2. Dizel motor sevmediğimden

Yılda 25 bin kilometrenin üstünde kullanmayacaksan dizel alma derim. O aradaki fiyat farkı kendini çok uzun yıllar sonra amorti ediyor (hesaplamak lazım tabii)

Bir de dizel aracın masrafı daha yüksek oluyor. Gürültülü çalışması da cabası.

Bu tamamen senin kullanım senaryon, ihtiyaçların ve planlarınla alakalı. Yılda yapacağın km, uzun yol veya şehir içi kullanım oranın misal, otonom özellikleri ne derece kullanacağın vs. ile ilintili.

2.seçenek

Haftada 3 gün fullbody bi antrenman rutini oluşturulabilir. Yeni başladığın için ilk 1 yıl istikrarlı devam edersen gayet iyi sonuç elde edersin.

Bench press, pec fly, overhead press, lat pulldown, barbell curl, rope pushdown, leg press, leg curl.

Bunlar örnek hareketler olsun diye yazdıklarım. Her bölge için 2şer hareket de yapabilirsin tek hareket de. Bana kalsa kolları tek hareketle geçerdim. Sırt, göğüs ve omuzda 2 hareket yapardım. Bacakta da hakeza. Başlangıçta oldukça düşük ağırlıklarla çalış ki spor alışkanlığı kazanma sürecinde hevesin/recovery sürecin baltalanmasın. Bi antrenmanda tükenişe gitmek sonraki antrenmana hazır olma süreni uzatır. %70-80’le çalışsan dahi yeni başladığın için zaten iyi kas kazanırsın. Tecrübe kazandıkça zaten kendi sevdiğin şekilde çalışmaya devam edersin.

5x5 başlangıç programı diye aratırsan çıkar. basit gibi gelebilir ama hızlı hacim alırsın.

yaş ve şehir değişkenleri mevcut hatta cinsiyet.ilk araçta yüksek çıkar

25 yaşındaki bir bayanla 35 yaşındakinin risk oranı farklı. 20 yaşındaki erkekle 30 da öyle.

1300 civarı

araç sigortası tavan fiyatları yaz google'a, oradan listeyi bul, listede kendi şehrinde 4. basamak tavan ücretine bakarsan en azından ne kadar yüksek çıkabileceğine dair fikir edinmiş olursun.

arazi çok engebeli değilse hafif ticarileri tercih edebilirsiniz. vw caddy veya biraz daha büyük isterseniz peugeot rifter. pikap tarzı araçlar uzun yolda çok rahatsız, rifter ve caddy'de otomobil konforu da var, geniş bagaj da var.

Kadjar tarzı bi şey alabilirsin. Geniş ve altı yüksek. İş görür.

Köy diyince köysel faaliyet var mı bunun içinde kısmı önemli.eğer varsa kesinlikle pick up olmalı.yok dediğimiz yerde bile köy ihtiyacını lüks arabanın döşemesinde halledemezsin.

Eger amacin boyle arazi falansa ben yeni duster derim.
Önceki Dusterlara oranla ciddi bir gelisme var.
Yani araziye cikmak icin bence ideal.
Verdigin fiyata sıfır 4*4 bile alabilirsin yani.
Genelde daciaya karsi onyargiliydim ama Avrupa'da baya tavsiye edilen bir araç olmaya başladı. Yorumlari falan oldukca iyi.

Toyota Hilux ya da Peugeot Rifter.

Yeni Hilux oldukça otomobil, bir test sürüşü öneririm.

mcmanus beye opsiyonlanmıştır: www.sahibinden.com

ben olsam duster gibi dağa taşa sürülebilecek sıfır bi suv veya bunun gibi bi şey alırdım.

zaten köye gittiğinizde kullanılan 4-5 farklı araç görüyorsunuz, geneli pikap oluyor l200 gibi, biraz daha parası olan mercedes x alıyor, pikap ihtiyacı olmayan da canavar gibi duster kullanıyor. ben de oyumu duster'dan yana kullanırım. hem ucuz araç, hem 4x4 opsiyonu var, hem de gerçekten arazide gidebiliyor, hem az yakıyor, hem parçası da ucuz. a3'ten sonra kalite olarak yetersiz gelir tabii ama o paraya bu kadar.

kombinin beyninde, yani elektronik kartında bir problem olabilir. o yüzden çalışması gerektiği gibi çalışmıyodur belki de. bir sensörde falan da sorun olabilir.

parça değişimi oldu mu? eviniz sigortalıysa ve elektronik cihaz teminatınız varsa elektriksel hasarlar teminat kapsamına girer. tabii burada kombinizin yaşı da önemli.

markası modeli?

Kombi biraz yasli maalesef, 10 seneyi gecti sanirim. Marka termoteknik ancak model yazmiyor. :(

Bızimki de aşırı ısınma diyip arızaya geçiyordu, soğuk su girişini söküp temizledim ben baya bir çamur çıktı filtreden. 1,5 aydır sorun olmadı bir daha fikir olması açısından yazdım.

bana termostat arızası gibi geldi. regülatör ne alaka?

Öncelikle size yapılan haksızlığa karşı, daha iyi bir iş fırsatı yakalayıp daha iyi bir teklif almanız çok sevindirici.

Şirkete 9 yıl boyunca emek vermişsiniz. Üstelik anlattığınza göre diğer çalışanlara kıysla oldukça gayret etmişsiniz. Ama pandemi koşullarını öne sürerek yine de sizi mağdur etmişler. Şimdi ise iki katını teklif ediyorlar. Bence bu yeni rakam bu zamana kadar sizden kıstıkları, aslında bu zamana kadar almanız gereken miktardan başka bir şey değil.

