[]

Siyâsî parti sayısı

Kaç tane bilmiyorum ama zilyon tane parti var ülkemizde... Amerika'da bildiğim iki parti var. Diğer ülkelerde bu parti durumu nasıl? Bizim kadar partisi olan ülke var mı? Bu konuda adamların bir kısıtlamaları falan mı var yâni her önüne gelen parti kuramıyor herhâlde gavur memleketinde...




 
  • cakabo  (10.06.13 10:45:44 ~ 10:46:27) 
abd'de oyların büyük kısmını alan (democrat ve republican) iki parti var. ancak libertarian, green ve constitution partileri de seçimlere katılıyor. yani parti sayısı 5 diyebiliriz. hem oradaki "bağımsız" aday sayısı bizden çok fazla.

tabii bir de küçük partiler var (bizdeki hepar, ldp, dshp gibi falan düşün). toplam sayısı 28 tane. hatta bunların 9 tanesi sosyalist partiler.

yani çok seslilik tüm demokratik ülkelerde var. hele o söylediğin "her önüne gelenin parti kurması" olayı tamamen gerçek.
  • Niddleman  (10.06.13 10:55:49) 
[]

İç savaş?

Ben iyice daralmaya başladım. Ne olacak bu işin sonu? Rize'deki linç girişimi mâlûm... Dünkü "Yol ver, Taksim'i ezelim!" sloganları mâlûm... Halife bozuntusu "İnadım inat, götüm iki kanat" modunda kaşıdıkça kaşıyor hâlâ üç ağaç muhabbeti yapıyor. Etrâfımdaki ve medyadaki akmalların da saçmasapan komplo kuramları var. İş mason lobisinden, batıya, irana, amerikaya, ergenekona varıyor, salladıkça sallıyorlar. Vallahi daraldım artık.




 
Su an iki taraf da birbirinden nefret ediyor. Iki taraf da bir taraflarindan teori uyduruyor. Yok cemaat ipi cekmis, yok her sey rte'nin kontrolundeymis...

80 oncesine donuyoruz, yine kutuplasma yine sokak baskisi. Yine devlet kendinden nefret eden bir kesim yaratiyor. Yasi genc olanlar (ben de dahil) pek bilmiyoruz, anlamiyoruz ancak yasi 50yi gecmis ve de ideolojileri kendilerini kor etmemis kime sorarsaniz sorun soyleyecekeri gittikce 80oncesine bemzedigimizdir. Olaylarin ona benzedigidir.

Yillardir buyuk bir olay olmuyordu, birikim patladi.
  • fakyoras  (07.06.13 09:38:57) 
Ak partililer sokağa iner de iki taraf eylem yaparsa polis ne yapacak? Taraf mı tutacak? O günleri de göreceğiz mi acaba, çok merak ediyorum.


  • adoramer3ku  (07.06.13 09:56:23 ~ 09:59:00) 
Merhum +1,,,, olay mahkeme kararıyla son bulacak, delikanlı Tayyip de geri adım atmamış olacak, hem de hukuk kurallarına uygun uymuş olacak, sonra ne olacak derseniz, çok geniş çaplı göz altılar bekliyorum, malum Egemen Bağış açıklamasında ne dedi 11 farklı terör grubu varmış eylemlerde...


  • bisanthe  (07.06.13 10:20:03) 
bence topçu kışlası yapılmayacak... o yüzden ortam yavaş yavaş yumuşayacak.
peki, iç savaş korkusu neden var?
bunun en büyük etkeni sosyal medya bence. olaylar çok hızlı ve çarpıtılarak yayılıyor. en ufak bir duruma(söylem, eylem vs.) hiç kafa yorulmadan her iki tarafta çok sert tepki gösteriyor. (sosyal medya genelinde konuşuyorum.) ve bu sert tepkiler, hakarete dönüşüyor.
böyle olunca da ister istemez "iç savaş mı" algısı oluşuyor. fakat halkın büyük bölümü (sosyal medyayı kullanmayan orta yaş ve üstü kitle) bizim kadar(sosyal medyayı kullanan genç kitle) nefret ve intikam duygusu içerisinde değil. @fakyoras ın dediği "her iki taraf da birbirinden nefret ediyor" a bu noktada katılmıyorum. evet birbirinden nefret eden iki taraf var ama bu iki taraf da temsil ettiği tarafın çoğunluğunu oluşturmuyor.
hem akp lilerin hem chp lilerin yoğunlukta olduğu bir sitede oturuyorum istanbul da. bu olaylardan beri bahsettiğim çoğunluğun birbirine bakışlarında en ufak bir değişiklik olmadığını söyleyebilirim. ama maalesef şu ülkemizin her zaman için başına bela olan siyaset toplumun önemli bir kesimini germeye devam ediyor.
  • pause  (07.06.13 10:25:47 ~ 10:29:56) 
ayrıca @fakyoras 80 öncesine dönüyoruz demiş. ben ihtimal vermesem de olabilir. Lakin 80 öncesi dönemi iç savaş olarak nitelendiremeyiz. iç savaş çok farklı ve 80 öncesi dönemden çok daha tehlikeli bir durum.


  • pause  (07.06.13 10:31:20) 
şunu da söyleyeyim:)
bence 80 öncesi dönemin yaşanmamasını sosyal medya sağlayacak. çünkü o dönemde insanlar birbirlerine karşı olan nefretini fiziksel şiddet ile dışarı vuruyordu.
şimdi ise sosyal medya ile bu nefret söylemleri dışa vuruluyor. ve bir nevi rahatlanıyor.
  • pause  (07.06.13 10:38:49) 
ben iç savaş durumuna ihtimal vermiyorum.

amacım hiçkimseyi küçümsemek ya da yüceltmek değil, ama eğer korkulan olursa son derece nitelikli, maddi olarak daha kuvvetli ve çok daha eğitimli bir kitleyle; (genel olarak) bu söylediklerimin tam tersi olan bir kitle karşı karşıya gelecek.

en tehlikelisi ak gençler, gençlik kolları üyeleri falan olabilir, onlar da zaten şu anda sokaklardalar.
bunun dışında en kötüsü meydanlarda değil, küçük şehirlerde, mahallelerde, sokak aralarında insanların birbirlerine girmeleri olacaktır.
biri tencere tava çalarken, diğeri sinirlenip saldıracak, cevaplar verilecek, ortamın durumuna göre işler büyüyecek vs.
ya da geçen gün rize'de yaşananların benzeri birkaç ilde daha görülebilir.

dünkü havaalanı konuşması, kalabalığın "toplanması", gecenin 3'ünde yapılan açıklamalar, yanındakilerin yüz ifadeleri vs.
bunlar bana göre korkunun dağları sardığını gösteriyor.

psikolojik denge açısından da maalesef havalimanındaki "göstericilerin" olayların ne olduğunu bilmediklerini ve dolayısıyla gezi parkındaki gibi bir bağlılık gösteremeyeceklerini düşünüyorum.
ancak minibüslerle, otobüslerle oradan oraya taşınır, üç beş olay çıkarırlar gibi geliyor bana.

bu arada tüm akp ve rte yandaşları için söylemiyorum bunu elbette.
ben kendimce genel profili tanımladım.

bunun dışında, asıl belirleyici olacak şeyin, gezi'dekilerin tavrı olduğunu düşünüyorum.
  • blatta hiberna  (07.06.13 10:52:44 ~ 10:55:06) 
[]

V for vendetta gibi film

V for vendetta gibi "fuck the system" tadında film önerisi istiyorum. Network(1976) biraz teğet geçiyor bu temaya...




 
1984

brave new world

brazil
  • pipepicture  (06.06.13 14:36:26) 
Esaretin bedeli
equibilirum (isyan)
12 maymun çetesi
  • Sosyal teokrat  (07.06.13 17:33:27) 
[]

Kulak Burun Boğaz randevusu

Bugün Anadolu yakasında herhangi bir hastaneden polen alerjisi için kulak burun boğazdan bir randevu alabilir miyim? Fatih Sultan Mehmet hastanesine baktım bir hafta sonrasına var.




 
Bugüne randevu alınmaz, bugün için hastaneye gidip yer var mı diye bakılır ki o da sabahtan yapılır. En yakın hastanede şansını dene bence, olmazsa kızılaya falan git.


  • whoosie  (05.06.13 11:44:55) 
özel hastane olur derseniz çengelköy medivia. genel olarak kalabalık değil. kbb uzmanı çok ilgili. randevusuz çalışıyorlar. sigortalı isen 30 tl.


  • kırmızıkaşekaban  (05.06.13 11:49:40) 
[]

Bu işin sonu ne olacak?

1 Haziranda bu soruyu sormuştum. Şu yanıtlar gelmişti.

*Pazartesi herkes işine gidecek ve olaylar durulacak.
gündeme başka şeyler gelecek.
başbakan içki ve kadın hakları konusunda daha fazla ileri gitmemesi gerektiğini anlayacak.
gezi parkı yıkımı kış aylarına ertelenecek. bir gün kar yağarken herkes evindeyken park yıkılacak.

*angelina'ya katılıyorum. tayyip bazı konularda geri adım atacak, padişah olmadığını görüp "yavaş yavaş yedirme" politikasını da daha da yavaşlatmak zorunda kalacak.

"tamam lan yapmıyoruz avm falan" denildiğinde herkes evine dağılacak. benzer bir olayda benzer bir tepki verilirse işler çok daha kötü olacak, bir sürü insan tutuklanacak, yaralanacak, belki de ölecek.

devrim bence sittin sene gerçekleşmez ama tüm bu olanlar müthiş bir gözdağı oldu onlar için. hadlerini bilecekler bundan sonra en azından.

Ancak görüldüğü üzere Sultan inadım inat, götüm iki kanat havasında... Bundan sonrası için tahminleriniz nelerdir?

 
bugün arınç'la gül konuşmasından bir şey çıkar mı bilmiyorum ama bu inadın sonu iyi değil. dün ve bugünü iyi izlersek sivil saldırı haberleri sinsi bir şekilde artmaya başladı. bakalım direnip göreceğiz.


  • mega idea  (04.06.13 09:48:22) 
Vallahi biri "ülkü ocaklarını sokağa dökmeye çalışıyor erdoğan" gibi bir komplo teorisi ortaya atmıştı ama öyle bir şey olacağını hiç sanmıyorum. Olursa... Olmasın.


  • adoramer3ku  (04.06.13 10:42:15) 
Ulku ocaklari meydanlarda zaten arkadaslar. Sag sol gerginligi sozkonusu degil en azindam simdilik


  • 102030  (04.06.13 15:20:06) 
Ülkü ocakları meydanlarda değil, ülkücü bazı gençler meydanda. Ülkü ocakları hiçbir şekilde örgütlü katılmadılar, babam çok içlerinde oradan biliyorum.


  • adoramer3ku  (05.06.13 00:16:03 ~ 00:16:12) 
@adoramer3ku o bazilari dediklerin bayrakli ve cok buyuk bi kitle. Ankara icin konusuyorum. Varsin liderleri gelmesin. Belki de ondan kimseye satasmiyorlar


  • 102030  (05.06.13 15:51:19) 
Simdi ve gelecek icin gencler buyuk bi gozdagi verdiler. Aralarinda cikan artniyetlileri bile kendi aralarinda disladilar. Turk bahari olmayacagi kesinlesti.
Bugun pek katilim yapmayarak bayagilasan orgutluleri de sallamadilar o bile guzel

  • 102030  (05.06.13 15:57:06) 
[]

Taksim ne durumda?

