Ekşi Duyuru

normalde üzmez ama bu sene soğuklar geç geldiği için de geç gidecek sanki. dağlarda hala kar mevcut. 15 mayıs'tan sonra belli olur az çok.

Yasal mevzuata dahil değil. Zil, ön ve arka ışık verilmek zorunda bisiklet alırken.

ekstra olarak bisiklet sadece bir türden oluşmuyor. yol bisikleti var, gravelı var, şehir bisikleti var, dağ bisikleti var vs. vs. kullanım amacına göre değişiyor haliyle. ihtiyaç ve istekler.

bisiklet kullanırken kafanı çevirip bakman kolay, aynısı motorda bile tam olarak geçerli değil daha hızlı gittiğinden ve altında çok daha ağır ve güçlü bir alet olduğundan ama bisiklette o kadar büyük bir risk yaratmıyor dönüp arkana bakmak.

bisikletin motoru sen olduğundan enerji çok sınırlı. ekleyeceğin her ağırlık da senin daha fazla güç harcamanı gerektiriyor. ağırlık ne kadar düşükse performans o kadar yüksek. ben matara tutucu hariç aksesuarsız kullanıyorum bir de özellikle gece süreceksem far takıyorum bazen. kendinden park ayağıyla gelmişti onu filan söktüm mesela. ihtiyaç duyan kolayca bir ayna edinip takabilir. atıyorum uzun yolda süreceksen, tur amaçlı kullanacaksan, bagajlar ve yükler varsa gram hesabı yapmayacak durumdaysan takarsın.
senin aksine ben ne kadar boş geliyorsa o kadar memnun olurum. sonuçta o ayna stok olarak dahili gelirse maliyeti fiyata eklenecek, sana seçenek sunulmamış olacak. farklı bir ayna alabilme veya ayna kullanmama seçeneğin olması, kullanmayacağın bir donanıma boşuna masraf etmemiş olman daha iyi.

evet hobi olarak ogrenecek birine klavye yeter. piyano asiri agir tasimasi falan iskence.

Casio CT-S1 öneriyorum.

Casio normalde basit eğitim enstrumanları yapmasıyla meşhurdur bunu mu öneriyorsunuz diye düşünüyor insan fakat bu klavye gerçekten ev kullanımı için çok güzel, sample'ları (sesleri) çok başarılı, tuşesi fena değil (tuş hissi), ve görünüşü de casio'nun garabet klavyelerinden ziyade salona yakışan tipte (3 rengi var)

Fiyatı da aşırı uygun o fiyata bakacağınız Roland, Korg, Yamaha klavyeler (varsa) çok çok çok düşük segment tırt aletler olacaktır o sebeple "iyi" marka düşük segment önermiyorum.

*Profesyonel müzisyen/aranjör.

Hayatı kaçırma korkusunun üzerine giderek, ekran sürelerini azaltarak
Burada nihilizmden her şeye kayıtsızlıktan bahsetmiyorum, örneğin amerikada tren raydan çıksa insanlar ölse üzücü bir olay fakat bunu öğrenince elimizden bir şey gelmiyor

Bu kadar şeyi takip edebiliyorsan çok boş zamanın var demektir. İşten fazla zamanın kalıyorsa bunu kişisel hedeflerin için harca. Yabancı dil öğrenmek olabilir, mesleki bir program olabilir. Spor, müzik çok basit ama hayatını değiştirebilecek tavsiyeler. Ben uzun süredir Türkçe haber okumuyorum. Bir de insanlık tarihi çok uzun. Bundan 1000 yıl önce de çok büyük olaylar oluyordu. Yani bu bilgi akışı, siyaset hiçbir zaman bitmez, bitmeyecek. Bunu bilerek her şeye yetişmeye gerek olmadığını fark edersen rahat edersin.

Ben dediğiniz şeylerin hiçbirini görmüyorum. Tv kanallarını izlemiyorum. Bbc ve diken dışında haber sitesi takip etmiyorum. Reklam engelleyici kullanıyorum. İnstagramda sadece kendi ilgilendiğim konuları görüyor gerisini takip etmiyor engelliyor, silemiyorsam da susturuyorum. YouTube’daki Türkçe içerikleri olabildiğince az tüketiyorum. Zaten çok büyük kısmı taklit ve bana göre çöp. Diğer sosyal medyalarla da pek işim olmuyor. Böyle olunca bombardıman falan görmüyorum, kendi dünyamda hayet mutlu ve mesudum.

bilgi, haber ve magazin bombardımanından uzak durup, kendimi keyif alacağım ve/veya para kazanacağım aktivitelere yoğunlaştırarak rahat yaşıyorum. tv izlemiyorum mesela, tv'mizde hiç kanal yok. sadece netflix, dizi film vs var. haberleri görebileceğim iki yer var biri ekşi sözlük, diğeri de twitter, oralarda da hoşuma gitmeyen şeyleri genelde izlememe, atlama gibi bir lüksüm var.

haberler ve sosyal medya en uç sesleri öne çıkarıyor, yani ya "her şey kötü öldük bittik" diyenler var, ya da "her şey çok iyi; ülkemüz süper" diyenler önüne düşüyor. herkesin hayat koşulları bu iki genellemenin çok daha ötesinde kalabilecek seviyede genellikle. o yüzden haberleri ve sosyal medyayı takip etmek, özellikle siyaset ve haber amaçlı olarak, aşırı gereksiz, faydasız ve saçma.

arada sırada burada da görüyorum, işte sokağa çıkamıyorum bir afgan beni kesecek diye korkuyorum falan yazan insanlar görüyorum. bu şekilde bir psikolojik bozukluğa maruz kalmamak için bu bilgi bombardımanına kişisel bir limit koymak mecburidir, yoksa gerçekten kafayı yememek elden değil.

bunun dışında başkalarının yaşadığı lüks hayata nefretle bakmanın da hastalıklı bir düşünce olduğunu düşünüyorum ben açıkçası. instada influencer'ları falan takip ederim mesela, yeni yerler öğrenirim, ufkum açılır, gıcık olmam yani.

Peki insan sadece insan için midir? Bir adımımızı da toplum için atmayacak mıyız ? Cevaplardan anladığım kendi konfor alanını yarat, geliş ve izole ol. Hayatlarımız zaten bu şekilde gitmiyor mu uzun zamandır ? Zaman buna sürüklüyor bir şekilde tuzu daha kuru olanları. Benim de tuzumun görece kuru olduğunu belirteyim.

Evet yani sistemi oy vererek değiştiremiyorum ve ülkeden de şimdilik kaçamıyorum. O zamana kadar bana ne yani… olursa da fakir fukaraya garibana oluyor zaten olan… isteseler oy verip yeni parti getirebilirler ama umurlarında değil. O zaman ben napayım yani, ne olursa olsun, nasıl olsa ben rahatım, bana bir şey olduğu yok.

