5!'den sonraki her şeyin birler basamağı 0, o yüzden ilk soru gibi olanlarda 4!'den sonrasını hesaba katmak gerekmiyor.
Çıkardığında -0! -1! - 2! -24! - 25! - ... - 49! kalıyor ki o da -1 -1 -2 - ....000000 - ...0000 gibi sayılar. Buradan da birinci basamak - ....0000 (büyük bir sayı) - 1- 1 - 2'den sayı -.....0004 oluyor. Birler basamağı da 4 oluyor.

41! + 40! = (41+1)*40! =42 * 40!
İlk önce sadece 40!'de kaç 0 vardır sorusunu ele alalım ama buna da tane tane gidelim.
5! = 120'dir. 5x2 =10 olduğu için bir tane 0 gelir.
10! = 3628800'dır. 5x2'den bir tane 0, 10x1'den bir tane daha 0 gelir.
Özetle 5'in her katında bir adet 0 gelir sona.
15! için 5x2'den bir tane 0, 10'dan bir tane 0, 15x4=60'tan bir tane 0 geliyor; toplam 3 tane 0 ediyor.
Yetmedi, 30!'e bakalım. 6 tane 5'in katı olduğu için 6 tane 0 cepte. Ancak, 30! 25'i de içeriyor. 25 de 5x5'ten oluştuğu için her 25 ekstradan bir tane daha 0 veriyor.
30!'için
5x2=10 (İlk sıfır)
10 (ikinci sıfır)
15x4=60 (Üçüncü sıfır)
20 (Dördüncü 0)
25x8=200 (5. ve 6. sıfır)
30 (7. sıfır)

Dolayısıyla, 25'in katlarında ikişer sıfır oluyor. (5^2 olmasından ötürü)
Aynı şekilde 125'in katlarında üçer sıfır, 625'in katlarında dörder sıfır, ... diye gidiyor bu.

41 x 40! de
40/5 = 8 (5'in katlarından 8 sıfır geldi)
40/25 = 1 (25'in katlarından fazladan 1 sıfır daha geldi)
8+1=9 tane 0 oldu.

Baştaki 42 çarpanı 10'a bölünmediği için ondan bir sıfır gelmiyor. Dolayısıyla, 9 sıfır ile uğurluyoruz bu problemi.

Örneğin 346!'in 0'larını sayalım.

346/5 = 69 (5'in katlarından 69 tane 0 geldi)
346/25 = 13 (25'in katlarından 13 fazladan 0 geldi)
346/125 = 2 (125'in katlarından 2 tane daha da fazladan 0 geldi)
Toplam 0 sayısı 69 + 13 + 2 = 84 oldu.

Son soru da aynı şekilde.
(23!/10!) + (10!/10!) - 1 = 23!/10! + 1 -1 =23!/10!
23!'de 23/5= 4 tane 0 var. 10!'de 2 tane 0 var. 4 sıfırlı bir şeyi 2 sıfırlı bir şeye bölersek, 2 tane 0 kalır.

Bonus: A ve B rakamsa, iki adet rakamla AB, BA, AA ve BB sayıları yazılabilir. Bunların toplamı da
10A + B + 10B + A + 11A + 11B'dir. Bu da 22A + 22B ya da 22(A+B) eder, 22(A+B)=308 ise A+B=14'tür.

Edit: 12'lik tabanı görmemişim. Düzeltme

2.de 12'lik tabanı görmedim, 10'luktan hesapladım. Mod 12 ise daha farklı tabii çözüm. 3 ve 2'den geliyor gerçekten.

40 / 3 = 13 (her 3'ün katında bir tane 3 var)
40 / 9 = 4 (her 9'un katında 2 tane 3 var)
40 / 27 = 1 (her 27'nin katında 3 tane 3 var)
= 13 + 4 + 1 = 18 tane 3 var.

40 / 2 = 20 (Her 2'nin katından 1 tane 2 geliyor)
40 / 4 = 10 (Her 4'ün katından 2 tane 2 geliyor)
40 / 8 = 5 (3 tane 2)
40 / 16 = 2 (4 tane 2)
40 / 32 = 1 (5 tane 2)
20 + 10 + 5 + 2 + 1 = 38 (Bu kadar da 2 var)

Bir tane 3 çarpanı için iki tane 2 çarpanı gerekiyor. DOlayısıyla 18 tane 3 çarpanı için 36 tane 2 çarpanı gerekiyor. O da var. Dolayısıyla bunun 18 tane 0'ı var.

Ancak sayı 42 x 40!. Elimizde 40!'den 2 tane 2 çarpanı var. 42'de de bir tane 3 çarpanı var. 40!den elimizde kalan 2 tane 2 çarpanı ile 42'nin 3 çarpanı, bir tane daha 12 ediyor. Bu da 1 tane daha 0 demek. 18 + 1'den 19 ediyor.

e-devlet şifresini alamazsınız. ben hesabı olduğu bankalara veraset ilamıyla gidip öğrenmiştim. evleri varsa tapu dairesine de gidebilirsiniz.

patlama riski yok, normaldir. cok da gicik bir sestir.

Normal degil.

degil

Patlamaz ama yakında bozulacak.

Benimkinden de geliyor. 4 sene sonra olmaya başladı. Belki eskidiği içindir. Fişten çekince kesiliyor ses.

Normal degil diyen arkadaslar: normaldir. Modern cep telefonu sarj alaetleri bizim eski adamtorler gibi agir ve buyuk olmamak icin AC elektrigi yuksek frekansli switch etme yontemi ile cevirirler. Bu sayede ufak ve hafif olurlar. Eski adaptorleri bilenler hatirlar. Bu yuksek frekans switching ses yapar, kulagi hassas olanlar duyar. bu sesin seviyesi adaptorden adaptore degisir kimisinde az olur kimisinde cok olur, sansa bagli. Tehlikeli degil yani. bozulmaz da. eskimesine de gerek yok. taktigin ilk gun cikabilir o ses yani.

tşk değişik bi versiyonunu buldum o da güzel www.youtube.com

www.youtube.com

Kurtulus

Kurtuluş ve Cumhuriyet dışında içinde Atatürk geçen iyi film yok, son dönemde yapılanlar fazlası ile popülist.

Normal girer.

Genel Özellikler

İşlemci Core M3 (7th), Dual core 2.6GHz
Ram 4 GB Ram
İşletim Sistemi Windows 10 Home
Ekran Boyut/Çözünürlük 10.6" FHD (1920x1280)
Ağ WiFi Only
Tip Tam Dokunmatik Notebook & Tablet
Boyutlar 261.4 x 179.3 x 8.9mm
Ağırlık 640g tablet / 347 gr klavye
Kamera -
Ön Kamera 5.0MP FF (Front)
Flaş -
Video Kayıt: FHD 1920X1080 Oynatma: 4K 3840X2160
Radyo Yok
Bluetooth BT 4.1 BLE
Wifi 802.11 a/b/g/n/ac, MIMO - WiFi Direct
USB USB 3.1 (C-type) port,
A-GPS / GPS GPS / GLONASS
Dahili Hafıza 64 GB eMMC
MicroSD 256GB'a kadar
Pil Kapasitesi 4000mAh (9 saat) & Hızlı şarj
Diğer SPEN Özellikleri: Kolay kavrama için 9mm yarıçap Şarj ihtiyacı yok 0.7 Kalem ucu
Diğer Targus 3in1 USB C TYPE Çevirici Adaptör Özellikleri: USB 3.0 çıkışı ile harddisk kullanabilme USB C TYPE ile şarj girişi HDMI port ile 4K video çıkışı

150 liraya anca deri eldiven alırsın. İkincide yazmışlar zaten materyal polyester diye.

