rezervasyonu departmanında tek kalınca: Tam tersi bir ortam. Önce evlenip şehir dışına taşınan arkadaş, işten çıkarılan arkadaş, patronla kavga edip istifa eden arkadaş, aynı gün askere giden arkadaş derken 5 kişinin işi sadece bana yığıldı. Yemek bile yiyemiyordum, başımı kaşıyacak vaktim yoktu. Buna rağmen "ileri tarih" diye o kadar işi erteledim ki, 9 ay sonra yeni alınan arkadaş bile bitirememişti. Hayatımın en rezil dönemiydi.
  • d max  (18.07.22 16:45:20) 
evden çalışıyorum kimse yok yanımda. arada toplantı oluyor pek konuşmam. onun harici ihtiyaç halinde teams üzerinde konuşuyoruz. ben memnunum valla.


  • jelly bear  (18.07.22 17:30:55) 
Evden calisiyorum, toplantimin olmadigi ve telefonumun az caldigi gunler en guzel gunler. Ama işim çok yoğun, gün icinde boş vaktim kalsaydi sosyallesmemek sıkabilirdi.


  • passive aggressive  (18.07.22 17:45:57) 
Pandeminin basinda sirketteki bazi odalarda isim oldugu icin duzenli gidip gelmistim, bazen bizim kattaki tek insan oldum.

Is miktari da az olunca cok rahat bir donem olmustu.
  • cleric  (20.07.22 10:28:08) 
[]

Evlenme teklifi

Pek yakın zamanda evlenme teklifinde bulunacağım kız arkadaşıma. Şimdi tektaş yüzüklere bakıyorum da 3 bin liraya da var 90 bin liraya. Gücümüz hepsine yeter.

Kaç paralık almamız icab eder, adetler töreler ne der?


 
tektaş maddi değeri yapay olan bir şey, yani 90 bine aldığın şey 90 bin etmiyor aslında, satmak istediğinde 10 bine diyor. o yüzden aşırı bir tektaş takıntın yoksa çok pahalı bir model almana gerek yok derim. mesela ben kadın olsam aşırı pahalı bi tektaşı parmağımda taşıyıp gergin olacağıma, daha güzel bir balayını tercih ederdim.


  • roket adam  (18.07.22 15:15:59) 
yaşam tarzınızı bilemem ama 0.75 karat E renk bir taş hiç bir ortamda boyun eğdirmez.


  • kaderimse np  (18.07.22 15:26:39) 
90bine gücü yetmek demek 90bin tl üzeri parası olmak demek değil, 90binlik yüzüğü aldığında hiç acaba daha ufak bi şey mi alsaydım diye düşünmemek demek. Yani sizin durumunuzda 90bine gücünüz yetmiyor olabilir. Tek taş şov işi bana göre, kim ne derse desin daha büyük demek daha iyi demek daha çok gösteriş demek. Zaten işin içinde gösteriş olmasa satarken 10da birine düşecek bi ürünü almazdık. Takacak kişinin yaşam standartlarını, arkadaşlarını, çevresini vs göz önünde bulundurarak kendiniz karar verebilirsiniz. 3bin kötü olur, 90bin de bana göre biraz fazla olur. Ama kızın çevresindekiler 90binlik tektaş ile takılıyorsa o da içten içe 90lık ister. Yani sonuç olarak bu soruya biz ne dersek ditelim cevap olmaz, bir sürü faktör var.


  • mg3929  (18.07.22 15:38:29 ~ 15:40:45) 
E olsun karatini bilmiyorum
20k buluyosan iyidir bence. bir de tas kucuk ama degerli oldukca daha guzel geliyor

  • ala09  (18.07.22 17:45:58) 
mobildeyim ek olarak adet tore yok bunda aslinda. kisisel butce meselesi bana sorarsaniz su an 20den fazla verilmez


  • ala09  (18.07.22 17:46:59) 
American töresi 2 maaş der ama şimdi maaş var maaş var.

tek taşlara bu sene %100'den fazla zam geldi. 20'den aşağıya güzel taş yok.

Ben bu sene teklif yaptım, tecrübemi aktarayım.

VS1 VS2 ya da SI1
en az 0,40 karat
D bulamazsın, E olsun. F-G olmasın.
bu kriterleri not al. sorup, soruştur.

Kapalı Çarşı ve Fatih'teki tektaşçılar çarşısına bak.

Sertifika konusu var. 0,40 üstü tek taşlarda sertifika oluyor genelde. Satarken sertifikalı olan daha kolay satılır ama öyle bir ihtimali düşünmem dersen sertifikası olmayanı da alabilirsin. sahte, kopyalanmış sertifikalar da varmış, ona da dikkat et.

Tek taş yerine minik taşlar ve ortada küçük tek taşın olduğu bagetler oluyor. onların da kendi içinde farklı versiyonları var. onlara da bakabilirsin. Bu türlerde genelde sertifika olmuyor.
  • gabe h coud  (18.07.22 18:09:00 ~ 18:10:15) 
Baget altın yüzük de olabilir, illa tek taş olmasına gerek yok. Şahsen kız arkadaşım bagetleri daha çok seviyor. Hem o daha hacimli ve ışıltılı hem de böyle gerilime sebep olmuyor. 2-6k arası bulursun güzel.


  • ananiyimioguz  (19.07.22 00:04:53) 
Ben erkek arkadaşıma karborit veya zirkon da olabileceğini söyledim. Hem taşlar pırlantaya çok yakın, hem pırlanta kadar saçma bir ticari kaygısı yok (çıkarılırken sömürülen iş gücü vs), hem de pırlantaya göre daha ucuz. Daha büyük taşları daha uyguna alabilirsiniz. Ama kız arkadaşınızın pırlantada ısrarcı olmaması lazım yoksa kalbi kırılır, benden söylemesi.


  • duma duma dum  (19.07.22 00:40:17) 
İmkanınız varsa tasarım bir şey yaptırın. Herkeste tektaş beştaş vs olmak zorunda değil. Ya da baget tarzında yüzük alın. Yüzükte bir icap yoktur, herkes bütçesine uygun olanı alır


  • tiptansoguyantipci  (19.07.22 10:03:59) 
3 asgari ücreti geçmeyin. Taşlı yüzük satmak/değiştirmek isteseniz çok para da etmez zaten.


  • kaptankedi  (19.07.22 11:43:33) 
[]

Irz düşmanı gibi mi göründüm?

Bikaç gündür instadan konuştuğumuz bi kız var. O beni önce takip etti sonra konuşmayı ben başlattım. En son evden çalışma falan konuşuyoduk. O arada bi story atmış şarap içiyo çalışırken. Bana da bigün beraber çalışalım dedi, ben de olur hatta şarap eşliğinde de çalışabiliriz hehe dedim. O da 'hahjahah çok iyi bi fikir değil gibi yaa' tarzı bi şey dedi. Ben de neden değil :pp falan yazdım. Sonra muhabbet kesildi, dün akşam storysine cevap yazdım dönmedi. Şarap eşliğinde çalışalım demek beni ırz düşmanı konumuna soktu kız da bunun niyeti kötü diye düşündü olarak yorumladım. Sizce bu muhabbet neden bir anda kesildi? Şarap içmekten kesilmesi hala saçma geliyor, öncesinde akıcıydı gayet.




 
ırz düşmanı ağır bir ifade de hatun kişi yatak iması almış sanırım o yüzden geri çekmiş kendini. bu işin olacağı varsa da akışına bırakmak lazım. neden değil diye üstelemen eksi puan olmuş.


  • lazpalle  (18.07.22 11:29:08) 
Ortada bir durum gibi görünüyor. Olabilir de, olmayabilir de. İnsanlar buluttan nem kapar hale geldi, suçlayamıyorum kimseyi.


  • d max  (18.07.22 11:29:53) 
Neden değili üsteleme gibi değil de öylesine yazmıştım konuşmanın akışında. Neyse sağlık olsun paslanmışım bu işlerde ilk date öncesi daha ağırbaşlı olmak gerekiyo demek :/


  • mg3929  (18.07.22 11:30:57) 
çok üsteleme, asıl üstelersen "ırz düsmani" gibi görünürsün. akışına birak, o ararsa da şarap muhabbetini acma hic.


  • tadellesever  (18.07.22 11:32:01) 
Yok gayet normal ilerlemis gibi gorunuyor da, kizin 'cok iyi bir fikir degil gibi ya' demesine karsilik 'neden degil' demeniz biraz garip olmus. Yani bana oyle geldi ki, kiz flortoz bir cevap vermis size bunun neden iyi bir fikir olmayabilecegi acisindan. Is icin iyi bir sey degil gibi yani, cunku akliniz dagilmis olacak.

Sizin 'neden degil' demeniz konuyu illa cinsel icerikli bir yere cekmeye calisiyormussunuz gibi olmus. Atiyorum, 'evet latte yapalim biz onu, durup dururken kovulmaya gerek yok' falan gibi bir geyik sakayla geri adim atsaydiniz ustune gitmek yerine, onun da sohbeti ilerletmek icin soyleyecek bir seyi olabilirdi.
  • sopiro  (18.07.22 11:32:44) 
sopiro +1

Ama kaybedilmiş bir şey yok henüz. "bir gün beraber çalışalım" cümlesi önemli. Bundan sonra kafalar uyuşacak mı ona bakmak lazım...
  • pispinti  (18.07.22 11:36:43) 
Ceylanı ürkütmüşsün, o da kaçmış. Neden değil diye sormanız abartı olmuş. İyi fikir değil demesinin sebebini biliyorsunuz diye düşünüyorum. Hızlı bir şekilde olayı cinselliğe götürmek istemez çoğu kadın. Siz uslu çocuğu oynasanız yine kaybederdiniz ama şu an abazan gibi algılandınız ve bu sebepten ban yediniz. Tam ortasını tutturmanız lazım. "Şarap yerine biz de vişne suyu içer, şarapmış gibi story atardık hehe xD" yazsan belki de devamında sohbet ilerleyip şu an şarap eşliğinde ders çalışıyordunuz. Daha rahat ve esprili yaklaşın, kasmayın. Cinsellik iması için acele etmeyin ama süt çocuğu gibi de olmayın, efendi adamı da oynamayın bir kadının kalbini kazanmak için, hiçbir işe yaramıyor.

edit: amacın cinsellik değildi belki onu yazarken ama ettiğiniz lafların nereye çekilebileceğini tartıp yazmanız lazım. hele ki bu kişiyi yüz yüze hiç tanımıyorsanız yanlış anlaşılmanız gayet doğal. eğer cevap vermiyorsa "next" demek zorundasın. atacağın her adımda daha da uzaklaşacak. ben daha yazmayın derim.
  • Cesario  (18.07.22 11:46:44 ~ 11:54:56) 
Yazım dili algısı kişiden kişiye değişiyor, bu kızla da yazım dilim en başından beri aynıydı.


