yazar olmak, yazının yenisini hazırlamak ve onay için göndermek gerekiyor. ancak sallamıyorlar. türkçe vikipediyi pek sallamıyorlar.

ben bir zamanlar vikipedi de yazardım. bir denedim, iki denedim baktım sedetten beterler, bıraktım.

E peki turkcesinden bahsediyorum neden yalan yanlis seyler yaziyorlar sinir oldum.

ciddiyetsizler çünkü. sıkıntı bence bu.
sıkıntı türkçe olanda zaten, ingilizce olanda sıkıntı yok.

ikametgah ilmuhaberi?





şaka bir yana kenarda düzelt tuşu oluyor oradan başlayabilirsiniz.

benim bildigim direk girip yazabiliyorsun. sonra dogrulatiyorlar bir sekilde, sanirim birden fazla kisinin bu bilgi dogrudur demesini istiyorlar. ama yani kimse oturup herkesin her yazdigini kontrol etmiyor, wikipedia'nin ozelligi o zaten. cok az calisani olan, kolektif bilginin toplandigi bir yer. yoksa reklamsiz calisamazdi site.

fahişelik diyor işi bilenler.

spor yorumculuğu.

alakalı alakasız konuş, kafana göre yorum yap. üstüne de para al. mis

spor yorumculuğu, şarkıcılık vs. sorunuzu karşılamıyor bence. dediğiniz gibi satıştır. satış yaparsanız kazanırsınız.

Bunca yillik dis ticaretciyim.hic 50000 e alip 100000 e satmadim.olelim bari 50000 e alip minimum 150000 anca kurtarir.haggaten 1 dolara alip 9 dolara satmak nedir allahaskina cok ayip cik cik cik.

Dış Ticarette öyle bir kar yok. :)) Ama legal işlerden Türkiye şartlarında en karlı sektör bence futbolcu menejerliği. Dil bile bilmeden tek bir cep telefonuyla, anadolu kulüpleri arasında futbolcu menejerliğinden deli para kazanan adamlar var.

@maxim gorki

Öyle bir karı gozlerimle gordum, pvc kaplama sektöründeydi.

alp kırşancılık :)

innovasyon. al sana facebook, whatsapp, google...

Kız olmak. Bi de güzelsen gerisi geliyor.

evet işini bilen dış ticaretçi kazanabilir. tabii uluslararası ticaret hukukunu iyi bilecek, kafasını kullanacak, sistemin açıklarına oynayacak. mesela vergi ödemeden ayakkabı getirme sistemi duymuştum şok olmuştum adamlar koca bir konteynıra atıyorum farklı farklı numara ayakkabıların sadece sol teklerini koyuyor başka birine de sadece sağ teklerini o şekilde ülkeye sokup sonradan paketliyor falan. bu ilk aklıma gelen böyle zeki ve uyanık çok adam var işte onlar kazanıyor.

@prolatier

o mitler çok bilinir evet ama uygulamada yeri yoktur.

yapabileceğin en buyuk şey yuzde 18 kdv yi yuzde 8 kdv ye indirmektir reel olarak. Bunu da tarife koduyla oynayarak yapabilirsin.

neden yoktur peki, mitler yoktan var olmaz ki ?

oyun piyasası minecraft-clash of class-flappy birds-angry birds

kazançlarını duysan o fiyatları adamlar harçlık olarak koyar cebine

devlet işletmeciliği

yagmurluk icin hava soguk.

istanbul

montlar ciksin yarin yagisli

Ankara'dayım, direnmeye devam ediyorum. Kalın hırka giyiyorum hala.

Giyiyorum. Istanbul.

haha ne kadar hayat kokan hoş bir soru. evet ben kabanımı giyiyorum artık.

en kalin montumu giymeye basladim :(

yok ya. ben gömleğin üstüne bi hırka ya da triko falan giyip onun üzerine yağmurluk giyiyorum. henüz monta geçmedim.

ankara'da hala en kalın montumu giymiyorum. havalar sıcak hatta hala gündüzleri tabii.

Iclik giydim iclik.

Mont diyo yaa.

Ist.
Bayanım kendim sahsen.

özellikleri tam olarak yok. başka bir siteden ikisinin de en ufak detayına kadar özelliklerinin olduğu linkler koyarsanız daha iyi olur. çünkü ikisi de çok yakın bilgisayarlar. bir de sanırım asus'ta optik sürücü yok ve daha ince.

asus daha guzel gozukuyor tasarim olarak. ince filan, iyidir. Ozelliklerde pek bir fark yok zaten.

home edition'i upgrade edemiyorsunuz.


Not: optik surucu gozukuyor ikisinde de.

peki mesela vatan'da da aynı ürün var ama arada 300 lira fark var niye böyle? hatta vatan'daki i5.

vatanbilgisayar.com

diğeri teşhir ürünü ya da kullanılmış mıdır?

aynı model değil ikisi çünkü. pcdepo sanal bir market teşhir ürünü olmaz. tekrar söylüyorum vatan'da da ürün bilgilerinde yanlışlık veya eksiklik olabiliyor. tam kıyaslama için ürünün tam model ismi ile arama yaparsanız daha net bir şeyler oluşur kafanızda.

webden satış yapan siteler mağazalar göre her zaman daha ucuz olabilirler. bir de vatan freedos satmıyor. pcdepo'da çoğu makine freedos yani içinde işletim sistemi yok.

evet

evet.

evet

hayır

evet

kasetli kamera zamanlarında kendimi izleyince şaşırıyordum.

okul müsamerelerinin kayıtlarını izleyince de kendimi "şunu şöyle yapmalıydım" diye eleştiriyordum.

kameralı telefonlar hayatımıza girdiğinden beri kendimi yadırgamıyorum ama tabi kendimi bir başkasının gözünün gördüğü/benim başkalarını gördüğüm şekilde görmek değişik hissettiriyor.

Sesin farklı gelmesi kendi sesimizi normalde kendi içimizden duyduğumuz için daha kalın duyuyormuşuz, dışardan duyunca daha ince geliyormuş.

konuşmak istemiyorum bir daha o sesi duyunca. inan sadece sana olmuyor. bazen sunuma çalışırlen sesimi keydediyorum da o müthiş düzgün zannettiğim türkçemde şive çıkıyor arada lan nasıl üzülüyorum naısl geriliyorum anlatamam.

yuh, bayağı bayağı canım çekti şu anda. <3

önce mühürleyeceksin (yüksek ateşte altını üstünü) 3-5 dk kadar diyelim. sonra da ateşin altını kısıp hamur gibi, lokum gibi olana kadar pişireceksin. 15-20dk diyelim bunun için de.
ben baharat vs. sevmem. seviyorsan ekelersin.

en büyük ateşe koydum sonuna kadar açıp tavayı ısıtıyorum baştan bunu her yerde söylemişler

zeytinyagi - tuz - karabiber surup 15 dakika filan beklet derim pisirmeden once.

tavayi 2-3 dakika yuksek ateste beklet, iyice isinsin. isindiktan sonra altini kis ve eti at ustune, 4 dakika bekle. Bu sure icinde hic dokanma ete. 4 dakikanin sonunda ters cevir, oyle bekle bir de.

Kalinligini bilmiyorum, eti nasil sevdigini bilmiyorum. 1.5 - 2 parmak kalinligindaki bir et yukaridaki sistemle en ortasi pempe kalacak sekilde pisiyor, yumusacik oluyor. Eger daha fazla pismis istersen yukaridaki islemden sonra al eti at firina. Orda pissin. Daha az pismesini istemiyorsundur diye dusunuyorum :)

süte veya soğan suyuna yatırıp marine etmem gerekiyor mu baştan?

gerek yok tuz karabiber zeytinyağı ile gayet lezzetli olur zaten. asıl olay suyunu salmaması diyelim ki uyguladın burda denenleri ama baktın su salmaya başladı hemen kapat altını al tavadan. bir de et oda sıcaklığında bir 15-20 dk beklerse daha iyi olur mühürleme açısından. zaten benim bildiğim marine etmek bambaşka bir tarif.

son hali şu oldu.

imageshack.com

yaktın viran eyledin :)

afiyet olsun ftp :)

afiyet olsun harika görünüyor... da o tezgah özellikle ocak nasıl o kadar temiz tebrikler valla.

@sözlük emeklisi, ayıpsın istediğiniz zaman.

bir de bu işlemci için şurada geçen memory ddr3-1333 ne anlama geliyor ? boşuna 1600 mhz ram almayın yine 1333 mhz'de çalışır demek mi ?

www.tomshardware.com

hiç mi yok bir bilen

Uzun yıllar Çalışır tüm cihazlar. Sisteme lüzumsuz programlar virüs vs girmedikçe sorun olmaz. Evde gunluk Kullanım icin yeterli görünüyor. Fazlasını beklemeyin yeter.

1333 MHz Intel'in stabil calisma Hızı olarak tavsiye ettiği hiz. Yoksa pekala 1600, 1866, 2133 MHz vs çalışıyor ram'ler. Bios ayarlarından ram hızını 1600 MHz seçmeniz yeterli.

edge of tomorrow

Oblivion

district 9 aralarında en iyisi, hatta son 10 yılın bile diyebiliriz. onun haricinde, edge of tomorrow güzel olmuş. super 8 biraz farklı bir deneme, başarısı tartışılır ama ben sevdim.

cloud atlas.

Maalesef bilim kurgu delisi olarak hepsini izledim :( bir bilim kurgu filmi çıkınca hemen izliyorum sonra da elimde izleyecek film kalmıyor :( Başka tavsiyeleriniz varsa çok sevinirim.

rise of the planet of the apes ve hemen ardından dawn of the planet of apes

Avengers 1
Pacific Rim

tam bilim kurgu olmasa da ben de bilim kurgu film sevdalısı olarak şu filmi çok beğenmiştim.

