andy kaufman
Merhaba, Dans edilen, dans konusu cevresnde kurgulanms, bir danscinin hayati olablr vs. biraz genis tutuyorum. Aklınıza gelen örnekler varsa paylaşır mısınız...
Merhaba,
Dans edilen, dans konusu cevresnde kurgulanms, bir danscinin hayati olablr vs. biraz genis tutuyorum. Aklınıza gelen örnekler varsa paylaşır mısınız...
Dans edilen, dans konusu cevresnde kurgulanms, bir danscinin hayati olablr vs. biraz genis tutuyorum. Aklınıza gelen örnekler varsa paylaşır mısınız...
0
tchuck
galiba bi hastalığım var ve yeni farketmeye başladım. iyice düşününce. her şeyi kendim yapmak istiyorum, her şeyi yani nasıl olduğunu bir anlatayım, başlangıcından itibaren.şimdi yeni yeni düşünüyorum da en uzak olarak lise aklıma geldi.lisede inek değildim, taş çatlasa teşekkür alan biriydim. ama a
galiba bi hastalığım var ve yeni farketmeye başladım. iyice düşününce. her şeyi kendim yapmak istiyorum, her şeyi yani nasıl olduğunu bir anlatayım, başlangıcından itibaren.
şimdi yeni yeni düşünüyorum da en uzak olarak lise aklıma geldi.
lisede inek değildim, taş çatlasa teşekkür alan biriydim. ama asla kopya çekmezdim, arkadaşlarıma kopya verirdim ama kopya çekmezdim. (yani süt çocukluğumdan değil olay)
niye? çünkü, kopya çekebileceğim kişi matematik dahisi bile olsa "benden iyi mi bilcek amk" derdim mesela matematik sınavlarında. ingiliz bile olsa "benden iyi mi yapacak te allam" derdim, ingilizce sınavlarında.
neyse işte, üniversitede falan da durum böyle zaten. hani önümdekinden kopya çekmeyi geçtim, koluma, bacağıma kopya bile yazmıyorum "kafam karışçak boş yere, benden iyi mi bilcek" mantığım yüzünden. neyse, bu başlangıç aşaması yalnızca.
sonra doğru düzgün yemek yapamamama rağmen, gittiğim restorantlarda çok beğendiğim yemekleri kendim yapmaya başladım. restorana gidemeyeceğimden falan değil "şu biberi az kızartmışlar, şu pilavı şöyle yapmışlar ben daha iyisini yapim evde aq" diye düşünüyorum diye. hadi, bu da pek önemli bir şey değil, çoğu kişi yapıyordur zaten.
sonra yazın domates ekmeye başladım bahçeye, sonra da cherry domates saksıları falan aldım. kendim yapabiliyorken niye dışarıdan alayım diye. hadi bunda da pek acaiplik yok belki.
ttnet'çiler içeriye hat döşeyecekti, evin girişine kadar uzatın diyip kablonun kalanını da ben döşemek istedim.
enine çizgili bir atkı istiyordum "ya şimdi etrafta onu mu arıycam" diyip yün falan aldım, nerdeyse örgü örmeyi öğrenecektim ki anneme postaladım neyse ki.
stop-motion film çekmeyi denemiştim, kuklasından stüdyosuna kadar her şeyi kendi elimde yapmanın daha doğru olacağını düşündüm.
laptop'ım çok ısınıyordu. nette soğutuculara baktım, beğenmedim. gittim alüminyum plaka falan kestirdim falan filan derken kendi laptop soğutucumu yaptım.
aklıma ortalama güzellikte bir web site yapma fikri geldi. "başkasına mı yaptırıcam ya yaparım ben kendim" diyip 2-2.5 aydır boş bulduğum her saniye web tasarımıyla ilgili dersler çalışmaya başladım.
bunlar ilk etapta aklıma gelenler, ki daha onlarca örneğim vardır. nasıl bir hastalık ki bu yav? başkasına olan güvensizlik midir nedir. öyle el becerisi olan bir adam da değilim, yaptığım şeyler de kusursuz falan olmuyor zaten ama kendim yapmadan da tatmin olmuyorum. alla alla
şimdi yeni yeni düşünüyorum da en uzak olarak lise aklıma geldi.
lisede inek değildim, taş çatlasa teşekkür alan biriydim. ama asla kopya çekmezdim, arkadaşlarıma kopya verirdim ama kopya çekmezdim. (yani süt çocukluğumdan değil olay)
niye? çünkü, kopya çekebileceğim kişi matematik dahisi bile olsa "benden iyi mi bilcek amk" derdim mesela matematik sınavlarında. ingiliz bile olsa "benden iyi mi yapacak te allam" derdim, ingilizce sınavlarında.
neyse işte, üniversitede falan da durum böyle zaten. hani önümdekinden kopya çekmeyi geçtim, koluma, bacağıma kopya bile yazmıyorum "kafam karışçak boş yere, benden iyi mi bilcek" mantığım yüzünden. neyse, bu başlangıç aşaması yalnızca.
sonra doğru düzgün yemek yapamamama rağmen, gittiğim restorantlarda çok beğendiğim yemekleri kendim yapmaya başladım. restorana gidemeyeceğimden falan değil "şu biberi az kızartmışlar, şu pilavı şöyle yapmışlar ben daha iyisini yapim evde aq" diye düşünüyorum diye. hadi, bu da pek önemli bir şey değil, çoğu kişi yapıyordur zaten.
sonra yazın domates ekmeye başladım bahçeye, sonra da cherry domates saksıları falan aldım. kendim yapabiliyorken niye dışarıdan alayım diye. hadi bunda da pek acaiplik yok belki.
ttnet'çiler içeriye hat döşeyecekti, evin girişine kadar uzatın diyip kablonun kalanını da ben döşemek istedim.
enine çizgili bir atkı istiyordum "ya şimdi etrafta onu mu arıycam" diyip yün falan aldım, nerdeyse örgü örmeyi öğrenecektim ki anneme postaladım neyse ki.
stop-motion film çekmeyi denemiştim, kuklasından stüdyosuna kadar her şeyi kendi elimde yapmanın daha doğru olacağını düşündüm.
laptop'ım çok ısınıyordu. nette soğutuculara baktım, beğenmedim. gittim alüminyum plaka falan kestirdim falan filan derken kendi laptop soğutucumu yaptım.
aklıma ortalama güzellikte bir web site yapma fikri geldi. "başkasına mı yaptırıcam ya yaparım ben kendim" diyip 2-2.5 aydır boş bulduğum her saniye web tasarımıyla ilgili dersler çalışmaya başladım.
bunlar ilk etapta aklıma gelenler, ki daha onlarca örneğim vardır. nasıl bir hastalık ki bu yav? başkasına olan güvensizlik midir nedir. öyle el becerisi olan bir adam da değilim, yaptığım şeyler de kusursuz falan olmuyor zaten ama kendim yapmadan da tatmin olmuyorum. alla alla
0
oo evlere şenlik olmuş bu. güldüm bayaa.
bende de var bundan, daha az miktarda ama.
kopya çekme olayı, kimseye güvenmeme, kendim en doğrusunu yapacağını düşünme falan. güzel bir şey bence, ben kişisel işlerini başkalarına yaptıranlara ezik gözüyle bakıyorum açıkçası. nitekim bendeki ukalalığın bir kısmı da o ezikler yüzünden kaynaklanıyor...
bu arada soru sormamışsın, sorun ne? :D
bende de var bundan, daha az miktarda ama.
kopya çekme olayı, kimseye güvenmeme, kendim en doğrusunu yapacağını düşünme falan. güzel bir şey bence, ben kişisel işlerini başkalarına yaptıranlara ezik gözüyle bakıyorum açıkçası. nitekim bendeki ukalalığın bir kısmı da o ezikler yüzünden kaynaklanıyor...
bu arada soru sormamışsın, sorun ne? :D
0
kendimi gördüm. :)
ilkokuldayken falan da iş teknik mi tasarım mı öyle bir ders vardı ya hani. ya da onu boşverelim. en basitinden sosyal bilgiler dersinde diyelim hoca 4 kişilik gruplara sunu ödevi verirdi. ya da karton falan. hep derdim "siz uzak durun amk ben yapıcam." diye kibarca. başkasının yaptığını asla beğenmem. mesela 1-2 sene önce 4 tane a4 kağıdı boyutunda fotoğraf kağıdına bi poster çıkartmıştım. e malum birleştirmek lazım onları mukavvanın üstünde. kağıdın kenarındaki beyazlıkları da almak lazım maket bıçağıyla. ilk ikisini ben yaptım. kesinlikle çok kötü olmuştu. annem ver oğlum ben yapıyım dedi. neyse dedim verdim. ohannes yani felaket kesmişti. ama tekinde çok küçük bir şekilde kıvrılma oldu. (benim kestiklerimde bundan zilyon tane vardı.) annemin yaptığı iki kağıdı tekrar çıkartmıştım bi şekilde beğenmeyip. keza dediğim gibi ödevleri de hep "verin bi evde bakıyım." diye kendim %99'unu değiştirirdim tekrar yazardım yani neredeyse.
ha bir tane de bomba geliyor. ses sistemi alıyım dedim 5+1. baktım fiyatlara 800-900 tele yazıyordu hep. dedim olm 1 subwoofer 5 tane hoparlör. niye bu kadar para vericen ki. zaten 80-90 watt'lık kullanamazsın. gittim bi oto modifiye mağazasından araba için olan subwoofer'lardan aldım. kutu içine koydum. onu da 2 çift hoparlöre bağladım toplam 140 teleye aldığım. salak gibi onu kullandım yıllarca.
ilkokuldayken falan da iş teknik mi tasarım mı öyle bir ders vardı ya hani. ya da onu boşverelim. en basitinden sosyal bilgiler dersinde diyelim hoca 4 kişilik gruplara sunu ödevi verirdi. ya da karton falan. hep derdim "siz uzak durun amk ben yapıcam." diye kibarca. başkasının yaptığını asla beğenmem. mesela 1-2 sene önce 4 tane a4 kağıdı boyutunda fotoğraf kağıdına bi poster çıkartmıştım. e malum birleştirmek lazım onları mukavvanın üstünde. kağıdın kenarındaki beyazlıkları da almak lazım maket bıçağıyla. ilk ikisini ben yaptım. kesinlikle çok kötü olmuştu. annem ver oğlum ben yapıyım dedi. neyse dedim verdim. ohannes yani felaket kesmişti. ama tekinde çok küçük bir şekilde kıvrılma oldu. (benim kestiklerimde bundan zilyon tane vardı.) annemin yaptığı iki kağıdı tekrar çıkartmıştım bi şekilde beğenmeyip. keza dediğim gibi ödevleri de hep "verin bi evde bakıyım." diye kendim %99'unu değiştirirdim tekrar yazardım yani neredeyse.
ha bir tane de bomba geliyor. ses sistemi alıyım dedim 5+1. baktım fiyatlara 800-900 tele yazıyordu hep. dedim olm 1 subwoofer 5 tane hoparlör. niye bu kadar para vericen ki. zaten 80-90 watt'lık kullanamazsın. gittim bi oto modifiye mağazasından araba için olan subwoofer'lardan aldım. kutu içine koydum. onu da 2 çift hoparlöre bağladım toplam 140 teleye aldığım. salak gibi onu kullandım yıllarca.
0
dedim dedim de kime dedim
normal bir oyunseverin oynayabileceği çoğu strateji oyununu oynadım..lakin bugün canım inanılmaz bir oyun oynama isteği ile doldu..çok az bilinen muhteşem strateji oyunları tadında birşey arıyorum aslında..
normal bir oyunseverin oynayabileceği çoğu strateji oyununu oynadım..
lakin bugün canım inanılmaz bir oyun oynama isteği ile doldu..
çok az bilinen muhteşem strateji oyunları tadında birşey arıyorum aslında..
lakin bugün canım inanılmaz bir oyun oynama isteği ile doldu..
çok az bilinen muhteşem strateji oyunları tadında birşey arıyorum aslında..
0
rise of nations iyi bir oyundur.
ya da bir emülatör kurup final fantasy ve shining force serilerini oynayın. gerçi bunlar rpg ama yine de güzel oyunlar.
ya da bir emülatör kurup final fantasy ve shining force serilerini oynayın. gerçi bunlar rpg ama yine de güzel oyunlar.
0
satranç? :)
bfme1 ve bfme2 mükemmeldir aslında ya da ben çok seviyorum, bilinmeyen yazmışsın ama belki kaçırmışsındır dedim gözünden
bfme1 ve bfme2 mükemmeldir aslında ya da ben çok seviyorum, bilinmeyen yazmışsın ama belki kaçırmışsındır dedim gözünden
0
nasıl strateji oyunlar sevdiğini bilmiyorum ama rts türünde map based strateji istiyorsan (bkz: europa universalis), (bkz: hearts of iron) ya da (bkz: victoria) serilerini önerebilirim (en son 3 çıktı). sözlükte araştırabilirsin.
ya da (bkz: company of heroes) geldi aklıma muhtemelen oynamışındır ama.
ya da (bkz: company of heroes) geldi aklıma muhtemelen oynamışındır ama.
0
last
evet arkadas özel okula gider parasız iş yapmaz kapitalistin en alasıdır çıkarcının onde gidenir okul bitse kapitalist şirkette iyi maas hayali vardır ? ee bu arkadas deniz gezmiş mitiyle buyuyor devrim şarkıları soyluyor neden herşeyi parayla yapıyorr eee neren kominst adın mı :)
evet arkadas özel okula gider parasız iş yapmaz kapitalistin en alasıdır çıkarcının onde gidenir okul bitse kapitalist şirkette iyi maas hayali vardır ? ee bu arkadas deniz gezmiş mitiyle buyuyor devrim şarkıları soyluyor neden herşeyi parayla yapıyorr eee neren kominst adın mı :)
0
şu liboşları ve chp lileri solcu ve kominist sanmayı bırak birde bu sorunu ona sormayı deneyebilirsin.
0
komünizmin de uygulanış şekli faşisttir. bu devirde faşizm sosyal statüyle mümkün olduğu için neyle üstünlük kuracak? Tabi ki para. ister istemez böyle oluyor tabi.
0
olay şu efenim; faşizm,kominizm,liberalizm,rasyonalizm,ataizm,splenizm,gigantizm,dwarfizm ve it-izim.
0
kominizm de olmayacak, komünizm olacak. ya dediğin gibi ayak yapıyordur ya da gerçekten öyle hissediyordur ama olayı tam olarak anlamamıştır.
ayrıca insanları kalıplara sokmak çok acayip bir şey. deniz gezmiş'in yaptıklarının önemini hiçbir şey düşürmeyecek sonuçta. onun değerlerini desteklemek için illa amerikan askeri kaçırıp asılması gerekmez. tabi ki senin gösterdiğin örnekteki biraz uç olmuş ama örneğin kuran'daki tüm şartları yerine getirmemesi bir insanı daha az inançlı ya da ufak da olsa insani değerlere önem vermesi bir insanı daha az sağcı da yapmaz.
demek istediğim önemli olan bir şeye inanmak, onu özümsemek ve onun değerlerini yapabildiğinin en fazlasıyla kendi yaşamına uygulayabilmek. kimse daha kötü bir işi olsun veya daha az para kazansın ya da emeğinin karşılığını alamasın istemez ama bunu istemesi diğer insanların sürünmesi istediği anlamına da gelmez. amerika'daki amish'ler örneğin kendilerini teknolojiden tamamen soyutluyorlar fakat bu teknolojiyi bir milim daha geriye götürmüyor ya da teknolojiyi ilerleten insanların bir saniye bile olsa durup düşünmelerini sağlayamıyor. bir kişi veya bir grup insanın da tamamen komünizmi bir yaşam şekli olarak belirleyip komünist ülkelerdeki gibi yaşamaya çalışması komünizm dahil hiçbir şeye fayda sağlamayacağı gibi vereceği tek zarar kendilerine olur. dediğim gibi önemli olan komünizm'in temel olarak ortaya çıktığı eşitlik gibi değerleri benimsemek ve buna göre davranmak.
ayrıca insanları kalıplara sokmak çok acayip bir şey. deniz gezmiş'in yaptıklarının önemini hiçbir şey düşürmeyecek sonuçta. onun değerlerini desteklemek için illa amerikan askeri kaçırıp asılması gerekmez. tabi ki senin gösterdiğin örnekteki biraz uç olmuş ama örneğin kuran'daki tüm şartları yerine getirmemesi bir insanı daha az inançlı ya da ufak da olsa insani değerlere önem vermesi bir insanı daha az sağcı da yapmaz.
demek istediğim önemli olan bir şeye inanmak, onu özümsemek ve onun değerlerini yapabildiğinin en fazlasıyla kendi yaşamına uygulayabilmek. kimse daha kötü bir işi olsun veya daha az para kazansın ya da emeğinin karşılığını alamasın istemez ama bunu istemesi diğer insanların sürünmesi istediği anlamına da gelmez. amerika'daki amish'ler örneğin kendilerini teknolojiden tamamen soyutluyorlar fakat bu teknolojiyi bir milim daha geriye götürmüyor ya da teknolojiyi ilerleten insanların bir saniye bile olsa durup düşünmelerini sağlayamıyor. bir kişi veya bir grup insanın da tamamen komünizmi bir yaşam şekli olarak belirleyip komünist ülkelerdeki gibi yaşamaya çalışması komünizm dahil hiçbir şeye fayda sağlamayacağı gibi vereceği tek zarar kendilerine olur. dediğim gibi önemli olan komünizm'in temel olarak ortaya çıktığı eşitlik gibi değerleri benimsemek ve buna göre davranmak.
0
adam parası var diye herkesin eşit olmasını, 1 kişinin aşırı zengin 5 kişinin zengin 94 kişinin fakir olması yerine herkesin biraz zengin olmasını isteyemez mi? bunları düşünüyor diye parası varken istediklerini yapmamalı mı?
tabi bu arkadaş çıkarcı, herşeyde para düşünen bi insansa rockçı kız düşürmek için ayak yapıyodur.
tabi bu arkadaş çıkarcı, herşeyde para düşünen bi insansa rockçı kız düşürmek için ayak yapıyodur.
0
petrol kalemi
var mıdır ankarada 24 saat açık kütüphane? üniversite öğrencisiyiz.
var mıdır ankarada 24 saat açık kütüphane? üniversite öğrencisiyiz.
0
yanlış hatırlamıyorsam ben öğrenciyken siyasalın kütüphanesi geç saatlere kadar açıktı. sabaha kadar mı bilmiyorum ama.
0
hacettepe beytepe kütütüphanesi de açık ama en son sadece öğrencileri faydalanabiliyordu.
0
ermanen
Direkt asyalılar da diyebiliriz belki.(bkz: asian level)Daha çok Çinlileri ve Japonları kapsıyor sanırım. sporda çinliler, teknolojide japonlar, oyunlarda koreliler gibi stereotype söylenebilir belki. Yetenek konularında acayip adamlar ya. Sanat, yemek, teknoloji vs. konularına da girilebilir tabii.
Direkt asyalılar da diyebiliriz belki.
(bkz: asian level)
Daha çok Çinlileri ve Japonları kapsıyor sanırım. sporda çinliler, teknolojide japonlar, oyunlarda koreliler gibi stereotype söylenebilir belki. Yetenek konularında acayip adamlar ya. Sanat, yemek, teknoloji vs. konularına da girilebilir tabii.. tam açıklayamıyorum belki, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
şöyle spor örnekleri var mesela:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
şöyle kazadan kurtulma var mesela, tabii gerçek mi tam bilmiyorum, gerçek gibi:
www.youtube.com
(bkz: asian level)
Daha çok Çinlileri ve Japonları kapsıyor sanırım. sporda çinliler, teknolojide japonlar, oyunlarda koreliler gibi stereotype söylenebilir belki. Yetenek konularında acayip adamlar ya. Sanat, yemek, teknoloji vs. konularına da girilebilir tabii.. tam açıklayamıyorum belki, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
şöyle spor örnekleri var mesela:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
şöyle kazadan kurtulma var mesela, tabii gerçek mi tam bilmiyorum, gerçek gibi:
www.youtube.com
0
çünkü bize garip gelen tüm davranışlarına (ve garip gelmeyenlerin de) kaynağı olan kültürleri bizimkisine göre daha orjinal kaldı, fazla bozulmadı. bak japonlara, onlar adaydı, 45'e kadar istilaya uğramadılar ve özgün bir kültür geliştirmek için 1000 yılları vardı!
üstüne, yapageldikleri şeyleri de herkesden iyi yaptılar. ama bkz Rusya(ve satranç), eğer bir şeyi taa ilkokuldan müfredata sokar ve sıkı sıkı uygularsan, o işin canavarları türüyor ister istemez :)
Muazzam nitekim.
üstüne, yapageldikleri şeyleri de herkesden iyi yaptılar. ama bkz Rusya(ve satranç), eğer bir şeyi taa ilkokuldan müfredata sokar ve sıkı sıkı uygularsan, o işin canavarları türüyor ister istemez :)
Muazzam nitekim.
0
Kültürleri, dinleri, egitim sistemleri farklı. Çok disiplinliler.
İstilaya uğramamış olmaları japonlar'ın gelişimini hızlandırmış olabilir ama 65 yıl önce atom bombası yediklerini unutmamak gerek. Herşeyden önce güney kore örneği var önümüzde. 1950'li yıllarda türkiye'den daha geride olan g.kore şuanda bize fark atmış durumda ekonomik olarak.
Kısacası insanlar çok çalışkan. Bu onların kültüründen gelen bir şey.
İstilaya uğramamış olmaları japonlar'ın gelişimini hızlandırmış olabilir ama 65 yıl önce atom bombası yediklerini unutmamak gerek. Herşeyden önce güney kore örneği var önümüzde. 1950'li yıllarda türkiye'den daha geride olan g.kore şuanda bize fark atmış durumda ekonomik olarak.
Kısacası insanlar çok çalışkan. Bu onların kültüründen gelen bir şey.
0
daha zekiler.
Yapılan bir araştırmaya göre,korteks kıvrımı ortalamsında sarı ırk beyaz ırktan,beyaz ırk da siyah ırktan az da olsa önde.
Yapılan bir araştırmaya göre,korteks kıvrımı ortalamsında sarı ırk beyaz ırktan,beyaz ırk da siyah ırktan az da olsa önde.
0
1 türk 10 japona 10 japon 100 türke bedeldir.
açıklamsına gelince.türkler zeki fakat bir konuda toplanıp grup çalışması olarak iş yapabilme yetisine pek sahip değiller. japonlar ise zeki değiller en azından türkler kadar fakat iş grup çalışmasına gelince daha iyi iş yapıyorlar. pek iyi anlatamadım ama yardımcı olabilitesi açısından
www.eksisozluk.com
açıklamsına gelince.türkler zeki fakat bir konuda toplanıp grup çalışması olarak iş yapabilme yetisine pek sahip değiller. japonlar ise zeki değiller en azından türkler kadar fakat iş grup çalışmasına gelince daha iyi iş yapıyorlar. pek iyi anlatamadım ama yardımcı olabilitesi açısından
www.eksisozluk.com
0
verdiğiniz örneklerde çok uçuk bir şey göremedim. ilk iki masa tenisi örneği zaten şov amaçlı, basketbolda da harlem globetrotters vardı mesela. voleybol ise oyundan çok anlamam ama ofanslarının kötü olduğunu düşündürdü bana. kaza videosunun ise şans + bir çeşit savunma sporu yapıyorsa oradan kalma bir refleks olduğunu düşünüyorum.
ama şöyle bir şey var. bildiğim kadarıyla gerektiğinde gerçekten disiplinli ve konsantre olmayı bilebilen insanlar genelde. buna bir de (çinlileri bilmem ama) ekonomik refah etkisini de katarsak saçmasapan bir video oyununa günlerini verip başka bir şey düşünmeden "sadece" o oyunda uzmanlaşabilirler. bu da bizde asyalıların her şeyde uzman olduğu yanılsamasına neden oluyor.
ayrıca başlıkta "acayip" derken kültür farkını kastetmediğinizi umuyorum. örnekleriniz o yönde değil ama yine de söyleyeyim dedim.
ama şöyle bir şey var. bildiğim kadarıyla gerektiğinde gerçekten disiplinli ve konsantre olmayı bilebilen insanlar genelde. buna bir de (çinlileri bilmem ama) ekonomik refah etkisini de katarsak saçmasapan bir video oyununa günlerini verip başka bir şey düşünmeden "sadece" o oyunda uzmanlaşabilirler. bu da bizde asyalıların her şeyde uzman olduğu yanılsamasına neden oluyor.
ayrıca başlıkta "acayip" derken kültür farkını kastetmediğinizi umuyorum. örnekleriniz o yönde değil ama yine de söyleyeyim dedim.
0
İsmail Abi
Selam,Yahu arkadaşlar, üniversitede bu 3.80-3.90 gibi notlarla ders/sınıf geçen insan evlatları günde kaç saat ders çalışıyorlar, bilen var mı? Yaşıyorlar mı bu arkadaşlar?Misal, Boğaziçi'nde yahut ODTÜ'de, sosyal bilim okuyanlardan bahsediyorum.
Selam,
Yahu arkadaşlar, üniversitede bu 3.80-3.90 gibi notlarla ders/sınıf geçen insan evlatları günde kaç saat ders çalışıyorlar, bilen var mı? Yaşıyorlar mı bu arkadaşlar?
Misal, Boğaziçi'nde yahut ODTÜ'de, sosyal bilim okuyanlardan bahsediyorum.
Yahu arkadaşlar, üniversitede bu 3.80-3.90 gibi notlarla ders/sınıf geçen insan evlatları günde kaç saat ders çalışıyorlar, bilen var mı? Yaşıyorlar mı bu arkadaşlar?