Ortam nasıl? Sâkin, gergin? Akşama nasıl olabilir?




 
www.dropbox.com

taksim bi başka güzel bugün.

ama beklentiler akşam polisle çatışma olacağı şeklinde
  • fagus orientalis  (03.06.13 17:15:09 ~ 17:17:55) 
[]

Twitter'ın da Gezi Direnişinden bahseden yabancı ünlüler

Ünlü derken oyuncu, sanatçı, yazar, aydın, bilim adamı... Şimdiye kadar gördüklerim... Mark Ruffalo,Joseph Gordon-Levitt, Tilda Swinton, Clive Barker, PZ Myers... Bir iki hollywood oyuncusu daha vardı. Başka?




 
Thom yorke bi haberi rt'ledi, madonna yazdi, moby yazdi


  • theamencorner  (03.06.13 14:06:54) 
twitter kullanmıyorum ama bruce willis'i duydum.


  • devilred  (03.06.13 14:08:30) 
  • frant1c  (03.06.13 14:09:23) 
Instagram'dan Madonna bir şeyler yazmış
i.ensonhaber.com

  • buff  (03.06.13 14:13:31) 
Belki 100 kişiye tweet attım, sadece Garbage destek babında bir cevap yazdı, bir de Neil Gaiman RT etti. Bunların dışında Amanda Palmer da desteklerini belirtmişti.


  • sister blister  (03.06.13 14:21:12 ~ 14:21:44) 
Noam Chomsky ve Paulo Coelho da destek verdiler.


  • sister blister  (05.06.13 14:17:11) 
Shane Meadows, benden önce haberi olmuş hatta twitterda böyle bir hastagın olduğundan. 31 mayıs sabahında tweet atıyordu.


  • utkucbkc  (05.06.13 14:21:57) 
satriani de yazdıydı


  • hjarteblod  (05.06.13 15:00:26) 
rainn wilson nam-ı değer the office'in dwight'ı da yazmıştı


  • feykalade  (05.06.13 15:19:14) 
Patti Smith'de destekledi :)


  • sister blister  (07.06.13 18:33:19) 
[]

Yarın işe ya da okula gidecek misiniz?

Evet tırsıyorum.




 
tırsmıyorum. gitmekte kararsızım gerçekten. çünkü gidersem insanlara yardım edemem. gidersem her saniye tepki veremem. gidersem aklım direnenlerde kalır diye karrsızım.


  • kedili madam  (02.06.13 22:57:47) 
gidiyorum, sıkıntı olacağını da sanmıyorum, tabi karşıya geçebilirsem.


  • rn  (02.06.13 23:00:44) 
gidiyorum. cuma günü taksim'deydim, dün de öyle. korkulacak hiçbir şey yok. evet okula gideceğim ve sınavdan çıktıktan sonra arkadaşlarımla nerede yardım edilecek insan varsa onların yanına geçeceğiz.


  • blues buzz  (02.06.13 23:04:25) 
siyah giyip her yere gidiyoruz. direniş her yerde


  • tuborg yesili  (02.06.13 23:04:37) 
tırsma kardeşim, ne olur tırsma.. tırsa tırsa ne hale geldik zaten


  • velhasilkelam  (02.06.13 23:11:44) 
başıma bir şey gelir diye korkuyorsan, çatışmanın ortasına girmediğin sürece başına bir şey gelmez. göstericiler sakince yürüyüp slogan atıyor sadece. polisin durumu malum gerçi ama, kilit noktalardan geçmediğin sürece sorun olmayacaktır. iki gündür taksimdeyim, kılıma bi zarar gelmedi öyle söyliyim.


  • in vino veritas  (02.06.13 23:13:06 ~ 23:13:38) 
işim beşiktaş'ta hatta bahçeşehir'in hemen orada o yüzden gideceğim elbet duruma göre direnişe de kayabilirim.


  • lunedor  (02.06.13 23:16:09) 
Cihangir'de siraseviler'de calisiyorum. :) yarin is yine cok keyifli olacak.


  • emfuzi  (02.06.13 23:41:11) 
Finale gideceğim, hiç çalışmadan hem de.


  • roket adam  (02.06.13 23:50:22) 
İki finalim var,direnişteyim


  • coronaa  (03.06.13 00:15:49) 
gidicem, kapıma bir penguen bir de "heryer taksim, her yer direniş" yazıp asıcam.


  • halanne  (03.06.13 00:48:28) 
[]

Panzerle ezilen genç

t.co

Bu arkadaşın sağlık durumu nedir?


 
Polis dağılmayan gruba tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Bu sırada bir genç de TOMA aracının altında kaldı. Yaralanan genç hastaneye kaldırıldı.


aynı arkadaş mı bilmiyorum ama böyle bir haber var.

www.hurriyet.com.tr

fotogaleri.hurriyet.com.tr
  • pauldude  (01.06.13 23:03:21 ~ 23:04:05) 
[]

CNNTURK?

"Hearing from Turkish friends on Facebook that CNN International has ended its contract with CNN Turk"

Böyle bir şey okudum. Doğru mu bu?


 
hayır


  • efrasiyab87  (01.06.13 22:30:08) 
CNN internationalla cnntürk denen çakma kanalın zaten alakası mı vardı ki?


  • tetebangura  (01.06.13 23:03:03) 
evet


  • efrasiyab87  (01.06.13 23:21:41) 
[]

Gerizekâlılık üstel olarak mı artıyor? (Irkçılık)

Sevan Nişanyan din hakkında bir şeyler dedi. Dindarların gücenme hakkı var ama bu kimseyi susturmayı gerektirmez. Neyse efendim onu geçelim de... Twitterda bakıyorum bir sürü faşoangut adını ve resimlerini gizleme zahmetine girmeden Sevan'a ıpırkçı iletiler yolluyor. Tamam bu ülkede ırkçı beyinsizler var maalesef sayıları da az değil... "Atalarını sildiğimiz gibi seni de sileriz!", "Ermeni bilmem nesi...", "Hayk'ın bilmemne torunu ..."... Sevan daha önce kendisine ırkı kullanarak hakâret eden beyin yoksunlarına dâvâ açarak epey para toplamıştı. Helâlidir. Ama benim kanıma dokunan şu... Bu kadar mı süzme gerizekâlı var memlekette? Ya arkadaş tamam... Yabancı düşmanı bir andavallı olabilirsin. Herkesin muhakeme yeteneği olacak diye bir şey yok. Ama gelip Sevan'a Ermeniliğinden ötürü küfredeceksen bâri bir uydurma hesap al oradan küfret. "Seni de Agos'un önünde harcarız akıllı ol!" vb. Ulan insan bunu paylaştıktan sonra angut arkadaşlarıyla rakı keyfi fotoğrafını paylaşır mı? Tamam ırkçılığın ne mendebur bir şey olduğunu anlamayan davarlar olabilir de kimliğini gizlemeden bu kadar çok küfrü rahat rahat eden, çekinmeden ölüm tehdidi yollayan o kadar insan var ki? Yemin ediyorum alabora oluyorum. Anladık Samast'ı koruyan kollayan adamlar vardı da, bütün faşoları özellikle mi koruyor bunlar... Beni en çok uyuz eden şey bu denyoların yaptıkları şeyin cürüm olduklarından bihaber olmaları, öyle çay söyler gibi söylüyor. Belki bir kere cinayet işlememiş bile olsalar da binlerce cinayete neden olabilecek hezeyanları savuruyor. Hem de daltaşak kim olduğu nerede okuduğu belli... Arkadaş gerçekten sinirim bozuluyor. Bu öküzler birine kızdığında onun gebermesini dileyebiliyor ve bunu rahatça savurabiliyorlar. Bense bu adamların düşüncemtıraklarının gebermesini istiyorum. Adamlara kızmak istiyorum, kızamıyorum da... Dalyaraklar ordusu... Ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. Sevan'ın twitter'ına bir göz atayım diyorum pat diye yepyeni bir "sen babanın beş dakikalık zevkinin eserisin ama olmamışsın hem ermeni hem karaktersiz hem şerefsiz hemde saf bir o.ç sin sen" yazılmış. Yazanın neredeyse adresi belli... Sevan'ın kim olduğu ne dediği hiç önemli değil... Bu ne lan? Bu ne lan? Bu mikrop ne zaman temizlenecek bu toplumdan? Off... Ben sigara içmeye çıkıyorum. Benim gibi dertlenen varsa bir iki yorum atsın bir zahmet...




 
Evet, bu kadar süzme gerizekalı var. Etrafınıza, yakın çevrenize falan bakıp ülkeyi genellemeyin. Bu ülkenin yalnızca %11'i üniversite mezunu, okuma yazma oranı en yüksek müslüman ülkeyiz. İyi bile durumdayız yani. Şükret.


  • roket adam  (24.05.13 21:25:38) 
sevanı da alıp gitmek lazım. tam kelime anlamıyla söylüyorum, yarım akıllı espri amaçlı söylemiyorum, bu memleket bize fazla, bu memlekete de aklındakini dolandırmadan dürüstçe ifade edebilenler fazla. tespit mahiyetinde:aptal insanların büyük toplulukları sürüklemedeki başarısını hafife alanlar yüzünden bu hale geldik.
images6.fanpop.com

  • ismail yk  (24.05.13 21:32:59) 
bu heriflerin 3 adet beyin hücresiyle kurabildikleri hakaret dolu cümleler maalesef ki cezalandırılmıyor.bundan güç alıyorlar,bu yüzden kimliklerini gizleme gereği duymuyorlar.
açılan davalar neye yarıyor? saçmasapan para cezalarıyla mahkemeden sırıta sırıta çıkan mallar bundan ders mi alıyor?
sadece bu tarz ırkçı eylemler için değil,Türkiye'de her türlü suç cezasız kalıyor.
su an nasıl yönetilmek istediysek öyle yönetiliyoruz.çünkü "bizim ne yahudiligimiz, ne ermeniligimiz cok aferedersiniz rumlugumuz kaldi" diyen bir başbakanımız var.
imam osurursa cemaat sıçar.
  • demoniclewinsky  (24.05.13 22:10:07) 
[]

Okumayana küçümseyici gözlerle baktığınız kitaplar

Meselâ ben Yaban'ı okumadığım için demin bir arkadaştan böyle bir tepki aldım. Başka?




 
küçük prens


  • emmiymissincesine  (22.05.13 15:07:18) 
öyle bir bakış mı varmış ya. daha neler duyucaz acaba. ancak belirli bir konuda uzmanlaşırken ya da çok ilgiliyken alanın önemli kitabını okumamış birine eğer yakın arkadaşın filansa öyle bakarsın.


  • mula  (22.05.13 15:08:16) 
1984 - george orwell okumasanız da en azından o tarzı ne anlattığını bilin. ama okuyun en basiti.

he bu arada küçümseme işin abartısı herhalde?
  • kaputt  (22.05.13 15:09:05 ~ 15:21:17) 
mula +1

yeryüzünde kutsal kitaplarını dahi okumayan milyonlarca insan varken yaban'ı okumayan birisine öyle bir bakış atmak da çok ilginçmiş doğrusu.
  • vasiyet  (22.05.13 15:13:42) 
inandığın dinin kutsal kitabını okumadıysan acayip küçümserim. neye inanıdğını bilmiyorsun derim.

onun dışında küçümsemem kitap okunmadı diye.
  • sen git ben geliyorum  (22.05.13 15:13:44) 
takılmayın kardeşim böyle şeylere. ne istiyorsan, seviyorsan onu oku.