  • mg3929  (18.07.22 12:02:32) 
flörtün kuralları içerisinde karşı tarafın yaptığı atakları soru ile karşılamak iyi bir şey değil.

flört denilen olay; kişilerin özellikle de hanım kişilerin bu kişi bana uygun mu, her şeyi kabul eder mi yoksa kendi karakteri var mı, karşısına çıkan engelleri aşacak mı yoksa pes mi edecek, peşimden koşacak mı yoksa özgür ruhlu bildiğini yapan biri mi gibi sorulara cevap aramasıdır. bunu da itiraz ederek, seni kötü hissettirecek laflarla yaparlar, bu aşamada herhangi bir şey düşünülmez nefes almak gibi içgüdüsel gerçekleşir ancak karakterin hakkında bilgi toplamış olurlar.

senin neden sorusu ırz duşmanı gibi değil de karşı taraftan açıklama bekleyen bir şey. sana bir engel koymuş, sen o engeli aşmaya çalışmak yerine durup bu engel nasıl bir engel diye açıklama istemişsin. oysa flört aşamasında açıklama istemek ve yapmak iyi bir şey değildir.

Flört içerisinde herşey çok nettir.

Muhabbetin kesilmesinin tek sebebi ise açıklama istiyor olman. oysa hemen hemen her konuda dalga geçersen beraber gülersin.

ecnebilerin bir şarkısı vardı, girls just wanna have fun diye. gerçekten de kadınların en büyük derdi beraber oldukları, olabilecekleri kişi ile eğlenebileeklerini görmektir. zaten gün içerisinde yüzlerce farklı dertle uğraşıyorlar, senin o dertleri hatırlatman, hissettirmen yada yenilerini eklemen bir şeye yaramaz. sen güleceksin, güldüreceksin, sana komik geliyorsa yapıştır lafları, ayıp olur mu, yanlış anlar mı diye düşünme, zaten karşı taraf adına düşünüp karar vermek ve ona göre hareket etmek tüm ilişkilerin (iş, aile, arkadaş vs.) düşmanı, karşı tarafı hiç'e saymaktır.


Şöyle mi düşündü böylemi düşündü, bilemeyiz. bunu da umursamamalısın, eğer öyle hissediyorsa ağzı var, dili var, söyler. söylemiyorsa zaten o kadar önemli değilsindir, seni o kadar önemsemiyorsa sen neden önemsiyorsun ki?

Örneğin ben senin bahsettiğin durumda oldukça dalga geçerdim, oo patron iş bekliyor hanım kızımız şarap keyfinde, umarım rapoları doğru hazırlıyorsundur, sarhoş olup mailleri yanlış kişiye atmazsın inş. vs. vs. gibi laflarla dalga geçerim (daha komikleri aklıma gelmiyor şimdilik ama önemli olan ana fikri alman).

genel olarak hanımlar erkeklere challenge ortaya koyduğunda durmak yerine kabul edip çıtayı daha da yükseltmek işe yarayan bir yöntemdir.

5 metreden suya atlamayı teklif ediyorsa 15 metreyi önüne koyarsın. sen kendini ona değil, o kendini sana ispatlamaya çalışır ve bundan çok keyif alırlar. (tabii bunların hepsinin goygoy olduğunu unutmamak gerekiyor eğlence her yerde, her zaman)

iyi bir santranç oyuncusu basit bir oyuncu ile oynamaktan hiç hoşlanmaz, keyif alamaz, kendisinden daha iyi biri ile oynadığında yenilse bile keyif alır, bir şeyler öğrenir bu nedenle de oynamaya devam eder, yenilen pehlivan güreşe doymazmış lafı da buradan gelir. yenilen pehlivan yenen kişiden daha tecrübesizdir kendisini ispat gereği hisseder ve güreşe devam eder. yenen ise kendisini ispatlamıştır işi bitmiştir ve eve gitmek ister.

sopiro da çok güzel örnek vermiş.
  • selam  (18.07.22 12:48:42) 
sopiro +1
selam +1

flört etme amaçlı bir şey yazıldığında bile "neden değil :p" tarzı bir cevap başarısız bir cevaptır ve sohbeti tıkar.
çünkü bu sorunun hem bir cevabı yok hem de olan cevap zaten karşıya söylenmez.

kız tatlı tatlı flört ederken biraz kapı araladığında onu zorlayıp açmaya çalışmak negatif etki uyandırır.
önemli olan sohbeti sürdürebilmek, ilk imada ve ilk flörtte onun üzerine oynamak değil.

ırz düşmanı değilsiniz tabii ama "sıkıcı" bir yere gitmiş sohbet.
ilgi çekiciliğinizi yitirdiniz muhtemelen.
  • blatta hiberna  (18.07.22 13:36:12 ~ 13:36:49) 
@e bana nick birakmamissiniz zalimler +1

En başından beri demişsin ama zaten birkaç gün olmuş.

Şarap eşliğinde çalışabiliriz fazla amatör bir cevap. Bu yüzden kaçmış.
  • dissendium  (18.07.22 14:54:19) 
[]

bi seye cok uzulmemek mi lazim

annem hep bu kadar harap etme kendini her seyin beteri var.
asil dert buymus derken bulursun kendini baska seyde.
bu kadar uzuntunun sonu iyi olmaz.
vb seyler soyluyor.

su an yasadigim seye annem de sahit ve 3 gundur yemek yiyemiyorum.
aclik hissetmiyorum. yataktayim.

her turlu yoruma, bilgiye, fikre, varsayima acigim cevaplarda.
cok uzgunum su an.

 
Üzüldüğün şey ne bilmiyorum ama, sağlık sorunu dışında her şey gelip geçici.
aşk acısı geçiyor, maddi sorun düzeliyor.

  • neymis  (17.07.22 20:16:19) 
ölümün olduğu şu 3 günlük dünyada hiçbir şey dert edilmeye değmez.

belki 5 dakika sonra, belki yarın öleceğiz? kalp krizi geçireceğiz, yolda araba çarpacak, kafamıza inşaattan malzeme düşecek?

değer mi?
  • rose parks  (17.07.22 20:29:31) 
@rose parks +sonsuz


  • candide  (17.07.22 20:30:44) 
Evet ama insanin elinde olmuyor benim de bir sey icin cok üzüldügum sabahlara kadar aglayip dua ettigim bir donem olmustu.simdi o zamanlarima cok üzülüyorum cunku ne yaparsan yap kader diye bir sey var kabullenmek ve devam etmek gerekiyor


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (17.07.22 20:32:48) 
insana üzülme demek saçma bir faydası da yok, insan üzüle üzüle atlatır böyle şeyleri


  • freebird5406_2  (17.07.22 20:40:13) 
Konu abinin eşiyse o kadın normal değil. Psikolojik bir rahatsızlığı var büyük ihtimalle. İletişimi tamamen kesmezseniz sizi de etkiler bu kişiler. Soruya cevap olarak tabii ki çok üzülmemek lazım. Her şeyin bir ölçüsü var.


  • dissendium  (17.07.22 20:51:49) 
dissendium: konu o degil ama cevap icin tesekkurler


  • Kittie  (17.07.22 20:58:22 ~ 21:00:12) 
Ben de aynı durumdayım. Geçen besin zehirlenmesi geçirip, tüm gün kusunca tüm dertlerimi unuttum. Bu üzüntü mideye de vuruyor. Kusma refleksleri gösteriyordum. Bunları düşün ve üzülme.


  • geçerkenugradım  (17.07.22 22:38:04) 
Tabi ki herkes üzülme diycektir. Üzgünlüğünü yaşa. İştahın yoksa yeme, yataktan çıkmak istemiyorsan çıkma. Bir an gelicek ve dank edicektir. Ama fizyolojik ya da psikolojik olarak içinden çıkılmaz bir hale gireceğini öngördüğün an yardım almaktan çekinme.


  • lüzumsuz adam  (18.07.22 00:15:52) 
Bir şarkıda diyordu: Zaman geçiyor, öyle böyle geçiyor. Her şey anılaşıyor. Zaman geçiyor, öyle böyle geçiyor. Hayat devam ediyor.

Kısa sürede üzüntüyü üstünüzden atıp daha iyi bir şekilde devam etmeniz dileğiyle.
  • havadakarada  (18.07.22 00:31:56) 
@freebird +1
Birinin üzülme demesiyle acın, derdin geçmiyor ki. Ateş düştüğü yeri yakar her zaman. Bazıları daha rahat atlatıyor, bazılarıysa daha stresli.
İçinizde tutmayın ağlayacaksanız ağlayın, daha çok paylaşmak isterseniz paylaşın.

Umarım kolayca atlatırsınız.

Yemek yiyememe, sürekli düşünme sorunları anksiyete bozukluğundan kaynaklı olabilir.
  • sevilen progressive türkücü  (18.07.22 00:50:34 ~ 00:53:29) 
bu kadar üzüldüğün, uğrunda yemek yemediğin olay ne olursa olsun, bu davranışının neye faydası var? olay/konu bitmiş mi oluyor? hiç yaşanmamış hale mi geliyor yoksa kafanda durdukça/döndükçe seni daha derine mi çekiyor? daha derine çekildikçe ne buluyorsun?

dün bu kadar derinde değildin, ne buldun? bir önceki gün daha az derinde idin, ne vardı orada? 2 ay önce bunların hiç biri yoktu derinde bile değildin ne yapıyordun o sırada?

kimse sana hiç üzülme diyemez, üzüntü de, mutlulukta birer duygudur ve yaşanması hissedilmesi gerekir ancak bu gereklilik geriye kalan öncelikle kendine, sonrasında başkalarına karşı sorumluluklarını bırakman için bahane olamaz.

üzüldüğün için yatakta değilsin, üzüldüğün için sorumluluklarından kaçıyorsun sadece.

Çocuğun olsa idi, onu böyle yataktan çıkmayarak onu damı aç bırakacaktın? ya da kedini?

Bu tür durumlardaki davranışın 3-4 gün sonraki karakterini belirler, durumu ve davranışını beynin en derinlere kodlar ve gün gelir benzer şeyleri yaşadığında aynı davranışı sergilemene neden olur, sen acı çekerken etrafında sana ihtiyacı olanları yarı yolda bırakırsın.

depresyon bir bencillik halidir. narsizm kokar ve sadece ben dersin. ben üzülüyorum, ben acı çekiyorum, benim duygularım dersin, etrafındaki insanlara ne kadar zarar verdiğinin farkına varamazsın. sen bencil birimisin? sen sana ihtiyacı olanları yarı yolda bırakan biri misin? kendine bunları yakıştırabiliyor musun?
  • selam  (18.07.22 14:50:25) 
Üzülmeni gerektirmeyen bir durum olsa üzülmezdin. Bence kendine üzülmek için bir süre belirle ve o sürede üzülmemeye çalışma. Ama mutlaka o sürenin sonunda kendine verdiğin sözü tut ve ufak ufak normal hayatına dönmek içşn değilikliklere başla. Belki işe yarar.