Chronicle www.imdb.com

onu da izledim proletarier aller lander vereinigt euch

dünya da gerçekten böyle insanlar var mı acaba diye düşündürmüştü beni :)

o zaman gizli silahımı sürüyorum ortaya. planet of the apes orijinal serisi !!!1!1!

www.imdb.com ilk film de bu.

chronocrimes. zamanda yolculuklu sci-fi thriller. bildiğin bilim-kurgu değil uzay olsun bişey olsun. ben sevdim time-travel muhabbeti baya bi' mindfuck

Los cronocrímenes orjin ismi.

Tabiki Snowpiecer
twitter.com

biraz daha meraklisina
Europa Report
twitter.com

moon, ender's game, prometheus, belki snowpiercer.

the mist
her
coherence
perfect sense

the skin i live in

the skin i live in, Snowpiecer ve coherence 'i izlemedim arkadaşlar tavsiyeler için teşekkürler.

haftaya vizyona giriyor: (bkz: interstellar)

Onun dışında, burda yazılmayanlara ek olarak:

(bkz: autómata)
(bkz: the signal)
(bkz: elysium)
(bkz: in time)
(bkz: source code)
(bkz: dredd)
(bkz: sunshine)
(bkz: pandorum)

caterpillar
camel active
timbaland

sebago - merrel. tercihim harley.

Harley botlar iyi mi gercekten ya. Rahatlar mi kaymama konusunda iyiler mi ?

greyderin botlarını seviyorum ben.

vibram ve goretexli botların çoğu. tercihim meindl tabi

hah hangi markalarda vibram ve gore tex var genelde ? bir de meindl çok pahalıymış ya. daha ufak bir bütçeye ne önerebilirsiniz ?

harley var bi tane bende kayma olayı iyi de biraz ağır alırken ona dikkat edersen iyi olur

merrel.

greyder +1

bazıları beğenmese de :p

Tsk'nın verdiği Yakupoğlu bot. Ciddi söylüyorum sivilde giydiğim Cat marka bottan iyi.

vibram+goretex girince işin içine 300tl bandına zıplıyor fiyatlar botlarda. merrell'lar fena değildir. goretex olmasa bile waterproof yazanları kullanabilirsiniz işinizi görür.

iki gündür greyder botlarından birini giyiyorum. ayağım yarıklarla dolu.

buzda kaymayan bot diye bir şey yok bu arada aklınızda olsun.

onu biliyorum da işte nispeten ıslak zeminde daha az kaymasını istiyorum.

caterpillar
harley
timberland

bence tercihin verdiğim sırayla olsun.

vibram tabanlı outdoor botlarda ıslak zeminde kayarsınız, haberiniz olsun.

www.nekullaniyorum.com

Cinsiyeti bilmiyorum ama şuna bir bak derim quechua bionnassay

1) erkeksen fena degil. kadinsan kotu.
2) fiyat iyi sanirsam evet.
3) alma bence, 1.5 numara baya buyuk. cope gider paran.

model bu olmasada bende aldım ama numara fark ediyor normalinden 1 numara daha buyuk oluyor genelde new balance larda

yahu tam tersini yazmışlar donanımhaber'de. kalıpları dar. büyük numara almalısın şeklinde.

ben 42.5 giyyorum tiger da ama new balance da 44 oldu sen dusun :)

kıme ınansam bilemedim.

bi ara bata vega da 90 liraydi.
guzel mi derken simdi itin gotune sokanlar cok ama suphrsiz bu fiyata en iyi ayakkabilardan biri.

iade hakkın vardır muhtemelen

3-bendeki nb'in kalıbı da kucuk. cok sıkıntı olacagını dusunmuyorum. modele ise bakmadım, begendıysenız guzeldır..

1-1,5 numara büyük olsa bile sorun değil. tabanlar var ayakkabıyı küçülten alır koyarsın içine bi tane hem ayakkabının tabanı daha rahat olur hem de numarası küçülür.

daha yok ilk koreden sızmış herhalde. hepsi hc (hardcoded) tagli. yify'yi takip etmek lazım

yok. zaten sızıntı olduğu için şimdilik de olamaz. ama zaten olmasın ya rezil bi filmdi bence.

İyi ıbo şarkısı var mi ki

beni benden alırsan seni sana bırakmam

usta

Zerre kadar sevmem kendisini ama tutun kollarimdan duserim simdi sozlu bir sarkisi var o harbiden guzel. Sarkinin adini bilemedim

vur gitsin beni tabikide

ayağında kundura

(bkz: #42889493)

not: steward pls go..

-seni sevmediğim yalan

-leylim ley (bence livaneli'den daha iyi söyler)

-terketmek ne kadar kolay

-bırakın gitsin

-hesabım var

-nankör kedi

-yorgunum (güzel mi değil mi bilmiyorum ama çılgın atmış sesiyle)

-mutlu ol yeter

-sormadın beni

-güneş doğmayacak

yalan

bu da geçer.

Pala Remzi

bir prozodi şaheseridir.

boş kovan

Askere gitmeden bilmen lazım bunu. Kovan. İçindeki kurşun ateşlenip namludan çıkıyor, boş kovanı da dışarı atıyorsun. Tüfekteki trink trunk diye çektiğin şey de kurma kolu veya tüfeğine göre boşaltma kolu.

Mermi kovanı diyorlar, o sanırım.

iyi de mermi kovanı ne? olayın mantığı ne? işleyişi ne? mermiyi niye ateş edilirken fırlayan bi kovanın içine koyuyolar? direkt mermi sktir olup gitse tümden olmaz mı? anlamadığım o. mermi kovanı dendiğini çok duydum, aklıma gelmedi sorarken.

bu mekanizmanın özel bi esprisi var mı onu merak ediyorum daha ziyade.

@hiko, şimdi daha iyi anlıyorum yrrağımın kurma kolu küfrünü. meğer silahtan dolayıymış. ben de diyorum ne kadar zorlama bi küfür.

o aslında bir kabuk. içinde barut var silahın içindeki mekanizma tetiğe bastığın zaman gidip o kovanlı merminin arkasına vuruyor barut patlıyor bu şekilde ve mermi de uçup gidiyor. büyük ihtimalle eksikler veya yanlışlar vardır ama bilen biri gelip düzeltir belki.

ben kovanını yarı yolda bırakmayan, tetiğe basınca direkt neyi var neyi yok toplayıp giden şerefli mermi istiyorum. o tarz bir silah yok mu? yapılmış tüm silahlar aynı mantıkla mı çalışır? yani "mermi" dediğimiz şey kovansız olmaz mı?

bu arada donut canavarı, dunkin donuts'tan 6'lı kutu donut söyledim demin. senin için yicem hepsini. ben kendim bıraktım şekeri.

***

o değil de soru cidden çok saçma olmuş ya kusura bakmayın. ama kovansız mermi olmuyor mu gerçekten merak ediyorum onu.

kovansiz mermi atan silahlarda mevcut fakat hala deney asamasindalar.

en.wikipedia.org

www.youtube.com

şimdi mermi dediğimiz şey 2 kısımdan oluşur diyelim. ön kısımdaki o ucu sivri kısım çekirdektir birde silindirik uzun kısım vardır oda kovandır. o kovanın içerisi barut doludur. merminin en arkasında yuvarlak mavi renkli bir şey vardır işte biz tetiği çektiğimizde içersindeki mekanizma o merminin mavi noktasına aniden iğne gibi bişey vuruverir ve içersindeki barut yanar. bu yanmanın etkisiyle içerde yüksek bir basınç oluşur. bu basınçtan dolayı çekirdek dayanamaz ve o kovanda sıkıştığı yerden kurtuluverir. o sivri kısım gider hedefe geriye o boş silindirik kısım kalır onuda sniperda geriye çekerek yerinden dışarı çıkarırsın. tabancalarda bu çıkarma işlemi otomatiktir sağa doğru boş kovan fırlar.

imgim.com

kabaca anlattım.

o fırlayıp giden mermi çekirdeği. mermi çekirdeğinin takılı olduğu bir parça var, içi barut bolu. orası da mermi kovanı. bu ikisi birbirine takılı, tek parça gibi görünür.

tetiği çektiğinde iğne gibi bir şey mermi kovanının götüne vurur ve içerideki barutu ateşler. barut patlayınca oluşan basınçla mermi çekirdeği ayrılıp silahtan fırlar. e ateş ettik, içinde barut olan kovan hala silahın içinde duruyor. onu çıkarmak lazım. işte kurma kolunu çekince o kovan dışarı atılır. kurma kolunu yeniden itince de silahı içindeki mekanizma aşağıdaki şarjörde dizili olan mermilerden bir tanesini daha alıp silahın içine koyar ve atışa hazır hale getirir.

otomatik ve yarı otomatik olarak tabir edilen silahlarda bu kurma kolu çekip bırakma işine gerek yoktur. barut patlayınca mermi çekirdeği ileri doğru fırlarken silahı da geriye doğru ittirir. bu geri ittirme gücünden yararlanmak için silahın içindeki mekanizmaya bir yay konur. silah patlama gücüyle geri teperken aynen kurma kolunu çekmiş gibi içerideki mekanizmayı geriye iter, bu arada kovan atılır. yay demiştik. o yay da mekanizmayı tekrar ileri iter, o sırada da yeni mermi şarjörden alınıp namluya sürülür. o yüzden otomatik ve yarı otomatik silahlarda şarjörü taktıktan sonra silahı atışa hazır hale getirmek için kurma kolu bir kez çekilip bırakılır. ilk mermiyi kendin sürersin, sonrakileri ateş ettikçe kendi sürer. kovanı atar, yeni mermiyi alır.

