odtü ve itü inşaat mühendisliği okuyan arkadaşlarım var.arada toplanıp konuşuyoruz.ortak fikir odtü nün daha iyi olduğu.

odtü daha iyi bence. en azından dil konusunda. teknik anlamda odtü ya da itü'nün diğer anadolu üniversitelerinden farkı olduğunu düşünmüyorum.

@rony itü nün %30 olan ingilizcesinin %100 çıkarıldığını biliyorum.

öğrencilerdeki kendi okuluna bok atma ekolünden o. her öğrenci kendi okuluna bok atar.
ikisi arasında karar vermek aslında istanbul mu ankara mı kararını vermek gibi sanki daha çok. şehir fark etmez diyorsan odtü daha iyi bence de ama ikisinde de okumadığımı da belirtiyim. mesela ben olsam itü seçerdim ama :)

itü iyi okuldur. sen bakma yazılanlara. inşaat okuycaksan itü türkiyedeki en iyi 3 okuldan biridir.
odtü'nün eğitimi nasıl tam bilmiyorum. muhtemelen itü kadar iyidir (odtü bu boru mu?) bir de odtü'de sosyal hayat itü'dekine göre daha iyi sanırım.

itü de okuyorum, 3. senem. bölümümü ve fakültemi fazlasıyla seviyorum. kardeşim de 2 yıl sonra sizin gibi bi tercih yapmak zorunda kalacak, şimdiden onu da okuluma yönlendirmeye başladım.
bu arada çevremde itü de okuyup okulunu beğenmeyen kişi yok :)

- En büyük fark: İTÜ İstanbul'da yani her şeyin kalbinde, ODTÜ Ankara'dadır. Bunun farkını "üniversite öğrencisiyim, etkinlik yapacağım, ortamlara akacağım" derken de yaşarsınız, "okurken bir işe gireyim, çalışayım, CV sağlam görünsün" derken de yaşarsınız. ODTÜ'de yerleşke dışına çıkmadan çok güzel şeyler yapabilirsiniz, İTÜ'de yerleşke içinde pek bir numara yoktur ama dışı hayat doludur.

- İnşaat ve makine bölümleri iki üniversitenin de çok iyidir ama İTÜ'de bu bölümler okulun gözbebeğidir, İTÜ'de iki bölüm de bu işin Türkiye'deki ekolüdür.

- İTÜ birçok bölümde %100 İngilizceye geçti. Türkçe bölümleri de şimdilik devam ettiriyor.

istanbul'da yaşadığım için itü daha cazip. odtü uzak, ankara daha soğuk geliyor. yani kampüs içi yaşam elbette vardır da, itü'yü gittim gördüm, hem de istanbuldan çıkmak istemiyorum. Sadece sözlük'teki yazılardan aklımda şüphe vardı, yardımcı olan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum :)

kim lan bu itu'yu kotuleyen itululer?

itu iyidir, guzeldir. hele ki insaat deyince, itu en iyisidir diye biliyorum, en azindan en iyilerdendir.

bi kere üniversiteyi baska sehirde okumak lazım bence o yüzden odtü. itü mühendislik bölümlerinde odtüyle kapısabilecek tek okuldur özellikle insaat makine söz konusuysa.odtü ve itünün teknik acıdan diger üniversitelerden farkı yoktur fln bişiler yazmıslar külliyen yalan. odtü ileride yurt içinde ve dısında önündeki bütün kapıları açar, itü açamaz. kısacası egitim kalitesi olarak belirli bölümlerde çok yakın olsalar da odtü daha iyidir.

"odtü ileride yurt içinde ve dısında önündeki bütün kapıları açar, itü açamaz"

Bu da güzel :)

(bkz: kafan çok güzelmiş canım güle güle kullan)

teknik anlamda 4 yıl boyunca mühendislik adı altında bir ton gereksiz bilgi öğretildiği(civataya gelen kuvvetlerin hesaplanması,zamanla soğuma diyagranmlarının çizilmesi vs.) için harranla itü arasında hiç fark yoktur. tek fark birinin itü birinin harran oluşu ve dil becerisidir.

ayrıca (bkz: kafan çok güzelmiş canım güle güle kullan)

yep

doğrudur

evet

iz layk yu novv!! diye yavşak yavşak kullanılması tavsiye ediliyor!

it's like a sun kısaltmalı kullan ingilizceyi bildiğini düşünsünler :D

hangi tür arıyorsunuz bilmiyorum ama mydonose, pal station felan baya hareketli, güzel çalıyor.

Radyo Fenomen
Virgin Radio

başkasına ihtiyacın olmaz zaten.

Yeni ve kaliteli yayınları veren radyolar mydonose, metro fm ve radyo 5 (yerli yabancı karışık yayın yapıyorlar radyo 5'te) ama bunlar yeterli gelmezse shoutcast ve winamp iş birliği ile .977 The Hitz Channel ya da HOT 108 JAMZ'i dinleyebilirsin..

rosebud +1

sana metro bilem yeter.Virgin de iyidir ama.

pirates of caribbean - he is a pirate
requiem for a dream soundtrack - clint mansell

inci.incisozluk.cc

çok derin bir kaynaktır

daha önce kaç tane converse satmışlar ona da bakılabilir.

satmışlar bayağı.. bazıları sadece spor malzemeleri satıyor. yine de insan inanamıyor.

sahtedir büyük bi ihtimal

eğer elinize geçtiğinde anlyabilecek iseniz sahte mi değil mi diye, kargo gelir gelmez pakedi açın, bakın ve orjinal değilse kabul etmeyin. daha sonra da gittigidiyor üzerinden alımı iptal edin. kaybedecek birşeyiniz yok.

Bir ihtimal amerika'dan getirtiyordur ve üzerine çok az kar payı koyup satıyordur sürümden kazanmak adına.

ehehehe @skywalkeremre, yani kacakci diyorsun :)) benim de aklima gelmedi degil

yalnız bildiğim kadarıyla kargo, imza atmadan açamazsınız diyor. bir kez bende öyle olmuştu. sonra adam kaçar gibi gitmişti. araştırmakta fayda var. olmazsa, sonra bir de kargoyla uğraşırsınız.

ek zımbırtı: ayrıca converse'i bakıp almak gerek. bazen iki tekin önü eşit olmuyor, sağı solu kayık olabiliyor. yapıştırıcı izleri falan. evet ucuz belki ama bunları da düşünmek lazım.

sahtedir. gidip metro grossmarketlerden uygun fiyatlara alabilirsin..

outlet mağazalarını da gezmekde fayda var. bir alana bir bedava kampanyaları olabiliyor. denek getirirseniz 100 liraya 2 adet konserve alabilrsiniz.

%100 sahte. inanma o yorumlara.

real'de bir keresinde orijinalleri 60 lira civariydi, tabi duz siyahti hepsi. ama real'in sahte urun satacagini zannetmiyorum.

realde düz siyah ve düz beyazlar hep 60 lira falan.

yatay geçiş neden düşünmüyorsun ?
ama yok bunlar içinden bir seçenek ise 2. seçenek daha mantıklı. hem bir ihtimal(üniversitesine baglı) geçtigin derslerden muaf olabilirsin bu da sana sene farkını kapatma imkanı verir.
ama tavsiyem hocalara yalvar yakar durumum yok aile v.s v.s yatay geçiş yapacagım de çok fazla dersin yoksa alttan bir güzellik yapar bazıları.

alttan ders yok,hatta ortalamam bayağı yüksek ama öss puanının yakın olması şartından dolayı istediğim okula yatay geçiş yapmam imkansız görünüyor...
2. seçeneğin aklıma yatmasının sebebi ders saydırmak zaten.aynı bölümü okuyacağım için çok faydası olur diye düşünüyorum.
yalnız 2. seçenekte sezemediğim bir sakatlık var gibi geliyor,harcı yatırdıktan sonra hiçbir derse girmesem bile okuldan atılma gibi bir durum sözkonusu olmaz değil mi?

imzalar atılırsa hiçbir sorun olmaz. 2.şık gayet mantıklı geliyor bana da.

seçenek 2 mantıklı hacı.
seve seve olmuyorsa sike sike sever miyim gibi bir seçenek olsa eyiydi..

yanlız söyle bir durum var öss puanı muhabbetide okula göre degişmekte örnek veriyorum
cbü fizikten ege fizige öss puanına bakılmadan geçiş yapıldıgını biliyorum. not ortalamasına göre alıyorlar. onun için bence bir okulu ara geçiş yapmak istedigin durumu detaylıca bir ögren. ayrıca öss ile yerleştiginde dersleri sayacaklar mı onuda bir ögren. bunlar okulların elinde olan konular.
arkadaşlara imza attırman haricinde birde hocalarla konuşman (yalan söylemen) daha mantıklı bir çogu anlayışlı karşılar durumu (bir kaçı çogu dedigme bakma geneli banane diyecektir)

2. seçenekten devam edin. imzalar atılmasa bile sorun olmaz. en fazla devamsızlıktan kalma harfi neyse onu alırsınız. okuldan atılmak gibi bir sorununuz olmaz.

ama imzalar atılır e bazı dersleri de geçerseniz çok daha güzel olur. çünkü öss'de istediğiniz yeri kazanamasanız bile -ki umarım böyle bir şey başınıza gelmez- okula geri döndüğünüzde, kredi sınırlaını zorlayarak ve biraz da yaz okulu yardımıyla sene bile uzatmanıza gerek kalmayabilir.

başarılar.