Ha güvenilirden kastın mağazalar zamanında doğru ürün yollar mı vs. ise kusura bakma.

N11de iade sureci insani hayattan sogutuyor, haberin olsun.

Polyester onlar. Terletir ve kötü duruyor. Bir 150 daha koyup orjinal deri al

Mature daha uygun olabilir.

Mature. Grown. Grown up.

mature +1.

Adult yetişkin demek olgun demek değil. Mature olgun demek. Olgun davran demek istiyorsan "be mature yerine "grow up" dersin biraz büyü gibisinden.

Genel kullanımlar böyle.

100u gecince kullandirdi. Sacmalik.
Getir, kampanya koşullarında değişiklik yapma hakkını saklı tutar. Mış.

Economics (iktisat) economy'yi (ekonomi) inceleyen bilim dalı demek öncelikle. Öte yandan iktisatçı ile ekonomist, analyst (ya da bulunulan pozisyona göre her ne isim veriliyorsa) arasındaki fark software developer ile software engineer arasındaki farkla aynı. Aynı işi yapıyorlar ama biri daha havalı geliyor kulağa bana göre sadece.

Aynı şey bir farkı yok. Biri Arapça iḳtiṣād'dan geliyor biri de Fransızca économie.

İngilizce "Economics" ancak Türkçe "Ekonomi" çeviri hatasından kaynaklanan hatalı kullanımdır -üniversite bölümleri için. "İktisat" doğrusu.

Günlük kullanımda İktisatçı- Ekonomist değişebiliyor şirkete göre. Her İktisat mezunu İktisatçı olmaz ayrıca.

hana bi,

Çeviri hatası yok ortada, Türkçe İngilizceden almıyor kelimeleri, Fransızcadan alıyor.

"Economics" Fransızca mı? İngilizce bir sözcük Fransızca kökenli olabilir ancak bu Fransızca olduğu anlamına gelmez.
Türkçe'de Economics'in tam karşılığı da Ekonomi değildir, İktisat'tır.

* İktisat mezun.

Edit: Yukarıdaki ilk yanıtın ilk cümlesine bakın lütfen.

"Economics (iktisat) economy'yi (ekonomi) inceleyen bilim dalı demek öncelikle."

Azıcık etimoloji bilen hariçten gazel okumasın.

Economicsten almamis iste economie'den almis. Adam soyluyor yukarida.

Nereden mezun olduğun bir şey ifade etmiyor, yanlış biliyorsun.

Kelimenin kökeni Fransızca değil, Latince. Türkçe ise Fransızcadan alıyor bu kelimeyi.

www.tdk.gov.tr

İktisat ile ekonomi tamamen aynı şey, biri üstte yazdığım gibi Arapçadan öteki de Fransızcadan geliyor.

Edit: pinocchio haklı, Fransızcaya Latince oeconomia'dan geçmiş, Latinceye de Yunanca oikonomía'dan.

Ekonomi Yunanca kökenlidir. Oiko -çevre, yasanilan yer, hane- ve nomos -kurallar- kelimelerinden çevreyi, haneyi idare etme kurallari anlamindadir, diger bati dillerine Yunancadan geçmistir. Arapça kökenli iktisat ile ayni anlamdadir.

mutlak kazanç yok tabii ki. bitcoin sürekli değerleniyor ama bunun bir garantisi yok. siz yatı katı olana denk gelmemişsiniz çünkü zamanında ucuzdan bitcoin alan adamlar yükseldiği zaman sattı. veya elinde tutmak isteyen adamlar değer kaybettiği anlarda götü tutuşarak sattı. kimse şu anki ederine kadar beklemedi. bundan para kazanmak için biraz borsa bilmek lazım. sürekli iş yapar gibi takip ederek altcoinleri de takip ederek al-sat yapmak lazım. oturup mesai yapacaksınız yani. kimse size sağlıklı bir yatırım demez, çünkü dediğim gibi borsa gibi biraz.

siz hala gerçeklik payından bahsediyorsanız almayın bence. zaten artık iyice fiyatı arttı, artık alacaksanız altcoinlere bakın, bitcoine değil.

Aslında almayı hiç düşünmüyorum. Sadece bitmek tükenmek bilmeyen hype'ın altyapısını merak ettiğimden soruyu sordum.

Alma derim. Adtik hayir gelmez ondan herkes yuklendi.

Al kardeşim. 10-15 Bin dolarları göreceğine dair iddialarda bulunan çok fazla yetkin insan var. 4-5 yıl önce 1 BTC= 1500$ oldu!!! denildiğinde de aynısı oldu ve o zaman da alma artık hayır gelmez diyenler sürüyle idi. Bu çok yanlış bir yaklaşım. Ama tabii ki yeterince beklemen gerek! 4-5 yıl 1 BTC=1500$ iken geçen sene 1 BTC=300$ değerlerini gördü. O zamanlar da bu artık hayır gelmezciler bak haklıyım işte ben filan diyorlardı.

EDİT: @dedimmidemedimmi düşünceleri de bir bakımdan doğru. Ama ben hala artacağını düşünüyorum.

Ben de bi yerden sonra bırakan insanım. 3-5 bişi kazandım çıktım. Öyle alayım unutayım demekle olmuyor. Çok vakit harcamak gerekiyor. Bitcoinde dursan haberleri takip edeceksin sürekli. Altcoinlere geçsen zaten ortalık yangın yeri. Kim kime tutturursa. Bi de hadi milyonlarca lira kazandım diyelim. Onu nakite dönüştürmek ayrı dert. Yani baktım hayatımı çok değiştirecek bi kazanç sağlamam için hem çok riske girmem lazım hem de iyi vakit harcamam lazım. Bıraktım ben de. Bu şekilde uğraşmak istersen alabilirsin.

şifreni hiç kullanmadığın bir şey yap bir de öyle dene. senden başka birisi değiştiyor olabilir :) yine olursa teknik desteği ara.

Teori: Bir komsun wireless sifreni biliyor ve kullaniyordur. Wireless router'in wireless network uzerinden konfigurasyon arayuzune girmeye izin veriyordur. Wifi sifreni ve network ismini de degistir bir dahaki sefere ee guvenligin WPA oldugundan emin ol. Eger ethernet kablosuyla biglisayarina baglama imkanin varsa konfigurasyonu ethernet uzerinden yapip secenek varsa wifi uzerinden konfigurasyon ekranina girme opsiyonunu kaldir. Bu son dedigim olmuyorsa wifi sifresini ve network ismini degistirmen ve guvenligin WPA / AES oldugundan emin olman yeterli bence.

@washe, ailede bu işlere bakan benim. başkası değiştirmiyordur.

@robokot, komşulardan kimse bilmiyor. her resetlediğimde bütün şifreleri değişiyorum ve wpa2/psk'de güvenlik.

yok

Kobe kazık yesen de yiyemezsin burada çünkü yok.

www.kobe-niku.jp

İthal edilen ülkeler bunlar.

Günaydın da vardı bir aralar. Hatta Vedat milorla çektikleri programda Vedat milor ün işte bu prime bir biftek dediği et kobedir.

ben de o şekilde tutuyorum. sitenin çökmesi dışında bir sıkıntı yok.

@sta tesekkurler.istedigimiz kadar alabiliyoruz sanirim alt limit falan yok.

destek.paribu.comÇekme-Ve-Yatırma-Limitleri

Enpara. Mail ile soruyorum, mail ile cevap veriyor. Sacmasapan "şurayı arayın ordan sorun" diye cevap vermiyor. Şu gerizekalı tepkiyi vermediği için, bu tek sebep bile yeterli ama bi dolu mantıklı ve zamana uygun çözümü var.