  • sevenay  (22.07.22 17:04:24) 
[]

Dunyanin en yasanasi ulkesi/sehri neresi?

sizin icin? is olanaklari, sosyal yasam, guvenlik, saglik, iklim vs




 
ABD, Los Angeles


  • dissendium  (17.07.22 15:41:15) 
berlin


  • avianthem  (17.07.22 15:45:43) 
Lugano. İtalya görünümlü isvicre resmen.


  • fraise  (17.07.22 15:48:44) 
ben ispanya'yı çok beğeniyorum, barcelona olabilir mesela.


  • roket adam  (17.07.22 16:12:34) 
San Francisco sanirim


  • fakyoras  (17.07.22 16:50:37) 
Benim için floransa. İş olanağı falan umrumda değil, benim için bir şehri yaşanılası yapan çoğu şeye sahip.


  • Bruce  (17.07.22 16:56:57) 
ABD, New Hampshire
ABD'nin en homojen nüfusu burada, halk İngiliz kökenli beyaz, iklimi Bolu Yedigöller ayarında. Boston, New York gibi yerlere çok yakın mesafede. Refah desen ABD.

  • uvcray  (17.07.22 17:16:34 ~ 17:17:34) 
Viyana.


  • buf-e kür  (17.07.22 17:20:12) 
Amerikayi gormedim onu liste disi birakiyorum gorursem fikrim değişebilir.

Avrupa'nın bircok yerini gordum, gezmek icin cok guzel yerler ama yasamak icin direkt Amsterdam derim.
Amsterdam bir tarafa butun Avrupa bir tarafa. Sehrin her tarafından pozitif enerji akiyor. İnsanlar guleryuzlu, herkes rahat, orada bulunmak bile insani rahat hissetririyor.
Bir Viyana asiri sikici ve bogucu mesela bana gore. Keza Almanya sehirleri.
  • stavro  (17.07.22 17:58:34) 
Barselona


  • rewlack  (17.07.22 18:04:42) 
bu saydığınız sebepler nedeniyle değil ama hayalim olmasından mütevellik britanya, mümkünse londra'da yaşamayı çok isterim.


  • rakicandir  (17.07.22 22:18:07) 
Ben Portekiz'de yaşamak istiyorum, oyum Portekiz'e.


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (17.07.22 23:38:34) 
barcelona veya amsterdam. ama daha çok barcelona.


  • scudman1  (18.07.22 01:55:23) 
tanidigim bir yahudi asilli turk benim ayni soruma "en iyi para kazandigin yerdir" demisti zamaninda, ben de ne diyor ya bu bunak demistim.

15 sene sonra anladim ki dogru demis eleman, harbiden ulke farketmeksizin en yasanilir yer en cok parayi kazandigin yer. ulke kotu durumda olabilir ama kaymak tabaka her zaman guzel yasar.

herkesin 2-3gunluk tatil ile ya da filmlerden gorup etkilendigi yerlerde aslinda para sikintisi var ise yasamak ciddi eziyete donusebilir. karafatma kontenjanindan los angeles'da yasamanin bir kiymeti yok. bu asgari ucretle istanbul'da surunmeye benziyor.
  • cooperr  (18.07.22 02:28:47) 
En iyi kazandığın yer bence de. Şu an Türkiye'de evin varsa Türkiye bile iyi olabilir.


  • OrangeYellow  (18.07.22 03:46:29) 
iyi bir isin varsa kesinlikle amerika birlesik devletleri. oyle bir para indiriyorlar ki su anda dunyanin baska bir yerine gitsem maasim yarisina iner. uzerine avrupa'da oldugu gibi ulus devlet degil, yabanci olarak gorulup dislanmiyorsun. havalimanina indigin an buranin bir parcasisin. yine iyi bir isiniz varsa saglik sigortasi da kapsamlidir, sosyal devlet olmamasini da hissetmezsiniz. ama ben uber yapacagim derseniz riskli bir secim olur.

amerika'da benim gordugum kadariyla yasanilacak guzel sehirler;
boston
new york
seattle

kiyilardan cok uzaklasmamak lazim. icerileri biraz girdin mi oyle comarlarla karsilasirsin ki yozgatli hasan amca'nin elini opesin gelir.
  • antikadimag  (18.07.22 05:28:19) 
İş olanakları: Yerine göre aşırı değişken olabilir.
Sosyal yaşam: Bizim millete en çok Balkanlar uyar. Aynı kafa. Biraz muhafazakarsan Ortadoğu da olur. Orta Asya...eh, biraz.
Güvenlik: Japonya.
Sağlık: Batı Avrupa, Kanada. Sosyal devlet kavramı halen bir miktar geçerli. İngiltere için de tırt diyorlar, Amerika'da tıp ileri olsa da ulaşılabilirlik yok. Japonya Avrupa'dan kötü, Amerika'dan iyi.
İklim: Bu da kişiye göre değişir. Benim gibi yazcıysan tropik kuşak. Kış seven, kar isteyen biri isen Rusya, İskandinavya, Kanada.
  • d max  (18.07.22 11:44:41) 
Barcelona


  • gabe h coud  (18.07.22 11:48:50) 
@ d max

saglikda kanada direk elenir, basit bir MR icin 6-9 ay, basit ameliyatlar icin 3-4 sene sira beklenilen bir ulkede saglik hizmetleri pek iyi denemez herhalde.
  • cooperr  (18.07.22 18:45:50) 
Hmm...oranın Amerika'nın aksine biraz daha sosyal devlet olduğu aklımda kalmış ama bu kısım biraz İngiltere ile örtüşüyor. Orada yaşayan arkadaşım benzer bir şeyler yazmıştı.


  • d max  (20.07.22 00:37:17) 
Maaş mahkumu değilsen İstanbul baya iyi.


  • niyeti bozuk http nesnesi  (25.07.22 20:37:34) 
coluk cocuk gelecek korkusu yoksa turkiye ege kiyilari iyi
cocugumun gelecegi de kurtulsun dersen avrupa, amerikanin egitim sistemi boktan ve pahali, saglik sistemi de pahali.
Tekim, param sonsuz, asya, kuala lumpur singapur phuket

ben
istanbul 18 sene
ankara 5 sene
kuala lumpurda 4 sene
tel avivde 4 sene
buenos airesde 6 sene
didim 2 sene
ingilterede 2 sene (su an devam) yasadim
Cogu ulkeye de is/tatil icin gittim.

Cocugum olmasa, uzaktan calisarak pound kazaniyor olsam giderim ucuz/ingiliz somurgesi ulkeye, expatlarin yasadigi ultra luks hayati yasar mutlu olurum
  • Corc  (25.07.22 21:07:55 ~ 21:08:32) 
Bu arada alim gucum Avrupa standartlarinda olsun, Turkiyeden bir yere kimildamam.


  • stavro  (26.07.22 11:19:12) 
Ankara, Türkiye.


  • floydian  (26.07.22 11:21:02) 
[]

tereddüt

uzun süredir tanıdığım bir arkadaşım(kız) var. arada buluşur ederiz. ikimizin de ilişki geçmişi yok gibi bişey.

benim kıza karşı sevgililik frekansında hissettiğim bir sevgi ya da arzu yok. ama davranışsal olarak baktığımda "mantıken" bana daha uygun, çekilir, nerde ne yapmasını bilen bir insan daha tanımadım. gözü kapalı, bu kız hayat arkadaşım olurdu diyorum.

insan aşk beslemediği bir insanla birlikte olmak ister mi?

 
Abi benim çevremden gözlemim şu; insanlar mantık çerçevesinde yaşanan ilişkilerde çok daha mutlu huzurlu. Olur yani gayet. Zaten böyle evlenirim denen birine karşı fiziksel çekim de vardır. Karşı tarafın da düşünceleri olumluysa yapıştırın gitsin.


  • mg3929  (17.07.22 11:19:51) 
Aşk çok mantıklı bir duygu değil. Zaten asıl sorun aşk beslediğin birine aşkın bitince başlıyor.

Fiziksel cekim +1
Bu olmazsa o ilişki yürümez.
  • himmet dayi  (17.07.22 11:29:33) 
[]

su karakterin psikolojideki karsiligi nedir?

etrafindaki kotu olaylara uzulmuyor. tamamen notr kaliyor cunku hicbir sey hissetmiyor. ne acima ne uzuntu ne kizginlik hicbir sey. zerre umrunda olmuyor. hatta umursamiyor bile demeyeyim; hic degeri yok. soyle aciklayayim haberlerdeki kadin olur, cocuk olur olum haberleri var ya onun icin kisin yapilan 'yollar buz pistine dondu' haberi gibi bi sey.

bir iki dostu ve cekirdek ailesi disinda kimsenin derdi tasasi hastaligi umrunda olmuyor. onlara karsi gercekci duygular besliyor bundan eminiz. onlar icin uzuluyor, onlar icin fedakarlik yapiyor. bu anne baba ve iki arkadasla sinirli bir dunya.

cevresinde sevilen biri oldugundan ve akilli goruldugunden sorun anlatip tavsiye almak isteyeni de oluyor. havasinda degilse konu ne kadar kotu olursa olsun, karsisindaki agliyor bile olsa empati yapamiyor ya, o yuzden konudan kopup gidiyor. karsi taraf 10 cumle konustuysa 5ini anca duyuyor. ortalama bi muhabbetle vah vah cok uzucu falan diyip birkac sey soyleyip bitiriyor konusmayi.
tavsiye isteyen, dert anlatmak isteyen watsap kullandiysa bu onun icin turkce paragraf sorusu cozmek gibi bir sey oluyor. bi sey hissetmeden gorev gibi dikkatlice satir satir yazilanlari okuyup bi karsilik veriyor sadece arkadaslik namina yapiyor bunu, istedigi veya olaya uzuldugu icin degil. yani duygusuzca iste soru cozuyor gibi yaziyor cevabini.

bazilari filmlerdeki kurgu karakterler icin bile nasil uzuluyor. bu arkadas iste kendi cok yakin cevresi haric sifir duyguya sahip. sosyopat falan diyecegim ama yakin cevresine karsi cok gercekci.

bir de bu hissiz oldugu insanlar da oylesine arkadasi degiller. hafta sonlari birlikte takildigi, bazen evinde kalan hoslandigi insanlar. dost degil ama onlar da yakin sayilirlar. is arkadasi falan degiller.

kendisi cok kolay aglayan biri. kucucuk seyde cocuk gibi aglar. ama ne bir film, ne bir yakinin basina gelen bi olay, ne bi atiyorum tv'de annenin cocuguna kavusmasi vs bir damla gozyasina neden olmuyor kendisinde. ben bi bencillik goruyorum, baska bi sey de olabilir mi?