şöyle söylim bencede 2. seçenek mantıklı yalnız 2. seçeneğin altından kalkabilirsen ne ala ben 1. seçeneğini denedim ve amacıma ulaştım 1 seçenekte öss ye tam konsantre olup puanın daha yüksek gelirken 2. seçenekte daha az zaman ayırıcaksın bu da bence puanını etkilicek gerçi yeni sistemler nası biilmiyorum ama çalışmadan olmıcağını düşünüyorum diyeceğim o ki ben kendime güveniyorum dondurmim imzalarım atılsın össye hazırlanim ama bunun yanında kolay derslerin sınavlarına girerim diyebiliyosan bunun altından kalkabiliirim diyosan ki bu söylendiği kadar kolay olmıcak zorlanıcaksın çok yap tabiki ama 1. seçenekte gayet makul duyurulur. bu arada ben deüyü ağustos ayında dondurdum orda ağustos ayında dondurunca kaydını para veya harç yatırmıyodun okulunun öğrenci işleriyle konuş sizdede wardır die düşünüyorum prosüdürleri tam öğren harç vermek zorunda olmayabilirsin.

acele işe şeytan karışır dememişler boşuna.

10 aylık sözleşme bedeli ödene, vakıf yurduna gidile.

genelde böyle özel yurtlarda kyk ya da vakıf yurdunda kontenjan açığı oluştuğu zaman sıkıntı çıkarmıyorlar.En azından kocaelide öyle.Hatta yurt idaresi kayıt sırasında ancak bu şekilde ayrılırsan parayı ödemezsin demişti.

Yada öyle hatırlıyorum.

ancak ıkna edebılırsenız öyle cozulur bu ıs. yoksa senet ımzalanmıssa catır catır alırlar. bı aılenız falan gorussun yonetımle, belkı ıkna olurlar.

senin yerine yurt aramakta olan birini bulacaksın.abi bak adam getirdim zararın olmayacak o gelecek ben gidecem diye anlatacaksın o zaman hallolur sorun. ya da attıracaksın kendini yurttan.ya da içki falan iç gözlerinin önünde atarlar öyle olunca.

cazgırlık yap( zamanında yaptım ve kazandım)
erkek arkadaşım avukattı onunla gittim :)
avukar tandığın varsa onunla git etkisi yüksek

hiç böyle düşünmemiştim. hemen yarın apaçiliği bırakacağım galiba.

"Normal" derken?
Siz begenmiyorsunuz diye mi kotu birsey oluyor?

gerçekten çok merak ettim. kötü ya da yanlış bir şey olduğuna nereden nasıl karar verdin ki?

benim begenmemle ilgisi yok, apaçi, söz olarak "amele" manasına gelen bir söz.
Ben degil, toplum zaten bu adamlara apaçi diyor.

apaçi bunları kızılderililerle özdeşleştirdigimiz için uydurdugumuz bir laf degil ki.
Biz okuldayken, bizim okulun bahar şenligine gelen, amelelere, "abi apaçiler gelmiş" derdik.

30 yaş bunalımından bi türlü çıkamadı bu eleman.

muhtemelen "rapci, rockci, popcu gibi normal bir akım" dediklerine de yıllar önce senın suan baktıgın sekılde bakılıyordur..

Zamanlar onlar da senın gıbı bakanlar gozunde normal olacak.

şu an şok geçiriyorum, ben sırf ben degil, herkes rahatsız bu durumdan zannediyordum, millet baya baya benimsemiş.

Sözlüge bakın, apaçi başlıgına, başka sitelere bakın.
apaçi "aşşagılamak" için uydurulmuş bir laf.

ilk defa ben söylemiyorum ki.

akım falan da degil, "emo" lar ile dalga geçmiyorum ben burada.

ben burada, varoşta oturdugu halde, üst kültüre özenip, çakma üst baş alıp, saçını abuk subuk yapıp saçmalayan adamlardan bahsediyorum.

tek derdin bu olsun babuş ya sen boşver üst kültürü sana bir şey olmasın. milletin ingilizce konuşamamasına, bilememesine laf atıp türkçe'yi doğru düzgün kullanamamak da bir meziyet tabii.

anormallik, normallik diye bişi yok. kültür, algı, kendini öyle rahat hissetme vs bi sürü şeyle alakası var. atıyorum.. gömleğin yakasını açıp altın kolye takan adam da kendini o şekilde acayip yakışıklı buluyordur, onu öyle beğenen kızlar vardır falan.

dil kısmına gelince. herkes ingilizce bilmek zorunda değil. veya kimse düzgün türkçe konuşmak zorunda da değil. kimse bişi yapmak zorunda değil esasen. geçenlerde burdan biri "panpa" kelimesine uyuz olduğunu yazıyordu mesela. dediğim gibi hepsi zevk meselesi. değişik renk işte. asabi olmayın bu kadar.

Siz beğenmiyorsunuz diye bu yapılanlar kötü olarak algılanamaz. Napıyor insanlar; saçını başını şekle şemale sokuyor, başka ritimde başka şekilde bir dans. Beğenmeyebilirsiniz, estetik bulmayabilirsiniz ama bu türün içine giren insanların kimseye bir zararı var mı? Kimseye bir kötülük yapıyorlar mı? Kendilerince eğleniyor. Rapçilerde aynı, saçları, kıyafetleri, müzikleri, dansları farklı. Kötü diyor muyuz? Beğenmezsek beğenmeyiz olur biter. Bende kolbastıya takmıştım biaralar. Midemi kaldırıyordu resmen. Noldu? Kendilerini öyle ifade ettikleri kafama iyice yerleşti, sonrada kolbastı modası azalarak bitti. Kötü müydü, hayır. Ama estetik bulmuyordum hala aynı şeyi düşünüyorum.

resmen faşizm olur senin böyle düşünmen. aks-i endaz çok güzel açıklamış olayı. sana bana estetik olarak güzel görünmeyebilir ama ne diyebilirsin ki? onların gözünde de sen estetik değilsin. bunu böyle düşmanca bir şekilde söylemen hoş değil.

yav burada adamların danslarına takmıyorum ki ben, apaçilik bir hakaret cümlesi, egitimsiz, kıro ama komik durumda kılık kıyafet giyen insanların lakabı.

ben baştan söylüyorum,
bu rockçılar neden siyah giyiniyor?
bu rapçiler neden bol giyiniyor demiyorum.

apaçi olmak = amele olmak, bakın ekşi sözlüge, bakın başka sitelere.
Apaçilik bir "tarz" degil, bir özenti sonucu zavallılaşmak.

biraz sonra hepimiz apaçiyiz diye yazmaya başlarlarsa şaşma :) ( yazana kadar yazmışlar bile )
bırak takılsın dangalaklar zararları yok en azından
hem apaçi olunmaz apaçi doğulur.
sende daşşak geç eğlenmene bak.

ulan yolda görünce dalga geçip, buraya gelince savunuyorsunuz
(bu söz mesaj olarak geldi bana ve çok dogru evet).

Nedense insanlarımızda sevgi kelebeği olma zorunluluğu gibi bir düşünce var.

Bana gelecek olursak sevmiyorum apaçileri. Günlük hayatta da apaçi kelimesini hakaret olarak kullanıyorum.

Kimse ekonomik, sosyal nedenler demesin. 10 liralık tişörtle, 20-25 liralık kotla gayet de insan gibi giyinilebilir. LCW'de çok da güzel tişörtler, pantolonlar var. İlla ucubik renkler, 88 cepli pantolon giymek zorunda değiller bu insanlar.

Bana faşist de deseniz bu böyle abi. Bu adamları sev-mi-yor-um.

@tamamtamambuldum
çok dogru. Belki de tek "yapıcı ve mantıklı" yazıydı bu başlıga yazılan teşekkür ederim.