  • merhum  (22.05.13 15:14:33) 
ulysses
okumayana selam vermem.

  • lunedor  (22.05.13 15:14:58) 
sen git ben geliyorum +1

kimseyi bir kitabı okumadı diye küçümsemem. yüzlerce kitap okuyup da bir bok olamamış insanlar da var.
  • goldentitan  (22.05.13 15:18:15) 
merhum +1


  • tadutadu  (22.05.13 15:28:26) 
öyle acayip bakışlar atmam ama (bkz: momo) 'yu herkes okumalı bence.


  • yue  (22.05.13 15:36:15 ~ 15:36:59) 
yok öyle bir şey. arkadaşınız abartmış. yabana kadar bir dolu kitap var her bireyin hayatında şahit olması gerekne sahneleri betimleyen..
lütfen.

  • retronology  (22.05.13 15:49:32) 
ben yaban ı okuyanı küçümserim esas. gereksizliğin abidesi bir kitap işte. seneler önce okumuştum, harcadığım vakte acıdım.

bunun dışında çok kitap okumak değil mesele, öz ve dolu kitap okumak...
  • benaslindayohum  (22.05.13 16:08:27) 
[]

İdeoloji

Milliyetçilik ve din konusunda marksistlerle aynı görüşleri paylaşan ama marksist olmayan birisinin ideolojisi ne olabilir? Liberalizm? Başka?




 
anarşizm olabilir.


  • solskjaer  (22.05.13 13:23:25) 
anarşizm asla olamaz. ekonomi, üretim ve sosyal devlet gibi konulardaki görüşlerine göre değişir. ayrıca insanın eklektik bir dünya görüşü de olabilir, eğitim ve sanat politikalarında liberalsindir ama sermaye sahibisindir ve ekonomide daha muhafazakar, pragmatik yaklaşırsın gibi.
ekonomik olarak orta sınıfın iyi (iyi nedir tartışılır) tesis edildiği ülkelerde insanlar muhafazakâr olamayacak kadar fakir, komünist olamayacak kadar zengindir örneğin, aradadırlar yani ama sosyal devletten yanadırlar.

  • tiny penny  (22.05.13 13:40:31) 
tiny penny'nin dediklerine katılmakla beraber , genellemeler yaparak rahatça hataya düşebiliriz. fakat verilen bilgiler ışığında söz konusu kişinin ideolojisi anarşizm olabilir. şöyle ;



- Religious distress is at the same time the expression of real distress and the protest against real distress. Religion is the sigh of the oppressed creature, the heart of a heartless world, just as it is the spirit of a spiritless situation. It is the opium of the people. The abolition of religion as the illusory happiness of the people is required for their real happiness. The demand to give up the illusion about its condition is the demand to give up a condition which needs illusions. ( marx , critique of hegel's philosophy of right )


- Adil sınırlar içinde milliyetçiliği desteklemek , milliyetçiliği kurmak , özel devlet organizması aracıyla bütün uluslar arasında sağlam ve güçlü çitler kurmak : işte ulusal kültür özerkliğinin ideolojik temel ve içeriği budur. Bu fikir , baştan aşağı burjuvaca ve baştan aşağı yanlıştır. ( lenin , ulusların kaderlerini tayin hakkı )

- Bütün dünyada kapitalizmin feodalizme karşı sonal zaferleri dönemi , ulusal hareketlerle ilgili olmuştur. Bu hareketlerin iktisadi temeli ; meta üretiminin tam zaferini sağlamak için , yurt içi pazarı ele geçirmek zorunda olması , aynı dili konuşan bir halkın yaşadığı bölgeleri siyasal bakımdan birleştirme zorunda olması gerçeğinde yatar. Ve bu dilin gelişmesini ve yazınsal alanda kök salmasını önleyen bütün engeller ortadan kaldırılmalıdır. Dil , insanlar arasında anlaşmayı sağlayan en önemli araçtır. Modern kapitalizme uygun ölçüde , gerçekten özgür ve geniş ticari alışveriş için ayrı ayrı sınıflar halinde özgürce ve geniş ölçüde gruplandırılabilmesi ve en sonu , pazarda, büyük ya da küçük , satıcı ya da alıcı durumda her meta sahibiyle ayrı ayrı sıkı bağlar kurabilmek için en önemli koşullar , dil birliği ve dilin engelsiz gelişmesidir.

Onun için her ulusal hareketin eğilimi , modern kapitalizmin gereksinmelerinin en iyi karşılanabileceği ulusal devletlerin oluşumuna doğru bir eğilimdir. En derin iktisadi etkenler bizi bu amaca doğru sürükler ve bundan ötürü bütün uygar dünya için kapitalist dönemin tipik , normal devleti ; ulusal devlettir. ( lenin , ulusların kaderlerini tayin hakkı )

kısaca , marksizme göre milliyetçilik de din gibi burjuvanın baskı araçlarından biridir. kitleleri yönlendirmek/hareket ettirmek için kullanılır.

öte yandan

- All religions, with their gods, demigods, prophets, messiahs and saints, are the product of the fancy and credulity of men who have not yet reached the full development and complete possession of their intellectual powers.
( bakunin , tanrı ve devlet )

- People go to church for the same reasons they go to a tavern: to stupefy themselves, to forget their misery, to imagine themselves, for a few minutes anyway, free and happy. ( bakunin , mektuplar )

- The idea of God implies the abdication of human reason and justice; it is the most decisive negation of human liberty and necessarily ends in the enslavement of mankind both in theory and practice. ( bakunin )


- Anarchists are not nationalists, in fact we are completely against nationalism. We don't worry about where your granny was born, whether you can speak Irish or if you drink a green milkshake in McDonalds on St Patrick's Day. But this doesn't mean we can ignore nations. They do exist; and some nationalities are picked on, discriminated against because of their nationality. Irish history bears a lot of witness to this. The Kurds, Native Americans, Chechins, and many more have suffered also - and to an amazingly barbaric degree. National oppression is wrong. It divides working class people, causes terrible suffering and strengthens the hand of the ruling class. Our opposition to this makes us anti-imperialists. ... So fight national oppression but look beyond nationalism. We can do a lot better. Changing the world for the better will be a hard struggle so we should make sure that we look for the best possible society to live in. We look forward to a world without borders, where the great majority of people have as much right to freely move about as the idle rich do today. A worldwide federation of free peoples - classless and stateless - where we produce to satisfy needs and all have control over our destinies - that's a goal worth struggling for. ( andrew flood , an anarchist perspective on irish nationalism )
  • solskjaer  (22.05.13 18:49:59) 
[]

Oruç Aruoba'nın ilk hangi kitabı okunmalı?

Oruç Aruoba'nın ilk hangi kitabı okunmalı?




 
(bkz: yürüme)


  • yapacakbirseyyok  (14.05.13 14:43:54) 
hani. mutlaka oku


  • kablelvuku  (14.05.13 14:49:27) 
ile'yi en son oku :)


  • she was my baby  (14.05.13 16:26:03) 
farklı konular, okumak istediğin konuya göre seçmelisin.


  • helios  (14.05.13 17:25:02) 
[]

Şu efektler hangi programla yapılıyor?

www.youtube.com




 
Eyeon Fusion, nuke, after effects. Herhangi biriyle yapılabilir


  • low-life  (24.04.13 15:26:04 ~ 15:26:22) 
after effects'le genelde.

www.youtube.com
  • brkylmz  (24.04.13 15:27:53 ~ 15:28:07) 
[]

Youtube kanalındaki aboneyi artırma yöntemleri

Kanaldaki videoların pek şahane olduğunu varsayın yâni videoları şöyle yap gibi tavsiyeler dışında kanal nasıl tanıtılır, ne gibi kısa yolları vardır o konuda yardımcı olabilirseniz.




 
abone olup bir videoya yorum yapanlar arasından birisine çekilişle hediye vermek. sık yapılan bir şey, sanırım epey etkili.


  • kayranin kedisi  (24.04.13 13:14:05) 
[]

Who believe nonconformites more than a bumper sticker

www.youtube.com

0:23 Who believe nonconformites more than a bumper sticker?

Anlamadım nasıl çevrilir bu? Bağdaşmazlığa araba arkası yazılarından daha çok inanan mı?

 
Valla türkçeye çevirince çok bir anlam ifade etmeyecek , zira bizde bumper sticker kavramı yok , kamyon arkası yazısı var , o da amerikadaki kültürle tamamen alakasız.


  • dodi el ford  (21.04.13 15:12:55) 
[]

Yurtdışında yaşayıp Türkçe kitap yazan yazarlar

Yurtdışında yaşayıp Türkçe kitap yazan yazarlara örnek verebilir misiniz? Nedim Gürsel var sanırım. Yâni kitabını yaşadığı ülkenin dilinde yazmış olanlardan bahsetmiyorum, Türkçe yazıp Türkiye'de bastıranlardan... Yurtdışında yaşayıp Türkçe kitabını Türkiye'de bastırmak zor bir olay mı?




 
Orhan Pamuk


  • pardonan  (08.04.13 17:26:36) 
elif şafak iskender romanını ingilterede ingilizce yazıp,türkçeye çevirtti.


  • dengesiz bir insan  (08.04.13 17:29:40) 
zor değil hocam, biz de almanyadan birinin 2 adet kitabını bastık.


  • kamera motor  (08.04.13 17:42:14) 
peki Türkçe bir eseri yurtdışında bastırmak mümkün müdür?


  • timburton  (08.04.13 17:59:46) 
(bkz: fakir baykurt)

ayrica renan demirkan ve akif pirincci'nin türkce kitaplari var, yalniz orijinal dili türkce olan var mi bilmiyorum. tahminim almanca'dan cevrilmistir cogu.
  • ben de  (08.04.13 18:06:33) 
[]

Bu bir programla mı yapılmış? Hangi program?

www.youtube.com

Böyle bir video hazırlamak için program mı var? Öyle gibi duruyor.


 
elin transparan backgroundlu capslarını alıp, flash da maske yardımıyla yapılabilir.

not : elle yazma kısmını kastediyorum. girişteki zımbırtı after effects olmalı.
  • dokunmakalbime  (06.03.13 12:44:52) 
[]

Depresyon yazar için faydalı olabilir mi?

en.wikipedia.org

Şuraya göz atıldığında epey bipolar disorder sahibi olan yazar görünüyor. Tabi doğrudan buradan depresyonun yazmaya olumlu etkisi olduğu sonucunu çıkaramayız.

www.elizabethmoon.com

Elizabeth Moon depresyonun yazmaya olumlu etkisi olmayacağı görüşünde... Siz ne düşünüyorsunuz?

 
valla edebiyatı bilmem de kışın depresyonun dibine vurduğum zamanlarda aşırı üretken oluyorum ben. hatta yazın sırf o zaman ürettiğin yaptığım şeylerin parasını yiyorum neredeyse, o yüzden faydalı bişi bence.


