uzunuzunilgi
Bir kuzenim var 16 yaşında.lise 2 ye gidiyor.çocuk ergenlik dedik yaş dedik hormon dedik ama artık baş edemiyoruz.bir de sizlere sorayım dedim hem içimi de dökmüş olurum,kuzen dediğim kardeşimle eşdeğer neredeyse çünkü.Geçen yıl lise 1 e başladı bu çocuk a okulunda.bu okulda edindiği arkadaş çevresi
Bir kuzenim var 16 yaşında.lise 2 ye gidiyor.çocuk ergenlik dedik yaş dedik hormon dedik ama artık baş edemiyoruz.bir de sizlere sorayım dedim hem içimi de dökmüş olurum,kuzen dediğim kardeşimle eşdeğer neredeyse çünkü.
Geçen yıl lise 1 e başladı bu çocuk a okulunda.bu okulda edindiği arkadaş çevresi sol-sosyalist-tkp falan.neyse bir baktık bu çocuk bulunduğumuz ilde tüm eylemlerde en önde pankartlarla .resimler fotoğraflar..hani ne var bunda diyenler için söyleyeyim ailesine göre normal değil bu ailesi muhafazakar öyle bir haberde de kuzen yine en önde görünce paniklediler sonuçta ilerisi için sabıka durumu falan bile olabilir yasadışı eylemlerden dolayı.bu okuldan almaya karar verdiler kuzeni ailesi.bu dönem çok riskli okul değişimi ama mecbur yaptılar çocuk da kabul etti.
Lise 1 in 2. Döneminde okul değişikliği yaptılar.buradaki arkadaş çevresi de ülkücü çıkmış.gelin görün bu kuzen ali kınık konserlerine gitmeye başladı abdullah çatlı kitapları okumaya başladı,ülkücü atkıları takmaya başladı..abdullah çatlı okuyor dedim ama bilgilenmek için değil direkt model almak için o yüzden belirttim özellikle.
Bu kadar keskin dönüşler ne kadar normal ? siyasetteki iki uç noktayı 1 yıl içinde en aktif olmak şartıyla yaşamak..
Bunların dışında çocuğu kullanıyorlar.annesi face ini kırmış bunun.mesajlarda görmüş şok olmuş.annesine ne diyorsa yalan söylüyor.misal kitap alacam diyor fazla fazla para alıyor gidip kızlara yemek yediriyor.şu arkadaşımla buluşacam diyor çıkıyor farklı arkadaşlarıyla görüşüyor.bu örneklerden sadece biri.babasına çok saygısız davranıyor babası maalesef umursamaz bir tip tüm yük annesinin omzuna biniyor kadın iki yılda yaşlandı.neyse sigara içiyor gizli gizli,arkadaşları kullanıyor dedim ya onların sigara masrafını da karşılıyormuş.ha ayda da 75 80 in altında telefon faturası ödemiyorlar bu çocuğun telefonunun.
Tüm bunları annesi face i kırıp telefonunu karıştırdığı için biliyor.daha önce defalarca konuştular ama fayda sağlamadı.şimdi annesi diyor ki acaba bunların hepsini biliyorum deyip söylesem mi face i kırdım mesajı gördüm diye.ya da telefonunu elinden alsam internetten uzaklaştırsam okulu tekrar değiştirsem de arkadaş çevresinden kopar belki diyor.
Ya arkadaş bıktık gerçekten böyle ergenlik olmasın anlatınca basit öründü gözüme ama inanın sabır bırakmadı kimsede.napılmalı ne dersiniz bu konuya,bu konuda ?
Okuyup da yorumlarını paylaşanlara özellikle çok teşekkür ediyorum.
bu arada belirttim mi hatırlamıyorum bu kuzen erkek.
Geçen yıl lise 1 e başladı bu çocuk a okulunda.bu okulda edindiği arkadaş çevresi sol-sosyalist-tkp falan.neyse bir baktık bu çocuk bulunduğumuz ilde tüm eylemlerde en önde pankartlarla .resimler fotoğraflar..hani ne var bunda diyenler için söyleyeyim ailesine göre normal değil bu ailesi muhafazakar öyle bir haberde de kuzen yine en önde görünce paniklediler sonuçta ilerisi için sabıka durumu falan bile olabilir yasadışı eylemlerden dolayı.bu okuldan almaya karar verdiler kuzeni ailesi.bu dönem çok riskli okul değişimi ama mecbur yaptılar çocuk da kabul etti.
Lise 1 in 2. Döneminde okul değişikliği yaptılar.buradaki arkadaş çevresi de ülkücü çıkmış.gelin görün bu kuzen ali kınık konserlerine gitmeye başladı abdullah çatlı kitapları okumaya başladı,ülkücü atkıları takmaya başladı..abdullah çatlı okuyor dedim ama bilgilenmek için değil direkt model almak için o yüzden belirttim özellikle.
Bu kadar keskin dönüşler ne kadar normal ? siyasetteki iki uç noktayı 1 yıl içinde en aktif olmak şartıyla yaşamak..
Bunların dışında çocuğu kullanıyorlar.annesi face ini kırmış bunun.mesajlarda görmüş şok olmuş.annesine ne diyorsa yalan söylüyor.misal kitap alacam diyor fazla fazla para alıyor gidip kızlara yemek yediriyor.şu arkadaşımla buluşacam diyor çıkıyor farklı arkadaşlarıyla görüşüyor.bu örneklerden sadece biri.babasına çok saygısız davranıyor babası maalesef umursamaz bir tip tüm yük annesinin omzuna biniyor kadın iki yılda yaşlandı.neyse sigara içiyor gizli gizli,arkadaşları kullanıyor dedim ya onların sigara masrafını da karşılıyormuş.ha ayda da 75 80 in altında telefon faturası ödemiyorlar bu çocuğun telefonunun.
Tüm bunları annesi face i kırıp telefonunu karıştırdığı için biliyor.daha önce defalarca konuştular ama fayda sağlamadı.şimdi annesi diyor ki acaba bunların hepsini biliyorum deyip söylesem mi face i kırdım mesajı gördüm diye.ya da telefonunu elinden alsam internetten uzaklaştırsam okulu tekrar değiştirsem de arkadaş çevresinden kopar belki diyor.
Ya arkadaş bıktık gerçekten böyle ergenlik olmasın anlatınca basit öründü gözüme ama inanın sabır bırakmadı kimsede.napılmalı ne dersiniz bu konuya,bu konuda ?
Okuyup da yorumlarını paylaşanlara özellikle çok teşekkür ediyorum.
bu arada belirttim mi hatırlamıyorum bu kuzen erkek.
0
cocuga cok baski uygulanirsa bir yerden firtlar. ustune dustukce azitir, aileden cikis yolu arar. muhtemelen kesinlikle baski yok ustunde gibi bir cevap vereceksin ama ici sadece onu yakar. cocuga yapilabilecek turlu turlu baski var. hele dayak mayak varsa kesinlikle cozumu disarida arar. annesi de, babasi da sefkatle yaklasmaliydi. bu saatten sonra sadece yaptigi o tip arkadasliklardan yara alirsa birakir bu isleri. ailesinin yapabilecegi bir sey yok derim.
0
siz model olsaniz ona? Siz anlatin siz paylasin. Dinleyecek ve örnek alicak insan ariyor işte besbelli kendisine. Solu da saği da sizden bilsin öğrensin. Lisenin bu tür şeyler için erken olduğunu siz söyleyin ona. Yeni bi okulda ortam yapabilmek icin parasini kullanmak istiyor. Buna da engel olabilirsiniz. Yeter ki aradigi rolmodel kisi siz olun, vakit ayirin, dinleyin, anlatin, gezdirin, okutun.
0
Abi çok sıkıntılıymış ya.
Sen alıp çocuğu kendi ortamına soksan falan? Arkadaşlarının yanına götürsen o ortamı görse biraz?
Aldığı parayı başka yere vermesi, sigara içmesi, x yerine y arkadaşıyla görüşmesi hatta bu kadar kısa zamanda bu kadar keskin görüş değiştirmesi normal. Ama normal olması kabul edilebilir olduğu anlamına gelmesin. Gerçekten çok üzüldüm şu anda.
Çok 'özenti' zamanları olduğu için kendi ortamına sok dedim ama tabi para sıkıntı değilse hemen psikologa falan gidin. Aslında bu tip çocukları dayaktan başak bir şey yola getirmez (çok ciddiyim) ama bekleyin biraz. Güzel güzel olmazsa zorla güzellik yaptırırsınız siz de.
Bazı insanlarda çok sıkıntılı oluyor ergenlik, senin kuzen de o insanlardan. Genelde yaş ilerledikçe düzeliyorlar ama riske atmamak gerek. Hazır özenti zamanlarındayken iyi şeylere özendirmeye çalış çocuğu.
Sen alıp çocuğu kendi ortamına soksan falan? Arkadaşlarının yanına götürsen o ortamı görse biraz?
Aldığı parayı başka yere vermesi, sigara içmesi, x yerine y arkadaşıyla görüşmesi hatta bu kadar kısa zamanda bu kadar keskin görüş değiştirmesi normal. Ama normal olması kabul edilebilir olduğu anlamına gelmesin. Gerçekten çok üzüldüm şu anda.
Çok 'özenti' zamanları olduğu için kendi ortamına sok dedim ama tabi para sıkıntı değilse hemen psikologa falan gidin. Aslında bu tip çocukları dayaktan başak bir şey yola getirmez (çok ciddiyim) ama bekleyin biraz. Güzel güzel olmazsa zorla güzellik yaptırırsınız siz de.
Bazı insanlarda çok sıkıntılı oluyor ergenlik, senin kuzen de o insanlardan. Genelde yaş ilerledikçe düzeliyorlar ama riske atmamak gerek. Hazır özenti zamanlarındayken iyi şeylere özendirmeye çalış çocuğu.
0
Bir boks salonuna yazdırın. Ama salonda kick boks, muay thai, karate vb. başka branşlar olmasın. Ringi olan ve sadece boks eğitimi veren bir salona verin. Şu ana kadar boksa baş koyup da kötü alışkanlıklarından kurtulmayan çocuk görmedim. Her girdiği ortama uyum sağlıyors boksa başlayınca oraya da uyum sağlayacaktır. Sigara, düzensiz hayat, siyaset hepsi çocuk için azalır gider.
0
@beriberi, bugüne kadar annesi tahmin ettiğimden çok daha fazla anlayışlıydı.bu konuda emin olun gerçekten hiç baskı yok.dayak zaten yok kesinlikle.ailelerimiz iç içe hani biliyorum aile yapılarını
@yns, çok konuştum bunla ben.gayet suyuna giderek anlayarak falan.o gün çok iyiydi annesiyle çok iyiydi yine.ama bildiğinden şaşmıyor.hatta arkadaşlarının bildiğinden şaşmıyor.annesiyle sıkıntı olunca beni arıyordu anlatıyordu ama bir yerden sonra yine kaçtı benden de.
@nodrap, arkadaş çevreme sokmam konusunda hiç düşünemedim bunu evet iyi olabilir aslında.
@yns, çok konuştum bunla ben.gayet suyuna giderek anlayarak falan.o gün çok iyiydi annesiyle çok iyiydi yine.ama bildiğinden şaşmıyor.hatta arkadaşlarının bildiğinden şaşmıyor.annesiyle sıkıntı olunca beni arıyordu anlatıyordu ama bir yerden sonra yine kaçtı benden de.
@nodrap, arkadaş çevreme sokmam konusunda hiç düşünemedim bunu evet iyi olabilir aslında.
0
Bu kadar keskin donusler yapmasi aidiyet hissi ile ilgili. Belli ki ailesiyle arasi berbat ve dogru yerin ailesinin yani oldugunu dusunmuyor. Bu nedenle yeni girdigi gruplara ait olmaya calisiyor o yuzden boyle kaliplasmis hareketler yaparak adapte olmus gibi hissediyor.
Ya telefonda oldugum icin yukari cik oku yaz tekrar yukari cik oku yaz zor oluyor. Burayi daha sonra editleyebilirim. Usendim simdi in cik falan
Ya telefonda oldugum icin yukari cik oku yaz tekrar yukari cik oku yaz zor oluyor. Burayi daha sonra editleyebilirim. Usendim simdi in cik falan
0
beriberi +1
çocuk sosyal çevre, yakınlık, muhabbet vb. eksikliği çekiyor. Muhafazakar aile dmişsin, e zaten bu aile yapısındsn kaynaklanıyor. Bunu kırmak lazım, kurs vb. müzik aleti olabilir işte ilgisine göre. Muhtemelen siyasi gruplarla bağı da bu yüzden sosyalleşme/popülerleşme ön planda olma gibi şeyler, sabıka vb. korkmasınlar çünkü orada siyasi/toplumsal bir ideal için değil ortam muhabbet arkadaş çevresi için bulunduğundan sabıkalık bi durum olmaz. Endişeye mahal yok, biraz yazı çiziye meraklıysa dergi çıkarırlar broşür dzğıtırlar slogan atarlar falan, sabıkalık bi durum "onun için" zor yani anlattığın kadarıyla. Parayı da yedirirse yedirsin, arkadaşları kullanıyorsa bırakın kendi eşekliğinin farkına varsın, kendini kullandırmamayı öğrensin; harçlık sınırı koysunlar bütçeye göre fazlasını vermesinler yani yapılabilecek tek şey o.
çocuk sosyal çevre, yakınlık, muhabbet vb. eksikliği çekiyor. Muhafazakar aile dmişsin, e zaten bu aile yapısındsn kaynaklanıyor. Bunu kırmak lazım, kurs vb. müzik aleti olabilir işte ilgisine göre. Muhtemelen siyasi gruplarla bağı da bu yüzden sosyalleşme/popülerleşme ön planda olma gibi şeyler, sabıka vb. korkmasınlar çünkü orada siyasi/toplumsal bir ideal için değil ortam muhabbet arkadaş çevresi için bulunduğundan sabıkalık bi durum olmaz. Endişeye mahal yok, biraz yazı çiziye meraklıysa dergi çıkarırlar broşür dzğıtırlar slogan atarlar falan, sabıkalık bi durum "onun için" zor yani anlattığın kadarıyla. Parayı da yedirirse yedirsin, arkadaşları kullanıyorsa bırakın kendi eşekliğinin farkına varsın, kendini kullandırmamayı öğrensin; harçlık sınırı koysunlar bütçeye göre fazlasını vermesinler yani yapılabilecek tek şey o.
0
arkadaşlar ailesi muhafazakar ama kapalı bir aile değil görüş anlamında.şimdiye kadar denesin kendisi anlasın hatalarını dediler.ama artık kendisi için çocuğun geleceği için tedirgin oldukları için iyice tedirginliğe vurdular.
lise 2 de daha şimdiden 1 günlük devamsızlığı kalmış yani sınıfta kalacak misal.buna bile karışmıyolar artık kalsın belki aklı başına gelir diyolar ama öğretmen hatta öğretmeni geçtim müdürlere çıkışmak ne ya ? kadına daima daima şikayet geliyor
lise 2 de daha şimdiden 1 günlük devamsızlığı kalmış yani sınıfta kalacak misal.buna bile karışmıyolar artık kalsın belki aklı başına gelir diyolar ama öğretmen hatta öğretmeni geçtim müdürlere çıkışmak ne ya ? kadına daima daima şikayet geliyor
0
oncelikle soyliyim, benzer bir hareketi annem o zamanin msn konusmalarimi okuyup bana yapmisti, sen boyle boyle yapmissin, boyle boyle demissin falan filan diye.. sirf bu yuzden annemle aramiz hala iyi degil, guven temelli hic bir sey kalmadi, ki aradan 7 sene gecti. ergen olarak ozel hayatina bu denli apacik girilince bir de hesap sorulunca cidden cok ama cok ofkeleniyorsun ve butun guvenin zedeleniyor. o yuzden tavsiyem annenin ben senin facebook una girip baktim, sen bunlari yapmissin demesini acikcasi hic dogru bulmuyorum. tamir edilmez bir hale gelebilir iliskileri.
bu derece müdahaleci olmayin, 21.yyda internetten uzaklastiramazsin bir insani, telefonu elinden alsan ne olacak? ikinci el telefon kac para, gider kendi bir tane alir? öbür okulda solcular varmis, bu okulda ülkücüler, bir dahaki vereceginiz okulda da kürt milliyetcileri, ateistler, feministler, cevreciler olur, her grup insandan cocugu ortamdan uzaklastirarak koruyamazsiniz. kaldi ki korumaniza gerek de olmayabilir. 16 yasinda bir insana 7 yas muamelesi yapmaya calisirsaniz daha cok ofkelenecektir.
bir hobi edindirebilirsiniz, gitar calsin, ne bileyim spor yapsin. sosyallesecegi alternatif ortamlar yaratilabilir.
ailesi muhafazakar olabilir ama cocugun kendi dunya gorusu kendi deneyimlerine gore sekillenecek. eger aileyle mumkun degilse, belki kuzenlerden biriyle, daha boyle abi abla yerine koyabilecegi biriyle kendi icinden gelerek paylassa ortam yumusar? anneyle de gereksiz yere gerilmemis olurlar. benim kuzenim ergenligimde bana epeyi yardimci olmustu mesela.
bu derece müdahaleci olmayin, 21.yyda internetten uzaklastiramazsin bir insani, telefonu elinden alsan ne olacak? ikinci el telefon kac para, gider kendi bir tane alir? öbür okulda solcular varmis, bu okulda ülkücüler, bir dahaki vereceginiz okulda da kürt milliyetcileri, ateistler, feministler, cevreciler olur, her grup insandan cocugu ortamdan uzaklastirarak koruyamazsiniz. kaldi ki korumaniza gerek de olmayabilir. 16 yasinda bir insana 7 yas muamelesi yapmaya calisirsaniz daha cok ofkelenecektir.
bir hobi edindirebilirsiniz, gitar calsin, ne bileyim spor yapsin. sosyallesecegi alternatif ortamlar yaratilabilir.
ailesi muhafazakar olabilir ama cocugun kendi dunya gorusu kendi deneyimlerine gore sekillenecek. eger aileyle mumkun degilse, belki kuzenlerden biriyle, daha boyle abi abla yerine koyabilecegi biriyle kendi icinden gelerek paylassa ortam yumusar? anneyle de gereksiz yere gerilmemis olurlar. benim kuzenim ergenligimde bana epeyi yardimci olmustu mesela.