Umut Sarıkaya'nın bir karikatüründe veya bir yazısında, bir şekilde türkiye hariç bütün ülkeler, kayboluyor dünyadan, uzay boşlugunda bir tek türkiye kalıyor, güneşin yörüngesinde.

İşte diyor umut o zaman hepimiz, istedigimi şarkıları dinleyip, boşuna radiohead ve nick cave posterleri asmayıp, ne isek o gibi yaşayacagız.

Bu yazdıklarınız aklıma onu getirdi :).

demek ''amele'' olarak tanımlanıyormuş ''apaçi'' kelimesi. size, bu kelimen,n sözlükteki anlamını söyleyerek kavram harcamak istemiyorum. iki kelimelik genel yargı kilişeleriyle bu tür lafları insanlara atfetmek ahmaklığın icadı olan aktivist bir tavır dışında başka bir anlam içermiyor.

modern zamanların en büyük sorunlarından birisi, insanları birtakım değer yargılarıyla eleştirmek. sokakta yürürken ''apaçi''diye tabir ettiğiniz insanları görüp bir eleştiride bulunmak herhalde var oluşunuza dair bir farkındalığa sahip olmamanızdır. şu insanları giyimleriyle, yaşam tarzlarıyla kısacası görünümleriyle eleştirip onlar hakkında yargıda bulunmak hepinizi, tanrı'nın irrasyonel bakış açısı olduğunuzu gösteriyor. bu insanları eleştirenlerden hangisi asırlardır, hadi onu bırakın, yıllardır toprak sahibi, hanginizin milyon dolarlık ve hedonizme kaçan bir yaşam tarzı var. sözü fazla uzatmayacağım. ya, bir durup kendinize bakın ya da bu insanları eleştirmeyi bırakın. size zararı var mı? en azından bu adamlarda sosyal baskı olmaksızın toplumun ne diyeceği umurunda olmayan bu hareketleriyle bu adamlara ''helal olsun'' demeliyiz. yanlış hareketlerini görünce o zaman durup eleştiririz.

@tamamtamambuldum

Abi her şeyi de sosyal çevreye bağlamayın ya. İnsanların sosyal çevresinin biraz dışına bakabilme yetisi yok mu? Aile eğitimi diyorsun belli bir yaştan sonra insanlar ailelerinin onlara gösterdikleri eğitimin farkına varamazlar mı akıl vasıtasıyla. Bir başlık var sözlükte ruh hastası bire yetiştirme rehberi tarzı. Eminim orada çoğu insan kendi tecrübelerini paylaşıyor.

herkes aynı şeyleri klonlanmış şeklilde yapmaktan neden bu kadar hoşnut sorusunu bende sormaktayım.
herkes entel,herkes siyasetçi,herkes apaçi,herkes bilinmez bir farklılaşma kendini farklılaştırma çabası içinde.
sonra soru soruyorlar ‘sıradan bir hayatın varmıdır ?’ diye. kimse sıradan diyemiyor.ya sıradan kelimesini düz mantık anlıyor ve evet ya süper entelim ve çok sıradanım diyor yada milletin klonu değilim gibi düşünerek cevaplıyor ve sıradan bir hayatım var diyor.
peki tam o noktada aslında herkesin diğerlerinden farklılaşma çabası olduğu için herkes sıradan bir hayatım var demiyormu?
işte o vakit yine klon olmaktan kaçamayan insan evladına saygı ve sevgilerimi iletiyorum.

teşekkürler.
kısacası sana katılıyorum.

onlar kendini gerçekten sosyal zümreleri içinde bir tür anarşist gibi görüyor ve apaçiliklerinden bence gurur duyuyorlar. en azından sokaktan gördüklerim çok kendinden emin dolaşıyor, hallerinden memnun gibiler. nasıl ki siyah giyene satanist diyenleri siyah giyenler kaale almadı, o tarz bi havaları var, biz ne olduğumuzu biliyoruz, dalga geçenleri takmıyoruz der gibi.
hatta bunların büyükleri var, takım elbise, lap top, sivri pabuç gezenleri... o abileri gibi olmaya da özeniyorlar sanırım.

ek:sosyal zümre dememin nedeni ekonomik değil, daha çok kültürel. mesela bir alamancı geleneği var. onlarda bu tarz şeyler (giyim, müzik) çok. hatta dünyamızda bir douchebag geleneği var ki bence apaçilere bin basar.

sadece Türkiye'de değil, yurtdışında da çok var bu tip başkalaşma örnekleri. bu bence imkansızlıklardan çok psikolojik bir durum, belki de yerine göre dışlanmışlığın getirdiği bi olay. sonuçta her insan bir aidiyet peşinde bu hayatta; fanatizmin her türlüsü bu yolda gösterilen bir çaba gibi geliyor bana.

bu tip şeyleri söyleyince genelde tepkiler geliyor ama, sahada koşan 11 adam için ben niye adam döveyim/öldüreyim? ya da marka giymeyenlerin aşağılandığı, dalga geçildiği bir yerde insanlar illa ki başka arayışlara/kaçışlara başvururlar.

alın bu da bir yurtdışı versiyonu:
s2.buzzfeed.com
www.diamondthoughts.com
getnloose.com

Hiçbir insan kendi karakterinin sınırları ötesine tırmanamaz.

rapçilik, rockçılık, popçuluk gibi normal bir akım aslına bakarsan, baştan bozuk temele oturtmuşsun argümanlarını.
ha bu -ve benzeri- akımlarla kendilerini tanımlayanlardan ben de pek hazzetmiyorum o ayrı. ama gelip böyle mal gibi yorumlarda da bulunmuyorum sırf hazzetmediğim için.

Bence tarzları seksenlerin modasından çok farklı değil.

(Bilmeyenler için: Saçlarınızı olabildiğince kabartın, erkekseniz bıyık bırakın, kadınsanız koca bir kelebek toka takın. Kazağınızı ya bol kotunuzun içine tıkıştırın ya da üstteyse üstüne koca bir kemer takın, hava sıcaksa yarasa kollu bir bluz giyin, kot çizme olmazsa olmaz ve tabii ki beyaz havlu çorap giyeceksiniz. Sonra sokağa çıkın o şekilde.)

Yaptıkları dans da "brekdans"tan çok farklı değil benim gözümde.

Saçma bir şeyin evrensel olarak kabul edilmesiyle yerel olarak kabul edilmesi arasında çok büyük bir fark yok bence. Evrensel olanın reklamı daha iyi yapılmıştır sadece.

herkesin aylardır aşaladığı,videoların paylaşılıp hahaha hihihi gülündüğü,yolda görünce garip gözlerle bakıldığı apaçiler burada tartışılınca kahraman oldular. ya allah aşkına bırakın bu tavırları bir kerede muhalefet olmayın şu amına kodumun yerinde.

1- belki normal olan durum budur. sadece herkes şikayet etmediğinden farkında değilizdir.
2- ebay den ürün getirip satabilrsiniz
3- okul harcı gibi bir sebepten ötürü paraya ihtiyacın olduğunu söyle.

3. Parayı güzel bir dille iste, teyzen de olsa vermesi lazım. Ben de öğrenciyim sıkıştım v.s de.

bu tiplerin saıyısında bir artış gözlendi son zamanlarda.

türlü türlü dert var işte. ben 27 yaşındayım, 4000 liram yok.
1 - kız arkadaş eninde sonunda olur. sabırlı ol.
2 - 20 yaşında aylık 2000-3000 kazanabileceksen zaten daha ne okul okuyorsun ki. ayrıca aylık 1000 lira öğrenci olarak neyine yetmiyor.
3 - o 500 liraya ihtiyacın mı var hemen? yok. 4000 liran varmış işte. eninde sonunda verir teyzen. vermese de önemli değil. ayda 1000 lira kazanıyorum diyorsun, 500 lira para mı lan?
4 - pazarda limon sat.
5 - illa kendi sınıfından mı kız tavlayacaksın sanki. git bi kulübe falan gir. kız tavlayamasan da sosyal faaliyet olur senin için en azından.
6 - hayat 20 yaşında da 30 yaşında da sıkıcı. boşver, onu öyle kabul et.

sevgili lovelyboy
giderin varsa hepsi de olur.
1-kendime gore birini bulamıyorumdan kastın nedir?hoşlandıgın aktiviteleri yapparken çevreniş daha iyi gözlemlersen senin de nur topu gibi bir sevgilin olabilir.

2-anketorluk.ya da stand gorevlisi olabilirsin.
fiziğine güveniyorsan ve oyunculuk yapabilirim diyorsan ajanslara yazılabilirsin.

3-nasıl bir teyzeymiş o?üniversite okuyan adamın borcu odenmez mi?
iste bence.unutmuştur, ya da geçmişte hesaplaşamadıgınız bir konu vardır ona dayanarak vermiyor olabilir.
ya da bir arkadaşınıza teyzenin numarasını ver.bana borcu var desin arkadaşın ya da bankadan arıyorum vs. kurgulayabilirsiniz bçyle birşey.

