[]

nasıl profesör olunur?

ben merak ettim bunu abi. bi insan nasıl mühendislik fakültesinde prof olabilir? yani düşünüyorum düşünüyorum aklıma gelmiyor. ben ve birçok arkadaşım mezun olalım üniversite kapısından geçmiycez diye adaklar adıyoruz. kendimi asla okumuş prof olmuş düşünemiyorum. ama merak da ediyorum. insan nasıl prof olabilir? çoluklu çocuklu insanlar nasıl o çalışma temposuna motive olabilir. biri bana anlatsın.




 
3000 tl maaş, 3 ay tatil, devlet garantisi vb.. bundan daha iyisi milletvekilliği ki o da 5000 tl maaş, 4 yıl çalışıp emekli olma, 4000 tl emekli maaşı. millet neden yırtınıyor vekil olayım diye, yapılacak iş mi vekillik :)


  • areels  (22.02.10 21:59:23) 
yaa hocalara sorcam ben de, yemiyo gözüm uzattık zaten daha beter uzamasın diye:))


  • zipirinsan  (22.02.10 22:05:21) 
doçentlikten sonra bildiğin kadarıyla yine profesörlük için bir takım çalışmalar yapıp, sınavdan geçiyor. ondan sonra da profesör olarak ömür boyu devam ediyor, tabi ünvanı geri alınmazsa.

müthiş bir yoğun tempo olmayabilir baktığımız. mesela bizim bazı hocalar haftada 2 saat ders anlatıyorlar sadece bize. diğer sınıfa da girdiğini biliyoruz, 2 saat de onlara anlatsa haftada, ayda 16 saat geliyor fakülteye. geri kalan saatlerde de başka okullara gidiyor, avukatlık yapıyor, danışmanlık yapıyor, vs. ama en nihayetinde adamın zevk aldığı ve karşılığında sağlam paralar kazandığı iş bunlar.

günde 16-17 saat çalışan işçiler var, asıl o adamlar nasıl motive oluyorlar bu hayata, onu sormak lazım.

edit: prof. olmak için sınav yokmuş.
  • pomolilik  (22.02.10 22:20:46 ~ 23.02.10 23:05:25) 
okul bitti -> bs.
master / doktora -> ms. / dr
sonra akademik kadro beklerler hangisi boşsa ve hangi kriterleri sağlıyosa (makale, çalışma, boş olan kadronun kriterleri, doktora yeterlilik sınavı, dil vs.... ) ona göre yar.doc ya da doc kadrosuna atama.
sonra mis gibi çalışmalar olursa (türkiye hariç) prof kadrosu varsa bi üni.de başvurur alırlar özelliklerine bakarak ...
  • yoa  (22.02.10 22:22:16 ~ 22:23:19) 
lisans => master + doktora normal geliyor. (doktora da en az bir yayin yapmis olmasi gerekir.) buradan sonra yrd.doc.luk alabilmek adina bazi kriterler var ingilizce bilgisi (kpds veya uds), yayin sayisi, yrd.doc.luk jurisi. juri kismi en kazigi, gecersen ve kadro varsa yrd.doc olursun. sonra yayin + ingilizce dil belgesi (kpds veya uds) {su an icin uds bir kez istenen puan alininca yetiyor.} + yine docentlik jurisi (yine en kazigi bu.) gecersen ve kadro varsa (docentlik kadrosu yani) atanirsin docent. ondan sonra da beklemeye baslarsin yine kadro gelince bu sefer yine bir juriye seminer tarzi bir sunum da bulunursun o ne yrd.doc luk ya da doc.luk jurisine benzer (tabi kimi yerlere gore degiskenlik gosterebilir, her yerde istisna olabilir yani gecirtmezlerse gecirtmezler, ugrastirirlar, surunursun vesaire vesaire falan fistik...) oradan da prof.luk icin yeterli kriterleri saglamis olursun. genelde boyledir.