 
Narsisizm gibi duruyor. Duygusal ilişkilerinde nasıl olduğu da önemli.


  • muhayyer divan  (15.07.22 22:12:52) 
Kumaşından 2,5 kral çıkabilme sendromu gibi geldi bana.


  • emresh  (17.07.22 09:21:01) 
[]

Çocuk sahibi olamayan birine çocuk nispeti yapmak

Diyelim ki tıbben çocuk sahibi olamayacağını yeni öğrenen ve buna çok üzülen bir a kişisi var. Evli değil ama evlense de çocuk şansı düşük.bu nedenle evlenmeyi de artık düşünmüyor
B kişisi ise bu bilgiye rağmen torununun video ve fotolarını atıyor
Ve a kişisi kendi sağlık durumuna üzülüyor.
Biraz b kişisi nisbet yapıyor gibi. Genel olarak her konuda a kişisi ile kendi ailesini rakip görüp nihayet her konuda onları geçmiş durumda ve havasını atıyor başka konularda da.

Şimdi bu tabloda a kişisi napsın
Yani kıskançlık mı dersiniz, ne derseniz artık, gerçekten üzülüyorum evet a kişisi benim. İçimde aslında kıskanma hissi de yok ama yeni bi durum ve şu an bebek fotosu görmek istemiyorum, başkasının bebeğini görmek sevmek de istemiyorum şu an.
Bunu b kişisine nasıl ifade edeyim

 
Engelle gitsin. Bir de çocuğun olmasa da çocuk istemeyen biriyle evlenebilirsin. Çocuğunun olmaması hayata küsmene engel değil. Bugüne kadar çocuğun olmamasına rağmen yaşadın, bundan sonra da çocuksuz yaşayabilirsin. Bir de kesin değilmiş. Olma ihtimali de varmış düşük de olsa.


  • dissendium  (15.07.22 14:57:11) 
Engelle gitsin hatta için rahatlayacaksa ağzıan geleni söyle. Böyle insanlara uyuz olurum.


  • komando kani var bende  (15.07.22 14:59:03) 
B ile ilişkileri koparmak istemiyorsan açıkça söyle.
Beni üzüyor bunlar, lütfen gönderme de.
Bazıları gerckten bundan zevk alırken bazı insanlar da düşünemiyor
  • kisa  (15.07.22 15:03:22) 
kisa + 1


  • dreamnesiac  (15.07.22 15:13:35) 
Lutfen uzulmeyin. Karsinizdaki insan ve malesef insandan her seyin gelebilecegini unutmayin. Ben kisilere takilmiyorum artik. Yapabilir, bilerek veya farkinda olmadan.
Karsinizdaki ile iletisim halinde olmak istiyorsunuz soyleyin gondermesin. Ben sessiz kalirdim. Iletisimimi keserdim.

  • balpolen  (15.07.22 15:16:50) 
B kişisi önceden de hep atar mıydı?
+1 kisa, balpolen

  • sevilen progressive türkücü  (15.07.22 15:20:02) 
Akraba olduğu için engelleyemiyorum ve bak kıskançlıktan öldü vs desinler istemiyorum da
Sadece şu an tvde bile bebek görmek istemediğim bi ruh halindeyim, çünkü çok istediğim bi şey bu, en azından kafam dağılana dek bunu düşünmek istemiyorum ama zorla sanki bu bebişi sevmek zorundaymışım gibi davranılması üzüyor beni. Tanıdığım diğer çocuklarla şu an bi sorunum yok, oynuyoruz seviyorum hala ama yeni doğan görmek istemiyorum şu anda napayım :(
Geçer heralde
Akraba nispeti işte klasik.
Benim çocuk bunu bunu yaptı
Sizinkinde iş yok eş yok çocuk yok duygusunu buuraam buraam hissettiren akraba terörü
  • isimmisimyok  (15.07.22 15:22:06) 
B kişisinin bu sağlık olayından hemen sonra torunu oldu
Ama önceden de farklı konularda nispet ederdi

  • isimmisimyok  (15.07.22 15:22:53) 
Kıskançlıkla ne alakası var ya? Kemoterapi gören akrabalarına da saçlarının fotoğrafını mı atıyor bunlar?

Sizin durumunuzdan haberdar olup gerçekten nispet yapmak için atıyorsa bence engelleyip sonraki hayatınızda yok sayarak yaşayın bu primatları.
  • otonomo  (15.07.22 15:30:37) 
İlk zamanlarda tebrik falan ettiniz mi? çok tatlıymış, maşallah analı babalı büyür inş tarzı bir şeyler yazdınız mı?

Bunlar tamamsa bundan sonra ölü taklidi yapın,fotoğrafları incelemeden silin. Bunlardan sonra biter bence.

Sizin durumunuzu bilen bir kişiyse yakınınızdır muhtemelen.
  • sevilen progressive türkücü  (15.07.22 15:31:18) 
Milletin ne diyeceği onemliydegil. Kıskanç derse desinler. Şu an bu durum senin ruhunu sıkıyor ve bunu açıkça ifade etmelisin. Bunun üzerine yapılacak yorumlar onların ayıbı olur.


  • kisa  (15.07.22 16:48:37) 
[]

yalnizlik

Sevgilisinden ayrilmis, kendini yapayalniz hisseden birine ne soylemek isterdiniz?




 
Yalnız değilsin, senin gibi binlercesi var.


  • neymis  (15.07.22 06:52:04) 
Sigara tiryakisinin sigarayı bırakması, bir alkoliğin alkolü bırakması, uyuşturucu müptelâsının uyuşturucuyu bırakması durumunda ne oluyorsa sen de az çok o durumu yaşayacaksın. Her gün sevgi alıp sevgi veren ruhun bir süre acı bunu yapamayacak ve yeni duruma alışmaya çalışacak. Yaşadığın şey basit bir ilişki ise hiçbir şey olmayabilir de. Bu yaşadığın ilişkinin yoğunluğuna bağlı.


  • hakan wh  (15.07.22 08:51:17) 
Bu sadece geçici bir his.
Yalnız değil yalnız hissediyorsun. İkisi farklı şeyler.

İlkndefa mı ayrıldın? Öncekiler nasıl geçtiyse bu da geçecek.
  • kisa  (15.07.22 08:58:35) 
Dünyada kaç milyor insan var. Ruh esin şans eseri 30 km ötede oturmuyordu. Aynı güzel zamanları yasayabilecegin birçok insan dışarıda dolaşıyor. Yine denk geleceksin


  • abuzer  (15.07.22 09:53:13) 
Yurtdışına git mümkünse.


  • gabe h coud  (15.07.22 12:56:04) 
Gençlik o kadar kısa ki. Başkalarını da seveceksin inan , sadece yaşa, şu anı yaşa gez eğlen


  • isimmisimyok  (15.07.22 14:54:47) 
O kadar çok iyi anlıyorum ki seni.

Kaç ay geçti üzerinden ama yalnızlığım hiç geçmedi.

(git: 1511143)
  • Carlito Brigante  (22.07.22 23:16:43) 
[]

Kayınvalidem ve eşimle ilgili yaşadığım durum normal mi?

Merhaba, Çocuğumuz olduktan sonra eşimin ailesi ile ilgili sorunlar katlanarak arttı. Annem ve kayınvalidem doğuma geldi, yaklaşık 1 ay yanımda kaldılar. Kayınvalidem gelir gelmez "artık biz kullanacağız, kendimize göre düzenleyelim" diyerek mutfak çekmecelerini boşalttı, dolaptaki eşyaların yerini değiştirdi vs. annem evin sahibine sormadan yapma demesine rağmen, olmaz biz kullanacağız dedi, ben yapmayın dediysem de dinlemedi.

Kayınvalidem yemek yapmayı pek bilmez, annem yaptı yemekleri ancak fotoğraf çekip bugün de bunu yaptık, bugün de aşure yaptık diye çevresindekilerle paylaşıyordu, işi annem yapıyordu ama kayınvalidem biz yaptık diyordu. Eşim işe gidince kayınvalidem eline telefonunu alıp hemen salonda uzanıyordu, eşim işten gelmeye yakın eline süpürge alıp sağa sola koşturuyordu. Eşim gelince kayınvalidem kıpkırmızı olmuş oluyordu, eşim de annem çok mu yoruldu bugün diyordu, yok diyordum sen gelmeye yakın kalkıp evde koşturuyor diyordum.

Sonra kayınvalidem eşi ilaç kullanmaya başlayacak diye gitti, annem bir süre daha yanımda kaldı, annem gidince de kayınpederim çocuğu görmedi diye gelsinler dedim. Kayınvalidem ve kayınpederim 1,5 aylık bebekli bizim yanımızda 2 ay kaldılar. Geldiklerinde ne zaman gideceklerini bilmiyordum ama çocuk görmeye geldikleri için birkaç haftaya giderler dedim ki öyle olmadı. Onlar geldikten sonra şu zaman gitseler iyi olur falan demedim. Eşim gitsinler mi diye sordu bana, ben gitsinler-kalsınlar demedim, sen bilirsin dedim halbuki büyük zorluk çektim. Eşim sorduğumda bana gitsinler demediğim için bana hata yaptığımı söylüyor, ne kadar zorlandığımı anlamamış, çünkü ben ona o dönem anlatmadım, halimden anlayacağını düşündüm ama kendisi anlamadığını söylüyor.

