Oyuncak değil de ailesine bir konuda destek olmak daha tatlı olur gibi. 1. yaşını bitirdiği güne dair somut bir hatıra olsun diye düşünüyorsan belki tatlı cici bir çerçeve içine onun o günkü fotosunu koymak güzel olabilir. Ya da ona o günün bedelinden 1 gr altın alıp saklamak.

Kendi yeğenlerim için yapmak istemiştim de maalesef imkanım olmadı buna.

bebekler için müzikçalarlar oluyor. arkadaşın 1 buçuk yaşındaki çocuğuna aldık. babası içine çocuk şarkıları ve ninniler yükledi. basit iki üç düğmesi var. oradan şarkıları değiştirilebiliyorsun. çocuk o günden beri elinden bırakmıyor, en sevdiği eşyası oldu.

Lego duplo.

Aslında sokakta yaşayan hayvanlara mama alıp bebiş adına dağıtmak gibi bir düşünce ağır basıyor. Daha anlamlı olur gibi.

@rock, sizin birinin adina iyilik yapmaniza gerek yok. onlar takdir ederlerse yaparlar.
bence 2-3 yas kiyafeti falan iyidir. ya da oyuncak.

@sonsuz
Onlar da çok hayvansever insanlar. Arabalarında hep mama ve su taşıyorlar. Aslında burada yapmak istediğim oyuncak, kıyafet gibi bir şey yerine acaba daha manevi anlamı olan bir şey mi yapsam düşüncesi.

@rock n roll

Çok güzel düşünüyorsun bence. Bazılarının konuyu yanlış anlamasını da anlayamadım, kimse sana bebeğin adına iyilik yap demedi. O bebeğin yetiştirilmesi için ailesine destek olmayı kastetmiştim. Maddi imkanlara göre değişir, bebeğin yakasına 200 TL takmaktan tut, mesela bir çeyrek veya yarım altın takarken ailesine "hadi bakalım kumbarasının siftahı benden olsun" demeye kadar, aranızdaki samimiyete göre değişmekle birlikte mesela bebek bezi, kıyafet (hiç tavsiye etmem), ayakkabı (tavsiye etmem), hediye etmeye kadar akla gelebilecek her şey o aileye destek ve bebeğe fayda olur.

Çocuğun yediği helal giydiği haram derler, büyüme sürecinde olup sürekli beden değiştirdiği için. Bu sebeple kıyafet ayakkabı bebek eşyası vs alınmasını çok yanlış buluyorum. Ülkemizde bir anne bebek dayanışması geleneği olsaydı tamamdı da, öyle bişey yok. Sen alırsın biri satar biri kullanır biri saklar evladının evladına giydirir filan. Belli olmaz. Bana göre aileye destek olacak bir şey bebeğe de destek olacağından, hatta bu hayvanseverlik konusu da çok şahane olduğundan mesela 2 kg organik kayısı kurusu bebeğe, 20 kg köpek maması sokaktaki bebelere destek olsun şeklinde verilebilir. Ben olsam öyle yaparım.

Badi her daim ihtiyaç. 2 yaşa kadar boy boy alınabilir. Makbule geçer.

Fisher Price tarzı (istediğiniz marka) oyuncaklar olabilir.

benim oglan bunun hastasiydi:

www.amazon.ca

oyuncak işi biraz sıkıntılı. hevesle alınan şeylerin suratına bakmayabiliyorlar.

benim kız mutfağa bayılıyor. boyuna göre, fırınlı ocaklı mutfaklardan var. tam 1 yaş için değil ama 1,5-2 yaştan itibaren oynar.

fisher eğitici köpekcik ve robot var. köpeğin yüzüne bakmıyor. robotla arada oynuyor. duplo da var nadiren oynuyor.

bütçeye uyarsa globber çok iyi bi yatırım.

yok manevi bir hediye olsun derseniz instagramdan umut dalı projesine bakabilirsiniz.

lego duplo +1

ben çeyrek vermeyi planlıyorum. annesi zaten gelen küçük altınları bozdurup daha büyük altın alıyor kızına.

devir durumu projeye göre değişiyor. örneğin benim ailem alt gelir grubu olan projeden almıştı ve borcun tamamını ödeyene kadar devir yapamıyordunuz. orta/üst gelir için bu şart aranmıyor olabilir. gerçekten bankadan devrediliyorsa yasaldır diye düşünüyorum ama peşinatı vermeden önce araştırırdım ben olsam. ilgili projenin bilgileri vardır internette

tapu adınıza çıkacaksa neden olmasın.

Yüzde 20-30 arası ideal derim. Bahçelievler 18k sıfır dubleks. Yüzde 4.75.

%25’ten fazlasını vermemeli.

ev takisidi ya da kira gelirin max. 1/3u olmali..
bu global bir deger zaten, ulke farketmez.

ideali %25 ve altı, istanbulda %40a kadar kabul edilebilir.

tek yaşayan kadınların güvenlik endişesi erkeklere göre daha fazla olduğu için yüzde 40 hatta 50'ye kadar çıkabiliyor.
bu bana çok fazla geliyor.

ideali, maksimum yüzde 30-35 olmalı ancak istanbul'da 20-25bin liranın altına düzgün ev bulmak zor. herkes 60-70 bin almıyor. o yüzden bu oran daha yüksek ister istemez.

şişli, eski kiracı, yüzde 20-25 civarı benim.

Maaş miktarı bilinmeden yorum yapmak doğru olmaz. Yani 70K kazananla 200K kazanan kişi için oranlar değişecektir. En düşük kira 25K diye varsayarsak ve günümüz maaşlarını düşünürsek oranlar malesef çok yüksek çıkıyor. Yani 50K kazanan birisi 25K kira öderse nasıl geçinecek? İmkansız.

Genelgeçer cevap verme adına eskiden gelirin 1/3'ü denirdi, kalan tutarın satınalma gücü yüksekti. Şu an aydan aya hissedilir şekilde eriyor. Bence %25'i geçmemeli ki kalan parayla geçim sıkıntısı çekilmesin.

eşimin geliri serbest meslek icra etmesinden dolayı her ay değişiyor olmakla birlikte, ikimizin ortalama aylık gelirinin 1/4ü oranında kira ödüyoruz diyebilirim.

%36 moda

ben hayatta yemem. bence onun yerine kıyma alıp pişirsen kıymalı yumurta yada köfte daha iyi.

Makrolarına uyuyorsa protein proteindir kaslarına hazır dönerden protein gelince kullanmamazlık yapmaz, "bence hamburger sağlıklı çünkü içinde et var" iddiası çok da yanlış sayılmaz.

icinde e450 var. ben yemem.

makrolardan dolayı değil ama içerisindeki katkı maddelerinden dolayı sakıncası olur. paketli gıdalar uzun vadede çeşitli hastalıklara, özellikle de kansere zemin açıyor. kıyma +1

Kiyma alip kavursan daha ekonomik olabilir. Ayrica yuzde 30 yag da yuksek sayilir.

Ben ve çevrem uyguluyoruz. Son 10 günde biri market diğeri kasap olmak üzere sadece iki defa para harcadım. Paramı çektim nakit olarak kullanacağım. Şimdi de şişli belediyesi’ne gidiyorum tıpkı saraçhaneye gittiğim gibi.

Espressolab’i hükümete yakınlığı nedeniyle zaten kullanmıyordum. Ama satın aldığımız en temel şeylerde bile bu insanlara para kazandırdığımı fark ettiğimde midem bulandı. Hem bizim paramızla çarkını döndüreceksin hem de hayatı bize dar edeceksin :)

Yazdığım gibi ben ve çevrem boykotu uyguluyoruz. Gıda dışında alışveriş yapmıyoruz. Bahsi geçen markaları göz göre göre satın almıyoruz. Kuaföre gidecektim onu bile ileriki aylara attım. Keşke herkes kendine sahip çıkabilse. Çünkü ses çıkaran gençler şu an içerideler.

Hayır hiç sulanmadi.

İlk listeye odaklanmak mantıklı ve sürdürülebilir bence de ama artık öyle bi tiksindik ki, malum partiyle baglantili olan hickimseye bilerek 1 kurusumuzu yedirmek istemiyoruz. Şahsi olarak midemi bulandırıyor, elim kendi gitmiyor zaten o markalara...

Çayı şekersiz içmeye başlamak gibi düşün. bı kez alışınca artık vazgecemiyosun. Şeker koyim desen miden almiyo

Gayet güzel gidiyor bence süreç.

belli bir komünite kendi içinde birbirini gazlıyor +1

böyle olmasının nedeni boykot kavramının çok genelleştirilmesi bu şekilde etkili bir tepki koymak mümkün değil. Daha dar, belirli markalar odaklı ilerlenebilir.

geçen hafta için açıklanan kart kullanım rakamlarında boykot günü için %50 gibi bir düşüş vardı. bugün için ne olacak göreceğiz.

20 yıldır yaptığımdan farklı hiçbir şey yapmıyorum desem yalan olmaz.
Bibaşımayım hissiyle yürüdüğüm bir yol vardı.
Herkes doluştu.
Çok da güzel oldu.
Daha güzel olacak.

Trendyol gibi mecralarda da satislarda çok büyük oranda düşüş olduğu içeriden gelen bilgiler dahilinde

37383 markaya boykot uygulanması ve bizim alternatif sıkıntısı yaşamamız bile her yeri ne kadar sarmış olduklarının göstergesi.

Hepsine boykot uygulamak zor gelebilir elbette. Hatta bunu yapmak mümkün olmayabilir. Sadece 1’in 0’dan büyük olduğunu bilerek elimizden geleni yapmak gerektiği inancındayım. İnsan espresso lab’den kahve içmedim d&r’dan kitap almadım’la yetinmek istemeyebilir sonuçta evine her gün giren benzer ürünler varken sadece iki üç markaya odaklanmak ne kadar faydalı olur bilemiyorum.

Türkiye'nin perakende devlerinden birinde yöneticiyim. Geçen haftaki tüm gün boykotta cirolar yarı yarıya düştü. Kaldı ki şirket ne boykot listesinde ne de adı herhangi bir şekilde geçiyor. Ona rağmen bir günde onlarca milyon tl cirodan oldu. Herkes bi titredi. Boykot listesindeki markaları hayal bile edemiyorum.

Belli markalara yoğunlaşmış boykot direkt yıkıcı etki yaratır. Kara para aklamıyorsa bir markanın bu çaptaki bir boykota dayanma ihtimali yok. Un kurabiyesi gibi dağılırsın. O yüzden marka boykotu zaten devam etmeli.