Misal, Boğaziçi'nde yahut ODTÜ'de, sosyal bilim okuyanlardan bahsediyorum.
0
adamina bagli o.. bazisi tam anlamiyla inek olup surekli calisiyor bazisi da normal(hadi normalin biraz ustunde diyelim) calisarak yapiyor..
gerci muhendislik icin benim bu soylediklerim..
gerci muhendislik icin benim bu soylediklerim..
0
Ama benim bi' arkadaş(!) "çalışıyom-çalışıyom olmuyor" diyor. Nası yapalım.
0
Çalışmaktan öte dersleri takip etmekle alakalı diye düşünüyorum. Adam gibi dersi dinleyen, not tutan 4.00 yapar. Hocaların sınavda atom parçalattıkları yok.
Ama mesele derslere girmekte...
Ama mesele derslere girmekte...
0
sosyal bilimlerde okuyan arkadaşlarımdan izlenimlerime göre; hocayı tanımak ve haliyle derslere girmek gerekiyor. hocanın konular görüşlerini bilmek vs. ayrıca hocanın seni ismen bilmesi vs.
tabi mühendislik falan okuyursan, senden kesin sonuç istenecektir. 3.5 civarında ortalması olan arkadaşlar günde 1-2 saat çalışıyo, çalışmasa kursa mursa gidiyo vs.
tabi mühendislik falan okuyursan, senden kesin sonuç istenecektir. 3.5 civarında ortalması olan arkadaşlar günde 1-2 saat çalışıyo, çalışmasa kursa mursa gidiyo vs.
0
"derse girip takip eden işi kıvırır" tezine tam katılmıyorum.
bazen ne yaparsan yap olmaz bazen.
çalışmayı seven , çalıştığı şey üzerine ne kadar zaman ayırdığının hesabını tutmayan insanlar daha çok böyle oluyor.
bazen ne yaparsan yap olmaz bazen.
çalışmayı seven , çalıştığı şey üzerine ne kadar zaman ayırdığının hesabını tutmayan insanlar daha çok böyle oluyor.
0
abi bazısının kafası sosyal bilimlere basmıyor. olur öyle 3.80 4.00 falan yapamaz normaldir. Sosyal bilimi bırak arz talep grafiğini anlatmak insanın saatlerini alabiliyor. saatle alakası yok, bu konular kolay da olsa adamın ilgisi bu yönde değildir, sınav sonucunda oraya savrulmuştur vesaire vesaire. Ama mevzuya meraklı, sürekli kendi alanında okumalar yapıp derse giren bir insanın bunu yapamamasına imkan vermiyorum hoca aşırı taşaklı olmadığı sürece.
0
sosyal bilimler için hiç çalışmasa da olur diyenlerin sosyal bilimler hakkında zerre bilgisi olmadığını düşünmekle beraber, sosyal bilimde ortalama yapmak için çalışmak yetmez. hocayı tanımak ve iyi geçinmek gerekir maalesef. hocanın hiç tanımadığı birisi kağıtta döktürse de anca dersi geçiyor, ortalama yapamıyor.
0
hiç devamsızlık yapmıyorum, sabah 8.40'lara bile gidiyorum. dersi derste anlayan bir insan olduğun için dikkatimin dağılmayacağı bir yere oturuyor, güzelce dinleyip not tutuyorum. bunun dışında sadece sınavdan bir gün önce notlarımı okuyorum ve derslere girmeden gereken okumaları yapmış oluyorum. hobilerim, sevgilim ve sosyal yaşantım var. hepsi birden iyi olabiliyor. sınav ve ödev teslim zamanları dışında biz de normal öğrenci hayatı yaşıyoruz.
0
roket adam
osmanlı devleti'nin bir soya ait olduğunu, babadan oğula padişahlık sistemiyle geçtiğini biliyoruz. peki osmanlı devleti nasıl oluyor da türk tarihinin öncesi olarak kabul ediliyor? türki bir sistemden daha ziyade ümmetçi bir anlayış yok mu aslında?çok aptal bi soru oldu farkındayım fakat mazur görü
osmanlı devleti'nin bir soya ait olduğunu, babadan oğula padişahlık sistemiyle geçtiğini biliyoruz. peki osmanlı devleti nasıl oluyor da türk tarihinin öncesi olarak kabul ediliyor? türki bir sistemden daha ziyade ümmetçi bir anlayış yok mu aslında?
çok aptal bi soru oldu farkındayım fakat mazur görün. bi süre bunu tartıştık bi arkadaşla da sonuca ulaşamadık.
sizce türkiye, osmanlı devleti'nin form değiştirmiş ve gelişmiş bir devamı mıdır?
çok aptal bi soru oldu farkındayım fakat mazur görün. bi süre bunu tartıştık bi arkadaşla da sonuca ulaşamadık.
sizce türkiye, osmanlı devleti'nin form değiştirmiş ve gelişmiş bir devamı mıdır?
0
türk tarihinin öncesi osmanlı değil ki, türkiye cumhuriyetinin öncesi osmanlı. din ve devlet işleri osmanlıda karıştırılmış olsa da müslüman bir türk imparatorluğu idi osmanlı.
0
Devamıdır, şu anda eski Osmanlı coğrafyasında olanlara kayıtsız kal(a)mamamız, Türk egemenliğinden çıkan ve baskı gören halkların yeni Türk devletine sığınması bunun en açık örneği. Devletler doğası gereği köklerini derinlere indirmek isterler, anlı şanlı bir tarih isterler ki, 600 yıllık bir tarih de yabana atılır bir tarih sayılmaz. (Ordumuzun temellerini dahi M.Ö. 2000'li yıllara indirmemiz bunun en açık örneği) Yalnızca ulus devlete geçiş sürecindeki sancılar dolayısıyla Osmanlı mirasını reddetme alışkanlığı oluşmuş, bu eğilim de zamanla ortadan kalkmaya başlamıştır.
Osmanlı'daki sistem de zamana göre uyum sağlamış aslında beylik ve devlet döneminde Türk uygarlığının etkisi fazlayken, Fatih'ten sonra yerini imparatorluk düşüncesine bırakmış, azınlık isyanlarıyla ümmetçiliğe dönerken, Arapların ayaklanmasıyla Turancılık düşüncesi etkisini göstermeye başlamıştır. Yani Osmanlı salt ümmetçi diyemeyiz. Zaten Atatürk de özellikle son dönemden etkilenmiş, Türk devletinin ideolojisini şekillendirmiştir : Türkçülük.
Osmanlı'daki sistem de zamana göre uyum sağlamış aslında beylik ve devlet döneminde Türk uygarlığının etkisi fazlayken, Fatih'ten sonra yerini imparatorluk düşüncesine bırakmış, azınlık isyanlarıyla ümmetçiliğe dönerken, Arapların ayaklanmasıyla Turancılık düşüncesi etkisini göstermeye başlamıştır. Yani Osmanlı salt ümmetçi diyemeyiz. Zaten Atatürk de özellikle son dönemden etkilenmiş, Türk devletinin ideolojisini şekillendirmiştir : Türkçülük.
0
Kurulan Türk devletlerinin anlayışları farklı olabilir.osmanlı imparatorluğu da Türklerin zamanında kurduğu bir devletti.Şimdi Osmanlı yok Türkiye var.1000 yıl sonra belki de Türkiye nin yerinede farklı bir yönetim şekli ile baska bir devlet oluşur.anlayışların(saltanat, cumhuriyet vs) farklı olması devletlerin Türk olmayacağı anlamına gelmez.
0
osmanlı türk devleti değildir pek tabii,osmanlıdan sonra bu coğrafyada türklerin yerine başka bir millet devlet kursa ve kendini mirasçı görse,ders kitaplarında osmanlıyı o milletin devleti oalrak gösterecekti. Zira osmanlı,imparatorluktu
0
@tatarcik sınırlarını genişletince imparatorluk oldu.osmanlı, anadolu selcuklu devleti yıkılmadan önce anadoludaki türk beyliklerinden biriydi.
0
şimdi ben sizleri toplayıp bi devlet kursam,adı tataristan mı olur duyuruistan mı?
0
hadiordan
sadece mutsuzum, inanılmaz mutsuzum..ne yapsam geçer? bana tavsiye verin hadi, hatta bi tık abartalım, bana öğüt falan verin lütfen
sadece mutsuzum, inanılmaz mutsuzum..
ne yapsam geçer? bana tavsiye verin hadi, hatta bi tık abartalım, bana öğüt falan verin lütfen
ne yapsam geçer? bana tavsiye verin hadi, hatta bi tık abartalım, bana öğüt falan verin lütfen
0
bir şeyler yap. boş durma çık dolaş en kötü. boş durdukça daha çok kendini yer bitirirsin biliyorum şu an içinden hiçbir şey yapmak gelmiyor muhtemelen ama bir şeyler yap. hiç olmadı bol bol uyu. başka türlü canını sıktığınla kalırsın öyle.
0
spor.
hele bir de kickbox, boks gibi enerjiyi ve öfkeyi dışa vurabileceğin sporları dene.
hele bir de kickbox, boks gibi enerjiyi ve öfkeyi dışa vurabileceğin sporları dene.
0
seni neyin mutsuz ettiğini bulman gerek. böyle dönemler insan hayatında olur ve gayet normaldir. kederli şarkılardan ve filmlerden uzak dur. komik şeyler izle ve oku. inci sözlük, youtube fln takıl, kısa kısa, yüzünü hemen güldürecek şeyler bulabilirsin oralarda.
başta dediğim gibi seni neyin mutsuz ettiğini bulman gerek. bunun en iyi yöntemi oturup aklından geçenleri yazmak. bilgisayara veya bir kağıt kaleme dök içini. nereden başlasam diye düşünme aklına gelen en aptalca yerden bile olsa başla, gerisi gelir.
yazmaya üşeniyorsan bu iç dökme işini bilgisayarın webcam'ıi ile kaydedip youtube'a koyanlar da var.
paran varsa biraz alışveriş yap.mümkünse yanlız kalma, yanına akraba, arkadaş birini alıp dışarı çık.
unutma ki hayat bir dizi iniş ve çıkışlardan ibarettir. en tepedeyken hep en tepede kalacakmışsın gibi hissedersin, en dipteyken de bir daha hiç yukarı çıkamayacamış gibi..
başta dediğim gibi seni neyin mutsuz ettiğini bulman gerek. bunun en iyi yöntemi oturup aklından geçenleri yazmak. bilgisayara veya bir kağıt kaleme dök içini. nereden başlasam diye düşünme aklına gelen en aptalca yerden bile olsa başla, gerisi gelir.
yazmaya üşeniyorsan bu iç dökme işini bilgisayarın webcam'ıi ile kaydedip youtube'a koyanlar da var.
paran varsa biraz alışveriş yap.mümkünse yanlız kalma, yanına akraba, arkadaş birini alıp dışarı çık.
unutma ki hayat bir dizi iniş ve çıkışlardan ibarettir. en tepedeyken hep en tepede kalacakmışsın gibi hissedersin, en dipteyken de bir daha hiç yukarı çıkamayacamış gibi..
0
xxfastboy
Selamlar, Bu kurtlar vadisi Dizisinin tüm bölümlerini indirmem lazım, yanlız düşük boyutlusu mkv tarzında nerde bulabilirim?
Selamlar, Bu kurtlar vadisi Dizisinin tüm bölümlerini indirmem lazım, yanlız düşük boyutlusu mkv tarzında nerde bulabilirim?
0
türk torrent sitelerinde olur.lakin davetiye gerekli.
olmadı tek parti halinde veren bir site bulursan IDM ile indir.
yani amacın yorulmadan indirmek ve izlemek ise İDM ile gene indir derim.
torrent ise türk torrent sitelerinde olur ama yüksek boyut olur.720p gibi.
olmadı tek parti halinde veren bir site bulursan IDM ile indir.
yani amacın yorulmadan indirmek ve izlemek ise İDM ile gene indir derim.
torrent ise türk torrent sitelerinde olur ama yüksek boyut olur.720p gibi.
0
mehmetoloji
Selamlar,Modellikte saçın önemi var mıdır?Şakak kısımlarım biraz açık bu model olmak için problem midir?Boyum,yüzüm ve vücut ölçülerim model olmak için uygun.Hatta çevrem Türkiye'de ender bulunan bir yüz hatlarına sahip olduğumu söylüyor.(Ne kadar doğru bilemeyeceğim)Değerlendirmeniz adına:boy:190kg
Selamlar,
Modellikte saçın önemi var mıdır?
Şakak kısımlarım biraz açık bu model olmak için problem midir?
Boyum,yüzüm ve vücut ölçülerim model olmak için uygun.
Hatta çevrem Türkiye'de ender bulunan bir yüz hatlarına sahip olduğumu söylüyor.(Ne kadar doğru bilemeyeceğim)
Değerlendirmeniz adına:
boy:190
kg:81
yaş:26
Teşekkürler.
Modellikte saçın önemi var mıdır?
Şakak kısımlarım biraz açık bu model olmak için problem midir?
Boyum,yüzüm ve vücut ölçülerim model olmak için uygun.
Hatta çevrem Türkiye'de ender bulunan bir yüz hatlarına sahip olduğumu söylüyor.(Ne kadar doğru bilemeyeceğim)
Değerlendirmeniz adına:
boy:190
kg:81
yaş:26
Teşekkürler.
0
malayani
Psikanaliz in esas amacı da bunu yaptırmak zaten... Bir ara heveslenip kendi kendine psikanaliz diye bir şey okumaya başlamıştım ama ağır mı gelmişti neydi bıraktım. Bu konuda hangi kitaplar okunabilir, başka neler yapılabilir? Kitap olarak bir arkadaş Tahir Özakkaş - Bütüncül Psikoterapi yi önerdi.
Psikanaliz in esas amacı da bunu yaptırmak zaten... Bir ara heveslenip kendi kendine psikanaliz diye bir şey okumaya başlamıştım ama ağır mı gelmişti neydi bıraktım. Bu konuda hangi kitaplar okunabilir, başka neler yapılabilir? Kitap olarak bir arkadaş Tahir Özakkaş - Bütüncül Psikoterapi yi önerdi.
0
Tahir Akkaş'ın kitabı güzeldir. Yeni bitirdim. Ama psikanalizi ne için yapmak istiyorsunuz? (Aslında bu kısım meraktan :)
0
Kendi dertlerimi, derin karamsarlığımı, obsesif kompulsif bozuklarımı çözmek için...
0
kocayusuf
şu an hayatımdaki insanları(aile, iş arkadaşları, kurs arkadaşları, vs..) gözönüne alıyorum da hepsini tek kelimeyle tarif et deseler genelde o kelimeler, bencil, agresif, kibirli, kötü, ergen ruh'lu gibi şeyler söylerim. işim gereği metro, metrobüs, otobüs hepsini kullanırım. her sabah asık suratla
şu an hayatımdaki insanları(aile, iş arkadaşları, kurs arkadaşları, vs..) gözönüne alıyorum da hepsini tek kelimeyle tarif et deseler genelde o kelimeler, bencil, agresif, kibirli, kötü, ergen ruh'lu gibi şeyler söylerim. işim gereği metro, metrobüs, otobüs hepsini kullanırım. her sabah asık suratlar, yer kavgası edenler, şöfore hönkürenler vs...
cidden artık katlanamıyorum. ne zaman iki kişi arasında gergin bir sohbet dönse, yada birinin ağzından dedikodu, kötü konuşma vs..duysam hemen ilişkiyi bitiriyorum. bu yüzden de 1 tane arkadaşım kalmadı. çok mu zor insan gibi sinirsiz, tripsiz güzellik içinde yaşamak? hee?
cidden artık katlanamıyorum. ne zaman iki kişi arasında gergin bir sohbet dönse, yada birinin ağzından dedikodu, kötü konuşma vs..duysam hemen ilişkiyi bitiriyorum. bu yüzden de 1 tane arkadaşım kalmadı. çok mu zor insan gibi sinirsiz, tripsiz güzellik içinde yaşamak? hee?
0
bu şartlarda zor aslında kültürün suçu yok. herkes patlayacak bomba gibi. hatta gecenlerde kuzenımle otobuste 3-5 gulduk diye ne tur bakıslara maruz kaldık ne anlar ya bunlar kronik bi mutsuzluk halidir gidiyor:)
0
benimde dikkatimi cekti bu gecenlerde.insanlar mutsuz hayatlarindan,baskalarinin hayatlarini,umutlarini,mutluluklarini,isteklerini yasiyorlar normal bu.
kimse istedigi gibi bir hayat yasamiyor,hep baskalarini sucluyorlar böyle olunca da.
vizyonsuzluk biraz.
ingilizce ögrenemez,sistemi suclar,
okula giremez,sistem sucludur
ülkede sorun olur,amerika sucludur
basarisiz olur,aile bireyleri
dersten kalir,sevgilisi
promotion alamaz,is arkadaslari
is bulamaz,torpili yoktur der
okumaz,ögrenmez,zamani yoktur
yok böyle bir sey,tabii ki herkesin zaman zaman problemleri olur,sorunlari olur,depresyona girerler ama insanlar su andaki dünyada dedigim gibi mutsuzlar,hayallerini yasayamiyorlar.sorun o.
kimse istedigi gibi bir hayat yasamiyor,hep baskalarini sucluyorlar böyle olunca da.
vizyonsuzluk biraz.
ingilizce ögrenemez,sistemi suclar,
okula giremez,sistem sucludur
ülkede sorun olur,amerika sucludur
basarisiz olur,aile bireyleri
dersten kalir,sevgilisi
promotion alamaz,is arkadaslari
is bulamaz,torpili yoktur der
okumaz,ögrenmez,zamani yoktur
yok böyle bir sey,tabii ki herkesin zaman zaman problemleri olur,sorunlari olur,depresyona girerler ama insanlar su andaki dünyada dedigim gibi mutsuzlar,hayallerini yasayamiyorlar.sorun o.
0
ne zamandır yazıcam bişeyler üşeniyorum.
diğer insanlar neyse de ailemde veya kardeşim dediğim insanlarda bunları görmek üzüyor beni.. kafayı yemek üzereyim. birileriyle dertleşmeyi düşünüyorm onu da bulamadım, doktora gidesim var. bakalım ne çıkacak buradan.
diğer insanlar neyse de ailemde veya kardeşim dediğim insanlarda bunları görmek üzüyor beni.. kafayı yemek üzereyim. birileriyle dertleşmeyi düşünüyorm onu da bulamadım, doktora gidesim var. bakalım ne çıkacak buradan.
0
neysene
diyen ahmet çakar ardından adli tıp kitaplarında da bu yazıyor diyor. nasıl geçiyor bu o kitaplarda? bilen duyan tıpçılar
diyen ahmet çakar ardından adli tıp kitaplarında da bu yazıyor diyor. nasıl geçiyor bu o kitaplarda? bilen duyan tıpçılar
0
Tecavüz işleminde pipinin kukuya girmesini şart olarak algılarsak;
erkeğin herhangi bir bıçak, tabanca vs.. gibi bir şey ile kadını tehdit etmediğini, silahsız olduğunu varsayarsak;
bence evet, kadın istemezse erkek penisini kadının vajinasına sokamaz, imkansızdır bu (aslında sokması şart değil. buna yeltenmesi de tecavüz ama öyle olduğunu varsayıyoruz)
Hiç mi sevişmediniz amk? O bacakları birbirinden ayırmak ne kadar zor. Kaldı ki onları ayıracaksın, sonra bir de kadın debelenirken içine girmeye çalışacaksın. İmkansız.
erkeğin herhangi bir bıçak, tabanca vs.. gibi bir şey ile kadını tehdit etmediğini, silahsız olduğunu varsayarsak;
bence evet, kadın istemezse erkek penisini kadının vajinasına sokamaz, imkansızdır bu (aslında sokması şart değil. buna yeltenmesi de tecavüz ama öyle olduğunu varsayıyoruz)
Hiç mi sevişmediniz amk? O bacakları birbirinden ayırmak ne kadar zor. Kaldı ki onları ayıracaksın, sonra bir de kadın debelenirken içine girmeye çalışacaksın. İmkansız.
0
Ya kadına hiçbir zarar verilmediğini, öldürmekle, yaralamakla tehdit edilmediğini falan düşünüyoruz işte bunu derken. Yoksa illa sonuna kadar gitmek değil, buna yeltenmek de tecavüzdür bana göre. Ahmet Çakar muhtemelen benim dediğim gibi düşünerek böyle bir şey söyledi.
0
çok saçma bir tez. tecavüz halihazırda zor kullanarak yapılan, taraflardan edilgen olanın rızası bulunmayan bir eylem. kadın istiyorsa ilişkiyi, buna tecavüz denmez. yok kadın istemiyorsa, erkek ya sözünü dinleyecektir kadının tecavüz etmeyecektir. yahut tehdit, korkutma, zorlama, bayıltma yolu ile bir şekilde tecavüz edecektir. aynı şekilde ahmet çakar da istemeden kimse ona tecavüz edemez aslında ...
0
bir şey yaptığım yok. bahsettiğim şartlar altında tecavüzün gerçekleştirilemeyeceğini düşünüyorum. katılın ya da katılmayın. size kalmış artık.
0
Kamyoncunun vitesi
bazı zamanlar olaylar oluyor ama benim aleyhime ve başka bir kişi tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılıyor. bu "başka bir kişi" çoğunlukla en yakın dostlarım falan oluyor. o anda pek sinirlenmiyorum fakat günler geçtikçe bunu kafamda düşünüp nefret kazanıyorum o kişiye karşı. mesela geçen gün yi
bazı zamanlar olaylar oluyor ama benim aleyhime ve başka bir kişi tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılıyor. bu "başka bir kişi" çoğunlukla en yakın dostlarım falan oluyor. o anda pek sinirlenmiyorum fakat günler geçtikçe bunu kafamda düşünüp nefret kazanıyorum o kişiye karşı. mesela geçen gün yine bir şey oldu, şimdi ise acayip sinirliyim ve o herifin cidden evine gidip ağzını burnunu dağıtmak istiyorum. ben ne yapayım şimdi ? siz böyle durumlarda ne yapıyorsunuz ?
0
O anda pek sinirlenmeyişinizin sebebi nedir tam olarak?Önce önemsemiyosunuz sonra kurgulayıp olayı haklı ya da haksızca abartıyor musunuz?Doğru mu anladım?
0
Nefret hiç iyi değil önce bunu söylemem lazım.Düşünsene şuan gidip ağzını burnunu kırsan nolucak?Sakinleş,değmez.
Öyle durumlar var ki bazen sana iyilik yapmak isterken kötülük yapıyorlar falan,bu durumda yapılacak en iyi şey uzak durmak.Dostlarım diyorsun bu saatten sonra çevrenden kopmak zor olur ama o anda kızdığını belli etsen olay bu kadar büyümez.Onların herhangi bir pişmanlığını görsen bile rahatlarsın.
Kısacası mesafeni koy,çizgini çek.Ben böyle biriyim de.Kızdığın şeyleri belirginleştir ki aynısını bi daha yapamasınlar.Bu durum tam anlamıyla senin tepkisizliğinden ve karşıdakinin düşüncesizliğinden kaynaklandığını düşünmekteyim.Gerekeni yap.
Öyle durumlar var ki bazen sana iyilik yapmak isterken kötülük yapıyorlar falan,bu durumda yapılacak en iyi şey uzak durmak.Dostlarım diyorsun bu saatten sonra çevrenden kopmak zor olur ama o anda kızdığını belli etsen olay bu kadar büyümez.Onların herhangi bir pişmanlığını görsen bile rahatlarsın.
Kısacası mesafeni koy,çizgini çek.Ben böyle biriyim de.Kızdığın şeyleri belirginleştir ki aynısını bi daha yapamasınlar.Bu durum tam anlamıyla senin tepkisizliğinden ve karşıdakinin düşüncesizliğinden kaynaklandığını düşünmekteyim.Gerekeni yap.
0
eğer o dostum o şeyi bilerek yaptıysa, yıllardır birbirimizi tanıyorsak benim neye kızıp neye kızmayacağımı biliyorsa bu durum karşısında ne yapmalıyım ?
0
Karşına al konuş.Aslında dost bile olsa insanlara zayıf noktanı çok belli etmemek lazım.Günü gelince acımasızca davranıp bunu kullanabiliyorlar.Bence karşına al konuş derdi neymiş öğren ona göre muamele yap.
0
herospower
ara sıra yataktan kalktığımda, gün içinde falan şu an gerçekten ne yapıyorum diye bir düşünce geliyor. ama depresif dersiniz ama başka bir şey. şu an niye nerede var olduğumuzu bilmeden yaşamak zorunda olduğumuz için yaşıyoruz falan... bir heyecan var hafiften içerde o sizi yaşatıyor, iş güç sevgili
ara sıra yataktan kalktığımda, gün içinde falan şu an gerçekten ne yapıyorum diye bir düşünce geliyor. ama depresif dersiniz ama başka bir şey. şu an niye nerede var olduğumuzu bilmeden yaşamak zorunda olduğumuz için yaşıyoruz falan... bir heyecan var hafiften içerde o sizi yaşatıyor, iş güç sevgili aile sorumluluklar bunlar bizi yaşatıyor vs...
bu kafa normal mi arada sırada gelip giden? yoksa bir sorun mu var bende?
bu kafa normal mi arada sırada gelip giden? yoksa bir sorun mu var bende?
0
bence iyidir kendini gözlem budikler öneriyor. :) boşluk ve geçicilik kavramları...
he yannız batı psikolojisi de buna yabancılaşma diyebiliyo onu da diyeyim de. zıt yaklaşımlar..
he yannız batı psikolojisi de buna yabancılaşma diyebiliyo onu da diyeyim de. zıt yaklaşımlar..
