Giriş
(4)

Banyonun tavan boyası küflendi, silince döküldü; ne yapmalıyım?

santimantal
Sadece duş kabininin üstü böyle oldu: Boyalar puan puan küflendi. Nedeni üşüdüğüm için banyonun penceresini kapatarak uzun duşlar yapmamdı. Tavanda biriken buhar boyaları resmen ıslatmış, bu da küfe yol açmış.Islak bezle sileyim dedim. Bu sefer ıslanan boya kabardı.Kabaran boyaları spatula ile kazıd
Sadece duş kabininin üstü böyle oldu: Boyalar puan puan küflendi. Nedeni üşüdüğüm için banyonun penceresini kapatarak uzun duşlar yapmamdı. Tavanda biriken buhar boyaları resmen ıslatmış, bu da küfe yol açmış.

Islak bezle sileyim dedim. Bu sefer ıslanan boya kabardı.
Kabaran boyaları spatula ile kazıdım. Tüm tavanın onda birini falan kazıdım. Hepsini kazımak isterdim, çünkü kısmen kazıyıp boyayınca görüntü biraz nahoş olabiliyor, ama çok zor kazımak. Boynum mahvoldu.

Şimdi o bölgeyi nasıl bir boya ile boyamalıyım? (Tür, marka vs. hiçbir fikrim yok.)
Sadece o alanı mı boyasam, yoksa tüm tavanı mı boyasam?
Aynı sıkıntıyı yaşamamak için almam gereken önlemler neler?
0
santimantal
(23 saat)
Küf solumak iyi bişey değil. Silerken, kazırken maske takmanızda fayda vardı.
Sık sık havalandırırsanız, nem oranını düşük tutarsınız, tekrar küflenmez.
Tavanınızın mevcut halini bilmiyoruz, beton sıva üzerine kireç mi, alçı sıva üzerine plastik mi, alçıpan tavan pastik boya mı, bilmediğimizden fikir yürüteyim.

Çukurlar, tümsekler oluştuysa alcı ile düzeltilip, gerekirse zımparalayıp, sadece orayı boyarsanız renk farkı oluşup yama gibi duracağı için tüm tavanı tavan boyası ile boyayın.

Bu arada küflenme sizden kaynaklı değil de üst kattan sızıntı var ve bunlar öncü belirtiler de olabilir. Eğer o ihtimal var ise ıslaklık ve küflenme gittikçe artarak devam edecektir. Bu ihtimali elemek için bir süre, mesela kış boyu bir şey yapmadan bekleyip, artma olup olmadığını gözlemenizde fayda var.
0
Mirket
(23 saat)
@Mirket
Tavan, alçıpan atavan: Bunu da yeni fark ettim siz deyince. Tıklatınca çıkan sesten anlaşılıyor.
Alçıpan zarar görmedi. Direkt bir boya alıp boyamam yeterli olacak.
Dökülen boyanın cinsini bilmiyorum. Dökülen boya çok gevrek, ufalayınca hemen toz oluyor. Acaba bu boyanın kalitesi mi düşük? Belki daha kaliteli bir boya alıp kullanmalıyım?
0
🌸santimantal
(23 saat)
Boya pul pul dökülmüş veya kazımışsındır. O toz gibi olan da dökülen boyanın altındaki alçı olmalı. Boya öyle tozumaz.

Yakınlarda mı taşındınız oraya?
0
Mirket
(22 saat)
küflü tabaka temizlenmeli, oraya bir ilac sikilmali, üstüne özel bir boya vurulmali.
küfün üstüne boya yapmanin hicbir anlami yok, o küf on bes gün sonra üst katmana tekrar sizacak.
kullanmaniz gereken banyoda silikonlu ic cephe boyasi, neme dayaniklidir ya da silikat boya, nefes alir ve küfe dayaniklidir ama alt yüzeyi dogru temizlemedikten sonra kullanilan boyanin önemi yok.
banyonuzda pencere oldugu icin silikat boya kullanmanizi ve cami acarak uzun süreler banyodan sonra havalandirmanizi öneririm. yazin kapatmaniza dahi gerek yok. banyo sirasinda da iki parmak acik birakin, o kadar acikliktan üsümezsiniz ama küflenmeyi büyük oranda engeller.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22 saat)
(7)

okurken ders işlemeyen öğretmeniniz var mıydı

messina123
ben gayet iyi bir anadolu lisesinde eğitim gördüm. bizim zamanımızda bir ingilizce öğretmeni vardı. 1 dönem dersime girdi. koca dönem 1 dakika ders işlemedi. tahtaya a bile yazmadı. o zamanlar böyle yapması müthiş geliyordu. haftada 4 ders yatıştı sonuçta. kimseye şikayet falan etmedik haliyle. bu k
ben gayet iyi bir anadolu lisesinde eğitim gördüm. bizim zamanımızda bir ingilizce öğretmeni vardı. 1 dönem dersime girdi. koca dönem 1 dakika ders işlemedi. tahtaya a bile yazmadı. o zamanlar böyle yapması müthiş geliyordu. haftada 4 ders yatıştı sonuçta. kimseye şikayet falan etmedik haliyle. bu kişi hala öğretmen ve hala devletten maaş alıyor. aradan 12-13 sene geçti. muhtemelen hala aynıdır. sizin okullarınızda da böyle öğretmenleriniz var mıydı?
+2
messina123
(24.10.25)
Sınıf dandikse kendini yorduğuna değmez. Zaten koca sınıfla ders nasıl işlenir ki sene olmuş 2025!
Sınıf iyiyse fen lisesi ayarındaysa mis gibi ders yapılır.
Yani uğraştığına deymeli. Yeni neslin
Üniversite dahil eğitim talebi yok.
Çoğu öğretmen ders işliyomuş gibi yapıp çocuk oyalıyor.
-1
luluki
(24.10.25)
Ankara'da merkezi ve bilinen bir devlet lisesinde okudum. Ders yapılan saat sayısı sınırlıydı. Hocalar ya öğrenci kaosunu dizginlemeyi beceremiyor ya da uğraşmıyordu. Terör estiren ya da saygı duyulan bir kaç hoca dışında ders işlenmez yahut yapılana ders denmezdi.
Derste kafayı masaya koyup uyuyan başka bir gün ek ders ücreti hakkımızdır gibi bir rozet takan hoca bile gördü bu gözler.
+1
anon1m
(24.10.25)
Maalesef vardı rezalet
0
arbre
(24.10.25)
bizde ders işlemeyen yoktu hani okulun son günleri falan hariç ama ilgili dersin öğretmeni uzun zaman yoksa yerine derse giren hocalar ders yaptırmazdı. açın en son haftayı tekrar edin derlerdi veya gelir yoklama alır. ses çıkarmadan oturun derler giderlerdi.
0
Fodera
(24.10.25)
benim lisedeki edebiyat öğretmeni ders işlemezdi. girip boş boş oturup giderdi.

şimdi de çevremden duyuyorum. hiç ders işlemeyen öğretmenler var. proje okulu gibi okullarda idare çok izin vermez belki ama o da kişisine göre değişiyor. kimi insanlara dokunamıyor idare. en iyi okullarda yatan tipler var.

ama meslek liselerinde falan bazı öğretmenler resmen ense yapıyor. ay başı maaş cukka. bence çok büyük ahlaksızlık. o öğrencilerin eğitim hakkını elinden alıyorlar.
0
santimantal
(24.10.25)
öğretmenim. Merkezi yerlerde genelde emekliliğe yakın yaşlı öğretmenler oluyor. bunları çalıştırmak çok zor. genelde her şeyi salıyorlar bir şikayet, soruşturma olsa emekli olur geçerim diyorlar.

Bir de meslek liseleri gerçeği var buralarda sınıflar kalabalık ve öğrenciler isteksiz öğretmen ders anlatsa da dinleme çabasına giren yok bu da demotive edici olabilir.
0
biravekahve
(24.10.25)
almanca derslerimiz boş geçerdi çünkü o ders müdür yardımcımızındı. sadece sınavlara gelir, atıyorum geçer not 60 ise bize 70 puanlık cevapları kendisi verir, gerisini de bildiğimiz kadar bizim yazmamızı/sallamamızı isterdi :) sanırım sadece bir dönem almancamıza gerçekten bir almanca öğretmeni geldi, orada da bizim sınıf ayaklandı, kadına dünyayı dar etmiştik maalesef. rahata alıştıktan sonra kimse istememişti zaten taş çatlasa b1 seviyesine ulaşacak bir almanca için uğraşmayı. almanca derslerinde bahçeye çıkar dop oynardık.
0
der meister
(24.10.25)
(11)

Ters Davranan Esnafa Karşı??

eisberg
Selamlar,Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. ada
Selamlar,

Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. adamın bir yüzü düştü, bir şeyler homurdandı falan sanki anasına sövdük. neden bilmiyorum bi anda çok sinirlendim "hayırdır abi, dükkandan girince bir şey yaptırmak zorunda mıyım" dedim sonra diğer eleman geldi tamam abi falan dedi bana öyle telefonu aldım çıktım.

eskiden olsa adama kusura bakma falan derdim sanki ben hatalıymışım gibi üzülürdüm şimdi böyle esnaflara aşırı sert yapasım geliyor zaten dandik bir iş için 400 tl veriyoruz yetmezmiş gibi kapris çekiyoruz. siz böyle durumlarda napıyorsunuz?
+10
eisberg
(19.10.25)
Son zamanlarda bende esnaflarla problem yaşıyorum. Parasını verdiğim hizmeti almam gerekiyorken bedava hizmet almaya çalışıyormuşum gibi tavırları, çalışmak istemediklerini müşterilere yansıtmalarından gına geldi.
+2
mermaidd
(19.10.25)
Kutuyu açmadan önce sormak daha doğru olurdu ancak sorun çıkaracak esnaf, o soruyu kutu açılmadan önce de sorulsa yine sorun çıkarır. Benzerini yaşamıştım, şaşırmıyorum.

Yapacak çok bir şey yok. Yaşanıyor bunlar.
+1
10551037
(19.10.25)
Boşa gerilmişsin ama haklısın
+1
basond
(19.10.25)
ben bir ara gergin bir dönem geçiriyordum.
bir avize dükkanındakiler acayip kendini beğenmiş davranıyorlardı.
arızalı priz vermişlerdi.
geri aldılar ve tamir edeceğiz dediler.
dönüş yapmadılar.
ben de kendim gittim.
madem zamanında yapmadınız o zaman benim paramı geri verin verin dedim.
ukalalığa tam gaz devam etmesinler mi?
kontrolden çıktım ve öyle bir bağırdım ki kendimden geçtim.
bir de fiş de vermemişlerdi.
ver fişimi gidip şikayet edeceğim dedim.
neyse, sonra arayıp çağırdılar birkaç gün sonra.
özür dilediler
parayı iade ettiler.
haklarımızı iyi bilmek ve o anda olmasını gerekeni yapm lazım.
yaşamın her alanında olduğu gibi.

not:
telefonuma hiçbir zaman ekran koruyucu yapıştırmadım.
ekrana hiçbir şey de olmadı.
düşüp ekranın kırılma ihtimali düşük bence.
ekran koruyucular daha çabuk kirleniyor ve vıcık vıcık oluyor ellerden geçen yağ ile.
telefonun kendi ekranı çok farklı. o kadar kirlenmiyor.
ve öyle kullanmak daha zevkli.
-3
santimantal
(19.10.25)
Listemde gurbetciler 1, esnaf 2. sırada. Ben de 3-5 sene oncesine kadar "fesuphanallah deyip geciyordum, simdi en ufak kaziklanma, dolandirilma, cakallik, ukalalik hissettigim anda esip gurluyorum.
0
duster
(19.10.25)
En baştan aklınıza gelen her şeyi konuşmak gerek. Anlaşamadıysak ben hemen iyi günler deyip çıkar giderim. Zamanını ve nefesini tüketmeye gerek yok.
0
pembediken
(19.10.25)
Haklısın. Aynısı başıma Galata köprüsündeki balıkçıda geldi.

Sırayla esnafa fiyat sora sora gidiyordum. Bir tanesi bak bak daha ucuza bulursan yersin gibi artist artist konuştu. Zaten mafya gibiydi tipler. Ben de inadına yan dükkandaki balıkçıda yemiştim. Zaten geziye çıkmışım, acelem yok istediğim gibi dolanır istediğim yere fiyat sorarım yani. Bir de hesap veriyoruz adama. :)

Ama tatları leş. Turist kazıklamaca. Sakın Eminönünde balık ekmek yemeyin hem pahalı hem tadı bombok.
+4
Cesario
(19.10.25)
Kendim yapabileceğim şeylerde esnafa gitmeyerek, esnafla olan iletişimimi sıfıra indiriyorum. Sizin örneğinizdeki konu için asla esnafa gitmem, internetten sipariş verir kendim uygularım. Beğenmezsem de çıkarıp atarım.
Ustalık gerektiren tamirat tadilat işleri dışında esnafla neredeyse hiç muhatap olmuyorum. Keşke bu hizmetleri de kurumsal büyük firmalardan alabilsem.
+2
dawsonscreek
(19.10.25)
esnaf demek sıkıntı demek. her çeşit esnaf böyle. millet mala bağlamış durumda, esnafın sinirli olması artık bir pazarlama stratejisi olmuş durumda. sonuna kadar haklısın. ne zaman esnafa işim düşse ekstra dikkatli oluyorum, kazık yemiyim diye. türlü türlü çakallıkları var.
+2
benarrivo
(19.10.25)
tam emin olamadım. tekrar kullanması mümkün olmayabilecek bir ürün açılmış. esnafın yüzünün düşmesi, homurdanması anlaşılabilir. siz de adamın gereksiz üstüne gitmişsiniz.

öte yandan, tahminen maliyeti 100 lira olan bir ürün için bu kadar homurdanmak ne kadar doğru, emin olamadığım yer bu. esnaf size güleryüzle "tamam abim, sen nasıl dersen, kamera kapatmayan model kalmadı elimizde, istersen yarına getirelim, sana uyguna yapalım" gibi bir şey deseydi, siz de tamam diyecektiniz. yarın o ürünü getirdiğinde size 400 yerine 500 diyecekti, bugün boş yere açtığı ürünün maliyetini de size geçirecekti. herkes mutlu olacaktı.
0
co2s2
(20.10.25)
ürün açılmadı hocam yanlış anlamışsınız. ürün eğilip çekmeceden aldı ve jelatini kabından çıkardı. ama uygulama yapmak için o yapışkan kısmını falan söymedi, yani alıp geri koyup daha sonra kullanabilir.
0
🌸eisberg
(20.10.25)
(9)

Çok fazla şalgam tüketmek zararlı mı?

lynyrd skynyrd
Haftada ortalama 1-1,5t litre acılı şalgam tüketmek sağlığımıza zarar verir mi? Bir de piyasada sevdiğiniz markaları belirtebilir misiniz? Doğanay'ınkini aldım ancak çok beğenmedim?
Haftada ortalama 1-1,5t litre acılı şalgam tüketmek sağlığımıza zarar verir mi? Bir de piyasada sevdiğiniz markaları belirtebilir misiniz? Doğanay'ınkini aldım ancak çok beğenmedim?
0
lynyrd skynyrd
(12.10.25)
evde kendiniz yapabilirsiniz:
www.youtube.com
+1
santimantal
(12.10.25)
file market'te satılan usta şalgam epey başarılı bence.

tuzlu bir şalgam içiyorsan tansiyonunu yükseltebilir.
+1
kibritsuyu
(13.10.25)
filedeki güzel cam şişede hem de.
bi de yeni kavaklıdereninki güzel. şokta satılıyo
+1
jelly bear
(13.10.25)
doktor degilim ama salgam, ozellikle de acili hem de bu kadar tuketimde mideyi eline alman olasi. simdi salgam deyince agzim sulandi ama 15 sene once mideyi elime aldim ve sanirim o zamandan bu zamana toplam salgam tuketimim 500ml'i gecmemistir. :(( dikkat et hocam.
+1
arakaali
(13.10.25)
Adana'da tanıdık varsa açık alıp yollasın. Hazır şalgamlardan ise en iyileri Doktorum ve Turnib.
+1
dilemma of subscribtionability
(13.10.25)
doğanay'ın gurmesi çıkmış içinde turşu suyu var, bence daha iyi olmuş. onu deneyebilirsiniz. benim şalgamda yaptığım şey şalgama bir nevi şeker katmak. kühne turşu var, kühne turşunun alman usulü salatalık turşusunun suyunu salgama katıyorum, yarı yarıya değil biraz daha azını ve gayet güzel oluyor. tuşu sulu şekerli şalgam
+1
hoot
(13.10.25)
doğanay şalgam değildir. içecekseniz serafresh, adanus için. biz evde kendimiz yapıyoruz. yapılışı da aşırı basittir ama bu havalarda mayalanması uzun sürebilir.
basit bir tarifini de vermiştim şurada;
www.tiktok.com
+1
ground
(13.10.25)
serfressh şu an a101'lerde küçük şişelerde satılıyor bulabilirseniz alın. tavsiye ettiğim herkes 1 kasa aldı. çok iyidir.
+1
ruhlardan esinlenen karga
(13.10.25)
arka tampona zararı olur olsa olsa. şalgam faydalıdır onun haricinde
+1
Hallegadola
(13.10.25)
(9)

Hangi mesleği yapacağına karar verememek

perfectlysplendid
Mesleğimi sevmiyorum Okulu bitireli 7 sene oldu sürekli kararsızlık yaşıyorum mesleğimle ilgili belki severim diye bekledim farklı şirketlerde çalıştım ama bu alanda kendimi geliştirmek istemediğimi farkettim.Şu yaştan sonra da enerji kalmadı açıkçası her şey gözümde büyüyor. Birkaç alan düşündüm am
Mesleğimi sevmiyorum

Okulu bitireli 7 sene oldu sürekli kararsızlık yaşıyorum mesleğimle ilgili belki severim diye bekledim farklı şirketlerde çalıştım ama bu alanda kendimi geliştirmek istemediğimi farkettim.

Şu yaştan sonra da enerji kalmadı açıkçası her şey gözümde büyüyor. Birkaç alan düşündüm ama sonra olmaz diyip vazgeçtim.

Kariyer danışmanına veya psikoloğa mı gitsem bu kararsızlık normal değil gibi geliyor. Sürekli zihnimde onu mu yapsam bunu mu diye rahatsız eden düşüncelerle uğraşıyorum.

Bir insan ne istediğini neden bilmez ki?
Bilsem bile bu saatten sonra çok zor gibi geliyor ne yapılır?

Bu durumda olanlar ne yaptınız ?
+1
perfectlysplendid
(12.10.25)
Meslek nedir ilk olarak? Belki alt alanlarına yönelebilirsin.komple sektör değiştirmek yerine
0
basond
(12.10.25)
Grafik tasarım
0
🌸perfectlysplendid
(12.10.25)
Problem meslek seçiminden önce belki örtülü depresyon olabilir. Nelerden zevk aldığını, neleri yaparken çok tatmin duyduğunu bilememenin açıklaması bence bu, hiç değilse doğru yönlendirme için bir psikologla görüşsen çok iyi olabilir.
0
muhayyer divan
(12.10.25)
Yıllardır bu soruyu soruyorsun ve hiçbir şey yapmıyorsun. Ben mesleğimi seviyorum ama ek meslekler için okul okuyorum, kursa gidiyorum. Bunun başka bir yolu yok dünyada.
+1
arbre
(12.10.25)
Ne istemediğinizi düşünün. Ona göre davranısınız.
0
put it in your appropriate place
(12.10.25)
grafik tasarim zaten bitmek uzere olan bir meslek.
ya bastan okuyacaksin ya da bir sekilde baska yan sektorlere gececeksin, artik ne olursa..
0
cooperr
(12.10.25)
35'ten sonra sektör değiştiren biri olarak söylüyorum "bu saatten sonra" lafı sadece sizin kendinize koyduğunuz bir bariyer. Üzerinden atlamak ya da önünde durmak sizin tercihiniz.
0
rakicandir
(12.10.25)
üniversiteyi bitirince bende de aynı durum vardı.
psikoloğa gitmiştim ve iyi bir terapi almıştım.
böylece kendimi toparladım ve iyi bir kariyer oluşturdum.
o terapi olmasa şu an sürünüyor olabilirdim.
saçma sapan hayaller peşinde koşuyordum.
0
santimantal
(13.10.25)
Mesleğe severek başlayanlar bile bi süre sonra soğuyor. Kimse işini sevmiyor. Kötü meslek yoktur, az para vardır.
0
luluki
(13.10.25)
(4)

Zayıflayan hafıza için esaslı/sahici öneri

yadigar
Yaş kırkı geçti ama sorunun sadece yaş olduğunu düşünmüyorum. Kısa zamanlı hafızam iyi durumda. İdrak seviyem mükemmel hâlâ. Ancak, bir hafta içinde çoğu şeyi unutuyorum.Gündelik mevzularda eskisinin yarı seviyesinde, detaylarda eskisinin dörtte biri ila beşte biri civarında, akademik ve dil öğrenim
Yaş kırkı geçti ama sorunun sadece yaş olduğunu düşünmüyorum. Kısa zamanlı hafızam iyi durumda. İdrak seviyem mükemmel hâlâ. Ancak, bir hafta içinde çoğu şeyi unutuyorum.

Gündelik mevzularda eskisinin yarı seviyesinde, detaylarda eskisinin dörtte biri ila beşte biri civarında, akademik ve dil öğrenimi gibi durumlarda ise eskisinin yüzde onu gibi bir düzeyde şu an hafızam…

Cümle kurarken de eskisinin iki-üç katı teklemeler oluyor.

Stres seviyesi minimumda bir hayat yaşıyorum. Bundan düşüğü zor. Gündelik uğraşlarım da maddi, manevi yorucu değil. Birkaç aylık geçici bir olay değil. Düzenli kullandığım ilaç, alışkanlık, madde yok. Ruh halim yıl içinde pek stabil olmuyor ama özetle üzgün olduğum aylarda da, bunalımdayken de, keyfim yerinde olan aylarda da durum aynı. D vitamini dışında bir vitamin/mineral eksiğim yok. (Ciddi genişlikte tahlillerden bahsediyorum) D vitamini de tüm ailede, ne yapsak hep düşük çıkıyor. Genetik yapımızla alakalı galiba. Yıllardır görmezden geliyoruz.

Şimdi nörolojiye gitsem, mahallemin nörologu gıda takviyesi verip yollayacak. Siz İstanbul, Ankara gibi yerlerde iyi bir uzman tavsiye edebilir misiniz bu konu ile alakalı? Yahut başka tavsiyeleriniz var mı? Ama “bulmaca çöz, dil öğren, B12 al, magnezyum iç” falan değil de, böyle esaslı, fark yaratan türden var mı bir şey? (Kuru üzüm yiyorum bol bol :) )
0
yadigar
(12.10.25)
Bir özel hastanede bir nöroloğa git. Muhtemelen boyun damarları için ultrason ve bir de beyin mr ı isteyecek.

