Giriş
(10)

Neden sadece 2 tane yolcu uçağı üreticisi var?

messina123
Boeing ve airbus dışında neden başka bir üretici yok. Ve neden türkiye bilmem kaç yüz uçak almak yerine o paraya kendi yolcu uçağını üretmeye çalışmıyor. 20 sene içinde meyvesini yersin
Boeing ve airbus dışında neden başka bir üretici yok. Ve neden türkiye bilmem kaç yüz uçak almak yerine o paraya kendi yolcu uçağını üretmeye çalışmıyor. 20 sene içinde meyvesini yersin
0
messina123
(29.09.25)
temel iş metrikleri

yeni bir firma çıktığında eski firmalar o firmayı batırmak için fiyat kırarlar.
0
duyurukullanıcısı
(29.09.25)
Sıfırdan üretelim dersek üretiriz ama verimli olmaz. Olay şu ki, yeni yaptığın uçağı kullanmazsın, hele ki 100-200 kişi taşımak için. Böyle bir kullanım için yıllar boyu uçağı test etmen gerek, durmaksızın. Çünkü bir sürü problem çıkacak. Bi problemi çözeceksin, tüm teste yeniden başlayacaksın mesela. Uçak kendini kanıtlayana kadar kullanmak intihar olur.

Boeing 1910lardq bu işe girmiş, zaten yüz yıldan fazladır ekipmanlarını test etmiş, her şeyi sıfırdan yapmamış, yeni bir teknoloji gelince sadece ona odaklanmış; çünkü diğer sistemler tamamdı. Böyle böyle gelişmiş. Keza airbus’ta öyle.

Hadi bi çılgınlık yapıp 20 yıl sürecek bir proje başlatıldı. Bunca yıl zararına çalışacak. Başarılı olacağının garantisi var mı? Başka ülkeler, daha doğru düzgün yoldu taşımamış bir uçağı alır mı?

Ayrıca THY’nin 2024 geliri 3.6milyar dolarmış.
Airbus 4.23 milyar avro.

Uçak yapmaya gerek yok yani, Thy sadece hizmet satarak airbus kadar kazanıyor.

Ne zaman mantıklı olur? Türkiye’de yeni bir teknoloji geliştirilir, sadece bu topraklardan çıkar, bunu kullanarak pazarlanır.
0
substituent
(29.09.25)
Bilgi yanlış.
Embraer, comac, bombardier, atr var aklima gelen. Ama tabiki boeing ve airbus gibi değiller.

Çünkü onu yapacak iş gücü ve bilgi yok. Olay sırf para değil. Bu tarz kararlar öyle "yapalim" ile olmuyor. Örnek verirsek Arjantin'in telefon yapmaya çalışması ya da Brezilya'nin bilgisayar yapmaya çalışması gibi kaynaklara bakabilirsin. Bir de bu olaylar drone vs gibi şeyler değil, drone misal 50 kere düşsün 51. Yap. Uçak bir kere düşerse ikinciye şirket kapanabilir.
0
logisticsmanager
(29.09.25)
Boeing ya da Airbus, tarihsel olarak bütün uçak yolcu taşımacılığı krizlerini, hukuki surecleri vb atlattı. Alternatifsiz oldukları için yine de seçildiler.

Şimdi biri çıkıp yeni firma kurdugunda, hepsini olmasa da aynı kriz ve hukuki süreçlerin bazılarıni yasayacak. Ama daha çok göze batabilir bu, diğerinde "Boeing bu hallediyordur" denilebilen şey, yeni bir firma için "beceremiyorlar bunlar galiba pek ya" olarak bakılabilir, çünkü dönüp Boeing kullanırsın yine.

Medyanın bu algıyı beslemeyeceginin garantisi yok.

Maliyet, gereken teknoloji ve altyapıyı geçtim, sırf bu tarafı yüzünden epey riskli iş.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
sabanci sene 93' de
TOYOTA ile ortaklık yapti
ve güneydoğuya fabrika acacagini soylemisti,

kardaşını öldürdüler..

Otomotivde fransiz ve almanin somurgesiyiz,

Sam amca olmaz öyle dedi,
artik amerikadan da dusuk vergili arac gelecek.

hükümeti özgür iradenle sen seçtigin gün ,o zaman olabilir.
0
designer
(29.09.25)
Niye Devrim arabaları kötülendi dışlandı yok sayıldı alay edildi aşağılandı ve yok edildi ise ondan.
0
muhayyer divan
(29.09.25)
Çünkü tek başına yapmak kolay değil. Boeing, Mc Douglas firması ile birleşti zamanında. Airbus da Avrupa devletlerinin ortak girişimi. Yani iki firmada tek bir üreticinin veya ülkenin elinde değil.
0
hububrad
(29.09.25)
concorde vardi, dünyanin gelmis gecmis en sahane ucaklari, bac ve sud aviation üretirdi. sonra mal insanlar cok pahali diye mizmizlana mizmizlana bitirdiler. gene ayar oldum gece gece.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.09.25)
Öncelikle teknolojik ve lojistik olarak çok zor bir üretim prosesi. Hadi onu hallettin diyelim gizli ve açık ambargolar var. AB ve ABD lisans vermezse o uçakları sadece yurtiçinde uçurabilirsin.

uçağı bırak airbus veya boeing uçaklarına onların onaylamadığı tuvalet kapısı kolu bile takamazsın.
0
merhum
(30.09.25)
uçak sanayisi en kaliteli parçaları, en kalitesi mühendisleri ve argenin önemli olduğu bir sektör. formula 1 araçları da aynı çerçevede üretiliyor. yani sağlam bir bütçe ve sağlam beyinlerin olduğu bir sektör. yani hadi çıkalım togg yapalım kaan yapalım iha yapalım değil bu iş. ayrıca türkiye herhangi bir uçağının motorunu kendi yapmıyor bakınız kaan.

belli sektörler ekonomik gücü yüksek ülkelerde bunun sebebide en iyi mühendisleri ve bütçeleri.

devrim arabayalarıyla ne alakası var ya?=
0
mikahakkinen
(30.09.25)
(21)

Çocuk bakarken maddi olarak zorlanıyor musunuz? Pişman mısınız?

ananiyimioguz
Yoksa hayır ben çocuğun gereksinimlerine göre kendimi, işimi, hayatımı planladım, gayet rahat bakabiliyorum, ülkenin de bu durumlarını tahmin ettim, her şey yolunda sorun yok mu diyorsunuz?2. sorum çok cocuklu olanlara: Bu kadar çocuk yapmasaydım diyor musunuz?3. sorum genel, çocuk sahibi olanlara:
Yoksa hayır ben çocuğun gereksinimlerine göre kendimi, işimi, hayatımı planladım, gayet rahat bakabiliyorum, ülkenin de bu durumlarını tahmin ettim, her şey yolunda sorun yok mu diyorsunuz?

2. sorum çok cocuklu olanlara: Bu kadar çocuk yapmasaydım diyor musunuz?

3. sorum genel, çocuk sahibi olanlara: Çocuklar yetişkinse zaten bir şekilde idare ediliyordur belki ama özellikle okul çağına yeni başlamış çocuğu olanlar, keşke aile baskısı, çevre baskısına kapılmasaydım veya ana olmak istiyorum, baba olmak istiyorum, egomu tatmin etmek istiyorum, hiç gerek yok ama dünyaya bir çocuk getirmek istiyorum demeseydim de keşke doğurmasaydım diyeniniz var mı?

Olası gelecek eleştiriler üzerine açıklamalar:

Kimse çocuğunu düşünüp duygusal olarak keşke doğurmasaydım demez herhalde. Sadece mantıksal olarak düşündüğünüzde diyorum.

Yani ben dünyaya gelmeseydim de olurmuş... diyebiliyorum. Ya da hayvan sahiplenenler, ulan zormuş ya sokağa atayım, birine vereyim, sahiplendireyim vs. diyebiliyorlar.
Annesine babasına bakamayanlar bakıcı tutabiliyor, huzur evine verebiliyorlar, hatta hiç ilgilenmeyebiliyorlar.

Çocuk nedense en kutsallaştırılan şey. İnsan evlenip pişman olabilir, çocuk yaptım diye neden pişman olmasın? Yani sevmesin, bakmasın demiyorum ama içten içe pişman olup sorumluluktan dolayı bakan, kan bağı olduğu için, evladı olduğu için yani olgusal olarak bakanlar illa ki vardır. Her pişman, sokağa atacak veya sevmeyecek diye bir şey yok.
0
ananiyimioguz
(26.09.25)
Biraz ekstrem bir durumdayım. Oğlum 7 yaşında, doğduğunda ekonomik durumum pek iç açıcı değildi, bereketiyle gelir dedikleri doğruymuş.

Deli gibi çalıştım, evde hep ek iş yaptım, endüstriyel projelerden öğrenci projelerine kadar ayırt etmeden yaptım ve şu anki çalıştığım iş yerini bu sayede buldum. Proje yaptığım bir iş yeri tam zamanlı çalışmamı istedi, mevcut işimden istifa edip şehir değiştirdim.

Çocuğumun oyuncak bütçesiyle ev geçindirenler var, iyi baktığımı düşünüyorum, beni ekonomik olarak zorlamıyor ama ikinci çocuğu hem yaşımdan dolayı hem de yeni bir çocuğa verecek manevi gücüm yok diye yapmıyorum.

Hiç pişman değilim, ömrümde hiçkimseyi bu kadar sevmedim. Düzgün bir insan olması için elimden geleni yapıyorum.
0
kimlanbu
(26.09.25)
Çocuğu olan arkadaşlar genelde ailelerinden destek alıyorlar. kimi ev veriyor kimi aile para falan. Tek maaşsa eğer zaten geçinmek imkansız gibi
0
runaway
(26.09.25)
çocuk doğduktan 3 ay sonra krediyle ev alıp birde tadilat yaptırdık. çünkü neden olmasın! bu dertlere girmeseydim hiç zorlanmazdım ama şu an çok zorlanıyorum.

çocuk genel olarak masraflı tabi. ama pişman olmak falan aklımın ucundan geçmedi.
0
scudman1
(26.09.25)
Masrafı çok ama zorlamıyor şu an.

Anne olduğuma bir gün bile pişman olmadım. Aynada gördüğüm kadını tanıyamasam da yorgunluktan geberiyor olsam da hayatta yaptığım en güzel şey kızım.
0
sadakatsiz
(26.09.25)
Bir an bile pişman olmadım. Hayatımda daha anlamlı hiç bir şey yok çünkü. Çok yoruluyorsun, çok fedakarlık yapıyorsun, kendini unutuyorsun ama hepsi anlamlı bir şey için. Sırf bu motivasyon bile insan üstü bir şekilde insana dayanma kuvveti veriyor. Maddi olarak da imkanlarım daha az olsaydı daha uygun şekilde büyütürdük. Mesela 25 binlik bisikleti değil de bin liralık olanı alırdık. Ama çocuk için bir şey farketmiyor zaten sevgi dolu ailesi olsun yeter.

Oğlum doğduğunda hemen bir tane daha yapmalıyım bu ne muhteşem bir şey demiştim. Hala aynı düşüncedeyim inşallah bir kez daha doğuracağım, fırsatım olursa bir tane daha hatta. Çocuk çok güzel bir şey ve bu evrende kıyaslayabileceğin herhangi başka bir güzellik yok.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.09.25)
Bakamayacağımı hatta hem kendime hem babası ve ailesine hem de ülkenin gidişatına güvenmediğim için çocuk yapmadım, çocuk istemediğim için de evlenemedim. O şekilde düşün. İnsanların lüzumsuz eleştirilerini dikkate almana gerek yok, üzülme öyle her şeye.

İnsan duygusal olarak bazen her şeyden nefret eder. Çocukken ergenken ana babamızın ölmesini istediğimiz olmuştur, çok insana olur bu. Geçici bir durumdur ve bir süre seni hırpalarken sen yapman gerekeni yapıp kendine bakıyorsun ne durumdayım ne istiyorum ne yapabilirim diye. Şahsen hem parasızlıktan hem de vefa borcu hissettiğimden ayrı eve çıkamıyorum, mutlaka bir arada yaşamak zorundayız ve ben ona bakmak zorundayım diye hissediyorum, gitmiyorum bir yere. Kendimden veriyorum, kendime ait bir düzen, bir alan oluşturamıyorum, odamdan ibaret her şey. Öldükten sonra ulan keşke böyle yapmasaydım diyecek miyim bilmem, annemi yalnız bırakmaktan öldükten sonra hoşlanmayacağımı biliyorum ama.

Bu benim kendi vicdani hesaplaşmam, herkeste farklı olabilir, kimse kimseyi referans almak zorunda değildir. Bir dayanağa çok ihtiyaç duyuluyorsa en üst değer olarak gördüğü şeylerin (mesela dinlerin, milliyet gibi felsefe gibi çeşitli aidiyet duyulan şeylerin) ilkelerine başvurulur, düşünülür, karar verilir. Yine sen karar verirsin, insanları aşırı ciddiye almamak lazım.
0
muhayyer divan
(26.09.25)
Duyuru'daki teknik aksaklık yüzünden bir türlü düzeltemedim; en baştaki kısım "bakamayacağımı bildiğim için" olacaktı.
0
muhayyer divan
(26.09.25)
Maddi olarak biraz zorlanıyorum ama pişman değilim. Bebeğin sana bakarak güldüğünü görünce ancak neden şimdiye kadar bekledim diye pişman olursun.

Bebek olduktan sonra, bebeğin konforu için eş ile fikir ayrılıkları çok oluyor, daha sık tartışmaya başlıyosun asıl o yoruyo.
0
duyuruuser
(26.09.25)
Tek çocuğum var bebekliğinden beri tek başına bakıyorum. Bu sene ilkokula başladı. Evvelinde bakımında hep annem destekçi idi. O olmazsa işim maddi manevi çok zordu.

Çocuk isterken her yönden ne kadar zor olduğunu biliyordum, bu sebeple bir sürpriz olmadı. Ülkeye güvenim yok kendim didinerek gelir yaratmaya çalıştım. Doğum izninde dahi outletlerde kabinde ürün çekimi yapıp online sattım. O denli boş durmadan çalıştım, çalışıyorum. Eğitiminden sağlığına, giyimine, oyuncağına kadar en iyisini sağlamak için parçalıyorum açıkcası kendimi. Yorgunluktan kimi zaman canlı cenaze gibi geziyorum ama feda olsun yavru kuşuma.
0
cilekli pasta
(26.09.25)
Yorumlardan görüldüğü gibi kimse pişman olduğunu itiraf edemiyor:)
0
nothing in my way
(26.09.25)
maddi olarak zorlanmıyoruz ama bu çok değişken bir şey. bebekken bi hastalığı ya da özel mamayla beslenme gibi durumları olmazsa pek bi masrafı yok açıkçası. ama sonrasında kreş vs derken iş değişiyor. ha devlet kreşine gönderirsiniz aylık 2 bin tl, belediye kreşine gönderirsiniz 10 bin tl, özel kreşe verirsiniz 30 bine de var 60 bine de. kreşe vermez büyükler bakar, bedava. kızım 3 yaşında elle tutulur tek masrafı kreş şu an. onun dışında kıyafet, ayakkabı vs çok büyük kalemler değil.

manevi olarak zor. pişman mıyım, hayır. yani zaten doğurduğun ve sevdiğin bi canlıdan pişman olman imkansız oluyor bir nevi. keşke doğurmasaydım filan diye aklımdan geçirdiğim günler tabi ki oluyor da doğurmuşum yani pişman olsam ne olacak :D zaten koşuşturma ile geçiyor, hayatını da ona göre uyarlıyorsun, durup düşünmeye pek vakit kalmıyor bile bazen. bir de beklentiyi de ayarlamak gerek zaten öncesinde. hayat baştan aşağı değişiyor yani çocuk olduktan sonra o bar benim bu bar senin takılmayı filan planlıyorsan tabi ki pişman olursun. akşam sekizden sonrası ölüyor senin için artık. uyku saatlerine göre dışarıda olabilirsin. bebek arabada uyumayı seviyorsa şanslısın, sendromları var, inat dönemleri var, tuvalet eğitimi var, bok temizlemesi var. var da var. hani beklenti zaten bunlar olmalı. güzel yanları da ekstrası işi, katlanır kılıyor. kendini hazırlamadan hamile kalıp, işi düzgünce bölüşemeyen, destek almayan ebeveyn tabi ki pişman olur.

ha bir de destek almıyorsanız zor gerçekten. bizde eşimin ailesi bakım konusunda destek oldu. onlar olmasaydı bitmiştik. bakıcıya veremezdim mesela, evden çalışma imkanım yoksa işten çıkmam gerekebilirdi... şu an kreşe gidiyor olmasına rağmen alıp bırakma konusunda hala destek veriyorlar mesela.

araba şart gibi bir şey bu arada.

evlilik de çok sağlam olmalı. en benim diyen erkek bile babalık konusunda saçmalıyor. sizin eski duyuruları hatırlar gibiyim. onları düşünürsek eğer çocuk planı varsa önce evliliği sağlamlaştırın derim. duyuru sadece maddi açıdan bakılıyor gibi geldi olaya. ama maddiyat 1 önemli ise diğer konular 2 önemli bence.
0
elorelia
(26.09.25)
Çocuk bencillik, sırf sen ebeveyn duygularını tatmin edeceksin diye dünyaya getiriyorsun. Paran, zamanın gidiyor. Bu senin tercihin. Ama aynı zamanda çocuğu da bir savaşa sokuyorsun. Sana bir şey olsa çocuk ortada kalacak. Paran yok, gidiyon doğurup sokağa salıyorsun. İstediklerini alamıyorsun. Çocuk hep eksik kalıyor. Niye çünkü analık duygusunu yaşayacağım. Çocuk bildiğin dert ve bela.

Edit: bir de rızkıyla gelir diyen cahiller var. Evet filistinde afrikada öyle geldi. Kesin.
0
Shepard
(26.09.25)
Bunu aileye değil çocuğa sormak lazım.

Ailemin hiç arabası olmadı. Bir kere ödev yaparken maket bıçağı ile elimi kestim, acile gitmek için minibüs bekledik, öyle gittim. Taksi çok pahalı olur diye binmedik.

Bir yere giderdik, 16k denen lanet otobüste midem bulana bulana giderdim. Zor tutardım kendimi, otobüs iner inmez kusardım.

Kreş falan hak getire, anaokuluna bile gitmedim.

Ne doğru düzgün bir oyuncağım oldu, ne de herhangi bir şeyim. Kendi odam bile yoktu.

Ama aileme sorarsanız hiç pişman değildir, elinden geleni yaptık derler.
0
substituent
(26.09.25)
daha dogmadan kiyafetleri, kabanlari, puseti, besigi, carsafi derken yedi bin euro gitti.
masrafli tabii ki ama karsilanmayacak bir sey degil asla.
yasadigim ülkede cocuk parasi almak, vergi indiriminden faydalanmak, isten cikarilmaya karsi koruma altina girmek gibi artilari da cok.
pisman degilim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.09.25)
@ nothing in my way, onu özelden yazıyorlar, sanırım linç yemek istemiyorlar :(

Lanet olsun çocuğa, keşke ölse gibisinden değil de annelik / babalık bana göre değilmiş, sonradan anladım... gibisinden.

@ elorelia, evet o da ayrı bir konu zaten, onu denkleme katarsam hiç düşünemiyorum da işte şimdilik sadece "çocuk" olayını sorguluyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(26.09.25)
benim çocuğum yok ama kardeşimin ikizleri var. bana göre çocuk sahibi olmaktan değil, beraber çocuk sahibi olduğu kişiden pişman. ikisi de devlet memuru, eşi neredeyse 7/24 çalışıyor ama ona rağmen borçları bitmiyor. eşinin işi oluyor akşam geç geliyor, işi oluyor haftasonu bir yerlere gidiyor, işi oluyor iki üç gün eve gelmiyor. kardeşim neredeyse yalnız anne*. annemler çocuk bakma, okuldan alma gibi konularda destek oluyor, ben maddi destek oluyorum.
0
inheritance
(26.09.25)
Güzel soru ama türkiyede dürüstçe cevap verilebilecek en son sorulardan.
Burada da bunu görebilirsin. Artık dönüşü olmayan bir şey için en azından tepki almayalım diyerek herkes halinden memnun taklidi yapıyor. Bir de herkes varını yoğunu, hayatını, emeğini herşeyini çocuğuna veriyor ama sokaklar ssç den geçilmiyor ne hikmetse.
0
dawsonscreek
(26.09.25)
Tek çocuk var başımıza gelecekleri öngördük ekonomik imkanlarımız vardı bu sebeple ekonomik olarak hiç sorun yaşamadık
Diğer zorluklarından yana zerre pişman değiliz
0
basond
(27.09.25)
Yakınımda bir örnek var da düşünmeden edemiyorum acaba çocuğu olmasa hayatı farklı mı olurdu, yoksa aynı mı olur diye.

Amcam ülkenin sayılı üniversitelerinden 2000lerin başına mezun olmuş bir mühendis.
İngilizcesi de çok iyi. Normalde hep zaten biraz içe kapanıkmış ama öğrenciyken dünyayı falan gezerdi.

Evlendi 2 çocuğu oldu. Eşi de benzer donanımda. İkisi de çalışmasına rağmen çocuk bakmaktan ne bir ev değiştirebildiler ne bir araba değiştirebildiler (2000 model) ne bir seyahat ediyorlar. İstanbulda 20 yıldır ev-iş arası gelip gidiyorlar.

Ne zaman maddi olarak bişey sorsam, ya çocukların okul masrafı çok nasıl yapalim diyor.

Yıllık zaten şu kadar para gitti diyor. Hayır öyle pahalı oyuncaklar, kıyafetler de almazlar yani. Tek kısmadıkları şey eğitim ve yeme içme.

Ama ben anlamıyorum 2 tane uzman veya yönetici seviyesinde evli insan, nasıl 2 tane çocuğa bakarken hayatlarını bu kadar ot gibi yaşayabilirler?

Hiç mi bir hobiniz yok, merak ettiğiniz bir yer yok.

Amcam kuzenlerle olan gruba sürekli evliliğin pişmanlık olduğu alt metinli komikli videolar atıyor son yıllarda. Şakayla karışık amca zorla tutuluyorsan işaret yap diyeceğim de demiyorum.

Yenge tarafını bilmiyorum onda da durum farksız değildir herhalde.

Böyle olunca hadi evlilik pişmanlık olabiliyor bunu herkes rahatlıkla dile getiriyor da, acaba kendilerine itiraf edemedikleri diğer bir konu da, belki çocukların da pişmanlık olduğudur. İnsan bunu kendine yediremeyebilir ama hayatlarını yaşayamadıklarına engel şeylerden biri de çocuk yapmaları olabilir.

Belki aranızda nispeten daha iyi yaşayanı vardır ama yine de çocuk hayatınızı bir şekilde etkilediği için belki çocuksuz olsaydım... ki senaryoyu düşünüyorsunuzdur ama suçu da çocuğa atmak vicdanınızdan geçmiyordur. Çünkü sonuçta çocuğun da bir suçu yok, onu siz yaptınız.

Ah o gülüşü yok mu, ah o sarılması yok mu, ah o anne baba demesi yok mu... diyerek belki de kendinizi tatmin etmeye çalışıyorsunuzdur. Kaldı ki çocuğun da hayırlı olup olmaması, sorunlu olup olmaması gibi de bir ihtimal var da ona çok girmiyorum.

Geri dönüşü olmayan bir karar için "ya aslında biraz pişmanım" demenin de ne faydası olur bilemiyorum ama en azından belki dürüst olanlar vardır, bana bir fikir verirler diye sordum.
0
🌸ananiyimioguz
(27.09.25)
Bir de ben yanlış mı hatırlıyorum sanki dizilerde filmlerde ya da gerçek hayatta duydum ya.

Kavga sırasında senin oğlun, senin kızın, babasının oğlu, anasının kızı ne olacak,
Sen istedin, al çocuk istiyodun ne oldu, sen istedin sen bak, çocukla ilgilenmiyorsun, zaten onu hiç sevmedin vs. vs... liste uzar gider. Evi terk edenler, çocuğunu terkedenler de cabası.

Bunlar olmuyor mu? Pedagojik olarak veya psikolojik olarak yanlış söylemler ve hareketler, bunları yapabilecek olanlar çocuk yapmamalı bence de ama mantıklı düşününce böyle konuşuyoruz, çocuğu yapınca, yani bizzat deneyimleyince işin uzmanı da olsak işler çığırından çıkabilirmiş gibi geliyor.

O yüzden tek tük bir kaç kişi dışında kimsenin bunu itiraf etmemesi de garip geldi.

Sanki bunlar hep oluyormuş da evli ve çocuklu kişiler arasında bunlar bilinen bir gerçekmiş, ama bunlar gizli bir örgüt olarak dışarıyla paylaşmıyorlarmış gibi geliyor.

Çevre baskısı ve duygusal baskı hala üzerlerinizde hakim ve gerçeği düşünmekten ya da söylemekten alı koyuyormuş gibi geliyor.

Bu herkeste oluyor diyemem ama, bu kadar herkesin "hiç olmuyor hayır" demesi belki de iyi kötü değer yargılarınızı tetikliyor ve kendinizi kötü ebeveyn olarak düşünmenize sebep olacak diye kendinize bile itiraf edemiyorsunuzdur kim bilir.

Bu arada belki cevap verenler gerçekten tek tük sıkıntılar olsa da hem kendileri hem çocukları sorunsuza yakındır ve güzel geçiyordur hayatları, ona bir şey diyemem.
0
🌸ananiyimioguz
(27.09.25)
1-cocuk=sorun demek o yuzden kimse sorun yok diyemez herhalde. Zorluk olarak benim tahminimin kesinlikle ustune gecti. Maddi olarak zorlanmiyorum diyemem. Kendimden kisarak su ustunde kalmaya calisiyorum.
2-tek cocukta durdugum icin hayir. finansal olarak tek cocugun ustune cikmam imkansiza yakindi.
3-aile baskisi sifirdi. ben istedim oldu, sifir pismanlik. tekrar basa donsem yine cocuk yaparim.
0
cooperr
(27.09.25)
(15)

Sahibinden'deki "son fiyat nedir" sorusu

chicha_v2
Buna ne diyorsunuz arkadaşlar?Kafamdaki ilk indirimli tutarı söylüyorum bi daha yazmıyorlar. Birkaç yüz bin indirimli fiyat mı bekliyor insanlar anlamıyorum ki? :D
Buna ne diyorsunuz arkadaşlar?

