zipirinsan
Londra veya paris gibi bi yerde geçen, şehrin bütün anahtarlarının kendisinde olduğu bi çilingir bi adam bişe. neydi bu hikaye kimindi filmi var mıydı kafamda deli sorular olm :S bi help ya...
Londra veya paris gibi bi yerde geçen, şehrin bütün anahtarlarının kendisinde olduğu bi çilingir bi adam bişe. neydi bu hikaye kimindi filmi var mıydı kafamda deli sorular olm :S bi help ya...
0
zipirinsan
böyle supernatural benzeri, ama dandik olmayan dizi arıyorum. true blood vs bana çok dandik geliyor. hoşlaşmadım. tavsiyelerinize açığım.
böyle supernatural benzeri, ama dandik olmayan dizi arıyorum. true blood vs bana çok dandik geliyor. hoşlaşmadım. tavsiyelerinize açığım.
0
buffy'yi izledim, grimm'i bikaç bölüm izleyip bıraktım. secret circle denen saçmalığı izledim ki zaten yayından kaldırdılar onu. witches of east end güzel gibi. başka böyle cadılı madılı güzel bişi arıyorum
0
misfits
dead like me
fantastik komedi olması dışında pek aradığın tür değil ama çok eğlenceli dizilerdir..
dead like me
fantastik komedi olması dışında pek aradığın tür değil ama çok eğlenceli dizilerdir..
0
allstar
Diploma için sakalsız foto vermem gerekiyomuş bende vesikalık fotoğraf var ama hafif sakallı acaba fotoşopla sakalsız hale getirebilinir mi?
Diploma için sakalsız foto vermem gerekiyomuş bende vesikalık fotoğraf var ama hafif sakallı acaba fotoşopla sakalsız hale getirebilinir mi?
0
vesikalık fotoğrafınız orjinal çözünürlükte mi? bilgisayara tarayıp taranmış fotoğraf üzerine fotoşop yaparsanız bok gibi olur. ancak orjinal çözünürlükte ise yani fotoğrafçıdan flashbellek ile aldıysanız ozaman işi bilen biri elbette sakalsız hale getirebilir. ama o kadar uğraşana kadar yeni çektirin gitsin. 10 dk sürmüyor. 8 lira.
0
zipirinsan
selam. ninja üşütmüş hapşırıyor. hapşırdıkça mavimsi yeşil sümüklerini ortaya saçıyor. normalden fazla uyuması dışında oyunculuğu ve hareketliliğinde bi değişiklik olmadı. ateşi 37-38 derece. şimdi sorunum şu ki param yok veterinere götüremiycem ayın birine kadar en azından. şimdi ilaç dışında, hast
selam. ninja üşütmüş hapşırıyor. hapşırdıkça mavimsi yeşil sümüklerini ortaya saçıyor. normalden fazla uyuması dışında oyunculuğu ve hareketliliğinde bi değişiklik olmadı. ateşi 37-38 derece. şimdi sorunum şu ki param yok veterinere götüremiycem ayın birine kadar en azından.
şimdi ilaç dışında, hasta kedi iyi olsun diye nabıyım? ıhlamur mu kaynatayım vikis mi süreyim sonraa ne bileyim işte sebze çorbası mı yapayım?
şimdi ilaç dışında, hasta kedi iyi olsun diye nabıyım? ıhlamur mu kaynatayım vikis mi süreyim sonraa ne bileyim işte sebze çorbası mı yapayım?
0
insanlara verilen tum ilaclar hayvanlara da verilebilir diye duymustum yani evde olan usutmeyle ilgilli ilaclari deneyebilirsiniz ama sorumluluk kabul etmem(:
0
memeli hayvan olduğu için çok düşük dozda (1/50) semptomatik tedaviye yönelik ilaçlar kullanılabilir diye düşünüyorum. tylol hot gibi.
0
istanbuldayım. ben insanlara verilen ilaçların, özellikle aspirinin zehirli olduğunu biliyorum. öyle kendi kedisini zehirleyen çok kişi gördüm. sorun şu ki bir veterinere gösterip ilaç alamıyorum o nedenle evde nane limon kaynatsam iyi gelir mi meraktayım sadece. sümükleri aktıkça üzülüyorum.
tuvaletinde de bir problem yok. düzgün silindirler halinde, ama iğrenç kokuyor. çişinde renk değişimi yok.
tuvaletinde de bir problem yok. düzgün silindirler halinde, ama iğrenç kokuyor. çişinde renk değişimi yok.
0
Bebeler için olan portakallı vitaminden ağzına şırında edin 5 ml kadar. Belki toparlanmasına yardımcı olur. Kedim 1 yaşına gelene kadar vitamin verdim, gelişimine (ve tosun gibi olmasına) çok yardımcı oldu. İyileştirici ilaç olarak bir şey tavsiye edemiyorum maalesef.
Ya bu arada kedi nasıl üşütür ki? Dışarı çıkan bir kedi mi bu?
Ya bu arada kedi nasıl üşütür ki? Dışarı çıkan bir kedi mi bu?
0
mezzosprite
sonra da inemiyor. ciyak ciyak miyavlıyor yardım edeyim diye, ama ben artık kadının kapısını çalmak istemiyorum, tırmanamıyorum da. bıraksam belki başının çaresine bakar ama yazık da bi yandan. off ne yapsam?
sonra da inemiyor. ciyak ciyak miyavlıyor yardım edeyim diye, ama ben artık kadının kapısını çalmak istemiyorum, tırmanamıyorum da. bıraksam belki başının çaresine bakar ama yazık da bi yandan. off ne yapsam?
0
oraya neden çıkıyor ki?
kendi başına bırakırsanız atlamaya çalışıp düşüp ayaklarını kırabilir.
kendi başına bırakırsanız atlamaya çalışıp düşüp ayaklarını kırabilir.
0
balkon kapısını açmamak bence kesin çözüm. tuvaletini bahçeye vs değil de kuma yapıyorsa kapıya cama dikkat edin yeter.
0
aslında dışarda yaşıyor bir süredir. neden çıkıyo bilmiyorum ya, şapşal biraz.
0
oyun yapıyor. çıktığı yerden gelip indirmeniz filan hoşuna gidiyordur.
dışarı bırakmayın diyeceğim ama dışarı alışmış artık çıldırtır sizi dışarı çıkmak için. ne yapmanız lazım bilemedim ama :(
dışarı bırakmayın diyeceğim ama dışarı alışmış artık çıldırtır sizi dışarı çıkmak için. ne yapmanız lazım bilemedim ama :(
0
kesin çözüm en üst kata taşınman. nasılsa aşağıya inmeye çalışmayacak hiç, hep yukarı hep yukarı zıppıdı zıppıdı
0
o balkonda olumsuz bi şeyler yaşaması lazım yani elektrik filan olacak atıyorum balkona çıkarken bi kaç kez teşebbüsten sonra vazgeçer benim size tavsiyem eğer kediniz su sevmiyorsa bir leğende çıktığı balkonda onu yıkayın sonra leğeni orada kalsın öyle zannediyorum bi daha çıkmayacaktır :)))
benim aklıma gelen bu oldu ama bu da ne kadar yapılabilir bilemiyorum tabi...
benim aklıma gelen bu oldu ama bu da ne kadar yapılabilir bilemiyorum tabi...
0
gijilti
i am sorry dersek, özür dilemek gibi, pek i ne demeliyiz?
i am sorry dersek, özür dilemek gibi, pek i ne demeliyiz?
0
İşte onlarda da böyle bir sığlık var. Bardağı kır - Sorry! Babası ölsün - I'm (vurgu için:so) sorry. Ha durum gelişirse I felt sorry for your loss denebilir.
0
i'm so sorry about your illness (or sickness) get well soon diyebilirsin. genelde i'm sorry hastalara denmiyor. get well soon denir.
0
gominist redar
selam gregoryler merhaba houselar...kişisel bir nedenden ötürü sürekli ağrı kesici alma ihtiyacına sahip biriyim.şu an ortalama 2 günde 1 tane olmak üzere minoset plus kullanmaktayım ki bazen bu 2 günde 2'ye ya da 1'e 1'e dönebiliyor.ve tahminim bu durumum 2 aya yakın daha böyle devam edecek.velhası
selam gregoryler merhaba houselar...
kişisel bir nedenden ötürü sürekli ağrı kesici alma ihtiyacına sahip biriyim.
şu an ortalama 2 günde 1 tane olmak üzere minoset plus kullanmaktayım ki bazen bu 2 günde 2'ye ya da 1'e 1'e dönebiliyor.
ve tahminim bu durumum 2 aya yakın daha böyle devam edecek.
velhasılı kelam bana ağrı kesici önermenizi istiyorum sizden doktorlar.
mümkünse ciğerimi mahvetmeyecek ve ağrıları yok edecek bir şeye ihtiyacım vaR.
kişisel bir nedenden ötürü sürekli ağrı kesici alma ihtiyacına sahip biriyim.
şu an ortalama 2 günde 1 tane olmak üzere minoset plus kullanmaktayım ki bazen bu 2 günde 2'ye ya da 1'e 1'e dönebiliyor.
ve tahminim bu durumum 2 aya yakın daha böyle devam edecek.
velhasılı kelam bana ağrı kesici önermenizi istiyorum sizden doktorlar.
mümkünse ciğerimi mahvetmeyecek ve ağrıları yok edecek bir şeye ihtiyacım vaR.
0
*gripimsi, efenime söyliyim üşütmemsi sebeplerden dolayı kaynaklanan kırgınlık ve ağrılar, hafif şiddette sinüzit ağrısı için minoset plus, nurofen, belki calpol şurubu diil ama, hapı. parasetamol bazlı ağrıkesiciler yani.
*hafif şiddette regl sancısı için majezik. baş ve migren ağrılarına hafif derecedeyken iyi geliyor.
*kas, eklem, romatizmal ağrılar, tutulma vs için dicloflam, buscopan. buscopan ayrıca süper bi regl ağrısı gidericidir. yine kas eklem ağrıları için daha etkili bir çözüm istiyorsak prepagel jel ve thermove da tavsiye edebileceğim merhemlerdir.
*ortadan yüksek şiddete kadar regl ve baş ağrıları için ibuprofen bazlı ağrı kesiciler. advil iyidir. advil candır. diş ağrısına, advil kapsülünü ısırıp ağrıyan dişin üzerine o jeli boşaltmak da iyi geliyor. yalnız tadı bok gibi.
*ortadan yüksek şiddete kadar baş, regl, karın ve eklem ağrıları ve hafiften orta şiddete diş ağrısı için apranax forte. 550 mg.
*ortadan şiddetliye baş ağrısı ve her türlü diş ağrısı için ketaprofen bazlı biprofenid.
*eğer ağrı çok şiddetliyse zaten bunlarla vakit kaybetme git acile volteren vursunlar neblim diazem yapsınlar.
*hafif şiddette regl sancısı için majezik. baş ve migren ağrılarına hafif derecedeyken iyi geliyor.
*kas, eklem, romatizmal ağrılar, tutulma vs için dicloflam, buscopan. buscopan ayrıca süper bi regl ağrısı gidericidir. yine kas eklem ağrıları için daha etkili bir çözüm istiyorsak prepagel jel ve thermove da tavsiye edebileceğim merhemlerdir.
*ortadan yüksek şiddete kadar regl ve baş ağrıları için ibuprofen bazlı ağrı kesiciler. advil iyidir. advil candır. diş ağrısına, advil kapsülünü ısırıp ağrıyan dişin üzerine o jeli boşaltmak da iyi geliyor. yalnız tadı bok gibi.
*ortadan yüksek şiddete kadar baş, regl, karın ve eklem ağrıları ve hafiften orta şiddete diş ağrısı için apranax forte. 550 mg.
*ortadan şiddetliye baş ağrısı ve her türlü diş ağrısı için ketaprofen bazlı biprofenid.
*eğer ağrı çok şiddetliyse zaten bunlarla vakit kaybetme git acile volteren vursunlar neblim diazem yapsınlar.
0
god of tey
osmanbey civarında bir arkadaşlar yeni eve çıkacağız ama ben sıfır eşyalıyım, onun ise yatak, masa ve portatif dolaptan başka bir şeyi yok. bu nedenle eve yatırım yapmak zorundayız. En büyük sorun olan beyaz eşya (özellikle buzdolabı ve çamaşır makinası) nereden alınmalıdır? öneri olarak Metro'dan
osmanbey civarında bir arkadaşlar yeni eve çıkacağız ama ben sıfır eşyalıyım, onun ise yatak, masa ve portatif dolaptan başka bir şeyi yok. bu nedenle eve yatırım yapmak zorundayız.
En büyük sorun olan beyaz eşya (özellikle buzdolabı ve çamaşır makinası) nereden alınmalıdır? öneri olarak Metro'dan alın dendi ama zahmetli olabilir sanki. Eşyalar buradan alındığı taktirde ne kadar nakliye tutar (metro'nun kendi hizmeti varmış sanırım)
En büyük sorun olan beyaz eşya (özellikle buzdolabı ve çamaşır makinası) nereden alınmalıdır? öneri olarak Metro'dan alın dendi ama zahmetli olabilir sanki. Eşyalar buradan alındığı taktirde ne kadar nakliye tutar (metro'nun kendi hizmeti varmış sanırım)
0
bence en ucuzlarından regal falan alın. praktiker, bauhaus, ikea gibi yerleri de araştırmakta fayda var.
0
cevahirdeki koçtaş'tan alın. hem nakliyesi var hem de uygun fiyatkı ürünler var.
0
ikinci el yahut spot mağazalara giderseniz çok ucuza çok süper şeyler bulursunuz. sadece ikinci el değil b kalite ürünler de satıyorlar. sözgelimi üretim sırasında kapağı yamulduğu için fiyatı acayip düşen sıfır süper buzdolapları gibi. istanbul'da bu işin merkezi neresidir bilemiyorum gerçi.
0
overdose
varan'ın çorluya gidişi var mı?çorlu diye bir seçenek bulamıyorum. başka güzergahtan mı gidiyor?
varan'ın çorluya gidişi var mı?
çorlu diye bir seçenek bulamıyorum. başka güzergahtan mı gidiyor?
çorlu diye bir seçenek bulamıyorum. başka güzergahtan mı gidiyor?
0
varan çorlu'ya gitmiyor. çorlu'ya gidiyor mu tam olarak emin değilim ama truva'nın izmir-kırklareli seferi var. çorlu'ya da vardır yani. ayrıca istanbul seyahat ve metro da gidiyor diye hatırlıyorum çorlu'ya, bi arayıp sorun bence ofisleri. çorlu otogarında hangi otobüs firmaları varmış ona bakmak için de www.e-yasamrehberi.com
0
hll4747
siz olsanız hangi sözü yazdırırdınız?şekil,veya yazı fontu önerilerinde de bulunabilirsiniz.
siz olsanız hangi sözü yazdırırdınız?şekil,veya yazı fontu önerilerinde de bulunabilirsiniz.
0
lorem ipsum dolor sit amet diye giden sample yazisini yazdirirdim ben. buyuk puntolarla baslar, gittikce siliklesir boyle satirlar cogaldikca. font dusunmedim.
0
on ne voit bien qu'avec le coeur. l'essentiel est invisible pour les yeux.
0
arap ihsan'ın dövmesi süperdir. bir kolunda ah minel aşk, diğerinde ve minel garaib yazar. şahsen ben illa yazı yazdıracak olsam bunu yazdırırdım.
0
gulduru icin "authorized personnel only" olabilir,
politik bir sey isterseniz "atam izindeyiz k atatürk" ya da "dilim dilim yemek milim milim yukselmek demektir" ya da "efendiler bu yangını söndürünüz"***** olabilir.
politik bir sey isterseniz "atam izindeyiz k atatürk" ya da "dilim dilim yemek milim milim yukselmek demektir" ya da "efendiler bu yangını söndürünüz"***** olabilir.
0
karlmarx
soruyorum, önlisans ile aynı anda lisans programı okunur mu? şu an önlisans tek ders yüzünden uzamış durumda, sıfırdan lisansa başlıyordum ama önlisans uzadığı için lisansa kayıt yaptırıp yaptıramayacağımdan şüpheliyim. bu iki bölüm de aynı üniversitede, öss sonucuyla gidip kaydımı lisansa yaptırsam
soruyorum, önlisans ile aynı anda lisans programı okunur mu? şu an önlisans tek ders yüzünden uzamış durumda, sıfırdan lisansa başlıyordum ama önlisans uzadığı için lisansa kayıt yaptırıp yaptıramayacağımdan şüpheliyim. bu iki bölüm de aynı üniversitede, öss sonucuyla gidip kaydımı lisansa yaptırsam, yarın öbürgün birileri çıkar sen önlisansta da öğrencisin, senin lisanstaki kaydını siliyoruz, yada tam tersini demesin, yazık olur 2 yıl okuduk o kadar 50 küsür ders geçtik tek ders yüzünden mesleği yakmayalım.
0
benim bildiğim tek bir programa kayıt hakkın var. hatta yüksek lisansta da bu böyle. bu gidişle ikisinden birini seçecek gibi görünüyorsun.
0
lisans ve yüksek lisansı aynı anda okuyan bir arkadaşım var, aynı üniversitenin kartından iki tane var, ama durum lisans ve önlisans olunca değişir mi diye merak ediyorum
0
chainreaction
kombi bi süredir ısıtmıyordu. bi baktım bar basıncı düşmüş. normal değer 1,5- 2 arası. 1,3 olmuştu. vidayı büktüm falan bu sefer iyi ısıttı ama şimdi değer fazla yükseldi düşüremiyorum. maksimum değer 3 olsun diyor panel ama gösterge şu an 3,6. ve vidayı sağa sola oynatıyorum değer hiç düşmüyor. şim
kombi bi süredir ısıtmıyordu. bi baktım bar basıncı düşmüş. normal değer 1,5- 2 arası. 1,3 olmuştu. vidayı büktüm falan bu sefer iyi ısıttı ama şimdi değer fazla yükseldi düşüremiyorum. maksimum değer 3 olsun diyor panel ama gösterge şu an 3,6. ve vidayı sağa sola oynatıyorum değer hiç düşmüyor. şimdilik bir sorun yok gibi. panik yapmama gerek var mı bu saatte ne dersiniz?
0
hava birikmiş sanırım, bi yerden bişeyler boşaltıyodun ama unuttum, yarın sabah servisi ara derim, kapat gitsin komple risk almaya değmez.
0
o ordan olmaz, peteklerden birinin musluğunu açıp ki muhtemelen banyodaki petekte vardır, ordan su boşaltman lazım. musluğu bulamazsan tornavidayla aççan.
0
o vida dediginiz sey ile su basincini arttirmak icin su ilave eden muslugu kastediyorsaniz, zaten basinci dusurmek icin onu kullanamazsiniz. o sadece suyu arttir/arttirma islevi goruyor.
vida dediginiz sey, peteklerin ustunde su tahliyesini saglamak icin konulan vidaysa onu uygun yonde dondurerek suyu disari atabilmeniz/basincini dusurebilmeniz gerek.
aciliyet, sorunuz icinde; sunu diyebilirim, normalde bar basinci sinir degerlerinin cok ustune ciktiginda acil su tahliyesi kendi kendine calisir, kombinin alt tarafi bi bakmissiniz islak olmustur. ha bu ozellik her kombide olur mu, onu bilmiyorum.
vida dediginiz sey, peteklerin ustunde su tahliyesini saglamak icin konulan vidaysa onu uygun yonde dondurerek suyu disari atabilmeniz/basincini dusurebilmeniz gerek.
aciliyet, sorunuz icinde; sunu diyebilirim, normalde bar basinci sinir degerlerinin cok ustune ciktiginda acil su tahliyesi kendi kendine calisir, kombinin alt tarafi bi bakmissiniz islak olmustur. ha bu ozellik her kombide olur mu, onu bilmiyorum.
0
kombinin arkasında boşaltma musluğu olması lazım. o musluğun ağzına bir şişe falan tutup boşaltma musluğunu açın, istediğiniz basınç değerine gelene kadar boşaltın.
0
bu arada boşaltma musluğu evin çok alakasız bi yerinde de olabilir benimkisi banyodaydı mesela, nası bi tesisat sistemiydi hala anlamam o yüzdeni servis en ideal çözüm.
0
vallaa boşaltma musluğu nerde bilmiyorum.
buarada tdu : kombi hakkaten su damlatmaya başladı, bu iyi bişe sanırım, dediğin gibi yani. tahliye ediyor galiba bişeler. ya ben böylece yatacam. 3,6 bar basıncıyla yani. son diyeceğim şudur. yatmadan önce kapat öyle yat diyenler ses etsin ben de kapatayım kombiyi.. hadi sağlıcakla kalın .
buarada tdu : kombi hakkaten su damlatmaya başladı, bu iyi bişe sanırım, dediğin gibi yani. tahliye ediyor galiba bişeler. ya ben böylece yatacam. 3,6 bar basıncıyla yani. son diyeceğim şudur. yatmadan önce kapat öyle yat diyenler ses etsin ben de kapatayım kombiyi.. hadi sağlıcakla kalın .
0
kapatmaya gerek yok. 4 bar basınca dayanması gerekir. içim rahat etsin dersen. tahliye vanası kombinin altında diğer vananın yakınındadır muhtemelen.