0
lise birin ortasında okul değiştirttiler? aferin onlara, kusura bakma ama iyi halt etmişler. ben de o dönem okul değiştirmiştim, iyi anlayabiliyorum adaptasyon sorununu. ilk okuluna tam alışmışken hop bambaşka bi çevre. bunun yerine çocukla oturup siyaset konuşmalıydılar. bu konuda da aynı yoldan geçtim. o kadar "yapma etme bizi yok sayıyorsun" dediler bi işe yaramadı ama oturup ideolojik tabanda konuşunca savunduğum düşünceleri içselleştiremediğimi fark ettim. keşke bunu yapsalarmış.
insan doğası gereği bir gruba ait olmak, kabul edilmek ihtiyacı hisseder. bu herkeste vardır. bazısı takım tutarak bunu giderir, bazısı okul kulüplerine girerek, bazısı siyasi gruba dahil olarak. önemli olan kendisini var eden şeyin bu olmadığını anlaması. bi ideolojik görüşün aktif savunucusu olmasa da arkadaşlarının olacağını, onu kabul edecek yaşıtlarının olduğunu anlaması lazım. ilgi alanı, yeteneği doğrultusunda resim, müzik, fotoğraf, spor kurslarına yönlendirin. başka arkadaş grupları edinebileceğini anlar bu şekilde.
yalan mevzusuna gelince. zorunda olmasa yalan söylemez. zamanında bu gece bensularla takılacağım dediğinde ailesi izin vermemiştir, zorluk çıkarmıştır çocuk da kabul edilebilir bir yalan söyleme seçeneğini keşfetmiştir. çocukla oturup konuşsunlar. bi komşu akraba görmüş filan deyip "bize bu konuda yalan söylemene gerek yok, biz senin gerçekte kimlerle nerede olduğunu bilirsek içimiz daha rahat olur, başına bir şey gelse seni nerede bulabileceğimi bilmek seni de güvende hissettirir" gibi şeyler söylesinler. facebookunu telefonunu kurcaladık deyip de onurunu kırmasınlar.
insan doğası gereği bir gruba ait olmak, kabul edilmek ihtiyacı hisseder. bu herkeste vardır. bazısı takım tutarak bunu giderir, bazısı okul kulüplerine girerek, bazısı siyasi gruba dahil olarak. önemli olan kendisini var eden şeyin bu olmadığını anlaması. bi ideolojik görüşün aktif savunucusu olmasa da arkadaşlarının olacağını, onu kabul edecek yaşıtlarının olduğunu anlaması lazım. ilgi alanı, yeteneği doğrultusunda resim, müzik, fotoğraf, spor kurslarına yönlendirin. başka arkadaş grupları edinebileceğini anlar bu şekilde.
yalan mevzusuna gelince. zorunda olmasa yalan söylemez. zamanında bu gece bensularla takılacağım dediğinde ailesi izin vermemiştir, zorluk çıkarmıştır çocuk da kabul edilebilir bir yalan söyleme seçeneğini keşfetmiştir. çocukla oturup konuşsunlar. bi komşu akraba görmüş filan deyip "bize bu konuda yalan söylemene gerek yok, biz senin gerçekte kimlerle nerede olduğunu bilirsek içimiz daha rahat olur, başına bir şey gelse seni nerede bulabileceğimi bilmek seni de güvende hissettirir" gibi şeyler söylesinler. facebookunu telefonunu kurcaladık deyip de onurunu kırmasınlar.
0
@uepuey, aile okul değişimini yapsak mı dedi çocuk da kabul etti.zorlama falan olmadı yani.yoksa o yaşta çok riskli bir şey maalesef evet.ama işte çocuk da istedi
0
Herşeyden önce bu kadar keskin dönüşler çok normal çünkü etkilenme sürecinde , siz onu yine okuldan alıp cemaat'İn yanına verirseniz cemaatçi olur çıkar çocuk lise sona kadar böyle devam eder bu süreç(kendimden biliyorum okuldaki arkadaşlarım ülkücü ev çevresi radikal solcuydu) sonunda kendi kararını kendi verir kimse karışamaz.
burada sorun ailesine yalan söylemesi , sakın şifresini kırdığını söylemesin seni görmüşler gibi bir şey söylenebilir.
bir psikoloğa danışmakta yarar olabilir , çocuk spora yönlendirilebilir ve en önemlisi sakın sınav baskısı yapmayın tamamen kaybedersiniz.
bakın ben lisedeyken ailem bana okumaz gözüyle bakıyormuş (daha bu yıl öğrendim) yalan söylemezdim veya sigara içmezdim ama davranışlarım öyleymiş , şuan Birleşmiş Milletler saha asistanlığı yapıyorum Afrika'da görmediğim ülke neredeyse kalmadı , Türkiye'nin her yerini gezdim , düzenli bir ilişkim var ve üstelik daha çok gencim.
yani demem şudur ki ergenlik döneminde saçmalayan çocuklar daha sonraları adam olabilir.merak etmeyin sadece onu daha kötüye yönlendirmeyin ve yalan söylemesinin hoş olmadığını belirtin.kızlara yedirmeyen genç mi olur?bırakın gezsin dolaşsın sadece tutumlu olmasını öğretin .
belirli bir miktar verilebilir mesela.ama psikolog konusunu bir daha öneriyorum önemli bir konu.
Not: lise değiştirse ne olacak?ben 3 lise değiştirdim(hiç birisinden atılmadım üstelik sadece canım sıkıldı değiştirdim , üstelik üç lisedeki sınıf arkadaşlarımla da hala görüşmekteyim) ve sabit arkadaşlarım benim olabileceğim yere gelmeyi hayal bile edemez.çocuğu okumaya yöneltin o zaman lise değiştirmek gibi konular önemli olmayacaktır her yerde yeni arkadaşlar edinmeye bakacaktır.
burada sorun ailesine yalan söylemesi , sakın şifresini kırdığını söylemesin seni görmüşler gibi bir şey söylenebilir.
bir psikoloğa danışmakta yarar olabilir , çocuk spora yönlendirilebilir ve en önemlisi sakın sınav baskısı yapmayın tamamen kaybedersiniz.
bakın ben lisedeyken ailem bana okumaz gözüyle bakıyormuş (daha bu yıl öğrendim) yalan söylemezdim veya sigara içmezdim ama davranışlarım öyleymiş , şuan Birleşmiş Milletler saha asistanlığı yapıyorum Afrika'da görmediğim ülke neredeyse kalmadı , Türkiye'nin her yerini gezdim , düzenli bir ilişkim var ve üstelik daha çok gencim.
yani demem şudur ki ergenlik döneminde saçmalayan çocuklar daha sonraları adam olabilir.merak etmeyin sadece onu daha kötüye yönlendirmeyin ve yalan söylemesinin hoş olmadığını belirtin.kızlara yedirmeyen genç mi olur?bırakın gezsin dolaşsın sadece tutumlu olmasını öğretin .
belirli bir miktar verilebilir mesela.ama psikolog konusunu bir daha öneriyorum önemli bir konu.
Not: lise değiştirse ne olacak?ben 3 lise değiştirdim(hiç birisinden atılmadım üstelik sadece canım sıkıldı değiştirdim , üstelik üç lisedeki sınıf arkadaşlarımla da hala görüşmekteyim) ve sabit arkadaşlarım benim olabileceğim yere gelmeyi hayal bile edemez.çocuğu okumaya yöneltin o zaman lise değiştirmek gibi konular önemli olmayacaktır her yerde yeni arkadaşlar edinmeye bakacaktır.
0
aile okuldaki rehber öğretmenle irtibata geçsin yaş gurubunu çocuğun çevresini çevrenin hareketlerini daha yakından tanıyan o yaş psikolojisinden anlayan biri sonuçta doğru yaklaşım için rehberlik yapar.
0
çocuk para isteyince ne yapacaksın parayı diyen, arkadaşlarımla buluşacağım deyince hangi arkadaşlar diye soran, telefonun bilgisayarını karıştıran ebeveynin çocuğu sorunsuz olamaz. sorun derinlerde. hep kontrol ederek küçük yaşta kişiliğinin oluşmasına engel olmuşlar belli ki. hırpalanmadan bir şeyler öğrenemez.(ailenin hırpalamasından bahsetmiyorum.)
edit: asıl söyleyeceğimi unutmuşum. uzman yardımı şart. ekşi duyuru ile olmaz bu iş
edit: asıl söyleyeceğimi unutmuşum. uzman yardımı şart. ekşi duyuru ile olmaz bu iş
0
topraam
arkadaşlar dişlerim mahvoldu bu korku yüzünden artık gidicem yoksa çıldırcam bildiğiniz en iyi dişciyi mesajla gönderirmisiniz yasak falandır, bide gitmeden önce pasifloramıydı neydi onan içsem işe yararmı
arkadaşlar dişlerim mahvoldu bu korku yüzünden artık gidicem yoksa çıldırcam bildiğiniz en iyi dişciyi mesajla gönderirmisiniz yasak falandır, bide gitmeden önce pasifloramıydı neydi onan içsem işe yararmı
0
göztepe ağız ve diş sağlığı merkezi'nde sevgi şenduran var. inanılmaz sevimli ve güzel bi kadın. mimiksiz hali bile gülümsüyor gibi. sakinleştirip doktor korkumu yok etti bi anda.
0
gebere jackson
Bi fotoğraf vardı bi genç bir bakana komplo düzenliyordu ama yakalanıyordu, idamdan önce fotoğrafı çekilmişti ama bunun için fazla yakışıklıydı falan deniyordu. Amerikalı olması lazım. Fotoğrafı biliyorum ama bulamadım, bu adamın adı neydi ve kime suikast düzenleyecekti?
Bi fotoğraf vardı bi genç bir bakana komplo düzenliyordu ama yakalanıyordu, idamdan önce fotoğrafı çekilmişti ama bunun için fazla yakışıklıydı falan deniyordu. Amerikalı olması lazım. Fotoğrafı biliyorum ama bulamadım, bu adamın adı neydi ve kime suikast düzenleyecekti?
0
gorki
Videolar başka bilgisayarda çalışır mı ? yoksa slaytın hazırlandığı bilgisayarda mı olur sadece ?
Videolar başka bilgisayarda çalışır mı ? yoksa slaytın hazırlandığı bilgisayarda mı olur sadece ?
0
şimdi bende 2013 sürümü var da öncekilerde tam ismini hatırlayamıyoru ama cd sürümü ya da başka bilgisayar gibi bir özellik vardı kaydet/farklı kaydet tarafında. Sunumda kullandığınız materyalleri bir klasöre kopyalayıp ö şekilde sunum oluşturuyordu. Her hangi bir bilgisayarda sıkıntı olmadan açabilirsiniz öylece.
0
uzantısı .pps olarak kaydedilince slaytı topyekün kaydediyordu sanki, içindeki müzikleri videoları filan.
0
durbikonusucaz
Piyanoyla alakali tum oneriler olur. Tesekkurler
Piyanoyla alakali tum oneriler olur.
Tesekkurler
Tesekkurler
0
dushin ohallaron
max richter
olafur arnalds
ve hatta: last.fm'de tag aratın piano diye sayısız seçenekle karşılaşırsınız. aynı şekilde spotify kullanıyorsanız related artists seçeneği var.
max richter
olafur arnalds
ve hatta: last.fm'de tag aratın piano diye sayısız seçenekle karşılaşırsınız. aynı şekilde spotify kullanıyorsanız related artists seçeneği var.
0
ilk onbir şu şekilde
Kale: Sergey Rachmaninov
Defans: Wilhelm Kempff Arthur Rubinstein Vladimir Horowitz Claudio Arrau
Ortasaha: Evgeny Kissin Ludwig van Beethoven Johannes Brahms Frédéric Chopin
Forvet: Fazıl Say Glenn Gould
Kale: Sergey Rachmaninov
Defans: Wilhelm Kempff Arthur Rubinstein Vladimir Horowitz Claudio Arrau
Ortasaha: Evgeny Kissin Ludwig van Beethoven Johannes Brahms Frédéric Chopin
Forvet: Fazıl Say Glenn Gould
0
bass solo take one
nasıl kendine gelir?http://images.hepsiburada.net/assets/OK/300/OK_2021245.jpg kalem bu*hoh çözüm değil dostlar.*cevaplar için teşekkürler.
nasıl kendine gelir?
images.hepsiburada.net
kalem bu
*hoh çözüm değil dostlar.
*cevaplar için teşekkürler.
images.hepsiburada.net
kalem bu*hoh çözüm değil dostlar.
*cevaplar için teşekkürler.
0
çok abartıp da eritip yamultmadan ucunu çakmaklan ısıtmak da eski bir yöntemdir.
0
eski bir eksi zede
erkek arkadaşım çok sıkı yüzüklerin efendisi filmine hayran. ona bir hediye almak istiyorum. özellikle internetten alınabilecek hediye önerileri bekliyorum sizden...
erkek arkadaşım çok sıkı yüzüklerin efendisi filmine hayran. ona bir hediye almak istiyorum. özellikle internetten alınabilecek hediye önerileri bekliyorum sizden...
0
o yukarıdaki siteden bir şey alma bence. sadece o siteden değil yüzük kolye türevi bir şey alma adi ve anlamsız olur. gerçekten çok seviyorsa vardır ama harita alabilirsin. duvarına asar.
0
aynen bende yüzük yada kolye almak istemiyorum. film içinde daha anlamlı gelebilecek birşey olabilir.
0
poster www.bunlardanistiyorum.com
figür www.bunlardanistiyorum.com
yüzük www.bunlardanistiyorum.com
asa kalem www.bunlardanistiyorum.com
figür www.bunlardanistiyorum.com
yüzük www.bunlardanistiyorum.com
asa kalem www.bunlardanistiyorum.com
0
öneriler için teşekkürler :) daha farklı önerilerede açığım ama harita fikri güzel geldi :)
0
fiyat aralığı konusunda bir şey belirtmemişsiniz, o yüzden jedbang'i dayıyorum: (git: www.jedbang.com lotr/orta dünya hayranı için bunlardan herhangi biri bile sevinçten takla attırır. ayrıca uepuey'in verdiği linkteki sting de çok güzel göründü gözüme.
0
orta dünya haritası için siyah beyaz gibi daha eski tarz görünen mi yoksa sarı ve daha renkli olanı mı tercih edersiniz peki
0
utkucbkc
İstanbulda mı? https://fbcdn-sphotos-b-a.akamaihd.net/hphotos-ak-frc3/163823_10150119306602650_4530035_n.jpg?lvh=1
İstanbulda mı? fbcdn-sphotos-b-a.akamaihd.net
0
hayır bence istanbul değil
edıt: deniz feneri degil bildigin heykel gibi duruyor
edit2: Üç denizler arasında yer alan çok güzel Thiruvalluvar Heykeli.Hindistan.
ayrıca 133 metre imiş.
edıt: deniz feneri degil bildigin heykel gibi duruyor
edit2: Üç denizler arasında yer alan çok güzel Thiruvalluvar Heykeli.Hindistan.
ayrıca 133 metre imiş.
0
memories
partiye gidecez de ne diyonuz etkiler mi sizce ? çok içici biri değilimdir acemi sayılırım.
partiye gidecez de ne diyonuz etkiler mi sizce ? çok içici biri değilimdir acemi sayılırım.
0
çakır keyif olacağını düşünerek iç, içtikten sonra da çakır keyif olduğuna inan. istersen böyle sarhoş bile olabilirsin. kıps kıps.
0
bünyeye göre değişir ki. alkole çok hassas değilsen bide tatlı bişiler götürmezsen arada bişi olmaz
0
uzletguzin
varsa hemmen bi söyleyiverse keşke..
varsa hemmen bi söyleyiverse keşke..
0
michael cera'nın oynadığı fimler bana göre bayağı eğlenceli filmler.
örneğin; youth in revolt veya superbad
dr. strangelove or how i learn stop worr.... diye giden çok süper başka bir film var: www.imdb.com
ya da zombili efsane komedi: shaun of the dead var.
örneğin; youth in revolt veya superbad
dr. strangelove or how i learn stop worr.... diye giden çok süper başka bir film var: www.imdb.com
ya da zombili efsane komedi: shaun of the dead var.
0
franz kafka
Bakıcı teyzesi olsa. sb.
Bakıcı teyzesi olsa. sb.
0
depresyonun derecesine bağlı. yani kendini kaybediyor mu, alkol uyuşturucu kullanıyor mu, şiddet eğilimi var mı, uyuyup kalıyor mu saatlerce gibi şeyleri bilmek lazım.
0
depresyondan kastınız nedir? ilaç kullanıyor mu mesela? doğuma az zaman kaldı ve eşimin annesi gelecek bir süre yanımıza dogum sonrası, uyku ilacı kullanıyor hani öyle terapilik bir durum da değil sadece huzursuz bir kadın, ben ona bile emanet etmek istemiyorum aslında.
depresyon özellikle genç yaşlarda gündelik hayatı daha fazla etkiliyor sanki, unutkanlık, tahammülsüzlük, hele çocuk anlayabilecek yaşta ise o karamsar ruh hali etkiler gibi geliyor. doktor değilim, anne adayı olarak fikrim bu sadece.
depresyon özellikle genç yaşlarda gündelik hayatı daha fazla etkiliyor sanki, unutkanlık, tahammülsüzlük, hele çocuk anlayabilecek yaşta ise o karamsar ruh hali etkiler gibi geliyor. doktor değilim, anne adayı olarak fikrim bu sadece.
0
james dean
Öncelikle belirteyim burada verilen cevaplardaki yerlere uzun vadede de olsa mutlaka gidip görmeyi planlıyorum. Gittiğinizde oh be iyi ki gelmişim dediğiniz ve yaşadığınız yere dönmek istemediğiniz yerler varsa benle paylaşırsanız sevinirim. Aradığım şey huzur. Bilmem ne ilçesinin bilmem ne kazasını
Öncelikle belirteyim burada verilen cevaplardaki yerlere uzun vadede de olsa mutlaka gidip görmeyi planlıyorum. Gittiğinizde oh be iyi ki gelmişim dediğiniz ve yaşadığınız yere dönmek istemediğiniz yerler varsa benle paylaşırsanız sevinirim. Aradığım şey huzur. Bilmem ne ilçesinin bilmem ne kazasının bilmem ne köyü de olabilir.