(kredi kartı değil tabi, pardon)

garanti. çünkü o kadar çok arıyorlar ki... kartı iptal ettim en az 100 kez aradılar.

artık yıldım. akışına bıraktım. senin avuçlarındayım garanti.

Garanti.
2011'de üniversiteye başlarken açmıştım.

Eh işte.

gunluk işler icin enpara ve diğerleri icin parafly 2013 ten beri kampanyalar ile ucak biletleri otel ve araba kiralama derken en az 10 bin tl kar sağladı.

Ziraat
Memnun değilim

Büyük serefsizler ve ilgisizler. Vakif da öyle. Hatta daha rezil.

İş bankası ve enpara. İkisinden de oldukča memnunum iş bankasının online işlemlerini çok kullanışlı buluyorum. Yabancı piyasalardan alım satım bile yapılabiliyor. Enpara da malum masrafsızlık dışında netflixtir yuksek vadeli faizidir...

kredi kartı: garanti. miles&smiles en avantajlı mil kartı oluğundan

günlük eft ve basit işler: enpara. her şeyi ücretsiz olduğundan.

mevduat: ing e-turuncu. gecelik faizi en yüksek olduğundan.

Halkbank - Maaş müşterisiyim. Çok az limitli bir de paraf kartım var.
Genel olarak memnun olsam da şube azlığından şikayetçiyim. Sayesinde hesabımda para olmasına rağmen paramı çekecek şube bulamadığım için parasız takılabiliyorum.

Akbank. cunku kirmiziyi seviyorum.

garanti, çünkü banka hesabı üzerinden sanal kart açabiliyorum, zira kredi kartı kullanmıyorum.

yapı kredi
şirket anlaşmalı

isbankasi - gonul bagi
akbank - maas musterisi mecburiyetligi. maas yatar yatmaz isbank hesabima aktariyorum. ayrica iscepten de cok memnunum.

ing enpara teb iş qnb.5iyle

Ziraat ve enpara. Ama is bankasi acacagim.

En fazla bir hafta zorlanırsın sonrası güzel olur. Mutlaka kafa dengi insanlar vardır. Ben de hızlı kaynaşamayan bir insanım ilk günler yemeklerimi bile hep yalnız yemiştim ama zamanla kaynaştım ve güzel arkadaşlıklar doğdu. O nedenle strese girme şimdiden. Kısa sürede alışacaksın.

Bol bol gülümse (dişlerini göster). Raad ol seni yemezler.

vaaay iş bulmuşuz. hayırlı olsun. zaman her şeyin ilacıdır ayçe hanım.

eksisozluk.com

ben kamuda çalışmaya başladıydım bu şekilde. bir numara yok, merhaba merhaba derken, hadi gel otur biraz derken bitiyor gün. huyumuz suyumuz benziyor - sessizlik, insanlardan uzaklık filan.

kafada kurmalık bir şey yok yav. bismillahla elhamdülillah arası 8 sene sürecek gibi gelirken 80 dakka sürüyor, bitiyor. dert etme hiç.

Şu ana kadar 4 tane ilk iş günüm oldu. Günün ilk saatleri hızlı geçebilir. Bu iş çocuk oyuncağı bile diyebilirsin. Herkes sana gülümsediği için kendini mutlu bile hissedebilirsin. Sonra eve gelip ertesi gün de iş olduğunu fark edince o büyük depresyona giden yolun ilk adımını atmış olacaksın. Sonra güler yüzlü insanların aslında güler yüzlü olmadığını fark edeceksin. İlk gün çok önemli değil o yüzden. Sonrası önemli.

Herkese sevimli görünmeye çalışma. İlk intiba olarak biraz ağırlığın olsun. Yoksa öyle devam ediyor..

korkacak bisi yok ayca. ilk kez calismaya baslarken de, is degistirirken de baslamadan önce bi panik gelir, ilk hafta da biraz ben nerdeyim dersin ama sonra alisiliyor. hayirli olsun isin.

Ilk is gunu degil 2. Veya 3. De olsa boyle hissetmen dogal. Kafana takma tadini cikar

sal gitsin. arada uğra, tanışmak için geldim falan de. bi tepsi baklava götür. ben öle yaptımdı.

İs ne ki?

@hailtothethief tasarım asistanlığı (moda)

istanbul icin konusursak anaokulu acardim.

borsa'ya girerdim.

her ay belirledigim bir altcoin'e yatirim
ha neye gore belirleyecegin senin donanimina, bilgine falan kalmis tabi

mesele yatirim yapilacak sey degil, senin yatirim yapacagin seye ne kadar zaman ayiracagin, ona hakim olmak icin ne kadar caba sarf etmek istedigin.

işi bırakıp minimalist yaşama geçip dünyayı gezmeye başlardım

1- anadolu şehirlerinin büyüme (göç alma/nüfus artma miktarları) hızlarına bakınız.

2-yaşadığınız yere çok uzak olmayan ama savaş çılan yerlere uzak olan anadolu şehirlerinden 50-100 bin arası mümkün olduğunca merkeze yakın arsaları bulunuz.

3- konu üzerinde biraz çalışıp(1-2 hafta civarı) aklınıza yatanları dolandırılmamaya özen göstererek alınız.

4- arkanıza yaslanın para 2 sene içinde 1.5/2 ye katlanacak (en az).

Yatırım tavsiyesi değil ama şu an harcama opsiyonum olan bir param olsa sadece arsa bakardım. Araba falan yalan işler ya.

Düşünmeden önce elinde altın dolar rezervi olan hisselere paramin %50sini kalan %40 ini yıllık temettü veren hisselere yatırır %10 unu vadeli tl ye koyarım. Aylık gelirim ile türkiyenin herhangi bir yerinde yaşamını huzurlu devam edebileceğim bir düzen kurardim.

Hp ve casper en vasat markalar.
Toshiba dell iyilerde.
Acer fena degil fp canavari.
Yani acer kesinlikle.

giris seviyesinde galiba dell olabilir. digerleri icin genel olarak vasat demek yanlis. lenovo thinkpad serisi iyidir, ama gerisi vasat otesi desem yeridir. hp'nin iyi modelleri var, kesenin agzini acarsan. casper les..yurtdisindan sana birisi ikinci el thinkpad getirse olumune gider.

www.tfxtarget.com.tr

Array olarak HTML sayfana gönder, orada foreach ile döngüye sokarsın.

@duyulmasi gerektigi kadar'a ek olarak yazıyorum yazdırırken şöyle şeyapcaksın

while kullanmana gerek yok, sql sorgusunun sonuna " LIMIT 1" ekleyip

if(mysql_num_rows($donus)==0){
echo "hatali id";
}
else{
$sonuc = mysql_fetch_assoc($donus);
echo $sonuc['ilk'];
}

Sorunun cevabini bilmiyorum ama Duolingo'da su ana kadar kac kelime ogrendigini nereden ogrendin? Ben bulamadim da.

duo'nun kendi flashcard uygulaması tinycards'da çevrimdışı yok mu?

Ankidroid kullanıyorum ben, telaffuz falan da ekleyebiliyorsun ama 800 kelime biraz vakit alır. Kelime eklemesi çok kolay;
1)kartın bir yüzünü yaz
2)tab'a bas
3)diğer yüzünü yaz
4)ctrl+enter
yeni karta geçer.
Eğer kelime listesi hazırsa, 1 hafta falan sürer geçirmek. (sabrına bağlı :D )

@naylonlee www.duolingo.com bu adrese girince doğrudan çıkıyor bende. Üst bölümde, soldan ikinci düğme.

anki +1. bu konuda üstüne yoktur. pc'den de kullanabilirsin.

cok ilginc senin verdigin link ben de hata veriyor. error 404 adinda bi hata.

