Giriş
(6)

yakala.co alışverişi

kibritsuyu
ya bu yakala.co isimli fırsat siteine üye olmuştum geçenlerde. bir mail geldi. çanta şu fiyata indi diye. iyi, girdik siteye, fırsata tıkladık, aldık, kredi kartı numerosunu falanını girdik, işlem tamamlandı. lakin site bi de bana kupon kodu verdi "aha bu da kupon kodunuz" diye. ama o kupon kodunu
ya bu yakala.co isimli fırsat siteine üye olmuştum geçenlerde. bir mail geldi. çanta şu fiyata indi diye. iyi, girdik siteye, fırsata tıkladık, aldık, kredi kartı numerosunu falanını girdik, işlem tamamlandı. lakin site bi de bana kupon kodu verdi "aha bu da kupon kodunuz" diye. ama o kupon kodunu ne yapıcam, çantanın siperişinin tamamlanması için bi yere falan mı girmem lazım, yoksa sonraki alışverişlerim için bi indirim falan mı nedir söylememişler. alışverişten sonra her sitenin yaptığı gibi "siparişiniz alınmıştır, şu kadar para çekiliştir, şu adrese gönderilecektir" diye bir mail de gelmedi. gele gele "bravo aha kupon kodun" diye bi mail gelmiş. arkadaş siparişim tamamlandı mı şimdi ve ben ne yapıcam bu kodu? parayı da çekmişler karttan.
0
kibritsuyu
(26.09.11)
belli bir mağazada o fiyata satılıyor olabilir ve siz o mağazaya gidip o kupon kodunu vermelisiniz. bu tarz siteler genelde direkt satış yapmıyor, anlaşmalı yerlerde kendilerine özel indirimleri satıyor siz de gidip oradan alıyorsunuz. fırsatın olduğu sayfada yazıyordur büyük ihtimalle..
0
orange coffee
(26.09.11)
bence çanta siparişi vereceğin bi site vardır. ben bileklik almıştım şu denge şeysinden. o verilen kodu o bileklik satış sitesinde girmiştim mesela. filan.
0
mahnita
(26.09.11)
ama ne fırsat açıklamasında, ne sonrasında, ne gelen maillerde böyle bir bilgi yok. "bu kodla şu mağazalardan alabilirsiniz" gibi bir şey yok. yani öyle olsa en azından mağaza adı falan yazardı diye düşünüyorum. yani kodu al, restorana git yemek ye gibi değil. teslimat adresi falan da girdim. mailin altında da şöyle bir açıklama var:

TEKNİK, HUKUKİ ve VESAİRE DETAYLAR:
Bu fırsatın yakala.co kuponuyla; Faber-Castell Tosbag Messenger Postacı Çantası, Siyah-Gri, Siyah-Turuncu, Gri ve Kahverengi renk seçenekleriyle, %50 indirimle 60 TL yerine 30 TL!
Tüm Türkiye Kargo ücreti 5,50 TL olup, teslimat sırasında kargo yetkilisine ödenecektir.
16 Eylül-16 Ekim 2011 tarihleri arasında, 1 ay boyunca geçerlidir.
Dilediğin kadar kupon satın alabilirsin. Sevdiklerine de hediye edebilirsin.
Ürünü satın alırken yakala.co ödeme sayfasındaki fatura ve teslimat bilgileri formunu doldurman gerekiyor.
Ürün teslimatı fırsat bitim tarihinden itibaren 7 işgünü içerisinde yapılacaktır.
Satın aldığın kupon adedini, kodlarını ve kullanım durumunu *Hesabım* menüsünden takip edebilirsin.
Başka indirim ve kampanyalarla birleştirilemez.
Fatura ürün ile birlikte adres teslim edilir.
Bonus Kart kullanıcıları bu fırsatı satın aldıklarında %5 Bonus kazanıyor.
0
🌸kibritsuyu
(26.09.11)
şöyle bir yazı var sitede;

Kuponu nasıl kullanıyorum?
Burada sihirli ifade “yakala.co” – telaffuz ettiğin anda akan sular durur. Ama ne demişler, “söz uçar, yazı kalır…” Süper avantajlı teklifimizi kabul ettiğinin yazılı bir belgesi olan kuponunu işletme temsilcilerine vermen yeterli!

eğer fırsat detayında ya da mekan bilgisinde de herhangi bir temsilci adı yazmıyorsa mail atıp sorun, en temizi..
0
orange coffee
(26.09.11)
çantayı nereden alacağını fırsat sayfasından göremiyor musun? genelde restorana giderken kodu oraya söylersin ücretsiz yersin içersin çıkarsın. aynı şekilde çanta satıcısı hangi firmaysa orayla bağlantı kuruyorsun.

telefonla arayın çekinmeyin. 212 366 0 900 yemek molasına az kaldı:)
0
fukka
(26.09.11)
yahu açıklamayı yazdım işte yukarıya. ondan gayrı açıklama yok. 5,50 lira kargo ücreti vardır, kargocuya ödenecektir diyor. kargocu getirecek diye nalıyorum ben buradan. şu cümleden "git şu mağazadan al" anlamını nasıl çıkarıyoruz? ha eğer kargocu ketirecekse ben kuponu ne yapacağım.

öğle tatili bitsin ararım da bu ne saçma iştir arkadaş, bin kere internetten alışveriş yaptım, fırsat sitelerinden de alışveriş yaptım, bu kadar saçma muallak bir iş görmedim yahu.
0
🌸kibritsuyu
(26.09.11)
(2)

canon dslr'ler ve "yükseltilebilir" iso

kibritsuyu
evet bu "yükseltilebilir" iso dedikleri nedir abi? nasıl yükseltiliyor? yani 550d'nin özelliklerine bakıyorum mesela iso 100-6400 arası (12800'e yükseltilebilir) yazıyor. nasıl yükseltiliyor?
evet bu "yükseltilebilir" iso dedikleri nedir abi? nasıl yükseltiliyor? yani 550d'nin özelliklerine bakıyorum mesela iso 100-6400 arası (12800'e yükseltilebilir) yazıyor. nasıl yükseltiliyor?
0
kibritsuyu
(18.09.11)
custom functions'a gel..2 numralı function'u seç (Exposure ISO expansion) Burada 0 off 1 On sen on'u seçtiğinde artık deklanşörün oradaki iso düğmesine bastığında (ISO Speed) 6400 iso'nun sağında bir H göreceksin buraya aldığında bahsettiğin 12800 iso ile çekim yapma şansın olacak. Çok yüksek bir iso olduğundan taaa derinlere alınmış bu. Yani kullan ama önermeyiz gibisinden. Bi de iso autoda iken soldan 3. menüde (M modunda) ISO auto'nun max değeri var. Burada H modu yok doğal olarak ki bunu da tavsiyem 3200'de tutman.
0
ben smyrna
(18.09.11)
yok daha hala makinem yok da ben bunun anlamını merak ettim sadece.
0
🌸kibritsuyu
(19.09.11)
(2)

ebay'den alışveriş

kibritsuyu
şu yeni olaya bir türlü kafam basmıyor. hani aynı kişi aynı ay içinde birden veya ikiden fazla şey alamıyor falan diye bir şey çıktı. bunu nasıl ve neye göre (adrese göre mi, isme göre mi) saydıklarını anlamadığım yetmezmiş gibi bir de şunu anlamadım.çindeki hong kong'daki bir arkadaşım bana mektup
şu yeni olaya bir türlü kafam basmıyor. hani aynı kişi aynı ay içinde birden veya ikiden fazla şey alamıyor falan diye bir şey çıktı. bunu nasıl ve neye göre (adrese göre mi, isme göre mi) saydıklarını anlamadığım yetmezmiş gibi bir de şunu anlamadım.

çindeki hong kong'daki bir arkadaşım bana mektup yazamaz mı? gümrükteki adam "artık e-mail var ehehe mektup mu kaldı yarram, mail ile haberleş, gelen zarf mutlaka bir üründür" falan mı diyor? zira bana gelen/gelecek olan şey, baloncuklu sarı zarf içinde küçücük bir şey. üstünde gönderenin ve benim adresim var, 1-2 de çince yazı. bildiğin mektup gibi geliyor zarfta. kutu değil, paket değil. kankam çinden mektup yazmış lan, olamaz mı? baloncuklu poşet mi bozuyor işi? nereden biliyor içindekinin ürün olduğunu?
0
kibritsuyu
(14.09.11)
işte bu yüzden bütün postalar xray cihazlarından geçiriliyor
0
bonjurkes
(14.09.11)
hiç bişey olmaz.bir ay içinde 10 tane kaca paket aldığımı bilirim.tamamen şans.tablet bilgisayara kadar birçok şey getirttim hiç takılmadı.zarf hiç takılmaz.
0
vassal
(14.09.11)
(3)

ekşi duyuru bug'ı - bana firefox falan kullandırmayın

kibritsuyu
evet illa ki ie hastasıyım, farklı tarayıcı kullanmiycam.şu alttaki künyenin sayfanın ortasında duyuruların üstünde çıkması problemini çözmüyorsunuz anladım, uğraşmak istemyior olabilirsiniz. gittim ie9 yükledim, onunla uyumlu dediniz, lakin bu sefer de cevap yazarken, ediltlerken falan cursor yok a
evet illa ki ie hastasıyım, farklı tarayıcı kullanmiycam.

şu alttaki künyenin sayfanın ortasında duyuruların üstünde çıkması problemini çözmüyorsunuz anladım, uğraşmak istemyior olabilirsiniz. gittim ie9 yükledim, onunla uyumlu dediniz, lakin bu sefer de cevap yazarken, ediltlerken falan cursor yok abicim. arada göz kırpıyor, nerede olduğunu görüyorum. mesela mouse ile yazının ortasına bir yere tıkladım diyelim, oraya ekleme yapıcam, cursor yok. yazı yazmaya başlayınca tıkladığım yere yazıyor ama ben yazı yazmadan cursor nerede göremiyorum.

kırpsın bu, normal cursor gibi tıkladığım yerde kırpışsın ki nereye yazacağımı bileyim. resmen ezbere takılıyoruz.

başka yaşayan varsa diye soru olarak açıyorum hani belki bug değildir, benim bilgisayar kaynaklıdır falan.
0
kibritsuyu
(12.09.11)
yok yok. operada da bi bug var açık görünüm yapınca header kısmı sıçıyor. yazılar kayıyor.
0
altini ser incisi ker
(12.09.11)
compumaster.imgur.com
bu albumden de gorebileceginiz uzere ben bir sorun goremedigim icin fix etmiyorum.
IE9 sorunsuz,
IE9 compatibility view (evet var bir iki sey bunda)
Opera'nin son versiyonunu kurdum o da sorunsuz.

Ben %90 chrome kullaniyorum, %10 IE9/8 kullaniyorum, Firefox ve Opera'yi sadece development yaparken kullaniyorum. Herseyin piyasadaki en son versiyonunu kullaniyorum.
0
compumaster
(13.09.11)
ctrl ve (+)tuş kombinasyonuyla sayfayı büyüttüğümüzde görünüm bozulabiliyor
0
edsy
(25.09.11)
(6)

led tv'ye harici ses sistemi

kibritsuyu
samsung led tv'mize ses sistemi takalım dedik ama o da ne? teknoloji geliştikçe her haltı yeniliyorlar tabi, bu televiyzonun arkasında harici ses sistemi bağlamak için bir çıkış yok. yani var da optik dijital çıkış var. sağ ve sol diye kırmızı ve beyaz renkli dişi rca jakı olan analog çıkıştan yok.
samsung led tv'mize ses sistemi takalım dedik ama o da ne? teknoloji geliştikçe her haltı yeniliyorlar tabi, bu televiyzonun arkasında harici ses sistemi bağlamak için bir çıkış yok. yani var da optik dijital çıkış var. sağ ve sol diye kırmızı ve beyaz renkli dişi rca jakı olan analog çıkıştan yok. optik girişli ses sitemlerine bakıyorum, en aşağısı 5+1 ve ökküz gibi fiyatları var. lan tek istediğin şu seneler önce aldığım 2+1 ses sitemini bağlayabilmek. biri sağ biri sol olmak üzere iki tane rca jak var, ama tv'de bunları takabileceğim analog çıkış yok. ha kulaklık çıkışı var, adaptörnen kulaklık çıkışına takınca oluyor ama bu sefer de televizyon kendini kulaklık takılı zannettiği için ses özellikleri falan çalışmıyor.

yok mudur optik çıkışa bunu bağlamanın bir yolu, ya da ucuz yollu optik girişli ses sistemi? 2+1 yeter. fazlasında gözüm yok.
0
kibritsuyu
(10.09.11)
scart adaptorler var rca icin. ustunde uc delik, rca kablolarini bagliyorsun, sinra onu tv'nin scart girisine bagliyorsun. belki boyle bi cozum vardir?
0
no avalon
(10.09.11)
ama o giriş için. yani harici cihazdan televizyona görüntü ses gönderimi için. ondan var. adaptöre de gerek yok. rca giriş mevcut, dvd player vs bağlamak için.

benim istediğim televizyona giriş değil, televizyondan çıkış için olanı. televizyonun sesini harici cihaza verecek çıkış.
0
🌸kibritsuyu
(10.09.11)
scart/hdmi ile dvd/uydu baglantısı yapıp 2+1 i dvd/uyduya bağlama?
0
gilbertus albans
(10.09.11)
scart ile cikis da alabilirsin. cikis veren scart connector alman gerekli. bazilarinin uzerinde in/out seklinde switch olur, bazilarinin da ucunda bir suru kablo baglidir hem giris hem cikis icin ayri kablolar bulunur.

bir baska yol da optik cikisi decode edecek ses sistemsiz decoder almak, ama optik cikisin volumunu tv kumandasindan kontrol edemezsin o yuzden scart daha mantikli.
0
disq
(11.09.11)
tv uzerinde birden cok scart varsa yalnizca biri ses cikisi veriyor olabilir. kitapcikta ya da soketin uzerinde yazar.
0
disq
(11.09.11)
optik çıkışın sesini tv kumandasından kontrol edemiyorsam soruyu komple unutabiliriz.
0
🌸kibritsuyu
(11.09.11)
(2)

çok acil harici harddisk sorusu

kibritsuyu
şu adaptörü olmayan 2.5" harici disklerden alıcam bi tane. sabah birisi vatan'da %25 indirim demişti, kaçırmadan sorayım.wd alacağım o kesin de bir wd elements var (ki bunun 3.5" adaptörlüsünü kullanıyorum çok memnunum), bir de yine wd passport essential var. 20 lira daha pahalı, daha şık.farkı var
şu adaptörü olmayan 2.5" harici disklerden alıcam bi tane. sabah birisi vatan'da %25 indirim demişti, kaçırmadan sorayım.

wd alacağım o kesin de bir wd elements var (ki bunun 3.5" adaptörlüsünü kullanıyorum çok memnunum), bir de yine wd passport essential var. 20 lira daha pahalı, daha şık.

farkı var mıdır? hangisini alayım? amacım hayati belgeleri arşivlemek değil, içine film doldurup lcd televizyona usb'den bağlamak ve film silip yeni film atmak dışında da çıkarmamak. başkalarından film almak amaçlı taşıyacağım elbet. yani bütün amaç film.
0
kibritsuyu
(07.09.11)
abi ikisini de kullandım, kullanıyorum. bariz bir fark yok. aldıktan sonra televizyonunun tanıyacağı dosya sistemine göre formatla, sıkıntı çıkmaması gerekir.
0
portnoi
(07.09.11)
teknik özelliklerine bakıp dosya aktarım hızını görebilirsiniz. onun dışında hepsi aynı. 2. el alın derim sahibindenden daha ucuza gelir. ben 640 gb samsung u 100 tl ye aldım
0
eipcack
(07.09.11)
(14)

erkekte ter kokusu - deodorant tavsiyesi

kibritsuyu
çok terliyorum. her sabah duşumu alıp, deodorantımı sıkıp, temiz giysiler giydiğim halde daha akşam olmadan koltuk altımdan rahatsız edici kokular gelmeye başlıyor. demek ki deodorant yeterli gelmiyor. nivea'nın pudralı deodorantlarından kullanıyorum, dry impact midir nedir. üstünde 48h (48 saat) ya
çok terliyorum. her sabah duşumu alıp, deodorantımı sıkıp, temiz giysiler giydiğim halde daha akşam olmadan koltuk altımdan rahatsız edici kokular gelmeye başlıyor. demek ki deodorant yeterli gelmiyor. nivea'nın pudralı deodorantlarından kullanıyorum, dry impact midir nedir. üstünde 48h (48 saat) yazıyor. bırak kırk sekizi, sekiz saat bile idare etmiyor.

bana deodorant önerebilir misiniz? en azından ertesi sabaha kadar, bilemedin gece yatana kadar ter kokusu problemim olmasın.

doktora git, terbezlerini yaktır falan demezseniz sevinirim, öyle bir müdahaleye açık değilim.
0
kibritsuyu
(26.08.11)
ben nivea silver protect roll-on kullanıyorum gayet memnunum, ki ben tahmin edebileceğinizden daha fazla terliyorum. gün boyunca idare ediyor beni, diğer gün de zaten yeniden kullanıyorum duşumu alıp.

hem fazla etkili bir kokusu olmaması sebebiyle üzerine kaliteli parfümler de kullanabiliyorum.
0
deliverance
(26.08.11)
yok zaten 48 saat kullanabileyim gibi iddialı deodorant aramıyorum, ertesi sabaha idare etsin yeter.
0
🌸kibritsuyu
(26.08.11)
orkidehareketi.net
aynı sizin gibi terleyen bir insandım derdime derman oldu bunu sürüp üstünede kokusu hoş bir roll-on sürüyorum rahat 1 gün idare ediyor.
0
sevii
(26.08.11)
ben de nivea'nın iz bırakmayan siyah-beyaz for men'ini kullanıyorum, memnunum ama çok terlemem zaten.

bunun dışında rexona'nın roll-on ve deosticklerini tavsiye edebilirim.
bu mevsimde 48 saat yıkanmamamk imkansız zaten, her sabah duş ve deo.