  • roket adam  (08.02.13 14:24:50) 
Edgar Allan Poe yazmanın kalple, hisle vs. ile alakası olmadığını, zeka işi olduğunu savunuyordu benim bildiğim kadarıyla. Böylesine üretken bir dehanın dediğinde elbet haklılık payı vardır. Ben de ara sıra kısa hikayeler falan yazarım. Depresyonda olduğumda içimden zerre yazma isteği gelmiyor, kendi sorunumun peşinde oluyorum, depresyondan kurtulmaya çalışıyorum ya da daha da depresyona giriyorum. Normal zamanlarda ya da hafif mutlu olduğum anlarda yazabiliyorum. Tabi yazdığın şeye de bağlı. Hüzünlü bir şey yazınca haliyle depresyona sokabiliyor insanı.


  • Harpp  (08.02.13 14:41:25) 
(bkz: Dopamin)
www.youtube.com

bir de yaratıcılık ve psikiyatrik bozukluklarla ilgili olarak şu kitabı öneririm: www.idefix.com

Kitabın yazarı nörobilimci Nancy Anreasen'in bir söyleşisi de şurada:
www.seyfullahdemir.com
  • microfiction  (08.02.13 16:42:21 ~ 16:56:45) 
[]

Roman, öykü

Zihnimde zilyon tane imge var. Tam bir konu üzerine roman yazmam gerektiğine karar veriyorum. Fakat öteki imgelerde bir kıyıda bekliyorlar. Onları da romanın içine sokuşturmam lâzım gibime geliyor. Acâbâ diyorum roman yazmayı seçerek yanlış yola mı sapıyorum. Bütün imgeler ayrı ayrı kısa öykülerde daha güzel kullanılabilir. Dolayısıyla romanda 18 sayfa ilerlemiş biri olarak, öyküye mi dönsem diye ikircimdeyim. Öğüt bekliyorum.




 
Çizgi roman olmaz mı?


  • alicia_dominica  (05.02.13 12:23:00) 
Sen çizersen olur.


  • malayani  (05.02.13 12:24:31) 
Olmadı o zaman.


  • alicia_dominica  (05.02.13 12:26:04) 
bence roman, edebiyatın üzerinde en yoğun emek harcanması gereken dalı (yazılı-dizili binlerce textim var ve asla romana cesaret edememişimdir o örneği vereyim)
roman yazmayla ilgili özel bir yeteneğinin olduğunu gözün kesmiyorsa öykü yazmak daha iyi. tüm öyküleri birbirine bağlayacaksın, aynı tadı mahafaza etmen gerekecek, başını sonunu iyi kurgulayacaksın, şu olacak bu olacak filan... zor iştir roman.

kısa öykülerini kafanda tasarladığın ana bir kurgu varsa, belli bir şemsiye altında seri olarak yazabilirsin.
  • agy3  (05.02.13 12:46:44) 
[]

Depresyon temalı güzel film önerisi

The Sunset Limited gibi...




 
Ya da Mary and Max...


  • malayani  (08.11.12 15:43:35) 
mary and max +1

ayrıca aklıma gelenler:
prozac nation
a single man
basketball diaries
  • sir gawain  (08.11.12 15:58:40 ~ 15:58:47) 
[]

Roman ya da öykü yazmak

Böyle bir ciddi konuya bir ekşiduyuru köşesinde yanıt bulunamayacağının ayrımındayım. Ama gene de sorayım. Aklıma doluşan imgeler aslında romandan çok kısa öyküler yazmaya uygun. Yıllardan beri de bu imgelerle bir roman yazmak için kendimi zorluyorum. Ama yazacağım (basılacak) ilk öykünün roman olması hem biraz zor benim için dağılıyorum sürekli orayı buraya bağlarken... Ayrıca dediğim gibi kısa öyküler yazmaya daha uygun kafamdaki kumkuma... Ve tabi daha kolay(Clive Barker öykü yazmak daha zor diyor ama...)

Peki kısa öykü yazmaya yönelirsem neler olacak? Hiç ünü, sanı olmayan bir yazarın salt kısa öykülerden oluşan bir kitabı bastırması pek zor sanırım... Öyküler yazıp dergilere mi göndereyim? Dergiye göre öykü yazmak da bana biraz tuhaf geliyor. Yani kaç sayfalık öyküye izin var, içerik sakıncasız olur mu acaba falan diye... Öncelikle kısa öykülerle kendimi geliştirip sonra belki romana yönelirim diye düşünüyorum. Bilemiyorum ama... Her türlü öneriye açığım.


 
hikayelerin, öykülerinle ilgili site yap, tutarsa kitap basarsin.

cinsellik varsa eksiye link ver tutar, sever türk halki cinselligi.
  • serabetan  (01.10.12 10:32:36) 
Öykü yazarının yolu dergilerden geçer. Dergiler öykücülüğün okullarıdır desek yeridir. Clive Barker'ın dediğini çoğu yazar da söyler. Öykü kısa ve yoğun bir metin olduğu için hatalar daha çok göze batar. Sözcük fazlalığını bile kaldırmaz. Öte yandan adı sanı olmayan bir öykü yazarının öykü dosyasını bastırması zordur. Kendisini önce dergilerde göstermesi gerekir. Dergiye göre öykü yazmak diye düşünmeyin. Her öykücünün yolu dergilerden geçiyor. O öyküler dergiler için yazılmış değiller. Üstelik eğer öykünüz yayımlanmaya değer bulunursa içerik konusunda bir sorun yaşamazsınız. Tabii söz konusu olan muhafazakâr çevrelerin yayımladığı edebiyat dergileri değilse.

Şurada dergilere nasıl öykü gönderebileceğinize dair bilgi var: yazarodasi.blogspot.com

Genel olarak da yazarodasi.blogspot.com 'da sizin gibi kafasında soru işaretleri olanlara yol gösterici bilgiler sunmaya çalışıyorum. Bloğu biraz kurcalarsanız işinize yarayacak şeyler bulacaksınızdır.
  • microfiction  (01.10.12 10:40:09) 
[]

Yayınlanmakta olan öykü dergileri

Öykü gönderebileceğim dergi önerileri bekliyorum. Hece öykü'yü biliyorum. Derginin falan siyasi görüşe yakınlık duyup duymaması önemli değil...




 
Notos her sayısında bir resim veya fotoğrafın öyküsünü yazmasını istiyor okurlardan, yeni sayısı bu aralar çıkmış olmalı. Öyküyü yazmak için 1 aylık süreniz var, son gönderme tarihi de "1 Kasım" olsa gerek, dergiyi henüz almadım bilemiyorum. Yeni sayısında yayınlıyorlar. Dergi 2 ayda bir çıkıyor.


  • bi mekan  (27.09.12 15:14:32) 
  • microfiction  (28.09.12 00:38:58) 
[]

İngilizce bilinmeyen sözcükler

İngilizce kitap okurken bir sürü bilmediğim sözcükle karşılaşıyorum. Şimdi genel olarak öyle sürekli sözlüğe bakma cümleden sen çıkarmaya çalış deniyor da bu yöntem ara sıra işe yarıyor yani zilyon tane bilinmeyen sözcük çıkınca fena oluyor insan... Acaba bu bilinmeyen sözcükleri excelde bir listeye eklemeli ve ezberlemeli mi? Böyle bir yönteme başvuran var mı? Başka ne gibi önerileriniz var sözcük dağarcığını genişletmek konusunda...




 
bu konuda her gün olmasa bile her hafta soru soruluyor.
ingilizce kitap sözlükle okunmaz. sen o kelimenin anlamını cümleden çıkarırsın.
çıkaramıyorsan okur geçersin, başka bir kitapta çıkarırsın.
eğer çok çok bilmediğin kelime varsa daha kolay bir kitap seçersin.

dil kurslarında bile sözlük kullandırtmıyorlar. (en azından işini bilen yerlerde.)

dil öğrenmek sözlükle, kelime ezberlemekle olmaz.
  • goldentitan  (09.09.12 17:33:10) 
çok sık geçen,ya da kitabın konusunu anlamanız için önem taşıyan 3-5 kelimeye bakmanız yeterli olur. Gerisini okudukça anlarsınız. ilk sayfalarda hiç anlamıyor gibi olsanız bile pes etmeyin yeter ki kitabın sonunu görün. faydasını uzun vadede anlarsınız.


  • firez  (09.09.12 20:30:37) 
sözlüğe cümleyi anlamak için ne kadar bakman gerekiyorsa bak. kitapta sık geçen sözcüklerin anlamlarını bir kenara not et. bir kitapla birlikte çok fazla kelime hazinen genişlemez. açıkçası birden fazla kitap okuman lazım. belki üç, belki beş, belki on... yani firez'in de dediği gibi uzun vadede fayda göreceksiniz. belki okuduğunuz kitapları başa dönüp bir hatta bir kaç kez daha okuyacaksınız. söylediklerim saçma olabilir ama bu iş maalesef bedava olmuyor, emek istiyor ve uzun vadede meyve veriyor.

ayrıca (bkz: #25543354)
  • sensible soccer  (12.09.12 02:18:17) 
[]

İngilizce sözcüklerin okunuşu sorunu

İngilizce kitapları genelde kindleda okuyorum. Bilmediğim bir sözcük çıkıyor diyelim ki imleci sözcüğün başına getirdiğimde anlamı sözlükten çıkıyor ama mübarek aygıtta sözcüğü seslendirmek gibi bir seçenek yok anca tüm sayfayı okuyor. Şimdi ben kitap okurken bilmediğim sözcükler çıkıyor anlamına bakıyorum ya altını çiziyorum yahut işte kafama not ediyorum. Yahut kimileyin www.scribd.com gibi bir sözlüğü kindleda ezberlemeye çalışıyorum.(Daha başlamadım ama başlayacağım.) Şimdi soracağım şu... Sözcükleri telaffuzlarına bakmadan bu şekilde öğrenmek sağlıklı mı? Yani ileride nasıl olsa konuşurken falan bir şekilde öğreniriz falan diye... Yani bana kötü gibi geliyor yani kimi İngilizce sözcüklerin okunuşlarını tahmin ediyorsun ama kimilerini de bilmek mümkün değil... Keşke kindle da sözcüğü seslendirecek bir zıkkım olsa halbuki çok kolay yapmaları niye yapmıyorlar ki?




 
çünkü adamlar onun ingilizce çalışmak için kullanılacagını öngörmemişler :)
feedback olarak yaz amazona. Bir değişime ön ayak olursun belki :)

  • mustancu  (07.09.12 17:26:46) 
Doğrusu ben, ingilizce kitabı aslından okuyacak kadar dil bilen birinin sözcüklerin okunuşunu da az çok bileceğini düşünürdüm. Benim de bilemediğim sözükler oluyor bazen, normal web'den bakıyorum ama tek tük oluyor. Sizin durumunuz çok kişinin ihtiyaç duyacağı bir şeyse mustancunun önerisi mantıklı olabilir.