Bence o kadar korkulduğu gibi değil orijinal olmayan bataryalar. Gidip 5-10 liralık, seyyar satıcıdan falan alınmadığını varsayıyorum tabii. Onun dışında, marka olarak nohon var, bilinen marka olarak ama ben de nohon marka pil almıştım eski telefonuma ve 1 sene sonra telefon yalnızca birkaç saat dayanabiliyordu. Yani sanıyorum anakart ve devrelerin eskimesi, güncel uygulamaların daha zorlaması vs gibi etkenler de vardır mutlaka ve bu yüzden fazla uzun dayanmayabiliyor eski telefona yeni pil alınınca da.

İhtiyaç belirmedikce almayacağım yeni bişey, bunu idare ettirse yeterli. İnternetten alayım dedim ama orijinal deyip sallama bişey gönderebilirler sanırım, fiziksel dükkanda satarken olduğu gibi.

şöyle söyliyeyim ben de note 3 kullanıcısıyım.Eski bataryam(orjinal batarya) tamamen bitmişti.Rahat günde 6-7 kere şarj ediyordum.Şu an deji batarya aldım artık günde 2 kere şarj ediyorum.şu anlık memnunum.

N11'den deji batarya aldım 6 aydır kullanıyorum memnunum. İnşallah patlamaz ^^ note 4 kullanıyorum.

Pdateknoloji ye bak.

taşınabilir kullanmadım. dahili var bende ama şunu söyleyebilirim ki en değerli donanımım kendisi.
daha önce hiç ssd kullanmadıysanız verdiğiniz paraya değdiğini söyleyeceksiniz.

Bir bilgisayarda mutlaka olması lazım ama dosya saklamak için son derece gereksiz.

tesekkurler

yok bu bilgisayar icine konulmuyor.

usb drive ama ssd

usb3.0 bile olsa bağlantı hızı usb ile sınırlı olacağından mekanik hasarlara karşı dayanıklı olması dışında taşınabilir diskte ssdnin bir avantajı yok.

2,5 taşınmazını al, www.orico.cc gibi adaptörlere yerleştirip taşınabilir kullan.

www.hepsiburada.com

biraz daha büyük ama hem kapasite daha iyi hem daha ucuz bunlardan var bende

çok çok gereksiz. ssd hala depolama için pahalı + depolama için kullanmak ssd'nin performansına hakaret. klasik 2.5 kaliteli bir hdd de usb 3.0 ile gayet güzel hızlar verebiliyor. (100 MB üzeri)

ssd ıcın verılen her kurus deger

"ssd için verilen her kuruşa değer"e

2012'de aldığım hala çalışan OCZ vertex 4 128gb,
raid 0 olarak kullandığım 2 tane samsung evo 850 evo ve şu an kullandığım
samsung 960 evo 500 gb ve sandisk ssdplus 480 gb ile sonuna kadar katılıyorum amma velakin bu alet harici, şayet üzerine işletim sistemi kurup mobil olarak taşınmayacaksa sadece film vs gibi veri transferi yapılacaksa gereksiz.

aynı anda hem ssklı hem bağkurlu olamıyorsun sanırım.

mümkün. şirket sahibi başka bir şirkette sgk lı olabiliyor. şirketin bilgisi olursa problem olabilir de olmayabilir de. o şirketinize bağlı.

www.accuweather.com

www.wunderground.com

bundan daha fazlasını bulabileceğini sanmıyorum. meteoroloji falan parayla satıyor o bilgileri.

www.vatanbilgisayar.com ben de senin gibi düşündüm ve bunu almaya karar verdim. zaten şimdiki ramim de bundan.

1) Freelancer.com

rentacoder

1 ile ilgili söylemek istediğim bir şey var. Aklınızda olsun. 2 farklı Hint şirket ile çalıştık. Çok zor. İnanılmaz bir analiz istiyorlar. Yani istekleri çok net anlatmanız gerekiyor. İyi bir İngilizce şart. Sizin konu için biraz uğraştırıcı olur. Yorar. Olmamış dersiniz, dememiştin derler. Değiştir dersiniz para isterler. Şirketleri böyleyse tek başına bir freelancer arıyorsanız Türkiye daha mantıklı olur sizin için.

nesne tabanlı bir dil ile yapılır işte. java mesela. bi de veritabanı lazım.

spor yapmalısın. diğer türlü (çaylar, haplar vs.) verdiğin her kiloyu fazlasıyla alma riski var.

spordan önce sağlıklı beslenmelisin. o diyetler büyük ihtimalle saçmasapan ara öğünlü vs diyetlerdir. önce doktora git kan testi yaptır tsh'ına, demirine,insülin direncine, d vitaminine vs baktır sonra git canan karatayın bir kitabını al aynen uygula.

Intermittent fasting üzerine kurulu paleo diyet ve spor ile (örneğin HIIT seansarları) çok rahat verirsin.

En azından ben bunu uyguladım çalıştı.

Bitkisel çaylar ishal yapıyor ancak 1-2 kilo su kaybı olur.
Chia tohumu sıvıda jelleşen birşey, besin olsun yiyelim dersen ye ama kilo verdirici birşey yok.
Zayıflama haplarının içinde ne olduğu belli değil, kalp atışı hızlandırıp terletip ağzını kurutup bir süre kilo verdiriyor gibi gözükebilir ama Allah korusun içeride çok daha büyük arazlar bırakabilir (çarpıntı dolu bir akşamdan sonra tövbe etmiştim "Allahım sabaha çıkayım bir daha bu zayıflama haplarına bulaşmam" diye)
Herbalife vb. şeyler yemeği kesip yerine düşük kalorili ikame toz içecek koyuyor, garip kimyevi tatlı içecekler, satıcıları da kıl vb. Derken sürdürülebilir birşey olmuyor anca gene su kaybı.
Böyle şeyleri vucuduna sokacağına herşeyi boşverip şişman kal daha iyi, çektiğin çileye ve harcadığın paraya değmiyor. Zaten her başarısız olduğunda kendine kızman bir yana bir de insanların yargılarıyla uğraşıyorsun vs.
İnternette IF ve OMAD (youtube: omad revolution) ile çok güzel sonuçlar alanlar var ama gerçek hayatıma henüz tam uygulayamadım, benim de vermem gereken kilo çok fazla.
Spor konusunda vücudunun sınırlarını bil, eğer kilo hareketlerini kısıtlayacak düzeydeyse ya Allah sprinte kalkman en doğru şey olmayabilir.

şu diyet çok başarılı: i.hurimg.com

çook rahatsız edici.hiçbir bildirim gelmese bile en azından bi tane "bilmem kaç gün önce şunu şunu kaydetmiştin" diye bildirim oluyor hep. -_-

röntgen filmi okuyabilirsiniz :) tavana asıp lamba yapabilirsiniz. ben ofise led panel aldım, aynen tarif ettiğiniz gibi oldu valla. 60x60 beyaz ışık çıkan bir tv kadar.

yanlış anlamışım.

ev sahibi tesisat yptırmış arkadşım eve çıkmadan önce ama yanlıuş yapmışlar. bu sebeple 1200 liralık su akmış içte 2 ayda arkadaşım eve çıkınca. arkadaşımın hatası yok, demirbaş olduğu için ev sahibi ödeyecdek.

hocam biraz et, balık falan ye ne dediğin anlaşılmıyor.

kiracı en başından beri sadece emlakçı ile muhatap olmuşsa ev sahibiyle hiç iletişime girmesin. emlakçı çözsün nasıl çözecekse ev sahibi adına konuşmuş çünkü. arkadaş da faturayı ödeyerek yanlış yapmış. kendi adına olmayan faturayı ödemenin hiç bir mantığı yok. fatura demirbaş değil.

nrmnm ailenden birilerinin eti satılıksa alabilirim 1-2 kilo.