Kayınvalidem bu sefer daha farklıydı, ev kendi evi gibi istediğini yapıp değiştiriyordu, halıyı, eşyaları vs. Ben çocuğu emzirirken kapıyı çat diye açıp 15 dakika oldu yeter bu kadar emzirme gaz oluyor diyordu, anne kapıyı kapatın diyordum, kimse yok baban var evde sadece, gelmez buraya diyordu, çocuğu emzirirken kalkıp kapıyı kapatıyordum, kapıyı çalmadan tekrar girip baban çocuğu özlemiş getir salona diyordu, salona gidince kayınpederim sağlıkla ilgili sorular sorup öğütler veriyordu, neredeyse hiç başka konu konuşulmuyordu evde; şu gaz yapar bunu ye bunu yeme, bu faydalı bunu iç bunu içme, çocuğun altını değiştirirken dur bir dakika vücuduna bakayım, karnına bakayım, çocuğu şöyle yıka gibi hergün yüzlerce öğüt veriliyordu hatta gelirken steteskop getirmişti yanında kullanmasına ben müsaade etmedim. Bir keresinde çocuğun ağızdan olan bir aşısını sağlık ocağına gidip yaptırdık, ben yapardım niye götürdünüz ki dedi. Kendisi mimar ancak sağlıkla ilgili konulara meraklı olduğu için bu konuları sürekli okuyup sürekli hastalık konuşuyordu. (Bu arada ben de sağlıkçıyım). İlaçların prospektüslerinin altını çizip burayı oku, internetten bulduğu yazıyı okutmak için yanına çağırıp bunu oku vs. diye sürekli hastalık ve ilaç konuşuyordu. Kayınvalidem de baban bilir ona sormadan vitamin verme, dur baban bir baksın, bu kadar emzirme, şunu yapma vs diye sürekli baskı yapıyorlardı. Anlayacağınız çok müdahale ettiler, kendileri çok müdahaleci, kendi oğullarına da öyle davranmışlar/davranıyorlar, ancak o alıştığı için bunu anlayışla karşılayabiliyor, fakat bu kadar müdahale bana fazla geliyor.

Bir hafta iki hafta derken eşime annen şöyle yapıyor, baban böyle yapıyor dedim, Eşim sağ olsun konuştu, bu kez kayınvalidem kapıyı çalıp içeri girmeye başladı. Anne çocuğu emziriyorum, üstünü değiştiriyorum vs desem de yatak odasında yatağa uzanıp kendi oğluna nasıl baktığını, sütü olmadığını, eşinin hep destek olduğunu anlatıyordu. Çocuk ağlayınca gelip kapıyı yumruklarcasına çalıyor, kedi köpek sesi çıkarıyordu, yapmayın çocuk daha çok ağlıyor desem de dinlemiyordu. Ben yatak odasında telefonla konuşurken kapıyı dinliyor, kim aradı, ne dedi diyordu, tuvalette uzun kalsam, gelip kapıyı dinliyordu, çok kaldın diyordu. Kayınpederim ve eşim evde yokken kayınvalideme çocuğa beş dakika bakın anne yemek yiyeceğim, lavaboya gireceğim vs deyince sürekli seslenip çocuk durmuyor gel, şunu getir bunu getir diyordu. Eşim veya kayınpederim varsa ver çocuğu, biraz ben tutayım, havası değişsin getir buraya vs diyordu. Telefonla arayanlara biz yazlıktayız, biz oradayız, biz buradayız diye doğruyu söylemiyor; ne yapayım torun bakıyorum zorlanıyoruz tabi vs diyordu. Çocuğa bakan benim, her şeyini yapan benim ama başkalarına ben bakıyorum diyordu. Eşimin ve benim iç çamaşırı çekmecelerimize kadar karıştırıyor, odayı girmeyin lütfen yapmayın desem de dinlemiyordu, yatak odasından kaç kez koşarak çıktığını biliyorum. Eşime söyleyince bir kez yapmıyor ikinci kez yine bildiğini yapıyor her şeyimize karışıyorlardı. Bir gece çocuk çok ağladı, salondan bağırdı çocuğa işkence yapıyorsunuz ilaç verin diye göğsünü yumrukluyordu. Ben tabi ki onları dinlemedim, ilaç vs vermedim bu kez onları dinlemediğim için tartışmış olduk ki tartışmadık.

Böyle böyle konular büyüdü, eşimle konuştum, onları gönderdi. Gittiler ancak eşim her gün ailesiyle konuşuyor, buna bir şey dediğim yok ama sık sık görüntülü arayıp konuşuyorlar, çocuğu gösteriyorum ne var diyor. Evde rahat hareket edemiyorum görüntülü aramadan rahatsızım deyince "ben arıyorum diyorum sana, seni de çekmiyorum" diyor. Kendisine söylediğimde, bebeği annesine ve babasına göstermekten mutlu olduğunu söylüyor (uzakta oturuyorlar ve birkaç aydır torunlarını görmediler) ancak ben çok sık gösterdiğini ve aradığını düşünüyorum. Eşim ailesinin söylediklerin etkileniyor, onların uyarılarının bir kısmını bana aktarıyor. Ben ailemle her gün konuşmadığım için de bu durum tuhafına gidiyor. Ayrıca çocuğun fotoğraf ve videolarını yakınlarıyla paylaşıyor, ben dikkat ediyorum söyle kimseye yollamasın diyorum, eşim söylüyor ama kayınvalidem bizim komşularımıza kadar çocuğun videolarını fotoğraflarını gönderiyor, ben söyleyince de ne var arkadaşına yollamasın mı diyor eşim. Bana ne önerirsiniz, benzer durumları yaşayan var mıdır?

 
[]

Karşı cinsle bakışma/bakma mevzuları

Selamlar. Bir mekanda bir karşı cins hayli dikkatinizi çekiyor ve ara sıra kendisine bakışlar atıyorsunuz. Hatun da bir an sizin ona baktığınızı fark ediyor; denk geliniyor ve karşılıklı ilk göz teması gerçekleşiyor.

Hatunun sonraki süreçte devam eden bakışlarının "Durup durup ne bakıyor bu bana böyle ya, Allah Allaaah. Dur bakim hala bakıyor mu" merakıyla yapılan bakışlar mı olduğu, yoksa karşılıklı flört yaklaşımlı bir bakışma içerisinde mi olunduğu noktasındaki ayrımı nasıl yapmalıyız?

Siz bu ayrımı ne tür emarelerden hareketle yapıyorsunuz?

 
Yanında başka kız varsa ona söyleyebilir. Söyledikten sonra o kız da bakıyorsa ve aralarında gülümseme, heyecan olacak şekilde konuşuyorlarsa olumlu olabilir. Bu analiz edilecek bir şey değil aslında. Hangisi olduğunu hissetmen lazım. Hissedemiyorsan zaten olumsuzdur. Olumlu olsa hissederdin.


  • dissendium  (14.07.22 19:51:37) 
@dissendium Olumlu, olumsuz gerçekten hissedemiyorum, berbat olduğum bir alan. Mesela verdiğin örnekteki tarzda gülüşmeler, bu defa arkadaşıyla beraber bakmalar falan bunlar gayet fikir verici. Ama şayet öyle "canlı" bir ortam oluşmamışsa zerre koku alamıyorum ve hamle yapmıyorum. Olacağı varsa da olmuyor. Bir keresinde gece kulübünde tam da böyle bir belirsizlikten ötürü hamle yapmama kararı almıştım. Arkadaşlarımın iteklemesiyle gittim, akabinde iyi ki de gitmişim dedirtmişti. Böyle yani. Anlamıyorum gerçekten :)


  • norules  (14.07.22 20:06:35) 
Bakışmalar sıklaşıp kitlenme süresi uzuyorsa genelde pozitif algılarım ben


  • mirty  (14.07.22 20:31:02) 
Hocam bunun bir tarifi yok. Yani gerçekten yok. Anlarsin iste. Anlıyorsun. Yani anlaman lazım tarif edilmez buradan.


  • stavro  (14.07.22 21:15:35) 
sürekli dimdik bakmayıp hafif gülümseyerek bakınca o da refleks olarak gülümsüyorsa olumludur.


  • otonomo  (14.07.22 21:34:46) 
Valla bende genelde "Durup durup ne bakıyor bu bana böyle ya, Allah Allaaah. Dur bakim hala bakıyor mu" bundan oluyor. Ama yine de @stavro+1


  • Amaranta ursula  (14.07.22 21:35:37) 
Uzun uzun bakış varsa atıyorum bi 5 saniye kitlenmeli bakış.


  • olaylar olaylar  (15.07.22 00:31:05) 
Hoslanmistir. 2 defa bakmanin baska bir aciklamasi yok.


  • baldur2  (15.07.22 00:36:38) 
hafif gülümseme varsa flörtöz olma ihtimali var ama öyle uzaktan anlamazsın gidip konuşacaksın ki flört başlasın.


  • selam  (15.07.22 04:25:53) 
gülümseyip tepki beklemek ve gülümseme alınmazsa siz gülümseyince kafa başka yere dönüyorsa bırakmak doğru olandır.


  • Mihendiss  (15.07.22 09:15:04) 
[]

Tek Taş Yerine Altın Yüzük Almak?

merhaba,

teklif için tek taş almak istemiyorum. kişisel düşüncem gereği çok anlamsız buluyorum. bunun yerine hem değerini kaybetmeyecek hem de tek taş yerine geçebilecek altın bir yüzük almak iyi bir fikir mi sizce?


 
Hatunun görüşüne göre hareket etmek daha doğru olur diye düşünüyorum.

Bazı hatunların hassasiyeti olur, derler ki o kıymetli taşların çıkarılması için insan kanı dökülüyor / doğa mahvediliyor ve bunlar üzerinden aşırı zengin olunuyor, ben istemem öyle şey. Bunu diyen biri ise rahatlıkla altın veya işte onun zevkine göre bir şey almayı teklif edebilirsin veya bir şekilde zevkini öğrenebilirsin.

Ama böyle bir hassasiyeti yoksa ve tek taş yüzük onun içinde kalacak bir şeyse bence tektaş, ufacık bile olsa almak daha uygun. Ona verdiğin değeri göstermek ve çabaladığını ortaya koymak anlamında. Bir kadın olarak görüşüm bu, fakat ben de fazla normal biri değilim..
  • muhayyer divan  (14.07.22 15:49:49) 
Bizim ve sizin fikrinizden daha cok sevgilinizin fikri onemli sanki bu kararda?

Teknik olarak tabii ki olur.
Sevgilinizin pirlanta yuzuge yukledigi ozel bir anlam varsa, hayalini kurmussa falan icine dokunabilir.
  • sopiro  (14.07.22 15:50:15) 
Kişinin görüşü+1
Benim eşim de sevmiyor tek tas. Claddagh yüzüğü varmış ondan seviyor misal.
Tek taşları saçma buluyorum. Ama malesef insanlara dayatilmis milyar dolarlık endüstri.
  • logisticsmanager  (14.07.22 16:06:29) 
Doğal pırlanta gibi görünen bir kaç alternatif var, kullananlar, dışardan bakınca anlaşılamadığını söylüyor. Kız arkadaşınıza bu düşüncenizi söyleyin. Ben şahsen böyle bir taşı tercih ederim, laboratuvarda üretiliyor çünkü.


  • urasil  (14.07.22 16:14:39) 
Başka değerli taşların ya da incinin kullandığı bir yüzük düşünebilirsiniz.
Conflict-free diamond olarak geçen, etik taş üreticileri de var bu arada. Onları da araştırabilirsiniz.
Mutluluklar dilerim.
  • marla is in my head  (14.07.22 16:23:11) 
Benim eşim kendisi demişti sevgiliyken ben pırlanta istemiyorum diye.