4- fatal error

5- hoca ders anlayıyorken bir zekilik yapıp dikkat çekebilirsin.belki bu sayede tanınırsın.sonra da kişiyi seçip hamleni yapabilirsin.

@itsonlyhumannature sen de montla sıç kanka.

özel dersten kazandığın parayı bu yaşta başka alandan kazanamazsın. daha çok özel ders ver.

seni meslektaş olarak kazanabilirsek çok süper olur gibi geliyor.

1- yakışıklıysan kızlar seni bulur. değilsen inek ol, not istemeye gelirler.
2- azla yetinmeyi bil, zira okul bittiğinde 1000 tl ücretle sana avukatlık yaptıracaklar.
3- teyzeni icraya ver. gözünü para bürümüş baya ondan dedim.
4- yarışmalara falan katılsan?
5- 1'E bak.
6- zaten hayatın bi numarası yok. alışmaya çalış.
7- fakültende muhakkak yaşlı amcalar vardır. onlara bakıp haline şükret.

eve girmek istemiyorum neden meslektas olarak çok iyime geliyor dediniz ??
cvblarınız da guzel miş

1- Anladım

2- 1000 tl gelir ne demek lan? 150 tl'lik burs için gözüne uyku girmeyen adamlar tanıyorum. Sizin kazandığınız parayı kazansa başka bir öğrenciye burs verirlerdi. Açgözlülük kötüdür.

3- Aç gözlülük kötüdür.

4- Aç gözlülük kötüdür.

5- Belirli bir yöntemi yok. Senin tarzdakiler genelde içgüdüsel davranıyor. Yaratıcılığınızı kısıtlamak gibi olmasın ama çiftleşme dansından, koku salgılamaya kadar giden bir yelpaze var.

6- "Advenced" olan ingilizcenle üşenmiyorsan (ki üşenecek bir adama da benzemiyorsun, cevvalsin.) çeviri yap. Ek gelir olur.

7- Şimdi o iki yıl nereden baksan ayda 5000 liradan 120 000 lira sermaye kaybı. Senin için daha fazlası değil yani. Bişi olmaz iki yıl geç ölürsün...

8- Olm yapma lan. Öğrenci adamsın bunları düşünüp hayatını sikertme daha 20 yaşında.

20 yaşındasın, ve en büyük idealin zengin olmak.
bir apaçi yetişiyor! çok fena.

her insanın kendince önemli dertleri olduğuna inanıyor ve yaşadığı hayat nasıl olursa olsun, "mutsuzum" veya "derdim var" diyen insana saygı duyuyorum.

ama en azından şu saydıklarının dert olmadığını söyleyebilirim. niye dert olsun abi bunlar? ben senin yazdıklarından yola çıkarak hayatını "güçlü" olarak tanımlarım yahu. belli bir düzenin var ve üstelik hukuk okuyorsun. sevgili bulursun, merak etme. ayrıca ben her gün 500 kişiyle derse girsem okuldan çıkmazdım. o ne lan çok sosyal öyle.

I love you phillip morris

Valentine's Day
Love Actually

i love you man, 500 days of summer.

onun adınaysa onun totoya kaçar.rahat ol.

ttnet in senle hiç işi yok. en fazla arkadaşın yarısını senden almaya uğraşabilir.

keşke modemi de bırakmasaydın ipneye

open dns kullanmama rağmen açılmıyor.

yok açılmıyor.

woothemes ddos saldırısı yemiş - wpcandy.com
tubeify - google tarafından kapattırılmış gibisinden birşeyler gördüm

sonuncusu için birşey bulamadım henüz. neyse sorun bende değilmiş en azından. fazla tesadüfi gelmişti üçünün birden açılmaması, ama olabiliyormuş demek

şununla ilgili olabileceğini düşünüyorum
(git: 201587)
yahoyt.com

ne projesi olduğu önemli tabi.

projenın amacı,maliyetlendirme,hedef kitlesi gibi grafik şema ile anlatan bir web sitesi işte...

ms project programı gibi programlar var ama..belki daha basitini bulabilirsin

sabah erken çektirirsen öğleden sonraya çıkar.
öğleden sonra çektirirsen bir gün sonra alırsın.

Teşekkürler Rony.

izlemediyseniz eyvah eyvah bayağı komik..

pineapple express
superbad
scott pilgrim de iyiydi.

Kafa dağıtıcı: Role Models.

the hangover asdjkl

zombieland

The Hangover

felekten bir gece adlı vegasta geçen bir film var, anırarak gülmelik.

Shaun of dead
Liar Liar ve hatta Jim Carrey'nin tüm filmleri :)
Toy Story 1-2-3

Çocuk istismarını protesto amaçlıymış. Sözlükte okumuştum. Daha sıçramadı bizim oralara.

www.eksisozluk.com

an itibariyle erkeklerin profil fotoları da değişmeye başlamıştır :)

kadınların garip protestolarından biri. daha önce de sutyen renkleri falan yazılıyordu, neymiş efendim göğüs kanserine dikkat çekilecekmiş. ne olacağını sanıyorlar onu anlamıyorum. hayır yani çocuk istismarcısı bir eleman bunu görüp tövbe mi edecek ya da insanlar çocuk istismarına karşı daha mı duyarlı olacak? internet kahramanlığı işte. götünü kaldırıp bir bok yapacağına facebookta profil resmini değiştirince bir bok değişecek sanki. cidden anlamsız.

İnsanların bir şeyleri değiştirmesi için tek yol sokağa çıkmaları değildir... Dünyada ve bilhassa Türkiye'de bu tür bir istismarın boyutlarından habersiz milyonlarca insan var. (Hani belki tanırsınız tek tip, çöp öğütücüsü misali yaşayan yeni yetme evlatlar, efendime söyleyeyim sosyal medya dışında sosyallik nedir bilmeyen zat-ı şahaneler gibi) Amaç,etki gücü tartışılır bir ileti vasıtasıyla en azından "Böyle bir şey de varmış!" dedirtebilmek birilerine.
Kimse aktivist olduğunu iddia etmiyor bildiğim kadarıyla... Arkadaşlar da belirtmiş "dikkat çekmek" de bir harekete geçme biçimidir.

bozuk

what dreams may come

the diving bell and the butterfly

Big Fish (2003)
Oldboy (2003)
El Secreto de sus Ojos (2009)

abim evin tek çocuğu

adams aebler
I'm a cyborg, but that's ok

pan's labyrinth
der baader meinhof komplex
im juli
oldboy
leaving las vegas
rec

www.webtrafficagents.com

az diyor burası :)

yok gelmedi daha belgeler.bu hafta gelir sanırım. bu hafta gelmesse panik yapılmalı ve ösym bürosuna gidilmeli. ama şimdilik sakin olunabilir

son hafta gelir, gelmese bile son 1 güne kadar ösym bürosundan 2 tl karşılığında çıkartabilirsiniz..

sınav sabahı bile ösym bürosundan sınav giriş belgesi çıkartabilirsin.

kaynak:ben

gelmedi benimde

www.eksiduyuru.com

nüfus cüzdanı ve sınav giriş belgesi dışında herşey yasak.

ege üniversitesi tekstil mühendisliğinde girmiştim, girişte güvenlik kabini olduğu için bütün telefonlara etiket yapıştırıp numaralandırarak alıyorlardı. girişte güvenlik varsa muhtemelen bırakabilirsiniz.

telefonla gelmeyin yazıyor sınav kağıdında kocaman. bu sefer de skandal olmasın diye telefon götürenlerin telefonlarını çöpe atmasınlar?

valla insanların alyanslarını, araba anahtarlarını bile almadılar çoğu sınava giremeden geri döndü. risk almayın bence.

bazı sınav merkezlerinin girişinde bulunan kulübede emanet alabiliyorlar. ama siz götürmeyin bence her ihtimale karşı.

valla ya biriyle gidip kimliğiniz dışındaki tüm eşyaları verin ya da hiç almayın. şu kopya olayıncan sonra işi baya sıktılar malum selpak bile alamıyosunuz yanınıza çoğu yerde

blue mountain state
how not to live your life

it is always sunny in philadelphia

(bkz: coupling) (uk olan)
eglenceli. kisa bolumler. ve sezon bolumleri de kisa. 4 sezon.

misler gibi. olsa da yesem su an

office tabii ki

black books (30 dk)
bored to death

kesinlikle coupling.

little britain 40 dk da olabilir bilmiyorum şimdi.

office+1

the it crowd

meshur olmasin derken kime gore meshur? ornegin cogu kisi the it crowd'u bilmez ama bilmesi gereken herkes bilir. ayrica super dizidir hafiz.

spaced

better with you
melissa and joey
modern family

spaced +1

psychoville

the big c

louie, 30 rock, parks and recreation, extras

cougar town

(bkz: entourage)

yukarıdaki arkadaslara katılıyorum kesinlikle blue mountain state ve coupling

Dr.house güzel bi dizi

the big bang theory

(bkz: outsourced)

"ee kem küm naber"

yaz..bi çok zamn işe yaramıştır:D

Mesaj yok hacı, mesaj yok. Olacağı varsa da olmaz o işin.