9 yıllık kıdem tazminatı bile gözardı edip istfa kararı almışsınız. Ben yerinizde olsam yeni şirkette devam ederim.

Gidiş geliş dört saat mi???? 9 sene boşuna bile çekmissin. Cumartesi pazar dahi çalıştım diyorsun. Senin gibi kırbaç vurup çalıştıracak başka eleman bulamayız diye kosuyolardir peşinden. Geri dönmem çok manasız olur.

Her şey para değil. O cumartesi pazar çalışmaların, her gün 4 saat yol çekmen, vücudunda bir şeylere sebep olursa o zaman bunu anlarsın. Sağlık, dinlenme, kafa dinginliği filan aylık 1500 liradan daha değerli.

Biraz uzun yazacağım. Kusura bakmayın. O yüzden şunu aradan çıkartayım:
@elorelia 4 saat istanbul için çok da abartılı değil.

Soruya cevap: Şu anlanttığınız o kadar tipik bir durum ki. Mevcut durumdan daha iyi teklif aldığınızı okuduğumda ben rahatladım açıkçası.

Maalesef kurumsal olmayı beceremeyen neredeyse tüm firmalarda bu "ağlamayana meme yok" yaklaşımı söz konusu. Ne zaman istifa etseniz hemen kesenin ağzını açıyorlar. Ama firmaya bağlılığınızı gösterirseniz hemen kırbacı çıkarıp sırtınıza vurmaya başlarlar.

Ben de 4 yıl önce benzer durumu yaşadım. Ayrılmak istediğimi ve iş teklifi aldığımı bana çok yakın olan müdürüme söylediğimde "gitme, seni ekip lideri yaparız. maaşın da 7,5K olur." dedi. O zaman aldığım maaş da 4,5k idi ve aldığım iş teklifi de 5k idi. %50 daha fazla maaş ve ekip liderliği olduğu için kalmayı tercih ettim. Sonuçta ne mi oldu? Maaşımı 6,1K yaptılar. İtiraz edince 6,75K yaptılar. Ama söz verilen 7,5K hiç olmadı. Ben gelen teklifi de reddettiğim için bu şekilde 1 yıl daha çalıştım. Bu 1 yıl ekip liderliği süreciydi ve verilen diğer sözlerin hiçbiri tutulmadı.

Ekip lideri yaptıklarında diğer ekip liderleriyle aramızda iş paylaşımı yaptılar. Resmen bir arkadaşa 1 müşteri, bana 5 müşteri verildi ve gerekçe olarak o 1 müşteri için "ama o müşteriye ait işler çok yoğun biliyorsun" dendi. Halbuki ekip lideri olmadan önce o müşteri de bendeydi ve tam aksine bende kalan müşterilerden daha yoğun değildi. Neyse ben bu durumu "bu 5 müşteriyi kabul ederim ama o arkadaş işten ayrılırsa sakın bana gelip o müşteriye de sen bak demeyin." dedim. "Yok canım olur mu öyle şey." deyip paylaşımı yaptılar. O arkadaş 1 ay sonra istifa etti ve onun müşterisini de bana verdiler. Ben daha önce söylediğimi hatırlatınca "ya zaten o müşterinin işleri daha rahat biliyorsun sen çalıştın vs." dediler :) O işi de aldım ama daha bir sürü verilen söz tutulmadı. O sürecin sonunda ben yeni bir iş buldum. Maaşı 6K idi, yani daha düşük. İstifa ettim. İki tane patron var. İkisi ayrı ayrı konuştu. Biri ayrılmamam için 9K maaş teklif etti. Tesadüfen o da aldığım tekliften %50 fazlaydı. Ancak bu kez kabul etmedim. Aldığım en doğru kararlardan biriydi istifa.

Özetle: size o 10K maaşı verdiklerinde kırbacı da eline alacak amirlerin ve "o kadar maaş alıyorsun bu işi de yap." diye her şeyi sana kitleyecekler. Ben olsam diğer işi seçerdim.

yeni işinizde başarılar dilerim.

bu işlerden pek anlamam, maaş haricinde 'tazminatı yakmamak' beni cezbediyor.

değiştirin, 9 sene emeğinizi sömüren bir yer siz gitmeye karar verince mi emeğinizin karşılığını vermeye karar vermiş?

ayrıca gidiş geliş süresi baya fark ediyor, ben kesin değiştirirdim. zaten iş arkadaşlarınız da iş arıyormuş, sürekli artan bir iş yükünüz olacak.. kesin değiştirin.

Cok net yeni ise gecerim.

Tebdili mekanda ferahlık var. Hayırlı olsun yeni işiniz. Başarılar..

Umarım yeni iş teklifini değerlendirirsiniz. Beden ve ruh sağlığınız paradan çok daha önemli, kıymetli.

Yeni is cok daha iyi. 10K ile 8K arasinda fark var ama
1) Hem gunde 4 saat yol icin degmez
2) Hem de ben olsam o aradaki farki gereksiz harcamalardan sundan bundan kisarak tasarruf seklinde karsilarim. Bos zamaniniz artacagi icin harcamalarinizi daha zinde ve rahat bir sekilde planlayabilirsiniz. Yani onceki isinizin bir artisi yok.