Sudoku çöz bol bol. Dil öğren :)
Stresin yoğunsa biraz boşver. Kafanı meşgul eden gereksiz konuların yükünden silkelen.
-1
Mirket
(12.10.25)
Hacamat yaptır . Ama işin uzmanı yapmalı. Duası , günü (hicri takvime göre) bardakların vücuttaki yeri önemli.
Belli aralıklar sanırım 3 - 4 seans olmalı .
-9
diyecevaplandı
(12.10.25)
ben bi ara tükenmişlik sendromu yaşadım ve hafızam, öğrenme yeteneğim falan bayağı gerilemişti. ama sendrom geçti ve gittikçe eski halime dönüyorum. hiçbir sağlık önlemi almadım. sadece toksik ortamlardan, insanlardan uzaklaştım ve hayatta zevk aldığım esi şeyler yine bana heyecan vermeye başladı. bu yüzden durum psikolojik olabilir belki.
+2
santimantal
(13.10.25)
Yaz hocam, kesin çözüm;
- erken yatıp erken kalkmak.
- sabah sporu (en az 45dk)
- protein ve sebze ağırlıklı beslenme.
- hazır gıda minimum.

benzer sebeplerden b12 takviyesi aldım. eskisine göre %15 fark etti. bunları yapınca çakı gibi oldum ama düzenli yapılacak sporu hafta 1 kere yaparsan faydası olmaz en az haftada 3 gün sporunu yapmalısın.
+2
duyuruuser
(13.10.25)
(6)

Stres / kaygı yönetimi

kararsızataletfilozofu
Bazı şeyler olacaksa olur , olmayacaksa olmaz biliyorum ama beynim bir türlü susmuyor.Arkadaşlarımdan biride kendini hiç rahat bırakmıyorsun akışına bırak diye uyardı bende farkındayım.Araba almaya karar verdim örneğin ödemeler devasa ama hesabı kitabı yaptım oluyor bunu dert etmedim ama ufacık plak
Bazı şeyler olacaksa olur , olmayacaksa olmaz biliyorum ama beynim bir türlü susmuyor.
Arkadaşlarımdan biride kendini hiç rahat bırakmıyorsun akışına bırak diye uyardı bende farkındayım.
Araba almaya karar verdim örneğin ödemeler devasa ama hesabı kitabı yaptım oluyor bunu dert etmedim ama ufacık plaka mevzusu için (harf seçmek) 50bin tl istediler gece uyuyamadım iki gündürde derin nefes alıp veriyorum filan yok banamısın demiyor hevesim filanda gitti arabayı almaktan neredeyse vazgeçecek duruma geldim.
O kadar gerildim enerjimde bitti ev işlerini yapacak halim kalmadı böyle olunca.

1-2ayda bir bu durumu yaşıyorum bir konuda çok kararsız kalıp strese girip kaygılanıyorum sonrası enerjim bitiyor mutsuz oluyorum ve bunu yönetemiyorum.

Plaka özelinde aklımda bir plan var onu yapıcam ama genel olarak bu sorunu nasıl çözücem bilmiyorum.
Kafam hep gergin stresli hissediyorum rahat bırakıp kendimi dizi-film izleyemiyorum.
Normalde yürüyüş filan yapardımda artık havalar bozdu ve spor yasak bir süre.
0
kararsızataletfilozofu
(12.10.25)
Havalar bozuk olsun ne olacak. Hatta bence yürüyüşlerin en güzeli geceleyin hafif hafif yağmur yağarken.

Bence yorum yapmak zor. Ama anksiyete gibi duruyor.

Takma kafana, her şey olacağını varır gibi tavsiyeler “bi sus artık” dememek yerine kullanılıyor.

Yılların eskitemediği bir ruh hastası olarak konuşmanın en faydalı çare olduğunu düşünüyorum. Kullanmadığım ilaç kalmadı, ama psikiyatrist ile konuştuğumda rahatlıyorum.

Benimde tavsiye edeceğim, önce bir psikoloğa görünmek olurdu.

Bana da yakınan arkadaşlarım oluyor, ve bazen problem öyle bir noktaya geliyor ki yapılabilecek/denilebilecek hiçbir şey olmuyor. Bu durumda da şu iki sihirli kelimeyi kullanıyorum: geçmiş olsun.
+1
substituent
(12.10.25)
Plaka konusunda planın ne? Hoşlandığın kızın baş harfi değildir inşallah. A olmasa, B olsa ne değişecek? Bunu düşün. Para kolay kazanılmıyor. Bir gün bir önemi kalmayacak şeylere para saçmaya gerek yok bence. Para harcamak stresi azaltma yolu olarak seçilebilir ama bunun sonuçları her şeyi daha kötü yapabilir. Stres için yüzme tavsiye ederim. Ağır bir spor değil.
+1
arbre
(12.10.25)
Tanıdık memur aracı sokma + 2 kilo baklava ile bir şans denicem.

Kendi ismimi soyismimi sessiz harflerle yaptırıcam
0
🌸kararsızataletfilozofu
(12.10.25)
ben de öyleydim.
bir sıkıntı çıkınca yerle bir oluyordum.
genel bir gerginlik vardı.
böyle bir engellenmişlik duygusu.
tatminsizlik duygusu vardı.
geçmesi yıllar sürdü.
hayat biraz patakladı.
pataklanmadan geçebilirmiydi:
evet, destek olan insanlar olsaydı,
toksik insanalrdan korunabilseydim olurdu.
0
santimantal
(13.10.25)
Hayatta her şeyin dört dörtlük olamayacağını anlayınca bunları yönetebiliyorsun bence. En azından bende öyle oldu. Araba alman çok güzel bir şey ama sırf istediğin plaka olmazsa diye araba almaktan soğumak tamamen mükemmeliyetçiliğinden kaynaklanıyor olsa gerek. Belki bu huyunu törpülersen bazı kaygılarından otomatikman arınabilirsin.
+1
mermaidd
(13.10.25)
Kendi başına kaldığın bir zaman bu konuyu düşün ve kendi iç dünyana "buna ihtiyaç mı duyuyorum, bundan ne fayda sağlıyorum" diye sor. Çünkü bu geliştirilmiş bir savunma mekanizmasına benziyor, gerçekten öyleyse iç dünyan bu söylediğim sorulara bir şekilde cevap verir. Meditatif bir şekilde sorarsan cevabı daha kısa sürede alacağını düşünüyorum.

Ayrıca harf seçmenin bedelinin 50 bin lira olması hakkında ben şahsen sinirlenirim, sen iyi sinirlenmemişsin yine. Benden iyisin bu konuda.
+1
muhayyer divan
(13.10.25)
(6)

Duyuruda sorulara cevap yazılınca mail gelmeyecek mi artık?

santimantal
- Gelse iyi oluyordu :(
- Gelse iyi oluyordu :(
0
santimantal
(05.10.25)
geliyor muydu ki?

bildiğim kadarıyla uzun zamandır, çok uzun zamandır çalışmıyor o özellik.
0
kibritsuyu
(05.10.25)
Öyle bi özellik hiç duymadım
0
benaslindayohum
(05.10.25)
ay basi sana maas da yatiyorsa compu'nun kapisina dayanirim, usenmem
0
cooperr
(05.10.25)
Silinen mesajlar bile gelmeyi bıraktı, nerede kalmış o dediğin.
0
Bruce
(05.10.25)
sourlemonads mesaj gönderiyordu sözlükten, çooook uzun yıllar önce.
0
tabudeviren
(05.10.25)
En son 15 Eylül'de cevaplar mail olarak gelmiş.

Öyle olması çok iyiydi. Cevpları hemen bildirimle alıyorduk. Şimdi gelmiyor ve bazen sorduğum soruyu unutuyorum. Acama duyurunun cevaplarını bildirim olarak almak bir şekilde mümkün mü? Mesela uygulaması var mı?
0
🌸santimantal
(07.10.25)
(9)

Hayatın tadı mı kaçtı. Yoksa bende mi tuhaflık var?

mimikikili
Avrupa da da böyle mi? Yaşam enerjim düşük. Genel bi isteksizlik. Avrupalı da böyle mi? Salıyor mu kendini?
Avrupa da da böyle mi? Yaşam enerjim düşük. Genel bi isteksizlik. Avrupalı da böyle mi? Salıyor mu kendini?
0
mimikikili
(05.10.25)
youtu.be

Jack sparrow un da dediği gibi, dünya aynı dünya ama içinde artık daha az şey var bu yüzden tatsız
0
grimavi
(05.10.25)
Abi bu sorudan neden Avrupa'ya geldin anlamadım.
0
logisticsmanager
(05.10.25)
Her anlamda ve her dakika sömürüldüğümüz bir ortamdayken yaşama enerjinin bitmesi, tükenmek, yokmuş gibi hissetmek çok normal bence. Herkes böyle diye düşünüyorum, böyle olmayanlar ya kendini uyuşturuyordur ya da tatmin duydukları, beslendikleri bir şeyler vardır.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
ben bu tarz sorulara hep ayni cevabi veriyorum:
hayat kotu degil coco, paran yok.
0
cooperr
(05.10.25)
Son zamanlarda canını sıkan bir şey olmuş. Avrupalı ya da dünyanın herhangi bir yerindeki insan da seninle aynı süreci yaşar. Öneri olarak kısa da olsa bir yolculuk yap
0
pembediken
(05.10.25)
Türkiye'de sorun var.
yozlaşma, lumpenlik tavana vurdu.
sokakta insanlar cinnet hâlinde... şiddet gırla...
değerler erozyona uğradı.
hukuk, adalet, ekonomi, ahlak berbat...
toplum politik depresyon yaşıyor, çünkü hiçbir kötülük ve başarısızlık iktidarın değişmesini sağlayamıyor.
gerçi son yerel seçimdeki chp'nin başarısı topluma can suyu verdi ama iktidarın muhalefete uyguladığı düşman hukuku bir yandan KK'nın chp'yi bitirmeye çalışması falan insanları tüketmeye devam ediyor.

böyle bir ortamda -oğlak burçları mesela- yaşama tutunmakta zorlanırlar. ülkenin hâline ağlar durursun.

Tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilirsiniz. hayatınızda başka sorunlar varsa bu sizi daha da aşağı çeker. kendinizi bir şeylerle beslemeye çalışın, daha aşağı çekilmemek için çok dikkatli olun.

çünkü dibe vurunca toparlanmak zor olabiliyor.

mutlaka ülke toparlanacak. böyle devam edemez.

pandemi belki tüm dünyayı olumsuz etkiledi. belki günümüzde birçok ülkeyi putin, trump gibi baskıcı insanlar yönetiyor ve savaş, soykırımlar gırla gidiyor ama avrupa'da ya da dünyanın diğer yerlerinde türkiye'deki kadar umutsuzluk, tükenmişlik yok; gidenler döndüğünde insanlar mutlu, hayatın tadını çıkarıyorlar falan diyorlar.
0
santimantal
(05.10.25)
Türkiye'deyim. Tadım hiç kaçık değil şu sıralar. Çok kaçtığı zamanlarım da oldu. Bu biraz sizinle de alâkalı.

Hep söylerim, her çeşit kriz ortamında (sağlıksal, ekonomik, sosyokültürel, afet vs. ve hatta savaş) gerek ekonomik olarak büyüyen, gerek maddi/manevi üretebilen insanlar hep var olmuştur. İdeal koşulların oluşması için çok beklememek, adapte olmak, pozitif yaşamayı öğrenmek lazım.

Bugün 42 oldu yaş. Hayattan öğrendiğimden biri budur. Sakın "memleket güllük gülistanlık" anlaşılmasın. "Samanlığı seyran etmek" bahsettiğim şey.

Türkiye'den çok beter ve çok güzel yerler bolca mevcut dünyada.

Psikolojide dış etkenlerin katkısı bir ise, iç dünyamızın on...
0
yadigar
(05.10.25)
sende böyle.

konunun avrupayla ne alakası var ki?

depresyondaki adam depresyonda işte.

ayrıca avrupa sanki tek ülke.

akdenizlisi ayrı, baltıklısı ayrı, britleri ayrı. her biri bambaşka hayatlar.
0
gurur
(05.10.25)
herhalde çocuğum olmasa çok da bu hayattan bir beklentim olmazdı. zaten o olsa da onla alakalı beklentilerim dışında farklı bir beklentim yok. bence dünya depresyonda. demokrasi cumhuriyet hayali patladı. zenginler törpülenir kaynaları bölüşürler diye düşünüldü ancak gene zenginler belirleyici konuma geldi. ekonomik açıklaması bu.

artık dünya çok hızlı, trendler çok hızlı, doyumlarımız çok hızlı. hiç bir şeyin tadını çıkaramadan yaşıyoruz.

avrupada da isteksizlik var ama akşam 1 kasa bira alıp çaktı mı kafası güzel gün geçiyor. burada 1 bira alsam mı almasam mı derken gün geçiyor.
0
mikahakkinen
(06.10.25)
(19)

Küçük çocuğunuz için kağıt üstünde evliliğe devam etmek sizce doğru mu?

mahmuttt
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek. Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce mak
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek.


Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce makul mü?
0
mahmuttt
(05.10.25)
degil. ayri olup bakim vermek mumkun, birbiriyle her an kavgaya hazir ve soguk iki bakim verenin sonradan terapi icin de cokca birikim yapmasi gerekir ki o da gozlerini kapatip ok atmaya benzer. kolayliklar dilerim.
0
klassno
(05.10.25)
Anne babanın bir arada olmasından maksat hem çocuğun hayata katılıncaya kadar öğrenmesi gereken ahlaki değerleri (saygı sevgi şefkat sınır çizme yardım etme bağ kurma vs vs) ve davranışları bilinciyle birlikte anneden babadan görerek öğrenmesi, hem de kendi cinsiyetinin davranışlarını, karşı cinsle iletişim kurmayı, denge bulmayı, biz bilincini anneden ve babadan görerek öğrenmesi.

Bunlar birbirine buz kesmiş anne babadan öğrenilmez. Bu anne baba ne verebilir çocuğa? Güvenli bir mesken, beslenme, sağlık ve eğitim takibi, iki başlı kontrol mekanizması. Bu çocuk kadın veya erkek olmayı soğuk, tepkili, tavırlı, kaprisli ya da işte konuyu sizin bildiğiniz benzer şeyler olarak öğrenir ve hayatına girecek insanlara da bunları yaşatır.

Evli kalınmasa, boşanılsa ne olur? Çocuk yine anne babasının iletişimini görür ama aralarında duygusal bağ olmadığını daha kolay anlar.

Bu konuda ninem boşanmaya çok karşıydı ama ninemin zamanı başkaydı şimdi o dönemle alakası olmayan şeyler yaşıyoruz. Yine de ninemin söylediklerinin pek çoğu geçerli, görüyorum.

Belki bir aile terapisi almak mümkün olsa, taraflardan biri hakikaten "kötü" değilse, sadece geçinmede sorun varsa belki biraz daha zorlanabilir ama... siz biliyorsunuz konuyu.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
değil. ayrıl gitsin.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
Kavga gürültü şiddet yoksa devam.
0
mimikikili
(05.10.25)
Aşır aşırı zorlanmıyorsanız ve çocuğa negatiflik yansıtmamayı başarıyorsanız, sıkın dişinizi okula başlayana kadar dayanın. Sonra mutlaka boşan; büyüdükçe her şeyi sezecek.
Benim anne babam keşke ben okula başlayınca boşansaydı, annem bizim için boşanmadı her şey daha kötüye evrildi
0
gadlemler
(05.10.25)
mimikikili +1

boşanınca hayat muhteşem algısı gerçekçi değil. mesela eşin başka erkeklerle görüşmeye başladığında ne yapacaksın, saygını koruyacak mısın? ya da nafakanı ödeyecek misin, çocuğunun ihtiyaçlarını evliyken olduğu gibi karşılayacak mısın?

hayatta mutluluk falan yok. birbirinizi idare ediyorsanız devam işte.
0
deartheodosia
(05.10.25)
sözde cinnetlik bir durum yoksa düzen bozma sakın. Bakma sen boşan diyenlere.
0
deepex
(05.10.25)
sevmediginiz insana ayni evde senelerce nasil tahammül etmeyi düsünüyorsunuz?
o, "tartisma, kavga vs olmayacak" kismi koca bir yalan.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.10.25)
Başkan kayınpeder için boşanmaya deymez.
0
mikahakkinen
(05.10.25)
cocuk en kotu ilkokulu bitirene kadar devam derim.
bekara bosanmak kolay, isin icinde cocuk varsa fevri karar vermemek lazim.
0
cooperr
(05.10.25)
Siz küçücük çocukları aptal zannediyorsunuz. Ama aptal değiller sadece dünyayı yeni tanıyorlar ama en çok tanıdıkları dünya anne ve babaları. Siz yüzlerce belki binlerce insan tanıyorsunuz çok fazla hayat tecrübeniz var. Ama onların yok onların tek tecrübeleri anne ve baba. Sizi sizden daha iyi tanıyorlar. Gerçekten bitmiş bir evliliği kağıt üzerinde devam ettireceksiniz ve onun anlamayacağını zannedeceksiniz. Böyle bir şey yok. Onun ruhunda çok çok daha derin yaralar açacaksınız. Ayrılsanız geçici bir travma yaşarlar doğru. Ama bir yalanı yıllarca devam ettirdiğinizi gördüklerinde kalıcı bir travmaya sebep olacaksınız. Bunu yapmayın.
0
ground
(05.10.25)
tekrar evlenmeyecekseniz mantıklı
0
mantık
(05.10.25)
çocuk büyüklerdeki tüm duyguları hissediyor. birbirini sevmeyen anne babaya şahit olmak da kötü izler bırakabiliyor. tabii bu anne babanın o ortamda nasıl iletişim kurduğuna da bağlı. içten içe beslenen kötü duygular olacak mı, yoksa relaks olup ne de olsa geçici bir süre beraberiz diye takmadan mı davranılacak. bunları tartmak lazım. ve benze bir uzmana danışmak lazım.
0
santimantal
(05.10.25)
Siz çok küçük şeylere takılıyosunuz bu takıntılarla yaşamak iyi değil doktora gitmek gerekiyor. Bu kadından ayrılsan da böyle yaptığın sürece kimseyle anlaşamazsın.
0
Sadece soruyorum
(05.10.25)
bence bunun "doğru" bir cevabı yok. insan her şarta uyum sağlayabiliyor, her koşulda büyüyebiliyor.

mimikikili +1, çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilecekseniz neden olmasın. ancak çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilmenin şartı, sizin de özel hayatlarınızda huzurlu ve sağlıklı olmanızdan geçiyor. en nihayetinde ikinizin de sevgilileri olabilmeli ve bundan ikiniz de arıza çıkarmamalısınız.
0
tnz
(05.10.25)
Kavga dövüş yoksa mantıklı. Anne veya babasız büyümenin ne demek oldugunu anlamanız için bunu yaşamanız lazım. küçücük yavrunun yüreğinde kocaman bir yük, bir hüzün.
0
limonlu eksi
(06.10.25)
Bu tür şeyler fikren akla yatıyor olabilir de pratikte olması, uzun süre sürdürülmesi çok zor. "Çocuk için yapılır" gibi düşünüyorsunuz da siz de bir insansınız; hayattan beklentileriniz, hayalleriniz, ihtiyaçlarınız, egonuz vb. var, tıpkı evli olduğunuz kişide de olduğu gibi...

O ev dar gelir birkaç hafta sonra; normal bir evlilik sürecinde farkına bile varmadığınız şeyler önce gözünüze batmaya, sonra aklınıza takılmaya başlar... Belli bir yaştan sonra insan ev arkadaşıyla bile yaşayamazken siz bir zamanlar aynı yatağı paylaştığnız insanla bunlar hiç yaşanmamış gibi aynı evin içinde yaşamaya çalışacaksınız. Hani birkaç ay olur da, 3-4 sene çok zor bence.

Boşanmak o kadar kötü bir şey değil; iki medeni insansanız işin duygusal yönünü de, maddi yönünü de halledersiniz çocuğa travma yaşatmadan.
0
salihdt
(06.10.25)
Boşanmasan iki ayrı hayat yaşamayı başarsan bile (ki çok zor kavgasız tartışmasız aynı evde kalmak) çocuğa katabileceğin olumlu şeyler epey azalacak. Bunun avantajını göremeyeceksin.
Yine de boşanmayı tavsiye etmem, ayrı yaşamak ve çocuğa ayrı ayrı bakım vermekte hiç sorun yok hatta iyi bile olur ama ikinizden birisi evlenirse olan çocuğa oluyor. Baba genelde ilgilenmeyi bırakıyor yeni hayatına odaklanıyor yeni karısı ilk çocuğa para harcamak istemiyor, haftasonu bizimle kal görüşme diyor. O çocuk o saatten sonra babasız kalıyor.
Diğer tarafta kadın evleniyor o da problem elin adamı senin çocuğunu kabul edecek mi etse bile evin içinde nasıl güvenip tek bırakacaksın döver mi söver mi öz babası kadar merhamet eder mi bilemezsin.
Netice olarak boşanmayın ama boşanırsanız da sakın tekrar evlenmeyin.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.10.25)
çocuğunun evlilik denilen şeyin böyle soğuk ve sevgisiz bir şey olduğunu zannederek büyümesini ve onun sevgiye olan inancını şimdiden yok etmek istiyorsan evet. böyle bir ailede büyüdüm, hatta bir çok insan büyümüştür eski neslin "boşanmak ayıptır" mantığı yüzünden. şimdi hepimiz terapiye gidiyoruz :d
0
nolmus yani
(06.10.25)
(9)

Üşümemek - Üşütmemek istiyorum

yurtsuz john
Azıcık bir soğuk vursa hemen bağırsaklarım bozuluyor. Ekim ayı girmeden termal içlik giymeye başladım yine. Evde kışlık oduncu gömleğiyle oturuyorum şu an. Ben de kış ortasında içliksiz dolaşan adamlar gibi, mini giyen kadınlar gibi olmak istiyorum. Bıktım üşümekten.Hiç bir hastalığım yok. Kan değer
Azıcık bir soğuk vursa hemen bağırsaklarım bozuluyor. Ekim ayı girmeden termal içlik giymeye başladım yine.

Evde kışlık oduncu gömleğiyle oturuyorum şu an. Ben de kış ortasında içliksiz dolaşan adamlar gibi, mini giyen kadınlar gibi olmak istiyorum. Bıktım üşümekten.

Hiç bir hastalığım yok. Kan değerlerim gayet iyi. Zımba gibiyim.