Pırlanta almadım tektaş aldım ben de başka bir madde hatırlamıyorum adını.

Benim tek hayalim pırlantaydı onu da bana çok gördün demeyecekse alınabilir yani.
  • chicha_v2  (14.07.22 16:52:25) 
muhayyer divan +1

yüzüğü takacak olan kadın, o yüzden sizin kişisel düşüncenizden ziyade onun zevki önemli.
  • blatta hiberna  (14.07.22 16:58:33) 
bu islerde hatun ne diyorsa onu yap yoksa 40 sene tatavasini cekersin.


  • cooperr  (14.07.22 18:05:46) 
Tek taşsız olmaz
En kötü ihtimalle tek taş yerine elmas zümrüt gibi farklı bi yüzükle evlenme teklif etsen, eni sonu yine o tek taş alınacak
İlla gerçek pırlanta almayabilirsin ama düğünde gelinlik yerine nasıl normal elbise giyilmezse, yüzükte de tek taş formundaki yüzük dışında başka bi yüzük evlilik teklifinin sembolu olamıyor
  • photo85  (14.07.22 19:11:43) 
karsi tarafin zaafin ne ise+1

ben inanilmaz severim ta$li seyleri ve oyle fake falan midemi bulandirir.
her seyimiz doga dostu da pirlantaya gelince birden duyarli olunuyor ya ona sasiyorum. altin hangi sartlarda cikariliyor?
duz altin yuzuk zaten nisanda takiliyor bu arada.

ben innncecik tamtur ya da yarim tur cok severim. model ornegi icin www.zenpirlanta.com
  • ala09  (14.07.22 19:15:34) 
Mobildeyim ek okarak: bu deger kaybetme mevzusu da zaten bu satilacak bir urun degil o gozle bakmayin bilezik almiyorsunuz evlenme teklifi icin takiyorsunuz cok cok ozel bir hediye


  • ala09  (14.07.22 19:16:45) 
Benim erkek arkadaşım da ilk zamanlar aynı düşüncedeydi fakat değiştirdim. İlla pırlanta olmasına gerek yok benim için ama tek taş yüzüğüm olmalıı kesinlikle. bir arkadaşım mutlaka pırlanta olmalı diye düşünüyordu, başka bir arkadaşım karatını bile belirlemişti.

Kesinlikle ve kesinlikle hayatınızdaki kadının beklentisi önemli. Düşünceniz mantıklı ama hisler işin içine girince kırıcı olabilir.
  • duma duma dum  (14.07.22 21:37:10) 
Valla kadın kişisinin düşüncesi+1 diyorum.
Kişisel fikrim ince altın alyans pırlantadan 1000 kat evladır.
Şundan diyorum:
images.app.goo.gl
  • Amaranta ursula  (14.07.22 21:48:08) 
Karşı taraf da istemiyor olsaydı bu zamana kadar söylerdi bence. Biraz riskli bir iş.


  • sevilen progressive türkücü  (14.07.22 22:21:20) 
[]

tanıştırıldığınız biri ile devam etmemek

Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?




 
Hoşlandığın biri olduğunu laf arasına sıkıştırmak olabilir.


  • otonomo  (13.07.22 21:54:10) 
Eğer flörtleşmeler bariz hale gelip açık seçik romantik sebepli görüştüğünüz kesinleşmediyse hoşlandığınız biri varmış da tavsiye istiyormuşsunuz gibi sorun.

Açık seçik flörtleşmeler olduysa bunların hiçbiri uygun olmaz, insan gibi konuşun. "Bizimkiler bizi böyle buluşturuverdi ama benim hayatım şu anda bir ilişki için uygun değil" deyin.

Görüşme ve mesajlaşmayı kesmek 16 yaşından sonra bırakmanız gereken bir davranış.
  • akhenaten  (13.07.22 22:43:16) 
Mesajlaşmayı kesmek tam bi medeniyetsizlik örneği. Belli ki sizi başgöz etmek için tanıştırmışlar ve ikiniz de ortalama her insan beyninin algılayabileceği gibi durumun farkındasınız. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum fakat maalesef aramızdaki ilişkiyi daha ileriye götürmek istemiyorum, yanlış anlamanı istemem ama açıkça belirtirsem ikimiz için de zaman kaybı ve soru işaretleri olmamış olur gibisinden bir mesajla bitirin gitsin.


  • mg3929  (14.07.22 00:27:34) 
tanıştıran kişiiyi aracı yapabilirsin
buna rağmen açıklama isterse açık açık ifade edersin

  • bir soru sorcam  (14.07.22 01:36:19) 
neden hayir demeyesiniz ki, demek istediginiz sey o? eger 16-17 yasinda degilseniz bu olgunlugu ve pratigi kazanmaniz gerekir bir yetiskin olarak.

Bugune kadarki zamanin ve esligin icin cok tesekkurler ama bir baska randevu/aktiviteye devam etmek istemedigimi fark ettim. Senin de vaktini ve enerjini bosa harcamamak icin net olmak isterim, sevgiler, falan gibi bir seyi kendi mesrebinizce soyleyin iste.

Boyle durumlarda zaten dort secenek var: gorusmeye devam etmek/gorusmeye hic devam etmemek/ taraflarin digerine yalan soyleyerek gorusmeye devam etmesi/ortalama arkadaslar olarak devam etmek. Karsinizdaki bunun 25% bir ihtimal oldugunu bilmiyorsa da ogrenmis olur, ne guzel.
  • sopiro  (14.07.22 07:05:03 ~ 09:58:48) 
gormezden gelmek tam bir medeniyetsizlik ornegi +1

sizi baskasi tanistirmis, cok gorusmemissiniz zaten. kirici olmayan bir dille daha ileri gitmek veya gorusmek istemediginizi soyleyebilirsiniz. karsinizdaki de sacmasapan birisi degilse anlayisla karsilayacaktir. oyleyse bile siz kendi sorumlulugunuzu yerine getirmis olarak o noktadan sonra gonul rahatligiyla gormezden gelebilirsiniz.

anliyorum boyle seyleri yapmak zor geliyor insana ama karsi tarafi tamamen karanlikta birakmak, iletisim kurmayi reddetmek cok ayip. yetiskin insanlarsiniz, "ya kusura bakma ben istemiyorum, ugurlar ola" diyeceksiniz. korkunuz karsi tarafin uzulmesiyse emin olun insan yerine koyulmayan birisi daha cok uzulur. sonuc olarak siz istemiyorsunuz ve her turlu bitireceksiniz. kendinizi dusunun. birisi bunu dile getirip iliskinizi guzelce bitirse mi daha kotu hissedersiniz yoksa size hic var olmamissiniz gibi davranip, cekip gitse mi?
  • der meister  (14.07.22 09:55:16) 
Onun konuşma tarzını öğrenip samimiyetini ortaya koyan kelimeler de kullanarak düşüncelerini açıkça anlatmak. Çok yakın zamanda başıma bu anlamda bir hadise geldi, bilseydim olaya hiç başka (bana gösterildiği ama öyle olmayan) türlü yaklaşmazdım, beklentiye girmezdim mesela... olan bana oldu. Sırf tanıştırıldığım kişinin keyfine uymadım diye resmen ağır hırpalandım yani.

Karşınızdakinin size sadece insan değeri vermesi bile çok üzülmesine sebep olabilir, ki bende olan da o. Bence açıkça konuşun, onun dilinden konuşun, kendi samimiyetinizi de ortaya koyun. Bırakın üzülürse üzülsün, üzmemek için gereken her şeyi yaptıktan sonra üzülmesi sizin suçunuz olmaz. Ama açık olmak sizin sorumluluğunuz.
  • muhayyer divan  (14.07.22 15:39:17) 
[]

Plajdaki kızla tanışmaca?

Merhaba. Şu an Antalya'da tatildeyim. Birkaç gündür plajda gördüğüm bir kız var, 3 kişilik bir erkek grubuyla takılıyor. Aralarından biriyle sevgili gibi durmuyor pek, 4 kişilik arkadaş grubu gibiler.

Kızdan çok etkilendim nedense, uygun bir yol bulup tanışasım var ama terso bir durum da olsun istemem.

Nasıl yapsam? Icimdeki beğenimle platonik olarak takılsam mi, hamleyse de nasıl bir hamle yapsam?

 
3 erkekle takilan tek kiza yanastiginda karsilik alabilmen icin brad pitt'in kayip kardesi falan olman lazim


  • floydian  (11.07.22 00:34:50) 
YANINDA 3 erkekle takılan kıza değil açılmak, yan gözle bile bakmam. Belki içlerinden birinin kardeşi vs bile olabilir.
Bulabiliyorsan instagramda fln bulmaya çalış yoksa yüzyüze zor iş şu durumda.

  • les yeux blanches  (11.07.22 00:39:32) 
Başka adaylara açık olan bir kişinin 3 tane karşı cinsle tatile gideceğini zannetmiyorum. kardeşleri kuzenleri falansa bile o kişinin yanıt vereceğini veya bu işin olumlu olacağını zannetmiyorum.


  • ilgeru  (11.07.22 00:40:34) 
Çocuklardan en az biri flörtü, kuzeni, kardeşi falandır. Öyle olmasa bile yukarda da yazıldığı gibi 3 erkekle tatilde olan bi kızdan olumlu yanıt alma imkanın yok. En iyi ihtimalle eli boş dönersin, diğer ihtimallerde (ki çok da uzak değil) kardeş işine bak sen hayırdır tepkisi alırsın ve karşılık verirsen dayak kaçınılmaz olur.


  • mg3929  (11.07.22 01:08:44) 
erkeklerle tanismayi dene hep beraberlerken. bi sekilde erkeklerle muhabbet acarsan kiz da dahil olur bi noktada. orada kizin tepkisi, grup dinamiginden falan tekrar bi degerlendirme yapabilirsin.


  • reavelyn  (11.07.22 01:34:49) 
erkeklerle tanışmayı dene +1111


  • jangbogo  (11.07.22 03:34:16) 
Ben senelerce iki erkek arkadasimla tatil yaptim, tek sebebi de iyi anlasmamizdi. Biri benimle tanismaya calissa falan sorun yaratma ihtimalleri sifirdi tabii, ama guvenlik acisindan faydasini gordum. O, “bunlarin iliskisi ne yahu?” belirsizligi normalde cok mumkun olan rahatsiz edilme durumlarini sifira indiriyor.

