içindekiler önemli değilse bilgisayarımdan sağ tık-biçimlendir veya format

biçimlendir gitsin

biçimlendirmek işe yaramayabilir. recovery programlarından biri sorunu çözecektir

hayyamdan body artı ikinci el çok ucuza bir 18-55 kit alın. zaten bir süreden sorna çok dandik bir lens olduğunu anlayacaksınız ve kullanmayacaksınız. ama işte öğrenene kadar da kullanırsınız.

ya da direkt tamron 17-50 f2.8 alın paşalar gibi kullanın.

50mm F1.8 tek başına yeterli olmaz, 2. lens olarak düşünebilirsin. hayyamdan alsa daha iyi o fiyata 2. lensi de almış olursun hem.

18-55'e verdiğiniz paraya acırsınız ilerde, onu geçtim gold'dan aldığınızda da verdiğiniz vergiye yanarsınız ilerde bence. hayyam'da 1 yıl garanti veren yerler var bu arada.

Hangi objektif o zaman? Şimdilik tek bir objektifim olsun, toplam fiyat da 2000'i geçmesin istiyorum.

ya hocam al sen kendine iyisi mi bir 18-55 (bence ikinci el sen istersen 0 da olur) gör bakalım. ne tarz bir lensle çekmek hoşuna gider. belki 18-55 de sarar seni. bir ömür mutlu mesut kullanırsın ? 50 mm yi belki hiç bir zaman sevmeyeceksin.

tanıdığım fotoğrafa yeni başlayan bir çok kişi 50mm kafasına gelemedi uzunca bir süre. ben de sevmiyordum başlarda 50 mm. çünkü ilk göz ağrım filmli makinelerdi ve ordaki 50 mm ye alıştım ordan sora dx sensörlerde 50 mm çok boktan geldi. neyse paran varsa garanti ediyorum uzun süre kullanacağına 17-50 f2.7 tamron ya da sigma al. onun haricinde git al bir 18-55 ikinci el ucuz onunla takıl bir süre. kendin karar ver.

he belki 35 mm daha hoşuan gidecek çocuğun ? ben o zamanki aklım olsa gider 35mm f1.8 alırdım mesela.

ya da prime kafasına hiç bir zaman gelemeyebilirsin.

kısmet işi. en dipten başla ki paranı boşu boşuna çarçur etme. hatta nikon kullansaydın benim 18-55 i satardım direkt sana.

TAMRON 17-50 mm F/2.8 VC'li Titreşim Engelleyici Lens.

Makinede kararlıysan lens olarak bunu almani tavsiye ederim. Hayyamda 800-900 arasına bulabilirsin sanırım.

50 mm tabi ki. müthiş görüntü veriyor.

50mm hiç zoom yapmıyor mu?

sabit odaklı oluyor 50mmç misal 18-55 ise 18 ve 55 mm aralığında zoom yapıyor.

volunteer gönüllü demek.

direk heart işte. mesela "my heart will go on" adlı şarkı geldi aklıma "gönlüm alcak başını gidecek" diye çevirsek olur gibi

translate.google.com|en|g%C3%B6n%C3%BCl

"Gönüllü olarak" manasında "by will" veya "Gönülden" manasında "from heart" iş görür mü?

tam karşılığı heart. bir türk geyiği yapayım müsadenizle: ingilizler soğuk millet olduğu için gönül kalp yürek vicdan bunların hepsi için tek kelime kullanmışlar bizse çok duygusal olduğumuz için bir sürü ad vermişiz ya yaa..

gönülü türkçe cümle içinde kullanman lazım, yerine göre farklı kullanımları olabilir.

Aslında bazı durumlarda "heart" karşılıyor gibi, cümleye göre.

Ama mesela "Benim gönlüm rahat" cümlesini nasıl çeviririz?

my conscience is clear

gönlü rahat olmak:

feel comfortable about...

oktay sinanoğlu, hiç bir dilde, gönül kelimesinin türkçedeki anlamını karşılayacak kelime bulunmadığını iddia ediyorimiş.

hayyam pasajına bakın,taksit için birşey diyemiyorum ama..olmadı elektronik marketlerde bulursunuz.Objektif için önerim hayyam pasajıdır...

hayyam'da nova fotoğraf var, kredi kartından çektirince biraz komisyon alıyorlar ama her halükarda daha cuza gelir. bir de 18-55 almamak çok doğru bir karar. zumda falan işim yok dersen body olarak al yanında bir de 50mm al ilerde isteğine göre başka bir zum ya da tele lens alırsın

ok body olarak iyi bir tercih ama sana tavsiyem burdaki üç beş cevaba göre tercihini kullanmaman :)
18-55 kit lensi ve alsan da almsan da en fazla 100 lira oynar fiyatta, ilk aşamada da makinayı çözünceye kadar bu kit lens sana yardımcı olur..
hele bir de "hangi objektif olsun" diye geniş bir soru soruyorsan kesinlikle beklemeni, araştırmanı öneririm :)

@yuto'nun da dediği gibi her canoncunun çantasında bulunan/bulunması gereken 50mm f:1.8 lensi de alabilirsin ilk etapta.. piyasası yaklaşık 200 tl civarında şu aralar..

Teşekkürler değerli yorumlarınız için. O zaman ben 18-55'i alıyorum, makineyi öğrenip kabuğumu kırana kadar kullanıyorum. Artık bu yetmemeye başladığında tekrar size danışırım :)

bonacure erkek serisinde var dediğin türden ürün bir bak istersen, şampuan sonrası bir kremi vardı adını hatırlayamadım şimdi.

şampuandan şampuana değişmiyor kabaran saç her zaman kabarıyor saç kremi kullanın derim ben.

kabaran saçlar için düzleştirici-yatıştırıcı özellikli saç kremleri mevcut aslında, strawberry.net miydi neydi orada çeşit çok iyice incelemek lazım.

kabarıklığın, elektirklenmenin sebebi kremsizliktir. erkeği kadını yok bu işin.

1. seçenek; sampuandan sonra saç kremi. herhangi bi marka olur. ipek'i tavsiye ederim hatta.

2. seçenek; 2 si bir arada şampuanlar (şampuan + saç kremi)

3. seçenek; saçı kremsiz şampuanla yıkayıp banyodan çıktıktan sonra elidor 7/24 ler. her saç tipine göre var.

notlar; saçınızı banyoda kremlemeyi seçerseniz lütfen kremliyken tarayın. dökülen orda dökülecektir. taranmış haliyle durulayın. banyodan sonra artık jöle olur hatta yine 7/24 olur farketmez.

uzun saçlı erkekler nedense saçları taramıyor. taramazsanız çok karışır ve dökülür fena halde.

bu arada sadece banyodan banyoya tarayın.

ohh..

yıkandıktan sonra buz gibi suyu şöyle bi başından geçir. kabarmaz eskisi gibi.

uçlarına saç kremi sürersen hem kabarmaz hemde dökülmez
ayrıca kurutmanın sonuna doğru kalın bir fırça üstten tarayarak kurut

peki saç kremi önerileriniz nelerdir?

saç kurutma makinası kullanma havluya sar

@anlam
taramazsan dökülürü biraz açar mısın? banyoda şampuanlıyken taramalı mıyız saçlarımızı

saçlar kremliyken tarak mis gibi açar saçları. bölece saçında zaten dökülmeye hazır bekleyen ve uzun saçlarının arasında kalmış her saç banyodayken dökülür akar gider. (gideri temizlemeyi unutma kadınlar nefret eder :)başka zaman dökülmez. yatağa, yere, kıyafete filan. sadece banyoda dökülür. sağlıklı olan da odur zaten.

diplerine sürme yalnız sampuan gibi. böle tepeden başla. kulak hizası diyelim hadi.

saç kremi valla ben sarı İpek kullanıyorum ucuz, ekonomik ve 10 numara hiç kasma yani cancanlı olsun diye.

ve evet saç kurutma makinesi le kurutmadan önce havlu iyice alsın saçındaki suyu. 15 dakıka filan takıl yani öle. sonra bir daha tara 7/24 ü sür. ve hafifçe kurut. (kurutma kısmı sinüzit ve boyun fıtığı olmamam için aslında. :) üstelik saça sağlıklı ama kabarık olmayan bir hacim de verir.)