Direkt gidip konuşmalısın.

mesaj atma yüzüne söyle ne söyleyeceksen.ters teper öbür türlü.

mesajla başlamanın kötü bi tarafı yok. sadece özgüven eksikliği olduğunu gösterir.:) mesajın içeriği buluşmak için yer istemek olmalı. hem açılmak eskide kaldı, kızı bi sergiye bi oyuna falan götür. o zaman olur bişeyler.

acı yok, kazanç yok hacı..
no mesaj no email ...

Başka fikirler? Çoğunluk mesajı boşverip gidip konuşmam konusunda hemfikir heralde

yüz yüze konuş. no message, no sms.

kizlarin en cok hosuna giden sey erkegin acilim yaparken karsisinda utanip sikilip 2 lafi bir araya getirememesidir. kendilerini onemli hissederler. o yuzden mesaj yok. yuz yuze.

evet yüz yüze olmalı.

Yüzyüze konuşurken sıçarsan geri dönüşün olmaz ama tatlı modeline bağlayabilen cins erkeğim diyorsan konuş ama benim gibi megatron tarzı ses tonun falan varsa mesaj daha garantidir mesajı at gitsin artık o düşünsün,hatta tiyatroya bilet aldım gidelim mi tandansıyla oyun öncesi çay kaehve içerken açılabilirsin derim ben.

kesinlikle doğrudan söyle. yazılı ortamda da sözelde de kabız(sana özel birşey değil bu durumda gayet normal bence) bir diyalog yada monolog olacak yırtık bir tip değilsen. yırtık olsan bize sormazdın:) o adrenalin hissedilecek kaçarı yok. ne kadar abuk da geçse konuşma, cesaret ve güvenden bir artı bi bişeyler falan olur.

sen daha burda mısın dostum? (bkz: abi seviyosan git konuş bence)

Başka adam gibi fikri olan?

ben pek anlamam yine bu işlerden fakat bence, yemeğe davet edebilirsin hem niyetin anlaşılır hem de kız kabul etmezse fazla üzülmezsin. yani 2 saat uğraşıp çok sevdim ben seni diye kascağına bi yemeğe davet et. evet ya da hayır desin :)

seinfeld, en havadan sudan olaylara büyük ciddiyetle yaklaşıp komaya sokar.ikincisi how i met your mother vs friends savaşları vardı sözlükte, 10 sezon izle izle bitmez (friends döver)

nasıl olsa birisi yazacak : (bkz: friends)

(bkz: coupling) son sezonu hariç efsane bir dizidir.

two and a half men

The Big Bang Theory, IT Crowds, How Not To Live Your Life.

friends +1

bir de black books ve the IT crowd çokça güldürür eğlendirir..

himym friends çakması zaten.

scrubs candır.

tam benzeri diyorsan friends. coupling de benzer ama friends tam karşılığıdır. kopartır, bitirir adamı, yerlerde süründürür.
eğer ikisini de yalayıp yutarsan :
joey ile barney, ted ile ross , rachel ile robin , chandler ile marshall benzerliğine zaten dikkat edeceksindir.

friends ve coupling format aynı 3ü erkek 3ü kız toplam 6 arkadaş ve takıldıkları rutin bir mekan aralarındaki ilişkiler.

biraz farklı ama bence hepsinden daha iyi olanı ise two and a half men.

friends'i bastan sona izle oturup. sonunda himym'i ortalama ustu buldugunu hatirlayinca miden kalkacak biraz. :)

peki friends'i son sezondan başlayıp mı izlesem sizce yoksa ilkinden mi? himym'i sondan geriye doğru izledim mesela, ilk sezonlar biraz açıklayıcı olmak zorunda oldukları için sıkıcı olabiliyor gibi.

valla en baştan izleyin derim ben.. bende şu an sezon olarak 1, 2, 3 ve 4'ün tamamı var. eğer indirmeye üşenirseniz bir şekilde ulaştırabilirim size dvd'lere çekip..

friendsin ilk bi kaç bölümüne bakmıştım da espriler biraz bayat gelmişti. yani zamanına göre iyi ama himym dan sonra kesmedi. ama burdaki yorumları okuyunca şüphe ettim yine. iyi mi hakikaten bu dizi bu kadar yahu?

ilk sezonu bir şekilde geçir, friends'den kopamayacaksın :)

(bkz: slash)

colin farrell

lily allen

eddie van halen

beyaz

teoman heralde. tipi öyle gösteriyor.

nejat işler

ben

tom waits

kesinlikle okan bayülgen

forgetting sarah marshall

you've got mail.

i love you man

love actually
the ugly truth
the proposal

dan in real life
she's out of my leauge

4.2.2.1
4.2.2.2
kolay gelsin:D

dns yi değiştirdikten sonra dns cache den dolayı yeni dns tam olarak çalışmayacaktır.
komut satırına ipconfig /flushdns yazmalısınız. veya oturumu yeniden başlatın.

evdeki diğer bilgisayar açıyor bu açmıyor, dns ayarları aynı, host dosyaları aynı, hatta modelleri bile aynı. o 208 ile de açıyor. çıldırıcam resmen. ah bu ilkel hayvani güdülerim, onları beslemezsem şu koca evrende tamamen yalnız kalacağım diye korkuyorum. lütfen yardım edin : )

çok teşekkürler, hemmen deniyorum

google'a beeg yaz. sol tarafta herşey,daha fazla diye devam eden sütunda en altta daha fazla araca tıkla. en alltaki çevrilmiş yabancı dilde sayfalara tıkla. Beeg.5-60 dk arası uzun... diye devam eden siteye tıkla. daha iyisi yok.

beeg süpermiş hakkaten, yardımlara da teşekkürler. sonra bakarım artık ama olmadı. hatta ccleaner ile dns önbelleğini bile silmiştim restart öncesi. herneyse ben kaçar :)

(bkz: makat)

DNS:
205.171.3.65
205.171.2.65

Vekil Sunucu:
go.navige.com

DNS'de açmama gibi bir sorun olacağını sanmıyorum ama açmama gibi bir hata yaparsa yanına kardeşi vekil sunucuyu da eklersen amacına ulaşabilirsin :)

Not: Bu DNS adresleri yurtdışı çıkışları kapalıyken bile sorunsuz bir şekilde çalışıyordu..

bence bulamazsın.

sallama yoluyla? [email protected] [email protected], yahoo.com vb şeklinde..

facebook?

facebook'ta ara, belki e-mail adresi görülebilirdir.

google'da ad ve soyad şeklinde arat. ancak tırnak içerisine al "Ad Soyad" gibi yani bitişik arasın. sonra onun yanına "hotmail.com" arattır, "gmail.com" yaz arattır. dene böyle işte. eğer aradığın kişi public bir yerde mail adresini yazmışsa çıkabilir. google'da aramaya yazacağın şey şöyle olacak: "Mehmet Sasassas" "hotmail.com"

www.kgbpeople.com
www.isearch.com
people.yahoo.com
email.iaf.net
www.ehow.com

facebookta çok aradım ama bulamadım .. sallama yolunuda denedim bütün mailler bana geri döndü :)bir google yöntemini denemedim

herkesin bir mail adresi olacak diye bir şey yok.

pipl.com yardimci olabilir...uye oldugu sosyal siteleri bulup e mailine ulasirsiiz belki

bide herkes ad soyadla mail almıyor.

örnek : ben.