Uzaya fırlatılan uzay mekiklerini düşünün. Atmosferden çıkana kadar başka bir mekiğin sırtında gidiyor; daha sonra o parça ana mekikten ayrılıp denize düşüyor, ana mekik de kendi yoluna devam ediyor. Bu şekilde ne oluyor? Ana mekik ateşleme anında kullanılan patlayıcı yakıtı kendi bünyesinde değil de sırtına bindiği diğer mekiğe kitleyip kendisine yük olacak fazla yakıtın depo inşasından kurtulmuş oluyor. Mekik ne kadar hafifse o kadar iyi. Mermi ve kovan ilişkisi de buna benzer bir ilişki.

Eski tüfeklerde olur ya, önce barutu koyarsın sonra mermiyi, onlar senin istediğin gibi sanırım.

Senin istediğin tufekler amerikan ic savaşında kullaniliyodu.bilye atanlar.

hatta av fiseklerinde tekrar doldurma bile var.

eski ve işi bilen avcilar kendi fişeğini kendi doldurur.

ben askerde ateş ederkene kovanların yandan patır patır fışkırdığını görünce, 'ulan ya bunnar kafamıza değerse? savaş kötü bişey lan!' sonucuna vardıydım.

www.purgegamers.com

Mal gibi kalacaksin her turlu ve buyuk ihtimalle de sikilip sileceksin oyunu. O yuzden once birkac saat kendin takil en azindan baktin oynamak istiyordun hala ondan sonra birilerinden yardim iste.

giremeyiz. turkiye musluman bir ulke. durumu bulgaristan'dan iyi degil. hani bir fransa seviyesinde olsak belki musluman falan ama hadi alalim derler, o da yok. musluman ayrimciligi yapiyorlar anlaminda soylemiyorum fakat farkli dinlere mensup olmamiz kulturel olarak cok fark oldugu anlamina geliyor. bir onyargi var bu yuzden. zaten ab'nin kostugu sartlara uzaktan yakindan uymadigimiz da herkesin malumu..

ayrica bulgaristan ab'ye alindiginda daha baslarina ne tur felaketler geleceginin farkinda degillerdi, altin yillarini yasiyordu ab :) simdiki akillari olsa bulgaristan, yunanistan'i falan almazlardi, hatta italya'nin kurucu olmasina bile izin vermezlerdi :)

ab ülkelerinin maddi ve manevi pkk yı desteklediğini biliyoruz niye sevmedikleri bir ülkeyi ab ye alsınlar. sevselerdi zaten alırlardı ki türkiye avantajlı bir ülke çünkü.

Ben olsam ben de almam turkiyeyi. Ortadoguyla sinir mi olacak ab dedigin orgut. Yaptiklari gayet mantikli ab lan adi ustunde ortadoguyla sinir olursa avrupaliligi mi kalir.

AB halklari homojen bir topluluk degil. Her ülkede cok farkli görüsler var, mesela alman toplumunun yarisi türkiyenin AB ye üye olmasini istemiyor, diger yarisi ise bir fikir sahibi degil, ya da Türkiyenin üyeligi icin pek caba sarfetmez. Bu fransa icin de benzer. Yani kisaca AB icinde güclü bir cogunluk türkiye karsiti iken (yaklasik yariya yakini), diger yarisi ise türkiye girse de olur girmese de olur diye düsünüyor. Bu da partilerin ve politikacilarin Türkiye söylemlerini büyük ölcüde etkiliyor.

Peki bu Türkiye karsitligi neden? "Türkiyenin cogunlugu müslüman da ondan" demek kolaya kacmak. Elbette AB icinde böyle düsününen bircok insan var, ve islamafobi nedeniyle giderek artiyor. Ama bunun yaninda kültürel farkliliklar da türkiyeyi AB istememe fikrine büyük bir etken. Biz AB nin kendisi icin ideal gördügü AB vatandasi tiplemesine cok uzagiz, onlardan cok farkliyiz, özellike bizi AB de temsil eden gurbetci vatandaslarimizi baz aldiklarinda. Bunun disinda ekonomik nedenler de cok etken, gelir dagiliminda adalet saglayamadik. Fakirimiz cok fakir, zenginimiz cok zengin. Bir diger etken de nüfus, bizi AB ye almak Bulgaristani, Romanyayi, ya da Macaristani almaya benzemez 70 milyon nüfus ve eger AB girmis olsaydik topluluk icinde Almanyadan sonra en kalabalik nüfus olacaktik. Bu da Avrupa parlemantosunun icinde yüksek temsiliyet demek. Yani kisaca Almanya ve Türkiye kafa kafaya verirse istedigi gibi at oynatir demek, bu da Fransayi korkutuyor, cünkü simdi en etkin ikinci isimken konumunu kaybetmis olacak. Son olarak da sinir güvenligimiz yok, Kibis Rum kesimi ile problemlerimiz cözülmüs degil, fransadaki ermeni diasporasi, hukuk sistemimiz kevgire dönmüs bir cemaatin bir hükümetin elinde, gücler ayriligi ortadan kalkmis, tek adamciyiz, gümrük birligi ile zaten AB bizden alacagini almis. daha ne olsun, AB bizi niye alsin ki?

Zaten Yunanistan krizi ve bunun yaninda Bulgaristan,Macaristan ve Romanyanin is gücü ve ekonomik olarak AB nin hicbir derdine merhem olmadigi düsünülürse AB eski AB degil ve Türkiyenin üyeligi icin yogurdu üfleyerek yerler. Türkiye de artik eskisi gibi AB üyeligi konusunda eski iradeyi sergilemiyor, önceden AB devlet politikasiydi, simdi hükümet politikasi bile degil. Bundan sonra AB cok zor gözüküyor

zor. çünkü nüfus çok fazla. ab şu anda almanya-fransa arasıdaki dengeyle devam ediyor. türkiye girdiği anda parlamentoda almanyaya yakın sayıda vekil gönderecek. yani mesele kontrolün kimde olacağı meselesi.

kesinlikle giremeyiz. nüfus fazla, müslümanız vs. çok etken var. herşeyi geçtim 1.5 milyon suriyeli var yahu.

ortadogu cukuruna komsu bir ulkenin ab'ye girmesi cok zor cook/

Bulgaristan kontrol edilmesi çok zor olmayan bir ülke zaten rüşvet toplumun herkesiminde normal hale gelmiş birde nüfusu bizden az.Bugün sınırı açsan ülkenin %10 u avrupaya geçse çalışma,okuma vs. avrupa bunu kaldıramaz hali hazırda almanya,ingiltere ve fransada hatrı sayılır bir türk nüfusu var.

1- Nüfus çok fazla: kırsal kesimde yaşayan adam İstanbul'a göç ediyor. AB üye olursak bu adamlar free movement, settlement ayağına Londra'yı, Münih'i, Roma'yı bildiğin istila ederler. Bingöl'de, Artvin'de, Kocaeli'nde yaşayan adam asgari ücrete Türkiye'de sürüneceğime basarım Avrupa'ya en azından Londra'da sürünürüm der. Kaliteli, eğitimli adamı zaten bağlasan tutamazsın. Barzosu, fakiri, zengini, eğitimlisi hepsi AB'ye akar. Bulgaristan ve Romanya'nın bu senenin başında çalışma izni sınırlaması kalkmıştı, kopan yaygarayı Avrupa medyasını takip eden herkes bilir. Adamlar gelecek küsüratı bile hesaplayıp tedirgin oluyordu, kitlesel göç gelirse naparız, sağlık, eğitim sistemi çöker vs. diye. Bir de bu adamlar mülteciden zaten bıkmışlar. İtalya, Fransa, Yunanistan Afrikalı mültecilerle başa çıkamıyor. Her taraf afrikalı, işsiz güçsüz suça eğilimli adam kaynıyor oralarda, afrikadan bota atlayıp ne pahasına olursa olsun ab'ye girmeye çalışıyor.

2- İnsan kalitemiz çok düşük: Nüfusumuz problem fakat en büyük problem insanımız. Cahilimiz, abazanımız, aşırı dincimiz, hırsızımız, suçlumuz çok fazla. Yoksa hiç bir ülke eğitimli, kaliteli göçmene hayır demez. Hatta vasıfsız göçmene bile hayır demez; şayet göçmen uyumlu, çalışkan ve entegrasyonu sağlayabilecekse. Adamların zaten gurbetçilerden ağzı yanmış. Ab ülkesine göç eden türk topluma entegre olup dil öğrenecek, topluma entegre mi olacak tabii ki hayır. Gidecek gene türk mahallesine türkle yaşayacak. Maximum kebapçılık, dönercilik, bakkallık yapacak. sosyal yardımlar, işsizlik yardımı alacak, karısını, kızını eve kapayıp, avrupalının karısını kızını rahatsız edecek.