Kafamdaki ilk indirimli tutarı söylüyorum bi daha yazmıyorlar. Birkaç yüz bin indirimli fiyat mı bekliyor insanlar anlamıyorum ki? :D
0
chicha_v2
(25.09.25)
herkes bi pazarlık peşinde. pazarlıksız deyince anlamıyorlar. cevap vermemeleri senin açından daha iyi. fazla pazarlık yapmaya çalışıp seni delirtebilirler çünkü. fiyat ona uymuyor demek ki
0
jelly bear
(25.09.25)
Bizim millet mal. Kandırılmak istiyor. Mesela senin malın 100k. 105k yazmalısın bu aptalları tatmin etmek için. Sonra 95'e düşeceksin. Anlaşacaksın. Dürüst şekilde 100k kardeşşş dersen 90'a zorlarlar. Sinir harbi. Düzgün adam zaten çıktığında belli edecek. İlgili alıcı yazar sorar günaydın der. Gel çay içelim muhabbet edelim der, bir tur da ben bineyim der. Yazmıyorsa ilgi duymuyor, seni sevmiyor, muhabbet istemiyor vs kısaca isteyen vakit de para da ayırır xD
0
Shepard
(25.09.25)
baya ucuz bi fiyat yazıp şu kadara sattım hocam diyin deliriyorlar
0
nahtoderfahrung
(25.09.25)
Herkes mal almak istiyor ama parası yok. Bari alma hevesimi tatmin ediyim istiyor. Yanii 100 yazdın adam 90 olsun dedi. O an tamam 85 e veriyorum desen yine kabul etmeyecek.

Para yok millette. Bari satıcıya artistlik yapayım diyor. Tatmin olma derdindeler. Bak satıcıyı yalvarttım. Bana satmak için uğraştı ben almadım diyecek.

Çözüm vavacars a falan ver efendi gibi. Çar çakalla uğraşma.
0
luluki
(25.09.25)
onlar ciddi alıcı değil zaten boşver.
hiç cevap vermemeni, "ciddi alıcıysan gel araca bak, orada konusalım" demeni tavsiye ederim
0
abelardo
(25.09.25)
Bir şey satarken fiyatı yükseltip pazarlıkla normal fiyatına çekiyorum.

Bir kere oyun satıyordum, birisi pazarlık etmeden direkt almaya kalkıştı. Ben de dedim onun fiyatı 50₺ daha az. İnsanlar pazarlık diye tutturduğu için yüksekten koydum diye.

Valla keşke şu pazarlık saçmalığı olmasa. Hele alıcı durumda pazarlık yapmaktan nefret ediyorym.
0
substituent
(25.09.25)
Onlar alıcı bile değil. Sırf geyik olsun diye soran bile var. Adam mesela 5 ay önce kendi arabasını satmış 800 bine, sen arabayı koyuyorsun 1 milyona mesela. Kendi kendini yiyor "nah satarsın 1 milyona" diye. Sonra mesaj atıyor işte kaça bırakırsın falan. Hiç araba almayacak olan bile mesaj atar yani öyle toksik bir ortam haline gelmiş sahibinden. Bazıları da işte piyasası 1 milyon olan aracı senden 800'e almaya çalışıyor ki 1 milyona kendi satsın. 200 bini cukkalasın. Öyle tipler de var.
0
himmet dayi
(25.09.25)
Maalesef ben de kafamdaki fiyatın üzerinde yazdım bu "pazarlık perileri" yüzünden.

2285 yazdığım arabaya düz 2000 olur mu diyor şimdi de adamlar. Benim kafamdaki son fiyat 2200. Hadi düzgün biri gelse 2175'e bırakırım. Meşhur galericiler (S&S, Yeniköy Motors vs.) falan arıyor olmadı onlara vereceğim benim düşündüğüm fiyatı versin de kaça satıyorsa satsın allayıp pullayıp :)
0
🌸chicha_v2
(25.09.25)
Gecen bi hoparlor bakiyordum, 100bin yazmis adam.

Biri de mesajlarda "90bine olur mu, vay soyle vay boyle" diye 2 saat dil dokmus.

Adam da "tamam, gelip alabilirsiniz" yazmis.

Bu işsiz de adama cevap olarak "ya simdi baktim da 85 cikiyor" falan diye gevelemeye baslamis.

Illa bi dibine kadar zorlama, illa bi cingenelik olacak almak icin. Adam 90a olmaz deseydi 95e kosa kosa giderdi almaya.

Olayin fiyatla, parayla ilgisi yok. 10 liralik sey icin de ayni sey gecerli. Daha cok psikolojik
0
brkylmz
(25.09.25)
Boş muhabbette yazıyorlar o çok mesaj geldi ki ben sırf bu yüzden ilanı mesaja kapadım. Ciddi alıcı zaten konuşmasından kendini belli eder, gelip bakar.
0
mirty
(25.09.25)
Boş muhabbet.

Bir de ergenlik. Zamanında craigslist’te ülkeden ayrılacak expatın ilanı vardı. Evdeki her şeyi bir hafta içinde satmak zorundaymış. Adamın çok güzel yarış bisikleti var. O zamanın parasıyla 5.000 tl istiyor. Her gün arayıp 500 lira düşündüğüne teklif veriyordum ve adam kabul ediyordu. 3000’e ok dediğinde 1000 lira dedim ve sana vereceğime çöpe atarım demişti. Ergenliğimin zirvesi :)
0
gabe h coud
(25.09.25)
Son araba sattığımda İlana 720 yazdım. İnsanlar 650-690 arası tekliflerle geldiler. Fiyatı 750’ye çektim. 1 gün sonra 720’ye sattım. İnsan psikolojisi garip.
0
messina123
(25.09.25)
Telefonda para konuşmuyorum gelin görün ürün başında pazarlık yaparız diyorum
0
basond
(25.09.25)
abi onlar akıl hastası. seni de hasta eder
0
runaway
(25.09.25)
Bugün akşam 5'e kadar kapora şu kadarı yatırırsan, en son fiyat şudur diyorum. Yüzdesel bir oranı yok en yakın düz rakama yuvarlıyorum. Zaten kafamdaki rakam misal arsa satış için 3250 ise 3300 yazıyorum. Diğer türlü asıl kafamdaki rakamı yazsam daha da indirim isteyecek, o yüzden indirim yapacak kadar az şişirip yazıyorum fiyatı.
0
koskoca kirpi
(25.09.25)
(11)

Türkiye’nin gizli nükleer programı var mıdır?

messina123
Herkesten ve hatta belki de cumhurbaşkanlarından bile gizlenen yeraltında belki 60 senedir devam eden bir nükleer programımız var mıdır sizce?
Herkesten ve hatta belki de cumhurbaşkanlarından bile gizlenen yeraltında belki 60 senedir devam eden bir nükleer programımız var mıdır sizce?
0
messina123
(24.09.25)
bence yok. nükleer programları radyoaktivitenin tespiti ve radyoaktif malzemelerin takibi kolay olduğu için pek öyle gizleyemezsin.
0
orpheus
(24.09.25)
Yoktur çünkü dünyadaki uranyum kaynakları ve kapasiteleri belli. Nükleer yapacaksan bunlara ihtiyacın var. Şimdi istesen bile isteyen ülke hemen alamıyor. Kime ne kadar verildi her şeyin kaydı var. Hammaddeye gizliden el altından ulaşamazsın
0
grimavi
(24.09.25)
dünyadaki tüm istihbarat ajanlarının cirit attığı bir ülkeyiz, gizli bir programımızın olacağını hiç sanmıyorum. varsa da ancak bizden gizlenmiştir. oda olsa olsa amerikanın izin verdiği kadar olur.
0
my fault
(24.09.25)
Türkiye'nin gizli hiçbir şeyi yok.
0
Batuhanolabilir
(24.09.25)
turkiye'nin herkesten gizledigi ve ilerleyen bir program yok. akademik calismalar var, bir kismi uzun zamandir ilerlemese de kiymetli calismalar. ozellikle toryum icin lab ve sim calismalari var.

bunlarin disinda 150 kadar nukleer baslik ve bunlari tasiyacak cesitli varyasyonlarda fuze de incirlik'te nato sebebiyle bulunuyor. yerleri degismis diger uslere tasinmis olabilir ama cok dusuk ihtimal veriyorum.
0
klassno
(24.09.25)
:) herkesten ve hatta belki de cumhurbaskanlarından bile gizlenen hiç bir şey oldugunu zannetmiyorum. bir grup derin bürokrat ve bilim adamının gizli nükleer programlar ile falan uğraştıgını hiç zannetmiyorum. gizlense gizlense kirli bağlantılar, rüşvet, rant falan gizlenir. kaldı ki o bile gizlenmiyor.
0
abelardo
(24.09.25)
Bunu ülkede yapabilecek insan/bilgi birikimi yokki. Velev ki böyle bir şey yapılıyor, çalışan mühendislerin büyük çoğunluğu Türk değildir.

Bir ara Kıbrıs’ta petrol arıyorduk bir gemiyle, Avrupa ile papaz olmuştuk hatta. Cüneyt Özdemir de o gemiye gidip Avrupa’nın inadına petrol arıyoruz gibi bir video çekmişti. Gemide çalışa mühendisler yabancıydı.
0
substituent
(24.09.25)
yunan devlet kavramini kesfettiginde ,

iki temel olgu üzerine kurdu,

Güvenlik ve hazine.

bizde ikiside bagimsiz degil,

önce devlet olabilmek lazım,

sonra uzayada gidersin,

atomuda parcalarsin..
0
designer
(24.09.25)
Yok da değil. How know var. Akp kozmik odaya girdikten sonra neler değişti oraları konuşmak doğru değil sory
0
topkapiaksaray
(24.09.25)
var ise gizli olduğu için de yok diyeceğiz ne diyeceğiz ki başka, senin benim buradakilerin bildiği bir şey gizli olabilir mi? hadi geçtim o gizli programdaki biri de burada takılıyor olsun, evet, kayserideki tekstil fabrikasının altında aslında uranyum zenginleştiriyoruz der mi :)
0
selam
(24.09.25)
Program yoktur ama genelkurmay’da bir dosyası vardır
0
kaptan memo
(25.09.25)
(4)

İngilizce telaffuzu geliştirmek için

sekizdokuzon
Yurtdışında bulunmadan bu konuda ilerlemek için neler yapılabilir?Teşekkürler.Peşin not: Turksun ve aksanlı konusman normal cevabını kabul etmiyorum. Elbette ana dili İngilizce olan biri kadar akıcı konuşamayacagim ama Pakistan, Hindistan, Yunanistan vatandaşı olup ne dediği herkesçe anlaşılan insan
Yurtdışında bulunmadan bu konuda ilerlemek için neler yapılabilir?

Teşekkürler.

Peşin not: Turksun ve aksanlı konusman normal cevabını kabul etmiyorum. Elbette ana dili İngilizce olan biri kadar akıcı konuşamayacagim ama Pakistan, Hindistan, Yunanistan vatandaşı olup ne dediği herkesçe anlaşılan insanlara rastlıyoruz.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(24.09.25)
Kendinle barisik ol be. İngilizin bile aksani var. Bu arada hintli pakili duzgun konusan yok hepsi dad du du dhat seklinde d d d kullaniyor her kelimede
0
Shepard
(24.09.25)
Bir yerde okumuştum, bilmediğiniz yeni müzikler dinleyip anladığınız kadarını tekrar etmeye çalışın gibi bit öneri vardı.
0
substituent
(24.09.25)
Fonetik alfabe ogrenmek iyi olur, gerekli degildir. bolca her telden ve her sesten ingilizce seslere maruz kalmalisiniz. deli deli olup kendi kendinize konusmalisiniz, tercihen bir dizi/sarki vs yeniden dinleyebileceginiz kayitlari ileri geri alarak taklit de edebilirsiniz. Irade gosterir ve disiplinli olursaniz ikinci anadilim ingilicce diyebilirsiniz.
0
klassno
(24.09.25)
Bunun için yapay zeka uygulamaları var, kimisi kısmen ücretsiz kimi tamamen ücretli. Konuşuyorsun ya da sesli okuyorsun mikrofona, o düzeltiyor, tamam diyene kadar çalışıyorsun.

Diğer seçenek google translate. Mikrofonu açıp, birebir anlayana kadar impressive, unthought, macchu picchu vb diyeceksiniz. Söylediğiniz kelime ekranda çıkıyorsa olmuş demektir.
0
encokbenisevinnolur
(24.09.25)
(4)

Swift Ücreti Almayan Banka (gelen para)

whatdreamsnevercome
yapı kredi yakın bir zamana kadar her ay yatan maaşımdan para falan kesmiyordu. son dönem 32 dolar kesmeye başladı her para gelişine. "ULUSLARARASI FON TRANSFERİ V E MESAJLAŞMA ÜCRETİ SWIFT HVL" diyor adına.şubeyle konuştum kaldıramıyorlarmış.ben bunun alınmadığı bir banka arıyorum. mesela hali hazı
yapı kredi yakın bir zamana kadar her ay yatan maaşımdan para falan kesmiyordu. son dönem 32 dolar kesmeye başladı her para gelişine. "ULUSLARARASI FON TRANSFERİ V E MESAJLAŞMA ÜCRETİ SWIFT HVL" diyor adına.

şubeyle konuştum kaldıramıyorlarmış.

ben bunun alınmadığı bir banka arıyorum. mesela hali hazırda enpara hesabım var. burda var mıdır bu ücret nasıl öğrenebilirim telefon vs. açmadan?
0
whatdreamsnevercome
(22.09.25)
Parayı gönderen/ödeyen tarafla görüşmen gerek. Muhabir(aracılık yapan) banka masraflarını “alıcı öder” olarak gönderiyorlar. Yapıkredi de bunda bir şey yapamaz..
0
yankee jumping
(22.09.25)
enparada alan için swift ücreti yok veya çok azdı yanlış hatırlamıyorsam,
0
nahtoderfahrung
(22.09.25)
Bu sadece gönderen ve alıcı banka ile alakalı değil.

Alıcı banka ile gönderen banka arasında direkt iletişim yoksa, para iletişimi olan aracı bankalar üzerinden ilerliyor. En olmadı onlar kesiyor yani.
0
substituent
(22.09.25)
enpara ve cepteteb'de çok az alınıyor.

cepteteb 127 liraymış: www.cepteteb.com.tr
enpara 115 lira: www.enpara.com

ama bu muhabir banka masrafının karşı tarafta ödendiği koşulda böyle. ödenmezse size yansıyan masraf artabilir.
0
hobolo
(22.09.25)
(4)

Bazı insanların

curukturpkokusu
Bazı insanların mayası kötü...Söyleyeceklerim bu kadar
Bazı insanların mayası kötü...
Söyleyeceklerim bu kadar
0
curukturpkokusu
(21.09.25)
İmza atarım altına.
0
gobekliraki
(21.09.25)
Karşıdakini dinlemeden bu tarz yargılara varmak riskli. Hikayeyi sizden dinliyoruz ama karşı tarafın savunması nasıl mesela?

Hayatta her şey beyaz ya da siyah değil maalesef. Arada binlerce renk tonu var.

Birinin hayatında da siz kötü olabilirsiniz mesela.
0
substituent
(21.09.25)
@substituent, bu çok doğru. Ben salt iyiliğin bende olduğu kabuluyle yaşamıyorum zaten.

Karşı tarafın da her zaman makul bir savunması olur zaten. Her insan kendi güvenliğini, faydasını, çıkarını korur doğası gereği.

Ama, ilişkilerde (duygusal kadın erkek ilişkilerinden bahsetmiyorum) sosyal anlamda bir düzey, bir hatır, bir nezaket düzeyi vardır.

Neyse, çok uzatmama gerek yok. İyi olan insan ilişki başında da sonunda da kalitesini ortaya koyar. Bu çıkardın veya haklı haksız olma durumundan ayrı birşey.

Yine de uyarın için teşekkürler
0
🌸curukturpkokusu
(21.09.25)
Evet kötü. Kötülüğün varlığı kötülerin varlığına ikna edememiş beni, kötülerin varlığını tecrübe edince ikna oldum. Var öyle bişey.
0
muhayyer divan
(22.09.25)
(2)

türkiye'den avrupa'daki wise hesabına para gönderme

inveniam viam
türkiye'deki banka hesabından avrupa'daki wise hesabına para gönderilir mi? bir problem yaşanır mı? swift ile mi gönderilmeli?
türkiye'deki banka hesabından avrupa'daki wise hesabına para gönderilir mi? bir problem yaşanır mı? swift ile mi gönderilmeli?
0
inveniam viam
(21.09.25)
denemedim ama bir problem olmaması lazım.sonuçta normal hesap.
0
buenosdias
(21.09.25)
Wise hesabından tl hesap açın. Wise size TRXX iban veriyor. EFT yaparak parayı çok rahatlıkla gönderebiliyorsunuz. Wise içinde TLyi sonra dövize çevirirsiniz.
0
substituent
(21.09.25)
(3)

Anadolu yakası araç sürüşü yapılacak yerler

bass solo take one
Pendik tarafı olursa daha uygun olur. Kardeşimin ehliyeti var fakat epeydir kullanmıyor onunla sürüş çalışacağız. sakin cadde olabilir boş asfalt kaplı arazi olabilir önerileriniz nelerdir?*Pendik greenparkın oradaki pazar yeri kapalı.
Pendik tarafı olursa daha uygun olur. Kardeşimin ehliyeti var fakat epeydir kullanmıyor onunla sürüş çalışacağız. sakin cadde olabilir boş asfalt kaplı arazi olabilir önerileriniz nelerdir?

*Pendik greenparkın oradaki pazar yeri kapalı.
0
bass solo take one
(18.09.25)
Tuzla Tepeören sınav alanı var, burası trafiğe açık bir alan. Fakat haftasonları erken saatlerde falan pek yoğun olmuyor, sakin denebilir. Ara sokaklar falan da var, oralarda hiç olmuyor gibi. Yine direksiyon çalışan insanlara denk gelinebilir. Tepeören direksiyon sınav alanı yazarak ulaşabilirsiniz.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(18.09.25)
Emsey hastanesinin önü. Orası zaten sınav parkuru. Kocaman caddeler rahat rahat orada yapabilirsiniz
0
substituent
(18.09.25)
Özgürlük Parkı etrafında turlayın; sürücü kursları da oralarda yapıyor
0
vedatchilipeppers
(18.09.25)
(17)

Hapishane temalı film/dizi/kitap/yazı/başlık-entry

gadlemler
Prison break haricinde, hapishane temalı film, dizi, kitap, yazı öneriniz var mıdır?Sıkıntıdan hapishane hayatını merak etmeye başladım, o psikolojiyi...Entry-başlık bulamadım pek.
Prison break haricinde, hapishane temalı film, dizi, kitap, yazı öneriniz var mıdır?
Sıkıntıdan hapishane hayatını merak etmeye başladım, o psikolojiyi...
Entry-başlık bulamadım pek.
0
gadlemler
(07.09.25)
Aldırma gönül, Sabahattin Ali, Şiir
Kelebek, Henry Charrie, Roman (şiddetle tavsiye ederim.)
Kelebek Yukardakinin filmi, romanın tadını vermez
Alcadraz'dan Kaçış film
Sabahattin Alinin çok hikayesi vardır, kısa kısa koğuş arkadaşlarını anlatan, hepsi de okumaya değer
0
Mirket
(07.09.25)
Oz izle. Psikolojin bozulsun:)
0
nothing in my way
(07.09.25)
oz yüksek kalite, vis a vis sürükleyci tv dizisi ayarinda
0
ala09
(08.09.25)
İşin kuram ve sosyolojik kısmına ilginiz varsa Foucault'nun Hapishanenin Doğuşu kitabı var.
0
Amaranta ursula
(08.09.25)
Karılar koğuşu
0
rodeocu
(08.09.25)
filmlerin en ünlüsü escape from alcatraz.
benim en sevdigim le trou.

bu ikisi disinda
the shawshank redemption, the green mile, midnight express, duvar, ucurtmayi vurmasinlar, birdman of alcatraz, garage olimpo aklima gelen filmler.

nereden baslasam diye bir podcast var, orada hapishane sosyolojisi konusulmustu bir bölümde, bölümün adi aynen bu. ona bakabilirsiniz.

kitap olarak foucault+1, her ne kadar katilmasam da. eksisozluk.com
an architecture of hope - yvonne jewkes var, hapishane mimarisinin mahkumlar üstündeki etkisini inceliyor.
the panopticon writings - jeremy bentham
ayni zamanda bentham'in panopticon fikri üstüne yazilmis: Bentham’s panopticon: its architectural and social significance - john thomson
punishment and social structure - georg rusche + otto kirchheimer
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.09.25)
Bir İdam Mahkumunun Son Günü

Steve McQueen'den Hunger
0
auroraaurora
(08.09.25)
Esaretin bedeli diycem ama korkuyorum
Tango ve cash
Escape plan (Sylvester Stallone)
0
etna
(08.09.25)
Hapishane psikolojisi dendiğinde akla hemen zimbardo deneyi geliyor. Bununla ilgili yapılmış filmin ve iki büyük hapishane filminin de linkini bırakayım.

das experiment
www.imdb.com

Celda 211
www.imdb.com

un prophete
www.imdb.com
0
thracia
(08.09.25)
Orange is the new black
0
substituent
(08.09.25)
Celda 211 yazmaya gelmiştim yazılmış , süper film hapishane diyince aklıma ilk gelen o
0
devilone
(08.09.25)
türkiyedekileri merak ediyorsan bana yaz anlatayım.
0
mikahakkinen
(08.09.25)
oz +1; her bolumunu buyuk bir heyecanla beklerdik zamaninda
0
sweetoffice
(08.09.25)
the night of - minidizi hbo
0
tahtakafa
(08.09.25)
Bahsedilmeyen, çok iyi olmayan ama izlenecek düzeyde iki film de ben söyleyeyim.

The Last Castle - Askeri hapishane
The Longest Yard - Komedi
0
himmet dayi
(08.09.25)
Celda 211 demeye gelmiştim ama söyleyen olmuş, ben de mizahi bir bakış için Ferhan Şensoy'dan 'Pardon' diyeyim.
0
(08.09.25)
(3)

Iphone 16 pro max çift esim

les yeux blanches
Aynı anda fiziksel sim olmadan çift esim eklenebiliyor mu acaba?
Aynı anda fiziksel sim olmadan çift esim eklenebiliyor mu acaba?
0
les yeux blanches
(05.09.25)
1 fiziksel, 1 esim olarak gördüm ben bir e ticaret sitesinde ürün sayfasında.
0
mor oje
(05.09.25)
denemedim ama oluyor gibi, son cümle:

"Çift SIM özelliğini fiziksel SIM ve eSIM ile kullanabilirsiniz. iPhone 13 ve sonraki modeller, fiziksel SIM ve eSIM'in yanı sıra iki eSIM içeren Çift SIM'i de destekler. "
support.apple.com
0
nhk ni youkosu
(05.09.25)
Evet oluyor. Aynı anda 2 tane esim oluyor, uzun süre kullandım da.

Üçüncü bir esim’i açmaya çalıştığınızda ikisinden birisini kapamanızı istiyor. Şimdi denedim bunu da.
0
substituent
(06.09.25)
(5)

Para yönetimini, yatırımı nasıl öğrenirim ?

mirty
Selamlar,Elde birikmiş bir kısım param var altın, dolar, euro olarak duruyor. Benim para yönetme bilgim bu kadar biriktirip kenara koyma şeklinde. Ancak ne uzuyor ne de kısalıyor. Bi nevi acil durum parası. Ev/araba ihtiyacım da yok. Bir 5 sene içinde miras yoluyla hatrı sayılır bir miktar gelecek a
Selamlar,

Elde birikmiş bir kısım param var altın, dolar, euro olarak duruyor. Benim para yönetme bilgim bu kadar biriktirip kenara koyma şeklinde. Ancak ne uzuyor ne de kısalıyor. Bi nevi acil durum parası. Ev/araba ihtiyacım da yok. Bir 5 sene içinde miras yoluyla hatrı sayılır bir miktar gelecek ancak ben bununla aktif olarak nasıl bir yatırım yapacağımı bilmiyorum. Şimdiden bunun yönetimini nereden/nasıl öğrenirim. Aylık birikimle de küçük küçük oynamalar yapabilirim.
0
mirty
(02.09.25)
Açık öğretim iktisat ve finans bölümlerinde okuyan birinden kitaplarını alıp çalışabilirsin.
İlaveten ülke ve dünya siyasetini geleceği okuyabilmecek kadar anlamaya çalış.
Ülke ve dünya iktisadı da aynı şekilde.
Bundan sonra, borfin'den falan birkaç temel ve teknik analiz kursu alırsan olay çözülür.
0
Mirket
(02.09.25)
Abi şimdi yaşadığım yer ile Türkiye'nin apayri ama ben bu durumu redditten öğrendim.
Sonra yabancı podcastler dinlemeye başladım.
Türkiye dinamiği kesinlikle farklı ama farklı modeller var ve benim sevdiğim global market portfolio. Onu sevmezsen başka örnekler de var.
portfoliocharts.com

Ben bunu annemin parasina yaptim. Onun da ihtiyacı yoktu. Ai baya kullandim, fikirlerimi sordum falan.

Bir kere reddit yatirim tavsiye etmem çünkü çok reaktif bir yapı var. Borsa düştü çık, çıktı gir kafasi var. Birkaç aylık verilerle is yapılıyor. Ondan burayi kesinlikle tavsiye etmem.

Bence kendine bir ai sectikten sonra ona kendi profilini anlat (yas, bu paranin amacı ne, misal 5 yıl dokunmasan olur mu 10 yil dokunmasan olur mu vs).
Sonra fikir al, sana yolladığım sitedeki portfolyolardan sor.
Sonra misal yatırım fonu sitelerinden bunlara örnek seçerek ai'dan fikir al. Misal hangisi daha diversified vs gibi (misal ben yabanci odaklı fon için sordum, bana anlatti bunda çok teknoloji var diğerinde daha bir çok sektör var. Diğeri daha iyi eğer tek sektör odakli olmak istemezsen falan diye).

Misal altin vs olsun istersen de all seasons portfolyo var;
portfoliocharts.com

Sonuç olarak ai ile konustuktan sonra annemin paralari yüzde 30 döviz, yüzde 20 altin, yüzde 7 para piyasasi ve geri kalanı yarı yariya olmak üzere mac+ipb ve afv+tmg+ytd fonlarina yatirdim. Bu şekilde acil durumda cashe dönecek bir birikimi var yüzde 40 civari da iste Türkiye ve yurtdışı fonlarinda.