ilaveten, akşam 5 sularında sprey deodorantla takviye yapılabilir.
0
9kuyruklukedi
(26.08.11)
lady speed stick. dalga geçmiyorum, bir erkek olarak bütün roll-on tarzı şeyleri denedim, huzuru lady speed stick'te buldum. herkes uzun kollu giyip üşürken terden sırılsıklam olmayı başaran bir insanım, öyle söyleyeyim. 2 - 3 gün idare etmişliği vardı, en ufak bir kötü koku olmadı. belki daha bile fazla dayanırdı ama banyo yapmadan en fazla 3 gün durabildim:)
0
burbat
(26.08.11)
burbat + 1

erkek olarak çok kez dalga geçilmişliğim de olmuştur bu ne lan lady stick diyerekten. alakası yok en iyi performans bunda.
0
terp
(26.08.11)
en büyük çözüm: terkur
muazzam bir olay terkur, mükemmel, kesinlikle deneyin.
0
ferishtah
(26.08.11)
gillette in deodorantları var.bir denemeni tavsiye edebilirim.
0
st darkofanger
(26.08.11)
karbonat da deneyebilirsiniz. Deodorantların çoğundan etkili. En azından doğal.
0
oe911
(26.08.11)
nivea silver protectin spreyli olanı da güzel hatta ablam bitirdi benim spreyimi :@ erkek kokusu olmasına rağmen :D kokuyu engelliyo ama terlemeyi engellemiyo fazla, şıp şıp şıp ter akarken hiç ter kokusu olmamasına şükretmek lazım genede... :D

edit:siyah beyaz nivea invisible tek kelimeyle berbat aklından bile geçirme almayı boşuna gider 10 tl...
0
semson
(26.08.11)
gilette +1 (bkz: right guard), en az iki gün sıfır koku
0
yakuza123
(26.08.11)
Onu bunu bilmem de dunya capinda en cok satilan ve kullanilan deodorant axe'tir.
0
inancsiz deve
(26.08.11)
deotak kullan.
0
uykusuz her gece
(26.08.11)
Dogal bir tuz var adini hatirlayamadim simdi. Kristal silindir seklinde satiliyor, roll-on gibi kullaniliyor. O kokuyu tamamen engelliyor. Terlersiniz yine ama koku olmaz, terlemeyi kesmek zararli zaten.
0
Lim5
(27.08.11)
(5)

şarkı sözü anlamı

kibritsuyu
gerizekalılığım tuttu biri bana açıklarsa sevinirim.mustafa ceceli'nin "eksik" diye bir şarkısı var. nakaratında diyor ki "sensiz olmaz sensizlik anlatılmaz hep eksik diyorum ya `o bile az`"arkadaş "hep eksik diyorum ya, o bile çok" olması gerekmez mi bunun? zaten eksik işte, "o bile az" ne demek?
gerizekalılığım tuttu biri bana açıklarsa sevinirim.

mustafa ceceli'nin "eksik" diye bir şarkısı var. nakaratında diyor ki "sensiz olmaz sensizlik anlatılmaz hep eksik diyorum ya o bile az"

arkadaş "hep eksik diyorum ya, o bile çok" olması gerekmez mi bunun? zaten eksik işte, "o bile az" ne demek?
0
kibritsuyu
(25.08.11)
az söylüyorum demek istiyor galiba, hani eksik demesi bile yeterli değil gibi
0
saiko
(25.08.11)
adam şimdi sensizlikten dem vurmuş dimi? demek ki arada bir görüşemiyorlar. bunu büyütüp, bu sensizliği hep eksiklik olarak görüyor ve söylüyorum. ama o bile az.
0
kocayusuf
(25.08.11)
o kadar az ki eksik demek yetmez. "eksilerdeyim" diyor.
0
unbeknown the black
(25.08.11)
bildiğim kadarıyla bu şarkının sözleri, yurt dışına giden sevgiliye yazılmış. çok özlem var, hatta hasret. onun eksikliğini anlatıyor şarkının her yerinde, eksik demek yetmiyor ona, aslında yoksunluk hissettiği. bence yani.

sevdiklerimizin eksikliğini yaşamayalım, hiç birimiz.
0
july14
(25.08.11)
ben burada "eksik" sözcüğünün dahi hissettiği yoksunluk hissini anlatmakta az geldiğini ifade etmek istediğini düşünüyorum. "sensiz eksiğim" demek bile vurucuyken yoksunluk hissini bu sözcük bile anlatmakta yetersiz kalıyor. o derece yani. bazen öyle olur ki kelime hazneniz ne kadar iyi olursa olsun duygularınızı ifade etmekte yetersiz kalabilir kelimeler. artık karşınızdakinin hissetmesine ve anlamasına umut bağlayacaksınız. "eksik" sözcüğü bir kelebeğin kanat çırpışındaki ufak hava dalgalanması gibi çıkıp söyleyenin duygu yoğunluğunun etkisi ile karşı tarafta kasırgaya sebep olabilir mesela. arz ederim:)

www.youtube.com
0
avasas
(25.08.11)
(8)

kurtlar vadisi (pusu değil, ilk seri) fanlarına bir soru

kibritsuyu
ara sıra tekrar izlerken kafama takıldı.şimdi polat ve ekibi savcıyı ve köstebeği adliye girişinde vurmak üzereyken başkaları (konsey) vurmuş, ihale çakır'da kalmıştı hatırlarsanız "o vurdurttu" diye. bu aşamada savcı, çakır'ı sorgulaması için "birine" izin verdi. bu "biri"nin kim olduğundan hiç bah
ara sıra tekrar izlerken kafama takıldı.

şimdi polat ve ekibi savcıyı ve köstebeği adliye girişinde vurmak üzereyken başkaları (konsey) vurmuş, ihale çakır'da kalmıştı hatırlarsanız "o vurdurttu" diye. bu aşamada savcı, çakır'ı sorgulaması için "birine" izin verdi. bu "biri"nin kim olduğundan hiç bahsedilmedi. hep ima edildi, kendi aralarındaki muhabbette "çok iyi bildiğiniz biri" dendi, "kim olduğu malum" dendi, aynı adam tombalacı'nın evinde ve arabasında görüldü. serçe parmağında yüzük vardı. çakır'ı karanlık bir odada daracık bir kutuya kapatıp işkence yaparak sorguladı/sorgulattı hani.

kimdi bu adam? kimi temsil ediyordu? çakır ve çetesinin "çok iyi bildiği" derken kim kast ediliyordu? yani sanki bildiğimiz ya da bilmemiz gereken birisi gibiydi ama hiç zikredilmedi.

kimdi?
0
kibritsuyu
(23.08.11)
(bkz: her kuşu siktik bir leylek kaldı)

neyse şöyle bir şey buldum

(bkz: #3676051)
0
koskoca devletin adi osmanli len
(23.08.11)
hayal meyal hatırlıyorum sanıyorum polat kamyonla arabasına çarpmış öldürmüştü o kişi miydi acaba.
0
kapi
(23.08.11)
belki aslan bey dir, derin devlet falan
0
yakuza123
(23.08.11)
Bu kişi gerçek yaşantımıza da damga vuran ve susurluk zamanında ortaya çıkan "Yeşil" kod adlı kişiydi sanırsam.
0
trawmatolog
(23.08.11)
Yeşil yani Mahmut Yıldırım olduğunu düşünmüyorum.

Çünkü dizide Yeşil karakterine iki kez gönderme yapıldı.

Pala karakteri gerçekte Mahmut Yıldırım'ı anlatmaktaydı. Doğu'da PKK'ya karşı zalimce görevini yerine getiren, bölgede nam salmış biriydi.

Yeşil yani Mahmut Yıldırım'ın yakın çevresinde ve teşkilattaki lakabı SAKALLI'dır. PALA isminin konulması bu karaktere yine bu sebeptendir.

O kişinin kim olduğunu bilmiyorum sorduğunuz kişinin ben de merak ediyorum.
0
erobur
(24.08.11)
@erobur: ben hep aslan bey, yeşil'i temsil ediyor olarak düşünmüştüm. pala daha bi oturdu haklısın.
0
🌸kibritsuyu
(24.08.11)
Aslan Bey Hiram Abas'ı temsil ediyordu. En azından ölümüyle.
Öncesinde kimlere gönderme yapıldı şu an çıkaramıyorum.

Aslan Bey'in ölümü: www.youtube.com
Hiram Abas'ın ölümü: (Bay Pipo/Soner Yalçın&Doğan Yurdakul) www.youtube.com

Karakterleri anlatırken zaten en az iki kişinin özelliklerini ya da yaptıklarını yüklüyorlar ki direkt hedef olmasın diye.

Korkut Eken'in belirli bir dönem yaptığı işlerde aslen Mahmut Yıldırım(Ahmet Demir)'in olan Yeşil kod adını kullanıldığı iddia edilir hep.

Karakter de bu yüzden Korkut Eken'den ufak bir parça taşır Pala karakteri.

Pala: www.resimdizin.com
Korkut Eken: img.internethaber.com
0
erobur
(27.08.11)
evet vadideki bir karakter, reeldeki tek bir kişiyi temsil etmez. birden fazla kişiden kesitler taşır. senaristler, yeşil'den besleniyorlar. aslan amca ve pala'nın yeşil'le ortak noktaları vardı, gladio filminde fuat aras'ın temsil ettiklerinden biri de yeşil'di (öldüğünün zannedilmesi, devlet kayıtlarında öyle gözükmesi vs.) pusu serisinde iskender büyük ve ersoy ulubey de yeşil'le yan yana getirilebilir ama bu sezon diziye kara diye bir karakter sokmuşlar, sanırım yine yeşil'in ekmeğini yiyecekler. hatta yeni bölümün fragmanında başbakan karakterinin ağzından "yeşil" lafı çıkıyor.

ancak, ilk vadideki o sahnede bahsettiğiniz kişiyle "yeşil"i kastettiklerini sanmıyorum. soner yalçın bilir anca bunu, o da hapiste.

edit: sözlükte yazanı okudum da, medya patronu falan... senaristlerin aklında davut tataroğlu karakteri yoktu o zamanlar ama siz o kişiyi davut tataroğlu ile ilişkilendirebilirsiniz. onun temsil ettiği medya patronu kastetilmiş olabilir.
0
sarızeybek
(11.09.11)
(10)

hd filmin okunma hızı

kibritsuyu
efem şimdi yeni aldığımız samsung led tv'de allshare denen bir özellik var. televizyon wireless olarak modeme bağlanıyor ve kendini wireless olarak evdeki ağa tanıtıyor. bilgisayara da yüklediğiniz yazılımıyla klasör paylaşırsanız o klasördeki filmi müziği falan televizyondan bilgisayara bağlanıp iz
efem şimdi yeni aldığımız samsung led tv'de allshare denen bir özellik var. televizyon wireless olarak modeme bağlanıyor ve kendini wireless olarak evdeki ağa tanıtıyor. bilgisayara da yüklediğiniz yazılımıyla klasör paylaşırsanız o klasördeki filmi müziği falan televizyondan bilgisayara bağlanıp izliyorsunuz. pazar günü normal düşük çözünürlüklü bir film ile denedik, güzel.

lakin dün akşam 720p bir film açayım dedim bilgisayara bağlanarak, sürekli takılıyor. bunun nedenini de wireless modemin aktarma hızına bağladım.

şimdi sorular:

1. bir modemin bilgiyi gönderme hızı nedir, nasıl öğrenilir?
2. 1080p, 720p veya daha düşük bir filmin kesilmeden izlenebilmesi için o filmin harddiskten çıkma hızı mı diyim artık, modeme gelme, modemden gitme hızı mı neyse işte o ne olmalıdır? yani modemin maksimum hızından yavaş olmalı ki kesintisiz olsun. modemin kaldıramayacağı bir aktarım gerektiriyorsa elbet takılır.

anlatabildim umarım. bu değerlere nereden bakabilirim? nasıl öğrenebilirim?
0
kibritsuyu
(23.08.11)
filmin boyutu / filmin süresi.
saniyede aktarılması gereken veri budur.
wifi ile 54 mbps a kadar gider. pratikte ise 10 mbps civarı görülür. megabit ti bunlar.
kiloBYTE a dönersek havada karada göreceği hız 700-800 kB/s gibi rakamlar sana yetiyor mu bak işte. Modemin TV ye yakın olması hızı arttıracaktır.
0
ozdek
(23.08.11)
mümkünse bilgisayarı kablodan bağlayın modeme, etkisi olur.
0
saiko
(23.08.11)
bende de bir alet var kabloyla modeme bağlı, notebook'um da kablosuz olarak modeme bağlı. notebooktaki filmi aleti kullanarak lcd tv'den izliyorum. yani sonuçta film kablosuz olarak aktarılıyor. alette şöyle bir güzellik var. filmi açtığınız an hız testi yapıyor ona göre ayarlıyor sanırsam. ben 720p film açtığım zaman ortalama 4500mbps hız gösteriyor ve takılmadan izliyorum.
0
dert vader
(23.08.11)
Sadece modemin akarım hızıyla alakalı değil, birçok parametre etkileyebilir bu durumu. Televizyonun veya bilgisayarınızın veriyi alış- veriş hızı da belirleyici burada. En düşük hız hangisi ise sınırlayıcı odur.

Modemin cihazlara uzaklığı, aradaki nesnelerin varlığı, o anda modemi kullanan sayısı, bilgisayardan torrent gibi bir yazılımın çalışması vs. vs. herşey etkileyici bir neden olabilir.

Bunun yanında modemlerin hızları standartlarına göre farklılık göstermektedir. Standardı N olan bir modem kullanırsanız hızı artacaktır, 300Mbps ye kadar veri aktarım hızı sağlayabiliyor.

Bilgisayarın, modemin, tv nin teknik özelliklerinde yazıyordur bu bilgiler.
0
iustitia omnibus
(23.08.11)
1- modemin hızı ortalama 54mpbs dir teorik olarak. arada duvar varsa 2-3 tane bu hız düşebilir. airties modemlerde bi aparatla 300mpbs e cıkarılabiliyo.
2-720p filmlerde bitrate (yani saniye kac mbyte lık goruntu geçtiği) ortalama 5-6mb dir. yüksek bitrate li riplenmişse film bu şartlar altında kasar.

1080p filmlerde 15-16mb a kadar çıkar bitrate. (bu degerler icin elimdeki filmlere baktım tekrar. biri 19mb falan demiş sallamış. ham bluraylerde 20-21 falan oluyo anca.
0
rurouni
(23.08.11)
300 mbps diyorsunuz da adama gaz vermeyin televizyon ya da bilgisayar desteklemiyorsa o 300 gene 54
0
saiko
(23.08.11)
hadi televizyonun, bilgisayarın, modemin ne desteklediğini teknik özelliklerinden bakıcaz da canlar, filmin kaç olduğuna nereden bakıyoruz? her filme ozdek'in dediği formülden hesap mı yapıyoruz, yoksa bir yerlerinde yazıyor mu?
0
🌸kibritsuyu
(23.08.11)
son soruna cevaben; filme sağ tıkla, özellikler > ayrıntılar > toplam bit hızı.
0
bykush
(23.08.11)
bu arada @ozdek: filmin boyutu/filmin süresi formülü bize kilobyte veya megabyte olarak veriyor sonucu. kilobit veya megabit olarak almak için x8 yapmalıyım değil mi? yani hesaplamayı bit üzerinden yapacaksak?
0
🌸kibritsuyu
(23.08.11)
hd için airties ın tv pack ürünü var.
www.vatanbilgisayar.com
0
vincenzo
(07.01.12)
(5)

günlük süt vs. uzun ömürlü süt

kibritsuyu
bu ikisinin arasında uzun ömürlü sütün tetra pak ambalajda olması dışında başka bir fark var mı? süt aynı süt mü? yoksa uzun ömürlü süt, uzun ömürlü olabilsin diye tetra pak ambalaj dışında başka bir işleme (farklı bir ısıl işlem veya katkı maddesi eklenmesi gibi) tabi tutuluyor mu? yoksa bütün olay
bu ikisinin arasında uzun ömürlü sütün tetra pak ambalajda olması dışında başka bir fark var mı? süt aynı süt mü? yoksa uzun ömürlü süt, uzun ömürlü olabilsin diye tetra pak ambalaj dışında başka bir işleme (farklı bir ısıl işlem veya katkı maddesi eklenmesi gibi) tabi tutuluyor mu? yoksa bütün olay tetra pak ambalajda mı?
0
kibritsuyu
(14.08.11)
zamaninda reklamlardan gordugum kadariyla sok isitma ve sonrasinda sok sogutma tarzi bi islemden geciyordu uzun omurlu sutler.. zaten uht olarak geciyor onlar.. burada ayrintili bilgi mevcut: en.wikipedia.org
0
buzzlightyear
(14.08.11)
yalnızca ısıl işlemleri farklı, katkı maddesi ekleme gibi bir durum yok.
uht ile sterilize ediliyor.
0
chaoslord
(14.08.11)
tadi bile farkediyor ki tetra pak tat vermez, onun tadi gecmistir desek.
0
shi aila
(14.08.11)
taş devri diyeti kitabının yazarı olan prof. dr. ahmet aydın'a göre ısıl işlemden geçen sütler pek sağlıklı değilmiş. özellikle uht olanları hiç tavsiye etmiyor. nedeni ise ısıl işlem sırasında hastalık yapan bakterilerin yanı sıra probiyotik bakterilerin de öldürülmesiymiş.

daha fazla bilgiyi kitabından veya internet sitesinden elde edebilirsiniz. bunlar hep bir görüş tabii, ben genelde günlük süt tercih ediyorum, uht'den elimden geldiğince uzak duruyorum. bir sütün 3 ay dayanması pek normal bir şey değil çünkü.
0
wrangle
(14.08.11)
ayni zamanda okulda yaptigimiz bir deneye dayanarak soyluyorum gunluk sutun icinde saatte olusan bakteri sayisi uzun omurluden daha fazla.
0
you are my lethe
(15.08.11)
(2)

bayramda datça-palamutbükü

kibritsuyu
1. yer bulabilir miyiz, çok mu geç kaldık?2. tavsiye edebileceğiniz bir yerler var mı?bütçe: iki kişi günlük 150-160 civarı. odakahvaltı olursa iyi olur.döküntü pis pansiyonlardan olmasın ama.
1. yer bulabilir miyiz, çok mu geç kaldık?
2. tavsiye edebileceğiniz bir yerler var mı?

bütçe: iki kişi günlük 150-160 civarı. odakahvaltı olursa iyi olur.

döküntü pis pansiyonlardan olmasın ama.
0
kibritsuyu
(12.08.11)
yok palamutbükü'nü biliyoruz. aynen dediğiniz gibi. amacımız sadece denize girmek. temmuz sonunda genç tatilini yaptık. şimdi başbaşa kalıp yaşlı tatili, huzur, deniz vs.
0
🌸kibritsuyu
(12.08.11)
frtslck nickli yazara mesaj atarsan o sana istediğinden de fazla yardımcı olacaktır. Şu anda da Palamutbükü'nde zaten.
0
terelelli
(12.08.11)
(6)