3- Ortadoğu belası. Sınırlarımız zaten tam geçirgen. Giren çıkan belli değil. AB'ye girince kimlikle seyahat ediliyor. Herhalde tüm Ortadoğu bizim sınırlara hücum eder, 20-30 milyon kişi girer artık, Türkiye=Avrupa demek olunca. Atıyorum Işid dur lan ses getirecek eylem yapayım der: girer bizim ülkeye. sahte kimlik falan ayarlar, diğer ab ülkelerine akarlar direk. Londra'da, Berlin'de intihar eylemcilerinin önünü alamazlar

Bulgaristan falan küçük ülke. Bunlar bize işgücü sağlasın, Rusya'nın yanına kaymasınlar, kendilerini Avrupalı hissetsinler diye alınan ülkeler. Mesela South stream enerji hattı yapımı var. AB, Bulgaristan'a diyor ki AB'nin enerji politikasına aykırı bu anlaşma falan diye Bulgaristan'a müdahale edebiliyor. Gazprom, AB, Bulgaristan kaç aydır müzakerede bulunuyor. Bulgaristan'ı AB'ye almasalardı, tamamen Rusya'nın güdümüne girecekti mesela.

playing star again

öncelikle gerçekten teşekkür ederim tamda bu ayarda parçalar arıyordum. başka önerilerileride alabilirim.

pentagram sonsuz

istiklal caddesi'ni birebir karşılayabilecek bir cadde yok.

ama aradığınız vasıflara tunalı veya bahçeli 7. cadde uyar.

eskiden tunalı ve bakanlıklar benzerdi ama çoktan kapandı dükkanlar, avm'ye taşınıldı.

Izmir caddesi olabilir belki.

25 yaşını geçtiysen olabilir.

Yilda 1 mi 6 ayda 1 mi ogrenci belgesi falan mi goturmek lazim sgk ya sanirim bi kere goturmustum ama sonra geciktirmis oldugum icin olabilir mi bu borc ogrenci belgesini goturursem silerler mi acaba ?

mına koyım nasıl ogrencısınız lan. adamlar aylarca basbas bagırdı.

Abi klasik mağara espirisi yapmayacağım da seninkisi de tam uymuş buna yani. 25 yaşını geçtiysen öğrenciliğinin bir önemi kalmıyor, bu yaşa kadar okunur mu diyor adamlar. 25 yaşının altındaysan da öğrenci belgenle gidersen borcu hatalı olduğu için silerler.

Cok biliyosun di mi mayeskuel her boku bildigini saniyorsun di mi. En son gittigimde artik gerek olmadigi soylenmisti kaydimin devam ettigi belge getirmeme artik gerek olmadigi soylenmisti.

25 yasimi gecmedim lan gecsem derdim di mi

Tamam hata olmuş işte, işe giren adama bile yazmaya devam ediyor bunlar sistemde görse bile geçirebildiklerine geçiriyorlar işte. Gidip belgenle itiraz et hemen siliyorlar.

Zamaninda bununla cok fazla ama cok fazla ugrastigim icin tirsiyorum da hadi bakalim umarim gotlerinden borc cikarmislardir da belgeyle itiraz edince silinir.

öğrenci belgenle sgk'ya git, borcunu silerler. ben de sildirmiştim geçen sene

öğrenci belgenle gidersen silmeleri lazım. ben de 3-4 kez gitmiştim. yani paranın üzerine yatmak istediklerinden değil de beceriksiz ve ahlaksız olduklarından dolayı uzuyor iş genelde.

"Sistemde hata olmus" sorun halloldu belgeye bile gerek kalmadan dedigim gibi artik belge gerekli degil onlar goruyor ve buna ragmen sistemde yanlislik olabiliyor. Hangi pozisyonda mikceklerni sasirmislar resmen.

rift var.

f2p mmorpg bulmak kolay, önemli olan p2w olmaması.

rift en iyi f2p bence de şu anda

Evet p2w olmamasini kast etmistim aslinda. Tesekkurler bakicam ona.

Ülkemiz buna hazır değil. Söylemesi zor fakat durum böyle.

saat dilimleri paraleller boyunca uzaklığa göre anlam kazanıyor. yaz saati meridyenlerle alakalı diyeyim geçeyim, anlatması başlangıç seviyesinde astronomi gerektiriyor zira.

ülke bölünür yemin ederim.

çok büyük bir sebebi yok. sadece gerekli değil türkiye gibi ufak bir ülke için. rusya kullanıyor mesela farklı saat dilimleri ülke içinde.

beyaz angora, dolaba atıyorum, 1 saatlik soğutma ve açıp 5 dakika havalandırma ile, benim gibi şaraptan çok da anlamayan birinin lezzetli bulduğu bir hale geliyor.

edit: 20-25 lira falan.

(bkz: kavaklıdere selection)

Migros'ta 60 küsür lira. Kırmızı.

AOÇ'nin şarapları güzel.Fiyatları değişiyor, ortalama 50 civarı idi.

çal karası 10-12 lira arası bir şey şaraptan anlamayan zamanında çok köpeköldüren içmiş biri olarak tadı baya iyi geldi rahat rahat içiliyor. kırmızı.

Büyülü Bağ'ın herhangi bir şarabı.

şurada yazmıştım bak.
www.eksiduyuru.com

fiyat ön planda ise yakut öneririm.

Kavaklidere Rosato, Roze Sarap 29 TL

carrefoursa da buabileceğin sava şarabını tavsiye ederim fiyat şaka gibi 11 tl

(bkz: sava)

Böyle anketler.

Naber?

"falanca olanlar varsa yeşillendirebilir mi? birşey soracaktım da?"

upuzun cevap kasıp gödere bastığımda uçmuş olanlar.

Yeşillendirme +1

30 bin liraya otomatik dizel araba

lmgtfy duyuruları.

- "güzel müzik önerin/çalan yer söyleyin" tarzı ne idüğü belirsiz duyurular
" "şunu günde şu kadar yersem kilo alır mıyım/verir miyim" tarzı yine ne idüğü belirsiz duyurular.

genellemek gerekirse soruyu spesifikleştirmeden sorulan / cevaplayacak kişileri çeşitli kriterler bağlamında cevaplamaya yönelten sorular. e haliyle cevaplar da çok sağlıklı olmuyor bu durumda.

duyuru da en çok kim popüler kimi seviyosunuz türü anketleri

chat duyurulari

bir de sinir olmuyorum ama pepsi sifresi mi ne istiyorlar ya onu merak ediyorum. nerede kullaniliyor onlar?

Yazanin kendisinden baska kimsenin anlam veremedigi, duyuru kategorisinde yazilan aforizmalar.

Konu biraz ozel avukat biri ulasabilir mi aceba? +1

Oldu ne demek, hemen yolluyorum. :)

regl var ertesi gün hapı var doğum kontrol hapı var ...

"geçecek mi bu acı?" "unutamıyorum onu" gibi duyurular.

bazen wraith mi ne öyle biri var, onun duyuruları. sinir değil de tuhaf oluyor.

wraith duyuruları +1

30 bin liraya otomatik dizel araba +1 ahahaah

kafayı yiycem, çıldırıcam, yardım edin vb başlıklar altında önemsiz sorular sorulan duyurular.

sinir olmak değil de "olmasa daha iyi olur"lar var. gereksiz yere okumak zorunda kalıyorum, vakit kaybı oluyor.
yeşillendirin +1
bağlan konuşalım+1

bir de "duyuruda kimin cevaplarını beğeniyorsunuz" tarzı sorular olmasa iyi olur.

connected2me'li olanlar.
soran kisinin o isi yapma ihtimali milyonda birken sordugu, insani bos yere ugrastiran sorular.
sirf yasadigini gostermek icin sorulan, cevabi olmayan ya da cevabi google'da kolayca bulunabilecek tipteki sorular.
'bugun bir kedi olusu gordum, cok uzuldum size de anlatayim dedim' gibi insani uzmekten baska ise yaramayacak turdeki duyurular.
iceriginde gereksiz yere biyografik veriler iceren (kollarimin kilini aliyorum kezban degilim, odtu'luyum vs) sanirim "cevabinizi ona gore verin ha" gibi bir dusunceyle sorulan sorular.
geleneksellesen, kimsenin fikrinde degisiklik saglamayacak, hicbir yere varmayacak "tayt giyenler hakkinda ne dusunuyorsunuz, solcular/kurtler neden boyle?" tarzindaki sorular.
"bu sarki size gelsin" tipi duyurular.
'niye benim cevaplarim siliniyor :(' benzeri sorular.
bir de 'nede mukemmelsiniz?' gibi sorulari cevaplari mide bulandirici geldigi icin sevmiyorum, ama duyuruyu acmasam gormem aslinda.

+bu kiz bana yaziyor mu? duyurulari.

Bu kiz benden hoslaniyor mudur duyurulari
Eski sevgili duyurulari

- maden suyu içiyorum zararlı mı duyuruları. (gına geldi. haftada bir açılıyor)

- soru başlıkta (eki eki ekie. çok komiksin)

- bilmem hangi konuda uzman dr, bilmem ne konusunda uzman avukat varsa bana mesaj atsın (oldu canım. gecenin bir saatinde doktor ve avukatlar online senin soru sormanı bekliyordu. hayatta başka işleri yok. mesleklerinden para kazanmayı bırakıp duyuruda sana cevap verecekler.)

- kız beni 27 kere reddetti, içimden tekrar sormak geliyor. ne dersiniz tekrar sorayım mı?

- hollowlife'a küfür için açılan duyurular. (ne işe yaradığını anlamadım, yüzlerce benzer duyuru açtılar. cevap da gelmedi)

- allık, ruj, bb krem alıcam bana "renk" söyleyin. (var mı böyle bişi. müneccim miyiz biz? bir de bu gibi ürünler ciltten cilde insanlarda değişik durur, denemeden alınmaz.)

- aha bak birkaç duyuru yukarda örnek var. sevdiğiniz abur cuburları söyleyin alıcam. (dostum niye bizim sevdiğimiz abur cuburları alıyorsun, kendi sevdiklerini al. sonuçta markette bakkalda satılanlar belli)

- komşu kapının önüne ayakkabılarını koymuş. ay ne varoş bunlar. cumhurbaşkanlığına şikayet etmeyi düşünüyorum tarzı duyurular.

aklıma gelirse yine yazarım.

aaaa dur nasıl unutmuşum.

- tez yazacağım bana konu söyleyin.