  • firez  (07.09.12 17:35:05) 
[]

İngilizce roman okumak

İngilizce filmleri, videoları altyazısız izliyorum gayet de rahat anlıyorum. İngilizce çizgi roman okuyorum ve bol bol wikipedia sayfası okuyorum zorlanmadan... Ama iş roman okumaya gelince moralim bozuluyor. Örneğin Clive Barker'ın İmajica kitabını okumaya çalışıyorum sayfa başına 10 tane bilmediğim sözcük çıkıyor. Yani sözcüğü anlamayınca cümleyi de anlamayacağım türden sözcükler... Ne yapmak lazım oturup sözlüğü ezberlesem mi? Orson Scott'ın How to Write Science Fiction and Fantasy kitabını okudum örneğin gayet de rahat okudum. Clive Barker çok mu eski sözcük kullanıyor bilmiyorum ki... Barker'ın Mr.B Gone adlı kitabını da okumuştum yine zorlana zorlana... Diyaloglarda falan zorlanmıyorum tabi ama tasvirlerde Barker coşuyor kelime kullanma konusunda... Yol yöntem söyleyin artık İngilizce roman okuyabilmem lazım...




 
yani 2-3 tanesini elinde sözlükle okuduktan sonra yavaş yavaş kelime haznen gelişmeye başlayacaktır ve haliyle daha rahat anlamaya, daha nadir bilmediğin kelimelerle karşılaşmaya başlarsın.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (07.09.12 17:05:19) 
düzeyimiz aynı gibi. chuck palahniuk romanlarını rahatça okuyabiliyorum. tarz ilgini çekerse chuck palahniuk gibi ağdalı dil kullanmayan yazarların romanlarını deneyebilirsin.


  • bubezleeb  (07.09.12 17:09:27) 
kolay olan kitaplarla başlayacaksın.
ben mesela ilk harry potterı okudum ingilizce, hiç zorlanmadan. sonra başka bir kitaba başlamıştım klasiklerden, inanılmaz zor geldi. game of thronesa başladım, zorlanmadım ama betimlemeler o kadar fazla olunca (ve konuyu bilince sanırım) sıkılıp yarım bıraktım.
philippa gregorynin bir kitabını ingilizce okudum, o da fena değildi.

eğer sözlük olmadan anlamlarını çıkarabileceğin kelimeler ve kalıplar kullanan kitaplarla başlarsan daha iyi olur.
sözlükle okumak iyi değil ve tavsiye edilmiyor. dil kurslarında da sözlük kullandırtmazlar. senin anlamı çıkararak öğrenmen onu daha kalıcı yapar.
  • goldentitan  (07.09.12 17:12:36) 
dilinin agirligiyla bilinen kitaplardan bu asamada mumkun oldugunca uzak dur. Zamanla olacak seyler, aceleye gerek yok. Makale okumani tavsiye ederim, kendi alanindaki tezleri oku ;) ders kitaplarini oku. mesela,ekonomiye ilgiysen (bkz: daron acemoglu) nun kitapalrini okuyabilirsin. ya da paperlarini.


  • nekodunlangafana  (07.09.12 17:15:26) 
Anlamadığınız sözcüklere hiç takılmayın, aynen devam edin. Yalnız bazı kelimeler çokça geçer veya konunun anlaşılması için bilinmesi şarttır, sözlükten sadece onlara bakın. Garip ama gerçek: Bir süre sonra daha önce bilmediğiniz kelimelerin anlamını sezeceksiniz.
(Gerçekçi gelmiyor biliyorum ama bunu bir deneyin).

  • firez  (07.09.12 17:41:08) 
imkanın varsa ipad/iphone ile oku. kendi içinde sözlük olduğundan hemen üstüne tıklayarak anlamını görüyorsun ve romandan fazla uzaklaşmadan anlamadığın kelimeyi öğreniyorsun.

ben basılı kitapta ingilizce okumayı hiç sevmememe rağmen bu şekilde her boş kalışımda açıp okuyorum. ayrıca klasikler bedava olduğu için kitap bulamama sorunu yok.

ve evet, anlamadığın her sözcük için hemen sözlüğe bakacaksın diye bir kural yok. bazen cümleyi okuyunca ne olduğunu çözebiliyorsun.
  • bira sisesi kapagi  (07.09.12 17:56:29) 
[]

Fantastik kurguda bayıklıklar, yenilik denemeleri

Tamam tolkien bir furya başlattı.(Tolkienden evvel de bu harita çizme vardı. Robert E.Howard'ın Conan'ından önce yazılmış The Wonderful Wizard of Oz'da bile harita çizmece var.) Ama şu fantezi yazarları genel olarak çok genel bir formülü izlemiyorlar mı? Yani yeni bir harita, yeni ırklar, yeni uydurma diller... Evet Zaman Çarkı baba bir saga, taht oyunlarında fanteziden çok entrikalar, yetişkince öğeler var, evet kara kulede king abi hayal gücünün bütün ürünleri bağlamaya çalışmış vb. bu tarz yenilik getiren yazarları sayabiliriz. Ama yani arkadaş haritadır, ırktır bu kanun mudur yani herkes aynı şeye sarılıyor. Şurada fantezinin dalları yazıyor.

en.wikipedia.org:Fantasy_genres

Ne soracağım diyorsunuz? Birincisi siz fantezinin hangi alt türünü yeğliyorsunuz? İkincisi fantezide yeni bir tür keşfetmek mümkün mü? Ne gibi şeyler denenebilir?

 
Ben epik fantastik severim.

Diğer yanıt; fantastikte yeni tür diye bir kavram yok gibime geliyor. Çünkü zaten fantastik kesin sınırları olan bir tür değil. Nedir fantastik, sorusunun genel geçer bir karşılığı yok. Bir yerde okumuştum: "Bir yerden bir yere veri / kütle gönderimini büyüyle yapıyorsan fantastik, elektrik aksamla yapıyorsan bilim-kurgu'dur" diye. Bana da sorsan fantastik budur. Yani, daha açmaya çalıştığın her özellik bir şekilde elinde kalır.

Irk, mekan, dil yaratımına gelince. Zaten çok değişik ırklar yaratamıyorlar. Belli bir iyi, kötü, vs. ırk tasarımları var Tolkien referansında, onları kullanıyorlar genelde. Tolkien'in Ork'larıyla Jordan'ın Trolloc'ları yahut Eddings'in Angarak'ları -Malloryon kıtasındakiler hâriç- arasında ben pek bir fark göremedim. Bu ırkların yaratılması zorunlu değilse de önemli; çünkü fantastik genel itibarla iyi ile kötünün son savaşıdır ve iyi-kötü çizgisini de kesin olarak verir. Salvatore'nin Drizzt'ı gibi bu duruma ters düşen (iyilik sever kara-elf) karakterler enderdir. Genelinde ork kötüdür. Öldürme içgüdüsü vardır ve kendi ırklarını bile yerler. Elfler ise tam zıttıdır. İşte bu bilinen basitlikte olayların gelişmesi, detaylandırılması, mekanın yaratısı yazarın zekâsıdır.

Ne yazdığımı ben zor anladım. Kısası: Yeni şey denenir müdürüm. Ama apayrı bir arkaplan üzerinde bir kurgu yeni değildir bence. Bence yeni olan bilinen arkaplana (ork, elf, tanrı) heyecanlı detaylar eklemektir.
  • Dunedan  (03.09.12 15:31:04) 
Fantazi bence bir form. O yüzden çok tuhaf gelmiyor bazı unsurların benzemesi. Sonuçta önemli olan anlatılan hikaye, verilmek istenen mesaj. Bu açıdan bazı kitaplar güzelken bazıları grind tadında oluyor. Ursula K. LeGuin okudum bu aralar mesela, yerdeniz öyküleri oldukça güzel. İlk bakışta klişe unsurlar varsa da, aslında anlatılan insan hikayeleri.


  • talemon  (03.09.12 15:48:26) 
normal dünyada geçen fantastik kurgular da var.

ama fantastik sonuçta, birileri mutlaka uçacak kaçacak firaball atacak. haliyle bunu yapanlar yeni bir ırk olacak. insan şeklinde de olabilir, orc şeklinde de.
  • repins  (03.09.12 15:55:19) 
[]

Fantastik dünyada gerçek isimler kullanmak ve dil meselesi

Çoğu fantezi yazarı gerçek isimleri kırarak, değiştirerek isim elde ediyor. David Eddings çok dindar olan karakteri Relg'i belli ki religion'dan kırmış örneğin... Ama kimileri de doğrudan gerçek adları kullanıyor. Ölüm Kapısında Alfred vardı örneğin... Gedik savaşlarında da gerçek adlar vardı. Fantastik dünyada gerçek isimler kullanmak hakkında ne düşünüyorsunuz? Yani yazar ortaçağ Avrupasına benzeyen bir ülke tasarlayıp ee madem öyle adını da Michael koydum adamın derse, biz de örneğin Selçuklulara benzeyen bir ülke tasarlayıp karakterimizin adını Aztekin(Selçuklular dönemi Musul valilerinden, Çiğermiş Bey'in oğlu imiş) koyabilir miz? Böyle gerçek ad kullandıktan sonra bir de kurmaca bir uygarlık yaratabilir miyiz? Örneğin Hitit-Aztek karışımı bir uygarlık yaratalım. Hitit kralı Ammana'nın adını kırarak Emman, Aztek tanrısı Mayahuel'in adını kırarak Meyah yapalım ve bu uygarlıktan bir insanın adını Emman-Meyah koyalım. Fantastik dünyadaki diller hakkında ne düşünüyorsunuz. Hedehödö ırkı ırktaşına döndü ve hedehödöce şunu dedi deyip söylediğinin Türkçesini yazmak çok yavan geliyor bana... Yani bir dil yaratmayıp varmıymış hissi uyandırmak...




 
Eğer Dilbilimci yada o dilin öğretmeni değilsen işin bir kademe zor ama dediğin gibi ortama uygun olacaksa bildik isimleri koyuyorlar geçiyorlar. Neticede isimlerde markalarda olan telif hakkıdır şudur budur sıkıntı yok. İşte tam bu noktada da sıkıntı şöyle var, uçan mantarların etrafta yüzgeçlerini sallaya sallaya dolaştığı bir dünyada Alfred dersen sktir ordan! derler :D


  • jesterdvine  (31.08.12 10:21:19) 
Ben Ursula Le Guin'in fazlasıyla etkisinde kaldığım için şu şekilde düşünüyorum (ayrıca kendisine hayranımdır bu başka bir konu)

İsimler bence de içinde bulunulan atmosfere uygun olmalılar, insanları yabancılaştırmadan daha iyi kavramalarına yardımcı olur. Şu da var ki karakterlerin isimlerini oluştururken gökten inme isimler belirlenmemeli diye düşünüyorum çünkü isimler gerçekten dikkate alınan öğelerdir. Bir hikayeleri, kökenleri olmalıdır. bkz :Relg

Farzedelim bir büyücünün ismini Lucas koydunuz. İsmin üzerinde durmadan geçip öyküye devam edilebilir ki pek çok kullanıcı bu şekildedir düşüncesindeyim. Ama Lucas isminin bir altmetni olursa, atıyorum x mitoojisindeki çok güçlü bir kralın doğumda ölen oğlu gibi, işte o zaman bu ismin kendine özgü bir gücü olmaya başlar.

İsimlendirme konusunda İhsan Oktay Anar'ın kitaplarını incelemenizi öneririm. Kitaplarındaki karakterlerin isimlerinde çok ince ve şık göndermeler bulunur. Amat kitabında buna fazlasıyla rastlayabilirsiniz.

Ursula Le Guin'in Yerdeniz Büyücüsü adlı kitabını da okumanızı öneririm. İsimler hakkında ayrıntılı ve bana göre çok önemli açıklamalar yapıyor.

Bu iki yazar benim dünya üzerinde hayran olduğum ve ilham aldığım nadir insanlardandır. Gerçekten eşsiz kişiliklerdir.
  • burka  (31.08.12 11:04:52) 
@burka "lucas" ın anlamı ışık getiren olduğu için bi büyücü için olabilecek en iyi isim sanırım.