çim sulama fıskiyesi

kibritsuyu
bu büyük bahçeleri sulayan çim sulama fıskiyeleri niye suyu fıt fıt fıt fıt diye kesik kesik gönderecek bir mekanizmayla fışkırtır? doğrudan kesintisiz fısss diye püskürtse olmuyor mu? olay sadece havada suylaçiş gibi düzgün çizgi yerine kesik kesik çizgi çizip görsellik yaratmak mıdır? sulamaya bir
bu büyük bahçeleri sulayan çim sulama fıskiyeleri niye suyu fıt fıt fıt fıt diye kesik kesik gönderecek bir mekanizmayla fışkırtır? doğrudan kesintisiz fısss diye püskürtse olmuyor mu? olay sadece havada suylaçiş gibi düzgün çizgi yerine kesik kesik çizgi çizip görsellik yaratmak mıdır? sulamaya bir artısı var mıdır bunun?
0
kibritsuyu
(10.08.11)
suyun basıncından dolayı fıskiyeye yakın yerlere su gelmediği için olabilir?
0
whoosie
(10.08.11)
gorsel degil, tum o mesafeyı sulamak ıcın, onun donerleri fln var, cokluları var vs vs.
0
bryan fury
(10.08.11)
hayır dönüyo zaten de dönerken püskürttüğü su fıt fıt fıt fıt diye kesikli kesikli. fısss diye düz fışkırtarak dönse yine sulamayacak mı aynı mesafeyi?
0
🌸kibritsuyu
(10.08.11)
yok araları sulamıyor, en uzagı suluyor sadece oyle.
0
bryan fury
(10.08.11)
fıt fıt diye dönüyor çünkü her fıt arasında olan basınç farkı, onun dönmesi için gereken gücü sağlıyor. fıssssss diye püskürtse dönmez sabit kalır.
0
anonimyususer
(10.08.11)
o fıt fıt yapan şey pervane gibi bişey. eğimli kanatları var. alttan su gelince eğimin yüksek noktasına doğru dönmeye başlar. su ne kadar tazyikliyse o kadar hızlı döner.
0
deeperdown
(10.08.11)
(3)

benden de bir adaptörsüz harici hard disk sorusu

kibritsuyu
amacım içinde hd film doldurup, usb'den televizyona bağlayıp izlemek. yani öyle hayati fotoğraf arşivimi, belgelerimi falan yedekleme amacım yok. illa wd falan almasam, duyulmadık markalardan alsam falan işimi görür mü? yoksa çok mu tırt olur, okuması yazması yavaş olup da film izlemeyi eziyete çevi
amacım içinde hd film doldurup, usb'den televizyona bağlayıp izlemek. yani öyle hayati fotoğraf arşivimi, belgelerimi falan yedekleme amacım yok. illa wd falan almasam, duyulmadık markalardan alsam falan işimi görür mü? yoksa çok mu tırt olur, okuması yazması yavaş olup da film izlemeyi eziyete çevirir mi?
0
kibritsuyu
(09.08.11)
yazmasi yavas olabilir ama bu film izlemeni etkilemez.
bir de daha az guvenilir olabilir
0
co2s2
(09.08.11)
Çok fiyat farkı olmuyor. Çok acelesi yoksa içinizin rahat etmesi açısından tavsiyem güzel bir kampanya beklemeniz yönğünde. Ha, diğerleri iş görür mü? Fazlasıyla. Zaten diski büyük firmalardan alıp dış kasasını kendileri yapıyor birçoğu.
0
iustitia omnibus
(09.08.11)
ben ucuzca bir wd aldım (en ucuzundan 1 tb) hd film izlerken de takılıyor bazen şerefsiz (defrag chkdsk falan ettim). bir de nedense curb your enthusiasm'lerde takılıyor :/
0
yuto
(09.08.11)
(2)

eskişehir yolu, ankara - ACİL

kibritsuyu
arkadaşlar ankara yönünden eskişehir yönüne doğru giderken eskişehir yolu açık mı? kapalıysa nereden itibaren kapalı ve trafik nasıl?kızılay'dan bilkent'e gideceğim arabayla. bilkent köprüsüne kadar herhangi bir çalışma, kapalı yok, trafik vs. var mı?
arkadaşlar ankara yönünden eskişehir yönüne doğru giderken eskişehir yolu açık mı? kapalıysa nereden itibaren kapalı ve trafik nasıl?

kızılay'dan bilkent'e gideceğim arabayla. bilkent köprüsüne kadar herhangi bir çalışma, kapalı yok, trafik vs. var mı?
0
kibritsuyu
(06.08.11)
sizin istediginiz istikamet acik. tabi yolda yeni kaza olursa onu bilemem :)
0
helenart
(06.08.11)
şimdi varan'ı aradım, otobüsüm var gelicem yol açık mı diye hikaye uydurdum, yol kapalı, arkadan gelin dedi. bilkent'ten sonrası mı kapalı acaba hacettepe köprüsü ve ümitköy'e doğru? yoksa salladı mı varan'daki abla?
0
🌸kibritsuyu
(06.08.11)
(2)

vatan kompiter'in sattığı samsung marka lcd'ler

kibritsuyu
samsung garantilidir değil mi? paralel maralel satmazlar di mi?samsung mağazalarına göre ziyadesiyle ucuz çünkü aynı ürün. kampanyadan dolayı mıdır?
samsung garantilidir değil mi? paralel maralel satmazlar di mi?

samsung mağazalarına göre ziyadesiyle ucuz çünkü aynı ürün. kampanyadan dolayı mıdır?
0
kibritsuyu
(05.08.11)
Samsung Garantili
0
yilmazyildirim
(05.08.11)
Samsung magazalarinda "Vatan paralel ithalat yapar, distributor garantisi yoktur" derler, ama oyle bir sey yok.

Daha yeni Samsung LED LCD TV aldim. Hangi Samsung magazasina "ama Vatan'in fiyatlari size gore cok daha dusuk" dediysem, hepsi sanki analarina kufur etmisim gibi "Vatan deme, Vatan deme!" diye uzerime saldirip, "Onlarin distributor garantisi yok. Kendi magaza garantileri var. Git, Istanbul Bilisim'den al, ayni sey" diye konusup durdular.

Sonuc: Vatan'dan Samsung garantili televizyonumu, Samsung bayilerinin (GUreller, Kutup) verdiginden yaklasik %20 daha indirimli aldim.
0
anamuhalefet
(13.09.11)
(4)

lcd tv boyutu

kibritsuyu
3.5m x 3.5m boyutlarındaki yaklaşık 12 m2'lik bir oda için 40" lcd televizyon:a. idealb. büyükc. küçüksüreniz başladı.
3.5m x 3.5m boyutlarındaki yaklaşık 12 m2'lik bir oda için 40" lcd televizyon:

a. ideal
b. büyük
c. küçük

süreniz başladı.
0
kibritsuyu
(05.08.11)
kucuk bence, benim TV ile aramdaki mesafa 3 metre en az 42 al diyorlar ki ben 46 dusunuyorum. Bir de; "Size matters"
0
yilmazyildirim
(05.08.11)
goo.gl

ayrıca

Screen size versus your room

How big can you go? Your upper limit will be determined by your budget, taste, and by the space where you want to put the TV. If you want to fit an existing entertainment center, make sure you have at least an inch on the sides and top of the TV cavity to allow for ventilation, then shoot for a TV that can fill that space without being too big (usually too wide). HDTV width is generally 1 inch to 3 inches less than the screen size, so a 46-inch TV is typically 44 inches wide, whereas a 65-inch TV is 63 inches wide.

Can you go too big? Definitely. Depending on your decor, you might not want the TV to "dominate the room" too much. If that's a concern, it might be worthwhile to tape together a cardboard panel that's the same size as the TV you're considering and place it where you want to locate the TV so you can get an idea of its size.

Seating distance is also a factor, although from a picture quality perspective with high-definition sources, you can sit pretty close to the screen and still not see any loss in quality. In a perfect videophile world, you'd want to sit no closer than 1.5 times the screen's diagonal measurement, and no farther than twice that measurement to the TV. For example, for a 50-inch TV, you'd sit between 75 and 100 inches (6.25 and 8.3 feet) from the screen. Many people are more comfortable sitting farther back than that, but of course the farther away you sit from a TV, the less immersive feeling it provides.
0
ben smyrna
(05.08.11)
büyük bence. 12 metrakere'ye 40 inç abartı büyük hatta.
0
baldur
(05.08.11)
aynı boyutlarda bir odada, 3m mesafeden 32'' seyrediyorum ve gayet memnunum. sadece oyun oynarken falan biraz daha yaklaşıyorum, 40'' göz yoracaktır ama siz bilirsiniz tabii.
0
guro1907
(05.08.11)
(3)

sollama yasağı işareti

kibritsuyu
tatile git dön sorular birikti, tatil yolunda kafaya takılanlar no:1sollama yasağı işareti:1. yuvarlak kırmızı çerçeveli beyaz tabela. yanyana iki tane siyah araba var, soldakinin üstü kırmızıyla çapraz çizilmiş.2. yuvarlak kırmızı çerçeveli beyaz tabela. yanyana iki tane araba var. soldaki kırmızı,
tatile git dön sorular birikti, tatil yolunda kafaya takılanlar no:1

sollama yasağı işareti:

1. yuvarlak kırmızı çerçeveli beyaz tabela. yanyana iki tane siyah araba var, soldakinin üstü kırmızıyla çapraz çizilmiş.

2. yuvarlak kırmızı çerçeveli beyaz tabela. yanyana iki tane araba var. soldaki kırmızı, sağdaki siyah. üstü çizilen falan yok.

ne farkı var bunların?
0
kibritsuyu
(03.08.11)
1. eski, 2. yeni hali sanırım onların.

yeni olan şu yani;

trafikturkiye.com
0
ufukcel
(03.08.11)
1. sollama yapmayınız.
2. bu işaret geceleri kullanılır genelde, yani karşıdan gelen arabayı göremezsin ama far ışığını görebilirsin. ha işte ışık görüyorsan sollama yoksa sollayabilirsin demek.
0
etna
(03.08.11)
ufukcel'in dediği gibi üstü çizili olanlar eski, değiştiriyorlar, insanın kafası karışıyor yahu.
0
ocanal
(03.08.11)
(4)

bireysel rüzgar türbini

kibritsuyu
şu finansbak reklamlarını görünce kalıma geldi. küçüklüğünden beri rüzgarla sevişen bir eleman var, büyüyünce rüzgar türbinlerini dikmiş, önünde melih gökçek duruşu yapıyor.nasıl yani lan? ben arazime rüzgar türbini kurup elektrik üretebiliyor muyum? hadi ürettim, ne yapıcam lan o elektriği ben? eli
şu finansbak reklamlarını görünce kalıma geldi. küçüklüğünden beri rüzgarla sevişen bir eleman var, büyüyünce rüzgar türbinlerini dikmiş, önünde melih gökçek duruşu yapıyor.

nasıl yani lan? ben arazime rüzgar türbini kurup elektrik üretebiliyor muyum? hadi ürettim, ne yapıcam lan o elektriği ben? elimi öpene, ya da devlete falan kimeyse işte tedaş mıdır nedir ona satabiliyor muyum? böyle önüne gelen ben rüzgar şeyi yapıcam, elektrik üreticem diyene devlet elinde tuzlukla koşup elektriği satın alıyor mu? nedir bu finansbank'tan kredi çekip türbin kurma olayı? nasıl oluyor?
0
kibritsuyu
(03.08.11)
ne kadar uretim yapabildiginize bagli olarak kendiniz kullanabilirsiniz, cevreye satabilirsiniz, devlete satabilirsiniz. hepsi mumkun.
0
sendelemeden
(03.08.11)
Evet uretip satabiliyorsunuz. Cok fazla var bu tarz firma bildigim kadariyla, eger birisiyle anlasirsaniz devlettenaldiginizdan daha ucuza (yarisi falan sanirim) elektrik alabiliyorsunuz ancak tuketiminizin belli bir miktarin uzerinde olmasi gerekiyor. Ekstra bir degisiklik de yapmiyorsunuz sayacta, kabloda vs. Sadece fatura artik Tedas'tan degil anlasma yaptiginiz sirketten geliyor.
0
crown
(03.08.11)
adamlar devletin boş dağ,tepe arazisini 40 yıllık şaka gibi fiyatlara kiralayıp üzerine tribün kurup devlete elektrik satıyorlar sen ne diyorsun :)
0
nedensizce
(03.08.11)
o tirbünlerden bir tanesini dikmenin maliyeti 1 buçuk milyon euro yaklaşık.
0
sli
(04.08.11)
(1)

buz devri türkçe seslendirme

kibritsuyu
arkadaşlar buz devri filminde (dün akşam televizyonda vardı, buz devri-1) kaplan diego'yu bebeği kaçırması için gazlayıp duran, kaplan çetesinin başı gibi olan kaplanı kim seslendiriyor? çok tanıdık bir ses ama kim olduğunu bir türlü çıkaramadım.peşin edit: diego'yu haluk bilginer seslendiriyor. sor
arkadaşlar buz devri filminde (dün akşam televizyonda vardı, buz devri-1) kaplan diego'yu bebeği kaçırması için gazlayıp duran, kaplan çetesinin başı gibi olan kaplanı kim seslendiriyor? çok tanıdık bir ses ama kim olduğunu bir türlü çıkaramadım.

peşin edit: diego'yu haluk bilginer seslendiriyor. sorduğum o değil. kaplan ve seslendirme kelimelerini görüp haluk bilginer diye atlamayın.
0
kibritsuyu
(03.08.11)
valla baya aradım ama bulamadım. ve çok sinir oldum bulursan bana da mesaj atar mısın? bu arada karakterin adı soto. veya soto the sabretooth.
0
tunachu
(03.08.11)
(10)

dişimin arasında kalan diş ipi

kibritsuyu
arkadaşlar dün gece sahurda ayıptır söylemesi mantarlı et sote yedim. bir parça et, iki azı dişimin arasında kaldı. şu görseldeki amınakodumun kürdanlı diş ipiyle temizleyeyim dedim. diş ipini iki dişim arasına soktum, temizledim, dişlerimin arasından çıkarırken ip koptu ve kopan bir parça iki dişim
arkadaşlar dün gece sahurda ayıptır söylemesi mantarlı et sote yedim. bir parça et, iki azı dişimin arasında kaldı. şu görseldeki amınakodumun kürdanlı diş ipiyle temizleyeyim dedim. diş ipini iki dişim arasına soktum, temizledim, dişlerimin arasından çıkarırken ip koptu ve kopan bir parça iki dişimin en sıkışık arasında kaldı. başka bir diş ipi denedim, mümkün değil girmiyor o iki dişin arasına, kopuyor. normal naylon ip denedim, girmedi. misina buldum evde, girmedi. onlar bile koptu düşünün nasıl sıkışmışsa iki dişin arasına. diş fırçasının kıllarını sokayım dedim, ağzım kan revan oldu yine çıkaramadım. allah sizi inandırsın toplu iğne bile soktum, verdiği rahatsızlık hissine dayanamadığımdan. oruç da yalan oldu onunla uğraşmaktan ne su içtim, neadam gibi bir şey yedim. allah affetsin tutmadım bugün.

şimdi ben bunu nasıl çıkaracağım? biraz alıştım sızlamasına ama hissediyorum hala orda. diş hekimine mi gdeyim? o çıkarabilir mi?
0
kibritsuyu
(02.08.11)
diş hekimi kesin çözüm de biraz sakız çiğnesen. oynaya oynaya şıkıştığı yerden kurtulabilir.
0
trocero
(02.08.11)
diş doktoruna gidin bence.
0
bitter cikolata
(02.08.11)
önce birde şunu deneyin; ipin sıkıştığı iki dişiniz arasını tırnakla açmaya çalışırmış gibi yapıp tanzıkli su deneyebilirsiniz. Gecenin bir yarısı aynı derde maruz kaldığımda duşun başlığını çıkarıp elime ağzını sıkıştırmak suretiyle yapmıştım bunu çıkmıştı da. baktınız olmuor go tu tı daktır :) geçmiş olsun.
0
karaüzümhabbesi
(02.08.11)
@horace wells; e ben insan değilim o zaman zira bildiğin yaptım yani :) öyle ala bir kanırtmadan dişlerin arasından yol geçecek boşluğu yapmak değil bahsettiğim hafif bir baskı
0
karaüzümhabbesi
(02.08.11)
çıkartma denemeleri sırasında dişiniz biraz zarar görmüş zaten. dişiniz daha fazla örselenmeden, diş etleri zarar görmeden dişçiye gidin bence. hekimler örselenmiş dişler için ayrıca laflar hazırlıyorlar zira. :)
0
kirkinin da kulpu kirik kup
(02.08.11)
göseldeki değil de daha düzgün bir diş ipiyle deneyebilirsin. oral-b nin incecik çok sağlam diş ipleri var.
0
entropik
(02.08.11)
ipin açıkta kalan bir parçası varsa cımbızla tutup çekmeyi deneyin.
0
ehlana
(02.08.11)
geçmiş olsun. bu görsele koydugun dişipinden arıyorum ben hepsiburada'da bulamadım. nerde vardır?..
0
eleventh american esme has met
(02.08.11)
marketlerde oluyor 1-2 lira da fiyatı var.

entropik'in dediği oral b ince diş ipinden aldım yedi buçuk liraya. evet dişimin arasına girdi, temizledi ama o da geri çıkmadı. çıkarırken lif lif olup bu sefer o kaldı. neyse ki tekrar sokup onu da temizleyebildim.
0
🌸kibritsuyu
(02.08.11)
kesinlikle sakız.
0
bLuw
(02.08.11)
(2)

eczanelerdeki vesikalık fotoğraf

kibritsuyu
bugüne kadar gittiğim tüm eczanelerde duvarsa eczacının büyük boy vesikalık fotoğrafını gördüm. eczanelere eczacının büyük boy vesikalığını asmak bir zorunluluk mudur? yoksa adam kendi işyerine fotoğrafını asmış işte, süs gibi. öyle bir şey midir?
bugüne kadar gittiğim tüm eczanelerde duvarsa eczacının büyük boy vesikalık fotoğrafını gördüm. eczanelere eczacının büyük boy vesikalığını asmak bir zorunluluk mudur? yoksa adam kendi işyerine fotoğrafını asmış işte, süs gibi. öyle bir şey midir?
0
kibritsuyu
(25.07.11)
0
cairo
(25.07.11)
Amcaların, teyzelerin körpe hallerini görüyoruz, güzel bir uygulama bence :)
0
sourlemonade
(25.07.11)
(3)

ambulans sireni

kibritsuyu
hasta almaya giden veya hastayı hastaneye götüren ambulansların illa ki cayır cayır siren çalması zorunlu mudur? yani ben o sireni yolu açmak için, trafikteki araçlardan yol isteyip çabuk ulaşmak için çalıyor diye biliyorum. yanılıyor muyum? bomboş, hiç trafik olmayan bir yolda da vaiiiii diye öttür
hasta almaya giden veya hastayı hastaneye götüren ambulansların illa ki cayır cayır siren çalması zorunlu mudur? yani ben o sireni yolu açmak için, trafikteki araçlardan yol isteyip çabuk ulaşmak için çalıyor diye biliyorum. yanılıyor muyum? bomboş, hiç trafik olmayan bir yolda da vaiiiii diye öttürme gibi bir zorunlulukları var mı? yol açık, önü bomboş işte, hala niye öttürüyor onu?