Arkana bile bakma, öncelikle hem para herşey değil, mevcut tempoyla çalışmaya devam edersen sağlığından kaybedeceksin bir müddet sonra. Ayrıca benzer hikayeleri çok duydum, daha öncesinde sana insanca davranmayan şirket sonrasında da değişmeyecek, şu an muhtemelen paçaları tutuşmuş durumda ama seni yedekledikleri ve sana ihtiyaç kalmadığı anda direkt mobbing başlayacak. o duruma gelene kadar da günde 15 saat çalıştırmaya devam edecekler, itiraz edersen sana o kadar zam yaptık hala şikayet ediyorsun diye her seferinde aldığın parayı başına kakacaklar.

merhaba hayirli olsun

10k gercek olsa bile is gunu izin gunu ayrim yapmaksizin calisiyorsunuz. aradaki 2k (hatta 1,5) icin dusunmeye karar verdiyseniz yukardaki cevaplar gibi siz kabul ettiginiz anda sozunde durmamasi durumunda bir sey yapamazsinuz ve size su an cok kiymet veriyor gibi gorunseler de aninda degisecektir durum.

neyse diyecegim suydu aradaki fark sizi kiskirttiysa kalmak icin, haftasonu baska iste calisin o mesailerin yerine ek is bulsaniz inanin bin kat daha iyidir.

yukarıda belirtilenlerin hepsini geçseniz bile en önemlisi bence iş ahlakı bakımından etik değildir. yeni işinizde başarılar.

böyle durumlar dahil, iş hayatında duyguya yer yok. kin tutmayın, önünüze bakın. size şöyle yapmış, ee ben de böyle intikam alırım, demeyin.

burada zaten yeni işin şartları daha iyi. 4 saat yol, maaş farkıyla ödenmez. ya şirkete yakın yere taşınacaksın, ya da olmaz o iş.

bu arada, bu şekilde tehditle maaş artışı yapan yerler çok. kurumsal olanı da olmayanı da yapar. ben mesela geçen sene böyle yaptım. ben giderim demedim ama maaşlar çok düşük, işten ayrılmalar başlarsa ne yaparız, çok zorlanır şirket dedim :) kendim için, şurası şu kadar maaş teklif etti kabul etmedim dedim. herkese %x yapılan zam bana 2x yapıldı.

yani, to sum up; diğer şartlar aynı, maaş 8k vs 10k olsaydı olduğum yerde kalırdım. anlattığın şartlarda, yeni işe geçerdim.

10k maaş ile max 1 ay daha mutlu olursunuz. çekin gidin yeni işe. iş yükünüz yarı yarıya azalınca çok daha huzurlu mutlu olursunuz emin olun

benzeri sorulmuştu, cevapsa şuydu:
sana, vaktinde kötü davranan, iyi davranma vaadinde bulunursa inanır mısın

Ikilemde bulunacak bir sey yok. Cumartesi pazar calisma ve yolda gecen 4 saatin parasal karsiligi olamaz. HIc bir isinizde bunlari kabul etmeyin.Bunlari cekmek zorunda kalirsaniz da hemen kacin o isten. Kesinlikle yeni is.

Cevaplar için çok teşekkür ederim. Ist8fami verdim almadılar. Pazartesi noter üzerinden göndereceğim.

Ayrıl coco. Hayırlı olsun

araba alırken düşüneceğin temel kriterlerden biri

adamın biri gelir vurursa ben nereden far, kapı, dikiz aynası bulucam?

olmalı. sonra ingiltereden 2000sterline far getirttirmek zorunda kalabilirsin.

bence böyle arabalar çok zarar ettirir.

şöyle bi şey alın, satarken de kar edersiniz: www.sahibinden.com

@tek yaprak hocam sen de taksi çıkması arabayı atmışsın yav o daha da beter.

düşkün, düşmüş gibi bi şeydi sanırım.

bağımlı

Değerini kaybetmiş

bağımlı +1

keş

bakmadım :) bağımlı

her hangi bir madde kullanarak yüksek gezmeyi seven kimse.

kelime anlamından önce aklıma ezel’in müptezhel albümü geldi. ne güzel bulmuş ismi. :)

bir derde düşüp veya bir konu hakkında kafayı kırmış, bitmiş kül olmuş, çamura bulanmış
bende uyandırdığı düşünce bu

anlamını hatırlamıyorum ama bağımlı demek değil, onu hatırlıyorum. hatta madde bağımlıları için müptezel denmesinin yanlış olduğunu okumuştum.

bağımlı

müptela ile karıştıraln kelime. looser gibi bi anlamı vardı.

sıradan demek. çok bulmaca çözerim :)

Bağımlı, birine takıntılı

Bayağı

Ayuas, madde bagimlisi, dusmus insan

Bagimlisi olmus kisi

müptela kelimesiyle karıştırılıyor sanırım.
bağımlı değil de, ayağa düşmüş ve değersiz anlamında keş daha uygun.

Bağımlı demek değil. Bağımlının karşılığı müptela. Nedense bilgisiz kitle arasında bu yanlış bilgi çok yaygın. Böyle de bir müptezellik görmedim ben! Umarım son cümlem açıklayıcı olmuştur.

Bana 18 yaşını geçmiş birisinin maddi olarak da zorlanmayacak durumu varsa ailesiyle yaşaması hiç normal gelmiyor.

Değildir. Bence iş güç sahibi olmuş kendi parasını kazanan herhangi bir bireyin ailesiyle yaşaması normal değil (yaş üst sınırı veremeyeceğim ama 30 yaşına gelip hala kendi parasını kazanmıyor olması da normal değil zaten). Bence.