Bir de dediğim gibi Türkiye ve yurtdışı çok farklı isliyor. Misal ai ile konuştum, eğer 8-10 sene aynı yerde yasamazsam çok büyük bir değişiklik olmazsa kirada oturup aradaki farkı msci worlde yatırmak daha iyi. Neden? Çünkü ortalama yüzde 10 kadar noter parasi var ve onun opportunity costu vs derken 8-10 senede ancak mantıklı oluyor. Ama Türkiye'de bu böyle değil. O sebepten özellikle gayrimenkul konusunda yurtdışına bilgilerine pek bakma çünkü her ülkenin kendi dinamiği var.
0
logisticsmanager
(02.09.25)
Bence ekonomi dersleri almak gerek.

Piyasadaki en iyi ekonomiye giriş kitabı: core Econ www.core-econ.org

Tamamiyle ücretsiz, 0 ekonomi bilgisi olanlar için. Boğaziçi üni makroekonomi dersinde bu kitap kullanılmıştı. O derecede de iyidir. Kitapta sorular var mesela, yanlış şıkkı işaretlerseniz detaylıca neden yanlış olduğunu da anlatıyor. Bu kitabı anlamak için 2. kişiye de ihtiyacınız yok.

Yatırım dünyasının nasıl işlediğini öğrenmek istiyorsanız, direkt makroekonomiye bakın. Mikro olmadan da oluyor.
Bu kitaba bakarsanız, birikim yapmak için parayı avro/dolar da tutmanın kötü bir yöntem olduğu anlayacaksınız.
0
substituent
(02.09.25)
Temel düzeyde teknik analiz, faiz enflasyon ilişkisi, makro ve mikro ekonomi ile genel finans kavramlarını ve yatırım sepeti , yatırımcı psikolojisi , risk ve getiri analizi, trend takibi, vb. konulardaki bilginizi geliştirmeniz gerekiyor.


Sonrasında piyasaları bir süre takip edip gerekirse sanal portföy yapacaksınız.

Sonrasında biraz zaman geçtikten sonra mutlaka bildiklerinizi uygulayıp, aksiyon almanız gerekiyor.
Kısa vadeli trade yapıp para kazanmak istiyorsanız, ayrı bir bütçe ayırmanız gerekiyor.
Kısaca kısa vade ve uzun vade ayrı bir portföy yapabilirsiniz.
Ama burada sadece kendi öngörüleriniz ve analiziniz ile yatırım yapacaksınız, ve yaparken mutlaka kayıplarda olacak.
Ayrıca her aksiyon aldığınızda mutlaka alış ve satış sebeplerini not alırsanız, kendinize daha çabuk geliştirebilirsiniz.


bazı tavsiyeler :

Makro ekonomi : berk dinçtürk
genel borsa ve trend : Burak aslan
türkiye ekonomisi üzerine okumalar : mahfi eğilmez
teknik analize göre al ve sat : tunç Şatıroğlu
genel piyasa : erdem kaynar
0
Rao
(02.09.25)
4 yıldır amerikan hisselerine yatırım yapıyorum. altından çok daha iyi getirisi var. ama gündemi takip etmen, gerektiği yerde hedge yapman, gerektiği yerde satıp kar alman, kısacası ilgilenmen gerekiyor.

youtube'da bora özkent'i izleyebilirsin. ben onun üst seviye aboneliğini aldım. bu abonelerle portföyünü de paylaşıyor. hiçbir şey yapmasan, sadece işlemlerini taklit etsen o bile yeterli.
0
sir gawain
(03.09.25)
(2)

Diablo 4 tarzı Türkçe oyun var mı?

1837837
Yada bu tip oyunları türkçe nasıl oynarım?
Yada bu tip oyunları türkçe nasıl oynarım?
0
1837837
(01.09.25)
Tam Diablo tarzı değil ama baldurs gate 3’e bakabilirsiniz. Gelmiş geçmiş en iyi oyunlardan biri ve tamamiyle Türkçe.
0
substituent
(01.09.25)
children of morta
0
unalub
(02.09.25)
(4)

Bir bütün olarak ingilizce grammer’i nereden bitirebilirim?

avatar is back
Kelime seviyem aşağı yukarı c1 civarı. Vocabularytester diye bir siteden de test yaptım c1 çıktı. Ama grammer hayatımda hiç çalışmadım, çalışmayı geçtim konular adları falan ne onu bile bilmiyorum. Hal buyken konuşma ve yazmada c1 yerine b1 gibi takılıyorum. Ielts girsem yarın alacağım puan 6,5 fala
Kelime seviyem aşağı yukarı c1 civarı. Vocabularytester diye bir siteden de test yaptım c1 çıktı. Ama grammer hayatımda hiç çalışmadım, çalışmayı geçtim konular adları falan ne onu bile bilmiyorum. Hal buyken konuşma ve yazmada c1 yerine b1 gibi takılıyorum.

Ielts girsem yarın alacağım puan 6,5 falandır. 7,5-8 falan alamam bu grammer ile speaking ve writing’de.

Yok mu bir site, bir platform uygulama falan gireyim içine 1 ayda mantığını süper kavrayıp halledeyim şu işi? Kitaplara gömülmek istemiyorum açıkçası
0
avatar is back
(29.08.25)
Kastettiğim biraz tümden gelim metoduyla öğreten bir yapı. Çalışmaya başlarken toplam kaç konu kaç yapı olduğunu bilmem gerekiyor. Sonra içine dalıp yalayıp yutayım diyorum
0
🌸avatar is back
(29.08.25)
Betty azar, understanding and using English grammar

Gördüğüm en detaylı gramer kitabı. Seviyesi de yüksek. Cambridgeler de dahil onlarıda kullandım.
0
substituent
(29.08.25)
herhangi bir kitap ya da udemy kursu. kitap daha iyi çünkü gözle tarayıp zap yapabiliyorsun. videolu olursa dinlemek zorunda kalırsın.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(29.08.25)
Azar lise kitabidir. Michael Swan Practical English Usage (ing ogrt bolumunde kullanilir) kullanabilirsiniz, pdf'ini bulamazsaniz da haberleyin atayim.
0
klassno
(29.08.25)
(6)

solotürk

WithWorth
Bu olayın fanlarını anlayamıyorum.Altındaki uçak motorundan flaplerine, işlemcisinden yazılımına kadar abd'nin iken biz vatan coşkusunu tam olarak hangi aşamada yaşıyoruz ?Yada abd "bu kadar coşku size yeter" deyip programdan falan çikarsa f-35'de oldugu gibi, o coşku yaşanamıyor mesela ¿
Bu olayın fanlarını anlayamıyorum.

Altındaki uçak motorundan flaplerine, işlemcisinden yazılımına kadar abd'nin iken biz vatan coşkusunu tam olarak hangi aşamada yaşıyoruz ?

Yada abd "bu kadar coşku size yeter" deyip programdan falan çikarsa f-35'de oldugu gibi, o coşku yaşanamıyor mesela ¿
0
WithWorth
(28.08.25)
Pilotlarımız ne kadar da yetenekli diye gururlanıyoruz?

Uçak F-35 olmaz F-16 olur, F-16 olmaz Eurofighter olur. Hindistan ordusunun pilotları gibi sürekli yere çaktıktan sonra uçakları bir anlamı yok.
0
chicha_v2
(28.08.25)
Uçakların kendisi abdnin olabilir ama uçuran biziz. Havada yaptıkları hareketler manevralar sence de akıl almaz değil mi? Bence öyle. Ben mesela uluslararası spor yarışmalarını anlamam esasında. Sporun nesi üstünlük ya da değer konusu oluyor anlamıyorum, ama burada o uçakların jetlerin yeteneklerinin hakkını sonuna kadar veren pilotlarımız var. Uçağın değil hareketin peşindeyim şahsen.
0
muhayyer divan
(28.08.25)
Benim de anlam veremediğim bir şey. Uçakta en ufak arıza olsa üreticisine gidiyorlardır muhtemelen.

Cumhurbaşkanlığının 50 araçlık kortejini görüp vay be devlet demekle aynı şey benim gözümde.

Asıl ülkeyi kalkındıran, kişi başı milli geliri arttıran; uçakla gösteri yapmak, araçla 300 le gidip makas atmak olmadığını anlamasığımız için bu durumdayız. En sonunda uçağı yapan, arabayı yapan kazanıyor. seninde ABD menşeli sosyal medya platformuna attığın video kalıyor.
0
substituent
(28.08.25)
Toprak Razgatlıoğlu'nun motoru BMW marka ama şampiyon oluyor
Michael Schumacher, Alman ama aracı Ferrari marka
Messi arjantinli ama krampon üreticisi Adidas Alman malı

Bu mantıkla, keramet, Toprak'ta değil BMW'de, Schumacher'de değil Ferrari'de, Mesi'de değil Adidas'ta.
0
ebeş
(28.08.25)
Toprak razgatlıoğlu şampiyonluğu ile bmw reklamını yapıyor. Razgatlıoğlu 1 kazanıyor, bmw 100 kazanıyor.

Razgatlıoğlu tatil için yurt dışına gidip parayı orada yiyor.

BMW kazandığı parayla argesine yatırım yapıyor, işçilerine daha çok maaş verebiliyor, böylelikle ülkede çalışanların git gide yaşam kalitesi artıyor.
0
substituent
(28.08.25)
hayatımda daha saçma bir şey duymadım.

ön yargım için kusura bakmayın ama büyük ihtimalle soruyu soran arkadaş iktidar yanlısı birisi ve yıllarca togg a gelen eleştirileri çekememiş şimdi soloturk e sallıyor gibi geldi.

ikisi aynı şey değil. birinde sen gerçekten bir şey yapmıyorsun. projeyi, çizimleri, parçaları yurt dışından alıyorsun ve -neredeyse- olduğu gibi satıyorsun. bunun nesiyle övünüyorlar demekle,

arkadaşlar bilale anlatır gibi anlatmışlar ama nerenin malı olursa olsun bir uçakla akrobasi gösterileri yapmak, o uçağı tabir-i caiz ise öttürmek ve dünyada bunu yapabilen sayılı ekiplerden olmak aynı şey mi sence?

En iyi kasaba "ama bıçağı isveç", en iyi doktora "ama eğitimini yurt dışında almış" denilir mi ne saçma şey? Biz ustayla övünüyoruz. Adamlar kullandıkları araçları bir enstrüman olarak kullanıyorlar.

biz orada öf be uçağın yeteneklerine bak amma sağlam makinaymış demiyoruz ki. Öyle desek haklısınız. E ucak da otonom gitmediğine göre? Soloturk pilotlarını alkışlıyoruz.

yarın öbür gün yerli bir araçla yaparlar, daha da göğsümüz kabarır.
0
ananiyimioguz
(30.08.25)
(8)

Trafikte yayaya yol verme

pembediken
Ülkemizde büyükşehirlerde pek yaygın değil gibi diğer şehirlerdeki durumu bilmiyorum. Trafikte çok araba olsa da olmasa da fark etmiyor sanki. Siz araba kullanırken yol veriyor musunuz? Ve yayayken yol verilmesini bekliyor musunuz?
Ülkemizde büyükşehirlerde pek yaygın değil gibi diğer şehirlerdeki durumu bilmiyorum. Trafikte çok araba olsa da olmasa da fark etmiyor sanki. Siz araba kullanırken yol veriyor musunuz? Ve yayayken yol verilmesini bekliyor musunuz?
0
pembediken
(28.08.25)
sağımdan veya solumdan hızlı araç geçmiyorsa mutlaka yol veriyorum. aynaya bakıyorum arkamdakiler öküz gibi geliyorlarsa vermiyorum. ya bana ya da yayaya çarparlar.
0
rodeocu
(28.08.25)
Mümkün olduğunca veriyorum elbette ancak yayanın uyması gereken kurallar var kanunda yazılı; ışık varsa ışığı bekleyecek. Yaya geçidinin sağından yol müsaitse geçişe başlayacak. Eğer bu kurallara uymadan zank diye yola fırlıyorsa da çarpmamak için veriyorum ama bazı yayalar hiç bakmadan atlıyor; fren mesafesinin ne olduğunu bilmiyorlar çünkü. Araba zaten dibindeyse anında duramaz, şemsiyesi olanlar da yolu göremiyor özellikle yağmurlu havalarda. Benim yolumun üstünde bir tane nokta var maalesef kaldırımlar dar; şehir planlaması kötü ondan kaynaklı biraz da. Metro çıkışının dibinde hemen yaya geçidi var; bir adım duvardan dönüp diğer adım yola çıkıyor yaya. O noktayı bildiğim için ben yavaşlıyorum ama bilmeyen birisi çok rahat çarpar çünkü yayanın geçişe başladığını gördüğün an zaten önünde bitiyor öyle bir yer. Bir diğer problem yaya geçidi önü ve gerisine park eden kamyon gibi geniş araçlar kör nokta yaratıyor ve yaya gözükmüyor. Temkinli geçiyorum böyle yerlerden çünkü gerçekten yola bakmadan fırlayan oluyor, araç içi kameram var bu tarz durumlara önlem amaçlı.
0
titanic kemancısı
(28.08.25)
Yaya geçidindeyse hep duruyorum. Değilse, yaşlı, çocuk, engelli, eşya taşıyan vs. durumlarda mğmkğn mertebe yol veriyorum.

Yaya geçidi bulunan tümseği u dönüşü için kullanan motorlara da asla yol cermiyorum.

Kendim yayayken ışık/yaya geçidi kullanıyorum varsa. Kendimim ehlikeye atmamaya gayret ederek atlıyorum yola, durmalarını bekliyorum. Durmayanlara bileniyorum...
0
yadigar
(28.08.25)
Yaya olarak bana Allah rizasi icin yol vermeyin. Alismamisiz bunca sene, gormemisiz yol veren sofor. Yol verildigni gorunce bosa strese girip hizli hizli, kosarcasina geciyorum. Hele yazin hava da sicak oluyor, bazen de elimde posetler falan oluyor sallana sallana yururken, aniden yol verip duruyor bir Kamil, hemen geceyim ayip olmasin diye kan ter icinde kaliyorum, stres oluyor insan durduk yerde:) Dunya hassas kalpler icin cehennemdir.
0
freedonia
(28.08.25)
İstisnasız yol veriyorum. Bir kere yaya geçidinden hızlı geçemezsiniz, her daim duracakmışsınız gibi geçmelisiniz. Birisi yola atlar feleğiniz kayar.

Ben yaya olmasa bile yavaşlıyor, yaya geçişini geçtikten sonra hızlanıyorum. Zaten olması gereken budur. Böyle risk 0 oluyor.

Yayayken ise kesinlikle yol vermesini bekliyorum. Eğer kaza olursa suç araçta oluyor ama yaya, sağını solunu kontrol etmediyse; yaya da kısmı suçlu oluyor.

Ben nası herkese yol veriyorsam herkes de bana verecek. Kurallar böyle benim keyfim değil.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 74. maddesine göre:
“Görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş ... yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken, yavaşlamak, varsa buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yayalara durarak ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar.”

Yani yaya geçindinde duramadım, kör noktaydı göremedim diye bir şey yok. Yaya olmasa dahi yaya geçidinden geçerken yavaşlanır.
0
substituent
(28.08.25)
İstanbul'da yaşıyorum, evet yol veriyorum. Yaya orada sabırla bekliyorsa şeridi ortalayıp gerekirse arkadakileri de yavaşlatıyorum.

Yaya iken de bekliyorum elbette yol verilmesini ama çoğu kişi vermiyor. Ancak ben yola atlayınca veriyor, sonra onun durduğunu gören de duruyor. Öyle yolun kenarında yaya geçidinde adam bekliyor dur şuna yol verelim yok buralarda :)
0
chicha_v2
(28.08.25)
Ben kesinlikle yayayken arabalara güvenip yola atlamıyorum, kimsenin yol vermesini beklemiyorum. Öyle bir algı oluştu ki yayalar, bana nasılsa yol vermeli diye hızla gelen aracın önüne atlıyor, bu nedenle bir sürü ölüm ve kaza yaşandı.

Araba kullanırken arkadaki trafiğin durumuna ve hızıma göre veriyorum, bazı yollar çok işlek oluyor ve araçlar hız limiti falan takmıyor, böyle yollarda hemen dibimde özellikle büyük araç varsa kaza yaşamamak için vermiyorum ama tabii ki yaya yola atlarsa vermek zorunda kalıyorum.
0
lamborcini
(29.08.25)
ben yaklasik 6 yildir almanya'da yasiyorum. yayalara yol vermeme gibi bir ihtimali aklimdan bile gecirmedim. turkiye'de ise oyle bir trafik var ki vermek kazaya neden olacakmis gibi geldigi icin bazen vermiyorum.

bu nasil duzelir bilmiyorum insanlar bu kurali uygulamiyor ve uygulamak isteyenleri de bir sekilde engelliyor. en basit kurallardan bihaberler. kurallara uymak insanlarin canini daha cok tehlikeye atiyor.
0
bohr atom modeli
(29.08.25)
(2)

M1 Macbook Air kaça gider?

anatomik
M1 MacBook Air.8GB RAM, 256GB SSD.En baz model yani.Pil devir sayısı 580Pil maksimum kapasite %84Hızlıca satmak istesem kaça gider?Sarı sitede benzeri durumdakilere 18 yazan da var 25 yazan da var. O yüzden net bir fiyat oluşturamadım kafamda.Bir de bunu satıp M4 Macbook Pro alacağım. Mağazaların vs
M1 MacBook Air.
8GB RAM, 256GB SSD.
En baz model yani.
Pil devir sayısı 580
Pil maksimum kapasite %84

Hızlıca satmak istesem kaça gider?
Sarı sitede benzeri durumdakilere 18 yazan da var 25 yazan da var. O yüzden net bir fiyat oluşturamadım kafamda.

Bir de bunu satıp M4 Macbook Pro alacağım. Mağazaların vs. mantıklı takas uygulamaları var mı ve onlardan net fiyatı nasıl alıyoruz?
0
anatomik
(28.08.25)
Pozitif teknolojide sıfırı 28bin
0
substituent
(28.08.25)
hocam, bende de aynısından var. ara sıra satsam mı lan diye bakıyorum. gerçekten 17-18'e öyle temizleri var ki, o paraya satacağıma evde durur diyip vazgeçiyorum hep. ama illa satacaksan, fiyat genelde o bantta. 26 bine sıfırını satan yerler var, ona göre hesap et.

bu arada ben tertemiz macbook m3 pro'mu satıyorum. 16inç. düşünürsen makul bir fiyata anlaşabiliriz :)
0
gitdaddy
(28.08.25)
(5)

niçin 3 boyutlu yazıcı almamalıyım

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
3 boyutlu yazıcı sahibi olduktan sonra yapabileceklerim neler? verdiğim para aldığım geri dönüşe değer mi?
3 boyutlu yazıcı sahibi olduktan sonra yapabileceklerim neler? verdiğim para aldığım geri dönüşe değer mi?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(27.08.25)
-filamenter pahalı
-çıkarma işlemi çok uzun sürüyor hatta biraz detaylı model ise günler sürüyor.
-kalitesiz alırsanız oozing gibi olaylarla çok karşılaşırsınız

Yapabilecekleriniz: benim 3d yazıcım olsaydı şunu denerdim: aurdino seti alırdım. Bunla robot, uzaktan kumandalı araçın mekanik elektronik kısmını yapardım. 3d yazıcı ile de, aurdino devrelerini yerleştireceğim profil/kasa basardım. Bir nevi kendim uzaktan kumandalı araba yapmayı denerdim ilk.

Hatta bütçem varsa bi tren yapardım. Bayağı raylarıydı, tenin kendisiydi. O kadar uğraşırdım ki katener hattı bile yapardım tren elektriği oradan alırdı.

Bu iş hobi işi bence. Benim bu işlere ayırabileceğim spare param olsa bunlarla uğraşırdım.
0
substituent
(27.08.25)
yapabilcekler hayallerle sınırı diyebilirim. Bir şeyler üretmekten mutlu olup, motive oluyorsanız neden değmesin.
Ancak baskı süresinin uzun olması, ses ve azda olsa koku gibi durumlarıda hesaba katmanız gerek, tabiki ayrı bir atölyeniz yok ise.
0
Rao
(27.08.25)
gerekli gereksiz boyutunda düşünmekten çok bu aleti aldığınızda neler yapabileceğinizi düşünmek önemli. ben bununla ihtiyacım olan her şeyi basabiliyorum. elektronik projelerden hobi projelerine kadar rahatlıkla aklınıza gelen her şeyi basabiliyorsunuz. örnegin temudan bir ups kartı aldım. bu kart ile elektrik kesintilerinde sadece 2 tane 18650 pil ile modemi besleyecek 12v alabiliyorum veya akvaryumun pompasında kullabiliyorum. bu kartı muhafaza etmek için tam ona göre bir kasa çıktısı alıp kartımı içine monte edip kullanabildim.veya daha geçen gün çocugumun oyun hamurunda şekiller çıkarabilmesi için kalıplar çıkarabildim. geçen hafta dogum gününde yaşının oldugu rakam çıkarıp pastanın üzerine koydum. çok sevdigim bir figür vardı onu çıkardım. legoda eksik parçalar vardı onları çıkardım. ikeadan aldıgım bir koltugun ayagı kırılmıştı gittim onu çıkardım. arabama piyasada bulunmayan bir parçayı çıkarıp taktım yıllardır kullanıyorum. lehim işlerinden teknik işlerden anlıyorsanız harika sonuçlar çıkarabilirsiniz.
3d yazıcılar için bir sürü model sitesi var. ne yazsanız hemen hemen var. bu hobi benim çok keyiflendiriyor. biraz da ilgi meselesi yani
0
limonlu eksi
(27.08.25)
peki pla+ ile 10x10x10'dan büyük objeler basacak birisi için marka, model tavsiyeleriniz neler?
0
🌸Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(27.08.25)
bütçe meselesi tabii ama flashforge ad5x, bed slinger denen, alt tarafı hareketli aletlerden uzak durun derim, ucuz makineler evet ancak aslında göründüğünden daha fazla yer kaplıyorlar çalışırken, corexy denen, küp benzeri makineler daha pratik, daha kullanışlı, daha az ayar gerekiyor.

eğer para varsa bambulab ürünleri, pahalı ama kafanız rahat. flashforge da güzel bir ürün, 3ncü printer olarak düşünüyorum ben.

eğer sağlam parçalar basayım, mekanik dayanım olsun istersen kapalı kasaları tercih et.
0
selam
(28.08.25)
(6)

MSI Pulse 17 mi Mac M4 Pro mu?

noeldayın
Arkadaşlar hangi cihaz sizce daha iyidir? Apple uygulamalar için ekstra para alıyor mu?
Arkadaşlar hangi cihaz sizce daha iyidir? Apple uygulamalar için ekstra para alıyor mu?
0
noeldayın
(24.08.25)
Şunu söylemeye geldim: macOS da ücretsiz zip uygulaması yok daha. Winrar/zip gibi dosya içinde sırf yapabileceğiniz uygulama yok.

Zip dosyasını açmak istediğinizde dosyayı illa unzip yapıyor.

Başka uygulamalar zip dosyasını açıyor unzip yapmadan. Ama zip dosyasının içinde zip dosyası varsa, içindeki zip dosyasını açmak için unzip yapıyor.

Benim elimde iç içe geçmiş bir sürü zip dosyası var. Bu proeblem yüzünden windowsa geçtim.

Bazıları terminalden oluyor diyor, onı da denedim tabii. Terminalde dosya ismini komut istemcisine yazıyorsunuz. Öyle sürekle bırak yok. Ayrıca kullandığım dosyalarda Korece karakterler var ve dosya isimleri çok uzun. Hiç pratik değil.
0
substituent
(24.08.25)
m4 pro derim. çoğu uygulama apple'da ücretsiz. sadece çok spesifik özel bir uygulama arıyorsanız ücretlisini bulursunuz. apple tarafından üretilmemiş diğer yazılımları da yükleyip kullanabiliyorsunuz.

ben de m4 pro mu m4 max mı yoksa mini mi diye arada kaldım.
0
kurbanlik koyun
(24.08.25)
uygulamalardan kastınız nedir?