2-3 parmakla yazmaya çalıştığımdan az yzyrum.

faturayı ödemese keslckti. ev sahibinden parayı bekleyemzdi

iptal edince mailine 1 euro kesintili olarak bilet ücretini promosyon kod olarak gönderiyorlar 1 yıl içinde herhangi bir flixbus yolculuğunda kullanbiliyorsun.
yeri denk gelmişken bir de reklam yapayım affınıza sığınarak :), bir adet 10 bir adet 20 euro'luk flixbus kodum var, %25 indirimle verebilirim.

Ne zamana kadar iptal edebiliyoruz peki?

Hareket saatine 15 dakika kalana kadar biletinizi iptal ettirebilirsiniz. Zebragibi‘nin de dedigi gibi 1€ kesintiye ugruyor. Size bir yil gecerliligi olan bir kod gonderiliyor istediginiz seyahatte kullanabileceginiz.

yazsan da postacının arayacağını hiç sanmıyorum. ondan boşa "ifşa etme" bence.

Allah kolaylık versin. mektuplaşma ihtiyacı da zor iş...

adresi değiştirin, ev adresi yerine ptt'nin şubesine gitsin. gidin oradan alın. ptt posta kutusu kiralama diye bir olay var.
ayrıca mektuplar cezaevinden hiç çıkmamış da olabilir, bu ihtimal de var. posta kutusu kiralayınca anlaşılır.

@Nocturness bu mektup plmasa da bundan önceki cezaevinden cıkmış ki hatta geri dönmüş. Ama ptt posta kutusu kiralama çok mantıklı, daha önce bilmiyordum. Çok teşekkür ederim ikinize de:)

royal canin'in kalitesiz olduğunu nereden çıkardınız acaba?
royal canin en iyi mamalardan biridir.
yakın gelecekte kedinizin sağlık sorunlarının ortaya çıkmasını istiyorsanız acana alabilirsiniz. acana kullanan kedilerde böbrek yetmezliği, bağırsak problemleri ve deri problemleri ortaya çıkabiliyor. sonrasında veteriner diet grubu mama almak zorunda kalabilirsiniz.
royal canin kullanıyorum.

natureapetfoods.com
İlk bunun tavuklusunu kullandım, o bitince de somona geçirdim, 2 kg'ı 104 lira internetten siparişte. İçeriği de Acana/Orijen gibi.

(bkz: tahılsız kedi maması)

bizde satılan royal canin, proplan falan market mamasının bir tık üstü. avrupa'da market mamasına denk.

kediler zaten doğada öyle çok fazla tahıl falan derdinde değiller. ormanda aslan yese zaten yediği geyiğin karnındaki tahıl en fazla. bu yüzden doğal imitasyon gerekli. bu imitasyon tartışılır ama yurtdışında hiç bir sıralamada bizde satılan rc, proplan, hill's falan olmaz. acana, instinct, orijen, totw falan var bizde işte.

üstteki başlıkta bir şeyler karalamıştım, belki ilginizi çeken bir şeyler çıkar.

Purina Pro Plan Junior kullanıyorum. 1 yaşına kadar bunu kullanmayı düşünüyorum.

Kedimi sahiplendikten beri royal canin kullanıyorum. Yaşına, kısırlık durumuna göre mamanın türünü değiştirdim. Bu yaşına kadar hiç sorun yaşamadık. Mama hakkında da ilk defa böyle şeyler duyuyorum.

acana orijin gibi mamalar tahılsız ama yüksek protein içeriyorlar. bir süre sonrs cilt hastalıkları, böbrek sorunları baş gösteriyor. benim dsnışdığım 3 veteriner de bu mamaları önermedi. hatta genelde böbrek sorunu, cilt sorunu kedi köpek gelse, neyle besliyorsunhz desek acana orijin cevabı geliyor dediler. bu mamalar piyasaya çıktıktan sonra bu hastalıklarda artış olmuş.

Benim gittiğim hekim hangi mama olusa da tahılsız olmasına dikkat et demişti. Bir ara royal canin almıştım. Ama tahıllı almışım, cildinde yaralar çıktı.
Götürdüğümde mamadan kaynaklı olduğunu, tahılsıza devam etmem gerektiğini söyledi. O yüzden farklı markaları denesem de tahılsız alıyorum.

evde atıl duran kediyi doğada olduğu gibi tahılsız, sadece et içeren mamalarla beslemek bana mantıklı gelmiyor. başkalarından acana gibi mamaların karaciğer değerlerini bozduğunu duydum. proplan junior kullanıyorum, daha önce kullandığım mamaya göre tüyleri daha parlak ve dışkısıdaha az kokuyor.yalnız çok fazla mısır içeriyor ve gdo ve şekerden korktuğum için mısır içermeyen brit care'e geçmeyi düşünüyorum. insanlar veterinerlere güvenmiyor satış yaptıkları için ama bence proplan hills royal canin gibi mamalar daha güvenilir uzun süredir kullanılan formüller olduğu için.

benim veteriner de tahılsız mamayla besleme, düşük oranda da olsa tahıl olsun bu yalnızca et yiyip hiç sebze ve meyve yememek gibi demişti. o zamandan beri aynı marka alıyorum (n&d) ama tahılsız değil düşük tahıllı tercih ediyorum.

Bonacibo kısırlaştırılmış kedi maması veya bazen kuzulu + evde pişen et, tavuk, ciğer, balık
Kısırlaştırıldıktan sonra veteriner yüksek proteinli mamalardan vermememi söyledi. Marka da söylemedi. 3.5 yaşında. Hiçbir sorunu yok.

Nd düşük tahıllı kullanıyorum ben de artık. Ondan önce sanabelle tahılsız kullandım. Tahılsız ve yüksek proteinli mamaların ev kedileri için uygun olduğunu ben de düşünmüyorum. Royal canin'e de çok kaliteli mama denmez içeriğe ve analiz değerlerine baktığınız zaman bile anlarsınız.

Bilinçli olan, kedilerin beslenmesi nasıl olur diye araştırıp iki makale okumuş her hayvan severin bildiği şey kedilerin etobur olduğudur. Kediler tahılları, karbonhidratı sindirecek enzimlerden yoksun sindirim sistemine sahiptirler.

Yukarıda veterinerinin her dediğine inanan, araştırmadan atıp tutan kesin Acana, Orijen yada tahılsız mamalara tu kaka demiş ama kediler için en ideal mamalar tahılsız, et kaynağı bilinen (et unu, tavuk unu gibi saçma sapan şeyler olmayan, ki royal canin, pro plan gibi bir çok mamanın içeriğide budur. Et kaynağını adam gibi yazmazlar) bunlardır.

Yüksek proteinin yada Acana, Orijen tahılsız mama ile beslemenin kedilerin böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açtığı kanısı kedilerin normal şartlarda su tüketimlerinin çok az olması (çünkü kediler doğada sıvılarını besinleriyle birlikte alırlar, fare, canlı böcek vs tüketerek) ve bu sorunları yaşayan kedilerin sahiplerinin de kedilerin su tüketimlerine dikkat etmemesi kaynaklıdır.

Kediniz için her bir tarafa su pınarları, su kapları koyarsanız, su tüketimine dikkat ederseniz bu mamalarla o tarz hastalıklarla karşılaşmazsınız. Cins kedi olup 3 yıl bu mamalarla kedi beslemiş, kan tahlillerini yaptırmış biri olarak bunu söylüyorum. Şu mantar, deri hastalığı zırvası ise asıl tahıllı mamalardan kaynaklanır. Bu sorunları yaşayan hayvanlara tahılsız mama önerilir.