  • r_u_h  (31.08.12 18:57:21) 
@r_u_h

Gerçekten çok iyi bir örnek oldu bu :) Bir kitapta Lucas adlı bir büyücünün ismini görsem sadece güzel olduğunu düşünür geçerdim ama @r_u_h Lucas'ın "Işık getiren" anlamına geldiğini bildiği için çok daha farklı ve anlamlı bulurdu. (Ki artık ben de öyle buluyorum :) )

@r_u_h
Lucas'ın anlamı için beni 2 nedenden dolayı sevindirdin

1 - Ben bazı dönemler kendime farklı isimler takarım, bir nevi kabuk değiştirmek gibi. Kendime en uygun bulduğum isimlerden biri Lucas'tır. Anlamının da kendimle uyumlu olduğunu görünce sevindim

2. nedeni ise Yerdeniz Büyücüsü kitabında (bilmem kitabı biliyor musun)
Ged adlı büyücünün insanların ve varlıkların asıl isimlerini bilme konusunda eşsiz bir yeteneği vardır. Yakın dostu Esterriol'ün kız kardeşi hakkında konuşurlarken onun için "Sanki derede bir sazanbalığı" benzetmesi yapar. Esterriol bunun üzerine kız kardeşinin kadim lisandaki isminin karşılığının sazan balığı olduğunu söyler.
Sen Lucas'ın bir büyücü için olabilecek en iyi isim olduğunu söyleyerek anlamını açıkladığında kendimi Ged'in ismin anlamını bildiği zamanki gibi hissettim :) Bazı rastlantılar (ki bence rastlantı yoktur) ilginç bir şekilde varoluyorlar öyle değil mi :)
  • burka  (01.09.12 14:55:41) 
Mesela aynı ismin kökü olan Luke:Işık/ Star Wars-Luke Skywalker
Sakura: Açan çiçek/kiraz ağacı çiçeği/kadın ninja /Naruto (önceden bi özelliği yokken sonradan açılıp değeri anlaşılıyor)
Neo: One'ın harfleri yer değiştirilmiş, Morpheus: Yuyan rüya tanrısı, Nebuchanedzar: İncil'de tanrıya sırt çevirmiş Kudüs'e saldıran Babil kralı. /Matrix'in en ufak karakterine kadar anlamı var.

yani anlamlı isim koymak iyidir. gerçek hayatta bile sık sık insanların isimlerine uygun karakter oluşturduğunu görüyorum. mesela tanıdığım tüm bora'lar normalde sakin ve kibar insanlar olarak görünürken bir anda çok şiddetli öfke patlaması yaşayabiliyorlar.
  • r_u_h  (01.09.12 17:47:56) 
Ben isimlerin insanları şekillendiren etkisini ve gücünü kabalanın temelleri ile benzer olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki, kabalada harfler belirli sayısal karşılıklara tekabül ederler. Bu sebeple de her ismin bir sayısal değeri, özel bir karşılığı olmaktadır.

Ancak bana göre isimlerin insanlar üzerindeki asıl gücü seslerden, sözcüklerden yani tınısal ifadelerden meydana gelir. Çünkü seslerin insanlar ve özellikle beyin üzerinde güçlü uyarıcı etkileri bulunmaktadır. Zikir, tespih çekerken tekrarlanan isimler, Budistlerin "Om" (hani o dingin ses) sesi ya da duaların amacı insanları amaçlanan doğrultuda yönlendirmektir.

Bu yönlendirmeyi olumsuz anlamda yorumlamamak lazım, mesela ayet-el kürsi duası insanları nazar, olumsuz düşünceler gibi etkilerden korumak için okunur. Yeterince bilgi sahibi olmamakla beraber benim bilgim şu yönde :

Bu duanın (ve diğerlerinin) doğru şekilde okunması halinde oluşan ses ve tınılar beyni (belki de ruhu, bilemiyorum) uyararak psişik bir savunma mekanizması oluşturmasını sağlıyor. Böylece insan kendini kötü etkilerden savunabiliyor.

Şimdi çağrışımda bulundu evet, Luke - Lux benzer kökenden geliyor olmalılar ki ışık manasına gelirler. Matrix'te yer alan karakterlerin altmetinleri çok büyük bir dinsel anlam içeriyor haklısın.

Neo : One, chosen one, seçilmiş olan
Zion : Kudüs
Trinity : Üçleme, baba - oğul - kutsal ruh

Neticede isimler önemlidir, bakmasını, farketmesini bilene :)
  • burka  (01.09.12 18:09:45) 
[]

Cockaigne nasıl okunur?

Google translate kaakegn diye okuyor ama güvenemedim bazen tuhaf telaffuzlar çıkıyor google translatede




 
kakeyn


  • 9uncu nesilim ama para bende  (08.08.12 13:24:35) 
  • strangerinhere  (08.08.12 13:45:42) 
[]

2012de çıkan metal albümleri

en.wikipedia.org

Burada bildiğim gruplardan şöyle bir derleme yaptım.

Ektomorf The Acoustic
Serj Tankian - Harakiri
Axel Rudi Pell Circle of the Oath
Overkill The Electric Age
Accept Stalingrad[198]
Demon Hunter True Defiance
The Foreshadowing Second World[219]
Mekong Delta Intersections[220]
Running Wild Shadowmaker
Mezarkabul MMXII[
Before the Dawn Rise of the Phoenix
Shadows Fall Fire From the Sky
Kreator Phantom Antichrist[
Fear Factory The Industrialist[283]
Hellyeah Band of Brothers[285]
Mnemic Mnemesis
Korpiklaani Kunnia
Testament Dark Roots of Earth

Hiç incelemedim bunları daha dinleyeceğim. Bu albümler hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Bu arada 2012de çıkan diğer metal albümlerden önerileriniz varsa da bekliyorum. Black metal hariç olsun yalnız...

 
testament - dark roots of earth - mis gibin trash gerçi albümün yarısı beni baydı yarısına aşık oldum öyle bişi.

korpiklaani - kunnia - önceki albümleri sevdiysen bunu da seversin eğlenceli yani

running wild - shadowmaker - eski running wild gibi de değil gibi de, ben beyendim ama herkesin beyenip beyenmiyceği belirsiz.

geri kalanı içinde ilgimi çeken olmadığı için dinlemedim : )
  • kumdan kale  (08.08.12 11:09:57) 
ensiferum - unsung heroes henüz çıkmadı, sanırım eylül'de çıkacak.

metalde de bir alt tarz belirle. sözlerin türkçe'lerini de oku ayrıca. ben fantastik/epik/folk türleri severim genelde. o yüzden ensiferum ve korpiklaani beni en çok heyecanlandıran gruplar yeni albüm çıkaracak olanlardan.
  • sizofren hayaller  (08.08.12 11:53:24) 
Stoned Jesus - Seven Thunders Roar. Doom/Stoner severlere önerilir.


  • candanag  (25.03.14 13:33:45) 
[]

Masters of horror gibi dizi önerisi?

Böyle fantazi-bilimkurgu öğeleri barındıran korku dizisi önerisi? Nightmare and Dreamscapes, Walking Dead... Tales from the Crypt var ama onun ne kadarında doğaüstü şeyler var ne kadarında seri katil muhabbeti bilemedim.




 
supernatural ve sanctuary'yi önereyim o zamansa.


  • astaroth  (08.08.12 11:37:37) 
nightmares and dreamscapes ve supernatural'i izledim. Sanctuaryde pek korku dozu yok bildiğim kadarıyla...


  • malayani  (08.08.12 11:54:16) 
american horror story diye bisey var bi bakın


  • vartuhi  (08.08.12 16:18:37) 
[]

Romancının farklı şehirleri konu edinmesi

İstanbul'da yaşayan İstanbul'a aşina bir yazar karakterlerini kentin herhangi bir yerinde gezdirebilir. Fakat diyelim ki bir karakter Tokyo'ya uçması orada bir şeyler yaşaması gerekli... Merak ettiğim böyle bir durumda kendisi de Tokyo'ya mı gitmeli? Tabi gitse incelese daha iyi olur da bütün yazarlar böyle mi yapmış dünyanın gezildiği romanlar var çünkü...




 
Kafka'nın "Amerika" romanını Amerika'ya gitmeden yazdığını düşünürsek...

Roman teknik içerir de bu kadar değil. Mars'ı anlatmak için Mars'a gitmenin lüzumsuzluğu gibi.
  • daldurdap  (04.08.12 10:28:48) 
bence gerekli. obur turlu kalitesini bozmus olur. bir sey hakkinda tecrube sahibi olmadan fikir sahibi olmak her turlu meslek dalinda basitliktir. ha gitmeden roman yazmissin ha emlakciyken bir yandan turizm, insaat isine girmissin.


  • keltikfrost  (04.08.12 10:33:15) 
yanlış hatırlamıyorsam hakan günday da hikayenin berlin'de geçtiği bi kitabını berlin'e hiç gitmeden yazmış. atıyor da olabilirim, bilemedim:) özetle daldurdap +1


  • euteamo  (04.08.12 10:37:42 ~ 10:38:47) 
o sehre gitmek degil aslinda onemli olan ama senin okura saygin varsa, gitmis kadar ogrenmeden yani bir sehri deliler gibi arastirmadan romanda kullanmamalisin. ben sahsen bilgisizce yazilan butun eserleri kafadan siliyorum, cunku yazarlik da herhangi diger bir is gibi ciddiye alinmali, nasil garsona yemekle ilgili bir sey sordugunda kem kum eden, kafasindan atarak cevaplayan yer ile etinin peynirinin orijinini dogru anlatabilen yer ayni kalitede olmuyorsa bu da ayni sey benim gozumde. lutfen dunya gormus okura saygili olun ve odevinizi yapin.
bir de benim bildigim genelde insanlar yazarligin ilk asamasinda kendilerini gelistirme surecinde kendi hayatlarindan veya yakinlarinda tecrube ettiklerini bliebilecegi birinden esinlenerek roman yazarlar. boylece teknik ve lojistik detaylarda kaybolmadan sadece edebi detaylara konsantre olabilirsin.
bu arada kafka amerikaya gitmeden amerika hakkinda yazmis ben de neler neler yazarim diye dusunmek en iyimser deyimle naiflik olur, o yapmis ben de yaparim genelde cahil cesaretiyle iliskilendirilen bir durum. guzel bir deyimimiz vardir, amerikayi yeniden kesfetmeye gerek yok diye, herkes icin gecerli bir durum var yani, basarinin yolu cok calismaktan gecer. sizin icin de calismanin tanimi bol bol okumak.
bu okumalariniz neticesinde elde ettiginiz urunu kontrol ettirmek icin en son olarak, gitmediginiz bolgede kulturde yasamis ve orayi bieln bir insana okutmaniz yine hayirli olacaktir. belki basiniza gelmisitir, turkiye'de bir kismi gecen romanlar var, ama alakasiz bir turkiye portresi cizilmis, kizsaniz mi gulseniz mi bilemiyeceginiz bir durum icine giriyorsunuz okur olarak. siz bunu yapan bir yazaran saygi duyar misiniz?
varolan bir seyi deforme etmek yazarlik veya yaraticilik degil, domatese mor deneyin isinize geliyorsa more bir meyve yaratin, o zaman yartici olursunuz, ama domatese mor derseniz, yalanci olursunuz, bilmiyor olursunuz vs...
  • mavicorap  (04.08.12 11:19:32) 
Hayır gerek yok. Dünya edebiyatı bir sürü örnekle dolu. (Yani zorunlu değil. Ama aksi örnekler de var.) Hakan Günday ve Kafka örnekleri verilmiş zaten - ki benim de aklıma ilk onlar gelmişti. Daha geçenlerde bir edebiyat programında tam da bu konudan bahesidilmiş. İşin ilginç yanı bahsedilen yazarlardan bazıları daha sonra yazdıkları şehirlere gidip yeniden o şehirde geçen bir şeyler yazdıklarında bu metinlerinin o kadar da beğenilmediğine değiniliyordu bu programda.