Çok sonra edit: yeterli parası olan yetişkin bir insan ayrı eve çıkmayıp ailesiyle yaşıyorsa o insanın birey olamamış olduğunu düşünürüm. Bunun kadını erkeği yok.

turkiye'de son derece yaygin ve normaldir.

Türkiye’de normaldir ama imkan varsa ayrı eve çıkılması tercih edilmelidir. Sadece maddi değil manevi imkanlar da önemli.

Bana normal gelmiyor.

Türkiye'de normalleştirilmiş bir durum ama bana doğru gelmiyor.

isterse 20+1 ev olsun, ayrı ev ayrı evdir.

Yemek önüne konuyor, çamaşırların yıkanır, faturalara karışmıyosun vs.
Ayrı evin tek mevzusu eve istediğinde kız arkadaşını getirmen değil ki, mevzu: sorumluluk bilip bilmemen.

o nedenle ailesiyle yaşayan bunları bilmez diyerek rahatsız eder (kadın erkek farketmez)

Kesinlikle normal olduğunu düşünmüyorum. Icha haklı. Anne babanın saygılı, hiç birşeye karışmamasıyla alakası yok, sorumluluk kazanmakla, kendine yetmekle, olgunlukla ilgisi var. Temel ihtiyaçları ailesi tarafından karşılanan erkekler çocuk kalıyor çünkü, sonra kadınlardan da benzer şeyler bekliyorlar.

Türkiye'de normalmiş gibi düşünülüyor ama sonucu Icha çok güzel özetlemiş.

normal değil, hele ki ayrı evde yaşayacak parası varsa ve erkekse.

Hiç normal değil. 23-24 yaşa kadar Türkiye için normal olsa da ondan sonrası artık Türkiye için bile normal değil

Farklı eve çıkmak için bir neden olması lazım. Evlenmek, başka şehire taşınmak, evin iş yerine çok uzak olması, Evde huzurun olmaması vs. gibi.

Ben ayrı yaşayacağım diye, ayrı bir eve çıkmak çok mantıklı değil. Boş yere zahmet + boş yere masraf.


.

yasim 32 ailemle yasiyorum :) erkegim. cok sukur isim de var.

bu arada kisa not duseyim kendi evinde kalmak gibi kendi kirani camasirini utunu halledebilmek gibi osuruktan teyyare seyleri de sorumluluktan saymak asiri ilginc.

ha diyorsan ki ben eve kari kiz atiyorum. biranin sarabin dibini buluyorum. gece sabahlara kadar disarilarda surtuyorum sabah eve geliyorum ailem de buna izin vermez ailemin kulturu de buna uygun degil, ciktigim kabugu da begenmiyorum
anormal gelir. sen eve cik tabii kardesim. temel ihtiyaclari giderebilmeyi de sorumluluk say.
edit, bu arada buna karsi cikanlar da.genelde kadinlardir cunku kadinlar evde daha fazla baski altindalar evde istediklerini yapamiyorlar. aileleri buna izin vermiyor. kadin ailesi ile yasacak eve sarhos kafa 12_1 de gelecek :)) bu mumkun mu? iste o yuzde anormal.

Ayrı eve çıkmayı yücelten kadınlar seni manipüle etmeye çalışıyor, yeme.

bence normal değil.

cinsiyetten bağımsız olarak bende kendi ayakları üzerinde duramayan, bağımlı bir aile ilişkisi olan ve birey olmayı becerememiş, konfor alanından çıkma cesaretinden yoksun, kendi bütçesini yönetme becerisi olmayan, annesine bu yaşta dahi donunu yıkatmaktan ve yük olmaktan rahatsızlık duymayan(yine cinsiyetten ve ama annem isteyerek yapıyor geyiğinden bağımsız) vesaire vesaire insan intibası uyandırıyor. tam olarak güven duymuyorum ve paylaşım alanlarımı sınırlı tutuyorum.

sağlık vb konular kapsam dışıdır.

turbo sadık harika özetlemiş.

Ben 30 yaşımdayım. Annemle yaşıyorum. Evde yemek yemem pek. Çamaşır-bulaşık desen zaten annemden daha iyisini yaparım. Ondan daha düzenli, disiplinli bi insanımdır. Eve getiremediğim kız arkadaşım olmaz. Tek gecelik dışında 3-4 gün özel zaman geçirmek istediğimde de para verip tatile yolluyorum. Hem ona hem bana iyi geliyo.

Annemle yaşıyorum, çünkü niye yaşamayayım? Babam yok, tek çocuğum. Annemin kuzusu olmadım hiç. Her zaman istediğim gibi yaşadım. 14 yaşında sigaraya başladığımda bile anneme ben sigara içiyorum dedim.

Şimdi kendi olamamış ergenler gibi “bana ne yaa ben ayrı eve çıkcam” desem çok saçma olur. Niye eşya aliim, ev kirası vereyim ki? Durduk yere hem de. Ev sahibi, bok püsürle uğraş dur bi de. Gereksiz.