Dediğim gibi su tüketimi çok önemlidir. Veterinerlerin önerdiği yurtiçinde Premium mama diye geçen royal canin, proplan, hills mamalarının çoğu çöp hüviyetinde mamalardır.

Acana, orijenin yanında N&D farmina da ülkemizde satılan çok kaliteli diğer mamadır. Bunun tahılsız olanını, kısırlaştırılmış ise tahılsız kısırlaştırılmış olanını gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.

Royal canin ve türevleri hayvanları sadece hayatta tutan ama tam istediklerini elde edemedikleri mamalardır. Royal canin ile beslenen bir hayvanın dışkı miktarı, kokusu ile açana, N&D tahılsız ile beslenen hayvanın kaka miktarı, kokusunu bir karşılaştırsın en bilgisiz insan ve aradaki farkı görsün.

Aslında en iyisi iyi yapılan Barf diyetidir ama yapması çok meşakkatli. Bunu yapamadıktan sonra geriye tahılsız kaliteli mama ile beslemek, su tüketimine dikkat etmek, mümkünse kaliteli yaş mama ile (temelde beslenmeyle sıvı tüketimi sağayabilsin diye) desteklemek en iyi seçenek olarak kalıyor.

Şuraya da şunu koyayım belki okuyan olur. catinfo.org Yada Google'a cat feline nutrition yazın çıkacak sayfaları bir okuyun bakalım.

Başka doktora görün. Kanal tedavisi sonrasında sinirler öldüğü için sıcak soğuk hassasiyeti görülmez ki zaten. Tedavinin başarı göstergesi olarak bu gösterilemez.

11 yıllık mı bilemem de, hiç boşuna acı çekme. Güvenilen biri yapsın tedavini.

kanal tedavisini yapan doktor endodonti uzmanı mı ? bu tür tedavileri uzmanına yaptırın.

Catlak olabilir, ben de öyle olmuştu

petrollerde fısfıslı satılanlar var ben onlardan kullanıyorum, diğer kokulara göre daha iyi.

yeni araba kokusu diye bir koku var.efsane.

kavun kokusu var, hangi markadır bilmiyorum. hep hastası oldum ben. kokutur komple. seviyorsanız bakılabilir.

kavun + 1

BİM'den gidip şunu alın: www.firsatcaddesi.com

Diyetisyen İbrahim Taşdelen : formibrahimtasdelen.com

Busra Totan

açs'ler ve aile planlama merkezlerinin diyetisyenleri var, ücretsiz hizmet veriyorlar.
benim babam birinin yöneticiliğini yapıyor, kurumda iki diyetisyen var ve ikisi de birbirinden şahane insanlar. bütün gün oturuyorlar çünkü öğleden sonra hiç hasta gelmiyor. bilmiyor insanlar bu hizmetin orada ücretsiz verildiğini. psikolog da keza öyle. babamla sık görüşemediğimizden hafta içleri öğlen saatlerinde yemeğe çıkmaya çalışıyoruz, iş yerine uğradığımda gördüğüm manzara bu. herkes kitap okuyor boşluktan.

özel kliniklere bakmadan önce semtinizdeki sağlık ocağına ya da açs'ye bi uğrayın derim hocam.

hangi semtte olduğunuzu da yazarsanız ben de yardımcı olmaya çalışırım hatta. özel mesaj da atabilirsiniz.

@norek hocam yildiz da oturuyorum.

gold/bakır ve gümüş ve hepsi metal oyy sanırım gözlerim kanıyor.

herkese hitap etmiyor, daha basit bir renk olursa sevmeme ihtimali daha da düşer. bi de orijinal mi bilemedim ama çakma olmasın bence, ne kadar güzel görünürse görünsün hoş olmaz.

Etma!

Alma hocam, kuzenin kirli sakallı, galerici, sonradan görme arabası olan biri değilse alma lütfen.

@elorelia
gözlerinde binbir hüzün laylaylay.....
Bruce: orjinal evet. icimden bu geldi... ben de seviyorum skagen tarzı minimalist tasarımları ama bi davet falann oldumu agırlıgını koyar bu saat bence.
chicha: nalakası var dostum ya, tamam cok renkli ama safi gold degil.

Elo +1
Her yerinden farklı ışıklar saçan Ankara minibüsü gibi saat :(

yoruldum saate bakarken

tissot al gec
www.konyalisaat.com.tr

iğrenç

Saat seven bir insanim, ciddi rakamlar da odedim saatler icin ama bedava olsa takilmaz bence bu saat. Takani da bir adim geriye tasir gozumde.

Ille sade olsun demiyorum ama bayagi cirkin bu saat.

Bu mu:
www.youtube.com

değil :(

vocaroo.com şuraya bi mırıldansan?

www.google.com.tr

Bu değil di mi ?

Erotizmi bir kenara bırakırsak (açık konuşayım) güzel değil. Estetik hiç değil. E tabi güzel olmak zorunda da değil zaten diyebilirsiniz. Yalnız şu kesin. Türkiye gibi bir yerde sergiler hangi şehirde açılırsa açılsın tepki çekmemek isteniyorsa bölgenin kültürel doku ve anlayışına göre sergilenmek - zorunda - .

Öyle bir zorunluluk yoktur özellikle de sanat fuarında. Sanatçı birileri rahatsız olacak kaygısı ile mi üretecek?

1500'lerde kiliseler çıplak heykel siparişi verirken şu sansüre ve gericiliğe "Türkiye gibi bir yer" kılıfı uydurulması acınası. aradaki 500 yılda, sanatta ahlakın çıplaklıkla veya erotizmle ölçülmediği kavranamadı. sinir bozucu bir olay. geçmiş olsun.

@ sporty az önce biraz araştırma yaptım. 1500lerin çok öncesinde kilisede ikonaseverler ve ikonakırıcılar olarak iki bölünme var ve kilisenin doğu ve batı olarak ikiye ayrılmasında en büyük sebep olarak bu gösteriliyor. Yine incil de resim ve heykelin yasak olduğuna dair bir şey bulunmadığı anlatılıyor. Ama hristiyanlığın ilk başlarında resim ve heykel yapımına dair bir şey yok anladığım kadarıyla.
Hani bir de bu kilise o zamanlarda senin için sanata destek adına sipariş verebilecek kadar iyi niyetli ve gerici değil ise ise neden bilim adına konuşanları cezalandırıyordu? Az insan yakılmadı ki o zamanlarda.

"erotik" yorumu bir tarafa, resime ve heykele bu topraklarda bir düşmanlık olduğu gerçek. öte yandan bu düşmanlık çok da tarihi değil... evet yüzyıllarca hüküm sürdüğü topraklarda "nedir bu?" diye merak edip bir araştırma falan yapmamış, "elin gavuru" gelmiş araştırmış ama; en azından yok etmemiş! bu da büyük bir başarı bence!