Siz haber izleyip kendinizi üzerek adım atmış mı oluyorsunuz? Her hafta eylemlerde gaz falan yiyor musunuz?

bombardımana kendinizi siz maruz bırakıyorsunuz.
gündemden ekşi sözlük başlıkları, youtube ve twitter aracılığıyla haberdar oluyorum.
sözlükte bazen içeriği bile okumuyorum, sadece başlık yetiyor çoğu zaman.

işime gücüme bakıyorum.
günlük alışkanlıklarım, sorumluluklarım, ilgi alanlarım vb. sayesinde hayatım devam ediyor, yani vah vah yapıp kendimi gündeme kaptırmıyorum.

gündemden haberdar olayım diye youtube'da her gün dinlediğim bazı gazeteciler var mesela, bazen onları bile dinlemiyorum çünkü bir "olay" olmadıkça hep aynı şeyler.
ekonominin durumu belli, aşağı ya da yukarı 20 kuruşluk oynama nedeniyle, "dolar ne olacak?" konusunu her gün dinlemenin anlamı olmuyor.

önümüzdeki 1-1,5 yıl bu şekilde devam edecek, sonrasının nasıl olacağına o süreç sonunda bakacağız.
bunu kabullenmek gerek, sürekli kaygıyla yaşamanın anlamı yok.
durum ortada.

toplumsal sorumluluğa inanan biriyim ama toplumsal sorumluluk her gün haber dinleyip içimi karartmak değil benim için.
toplumsal sorumluluğun içinde bireysel olarak kaygıya kapılmadan, olabildiğince sakin kalmaya çalışmak da var çünkü bence.
herkesin soğukkanlılığını koruyabilmesi gerekiyor şu süreçte.
hem kendileri için hem toplum için.

toplum için elimden geleni yapıyorum şahsen, etrafımdaki bilinçlendirmeye çalışıyorum, bağış yapıyorum, oy veriyorum. onun ötesinde haberlerdeki pornografik şiddeti falan izleyip kendimi mutsuz edince ve psikolojimi bozunca toplum için bir şey yapmış olmuyorum ki. geçtiğimiz 200 senede olduğu gibi önümüzdeki 200 sene de aynı kısır döngüdeki gereksiz siyasi polemikleri yaşamaya devam edeceğiz, bu ülkenin değil dünyanın düzeni bu. kafaya takmaya değmez, üstüne düşeni yap geç.

TV izlemiyorum, sosyal medya kullanımım oldukça sınırlı ve benim tercih ettiğim kanallardan ibaret(ekşi sözlük ve Reddit). Gündemi takip etmiyorum ya da çok geriden geliyorum. Şans eseri gördüysem ya da birileri attıysa. Kendim bireysel olarak elimden geleni yapıyorum. Ha çok mutlu muyum? Değilim. Ama daha kötü olmamak adına elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Aretin yeri

Akın Balık vardı, biz severdik. Karaköy

Beyoğlunda Salkım Meyhane.

Genelde müdavimlerin gittiği, kadın erkek oranının neredeyse her zaman eşit olduğu, açık havada içebildiğiniz, çok samimi ve fiyatları belkide Beyoğlu'nun en uygunlarından biri. Çok daha iyi mezeleri olan, çok daha iyi manzarası olan mekanlar bulabilirsiniz ancak salkımda sizi düdüklemeyeceklerine, ve ortamdaki hiçkimseden rahatız olmayacağınıza emin olabilirsiniz.

www.instagram.com

Aret'in yeri +1

Mukellef karakoy

Akin balik da vardir ben cok severdim ama herkes sevmeyebilir

çukur meyhane vardır benim favorim. menüde yazanın 1 lira üstü gelmez. ana yemekleri de fena değildir ama mezeleri çok çok iyi. mezeler 25 liranın altındaydı en son 1 hafta önce gittim. 100'lük rakılar da 500 civarındaydı. sürümden kazanan bir meyhane. sokakta da masaları var mekanın içinde de. hava iyi olursa mutlaka sokakta oturun çok keyifli oluyor.

Beyoglunda, tarihi cumhuriyet meyhanesi guzeldi.

Hitabet kursu olarak aratırsanız seçenekleri görürsünüz

ücretsiz en iyi pratik ayna karşısında konuşmak.

(bkz: toastmasters)

Online eğitimleri var mı bilmiyorum, ama zamanında katılmıştım, 6 ayda falan cayır cayır konuşmaya başladım topluluk önünde.

Erty'ye katılıyorum. Ben kendimi bilgisayar kamerasıyla kaydediyordum. Sonra videoyu izleyip hatalarımı görüyordum. Pratik yaptıkça iyileşiyor.

Bence özgüveni çalışmak gerek. Kendine yardım kitaplarından iyi hissetmek ve Doğan Cüceloğlu'nun kitapları çok iyi gelebilir.

bu kadar sıkıntın varsa bizim buradan ıhlamur iç falan dememiz bişeye çare olmaz ki, gidip muayene olman lazım.

Kbb'ye gidin alerji vs. sebeplerle akıntı oluşuyor alerji hapı kullanırsanız azalır

Mars.

Jüpüter kanka SkyView diye bi uygulama var. İndir nerde ne var görürsün.

şu aralar jupiter ve saturn var oralarda. parlak olan jupiter, onun sol aşağısında kalıp gece yarısına doğru hafif üzerine çıkan satürn. jupitere iyi bir dürbünle dikkatlice bakarsanız uydularını seçebilirsiniz. ben evdeki dandik dürbünle bir tanesini görebiliyorum.

ne ucuz ki.

orası değil ruh sağlığı hizmeti almak genel olarak pahalı pandemi öncesi de orta halli bir yerde 200-250 civarıydı

Bildiğim kadarıyla haftalık art arda 5 seans öneriyorlar başlayınca, sonra psikolojik ekonomik durumuna göre sıklığını belirleyebiliyorsun

Her yer bu şekilde mi öneriyor onu da bilmiyorum

300 liraya bulduysanız kaçırmayın bence.
iki haftada bir değil, haftada bir isteyecektir muhtemelen ama ona göre bir düzenleme de yapılabilir belki.

pahalılığı tartışılır.
psikolojiniz hayatınızdaki en önemli şeyiniz ve bunun da bir bedeli var.
bu insanların o güne kadar aldıkları eğitimin, deneyimin, o muayenehaneyi ya da kliniği işletmenin de bir bedeli var.
hayatınızı etkileyen sorunu 5-10 seansta çözüp hayatınızı bir anlamda düzeltmenin de bir bedeli var muhakkak.
baktığınızda sadece karşınızda oturup dinliyor olabilirler ama yaptıkları iş kolay değil.
kolay olsa kendi başınıza halledebilirdiniz.

diğer yandan, bu insanların da sizin derdinizi dinlerken "kirayı bu ay nasıl ödeyeceğim?" diye düşünmemesi gerekiyor.
yani verdikleri hizmet karşılığında belli bir refah seviyesinde yaşamak istemeleri ve ona göre bir ücret talep etmeleri normal.

belediyelerin ya da devletin bazı kurumlarının da psikolojik destek hizmeti sunduğunu duymuştum ama detayını bilmiyorum.

edit:
bir de tabii 50 lira verilen şeyle, 300 lira veya daha fazlası verilen şeye karşı hastaların ve danışanların da ilgi gösterme şeklinde fark oluyor.
o da bir faktör.