Windows'ta çok fazla program var. bir dolu ücretsiz program var. Mac'lerde öyle değil. kullanabileceğiniz sınırlı program var. bazıları da ücretli ama ben bugüne kadar office haricinde bir programa para vermeden yıllardır kullanıyorum.
0
co2s2
(24.08.25)
şimdi biraz ne yapacağınıza göre değişir sanki. öğrenciyim günlük işler için mac yeterli. boyutu ve hafif ağırlığından dolayı tercih ettim.
0
black holes in the sky
(24.08.25)
amaç ne? oyun falan oynar mısın?

m4 pro dediğin, macbook pro mu demek istedin çünkü düz m4'lü macbook pro iyi ama "m4 pro" işlemcili macbook pro çok daha iyi. Ben yıllar önce "m1 pro" işlemcili 14" macbook pro aldım hala işimi süper görüyor (video edit ve motion graphics)

Ama daha genel her işi yapayım diyen ve mesela zip'le spesifik işi olan insana bile windows daha iyi geliyor olabilir. Ben "the unarchiver" diye bi app kurdum sağ tuş aç diyorum zip dosyasını silip içini komple bi klasöre açıyor benim işim için bu okey mesela.

korsan yazılım istiyorsan iki tarafta da var ama yıllardır o işe girmedim son durum ne bilemiyorum.

edit: ayrıca pulse 17 tek model mi? genelde bu isimlerin altında farklı cpu gpu kombinasyonları oluyor. Mesela nvidia rtx 5000 serisi ekran kartı varsa onun avantajı olan kullanımlar olabilir. Atıyorum Unreal engine'de bişey yapacaksındır lazım olur, oyun oynayacaksındır iyi olur.
0
nhk ni youkosu
(24.08.25)
hangi ekosisteme aşinaysanız oradan devam edin bence.
0
kesmekes laleler
(24.08.25)
(5)

ingilizce swift dekontu

inveniam viam
swift ile yurtdışına para gönderildiğinde ingilizce dekont veren banka var mı?ayrıca swift dökümü diye bir şey var mı?
swift ile yurtdışına para gönderildiğinde ingilizce dekont veren banka var mı?

ayrıca swift dökümü diye bir şey var mı?
0
inveniam viam
(21.08.25)
enpara kontrol ettim.

türk bankaların klasik dekontu var türkçe.

swift mesajı diye bir belge var birde, o da ingilizce. dekont sayılır mı bilmem ama.
0
substituent
(21.08.25)
@substituent, uğraştığınız için teşekkür ederim.
0
🌸inveniam viam
(21.08.25)
şubedeki çalışanlar swift mesajını verebiliyor. o ingilizce oluyor genelde. bi sorun isterseniz
0
chanandler bong
(21.08.25)
belki işinize yaramaz ama mobilden güncel dili ingilizce yapınca herşey ingilizce oluyor
0
atcapar
(21.08.25)
swift mesaji ingilizce olur ve bir cok detay icerir, her bankanin veriyor olmasi lazim. subenize sorun mutlaka ve isteyin.
0
bay b
(21.08.25)
(6)

İpadde pdf okurken

thesomberlain
Altını çizip not alabileceğim bir app biliyor musunuz?
Altını çizip not alabileceğim bir app biliyor musunuz?
0
thesomberlain
(19.08.25)
çok var, tablete bir sürü yüklemiştim ücretsiz olanlardan özellikle. durmadan yeni bir editor çıkıyor ve gayet de başarılı oluyorlar.

ben zamanında goodnotes 5 almıştım, onu kullanıyorum hala. o zamanlar bir kerelik satın almaydı. İstediğim her özellik var fazlasında gözüm olmadığı için başka uygulamaya geçmekle uğraşmıyorum.
0
substituent
(19.08.25)
İos için bir ya da birkaç isim alabilirim
0
🌸thesomberlain
(19.08.25)
Notability güzel. Kendi books uygulamasi da Apple Pencil ile not aldırmıyor mu?
0
orient blue
(19.08.25)
notes+ kullanıyorum ben, memnunum.
0
evrim halkasi
(19.08.25)
Pencil yok ya direk parmakla çizemez miyim?
0
🌸thesomberlain
(19.08.25)
notes+
Noteful
CollaNote
Flexcil
0
substituent
(19.08.25)
(3)

Wellbutrin kullananlar?

loch ness
Selamlar efendim, Wellbutrin denen ilacı dikkat eksikliği ve motivasyon kaybı için kullandığını ve çok iyi sonuçlar aldığını söyleyenler var etrafımda. nedir ne değildir? kullananlar , faydasını görenler ne için kullanıp nasıl faydalar ve yan etkiler gördüler?
Selamlar efendim,

Wellbutrin denen ilacı dikkat eksikliği ve motivasyon kaybı için kullandığını ve çok iyi sonuçlar aldığını söyleyenler var etrafımda.

nedir ne değildir? kullananlar , faydasını görenler ne için kullanıp nasıl faydalar ve yan etkiler gördüler?
0
loch ness
(18.08.25)
uyarı: başkasının tecrübesi seninkiyle örtüşmeyebilir.

benim tecrübem ağır bir ilaç ilk 5-10 gün baş dönmesi ve garip bir dalgınlık yapıyor. beyninde bir işler olduğunu anlıyorsun yani. hatta hızlı hareket eden objelere bakarken denge kaybı yaşatıyor. sersem ediyor. uyaranlara karşı aşırı hassas oluyorsun kurt köpeği gibi sokakta çıt çıksa fark eder hale geliyorsun ve sinirler yay gibi gergin oluyor.

15. günden sonra etkiler azalıyor ama hala adhd konusunda bir etki göstermiyor. ben 20. günden sonra etki aldım ve çok fark etti. normal insan olmanın. karar verip uygulayabilmenin. işleri süründürmemenin keyfini yaşıyorsun. buraya kadar harika ama bu etki kalıcı olmuyor. en fazla 10 gün kadar sürüyor ve vucut bu yeni dopamin rutinine alışarak eski duruma geri dönüyor. bir olumsuz durum da aşırı sinirlilik yapması. en ufak şeyden kavga çıkarabilir öfke patlamaları yaşayabilir hale geliyorsun.

özetle benim için yaşattığı 5-10 günlük faydaya değmedi. redditte takip edersen birçok kişinin tecrübesi de buna benzer olmuş
0
orpheus
(18.08.25)
Hem sigara bırakma ilacı hem de antidepresan diye biliyorum. Kardeşim kullanıp kullanıp kafasına göre bırakmış, evde bir rezalet dönemi olmuştu.

Kafaya göre kullanılacak bir şey değil, psikiyatri muhakkak görmeli.
0
muhayyer divan
(18.08.25)
Bu ilaçlar snri. Öyle 5-10 gün kullandım oldu bitti ilaçları değil. Bu ilacı almaya başladığınızda 20-30 güne kadar kolay kolay etkisini hissetmezsiniz. Öyle bir anda olan bir süreç de değil. İlacın uzun süre düzenli kullanımı gerekiyor.

Bu gün sayısı bünyeden bünyeye değişiyordur elbet, ama öyle kısa süreli kullanılan ilaçlar değil bunlar.

Ayrıca antidepresanlar takviye gıda değil. Öyle tavsiyeyle başlayamazsınız. Psikiyatriste görünürsünüz, uygun görürse başlatır.

Ben tavsiye olarak şunu söyleyebilirim, ilaçlar tek başına fayda eden şeyler değildir. Burada sizin sürekli terapi almanız gerek. Maddi bütçeniz klinikte psikiyatriye gitmeye yetmiyorsa çok umut bağlamayın.
Bunu devlet hastanesinde 4 yıl psikiyatriye girmiş, 10’a yakın farklı psikiyatrist görmüş birisi olarak söylüyorum.
0
substituent
(18.08.25)
(23)

Gelecek ay doğacak kızımız için İsim Oylaması

su eve bi peynir alamadin diyen fare
Merhaba arkadaşlar.Kısmetse gelecek ay kızımız katılacak aramıza ama isim konusunu hala netlestiremedik, tereddütte kaldık. Bu yüzden konuyu sizinle paylaşmak istedik.Anket sonucu büyük ölçüde belirleyecek kızımızın ismini.https://forms.gle/fFqaf5B1r4C5e9Rj8Oylamaya katılımınızı ve yorumlarınızı bek
Merhaba arkadaşlar.
Kısmetse gelecek ay kızımız katılacak aramıza ama isim konusunu hala netlestiremedik, tereddütte kaldık. Bu yüzden konuyu sizinle paylaşmak istedik.

Anket sonucu büyük ölçüde belirleyecek kızımızın ismini.

forms.gle

Oylamaya katılımınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Hepinize teşekkürler.
0
su eve bi peynir alamadin diyen fare
(18.08.25)
cift isimli biri olarak cift ismi gereksiz buluyorum. genelde aile birini kullaniyor ve kisi ona alisiyor. sonra kagit ustunde goren kisi diger isimle seslenince uzerine alinmiyorsun falan. yazarken, form doldururken gereksiz bir uzunluk oluyor. bir ismi sevmeyince ve onunla seslenilince hosuna gitmiyor, ama ayni ortamda, mesela sinifta kullandigin isimde biri olunca senin icin sevmedigin ismi kullanabiliyorlar. hatta benim durumumda iki ismim de 2 farkli kiside vardi, bana iki ismimi de iceren bir kisaltma kullanmislardi. hos degil yani 2 isim.
0
lemmiwinks
(18.08.25)
Çift isim koymayın lütfen. Bence de gereksiz. Bende de çift var. Herkes çift isim koyuyor. Ayrıca türkçe karakter olmasın mümkünse.

İpek veya ekin sade olarak güzel isimler.
0
jelly bear
(18.08.25)
hocam çift isimli olup bir ismini sevmeyenlerde genel olarak sorunun kaynağı şu: çocuklara bir ismi dededen, nineden veriyorlar, ikinci isim de daha modern oluyor. bu gibi durumlarda çocuk daha modern adı kullanıp diğerini benimsemiyor. ancak bu durum her zaman böyle değil. benim de iki ismim var ve ikisini de severek kullanıyorum. hatta bir isim daha resmi geldiği için iş hayatında onu kullanıp gündelik hayatta diğerini kullanoyorum daha çok (iş telefonu/kişisel telefon gibi). o yüzden iki isim, özellikle ikisi de güzelse, rahatsız edecek bir şey değil.

sizin isim önerileriniz için de, her ne kadar gökçe ismini sevsem de (genel olarak öz türkçe isimleri severim) özellikle yabancıların söylemekte zorlanacağı bir isim. bu yüzden illa bu ismi koyacaksanız okunuşu/söylemesi daha kolay olan 2. isimle birlikte daha iyi olur (hem ipek hem de ekin bu konuda iyi bence). bunlar yerine "gökçe ece" de düşünebilirsiniz.
0
shadowfollower
(18.08.25)
sadece gökçe.
0
gobekliraki
(18.08.25)
Çift isim koyun gökçe ipek oktay kısaltması da gio güzel oluyor :)
0
grimavi
(18.08.25)
çift isim hiç güzel bir şey değil. gökçe tek başına çok güzel.
sağlıkla büyüsün minik.
0
matilda
(18.08.25)
çift isimli biriyim, çift isim nimettir. sağlıklı sıhhatli bir süreç geçirirsiniz umarım
0
kel aynak kusu
(18.08.25)
iki isim sevmiyorum. gereksiz. Gökçe Oktay iyi.
0
sir gawain
(18.08.25)
iki isim sevenlerdenim. gökçe ipek işaretledim.
0
lazpalle
(18.08.25)
Gokce ipek isarwetlemeyenlerin ve cekirdek citleuenlerin kendisine saygisi yoktur
0
lapaz
(18.08.25)
İki isimli biri olarak allah aşkına iki isim koymayın. Biri hiç kullanılmıyor zaten, gereksiz fazlalık. Gökçe’ye oy verdim ama tek başına ekin olsaydı ona oy verirdim.

Allah analı babalı büyütsün şimdiden
0
mor oje
(18.08.25)
tek isim bence de. ekini severim ama unisex bir isim, ipek de çok güzel tek koyabilirsiniz
0
Hallegadola
(18.08.25)
cift isim guzel de evlenince 2 soyisim almak istendiginde cok uzun oluyor :D
0
65 derece
(18.08.25)
ben de çift isim kadınlarda kullanışsız buluyorum. evliyim 2 soyadım var, iyi ki annemler bana çift isim koymamış diyorum, çift soyadı kullanmak yeterince zor, bi de çift ismim olsa kabus olurdu :)
0
turuncu tonlarda
(18.08.25)
soyadı ekleyince sorun olması soyadı problemidir isim değil. İkili isimlerin ikisi de güzel ekine verdim ben. allah bağıslasın
0
ala09
(18.08.25)
gökçe ekin'e oy vermiştim ama iki isimlilerin dertlerini okuyunca ekin oktay iyidir diyorum. adım ve soyadım 4'er harfli, şahsen keyfim beyde yok! :D
bir de rahmetli oktay ekinci'yi hatırlattı; ayrıca hoşuma gitti <3
sağlıklı ve hayırlı bir evlat olsun dilerim.
0
lil siztah
(18.08.25)
gokce ekin'e oy verdim ben de.

ben iki isim destekcisiyim. benim ad soyad combom siir gibi zaten esi benzeri yok cok mutluyum ama diger insanlarda da hangisine ait hissediyorsa onu kullanma opsiyonu olsun bence cocukta
0
aguen
(18.08.25)
İki izinli biri olarak, iki isim güzeldir.

Birini herkes kullanır, diğerini çok değer verdiğin birisi kullanır mesela… o kişiden o kullanılmayan ismi duymak çok güzel bir his
0
substituent
(18.08.25)
İki isimli biriyim. Biri gökçe biri ipek diyecek. İpek ninesinin ismi mi.? Sana nasıl hitap edeyim? İkisini birden kullanacaklar laf kalabalığı...

Off ben bıktım. Çocuğunuza bu zülmü yaşatmayın. Gökçe yeter.

Ben yaşadım yaşıyorum. O yasamasın.
0
luluki
(18.08.25)
Gökçe mira
0
topkapiaksaray
(19.08.25)
cift isim bu zamanda amelelik, o yuzden sadece gokce.
0
cooperr
(19.08.25)
ekin oktay da metin oktay gibi oluyor.
0
Hallegadola
(19.08.25)
ground
(19.08.25)
(14)

Hapşırana ne cevap veriyorsunuz?

michael_knight
Diğer cevapları değil de bu cevabı verdiğiniz için ne hissediyorsunuz? Daha doğrusunu, iyisini söylediğiniz için bir böbürlenme var mı?Kaç yıl hangi cevabı verdiniz?
Diğer cevapları değil de bu cevabı verdiğiniz için ne hissediyorsunuz? Daha doğrusunu, iyisini söylediğiniz için bir böbürlenme var mı?
Kaç yıl hangi cevabı verdiniz?
0
michael_knight
(16.08.25)
Çok yaşa dedim yıllarca
İnsanların umrunda değil

Bıraktım

Anlamsız bir söylem
Miden guruldayınca birşey denmiyor sonuçta
0
baldan kaymak
(16.08.25)
“Sağlıklı ve güzel yaşa” diyorum.

Çok yaşamak marifet değil bence, önemli olan sağlıklı ve güzel yaşamak..
0
substituent
(16.08.25)
Çoyaşa/çoğyaşayın diyorum.

Eğer hapşuran elhamdülillah derse, yarhemmukellah/yarhemmukillah diyorum.

Eğer ingilizce konuşuyorsa, “blesyu”; fransızca konuşuyorsa “atesuet/avosuet” diyorum.

İllâ ki bir şeyler diyorum.
0
yadigar
(16.08.25)
@substituent bir sen bir de @muhayyer divan... Abi ne pis geyiğiniz varmış. Bir de üç nokta yerine iki nokta atıyorlar...
@yadigar sana kusma emojisi abi, hadisci olmuş yoldan çıkmışsın.

soruya cevabbb: geberrrr diyorum, bu samimiyet yoksa bir şey demiyorum.
0
Shepard
(16.08.25)
çok yaşa diyorum, o kadar. gerisine kafa yoracak mevzu değil.
0
lazpalle
(16.08.25)
cevap vermiyorum
0
mantık
(16.08.25)
Cok yasa diyorum. Yeter.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.08.25)
Çok yaşa diyorum.
0
sekizdokuzon
(16.08.25)
İyi yaşaya upgrade etsem mi diye on yıldır düşünüyorum ama samimiyetsiz geliyor iyi yaşa demek. Çok yaşarsa bir bir ara iyi de yaşar gibi zaten
0
sekizdokuzon
(16.08.25)
Bir şey demiyorum, zaten hapşırmak gibi doğal ve kişi için ne olumlu ne olumsuz bir anlamı olmayan bir eylem için neden bir şey deme ihtiyacı duyulur onu da anlamıyorum.
Bir şey söylenecekse bunu mantıklı ve gerekli bulduğum için söylemeliyim. Ailemden öyle gördüm ya da herkes öyle yapıyor diye bilinçsizce aynı rutini tekrar etmek bana ters.
0
mikro patlama
(16.08.25)
YerhamükAllah diyorum. Anlamı Allah sana merhametiyle muamele etsin demek.
0
hebanon
(16.08.25)
Hür yaşa
0
onheil
(16.08.25)
Hapsiran kisi Turkse "cok yasa", milletinden bagimsiz olarak eger yabanciysa "bless you".
0
sertac akin
(17.08.25)
yadigar
(17.08.25)
(1)

Hangi banka faizi

Kittie
Su an en yuksek, en avantajli vadeli hesabi hangisi?
Su an en yuksek, en avantajli vadeli hesabi hangisi?
0
Kittie
(11.08.25)
ing %49
0
substituent
(11.08.25)
(6)

Şu şarkıyı çok beğenmedim ama sürekli dinlememek için kendimi zor tutuyorum

Batuhanolabilir
Bazı şarkılar var böyle loopa alıyor insan sonra bayıyor bu da öyle bi şarkı bu ne biçim erkek diyodum cinsiyetsiz lezbiyenmiş söyleyenhttps://m.youtube.com/watch?v=wDjeBNv6ip0&pp=ygULbG9zdCBvbiB5b3U%3D
Bazı şarkılar var böyle loopa alıyor insan sonra bayıyor bu da öyle bi şarkı bu ne biçim erkek diyodum cinsiyetsiz lezbiyenmiş söyleyen

m.youtube.com
0
Batuhanolabilir
(10.08.25)
İçinizde bayık bir yerler varsa oraya denk gelmiştir oluyor öyle.
0
encokbenisevinnolur
(10.08.25)
Aramıza hoş geldin şekerim. Seni Taksim'deki onur yürüyüşümüze bekliyoruz.

www.youtube.com
0
Sour
(10.08.25)
Anlamadım şarkıyı söyleyen lezbiyen diye mi dinlemekten çekiniyorsunuz?

Velet ki lezbiyen gay trans vs. olsun?

Ne fark edecek? Neyi değiştirir bu dinlediğiniz müzikte?
0
substituent
(10.08.25)
Yok ya dinlemekten çekinmiyorum. Bazen bazı şarkılar aşırı sarıyo beni bu şarkı da saracak ondan bahsettim. Gece gündüz dinliyorum zaten dünden beri. İlk erkek sandım ondan öyle yazdım yoksa banane elalemin yöneliminden ben apolitik birisiyim ne itiraz ederim ne desteklerim banane
0
🌸Batuhanolabilir
(11.08.25)
"cinsiyetsiz lezbiyenmiş" kısmına takıldım, o nasıl oluyor
0
duyuruuser
(11.08.25)
kendisi öyle söylemiş medyaya kadın veya erkek değilmiş.
0
🌸Batuhanolabilir
(11.08.25)
(2)

iphone, icloud sorunu. Alenen beni icloud yükseltmeye zorluyor.

ground
200 gb icloudum var. Yıllardır videolarımı düzenli olarak pc’ye indirir telefondan da siler alan açardım geçinip giderdik. Bu her sabah rutinimdi. 1 haftadır buna izin vermiyor telefon. Pc’den icloud açtığımda son videoları yüklemiyor ve göstermiyor. Telefondan kendime whatsappdan atmaya çalışıyorum
200 gb icloudum var. Yıllardır videolarımı düzenli olarak pc’ye indirir telefondan da siler alan açardım geçinip giderdik. Bu her sabah rutinimdi. 1 haftadır buna izin vermiyor telefon. Pc’den icloud açtığımda son videoları yüklemiyor ve göstermiyor. Telefondan kendime whatsappdan atmaya çalışıyorum yine hata veriyor. Eşime falan airdroptan atayım diyorum dakikalarca indirmeye çalışıp sonında hata veriyor. Video düzenleme programından render almak istiyorum %90 a kadar falan gelip yine başa dönüyor. Başka hiç bir yol bırakmıyor. Bu arada kapasite yükseltmekle ilgili konuşma ve nette araştırma yaptım muhtelemen onu da anladı ki beni şu anda mecbur bırakıyor. Bunun bir sebebi var mı? Ya da başka bir yolla çözebilir miyim? Para vermek istemiyorum. Not ; iphone 14 promax
0
ground
(09.08.25)
Şöyle olur mu:

videoları dosyalara kaydedin (paylaş düğmesine bakın dosyalara kaydet seçeneği olması lazım)

VLC player indirin.

Videoları, dosyalar uygulamasında VLC klasörüne atın.

VLC den ağ paylaşımını açın.

VLC size bir tane adres verecek 192.168.1 tarzı.

Bu adresi bilgasayara girdiğinizde VLC ile dosya aktarımı yapabilirsiniz. İndirme de yükleme de.
VLC ile aynı ağda olmanız gerekiyor bir de.
0
substituent
(09.08.25)
İlk aklıma gelen alette hiç yer kalmamış olabilir mi? Kıyabildiğiniz 2-3 uzun video dosyasını ya da yer kaplayan bir oyunu silin yeniden deneyin.

komik olmasın da aleti kapatıp açıp denediniz mi?

son olarak: apple müşteri hizmetlerinden yardım istediniz mi?
0
artuc
(10.08.25)
(4)

Kenara ayıracağım parayı bankaya hangi şekilde koyayım?

marowak
Yaklaşık 20 bin lira kenara atacağım. Yatırım amaçlı değil, ufak tefek acil ihtiyaçlar amaçlı. Kardeşlerim sürekli borç istiyor 3-5 bin onlara yolluyorum onun dışında birisine para göndermem gerekirse diye kenarda tutacağım bu parayı. Yani eft ihtiyaçları için diyebiliriz. Dolar veya euro olarak t
Yaklaşık 20 bin lira kenara atacağım. Yatırım amaçlı değil, ufak tefek acil ihtiyaçlar amaçlı. Kardeşlerim sürekli borç istiyor 3-5 bin onlara yolluyorum onun dışında birisine para göndermem gerekirse diye kenarda tutacağım bu parayı. Yani eft ihtiyaçları için diyebiliriz. Dolar veya euro olarak tutsam al sat yaparak var olan azıcık para eriyecek, mesai saatlerinde kur makası da açılıyor. Enpara'da günlük faiz hesabı açmak aklıma geldi ama faiz oranı 37.5 ki düşük geldi bana. Benim yerimde olsanız bu parayı nasıl muhafaza edersiniz? Biliyorum az bir miktar ama ekonomik olarak zor zamanlardan geçiyorum o yüzden benim için önemli.
0
marowak
(08.08.25)
42den aşagı faize koyma fiba ing ye bak ilk müşteriye yuksek veriyorlar
0
eja
(08.08.25)
çalıştığın bankanın para piyasası fonunu alacaksın. anlık bozabilirsin ve günlük faiz alırsın.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(08.08.25)
para piyasayı ya da borçlanma araçları fonu alabilirsin.

www.tefas.gov.tr
0
bay b
(08.08.25)
ing 49 faiz veriyor
0
substituent
(08.08.25)
(8)

kapitalist sistemde şirketler sürekli büyümek zorunda mı?

biseysorcaktim
"grow or die" hala geçerli bir argüman mı?tüm şirketlerin sürekli büyüme karını arttırma hırslarını bir türlü anlamıyorum."biz büyüdük yeter artık" kapitalist sistemin doğasına mı aykırı yoksa basitçe insanların hırsı mı bu? ya da borsaya açılan şirketlerin kaçınılmaz sonu mu?küçük-büyük bütün şirke
"grow or die" hala geçerli bir argüman mı?
tüm şirketlerin sürekli büyüme karını arttırma hırslarını bir türlü anlamıyorum.

"biz büyüdük yeter artık" kapitalist sistemin doğasına mı aykırı yoksa basitçe insanların hırsı mı bu? ya da borsaya açılan şirketlerin kaçınılmaz sonu mu?

küçük-büyük bütün şirketler büyümek, rakiplerini yoketmek, tek olmak, sürekli büyümek istiyorlar. sebeplerini anlamıyorum.

edit: enflasyondaki değişikliklere ve yeni teknik gelişmelere karşı dirençli olmaktan bahsetmiyorum.
0
biseysorcaktim
(07.08.25)
Değil. BCG Matrix ya da growth share matrix bunun güzelce analizini yapmış. Şirketin ya da ürün/hizmetlerin hangi evrede olduğuna göre değişiyor bu durum.

en.wikipedia.org

Büyümek yatırım gerektiriyor. Bu yatırımın karşılığını vermeyecekse, şirket büyümeyi tercih etmez.
0
gabe h coud
(07.08.25)
eğer piyasada tek olursan fiyatları sen belirlersin. yeri geldiğinde çok kar edersin, yeri geldiğinde hiç kar etmezsin rakibini batırırsın. sen büyüyüp rakiplerini yok etmek istemezsen, rakiplerin büyür seni yok eder. büyüyen şirket, yatırım yapar, daha verimli olabilir, çeşitliliği arttırıp daha cazip hale gelebilir vs vs vs vs

işlerin daha büyük olduğu bir senaryolarda ise, yatırımcılar/hissedarlar sürekli daha fazla kar beklerler. şirketin değeri sadece mevcut operasyonu ile değil, gelecekteki büyüme potansiyeli ile de ölçülür.
0
co2s2
(07.08.25)
"Biz büyüdük yeter artık" birkaç farklı açıdan mantıklı değil;
Öncelikle ortada bir monopol yoksa "Size bu kadarı yeter, alın ürettiğimiz kadar kullanın" demek çok mümkün değil. Rakipler var, bunlar boş durmuyorlar, haliyle de ortada sürekli bir pazar payı kapma telaşı var. Bu rekabet süreci de ister istemez büyümek demek.

Diğer taraftan da sistemin yapıtaşları, başarı ölçütü hep bir şeylerin artmasına yönelik; hisse fiyatı, kâr, ciro, müşteri sayısı... Bir şeyler artacak ki birileri bonus alsın, şirket yeni yatırımcı çeksin, finansman bulsun.
0
salihdt
(07.08.25)
osssy
(07.08.25)
bir örnek vereyim.

ispanyol marka caf tren üreticisinin ürettiği trenler, vagon başı 1.8m dolar.

Koreli marka Hyundai Rotem ise 800k dolar.

Hyundai'ın trenleri, caf'ın trenlerden çok çok çok daha konforlu ve teknolojik.


İstanbul'da yeni açılacak metroların hepsinde neredeyse hyundai rotem kullanılıyor. Veya çin marka crrc trenler. ikisi de avrupa trenlerden kat ve kat daha ucuz, daha konforlu ve teknolojik.

Kendini geliştirmekle uğraşmasa bile maliyet diye bir şey var. teknoloji gelişiyor her dakika, eski teknolojilerin maliyeti azalıyor. sen ne uğraşıcam dersen gelir başkası uğraşır. senden daha iyisiini ucuza satar.

Bugün caf maliyeti düşürmeye çabalamıyor. sonuç: rakipleri tarafından kaybolunduruluyor. İstanbul gibi metro ağı agresif büyüyen bir şehiri kaybediyor.
0
substituent
(07.08.25)
Bence growth tartışılabilir olsa da ben borsaya açık olmanın ciddi sorunlarini görüyorum.
Misal borsada iyi gözükmek için isten cikarma yapıp operating profit yapmak falan. Yani bazı şirketlerde ki bizde de bu var; hisse fiyatı her şeyden önemli. Bu bence ciddi sorun çünkü hisseye yatırım yapan daha az maliyet daha çok profit istiyor. Bu da belli bir noktada daha çok offshoring ile calisan maliyeti düşürme, daha az calisanla aynı işi yapmaya calismak ve bunu genelde overworking ile yapmak falan, fabrikaları daha ucuz ülkelere taşımak falan yani hep böyle.

Ben Amerika'nın en eski corporationlarindan birindeyim ve şirket kötü yönetilmiyor ama borsaya açık olmayan bizim gibi büyük sirketlerde çalışan arkadaşların benim gibi ay sonu envanter+ intransit, ay sonu satış, ay sonu excess obsolescence dertleri yok. Bu borsaya açık olmanin getirdiği çok fazla iş ve stres var.
0
logisticsmanager
(07.08.25)
Sirketin türü ne? Hangi sektör?