Evet sonunda ulaştım amacıma :)çok teşekkür ederim verdiginiz bilgilere buldum bile :) mail yoluyla deqil ama sosyal sitelerden buldum yeterliydi :=)

3 tl

Az degil mi? :D Yani internetten yapmicam. Bankaya gidip yatiricam.

bankamatikten yatırabilirsin. kartsız işlem diyeceksin gerisini anlatıyor zaten makine. 3tl de işlem ücreti kesiyor.

internetten yapma imkanınız varsa 40 lirayı kendi hesabınıza yatırın. oradan da iş bankası'na eft yapın.

garanti internet şubesinden yapabiliyorsnz. firefox'a user agent switcher eklentisini yükleyip, wap.garanti.com.tr adresi üzerinden işlem ücreti ödemeden eft yapabilirsiniz.

kartsız işleme geleceksin bankamatikte tc kimlik no ve cep numaranı istiyor... yatıracağın miktarı veriyorsun senden 40 tl alıyor karşı tarafa 37 tl geçiyor..

profesyonel bilgim yok ama tahminim şu;

eğer su henüz içilmişse; evet 71 çıkabilir gibi. Ama kana karışma durumunda yoğunluğu değişeceği için tam 71 çıkmayacağını düşünüyorum. Aynı durum işemede de geçerli. İdrarın yoğunluğu da sudan farklıdır sanırım. Bu da sonucu etkileyecektir.

Ya da ben komple yanlış düşünüyorum :/

öncelikle 1 kilogram 1 litreye eşit midir sorusunu sormak lazım. bu konuyu aydınlatmışlar donanımhaberde.

Density of water at 1 atm (101.325 kPa, 14.7 psi)
(little or no difference at 100 kPa) Temperature Density
Celsius Fahrenheit kg/m³
0 °C==999.83952
3.98 °C ==999.9720
15 °C ==999.0996
16 2/3 °C ==998.8322
20 °C ==998.2041
25 °C ==997.0449

Tam 1 kg etmez ama yuvarlak 1 kg olarak sayılabilir.Çünkü tabloda olduğu gibi yoğunluk 1'e çok yakın.Tabi bu değerler SAF SU için geçerli

yani evet 70 kilogram olan bir kişi 1 litre su içerse 71 kilogram olur.

1 litre suyu petşişeyle tartıya koyarsan yaklaşık 1 kg çıkar. Kaldırırsan 1 kg eksilir, evet.

basküle çık kilona bak. sonra eline 1 litrelik dolu su şişesi al. baskül 1 kilo fazla gösterir di mi? ha elinde, ha midende fark etmez. kana falan karışsa da tam suyu içer içmez inanılmaz bir şekilde terlemediysek ya da burnumuzdan devasa bir tatak çıkarmadıkysak 1 kilo artarsın.

kutlenin korunumu yasasi deniyor buna :)

1 litre su icildiginde icildikten hemen sonra vucut onun bir miktarini buharlastirabilir. geri kalan aynen tartida gorunur.

kisaca giren = cikan

bu konuda çok deneme yaptım. aynen öyle çıkıyor. Hatta tuvaletten önce sonra kendimin darasını bile aldığım 150gr üretim yapmışım

@aşksız prens; duştan ziyade, terli-ıslak tişörtleri çıkartıp, kuru elbiseler girdiğiniz için hafiflemişsinizdir.
duşta 1 kilo terlenmez, hamam veya sauna olsa belki.

üretimleri sekteye uğrayabilir, fabrikaları ya da merkezleri bombalanabilir.

başka şeyler üretmeye başlayabilir.
Ama güney Kore yine her zaman ki gibi alttan alacak.

basta telefn olmak uzere tv ve monıtor fiyatları patlar oyle boyle degil hemde. buna ssd, ram, sd kart, ekran kartı, ustunde nand bellek tasıyan her sikim de dahil edebiliriz.

ha samsung un nukleer enerjı işleri de vardı hatırladıgım kadarı, o kısımda ck buyuk işler basaraiblir.

savaş durumunda en son hastaneler kapanır ondan önce de fabrikalar üretimi durdurur. o dereceye kadar savaşın ilerleyeceğini sanmıyorum.

btjunkie
piratebay

demonoid
zamunda
torrentleech

(bkz: turk torrent siteleri)

the since işaretler filminde (mel gibson'ın oynadığı) birçok yemek yeme ve yemek duası sahneleri vardı..

duvara karşı/ yine mi çiçek yemek hazırlama sahnesi

ferzan özpetek'in neredeyse tüm filmleri.

babette’in şöleni.

soul kitchen

existenz'deki yemek sahnesi derdim ama pek de iç açıcı olmayabilir :)

edit: harry potter'ın eski önceki filmlerinden birinde şölen vardı, o olabilir.
bence eski türk filmlerindeki tavuklu yemek sahneleri daha güzel. sezercik falan..
ferzan özpetek denmiş; bir ömür yetmez'de çok net 2 yemek sahnesi var. biri müzikli eğlenmeli, diğeri de dağ evinde.

yüzüklerin efendisi üçüncü film, denethor'un yemek yeme sahnesi.

ekmek, nimet dedik, filmlere gel :)

benim için budur:
alkislarlayasiyorum.com

Tampopo

www.imdb.com

Yemek fetişi üzerine yapılmış kült bir film.

viridiana'daki last supper sahnesi olabilir belki. ekmek ne kadar ön plandaydı şu anda hatırlayamıyorum yalnız.

andy warhol eating burger de külttür

perihan savaş ve sezecik okullu bi filmde oynuyodu. orda hatunun bir yeme sahnesi vardı ki off off. fasulye yiyordu ama nasıl var ya.

editt: bol kepçenin paylaştığı video işte!! budur!

www.youtube.com
(bkz: Köyden indim şehire )

Rezervuar Köpekleri...
Biraz uzunca bir sahne ama diyaloglar müthiş.
Bir de Erol Taş'ın yemek yeme sahneleri vardır ki birçok filminde bulabilirsin. Hele o butları götürüşü ve üzüm salkımlarını havaya kaldırıp alttan yemeye başlaması unutulmazdır.

benim bu yemek yeme sahnelerine karşı bir hassasiyetim var. :) aklıma geldiği kadarıyla (ayrıca denethor'un yemek yeme sahnesine bir artı koyayım en baştan)

haluk bilginer'in masumiyet'te çorba içişi
mr. and mrs. smith filminde brad pitt'in eti uzun uzun çiğneyişi
the bad, the good and the ugly filminde the ugly'nin the bad tarafından dövüldüğü sahne öncesinde the ugly'nin içinde sebzeler olan değişik bir yemeği büyük bir iştahla yemesi.

gerçi ne kadar uygundur ama chaplin'in de the gold rush filmindeki postalı yeme sahnesi, ne bileyim bağcıklarını falan makarna gibi yemesi güzeldir.

Beetlejuice'taki yemek sahnesi de efsanedir nazarımda.

tortilla soup'da epey bir yemek sahnesi vardı ama ekmek durumunu hatırlamıyorum. şu başlık işe yarayabilir sanki

(bkz: en iyi yemekli filmler)

beter böcek2in yemek sahnesi iyiydi.:)

bi de travis'in sing klibi var.

Kuzuların Sessizliği 2 :-))) beyin yeme sahnesi

alkislarlayasiyorum.com

bende onarılmaz yaralar açmıştı ama kendin istedin!!!

(www.vidivodo.com

burada can alıcı kısmı var)

(bkz: 4 luni 3 saptamani si 2 zile)

iki önemli yemek sahnesi var. biri ortalarda, biri final sahnesi.

Nasıl yazılmamış hayret ettim. Godfather 1-2'deki sofra sahneleri herhalde sinema tarihine geçmiştir.

law abiding citizen-gerrard butler'ın biftek yemesi

alkislarlayasiyorum.com

hiç düşünmeden...

lorenzo's oil - spagetti yeme sahnesi
masumiyet - çorba sahnesi :)

amerikan güzeli, yemekte tartışma sahnesi

hans landa'nın tatlı yeme sahnesi de çok iyiedir şimdi aklıma geldi.

benimde tuzum olsun. death proof'ta kızlar yemek yerken kamera etraflarında turlarken kızların dışarı çıkarken yanlarında bıçak taşımalarıyla ilgili bi muhabbet dönüyordu.

scooter watertight

(bkz: mekap)

normalde hiç tarzım olmamasına rağmen, CAT aldım kendime ve gideceğim yere kadar onlarla gidip değiştiriyorum topuklularımla. tavsiye ederim...

bi kere bot için çok kibar model tercih ettiğiniz vakit illaki su dayanımı ya da sıcak tutma gibi unsurlardan ödün vereceksiniz.
bu noktada bilindik markaları tercih etmek iyi olabilir ama bir yandan da bu konuda uzmanlaşmış markaları seçmek daha doğrusu olacaktır.
bir kere adidas, nike gibi spor ayakkabı markalarını unutun.
hi-tech'in klasik sayılabilecek "magnum" modeli var, bayanlar sıkça tercih eder.
sonra boreal'in güzel modelleri vardır, klasik giyime uygun.
yurtdışndan sipariş ederim gelir derseniz tek kelime ile "belleville" alın derim.

peki hangi özellikler olacak?
bir kere ayağınız üşüyorsa thinsulate olması gerek içinde, sonra su geçirmezlik ve ayak terlemesinden ötürü oluşan ayak nemlenmesini engellemek içn mutlaka gore-tex olmalı.

eğer yoksa da water-proof olabilir ama onda da marka çok önemli. söylerseniz size su geçirmezliği olup olmadığını söyleyebilirim.

rubber duck
shop.rubberduckbrand.com

boynerlerde mevcut.

bilumum pixar filmleri, dreamworks'ü meh'tir ama how to train your dragon iyiydi son dönemden.