Dertliyim.
Ucuz olanları güvenilir değil, ciddiyim. Arkadaşım gitti olanı da bozdular gibi oldu.

Sana 300 dedilerse çok şanslısın geçen sene bana 500 dediler bi de ayda 4 kez gelen kişilerle ilgileniyolarmış sadece.

Özetle ayda 2000 tl verecek parayı bulmak da kolay olmadığından gitmedim tabi. Sonra da gelip herkes gitsin diyolar. Saçma sapan işler. psikologlar kirasını nasıl ödeyeceğini düşünmesin tabi ama bi şeyleri düzeltelim diye giden bizler de kiramızı düşünmeyelim.

Loop gibi.

pahalılığı tartışılabilecek bir konu değildir. hayvan gibi pahalıdır.ülkede bu kadar iyileştirilmesi gereken ruh hastası varken her seans için 600 lira istemek biraz insafsızlık bence , bunların belli bir piyasası olmadığı için ne kadar iyi gibersem o kadar iyi olur düşüncesiyle o fiyatlar belirleniyor.Bana gelip de yok kirayı nasıl ödeyeceklerini düşünmemeleri lazımmış gibi saçma sapan şeyler söylemeyin.

geyik muhabbeti yapmak icin 300 lira,bugüne kadar herhangi bir sorun cozen psikolog gormedim,psikatrist ayri tabi o tedavi icin ilac yaziyor

pahalılığı elbette tartışılır.
seansı bin lira olan da var, 200 lira olan da.
birinden birini karşılayabilirsen karşılayabilirsin.
sonuç olarak özel bir hizmet alıyorsunuz.
bir bedeli de olacak elbet.
keşke olmasaydı ama var.
özel hizmet veren kimse kamu yararına çalışmak zorunda değil.
isterse seansını beş bin lira yapar, o parayı verebilenle ilgilenir.
devletin sunduğu seçenekler keşke daha iyi olsa, o ayrı konu.
kendi yerinde hizmet veren insanı bu bağlamaz ki.

ayrıca hiç dinlemeden, anlamadan ilacı yazıp hiçbir sorunu çözmeyen psikiyatr da var, hatta çoğunluğu böyle.
bunun dışında, terapiyle de ilaçla da iyileşen veya en azından sorunlarının büyük kısmını çözen fazla sayıda insan var.
herkes kendine uygun yolu bulup şartları izin verdiği sürece oradan devam etmeli.
sorunu olan ve yardım almayı düşünen insanların motivasyonlarını "aman zaten işe yaramıyor" diye bozmanın anlamı yok.

edit:
Acream +1
burada psikologun geçim derdiyle verilen örneğin ne demek olduğunu şöyle açıklamam lazım iyice anlaşılması için herhalde:
psikologun değil, devletin bunu düşünmesi lazım.
belki devlet bünyesinde çalışan psikologların şartları iyileştirilmeli ki, yönelim daha fazla olsun.
ya da belki belli düzeyde bir sigorta kapsamı gibi bir şey olsun falan filan, detayını bilemem.
ama evet, bu insanlar da kendilerini düşünmek zorundalar.
kendisine göre, kendine değer gördüğü fiyatı belirlemekte özgür.
ve evet, kamu hizmeti verecek diye aç da kalmaması lazım çünkü sorumluluğu bu değil.

tam tersine, her yıl telefon değiştirmeye, on tane spor ayakkabı almaya, tatile gitmeye ona buna para bulunurken, kredi çekilirken, insanın psikolojik sağlığı için jimjim'in dediği gibi bir miktar belirleyip, bununla hareket etmiyor oluşu sorun.
gerekirse fedakarlık edip gitmek lazım.
ama destek aldığınız yeri para vermeye değer görmüyorsanız zaten oradan ne kadar verim alabilirsiniz, bu da ayrı bir tartışma konusu.
herkes bu harcamaları yapmıyor elbette ama bunları yapıp, "gitmem lazım ama parama kıyamıyorum" diyen bir kitle de mevcut.
bu noktada psikolog neden fedakarlık yapması gereken taraf olsun ki?

antalya'da bir terapist ayda 8 kere gelmezsen ilgilenmem, parayı da peşin alırım dedi (bu üslupla söylemedi tabi). parayı peşin almalarının sebebi de sürekli gelmelerini sağlamak içinmiş (yersen).

gerçekten çok pahalı, benimde çözemediğim sorunlarım var, beynimin içinde düşünceler kaynıyor resmen ama gidemiyorum.

iç dökmüş oldum biraz, kusuruma bakmayın.

edit: lcha +1. psikoloğa ayda 2bin vereceksek biz nasıl ödeyeceğiz kirayı diye düşüneceğiz bu seferde.

yani yine biz fakiriz diyeceğim ama linç yerim herhalde.
her şey pahalı +1
bir de tartışılır, sağlık ve daha önemlisi ruh sağlığı ucuza kaçılabilecek bir konu değil. ayrıca yetişmiş, bu alanda gerçekten tedavi sağlayabilecek uzman sayısı az.
bunları göz önünde tutarsak, piyasayı da bilen biri olarak 300 iyi bile diyorum.
bir de şöyle bakın bu tedavi sürecine, diş yaptırmak gibi ya da nebileyim bir şeyi tamir ettirmek gibi. toplu halde düşünün.muayene ücreti olarak değil de 5-10k verip kurtulacağınız bir ihtiyaç gibi.
dalga geçmiyorum ama eski mutfak dolaplarını değiştirmek için 10k bütçe ayırmak gibi yani.

"diğer yandan, bu insanların da sizin derdinizi dinlerken "kirayı bu ay nasıl ödeyeceğim?" diye düşünmemesi gerekiyor."

güldüm buna. kira derdi çeken psikolog/psikiyatr/terapist var mı bu ülkede ya da dünyada? en yeteneksizi bile orta üst sınıf hayatı yaşıyor. gözü açık olanlar direkt zengin statüsünde zaten. ben henüz geçim sıkıntısı çeken psikolog görmedim.

bilakis terapiye ihtiyaç duyan insanın derdini anlatırken "kirayı bu ay nasıl ödeyeceğim?" diye düşünmemesi gerekiyor. bir meseleye ancak bu kadar tersten yaklaşılır.

sonuç: evet pahalı. orta gelirli biri olarak, delirmeme ramak kalmadıkça asla içime sinerek psikoloğa terapiste vs. bu parayı vermem.

Yukarıda bir cevap yazmıştım; buraya da yazayım.

Günde çok fazla danışan alamıyorsun zaten; zihinsel olarak yuk bir durum. Her seans öncesi dosya okuma, seans sonrası kendin için ufak rapor yazma, seanslar arasına az da olsa ara koyma vs gibi durumlar oluyor. 'Haydi bakalım sıradan alalım sizi' gibi bir durum olmuyor yani. Odaklanabilmek ve kaliteli seanslar geçirebilmek için aralıklı çalışmak şart.