0
buu hal ya yalnızken ya da etrafta çok fazla insan varken oluyor. farkındalık mı başka bişi mi bilemiyorum.
0
uyurken yeteri kadar sorun çekiliyor ara sıra o yeterli. uyanıyorsun hop gerçek hayat. bu yüzden bana şu an ki kafamın normal olup olmadığı sorusunun cevabı önemli.
bu arada sen ftuff diye bişi biliyor musun kediebesi? sanki bu niki hatırlıyorum...
bu arada sen ftuff diye bişi biliyor musun kediebesi? sanki bu niki hatırlıyorum...
0
alihoca
2 gündür üstüste spor salonuna gidiyorum. Yeni başladım ve dumbbell ağırlıklı çalışıyorum, 10-15 kilo aralığında. Nette okuduğum kadarıyla hergün gitmeyin filan diyorlar ama spor salonunun hocası bu programla bir sıkıntı olmaz, aksine alışırsın dedi. Eğer sıkıntı olmayacaksa yarında gidicem, adeta b
2 gündür üstüste spor salonuna gidiyorum. Yeni başladım ve dumbbell ağırlıklı çalışıyorum, 10-15 kilo aralığında. Nette okuduğum kadarıyla hergün gitmeyin filan diyorlar ama spor salonunun hocası bu programla bir sıkıntı olmaz, aksine alışırsın dedi. Eğer sıkıntı olmayacaksa yarında gidicem, adeta bağımlılık yaptı. Programıda yazayım bir fikriniz olsun..
Dumbbell Bench Press
Dumbbell Bench Fly
Dumbbell Shoulder Press
Dumbbell Front Raise
Dumbbell Curl
Dumbbell Hummer Curl
Cable Pushdown
One Arm Triceps
Lat.Pull down
Lat.Pull Row
Bunların hepsi 2 set 15 tekrar.
sonra leg extension ve ardından crunchlar vs vs.
Dumbbell Bench Press
Dumbbell Bench Fly
Dumbbell Shoulder Press
Dumbbell Front Raise
Dumbbell Curl
Dumbbell Hummer Curl
Cable Pushdown
One Arm Triceps
Lat.Pull down
Lat.Pull Row
Bunların hepsi 2 set 15 tekrar.
sonra leg extension ve ardından crunchlar vs vs.
0
kasın gelişmesi için önce kası parçalıyoruz, sonra vücud o kası tamir ediyor. Dinlenme ve beslenme en az idman kadar bu işte önemlidir. Her gün aynı programı uyguluyorsan haftada en az 2 gün dinlenmeni tavsiye ederim.
0
Haftaiçi hergün değil tabide bazen 2-3 hatta 4 gün üstüste gidebiliyorum. Bunu yapıp haftasonlarını dinlenme olarak geçirsem mümkünmüdür? Evet hergün aynı programı uyguluyorum bu arada.
0
bence benim gibi yap,2 gunde bir git,pazartesi çarşamba cuma cmtsi yap boyle gitsin,ben ocaktan beri boyle yapıyorum inanılmaz gelişme katettim
0
çalışıp dinlenip çalışırsan daha çok verim alırsın. Yani örneğin pazartesi-çarşamba-cuma-pazar vb. 4 gün gidebilirsen. beslenme ve uyku da mühim.
0
cok ciddi bir soru olarak
amac vucuttaki stresi atma,kosmak,hoplamak ziplamaksa da arka arkada 5 gün gitmek kas gelisimine zarar verir mi?yoksa her gün baska alanlari calistirinca arka arkaya gitmekte sakinca olmaz mi?
amac vucuttaki stresi atma,kosmak,hoplamak ziplamaksa da arka arkada 5 gün gitmek kas gelisimine zarar verir mi?yoksa her gün baska alanlari calistirinca arka arkaya gitmekte sakinca olmaz mi?
0
tchuck
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150428420589461&set=a.390539869460.168048.190690204460&type=1&theater
0
bu foto fake mi bilmem ama yağmur böyle bir doğa olayı ayenen böyle oluyor yani yağmur uzaktan gözlerimde gördüm şahit oldum.
0
tai
bir terslik olmazsa ocak ayının 2. haftası x bir bankada işe başlıycam. ama mülakatıydı şusuydu busuydu uzun bir süredir çalışmıyorum ama artık işin olacağı netleşti gibi bir şey. o yüzden başka iş arama ihtimalim kalmadı. diğer taraftan evde de boş oturmaktan gına geldi. bu 1 aylık zaman zarfında n
bir terslik olmazsa ocak ayının 2. haftası x bir bankada işe başlıycam. ama mülakatıydı şusuydu busuydu uzun bir süredir çalışmıyorum ama artık işin olacağı netleşti gibi bir şey. o yüzden başka iş arama ihtimalim kalmadı. diğer taraftan evde de boş oturmaktan gına geldi. bu 1 aylık zaman zarfında ne gibi bir iş yapabilirim sizce.
yer izmir bu arada.
yer izmir bu arada.
0
Sosyal statünüz buna müsait mi bilmiyorum ama tekel büfe varsa yakınlarda, akşamları büfenin civarında midye satılabilir diye düşünüyorum. Kabuğunu açmak için biraz antrenman yeter bu işe.
0
Mardin'le ne alakası var, Midyat demedim ki midye diyorum. Hem niye zor olsun, azimli olacaksınız, iş dünyasında azim şart.
0
valla paraya ihtiyacın yoksa,sadece zaman gecirmek için iş arıyorsan boşver otur evinde dizileri izlemeye başla bence
0
@andrey bolkonski
canım abim ilk iş tecrübem olmıcak. 6 senedir 3 farklı firmada çalıştım. kendimi azimli olarak da tanıtabilirim ama midye dediğiniz nane insanları alıştırdıktan sonra daha çok kazandırır. şimdi kalkıp alsancakta sattırtmazlar adama. alternatif midyeci olmayan muhitlerde de insanların iszden midye alması için az da olsa güvenmeleri lazım ki bu da zaman gerektir.
mardin olayını da özetlemek gerekirse, izmirde konak alsancak civarında ayak sayısı fazla olan yerlerde midye satan kişilerin istisnasız hepsi mardinlidir. olmayanı da almazlar aralarına.
canım abim ilk iş tecrübem olmıcak. 6 senedir 3 farklı firmada çalıştım. kendimi azimli olarak da tanıtabilirim ama midye dediğiniz nane insanları alıştırdıktan sonra daha çok kazandırır. şimdi kalkıp alsancakta sattırtmazlar adama. alternatif midyeci olmayan muhitlerde de insanların iszden midye alması için az da olsa güvenmeleri lazım ki bu da zaman gerektir.
mardin olayını da özetlemek gerekirse, izmirde konak alsancak civarında ayak sayısı fazla olan yerlerde midye satan kişilerin istisnasız hepsi mardinlidir. olmayanı da almazlar aralarına.
0
sadece mardin'liler mi midye satıyor? senin bir aylık süreçte bir iş yapamacağın belli oldu. bence sen ocak ayını bekle
0
sadece mardinliler midye satıyor. daha doğrusu bir şekilde bu işin mafyası adamların elinde. sokakta bir şeyler satmak o kadar kolay mı yahu?
0
istanbul'da, ankara'da ve antalya'da da gördüğüm ve midyecilerden öğrendiğim midyeyi ya kokoreççiler kendileri yapıp satarlar ya da sokakta tezgah açılıyorsa o tezgahı açan mardinlidir. başkasına iş yaptırmazlar da zaten.
moral bozmak gibi olmasın ama, size başlama tarihi verip, o tarih gelmeden tam 2 gün önce arayıp "kimseyle çalışmicaz vazgeçtik" diyen pek kurumsal firmalar bile olabiliyorken hiçbir zaman işinizi aşırı garanti görmeyin bence. bu sırada da el yeteneğiniz varsa el işleri yapıp satmak ya da satılmak üzere bir dükkana vermek, ne bileyim olay sadece boş oturmamaksa bir yerlerde gönüllü olarak çalışmak falan hayır işleri için bana mantıklı geldi.
moral bozmak gibi olmasın ama, size başlama tarihi verip, o tarih gelmeden tam 2 gün önce arayıp "kimseyle çalışmicaz vazgeçtik" diyen pek kurumsal firmalar bile olabiliyorken hiçbir zaman işinizi aşırı garanti görmeyin bence. bu sırada da el yeteneğiniz varsa el işleri yapıp satmak ya da satılmak üzere bir dükkana vermek, ne bileyim olay sadece boş oturmamaksa bir yerlerde gönüllü olarak çalışmak falan hayır işleri için bana mantıklı geldi.
0
önce konu dışı bilgi vericem:
türkiye'deki tüm midyeciler mardinlidir. başkasına midye sattırmazlar. kaldı ki bizim gibi görece tahsilli, ofis çalışanı modunda mülayim adamlar sokakta sakız bile satamaz, anında harcarlar bizi..
konuya dönecek olursak, 1 ayda açıkçası pek bi iş, hele hele bilmediğiniz bir iş yapamazsınız. bence tatilin tadını çıkarın. gezin tozun, okuyun, keyif ve kişisel gelişim işlerine yönelin. 3-4 ay olsa tamam da 1 ay çok kısa.
türkiye'deki tüm midyeciler mardinlidir. başkasına midye sattırmazlar. kaldı ki bizim gibi görece tahsilli, ofis çalışanı modunda mülayim adamlar sokakta sakız bile satamaz, anında harcarlar bizi..
konuya dönecek olursak, 1 ayda açıkçası pek bi iş, hele hele bilmediğiniz bir iş yapamazsınız. bence tatilin tadını çıkarın. gezin tozun, okuyun, keyif ve kişisel gelişim işlerine yönelin. 3-4 ay olsa tamam da 1 ay çok kısa.
0
alakasız bilgi ama güven park'taki bütün çiçekçiler de tokatlıdır. bunu ilk öğrendiğimde olgunlaştığımı düşünmüştüm.
0
konudan sapılmış ama tanıdığım kendi tezgahı olan bütün midyeciler mardinli, hatta bir semttekilerin hemen hepsi akraba çıkıyor. midyeyi oldukça sevdiğim için hatırı sayılır midyeciyle muhabbet etmişimdir.
0
en azından mardin konusunda hemfikir olunmuş.
@siyamkedisizorro
valla almanca ve ingilizcem var. ama ikisi de ortanın biraz üstü. çeviri konusunda zorlanırım. keşke kpds'ye hazırlansaymışım diye geçirdim içimden. birdahakine de çok zaman var. sanırım evde pinekleyip ps3 oynıycaz 1 ay daha.
@siyamkedisizorro
valla almanca ve ingilizcem var. ama ikisi de ortanın biraz üstü. çeviri konusunda zorlanırım. keşke kpds'ye hazırlansaymışım diye geçirdim içimden. birdahakine de çok zaman var. sanırım evde pinekleyip ps3 oynıycaz 1 ay daha.
0
jython
Ailesinin borcundan dolayı çocuk kuş satan bir elemanın yanında çalışmak zorundaydı.işi ise kuş arabasının içine saklanıp kuş sesi çıkararak pazarda kuşlara ilgiyi arttırmaktı.Çocuk saklandığı yerde annesiyle dolaşan bir kıza aşık olur,onu görebilmek için sırtında bir kuş kafesi ile ülke sınırını ge
Ailesinin borcundan dolayı çocuk kuş satan bir elemanın yanında çalışmak zorundaydı.işi ise kuş arabasının içine saklanıp kuş sesi çıkararak pazarda kuşlara ilgiyi arttırmaktı.Çocuk saklandığı yerde annesiyle dolaşan bir kıza aşık olur,onu görebilmek için sırtında bir kuş kafesi ile ülke sınırını geçmeye çalışıyordu.
Filmin tamamını bulup izlemek istiyorum ama bulamadım?
Bilen var mı acaba?
Filmin tamamını bulup izlemek istiyorum ama bulamadım?
Bilen var mı acaba?
0
10 günde bir soruyorsun. ama benim de ümidim var. bence bulacaksın bu filmi sonunda... :)
0
burdan olmazsa www.filimadamı.com a sorun. orası da iyidir. daha da olmadı, varsa sizin veya birisine rica edin sözlükte (bkz: adları bir türlü hatırlanamayan filmler) başlığına yazdın, ben bir kez yazmıştım 1-2 saat içinde 5-6kişiden yanıt gelmişti.
0
www.imdb.com
Majid Majidi aklima geldi fakat kuşlarla ilgili filmini bilmiyorum.
yine de bir bakın filmogrofisine eğer iranlı ise....
Majid Majidi aklima geldi fakat kuşlarla ilgili filmini bilmiyorum.
yine de bir bakın filmogrofisine eğer iranlı ise....
0
seni bu dertten kurtarıyorum:
orijinal adı: parandeh baz-e kouchak
ingilizce adı: the little bird boy (bazı yerlerde "the little bird freak" adıyla da geçiyor)
2002 yapımı. ama hakkında herhangi bir görüntüye ulaşamadım.
www.imdb.com
tinyurl.com
www.sinemalar.com
orijinal adı: parandeh baz-e kouchak
ingilizce adı: the little bird boy (bazı yerlerde "the little bird freak" adıyla da geçiyor)
2002 yapımı. ama hakkında herhangi bir görüntüye ulaşamadım.
www.imdb.com
tinyurl.com
www.sinemalar.com
0
malayani
ilk sigaranızı kaç yaşında içtiniz? Benim 19...
ilk sigaranızı kaç yaşında içtiniz? Benim 19...
0
102 yaşında içmiştim. bikaç ay sonra öldüm zaten. şimdiki hayatımda içmedim hiç, kokusu bile çok kötü geliyor.
puro sayıyor muyuz? onu içerim bak..
puro sayıyor muyuz? onu içerim bak..
0
@ çılgındünya yok merak etme ben de de o yaşlardaydım. ben de hiç beğenmemiştim hala da aynı fikirdeyim (ama şimdi 28 yaşındayım geçen 22 senede birkaç tane daha içmişimdir)
0
ilkokul 3 e falan giderken, yaz tatilinde içmiştim. hiç içime çekmedim, kokusunuda beğenmediğim için, hayatım boyunca bir daha ağzıma değdirmedim.
0
17. ama ara sıra bırakıyorum 2 ay falan içmiyorum, solunum yolllarını temizliyorum biraz sonra yeniden başlıyorum amk..
0
5 6 yaşında.. Bi soğuk kış sabahı sabah saat 08 gibi işe giden bi adamın ağzından yere attığı salya sümük sigarayı denemek gibi bi hatam oldu..
O gün bugündür sigaradan nefret ederim..
O gün bugündür sigaradan nefret ederim..
0
6-7 yaşlarındaydım. dedem dişi ağrıyan kuzenime içiriyodu,kuzenim çok isteksizdi, ben de zorlayıp bi fırt çekmiştim.o an annem görünce delirmişti.
kuzenim ağzına sigara koymadı o saatten sonra, ben 15 yaşında başladım.
kuzenim ağzına sigara koymadı o saatten sonra, ben 15 yaşında başladım.
0
6 yaşında bi içtim sonra 10 yaşında bir dal ardından 19 yaşından beridir ayda bir kaç dal
0
7-8 yaşlarında dedemin "birinci" sigaralarından çalmıstım.. ilk. o zaman.. 17 yaşında tiryaki oldum..günde en az bir paket içtim 22. yaşıma kadar..şimdi Allen carr amcamın sayesinde içmeyeli 3. ay bitiyor...
0
alkolik imam
Benden başka bunu böyle düşünen var mı?Sabahları işe giderken 9 gibi uyanıyorum. Fakat gece olduğunda 2-3'ten önce yatarsam vaktimi boşa harcıyormuşum gibi geliyor. Sabah dersim var mesela onun için kalkıcam ama yine de uyuyarak boşa vakit kaybetmek istemiyorum. Deli miyim?
Benden başka bunu böyle düşünen var mı?
Sabahları işe giderken 9 gibi uyanıyorum. Fakat gece olduğunda 2-3'ten önce yatarsam vaktimi boşa harcıyormuşum gibi geliyor. Sabah dersim var mesela onun için kalkıcam ama yine de uyuyarak boşa vakit kaybetmek istemiyorum. Deli miyim?
Sabahları işe giderken 9 gibi uyanıyorum. Fakat gece olduğunda 2-3'ten önce yatarsam vaktimi boşa harcıyormuşum gibi geliyor. Sabah dersim var mesela onun için kalkıcam ama yine de uyuyarak boşa vakit kaybetmek istemiyorum. Deli miyim?
0
gününüzü bitkin geçirmenize sebep olmuyorsa bu şahane bişey.
ben yıllardır az uyumak istiyorum ancak uykunun büyüsüne hayır demişliğim nadirdir örneğin.
ben yıllardır az uyumak istiyorum ancak uykunun büyüsüne hayır demişliğim nadirdir örneğin.
0
var ne yazıkki, ders için sabah 7 de kalkmam lazım oluyo pazartesi salı, kalkamıyorumda uykum ağır, sabah binbir zorlukla kalkmayı göze alaraktan gece 2 3 de yatıyorum. 11 12 de yatıp napcam abi onca saat kaybolcak gitcek, 2 3 saat uyumak yerine sabah yarım saat kendime gelmeye çalışırım bide kahve atarım ooh mis.
0
deli değilsin. birden fazla kişinin yaptığı delilik değildir. öeh.
yani ben de öyleyim keşke uyku olmasa hiç. erteleyebildiğim kadar erteliyorum uykuyu ama uyku olmadan da olmuyor malesef
yani ben de öyleyim keşke uyku olmasa hiç. erteleyebildiğim kadar erteliyorum uykuyu ama uyku olmadan da olmuyor malesef
0
tamamen vakit kaybı olarak düşünüyorum ama akıl istemese bile vücut istiyor. yani istemesek bile çok gerekli birşey. ve yeterince uyumazsak akıl da gitmeye başlar...
çok fazlı uyku diye birşey var denemedim, bunu araştırabilirsin...
çok fazlı uyku diye birşey var denemedim, bunu araştırabilirsin...
0
ben de öyleyim. ama ben uyumayı boşa vakit harcamak olarak görmüyorum da daha çok gün geçti şunu da yapmadım bunu da yapayım biraz da şunu yapayım derken bi bakıyorum sabah olmuş. sabah kalkma zorunluluğum olmadığı için bi sorun olmuyor ama işte çok uyursam da bu sefer vicdan azabı hissediyorum. böyle döngü şeklinde bi uykum var. uyumayı ne kadar geciktirirsem uykumda o kadar ileri attığı için her gün bi öncekinden daha geç uyanıyorum. sizdeki de gün içinde vakit ayırmak istediğiniz şeylere vakit ayıramadığınız için, tüm bunların geceye sarkmasından olabilir.
0
çok haklısın, hayat kısa, hiç bişey yapmadan 6-7-8-9-10 saat geçirmek vakit kaybı tabiki. Günde 8 saat uyusan, 60 yıl yaşadığında 20 yılını uyuyarak, yani hiç bişey yapmadan geçirmiş oluyorsun.. Ben günde 8-10 saat uyuyorum, az uyumaya çalışıyorum ama olmuyor, ayrıca öğlen 12 gibi 1 saatlik filan uykunun tadı bambaşka oluyor.
@ermanen; çok fazlı uyku çok güzel bi teknik gibi görünüyor ama ben kafamı yastığa koyduğum gibi uyuyamıyorum ki en azından bi 20-30 dk geçmesi lazım uyumam için, yani toplamda yine aynı şeye geliyor sanki.
@ermanen; çok fazlı uyku çok güzel bi teknik gibi görünüyor ama ben kafamı yastığa koyduğum gibi uyuyamıyorum ki en azından bi 20-30 dk geçmesi lazım uyumam için, yani toplamda yine aynı şeye geliyor sanki.
0
aynen kardeş. zaten eve geldiğim saat belli değil, en erken 20:00 - 20:30 oluyor. e yemek ye, televizyona bak, biraz nette takıl falan derken saat oluyor 00:00. ya diyorum ne yatıcam, iraz kitap okuyayım, biraz resim çizeyim zart zurt hiç uyumak istemiyorum. tam da söylediğin gibi, vakit kaybı.
daha az uyusak daha çok şey yaparız gibi düşünüyorum. deli değilim ama.
daha az uyusak daha çok şey yaparız gibi düşünüyorum. deli değilim ama.
0
Bir yetişkinin, günde 8 saat 20 dakika uykuya ihtiyacı vardır. Hayatının bir döneminde, daha az uykuyla idare edebileceğini zannedersin ve böyle bir hayat tarzı geliştirirsin. Bu bir yanılsamadır. Bir süre sonra, kafan çalışmamaya başlar. Ordasındır ama değilsindir.
Hâşâ deli değilsin de, benzin koymadan araba sürmeye çalışan bi "uyanık"sın.
Şu cümlede bi mantık hatası mı var yoksa uykumu alamadığım için benim kafam mı basmadı?
"Sabah dersim var mesela onun için kalkıcam ama yine de uyuyarak boşa vakit kaybetmek istemiyorum."
Hâşâ deli değilsin de, benzin koymadan araba sürmeye çalışan bi "uyanık"sın.
Şu cümlede bi mantık hatası mı var yoksa uykumu alamadığım için benim kafam mı basmadı?
"Sabah dersim var mesela onun için kalkıcam ama yine de uyuyarak boşa vakit kaybetmek istemiyorum."
0
murty
Beyler dün kumar parasının helal haram olmadığını sormuştum. bugün konumuz ise kumar parası hayır getirir mi?online bahis sitesinden şans/bilgi ile 30.000 küsür tl para biriktirdim kasada. paraya ihtiyacım yok. yani herkes gibi benim de paraya ihtiyacım var da böyle yerden paraya ihtiyacım yok. (niy
Beyler dün kumar parasının helal haram olmadığını sormuştum. bugün konumuz ise kumar parası hayır getirir mi?
online bahis sitesinden şans/bilgi ile 30.000 küsür tl para biriktirdim kasada. paraya ihtiyacım yok. yani herkes gibi benim de paraya ihtiyacım var da böyle yerden paraya ihtiyacım yok. (niye oynuyorsun madem diye soran oluyorsa, 5 senedir bırakamıyorum bu illeti, bıraktırabilirse bana kumarı, tüm paramı ona hibe edeceğim. parasından çok heyecanı artık çekici kılan) şimdi sağda solda forumlarda okudum. kumar parası diye, adam 5 tl kazanıyor sayısaldan, ertesi gün cebinden 100 tl düşürüyor, öbürsünün bilgisayarı bozuluyor, diğerine başka bişey oluyor. kısaca kazandığı para misliyle çıkıyor..
şimdi ben de paranın büyük bölümünü alıp, arabanın modelini artırayım diyorum.
1) arabayla kaza yapma olasılığım yüzde kaç artar? adfşljkf inanırım böyle şeylere ciddi ve küsüratlı rakamlar verin.
2) paranın 40da 1 iyle hayır hasenat işlerine girsem param temizlenir mi?
3) sonuçta 5 senede ben adamlara bir o kadar ödemişimdir. parayı ödeşme parası olarak sayabilir miyim? asdlkjh
4) var mı böyle; kumardan kazandım da, şuraya gitti para diye, beni korkutacak kumar parasından soğutacak hikayeleriniz.
online bahis sitesinden şans/bilgi ile 30.000 küsür tl para biriktirdim kasada. paraya ihtiyacım yok. yani herkes gibi benim de paraya ihtiyacım var da böyle yerden paraya ihtiyacım yok. (niye oynuyorsun madem diye soran oluyorsa, 5 senedir bırakamıyorum bu illeti, bıraktırabilirse bana kumarı, tüm paramı ona hibe edeceğim. parasından çok heyecanı artık çekici kılan) şimdi sağda solda forumlarda okudum. kumar parası diye, adam 5 tl kazanıyor sayısaldan, ertesi gün cebinden 100 tl düşürüyor, öbürsünün bilgisayarı bozuluyor, diğerine başka bişey oluyor. kısaca kazandığı para misliyle çıkıyor..
şimdi ben de paranın büyük bölümünü alıp, arabanın modelini artırayım diyorum.
1) arabayla kaza yapma olasılığım yüzde kaç artar? adfşljkf inanırım böyle şeylere ciddi ve küsüratlı rakamlar verin.
2) paranın 40da 1 iyle hayır hasenat işlerine girsem param temizlenir mi?
3) sonuçta 5 senede ben adamlara bir o kadar ödemişimdir. parayı ödeşme parası olarak sayabilir miyim? asdlkjh
4) var mı böyle; kumardan kazandım da, şuraya gitti para diye, beni korkutacak kumar parasından soğutacak hikayeleriniz.
0
kumar parasıyla ilgili hikayem de yok bilgim de yok ama 2. madde için yardımcı olabilirim. kardeşimle aynı evde öğrenciyiz, burs niyetine kabul ederiz :)
hizmette sınır tanımıyor ve seni büyük bir zahemtten de kurtarıyorum. açtım hesap makinesini hesapladım, 30binin kırkta biri 750tl yapıyor.
hizmette sınır tanımıyor ve seni büyük bir zahemtten de kurtarıyorum. açtım hesap makinesini hesapladım, 30binin kırkta biri 750tl yapıyor.
0
madem şans ve bilgi var, kumarı bırakma bence. kazan ve yardım et insanlara. ha o yardımın getirdiği huzur,mutluluk ilerde çıkar mı diye sorarsan susarım.
0
o haram paranın 1 kuruşuna bile dokunsan misliyle çıkar senden, işi dini boyutuyla düşünürsek haksız kazanç.