Yok mu üşümemenin bir çaresi? Psikolojik yöntemler de olabilir.
0
yurtsuz john
(05.10.25)
Abi bu iş bence pSİKolojik. Ben dün şort, atlet çıktım yağmurda. Köpeği dolaştırdım geldim. Kendini maĞĞruz bırakırsan bu olay çözülür derim.
0
Shepard
(05.10.25)
Sana mükemmel bir tavsiye veriyorum. Üşüme ayaktan başlar. Parasını verip yün çorap alıyorsun. Pamuk değil. Direkt yün.
0
arbre
(05.10.25)
su ve rüzgardan korunacaksın. iç katmanda havayı hapseden içlik, kazak gibi şeyler olacak. kolların, belin ve paçaların lastikli olacak. kış ortasında mini giymek diye bir şey yok. çıplak bacak görünümlü kıyafet onlar.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
Beliniz açık kalması ne gec en gündüz..ben uzun akletler bodyler alırım. Bende çok farketti, hep içime sokrarı sonbahar kışta
0
gadlemler
(05.10.25)
beslenme ile de alakalı bence. demir eksikliğin olabilir mi? kanına bir baktır derim

ıspanak ve pekmez tüket. avokado ve badem tüket.
0
art cat chocolate
(05.10.25)
ortaokul, lise dönemi zayıftım ve hep uzun kollu polar kazak vs türü şeylerle dolaşırdım. ünv'de vücut geliştirmeye başlayıp kütle kazandıktan sonra en soğuk havalarda bile uzun kollu bir şey giyememeye başladım, max tişört üzerine mont. 20 senedr böyleyim, kasım ortasına kadar denize de giriyorum.

vücut çalışıp da üşüyen hiç kimse görmedim. enteresan işler.
0
makbur
(05.10.25)
ben şu an evde şort ve tişörtle takılıyorum.

bi ara sık sık üşütüyordum. özellikle kafam üşüyordu. gece bere takıyordum. kafamda bir serinlik oluyordu. sürekli sıcak su torbası koyuyordum.

bi ara yüzmeye gittim dört beş ay kadar. ondan sonra üşümemeye ve hasta olmamaya başladım.

bir de uyku önemli, yeterince uyuyabiliyorum. onun da etkisi var bence.
0
santimantal
(05.10.25)
Yıllardır aynı şehirdeyim bu sene erken üşümeye başladım. Çift çorap spor ayakkabı giyip çıktım anında mideyi bozmuşum onunla uğraşıyorum. Normalde tek çok kalın bir kıyafet giymektense kat kat giyinirim özellikle toplu taşımada çıkarmak için. Çünkü vagon ağzına kadar doluyken kaloriferi sonuna kadar açıyorlar, insan terliyor. Alt ve üst içlik muhakkak ama yün değil. Çok kalın termal içlikler de terletiyor ince-kalın arası bir şey.
Yün çorap +1 ciddi fark ediyor.
Hemoglobin, ferritin falan normal çıktı ama çok üşüyorum ben de. Spor hak getire ama.
0
black holes in the sky
(06.10.25)
boynunu ört üşümezsin.
0
koela
(06.10.25)
(5)

Hepsiburada'dan çamaşır makinesi alınca nasıl geliyor?

ya ben lan neyse
eskişehir'e istanbul'dan mı kargoluyorlar? buradan makine satın alırsam adresime nereden geleceğini nasıl öğrenebilirim? bazı şeyler bildirmem lazım. daha önce satın alan oldu mu nasıl geldi?edit: satıcı hepsiburada
eskişehir'e istanbul'dan mı kargoluyorlar? buradan makine satın alırsam adresime nereden geleceğini nasıl öğrenebilirim? bazı şeyler bildirmem lazım. daha önce satın alan oldu mu nasıl geldi?

edit: satıcı hepsiburada
0
ya ben lan neyse
(03.10.25)
ben istanbul'da yaşıyorum.
çevrim içi olarak TV vb. şeyler aldığım olmuştu. Uzak illerden satıcılardan da aldım.
Onlar bulundukları yerden kargoladılar anladığım kadarıyla.

bildirmeniz gereken varsa satıcıya mesaj atın ve önce cevap alıp öyle sipariş verin.
0
santimantal
(03.10.25)
Kargoladıkları yer değişebilir, hangi depodan geleceği belli olmaz ama muhtemelen İstanbul'dur. HepsiJet XL ile gelir satıcı hepsiburada ise, bildireceklerinizi hepsijet üzerinden iletişime geçip söylersiniz.
0
tss
(03.10.25)
merhaba. ben geçen yıl hepsiburada üzerinden bir adet buzdolabı, bir adet çamaşır makinesi satın aldım. evde tek yaşayan bendim, müstakil bir ev tek yaşıyorum. markanın teknik servisi aradı beni. yola çıktık abi evde misin dediler, ev-iş yakındı eve gittim. 30 dakikada falan geldiler iki makinanın da kurulumunu yaptılar, gittiler. aynı marka olması işime geldi, herhangi bir problem çıkmadı. yani ödeme sonrası hepsiburada ile hiç konuşmam gerekmedi markanın il/ilçe bayiisi ile konuşarak hallettim.
0
libertine
(03.10.25)
HB den çamaşır makinesi almıştım. arçelik grubunun markasıydı. yetkili servis getirip kurmuştu. servislerle iletişim halinde oluyorlar. böylece kargo masrafından da kaçınmış oluyorlar.

pardon hangi ilden gelir diye sormuşsunuz.
0
exlibris
(03.10.25)
lojistik getiriyor ve daireye kadar çıkarıyor.

kargo getirirse bina kapısına bırakıyor.

almadan bunu netleştirmeniz gerekli.

sıfır bayiden de alsanız fabrikadan lojistik getiriyor bu arada. fiyatı uygun olandan almak bana makul geliyor.

satıcının nerede olduğu bu anlamda fark etmeyebiliyor. depodan göndermek zorunda değiller yani.
0
gurur
(04.10.25)
(1)

termos kapağından su sızması

dali dili havali korna
linkte görüleceği üzere termosun kapak kısmında biraz boşluk var ve sızma oradan kaynaklanıyor. ürünü satın aldığımda da aynı durumda mıydı yani o açıklık var mıydı bilmiyorum, ben geçen termos yan yatıp su sızdırınca durumun farkına vardım. stanley termoslarda başına benzer bir durum gelen var mı,
linkte görüleceği üzere termosun kapak kısmında biraz boşluk var ve sızma oradan kaynaklanıyor. ürünü satın aldığımda da aynı durumda mıydı yani o açıklık var mıydı bilmiyorum, ben geçen termos yan yatıp su sızdırınca durumun farkına vardım. stanley termoslarda başına benzer bir durum gelen var mı, fabrika çıkışında hatalı gelebiliyor mu ürün böyle?

imgur.com
0
dali dili havali korna
(03.10.25)
size hatasız gelse bile garanti süresi için de bozulmuş olabilir.
siz yine de servisle iletişime geçin.
garantisi geçse bile geçin, bazen yine de yardımcı oluyorlar.
0
santimantal
(03.10.25)
(5)

online psikiyatri

isimsiz uye
son zamanlarda hiç iyi hissetmiyorum. paxil kullanıyorum 6 aydır ama doktor tavsiyesiz. geçtiğimiz 10-12 senedir ilaç kullanıyorum yaklaşık. çoğunluğu doktor tavsiyesiz paxil. kendimi de artık daha iyi tanıdığım için ciddi bi bunalım sürecine girebileceğimi düşünüyorum. (şu an bile mentalim dip duru
son zamanlarda hiç iyi hissetmiyorum. paxil kullanıyorum 6 aydır ama doktor tavsiyesiz. geçtiğimiz 10-12 senedir ilaç kullanıyorum yaklaşık. çoğunluğu doktor tavsiyesiz paxil. kendimi de artık daha iyi tanıdığım için ciddi bi bunalım sürecine girebileceğimi düşünüyorum. (şu an bile mentalim dip durumda)

yoğun çalışma saatlerim ve maddi zorluk yaşamam sebebiyle online psikiyatri alternatifini düşünüyorum. böyle bir hizmet veren güvenilir bir alan var mı? varsa tecrübelerinizi vs. paylaşırsanız çok sevinirim
0
isimsiz uye
(03.10.25)
çok var. seansı 2500-3000 tl arası başlıyor.

fayda konusu psikiyatr kadar sana da bağlı, yani çaba göstermen ve işbirliği yapman gerekiyor.
0
orpheus
(03.10.25)
online terapi düşünüyorsunuz sanırım.
"online psikiyatri" pek olabilecek bir şey değil. çünkü psikiyatride daha çok ilaçlı tedavi oluyor. bunun online gerekli bile değil.

"hiwell" diye bir terapi kurumu var. reklamını çok duydum. araştrırıp değerlendirin. çok farklı olduğunu düşünmüyorum yüz yüzeden. hatta daha iyi bile olabilir. insan daha rahat hissedebilir.
0
santimantal
(03.10.25)
doktor tavsiyesiz ilaç kullanılmaz.

biraz bakının çok var.
0
gurur
(04.10.25)
Doktorsitesi.com üzerinden çevremizdeki psikiyatri doktorlarını araştırabilirsiniz. Hem özgeçmişlerini hem hasta yorumlarını görürsünüz. Kendi psikiyatri doktorum ile hava şartları sebebiyle bir kere online seans yapmıştık pek fark olmamıştı ama hiwell uygulamasından seans aldığım klinik psikolog ile o kadar yakın hissedemedim kendimi. Hep bir aklı başka yerde gözler belli ki birşeyler okuyordu. Hassas konular üzerinde durulduğu için kanlı canlı görüşmek bana daha yakın geliyor.
0
cilekli pasta
(04.10.25)
ankara üniversitesi psikiyatri bazı hocaları için online hasta bakımı açmıştı geçen sene. sanırım hâlâ sürüyordur.
0
muskulpesentmisim
(04.10.25)
(35)

Evinize yatılı gelen kayınpederiniz şunları yapsa ne yapardınız?

mahmuttt
İki yaşında çocuğunuzun Odasında camı açıp camda sigara içiyor fakat duman kokusu çocuğun odasına vuruyor. Eşime söylüyorum salonda içse olur mu diye çocuk odasındaki eşyalara sinmesini istemiyorum diyorum. O diyor ki bunu söyleyemem saygısızlık olur. O zaman annene söylet diyorum annem de söylemekt
İki yaşında çocuğunuzun Odasında camı açıp camda sigara içiyor fakat duman kokusu çocuğun odasına vuruyor.

Eşime söylüyorum salonda içse olur mu diye çocuk odasındaki eşyalara sinmesini istemiyorum diyorum. O diyor ki bunu söyleyemem saygısızlık olur. O zaman annene söylet diyorum annem de söylemekten çekinir diyor.

En son sigara içerken adam çaktırmadan arkası dönükken hava temizleyiciyi arka köşeye koydum açtım mecburen. 8-10 metre kare oda. Rüzgar vurdukça odanın içi kokuyor leş gibi çünkü.

Adam tabi farketti benim koyduğumu. Sen mi koydun diye sordu ben de evet dedim. Çok fazla açıklama yapmadım.
Bana diyor ki babama saygısızlık yaptın.


Babasının yanındayken de bu lafa açıyor işte mahmut rahatsızlığını belirtmek istemedi falan diye ben de yok hayır olur mu öyle şey filan dedim çok da fazla aşırı cevap vermedim.

Biraz da çünkü adam anlasın istiyorum rahatsızlığımı direk de söylemek istemiyorum saygısızlık olmasın diye.
0
mahmuttt
(03.10.25)
döverim net döverim. evden bile kovarım. 2 yaşındaki çocuğun yanında sigara içen insan görünce bile tepem atıyor.
0
mikahakkinen
(03.10.25)
Sorun kayınpederde değil, eşinizde. Saygısızlık olarak söylediği hiç bir şey, saygısızlık değil. Usturuplu bir şekilde söylerse kayınpederin ne kadar yumuşak olduğunu göreceksiniz.
0
etna
(03.10.25)
Koca koca insanlar olarak başka koca koca insanlarla kendi evimizde yaptıkları ve hoşumuza gitmeyen şeyler hakkında medenice konuşabilmeliyiz. Bunun saygıyla bir alakası yok.

Ayrıca konudan bağımsız; saygı kavramını anlamayan, bu nedenle de yerli yersiz bu kavramı kullanıp onu anlamsızlaştıran bir toplumuz. Bundan da vazgeçmemiz lazım.
0
salihdt
(03.10.25)
sigara içen insanın kendisine saygısı yoktur zaten siz neyin saygısını göstereceksiniz ya? sigar içenler bunu dünyanın en normal şeyi olarak gördükleri için içip çocuğun ağzına üflese de sorun yoktur onun için. direkt uyarmanız lazım alınırsa da alınsın.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(03.10.25)
Evden kovarım. Evimin hiç bir köşesinde sigara içilmesini istemiyorum derim. İçmek isteyen varsa çıksın dışarı 5dk içip gelsin derim. Bunu isteyince saygısızlık etmiş olmuyorsun tam aksine çocugun odasında sigara içerek o size saygısızlıgın alasını ediyor. Bu arada eşiniz de tam dayaklık
0
limonlu eksi
(03.10.25)
Doğrudan olmasa da dolaylı uyarmalarınız böylece devam etsin.
Bu, saygıda kusur falan değildir.
Gittiği yer kızının ve damadının evi de olsa her istediğini
yapamayacağını anlaması lazım.

Eşiniz de belli ki babasının
kendisine tepkisinden çekiniyor.
0
diyecevaplandı
(03.10.25)
Ya saygısızlığı, siz aşirette mi yaşıyorsunuz? "Baba burada içme, çocuk odası burası, balkonda iç, hem de gel çay da içeriz iki laflayalım" de mesela...
0
malheiros
(03.10.25)
Sigara içen biri olarak bile ne evimde sigara içerim ne de çocuğumun görmesini isterim. Dışarı çıkarim balkona orada içer gelirim. -20 derecede olsa yine orada içerim.

Yaşadığınız şeyi yasayan bir arkadaim var onun kayınpederi salonda iciyormus. Dedim konus, eşiyle konuşmuş söyleyemem ayıp olur demiş. Dedim Allah yardımcın olsun.

Sizin de Allah yardımcınız olsun.

Balkonu olan bir evde balkona çıkmadan sigara içen kişinin ne aileye ne de torununa saygısı yoktur. Kendi evinde istedigim haltı ye, çocuklu evde yapma bunu.

Ufak çocuğunun her şekilde yanında sigara içen adamlari da dovesim geliyor.
0
blue eyes white dragon
(03.10.25)
ben anlamadım bir anne çocuğunun sigara dumanını her an solumasına nasıl razı olabilir?

saygısızlık mı kalmış artık. suç eşinizde. derhal uyarmalı babanızı.
0
Hallegadola
(03.10.25)
Saygısızlık falan yapmadınız, iki yaşındaki bebenin olduğu odada sigara mı içilir, cahil midir nedir yahu? Ben olsam "burada sigara içmeyin, çocuk astım olur, kokusu da siniyor, en iyisi balkonda ya da başka müsait bir yer varsa orada için" derim. Kayınpeder mafya falan mı neden korkuyorlar ki?
0
lamborcini
(03.10.25)
sigara balkonda içilir. saygısızlık değil. babam geldi eve balkonda içirttim. balkon yoksa camda içilmez. çocuğun odasında hele hiç içilmez. bu saygısızlık değil. sigara içen saygısız asıl.
0
jelly bear
(03.10.25)
Döverim kovarım diyenler ne yaşıyor acaba ya komiksiniz. Kendi babanız gelse döveceksiniz sanki sigara içti diye. Medeni insanlar konuşarak anlaşabiliyor, tavsiye ederim yani baba salonda iç diyebilirsiniz, hiç de tepki göstereceğini ve yok illa torunum odasında içicem diyeceğini sanmam.

Konudan bağımsız, eşin doğulu mu?
0
Gradient_tabanlı_mor
(03.10.25)
zamanında dedem aynısını yapmış (ben yenidoğanken). aradan neredeyse 40 yıl geçmiş babam hala bir şey diyemedim diye söyleniyor. saygısızlık falan demeyin, dolaylı yollarla uğraşmayın direkt söyleyin.
0
inheritance
(03.10.25)
ya onun yaptığı saygısızlık olmuyor da, size bu kadar kendinizi kötü hissettirmeye hakkı var da, 2 yaşındaki çocuğun odasını leş gibi zehirlemeyi kendinde hak görüyor da, ıkına sıkıla "ya içmeseniz mi" bile diyemiyorsunuz da siz mi saygısız oluyorsunuz? bi gitsinler ya, çok sinirlendim. hikayede çocuğunu korumak isteyen sizden başka herkes aymaz ve haksız ve saygısız.
0
ofelia
(03.10.25)
bu esiniz anneniz hasta diye cocuga bakmasin diyen ayni esiniz mi?
cok enteresan kafalar gercekten. olaya dahil olan herkes, siz de, esiniz de, annesi ve babasi da cehalet ve sacmalik akiyor. boyle bir durumda esinize ;babana soyler misin' diye sormaniz bile abes, soz konusu olan cocugunuz, esiniz kadar siz de sorumlusunuz ve yetki sahibisiniz.
0
kassiopeia
(03.10.25)
anamıza, babamıza saygıda kusur etmeyelim tabi.

amaa!

s.kerim böyle babayı.
kendisi bunu sorun olarak görmüyor olabilir, buna bir şey diyemem.

bence eşinizi araya koymadan direkt iletişim kurun uygun bir dil ile.
0
stay with me
(03.10.25)
nasıl hayatlar bunlar amk çocuğumun sağlığını düşünmeyen kayınpederi de eşimi de siktir ederim
kendi babamı sigara içerken tekmeyle atarım aşağıya yallah siktir git mağarana
0
croswell
(03.10.25)
bence hepinizin iletişimi problemli.
sigara içen insanın kokuyu fark etmemesi normal.
üstelik önceki nesiller çocuk yanında sigara içilmesi konusunda bizim kadar hassas olmayabiliyor, muhtemelen cama çıkmasının yeterli olacağını düşündü.

bunu eşinizden sektirip söyletmeye çalışmanıza gerek yok.
madem oraya hava temizleyici koyabiliyordunuz, ki bu çok daha sert bir hareket, "baba ya rüzgarla duman içeri giriyor, gel biz senle balkonda oturalım rahat rahat iç sen de" ya da "baba ya gel salon camında iç, buradan rüzgarla içeri giriyor, sana ben çay da koyayım" falan gibi bir üslupla uyarabilirdiniz gayet güzel bir şekilde.

asıl şimdi bu yaptığınız biraz ayıp olmuş.
abartılacak bir şey yok.
0
blatta hiberna
(03.10.25)
Eşinizi araya koyma sebebiniz nedir?
Alın adamı karşınıza güzel güzel anlatın konuyu.
0
Mirket
(03.10.25)
esi araya koymam. orasi benim evim. ben sigara icmiyorum. evimde sigara icirtmiyorum. cocugumun odasinda hic icirtmiyorum. bu isi kimseye birakmam, giderim, biz bu evde sigara icmiyouz, sigara icmek istiyorsaniz balkon surada, orada icin kapiyi da arkanizdan kapatin, derim. mevzubahis cocugumsa asla pasif davranmam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.10.25)
bu arada esinizin tavri da cok sikintili burada. önceligi kendi iki yasindaki cocugunun sagligi olmali. kicinin killari kadayif olmus ama hala kalas gibi empatisiz babasinin hödük duygulari degil. ben esimle de konusurdum bu olayi, aklini basina almasini söylerdim. bu olay benim icin fersah fersah iyi ebeveynligin ötesine gecis cünkü.

bu arada gecen günkü hasta babanne duyurusu aklima geldi, es kisisi bunu misilleme olarak da yapmis olabilir. sen annene laf etmeme saygisizlik diyorsan, ben de babama laf ettirtmem gibisinden. nasil kafa bu anlamadim?
o olayda esiniz bence hatali degildi ama
1. iyi niyetle eve cocuk bakmaya gelmis bir yasli kadin var ve 2. bu kadin hasta.
üstelik cocuklar hasta olur ve hastaligi atlatirlar. bu hastaliklar bagisikliklarini güclendirir.
öte yanda sigara dumani cocugu cok cidi hasta eder, hicbir faydasi yok ve üstelik burada kayinpeder kisisi cocuk hakkinda babannesi gibi "cocuga bakacagim" tarzi bir sorumluluk da almamis belli ki. yani o evde olmasi icin ziyaretten baska bir sebebi yok.
es kisisinin, cocugunun sagligini riske atarak güc gösterisi yapmasi, kendi hakliligini ispatlamaya calismasi inanilmaz sorumsuzca ve bencilce. akilli bir davranis degil asla. hakliyken asiri haksiz duruma düsmek bu olsa gerek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.10.25)
asıl saygısız olan kayınpederiniz. söz konusu çocuğunuz olunca kimseye karşı pasif davranmayın lütfen. gerekli yerlerde tepkinizi kibarca koyun eşiniz darılsın gerekiyorsa. o da düşünsün çocuğunu bi zahmet.
0
rayde
(03.10.25)
eşin ne kadar pısırık ya. söylemek çok mu zor? saçmalık.
0
summerjam0306
(03.10.25)
döverim, kovarım diyen arkadaşlar yavaş gelin.

dövmem, kovmam ama açık açık söylerim. baba gel şu tarafta iç, duman içeri giriyor çocuğun odası kokuyor diye. yeni evliysem çekiniyorsam eşime söyletirim.

eşiniz maaşallah sizin annenize "anne hastaysan gelmeseydin dinlenseydin, çocuğa da hastalık bulaştıracaksın" falan diyor. saygısızlık falan da olmuyor. aynı çocuğun odasında sigara içilmemesini söylemek niye saygısızlık olsun?
0
kibritsuyu
(03.10.25)
oğlunuzun odasında sigara içmesini istemediğinizi söylemenizi saygısızlık kabul eden birisi zaten bu saygıyı hak etmiyordur. ince düşünecek bir durum yok. "bu odada sigara içme, hatta bu evde sigara içme" netliğinde bir cümle kurun. hiç evirip çevirmeye, kıvırmaya gerek yok. doğrudan söyleyin. belli ki anlayışlı birisi değil.
0
co2s2
(03.10.25)
Eşine sorma. Sen söyle. Saygısızlık yapmıyorsun.
@rayde +1
Darılıyorsa da darılsın. Bu ne ya ben gerildim. Bu kadar düşünmenize sebep olan eşiniz suçlu. Manipüle ediliyorsunuz.
0
sevilen progressive türkücü
(03.10.25)
Bu adam kizini karisini doven bir baba herhalde. Korkuyla her seyi saygisizlik goruyorlar. Ben evime gelen herkese balkonu gosteriyorum. Balkon ardiye gibi oldugundan apartmanin onune inip icen bile oluyor. Kimse de bozulmuyor, saygisizlik olarak gormuyor. Senin durumun bir de bebek odasi yani. Direkt soyle bir daha yapma de.
0
Kittie
(03.10.25)
baba salonda rahat rahat iç diyemediniz mi?
yalnız adamda pes yani onca oda içinde neden çocuğun odasında içiyor herkes ayrı bi manyak olmuş ya iyi dayanmışsınız ben burda sinirendim.
0
eja
(03.10.25)
aynısını senin baban yapsa eşin acaba böyle davranır mı? bence davranmaz. babana niçin söylemiyorsun diye sana kızar, bu yaşa geldin babana ağzını açamıyorsun diye aşağılar, sonra tutar kendisi babana söyler.
misafire her türlü saygı gösteririm ama benim evimde benim kurallarım geçerlidir. benim kurallarıma uymayana saygı göstermem.
yaşlı insanlar için sigara çok aşırı normal bir şey. bence ne yaptıgının farkında değil. o yüzden kibarca söylenebilir. iki yaşında çocugun duman solumasından iyidir.
0
abelardo
(03.10.25)
senin ve eşinin anne babaya saygı konusunda garip bi takıntınız var. sizi nasıl böyle büyüttüler anlamadım. geçen gün de eşin annene hasta isen gelmeseydin demişti sen de onun için eşine yüklenmiştin :) kadın da şimdi sana yapıyor aynısı bak hak ediyosun bence.

neyse sigara konusunu eşiniz değil siz de söyleyebilirsiniz, biz evimizde çocuk olmadığı halde sigara içilmesine izin vermiyoruz annem geldiğinde balkonda içiyor. siz de bunu söyleyin balkonda içebilir misin, çocuğun eşyalarına koku sinmesin yazık diye.
0
Sadece soruyorum
(03.10.25)
Bence boşan usta, eşin çok garip şeyler yapıyor. Başka bir duyuruda dolaylı olarak anneni evden kovduğunu anlatmıştın. Kendi babasına gelince maşallah, çocuk falan tanımıyor sağlığını umursamıyor. Annene gelince cinayet işlemiş muamelesi yapmıştı..
0
dawsonscreek
(03.10.25)
iki yaşında çocuk olan evde değil şu oda bu oda, evin hiçbir yerinde içirmem. gitsin binanın önünde içsin. ya da balkon varsa balkonda.

bu arada çocuk odasında sigara içmek nasıl bir farkındasızlıktır, çüş dedim. eşinizin babası karşısındaki ezikliği de hayret verici.

sabır diliyorum size bu aileyle.
0
sir gawain
(03.10.25)
çok kalmayacaksa idare edin. iyice havalandırın. bir süre sonra koku geçer belki. geçmesi için başka güzel kokular kullanırsınız.

adama demek sizi geriyorsa çok, kendinizi germeyin o kadar. söyleseniz adam bozulacaksa bu sefer de siz yine üzüleceksiniz. ne gerek var...
0
santimantal
(03.10.25)
İnsan en yakını olan annesine babasına -oldu da onlar düşünemedi- çocuğun yanında sigara içerse başka yerde için annae/baba çocuk rahatsızlanır vs diyebilmeli. Bu saygısızlık falan değil. Bunu demekten kaçınmak da normal değil. Anne baba böyle şeyden niye kırılsın veya niye saygısızlık olsun bu.
Onlarda sizin kadar çocuğun sağlığını düşünür. Yaşlı olunca belki bazı şeylere ehemmiyet gösteremeyebilirler. Bu konu gayet anlayışlı bir şekilde hiçbir şekilde gerilmeden halledilir.
0
ezkaza
(03.10.25)
kaç gün kalacak?

aile işleri dert. bikaç günse sallayın, saçma da olsa karınız bunu unutmaz bin defa getirir.
0
gurur
(04.10.25)
(18)

en sevdğiniz roman

sırtçantalı
bir yabancı bir türk edebiyatı olmak üzere favorilerinizi alalım.
bir yabancı bir türk edebiyatı olmak üzere favorilerinizi alalım.
0
sırtçantalı
(27.09.25)
Vedat Türkali - Bir gün tek başına

Knut Hamsun - Açlık
0
Mirket
(27.09.25)
1- Saatleri Ayarlama Enstitüsü ya da Tehlikeli Oyunlar
2- Karamazov Kardeşler
-1
Moonpie
(27.09.25)
1- Saatleri Ayarlama Enstitüsü ya da Tehlikeli Oyunlar
2- Karamazov Kardeşler
0
Moonpie
(27.09.25)
En diye bişi benim için pek mümkün değil ama şu an aklıma gelenleri yazayım.