not: götünden anlayacaklar cevap vermesin.
0
kibritsuyu
(25.07.11)
ambülansın sireninin asıl sebebi hastaneye yaklaşırlen 1-2 kilometre öteden, acil servis tarafından duyulması ve hazırlık yapılmasıdır. Sesi duyan hemşire, sağlık memuru, sedyeci v.s gibi insanlar acil durum geliyor diye gerekli duruma geçerler.

hee bomboş yolda örn: boğaz köprüsünün ortasında, etrafta hiç araba bile yoken vii vii götünü yırtması gereksiz ve anlamsız, oda ambülans şoförünün kendi egosu heralde, bir kısım insanda hastaya moral vermek için açıyoruz diyor
0
korg
(25.07.11)
"ambülansın sireninin asıl sebebi hastaneye yaklaşırlen 1-2 kilometre öteden, acil servis tarafından duyulması ve hazırlık yapılmasıdır." cep telefonunu geçtim zaten telsiz yüzyıllardır (!) kullanılan bir şey iken bu söylediğiniz tamamen ve son derece saçma bir şey. mesela siren sesini duyan ve yanyana bulunan bir kaç hastane varken hangi hastanenin hangi personeli hazırlık yapacak? ambulansın hastaneye geldiği ne malum? ve en önemli soru.. ne için hazırlık yapacak? bacağı koptuğu ve kopan bacağı da bir şekilde güvenle ambulans içinde getirildiği için yaralı ve bacağı güvene almak için mi yoksa üzerine kaynar su döküldüğü için hastaneye getirilen 8 yaşındaki çocuk için mi ya da son nefesini vermek üzere olan 80 yaşında ve kalp krizi geçirmiş amca için mi? sizce her üçü için aynı hazırlık mı yapılıyor? ayrıca her gelen ambulans için hazırlık yapılıyor mu ki hem?

www.asm.gov.tr
0
ben smyrna
(25.07.11)
simdi sirenli bir arac kullanmis biri olarak,

1. siren arac icindekiler icinde sinir bozucudur.
2. hem hizli hem dikkatli gidip bir de sireni ac-kapa yapmak dikkat dagitir.
3. surekli kavsak olan yollarda (oz. sehirici) sagdan soldan kendini bilmeyen bircok surucu cikabilir.

tum ekip siren sesi ile ego tatmini yapacak potansiyelde ise o zaman da idare edilecek artik. baska care yok.
0
helenart
(25.07.11)
(9)

cangılda mı yaşıyoruz lan

kibritsuyu
balkonumuza, hem de tam girip çıktıığmız kapının yanına ısrarla yuva yapmaya çalışan güvercinlerin nihayet ayaklaarını kestik (geçen sene yumurtladığı saksıyı bulmuş barbekünün içinde meğer, saksıyı atınca gittiler). yam oh rahat ettik derken o da ne? ertesi sabah balkon kapısının hemen dışında çöre
balkonumuza, hem de tam girip çıktıığmız kapının yanına ısrarla yuva yapmaya çalışan güvercinlerin nihayet ayaklaarını kestik (geçen sene yumurtladığı saksıyı bulmuş barbekünün içinde meğer, saksıyı atınca gittiler). yam oh rahat ettik derken o da ne? ertesi sabah balkon kapısının hemen dışında çörekotu gibi gıdı gıdı bir hayvan boku var. fare boku gibi. ara tara etrafta bir hayvan yok. neyse temizledik, ertsi gün yine aynı yerde aynı boklar. ama duvarda, kapıda, kapının tahtasının içinde falan hiçbir hayvan yok.

dün gece saat 2'de yattık, yatarken baktım ki siyah tüylü bir hayvanat, duvarın üstünde duruyor. ne olduğunu tam çözememekle birlikte zannedersem bir yarasa. gecenin yarısı gelip oraya yapışıyor, sıça sıça uuyor, sabah gidiyor demek ki.

nedir arkadaş hayvanatlardaki bu bizim balkon merakı? bu yarasanın ayağını nasıl keseriz oradan? hayır korkarım da mendeburdan. görmek bile içimi bi tuhaf yapıyor.
0
kibritsuyu
(14.07.11)
bi naylon torba bağla geldiği yere biyere. rüzgarla hareketinden geleceğini sanmıyorum.
0
erty
(14.07.11)
balkona lamba koyun, ışığa gelmez onlar
0
technicalte
(14.07.11)
yarasalar baş aşağı durur. duvarın üzerinde duran başka bir şey olmalı.
0
waryemez
(14.07.11)
hostes esprisi yapın. kesin gelmez bi daha.
0
nezareten taharet
(14.07.11)
kıçını başını gördüm demedim ki, belki de başaşağı duruyordu. minicik bir şey. aklıma her gece düzenli olarak tam oraya gelip uyuyan başka bir canlı glemiyor. fare desen özenle gelip duvara tırmanıp düz duvarda yere doksan derece açıyla uyumaz herhalde. uçan bir şey olduğu kesin. hatta yarasa olduğuna eminim. üstüme başıma uçar, yolunu şaşırıp eve girer diye kapıyı açıp dürterek kovalamayı götüm yemedi. geçen ramazanda da camdan içeri girmişti tam sahur vakti, ne yapacağımızı şaşırmıştık çıkarıcaz diye.
0
🌸kibritsuyu
(14.07.11)
onlar dakikada bikaç yüz sinek böcek yiyor iyidir yarasa evin etrafında. bokları da bitkiye iyidir ha atabilirsin saksılarına.
0
kediebesi
(14.07.11)
tabi ki tercih meselesi ama şaşırdım, biz ki üzerindeki kuş yuvası bouzlur diye klima değiştiremeyen bir aileyiz. ne zararları var tam olarak anlayamadım ne yalan söyliyim. belgesel gibi işte izleyin gelişimlerini, yaşayışlarını. korkmak ayrı tabi kimse evinde huzursuz olduğu bi canlı istemez. Yarasaysa eğer balkon ışığını açık birakmak yeterli olucaktır sanırım. kendine yeni bir yer bulunca gelmez zaten.
0
lizard queen
(14.07.11)
biz de üzerindeki kuş yuvası bozulur diye bazı şeylerden fedakarlık eden bir aileyiz. kuş yuvayı yapmışsa bozmuyoruz zaten. sadece yapmamasını sağlamaya çalışıyoruz. türlü zararları var:

kuşun yuva yapmak istediği yer, sürekli girip çıktığımız bir balkon kapısının bir karış yan tarafı. kuşun oraya yumurtlaması demek, bizim o balkona asla çıkamamamız demek, ki çöp kovası falan var orada, balkon keyfinden fedakarlık bi tarafa, sırf çöp atmak, çöpü almak için çıkmak zorundayız. ya da her çıkışımızda kuluçkadaki anneyi korkutup kaçırmamız demek. bu da yavrunun çıkamaması demek. en büyük zararı kendine yani. sıçıp balkonu kirletmeleri de var ama yumurtada oturan kuş için katlanılmayacak şey değil.

yarasa olayı ise bambaşka. bildiğin farenin kanatlısı olan ve kovalayınca kaçmayan ateş böceği misin hesabı girdiği yerde dengesiz dengesiz uçan saçma bir yaratığı niye belgesel izliycem diye evime sokayım? o zaman bilumum börtü böceğ ide doldurayım eve, belgesel gibi takılırız. yemeğimize falan girsinler öyle.
0
🌸kibritsuyu
(14.07.11)
sadece balkonun ışığını açık bırakın diyorum başka da bişey demiyorum:)
0
lizard queen
(15.07.11)
(2)

emrah koş

kibritsuyu
bu "emrah koş ananı..." kalıbı hangi emrah filminde kullanılıyor?bonus: "anamız orospu olmuş gülcan" hangi filmde?
bu "emrah koş ananı..." kalıbı hangi emrah filminde kullanılıyor?

bonus: "anamız orospu olmuş gülcan" hangi filmde?
0
kibritsuyu
(12.07.11)
gülcanlı olan film, nuri alço'nun amca olarak emrahın annesine hallendiği, yer yer tecavüzcü coşkun'un da olduğu film. ismini hatırlayınca yazıcam.
0
african rain
(12.07.11)
1986 - ayrılamam

bildiğim kadarıyla nuri alço ile oynadığı tek film var zaten.
0
ugokhan
(12.07.11)
(4)

kpss sorusu

kibritsuyu
hayatımda kpss kursuna gitmedim. kpss'nin test tekniği ile ilgili bilgim yok.şimdi "1982 anayasasına göre milletvekili sayısı kaçtır" diye bir soru vardı mesela. burada 1982 anayasası derken, anayasanın 1982'deki halini mi sormak istiyor, yoksa güncel halini mi? halen kullandığımız anayasa da 1982 a
hayatımda kpss kursuna gitmedim. kpss'nin test tekniği ile ilgili bilgim yok.

şimdi "1982 anayasasına göre milletvekili sayısı kaçtır" diye bir soru vardı mesela. burada 1982 anayasası derken, anayasanın 1982'deki halini mi sormak istiyor, yoksa güncel halini mi? halen kullandığımız anayasa da 1982 anayasası olarak adlandırılıyor lakin maddeleri kaç kere değişti. yani bu yokarıdaki sorunun cevabı 1982 yılındaki gibi 450 mi, yoksa son değişmiş hali olan 550 midir? "1982 anayasasına göre" diye sorulan sorular hep güncel halini mi sorar?
0
kibritsuyu
(10.07.11)
82 anayasasına göre diyorsa en son güncellenmiş halini sorar. sonuçta 82 anayasası yürürlükte hala. üstünde oynamalar yapılıyor.

edit: bu arada tekrar düşündüm de ösym'den bahsettiğimiz için kesin konuşmak da çok iyi olmaz. ecece'nin de dediği gibi yarın göreceğiz artık.
0
rectoa
(10.07.11)
ilk halini soruyor. geçmiş sorulara baktığımızda, 2007 değişikliğiyle diye eklendiğini görüyoruz ama yine de ne yapacakları belli olmadığı için yarın görücez bakalım.
0
ecece
(10.07.11)
2007 değişikliği ibaresi bizzat o değişikliği belirlemek için kullanılır. netekim(?!) değişmiş bile olsa 82 anayasası anayasadır, o halde sürekli olarak 1990 değişikliğinden sonra yok 1992 değişikliğinden diye sorması lazımdı. Sorunun cevabı 550dir.
0
ernest everhard
(10.07.11)
az biraz ösym formatındaki "anayasa hukuku ya da vatandaşlık" sorularını takip ederseniz genelde "82 anayasası ibaresiyle" anayasanın son halini sormak istediğini anlarsınız. değiştirilen kanunlar anayasa değişiklikleri buna dahildir. misal eylül 2010 değişikliğiyle ilgili soru geleceğinden herkes hemfikirdi ama soru gelmedi. mesela öyle bi şey sorsa yine 82 anayasasına göre bikbikbik hangisi doğrudur dese ve o soru anayasanın 2010 değişikliğiyle ilgili yerine tekabül etse bu soruya en son güncellenmiş haliyle cevap vermeniz gerekir. ösym burda anayasa değişikliğinden haberi var mı acebanın peşinde.
0
karacigerim vur kadehlere
(10.07.11)
(9)

hoşaftan anlamayan eşek miyim?

kibritsuyu
geçen hafta da meyve üstü çikolatayı sevmediğimi söyleyip kendime taraftar aramış ve bulmuştum. bir mevzuda daha destekçi arıyorum kendime.arkadaşlar şu yanda resmini görmüş olduğunuz elde açılmış, "kıyır kıyır" tabir edilen böyle üst tabakası ufalanıp dökülen tip börekleri sevmiyorum. hazır yufkayl
geçen hafta da meyve üstü çikolatayı sevmediğimi söyleyip kendime taraftar aramış ve bulmuştum. bir mevzuda daha destekçi arıyorum kendime.

arkadaşlar şu yanda resmini görmüş olduğunuz elde açılmış, "kıyır kıyır" tabir edilen böyle üst tabakası ufalanıp dökülen tip börekleri sevmiyorum. hazır yufkayla yapılmış börekler daha çok hoşuma gidiyor. yalnız mıyım bu konuda da, gönül rahatlığıyla "eşek hoşaftan ne anlar" diyebilirsiniz.

edit: milföyden ziyade elde açılmış anne hamurundan yapılma börekleri kast ediyorum. milföy yine bi derece.
0
kibritsuyu
(07.07.11)
değilsin. hiç sevmem onları. tadı saman gibi oluyor.
0
65 derece
(07.07.11)
milföy hamurundan mı neyden yapılanlar böyle. yarısı ufalanıp gidiyo zaten.
0
ron dennis
(07.07.11)
patane işi milföyleri ben de sevmem ama evde yapılan bir milföyün de tadı müthiştir yav.
0
bitter cikolata
(07.07.11)
yalnız değilsin. Böyle o üst kabuklar soyuldukça bir "olmamış" hissi kaplıyor her yanımı.halbuki boşnak böreği öyle mi .
0
sannora
(07.07.11)
Bu üstü parça parça dökülenleri sevmem ama evde açılan yufkayla yapılan, sarma böreklere bayılırım. Patateslisini bir tepsi yerim.
0
arnold schwarzeneger
(07.07.11)
hiççç sevmem. içini çok sevsem de sırf bu yüzden talaş böreği yiyemem. ancak bir iki gün geçip de nemlenirse o zaman bayılırım.
0
kediebesi
(07.07.11)
bilmem, sen daha daha iyi bilirsin
0
nisansayısı
(07.07.11)
ben de hiç sevmem. ısırma eylemini uyuzlaştırıyor bana göre. (tarif edemedim ama bisküvi de mesela benim için aynı grupta, bişiy yediğimi hissedemiyorum.)
0
tedirginlik hucresi
(07.07.11)
aynen.

yerim yine de ama börek yedim oh süper hissi olmuyor bunlarda.
0
magara adami
(07.07.11)
(17)

sanki beni sikiyler.. mi acaba?

kibritsuyu
arkadaşlar 2001 model renault clio arabam var. ilk sahibiyim, sıfır aldım. bütün bakımlarını da zamanında (normalde 10.000 km'de bir yapılıyor, sadece bir sefer 5000 kilometre geciktirdim) ve yetkili serviste yaptırdım.şimdi 2007 yılında, araç 45.000 kilometredeyken (5000 kilometre geciktirdiğim bak
arkadaşlar 2001 model renault clio arabam var. ilk sahibiyim, sıfır aldım. bütün bakımlarını da zamanında (normalde 10.000 km'de bir yapılıyor, sadece bir sefer 5000 kilometre geciktirdim) ve yetkili serviste yaptırdım.

şimdi 2007 yılında, araç 45.000 kilometredeyken (5000 kilometre geciktirdiğim bakım bu, 40.000'i atlayıp 45.000'de yaptırdım) genel bakım deyü triger kayışını değiştirdiler. bakımını yaptılar. güzel. şimdi araba 75.000 oldu. yani trigeri daha 30.000 kilometre kullandım. bakımda adam diyor ki "servis 4 yılda bir değiştirilmesini öneriyor, 30.000 kilometre az ama 4 yıl dolmuş", ben dedim kalsın değiştirmeyin, daha nolcak, zaten önceki bile 60.000'de değilmesi lazımken (servis kitapçığı öyle diyor) erken değiştirdiler. az para da değil, servis önerisi diye korkutup ayak üstü sikecekler gibime geldi. ne dersiniz 4 yıl ve 30.000 kilometre yapmış triger kayışı değiştirilir mi lan?

2007 bakımında eski kayış çıktığında ters çevirip gerdirdim böyle calgoncu amcanın kireçli fortumu patlattığı gibi, ne bi eskime, ne bi çatlak, daha cillop gibiydi.
0
kibritsuyu
(06.07.11)
triger kayışı sadece kilometreyle değil, geçen zamanla da eskiyen birşey. bence değiştirmeniz daha iyi olur. eğer yodla giderken koparsa size çıkaracağı masraf kat be kat fazla olacak.
0
nesilsiz
(06.07.11)
e daha dört yılda ve 30.000 kilometrede eskir mi bre. hangi devirde yaşıyoruz, nasıl kayış bu? henüz 75.000 kilometredeki arabanın iki kere triger kayışı değişir mi? altı üstü dört yıl.
0
🌸kibritsuyu
(06.07.11)
plastik triger kayışlarında kilometre kadar geçen zaman da önemli...
triger kayışına bakın, yıpranma eskime çatlama yoksa, dediğiniz gibi cillop gibiyse değiştirmeyin.. ama kayışın durumu ile ilgili ufak bir şüpheniz varsa dahi bence değiştirin... koparsa masrafı büyük olur...
0
sli
(06.07.11)
bakamıyormuşuz efendim. ben de dedim bakın eskimiş mi diye. kapalı yerdeymiş, anca değiştirmek için açınca bıdı bıdı diyor servis. gerçi aynı dönemde değişen ve aralıktan az bişey gözüküp elimin parmağıyla dokunabildiğim bir kayış var, sanırsam alternatör kayışı, o cillop gibin duruyor kendi görebildiğim kadarıyla.

zaten çok da ısrarla önermedi, hatırlattı adam sadece.
0
🌸kibritsuyu
(06.07.11)
sesten anlarsın yıpranıp yıpranmadığını.benzili arabadan dizele benzer ses geliyosa eline almaya başlamıştır
0
okuryazar31
(06.07.11)
panpa, elle eskiyip eskimedigini anlamazsın, elle verecegın kuvvet ile alısma esnasında gelen kuvvet arasında dunya kadar fark var. ve evet kaucuk zamana baglı olarak da eskir. lastiklerde de aynı muhabbet var onu da ysormustun. imkan varsa değiştir. yazı cıkarır ama, sonbaharda kısa dogru degistirirsin. cok da geciktirme.
0
bryan fury
(06.07.11)
lastikleri sormuştum, onları değiştirdim geçen ay. araba eskidikçe bakımı onarımı masraf çıkarmaya başladı. 500 lira periyodik bakım tutuyor şimdi, fren balataları değişmezse (bakıcaz dediler), umarım değişmez de biraz daha düşer. bi de debriyajın kavraması nda sorun yok ama baskı sertleşmiş, değişse iyi olur dediler, sırf o da 800 lira. triger desen o da bi okadar vardır. düşün ikinci eli taş çatlasın 11.000-12.000 edecek arabanın sırf yıllık masrafı 2500 lira ediyor.

yani bir sene daha kopmayacaksa seneye bakım zamanı 85.000'de değiştiririm trigeri.
0
🌸kibritsuyu
(06.07.11)
bre kardes
degistir kurtul be, kafan rahat olsun
0
primetime
(06.07.11)
pahalı diyorum. kafam rahat olsun da dünya para be. arabayı komple değiştirsem kafam daha rahat olacak ama işte para yok naapiyim.

başka markalar 8-9 yıl diyor, 100.000-120.000 kilometre diyor. bu renault kayışlarını samandan mı yapıyor? aynı ülkenin markası olan peugeot, citroen falan bu değerleri verirken renault niye 4 yıl? kendi göt korkularından 4 yıl demişler gibime geliyor hani olur da 8 yıl derlerse de bi şekilde koparsa dava mava açmayalım diye. haksız mıyım abi ben de zengin bir adam değilim, yani para sıçıyor olsam mına koyim değiştir her şeyi derim servise. her sene triger değiştiririm, kafam rahat eder.

idare edecekse, bir sene daha kopmazsa bu masrafı seneye atmak istiyorum.
0
🌸kibritsuyu
(06.07.11)
hocam sen sesten kontrol et en iyisi.ama dikkatli ol.ses değişmeye başladığında da götür değiştir kafan yine rahat olsun.hem yettiği kadar kullanmış olursun kayışı.
0
okuryazar31
(06.07.11)
"böyle calgoncu amcanın kireçli fortumu patlattığı gibi, ne bi eskime, ne bi çatlak, daha cillop gibiydi."

ne fortumu kanalizasyon borularını bağladılar!

değiştir panpiş değiştir, sonra benim gibi gecenin bir yarısı ıssız bucaksız yerde araba itmeye uğraşırsın.
0
koskoca devletin adi osmanli len
(06.07.11)
sikmiyolar normal olan o 10 bin km yapmışken değiştirdik biz çünkü yılı dolmuştu kayışın üzerinde çatlaklar meydana gelmişti. eğer o kayış koparsa asıl o zaman motoru kucağınıza alırsınız. değiştirmeleri bu yüzden.
0
buffy de vampir sayilir
(06.07.11)
Triger kayışı risk aslında şöyle ki , 50 bin bakımında 4 seneden eski olan arabanın triger kayışı değişti, sanırım araba 8 yaşında şu an. Şimdiye kadar bir sorun çıkarmadı.