Üniversitede 5 sene kendi evimde yaşadım. Hiçbir olayı yok aileden ayrı yaşamanın. Sen eziksen, ana kuzusuysan ailenle de yalnız da öylesindir. Objektif değerlendirme yapmaktan aciz, genelleme yapan insanları dinlememek gerek.

bence normal değildir. o yaşta ailesiyle yaşayıp bunalmayanlara da büyük saygı duyuyorum. yalnız yaşamak büyük oranda psikolojik bir rahatlık. eve sevgili atmak değil olay. yaşam koşullarını kendinin seçebilmesi. temizliğin gürültünün uykunun uyanmanın sohbetin partinin eve girmenin dışarı çıkmanın vaktine başka birini düşünmeden karar verebilme özgürlüğü. bunlar basit gelebilir ama bunlara bir kez sahip olduğunuzda, mahrum kaldığınız zaman ne büyük anlam ifade ettiğini görürsünüz. iki durumu da uzunca yaşamamış olanlar yorum yapmasa daha sağlıklı olur bence.

Türkiye’de yaşıyoruz kültürümüze göre normal elbet ama bence mezun olan maddi manevi müsait insan evini açıp bir evi kendisi döndürmeli. İnsanın kendi evi çok başka, o sorumluluk biraz zor ama çok güzel bence.

Maddi durumum müsait, ailemleyim ama ayrı ev de açtım kendime.

Fakat Türkiye şartlarında, hele hele İstanbulda yaşayıp ortalama maaş alan birinin ya 2-3 arkadaşıyla bekar evi mantığıyla ayrı eve çıkması lazım, ki rezil bir yaşam, ya da fındık kadar evde istanbulun çevresinde dandik bir evde yaşayıp gezme yeme içme zevklerini komple feda edip birikim yapamaması gerekiyor.

Genelde erkek ayrı evde yaşamalı fikri de maddi durumu iyi olan arkadaşlardan geliyor ki aynı şekilde cevap veren 1-2 arkadaşın hem baba hem koca olarak maddi durumu iyi olduğunu biliyorum.

Turbosadık +1

Bence normal.

olabilir ama yaşantına bağlı olarak seni zorlayabilir de çok anormal denemez.

genelleme yapılabilecek bir konu değildir. ne olacak yani, bir gün tek başına kaldıklarında holde ölü mü bulunacak bu insanlar? :) kaldı ki artık bu ülkede hayat şartlarının zorluğunu da düşünürsek, kendine ait özel bir odası varsa insanın, ailesiyle yaşamasında hiçbir sıkıntı yoktur.

Turbo Sadik noktayi koymus, uzatmaya gerek yok. 5 bin lira maas alip 2500 lirasini kiraya verenleri de hic anlamiyorum zaten.

mesele çamaşır bulaşık sorumluluk falan değil. kız arkadaşınla buluştun ailenle yaşıyorsan eve mi getireceksin ya da sürekli otele mi para vereceksin. O yaşa gelip de bu konuda rahatsızlık hissetmeyende bir tuhaflık vardır bence.

Karşı cins mevzusunu geçelim. Normal arkadaş ağırlarken ne kadar rahat olabileceksin.

Hadi normal arkadaşı da geçelim, sürekli aynı ortamdasın ailenle ve bireyselliğin sıfır. Bahsedilen yaş cidden aileyle yaşamak için normal olmayan bir yaş. Benim üstte anlattığım kafa yapısında değilsen muhafazakar biriysen de evlenip kendi aileni kurarsın. Ben bu şekilde ailesiyle yaşayan birini tanıyorum. Kadınlar ciddiye almıyor bunu. Evlenmek istiyor, köye falan haber salmışlar birini bulsunlar diye. O kadınlar bile istemiyor bunu.

5000 maaş alıp 2500 ünü kiraya vermek bu konuda gayet normal bence. Tam hayatı yaşayacak dönemdesin. 2500 fazladan kenarı atsan 30 000 para yapar. 10 senede bir ev ya da araba anca alırsın ve hayatını verirsin.

o kadar para verdiğim şeyi kılıfsız kullanmam. sürekli kılıflı kullanmaktan da zarar gelmez.

Artık ekonomik durumlar ortada. Ortalamanın çok çok üstünde kazanan birisi o telefonu anca bir aylık maaşı ile alabiliyor. Ortalamaya girmiyorum bile. Gündelik olarak sürekli kullandığımız bir cihazı kılıfsız korumasız kullanmak yanlış geliyor.

Sorunun cevabına gelince iPhone x çıkana kadar apple ürünlerinin kasa ekran oranı bayağı düşüktü. Yeni iPhone'larda ekran telefonun kendisi kadar. Eski nesil cihazlar kadar dayanıklı olmayacağı bence kesin.

3 yıla yakın süredir İphone 8 kullanıyorum. İlk aldığım günden beri hep kılıflı kullandım. 3 kez düşme, 1 kez de üstüne spor salonundan bar düşmesinden dolayı ekran koruyucuyu kırdım. Kılıf/koruyucu olmasa arka camı da kırılırdı. 3 telefon parası daha çıkardı cebimden.

Zengin bile olsam kılıflı kullanırım. Neden hasar görsün ki telefon? İçinde birçok özel şey var, yenisine aktarmak bile zahmet.

ne tür kılıf kullanıyorsunuz silikon mu plastik mi

Hicbir sey olmaz. Sakin ol.

polis zaten söylemiş. almak değil satmak suç.

başına gelebilecek en kötü şey artık 22.00'den sonra o tekelden alkol alamayabilirsin. adam cayarsa tabii.

Hocam o tekelden neden alamayabilirim kısmını anlamadım.?

tekelci kurallara uymaya karar vermis olabilir eger ceza yerse. ondan alamazsin.

22.00’dan önce aldım deseydiniz ispatlayabilir miydi?