Middlemarch
Anayurt oteli
0
Bruce
(27.09.25)
1- tehlikeli oyunlar
2- yüzüklerin efendisi
0
rakicandir
(27.09.25)
mavi sürgün
mother night

yarin sorarsan baska kitaplar söylerim. en'lerim yoktur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.09.25)
nietzsche ağladığında-irvin yalom
fosforlu cevriye-suat derviş
0
ala09
(27.09.25)
Türkçe yok
Yabancı asoiaf
0
Shepard
(27.09.25)
Durgun Zamanlar - Samim Refik Touron
0
rumeli beylerbeyi
(27.09.25)
masumiyet müzesi olabilir anısı var diye...

empathy... belki...


---------

polisiyelerimi de seviyorum lakin öyle en sevdiğimm diyemiyorum ya... ama genel olarak polisiye seviyorum, dizi ve filmlerde de...

küçükken en sevdiğim kitabım demek daha kolaydı. ilk ve ortaokuldayken en sevdiğim kitaplar Ulysses Moore serisiydi mesela. ölüp bitiyordum.

lisede john verdon serisine aşıktım, bir de zar adam...
0
art cat chocolate
(27.09.25)
türkçede favori belirlemek zor ama o dönemde ankara'da yaşayan, yabancı sevgilisi tarafından yakın zamanda terk edilmiş, dil-edebiyat okuyan birisi olarak "kürk mantolu madonna"dan çok etkilenmiştim.

yabancıda favorim tartışmasız "uyandırılmış toprak"tır. yalnız bu romanı anlamak için önce "durgun don"u okumak lazım diye düşünüyorum ki kendisi de dört ciltlik, 1000 sayfadan uzun bir romandır.

tatar çölü, karamazov kardeşler pide salonu, suç ve ceza... çok sevdiğim bir sürü roman var ama benim için hiçbirisi uyandırılmış toprak'ı geçemez. çünkü sovyetlerde sosyalizmin inşa sürecini anlatıyor. romanı bitirdiğimde arkadaşlarımla vedalaşmış gibi üzülüp hüngür hüngür ağlamıştım. döneme ilgi duymayan birini açmayabilir, aksi takdirde bi' daha okuduğunuz hiçbir şeyden tat almayabilirsiniz.
0
der meister
(27.09.25)
Robert Musil - Niteliksiz Adam
Kemal Tahir - Devlet Ana
Sait Faik - Medar-ı Maişet Motoru
0
encokbenisevinnolur
(28.09.25)
türkçe: öykü kitapları da dahil olsaydı tereddütsüz korkuyu beklerken derdim. onun hatrına romanda üç kitap arasında kalmama rağmen tutunamayanlar diyorum.

yabancı: karar vermek çok zor ama savaş ve barış diyeyim.
0
phoarbix
(28.09.25)
Brave new world - birçok distoptik roman, film ve dizi buradan az ya da çok bir şeyler alıyor.

Eskici ve oğullarını seviyorum. Hayatın absürt derecede acımasız olduğunu güzel anlatıyor. Her şeyi mahvetmek çok kolay ve geri dönüşü de çok zor.

Yine de Türkçe romanlar bana çok "sanatsal" geliyor. Birçoğunda o "şairane" dil var. Bence fazlaca kasvetliler. Bu olayı terk etsinler artık lütfen.
0
akhenaten
(28.09.25)
Kara Kitap - Orhan Pamuk
Pride and Prejudice - Jane Austen
1984 - George Orwell

Yabancıda teke düşüremedim
0
mor oje
(28.09.25)
insciallah - oriana fallaci
içimizdeki şeytan - sabahattin ali
0
santimantal
(28.09.25)
Gece yarisi kutuphanesi - matt haig tavsiye ederim, en sevdigim roman degil ama dun bitirdim ve cok cok begendim.
0
kassiopeia
(28.09.25)
bozkırkurdu / yalnızız
0
adivar
(28.09.25)
(8)

kilo alırken göbekten olmamasını nasıl sağlayabiliriz?

i'm gonna start a revolution from my bed
Diyetisyenler bölgesel mümkün değil diyorlar, doğru mu?
Diyetisyenler bölgesel mümkün değil diyorlar, doğru mu?
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(27.09.25)
tamamen genetik.

sağlıklı kilo almak ve form için kas kütlesi kazanmak şart.
0
orpheus
(27.09.25)
ben de bunun genetik oldugunu duymustum :(
spor yaparak kilo almak tek cözüm sanirim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.09.25)
Bu biraz da fenotip ile alakalı. Alınan kiloların genellikle göbekten olmasının bir diğer sebebi yanlış beslenme şekli uygulamanız da olabilir. Çünkü vücutta en çok yağ toplanan yerler göbek, bel ve kalça kısımlarıdır. Sağlıklı ve yağlanma olmadan kilo almak için proteince zengin, karbonhidrat ve şeker bakımından düşük bir beslenme biçimini benimsemeniz gerekiyor.
Beslenme ve diyetetik öğrencisiyim bu arada.
0
mermaidd
(27.09.25)
Aslında genetik de değil, genetik dediğin zaman bu biraz kişiye özel gibi görünür ama kadın/erkek için ana yağ rezervleri kalça ve göbek çevresidir, yani kadınlar kalça çevresinden erkekler göbek çevresinden yağlanmaya başlar, yağ kaybında da bu bölgeler yine ana rezerv olduğu için kolay kayıp vermez. Bu tabii yağlanarak kilo almaya özel bir konu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.09.25)
yani spor yaparsam ve protoine daha çok yer verirsem karbonhidrata da az genetğimi değiştirme şansım var mı ya da yağ depolanacak yerleri?

@mermaidd, ne kadar proteine ne kadar kadar karbonhidrat olmalı, bu dengeyi nasıl sağlamalıyım?
0
🌸i'm gonna start a revolution from my bed
(27.09.25)
Bu değiştirilebileceğin bir şey değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.09.25)
sporla almak
0
benibulmanlazim
(27.09.25)
vücudun bir kalıbı oluyor. o kalıp genetik olmakla birlikte dış etmenlere de bağlı olabiliyor. genetik kısmı değiştiremeyiz.

ama dış etmenlerle olan tarafı zor olsa da değiştirebiliriz.

mesela anksiyetesi yüksek, gergin bir insan zayıf olabiliyor. kasları gelişmeyebiliyor. geçmişte yaşanmış travmalardan dolayı da böyle şeyler olabiliyor. böyle durumlarda psikolojik destek düzelmeyi sağlayabilir.

sevgi soysal'ın "yürümek" adlı romanında bir karakter, bir kız için "tahta gibi göğsü" gibi bir ifade kullanılmıştı. anladığım kadarıyla çevre tarafından bastırılan cinsellik bedenin cinsel gelişimini de sekteye uğratıyor.
0
santimantal
(28.09.25)
(1)

Üniv. başvuru ücreti: 20 doları nasıl gönderebilirim?

santimantal
Yabancı ülke vatandaşı olan bir akrabam için Kocaeli Üniversitesine 20 dolar yatırmam gerekiyor.Enpara.com'dan denedim: En az 75 dolar gönderilebilir, diyor.Başvurunun son tarihi de 7 Eylül.Bu işi nasıl halledeceğimi bilmiyorum: Hangi bankanın uygulamasından denemeliyim?
Yabancı ülke vatandaşı olan bir akrabam için Kocaeli Üniversitesine 20 dolar yatırmam gerekiyor.

Enpara.com'dan denedim: En az 75 dolar gönderilebilir, diyor.

Başvurunun son tarihi de 7 Eylül.

Bu işi nasıl halledeceğimi bilmiyorum: Hangi bankanın uygulamasından denemeliyim?
0
santimantal
(05.09.25)
Hallettim: Ziraat hesabımdan 0,7 USD masrafla yolladım.
0
🌸santimantal
(05.09.25)
(23)

Son zamanlarda dinlediğiniz en dip arabesk şarkı?

sekizdokuzon
https://open.spotify.com/track/5SBRFCzaXxxebqaEa6gdy0?si=byMkyESwQzmUypksbIkntwBenimki bu. Sizden de alalım. Teşekkürler.
open.spotify.com

Benimki bu.

Sizden de alalım. Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(07.08.25)
designer
(08.08.25)
arap kultürü,mezarlik şarkilarini bosver,

Frekansi iyi gelen dinletiler ile besle kendini.
0
designer
(08.08.25)
Arabesk de ruhun karanlığını besler
0
🌸sekizdokuzon
(08.08.25)
Ferdi Tayfur , Boynu büküğüm
0
nanay
(08.08.25)
designer
(08.08.25)
Arabesk, özellikle de Türkçe arabesk bence yasaklanması gereken bir müzik, lütfen fazla dinlemeyin. Depresyona da sokar intihara da sürükler başkalarına zarar vermeye de sebep olur.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
Bir bok olmuyor abla
0
🌸sekizdokuzon
(08.08.25)
@sekizdokuzon

Bana diyorsan bilim öyle demiyor demek istiyorum. Beyin sinyalleri algıladığında "bunu ciddiye alacam bunu ciddiye almayacam" diye sınıflandırmıyor, hepsini alıp eşit şekilde işleme koyup emirse emir bilgiyse bilgi hisse his vs olarak sınıflandırıyor ve hafıza ayırıyor bunlara, henüz %10'u bile anlaşılamayan işleyiş tarzıyla vakti geldiğinde her birini kullanıyor. Yani bana bişey olmaz diyerek dinlemekle zarar görmemiş olmuyorsun, farkında olmasan da zarar görüyorsun. sunliminal mesaj denen şey zaten bu ilke üzerinden çalışıyor. 25. Kare de öyle.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
Konuş kız arkandanim
0
🌸sekizdokuzon
(08.08.25)
Gerçek arabesk dinlemek için Macide El-Rumi öneriririm. Feyruz'u da severim ama Macide de bir başka.
En son bu parçasını sevdim.
www.youtube.com
0
santimantal
(08.08.25)
Müslüm Gürses - Yaşayamadım (Şiirli)
www.youtube.com
0
yadigar
(08.08.25)
@edmond honda

Geçen birine daha söyledim, sana da söylüyorum, bilgi sahibi olmadığın konuda biliyormuş gibi konuşman haddini bilmediğini gösterir. Hadsizlik bütün ülkenin sorunu, sadece sana ait değil ama madem kaşınıyorsun kaşıyalım, yukarıda yazdığımı iyi oku, bari okumayı öğren. Bilimsel olarak zarar verici içeriklere sahip bir müziktir. Bunu benim biliyor olmam ama senin bilmiyor olman ve seviyor da olman arabesk müziği kurtarmıyor yani, anladın mı?? Bilimden bahsediyorum. Merak et araştır bence hadsizlik edeceğine.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
@muhayyer divan

Bu kadar cahilce şeyler yazıp bir de bilim, had bilme, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma gibi şeylerden bahsedince insan okurken oksimoron zehirlenmesi yaşıyor.

Bir anlatının izleyicide bıraktığı etki subliminal mesaj falan değildir. Bir kitabın, şarkının, filmin, resmin, fotoğrafın, heykelin insanda yarattığı etki, hissettirdiği duygu, farklı perspektiften bakmaya teşvik etmesi zaten sanatın özüdür. Sanat bunun için var. Millete had hudut bildirmeden önce bir kavramları öğrenin. Bu mantıkla insanı depresif ruh haline türküler de, uzun havalar da, edebiyat da, sinema da say say bitmeyecek türlü sanat dalı da sürükleyebilir. Yasaklayalım mı hepsini? Yani bu kadarı cahilliğin ötesinde artık acınası.

Bir de subliminal hikayesi var. Geçerliliği tartışmalı, etkisi ise komplo teorisi aşıklarını doya doya tüketebilsin diye internet hikayeleri ile şişirilmiş bir şeyi sanki fizik kanunu gibi bilimseelll diye önümüze koyman da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya süpersonik bir örnek.

Çok küçük bir ihtimal olsa da şuraya konuyla ilgili sana farklı bir bakış kazandırabilecek bir link bırakayım;

evrimagaci.org
0
thracia
(08.08.25)
@thracia

İşinize gelince bilim, işinize gelmeyince gerçekliği tartışmalı. Ben sizin bu tayfa kadar çifte standartçı, sizin bu tayfa kadar keyfe keder doğrucu bir grup daha görmedim.

Arabesk müzikten bahsediyorum, sizden değil! Size saydırmadım, niye bu kadar alınıp kuduruyorsunuz??

Evet, diğer müziklerimizde de çok var olumsuz örnekler ama arabesk bunun apaçık zirvesidir ve bunu da başka müziklere kaptırmaz. Oturun akademik çalışmaları okuyun, insan psikolojisini ve nörolojik işleyişi araştırın. Zor mu geldi yahu! HahHahahahah.

Bu kadarsınız. Yukarıda hiç kötü bir şey demediğim ortada, tepkiniz ortada. Arabeskin sizi getirdiği karakter bu!
0
muhayyer divan
(08.08.25)
@muhayyer divan

Aralara girerek cevap vereyim;

"İşinize gelince bilim, işinize gelmeyince gerçekliği tartışmalı."

Bu konunun neden tartışmalı olduğunu anlatan, her iki tarafın da argümanlarını ortaya koyan bir yazının linkini verdim sana. Konunun tartışmalı olması benimle alakalı değil. Ama sanırım bunu anlamanı beklememeliyim.

"Arabesk müzikten bahsediyorum, sizden değil! Size saydırmadım, niye bu kadar alınıp kuduruyorsunuz??"

Evet ben de zaten benden bahsediyorsun demedim ki? yaptığın yorumun ne kadar cahilce olduğundan ve zaten bunun sebebinin de kavramları bilmiyor oluşundan kaynaklandığını söyledim. Kudurduğumu da nereden çıkardın :)

"Evet, diğer müziklerimizde de çok var olumsuz örnekler ama arabesk bunun apaçık zirvesidir ve bunu da başka müziklere kaptırmaz. Oturun akademik çalışmaları okuyun, insan psikolojisini ve nörolojik işleyişi araştırın. Zor mu geldi yahu! HahHahahahah."

Diğer müziklerde de varsa bu sınırı nereden çizeceğiz peki? ve kim çizecek? Bir şey zararlıysa zararlıdır madem öyle. Niye türkülere torpil geçiyoruz, ya da diğer sanat dallarına? Mesela korku filmleri de bu işin sinemada zirvesi deyip kompil yasaklayacak mıyız? gotik edebiyat? kim karar verecek hangilerinin yasaklanıp hangilerinin kalacağına?

Bu kadar basit ve en temel kavramları bile anlayamamış ve yasaklayarak bu durumdan kurtulunabileceğini düşünen birinden, insan psikolojisi ve nörolojik işleyiş tavsiyesi almak da varmış kaderde. Düz dünyacının bize gidip biraz newton fiziği okuyun demesi kadar fantastik bir durum. Ayakta alkışladım.

Bu arada arabesk müzikten zerre haz etmem, dinlemem ama bu durum söylediklerinin saçmalığına itiraz etmemi engellemiyor. Bunu da kavramanı beklemiyorum zaten.
0
thracia
(08.08.25)
@thracia

O sorduğun sorular var ya, hangisinin ne olduğunu nasıl ayırt edeceğiz soruları. Sana araştır dediğim şeyler onlar işte. Cahilce falan diye laflar saymışsın ya, cahil sensin, şu soruları utanmadan sorabilmen bunu çok güzel ortaya koyuyor.

Bilimsiz de sizsiniz, cahil de sizsiniz, hadsiz de sizsiniz. Kafanız size mübarek olsun.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
Sen Selahattin Özdemir'i savundun gibi bir noktaya gidiyor, bekleyip görelim. Günaydın
0
🌸sekizdokuzon
(08.08.25)
@muhayyer divan

Cahilsiniz ve onu araştır bunu araştır demekten başka hiçbir şey yazmıyorsun. Bir fikir, bir argüman yok. Kıraathanede "dünyayı aslında 4 aile yönetiyor yiğenimm, oyun böyükk" diyen dayılardan tek farkın, senin bu muhabbeti buraya taşıyor olman.

Sorduğum sorulara cevap vermeni zaten beklemiyorum. Kıraathane dayısı da aynı senin refleksinle cevap veriyor; " Araştır bul yiğenimm, rokşild ailesi yaz da oku bahgk"
0
thracia
(08.08.25)
@thracia

Sana cevap vermem. Sorsaydın, samimi bir merak gösterseydin bütün bildiğim her şeyi dökerdim buraya. Ama yaklaşımın bir teröriste gösterilmesi gereken yaklaşım. Aynı yaklaşımı senden önce @edmond honda gösterdi, sen de ondan fişeklendin zaten. Siz benim bu işin bilir kişisi olarak size bilgi vermemi hak etmiyorsunuz, neden yazayım? Sizin gibi saldırganlara neden o değeri vereyim? Bir fikir bir argüman yok diyebilen zihnin daha fikir kelimesinden habersiz, sana mı laf anlatacağım? Beklersin.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
@muhayyer divan

Seninle daha önce sma'lı bebekler konusunda da tartışmıştık. Senin orada ne yaman bilim düşmanı bir cahil olduğunu sadece ben değil okuyan herkes anlamıştı aslında. O yüzden burada bilimselim şuyum buyum diye poz kesmene gerek yok, ne olduğunu biliyoruz. Aşağıya da linkini bırakayım merak edenler okusun;

www.eksiduyuru.com

@ sekizdokuzon senin için konuyu "sen selahattin özdemir'i savundun noktasına getirdim asgdfasghdf
0
thracia
(08.08.25)
@thracia

Amacın gerçeğe ulaşmak olsaydı bu kadar kavga etmek aklının ucuna bile gelmezdi. Asıl sen kendini ortaya koydun. Gerçeğe ulaşmak isteyen çoktan ulaşmıştı. Kafana sahip çık aman gerçek karşısında değişir meğişir.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
vayyy arkadaş :')

sırf şu mesajlarınızı okumalık bile bi arabesk şarkı şart :)
0
since1907
(08.08.25)
www.instagram.com

Cem Karaca'ya da saygınız yoksa ben bir şey demem artık.
0
muhayyer divan
(28.08.25)
(3)

Operasyonlara neden ara verildi ?

Rao
Merhaba, Sadece aklıma takıldığı için soruyorum. Malum , geçtiğimiz haftalarda ard arda belediye operasyonları yapılıyordu. Eminim sırada daha çok belediye var ama bir sebeple operasyonlara ara verildi. Sizce sebep neydi , ve ne zaman kaldığı yerden devem edecek ? Teşekkürler.
Merhaba,

Sadece aklıma takıldığı için soruyorum.

Malum , geçtiğimiz haftalarda ard arda belediye operasyonları yapılıyordu. Eminim sırada daha çok belediye var ama bir sebeple operasyonlara ara verildi.


Sizce sebep neydi , ve ne zaman kaldığı yerden devem edecek ?

Teşekkürler.
0
Rao
(26.07.25)
meclis tatile girdi, adli tatil başladı. kapı arkası pazarlıklar devam ediyor. bunlardan farklı olarak hükümet imamoğlunu unutturmak için biraz ara verdi. her şeyi denediklerini sürekli açık aradıklarını düşünüyorum. anayasa değişikliği için chpnin komisyona adam verip vermemesine göre hükümet karşı hamle yapacak. dem partide hükümete siz böyle yaparken seçmeni inandıramıyoruz diye çıkışlar olabilir.
0
mikahakkinen
(26.07.25)
Ben Yakında göstermelik birkaç akpli belediyeye operasyon yapıp bakın bizden de olsa suç işleyeni içeri atarız mesajı verecekler gibi hissediyorum
0
messina123
(26.07.25)
baz etkisi. sonuçta bir yerde duracaktı.
0
santimantal
(27.07.25)
(4)

erkek vücut kıllarını hangi yöntemle aldırmalı?

istististist
uzun yıllardır vücut kıllarımı kesmiyorum. özellikle sırt, omuz, göbek ve göğüs bölgesinde ciddi birikme var. daha önce braun'un makinesiyle bu bölgedeki kıllarımı alıyordum. kıllar epey uzamışken, ağda düşünmeli miyim? ağda kılların tekrar çıkması esnasında ciddi sorunlara yol açıyormuş sanırım. ep
uzun yıllardır vücut kıllarımı kesmiyorum.

özellikle sırt, omuz, göbek ve göğüs bölgesinde ciddi birikme var.

daha önce braun'un makinesiyle bu bölgedeki kıllarımı alıyordum.

kıllar epey uzamışken, ağda düşünmeli miyim? ağda kılların tekrar çıkması esnasında ciddi sorunlara yol açıyormuş sanırım.

epilasyon düşünmüyorum.

bunun dışında başka önerilerinize de açığım.
0
istististist
(15.07.25)
www.philips.com.tr
philips 3000 serisi bir makine yeterli olur. ben bunun eski bir modelini kullanıyorum tüm vücut için en iyi tercih bence bu tarz folyolu makineler.
sırt, göğüs, kasık bölgeleri ve özellikle testiste sorunsuz tahrişsiz traş olunabiliyor.
0
my fault
(15.07.25)
my fault +1

ağda = işkence. 1 kere yaptırdım, çok sinir bozucu.
hiç düşünmeden epilasyona gidin derim, büyük rahatlık. yaptırdım ve çok memnunum.

ya da makineyle alıp devam edeceksiniz.
0
MtKrt
(15.07.25)
ben tüm vücudu ayda bir falan makineyle kesiyorum ve çok memnunum bu yöntemden. en acısız, ucuz yöntem bu herhalde. tabii kılların sıklığı ve kalınlığına göre yöntem değişebilir. hani kazak gibi olanlar kılları, makineyle kesse nasıl hisseder bilmiyorum. benim kıllarım çok sık ve kalın değil.
kılların kesildikten sonra çıkıp da belli bir uzunluğa gelmesi de hoşuma gidiyor. hafif kıllı olmak da kötü değil. ama belli bir seviyeyi geçince hoşlanmıyorum. güçlü bir makine ile kısa zamanda büyün vücudu hallediyorum.
0
santimantal
(15.07.25)
Tabii ki de erkek dediğimiz usturayla kendi kökünden alır.
0
encokbenisevinnolur
(15.07.25)
(8)

Radyo Tiyatrosu sevenler, takip edenler?

muhayyer divan
Var mı??Varsa bir oyunun adını hatırlamadığım için bulup dinleyemiyorum. Bulmama yardım edebilecek biri olabilir mi acaba...
Var mı??

Varsa bir oyunun adını hatırlamadığım için bulup dinleyemiyorum. Bulmama yardım edebilecek biri olabilir mi acaba...
0
muhayyer divan
(14.07.25)
youtube'u açıp "radyo tiyatrosu" yazın :)
şu kanalda var mesela:
www.youtube.com
0
santimantal
(15.07.25)
onheil
(15.07.25)
@sanal hayvan

O anda üşendim, ayrıca herkesin dinlediği bir şey değil, meraklı olan mesaj yazar diye düşündüm.