Akü bitti diye servise götürdük, oo bunun triger kayışı değişmemiş diyip değiştirdiler. Motor indirme olayı falan var 1.5 milyara patladı her bi halt içinde.

Sonuç : 4 senede bir değişmek lazım dendiği gibi bişi olursa game over oluyor araba
0
bonjurkes
(06.07.11)
Bence Renault'nun yetkili servisine değil de, yetkili olmayan bir servisine götürün. Bakın size durumu şöyle anlatayım ben. Babamın 2004 model bir Volvo S40'ı var. Yetkili servisi maşallah çok söğüşledi bizi zamanında. Sonra oradaki yetkili servisin müdürü olan kişi oradan istifa edip kendisi özel servis açtı. Adamın yıllarca Volvo'da çalıştığı için fazlasıyla tecrübesi var, o da yedek parçaları 0 getirtiyor, ama yetkili servise oranla en az %30-35 daha az ödüyoruz buraya. Aynı şey bir önceki arabamız VW Polo Classic'te de oldu, birkaç yıl yetkili servisten kazık yedikten sonra bir özel servis bulduk ve rahat ettik. Hatta bir keresinde 8-9 yıl önce VW'mizin otomatik camı düştü (camda kırık filan olmadı, sadece cam aşağı düştü, yani kapının içinde kaldı ve düğmeye bastığımızda çalışmıyordu). Babam hemen yetkili servise götürdü (o zaman yetkili servise gidiyorduk), söküp baktılar, mekanizmasının bir şeyi kopmuştu. Dediler ki, aslında sadece kopan parça değiştirilirse olur ama bizim elimize bu mekanizma bir bütün olarak geliyor ve sadece kopan parçayı değiştirmemiz imkansız, ancak bütün mekanizmayı değiştirebiliriz ve o günün parasıyla 350 milyon lira istediler. İşte o zaman bizim tepemiz attı ve bir tanıdık vasıtasıyla özel servis bulduk, adamlar sadece o kopan parçayı değiştirdiler ve biz 20 milyon lira ödedik. Bir daha da yetkili servise gitmedik.

Şimdi siz yakınlarınızdan Renault'u olanlara bir sorun hangi servise götürüyorlarmış. Veya internetten bir özel servis bulun ve arabayı götürmeseniz bile telefon açıp bir sorun trigger kayışını...
0
marcelle
(06.07.11)
değiştir kurtula katılmıyorum ..servisten 5 yıl sonra deselerde ben ilk değişimi 100 binde ve araba 7,5 yaşındayken yaptırdım..bence en azından 1 yıl sonra değiştir..
0
kerem75
(06.07.11)
renault servisleri cidden öyle, hepsinde bi katakülle var. servise verdiğim zaman şunu da yapalım bunu da extradan yapalım performans artsın vs sürekli soruyorlar. ne performansı kardeşim ya..
0
only
(06.07.11)
o 100.000 kilometre dayanan triger kayışları zincir formatında kayış değil. Kayış malzemesine bağlı olarak çürür ve değiştirmek gerekir maksimum 1 sene daha kullanıp değiştirin derim.
0
justaddwater
(06.07.11)
(7)

behzat ç. sezon finali - dikkat ağır spoiler

kibritsuyu
spoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerya başlıkta okuyorum bu akbaba'nın kafası berberde kazınırken koltukta oturup pis pis sırıtan, akbaba ile sevgilisi el ele yürürken görüp akbaba'ya "ulan kerata şap şap" yapan, sonrasında da akbaba'nın kız arkadaşına
spoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoiler

ya başlıkta okuyorum bu akbaba'nın kafası berberde kazınırken koltukta oturup pis pis sırıtan, akbaba ile sevgilisi el ele yürürken görüp akbaba'ya "ulan kerata şap şap" yapan, sonrasında da akbaba'nın kız arkadaşına tecavüz eden herife "amcası" denip duruyor. niye amcası lan? babası değil mi o? amcası olduğunu nereden çıkardık? akbaba rüyasında görüyor berberde, uyanıp "kafamı kazıyorlardı lan" diyor. hayalet soruyor "kim kazıyordu saçını" diye, "babam" diyor.

babası işte. berbere götürmüş kazıtıyor. kendi de yavşak yavşak oturup sırıtıyor, berberin kolonyasından falan otlanıyor. amca nereden çıktı? baba kendi kendine kazıyacak hali yoktu ya.

"babası berbermiş" anekdotunu kaçırdım mı bir yerlerde?
0
kibritsuyu
(05.07.11)
yan koltukta oturan amcasi, sacini kesen de babasi abi iste?

edit: kolonya muhabbeti geciyor hayalatle, "amcam kullanirdi" diyor akbaba da. "babam sacimi kesiyordu" diyor zaten basta.
0
fader
(05.07.11)
saçını kesenin sıradan, anonim, ismi önemli olmayan bir berber, yan koltukta oturanın da babası olmadığını nereden anlıyoruz peki?
0
🌸kibritsuyu
(05.07.11)
tam diyalogu yazayim:

-saclarimi kaziyorlardi lan.
+kim kaziyordu?
-babam.
+dur kolonya vereyim ben sana.
-yok la yok, onu amcam kullanirdi. (burda zaten o adami gosteriyor tekrar, flashback'te)
0
fader
(05.07.11)
akbaba en son eve gidiyor ya o manzarayla karşılaşıyor. anahtarı var, kendi evi gibi gidiyor. amcası mı bilmem ama aynı evde oturan bir akrabası olduğu kesin.
0
vejeteryan vampir
(05.07.11)
anahtarı yok. kapıdaki mandalı çekip açıyor. yolgeçen hanı gibi kapı.

fader'ın dediği diyalogu hatırlamakla birlikte, dur sana kolonya vereyim'den sonra akbaba'nın ne dediğini anlamamıştım, akbaba'nın telaffuzundan dolayı. ve evet o ara suratına kolonya süren yandaki herifi gösterdiydi. kolonya istememesinden bağlantı kurdum ama "amcam" lafı kaçmış demek ki orada. tekrar izlemem lazım orasını galiba.

edit: evet şimdi tekrar izledim orasını. aynen fader'ın dediği gibiymiş. hatta sonda amcayı jandarma götürürken akbaba amcaya saldırıyor. babası, saçlarını kesen adam tutuyor, bi tane de tokat atıyor.
0
🌸kibritsuyu
(05.07.11)
Beyler akbaba sonunda adama saldırdığında da biri gelip sakinleştiriyordu babası o değil mi işte?
0
manfool
(05.07.11)
evet babası o, saçını makineye vuran da o. evet sonradan fark ettim bunları.
0
🌸kibritsuyu
(05.07.11)
(7)

çok acil alerji testi ve tedavisi / ankara

kibritsuyu
saman nezlesi midir, bahar alerjisi midir ne boktur, gözümü açamaz hale geldim. gözler burun şakır şakır akıyor, burnum sızlıyor, hapşırık üstüne hapşırık. dün gece de boğazıma öküz oturmuş gibi nefes alamayarak uyandım, bayağı bi öksüre öksüre zar zor kendime geldim.kimdir bunun doktoru? ankara'da
saman nezlesi midir, bahar alerjisi midir ne boktur, gözümü açamaz hale geldim. gözler burun şakır şakır akıyor, burnum sızlıyor, hapşırık üstüne hapşırık. dün gece de boğazıma öküz oturmuş gibi nefes alamayarak uyandım, bayağı bi öksüre öksüre zar zor kendime geldim.

kimdir bunun doktoru? ankara'da hangi hastanenin hangi servisine gideyim? hacettepe'yi aradım, yok efendim paartesi günü sabah 7-8 arası gelip haftalık randevu alacakmışım. ulan ölüyorum be gözümü açamıyorum ne pazartesisi. özel mözel fark etmez, kim 1-2 gün içinde bunun testini teşhisini tedavisini yapacaksa onun adresini telefonunu istiyorum lütfen çok acil.
0
kibritsuyu
(04.07.11)
claritine alabilirsin doktora gidene kadar.
0
kediebesi
(04.07.11)
xyzal al iç gerçi o kaldırıldı galba onun gibi antihistamiklerden al,sorada randevu al böle jiletinen kollarına harita çiziolar. ben yaptırdım bişe çıkmadı ama tamda bu mevsimde aynısı banada oluyo şehirde ankara artı.
0
borzoi
(04.07.11)
evet koluma faça attıkları testten yaptırıcak bir yer arıyorum.

peki ya sürekli alerjinin bir numaralı ilacı denen zyrtec nedir nasıldır? onu alsam rahatlasam?

yıllar önce de vardı, farklı bir nedenle gittiğim kulak burun boğaz doktoru fexofen isimli antihistaminikle flixonase (nasonex muadili) bir burun spreyi vermişti. işe yarıyor gibiydi ama bugün ikisi de para etmiyor, ölecem.
0
🌸kibritsuyu
(04.07.11)
antihistaminikler kişiye göre fark ediyo bence. ben zyrtec içemiyorum (zaten son yıllarda genel olarak pek ilaç içmiyorum) ağır geliyor. bu tip ilaçlar bağışıklığı baskılayarak çalıştığı için başka marazlara imkan sunuyor, uzun süreli kullanılmamalı bence. tedavi de bildiğim kadarıyla öyle hemen hop olmuyor, bir süre alıyor.
clairitine'i en temiz buldum ben ilaçlar arasında.

fakat bu yılın bereketi nedeniyle ekstra kuvvetli bir durum var. onu da dikkate alın.
ha bir de telefonla randevuya kasmayın özel doktora gitmeyecekseniz. doğrudan kalkın gidin hastaneye, ilgili bölümü olan bir yere tabi. biraz sıra beklersiniz, girersiniz. telefonla insana eziyet ediyorlar.
0
kediebesi
(04.07.11)
bayındır'ın bakanlıklar üstündeki hastanesinde yaptırmıştık bi tanıdığa.
0
mahnita
(04.07.11)
ben aynı şikayet için ümitköyde başkentin semt polikliniğine gittim.bölüm de kbb.
bence doktora gitmeden ilaç kullanma..
0
omonia
(04.07.11)
poliklinikte de yaptırabilirsiniz. kızılay'da özkaya tıp merkezi var, ben orada yaptırmıştım.

ve burada doktor kesilenleri dinlemeyin, sonuçta doktor size aynı ilacı verecek de olsa önce testi yaptırın.
0
boo ya moon
(04.07.11)
(12)

çikolata ile meyve

kibritsuyu
yahu hem çikolatayı, hem meyveyi ayrı ayrı çok seven biri olarak, üstüne çikolata dökülmüş meyveyi sevmeyen tek ben miyim? avm'lerde falan çikolata şelaleleri var mesela. bi kaba meyve koyuyorlar, üstüne de çikolata. lan çok yavşak bir tad oluşuyor ağzımda. bozuk gibi. ne çikolatadan bi şey anlıyoru
yahu hem çikolatayı, hem meyveyi ayrı ayrı çok seven biri olarak, üstüne çikolata dökülmüş meyveyi sevmeyen tek ben miyim? avm'lerde falan çikolata şelaleleri var mesela. bi kaba meyve koyuyorlar, üstüne de çikolata. lan çok yavşak bir tad oluşuyor ağzımda. bozuk gibi. ne çikolatadan bi şey anlıyorum, ne meyveden. bu ikisi karışınca abuk ekşimsi, tarif edemeyeceğim bir tad oluşuyor ve sevmiyorum.

sizde de oluyor mu bu?
0
kibritsuyu
(01.07.11)
yalnız değilsin.
0
wallcan
(01.07.11)
hacı fondue ye yemediysen. bence ayrı bir dünya oluyor çikolata ve meyve birleşince.
0
bad boy for life
(01.07.11)
Tam dediğin gibi değil ama bende pastalarda çikolata+... meyveli kombinasyonları sevmiyorum.

Çikolata + fıstık/krokan/kestane vs. olacak
0
poseidon1
(01.07.11)
oluyor bende de.

özellikle çikolata çilek ikilisi bahsettiğin ekşimsi tadı yaratıyor.iğrenç...
0
p a t r i o t
(01.07.11)
tek değilsin ben de hiç sevmiyorum.
0
girl in a coma
(01.07.11)
ben bunlarr bir tek waffle da seviyorum. öteki türlü ı ıh.
0
hiçbirşeyyok
(01.07.11)
meyveden meyveye çok değişiyor, mesela ananas ve çikolata ikilisi korkunç. şekerli meyvelerle güzel oluyor ve meyvenin tadı da önemli, bazı çilekler şekersiz oluyor.
0
my december
(01.07.11)
aynen ben de sevmiyorum, waffleda olunca da meyvelerini ayırıp, ayrıca yiyorum. bence nutella sosise bile meyveden daha çok yakışıyor.
0
kediebesi
(01.07.11)
Ne kadar güzel, ben de sevmiyorum şokolatla meyveyi karışık kuruşuk.
0
sourlemonade
(01.07.11)
aynen... hele fondüye falan elma koyuyolarya, bitiyorum orda. götüm gibi tadı oluyor. muz yine neyse, kivi falan yalan yani.
0
nezareten taharet
(01.07.11)
bana olmuyor. tatli ile eksi kombinasyonuna hastayim.
0
shi aila
(01.07.11)
kesinlikle haklısın sulu sulu bir acaip..

çikolatayla giden bir muz biliyorum, kırk yılda bir de çilek.

onun harici yakışmıyor. mesela kara orman pastası denen şeyi, bir insan evladı nasıl sevebilir ve hatta ağzına koyabilir, aklım almıyor.

bu arada denemediysen, lindt, kırmızı biberli çikolata.

inanılmaz bir lezzet, çok güzel.
0
cedilla
(01.07.11)
(2)

kanarya bakımı

kibritsuyu
komşulardan birinin bakamayıp kapıcıya verdiği kanaryayı sahiplendik. geldiği güne göre tertemiz oldu, kuyruğu çıktı, serpildi. güzel de ötüyor kerata.lakin babam eski kuş besleme tecrübelerine dayanarak kuşa yumurta sarısı, elma, yulaf ezmesi falan veriyor. yemi falan var ama bunları vermemizde bir
komşulardan birinin bakamayıp kapıcıya verdiği kanaryayı sahiplendik. geldiği güne göre tertemiz oldu, kuyruğu çıktı, serpildi. güzel de ötüyor kerata.

lakin babam eski kuş besleme tecrübelerine dayanarak kuşa yumurta sarısı, elma, yulaf ezmesi falan veriyor. yemi falan var ama bunları vermemizde bir sakınca var mıdır? dört tane yemliği var, üçü kanarya yemi dolu, birinde yulaf ezmesi var. kafesinin dibinde yumurta sarısı var, ayrıca tellerine de elma dilimi asılı. pezevenk çok da seviyor elmayı. yeminden çok onu yiyor. yumurta da öyle. bi zararı dokunmasın bunların? şekerden falan?
0
kibritsuyu
(01.07.11)
Yumurta,yulaf ezmesi,elmayı görünce aklıma güzelim kahvaltım geldi :)
www.kanaryasesi.com
Bu sitede gayet güzel açıklamış.Umarım yardımcı olur.
0
free bird
(01.07.11)
Yumurta sarısı genelde sesine iyi gelsin diye verilir ama abartmayın fazla vermeyin. Yeşilliği çok severler. Uzaktan gösterin kafesin içinde ordan oraya vurur kendini sevinçten. Kendi yemi dışında yiyecekleri çok nadir aralıklarla vermek en güzeli. Çünkü kanaryalar muhabbet kuşları gibi değiller çok hassaslar. Buluttan nem kapabilir hasta olabilirler :)
0
alkolik imam
(01.07.11)
(5)

böyle bir program var mı, varsa ne güzel olur la

kibritsuyu
eskiden naapardım? odamın enini boyunu ölçer, bire x ölçekli halini kağıda çizerdim, aynen eşyaları da ölçer onları da bire x ölçüsünde kağıttan keserdim, oda planının üstüne koya koya hangisi nereye sığar/sığmaz, nasıl olur, sıkışık mı olur, aradan adam geçer mi falan gibi oda yerleşimine karar ver
eskiden naapardım? odamın enini boyunu ölçer, bire x ölçekli halini kağıda çizerdim, aynen eşyaları da ölçer onları da bire x ölçüsünde kağıttan keserdim, oda planının üstüne koya koya hangisi nereye sığar/sığmaz, nasıl olur, sıkışık mı olur, aradan adam geçer mi falan gibi oda yerleşimine karar verirdim.