0
Farazi meseleleri bir yana bırakırsak, kumarı bir bağımlılık olarak görüp (ki görüp kurtulmak istiyorsunuz) bir psikologdan yardım isteyebilirsiniz diye düşünüyorum.
0
veliefendinin tüm dizayn çiçek böcek aydınlatma rahmetli babamın 40 yıllık kazancı benim yemediğim muz pasta v.b yiyecekler 19.umda kullanamadığım bmw olarak orda duruyor !
gece gece dertmisin yahu be murty :) az önce bende iddaadan gene vurdum ufak bi miktar da zaten yüreğim kaldırmıo ama işsiz ve parasızım yapcak bi şey yok
gece gece dertmisin yahu be murty :) az önce bende iddaadan gene vurdum ufak bi miktar da zaten yüreğim kaldırmıo ama işsiz ve parasızım yapcak bi şey yok
0
ben ateistim, ama helal haram bir şey olmaz, ben çok kumar parası yedim, bir şey olmadı, hayrını gördüm. :) ama yani ateistim zaten
0
@tolga benim de tek dertlendiğim okta dini boyut. o kadar dininde imanında biri de değilim de, bu konuda biraz saplantılıyım
@cosmic çevremdekilerde aynı şeyi söylüyor da, her türlü bağımlılıkların insanın kendisinde bittiğini düşünüyorum. psikologların bağımlılık konusunda yardımcı olabileceklerini düşünmüyorum. düşünmem de. çok kişiye söz verdim, yeminler ettim, bahis sitelerden kafa izinleri aldım, o heyecanı alınca, bırakmak zor oluyor.
@benvaryaben. at koşar baht kazanır.
@cosmic çevremdekilerde aynı şeyi söylüyor da, her türlü bağımlılıkların insanın kendisinde bittiğini düşünüyorum. psikologların bağımlılık konusunda yardımcı olabileceklerini düşünmüyorum. düşünmem de. çok kişiye söz verdim, yeminler ettim, bahis sitelerden kafa izinleri aldım, o heyecanı alınca, bırakmak zor oluyor.
@benvaryaben. at koşar baht kazanır.
0
haram parayla hasenat yapılmaz. allah bilir anca. komple dağıtman lazım parayı tövbe etmen lazım eğer canını sıkan tek konu buysa
0
Psikoloğu en azından deneyin, içiniz rahat etsin. İşe yaramazsa 30000'den biraz eksilir, işe yararsa hayatınız değişir.
0
panpa müslümanım diyosan o paranın tek kuruşuna bile dokunmaman lazım. benim inancıma göre kumar parasıyla ilgili bi sıkıntı yok. o yüzden yolla bana o parayı, ben çeşitli hayır işlerinde kullanıcam, merak etme...
0
1. bu dunyada basiniza hic bir sey gelemez. zira islamda ceza ve oduller bu dunyada verilmez. batil inanclari islama dahil etmemek gerek.
2. temizlenmez ama 39 birim gunah 1 birim sevap kazanirsiniz
3. nope :)
4. maalesef yok. ama suna buna gitti diyenlerin parasinin gitme sebebi parayi bulup simarmalari oluyor genelde. ilahi bi kuvvet yok yani :)
2. temizlenmez ama 39 birim gunah 1 birim sevap kazanirsiniz
3. nope :)
4. maalesef yok. ama suna buna gitti diyenlerin parasinin gitme sebebi parayi bulup simarmalari oluyor genelde. ilahi bi kuvvet yok yani :)
0
Hadi bu dünyada o para size bir şekilde kaza bela getirse yine iyi, öbür tarafta azap biraz azalır belki.
Bir şekilde kaza bela getirebilir, getirmeyebilir de. Bunun hesabını yapmayın çünkü yaşamınızı olumsuz etkilemediği sürece bu tip haramlar, günahlar sizin için sıradanlaşabilir.
Ama şöyle birşey söyleyeyim, ben bırakın kumar oynamayı yerde bulduğum parayı bile almam. Sizin sorunuza ters taraftan bakarsak benim de boluk bereket içinde, kazasız belasız yaşamam gerekirdi. Lakin ki öyle değil. Ama ben sahip olduğum tüm maddi şeyleri kaybedersem umursamam, biraz üzülürüm geçer; kumar oynayan biri ise bir gün herşeyini kaybettiğinde aklını yitirir. Bunun çok örneği var, siz benden çok görmüşsünüdür.
Yol yakınken tüm o parayı koyun bir zarfa gidin bir hayır kurumuna falan bağışlayın ve tövbe edin. Cübbeli'nin mantığına dayanarak tövbenizden dolayı sizin o para belki hayırlı şeylere bile vesile olabilir.
Bir şekilde kaza bela getirebilir, getirmeyebilir de. Bunun hesabını yapmayın çünkü yaşamınızı olumsuz etkilemediği sürece bu tip haramlar, günahlar sizin için sıradanlaşabilir.
Ama şöyle birşey söyleyeyim, ben bırakın kumar oynamayı yerde bulduğum parayı bile almam. Sizin sorunuza ters taraftan bakarsak benim de boluk bereket içinde, kazasız belasız yaşamam gerekirdi. Lakin ki öyle değil. Ama ben sahip olduğum tüm maddi şeyleri kaybedersem umursamam, biraz üzülürüm geçer; kumar oynayan biri ise bir gün herşeyini kaybettiğinde aklını yitirir. Bunun çok örneği var, siz benden çok görmüşsünüdür.
Yol yakınken tüm o parayı koyun bir zarfa gidin bir hayır kurumuna falan bağışlayın ve tövbe edin. Cübbeli'nin mantığına dayanarak tövbenizden dolayı sizin o para belki hayırlı şeylere bile vesile olabilir.
0
burdan telkinlerle vazgeçemezsin, çivi çiviyi söker. sürprizi bol maçlarla iddia kuponu doldur, kaybettikçe oynama isteğin de söner tabi.
o 30000 lirayı da gönül rahatlığıyla yiyemezsin bence, yürürken ayağın burkulsa ona yorarsın, ver birine bedelli askerlik yapsın.
o 30000 lirayı da gönül rahatlığıyla yiyemezsin bence, yürürken ayağın burkulsa ona yorarsın, ver birine bedelli askerlik yapsın.
0
@johan kesinlikle para kaybedince, maddi bir üzüntü duymuyor insan, tek üzüntün, bir süre oynayamayacak olman oluyor. çevremden ve kendimden biliyorum. ne kadar kaybetsen de, bir süre sonra oynayacak miktarı buluyorsun, o kaybettiğin oynamadığın süreye üzülüyorsun para kaybedince. bir de kumarda kaybettiğim paraları hep bir yatırım olarak gördüm ben. bir şekilde o paraları geri kazanacağımı biliyorum. zaten beni oyunda kalmaya teşvik eden/oynatan da bu umut. o yüzden aşırı bir maddi bir kaygı içerisinde değilim. umursamamazlık da etmem.
tövbe edeceğim bir durum da yok. etsem de tekrar oynayacağımın bilincindeyim zira çok yeminler ettim sözler verdim. bırakamadım.
3. de miktar fazla biraz. 2 3 bin olsa düşünmeden bağışlarım da. açıkçası çıkar/orta yol bulup, parayı harcarken içim rahat olsun istiyorum.
tövbe edeceğim bir durum da yok. etsem de tekrar oynayacağımın bilincindeyim zira çok yeminler ettim sözler verdim. bırakamadım.
3. de miktar fazla biraz. 2 3 bin olsa düşünmeden bağışlarım da. açıkçası çıkar/orta yol bulup, parayı harcarken içim rahat olsun istiyorum.
0
o parayla oyuncaklar alıp Van'a ve Erciş'e gönder. İstanbul beyefendisi üstadın tabiriyle, iki rekat tövbe namazı kıl, muhtaç bir dedenin/ninenin elini öp, hayır duasını al, ruhunu arındır.
meşhur bir aile olduğu için adlarını buraya yazıp rencide etmek istemiyorum ama kumardan kazandıkları para hiç de şans getirmemiş, aksine çok vakitsiz bir ölüm getirmiş bir olayı biliyorum.
ayrıca herkes bilir ki, uzun vadede kazanan, sadece kumarhanenin kasasıdır. anlık kazançlar, yanılsamadan ibarettir.
meşhur bir aile olduğu için adlarını buraya yazıp rencide etmek istemiyorum ama kumardan kazandıkları para hiç de şans getirmemiş, aksine çok vakitsiz bir ölüm getirmiş bir olayı biliyorum.
ayrıca herkes bilir ki, uzun vadede kazanan, sadece kumarhanenin kasasıdır. anlık kazançlar, yanılsamadan ibarettir.
0
öncelikle sadece yılbaşları o da eğlencesine bilet alan biri olarak yazıyorum. bu ülkede milli piyango bileti,sayısal loto, döviz, altın vb. haksız kazanç olmuyor da bi tek kumar haksız kazanç oluyor. nedir bu iki yüzlülük...
bunların hepsi inanç meselesi. eğer bi şey olacağına inanıyorsan mutlaka başına gelen olumsuz bi şeyi bu paraya yorarsın. sonu yok yani. en iyisi vicdan rahatlatmak için birine yardım et.
bu mantıkla tüm milyarderlerin ölmesi veya kaza yapması gerekirdi. zira ben haksız kazanç sahibi olmadan zengin olunamayacağını düşünürüm.
bunların hepsi inanç meselesi. eğer bi şey olacağına inanıyorsan mutlaka başına gelen olumsuz bi şeyi bu paraya yorarsın. sonu yok yani. en iyisi vicdan rahatlatmak için birine yardım et.
bu mantıkla tüm milyarderlerin ölmesi veya kaza yapması gerekirdi. zira ben haksız kazanç sahibi olmadan zengin olunamayacağını düşünürüm.
0
Hiç haram para yemedim, konuşursam bir yanlış söyler senin de günahını alırım diye bazı şeyleri söyleyemiyorum (o parayı ne yapacağın gibi.)
Haram lokma, kursaktan geçince insan iflah olmaz derler, haram kazançla beslenen kişiye bir şey olmaz ise bir sevdiğinden, çoluğundan çocuğundan çıkar derler.
Değil 30.000 TL, 300.000 TL olsun hayır gelmez o paradan.
Haram lokma, kursaktan geçince insan iflah olmaz derler, haram kazançla beslenen kişiye bir şey olmaz ise bir sevdiğinden, çoluğundan çocuğundan çıkar derler.
Değil 30.000 TL, 300.000 TL olsun hayır gelmez o paradan.
0
kahin ahtapot paul
Evet sevgili duyuru sakinleri, yaz tatili için seçeneklerimi sunuyorum, fikirlerinizi bekliyorum; 1- Fransızcam B2 seviyesinde, hali hazırda halen B2 dersleri almaktayım, konuşma-gramer açısından problem yok, dalf-delf için yararlı olacağını düşünmekteyim, buna yönelik bir kurs olabilir.2- Ne emekle
Evet sevgili duyuru sakinleri, yaz tatili için seçeneklerimi sunuyorum, fikirlerinizi bekliyorum;
1- Fransızcam B2 seviyesinde, hali hazırda halen B2 dersleri almaktayım, konuşma-gramer açısından problem yok, dalf-delf için yararlı olacağını düşünmekteyim, buna yönelik bir kurs olabilir.
2- Ne emeklerle yarım yamalak bıraktığım İngilizce, gramer olarak intermediate, konuşma olarak araya fazlasıyla fransızca katıyorum, yaz sonundaki ingilizce yeterlilik sınavı için gerekli, buna yönelik hızlandırılmış bir kurs olabilir.
3- Work and Travel. Sene içinde ingilizce seviyesini geliştirmek için kursa gidilir, yaz için de konuşmaya faydası olur diye düşünüyorum.
4- Hindistan'da bir üniversitenin sosyal sorumluluk projesinde yer almak. Yaklaşık 2 ay süreli.
5- Parayı çarçur edip ye iç yat felsefesi.
1- Fransızcam B2 seviyesinde, hali hazırda halen B2 dersleri almaktayım, konuşma-gramer açısından problem yok, dalf-delf için yararlı olacağını düşünmekteyim, buna yönelik bir kurs olabilir.
2- Ne emeklerle yarım yamalak bıraktığım İngilizce, gramer olarak intermediate, konuşma olarak araya fazlasıyla fransızca katıyorum, yaz sonundaki ingilizce yeterlilik sınavı için gerekli, buna yönelik hızlandırılmış bir kurs olabilir.
3- Work and Travel. Sene içinde ingilizce seviyesini geliştirmek için kursa gidilir, yaz için de konuşmaya faydası olur diye düşünüyorum.
4- Hindistan'da bir üniversitenin sosyal sorumluluk projesinde yer almak. Yaklaşık 2 ay süreli.
5- Parayı çarçur edip ye iç yat felsefesi.
0
her boku olmak istemeyeceksin, bir boku olmak isteyeceksin, her boku olmak isteyen, bi bok olamaz. (meali: Fransızca'yı siktiret, İngilizce'ye asıl). 5 numarayı aklından bile geçirme.
0
mormormorius
soru başlıkta...
soru başlıkta...
0
farketmez:)) sadece kitap okuma faaliyeti... Ekşisözlük veya facebook taki yazılar entrylerin okunması değil ama...
0
gününe göre değişiyor, işim gereği en az 1-2 saat okumam gerekiyor ama bazı günler bunun 10 saate bile çıktığı olabiliyor.
0
arnatuile
İyi günler. Milliyet Galeride Türkiyede gezilecek görülecek yerler diye bir fotoğraf serisi var. Yalnız kapakta kullanılan mağaranın nerde olduğunu yazmamışlar. Acaba bileniniz var mı ?http://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/38950-yasam-ic-anadolu-da-sakli-cennetler/1
İyi günler.
Milliyet Galeride Türkiyede gezilecek görülecek yerler diye bir fotoğraf serisi var. Yalnız kapakta kullanılan mağaranın nerde olduğunu yazmamışlar. Acaba bileniniz var mı ?
www.milliyet.com.tr
Milliyet Galeride Türkiyede gezilecek görülecek yerler diye bir fotoğraf serisi var. Yalnız kapakta kullanılan mağaranın nerde olduğunu yazmamışlar. Acaba bileniniz var mı ?
www.milliyet.com.tr
0
vakumlu
yani kız çocuğunun babaya bilinçsiz bağlanması ve anneye öfke duymasına ne ad veriliyor? daha doğrusu öyle bir şey var mı?
yani kız çocuğunun babaya bilinçsiz bağlanması ve anneye öfke duymasına ne ad veriliyor?
daha doğrusu öyle bir şey var mı?
daha doğrusu öyle bir şey var mı?
0
Öyle bir şey var mı yok mu bilimsel olarak bilemezsin. Ama bu dinamik yaklaşımın önerdiği çok şey biraz sezgiyle doğrulanırken, bunun doğrulanması diğerleri kadar kolay değil. Fakat diğer yandan da, aslında kuramın en zayıf yeri de burası. Çünkü hadi erkek çocuktaki anneye sahip olmak isterken yaşadığı baba kaynaklı kastrasyon (pipinin kesilmesi) korkusu ve penisin iktidar temsil etmesiyle de bu korkunun bilinçaltında gerçekliğe dökülüp (ensestin de yasak olması ile) anne üstündeki hakimiyet çabasında vazgeçiyor olmasının kız karşılığı hiç de akla yatkın gelmiyor. Neden, kızda penis yok :)
0
bildiğim kadarıyla kız daha önceden bir penise sahip olabileceğini fakat babasına duyduğu ilgi ve annesini bertaraf edip yerine geçme isteği yüzünden cezalandırılıp kastrasyonun gerçekleşmiş olduğunu(bu durumda anne figürüne mi yükleniyor otorite figürü bilemiyorum) ve bacaklarının arasında aynen bir yaraya benzeyen bir "yarık" ile baş başa kaldığını düşünerek bu komplekse kapılıyor.
0
kız çocuğun anneye öfke duyması ve babaya meyletmesi de öidipusdur freudyen bakış açıısnda.Fakat zamanlama farkı vardır erkek çocua göre.Erkek çocuk kastrasyon korkusu ile babadan uzaklaşırken kız çocuklar pipileri olmadığı için anneyi suçlayarak babaya meyleder.Erkek çocuklar kastrasyon kompleksi ile öidipustan kurtulurken,kız çocuklarda geç öidipus vardır diyebiliriz.
Elektra kompleksi terimini jung ortaya atmıştır yamulmuyorsam,freud da buna bisiktirgit demiştir.
Elektra kompleksi terimini jung ortaya atmıştır yamulmuyorsam,freud da buna bisiktirgit demiştir.
0
blackmail
dün bi duyuru vardı bunun tam tersi. şimdide toplum tarafından genelde pek sevilmeyen ünlü simaları sayalım, kimleri sevmiyorsunuz lan?ben mesela rasim ozan kütahya'lı denen herifi sevmem, kimsenin pek seveceğinide zannetmem..
dün bi duyuru vardı bunun tam tersi. şimdide toplum tarafından genelde pek sevilmeyen ünlü simaları sayalım, kimleri sevmiyorsunuz lan?
ben mesela rasim ozan kütahya'lı denen herifi sevmem, kimsenin pek seveceğinide zannetmem..
ben mesela rasim ozan kütahya'lı denen herifi sevmem, kimsenin pek seveceğinide zannetmem..
0
esra elönü,mehmet baransu,ahmet altan,(bazen)mehmet barlas,nagehan alçı,nazlı ılıcak,ayşe özyılmazel,hilal kaplan,rte,bekir bozdağ,bülent arınç(adam kafayı gençlerin uçkurlarıyla bozdu),mehdi eker,beşir atalay,trt haberdi sanıyorum 45 dakika diye bir programı sunuyor hülya hökenek onu da sevmem,adnan oktar,fethullah gülen,cüppeli ahmet hoca,chp milletvekili kemal anadol(tam bir burjuva atatürkçüsü)(olm ben en sağlam atatürkçülerden biriyim ama bu herif şekilci atatürkçü)
rasimi ben de sevmem.
rasimi ben de sevmem.
0
ben rasim'i seviyorum mesela ama evet toplumun geneli sevmez.
fazıl say
bedri baykam
müjdat gezen
levent kırca
yılmaz özdil
fazıl say
bedri baykam
müjdat gezen
levent kırca
yılmaz özdil
0
toplumu bilmem ama hülya avşar ve mehmet ali erbil benim için direkt zaplama sebebi.
0
o duyurudaki gibi burada da çok yanlış şey yazılacak misal bir ahmet altan, acun ılıcalı filan yazılabilir, ne bileyim yılmaz özdil şimdiden yazılmış, sorulara ben ve bizim elemanlar olarak cevap veriyoruz.
kenan evren filanda yazarlar şimdi.
böyle bir duyuruda en azından %85 sevilmeyen birisi yazılmalı.
misal: bulamadım. ancak adi suçlular girer o da bazıları, ogün samast girmez mesela, hatta kendisi diğer listeye daha yakın. hakkatten bu ülkede her türlü sevip sayacak adam buluyorsun.
sevgi doluyuz. kelebeğiz, arıyız.
kenan evren filanda yazarlar şimdi.
böyle bir duyuruda en azından %85 sevilmeyen birisi yazılmalı.
misal: bulamadım. ancak adi suçlular girer o da bazıları, ogün samast girmez mesela, hatta kendisi diğer listeye daha yakın. hakkatten bu ülkede her türlü sevip sayacak adam buluyorsun.
sevgi doluyuz. kelebeğiz, arıyız.
0
toplumun mehmet baransuyu ve hatta murat bardakçıyı tanıdığını hiç sanmıyorum (toplum da sözlük yazarlarından ibaretti zaten)
acunu sevmek ne kelime rol model kendisi
toplumu temsil etmeyerek ben kimleri sevmem diye cevap verirsem cemil çiçeğe ve bülen arınç'a özel uyuz oluyorum
artısı yaşar nuri, güneri civaoğlu
acunu sevmek ne kelime rol model kendisi
toplumu temsil etmeyerek ben kimleri sevmem diye cevap verirsem cemil çiçeğe ve bülen arınç'a özel uyuz oluyorum
artısı yaşar nuri, güneri civaoğlu
0
@hewist;ogün samast'ı kimse sevmediği için insanlar sevmediğini dile getirmiyor, ama acun ılıcalı genelde sevilen biri olduğu için, sevilmediği dile getiriliyor, sözlükler aracılığıyla falan.
0
@sorubankasi ogün samast'ı bağrına basacak en azından 1-2 milyon kişi, bağrına basmasa da olumlu bakan 10 mmilyona yakın kişi vardır bence bu ülkede. geri kalanların 40 milyonunun söylemi de ogün samast yanlış yaptı ama dink'de az değildi filan olur.
iyimser bile olabilirim.
ogün samast bu listeye girmez yani bence, asena filan girer o girmez.
asena önemli nokta kimsenin nefret etmediği ama biraz olumsuz baktığı kişiler kişstesi bu zira birilerinin nefret ettiğini çok seven de mutlaka çıkıyor ve toplum geneli sorulduğundan bu listeden düşüyorlar.
iyimser bile olabilirim.
ogün samast bu listeye girmez yani bence, asena filan girer o girmez.
asena önemli nokta kimsenin nefret etmediği ama biraz olumsuz baktığı kişiler kişstesi bu zira birilerinin nefret ettiğini çok seven de mutlaka çıkıyor ve toplum geneli sorulduğundan bu listeden düşüyorlar.
0
@hewit:demek istediğini anladım, ama ogün samastın girmemesi onun sevildiği anlamına gelmez.hiçbir katil yok ona bakarsan listelerde?cem garipoğlu da yok mesela,binlerce şehidin sorumlusu abdullah öcalan da yok.
0
tepedeki psychedelic adam
http://www.idefix.com/Kitap/tanim.asp?sid=TC1WRCBWTV0ZWN8ES75Mhttp://www.idefix.com/Kitap/tanim.asp?sid=A40TFM7Q4H5HMXEV2W0Gneye göre seçim yapılacak diyebilirsiniz tabii, işte varoluşçukla ilgili iyi bi kaynak olması açısından. gerçi ben karar verdim gibi aslında da yine bi sorıyım dedim, söylemiyi
www.idefix.com
www.idefix.com
neye göre seçim yapılacak diyebilirsiniz tabii, işte varoluşçukla ilgili iyi bi kaynak olması açısından. gerçi ben karar verdim gibi aslında da yine bi sorıyım dedim, söylemiyim şimdi. bi de kierkegaard'ın bu tarz bi kitabı yok sanırım di mi, daha kısa hikayeler ya da denemeler gibi filan.
bi de bu fiyatlar şu sanal fuar dolayısıyla mı böyle ya da böyle miydi zaten bilgisi olan var mı.
www.idefix.com
neye göre seçim yapılacak diyebilirsiniz tabii, işte varoluşçukla ilgili iyi bi kaynak olması açısından. gerçi ben karar verdim gibi aslında da yine bi sorıyım dedim, söylemiyim şimdi. bi de kierkegaard'ın bu tarz bi kitabı yok sanırım di mi, daha kısa hikayeler ya da denemeler gibi filan.
bi de bu fiyatlar şu sanal fuar dolayısıyla mı böyle ya da böyle miydi zaten bilgisi olan var mı.
0
varoluşçulukla ilgili genel kaynak arıyorsanız bu ikisi de olmaz. ayrıca varlık ve zaman'ı alacaksanız yanında bir de yine agora yayınlarından bunun varlık ve zaman okuma kılavuzu satılıyordu, onu da almanız gerekir. heidegger kolay lokma değildir.
ayrıca evet, fiyatlar sanal kitap fuarı dolayısıyla böyle.
ayrıca evet, fiyatlar sanal kitap fuarı dolayısıyla böyle.
0
aslına bakarsan sartre, camus filan baya okudum da daha çok böyle hikye üzerine giden kitaplardı işte. daha bilimsel gibi yaklaşan bi kitap alıyım diyordum.
0
sartre'ın varoluşçuluk kitabı var. kısa bir ilmihal gibi bir şeydir. say yayınları yayımlamıştır. varoluşçuluğun ne olduğundan bahseder. camus'nün denemelerini okumadıysanız okuyun. bunları da okuduysanız sartre'ın varlık ve hiçlik'i biraz daha kolay olacaktır diye düşünüyorum.
0
hlt85
Bu kişiler kimlerdir sizce? Önerilerinize ihtiyacım var.
Bu kişiler kimlerdir sizce? Önerilerinize ihtiyacım var.
0
zülfü livaneli ve kadir inanır çok doğru örnekler değil.
keza tanju çolak.
keza tanju çolak.
0
yazılan isimler ülke geneline nasıl bakıldığını da gösterir, yukarıdakilerden sadece adile naşit ve şener şen'i seçip diğerlerinin üstüne koyabilirim. ek olarak da bu ikisinden aşağı kalmayacak olan;
adnan kahveci
daha da gelmedi aklıma ama sınırı zülfü livaneli'ye kadar düşürürsek binlerce kişi yazabiliriz.
adnan kahveci
daha da gelmedi aklıma ama sınırı zülfü livaneli'ye kadar düşürürsek binlerce kişi yazabiliriz.