@santimantal

O dediğini ben en az 5 yıldır yapıyorum.

@onheil

Teşekkürler, bilmediğim oyunlar varmış onları da dinlerim. Ama burada bulamadım. Sağ ol.
0
🌸muhayyer divan
(15.07.25)
Oyundan hatırladıklarımı yazıyorum:

- bir kış gecesi Rusya'nın dağ başındaki küçük bir kasabasında veya şehrinde bir otele bir adam ile kölesi Angus geliyor.

- adamın bir de 1000 altınla dolu bir kutusu var, otel sahibinin kızıyla muhatap olup Angus'a 1000 altını emanet ediyor ve odaları görmek için yukarı çıkıyor.

- otel sahibinin kızı Staşa'nın işsiz sevgilisi kaçak olarak otele gelip kızla konuşuyorlar, 1000 altın olayını öğreniyor ve kutuyu bir şekilde alıyor kaçıyor.

- yolcu adam bunu fark edince karakola gidiyorlar bir sürü tartışma olay vs.

Angus'u Türker Tekin konuşuyor. Diğer sesleri bilmiyorum, oyunun adını çıkaramadığım için tekrar dinleyemedim. Bulan olursa çok sevinirim.
0
🌸muhayyer divan
(15.07.25)
hatırladıklarınızı biraz yüzeyselleştirerek chatgpt'e sorduğumda turgenev'in "the inn" isimli kısa hikayesi olabilir cevabını verdi. www.amazon.com.tr
0
tnz
(15.07.25)
@tnz

Staşa galiba Slovenya ismi. Angus da İskoç kökenli bir sığır cinsinin adıymış, yani aslında Rus değil kuzey ve orta Avrupa kökenli bir oyun olabilir bu. Keşke bulabilsem vallahi çok kıvrandım yani.
0
🌸muhayyer divan
(16.07.25)
türker tekin dediğiniz için aklıma geldi, şunlara bakmış mıydınız: www.trtdinle.com

belki bbc radyo arşivinde bulunabilir aradığınız oyun, ancak ingiltere dışından erişilmiyor.
0
tnz
(17.07.25)
@tnz

Baktım baktım, çok aradım, hâlâ arıyorum... teşekkürler.
0
🌸muhayyer divan
(19.07.25)
(1)

internette aratıp da bulamadığım bir şarkı

the guy from batman
var. abim ben küçükken internetten birçok şarkı indirir cd’lere doldururdu. bayağı ama bayağı geniş bir müzik koleksiyonu vardı. ünlü, ünsüz, amatör fark etmeksizin. aradığım şarkıyı büyük ihtimalle amatör bir şekilde müzik ile uğraşan ama stüdyoya girip albüm kaydeden bir kadın söylüyordu. nakaratı
var. abim ben küçükken internetten birçok şarkı indirir cd’lere doldururdu. bayağı ama bayağı geniş bir müzik koleksiyonu vardı. ünlü, ünsüz, amatör fark etmeksizin. aradığım şarkıyı büyük ihtimalle amatör bir şekilde müzik ile uğraşan ama stüdyoya girip albüm kaydeden bir kadın söylüyordu. nakaratı şu şekildeydi:

“daha ne yazlar var, bilinmez hazlar var
dün akşam düşündüm …….e kadar
…... …… olsun, yolun açık olsun
aklıma gelmezdin ölene kadar”

şarkının ingilizce ve yunanca versiyonları da vardı. yunanca versiyonunun adı s’agapo idi. ingilizce olanın nakaratı şu şekildi:

“no more sorrows, baby, no more aching hearts
no more tears, baby, no more rain in our eyes”

diğer iki kıtasını hatırlayamıyorum.

bilen biri çıkar mı be?
0
the guy from batman
(14.07.25)
youtube'da, mikrofona bildiğin kısımları söylersen şarkıyı buluyor.
0
santimantal
(15.07.25)
(6)

İnsanlar dil bilmeden nasıl başka bir ülkede çalışmaya gidebiliyor?

messina123
Doğru düzgün ingilizcesi dahi olmadan bu insanlar nasıl başka bir ülkeye gidip çalışma vizesi alabiliyor? Bunun bir açıklaması, sırrı var mı bildiğiniz? Mesela adam brezilyaya sıfır portekizceyle gidip baklavacı açmış. Bir başkası mühendis ve yetersiz ingilizcesiyle arap ülkelerinde. Başka biri yine
Doğru düzgün ingilizcesi dahi olmadan bu insanlar nasıl başka bir ülkeye gidip çalışma vizesi alabiliyor? Bunun bir açıklaması, sırrı var mı bildiğiniz? Mesela adam brezilyaya sıfır portekizceyle gidip baklavacı açmış. Bir başkası mühendis ve yetersiz ingilizcesiyle arap ülkelerinde. Başka biri yine zayıf ingilizcesi ve sıfır italyancasıyla italyaya gitmiş. Nasıl oluyor bunlar?
0
messina123
(14.07.25)
Baklavaci dediginin hikayesi belli o turk firmaya asci olarak falan gidip evleniyor vs. kaliyor.

Insaat muhendislerinden de 0 dille, networking yoluyla yurtdisina calismaya giden olur. Zaten insaat sektorunde networking> her turlu qualification. Sonucta isci turkse, taseron turkse vs. adam zaten kampta kalacak vs. idare ediliyor edemedigi yerde bilen biri illa oluyor vs.
0
wallcan
(14.07.25)
köylüsü vardır. eğer yoksa türk'lerin yoğun yaşadığı yerler var her ülkede, oralara gidiyordur başlangıç için. sonrası kader seni nereye götürürse işte.
0
brkylmz
(14.07.25)
Türk işverene ek olarak; iltica,legal-illegal evlilik,aile birleşimi.
Ayrıca ülkelerin çalışma vizesi için istediği dil sertifikalarını almak zor değil.Sınavların tricklerine çalışıp sertifikalar alınabilir.Ama pratikte dil hep yetersiz kalıyor.
0
arenas
(14.07.25)
bence cevap turk isveren, evlenmek, network, aile birlesimi falan degil. bu dedigin seyleri yapmayarak tum dunyaya dagilmis milyonlarca paki, hintli, surili, afgan vs.. var. adamlar hicbirsey yapmadan hoppadanak gidiyor. bu dediklerin de oyle gidiyor.

biz hersey tastamam kurallara uygun gitmek istedigimiz cok karisiyor isler. yoksa bi sekilde o ulkeye girip is bulmak ve devam ettirmek kolay; ama kendi dukkanini acacak rahatliga kavusmak icin yillar gerekiyor. ve bizim standardlarimiz onlar kadar dusuk degil. baslangicta 10 adamla kucuk bir odada yasamaya okeysen gitmek kolay.
0
buenosdias
(14.07.25)
Cevap: network
0
but that was just a dream
(14.07.25)
bazı insanlar pratik oluyor, mükemmeliyetçi davranmıyor.
Türkiye'ye Afganistan'dan gelmiş bir Özbek tanıdım. Okuma yazma da bilmiyordu ama tanıdığım birçok Türkten daha girişkendi. Telefon kullanıyordu mesela okuma yazma bilmediği halde.
0
santimantal
(15.07.25)
(4)

1999 öncesi çalıştım ama sigortamı yapmamışlar, dava açsam ne olur?

santimantal
O tarihlerde sigortayla ilgili hiç bilinçli değildim.Bilseydim, cebimden verip yine sigortamı yaptırırdım.Henüz orta okuldaydım.1998 ve 1999 yıllarının yaz tatillerinde ikişer ay bir iş yerinde aylık karşılığı çalıştım. Maaşım elden ödendi. Buna dair elimde bir yazılı belge yok.Tek kanıtım tanıklar
O tarihlerde sigortayla ilgili hiç bilinçli değildim.
Bilseydim, cebimden verip yine sigortamı yaptırırdım.
Henüz orta okuldaydım.
1998 ve 1999 yıllarının yaz tatillerinde ikişer ay bir iş yerinde aylık karşılığı çalıştım. Maaşım elden ödendi. Buna dair elimde bir yazılı belge yok.

Tek kanıtım tanıklar olabilir.
Beni çalıştıran patrona erişip tanıklık etmesini isteyebilirim.
Belki beraber çalıştığım iş arkadaşlarına da erişebilirim.

Bu şekilde davayı kazanıp sigorta tescilimi yapabilir miyim?
0
santimantal
(12.07.25)
Bildiğim kadarıyla 15 yaşından küçük çocukların kanunen çalışması yasak. Ortaokuldaydım diyorsunuz, yasal olarak zaten sigortalı çalışamazsınız?
0
strawberry first
(12.07.25)
@Phoebe,
SGK'ya giriş çıkış bildirgesi yok ki, zaten girmiş olsalardı sorun kalmazdı ortada. Benim hiç girişim yapılmamış. Yapılan bir girişin yok sayılması gibi bir durumum yok.

@strawberry first,
Ortaokuldaydım çalışırken ama 15 yaşımı aşmıştım. hazırlık okuma ve okula bir yıl geç başlama vb. nedenlerden o işte çalışırken 15'i geçmiştim. İsteselerdi sigortamı yaparlardı.
0
🌸santimantal
(12.07.25)
çocukların sigortalı olarak çalışması kanunen yasak değil. filmlerde dizilerde oynayan çocuklar pekala sigortalı olarak çalışıyorlar 5 yaşında bile.

16 yaşından küçük çocukların tehlikeli işlerde çalışması yasak sadece. demir atölyesinde falan çalışamaz.

ama şu var, 18 yaşından önce çalıştığınız gün sayısı da, ilk defa sigortalı olduğunuz tarih de emeklilik hesabında bir anlam ifade etmiyor. günleriniz de, ilk sigortalılık tarihiniz de 18 yaşını doldurduğunuz gün başlamış sayılıyor.

o yüzden 1999 öncesinde 18 yaşından küçük olup sigortalı olarak meslek lisesi stajı yapmış olan birçok kişi eyt'den yararlanamadı, 18 yaşlarını 1999'dan sonra doldurdukları için. o yüzden ortaokulda yapılmamış sigortanın peşine düşmenin sana bir faydası olmayacak.

zaten ilgili dönem zaman aşımına uğradı. o dönemki patrona gidip hani bu adamın işe giriş bildirgesi diyemezler.
0
kibritsuyu
(12.07.25)
Beş yıllık süreye tabi. Hizmet tespiti davası açmanız gerekir ama dediğim gibi 5 yıl öncesini açamıyorsunuz. Ancak daimi aynı işyerinde çalışmışsanız bu süre dikkate alınmaz. Şöyleki 20 yıldır aynı işyerinde çakışmışsınız ama ilk 4 yıl görünmüyor. Bu takdirde açabilirsiniz.
0
ground
(13.07.25)
(12)

rte'nin sizi şu ana kadar en mutlu eden açıklaması/eylemi nedir?

estranged
veya akp hükümetinin?
veya akp hükümetinin?
0
estranged
(12.07.25)
E-Devlet sistemi. Kapalı alanda sigara yasağı. Kamuda ve üniversitede giyim serbestisi. Hastanelerde ilaç kuyruğunun bitmesi.

Yani en son mutlu eden bir sey duymayalı 15 sene oldu. Mutsuz edenleri saysam 20-30 dk yazmam gerekir.
0
havadakarada
(12.07.25)
Mevcut hükmet ve taifesinde hazzetmem.kendim de sigara kullanıyor olmama rağmen yaptıkları kapalı alanda sigara yasağına katılıyorum. Ben sigara içiyorum diye içmeyen herkes bundan zehirlenmek, kötü kokmak zorunda değil. Bence iyi yaptıkları tek şey.
Yukarıda arkadaşın dediği gibi Devlet politikaları, maliye politikaları, tarım politikaları, adalet... vb kısmına girersem üzüntüden çatlarım.
0
strawberry first
(12.07.25)
En mutlu eden degil tek mutlu eden

-sigara yasagi ( sokaga da gelmesi lazim hatta, reise güveniyorun.)
- posetleri parali yapmak
0
sonsuz
(12.07.25)
Kapalı alanda sigara yasağı ile ilgili bir şey söyleyeyim. Eşzamanlı olarak bütün dünyada devreye sokulmuş bir aktiviyedir. Yani o an Türkiye'de A,B,C den tut Z 'ye kadar hangi parti iktidarda olursa olsun farketmeyecekti ki, icraatdaki zayıflama mevcut iradeye maledilebilir.

Gelişmiş devletler e devlet'e geçmiyorlarsa bir bildikleri mi var?
www.youtube.com

Bir de akıllı telefon ve interneti icat ettiler yazmayacaksak şu kuyruklar bitti konusuna girmeyelim bence. (Kuyruktan kasıt, emekli maaş kuyruğu, hastane kuyruğu, eczane kuyruğu vs olabilir)
0
Mirket
(12.07.25)
Bu konuda sadece burada değil, soylenegelen neredeyse her şey zaten üstlendikleri makamların getirisi olarak yapmaları şart olan şeyler. Sürü değil toplumsak, "mutlu" ifadesini zaten görevi gereği yaptıkları şeyler için değil ayrıca yaptıkları şeyler için kullanmamız lazım diye düşünüyorum.
0
encokbenisevinnolur
(12.07.25)
bana göre hiç , verdikleri tüm zararlar olası doğrularının hepsini fazlasıyla götürüyor çünkü.
0
Rao
(12.07.25)
Çevremdeki Atatürkçü insanlarda şunu gözlemledim: Cumhuriyetle, demokrasiyle, laiklikle, Atatürk'le barışık olmayan kişi ya da kurumlar ağızlarıyla kuş tutsalar umurlarında değil; kendi çıkarlarına olsa bile umurlarında değil.
0
santimantal
(12.07.25)
Kardeşim Atatürkçü falan değilim. Ama siyasal islamcılardan gelen hiç bir şeyi istemem kalsın. Ancak sağlık sistemi ve ekonomik yeniliklerde iyiydiler. Ama bu kadar nepotizme iyi bir şey kalmadı.
0
mikahakkinen
(12.07.25)
@santimanta

Cumhuriyetle, demokrasiyle, laiklikle barışık olmayan kişi ağzıyla nasıl bir kuş tutabilir mesela anlatır misin bir?

Valla niyeti bu kadar net anlatan bir sitem daha önce görmemiştim :)
0
makbur
(12.07.25)
2018 senesinde çıkan Bedelli Askerlik;

Hayatımda önemli bir kırılma anı (yol ayrımını) oluşturuyor.
0
put it in your appropriate place
(12.07.25)
Sadece sigara konusundaki yaptırımlar.
0
ekimoloji
(13.07.25)
sigara. okul kitaplarini ucretsiz yapmasi. sokak kopeklerini de bitirirse komple cok iyi olur.

su sigara yasaklari aslinda esnetildi bayagi aslinda. yani ilk ciktigi gibi uygulamaya geri donse, hatta duraklarda, istasyonlarda, garlar, bina onlerinde de yasaklansa super olur.
0
baldur2
(13.07.25)
(6)

delinin biri size yumruk atsa

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
ona kızabilir misiniz?
ona kızabilir misiniz?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(12.07.25)
Deli olduğunu anlayana kadar muhtemelen ağzını burnunu kırmış olurum.
0
kimlanbu
(12.07.25)
Hayir
0
sonsuz
(12.07.25)
Kavga ettiğimiz açık olmayan bir durumdan bahsediyorsak atamaz, savusturmus olurum.
0
encokbenisevinnolur
(12.07.25)
bir gün yolda yürürken biri bana yapmıştı.
önce öfkeleniyor insan, bu refleksif bir şey sanırım.
hemen karşılık vermek istiyor insan.
ama karşılık vermek de sorunu daha da büyütebiliyor.
sakinleşip defetmek lazım başından.

Asabiyim Ben filmi geldi aklıma. yolda setrederken birbirini taciz eden adamların sonunda yaşadıkları korkunç son...
0
santimantal
(12.07.25)
Çocuğa deliye kızmak akıllı işi değildir der eskiler.

Ben daha çok o kadar ihtimal varken bir delinin yumruğuna denk gelmeyi, önceden yaptığımız kasıtlı bir yanlışımız ile bağlantılı olduğunu düşünürdüm .
Öyle ya deliye/çocuğa/hayvana dava da açılmaz . Dosya anında kapanır.
0
diyecevaplandı
(12.07.25)
kızarım.

adamın deli olması kendisi ile ilgili, benim yediğim yumruk sonrası sinirlenmem benimle alakalı.

aksiyon alır mısın ise soru hayır ne yapacaksın deli işte dersin.
0
gurur
(12.07.25)
(3)

İspanyolca

pilot monitoring
Merhaba arkadaşlar, Üniversitede 1 yıl İspanyolca dersi ve özelden de kursunu almıştım. Üniversite dediğim de yıl 2006 :D Şimdi yeniden başlamak istiyorum. Sizce nerden başlamalı, nasıl bir program yapmalıyım? YouTube veya dil uygulamaları ile kendi kendime mi yoksa özel ders ile mi tavsiye edersini
Merhaba arkadaşlar,
Üniversitede 1 yıl İspanyolca dersi ve özelden de kursunu almıştım. Üniversite dediğim de yıl 2006 :D
Şimdi yeniden başlamak istiyorum. Sizce nerden başlamalı, nasıl bir program yapmalıyım? YouTube veya dil uygulamaları ile kendi kendime mi yoksa özel ders ile mi tavsiye edersiniz? Sonuna kadar gitmek istiyorum… Teşekkür ederim.
0
pilot monitoring
(21.06.25)
Ben de bir PDF var hatta print ettirmistim kendime. Élémentarie seviye tabii, yollayabilirim sana da.
0
feastofthedamned
(21.06.25)
zaman ve para varsa kurs daha disiplinli gitmeni sağlayabilir. Hem de sosyal ortamın motivasyonu arttırıcı etkisi olabilir. ama tabii kaliteli bir ortamsa, bazen insanların kıskançlık vb. huylarından dolayı aşağı da çekilebiliyorsunuz.

kurs dışında YouTube yeterli olabilir. ben de Almanca, Fransızca falan öğrenmiştim yıllar önce. Geliştirmeye karar verdim. Araştırdım, kanalları inceledim. Sınırsız içerik var, hem de mükemmel şeyler var. Zaman olduktan sonra istediğim seviyeye taşıyabilirim.
0
santimantal
(21.06.25)
Bence yapman gereken hızlı bir dilbilgisi tekrarı, biraz kelime çalışma (ilk 2000 kelime), sonra da ne istersen oku, izle. Kurslar vakit kaybı. İlla kurs istiyorsan udemy'de kapsamlı bir İspanyolca kursu vardı. Oradan hızında çalış ama bence ona da gerek yok.
0
gnosis
(22.06.25)
(2)

Kış hazırlığı

love and trust
Kış için neler hazırlanır? Aslında her sene yaptığım işler ama farklı birşey yapan var mı duymak istedim;Benim yaptıklarımDomates salçasıTurşuBuzluğa5 kg taze fasülye5 kg taE barbunya3-4 kg bamya BamyaMenemenlik domates…
Kış için neler hazırlanır? Aslında her sene yaptığım işler ama farklı birşey yapan var mı duymak istedim;

Benim yaptıklarım
Domates salçası
Turşu

Buzluğa
5 kg taze fasülye
5 kg taE barbunya
3-4 kg bamya Bamya
Menemenlik domates
0
love and trust
(20.06.25)
Buzluğa bezelye ve haşlanmış nohut atarsan, pilav içine güzel çeşni oluyor ikisi de.

Turşu yapabiliyorsan elma sirkeni de yaparsın sen.

Airfryerde domates, sebze ve meyve kurutabilirsin.
0
Mirket
(20.06.25)
az şekerli reçel.
kaynatmak için çeşitli meyveler buzluğa atılabilir.
mürdüm eriğini çözdükten sonra yemek de hoşuma gitti. bundan sonra yemek için de meyve donduracağım.
0
santimantal
(21.06.25)
(7)

Çok konuşan ofis arkadaşı

kafasizbiri
SelamlarAkademisyenim, ofiste iki kişiyiz. Diğer arkadaştan en baştan beri negatif bir elektrik alıyorum zaten ve genellikle işe odaklanan bir tavır sergiliyordum. Fakat zaman içinde ufak kibarlıklarla small talklar ile ipin ucu kaçtı. Kaçıran ben değilim, öğrencilerin ödevlerinde gördüğü saçma ceva
Selamlar

Akademisyenim, ofiste iki kişiyiz. Diğer arkadaştan en baştan beri negatif bir elektrik alıyorum zaten ve genellikle işe odaklanan bir tavır sergiliyordum. Fakat zaman içinde ufak kibarlıklarla small talklar ile ipin ucu kaçtı. Kaçıran ben değilim, öğrencilerin ödevlerinde gördüğü saçma cevapları anlatmakla başladı ve giderek büyüdü. Yaptığı işler, katıldığı kongredeki ufak her saçma detay bir sürü şeyi anlatıyor. Aşırı konuşuyor. Aşırı soru soruyor hayatım hakkında da bilgi almak istiyor. Gittiğim tatili bile saklıyorum önden hiçbir şey demiyorum. Dönünce soruyor ve ketum biri olduğum mesajını dokunduruyor söylemiyorum diye. Çok hoşlanmıyorum anlatmaktan diyorum hala anlamıyor. Sus işime odaklanamıyorum diyemiyorum çok kaba geliyor. Ama artık sussun istiyorum işimi engelliyor çıktığımda kafam kazan gibi oluyor. Kötü niyetli yaptığını da düşünmeye başladım artık insana engel oluyor.

Napabilirim? Tavsiyeleriniz nelerdir? Kulaklık falan da denendi
0
kafasizbiri
(06.06.25)
Florida'ya gittim, pasifik okyanusunda yüzmek de bir başkaydı gibi bir şey deyin. Öğrenmeye çalıştığı böyle şeyler var mı yok mu herhalde didikledigine göre, hem kötü niyetliyse de tepkisinden belli eder bir şekilde kendini.
0
encokbenisevinnolur
(07.06.25)
Kulaklık takip bişi dinliyo gibi yap
0
abuzer
(07.06.25)
İlgilenmeyip görmezden gelmekten başka çare yok gibi.
0
10551037
(07.06.25)
Öncelikle bu durum hakkındaki fikrimi yapay zeka ile paylaşıp fikrimi aktardım ve bu doğrultuda düzenlemesini ve örneklendirmesini istedim.

şöyle ki:


Tavsiye – Zehire karşı panzehir yöntemi (örneklendirilmiş ve düzenlenmiş hali):
Eğer direkt "lütfen artık sus" demek sizin için hem kaba hem de huzur bozucu geliyorsa, daha stratejik ve pasif bir yöntem izleyebilirsiniz: Panzehir yöntemi. Yani, onun size yaptığı davranışın tersini yaparak zamanla sizi "ilginç bulmamayı" sağlamanız mümkün.
Nasıl ki o size küçük küçük dokunarak zaman içinde sizi kendisinden uzaklaştırdıysa, siz de onu kendi alanınızdan usulca uzaklaştırabilirsiniz.

1. İlgi azaltma – “Kapanan kapı taktiği”
O size tatil, özel hayat vs. sorular sorduğunda kısa, net ama kibar cevaplar verin:

“Orası biraz özel benim için.”

“Çok anlatacak bir şey yok, klasik şeyler.”

“İş dışında çok paylaşım yapmam.”
Bunu birkaç kez tekrarladıktan sonra, zaten size bir şey anlatmanın da karşılık bulmadığını görecektir ve sıkılır. İnsanlar ilgilenilmeyen yerlere konuşmayı bırakırlar.

2. Kendinden soğutma mühendisliği – “Beklenmeyen Siz” taktiği
Eğer karşınızdaki kişi sizi fazla "makul, dinleyici, kibar ve ilginç" biri olarak algılıyorsa, bu ilgiyi kesmenin yollarından biri de kendinizden ufak ödünler vererek bu algıyı bilinçli olarak yıkmaktır.