0
zipirinsan
yeni kurduk bu zımbırtıyı ancak dvd oynatmıyor. hangi medya playerı denediysek olmadı. codec mi eksiktir nedir bir el atıverseniz bize?
yeni kurduk bu zımbırtıyı ancak dvd oynatmıyor. hangi medya playerı denediysek olmadı. codec mi eksiktir nedir bir el atıverseniz bize?
0
yanlis soylemisim restricted drivers ati ve nvdia driverlari icindi.
restrictedformats olacakti dogrusu.
surayi bi inceleyin;
help.ubuntu.com
dvdleri calistirmak icin sunlari konsola yazmanizin yeterli olmasi gerek;
sudo apt-get install libdvdread4
sudo /usr/share/doc/libdvdread4/install-css.sh
restrictedformats olacakti dogrusu.
surayi bi inceleyin;
help.ubuntu.com
dvdleri calistirmak icin sunlari konsola yazmanizin yeterli olmasi gerek;
sudo apt-get install libdvdread4
sudo /usr/share/doc/libdvdread4/install-css.sh
0
zipirinsan
evliya çelebi seyahatnamesinin, özet geçilmiş versiyonunu değil de, tam metin versiyonunu nereden bulabilirim? baskısı var mı? varsa hangi yayınevinden basılmış? benim tüm bulabildiğim "evliya çelebi seyahatnamesinden seçmeler" saçmalığı.
evliya çelebi seyahatnamesinin, özet geçilmiş versiyonunu değil de, tam metin versiyonunu nereden bulabilirim? baskısı var mı? varsa hangi yayınevinden basılmış? benim tüm bulabildiğim "evliya çelebi seyahatnamesinden seçmeler" saçmalığı.
0
Seyahatnamenin tamamı YKY tarafından yayımlanmıştır. Hem eski yazıyla yazılmış halinin transkripsiyonu hem de günümüz Türkçesiyle olan halleri ayrı ayrı birkaç cilt halinde YKY'de mevcut. Başka da bir yerde yok zaten. YKY bunu büyük bir proje olarak yaptı zamanında. Ama ayrıca yine YKY'den yayımlanma seçmeler de mevcut, onunla karıştırmayın. Benim dediğim tam metin birkaç cilt halinde yayımlandı.
0
@komurluk: iş bankası yayınlarının internet sitesinde evliya çelebi için hiç sonuç çıkmadı
0
okanlash
Sevgili Marduk'lular;Sağda solda duyuyoruz, bilmem kimin sesi 2 oktav, cem adrian'ın sesi x oktav... Sorun şu ki, insan sesinin bu oktav değerleri nasıl ölçülüyor? Kim ölçüyor? Bilginiz varsa bu konuda cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim...
Sevgili Marduk'lular;
Sağda solda duyuyoruz, bilmem kimin sesi 2 oktav, cem adrian'ın sesi x oktav... Sorun şu ki, insan sesinin bu oktav değerleri nasıl ölçülüyor? Kim ölçüyor? Bilginiz varsa bu konuda cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim...
Sağda solda duyuyoruz, bilmem kimin sesi 2 oktav, cem adrian'ın sesi x oktav... Sorun şu ki, insan sesinin bu oktav değerleri nasıl ölçülüyor? Kim ölçüyor? Bilginiz varsa bu konuda cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim...
0
DO re mi fa sol la si DO re mi fa sol la si DOOOO seklinde iki gami detone olmadan ve "kafa sesi" cikarmadan yani CIRLAMADAN cikarabiliyosan, sesin iki oktavdir. Yani do'dan do'ya bir oktav, o do'dan diger do'ya bi oktav daha gibi.
0
benim bildiğim, biri piyanonun başına geçiyor, seni de müziğe göre baartıyolar. ona göre ölçülüyor.
0
oktav kavramının ne olduğunu biliyordum da. tahminen bir yazılım tarafından falan ölçülüyordur her halde diye düşündüm. amma lakin ki piyano gibi bir yöntemle ölçülüyormuş galiba.
0
bir ara atilla taş çıkıp sesinin 3,5 oktav olduğunu söylemişti. yani 3,5*7=24 nota boyunca sesi yetebiliyormuş. düşünsenize :)))
(bkz: ahahahhahahah ben buna gülüyorum ya )
(bkz: ahahahhahahah ben buna gülüyorum ya )
0
genel olarak uzman tv ve oradaki videolara pek kulak asmayınız efenim. bir süre önce baskılara dayanamayarak kaldırılan ama aylarca birçok insanı saçma sapan fikirleriyle kirleten bir piyanist hanım kızımız vardı tuçe adında...
ama sözkonusu videoyu izledim bir iki deta haricinde yanlış şeylerden bahsetmemekte...
ama sözkonusu videoyu izledim bir iki deta haricinde yanlış şeylerden bahsetmemekte...
0
zipirinsan
sözlükte sol frame'i ve okuduğumuz başlıkları otomatik güncelleyen bir eklenti var mı? mesela maç izlerken o maçla ilgili sözlük başlığını açıyoruz, ben f5'e basınca salak bi reklam çıkıyor, bugün'e bas, ordan başlığı bul, kaldığın yere geri gel... bunu otomatik yapan bişi olması lazım. sadece maç b
sözlükte sol frame'i ve okuduğumuz başlıkları otomatik güncelleyen bir eklenti var mı? mesela maç izlerken o maçla ilgili sözlük başlığını açıyoruz, ben f5'e basınca salak bi reklam çıkıyor, bugün'e bas, ordan başlığı bul, kaldığın yere geri gel... bunu otomatik yapan bişi olması lazım. sadece maç başlıkları için değil, sözlükte populer olan tüm başlıkları okumak için gerekli bence:) var mı böyle bişi? varsa nedir, nerden indirip yükleyebilirim?
0
tam olarak istediginiz gibi olmayacak ama, entryleri tersten gosteren bir script vardi yanlis hatirlamiyorsam. onu yukledikten sonra manuel olarak, sag tiklayip reload frame diyebilirsiniz. en son girilen entry en ustte cikacagindan bir daha kaldiginiz yeri bulmaniz gerekmez uzun basliklarda.
0
@bryan: denedim olmuyore:/
edit: yahu ne türlü yenile desem, istersem sağ tıklayıp yapayım, istersem türlü f5 kombinasyonları deneyeyim hep o salak reklam çıkıyor! çıkmasın istiyorum!
edit: yahu ne türlü yenile desem, istersem sağ tıklayıp yapayım, istersem türlü f5 kombinasyonları deneyeyim hep o salak reklam çıkıyor! çıkmasın istiyorum!
0
ne reklami cikiyor ben asil onu anlamadim. maci izlediginiz sitenin tika karsi reklam olayi olsa gerek. sayet oyle ise o sitede noscript ile bircok seyi engelleyip yalnizca maci gosterecek hale getirebilirsiniz. bu sayede diger sitelerde herhangi bir sorun cikmaz.
0
başlığı yeni pencerede açarsan frame'siz gelir, orada istediğin kadar refresh yaparsın
0
@entrapmen: yahu reklam nickli yazar yok mu sözlükte? misal bugün sürekli etifest çıkıyor. yarın efes çıkar öbürsü gün başka bir reklam entrysi. maç başlıkları örnek, misal lost günleri aynı şey lostta da oluyor.
0
haaa, simdi anladim olayi ya...
benim buna yonelik cozumum su, f5 yerine, sagdaki rakama basmak. ornegin 2. sayfadasiniz, 2. sayfanin rakamina basarsaniz sayfa yenilenmis olur.
tek sayfalik olanlar da ise bugune cok basmiyorum, sabit tutuyorum. veyahut orta tus ile yeni bir sekmede aciyorum. bu sayede en rahati. orta tus ile actiktan sonra istediginiz kadar f5 yapabilir, isterseniz rakamlardan da refresh yapabilirsiniz.
benim buna yonelik cozumum su, f5 yerine, sagdaki rakama basmak. ornegin 2. sayfadasiniz, 2. sayfanin rakamina basarsaniz sayfa yenilenmis olur.
tek sayfalik olanlar da ise bugune cok basmiyorum, sabit tutuyorum. veyahut orta tus ile yeni bir sekmede aciyorum. bu sayede en rahati. orta tus ile actiktan sonra istediginiz kadar f5 yapabilir, isterseniz rakamlardan da refresh yapabilirsiniz.
0
panina manina
şimdi böyle kendi yaptığım pastalara tatlılara filan karamel eklemek istiyorum ben. karameli nerden tedarik edeceğim? hiç denk gelmedim de, karamel sosu vıcıvıcı gibi hazır karameller satılıyo mu? şekeri kavur kendin yap demeyin, çirkin olur diye korkuyorum.
şimdi böyle kendi yaptığım pastalara tatlılara filan karamel eklemek istiyorum ben. karameli nerden tedarik edeceğim? hiç denk gelmedim de, karamel sosu vıcıvıcı gibi hazır karameller satılıyo mu? şekeri kavur kendin yap demeyin, çirkin olur diye korkuyorum.
0
var hazır satılan. almıştım ben ketçap kutusu gibi sıkıyodum ağzıma bazen :)
0
zipirinsan
mesela bir işçi doğru düzgün yolunda yordamında işini yapıyor olsun. işveren de o işin yapılmasıyla ilgili her türlü güvenlik önlemini falan almış olsun. farzedelim ki başka bir işçi geldi, işini doğru düzgün kendi halinde yapmakta olan adamı "şakaaaaaa" diye itekledi, adamın uzvu koptu, yahut öldü.
mesela bir işçi doğru düzgün yolunda yordamında işini yapıyor olsun. işveren de o işin yapılmasıyla ilgili her türlü güvenlik önlemini falan almış olsun. farzedelim ki başka bir işçi geldi, işini doğru düzgün kendi halinde yapmakta olan adamı "şakaaaaaa" diye itekledi, adamın uzvu koptu, yahut öldü.
şimdi bu durumda işveren tazminat ödemek zorunda kalır mı, "şakaaa" diye iten adamın durumu ne olur? o da tazminat öder mi? hapis yatar mı? yatsa ne kadar yatar? mesela işveren de adamı dava edebilir mi?
şimdi bu durumda işveren tazminat ödemek zorunda kalır mı, "şakaaa" diye iten adamın durumu ne olur? o da tazminat öder mi? hapis yatar mı? yatsa ne kadar yatar? mesela işveren de adamı dava edebilir mi?
0
ya asıl merak ettiğim o değil ki. onu mantıken zaten çözebiliyoruz.
konu şu: işveren, iş kazasında kusuru ölçüsünde işçiye tazminat ödemekle yükümlüdür. burada işçinin de işverenin de kusuru yok. ama bir kaza var. bu durumda tazminatı kim öder? işçi niyazi mi olmuş olur konu budur. işveren, kazadan müteselsil sorumlu mudur? yani davayı işverene açıp parayı kazaya sebebiyet veren işçiden mi alırız? yok mu bir iş hukuku bilen?
konu şu: işveren, iş kazasında kusuru ölçüsünde işçiye tazminat ödemekle yükümlüdür. burada işçinin de işverenin de kusuru yok. ama bir kaza var. bu durumda tazminatı kim öder? işçi niyazi mi olmuş olur konu budur. işveren, kazadan müteselsil sorumlu mudur? yani davayı işverene açıp parayı kazaya sebebiyet veren işçiden mi alırız? yok mu bir iş hukuku bilen?
0
sevgili zipirinsan..:)
sen koskoca mustafa ateşten ders al:D bunları bilme..tabi işletme ekonomini veriodu sahi o da ayrı konu...
işe girerken, yapılcak ve yapılmaycak maddeler de işçiye, operatöre sıralanır..tabii şaka olarak yazamasada maddelerin birinde mutlaka bu tarz ayrıntılar yazılmalıdır.. yani çalışan operatörü gereksiz rahatız etmeyeceğim, baret takacağım, işimi yapacaım gibi gibi adam aldtına imza atar.
yani böyle durumda işveren sorumluluk almaz. ama 2. konu ise herkesin kendiişini yapabilmesini sağlayabimek. ve de tehlike oluşturacak parçaların iş dısı kullanımını engelelyecek uyuarı yazıları asarsın. bu durumdada nispeten engelelrsin.
ve en başta işe girerken vereceğin iş başı eğitimi ile bunu sözlü ve yazılı oalrk bildirisin.
bildirmezsen bildirmediğin için senn de gayri resmi sucn olur. ama her ihtimale karsı böyle durmlarda iş hukuku kanunları hep işçiden yana olur hatrlatayım:)
yani eğitim şart:D
sen koskoca mustafa ateşten ders al:D bunları bilme..tabi işletme ekonomini veriodu sahi o da ayrı konu...
işe girerken, yapılcak ve yapılmaycak maddeler de işçiye, operatöre sıralanır..tabii şaka olarak yazamasada maddelerin birinde mutlaka bu tarz ayrıntılar yazılmalıdır.. yani çalışan operatörü gereksiz rahatız etmeyeceğim, baret takacağım, işimi yapacaım gibi gibi adam aldtına imza atar.
yani böyle durumda işveren sorumluluk almaz. ama 2. konu ise herkesin kendiişini yapabilmesini sağlayabimek. ve de tehlike oluşturacak parçaların iş dısı kullanımını engelelyecek uyuarı yazıları asarsın. bu durumdada nispeten engelelrsin.
ve en başta işe girerken vereceğin iş başı eğitimi ile bunu sözlü ve yazılı oalrk bildirisin.
bildirmezsen bildirmediğin için senn de gayri resmi sucn olur. ama her ihtimale karsı böyle durmlarda iş hukuku kanunları hep işçiden yana olur hatrlatayım:)
yani eğitim şart:D
0
sevgili zıpırinsan,
iş bu noktada soruşturmada ortaya çıkacak durumlar önemlidir çünkü;
eğer işveren personeline bu aletler amacı dışında kullanılmaz, tehlikeleri budur şudur diye uyarıda bulunmuşsa, sözleşmesinde, görev tanımında adama neleri yapmaması gerektiğini anlatmışsa kusur olarak sadece o işçinin diğer arkadaşına şaka yapmak için kendi işini aksatıp aksatmadığını tespit etmediği için yani işçisini kontrol etmediği konusunda cezai işlem görebilir.
ama bunun dışında iş kazasına sebebiyet veren kimse, işverenin tüm uyarı, önlem ve eğitimlerine rağmen bunu yapmışsa asli kusurlu sayılır.
işverenin tüm önlemleri aldığını varsayarsak tabi.
ama bunun dışında işveren eksikliğine göre asli kusurlu da olabilir.
her türlü iş kazasında işveren suçludur diye garanti yoktur unutmamak lazım.
iş bu noktada soruşturmada ortaya çıkacak durumlar önemlidir çünkü;
eğer işveren personeline bu aletler amacı dışında kullanılmaz, tehlikeleri budur şudur diye uyarıda bulunmuşsa, sözleşmesinde, görev tanımında adama neleri yapmaması gerektiğini anlatmışsa kusur olarak sadece o işçinin diğer arkadaşına şaka yapmak için kendi işini aksatıp aksatmadığını tespit etmediği için yani işçisini kontrol etmediği konusunda cezai işlem görebilir.
ama bunun dışında iş kazasına sebebiyet veren kimse, işverenin tüm uyarı, önlem ve eğitimlerine rağmen bunu yapmışsa asli kusurlu sayılır.
işverenin tüm önlemleri aldığını varsayarsak tabi.
ama bunun dışında işveren eksikliğine göre asli kusurlu da olabilir.
her türlü iş kazasında işveren suçludur diye garanti yoktur unutmamak lazım.
0
cha
bugün 23 nisan! sub-etha'mızda yeni bir hizmet daha yayına girmiş bulunmakta. görüşlerinizi beklerim. sevgi saygı sunarım.yaşasın okulumuz!
bugün 23 nisan! sub-etha'mızda yeni bir hizmet daha yayına girmiş bulunmakta. görüşlerinizi beklerim. sevgi saygı sunarım.
yaşasın okulumuz!
yaşasın okulumuz!
0
zaytung muadili bir yer mi olacak, yoksa her yerde yazmayan yazılarıyla mag mi olacak?
0
gönül ister her yerde yazmayan yazılarıyla mag olsun. sözlükçülere bağlı. ne yazarlarsa o. sözlüğün gözünden bir magazin bu. sözlük içi ve sözlük dışı dedikodular, yazılar, röportajlar olacak. sadece bununla kalmayıp zamanla yeni fikirler de eklenecektir elbet.
0
müthiş bir şey değil ama güzel, fena değil. ama safari'de belli başlı görüntülenme sıkıntıları var.
0
ben göremiyorum henüz ama eski ekşi mag mi bu? duruyor mu eski yazılar falan?
0
@galadnikov: eskisi değil. hatırladığım kadarı ile soursummitz veritabanı uçmuştu.
www.eksimag.com adresinden görebilirsin.
www.eksimag.com adresinden görebilirsin.
0
@esenboga: safari 4.05 ile kontrol ettim sorunsuz görünüyor. tam olarak sorun nedir?
0
bir süre yüklendikten sonra sorun kalmıyor ama ilk açtığımda şu şekilde gözüküyor;
img443.imageshack.us
safari 4.0.5, mac os x 10.6 (snow leopard)
yani belki sadece bendedir tabi emin değilim, pek anladığım bir şey değil çünkü = )
img443.imageshack.us
safari 4.0.5, mac os x 10.6 (snow leopard)
yani belki sadece bendedir tabi emin değilim, pek anladığım bir şey değil çünkü = )
0
oha nefis, hasretinden prangalar eskitmistik. tesekkur edebiliyorum ancak su an!
0
@esenboga: o sırada resimleri yüklediği için öyle görünüyor. optimize etmeye çalışacağım.
@milky way: günün anlam ve önemine binaen sevinçliyiz hepimiz! yazılarınızı da bekleriz efenim.
@milky way: günün anlam ve önemine binaen sevinçliyiz hepimiz! yazılarınızı da bekleriz efenim.
0
@cruor: ilgilendiğiniz için teşekkür ederiz efendim. kapanması yerine gerekli bulanlar için hizmet vermesi daha makul. en azından gereksiz bulanların girmeme şansı var.
0
bişi sorcam, burda ekşitube gibi bişi olabilecek mi? tamam bi video şeysi var gibi ama sanki biz böyle komik bulduğumuz videoları yükleyemiyoruz gibime geldi.
0
çakma ya da esprili haberler yerine (yani zaytung formatı yerine) hakkaten gossip girl formatında olursa tutar o iş. kesinlikle çakma ya da geyik haber olmasın bence. dedikodu olsun işte abicim. ciddi dedikodular. atıyorum, sözlükte birbiriyle kanlı bıçaklı olan iki hatun yazarın kavgalı olma sebebi açıklansın. sözlükteki gizli yapılanmalar açıklansın. sorosçu sözlük yazarları liste halinde verilsin falan. ksjahdkjhsdkjhsa
0
heheh ben kod adımla bildiğin gossip girl lik yapacam. yandınız olm. amfhjksdhfk
0
harbi dedikodu sitesi olsun, bir adet zaytung var zaten o bile fazla geliyor.
0
zipirinsan
ben hepsini birbiri yerine kullanıyordum, ama kullanılmaması gerekmiş. neden? farkları ne biri bi zahmet açıklayabilir mi? eheh sonra da behavior ve manner arasındaki farkı da açıklarsa hatta sevinirim. gerçi onu az da olsa çıkardım ama bu lawyer meselesi çok kafa karıştırdı.
ben hepsini birbiri yerine kullanıyordum, ama kullanılmaması gerekmiş. neden? farkları ne biri bi zahmet açıklayabilir mi? eheh sonra da behavior ve manner arasındaki farkı da açıklarsa hatta sevinirim. gerçi onu az da olsa çıkardım ama bu lawyer meselesi çok kafa karıştırdı.
0
şimdi anladığım kadarıyla şöyle. sallıyor da olabilirim.
lawyer: bu bizim bildiğimiz anlamda avukat.
advocate: bildiğimiz anlamda avukatı da kapsamakla beraber, bir tarafı savunan kişi. avukat da olabilir, savcı da olabilir sanki.
attorney: bunun hukulla alakası yok. sadece vekil olan kişi. avukat kastediliyorsa attorney of law deniyor. ama herhangi bir durumdaki vekil için de kullanılan bir kelime.
lawyer: bu bizim bildiğimiz anlamda avukat.
advocate: bildiğimiz anlamda avukatı da kapsamakla beraber, bir tarafı savunan kişi. avukat da olabilir, savcı da olabilir sanki.
attorney: bunun hukulla alakası yok. sadece vekil olan kişi. avukat kastediliyorsa attorney of law deniyor. ama herhangi bir durumdaki vekil için de kullanılan bir kelime.
0
behavior davranış demek, nasıl davrandığımız durumu. manner ise hal, tavır, tarz demek, attitude gibi. manner genelde behavior'dan biraz daha soyut denebilir.
0
"... mahkeme size avukat bulacaktır ..." ın aslını da cogu filmde attorney oalrak kullanıyorlar ?