7 yaşında 15 yaşında ve sen de 20'li yaşlardasın muhtemelen? bu üç nesle hitap eden film.
wall e olabilir cars olabilir.

buz devri falan izlemiştir bunlar. yoksa onlar iyi giderdi. animasyona sar abi.

up geliyor aklıma benimde. shrek ya da.

hepsini ben izledim ya :(

monster house?

(bkz: a christmas carol)

anime olmaz mı? totoro, ponyo falan? miyazaki amcanın eserlerinden?

saftirik diye bir film vardı. bizim ufaklıklar sevmişti. sizde seversiniz kuvvetle muhtemel.

madagaskar

Ratatuy

geç kalmadıysam eğer;
pıtırcık (le petit nicolas)
adına ve fransız filmi olduğuna bakma, güzel bi film

www.sinemalar.com

3 4 shot tekila aynı kafayı yapar. tekila derim.

4-5 duble rakı
3 bira üzerine tekila shot
4 kadeh kırmızı şarap

her bira içine bir tek votka katmak?

ne içerseniz içinde alakasız içkileri sakın karıştırmayın ertesi güne feci yapar.

50 lik birayı adamdan sayan adamın tekilaya filan girmesi tehlikeli bence. kusma riski yüksek. geçiş için en iyisi şarap şu durumda. 3-4 kadeh yeter. içimi de kolay, zevkli...

kendini iyi gelistirmis bir bilgisayar muhendisinin nereden mezun oldugu pek sallanmiyor acikcasi. tecrubeleri, bilgi ve becerilerine gore cok saglam is bulabilirsin

kusura bakma ama sert bir söylem geliyor senin için; saçmalıyorsun. yıllarımı yazılım sektörüne verdim. bu sektörde iyi olduğumu da düşünüyorum. fakat "ilgili bölümlerden mezun" olmadığım için işbaşvurusu yapma şansım bile yok. iş aramıyorum zaten, iş olanakları çok fazla; çok iyi bir işimde var. fakat ben kendi geleceğimden endişe ediyorum da sana noluyor? ilgili bölümden mezun olmak yeter, yeter ki kendini geliştir. bol parantezler.

odtü itü boğaziçinde okuamayan her öğrencide bulunan 'etiketimiz yok lan bizim ühüüü' sendromuyla karşı karşıyasınız. sakin olun. sizin de dediğiniz gibi kendinizi geliştirin. gerisini sittir edin.

arkadaslara katiliyorum ki daha etkili olsun.

acikcasi yersizce olusmus bir kaygi degi; diplomanin hic bir onemi yok. lise mezunu olmasan bile kendini gelistirdiysen-ki bu cok yavana atiliyor, hic de kolay degil. ozellikle bizim gibi ulkelerde, yazilim muhendisligini hala "yahu ne var 2 tusa basiyorlar oturduklari yerden; yapsin iste bu C++/C#/Java/Objective-C/Python/vs.i bi arada" diye gorup, calisanin supermen olmasini bekleyen firmalar oldugu icin mezunlarin isi zor. Ha eger, isin uslubunu bilen bir firmaya gidip, sana kaldirabilecegin kadar gorev verirlerse o zaman biraz para kazanabilirsin {3bin-4bin lira}. Hatta gecen bir friendfeed is ilaninda senior +5 yil deneyimli, Java Programcisina 3bin lira maas veriyorlardi. He eger kendini gelistirmezsen ve mezun oldugunda hemen hemen her aksam hakim oldugun bolum ile ilgili gelismeleri takip etmezsen o diplomanin hic bir onemi yok; issizsin. Kocaeli Bilgisayar Muhendisliginden bir arkadas piyasa sartlarini gorunce, Emniyet Mudurlugu'nun Bilgi Islem Departmanina kapagi zor atmisti. Baska birisi de, baba meslegi olan kivi satmaya yonelmisti. Tabi bunlar biraz kotumser tablo-ama aklinda bulunmasi gereken tablodur. Benzer olarak, SSG Universite Mezunu degil ama koca eksisozlugu yapti-cunku adam nerdeyse, bilgisayar ile yatip kalkiyor ve bir de zamanlamasi dogruydu, vs. Kisaca, o bolumu bitirsen de bitirmesen de, kendini gelistirdiysen/ hep gelistirecek isen ekmek var. Gelistirmez isen diplomanin bir degeri de olmadigindan, issizsin; cunku lise mezunu senden biraz daha bilgili birisi senin isini yapacaktir. Ama diplomanin onemli oldugu mesleklerde surekli kendini gelistirme, kaygin yok; cunku adamlarin meslegi hem gorece stabil, hem de diploma sahipleri disinda kimse o meslekleri yapamaz. Hukukcu hukuk fakultesini bitirmeli, Doktor Tip fakultesini; vs. vs. Yazilimcinin ise mezun olmasina gerek yok: bak mesela bu cocuk 12 yasinda ve google'da konferans veriyor www.youtube.com ve senin ondan daha nitelikli olman cok dusuk bir ihtimaldir; cunku cocuk 24 saat pc basinda adeta. surda da Turkiye'deki kimi bilinen internet firmalarinin gelirleri var: friendfeed.com
Mesela, webrazzi ayda 50k kazanmis-ki cok meshurdur, techcrunch'un turkiye subesi diye bilinir-. Bu parayi, bizim sokaktaki eczacilar da asagi yukari kazanabiliyorlar ayda. [tamam buradaki eczaci 40k kar sagliyordu.] Sunu da eklemekte fayda var; coderlik para kazanmak icin yapilacak meslek degildir; keyif almak icindir. Eger programlamadan keyif aliyorsan, seni baska hic bir meslek tatmin etmez-ucreti ne olursa olsun-; ve keyif aldigin icin de para kazanabilirsin. Ama para kazanmak icin bu meslegi sectiysen, bilmen gerekir ki seninle ayni yolu kateden nice diplomali/diplomasiz rakibin var. Yukarida yazdigim sebeplerden dolayi, bilgisayar muhendisleri UK'de en fazla issiz cikaran bolumdur:

www.bbc.co.uk

zaten populerligi de azalmaktadir:

www.google.com&cmpt=q

Biraz karamsar oldu ama ben gercekci olmak istemistim sadece; cogunlugun kanitsiz iddialarinin aksine. Bu kadar kotumser konustuktan sonra su arkadasin soyledigine de kulak vermeni tavsiye ederim: www.eksisozluk.com Bol sans.

gidip bir sanayiye sorsanız daha güzel cevaplar alabilirsiniz.

onu sanayide hallederler ama iz kalır tabi sadece ses vs kalmaz.

merak etme, halledilebiliyor.

www.ars.gen.tr

enya-only time

fizy.com

hattın başka bir isme geçrilmesi diye bir şey yok diye biliyorum. siz kapatacaksınız arkaadşınız yeniden kendi adına açtıracak. 2 yıl önce de aynı olayı yaşadım oradan biliyorum. belki değişmiştir sistem?

evet böyle bir şey mümkün. 1 ay önce üst komşuma ait olan interneti kendi üstüme aldım. arkadaşınızla beraber gidip başvurmanız gerekiyor. birkaç imza atıldıktan sonra 12 saat içerisinde filan açıyorlar interneti.

benim bildiğim kadarıyla aynı mal mülk devri gibi işliyor. (hatta hattın miras kalma durumuda oluyor). telekomdan bilgi alın bence

edit: mal mülk devri gibi derken notere gitmen lazım falan demiyorum. telekomda hallederler fakat sözleşme, evrak falan imzalatırlar

peki adres meselesi? yani adres kaydını taşımış olması gerekiyor mu arkadaşın?

hayır. 1 ay önce bağlattım ttnet adsl telefon da bağlattım mecburen. ama superonline da öyle bir zorunluluk yok.

1 kasım'dan itibaren öyle olacak deniliyordu ama ben ttnet'in pek takacağını sanmıyorum. bu konuda açılıp kazanılan, örnek gösterilebilecek davalar mevcut. fakat siz hakkınızı arama yoluna gitmediğiniz sürece ttnet size böyle bir imkan sunmayacaktır.

www.memurrehberi.com

kağıt üzerinde çıktı ancak fiziksel alt yapısı mevcut değil beklemeye devam

hokkabazi kesin izle izlemediysen.