@efendy şampuanlıyken değil, kremliyken tarayacaksın. sampuanlıyken tararsan kırılır, yıpranır.

sonradan değil, genetik.

nsanlar neden sağlak olursa aynı nedenden

ailemde herkes solak, küçükken ben de solak olarak başlamışım ama şu an genelde sağ elimi kullanıyorum. gerektiğinde aynı şeyleri sol elimle de yapabiliyorum ama. küçüklükten itibaren az kullandığın taraf köreliyor, o yüzden sol elle yemek yemeye meyilli minik çocuğun elinden kaşığı çatalı alıp da sağ eline verirseniz solak olan çocuğu sağlak yapabiliyorsunuz. tam tersi de geçerli. manipüle edilebilir bir genetik özellik yani.

solaklar anne karnında sol başparmağını emdiklerinden bu elini kullanmak alışkanlık haline gelmiştir ve sol elini kullanır diye biliyorum.yanlış olabilir tabi emin değilim.

rahimde gelişen bir olgu sanırım. çift yumurta ikizlerinin biri sağlak diğeri solak olur derler.

www.mediamonkey.com
(bkz: foobar2000)
www.jaangle.com

winamp?

priz kimi yerlerde var, ama kablosuz internet işi kısmet. ben henüz görmedim, göreni de görmedim. "arızalı" diyorlar sürekli

Yemekli vagonlarda denk geliyor bazen kablosuz internet ama kağnı hızıyla.

fatih ekspresinin vagonlarında genelde priz olur, ama çalışıp çalışmaması şansınıza. sakarya o konuda daha iyi.

internet olayına hiç girmiyorum. (giremiyorum hesabı)

fatih en iyinin bi kötüsü trenlerden sanırım. şansınıza yeni vagon denk gelirse piriz de var. wifi'den ise emin değilim.

en iyileri ise cumhuriyet sakarya eskişehir bir de bir tane daha istanbul - eskişehir yapan

tren iyidir fatih eks. hepten iyidir izmit arifiye bozöyük heygidi günler hey...

bostancı da cadde bisiklet var sanki orda böyle bir hizmet vardı..
0 216 362 15 12 Bağdat Cad No: 522 Bostancı

arayıp bi sorun isterseniz

bahsettigin orta duzey,tur atmak icinse bostanci sahilde basket sahalarinin yaninda var.

turkcelliysen gençtürksel 3 saatlik bedeve veriyodu caddebostan ve bostancı sahillerde

fenerbahçe stadyumunun karşısında delta bisiklet var. günlük 30tl kadardı. doğru düzgün bir bisiklet kiralamış olursunuz.

resident evil'in filmi çıkıyodu sanırım iyi birşey olacak gibi

zombiliye girer diyerek yazıyorum; resident evil serisi

dawn of the dead
kişisel fikrim.

dawn of the dead
dellamorte dellamore

ve elbetteki: shaun of the dead

dawn of the dead

28 days later iyi diyolar.

ada zombilerin düğünü

i am legend da iyi gibi.

return of the living dead III

(bkz: shaun of the dead)

dawn of the dead hakketen en iyi zombi filmidir. birde eski versiyonu var 1970lerde çekilmiş olması lazım. O da güzeldir. bir de yaşayan ölüler diye bir film vardı orjinal adı neydi bilmiyorum eski bir film. hatırlayan olursa söylesin o da güzeldir. onun dısında shaun of the dead i seversen zombieland i de seversin sanırım.

not: arkadas yazmış @luzumsuzadam

ezilmis kurumus porsumur bir kertenkele gibi geldi bana?

bi daha baktim, celimsiz bir fare gibi geldi. bi daha bakarsam ne cikacak kimbilir

ben de kertenkeleye benzettim. ama evde ne işi var? temizimdir yani, pis de değilim hani. :)

daha can alıcı bir sorum var asıl, o daha önemli hatta sanırım. bunların yuvası vs. var mıdır? dehşete kapılıp koşarak ilaçlama firmalarına mı gitmeliyim?
not: böcek ve türevlerine karşı aşırı ödleğimdir. tiksinirim. gece uyuyamam vs.

duvardan, kapi pervazindan, bi delikten bi yerden sizmis girmistir. zannetmiyorum ki bir kertenkele pislik gostergesi olsun.

ama kertenkele oldugundan emin miyiz? zira fare falansa duyuruyu da ilaclatalim.

fare falan diyerek beni ziyadesiyle korkutmuş bulunmaktasınız. ben dışarı çıkıyorum. sanırım uzun bir süre de geri dönmeyeceğim.

biraz daha rahatladım şimdi. teşekkür ederim hepinize=)

ölmüş bir kertenkele. farenin kuyruğunda desen mi olur hiç.

ölmüş gecko bu osmancık mı ne de diyolar

bildim yılansı fare bu. nerde görsem tanırım.

ahhahahaha :D

ben novayı kullanıyorum bunun dışında macro ve babataş bolcana tavsiye ediyor. ama bence nova iyi 3. katta.

ya çok özür doğubankı hayyam ile karıştırdım.

doğu bank değil hayyamdan alınır öyle şeyler bence.

herhalde vidyo çekiminin bi dslr kamerada ne kadar zararlı ve gereksiz olduğunu biliyorsunuz. bildiğinizi varsayıyorum en azından çünkü yıllar önce sizin bi röportajınızı okumuştum bi sinema dergisinde :)
kısa film çekimi filan tipi şeylerde kullanacaksanız uzak durun derim :)550d için garanti bence önemli, ziyadesiyle pahalı bi makine. doğubank alışverişte güvendiğim bi yer olmadı o sebeple ilerisi için yardımcı olamayacağım güven konusunda :/

doğrudur okumuşsunuzdur. video çekiminin bir dslr makinede neden zararlı olduğunu bilmiyorum ancak gereksiz olduğunu da düşünmüyorum. asıl amacım fotoğraf makinesi almak elbette. ancak video çekimine de ihtiyacım var. 500d ile 550d nin en görünür farkı hd video çekimindeki kaliteleri. belirli bir malın belirli özelliklerinde kırpma yapılmadan biraz daha para ödeyerek bir üst modelini almakta da bir sakınca görmüyorum. sonuçta bu konulmuş bir özelliktir ama kullanmamakta da özgürdür kişi.

şu an iyi bir yeni video kamera + iyi bir yeni fotoğraf makinesini aynı anda almaya kalksanız 6-7 milyarı gözden çıkarmanız gerekiyor. ben de öyle yapmaktansa ufak tefek video işlerimi göreceğim ama aynı zamanda iyi de fotoğraf çekebileceğim bir fotoğraf makinesi almayı düşünmüştüm. 550d de bunun için uygun gözüküyor. yoksa elbette bir dslr makineden SONY HDR-XR520 tarzı bir video performansı beklemiyorum ancak netteki sample videolar da dikkatimi çekti doğrusu.

Bu arada üzerinize alınmayın ama internette birisi çok güzel açıklamış dslr ve video olayını :)

"Bundan 20 sene önce cep telefonu yoktu;

ev telefonu ve telsiz vardı. Ne oldu, ikisi birleşti. Sonuç: tartışılmaz! ilerleyelim...

Cep telefonundan mesaj gönderimi diye bir şey yoktu, çağrı cihazı vardı. Cep telefonu bununla da birleşti...

Cep telefonu ve fotoğraf makinesi ayrıydı. Cep telefonu fotoğraf makinesiyle sonra da kamerayla birleşti. Sonuç: tabi ki kamerayla ve slr ile bir tutulamaz, ama şunu da unutmayın ilk çıktığında sadece VGA kamera ile resim çekebiliyorduk şu an optik zoom lu olanları bile var ve sağladığı avantaj ile yakaladığı başarıyı görmezden gelmek, kusura bakmayın ama aptallıktır.

Daha da ilerleyelim...