0
aslında hepsi kullanılabilir gibime geliyor. advocate'i avukat olarak pek kullanıldığını duymadım gerçi ama. attorney, daha çok amerikada kullanılan bir terim. "vekillik eden" anlamına da geliyor ama zaten avukat da bu anlama gelmiyor mu (burasından emin değilim)? belki de amerika'da kullanıldığı için her yerde kullanılmaması gerekiyordur, bilemedim.
lawyer bildiğimiz avukat zaten.
advocate'in ise daha çok "savunucu, yandaş" anlamında kullanıldığına eminim. mesela "abortion advocate" gibi, yani kürtaj savunucuları veya kürtaj yanlıları.
manner ise daha çok genel bir tutuma işaret ediyor kanımca. bir insanı tanımlayan hal ve tavırların tamamı yani. behavior ise belirli durumlara karşı nasıl davrandığına işaret ediyor. ayrıca behavior'un bilimsel araştırmalarda falan bir duruma karşı gösterilen reaksiyon anlamında kullanıldığı da oluyor.
önemli not: ne hukukçuyum, ne ingiliz dili ve edebiyatı, ne tercümanlık. genel kültür + genel ingilizce bilgisi üzerinden fikir yürüttüm. dolayısıyla bir bilen onaylar veya düzeltirse süper olur.
lawyer bildiğimiz avukat zaten.
advocate'in ise daha çok "savunucu, yandaş" anlamında kullanıldığına eminim. mesela "abortion advocate" gibi, yani kürtaj savunucuları veya kürtaj yanlıları.
manner ise daha çok genel bir tutuma işaret ediyor kanımca. bir insanı tanımlayan hal ve tavırların tamamı yani. behavior ise belirli durumlara karşı nasıl davrandığına işaret ediyor. ayrıca behavior'un bilimsel araştırmalarda falan bir duruma karşı gösterilen reaksiyon anlamında kullanıldığı da oluyor.
önemli not: ne hukukçuyum, ne ingiliz dili ve edebiyatı, ne tercümanlık. genel kültür + genel ingilizce bilgisi üzerinden fikir yürüttüm. dolayısıyla bir bilen onaylar veya düzeltirse süper olur.
0
şimdi ben manner'ın huy anlamında kullanıldığını, yani bir alışkanlık süreklilik içerenlerde kullanılması gerektiğini, behavior'ın ise anlık davranışlar için kullanılması gerektiğini çıkardım. hani böyle kullanıyorum artık, doğru mudur?
0
aslında bu ayrımlar, ingiliz hukukunda yapılıyor daha çok. zira onlarda her avukat, her davaya giremiyor. örneğin yargıtay düzeyinde duruşmaya girmek için belli bir kıdem sahibi olmak gerekiyor. ancak amerikalı hocadan öğrendiğim kadarıyla
lawyer: hukuk fakültesi mezunlarının tamamı lawyer'dır.
attorney: daha önce de söylenmiş vekil demek. attorney at law derseniz avukat olur. örneğin vekaletname de power of attorneydir ki, hukuki anlamda avukat olmayan kişilere de örneğin şirket yetkilisine de verebilirsiniz.
advocate: dava, bir tarafı temsil eden avukatlar için kullanılır. Advocates' of the parties (tarafların avukatları) denir mesela.
Bu nedenle nerede kullanacağınıza bağlı olarak bu sıfatlar değişiyor.
lawyer: hukuk fakültesi mezunlarının tamamı lawyer'dır.
attorney: daha önce de söylenmiş vekil demek. attorney at law derseniz avukat olur. örneğin vekaletname de power of attorneydir ki, hukuki anlamda avukat olmayan kişilere de örneğin şirket yetkilisine de verebilirsiniz.
advocate: dava, bir tarafı temsil eden avukatlar için kullanılır. Advocates' of the parties (tarafların avukatları) denir mesela.
Bu nedenle nerede kullanacağınıza bağlı olarak bu sıfatlar değişiyor.
0
bildiğim kadarıyla lawyer'ın birincil görevi hukuki danışmanlıktır. bürosuna gidip derdinizi anlattığınız kişiler lawyer'dır ve her lawyer mahkemeye çıkmaz. attorney sizi resmi olarak temsil eden vekil kişilerdir. attorney at law ise sizi mahkemede savunan kişilerdir. bildiğimiz avukat bu oluyor sanırım.
advocate kelimesini ise şeytanın avukatı filmi haricinde herhangi bir yerde görmedim, duymadım.
advocate kelimesini ise şeytanın avukatı filmi haricinde herhangi bir yerde görmedim, duymadım.
0
genel olarak avukat anlamında kullanılan kelime advocate diye biliyorum hatta ingilizce'ye benzer dillerde de avukat denince adfokat falan gibi değişik versiyonlarıyla karşılaştığım olmuştu. lawyer daha çok hukukçu anlamında.
0
savunma avukatina defending attorney deniyor.
hukukculara genel olarak lawyer deniyor. ama benim avukatim demek istediginde, my lawyer diyebilirsin.
cocuk haklari savunuculari demek istediginde children's advocate diyorsun. buradan da anlasiliyor ki, advocate olman icin ille de hukukcu olman sart degil. bir konunun aktif destekleyicisi, savunucusu olman yeterli.
hukukculara genel olarak lawyer deniyor. ama benim avukatim demek istediginde, my lawyer diyebilirsin.
cocuk haklari savunuculari demek istediginde children's advocate diyorsun. buradan da anlasiliyor ki, advocate olman icin ille de hukukcu olman sart degil. bir konunun aktif destekleyicisi, savunucusu olman yeterli.
0
obi
selamlar,bi arkadasim icin merak ettigim bir durum var. kendisi gectigimiz guz doneminde bir dersten kalmis ve o ders bahar doneminde acilmadigi icin mezuniyeti yaz okulundan sonra olabiliyor. ben fi tarihinde eger tek ders yuzunden mezun olamiyorsan butunlemeye girme hakkin oluyormus tarzi bi efsan
selamlar,
bi arkadasim icin merak ettigim bir durum var. kendisi gectigimiz guz doneminde bir dersten kalmis ve o ders bahar doneminde acilmadigi icin mezuniyeti yaz okulundan sonra olabiliyor. ben fi tarihinde eger tek ders yuzunden mezun olamiyorsan butunlemeye girme hakkin oluyormus tarzi bi efsane duymustum, ne kadar dogrudur, konuyla ilgili olarak en saglam bilgi nereden edinilir?
bi arkadasim icin merak ettigim bir durum var. kendisi gectigimiz guz doneminde bir dersten kalmis ve o ders bahar doneminde acilmadigi icin mezuniyeti yaz okulundan sonra olabiliyor. ben fi tarihinde eger tek ders yuzunden mezun olamiyorsan butunlemeye girme hakkin oluyormus tarzi bi efsane duymustum, ne kadar dogrudur, konuyla ilgili olarak en saglam bilgi nereden edinilir?
0
tek ders sınavları açılıyor haziranda. ona girer mezun olur. ama 3 veya dördüncü sınıf dersi olmalı kaldığı. 1 veya 2dense uzuyor
0
tek ders sınavı vardır büyük ihtimal. arkadaşınız okulunun yönetmeliğine bir baksın orada yazması lazım. ben gazi üniversitesinde okuyorum. tanıdığım birisi aynı şekilde tek dersten kalmıştı ve tek ders sınavına girdi güz sonunda o dersi verip mezun olmuştu.
0
tek ders sinavinin her okulda olup olmadigi konusunda bir fikrim yok, okul yonetmeligine bagli bir durum evet. peki yuksekogretim kurumunun mevzuati uzerinden bir secenek aranabilir mi?
0
tearsinheaven
hani bi site vardı üç tane adam duş alıyodu script yüzünden kapatılamıyordu neydi adresi.
hani bi site vardı üç tane adam duş alıyodu script yüzünden kapatılamıyordu neydi adresi.
0
ya ben lan neyse
zabıt katipliği klavye sınavında 180 kişi içinde ikinci oldum. sınava giren 180 küsür aday içinde en yüksek kpss puanı da benimdi. mülakatta 4 sorunun üçünü bildim. adamların verdiği puan 55. adalet mi lan bu? hiç bi soruyu bilemesem kafadan 50 gelmesi lazım zaten. mülakata giren 20 küsür erkek için
zabıt katipliği klavye sınavında 180 kişi içinde ikinci oldum. sınava giren 180 küsür aday içinde en yüksek kpss puanı da benimdi. mülakatta 4 sorunun üçünü bildim. adamların verdiği puan 55. adalet mi lan bu? hiç bi soruyu bilemesem kafadan 50 gelmesi lazım zaten. mülakata giren 20 küsür erkek içinde tek takım elbiseli olmayan ve uzun saçlı olan bendim. sırf mülakat için janti olmak da bana ters geliyo arkadaş. rol yapar gibi... bundan mı elediler ne ettiler?
bi de bi şey sorucam. ne zamandır kafamda bu. samimi söylüyorum bu olayla ilgisi yok. tamam lan biraz etkisi vardır belki: insan gibi yaşayabileceğim, insanların birbirlerini şekillerinden dolayı yargılamadığı, devlet memurlarının insanları azarlamadığı, adaletin hakkaniyetli işlediği bir yer var mı bildiğiniz?
bi de bi şey sorucam. ne zamandır kafamda bu. samimi söylüyorum bu olayla ilgisi yok. tamam lan biraz etkisi vardır belki: insan gibi yaşayabileceğim, insanların birbirlerini şekillerinden dolayı yargılamadığı, devlet memurlarının insanları azarlamadığı, adaletin hakkaniyetli işlediği bir yer var mı bildiğiniz?
0
iyide hocu bir iş mülakatına gitsen herkesin bildigi gibi takımdır , saçtır felan bunlara dikkat edicen. tamam farklıyım kimsenin hakkı yok felan diyorrsun ama kabul edilmek istedigin yer bir devlet dairesi . yani oraya uygun olmak zorundasın işi istiyorsan. çare yok.
yok sanırım.
yok sanırım.
0
ya ustalar ne alaka uzun saçla. memurluğa alsınlar hele bi kestiricez zike zike. bunu bilmiyorlar mıydı yani herifler?
0
Ben adliyede uzun saçlı küpeli genç çalışanlar da görmüştüm (belki mülakata takım elbiseli gittiler, saçı sonradan uzatıp küpe taktılar, o kadarını bilemiyorum).
0
sizin yere ve zamana uygun davranamayacağınızı düşünmüş olacaklar ki elemişler. evet bu mülakatlarda kişinin kılık kıyafetine, oturup kalkmasına, konuşmasına filan bakılıyor. zamanı nasıl kullandığınızdan gözünüzün ne tarafa baktığına kadar çok fazla kriter var. bilgi birikiminiz değil hal ve tavırlarınız ön planda. ve evet, ben de karşımda at hırsızı kılıklı biri gelse işe almazdım ne kadar zeki ve bilgili olursa olsun. yere ve zamana uygun davranışlar sergilemesini beklerim işe alacağım kişinin.
zaten kıyafet kalıplarına uymak zor geliyorsa, devlet memurluğu sizin için uygun değilmiş. daha serbest bir iş bulmanızı öneririm ben.
zaten kıyafet kalıplarına uymak zor geliyorsa, devlet memurluğu sizin için uygun değilmiş. daha serbest bir iş bulmanızı öneririm ben.
0
sanırım kıyafetin mülakat jürisinde "bu aday ciddiyetsiz biri" havası uyandırmış. zaten mülakatlar da bu tür elemeler için kullanılır. en rahat çalışma ortamına ve kıyafet serbestliğine ünivde çalışırken sahip olursun. ama orada bile işe giriş mülakatlarında takım elbiseyle girmen beklenir.
0
hocam devlete memur olmak niyetindesin, özellikle adalet bakanlığı gibi kasvetli bir kurumun memuru olmak için biraz efendi görünmen gerekirdi. bu benim görüşüm.
sana diğer seçeneği söylüyorum, sınav sonucuna idare mahkemesi'nde dava açarak taraflı davranıldığını ileri sürerek hakkını arayabilirsin. belki de bu alanda emsal teşkil edebilirsin. (bunu söyleyen bir avukat arkadaş)
sana diğer seçeneği söylüyorum, sınav sonucuna idare mahkemesi'nde dava açarak taraflı davranıldığını ileri sürerek hakkını arayabilirsin. belki de bu alanda emsal teşkil edebilirsin. (bunu söyleyen bir avukat arkadaş)
0
soruna cvp olmayacak hacı ama bi el at yaa, 2 aydır f de çalışıyorum 70 yazabildim bi daha olur diye de şimdiden çalışmam lazım diyorum ben ne yapiyim ne ediyim?
0
nasıl göründüğünüz ve görünmek istediğiniz tercihi özel zamanlarınızda size aittir ancak görüşmede nasıl göründüğünüz zaten mülakatın bir parçasıdır. hem de önemli bir parçası. işe alınırsam düzelticem tabi, bunu bilmiyorlar mı tavrı yanlış. sen orda işe nasıl baktığını, saygı duyup duymadığını ya da işi ne kadar istediğini bikaç dakikada karşı tarafa iletmeye çalışıyorsun. giyim bunun çok önemli bir parçası. mülakata giderken, orada çalışmaya başlamış gibi bir hal ve tavır içerisinde gidilir ve ona göre giyinilir. mülakatı yapan seni öyle hayal ederek değerlendiriyor zaten ve oraya yakışıp yakışmadığına bakıyor.
0
zipirinsan
ben merak ettim bunu abi. bi insan nasıl mühendislik fakültesinde prof olabilir? yani düşünüyorum düşünüyorum aklıma gelmiyor. ben ve birçok arkadaşım mezun olalım üniversite kapısından geçmiycez diye adaklar adıyoruz. kendimi asla okumuş prof olmuş düşünemiyorum. ama merak da ediyorum. insan nasıl
ben merak ettim bunu abi. bi insan nasıl mühendislik fakültesinde prof olabilir? yani düşünüyorum düşünüyorum aklıma gelmiyor. ben ve birçok arkadaşım mezun olalım üniversite kapısından geçmiycez diye adaklar adıyoruz. kendimi asla okumuş prof olmuş düşünemiyorum. ama merak da ediyorum. insan nasıl prof olabilir? çoluklu çocuklu insanlar nasıl o çalışma temposuna motive olabilir. biri bana anlatsın.
0
3000 tl maaş, 3 ay tatil, devlet garantisi vb.. bundan daha iyisi milletvekilliği ki o da 5000 tl maaş, 4 yıl çalışıp emekli olma, 4000 tl emekli maaşı. millet neden yırtınıyor vekil olayım diye, yapılacak iş mi vekillik :)
0
yaa hocalara sorcam ben de, yemiyo gözüm uzattık zaten daha beter uzamasın diye:))
0
doçentlikten sonra bildiğin kadarıyla yine profesörlük için bir takım çalışmalar yapıp, sınavdan geçiyor. ondan sonra da profesör olarak ömür boyu devam ediyor, tabi ünvanı geri alınmazsa.
müthiş bir yoğun tempo olmayabilir baktığımız. mesela bizim bazı hocalar haftada 2 saat ders anlatıyorlar sadece bize. diğer sınıfa da girdiğini biliyoruz, 2 saat de onlara anlatsa haftada, ayda 16 saat geliyor fakülteye. geri kalan saatlerde de başka okullara gidiyor, avukatlık yapıyor, danışmanlık yapıyor, vs. ama en nihayetinde adamın zevk aldığı ve karşılığında sağlam paralar kazandığı iş bunlar.
günde 16-17 saat çalışan işçiler var, asıl o adamlar nasıl motive oluyorlar bu hayata, onu sormak lazım.
edit: prof. olmak için sınav yokmuş.
müthiş bir yoğun tempo olmayabilir baktığımız. mesela bizim bazı hocalar haftada 2 saat ders anlatıyorlar sadece bize. diğer sınıfa da girdiğini biliyoruz, 2 saat de onlara anlatsa haftada, ayda 16 saat geliyor fakülteye. geri kalan saatlerde de başka okullara gidiyor, avukatlık yapıyor, danışmanlık yapıyor, vs. ama en nihayetinde adamın zevk aldığı ve karşılığında sağlam paralar kazandığı iş bunlar.
günde 16-17 saat çalışan işçiler var, asıl o adamlar nasıl motive oluyorlar bu hayata, onu sormak lazım.
edit: prof. olmak için sınav yokmuş.
0
okul bitti -> bs.
master / doktora -> ms. / dr
sonra akademik kadro beklerler hangisi boşsa ve hangi kriterleri sağlıyosa (makale, çalışma, boş olan kadronun kriterleri, doktora yeterlilik sınavı, dil vs.... ) ona göre yar.doc ya da doc kadrosuna atama.
sonra mis gibi çalışmalar olursa (türkiye hariç) prof kadrosu varsa bi üni.de başvurur alırlar özelliklerine bakarak ...
master / doktora -> ms. / dr
sonra akademik kadro beklerler hangisi boşsa ve hangi kriterleri sağlıyosa (makale, çalışma, boş olan kadronun kriterleri, doktora yeterlilik sınavı, dil vs.... ) ona göre yar.doc ya da doc kadrosuna atama.
sonra mis gibi çalışmalar olursa (türkiye hariç) prof kadrosu varsa bi üni.de başvurur alırlar özelliklerine bakarak ...
0
lisans => master + doktora normal geliyor. (doktora da en az bir yayin yapmis olmasi gerekir.) buradan sonra yrd.doc.luk alabilmek adina bazi kriterler var ingilizce bilgisi (kpds veya uds), yayin sayisi, yrd.doc.luk jurisi. juri kismi en kazigi, gecersen ve kadro varsa yrd.doc olursun. sonra yayin + ingilizce dil belgesi (kpds veya uds) {su an icin uds bir kez istenen puan alininca yetiyor.} + yine docentlik jurisi (yine en kazigi bu.) gecersen ve kadro varsa (docentlik kadrosu yani) atanirsin docent. ondan sonra da beklemeye baslarsin yine kadro gelince bu sefer yine bir juriye seminer tarzi bir sunum da bulunursun o ne yrd.doc luk ya da doc.luk jurisine benzer (tabi kimi yerlere gore degiskenlik gosterebilir, her yerde istisna olabilir yani gecirtmezlerse gecirtmezler, ugrastirirlar, surunursun vesaire vesaire falan fistik...) oradan da prof.luk icin yeterli kriterleri saglamis olursun. genelde boyledir.
gordugun hangi calisma temposunu kiyasliyorsun bilmiyorum belli bir seviyeden sonra (dr.<yrd.doc.<doc.) zaten kendi yuksek lisans ogrenci(ler)i ya da asistan(lar)i oluyor bu kisilerin. onlarla ilgilenerek yayin yapmalarini arastirma yapmalarina katki sagliyorsun yoksa atiyorum bir docent olmus birisinin lab.a girip temel deneyleri yapma ve/veya deney gerecleri/duzenekleri kurma-calistirma gibi tempo yasamasi beklenmez, ugrasmazlar. ancak deney sonuclari dahilinde yorumlariyla katki saglarlar ki zaten bu adamlar kariyerinin buyuk bolumunu o islerle gecirmis oldugundan ongorusu ve bilgisi asmis seviyede olur. neyse buradan hareketle makale cikar, bu durum ise akademek kriterlerin en onemlilerinden biridir.
akademik atama ve yükseltme kriterleri uzerinden her universiteye gore degisebilen maddeleri var ama cok cok farkli seyler yok genel butunluk icinde. istersen bu kelime anahtariyla arama yapabilirsin hangi universite ne istemis neyi gereksiz gormus neyi sart kosmus gibi...
tabi bir de soyle bir sey var es gecmeyelim ayip olur, buyursunlar,
(bkz: pijamalı profesör).
gordugun hangi calisma temposunu kiyasliyorsun bilmiyorum belli bir seviyeden sonra (dr.<yrd.doc.<doc.) zaten kendi yuksek lisans ogrenci(ler)i ya da asistan(lar)i oluyor bu kisilerin. onlarla ilgilenerek yayin yapmalarini arastirma yapmalarina katki sagliyorsun yoksa atiyorum bir docent olmus birisinin lab.a girip temel deneyleri yapma ve/veya deney gerecleri/duzenekleri kurma-calistirma gibi tempo yasamasi beklenmez, ugrasmazlar. ancak deney sonuclari dahilinde yorumlariyla katki saglarlar ki zaten bu adamlar kariyerinin buyuk bolumunu o islerle gecirmis oldugundan ongorusu ve bilgisi asmis seviyede olur. neyse buradan hareketle makale cikar, bu durum ise akademek kriterlerin en onemlilerinden biridir.
akademik atama ve yükseltme kriterleri uzerinden her universiteye gore degisebilen maddeleri var ama cok cok farkli seyler yok genel butunluk icinde. istersen bu kelime anahtariyla arama yapabilirsin hangi universite ne istemis neyi gereksiz gormus neyi sart kosmus gibi...
tabi bir de soyle bir sey var es gecmeyelim ayip olur, buyursunlar,
(bkz: pijamalı profesör).