Sonrasında terapistlerin (hem psikolog hem psikiyatrist) terapi eğitimleri bayağı maliyetli ve hiç bitmeyen, sürekli kendini revize eden bir süreç. Bu yda seans ücretlerine etki ediyor haliyle. İnsanlar 15000 lira yüksek lisansa pahalı derken terapistlerin bir eğitimi o kadar nerdeyse.

Üçüncü olarak da terapiye giderken biraz zorlanarak gitmelisiniz zaten (seans basi 1000 lira olsun demiyorum) seansı 50 lira olan bir terapist sizi maddi olarak çok zorlamaz; bu yüzden ayırdığınız zamanı da çok onemsemeyebilirsiniz. Sadece turkiye'de değil, tüm dünyada böyle.

Seansı 500-600 lira olan psikolog az zaten; psikiyatrist var. Psikolog o kadar yüksek ücretle seans yapıyorsa gerçekten ekstra bir durumu vardır. Istanbul'da genelde 300-350 lira arasında değişiyor; 250ye kadar düşen yerler var.

Ha bana kalırsa buna devletin el atması lazım. Seans ücretinin yarısını sigorta karşılasa bu kadar sorun olmaz. Onun dişinda durum bu. 50-100 liraya danışan alamazsınız.

11 yıldır devlette çalışan bir psikolog olarak soruları alabilirim. hastanede terapi başvuruları olabiliyor. ancak her hastanede oda sıkıntısı var. bakanlık doktor bakanlığı, psikolog tehdit unsuru gibi görülüyor. personel dağılım cetveline göre her ilçe hastanesinde bile ortalama en az iki psikolog bulunuyor. onları da hasta haklarına vb benzer yerlere atabiliyorlar. sevk zinciri de şöyle ilerliyor. mhrs'den psikiyatriye başvuruyorsunuz. görüşme ihtiyacınız varsa, psikiyatrist de halden anlayan biriyse psikolog yönlendirmesi yapıyor. alacağınız hizmet ise hastanenin ortamı, psikologun motivasyonu gibi değişkenlerce belirleniyor. konuyla ilgili soruları olanları alabilirim.

3 yıl önce gittiğimiz Akın Balık Karaköy fena değildi

Evet ben de beğeniyorum orayı ancak değişik tatlar da arıyorum :)

Arttıracak olan var mı ? :)

Çoğu mekanda vereceğiniz rakam yaklaşık budur. Gözünüze kestirdiğinize oturun. Oturmadan fiyat sorun. Rakı, meze vs. fiyatı. Müzik varsa müzik parasını. Elinizde alışveriş poşetleriyle çantalarıyla da gitmeyin. Beşiktaş’ta bir sürü yer var. Silivri’de de var mekanlar. Daha ucuza kalkarsınız. Avrupa deyince alan çok geniş kalıyor. Gaziosmanpaşa’da Silivri’den de ucuza oturursunuz.

Aret in yeri

Başka önerisi olan var mıdır ?

Orta ileri derece karaciğer yağlanması var. Yağlı yemesin, enginar yesin bol bol. Diyet yapsın.

Doktor değilim ama bahsettiğiniz sorunlar karaciğerden değil bence. Karaciğer yağlanması akut soruna yol açmaz, önlem almazsanız uzun vadede karaciğeri elinize alırsınız.

çiğdem kuaför var, annemler yıllardır ona gider memnunlar.

tut şunun ucunu döşeyelim abi

www.youtube.com

akbank reklamı
www.youtube.com

nil karaibrahimgilli hazırkart reklamı
www.youtube.com

son dönemlerden, peak
www.youtube.com

cem yılmaz opet reklamı
www.youtube.com

cem yılmaz alaturka reklamı
www.youtube.com

25 yaşındayım, ilk bunlar geldi aklıma.

hakem golumuzu yedi Evin ana, gelin, gelin evin ananizin corbasindan icin
bir bilmecem var cocuklar cayda kahvaltida yenir ......
onlarin anlayisi forklii, kulturu forklii
macips her maca gidiyor her macta yeniyor

Cok vardi da bunlar aklima geldi bir cirpida olumlu olarak
7-8 yildir tv izlemiyorum, yeni donem yok hic aklimda

On yüz bin milyon baloncuk (ilk hali)

cola turka reklamı www.youtube.com

cem yılmaz telsim reklamı www.youtube.com

kemal sunal ekolay reklamı www.youtube.com

sheer driving pleasure www.youtube.com bu reklami cok basarili bulmustum zamaninda

babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

alo garanti
www.youtube.com

cep bank
www.youtube.com

cola turka
www.youtube.com

nil karaibrahimgil - özgür kız reklamları

Fiat palio
youtu.be

(Bisikletli efsane reklam:))

Anadolu Sigorta-Street Fighter reklamı

www.youtube.com

aganiginaganigi

:)

kemal sunal'lı e-kolay reklamları.

Macar dansı eşliğinde, arabadan robota dönüşen (ya da tersi) Citroen reklamı.

Ben de hastaneye gidemediğim için karbonat ile gargara yaptım günde 5 6 defa ingiliz karbo atıyla yani daha az tuzlu olan ile 2 güne geçti doktor değilim tavsiye niteliği değil.

şu sıra ortalık virüslerle kaynıyor. hayatım boyunca hasta olmayan ve ilaç kullanmayan ben beş gündür sabah akşam antibiyotik alıyorum maalesef. ilkin boğazımda sonra kulak kepçemde nedensiz bir şekilde iltihap oluştu. uzman bir hekime gidip muayne olun derim.

ben de 2 hafta önce bu durumdan müzdariptim. kurum doktoruna gittiğimde aferin forte yanında majezik 0.25 oral sprey yazmıştı. aferini bilmem ve tavsiye ediyorum şeklinde anlaşılmasın, ama majezik yutkunurken hissedilen o ağrıya iyi geldi bende. reçetesiz veriliyorsa majezik 0,25 oral spreyi öneririm.

benim dün ağrıdı e sigara içiyorum can sıkıntısından evde sürekli az da su içtiğim için boğazımı biraz tahriş etti kestim bol su içtim geçti.

ben. cumartesiden beri 10 üzerinden 1'lik ara ara gidip gelen bir boğaz ağrısı var.

Ben

İki uc gundur bademxiklerim batiyor gibi jissediyorum. Aksamlari karnonatli su ile gargara yapip yatiyorum. Coronadan bagimsiz karbonati ara ara bu sekilde kullaniyordum zaten. Monil yazim hatalari

Bende yaklaşık 8 gün boyunca boğaz ağrısı vardı. Ama sadece boğaz ağrısı. Nezle öncesi hep boğaz ağrısı yaşarım. Aynı öyle bir ağrıydı ama nezle de olmadım. Bugün uyandığımda geçmişti. 8 gün çok tedirgin etti şu günlerde.

Ilık suya tuz ve karbunat karışımı bana iyi geldi.