Toplu boykotun da patron tayfasının götünü tutuşturmak gibi etkileri var. Başı ağrıyan patron tayfası bir süre sonra baş ağrıtmaya başlar. Çünkü paranın ilkesi, siyasi görüşü, dini vs olmaz. Taş atmadan kolun yorulmadan oturduğun yerden böyle bir etki yaratabiliyorken niye bunu yapmayasın ki?

filistindeki soykırımdan beri
starbucks, algida, cola zaten içmiyordum uyguluyorum

konuyla ilgili boykot çok anlamsız klendi ülkenin ekonomisine zarar verdiği sanıyorsun
seçimde oy vermek dışında seçenekler anlamsız

Entry nik uyumsuzluğu

Geçen hafta Kadıköy'de adeta hayat durmuştu, bugün ise orada boykota uyan tek kişi bile yoktu sanki. Ne esnaf ne insanlar takmış boykotu, doğrusu hayal kırıklığına uğradım.

Benim gördüğüm, pek çok kişi sosyal medyada yazılanlara vs. bakarak muhtemelen herkesi kendi çevresi gibi düşünüyor ama birçok girişimin siyasi görüşü fark etmeksizin halkın çoğunluğunda karşılığı veya epey zaman sürdürülebilirliği ne yazık ki yok. Bu halkın yapısını artık kabul etmek lazım, o sebepten ilk günlerdeki umudumu kaybettim boykot konusunda açıkçası.

Ses çıkaran yüzde 5. Boykot uygulayan da öyle. Millet birbirini gazlıyor. Boş işler. Herkes kendi hayatına baksın. Boşa sinir stres, ne yaparsan yap bir şey değişmiyor. Kuaföre gitmemek ne alaka... Ya sizin harcamadığınız parayla kimse batmaz. Bu savaşı onlar değil siz kaybedersiniz çünkü şehirdeki adam kendi kendine yetemez. Ne varsa dışarıdan alır. War of attirition diyor ya ecnebi abilerimiz, onların sabrı sizinkinden daha çok. Sizin pes etmek için milyon sebebiniz var. Onlar ise ne dalga gelse de kürek çekmeye devam diyor ve iplemiyor.

boykot olayı sistemsiz gidiyor ve küçük işletmeciye zarar veriyor. kadıköyde kapatmayan esnafa laf ediliyor üsküdardaki açık. kadıköydeki zaten muhalif ki. belli markalar belirlenip onlar boykot edilmeli plansız boykot her anlamda hepimize zarar.

ayrıca her çarşamba olması mantıksız. firmalar ona göre şekil alıp hareket eder. mesela zincir olan bir firma çarşamba kadıköyü kapatıyor üsküdardaki şube açık.

boykota katılım etkili ama ilçe de köyde karşılık bulmuyor. zaten belli markaları almayan kesim almıyor. bu işin mantıklı yönünü chp inceleyip sahiplenmeli yoksa anlamsız kafasına göre boykot oluyor.

dr da çalışan arkadaşımın kızı var dı.işten çıkarılmış olan çalışan emekçilere oluyor yine.

Ben ve ailem uyguluyoruz, bugün de uyguladık. Bizim için çok önemli.

Ek:

Marka kısıtlamasında zaten önceden boykot ettiğim markalar vardı, yenilerini ekledim ama buna kendim karar veriyorum, kimsenin listesini ciddiye alamam açıkçası. Başta ülker var, espressolab var, bilumum Coca-Cola ürünleri ve benzer markalar var. İsrail menşeli ve bizdeki zararlı yandaş bildiğim markalar.

Bir Eti olamadı kimse.

Tekeller dışında esnaftan alışveriş yapmıyorum yıllardır. Geçen yıllarda saçma sapan birkaç markaya zaten gitmiyorum. Bunun dışında üç harfli marketleri zorunda değilsem kullanmıyorum. Migros varsa onu tercih ederim üç harflilere gitmem.
Bunun dışında yobaz kimseye para harcamıyorun. Fırıncıdan terziye büyük markalardan bankaya kadar.
Bizim kesim yeni uyandı bu duruma ama özellikle baba tarafımdan bilirim ki seküler işletmecilere yıllardır tek kuruş harcamayan milyonlar var. Ciddi ciddi para gitmesin diye kendi görüşündekilere harcar insanlar. Arada uyaran görüyorum ama yıllardır var bu.
Daha yeni ona para kazandırmıyoruz buna para kazandırmıyoruz diye takılıyor millet. Ya karşı taraf 50 senedir yapıyor bunu. Bence insanlar boykot moykot yine yapsın da biz ne kadar salağız, cahil dediğimiz aşağıladığımız insanlar parayı nasıl da kontrol ediyormuş biz nasıl bir enayiymişiz diye bi düşünsünler.
Ha göçmenlere hiç girmiyorum bakın. Kapalı ekonomileri var yaw. Cipsten iç çamaşırına kadar tamamen kendi bambaşka bir ekonomide yaşıyorlar. Ona ne zaman uyanılacak onu merak ediyorum.
Yani sözün özü ben imkanım dahilinde benim kıyafetimle, yediğimle içtiğimle ne giyip giymediğimle kafayı bozmuş, akşam başıma bir şey gelse önce ne giyiyormuş diye soran, kafalarına göre her hafta başka dıj güç yapan kişilere zorunlu olmadıkça para kazandırmıyorum. Bunu da 10 senedir falan yapıyorum. Bu kişiler 50 senedir yapıyor.
Büyük büyük markaları seçeneğin olmadığı durumlardan bahsetmiyorum. Normal bir vatandaş olarak kendi çapımdan konuşuyorum. Yoksa iki tane uçak bileti alabileceğim yer var. Ne yapayım üçüncüsünü kendim mi kurayım. Gidip biletimi alıyorum çünkü başka seçeneğim yok. Eğer varsa kimdir necidir bilmeden harcamam.

Kendi adıma konuşursam bilinçlenme açısından faydalı oldu. Resmi listeden kullandığım çok az marka vardı, kendi boykotlarım da vardı ve zaten genel olarak ot bir hayat yaşadığım için çok fazla gereksiz harcamam yoktu. Ama mesela mülksüzleştirme ağı gibi oluşumlar ciddi olarak gözümü açtı ve bu konuda daha kararlı olmamı sağladı. Bir sıfırdan büyüktür diyen arkadaşa katılıyorum ve ne yapabilirsek yapalım diyorum.

belli bir komünite kendi içinde birbirini mi gazlıyor +1

insanlar çarşamba alacağı ürünü perşembe alınca boykot yaptım sanıyor.

Konsantre ve derli toplu ilerlemek için açıklanan markalara verilen reklamları ya da bu markalara sıra sıra açıklanan destekleri kim derliyor? Bunu kim göz önünde yapabilir? Kim güvenilir ve yaygın destekle yapabilir? Boykota katılabilirliği olan genel kesim ne zaman senin gibi bu liste çok uzun ve dağınık oldu derler?

@bobinhoo

Bu ülke 85 milyon. Diyelim ki 30 milyon araç var, gerçek rakamı bilmiyorum. 1 günde diyelim ki 20 milyon aracın deposu dolduruluyor.

Sadece 24 saat için akaryakıt almamanın ne anlama geldiğini, benzer şekilde sadece 24 saat için hiçbir TEKEL ürününün (sigara ve alkol) satın alınmamasının ne ifade edeceğini anlayamıyorsun demek ki.

Asıl bunu yapsak dize getiririz herkesi.

ertesi gün almayacak mısın

işe metroyla giderim bir yıl, sigarayı alkolü şans oyunlarını bırakırız diyorsan başka

@muhayyer divan

hiç bir anlam ifade etmiyor maalesef. Alınmaması değil tüketilmemesi gerekiyor. Çarşamba günü sigara almadı diye sigara içmedi mi o insanlar? Çarşamba alacağı sigarayı salıdan alınca ne değişti allah aşkına.

30 milyon araç olsa günde 20 milyon aracın deposu dolsa demişsin. hadi verdiğin oranın absürtlüğünü bir kenara bırakıyorum. çarşamba kimse yakıt almasa 20 milyon depo yakıt harcamasının ortadan kalktığını mı sanıyorsun? bu harcamanın ortadan kalkması için kimsenin bir yere gitmemesi lazım o gün. Mümkün mü sence bu? Çarşamba günü yollar bomboş oluyor da benim mi haberim yok? Çarşamba yakıt almayan insan, yine aynı yakıtı harcıyorsa mecburen başka bir gün almak zorunda o yakıtı.

Yani sonuç olarak önemli olan o gün alışveriş yapmamak değil, o gün tüketim yapmamak.

Zaten bu kadar geniş yelpazeli bir boykotun gerçekçi olarak yapılabilmesi pek mümkün değil ve işi sulandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Daha marka odaklı ve uzun süreli yapılması mutlaka o şirketlerin bilançosuna zarar verecektir ve bundan sonra atacakları adımlarda 2 defa düşünmelerine sebep olacaktır ama 2 gün boykot yapsak 3. gün batar lafları safsatadan ibaret.

Ehliyetin 12. maddesinde 01.06 yazıyor. Bunun anlamı sadece gözlük ve kontakt lens ile araç kullanabilirsin demek. Ben geçen kasım ayında gözlüksüz araç kullandığım için ceza yemiştim. Çünkü ehliyetimde 01.06 yazıyordu. Öncesinde gözlerimi ameliyat ettirdikten sonra 1 yıl boyunca gözlüksüz araç kullandım. Ama günün birinde çevirmede bu maddeden yakalanıyorsun.

Sonra ehliyetimi yeniledim bu cezayla bir daha karşılaşmamak için.

Evet gözlüklü yazacak. Evet cezası var. Gözümde lens var (gözlük veya lens diye yazıyor zaten) diyerek sıyrılabilir zaten absürt görme bozukluğu yoksa.

hazır pasta diyorsanız bilmiyorum ama kendimiz yaparız diyorsanız glutensiz pasta tabanı/pandispanya varmış.

edit: istanbul'daysanız burası servis yapıyormuş: www.degirmencidede.com

Çoğu badem unuyla yapılıyor ve bence çok lezzetli oluyor, hatta normal undan daha hoş bir tat verdiğini düşünüyorum. Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama İstanbul'da Beyaz Fırın'da, Yeniköy'deki Yeni Damla Pastanesi'nde, Emirgan'da Beam Bakes'de var. Başka yerlerde de vardır muhakkak.

İstanbul Kadıköy size yakınsa Ethique Patisserie & Boulangerie'de glutensiz pastalar var. Kardeşim vegan olduğu için buradan sipariş vermiştim birkaç kez ve genel olarak beğenilmişti.

Var gayet güzel yapan yerler Ankara'daysaniz yazabilirim

vardir. instagrama tatli firin diye yazin gorursunuz. Oradaki hersey glutensiz.