şimdi oturma odasının şeklini değiştiricez, metreyle ölçünce olur gibi ama değiştirmeden de bilemiyoruz kapının çok mu ağzına gelir, televizyon nasıl durur falan.

bu eskiden yaptığımı bilgisayarda yapacak bir program olmaz mı? öyle çok mimari, profesyonel falan olmadan. mesela odanın ve eşyaaların ölçülerini gireyim, o bana iki boyutlu kuşbakışı çizsin. tek tek sürükleyerek yerleştireyim, çevireyim falan.

not: şimdi vardır tabi elbet, autocad neyin yapıyordur bunu, üç boyutlusunu bile yapıyordur. ama benim istediğim böyle bapbasit olanı.
0
kibritsuyu
(30.06.11)
google skech
0
bryan fury
(30.06.11)
google sketchup

düşündüğünüz kadar basit değil ancak bu laftan sonra düşündüğünüz kadar da zor değil ve harika bir program
edit: harika zamanlama
0
kisa
(30.06.11)
2d işini görecekse autocad lt derim
boyutu da küçük
0
benlik bu kadar
(30.06.11)
interiordec.about.com
bunlar online çalışanlar.
bir de bilgisayara yüklemeliler var. home decor, design, free, easy diye arayabilirsin.
www.artifice.com bunun gibi.
0
kediebesi
(30.06.11)
(bkz: ikea)nın sitesinde mutfak ve yatakodası planlayıcısı var. oturma odası için de kullanabilirsin.
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr

bir de www.homestyler.com ama bunda kısıtlamalar var.
0
paranoid corpse
(30.06.11)
(5)

canon 18-55 IS kit lens kaça satılır?

kibritsuyu
ya da daha doğrusu satmak istesem alan olur mu bunu? mediamarkt'ta canon 550d + 18-55 IS + 55-250 IS = 2600 lira mıydı neydi. dün hayyam'ı aradım sordum babataş foto'ya, 550d + 55-250 = 2100 lira (bunlar spot). 18-55 500 lira etmez tabi ama ederse ne eder, 200-250 falan eder mi? bunu satıp yerine pa
ya da daha doğrusu satmak istesem alan olur mu bunu? mediamarkt'ta canon 550d + 18-55 IS + 55-250 IS = 2600 lira mıydı neydi. dün hayyam'ı aradım sordum babataş foto'ya, 550d + 55-250 = 2100 lira (bunlar spot). 18-55 500 lira etmez tabi ama ederse ne eder, 200-250 falan eder mi? bunu satıp yerine para ekleyip tamron 17-50 alsam (bu hayyam'da iki yıl garantili 800 lira). hem de garantili olsa. yoksa direk gidip spot mu alsam?

bi de mediamarkt canon'ları erkayalar garantili satıyor de mi, paralel ithalat falan değil?
0
kibritsuyu
(29.06.11)
1- ben olsam almam.
2- 100 $ edermi$ gibi.

kaynak: bahar aylarında aldığım 550d için 'lensi almasam noolur abi' dediğimde 1100 yerine 1000 $'a dü$mesi.
0
ateistanbul
(29.06.11)
Sıfırı 250 TL civarı
Kit lens olması sebebiyle 2. elde 100 dolar iyidir..

Kaynak:
fotograf-kamera.gittigidiyor.com
0
mhm
(29.06.11)
150-175 tl arası
0
sli
(29.06.11)
hiç kullanılmamış, kutudan çıktığı gibi satsam da mı 250 hadi bilemedin 230 civarına satamam? yani kullanıp da satmıyorum buraya dikkat. kit diye mecburen satın alıp, kutudan çıkardığım gibi, tek kare çekim yapmadan satıyorum. yine 150 lira mı yani?
0
🌸kibritsuyu
(29.06.11)
malesef aynen dediğin gibi..
bence sahibinden.com a filan bir bak piyasasını öğrenmek açısından..
ama benim bildiğim dediğim gibi max 185..
0
sli
(29.06.11)
(2)

hayyam'da satılan sıfır spot ürünler

kibritsuyu
garantili satılanlar ile tamamen aynı mıdır? yani tamam ürün aynıdır da, hayyam'dakiler de türkçe menülü müdür, ürünler orijinal kutulu mudur, yoksa ambalaj niyetine streç filme sarılmış halde midir? kullanım kılavuzları falan tam mıdır, türkçe midir?yani sözün özü, fotoğaf makinesini gidip garantil
garantili satılanlar ile tamamen aynı mıdır? yani tamam ürün aynıdır da, hayyam'dakiler de türkçe menülü müdür, ürünler orijinal kutulu mudur, yoksa ambalaj niyetine streç filme sarılmış halde midir? kullanım kılavuzları falan tam mıdır, türkçe midir?

yani sözün özü, fotoğaf makinesini gidip garantili marantili aldığımda ve hayyam'dan aldığımda dükkandan çıkarken elimde bulunan kutular birebir aynı mıdır?
0
kibritsuyu
(29.06.11)
aynıdır, türkçe menülü olanı da bulunur. orijinal kutuludur.

kullanım kılavuzları tamdır ama türkçe değildir. bazen çok tuhaf dillerde olabilir ama kendileri çektirip veriyor istediğinizi.

ama işte pazarlama stratejileri farklı olan ürünler, örneğin bazılarında model adı var, bazılarında model numarası ama aynı ürün. (constantine filminin müslüman ülkelerde C harfine vurgu yapılırken, bazılarında t harfine vurgu yapılır)

bu yüzden kutu farklılığı da görülebilir. tavsiyem hayyam yerine bireysel satıcıları tercih etmeniz. isterseniz isim verebilirim bu konuda.

(nedense hayyam'a güvenmiyorum.küçük ürünleri getirip ben de satıyorum. mesela 0,60$ olan ekran koruyucusunu 10 liraya sattıklarını görünce deli olmuştum.)
0
elmalili hamdi yazar
(29.06.11)
yok küçük ürün değil, fotoğraf makinesi + lens alacağım. sorum film, ufak donanım, sarf malzemesi vs'den ziyade fotoğraf makinesi + lens içindir.
0
🌸kibritsuyu
(29.06.11)
(3)

angry birds soruları

kibritsuyu
bu oyunun pc için olanını yeni edindim, oynuyprum. sorularım var:1. bu yıldız hadisesini neye göre veriyor? yani bir çizelgesi var mı? 45000 puan yapıyorum tüm kuşları harcıyorum üç yıldız veriyor, tek kuşla ortalığı tarumar ediyorum, iki kuş arttırıyorum, iki yıldız veriyor. niye ve neye göre bu yı
bu oyunun pc için olanını yeni edindim, oynuyprum. sorularım var:

1. bu yıldız hadisesini neye göre veriyor? yani bir çizelgesi var mı? 45000 puan yapıyorum tüm kuşları harcıyorum üç yıldız veriyor, tek kuşla ortalığı tarumar ediyorum, iki kuş arttırıyorum, iki yıldız veriyor. niye ve neye göre bu yıldızlar?

2. golden eggs için ne yapmalıyom, bi tane deniz toplu açıldı, başka da açılmadı. 1-2-3. level'ları biritdim, öteki episode'lar da açıldı ama golen egg yok hala?

3. ben bu oyunu nasıl sıfırlarım? nereden neyi silmeliyim ki hiç oynanmamış gibi olsun, en baştan başlansın?
0
kibritsuyu
(28.06.11)
2. appcomments.com

3. silip tekrar yüklemeyi denediniz mi? olmazsa bir uninstall programıyla silin, alayını silsin.
0
ufukcel
(28.06.11)
1. sanirim elinde kalan kus sayisiyla da alakali ama daha cok ortaligi ne kadar yiktiginla ilgili.
0
samfisher
(28.06.11)
1. her bölümde farklı bir çizelge var ama sadece puana bağlı yıldız sayısı.
2. yumurtalar bölümlerde gizli kutuların içinde falan oluyor, etrafı yıktıkça görürsünüz.
0
erostrada
(29.06.11)
(19)

size göre "çöp" nedir?

kibritsuyu
pikniğe gittiniz. ormanın içindesiniz. yediniz içtiniz. çöplerinizi toplayıp atacaksınız. neyi toplayıp atarsınız? sizce geride bıraktığınız her şey çöp müdür?kendi fikrimi söyleyeyim (bu arada aynı mekanı benden sonra kullanacak kişilerin temiz bulması meselesi konumuz dışındadır, farz edin ki başk
pikniğe gittiniz. ormanın içindesiniz. yediniz içtiniz. çöplerinizi toplayıp atacaksınız. neyi toplayıp atarsınız? sizce geride bıraktığınız her şey çöp müdür?

kendi fikrimi söyleyeyim (bu arada aynı mekanı benden sonra kullanacak kişilerin temiz bulması meselesi konumuz dışındadır, farz edin ki başka kimsenin gelmeyeceği ıssız bir ormandasınız), bence organik olmayan, yani işlemden geçmiş, doğanın yok etmekte zorlanacağı her şey çöptür. cam şişe, pet şişe, peçete, kağıt vs. çöptür.

ama elmanın koçanı, domatesin salatalığın kabukları, biberlerin sapları, meyvelerin çekirdekleri de çöp müdür sizce? bunlar zaten doğanın parçası değil midir? elma meyvesini ağaçta bıraksan o kendi yere düşmeyecek midir? o zaman çöp olmamaktadır da, yiyip koçanını atınca niye çöp olmaktadır?

fikirleriniz?
0
kibritsuyu
(24.06.11)
aynı fikirdeyim
0
hizli sperm
(24.06.11)
dediğin şey doğru ancak bence boyut da önemli bir etken. yani üzümün çöpünü, kirazın çekirdeğini tutup da çöpe atma ihtiyacı hissetmem, ama karpuz kabuğu da bırakılmaz mesela. o bariz çöptür.
0
sir gawain
(24.06.11)
elmanın koçanı da örnek olarak bence çöp. doğaya müdahale etmiş oluyoruz zira. normalde o elmanın mantıken amasya'da yere düşmesi gerekirken sen onu ayvalık'ta bırakınca doğal dengeye mikroskobik de olsa zarar vermiş oluyorsun. kaldı ki doğal ortamda o kadar çok besin bırakılması faydalı birşey değil diye düşünmekteyim.
0
homo sapiens gotgobekus
(24.06.11)
sir gawain'le aynı fikirdeyim
0
yazaryan
(24.06.11)
domates ağaçta iken doğanın bir parçasıdır...
kendinizi saksıda düşünün, meyve mi vereceksiniz? hayır.
0
koskoca devletin adi osmanli lan
(24.06.11)
ben 1000 kisinin 300 metrekare alana biraktigi organik atiklardan gorsel olarak rahatsiz olurum. sonucta hepsi hemen bozunup topraga karismiyor. o yuzden olabildigince, ne goturduysem yanimda getirmeye calisiyorum.
0
dahicocuk
(24.06.11)
yaratacağı görsel kirliliği, aynı mekanı sizden sonra gelenlerin temiz bulması mevzusunu gözardı edin demiştim sorumda. o başka bir tartışmanın konusu. öyle düşünürseniz her şey çöptür. öyle düşünmeyin. doğa açısından, çevre kirliliği açısından düşünün sadece. çöpe bile atsan bir tane pil doğaya zarar verir diyoruz ya hani, o hesap düşünün. doğa açısından düşünün. insanlar görür, çirkin görüntü falan diye düşünmeyin.
0
🌸kibritsuyu
(24.06.11)
insanlar acisindan degil sadece doga acisindan dusunursek, kocan vb issiz ormanda birakilir. hem daha az dolu cop kutulari, daha az insan gucu (copculer), cop ogutme merkezlerinde daha az islem demek.
0
hapax
(24.06.11)
ben karpuz kabuğu çöp elma koçanı değili mantıksız buldum açıkçası.

bence meyve sebze artıkları çöp değildir, gerisi çöptür.
0
mahnita
(24.06.11)
mahnita yla aynı fikirdeyim ben de.
0
hiçbirşeyyok
(24.06.11)
peki arabada sigara içince izmaritini dışarı atma konusunda ne düşünüyorsunuz?
0
cedilla
(24.06.11)
üçüncü keredir söylüyorum: "herkesin görebileceği" hadisesi başka bir tartışmanın konusudur. mevzu o değil. mevzu doğa.

hiç kimsenin belki bir daha göremeyeceği dev çöplük alanındaki bir adet pili düşünün. kimse görmüyor onu, ama doğaya zarar veriyor. onun gibi. doğaya zarar, genel olarak çevrenin kirlenmesi vsvs.

arabada tatile gidiyorum. afyon'da kuş uçmaz kervan geçmez yollardayım. araba sürerken elma yedim, koçanı elimde. camı açıp dışarı, yandaki boş araziye sallasam çöpümü sokağa atmış, çevreyi kirletmiş olur muyum mesela? bence olmam. karpuz kabuklarını atsam bile olmam.
0
🌸kibritsuyu
(24.06.11)
Duymuşsunuzdur belki, evsel organik atıklardan "kompost" diye adlandırılan bir nevi organik gübre yapılıyor zaten, evde filan da yapabiliyorsunuz. Görüntüyü geçersek, organik atıklar çöp değildir, ama kompost yaparken çok yıllık bitki tohumlarını kullanmamanızı, gübre ile doğaya yayılacağını söylerler, doğa dengesini korumak açısından. Ama her türlü meyve kabuğu vs. rahatlıkla kullanılabilir.

eartheasy.com

Bu daha anlaşılır:

berceste.blogspot.com
0
opucuk baligi
(24.06.11)
kibritsuyu,

son yorumundaki "afyon'da kuş uçmaz kervan geçmez yollardayım" sorundan baslayarak cevap vereyim. evet, o elma kocani coptur.

cop sadece dogayi kirletmesiyle tanimlanmaz. o yuzden "elma kocani dogayi bozmuyor, dogal olarak yok oluyor" dusuncesi elma kocaninin cop olmadigi yonunde bir arguman olmuyor.

cop su: "Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi"

dolayisiyla piknige gittiginde orada organik de olsa biraktigin her sey coptur. kimse gormese de coptur. cevre negatif yonde etkilenmese de coptur.

agactan dogal olarak dusen bir elma doganin bir parcasidir. dolayisiyla cop degildir. kimse onu oraya atmadigi icin cop olmaz yani.

(konuyu uzatmak istersen "agactaki elmayi tam dusmeden once elimle alip onu dusecegi yere birakirsam o cop mudur?" diye sorabilirsin)
0
wpi
(24.06.11)
çöp, çöptür. ne kadar doğalda olsa fark etmez. fakat bir pil'i yada pet şişeyi toprağa gömmekle, bir mısır koçanını gömmek farklıdır.
0
ermoo
(24.06.11)
ben doğada yere bilimum çekirdek, kibrit, ufak kâğıt veya diğer UFAK biber sabı gibi, çürük erik gibi şeyler atmaktan çekinmem.

ama yenmiş elma atmaktan çekinirim, kötü görünür çünkü, oraya ait değildir.
0
desdinova
(24.06.11)
Sen o ıssızlıktan geçtiğine göre, başkası da geçebilir.

Bence geride bırakılan ve daha önce orda olmayan her şey çöptür. Felsefe şu olmalıdır: Geride hiç bir şey bırakmamak, yanımıza hiç bir şey almamak.
0
44
(24.06.11)
kimsenin görüp görmemesi konusunda olay biraz vicdaniyete bakıyor. biz doğayı üzerinde piknik yapılan yer olarak algılarsak eğer afedersiniz mokunu çıkarırız. doğa bize değil biz doğaya muhtacızdır. doğa, koskoca devletin adi osmanli lan'dan, kibritsuyundan daha önemlidir.
0
koskoca devletin adi osmanli lan
(24.06.11)
ben de sana katılıyorum genel olarak. tabii ki domatesin hıyarın elmanın artanını ormanlık bir yerde bırakmakta bence sakınca yok. aksine çöp kutusuna atmaktansa ormanlık bir yerde bırakmak bir şeylerin onlardan nasiplenmesine bile neden olabilir.
0
yasakani
(24.06.11)
(3)

internet explorer ile dosya indirememe sorunu

kibritsuyu
şöyle bir sorunum vardı hatırlarsanız: (git: 259679) internet vergi dairesinden pdf dosyası indirmeye çalışırken "dispatch" isimli bir dosyamsı bir şeyi indirmeye çalışıp indiremiyordu. (ben sorunu adobe reader 9 veya 10 kullanmama bağlamıştım zira 7 kullanan bilgisayardan indirebiliyorum)şimdi ekşi
şöyle bir sorunum vardı hatırlarsanız: (git: 259679) internet vergi dairesinden pdf dosyası indirmeye çalışırken "dispatch" isimli bir dosyamsı bir şeyi indirmeye çalışıp indiremiyordu. (ben sorunu adobe reader 9 veya 10 kullanmama bağlamıştım zira 7 kullanan bilgisayardan indirebiliyorum)

şimdi ekşi sözlük'ten yedeklerimi istedim, mail adresine bir link geldi buradan indirin diye. tıklıyorum, getbackup.asp diye bir dosya indirmeye çalışıyor ve yine indiremiyor.

niye indiremiyor lan? getbackup.asp ne? internet sitesinin kodu herhalde o. sen indireceğim dosyayı indirsene. yedeklerimin linki bu: sozluk.sourtimes.org

çeşitli nedenlerden dolayı firefox veya başka tarayıcı kullanamam. aynı nedenlerden doalyı internet explorer 9 da kuramıyorum. windows 7 64 bit ve ie8 kullanıyorum.
0
kibritsuyu
(24.06.11)
bir download manager kullanıyor olabilir misiniz? onlar genelde böyle dosyaları indiremiyor. firefox kuramıyorsanız, şuradan kurulumsuz çalışan versiyonunu indirebilirsiniz: portableapps.com
0
inheritance
(24.06.11)
hayır download manager kullanmıyorum. firefox'u da kuramamak değil problem. açıkçası kullanmak da istemiyorum. ie'den memnunum ben. yapabileceği şeyi niye yapamadığını anlamak ve düzeltmek istiyorum. alternatifini kullanmak istemiyorum.
0
🌸kibritsuyu
(24.06.11)
browserlar yorumlanacak icerigin nasil yorumlanacagina mime adi verilen ve sunucudan kendilerine gonderilen veriyle karar veriyorlar. mesela sunucu diyor ki "icerik tipi pdf uygulamasi", browser da pdf acmak icin kendisine tanimlanmis programi kullaniyor. ayni sekilde indirilecek bir belge oldugunda sunucu "indirmeye zorla" diyor ve browser dosyayi indirmeye calisiyor. hipotezim su ki kullandiginiz browser mime verisini duzgun yorumlayamiyor. zararli yazilimlar yuzunden olabilir ya da bilmiyorum nasil olur ama durup dururken bozulmustur.