0
Nasıl diye sormuşsunuz ama anladığım kadarıyla asıl öğrenmek istediğiniz "niçin profesör olunur?" sorusunun cevabı (nasılını öğrenmek isterseniz bana yazabilirsiniz). İki gruba ayırmak mümkün:
1. Özel sektörden korktukları için profesör olanlar: Bunlar özel şirkette tutunamayacak türde insanlar. Çoğunu bir iş mülakatına soksanız iki kelimeyi biraraya getiremez, zaten işe alınmayacaklarını bildikleri bu ortamdan kaçmak için üniversiteye sığın(dırıl)mışlardır. Bunlar üniversitede de bir işe yaramaz, senelerce aynı dersi anlatır, profesörlüğü aldıktan sonra bilimsel çalışma yapmazlar (öncekileri de birine yapışmak suretiyle yapmışlardır zaten). Adamını tutma yoluyla yükselirler.
2. Bilim insanları: Bilim aşığı bu insanlar bilimsel çalışma ortamında olmak için üniversitelerde çalışırlar, bilim yaparlar. Bir şeyler keşfederek mutlu olurlar. Yeni bir şeyler bulmanın keyfi hiçbir şeyde yoktur ama bunun için "eşşek gibi" çalışmak gereklidir. Bu tür tiplerin kafasında o sonuca ulaşmak olduğu için çalışmak ağır gelmez, aksine zevkli olur. Bunlarla evlenen de bunu bilerek evlenir, işine gelmezse boşanır :)
Ben asıl özel sektörde şirket sahibinin servetini yükseltmek ve sırf para kazanmak için hiçbir haz almadan nasıl çalışılır onu merak ediyorum. Üniversitede çalışırken sevdiğiniz işi yaparak üstüne para alırsınız :)
Aslında sevdiğiniz bölümde, dersleri ders olarak değil de merak ettiğiniz için okuyor olsaydınız akademisyenleri daha iyi anlardınız.
@areels: Tatil üç ay değil, bir ay.
@pomolilik: prof.luk için sınav yok ve sanırım beş sene prof. olarak geçirmeden işten ayrılırsanız ünvanınızı kullanamıyorsunuz.
@yoa: doktora yeterlilik sınavı sadece doktora tezine başlamak için gerekli.
1. Özel sektörden korktukları için profesör olanlar: Bunlar özel şirkette tutunamayacak türde insanlar. Çoğunu bir iş mülakatına soksanız iki kelimeyi biraraya getiremez, zaten işe alınmayacaklarını bildikleri bu ortamdan kaçmak için üniversiteye sığın(dırıl)mışlardır. Bunlar üniversitede de bir işe yaramaz, senelerce aynı dersi anlatır, profesörlüğü aldıktan sonra bilimsel çalışma yapmazlar (öncekileri de birine yapışmak suretiyle yapmışlardır zaten). Adamını tutma yoluyla yükselirler.
2. Bilim insanları: Bilim aşığı bu insanlar bilimsel çalışma ortamında olmak için üniversitelerde çalışırlar, bilim yaparlar. Bir şeyler keşfederek mutlu olurlar. Yeni bir şeyler bulmanın keyfi hiçbir şeyde yoktur ama bunun için "eşşek gibi" çalışmak gereklidir. Bu tür tiplerin kafasında o sonuca ulaşmak olduğu için çalışmak ağır gelmez, aksine zevkli olur. Bunlarla evlenen de bunu bilerek evlenir, işine gelmezse boşanır :)
Ben asıl özel sektörde şirket sahibinin servetini yükseltmek ve sırf para kazanmak için hiçbir haz almadan nasıl çalışılır onu merak ediyorum. Üniversitede çalışırken sevdiğiniz işi yaparak üstüne para alırsınız :)
Aslında sevdiğiniz bölümde, dersleri ders olarak değil de merak ettiğiniz için okuyor olsaydınız akademisyenleri daha iyi anlardınız.
@areels: Tatil üç ay değil, bir ay.
@pomolilik: prof.luk için sınav yok ve sanırım beş sene prof. olarak geçirmeden işten ayrılırsanız ünvanınızı kullanamıyorsunuz.
@yoa: doktora yeterlilik sınavı sadece doktora tezine başlamak için gerekli.
0
bir de akademik calismak isteyip de kadro acilamamasindan dolayi ozel sektore gecmek zorunda kalip geri donemeyenler var ki ne sen sor ne de ben anlatayim. para tatli geliyor, donemiyorsun. icinde kaliyor.
ama bir gun sira bana da gelecek.
ama bir gun sira bana da gelecek.
0
zipirinsan
mantı aşeriyorum resmen. şöyle ev mantısı gibi mantı yapan güzel biyer var mı bildiğiniz?
mantı aşeriyorum resmen. şöyle ev mantısı gibi mantı yapan güzel biyer var mı bildiğiniz?
0
çiğ halde alabileceğin bir yer biliyorum. aşıklar caddesi'nde sokağın sonuna doğru sağda ufak bir dükkan. dersen ki aşıklar caddesi neresi, o da sanat sokağına geçmeden önceki cadde, yani fethiye caddesi ile sanat sokağını bağlıyor.
0
yürüyüş yolundan devlet hastanesine doğru giderken sağ tarafta ''hasıraltı'' diye bir yer var, ev yemekleri, çiğköfte, mantı, ne ararsan var. oraya bi uğra o zaman..
0
subwoofer
`BSG` yi çok seviyorum adeta tapıyorum. ama bakıyorum çevremde izleyen çok az kişi var. nedense türkiyede az izleniyor. anlamıyorum. bunun nedeni ne olabilir sizce?
BSG yi çok seviyorum adeta tapıyorum. ama bakıyorum çevremde izleyen çok az kişi var. nedense türkiyede az izleniyor. anlamıyorum. bunun nedeni ne olabilir sizce?
0
türkiye'de bsg'nin lost, prison break, heroes kadar olmasa da seveni çok. neticede memlekette çok büyük bir kesim bırak dizi takip etmeyi altyazılı film izlemekten bile hazetmiyor. bir milyon kişi izleyecek olsa özel kanallar kapışırdı bu dizileri. daha lost'a prison break'e yeni el attılar halbuki.
0
çevrendekiler bilim kurgu sevmiyor olabilir. herkes bilim kurgu sevecek diye bir kural yok.
0
izlemesi için kime tavsiye ettiysem, gerçek dışı olduğu için izlemeye devam etmedi. aslında çok ciddi ve dikkate alınması gereken teorileri var. baltar'ın dinle ilgili yaptığı konuşmalar ya da işçilerin hak aramak adıan greve başlaması vs. bunlar yaşadığımız dünyanın sorunları, insan var oldukça yaşanacak şeyler aslında. ama sanırım işin içine cylonlar, uzay meselesi girince daha mini seri bitmeden, devreye önyagılar giriyor. aslında benim gibi kurgu dizi-filmlere çok yatkın olmayan biri bile günde 10'a yakın bölümünü izlediyse, battlestar galactica başarılı bir dizidir. ve bence izlemek için tavsiye değil merak gerekiyor.
0
kesinlikle hayatımda izlediğim en iyi dizi olabilir.
izlemeyenler ne kaçırdıklarının farkında değiller.
ayrıca izleyen sayısının artması dizilerin senaryolarını zorlama bi şekilde uzattırtıyor ve ortaya ucube bişi çıkıyor. o yüzden böyle daha iyi belkide..
izlemeyenler ne kaçırdıklarının farkında değiller.
ayrıca izleyen sayısının artması dizilerin senaryolarını zorlama bi şekilde uzattırtıyor ve ortaya ucube bişi çıkıyor. o yüzden böyle daha iyi belkide..
0
bitti ya ondan izlemiyorlardır:P şaka bir yana onların kaybı. "robotlar falan ehe" diyip geçiyor saflar ne diyim ki odunla mı döviyim?
0
Fakat 5 sezon muhteşem giden diziyi nasıl da dandik bir sonla bitirdirdiler. Sadece ben mi beğenmedim acaba?
0
Bilim kurgu herkesin ilgisini çekmiyor, misal ben de Star Wars izlememiş olanları garipsiyorum, bir kaç tanesine SW sevgisi aşılamayı denedim ama izlerken zevk almıyorlar.
0
@pichoscosama2: bu sorunu o final bolumu hic olmamis gibi dusunerek cozdum, artik onumuzdeki new caprica'lara bakicaz.
0
meraklı
arkadaşlar, kardeşler.şirin iğneada ilçesinde tatil için ne kadar ayırmak gerek.(2 kişi) sanırım istanbula 4-5 saat sürüyor.ulaşım ve konaklama dahil bilen varsa fiyatları yazabilir mi? ayrı ayrı yazarsanız daha daha iyi tabi.
arkadaşlar, kardeşler.
şirin iğneada ilçesinde tatil için ne kadar ayırmak gerek.(2 kişi) sanırım istanbula 4-5 saat sürüyor.
ulaşım ve konaklama dahil bilen varsa fiyatları yazabilir mi? ayrı ayrı yazarsanız daha daha iyi tabi.
şirin iğneada ilçesinde tatil için ne kadar ayırmak gerek.(2 kişi) sanırım istanbula 4-5 saat sürüyor.
ulaşım ve konaklama dahil bilen varsa fiyatları yazabilir mi? ayrı ayrı yazarsanız daha daha iyi tabi.
0
otel için nette gecelik 25-30 tl görmüştüm ama sitenin bilgileri eski olabilir, googleda iğneada olarak aratınca çıkan ilk sitede her türlü bilgi var otellerin telefonu ulaşım için alternativler falan, arayarak fiyat alabilirsiniz.
0
bende google üzerinden baktım biraz 2yıldızlı bir yer kişi başı67 yazıyordu. abartı rakam bu. kırklarelili olan ya da yakın tarihte giden var mı diye buradan soruyorum.
0
pansiyonlar çok ucuz. yani genelde otel ve pansiyonlar hep dolu oluyor ama oranın halki kendi evini pansiyon olarak açıyor müşteri çıkınca. geçen yaz bize bi ev verdiler, geceliği 20 tl. üç kişiydik. ev üç oda bi salondu. kadın bize bıraktı gitti.
0
evleri pansiyon şeklinde kiralayabiliyor oranın halkı. biz iki hafta önce oradaydık bir haftalığına kocaman evi 200e tuttuk ki denize çok yakındı ve biz çok kalabalıktık. neyse, aslında iğneadada kamping alanları var ve çadırını falan kapıp acaip ucuza tatil yapabilirsin. ki ben arkadaşlarımla böyle bir tatil yaptım, inanılmaz eğlenceli.
iğneadaya kendi aracınla gideceksen vize yolu üzerinden gitmeni tavsiye ederim takribi 3-3.5 saat sürüyor ama otobüsle gidersen 4 saatte iğneadada olursun.
iğneadaya kendi aracınla gideceksen vize yolu üzerinden gitmeni tavsiye ederim takribi 3-3.5 saat sürüyor ama otobüsle gidersen 4 saatte iğneadada olursun.
0
zipirinsan
idrarı yaparken yanma hissi, sanki çok çişi varmış gibi tuvalete gidip de bi damla bişi yapmak ve idrarın aşırı koyu renkli(neredeyse kırmızı) çıkması hangi hastalıkların belirtisi olabilir? basit bi idrar yolları şeysi mi yoksam daha başka bişiler olabilir mi?
idrarı yaparken yanma hissi, sanki çok çişi varmış gibi tuvalete gidip de bi damla bişi yapmak ve idrarın aşırı koyu renkli(neredeyse kırmızı) çıkması hangi hastalıkların belirtisi olabilir? basit bi idrar yolları şeysi mi yoksam daha başka bişiler olabilir mi?
0
yanma hissi ve çok çişim varmış gibi 2 damla bırakıp gelme olaylarını bende yaşıyorum ara ara ama bir hastalık olacağı hiç aklıma gelmemişti. idrarın rengini de yediğiniz şeyler belirleyebilir. ciddi bir şey varmış gibi gelmedi bana.
edit: sürekli oluyorsa bilemicem tabi.
edit: sürekli oluyorsa bilemicem tabi.
0
söylediğiniz rahatsızlık, az yıkanmı$ ıspanak, marul vs. gibi gıda tüketimlerinden oluyor.
yiyip içtiklerinize özen göstermeniz gerek. :))
geçici. mevsim geçişlerinde ve özellik yaz ayların da oluyor.
yiyip içtiklerinize özen göstermeniz gerek. :))
geçici. mevsim geçişlerinde ve özellik yaz ayların da oluyor.
0
çişinde koyuluk varsa hemen hastaneye koşmanı öneririm. kanama geçiriyor olabilirsin.
0
idrar rengine kadar sistit olduğunu düşündüm ama rengine gelince böbrek taşı olduğunu düşündüm.
lütfen bir doktora (ürolog) git hemen zıpırım.
lütfen bir doktora (ürolog) git hemen zıpırım.
0
şimdi bende daha önce idrar yolları enfeksiyonu-böbrek taşı kumu-böbrek iltihabı falan hepsi oldu. ancak belirtiler tutsa da ateş/şiddetli ağrı filan yok. ondan doktora gitmeden önce bir sorayım dedim. doktora gitmekten pek hoşlanmıyorum da.
@tribal: bildiğin çiş yaaa, sidik işte:))
@tribal: bildiğin çiş yaaa, sidik işte:))
0
aynı şeyleri yaşamıştım ilk aklıma idrar yolu enfeksiyonu geldi antibiyotikle tedavi ediliyor.cinsel yollada bulaşabilir.hatta partnerde etkileri görülmese bile size bulaşıp görülebilir.ama en güzeli doktora gitmek kesinlikle yoksa işin ucunda prostatit olabilirki düşman başına hiç tedavi edilemeyedebilen bir hastalık çünkü.en kısa zamanda doktora görünmelisiniz.geçmiş olsun.
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
Son altı yedi aydır uykumdan çığlık atarak uyanıyorum..Eskiden daha nadirdi, bu aralar iyice sıklaştı.Haftada bir,iki gibi. Esasen kendim de uyanmıyorum, çığlık sesime uyanan eşim tarafından uyandırılıyorum. O dürtmese, muhtemelen yeri göğü inleterek bağırmaya devam ederim, çünkü çığlık attığımı far
Son altı yedi aydır uykumdan çığlık atarak uyanıyorum..Eskiden daha nadirdi, bu aralar iyice sıklaştı.Haftada bir,iki gibi.
Esasen kendim de uyanmıyorum, çığlık sesime uyanan eşim tarafından uyandırılıyorum. O dürtmese, muhtemelen yeri göğü inleterek bağırmaya devam ederim, çünkü çığlık attığımı farketsem de uykudan kendimi ayıp, bir türlü uyanamıyorum.
Üstelik sürekli kötü rüyalar görüyorum, delirmek üzereyim! Kaliteli uyku hikayesi var ya, heh, işte bende ondan eser yok.
Gerginim, stresliyim, envai çeşit sorunum var ama hani ezelden beri böyleydi yani, son altı yedi aya has bir sıkıntım yok. Bir ilaç kullanmıyorum. Hayatımda bir değişiklik olmadı.
Neyim var benim?!
Hadi kendimden geçtim, eşim korkudan hık diye ölüvermeden bir çare bulmam lazım bu duruma.
Psikologluk bir durumum olduğunu düşünmüyorum da, doktora falan mı gitsem? Beynimde bir şey mi var acaba, insan niye bu hale gelir ki ?
Fikri olan varsa ve paylaşırsa çok sevinicem.
Esasen kendim de uyanmıyorum, çığlık sesime uyanan eşim tarafından uyandırılıyorum. O dürtmese, muhtemelen yeri göğü inleterek bağırmaya devam ederim, çünkü çığlık attığımı farketsem de uykudan kendimi ayıp, bir türlü uyanamıyorum.
Üstelik sürekli kötü rüyalar görüyorum, delirmek üzereyim! Kaliteli uyku hikayesi var ya, heh, işte bende ondan eser yok.
Gerginim, stresliyim, envai çeşit sorunum var ama hani ezelden beri böyleydi yani, son altı yedi aya has bir sıkıntım yok. Bir ilaç kullanmıyorum. Hayatımda bir değişiklik olmadı.
Neyim var benim?!
Hadi kendimden geçtim, eşim korkudan hık diye ölüvermeden bir çare bulmam lazım bu duruma.
Psikologluk bir durumum olduğunu düşünmüyorum da, doktora falan mı gitsem? Beynimde bir şey mi var acaba, insan niye bu hale gelir ki ?
Fikri olan varsa ve paylaşırsa çok sevinicem.
0
Bunlara rağmen bir psikologluk durum olmadığı kanısında mısın ciddi ciddi? Bir insanın psikologa gitmesi için ne olması gerekiyor? Düz duvara tırmanması, insanlara saldırması mı?
Psikologa/psikiyatriste gitmekten korkmayınız. Psikologa gidenler deli değillerdir.
Teşhis: Psikologluk bir durum var. Mutlaka uzman yardımı almalısın. Bana göre psikiyatrist daha iyidir ama gözü korkutmayalım şimdiden :)
Psikologa/psikiyatriste gitmekten korkmayınız. Psikologa gidenler deli değillerdir.
Teşhis: Psikologluk bir durum var. Mutlaka uzman yardımı almalısın. Bana göre psikiyatrist daha iyidir ama gözü korkutmayalım şimdiden :)
0
illa son aylarda ya da yıllarda bir sorun yaşamış olmanız gerekmez. belki de çok küçük yaşlarda yaşadığınız travmalar gün yüzüne çıkmış olabilir. doktora gidin elbette. fiziksel bir sorunla karşılaşılmazsa mutlaka bir psikoloğa gidip çocukluğunuza inmek gerekir =) uzun süredir böyle bir sorununuz olduğunu göz önünde bulundurursak ciddiye almanız da fayda var.
0
@ataturkiye : Uzun zaman psikoloğa da psikiyatriste de gittim. Çekindiğim, "bunlara giden delidir" deyişim falan yok. Ama bu yaşadığımın psikolojik bir şeyden ziyade, bir hastalık belirtisi olup olmadığını, tıbbi bir adı varsa bir doktora gitmem gerekip gerekmediğini merak ettiğimden, buna dair akıl verenler olur diye sormuştum.
0
bir çok şey de olduğu gibi sorun fiziksel de olabilir psikolojik de. bir doktorun detaylı muayenesi ve gerekli tahlillerin yapılmasının ardından net bir şey söylenebilir. benim tahminim psikolojik. hafızanı biraz zorlayıp gördüğünüz kötü rüyalarla ilgili geçmişle bağlantı kurmaya çalışabilirsin öncelikle. bir nevi kendi kendine psikanaliz yani.
0
geçmiş olsun canım.
garip gelecek ama yatak odanı değiştir, en azından eşyaların yerini vs.
bi dene.
ayrıca, bir tanıdığımız rüyasında sürekli olarak boğulduğunu görüyordu ve nefes alamayacak şekilde uyanıyordu. sonra uyku merkezlerinden birine gitti. bir gece orada kameraların altında yatıyorsun, nabzına vs. birşeyler bağlıyorlar. adamcağızda küçük dil büyümesi varmış. bu nedenle, yatınca küçük dil nefes borusunu tıkıyormuş ve bu yüzden o boğulma rüyalarını görüyormuş. uyku merkezlerinden birine görün mutlaka.
garip gelecek ama yatak odanı değiştir, en azından eşyaların yerini vs.
bi dene.
ayrıca, bir tanıdığımız rüyasında sürekli olarak boğulduğunu görüyordu ve nefes alamayacak şekilde uyanıyordu. sonra uyku merkezlerinden birine gitti. bir gece orada kameraların altında yatıyorsun, nabzına vs. birşeyler bağlıyorlar. adamcağızda küçük dil büyümesi varmış. bu nedenle, yatınca küçük dil nefes borusunu tıkıyormuş ve bu yüzden o boğulma rüyalarını görüyormuş. uyku merkezlerinden birine görün mutlaka.
0
bence bir universitenin uyku klinigine gidin. oncelikle size yardimci olabilecek yer orasi gibime geldi. gerekli tetkiklerden sonra sizi saglikli bir sekilde yonlendirirler. cok yardimci olmadi ama yazilmadigi icin belirteyim dedim yine de.
- o arada yazilmis, neyse saglik olsun.
- o arada yazilmis, neyse saglik olsun.
0
Bir yakınım(ablam) da aynı sorundan muzdaripti. 1 hafta her gece korkunç rüyalar görüp bağırıp çağırıyormuş. İL dışındaydı ve dediğine göre bayağı strestli bir hayatı vardı. Eve geldi 2-3 gün kaldı rahatladı. Herhangi bir sıkıntı görmedik. Geri döndüğünde de birşey olmadığını aktardı. Bir tatil iyi gelebilir.
