zaman zaman.

çoğunlukla.

evet ama mümkün mü sence ?

+2 kesinlikle var :)

var kesinlikle

aç kalırdım

her zaman. daha az önce aklımdan geçti

yarı yarıya. yani hayatımdan çamaşır ve nulaşık makinesini çıkarmayı aklımdan bile geçirmedim am tv ve bilgisayarı hayatımdan çıkarmak istedim zaman zaman

nedir peki bizi tutan , nasıl kırmalı bu ataleti

ben istiyordum, bunun için hala eski 6 yıllık nokia 3200ımı kullanıyorum.
fakat şimdi mal mısın neden yaşadığın çağın imkanlarını kullanmıyorsun ki demeye başladım yavaş yavaş:)

bi keresinde telefonumu sinirle denize fırlatmıştım, o an garip bi hafifleme hissettiğimi hatırlıyorum. ama şimdi yine telefonum var , yine laptopumda yazıyorum

ya bana kalsa cep telefonumdan başlıcam uzaklaşmaya teknolojiden ama annem müsade etmiyor buna allahım günde en az 5 konuşma nerdesin nasılsın :) nasıl kurtulabilirim ki bu şartlar altında... cep telefonumdan bile kurtulamıyorum :)

9gag.com

into the wild izle pampa
ben izledim , teknolojiyi çıkarmak istedim ama sonra vazgeçtim

aç kalırım açççç

Hayatınıza çok sokmazsanız çıkarmak zorunda da kalmazsınız bence. Ha bana kalsa basar gider ormanda yaşarım.

fransada tgv'ye +3 euro ödüyorsunuz.

www.bonjourlafrance.com

Eurolines ile otobüsle gidin birşey bulamazsanız
www.eurolines.com

evet ben de katılıyorum otobüs kullanın. barcelona'dan fransaya otobüs vardı. muhtemelen madrid'den de vardır.

Cok afedersini neden ryan air falan gbi ucaklari denemeiyosunuz? 30-40 euro bisidir max

eurolines ın madrid montpellier arasında hattı vardır. bence direkt geçmek yerine ispanya üzerinde aktarmalar yapın.

fransadaki tren ücretleri için de www.sncf.com dan bilgi alabilirsiniz.

Cozuldumu sorun bilmiyorum ama, ayni sorun bizimde basimiza gelmisti, trene kacak binerek cozmustuk, sizde kacak binin cunku ayin bu zamaninda cok zor

ryanair 200 euro şu an bakarak zaman kaybetmeyin

yapı kredi bank pekao sa ile ortak çalışıyor. en hesaplısı da yapı kredi oluyor genelde. ya da aylık çok para transfer olacaksa citibank'ın yıllık 100 tl'lik hesabı var. sıfır kesinti ile para transferi yapabiliyorsun.

türkiye de hangi bankada hesabınız olursa olsun , debit kartınız(banka kartı) ile yurtdışındaki her atm den o ülkenin para birimi cinsinden para çekebilirsiniz. Hesabınızın tl olması birşey değiştirmiyor. Buradan size para yollamak isteyenler kartın bağlı olduğu hesaba para aktarırlar, sizde oradan rahat rahat çekebilirsiniz. swift ücretleri pahalıdır hiç bulaşmayın.

ben yine de spesifik olarak polonya adına konuşuyorum yapı kredi ve bank pekao sa anlaşmalılar. diğer bankaların durumundan farklı yani bu anlaşma.

muratcan ile afra aynıdır. malesef ki tekel oldular orada. başka alternatifiniz yok, iğneda da kalacaksanız orayı tercih edeceksiniz. Bunun dışında aranızda öğretmen varsa öğretmenler kampını tavsiye ederim.

of hadi ya el mahkum gidicez yani :/
öğretmen olan yok malesef.
peki çevrede gezip tozulacak neresi var bi kaç blog sayfasından tespitlerim var gidip gören varsa restoran, orman, dinlenme yeri, envai çeşit ailecek yapılacak atraksiyonlar nelerdir. deniz nasıl kaçta girersek güzel olur deniz:?

yakınlarında dupnisa mağarası var, iğneadanın içerisinde ise araba varsa bulgaristan sınırına doğru gidilebilir. Sınır köyleri fena değildir, tarlalarından sebze meyve alabilirsiniz, o kadar iyiler ki para teklifini geri çeviriyorlar. Başkada gezilecek bir yeri yoktur iğneadanın aslında. akşamları çay bahçesi hareketli olur manzarasıda süperdir. Denize her daim her saat girilebilir, karadeniz olduğu için egenin berraklığını beklemeyin, dalgası çok olur sevene zevklidir. Haftasonları biraz kalabalık olabiliyor ama kilyos gibi hiçbir zaman olmaz. 12 yıl boyunca her yazımı orada geçirdim benim için anlamlı bir yer.herkes sevmeyebilir, ama arkada ormanın yeşili önde denizin mavisi bambaşkadır.

edit: az önce öğretmenler kampını arayıp sorayım dedim, dışarıdan belli kişide misafir alabiliyorlardı. açan olmadı malesef, öğrendim ki kapısına kilit vurulmuş.