Bu arada bir romancının bir şehre gitmeden bir roman yazması demek o şehir hakkında hiçbir şey bilmediği anlamına gelmez. Hele bugün elimizin altında internet, kitaplar, sinema, televizyon vb. gibi başka kültürler, ülkeler ve şehirler hakkında bilgi edinmemizi sağlayacak bir sürü kaynak var. Kemal Tahir, New York'a gitmeden ama başka kaynaklardan yararlanarak Mike Hammer romanları yazıyordu.

Tecrübe sahibi olmadan fikir sahibi olmak, yok emlakçıyken inşaat sektörüne girmek (ne ilgisi var anlamadım ama...) bunlar gerçekten gülünç örnekler. Yazar dediğimiz adam zaten olmamış şeyleri, çoğu kere yaşamadığı durumları vb. anlatan kişidir.
  • microfiction  (04.08.12 18:40:11 ~ 18:43:34) 
[]

Bir twitter hesabının ünlünün kendi hesabı olup olmadığını anlamak

twitter.com

Örneğin burada bir takım kişisel resimler görünce he tamam bu Sofia ablamızın diyorum... Başka türlü?


 
İsminin yanında "mavi tik ikonu" var.. Bu, twitterca "o kişi oluğunun kanıtı" olarak gösteriliyor..


  • quaker  (03.08.12 09:45:01) 
[]

Dünyamızda geçen fantastik öykü mü, yeni bir dünyada geçen fantastik öykümü

Dünyamızda geçen fantastik bir öyküyü mü yeğlersiniz(Clive Barker, H.P. Lovecraft), yoksa coğrafyasıyla, ırklarıyla, dinleriyle, dilleriyle yepyeni bir dünyada geçen fantastik öyküleri mi yeğlersiniz(tolkien, ursula k.le guin vb.)? Neden?




 
dünyamızın sınırları var.ve fantastik öğeler işin içine girince ben gerçekçi bulmuyorum.

ancak yeni bir dünyanın kendi içinde gerçekleri var.ve o gerçeklik içinde herşey normal.mesela ejderhalar...ejderhaların büyüleriyle gelişebilmiş bir uygarlık.yeterli ingilizcem olsa da kitap yazabilsem keşke.(o kadar değilde isterdim)

ben böyle düşünüyorum enazından.
  • envanteroperator  (19.07.12 16:15:54 ~ 16:17:24) 
Sektörle içli dışlı bir olarak artık fantastik kurgu okumaktan bunalsam da ben tamamen yepyeni kurgularla oluşturmuş yerlerde geçen öyküleri daha çok seviyorum.

Fantastik kurgu öyle bir janr ki, diğer edebi türlerde olmayan bir noktaya dikkat etmek gerekiyor yazar olarak: Tutarlı ve gerçekçi olmak zorundasınız.

Evet, tamamen hayal ürünü bir şey yaratıyor olabilir yazar; fakat okuyucu "Bu ne saçma şeymiş!" demesin diye -ki deme ihtimali yüksektir.- kendi içinde tutarlılık ve yaratılan sahte gerçeklikte "gerçekçilik" önemli.

Bunu niye anlattım?

Günümüz dünyasında bu tutarlılık ve gerçeklik zaten kendiliğinden mevcut; fakat kurmaca evrenlerde yazar fazladan emek ve çaba sarf ederek bunu yapmaya çalışıyor. Haliyle bu da benim için büyük önem teşkil ediyor. İçerisinde emek olan hiçbir yapıma çirkin, başarısız deyip geçemiyorum.

Böyleyken böyle işte.
  • g man  (19.07.12 16:16:06) 
yeni bir dünya yazar açısından da çok daha kolay olur, çünkü senin kuralların vardır orada. tutup dünyada geçen bir öyküde 280 derecelik bir günü anlatamazsın. ama o gezegende anlatırsın mesela.

ama okuyanlar gerçek dünyadan da bir kırıntı bulmak ister hep, o yüzden öykünün de bir ayağının dünyada olması bana sanki daha iyi olur gibi geldi. the avengers'ın tam tersini düşünebilirsin mesela. onda başka ırklar dünyaya geliyordu, sen de insanları başka bir dünyaya yollayabilirsin. ama az da olsa dünyanın bir kırıntısı olmalı bence öyküde.
  • zaraeta  (19.07.12 16:19:26) 
tolkien'i sevmem onu belirteyim

fakat şöyle de bi 3. tür var:

iki dünya'da da geçiyor ve bu ikisinin karışımı gibi bişey son dönemde bi kaç gördüm birini okuyorum ve iyi gidiyor.
  • saiko  (19.07.12 16:20:23) 
paralel evren. ama sağlam temellere oturmalı.


  • repins  (19.07.12 16:53:45) 
[]

Fantastik kurguda harita gerekli mi?

Fantastik kurgu bir romanda ille de harita çizmek gerekli mi?




 
Betimleme yeteneğine bağlı.
Kimi yazar var, sözcüklerle ifade edemediği için harita koyar, kimiside o kadar iyi anlatır ki kafamda çok güzel canlandirirsin haritaya da gerek kalmaz.
Okuyucu kitleside önemli tabi.
  • etna  (19.07.12 15:41:37) 
Okuyan ben olsam anlamaz ve sinir olurdum.
Not: Yer yön duygusu olmayan, haritadan bakmadan şehrirleri anlayamayan bir insanım.

  • edaydin  (19.07.12 15:49:30) 
Ne kadar betim olursa olsun harita gerekli. İnsanlar kitabı okuduktan sonra ya da okuma sırasında haritayı karşılarına açıp uzun uzun bakıyor genelde. Şu güne kadar yazılmış büyük sükse uyandıran tüm fantastik kurgu kitaplarında haritanın mevcut olması tesadüf değil.

Kaldı ki harita yazar için de iyi oluyor. Hikayesi kısıtlı bir coğrafyada geçen yazar, haritadaki diğer yerleri de kullanarak onlara renk katabiliyor.

Örneğin pek sevmediğim R.A. Salvatore Silverymoon'u anlatırken Neverwinterlı bir tüccardan bahsettiğin "Ula bura neymiş?" diye bakıyor ve "Haa anladım." diyor okuyucu.

Günlerce güneye doğru at sürdüler geyiği yapılması yerine yer şekilleriyle yapılan betimlemede yazar kendi yarattığı dünyaya daha hakim olur. (Yüksek dağın yanından geçmediler, -o dağın adı "Yüce Dağ" idi- gibi.)
  • g man  (19.07.12 16:08:46) 
Birbirine komşu yerleşim yerleri ya da hikayenin geçtiği coğrafyadan bahsediyorsan en azından ana hatları belirli bir harita çizmek gereklidir bence.


  • trawmatolog  (19.07.12 16:49:31 ~ 16:49:51) 
[]

Kredi kartı nasıl bir şey

Hiç kredi kartım olmadığı için bilmiyorum. Satın aldığımız şeyler dışında banka kredi kartından bir ücret falan kesiyor mu?




 
evet kesiyor. aidat kesiyor.


  • baldur  (11.07.12 21:40:27 ~ 21:40:41) 
yıllık kart ücreti diye birşey var. kesiyorlar içinden. öğrenciler için olan kredi kartlarında kart ücreti olmuyor genelde. türkiye'deki öğrenci için çıkarılan kartlardan emin değilim.


  • ermanen  (11.07.12 21:45:45) 
zamanında kulaklık almak için çıkarmıştım bir tane. kulaklık aldım almasına ama hala borç ödüyorum. acayip bişi ya. oturduğun yerden istediğini alıp sonraki hesap kesim tarihine kadar ödemiyorsun. sonra birikiyor birikiyor elinde patlıyor.

öğrenci kredi kartlarından aidat kesilmiyor.
  • empty blank  (11.07.12 22:07:55) 
almak gibi bir hata yapma. hayatım boyunca çıkarmayacam diye söz vermiştim. zorunlu olarak 15bin kredi çekmem gerekiyordu. kredi notu ve kredi kartı olmayana da kredi zor veriliyor. kredi kartı almam şartıyla krediyi aldım. şimdi hem kredi borcum var, 4 bin de kredi kartı borcum var. anlamıyorsun, bir şekilde harcıyorsun, bir şekilde ödeyemiyorsun. çıkarttığın ilk dönemler seni vezir eder, 1-2 sene sonra da rezil eder.


  • burty  (11.07.12 22:30:57 ~ 22:31:56) 
cebinde olmayan parayı kolaylıkla harcamanı sağlayıp seni bankaya borçlandıran bir sistem.

hesabını çok iyi yapan insan için kredi kartı zor zamanlarda bulunmaz nimet. ama cebindeki kartın rehavetine kapılıp nasıl ödeyeceğini planlıyamıyor isen tam bir baş belası olacaktır sana.
  • orpheus  (11.07.12 22:47:40) 
limitini, hesap kesim tarihini düzgün ayarladıktan ve internetten takibini yaptıktan sonra şeytan icadı olmaktan çıkıyor. irade ve içinde bulunduğun durum da önemli tabi. 8 senedir kullanıyorum, nakit taşıma olayımı neredeyse sıfırladı.


  • nick blender  (11.07.12 23:06:05) 
günümüzde kredi kartı gerek kullanım kolaylığı olsun, gerek işlevselliği olsun birçok kolaylık sağlamakta. hangi kredi kartı bize ne gibi avantajlar sağlıyor, kredi kartlarının özellikleri, kullanım şekilleri ve getirdiği ekstra avantajları www.kredikarti.gen.tr bloğundan inceleyerek öğrenebilirsiniz.


  • cohencohen  (21.12.19 19:54:36) 
[]

Bozuk ekran kartı satılır mı, satılırsa kaça satılır?

Bozuk 4850'im var. Ama şöyle bozuk... Bu kartla windowsta gayet güzel takılırsınız, film falan da izlersiniz. Ama ne zaman ki oyun oynamaya kalkarsanız ekran siyah olur kalır. Böyle bir nesne satılır mı? Satılırsa kaça satılır?




 
satılır tabi. her anakartın onboard ekran kartı yok. ddr3 ram takılabilen filan kötü olmayan bir anakartım olmasına rağmen onboard ekran yok bende mesela.

ayrıca tamamen bozuk olunca bile satılıyor. içindeki bazı parçaları kullanmak isteyenler ya da tamir edebileceğini düşünenler alabiliyor. ben hiçbir şekilde çalışmayan ekran kartımı bile satmıştım düşün yani :)

forum.donanimhaber.com'un ikinci el bölümüne uğra. orda bozuk bilgisayar parçası alan çok var. ki seninki bozuk bile sayılmaz.
  • leadri  (07.07.12 20:17:14 ~ 20:21:16) 
sen windowsta gayet güzel takılırken onboard ekran kartıyla takılmadığına emin misin?