çıplak insan figürleri değil sadece bu düşmanlıktan nasiplenen, bildiğiniz üzere atatürk heykel ve büstleriyle de başı hoş değil bazılarının. artuklu komutanlarından belek gazi (balakgazi)'nin bir önceki (önce dyp, sonradan akp'li) belediye başkanınca dikilen heykeli de nasibini alıyor elazığ'da mesela...

sanat fuarında, "erotik" gerekçesi! @1adam, semt pazarında olsa eyvallah, cami avlusunda olsa eyvallah, e hadi kent meydanında falan olsa da eyvallah ama "sanat fuarı" be :)

@runagain ben üstte de yazdığım gibi - zorunda - dediysem bir Türkiye gerçeğini söyledim. Durum bu. Geçen haftalar bu konuda neler yaşandı biliyor olmalısın sanırım. Bu arada olayı zaten tek taraflı olarak biliyoruz.

allah aşkına şu 1adam denen tipi ciddiye alıp da cevap vermeyin ya. türkiye'nin gerçeklerine ve dokusuna uymak zorundaymış. şunları söylemekten utanmıyorlar hala. ulan sizin sergide ne işiniz var, sergideki şey sizi niye rahatsız ediyor? sanki sokakta çıplak kadın var da türkiye gerçeklerine uyacakmış. rahatsız oluyorsan sergiye, fuara gitmezsin. lafa gelince özgürlük, türbanlı bacı diye vikvik öterler ama sanat sergisindeki resme bile tahammülleri yok. açık açık "biz böyle şeylerden nefret ediyoruz, bizim gibi düşünmeyenler bizim düşmanımız" diyecek götleri de olmadığı için böyle kırıtarak "ama tirkiyi'nin dikisi vi girçikliri :((" diye saçmalıyorlar.

Ağzından bal damlıyor ya ne diyeyim. Senin kadar özgür ve large değilim. Hadi gel muhatap olmayalım. Böyle kendi düşünce iflasının sonuçlarından olan kötü sözlerle, aşağılamalarla hiç bir yere varamazsın. Sen şu meşhur yurt dışı gezilerine odaklan. :)

ben senden benim gibi olmanı değil, benim haklarıma saygı duymanı istiyorum zaten ama anlayabileceğin bir konsept olmadığının farkındayım, o yüzden açıklamakla uğraşmayacağım. konunun benim yurtdışı gezimle ne alakası var, anlamadım. ne çeşit bir kompleksin var bilmiyorum ama ben hiçbir zaman ülkesini aşağılayan ya da türk olmayanın otomatik olarak daha iyi olduğunu düşünen bir insan olmadım; aksine, ülkemi senin gibi reisçilerden çok daha fazla seviyorum. sadece, sizin gibiler yüzünden yaşanmaz hale geldiği için, daha iyi standartlarda yaşayabilmek ve farklı yerler görebilmek adına yurtdışını hem gezmeyi hem de oralarda yaşayabilmeyi istiyorum.

"ben istemiyorum" diyene hiçbir şey demem ama senin gibi tipler bunları çekememezliğinden, vizyonsuzluğundan dolayı söylüyor. sözde muhtemelen okumuş, medeniyet görmüş birisindir ama genç bir insanın yurtdışını görmek istemesi, orada yaşamak istemesi bile batıyor sana. tamamen alakasız bir konuda böyle saçma bir şey söyleyebiliyorsun. çünkü bağnaz, kompleksli ve türkten önce arapperestsin. beni bu konuda eleştirebilecek son insansın. kendi hayal dünyanda, osmanlı tuğralı doblonla, süper bir ülkede ve süper bir insan olduğunu düşünerek yaşamaya devam et sen. SANAT SERGİSİndeki RESME tahammülü olmayan adam gelmiş burada özgürlükten bahsediyor ahaha.

asıl sorun her şeye sanat postu giydirip yedirmekte. yani bir şeyin sanat eseri sayılması için ne gerekiyor bu tartışılmalı. gerek olmadığını düşünüyorum böyle şeylere.

Ben şu ana kadar ne dedim de kulağını çınlattım da buralara geldin? Seni doğrudan hedef mi aldım yoksa üstteki başlığa ve ilk yazdıklarıma iyi bak seninle ilgili bir şey var mı? Yok.
Geçen gün de yaptın bunu o modlar la ilgili duyuruda. Yine sen geldin durup dururken sataşmaya.
Belli ki başka bir derdin var.

Neyse asla burada kimseye lan dahi demedim. Demeyeceğim. Ama sen devam et. Çünkü özgür kalmalısın. Anlayışın bu kadar ne yapalım.

Bu arada genç bir insanın yurt dışını görmesi sorun değil de. Yazılarından anladığım kadarıyla o giden sen olunca sorun oluyor. Neyse..
Yazılacak çok ama konu kapanmıştır benim için. Bu arada bir zahmet seninle ilgili olmayan yazdıklarımın arasına girme bir zahmet.

Herşeye sanat postu giydirmek mi? Pardon ama bahsi geçen sanatçının zahmet edip bir biyigrafisine işlerine göz atarsanız sanatın tam karşılığını verdiğini görürsünüz. En son London National Portrait Gallery de sergilendi eseri. 87 ülkeden 2580 sanatçının başvurdu ve yalnızca 53 ismin eseri sergilendi

www.instagram.com

Bu saydığım en son işi daha evveline hiç girmeeyim saymakla bitmez başarıları. @petek neye gerek yok onu anlamadım ben ?

@1adam, türkiye'nin maalesef ki olan o gerçeklerinin maalesef farkındayız...

ama şu gerçeğe odaklanalım şimdi: bu resimler, bir "sanat fuarı"nda ve "polis tarafından" indiriliyor. bu devirde hala bu kafa, dünya gerçeklerine uymuyor.

@petek, neyin sanat olup olmadığına bence sanatseverler karar vermeli. sergileri, fuarları gezenler, o eserleri alanlar... ziyaretçisi, alıcısı, takipçisi olmayan sanatçı zaten kendini değerlendirir. bunu yapan şu kurum ya da... polis olmamalı ya!

@der meister, türkiye'nin gerçekleri, hassasiyetleri diye bir şey var. beğensek de beğenmesek de... biliyoruz ki bu hassasiyet yolsuzluğa, yoksulluğa, hırsızlığa, ranta, adam kayırmaya, rüşvete karşı değil! ne din adamlarının gündeminde bunlar ve ne de sokaktaki her haltı yiyip, bir de evliya pozunda dinci takılan tiplerin...

maalesef çok kalabalıklar :) ve artık devlet demek kahvehane demek neredeyse... üslup o, tarz o. tarihte hiçbir dönem, hiçbir türk devletinde böyle bir lümpen istilası yaşandığını sanmıyorum. meselenin "inançlı insanların başta olması" ile alakası yok, ki bu iddia her şeyden önce diğer bütün tarafları "inançsız" yapar ki, yok öyle bir şey!.. mesele vizyonsuz olmak, cahil olmak, kaba olmak; demokrasiden, haktan, hukuktan nasiplenmemiş olmak.

türkiye'nin bu gerçeklerini bilerek yaşıyoruz.

@1adam, seni de anlıyorum. şu anda içerisinde bulunduğun bir çevrede yetiştim ve o düşünce, yaşam kodlarını biliyorum. ama daha büyük bir dünya var. orada kavramlar çok daha farklı, evrensel... din de değil bu "türkiyenin özel vs'si" dediğimiz şey. tamamen yobazlık ve taassup. bu, inananların yaşam tarzına karşı bir müdahale ya da onları hor görmek değil. tam tersine bu bir fırsat.

neden sakıncası olsun ki zaten bu şekilde üyelik alan siteler var.

Hukuki açıdan yaklaşırsak yok.

Kişisel verileri koruma kanunu kapsamında müşteriye ait telefon gibi özel bilgileri koruma yükümlülüğü seni bağlıyor. Ona dikkat ettiğin sürece sıkıntı olmaz.

oyunlarda bile telefon numarası istiyorlar istenebilir bence yasal sakıncası olmazda insanlar vermek istemeyebilir

allah allah hem kullandın hem de değiştircen mi bu kurnazlığa girer yalnız kardeş

Mobildeyim editleyemiyorum. Etiketini söktüm ama fişi duruyor.

başka mavi'den değiştirirdin de giymişsin. kullanılmış şeyi değiştirmezler.

