[]

Romancının farklı şehirleri konu edinmesi

İstanbul'da yaşayan İstanbul'a aşina bir yazar karakterlerini kentin herhangi bir yerinde gezdirebilir. Fakat diyelim ki bir karakter Tokyo'ya uçması orada bir şeyler yaşaması gerekli... Merak ettiğim böyle bir durumda kendisi de Tokyo'ya mı gitmeli? Tabi gitse incelese daha iyi olur da bütün yazarlar böyle mi yapmış dünyanın gezildiği romanlar var çünkü...




 
Kafka'nın "Amerika" romanını Amerika'ya gitmeden yazdığını düşünürsek...

Roman teknik içerir de bu kadar değil. Mars'ı anlatmak için Mars'a gitmenin lüzumsuzluğu gibi.
  • daldurdap  (04.08.12 10:28:48) 
bence gerekli. obur turlu kalitesini bozmus olur. bir sey hakkinda tecrube sahibi olmadan fikir sahibi olmak her turlu meslek dalinda basitliktir. ha gitmeden roman yazmissin ha emlakciyken bir yandan turizm, insaat isine girmissin.


  • keltikfrost  (04.08.12 10:33:15) 
yanlış hatırlamıyorsam hakan günday da hikayenin berlin'de geçtiği bi kitabını berlin'e hiç gitmeden yazmış. atıyor da olabilirim, bilemedim:) özetle daldurdap +1


  • euteamo  (04.08.12 10:37:42 ~ 10:38:47) 
o sehre gitmek degil aslinda onemli olan ama senin okura saygin varsa, gitmis kadar ogrenmeden yani bir sehri deliler gibi arastirmadan romanda kullanmamalisin. ben sahsen bilgisizce yazilan butun eserleri kafadan siliyorum, cunku yazarlik da herhangi diger bir is gibi ciddiye alinmali, nasil garsona yemekle ilgili bir sey sordugunda kem kum eden, kafasindan atarak cevaplayan yer ile etinin peynirinin orijinini dogru anlatabilen yer ayni kalitede olmuyorsa bu da ayni sey benim gozumde. lutfen dunya gormus okura saygili olun ve odevinizi yapin.
bir de benim bildigim genelde insanlar yazarligin ilk asamasinda kendilerini gelistirme surecinde kendi hayatlarindan veya yakinlarinda tecrube ettiklerini bliebilecegi birinden esinlenerek roman yazarlar. boylece teknik ve lojistik detaylarda kaybolmadan sadece edebi detaylara konsantre olabilirsin.
bu arada kafka amerikaya gitmeden amerika hakkinda yazmis ben de neler neler yazarim diye dusunmek en iyimser deyimle naiflik olur, o yapmis ben de yaparim genelde cahil cesaretiyle iliskilendirilen bir durum. guzel bir deyimimiz vardir, amerikayi yeniden kesfetmeye gerek yok diye, herkes icin gecerli bir durum var yani, basarinin yolu cok calismaktan gecer. sizin icin de calismanin tanimi bol bol okumak.
bu okumalariniz neticesinde elde ettiginiz urunu kontrol ettirmek icin en son olarak, gitmediginiz bolgede kulturde yasamis ve orayi bieln bir insana okutmaniz yine hayirli olacaktir. belki basiniza gelmisitir, turkiye'de bir kismi gecen romanlar var, ama alakasiz bir turkiye portresi cizilmis, kizsaniz mi gulseniz mi bilemiyeceginiz bir durum icine giriyorsunuz okur olarak. siz bunu yapan bir yazaran saygi duyar misiniz?
varolan bir seyi deforme etmek yazarlik veya yaraticilik degil, domatese mor deneyin isinize geliyorsa more bir meyve yaratin, o zaman yartici olursunuz, ama domatese mor derseniz, yalanci olursunuz, bilmiyor olursunuz vs...
  • mavicorap  (04.08.12 11:19:32) 
Hayır gerek yok. Dünya edebiyatı bir sürü örnekle dolu. (Yani zorunlu değil. Ama aksi örnekler de var.) Hakan Günday ve Kafka örnekleri verilmiş zaten - ki benim de aklıma ilk onlar gelmişti. Daha geçenlerde bir edebiyat programında tam da bu konudan bahesidilmiş. İşin ilginç yanı bahsedilen yazarlardan bazıları daha sonra yazdıkları şehirlere gidip yeniden o şehirde geçen bir şeyler yazdıklarında bu metinlerinin o kadar da beğenilmediğine değiniliyordu bu programda.

Bu arada bir romancının bir şehre gitmeden bir roman yazması demek o şehir hakkında hiçbir şey bilmediği anlamına gelmez. Hele bugün elimizin altında internet, kitaplar, sinema, televizyon vb. gibi başka kültürler, ülkeler ve şehirler hakkında bilgi edinmemizi sağlayacak bir sürü kaynak var. Kemal Tahir, New York'a gitmeden ama başka kaynaklardan yararlanarak Mike Hammer romanları yazıyordu.

Tecrübe sahibi olmadan fikir sahibi olmak, yok emlakçıyken inşaat sektörüne girmek (ne ilgisi var anlamadım ama...) bunlar gerçekten gülünç örnekler. Yazar dediğimiz adam zaten olmamış şeyleri, çoğu kere yaşamadığı durumları vb. anlatan kişidir.
  • microfiction  (04.08.12 18:40:11 ~ 18:43:34) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.