herhalde sifirdan yuklemeyi denemissinizdir. ona ragmen duzelmediyse nasil duzelebilecegi konusunda bir fikrim yok.
0
dahicocuk
(24.06.11)
(5)

özellikle toshiba notebook sahipleri bi bakın hele (diğerleri de bakabilir)

kibritsuyu
arkadaşlar şu ekran görüntüsü msconfig şeysindeki başlangıçta çalışacak programları göstertiyor. burada toshiba ile ilgili bir sürü şey var ve bir çoğu da sanırım işime yaramayacak şeyler. bilgisayarın açılışını yavaşlatmaktan başka bir işe de yaramıyorlar. şimdi ben buradaki toshiba zımbırtılarının
arkadaşlar şu ekran görüntüsü msconfig şeysindeki başlangıçta çalışacak programları göstertiyor. burada toshiba ile ilgili bir sürü şey var ve bir çoğu da sanırım işime yaramayacak şeyler. bilgisayarın açılışını yavaşlatmaktan başka bir işe de yaramıyorlar. şimdi ben buradaki toshiba zımbırtılarının başlangıçta yüklenmesini kapatsam bilgisayarı elime alır mıyım, "vay sen bunu yüklemedin, o zaman açılmıyorum, aha da kilitlenip kalıyorum işte" der mi bilgisayar? ya da hangilerini kaldırırsam böyle bir risk alırım? hangilerini gönül rahatlığıyla kaldırabilirim?
0
kibritsuyu
(23.06.11)
hepsini kaldırsan bile bilgisayarın yine de açılır. ama detaylı bilgi istiyorsan hepsini tek tek google a yaz.
0
karaden
(23.06.11)
Usta toshiba bazı kritik yazılımlara da adını prefix olarak eklemiş. Senin yapmak istediğini yaptım bir kere tahmin ettiğin gibi elime aldım aleti. Zaten çok işlemci yahut ram yemiyor onlar. Temproyu service station ı falan kapatabilirsin. Ben bir dahaki formattan sonra araştırıp gereksizlerini silip öyle bir back-up yaratmayı düşünüyorum paylaşayım dedim.
0
vexations
(23.06.11)
çalışırken ram yemiyor da bilgisyar açılırken tır tır tır iki saat onları yüklemeyle uğraşıyor, açılmasını uzatıyor. lazım değilse açılışta yüklemesin.
0
🌸kibritsuyu
(23.06.11)
bana sorarsan tempro dursun ilk başta. tempro pc deki güncellemeleri eksik olan driverleri güncelliyor veya bios'u güncelleme yaptıktan sonra zaten bi işe yaramıyor siebilirsin, rahat ol
0
essance
(23.06.11)
soluto diye bir program var. başlangıcınızı hızlandıran. gereksiz programları kaldıran yahut erteleyen. şöyle ki o programı kullansanız bile erteleyerek zaman kazandırıyor. 01 dk 13 sn'ye indirdi mesela benim laptopu.
0
unalub
(23.06.11)
(4)

araç ruhsatı yenileme ACİL ACİL

kibritsuyu
arkadaşlar aralık ayında arabamın muayenesi vardı. arabamın ruhsatında yer kalmadığı için şoförler odasından ek-1 belgesi çıkarttırdım, muayenemi de yaptırdım. adam muayeneyi ek-1 belgesinin üzerine işledi. belge de ruhsatın arasında duruyor.lakin zannedersem benim o belgeyle ve eski ruhsatla gidip
arkadaşlar aralık ayında arabamın muayenesi vardı. arabamın ruhsatında yer kalmadığı için şoförler odasından ek-1 belgesi çıkarttırdım, muayenemi de yaptırdım. adam muayeneyi ek-1 belgesinin üzerine işledi. belge de ruhsatın arasında duruyor.

lakin zannedersem benim o belgeyle ve eski ruhsatla gidip ruhsatımı yeniletmem gerekiyordu sanırım. yeniletmedim. öyle duruyor.

1. ruhsat yeniletmenin bir zamanı var mı? şu kadar zaman içinde yeniletmen lazım diye.

2. yeniletmezsem ve polis yakalarssa bunun bir cezası var mı? ruhsatım mevcut. muayenem falan da tamam.

3. illa yeniletmem lazım ise bu ne kadar zamanda olur? işlemler ne kadar sürüyor?

cumartesi yola çıkacağım, acil cevap lütfen.
0
kibritsuyu
(16.06.11)
teşekkürler. peki 1 ve 2 cevabın çelişti. süresi 1 ay ise, ben bu zamanı geçirirsem (ki geçirdim, 6 ay oldu neredeyse) ceza mı yedim ne oldu?
0
🌸kibritsuyu
(16.06.11)
ceza yersin. ayrıca yakaladıkları yerde ayrı bir ceza yersin. bir an önce çıkartsan iyi edersin.
0
inanmazsan inanma
(16.06.11)
neye dayanarak bunu söylediniz? yani internette kimse bunun cezasından bahsetmemiş. ne kadar aradıysam bulamadım.
0
🌸kibritsuyu
(16.06.11)
1- 1 Ay
2- Aynı şekilde bende ruhsatı yeniletmemiştim. 3 ay sonra polis çevirmede 1 ay içinde mutlaka yeniletin yoksa araç trafikten men olur dedi. Ben yine sallamadım. 5 ay sonra radara yakalandım polis çevirdi. Trafik cezasını doldururken aracın trafikten men olduğunu söyleyip, aracı bağladılar.
3- Ruhsat ve ek-1 formu ile ruhsatın bağlı bulunduğu trafik şubeye belgeleri teslim ettikten 2 gün sonra yeni ruhsatı teslim aldım. Yeni ruhsatla aracın bağlandığı köprüdeki trafik şubeden, trafikten men'i kaldırtım ve aracı otoparktan aldım. Galiba ruhsat değişikliği için ceza değil ama bi miktar para ödemiştim ne kadardı hatırlamıyorum. Men için ceza ödedim mi ödemedim mi onu hiç hatırlamıyorum.
0
deadscream
(16.06.11)
(8)

dslr fotoğraf makinesi + objektif

kibritsuyu
hayalimdeki set: canon 550d body + tamron 17-50mm f/2.8 lens.desem ki bütçem 2000 lira civarı. bunu gidip hayyam'dan alsam nasıl bir seçim yapmış olurum? şahane mi dersiniz, vasat mı dersiniz? param buna yeter mi? artar mı? çok mu eksiğim var? yoksa garantili mi alayım?ilk dslr kullanımım olacak (ko
hayalimdeki set: canon 550d body + tamron 17-50mm f/2.8 lens.

desem ki bütçem 2000 lira civarı. bunu gidip hayyam'dan alsam nasıl bir seçim yapmış olurum? şahane mi dersiniz, vasat mı dersiniz? param buna yeter mi? artar mı? çok mu eksiğim var? yoksa garantili mi alayım?

ilk dslr kullanımım olacak (kompakt makineyle yeterli bilgi ve tecrübem var çömez değilim, kit lensin kesmeyeceği kanısındayım), yine de illa kit lensle mi alayım acaba? 50mm f/1.8 de iyi diyorlar ama ben zoom özelliği olsun istiyorum ilk aşamada kadraj mevzuları için. param olursa o sonra. hatta bir de ucuzundan tele istiyorum sonraki aşamada. o ne olsun= canon 55-250 veya sigma 70-300 vsvs? ne dersiniz canlar?
0
kibritsuyu
(13.06.11)
garantili alma spot al. arada 500 lira falan fark var.
www.sahibinden.com
0
rentts
(13.06.11)
Ebay'deki bu kullanıcıya güvenebilirsin, Türkiye'ye yüzlerce satışı var çoğu GG ve sahibinden kullanıcısı bu adamdan alıyor zaten istersen bak fiyatlara. Kargo dahil fiyatlar gördüklerin.

shop.ebay.com
0
no one
(13.06.11)
"nereden alayım" dan ziyade seçimimin iyi olup olmadığı hakkında fikir verirseniz sevinirim. zira böyle şeyleri uzaktan almayı hiç sevmem. bozuk çıkar bi şey olur, göre elleye almalıyım. arıza olduğunda kafasına atabileceğim adam karşımda olmalı. 2000 liraya alabileceğim bir set olarak (ki canon hastası olduğumu belirteyim) nasıl bir set bu? ikinci aşamada yanına bir tele ve 50 mm eklemek üzere.
0
🌸kibritsuyu
(13.06.11)
@no one
hocam ebay den alamazsın zaten 150 dolardan fazlaysa vergiye tabi olur. astarı yüzünden pahalıya gelir.

@kibritsuyu
haklısın tabi ki ben de elleyerek görerek alırım. adamla telefonlaş sonra buluşun vs vs. tercihini makine olarak çok doğru olduğunu söyleyebilirim ama lensler hakkında pek bilgim yok.
0
rentts
(13.06.11)
canon 550d kit lens ile birlikte 1550 falandı sanırım. 200 çıkar 1350 desek. tamron 17-50 nin fiyatı ne tam olarak bilmiyorum. ama 650 liradan daha fazladır diye tahmin ediyorum. bilmem yanlış mıyım.. sanki biraccık daha paraya ihtiyacın var.
0
cedric tweedledee
(13.06.11)
Ebay'den alamazsın derken? Gayet alıyorsun işte. Adam Türkiye'ye ürün gönderme konusunda profesyonel diyorum zaten 20 binin üzerinde satışı var. Ayrıca gümrükten geçme sınırı 150 € fakat bu adam ürünü ucuz gösterip sağlam paketliyor. Yine önceki yorumda yazdığım gibi o sahibinden veya gg'de gördüğünüz çoğu spot satıcı ürünlerini ebay'den alıyor.
0
no one
(13.06.11)
canon 55-250 veya sigma 70-300 vsvs?

Bunlardan birini alacaksan mutlaka IS li olanlarından almaya bak. Daha pahalılar ama bence diğerini almaktansa biraz daha para biriktirip, IS lisini almak kesinlikle değer. Ben hem IS'li hem IS'siz kullandım, çok net söyleyebilirim ki IS'li hakkını çok iyi veriyor.
0
sankaranarayanan
(13.06.11)
sigma 70*300den uzak durda ne yaparsan yap tamronun kini alabilirsin.
fiyat yeterli ıs'li 18*55 iyidir o kadarda bok atmayın o lense tamron 17-50 güzel bir lens sanırım biraz pazarlıkla alabilirsin ikisini. diger tercihlerini al önce makinanı yardım ederik
bence ama kit lens +50 mm şeklinde takılırsna bir süre sorun yaşamazsın.
0
exodia
(13.06.11)
(4)

kamera, sahne, perde arkası

kibritsuyu
arkadaşlar çok çok merak ediyorum bir filmin veya dizinin kamera arkasını, tiyatro oyununun sahne arkasını, perde arkasını. bunları izleyebilmenin bir yolu yok mudur? mesela (ankara'da olduğum için) bir behzat ç. çekimlerinde bulunmayı, oyuncuların doğal halini, ekibin çalışmasını izlemeyi çok istiy
arkadaşlar çok çok merak ediyorum bir filmin veya dizinin kamera arkasını, tiyatro oyununun sahne arkasını, perde arkasını. bunları izleyebilmenin bir yolu yok mudur? mesela (ankara'da olduğum için) bir behzat ç. çekimlerinde bulunmayı, oyuncuların doğal halini, ekibin çalışmasını izlemeyi çok istiyorum. herhangi bir tiayro oyununda oyun sırasında arkada neler oluyor, antraktta perde kapalıyken sahnede neler oluyor çok merak ediyorum. bir yolu yok mudur bulunsam, izlesem. yardım da ederim. dekor taşırım, ekipman taşırım. nasıl olabilir bu işler?
0
kibritsuyu
(13.06.11)
senden önce yüzlerce sinema televizyon öğrencisi var.bari yönetmenin çayını getireyim diyen.artık alınmıyo sete öyle meraklılar.işler uzman kişilere bedava fiyatına yaptırılıyo maalesef.ama sana kıyağım olsun
www.youtube.com
ayrıca behzat gibi dandik bi dizinin nesi ilgini çekiyo.
not:uzak filminde figürandım.
0
hari
(13.06.11)
valla tiyatro oyunlarının perde arkasında çok bulundum teknik ekipte çalıştığım sırada. nasıl orda olabileceğin konusunda ise şunu söyleyebilirim: kişisel kontaklarla olabilir, oyuncu olabilirsen olabilir, ya da teknik ekipte olursan olur.bi oyuncu arkadaşın varsa ondan rica edebilirsin (ki sanırım yok olsa duyuru açmazdın)
ama şöyle söyleyim acaip zevklidir özellkle tyatro perde arkası. adamlar canlı oynadığı için brbrlerinin repliklerine müdahale etmeler, karşıdakinin hiç beklemediği zamanda hiç beklemediği hareketler yapıp şaşırtmalar. rolü bitince arkaya geçip buna arkadakilerle beraber kopmalar falan, zevkli ve eğlenceli işler yani.
0
rentts
(13.06.11)
behzat ç'nin dandik olup olmamasını tartışmayacağım, kimi beğenir, kimi beğenmez ayrı mesele. lakin behzat ç dememin nedeni, ankara'da çekilen iki dizinden biri olması nedeniyledir (diğeri de deniz yıldızı, fox tv'de). istanbul'da yaşasam herhangi bir dizi olabilir derdim.
0
🌸kibritsuyu
(13.06.11)
istanbulda olman yeterli. gelirsen mesaj at kibritsuyu.
0
fenerliyim ama feneri delgado
(13.06.11)
(4)

güvercinin ayağını kesmek

kibritsuyu
bıçağı alıp ayaklarını doğramak değil elbet.geçen sene biz tatildeyken balkonumuza, tam da kapının yanındaki saksıya yumurtlamıştı güvercin. çok kullandığımız bir balkon olduğundan saksıyı dikkatlice ileri taşımıştık, güvercin de bulup yavrusunu çıkarmıştı, lakin yavruyu kargalar yedi sanırım, kaybo
bıçağı alıp ayaklarını doğramak değil elbet.

geçen sene biz tatildeyken balkonumuza, tam da kapının yanındaki saksıya yumurtlamıştı güvercin. çok kullandığımız bir balkon olduğundan saksıyı dikkatlice ileri taşımıştık, güvercin de bulup yavrusunu çıkarmıştı, lakin yavruyu kargalar yedi sanırım, kayboldular.

bu sene saksıyı kaldırdık, aynı balkonun kapısının yanındaki kullanmadığımız ve içine ıvır zıvır tıktığımız barbekünün içine kafayı takmış durumdalar. muhtelif zamanlarda bir tane kuşu barbekünün içinde eşelenirken, birini de balkon sandalyelerimize konmuş gözcülük yaparken yakaladım. beni görünce kaçtılar. içeriyi iyice aradım, yumurta falan yok. şimdi bu hayvan kafayı taktı oraya yumurtlayacak. ama yumurtlarsa hem kendine hem biz eziyet olacak. biz o balkonu kullanıyoruz, her giriş çıkışımızda ürkecek, kaçacak, kuluçkada oturamayacak. hazır yumurtlamamışken bu hayvanların ayağını buradan nasıl keseriz? gitsin başka yere yumurtlasın, hem kendi eziyet çekmesin, hem de bize vicdan azabı çektirmesin. en üst kattayız, kuşların uğrak yeriyiz, tepemiz çatı. bir alt katımızda da aynısından var. üstelik ev boş, memlekete gittiler. kırk yılda bir gelirlerse de balkona çıkmazlar. gitsin oraya yapsın, rahat etsin.

ek soru: (diyelim ki yumurtladı). yumurta ne kadar süre açıkta kalırsa bozulur? açıkta kalmış yumurtayı alıp kuluçka makinesine koysak kurtarır mıyız? güvercin yavrısı da civciv gibi kendi hayatını idame ettirebilir mi?
0
kibritsuyu
(13.06.11)
bak sana yaşadığım bir olayı anlatayım.

ilk olarak onun ayağını oradan kesmek çok zor. bir kere yuva yaptırırsan sürekli gelir.
ayrıca yumurtlar ise zaten yumurtanın başından kalkmaz.kalksa bile çok az süre ile kalkar ve hemen geri gelir..
bana 4 kere uğradı. 1 tanesinde yavru daha büyümeden düştü öldü.
2.incisinde biraz dikkat edelim dedik bu sfer yavru uçmaya çalışırken düştü (balkondan dışarı uçmaya çalışmış sanırım) ve kayboldu. 3. sefer yavrular büyüdü ve uçtular gittiler. 4.sefer geldiğinde balkonu biz kapatmıştık.kombinin borusunun çıktığı yerden içeri girdi ve yavruladı..bazen gelir orada öterdi.sanki pencereyi aç falan derdi. açardık ama girmezdi balkonda kimse kalmadığı zaman içeri girerdi.balkona kaç kişi girerse girsin kaçmazdı bu sefer..acayip birşey..ama yavrulamasına izin vermedik.bazen 2-3 gün gider ve gelmezdi.acayip bir hayvan yahu.

bence yumurta yaptığı zaman eğer güvenli bir yerin var ise yumurta yapmasına izin ver ve onu oraya taşı..kargolar falan gelmesin..yağmur,çamur etkilemesin, yüksek bir yer olmasın yani hayvan düşmesin.
0
ykup
(13.06.11)
balkona CD veya bol hışırdayan poşet asarak kuşların gelmesini engellerler. barbekünün üzerine poşet gerin, fışırdasın falan, belki oraya yuvalanmaktan vazgeçerler...
0
elenika
(13.06.11)
gelmemesini istiyosan,bazi yontemler var.bir nevi kaktüs gorevi goren bi yuzey var ustunde dikenler var.tarihi eserlere filan koyuyuorlar bunu kuslari engellemek icin.

www.google.com
0
serabetan
(13.06.11)
misina kullanarak ucuz çözümler üretebilirsiniz www.ehow.com
0
spankenstein
(13.06.11)
(2)

ben bu bütün haber kanallarının geçmişine süreyim

kibritsuyu
yahu eskiden seçimden önce nasıl oy kullanılacağına dair skeçler dönerdi. ysk hazırlardı, biz de bilirdik. 32 yaşındayım, elli kere oy kullandım, şu zamanki kadar tereddüte düşmedim.1. üstüne basa basa "pusula tertemiz olacak, bir çizik bile olsa oy geçersiz sayılacak" deniyor, ama ekranda dönen gör
yahu eskiden seçimden önce nasıl oy kullanılacağına dair skeçler dönerdi. ysk hazırlardı, biz de bilirdik. 32 yaşındayım, elli kere oy kullandım, şu zamanki kadar tereddüte düşmedim.