İnternet başka şey cep telefonu başka şeydi, ilk başlarda cep telefonumuzu bilgisayara bağlayarak sonra ise çoğumuz internete cep telefonu üzerinden girmeye başladık...

Bilgisayar ve cep telefonu, gene birbirinden başka amaçlarla kullanılan iki öğeydi, şu an ise bazı cep telefonları mobil yaşamda dizüstü bilgisayarların bazı özelliklerini yerine getirebiliyorlar. önceki teknolojilerle bağlayarak, direk olarak cep telefonu üzerinden internet yoluyla birbirimize gene PDA/cep telefonunda da hazırladığımız office dosyalarını yollayabilir, 3G ile karşılıklı video ile konuşabilir hale geldik.

Cep telefonarında oyun oynayabiliyoruz...

Cep telefonu ile mp3, radyo dinleyebiliyoruz...

GPS cihazı ile birleşti ve artık yerimizi ve gideceğimiz yeri cep telefonu üzerinden takip edebilir haldeyiz...

ve sayamadığım/unuttuğum bir çok özellik.


İlk çıktığında cep telefonu çıplaktı, her yeni eklenen özellik de, mutlaka ilk eklendiğinde vasat durumdaydı ama her geçen gün ilerlemekte. Şu an SLR makineler, videoyu kötü çekse bile ilerde talep doğrultusunda mutlaka daha iyileri çıkacaktır! Ve bu her zaman bizim yani son kullanıcının faydasınadır. Tekrarlıyorum; teknoloji, gelişimdir.

Şimdi sorarım SLR de video'nun ne işi var diyenlere; esas senin cebindeki telefonun sende ne işi var. Senin cep telefonu yerine, yanında bir ev telefonu, bir telsiz, bir çağrı cihazı, bir bilgisayar, bir modem, bir walkman, bir radyo ve bir pusula gezdirmen lazım! "

zarar verme konusunun da aslı yok gibi gözüküyor. varsa bir bildiğiniz paylaşın ancak çoğunluk dslr de video çekiminin sensörün ömrünü azaltmayacağı görüşünü savunuyor.

doğubanktan alınmaz hayyamdan alınır. riks alma nova +1

bu arada dslr de video olayı çok nettir. özellikle de imkan varsa canon eos 5d mark ii varsa tadından yenmez.

düşünsenize ne bileyim 50mm f1.2 bir objektif ya da ne bileyim fisheye bir objektif ile çekilecek şeyleri.

bu arada biraz beklerseniz nikon d7000 çıkıyor ve çılgın atıyor alet.

house md'nin sezon finallerinden biri eos 5d mark ii ile çekilmişti yanlış hatırlamıyorsam. bir yaramazlık yoktu

d7000 video da 550d kalitesine gelebilmiş değil. (özellikleri oyle gozukuyor 1080 ve 720 p fps oranları olrk). d7000 tek artısı videoda kayıttayken otofokus yapma olayı var oda çok ses yapıyormuş (kayıtta çıkıyor zırt zırt diye durmadan) ve yavaş fokusluyor. Manuel focus takılmak daha iyi. 550d şu an ciddi klip/film işyle uğraşanların aktif olarak kullandıkları canon 7d veya 5dmark2 ye alternatif olan bir makine

dslr de video gereksiz demek çok saçma, 550d kalitesinde video cekebilmek icin alacagınız kameraya 1000$ dan fazla para ayırmanız gerek 550d bunu yaparken ve farklı lens seceneklerini varken bunu yapmak sacma. harici mikrofon girişi vardı 550d de yanlış hatırlamıyorsam.

hayyam dan 550d alın derim ben.

maydb, video ve dslrlar konusunda hiçbirşey bilmiyorsun. seni şöyle alalım.


nofilmschool.com

he yok ben video olayından demedim d7000 e. alet fotoğraf makinesi olarak çılgın atıyor ufaltılmış ve bazı yönleri geliştirilmiş d300s

yanlış bilmiyorsam her iki makine de 1920x1080 video çekmekte. yani full hd oluyor sanırım. video kalitesi anlamında bir fark yaşamazsınız kanımca. iki makine arasında sadece sayısal değerler fark etmekte onu haricinden. bence garantili 500d almak daha mantıklı. ki fiyatı 1799 liralara kadar düştü makinenin.

550d yi en önemli kılan faktör ki baya önemlidir bu; '' canon 7d sensörü kullanılmakta 550d de.''

saygılar

bilgi : babataş'tan aldım hayyamdan geçen ay. 50mm 1.8 lens ile birlikte 1600 e geldi. sorunsuzca kullanıyorum şükir ki. 18-55 kit lensi geri vermiştim ama sonra çok ahmaklık ettiğimi anladım. yeni başlayanlar ekstra lens almasın kit lens ile devam etsin yoluna derim. 50mm e kitlenip kalmak daha kötü başlangıç için.

ekşibition'da düşünüldü daha sonra vazgeçilmişti sanırsam,

(bkz: #18244901)

www.tish-o.com.tr

olabilir mi?

www.tasarti.com.tr hacilus.

uygulamaya geçilmemesine üzüldüm.
peki tish-o gibi başka siteler var mı bildiğiniz?

www.tasarti.com
www.tiisort.com

www.zazzle.com var tam aradığın site

pal ntsc sorunu yok cihazlar ikisini de destekliyor. oyunlarda pal oyuna pal update ntsc bolgelerinde ntsc update e yonlenıyor ordan sıkıntı var da senı etkileyecek bişi degil. amerkadan cinden jp den oyun almayacaksan.

cihazlarda 40-60- fln kalmadı slim 120 ve 250 var piyasada. ikinci el alma tabi.

3.41 ve altı firmlerde jailbreak var, ama online oyun update vs calısmıyor. guncel firm 3.50 onu yuklemen gerek.

oyuna bir miktar para yatırıp sonrasında takasla küçük mevlalarla geçinebilirsin. her türlü oyun xboxtan tuzlu olacaktır malum. ps3'te korsan olayına bakma bile

host dosyasını modifiye etseniz geri kalan çoğunluk gibi güzel olabilirdi.

(bkz: navige)

(bkz: treewalk)

dns ayarlarını 8.8.8.8 ve 8.8.4.4 olarak gir. youtube açılmazsa ne olim.

www.youtubehostsdosyasi.com + google dns

sirkeci pamuk ticaret.

sirkeci mustafa tunc

sirkeci kristal foto

sirkeci kristal foto +1

vatandan bir kez alışveriş ettim sen etme diye yazıyorum uzun uzun yazmıyorum nedenini ama etme sakın

evet aynı anda vatan card veriyorlar ve indirimin bunun üzerinden hesaplanıyor. kartın da siparişinin yanında geliyor. sadece bir kere alışveriş yapmıştım onda da sorun çıkmamıştı. ancak yine de vatan'dan bir şeyler alacaksan kolay kolay bozulmayacak şeyler olmasına dikkat etmende fayda var gibi.

ilk alışverişinizde kargo ile yolluyolar kartıda indirim de yapıyolar. sorun yok yani.

ben kendi şehrimde varken online alışveriş yaptım sorun cıkmadı :)

cumartesi alisveris yaptim hala vermediler kargoya. aramaya da useniyorum :/

nokia 1200

nokia 6630 temiz bulursan, uygulama falanda kurarsın mis gibi.

w810i 100e kaparsin

150 liraya general mobile alırsın dst13 modeli süper şarjı fln uzun gidiyordur bulutut mulutut mp3 var. ve bu fiyat sıfırı için.

w810i +1

film izlerken normal o kafana takmana gerek yok :D

player(gom falan) gizli bir şekilde açık kalmış ve maruz kaldığı kasa içi radyasyon sebebi bambaşka bir metabolizmaya dönüşmüş, imlecinizi aynen film izlerkenki gibi kaybediyordur. diye hayal ettim.