  • dekila olmeka  (07.07.12 21:41:06) 
hocam 4850 ne demek yahu..bunun tam ismi vardır herhalde..bi bakalım işimize yararsa alırız...oyunla işim olmuyor ama filmleri düzgün falan seyretmek için pci-x ekran kartı arıyorum bu aralar.


  • izole  (08.07.12 02:55:09) 
[]

şubeye teslim ps3 almak akıl kârı mıdır?

Falan kargonun falan şubesine teslim diye ps3 almak akıl kârı mıdır? Alınan kitap değil sonuçta ps3...




 
sonuçta evinize getirecek olan da o falan kargonun falan şubesi olacak.

bence en azından evinize kadar kendiniz taşıyacağınız için daha iyi bile olabilir.
indirme bindirme sırasında zarar görmez vb.
internet üzerinden külçe altın bile satın alınıyor artık.
sorunuz hırsızlık ya da pahalı mal emanet etme türü bir şey üzerineyse, bir şey olacağını sanmıyorum.

hasar görmesi açısından da; şimdiye kadar aldığım elektronik aletlerde kargo yüzünden sorun yaşamadım.
orada açıp, hasarlı olması halinde tutanak tutturup, değiştirme işlemini yapabilirsiniz.
  • blatta hiberna  (07.07.12 19:50:50) 
[]

ps3 fan sesi

urun.gittigidiyor.com

Burada şöyle bir uyarı yapılmış. "ÜRÜNDE ÇALIŞMA ESNASINDA ISINMAYA BAĞLI FAN SESİ ARTIYOR." Normal ps3 fan sesinden fazla mı yani? Normalde ps3 fan sesi nasıl?


 
benim slim ve öyle fan sesi yok. var ama yaklaşınca duyulacak cinsten. ayrıca ilandaki ps3 çok pahalı, çok eski model. eminim tamir görmüştür yakında gümler. fatler zaten çok sorunlu. 420 vereceğime 500-550 ye 0 slim alınır.


  • andy kaufman  (07.07.12 00:02:01) 
fat kasalar slimlerden biraz daha farklı, fanları en altta bulunuyor ve fatlerde ylod diye bir olay var yani sarı ışık, eğer fan ses yapıyorsa sarı ışığa yaklaşmıştır. traktör gibi çalışan fat kasa görmüşlüğüm var içini açıp termal macunu temizleyip yeniden sürünce ses kesilmişti. eğer kendin açıp yapamazsan +100tl masrafı var

slim kasalarda fan hemen üst kapağın altındadır ve fanları fatlere nispeten daha küçüktür ve bu yüzden daha az ses yapar
  • alletroop  (07.07.12 05:30:40) 
[]

güzel anılar

Normalde insanların güzel anıları şöyle olur. "Falan tarihte sevdiceğimle nasıl bir akşam yaşamıştık, falan tarihte kankalarla nasıl takılmıştık, falan tarihte falan zibidiye nasıl bir laf sokmuştum." Benim güzel anılarım şöyle "Falan tarihte ne güzel bir oyun bitirmiştim, falan tarihte ne güzel bir film-dizi-anime izlemiştim, falan tarihte ne güzel bir roman okumuştum." Ne boktan bir hayat lan benimkisi?




 
sosyalleş sen de.
gerçekten, güzel anılar lazım insana tutunabilmek için hayata.

edit: şiir gibi konuşmuşum, utandım :/
  • somethinginthewayshemoves  (06.07.12 23:30:59 ~ 23:31:18) 
illa insanlarla paylaşmak zorunda değilsin anılarını. seni rahatsız etmiyorsa bir sorun olmamalı. ediyorsa da oyun oynamak, film izlemek yerine daha fazla insanlara vakit ayır. çözüm zor değil.


  • xvyz  (06.07.12 23:41:33) 
güzel anılarının yeterince güzel olmadıklarını mı düşünüyorsun nedir?


  • LORDS  (06.07.12 23:44:42) 
bir anı güzel yapan şey onu sevgilinle geçiriyo olman mı yada arkadaşlarla gecirilen birilerine laf sokulan bir anmı güzeldir. hayatı güzel yapan şey senn onu yaşarken zevk almandır illa herkes çok sosyal olup mutlu olacak diye birşey yok bazen arkadaşlar bi dizinin hazzını yaşatmaz insana yada bir romandan bile degerli olmayan insanlar tanırsın ki onlar senn bu güzel anı dedigin şeyleri yaparlar.hayatında seni o an mutlu edeck ne varsa onu yap başkalarını mutlu eden seyler asıl güzel olan seyler degildir. hayatının kötü bişeyi yok istedigin gibi yaşa eger o güzel anıları yasamak istiyosanda git ve yaşa
burdan anneme babama antalyadaki teyzeme ve televizyonun başında bizi izleyen tüm arkadaşlarıma selam gönderiyorum.

  • spadæs  (06.07.12 23:46:17) 
güzel örnekler vermişsin :'( ama üzülme öyle anıların olsa da hayat boktan. geçmişte kalmış güzel şeyler mutlu etmiyor.

www.facebook.com
  • geldiler  (06.07.12 23:58:49) 
dostum durumunun kıymetini bil. güzel anılardır zaten insanı sürekli mutsuz kılan, sürekli kafasını geçmiş günlerde bırakan. ve hiç de iyi değildir bu durum :(


  • rapon  (07.07.12 00:13:25) 
[]

amazing spider man nasıl?

Koşup gideyim mi filme?




 
valla burda gündüze türkçe dublajlı akşama orjinal altyazılı koymuşlar, akşamı bekliyorum


  • freebird5406_2  (06.07.12 12:26:21) 
[]

Dr. House'un aldığı ağrı kesiciler?

Dr. House'un kullandığı ağrı kesici bildiğimiz apranax fort, vermidon, minoset türünden ağrı kesici mi?




 
bonibon yahu


  • GibsonRules  (06.07.12 00:55:51) 
vicodin o. bağımlılık yapıcı ve reçetesiz satılmayan bişey.


  • ritu vs asas  (06.07.12 00:56:50) 
bizde tam karsiligi olan bir ilac yok.


  • entrapmen  (06.07.12 01:08:50) 
[]

double dragon filmi

www.imdb.com

Hakikaten bu kadar kötü mü lan bu film? Küçükken çok severdim bu filmi...


 
evet ben de cok severdim. Mark Dacascos için izlerdim hatta. çok düşük puan vermişler üzüldüm şimdi.


  • halitkin  (05.07.12 23:19:11 ~ 23:27:36) 
benim küçükken sevdiğim bütün filmlerin puanı bu civarlarda :)


  • leadri  (05.07.12 23:34:33) 
abi işte olayı o zaten, sadece küçükken sevebileceğin seviyede bir film. evet kötü harbiden de.


  • sanal hayvan  (05.07.12 23:43:44) 
[]

Sanalreyonum.com'un dükkanından ürün satın alma?

www.sanalreyonum.com

Burada mecidiyeköydeki bir adres var. Acaba buraya gidip de satın alabiliyor muyuz herhangi bir ürünü? Sadece sitemizden sipariş almaktayız diyor ama...


 
sadece siteden satın alabilirsin
ama ofisinizden teslim almak istiyorum diyebilirsin.
kabul etmezler büyük ihtimal gerçi.
  • Laplace  (05.07.12 23:14:18) 
[]

Ekşisözlükteki girdilerim?

Ekşisözlükte çaylak olarak 10 girdi yazdım ama hangi başlıklara yazdığımı unuttum. Bunun listesi var mı bir yerlerde?




 
kontrol merkezi - çaylak modu

kullanıcınız silindikten sonra aynı kullanıcı adıyla tekrar tekrar, dilediğiniz kadar, ta ki şahane bir sözlük yazarı olana kadar başvurabilirsiniz. şimdiye kadar girdiğiniz entry'leri buradan görebilirsiniz.

buradan yazan yere tıkla.
  • Laplace  (05.07.12 11:30:15) 
ben butonuna tıklayınca görülmüyor mu?


  • lunedor  (05.07.12 11:30:52) 
@lunedor - yazar olmadığı için gözükmez.


  • Laplace  (05.07.12 11:31:59) 
[]

10 girdiden fazlası?

Ekşisözlükte çaylağım ve yeni girdi girmek istediğimde "10 entry girmişsiniz zaten daha fazla girmeniz mümkün değil" yazıyor. Bu 10 girdi kısıtlaması bir gün için mi, yoksa toptan mı? Dün akşam girmiştim girdileri de...




 
toplam on tane girebiliyorsun yazarlığın onaylanana kadar.


  • Laplace  (05.07.12 11:23:04) 
[]

Papa south park yazarlarına uyarı gönderdi mi?

Papa south park yazarlarına "tamam her şeyle taşak geçiyorsunuz ama isa ile ilgili o bölümü yapmayın. azıcık edepli olun lan" mealinde bir ileti göndermiş diye bir şey duydum. Doğru mu?




 
İsa ile ilgili o kadar çok şey yayınlandı ki, Vatikan'ın öyle bir işgüzarlık yapacağını sanmıyorum.


  • ahmetcan44  (04.07.12 21:02:26) 
[]

Ekşisözlükte çaylakken başlık açabiliyor muyuz?

Yani normal çaylak iletisi gibi esasında öteki üyelerce görünemeyecek bir başlıktan bahsediyorum tabii ki...




 
evet.


  • baldur2  (04.07.12 19:31:08) 
evet açabilirsin ama o konunun başka bi başlıkta konuşulmadığından emin ol. bilgi içerikli bi şeyse, ne bileyim bi sanatçının, şarkının, yapının ismiyse falan sorun yok da daha günlük konularla ilgili bi olaysa önce arama özelliğini kullan. çaylaklıkta önemlidir öyle şeyler.


  • nathanieltroy  (04.07.12 19:41:32) 
evet ama tavsiye etmem.


  • dave87  (04.07.12 20:11:00) 
[]

Ekşisözlükte yazar olma olanağı var mı?

Yeni seçeneğine basınca okur olmak şeysi çıkıyor.




 
önce biraz okuyacaksın, sonra yazar olacaksın.


  • baldur2  (04.07.12 19:25:40) 
her gün 10 civarı yeni yazar alınıyor 15.000 kişi sıra var. yersen.


  • LORDS  (04.07.12 19:26:23 ~ 19:26:31) 
ben 3 yıl bekledim bir arkadaş 5 yıl bekledi komşunun oğlu var çakmak gazından öldü.


  • w a s d  (04.07.12 19:40:41) 
yazar alımları nadir oluyor. önce uzun bi çaylaklık dönemi var. okurluktan çaylaklığa geçiliyor sanırım. ben direkt çaylak olmuştum, denk gelmiştim yani çaylak alımlarına. 1 buçuk 2 yıl falan sürdü yazar olmam.


  • nathanieltroy  (04.07.12 19:42:45) 
okur ol hele, bir iki yila yazar da olursun.


  • madman  (04.07.12 19:43:48) 
ban nasıl 1 ayda oldum diye düşünüyorum ne zaman böyle konulara denk gelsem, loto mu oynasam napsam?


  • isminivermekistemeyenkullaniciiki  (04.07.12 19:57:31 ~ 19:57:48) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.