- ödevim var, acil kaynak lazım 2-3 saat içinde. acil mail atın bana.

- ödev yazıcam konu söyleyin. (çoklukla bölümlerin ve derslerini bile yazmıyor bu arkadaşlar)

- x şehrin geldim. kalacak yerim yok, her hangi bir planım yok. burada yaşayanlar bana mesaj atsın.

(arkadaş manyak mıyım ben sana mesaj atıp başıma bela alayım. senin derdin evine bedavadan çökeceğin birisini bulmak. burada gelmişim zar zor hayatımı kurmuşum, üç kuruş kazanıp hayatımı sürdürmeye çalışıyorum, her aklına esip gelen turisti eğlendirmem mi lazım. )

soru başlık olayı bana sinir edici gelmiyor. soru o kadar kısa oluyor ki başlığa sığıyor. tekrar alta yazmak da anlamsız gözüküyor. bir şey de yazmak zorundasın. ya tire çekeceksin ya nokta koyacaksın. soru başlık daha iyi

bir düşüncesi olup sırf onay almak için soru gibi açılan duyurular.

hiç bi duyuruya sinir olmuyorum niyahetinde insanların vakit geçirdiği hehangi bir sanal dünya, kafa dağıtmak için insanlar türlü türlü şeyler yazabilir filan hiç yadırgamıyorum.

duyurudan çok buraya garip anlamlar yükleyip hekesi eleştiren, kınayan tipleri itici buluyorum.

Benimkinde vadeli ve vadesiz hesabim ortak tek kartla ikisini de kullanabiliyorum bankamatiklerden. Ama bunun icin bi ayar talep falan yapiliyor muydu emin degilim

ödeyebiliyor olman gerek.
bankamatik kartını bankamatik'e takıp, ödemeler menüsünden kredi kartı borcu ödemeye ulaş.
bunu yapamayacaksan eğer telefon bankacılığından yardım iste, ya da internet bankacılığından öde.
hiç şansın yoksa, git bir şubeye, bankamatik kartınla gişe işlemlerinden sıra numarası al ve onlardan bu "virman" işlemini yapmalarını rica et. kimliğin yanında olsun.

Müşteri hizmetlerini arayın oradan yapabiliyorsunuz.

banka içinden hallettim ama bilgi vereyim.

normal şartlarda bankamatikten ödenebiliyormuş ama kaybolan kart iptal edildiği için, işleminizi yapamıyorum deyip parayı geri iade ediyor atm. ben de banka içinden hallettim.

www.youtube.com

bir de bunun iron maiden versiyonunu bulabilsem harika olacak.

www.youtube.com

yazar olma koşullarında böyle bir not var ama, yani bir saçmalık değil, önceden bilgilendiriliyorsunuz. ne kadar çok giriş yaparsanız o kadar hızlı ilerler sıranız ve giriş yapmadığınız takdirde gerilerde kalırsınız dolayısıyla.

bosver nicki kardeş.

ben hesabım neden kapatılmış onu merak ediyorum. benim bildiğim siz hesabını kapatmadıkça kimse hesabı kapatamaz.
ben çaylaklığım neden onaylanmadı diye sormadım. benim hesabımın kapatılıp ben tekrar actığımda neden beni sıralamanın en sonuna attığı.
anlamışsındır umarım.
istersen tekrar anlatayım.

belli süre kullanılmayan çaylak hesapları siliniyor. senin dediğin isterse senelerce aktif olmasın silinemez olayı yazar hesapları için geçerli.

Çünkü Sedet'e Kazandığı paralar yetmiyor. Sözlüğe gün içerisinde ne kadar çok giriş yapılırsa o kadar artıyor Kazandığı para.

Hatırladığım kadarıyla eskiden böyle bir şey yoktu. Sözlüğe sadece 10 entry girmek için girmiştim. Bir daha da "yazarlığın onaylandı" maili gelene kadar girmemiştim.

Sedet sözlüğü s*kti azizim, s*kti. Artık asla login olmuyorum. Debeleri okuyup kapatıyorum.

Bu arada bilgi yanlışı var; yalnızca entry girilmemiş çaylak hesapları bir süre sonra siliniyor. 1 entry olsa dahi hesap silinmez.

air haklı. çok istediğim bir nick vardı çaylaktı ve hiç entry girilmemişti düzenli takip ettim bi baktım hesap uçmuş hemen çullandım.

tam olarak bunu tarif etmissin.

www.youtube.com

tam olarak bunlar seni tatmin eder diye tatmin ediyorum.

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

@mayakusel sevdim çok güzelmiş tamda böyle klipler istemiştim

youtu.be

klipteki salakliklar bakimindan su komik gelir bana:
www.youtube.com

1:10 civari sarkinin adini sekle girip harflerden olusturuyorlar. Y-can't-I-B-U diye cant'i da dudaklardan yapiyorlar. heh.

su da gerizekalicaydi:
www.youtube.com

bir de fatboy slim - praise you var:
www.youtube.com

Ben saatlerdir buna gülüyorum. Şarkı olayına takılmazsanız baya eğlenceli.

www.youtube.com

telefonu şarjdayken konuşup elektrik çarpması nedeniyle ölen bir çinli hakkında haber var burada www.reuters.com

önce kalbi sonları elleri mi yandı ?

asdafasdasd

telefon dandik ucuz bir telefon gibi, samsung, apple, sony, lg gibi zibilyon tane telefon üretip satan firmalardan birinin telefonunda böyle bir şey olacağını sanmıyorum. olsa dünya duyar çünkü.

üstteki haber ise ilginç, sonuç ne olmuş belli değil ama bana pek ihtimal vermiyorum hiçbir kullanıcı hatası olmadığına. eminim li-ion pillerin yapısını iyi bilen birileri bu soruya sağlam cevap verebilir.

Donem donem bu haberleri yapmayi seviyor gazetelerimiz.genel durum sudur.
Uu beybi simdi linkede baktim nasi bi felaket tellaliymis yazan hayalperest radyasyonlar falan.

Olan su efendim simdi bu telefon pillerinin icinde sakiz pil dedigimiz hucreler var.butun problem bunlarin baglantilariyla ilgili hatalardan kaynaklaniyor.hatali baglantidan olusan kisa devre,sikica sarilmis pilimizin reaksiyona girmesine sebep oluyor.bazen pilin sismesi gibi sonuclara bazende firsatini bulup patlamasina yol aciyor.5-10 v sarjlarda olmasina ragmen bu kisa devre inanilmaz yakici olabiliyor.bizzat denedim.donem donem kalitesiz urun kullanimindan kaynaklanan hatalar ortaya cikmakta ama az rastlanir olaylar.

youtube'a lipo battery explosion yaz izle, bi daha şarjda konuşmazsın zaten. bu hede markasında olmaz geyiği de bi bitmedi, daha önce iphone aşırı ısınıp bir adamın bacağına elma logosu yapmıştı.

valla yüklenme sıkıntı değil de zaman nası ayırıyorsun? ben haftada 3 spora zor zaman ayırıyorum

hakkaten ya yüklenme olmaz da senin gün kaç saat ?

Öğrenciyim, pazartesi ders yok diğer günler max 3 -4 saat ders oluyor.

itemin ile nickini söyle pazardan bakalım.

bakacak bir şey yok ki. ben zaten bakıyorum ve yok. steam üzerinden hesabım ile de bakıyorum, steam'in internet sitesine girip hesabıma giriş yapmadan da bakıyorum yok görünmüyor.

pharmaton olabilir. içinde ginseng de var, yardımcı olur.

solgar olur bir şeyler olur ama araştırın derim. bazı vitaminlerin içinde ginseng kafein gibi şeyler var asıl aktif enerjiyi bunlar verir zaten bu vitaminlerden alın.

EFA nın omega 3 kapsülleri, solgar ın c ve b vitamini, grip olduğun ya da hastalancak gibi hissettiğin dönemlerde de ginseng

solgar korean ginseng nasıl acaba?

solgar ürünlerini inceleyin.
kullanıp çok olumlu dönüt veren oldu eczanede.

Vitamin seçimini doktor kontorlünde yapmanın daha doğru olacağını düşünüyorum, Pharmaton, Solgar gibi ürünler gayet iyi sonuçlar verse de vitamin konusunda sorunu olmayan birisine yan etki yapabilir. Fazla vitamin almanın kansere sebep olduğu yönünde açıklamalar da yapılmakta zaman zaman. Belki de sorun B12 değerlerindedir, bir kan tahlili yaptırsanız fena olmaz.

Ufak tefek hareketlerle bile olsa egzersiz yapmayı ihmal etmemesi gerekli. Hiçbir şey olmuyorsa gideceği yere yürüyerek gitmesi vs. bir süre sonra onu daha canlı kılacaktır.