cheers'ın da eksik onu geçtim curb your enthusiasm da yok devlet buna bir şey yapmalı

kadıköy'de hayvan hastanesi var oraya da sorun bir biz bizim kızı orda ameliyat ettirmiştik 850 tutmamıştır heralde

star wars tan başla o zaman

Tales of the jedi - The golden age of the Sith ile başlayan bir türrent vardı bulamadım onu fakat herhangi bir torrentin verdiği sıradan gitsen sakınca olmaz herhalde. ben spider man de okuyorum eski bölümleri bile(60lar) güzel bence..

anonymous stance'ın verdiği güven ile görülme korkusu gibime geldi birnevi savunma mekanizması. belki de çok pis sallıyorum gören de zannedicek psikoloji okudum

freudyen bir açıklaması var bunun. ego, başka bir egoyla karşılaştığında ondan iğrenir. yani sokakta öpüşen bir çift gördüğünüzde başkalarının egolarını, başkalarının cinsellik güdülerini vb. görüyorsunuz. pornodaysa kendi cinsel tatmininize yönelik bir canlandırma, bir nevi tasvir var. bu biraz okuduğumu romanlardaki kahramanlara da benziyor. normalde başkasının düşünceleri, iç dökmeleri, hayalleri bize aynı egosal sebepten ötürü rahatsız edici gelebilir veya bunları küçük görebilir, egosal anlamda iğrenebiliriz. oysaki bir romanı, öyküyü okuduğumuzda da başka bir egonun hayelleriyle, gündüz düşleriyle karşı karşıyayızdır. burada da pornoyla koşut bir şey var. roman karakterini başka bir ego olarak görmeyip kendimizi yanıstabiliyoruz. çok da açıklanabilir bir şey değil gerçi.

aslına bakılırsa asıl sorulması gerek şey şu: niçin başkalarının cinsellikleri bizi ilgilendirmezken veya rahatsız ederken porno rahatsız etmez? neden başka bir egonun fantezilerinden rahatsızlık duyarken bir yazarın fantezilerinden, bir omrandan veya öyküden keyif alırız?

pornoyu tek başına izleyebilirsin ve buna göre hareket edebilirsin. ayrıca seçicilik vardır. ebony imiş yok animal imiş, sana kalmış bu işler. ayrıca etrafta seni baskılayacak bir durum söz konusu değil.

ama public olayı, öpüşürken eki eki durumu, baskılı bir toplumda yaşaman ve bunun ayıp olarak algılanmasıdır. bir çift bankta öpüşürken seni azarlayabilir ama evde tek başına porno izlerken o amca senin yanına gelemez.

kısacası, küçükken ağızdan öpmeli filmleri izlerken kanal değiştirilen nesil 56k modem geldiğinde internetten bir nude pic alana kadar nasıl eli uçkurunda gezdiyse, aynı mesele işte. sadece evde tek başına kalıyorsan pornoyu daha rahat açabiliyorsun artık. bi de bağlantı daha hızlı.

Aynı şey değil ki. Mesela o çifti gizlice izleme imkanın olsa ve izlesen bu senin yine hoşuna gider. Ordaki utanma duygusu senin görünürde olmandan ve alakasız bir 3. kişi olmandan kaynaklanıyor.

@trinitrotoluen: bilmiyorum emin değilim ama şunu da düşününce doğru gibi, komşudan gelen sevişme sesi de gayet tahrik edici. ama tekrar şu da var, beni görmediklerini bilsem de asla sevişmelerini görmek istemem.
şu freudyen açıklama aklıma yattı aslında.

senın algın ıkıyuzlu sadece.

kardeş sen kesin muhafazakar bir aile büyüdün.

voyeur olmakla ilgili sanırsam rahatsızlık hissetmenizin sebebi. şimdi ikinci bir öttürmem ise macera filmlerinde yüzlerce insanın ölümünü izlerken, elinizin kesilmesi bile kimisinin kusmasına neden olur. böyle şeyler.

normal ve altı güzellikte olan insanların cinselliklerini bırak gerçek hayatta, dizilerde falan bile izlemeyiz.

behlül ile bihter öpüşür, estetiktir. ama bahçıvan ve hizmetçi eşinin öpüşmesini rüyamızda görsek kekeme kalırız.

tahrik olmakla, muhafazakar yetişmekle falan alakası yok bence, günlük hayatımız sandığımız kadar seyirlik bir estetiğe sahip değil, o kadar.

ha bi de tabi birinin özel hayatına karışıyormuş gibi hissetmek de o rahatsızlık hissini verir. bakmamak en iyisidir.

valla hiç gerek yok...

8.8.8.8
8.8.4.4

dns lerini yazarak direk giriliyor.

bugün format atılan ve win7 yüklenen makinede sadece dns i değiştirip youtube a çat diye girdim.

evet, iyiymiş bu.

4.2.2.1
4.2.2.2

arada sapıtıyordu, bunda öyle bir problem olmazsa gül gibi geçinir gideriz artık.

www.youtubehostdosyasi.com

ortayakarışık ya da otbok olsun kibarlık durumuna göre.

otbok tabiki sacma ortayakarisik fena degil gibi baska oneriler canlar?

Şimendifer

ordanburdan
güngüngündem
merakiyiydir

(bkz: malumatfuruş)
(bkz: malumattar)

onun bunun blogu?

bakbeyim.com

kampüsün eczacılık tarafından çıkınca sağ tarafta bir sokak var. ordan biraz gidince çermek apart var kızlar için. adı değişmiş şimdi ama çermek dersen herkes bilir. birkaç arkadaşım kalmıştı orda, şikayetleri yoktu pek.

kampüsünün ne tarafta olduğu önemli eczacılık kapısına yakın bi yerse oralardan tut. Eğer ana girişteyse üni caddesinden tutarsan daha rahat edersin yine de sen bilirsin tabi=)

Önçağ apart falan var cadde üzerinde çok fazla tercih ediliyor. gerçektende bayağı güzel ve güvenli bir yer. 300 den falan başlıyor fiyatları galiba. Cadde üzerinde bayağı bir yer var. Yenibağlar arka taraflarda 1+1 de tercih edebilirsin gerçi son zamanlarda çok pahalılandı onlar.

hazırlığı geçememe olasılığı varsa kampüs yanı apart fantezin kötü sonuçlanabilir. 2 eylül kampüsüne giden otobüs o taraflarda ölümüne doluyor, zaten eczacılık tarafını hiç düşünme. yıldızda bi kız apart vardı diye hatırlıyorum hemen yıldız durağının yanında otobüsler orda nispeten boş oluyor tecrübeyle sabittir.

hazırlık falan yok arkadaşım ben 3.sınıftan devam edicem,çok saolun

bence kız da varmış bi sorun. varsa öyle bir görgü kuralı, kızımız takıntılı kalmış sanki.
insanların her hareketini görgü kurallarına göre değerlendirecek olsak yandık yani. Kaldı ki böyle bi adap olduğunu da duymamıştım:)

evet böyle bişey var ve benim de hoşuma gitmez. özellikle ilk buluşmada. soğutur beni ama ayrılma boyutuna geleceğini sanmam.
ama ben olsam bi şekilde belli ederdim durumu.
belki de bu sayede yıllardır süren bir ilişkim var. ama başbaşayken benim için hiç de önemli olmuyor.

Ben hepsini bölene kadar sabredemem, ayrıca soğumasın diye de 2 dilim kes - ye - 2 dilim kes - ye döngüsüne girerim.

Bu sepeble ayrılan kız sosyetenin ileri gelenlerinden olsa gerek, beni bu sebeple terkedecek kız olursa sigigit derim arkasından.

mallıkta cıgır acıyorlar.

öyle bi adap var annemden duymuştum bende, lokmalarını bitirdikçe kesiceksin fln derdi

Ben de bölmeyenlerdenim. Ekmeğimin arasına koyar yerim.

ben dikkat bile etmem valla karşımdakinin eti kaça böldüğüne :) ister yedikçe kessin, ister parçalasın. mühim olan o kişinin ETE karşı değil BANA karşı davranışı. kendim de bazen komple kesiyorum, bazen sırayla.