Günlük tüketilen ürünleri üreten firmalar için farklı bu sorunun cevabı, yaşam boyu birkaç kere alınan/alınabilen ürün ve hizmetler için farklı.


Benim gördüğüm, şu an belirttiğiniz tarafından ziyade "musteri üretimi"ne oynuyor bütün firmalar, neredeyse birçok sektörde.
0
encokbenisevinnolur
(07.08.25)
bir nevi agar.io oynaniyor surekli olarak.

her sektorde her ulkenin bir "big 3-4-5" olayi vardir.

kucuk sirketler bu devlerin dikkatini cekip satin alinmak icin kicini yirtar, mumkun oldugunca hizli bir sekilde buyumeye calisir. amac sirketi satip biran once koseyi donmek ve erken emeklilik.

cok buyuk sirketlerin de bir noktadan sonra her ay birkac kisi ekleyerek buyume olanaklari olmuyor, en temizi komple bir sirketi yutmak.

devler etrafta dolanan ve onlardan is tirtiklayan ayakbagi istemiyor diyebiliriz.
0
cooperr
(07.08.25)
(25)

işten kaçta çıkıp eve kaçta varıyorsunuz?

matilda
Eve varırken hiçbir yere uğramamanız durumunda ne kadar sürede ulaştığınızı yazarsanız daha iyi olur.
Eve varırken hiçbir yere uğramamanız durumunda ne kadar sürede ulaştığınızı yazarsanız daha iyi olur.
0
matilda
(05.08.25)
yürürsem 10 dk
arabayla gidersem 3 dk
0
bravoteam
(05.08.25)
30 dk
0
titanic kemancısı
(05.08.25)
17:25 -> 18:45
0
peki madem
(05.08.25)
ofis değil de hastaneden;

16.20'de çıkıyorum. Tramvayla gidersem 16.45'te evdeyim. Hava güzelse yürüyorum bazen, o zaman da 17.00 gibi evde oluyorum. Çıkış saatim bazen biraz daha geç ya da erken olabiliyor ama genelde bu saatler.
0
nundu
(05.08.25)
Ofiste calistigim gunler eger 16:30 u gecmeden isten cikmissam 45 dk da variyorum ama gecmisse 2 saati bile bulabiliyor hele yagmur yagmissa…
0
rayde
(05.08.25)
19:00 gibi çıkıp 20:30'da evde oluyorum. O saatte bile bindiğim her araç ağzına kadar insanla dolu. Az önce işe gelirken sol omzumun üstünde bir cisim hissettim, dönüp baktım, başka birinin kafasıymış. Kişisel alan tinne.
0
sekizdokuzon
(05.08.25)
ofis günümde ve okullar tatilken 16.30 çıkış 20.00 eve geliş, okullar açıksa 21.00 eve geliş
0
pide
(05.08.25)
5 dakika kadar.
0
Shepard
(05.08.25)
vay be herkes evinin önünde çalışıyor demek. kimse 1,5 2 saat yol çekmiyor toplu taşıma kullanmıyor. ne modern bir toplum olduk.
0
koela
(05.08.25)
Trafiğe göre 45 dk ile 1 saat arası sürüyor.
0
naksidil
(05.08.25)
Tr'deyken servisle sabah gidiş yarım saat, akşam dönüş bir saat sürüyordu. Şimdi yürüyerek gidip geliyorum, yarım saat sürüyor.
0
cilacı ökkeş usta
(05.08.25)
16.55 ->> 18.30
0
substituent
(05.08.25)
Yürüyorum, 20-30 dakika kadar sürüyor.
0
encokbenisevinnolur
(05.08.25)
17.50-18.00 çıkış
19.05-19.40 eve varış.
0
gabe h coud
(05.08.25)
Yürüyerek 6 dakika.

14.30’da evdeyim hehe
0
ruhen hastayim ben
(05.08.25)
ben evden çalıştığım için ankete önceki işim ile katılayım: 25-30 dk arası.

15 dk ve altında mesafesi olanlar nerelerde yaşıyorlar? istanbul'da 15dk ve aşağısı pek nadir.

benim gözlemlerim şöyle; istanbul'da 15dk ve aşağısı lüks,
30dk'ya kadar iyi
30 - 50 dk normal
60-80 dk alıştık artık, o kadar da kötü değil
80+ napalım kader
0
biseysorcaktim
(05.08.25)
40 dakika suruyor daha kisa olsa daha iyi ama istanbul trafigine aliskin biri olarak normal.
0
bohr atom modeli
(05.08.25)
Arabayla 40 dk. Toplu taşımayla net 3 saat çünkü sürekli aşırı dolu olan ilk otobüsü atlatıp ikinciyi bekliyorum yarım saat, üstüne çok dik 2 yokuş çıkıyorum, bu kiloyla kolay çıkılmıyor.
0
muhayyer divan
(05.08.25)
16.45’te çıkıyorum. 18.00 civarı evde oluyorum, ama trafiğin durumuna göre uzayabiliyor. Ramazan ayında 19.00’da eve varmışlığım var. :(
0
auroraaurora
(05.08.25)
Arabayla 6 7 dk
0
kullanicadi
(05.08.25)
yurursem 15dk

genelde 10dk otoparka yuruyorum sonra komsum olan arkadasim beni birakiyor 25dk suruyor toplamda. yolda gunun dedikodularini yapiyoruz.
0
aguen
(05.08.25)
tam bir saat. yurume+metro+metro+yurume.
0
arakaali
(05.08.25)
20-30dk arac ile
0
cooperr
(05.08.25)
16.45'de çıkıyorum;

Servis - Marmaray - Metro ile 18.05 civarı
Servis - Marmaray - Yaya ile 18.25 civarı
0
put it in your appropriate place
(05.08.25)
yarim saat.
0
antikadimag
(05.08.25)
(7)

ingilizce öğrenmek

neymiş
öğrenemiyorum. daha doğrusu bundan önce adam akıllı bir girişimim olmadı ama okulda etlerimi sökerlerdi sanki ingilizce dersinde. Önerebileceğiniz bir yöntem, kurs var mıdır? (yurtdışı maruz kalma olayı şuan imkansız) cambly gibi uygulamaları önerir misiniz? Önerirseniz alternatif sunabilir misiniz?
öğrenemiyorum. daha doğrusu bundan önce adam akıllı bir girişimim olmadı ama okulda etlerimi sökerlerdi sanki ingilizce dersinde. Önerebileceğiniz bir yöntem, kurs var mıdır? (yurtdışı maruz kalma olayı şuan imkansız) cambly gibi uygulamaları önerir misiniz? Önerirseniz alternatif sunabilir misiniz?

derdimi anlatacak kadar öğrensem yeter.
0
neymiş
(04.08.25)
kalabildiğin kadar maruz kalmak, başka yolu yok.
0
gule gule
(04.08.25)
Cambly veya yurtdisi su asamada gereksiz zaten. Baslangic seviyesindesiniz diye tahmin ediyorum. Hissiyati anliyorum ama bir sure bu hissiyati kabullenmekte fayda var. Yumusak bir baslangic icin Rosetta Stone gibi bir uygulama kullanilabilir. Bu pahalidir epey ama malum yerlere kapali degilseniz olabilir. Yoksa Duolingo ve benzeri bir suru opsiyon var.

- Bu baslangic sizi biraz olaya hazirlar. A1-A2 seviyesinin kelimelerini ogrenmis olursunuz.
- Cambridge'den Grammar in Use kitabi var, kirmizisi baslangic icin, mavisi orta-ust seviye, o anki durumunuza gore birini edinin. Gramer calismak populer degil artik ama faydasi oluyor bence.
- Oxford bookworms serisinin kitaplari, her seviye var. Cok kaliteli.
- 6-7 ay boyle iyi calismayla gecti dersek yavas yavas sakin konusulan diziler ingilizce alt yaziyla izlenebilir. Izlerken analiz etmekte de fayda var.
- Insan dogasi ogrenmeye calismanin verdigi acidan kacmayi istiyor ama bunu kabullenip konsantre olup caba gostermek cok hizli sonuc aldiriyor.
0
mbond
(04.08.25)
preply uygulamasında filipinli öğretmenleri seçebilirsiniz, fiyat görece uygundur, sürdürülebilir.
kurslarla bu iş çok zor. Birebir olması her açıdan daha avantajlı ve etkilidir.
0
Rao
(04.08.25)
Google'a shadowing tekniği yaz.
Bir de uyurken ingilizce
Çıkan videoların A1-A2 seviye olanları, tak kulaklığı 7*24 dinle.
İşe yarıyor.

Bir de @sekizdokuzon'un duyurularını takip ediyorum ben. Her duyurusunda en az bir kelime ingilizce öğrenmek garanti.
0
Mirket
(04.08.25)
Muhtemelen sana okulda grammar translation yöntemi ile öğretildi, eskiden o yaklaşım hakimdi. Communicative approach kullanılıyor artık. Kendini İngilizce ye msruz bırakacaksın, nasıl maruz kalacağını senin öğrenme stilin ve zevklerin belirleyecek. Başlangıç olarak duolingo, memrise vs indir, bunun dışında YouTube da basit diziler var yeni başlayanlar için mesela extra english.

Kendine yabancı arkadaş edin onunla konuş. Elsa speak, hello talk gibi uygulamalar indir
0
kullanicadi
(04.08.25)
Bunu bir görev olarak görürsen eziyet olur, amerikan ya da ingiliz kültürünü merak etmelisin, bu kültürün içinde seni çeken sinema, edebiyat, müzik, spor, coğrafya, tarih vs bir sürü konulardan merak ettiğin bazı şeyler olmalı, bunları merak edip ilgilenip öğrendikçe hem kültürü hem dili sana yakın gelecek
0
grimavi
(04.08.25)
betty azar, understanding and using english grammar; bunu hızlıca çözüp bitirin.

daha sonra okuma yapmalısınız bol bol; theconversation.com gibi sitelere bakabilirsiniz.

ingilizce yazı yazmalısınız. şöyle 1-2-3 günde bir bir a4 kağıdı kadar ingilizce metin yazıp, chatgpt'ye feedback ver diyebilirsiniz. metin olarak, günlük tarzı, ya da teknik olarak bildiğiniz bir şeyi yazabilirsiniz mesela.

son olarak, speaking için, reddit'e girip r/language_exchange sub'ına bakın. burada ingilizce konuşacak partner bulabilirsiniz, hiçbir uygulamaya para vermeye gerek yok.
0
substituent
(04.08.25)
(15)

Haksız mıyım?

gnosis
Bugün durakta otobüs beklerken yıllardır uzaktan tanıdığım, mahallelim bir amca geldi kolumun üst kısmını sıktı, birkaç kere sırtıma elledi. Sinir oldum. Bunu ikidir yapıyor. O gidince arkasından söylendim biraz. Durakta bekleyen bir kadın beni haksız buldu. Ondan zarar gelmez, aşırı tepki veriyorsu
Bugün durakta otobüs beklerken yıllardır uzaktan tanıdığım, mahallelim bir amca geldi kolumun üst kısmını sıktı, birkaç kere sırtıma elledi. Sinir oldum. Bunu ikidir yapıyor. O gidince arkasından söylendim biraz. Durakta bekleyen bir kadın beni haksız buldu. Ondan zarar gelmez, aşırı tepki veriyorsun dedi. Amca engelli, duyma+konuşma engeli var. Duraktaki kadının abisi de öyleymiş. Çok iyi bir insan diye abisini anlattı. Adamın duyma engeli var ama aklı gayet yerinde, tepki vermiyorum diye yapıyor bir daha ki sefere azarlayacağım dedim. Kadın boşuna kalp kırma, sen gençsin anlamıyorsun dedi. İnsanlar çok iyi niyetli herhalde ya da ben çok duyarlıyım?
0
gnosis
(30.07.25)
Kişisel alan diye bir şey var tanımadığınız ya da samimiyetinizin olmadığı birisinin size dokunması kabul edilemez.

Fakat, engeli olan birine daha hoşgörülü yaklaşmalıyız diye düşünüyorum. Hayır, engelli diye onlara özel muamele göstermek değil olay. Sadece daha hassas olabilirler, söyleyeceğimiz yapacağımız bir hareket daha çok etkileyebilir, hem olumsuz hem olumlu manada.

Tabii bu sizin tercihiniz. Ama toplum olmak istiyorsak bu kadar katı olmamalıyız bence.
0
substituent
(30.07.25)
Taciz bu. Cinsiyet bile önemsiz.
0
runaway
(30.07.25)
Kadın haksız sen haklısın. Adam çok iyi biri diye seni mıncıklaması gerekmiyor. Ellenmekten hoşlanman da gerekmiyor. Reddetmek, ikaz etmek, gerekirse azarlamak hakkın. Boşver.
0
muhayyer divan
(30.07.25)
O abla kendisini elletsin öyleyse Allah allah açıklamaya bak, bir de karışmış durduk yere aynı tayfa herhalde biri omzunu minciklar diğeri kendi kendine soylenmene atlar.

Engel falan kısmını geçelim, birinin herhangi bir özelliği kişisel sinirlarimizi geçme bahanesi olamaz. Adamı host diye azarlasaniz bile.olurmus o an.
0
encokbenisevinnolur
(30.07.25)
Bu sıcakta birinin gereksiz temas etmesi x2 sinir bozucu. Azarlamak yerine daha sakince el kol hareketlerinden hoşlanmadığınızı söyleyebilirsiniz. Niye direkt azarlıyorsunuz, milletçe uçlarda yaşıyoruz sanırım. Kişi uyarıldığı halde tekrarlıyorsa o zaman azarı hak etmiştir.
0
ekimoloji
(31.07.25)
herkese mi yapiyor sadece sana mi? adamin isitme ve konusma engeli varmis. boyle insanlar icin dokunmak bizim icin oldugundan daha normal ve etkili bir iletisim olabilir.

bir daha kolunu tutunca hafifce silkinirsen anlar bence.
0
antikadimag
(31.07.25)
acaba duyma ve konuşma engeli olanlar temas ederek bir bakima karşıdaki ile iletişimi mi güçlendiriyor ?
journals.sagepub.com

simdi baktim bu konuda makalaler var, reddit de de bir cok kez sorulmuş ve def comunity biraz touchy demisler genelde omuz ya da kolun üst kısmına.

www.mtapractice.com

fiziksel temas cok yayginmis bu arada
0
oscar
(31.07.25)
delisi akıllısı fark etmez teması sevmem.
0
mikahakkinen
(31.07.25)
adam seni taciz etmiş. bir daha görürsen ondan uzaklaş ya da tersle.
0
koela
(31.07.25)
O sırt elleme olayıyla yukarıda söylenen şeylerin hiç alakası yok ya.
Okurken bile ürperdim, o kadar sinir bozucu bir şey ki yaşamayan bilmez.
Yaşadığınız şey taciz. Bu puştu bir daha gördüğünüzde tersleyin. Teyze de puştun teki çok istiyorsa kendi elletsin sırtını, sizle ne alakası var.
0
mrvln
(31.07.25)
Engeli nedeniyle iletişim kuramayan birinin küçük bir temasla dikkat çekmesi başka kolu sıkıp sarması bambaşka bir olay, bunun bir adım ilerisi dikkat çekmek için götümüzü ellemesi olur galiba savunulacak bir yanı yok.
0
kizil karga
(31.07.25)
hakli haksiz'dan ziyade, rahatsiz olmus olmaniz yetmez mi? iyi niyetli de olabilir ama sizi rahatsiz etmisse etmistir. yani haksizsiniz desek, bir daha gorustugunuzde rahatsiz olmayacak misiniz? bence kendinize rahatsiz olma hakkini verin.

ha fiziksel engelli oldugu icin, kotu niyetli degildir, taciz degildir vs. tartisilabilir, ama sizin rahatsiz olmaniz, bir dahaki gorusmenizde bi tik uzak durmanizi ve nazikce uyarmanizi neden engellesin? adamin kendisine asiri tepki vermemissiniz zaten, siz de bir sekilde kontrollu davranmissiniz. adamin kotu niyetli olmamasi sizin de kibarca sinir koyamayacaginiz anlamina gelmiyor.
0
songforsomeone
(31.07.25)
Benden başkasına yaptığını görmedim. Derdini el işaretleri ile anlatıyor ama kimseye dokunmuyor. Eşi de aynı şekilde engelli. Eşiyle arada karşılaşınca selam veriyoruz birbirimize. Genelde yakın komşuları ve akrabaları ile muhabbet ederler. Alışık olanlar ne dediklerini anlıyor. Ben pek anlamıyorum.

Söz konusu amca daha önce otobüsten inerken bir an kolumu tuttu, ne oluyor diye dönüp bakınca sırıtıp kaçtı. Yanlışlıkla yaptı herhalde diye düşündüm. Dün ben çarşıda durakta beklerken durağın önüne geldi, bir tanıdığıyla selamlaştı. Giderken de koluma ve sırtıma elledi. Yine yapıp kaçtığı için tepkimi arkasından söylenerek verebildim. Adamın arkasından bağırsam da duymuyor. Benim onu tutmam ise mümkün değil. Tetikte beklemem ve elini uzattığı anda tepki vermem lazım.

Dikkatimi çekmek istese bana da elle selam verebilirdi diye düşünüyorum. Yola dönük duruyordum. Gerçi bu adamın benle işi ne?!

Sakin kafayla yazdıkça kendimi haklı buldum. Adam ikidir kaşla göz arasında bana elleyip kaçıyor:@
0
🌸gnosis
(31.07.25)
O herif sağır falan olmayabilir. Pisliğine böyle yapan çok var. Engelli görünen dilencileri hatırla, engelli numarası yapıyorlar, o hesap.

Bir seferinde haddini bildirmek lazım bence. Böylelerinin peşine adam takıp özürlü falan olmadıklarını ispat edesim geliyor.
0
muhayyer divan
(31.07.25)
Haklısın. Çok meraklıysa kendini bol bol mıncıklatsın başka iyi insanlara.

İnsan teması sevmiyorsa isterse kardeşine bile bu hareketi yaptırmaz. Sen sinir olduğun sürece hangi hadle bunları söylemiş orası ayrı bir mesele.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(31.07.25)
(6)

Kendime çok mu yükleniyorum yoksa artık herkesin normali mi böyle?

egerbiryolcu
Yıllarca kpss ye girdim atanamadım. Kontenjana girdiğim yıl ise pandemiye denk geldi karma atama azizliğine uğradım ve bu noktada pes ettim.Bu esnada yaklaşık altı yıldır çalışma hayatım da vardı ve alanım olmayan o işi artık çok benimsemistim hatta imreniyordum insanlara keşke asıl mesleğim benim d
Yıllarca kpss ye girdim atanamadım. Kontenjana girdiğim yıl ise pandemiye denk geldi karma atama azizliğine uğradım ve bu noktada pes ettim.

Bu esnada yaklaşık altı yıldır çalışma hayatım da vardı ve alanım olmayan o işi artık çok benimsemistim hatta imreniyordum insanlara keşke asıl mesleğim benim de bu olsaydı diye. Ve yks'ye girdim. O bölümü kazandım. 33 yaşında ikinci örgün üniversitemi okuyacaktım.

Tam tercih döneminde canım babamın hastane süreci başladı. Henüz teşhis konulmamıştı kötü bir şey yok gibiydi ama nolur nolmaz aklım evde kalmasın diye yaşadığım şehirdeki okulu tercih ettim ve orayı kazandım.

Okula başladim. Babamın hastalığına da beş alti ay sonra teşhis konulabildi. Tanısı mds idi. Babamın yaşi 79. Ben elimden geleni yapmaya çalıştım kan arama kan bulma babama refakat etme vs evde psikolojik destek olma. Babam ilk zamanlar gerçekten gayet iyiydi. Kan transferinden sonra iyi toparlanmış enerjik oluyordu. Fakat zamanla yetmemeye başladi. Hastaneye gidip tekerlekli sandalye bulunca çok seviniyorduk mesela..bulamazsak baya yorulur hale gelmişti. Babam da aşiri düşünceli biri çok fedakar. Hasta halinde bile bana hep baskı yaptı okuluna git dersine git ben kendim giderim vs ama tabi yalnız birakmadim bugün ders yok deyip bir şekilde okulu da idare ettim. Bu süreçte aile üyelerimizden birini yok farzedin. Hastane doktor araştırma kan bağışçısı arama her şeyle ben ilgileniyordum. Bir süre sonra sadece kan bulmaya odaklanır oldum çünkü en acil ihtiyacımız oydu. Ve kırsalda oturuyoruz doktor doktor hastane hastane goturemedm babamı. Takibi olan hastaneye guvenmistik. Gerçekten personel de çok iyiydi babam kanka olmuştu ordakilerle bilmiyorum moral açısından belki zaten gorevleriydi ama gerçekten babam kendini sevdiren biridir.

Zamanla ilaç tedavisi işe yaramadı ve kemoterapi kaldı geriye tek seçenek. İlk bir beş on gün hiç yan etki olmadi neredeyse. Ve ben nasıl mutluyum. Hep öyle gidecek zannettim. Bünyesine ağir gelmedi zannettim. Ne olduysa aniden bir şeyler ters gitmeye başladi. Mesela bir gün hastaneye giderken otobüse biner binmez çok kötü mide bulantısı yaşadı. Güç bela hastaneye vardik. Tuvalete gidiyor dönüyor tejrar mide bulantısı. Doktora nasıl cikardigimi bilmiyorum bile. Hayatımda en çaresiz hissettiğim gündür. Hastane içinde çaresiz kalmak. Doktora anlatıyorum diyor ki kemoterapi yan etkisi. Normal bunlar demeye getiriyor. Ben yatiş verilir diye düşünürken. Güç bela tekrar eve dönüyoruz. İki adım atamıyor adam. Hemen oturma ihtiyacı. Şimdi dönüp baktığımda kendime çok kızıyorum niye hastaneyi yikmadim o gün neden hastanede tedavisine başlansın vs diye olay çıkarmadım. Ama artık ben de sağlıklı dusunemiyordum sanırım. Dediğim gibi kan bulmak nasıl zordu. Kesin verir dediğim kişiler bile kaçar davranıyordu ve psikolojik olarak iyice yipraniyordum. Babam da hayat dolu yaşama sevinci olan bir adam. Uzaklara dalıp ne düşündüğünü bildiğim için her şey çok agirlaamisti.

Sonra bir gün idrar kaçırmaya başladı bu ilk defa oluyordu. Ben yarın hastaneye gittiğimizde bez alırız artık vs diye düşündüm. Sabah bir kalktim gördüm ki çok kaskatı bir şekilde uyuyor onu öyle görünce hemen ambulansı aradım. Anneme dedim muhtemelen bugün yatiş verilir kalmalik eşya aldık yanımıza annemi almadilar bir kişi gelebilir dediler.

Hastaneye gittik. Buradan itibaren benim için çok ağır bir süreç oldu.detaylara girmeyeceğim sonuç olarak ertesi sabah eve babamın cenazesini getirdim...


Babama çok duskundum çok seviyordum onu. Hiçbir hastalığı yokken seksen yaşında elli yaşında biri gibi görünen hep bizim için çabalayan kendinden feragat eden babam belki de ilk defa bize ihtiyaç duydu ve ben onu kurtaramadim. Hep kendimi suçladim. aradan bir yıl geçti hala kabullenemiyorum. Hayata devam ediyorum ama patlamaların yaşıyorum tabii ki. Hala videolarini açıp izleyebilmis değilim. İlk zamanlar mezarına sık giderdim. Bir gün onu orada görmek çok ağrıma gitti konduramadim ve artık gitmeye cesaret edemiyorum yanlış olduğunu da biliyorum ama sanki gitmeyince bunlari dusunmeyince o yaşıyormuş gibi bir savunma mekanizması oluşturdum sanırım. Sonra tabii hep tv izledigi koltuğa bir bakmak bile yerle bir ediyor insanı.

Babami kaybettiğimiz zamanlar üniversitenin final zamanlarina yakındı. Okulu dondurma luksum yoktu. Hem artık sorumluluğum daha fazla anneme karşi hem de okul yüzde elli burslu özel okuldu. Artık hayata daha çabuk atilmam maddiyati toparlamam gereken zamanlara girdim. o acıyla odevlerle finallerle uğraştım. Hayat durmuyor en acı tecrubelerimeen biri budur.

Sonrasında ise bu defa yaz okulu almam gerekiyordu. Birkaç ders kendi okulumdan aldım. İhtiyacım olan yani okulun uzamamasi için en gerekli ders ise bana on ıki saat mesafede başka şehirde buldum. İki okulda da devamsızlık risk olduğu için ders günleri de peşpeşe olduğu için On saat yolculuk yapıp derse girip akşamına geri binip sabah kendi okulumdaki derse giriyordum. Yaklaşık beş hafta böyle yorucu bir süreç yaşadım.

Bir şekilde atlattım. Bu yıl ise son senemdi. Okula devam ederken hiç aklimda yokken evime yakın bir yerde çok uygun bir iş ilanı karşima çıkınca maddi olarak ihtiyacım da olunca çalismaya karar verdim. dört gün işe gidip haftada bir gün ise staja gittim. Derslere haliyle girememiş oldum. Bir arkadasim yardımcı oldu sağ olsun. Ama bu defa çalistigim yerde mobinge uğradım. Çünkü staj iznim vardı ve bu yüzden haftada bir gün gitmeyisimi dert eden biri vardı ve haksızlığa ugradigim bir konu olmuştu karşı ciktigim için de iyice mimlenmis oldum tüm yıl da böyle diken üstünde her an birinden bir laf isiticem stresiyle geçti. Üstelik benden memnun olduğu halde bunlar yaşatildi. Ama bir defa girmiş olmuştum ve önümde yaklaşık elli bin maliyetli bir yaz okulu daha olacaktı. Mecbur devam ettim çıkamadim. Ama gerçekten kaldıramıyordum psikolojik olarak.
Babam bu arada asla çalistirmazdi hem okul hem iş çok yorulursun diye ...

Neyse...
Bir de ayrıca başka bir kuruma daha gidiyordum haftasonu. O da dersimiz içindi. Stajdan ayriydi. Okul, kurum, staj... Hepsi de ayrı ayrı uzaklıkta ve hepsiyle de bir şekilde sorun yaşadim. İnsanlar hayatımda ilk defa bu kadar üstüme gelmistir. Bir yandan ev de var tabii. Bir gün gidiyorum eve elektrigimiz kesilcekmiş üstüne al diyorlar bir gun gidiyorum telefonum hattim kapandı üstüne al bir gün gidiyorum beyaz eşya bozulmuş tamirci çağır bir gün gidiyorum başka şey ... Ve hepsi gerçekten üst üste geliyordu. Evin tek çocuğu değilim ama tekmişim gibi farzedin siz.