0
hepsinin sanatçı olması ne kadar garip.
siyasetçi yada sporcu yok sayılan hiç :)
siyasetçi yada sporcu yok sayılan hiç :)
0
ahmet necdet sezer :)
hükümet zamanında veto etsin diye götürdüğü genelgeleri hala çıkartmıyor demekki herkes için iyi bir adammış
hükümet zamanında veto etsin diye götürdüğü genelgeleri hala çıkartmıyor demekki herkes için iyi bir adammış
0
ayrıca 35 üstü insanlar hatırlar sezen aksu gülhanede çok pis bi laf etti şarkılarına yorumuna diyeceğim yok ama karakteri bi sanatçıya yakışmaz tüh mithat can da arkadaşım dı eskiden :(
0
aeroflot
selam gençlik. hep eskileri dinlemekten sıkıldım diyemeyeceğim ama yeni şeyler de dinlemek istiyorum artık. neler önerebilirsiniz? hard rock, özellikle thrash ve heavy metal türlerinde 2010 sonrası sağlam gruplar, albümler nelerdir acep? teşekkürler şimdiden.
selam gençlik. hep eskileri dinlemekten sıkıldım diyemeyeceğim ama yeni şeyler de dinlemek istiyorum artık. neler önerebilirsiniz? hard rock, özellikle thrash ve heavy metal türlerinde 2010 sonrası sağlam gruplar, albümler nelerdir acep? teşekkürler şimdiden.
0
cotillard
...
...
0
in vino veritas
var mı?
var mı?
0
çişim var çişe gideceğim, şu anda onun için yaşıyorum, bi bir saat daha yemek yemek için yaşarım 1-2 gibi uykum gelir uyumak için yaşarım. vallahi samimiyim.
0
amaç ne yani o zaman? çiş mi makarna mı uyku mu? bunlar her gün milyar tane saçma sapan insanla ve olayla uğraşıp zibilyon tane saçma sapan derde strese girmeye değemeyecek kadar basit değil mi? ya da nedir?
0
daha güzel bir cevabım var yine bana dair, adalet hissimi tatmin etmek için, bu mübarek herşeyden önce gelir ve anayasamın değişmez kanunudur ama çiş uyku makarna da az değil hani...
işin özü niye yaşadığıma dair sorular sormuyorum, nasıl yaşayacağıma dair sorular soruyorum.
yaşamakta öyle abartılacak bişey yok, öte yandan ölümde var, buradan çıkan bir başka durum da ölmemek için yaşadığım.
neyse sen de biliyorsun seni tatmin edici bir cevap olmayacak, kendi içinde takılıp gideceksin.
bi kere çok boktan bir soru, yaşa işte, zorun ne lan. seni sıkanları, strese sokanları bertaraf edecek cesarete ulaşmak için yaşa ne bileyim.
işin özü niye yaşadığıma dair sorular sormuyorum, nasıl yaşayacağıma dair sorular soruyorum.
yaşamakta öyle abartılacak bişey yok, öte yandan ölümde var, buradan çıkan bir başka durum da ölmemek için yaşadığım.
neyse sen de biliyorsun seni tatmin edici bir cevap olmayacak, kendi içinde takılıp gideceksin.
bi kere çok boktan bir soru, yaşa işte, zorun ne lan. seni sıkanları, strese sokanları bertaraf edecek cesarete ulaşmak için yaşa ne bileyim.
0
çok saçma gelecek belki ama geçen zamandan keyif almak için yaşadığımı düşünüyorum, en azından yaşarken geçen zaman bende iyi kötü bir iz bırakmalı ki yaşayıp da unuttuğum çok az şey olsun. ne bileyim bir yudum kahve boğazımdan geçerken de, canım çok yanmışken hıçkırarak ağlarken de 'evet yaşıyorum ve bunlar gerçek, acı da mutluluk da gerçek, o zaman devam' diyorum kendi kendime. nasılsa bir gün öleceğiz, zaman da geçiyor, eh ruhen de küpü doldurmak lazım. işe yarıyor mu, bazen. çalışıp eve geldiğimde boş vaktim varsa oturup yayılıyorum, temizlik yapacaksam bunu canımı sıkmadan nasıl yapabilirim pahasına bir saatte bitirecekken bir buçuk iki saate yayıyorum. bazen çok uyuşukmuşum gibi geliyor ama napiim, ben de böyle bi insanım işte.
0
çünkü yaşamak güzeldir. çünkü sorunun ne olduğu bulup çözmeye çalışmak yada çözemeyip siktir etmek, uğraşmak güzeldir.
çünkü güzel bir film izlediğinde, saykodelik bir müzik dinlediğinde, bunların bize neden zevk verdiğini anlamaya çalışmak gereksizdir, çünkü sadece keyif aldığımız yeterlidir.
çünkü her insanı hayata bağlayan bir şey vardır. kimi aşk ister, kimi para, kimi sadelik ister, kimi şöhret. kimi hırsızlık yapmak ister, kimi adam öldürmek, kimi de bunları yapanlara ceza vermek ister. hayat döngüsü böyledir işte; çok karışık ama bir açından da çok basittir.
çünkü güzel bir film izlediğinde, saykodelik bir müzik dinlediğinde, bunların bize neden zevk verdiğini anlamaya çalışmak gereksizdir, çünkü sadece keyif aldığımız yeterlidir.
çünkü her insanı hayata bağlayan bir şey vardır. kimi aşk ister, kimi para, kimi sadelik ister, kimi şöhret. kimi hırsızlık yapmak ister, kimi adam öldürmek, kimi de bunları yapanlara ceza vermek ister. hayat döngüsü böyledir işte; çok karışık ama bir açından da çok basittir.
0
çünkü dünyaya geldiğimiz için. Bir de yaşam çok güzel ya da çok berbat olduğu için değil, diğer opsiyonların tam olarak neye benzediğini bilmediğimiz için, ya da opsiyonumuz olmadığı için. Bi bakıp gelmek şansı olsa deneyen çok olurdu sanırım.
0
bahçedeki ağaç neden orada sorusunun cevabıyla aynı, ya biri dikti, ya kendi bitti.
0
herkimse
arkadaşlar şöyle rahatça müzik indirebileceğim site veya program söyleyebilir misiniz bana?not: bearshare denedim, rahat kullanamıyorum, aradığım şarkıları bulamıyorum.
arkadaşlar şöyle rahatça müzik indirebileceğim site veya program söyleyebilir misiniz bana?
not: bearshare denedim, rahat kullanamıyorum, aradığım şarkıları bulamıyorum.
not: bearshare denedim, rahat kullanamıyorum, aradığım şarkıları bulamıyorum.
0
torrent kullanmakta hiç birşey yok ki. sadece utorrent programını indir yeter. goggle'a şarkı adı torrent diye arattığında çıkan sayfadan download torrent de. indiricektir hemen.
0
yaw şimdi kafama takıldı ben e-kitap indirebileceğim site sordum mod sildi bu duyuru niye silinmiyor
0
farabi
merhaba. 300-500 lira arası limiti olan bir kredi kartı almak istiyorum. vakıfbank beni reddetti. 18 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. "kesin kartını verirler" diyebileceğiniz bir banka var mı?
merhaba. 300-500 lira arası limiti olan bir kredi kartı almak istiyorum. vakıfbank beni reddetti. 18 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. "kesin kartını verirler" diyebileceğiniz bir banka var mı?
0
lamneth
merhabalar,şimdi şöyle bişey var ben bu sigarayı istediğim zaman bırakıp aylarca içmeyebilen biriyim. ama arkadaş ortamı oldu mu gene içmekten imtina etmeyen biriyim.bunun yanında çocukluğumdan beri devam eden akciğer rahatsızlığım var. sürekli öksürük vardır bende yaz kış hiç geçmez. doktora gittim
merhabalar,
şimdi şöyle bişey var ben bu sigarayı istediğim zaman bırakıp aylarca içmeyebilen biriyim. ama arkadaş ortamı oldu mu gene içmekten imtina etmeyen biriyim.
bunun yanında çocukluğumdan beri devam eden akciğer rahatsızlığım var. sürekli öksürük vardır bende yaz kış hiç geçmez. doktora gittim ve SEFALOSPORİN içeren bir antibiyotik verdi.
şimdi sorum, ben sigarayı bıraktıktan sonra vücut ciğerde birikenleri atmaya çalıştığından heralde öksürüğüm çoğalıyor ve balgam çıkmaya başlıyor. şu an da yaklaşık 2 aydır sürekli sigara içer durumdayım. öyle çok değil ama günde en azından 5-10u buluyor.
acaba bu antibiyotiğe sigarayı bırakıp ciğerlerim temizlendikten sonra mı başlasam, yoksa hemen bırakıp mı başlasam?
teşekkürler.
şimdi şöyle bişey var ben bu sigarayı istediğim zaman bırakıp aylarca içmeyebilen biriyim. ama arkadaş ortamı oldu mu gene içmekten imtina etmeyen biriyim.
bunun yanında çocukluğumdan beri devam eden akciğer rahatsızlığım var. sürekli öksürük vardır bende yaz kış hiç geçmez. doktora gittim ve SEFALOSPORİN içeren bir antibiyotik verdi.
şimdi sorum, ben sigarayı bıraktıktan sonra vücut ciğerde birikenleri atmaya çalıştığından heralde öksürüğüm çoğalıyor ve balgam çıkmaya başlıyor. şu an da yaklaşık 2 aydır sürekli sigara içer durumdayım. öyle çok değil ama günde en azından 5-10u buluyor.
acaba bu antibiyotiğe sigarayı bırakıp ciğerlerim temizlendikten sonra mı başlasam, yoksa hemen bırakıp mı başlasam?
teşekkürler.
0
tabi ki ama bunu veren doktor 12 saat mesafede ve 2 ay oldu bu antibiyotiği vereli hala başlamadım. belki burada da doktorlar vardır diye sordum.
0
insan sağlığı ile ilgili sorunlara burda çare arar mı? bi doktora gitsen hee hacı????
0
Allah Allah ne sorun oldu arkadaş ya? sağlık soruları diye özel bir bölüm var burada. ayrıca bugün cumartesi, yarın pazar. yani doktora gidebilmek için en azından pazartesiyi beklemek gerekiyor. ayrıca belirttiğim gibi bunu veren doktora ulaşmam imkansız. başka bi doktora ulaşmak içinse, sıra almam falan gerekiyor büssürü angaryası var. maalesef özel sağlık sigortam yok veya özel hastaneye gidecek kadar zengin değilim. buradan olan doktorlar muhakkak vardır diye soruyorum. ne kadar büyütüldü anlamadım.
0
komutanlogar
Arkadaşlar şimdi 5 milyarım var. bu paraya da anca şahin filan ediyor. fakat ben bunu alıp binmeye utanıyorum. yani ne bilim kıro takımına dahi olacam hissi uyandırıyor bende. yaşım 20 siz ne diyosunuz.
Arkadaşlar şimdi 5 milyarım var. bu paraya da anca şahin filan ediyor. fakat ben bunu alıp binmeye utanıyorum. yani ne bilim kıro takımına dahi olacam hissi uyandırıyor bende. yaşım 20 siz ne diyosunuz.
0
kardeş bence gerçekten ihtiyacın varsa utanma ya al kesinlikle.ama öylesine alıyosan salla uğraşılmaz.
0
Broadway'e binilmez mi ya? Görüntü olarak bir sorun yok ama eski olduğu için çok arıza çıkartabilir.Mümkün olduğunca yüksek modelli bir araç bulun derim elinizdeki paraya.
0
bahsettiğin broadway'e de binerim, şahin'e de binerim toros'a da binerim. kimseden çekinmem. herkes kendi kesesine göre alıyor, utanacak bir şey yok.
0
Uno +1 okula bir arkadaş onunla geliyordu oradan biliyorum çok atik bir araba. temiz bulabilirsen eğer uno iyi olur.
0
o paraya güzel bi vespa alınır. kırmızı renkte. çok da güzel olur.
ama illa ki araba alıcaksan ve şahin tarzı arabaları da itici buluyorsan reno twingo al. 6-7 bin liraya bulabilirsin.
ama illa ki araba alıcaksan ve şahin tarzı arabaları da itici buluyorsan reno twingo al. 6-7 bin liraya bulabilirsin.
0
bak burada satıyor adam mis gibi vosvos. onu al: (git: #328667)
1500 tl daha bulursun belki
1500 tl daha bulursun belki
0
Bu utanılacak birşey değil ki. Ben üniversitenin ilk yılında 18 yaşındayken fiat bis alıştım. Yağmur altında otostop çeken öğrenciler hatta ablam bile burun kıvırıp arabaya binmiyordu o derece. Ama cidden hurda da olsa kendi arabanızla gezip tozmak güzel birşey.
Arabayı alırsınız bir şekilde ama iki şeyi düşünün, 1 yakıt, 2 bakım masrafı.
Şahin biraz fazla yakabilir. Bu gösterdiğiniz broadway ise 27 yaşında, hergün masraf çıkarır. 5k liranın üzerine bi iki bin lira daha koyup daha genç arabalar alabilirsiniz. Mesela 97-98 twingolar var o fiyata. Konfor falan aramıyorsunuzdur zaten, o tip birşeyler tercih edebilirsiniz.
Arabayı alırsınız bir şekilde ama iki şeyi düşünün, 1 yakıt, 2 bakım masrafı.
Şahin biraz fazla yakabilir. Bu gösterdiğiniz broadway ise 27 yaşında, hergün masraf çıkarır. 5k liranın üzerine bi iki bin lira daha koyup daha genç arabalar alabilirsiniz. Mesela 97-98 twingolar var o fiyata. Konfor falan aramıyorsunuzdur zaten, o tip birşeyler tercih edebilirsiniz.
0
www.sahibinden.com?
3000 liraya bırakır bunu sahibi.
kalan parayı da arabayı adam etmek için harcarsın.
pek konforlu sayılmaz ama dışardan bakınca güzel görünüyor, senin kriterin de dışardan güzel görünmesi zaten.
3000 liraya bırakır bunu sahibi.
kalan parayı da arabayı adam etmek için harcarsın.
pek konforlu sayılmaz ama dışardan bakınca güzel görünüyor, senin kriterin de dışardan güzel görünmesi zaten.
0
yav bundan utanılır mı dostum. Benim üniversitede, lisansta okurken tempram vardı, 6 bin liraya sattık sonra. Ara sıra bozuluyordu sanayiye götürüyordu peder, o zamanlar okula metro ile gidiyordum. O kadar çok arıyordum ki arabamı.
Araba yav bu utanılır mı, en boktan arabayı , metroya otobüse tercih ederim. Kapının önünden biniyorsun mis gibi.
Hem bunun kıroluk ile alakası yok, paran çok olsa gidip bmw'e binmeyi sen de bilirsin. Paran ne kadar ise onu alırsın.
www.sahibinden.com
Araba yav bu utanılır mı, en boktan arabayı , metroya otobüse tercih ederim. Kapının önünden biniyorsun mis gibi.
Hem bunun kıroluk ile alakası yok, paran çok olsa gidip bmw'e binmeyi sen de bilirsin. Paran ne kadar ise onu alırsın.
www.sahibinden.com
0
2 bin daha koyarsan dacia solenza tek seçenek. neticede 2005 model araba. bizdeki 220 bin km de hala canavar gibi.
0
Skoda Favorit alın, 3500-4500 aralığında 1990-1994 model bulabilirsiniz. Gayet kullanışlı, hem pek kibar bir araba.
www.eksisozluk.com
Biz bu arabayı 8 sene kadar kullandık, hiç bakıma falan gitmedi, ve bujilerde ateşleme dışında hiçbir sorun yaşatmadı. Bujiler değiştirildi, o da halloldu.
www.eksisozluk.com
Biz bu arabayı 8 sene kadar kullandık, hiç bakıma falan gitmedi, ve bujilerde ateşleme dışında hiçbir sorun yaşatmadı. Bujiler değiştirildi, o da halloldu.
0
ceymısın
galyalılar benim saçlar şakaklardan hafiften açılmaya başladı ve ordaki saçlar biraz yumuşadı güçsüzleşti şimdi ben buraralara nasıl bi kür uygulasam kalan saçları güçlendirsem,dökülmesini engellesem?
galyalılar benim saçlar şakaklardan hafiften açılmaya başladı ve ordaki saçlar biraz yumuşadı güçsüzleşti şimdi ben buraralara nasıl bi kür uygulasam kalan saçları güçlendirsem,dökülmesini engellesem?
0
trajikomix
soru açık, bakkalda markette bulunan sigaralardan olsun.aqua blue içiyorum ama sigara bittikten sonra kokusu 2 gün daha benimle kalıyo, buna bi dur demek lazım artık.
soru açık, bakkalda markette bulunan sigaralardan olsun.
aqua blue içiyorum ama sigara bittikten sonra kokusu 2 gün daha benimle kalıyo, buna bi dur demek lazım artık.
aqua blue içiyorum ama sigara bittikten sonra kokusu 2 gün daha benimle kalıyo, buna bi dur demek lazım artık.
0
sigara içenlerin koku alma duyusu körelir. bunu ancak sigara içmeyen bilebilir. O'da sigara içmediğine göre?
En temizini içseniz de iğrenç kokuyorsunuz, o derece itici. donunuza bile siniyo o koku.
En temizini içseniz de iğrenç kokuyorsunuz, o derece itici. donunuza bile siniyo o koku.
0
sigara içtiğim halde kokusunu rahatlıkla alabiliyorum, elimde üstümde, heryerde.
tiryaki değilim zaten yemekten sonra, ders arasında zevkine yakıyorum, davidoff bordo fln ağır geliyor, bu yüzden aqua blue ki onada kokmuyo diyenler var. baya baya kokuyor yani. marlboro touch/light deneyim biraz, olmazsa mentollere geçiş yapcam gibi görünüyor.
tiryaki değilim zaten yemekten sonra, ders arasında zevkine yakıyorum, davidoff bordo fln ağır geliyor, bu yüzden aqua blue ki onada kokmuyo diyenler var. baya baya kokuyor yani. marlboro touch/light deneyim biraz, olmazsa mentollere geçiş yapcam gibi görünüyor.
0
dahinnotha
Unutkanlik mi dikkatsizlik mi ne oldugunu bilmefigim bu sey gun icinde cokca basima geliyor. bunuyor gibi hissediyorum. az once basima gelen bir ornek vereyim:damacadan surahiye su koyacaktim. o sert kapagi acmak icin bicagin sirtini kullandim. bulasiklari yeni yikamistim fakat hatirlayamiyordum o b
Unutkanlik mi dikkatsizlik mi ne oldugunu bilmefigim bu sey gun icinde cokca basima geliyor. bunuyor gibi hissediyorum. az once basima gelen bir ornek vereyim:
damacadan surahiye su koyacaktim. o sert kapagi acmak icin bicagin sirtini kullandim. bulasiklari yeni yikamistim fakat hatirlayamiyordum o bicagi yikayip yikanadigimi cunku rafa koymak yerine tezgahin ustune koymusum. damacananin kapagini actim, bicagi belki tekrar yikadim ve yerine koydum. ardindan az once actigim kapagi kapativerdim. su koymak icin kapagini actigim aklima bile gelmedi o sirada.
tanistigim insanlarin isimleribi unutmuyorum, ezberde cok zorlanmiyorum, bir olayi tarihi gununu cok rahat hatirlayabiliyorum ama bu tarz basit seylere beynim yetmiyor.
konunun dikkatla alakali oldugunu dusunuyorum. keza kitap okumaya baslasam ilk sayfadan snra etrafa bakiniyorum. farkettigimde onuncu sayfaya gelmis oluyorum. aradaki dokuz sayfayi ne ara okudum bilmiyorum.
yas 19, saglikli besleniyorum. meyve, sebze, findik vs yerim surekli. hatta b12 hapi kullandim bi ara is garanti olsun diye.
nedir konu hakkindaki yorumlariniz?
tesekkur ederim vakit ayirip okudunuz.
damacadan surahiye su koyacaktim. o sert kapagi acmak icin bicagin sirtini kullandim. bulasiklari yeni yikamistim fakat hatirlayamiyordum o bicagi yikayip yikanadigimi cunku rafa koymak yerine tezgahin ustune koymusum. damacananin kapagini actim, bicagi belki tekrar yikadim ve yerine koydum. ardindan az once actigim kapagi kapativerdim. su koymak icin kapagini actigim aklima bile gelmedi o sirada.
tanistigim insanlarin isimleribi unutmuyorum, ezberde cok zorlanmiyorum, bir olayi tarihi gununu cok rahat hatirlayabiliyorum ama bu tarz basit seylere beynim yetmiyor.
konunun dikkatla alakali oldugunu dusunuyorum. keza kitap okumaya baslasam ilk sayfadan snra etrafa bakiniyorum. farkettigimde onuncu sayfaya gelmis oluyorum. aradaki dokuz sayfayi ne ara okudum bilmiyorum.
yas 19, saglikli besleniyorum. meyve, sebze, findik vs yerim surekli. hatta b12 hapi kullandim bi ara is garanti olsun diye.
nedir konu hakkindaki yorumlariniz?
tesekkur ederim vakit ayirip okudunuz.
0
evet sonradan hatırlamakta değil ilk yaşadığında dikkat etmekte zorlanıyorsun.
0
Çok sıklıkla yaşadığım durum. Farkettiğim kadarı ile çok önem vermediğim, basit şeylerde daha sık oluyor. Örneklediğin gibi, su doldurmak, odaya sürahiyi getirmeye gidip vardığında mutfakta ne yaptığını bilmemek vs. Çözümü bende yok. Unutmamam gereken önemli, işle vb. ilgili durumlarda devamlı not alıyorum. Telefonum günda 20 kere not hatırlatma amaçlı çalıyor. Hatırlatma koymaya değmeyecek şeylerde ise mutfağa bir daha falan gidiyorum :)
Not: Spor yapmıyorum, günümün 15+ saati bilgisayar başında geçiyor. Çok ama göz ucuyla okuyorum. Odaklanamama sorunum yok, dediğim gibi önem vermeme denebilecek bir sorunum var.
Not: Spor yapmıyorum, günümün 15+ saati bilgisayar başında geçiyor. Çok ama göz ucuyla okuyorum. Odaklanamama sorunum yok, dediğim gibi önem vermeme denebilecek bir sorunum var.
0
sakarlıkların da oluyorsa hiperaktivite ve dikkat bozukluğu olabilir. tedavisi vardır müdür.
0
Ben de ondan supheleniyordum.
Dikkat eksikliginden.
peki ne yapilabilir bu konuyla ilgili? psikayatri demeyin onu son care olarak goruyorum.
surekli beyni uyanik tutsam, yani bir sure boyunca her yaptigima dikkat edip surekli teyakkuzda olsam cozum olabilir mi?
Edit: sakarlik yok. yani biraz var. cok dikkat ederim o tatz seylere. zuccaciye girmek bile ayri bi stres. o yuzden pek sakarlgim yok. ama relax olsam yikarim herhalde dukkani. nedir tedavisi mudur?
Dikkat eksikliginden.
peki ne yapilabilir bu konuyla ilgili? psikayatri demeyin onu son care olarak goruyorum.
surekli beyni uyanik tutsam, yani bir sure boyunca her yaptigima dikkat edip surekli teyakkuzda olsam cozum olabilir mi?
Edit: sakarlik yok. yani biraz var. cok dikkat ederim o tatz seylere. zuccaciye girmek bile ayri bi stres. o yuzden pek sakarlgim yok. ama relax olsam yikarim herhalde dukkani. nedir tedavisi mudur?
0
psikiyatriyi en son çare olarak düşünüyosan, her yaptığın işe tam mânâsıyla odaklanabilmeyi, kendine öğretmen lazım. o an ne yapıyosan, o işe yüzde yüz yoğunlaşmak için aktif çaba göstermen gerekiyor. beyin öyle bi şey ki, en olmadık şeyleri, sırf irade gücüyle öğretebiliyorsun. internette dikkat eksikliği ile yazılmış olanları ama profesyoneller tarafından yazılmış olanları bul ve oku.
bonus: www.yankiyazgan.com
bonus: www.yankiyazgan.com
0
farklı bır orneği bende oluyor. özellikle çok uzun saatler yoğun sekılde calısıyorsam..eylem halinde iken yapacağım şeyi unutuyorum. resmen manyağa bağlıyorum. kendi kendime konusuyorum: "Neden burdasın"? "Yapman gereken neydi? hatırlamaya çalış" gibi..uzun saatler calısınca sapıtıyorum evet.
0
traxes
arkadaşımın kızına okumayı öğretiyorum ama sinir oldum bildiği halde naz yapıyo beni kandırmaya oyalamaya çalışıyor okumuyor ne ceza verebilirim ki
arkadaşımın kızına okumayı öğretiyorum ama sinir oldum bildiği halde naz yapıyo beni kandırmaya oyalamaya çalışıyor okumuyor ne ceza verebilirim ki
0
ödülde söyledim ancak pek fayda etmedi şimdilik sesimi yükseltiyorum henüz 1. sınıfa gidiyor
0
ceza meza verip de çocuğu daha hayatının başında kitaptan defterden soğutma sakın. naz yapıyosa yapsın. normale yakın bir zekadaki bir çocuğun okumayı sökemediği nerde görülmüş? farzet bütün sınıf okumayı söktü, sadece arkadaşının kızı okumayı sökemedi ve Şubat tatili geldi. naapacaanız? çocuğu okuldan mı alacaaanız? bi kere bu ceza lafını değil ağzına almak, kavramını aklından bile geçirme.
şu anda atacağınız hatalı bir adım, çocuğun ömür boyu okumaktan yazmaktan nefret etmesine yol açar. ödüller koyarak ne kadar özendirebiliyorsan, gittiği yere kadar götür. gitmediği yerde asla ve kat'a zorlama. lütfen!
yılmasın yavrucak. hayata küsmesin daha başlamadan...
şu anda atacağınız hatalı bir adım, çocuğun ömür boyu okumaktan yazmaktan nefret etmesine yol açar. ödüller koyarak ne kadar özendirebiliyorsan, gittiği yere kadar götür. gitmediği yerde asla ve kat'a zorlama. lütfen!
yılmasın yavrucak. hayata küsmesin daha başlamadan...