öncesinde de çorbaya ekmek doğrarsan sorun olmaz. ha bir peçete de yakaya sıkıştırılmış olmalı mutlaka.

eti uzun ince seven insan snitzel değil julyen usulu tavuk söyler.

yenen şeyin her lokma için kesilmesi gerekir, derler. başta hepsini minik parçalara ancak çocuklar ya da yaşlılar rahat yesin diye keserler.

ilk defa duyuyorum şaşkınlığımı paylaşmak isterim; oha!

ben ekmek arasına koyuyorum öyle şeyleri kısmetimi kapar mı güzün abla?

böyle bir, artık adına kural mı dersin bilmem ama, böyle bir şey var.

bir kez annem beni de uyarmıştı. ayıp falan diye. yemek tabakta tek parça kalır demişti.

karşıma yemek gelir gelmez milyonlarca parçaya ayıran arkadaşlarım oldu ama hiç garipsemedim, ayıplamadım. naparlarsa yapsınlar. sevgiliden ayrılmak da neymiş öyle bir şey için. hiç olmadı uyarırsın falan.

ya o kız çok malmış, zaten hayırlısı olmuş bir an önce bitmesiyle, ya da başka sebepler varmış.

vay anam vay neler dönmüş serhat ya demekten kendimi alamıyorum. millet nelere takılıyor arkadaş eti bölmüş de bölmemiş de adapmış da sanki ellerini kullanmadan direkt kafayı tabağa daldırmış adam ya.
bahsedilen şeyi ben de yapmam ama bölüyorsa da bölsün çok da tın.

son sözü yine ben söyleyeyim o zaman, hala okuyan varsa diye:

benim bir kız arkadaşım anlatmıştı. arkadaşının ablası bir çocukla ilk buluşmasına gitmiş. hani restoranda masa 4 sandalyeden oluşur ya. kız oturmuş. erkek onun karşısına değil de tam çaprazına oturmuş. kız sırf bu sebepten soğumuş ve çocukla bir daha görüşmemiş. daha ne bombalar var say say bitmez :))

ya atmosphere bu kız bence yalan atıyor abi. boy meselesini de bir şekilde dert ettirmiş sana :(

@pusula

boy nerden çıktı. onu bir anlasam :)

flac çalan var tabi kaliteli başka formatlarda var. hegaten yav, sırf bu amaçla üretilmiş güzel bi alet tavsiye edecek var mı? bir de aletin +20 gb olması da lazım filan.

sanyo flac player. ev arkadaşımda var 4 gb. 100€ gibi paraya aldı. bende ipod var. iyi diyordum ses kalitesine. flac bir dinledim cızırtılı radyo dinliyormuşuz yemin ederim. yarın ev arkımdan öğrenirim bir program sayesinde tüm mp3playerler flacplayer yapılabiliyor. ama misal benim ipod 1gb alacağı şarkı 20-30 tane ondan çevirmiyorum.

flac çalmasa da onları aac+ da mı çalmıyor? indirdiğin dosyaları aac+ yap öyle telefona at.

sony walkmanler aac+ kabul ediyo flac da destekliyo olabilir hatırlayamadım şimdi

www.titane.ca

bir de sözlükte bunlardan bi tanesinin adını yazınca verilen bkz larla hepsini öğrenmiş oluyoruz
(bkz: igod)

3) canon 50mm f/1.8 ii var.

1) saat rezalet.

2) fm transmitter'lar çok parazit oluyormuş. kulaklık sennheiser'ın kulak içi modelleri iyidir. cx 300 falan mesela.

daha önce deri saat kullandınız mı?

kullanmadım, metal kullanmıştım kırılıp duruyordu. bir de küçükken meşhur casio asker saati kullanmıştım plastik kordonu kopuyordu sürekli.

o zaman deri saat almadan önce etrafınızdaki eş-dostta varsa onlara bi danışın derim. yaklaşık 3 yıl önce bi tane deri saat aldım. ellerimi yıkarken ıslanıp iğrenç kokuyordu, yazın da terden dolayı hiç memnun kalmadım. yaklaşık 1 ay önce Poliüretan kayışlı bi saat aldım ve çok memnunum bi bakın isterseniz, çok kullanışlı tavsiye ederim.

www.quantumwatches.com aldığım saat bu dostum.

1- kahverengi olmamış.

Wow hakkında fazla yorum yapamam çünkü cartoon grafik yapısı nedeniyle bana uymuyor ancak alternatif olarak Lotro'ya bakabilirsin. Grafikleri güzeldir,Oyuncu kalitesi yüksektir.

wowa başlamak için hiçbir zaman geç değil. en eski serverında bile durumunuzu en gediklilerle eşitleyebilirsiniz. aylık ücreti 13€'dur. türkler yoğunlukla burning legion realminde oynamaktadır.

wow gerçekten bağımlıklık yapabilir. alıp 2-3 hafta oynayıp hani hiç bi bağımlılık yapmadı demeyin. özellikle karakteriniz level80'se veya 80'e yaklaşmışsa hakkaten boş vakitlerinizi tamamen çalabilir. karakterimi daha çok geliştircem derken kendinizi psikopata bağlamış ve günde 3-4 saat uykuyla idare eden biri olarak bulabilirsiniz.

bu uyarıyı yaptıktan sonra, inanılmaz güzel bir oyundur. kafa dengi arkadaşlar bulursan ve karakterini seversen başından kalkamazsın. acayip eğlenceli geceler seni bekler olur.

ingilizcen iyiyse burning legion da oynama derim ben. genel muhabbet beni sarmadı orda. deathwing serverina geçtim kafam rahat:)

aralık ayında wow'un yeni versiyonu çıkacak. (bkz: cataclysm) grafik motoru değişecek ve güzelleşecek. en güzeli şimdi başlayıp 80'e kadar karakteri kasmak. sonrasında cataclysm çıktığında güzel güzel gearlarını toplarsın.

özet: vaktin varsa ve ilgi duyuyorsan pişman olmazsın.

cevaplar için teşekkür ederim :)

ultima online :)

atmosfer sarmıyodur

3d missile www.onemorelevel.com

çok teşekkürler :)

yalan olmasın ama galiba i7 de hyper threading olayı var i5 ten farklı olarak.

üzerinde çok düşünmeye gerek yok ne kadar ekmek o kadar köfte. paranız ne kadarına yetiyorsa onu alın elbette render sürelerinde fark yaratır.

fark yaratmasa arada 1500 lira fark olmazdı di mi? (corei7 extreme editiondan bahsediyorum misal)
kısaca intel in şu an piyasadaki en iyi işlemcisi core i7 ailesidir. (xeon ları saymazsak tabi, ama xeon lar daha çok workstation larda tercih edilmekte)
yani siz max te çizim i corei3 le de yaparsınız corei7 ile de. bu biraz bir yolu yürüyerek, bisikletle ve arabayla gitmeye benzer. her şekilde ulaşırsınız gideceğiniz yere ama aradaki fark hız ve fiyat farkıdır.
chavez in dediği gibi ekmek/köfte
ha bir de not: 3d olsun 2d olsun grafik programlarında asıl yük ekran kartına düşmektedir. ekran kartınız düşükse işlemci onun yaptğı işi yapmaya çalışır ama sağlam bir ekran kartı grafik yükünü işlemciden alır kendisi yapar. (kabaca)iş bu yüzdendir ki nvidia 3d çizimler için 2-3 bin dolarlık kartlar piyasaya sürmüştür.

cok kaba bir benzetme yapmak gerekirse, bmw'deki 3 5 ve 7 serileri dusunulebilir.