Yumurta- Süt- Bal
Başka Dilde Aşk
Hayat Var
Kosmos
Üç Maymun

sinyora enrica ile italyan olmak
gişe memuru
kosmos +1
dilber'in sekiz günü

*kara köpekler havlarken
*bornova bornova
*sis ve gece
*kolay para
*son ders
*kader
*9

9 u nerde buluyoruz?
Bulursan Ara'yı da izle.
Bence de Hokkabaz.
Tarihi tutmuyor ama Her Şey Çok Güzel Olacak.

devrim arabaları..

Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak
Tarzı seni açarsa (bu ne deme ihtimalin de var ) Onur Ünlü filmleri.

Kosmos
Sonbahar
Beş Şehir
...

Daha önce aklıma gelmeliydi, Sonbahar.

Edit: Yazılmış bile.

gora'dan, yahşi batı'dan zevk alamayan biri olarak hokkabaz diyecektim söylenmiş.
o halde şu: www.imdb.com

teşekkürler, kosmos'u izleyeceğim. diğerlerini de zaman buldukça izleyeceğim.

Fırsatın olursa kosmosu sinemada izlemeni öneririm, İstanbul'daysan bir iki yerde hala vardı. Tarıf Zafer Tunaya'da sanırım.

Ağır roman 97 herşey çok güzel olacak 98 yılının filmi fakat izlemediyseniz tavsiye ederim.Ama izlemiş olmanız yüksek ihtimal tabi.Bunlar dışında anlat istanbul, veda, vizontele ve muhallebicinin oğlu güzeldir.Aklıma gelmeyenlerde vardır elbet eklemeye çalışırım.

mustafa hakkında herşey

çoğunluk

deli deli olma

(bkz: fasulye)

ejder kapanı

vavien

(bkz: oh yeah man )

Ahmet weighs 40 kilos.

eskiden 40 kiloydu şimdi 150 kilo gibi diyecekseniz ahmet used to weigh 40 kilos olur.

ahmet had been weighted 40 kilos demen lazım. weight fiilinden emin değilim ama.

aynen

genelde cuma akşamı yatırıyolar.bir seferinde 7si gene pazar gününe denk gelmişti cumartesi sabahı param hesabımdaydı.

aynen öyle, torpilsize iş yok bu devirde. istersen ağzınla kuş tut..

ya doğuştan tecrübeli olacaksın, ya da doğuştan eli kolu uzun dayın amcan olacak başka yolu yok :)

tecrüben olsa bile iş tanıdığa bakıyor hocam. o yüzden baban, dayın müteahit yada milletvekili değilse yeni mezun için stajlar fln. önemli. kendi adıma konuşayım, ben stajım sayesinde iş buldum.

tecrübesizlere satış ya da üretim mühendisliği pozisyonlarında iş var. düşük maaşa yetiştirilmek üzere.

vay anasını eğer durum buysa... benim gibi sektörde doğrudan veya dolaylı tanıdığı olmayanlar sıçmış o zaman...

@sttc: zaten ben de üretim kısmında arıyorum. aylık 1000-1500 istiyorum. çok mu ki bu adamlar dudak büküyor?

o ücret çok değil. normal hatta ama şöyle bir durum var; istanbulda pek fabrika yok. ya çerkezköy tarafına ya da kocaeli tarafına taşınmayı düşünüyorsanız şansınız artabilir. çok ilan görüyorum o taraflar için.

geçen metrobüste karşılaştığım bir tekstil müh. askerden yeni gelmiş 2 tane çok bilindik olan firmaya gitmiş iş görüşmesine bir 700 diğeri 800 tl teklif etmiş.
dayı amca bul iş bulmak kolay olsun yoksa zor.
bir yerden sonra tecrübe falan işlemez.

@sttc'nin dediği gibi çerkezköy sanayi bölgesi olduğu için çok daha fazla olanağın bulunduğunu söyleyebilirim. eğer o tarafa taşınmayı ya da her gün o yolu servisle gidip gelmeyi göze alıyorsanız şansınızı oralarda deneyin derim.

edit: ne mühendisiydiniz bu arada?

ne mühendisisiniz?

aslında iş bulmak zor değil de verilen ücrete çalıştıracak eleman bulmak daha zor diye düşünüyorum. ilk girişte standartları biraz düşürün. 1000lira günümüz şartlarında iyi bir para. tecrübeyle birlikte para da gelecektir daha sonra. sttc'nin de dediği gibi gebze-izmit-adapazarı çevresinde inanılmaz derecede iş imkanı var.

yurtdışında master tamamlamak, 2 dil bilmek, askerliği aradan çıkarmak

yeni mezun olmana ragmen hic basvurdugun islere kagit uzerinde overqualified oldugunu dusundun mu? ya da akademik kariyerinle pratiginin birbiri ile dengesiz oldugunu?

basit. aradıkları personel üç kuruş maaş karşılığında gün doğmadan işinin başında olup yaklaşık 12-13 saat boyunca ve haftada 7 gün süresince çalışacak, bunun içinde kendisine iş verenlere minnettar olacak birisi. dolayısıyla yurtdışı eğitimi olanlar zaten kafadan eleniyor buna da overqualification-overqualified gibi havalı adlar takıyorlar. yani bu şekilde işveren talebini karşılamıyorsun. özel sektörde ağırlığı olan bir tanıdık yoksa ve yaşında 35i geçmemişse geriye kpss veya herhangi bir üniversitede asistanlık kalıyor.
kısacası özel sektörde çalışacaksan gözü açılmamış olacaksın.

Benim arkadaşım Sütçü İmam elektrik-elektronik mühendisliği bölümü mezunu. Askerliğini yaptı geldi. Onların kayıt olmaları gereken bir odaları varmış. Oraya kayıt olmaya gittiğinde, oradaki yöneticiye söylemiş yardım edin, benim iş tecrübem yok nasıl iş bulacağım falan demiş. Oradaki yönetici yönlendirdi bunu. 2 haftaya işe girdi. 1 600 TL net maaşla işe başladı.

8 kbps sınırsıza geç. ttnette 49 lira. hızı iyi, 15 gb adil kullanım olayı var ama hızı düşmüyo diyolar, bende iki gün önce geçtim şimdilik memnunum.

1) www.eksiduyuru.com

2) superonline 10mbps sınırsız ayda 50 tl. şu anda piyasada daha ucuzu ve daha iyisi yok.

Oturdugun bolgede varsa superonline 100mb fiber hattina gec 100 kusur kagit ayda benim oturdugum sitede var ve cok memnunum

Puslu Kıtalar Atlası'nı okudunuz mu?

Hayır okumadım. Görüşleriniz? Tür?

olasılıksız

10 yıldır kitap okumayan ben bir günde bitirdim. 1 yıldır yine okumuyorum kitap.

öneriniz için teşekkürler ama bahsettiğiniz kitabın 5. sayfasında bıraktım. raflarda bi yerde duruyo. bence fazlaca şişirilmiş bi kitap. yine de teşekkürler.

amin maalouf? tarihi ve sürükleyici
olduğunu söylüyolar, ben okumadım ama dediğiniz özelliklere uygun olduğundan nerdeyse emin gibiyim
semerkand çok tavsiye ediliyor özellikle

evet, ben de çokca duydum. hemen bakayım. teşekkür ederim.

amin maalouf ve puslu kıtalar atlası +1. puslu kıtalar atlası'nın da afrikalı leo'nun da ilk sayfalarını okuyun. bu kitapların ilk sayfaları insanda hemen alıp okuyayım hissi uyandırıyor zaten. ikisi de tarihîdir. gerçi puslu kıtalar atlası için tarihîden ziyade tarihte geçen desek daha yerinde olur. büyülü bir kitap.

Okuyun. Türünü kendiniz belirleyin.

the graveyard book

uzun süredir kitap okumamıştım, bunu 2 günde bitirdim. filmi de geliyormuş.

kitabın türü gerilim, fantastik, gizem.

Gecenin Anlamı, Michael Cox

sizce;

afrikalı leo mu, semerkant mı yoksa doğunun limanları mı?

Semerkant

puslu kıtalar atlası +1.. benim adım kırmızı'yı tavsiye ederim bir de.
macera ve aksiyon için olasılıksız..

ben de amin maalouf'un yüzüncü ad'ını okuyorum şu sıralar. o da gayet iyi.

Suzanne Collins - Açlık Oyunları

kosinski ya da palahniuk'un kitaplarına bakmalısın.

murat menteş'in iki romanı da maceralı işler içeriyor, ben üçer kez okudum ikisini de nefes almadan.

(bkz: dublörün dilemması) (bkz: korkma ben varım)