0
derisini yüzmekle başla, ayakkabı kemer cüzdan şeklinde değerlendiririz.
ne cezası kaçıncı yy da yaşıyorsunuz.
ne cezası kaçıncı yy da yaşıyorsunuz.
0
abi kiz milletiyle ugrasilmaz birak, bak sen ufacik kizla ugrasamiyorsun millet sevgilisiyle sorunlarini nasil cozsun :)
0
köpeklere bile artık ceza ile eğitmiyoruz, çocuğa da ödül verilmeli. motivasyonu sağlamalısın. korkuyla eğit,m olmaz.
0
çok fazla yanlış anlaşılmalara yol açılmış sanırım şiddete tabiki karşı birisiyim ama zamane çocuğu önüne bi ödül yada ceza koymadan hiçbişey yapmıyor onun nazıyla oynayacak kadar benim vaktim yok yazık çocuk araya gidicek anası sabahtan akşama çalışıyo babası desen suratına baktığı yok kızının elimden geleni yapmak istemiştim sadece ama bu malesef önüne bi ödül yada minik de olsa bir ceza koymadan olmuyor
0
neden acele ettiğinizi anlayamıyorum doğrusu. bekleyin üç ay daha, olmaz mı öyle? nasıl olsa öğrenecek. bu telaş, bu baskı neden? nereye yetişmeye çalışıyosunuz? böyle yaparsanız, hayatı boyunca eline kitap almak istemeyecek o çocuk. severek öğrenmesi lazım. piyasayı bilmiyorum, kim bilir ne güzel çocuk kitapları vardır o yaş için.
0
annesütü
dün gece kız arkadaşımla konuşurken şarjı bitti. telefonunu açtı tekrar aradım ve kendisine benden gitmiş "iyi geceler yarın iyi eğlenceler öptüm" diyen bir mesaj geldiğini söyledi. gelgelelim ben ne ona ne başkasına son bi hafta içinde böyle bi msg atmadım. fakat kız mesajı başkasına attığımı düşün
dün gece kız arkadaşımla konuşurken şarjı bitti. telefonunu açtı tekrar aradım ve kendisine benden gitmiş "iyi geceler yarın iyi eğlenceler öptüm" diyen bir mesaj geldiğini söyledi. gelgelelim ben ne ona ne başkasına son bi hafta içinde böyle bi msg atmadım. fakat kız mesajı başkasına attığımı düşünüyor. muhtemelen 7-8 gün önce ona attım mesajı fakan ne benim giden ne onun gelen kutusunda durmuyor o kadar eski mesajlar. vodafone'da böyle şeyler oluyor mu? bunun örnekleri var mı? bi sms in günleer sonra gitmesi görülmüş şey mi?
0
olabiliyor buna benzer seyler,bende yurtdisinda bi hatta olmustu cok yakin zamanda.
cift gönderme ya da gec gitmesi hatta cok cok gec gitmesi gibi bir durum gayet olabilen bisey.
ama genelde en sik görülen problem buna benzer mesajlarin bir kac dakika gec gitmesi.
cift gönderme ya da gec gitmesi hatta cok cok gec gitmesi gibi bir durum gayet olabilen bisey.
ama genelde en sik görülen problem buna benzer mesajlarin bir kac dakika gec gitmesi.
0
2 gün ulaşmayan mesajlar( alıcının teli kapalı ) operatörde silinir, 1 hafta saklanması mumkun değil
0
@magoria alıcının teli kapalı değil sürekli açık.
söz konusu mesajın içeriği ilişkili etkinlik bi hafta önce olmuş. son 3-5 gün içinde kesinlikle atmadım. telefon kapanıp açılınca pat bu mesaj düşüyor. telefon da iphone 3gs. bu nedir arkadaş görünmez kaza gibi?
söz konusu mesajın içeriği ilişkili etkinlik bi hafta önce olmuş. son 3-5 gün içinde kesinlikle atmadım. telefon kapanıp açılınca pat bu mesaj düşüyor. telefon da iphone 3gs. bu nedir arkadaş görünmez kaza gibi?
0
"gelgelelim ben ne ona ne başkasına son bi hafta içinde böyle bi msg atmadım"
"muhtemelen 7-8 gün önce ona attım mesajı"
kıza da böyle çelişkili konuşuyorsan inanmaz tabi :)
"muhtemelen 7-8 gün önce ona attım mesajı"
kıza da böyle çelişkili konuşuyorsan inanmaz tabi :)
0
yahu ben sana anlatıyorum olayı sen ne diyorsun. hatırladığım bildiğim günlerdir kimseye msg atmadım. o, dün gece belli bi saatte yanlışlıkla ona attığımı sanıyor. msg benden gitmiş dolayısıyla ben attım ama günler günler önce ve yine ona attım başkasına değil. sorun benim kızı ikna etmem/inandırmam değil bu teknik saçmalığa bir örnek bulabilmek.
0
Bana da olmuştu, kız arkadaşın mesajın ayrıntılarına girip bakarsa gönderilme zamanını ve ona ulaşma zamanını görebilir. Yalnız bende gecikme bir kaç gün oluyordu, 1 hafta gecikmeye denk gelmedim.
0
normalde 2 gün sonra telefona bir uyarı mesajı geliyor. mesajınız iletilememiştir diye. 1 hafta durması mümkün değil gerçekten.
0
thomas anderson
Az bahsedeyim... ÖZET: İşi bırakıp, dünyayı gezersem, istediklerimi yaparsam pişman olur muyum? Okursan yanaklarından çok fena öperim.--- Liseden sonra kazanmış olduğum üniversiteye, beğenmeme durumundan dolayı gitmedim. O ara bir akraba referansı ile bir şirkette işe girdim. İşteki durumum şu an ba
Az bahsedeyim...
ÖZET: İşi bırakıp, dünyayı gezersem, istediklerimi yaparsam pişman olur muyum? Okursan yanaklarından çok fena öperim.
---
Liseden sonra kazanmış olduğum üniversiteye, beğenmeme durumundan dolayı gitmedim. O ara bir akraba referansı ile bir şirkette işe girdim. İşteki durumum şu an başarılı görünüyor. Olumlu bakarsak, 1250TL maaş alıyorum,(kime göre, neye göre) masabaşı çalışıyorum, kısmen rahatım, yükselme durumum var. Olumsuz olarak, işin stresi var, hergün 3 saat kadar yol gidiyorum, ortam çok sıkıntılı, hayatım tekdüze duruma dönmüş durumda. En önemlisi mutlu değilim.
Hayatım son 2 yıldır bu, tek paragraf.
Ne isterdim diye sorarsanız, gözü yükseklerde bir insan değilim. "Hayat her zaman en mükemmeli vermek zorunda değil, bizde mükemmel yaşamak zorunda değiliz." gibisinden bir düşünceye sahibim. Lisede tek düşüncem vardı; dünyayı gezmek.
Çok araştırdım, çok okudum. Bazen planlı, bazen plansız ne yapacağımı az çok biliyorum. Ayakta durabilen biriyim. Bugüne kadar iş, okul ya da dışarıda olsun, hiçbir ortamda başarısız olduğumu hatırlamıyorum. İlla birileri ile uyumlu olmayı, çalışmayı en azından dostluklar kurup kendimi sevdirmeyi başardım diyeyim. "Senin en başarılı olduğun şey nedir?" diye sorsalar, "Yapabiliyorum." derim ve bu özelliğimin, bu tür bir adımda bana yardımcı olacağını düşünüyorum.
Olay bu. Biraz birikimim var, çok değil. Zaten maddiyatı katmıyorum, bir yol bulunur. Diyorum ki çıkayım yola, Türkiye'den başlayayım, il il sonra ülke ülke gezeyim. GÖreyim uzakları, insanları, toplumları tanıyayım. Dünya haritasına her baktığımda iç geçiriyorum; "Burası bana ait ama hayatım en fazla 100km2 alana sığdırılmış durumda." En uzaklara gitmek, en zoru başarmak; beni kendine çeken şeylerin başında bunlar var.
Pişman olur muyum?
Ya bugün işe iyice sarılıp şu genç yaşımda güzel yıllarımı feda ederek bir işkolik olup, para kazanacağım. 30-40 yaşıma geldiğimde yılda 1 haftalık tatile çıkacağım, 1 hafta evde dinleneceğim. Kravat takmadığım günler sayılı olacak, benden (şu andaki gibi)gerekirse izin bile yapmamam, parasını almadığım geç mesailere kalmam istenecek. 2 dairem olacak, belki birde araba felan. Emekli olup ya hastalıklı bir şehirde ya da köyde ama ikisinde de ölümü beklemek için yaşayacağım. Kısaca, "okuyan bilir" olacağım.
Ya da, çok uzun süreli bu yolculuğa çıkacağım. Azmim, kendime güvenim sayesinde gitmedik yer bırakmayıp, her türlü güzellikle tanışacağım. İnsanları gerçek anlamda göreceğim. Belki bazen pişman olacak "yanlış yerdeyim" diyeceğim ama çoğu zaman mutlu olacağım. Gelecek kaygısı ve sistem çok uzakta olacak. Bu defa ise gerçek olan "gezen bilir" rolündeyim.
Evet giriş kısmı tek paragraflık hayat kompozisyonumun, cevabına göre gelişmesi yazılacak 2 sorusu. Ölüm senaryosunun geçtiği sonuç ise, ya "evet, buydu." diyerek ya da yüzümdeki bir gülümseme ile bitecek.
Ben ikinciyi seçiyorum, sıra sizde. Cesaret lazım.
---
Ciddi ve söyleminde samimi olduğunuz cevaplarınızı yazın, içiniz dışınız bir olsun.
ÖZET: İşi bırakıp, dünyayı gezersem, istediklerimi yaparsam pişman olur muyum? Okursan yanaklarından çok fena öperim.
---
Liseden sonra kazanmış olduğum üniversiteye, beğenmeme durumundan dolayı gitmedim. O ara bir akraba referansı ile bir şirkette işe girdim. İşteki durumum şu an başarılı görünüyor. Olumlu bakarsak, 1250TL maaş alıyorum,(kime göre, neye göre) masabaşı çalışıyorum, kısmen rahatım, yükselme durumum var. Olumsuz olarak, işin stresi var, hergün 3 saat kadar yol gidiyorum, ortam çok sıkıntılı, hayatım tekdüze duruma dönmüş durumda. En önemlisi mutlu değilim.
Hayatım son 2 yıldır bu, tek paragraf.
Ne isterdim diye sorarsanız, gözü yükseklerde bir insan değilim. "Hayat her zaman en mükemmeli vermek zorunda değil, bizde mükemmel yaşamak zorunda değiliz." gibisinden bir düşünceye sahibim. Lisede tek düşüncem vardı; dünyayı gezmek.
Çok araştırdım, çok okudum. Bazen planlı, bazen plansız ne yapacağımı az çok biliyorum. Ayakta durabilen biriyim. Bugüne kadar iş, okul ya da dışarıda olsun, hiçbir ortamda başarısız olduğumu hatırlamıyorum. İlla birileri ile uyumlu olmayı, çalışmayı en azından dostluklar kurup kendimi sevdirmeyi başardım diyeyim. "Senin en başarılı olduğun şey nedir?" diye sorsalar, "Yapabiliyorum." derim ve bu özelliğimin, bu tür bir adımda bana yardımcı olacağını düşünüyorum.
Olay bu. Biraz birikimim var, çok değil. Zaten maddiyatı katmıyorum, bir yol bulunur. Diyorum ki çıkayım yola, Türkiye'den başlayayım, il il sonra ülke ülke gezeyim. GÖreyim uzakları, insanları, toplumları tanıyayım. Dünya haritasına her baktığımda iç geçiriyorum; "Burası bana ait ama hayatım en fazla 100km2 alana sığdırılmış durumda." En uzaklara gitmek, en zoru başarmak; beni kendine çeken şeylerin başında bunlar var.
Pişman olur muyum?
Ya bugün işe iyice sarılıp şu genç yaşımda güzel yıllarımı feda ederek bir işkolik olup, para kazanacağım. 30-40 yaşıma geldiğimde yılda 1 haftalık tatile çıkacağım, 1 hafta evde dinleneceğim. Kravat takmadığım günler sayılı olacak, benden (şu andaki gibi)gerekirse izin bile yapmamam, parasını almadığım geç mesailere kalmam istenecek. 2 dairem olacak, belki birde araba felan. Emekli olup ya hastalıklı bir şehirde ya da köyde ama ikisinde de ölümü beklemek için yaşayacağım. Kısaca, "okuyan bilir" olacağım.
Ya da, çok uzun süreli bu yolculuğa çıkacağım. Azmim, kendime güvenim sayesinde gitmedik yer bırakmayıp, her türlü güzellikle tanışacağım. İnsanları gerçek anlamda göreceğim. Belki bazen pişman olacak "yanlış yerdeyim" diyeceğim ama çoğu zaman mutlu olacağım. Gelecek kaygısı ve sistem çok uzakta olacak. Bu defa ise gerçek olan "gezen bilir" rolündeyim.
Evet giriş kısmı tek paragraflık hayat kompozisyonumun, cevabına göre gelişmesi yazılacak 2 sorusu. Ölüm senaryosunun geçtiği sonuç ise, ya "evet, buydu." diyerek ya da yüzümdeki bir gülümseme ile bitecek.
Ben ikinciyi seçiyorum, sıra sizde. Cesaret lazım.
---
Ciddi ve söyleminde samimi olduğunuz cevaplarınızı yazın, içiniz dışınız bir olsun.
0
frost der ki...
two roads diverged in a yellow wood
and sorry I could not travel both
bu şiirin diğer kısımlarında sorunuza cevap bulabilirsiniz. ben edebiyat fakültesi personeliyim. yaşınızı bilmiyorum; ama o kadar da geçkin olduğunu sanmıyorum. şartlarınızı durağan tutarak felsefe üzerine eğlenceli etkinliklere katılabilirsiniz. (iyi bir felsefe hocasının dersi, konuşması, felsefe okumaları vb. ) en azından kendi sorularınızı "kendinize" yöneltme fırsatı bulursunuz.
sorunuz çok güzel.
not: felsefe hocası değilim.
two roads diverged in a yellow wood
and sorry I could not travel both
bu şiirin diğer kısımlarında sorunuza cevap bulabilirsiniz. ben edebiyat fakültesi personeliyim. yaşınızı bilmiyorum; ama o kadar da geçkin olduğunu sanmıyorum. şartlarınızı durağan tutarak felsefe üzerine eğlenceli etkinliklere katılabilirsiniz. (iyi bir felsefe hocasının dersi, konuşması, felsefe okumaları vb. ) en azından kendi sorularınızı "kendinize" yöneltme fırsatı bulursunuz.
sorunuz çok güzel.
not: felsefe hocası değilim.
0
benzer bir soruyu ben de sormuştum yakın zamanda. (git: 325684)
tabii ben senin dediklerinin bir kısmını gerçekleştirdim, pişman değilim, olacağımı da zannetmiyorum. Önündeki 30 yılı böyle geçirme şansın var, git gez dolaş, en azından şansını dene yapamazsan geri döner yine iş bulursun, yine oralarda bir şekilde yaşarsın merak etme.
tabii ben senin dediklerinin bir kısmını gerçekleştirdim, pişman değilim, olacağımı da zannetmiyorum. Önündeki 30 yılı böyle geçirme şansın var, git gez dolaş, en azından şansını dene yapamazsan geri döner yine iş bulursun, yine oralarda bir şekilde yaşarsın merak etme.
0
pişman olmazsın, imrenilen, gıpta edilen, haset edilen olursun. bunların yanında meşhur da olursun. kap bi sponsorluk yeni yetme firmalardan birinden, aşılarını ol ve düş yollara... bize fotoğraflar göndermeyi unutma ve mutlaka GÜNLÜK tut. ama MUTLAKA!
0
anlaşılan o dayanılmaz eşiği aşmışsınız. ben de aynı fikirdeyim, ama tek farkım bisikletle çıkacak olmam. ben henüz kendimi yetkin görmüyorum, sen görüyorsan bir saniye daha kaybetme. belki de bir blog açarsın, oradan seni tanırız gittiğin yerlerde.
0
yemin ederim hayran kaldım. ben olsam cesaret edemezdim ama cesaret etmek lazım. güzel günler çalışma hayatıyla çok azalıyor. iyi eğlenceler, güzel günler :)
0
çok güzel olur,
acayip zevkli geçer
ama sonunda pişman olurmusun evet olursun bence.
cesaret lazım demişsin ya
işten o cesaret yoksunluğu sonunda pişman olacağını bilmenden gelmekte.
gezdin dolaştın ee sonra yine geldin buraya,
ne iş yapacaksın?
nasıl para kazanacaksın?
ne kadar birikimin olacak?
cesaret olayını çözmek istiyorsan önce işin sonunu hesaplamaya çalış derim.
not:iş güç yol olarak küçük farklarda olsa senin durmuna yakın birisiyim
acayip zevkli geçer
ama sonunda pişman olurmusun evet olursun bence.
cesaret lazım demişsin ya
işten o cesaret yoksunluğu sonunda pişman olacağını bilmenden gelmekte.
gezdin dolaştın ee sonra yine geldin buraya,
ne iş yapacaksın?
nasıl para kazanacaksın?
ne kadar birikimin olacak?
cesaret olayını çözmek istiyorsan önce işin sonunu hesaplamaya çalış derim.
not:iş güç yol olarak küçük farklarda olsa senin durmuna yakın birisiyim
0
kesınlıkle yapmalısın daha gencsın calısırsında ama bu fırsatı her zaman yakalayamassın.ama giderken mutlaka gunluk foto makıne kamera vee gittiğin yerlerden mutlaka kalıcı olucak bişiler almalısın ufak esyalar
iyi yolculuklar:)
iyi yolculuklar:)
0
Hepinize teşekkürler, yazdıklarınızdan dolayı. Hepinize temenni ve düşünceleriniz için tek tek yazmak isterdim. Teşekkürümü yeterli görün lütfen.
İçerisinden soru anlamı çıkardığım cevaplar;
@santiago nasar, yaş 20. Dediğim gibi kendi cevabım hazır. Cevap yazanları ailem gibi düşünüyorum, onlar ne der ki?
@Öneren arkadaşlar, günlük, blog, fotoğraf. :) Bunlar hayatımın son anlarında torunlarıma göstereceğim karneler olacak zaten. 2 daire yerine, beni bunlar hatırlatacak. Sırf bunun için bile insan mutlu oluyor. Sizlerle paylaşmak çok güzel olacak.
@seyduna6687, dostum; iş, para, çalışmak... Dediğim gibi, düşündüğüm şeyler bile değil. Olur dostum, olmaması için birşey olmayacak. Ama hayatımı, sırf kaybetmeyeyim diye düzenli işe adamak çok daha cesaret istiyor derim.
Benim pişmanlığım çevreme olur mu diye korkuyorum.
İçerisinden soru anlamı çıkardığım cevaplar;
@santiago nasar, yaş 20. Dediğim gibi kendi cevabım hazır. Cevap yazanları ailem gibi düşünüyorum, onlar ne der ki?
@Öneren arkadaşlar, günlük, blog, fotoğraf. :) Bunlar hayatımın son anlarında torunlarıma göstereceğim karneler olacak zaten. 2 daire yerine, beni bunlar hatırlatacak. Sırf bunun için bile insan mutlu oluyor. Sizlerle paylaşmak çok güzel olacak.
@seyduna6687, dostum; iş, para, çalışmak... Dediğim gibi, düşündüğüm şeyler bile değil. Olur dostum, olmaması için birşey olmayacak. Ama hayatımı, sırf kaybetmeyeyim diye düzenli işe adamak çok daha cesaret istiyor derim.
Benim pişmanlığım çevreme olur mu diye korkuyorum.
0
pişman olacağını hiç ama hiç sanmam.bunun bir benzerini 6,7 yıl sonra karavanla ben yapıyor olacağım.
0
50-60 yaşlarına geldiğinde hangini seçersen seç sonuçta pişmanlıkların olacak. hep aklın diğerinde kalacak. seçimini şuna göre yapman iyiliğine olur. 60 yaşına geldiğimde hangisini seçtiğimde/seçmediğimde ne tür pişmanlıklarım olur. şu anki hayatın sıkıcı ama maceraya atılmaya değecek mi?
0
www.baskaturlubirsey.com
Ayni isyerinde calistigim iki muhendis arkadasim yapti bunu. Iyi para kazandiklari islerini biraktilar ve 400 gun boyunca dunyayi dolastilar. Simdi geri donduler ve deneyimlerini paylasiyorlar. Asla pisman degiller. Ama is hayatindan da vazgecmemisler. Is bulursak calisacagiz tabi diyorlar.
Onemli olan cesaret. Ben de yapmak isterdim ama cesaret edemiyorum..
Ayni isyerinde calistigim iki muhendis arkadasim yapti bunu. Iyi para kazandiklari islerini biraktilar ve 400 gun boyunca dunyayi dolastilar. Simdi geri donduler ve deneyimlerini paylasiyorlar. Asla pisman degiller. Ama is hayatindan da vazgecmemisler. Is bulursak calisacagiz tabi diyorlar.
Onemli olan cesaret. Ben de yapmak isterdim ama cesaret edemiyorum..
0
merhaba, seninle tam olarak aynı düşünceleri paylaşıyorum. lisede de benim tek hayalim buydu ve bu yaz kısmen de olsa 25 günlük bir interrail yaparak bunu gerçekleştirmeye başladım. yolculuğa tek başıma çıkmak istedim ilk başta ama tam olarak cesaret de edemedim açıkçası ve birazcık daha tecrübeli bir arkadaşımla çıktım. yolculuk esnasında 2-3 kere ayrıldık ve farklı şehirler gezdik ve en keyif aldığım anlar yalnız başıma yolculuk ettiğim zamanlardı, çok fazla insanla tanıştım, çok değişik şeyler dinledim. döndüğümden beri aklım sürekli bir yerlere gitmekte hala.
işin en zor kısmı ise bu yolculuğu finanse etmek. ailem bu konuda pek arkamda durmadı açıkçası, ben pasaport ve vize masrafından tut aklına gelen diğer bütün harcamaları kendim para biriktirerek yaptım sadece babam söz verdiği üzere gidiş dönüş uçak bileti aldı. 4chan'de bu konuda dönen bir tartışmada ise, sürekli dünyayı gezen birisi, şunu önermiş: freelance işlerde çalışmak. önerdiği şeyler editörlük, bir dergide yazı yazmak veya kod yazmak vs. vs. ücretini dolar veya euro olarak aldığı için de gezdiği yerlerde büyük kolaylık oluyormuş ama bunu türkiye'de iş bularak yapmak oldukça zor olsa gerek.
üçüncü olaraksa ben yanımda götürmeme rağmen günlük tutmadığıma oldukça pişman oldum. iyi şanslar diliyorum sakın vazgeçme.
işin en zor kısmı ise bu yolculuğu finanse etmek. ailem bu konuda pek arkamda durmadı açıkçası, ben pasaport ve vize masrafından tut aklına gelen diğer bütün harcamaları kendim para biriktirerek yaptım sadece babam söz verdiği üzere gidiş dönüş uçak bileti aldı. 4chan'de bu konuda dönen bir tartışmada ise, sürekli dünyayı gezen birisi, şunu önermiş: freelance işlerde çalışmak. önerdiği şeyler editörlük, bir dergide yazı yazmak veya kod yazmak vs. vs. ücretini dolar veya euro olarak aldığı için de gezdiği yerlerde büyük kolaylık oluyormuş ama bunu türkiye'de iş bularak yapmak oldukça zor olsa gerek.
üçüncü olaraksa ben yanımda götürmeme rağmen günlük tutmadığıma oldukça pişman oldum. iyi şanslar diliyorum sakın vazgeçme.
0
ben dahil, bunu gerçekleştirip gerçekleştirmeme arasında kalan insanların en çok düşündükleri şey sanırım; döndüğümüzde elimizde hiçbir şey olmamasından korkmamız. malesef -özellikle türkiyede- gezginlikten kazanılan tecrübe, hayat görüşü; daha önceki iş yerinden alınmış iyi bir referanstan veya cvde gözüken bir sertifikadan daha önemli değil. ayrıca belli bir yaş hayata başlamak için çok geç algılanıyor, özellikle iş yerlerinde. ama mark amcanın şu sözünü akıldan çıkarmamak da gerek: "20 sene sonra; yaptığımız şeylerden değil, yapmadıklarımızdan pişman olacağız." o yüzden bana kalırsa bu işi her şeyi bir anda bırakıp çok uzun dönem gitmek olarak değil de, 1-2 sene çalışıp yarım sene veya 1 sene gezerek yapmak daha mantıklı. hem para birikir, hem de dönüşte yaşanacak "0'a 0 elde var 0" durumu en aza indirgemiş olunur. yani en azından benim kendim için kafamda şekillendirdiğim plan şimdilik bu.
0
gonul git der mantık kal.
gidersen pisman olacaksin gitmezsen gun gelecek burada da tatmin olmayinca gitmeliydim diye ahh cekeceksin.
yabanci dillerin nasil ingilizce cok iyi yaninda ispanyolca yada cince var mi ?
ailen gecimini sen olmadan gerceklestirebilir mi ?
iki sene sonra dondun is garantin var mi ?
kısa sureli izin al bir dene mesela Turki cumhuriyetlere git bakarsin bir haftada pisman olur donersin.
gidersen pisman olacaksin gitmezsen gun gelecek burada da tatmin olmayinca gitmeliydim diye ahh cekeceksin.
yabanci dillerin nasil ingilizce cok iyi yaninda ispanyolca yada cince var mi ?
ailen gecimini sen olmadan gerceklestirebilir mi ?
iki sene sonra dondun is garantin var mi ?
kısa sureli izin al bir dene mesela Turki cumhuriyetlere git bakarsin bir haftada pisman olur donersin.