Bir de şimdi şunu gördüm:

www.youtube.com

Ben
8-9 gundur yasiyorum. Mevsimsel faranjit diye dusunuyorum. Hic ates yok, arada hapsirma var, burnum zaten hep akar eliyorum bunu o yuzden.
Bal-limon-karabiber gecici olarak ise yaradi ama bitirmedi. Umca’ya basladim dun bugun daha iyiyim. Sigarayi gunde 4 taneye indirdim.

evet bugun tum gun bas agrisiyla bogustum. normalde ilac icmeyen beni eczaneye ilac almaya goturecek kadar agridi resmen. hala da tam manasiyla gecmis degil bir de midemi mi usuttum bilmiyorum istifra ettim ne var ne yoksa. o kadar cilgin etkilenmis de degilim olan bitenden psikolojik olarak ama neden boyle oldum bugun ben de bilemiyorum. bu ara sıklıkla agriyor basim.

ağrımıyor.

Corona belirtileri arasinda baş ağrısı ile baslar diye bir şey okumadım ve görmedim hiç. Muhtemelen mevsim geçişi ile ilgilidir; bu kadar panik olmayın.

hiç ağrımıyor

Sabah kalktıpınız gibi mi ağrıyor, burdan cevap yazarsanız göremeyebilirim, mesaj atınız

Havalar ısındıkça terleyerek sıvı kaybetmiş fakat su içmeyi arttırmamış olabilirsiniz. Susuzluk baş ağrısı yapıyor.

Benim başım genelde çok ağrır. Belirtiler içinde ben de okumuştum. Ama onun dışında pek çok sebep olabilir, tansiyon, soğuk algınlığı, boyun fıtığı, göz bozuklukları, sinüzit, lodos.

Hayır

benim çok ağrıyor ama virüsle bi alakası olduğunu düşünmüyorum

O dediğin online satışlarda oluyor. 15 gün koşulsuz değişim.
Mağazadan satışlarda ayıplı kusurluysa oluyor

30 iş günü içinde ne olursa olsun değiştirme hakkıniz olduğu nerede yazıyor?

Benim hukuki olarak 30 iş gününde bunu ne olursa olsun değiştirme gibi bir hakkım yok mu ?
- yok

Tüketici hakem heyetine mi başvurmalıyım ?
- istersen başvur ama bir şey çıkmaz

Veyahut yapılacak bir şey yok mu ?
- maalesef yok

Oyle olsa binlerce kisi 30 gun kullanip "performansini begenmedim" deyip geri verir?

Internetten alinan urunlerde de belli basli kalemlerde kutuyu vs acmamis olmaniz gerekiyor 14 gun iade icin.

Bana aynısı vatan da oldu hediye gelmişti fatura adıma olmadığı icin değişim yapamayız dediler :) siz de yine daha insaflı davranmışlar. Yurt dışında bestbuy dan bir kulaklık alıcaktim elemanla konuşuyoruz dedim nasıl performansı açık yok denettirmemem ama begenmezseniz hemen geri verin iade alırız demişlerdi canını yediklerim:) bu arada çok ürünü alıp kullanıp verdiğim oldu amerika da, keske aynı türetici hakları biz de olsa. Hadi şunu da söyleyeyim yılbaşında kanadaydim AirPods um bozulmuştu anında bir kulaklığı ve case I degistirdiler sonra bir baktım diğer kulaklıkta çalışmıyor tam yapacağınız işi öpeyim derken çocuk kusura bakmayın sizi çok beklettik uğraştırdık yenisini vericez dediler :) bu arada AirPods un faturası benim adıma bile kayıtlı değildi arkadaşın hediyesiydi. Biz de vatan bilgisayar açılmamış kutulu faturalı ürünü değiştirmedi fatura Sahibi gelmeli diyorlar bozulsa peki yapar misiniz diyorum fatura Sahibi gelirse yaparız diyorlar. çalmış olabilirsiniz diyorlar bunu duyunca o an zaten kan beynime sıçradi adamın üstüne yürüyünce 100 kere özür dilemisti benden Neyse kral uzun yazdım Media market den de ayrı nefret ediyorum sıfır animal pack li Rowenta aldım ki dyson alacaktım satıcı çok övdü üzüldüm amk yaşlı bir teyze kan ter içinde kaldı tamam dedim ya. Eve geldik kutuyu açtım içinden animal pack başlıkları çıkmadı :) adamları geri aradım biz nerden bilicez sizin içinden almadığınızı diyorlar aynı kadını sordum işten ayrıldı dediler :)) satan 2 leri ateşledim yok ettim orayı en son verdiler başka kutudan alıp. Hepsi lanetlik bunlarin. Benim düşüncem Üründen memnun kalmadıysan geri almaları lazım, Media market in müşteri haklarına bir göz at bakalım.

mediamarkt ayıplı ürünü bile değiştirmiyor hocam ohoo.

Erik çıkmış erik götür

hayirli olsun. depresyon belirtileri mi gosteriyor?? her gun bir tane elevit'in omega3 hapi iciyorum, sanirim beni toparlayan o oldu.

Erik +1
Bence en güzeli eşi ile baş başa geçirecekler bir akşam ayarlamak. (yani çocuğa bakmak için anneyi cesaretlendirmek bir kaç saat için bile olsa)

Eğer okumamışsa Hande Birsay'dan "Emiyor mu?" kitabını hediye et.

eğer yanlarında yardımcı biri yoksa en büyük ihtiyaçları kendilerine zaman ayırmak

Çok teşekkürler ama Camper’ın neredeyse bi çok modelini palyaço ayakkabısına benzetiyorum ben, bana zerre gitmez ;((

adidas gazelle

Adı yasin ceylan

Teşekkürler

Aradığımıza cevap değil ama paylaşmak istedim. Bu soz beyazid i bestami tarafından söylenmiştir, ona atfedilir.

Hakikat aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır şeklinde.

İşte bu yüzden seviyorum burayı :) çok teşekkürler

Biotin vs eksiktir muhtemelen.
Oncelikle eczaciniza danisin

Biotin demeye geldim.
Bir de bir sure shellac yaptirin ve surekli tirnak bakim kremi ya da hindistan cevizi/argan yagi kullanin. Kuruluktan da oluyor. Ben bu sekilde duzelttim.

Dinleyemiyorum, dikkatim dağılıyor. Tam dikkat kesileceksem de okuyorum zaten.

En popüleri storytel, aylık 30tl idi hatırladığım kadarı ile. Nero da ve Vodafone da ücretsiz 1 ay kullanım hakkı veriyordu

Ben anında uyuyorum sesli kitap ile. Dinleyebilenleri takdir ediyorum.

çoğu tıss. utopia'yı tavsiye ediyorum.

Yav hee @we are floating in space

the mentalist'te house tadı yakalayabilirsin.

big mouth.

it crowd, community, peep show, fleabag, the office (us)

mr. robot, fargo, better call saul (breaking bad izlediyseniz), years and years

black mirror, sherlock, dexter

mindhunter, you, fleabag, the night of

sahibinden.com'da ikinci el bakın www.sahibinden.com

Uyuyacağım büyük ihtimalle.