Bu süreçte ilk defa memleketteki, teyzelerimin bakımını sağladığı anneannem de bize getirildi. Yaklaşik altı aydır bakıyoruz. Öncelikle o kadar minnoş tatlı bir şey ki çok bağlandım çok alıştım ona. Evin yeni bir neşe kaynaği oldu resmen. Hatta mahallemizde bile popüler oldu kadın:) bir gören defalarca ziyaretine geliyor. Vakit geçirmeye doyamiyor. Ama işte ufak bir sıkıntısı var yaşindan (95) ve psikolojik durumlardan dolayı inanilmaz kızlarına bağımlı. Yani ona kim baksa o kızı yaninda olsun istiyor. Yanında olmaktan kastım bulaşık yıkamak, tuvalete gitmek gibi rutinlere bile karşı çıkacak vaziyette. Eğer beş dakika yalnız kalacak olursa korkudan ölecekmis gibi sesleniyor. Annem bir yere gidince evde olduğum sürece ben kalıyorum yanında. Markete gitti diyelim bir saat sabediyor daha sonra bana ısrarlara başliyor anneni ara gelsin diye. İşte bu sebeplerden annemle dönüşümlü birbirimizi idare ede ede anneannemi de idare ediyoruz ama gerçekten bazen çok sabırlı olmamız gerekiyor isyan etmemek icin. Çünkü hafızası yerinde çok zeki her şeyi anlıyor ama tabii ki elinde olmayan bir şey diye elimizden bir şey gelmiyor.

son olarak da tekrar bir yaz okulu sürecim var bu yaz. Okul bitecek artık. Geçen yılki süreci tekrar yaşıyorum yine aynı şehirde bulabildim son dersimi bunu bulmak da ayrı bir mesele oldu iki ay araştirdim tesadüfen son günlerde rast geldim. Şimdi tekrar beş haftalık bir günlük git gel sürecim olacak. Dün mesela gittim akşam buradan binip. On iki saat yolculuk yapıp altı saat derste kaldım. Evdeki durumlardan dolayı annemi ve anneannemi yalnız birakmamak için bir gece dahi yurtta kalamiyorum. Sadece iki saat dinlenip tekrar akşam otobüse binip yine on iki saat yolculktan sonra bu sabah evime döndüm. Nasıl yorulmussam artık hucrelerime kadar ağrıyor ev de psikolojimi olumsuz tetikledi. Annem çok yorgundu ben tam uyuyorum anneannem sesleniyor yüksek sesle vs bir saat uyuyamadım bile. Annem de yorulmuş belli vurgulayıp duruyor. Bu defa ihtiyacım olan uykuya bile hakkim yokmuş gibi hissediyorum.

Bazen bu kadar şeyi düşünüp düşünüp ruhen veya bedenen bir yerden acısı cikacak mi deyip duruyorum kendi kendime. Bazen de diyorum insanlar hem acılarıyla baş ediyor hem evlenip çocuk yapıyor hem de kariyerinde nerelere geliyor. Ne bu mizmizlik diyorum ama gerçekten artık çok yiprandigimi hissediyorum:( hayal ettiğim planladığım çok şey vardı ama ilgilenecek ne vaktim var ne enerjim.

( Belki okula neden uçakla gitmiyorsun diye eleştiri gelebilir. Uçağin uymadiği bir kaç durum var)
0
egerbiryolcu
(30.07.25)
hepsini okudum, okurken çok yoruldum. sonlara doğru şunu hayal ettim, bir gün bu ceremenin hepsi bitmiş, mutlu huzurlu başarılı bir kariyer ve özel hayat. sizi motivasyon konuşması yapmaya çağırmışlar, yüzlerce genç var karşınızda. diyorsunuz ki "bu günlere kolay gelmedim gençler, 12 saat otobüsle okula gidiyordum, ama hepsine değdi, ben başardım siz de başarabilirsiniz" falan. siz öyle bi insansınız. :) kendinize yüklenmişsiniz zaten yükleneceğiniz kadar ama yüzüp yüzüp kuyruğa gelmişsiniz, okul bitince kocaman bi ödül verin kendinize, artık ne mümkümse
0
ofelia
(30.07.25)
kemoterapi süreci illaki hastanede yürütülmesi gereken bir süreç değil. tabi i yan etkileri ağır ama bu yan etkileri yaşayan herkese yatış verseler zaten hastanelerde yer kalmaz. o mide bulantısı sonrası ortalığı ayağa da kaldırsanız yatış vermezlerdi. kendinizi suçlayacağınız bi durum yok.

onun dışında durum zor. umarım mezuniyetten sonra gönlünüze göre iş bulup rahata erersiniz.
0
elorelia
(30.07.25)
Hepsini okudum. Başınız sağolsun. Kendinizi suçlamanıza gerek yok elinizden geleni fazlasıyla yapmışsınız. Okulunuzun bitmesine de az kalmış, umarım istediğiniz alanda istediğiniz gibi bir işiniz olur. İyi şeyleri hak eden bir insansınız, kendinizle gurur duyun. Bakım vermek zordur, tüketir insanı. Biraz rahata erdiğinizde kendinizi ödüllendirin
0
kullanicadi
(30.07.25)
Kendine çok yükleniyorsun. Bazı kötü hastalıklar böyle böyle birikerek çıkıyor. Kendini rahatlatman lazım, böyle kendine yüklene yüklene olmaz, eskiler gibi hakiki gıdayla beslenmiyoruz, eskiler gibi daha tenha daha sakin bir hayatımız yok... iç dünyanı dinleyeceksin, irtibat halinde olacaksın ve yapamam, yok dediği anda duracaksın. Lütfen kendini çöplükte bulmuşsun gibi davranma, insanlığınız ve gençliğinin bir de annenin tadını çıkar.
0
muhayyer divan
(30.07.25)
öncelikle sizi çok içten şekilde tebrik ediyorum. ben bunların hiçbirini yapamazdım mesela kendinize çok yükleniyorsunuz ama güzel bir şey için. bunların geçici olduğunu ve sonunda güzel yerlere geleceğinizi düşünerek bence kendinizi toparlayın. çünkü o kadar didinmişsiniz yarı yolda bırakılmaz. bu kadar çabalamış birinin de çabalarını artık Allah'a inanıyorsanız Allah ya da neye inanıyorsanız o bence boşa çıkartmaz.
evet durum zor ama sizin savaşçı bi ruhunuz var. kollarınız ağrımış, çok yorulmuş olabilirsiniz ama o kılıcı biraz daha sallamanız lazım.

babanız konusunda kendinizi suçlu hissetmeyin. elinizden geleni yapmışsınız. belli bir yaşa kadar çok sağlıklı gelen insanlar birden çok ciddi hastalanıp aramızdan ayrılıyorlar maalesef. eminim cennetten sizi izleyip çok gururlanıyordur.

hep güzellikler görüp, hep çiçekler içinde yürüyün. inşallah hayal edemeyeceğiniz güzelliklere kavuşursunuz.
0
matilda
(30.07.25)
İlk gördüğümde, yorumlar dahil tüm soruyu okudum. Bazı şeyler yazdım ama cesaret edemedim, ama içimde kaldı hala dert ediyorum.

İlk olarak, babanızın ruhu şad olsun. Eğer hekim kaynaklı bir hata varsa, burada babanızın vefatının tüm sorumluluğu hekimdedir siz yapmanız gerekenler şeyi yapmışsınız. Burada kendinize haksızlık etmeyin.

Herkes böyle mi?
Hayır değil tabii ki de. Medipol üniversitesinde ücretli bölüm okuyup ailesinin aldığı mini cooper’ı ile okula giden gelen, 1+1 evde tek yaşayan, akşamları süs köpeğini gezdirmeye çıkaran insanlar var.

Kimisi de yıllar boyu ailesine bakmak durumumda kalıyor.

Hayat, biraz şans işi yani. Doğulan aileden sonra da istatistik oluyor. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama bir insanın üst sınıfa geçme ihtimali 7% imiş.

poverty.ucdavis.edu

Ben de benzer durumda olan birisi olarak insanların polyana tavırlarına katlanamıyorum. İstatistikler her şeyi ortaya çıkarıyor.

Ne yapacağımı ben de bilmiyorum.

Ama Bir Bilim Adamının Romanı’nda anlatıyordu: Mustafa İnan, okumak için çok uğramış, otobüslerde sıkış tepiş gitmiş, parasızlıkla uğraşmış, babasının bu çocuktan bir şey olmaz tavırlarına maruz kalmış. Bir yerde Mustafa hoca diyordu, eğer kaderimi razı olup çabalamasaydım, bugün sesimi kimseye duyuramayacaktım, kimse beni tanımayacaktı, neler geçirdiğimi bilmeyecekti.

youtu.be
youtu.be

Sizlere sağlıklı ve güzel günler diliyorum.
0
substituent
(08.08.25)
(3)

faturalı hat

deepness
5 gb ve 1000 dakıka olan vodafone faturasız hattım bu ay 429 tl e cıkarıldı bu ay. Faturalı hatlarda aynı tarıfe 12 ay taahhutlu olarak 175 tl e satılıyor. sorum şu; faturalıya gecerken extra neler odemem gerekecek ve pesın olarak bunları odedıkten sonra, her y faturam, lımıtı aşmadıgım halde, extra
5 gb ve 1000 dakıka olan vodafone faturasız hattım bu ay 429 tl e cıkarıldı bu ay. Faturalı hatlarda aynı tarıfe 12 ay taahhutlu olarak 175 tl e satılıyor. sorum şu; faturalıya gecerken extra neler odemem gerekecek ve pesın olarak bunları odedıkten sonra, her y faturam, lımıtı aşmadıgım halde, extra bır sey ler eklenmıs olarak yuksek gelır mı, kullananların deneyımlerını merak ettım, cevaplar ıcın tskler sımdıden.

ayrıca web sıtesı veya uygulamadan almak yerıne magazadan almak daha kontrollu olur sanırım?
0
deepness
(29.07.25)
Ekstra bir ödeme olmuyor. Ancak ekstra bir şeyler kitleyebiliyorlar. İmza atarken dikkat et. Mesela, şikayetvar.com'da başka bir operatörün e-dergi adı altında bir şeyler kitlediklerine dair yazılar var. 3 ay ücretsiz bilmemne tv abonesi yapıyor. 3 ay sonra iptal etmek için kırk takla atmazsan ücretli aboneliğin devam ediyor olabilir mesela.

Bir de aşımsız paket olmasına dikkat et. Farkına varmasan aşıp fahiş faturaların sineye çekildiği olaylar yazıldı, çizildi. Halen var mı öyle şeyler, bilmiyorum.
0
Mirket
(29.07.25)
aşımsız olması çok önemli +1
ufak bir dikkatsizlikte da buradan geçirmekten felaket haz alıyorlar/acımıyorlar

sanırım birde faturalıya geçtiğiniz için telsiz kullanım ücreti tarzı bir vergi ödeyeceksiniz belli bir süre boyunca.
0
substituent
(29.07.25)
175 tl ödersin. Geç. Taahhüt bitince değiştir hattını.

Ülkede şunu yapmak lazım: taahhüt bitince hat değiştirip durmak. Yoksa acımıyorlar.
0
cemallamec
(29.07.25)
(8)

tüm olumsuz şartlara rağmen kur nasıl baskılanabiliyor ?

Rao
Selamlar, ülkeye yabancı yatarım gemiyor, hükümet ve tl ye olan güven yok, Mevduat stopajı oranı attırılıyor, cazibesi azalıyor. Buna rağmen ve hangi araç ve teknikler kullanarak , kuru baskılamaya devam edebiliyorlar. ? Detaylı bir şekilde tüm yönleriyle açıklayabilir misiniz ? Teşekkürler.
Selamlar,


ülkeye yabancı yatarım gemiyor,
hükümet ve tl ye olan güven yok,
Mevduat stopajı oranı attırılıyor, cazibesi azalıyor.

Buna rağmen ve hangi araç ve teknikler kullanarak , kuru baskılamaya devam edebiliyorlar. ?

Detaylı bir şekilde tüm yönleriyle açıklayabilir misiniz ?

Teşekkürler.
0
Rao
(29.07.25)
en güçlü enstürman: faiz. tl mevduatı hala diğer pek çok alternatife göre en çok garanti kazancı getiren yatırım.

bunun dışında bir çaba yok. yapılabilecek çok gizli kapaklı aksiyonları da yok bu arada. merkez bankası rezervinden dolar satabilir, imamoğlu olayları olduğu dönemde baskılamak için sattı. ama onun dışında bu olaylardan önce bayağı bir alım yapmıştı. rezervi yüksek.

türkiye'deki temel ekonomik sorun yıllar boyu kur kriziydi. o yüzden kafamızda yeni era'ya geçemedik. şu an kur krizi sorunumuz yok. hala enflasyon sorunumuz ve sıcak para akışı sorunumuz var. bunlar kurdan ziyade alım gücümüzü başka türlü etkileyen problemler.
0
gitdaddy
(29.07.25)
kur baskılanıyor ama döviz satarak değil. döviz satmak günlük ani çıkış ve dalgalanmalar için.
0
gabe h coud
(29.07.25)
paranın dışarı çıkması engellenerek.

bugün arabada, telefonda o kadar vergi olması, daha çok vergi geliri elde etmekle alakalı değil. bugün vergi oranları makul olsa devlet zaten bu ürünlerden dehşet vergi kazanacak.

vergi oranı arttıkça, vergi geliri azalır: tr.wikipedia.org

olay bu. ne telefon alabiliyorsun araba ne oyun konsolu ne bilgisayar... hatta bu durumu engellemek için esim sağlayıcılarını bile engellediler. yurt dışına çıkıyorsun harç alınıyor. yurt içine 2. telefonunuzu dahi sokamıyorsunuz. yurt dışı alış veriş kargo dahil 30 avro.

devlet hiçbir şekilde yurt dışı harcaması yapmanızı istemiyor. dehşet bir şekilde baskılanıyor şu an da.

iphone 16 pro max, neredeyse 100bin try? kim alır ki bunu?

ama makul vergili hali 48bin tl. fiyatı böyle olsa kim almaz dı ki?
0
substituent
(29.07.25)
İlk cevap veren arkadaş da güzel sıkmış. Baskı yoksa niye dünyada usd değer kaybederken bizde kazanıyor?

Diğer arkadaşların dediği gibi patlama yapmasına engel olacak önlemler alındı, Türkiye'de zaten yabacı Para kalmadı. Olan TL faizde tutuyor carry trade için ve ufak ufak salınıyor kur enflasyonu aşmayacak ve carry tradecileri üzmeyecek şekilde.
0
hububrad
(29.07.25)
Evet dolar baskılanmıyor. Şu grafik tam bir serbest kur rejimi grafiği, aynen.

i.ibb.co
0
synesthesia
(29.07.25)
edmond honda@ diğer üyelerden gerekli cevabı almıştır heralde.

15 yıldır kur baskılanmıyorsa arada yapılan develiasyonlar ne anlama geliyor diye sormak lazım.
Benim kişisel görüşüm ise aşağıdaki gibi,

yüksek faiz politikasıyla ülkeye carry trade ile döviz çek

dolarizasyonu psikolojik olarak kontrol altına almak için, aylık kur artışını her durumda mevduatın net getirisinin altında olmasını sağla.

tuik ile enflasyonu düşük göster, vatandaşın alım ve birikim gücünü çal. tasarrufu dolayısıyla altın vb. gibi araçlar ile döviz çıkışını baskıla.

yine tuik eliyle emekli maaşlarını enflasyona ezdir , ve maaşların bütçeye olan yükünü azalt.

tüm güvensizlik ve istikrarsız imaja rağmen, ekonomi bakanını diğer ülkelere dilenci olarak gönder.

korku ve sindirme potansiyel sosyal olayları baskıla, muhalif tüm gazetecileri içeriye tık.

şirketler zorlanıyor, batıyor., ekonomik faaliyetler yavaşlıyor, tüketim azalıyor, dolayısıyla vergi gelirleri azalıyorsa faiz oranlarını düşür.

faiz düşürdün , ama dolarizasyon artma eğilimi gösteriyorsa , yeni vergiler devşir , veya mevcut vergileri artır ( stopaj, trafik cezaları vb. ) ve elde edilen gelirlerle rezervleri güçlendir.

siyasi rakiplerini yıprat gerekiyorsa parçala ve yok et. bunu yaparkende dolarizasyonu dikkate al.
0
🌸Rao
(29.07.25)
Baskılanıyor. Ayrıca diğerlerinin de dediği gibi paranın yurtdışına çıkmasını engelleyen önlemler aldılar.
0
runaway
(29.07.25)
Bir sebebi de bence su olmali,

ülke içinde dolar veya euro ile is yapan kisiler azaldi çünkü döviz enflasyonun altinda seyrediyor o yüzden çogu insan bunu bir yatirim araci olarak görmüyor.
0
feastofthedamned
(29.07.25)
(5)

tablet ne işe yarıyor?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
ve bir tablete ne kadar verilmeli. teşekkürler.
ve bir tablete ne kadar verilmeli. teşekkürler.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(28.07.25)
Öğrenciyim. Not almak ders çalışmak için yüzyılın icadı resmen. Okul için 4 yıldır bir kere da kitap almadım. Her şeyi tablette indirip üstüne çözüyorum. Not tutmalar falan hep oradan.

Ne kadar verilmeli konusu size bağlı. Benin param olsa iPad Pro 13 m4 1tb nano ekran a 90k try veririm. Ama o kadar olmadığı için olabilecek en ucuz seçenekleriyle devam ediyorum lol
0
substituent
(28.07.25)
Ben müzisyenim, müzik yapabiliyor olsaydım bununla notlarımı ve ses kayıtlarımı yanımda taşıyıp anında görüntüleyebilecektim ama yok. Oyun oynuyorum sadece. Nadiren film izliyorum.
0
muhayyer divan
(28.07.25)
Paso film maç izliyorum. Yatarken youtube da sarıyor. Eski model ipadlerin sıfırı 12-13k
0
messina123
(28.07.25)
Tablet,cep telefonu ile bilgisayar arasında çok ince bi çizgide.
Kişi iradesine sahip çıkamadığında tüm gün youtube,instagram,twitter vs tüketim cihazına dönüşebiliyor.Ya da kalemli versiyonlarda güzel ders çalışma aygıtına.
2020de ipad pro 13” 256gb almıştım.Hala kullanıyorum.Onunla 2 aöf önlisans bitirip ,B2 seviyesinde bir yabanvı dili öğrendim.
Bütçenin elverdiği oranda kalemli bir ipad alınmalı.(mümkünse depolama kapasitesi büyük)
0
arenas
(29.07.25)
Maç izliyorum, televizyon meşgulken ikinci bir şey izlemek istiyorsam onu açıp izliyorum. Arada internette dolaşıyorum. Kalemi var ama çok kullanmıyorum. Ben kendisinden razıyım.
0
chicha_v2
(29.07.25)
(2)

41bin TL'ye Steam Deck OLED 2 TB alayım mı?

norek
ABD'den askeri kargo ile getirme fırsatım oluştu.Madem böyle bir fırsatım var, alayım dedim. Sonuçta Türkiye'ye yok, 50bin'e satsam kardır lakin satılır mı; benim ihtiyacım yok sonuçta.Veya -saçma bi soru ama- siz olsanız alır mıydınız?Kafam biraz karışık.Teşekkürler.
ABD'den askeri kargo ile getirme fırsatım oluştu.
Madem böyle bir fırsatım var, alayım dedim. Sonuçta Türkiye'ye yok, 50bin'e satsam kardır lakin satılır mı; benim ihtiyacım yok sonuçta.
Veya -saçma bi soru ama- siz olsanız alır mıydınız?
Kafam biraz karışık.
Teşekkürler.
0
norek
(28.07.25)
Alırım ama 2tbye ne gerek ki. Zaten 512’yi elden rahatlıkla çıkarırsınız. Ama kimse sırf 2tb diye ekstra 15k ödemeye razı olmaz Türkiye pazarında. Zaten sd kart da takılabiliyor hani.
0
substituent
(28.07.25)
asla asla degmez. hatta satma amacli aldiginiz icin soyleyeyim cok sacma bir fikir.

sahibinden falan oralardaki sifir fiyatlari geciyorum, turkiyede online magazalardan steam deck oled alip icindekinden cok daha hizli 2tb m2. 2230 ssd alinca bile daha ucuza geliyor.

ben zamaninda pegasus indirimiyle sirf steam deck oled almak icin vize alip ingiltereye gidip iki gun kalip gelmistim daha ucuza gelmisti tr fiyatindan.
0
aguen
(28.07.25)
(6)

Otomatik ehliyetten kaldınız mı hiç?

m e b
Selam. Ya öğleden beri moralim aşırı bozuk, kendimi salak gibi hissediyorum biraz. Çalıştığım için direksiyon derslerine sadece hafta sonları eğitmen bulunabildiği zaman gidebildim. En sonki dersimin üstünden de iki-üç hafta geçti. Hafta sonları ekseriyetle sınav olduğu için de paralel parkı sadece
Selam.

Ya öğleden beri moralim aşırı bozuk, kendimi salak gibi hissediyorum biraz.
Çalıştığım için direksiyon derslerine sadece hafta sonları eğitmen bulunabildiği zaman gidebildim.
En sonki dersimin üstünden de iki-üç hafta geçti. Hafta sonları ekseriyetle sınav olduğu için de paralel parkı sadece üç kez deneyebilmiştim. Korktuğum başıma geldi ve bugün sınavda paralel parkta kaldım.
Sınavda hiçbir yere çarpmadım, park alanındaydım ama arkaya vuracağım korkusuyla “Park bitti hocam” dedim ve kaldım :(

Siz de otomatik olmasına rağmen kaldınız mı sınavdan? :(
0
m e b
(26.07.25)
otomatik olmasının park etmede bir avantajı yok ki. soruyu mu yanlış anladım?
biraz pratikle çözersiniz sorun değil.
0
lazpalle
(26.07.25)
Otomatik ile park etmenin hiçbir alakası yok +1

Ben de paralel parkta kaldım bir kere. Hoca bana nasıl yaptığımı söylemişti, işte kelebek camı dubaya getir, şuraya kadar geri gel vs. Sınav günü karıştırdım ve kaldırıma çarptım. Öyle kaldım.

Ama otomatik ile alakası yok. Kaldıki paralel parkı tek seferde kimse geçemez/yapamaz da o taktikleri söylemeseler. Manevra yapmak gerekiyor her türlü. Saçma bi aşama paralel park bence. Belli bir süre içinde park et deseler anlarım mesela..
0
substituent
(26.07.25)
Kaldım. İkincide geçtim. Takma kafaya. Halledersin.
0
glamdr1ng
(26.07.25)
Hayır kalmadık manueli tekte geçtim.
Ama park ederken manuel araç daha avantajlı, bunu düşünüp teselli olabilirsin.
0
kaptan maydanoz
(26.07.25)
Paralel park ehliyetini alıp normal sürmeye başlayınca da ancak pratikle oturan, defalarca denedikten sonra sorunsuz yapılan bir şey. Can sıkmaya gerek yok, bir dahakine olur inşallah.
0
dre mithatoğlu
(27.07.25)
Manuelden az kalsın kalıyordum.

Gerizekalı araba geri vitese geçmedi. Dedim ki gözetmenlere 'kapatıp aracı boşa alıyorum bırakmayın, tekrar geriye takacağım.'

Kafayı yicem. Gözetmenler yanımda. Marş almıyor araç bu kez de. Yanımdaki eğitmene döndüm dedim ki: bırakacaksanız bırakın ama kafayı yiyeceğim, öğreneyim niye çalışmıyor. Şans işte. Anahtarı taktık çıkardık. O geriye takmaya çalıştı o da başaramadı ahaha.

1-2 dk bekledik, anahtarı çıkarıp. Emniyet kemerini çıkardı. zorladı, güç bela geçti araç dişlisi.

Sonra geri parkı yaptım.
Dedim ki 1 dk ben boşa atıp geriye takayım, hani yapıyorum. Bakın bunlardan ötürü bırakmayın, bende sorun yok çünkü.

Tekrar 2. Kez boşa alıp, geriye taktım. Yine bir park :d

Anasını satayım beni bulur bu tür şeyler.

Beni tam sınırda geçirmişler bunca şeye rağmen. 70'ti sınır 70 aldım.

Ya sanki bende sorun amk.

Yıllar sonra bayır yukarı kaldıramadım aracı ben, el freni ile kalkışı asla öğretmemişlerdi. Yokuş kalkış desteğinin önemi büyüktür o sebeple.

Neyse kıssadan hisse: antrenman yapın, geçersiniz merak etmeyin yani. Bazıları çok kıl oluyor, can sıkmayın.

Kimim: on yıldan uzun süredir binlerce km yol yapmış biriyim, kırmızı ışık cezam yok. Araba, motosiklet kullanıyorum. demem o ki bu dünyada tırrekler bile tofaşla yanlıyorsa siz hayli hayli yaparsınız. Sadece daha çok çalışın
0
baldan kaymak
(27.07.25)
(5)

araba kullanırken güneş gözlüğümle kasisleri görmüyorum

xu
araba kullanırken güneş gözlüğümü takınca kesinlikle hiçbir açıdan kasisleri görmüyorum. 1 tane güneş gözlüğüm olduğu için diğer gözlüklerle karşılaştırmada yapamadım. siz de de durumlar aynı mı?
araba kullanırken güneş gözlüğümü takınca kesinlikle hiçbir açıdan kasisleri görmüyorum. 1 tane güneş gözlüğüm olduğu için diğer gözlüklerle karşılaştırmada yapamadım. siz de de durumlar aynı mı?
0
xu
(25.07.25)
Gölge alanlarda, mahalle aralarında sürüş yapıyorsan göremeyebilirsin, gözlük takmamaya bak
0
olaylar olaylar
(25.07.25)
Kasisler gözlük varken de, yokken de görünmüyor, hiçbirisi de standart değil, tarama boyaları ve üzerindeki cam küreciği kısa sürede yok oluyor.

Adam gibi termoplastik boya ile tarama çizgileri yapmaları lazim ama nerde...