Geçmiş olsun.

endoskopi yaptırdım, 5 dakika sürdü ama ölüm gibiydi. ben anestezisiz yaptırdım, kadın bana boru sokmuşken, ben hayvan gibi öğürüp insanlık dışı sesler çıkarırken o yanındaki görevliye kek tarifi veriyordu. çok canım acımıştı. can havliyle görevlinin koluna yapıştım, sussun diye çekeliyordum ama onlar şakalaşıyordu falan. çok kötüydü ya, tavsiye etmem. ardından kolonoskopi yapacaklardı ama çıktığımda o kadar kötüydüm ki koşarak eve gittim, yaptırmadım.

bazısı çok rahat geçtiğini söyler ama kesinlikle devlet hastanesinde yaptırmayın. ben rahat geçiyor diyenlere inanıp gittim, durum bu.

Ben Koşuyolu Hastanesinde (devlet) endoskopi yaptırdım , uyuttular. Yani uyutarak yaptıkları yerler de var.

Peki kullandıkları malzemelerde sıkıntı olur mu acaba, hijyen açısından. Özen gösteriliyor mudur?

Ben Bakırköy tarafında yaptırmıştım. Hastaneyi hatırlamıyorum. Bi ilaç verdiler ve kendimden geçtim. Aslında uyanıktım ama kendimde değildim. Gayet güzel, temiz bir şekilde çalıştılar. İşlem bittikten sonra başka bir odaya alıp 1 saat dinlenmemi sağladılar filan. Bence hastanesine göre değişir.

devlet hastanesi diye bu kadar korku ile yaklaşmanıza gerek yok bence. belki beklediğiniz empatiyi bulamazsınız ama hijyen konusunda ben hiç bi hastanenin gevşeklik yaptığını düşünmüyorum. içiniz rahat olsun bence. anneme yapılacaktı endoskopi. korkudan gidemedi ama devlette yaptırıcaz illaki.

yani hacettepe de devlet hastanesi. hastaneden hastaneye değişir. gazide uyutmadan yapıyorlar. acı çekmeyim diyorsanız paranız da varsa bence özel.

In the Mouth of Madness

Los lunes al sol

What Happened to Monday

dream with the fishes

www.youtube.com

www.youtube.com

edit: www.youtube.com

www.youtube.com

yarın akşam arkadaşlarla rakıya gidicez, arada balata kahvaltı ya da kahveden sonra mezata gidiyoruz inanılmaz zevkli oluyo, sergi varsa arada sergi geziyoruz, günübirlik bir yerlere kaçıyoruz (kayağa vs..) ama ikimizde çalıştığımız için en keyiflisi evde yatmak dizi izlemek fln oluyor.

evli değiliz ama birlikte yaşıyoruz yaşlar 30.

AVM, sahil boyu yürüyüş, arada güzel yemek yerleri keşfedip gitmek. Alışveriş yapmak, haftasonu bazen yakın yerler Bursa Edirne Balıkesir gibi yerlere kaçmak. Bu haftasonu hiç bir yere cikmicam yarın güzel kahvaltı yaparız. Cuma akşamı avm'ye gideriz alışveriş için

@benaslinda +1 aynı durumdayız.
spor salonu aboneliği var. cumartesi evde kahvaltı ardından spor. cumartesi akşam evde ya da dışarıda yemek ardından dizi izleyerek dinlenmece.
Pazar günü de dışarı %60 evde %40 kahvaltı. Ardından en yakın sahile gidip birer bira ve çerez ile yaz kış farketmez güneşlenip denizi seyretmek. Ya da dağ'a gidip yaylada, gölet kıyısında ya da dere kıyısında dinlenmek. Sohbet muhabbet. Pazar akşamı da genelde hazırlıkla geçer.
Bazen İstanbul'a ya da Eskişehir'e kaçıyoruz. İzmir kaçamağı olacaksa cuma iş çıkışı yola çıkılıyor.
O kadar yoğun olunuyor ki, hiçbir şey yapmadan oturmayı daha çok özlüyor insan. Sürekli şehirlerarası ya da uluslararası seyahat durumunda, ya da mesailerin kucağında bir haftasonları görüşebiliyoruz.
Spor salonu baya bir hareketlilik kattı aslında. Spor programı var, gidiliyor. Bunun dışında bazen havuzu, bazen de termal kaplıcasını kullanıyoruz. Aylık maliyetini duyunca neden bu zamana kadar yapmamışız sorguladık açıkçası. Grup dersleri özellikle pilates çok fena. Aynı kas ağrılarını hissetmek bile bir eğlence.

Spor, tiyatro-sinema, trekking (günü birlik), dalış (bu tüm hafta sonunu alıyor)...

sabahları kısa bir kahvaltı. Bir çocuk sahibi olduğumuz için onu uyutmadan iş yapılmıyor. O uyuyunca ev işleri yapıyoruz. Hanım yemek yapıyor bazen de. Çocuk uyanınca onun yemeği, banyosu, gezdirmesi derken akşam oluyor. Akşam da çocuğu avmye gezdirmeye götürüyorum. Hanımdan ayrı olarak yemek ve çamaşır yıkama seansım var bir de. Günler birbirinin aynısı hemen hemen.

call center deyince kulağında kulaklıkla gülümseyen kız

(bkz: thesaurus)

- mühendislik deyince masa üstünde çizimle uğraşan mühendislerin tepeden çekilmiş fotoğrafı

- aksiyon filmlerinde konteyner limanında kovalamaca ya da uyuşturucu ticareti sahnesi

- sol ayağını kaldırıp götünü hafif açıyla kameraya çevirerek benim götüm var ve güzel pozu veren kız

diyet deyince elinde yeşil elma tutan kumral saçlı at kuyruklu kadın.

Intel Core i3-2310M
512mb dahili ekran kartı
8gb bellek var pc de

YouTube'a yükleyin orijinal kalitede. Sonra zaten YouTube izleyeceğiniz cihaza göre optimize ediyor.

Public, Private ya da Unlisted şeklinde gizlilik ayarlarını ayarlarsınız zaten.

Google Drive'a da yükleseniz olur ama Drive videoyu daha yavaş process ediyor, izlenebilir hale gelmesi biraz daha uzun sürer YouTube'dan.

garanti geçmez.

indirimi çılgın değil ama 3'lü alınca 7,5 dolar ucuza geliyor, o parayla 1 tane daha alırım eheh.
tr.aliexpress.com

ne garantisi?

bu arada zaten ben bir fiyat degisimi göremedim. normal fiyatlari bunlar.

11.11 indirimlerinin çoğu yalan dolan. Chrome kullanıyorsanız AliPrice eklentisini kurun. Geçmiş fiyatları görüntüleyebikirsiniz.

zaten normalde de gearbest'te 18 dolara satılıyor, facebook grubunda her gün indirim kodu paylaşıyorlar.

Flash tekliflerde daha güzel indirimler oluyor. Ben beğenmedim. 1-2 TL indirim var hep

İncik boncuk nevinden şeylere bakıyorum, yüksek miktarlarda öyle beni mutlu edecek birşey göremedim :( Ruhum ve cebim fakir olmasa o ortalık süpüren, şarjı bitince kendini yuvasına götürüp parkeden yuvarlal robotlardan almak isterdim.
İncik boncuk ajanda:
- Cute Kawaii Cartoon Weekly Planner
 s.aliexpress.com
- H:HYDE Flower Crystals Stud Earring
 s.aliexpress.com
- CAFFEINE Molecule Structure Earrings
 s.aliexpress.com