Lezzet yonunden tabiki farki var. Cunku gluten hamura kivamini veren sey aslinda. Alternatif yontemlerle hamur kivamini yakalamaya calisiyorlar.

Ama sunta gibi de degil yenilir yani. Sadece pastane pastasiyla birebir ayni olmayacagini bilmeniz lazim.

choco whiteın unsuz yağsız budapeştesi var. muhtemelen sipariş alıyordur büyükada ve sarıyer taraflarında dükkanları

Hadi internetten almayayım küçük esnafa yarasın diye girdiğim saatçi, internette 70-100 lira olan parçayı bana 250 lira deyip bir de ukalalık yapınca kalsın deyip çıktım (internet fiyatına satsın demiyorum 150 lira deseydi alacaktım)

6 yıldır pahalı olmasına rağmen taze ve güzel meyve sebze sattığı için düzenli alışveriş yaptığım mahalle marketinden yine meyve alırken istediğim üzümü alamayacağımı onların vereceğini söyledikleri için 1 yıldır gitmeyi bıraktım. Uzaktaki migrosa yürüyorum.

3 gün önce domuz şinitzel siparişim üzerine “are you not muslim?” sorusunu duydum. Garsona nasıl bakış atmışsam şaka yaptığını söyleyip özür diledi.

Lüzumsuzluk sevmem. Herkes işini yapıp geçecek. Rrr’leri uzatan abiyi gürültü gerekçesi ile şikayet ederdim. Eline mikrofonu alıp rahat rahat şakalaşabilecek şuursuzlukta hayat bunlara güzel valla.

allah baska dert vermesin.
yok olmuyorum. birinin bana, hele ki beni tanimayan birinin, ne dedigini cok kafaya takacak degilim.

belediyeyi arayıp gürültü için bildirin, zabıta gelip uyarır.

Verdiğiniz örneklerdeki gibi Ciddiyetsiz davranan esnaf içinden “ne güzel de ayıkladım kerizi” diyormuş gibi hissediyorum. O yüzden rahatsız oluyorum ayağımı kesiyorum.

Bir sokağımdaki kasap gayri ciddi davranıyor bazen. Ana onunki gevşeklikten değil, tavrı öyle. Yaşı büyük, babacan. Yine de bazen bozulup mesafeyi açıyorum.

sinir olmayı da geçtim üslup-tavır böyleyse hijyen nasıldır diye endişeleniyor insan. mecbur kalmadıkça dışarıda yemek yememeye çalışıyorum

Evet.
Son derece sinir oluyorum. Özellikle pazar yerleri gittikçe daha da çekilmez oldu.
Bir gün pazarda kayısı satın alıyoruz annemle. Başka bir müşteriyle, eski kayısıların kokusundan güzelliğinden konuşurken, satıcı oradan atladı:
Sizin doneminiz bitti. Şimdi filanca partinin zamanı.
İş nasıl partiye geldi, anlamadık. Tipimiz seküler diye sanırım bulaştı.
Yıllar önce de bir ayakkabı bakıyordum, çok açık yeşil. Satıcı patavatsızı "o genç işi, sana olmaz" demişti. Sana ne?
Bunlar aklıma geldi şimdi.
İkisinden de bir şey almadım.
Yürüyüp gidiyorum böyle şeyler olunca

ciddiyetsiz, laubali esnafa fazla rasgelmedim ben, gerci carsi pazarla ya da kucuk esnafla minimum alisveris yapiyorum. En sinir oldugum abi cekmeleri, avm'de en luks magazaya da gitsem abi cekiyorlar, kosebasindaki kir pidecisi de abi cekiyor bana. Hayir cogu da benden kucuk ya da ayni yaslardayizdir. Abi deyince samimi olup yakinlik kurduklarini falan mi zannediyorlar anlamiyorum ki.

hasar dediğiniz şey nedir? süreçte neler yaşandı gibi sorular önemli? çünkü sigorta şirketinin fesih hakkı belirli durumlarda var. riziko ağırlaşması denen bir konu var, beyan yükümlülüğünüzü kasıtlı olarak ihlal ettiğinizi tespit etmiş olabilirler. bu durumda da fesih hakkı veriliyor şirkete. olayın tamamını bilmek gerek.

sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapabilirsiniz(belirli ücrete tabi)
e-devlet üzerinden seddk üzerinden şikayet oluşturabilirsiniz.

özel olan bölümleri çıkartıp mektubun içeriğini paylaşmanız mümkün müdür?

Benim de Sompo. Acayip korktum şu an. Ne gerekçe sundular?

sigortacının herhangi bir sebep göstermeden iptal edebilmesi ilginç olmuş. bir de karalisteye alınmanız iyice ilginç olmuş. sebebini sordunuz mu? iptal ek belgesinde ne yazıyor?

Genetik hocam. Benimkiler de sağlam. Temizlik dışında gitmedim. Onda da ne varmış bu dişçide diye meraktan gitmiştim. Ama eşim 15 senedir yılda en az 1 kez dişçide.

Zaten mahallelerde bu kadar dişçi olması, diş hastanelerinde zor randevu bulunması da bunu gösteriyor. Diş büyük sorun. Benim çevremde de çoğu insanın dişleri problemli.

bir yirmilik diş dışında 35 yaşına kadar dişçiye çok yolum düşmedi. 35 yaşında özel sigortadan diş temizliğine gittim. ondan sonra kalan yirmiliklerin çekilmesi, üç dişteki çürüklerin dolgusu derken gitmeye başladım. şu aralar ortodonti (şeffaf plak) yaptırıyorum, iki - üç haftada bir gidiyorum.

çürüğüm yok diyenlere meraktan soruyorum, düz diş fırçalama dışında bir şey yapıyor musunuz? diş ipi, arayüz fırçası, ağız duşu, vs.

çürük yoksa 20lik diş de sorun olmamışsa geriye bir şey kalmıyor zaten

evet çünkü düzgün fırçalayan çok az

diş genetik. benim de bir arkadaşım dişlerini hiç fırçalamamasına rağmen deli gibi günde 2o bardak şekerli çay içmesine rağmen hiç diş doktoruna gitmemiş.

Benim de ayni. Sadece 2 kere tas temizlettim. Gittigim disciler dislerimin cok saglikli oldugunu soylemisti.

Ben varım 37 yaşımdayım.

Ben 37 yasindayim dogdugumdan beri discideyim. Esim sadece dis tasi temizleme

dislerime ozen gosteririm ama 10 civari dolgum, 2 tane kaplamam var. yas 42.
hanim dislerine benim kadar ozen gostermez, sifir dolgu, yas 42.

dis olayi genetik, yapacak bisey yok. onun ananesi 90+ yasinda ve hayatta, benimkiler 75 gibi nallari dikti.

Genetik. Bunun yanında erken çocuklukta geçirilen hastalıklar, kullanılan ilaçlar da etkili.
Ne kadar iyi bakarsam bakayım, çok sık sorun yaşadım.

var benim,
dişlerinde şeker kalmasın,
ingiliz karbonati ile gargara yap,
Beslenme alişkanliklarinda günlük c vitamini,kalsiyumu eksik etme.

Yolu dişçiye düşmeyenler çok şanslısınız, süt dişlerim çıktığından beri sayısız kere gitmişimdir, diş bakımıma özen gösteririm buna rağmen, dolgu, kanal tedavisi ne ararsan var, en fenası da diş taşı ve diş eti çekilmesi. Diş kesinlikle genetik.

güzel bir zamla kutlarız düşüşü

Espri yapman için sormadım

Yansımıyor işte hocam

1-2 lira düşer sonra fiyat sabitlenir. bizde genellikle yüksek oranda düşüş olmuyor. devlete vergi lazım para lazım o yüzden pompaya çok fazla yansımayacaktır.

sözcü'de çarşamba akşamı yansıyacak diyordu ama burası tr. canları istemez düşürmezler.

yeni düştü. çok düşüş bekleme yarısı vergi zaten. avrupaya göre ucuz kalıyor benzin.

Araştırdım, cevabı şuymuş bari siz de öğrenin

Rafineri marjları bu süreçte oldukça artmış sebebi bu, brentin veya ham petrolün düştüğü kadar neredeyse arttığı için avrupa ve tr’de hiç düşüş olmamış gibi görünüyor. Rafineri marjları da düşerse sert düşüşler görülebilir

boykot vs, kara şimşegin programini iyice bozdu,
hükümet ne kar etsek kardir diye bakiyor,
2007 de emekli olanin alim gucü 1/4 e düştü,
şimdi verecegi 1000 lirayi bile veremedi.

enerji bir fizik bilimi konusu. biyoenerji vs. bunların hepsi hiçbir dayanağı olmayan "ben inanıyorum o yüzden var" mantığında yaklaşımlar.

enerji konusunda fizik bilimi temelinde eğitim için khan akademiyi tavsiye ederim.
www.khanacademy.org.tr

www.amazon.com

Mutfak yağı atıklarından yapılan biyodizel mesela biyoenerjinin konusu.
Biyofizik biraz daha karışık, tıp fakültesi dahilinde ana bilim dalı olarak öğretiliyor. Bir sahtebilim olarak enerji ve diğer şeyler diyorsanız, onların hiçbir bilimsel yanı yok.

güzel dizi olursa binge yoksa salarim ben.
gibi'nin bir konusu yok.

ayda yılda 1 izleyebiliyorum o da ilgimi çeken bir dizi denk gelirse. ki çok nadir. şu gibi dedikleri diziyi (ve diğer hype olmuş bazı şeyleri) ancak başıma silah dayarlarsa ağlayarak izleyebilirim.

1 saatlik diziler bile bana uzun geliyor artık, ara vermeden izleyemiyorum.

yatağa girip izlemek hata olabilir. kanepede izlemen şansın varsa öyle izle. ya da uyku vaktinden daha önce izle. güzel dizileri izlerim gayet

konsantrasyon suremiz feci sekilde bitik vaziyette maalesef. en buyuk sebebinin instagram / tiktok falan oldugunu dusunuyorum. 1 dakikaya o kadar cok icerik sigiyor ki reelslari kaydira kaydira, 1 saatlik dizi bolumu asiri duragan ve sikici geliyor.

saran dizi olduğu zaman izliyorum mesela eşim izlemedi diye breaking bad'e başladık çok iyi gidiyor. her gün 1-2 bölüm izliyoruz.

gibi koca bir balondur. 8 bölümden 2si ancak güzel oluyor diğer bölümler sıkıcı. o yüzden sevmemiş olabilirsiniz.
ama reels kaydırmaktan dikkat süremizin öldüğü konusuna katılıyorum. özellikle tiktokta bir şey izlerken hızlandırarak izliyorum bazen çünkü tahammül edemiyorum ama kitap okurken falan iyiyim kitap sararsa günde 400 sayfa bile okuyabilirim.

bana da oluyor da kendim icin sabah 6:30'da kalkip ise gidip 22:00'da isiklari sondurup yataktan tv izlerken uyuyakalmayi cok normal buluyorum. gece 2-3 gibi uyudugum ikinci ogretim ogrencilik hayatimda uyumazdim. simdi cok normal.

bende sony wh-1000xm5 var, gayet iyi. bu yaz yenisi cikacak muhtemelen.

www.rtings.com buradaki tabloda phone calls'a gore azalan sekilde siralarsaniz mikrofonu iyi kulakliklar bulursunuz.

apple AirPods Max

@monicapp
Gereksiz pahalı onu alamam

www.apple.com
son ipadOS (işletim sistemi) 7.jenerasyon ve sonrasına gelmiş. Bu yıl çıkacak olan belki 7'yi de pas geçer. Alabildiğin en yeniyi al işte, minimum 7, mümkünse 8 ve daha yenisi.

