Küçükken ben de öyleydim. Sonra din'i bıraktım, tamamen düzeldi (samimiyim).
Çünkü:
- Uygulanan, öteden beri var olan, insanların bir şekilde kabul ettiği ya da en azından saygı duyduğu mu -bana göre- aşağıdaki martavallar bana daha başka bir sürü palavra gibi uymadı:
a. sıçarken ıslık çalınmaz
b. sıçarken sakız çiğnenmez
c. sıçtıktan sonra göt sol elle yıkanır
d. sıçtıktan sonra ibadet için abdest şarttır, ama bu amel eylenirken göt ya da taşakların yıkanması gibi bir durum literatürlerinde yoktur.
e. ayakta işenmez, çünkü ayakta işerken şeytan karşında süpürge ile tüm işediğini üzerine süpürmeye çalışır, buna göre,
f. üzerine idrar sıçratanlar kabir azabı çekecektir. kabir azabı esnasında yanlış hatırlamıyorsam zebaniler sırtına tokmakla öyle bir vururlar ki 70.000 alem senin feryadını duyar.
g. işedikten sonra sikini, taşağını 3 kere yıkaman gerekir; 2 ya da 4 diye ben hiç duymadım.
h. temizlik imandandır, başka bir şeyden değildir.
ı. sen insan değilsin, anan baban insan değil, bunları -hijyeni, temizliği- kendi kendine beceremezsin bu yüzden bu kuralları uygulamak zorundasın.
i. utanmadan dünya üzerinde sana sunduğumuz nimetleri yediğin yetmiyormuş gibi bir de onları müthiş kötü kokulara sahib olmuş vaziyette sıçıyorsun. hayvan mısın, insan evladı sıçar mı?!
sonra ne yaptım?
her şey lisedeyken arkadaşlarımı toplayıp bayırda kıç kıça verip birbirimizin bokunu açık havada taze taze koklayarak başladı. bir kaç ay sonra sıçtığımız yere baktım, orada açan çiçekler, nebat daha güzel büyümüşler ve yetişmişlerdi. parmağımı ıslatıp havaya kaldırdım ve dedim, tamam, ben bu yoldan gitmeliyim.
o gün bu gündür bir rahatım ki sormayın. şu an evliliğin arefesinde olduğum kız arkadaşıma ilk gösterdiğim fotoğraflarım kareli bir pijamayı sıyırmış vaziyette klozetin üzerinde harbi harbi sıçarken çekilen fotoğraflarımdan isteyene yollayabilirim.
not: yukarıda yazılanların ilk cümle ve son cümle dışındakilerinin hepsi götten uydurmadır. son cümlede bahsi geçen fotoğraflarımı çeken güzel fotoğraf sanatçısı arkadaşıma buradan sevgi ve saygılarımı iletmeyi borç bilirim, o kokuya katlanabilecek kim var başka.
not2: bu konuda çekilen sıkıntıyı anlıyorum, küçükken anneme ve babama sırası ile sormadan tuvalete gidemezdim. kurtulduğunuzu öğrendiğiniz vakit şunu yapıyor olacaksınız: 1 fincan kahve lavabonun kenarında, sigara bir elinizde, java oyunlarından birini çalıştıran cep telefonu öteki elinizde ve kapı açık, çünki tv'ye ara sıra göz atmak istiyorsunuz.
sıçmak güzel şey, sonrasında sabun ve sifonu kullanmayı bildikten sonra nasıl isterseniz öyle sıçın.
0