Çerez, dizi/film öyle.. (henüz dizi mi, film mi izleyeyim karar veremedim)

telefonu kapatıp film izleyeceğim. :) muhtemelen süresinden korkup bir türlü başına oturamadığım the irishman olacak.

aaa yalnız değilmişim. gerekli abur cuburlarla bende irishman'e dalmayı düşünüyorum.

Ben daha çok toplanıp içmeye bahane olarak bakıyorum. Dışarı çıkıp yılbaşı gecesi diye de saçma sapan müzik çalan yerlerde dip dibe girmek istememek gayet mantıklı. Normalde de toplanıp içiyoruz ama yılbaşı mı? Hadi yine toplanıp içelim. Oley.

iyi şarap ve güzel bir konser videosu

yazılım videosu izleyerek

Ben de irishman izliyim bari, bir yandan da çalışırım (multitasking rulez!) ama saat 12 olmadan uyuyabilirim bilmiyorum :)

yayıla yayıla banshee izlemek

verilir..

güven verilir, sevgi hak edilir, saygı kazanılır vs vs hepsinden biz sorumluyuz bence.

verilir

guven veren bir durusunuz var halen bey-hanim

Perspektife dayalı cevabı var bunun. Cümlenin kurgusuna göre aktif özne ile pasif muhatap birbirinden ayrılır. Güven veren biri aktiftir. Eylemi muhatabı etkilemiştir. Etkin taraf güveni verendir, alan pasiftir. Güven almak ise (böyle bir cümle görmedim ama mantıksal olarak doğru) alan kişinin etkinliğini belirtir. Yani güveni aldığı kişi etkin olmasa da belki de kendi etkin yanılgısı ile güven duygusu canlanmıştır. Felsefedeki etkin ve edilgin, özne ve nesne ayrımları da buradan çıkıyor.

@prole +1
nereden bakıldığına bağlı olarak iki taraftan da yorumlanabilir. ama güven nolursa olsun karşılıklı olmalıdır ki taraflararası denge sarsılmasın, o nedenle iki yönlüdür

güven ilişkisi karşılıklı kurulur. Kurulan bir şeydir, verilip alınmaz.

Güven diye bir şeye inanmam. Güven dediğimiz şey karşılıklı çıkarların muhafaza edilmesidir aslında. Çıkarlar bitince güven dediğin o şey de kendiliğinden yok oluverir.

Ben yardımcı olabilirim.

soğukta kaldın mı? bronşit olabilirsin. sırtını hep sıcak tut.

Bence panik atağa dönüşmesine ramak kalmış bir anksiyete. Basit meditasyonlar ve nefes egzersizleri yardımcı olur

takip edeyim bari bu duyuruyu. bende de aynı şekilde sanki az nefes almışım gibi bir his oluyor ve bütün dikkatimi nefes almaya veriyorum. bu sefer de nefes almak daha da zorlaşıyor.

Spor yoga psikiyatri istemiyorsun. O zaman alkol

bence bir gogus hastaliklari doktoruna gorun. alerjik astim da olabilirsin. ozellikle alerjik bir bunyen varsa?

enabiz indirip uygulama uzerinden ilaclarim sekmesinden kontrol edebilirsiniz. Genelde gozukuyor. Gecmis olsun.

Prednol 3 tablet birden, sabah, tok.
Erdostin sabah 1-2, akşam 1-2.

Tuzu kes hemen, bir de googlela kortizon ile beslenmeyi, canim prednol tum alerjiklerin dostu

Kortizon içeren ilacınız Prednol. 1x3 demek günde 1 defa 3 tablet birden içmektir.
Erdostin de öksürük için yazılmış sabah 1 ve akşam 1 kapsül tok karnına içilir genelde.

her hafta aynı şeyi yaşıyorum. bütün bir hafta haftasonunu bekliyorum, haftasonu gelince de sanki hiç bu anı beklememişim gibi geçiyor, pazar zaten pazartesiyi düşünmece. perşembe günüm bile pazardan daha güzel geçiyor olabilir, sırf haftasonu yaklaşıyor diye. bunun bir sonu yok sanırım, hep ileri bir tarihi düşünerek günleri tüketiyoruz.

Üvez sineğine yada diğer ismiyle lağım sineği olmalı. Ona çok benziyor.Pis ortamlarda bulunur

ref.
grup dersine +1 olurum ayrıca.

Ref ?

Bende de var uzun zamandir ayni sorun. Bir duyuruya girip anasayfaya geri dondugumde hic bir yeri tiklayamiyorum. Bazen bir bazen de birden fazla kez sayfayi yenileyerek cozuyorum.

Bende de var. Ios ;/

Aynn ios

Android, ben de yaşıyorum

beta'yi dener misiniz?

@compu betada ekşi üstünden girerken aradığınız sayfa yok uyarısı veriyor. Giremedim.

kötü filmler izliyor olabilir misiniz?
festival takip ediyorum ben, her zaman tüm liste için çalışan bir yöntem değil elbette ama en azından bir juri değerlendirip seçiyor. kaldı ki özellikle ist film fesivali için üstüste çok kötü filme denk gelmek zor bi ihtimal.
sinemayla ilgilenen farkı bakışları seyrediyor/takip ediyorum. örnekse; melikşah gardaşım ve ilker canikligil may lav.

zaten yıllar içinde sinema dışında okuduklarım, gezdiklerim, gördüklerim vs genel olarak bi sanat ya da entelektüel birikim oluşturuyor bi süre sonra bu zevklere yönelik bi şeyler arıyorum. yani daha geniş bi yerde kaybolmak yerine daha dar bi alana yöneliyorum.

bi de bişeylerden örneğin bi sanat eserinden etkilenmeyi sizde somut kalıcılıkta bi etki olmalı gibi görmeyin. sizi bu yaşta siz yapan şey bugüne kadar yedikleriniz içtikleriniz, o seyrettiğiniz filmler vs. zaten.
siz bi filmi (eğer size etki edecek nitelikte güzel bi filmse) izledikten sonra;önceki gibi olmuyorsunuz ki?

önerim, filmleri fastfood gibi tüketmek yerine sindirin, belki anlattığı şeyle ilgili okumalar yapın, duruma göre mekanla, olaylarla ilgili şeyler araştırın.

Izlediğim şeyin bana birikim katmasını istiyorsam o filmle ilgili yazılmış makalelere göz atıyorum. Sinema tarihiyle ilgili yüzlerce kitap vardır zaten, en azından kullanılan teknikler ya da alegoriler hakkında, yönetmen hakkında bir şeyler okumak filmi daha keyifli hale getiriyor. İçeriği tamamen hatırlamasam da genel kültür edinmiş oluyorum.

Hiç olmadı sinema televizyon mezunu bir arkadaşım var, bize gelsene film izleriz şeklinde kendisini ağıma düşürüp film okuması yaptırıyorum filtre kahve karşılığında.

benim de kafamda tek başına tatile gitme fikri var. arkadaşların hepsi tatile çıkmış.
gitmeden önce gideceğin yerlerdeki festival ve etkinliklere bakmanı tavsiye ederim.