Bir de su içmek hocam :) dehidrasyon ciddi bir yorgunluk sebebi, sabah kalkar kalkmaz şöyle büyük bir bardak suyu devirir, gün içinde de suyu ihmal etmezse bir süre sonra daha iyi hissedeceğini düşünüyorum.

biri hariç tüm topuklularım yamuldu.

pek kaliteli ürünleri yok.

tabii ki haşlanır. biraz tuz ve karabiber tat katar. kaç dakika haşlanması gerektiği konusunda çok tecrübe sahibi değilim.

haşlanmasına haşlanır fakat diğer sorularına sıradaki arkadaşları davet ediyorum. ben olsam haşlama ete tuz ve karabiber dışında birşey koymazdım

Soğan, patates, kereviz sapı, havuç, tane karabiber, defne yaprağı gibi şeyler ekleyebilirsin. Lezzet açısından çok fark eder.

ben derili tavuk göğsü görmedim zaten marketlerde hazır satılanlarda. suya at tuz ek birkaç tane varsa çekilmemiş karabiber yoksa toz karabiber at kapat kapağı kaynat düdüklüde 30 dakika pamuk gibi olur.

her gün yiyorum. :)

haşlanır. yarım saatte hallolur. 20 dakika dolunca ters çevir göğsü. 10 dakika da öyle kaynasın. ikili alırsan da birini yersin. diğerini diğer öğüne bırakırsın. kalanı soğuduktan sonra yapman için suyun kaynaması yeterli. yarım saate gerek yok.

gelelim tatlandırmaya, kekik, nane ve karabiber tat katar. ben yerinde olsam tuz atmazdım. hiçbir şeye atma zaten tuz. siktir et, eksik kalsın.

bu arada ben hiçbir şey atmıyorum. direkt 100-150 gram pilavın/bulgurun/makarnanın üzerine yaklaşık 250 gram göğsü -haşladıktan sonra- döküyorum. üzerine 30 gram salatalık 30 gram da domates doğruyorum. karıştırıyorum. temiz.

haşlama suyuna biberiye, dilimlenmiş limon, tane karabiber at. yerken de tuz karabiber ekip ye.

ama bence kemiksiz löp eti haşlama, çok az yağda pişir.önce kendi suyunu bırakır et, sonra çeker. daha güzel olur.

hepiniz mi belgesel caz ?

Garanti tutacak parçalar var yenisine rastlamadım henüz ya da ben cahilim.
İçerim ben bu akşam çalsan bile insanlar birbirlerini ısırarak dans ediyorlar.
Diğer garanti parçalar
Senden daha güzel
Haydi gel içelim
Yaşamak var ya
Serseri mayın
Yıldızların altında
Uykusuz her gece
Paramparça vs.

faturayı isimden çıkartabiliyorlar. garanti belgesini bilmiyorum, belki önemsemezler.

garantiyi önemseyeceklerini sanmıyorum çünkü zaten ürünü alırken de işlememişleri. daha sonra başka bir şey aldığımda da garanti belgesini işlemeyecek misiniz dediğimde de gerek yok, fatura yeterli olur demişlerdi.

ek soru: peki kutu falan olmaması sorun olur mu direk mouse'u götürüp versem ellerine sorun olmaz umarım ?

eğer değişim yaparlarsa kutusunu isteyebilirler. denemeden bilemeyiz.

Balkona sotelenip uzaktan uzaktan motorunuzu izleyin. Yanına yaklaşım plakayı bükmeye çalışan biri olunca direkt üstüne atlarsınız ibnenin.

yakınlarda güvenlik kamerası olan bir yer varsa orayla konuşup kamerasının gördüğü bir yere bırakabilirsin sonra da izlersin.

Motor titreşince çalan alarmlar var ondan alın.. Sağlam ses çıkaranlar var, aklını alır adamın..

kamera varsa etrafta bi göz at..

kamera yoksa gizlice bi yerde dur ve izle.. bunun için 1 gününü ayırman yeterli.. enfazla bikaç gün.

muhtemelen servis bekleyen toroman okul bebeleri olabilir..

alarm iyi fikirmiş.

hocam kutuların bildiğim kadarıyla hepsinden bıçak skin i çıkma şansı var vede onlar muazzam fiyatlar ediyor, bana da çok saçma geliyor ama neyse, onları açmak için gerekli anahtarı CS:GO kendisi satıyor oyuncular sadece kutuları satıyor. o steam marketteki silah modellerinin hepsi sadece ve sadece "ŞEKİL". Hasar olarak hiçbir getirisi yok, akıl kârı değil yani ama cidden alıcısı çok. Kutuları sat, anahtar alcak para olunca kutu aç derim.

şans işi hep. kimi zaman daha karlı olsa da arada bir öyle itemlar düşüyor ki, arkadaşın dediği gibi güzel para ediyorlar.
anahtarlar düşmüyor 4-5 tl gibi bir paraya (2 küsür usd) anahtarları satılıyor.

onlar sadece skin. silahın daha güzel görünmesinden başka hiçbir işe yaramıyor.
20-30-40 tl ye kadar (aşağı yukarı) anlayabiliyorumda 500 dolara da skin almak çok abes geliyor banada. ama belli bir miktara kadar çıkabilirim bende.

şimdi bana operation breakout kutusu düştü. sizce şansım ne kadardır? bunun içinden çıkacak skinler kaç para eder bir yerden kontrol edemiyor muyum?

her kutudan değerli skinler çıkabiliyor, tamamen senin şansın, ben denenmesi taraftarıyım, ha gidip 1000 tane anahtar alan manyaklarda var

cs piyasasını bilmiyorum ama genel olarak cs piyasası iyi para ediyor dotaya göre. o kutunun markette ne kadara satıldığına bakarsan anlarsın 10 cent gibi bir paraysa falan hiç zahmet bile etme bence anahtar alıp da açmakla. sat gitsin marketten. özellikle cs takip etmiyorum ama steam marketten alım satım yapıyorum o zamanlar bazen görüyorum baya pahalı kutular sanırım onlar asıl içinden daha değerli bir şeyler çıkma ihtimali yüksek kutular. sana tavsiyem ama öğrenene kadar ne bir şey al ne bir şey sat. ben mesela bilmezken 20 dolarlık itemı gittim dandik bir set ile takas ettim set de anca 2 dolar falan ediyordu çok oturmuştu sonradan içime.

MP7 | Urban Hazard
Negev | Desert-Strike
P2000 | Ivory
SSG 08 | Abyss
UMP-45 | Labyrinth
PP-Bizon | Osiris
CZ75-Auto | Tigris
Nova | Koi
P250 | Supernova
Desert Eagle | Conspiracy
Five-SeveN | Fowl Play
Glock-18 | Water Elemental
P90 | Asiimov
M4A1-S | Cyrex
or an Exceedingly Rare Butterfly Knife!

içinden bunlardan biri çıkıyormuş ama nedir bunları satmaya kalksam?

ne olduğunu merak ediyorsan steam markete girip arama kısmına yaz sana en ucuzdan en pahalıya bir liste çıkarır ve hangi tarihlerde ne kadardan kaç tane satıldığına dair bir grafik çıkarır daha iyi bir fikir edinebilirsin.

içinde ki ürünler fena değil ama güzel paraya bir ürün düşürmek ve onu güzel bir fiyata satabilmek zor. sıra o kutudan çıkacak ürünlere kadar farklı farklı ürünler var.

steamcommunity.com

Yani görümüm açısından bmw tabii ki ama mercedes her zaman 1. Sınıf benim için.

Yaş 24. Ben olsam audi bakardım

hocam karşı komşuda audi a5 tek kapılı var, pek beğenmiyorum o yüzden hiç bakmadım. şu model iyidir dediğiniz bir model var mı audi'de?

Bütçe ne kadar? Spor ya da tek kapı olması şart mı

65.000 ile 80.000 tl arası. tek kapı şart değil, c180 değil mesela. ama spor olsun, passat tarzı istemiyoruz.

tamamen kasa tipi için konuşuyorum a180

O zaman c180.
spor modellerde

A5 sen beğenmiyorsun
a7 çok pahalı
tt ve a3 c180 e göre tipsiz

mercedese daha önce bindin mi bilmiyorum ama bir defa binen başka arabaya bakamaz zaten. siyahını alma sakın bahsettiğin model c'lerin. şöyle füme gibi bir renk bulabilirsen çok da güzel olur genç adama da.

özet olarak tabi ki mercedes diyorum.

@filipis bmw 320ci?

mercedes daha önce kullandım, hemde 4-5 sene. ama babamın arabasıydı, onun mercedes ısrarı o yüzden, mercedes fanboyu.

2.5inç harddisk kutusu diye ara. usbden bağlayıp içindekilere ulaşırsın. ucuzları dandik olabiliyor. dikkat et.

hocam elimdeki dizüstünün harddiskini çıkarma şansım yok maalesef.

bildigim kadariyla kasa icindeki harddiski baska bir bilgisayara gosteremezsiniz.
amacinin coken bilgisayardaki dosyalarini kurtarmak oldugunu ve bilgisayarda donanim sorunu bulunmadigini varsayiyorum.
usb uzerinden calisan bir linux kurulumu ile dosyalara erisim saglayabilirsiniz.

neden çıkarma şansın yok ? iki vida sökmeye bakıyor sadece.

sorum saçma oldu aslında ya niye çayyolu metrosuna diye açmadıysam duyuruyu.

163

olm bana sorsaydın ya :)

online şubeden yapabilirsin. ya da iş bankası atm sinden enpara hesabının IBAN'ına eft yapabilirsin.

tabi bu işlemler için ücret de kesilir.

valla taciz eder gibi olmak istemedim çok şey sordum çünkü :)

eft ücretli mi bir de hangisi daha kolay ? şu online şube olayı nasıl oluyor mesela işbank'ın online şubesinden enkart'ınikine mi ?

online şubeden veya telefondaki app'den yapabilirsiniz.

enpara kartınızdan eft yapsanız ücretsiz ama başka kartlarda yapınca ücretli oluyor :/

sorun değil yahhu :)

online şubeye erişimi açtırmak gerekiyor. onun için bildiğim kadarıyla şubeye gitmen gerek. madem atm de yok, iş bankası hesabını online işlemlere açtırman faydana olur ilerisi için. daha sonra online şubeye giriş yapıp ordan eft yi bul. enpara IBAN adresine eft yap. eft ücretli oluyor genelde arkadaşların dediği gibi. şayet maaş hesabıysa beleş olabilir.

işbank online şube erişimim var zaten. o zaman en güzel yol işbankası üzerinden online olarak halletmek gibi, teşekkür ederim :)

dökülecek bu saç... yapacak bir şey yok.

benim bildiğim genetik bu olay. ailenin yaşlı erkeklerinde varsa dökülme sende de olabilir. ama şu saça baktığımda sadece çok gür olmayan ince telli saç görüyorum ki normal bence durumu.

hacı yapacak bi şey yok. benim daha kötü. sen de biraz erken başlmış

sürekli aynaya bakmaktan gına geldi. yaşım çok erken olduğu için sıkıntılıyım zaten. yani 3-5 sene sonra kel kalmaktan oldukça korkuyorum.