Polarize güneş gözlüğü bence bir nebze daha iyi görüş sağlıyor.
0
kimlanbu
(25.07.25)
tabelelar ile kasis olduğu belirtiliyor?
0
substituent
(25.07.25)
cam rengi gri, siyah gibi asfalta yakın ton ise o da etkiliyor olabilir. belki sepya türü renklerde daha mümkün olabilir.
0
sanal hayvan
(25.07.25)
eski güneş gözlüğüm (numarasız) mor renkteydi, hiç sorun yaşamadım. yeni güneş gözlüğüm (numaralı, hafif miyopmuşum) siyah. dün ikinci kez taktım, her zaman gittiğim yolda kasis varmış hiç görmedim. o yüzden gözlüğün rengi ile ilgili olabilir diyorum.
0
inheritance
(25.07.25)
(18)

Trafikte en nefret ettiğiniz grup?

messina123
Ayrım yapmak çok zor biliyorum ancak en nefret edilesi olan grup sizin için hangisi?MotorcularTaksicilerServis şoförleriDoblocularKaynak yapanlarHafriyat kamyonlarıMakas atanlarselektör atanlarBen oyumu motorculardan yana kullanıyorum. Elimden gelse motosikleti ülkede yasaklarım.
Ayrım yapmak çok zor biliyorum ancak en nefret edilesi olan grup sizin için hangisi?

Motorcular
Taksiciler
Servis şoförleri
Doblocular
Kaynak yapanlar
Hafriyat kamyonları
Makas atanlar
selektör atanlar

Ben oyumu motorculardan yana kullanıyorum. Elimden gelse motosikleti ülkede yasaklarım.
0
messina123
(24.07.25)
Mahalle arasında motorcular ve yayalar.
0
gobekliraki
(24.07.25)
Farklı illerden gelen araçlar
0
her giriste sifresini unutan adam
(24.07.25)
45 plakalıları (hele kuş serisi + 45 plaka kombinasyonu) ve tırcıları da ekliyorum.

Ama bir numaram kaynak yapanlar.

Not: listeyi okurken sinirlendim:/
0
cilacı ökkeş usta
(24.07.25)
Lüks araçlar
0
grimavi
(24.07.25)
1. Sol şeridi kapatanlar.
2. Ankara dolmuşçuları
3. Ankara taksicileri
4. Sakarya, depremzede iller, küçük iller vs yabancı plaka sevmez oldum sanırım :D
0
glamdr1ng
(24.07.25)
1. Sol şeridi kapatanlar
2. Sol şeritte sollama yaparken taciz edenler
3. Sinyal vermeyenler
4. Dönel kavşak kuralını bilmeyenler
0
nano mercy
(24.07.25)
Motorcular. 2 tane fazla sipariş atmak için ölüm tehlikesi yaşıyor ve yaşatıyorlar
0
runaway
(24.07.25)
2008 yılından beri aktif bir motor sürücüsü olarak son 5 yılda türeyen motorcular diyorum.
0
mirty
(24.07.25)
Farklı illerden gelenler +1
0
Mirket
(24.07.25)
Motokuryeler zaten terörist ona alıştım ama motor kullanıcılarında genel olarak trafikte her şeyi kendilerine hak görme eğilimi var, aralarında dünyanın en mantıklı en akıllı insanı bile olsa motora binince bir anda başka bir insana dönüşüyorlar içlerine şeytan mı giriyor cin mi kaçıyor ne oluyor bilmiyorum ama adamın altında BMW K 1600 B var ama sürüş şekline bakıyorsun lahmacun kuryesi gibi, çok enteresan bir durum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.07.25)
Kaynak yapanlar, makas atanlar, selektor atanlar, bir de trafiğin akışına uymayan hizda gidenler.
0
mbond
(24.07.25)
listede en nefret ettiğim motorcular. neredeyse her gün bir vukuat oluyor.

onun harici
sol şeritte değil diye, 30 kilometre ile gidenler.
gidiş geliş tek şerit olduğu sokakta sokağın ortasından gidenler.
sinyal vermeyenler.
0
tabudeviren
(24.07.25)
Servisçiler
Taksiciler
Telefonla uğraşanlar
Arkasında kuyruk olmasına rağmen simit, su vs alanlar
Tek şerit yolda durup işini görenler, millet beklesin
Çift park yapanlar
Dörtlüleri yakınca istediği yere park edebileceğini düşünenler
İşine gitmek için çakarlarıyla güvenlik şeridinden gidenler
Konvoy yapanlar, bunun için yolu kesenler
Sol şeritte önünde takip mesafesinden fazla boşluk olanlar
Sol şeritten giden kamyon, otobüs, tır gibi araçlar
Ani fren yapanlar
Önü boşken durduk yere fren yapanlar
Şerit değiştirmek için gereğinden fazla yavaşlayanlar
Geçtiği şeridin hızından çok daha düşük hızda gidenler
Yola katılırken şeridinden taşanlar
Yola katılırken kör noktasını kontrol etmeyenler
Kasislerde 10 km’nin altına düşenler
0
gabe h coud
(25.07.25)
motoru bağırttırarak geçen şerefsiz motorcular. bizim evin arkasından geçen iki tane serseri var. birazdan yakaladığımı öldüresiye dövücem.
0
scudman1
(25.07.25)
kaynak yapanlar. hiç sevmem yol da vermem.
0
mikahakkinen
(25.07.25)
Sol şerit ve orta şerit işgalcileri
0
kimlanbu
(25.07.25)
sorumluluğun onda olmasına rağmen sorumluluk almayanlar.

mesela; sinyal verip şerit değiştiriyor. Ama şartlar müsait değil. şerit değiştireceği şeritteki aracın takip mesafesine giriyor/ şerit değiştirirken sizin fren yapmanıza sebep oluyor.

ben bunlara sinir oluyorum. şerit değiştirirken sorumluluk şerit değiştiren araçta. benim önüme sinyal verdiniz diye geçemezsiniz. öndeki araçla takip mesafeme girmeyeceksiniz, önüme atlayıp fren yapmama engel olmayacaksınız. en sağa şerite geçip yoldan çıkmanız gerekiyorsa da, beni ilgilendirmez. ben sizin için yol vermem, trafik kuralları böyle diyor. tüm sorumluluk sizde. geçemiyorsanız yoldan çıkışı kaçıracaksınız yapacak bir şey yok.

ya da aynısı şehir içinde de oluyor. 2 şeritli yolda sağ şerit kapalı, trafik soldan akıyor. zekinin biri sağ şeride geçip beni solluyor. ama önünde engel çıkınca önüme geçmek istiyor. Asla yol vermiyorum. Aslında yol vermek diye bir şey yok, orada geçiş önceliği bende, sola geçmek isteyen araç şerit müsait olana kadar beklemek zorunda.

trafik zaten bunlardan dolayı oluyor, şerit değiştirme kurallarına uymuyor, şerit değiştirme ihlali yapıyor, arkadaki arac mecbur fren yapıyor. o araç fren yapınca; o aracın arkasındaki tüm araçlar fren yapıyor ve şerit yavaşlıyor.
0
substituent
(25.07.25)
kızların yanından geçerken yavaşlayanlar
0
asilceren
(25.07.25)
(11)

Yeni lüksler

sekizdokuzon
Domates benim için. Yani böyle kabuğu ince, organik diyebileceğimiz tanesi 25 TL olan domates. F/p bir ürün değil benim dünyamda artık.Geçen seneye kadar gözü kapalı, fiyatına bakmadan aldığınız ve su an "Olmasa da olur" dediğiniz bu çeşit ürünleri merak ediyorum.Teşekkürler.
Domates benim için. Yani böyle kabuğu ince, organik diyebileceğimiz tanesi 25 TL olan domates. F/p bir ürün değil benim dünyamda artık.

Geçen seneye kadar gözü kapalı, fiyatına bakmadan aldığınız ve su an "Olmasa da olur" dediğiniz bu çeşit ürünleri merak ediyorum.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(24.07.25)
Telefon.
0
gobekliraki
(24.07.25)
Mantar da çok pahalandı kilosu 200 lira bildiğin kültür mantarı

Limon 100-120 lira şu aralar, 150 den alanlar varmış markette
0
grimavi
(24.07.25)
Kiraza ne diyorsun grimavi :(
0
🌸sekizdokuzon
(24.07.25)
Her türlü meyve sebze.
Güneş görmeyen bir yere taşındım, meyve sebze burada yetişmediği için aşşırı pahalı :(
0
cilacı ökkeş usta
(24.07.25)
İyi domates, iyi zeytinyağı, güzel roka, balanu kakaolu protein kurabiye, under armour (markaya ayrı bir sevgim var)
0
mor oje
(24.07.25)
Fazla turistik bile olmayan otellerde konaklama.
0
mbond
(24.07.25)
Sadece para değil zamansızlık ve hevessizlik gibi başka etkenler de var ama, eskiden zırt pırt ilgimi çeken yeni oyunları alıp denerdim, sarmazsa da koymazdı verdiğim para. Şimdi daha nadir ve gerçekten merak ettiğim oyunları alıyorum sadece
0
nundu
(24.07.25)
Birikim yapmak
0
Batuhanolabilir
(25.07.25)
@mbond +1 bu sene birbirinden alakasız bir sürü ile gittim en alakasız yerde bile it bağlasan durmayacak otellerin gecesi min 2000TL ki bunlar hep yereli bi ibis, ramada tarzı budget zincir bi otelde kalıyım desen min 5k. gidiş dönüş kampanyadan 1800 liraya bilet alıp gidiyorsun bir geceye 3k bayılıp geliyorsun ki otel arkadaşın dediği gibi ne turistik ne temiz ne başka bir şey.

en son amasrada bi bungalov sordum gecelik 7k dedi yorumlara girdim pislik böcek vs ne ararsan var.
0
bay b
(25.07.25)
antep ya da siirt fıstığı. müptelasıydım kilo ile alırdım ama artık 3-4 ayda bir alıyorum. o da 100 gram falan.
limon, yoğurt; kilosu bin lira da olsa alırım, azaltmam eksik etmem.
alkol; vazgeçilmezim ama ucuzunu alıyorum artık.
sigara; asla vazgeçmem kaç lira olursa olsun alırım.
0
ground
(25.07.25)
gsm tarifeleri.

çok pahalılar. bundan 5-6 yıl önce bu kadar şikayet ettiğimizi hatırlamıyorum
0
substituent
(25.07.25)
(5)

Yurt Dışında Araç Kiralama Hakkında

sislerrr
Merhabalar,Haftaya sevilla'ya gideceğiz ve havalimanından iner inmez Cadiz'e geçeceğiz. Tren ile maliyet 3.500 tl civarında ve orada 5 gün kaldıktan sonra Almeria'ya geçeceğiz. Orası da yaklasık tren ile 6000 tl civarı tutmakta. Araç kiraladıgımızda ise 9.000 tl-15.000 tl arasında fiyat aralıgı cıkı
Merhabalar,

Haftaya sevilla'ya gideceğiz ve havalimanından iner inmez Cadiz'e geçeceğiz. Tren ile maliyet 3.500 tl civarında ve orada 5 gün kaldıktan sonra Almeria'ya geçeceğiz. Orası da yaklasık tren ile 6000 tl civarı tutmakta. Araç kiraladıgımızda ise 9.000 tl-15.000 tl arasında fiyat aralıgı cıkıyor. Bugüne kadar bir çok kez yurt dıssına cıksam da araç hiç kiralamadım. Bir sıkıntı olursa yanlış yere park edersem gibi kafamda sorular var ve bunların cezaları da cok fazla. Sizce nasıl ilerlemek daha iyi olur ? Ben mi büyütüyorum kafamda?

Araç kirala mantıklı diyenler için site önerisi vs almam harika olur.

Teşekkürler.
0
sislerrr
(22.07.25)
eger yapmadiysaniz, kiralama fiyatlari icin havalimanini es gecin. Mumkunse sehir ici ofislerden kiralayin. Havalimaninda ekstra vergi ve cesitli ucretler biniyor arac kirasinin uzerine. Sehir icerisinde ayni firmadan neredeyse yari fiyatina alabilirsiniz ayni araci. En azindan Valencia ve Barcelona'da bu sekildeydi.

Eger farkli sehirlere gitmeyi ya da bulundugunuz sehrin cevresini de gormeyi planliyorsaniz arac kiralamak buyuk rahatlik. Ama derseniz ki ben sehre kapagi atayim, sehir icinde takilirim, trenle gitmek daha mantikli.

Ben gold car'dan kiralamistim, herhangi bir sorun yasamadim.
0
mry gc
(22.07.25)
yurtdışı sayılırsa eğer yunan adalarından birinde kiralamıştım.
ne trafikte ne park ederken sorun olmadı.
çok da rahat oldu.
halihazırda burada şoförlüğünüz varsa trafik becerisi noktasında çok sorun yaşamazsınız.

hatalı park şu bu konulara dikkat etmek lazım tabi. sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum.

internetten online kiralamak daha uygun maliyetli olabilir ofisten kiralamaktan.

skyscanner, booking gibi sitelerin araba kiralama bölümleri de var.
0
biseysorcaktim
(22.07.25)
yurtdışında onlarca kez araç kiraladım. özellikle italya'da park, restricted area vs biraz sorun ama ispanya biraz daha rahat, bir kere araç kiraladım orda. araç kiralamada mutlaka iyi şirket ve full insurance ile yapın. ceza yediğim oldu, ödemedim. ama sonradan ihtarname geldi, bir park cezası için italya'daki bir belediye 2 sene sonra türkiye'den bir avukatlık bürosu tuttu, faiziyle ödemek zorunda kaldım.

bence gözünüzde büyütülecek bir şey yok ama dikkatli olmakta, otoparklı otellerde konaklamakta fayda var. ben turistik gittiğimde tren opsiyonunu tercih ediyorum, yiyorum içiyorum uyuyorum vs daha keyifli oluyor. sırtımda araba taşımıyorum. şehirler zaten küçük, istasyondan atla taksiye devam, daha rahat oluyor. taksi sorunu zaten yok avrupa'da.
0
awlmi
(22.07.25)
geçen yaz ilk defa yurtdışında bir yaz tatilini araba kiralayarak yaptık ve tatilin kalitesi inanılmaz yükseldi. kesinlikle tavsiye ederim. hatta mümkünse bir şehirde beş gün kalmaktansa her şehirde ikişer gün kalıp daha fazla yer gezin. biz tüm güney fransayı on günde bu şekilde dolaştık, çok rahat ve zevkli oldu.

biz enterprise'dan kiraladık ve hiçbir sorun yaşamadık. hatta b sınıfı araç kiraladım, ellerinde olmadığı için aynı fiyata b-suv verdiler. çok konforlu oldu.

park konusuna gelince, her ülkenin park için uygulaması oluyor. o uygulamayı bulun ve indirin. kredi kartınıza bağlayın. o uygulamalardan park edeceğiniz bölgenin ücretsiz mi ücretli mi olduğunu da görebilirsiniz.

havalimanından araba kiralamayın +1
hem daha pahalı oluyor, hem de alırken ve teslim ederken çok bekliyorsunuz. havalimanından araba kiralamak genellikle stresli bir iştir, tavsiye etmem.
0
sir gawain
(22.07.25)
büyütmüyorsunuz, yurt dışında yaptırımlar çok fazla.

önemli olan araba kullanmak değil, trafik kurallarına uymak.

mesela sağ şeride geçeceksiniz, öyle sağa sinyal verdim sağa geçiyorum diye bir şey yok orada. sağ şerit müsait olmalı, oradaki aracın takip mesafesine giremezsiniz, kimse sizin yüzünden fren yapmamalı. aksi takdirde şerit değiştiremezsiniz.

akdenik ülkeleri belki trafik kurallarında daha esnektir ama almanya ve iskandinav ülkelerinde en ufak hatayı affetmiyorlar. dalgınlığıma geldi diye bir şey savunma kesinlikle yok.

ben danimarkda bisiklet kiralamıştım, bisiklet yolunda kavşaktan dönerken şeritleri karıştırdım yanlış yere dönmüşüm. arkamdaki araç bana çok uzun süreli korna basmıştı. belki araç olsam ceza yemiştim. dikkatli olun yani
0
substituent
(22.07.25)
(17)

Otomatik araç kullanmak

paintit
Merhaba, manuel araç ehliyetim var ama sadece ders alırken ve sınavda araba kullandım 2 yıl önce. Yurt dışında otomatik araba kiralayacağım ama öncesinde burada bir saat ders alayım dedim. Yeter mi sizce çözmeme, rahat sürer miyim? Teşekkürler.
Merhaba, manuel araç ehliyetim var ama sadece ders alırken ve sınavda araba kullandım 2 yıl önce. Yurt dışında otomatik araba kiralayacağım ama öncesinde burada bir saat ders alayım dedim. Yeter mi sizce çözmeme, rahat sürer miyim? Teşekkürler.
0
paintit
(22.07.25)
yeter, sürersin. manuelden otomatik geçenlerdeki en büyük sorun/tehlike, sol ayağı kullanma refleksi (debriyaj ayağı). sol ayağını unut kullanırken, yokmuş varsay, rahat rahat kullanırsın.

edit: frene sol ayakla basmaya çalışırsın ondan dedim. sol ayakla da basarsan aşırı ani ve sert bir fren olur.

edit 2: ilk defa yurt dışında kullanacaksan bence de bulaşma. dedikleri gibi trafik farklı, tabelalar farklı, kurallar farklı vs.
0
gobekliraki
(22.07.25)
yetmeyebilir. tecrubeniz olmadigindan ve yurt disinda araba kullanmak da turkiye'de kullanmaktan biraz farkli oldugundan zorlanabilirsiniz. tecrubeli biri icin bile farkli bir ulkedei trafigin farkli isleyisi insani biraz afallatabiliyor. tecrubeli oldugum halde avusturya'da ve ispanya'da kaza riskleri atlattim alisik olmadigim icin.

gideceginiz yer cok sakin bir tatil yeriyse, sehir icinde isiniz yoksa cok sorun olmayabilir. ama direksiyon basinda gercekten rahat hissetmeden yurt disinda araba kiralamayin bence.
0
lemmiwinks
(22.07.25)
izlanda'da süreceğim, yani hem şehir sakindir diye düşünüyorum hem de zaten doğal alanlara gideceğim için muhtemelen en iyi pratik yeri bile olabilir. orada da acemi şoför vardır herhalde, temkinli olduğum sürece acemice de olsa sürebilirim gibi. direksiyona alışmak için istanbul'dan daha iyi bir fırsat sanki. :)
0
🌸paintit
(22.07.25)
otomatik-manuelden ziyade trafiğin işleyişi zorlayabilir. türkiye’den farklı kurallar var. deneyimli bir şoför değilseniz hiç bulaşmayın bence. kiralık arabayla girilecek risk değil.
0
sir gawain
(22.07.25)
kesin çözümü ilk kullanmada sol ayağını evde kanepede oturur gibi kıçınının altına koy. otomatik vitesin tek sıkıntısı sol ayağın zaptedilmesi.
0
ground
(22.07.25)
evet, izlanda daha sakin olabilir, hic gitmedim ama. kurallara calisin (turkiye'de de var ama uygulanmiyor), izlanda ozelinde trafikte nasil davranmak gerek arastirin. halledersiniz muhtemelen. bir de paraya kiyip en kapsamli sigortasini yaptirin, sonra basiniz agrimasin.
0
lemmiwinks
(22.07.25)
eşim 3 kez manuel ehliyet sınavından kaldı. 4.de aldı. araba aldık öbür gün otomatiğe geçti ve 10 seneyi geçkindir otomatikte.
0
mikahakkinen
(22.07.25)
ders alamasanız dahi sorun olmaz bence, iki pedala da sağ ayakla bastığınız sürece. otomatik aracı ilk defa kullanmam şöyle olmuştu, işyerinde şirket aracıyla bir yere gitmemi istediler, oturdum bir baktım otomatik :D sürdüm gittim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.07.25)
Gercekten ehliyet sinavi sonrasinda hic araba kullanmadiniz ve ilk kez bunu yurt disinda mi yapacaksiniz ve bunu mantikli bulan insanlar mi var ben mi yanlis anliyorum? Boyle bir sey yapmamaniz, kendi sagliginizdan ote diger insalarin sagligi icin de oldukca elzem. Hic tanimadiginiz bir ulkede, hicbir pratiginiz olmayan bir alanda, trafik kulturune yaya olarak bile dahil olmadiginiz yerlerde araba kullanmak, tecrubeli soforler icin bile zordur.

Basiniza talihsiz bir olay geldiginide, ama ben en kapsamli sigortayi yaptirdim, sol ayagimla frene basmadim :)) demeniz yetmez her zaman, ozellikle batida.
0
bosver nicki
(22.07.25)
En son 2 yil once araba kullandiysaniz. Hic trafik tecrubeniz yoksa, yani sadece sinavda araba kullandiysaniz, suremezsiniz. Otomatik yada manuel onemli degil. Araba kullanmayi henuz bilmiyorsunuz. 1 saatlik hatirlatma yurtdisinda araba kullanmak icin yetmez. Kurallarda zaten farkliliklar var da, soyle de dusunmeyin Izlanda, az insan var az trafik. Gorece dogru ama yollarda one gore daha kucuk cogu zaman.

Oyle bir sormussunuz ki 20 yildir manuel kullaniyorum otomatik ders alsam kullanirmiyim gibi, cogu da tam okumuyor soruyu anlasilan.
0
wallcan
(22.07.25)
Yetmeyebilir. Trafiği tanıman ve araba hakimiyeti önemli. Bunları otomatikte daha hızlı kazanırsın ama en az 20 saat trafikte pratik yapmış olman gerekir bence. Manuel için bu süre çok daha fazla.
0
runaway
(22.07.25)
Sürekli olarak araç kullansaydınız bir problem olmaz derdim ama şoförlük deneyiminiz azmış, sizin trafikte yanınızda biriyle biraz alıştırma yapmanız lazım. Şu saatlik araç kiralama yapan firmalardan otomatik bir araç kiralayın, bilen biriyle bulunduğunuz ilde trafikte biraz turlayın, o kişi sürüp süremeyeceğinizi söyler bence.
0
lamborcini
(22.07.25)
@bosver nicki +1

Ne cesaretli insanlarsınız vallahi tebrikler.
0
bobinhoo
(22.07.25)
Bosver nicki +1

Hiç olmasa bir 100 saat sürüş deneyiminiz olsaydı, yine büyük cesaret derdim. Ancak hiç araç kullanmamışsınız. İlk kez trafikte kendi başınıza kullanmanın yeri yurt dışı olmamalı.

Edit ve Ekleme:
Sorun şurada: Öğrenme/Alışma sürecinizde dikkatinizin belirli bir noktaya odaklanması lazım. Boş yerde/eğitim alanında sürerken arabanın elemanlarına (direksiyon, pedallar, sinyal-silecek kolu vs. odaklanırsınız. Yaşadığınız yahut yollarını bildiğiniz bir yerde araç kullanırken ilaveten sadece diğer araç ve yayalara odaklanırsınız. Alıştıkça, zamanla, gündüz/gece/alacakaranlık gibi farklı ışık/saatlerde, yağmur/kar/sis gibi hava koşullarında, trafikte, uzun yolda gibi ek koşullarda araç kullanma tecrübeniz olur.

Siz bilmediğiniz memlekette oraya has kavşak/işaret/kurallara mı alışacaksınız, navigasyona mı yola mı bakacaksınız, aniden hava değişirse adapte olabilecek misiniz vs. Yani havyzda yüzme tekniği öğrenip bir iki kez dinlenerek bir uçtan diğerine yüzmüş birisini götürüp boğazın ortasına atmak gibi olur.

Bisiklet ve uber daha iyi olur gibi.
0
yadigar
(22.07.25)
bosver nicki+1
cok enteresan insanlar var gercekten.
illa yapacaksaniz minimum 3 saat ve mumkunse 6 saat ders almanizi tavsiye ederim. arabanin buyuklugune alismak, mesafelere, arabayi nasil yoneteceginize alismak onemli. trafige, takip mesafesine alismak vs. ayrica alistiginiz arabadan baska arabaya gectiginizde bile bir tik alisma suresi oluyor.
izlanda arabasiz olmaz, yollar genis ve trafik genel olarak cok sakin ama tek gidis gelis cogunlugu hatirladigim kadariyla, otoban yok, trafik pek yok sehir icine girmezseniz, park yeri olarak da, kaldiginiz yerde park yeri vs vardir ama onun disinda selalere gidince filan ztn orada oluyor, park sorun olmaz. ayrica havaalaninda kiralayacaksaniz, en zorlanacaginiz yer orasi olacaktir diye dusunuyorum, ucakla her gelen sizin gibi kiraliyor ve hem araba kiralama yerlerinde arabayi almak cok uzun suruyor hem de park yerinden cikis vs sorun olacaktir. orada birine carparsaniz filan tatiliniz zehir olur.
0
kassiopeia
(22.07.25)
sol ayağı kullanmadığınız sürece hiçbir sıkıntı olmaz, sürme konusunda.

ama avrupada trafik kuralları çok sert ve en ufak hatayı affetmiyorlar. tr'de yaşadığınız için büyük ihtimalle çoğu trafik kuralından habersisiz.

ben danimarkda erasmus yaptım, orada bisiklet kiralayıp onla gidiyorum okula. bir kere bisiklet şeridini karıştırdım, arkamdan gelen araç bana öyle bir uzun süreli korna çaldı ki... ondan sonra bisikletle giderken bile dönüş yolarında 2-3 kere kontrol ediyordum yolu tabelayı. araç kullanmakta sıkıntı yok ama trafik kurallarına uymama lüksünüz yok. en ufak hatayı affetmezler.