0
@naksidil, evet. Şu an kendime gelmem adına böyle birşey gerekiyor.
@murqx, tebrik ederim. Kısa da olsa, böyle birşeyde en önemlisi ilk adımı atmak diye düşünüyorum. Sen ilk adımını atmışsın, devamını getirmen dileği ile.
@orange coffee, tamamen haklısın. Ülkemizde malesef bu tarz şeyler hem yapılmıyor; yapanlara da olumlu yaklaşılmıyor. Çalışma mevzuunda dediklerin doğru. Fakat işe bağlanmayacağımıza inanıyorsak belki uygulayabiliriz.
@Çuvaldızı, İngilizce dışında yabancı dilim yok. Ailemin geçim konusunda sıkıntısı yok, şu an da pek yarar sağladığımı söyleyemem. İş garantim yok ve evet, zaten birçok kişi için engel olan iş kısmını düşünmeyi çoktan geçtim.
@murqx, tebrik ederim. Kısa da olsa, böyle birşeyde en önemlisi ilk adımı atmak diye düşünüyorum. Sen ilk adımını atmışsın, devamını getirmen dileği ile.
@orange coffee, tamamen haklısın. Ülkemizde malesef bu tarz şeyler hem yapılmıyor; yapanlara da olumlu yaklaşılmıyor. Çalışma mevzuunda dediklerin doğru. Fakat işe bağlanmayacağımıza inanıyorsak belki uygulayabiliriz.
@Çuvaldızı, İngilizce dışında yabancı dilim yok. Ailemin geçim konusunda sıkıntısı yok, şu an da pek yarar sağladığımı söyleyemem. İş garantim yok ve evet, zaten birçok kişi için engel olan iş kısmını düşünmeyi çoktan geçtim.
0
bütün dünya bir anda gezilecek diye bişey yok..2 hafta izin al gez gel..seneye bi daha..
0
29ekim2011
bırakın artık şu kalıbı bir kenara. hem annelere kabalık, hem de modası geçti. birisi "anneye anlatır gibi" "dedeye izah eder gibi" yazarsa, ölecek olsa 1 kelime yazasım gelmiyor. eminim benim gibi düşünenler de çoktur. haksız mıyım?en ufak bir ırk memleket için en ufak şey söylense, herkes ayağa ka
bırakın artık şu kalıbı bir kenara. hem annelere kabalık, hem de modası geçti. birisi "anneye anlatır gibi" "dedeye izah eder gibi" yazarsa, ölecek olsa 1 kelime yazasım gelmiyor. eminim benim gibi düşünenler de çoktur. haksız mıyım?
en ufak bir ırk memleket için en ufak şey söylense, herkes ayağa kalkıyor nefret suçu diye. e bence bu da onun gibi bir şey. vazgeçin artık.
haksız mıyım?
en ufak bir ırk memleket için en ufak şey söylense, herkes ayağa kalkıyor nefret suçu diye. e bence bu da onun gibi bir şey. vazgeçin artık.
haksız mıyım?
0
Bence haksızsın.özeelikle teknolojik ürünleri ya da karmaşık durumları ebeveynlere anlatırken daha detaylı ve sabırlı bir biçimde anlatıyoruz,kendimizin anlayacağı şekilde değil karşı tarafın anlayabileceği şekilde anlatmaya çalışıyoruz. Bundan dolayı burada da bana çok komplike gelen bir şey sana çok basit gelebilir. Durumu özetlemeninde en basit yolu bu kalıbı kullanmak.
0
haklisin. bir de genelde ve nedense x'e anlatir gibi derken cinsiyetci yaklasimlar kullaniliyor. babaya anlatir gibi 1 kere gecerse anneye anlatir gibi 50 kere geciyor.
0
Şimdi ben çocuklarıma "çocuğa anlatır gibi" anlatıyorum, yarın o bana "annesine anlatır gibi" anlatacak. Bu bir güncel kalma meselesi. Her iki durumdada temelde sabırlı ve detaylı anlatım gerekiyor demek ki, ben bunu sevecen buluyorum.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Bu kadınların dertleri nedir ? yani neden trip atmak, saçmasapan hareketler ?bir derdi var belli ama neden gelip anlatmaz ? senin anlamanı istiyor diyeceksiniz ama anlıyorum bir sıkıntı olduğunu yani, belli ki bir derdin var. ''neyin var ? anlatmak ister misin?'' diyorum, neden ''yok bşi''
Selamlar.
Bu kadınların dertleri nedir ? yani neden trip atmak, saçmasapan hareketler ?
bir derdi var belli ama neden gelip anlatmaz ? senin anlamanı istiyor diyeceksiniz ama anlıyorum bir sıkıntı olduğunu yani, belli ki bir derdin var. ''neyin var ? anlatmak ister misin?'' diyorum, neden ''yok bşi'' gibi saçma salak cevaplar verip sinirlendirmeye kasarlar ? yani derdini insan gibi anlatsa, çözmeye çalışsam, yardımcı olsam, hatalıysam özür dilesem olmaz mı ? neden bu iletişim eksikliği ? ve ısrarla sorsam bile tripte kalmak ?
gerçi sorunun ne olduğu belli olur genelde bu durumlarda ama, direk söylesen de bu sefer itiraf etmez, ''sen yanlış anlamışsın'' gibi triplere girerler bu sefer muhtemelen.
neden böyle yapıyor bu kadınlar ? yani ilgilenmemizi istiyorlar galiba ama, yani ilgileniyorsun, ısrarla soruyorsun ama bıktırdığının ve ters teptiğinin farkına varamıyorlar mı ?
Bu kadınların dertleri nedir ? yani neden trip atmak, saçmasapan hareketler ?
bir derdi var belli ama neden gelip anlatmaz ? senin anlamanı istiyor diyeceksiniz ama anlıyorum bir sıkıntı olduğunu yani, belli ki bir derdin var. ''neyin var ? anlatmak ister misin?'' diyorum, neden ''yok bşi'' gibi saçma salak cevaplar verip sinirlendirmeye kasarlar ? yani derdini insan gibi anlatsa, çözmeye çalışsam, yardımcı olsam, hatalıysam özür dilesem olmaz mı ? neden bu iletişim eksikliği ? ve ısrarla sorsam bile tripte kalmak ?
gerçi sorunun ne olduğu belli olur genelde bu durumlarda ama, direk söylesen de bu sefer itiraf etmez, ''sen yanlış anlamışsın'' gibi triplere girerler bu sefer muhtemelen.
neden böyle yapıyor bu kadınlar ? yani ilgilenmemizi istiyorlar galiba ama, yani ilgileniyorsun, ısrarla soruyorsun ama bıktırdığının ve ters teptiğinin farkına varamıyorlar mı ?
0
efendim şimdi yok bir şey gibi saçma salak cevap veren kadın size sinirlidir. anlamanızı bekliyordur. pat diye sana kızdım çünkü şöyle şöyle yaptın demez, neden demez, çünkü kendiniz düşünüp bulursanız o hatayı kabulleneceğinizi düşünür ve içgüdüsel olarak bu onun haklı olduğu/zafer kazandığı anlamına gelecektir. maalesef kadınlar, genelleme yapmaktan nefret ediyorum ama, ilişkiyi bir tür güç savaşı olarak görürler. çoğu kadın haklı olduğunu duyarak tatmin olur. çok ağır bir kavga edin mesela, çok da haksız olun, birazcık tartışmadan sonra "aslında haklıydın" dediğinizde o konu kısa sürede kapanır. çünkü kadının beklentisi, belki de bir tür feminist dürtüyle, kazanan taraf olmaktır. erkeklerde nasıldır bilmem. hatalıysan özür dilesen... değil işte. o onu söylediği an "güçsüz" taraf haline gelir, kendin anlaman gerekir. evet, ben de tam anlamıyorum olayın niye güç gösterisine döndüğünü. bunun için ilişki konseptinde derinlere inmek gerekiyor.
atılan tribin bir bölümü de anlamadığınız içindir bu arada.
ya bunun en makul çözümü gerçekten takmamak. bırakın siz o kadını bir iki saat, kendi kendini yiyip bitirsin, sonra canı sıkılır zaten. siz kitap falan okuyun o arada. eğer zor bir kadınla karşı karşıyaysanız schindler's list izleyin. üç saatlik film lan! yok çabuk sıkılgan bir dişi ise karşınızdaki wristcutters izleyin. çok zor durumlarda kundera okuyun ya da. sufle yapın. xhamster açın. ne bileyim.
ne demek istediğimi çok aktaramamış olabilirim, malum, saat. daha ayrıntılı açıklamaya çalışabilirim yarın sabah hatırlar isem.
atılan tribin bir bölümü de anlamadığınız içindir bu arada.
ya bunun en makul çözümü gerçekten takmamak. bırakın siz o kadını bir iki saat, kendi kendini yiyip bitirsin, sonra canı sıkılır zaten. siz kitap falan okuyun o arada. eğer zor bir kadınla karşı karşıyaysanız schindler's list izleyin. üç saatlik film lan! yok çabuk sıkılgan bir dişi ise karşınızdaki wristcutters izleyin. çok zor durumlarda kundera okuyun ya da. sufle yapın. xhamster açın. ne bileyim.
ne demek istediğimi çok aktaramamış olabilirim, malum, saat. daha ayrıntılı açıklamaya çalışabilirim yarın sabah hatırlar isem.
0
çünkü kadınlara göre bariz olan bir şey erkeklere göre anlaşılmaz olabiliyor. kadın davranışınızın/öküzlüğünüzün/onu üzen şeyin vs. elbette farkında olduğunuzu düşünüyor ancak siz ısrarla neyin var diye sorunca sinirlenip yok bir şey diyor, yok bir şey demese daha kötü; kavga geliyor!
o yüzden böyle durumlarda neyin var diye sormadan önce biliyorum biraz odunum, bazı şeyleri anlayamıyorum, aslında seni incitmeyi hiç istemiyorum ama bana normal gelen bir olay seni incitebiliyor, konuşmazsak anlayamam demeniz gerekiyor.
o yüzden böyle durumlarda neyin var diye sormadan önce biliyorum biraz odunum, bazı şeyleri anlayamıyorum, aslında seni incitmeyi hiç istemiyorum ama bana normal gelen bir olay seni incitebiliyor, konuşmazsak anlayamam demeniz gerekiyor.
0
bence bu tamamen karşıdakinin bakış açısı. siz neden böyle bir soru sordunuz diyebilirim mesela size ben. Neden sahiden? "Neden erkekler kadınları anlayamıyor, neden onların ifade ettiklerini bir türlü çözemiyoruz" demek yerine "kadınlar derdini anlatamıyor" dediniz? Demek ki siz de farklı noktalardan bakamıyorsunuz! Demek ki siz de kendi bakış açınızı, algı noktanızı değiştirmek yerine, "kendini anlatamıyorsun be kadın" demeyi doğru buluyorsunuz. Kadınlar anlaşılmaz değillerdir, anlayamayan erkeklerdir. Alan rickman güzel bir laf etmişti, "kadınlarda anlaşılmayan ne var bilmiyorum, bizim gibi düşünüyorlar, anlaşılmaları çok kolay, kadın benim en iyi arkadaşımdır, eğer anlayamıyorsak, bizden daha derin düşündükleri içindir" diye.
0
@yvonne tabire dikkat. anlatamıyor değil anlatmıyor dedim. bir şeye bozulmuş, gidip ''şuna bozuldun biliyorum özür dilerim'' gibi bir cümle kursam neyi çözecek ki ? hatta ''şuna mı bozuldun ?'' dediğinde bile yok öyle bişey bozulmadım ben diye cevap vermiyor mu kadınlar ? yani ben elimden geleni yapıyorum, ama sadece benim çabalamam isteniyor ki sıkıntı da bu. tek istediğim sıkıntısını söylemesi ama ısrarla trip atmak neden ?
0
(bkz: eşeğin sikinden dolayı) olmakla beraber, ilişkiyi ihtirasa sürüklemekten başka bir istek değil. Sanıyor ki olayı anlaman senin için zor, uğraşıcaksın, niye ? çünki seven bıkmaz seven uğraşır. Bilse ki sadece sadede gelip, vakit kazanıp, olayı çözüp, mutluluğa yelken açmak istediğini demez. Peşinde koşturma ve en temelinde feminist güdüler hani. Aslında her daim "yok birşey"in arkasında ciddi sebepler yatıcak da değil, bu kelimeyi bunların lugatına kazıyan bu güdüler, alışkanlık yaptıran ise toplum, sosyal çevre sik sük sök am göt.
Bi de şimdi @2'ye binaen demek istediğim 2-3 şey var, çoğu kadına sen haklısın amk desen zafer kazandığını değil kaale alındığını düşünür ve sevinir. Olay güç savaşı değil de güçlü göreceği erkeğin onu kaale alması ve onun gücünde kendi tesirini de görmesi, erkeği güçlü olsun ama bi nedeni de ben olayım algısı. Her güçlü erkeğin arkasında bir kadın vardır sözü çift taraflı yani.
Bi de şimdi @2'ye binaen demek istediğim 2-3 şey var, çoğu kadına sen haklısın amk desen zafer kazandığını değil kaale alındığını düşünür ve sevinir. Olay güç savaşı değil de güçlü göreceği erkeğin onu kaale alması ve onun gücünde kendi tesirini de görmesi, erkeği güçlü olsun ama bi nedeni de ben olayım algısı. Her güçlü erkeğin arkasında bir kadın vardır sözü çift taraflı yani.
0
erkeğin "kadın algısı"yla ilgili beklentisi, karşılaşmayı umduğu şunlardır:
www.beautyden.com
playlistmusic.org
us.123rf.com
halbuki ilişki başladıktan sonra şuna benzer şeylerle DE karşılaşır:
ledorfineart.com
lrc.wfu.edu
upload.wikimedia.org
ve anlamaz. çünkü kadın, bütün bu altı resmin hepsidir. kadın o kadar karmaşık bir olgudur ki, erkeğin beklentileri belli iken, yüz yüze geldiği şey ona göre "total belirsizlik"tir. çünkü erkeğin algılama ve çözümleme yetisi, kadını kavramaya kâfi gelmez. bunun sonucu "frustration"dır. (bkz: frustration)
bu yetersizlik hissinin sonunda "ne trip atıyo mını sikorsky?" noktasında bulur kendini.
erkeğe, "evlenin, ya mutlu ya da filozof olursunuz" sözü boşuna söylenmemiştir. kadın sürekli emek, zaman, ilgi, ihtimam, tatmin ister. erkek de bekler ki bu ihtiyaçlar, "armut piş, ağzıma düş" kolaylığında halledilebilsin, tam maç seyrederken, tam, arkadaşlarla dört çeker geyiği çevrilirken parazit yapılmasın.
sorun, kadının bu karmaşık yapısından, erkeğin de bu yapıyı kavrayabilecek akıl, hafsala ve olgunluk seviyesine çok geç ulaşmasından kaynaklanır.
www.beautyden.com
playlistmusic.org
us.123rf.com
halbuki ilişki başladıktan sonra şuna benzer şeylerle DE karşılaşır:
ledorfineart.com
lrc.wfu.edu
upload.wikimedia.org
ve anlamaz. çünkü kadın, bütün bu altı resmin hepsidir. kadın o kadar karmaşık bir olgudur ki, erkeğin beklentileri belli iken, yüz yüze geldiği şey ona göre "total belirsizlik"tir. çünkü erkeğin algılama ve çözümleme yetisi, kadını kavramaya kâfi gelmez. bunun sonucu "frustration"dır. (bkz: frustration)
bu yetersizlik hissinin sonunda "ne trip atıyo mını sikorsky?" noktasında bulur kendini.
erkeğe, "evlenin, ya mutlu ya da filozof olursunuz" sözü boşuna söylenmemiştir. kadın sürekli emek, zaman, ilgi, ihtimam, tatmin ister. erkek de bekler ki bu ihtiyaçlar, "armut piş, ağzıma düş" kolaylığında halledilebilsin, tam maç seyrederken, tam, arkadaşlarla dört çeker geyiği çevrilirken parazit yapılmasın.
sorun, kadının bu karmaşık yapısından, erkeğin de bu yapıyı kavrayabilecek akıl, hafsala ve olgunluk seviyesine çok geç ulaşmasından kaynaklanır.
0
Konu hakkında akademik bilgim yok ama kadın ve erkeğin iletişim yollarının farklı olmasını, insanlığın ilk zamanlarından beri erkeklerin her zaman daha sosyal, toplum içinde bir şeyler halleden insanlar olmasına; kadınların ise evden çıkıp topluma karışmalarının çok daha geç olmasına bağlayabiliriz belki. Belki bunun sonucu olarak erkek beyni doğrudan sonuca odaklanmaya alışmıştır.
0
kadinlar anlamak icin degil sevmek icindir diye bir soz var ya orda ki sevmek kelimesini siz anlayin iste.
genel olarak bir kadinin etrafinda ona yazan bir cok erkek vardir tercih sayisi fazladir.
bir erkegin etrafinda ona yazan kadin sayisi muhtemelen daha azdir.
bir erkek olarak dusunun, size yazan 10 tane kadina tek tek derdinizi mi anlatirsiniz yoksa trip atip, sinir edip, surundurur musunuz?
bir erkek olarak itiraf edeyim kesinlikle doganin verdigi ozellik olarak daha zekiler, ancak bir erkegin cok akilli olmasi lazim ki niye boyle yapiyor demeden bir adim onunde sorulara cevap alsin ya da dogru soruyu sorarak cevabi bulsun.
sonuc olarak derdini anlatamayan insanin uzerine dusmemek gerektigini dusunuyorum. 2 yillik kiz arkadasima kopek cektikten sonra efendi gibi kendini anlatmaya basladi. (bkz: kopek cekmek)
malesef bu kadar basit sanirim derdini anlatmak isteyen anlatir degil mi?
(bkz: 4 s kuralı)
genel olarak bir kadinin etrafinda ona yazan bir cok erkek vardir tercih sayisi fazladir.
bir erkegin etrafinda ona yazan kadin sayisi muhtemelen daha azdir.
bir erkek olarak dusunun, size yazan 10 tane kadina tek tek derdinizi mi anlatirsiniz yoksa trip atip, sinir edip, surundurur musunuz?
bir erkek olarak itiraf edeyim kesinlikle doganin verdigi ozellik olarak daha zekiler, ancak bir erkegin cok akilli olmasi lazim ki niye boyle yapiyor demeden bir adim onunde sorulara cevap alsin ya da dogru soruyu sorarak cevabi bulsun.
sonuc olarak derdini anlatamayan insanin uzerine dusmemek gerektigini dusunuyorum. 2 yillik kiz arkadasima kopek cektikten sonra efendi gibi kendini anlatmaya basladi. (bkz: kopek cekmek)
malesef bu kadar basit sanirim derdini anlatmak isteyen anlatir degil mi?
(bkz: 4 s kuralı)
0
Temel konu iletişim değil mi? İletişim zor şey, özellikle sinirliyken konuşmam ben eşimle. Neden - çünkü o anda ağzımdan çıkacak kelimeler suçlayıcı olacak, bu durumda o da kendini savunacak, al sana kavga, haklıyken (bir öküzlük yapmıştır vs) ben onu suçladım diye haksız duruma düşeceğim. Olmaz öyle şey. O zaman beklerim, beklerken trip yaparım. Ne zaman ki sinirim yatışır, o zaman alırım karşıma "sen böyle yapınca ben çok üzüldüm, senin bu hareketini ben böyle anladım" derim, bir konuşma ortamı doğar, olayı çözeriz.
İki önemli nokta var yanlız:
* akşam yatak ayrılmayacak - sevişmeyin tamam ama bu çözülmeyecek bir olay değil
* trip süresi çok uzamayacak - takriben üzerine bir gece uyumak yeterlidir.
İki önemli nokta var yanlız:
* akşam yatak ayrılmayacak - sevişmeyin tamam ama bu çözülmeyecek bir olay değil
* trip süresi çok uzamayacak - takriben üzerine bir gece uyumak yeterlidir.
0
Bir şey ne kadar soylu ve mükemmelk ise, onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır. ERkek,akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin olgunluığpuna yirmisekizinden önce nadiren ulaşır; kadınlar ise, henüz on sekiz yaşlarında... Fakat kadınların durumunda bu ço kzayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleir.Bu sebebten ötürüdür ki kadınlar, bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar, çünkü her zaman içinde bulundukları ana sıkı sıkıya bağlı kalarak sadece kendilerine en yakın olanı, olmak üzerre olanı görürler, gerçek yerine bir şeyin görünüşüne teslim olurlar ve en önemli şeylere karşı önemsiz şeyleri tercih ederler................
Erkeklere göre kadınlar daha zayıf muahkeme melekelerine sahip olmaları nedeniyle, bunun beraberinde getirdiği üstünlükler ve mahzurlar da kadınlarca daha az paylaşılır.Daha ziyade,kadınalr zihni bakımdan miyopturlar,zira sezgiye dayalı kavrama melekeleri kendilerine en yakın olanı çok açbuk ve berrak bir şekilde algılarsa da,görüş alanları çok dardır ve uzakta olan şeyleri ihaya edemez.
Erkeklere göre kadınlar daha zayıf muahkeme melekelerine sahip olmaları nedeniyle, bunun beraberinde getirdiği üstünlükler ve mahzurlar da kadınlarca daha az paylaşılır.Daha ziyade,kadınalr zihni bakımdan miyopturlar,zira sezgiye dayalı kavrama melekeleri kendilerine en yakın olanı çok açbuk ve berrak bir şekilde algılarsa da,görüş alanları çok dardır ve uzakta olan şeyleri ihaya edemez.
0
bana göre çok da önemli olmayan şeyi, drama haline getirmesi benim suçum değil. çünkü bana göre önemli değil, kendine göre önemliyse, bunu açık açık söylemesi lazım. bu yetiştirilme tarzıyla alakalı bir şey bence, bir çay ikramında bile bir saat tatava dinliyoruz, değil mi?
her hangi bir yerde, her hangi bir muhatabım bir şeyi anlamıyorsa ben ona anlatırım. insan ilişkileri böyle bir şeydir. "herkes beni anlasın" zihniyeti kimseyi hiç bir yere götürmez. defalarca anlattığın halde anlamıyorsa sorun vardır ama.
"bilmeliydin, anlamalıydın" demek çok bencilce bir şey, çok feci derece dramadır bu, bana göre. böyle insanlar ne mutlu olurlar, ne de başkasını mutlu ederler diye düşünüyorum.
her hangi bir yerde, her hangi bir muhatabım bir şeyi anlamıyorsa ben ona anlatırım. insan ilişkileri böyle bir şeydir. "herkes beni anlasın" zihniyeti kimseyi hiç bir yere götürmez. defalarca anlattığın halde anlamıyorsa sorun vardır ama.
"bilmeliydin, anlamalıydın" demek çok bencilce bir şey, çok feci derece dramadır bu, bana göre. böyle insanlar ne mutlu olurlar, ne de başkasını mutlu ederler diye düşünüyorum.
0
ya birakin bu karmasik marmasik ayaklarini.. kadinlarin bir cogu o kadar aciz embesil ve yetersiz ki kendilerini ifade etmek icin ellerinde bir arguman yada fikir cogu zaman bulunmaz. o an oyle hissettigi icin sadece ve sadece oyle istedikleri icin ve bunu ifade edebilecek kapasite olmadigi icin tribe vurur kendini...
neymis cok karmasikmis da cok duygusalmisda .. ayni sey erkekler icin gecerli degil mi ? evet cogu zaman oyle .. siddet vb durumlarin da temel sebebi bu cogu zaman. elinde arguman veya gecerli nedeni olmayan erkekler kendi istek ve arzularini ancak bu sekilde kabul ettiriyor.
erkegin kadina uyguladigi siddet ne ise , kadinin erkege uyguladigi siddet de bu trip olaylaridir. uzak durun. kendini ifade edemeyen biriyle bir omur gecmez verem olursunuz.. omrunuz curur..
halbuki ne kadar basit ,
" bi sorun mu var ? "
"evet soyle soyle oldu bla bla bla ve bu hosuma gitmedi.. "
bu kadar basit bir iletisim seyine neden girmiyorlar sizce ? cunku gerisini dolduracak gecerli bir arguman cogu zaman yok. neden hosuna gitmedi yada hangi kismi hosuna gitmedinin alti hep bencilce ve salakca seyler..
burdan kahveci ahmet abiye baglayarak son noktayi vuruyorum hormonal olsa gerek haci.. baska turlu mantikli bir gerekce yok. kendilerini kontrol ve ifade edebilecek yeterlilikte degiller ... (herkes icin gecerli degil , hemen savunmaya gecmeyin )
neymis cok karmasikmis da cok duygusalmisda .. ayni sey erkekler icin gecerli degil mi ? evet cogu zaman oyle .. siddet vb durumlarin da temel sebebi bu cogu zaman. elinde arguman veya gecerli nedeni olmayan erkekler kendi istek ve arzularini ancak bu sekilde kabul ettiriyor.
erkegin kadina uyguladigi siddet ne ise , kadinin erkege uyguladigi siddet de bu trip olaylaridir. uzak durun. kendini ifade edemeyen biriyle bir omur gecmez verem olursunuz.. omrunuz curur..
halbuki ne kadar basit ,
" bi sorun mu var ? "
"evet soyle soyle oldu bla bla bla ve bu hosuma gitmedi.. "
bu kadar basit bir iletisim seyine neden girmiyorlar sizce ? cunku gerisini dolduracak gecerli bir arguman cogu zaman yok. neden hosuna gitmedi yada hangi kismi hosuna gitmedinin alti hep bencilce ve salakca seyler..
burdan kahveci ahmet abiye baglayarak son noktayi vuruyorum hormonal olsa gerek haci.. baska turlu mantikli bir gerekce yok. kendilerini kontrol ve ifade edebilecek yeterlilikte degiller ... (herkes icin gecerli degil , hemen savunmaya gecmeyin )
0
Herkesi bağlamaz söyleyeceklerim ama çoğunluğu kapsar sanıyorum.