Bunu kaba olmadan, hatta diğer insanların fark etmeyeceği kadar ince şekilde yapabilirsiniz. Tıpkı bir panzehir gibi, dozaj kontrollü. Amaç, sadece o kişinin ilgisini kırmak.

Önerilen davranışlar ve örnekler:

Tekrarlı şikâyet modu:
Her gün ya da birkaç günde bir ofisle, sistemle, dersle ilgili ufak şikayetler dile getirin. "Yine platform çökmüş", "Sabah çok baş ağrısıyla geldim", "Yorgunluktan hiçbir şey anlamadım" gibi... Bunu birkaç hafta yaptığınızda sizinle konuşmak motive edici değil, yorucu hale gelir.

İlginçlikten uzaklaşın:
Size “tatil nasıldı?” dediğinde abartısız, hatta biraz sıkıcı cevaplar verin:

“Evdeydim, çoğunlukla uyudum.”

“Gittik geldik işte, fazla gezmedik.”

“Açıkçası anlatacak bir şey yok.”

Yoğunluk bahanesini abartılı kullanın:

“Dün sabaha kadar veri düzenliyordum, hâlâ kafam yerinde değil.”

“Bu aralar sadece ev – ofis – ev... Sadece işler.”
Bu tür cümlelerle ‘konuşmaya müsait değil’ izlenimini verirken aslında dikkatini ve ilgisini kırarsınız.

Bireysel hedeflere odaklanın:
Gözünüzü başka bir hedefe çevirin: Bir seminer hazırlığı, kişisel proje, sertifika, dil eğitimi… Bu kişiye her defasında “Onunla vakit geçirecek enerjim yok çünkü başka bir şeye yoğunlaştım” mesajını pasifçe verir.

Fazla teknik/karmaşık konuşmalar:
Bilerek teknik ve derin konulara girin, ilgisini çekmeyecek şeyleri anlatıyor gibi yapın. Örneğin:

“Ben son zamanlarda özellikle epistemolojik yaklaşım üzerinden metin çözümlemesi denemeleri yapıyorum ama metin-altı metin arasında kalan noktaları bulmak baya zaman alıyor…”
Ne dediğinizi anlamasa da dinlemekten sıkılır ve zamanla kendi kendine ilgisini kaybeder.

Unutmayın:
Bu kişiyle olan ilişkiniz “çevrenizle” değil, yalnızca onunla bozulmalı. Diğer herkesle neşeli, dengeli, ilgi çekici olmaya devam ettiğinizde, yalnızca onun sizi “ilginç bulmaması” sağlanmış olur. Sizi yanlış tanıyacak olan sadece o olur. Bu da tam istediğimiz şey.



3. People pleaser tuzağından çıkma
Bahsettiğiniz gibi sizde bir miktar “kırmama” eğilimi var gibi; bu çok insani ama uzun vadede sizi yorar. Her hayır demediğimiz şeyin faturası bize çıkıyor. Kısa vadede onu kırmamak uğruna, uzun vadede kendinizi kırmamalısınız.
Kendinize şunu sorabilirsiniz: “Bugün onu memnun ettim ama ben mutlu muyum?”

4. Fiziksel sınır koyma

Masaya kitaplar, notlar yığarak “yoğunum” mesajı verin.

Kulaklığı takın ama sadece müzik için değil, aktif olarak dinlediğiniz belli olsun.

Ofisteyken ufak zaman dilimlerinde “toplantıdayım” bahanesiyle uzaklaşın. Kısa mesafeli kahve molalarına tek başınıza çıkın.

5. Alternatif “mesaj verme” cümleleri
Şunları arada bir kullanabilirsiniz, hem açık hem kırıcı olmayan ifadeler:

“Ben bölününce çok zor odaklanıyorum, o yüzden biraz sessizlik bana iyi geliyor.”

“Bazen çok içine kapanıyorum, yanlış anlama olur mu bilmiyorum ama sessizliğe ihtiyacım oluyor.”

“Kafam doluyken sohbet edince iyice dağılıyorum, azıcık toparlanayım.”
0
nobored
(07.06.25)
@nobored facepalm. Kapanan kapı taktiği ha? ahahhaa.
0
Shepard
(07.06.25)
"gri taş" diye bir teknik var.
bunu deneyin.
kişi narsist ya da enerji vampiri ise işiniz zor.
belki de en zararı ona katlanarak yaşarsınız.

ben böyle bir kişiyle iletişimi sınırlamaya kalkmıştım.
hayatımı mahvetti.
yaptıkları filmlere sığmaz.
meğer kompleksliymiş.

hele de saçma sapan bir yerde çalışıyorsanız, işiniz zor. yönetimi de kullanabilir. vatan millet sakarya edebiyatıyla üstün, haklı konuma geçebilir.

bir gün mutlaka aynı odayı paylaşmaktan kurtulursunuz.
sabırlı olun. sakin kalın.
olabildiğince odada bulunmamaya çalışın.
ama kuyruğuna basmayın.
bedeli ağır olabilir.
ben sadece deneyimlerimden yola çıkarak belki benzer bir kişidir diye bunları yazdım.
0
santimantal
(07.06.25)
ters psikoloji yap hocam sürekli sen onla konuş. bıkar belki.
0
komando kani var bende
(07.06.25)
(9)

Masamın ayaklarını nasıl yükseltebilirim?

santimantal
Yani masamda çalışırken boynum ağrıyordu.Eski masamla karşılaştırdım. Ondan 3-4 cm alçak olduğunu gördüm.Ben de ayakların altına 3 cm kadar nesneler koydum ve sorun çözüldü.Demek ki masanın belli bir yüksekliği olmalıymış.Masanın ayaklarını yükseltmen için aparatlar satılıyor ama hem boyutları uygun
Yani masamda çalışırken boynum ağrıyordu.
Eski masamla karşılaştırdım. Ondan 3-4 cm alçak olduğunu gördüm.
Ben de ayakların altına 3 cm kadar nesneler koydum ve sorun çözüldü.
Demek ki masanın belli bir yüksekliği olmalıymış.

Masanın ayaklarını yükseltmen için aparatlar satılıyor ama hem boyutları uygun değil benim masaya hem de çok pahalı.

Masanın ayaklarını estetiği bozmayacak şekilde nasıl yükseltebilirim? Bu aparatları verilen ölçüye göre kesip yapacak yerler var mı İst.da? Bu aparatların çok seçeneğini bulabileceğimiz yer var mı?

Yahut farklı çözümler ne olabilir? Mesela farklı amaçlar için satılan bir şeyler vardır, alır yükseltici olarak kullanırız.
0
santimantal
(20.05.25)
Oturduğun şeyi (sandalye koltuk) kısaltma şansın var mı?
0
kisa
(20.05.25)
Çamaşır makinesi için takozlar vardı onu masa altına vidalayabilirsin

Bir de masanın ayaklarının fotoğrafını atar mısın? Boydan ve üç kismini
0
kisa
(20.05.25)
@kisa,
Masa bu model: www.ikea.com.tr

Ayakların boyutları 3x4 cm.
0
🌸santimantal
(20.05.25)
1. Çamaşır makinesi ayak yükseltici alabilirsin
2. Bir demirciye gidip adama abi 3x4 cm dikdörtgen profil masa ayağım var bunu yükseltmek için altına bu ayağı sokabilecegim bir parça yapar mısın dersen halleder bence.
0
kisa
(20.05.25)
Ben olsam dolap kısımlarının altına denk gelecek şekilde dikdörtgen raf benzeri bir şey kestirirdim.
18mm'lik mdf'lerden ikişer kat koysan yeter.
Tek tek ayakların altına destek koyarsan ayaklar stabil olmayabilir.
0
burfak
(20.05.25)
Temu'da table height extender diye arat
0
malheiros
(20.05.25)
Ayaklar vidayla bağlantılı metal ayaklar mı? Öyleyse sırıtır mı bilmiyorum ama ayağın masa ile birleştiği yerlere ek ahşap eklenerek bağlantı sağlanabilirdi.
0
mbond
(20.05.25)
www.trendyol.com


bunun beyaz olanını bulursun belki.
0
jepa
(20.05.25)
masanın boyu standart aslında.
çalışma masaları 73-75cm olur.

eğer 185cm den uzunsanız masayı yükseltmeyi düşünebilirsiniz. değilseniz monitörü yükseğe konumlandırırsanız daha konforlu olur.
0
duyuruuser
(21.05.25)
(5)

Bel ağrısına iyi gelen yatak önerisi

anaphylacticshock
Merhaba, Annem yıllardır bel ağrısı çekiyor. Özellikle ayakta çok kalınca. Doğuştan kuyruk sokumundaki omurlarda birleşme/kaynama varmış. Şimdi yeni bir yatak alıcaz. Bu tarz omurga sorunlarına ve kronik bel ağrılarına iyi gelen bildiğiniz bir yatak marka ve modeli var mı acaba?
Merhaba,

Annem yıllardır bel ağrısı çekiyor. Özellikle ayakta çok kalınca. Doğuştan kuyruk sokumundaki omurlarda birleşme/kaynama varmış.

Şimdi yeni bir yatak alıcaz. Bu tarz omurga sorunlarına ve kronik bel ağrılarına iyi gelen bildiğiniz bir yatak marka ve modeli var mı acaba?
0
anaphylacticshock
(20.03.25)
bence bu iş öneri ile olmaz. kişiden kişiye değişebilir bu konu. en azından doktorlarla konuşulmalı.
yatak alırken deneme süreci sunan bir yatağı tercih etseniz iyi olabilir.
0
santimantal
(20.03.25)
müthiş Yatakları var %50 indirimde bu aralar.kampanya geçmeden değerlendir.
jysk.com.tr
0
jamswety
(20.03.25)
Ben yatağın üzerine yün silte aldım yüncü hanım diyebir siteden. İnanılmaz rahat ettim.dedim yıllarca boşuna eziyet etmişim kendime.

Bugün farklı bir markadan yine sipariş verdim oğlum için,umarım o da güzel gelir.

Birde saf yün korse çok iyi geliyor,bel hep sıcak olması için.
0
brnbrs
(20.03.25)
Yüncü hanım +1

Yastıkları var yatak pedi (şilte) var yorgan var, ben üçünü de kullanıyorum, sadece yastıkları çok yüksek geldi, diğerlerinden çok memnunum.

Yatağı en sertinden ortopedik yatak olarak alırsanız şilteyle beraber çok rahat edebilir anneniz.

Nevresim takımlarını da %100 pamukludan seçiyorsanız tam olur.
0
muhayyer divan
(20.03.25)
www.puffy.com.tr

2 sene önce aynı şikayetten bunu almıştım. çok memnunum.
0
penceredengorunenmorbina
(20.03.25)
(1)

Bekleyen sıvı yağ sorusu

hrvl
Geçen sene ramazanda içli köfte kızarttığım sıvı yağı bir kavanoza koyup kenara kaldırmıştım. Öyle kalmış. Buzdolabında da değil normal mutfak dolabının içinde. Şimdi yine içli köfte yapacağım ama bu yağı kullansam bozmuş mudur sizce? Aynı yağda iki kez kızartma yapılmaz konusunu karıştırmadan, bir
Geçen sene ramazanda içli köfte kızarttığım sıvı yağı bir kavanoza koyup kenara kaldırmıştım. Öyle kalmış. Buzdolabında da değil normal mutfak dolabının içinde. Şimdi yine içli köfte yapacağım ama bu yağı kullansam bozmuş mudur sizce? Aynı yağda iki kez kızartma yapılmaz konusunu karıştırmadan, bir sene beklemiş yağda tekrar kızartsam yağ bozmuş mudur?
0
hrvl
(20.03.25)
tadı kötü olabilir.
köftelere yazık olur.
bir iki tane kızartıp tadına bakın önce.
yağ bozulmuş olabilir mi? belki. araştırın bir.
benim bir teneke yağın bir kısmı sıcakta kalmıştı sanırım. yaz tatilinde iki ay.
açtığımda küf kokuyordu.
atmıştım.
0
santimantal
(20.03.25)
(20)

ekrem imamogluna neden yeni rte diyorlar?

pelovann
twitterda mensinlarda sik sik bu tarz benzetmelere dayali fikirler goruyorum. ekreme neden oy verelim ki adam zaten tayyibin yeni versiyonu gibi yorumlar var, bu algi neden olustu insanlarda? ekrem’in hangi icraatleri bu fikrin olusmasina yol acti? ya da bu tarz yorumlari yapanlar akpli oldugunu soy
twitterda mensinlarda sik sik bu tarz benzetmelere dayali fikirler goruyorum. ekreme neden oy verelim ki adam zaten tayyibin yeni versiyonu gibi yorumlar var, bu algi neden olustu insanlarda? ekrem’in hangi icraatleri bu fikrin olusmasina yol acti? ya da bu tarz yorumlari yapanlar akpli oldugunu soylemeye utanan gizli akpliler mi? saygi cercevesinde beni aydinlatabilir misiniz?
0
pelovann
(19.03.25)
Bugunden ve olanlardan bağımsız evet gayet yeni rte.
Hal hareket ve kriz anlarındaki davranışları birebir neredeyse. Hep ben odaklı, benden olanlar melek karşısı şeytan minvalinde konuşuyor. Zerre kadar sevmiyorum ve sempati duymuyorum. Fakat bugün sandık gelse oyumu ona veririm. Tabii Mansur Yavaş pusulada yoksa.
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(19.03.25)
yav bunu söyleyenler gizli akp’li niye olsun? rte sonrası yeni bir lider için bulunmaz kaftan işte. ama asıl soruya cevap:
-üslup. ikisi de devlet dilinden ziyade kapı komşusu gibi konuşuyor.
-nabza göre şerbet verme olayları/pragmatik ya da çıkar temelli esneklik: her ikisi de doğu’da başka, batı’da başka söylemlere sahip.
-her iki taraf da köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme veya köprüyü komple yıkma hedefli.
-her iki tarafın da diploma sorunu var.
-her iki taraf da dönemin üst güçleri tarafından mağdur edilmiş durumda.
-her iki taraf da karşıt görüşlü insanlara zerre güven vermiyor.
-ikisi de bağırıyor.
-her ikisinin de suçlandığı veya övgü aldığı özellikleri komple aynı.
0
m e b
(19.03.25)
Tüm bunların yanında senelerdir söylüyorum: biz neden bu vasat insanlara muhtacız?
85 milyonluk ülkede bir tane düzgün insan çıkmıyor. Gerçekten bu dış güçlerle ilgili olmalı. Aksini düşünemiyorum.
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(19.03.25)
bana göre mantıklı bir sebebi yok. doğru bir yaklaşım değil. imamoğlu ve erdoğanı yakın kılacak bir şey yok bana göre. sevgiler.
0
zemberek
(19.03.25)
zemberek +

Benzerlikleri olabilir gelecekleri de aynı olacak diye bir şey yok.
İkisinin de belediye başkanlığı döneminin Türkiye'si her yönden dağlar kadar farklı.
0
diyecevaplandı
(19.03.25)
m e b'e katiliyorum ve sistem size devamli secenek sunar. siz de dogrusunu sectim zannedersiniz, halbuki ikisinin dış gorunusu farklidir sadece. biz ortada kavga, kiyamet var gibi goruyoruz da basa gelecek kisi kendisine verilen emirleri yerine getirecektir. yine birileri veya birisi mutfakta çözülmeyi bekliyor.
0
evimin paspasi
(19.03.25)
siz farki anlatin daha kolay olur. ayni ekol sistemin izin verdigi char, ayni kitleye ayni uslupla hitap ediyor. hangi akplinin canini yakmis ki bu adam? tek huzursuz ettigi yer koltuk onun disinda akpden aday olsa siritmazdi tipki mansurun mhpde siritmayacagi gibi. partilerin omurgasi kalmadigi icin adaylar arasi tek fark guc/sayi. kutsanacak biri degil kutsayanlar da siradan akpliden farkli degil. döngü değişmiyor, devrimci bi eylemi olmayacak, fark hissedilmeyecek
0
ala09
(19.03.25)
Cevap : beyinsiz olduklari için.

Ki çogu 2000 öncesi TR'yi ve o zamanki IBB'yi bilmeyen z kusagi.
0
feastofthedamned
(19.03.25)
Bu algı bilinçli yaratılıyor. Hiç alakaları yok. Basbaya Tayyibi yıkacak bir lider işte. Siz bakmayın gizli Akplilere burda da baya fazlalar. Yıllardır oyunun kurallarını değiştirerek seçimleri kazandılar baktılar bu kez kazanamayacaklar adamı aldılar. Öncesinde de Kılıçdar sattı. Bakalım milli iradenin üzerindeki güç etkisini yitirecek mi
0
olaylar olaylar
(19.03.25)
Çünkü CHP seçmeni AKP'yi eleştirirken dış politika ve ekonomi üzerinden değil din, islam, manevi değerlere atıfta bulunarak eleştiriyor.

Bu da diğer seçmenlerde CHP'li başkan gelirse dış politika ve ekonomi aynen devam edecek ama İslami değerler her platformda aşağılanacak düşüncesini doğuruyor.
0
hebanon
(19.03.25)
Benzer olduklarını düşünmüyorum. Gizli akp sempatisi sebebi mantıklı geliyo
0
abuzer
(19.03.25)
sosyal medyada(sadece tr degil, tum dunyada) belli bir hedef icin surekli ayni seyi tekrarlamak bugunun bir gercegi.
ekrem ve mansur arasinda bi ikilik cikarmak icin her seyi soyleyebilecek cok cok cok fazla hesap var. milliyetci taklidi yapan trollerin oldugu bilinen bir sey.
bugun artik kanziler diye anilan kitlenin fonlandigi ve amaclarinin ne oldugu bilinen bir sey.
0
fevzi123
(20.03.25)
@m e b (RTE'nin İmamoğlu gibi mağdur edilmesi kısmı hariç) +1

Ek olarak İBB geçmişi, birinin ABD diğerinin Almanya ilişkileri vb. şeyler var. İkisinin de doğu karadenizli olup doğu karadenizli ön yargılarını tamamen oynamaları var.

RTE'nin İBB başındayken Feto ile ilişkileri ile elde ettiğinin benzeri bir yabancı ülke destekli tarikat ilişkisi yok bildiğim kadarıyla İmaro'nun. Bunun gibi şeylerden komple ayırmamak lazım. Sırf CHP'li ve etkili bir konuşmacı diye bir de AKP karşısında yıpranmasın diye siyasal islamcı gibi her şeyi inkara gerek yok arkadaşlar.
0
nawar
(20.03.25)
uşak tezgahlarının halı dokuyanları + m e b + evimin paspasi + ala09 +1 :)
ayrıca iki ismin de fanatik destekçilerine bakın. tıpatıp aynı üslup, aynı kafa yapısı.
0
g7mor
(20.03.25)
gerizekali muhalif gorunumlu ahmaklar olduklari icin. hal ve hareketleri benziyormus bilmem ne bu ara da cok da sevmem ve ilceden beri beylikduzunde yasayan biriyim. rte'nin simdiye kadar yaptiklarina bakin hangisini yapmis da onun gibi olmus.

damadini bakan mi yapmis?
soforunu vekil mi yapmis?
cocuklarina vakif kurup oyuncak gibi ellerine mi vermis?
kaybettigi secimin gecesi biz kazandik diye aciklama yapip bilboardlara pankart mi dosemis?
ayni secimi keyfi olarak iptal edip 4 pusuladan birini tekrar mi attirmis?
ve sair...
0
bay b
(20.03.25)
@meb basbayağı bir üslup sorunun var. herkes fikirlerini saygı çerçevesinde ifade etmiş salya akıtmadan saldırmadan, sen maşallah azula. benim sorulara cevap verme sen rica edicem, allah çevrendekilere sabır versin.
0
🌸pelovann
(20.03.25)
genel olarak kapsayıcı konuşmasına rağmen bazen popülist bir siyasi üslup kullanıyor. rte de ilk yıllarında hem kapsayıcıydı hem de popülist söylemler kullanıyordu. benzetenler oradan benzetiyor büyük ihtimalle, ben de bazen benzetiyorum ne yalan söyleyim. imamoğlu’na değil kime mutlak güç verirseniz sonu kaçınılmaz olarak rte’nin bugünkü haline dönecektir.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(20.03.25)
Erdoğan'ın alternatifi, İmamoğlu değildir.

İmamoğlu siyasi istikbali için her şeyi yapabilecek, Türk diyemeyen, küresel çeteye hizmet etmeye gönüllü, Trabzon'da başka, Diyarbakır da başka konuşan bir adam...

Cengiz'le çalışan Erdoğan'ı bırakıp, Cengiz'e abi çeken adamı mı getireceğiz başa...

Biraz sebep-sonuç ilişkisi kurmak ve olayın nereye gittiğini okumak lazım. Türkiye Cumhuriyeti yıkılma sürecine girmiştir. Biraz daha geç kalırsak, Suriye'den Irak'tan beter olacağız.


.
0
kartallar yuksek ucar
(20.03.25)
@Bay b, tam demek istediklerimi söylemiş. Her şeyi inkar etmeyin yazılmış, her şey ne diye sorunca 'o da karadenizli' deniyo :)) ağğbi şaka misiniz...
0
abuzer
(20.03.25)
zerre kadar alakaları yok bence.
uyanık olun, kanmayın böyle söylemlere.
ekrem'e desteği baltalamak için uydurulmuş bir şey.
madem ekrem de rte ise, o zaman rte âşıkları ekrem'i de eşit derecede desteklesin.
0
santimantal
(20.03.25)
(8)

Bohem hayatı

put it in your appropriate place
Nedir, ne değildir? Örneklerle resimlerle anlatabilir misiniz?
Nedir, ne değildir? Örneklerle resimlerle anlatabilir misiniz?
0
put it in your appropriate place
(19.03.25)
Siki taşağına denk yaşamak diyebiliriz kısaca.
0
Bir ben var benden şurada
(19.03.25)
teoman, billur kalkavan, sezen aksu bohem insanlardi mesela.
0
sonsuz
(19.03.25)
Kerim Çaplı'nın hayatına bak Freddie Mercury'den daha bohem bir yaşam sürüp ölmüş tek kişi olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.03.25)
Küçük yerleşim yerlerindeki derbederin, şehirli versiyonuna deniyor sanırım.

Uzun süre havalandırılmamış odasında kanepenin önündeki masada izmarit dolu kül tablası,bir kaç bira kutusu ile varsa yuvarlak çerçeveli gözlüğünün olması.
Duruma göre biraz sanat,edebiyat vb. alanlarında bilgisi olabilir.
0
diyecevaplandı
(19.03.25)
mirasyedicilik veya emlak kiralarından geçinen, genelde alkol ile haşır neşir, alkolsüz versiyonu ayahuaska tüketen, Coachella'lara giden, gerçeklerinin ulus baker vb sahtelerinin dilanpolatvari paylaşım yaptığı hayat türü.

gerçekler bohemler edebiyat ve felsefeye düşkün olurlar çoğunlukla.
0
janderzel zartanyan
(19.03.25)
Kariyer, evlilik, coluk cocuk buyutme gibi toplumsal normlardan uzak, muzik, edebiyat, resim gibi ugraslarla hasir nesir insan turu. Sigara ve alkol yogun yer tutar hayatlarinda.

Bence billur Kalkavan bohem'den ziyade, hedonist gibi.
0
baldur2
(20.03.25)
necip fazıl, dinci olmadan önce paris'te bohem hayatı yaşamış ve kumarda kaybettiği bir gün eve dönerken Kaldırımlar şiirini yazmış. diyorlardı.

Bir de La Boheme operası var. Bohem hayatı anlatıyordu hatırladığım. İzleyebilirsiniz.
0
santimantal
(20.03.25)
necip fazıl, dinci olmadan önce paris'te bohem hayatı yaşamış ve kumarda kaybettiği bir gün eve dönerken Kaldırımlar şiirini yazmış. diyorlardı.