Size bi şey olmaz.

Tekele ilk ceza 30 bin lira gibi bir şeydi muhtemelen tekel satışı bırakır. Size bir şey olmaz.

Sen yine de bir daha o tekel bayisine gitme;)

@tek yaprak havlu hocam polis karanlıkta 2 apartman arası bir yere pusmuş tekelden çıkan herkesi çeviriyordu. Fiş almadığım için saat belli değil, ancak online bankacılıkta ordan alışveriş yaptığım belli ancak saat yine belli değil. Onun ekran görüntüsünü aldılar. Ama o saatte ordan alkol aldığımın kanıtı yok.

@baldur2 hocam hayatımda ilk defa gittiğim bir yerdi. Daha önce gitmedim hiç. Adam muhtemelen isim soy ismimi öğrenecek tutanaktan, umarım bana bir sorun çıkarmaya kalkmaz.

Birkac yil once benim de basima gelmisti. Sonrasinda tekel telefonumu bulup yazmisti yalan ifade vermem icin, yok colugum var yok cocugum var vb seklinde. Sana bir sey olmaz ama tekel bayiine yaklasan buyuk bir cisim var.

Ne yaptınız hocam dediğini yaptınız mı?

Dede gömleği gibi, daha güzel desenleri olan oduncu gömlekleri var

tolkien hayranı +1

hem mevsimi değil hem de tarz değil. pas geç.

Bence güzel. Oduncu gömlek severim.

@freebird5406_2 mesela? örnek yollar mısın?

Ben kesinlikle giyerim. ne ile giydiğine bağlı bir durum

Düz kesim bir kot, mankendeki gibi kısa ve dar paça kot değil, botların üstüne kapatacak uzunlukta, içine beyaz veya siyah tshirt gayet hoş durur

benimki biraz daha canlı

www.colins.com.tr

@janavarorion aynen içine baskısız kolsuz t-shirt gibi atlerler var onunla giyerim.senin yolladığın pek hoşuma gitmedi çok renkli geldi bi de öyle yakası farklı kıyafetler hoşuma gitmiyor benim :)

Tam mühendis gömleği :)

renk guzel ama dede gomlegi hakikaten.

guzel bence.

En az 8 saat. Fırsat bulursam 10 saat. 8’den az uyursam diğer gün rüyada gibi oluyorum.

eger imkanim varsa 19.30-21.00 gibi uyurum yoksa da yok. sabah da 08.00 gibi kalkiyorum.

Uyku benim kırmızı çizgim gibi bir şey; 7-8 saatten az uyuduğum bir günü asla verimli tamamlayamiyorum, mutlaka bir yerde sızıp kalıyorum.

5-7 arası değişir. 7'yi aşmaz.

4-7 saat arası.
genelde kendiliğimden altı saatte falan uyanıyorum.
eskiden deliler gibi uyurdum, artık erken kalkmazsam aptal gibi oluyorum.
9 bile geç, 6-7'de kalkmayı seviyorum.
ama gece oturmayı da sevdiğim için dönemsel olarak uyku düzenim şaşabiliyor.

çok uykusuzsam öğle saatlerinde çok az kestiriyorum ama mecbur değilsem yapmamaya çalışıyorum.
eskisi gibi sekiz saat falan uyuduğumda aptal gibi oluyorum, bütün gün kafamı toplayamıyorum.

6-7. ertesi gün iş yoksa 8-9 saat max.

5 buçuk saat. gece 10'da yatarım sabaha karşı 3 buçuk gibi kalkarım.

5,5-6

6.30-7

7 saat uyuyorum.

Haftasonu duruma göre 10 saat uyurum.

Kargo firmasını arayıp o hıyarın getirmemesini isteyebilirsiniz

ptt kargo. tubitak dergisi sanırım o yüzden ptt ile gönderiyorlar. isim de bilmiyorum ama evi bildiği için bir şey de yapmak istemiyorum. geçende dalıcaktım yoksa.

ben de kendimi o yönde eğitmeye çalışıyorum ama bu da çözüm değil bence. 1-2 takmayınca insanlar daha da üzerine gelebiliyor. halbuki bir ters tepki verince bir daha aynı şekilde muhatap olmak zorunda kalmıyorsun.

Aynısını yaşadım yav :) bi kere belimde tabancayla açtım kapıyı, sonraki gelişlerinde bi elimi öpmediği kaldı adamın.

bir sey yapma. buradaki kisilerin verdikleri sacma sapan gazlara gelmeyiniz. sakin ve akillica hareket etmenizi tavsiye ediyorum.

Xiaomi mi airdots pro aldım. Onu sakın alma. Linktelileri bilmiyorum ama pro kulakta durmuyo kesinlikle

ben bundan kullanıyorum 250 liraya almıştım hepsiburada.com arada indirim yapıyor.
www.hepsiburada.com
indirimi bekleyemem diyosan sahibindende ambalajı açılmamış satan stokçulardan bulursun

edit: eksisozluk.com burdaki entrye göre 18 ağustosta 250ye düşmüş tüh

Yazdıklarının ses kalitesi çok kötü.

Şu güzel ama: www.hepsiburada.com

Bizzat denedim, iki yakınıma da aldırttım. Şarjı da iyi gidiyor muadillerine göre.

Bende galaxy buds plus var. Özellikleri yüzünden aldım ama ses kalitesi olarak yukarıdaki daha iyi. Bu 850 lira düşün :/

ben 3 gun önce haylou t15 aldım. şekli de guzel ses kalitesi de iyi bence.