öyle sağa sinyal verdim sağa geçiyorum diye bir şey yok. sağa geçerken şerit boş olmalı, kimsenin fren yapmasına sebep olmamalısınız. sorumluluk tamamiyle sizde. kimse size sağa geçeceksiniz diye yol vermez oralarda.
avrupalılar çok sever "bu senin sorumluluğunda" demeyi.
0
substituent
(22.07.25)
sizin sorununuz manuel ya da otomatik vites değil ki, acemi bir şoför olarak yurt dışında araç kullanmak. soruyu yanlış yerden sormuşsunuz.

izlanda’da nasıldır bilmiyorum ama kuzey avrupa’da kavşaklarda sola dönüşte (ayrı bir ışık yoksa, ki çoğu zaman yoktur) kavşağın en ortasında durup yolun uygunluğuna göre sola dönersiniz. yani kavşağın öyle bir yerinde durmalısınız ki karşıdan gelip sola dönenleri, iki yönden birden düz gidenleri engellememelisiniz. türkiye’de böyle kural yok ve ilk kez bu uygulamaya maruz kalan deneyimli şoförler bile ambale oluyor.

yine bazı avrupa ülkelerinde dönüşlerde döneceğiniz yolun girişinde bisikletler ve yayalara da yeşil yanar. yani hafif döner gibi yapıp onları bekleyip öyle geçersiniz. bana yeşil yandı hadi döneyim diye bir şey yok. sürekli yan aynadan bisiklet mi geliyor, sağdan soldan yayalar yola adımını mı atıyor tetikte olmalısınız. bu tip farklı uygulamalara yeni bir şoförün uyum sağlaması zor. allah korusun birine çarparsınız. bence hiç bulaşmayın böyle işlere. bu sene türkiye’de sürüp deneyim kazanın, seneye sürersiniz yurt dışında.
0
sir gawain
(22.07.25)
(3)

LG OLED B5 iyi midir

flacs
https://www.vatanbilgisayar.com/lg-oledb56-65-inc-165-cm-4k-oled-smart-tv-sihirli-kumanda-webos25-uydu-alicili.htmlbuna bu para verilir mi sizce?
www.vatanbilgisayar.com

buna bu para verilir mi sizce?
0
flacs
(21.07.25)
baktığım kadarıyla son teknolojilerin hepsi var, 144hz destekliyor. konsolda oyun oynamak için daha iyisi yoktur herhalde.

tek problem şu, oled'in yanma riski. bu riski göze alıyorsanız ve ekran yandığında dert etmem diyorsanız kesinlikle alınır.

kendim adıma konuşmam gerekirse, bir tv'ye bu kadar para veririm ama oled'e vermem. ufacık yanma olsa keyfimi çok bozar. bu yüksek paralara miniled alırdım.

bu arada lg'den şaşmayın, samsung falan o topa hiç girmeyin
0
substituent
(21.07.25)
OLED alinmaz, bir monitöre o kadar para verilmez.
0
feastofthedamned
(21.07.25)
LG'nin b serisi oled tv'leri giriş-orta seviye üründür. b serisinin standart bir kullanıcı açısından tek sıkıntısı çok parlak olmaması. tv'yi salona ya da çok fazla ışık alan bir yere koyacaksan parlaklık seviyesi mutlu etmeyebilir. yatak odası falan için düşünüyorsan sıkıntı olmaz.

ben bu yüzden c serisi aldım. paralık yeterli. görüntü kalitesi şahane. bütçeyi biraz zorlarım dersen c serisi bak.
0
gyroscope
(22.07.25)
(10)

Trafik cezası itiraz

delidir yakalayin
20 yıllık şöförülük kariyerimde ilk cezamı yemiş bulunmaktayım. olay şöyle gerçekleşti. eds bulunan bir kırmızı ışıktan, yeşil yanarken dönüş yapıyordum, trafiğin akış Kısımında trafik tıkandı ve kavşağın ortasında diğer arabalar mal gibi kaldım ve o arada yeşil de kırmızıya döndü. bana da cezayı s
20 yıllık şöförülük kariyerimde ilk cezamı yemiş bulunmaktayım. olay şöyle gerçekleşti. eds bulunan bir kırmızı ışıktan, yeşil yanarken dönüş yapıyordum, trafiğin akış Kısımında trafik tıkandı ve kavşağın ortasında diğer arabalar mal gibi kaldım ve o arada yeşil de kırmızıya döndü. bana da cezayı sistem yapıştırmış. parasında değilim trafik kurallarına acayip dikkat eden birisiyim bana koyan bu açıkçası. bu cezaya itiraz edeyim mi ? bana benim suçum yokmuş gibi geliyor siz ne diyorsunuz ? itirazdan bir cacık çıkar mı ?
0
delidir yakalayin
(21.07.25)
Taralı alanda kalmak da cezaya tabiidir. İtiraza gerek yok
0
respect
(21.07.25)
insana kendini hata yapmaz gibi düşünür ama hata hatadır. bir de eds kestiyse itiraz edecek bir durum yok.
0
mikahakkinen
(21.07.25)
yesil yaniyor olsa bile tarali alanin ilerisine gidebilecekseniz gecmeniz lazim yoksa diger taraftan gelen trafigi de engellemis oluyorsunuz
0
tahtakafa
(21.07.25)
itiraz etme hakkınız var, ama ortada fotoğraf var ve kural ihlali var ise yapacak bir şey yok.

yeşil yanarken, dönüş yaptığınız yol tıkalıysa ve buna rağmen devam ettiyseniz; suçlu durumundasınız. yeşil ışık yansa dahi, ışığın ilerisindeki yol tıkalı ise ışıkta beklemelesiniz.

ama önünüzdeki yol bomboştu, yeşil yandı geçtiniz, sonra sağdan soldan bir araba fırladı (kaldırımdan, ya da kırmızı da geçen bir araba) ve ilerlemenize mani oldu. o zaman haklı olabilirsiniz.
0
substituent
(21.07.25)
Keşke herkes bilse bu kuralı. Ben kavşak alanı doluyken yeşilde beklediğim için hep korna yiyorum.

Özetle, trafikli zamanlarda, yeşil ışık da yansa, yol hakkı sizin de olsa; yaya geçidi, kavşak (taralı alan olsun olmasın), tali yol bağlantısı, dört yol ağzı gibi yerlerin hep diğerleri geçecek
şekilde açık kalması gerekiyor. Öteki türlü trafikteki diğer araç ve yayaları engellemiş oluyoruz. Kurallar yeni de değil. 30 yıl önce de aynı kurallar vardı.
0
yadigar
(21.07.25)
Bence cezanız haklı, itiraz sonuç getirmez.

Soruya kaynak yapayım: Benzer bir durumda polis eliyle geç dedi veya arkadan ambulans geldi mecbur geçtik ve EDS flaşı patlattı. Buna itiraz nasıl yapılıyor? Sonuç alınıyor mu? Başına gelen varsa merak ettim durumu.
0
chicha_v2
(21.07.25)
yeşil yanıyor diye akmayan kavşağın içine girmen seni haklı çkarmıyor. baktın ki kavşak tıkalı yeşil ışık gerisinde beklemen gerekiyor taralı alan ihlali yaparsan cezayı yemen çok normal. itiraz tabi ki edebilirsin ama kabul olmayacaktır. çünkü eds yazdığına göre görüntü kaydı mevcuttur
0
gercekdunya
(21.07.25)
ben de her 2 senede bir bahsettiniz durumdan dolayı ceza yiyordum alıştım artık. trafik polisine sorduğumda kavşak doluyken lamba ne olursa olsun beklemen lazım o zaman ceza yemezsin demişti.

daha geçen hafta önümdeki araç stop edince ben de mal gibi kalıp ortada kalıp ceza yedim.
0
limonlu eksi
(21.07.25)
itiraz etseniz de taralı alanda fotoğrafınız varsa olumsuz sonuçlanır.
0
duyuruuser
(21.07.25)
aslında trafik akıyordu yani mal gibi durmuş trafiğe ilerlemedim önümde 3 araç vardı, onların önüne bir araç atlayınca trafik zart diye birden durdu yani. bundan sonra öndeki araç dönüşünü tamamlamadan adımımı atmam ders oldu bana :)
0
🌸delidir yakalayin
(21.07.25)
(5)

yurt dışına ilaç götürme hakkında

orgyadakull
ağrı kesici ve dideral var orjinal kutularında ve adıma reçeteli. reçete tarihleri yeni. yani yarın olacak. onlarda bir sorun yok ama xanax ilacı var orjinal kutusunda ve adıma reçeteli. ama reçete tarihi geçeli bu günü de sayarsak 6 gün olmuş. malum her gün her gün içilmez bu ilaç ihtiyaç olunca al
ağrı kesici ve dideral var orjinal kutularında ve adıma reçeteli. reçete tarihleri yeni. yani yarın olacak. onlarda bir sorun yok ama xanax ilacı var orjinal kutusunda ve adıma reçeteli. ama reçete tarihi geçeli bu günü de sayarsak 6 gün olmuş. malum her gün her gün içilmez bu ilaç ihtiyaç olunca alınır. hatta 50 adedin sadece 5 ini içmişim daha.şimdi psikiyatrist randevusu yok gitmeme 3 gün var. ne yapsam. reçeteyi yanına koyup e nabızdan da kullanım geçmişi alsam 4 yıllık kullanım geçmişi var.orjinal kutusuna da 50 adet değil 1 flaster koysam olur mu acaba. atarlarsa bari hepsini atamasınlar
0
orgyadakull
(15.07.25)
Hayatımda daha ne ilaç goturdugum kontrol edilmedi. Babam 20 tane ilaç ile gelirdi, kalbinden şekerine tansiyonuna, bir kere bile umursanmadi. Bence cantada peynir olmasi ilac olmasından daha riskli bir şey.
0
logisticsmanager
(15.07.25)
25 senedir okyanus asiri ucuyorum.
receteli ilaca kimse takmaz +1
0
cooperr
(15.07.25)
reçete meçete sorulmaz, ilaç çantadan bile çıkartılmaz. 5 kutu aynı ilaçtan götürmediğin sürece (ona da bakılmaz da işte), sorun yok. ne anlar ordaki görevli reçeteliymiş şuymuş buymuş. havalimanı eczanesinde her daim sıra olur kutu kutu ilaç gider.
0
gitdaddy
(15.07.25)
ben erasmusa giderken 15 kutudan fazla ilaç götürmüştüm, sulinexler busponlar nerviumlar. kimse bir şey demedi ama öyle kontrol de olmadı hiç. güvenlikten geçerken de sorun yaşamadım.

ama nolur nolmaz diye doktordan yazı almıştım. ilaçların bana reçeteli olduğuna dair bir yazı hazırlamıştım, ilaçları yazdım, sonra doktora götürüp imzalatıp/kaşelettim. ama hiç gerek olmadı.
0
substituent
(16.07.25)
polonya krakow için gittim 8 gün kaldım döndüm. çantaya bakan bile olmadı.bir soru soran bile olmadı bırak çantayı mührü bastılar gittim o şekilde de döndüm. selam bile verilmedi. stockholm böyle değildi. dönüş bileti göster ne kadar kalacaksın vs çok soru vardı
0
🌸orgyadakull
(07.09.25)
(14)

Herkesin çocuğu Koç Kolejinden mezun oluyor?

hunharca ben
Televizyon ve müzik camiasından Feridun Düzağaç, Emek Ege ve bir çok ünlü ismin oğulları, kızları çok öenmli liselerden mezun olmuşlar.Bu sanatçıların ya da sunucuların evlatları Koç Koleji ve St. Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu gibi yerleri kazanmak için hakettiğini düşünüyor musunuz?Bunlar
Televizyon ve müzik camiasından Feridun Düzağaç, Emek Ege ve bir çok ünlü ismin oğulları, kızları çok öenmli liselerden mezun olmuşlar.

Bu sanatçıların ya da sunucuların evlatları Koç Koleji ve St. Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu gibi yerleri kazanmak için hakettiğini düşünüyor musunuz?


Bunlar benim şuan denk geldiklerim, eminim fazlası da vardır.
0
hunharca ben
(15.07.25)
paran varsa gitmene de gerek.
0
designer
(15.07.25)
giris taban puani var ama o taban puana sahip olmak zor birsey degil
0
designer
(15.07.25)
koc koleji, avusturya lisesi falan özel okullar. bir hakedilmislik yok.
özel liselere benim zamanimda anadolu lisesini kazanamayan zenginler giderdi.
3. yerlestirmede bile acik kalanlar, parayi basar lise dö san benuga'ya, san josef'e falan girerlerdi.
günümüzde sinav sartlari cok zorsa bilmem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.25)
Anaokulundan itibaren iyi eğitim alıyorlar. Gittikleri okullarda eğitim ciddiye alınıyor, gerekirse özel dersle destekleniyorlar. Ekonomik yönden kaygı da olmayınca çocuk için gün içinde güzel bir program yapılıp buna kolayca uyum sağlanabiliyor aileler tarafından. Yani bizim gibi işe gidince akşam ne yemek pişirecekleri, pazara gitmek için zaman ayır aşarı, ev temizliği, ütü vb dertleri olmuyor. Tatile çıkabiliyor çocuğun okul motivasyonunu yüksek tutabiliyorlar.
Benim oğlum geçen gün televizyonda gördüğü bir belgeselden sonra bana dönüp anne biz de turist olalım mı Bir gün diye sordu. Çünkü 9 yaşında ve hayatında iki kere Ankara'ya teyzesinin yanına, 2 kere de Ortaca'ya kuzenimin yanına gitti tatile. Otel bilmiyor, yabancı ülke, başka bir şehir bilmiyor. Bu çocuğu da sadece okul ve eğitim motivasyonunda tutmak zor çünkü hayatında başka bir şey yok. Kaldı ki ben yine çok şanslıyım yaşadığım yerde deniz, kamp, çiftçilik gibi pek çok şeyi deneyimleme şansı oldu.

O çocuklar da iyi eğitimin iyi bir gelecek olduğunu bizzat yaşayarak görüyorlar. Haliyle akademik motivasyonla da başarıları da yüksek. Zekalarını kullanmayı da becerip sınavları kazanıyorlarsa neden haketmesinler?
0
strawberry first
(15.07.25)
Çünkü parası olan o okullarda okuyabiliyor. Sınavla girilen Galatasay, İstanbul Erkek gibi okullarda pek ünlü çocuğu çıkmaz. Gerçi son lise geçiş sınavında 800e yakın birinci çıkmış, artık duyabiliriz.
0
asteriks
(15.07.25)
Bu okullar eskiden istedikleri gibi, kendi kriterleriyle öğrenci alıyorlardı. Son yıllarda bugünkü adı LGS olan sınav puanlarına göre alıyorlar. Ancak mutlaka zenginlere de kontenjan ayrılıyor diye düşünüyorum. Çok yüksek puanla giren " nispeten fakir" öğrenciler olduğu gibi, üniversiteye gitmeme gerek yok ya, babamın holdinginde çalışırım diyenler
de var. Yelpaze geniş. Ünlüleri mağdur etmiyorlar bir şekilde.
0
pro9it9is9
(15.07.25)
@pro9it9is9 'e katılıyorum. kendi sitesinde taban puan belirlemiş. (470) www.sg.k12.tr

baba turnede,anne nişantaşında üstüne anne-baba boşanmış. Buradan vaha çıkması zor bencede. Hepsinin de babası annesi yurdum insanı, gel gör torunlar oxford. Bu işte bir kast sistemi olmalı.

Örneğin Koç holding bünyesinde beyaz yaka olursan, koç ailem den yararlanıyorsun diye biliyorum. Bununda kendi içinde seviyeleri vardır. Olay en başta değinmediğim gibi para değil. 1-2 milyon bir şekilde verilir. 80kişi diyor kontenjan. LGS puanı değilde değilde, mal varlılığı sıralaması mı oluşturuluyor?

Fakirler param olsa diye, zenginler referans diye geziyorlar bu dünyada.
0
🌸hunharca ben
(15.07.25)
sabancıların büyüğü (hacı mıydı adı) saint benoit mezunu. o oraya girip mezun olduysa seviyeyi az çok düşünebilirsin. ama kapasitesiz ve gerçek umarsız zenginler enka’ya, hisar’a falan gidiyor. yabancı liselerin de ismi eskiden vardı.
0
deartheodosia
(15.07.25)
önce okullari ayiralim.
lise ya da üni fark etmez: robert, oxford, cambridge gibi okullar öyle siradan özel okullar degiller. buralara paran varsa da basarisizsan giremezsin, girsen bitiremezsin, ama zaten en basinda giremezsin.

ama siz soruyu Koc Lisesi ve St. Georg Avusturya Lisesi bazinda sormussunuz. bu okullarin ögrenci alim kriterleri bambaska.
ben ilkögretimi sisli terakki'de okudum, ailem parayi basti, ben okula girdim. lisede istesem gene terakki'ye devam edebilirdim ama iyi bir okul kazaninca o okula devam ettim.
benim ilk verdigim cevaptaki kriter St. Benoit gibi okullar ya da Koc gibi, Bilfen gibi, Terakki gibi okullar icindir. Oxford icin, Robert icin degil.
Sapla samani ayiralim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.25)
sinavlarda yapilan puanlar ile ailenin varligi arasinda ciddi korelasyon var zaten. yani o cocuklar ozel okullar, en iyi dersanelerde yetiserek gidiyorlar oralara. benim amerika'daki lisans okumus arkadaslarimin tamami hali vakti yerinde ailelerden geliyor. oncesinde de bahsettigin ozel okullarda okumus oluyorlar zaten. yani cocuk bu, toplumun kaynaklarini uzerine boca edince cocuk zaten donanimli, yetismis biri oluyor. mesela harvard'a giren turkler taniyorum. harvard gibi okullar ulke bazinda kota belirler. mesela atiyorum turkiye'den 10-15 kisi alacagiz bu sene gibi. bu cocuklar butun turkler arasinda yarisarak gelmiyor, kendi sosyal siniflarindakilerle yarisip harvard'a giriyor.

firsat esitligi oldugunun dusunulmesi cok komik. fakirlerin ses cikarmayip sigir gibi gudulmesi daha da komik. cok iyi yiyorlar kapitalizmin istersen yaparsin, birey her seydir masalini. dataya baktiginda gorulen trendler cok acik. hayattaki basariyi belirleyen parametrelere bakildiginda buyudugun zip code'un zenginliginin zekanin, egitiminin, vs vs diger her seyden daha onemli oldugu cikiyor. ama fakirler istisnalara bakip umutlanabiliyorlar. kendi etraflarindaki fakirlerin bir tik ustune cikabildiklerinde mutluluktan oluyorlar. fakirin fakire yaptigi nispet gibisi yoktur.

hak etmek diye bir mefhum cok yok dunyada. gucu olanin istedigini aldigi bir durum var. insanlik olarak bunun onune gececek sistemler yaratmaya calisiyoruz devlet gibi, sosyal sorumluluk gibi. ama cok zaman aliyor.
0
antikadimag
(15.07.25)
Şu anda sınavla aldıklarını bilmiyordum. Belirledikleri taban puanlar ne derece yüksek, yüzdelik dilim ne bilmiyorum. Muhtemelen bir kısmını sınav taban puanıyla alıyordur. Geri kalan zaten kendi öğrencileridir. 8. Sınıfta mezun ettiği öğrenciyi puanı tutmadı diye yollayacağını sanmıyorum. O da yine aynı şeye geliyor, paran varsa erkenden okula sokuyorsun, ordan üniversite mezuniyetine kadar yolu var. Bir de transfer kontenjanları varsa ki vardır ordan da sınav olmadan öğrenci alabilirler.

Robert bahsi geçen iki okuldan farklı olmakla beraber oraya da zamanında puanı yetmeyen çocuğu ikizi orda, ailesi de şöyle böyle harikadır diyerek kayıt etmişlerdi, medyaya yansımıştı.
0
asteriks
(15.07.25)
Avusturya lisesini gommussunuz de oraya oyle 100 soruda 70 dogru giremiyordun 90larda, simdi degistiyse bilmem. Bir arkadasim 90-91 cozerek girebilmisti.

Fransizlar benim zamanimda 70-75 asagisi ile almiyordu, simdi durum ne bilmiyorum, beli dusmustur.

Terakki'de o zamanlar 70 ile aliyordu ama ustune bir sinav daha yapiyordu, IQ testleri tarzi biseydi.

Firsat esitligi diye birsey yok, hayat adil degil. Zengin ailelerin cocuklarin "basarili olmaliyim" hirsi yok, cunku zaten herseyleri var neden kassinlar.
0
cooperr
(15.07.25)
Ortalık bayağı karışmış,

Önce düz koşulları konuşalım.bu sene yanılmıyorsam yuzde bir 478 puana denk geliyor.koç 470 den başladı,keza italyan,avusturya ticaret te bu puandalar,diğerleri yukarıya gidiyor.kısaca sadece paran olması düz giriş için yetersiz.önce sınavda başarılı olman lazım,sonra parasını ödemen lazım.burayı tercih edenlerin çoğunun direk tercihleri bu,puan yetmeyip anadolu lisesi tercih etme tercihleri yok.kısaca önemli bir kısım bunu hakederek ve ücretini ödeyerek gerçekleştiriyor.

Burada ayrıcalık olan kısım yabancı öğrenciler ve bazı okulların anlaşmalı oldukları ilk ve orta öğrenim okullarına ayrılan kontenjan.ama bu sayı yuzde 5 i geçmez.
0
duptıs
(15.07.25)
@antikadimag + 1

üniversite sınavında ilk 10 bine giren insanlara bakın, hepsi çok iyi liselerde okumuş, en pahalı dershanelere gitmiş, zilyon tane özel ders almış öğrenciler.

Boğaziçi devlet ünisi, ama büyük çoğunluğunun ailesi sosyo ekonomik düzeyi yüksek öğrenciler oluşturuyor. boğaziçi bilgisayar-elektrik elektronik ilk 1000 le kapatıyor neredeyse. Kimsenin yardımı olmadan, öyle ortalama bir aile ile bu sıralamaları yapmak imkansız. Çok ciddi bir çalışma gerekiyor, bu çalışmalar çocukluktan beri sağlanıyor. hiç bir çocuk durup dururken oyun oynamayak yerine gidip ders çalışmaz kimsenin yönlendirmesi olamdan. Boğaziçinde de anadolu çocukları var ama eğitim fakültesindeki öğrenciler genelde. o bölümlerin sıralaması da 50-60k falan.
0
substituent
(16.07.25)
(2)

150 bin lira için hangi faiz banka

vss
bir sürü hesap kitap çıkıyor sonra gidiyorsun bankaya bir sürü ek şart çıkıyor. ne yapmak lazım?
bir sürü hesap kitap çıkıyor sonra gidiyorsun bankaya bir sürü ek şart çıkıyor. ne yapmak lazım?
0
vss
(10.07.25)
bankanızın kendi para piyasası fonunu alabilirsiniz. PFP'ler vadeli mevduattan bir tık daha iyi getiri sunuyor. 150 liraya zaten özel iyi oran vermezler.

www.tefas.gov.tr
buradan kendinize uygun bir para piyasası fonu seçin.
0
exlibris
(10.07.25)
ing bakın bi
0
substituent
(11.07.25)
(3)

47/1-C cezası

sorucu
2 gün önce Kanyon AVM'ye giderken ceza kesilmiş bana. 47/1-C diye gözüküyor. Ben kırmızı ışıkta falan geçtiğimi hatırlamıyorum. Başka bir şeyi ihlal ettiğimi de hatırlamıyorum. Ceza neyden ötürü yazılmış bir ayrıntı yok e-devlette. Bunun ayrıntısı ileride bana tebliğ mi edilecek? Eve gelen kamera gö
2 gün önce Kanyon AVM'ye giderken ceza kesilmiş bana. 47/1-C diye gözüküyor. Ben kırmızı ışıkta falan geçtiğimi hatırlamıyorum. Başka bir şeyi ihlal ettiğimi de hatırlamıyorum. Ceza neyden ötürü yazılmış bir ayrıntı yok e-devlette. Bunun ayrıntısı ileride bana tebliğ mi edilecek? Eve gelen kamera görüntüsüyle falan? Yani itirazla falan uğraşmayayım diye ödedim hemen 2 gün sonra ama ehliyete 20 ceza puanı ekleniyormuş. Bana neden bu cezanın yazıldığına ilişkin ayrıntılı bilgiyi nereden bulabilirim?
0
sorucu
(07.07.25)
kuruma bilgi edinme başvurusu. hangi belgenin neden talep edildiği iyice izah edilecek. başvuru reddedilirse ya da cevap verilmezse ya da tatmin edici bir şey söylenmezse bilgi edinme kurumuna başvuru. kurumun kararına uymazlarsa kamu denetçiliği kurumuna başvuru. karara rağmen yine vermezlerse reddin iptali için mahkemeye başvuru + savcılığa suç duyurusu + idari soruşturma yapılması için kuruma başvuru + maddi ve manevi tazminat davası.

bunların bazılarında hak düşürücü süreler var.
örneğin 2 ay süre tanınan bir olay için 3. ayda dava açarsan hakkını kaybedersin.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(07.07.25)
kamera yakaladıysa fotoğraflı ceza evrakı posta ile gelir yakında. bazen not falan asmadan direkt muhtara da bırakabiliyor postacılar. gelmezse bir süre sonra muhtara sorabilirsiniz.

kamerayla yazılan cezalarda ceza puanı işlenmez.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(08.07.25)
fotoğraf yoksa rastgele manuel denetime yazmıştır polis. Aynısını babam yaşamıştı, fotoğraf yoktu, cezayı ödeyip sonrasında itiraz etti. Parayı geri aldı.
0
substituent
(08.07.25)
(7)

faizler ne olur

baldur2
sizce 2026 ortasina kadar nasil bir trend goruruz?
sizce 2026 ortasina kadar nasil bir trend goruruz?
0
baldur2
(06.07.25)
dolar hala cayır cayır artıyor. bırakın düşmesini, 2 gün sabit zor kalıyor. Ayrıca hala çok yapay bir grafiği var. bir usd eur grafiğine bakın, bir usd tl.

Faizler hala yetersiz bence.
ytd
0
substituent
(06.07.25)
Genelde yurt disi bazli finans kuruluslari yil sonunda %35-40 arasini ongoruyor.

Ama bu ulkede artik birsey ongormek cok zor. Gundem cok degisiyor. Ama dovizin artmasi gerekiyor ozel sektore ve turizme zarar veriyor bu durum.
0
nuevo
(06.07.25)
hükümet bir politika olarak faizi yüksek tutuyor. seçime kadar yüksek faiz yüksek enflasyon gidecekler bence.

bizde fakirleşeceğiz böylelikle.
0
duyurukullanıcısı
(06.07.25)
daha içeri alınacak çok belediye başkanı var bu iklimde faiz indiremezler. yada ingiliz bakanı yollarlar.
0
my fault
(06.07.25)
Seneye bu zamanlar 25 civarı olur
0
avatar is back
(06.07.25)
Genele katılmıyorum, %30'a doğru düşüş yönünde bir trend göreceğiz. İlk indirim bu ay olacak.
0
Lethe
(07.07.25)
Çok ters bir durum olmazsa, gözüken : her ay, yavaş yavaş faizleri indirecekler.

Bu kredi kullanacaklar için iyi iken, ekonomi için çok kötü. Açıkca kredi kullananlara servet transferi yapılacak.

Yapılacaklar belli: TL'den uzak durun, sağlam metallere devam. Kiracı iseniz, bir an önce evinizi alın. Yatırımlık ev kesinlikle almayın!


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.07.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.