Öneride bulunan arkadaşlara şimdiden çok teşekkürler.
He bu arada şu ana kadar benim işte huzur dediğim iki yer Eylül'de Gökçeada ve Yedigöller.
Öneride bulunan arkadaşlara şimdiden çok teşekkürler.
He bu arada şu ana kadar benim işte huzur dediğim iki yer Eylül'de Gökçeada ve Yedigöller.
0
bolu abant.
4-5 ay kadar önce çadırlı kamplı bir etkinlik şeettik, çok hoşuma gitti. orayı kar yağdığında düşünemiyorum.
su samuru yaşam alanı yazıyordu tabelada yahu! daha ne olsun?
4-5 ay kadar önce çadırlı kamplı bir etkinlik şeettik, çok hoşuma gitti. orayı kar yağdığında düşünemiyorum.
su samuru yaşam alanı yazıyordu tabelada yahu! daha ne olsun?
0
nere olduğunun çok önemi yok ama elektriğin olmadığı ve telefonun çekmediği bir yaylaya gitmiştik. cereyan bağımlılarına işkence olur ama zaten siz huzur arıyorsunuz.
0
halitkin
bu aralar ebay ve dealextreme sitelerinden bir çok ürün satın aldım. hepsi de d slr aksesuarları. çünkü aradığım şeylerin çoğu Türkiye'de bulunmuyor bulunsa da pahalı.neyse istanbuldayım, evim 5. katta ve asansör yok. bütün kargolarımı da aynı adam getiriyor. bugüne kadar yaklaşık 7-8 tane kargomu g
bu aralar ebay ve dealextreme sitelerinden bir çok ürün satın aldım. hepsi de d slr aksesuarları. çünkü aradığım şeylerin çoğu Türkiye'de bulunmuyor bulunsa da pahalı.
neyse istanbuldayım, evim 5. katta ve asansör yok. bütün kargolarımı da aynı adam getiriyor. bugüne kadar yaklaşık 7-8 tane kargomu getirdi. fakat hep küçük şeylerdi.
az önce yine geldi. fakat bu sefer ki ağır bir kutuydu (stabilizer almıştım)
adamı nefes nefese görünce "kusura bakmayın her defasında sizi de yoruyorum bu kadar" dedim.
sanki adam yıllardır bunu dememi bekliyormuş gibi başladı içini dökmeye.
"çok yoruluyorum ben, araç da yok altımda yürüyerek buraya kadar geliyorum bir de merdiven çıkıyorum. neden diğer kargo şirketlerini kullanmıyorsun?" gibi sözler sarf etti.
ben de dedim ki "bu ürünlerin hepsi çinden geliyor ve satın alırken kargo şirketi seçme şansım olmuyor. free shipping olduğu için hepsi ptt'ye geliyor ben ne yapayım." dedim.
neyse imzamı atıp tam kapıyı kapatırken adamın kendi kendine konuştuğunu duydum. homurdanıyordu. açtım tekrar kapıyı.
"bir şey mi dediniz?" dedim. "bak nefes nefese kaldım zor nefes alıyorum?" dedi boynunu tutarak.
sonra ben de "abi o zaman ben sana telefon numaramı vereyim aşağıya geldiğinde ara beni ben gelip alırım?" dedim.
"onun yerine farklı kargolarla göndertin?" dedi. "yok öyle bir seçeneğim yok. ne yapiym o zaman siz bir öneride bulunun onu yapiym" dedim.
"yapacak birşey yok kargo geldikçe ben sana teslim edicem" deyip sitem edip gitti.
şimdi burada kim haklı? sonuçta adamıın işi bu neden bu kadar serzenişte bulundu?
bundan sonra nasıl davranacağımı da bilemedim. hep alttan aldım çünkü gelecek 8 kargom daha var. yani ben bu adamla 8 defa daha muhattap olucam. bundan sonra nasıl davranmam gerek bilmiyorum.
ne yapmamı önerirsiniz? bir dahaki geldiğinde 20 tl bahşiş mi versem diyorum ama ters teper diye korkuyorum. koskoca adam onur kırıcı bulur mu bu davranışı? aklıma başka bir şey de gelmiyor. adamın işi bu ama ciddi ciddi acıdım. babam yaşında adam. o yüzden kızamıyorum da.
hayır tanıdık esnaf mesnaf olsa dükkanına bıraktırıcam o da yok.
neyse istanbuldayım, evim 5. katta ve asansör yok. bütün kargolarımı da aynı adam getiriyor. bugüne kadar yaklaşık 7-8 tane kargomu getirdi. fakat hep küçük şeylerdi.
az önce yine geldi. fakat bu sefer ki ağır bir kutuydu (stabilizer almıştım)
adamı nefes nefese görünce "kusura bakmayın her defasında sizi de yoruyorum bu kadar" dedim.
sanki adam yıllardır bunu dememi bekliyormuş gibi başladı içini dökmeye.
"çok yoruluyorum ben, araç da yok altımda yürüyerek buraya kadar geliyorum bir de merdiven çıkıyorum. neden diğer kargo şirketlerini kullanmıyorsun?" gibi sözler sarf etti.
ben de dedim ki "bu ürünlerin hepsi çinden geliyor ve satın alırken kargo şirketi seçme şansım olmuyor. free shipping olduğu için hepsi ptt'ye geliyor ben ne yapayım." dedim.
neyse imzamı atıp tam kapıyı kapatırken adamın kendi kendine konuştuğunu duydum. homurdanıyordu. açtım tekrar kapıyı.
"bir şey mi dediniz?" dedim. "bak nefes nefese kaldım zor nefes alıyorum?" dedi boynunu tutarak.
sonra ben de "abi o zaman ben sana telefon numaramı vereyim aşağıya geldiğinde ara beni ben gelip alırım?" dedim.
"onun yerine farklı kargolarla göndertin?" dedi. "yok öyle bir seçeneğim yok. ne yapiym o zaman siz bir öneride bulunun onu yapiym" dedim.
"yapacak birşey yok kargo geldikçe ben sana teslim edicem" deyip sitem edip gitti.
şimdi burada kim haklı? sonuçta adamıın işi bu neden bu kadar serzenişte bulundu?
bundan sonra nasıl davranacağımı da bilemedim. hep alttan aldım çünkü gelecek 8 kargom daha var. yani ben bu adamla 8 defa daha muhattap olucam. bundan sonra nasıl davranmam gerek bilmiyorum.
ne yapmamı önerirsiniz? bir dahaki geldiğinde 20 tl bahşiş mi versem diyorum ama ters teper diye korkuyorum. koskoca adam onur kırıcı bulur mu bu davranışı? aklıma başka bir şey de gelmiyor. adamın işi bu ama ciddi ciddi acıdım. babam yaşında adam. o yüzden kızamıyorum da.
hayır tanıdık esnaf mesnaf olsa dükkanına bıraktırıcam o da yok.
0
işi o onun. adam işi garantilemiş. valla normal bir kargo elemanı bu lafı etse merkeze şikayet etseniz adamı atarlar.
0
Ufak bir bahşiş verin ayıp olmaz. 5 kat yürüyormuş adam sürekli yazık.
Tracking number yoksa sonra ufak tefek paketleriniz kaybolabilir. Ne hikmetse benim hep tracking no olmayan paketlerim kayboluyor.
Tracking number yoksa sonra ufak tefek paketleriniz kaybolabilir. Ne hikmetse benim hep tracking no olmayan paketlerim kayboluyor.
0
abi afedersin ama deli misin nesin sen ya sorunun saçmalığına bak.
o ne öyle ya başlarım öyle şeye dışarda bu kadar işsiz varken karsısında da bu kadar dusunceli biri varken nasıl bir tavır o oyle nasıl git baska kargoya ver der su an sinir doldum. sorup derdını anlatmıssın ınsan gıbı medeni bir sekilde karsılastıgın tavra bak. ben olsam inadına 8 siparis daha veririm o ne ya. neyse uyuz oldum su an ben gidip bi su içeyim.
o ne öyle ya başlarım öyle şeye dışarda bu kadar işsiz varken karsısında da bu kadar dusunceli biri varken nasıl bir tavır o oyle nasıl git baska kargoya ver der su an sinir doldum. sorup derdını anlatmıssın ınsan gıbı medeni bir sekilde karsılastıgın tavra bak. ben olsam inadına 8 siparis daha veririm o ne ya. neyse uyuz oldum su an ben gidip bi su içeyim.
0
Bahşiş almak için yapmıştır zaten.
Mantığı da çok güzelmiş. Paket taşımak istemiyorsan neden postacı oldun? Belki Ptt'nin iç işleyişinde bizim bilmediğimiz başka sorunlar olabilir ama bu sorunların muhatabı ben değilim. Ben kargo göndermeyince her şey düzelecek sanki.
Mantığı da çok güzelmiş. Paket taşımak istemiyorsan neden postacı oldun? Belki Ptt'nin iç işleyişinde bizim bilmediğimiz başka sorunlar olabilir ama bu sorunların muhatabı ben değilim. Ben kargo göndermeyince her şey düzelecek sanki.
0
yazık ya adama, zor yani. bahşişi dene bence. bi de sizin girişte berber yok muydu? oradaki çalışanla konuş oraya bıraksın.
0
yahu tamam da işi onun o. çok enteresan gerçekten. adamcağız yoruluyor fakat işi yahu o, ayırt etme şansı yok ha kaldı ki etmiyor da çıkıyor, teslim ediyor. ediyor da sizi suçlaması da bi ayrı enteresanmış. üstelik siz ben aşağıya inip alayım dediğiniz halde. cidden vicdanen karmaşık bir durum.
telefon numaranızı almak istememiş fakat aşağıdan zile bastığında, siz beklemesini rica ederek aşağıya inseniz bence sorunu çözersiniz.
bahşiş vermek falan da çok saçma, önünü alamazsınız o şekilde bence.
telefon numaranızı almak istememiş fakat aşağıdan zile bastığında, siz beklemesini rica ederek aşağıya inseniz bence sorunu çözersiniz.
bahşiş vermek falan da çok saçma, önünü alamazsınız o şekilde bence.
0
önerinize rağmen hala reröre yapıyorsa müstahak ona +8 tane daha zebellah kargo verin, yüz görmüş astar istiyor.
# bölge bölge ayrılıyor görevliler sizin ptt kargocunuz o kişi.
# bölge bölge ayrılıyor görevliler sizin ptt kargocunuz o kişi.
0
Yıllar yılı benzeri şeyleri ben de yaşadım. Naifliğim yüzünden işittiğim homurtular kulaklarımı çınlattı.
Bir süre önce ablamın evini taşıması için bir şirketle anlaşmıştık. Ben taşıma görevlileri (her biri Arnold gibiler) çok yoruluyorlar diye asansörsüz bir binada bulabildiğim kolileri ıvır zıvırı ve hatta ağır ama ebatı küçük şeyleri taşıyarak yardım ediyordum.
Bir süre sonra baktım ki adamlar bir kenara oturmuş sigara yakmışlar ve bana talimat veriyorlar. Yukarıda komodinin önündeki bilmemneyi de getir, bilmemneyi indir, bir de biz terledik bak,(elde sigara bileğin içiyle alnı silme hareketi) dediler.
Kendimi aptal gibi hissettim. Adamlar oturuyordu ve ben taşıyordum. Bu bir süre devam ettikten sonra gittim yanlarına ve benden bu kadar dedim. Adam "ama biz yoruluyoruz" dedi. Ben de "ama paranızı da alıyorsunuz değil mi?" dedim.
Ablam taşındığında orada olmayabilirdim o zaman mecburen bu adamlar taşıyacaktı her şeyi ve eril bir figür görüp ona da iş yıkmak gibi şansları olmayacaktı.
Kargo görevlileriyle de yaşadım bu durumu, tam da sizin lafını ettiğiniz türden, dört kat yukarı ortalama bir koliyi çıkaran adam homurdandı ve ben de seslendim, ne dediğini işittim dedim, blöf yaparak, adam kaşlarını kaldırıp gözlerini yere dikerek meydan okudu bana. "Bundan sonra getirir aşağı bırakırım" dedi. Ben de "o zaman ürünü almam, bana teslim edilmediğini söylerim, apartmandaki güvenlik kamerasından görüntüleri alır ve şirketine teslim ederim, neticede ürünü bana teslim etmek zorundasın" dedim.
Merdivenlerden inerken hala "homua homua" diye küfürler ediyordu.
Başkalarına yardım etmek, onlara yüklenmemek iyi bir davranış ama şunu söyleyebilirim ki bu onların işi. Onlar bunun karşılığında para kazanıyorlar ve herkesin evi asansörsüz değil.Günde kaç kez bizimki gibi asansörsüz binaya denk geliyordur ki elinde ağır yükle? Hiç muhatap olmayın, işini yapsın o, eğer ki aksarsa iş, o zaman şikayet edersiniz. Ürünün ne olduğu, ağırlığı vb. onun işini yapmamasını ya da serzenişini size yapmasını meşrulaştırmaz.
Bazen taksiye binersiniz, mahalleden sıklıkla kullandığınız duraktır. Her sabah uzun mesafe gidiyorsunuzdur ve aynı adama denk geliyorsunuzdur adam memnundur, ne zaman kısa mesafe gittiniz o zaman suratı asılır adamın.
E hayat bu,her zaman yük hafif, yol uzun olacak değil ve zaten o iş için hak edilmiş miktarı kazanan adama bir de armağan vermemiz gerekmiyor.
Bir süre önce ablamın evini taşıması için bir şirketle anlaşmıştık. Ben taşıma görevlileri (her biri Arnold gibiler) çok yoruluyorlar diye asansörsüz bir binada bulabildiğim kolileri ıvır zıvırı ve hatta ağır ama ebatı küçük şeyleri taşıyarak yardım ediyordum.
Bir süre sonra baktım ki adamlar bir kenara oturmuş sigara yakmışlar ve bana talimat veriyorlar. Yukarıda komodinin önündeki bilmemneyi de getir, bilmemneyi indir, bir de biz terledik bak,(elde sigara bileğin içiyle alnı silme hareketi) dediler.
Kendimi aptal gibi hissettim. Adamlar oturuyordu ve ben taşıyordum. Bu bir süre devam ettikten sonra gittim yanlarına ve benden bu kadar dedim. Adam "ama biz yoruluyoruz" dedi. Ben de "ama paranızı da alıyorsunuz değil mi?" dedim.
Ablam taşındığında orada olmayabilirdim o zaman mecburen bu adamlar taşıyacaktı her şeyi ve eril bir figür görüp ona da iş yıkmak gibi şansları olmayacaktı.
Kargo görevlileriyle de yaşadım bu durumu, tam da sizin lafını ettiğiniz türden, dört kat yukarı ortalama bir koliyi çıkaran adam homurdandı ve ben de seslendim, ne dediğini işittim dedim, blöf yaparak, adam kaşlarını kaldırıp gözlerini yere dikerek meydan okudu bana. "Bundan sonra getirir aşağı bırakırım" dedi. Ben de "o zaman ürünü almam, bana teslim edilmediğini söylerim, apartmandaki güvenlik kamerasından görüntüleri alır ve şirketine teslim ederim, neticede ürünü bana teslim etmek zorundasın" dedim.
Merdivenlerden inerken hala "homua homua" diye küfürler ediyordu.
Başkalarına yardım etmek, onlara yüklenmemek iyi bir davranış ama şunu söyleyebilirim ki bu onların işi. Onlar bunun karşılığında para kazanıyorlar ve herkesin evi asansörsüz değil.Günde kaç kez bizimki gibi asansörsüz binaya denk geliyordur ki elinde ağır yükle? Hiç muhatap olmayın, işini yapsın o, eğer ki aksarsa iş, o zaman şikayet edersiniz. Ürünün ne olduğu, ağırlığı vb. onun işini yapmamasını ya da serzenişini size yapmasını meşrulaştırmaz.
Bazen taksiye binersiniz, mahalleden sıklıkla kullandığınız duraktır. Her sabah uzun mesafe gidiyorsunuzdur ve aynı adama denk geliyorsunuzdur adam memnundur, ne zaman kısa mesafe gittiniz o zaman suratı asılır adamın.
E hayat bu,her zaman yük hafif, yol uzun olacak değil ve zaten o iş için hak edilmiş miktarı kazanan adama bir de armağan vermemiz gerekmiyor.
0
çok sık ptt kargo kullanan biri olarak bahşiş veriyorum.
klasik bahşiş ayakları. bana da yapiyorlar.
sigara al 10 20 bahşiş ver arasira.
hep de alıştırma.
haklisin ama çözüm bu karşim
klasik bahşiş ayakları. bana da yapiyorlar.
sigara al 10 20 bahşiş ver arasira.
hep de alıştırma.
haklisin ama çözüm bu karşim
0
bu kadar diyolog yerine 5-10tl bahşis verseydiniz; bir dahaki paketler uçarak gelirdi, hem de siniriniz bozulmazdı :)
0
Ya aslında şu yazdıkların o kadar naif ve incelik içeren şeyler ki.. Ama ne yazık ki biz böyle merhametli davrandıkça, Avrupa ülkelerine özenmeye, oradaki sisteme gıptayla bakmaya devam edeceğiz. Bana sorarsan, adamın davranışı gayet haksız ve seni bunları düşünmek zorunda bırakması bile profesyonellik dışı bir hareket. O adamın işi o, ve çalışma koşullarını başından beri biliyordu. Kaldı ki tek 5.katta oturan ve ikide bir siparişi gelen sen değilsindir diye tahmin ediyorum. Çok yoruluyorsa, yaşlıysa başka bir iş arasın, ben de üzülüyorum, herkesin içinde kalabileceği bir durum, ama o adama kolaylık sağlayınca, aynı durumda kalmayacaksın diye birşey de yok. Ben olsam şubeyi arayıp şikayet bile edebilirdim. Sonuçta o kişi her paket getirdiğinde gerilmek zorunda değilsin.