0
aynı dert bende de var.
kronik uykusuzluğa sebep oluyor bu. ben uyumaya korktuğum için sabahlara kadar oturuyorum mesela. uykusuzluktan bayılmasam uyuyacağım yok.
psikiyatra gittim. açıkçası verdikleri ilaçlar uykusuzluğumu artırmaktan başka bişeye yaramadı. kabuslar aynen devam etti vs. terapi de bir yere kadar etkili bunda.
ben çocukken de vardı bu. babam ben uyuyayım diye "ben senin uykunu korururum, sen uyu. rüyandaki kötü adamları ben kovarım" demişti. annem söyledi, gerçekten hiç uyumazmış ozaman. neyse, öyle öyle güvenmeyi öğrenip rahat uyumaya başlamıştım. son zamanlarda tekrar nüksedince, yine benzer bi uygulamaya gittim. sonuç olumlu.
bunun dışında, bir psikiyatrdan alacağınız okkalı uyku ilaçları da rüyasız uykular uyumanız için yardımcı oluyor. ama insan tüm gün sersem sepelek geziyor sonra. bir de anksiyete falan varsa doktor yazmaya çekiniyor.
kronik uykusuzluğa sebep oluyor bu. ben uyumaya korktuğum için sabahlara kadar oturuyorum mesela. uykusuzluktan bayılmasam uyuyacağım yok.
psikiyatra gittim. açıkçası verdikleri ilaçlar uykusuzluğumu artırmaktan başka bişeye yaramadı. kabuslar aynen devam etti vs. terapi de bir yere kadar etkili bunda.
ben çocukken de vardı bu. babam ben uyuyayım diye "ben senin uykunu korururum, sen uyu. rüyandaki kötü adamları ben kovarım" demişti. annem söyledi, gerçekten hiç uyumazmış ozaman. neyse, öyle öyle güvenmeyi öğrenip rahat uyumaya başlamıştım. son zamanlarda tekrar nüksedince, yine benzer bi uygulamaya gittim. sonuç olumlu.
bunun dışında, bir psikiyatrdan alacağınız okkalı uyku ilaçları da rüyasız uykular uyumanız için yardımcı oluyor. ama insan tüm gün sersem sepelek geziyor sonra. bir de anksiyete falan varsa doktor yazmaya çekiniyor.
0
super gazi
selam kamboçyalılar.kardeşimize öss tercihi yaptırırken kafama yer etti.yahu bu açıköğretime yeni bölümler falan açılmış.aralarında yeni bölümler dikkatimi çekti. felsefe,uluslararası ilişkiler gibi bölümler.iyi'de bunların açılma amacı ne ola ki.memelekette millet işsizlikten okeye dönerken bunları
selam kamboçyalılar.kardeşimize öss tercihi yaptırırken kafama yer etti.yahu bu açıköğretime yeni bölümler falan açılmış.aralarında yeni bölümler dikkatimi çekti. felsefe,uluslararası ilişkiler gibi bölümler.iyi'de bunların açılma amacı ne ola ki.memelekette millet işsizlikten okeye dönerken bunları açıp diplomalı işşiz yapamak mı?.şimdi diyelim adam felsefe bölümünü bitirdi.öğretmen olmak istedi.oldu'da ne kadar faydalı olacak.belki de hiç.neyse cemaatı-müslümin.şimdi yakınmalardan soruya dönelim bu açılan yeni aöf bölümlerinin sebebi hikmeti ne?
0
her felsefe mezunu öğretmen olabiliyor muymuş ki?
okumaktan zarar gelmez.
hem her okuyan da iş bulamıyor, bir sürü lise ve hatta ilkokul mezunu adam süper işlerde çalışıyor ama üniversite mezunları işsiz. bunun alakası tamamen okulla ilgili değil yetenek ve karakterle de alakası var biraz.
hem herkes demiyor muydu "eğitimsiz insanlar akp'ye oy veriyor bla bla.." diye? daha ne istiyorsunuz :)
örgün öğretimle üniversiteye gitmenin anlamı kalmayabilir belki böylece ve bunun da zararı yok. iş bulmak için üniversite okumak pek de iyi bir durum değildi zaten.
bence herkes istediğini okuyabilsin. okumayan insan kalmasın. doğudaki insanlar da sosyoloji ve felsefe okuyabilsinler. oraya öğretmen bile zor gidiyor (hala) ve sonra da başarısız oluyorlar mecbur. iyi olmuş bence. belki milletçek bir adım daha aydınlık bir ileriye gider fikrimiz ve zikrimiz.
edit: bu arada aöf'ün diploması, türkiye'deki diğer bir çok üniversite diplomasından daha fazla sayıdaki yurt dışı ülke ve üniversitesinde geçerli.
okumaktan zarar gelmez.
hem her okuyan da iş bulamıyor, bir sürü lise ve hatta ilkokul mezunu adam süper işlerde çalışıyor ama üniversite mezunları işsiz. bunun alakası tamamen okulla ilgili değil yetenek ve karakterle de alakası var biraz.
hem herkes demiyor muydu "eğitimsiz insanlar akp'ye oy veriyor bla bla.." diye? daha ne istiyorsunuz :)
örgün öğretimle üniversiteye gitmenin anlamı kalmayabilir belki böylece ve bunun da zararı yok. iş bulmak için üniversite okumak pek de iyi bir durum değildi zaten.
bence herkes istediğini okuyabilsin. okumayan insan kalmasın. doğudaki insanlar da sosyoloji ve felsefe okuyabilsinler. oraya öğretmen bile zor gidiyor (hala) ve sonra da başarısız oluyorlar mecbur. iyi olmuş bence. belki milletçek bir adım daha aydınlık bir ileriye gider fikrimiz ve zikrimiz.
edit: bu arada aöf'ün diploması, türkiye'deki diğer bir çok üniversite diplomasından daha fazla sayıdaki yurt dışı ülke ve üniversitesinde geçerli.
0
yeni açılan bölümler genelde kişisel gelişime çok katkı sağlayabilecek bölümler. önemli olan da bu kanımca. iş bulma imkanı da önemli tabii ama doğru dürüst takip edildiğinde bu tarz bölümler kişiye çok şey katabilir.
0
insanlar ikinci üniversite olarak genelde açıköğretim tercih ediyor. mesela ben bir mühendisin aynı zamanda felsefe, sosyoloji okumasını yararlı buluyorum. bunun için yapılmış olabilir. keza, çalışıp da örgün öğretime devam edemeyecek olanlar da bu bölümleri tercih eder bence.
0
taipan
efendim ben 22 yaşında fazla kilolu olmayan bir gencim. boyum 1.80 kilom da 80 . ancak aşırı tercede terliyorum. bu ter koltukaltı falanda değil alnım ve ensem vede sırtım. acayip canımı sıkıyor zira işim gereği insanlarla yüzyüze çok fazla muhatap oluyorum insanların arada bir terleyen anlıma bakma
efendim ben 22 yaşında fazla kilolu olmayan bir gencim. boyum 1.80 kilom da 80 . ancak aşırı tercede terliyorum. bu ter koltukaltı falanda değil alnım ve ensem vede sırtım. acayip canımı sıkıyor zira işim gereği insanlarla yüzyüze çok fazla muhatap oluyorum insanların arada bir terleyen anlıma bakmaları hoşuma gitmiyor. biraz araştırdım bazı ilaçlarla falan halledilebiliyormuş. acaba hangi doktora gidilir ter için? daha önce gideniniz veya bileniniz varsa yardımcı olabilir mi?
0
ter bezlerine klips taktırarak da %80 giderilebiliyormuş terleme. istendiğinde çıkarılabiliyormuş da falan. bana çok saçma ve yanlış geliyor gerçi ama var böyle de bi yöntem bilginize.
0
aşırı terleme tiroit bozuklukları nedeniyle olabilir. allah korusun verem de olmuş olabilirsin. önce aile hekimine git. orası seni gerekli testleri falan olman için yönlendirir. sonrasında eğer bu genetik bişise, botoks yapıyolar o bölgelere. botoks sadece kırışık gidermek için değil bildiğin terleme tedavisi için de kullanılıyor.
0
edwardd
mrblar, sizce hangi saç tipi daha kuvvetli kıl köklerine sahiptir, bir de erkekte dalgalı uzun saç mı düz mü daha iyi karizmatik durur
mrblar, sizce hangi saç tipi daha kuvvetli kıl köklerine sahiptir,
bir de erkekte dalgalı uzun saç mı düz mü daha iyi karizmatik durur
bir de erkekte dalgalı uzun saç mı düz mü daha iyi karizmatik durur
0
2- dalgalı saç. düz saç gey gibi gösteriyor.(gey dememdeki amaç karizmatik olmadığı feminen bir görünüm olduğu anlamındadır. sakın cinselliğe gitmesin. sonuçta herkesin cinsi-yeti- kendine)
0
dalgalı saç tabii ki:) uzun dalgalı saçlı erkekler çok çekicidir. ama öyle götüne kadar uzun değil, omuzlar ideal.
0
protein yapısı gereği kıvırcık saç daha sağlıklıdır. e kıvırcığa yakın olan dalgalı olduğu için düzden daha iyidir.
0
duz ve sirtimi biraz gecen saclara sahibim. $unu soyleyebilirim ki tanimadigim hatunlar bile nasil bu kadar guzel, bakimli tutabiliyorsun diye sorabiliyorlar. burdan bile muhabbet aciliyorsa, duz sac daha karizmatiktir herhalde diyere ko$eme cekiliyorum.
not: ozel bir bakim yok, head&shoulders'la yikamak yetiyor (;
not: ozel bir bakim yok, head&shoulders'la yikamak yetiyor (;
0
kıvırcık ve rahatlıkla ağzıma sokabildiğim(saçlarımı) saçlara sahibim. gelen geçen veriyor; burdan bile bu oluyorsa.. halam amcam olur :)
0
fon olayinin fazlasiyla revacta olmasi bile bir kanittir duz sacin kudretine. kudret ne lan jasfksafjkgjhf
0
perma olayının izdivaçta olması en büyük kanıt kıvırcık saça. hatta gidin bir kuaföre sorun, hangisi daha çok arzu ediliyor diye. onlar meslek gereği çok dedikodu yaptıklarından bilirler.
0
dalgalı saç daha karizma gibi geliyor bana. tabi dalganın derecesine bağlı(ne dedim lan ben!) bazıları şekil dalgalı olabilirken, bazıları (benim gibi) kıvırcık gibi dalgalı olabilmekte. insanlara kıvırcıkla, dalgalının farkını anlatmaya dermanım kalmadı artık.
kuvvetli olayına gelirsek kesinlikle dalgalı. ayrıca dalgalı saçlar genelde kalın telli oluyor.
bir erkekte dalgalı mı düz mü karizma olur sorusu kimin için olduğuna bağlı. bir çok erkekte dalgalı saç hoş durabilmekte iken, Josh Hollowayi de unutmamak lazım tabi.
kuvvetli olayına gelirsek kesinlikle dalgalı. ayrıca dalgalı saçlar genelde kalın telli oluyor.
bir erkekte dalgalı mı düz mü karizma olur sorusu kimin için olduğuna bağlı. bir çok erkekte dalgalı saç hoş durabilmekte iken, Josh Hollowayi de unutmamak lazım tabi.
0
ency
Uzunca bir süredir amaçsız yaşıyorum. Hayata bağlayan birşey yok beni.Yıllardır evden uzağım. Anne babamla haftada bir telefonla konuşuyoruz. 3 ay kadardır sevgilim de yok.Yaşadığım anlarınm keyfini çıkarıyorum. Yarın ne olacağı belli değil. Ama amaçsız yaşamak çok zor. Ne zaman birşey yapmak istese
Uzunca bir süredir amaçsız yaşıyorum. Hayata bağlayan birşey yok beni.
Yıllardır evden uzağım. Anne babamla haftada bir telefonla konuşuyoruz. 3 ay kadardır sevgilim de yok.
Yaşadığım anlarınm keyfini çıkarıyorum. Yarın ne olacağı belli değil. Ama amaçsız yaşamak çok zor. Ne zaman birşey yapmak istesem "bunu yapmak neyi değiştirir, ne gerek var" diye düşünüyorum. dünya üzerinde birer noktayız sadece. matrixteki bir bit...
Peki sizi hayata bağlayan ne var? Ne için yaşıyorsunuz?
Yıllardır evden uzağım. Anne babamla haftada bir telefonla konuşuyoruz. 3 ay kadardır sevgilim de yok.
Yaşadığım anlarınm keyfini çıkarıyorum. Yarın ne olacağı belli değil. Ama amaçsız yaşamak çok zor. Ne zaman birşey yapmak istesem "bunu yapmak neyi değiştirir, ne gerek var" diye düşünüyorum. dünya üzerinde birer noktayız sadece. matrixteki bir bit...
Peki sizi hayata bağlayan ne var? Ne için yaşıyorsunuz?
0
aynı bunalımsal dönemden bende geçiyorum şu sıralar hey şey boş anlamsız geliyor, sonra başka insanların ne amaçla yaşayabileceği sorusuna yöneliyorum aynı şekilde sanırım başkalarının amacından feyzalmak gibi br hedefim var, bilemiyorum , cevaplayın yahu bu soruyu aydınlatın bizi..
0
açıkçası hiçbir şey ama arada inanıyorum be yarının daha güzel olacağına, belki o tutunduruyor beni.
1-2 ay boyunca cehennem hayatı yaşıyorum gibi oluyor, sonra birgün o kadar ilginç bir şey geliyor ki başıma. anaa yaşam değişik bir şey diyorum. sonra bu döngü devam ediyor..
belki de o ilginç şeyler inandırıyor arada yarının güzel olacağına. ha belirtmeden geçemeyeceğim yarının güzel olma ihtimali %0.0000000000001..
1-2 ay boyunca cehennem hayatı yaşıyorum gibi oluyor, sonra birgün o kadar ilginç bir şey geliyor ki başıma. anaa yaşam değişik bir şey diyorum. sonra bu döngü devam ediyor..
belki de o ilginç şeyler inandırıyor arada yarının güzel olacağına. ha belirtmeden geçemeyeceğim yarının güzel olma ihtimali %0.0000000000001..
0
Mutlu olmak icin yasiyorum. Illa somut bir amac mi olacak yani, amac mutlu olmak iste. Somut olanlar plan oluyor, ya da hayallerini gerceklestirmek diyorlar..
0
sevdiğim insan(lar)dan başka birşey yok beni hayata bağlayan. kanımca insanı hayata bağlayan nesneler(maddeler) değil de insanlardır.
0
@dambil
usta o ihtimal ne öle ya. sen benden de karamsarsın.
@ermanen
mutlu olmak garanti değil ki. hatta ortalama bir yaşamın en fazla %24.68 i(küsüratlı verdim.) mutludur. bu kadarcık bir mutluluğa tutunmak çok zor yahu.
@mortifera
Koptum resmen. mükemmel bi neden.
@cro magnon
beni hayata bağlayacak kadar seveceğim birini uzun zamandır bekliyorum zaten.
usta o ihtimal ne öle ya. sen benden de karamsarsın.
@ermanen
mutlu olmak garanti değil ki. hatta ortalama bir yaşamın en fazla %24.68 i(küsüratlı verdim.) mutludur. bu kadarcık bir mutluluğa tutunmak çok zor yahu.
@mortifera
Koptum resmen. mükemmel bi neden.
@cro magnon
beni hayata bağlayacak kadar seveceğim birini uzun zamandır bekliyorum zaten.
0
insani hayata bağlayan, yaşam denen zorluğun bir şekilde üstesinden gelinmesini sağlayan, manevi değerlerdir.
yani bu aslında, işe yaramak/üretmek ürettiğin şeyden dolayı mutlu olmak.. sanatkârlık olabilir herşey olabilir, bir projede bir iletişim ağını bile çizmek insanı mutlu edebilir yani buna kısaca çalışmak denebilir.
ama tabii ki bu üretim yapmak için yaşadığımızı değil, mutlu olmak için yaptığımız dolayısıyla mutlu olunca da yaşanabilir bir hayat sürmeyi sağlıyor.
kimisi için maneviyat tasavvufi bir anlam taşıyor, bu da dinin gerektirdiği şekilde yaratan'a olan bir hükümlülüğü sürdürmek için oluyor.
kimisi içinde çevresinde ki insanların varlığı keza bu benim içinde geçerli (sadece sevgili değil) hayatı yaşanabilir kılıyor.
hayatta mutlu olmak için nedenler arayıp duruyorum, bunun için yaşıyorum aslında..
yani bu aslında, işe yaramak/üretmek ürettiğin şeyden dolayı mutlu olmak.. sanatkârlık olabilir herşey olabilir, bir projede bir iletişim ağını bile çizmek insanı mutlu edebilir yani buna kısaca çalışmak denebilir.
ama tabii ki bu üretim yapmak için yaşadığımızı değil, mutlu olmak için yaptığımız dolayısıyla mutlu olunca da yaşanabilir bir hayat sürmeyi sağlıyor.
kimisi için maneviyat tasavvufi bir anlam taşıyor, bu da dinin gerektirdiği şekilde yaratan'a olan bir hükümlülüğü sürdürmek için oluyor.
kimisi içinde çevresinde ki insanların varlığı keza bu benim içinde geçerli (sadece sevgili değil) hayatı yaşanabilir kılıyor.
hayatta mutlu olmak için nedenler arayıp duruyorum, bunun için yaşıyorum aslında..
0
ben meraktan yaşıyorum valla. uçan ayakkabı falan yapacaklar mı diye. veya sınırsız bi güç kaynağı bulup uzayda gezebileceğiz mi diye.
ha bi de, öldükten sonra bi bok olcak mı diye yaşıyorum. hem kendimi öldüresim olmadığından hem de üst paragraftaki faztezilerim sebebiyle vadeli hesabımın dolmasını bekliyorum. bi de natalie portman var ki, öf.
@mortifera: yok abi, ben konuştum. bi dahaki reenkarneye işalla.
ha bi de, öldükten sonra bi bok olcak mı diye yaşıyorum. hem kendimi öldüresim olmadığından hem de üst paragraftaki faztezilerim sebebiyle vadeli hesabımın dolmasını bekliyorum. bi de natalie portman var ki, öf.
@mortifera: yok abi, ben konuştum. bi dahaki reenkarneye işalla.
0
şu jüriyi atlatayım, cumartesi mezunlar günü var ilkokulumun. katılamayacağım ama akşam taksimde görücem milleti. ondan sonra ne yaparım bilmiyorum, sonbahardan beri hayatım gayet boktan geçiyor, carpe diem sadece.
0
@kobretti: maneviyat dediğin de insanlarla birlikte gelen birşey değil mi zaten? kimse okumadıkça mükemmel şeyler yazsam, çizsem, söylesem ne yazar? kimsesiz olduktan sonra ahirete inansam ne yazar?
ben rastgele yaşıyorum açıkçası. okumam lazım, kitap açıp ders bile çalışmıyorum. kötü giderse kafama sıkar siktir olup giderim, benim mantalitem bu.
edit: ama birine bağlanırsan iş değişiyor. sadece kendi hayatından sorumlu olmuyorsun. okursam sırf onun için okurum.
ben rastgele yaşıyorum açıkçası. okumam lazım, kitap açıp ders bile çalışmıyorum. kötü giderse kafama sıkar siktir olup giderim, benim mantalitem bu.
edit: ama birine bağlanırsan iş değişiyor. sadece kendi hayatından sorumlu olmuyorsun. okursam sırf onun için okurum.
0
gemi halatı bağlıyor beni. biraz çözülse kopup gideceğim hayattan (espri değil, felsefe yaptım).
çeşitli hobiler, ilgi alanlarıdır gerçek cevap. çocukluğumdan beri uzayla ilgiliyimdir. bok gibi olduğumda teleskobumu park'a çıkarır, o anda hangi gezegen varsa ona bakarım. gözleme uygun bir şey yoksa da merceği ters çevirir, karşı apartmandakileri dikizlerim.
sonracığıma, dslr aldığımdan beri fotoğraf çekmek, sonra photoshop'ta onlarla oynamak bağlar beni hayata.
eööv, bak mesela bir sürü film indir. ouvv hepsini izleyecem" de. sonra izleme. ama bir gün izleyeceğini bil.
uğraş bul bir tane işte.
çeşitli hobiler, ilgi alanlarıdır gerçek cevap. çocukluğumdan beri uzayla ilgiliyimdir. bok gibi olduğumda teleskobumu park'a çıkarır, o anda hangi gezegen varsa ona bakarım. gözleme uygun bir şey yoksa da merceği ters çevirir, karşı apartmandakileri dikizlerim.
sonracığıma, dslr aldığımdan beri fotoğraf çekmek, sonra photoshop'ta onlarla oynamak bağlar beni hayata.
eööv, bak mesela bir sürü film indir. ouvv hepsini izleyecem" de. sonra izleme. ama bir gün izleyeceğini bil.
uğraş bul bir tane işte.
0
@cro magnon;
içerisinde yaşadığımız toplum ıssız bir ada değil dolayısıyla, bir şekilde buraya adapte olmuş herkesin, kalitesi önemli olmayacak şekilde sosyal bir hayatları var.. kimsesiz olarak kendinizi hissederseniz, dolayısıyla bu evrede yapabilecek birşey zaten yok.
yani herşey bizim elimizde nasıl istersek öyle oluyor(uyum anlamında)
şartların gerektirdiği gibi bir şekilde bir hayata adapte olunur, koşullar değiştiğinde de bir şekilde alışılır, kolay veya zor tartışılır ama kimsesiz değildir hiç kimse.
içerisinde yaşadığımız toplum ıssız bir ada değil dolayısıyla, bir şekilde buraya adapte olmuş herkesin, kalitesi önemli olmayacak şekilde sosyal bir hayatları var.. kimsesiz olarak kendinizi hissederseniz, dolayısıyla bu evrede yapabilecek birşey zaten yok.
yani herşey bizim elimizde nasıl istersek öyle oluyor(uyum anlamında)
şartların gerektirdiği gibi bir şekilde bir hayata adapte olunur, koşullar değiştiğinde de bir şekilde alışılır, kolay veya zor tartışılır ama kimsesiz değildir hiç kimse.