Haylou gt1 plus kullanıyorum. gayet de memnumum, hatta beklediğimden iyi çıktı diyebilirim.

nahtoderfahrung +1

entryde belirtilen zamanda 249 tlye aldım. çok uzun araştırdım ve sonuç parasına göre harika. pedleri dışarıdan almıyor dışarıya vermiyor sesi. bence en az 2 sene kullanacağım bir kulaklık bu. şiddetle tavsiye ediyorum.

dışarıda oynamalık iyiler

nike dominate de eğer kalitesini düşürmediyse bakabilirsinz, adidas toplardan uzak dur

Spalding'den şaşma.

Spalding tf-150.

2003’te aldığım bi tanesi hala masamın altında durur. Kabak gibi oldu ama hatırası var. Atmaya kıyamıyorum

“Big Booster Powerbank Özellikli Akü Takviye Cihazı” aldım. Kullanmak nasip olmadı ama hepsiburada yorumları çok iyi. Çok kullanışlı bi cihaz. Kutusu falan şık. İşe de yaradığını söylüyolar.

www.tsb.org.tr

Madde-2 b bendini de poliçe teminatlarına ekleterek cihaza özel sigorta yaptırabilirsiniz. Cihazın marka/model/seri no’su poliçeye not düşülecek ve yalnızca o cihaza ait elektronik cihaz poliçesi düzenlenecek.

O zaman riziko adresi dışı da teminata dahil edilmiş olur.

Acente bana biraz bilgisiz gibi geldi. Uğraşmak istememiş de olabilir. Her şirket bu sigortayı yapabilir. Yeter ki ne istediğinizi net bir şekilde anlatın

arabanın son sahibi olmak istemiyorsan bence yapma..
sanayide yardımcı olurlar kaporta boya yazan yerlere sorman lazım.

takla atmış araç muamelesi görür satamazsın onu söyleyeyim. sahibinden güneş yanığından keyfi(!) boyatılmış araç kaynıyor.

kesin boyatacaksan boyanmadan önceki halini detaylıca fotoğrafla. en azından neden boyandığını fotoğrafla göstermiş olursun

hepsi cepte. kilometresi epey düşük. Oldukça az ve sakin kullanan bir memurdan aldım. Uzun süre binerim gibi geliyor kaza bela olmazsa. Ama dış görüntüsü kötü. O sebeple fiyat konusunu merak ediyorum. Sanayide kurnazların kucağına düşmek istemiyorum. Ön araştırma yapayım dedim. Mesela düşük fiyat verip 1 sene sonra boya aynı hale gelecekse hiç yaptırmayayım daha iyi. piyasayı hiç bilmiyorum demiş miydim? :)

bu işler tanıdıksız biraz zor sanayiyle haşır neşir bu işlerin kurdu birini alıp öyle gidin yada birinin tavsiye ettiği yere o kişinin selamıyla gidin en olmadı googleda araştırın google yorumları önemli.

parçasına göre 300-500 lira civarında parça başı boya ücreti. tabi bu fiyat yerine göre değişir.

tanıdık boyacı bulursan oraya götür. benim ilk götürdüğüm boyacı arabanın içine etti. doğru şekilde bant çekemediği için silikon yerlerde sprey boya izleri var. daha sonra kaza nedeniyle farklı boyacıya götürdüm. ilk boyacımın ne kadar kötü olduğunu ikinci boyacıda anladım. kazadan önceki haline getirdi adam arabayı.

her iki boyada da boyattıktan sonra sıfır gibi oluyor, öyle sonraki yıl renk atması şu bu olmuyor. ama dediğim gibi tanıdık işini iyi yapan yere götürmen lazım. yoksa sprey kalıntıları, boya izleri belli oluyor.

Arabayi satarken güneş yanığı içinde kötü muamelesi yaparlar. O neden le takılma boyat restorefx ı araştır.
Eğer büyük sehirdeysen çok profesyonel adamlar var. Eskiden di artık o işler piyasa da araba yok herturlu satarsın. Yaptır mis gibi bin. E tabi iyi sonuç iyi para bunuda unutma.

@üğpo onu düşündüm fakat daha önce kaputu eski sahibi zımpara yaptırmadan boyatmış ve şu an yüzey epey kötü durumda. Kaplama yapsalar bile girintili çıkıntılı olur dediler.

Kaputta ve tavanda güneş yanığı varsa önce iyi bir şekilde eski boyadan arındırılıp (kazınıp) boyanması gerekiyor ancak araba koyu renk ise diğer parçalarla çok fazla renk tonu oluşturacaktır.

Bundan dolayı komple boyatmak gerekebilir. Bu da yaklaşık 3000-3500 Lira tutar diye tahmin ediyorum. Boya fiyatları dolara endeksli olduğundan her geçen gün artıyor malesef.

Tavan, kaput ve sol tarafı boyamak için 6000 ₺ istediler. Komple 10000₺ ye boyarlarmış. Böyle binerim en iyisi

Ben King marka aldım. Şarjlı da değil bildiğin kablolu. Saçlarım yumuşak olmasına rağmen zorlaya zorlaya kesti. Zorlandikca da ısındı. O yüzden pek tavsiye etmiyorum.

Insua hk-450

1 sene önce falan berberimden satın almıştım. Burun kıllarında veya 2-3 günlük sakalda kullanmak için. 2 hafta önce kendi saçımı kestim 3 numara. İyi iş çıkardı.