gordugun hangi calisma temposunu kiyasliyorsun bilmiyorum belli bir seviyeden sonra (dr.<yrd.doc.<doc.) zaten kendi yuksek lisans ogrenci(ler)i ya da asistan(lar)i oluyor bu kisilerin. onlarla ilgilenerek yayin yapmalarini arastirma yapmalarina katki sagliyorsun yoksa atiyorum bir docent olmus birisinin lab.a girip temel deneyleri yapma ve/veya deney gerecleri/duzenekleri kurma-calistirma gibi tempo yasamasi beklenmez, ugrasmazlar. ancak deney sonuclari dahilinde yorumlariyla katki saglarlar ki zaten bu adamlar kariyerinin buyuk bolumunu o islerle gecirmis oldugundan ongorusu ve bilgisi asmis seviyede olur. neyse buradan hareketle makale cikar, bu durum ise akademek kriterlerin en onemlilerinden biridir.


akademik atama ve yükseltme kriterleri uzerinden her universiteye gore degisebilen maddeleri var ama cok cok farkli seyler yok genel butunluk icinde. istersen bu kelime anahtariyla arama yapabilirsin hangi universite ne istemis neyi gereksiz gormus neyi sart kosmus gibi...

tabi bir de soyle bir sey var es gecmeyelim ayip olur, buyursunlar,
(bkz: pijamalı profesör).
  • lejant  (22.02.10 22:52:25) 
Nasıl diye sormuşsunuz ama anladığım kadarıyla asıl öğrenmek istediğiniz "niçin profesör olunur?" sorusunun cevabı (nasılını öğrenmek isterseniz bana yazabilirsiniz). İki gruba ayırmak mümkün:

1. Özel sektörden korktukları için profesör olanlar: Bunlar özel şirkette tutunamayacak türde insanlar. Çoğunu bir iş mülakatına soksanız iki kelimeyi biraraya getiremez, zaten işe alınmayacaklarını bildikleri bu ortamdan kaçmak için üniversiteye sığın(dırıl)mışlardır. Bunlar üniversitede de bir işe yaramaz, senelerce aynı dersi anlatır, profesörlüğü aldıktan sonra bilimsel çalışma yapmazlar (öncekileri de birine yapışmak suretiyle yapmışlardır zaten). Adamını tutma yoluyla yükselirler.
2. Bilim insanları: Bilim aşığı bu insanlar bilimsel çalışma ortamında olmak için üniversitelerde çalışırlar, bilim yaparlar. Bir şeyler keşfederek mutlu olurlar. Yeni bir şeyler bulmanın keyfi hiçbir şeyde yoktur ama bunun için "eşşek gibi" çalışmak gereklidir. Bu tür tiplerin kafasında o sonuca ulaşmak olduğu için çalışmak ağır gelmez, aksine zevkli olur. Bunlarla evlenen de bunu bilerek evlenir, işine gelmezse boşanır :)

Ben asıl özel sektörde şirket sahibinin servetini yükseltmek ve sırf para kazanmak için hiçbir haz almadan nasıl çalışılır onu merak ediyorum. Üniversitede çalışırken sevdiğiniz işi yaparak üstüne para alırsınız :)

Aslında sevdiğiniz bölümde, dersleri ders olarak değil de merak ettiğiniz için okuyor olsaydınız akademisyenleri daha iyi anlardınız.

@areels: Tatil üç ay değil, bir ay.
@pomolilik: prof.luk için sınav yok ve sanırım beş sene prof. olarak geçirmeden işten ayrılırsanız ünvanınızı kullanamıyorsunuz.
@yoa: doktora yeterlilik sınavı sadece doktora tezine başlamak için gerekli.
  • sourlemonade  (23.02.10 08:05:46) 
bir de akademik calismak isteyip de kadro acilamamasindan dolayi ozel sektore gecmek zorunda kalip geri donemeyenler var ki ne sen sor ne de ben anlatayim. para tatli geliyor, donemiyorsun. icinde kaliyor.

ama bir gun sira bana da gelecek.
  • fdegir  (23.02.10 11:26:29) 
"çalışma temposu" dediğin asıl özel sektörde olur.


  • alembic  (23.02.10 18:42:36) 
12 eylülden sonra yökün adamıysan 3 5 çeviriyle bal gibi olur.


  • Mokele  (13.03.10 23:17:06) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.