0
Yurtdışından adam için güzel bir hediye sipariş et.
Adam siparişi sana getirdiğinde, Bunu sizin için aldım de?
Karşılıklı bakışıp, duygulanın, birbirinize sarılın. :)))
Ya da bahşiş ver.
Adam siparişi sana getirdiğinde, Bunu sizin için aldım de?
Karşılıklı bakışıp, duygulanın, birbirinize sarılın. :)))
Ya da bahşiş ver.
0
Bahşiş falan verme, bu adamın görevi sonuçta. Bahşiş verenlerin yüzünden bu adam bu cesareti buluyor. PTT gibi bir kurum Türkiye'deki apartmanların %5'inde bile asansör bulunmadığını bilmiyormu sanki, eğer şikayeti varsa gitsin PTT'ye etsin. Muhatap olma, imzanı at, pakedini al, kapıyı kapat. Ülkemizde herkes kısa yoldan para kazanma derdinde, kime yardım etsen seni enayi yerine koyar. Adama bak ya, bir de sana kargo ile iste diye akıl da vermiş. Herkes kargo ile istese sen ne iş yapacaksın?
0
adamın işi o. ama kapına çıkarmak değil. normalde posta kutusu zemin katta olur. asansör de olsa kapına getirmemeli. taahütlü olmadığı sürece kapına getirmek zorunda değil. niye getirdin diye sormalı, yoruluyorsa aşağı bırakacak.
bizim postacı da sokakları bilmiyorum bahanesiyle hiç getirmiyordu. şikayet ettim, beklemediğim kadar ciddiye alındım.olayı incelemek için eve şube müdürü falan geldi.
bizim postacı da sokakları bilmiyorum bahanesiyle hiç getirmiyordu. şikayet ettim, beklemediğim kadar ciddiye alındım.olayı incelemek için eve şube müdürü falan geldi.
0
buenosdias
her duyuruya atlayanları değil; yalnızca bildiği, ilgilendiği konularda cevap veren ve bu cevapları tatmin edici olduğunu düşündüğünüz kim var?ben oyumu compadrito'dan yana kullanıyorum.
her duyuruya atlayanları değil; yalnızca bildiği, ilgilendiği konularda cevap veren ve bu cevapları tatmin edici olduğunu düşündüğünüz kim var?
ben oyumu compadrito'dan yana kullanıyorum.
ben oyumu compadrito'dan yana kullanıyorum.
0
want2die, compadrito,ermanen..... aslında gözüme çarpan birkaç kişi daha var ama şu an hatırlayamadım. bunların cevapları gayet tatmin edici.
0
ermanen. sadece bildiklerini cevaplamakla yetinmeyip bilmedikleri hakkında araştırma yapıp linkler veriyor filan.
0
en beğendiğim mi bilmiyorum ama benaaymi.
bir müsaid olsam musiki makamlarını nasıl ayırt edeceğimi öğretecek.
bir müsaid olsam musiki makamlarını nasıl ayırt edeceğimi öğretecek.
0
eskilerden ruonini gibi bir kullanıcı adına sahip arkadaşımız vardı. herkesin en çok aradığı döneminde bana 80630 davetiyesi göndermişti. sevgiler burdan ona.
0
oha lan kimse de beni yazmamış. biz de bilmediğimiz arıyoruz yeri geliyor. her şeyi biliyor değilim ya :)) neyse napalım ühühühüaühaü
0
kediebesi
kibrit suyu
blatta hiberna
female demon
edit: bi de birisi vardı beni çok güldüren ama hatırlayamadım şimdi :/
kibrit suyu
blatta hiberna
female demon
edit: bi de birisi vardı beni çok güldüren ama hatırlayamadım şimdi :/
0
ete summer
öncelikle sorumun bir genelleme içermediğini, sadece benim rastladığım bir durum olduğunu söyleyeyim.aralarında kürtçe konuşan 2-3 kişi, veya otobüste telefonla kürtçe konuşan biri; konuşmanın bazı yerlerinde türkçe kullanıyor. teknoloji ile ilgili sözcüklerin kürtçeleşmemiş olması normal, telefon ç
öncelikle sorumun bir genelleme içermediğini, sadece benim rastladığım bir durum olduğunu söyleyeyim.
aralarında kürtçe konuşan 2-3 kişi, veya otobüste telefonla kürtçe konuşan biri; konuşmanın bazı yerlerinde türkçe kullanıyor. teknoloji ile ilgili sözcüklerin kürtçeleşmemiş olması normal, telefon çok mu türkçe sanki. bazende( özellikle tek kelime şeklinde kullandıklarında) bazı türkçe kelimlerin ( türkçe'de kullanılan kelime ) aslında farsça,arapça veya kürtçe olduğunu düşünüyorum. ortak kelime heralde falan diyorum.
gelelim asıl soruma; konuşmanın bazı yerlerinde bir anda türkçe konuşmaya başlıyorlar. bazen 1-2 cümle ile geçiyorlar. bazen yarı kürtçe yarı türkçe konuşuyorlar. bu durum neyi ifade eder?
aralarında kürtçe konuşan 2-3 kişi, veya otobüste telefonla kürtçe konuşan biri; konuşmanın bazı yerlerinde türkçe kullanıyor. teknoloji ile ilgili sözcüklerin kürtçeleşmemiş olması normal, telefon çok mu türkçe sanki. bazende( özellikle tek kelime şeklinde kullandıklarında) bazı türkçe kelimlerin ( türkçe'de kullanılan kelime ) aslında farsça,arapça veya kürtçe olduğunu düşünüyorum. ortak kelime heralde falan diyorum.
gelelim asıl soruma; konuşmanın bazı yerlerinde bir anda türkçe konuşmaya başlıyorlar. bazen 1-2 cümle ile geçiyorlar. bazen yarı kürtçe yarı türkçe konuşuyorlar. bu durum neyi ifade eder?
0
türkiyede yaşamış olduklarını ve ya türkçe bildiklerini, ya da iki dile de hakim olduklarını.
almanyadaki türkler de cümlenin yarısını almanca yarısını türkçe konuşuyorlar mesela. ya da annesi bir milletten babası başka milletten çocuklar da evde karışık konuşuyorlar.
neyi ifade ediyor sence?
ya da iki dili günlük hayatında sürekli kullanan insanların normal konuşmalarında ikisini karışık kullanma eğilimi içinde olduklarını.
almanyadaki türkler de cümlenin yarısını almanca yarısını türkçe konuşuyorlar mesela. ya da annesi bir milletten babası başka milletten çocuklar da evde karışık konuşuyorlar.
neyi ifade ediyor sence?
ya da iki dili günlük hayatında sürekli kullanan insanların normal konuşmalarında ikisini karışık kullanma eğilimi içinde olduklarını.
0
Kürtçelerinin bozuk olduğunu ifade eder. Nasıl ki almancı gençlerin de türkçesi bozuk, arada almanca kelimeler kullanıyorlar yaşadıkları bölgede kullanılan anadilden dolayı, bu da tamamen onunla aynı. zorlandıkları yerde türkçeye dönüyorlar. bende de aynısının ermenice versiyonu var ondan biliyorum.
0
iki dile de hakim oldukları için farkında olmadan öyle kaymalar olabiliyor. biz de gürcüce konuşuyoruz çoğunlukla ama biri tek kelimelik bi soruyu bile türkçe sorsa cevap veren de farkında olmadan türkçe cevap veriyor mesela, sonra yine birden gürcüceye dönüyor.
0
benim bi arkadaş türk dili edebiyatını bitirdi sonra kürtçe öğretmenliği için sınava girdi eğitim aldı falan, o dönemde tribe girmiş, bu yarı türkçe yarı kürtçe konuşmayı bırakıp aile içinde full kürtçe konuşmuş baya taşşak geçmişler bunla hani kasmaya ne gerek var diye. yoksa kürtçenin bir zayıflığı değil bu, tamamen dezenformasyon.
0
iki dile hakim oldukları için falan değil. (mantık buysa zaten iki dile de hakim olmadıklarını gösterir) lan bi şeyi de abartmayın. bazı kelimelerin kürtçe karşılığı olmadığı için öyle.
0
Dilbilimci Sevan Nişanyan zamanında şöyle demişti, birebir katılıyorum ben de. Almanca-Türkçe benzetmesi yapılabilir. nisanyan1.blogspot.ae
0
ntpl
aklima takildi bu soru, dedim duyuru'da bu hususu aydinlatabilecek birileri vardir muhakkkak.tahminim alternatiflerden birinin konusma dilinin bir cilvesi oldugu. dahi olan de/da nin ayri yazilmasi gerekliliginden oturu de, ikinci alternatifin dogru bicim oldugunu zannediyorum.ornekler:1) geledebili
aklima takildi bu soru, dedim duyuru'da bu hususu aydinlatabilecek birileri vardir muhakkkak.
tahminim alternatiflerden birinin konusma dilinin bir cilvesi oldugu. dahi olan de/da nin ayri yazilmasi gerekliliginden oturu de, ikinci alternatifin dogru bicim oldugunu zannediyorum.
ornekler:
1) geledebilirim, gelmeyedebilirim (burada "de" nasil yazilir emin olamadim)
2) gelebilirim de, gelmeyebilirim de
nedir dogrusu? belki daha onemlisi, biri "yanlis" midir, yoksa sadece "oteki sekilde kullanmak daha dogru" mudur?
tahminim alternatiflerden birinin konusma dilinin bir cilvesi oldugu. dahi olan de/da nin ayri yazilmasi gerekliliginden oturu de, ikinci alternatifin dogru bicim oldugunu zannediyorum.
ornekler:
1) geledebilirim, gelmeyedebilirim (burada "de" nasil yazilir emin olamadim)
2) gelebilirim de, gelmeyebilirim de
nedir dogrusu? belki daha onemlisi, biri "yanlis" midir, yoksa sadece "oteki sekilde kullanmak daha dogru" mudur?
0
bağlaç olan de ayrı yazılır zaten bunu biliyoruz.
1inci örnekte bitişik yazılmış, üstelik birleşik fiilin arasına girmiş. iki yerden hata veriyor.
doğru olan 2nci evet, 1 yanlış.
1inci örnekte bitişik yazılmış, üstelik birleşik fiilin arasına girmiş. iki yerden hata veriyor.
doğru olan 2nci evet, 1 yanlış.
0
Bunu hep tartışıyoruz arkadaşlarla. Zannediyorum problem -ebil(mek) fiilini ortadan bölüp araya "de" ekini eklemeye çalışmaktan kaynaklanıyor.
Mesela yap-abilir-im olarak ayrılması gerekirken yap-da-bilir-im diyemediğimiz için yapa-da-bilir-im olarak yanlış ayırıyoruz. Konuşma dilinde bu vurgu için yapılıyor ve güzel bir şey bence ama yazılı dilde yanlış olduğuna yukarıda açıkladığım sebeple ikna oldum.
Mesela yap-abilir-im olarak ayrılması gerekirken yap-da-bilir-im diyemediğimiz için yapa-da-bilir-im olarak yanlış ayırıyoruz. Konuşma dilinde bu vurgu için yapılıyor ve güzel bir şey bence ama yazılı dilde yanlış olduğuna yukarıda açıkladığım sebeple ikna oldum.
0
2.si doğru. türkçe'de kelimeler ayrılmaz. bağlaç olan de buradaki "de" ve bağlacın ön şartı ayrı yazılması. "gele de bilirim" gibi saçma bir yazım şekli oluşacak burada bu durumda, ki kelimenin ayrılması mümkün olmadığı için yanlış bir kullanım bu. kesinlikle birincisi yanlış, ikincisi doğrudur.
0
vodianova
şimdi ben öğretmen olcam seneye.ama kpss'de sadece p3 puanı lazım bana. yani öğretmenlik alan sınavına falan girmeyi düşünmüyorum.sadece genel kültür-genel yetenek'ten girip p3 hesaplansın istiyorum. böyle bi şey mümkün dimi? yok efendim sen öğretmenlik mezunusun puanını kırarız gibi bi şey var mı?
şimdi ben öğretmen olcam seneye.
ama kpss'de sadece p3 puanı lazım bana. yani öğretmenlik alan sınavına falan girmeyi düşünmüyorum.
sadece genel kültür-genel yetenek'ten girip p3 hesaplansın istiyorum. böyle bi şey mümkün dimi?
yok efendim sen öğretmenlik mezunusun puanını kırarız gibi bi şey var mı?
ama kpss'de sadece p3 puanı lazım bana. yani öğretmenlik alan sınavına falan girmeyi düşünmüyorum.
sadece genel kültür-genel yetenek'ten girip p3 hesaplansın istiyorum. böyle bi şey mümkün dimi?
yok efendim sen öğretmenlik mezunusun puanını kırarız gibi bi şey var mı?
0
eğitim bilimleri sınavını neden yapsınlar ona girmeden de öğretmen olunabiliyorsa değil mi ama?
0
yok öyle bir şey, hatta kafanızda net bir şey yoksa girebildiğiniz kadar oturuma girip tüm puanların hesaplanmasını sağlayın, ingilizce sınavına mutlaka girin (yds).
0
@amca öğretmen olucam derken mezun olucam. ama öğretmenlik yapmak istemiyorum.
0
düz memurluğa da girebilirsin sanırım bir dershaneyle konuş yardımcı olurlar bu arada tebrik etmek istiyorum seni öğretmenlik yapmak istemediğini söylemek yürek ister . yeterince sevmeden işini yapan sözde öğretmen var . ciddili söylüyorum tebrik ederim.
0
Puan kırmak filan yok tabi. Cumartesi sabahki genel yetenek-kültür sınavına gireceksin, başvuru formunda ona göre işaretleyeceksin. Hangi öğretmenlikten mezun oluyorsun bilmiyorum ama düz memur atamalarında eğitim fakültesi mezunu olma şartını kabul eden az kurum oluyor, bölüme bağlı yani tabi. 90 üstü almaya çalış. Kolay gelsin.
0
kamera motor
ya benim ezber bildiğim bir kullanıcı numaran vardı. şuan unutmuş durumdayım, maile de erişemiyorum kullanıcı htırlama yapamıyorum.18760 falan böle bişidi ama hatırlayamıyorum bir türlü.yok mu pratik hafıza getirtici yöntemler. bi saattir karanlığa bakıyorum, çok yaklaştım sonuca ama yok, gelmiyor.
ya benim ezber bildiğim bir kullanıcı numaran vardı. şuan unutmuş durumdayım, maile de erişemiyorum kullanıcı htırlama yapamıyorum.
18760 falan böle bişidi ama hatırlayamıyorum bir türlü.
yok mu pratik hafıza getirtici yöntemler. bi saattir karanlığa bakıyorum, çok yaklaştım sonuca ama yok, gelmiyor. :((
18760 falan böle bişidi ama hatırlayamıyorum bir türlü.
yok mu pratik hafıza getirtici yöntemler. bi saattir karanlığa bakıyorum, çok yaklaştım sonuca ama yok, gelmiyor. :((
0
yazdığın zamanlara git, psikanalizde filan genelde o işi yaptığın zamanı anısıyla aklına getirtip, gizli unuttuğun şeyleri hatırlatıyorlar. pc başındasın, takıldın takıldın, o siteye girdin, k.adını yazdın sonra???
0
fallopian'ın dediği gibi ben böyle durumlarda o an yaptığım diğer şeyleri sırasıyla hatırlamaya çalışıyorum hatırlayabildiklerimi kronolojik sıraya sokmaya çalışıp boşlukları doldurmaya çalışıyorum sonra dank diye asıl hatırlamak istediğim şey de geliyor aklıma. yani hatırlamak istediğin şeye odaklanma. öncesinde ve sonrasındaki şeylere odaklan. arası doluyor sonra.
tabi her zaman işe yarıyor diye bir şey yok ama işe yaradığı oluyor.
tabi her zaman işe yarıyor diye bir şey yok ama işe yaradığı oluyor.
0
neden unuttuğunu düşün, o şifre sana unutmak istediğin bir şeyi hatırlatıyor olabilir. ben demiyorum, freud diyor. neden unutmuş olabileceğini bulursan hatırlayabilirsin.
0
geliyor ya, o kullanıcı numarasına baktığım defteri hatırlıyorum.
7 var 1 0 ve 8 var muhtemelen ardı ardına. 6 var sanki.
6 haneli olacak. bir türlü çözemiyorum. ulen delirecem bea.
7 var 1 0 ve 8 var muhtemelen ardı ardına. 6 var sanki.
6 haneli olacak. bir türlü çözemiyorum. ulen delirecem bea.
0
o kullanıcıya girip çalışmak zorunda kalmak istemiyor olabilirim, o yüzden unutturdum gibi kendime. ama hatırlamalıyım lan sikerim bilinçaltı gibi şimdi
0
daha önce num padde nasıl tuşladığımı hatırlamaya çalışıyorum oooooooooof
0
ha bir de şu var. sen bu şifreyi hiç dilinle telaffuz ettin mi, hani tekerleme gibi. benim 10 küsür haneli ttnet şifrem var üşengeçlikten değiştiremedim büyük küçük harf, rakam her bok var afedersin. ama sesli söyleyince çıkıyor, maşşallah diyin :p
0
kardel sharpeye
kadıköy osmanağa mahallesinden en yakın kadıköy-kartal metrosu durağına yürüyerek ulaşabilirmiyim? en yakın durak son(kadıköy) durak mı?
kadıköy osmanağa mahallesinden en yakın kadıköy-kartal metrosu durağına yürüyerek ulaşabilirmiyim? en yakın durak son(kadıköy) durak mı?
0
E şeyde meteo duragi.. balondan haldun tanere gelmeden caprazinda, ptt nin orda..
0
daha çok tarif değil de , yürüyerek ulaşılabilir mi kaç dakika sürer falan onu merak ediyorum. henüz taşınmadım bilmiyorum.
0
mahalleden ziyade sokak ismi verseniz daha kolay olur çünkü mahalle dediğin kocaman bi şey. sokağına bağlı olarak 1 dakikada da gidilir 15 dakikada da.