Var. Dm'den yürüyorum.

foto googleda çıkıyorsa kötü. ai generated yapabilirsin en azından
kimsenin hayalleriyle oynamıyorsun yalan yanlış bilgi vermiyorsan sorun yok

Ad,soyad ve fotoğraf anonim değilse,etik değil.

@designer +1

Bunun yanında hiç kimseye ait olmayan fotoğraflarla ilgili şöyle bir site var:
this-person-does-not-exist.com

keko falan degil. solcularin simdi bayildigi ezhel, (ais ezhel olarak) kadinlara "kasar" diyerek müzik yapiyorken sansar salvonun konulari sokak kültürü, evsizlik, class conflict vs gibi sosyal konulardi.

uyusturucuyla kafayi yakmis olmasi baska bir konu. insallah düzelir.
2008 adrenalin albümü hala playlistimde.

Boş adam

Müziğini çok tutarlı buluyorum. Bunlar modern şair. kişisel hayatında yaşadığı travmaları, uyuşturucu kullanımı vs az çok normal. Özünde iyi biri olduğu belli. Türkiye’de rap denince akla gelen ilk 5 kişiden biri bana göre. Uyuşturucu hakkındaki şarkıya bakar mısın music.youtube.com

gerçek rap yapan son insanlardandı. yazık etti kendisine.

Büyük ihtimalle madde kullanımından kaynaklı çok ağır paranoid şizofreni yaşıyor. Özellikle metamfetamin kullananlarda oldukça yaygın bir sonuç. İyi bir tedavi görmeden düzelmesi pek mümkün gözükmüyor.

Gördükçe üzülüyorum. Sansar bana ergenlik zamanlarımı hatırlatan bir isim. Sanatı değerliydi, itibarı kalmadı gibi, yeni nesilse kendisini tanımıyor. Durum daha farklı olabilirdi şu an.

gecmiste cok saglam rap muzik yapmis, simdilerin boş adami. Rezil kepaze halde.
Ama biri hayatini muzikle anlaticaksa bunlardan biri kendisi. Sohret, kanser atlatmasi, hapishane vb cok sey yasadi.

niye hastaneye yatırmıyor kimse bu profilde birini? hasta gibi duruyor.

@suyin

Adamı sürekli hapse atıp tekrar salıyorlar ama nedense hastaneye yatırmayı akıl edemiyor değerli kurumlarımız. Ailesi zaten bıkmış ve kurtulmak için o yokmuş gibi davranıyor. Annesine sabah akşam küfür ve tehdit ettiği yetmiyor gibi arada babasını köşeye sıkıştırıp video çekiyor. Yaşlı başlı adam ağlamaklı şekilde çok yorulduğunu söylüyor ve kendisini rahat bırakması için yalvarıyor. Kendisine yardım etmek isteyenlere de sizi annemle dayım gönderdi, Şamil'in elemanısınız, benim düşmanımsınız, paralarımı çalacaksınız diye saldırıyor. Kim ne yapabilir ki bu durumda? Mahvetti kendini Ekin. Hem kendini hem çevresindekileri mahvetti.

Regl seksi fikir olarak bazı insanlara kirli gelebilir hijyenik gelmeyebilir fakat sağlık açısından bir sorun yaratmaz

Evli eşler arasında bile bu anda birleşmek büyük sorundur.
Eski kaynaklarda o kanın zehir olduğu belirtilir ve bu zehir etkisi kadınlar arasında değişiklik göstermekle birlikte diğer uzuvlara da yansır.
Bu nedenle durumun farkında olan bazı kadınlar el emeği gerektiren çiçek bakımı, maya, sirke, konserve gibi işlerden uzak dururlar.

Kısacası yeni bir eve girmek demek ipotek, icra, kiraya zam veya depremden tamamen uzak kalmak demek değil.

o dönemde kadınlara pek yanaşmamak en mantıklısı.

bu konuda internette okuyup araştırdığım kadarıyla regl döneminde ilişki bakteriyel açıdan riskli, doktorlar tarafından önerilmiyor.

Korunmasız seks her türlü tehlikelidir, sadece gebelik değil, eğer özellikle erkeğin hayatındaki tek kadın o anki partneri değilse cinsel sağlık açısından da çok tehlikelidir.

Bunu aldatma anlamında söylemiyorum, evvelce başka kadınlarla seviştiyse diye söylüyorum. Erkek her zaman taşıyıcıdır, hastalanan erkek azdır ama hastalığı yayarlar.

Regl dönemi veya değil her zaman kondom kullanmalısınız. Eskisi gibi mutlak tek evliliğin olmadığı, bir anlamda "olamadığı" bir ortamda yaşıyoruz, kadınları korumak gerekir hastalıkların önünü almak için.

Yapın diye demiyorum, kendi tecrübemdir ama ben şimdiye kadar hiç dikkat etmedim.

Hep uzun süreli ilişkim vardı, partnerlerim de öyle yaşayan insanlardı, tek eşliydik...

12 yıldır cinsel hayatım varsa, hiç bir zaman reglmiş öncesiymiş, ortasıymış, sonuymuş... dikkat etmedim.

ayrıca hiç korunmuyorum. çocuğum da olmadı şimdiye kadar.

ya kısırım ve bağışıklığım yüksek... ya da şanslıyım bilemedim.

baranba evet, john sinov olarak yazıyor twitterda onları da sildi sanırım.

Başka var mı?

Sanal bahise para yatırmanın kolaylığı. Benim çevremde, yasadışı sitelere para yatıranların tamamı bunu kullanıyor.

bahis için bir de cashback fatura ödemeleri için. ancak cashbackte sipay daha verimli.

Prepaid kartların öncüsü sayılır, daha doğrusu büyüyebilen yer edebilen öncüsü. Kredi kartı ile bakiye yüklemeyi kullananlar var, çoluk çocuk kolayca sahip olabiliyor. Biraz da cashback var, alternatifi olsa da herkesin kullandığı olduğu için pek vazgeçilmiyor.

ilk çıktığı zamanlar özellikle pandemi zamanı çok kullandım. eczanede %50 cashback veriyordu. bütün aileye çıkarttımdı. o zaman diğer cashback verdiği markaların oranlarıda baya iyiydi. eczane olayı bitince uygulamasını sildim. son 3 senedir kullanmıyorum.
artık bir esprisi kalmadı.

spotify, netflix, vs. için yarısını iade ediyordu (hala ediyor olabilir bakmadım) onun için kullanmıştım bir ara.

İlk ya da ilklerden biri olmanın avantajı. Sermayesi de güçlü, bolca cashback verdi hala veriyor.

adamların uçakları otel gibi ayrıca şehire iniyorlar otele gidiyorlar hemen sahaya geçiyorlar. nba basketbolcularına verilen kontratlar çok yüksek, dünyada spordan en çok para kazanan sporcu grubu nba basketbolcuları. amerikanların spor karşılaşmaları dışında katıldığı bir etkinlik yok ve biletler pahalı değil.

bir de takımların deplasman turneleri oluyor belli aralıklarla deplasman maçlarına çıkıyorlar ve hepsi aynı ay içinde olunca tempoya alışıyorlar.

alperen 5 yıllığına 185 milyon dolara anlaştı. o paraya her gün oynarsın.

konunun parayla alakası yok.

fikstür ona göre ayarlanıyor. yakın eyaletlerse oranin takımlarıyla maç yapar. fazla yol trafik yapmazlar. şehirler büyük ve yerel halkın hepsi oranın takımını tuttuğu için spor sadece bizdeki gibi değil kültür onlarda. sürekli desteklerler. senin avm'ye gitmen gibi. cafe de boş boş oturmak yerine oraya giderler.

oyuncularda finallere kadar çok kasmadan oynar. ve nba maçlarında çok mola var futboldaki gibi 100 metre alanda 90 dk boyunca koşmuyolar. sürekli dinleniyorlar. dinlenecek kasmayacak çok vakitleri oluyor. ve idmanda yapmıyolar.

seyahat ve statların dolmasını yukarıda yazmışlar zaten.
ben de şunu diyeyim. basketbolcular fiziksel olarak çok yorulmuyorlar. futboldaki gibi depar atmak yok. zaten basketbol sahası küçücük. oyun kurucular zaten 5 metre gitmiyor bile pota altına hiç girmedikleri için. pivotlar desen onlar da usul usul duruyor. yani futbol ve diğer branşlara kıyasla yorucu değil. yorulan olursa zaten kenara alınıyor, dinlenip tekrar oynuyor. bol bol mola ve 4 devre var zaten. dinlene dinlene oynuyorlar.
futboldaki kadar fiziksel mücadele yok, koşma yok, yere düşme yok, uzağa doğru top atmak yok.

Bir takım, diğer tarafa gittiğinde birkaç günde birkaç deplasman maçı yapıp geliyor. Boston Celtics 21 Mart - 31 Mart arası Batı'ya bi gitmiş 6 maç yapıp gelmiş mesela.

Edit: Amerika'daki Beyzbolun fikstürü acayip manyak. Bir takım 1 Nisandan 8 Nisana kadar 8 Maç yapmış.

Başka bir takım 27 Marttan 8 Nisana kadar 12 maç yapmış.