Bir baska cevapta insanlarin bakismasi onemli bir sey degil dedigim icin elestiri aldim, o yuzden buna tavsiyem kizin da sizinle bakismaya, gulmeye vs egilimi olup olmadigini tartmaniz. Kizin sizin varliginizdan haberi yoksa bir sey yapmayin birakin kendince ilini yapsin rahat rahat.
  • sopiro  (11.07.22 05:34:11) 
Senin yanında bi kız arkadaşın olsa daha kolay olurdu bu işler.

Tanışma özürlü bir insan olmama rağmen, kuzenlerle filan tatile çıktığımda çok kolay oluyordu bu işler. Gerçi bu sefer de karşı gruptaki dallamalar benim kuzene yazıyordu ama=) En azından bir şekilde arkadaş grubu oluyorduk böylece. Tek erkek dalmıyorduk aralarına...
  • trixi  (11.07.22 11:56:55) 
[]

1000 euroluk marka canta kullanan kadin kisisi

Sizin maasiniz da 2500 euro olsun diyelim. Herhangi bir yerde atiyorum restoranda, cafede, metroda goz goze geliyorsunuz, sizi suzuyor, karsilikli bakisisyorsunuz sizden adim bekliyor, ayrilirken falan uzun uzun bakiyor adim atar miydiniz yoksa benim gibi iscisin sen isci kal diye arabeske mi baglardiniz?




 
Hayatta yanasmam


  • floydian  (10.07.22 14:24:48) 
1000 euroluk çantayı görünce tanıyorsanız siz yine yürüyün, benzer dünyaların insanı olabilirsiniz. Hem bunun ikinci eli var, 1000 liraya satılan kaliteli taklidi var, belli olmaz.


  • kobuzchu kiz  (10.07.22 14:36:22) 
çantanın orijinal olduğu ne malum? :)


  • rose parks  (10.07.22 14:36:34) 
@kobuzchu kiz +1000

Davul dengi dengine sözüne inanırım ben ama "benim maaşım 2500 onun çantası 1000 euro. Bizden olur mu?" gibi bir yaklaşım komik geliyor bana. Sanki hayatta her şey formüle edilirmiş gibi, her şeyin balansını kendi hayatında yakalamışsın gibi bunu da ona uydurmak, işçi edebiyatıyla bunu şeyapmak..
  • IncredibleMau  (10.07.22 14:44:16) 
@kobuzchu kiz cantayi hemen tanimadim tabi Balenciagaydi, olaydan sonra arastirip baktim fiyatina 1100 euro imis


  • neverletyougodown  (10.07.22 14:53:49) 
Burada vurguladığın şey "benim maaşım onun arabasının mazotuna yeter mi" ise yetebilir de yetmeyebilir de. Çok olasılık var. Arkadaşların dediği gibi çanta orijinal olmayabilir, ikinci el olabilir, isteklerini karşılayabilirsin. Ya da orijinal olmasa bile senden hiçbir şey istemez, her istediğini kendi alır. Orijinalse belki çalışıp almıştır, hediyedir, sana yine yük olmaz. Bundan bağımsız olarak bence sırf baktı diye kimseye adım atma.


  • dissendium  (10.07.22 14:54:56 ~ 15:26:44) 
Sizden adim bekledigi sonucunu nerden cikardiniz ki, biri bir sey mi dedi? Ortak tanidiginiz mi var?

Onun disinda, maddi durumunuzun sizin hayatiniza yetmesi yeterli zaten. Neden daha tanismamisken bile kadina bakmaniz gerektigini dusunurmus gibi yaklastiniz ki? Belki para biriktirdi aldi cantasini, hediye geldi, sahte, belki aynisindan otuzyedi tane var, belki ikinci el aldi, ya da iste oyle boyle bir suru sebebi olabilir 1000 euroluk canta kullanmasinin. Bu sizin icin herhangi bir anlam teskil ediyorsa zaten uyumlu olmayacaginiz daha bastan belli sanki.
  • sopiro  (10.07.22 15:37:26) 
@sopiro ortak tanidiga, birinin bir sey demesine gerek olmuyor bazen bakisarak gozlerle de iletisim kurulabiliyor siz hic bu tarz heyecanlar, flortlesmeler yasamamissiniz galiba ona uzuldum, he ben de oyle sagi solu kesen, herkese teklif eden atilgan bir tip degilim zaten ama bazen vuruluyorsunuz


  • neverletyougodown  (10.07.22 15:53:52 ~ 15:55:56) 
cantayi tanimis olabilirsin. ustte denilmek istenen imitasyon diye bi sektor var. orijinalinden ayirmak zor. sandigin gibi cantaya 1k vermemis olabilir yani. neyse vermis bile olsa bunu dusunmezdim adim atmak icin. ki oyle devasa maddi fark olsa zaten ayni yerde bir arada olmazdiniz :)


  • Kittie  (10.07.22 16:20:41) 
hersey olabilir, benim de pahali cantam var, metroda da kullaniyorum. kazandim almak istedim aldim.
belki birine benzetti, vs.
arabeske baglamana gerek yok ama gereksiz adim ama bence arada ortak birsey yok, arkadas is vs.
  • Ley  (10.07.22 17:44:06) 
yürürdüm, sohbet muhabbet'in kazanılan para/soysal statü/giyim kuşam ile bir alaası yok, çoook ileri düşünerek hayallere dalmanında anlamı yok, altı üstü iki muhabbet sohbet, sonrası allah kerim.

maddi konuları düşünerek adım atmama biraz saçma ki davet de almışsın.
  • selam  (10.07.22 18:23:24) 
asgari ücretle takside girip iphone 13 max pro ultra xyz alanlar var

insanlar zengin olmasa da bazı şeyleri pahalısından almak istiyor
daha doğal örnek olarak pahalı ayakkabılar

gerçekten zenginse zor tabi uyum, 2 tarafın da sorun etmemesi lazım
  • bir soru sorcam  (10.07.22 19:33:51) 
yurtdisinda markaya bakip zenginlik tahlili yapilmaz, zaten genelde parali tipler pek marka pesinde kosmaz. tr kafasiyla dusunmemek lazim. marka meraki arabesk bir olay..


  • cooperr  (10.07.22 20:22:28) 
1- 1000 EUR'luk çantayla 100 EUR'luk çantayı ayırt edemem.
2- Bir kadına yaklaşırken uzun süreli ilişki kurma niyeti ile yaklaşmıyorum. Dürtülerimle hareket ediyorum.

  • twelfth  (10.07.22 23:47:26) 
[]

Maaş alınca

1. Kendinize jest yapıyor musunuz? Yemek ısmarlıyorsanız bu genelde ne oluyor?

2. Annenize babanıza ihtiyaçları olmasa bile para veriyor musunuz?

3. Yardım yapıyor musunuz? Öğrenci olur, ekonomik durumu iyi olmayan biri olur... Sadece para olmak zorunda değil. Kitap, kıyafet de olabilir. Herkese açık şekilde yazmak istemiyorsanız bu soru için mesaj da atabilirsiniz. Teşekkür ederim.

 
1. her ay ihtiyacim olmayan gereksiz harcama butcem var. kendimle anlasmam su sekilde o parayi harcamak *zorundayim*

2. dumduz parayi asla kabul etmiyorlar ama hediye falan aliyorum ya da yemege vs cikariyorum surekli

3. bir noktada cok yapiyordum ama ulkenin yarisindan cogunun aktif olarak sadaka kulturune itildigini gorunce maalesef biraktim insanlara yardimi. ara sira hayvan barinaklarina vs bagis yapiyorum
  • aguen  (09.07.22 22:05:42) 
1. Jest olarak değil de kendimi iyi hissetmek için güzellik sektörüne her ay biraz para kaptırıyorum.
2. Ailem benim çocuğuma 3 sene a’dan z’ye tüm masraflarını üstlendi. Ben 4 aydır iyi bir işte çalışıyorum. Geçen ay 13k verdim salonun tülünü perdesini yeniledim. Bu ay 10k verdim ikisine özel sağlık sigortası yaptım. Ondan önceki ay kardeşimin bedellisine 10k vermiştim. Bu ara elibol davranıyorum emekleri çok diye ama ev kredisine girmeyi düşünüyorum. O zaman hatrı sayılır bir yardımım olmaz. Bekarken kuruşumu görmemişlerdi mesela.
3. Doğuda yaşayan okul okul yardım yapan arkadaşlarım var. İki üç ayda bir oraya yakında gidecekleri okul için listelerindeki ürünlerden alıp gönderiyorum.
  • cilekli pasta  (09.07.22 22:40:58 ~ 22:41:51) 
1. Hauir
2. Jayir
3. Hayir
  • floydian  (09.07.22 22:42:30) 
1. Nadiren. Retro oyun konsollarıyla ilgileniyorum bu ara. 3-4 ayda bir 500-1000 lira arası bi konsol alıyorum biraz uğraşıp satıyorum mesela.
2. Kardeşime 1000 lira civarı ay başında veya bi kaç gün içinde atıyorum.
3. Belirli bir kuralım yok. Denk gelirse yapıyorum.
  • kutukcu  (09.07.22 22:51:25) 
kendime degil de sokak hayvanlarina jest yapiyorum mama alarak :D artik kimse mama vermemeye basladi.

yardima ihtiyaci olana kendi butcemi zorlamaycak sekilde maas alimindan bagimsiz yardim ediyorum zaten.

anne baba ve birkac akrabamiz var onlara da ufak tefek seyler aliyorum yemelik icmelik. kedime odulluk bisiler aliyorum :)

voaa kendim icin hic bisi yapmiyomusum!
  • e mice  (09.07.22 23:12:57) 
1. maaş alsam da almasam da kendime çok iyi bakıyorum.
2. Annem harçlık gönderiyor. Yapma, etme diyorum, EUR altın gönderiyor. Çocukluğunda yapamadım, şimdi izin ver diyor. Benden bir şey kabul etmez ama hediye alıyorum.
3. Yardım yapıyorum. Bir dernek kanalıyla. Kendim de bilgisayar aldım bir okula. Şirket de yardım ediyor, orada destek oluyorum. Kırsaldaki devlet okullarının hali çok fena.
  • gabe h coud  (09.07.22 23:46:33) 
1) maastan bagimsiz olarak istedigim seyi istedigim zaman aliyorum. Yani soyle, eger bir ihtiyac ise hemen aliyorum. Eger bir hobi urunu, gereksiz bir sey, bir seyin fazlasi vs ise online olarak sepete atip birkac gune hala istiyorsam o zaman aliyorum. Bazen o arada o seyle ilgili bir detay ogreniyorum ve fikrim degisiyor cunku.

2) babam yok. Anneme her ay maasimi aldigim gun para gonderirim. Ihtiyaci oldugu random zamanlarda da gonderirim.