0
yani eger stada yakınsa, yine bi 10-15 dk civari yürünür en az.
ama kadıköye daha yakınsa süre düşer.
uepuey hakli, tam sokak verin.
google mapsten bakabilirsiniz aslinda. orda ptt ve metro duragini gösteriyo kadikoy sahilde. sizin sokaktan orasi arasi kac sokak cadde vs. asagi yukari anlarsiniz.
ama kadıköye daha yakınsa süre düşer.
uepuey hakli, tam sokak verin.
google mapsten bakabilirsiniz aslinda. orda ptt ve metro duragini gösteriyo kadikoy sahilde. sizin sokaktan orasi arasi kac sokak cadde vs. asagi yukari anlarsiniz.
0
vincenzo
merhabayın, geçenlerde bit pazarından resimdeki pirinç tepsi aldım, (kumandadan hesap edin boyutunu) üzerine beşiktaş amblemi işlenmiş, yanlarında da çiçekli yapraklı bir işleme yapılmış. tamamen elle yapmış, yapan arkadaş.şimdi ben bunu -amblemi ve çiçekleri yaprakları- renklendirsem mi yoksa renkl
merhabayın, geçenlerde bit pazarından resimdeki pirinç tepsi aldım, (kumandadan hesap edin boyutunu) üzerine beşiktaş amblemi işlenmiş, yanlarında da çiçekli yapraklı bir işleme yapılmış. tamamen elle yapmış, yapan arkadaş.
şimdi ben bunu -amblemi ve çiçekleri yaprakları- renklendirsem mi yoksa renklendirmesem mi diye kararsız kaldım. bizim dayı bey boyacı olduğu hertürlü renk konusunda yardımcı olur.
sizce ne yapmalı
şimdi ben bunu -amblemi ve çiçekleri yaprakları- renklendirsem mi yoksa renklendirmesem mi diye kararsız kaldım. bizim dayı bey boyacı olduğu hertürlü renk konusunda yardımcı olur.
sizce ne yapmalı
0
Bence bu hali güzel.. Ben pek hoşlanmıyorum bu tür eşyaların renklendirilmesinden..
0
süngerbob
pendikteki önerebileceğiniz kpss dersanesi var mıdır? tarih, coğrafya, eğitim derslerini iyi verenler özellikle..
pendikteki önerebileceğiniz kpss dersanesi var mıdır? tarih, coğrafya, eğitim derslerini iyi verenler özellikle..
0
pendik alt geçir civarındaki hiç bir dersaneye adım atma da, nereye gidiyorsan git. bilhassa penbil dersanesi. bana sorarsan pendik'de dersaneye gitme, acayip ciddiyim. parana, zamanına, yılına yazık.
0
dusunuyorumoyleysevurun
Merhaba ahali,Bu vakitte aklıma düştü, google'ladım yine bulamadım. Sonuç olarak da buraya geldim.Bir animasyon filmin ismini arıyorum. Hakkında hatırladıklarım şunlar:- Film Venedik'te geçiyordu.- Ana karakter ya piyano, ya flüt ya da büyük ihtimalle keman çalıyordu.- Ana karakterin bir kedisi vard
Merhaba ahali,
Bu vakitte aklıma düştü, google'ladım yine bulamadım. Sonuç olarak da buraya geldim.
Bir animasyon filmin ismini arıyorum. Hakkında hatırladıklarım şunlar:
- Film Venedik'te geçiyordu.
- Ana karakter ya piyano, ya flüt ya da büyük ihtimalle keman çalıyordu.
- Ana karakterin bir kedisi vardı.
- Ana karakter bir tür yarışma için hazırlanıyordu ve bu yarışmayı domine etmek isteyen kötü karakter, kiralık bir ninjaya (evet aklımda ninja kalmış) tüm rakiplerinin enstrümanlarını bir bir bozduruyordu.
- Ninja ile karakterimizin kedisi arasında bir kovalama sahnesi olduğunu hatırlıyorum.
- Karakterimiz sonunda yarışmaya gidebiliyor (tüm olanaksızlıklara rağmen) ve yarışmanın finalinde (hatta son anda yetişip en son performans sergileyen oluyordu) kazanmayı başarıyordu.
Filmi Akbank Sanat'ta izlediğime neredeyse eminim, belki bulmaya yardımcı olur.
Film adını bulana ve getirene her zamanki gibi bira ısmarlama vaadinde bulunuyorum. (Duyuruda kaç kişiye bira sözüm var bilmiyorum sdlfjsf)
Teşekkürler.
Bu vakitte aklıma düştü, google'ladım yine bulamadım. Sonuç olarak da buraya geldim.
Bir animasyon filmin ismini arıyorum. Hakkında hatırladıklarım şunlar:
- Film Venedik'te geçiyordu.
- Ana karakter ya piyano, ya flüt ya da büyük ihtimalle keman çalıyordu.
- Ana karakterin bir kedisi vardı.
- Ana karakter bir tür yarışma için hazırlanıyordu ve bu yarışmayı domine etmek isteyen kötü karakter, kiralık bir ninjaya (evet aklımda ninja kalmış) tüm rakiplerinin enstrümanlarını bir bir bozduruyordu.
- Ninja ile karakterimizin kedisi arasında bir kovalama sahnesi olduğunu hatırlıyorum.
- Karakterimiz sonunda yarışmaya gidebiliyor (tüm olanaksızlıklara rağmen) ve yarışmanın finalinde (hatta son anda yetişip en son performans sergileyen oluyordu) kazanmayı başarıyordu.
Filmi Akbank Sanat'ta izlediğime neredeyse eminim, belki bulmaya yardımcı olur.
Film adını bulana ve getirene her zamanki gibi bira ısmarlama vaadinde bulunuyorum. (Duyuruda kaç kişiye bira sözüm var bilmiyorum sdlfjsf)
Teşekkürler.
0
benoyledemekistemedim
Kimin konserine giderdiniz?
Kimin konserine giderdiniz?
0
duma duma dum
Bilkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde yüksek lisansımı yapıyorum şu an. İyi bir eğitim alma fırsatı olmayan çocuklara veya gençlere bir nebze de olsa yardımcı olmak için gönüllü öğretmenlik yapmak istiyorum. Lösev'e baktım ama sanırım onlar tam zamanlı çalışan istiyorlar, henüz detaylı konuşmadı
Bilkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde yüksek lisansımı yapıyorum şu an. İyi bir eğitim alma fırsatı olmayan çocuklara veya gençlere bir nebze de olsa yardımcı olmak için gönüllü öğretmenlik yapmak istiyorum. Lösev'e baktım ama sanırım onlar tam zamanlı çalışan istiyorlar, henüz detaylı konuşmadım. TEV ve TEGV de var ama onların okulları da bana çok uzak; normalde mesafe problem değil ama mezun olana kadar kendi derslerime de vakit ayırabilmem lazım. Ankara'da bildiğiniz böyle işler yapan bir yerler, ihtiyacı olan okullar var mı?
edit: branşım ingilizce.
edit: branşım ingilizce.
0
sparkle kiddle
miley cyrus'u böyle yapan sistemi tercihlerini şunu bunu es geçmek suretiyle "wrecking ball" adlı şarkısı çok güzel değil mi yav? çok mu kötü durumdayım. çok içli söylüyor lan.
miley cyrus'u böyle yapan sistemi tercihlerini şunu bunu es geçmek suretiyle "wrecking ball" adlı şarkısı çok güzel değil mi yav?
çok mu kötü durumdayım. çok içli söylüyor lan.
çok mu kötü durumdayım. çok içli söylüyor lan.
0
ben bu miley cyrus tan nefret ederim hep. son halinden önce de öyeydi. ama şarkılarını seviyorum lan. bu da böyle bir itirafım olsun. gizliden hep dinliyorum radyoda.
0
thatam
Bugün aklıma bir şey takıldı.Tuvalette (özellikle alafranga) işerken, dolu kısma (ortaya) işediğinizde "şorrrr" diye güçlü bir ses çıkıyor.SORU-1Sizce bu sesin dışarıdan duyulması (evin başka bir odasındaki ya da koridordaki biri tarafından) kötü bir şey midir? Bu sesi duyan "oha hayvan ne biçim işi
Bugün aklıma bir şey takıldı.
Tuvalette (özellikle alafranga) işerken, dolu kısma (ortaya) işediğinizde "şorrrr" diye güçlü bir ses çıkıyor.
SORU-1
Sizce bu sesin dışarıdan duyulması (evin başka bir odasındaki ya da koridordaki biri tarafından) kötü bir şey midir? Bu sesi duyan "oha hayvan ne biçim işiyor" diye düşünür mü?
SORU-2
Aynı şekilde tuvalete giren birinin sesli bir şekilde osurması ve bu sesin evdeki başka biri tarafından duyulması ayıp mıdır? Yoksa insanlar "sonuçta adam tuvallette tabii ki osuracak" diye mi düşünür?
Saçma salak sorular gibi geliyor ama hepinizin osururken çok ses çıkmasın diye götünüzü sıktığınızı biliyorum. ehuehehehehehe :)
Tuvalette (özellikle alafranga) işerken, dolu kısma (ortaya) işediğinizde "şorrrr" diye güçlü bir ses çıkıyor.
SORU-1
Sizce bu sesin dışarıdan duyulması (evin başka bir odasındaki ya da koridordaki biri tarafından) kötü bir şey midir? Bu sesi duyan "oha hayvan ne biçim işiyor" diye düşünür mü?
SORU-2
Aynı şekilde tuvalete giren birinin sesli bir şekilde osurması ve bu sesin evdeki başka biri tarafından duyulması ayıp mıdır? Yoksa insanlar "sonuçta adam tuvallette tabii ki osuracak" diye mi düşünür?
Saçma salak sorular gibi geliyor ama hepinizin osururken çok ses çıkmasın diye götünüzü sıktığınızı biliyorum. ehuehehehehehe :)
0
bu kafa tıpkı bizi leyleklerin getirmesi gibi. pembe sıçıp fabulozoo osurmakla eş kafalar. bırakın pampalar bunları insanlar istediği gibi sıçıp işesin. sesli kokulu konulu olacak ya ne olacağdı.
analar babalar öpüşüp sevişmeden mi ürüyor layn.
analar babalar öpüşüp sevişmeden mi ürüyor layn.
0
Ben makul görürüm. Tuvalet yahu burası. Adı üzerinde "def-i hacet". Yani ihtiyaç, yani mecburi yani olmazsa olmaz. Keyiften osuran manyaklar var mı aramızda? Tuvalette gürültülü osuran birinin bunu kasti yaptığını sanmam. Ha, ben yapar mıyım? Yapmam, garip bir şekilde utanırım. Sessiz sedasız işimi halleder çıkarım genelde. 5 dakikadan uzun kalmam tuvalette. Anne baba öyle eğitti diye. Yok karikatür okuyayım yok Angry Birds oynayayım falan demedim ömrümde hiç.
0
ikisine de evet.
bi yerde okumuştum japonlar sahte sifon sesi yapmışlar o sesleri gizlemek için, bence bunu yaygınlaştırmak lazım.
bi yerde okumuştum japonlar sahte sifon sesi yapmışlar o sesleri gizlemek için, bence bunu yaygınlaştırmak lazım.
0
tuvalette sıçarken ses çıkıyor mu acaba diye düşünmemek aile terbiyesi almamak demek mi?
daha neler görücez bakalım.
daha neler görücez bakalım.
0
pembe sıçan kızlar için ayıp bunlar. içimize mi ossuralım yahu?
ama başka şeye gelince löpür löpürler.
ama başka şeye gelince löpür löpürler.
0
1-Evet düşünür.
2-Empati yapabilir biraz, kendini titreşime alıp osuran,sıçan duymadım hiç.
Hele devlet yurdundaysan sabahları neler neler oluyor. Özellikle biriktirip sabah sıçanların yanında diş fırçalayanlar,bi kaç metre ötede duş alanlar, bu işemeli sıçmalı olaylar sırasında sigara içenler bile var. Ortaya çıkan seslerden bahsetmek bile istemiyorum.
2-Empati yapabilir biraz, kendini titreşime alıp osuran,sıçan duymadım hiç.
Hele devlet yurdundaysan sabahları neler neler oluyor. Özellikle biriktirip sabah sıçanların yanında diş fırçalayanlar,bi kaç metre ötede duş alanlar, bu işemeli sıçmalı olaylar sırasında sigara içenler bile var. Ortaya çıkan seslerden bahsetmek bile istemiyorum.
0
vodianova
akılda kalıcı şekilde, kodlama yoluyla anlatan site, sayfa vs var mıdır acaba?
akılda kalıcı şekilde, kodlama yoluyla anlatan site, sayfa vs var mıdır acaba?
0
3. selim: www.youtube.com
2. mahmut: www.youtube.com
birizeğitim'in tarih videoları var, görsel kodlamalı.
2. mahmut: www.youtube.com
birizeğitim'in tarih videoları var, görsel kodlamalı.
0
facebook
kitaptaki metne birebir sadık kalan kitap filmi var mı ?ya da kitabından daha güzel olmuş dediğiniz film ? şu ana kadar izlediklerimin hepsi mi boktan olur ya
kitaptaki metne birebir sadık kalan kitap filmi var mı ?
ya da kitabından daha güzel olmuş dediğiniz film ?
şu ana kadar izlediklerimin hepsi mi boktan olur ya
ya da kitabından daha güzel olmuş dediğiniz film ?
şu ana kadar izlediklerimin hepsi mi boktan olur ya
0
izlediklerim içinde yok..
zaten olması da pek mmkün değil..
kitap sonsuz sayıda hayal gücü vaadederken film sadece yönetmeninkini sunuyor.. bu nedenle bir kitap uyarlamasının insanları memnun edebilmesi çok zor çünkü kendi hayalinden farklı bir görsel görüyor..
zaten olması da pek mmkün değil..
kitap sonsuz sayıda hayal gücü vaadederken film sadece yönetmeninkini sunuyor.. bu nedenle bir kitap uyarlamasının insanları memnun edebilmesi çok zor çünkü kendi hayalinden farklı bir görsel görüyor..
0
İkinci sorun için: Kadının Adı Yok. Film kitabına milyon basar. Tabi ki metne birebir sadık değil.
0
the perks of being a wallflower. filmi kitabın yazarı yazıp yönetmiş. klasik ergen filmi demeden izlemek lazım.
0
Fight club +1 ayrıca a clockwork orange, filmi de kitabı da birbirinden iyi.
0
tamamini okuyamamis olsam da aklima ilk gelen the godfather
bir de su listeyi gormustum bayagi onceden bir kenara not almistim:
www.complex.com
bir de su listeyi gormustum bayagi onceden bir kenara not almistim:
www.complex.com
0
gogu delen adam
merhaba. öyle entryler arıyorum ki kişisel düşünceler veya herhangi bir konuda deneyim aktarılmış olsun. veya, bu tarz entryler yazan yazar isimleri de olabilir.birkaç örnek:https://eksisozluk.com/entry/19962008https://eksisozluk.com/entry/9625358https://eksisozluk.com/entry/37684280https://eksisozl
merhaba. öyle entryler arıyorum ki kişisel düşünceler veya herhangi bir konuda deneyim aktarılmış olsun. veya, bu tarz entryler yazan yazar isimleri de olabilir.
birkaç örnek:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
aradığım entryler aslında tam olarak, şurada yazdığım tarzda kişisel düşünceye dayanan entryler: eksisozluk.com - veya: eksisozluk.com
birkaç örnek:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
aradığım entryler aslında tam olarak, şurada yazdığım tarzda kişisel düşünceye dayanan entryler: eksisozluk.com - veya: eksisozluk.com
0
selam.
öncelikle sevgili hakkında yazmış olduğun uzun entryyi orgazm olarak okudum. çok beğendiğimi belirteyim.
soruna cevap olur mu bilmiyorum ama bir aralar manzikert diye bir yazar vardı. ama artık yok. kendisi ayrılmıştı sanırım sözlükten. onun entryleri de güzeldi. din,mitoloji vs konulardaydı daha çok. bi bak belki istediğin gibidir.
öncelikle sevgili hakkında yazmış olduğun uzun entryyi orgazm olarak okudum. çok beğendiğimi belirteyim.
soruna cevap olur mu bilmiyorum ama bir aralar manzikert diye bir yazar vardı. ama artık yok. kendisi ayrılmıştı sanırım sözlükten. onun entryleri de güzeldi. din,mitoloji vs konulardaydı daha çok. bi bak belki istediğin gibidir.
0
bence ufkunun açılmasını istediğin konularla ilgili bilimsel makale okusan kafan daha iyi açılır. insan ufku açılsın diye neden ekşi sözlük okur ki? ben şahsen birikiminden ve dayanaklarının güvenilirliğinden emin olmadığım insanların ciddiye aldığım konularla ilgili ne yazdıklarını okumaya vakit ayıramam. ha insanların ne düşündüğüyle ilgili sosyal araştırma yapıyorum, dersen o başka.
mesela toplumsal sınıf diye bir başlık gördüm verdiğin örneklerde, uzun uzun kitaplar bitirmene de gerek yok. bilinen isimlerin makalelerini ara. aklıma çağlar keyder, murat belge gibi isimler geldi.
erkeklerin kadınlarda güzellik aramasıyla ilgili bir şey gördüm, hiç sevmem ama bu konuyla ilgili bu tınıda bir şeyler okumak istiyorsan schopenhauer kitapları gayet incedir.
gençlerin düşük maaş almasıyla ilgili bir şey gördüm. tam da bakmadım ama madem şeyi oku, engels - ingiltere'de işçi sınıfının durumu. çok akıcıdır, okuduğum en iyi şeylerden biridir.
mesela toplumsal sınıf diye bir başlık gördüm verdiğin örneklerde, uzun uzun kitaplar bitirmene de gerek yok. bilinen isimlerin makalelerini ara. aklıma çağlar keyder, murat belge gibi isimler geldi.
erkeklerin kadınlarda güzellik aramasıyla ilgili bir şey gördüm, hiç sevmem ama bu konuyla ilgili bu tınıda bir şeyler okumak istiyorsan schopenhauer kitapları gayet incedir.
gençlerin düşük maaş almasıyla ilgili bir şey gördüm. tam da bakmadım ama madem şeyi oku, engels - ingiltere'de işçi sınıfının durumu. çok akıcıdır, okuduğum en iyi şeylerden biridir.