3'un 5'ten hizli modelleri olabilir ama sonucta 5'in malzeme kalitesi daha yuksektir kondoru vardir. ayni sekilde 3 ve 5'in 7'den hizli modelleri olabilir ama 7 ayni hizda daha verimli(az isinma diyelim) ve konforlu calisir. 7'nin cok ust modelleri var 6 cekirdege kadar cikiyorlar.

cizim yaparken islemci kadar sistemin diger parcalari ozellikle gpu'ya da yuk duser. bunun icin ozel grafik kartlari var.

asıl yatırım gpu'ya yapılmalıdır diyelim

i serisinin hepsinde multithreading var. ama core sayısı değişiyor. i3'ler 2 core'lu, her core'un 2 threadi var yani 4 işlemi aynı anda yapabiliyor. i5'ler de böyle, bir modeli yanılmıyorsam 4 core'lu. i7'ler 4 core'lu, extreme edition gibi üst modelleri 6 core'lu ve hepsi bunların 2'şer thread'li.

ayrıca 3. level bir cache bellekleri daha var ekstradan core2duo'lara göre ve i3'te bu 3mb iken i7'lerde 8 mb'ye kadar çıkabiliyor.

aynı zamanda i7'lerin core'ları çalışırken kendilerini duruma göre overclock edebiliyorlar. powerboost mu ne deniyor ona da. durum budur yani kısaca.

edit: çizim yaparken fazla fark yaratmaz. o farkı ram ve ekran kartı yaratır.

mediamarkt derim ben.

Bence fark yok en yakın nerdeyse ordan al.

Ne alacağınıda yazsaydın fiyatıyla birlikte belki burdaki arkadaşlardan daha uygun fiyata alabileceğin öneriler gelebilirdi belki.

canon a1100 fotoğraf makinesi alıcam. ikisi de aynı avm nin içinde. bimeks e gittim asık suratlı bir eleman var bi şeyden de çaktığı yok. mediamarktakiler daha uzman. ama satış sonrası hizmet v.s daha iyi olan hangisiyse oraya gideyim diyorum.

www.garanticenter.com

295 TL burda. belki senin fiyattan daha uygundur.

Fiyat olarak bimex iyi gibi ama ona o parayı verene kadar bimex'te 450 lia olan ama gittigidiyorda seninkinden 20 lira daha ucuz olan ve HD video ve foto özelliği olan Canon IXUS 100 alsan daha iyi olmaz mı :D

tinyurl.com

bimeks

bimeks. mediamarkt ucuz olacak diye binbir türlü çakallık (refurbished vs) yapıyor diye biliyorum bimeksi duymadım belki o da öyledir gerçi ya..

buzdolabı magneti al kırmızı otobüslü

üstteki linkteki o şemsiye harika. o hediye bana gelse çok sevinirdim. kız arkadaşın da bayılır bence, tabi illa pahalı hediyeler isteyen biri değilse.

Kar küresi+ magnet.
Telefon kulubesi şeklinde kumbara.
Fincan (tercihlerim arasında benim için son sıralarda, ama kahve falan çok içiyorsa hoşuna gidebilir)
adslmodem'in önerdiği şemsiye de güzel.

o şemsiye pek şükela.

bence olmaz. kolonun köşesi o demir kısımları birazcık daha içerde farzet ki normal bi duvarın köşesi kırılmış. alçıyla da yama yapılabilir.

hiç bişe olmaz. biraz sıva alçı biraz da saten alçı ile cillop gibi olur orası.
hatta o kırık çok küçük gibi duruyor, sadece satenle bile kapatabilirsin.

o dökülen şey sıva değil mi ya bişey olmaz ondan

havuz + deniz valla bu sıcakta napıcaz baska

nerde havuz + deniz?

evet nerde mesela?

modada

kadıköy zirvesi var yarın

dms ( uranium pc nin karşısı )

yazıcıoğluna içten girerken solda duvara raf yapmış bi abi var, 2 ay önce 50li princo 15 liraydı. varbatim kaçtır bilemem ama vardı o da.

Hiç yazıcıoğluna girmeden az yukarı çıkın. cd dvd dvd kutuları herşeyi bulabileceğiniz bir yer var.

cd.com.tr

yazıcıoğlunun yanı kadıköy palas cd-dvd ci dolu bluray gelmiş midir henüz bilmiyorum

yazıcığlunun bir ilerisindeki girişte bolca satıcı var. ben de dms müşterisiyim.

Teknik bir cevap lazım size, o yönünü bilemiyorum ama, bir kaç sayfa boş kağıt alın, transa geçip durmadan imza atmaya çalışın belki bir faydası olur, giderek içlerinden biri ön plana çıkıyor.

bende giderek hepsi saçmalığa dönüşüyor. Arada isyan edip, kağıtları doldurdum, doldurttum, ama bir işe yaramıyor. Çok klişe olalı beri demiyorum, ama ben "çöpten adam bile çizemem" İmzam olmayacak mı benim?

@van damme, sonunu güzel bağlamışsın :)) ama ilkokul2 benimkisi de. sevemiyorum, olmuyor :) pis ben :)

ben de sıkılana kadar ismimi yazıp sonra karalamaya başlıyorum imzamdan da memnunum imza özürlü olmak bir ayrıcalıktır triplerine girin

signinstyle.com soyle bir sirket var bir kac yerde denk geldim makalelerde, saniyorum isinize yarar. 2 cesit servisi var birinde -Graphological dedigi- el yazisiyla bir dokuman yazmanizi isteyecekler vs, onlara gondereceksiniz el yazinizi analiz edip ona gore 3 farkli imza onerecekler. digeri ise daha basit belirli tercihleri ve bilgileri belirtip size ozel imza tasarimi yapiyorlar. her iki serviste de o 3 imzayi nasil atacaginiza dair video da gonderiyorlar.

bana cok iyi bir fikir gibi gelmisti zira ben de imza atma ozurluyum ama halen kullanma firsatim olmadi servisi siz kullanirsaniz soylersiniz memnun kalip kalmadiginizi:)

edit: aha bak feyzbuk sayfasi da varmis video ornekleri falan var..iimis valla
www.facebook.com

yaa benim imzam da çok kötü güçlerimizi birleştirip bir şeyler yapalım. ben hep babamın o karizmatik imzasını taklit ederdim. ama artık eşek kadar olduk yanında işe başladık sen hala benim imzamı mı taklit ediyon değiştir şunu benim imzam sanacaklar orda burda sorun çıkacak hem güzelde atamıyon dedi. şimdi uyduruk bi şekilde adımı yazıyom ama bokum gibi. uluslararası sözleşmelerde imzam var ve çok utanıyorum. zaten yazı yazarken de sayfanın içine giriyorum :( sanırım ağlıcam.

duyurunu piç ettiğim içinde çok özür dilerim.

@ zenc, rica ederim. "piç etmek" söylemini kullanana kadar da öyle bi şey yapmamışın zaten :))
bu olayın üstüne gidicem kardeşim. uluslararası imza konusunda resmen yerin dibine giriyorum. bi gün, hem de yakınlarda bi gün duyuruya yazcam, "hallettim, şu şekilde oldu, hadi bakalım" diye.

@2pac, facedeki adrese baktım, hakkaten güzel yaa. bunun üzerinde çalışcam.. sağol, varol.

olunca bize de göster :) yarından tezi yok bende tekrar çalışacağım.

şu sign in style'ın istediği ücret hakkında bilgisi olan var mı?

@flexin 30$ ve 50$

teşekkürler xenophobe. öyle fazla birşey de değilmiş aslında. değerlendirilebilir bence. imza yetkim olan bir işe kapağı atar atmaz hemen değerlendiriyorum :)

www.lensinc.net

sayfa 42
şekiller falan var buraya alıntı yapamadım

fena gözükmüyor alınabilir
ama aldıktan sonra pişman olup keşke daha iyi bişey alsaydım dememek için

www.bisikletforum.com bi bak istersen

170 euro etmez o

harbi donanımı ne kadar iyidir bilmiyorum ama 170 lira etmez gibi duruyor

bisikletcim.com

salcano ng650, mayıs ayında aldım ve satmayı düşünüyorum. istanbuldaysan görüşebiliriz.

Valla niyetim reklam falan yapmak değil ama benim bi bisikletçim var. Kendisi fantastik, nasıl kar ettiği anlaşılamayan bir esnaftır. o derece indirimler yapar.
facebooktan red bisiklet diye ara çıkan gruba(yada sayfaya, hatırlamıyorum) buraya yazdığın mesajı at. Tahminimce yardımcı olur taner abi.
Daha güzeli tabi ki Ankaradaysan direkt oraya git. Eminim paha biçilemez bilgilerde ve tavsiyelerde bulunacak. Ucuza da bir bisiklet satacaktır.
redbisiklet.com
(salcanonun yetkili satıcısıymış bi de)
Siteden numarasını falan da bulabilirsin. Ara rahatsız et valla sorun etmez tahminimce.