Ben de abelardo'nun bakışaçısından cevap vereyim: NBA'de bir basketbolcunın oyunda kalma süresi ortalama 20 dakika ve oyunda kaldığı süre boyunca yaptığı koşu mesafesi 2-2,5 km. Futbolda bu mesafe ortalama 3 katı ve basketbolda futbolda olduğu gibi kreafosfat depolarını boşaltan patlayıcı koşular pek olmuyor ve glikojen rezervleri tamamen boşalmııyor, boşalan glikojen rezervlerinin tamamen dolması neredeyse 3 gün sürüyor, böyle bir durum yoksa eğer recovery süresi çok daha kısa olabiliyor. Bunların dışında, futbolda rekor satılan ücretler NBA'de ortalama bi oyuncunun maaşı sayılır, haliyle bu kadar yatırım yapılan oyuncuların özel bakımları da etkili olabiliyor. Bir de bunlara ek olarak işin bir de Dark Zone kısmı var, NBA'de hemen hemen her oyuncunun steroid desteği aldığı pek inkar edilmeyen bir gerçek, robot gibi sürekli maça çıkıp ölmemelerinin asıl nedeni biraz bu aslında.

nba'de antreman neredeyse yapmıyorlar artık. sürekli maç yapıyorlar. zaten nba ve avrupa basketbolunu ayıran en önemli şey de bu. avrupalı topçu nba'de maç yapmaya başlayınca neye uğradığını şaşırıyor.

Valla işin ne olduğuna bağlı.
Öyle bir şekilde sistem çürüdü ki hakkını almak için rüşvet vermek zorunda olduğun bir sürü şey var.
Arkadaşım parasını çekmek için rüşvet veriyor en basiti.
Durumun ne olduğu önemli.

görmezden gelmediğimiz ne kaldı ki? para muabbetini bilmem ama gün içinde adam kayırmacılığa dolaylı olarak şahit oluyorum, rahatsız ediyor ama elden bir şey gelmiyor.

Michael, yazmıştım aslında. Gözünüzden kaçmış sanırım. Adam şahsi işi için şirketin ürününü rüşvet olarak veriyor. Firmayla ilgisi yok 'kolaylaştırmaya' çalıştığı işin.
Şirkette her Allahın günü etik, uyum vb. konularında bildirimler, ihbarlar sözümona teşvik edilirken bu ihbarları değerlendirmekle görevli en üst düzey yöneticinin böyle bir işe kalkışması ve yanına kar kalacağını bilmek canımı sıkıyor. Ama bana ne tabii. :)

cimere yaz

Çok güzel bir soru. Ben de bu tarz konuların gerçekten her ay etik altında eğitim verildiği, her yıl etik sözleşmesinin imzalandığı bir yerde çalışıyorum. Ve açıkçası yapılan çok yanlış.
Bizde etik hattı var, buraya email ya da telefon ile ulasabiliyorsunuz. Ben galiba bunu yapardım gibi.

ben görmezden gelmem, ilgili yere bildirirdim ama bu yüzden hep başım derde girdi zaten.

Kendi rüşvetini kendin ver beni karıştırma tadında bir konsept ile durumu kendisine anlatın.
Buna benzer her şüpheli durumda yedek/kopya alın

Bu arada rüşvet, meselesinde haklı olan kişinin hakkını alabilmesi sebebiyle başka yol kalmadığında verilebilir. Artık sonrasında mesuliyet alan kişiye aittir.

piyasa değeri 6000 lira olan ürünü firmadan satın alıp veriyorsa kendi bilir, parasını vermeden alıp veriyorsa firmadan çalmış oluyor.

Next >>>

Yaşayarak aşıyorum şahsen. Yani aşamıyorum. İçinden geçmem gerekiyor, daha doğrusu içimden geçiyor. İçim dışım o iken yavaş yavaş terk ediyor bünyeyi, hemen olmuyor.

Sevgi hemen cart diye bitmez ki. Ne güzel bir sevgi yaşamışsın, buna şükrettim. Çünkü ben çevremde sevgi ilişkisi göremiyorum, sürekli birbirini yaralayan acıtan ilişkiler görüyorum. Sevgiyi yaşayabilen insanlar çok kıymetliler, evet çok acıyor çok da uzun sürüyor ama sevgiyi yaşadığın için oluyor bu, riyakar bir iletişim yaşadığın için değil.

Üzgünüm, bir şey söyleyemedim ama sanırım pek bir yolu da yok. Yani sevebilmeyi kaybetmek istemiyorsan.

Zaman.

tugla/harc/siva/boya muhabbeti ile aklina hatun geliyorsa zaten mevzu bitmis, onundeki maclara bakacaksin.

Aylarca ağlamıştım ben de :) En son ağladığımda kendimle konuşarak bir video çektim. Atlatmamda ciddi bir etkisi oldu bunun.

İçimden geçiyor +1
zaman+1

diş eğriliğinden olabiliyor veya yemek yerken acele ediyorsan da bu mümkün.

Yazmayı unutmuşum uyurken oluyor. Yemek yerken olsaydı hissederdim acıyı o sırada herhalde :)

genellikle uykusuzluk, dengesiz uyku düzeni ve stres dönemlerinde olur. yaralarda bağışıklık sisteminin düşük olduğunda oluşur genelde. depresyonda olabilirsiniz. biraz rahatlayın.

Ben kitap alışverişi için yıllardır Amazon'dan başka site kullanmıyorum. Beğendiğim kitapları da öncesinde listeme kaydediyorum. Ayrı bir kitap listesi oluşturmuştum.

Amazon, bkm kitap ve metis kitap benim kullandıklarım.

Goodreads

Kitap listesi tutmak için güzel bir site

1000Kitap kullanıyorum ben.

Goodreads çok iyi bence de.

www.goodreads.com

Bu benim hesabım. Mesela "Bookshelves" kısmına bakarsanız orayı bayağı özelleştirdim. Gayet kullanışlı. Bulunmayan kitap da pek olmuyor. Olursa da ekletebiliyorsunuz.

Paslanmaz yazılanlar paslanacaktır. Bunu kabul etmekle başlayabilirsiniz.

Çamaşır astığımız teller ana iskelete kaynak yapılmış modellerden olmasın, o kaynak noktaları bazen zayıflıyor ve tel düşüyor bunun yerine telin deliklere geçtiği ya da bir plastik parça ile ana iskelete tutturulduğu modellerden bak, umarım anlatabilmişimdir

ikinci olarak kediler şu modellerin alt katındaki yere atlayıp oturmaya çalışırken çamaşırlığı deviriyor, evde ya da etrafta kediler varsa bu katlı modellerden alma
encrypted-tbn0.gstatic.com

@grimavi, evet hoplak bir kedim var evde :)

En pahalı ve kalitelisini almaya çalışın.
Ucuzunu almak çok pahalı. Ucuz aldığım zamanlar defalarca aldım sonra bir gün pahalılardan aldım, vileda markaydı sanırım. Uzun yıllar kullandım, halen kullanılıyor.

Boyutu büyük diye kargosu pahalıya mı gelir bilmiyorum ama ben olsam online alışverişle ve yorumlara bakarak alırdım.

Merhaba, grimavi'nin önerisinin aksine bende birleşim yerlerinin kaynak olanlarını tercih etmenizi öneririm. Evde kaynaklı olan bir model var yalan olmasın ama sanırım 15 yıllık falandır ufak tefek paslanmalari dışında hicbir sorunu yok.

Bir yıl önce falan ikinci kurutmalıgi aldım, birleşim yerleri plastik olan bir model. O plastik yerlerinden askılar çıkıyor ve çamaşırlar düşüyor. Askılığı biraz fazla doldurdum ve yamuldu Su an yamuk ve desteksiz düz duramıyor. Bende yeni bir model kurutmalık bakacağım kaynaklı modellerden.

bundan kullaniyordu ablam yazlikta, dolayisyla paslanma yapimiyor diyebilirim.
bir de ben bunun kullanisini cok seviyorum. kapladigi alan ayni ama aldigi camasir daha cok. pantalonlarda kat izi olmuyor falan...

www.hepsiburada.com

yaş kaç ama en önemli bilgi yok?

32

Ağa bende henüz beyaz yok. 1-2 tel. Beyaz olsun tam dede moduna gireceğim

32'de böyleysen 40'ta ne yapacaksın. ben yaşlandığımı 36'dan sonra anladım. seninki yaşlanma değil ülkenin çevrenin sürüklediği depresif ruh hali. ülke bu haldeyken, ekonomi böyleyken türkiyede herkes 10 yaş büyük hissediyor.

Babamın vefatı sonrası biraz daha anı yaşamaya başladım, biraz daha zamanın geçmesine kafa yormaya başladım. Hanımla daha fazla zaman gecirmek istiyorum. Galiba yaşın getirdiği en net şeyler bunlar.
Onun dışında Kolesterol var onu düşüruyorum. Önceden geç yatıp erken kalkarken artık erken yatıp erken kalkiyorum. Başka da pek bir şeyim yok.

Ayni yastayiz, salma kendini bu kadar.

yaş 33 yakında 34 ama bana sorsan 26-27. tek yapmam gereken kilo vermek ama o yıllardır aynı.

bence bu tamamen hayata bakış açısıyla alakalı.

Ben banyodan sonra üşümeye, mide yanması yaşamaya başlayınca ufaktan yaşlılık işaretleri olduğunu düşünmeye başladım.

Haziranda 45 yaşına giriyorum. Görenler 35ten büyük göstermediğini söylüyor ki son bir yılda aldığım 22 kilo maalesef daha hızlı bir yaşlanma sürecine soktu beni.

Bekar anneyim, işsizim, aylık asgari ücretten daha düşük bir miktara geçinmek zorundayım ki bu son 7 yılımın özeti. Sevdiklerimden kilometrelerce uzakta yaşamak zorunda olmak, ilişkilerimde aldatılmış olmak da işin ruhani kısmı. Geçen yıl ağır bir belfıtığı geçirdim, doktorum yürüyerek girip felç çıkabilirsin dediği bir ameliyatın ucundan döndüm.
Hayatım kolay değil yani. Bütün bunlara rağmen ben kendimi hiç yaşlı hissetmiyorum???
Hoplayıp zıplayarak spor yapasım var. (koşu vb bireysel sporları sevmem. Zumba falan da paralı maalesef :/)
Aynı anda örgün olarak biri şehir dışında 2 üniversite okuyorum. Dehb teşhisi almış ve duyu bütünleme bozukluğu da bulunan 9 yaşında bir oğlum var. Ama onunla kamp atmayı, balık tutmaya gitmeyi, maç yapmayı...tarlada çalışmayı (okuduğum bölüm icabı), dansetmeyi, yağmuru izlemeyi... Ay daha sayamadığım onlarca şeyi çok seviyorum. Bir de kedimi :)
Hissettiğim yaş 28 dolaylarında.
Umutsuzca iş ve aşk arıyorum. İmkanım olsa flörtten flörte sekerim de burada yandığım erkekler maalesef 65 üstü ve 25 yaş altında seyrediyor :(

Nedir yahu sizi böyle yaşlandıran????
Ben yaşlanmayacağım, inat ettim.