0
@olivia ofrenda, sözlükte güzel entryler var, onlara rastlamak istiyorum. murat belge değil ama schopenhauer'e zaten göz atmıştım, şu meşhur aşkın metafiziği'ne. oradaki entry, (toplumsal sınıf başlığındaki) örnek olarak verdim. özel olarak ilgilendiğim bir konu olduğu için değil. yani demek istediğim, belirttiğim konularda olması şartı yok. deneme tadında olsun, kişisel bir düşünce barındırsın yeter. deneyim de olabilir.
0
zlatanibrahimovic11
kampusun icinde 1 haftayi gecti goruyorum. bir tanesini alsam karton koliye koysam eve gotursem olur mu ? sorun olur mu ? duyuruda cok kedi sever gordum yazayim dedim.
kampusun icinde 1 haftayi gecti goruyorum. bir tanesini alsam karton koliye koysam eve gotursem olur mu ? sorun olur mu ? duyuruda cok kedi sever gordum yazayim dedim.
0
alıp 2 gün sonra bırakıcaksan alma, hayvan eve alışırsa sokakta yapamaz sonra. ciddi bir sorumluluk. hastalığı var masrafı var vb..
ama tabi ki hayatına güzellik katar, arkadaş olur sana eğer seversen.
ama tabi ki hayatına güzellik katar, arkadaş olur sana eğer seversen.
0
Hangi kampus o???
Okulda onu seven ona isim koymus bi suru sahibi olabilir, onlari uzersin sonra :(
Okulda onu seven ona isim koymus bi suru sahibi olabilir, onlari uzersin sonra :(
0
hayvan kampüste mutludur bence, yalnız da değilmiş hem. bence o kediyi yerinde bırak.
0
weeping guitar
hangi cd olduğunu, sizin için özelliğini vs. kısaca yazarsanız sevinirim. thx..
hangi cd olduğunu, sizin için özelliğini vs. kısaca yazarsanız sevinirim. thx..
0
amariga'ya gittiğimde, eski çiçek çocuklardan olan annem ve babama beatles'ın bütün parçalarını içeren 4 cd almıştım. hepsine türk parasıyla 100 TL civarı bir şey ödediydim. bi kere bile takıp da dinlemediler. hippi ruhu ölmüş vesselam.
0
sanırım 20 tl verdim. Kaset devri kapanalı beri pek cd vs. Almadım. Uzuun yıllar sonra erkek arkadaşıma bir cd aldım. Akustik yol şarkıları. Içinde sevdiğimiz yabancı şarkıların güzel akustik versiyonları vardı. Ayrıca ona dinledikce amerikayı hatırlatan bir şarkı da vardı. Kendime olsa almazdım, ama arabada müzik dinlemek en buyuk zevklerimizden biriydi. 50 tl olsa onu da verirdim. Neyse, cdyi verdim ayrıldı. Aşk ölmüş vesselam.
0
bundan 8 sene öncesine death'in individual thought patterns albümüne 24 lira vermiştim.
0
2004'te lise hazırlığı şehir dışında okuyordum. Bi hafta sonu eve döndüğümde birlikte vakit geçirmek için babamla alışverişe çıkmıştık. Blue'nun cdsini almıştım, 20 lira. Eve gidip cd playerı açtığımda da kuzenin porno cdsini bulmuştum. Ergenlikle birlikte rakçı olunca blu mlu kalmadı tabi.
0
Modern Talking'in kasedine 20 milyon vermiştim eski parayla. Sene 99 olabilir.
0
60 TL
Pestilence - Consuming Impulse
Aşırı sevdiğim bir albüm ve ilk baskıydı.
Takıntı sadece (ve arşiv merakı)...
Pestilence - Consuming Impulse
Aşırı sevdiğim bir albüm ve ilk baskıydı.
Takıntı sadece (ve arşiv merakı)...
0
karoyedili
Tatilin son üç günü istanbul da gidilip görülebilecek bir fuar sergi vs. varmı dır? herhangi bir şey
Tatilin son üç günü istanbul da gidilip görülebilecek bir fuar sergi vs. varmı dır? herhangi bir şey
0
taksim'de sahaf festivali var, ilginizi çeker mi bilmiyorum ama güzel olur. son zamanları zaten, trt binasının yanında tepebaşında kurulur, istanbul'daki sahaflar katılır.
0
lambada
Duyuru teknolojiden sıfır anlayan biri olarak derdimi anlatmaya çalışıyım:Biliyorum insanlık için küçük ama benim için büyük bi adım :)Evdeki kablosuz ağ bağlantımın adını ve şifremi değiştirmek istiyorum. Ama nasıl?Teşekkürler
Duyuru teknolojiden sıfır anlayan biri olarak derdimi anlatmaya çalışıyım:
Biliyorum insanlık için küçük ama benim için büyük bi adım :)
Evdeki kablosuz ağ bağlantımın adını ve şifremi değiştirmek istiyorum.
Ama nasıl?
Teşekkürler
Biliyorum insanlık için küçük ama benim için büyük bi adım :)
Evdeki kablosuz ağ bağlantımın adını ve şifremi değiştirmek istiyorum.
Ama nasıl?
Teşekkürler
0
şurdan kendi modeminin ipsini adres çubuğuna yazıyorsun, entera basıyorsun, kablosuz ayarlarından hallediyorsun www.fatihbural.com
0
f_d
Herhangi bir dilde aşağıdaki hissiyatı karşılayan bir kelime var mı? "Normalde iyi bildiği kelimenin yazılışını unutmak, bir türlü doğrusunu çıkartamamak, çok iyi bilse de o an karıştırmak". Türkçe için örnek zaman zaman de-da'nın yazılışını karıştırmak gibi olabilir mesela. Bu olmazsa genel olarak
Herhangi bir dilde aşağıdaki hissiyatı karşılayan bir kelime var mı?
"Normalde iyi bildiği kelimenin yazılışını unutmak, bir türlü doğrusunu çıkartamamak, çok iyi bilse de o an karıştırmak". Türkçe için örnek zaman zaman de-da'nın yazılışını karıştırmak gibi olabilir mesela. Bu olmazsa genel olarak "dilinin ucunda olmayı" anlatan tercihen tek kelimelik bir kavram arıyorum. Herhangi bir dilde olabilir.
"Normalde iyi bildiği kelimenin yazılışını unutmak, bir türlü doğrusunu çıkartamamak, çok iyi bilse de o an karıştırmak". Türkçe için örnek zaman zaman de-da'nın yazılışını karıştırmak gibi olabilir mesela. Bu olmazsa genel olarak "dilinin ucunda olmayı" anlatan tercihen tek kelimelik bir kavram arıyorum. Herhangi bir dilde olabilir.
0
benim bildiğim yok ama almancada kesin vardır. almanca bilenler acık hafızayı zorlasın.
0
elloweeth
Yarın parazit sorunum için bu testi yaptırmam gerekiyor. Yalnız bilmyorum eğer tuvaletim gelmezse nasıl yapacağımı. Gelmesi için yapabileceğim bişey var mı sabah ılık su içmek vs gibi? Bir de ( biliyorum iğrenç bişeyden bahsediyorum ama sağlık bu) alaturka tuvalette yapıp bir çubuk yardımıyla almam
Yarın parazit sorunum için bu testi yaptırmam gerekiyor. Yalnız bilmyorum eğer tuvaletim gelmezse nasıl yapacağımı. Gelmesi için yapabileceğim bişey var mı sabah ılık su içmek vs gibi? Bir de ( biliyorum iğrenç bişeyden bahsediyorum ama sağlık bu) alaturka tuvalette yapıp bir çubuk yardımıyla almam gerekiyor galiba ne kadar olmalı miktarı?
0
(bkz: müshil) şaka bi yana anında yapmanız gerekmez heralde. küçükken yaptırmıştım ben. verdikleri kaba evde yapıp götürmüştüm sanırım.
0
önceki akşamdan lifli gıdalar ye, kuru incir filan. bağırsağı çalıştırır. verdikleri çubuğun ucundaki kaşıkla bir parça alman yeterli.
0
kabı alıp eve götürebilirsin, yaptığın zaman götürürsün ama yarım saat içinde vermen gerekiyor diye biliyorum.
0
bacardi cola
Selam arkadaşlar. Evde giymediğimiz sağlam kıyafetleri verebileceğim bir yer var mı bildiğiniz ? Hepsini özellikle kontrol ettim söküğü, yırtığı, kiri olmayan şeyler. Yalnızca modası geçtiği için atıl durumdalar. Şehir olarak neresi olduğu da önemli değil kargo ücretini karşılayıp gönderebilirim yet
Selam arkadaşlar. Evde giymediğimiz sağlam kıyafetleri verebileceğim bir yer var mı bildiğiniz ? Hepsini özellikle kontrol ettim söküğü, yırtığı, kiri olmayan şeyler. Yalnızca modası geçtiği için atıl durumdalar. Şehir olarak neresi olduğu da önemli değil kargo ücretini karşılayıp gönderebilirim yeter ki alan kişinin işine yarasın.
0
muhtarlığa verebilirsin, belediyelerin de gönüllü masaları oluyor. bunlara güvenmezsen sosyal hizmetlere bağlı toplum merkezleri var, çocuklara-kadınlara ücretsiz ders veriliyor, görevliler de yardım gelince ihtiyacı olana veriyorlar.
0
istanbul - anadolu yakasındaysan içerenköy carrefour'da kumbara benzeri bir şey var. daha dün kıyafet bıraktık biz.
0
i am not a lady i am a wolf
Efenim iki sene kadar önce ufak bir diş eti enfeksiyonu sebebiyle dişçiye gitmiştim. Dişçi de babamın arkadaşı olduğundan eli değmişken bir de dişimdeki lekeleri temizlemişti. Şimdilerde aşırı poşet çay tüketimi ve arada yakılan sigaralardan mütevellit tekrardan çıkmaya başladı o lekeler. ufak çaplı
Efenim iki sene kadar önce ufak bir diş eti enfeksiyonu sebebiyle dişçiye gitmiştim. Dişçi de babamın arkadaşı olduğundan eli değmişken bir de dişimdeki lekeleri temizlemişti. Şimdilerde aşırı poşet çay tüketimi ve arada yakılan sigaralardan mütevellit tekrardan çıkmaya başladı o lekeler. ufak çaplı araştırmam sonucu diş taşı temizletme diye bir şeye denk geldim fakat aynı şey olup olmadığından emin değilim. Nitekim hakim değilim diş mevzusuna, hayatımda ilk ve son kez o gün dişçiye gittiğim için. Neyse. Kısaca ben o lekeleri tekrar temizletmek istiyorum ve konuyla ilgili öğrenmek istediklerim: devlet hastanelerinde bu işlem ücretsiz mi? Ne kadar sürer? Hangi birimden randevu almak lazım gelir? Verilen her yanıt için minnettarım.
0
devlet hastanesinde ücretsiz tabi. genel diş polikliniğinden randevu alıyorsun, doktorun işi 5 dakika filan sürer ancak, iğne filan yapmadığı için uyuşmasını bekleme payı yok.
0
çok teşekkürler. bir de fazla kanayan ve acıyan bir işlem değil umarım, yani günlük hayatıma devam edebilirim :D
0
engiribord
Evett, yarın evde durasım yok, fakat niyetli olacağım için cafe'ye falan gidip bir şeyler okuyamam. O yüzden Kadıköy-Maltepe civarlarında şöyle sakin, gölge bir park veya kıyıda köşede bir kütüphane bilen varsa, söylerse çok sevinirim. (Marmara üni. kütüphanesini bilyorum bu arada) :)Bir de Bağdat C
Evett, yarın evde durasım yok, fakat niyetli olacağım için cafe'ye falan gidip bir şeyler okuyamam. O yüzden Kadıköy-Maltepe civarlarında şöyle sakin, gölge bir park veya kıyıda köşede bir kütüphane bilen varsa, söylerse çok sevinirim. (Marmara üni. kütüphanesini bilyorum bu arada) :)
Bir de Bağdat Caddesi'nde Caddebostanda bir sokakta kütüphane görmüştüm, ufak bir yer gibi, Asya Pazarı falan var onun karşı sokağında, orası nedir bilen var mı?
Bir de Bağdat Caddesi'nde Caddebostanda bir sokakta kütüphane görmüştüm, ufak bir yer gibi, Asya Pazarı falan var onun karşı sokağında, orası nedir bilen var mı?
0
Göztepe kampüsünün arka kapısı tarafında piknik masaları olan bahçe var, gölgelik oluyor. Yabancı dil öğretmenliği ve sınıf öğretmenliği binasının arkasında.
0
yeditepe kayisdagi kampusu. giriste sikinti olurmu bilmem ama calismak icin guzel yerler var dogayla ic ice
0
monty python
Merhaba arkadaşlar.Şimdi ben sağ elimle yazı yazıyorum,yemek yiyorum; ama bir şeyleri fırlatırken veya ne bileyim yumruk atarken falan sol elimi kullanıyorum. Sol elimle yazı yazamazken, sağ elimle de bir şeyler fırlatamıyorum.Topa da sol ayakla vuruyorum.Ben solak mıyım ?
Merhaba arkadaşlar.Şimdi ben sağ elimle yazı yazıyorum,yemek yiyorum; ama bir şeyleri fırlatırken veya ne bileyim yumruk atarken falan sol elimi kullanıyorum. Sol elimle yazı yazamazken, sağ elimle de bir şeyler fırlatamıyorum.Topa da sol ayakla vuruyorum.Ben solak mıyım ?
0
sıfır bilgiyle yazıyorum aklında bulunsun.
ben solağım, yazı haricinde her şeyi sol elimle yaparım, yemek, tenis, basketbol vs. dahil. yazıyı da ilkokul hocam zorladığı için sağ elime alıştım. bir arkadaşımın önerisi üzerine şöyle bir test yapmıştık bir kere: iki elini aniden(düşünmeden) parmakların birbirine geçecek şekilde birleştiriyorsun, hangi elinin başparmağı üstte kalırsa, sen o ellisin. ortamda bir tek benim sol elim üstte çıkmıştı.
kesinliği hakkında hiçbir fikrimin olmadığını tekrar söylüyorum.
ben solağım, yazı haricinde her şeyi sol elimle yaparım, yemek, tenis, basketbol vs. dahil. yazıyı da ilkokul hocam zorladığı için sağ elime alıştım. bir arkadaşımın önerisi üzerine şöyle bir test yapmıştık bir kere: iki elini aniden(düşünmeden) parmakların birbirine geçecek şekilde birleştiriyorsun, hangi elinin başparmağı üstte kalırsa, sen o ellisin. ortamda bir tek benim sol elim üstte çıkmıştı.
kesinliği hakkında hiçbir fikrimin olmadığını tekrar söylüyorum.
0
@cepeuc, amma salladın haa. ben komple solağım (her şeyi sol elim ve ayağımla yaparım) ama sağ elimin baş parmağı üstte kalıyor.
0
ortasın sen.. yani sözlükçe konuşayım.. meyilli. her ikisine de yani, yanlış anlama.
0
hacı sen bildiğin solaksın. eben, deden seni küçükken feci kanalize etmiş sağ elini kullanmaya.
ama gözle görülen şeyler sadece kaşık ve kalem tutmayla sınırlı olduğu için diğer hareketlerine müdahale etmemişler, onlar da doğal haliyle gelişmiş.
bilardo oyna, bağlama çal, ok at, dart oyna, tesbih salla, vs.vs. hepsi sol eldir.
ama gözle görülen şeyler sadece kaşık ve kalem tutmayla sınırlı olduğu için diğer hareketlerine müdahale etmemişler, onlar da doğal haliyle gelişmiş.
bilardo oyna, bağlama çal, ok at, dart oyna, tesbih salla, vs.vs. hepsi sol eldir.
0
Kesinlikle solaksın fakat bebekliğinde herşeyi sağ eline doğru uzattıkları için sende yemek yeme ve yazma gibi hareketleri sağ ile yapıyorsun...
0
okuma yazma öğretimi hocamız "hem sağ hem sol elini kullanabilen çocuklar uzattığımız eşyayı refleks olarak hangi eliyle alıyorsa çocuk olaktır" demişti. sağla uzanıyorsan sağlak, solla uzanıyorsan solaksın demek oluyor.
0
Cepeuc'un dediği doğru. Ben daha önce okumuştum o yöntemi, çevremde de deneyenlerde doğru sonuç veriyor. (vermiyor diyen arkadaşlar kusura bakmasınlar, ben kendi bildiğimi yazıyorum)
Bir diğer yöntem de aniden biri bir şey fırlatacak, tutmak için hangi elinizle hamle ederseniz o ellisiniz demekmiş. Gerçi ben iki elimi de uzatıyorum ama.
Bir diğer yöntem de aniden biri bir şey fırlatacak, tutmak için hangi elinizle hamle ederseniz o ellisiniz demekmiş. Gerçi ben iki elimi de uzatıyorum ama.
0
ambidextrousluk var sende de two weapon fighting ve imp. two weapon featlerini al kesin lvl atlarken :P
0
headbanger face rip
4 arkadas bugun iftar icin pendik sahil tarafinda uygun bir yer ariyoruz. Et turu yemek icin var mi iyi bir yer?
4 arkadas bugun iftar icin pendik sahil tarafinda uygun bir yer ariyoruz. Et turu yemek icin var mi iyi bir yer?
0
evet Dayı güzel yer fiyatta da o kadar abartı bir yer değil. zaten genelde kafeler var yemek yemek için en ideali dayı.
ayrıca big&big i de öneririm.
ayrıca big&big i de öneririm.