30'una saç kalmaz.

Benim de tepede dökülme var, Minoxil kullanıyorum ve gerçekten de işe yarıyor. Ancak alın bölgesinde dökülme olan arkadaşa Minoxil'i önerdiğimde onda işe yaramamış. O kısım için yapacak bir şey yok.

bende de var dökülme. minoxil kullandım işe yaramadı. bünyeye göre değişiyor sonuçları. bi dene istersen ama 6 ay o ilaçlı saçlarla gezip çok da bi şey fark etmeyince en mantıklısının kabullenmek olduğunu fark edeceksin.

ayrıca sende öyle dökülme gibi bi durum yok gibi geldi bana. anne tarafındaki erkeklerin genleri etkiliymiş sanırım, dayılarda dökülme varsa pek şansın yok. olmasa bile dökülebilir, olsa bile dökülmeyebilir. en iyisi koy götüne rahvan gitsin.

Erkek tipi saç dölülmesi var gibi. Çok dökülürse ektirebilirsin. Saç seyrelmesi olsa hiç müdahele edemezsin.

dayılarımda dökülme sorunu yok, ikisi de saçlı.

babamın da saç dökülme problemi yok. 60 yaşında ve sadece şakakları biraz açık. 2 amcamın 1 tanesi de tıpkı babam gibi saçlı, en küçük amcamın üst bölgesinde saç yok, kel yani.

erkenden önlem almam vs. gerekir mi bilmiyorum. elbette daha kötüsü vardır, kimsenin de yarasını deşmek istemiyorum lütfen yanlış anlamayın. sadece kendimi kötü hissediyorum. o yüzden yazma gereği duydum. aynaya baktığımda sanki günden güne eksiliyormuş gibi hissediyorum.

kuşçubaşı eşref'in torunu.

sen de bi bitirmedin boş şeyler yazmayı ama.

sitenin modlarından birisi olur kendisi.

mesela "senin bu yazdığını silmez proletarier" dedin ya muhtemelen onu da silecek çünkü ben moderasyonu uyar kısmından soruya cevap değil seçeneğini kullanarak şikayet ettim.

www.youtube.com

bazen sırf cevap oranın yüksek olsun diye bu kadar yazıp kendini tiklediğini düşünüyorum :(

cevap vereyim de horrolife silmesin

moderatörün teki.

moderatör olarak bir sürü insan ismi görünüyor ama onların çok uzun süredir duyuruya girdikleri yok.

en çok hollowlife ilgileniyor sanırım. o da sessiz ve derinden gidiyor. kimse ile muhabbeti yok. cevap vermiyor. belki duyuruda konuşmak için başka bir nik kullanıyordur kim bilir :)

hunharca siliyor. ha gayret.

(bkz: kim lan bu hollowlife)

Bence tayyip'in akrabağası falan :D adam çok güçlü biz onunla başa çıkamayız

hollowlife: duyuru silme robotu.

klor maalesef

klor suya atılabilir, temizleme amaçlı yapılır. o zaman da aynı rakı gibi kirli beyaz renkte akar. klor dışında suya katılan ve rakı rengi veren bir madde görmedim. bir nebze de su kombide vs ısınınca rengi bulanıklaşabiliyor.

Rakı gibi derken ? rakı zaten su gibi renksiz bir içecektir, sanıyorum rakı ve su karışımı gibi demek istediniz, yağışı bol, suyu temiz demişsiniz ama farklı bölgelerden farkı nedir anlamadım ben, istanbul, ankara gibi illerimizin barajlarına pis yağış mı oluyor sanki, ikisi de aynı, her ne olursa olsun su klorlanmalı yoksa bir çok hastalığa, salgına davetiye çıkar.

klor o. klor uçucu bir kimyasal, suyun zamanla berraklaşması da ondan.

şebeke de kazı/çalışma falan yapıldıysa o boru değişimi esnasında genelde biraz toprak pislik vs karışıyor borulara.. suyu dezenfekte etmek için de kloru basıyorlar..

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim, senin dediğin suyun arasına hava sokan ve daha az suyun daha basınçlı akmasını sağlayan bir edevat ile sağlanıyor musluk başına takılan.

klor. bir dakika olmadan uçar klor zaten.

klor değil. hava. klorlu su yüzdüğümüz havuzlardaki sudur.içme suyuna da katılır ama abartılmadıysa aman aman hissedilmez. Klor uçan birşeyse etkisi nasıl uzun süre devam edebilir? Çözünmüş havadır o beyaz zerrecikler.

taze fasulye; yıkayıp kır ikiye üçe. 2 domates + 1 soğan doğra küçük küçük. hepsini tencereye at, 1 çorba kaşığı yağ + tuz + bir kesme şeker ekle. kısık ateşte pişer, istersen içine patates ve havuç da atarsın. hepi topu 10 dakika sürer. bilemedin 15 dakika. 1 saatte de pişer.

tamaamen aynı şekilde bamya ve barbunya da yapabilirsin.

ayrıca, pırasa da çok kolay. yıkıyorsun soyup (soğan gibi katman katman elinle soyabilirsin) iki iki buçuk cm olacak şekilde doğruyorsun. azıcık yağ koyduğun tencereye atıyorsun, kısık ateşte pişiyor. ve biraz piştikten sonra içine havuç + bir çay bardağı kadar suda beklemiş pirinci süzüp ekliyorsun. hoop o da oluveriyor.

başta domates ve tarhana çorbası olmak üzere bilumum çorbalar...

çorbalar biraz yağlı oluyor genelde vede pek doyurucu olmuyor, doymak için fazladan ekmek tüketiminede pek girmek istemiyorum açıkcası

dünyanın en kolay yemeği: köfte

teşekkürler, pek alışkın değilim ama şu sebze işine bir girişeyim o halde ^^

haftada iki-üç büyük balıklardan ve kırmızı et türevlerinden tüketebilirsin çok bütçeyi sarsacağını zannetmiyorum. protein lazım sporcu adama.

mercimekli bulgur pilavı
tavuk/bulgur pilavı
mercimek çorbası
yoğurtlu brokoli salatası
çoban salata (soğan-salatalık-domates-zeytinyağı-limon-tuz)
kapuska
mercimek köftesi
gözleme (mantar-kaşar-pattes-domates isteğe bağlı bi şekilde)
krep (mantar sosu vesaire ile)
köfte (soğansız olarak çizburger formatında da olabilir)
taze fasülye
kıymalı makarna (soğanlı-domatesli-salçalı-sarımsaklı yoğurtlu 100 gram kıyma yeter bi kişiye)
patlıcan yemeği (sarımsaklı kıymalı)

ben şu çorbayı sık tüketiyorum: knorr hanımağa çorbası.
malzemesi zaten bol, biraz da koyu yaparsan ekmeğe ihtiyaç yok baya doyurucu.
içinde yeşil mercimek, nohut ve erişte var. msg yok.
çok lezzetli ve sağlıklı (bence)

www.herkessofraya.com

4-5 yıl sonra parça ekleyeyim mantığını kenara bırak bence ilk başta. bir de bu kıvamda bir makina almak yerine aynı bütçe ile bir tık daha üst seviye ikinci el, garantisi de devam eden parçalar almayı tercih ederdim ben.

illa bu diyorsan da gayet iş görür elbette.

4 5 sene içinde 2 tane farklı chipset çıkar en kötü ihtimalle ramler de ddr4lere geçmeye başladı şimdiden teknoloji artık al kullan at şeklinde yürüyor. büyüyünce de kullanırım pek kalmadı. ucuzundan istiyorsan iyi. düzenli bakarsan şişmesine izin vermezsen bir süre idare eder

ben kullanmıycam zaten aile bilgisayarı olacak sadece internet o kadar. şimdiki pc'de bile 40 gb hdd var onun bile yarısından çoğu boş. yani baya uzun sorunsuz götürsün tek önemli şey bu.

Daha az yer kaplayan bir tasarım için slim kasa düşünebilirsiniz:
www.webdenal.com

direk add fund deyince para ekleme ekranı geliyor ama... acaba öyle yapsak tanımlamadan direk kart numarasını verip parayı eklesek(veya oyun alsak) acaba kampanyaya dahil olur muyuz ?

e o zaman tanımlamaya gerek yok büyük ihtimalle oyun satın alma ekranında da kart bilgilerini girerek işlem yapıp kampanyadan faydalanabiliriz.

edit: yahu para eklemeye geliyorum onayla diyorum şöyle bir şey diyor.

Your purchase has not been completed. Your credit card information has been declined by your credit card company.

Note that in some cases, your credit card company may put a 'hold' on funds in your account, but you will not be charged. After correcting any errors in the information displayed below, please try your purchase again.

niye sürekli credit card diyor, credit card ile banka kartı aynı anlama mı geliyor acaba ingilizcede yoksa illa kredi kartı mı şart artık ?

Kartını bu ay içinde kullanacak olursan 3 aylık (Ekim, Kasım, Aralık) 75 TL indirimin olur. Kampanyadan yararlanmak için oyun alma zorunluluğun yok hesabına bakiye olarakta TL aktarabilirsin. Ben kartı eklediğimde de 3D secure istememişti @mdc'nın dediği gibi TL dönüşümünden sonra sistem değişmiş olabilir..