0
kısa veya uzun vadeli hedefler oluyor sürekli, onlar hayata bağlıyor, ya da acılar, sorunlar ve onlardan kurtulma çabası. arada hedefsiz kalınan vakitler de oluyor. ama çok sürmüyor. sen de kendine hedefler belirle, onlar için çabala.
0
cidden çok enteresan bir evrende ikamet ediyoruz... bir dk öncesine kadar tek ve birincil derdim intel i945G/GZ chipset driver bulmak iken (yine de aklınızda olsun neyse...)bu duyuruyu görür görmez kendimi matrixteki bir bitten bile değersiz hissettim derdim eger yedi-sekiz ay önce olsa! nefret ettiğim bi okulu son senesinde bırakıp kendimi çeşitli işlerde(şişşt saçmalamayın öyle diil!) çalışırken buldum. sözde kendime meydan okuyordum,kendi kurallarımı kendim koyuyordum geç de olsa...benim yerim burası degil, ben sanatçıyım sanat gibi de yaşamımım olmalı sanrılarıyla hayat gayet de güllik gülistanlıktı benim için isyankarı oynarken... o işten çıkıp başka birine girsem de olurdu iki ay ortalıktan kaybolup backpack tatili yapsam da...öylesine fütursuzca anlayacagın...
sisteme falan karşı gelme geyiği değil bahsettiğim.başka birşey... beyin kapasitesini zorlayacak derecede çok düşünmeyle orantılı icraata geçememe sorunuydu aslında bu...ne sanatla hayatımı kazanmak için uğraş veriyordum ne de boktan okulumu bitirmekle! baktım o kadar düşünmeyle de olmuyor o zaman saldım kendimi toplumsal mantığa...bıraktım mantığımı çayıra...o gün bugündür en büyük dertlerim; bir sonraki günün dersine geç kalıp kalmayacağım, akşam hangi filmi izleyip izlemeyeceğim,arkadaşlarla akşam buluşulacağında annemi de üzmeyeyim arkadaşları da ekmeyeyim ikilemi v.b demem o ki; hayatı minicik, sığ ve düz amaçlarla yaşamak lazım geliyormuş ben geç anlamışım.şimdilik görünen o ki nefret de etsem garanti iş imkanı olan bir mesleğim olacak,ailemle eskisinden daha iyi anlaşıyorum,arkadaşlarımın sitemleri kesildi pek hatırşinas bir arkadaşım artık...yanisi o minik amaçlar toplanıp birleştiğinde gerçek amaca ve huzura(eet kalp gözü de izliyorum artık asadsada) götürüyormuş meğer insanı...düz olmaktan korkmayın(hayır % yüz düşünce gücü okumam o kadar da degil!)
sisteme falan karşı gelme geyiği değil bahsettiğim.başka birşey... beyin kapasitesini zorlayacak derecede çok düşünmeyle orantılı icraata geçememe sorunuydu aslında bu...ne sanatla hayatımı kazanmak için uğraş veriyordum ne de boktan okulumu bitirmekle! baktım o kadar düşünmeyle de olmuyor o zaman saldım kendimi toplumsal mantığa...bıraktım mantığımı çayıra...o gün bugündür en büyük dertlerim; bir sonraki günün dersine geç kalıp kalmayacağım, akşam hangi filmi izleyip izlemeyeceğim,arkadaşlarla akşam buluşulacağında annemi de üzmeyeyim arkadaşları da ekmeyeyim ikilemi v.b demem o ki; hayatı minicik, sığ ve düz amaçlarla yaşamak lazım geliyormuş ben geç anlamışım.şimdilik görünen o ki nefret de etsem garanti iş imkanı olan bir mesleğim olacak,ailemle eskisinden daha iyi anlaşıyorum,arkadaşlarımın sitemleri kesildi pek hatırşinas bir arkadaşım artık...yanisi o minik amaçlar toplanıp birleştiğinde gerçek amaca ve huzura(eet kalp gözü de izliyorum artık asadsada) götürüyormuş meğer insanı...düz olmaktan korkmayın(hayır % yüz düşünce gücü okumam o kadar da degil!)
0
ortak baglayan sey herkesi "hayaller, beklentiler" iste.. onceki yazilanlar da bu kapiya cikiyor.
herkesin bir beklentisi var,
ufo beklemek, kiz cocugu hayal etmek, evlilik, bol para kazanma arzusu, en azindan tum parami bir seylere harcayabileyim ondan sonra sona erebilir hayatim dusuncesi, hayata bir seyler birakabilmek, vs.. hatta bazen korkular.. hayatima son verirsem acaba bu hayattan daha kotu bir sey basima gelebilir mi endisesi ile bile en azindan bir sekilde surdurenler var yasamini..
size bunu soru olarak sordurcak derecede bunalimsal bir donem bence. degismesi de mumkun er ya da gec.
herkesin bir beklentisi var,
ufo beklemek, kiz cocugu hayal etmek, evlilik, bol para kazanma arzusu, en azindan tum parami bir seylere harcayabileyim ondan sonra sona erebilir hayatim dusuncesi, hayata bir seyler birakabilmek, vs.. hatta bazen korkular.. hayatima son verirsem acaba bu hayattan daha kotu bir sey basima gelebilir mi endisesi ile bile en azindan bir sekilde surdurenler var yasamini..
size bunu soru olarak sordurcak derecede bunalimsal bir donem bence. degismesi de mumkun er ya da gec.
0
kendim için yaşıyorum. şu hayatımın amacı yok, ne fark yaratır vs gibi bunalım düşüncelere ben de daldım, çıkmam uzun sürmedi çünkü çok saçma. illa bişey için yaşanmaz. sorma, yaşa git arkadaşım ne kastırıyosun. bundan sonra "bunu yapmak neyi değiştirir" yerine "bunu yapmak hoşuma gider mi" diye sor. olumlu cevap alırsan deli gibi motive oluyorsun.
0
Uzun zaman üzerinde düşündüğüm bir soruydu: neden yaşıyoruz ki? Aynen sizin gibi insanlara sormaya başladım :) Sonra insanlar sadece mutlu olma ihtimaliyle yaşıyor diye düşünmüştüm.
Ben ise kendimi öldürecek kadar cesarete sahip olamamaktan yaşıyor olabilirim, ama hayatımın devamını merak etmiyor da değilim. Sonuç olarak merak olsa gerek.
Ben ise kendimi öldürecek kadar cesarete sahip olamamaktan yaşıyor olabilirim, ama hayatımın devamını merak etmiyor da değilim. Sonuç olarak merak olsa gerek.
0
öncelikle seni nelerin mutlu ettiğini bulman lazım. benim her zaman yaptığm şey budur. beni neler keyiflendiriyor, neler enerjik tutuyorsa onlarla hemhal olmaya çalışıyorum. bunlar arkadaşlar olabilir, hobiler olabilir, değişik mekanlar keşfetmek olabilir.. önemli olan ne istediğini bilmen. kimse karamsarlık üzerine bir hayat yaşamaktan hoşlanmaz sanırım. ne demişler: "geçmişi vaad etme, geleceği murad etme, anını berbat etme."
0
yaptığın herhangi bir şeyin, çok istisnai durumlar hariç, uzun vadede önemsiz olduğunu kavramak ilginç bir tecrübe gerçekten. koskoca roma imparatorluğu bile yıkıldı, sen istediğin kadar 3.70 gpa yap. öbür taraf gibi masallara filan da inanmıyorsan tek yol hedonizm bence. cryogenics gibi bir opsiyon her zaman mevcut tabi.
0
niye yasamiim ki? gormedigim suruyle yer, taniyabilecegim zibilyon tane insan, bulgur atmami bekleyen kahverengi kumrular, sayemde hayatlarinda kucucuk olsa da bir seyler yapabilecegim canlilar, bitkiler, kendim, esyalar var. sen soyle simdi hayatta yapilcak bu kadar sey varken niye yasamiim ki? hih!
0
o kadar da umutsuz değilim canım. hatta zamanımın çoğu zaman arkadaşlara umut dağıtan ben oluyorum. evde yalnız geçirdiğim haftasonunun etkisi bunlar.
benim de hayallerim var. seneye yurtdışı mastera gidiyorum. belki hayatımın aşkıyla karşılaşırım sonra hep istediğim dünyalar tatlısı bir kız çocuğum olacak.
Sadece merak ettim, arkadaşlara da soruyorum bu soruyu. Herkesi bağlayan bişeyler var gördüğüm kadarıyla. sanki çoğu çaresizlikten seçilen yollar gibi.
Ömrün o büyük sırrını gör bir bak da
Bir tek kökü kalmış ağacın toprakta
Dünya ne kadar tatlı ki binlerce kişi
Kolsuz ve bacaksız yaşayıp durmakta
umutlar için yaşamak çok zor. bazen düşünüyorum da yarını yaşayacağını bilmeden umutlara sarılıyoruz. benim için en mantıklısı ölmüyorsam yaşamalıyım ilkesi.
benim de hayallerim var. seneye yurtdışı mastera gidiyorum. belki hayatımın aşkıyla karşılaşırım sonra hep istediğim dünyalar tatlısı bir kız çocuğum olacak.
Sadece merak ettim, arkadaşlara da soruyorum bu soruyu. Herkesi bağlayan bişeyler var gördüğüm kadarıyla. sanki çoğu çaresizlikten seçilen yollar gibi.
Ömrün o büyük sırrını gör bir bak da
Bir tek kökü kalmış ağacın toprakta
Dünya ne kadar tatlı ki binlerce kişi
Kolsuz ve bacaksız yaşayıp durmakta
umutlar için yaşamak çok zor. bazen düşünüyorum da yarını yaşayacağını bilmeden umutlara sarılıyoruz. benim için en mantıklısı ölmüyorsam yaşamalıyım ilkesi.
0
simdi soyle bir problem var yalniz:
"benim de hayallerim var. seneye yurtdışı mastera gidiyorum. belki hayatımın aşkıyla karşılaşırım sonra hep istediğim dünyalar tatlısı bir kız çocuğum olacak."
demissin, bunlar tam olarak olmasa, hayatinin aski degil de oraya biraz yakin birisini bulsan, cocuk da dogum itibari ile kel, biyikli ve cirkin cikarsa, "napalim idare edecegiz artik" mi diyeceksin, yoksa "fuck my life" moduna mi gireceksin?
ya da gercekten hayatinin aski onune cikacak, guzel bir kiz cocugun olacak, ama 3 sene sonra askin biterse o zaman ne olacak? ("onu o zaman dusunuruz" diyebilecek birisine benzemiyorsun dediklerin ile. <3 satirdan karakter analizi: ben yaptim oldu> ) bu durumda hayatin onune cikardiklari ile mucadele etmeyi mi sececeksin, yoksa yine mutsuz mu olacaksin?
yani hayatin senin elinde degil pek, hic bir zaman da olmayacak, mesele senin buna nasil yaklastigin, umutsuzluk kisir dongusu icine girip girmedigin. mantikli olani umutsuzluk ve mutsuzluk getirse de, bazen mantikli yaklasmamak gerekebiliyor hayata, yoksa canli cikmiyorsun, bence.
"benim de hayallerim var. seneye yurtdışı mastera gidiyorum. belki hayatımın aşkıyla karşılaşırım sonra hep istediğim dünyalar tatlısı bir kız çocuğum olacak."
demissin, bunlar tam olarak olmasa, hayatinin aski degil de oraya biraz yakin birisini bulsan, cocuk da dogum itibari ile kel, biyikli ve cirkin cikarsa, "napalim idare edecegiz artik" mi diyeceksin, yoksa "fuck my life" moduna mi gireceksin?
ya da gercekten hayatinin aski onune cikacak, guzel bir kiz cocugun olacak, ama 3 sene sonra askin biterse o zaman ne olacak? ("onu o zaman dusunuruz" diyebilecek birisine benzemiyorsun dediklerin ile. <3 satirdan karakter analizi: ben yaptim oldu> ) bu durumda hayatin onune cikardiklari ile mucadele etmeyi mi sececeksin, yoksa yine mutsuz mu olacaksin?
yani hayatin senin elinde degil pek, hic bir zaman da olmayacak, mesele senin buna nasil yaklastigin, umutsuzluk kisir dongusu icine girip girmedigin. mantikli olani umutsuzluk ve mutsuzluk getirse de, bazen mantikli yaklasmamak gerekebiliyor hayata, yoksa canli cikmiyorsun, bence.
0
basketbol.
oynadığım her saniye yer yüzünden ayrılıyorum. zaman ve mekan boyutu kayboluyor benim için.
yemin ediyorum basketbol olmasa bu yavşak ve şerefsiz dünya çekilmez. (benim için)
tabii ki başka güzel şeylerde vardır.
misal futbol-tenis-resim-müzik-dans gibi sportif veya sanatsal olaylar uğrunda yaşanmaya değecek şeyler.
ama lalak gibi gezip, güç ve para uğruna bir ömür harcamak bana göre değil.
oynadığım her saniye yer yüzünden ayrılıyorum. zaman ve mekan boyutu kayboluyor benim için.
yemin ediyorum basketbol olmasa bu yavşak ve şerefsiz dünya çekilmez. (benim için)
tabii ki başka güzel şeylerde vardır.
misal futbol-tenis-resim-müzik-dans gibi sportif veya sanatsal olaylar uğrunda yaşanmaya değecek şeyler.
ama lalak gibi gezip, güç ve para uğruna bir ömür harcamak bana göre değil.
0
@bunubenyazdim
aşklar hep bitiyor zaten. bitmez bu sefer dediğimde de bitiyor. onun için üzülmemeyi öğrendim.
40 lı yaşlardan sonra bir yelkenli alıp güneye yerleşirim artık. tek derdim de balık tutmak olarak mutlu mesut devam ederim.
aşklar hep bitiyor zaten. bitmez bu sefer dediğimde de bitiyor. onun için üzülmemeyi öğrendim.
40 lı yaşlardan sonra bir yelkenli alıp güneye yerleşirim artık. tek derdim de balık tutmak olarak mutlu mesut devam ederim.
0
kendini izole etmek problemini cozecek mi ama? istedigin o mu, teknede yalniz yasamak, kendi kafanin icinde dusuncelerin beynini yemesi, konusacak kimseyi bulamamak, bunlar mi cikis yolu? ya secme hakkina sahip olsa idin? "ben 40 yasinda daha zengin, daha guclu olacagim ki o zaman butun secenekler onumde olsun, ve geri donulebilir secenekler olsun" desen, bunun icin ugrassan, 40 yasinda "ben tekne alip guneye gideyim" tek secenegin olmasa, o tekneyi alip istedigin zaman hala guney'e gidebilmenin disinda istersen yapabilecegin baska 10 tane daha sey olsa? yani demek istedigim, gelecekte yapacagin tercihleri arttirmak, yanlis karar verme durumunda da alacagin zarari azaltmak ve geri donebilme sansina sahip olmak icin calissan? yeterli bir hayat hedefi olmaz mi?
0
ayrica tekne isleri isin dogasi geregi cok sorun cikariyor, 40 yasindan sonra ugrasilmaz yahu..
0
@bunubenyazdim
para bu dünyayı yaşanmaz yapan şey değil mi? Aldığın bir son model otomobil yüzünden kaç kişi aç kalıyor acaba? ben minimal yaşıyoruum.
İnsanlardan kaçmak gibi bi isteğim yok, güneyde yalnız yaşamayı da seçmiyorum zaten, sadece denize aşığım, o yüzden güney. yalnızlık yüzünden bu noktadayım, böyle devam etsin istemiyorum.
Merak etme düzenli spor yapıyorum, o yaşta da çivi gibi olurum ben.
para bu dünyayı yaşanmaz yapan şey değil mi? Aldığın bir son model otomobil yüzünden kaç kişi aç kalıyor acaba? ben minimal yaşıyoruum.
İnsanlardan kaçmak gibi bi isteğim yok, güneyde yalnız yaşamayı da seçmiyorum zaten, sadece denize aşığım, o yüzden güney. yalnızlık yüzünden bu noktadayım, böyle devam etsin istemiyorum.
Merak etme düzenli spor yapıyorum, o yaşta da çivi gibi olurum ben.
0
gelinlikle sıçın, iyi gelir.
dans kursuna da başlayabilirsiniz, kan dolaşımınız falan hızlanır, hem sevgili de bulursunuz belki.
dans kursuna da başlayabilirsiniz, kan dolaşımınız falan hızlanır, hem sevgili de bulursunuz belki.
0
@aithra
tebrikler mutluluğun iksirini çözmüşsün. bu fikri satarsan köşeyi dönersin herhalde.
tebrikler mutluluğun iksirini çözmüşsün. bu fikri satarsan köşeyi dönersin herhalde.
0
Hayal kuruyor musun?
Hayal kur(a)madığım dönemlerimde çok kötü hissederdim, çok kısa sürdü ama. Hayal kurmak aynı zamanda hedef belirlemek oluyor benim için. Ne kadar ütopik olsa da diriltici, aynı zamanda ara duraklar belirlersin (hayal ama kurgusu iyi olmalı). Şimdilerde Tansu Çiller'den sonra gelen ilk kadın başbakan mışım hayali kuruyorum. Başbakan olamk ister miyim, hayır, ama güçlü olmayı isterim o ayrı.
Kimseyi yeterince sevmediğini düşünüyorsun, acaba bunun altında "kimse beni sevmiyor" üzüntüsü olmasın. Tersi de olur çoğu zaman, insan "neden kimse beni sevmiyor" diye üzülürken kendinin kimseyi sevmediğini fark eder. Sevme kısmı ev ödevin olsun, istersen önce hayali birini sev, sevgiye alışırsın o zaman.
Hayal kur(a)madığım dönemlerimde çok kötü hissederdim, çok kısa sürdü ama. Hayal kurmak aynı zamanda hedef belirlemek oluyor benim için. Ne kadar ütopik olsa da diriltici, aynı zamanda ara duraklar belirlersin (hayal ama kurgusu iyi olmalı). Şimdilerde Tansu Çiller'den sonra gelen ilk kadın başbakan mışım hayali kuruyorum. Başbakan olamk ister miyim, hayır, ama güçlü olmayı isterim o ayrı.
Kimseyi yeterince sevmediğini düşünüyorsun, acaba bunun altında "kimse beni sevmiyor" üzüntüsü olmasın. Tersi de olur çoğu zaman, insan "neden kimse beni sevmiyor" diye üzülürken kendinin kimseyi sevmediğini fark eder. Sevme kısmı ev ödevin olsun, istersen önce hayali birini sev, sevgiye alışırsın o zaman.
0
@ ency, büyüyünce geçer :P
şaka bir tarafa amaçsızlık gerçekten kötü bir şey.
yaşamınla ilgili bir standart belirle kafanda o zaman ve ona göre yaşamaya çalış en iyisi.
mutluluk, huzur vs. için de bir şey diyemeyeceğim çünkü bu insanın kendisiyle alakalı. 50 kere yazsak da söylesek de siz değişmedikçe değişmiyor bu gibi durumlar.
şaka bir tarafa amaçsızlık gerçekten kötü bir şey.
yaşamınla ilgili bir standart belirle kafanda o zaman ve ona göre yaşamaya çalış en iyisi.
mutluluk, huzur vs. için de bir şey diyemeyeceğim çünkü bu insanın kendisiyle alakalı. 50 kere yazsak da söylesek de siz değişmedikçe değişmiyor bu gibi durumlar.
0
onca zaman geçmiş hala benim verdiğim ilk cevabımsıda tik yok, yaşama amacım o tiktir benim.
0
bu seferde son cevabımda tik yok:( hem artık burası bizim özel alanımız, mesela buradan şimdi recep tayyip erdoğana küfür etsem götümüze girmiyor,burayı kontrol eden yok, o yüzden ilk önce buradan rte'ye küfür edip sonra ekşiduyuruya dava açıp zengin olabiliriz, iyi düşün ency bu fırsat ele geçmez. iki güne kadar cevabını bekliyorum çok zengin olabiliriz:P
0
aynı senin durumunda bir amcam vardı , hayata bağlayacak birşeyi yoktu, hiçbirşey ona zevk vermiyordu , bıkmıştı, sıkılmıştı, en olmadık şeyleri kafasına takar oldu en sonunda geçen hafta intihar etti...
galiba sende aynısını yaptın.
Yerdeki karıncanın bile bir amacı var , o çok iğrendiğimiz sineğin bile hayattan zevk almasına neden olan şeyler var, bence bizim bu lüksümüz yok, zevk alacaksın , bir şeye bağlanacaksın zorla da olsa yapacaksın. hayat böyle ilerliyor çünkü.
galiba sende aynısını yaptın.
Yerdeki karıncanın bile bir amacı var , o çok iğrendiğimiz sineğin bile hayattan zevk almasına neden olan şeyler var, bence bizim bu lüksümüz yok, zevk alacaksın , bir şeye bağlanacaksın zorla da olsa yapacaksın. hayat böyle ilerliyor çünkü.
0
asutan
konusunda başarılı mekan neresidir- istanbulda?
konusunda başarılı mekan neresidir- istanbulda?