@yuto 170 lira olsa iyi 170 euro denmiş
bence maximum 120 lira falan eder o da maximum. ha ben olsam 100 liradan fazla vermem

şöyle bişi var ama o paraya değermi bilmem.

www.thinkgeek.com

en azından yarı profesyonel bir ses kartına ihityacınız var ki kendileri 500 liradan başlar, azcık ta yazılım bilmeniz lazımdır elbet.

bahsedilen kablo 3.5 to 3.5 erkek stereo kablo, bahsedilen program en basiti wavepad olur kıllılarından cubase olur, ama dediğim gibi sen realtek yada creative ses kartına haşırt diye giriş yaparsan ve denoise gibi işlemleri bilmez isen alacağın sonuç vereceğin emeği* kurtarmaz,adam akıllı bir ses karıyla 16bitlik kayıt yaparsan ve sinyali biraz kurcalarsan dinleyebileceğin kayıtların olur. (emek= kasetten play e basıp pc den rec e basıp beklemek.)

şöyle uygulasan daha kolay olmamı?
www.pcnet.com.tr
-kasetten cd ye kayıt
-kasetten cd ye kayıt yapabilen bir dijital teyp vardı vestel marka.modelini hatırlamıyorum ama şu olabilir z-777
ve bunun gibi aynı özellikleri taşıyan müzik setleri de mevcut.
kolay gelsin.

guzel bir kasetcalar ve guzel bir AD converter'a ihtiyacin var.
kayitlar internetten bulunabiliyorsa vaktine ve emegine degmez.

kasetin kalitesi kötüdür bu arada profesyonel bi ses kartına gerek olacağını sanmıyorum

dediğinz gibi emek harcamamak için aradım epeyce.. Ama bulamadığım kasetler var... Mesela Ayşegül (Güzelleme serisi,Güz) albümlerini bulamadım... Elimde olan bu gibi birkaç albüm için arıyorum...

Ülkemizdeki kertenkeleler dünyanın en zararsız canlılarıdır. Amerika'da oluyor o zehirli kertenkeleler. Hem böcek, sinek filan da yer. Ne güzel. Keşke benim evde de çıksa.

süleymancık o.. genelde yerlerde değil duvarlarda, tavanda filan gezinir..
zararsızdır hatta etrafta böcektir, örümcektir sinektir filan temizler, yere düşen ölü böcekleri de toplar.
bizim yazlıkta var bi tane bunda, normalde birkaç hafta sonra yazlıktan içeri girince, camların önünde filan yerlerde böcek sinek karınca ölüleri filan olurdu.. bu arkadaş evde çalışmaya başladı başlayalı pırıl pırıl yapıyor evi...

kedi-kertenkele ilişkisi hakkında hiçbir bilgim yok malesef

kedi maalesef bulursa hiç affetmeden yer. midesine dokunursa kusar sadece.

ben de deniz yıldızı çıkarıp kurutmak için duvara koymuştum. akşam geldim baktım yok. ibne nasıl bulmuşsa bulup yemiş. sonra çıkardı kolu bacağı dağılmış ama sindirilememiş şekilde.

o kertenkele değil süleymancık ve kedinden hızlı hareket edemiyorsa kedin onu öldürür. yer mi yemez mi bilmem. belki akşam gelince seni beslemeye çalışabilir :)

kedilerin huyudur, av yakalyınca yemeden önce "sahibine" gösterir. Muhtemelen getirip önünüze atacak yakalamışsa. Ben yakalayamamasına ihtimal vermiyorum, bizim kediler sinekleri bile yakalıyorlar kertenkele camdan bacadan kaçmazsa hiç şansı yok.

süleymancık tavanda takılır muhtemelen kedi de yakalayamaz ama evi dağılmış bulabilirsiniz

cezasi hakkinda bilgim yok malesef ama emniyet seritlerini f1 pisti gibi kullanan dallamalari dusununce o serit pek emniyetli olmaz diye dusunuyorum.

İstanbul'da nasıl bilmiyorum ama İzmir'de polisler pek hoş karşılamıyor; dönüp çıkmanı falan sesleniyorlar megafonla.Başıma geldi de ondan biliyorum, polisler gidince tekrar devam etmekte bi sakınca görmedim.

3 sene önceydi sanırım, Karşıyaka'ya giden tünele girmiştik(çevre yolu) bizi 1.tünelin çıkışında bi sürü adam bekliyordu; hepsi de sağı işaret ediyordu, biz de durduk. Ne yapıyorsunuz falan diye sordular; güvenlik kameralrından görmüşler,ciddi gibi duruyorlardı. Meğersem Recep Bey o gün tünelin açılışını yapacakmış; bi şey yapmadılar ama sadece tünelden attılar; bir de doğuk sularını içtik. :)

Her neyse sonuç olarak oldukça zevkli bi şey. Tabii 16 yaşındaki biri için...

kozyatagından sonra optimum a kadar emniyet şeridi hak getire. optimum dan sonra goztepeye kadar emniyet şeridi normal şerit gibi kullanılıyor zaten. can sağlığın için tavsiye etmiyorum, minibus yolundan veya caddeden yardır daha iyi.

polisler demezler bir şey gibime geliyor deseler de ne diyecekler, e5 ten çık deseler taam abim goztepeden donerim falan ayagına kızıltoprağa gidersn zaten :P

kozyatağı tuzcuoğlu köprüsünden minibüs caddesine, hatta sahil yoluna inmek varken e-5'de egzos koklamak neden ki?

e-5 kozyatağı-kadıköy tamamen örnek için verilmiş bir güzergahtı, yani tercih etmem ben de sahil yolu ya da minibüs yolu varken :) asıl soru, "otoyola" bisiklet ile girildiğinde sonuç olarak ne olur? en basitinden, geçen gün çok acil kızıltoprak tarafına gitmem gerekiyordu, ve altunizadeden köprü yoluna girip ordan dümdüz aşağıya insem metrobüsü takip eder gibi, taş çatlasın 10 dakikamı alırdı. ama cesaret edemedim(ve geceydi falan, polis molis var mıdır tereddütü ile) o yüzden dolanmak zorunda kaldım gibi... soru dediğim gibi, güzergahtan bagımsız olarak otoyol ve bisiklet ilişkisi hakkında :)

tur grupları var sağ şeritten sahil yolundan yardırıyolar onu geçtim alt geçitte polisle yanyana gitmişliğim de var bir şey demiyorlar. ama kötüsüne denk gelince çık yoldan diyebiliyormuş bilmeyen polisler..

hem yasak hem tehlikeli. yapmayin gözünüzü seveyim

gidersin polis karışmaz.
tek problem can sağlığın üstünden geçip giderler ayrıca motorlarada dikkat et.
bisiklet kaskı araba üstünden geçerse korumaz bunuda bil.
ölüm tehlikesi var yani. türkiyede sıradan bişey nasıl olsa :)

e-5 serbes, istedigin gibi kullan ama otomobillere dikkat. tem yasak tabi.

postayla sana kağıt gelmesi lazım orda kullanıcı adın falan olcak sonra kayıt günlerinde gidip kaydı yaptırcaksın

anadolu üniversitesi kayıt yaptıran adaylara yukarıdaki arkadaşın da bahsettiği gibi bir mektup yolluyor. bu mektubun içinde rektörün tebrik mesajı ve kayıt için size ayırılan tarih aralığı yer alıyor. ayrıca yine arkadaşın belirttiği gibi örgün öğrenci sistemi'ne girmen için gereken kullanıcı adın ve şifren de yine bu mektupla beraber sana ulaştırılıyor. 25 ağustos'ta kayit.anadolu.edu.tr adresinden yatırman gereken harç miktarını öğrenip, örgün öğrenci sistemi'nden doldurduğun bilgi formunun çıktısıyla da kayıda gideceksin, diğer gerekli evraklar da zaten mektupta yer alır. başka soru ya da sorunun olursa elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

atıyorum mektup elime geçmedi ?