Baktım Caz Festival de var yakınlarda 3 gün. Yine aynı endişe var ama

geçenlerde tek başıma şehir dışına gittim, bütün şehri gezdim ve inanılmaz zevk aldım. eğer kendinize dolu bir program yaparsanız sıkılmazsınız, ayrıca bunalmışsanız ve kafa toplamaya ihtiyacınız varsa gayet de iyi olur.

benim gitmişliğim var 1-2 hafta sonra yine gidiyorum. epey kafa dinlendirici oluyor. bir şehir gezisi olsa plan iyi olur tabii ama deniz kıyısı için ben gerek duymuyorum pek. zaten deniz kıyılarında pek öyle günü dolduracak bişeyler de olmuyor.

daha önce yapmammış olman bile yapman için sebep olabilir. Ben illa yalnız olmak istediğim tatillere gittim, yalnız olmakta ısrar ettim. Keyfin isterse yalnız devam etmeyebilirsin. Ama bi gidip denemek neden olmasın?

www.instagram.com

@pastörizesüt Hahaha en acısı da sırta krem sürmeye çalışmak hiç bu tarafını düşünmemiştim ;(

Şu anda tam böyle bir tatilden dönüş yolundayım. 2 hafta önce de yakın bir arkadaşımla tatildeydim fakat bu sefer dedim ki tek olayım. Çadır kampı yaparak birkaç yeri gezdim. Aşırı aşırı keyif aldım. İnsan kendini dinliyor, kafasını topluyor iyi oluyor bence. Tanımadığım insanlarla muhabbet sohbet edememe kısmı benim için de geçerliydi ancak gittiğim yerlerdeki insanların güler yüzlülüğü ve samimiyeti o kadar hoştu ki başta onlar benimle tanışıp muhabbet açınca sonrasında ben de açıldım. Çoğu arkadaşım tarafından suratsız diye tanımlanabilirim aslında ama tatilimin sonunda kendimdeki değişimi gördüm. İnsanları ve kendimi sevmeye başladım. Artık hayatım boyunca yalnız takılırım demiyorum ama illa gitmek istediğim bir yere kafama uygun bir arkadaş bulamazsam tek giderim hiç çekinmem. Tavsiye ediyorum kesinlikle.

ben ilk kez geçen sene yalnız tatil yaptım. 1 dk durup da canım sıkılacak bir vaktim olmadı. deniz, çarşı derken acaip hızlı gidior zaman.

Canin sikilmaz niye sikilsin.
Birlikte karar vermek durumunda oldugun biri olmayacak.
Ne istiyosan onu yaparsin.
Hic yapacak bir sey bulamazsan plaja inersin keyfine bakarsin.
Tekne turu falan yaparsin.
Ben yillardir tek cikmak istiyorum ama hep birileriyle gidiyorum sonunda.
Benim derdim de hastalansam vs etrafimda tanidik bi yuz olmayacak endisesi :(
Bunyem cok zayif cunku...

Ben de kolay sosyalleşen biri değilim. Kimisi vardır, kitabını, laptopunu alır alır kafede, Starbucksta saatler geçirir ben yalnızsam 5 dakikadan sonra içime fenalık basar. Yan masada millet muhabbetler kahkahalar sen orda telefona, kitaba kafanı gömek zorundasın falan. Otel odası yalnızlığı diye başlık var, şimdi baktım 110 sayfa olmuş. Bu kadar adam goygoy yapmış olamaz. Londra, Roma falan olur ordan oraya müzeden, sergisine, parkına yalnızken bile zaman su gibi akıp geçer. Ama bu tarz yerlerde biraz zor benim için, soruya cevap ben keyif almıyorum heves kırmak gibi olmasın yapı meselesi

Kas'ta sikilirsin. Gitme.

sikilacak ne var yahu? denize girecek, gunesleneceksin, yemek yiyeceksin, alisveris yapacaksin, kitap okuyacaksin vs. vs. Konsept gayet acik.

Tek başına tatile çıkmanın tek negatif tarafı sırtına güneş kremi sürecek birini bulmakta zorlanmak :) biraz iletişimi güçlü bir insansan onu da problemsiz çözüp yeni arkadaşlıklar edinerek tek gittiğin tatilde yalnız kalmazsın. Kaş'a gideceksen de dalış yapmayı dene seversen eğitimini alırsın. hideaway'de bir sangria iç yok şarap vs uğraştırma dersen orada tek kişilik kova al kafa olup kalkarsın :)

Göremez.

i.hizliresim.com Buradaki 2 saniyelik melodiden bahsediyordum

Marmara Adasi

doğa club tatil köyü.

Avengers end game, proffesor and madman fena değildi

nebula isminde locarno film festivalinden ödülle ayrılan bağımsız bir türk filmi var. mainstream dışında bir şeyler arıyorsan dene.

''seninle başım dertte'' ve ''altın eldiven''

survival filmi seviyorsan arctic fena değildi.

başka sinema'ya erişimin varsa emre yeksan'ın yuva'sı ön gösterimde şu anda; son yıllarda izlediğim en iyi türk film.

Crossfit ten mi bahsediyosun :D

Yok ya :) böyle ninja warriordan bozma etapların olduğu bir spor salonu vardı İstanbul’da. Maslak tarafındaydı deyü hatırlıyorum

Uniq'de bir yer var ağaçtan ağaca... Çocuk şeysi gibi

Sanayi'de Acrodemy var.

newegg
thinkgeek
b&h
kith

dx.com
banggood

Erased ile başla derim :-)

Ratatuy, arı filmi, patron bebek’in dizisi var bir de. İzlemediyseniz maşa ile koca ayı çok eğlencelidir :) pokemon dahi var. Direkt kategori aratırsanız daha çok şeye erişebilirsiniz tabii.

gravity falls'u mutlaka izle, harika bi çizgi dizi

bi de yetişkinlere yönelik tabi ama bojack horseman de muhteşem

Avatar last airbender
Pokemon (1. sezon)
—-
Bu arada süngerbo’un da tek sezonu var :/ o da kötü.

Rick and Morty

Rick and morty +1
Birde horseman vardı galiba tavsiye edilen.

eksisozluk.com

over the garden wall, farklı bir şeyler izlemek istersen.

rick and morty
bojack
big mouth
final space
paradise pd

Ten ten
Neo yokio

yarım saatlik aşırı iç ısıtan çok tatlı bir animasyon filmi var ismi de angela's christmas

Girmek istediğiniz bölümün başvuru şartlarına bakın. Orada ales şartı olup olmadığı yazar. Varsa zaten hangi bölümden en az kaç puan almanız gerektiği de vardır

tezsiz için ales istemeyebilir, bu yönetime bırakılmış. ama istediklerinde de niye istiyorsunuz diyemezsiniz doğal olarak. eski alımları nasıl yapmış bakın ona göre karar verin. ancak geçtiğimiz dönemlerde istememiş olmaları da garanti vermez, belki bu dönem isterler. kısmet artık.