0
Yigitabi
Biri ağzı ile yapıyordu, sanrım bir animasyondu, belki muppet show tarzı bir şey tam çıkartamıyorum...https://www.youtube.com/watch?v=jD3XsUR3ZRo
Biri ağzı ile yapıyordu, sanrım bir animasyondu, belki muppet show tarzı bir şey tam çıkartamıyorum...
www.youtube.com
www.youtube.com
0
sogugu seven adam
merhaba. facebook'taki arkadaşlarımdan birinin paylaşımlarını sevmiyorum, ama kendisini de silmek istemiyorum. onu silmeden, hem onun paylaşımlarını ana sayfada görmemeyi, hem de kendi paylaştıklarımı göstermemeyi nasıl yapabilirim? öyle ki, profil sayfama girdiğinde bile görmesin istiyorum. kısıtlı
merhaba. facebook'taki arkadaşlarımdan birinin paylaşımlarını sevmiyorum, ama kendisini de silmek istemiyorum. onu silmeden, hem onun paylaşımlarını ana sayfada görmemeyi, hem de kendi paylaştıklarımı göstermemeyi nasıl yapabilirim? öyle ki, profil sayfama girdiğinde bile görmesin istiyorum. kısıtlı bir şekilde görsün profilimi.
bir yardım, lütfen.
#direngezi
bir yardım, lütfen.
#direngezi
0
onunkileri görmemek için profiline geliyorsun ve şu tiki kaldırıyorsun.
u1306.hizliresim.com
onun sizinkileri görmemesi için de sağ üst köşeden gizlilik ayarları deyip kurcalarsan halledersin
s1306.hizliresim.com
u1306.hizliresim.com
onun sizinkileri görmemesi için de sağ üst köşeden gizlilik ayarları deyip kurcalarsan halledersin
s1306.hizliresim.com
0
gang leader of wasseypur
bu resmin daha büyüğüne erişmek istiyorum ama nasıl aratacağımı bilemedim ne yazıyor orada plağın ismi olarak?http://www.agos.com.tr/upload/images/Foto%20%234.jpg
bu resmin daha büyüğüne erişmek istiyorum ama nasıl aratacağımı bilemedim ne yazıyor orada plağın ismi olarak?
www.agos.com.tr
www.agos.com.tr
0
Google görsel arama kısmına resmi sürükleyip bırakınca arama yapıp farklı boyutlarını ve benzerlerini bulabiliyor
0
türk müzikleri - arap müzikleri müzik yerine ezgi filan da olabilir. ona benzer anlamı olan bir kelime işte.
haa pardon plağın ismi olarak demişsin. en azından arapça olan kısmında plağın ismi yazmıyor.
haa pardon plağın ismi olarak demişsin. en azından arapça olan kısmında plağın ismi yazmıyor.
0
yedinumara
Is yerim aydintepe mahallesinde. Bir bebeğimiz var. Sizce nerede oturmaliyiz? Site mi apartman mi? Gelir 2000 tl arti ozel ders verecegiz esimle.
Is yerim aydintepe mahallesinde. Bir bebeğimiz var. Sizce nerede oturmaliyiz? Site mi apartman mi? Gelir 2000 tl arti ozel ders verecegiz esimle.
0
Aydıntepe küçük bi yer, yerleşik yaşayanlar çoğunlukta, birbirlerini tanırlar. Orada oturursanız bi akşam kapınızı çalıp pasta börek getiren komşunuz olabilir. Evora Istanbul'dan dolayı yazın mahallenin bi kısmı tozdan geçilmiyor, kapıyı pencereyi kapalı tutsanız da her gün temizlik yapmak durumunda kalabilirsiniz, bebek tuttugunu ağzına götürecek filan... aydıntepe'de site yok gördüğüm kadarıyla, sahil tarafında var. Aydıntepe'de olursanız yalnızlık çekeceğinizi düşünmüyorum ama siteler de bebek için daha güvenli ve düzenli gibi. Bilemedim
0
a7x
Kimmiş biliyor muyuz?
Kimmiş biliyor muyuz?
0
sıradan bir insan.
@king lizard, çok yakın olduğunu gördüm belki yakından yavaşça sıkmışlardır.
@king lizard, çok yakın olduğunu gördüm belki yakından yavaşça sıkmışlardır.
0
ekşide bir yerde turist diye okumuştum ama. tam hatırlamıyorum yanlış da olabilir.
0
steam
Güncelleme 4: `çarşı` grubuyla ilgili yalan haberler dolanıyor. taksim gezi parkında asıl yaşanan olayı bildireyim. ben 3 gün önce yazdığım twitlerde söylemiştim. gezi parkı içerisinde parayla satış yapan ne olduğu belli olmayan insanlar var. twitter'dan gelen tepkiler ve orada bulunan insanların al
Güncelleme 4: çarşı grubuyla ilgili yalan haberler dolanıyor. taksim gezi parkında asıl yaşanan olayı bildireyim. ben 3 gün önce yazdığım twitlerde söylemiştim. gezi parkı içerisinde parayla satış yapan ne olduğu belli olmayan insanlar var. twitter'dan gelen tepkiler ve orada bulunan insanların aldığı ortak kararla alandaki bu kişilerin tamamı dışarıya çıkarılıyor.
gezi parkı içerisinde çoğunluk alkol satılmasına ve içilmesine karşı durumda. park içerisinde her şeyin ücretsiz dağıtılmasını fırsat bilen bazı kişiler bunları toplayarak parayla satmaya başladığını görmeleri üzerine tüm satıcıları dışarı çıkardılar. burada çarşı grubu da eylemi gerçekleştirmek için öncülük etti. fırsatçılık yaparak sattığı biralardan avantasının kesilmesini istemeyen o kişi bıçağını çekip kullanıyor.
herkesin her dediğine inanmayın ve sağduyulu olmaya çalışın.
steam olay yerinden bildirdi.
Güncelleme 3: Gezi parkı direnişi 7 Haziran'13 Fotoğrafları ve yaşadıklarım
goo.gl
Gezi Parkı Direnişinin 13. Günü geldi ve Polis'in 4 gündür müdahalesi bulunmuyor. 4 Gündür Taksim'de çatışma yaşanmayınca ortalık sakinleşmiş görünüyor. İnsanlar Burada Ayrı bir şehir kurmuşlar ve kendi içlerinde para kullanmadan yaşamaya çalışıyorlar. Taksim ve çevresi yağmalanıp yeniden kurulmaya çalışılan bir şehir görüntüsü çiziyor.
Gezi'de bazı çadırlara misafir olup sohbet ettim. Söylemlerini savunacak kelimeleri çok az. Biraz zorlasam AKP'ci yapıp çıkacaktim insanları. Başbakanın yanından geldigimi duyanlar once bır 'ama' görüşü içerisine giriyorlar.AKP'lilerin buraya geleceklerine ihtimal dahi vermiyorlar.
Ayrıca burada yönetimi her kim idare ediyorsa hiyerarşiyi giderek artırıyorlar, 3 ay devam etse alt ust iliskisi eleştirdikleri devleti geçecek.
Her tarafta yaratıcı pankartlar bulunması güzel bir örnek. Ayrıca Küfürlü duvar yazıları sprey boyalarla silinmeye başlanmış. Alandakilere sarhoş kafayla verimli olamayız denerek alkol tüketmeyin uyarıları da çokça yapılıyor.
Park çeşitli bölmelere ayrılarak siteler oluşturulmuş bunlara da çeşitli komik isimler verilmiş. En çok kalabalık akşamları iş çıkışından sonra toplanıyor meydana. Bu da çalışan kesimin desteğinin fazlalığını gösteriyor. Foursquare üzerinde yapılan check-in'lerde anlık ortalama olarak 5000 kişi görünüyor. Bu rakamlar şu ana kadarki stadyum'da yapılan check-in'lerden bile çok daha fazla.
Bakalım önümüzdeki günlerde direniş nasıl devam edecek.
Güncelleme 2: 31 mayıs - 2 haziran arası çatışmalarda çektiğim videoları da youtube üzerine yükledim. toplam 45 video yer almakta. full hd olarak izleyebilmektesiniz.
www.youtube.com
Güncelleme: 4-5 Haziran Gecesi yaşadıklarımı ve yeni fotoğraflarımı da paylaşıyorum. Moderasyon bir süre daha yukarıda tutarsa sevinirim.
4 Haziranı 5 Hazirana bağlayan gece yaşanan Gümüşsuyu meydan muharebesi olarak geçen günde oradaydım bilfiil yaşananları fotoğrafladım.
Gezi Parkı Olayları, Saat: 21:00-01:00 arası - 4 Haziran'13
Fotoğraflar: goo.gl
Taksim'de çatışmaların kesildiği, Valinin polis geri çekilecek haberi gelmesi üzerine yaşananları incelemek üzere Taksim'e tekrar gittim. Öncelikle Direnişçilerin her Taksim'e çıkan tüm yollara Barikatları kurduğunu gördüm. Bu barikatlar Polis'in geride bıraktığı barikatlarına Çöp tenekeleri, Kaldırım Taşları, Otobüsler eklenerek oluşturulmuştu. Her barikatın başında orayı kontrol eden bir direnişçi grubu bulunmaktaydı. Bazılarından aşağıya geçmeye polisle çatışma ihtimalinden dolayı izin verilmiyordu. Turkcell'in Gezi Parkı çevresine 4 adet Gezici baz istasyonu koyması ve parçalanmasın diye üzerine "Bu araç cep telefonları çeksin diye burada" yazdırması gelinen durumu özetliyordu. Parkın her tarafı pankartlarla doldurulmuş, komik sloganlar yer alıyordu çoğunda. Park içerisinde ise tamamen birlik olmuş bir insan güruhu görünüyordu. İnsanlar halay çekiyor, horon tepiyor, cem ediyordu. Hatay'da ölen kişi için de anı alanı oluşturulmuştu. Taksim meydanında ise tüm sol grupların pankartları her tarafa iliştirilmişti. Meydan Starbucks İlkyardım hastanesine dönüştürülmüş yaralanan ve kötü durumda olan insanlara yardım edilmekteydi.
Gümüşsuyu Olayları, Saat: 01:00-07:00 arası - 5 Haziran'13
Fotoğraflar: goo.gl
Taksim'de fotoğraf çekerken Gümüşsuyunda ortalığın karıştığını duydum ve oraya doğru gittiğimde insanların elele verip bir insan barikatı oluşturduğunu ve provakosyona gelmeyin, polisle çatışmayın diye bağırıyorlardı. Hemen ardından yaşanan ise DHKP-C adlı grubun Molotof kokteyli ve havai fişekler hazırlayarak polisin üzerine atmaya çalışması oldu. Havai fişekleri atarken başarılı oldular ama Molotof kokteyllerini atmalarına ÇARŞI grubu engel oldu. Polisle çatışmak istemeyen büyük bir insan grubuna rağmen, çatışmaya girmek isteyen bu gruplar sayesinde Polis haklı olarak devreye girdi iki kez gümüşsuyuna operasyon düzenledi. Operasyonlarda yoğun bir biber gazı kullanımı ve havaya plastik mermi atışı yaşandığını an be an izledim. İlk seferde 35 kadar ikinci operasyonda 100 kadar gösterici göz altına alındı. Diplomatik pasaportlu italyan da bu eylemde göz altına alınmak istenenler arasındaydı. Yaptığı itirazlar sonucu italyan'ı serbest bıraktılar. Bölgede 9 farklı ülkeden yabancı basın mensubu vardı, öyle ki koreden bile çekim yapmaya gelen ekip vardı. Çatışmalar sabaha kadar sürdü yine. Sabah 7 civarı okuluma dönerken bir çatışmada bacağına fişek gelen bir kadının acılar içerisinde gönüllü doktorlarla taşınmasını izledim. Dönerken yine her yer savaş alanı gibiydi.
31 mayıs- 2 haziran arasında kalan dönemde taksim'de yaşadıklarımı ve çektiğim 1000 kadar fotoğrafı paylaşıyorum arkadaşlar.
Mümkün olduğunca gruplarda paylaşabilirseniz daha fazla kişi de görsün saat saat ne yaşandığını.
saat: 21:00-00:00 arası - 31 mayıs'13
fotoğraflar: goo.gl
Olaylar henüz o kadar büyümemişken Taksim'e doğru yola çıktım. Otobüs İnönü Stadyumuna kadar görütüyordu sonrasında yürümeye başladım.Gümüşsuyundan aşağıya doğru insanlar kaçıyordu, Tepemden de biber gazlarının geçtiğini görüyordum. İlk olarak fotoğraflamaya burada başladım. Aslında her fotoğrafta yaşananları tek tek ayrıntılı olarak yazmam lazım ama finallerim var şu anda mazur görün.
saat: 00:00-02:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Geceyarısına doğru yaklaşırken saat çatışmalar dozajını iyice artırmış hem polis göstericilere karşı hiç durmadan biber gazı sıkmaya devam ediyordu. Ara ara istiklale girilip gruplar dağıtılıyor daha sonra tekrar Tramvay durağının olduğu kısma geri çekiliyordu. Olaylar sırasında kurulan barikatlar her seferinde polis tarafından tekrar yıkılsa da insanlar tekrar kurdukları için bu sefer TOMA'yla birlikte barikatı açmak için Dozer de İstiklal Caddesinde yer alacaktı.
saat: 02:00-04:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Saatler gece 2'ye geldiğinde hem polisler yorulmuş hem de göstericiler eylemlerine biraz ara vermiş gibiydi. Sanki savaş yapıyordukta iki tarafta birbirine dinlenme molası veriyordu. Bu arada boş biber gazı ve gaz bombası kovanları polisler tarafından temizlenmiş medyaya daha fazla malzeme olmak istememişlerdi. İnsanlar çatışmaların dinmesini fırsat bilip gruplar halinde olmasa da bireysel kişiler halinde polis kontrolü altında bulunan Taksim Meydanı'na gelerek polisle tartışıyorlardı. Tabi provokatörleri de unutmamak gerek. Bunlar her gördüğü yerde camı çerçeveyi indirip, ATMleri parçalamaktan geri kalmadılar. Tabi moladan sonraki savaş için Kaldırımlardan taş toplama işi de hallediliyordu.
saat: 06:00-10:30 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Saatler sabahın 6'sına doğru yaklaştığında hem polis hem de göstericiler sakinleşmiş görünüyor ama herkesin içinde neden bize bu şekilde davranılıyor söylemleri dolaşıyordu. Sokaklarda yer yer yaralılardan kalan kan kalıntıların suya karışmasını görebiliyor aynı zamanda neden yediği biber gazlarının etkisinde polisin karşısına dikilip neden bana bu kadar saldırgan davranıyorsun diyen insanlar polislerle konuşmaya çalışıyordu. Polislerse yorgun düşmüş 45 saattir uykusuz görev yaptıklarından bahsediyor kendilerini vatandaşla karşı karşıya getiren amirlerine sitem ediyorlardı. Bu zaman zarfında saat 9 civarına kadar çok fazla taşkınlık yaşanmadı. İnsanlar medeni bir şekilde eylem yapıyor poliste müdahalede bulunmuyordu. Taki göstericilerin bunu fırsat bilip Gezi Parkına çıkıyoruz demesine kadar. İşte o noktadan sonra Çevre illerden desteği gelen Çevik kuvvet toplu halde dün geceden bu yana en büyük saldırıyı gerçekleştirecekti...
saat: 10:30-12:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Çevik Kuvvetin İstiklal Caddesinde göstericileri dağıtmak için yaptığı 8 operasyonda da o kadar biber gazı yemesine rağmen ara sokaklardan tekrar toparlanarak barikat kuran insanları dağıtamayacağını anlaması üzerine Taksim Meydanına doğru geri çekilmesinin ardından Saatlerin 12ye yaklaştığı zamanlarda sayıları 50.000'i aşan insan İstiklal Caddesini baştan aşağı doldurmuştu. Açıkçası bu kadar operasyondan sonra asla bu kadar çok kişinin tekrar geleceğini düşünmemiştim. En sonunda bu albümün son iki karesinde bir kısmı görülebilecek 70-80 kadar Sivil polis devreye girdi ve önüne kim gelirse sorgusuz sualsiz gözaltına almaya başladı. Bu gözaltına alınanlardan birisi de bendim. Ellerime plastik kelepçeler takılarak iki sivilin zoruyla polis otobüsüne bindirildim. Gözaltına alınmalar o kadar komikti ki, içimizde oradan geçmekte olan iki turist, Avukat olduğunu söylediği halde otobüse sokulan bir kadın, mağazasını alaşağı etmesinler diye nöbet tutan bir mağaza müdürü bile vardı. Bu tarz durumlarda polise direnilmemesi gerektiğini duymuştum hiç itiraz etmeden otobüse bindim ve Vatan Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube'ye teslim edildik...
saat: 22:30-01:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Gözaltındayken polisin Taksimden çekildiği haberi ulaştı ama bu sefer de Dolmabahçe-Beşiktaş arasında yoğun bir çatışma yaşandığı bilgisi geldi. Telefonumu bıraktığım yayın aracından Cep telefonumu almak için geldiğimde ise yayın araçlarının tamamının parçalanmış olduğunu gördüm. İnsanlar Taksimi ve Gezi Parkını ele geçirmişti geçirmesine ama etrafta tek bir sağlam araç kalmamıştı. Onlarca işyerinin tüm camlarının kırıldığını gördüm. Otobüslerin devrilerek barikat yapılmaya çalışıldığı, İş makinelerinin ateşe verildiğini izlemek kötüydü. Diğer taraftan gezi parkına tekrar kavuşan insanlar müzikler eşliğinde oynuyordu. Ama provokatif eylemler yapanlar her tarafı yakıp yıkma isteği ile dolmuş taşarken gördüm. Bu kişileri engellemeye çalışan çok insan olsa da kimseyi dinlemedikleri de aşikare ortadaydı. Öyle ki insanların kullandığı prefabrik tuvalet ve lavaboları bile ateşe vermişlerdi. Eve dönüş için yol ararken tüm ulaşım imkanlarının durdurulduğunu gördüm. Geceyi geçirmek için ne yapsam diye düşünürken Divan otele geldim. Otel hem ücretsiz yemek sağlıyordu hem de lobi ve bahçesinde insanlara kapılarını açmıştı. Bu görüntüler güzeldi. Beşiktaşa doğru inmeyi denedim ama yollar tıkanmış biber gazı etkisini inönü stadının üstüne kadar hissettiriyordu. Oradan geçmekte olan bir araca otostop çekerek durdurdum, onlar da kocaeli tarafına gidiyorlarmış giderken beni de göztepe köprüsüne bıraktılar sağolunlar. Ben de evime varabildim.