okulu ararsınız, gerekli bilgiyi temin edersiniz.

modemi save reboot seçeneğinden tick lememiş olma ihtimaliin modemin her kapatılışında eskiye dönüyormuş gibi geldi bana :)

modemden kaynaklı olması çok muhtemel. ben de yaşadım internete girmem her bilgisayar açtığımda 15 dakikamı alıyordu. Önerim modemi başka bir yerde denemeniz emin olmak için.

benim modem de yapıyo kolpalıktan hep kapamaya korkuyorum marka: pikatel

kullanıyor. ticari amaçla kullanılmıyor sadece. çünkü hem yük taşıma kapasitesi hemde hız olarak helikopterlerden fersah fersah geride kalıyor. ha birde helyum çok ucuz bir materyal sayılmaz.

son yillarda hava gemilerine (airship) olan ilgi artti. zeppelin hava gemisi ureten bir sirket ayni kagit mendil ureten selpak gibi.

ornek olarak amerikan ordusunun yarim milyar dolarlik arastirma projesi verilebilir. icerik olarak genelde helyum kullanilsa da, belirli guvenlik sartlari saglandigi takdirde hidrojen de kullanilabilir. ayrica tasima kapasitesi olarak helikopterin cok gerisinde degildir, hatta en iyi heavy lifter'i uretmek icin airhip/helikopter arasi hibrit bir dizayn bile yapilmistir.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org

hidrojen yanıcı bir gaz olduğundan lindenburg(yazılışından emin değlim) faciasından sonra hava gemilerine olan güven sarsıldı ve piyasadan kalktılar. fakat öncesinde bildiğim kadarıyla atlantik aşırı seferleri bile vardı.
günümüzde hidrojen yerine helyum kullanılıyor fakat hem helyum hidrojenden ağır hem de pahalı. dolayısıyla avantajlı gelmiyor yatırımcılara anladığım kadarıyla.

kaynak: national geographic channel / discovery channel

bi de pratik değil. çok büyük hacimli ama çok az kapasiteli bir alet. hava koşullarından çok kolay etkilenir vs vs.

hitler'in favorisiydi derler zeplin için. hitler ortadan kalkmasaydı herhalde zeplin dolu olurdu ortalık. indiana jones un son macera filminde bir 10 dakka falan zeplinde geçer hatırladıysanız. uçuş da almanyadan bir yereydi ama ülkeler arası bir uçuştu. :)

yok bulamıyorum google'ı talan ettim nerden geliyo aklıma bu film lanet olsun ya

strange frequency hatta son hikayede adam kızının ellerini çok yetenekli diye çöp öğütücüye sokturuyordu değil mi?

www.imdb.com

4 hikaye diyince four rooms geldi aklıma ama rock'n roll falan emin değilim

Hmmm ama simdi bu film beni cezbetti ve filmin rapidshare linkine ulasmaya calistim. Ancak ya Turkce dublajli versiyonu var ya da 2.'sinin linki var internette. Rapidshare linkini bilen paylasirsa cok bi super olur.

zenc süpersin harikasın fazladan iltifata ihtiyaç duyarsan ben hep burdayım..

bence ringo nun yaptığı tüm şarkılar kötü

Kime göre neye göre tabi de, tüm zamanların en kötü 50 parçası arasına 48. sıradan Beatles'ın Ob-La-Di, Ob-La-Da parçası girmiş: arsiv.ntvmsnbc.com O kadar ipe sapa gelmez gruplar ve parçaları varken haksızlık olarak niteliyorum da :) Madem merak ettin, böyle de birşey var.

@tembel degilim useniyorum ben özellikle onları çok seviyorum. ayrı bi havası var. 500 days of summer da summer karakteriyle çok özdeşleştirmiştim kendimi bu yüzden. hatta sözlüğe de yazmıştım; (bkz: #19836830)

@Lethe oha diyorum. en sevdiğim parça lan o benim.

bence var.
ne kadar fanatiksiniz ya?aşın şu saplantıları artık ya.

Ob-La-Di, Ob-La-Da güzeldir ya.

@şaman fanatik değilim çok seviyorum sadece. sevmeyene de saygı duyarım. @tembel degilim useniyorum ile aksi görüşte olduğumu belirttim sadece fanatiklik değil bu. bence var demişsin orası tamam zaten herkesin vardır da ne olduğunu söyleseydin bide.

çoğu şarkısı kötü. bilmem kaç yüz şarkısı var 20-30'u güzdeldir anca

tmm haklısın.biraz atarlı girmişim.
mesela i am the walrus'u hiç sevmem.çok gıcık bi şarkı bence.özellikle iam the bilmemney diye girdiği bölümü.

senin o sevmediğin yere ben bayılıyorum nolacak bu durumda? çok farazi şeyleri tartışıyorsunuz.

sinatra'nın bile var, beatles'ın da olması çok doğal, ki var.

(bkz: fanatikliğe fanatiklikle cevap vermek.)

@şaman evet i am the walrus diğerlerine göre kötü birazcık.

@darknum tartışmıyoruz hiçbişey niye bu kadar abartıyosunuz anlamıyorum. soruyu biraz subjektif yazmış olabilirim ancak basit birşey sordum bu kadar gaza gelmeye gerek yok hemen. gidin sözlükteki trollere filan sataşın ne biliyim. bak hazır ramazan tartışması dönüyor 17 eylül insanlarıyla dalga geçenler var git onlarla uğraş.

@mannomena ne var mesela?

only a northern song ..belki...

veya you gonna lose that girl...bilemedim ki kardeş hepsi güzel..üstte only northern song dedim ama su anda onu dinliyorum nası olacakbu iş..:D

@emre513 dediğim gibi zor. bende onu dinliyordum sen yazdıktan sonra :)

göreceli.
bana sorarsan iyi şarkıları yok, nasıl ve neden bu kadar el üstünde tutulduklarını hiç anlayamamışımdır şimdiye dek.

@turkish tekila bence 50 yıl sonra bile hala yeterince el üstünde tutulmuyor. ama dediğin gibi göreceli. overrated olduğunu düşündüğün için mi sevmiyorsun yoksa gerçekten dinleyip de beğenmedin mi? bi michelle'i bi when im sixty four'u, come together'ı dinleyip de sevmediğini söyleme lütfen bana.

@turkish tekila bu gece beni üzdün:)

abi beatles nası sevilmez ya..belkide müziğin olabilecek tek tanımdır "beatles"..:)

dediğim gibi, zevk meselesi.
şarkılarını dinledim tabii, ama çok yabancı geldiler bana. ki blues'tan tut klasik müziğe kadar pek ayırt etmeden müzik dinleyebilen, seven birisiyim.

beatles da benim kriptonitim demek ki.

beatles for sale'in ikinci yarısından bir şeyler bulursun mutlaka :)

saka maka fanatizmin doruklarinda bir soru. bana kalirsa beatles iyi olmasina iyi de, fabrika ciktisi gibi sarkilari var, nasil diyeyim 3 tarz var mesela, butun sarkilar o 3 tarzdan birine ait, o bakimdan bu 3 tarzi seversen butun sarkilari sevmis oluyorsun. cok farkli isler yapmis bir grup degil gibime geliyor. bu benim teorim tabi salliyor da olabilirim. kanimca en az sayida kotu sarkisi olan grup led zeppelin'dir, ki onlarin da var arada. amma, lakin ki degisik degisik sarkilari var.

while my guitar gently weeps bi de help!'i sevmem ben mesela.. ama çok göreceli bir soru.

beatles'ın hiçbir şarkısı güzel değil ki hepsi vasatın altında, tamamen çağın dinamikleri sebebiyle popüler olmuş bir grup. siyasi duruşları olmasaydı şu anda isimlerini kimse bilmeyecekti bile.

şimdi gerçekten hala çok göreceli bir konu olduğunu tekrarlıyorum. ama bir arkadaşımın entrysi çok hoşuma gitmişti. onun linkini vereyim.

(bkz: #19884333)