2001 li flört yaptım, bu noktadan sonra teneşir paklayacak gibi :p

Mobil edit:yandığım değil tanıdığım olacak :)

Görüşüne bakarsak bana yapılan max tahmin 27 bununla avunmayın. Yaşlandık.

27'de zirve yaptim.
32-33'den sonra irtifa kaybetmeye basladim.
hic sigara icmemis, bir sise sarabi 3 gunde zor icen biri olarak 80'i rahat gorurum diyordum ama 42 itibariyle 70'i gecsem iyi diyorum artik.

Dün 2004’lü biriyleydim çok kötü bir sondu gece kendim çıktım gittim :(

Çevremde ne kadar 32-33 yaşında birey varsa aşırı yorgun ve yaşlanmış hissediyor. Onlara diyorum, sana da diyeyim, o trip 35'ten sonra geçiyor.

30-35 civarı insan vücudunun kendine karşı çalışmaya başladığını hissediyor, eskisi gibi her şeyi tolere etmiyor. Ama biraz hareket yürüyüş uyku, düzgün beslenme ile bence her şey okey. Kafa olarak daha net daha verimli olduğun zamanlar geldi mesela.

Nick'imden belli olacağı üzere yaş 46,3 sene olacak bisiklet kazası sonucu femurumu kırdım, düzeldim gibi ama diğer bacakta siyatik kaynaklı biseyler var sanırım, buna rağmen yeniden bisiklete başladım, bunun yanı sıra simracing hobim var, inanılmaz yorucu ama keyifli, bu aralar davul alasım var, bu yaştan sonra ne yapayım demeyip çatır çatır öğrenme niyetindeyim. İstanbulu terkettim babamı kaybettikten sonra anneyi yalniz bırakmama adına, sakin bir hayat inanılmaz keyifli, insanlarla diyaloğu baya minimize ettim, kadın erkek kimseyi kaldıramıyorum, şurada 15 gün sonra köydeki eve geçeceğiz, dört gözle bekliyorum, bahçeye şunu ekerim, garajın zeminin şöyle düzeltirim vs gibi bir sürü planım var.

Salmayın kendinizi, hobi edinin mutlaka.

tamamen psikolojik, düzgün beslenme, iyi uyku ve spor ile 3 ayda 25 yaşına dönebilirsin.

spor ciddi etkiliyor -denemedim ama hesaplamalarım bunu gösteriyor.

aşk acısıyla eskisi kadar baş edemiyorum.

fiziki kuvvetim inanılmaz düştü. o aşılardan sonra özellikle. Sino 4 doz vurulmuştum ama hissiyat olarak cidden düştüğümü düşünüyorum.

Yaşlanmayıp ne yapacağız. Hayat akışı var ama biraz fazla hızlı çöktük sanki. Ameka demek istemiyorum ama ameka çünkü o derece zorluyor, sağlık açısından kötü gidiyor. diz ve ayak problemleri yaşanıyor. istemeye istemeye halı sahayı bırakacağım gibi.

35'ten sonra geçiyor denilmiş bence alışıyorsun. .d

Bunlar hep sporsuzluktan, 9 yıldır düzenli spor yapıyorum, yaş 39. İnanılmaz dinç hissediyorum kendimi.

bu yazıyı ilkkan mı yazdı bayan/bayanlar denmiş sürekli......

sporsuzluk+1 bahsettiğin sağlık sorunlarının yaşla doğrudan alakası yok ama hayat tarzınızla var gibi. kendimize bakmazsak anında çöküşe geçiyo vücut toleransı yok. kafası 30dan sonra geliyor ve müdahaleye muhtaç. az laf çok iş, acilinden

ayrıca 2004lüyle sen ne alaka... 92-93 dogumlusun 04lüyle takılınca kötü hissetmen aşırı normal değil mi öğrenci olacak yaşta kadın ve sen fahri emeklisin. yanlış yerde mi arıyorsun huzuru aceba

Özellikle seçmiyorum ki ağa benden küçük bayanlar bana karşı çok daha açık oluyor. Kart avrat tribi de cekemiyorim.

32 de yaşlananamazsin, spor yap. Iyi beslen. Dobarlan, boyle olmaz

ilk okuyunca 50+ diye düşündüm.

32 yaşında ölmüşsün lan sen :D
ben 40 yaşındayım dipçik gibiyim.
seks konusu özellikle 32 yaşında bittiysen ohoo :)
kıçın başın tutmuyor sen 40 olunca 70 yaşındaki ihtiyarlar gibi olursun.

genetik olarak şanssız duruyorsun, 32'de daha böyleysen oho...

Tükenmişlik gibi. Az zamanda çok kilometre yapılmış sanki. Kan tahlillerime baktırırdım.

Tv harici zaten kullanabiliyorsunuz. O uyarı sadece tv için pc, telefon ve tablette kullanabilirsiniz

Edit: editlemişsiniz ben de editleyeyim. tv de kullanamazsınız. Ekşiduyurdaki arkadaşlarla zamanında biz de çok mücadele verdik ama olmuyor maalesef.

tv 1 kişi izleyebilir. 4 farklı tvden izleyemezsiniz. sürekli cihaz değişikliği yapmanız gerekir.

evet artık sadece ayni wifi olması gerekiyor, 4 kişi bölme olayını bitiriyolar. biri girerse öteki düşüyor

Tv olayı bitti. Eskiden laptop tablet vs. izin verirdi artık bana o şekilde de izin vermiyor. Annemlerin evinde TV'de açık, ben laptopta izlerken bile hane değil diyip 14 gün mü ne geçici kod verip onunla sokuyor. (ha o şekilde ilerliyorum ama bir noktada o da bitecek herhalde)

Evde aynı wi-fi'a bağlı 2 tv'de aynı anda izleyebiliyorum (Premium Plan). Yurtdışına çıktığımda evde tv açıkken ben telefon'dan veya pc'den izlerken gene sıkıntı yok.

Şifreyi başka şehirdeki yakınlarımıza verdiğimizde tv'den açarlarsa anında hayatı zindan ediyor. Geçici olarak kod'la kurtarsa da her seferinde sen açtın, ben açtım derken artık başkasına vermiyorum.

Peki mibox gibi bir cihazdan izlediğinizde aynı uyarıyı veriyor mu?

@evet, biz mibox kullanıyoruz, kuzenim samsung’un yerleşik işletim sistemini kullanıyor

Tek Tek inceleyemedim ama hepsi iş görür ebatı önemli bir de yüksek miliamper değeri olan daha uzun gider.
Şöyle bir şey var Normal piller bir buçuk volttur şarjlı olanlar 1.2 Volt Ama bunun sorun olduğu Hiçbir şey görmedim.
Ben GP markayı kullanıyordum Eskiden

tıbbi cihazda kisa'nin söylediği söylediği 1.2v olayı sorun çıkarmıyorsa al geç. Ben hem Varta hem GP aldım kullanıyorum ikisinden de memnunum. Bendekiler AA ve 2100mah yalnız.

bu arada yurtdışından gelen giden arkadaşın varsa Amazon Basics marka şarj edilebilir piller de gayet iyi ve ucuzlar.

www.calclab.net buraya yaz çözümü çıkar.

yıldırımın enerjisinin çok büyük kısmı direk üzerinden ve direğin etrafında iyonize olan havadan geçer.

yerden 20 metre kadar yukarıda taş bir yapıda toprak direnci oldukça yüksektir. risk düşük diyebiliriz ama ölmeme gerantisini kimse veremez.

ayakları topraya değiyorsa zaten doğrudan toprağa akar. diyelim ki ayakları tamamen yalıtkan, bulduğu en kısa yerden yine toprağa ulaşmak ister ve 30 metre atlama yapmadan başka atlayacak bir yer bulur.

ancak şöyle de bir ihtimal var 30 metre çapında sizden başka hiçbir şey yok ve zemin tamamen yalıtkan ise size çarpma ihtimali var.

Eski pasaportum kayıp diyosun başka bi şey sormuyolar.

guncel pasaportu goturmen yeterli, daha oncekini sormazlar.

Problem değil, iki pasaport aynı aynda aktif kalabiliyor. İlk pasaportumun süresi dolduğu için yenisini çıkardım, eski pasaportu deldiler ama sistemden kapatmamışlar.

Mevcut pasaportumda 8 senem olmasına rağmen bir pasaport ihtiyacım daha oldu, taa ilk pasaport aktif göründüğü için dilekçe doldurtup sistemden kapattı.

Başvuru esnasında problem varsa o anda hallediyorlar.

son set yardim isticen, ya da kenarlara cengel takmican fail olursan gogsune alip bi tarafi indirip agirliklari yere dusurecen. defalarca geldi basima.

burada aynı soruyu squat için sordum, altında kalıp boynu kıracağım diye düşünmekten 1.5 kg bile artıramıyordum. spot desteği+düzenli çalışma ile özgüven geldi.

+ bi defa altında kaldım, ki pr'ımdı. karnımdan aşağı yuvarlamayı başarabildim bi şekilde.

Uzun süre güvenlik barsiz benchlerde yüksek kiloya çıkamadım.
Ne zaman salona güvenlik barli set aldılar, saldim. Iki kere altında kaldım sorunsuz sekilde.
Kalecinin dediği gibi fıtratında var ve heralde bench sporun en çok adam öldüren hareketi (suicide grip diye tutuş var...).
Bence sorun bench altında kalmak değil, suicide grip gibi seylerle düşürmek.

Buddysiz çalışmamak ideali.

İşi enteresan tarafı suicide grip'in bench press'te hiçbir pozitif etkisi yok bilakis tam kavrama yapmadığın için bileğe çok fazla yük bindirip güçten düşürüyor ama hala bu tekniği deneyen var, ben en son giyotin press yaparken suicide grip yapan bi arkadaşımı "kendine gel amk" deyip tokatlamıştım, suicide grip bench press varyasyonları dışında tüm itiş ve çekişlerde muazzam güç üreten bir tutuş ama genelde işe yaramayan bench press'te kullanılıyor sadece.

40 kilo 50 60 vs bunlarin altinda kalabilirsin bir sey olmaz. Bir gun dene ufaktan altinda kaldigin senaryoyu. Bir sey olmadigini gorunce rahatlarsin. Klipleri takma bara zaten acayip gereksiz benchte direkt devirirsin tek tarafa ki dedigim gibi dusuk agirliklarda devirmeden de kurtarabilirsin kendini

bahcelievler metrosundan girise yurunur yakin. ama nizamiyeden girdikten sonra da biraz mesafe var tesislere kadar.

türkeşin mezarına gideceğim dersen herkes gösterir. hemen yanı.

Arsenal Madrid

birlikte izlerim. madrid baya kötü durumda bir sürpriz olabilir.