3) duzenli olmasa da yilda birkac defa bagis yapiyorum. Bazen bir dernege, bazen de tanidigim birinin organize ettigi bir aktiviteye.
  • sopiro  (10.07.22 06:45:04) 
1. Bonus monus almadıysam yapmıyorum.

2. Babam emekli annem ev hanımı. Bu emekli maaşı ve pahalılıkla yardım yapmadan yaşamaları pek mümkün değil.

3. Düzenli yapmıyorum.
  • yürümeyin  (10.07.22 07:36:30) 
1. Kesinlike hayir. Zaten kazandigim paranin tamamini kisisel hedefler icin biriktiriyorum. Sirf "jest" olsun diye plansiz tuketim yapmam. Maas alinca bir anda zenginlesmedim, gene buzdolabinda ne varsa onu yiyorum.

2. Hic para vermedim ama yanlarina gidince bir ihtiyac varsa alirim.

3. Evet ama duzenli degil, gerek olustukca.
  • hot potato  (10.07.22 08:51:57) 
1- Hayır, kendime jest yapma alışkanlığım yok.

2- Para almıyorlar da faturaları kredileri falan kendi üstüme aldım. Emekli olsalar bi kredi kartı çıkarıp falan veririm herhalde.

3- Patreon'dan sponsor olduğum insanlar var. Yani çocuklara falan yardım etmek de güzel de, yaratıcı ve bişeyler yapmak isteyen insanlara fon yaratmayı, onların bağımsız çalışabilmesini sağlamayı daha kıymetli buluyorum.
  • plutongezegendegilmi  (10.07.22 11:42:08) 
1-) maaş alınca değil de denk geldikçe.
2-) nakit olarak istemezler o yüzden farklı şekillerde, evet.
3-) üniversitede öğrencilik yıllarımda kredi kartına talimat vermiştim. Halen daha otomatikte. İşsizlik veya maaş durumuna göre bağış miktarını düzenliyorum. Bir de etraftan duyarsam denk geldikçe yardım etmeye çalıştıklarım oluyor ama o çok az denk geliyor.
  • invictae  (10.07.22 12:43:39) 
1) Hayır
2) Hayır, zaten versem de almazlar (düşününce durumları benimkinden daha iyidir hahaha). Arada bunu sever/kullanır diye gördüğüm bir şey olursa alıyorum.
3) Düzenli bağış yaptığım yerler var
  • peki madem  (10.07.22 13:29:04) 
T. Harv Eker'in Milyoner Aklın Sırları isimli bir kitabı vardı, orada bu şekilde "harcama fonu", "yatırım fonu", "bağış fonu" gibi şeyler yazıyordu, ona bir göz atmanızı tavsiye ederim, güzel şeyler yazıyor.


  • ckisc  (10.07.22 14:12:06) 
1 evet
2 hayır
3 ailesinin maddi durumu nedeniyle ünv kazandığı halde gidemeyen bir öğrenciden haberdar olduk, işyerinden bir kaç arkadaş birleşip her ay destek olduk, şimdi o öğrencinin okulu bitirdiği haberini aldık, bu mutluluk tarif edilemez. Güzel bir yola girmiş oldu. Bu sene aynı şekilde bir öğrenci daha var :)
  • zidan  (10.07.22 17:31:10) 
Maaşlı çalışan değilim ama yeni iş alınca öğrencilere kitap alıyorum


  • photo85  (10.07.22 19:42:51) 
1- Yediğim içtiğimden fazlasını kazanıyorum. Yani ay sonunda makarna yiyorum da maaşımı alınca bir pirzola yiyeyim demiyorum. Ay sonunda da pirzola yiyebiliyorum.

2- İhtiyaçları olanı veregeldim. Şimdi sadece annem var. Zorluyorum ama istemiyor. Kardeşim vasıtası ile yine ihtiyaçlarını kapatıyorum.

3- Yeğenime harcanması için kardeşime her ay rutin x TL gönderiyorum.
  • twelfth  (10.07.22 23:50:41) 
İlk soru yanlış anlaşılabiliyor. Biraz açmak istedim. Jest dediğim şey 29 gün makarna yiyip 1 gün et yemek değil. Bunun yemeğin fiyatıyla bir ilgisi yok. Kendinize sevdiğiniz bir yemeği ısmarlamaktan bahsediyorum.


  • dissendium  (10.07.22 23:59:29) 
[]

Evlenince eş ile kanka gibi mi olunuyor?

Evlendikten sonra 2-3 yıl geçti diyelim, arada pek bi aşk filan kalmıyor mu artık sizce?

eğer öyle ise, geç çocuk yapmak bunu engellemenin bi yolu mu?


 
ne kadar çabalasanız da evlendikten sonra aşk yavaş yavaş azalır, hele çocuk olunca düz arkadaşlığa dönüşür.


  • rose parks  (09.07.22 20:31:10) 
[]

doktor-hasta iliskisinin duygusal iliskiye donusmesi

hic cevrenizde rastladiniz mi? ya da ogretmen-ogrenci gibi is etigine uymayan seyler?
benim tanidigim bir kisi doktorun muayenehanesine gider gitmez "bu adamla evlenecegim" demis sozde, bi sure sonra da evlendiler. tanisma sekli meslek vasitasi ile. garson-musteri de olur ama is doktor ve ogretmen olunca sanki daha kaygiliyim. ne dusunuyorsunuz?



 
Aklıma bir tek HIMYM'daki Ted'in Stella (cilt doktoru) ile tanışması ve olayların gelişmesi geldi :) Bunun dışında bildiğim örnek yok. Bence de "değişik" :)


  • dreamnesiac  (08.07.22 18:56:46) 
Üniversitede yard doç hoca ve lisans öğrencisi ilişkisi ve mezuniyet sonrası evliliği var bildiğim, bence de hoş değil


  • freebird5406_2  (08.07.22 18:59:51) 
Doktorda bence sorun yok karşılıklı bir ilişki, herhangi bir çıkar çatışması yaratma durumu da yok. Ve genelde kısa süreli bir profesyonel iletişim var, muayene oldu bitti, ameliyat oldu bitti.

Öğretmende hem başkalarının dahil olduğu bir sınıf varsa eşitlik açısından sorun olabilir hem de uzun süreli bir profesyonel ilişki var. Özel dersse o zaman çok sorun olmayabilir mesela.

3. Kişileri etkileyen bir durum olmadığı sürece bence sorun olmamalı.
  • Bruce  (08.07.22 19:01:11) 
Öğretmen öğrenci ilişkisi bana da kesinlikle etik gelmiyor. Doktor - hasta ilişkisi gayet normal. Hiçbir engel yok bence. Bazı doktorları ben de çok beğeniyorum:)) statüden değil de bazıları çok sempatik, ilgili geliyor. Hatta keşke doktor olsaymis dedigim iki kişiyi begenmistim.;)) Beni gülüşler ve ilgililik etkilediği için ;))


  • stejerners  (08.07.22 19:02:35 ~ 19:05:08) 
ogrenci ogretmen iliskisinde guc, alt-ust dinamigi var. normal doktor-hasta'da boyle bir sey yok. hasta isterse baska cildiyeciye gider, o doktorun hastasi olmak zorunda degil.


  • hot potato  (08.07.22 19:19:03) 
1. aynı lisede görev yapan erkek öğretmen eşini öğrencisiyle aldatıyor, kız liseden mezun olunca evleniyorlar.

2. tüm kızlara yazan üniversite hocam sonradan almanya'dan gelen bir lisans öğrencisiyle evleniyor.

3. akademik etik konularına yıllarını vermiş başka bir üniversiteden hocam bir lisans öğrencisiyle evlenip kızı yüksek lisansa alıyor.

sonuç: bu topraklarda etik diye bir kavrama rastlamadım. sözlükte yer alıyor sanırım, uzaktan duymuşluğum var.
  • hadi ya la  (08.07.22 20:35:36) 
Bizim bölumde var. Başka universitedeyken doktora jurisinde olan bi hocayla evlenip şu an aynı okul ve bolumde hocalar. Ikısını de sevmem o ayrı :D

Onun dışında masterda dersine giren ögrencisiyle evlenen hoca da var, ögrenci şu an doktora yapıyor.

İnsanlar işini dogru duzgun yaptıgı muddetçe niye etik degil anlamıyorum. Fakat ben kendi durumumu duşununce şahsen hiç istemem aynı ortamdan biriyle bir beraberlik. Bu kadar rekabetçi bir ortamda insanlar birbirine karşı nasıl sevgi falan besliyor anlamıyorum :D
  • e mice  (08.07.22 20:45:53) 
bizim bölümde 3 kadın hoca çıtır asistanları aldılar valla :)) ama öğrenci-hoca ilişkileri bittikten sonra (öğrenciler tez aşamasında başka hocalarla çalışırken) gönül ilişkilerini ilan ettiler. yine de garip karşılandı. ilginin ne zaman başladığını, öğrenciyi kayırma veya hocanın manipüle edilme durumu yani etik olmayan şeyler gerçekleşti mi bilemiyoruz, o yüzden biraz dedikodu malzemesi oldular.

doktor-hasta ilişkisi normal geliyor eğer ikisi de rahatsız değilse.. yani basit hastalıktan gidilen doktorla kolonoskopi için gidilen doktor aynı olmaz gibi geliyor.
  • evanka  (08.07.22 23:53:08) 
Ogretmen- ogrenci iliskisi yas grubuna gore zaten illegal, yetiskinler soz konusuyken de etik degil. Ozellikle bir not verme/mezuniyet/tez vs gibi ogretmenin ogrenci ustunde bir gucu varsa. Ama ne bileyim, 25 yasindaki adam ingilizce kursuna gidip 25 yasindaki ogretmenle sevgili olursa ona da karisamayiz bence. Bu sekilde yetiskinken yetiskin ogrencisiyle evlenen veya sevgili olan cok tanidigim var (kurs, ozel ders vs gibi guc dinamigi olmayan ogretmen ogrenci iliskisi yani).

Ama bildigim kadariyla garip bir sekilde ozellikle dishekimligi fakultelerinde asistan-ogrenci iliskisi inanilmaz normallesmis durumda. Hep oyleydi. Ahmet abi/Figen abla dedikleri kisiler hop birkac ay sonra sevgilileri oluyor, evlenen de cok. Kimse garipsemiyor bunu.

Doktor- hasta durumunda pek bir sorun gormuyorum. Psikolog, psikoyatrist falan degilse kisi… cunku orda da yine bir manipulasyon hali soz konusu olabilir.
  • sopiro  (09.07.22 05:47:09) 
İkisine de hos bakmıyorum .


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (09.07.22 23:16:15) 
1 ... •131415161718192021• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.