Kaadınların çoğu anlık tepki vermez. Yani sinirlenince, bir laftan gözü dönünce verir de, üzülme durumunda tepki verme süresi erkeğe göre daha uzun oluyor. Ya da bir karar aldığında daha enikonu düşünebiliyor. Örneğin, bir erkek daha kolay "Soğudum, ilişki eski haline dönmeyecek, o halde ayrılayım" ama kadın ayrılma kararını verdikten sonra daha ilişki içindeyken ayrılık acısını yaşayabiliyor. Kararı verdiği için ayrılacak biliyor ama daha ayrılınmadığı için aramak, sormak, öpmek, koklamak yasak kapsamında değil; o yüzden ayrılık kararını veren kadın ayrılıktan önceki son günlerde daha çok sevgi gösterisinde bulunabiliyor. Çünkü özleyeceğini biliyor, erkeğini depoluyor. Sonra burada "İki gün önce bana neler diyordu, sonra ayrıldı" duyuruları görüyoruz. Kadın aslında daha önce ayrıldı, sadece biraz daha geç söyledi.
Trip de bunun bir parçası. Tribin iki anlamı olabilir. İlki "Ağzımla söylemedim ama beden dilim kaç zamandır bir sorun olduğunu anlatmaya çalışıyor. İlişki üzerine iki dakika düşünsen bulursun. Çıkar bakalım yakın geçmişte yaptıklarını veya yapmadıklarını" anlamı. (Neden ağzıyla söylemediği kısmına geleceğim) Yani bir kin tutma meselesi. Bu tripler anlık olmuyor genelde, uzun sürüyor. Bazen de kadının yaşıdığını sindirip onunla yüzleşmesi de zaman alıyor. Aynı taciz edildiğinde tepki veremeyip, sonra "Keşke şunu deseydim, keşke şunu yapsaydım" demesi gibi. Tabii taciz ile aynı kefeye koymuyorum da, demek istediğim bir kadın üzüldüğünde uzunca bir süre "Bunu nasıl yapar? Bunu gerçekten yaptı mı? Gerçekten yaptığının farkında değil mi?" diye düşünür, onu işleyip tepki vermesi zaman alır. Eğer o zaman içinde de erkek beklentisini yerine getirmediğinin farkına varmazsa, "Hala da farkına varamadı, inanmıyorum" diye sinirlenmeye başlar. Çünkü ilişkinin her yanını didik didik incelemeye programlıdır. Bu da trip olarak geri dönüyor.
Normalde bu kısa sürmesi beklenen bir şey. Atıyorum dün olan bir sorun için en fazla bugün trip atıp bir iki "Neyin var" sorusuna "Yok bir şey, iyiyim ben" nevrotizminden sonra açılması ve derdini anlatması beklenir. Eğer sarılma çabalarınızı tersliyor ve hala açılmıyorsa o işin şöyle bir evveli olabilir: Bir kere olmuştur, iki kere olmuştur, üçüncüde artık söylemeye utanıyordur. Bunun da nedeni şu, bize "Beğenmiyorsan, git" yaklaşımını ve güçlü kadın olmayı öğretmeye çalışırlar. Kadın sevgilisini terk etmek istemez ona bağlıdır ama bu "Beğenmiyorsan git"in yüzüne çarpmasından çekinir. Ek olarak da sevgilisi/eşi kendi kadar didik didik incelemediği için onun ilişkiye önem vermediğini düşünür. Bunların üstüne de sorunun varlığından da utanır, çünkü onu üzen bir şey onun için ilişkinin başarısızlığı demektir, "Beni eskisi gibi sevmiyor. İlk günler ağzımın içine bakardı, "Gak" desem hemen üstüme titrerdi. Artık sallamıyor eskisi kadar. Aşkımız öldü sanırım"ı kendi kendine itiraf etmesi demektir. Ki bu kadın için ilişkinin en büyük yıkım noktalarından biri; herhalde aldatma ve dayaktan bir sonra da bu gelir. Bunu itiraf etmek ve kabullenmek, eğer zaman içinde olmamışsa ve bu düşünce kafasına dank etmişse çok zor. Çünkü büyük olasılıkla bu yaşananlar ilişkinin o en güzel ilk günlerinde yaşanmayacaktı ve şu an yaşanıyorsa bir şeyler ölmeye başlamış demektir. Bu da iki şeyi doğurur: Kendine ve eşine güvensizlik. Kendine güvensizliği doğurmasının nedeni kadının "Artık ona yetmiyor muyum acaba, bu yüzden mi ilgilenmiyor" sorusunun kafasına gelmeye başlamasındandır, eşine güvensizliği de "Artık o da benimle ilgilenmeyecek, meğer biz özel bir çift değilmişiz. Diğer kınadığımız çiftler kadar dandikmişiz. O da özel değilmiş o kadar" diye düşünmesindendir. Eğer siz o sorunu bulup çıkartıp "Bu yüzden mi" derseniz, onunla hala ilgilendiğinize ikna olacak; sorunu çözmeden kendi haline bırakırsanız da bir süre sonra siniri geçecek, çünkü tüm bunları kabul edecek ama içine de gömecek. Bu da size ileride daha katmerli trip ve daha fazla sorun olarak geri dönecek. Ne de olsa o ilk günkü çift değilsiniz artık, yapılan tüm çabalar da o günlere geri dönebilmek için.
Sonuç olarak ilk yok bir şeyler hareketi sindirme için "O mu bunu bana yaptı? İnanamıyorum" kısmı için, eğer uzarsa eskiden olan şeyler birikmiş demektir. Çünkü sevgilinin ışıklar içinde sana yaklaşan özel bir varlık değil de kanlı canlı bir insan olduğunun kabulü çok zor ve bunu sindirmek zaman alıyor. Bir sorun olduğunu kendine itiraf etmekten korkan bir kişi, size de itiraf edemez.
"Kadınlar bu düşündüğünde haklı" veya "Çok haksız, ne biçim iş" demeyeceğim; sadece bazı kadınların kafasından bunlar veya bunların bir kısmı geçebiliyor. Bunun tabii ki erkek tarafı ve onun da haklı olduğu yönler ve yanlar var. Sadece "Neden böyle yapıyor olaiblirler" sorusuna cevap vermeye çalıştım.
Edit: Yuh, 4 yıllık duyuru hortlamış meğer. Yaman çakalsın sadegazoz.
Kaadınların çoğu anlık tepki vermez. Yani sinirlenince, bir laftan gözü dönünce verir de, üzülme durumunda tepki verme süresi erkeğe göre daha uzun oluyor. Ya da bir karar aldığında daha enikonu düşünebiliyor. Örneğin, bir erkek daha kolay "Soğudum, ilişki eski haline dönmeyecek, o halde ayrılayım" ama kadın ayrılma kararını verdikten sonra daha ilişki içindeyken ayrılık acısını yaşayabiliyor. Kararı verdiği için ayrılacak biliyor ama daha ayrılınmadığı için aramak, sormak, öpmek, koklamak yasak kapsamında değil; o yüzden ayrılık kararını veren kadın ayrılıktan önceki son günlerde daha çok sevgi gösterisinde bulunabiliyor. Çünkü özleyeceğini biliyor, erkeğini depoluyor. Sonra burada "İki gün önce bana neler diyordu, sonra ayrıldı" duyuruları görüyoruz. Kadın aslında daha önce ayrıldı, sadece biraz daha geç söyledi.
Trip de bunun bir parçası. Tribin iki anlamı olabilir. İlki "Ağzımla söylemedim ama beden dilim kaç zamandır bir sorun olduğunu anlatmaya çalışıyor. İlişki üzerine iki dakika düşünsen bulursun. Çıkar bakalım yakın geçmişte yaptıklarını veya yapmadıklarını" anlamı. (Neden ağzıyla söylemediği kısmına geleceğim) Yani bir kin tutma meselesi. Bu tripler anlık olmuyor genelde, uzun sürüyor. Bazen de kadının yaşıdığını sindirip onunla yüzleşmesi de zaman alıyor. Aynı taciz edildiğinde tepki veremeyip, sonra "Keşke şunu deseydim, keşke şunu yapsaydım" demesi gibi. Tabii taciz ile aynı kefeye koymuyorum da, demek istediğim bir kadın üzüldüğünde uzunca bir süre "Bunu nasıl yapar? Bunu gerçekten yaptı mı? Gerçekten yaptığının farkında değil mi?" diye düşünür, onu işleyip tepki vermesi zaman alır. Eğer o zaman içinde de erkek beklentisini yerine getirmediğinin farkına varmazsa, "Hala da farkına varamadı, inanmıyorum" diye sinirlenmeye başlar. Çünkü ilişkinin her yanını didik didik incelemeye programlıdır. Bu da trip olarak geri dönüyor.
Normalde bu kısa sürmesi beklenen bir şey. Atıyorum dün olan bir sorun için en fazla bugün trip atıp bir iki "Neyin var" sorusuna "Yok bir şey, iyiyim ben" nevrotizminden sonra açılması ve derdini anlatması beklenir. Eğer sarılma çabalarınızı tersliyor ve hala açılmıyorsa o işin şöyle bir evveli olabilir: Bir kere olmuştur, iki kere olmuştur, üçüncüde artık söylemeye utanıyordur. Bunun da nedeni şu, bize "Beğenmiyorsan, git" yaklaşımını ve güçlü kadın olmayı öğretmeye çalışırlar. Kadın sevgilisini terk etmek istemez ona bağlıdır ama bu "Beğenmiyorsan git"in yüzüne çarpmasından çekinir. Ek olarak da sevgilisi/eşi kendi kadar didik didik incelemediği için onun ilişkiye önem vermediğini düşünür. Bunların üstüne de sorunun varlığından da utanır, çünkü onu üzen bir şey onun için ilişkinin başarısızlığı demektir, "Beni eskisi gibi sevmiyor. İlk günler ağzımın içine bakardı, "Gak" desem hemen üstüme titrerdi. Artık sallamıyor eskisi kadar. Aşkımız öldü sanırım"ı kendi kendine itiraf etmesi demektir. Ki bu kadın için ilişkinin en büyük yıkım noktalarından biri; herhalde aldatma ve dayaktan bir sonra da bu gelir. Bunu itiraf etmek ve kabullenmek, eğer zaman içinde olmamışsa ve bu düşünce kafasına dank etmişse çok zor. Çünkü büyük olasılıkla bu yaşananlar ilişkinin o en güzel ilk günlerinde yaşanmayacaktı ve şu an yaşanıyorsa bir şeyler ölmeye başlamış demektir. Bu da iki şeyi doğurur: Kendine ve eşine güvensizlik. Kendine güvensizliği doğurmasının nedeni kadının "Artık ona yetmiyor muyum acaba, bu yüzden mi ilgilenmiyor" sorusunun kafasına gelmeye başlamasındandır, eşine güvensizliği de "Artık o da benimle ilgilenmeyecek, meğer biz özel bir çift değilmişiz. Diğer kınadığımız çiftler kadar dandikmişiz. O da özel değilmiş o kadar" diye düşünmesindendir. Eğer siz o sorunu bulup çıkartıp "Bu yüzden mi" derseniz, onunla hala ilgilendiğinize ikna olacak; sorunu çözmeden kendi haline bırakırsanız da bir süre sonra siniri geçecek, çünkü tüm bunları kabul edecek ama içine de gömecek. Bu da size ileride daha katmerli trip ve daha fazla sorun olarak geri dönecek. Ne de olsa o ilk günkü çift değilsiniz artık, yapılan tüm çabalar da o günlere geri dönebilmek için.
Sonuç olarak ilk yok bir şeyler hareketi sindirme için "O mu bunu bana yaptı? İnanamıyorum" kısmı için, eğer uzarsa eskiden olan şeyler birikmiş demektir. Çünkü sevgilinin ışıklar içinde sana yaklaşan özel bir varlık değil de kanlı canlı bir insan olduğunun kabulü çok zor ve bunu sindirmek zaman alıyor. Bir sorun olduğunu kendine itiraf etmekten korkan bir kişi, size de itiraf edemez.
"Kadınlar bu düşündüğünde haklı" veya "Çok haksız, ne biçim iş" demeyeceğim; sadece bazı kadınların kafasından bunlar veya bunların bir kısmı geçebiliyor. Bunun tabii ki erkek tarafı ve onun da haklı olduğu yönler ve yanlar var. Sadece "Neden böyle yapıyor olaiblirler" sorusuna cevap vermeye çalıştım.
Edit: Yuh, 4 yıllık duyuru hortlamış meğer. Yaman çakalsın sadegazoz.
0
komutanlogar
Arkadaşlar hemen hemen her gece rüya görüyorum ve bu rüyalar şu şekilde ve asıl sormak istediğimde şu.. bu rüyalarda bi gece beni tam kamyon ezecekken aniden o rüyada kamyonun beni öldüreceğini bildiğim için rüyam bi anda kesilip uyanmış oluyorum. diğer gece kendimi asıyorum ve ayağımla sandalyeyi i
Arkadaşlar hemen hemen her gece rüya görüyorum ve bu rüyalar şu şekilde ve asıl sormak istediğimde şu.. bu rüyalarda bi gece beni tam kamyon ezecekken aniden o rüyada kamyonun beni öldüreceğini bildiğim için rüyam bi anda kesilip uyanmış oluyorum. diğer gece kendimi asıyorum ve ayağımla sandalyeyi itince tam boğulurken yine gecenin bi yarısı uyanıyorum.
bi başka rüyada da salonun penceresini açıyorum aşağıya bakıp atlıyorum tam yere çakılacakken yine öleceğimi anlayorum rüya esnasında ve rüya kesilip ben uyanmış oluyorum.
size de böyle bişeyler oluyor mu yaklaşık 1 aydan beri neredeyse hergün görüyorum ve her gece uyanıyorum.
bi başka rüyada da salonun penceresini açıyorum aşağıya bakıp atlıyorum tam yere çakılacakken yine öleceğimi anlayorum rüya esnasında ve rüya kesilip ben uyanmış oluyorum.
size de böyle bişeyler oluyor mu yaklaşık 1 aydan beri neredeyse hergün görüyorum ve her gece uyanıyorum.
0
balkondan düştüğümü görmüştüm bi defasında, tam yere düşecekken uyanmıştım. zaten uyanmasaydın kalpten giderdin falan demişlerdi, ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem..
0
ben her rüyamda mutlaka uçarım mesela, ya rüyanın başında ya da sonunda. en sevdiğim şey ise rüya olduğunu anlayınca bi yerden atlayıp uçmak.
0
psikiyatrlar rüyadaki her kişi ve nesneyi ne ile özdeşleştirdiğinize göre rüyaları yorumlayabiliyorlar. ben de genelde iç içe rüyalar görüyorum ve uyanmak için özellikle farkında olduğum bir çaba göstermem gerekiyor.
stresli zamanlarda çoğu insan sıkıntılı rüya görür ama bu durum biraz ekstrem geldi bana. bence bir psikolog'a danışabilirsin.. hatta danışmalısın. hatta durma yani :)
stresli zamanlarda çoğu insan sıkıntılı rüya görür ama bu durum biraz ekstrem geldi bana. bence bir psikolog'a danışabilirsin.. hatta danışmalısın. hatta durma yani :)
0
sakin müzikler dinleyerek uyumaya çalış bi de belki işe yarar. rüyamda korkmaya başladığımda sanki her şey bana yöneliyo bana zarar vermeye başlıyo bende. belki sizinde öle bişeydir.
0
ben rüyamda yüksekten düşüp ölmüyorum.uyanınca da atlayasım geliyo o yüzden.
ölmekten korkuyo musun ?
ölmekten korkuyo musun ?
0
aslında önemli olan o anki hislerin. korkuyo musun nedir? bence fena bi rüya değil, egonun ölümü bi şekilde... iyiye işaret diyorum.
0
ölmekten tabi korkuyorum. aslında kormuyorum ölme girişimlerim neticesinde öelemeyip sakat kalmaktan korkuyorum.
0
inception geldi aklıma. rüyada ölünce gerçek hayata çıkıyosun gibi. ölünce uyanıyorsun demek ki. tabii inception dışında :) ben de daha önce öldüğümü gördüm kaç kez ama öldükten sonra da devam etti hep, hortlayıp geldim gibi yani.
bence bir psikologa danışmalısın, sinirini bozar adamın sürekli ölmek.. :/ geçmiş olsun.
bence bir psikologa danışmalısın, sinirini bozar adamın sürekli ölmek.. :/ geçmiş olsun.
0
rüyanda tam ölecekken uyanman normal. ama her gün ölümle ilgil rüyalar görmen anormal. psikoloğa danışmalısın bence de veya bu rüyaları görmeden önceki psikolojin nasıldı/bu tür rüyaları görmene neden olabilecek ne tür düşünceler geliştirdin en başta bunlar önemli.
0
yanlış hatırlamıyorsam 3 ay kadar felan sürmüştü aynı rüya her gece her gece
öleceğime kesin gözüyle bakıyordum hatta (:
neresi olduğunu çözümleyemediğim karanlık bir sokakta bıçaklanarak öldürülüyordum. uyanma da yok aylarca her gece öldüm yani (:
öleceğime kesin gözüyle bakıyordum hatta (:
neresi olduğunu çözümleyemediğim karanlık bir sokakta bıçaklanarak öldürülüyordum. uyanma da yok aylarca her gece öldüm yani (:
0
tuchi
Selam Eşi duyuru sakinleri; Bir Klasik müzik hayranı olarak sizlerinde best of larını öğrenmek istedim :) Sizi en çok etkileyen , başka diyarlara sürükleyen klasik müzik eserleriniz hangileridir ? Şimdiden çok teşekkür ederim :)iyi akşamlar diliyorum !
Selam Eşi duyuru sakinleri;
Bir Klasik müzik hayranı olarak sizlerinde best of larını öğrenmek istedim :) Sizi en çok etkileyen , başka diyarlara sürükleyen klasik müzik eserleriniz hangileridir ? Şimdiden çok teşekkür ederim :)
iyi akşamlar diliyorum !
Bir Klasik müzik hayranı olarak sizlerinde best of larını öğrenmek istedim :) Sizi en çok etkileyen , başka diyarlara sürükleyen klasik müzik eserleriniz hangileridir ? Şimdiden çok teşekkür ederim :)
iyi akşamlar diliyorum !
0
Şostakoviç, Liszt, Dvorak
Bu üç bestecinin hemen hemen her şeyini beğenir, severek dinlerim. Bir örnek vermek gerekirse, www.youtube.com
Bu üç bestecinin hemen hemen her şeyini beğenir, severek dinlerim. Bir örnek vermek gerekirse, www.youtube.com
0
Tomaso Giovanni Albinoni - Adagio In Sol Minore
Johann Sebastian Bach - Toccata E Fuga (BWV 565)
Johann Sebastian Bach - Toccata E Fuga (BWV 565)
0
Mozart'ın K136'sını oldum olası beğenmişimdir. www.youtube.com
Yine genelde Mozart sevsem de son zamanlarda Vivaldi de bir hayli ilgimi çekmeye başladı.
Beethoven'ından da şu var mesela çok sevdiğim:
www.youtube.com
Yine genelde Mozart sevsem de son zamanlarda Vivaldi de bir hayli ilgimi çekmeye başladı.
Beethoven'ından da şu var mesela çok sevdiğim:
www.youtube.com
0
Puccini- Tosca - e lucevan le stelle aryası
hayatımın fon müziği
telefon melodim
sadece biraz daha dinlemek için bazen telefonu açmıyorum
hayatımın fon müziği
telefon melodim
sadece biraz daha dinlemek için bazen telefonu açmıyorum
0
ceymısın
ya oğlum niye yalan sölüyosunuz dürüst olsanıza iki dakka delikanlı olun ulan!
ya oğlum niye yalan sölüyosunuz dürüst olsanıza iki dakka delikanlı olun ulan!
0
bazen öyle bir an gelir ki, sevdiğini kaybetmekten korkarsın. kabahatlisindir, suçlusundur ama korkarsın. zayıflığındır senin bu işte. yalana sarılıverirsin.. Allah affetsin yalan yere yemin bile edersin.. tek korkun sevdiceğini kaybetmektir.. yalan söylemeden, zekanla sıyrılamayacak kadar sıkışıverirsin bir anda. o anda yalana sarılırsın işte. bakma, bu yazdıklarım yalanı savunduğumdan değil. sadece insanın neden yalan söylediğiyle alakalı.. yalan kötüdür... söylemeyin. ben söyledim, kaybettim;)
0
@terp 'everybody lies' demiş House abi. Vardır bir bildiği bence, sende söylüyorsundur.
0
ben de ya ben de merak ediyorum bu kadar mı zor.pembe de olsa iyilik de düşünülse yalan söylemeden olmaz mı bu hayat.
0
açıklamaya üşenirsem söylüyorum bazen. bi de üzmeme yalanları var, "bi milyora aldım pahalı mı sence? geri de veremem ki öf niye aldım?"a "yok yaao iyi işte" demek gibi.
0
kimileri henüz dolduramadıkları boşlukları "nasılsa olacak, ha bugün ha yarın" düşüncesiyle, yapmış olduğu yalanını rahatlıkla söyleyebilir; ben de dahil. bazıları da içi hiç dolmayacak yalanlar söyler. onların durumu vahim. huy edinmiş olabilirler küçüklükten.
0
@skywalkeremre: peygamber değilim tabii de söylemediğim yalanı anla yani. çıkar sağlamak için vs.
0
isviçreli bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre dünyada en fazla söylenen yalan telimin şarjı az yalanıymış düşününce hakkaten bende bu yalanı kullanıyorum millet telimi istediğinde vermemek için :D
0
dahinnotha
Garip bir baslik oldu galiba. insanin hic karsilik beklemeden yaptigi iyiliklerden bahsediyorum. gercekten karsilik beklemiyor muyuz? yoksa iyi hissetmek, kendimizi kandirmak icin "karsiliksiz" kelimesini mi kullaniyoruz? gercekten karsiliksiz diye bir sey mumkun mu insan dogasi icin? Yardim, gizli
Garip bir baslik oldu galiba. insanin hic karsilik beklemeden yaptigi iyiliklerden bahsediyorum. gercekten karsilik beklemiyor muyuz? yoksa iyi hissetmek, kendimizi kandirmak icin "karsiliksiz" kelimesini mi kullaniyoruz? gercekten karsiliksiz diye bir sey mumkun mu insan dogasi icin?
Yardim, gizli bir ego tatminiyse karsiliksiz oldugu iddia edilebilir mi?
Yardim, gizli bir ego tatminiyse karsiliksiz oldugu iddia edilebilir mi?
0
"iyi hissetmek" kavramıyla "gizli bir ego tatmini" kavramını birbirine karıştırmamak lazım.
zor durumda olan, tecrübesiz olan, bize ihtiyacı olan kişilere yardım etmek, asil bir davranıştır. insanın ne kadar insan olduğunun ölçütüdür. bu nedenle, âfetlerde ülkelerin birbirine yaptığı yardımlara İNSANÎ yardım (humanitarian aid) denir. toplumda böyle hisseden ve yardım eden kişilerin teşvik ve yaptıklarının teslim edilmesi gerekir. (burada teslim etmeyi, recognition mânâsında kullanıyorum).
Bunun aksini iddia edeceklerin, Van'da ölen Japon doktorun ne tür bir karşılık bekleyerek Van'a gitmiş olduğunu açıklaması gerekir.
zor durumda olan, tecrübesiz olan, bize ihtiyacı olan kişilere yardım etmek, asil bir davranıştır. insanın ne kadar insan olduğunun ölçütüdür. bu nedenle, âfetlerde ülkelerin birbirine yaptığı yardımlara İNSANÎ yardım (humanitarian aid) denir. toplumda böyle hisseden ve yardım eden kişilerin teşvik ve yaptıklarının teslim edilmesi gerekir. (burada teslim etmeyi, recognition mânâsında kullanıyorum).
Bunun aksini iddia edeceklerin, Van'da ölen Japon doktorun ne tür bir karşılık bekleyerek Van'a gitmiş olduğunu açıklaması gerekir.
0
insan olduğumuz için. doğamızda var. (birisine yol tarif etmek de yardımdır ve o kişiden bi beklentimiz olmaz.)
0
Ben hiçbir karşılık beklemeden yardım eden kelimenin tam anlamıyla yardım-sever bir insanım."Ego tatmini" değil de "aşırı vicdan" diye tanımlayabiliyorum bunu.
0
icinden geldigi icin yardim edersin, icinden gelmeden yaptigin yardimlar icin: cikar.
0
İnsan yardımı genellikle kendisi için etmiyor. Ama bir yandan, olayı kendimize çevirirsek, kendimiz için olabiliyor. Yardıma ihtiyacı olan bir canlıya yardım edip, durumunu değiştirdiğimiz zaman içimiz rahatlıyor, o canlının haline üzülme durumumuz geçiyor. Bizi üzen bir durumu da değiştirmiş oluyoruz aslında. Ama bu saf iyi bir şey.
0