Bir de La Boheme operası var. Bohem hayatı anlatıyordu hatırladığım. İzleyebilirsiniz.
0
santimantal
(20.03.25)
(8)

Ev Kiralarken Nasıl Yapmalı?

yuz
Yurtdışına taşındığımız için evimizi kiraya vereceğiz. Nasıl yapmalı bu işi?1. Kiracı bulmak için emlakçıya versek, bizim ödememiz gereken bir şey oluyor mu yoksa kiralayan mı ödüyor komisyonu?2. Kiracı bulunduktan sonra takip etmesi için emlakçıyla anlaşmaya vs gerek var mı? Yoksa uzaktan da olsa h
Yurtdışına taşındığımız için evimizi kiraya vereceğiz. Nasıl yapmalı bu işi?

1. Kiracı bulmak için emlakçıya versek, bizim ödememiz gereken bir şey oluyor mu yoksa kiralayan mı ödüyor komisyonu?
2. Kiracı bulunduktan sonra takip etmesi için emlakçıyla anlaşmaya vs gerek var mı? Yoksa uzaktan da olsa halledebilir miyiz süreci?
3. Aklıma gelmeyen başka nelere dikkat etmeliyiz? O kadar vakitsiz durumdayız ki şu günlerde, başa çıkamadım bu işle.

Teşekkürler.
0
yuz
(17.01.25)
kiralayan ödüyor. güvenilir bir arkadaştan rica edin takip etmesini kiracı ile tanışmayı vs. bence.

emlakçı ile anlaşmaya gerek yok. kirayı ödedikten sonra takip edebileceğiniz bir şey yok. apartmanda varsa tanıdık komşudan rica edersiniz. abuk sabuk bir şey dikkatlerini çekerse size iletsinler vs..
0
jülsezar
(17.01.25)
Etraftaki guvendigin bir kiraciya ver.Komisyonu kiralayan odeyecek.
0
turkuaz
(17.01.25)
Evi sat, git.
Ben buradayken, kiracıyla uğraşamayacağımı düşünüp ev almıyorum.
Dönüşte kiracıyı çıkarıp oturacağım diye düşünüyorsan, çok yanılıyorsun. Gider bi ev kiralar iki sürecek kiracı tahliye davalarıyla uğraşırsın.
Bak, birkaç duyuru aşağıda, emlakçıya güvenmiş, kendi evinde oturabileceğini sanan bi arkadaşın çığlığı var :)
0
Mirket
(17.01.25)
3. eger ekonomik durum boyle devam ederse kiraciyla ve kirayla cok ugrasacaksiniz bilin. yani bir sure sonra size odenen kira resmen restoranda dort kisilik bir ailenin yemek parasi olabilir. bunda iki neden var. birincisi tuik'in enflasyon rakamlarinin gercegi yansitmamasi. ikincisi kira artislarina getirilen sinir (%25), bu su anlik kaldirildi. bugun en az 15 bin tl edecek yerlere 4, 5 bin tl odeyen kiracilar var. ha bu durum icin yapilabilecekler var: kira tespit davasi acmak, tahliye davasi acmak vs. fakat bunlar cok uzun suruyor. huzursuzluk ve ugrasmasi da var.
0
Sour
(17.01.25)
Ev neredeydi bu arada? Istanbul falansa kiralar cok ucuk, her ne kadar son 3-5 yilda yasanan durumlari bakilip kiraya verme dense de ruzgarin her zaman ayni yonde esmedigini unutmamak lazim. Eviniz Istanbul'daysa, eski falan degilse temiz 1000 eurosu var. Bu da pek gorulmus bir durum degil. Tabii hakkaniyetli, tanidiginiz, kefil olunan birini bulabilseniz ne ala.

Gene bir kac sayfa asagida bir duyuru var :). Kiraci tarafindan acilmis, lokasyonu uyuyorsa ona kiralayin, zaten iyi zam yapmis kirasina. Hakkaniyetli bir insan.
0
mbond
(17.01.25)
Ben sizin yerinizde olsam evi bir süre bos tutardım. Yurtdısina tam olarak yerlesip, beklentilerimi sagladiktan sonra evimi kiraya verirdim. Diger turlu Türkiyeye geri donus yapsaniz (tek eviniz oldugunu varsayiyorum) siz kiraya cikmak zorunda kalacaksiniz, kiracidan alacaginiz ucret yeni tutacağınız evi karsilamayacak.

Ama illa kiraya vericem diyorsanız avukatla çalışın.
0
Chips
(17.01.25)
Chips +1 ama,

Satsaniz daha iyi olur basiniz cok agriyacak buyuk ihtimal benden söylemesi sirf siz yurtdisindasiniz diye cesitli fantezilerde yapabilirler dikkatli olmak lazim

En kotu ihtimal cok saglam birisine komisyon verirsiniz adam kovalar isinizi aileden olmasi bonus
0
Zetnikov
(18.01.25)
Satıp yurt dışından ev almayı deneyebilirsiniz. Türkiye'de kira olayı sıkıntılı olduğu için Dubai'den falan ev alanlar var.
0
santimantal
(18.01.25)
(2)

Rezervuar dolup klozete su akışı durduktan sonra su sızması normal mi?

santimantal
Rezervuar ile klozetin su boşaltan delikleri arasında bir kanal var ya ORADA su nasıl olup da kalıyor olabilir?Contada sorun yok, buna eminim. Rezevuarı boşaltıp dolum musluğunu da kapattım. Klozete birkaç gün inceden bir su akıp durdu. Demek ki conta su sızdırmıyor. Arada bir yerde kalan su süreli
Rezervuar ile klozetin su boşaltan delikleri arasında bir kanal var ya ORADA su nasıl olup da kalıyor olabilir?

Contada sorun yok, buna eminim. Rezevuarı boşaltıp dolum musluğunu da kapattım. Klozete birkaç gün inceden bir su akıp durdu.

Demek ki conta su sızdırmıyor. Arada bir yerde kalan su süreli aşağı akıyor. Normalde birkaç saatte klozetin içi kupkuru olur kendiliğinden.

Taharet musluğu da akıtmıyor. Bunu da denetledim. Rezervuarı boşalttıktan sonra o akan su sızıntısı bitip klozetin içi kuruyana kadar bekledim. Taharet musluğu su kaçırsaydı o su kesilmezdi.

Anladığım kadarıyla boşalma kanalında kalan su klozetin içine sızıp duran. Acaba bu normal mi? Benim bilmediğim bir sorun olabilir mi?

Asma klozeti söküp kontrol mü etsem? Zor bir iş olduğu için cesaret edemiyorum.
0
santimantal
(21.12.24)
şamandırada problem olabilir. normalde hazne dolunca ortadaki tepesi açık olan borunun ( www.samsunsutesisatci.com ) suyun üstünde durması gerekiyor ki su akmasın, sizinki suyun üzerine çıkamayıp suyun içinde kaldığı için klozete sürekli su akıyor olabilir.
0
brkylmz
(21.12.24)
@brkylmz, onu da sınadım, öyle bir sorun yok. Şamandıra su sızdırmıyor. Günlerce rezervuarın kapağını açık bıraktım. Öyle bir yükselme ve borunun içine akma olmadığını gözlemledim.
0
🌸santimantal
(21.12.24)
(4)

50 sayfalık çevirim silindi, time machine yedeklememiş, şimdi?

damba
üzerine çalıştığım 50 sayfalık çeviriyi sildim, ücretli word kullanıyordum, otomatik kaydetme açıktı ama nasıl olduysa kaydetmemiş,time machine'e girince, time machine yeterli alan olmadığı için yedeklememiş görünüyor?işin kötüsü çöp kutusunda da yok, şimdi ne olacak?:( gitti mi belge?
üzerine çalıştığım 50 sayfalık çeviriyi sildim, ücretli word kullanıyordum, otomatik kaydetme açıktı ama nasıl olduysa kaydetmemiş,

time machine'e girince, time machine yeterli alan olmadığı için yedeklememiş görünüyor?

işin kötüsü çöp kutusunda da yok, şimdi ne olacak?:( gitti mi belge?
0
damba
(07.12.24)
Başka bir word dosyası yaz , bak bakalım nereye kaydediyor, orda ara.
0
cakmayazar
(07.12.24)
eğer dosyayı sildiysen, recuva diye bir program var, silinen belgeleri kurtarmak için. indirip deneyebilirsin.
word ün içinde yazıları sildiysen işe yaramaz herhâlde.
0
santimantal
(07.12.24)
onedrive uygulaması kurulu mu? word otomatik olarak onedrive'a atmak istemiş olabilir, internet bağlantısı vs. sıkıntı olduysa bile bilgisayardaki klasöre kaydetmiştir bence.

autosave açıkken kaydetmemesi baya garip bi olay çünkü. veya ilk kez sen kaydetmediysen dosya oluşmadıysa yapmamış olabilir.
0
nhk ni youkosu
(07.12.24)
C:\Users\<username>\AppData\Roaming\Microsoft\Word
C:\Users\<username>\AppData\Local\Microsoft\Office\ UnsavedFiles
Sometimes, we find *.asd files that will open only if they are opened from the Unsaved Files location above

redditte şunu yazmışlar denesene bi
0
titanyum22
(08.12.24)
(7)

Çocuk parkları neden çok çirkin?

akhenaten
Yani derdini seveyim diye düşünebilirsiniz ama evimin yakınında güzel bir park vardı. Ahşap iskelet ve çeşitli halatlarla falan döşeli. Ortama da uyuyordu. Elbette güvenlik gerekçeleri falan vardır ama güvenliğin bedeli bu denli bir çirkinlik olabilir mi cidden? Resmen haberlerde falan çıkan bu oyun
Yani derdini seveyim diye düşünebilirsiniz ama evimin yakınında güzel bir park vardı. Ahşap iskelet ve çeşitli halatlarla falan döşeli. Ortama da uyuyordu.

Elbette güvenlik gerekçeleri falan vardır ama güvenliğin bedeli bu denli bir çirkinlik olabilir mi cidden? Resmen haberlerde falan çıkan bu oyuncakları çocuklarınıza almayın temalı çin malı ucuz plastik oyuncaklara benziyorlar.

Bir de hepsi tek tip, aynı elden çıkma gibi. Nereye gitseniz bunlardan var. Ormanlardaki parkları falan da bunlarla değiştirmişler. Ormanın ortasına pet şişe atılmış gibi duruyor.

Bunları aynı firma mı üretiyor hep? Ortada bir rant durumu mu söz konusu? İşin arkaplanını bilen biri varsa anlatsa da gözlerimiz neden kanıyor öğrensek.
0
akhenaten
(01.11.24)
Ahşap ve güzel olanlar uzun yıllar dayanmıyor olabilir kışın yağmur yiyor zamanla çürüyor, halatlar kopuyor vs

Metal olanlar yazın çok sıcak oluyor kayayım derken yanan bile oluyor yazın bazı bölgelerde. Plastik o kadar ısınmıyor, ahşaba göre de ucuzdur diye tahmin ediyorum. Çirkinliğinde ise hemfikiriz.

Kesin bir rant durumu da vardır onu da beklerim ama üretici firma hakkında bilgim yok
0
kullanicadi
(01.11.24)
Dayanıklılık, kullanışlılık, güvenlik kaygılarıyla plastiğe yönelme var.

Ama çirkinlik konusunda hemfikir değiliz. Sizin Belediyeler zevksizdir.

Unutmazsam birkaç fotoğraf çeker editlerim.
0
Mirket
(01.11.24)
çocuk parklarındaki esas parametre güvenlik.
zeminden kullanılan malzemelerin sertliğine ve sağlığa uygunluğuna kadar hepsinin bir standardı var. bunu karşılayabilen çok sayıda üretici firma yok zaten benim bildiğim.

ben çirkin olduklarına katılmıyorum. benim çocukluğumdaki parklar esas çok korkunçtu ve farklı parkurlar yoktu hepsi tek tipti. şimdi tırmanma duvarından tekli ve grup halinde binilenilen salıncaklara, zıplama parkurundan tünel gibi içine girmeli şeylere kadar çeşit de fazla. kaydırakları falan saymıyorum bile.

evimin önündeki millet bahçesinde çocuklar için bugs bunny tarzı süper kahramanlı salıncaklar bile var. daha ne olsun. şimdiki çocuklar şanslı bence en azından bu konuda.
0
ezkaza
(01.11.24)
Mimari, dış çevre vb. konularda Türkiye'de zaten genel olarak bir çirkinlik söz konusu. Yollar, binalar sanattan, estetikten uzak genellikle. Plansız, biçimsiz, dengesiz rant'a kurban gitmiş birçok yapı, yer... Avrupa'yı gezerseniz farkı net görebiliyorsunuz. Çocuk parkları da gerçekten çok itici, paçoz... Yakınından geçerken hızlı adımlarla uzaklaşmaya çalışıyorum.
0
santimantal
(01.11.24)
türkiye'de ne güzel yapiliyor ki? sahiden, en son nereye bakip bir orijinallik, fonksiyonellik ve estetik gördünüz?
okul yapiyorlar malzemenin en dandigiyle. görüntüsünden bile sefalet akiyor. binalar gulag gibi gözüküyor, oraya giden cocugun psikolojisi zaten kayiyor.
her sey gibi sehir planlama da politik. isin arka plani bu.
0
alice in potatoland
(01.11.24)
Çünkü sanat ve estetik yok. Anlaşılmıştir bir tanıdık firmayla teknik şartnamesi de zayıftır. Ne verse şartnameye uyuyordur. cevre ile bütünleşmiş mı uymuş mu kimin umurunda
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(01.11.24)
cemer marka olanlar o kadar kötü değil, dikkatimi çekip aratmıştım internette bu konuda baya profesyoneller diyebilirim
0
hoot
(02.11.24)
(18)

38 yaşında doktoraya başlamak ?

kuul
selam,önümüzdeki hafta gerçekleşecek son bir aksiyon sonrası türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde, üzerine çalışmak istediğim alanda bir doktora yapma fırsatı şu an önümde duruyor. bir mülakat olacak. ancak ben çalışacağım hocayla falan anlaştım. ne üzerine çalışacağımız da az çok belli. an
selam,

önümüzdeki hafta gerçekleşecek son bir aksiyon sonrası türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde, üzerine çalışmak istediğim alanda bir doktora yapma fırsatı şu an önümde duruyor. bir mülakat olacak. ancak ben çalışacağım hocayla falan anlaştım. ne üzerine çalışacağımız da az çok belli.

ancak bir yanım kalk gidelim derken öbür yanım bok yeme otur diyor. yaşım 38 oldu. son 6-7 senede enerjimi saçma sapan şekillerde harcayıp bitirdikten sonra artık okul okumaktan kusma derecesine geldim. her gün yol çilesi ayrı, iş yoğunluğu ayrı olarak beni sömürüyor.

diğer yandan eğer bu başvuruyu yapmaktan vazgeçersem altın tepside önüme gelen fırsatı sırf motivasyonum yetersiz diye geri çevirmiş olacağım için kendimi bir ömür suçlayacakmışım gibi geliyor.

sizce ne yapılır ?

bu tecrübeyi yaşamış/yaşayan arkadaşlar görüp bir şeyler karalasa ne güzel olurdu...
NOT: tikler gecikse bile gelecektir.
0
kuul
(21.06.24)
benim babam da 38de başlayıp 44te bitirdi, 3 çocuklu haliyle hem de. normalde farklı bir mesleği vardı, akademisyen oldu. bu sene de profesör oldu.
tabi ki zor olmuştur ama isteyen insan için neden zor olsun.
0
yenibirgüzelnick
(21.06.24)
Türkiye veya amerikan sisteminde hocayla çalışmak diye birşey yok. 2 sene ders alıp sonra 2 sene tez sürecin olacak. Ne üzerine çalışacağınız henüz belli değil, resmi olarak senin danışmanın olmayacak. Öncelikle bunu bil.

Bir diğer konu da doktoranın senin için anlamı ne olacak bunu sorgula derim. En az 3-4 yayın yapmadan boş cv ile bitirilen doktora tamamen zaman kaybı olur. Ders aşaması olan doktoralarda yayın yapmak zordur veya imkansızdır. Kullanıldığını hissediyorsan bırak.

Hocayla çalışma olayı iki şekilde olur: birincisinde hocanın ayak işlerini yaparsın ama seni hiçbir projeye dahil etmez, yayın yaptırmaz. Diğer türlüsünde seni yetiştirmek için çaba gösterir. Bu ayrımı bil derim.
0
ferenc
(21.06.24)
Neden doktora yapmak istediğin kısmı eksik ya da yeterince ifade edilmemiş. Cevapta önemli olan o olacaktı bence.
0
prole
(21.06.24)
prole +1. Bir de sartlarina bagli. Aileden zenginsen ve para kazanma baskisi yoksa istersen 50 yasina kadar doktora yap, postdoc yap vs. Ote yandan ne kadar "altin tepside sunulan firsat" olup olmadigi da su an nasil bir meslegin ve kariyerin olduguna gore de degisir.
0
hot potato
(21.06.24)
Yapın tabi, neden moralinizi bozuyorsunuz?

Tek önemli husus vaktiniz var mı? Çünkü doktorayı bitirmek siz öylesine de yapacak olsanız ciddi bir iş, doktora tezi hiç neden olmasa bile kendi başına çok vakit alan bir süreç. Ayrıca 4 sene belki daha uzun süre hayatınızda olacak ve her zaman bu ilk hevesi taşımayacaksınız. Biraz yıpratıcılık payı olacak elbette.

Neticede profesyonel anlamda verdiğiniz emeğin karşılığını alamayacaksınız. Doktora akademik düzeyde işe yarayan bir şey. Özel sektörde doktoranız var diye hayatınızda büyük bir fark olmayacak. Emin değilim ama memuriyette belki birkaç şeyi etkiliyordur, zaten memursanız bunları biliyorsunuzdur. Ancak kendinize güveniniz artar, alanınızda gelişirsiniz. Hoşunuza gidecek bir şey yapmış olursunuz. Neden olmasın vaktiniz varsa?

Baktınız olmuyor, bitirmezsiniz. Ne yapacaklar bitirmediniz diye puh tüh diyecek hali yok kimsenin. Biterse de ne ala.
0
akhenaten
(21.06.24)
@yenibirgüzelnick, @ferenc teşekkür ederim.

@prole, evet doğru en önemli nokta sonuçta. şöyle açayım: ben şu an kamuda herhangi bir lise mezunun bile rahatça yapabileceği, eğitimim veya yeteneklerimle alakası olmayan bir işteyim. zaten kamunun kahir ekseriyeti böyle desek yalancı çıkmayız. peki neden oradayım ? orası uzun hikaye hiç bahsini açmayayım. işte bu kısır döngüyü kendimce kırmak için ilk olarak şahsi çabalarımla, sonrasında yüksek lisans yaparak VERİ BİLİMİ-GÖRÜNTÜ İŞLEME alanında bir noktaya kadar geldim. işte şimdi bunun doktora fırsatı önümde. eğer bitirirsem hem çalışmak istediğim alan, hem alanın gelişimi baş döndürücü ve bunun bir parçası olma ihtimali, hem bu doktoranın benim kariyerimi akademik olarak olmasa bile maddi olarak değiştirme ihtimali vb sebeplerden başlamak istiyorum. çünkü şu an bulunduğum konumda kalmam geçmişime, eğitimime ve birikimime -bence- ihanet gibi bir şey. ama işte diğer yanda da ucunun nereye gideceği ve benden neleri ne kadar zaman boyunca götüreceği belli olmayan bir süreç var. elbette mantık devam etmemi söylüyor ama fiziksel ve mental olarak bunu gerçekten kaldırabilir miyim ? mevzu sadece alanı sevmek ve orada çalışmak istemek mi, yoksa başka teşvik edicilere ihtiyaç var mı bunu kestirmeye çalışıyorum. misal araştırma görevlisi olarak başlama şansım olsa bu soruyu hiç sormazdım bile. ancak hem çalışıp hem bunu yürütmek söz konusu olunca benzer yollardan geçen/geçmiş insanların fikrini de mümkün olduğunca bilmek isterim.
0
🌸kuul
(21.06.24)
Yaş 38, hala okumak.. ve ömür bitiyor.
Üniversite okumayı çok bir şeymiş gibi gösterdiler yıllardır ve ortalık üni mezunu kaynıyor.
Meslek lisesi mezunlarının geliri de daha yüksek.
Diploma almak, kariyer, ünvanlar bu kadar uzun zamana yayılmamalı.

Yıllar yılı kesinlikle yanlış uygulanan şu var ki ilkokuldan üniversiteye bu kadar uzun bir zaman aralığı sadece okumaktan ibaret olmamalı. Bu zaman aralığı, insanın en önemli zamanlardır ve yeteneklerinin de ortaya çıkacağı bir dönem olmalıdır. Çocukluktan itibaren bir çoğumuz gerçekten yeteneklerimizi bilmeden, tanımadan büyüdük veya büyütüldük.

Gelen fırsatı geri çevirmeniz çevrenizdekilerin bu konuda neler yaptıklarıyla o konuma verdikleri değer ile ilgili. İleride kendinizi suçlayacaksanız sürece devam edin. ama dediğim gibi bir ömrün sonuna da bu kadar yakın olmamalı bu eğitim dedikleri .
0
diyecevaplandı
(21.06.24)
Okumaktan kusma derecesine gelmiş, aşırı yorulmuş bir insan olarak bence okumamalısın, çünkü bir an gelip emeklerini ve verdiğin vakti ve hatta harcadığın parayı yok sayacak bir hamle yapman mümkün, hatta buna mecbur kalman bile mümkün.

37 yaşındaydım, okuldan mezun olalı 14, memuriyete başlayalı 11 yıl olmuştu, sadece aklıma esti diye yüksek lisansa başvurdum, yeni mezunlar varken beni birinci seçtiler vs. Sonuç, bazı sebepleri kaldıramadığım ve ders çalışma kaslarımı yeniden çalıştıramadığım için devamsızlık marifetiyle okulu bıraktım. Çok da sağlam bir akademisyen kafamın olduğunu söyleyip duran hocalarım beni kaybetmekle epey üzüldüler ama ben kaldıramadım. Sebeplerim çok ağır sebepler değil ama ben yapabilecek halde değildim. Bunu bile bile girdiğim okuldan devamsızlıkla atıldım.

Senin de bu şekilde bir tepkiyle doktora hayatını kendin yıkma ihtimalin var, ki bahsettiğin yorgunluk da bunu gösteriyor bence.

Bu kadar yorulmayacak olsan, bu kadar tükenmemiş olsan derim ki yap doktoranı, hayatına anlam gelir. Ama şu halde öyle diyemiyorum.
0
muhayyer divan
(21.06.24)
yap yap
0
duyurukullanıcısı
(21.06.24)
disiplinli çalışabilen, işleri ertelemeyen, araştırma yapmaktan heyecan duyan biriyseniz doktora size çok şey katabilir. mesleğiniz, işiniz, yaşamınız, kaderiniz değişebilir. güzel olur yani. ama düzenli çalışmazsanız duyacağınız kaygı ve vicdan azabı yaşamınızı kötü etkileyebilir. Ne yaşadıklarınızdan zevk alırsınız ne de doktorada ilerlersiniz. Bence başlayın, kendinizi tamamen adamaya da gerek yok, sadece disiplinli bir şekilde çalışarak yapın.
0
santimantal
(21.06.24)
Doktoradan beklentin çok yanlış. Doktoranın amacı araştırmacı olmaktır. Sadece yayın yapmaktır. Yapamıyorsan veya yapmak istemiyorsan doktora yapmak doğru değil.

Doktorada bilgi edinme yok, bilgi üretme var.

Diyelim ki doktorayı tamamladın ama araştırma olanağın yok. Bu durumda kendini gol atamayan futbolcu gibi düşüneceksin. Hasta tedavi edemeyen doktor gibi veya. İşlevsizsin ve bu nedenle silinip gideceksin.
0
ferenc
(21.06.24)
+ akademiden kovalanmayacaksa zaten bence doktoraya baslama yasi 40 civari olmali o yuzden bence yas problemin yok.