0
bir gaflet ve zorlamayla istiklal'de, garanti bankası atm'nin olduğu ara sokakta bulunan bir kafede bakmıştı ahmet diye bir eleman kahve falıma.
her bir şeyi de bilmişti herif, neyse bir daha gitmedim ama orası ünlü galiba.
kafenin ismi de kahveli bir şeydi ama tam bilemedim şimdi.
her bir şeyi de bilmişti herif, neyse bir daha gitmedim ama orası ünlü galiba.
kafenin ismi de kahveli bir şeydi ama tam bilemedim şimdi.
0
bu fal merakı nedir anlamış değilim. bu kaçıncı soruluşu yahu. "başarılı" diyor bir de. başarılı. hmm.
0
konusunda başarılı derken. bu kahve falları kendi arasında branşlaştı mı yahu. bi uyandırın beni sevgili duyurucular.
0
zipirinsan
simülasyon yapmayı öğrenmem lazım. gpss kurdum. ancak simscript ve gasp gibi başka alternatifler de varmış. neler bunlar? yeni başlayan için ne önerirsiniz?
simülasyon yapmayı öğrenmem lazım. gpss kurdum. ancak simscript ve gasp gibi başka alternatifler de varmış. neler bunlar? yeni başlayan için ne önerirsiniz?
0
dengizik
Özellikle saz, nilüfer gibi geniş alan kaplayan sucul bitkileri İstanbul'da nerede bulabilirim? Avrupa yakasında olursa daha iyi olur. Akvaryumcularda benim istediğim türde bitki yok, eledoa gibi cılız bitkiler var, onlar benim işimi görmez
Özellikle saz, nilüfer gibi geniş alan kaplayan sucul bitkileri İstanbul'da nerede bulabilirim? Avrupa yakasında olursa daha iyi olur. Akvaryumcularda benim istediğim türde bitki yok, eledoa gibi cılız bitkiler var, onlar benim işimi görmez
0
fidanlıklara sorabilirsiniz. çevre düzenlemesi yapan yerler var onlar da yardımcı olabilirler.
0
alibeyköy fidanlığında yokmuş, çobançeşme fidanlığına sordum, onlarda saz varmış ama saat 5'te kapatıyolarmış, o yüzden bugün alamam. olmadı haftasonu belgrad ormanındaki bentlerden sökerim :)
0
beyazıta botanik bahçesi var, akıl almayacak su bitkileri yetiştiriyolar, satın da alabiliyosun.
yalnız hafta içi 4'ten önce gitmen lazım, satış ordaki görevliye bağlı "satmıyoruz" derse biraz ısrar et, fiyat verirse pazarlık yap tamamen keyfekeder yani ordan bitki almak, "ha satmıyolarmış" diyip geri dönme sakın
yalnız hafta içi 4'ten önce gitmen lazım, satış ordaki görevliye bağlı "satmıyoruz" derse biraz ısrar et, fiyat verirse pazarlık yap tamamen keyfekeder yani ordan bitki almak, "ha satmıyolarmış" diyip geri dönme sakın
0
tylolhot
merhabalar arkadaşlar!ismek kursları hakkında bilgisi olan var mı? arapça öğrenmeyi düşünüyorum.bu kursların dil öğreniminde bir faydası olur mu?.bilgileriniz için teşekkürler!
merhabalar arkadaşlar!ismek kursları hakkında bilgisi olan var mı? arapça öğrenmeyi düşünüyorum.bu kursların dil öğreniminde bir faydası olur mu?.bilgileriniz için teşekkürler!
0
temel olarak öğrenirsiniz. ama tam gitmek lazım işte, çoğunlukla sallıyor insanlar o yüzden verim alınmıyor. bence arapça çok rahat öğrenilir.
0
kurs kalitesinden ziyade sizdeki azme bakar bence. çok kaliteli kurslara gidip pek bir nane öğrenemeyenlerin yanında evde, cd'lerden filan çalışarak kpds'den 50 - 60 alanların da varlığını düşünürsek..
yoktan iyidir. sizde de o gayret varsa, kim tutar...
yoktan iyidir. sizde de o gayret varsa, kim tutar...
0
ismek'in sitesinden size yakın semtlerdeki kursların doluluk durumlarına bakın önce. büyük ihtimalle dolu oluyor çünkü.
ismek hocaları genel olarak iyidir.
ismek hocaları genel olarak iyidir.
0
ismek'te hangi kursa giderseniz gidin beraberinde din eğitimi de alıyorsunuz. Ders veren hocalar aynen misyoner gibiler. Bilgilerinize.
0
asider diye bir hataylılar derneği var taksim'de. orada da ücretsiz Arapça kurslar verildiğini duymuştum.
asi-der.org
asi-der.org
0
ismek güzeldir.kurslar eylül ekim gibi başlar. misyonerlik konusuna gelince; yok öyle bir şey...
0
akkam karakaz
bu yaşımdan sonra masal okuyasım geldi. internet sitelerinden türk masal kitaplarına baktım da hiç bu kadar tiksindiğimi hatırlamıyorum. benim aradığım şey, la fontaine ya da grimm kardeşler masalları değil; dünya edebiyatında yeri olan ya da olmayıp da (az bilinen) şahane/grotesk/acayip/etkileyici
bu yaşımdan sonra masal okuyasım geldi. internet sitelerinden türk masal kitaplarına baktım da hiç bu kadar tiksindiğimi hatırlamıyorum.
benim aradığım şey, la fontaine ya da grimm kardeşler masalları değil; dünya edebiyatında yeri olan ya da olmayıp da (az bilinen) şahane/grotesk/acayip/etkileyici vs olan yabancı masallar. ingilizce de olur türkçe de ama internette böyle bir şey bulamadım.
aslında çocukken annanemden bu tür masalları dinlemiştim ama kim yazmış, nedir ne değildir bilemiyorum. eğer "ayşecik - fetişizmin doruklarında", "cin ali - dimağınıza fışkırtacağım" türünden iğrenç şeyler haricinde "sağlam" türk masalları biliyorsanız onlar da olur.
eğer istanbul içinde böyle kitapları satan bir yer varsa gidip yerinden almak iyi olur. var mıdır böyle masallar yazan birileri?
not: (bkz: lemony snicket's a series of unfortunate events) okuyanlar bilir, tam olarak masal olmasa da aynı etkileyicilikte şeyler. gotik olmasına da gerek yok.
edit: dede korkut demeyin. :D
benim aradığım şey, la fontaine ya da grimm kardeşler masalları değil; dünya edebiyatında yeri olan ya da olmayıp da (az bilinen) şahane/grotesk/acayip/etkileyici vs olan yabancı masallar. ingilizce de olur türkçe de ama internette böyle bir şey bulamadım.
aslında çocukken annanemden bu tür masalları dinlemiştim ama kim yazmış, nedir ne değildir bilemiyorum. eğer "ayşecik - fetişizmin doruklarında", "cin ali - dimağınıza fışkırtacağım" türünden iğrenç şeyler haricinde "sağlam" türk masalları biliyorsanız onlar da olur.
eğer istanbul içinde böyle kitapları satan bir yer varsa gidip yerinden almak iyi olur. var mıdır böyle masallar yazan birileri?
not: (bkz: lemony snicket's a series of unfortunate events) okuyanlar bilir, tam olarak masal olmasa da aynı etkileyicilikte şeyler. gotik olmasına da gerek yok.
edit: dede korkut demeyin. :D
0
ablam bana ben küçükken "çocuklara öyküler" diye bir kitap almıştı, feci beğenmiştim içindekileri. orjinal ismini bilmiyorum, eve gittiğimde bakarım. ama talihsiz serüvenler dizisiyle aynı ayarda narnia günlükleri var mesela. sonra biraz fantastik edebiyata girersek dragonlance serisi süperdir. sonracığıma hobbit de, tolkien in halihazırda bir masalıdır. yüzüklerin efendisine temel hazırladığı için daha bir heyecan vericidir hatta.
biraz masala dönecek olursam, yine ben küçükken bir sürü türk masalları kitabı almış ve hepsine bayılmıştım. hala da yeğenlere okurken çok mutlu oluyorum. bunları internetten nasıl bulursun bilmiyorum ama alelade bir kırtasiyeye gitsen veya bir kitapçıya uğrasan çok daha fazla bilgi edinirsin. sonuçta, kitap internetten alınmaz, kitap kitapçıdan alınır.
vaktim yok diyorsanız da, ben hep oradan alışveriş ettiğim için gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki beyaz adam'ı arayıp kitap sorabilirsiniz. çok yardımcı oluyorlar, gidip alacaksanız size kitap ayırıyorlar böylece katlarda boşuna dolanmıyorsunuz.
biraz masala dönecek olursam, yine ben küçükken bir sürü türk masalları kitabı almış ve hepsine bayılmıştım. hala da yeğenlere okurken çok mutlu oluyorum. bunları internetten nasıl bulursun bilmiyorum ama alelade bir kırtasiyeye gitsen veya bir kitapçıya uğrasan çok daha fazla bilgi edinirsin. sonuçta, kitap internetten alınmaz, kitap kitapçıdan alınır.
vaktim yok diyorsanız da, ben hep oradan alışveriş ettiğim için gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki beyaz adam'ı arayıp kitap sorabilirsiniz. çok yardımcı oluyorlar, gidip alacaksanız size kitap ayırıyorlar böylece katlarda boşuna dolanmıyorsunuz.
0
Valla Grimm olmasın demişsiniz ama, Grimm ve de Andersen Kardeşlerin bizim hiç bilmediğimiz bin tane masalı var. Hatta bunların toplu ciltleri de var, İstanbul'daysanız Robinsonda ya da Pandorada olabilir, üstelik 10-15 lira falan. İçlerinde gayet grotesk olanlar var.
Grotesk deyince Perrault var tabii bi de.
Grotesk deyince Perrault var tabii bi de.
0
neil gaiman ın tüm kitapları birer masal değil mi zaten?
ısrarla neil gaiman okuyunuz
herbiri başka güzel
olmadı terry pratchet veya david eddgins
ısrarla neil gaiman okuyunuz
herbiri başka güzel
olmadı terry pratchet veya david eddgins
0
neil gaiman idi, tolkien idi, m. weis - t. hickman idi, narnia idi hepsini okudum/gördüm. modern şeyler aramıyorum. ben daha çok halk masallarını kastetmiştim. hani 40lı 50lı (hatta daha eski) yıllarda dedelerimizin filan anlattıkları şeyler. harbiden içlerinde çoook acayip olanları var.
@zipirinsan: türk masalları derken hangileri mesela? bir de daha yazar veya kitap adı bulamadım. bir bulsam.
@sui: mesela neler var? hmm perrault'a bakacağım, sağol.
@demlikposet: hepsini okudum, dediğim gibi daha çok halk işi, eskilerden.
@zombikanı: amanın! çikolata fabrikasını yazan adam değil mi o? tabi ya, nasıl da aklıma gelmedi!
@snowflake: hiç yazar ya da kitap ismi biliyor musunuz?
hepinize teşekkürler. başka yazarlar/kitaplar biliyorsanız onları da memnuniyetle araştırırım.
@zipirinsan: türk masalları derken hangileri mesela? bir de daha yazar veya kitap adı bulamadım. bir bulsam.
@sui: mesela neler var? hmm perrault'a bakacağım, sağol.
@demlikposet: hepsini okudum, dediğim gibi daha çok halk işi, eskilerden.
@zombikanı: amanın! çikolata fabrikasını yazan adam değil mi o? tabi ya, nasıl da aklıma gelmedi!
@snowflake: hiç yazar ya da kitap ismi biliyor musunuz?
hepinize teşekkürler. başka yazarlar/kitaplar biliyorsanız onları da memnuniyetle araştırırım.
0
makineto
yakarca, tatarcık, yakarcık, sokarcık, sand fly denen şu yaratıktan bu çağda kurtulmanın bir yolu var mıdır? Sığla buhuru ve fesleğen(bunlar gerçekten işe yarıyor diyebilecek var mı?) dışında yok mu bir çaresi? Yok mu bu canlıyla beslenen bir şey, bir tuzak falan yok mu? maliyet?
yakarca, tatarcık, yakarcık, sokarcık, sand fly denen şu yaratıktan bu çağda kurtulmanın bir yolu var mıdır? Sığla buhuru ve fesleğen(bunlar gerçekten işe yarıyor diyebilecek var mı?) dışında yok mu bir çaresi? Yok mu bu canlıyla beslenen bir şey, bir tuzak falan yok mu? maliyet?
0
off sinekkovar sürün üstünüze. olmadı, sinek ve böcek kovucu bir tütsü var spiral şeklinde. yakıyorsunuz böcekler gelmiyor. karfurda gördüm en son. markasını bilmiyorum ama biz kullanmıştık bahçede işe yarıyor. keza fesleğen de sivrisinekleri uzak tutmada işe yarıyor ama bu tarz böceklere işe yarar mı bilemem. bir de, florasan lambaya benzer bi alet var elektrikli. ışığa geliyor hayvanlar, çat diye çatlıyorlar yaklaşınca. ama hem sesi çok rahatsız edici-çünkü insan boş bulunup zıplayabilir yerinden- hem de yazık lan hayvanlara.
0
mandbalina
geçen sene sourberry chat in müdavimlerinden olan küçük mübaşir uzunca bir süredir ortalarda gözükmüyor.gözlerimiz onu arıyor hala ama nafile.buranın da müdavimlerinden olduğu için şansımı deniyim dedim.ey mübaşir burdaysan iki kere tıkla.gören bilen duyan varsa bi haberdar etsin beni.
geçen sene sourberry chat in müdavimlerinden olan küçük mübaşir uzunca bir süredir ortalarda gözükmüyor.gözlerimiz onu arıyor hala ama nafile.buranın da müdavimlerinden olduğu için şansımı deniyim dedim.ey mübaşir burdaysan iki kere tıkla.gören bilen duyan varsa bi haberdar etsin beni.
0
kucukmubasir.blogspot.com
burada mail adresi filan da var. ben de last.fm'den hatırlıyorum bu ismi ama hiç tanımıyorum.
burada mail adresi filan da var. ben de last.fm'den hatırlıyorum bu ismi ama hiç tanımıyorum.
0
tepedeki psychedelic adam: baktım ama o değil.bizimki ankarada oturmuyor.istanbullu.
0
yokoylebisevgili
eski nesillerden bir yazarın yazdıklarına bu yaz anıra anıra güldüğümü hatırlıyorum. sonu -sız, -suz gibi bi olumsuzluk ekiyle bitiyordu(hayır, huzursuz değil, mesaj atıp sordum). abşeypır ve karşı komşusuyla ilgili şa-ha-ne bir entrysi var, sersem oldum, samanlıkta iğne aramaktan beter.bi buldurun
eski nesillerden bir yazarın yazdıklarına bu yaz anıra anıra güldüğümü hatırlıyorum. sonu -sız, -suz gibi bi olumsuzluk ekiyle bitiyordu(hayır, huzursuz değil, mesaj atıp sordum). abşeypır ve karşı komşusuyla ilgili şa-ha-ne bir entrysi var, sersem oldum, samanlıkta iğne aramaktan beter.
bi buldurun be... vardır herhalde bilen, eden...
not: -sız, -suz da olmayabilir, ama öyle bi hatırlayışım var. ha bi de yazın edremit, altınoluk gibi bi yerde tatil yaotıydı. yani öyle de olabilir. kafam karıştı lan...
bi buldurun be... vardır herhalde bilen, eden...
not: -sız, -suz da olmayabilir, ama öyle bi hatırlayışım var. ha bi de yazın edremit, altınoluk gibi bi yerde tatil yaotıydı. yani öyle de olabilir. kafam karıştı lan...
0
depeyi değil eminim. adamın tüm entrylerini worde aktarıp, kendimi kötü hissettiğim zamanlarda okuyorum. eminim yani, o değil, başka biri...
abşeypır, karşı komşu, kocası, zayıflama, şişman kadın, allaaaaaaaam... neler diyorum ben?!
abşeypır, karşı komşu, kocası, zayıflama, şişman kadın, allaaaaaaaam... neler diyorum ben?!
0
derindusunur
sevgili goralılarhaftasonunu kız arkadaşımla adalardan birinde geçirmek istiyorum. cumartesi akşam gidip pazar akşam dönmeyi planlıyorum. hangi adayı tavsiye edersiniz????
sevgili goralılar
haftasonunu kız arkadaşımla adalardan birinde geçirmek istiyorum. cumartesi akşam gidip pazar akşam dönmeyi planlıyorum. hangi adayı tavsiye edersiniz????
haftasonunu kız arkadaşımla adalardan birinde geçirmek istiyorum. cumartesi akşam gidip pazar akşam dönmeyi planlıyorum. hangi adayı tavsiye edersiniz????
0
kimse olmasın martılara baka baka, dolana dolana giderim gezerim diyorsan heybeliada, faytona binerim, bisikletle büyük turda deli gibi dolanırım az biraz balık türü yemekler yerim ee azda eglence kalabalık istiyorsan büyükada derim. ama söylemeden geçmiyim eglence büyükadada.
0
burgazada derim:) hem insan sayısı az,olanlar çok anlayışlı ve kibar. her yerde denize karşı oturabilirsiniz,sıcaksa girebilirsiniz. sahilde çok güzel balıkçı ve vs...
0
@rurouni;
aslında adalar, istanbulda bir semttir. bulmacalarda falan çıkar. ama tabi haklısınız. duyuruda belirtildiği gibi, cumartesi akşam gidip pazar dönebildiğim müddetçe nerede olduğu önemli değil. bu durumda karayipler eleniyor. ama aklınızda başka ada varsa paylaşabilirsiniz.
aslında adalar, istanbulda bir semttir. bulmacalarda falan çıkar. ama tabi haklısınız. duyuruda belirtildiği gibi, cumartesi akşam gidip pazar dönebildiğim müddetçe nerede olduğu önemli değil. bu durumda karayipler eleniyor. ama aklınızda başka ada varsa paylaşabilirsiniz.
0
zipirinsan
samimi bir arkadaşım, cinsiyeti erkek, cinsel isteğinin azalması gerektiğini, sonunun kötü olduğunu düşünüyor. resperdal dışında önerebileceğiniz bişi var mı?
samimi bir arkadaşım, cinsiyeti erkek, cinsel isteğinin azalması gerektiğini, sonunun kötü olduğunu düşünüyor. resperdal dışında önerebileceğiniz bişi var mı?
0
peikiyatr'a gidecek. basitçe halledecek. buradan aldığı tavsiye kötü sonuçlar doğurabilir. (depakin bu işi hallediyor diye biliyorum. ancak kendisi epilepsi (sara) hastalığı içindir. bilinçsizce kullanılmamalıdır.)
0
şimdi, erkekliğin doğasını ben bilemem. açıkçası çok da merak etmiyorum:)) hani, bana bir soru geldi. ben de arkadaşa yardımım dokunsun diye duyuruya danıştım.
0
erkeğin doğasını bilmiyorum dediğinize göre kadınsınız. samimi bir arkadaş da olsa erkek cinsiyetinde biri size bu soruyu soruyorsa başka bir şey ima etmek istiyor bence. ben de erkek doğasını biliyorsam böyle bu.
0
@kibritsuyu
duyuruya şukela olsa direkt verirdim:)
söz konusu sıkıntının çözümü bulunsaydı dünyada açlık kıtlık ve savaş olmazdı... ama kessinlikle olayın hem psikolojik hem de fizyolojik sebepleri olabilir. psikolojik sebepleri için doktora gitsin; fizyolojik sebepler içinse naughty america diye bir site var... bir baksın belki işine yarar:)
duyuruya şukela olsa direkt verirdim:)
söz konusu sıkıntının çözümü bulunsaydı dünyada açlık kıtlık ve savaş olmazdı... ama kessinlikle olayın hem psikolojik hem de fizyolojik sebepleri olabilir. psikolojik sebepleri için doktora gitsin; fizyolojik sebepler içinse naughty america diye bir site var... bir baksın belki işine yarar:)
0
asyMMetry
nasıl olucak derseniz şöyle,şimdi ekonomik, siyasi vb. sorunlar değilde,günlük hayatımızı etkileyen ama henüz bir çözüm bulunmamış olsun.mesela emekli kuyrukları, o kadar banka şubesi o kadar bankamatik olmasına rağmen hala bu kuyruklar var, veya marketlerde para öderken yaşanan kuyruklar o kadar ka
nasıl olucak derseniz şöyle,
şimdi ekonomik, siyasi vb. sorunlar değilde,
günlük hayatımızı etkileyen ama henüz bir çözüm bulunmamış olsun.
mesela emekli kuyrukları, o kadar banka şubesi o kadar bankamatik olmasına rağmen hala bu kuyruklar var, veya marketlerde para öderken yaşanan kuyruklar o kadar kasa olmasına rağmen hala sıra bekliyoruz.
ben iki kuyruk örneği verdim ama bu konunun dışında herhangi birşey olabilir. ayrıca size çok saçma gelse bile yazmaktan çekinmeyin. arkadaş arasında dalga konusu olmayacağına söz verebilirim. okuyan, acaba bu olabilir mi diyen, cevap yazan arkadaşlara şimdiden teşekür ederim.