Hala madrid

Bu arada bizi geçen çok fena yatırıyordun sputnik, verilmiş sadakamız varmış :)

öyle oldu abi kusura bakma, gerizekalı valladolid kırmızı kart görmeseydi zengindik ama djfdjf

Eyvallah, takılıyorum :) allahtan atm son dakka attı yoksa o kayıpla basabilirdim emin değilim :)

tabii ki real maçı. arsenal de eksik çok. real çabuk çözer. bayern inter maçında gol olursa öp başına koy.

ikisinide dönüşümlü izlerim. bahis aldım

Bayer_inter trt spor

@hakkinen, abi real madrid taraftarı değilsen bu durumda o maçın daha keyifsiz geçmesi beklenmez mi yav? ben kendi adıma arsenal'den zaten bi şey beklemiyodum. real madrid de bi şekilde sonuca gidiyor ama kabız gibi top oynuyor. o açıdan ilginç buldum yorumu.

ben ilk yarı bayern-inter izledim, güzel de maç oldu şu ana kadar. arsenal-real madrid nasıl?

Annem kullanıyor, o hep parayla aldım ben gidip dr a yazdırmam lazım dedi. İlk teşhisi koyan dr a yani ilgili birime gidip eskidi diyip yazdırılıyor dedi. ama hortum ve maske bedelinin cüzi bir bedelini ödediği için ben hep kendim aldım dedi. bir medikalciden ne akdarını devletin karşıladığını öğrenirseniz bunun kararını verebilirsiniz. güncel fiyat bilgisi yok :)

cihazı aldıktan sonra hiç hortum yenilemedik yaklaşık 10 sene oldu ama maskeyi uyku medikalden alıyorum kargoluyorlar maskeler dolar uzerinden tam yüz maskesi en son 2024 yılında temmzu ayı 4200 tl vermişim

İkinize de çok teşekkürler, yarın bir medikali arayıp soracağım.

Ben 500km gidip riyad konsolosluğundan denemiştim, vermemişlerdi.
Kurumun yazısının kendilerine hitaben yazılmasını falan istediler, yokuşa sürdüler lanet olsun dedim çıktım döndüm. Kurum da biz konsolosluğa yazamayız sadece nüfusa yazarız falan dedi..

500km gitme sebebim de ne twitterdan ne telefonlardan ne başka yerden cevap vermediler. Konsolosluklar da kokuşmuş insanlarla dolu maalesef. Gitmeden mutalak konsolosluğa ulaşın.

hiçbişey olmaz.

tabi ısıtma-soğutma tekrar ısıtma işlemi yapılmaması lazım. mümkünse önce konserve halde paket açılmadan 1-2 saat soğutma uygula sonra kaba aktar ve buzdolabına koy.

hiçbişey olmaz. +1

Güzel mi o hindi? Önerir misin?

@mirket yoklukta hemen hazır olacak şekilde güzel. proteini yüksek yağı düşük. evde her daim olur. direkt kapağını açıp da yiyorum, tencere yemeği olarak da yapıyorum. düzenli yenir mi emin değilim konservelere antipatim var.

eğer amaç sadece animasyonları yapmaksa öğrenilebilir.

ama bu animasyonlar belirli bir dataset'le entegre çalışacaksa (doların yıllık bazda değişim grafiği gibi) bu biraz komplike olabilir.

aşağıdaki linkteki hazır asset'leri kurcalayarak 2-3 haftada bir şeyler çıkarabilirsiniz.

videohive.net

Geçmiş olsun. Adenokarsinom bir tür, temelde kötü huylu olduğunu gösteriyor aslında. Yani atıyorum kolonda da adenokarsinom olabilir. PET/Endoskopi'den sonra tam anlamıyla bir şeyler konuşulup söylenebilir.

babam mide kanseri ve adeno karsinom var.
öncelikle geçmiş olsun.
adeno karsinom diğer tümörler gibi ancak hızlı yayılan bir yapısı var.
metastaz nereye olmuş babanda, ben orayı anlamadım. orayı yazarsan daha iyi anlaşılır durum.
pet sonucuna göre mide ve bağırsakta bir şey görünüyor mu?
tavsiye edecek çok şey var ama neyi merak ediyorsunuz tam olarak?
önceki duyuruda devlet hastanesine geçeceğinizi yazmışsın. hangi hastaneye geçiliyor?
kendinizi onkoloji doktoruna emanet edeceksiniz.

ayrıca, kuzenimde genç yaşında akciğer kanseri teşhisi konmuştu. birinci evreydi, radyoterapi aldı, akcigerin bir kısmı ameliyat ile alındı. şu an iyi ve kontrollere devam ediyor.

sizde kemoterapi, radyoterapi, ameliyat gibi şeylerden bahsedildi mi?

şu an çok taze bir durum anladığım kadarıyla.

bu arada bu hastalık çok sinsi. yokuş çıkıyordu sapasağlamdı demeye kalmıyor. herkeste olabilecek bir şey. babanda oldugu için senin de bundan sonra dikkatli olman gerekiyor.

Hasta yakınları olarak Tavsiye edecek bir durumumuz maalesef yok.
Kendinizi doktorlara emanet edeceksiniz.
Geçmiş olsun, şifalar dilerim.

@eisberg
@abelardo

Tomografi'de akciğerde bir şeyler görülünce pet istendi; pet taramasinda metastaz görüldü; mesela sırtında (ağrı yapan ve bu rahatsizliga yakalandığını anladığımız lezyon) kürek hizasında omurda 50 mm civarında lezyon var. Gövdeyi bacak kasina bağlayan büyük bir kas var onun üzerinde de 15 mm lik bir lezyon var. Midede de bir şey görünüyor ama 50 sene önce geçirdiği bir ameliyat vardı babamın, doktor muhtemelen onun izini görüyor dedi pet taramasinda; emin olmak için endoskopi istedi.

Bunun haricinde sol akciğer alt bölümde 50 mm lik bir kısım, akciğer Zarina sicramis bir alan ve sağ alt lobda da başlangıç var.

Yüksek ihtimalle kökeni bu bahsettigim sol akciğer olarak düşünüyorlar ama doktor arkadaşım bu adeno korsinom türünün organlardaki yumuşak bez ile alakali olduğunu söyledi, yani bir ihtimal iç organ kökenli olup oradan akciğere de sicramis olma ihtimalini belirtti.

Endoskopinin (gastroskopi-kolonoskopi) amacı biraz da bu olacak aslında.

Bu arada 9 günlük bayram tatili var işler uzamasın diye Memorial'da yaptirdik biyopsiyi. Yatarak sigorta olduğu için tamamını karşılamadı, 60 bin lira gibi bir şey ödedik. (Allianz sigortası var zorladık ama biyopsi tedaviye değil tanıya girdiği için karşılamadı (konustugumuz bazı Sigortacılar "küçük cerrahi operasyon" kategorisine söküp odetebilirsiniz demişlerdi de öyle bir şey olmuyor :)

Endoskopi de Memorial'da olacak o da 40 bin lira gibi bir tutar olacak ama endoskopide söyle saçma bir durum varmış, Polip çıkan işlemi allianz oduyormus.

Yani ozetle zaten metastaz var olabildiğince hızlı olalım diye devlet hastanesi bölümünü es geçtim, çünkü Tomografi sonrası doktor pet isteyince hemen ertesi gün pet i cektirdik (Nişantaşı'nda startest diye bir yer var özel ama sgk karsiliyor) 1 günde raporu çıktı, hemen ertesi günü biyopsiye sokmak istedim ben ama kan sulandirici ictiginden kan sulandiriciyi kesip 5 gün geçmesi gerek dediler; 5 gün dolunca hemen biyopsiye girdik bugün de patoloji çıktı (doktorla daha görüşmedik endoskopiden sonra gorusecegiz, doktor dediğim Memorial'daki göğüs prof)

Pet, biyopsi, patoloji süreci devlet hastanesinde olsa -araya bayram tatili de girdi- en az 1-2 aylık bir sürece mal olacaktı bu riski göze alamadım açıkçası.

Allianz yatarak sigorta kanser tedavisini karşılıyor sözleşmede. Bundan sonraki süreci muhtemelen burada Memorial'da gecirecegiz.

"pet taramasinda metastaz görüldü" yazmışsın. Bu cümle pet raporunda mi yazıyor veya doktor bu cümleyi kurdu mu?

Çünkü pet sonucunde görülen her lezyon kötü huylu olduğu anlamına gelmez.

Ekleme, Adenokarsinom daha çok salgı yapan dokularda görüldüğü için doktor akciğere başka yerden geçmiş olabilir diyor. En doğrusu endoskopi sonucunda anlaşılacak gibi görünüyor.

@abelardo

bugün endoskopi yapıldı babama, gastroskopi ve kolonoskopi temiz çıktı; kanserin akciğer kökenli olduğu kesinleşti. (en azından olumlu ve moral verici bir haber oldu bize bu süreçte)

yarın tekrar göğüs (akciğer) doktoruna gideceğiz, o da bizi tahminen onkolojiye yönlendirecek.

bu arada dediğiniz gibi; pet'te mesela babam 50 sene önce mide ameliyatı olmuş
o yara izi de görünüyordu (gastroenterolog demişti zaten büyük ihtimalle bu oradan kalan iz diye). şu anda çok belirgin 2 lezyon var biri sırtında ağrıya sebep olan omur üzerindeki 50 mm civarında, biri de gövdedeki karın kasını bacak kasına bağlayan o büyük kas üzerinde 15 mm civarı (bunun ağrısı yok ama, bilmiyrum belki bu da dediğiniz gibi olabilir)

şu anda ara ara sırt ağrısı dışında belirgin şikayeti yok; nefes alması, satürasyonu vs çok iyi. umarım bunlar iyiye işarettir, umut fakirin ekmeği misali.

cevap yazdığınız çok çok teşekkür ederim, çok değerlisiniz sağolun varolun.

edit: bu arada kolonoskopide bir polip çıktı temizlemişler, patolojiye göndermişler ama doktor bunun bu kanser durumuyla alakası olmadığını söyledi. polip çıktığı için de kolonskopiyi allianz (yatarak) ödedi, ("tanı"dan "tedavi" statüsüne geçiyor operasyon) 38 bin yerine 15 bin tuttu.