1. üstüne basa basa "pusula tertemiz olacak, bir çizik bile olsa oy geçersiz sayılacak" deniyor, ama ekranda dönen görüntülerde adam pusulanın arkasına, zarfa falan mühür basıyor. geçen seçimlerde de "arkası mühürlü olacak, zarfta iki mühür olacak, mühürlü değilse geçersiz sayılacak" deniyordu. ulan biriniz de çıkıp mühürlü mü olacak, yoksa tertemiz mi olacak, mühür de "en ufak çizik" sayılacak mı, artık mühür basılmayacak mı şunu açıklığa kavuşturun be. bir allahın haber kanalı da çıkıp şunu söylesin ulan. yapacağınız habere üfüreyim be. tek diyeceğin var ya "mühür dışında herhangi bir çizik olmayacak" veya "mühür dahil herhangi bir çizik olmayacak, önceki seçimlerde pusula mühürlenirdi, artık mühürlenmeyecek". yok neymiş sandık şeffafmış, bunu anlatıp duruyor, boyutlarını falan veriyor. naapıcam sandığı ulan götüme mi sokucam ben, isterse sedef kakmalı gümüşten olsun bana ne lan bundan?

2. biri diyor mühürü logonun üstüne basacaksın, biri diyor altına basacaksın, biri diyor dışına taşırmayacaksın, sanki üniversite sınavı amına koim, yıvarlak taşınca geçersiz olurmuş. bu ne lan? şunu adam gibi resmi anlatan bir site yok mu? en azından bir oy pusulası görseli görsek de neresine basaacağımızı kendimiz tahmin etsek.
0
kibritsuyu
(12.06.11)
benim de kafam karışmıştı. o taşırma mevzuu gerçekten sıkıntılı. şurada anlatılıyor nasıl oy kullanılacağı:

www.youtube.com
0
nerede o eski bayramlar
(12.06.11)
kaşe şeklinde evet mührü yapmışlar. ulan bundan bir allahın kulu bahsetmiyor be. en önemli şey o. hadi ben biliyorum kaşe nedir, nasıl çalışır. 50 milyon seçmen var ulan, bundan behsetsene, "kaşedir, tepesine bastırınca aşağı inip basar" falan diye öğretsene.
0
🌸kibritsuyu
(12.06.11)
(2)

polis rozeti / kimliği

kibritsuyu
şimdi behzat reyiz olsun, arka sokak olsun, kanıt olsun bilumum yerli polisiyede, abiler kapıyı açan kişiye "polis" dedikten sonra cüzdan gibi bir şeyi açıp içindeki rozeti gösteriyorlar. rozeti gören de "buyrun memur bey/komiserim/başkomiserim/amirim" falan diyor.günün birinde polis bana kimliğini
şimdi behzat reyiz olsun, arka sokak olsun, kanıt olsun bilumum yerli polisiyede, abiler kapıyı açan kişiye "polis" dedikten sonra cüzdan gibi bir şeyi açıp içindeki rozeti gösteriyorlar. rozeti gören de "buyrun memur bey/komiserim/başkomiserim/amirim" falan diyor.

günün birinde polis bana kimliğini gösterirse pot kırıp (ne komiseri ulan, emniyet amiriyim ben) copu enseme yememek için soruyorum. bu parlak metalden yapılma rozetin bir yerinde rütbe yazıyor mu? neresine bakalım adamın düz memur mu, başkomiser mi, amir mi olduğunu anlamak için? hatta sicili falan da yazıyor mu orada?

kimlikte yazıyor biliyorum. ben rozet için soruyorum.
0
kibritsuyu
(11.06.11)
gümüşse memur
altınsa amirdir
0
derbeder58
(11.06.11)
diziler dışında pek kullanan yok bildiğimce. cüzdanda kartları kırıyor, zimmeti var gibi sebeplere sahip kullanılmayışı. hatta çoğu polis istekte bulunmadığı için sahip bile değil :) hatta biri gösterirse sahte polis olma olasılığı yüksektir denilebilir.. ama evet gümüş - altın, memur - amir hesabında.
0
yapacakbirseyyok
(11.06.11)
(7)

domates diye ne yiyoruz?

kibritsuyu
bir ay (belki de daha fazla) bir zaman önce pazara gitmiştik. iki ayrı domatesçiden birer kilo domates aldık. biri iri domates, biri de çeri domatesten hallice ama yine de ufak domates. işlerimizin yoğunluğundan ne evde yemek yapabildik, ne yemek yiyebildik. o iki torba domates, mutfak masasının alt
bir ay (belki de daha fazla) bir zaman önce pazara gitmiştik. iki ayrı domatesçiden birer kilo domates aldık. biri iri domates, biri de çeri domatesten hallice ama yine de ufak domates. işlerimizin yoğunluğundan ne evde yemek yapabildik, ne yemek yiyebildik. o iki torba domates, mutfak masasının altında aldığımız torbaların içinde bir, belki de daha fazla bir zaman durdu. buzdolabında değildi, hava sıcaktı, aldığımız gibi kalmışlardı.

dün fark ettik poşetleri. bozulmuştur diye açtık ki o ne? hepsi sapasağlam, taş gibi duruyorlar. en kötü durumdaki biraz buruşmuş o kadar. diğerleri aldığımız günkü gibi cillop. kaya gibi.

lan domates bu. bir aydan fazla süre sıcağın böğründe açıkta çürümez mi lan? nasıl domates bu mınakoyim ya? yiyoruz abi biz bunu.
0
kibritsuyu
(11.06.11)
olgunlaşmasını tamamlamadan tezgaha koyuyorlar. babam da bahçede domates yetiştirir ve getirdiği zaman dolapta saklamaz. tezgahta durur bir hafta gider aynı şekilde.
0
wampex
(11.06.11)
bir ay diyorum abi, belki daha fazla.
0
🌸kibritsuyu
(11.06.11)
benim de 2 aylık bir şeftali maceram var. ben yaşlandım amk o sürede, o tek başına dirayet etti ve zamana karşı yenik düşmedi.
0
oldtimer
(11.06.11)
aldığımızda kıpkırmızıydı. ha belki bazıları hafiften açık kırmızı olabilir. dün de kıpkırmızıydı. çeri de dahil. diyorum ya en kötü durumda olanı sadece içindeki su buharlaştığından olsa gerek biraz buruşmuştu. ne çürük, ne küf, ne bişey. yedim hatta 2-3 tanesini. tadı da normal. normal dediğim mis gibi tarla domatesi gibi değil elbet. yani bu domatesler ilk alındığında da nasılsa öyleydi.
0
🌸kibritsuyu
(11.06.11)
Aslında hormondan ziyade yediğimiz domatesin çeşidiyle alakalı bişey bu. Atıyorum 20 farklı domates tohumu markası vardır çiftçi için. Bunların içinde domatesin lezzetinden çok yüksek verim, hastalıklara dayanıklılık vb gibi şeyler önemlidir. (tohum üreticisi firmalar tarafından devamlı bu tip ar-ge çalışmaları yapılır daha çok verim, daha uzun süre dayanan, hastalıklara dirençli)
0
efebb
(11.06.11)
ilginç buzdolabında bir ayda küften yok oluyor bizimkiler,
keşke yemeseydiniz
0
faideli bilgiler
(11.06.11)
bahçemizde yetişen normal domatesler dışarıda bırakırsak 3-4 günde buruşuyor, 8-9 günde de çürümeye başlıyor. cherry domatesler için bu süre daha da kısa.
0
kayranin kedisi
(11.06.11)
(9)

zona ve kan bağışı

kibritsuyu
arkadaşlar geçen kasım ayında (2010 kasım) ağır olmayan bir zona geçirdim. ilaç kullandım, geçti. şimdi hala çok çok hafif izleri duruyor yaralarımın.bu arada da gönüllü kan bağışçısıydım. hasta varsa hastaya, yoksa kızılay'a üç ayda bir bağış yapardım. son bağışım 20 eylül. 20 aralık'ta üç ayım dol
arkadaşlar geçen kasım ayında (2010 kasım) ağır olmayan bir zona geçirdim. ilaç kullandım, geçti. şimdi hala çok çok hafif izleri duruyor yaralarımın.

bu arada da gönüllü kan bağışçısıydım. hasta varsa hastaya, yoksa kızılay'a üç ayda bir bağış yapardım. son bağışım 20 eylül. 20 aralık'ta üç ayım dolunca kızılay'ın karanfil sokak'taki kan alma birimine gittim ve donör formuna baktım, zona ile ilgili bir şey bulamadım. yine de doktor muydu artık hemşiye miydi formu kontrol eden, ona sordum, "zona geçirdim, sakıncası var mı" diye, "oo 12 ay kan alamayız" dediler. e peki dedim çıktım. sonra kızılay meydanındaki otobüse gittim, oradaki doktora sordum, bir kitap çıkardı baktı, "tüm lezyonlar geçtikten sonra alabiliriz" dedi. e şimdi benim zona hastalığım geçti. yedi ay oldu. ama çoook çok hafif yara izleri var. bu lezyon sayılıyor mu? gidip kan vereyim mi? kanı alana bir zararı falan dokunur mu?
0
kibritsuyu
(06.06.11)
hassas bir kan testinde hala zona antikorları görülebilir. antikor varsa hastalık da vardır. sizin zaten çok çok hafif de olsa lezyonlarınız duruyor. bu da hastalığın devam ettiğini gösterir.
0
thunderbird
(06.06.11)
iyi de benim 4 yaşında yardığım dizimdeki yara izi de duruyor, 5 yaşında olduğum ameliyatın izi de duruyor, 10 yaşındayken sinirlenip cama yumruk atınca yarılan elimdeki iz de duruyor. hatta zone ile aynı virüsün sebep olduğu yine 4-5 yaşında geçirdiğim su çiçeğinin kaşıdığım yerlerinin izi bile duruyor. deride oluşan yaranın izi, hastalık geçse de kalabiliyor. ona ne yapayım ki ben? belki 12 ay sonra da geçmeyecek? belki hiç geçmeyecek? bu hala virüsün etkisini gösterdiğinin işareti midir?
0
🌸kibritsuyu
(06.06.11)
iyi de zonada yeniden bir virüs bulaşmıyor ki, vücutta zaten var olan virüs aktif hale geçiyor. o yüzden kabarcıkların içindeki sular kuruduktan sonra bulaşma olmuyor, ki o aşamada bile zona sadece suçiçeği geçirmemiş insanlara bulaşabiliyor. ayrıca ben de zona geçirdim ve yara izleri kalıcı, geçmiyor zaten.
0
opucuk baligi
(06.06.11)
@opucuk baligi: hah işte tam da onu diyorum. bu durumda ben ne zaman yeniden kan verebilirim? yara izleri ya geçmeyecek, ya da çok geç geçecek. ama ben iyileştim. hatta iyileşeli çok oldu. kan verebilir miyim?

gerçi şimdi gittim otobüsteki doktora tekrar sordum (aynı doktor değildi) kitaba bile bakmadan "ooo sen çoktan iyileşmişsin verebilirsin" dedi. dedim "ama doktor 12 ay demişti virütik hastalık diye", "o başka bir şey, zona ile alakası yok o virütik hastalıkların" dedi.
0
🌸kibritsuyu
(06.06.11)
doktor değilim, onlardan iyi bilmem mümkün değil ama anlaşılan doktorların da kafası karışık :) zona virüsü suçiçeği virüsüyle aynı, ve hayat boyu vücutta kalıyor, uçuk virüsü de mesela öyle, eğer kan veremeyecek olsak suçiçeği geçirenler ve uçuk çıkaranlar da verememeliydi. enfeksiyon bittiğine göre verebiliyor olman gerekir, doktor da alırım dediğine göre kan vermende bir sorun olmamalı. ilk 12 ay diyen kafasını zonanın ne olduğuna yormadan öylesine cevap vermiş olabilir, ben olsam kitaba bakana güvenirdim :)
0
opucuk baligi
(06.06.11)
168 Türk Kızılayı Ücretsiz Bağış ve Danışma Hattı'nı arayarak öğrenebilirsiniz.
0
skplgl
(17.06.11)
Kızılay içine kurt düştüğü anda reddeder :)
Siz de vermeyiverin bir süre.
Telafi olarak da etrafınızdaki herkesi www.kanbankasi.gen.tr gönüllüsü yapın.
iyileşince verirsiniz.
0
9kuyruklukedi
(17.06.11)
bir süre vermeyivereyim de o bir süre ne kadar süre? en son kan verdiğimin üstünden dokuz, zonayı atlatışımın üzerinden yedi ay geçti zaten.

kanbankasi.gen.tr'ye de üyeydim. mail attım dedim böyle böyle, "üyeliği askıya alın, aramasınlar beni veremiyorum", direkt sildiler. eğer verebiliyorsam geri de üye olayım. zaten bugüne kadar 2-3 kere kızılay'a kan vermişimdir. onun dışındakilerin çoğunu oradan bulup aradılar.
0
🌸kibritsuyu
(17.06.11)
"zona tedavimin bitmesinin üzerinden 1 yıl geçti" diyebileceğiniz zamana kadar kan vermeyin. o zaman geldiğinde de bi kan testi yaptırın. sonrasında verebileceğinizi düşünüyorum.
0
9kuyruklukedi
(17.06.11)
(1)

masaüstünde thumbnail şeklinde simge

kibritsuyu
masaüstüne kaydettiğim pdf dosyaları çoğunlukla klasik adobe simgesi ile arz-ı endam eylerken, kimi zaman bakıyorum pdf'nin içeriğini thumbnail olarak gösteriyorlar. bu nasıl oluyor? sürekli oalrak thumbnail olarak simgede içeriğini göstermesini nasıl sağlarım?jpg'ler ve avi'ler için de geçerli aynı
masaüstüne kaydettiğim pdf dosyaları çoğunlukla klasik adobe simgesi ile arz-ı endam eylerken, kimi zaman bakıyorum pdf'nin içeriğini thumbnail olarak gösteriyorlar. bu nasıl oluyor? sürekli oalrak thumbnail olarak simgede içeriğini göstermesini nasıl sağlarım?

jpg'ler ve avi'ler için de geçerli aynı sorum. kimi zaman içeriğini thumbnail olarak görürken, kimi zaman göremiyorum. niye? ve hep görebilmek için ne yapmalıyım?
0
kibritsuyu
(05.06.11)
pdf'leri bilmiyorum ama medya dosyaları codec'lerle ilgili. k-lite kullanıyorsan onda thumbnail seçeneği var.
0
oblitus
(05.06.11)
(8)

intik am peşinde

kibritsuyu
dikkat. aşağıda kimi filmler için spolier içeren ifadeler yer alabilir.intikam filmi arıyorum arkadaşlar. öyle dehşetli falan değil ama. okulda dayak yiyen veledin çinli hoca bulup karate öğrenip dayak atanları sitmesi gibi, ya da (`dikkat spoiler geliyor`) esaretin bedeli gibi haksız yere hapse düş
dikkat. aşağıda kimi filmler için spolier içeren ifadeler yer alabilir.

intikam filmi arıyorum arkadaşlar. öyle dehşetli falan değil ama. okulda dayak yiyen veledin çinli hoca bulup karate öğrenip dayak atanları sitmesi gibi, ya da (dikkat spoiler geliyor) esaretin bedeli gibi haksız yere hapse düşmüş birinin yıllar boyu ince ince kurup intikam alması gibi. bir ezilen, haksızlığa uğrayan ve filmin sonunda onun kazanıp kendisini ezenleri, haksızlık yapanları domalttığı filmler.

güzel filmler olsun ama. stv'de gece yarısı gösterilen beşinci sınıf çin karate filmi gibi olmasın.
0
kibritsuyu
(04.06.11)
o zaman seni oldboy üçlemesinin diğer ikisi paklar
sympathy for mr vengeance
sympathy for lady vengeance
0
kediebesi
(04.06.11)
oldboy gibilerse aradığım tarz değil pek. (dikkat spoiler geliyor) oldboy'da filmin sonuna kadar intikam olayını anlamıyorduk. sonunda çıkıyordu sürpriz. saw serisinin kimi filmleri de öyle. aradığım o gibi değil de daha çok film boyunca ezildiğini gördüğümüz adamın filmin sonunda bir şekilde kendisini ezenden intikam alması.
0
🌸kibritsuyu
(04.06.11)
law abiding citizen aradığın film.
0
oblitus
(04.06.11)
imdb keyword search: revenge
www.imdb.com
0
insanimsi
(04.06.11)
son dönemden edge of darkness geldi aklıma mel gibsondan ve de intikam diyince tabiki de monte kristo kontu ( film olarak kalitesi tartışılır ama kitap olarak esaretin bedeline emsal oluşturur klasik sonuçta kendileri:) )
0
miss poem
(04.06.11)
law abiding citizen izlemediysen kesin izle.

ayrıca;

kill bill
the shooter
karate kid(2010)
0
dynamic0de
(05.06.11)
tabii ki first blood
0
perkele
(05.06.11)
kesin filmleri izlemeden önce araştırırsın ama ben gene de söyleyeyim: law abiding citizen'ın son 5 dakikası bütün filmi öldürüyor. harcayacağın 2 saat varsa, sen bilirsin. yoksa boşuna zaman kaybetme derim. seslendirdiği bir kaç yüzeysel anti-sistem mesajından başka olayı yok zaten.
0
insanimsi
(05.06.11)
(1)

ankara karanfil sokak'taki fotoğraflar

kibritsuyu
karanfil sokak'ın yüksel ile meşrutiyet arasında kalan kesiminde direklerin üstünde dolmuş konsolu fotoğrafları var. ortadaki şu para konulan bölmeli zımbırtı ve orta konsollarının fotoğrafları. nedir bu fotoğraflar? amacı nedir, niyedir?
karanfil sokak'ın yüksel ile meşrutiyet arasında kalan kesiminde direklerin üstünde dolmuş konsolu fotoğrafları var. ortadaki şu para konulan bölmeli zımbırtı ve orta konsollarının fotoğrafları. nedir bu fotoğraflar? amacı nedir, niyedir?
0
kibritsuyu
(04.06.11)
ben de dün akşam yürürken fark ettim. niyeyse hoşuma gitti. çocukken büyülenmiş gibi izlerdim onları. dolmuşların para konan yeri dedim kendimce, dolmuş konsolu iyiymiş. büyük ihtimalle onları zaman zaman değiştirecekler, fotoğraf sergisi gibi bir şey, kenti güzelleştirmek adına yapılmış.
0
butimar
(04.06.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.