Not: Linkler düzeltildi.
gezi parkı içerisinde çoğunluk alkol satılmasına ve içilmesine karşı durumda. park içerisinde her şeyin ücretsiz dağıtılmasını fırsat bilen bazı kişiler bunları toplayarak parayla satmaya başladığını görmeleri üzerine tüm satıcıları dışarı çıkardılar. burada çarşı grubu da eylemi gerçekleştirmek için öncülük etti. fırsatçılık yaparak sattığı biralardan avantasının kesilmesini istemeyen o kişi bıçağını çekip kullanıyor.
herkesin her dediğine inanmayın ve sağduyulu olmaya çalışın.
steam olay yerinden bildirdi.
Güncelleme 3: Gezi parkı direnişi 7 Haziran'13 Fotoğrafları ve yaşadıklarım
goo.gl
Gezi Parkı Direnişinin 13. Günü geldi ve Polis'in 4 gündür müdahalesi bulunmuyor. 4 Gündür Taksim'de çatışma yaşanmayınca ortalık sakinleşmiş görünüyor. İnsanlar Burada Ayrı bir şehir kurmuşlar ve kendi içlerinde para kullanmadan yaşamaya çalışıyorlar. Taksim ve çevresi yağmalanıp yeniden kurulmaya çalışılan bir şehir görüntüsü çiziyor.
Gezi'de bazı çadırlara misafir olup sohbet ettim. Söylemlerini savunacak kelimeleri çok az. Biraz zorlasam AKP'ci yapıp çıkacaktim insanları. Başbakanın yanından geldigimi duyanlar once bır 'ama' görüşü içerisine giriyorlar.AKP'lilerin buraya geleceklerine ihtimal dahi vermiyorlar.
Ayrıca burada yönetimi her kim idare ediyorsa hiyerarşiyi giderek artırıyorlar, 3 ay devam etse alt ust iliskisi eleştirdikleri devleti geçecek.
Her tarafta yaratıcı pankartlar bulunması güzel bir örnek. Ayrıca Küfürlü duvar yazıları sprey boyalarla silinmeye başlanmış. Alandakilere sarhoş kafayla verimli olamayız denerek alkol tüketmeyin uyarıları da çokça yapılıyor.
Park çeşitli bölmelere ayrılarak siteler oluşturulmuş bunlara da çeşitli komik isimler verilmiş. En çok kalabalık akşamları iş çıkışından sonra toplanıyor meydana. Bu da çalışan kesimin desteğinin fazlalığını gösteriyor. Foursquare üzerinde yapılan check-in'lerde anlık ortalama olarak 5000 kişi görünüyor. Bu rakamlar şu ana kadarki stadyum'da yapılan check-in'lerden bile çok daha fazla.
Bakalım önümüzdeki günlerde direniş nasıl devam edecek.
Güncelleme 2: 31 mayıs - 2 haziran arası çatışmalarda çektiğim videoları da youtube üzerine yükledim. toplam 45 video yer almakta. full hd olarak izleyebilmektesiniz.
www.youtube.com
Güncelleme: 4-5 Haziran Gecesi yaşadıklarımı ve yeni fotoğraflarımı da paylaşıyorum. Moderasyon bir süre daha yukarıda tutarsa sevinirim.
4 Haziranı 5 Hazirana bağlayan gece yaşanan Gümüşsuyu meydan muharebesi olarak geçen günde oradaydım bilfiil yaşananları fotoğrafladım.
Gezi Parkı Olayları, Saat: 21:00-01:00 arası - 4 Haziran'13
Fotoğraflar: goo.gl
Taksim'de çatışmaların kesildiği, Valinin polis geri çekilecek haberi gelmesi üzerine yaşananları incelemek üzere Taksim'e tekrar gittim. Öncelikle Direnişçilerin her Taksim'e çıkan tüm yollara Barikatları kurduğunu gördüm. Bu barikatlar Polis'in geride bıraktığı barikatlarına Çöp tenekeleri, Kaldırım Taşları, Otobüsler eklenerek oluşturulmuştu. Her barikatın başında orayı kontrol eden bir direnişçi grubu bulunmaktaydı. Bazılarından aşağıya geçmeye polisle çatışma ihtimalinden dolayı izin verilmiyordu. Turkcell'in Gezi Parkı çevresine 4 adet Gezici baz istasyonu koyması ve parçalanmasın diye üzerine "Bu araç cep telefonları çeksin diye burada" yazdırması gelinen durumu özetliyordu. Parkın her tarafı pankartlarla doldurulmuş, komik sloganlar yer alıyordu çoğunda. Park içerisinde ise tamamen birlik olmuş bir insan güruhu görünüyordu. İnsanlar halay çekiyor, horon tepiyor, cem ediyordu. Hatay'da ölen kişi için de anı alanı oluşturulmuştu. Taksim meydanında ise tüm sol grupların pankartları her tarafa iliştirilmişti. Meydan Starbucks İlkyardım hastanesine dönüştürülmüş yaralanan ve kötü durumda olan insanlara yardım edilmekteydi.
Gümüşsuyu Olayları, Saat: 01:00-07:00 arası - 5 Haziran'13
Fotoğraflar: goo.gl
Taksim'de fotoğraf çekerken Gümüşsuyunda ortalığın karıştığını duydum ve oraya doğru gittiğimde insanların elele verip bir insan barikatı oluşturduğunu ve provakosyona gelmeyin, polisle çatışmayın diye bağırıyorlardı. Hemen ardından yaşanan ise DHKP-C adlı grubun Molotof kokteyli ve havai fişekler hazırlayarak polisin üzerine atmaya çalışması oldu. Havai fişekleri atarken başarılı oldular ama Molotof kokteyllerini atmalarına ÇARŞI grubu engel oldu. Polisle çatışmak istemeyen büyük bir insan grubuna rağmen, çatışmaya girmek isteyen bu gruplar sayesinde Polis haklı olarak devreye girdi iki kez gümüşsuyuna operasyon düzenledi. Operasyonlarda yoğun bir biber gazı kullanımı ve havaya plastik mermi atışı yaşandığını an be an izledim. İlk seferde 35 kadar ikinci operasyonda 100 kadar gösterici göz altına alındı. Diplomatik pasaportlu italyan da bu eylemde göz altına alınmak istenenler arasındaydı. Yaptığı itirazlar sonucu italyan'ı serbest bıraktılar. Bölgede 9 farklı ülkeden yabancı basın mensubu vardı, öyle ki koreden bile çekim yapmaya gelen ekip vardı. Çatışmalar sabaha kadar sürdü yine. Sabah 7 civarı okuluma dönerken bir çatışmada bacağına fişek gelen bir kadının acılar içerisinde gönüllü doktorlarla taşınmasını izledim. Dönerken yine her yer savaş alanı gibiydi.
31 mayıs- 2 haziran arasında kalan dönemde taksim'de yaşadıklarımı ve çektiğim 1000 kadar fotoğrafı paylaşıyorum arkadaşlar.
Mümkün olduğunca gruplarda paylaşabilirseniz daha fazla kişi de görsün saat saat ne yaşandığını.
saat: 21:00-00:00 arası - 31 mayıs'13
fotoğraflar: goo.gl
Olaylar henüz o kadar büyümemişken Taksim'e doğru yola çıktım. Otobüs İnönü Stadyumuna kadar görütüyordu sonrasında yürümeye başladım.Gümüşsuyundan aşağıya doğru insanlar kaçıyordu, Tepemden de biber gazlarının geçtiğini görüyordum. İlk olarak fotoğraflamaya burada başladım. Aslında her fotoğrafta yaşananları tek tek ayrıntılı olarak yazmam lazım ama finallerim var şu anda mazur görün.
saat: 00:00-02:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Geceyarısına doğru yaklaşırken saat çatışmalar dozajını iyice artırmış hem polis göstericilere karşı hiç durmadan biber gazı sıkmaya devam ediyordu. Ara ara istiklale girilip gruplar dağıtılıyor daha sonra tekrar Tramvay durağının olduğu kısma geri çekiliyordu. Olaylar sırasında kurulan barikatlar her seferinde polis tarafından tekrar yıkılsa da insanlar tekrar kurdukları için bu sefer TOMA'yla birlikte barikatı açmak için Dozer de İstiklal Caddesinde yer alacaktı.
saat: 02:00-04:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Saatler gece 2'ye geldiğinde hem polisler yorulmuş hem de göstericiler eylemlerine biraz ara vermiş gibiydi. Sanki savaş yapıyordukta iki tarafta birbirine dinlenme molası veriyordu. Bu arada boş biber gazı ve gaz bombası kovanları polisler tarafından temizlenmiş medyaya daha fazla malzeme olmak istememişlerdi. İnsanlar çatışmaların dinmesini fırsat bilip gruplar halinde olmasa da bireysel kişiler halinde polis kontrolü altında bulunan Taksim Meydanı'na gelerek polisle tartışıyorlardı. Tabi provokatörleri de unutmamak gerek. Bunlar her gördüğü yerde camı çerçeveyi indirip, ATMleri parçalamaktan geri kalmadılar. Tabi moladan sonraki savaş için Kaldırımlardan taş toplama işi de hallediliyordu.
saat: 06:00-10:30 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Saatler sabahın 6'sına doğru yaklaştığında hem polis hem de göstericiler sakinleşmiş görünüyor ama herkesin içinde neden bize bu şekilde davranılıyor söylemleri dolaşıyordu. Sokaklarda yer yer yaralılardan kalan kan kalıntıların suya karışmasını görebiliyor aynı zamanda neden yediği biber gazlarının etkisinde polisin karşısına dikilip neden bana bu kadar saldırgan davranıyorsun diyen insanlar polislerle konuşmaya çalışıyordu. Polislerse yorgun düşmüş 45 saattir uykusuz görev yaptıklarından bahsediyor kendilerini vatandaşla karşı karşıya getiren amirlerine sitem ediyorlardı. Bu zaman zarfında saat 9 civarına kadar çok fazla taşkınlık yaşanmadı. İnsanlar medeni bir şekilde eylem yapıyor poliste müdahalede bulunmuyordu. Taki göstericilerin bunu fırsat bilip Gezi Parkına çıkıyoruz demesine kadar. İşte o noktadan sonra Çevre illerden desteği gelen Çevik kuvvet toplu halde dün geceden bu yana en büyük saldırıyı gerçekleştirecekti...
saat: 10:30-12:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Çevik Kuvvetin İstiklal Caddesinde göstericileri dağıtmak için yaptığı 8 operasyonda da o kadar biber gazı yemesine rağmen ara sokaklardan tekrar toparlanarak barikat kuran insanları dağıtamayacağını anlaması üzerine Taksim Meydanına doğru geri çekilmesinin ardından Saatlerin 12ye yaklaştığı zamanlarda sayıları 50.000'i aşan insan İstiklal Caddesini baştan aşağı doldurmuştu. Açıkçası bu kadar operasyondan sonra asla bu kadar çok kişinin tekrar geleceğini düşünmemiştim. En sonunda bu albümün son iki karesinde bir kısmı görülebilecek 70-80 kadar Sivil polis devreye girdi ve önüne kim gelirse sorgusuz sualsiz gözaltına almaya başladı. Bu gözaltına alınanlardan birisi de bendim. Ellerime plastik kelepçeler takılarak iki sivilin zoruyla polis otobüsüne bindirildim. Gözaltına alınmalar o kadar komikti ki, içimizde oradan geçmekte olan iki turist, Avukat olduğunu söylediği halde otobüse sokulan bir kadın, mağazasını alaşağı etmesinler diye nöbet tutan bir mağaza müdürü bile vardı. Bu tarz durumlarda polise direnilmemesi gerektiğini duymuştum hiç itiraz etmeden otobüse bindim ve Vatan Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube'ye teslim edildik...
saat: 22:30-01:00 arası - 1 haziran'13
fotoğraflar: goo.gl
Gözaltındayken polisin Taksimden çekildiği haberi ulaştı ama bu sefer de Dolmabahçe-Beşiktaş arasında yoğun bir çatışma yaşandığı bilgisi geldi. Telefonumu bıraktığım yayın aracından Cep telefonumu almak için geldiğimde ise yayın araçlarının tamamının parçalanmış olduğunu gördüm. İnsanlar Taksimi ve Gezi Parkını ele geçirmişti geçirmesine ama etrafta tek bir sağlam araç kalmamıştı. Onlarca işyerinin tüm camlarının kırıldığını gördüm. Otobüslerin devrilerek barikat yapılmaya çalışıldığı, İş makinelerinin ateşe verildiğini izlemek kötüydü. Diğer taraftan gezi parkına tekrar kavuşan insanlar müzikler eşliğinde oynuyordu. Ama provokatif eylemler yapanlar her tarafı yakıp yıkma isteği ile dolmuş taşarken gördüm. Bu kişileri engellemeye çalışan çok insan olsa da kimseyi dinlemedikleri de aşikare ortadaydı. Öyle ki insanların kullandığı prefabrik tuvalet ve lavaboları bile ateşe vermişlerdi. Eve dönüş için yol ararken tüm ulaşım imkanlarının durdurulduğunu gördüm. Geceyi geçirmek için ne yapsam diye düşünürken Divan otele geldim. Otel hem ücretsiz yemek sağlıyordu hem de lobi ve bahçesinde insanlara kapılarını açmıştı. Bu görüntüler güzeldi. Beşiktaşa doğru inmeyi denedim ama yollar tıkanmış biber gazı etkisini inönü stadının üstüne kadar hissettiriyordu. Oradan geçmekte olan bir araca otostop çekerek durdurdum, onlar da kocaeli tarafına gidiyorlarmış giderken beni de göztepe köprüsüne bıraktılar sağolunlar. Ben de evime varabildim.
Not: Linkler düzeltildi.
0
fotoğraflar çok güzel, zaten hepsini facebooktan da beğendim.
meraktan ufak bir soru: basın çalışanı mısınız? değilseniz böyle durumlarda fotoğrafçı olarak nasıl dokunulmaz olunuyor? elinde makine oldugu zaman polis tarafında olayları takip edebiliyor musunuz?
meraktan ufak bir soru: basın çalışanı mısınız? değilseniz böyle durumlarda fotoğrafçı olarak nasıl dokunulmaz olunuyor? elinde makine oldugu zaman polis tarafında olayları takip edebiliyor musunuz?
0
Basın değilim. Elinizde makine olması sizi dokunulmaz yapmıyor. Polis sürekli size basın olup olmadığınızı ve basın kartınızı soruyor. Ama olaylar sırasında medyada çalışan bir çok arkadaşımla birlikteydim. Onların referansıyla çekim yaparken sıkıntı yaşamadım. Zaten buraya giderken gözü karartıp gitmeniz gerekiyor. Sonuçta bir yere kadar sürdü dokunulmazlığım Basın kartım olmadığı için olaylarda göz altına alındım.
0
Evet kameraya dokunmadılar hic. Oradaki bır polis kameramı çantama koydu güzelce. Dışarda olmasın sonra sıkıntı çıkabilir dedi. O polisle sonra konuştum baya doktora yapıyormuş Marmara üniversitesinde. Burada Ayı polisler çok sen dikkatli davran yine de diyerek bana baya yardımcı oldu.
0
inanilmaz guzel fotograflar var. kiskancliktan öldüm resmen. ben karsi taraftaydim. ne kameram yanimdaydi ne de aklimda fotograf cekmek vardi. cok iyi is cikarmissin,eline gozune saglik.
0
Bakalım yarın nasıl ilginç anlar yakalayacaksın, garip bir gün bizi bekliyor.
0
@KidLazer herkes demiyorum dikkat edersen, belirli bir kitlenin ne olduğundan dahi haberi yok oradaki ortamı süzebiliyorsan. Etraftaki pankartlardan görebildikleri ve insanların konuştuklarında anlayabildiklerini kullanan bir kesim var. Oradaki insanların çoğu 90 ve sonrası doğumlu. Büyük bir lise öğrencisi ve üniversiteye yeni başlamış kesim var. Benim amacım burada yaşananları bir yabancı gibi ama yerli kesimin dilini anlayabilecek şekilde duyurmak. Yoksa genel itibariyle bakarsan herhangi bir artniyetim olmadığını göreceksin.
Saygılarımla
Saygılarımla
0
dedeye sahip çıkalım
misal marmara üniversitesini okuyup işsiz olan bir öğretmen adayı tutup kpss B sınavlarına girip 90 üstü puan alsa garanti çok güzel bir işe girmez mi? kadrolu falan bir işe.
misal marmara üniversitesini okuyup işsiz olan bir öğretmen adayı tutup kpss B sınavlarına girip 90 üstü puan alsa garanti çok güzel bir işe girmez mi? kadrolu falan bir işe.
0
yani öğretmen olarak mezun olması onu kpss b için engel teşkil etmez dimi?
0
freya
sosyal medyada muhtesem bir birlik var ama yalan da bir suru laf var. lenslerin biber gaziyla erimesi insanin kor olmasi gibi bir durum soz konusu olabilir mi? yoksa lensi cikarmak her seyi halletmeye yeter mi. gozlerim dokuz bucuk numara oldugundan gozluk pek mumkun degil. simdiden tesekkurler.
sosyal medyada muhtesem bir birlik var ama yalan da bir suru laf var. lenslerin biber gaziyla erimesi insanin kor olmasi gibi bir durum soz konusu olabilir mi? yoksa lensi cikarmak her seyi halletmeye yeter mi. gozlerim dokuz bucuk numara oldugundan gozluk pek mumkun degil. simdiden tesekkurler.
0
lens silikon bir malzeme bence eritme durumu söz konusu olmaz. ama denildiği gibi gazın lense yapışması durumunda batma ve yanma hissi çok olabilir ama bilmiyorum doktor değilim fikir yürütüyüorum sadece
0
Erimenin ümkün olduğuna inanmıyorum ama lenssiz bir insan, bir süre sonra gazın etkisinden kurtulup rahatlayabilecekken, lens takan kişi lenslerini çkarıp temizlemediği sürece etkiyi hissediyordur diye düşünüyorum.
0
sonucta gaz geldiginde lens cikarilip yenisi takilarak durum idare edilebilir? muhtesem.
0
Lensliyken gaz yedim. Yanmadı, batmadı, acımadı. Sıfır etki. Gazdan kurtulunca çıkarıp atıp yenisini taktım.
0