çok soğuklar gelene kadar açmayacağım de, elektrikli üfleyen falan bir cihaz al çok soğuk olana kadar onunla idare edersin. çok soğuk olunca açarsın

bizde de ısı payölçer var ama derecesini evin içinden kendimiz ayarlıyoruz. minimum 15 derecede duruyor daha aşağıya çekemiyoruz ama 15 derecede de yanmıyor zaten kalorifer anca kendini ısıtıyor. isteyen de 30 dereceye kadar çıkartabiliyor sıcaklığı. açmadığımız için de ona göre ödüyoruz. eğer yüksek sıcaklıkta kullanırsak ona göre ödüyoruz. zaten mantığı da budur

ısıpay ölçer yok demektir benim bildiğim kadarıyla o, çünkü olsa istediğin gibi açıp kapatabilmen gerekir.. ısıpay ölçer ise yasal olarak olması gereken bir şey bütün merkezi sistemlerde mesela benim ev de merkezi sistem evim güney cepheye bakıyor kalorifer ile cehennem gibi oluyor ama herkesle aynı parayı ödüyorum. adalet mi, değil. yapacak bir şey var mı ? yasal yollara başvurmak ama bir sonuç alınır mı bilinmez.

saçmalamış o lavuk..
ısı pay olceri zaten tamamen kapatamıyorsun.sadece minumum seviyeye getiriyorsun.1 den 5 e kadar seviye var suyun devir daim yapabilmesi icin sen ısınmak istemiyosan başlangıc seviyesi olan 2 de bırakırsın..sıcak ev isteyen de 3-5 secer.
oyle tamamen aç kapat yok öyle bi saçmalık..
çok açana 200 geliyorsa misal az açana 60-70 gelir.

touch-line'ı geçtiği yerden kullanılıyor diye herhal. touch-taç hesabı.

tamamen tahmin: throw-in'den önce touch deniyormuş, oradan almışız. terim throw-in'e evrilince bizimki manasız kalmış.

free kick - serbeşt vuruş
corner - köşe vuruşu

@ezeriko: komple türkçeleştirmekten bahsetmedim. sonuçta tdk değiliz. kullanımdaki kelimelerden bahsediyorum. free-kick serbest vuruş olabilir ama futbol spikeri dışındaki insanlar muhabbet ederken frikik demiyor mu, korner demiyor mu, yani hala kullanılan terimler bunlar.

ona bakarsan

goal - top filelerde

goal - top filelerde iyiymiş :)

bu soruların cevabını allah uzun ömürler versin halit kıvanç'tan alabilirsin, ulaşabilirsen. sonuçta trt'de bu işin öncüleri (3-5 kişidir herhalde) bir literatür kurdu, bu zamana kadar süregeldi. niye öyle isimlendirdiler vardır bir mantığı.

the ball has gone into touch da diyolar

taç için konuşayım. mesela fifa falan oynarken spiker bazen "the ball goes into touch" gibi bir laf ediyor. biz de oradan aldık sanırım. ama neden throw in'e benzer değil de touch'a benzer kelime kullanıyoruz orasını bilmem. muhtemelen fransızcadır o da.

penalty-penaltı

The throw-in is taken from the point where the ball crossed the touch-line.

throw-in birebir çevirisi içeri atış demek. peki nereden içeri atış? touch line'dan yani dokunuş çizgisinden (normal oyuncuların topa elle dokunmaya izinli oldukları tek çizgiden)

demek ki throw in'i zamanında adam gibi türkçeye çevirseydik ya "içeri atış" ya da "dokunma atışı" demeliydik. bunu da sıfatımıza benzetip "taç atışı" yapmışız, zamanla atış da düşmüş "taç" kalmış geriye.

mr muscle glade, durulamıyorsun.

dexter abi sen misin ? çok az çamaşır suyu da dökebilirsin. ama öyle dandiklerden değil en azından ace falan. hem çamaşır suyu gibi keskin değil güzel de kokar.

proletarier kardeşim, çamaşır suyunu minimal düzeyde kullanın. sadece elzemse kullanın. aslında hiç kullanılmasa daha iyi. en başta solunum yoluna çok zararı var.

loc var amerikaliların bir ürünü, durulama gerektirmez. kirleri suya hapseder. ilk başta pahalı gibi görünse de bezde kir bırakmadığı için bir iki damlasıyla çok geniş alanları temizlersin, yani ekonomiktir. net temizlik yaparsın, arkada kir kalmaz.

sevgilileri vardır banko. okul dışı falan. net.

abi iyi de "aman herkes beni sikecek" kafasında kızlar değil. ben yanaşıp konuştuğumda falan sohbet ediyolar gayet, gülüyolar ediyolar. sevgilisi var diye erkekle muhatap olmayan tipler genelde öküz gibi oluyor, sağına soluna bile bakmıyor, selam almıyor vs. bunlar öyle değiller. yanlarına gelen olursa çok kibar davranıyolar, çok asiller aq.

"e sen sor" diyeceksiniz de ben de samimi değilim yani, öyle merhaba merhaba. şimdi gidip sizin etrafınızda neden hiç erkek olmuyo diyemem.

belki derslerinde çok başarılı olmak istiyorlardır? üniversitede sevgili işi sakat. dengeyi kaçırabiliyorsun.

benim de öyle bir grup arkadaşım vardı. bir tanesi liderliğinde tüm projelere birlikte girip, sınavlara birlikte çalışırlardı, liseyi devam ettiriyorlar.

yau eşcinsel olunca erkeklerle konuşulmuyo mu? ne bileyim herkes çıkıyo sigara içiyo mesela. la bi tane adam da mı bunların yanında içmez, sohbete dahil olmaz? ha bak çocukların biri gitse hiç şeyapmıcaklar. dediğim gibi çok şahaneler öyle böyle değil canısılarım. ama çok garip lan. yani bi tane mi erkek arkadaş edinmezsin 2 ay boyunca hiç değilse selamlaştığın, naberleştiğin? abov.

@douchebag, cevaplar içinde en mantıklısı bu. ama dersten oflayıp puflayarak erken çıktıkları da oluyor. çok inek tipler de değiller. geç giriyolar, erken çıkıyolar, derste kahve mahve içiyolar, arka taraflarda oturuyolar. ne güzellermiş lan aslında keşke YAVŞA > TÜMÜNÜ SEÇ butonu olsaydı

Bu kızlardan bir tanesi güzel ve/ya aşırı zeki, diğerleri onun yancısıdır bence. :) Gidip muhabbet kur. Ders sınav ayağına. Ne bileyim, biz öyle yapardık.

"Ben bile yaklaşıp selam verebiliyorum" ne demek ayrıca. Bi an kendimin 10 seneki halim zannettim. Ne bunlar tanrıça mı?

@maxim gorki, yok ya onların tanrıçalığından değil. gözde büyütmemek lazım. ben kendim fazla asosyal bi' tipim o yüzden diyorum. onlar bir şey olduğundan değil yani. dışardan bakan birisi benim de aşırı artist, soğuk bir tip olduğumu düşünebilir ama özümde sığır gibi adamım. sırf güzel ya da soğuk diye çekinmem kimseden. kendi yapım böyle ama.

hehe inanmazsın ama o kızlardan biri bendim işte. o okul sevgilisiz biter, yanlarına da kimse yaklaşmaz o kızların. belirsiz de olsa mesafeli bir duruşları vardır çünkü tahminen. üniversite bittikten sonra kaç sınıf arkadaşımdan "ben aslında seninle ilgileniyordum/senden hoşlanıyordum" cümlelerini duyduğumu söylesem şaşarsın.

şimdi buraya kimsenin hatta belki senin bile düşünmediğin hatta belki bir an düşünmeye yeltenip vazgeçtiğin düşünceyi dillendiricem. hepsi seni yatağa atıp kurutmak istiyor olmasınlar ?

@proletarier, ondan zaten eminim yaaaa, ben istemediğim için yanaşmıyorum.....

@pescador, aynı benim üniversite halimsin yani. :) Valla bu hayatta başarılı olmak için insanda Acun Ilıcalı özgüveni olcak. Yarın sırnaşık, belki senin yarın bile olmayacak sığ bir adam gelir o kızları kapar öyle bakar kalırsın. Benim üniversite hayatımın özeti budur çünkü.

Git kızlarla konuş, muhabbet kur. Bakarsın olumlu tepki verirler ordan yürürsün. Hiçbir şey olmasa tecrübe olur, bir dahakine daha başarılı olursun. Çünkü bu sadece kız meselesi de değil. Hayatında ne yapacağın ile ilgili de bir konu. Chester Karrass'ın bir lafı var: "In business as in life, you don’t get what you deserve, you get what you negotiate." Bir şeye ilgin varsa onu belli etceksin, kendine özgüvenin olcak. Yoksa benim gibi 18 yaşında yapman gerekeni 25inden sonra yapmaya çalışırsın, çok zor duruma düşersin. Abi olarak tavsiyem budur.

@maxim gorki'nin dediklerine katılmıyor değilim. ne kızlarla ne adamlar cıkıyor. ayrıca emin ol bu durum fazla uzun sürmez, kısa sürede hepsi birileriyle ilişkiye baslarlar. özellikle eğer aralarından birinin ilişkisi olursa, domino efekti gibi baslar.

iyi de benim bunlara yurumek gibi bir derdim yok ki, sadece tavirlarinin sebebini merak ettim garip geldigi icin. yoksa zaten karsilarinda kendimden geciyor degilim, muhabbet ediyorum ara sira. ben kapsam napcam kizi ertesi gun terk ediyolar zaten, enerji kaybi hep