tavsiye etmem.tiyatro kursunun da kötüsüne denk gelirsen iyice çöp olur. mahşeri cümbüş ve çırakları falan devam ediyorlar sanırım benzer adlarla çlışmaya direkt mizaha dönük bi orası var benim bildiğim ama yine de öncelik kursa gitmek olmamalı.
mizah dergisi okuyacaksın düzenli.
gözlem yapacaksın.
sokakta sosyalleşeceksin
güncel sosyal medya akımlarını ve programlarını vs takip edeceksin
bi de kendini besleyeceksin mizah yapabilmen için güldüreceğin kitleden daha zekice/akıllıca daha dolu düşünebilmen gerek. kitap oku, güzel filmler seyret vs.

polonezköydeki mekanları denediniz mi?

senfoni garden

"Göz çevresi yağ bezeleri"

bu varsa kolesterolün yüksek demektir. yağı azaltırsan gidiyolar.

daha yeni her şeyime baktırdım kolesterol değerlerim yüksek çıkmadı ki. üstelik yağlı beslenen biri de değilim.

onları erkek berberlei sıkıyor ya

sıkılır mı ya bunlar:O :O şimdi bir deneyeyim dedim de hepsini sıkmak çin işkencesi demek.

kiehl's her cilt tipine uygun bi marka değil. denemeden almayın bana ço kötü alerji yapmıştı mesela ve yağ bezeleri oluşturmuştu.

yağ bezeleri biraz da beslenmeyle alakalı, biraz yediğiniz şeylere dikkat ederek de çözebilirsiniz.

yani senelerdir yüz kremini gözlerime de sürüyorum diyorum bunun dışında her şeyden olup buna hiç değinilmemesi ve bir allahın kulunun göz kremi önerisinde bulunmaması enteresan :)

Mümkünse doktora gidin cildiye bölümü bunun için var. Kozmetik ürünlerin %90 illüzyondur. Eski bir imalatçı olarak çok basit örnekler verebilirim . Yıllarca insanlara tüy dökücü olarak karınca yumurtası yağı (allah allah diyorum) satıldı içerik formik asit. Saç bakım ve dökülmeyi önleyici yağ karışımları diye hint yağı satıldı. Mucizevi göğüs büyütücü diye krem bazının içinde karabiber satıldı. Kozmetik , miş gibi yapma sanatıdır ;)

Nuka kusburnu cekirdegi yagı al en fazla 2 damla olacak sekilde yay.

Yag bezeleri kozmetik olarak cozulecek bir sorun degil, benim kilolu zamanlarimda daha da cok vardi, kilo verdikten sonra oldukca azaldilar ama hala varlar.

Siz yag bezeleriniz icin doktora gitmelisiniz. Ayrica goz kremi olarak senelerdir sebamedinkini kullaniyorum. Ben oldukca memnunum. Kiehls inki, cok kuru ciltler icin cok cok yogun ve yagli bir nemlendirici. O sizin icin zaten uygun degil.

Yanlis urun kullanimina bagli da beze olusur. Kolesterol diyip kizi korkutmayin. Kac yasindasin? Anti aging kullan. Kiehl s iyi bie markadir hassas cildimde test edip onayladim yillar evvel. Su ara kullanmiyorum ama.

Ayrica 90% yuz kremini goze surdugun icin olusmus. Buradaki erkekler ne anlayacak ya? Bir de ahkam kesmisler.

Cok iyi bir dermatologa gitmeyeceksen de sana kimyasal bisey verecektir en iyi ihtimalle.

Derhal goze yonelik urun kullan. Kiehls in avokadolu goz kremi hem hafif yapida hem de sahane.

Ayrica goz alti bolgene sadece yuzuk parmaginla urun uygula

Ne iş yapıyorsunuz? İş dışında ne amaçlarla kullanacaksınız?

bütçe ne o da önemli.

Oyun oynayan biri değilim. Onun dışında web search film dizi aslında her türlü web kovalamacası için kullanabilirim sabit bir şey söyleyemiyorum şimdi. İş konusunda da büyük excel datalarıyla uğraşıyorum daha çok. Belki buna hazır bir bilgisayar işime yarayabiliir.

Bütçe en fazla 5bin ;)

hp 755 g5.

4300₺ falan. ince, şarjı iyi gidiyor. ekran görüntüsü süper, işlemcisi amd'nin demirbaşlarından. 8 gb rami ve 250 gb ssd'si var.

şu an piyasadaki en f/p bilgisayar. bi bak derim.

5 bin bütçe ile monster kaçırma.

Hp alma ne alırsan al.

www.hepsiburada.com

256 gb ssd
1 tb hdd
1050 ekran kartı
8 gb ram
yeterli.ssd olmayan laptop alma. bu arada donanımhaber sıcak fırsatlar bilgisayar bölümünde bi süre bakın acelen yoksa. haftada 1 güzel bi laptop indirimi çıkar. 6 binlik laptopı 5 e alabilirsin.

oyun oynamayacak olmana rağmen bütçen iyiymiş bayaa =)

şöle bişiler alabilirsin.

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

bi de bi kaç mağazaya gidip isteklerini sıralayıp ona göre beğenebilirsin. marka modeli öğrendikten sonra internetten alırsın yine. burada herkes link atar. hangi kredi kartların var mesela o da önemli. kart kampanyaları vs oluyo. fiyatı düşürebilirsin bu şekilde.

monster düşünüyorsanız şikayetvar ve facebook'ta monster kullanıcıları grubunu inceleyin mutlaka. ben 3 ay önce 6200 tl'ye monster aldım, çok pişmanım, haftaya hakem heyetine başvurup iade etmeye çalışacağım.

Sadece kuru mama mı veriyorsunuz? Ben sokakta beslediklerime bile tavuk veriyorum bazen, sadece kuru mama veremem ben hele evdeki hayvana. Ben çerez niyetine iyi açık mama alıyorum, biraz alırsınız tadını severse ondan devam edersiniz.

Yazin balikli kisin hindili alirim ayni mamanin turu. Ayrica mutlaka kendi yediklerimden de veririm et tavuk balik yogurt peynir yumurta vs. 3 haftada 1 de islak mama.
Ek bisiler verin mutlaka ici kurumustur hayvancagizin :)

Yaş mama ve arada stick takviyeleri oluyor elbet:)

bunu alıyorum ben. hangi sitede daha ucuz ise ordan alıyorum genelde. ayrıca mutfaktan da bişiler veriyorum zaman zaman. istiyo zaten sürekli. ne yesem salça oluyo.

urun.n11.com

1) Ben 2-3 ayda bir değiştiriyorum mamasını. 3 sene boyunca aynı şeyi yemek (arada yaş mama yese de) hoş olmayabilir evet. Ben proplan sterilised hindili-proplan sterilised somonlu, nd düşük tahıllı sterilised, sanabelle sterilised ve brit care sterilised veriyorum dönüşümlü olarak.

2) Bu aralar petburada'dan veriyorum. Üye olup sepete bir şeyler atınca bazen %20 indirim kodu veriyorlar, ucuza geliyor. Ama arada kontrol etmeniz lazım, uygun olan siteler zamanla değişiyor. Mesela bir ara petbesinleri, markamama, zooplus falan daha uygundu. Bir de bazen hepsiburada'dan konserve alıyorum orada indirime girdiğinde.