Powertech 800 aldım gayet iyi kesiyor. Diğer markalar uçmuş resmen fiyatlar

biz de sinbo varmış salgın ile haberim oldu. gayet de iş görüyor.

Edit: üstte tavsiye ettiğim makine o kadar da iyi değil ya. 2. Tıraşı olunca önceki kadar beğenmedim

n11 den premier aldım işimi rahat gördü.

ev alma komsu al diye bosuna dememisler bence, ben olsam riske girmezdim.

Komşu tırt olduktan sonra evrezidans olsa ne yazar. Uyuşturucusundan bize ne de kavga edip oraya buraya sararsa fena.

İyi bir komşuyu satın almak mümkün olmuyo. Bence almayın. Ev her zaman bulunur.

uyuşturucu dendiğinde ot vs ise problem etmem içsin takılsın alkol alıp sapıtan adamdan daha iyidir bence. ama hapis diyosun demek ki ileri seviye, almazdım ben olsam.

Uyuşturucu kullanması umrumda değil ama kavga çıkarıyorsa bedava verseler oturmam +1

daha geçen hafta sözlükte komşusunu öldüresiye döven mahluk başlığı vardı.

kardeşim bedava verseler sen üstüne para ver oradan çık.

Benim vardı böyle bir komşum. Uyuşturucu kullanmasını falan sorun etmiyordum ama çok kavgacıydı. Canı sıkılınca komşulara sarıyordu. Apartmanda kavgasız, gürültüsüz gün olmuyordu. Herkes bıkmıştı. Ben kaçtım ama ben kiracıydım.

"Ev alma komsu al" demeye geldim ama demisler zaten.

kötü komşuyla hiç yaşamadınız sanırım çünkü denk gelseydiniz düşünmezdiniz bile o evi almayı. ben yaşadım, komple leş gibi temizlediğim boyadığım evi 3 ay içinde terk etmek zorunda kaldım.

burada böyle biriyle komşu olan bir kadın kullanıcı vardı. camdan sarkıp kendisine *rosp* diye bağırıyormuş. defalarca polise şikayet etmiş. sonuncusunda polisler dövmüş adamı. taşınmayın sakın.

alınmaz , oturulmaz orada.

asla.

sakın

riske girin ve alın bence.

uyuşturucu sorun değil de kavga sorun. fuck no diyorum

bu ara moda call of duty warzone ama baya iyi pc istiyor

Ekran kartınızın tam modelini yazarsanız daha çok yardımcı olabiliriz. Kaç gb olduğundan çok modeli önemli.

Tam istediğiniz türde Wolfenstein serisi var. Doom var. Daha yeni Doom Eternal çıktı. Doom Eternal çok iyi bir donanım istiyor. Bu oyunların hepsi de bir süre sonra başınızı ağrıtacak kadar aksiyon içeriyor. İstemediğiniz kadar aksiyon var.

Yine çok göz önünde olmayan oyunlardan Shadow Warrior 1,2, Bullet Storm, Hard Reset, Serious Sam serisi ve Darkness 2. Bunların hepsi de aksiyon dolu.

ilerlemeli değil ama insurgency var güzel oyun. steam'de ucuz da.

Aslında burda 5 litre gazın bir tanımı yok. Gazın kaç litre yer kaplayacağını ancak hangi basınç altında olduğuna göre tanımlayabilirsiniz.

Yani sizin deponuzda 5 litre gaz kalmışsa, o gaz bile deponuzun tamamını işgal ediyor demek. Pompalarında litre üzerinden değil basınç üzerinden bir doluluk tespiti yaptığını düşünüyorum, aksi pek mümkün değil. Yani deponun basıncı X bar'a çıktığında depoyu dolu olarak tanımla diye bir limit vardır mutlaka.

İçerideki basınç ise sıcaklık ve deponun ne kadar sallandığı ile alakalı değişiklik gösterir. O yüzden her zaman aynı seviyede gaz alamıyor olmanız çok normal, birde farklı benzinliklerde farklı basınç limit kullanıyor olma ihtimalleri de var.

Tamamen bittiğini nereden anladınız? Yolda falan kaldıysaniz tamam. Ancak göstergeye göre bitti diyorsanız, o sizi yanıltır. LPG göstergeler çok sağlıklı bilgi vermez. Bir ihtimal LPG şamandırasi bozulmuş olabilir.

tamamen bittiğini şöyle anladım. gaz bitti. araba benzine geçti. yani sonuna kadar kullandım lpg'yi.

@tek yaprak havlu: tamamen bittiğini şöyle anlamamışsın, LPG tüpü doluluk oranını tüpün basıncına bakarak karar verir. Belli bir limitin altına düştüğünde tüp bitti der ve kendini kapatır. Fakat bu tüpün içerisinde hiç LPG kalmadı demek DEĞİLDİR.

peki bu bahsedilen "belli bir limit" tüpün hacmine göre mi değişir? 61 litrede ortalama 5 dersek, 40 litrede 2-3 litre lpg kalmıştır denebilir mi?

Buna cevap verebilmek için LPG'nin beyninin konfigürasyonunu bilmem gerekir. Buna ek olarak, mevsim şartları bile bu sorunun cevabını değiştirir.

Ama tüp hacmi dışında her şeyin birebir aynı olduğunu varsayar isek 40 litrede daha az LPG kalmıştır diyebiliriz, fakat 3 litre kalmıştır gibi lineer bir ilişki kuramayız.