Bütçeye uygun bir cihaz var mıdır bilmiyorum ama elle çevirerek öğüten değirmenler bir süre sonra bıkkınlık getiriyor. Otomatik ve seramikli olanlar da genelde çok pahalı. Ancak birkaç öğütmeden sonra kenara atılmaktansa bu bütçeyle seramik yerine bıçaklı, otomatik öğüten bir şeyler de düşünebilirsin.

ev ve ofis için aşağıdakini kullanıyoruz 1 senedir, memnunuz. ( günde 8 kişilik kahve çekiyoruz )

www.trendyol.com



ev için alırken şu tchibo hoşuma gitmişti ama haftada 2 kere 1 kişilik kahve yapıyorum diye almadım (keşke alsaydım )

www.hepsiburada.com

@pislick0
2. Öneriniz güzelmiş ama ben de sizdeki sebepten alıp almamaktan dolayı emin değilim.
Peki ilk önerinizdeki değirmen moka pota göre ogutuyor mu? Daha doğrusu öğütme dereceleri car mi? French press için de mesela?

biz filtre kahve makinesi ile yapıyoruz ofiste, evde de V60 ile yapıyorum. ince öğütme ayarıda var ( en ince ayara getirince çok uzun sürüyor öğütme işi o yüzden ben biraz iri taneli öğütüyorum resim çekeyim size)

hizliresim.com

hizliresim.com

ben dün yorumlara güvenerek şundan aldım, henüz gelmedi, net bir şey diyemiyorum o yüzden.
www.trendyol.com

tabii ki gs. fener cok kirilgan takim. bunun sebebi de camia olarak butunlesememeleri. gs'de ise durum tersi. bu detay son haftalarda gs'yi zirvede tutuyor. ornek: onceki sezonlar.

%55 GS
%45 FB

Fenerliyim.
GS 4 puan kaybetmesine kaybeder ancak biz firesiz gidebilir miyiz emin degilim.

oranlar nedir?

gs 1,33 fb 3,25

galatasarayın oynayacağı 8 takımın 5 inin başkanı gsli hele 3ü koyu gsli amigo. isteseler bile puan kaybetmezler.

Bu oranlar ile ya FB oynanir yada no bet. Sampiyonluk oranlari ile bahis oranlari mantikli degil.Bunu GS'li olmama ragmen yaziyorum.

Acun aktif, TFF ne derse yapıyor. GS yönetimi maalesef pasif kaldı. Ne yapıp edip FB alır diyorum.

önceki sezonlar gerçekten emsal niteliğinde ancak futbol sürprizlerle dolu tabi.

ben yine de galatasaray'ın daha güçlü ve akılcı bir oyuncu ve teknik kadrosu olduğunu ve ayrıca 3.5 puan artıda oluşunu göz önünde bulundurduğumda gs %90 fb %10 ihtimalle şampiyon olur diyorum.

arada 3 puan değil 4 puan var. galatasaray 1 maç yenilse yada 2 maç berabere kalsa dahi şampiyon tabi bu arada fenerin her maçı kazanması şartıyla. gs yüzde 90 şampiyon.

burada www.euroclubindex.com her gun guncellenen olasilik matrix var. su anda gs icin %77, fb icin %22 olasilik gozukuyor.

tabi gs nin olasiligi %50 altina dusmesi bir maglubiyete bakar. ya da fb nin olasiligi %0 a yaklasmasi da bir maglubiyete bakar.

oyun olarak bakinca da iki takim da cok kirilgan. iki takimin da diger takimlarla maclarinda cok ciddi donum anlari oluyor, o an mac bir taraftan diger tarfa geciyor. bence hala olasiliklar basa bas. fb de skoru degistirecek, kulubeden girecek cok daha fazla ayak var. gs ise ozellikle kanatlardan arkaya sarkan rakip oyunculara, genel olarak defans problemine cozum bulursa sampiyonlugu alir.

oranlara bakinca da 1,33 icin gs ye vermek mantikli degil. gs taraftariyim, fb nin sampiyon olma olasiligi bence hic de az degil.

Fb şampiyon %80. Okan kendini yere atarak psikolojik üstünlüğü ve şampiyonluğu kaybetti.

pilli olanlara da bakabilirsin prizle uğraşmamak için

Modası geçmedi mi

bunun modası mı olur, modası niye geçsin ki? sıpsıfır mutfak yaptırıyorum, tezgahın üstünde, üst dolapların üstünde şerit ledler var. moda olduğu için değil, aydınlatma amaçlı yaptırıyorum bunu.

günün birinde alternatif değişik bir aydınlatma metodu çıkar, o zaman geçer modası. 20 sene önce ipini çekince yanan floresan gibi lambalar vardı, onların modası geçti, ledler çıktı.

trafolu olan ledleri öneririm. epey uzun ömürlü oluyorlar.

İyi bir nöroloğa git.
Boyun ultrasonu, Beyin MR'ı kan tahlili falan ister sanırım.
Aynı sebepten gitmiştim. Beyin önemsemediği şeyleri kaydetmez. Kafanızı çok meşgul eden şeyler vardır bu aralar demişti.
Bir de kullandığınız bir ilaç varsa prospektüsüne bir bakının.
Alkol de yapar tabii

monkey mind'i susturacaksin. gunde 2 doz mindfulness meditation.

Nörolog randevusu alın.
İlaç, egzersiz vs. ne gerekiyorsa söyleyecektir.
Tarif ettiğiniz durum için mindfulness meditasyonunu da çok öneriyorlar. Aklınıza yatarsa onu da sorun doktora.

bir sürü şeye bakılması lazım. uyku kalitesi, harici stres, güneş ışığı vs. bir de eğer sistemsel bir sorun varsa sadece dalgınlık olmazdı. yorgunluk, fazla uyuma vs. başka belirtiler de olurdu.

benexol B12 en etkisiz form. B12'nin çok daha etkili formları var ama tek B12 ile bu işin çözülme ihtimali gerçekten çok düşük. detaylı kan testi yapılsa iyi olur.

beyin artık aynı şeyleri almaktan yorulmuştur. beyin depolar ama hafıza unutabilir. dert etmeyin geçer.

yapilabilir de sizin bireysel olarak yapabileceginiz bir sey degil. 28 donum de yeterince buyuk buyuk degil. bu tip projelerde maliyetin bi kismi santral baglantisina falan gittigi icin belli bir boyutta olmasi daha mantikli oluyor. konuyla uzman kisiler icin bu tip projeleri gelistiren yapan teslim eden sirketlere ulasip sorabilirsiniz. komsu arazilerle de anlasirsaniz belki bi potansiyel cikar. siz arsa sahibi olarak arsayi 30-40 yilligina kiralamis olursunuz, kira geliri elde edersiniz. eger onlarca milyon liraniz yoksa projeyle baska bi isiniz olmaz (sahip olma, insa etme, elektrik uretme/satma vs.).

Güneş enerji sisteminde problem üretim değil, üretilenin depolanmasındadır.

Devlet bir ara üretim için teşvik vermiş, üretilenler depolanamayınca teşviği durdurmuş, şimdi kendi ihtiyacını üretenlerin fazla üretimini alıyor ve sadece onlara teşvik veriyor.

Bir ara araştırmıştım. Aklımda yukardaki gibi kalmış. Yanlış olabilir.

kafanıza göre yapamazsınız. enerji bakanlığı YEKA dediğimiz ihaleler ile ges santrallerine kapasite tahsis ediyor. ihaleyi kazanan ges kurabiliyor.

eğer lisanssız yani ihaleye girmeden yapacağım derseniz, o zaman kendi tüketiminiziz olması lazım. yani bir çiftlik, sanayi tesis vb. olacak, oradaki tüketimi sebep göstererek,i tüketim miktarınızın 2 katına kadar ges kuracaksınız.

@xephyr +1
lisansız arazi ges kurmak içinde bağlantı yapacağınız trafo merkezinde kapasite olması gereklidir. Teiaş 2024 yılında kapasiteleri düşürdü ve güncel kapasite artışı da yapılmadı.Aşağıdaki linkte Teiaş kapasite listesi mevcut, göz atabilirsin.
www.teias.gov.tr

Ges işine 2015 yılına kadar girmek mantıklıydı şuan değil, lisansız ges'lerde mevzuat değişiklikleriyle öz tüketim ve mahsuplaşmaya yönlendiriyorlar.
Lisanslı tesislerdeyse yekdem tarafında yapılan güncellemeler ges sahiblerinin aleyhine oluyor bir süredir.

bu iptal konularinda digiturk bu sektorun en les firmasi. iptal etmek istediginde 40 takla attirirlar.

aradım 1500 tl cayma bedeli istiyorlar hakem heyetine gideceğim.

tuketici.ticaret.gov.tr

Belirsiz süreli veya süresi 1 yıl ve daha uzun bir sözleşmeyi herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve ceza ödemeksizin istediğiniz zaman feshedebilirsiniz.

Borclanirken TL diye anlaştıysaniz süre de belliyse onun dışındaki her şey fırsatçılık

hayır paranın gerçek değerini istiyor
ama altın olarak değil de enflasyon oranında geri vermeniz lazım

örnek hesap
"Mart'ta aylık enflasyon yüzde 2,46 oldu"
3 hafta için 3/4ünü alınca 1,8

101.800TL

Anlaşma şartlarına bilemediğimiz için bir şey diyemeyiz.

100 bin olarak 3 hafta içinde anlaştıysanız ne istediğinin bir önemi yok. Sonuçta o şekilde anlaşmışsınız. Ama en başta "haftaya veririm" demenize rağmen 2-3 hafta geçtiyse haklılık payı var.

O adam tefeci

Altın düşmüş olsaydı daha az para kabul edecek miydi?

Enflasyona bakabilirsiniz ki ideali bu. Onun dışında anlaşmada böyle bir şey yoksa firsatcilik tabiki.

Siz de bakır/alüminyum üstünden hesap yapalım diyin.

Böyle alış veriş kafası mı olur?

Yukarda da denildiği gibi biraz daha detay iyi olurdu.

Örneğin iki hafta önce borçlanıp bugün 3 hafta içinde ödeyeceğim dediyseniz geçiştiriyor hissi uyandırmış da olabilirsiniz. Sonuçta böyle şeyler oluyor.

Diğer taraftan 2 hafta öncesinde 3 hafta sonra borcu ödeyeceğim demişseniz ve anlaşıp herkes vadenin dolmasını bekliyorsa şimdi borcu altına çevirip anlaşmayı değiştirmek doğru değil.

Bu iki senaryodan birinde fırsatçı var, diğerinde borcuna sadık olmama izlenimi uyandırmış birisi.

sanırım bu anlaşmada siz karlı oluyorsunuz, dünya piyasalarının farkında değil sanki.

borcu aldığınız sırada altın fiyatı (23 mart) 3679, bu gün 3664, 100 bin lira için, 27.18 gr altın borcunuz olsa, bu gün bu miktar altın 95bin lira yapıyor.

siz bu hesabı borcu aldığınız gün üzerinden yaparak gönderin, karşı taraf anında cayacaktır zaten.