şimdi ekonomik, siyasi vb. sorunlar değilde,
günlük hayatımızı etkileyen ama henüz bir çözüm bulunmamış olsun.
mesela emekli kuyrukları, o kadar banka şubesi o kadar bankamatik olmasına rağmen hala bu kuyruklar var, veya marketlerde para öderken yaşanan kuyruklar o kadar kasa olmasına rağmen hala sıra bekliyoruz.
ben iki kuyruk örneği verdim ama bu konunun dışında herhangi birşey olabilir. ayrıca size çok saçma gelse bile yazmaktan çekinmeyin. arkadaş arasında dalga konusu olmayacağına söz verebilirim. okuyan, acaba bu olabilir mi diyen, cevap yazan arkadaşlara şimdiden teşekür ederim.
0
1) Ekşiden şutlanma sebebinin açıklanmaması sorunu.
2) Kemalistlerin ülke yönetimini halka devretmemek için yaptığı ajitasyonların halka gına getirmesi sorunu.
2) Kemalistlerin ülke yönetimini halka devretmemek için yaptığı ajitasyonların halka gına getirmesi sorunu.
0
durakta otobüsün ne zaman geLeceğinin biLinmemesi sorunu. yani otobüs bekLeme sorunu. Ben de bir Liste var sana vermek isterdim ama şimdi vaktim yok, buLabiLirsem yazabiLirim hepsini tabi gücüm yeterse çünkü çokLar.
0
-yeni alınan ayakkabının mutlaka vurması
-düğünlerde org kullanılması ve düğün salonlarında disko topu sorunu(1 kez gittim hayatım boyunca ve bence bu bi sorundur)
-ezanın sonundaki bipbipiiibipi sesi
-cuma günleri camilerin mahalleye vaaz vermesi
-banliyö trenlerinin adının hakkını vermesi
-türkiyeyi bisikletle dolaşıycağımız gerçeği sorunsalı
-kaktüsler daha alımlı olsun diye kendisine ait olmayan çiçeklerin üzerine japonla yapıtıılması
-cumartesi günlerinin bi garip olması.hiç görülmeyen insanların sadece cmtesileri görülmesi.
-birilerinin arkalarından yürüyünce konuşmalarını kesmeleri,önlerine geçince ıslık çalmaları(ne bu ya çözemedim büyük sorun bence)
-hiçbir kulaklıktan tatmin olamama.
-tren gelir hoş gelir türküsüne gereken önemin verilmemiş olması.
ek:zombilerin yaşam sürelerinin yetersiz oluşu
istediğin sorun olsun.sayfalarca devam eder bu.
-düğünlerde org kullanılması ve düğün salonlarında disko topu sorunu(1 kez gittim hayatım boyunca ve bence bu bi sorundur)
-ezanın sonundaki bipbipiiibipi sesi
-cuma günleri camilerin mahalleye vaaz vermesi
-banliyö trenlerinin adının hakkını vermesi
-türkiyeyi bisikletle dolaşıycağımız gerçeği sorunsalı
-kaktüsler daha alımlı olsun diye kendisine ait olmayan çiçeklerin üzerine japonla yapıtıılması
-cumartesi günlerinin bi garip olması.hiç görülmeyen insanların sadece cmtesileri görülmesi.
-birilerinin arkalarından yürüyünce konuşmalarını kesmeleri,önlerine geçince ıslık çalmaları(ne bu ya çözemedim büyük sorun bence)
-hiçbir kulaklıktan tatmin olamama.
-tren gelir hoş gelir türküsüne gereken önemin verilmemiş olması.
ek:zombilerin yaşam sürelerinin yetersiz oluşu
istediğin sorun olsun.sayfalarca devam eder bu.
0
kadınların üzerlerine sürdükleri dandik ve yağlı losyonun üzerine yapışan simler. birileri insanın o şekilde güzel görünemeyeceğini açıklamalı artık. sen mi yaparsın bilmem.
0
yayalar için yeşil ışıkların çok kısa olması(ozellikle ankara)
canım ülkemde bisiklete binmenin imkansız olması
size yolda yürürken küfür etmiş , sizi tartaklamış kişilerin hala sokakta olması ve yeterli fiziki gücünüz yok ise yapanın yanına kalması
insanların mahkemeden vebadan kaçar gibi kaçması, kimsenin hiçbirşeye tanıklık yapmak istememesi
ülkede herkesin ağzında bir "sanane" lafının olması. yani sokakta karısını döve bir adama müdahale etseniz, tanımadığınız bir insana iyi niyetle bir tavsiye verseniz çok rahatça duyabilirsiniz sanane yi. daha yüzlerce var ya.
canım ülkemde bisiklete binmenin imkansız olması
size yolda yürürken küfür etmiş , sizi tartaklamış kişilerin hala sokakta olması ve yeterli fiziki gücünüz yok ise yapanın yanına kalması
insanların mahkemeden vebadan kaçar gibi kaçması, kimsenin hiçbirşeye tanıklık yapmak istememesi
ülkede herkesin ağzında bir "sanane" lafının olması. yani sokakta karısını döve bir adama müdahale etseniz, tanımadığınız bir insana iyi niyetle bir tavsiye verseniz çok rahatça duyabilirsiniz sanane yi. daha yüzlerce var ya.
0
bu şeye benzemiş, kuyruk hattı bekleme modelleri diye bi ders görmüştük simülasyon dersinde... bizi projemiz banka şube similasyonu ama kuyruk modelleriyle pek çok şey çözülebiliyor. mesela sınav kağıtlarını okuma problemi, ders çalışmadan önce, hangi konuları nasıl sıralayacağımız, ikinci el mi sıfır mı? hangi arabanın tüketici maliyeti daha azdır problemi. ve tabii ki, aranızda 50leren kalma şevrolesi olup da bana hediye etmek isteyen var mı vs...
0
fibrinojeni alinmis kan plazmasi
ayrıca daha dinç kalabilmek için neler yapmalım ne bileyim daha az uyku daha çok verim sınavlar çok bu ara ?
ayrıca daha dinç kalabilmek için neler yapmalım ne bileyim daha az uyku daha çok verim sınavlar çok bu ara ?
0
beynine yazık, nescafeye bulaşma. redbull içme.... kahveye kola atayım deme...
c vitamini al. yemeklerine dikkat et. ders çalışayım, aman sabahlıyım deme... bak sabahlamak kadar boktan bişi yok. sınavda uyuyakaldığımı bilirim.
greyfurt suyu iç. tadı kötü ama en doğal yöntem bu.
c vitamini al. yemeklerine dikkat et. ders çalışayım, aman sabahlıyım deme... bak sabahlamak kadar boktan bişi yok. sınavda uyuyakaldığımı bilirim.
greyfurt suyu iç. tadı kötü ama en doğal yöntem bu.
0
teşekkürler de şimdi yaz geliyor greyfurt sıkıntısı var kem küm
0
Vitamin evet. Kesinlikle doğal yollardan al vitaminlerini ama diyim sakın vitamin hapları kullanma bu süre zarfında ya da kullanacaksan dozu düşük ve oldukça gevşek zaman aralıklarıyla almaya dikkat et ağır yemek yeme. salata yiyebilirsin bol bol. mesela pazara çık cumartesi pazar her neyse işte, bol bol salata için bir şeyler al, salata hafif ve besleyici bir besindir. bana sorarsan sigarayı da azaLt derim eğer sigara içiyorsan!
bu arada tabii ki kafein'den uzak dur. aman diyim.
bu arada tabii ki kafein'den uzak dur. aman diyim.
0
lycanthrope
ne ki bu şimdi napıcaz ? sizede gelmiştir herhalde. buda şeysi.http://support.microsoft.com/gp/Messenger/tr
0
aynen bana da geldi, fakat ne yonergeden bir sey anladim ne de support sayfasindan yonlendirdigi hesabimda ne yapmam gerektiginden.
0
ya bana da geldi bu hacklendim sandım:((( nedir ne değildir? ben bin yıldır aynı adresi kullanıyorum, değişmem:((
0
Evet herkese geliyor. hersey legal gozukuyor ama alakayi cozemedim. Sahte oldugunu soyluyorlar ama 2006'da neden o zaman legal bir yonerge koyulmus?
0
itüsözlük'ten bmw850csi nickli arkadaşa ait yazı.
messenger hizmeti ile yahoo gmail ve benzeri free mail hesaplarını ilişkilendiren arkadaşlar için microsoft bazı düzenlemeler yapmaktadır. yani yazar et itusozluk com gibi bir mail adresini hotmail servislerine kayıt edip bu mail adresi ile messengerini kullananlar sıkıntı yaşayacaklardır. bu nedenle değişiklik durumu oluşmuştur. ama işin ilginç yanı böyle mail adresi ile messenger kullanmayanlarada bu mesaj gelmektedir,bekleyip görecez bakalım microsoft gene neler çeviriyor.
messenger hizmeti ile yahoo gmail ve benzeri free mail hesaplarını ilişkilendiren arkadaşlar için microsoft bazı düzenlemeler yapmaktadır. yani yazar et itusozluk com gibi bir mail adresini hotmail servislerine kayıt edip bu mail adresi ile messengerini kullananlar sıkıntı yaşayacaklardır. bu nedenle değişiklik durumu oluşmuştur. ama işin ilginç yanı böyle mail adresi ile messenger kullanmayanlarada bu mesaj gelmektedir,bekleyip görecez bakalım microsoft gene neler çeviriyor.
0
please dont die
benzer bir iki baslik var ama tam olarak benim sorunumu yansitmiyor gibi geldi. sorunum sudur efendim; uyuyamamak. ama uykum gelmediginden degil, cok dusunmekten. uykulu bir halde yataga gitsem bile yataga girdim anda dusunmeye basliyorum ki bu aralar gelecek planlari konusunda sikinti yasadigim ic
benzer bir iki baslik var ama tam olarak benim sorunumu yansitmiyor gibi geldi.
sorunum sudur efendim; uyuyamamak. ama uykum gelmediginden degil, cok dusunmekten. uykulu bir halde yataga gitsem bile yataga girdim anda dusunmeye basliyorum ki bu aralar gelecek planlari konusunda sikinti yasadigim icin uyumak tam anlamiyla imkansiz hale geliyor. eskiden guzel seyler duslemeye calisirdim ama onu da beceremiyorum artik. o yuzden son zamanlarda uykusuzluktan bayilacak raddeye gelene kadar bekleyip o sekilde yataga giriyorum ki tahmin edersiniz vucudum inanilmaz yipranmaya basladi. mental acidan zaten yorgunum, ikisi birlesince gun icinde bir pamuga donusuyor, hayal aleminde geziniyorum. basina onceden benzer seyler gelen kimse var midir? cozum icin ne onerilir?
sorunum sudur efendim; uyuyamamak. ama uykum gelmediginden degil, cok dusunmekten. uykulu bir halde yataga gitsem bile yataga girdim anda dusunmeye basliyorum ki bu aralar gelecek planlari konusunda sikinti yasadigim icin uyumak tam anlamiyla imkansiz hale geliyor. eskiden guzel seyler duslemeye calisirdim ama onu da beceremiyorum artik. o yuzden son zamanlarda uykusuzluktan bayilacak raddeye gelene kadar bekleyip o sekilde yataga giriyorum ki tahmin edersiniz vucudum inanilmaz yipranmaya basladi. mental acidan zaten yorgunum, ikisi birlesince gun icinde bir pamuga donusuyor, hayal aleminde geziniyorum. basina onceden benzer seyler gelen kimse var midir? cozum icin ne onerilir?
0
tamamen aynısını bende yaşıyorum. kullandığım yöntem şudur: sanki yatarken sabah olmuş da işe gitme vakti gelmiş de biraz daha uyumak istiyorum gibi düşünüyorum. yataktan çıkmak istemiyorum. o psikolojiye girebildiğim an uyuyorum. diğer yöntemlerim ise dizi, belgesel vs. izlerken sızmak. böylece düşünmeye vakit olmuyor.
0
biz ona depresyon diyoruz bizim köyde...
zamanla geçer demekle birlikte, canına tak ettiyse bir adet uzman eşliğinde antidepresan kullanmak da işine gelebilir, diye ekliyorum...
zamanla geçer demekle birlikte, canına tak ettiyse bir adet uzman eşliğinde antidepresan kullanmak da işine gelebilir, diye ekliyorum...
0
@ desdinova : dizi, film olayini deniyorum bende, o sekilde kafayi baska konularla mesgul etmis oluyorum. diger opsiyonu denicem sanirim, ama ne kadar ise yarar emin degilim
@ uyuzcan: anti-depresan kullanmistim onceden, o yuzden onu en son opsiyon olarak saklayayim.
tesekkur ettim.
@ uyuzcan: anti-depresan kullanmistim onceden, o yuzden onu en son opsiyon olarak saklayayim.
tesekkur ettim.
0
aslına bakarsan ben de benzer bir durumdayım ve alkole vurdum kendimi. en azından alkolün çare olmadığını söyleyebilirim sanırım. (:
0
bunun çözümü, mp3 playerını kulağına takman ve tamamen müziğe odaklanmandır.
0
tam da bunun için bir arkadaşım melatonin kullanıp faydasını görmüştü. antidepresana göre tuzlu, her gün içmeye göre daha ucuz bir seçenek gibi görünüyor.
tecrübelerime göre, yatmadan önce tv izlemek ya da bilgisayar başında vakit geçirmek benim gibi çoğu insanda uykuyu getirmek yerine kaçırıyor. bunun yerine uyunması planlanan saatten birkaç saat önce bir şeyler okumak ya da hafif bir egzersiz yapmak nispeten rahatlatıyor. bir de akşam kola-kahve-çay içmemek uykunun kaçışını yavaşlatıyor :)
tecrübelerime göre, yatmadan önce tv izlemek ya da bilgisayar başında vakit geçirmek benim gibi çoğu insanda uykuyu getirmek yerine kaçırıyor. bunun yerine uyunması planlanan saatten birkaç saat önce bir şeyler okumak ya da hafif bir egzersiz yapmak nispeten rahatlatıyor. bir de akşam kola-kahve-çay içmemek uykunun kaçışını yavaşlatıyor :)
0
utmaksun
arkadaşlar istanbul avrupa yakasında tiyatro eğitimi almak istiyorum tavsiye edebileceğiniz iyi eğitim veren yerler nereleridir?
arkadaşlar istanbul avrupa yakasında tiyatro eğitimi almak istiyorum tavsiye edebileceğiniz iyi eğitim veren yerler nereleridir?
0
Müjdat Gezen anadolu yakasında.
Akademi İstanbul eskiden epey iyiydi oyunculuk çalışmaları konusunda. Yeri İstiklal caddesinde.
www.akademi-istanbul.com.tr
Akademi İstanbul eskiden epey iyiydi oyunculuk çalışmaları konusunda. Yeri İstiklal caddesinde.
www.akademi-istanbul.com.tr
0
ben geçen gün sadri alışık kültür merkezi hakkında bir yazı okudum gazetede. nerede bilmiyorum ama aylık 350 liraya oyunculuk eğitimi falan diyordu, gidip başvurasım gelmişti:) hani sırf çolpan ilhanı göreyim diye:)
0
şahika tekand'ın atölyesi var stüdyo oyuncuları nişantaşında.
www.studiooyunculari.com
www.studiooyunculari.com
0
rising creeps
sevgili galyalilarbilirim ki her derde deva olan sizler benim de bu derdime care bulmakta gecikmezsiniz.sikintim sudur :yogun bir is temposu ile calismaktayim, ustune ustuluk aksamlari da dersaneye devam etmekteyim (haftaici 4 gun-haftasonuda 4 saat etut).aksamlari da 00:30-01:00 e kadar ders calism
sevgili galyalilar
bilirim ki her derde deva olan sizler benim de bu derdime care bulmakta gecikmezsiniz.
sikintim sudur :
yogun bir is temposu ile calismaktayim, ustune ustuluk aksamlari da dersaneye devam etmekteyim (haftaici 4 gun-haftasonuda 4 saat etut).
aksamlari da 00:30-01:00 e kadar ders calismakta sabahlari 06:30-07:00 gibi uyanip ise gitmekteyim.
bu tempoda artik vucut bazi arizalar cikarmakta en basiti asiri agresiflik,yogun unutkanlik gibi emareler ile kendini gostermekte.
tavsiyeleriniz,onerebileceginiz vitamin,koca kari ilaclari nelerdir? unutkanligimi azaltmak icin neler yapmaliyim?
bilirim ki her derde deva olan sizler benim de bu derdime care bulmakta gecikmezsiniz.
sikintim sudur :
yogun bir is temposu ile calismaktayim, ustune ustuluk aksamlari da dersaneye devam etmekteyim (haftaici 4 gun-haftasonuda 4 saat etut).
aksamlari da 00:30-01:00 e kadar ders calismakta sabahlari 06:30-07:00 gibi uyanip ise gitmekteyim.
bu tempoda artik vucut bazi arizalar cikarmakta en basiti asiri agresiflik,yogun unutkanlik gibi emareler ile kendini gostermekte.
tavsiyeleriniz,onerebileceginiz vitamin,koca kari ilaclari nelerdir? unutkanligimi azaltmak icin neler yapmaliyim?
0
unutkanlık benim de sorunum. ama işte sana benim süper önerilerim:
*sabah aç karnına bir avuç kadar kuru üzüm ye. bu, beynin ihtiyacı olan glikozu bir anda sağlayacak ve müthiş bir zihin açıklığına sebep olacak.
*ceviz de yiyebilirsin. unutkanlığa iyi geldiğini okumuştum.
*ananas, depresyondan çıkaran bir meyve. insana moral motivasyon sağladığı, enerji verdiği söylenir. bimde beş liraya satıyorlar. bir tanesi benim gibi danalara bile bir hafta gidiyor.
*her akşam yatmadan önce bir kase yoğurda bir tatlı kaşığı keten tohumu karıştır. zayıflattığı söyleniyor ama hikaye. bu zımbırtının asıl özelliği zihin açmak ve kan şekerini düzenlemektir.
*c vitamini takviyesi al. unutkanlık da varsa, b vitamini takviyesi de al. bir eczaneye gitsen, sana önerirler. ben bir ara yanlış olmasın, supradin mi supradil mi öyle bir vitamin takviyesi kullandım.
*yatmadan önce başına masaj yap.
*odandaki elektrikli aletlerin fişlerini yatmadan önce çek, karanlık bir ortamda uyu.
önerilerimiz bu kadardır efenim.
*sabah aç karnına bir avuç kadar kuru üzüm ye. bu, beynin ihtiyacı olan glikozu bir anda sağlayacak ve müthiş bir zihin açıklığına sebep olacak.
*ceviz de yiyebilirsin. unutkanlığa iyi geldiğini okumuştum.
*ananas, depresyondan çıkaran bir meyve. insana moral motivasyon sağladığı, enerji verdiği söylenir. bimde beş liraya satıyorlar. bir tanesi benim gibi danalara bile bir hafta gidiyor.
*her akşam yatmadan önce bir kase yoğurda bir tatlı kaşığı keten tohumu karıştır. zayıflattığı söyleniyor ama hikaye. bu zımbırtının asıl özelliği zihin açmak ve kan şekerini düzenlemektir.
*c vitamini takviyesi al. unutkanlık da varsa, b vitamini takviyesi de al. bir eczaneye gitsen, sana önerirler. ben bir ara yanlış olmasın, supradin mi supradil mi öyle bir vitamin takviyesi kullandım.
*yatmadan önce başına masaj yap.
*odandaki elektrikli aletlerin fişlerini yatmadan önce çek, karanlık bir ortamda uyu.
önerilerimiz bu kadardır efenim.
0
pharmaton diyorlar bu durumda. ben bir etkisini görmemiştim ama düzenli kullanmak gerekiyor belki de.
0
vakti zamaninda bende one a day kullanmistim ama bir faydasini gormedigimi belirtmeyi unuttum.ayrica vitamin takviyesi olarak bunlari dogal yollardan almak yerine yapay olarak vucuda sokmanin zararlari neler? ayrica balik yagi nin faydasini gorebilirmiyim?
0
meditasyonun da yatmadan önce çok faydası olur. 10 minutes of deep relaxation deyu bir audiobook var acaip faydasını görürsünüz. multi-vit de iyi gelir lakin iştah açar meretler.
0
aero dynamik
yabancı arkadaşlarım türkiyede kuaförlük eğitimi almak istiyorlar. benden bilgi istediler ama, erkek bir elektronik mühendisi olarak kuaförlük hakkında hiçbir bilgiye sahip değilim.ülkelerine döndüklerinde işlerine yarayacak belge sahip olabilecekleri özel/devlet eğitim alternatifleri nelerdir?
yabancı arkadaşlarım türkiyede kuaförlük eğitimi almak istiyorlar. benden bilgi istediler ama, erkek bir elektronik mühendisi olarak kuaförlük hakkında hiçbir bilgiye sahip değilim.ülkelerine döndüklerinde işlerine yarayacak belge sahip olabilecekleri özel/devlet eğitim alternatifleri nelerdir?
0
kız meslek liselerinin kuaförlük ve güzellik bilgisi adında bir bölümleri var. lisans olarak da dört yıllık kuaförlük ve güzellik bilgisi öğretmenliği. onun dışında nasıl eğitim alınır, bir kuaföre gidip sormanızı öneririm. ama benim kuaförüm, bu liseden mezundu. o liseden, kalfa olarak mezun olunuyormuş. sonra, bir sınava girip ustalık belgesi alıyorlarmış. ayrıntılı bilmiyorum şimdi.
0