+ hakkiyla yapilan bir doktorayi zaten 5 seneden once bitirmek cok zor, senin part time yapacagini dusunursek tahminim 6-7 sene surecektir. Okul okumaktan kusma noktasinda olan birisinin bu sureci atlatmasi zor.

+ hocayla calismak yok denmis ama ben supervisor olmadan doktora yapan gormedim, hocayla calismadan nasil yuksek yapiliyor anlamis degilim.

+ eger tezini savunmadan once 2-3 tane tier 1 yayin yap(a)mamissan bence senin doktora yok hukmundedir, vakit kaybidir. Bunu da eklemek lazim.

+ maddi katmadeger kaygin sifira yakin olmali, ne kadar cok okul o kadar cok para devri kapanali cok oldu ama bunu ozellikle ortadogu insani hala anlamiyor. Yani kendini tatmin icin gireceksen gir, baska bir kazancin olmayacakmis gibi dusunmen lazim.
0
cooperr
(21.06.24)
kesinlikle arkana bakmadan dön ve kaç bu fikirden.tr de doktora yapmak saçmalıktan başka birşey değil.
0
ashleybon
(21.06.24)
@ferenc,

Öncelikle cevabınız için teşekkürler. Bir noktayı açayım müsaadenizle: Başvuru öncesi şartlardan biri danışman hocadan alınacak kabul mektubuydu (bu belki zaten hep böyledir bilemiyorum) onun için de tezimi yazdığım, hatta makalesini de yayınlamak üzere olduğum alanla alakalı olarak bir hocayla irtibata geçtim. O da yüksek lisans tezimdeki alanın devamı sayılabilecek sahada doktora çalışması yapabileceğimizi söyledi. Ona istinaden de davet mektubu yolladı zaten.

Ne derece önemli bilmiyorum ama danışman olmak için bana tamam diyen hoca benden yaşça küçük. Ancak co-advisor olarak daha tecrübeli bir hoca da sürecin içinde olacak. Yani en azından sözlü kabul aşamasında konuşulan bu diyeyim.

Projede ayak işçisi olma konusu için zaten fazla yaşlı olduğumu ve bu duruma katlanmayacağımı söyleyebilirim. Sonuçta olmazsa olmaz değil. Gerekirse basar giderim diye kendimce hülyalardayım. Ama pratikte de bunun karşılığı böyle olur mu, bunu zaman gösterecek.
0
🌸kuul
(21.06.24)
Valla yap yapma diyemem, cok zor konular ama tez yazmak gercekten cok yipratici bir surec, geri donup baktigimda full time ozel sektor calisirken nasil bir guc gelmis de yapmisim diyorum. Bunu soylemek isterim. Ote yandan icine girince yapiliyor, bir sekilde bitiyor. Bir suru insan gibi yapabilirsiniz yani. Son olarak, anladigim kadariyla isiniz rahat, baslayim hic olmayacak gibiyse birakmak da bir secenek, birakmak illa kotu bir sey olmak zorunda degil, denemeden sizin icin dogru sey olup olmadigini da bilemezsiniz.
0
kassiopeia
(22.06.24)
Son sözümü başta yazayım: Ana amacınız şirketlerde iyi bir iş bulmak değilse ve başladığını bitirmeden de rahat edenlerdenseniz başlayın, devam edip etmeyeceğinize yolda karar verirsiniz.

Standartları yüksek, sağlam bir hocayla çalışacaksanız doktora tezi zorlu bir süreç. İyi bir okuldaysanız ders ve yeterlilik aşamaları da zor geçecek. Paraya dönüşecek bilgi peşindeyseniz birçok derse "ben bunun için burada değilim" diye bakmaya başlayacaksınız. Yani akademik kariyer dışında bir düşünceyle yapacaksanız gereksiz zorlanabilirsiniz.

Olur da doktorayı bitirirseniz birçok şirket için "overqualified" olacağınızı da unutmayın. Yani "bu insan bu işin doktoru, bizim şirket, maaş bunu yakın zamanda tatmin etmemeye başlar, kaçar, hiç bulaşmayalım" deme ihtimalleri çok çok yüksek. Bunu, "hem bu doktoranın benim kariyerimi akademik olarak olmasa bile maddi olarak değiştirme ihtimali" sözünüze cevaben yazdım.

İnsan görmediği şeyi gözünde büyütebilir. Bir de "kendimi bir ömür suçlayacakmışım gibi geliyor" yazmışsınız. Gereksiz zorlanırsanız, hocalardan kazık yerseniz (ki şimdi size çalışma sözü veren hocanın sonrasında cayma ihtimali çok düşük değil), akademik kaypaklıklar midenizi bulandırırsa "aman başladım, dişimi sıkıp bitirivereyim" demeden kaçabilecekseniz başlayıp bir görün, sonra aklınız geldikçe üzülmeyin derim.
0
cosmicstring
(22.06.24)
turkiye'nin en iyi universiteleri bile ilk 500'de degil ki. bu bir sey ifade etmiyor bence. turkiye'deki tirt okullarda bununla zaman kaybetmezdim. akademi ortami zaten les.
0
bohr atom modeli
(22.06.24)
@cosmicstring,

oldukça vurucu ve direkt bam teline basan bir mesaj olmuş hocam çok teşekkür ederim.
0
🌸kuul
(22.06.24)
(1)

Döviz altın işlemi

jepa
Bugün döviz altın alım satımı yapılabilir mi? Altında 110 120 TLlik makas var bu mormal mi. Yoksa pazartesi mi beklenmeli?
Bugün döviz altın alım satımı yapılabilir mi? Altında 110 120 TLlik makas var bu mormal mi. Yoksa pazartesi mi beklenmeli?
0
jepa
(21.06.24)
Altında nerede o kadar makas var? Ben Yapı Kredi mobil uygulamadan baktım mesai saatlerinde 20 tl kadar makas vardı. bu arada altın biraz düştü.
0
santimantal
(21.06.24)
(4)

Göz damlasının son kullanma tarihi geçti, kullanmak ne kadar riskli?

santimantal
Tek kullanımlık tüplerden oluşan birkaç kutu göz damlam var. Son kullanma tarihi geldi. Şimdi bunları bir yıl boyunca kullanabilirim aslında. Ama ilaç meselesi bu, kullanmak riskli olabilir.Yutulan bir ilaç olsa derhâl atardım ama göz damlası olunca belki o kadar önemli değildir diye düşündüm. Risk
Tek kullanımlık tüplerden oluşan birkaç kutu göz damlam var. Son kullanma tarihi geldi. Şimdi bunları bir yıl boyunca kullanabilirim aslında. Ama ilaç meselesi bu, kullanmak riskli olabilir.

Yutulan bir ilaç olsa derhâl atardım ama göz damlası olunca belki o kadar önemli değildir diye düşündüm. Risk büyükse hemen atabilirim. Ne yapsam?
0
santimantal
(10.03.24)
Benim bildiğim göz damlaları genelde açıldıktan 1-2 hafta içinde bitmesi gerekiyor zaten. Üstünde yazıyordu hatta diye hatırlıyorum.
0
pianeta
(10.03.24)
@pianeta, bendeki tüpler tek kullanımlık olduğu için açık kalma sorunu yok. kullanıncaya kadar kapalı oluyorlar zaten.
0
🌸santimantal
(10.03.24)
İki ay önce gözlerinden ameliyat olmuş, bir sürü göz damlasıyla içli dışlı olmuş biri olarak söylüyorum.

Hocam, hap olsa yut gitsin derdim de göz olayı başka bir şeye benzemiyor. Aman diyeyim. At çöpe gitsin.
0
Mirket
(10.03.24)
Ben yanlislikla tarihi gecmis tek tup damlalar kullandim öyle iki kez, gozlerimi yakip acitmisti. Direkt cope atin tarih gectiyse.
0
nic cage
(11.03.24)
(5)

Doktorun yazdığı ilacı ve muadillerini bulamıyorum, ne yapabilirim?

santimantal
Helikobakter pilori için yazılan largopen ilacını ve muadillerini bulamadım.Ne yapabilirim?
Helikobakter pilori için yazılan largopen ilacını ve muadillerini bulamadım.

Ne yapabilirim?
0
santimantal
(25.01.24)
Eczaneler depo ile iletişime geçip ilaç getirtiyorlar, denediniz mi?
0
ruhen hastayim ben
(25.01.24)
Yer neresi? Üçlü paket şeklinde satılıyor o tarz ilaçlar genelde..
0
digits
(26.01.24)
@digits,
yer Ataşehir/Ist. Yanında yazılan başka ilaçlar da var, evet. Onlar mevcut, fakat largopen veya muadili yok.
0
🌸santimantal
(26.01.24)
ataşehirde nasıl olmaz?

ecza depolarını kendiniz arayın.sorun. olmadı üreticisi bilim ilaç ı arayın
0
digits
(26.01.24)
hastaneler bölegesinde florence ve acibadem etrafındaki eczanelere tek tek sorun ben bu şekilde bulmuştum, kimisi piyasada yok diyor diğer eczaneye giriyorsun şansına çıkıyoor.
telefon ile tek tek arayıp sorun ayırttırın. largopende piayasada yoksa ölelim artık ya.
0
eja
(26.01.24)
(9)

Acilen yurt dışına br şey yollamam gerek. Uçak yolcularından nasıl yardım?

santimantal
Havaalanına gidip yolculardan rica edeceğim: Şunu inerken şu kişiye verebilir misin diye.Daha önce benden Diyarbakır'dan İstanbul'a uçarken biri böyle bir şey rica etmişti. Ben de getirmiştim.Sabiha Gökçen den yurt dışına gidecek bir uçağın yolcularından yardım isteyeceğim. Onların beklediği yere gi
Havaalanına gidip yolculardan rica edeceğim: Şunu inerken şu kişiye verebilir misin diye.

Daha önce benden Diyarbakır'dan İstanbul'a uçarken biri böyle bir şey rica etmişti. Ben de getirmiştim.

Sabiha Gökçen den yurt dışına gidecek bir uçağın yolcularından yardım isteyeceğim. Onların beklediği yere gitme iznim olmayacaktır herhalde. O insanları nerede bulabilirim?

Yardım rica etmenin bir usulü var mıdır? Nasıl hareket etmeliyim?
0
santimantal
(01.11.22)
Sürekli seyahat eden birisi olarak, birisi gelip böyle bir ricada bulunsa asla kabul etmezdim. Ülke değiştiriyorsun neticede, adli bir vaka çıkabilir altından diye şüphelenir insanlar. Bence daha iyi bir yol düşünün.
0
but that was just a dream
(01.11.22)
küçük havalimanlarında 1-2 uçak olduğu için kim nereye gidiyor anlamak kolay ama sabiha'da tüm uçuşları aynı kontuardan alıyor firmalar genelde o yüzden işiniz baya zor. zaten insanlar da kolay kolay kabul etmezler tanıdık olmadıktan sonra.

yurt dışı uçuş checkinlerinin yapıldığı yerde dolanıp insanlara sormaktan başka yol gelmedi aklıma. genç, öğrenci birini bulup harçlık niyetine bir miktar teklif etmek işe yarayabilir belki.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(01.11.22)
Check-in sırasına girenlerden rica edebilirsin ama ben olsam ben de kabul etmezdim. Bir tanıdık eskiden (30 sene önce) ufak tefek acil gönderilmesi gerken şeyleri bu şekilde gönderdiğini anlatmıştı.
0
reactionic
(01.11.22)
kontuar sırasında rica edebilirsin ama ben olsam iki sebepten dolayı kabul etmezdim. kimsenin de edeceğini sanmıyorum.

1. polis kontrolünde başıma iş gelebilir. belki bana kokain taşıtıyorsun, durduk yere neden bu riski alayım ki?

2. yurt dışına giderken valizler çantalar genelde ağzına kadar dolu olur. tanımadığım biri için çantamda valizimde yer açamam.
0
sir gawain
(01.11.22)
check-in sırası en mantıklısı ama uluslararası uçuşta kimse öyle bir şeyi kolay kolay kabul etmeyebilir. ben de etmezdim...
0
susannah delgado
(01.11.22)
PTS ile gonderin
0
tahtakafa
(01.11.22)
Azıcık bilinçli olan hiç kimse böyle bir teklifi kabul etmez.
0
roket adam
(01.11.22)
Almamyadan donerken checkin sirasinda biri boyle gelmisti dokuz bavulunu tek tek siradakilere ekletmisti. Hala kabul edenlere sasiyorum. Hayatta kabul etmem buyuk risk.
0
kuzey li
(01.11.22)
Havaalanında ricada bulunduğum 3 veya 4. kişiydi sanırım, kabul etti ve götürdü sağ olsun.
0
🌸santimantal
(11.12.22)
(2)

Helikobakter pylori'den olan gastrit antibiyotikle ne kadar zamanda geçer?

santimantal
Midemde gastrit ve yara vardı.Endoskopide helikobakter pylori çıktı.14 günlük antibiyotik tedavim başladı.Eğer bu tedavi işe yarayacaksa gastritim ne zaman geçer? 14 günün sonunda mı yoksa daha uzun bir zamandan sonra mı?Elimdeki mide koruyucu, Gaviscon şurup gibi ilaçları 14 günden sonra da bitene
Midemde gastrit ve yara vardı.
Endoskopide helikobakter pylori çıktı.
14 günlük antibiyotik tedavim başladı.

Eğer bu tedavi işe yarayacaksa gastritim ne zaman geçer? 14 günün sonunda mı yoksa daha uzun bir zamandan sonra mı?

Elimdeki mide koruyucu, Gaviscon şurup gibi ilaçları 14 günden sonra da bitene kadar kullanmaya devam edeceğim. Bittikten sonra bir süre kullanmayınca ne olduğuna bakıp şikayetim devam ederse tekrar doktora gideceğim.

Yaşayanlar deneyimlerini paylaşırsa çok sevinirim.
0
santimantal
(16.01.22)
Benim de midemde yara vardı. Uzunca süre dikkatli beslendim. Biraz sürdü yani duzelmesi sanirim.

Ama benim asıl sormak istediğim endoskopi korkunclu bir şey mi?
0
abuzer
(16.01.22)
Endoskopiyi bayıltarak yapıyorlar. Bunun için yanınızda bir refakatçi ile gitmeniz yeterli.
Ben refakatçi şartını bilmiyordum. Tek gittim. Bayıltılmadan yaptırdım. Biraz da merak ediyordum nasıl olacak diye.
Tabii ki kötü bir deneyim. Boğazınıza bir şey sokuluyor ve öğürme refleksiyle dışarı atmak istiyor bedeniniz. O mide bulantısına katlanmanız gerekiyor. Nefes alıp ver diyorlar ve bunu yapabilirseniz iyi geliyor. Bazı anlar hortumun içinizde olduğunu ama öğürmediğinizi hissediyorsunuz. Uzun sürmeden tekrar öğürme geliyor. Sona doğru aç midemdeki sıvıyı dışarı attı bedenim.

İşlem birkaç dakika sürdüğü için kısa sürede kurtuluyorsunuz. Ve bir süre, günlerce, etkisi devam ediyor o tuhaf tecrübenin. Bazen hortum içinizdeymiş gibi hissediyorsunuz.

Bu olaydan sonra yabancılık hissettiğim bedenime biraz daha yakın hissetmeye başladım. O hoşuma gitmeyen; iğrendiğim, görmezden geldiğim, bastırdığım gerçekliklere karşı anlayış ve şefkat oluştu içimde.
0
🌸santimantal
(16.01.22)
(3)

Bir söz vardı

prole
Tam olarak aklındakini söylememek, aklından geçen ile dile dökülenin farklı olmasını ifade eden bir atasözü, bir deyim vardı sanki böyle arapça farsça kelimeler içeren... neydi o?
Tam olarak aklındakini söylememek, aklından geçen ile dile dökülenin farklı olmasını ifade eden bir atasözü, bir deyim vardı sanki böyle arapça farsça kelimeler içeren... neydi o?
0
prole
(21.11.21)
merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler, mi?
0
Euxinos
(21.11.21)
dil yanılır doğruyu söyler.
0
santimantal
(21.11.21)
teşbihte hata olmaz.
0
onemoremile
(22.11.21)
(4)

bel-sırt ağrısı için doktor veya simyacı

kaufman
merhaba. yaklaşık iki senedir belimin sağ tarafının kaba et ile buluştuğu noktada bir ağrıdan mustaribim. bu ağrı özellikle ilk sene çok fazla ayakta kaldığımda ve yürüdüğümde akşamçektiren olarak musallat oluyordu, ama gel gör ki özellikle son birkaç aydır arka tarafın yine sağ tarafında sırta sira
merhaba. yaklaşık iki senedir belimin sağ tarafının kaba et ile buluştuğu noktada bir ağrıdan mustaribim. bu ağrı özellikle ilk sene çok fazla ayakta kaldığımda ve yürüdüğümde akşamçektiren olarak musallat oluyordu, ama gel gör ki özellikle son birkaç aydır arka tarafın yine sağ tarafında sırta sirayet edecek şekilde (postürüme dikkat etsem dahi) yarım saatlik bir oturuş sonrası kendini belli ediyor. bunun için henüz bir fizik terapisti görmedim, bel kırmalarıyla meşhur bir tay masözü kaba etimde sorunun kökü zannettiğim yeri bir güzel ovalayıp oradaki düğümlüğü dağıttı ancak kalıcı bir çözüm vermedi haliyle.

özet: istanbul'da bel ağrılarını sadece "dik otur, şu streçi yap" reçetesiyle başından savuşturmayacak konvansiyonel/alternatif/holistik fark etmez çalışan uzman isimlerini istiyorum sizden değerli bel ağrısı ıstırabı akranlarım.
0
kaufman
(13.11.21)
önce MR çektirin ve ne yapılacağına doktor karar versin. fizik tedavi iyi geliyor, 15-20 seans deneyin. nedeni psikolojik de olabilir. meditasyon, yoga iyi gelir.
0
santimantal
(13.11.21)
emin olmak adına hekim kontrolü ardından fonksiyonel antrenman alanında çalışan bir spor hocası.

görmedim, net bir şey diyemem fakat anlatılana göre çok büyük ihtimalle kas kuvvetsizliği sebepli spazmlar sonucu ağrı oluşuyor.
pasif şekilde esnetmek (masaj) geçici çözüm sağlar. kalıcı çözüm içinse o kasın hem kuvvetlendirilmesi hem de aktif plastik olarak esnetilmesi gerekiyor.
maalesef kalıcı çözüm, iki seanslık bir şey değil, yaşam tarzında değişiklikle olacak.
0
d e j i n
(13.11.21)
Masajla geciyorsa hayatinda bir seyleri yanlis yapiyorsundur, kas kendini korumaya aliyor tas gibi hale gelerek.

Tek elde agirlik tasimayi, tek omzunda canta tasimayi birakmalisin. Sandalyede tek tarafa kaykilmamalisin.
Eller bos uzun yuruyusler yapman lazim.

Doktora gidince de benzerlerini soyleyecek.

Eski duyuruculardan compadrito reisin yazisi beni duzeltmisti
eksisozluk.com

Su yaziyi okudum ve 10 senedir tik demedi
0
divit
(13.11.21)
www.youtube.com

bu egzersizleri düzenli uygula
0
orpheus
(13.11.21)
(3)

buzdolabi onerisi

the end of time
merhaba,annemin buzdolabinin buzluk kismi calismiyor, yani iki yildir falan calismiyor da pandemiyi yazlikta gecirdikleri icin onemsememislerdi. simdi eve geri dondu, yeni bir dolap almak sart. piyasadan haberimiz yok, 600 litrenin uzerinde, inox buzdolabi oneriniz var mi? gardrop tipi de olabilir.
merhaba,

annemin buzdolabinin buzluk kismi calismiyor, yani iki yildir falan calismiyor da pandemiyi yazlikta gecirdikleri icin onemsememislerdi. simdi eve geri dondu, yeni bir dolap almak sart.

piyasadan haberimiz yok, 600 litrenin uzerinde, inox buzdolabi oneriniz var mi? gardrop tipi de olabilir. butce 12 bin tl falan saniyorum (belki biraz daha cikilir, her seyin fiyati ucuyor sonucta).

tesekkurler simdiden.
0
the end of time
(13.11.21)
bosch xxl serisi güzel.
0
xrated
(13.11.21)
ben beyaz eşyada arçeliği tercih ediyorum hep. markalar arasında boğulmaktan kurtarıyor beni. sitesinden birini gözüme kestiriyorum, sonra akakçe.den arayıp en ucuzunu internetten alıyorum. hepsinden de gayet memnunum. aynı işi yapıyor tüm markalar.
0
santimantal
(13.11.21)
Profilo aldık biz iki ay önce bosch ile birebir aynı. Eğer aşırı özellikli bir şey almayacaksanız( buz yapma, 10 dkda dondurma çekmecesi vs. ) öneririm. Malzemede aynı servis de aynı fakat fiyat daha uygun. Basic ürünlerde oldukça mantıklı. Uzun süre de taze tutuyor, 20 gün sonra aa bu marulu unutmuşuz diyerek salata yaptık. Tabii air fresh mi ne öyle özelliği olan bir seri büyük ve inox. Muadili bosch’tan 2000 tl ucuzdu eylülde.
0
kullanıcıadımbuolsun
(13.11.21)
(7)

film önerir misiniz

marul hirsizi
türü osu busu önemli değil. önerin.
türü osu busu önemli değil. önerin.
0
marul hirsizi
(07.11.21)
Stranger than fiction
Groundhog day
The fall
0
hedep
(07.11.21)
Der siebente Kontinent (1989)
Den brysomme mannen (2006)
Dogville (2003)
Dear Diary (1994)

Şimdi baktım da hepsinin D harfi ile başlaması komik oldu gerçi:D
0
Amaranta ursula
(07.11.21)
Sahte kabadayi.
0
j r r tolkien hayrani
(07.11.21)
flight 7500
mulholland çıkmazı
gönül yarası
0
santimantal
(07.11.21)
Dry martina
0
baal
(07.11.21)
Le dîner de cons (1998) - www.imdb.com
Ruby & Quentin (2003) - www.imdb.com
100 numaralı adam
Shaun of the Dead (2004) - www.imdb.com
Hot Fuzz (2007) - www.imdb.com
The World's End (2013) - www.imdb.com
0
schopenhauerin kedisi
(08.11.21)
(2)

Microsoft marka ürünüm bozuldu, yetkili servise nasıl ulaşabilirim?

santimantal
İnternetten 0212 370 55 55 no.lu telefonu buldum. Arıyorum, bekletip kapatıyor.Ürünün yanında verilen belgelerde de bir irtibat no.su yok.Kadıköy-Ümraniye civarında direkt gidebileceğim bir yer var mı Microsoft un. Veyahut da başka ne yapabilirim? Nereyi arayabilirim?
İnternetten 0212 370 55 55 no.lu telefonu buldum. Arıyorum, bekletip kapatıyor.
Ürünün yanında verilen belgelerde de bir irtibat no.su yok.

Kadıköy-Ümraniye civarında direkt gidebileceğim bir yer var mı Microsoft un. Veyahut da başka ne yapabilirim? Nereyi arayabilirim?
0
santimantal
(13.10.21)
Ürün nedir?

support.microsoft.com

buradan yönergeleri izleyin. Bir yerde numaranızı bırakın sayfasına ulaşacaksınız. Siz numaranızı yazın, onlar size döner. Tamir edilebilir bir şey değil ise direkt sıfırını yollarlar zaten.
0
himmet dayi
(13.10.21)
Telefonla ulaşmayı başardım: 0850 390 27 77
Garanti süresi dolduğu için yardımcı olamadılar.
Ürün bir fare klavye seti. Kablosuz.
klavye çalışıyor.
Fakat fare çalışmıyor.
İçindeki ışık yanıyor. Pili de yeni. Ama çalışmıyor hiçbir şekilde.
0
🌸santimantal
(13.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.