Gundem baska turlu nasil degistirilebilirki, insanlarin ilgisini baska yone yonlendiriyorlar

gayet açık. somali muhtaç insanlar yardım ediyor. eğer verdiğim para bir çocuğun ölmesini engelleyecekse gündemmiş, ikiyüzlülükmüş, çelişkiymiş zerre umurumda olmaz.

Ramazan nedeni ile olduğunu düşünüyorum..
Medyada bu vardı yıllardan beri, ramazan ayında böyle topyekun bir ulvileşme, şefkatle yaklaşma durumu.
Birileri tarafından bir düğmeye basılmış olsa bile pek de zararlı ya da kötü bir dikkat dağıtma olduğunu düşünmüyorum. Söz konusu olan şey insan çünkü, orada birileri ölüyor. Gündem değiştirmek amacı ile olduğunu da sanmıyorum, ramazan nedeni ile insanlar iyilik yapmaya çalışıyor, hepsi bu.

Mayeskuel bana batan yönünü tam anlatamadım sanırım. Afrika kıtasında açlık ilk kez görülmüyor, Somali' deki bu durum aylardır böyle. Daha önce bu insanlar neredeydi? Bu farkındalık ne zaman oluştu? Niye? Afrika köle ticaretinden bu yana insanlık ayıbı yaşıyor. Kuraklık, açlık, salgın hastalıklar yeni bir şey değil. Benim tavrım ise şu; bu insanlık ayıbının bile bazı insanların utanmazlığına alet edilmesi. Rahatsız olduğum konu bu. Bilmem anlatabildim mi?

felaket son zamanlarda artık gözardı edilemeyecek duruma ulaştı. bir anda başlamadı ayrıca, ihh ve kimse yok mu 2 aydır kampanya yapıyorlar. toplam yardım 26 milyon TL ama iki gün önce stv'de toplanan 11 milyon TL idi.

ben bunun basın tarafından ramazan malzemesi olarak kullanıldığını düşünüyorum. yardım edenler zaten ediyordu bu zamana kadar.

bende onu diyorum işte. bugüne kadar yapılmadı eyvallah hatadır kabul edilir. ama işin bu kısmına(mantık hatası, çelişki vs) odaklanıp rahatsızlığı dile getirmek daha büyük bir hatadır. herkes biliyor geçmişle çeliştiğini ama periyodik aydınlanma yaşayan ergen gibi buna kitlenip kalmanın da anlamı yok.

evet burada açlık ve savaş her zaman vardı ancak bugün olduğu kadar hiç bir dönem şiddetli olmamıştı. bunun sorumlusu batılılar, çekişme halindeki müslümanlar, misyonerler ya da yahudiler vs... hepsi için bi şeyler söyleyebilirsin. söyleniyor da zaten. ancak; buradaki insanlık ayıbından ben kendimi de sorumlu tutuyorum. daha dün kardeşim 13 yaşındaki çocuk kendi zevki için 30 liraya pizza alıp yarısını çöpe atıyor. insnlar yanı başımızda savaştan, açlıktan kırılırken, anneler çocukları arasında tercih yaparken. düğmeye kimin bastığını düşünecek kadar vakit olmadığını düşünüyorum. o yüzdendir ki elimden ne geldiyse yapmaya çalışıyorum.

şu da gerçek ki dökme suyla değirmen dönmez. buralar için daha ciddi adımlar atılır. projeler üretilir. insanlar üretir hale gelir. yoksa daha pek çok kez aynı haberleri duyacağız.

somali için yardım toplamaktan ziyade oradaki durumdan sorumlu olan abd ve onu işbirlikçileri deşifre edilse soruna kalıcıcözüm bulunmuş olur .

Somali'de uzun benzer bir durum vardı, ama son zamanlarda durum iyice vahim bir hal aldı. Bu tip şeylerde kamuoyu bu şekilde çalışır. Yani biri çıkıp Somali'ye yardım edin deyince birşey olmaz, o sesin artması, birçok kişinin ve kurumun bu dillendirmesi gerekir. Sonra bir anda bakarsınız ki şu anda olduğu gibi insanların ilgisini fazlasıyla çekmiş. Bu gündemde ne kadar uzun süre kalırsa o kadar iyidir.

Yardım kuruluşlarına güvenmeyebilirsiniz, ama unutmayın bu kuruluşlarda üç beş yönetici üçkağıtçılık yapıyor diye o kuruluşlarda -hiç bir çıkarı olmadan- çalışan binlerce insanın emeği tamamen boşa gitmiyor. Hatta bizim gibi kıçının üstüne oturup ahkam kesmeyip bizzat Somali'ye kıtlığın içine gidenler var. Eğer yardım kuruluşlarına güvenmiyorsanız oraya bizzat yardım götürmekten başka ne gibi bir çözümünüz olabilir?

Bu yardımlar elbette şu an ki acil durum için. Ama oraya giden kuruluşlar gittikleri yerlerde sağlık ocağı, su kuyuları, aş evi gibi uzun vadede de çok işe yarayacak hizmetler bırakıyorlar. Ama tüm bu yardımlar yapılırken her bir birey Afrika'daki sorunlardan kendine düşen şahsi payı düşünmeli. Kadınlar parlak taş görgüsüzlüklerinden, sofraya oturan her birey yemek artıklamak israfından vazgeçmeli. Ve en önemlisi orayı o hale gelene kadar sömüren ülkeler ve onların bu politikalarının farkında olunmalı.

Ben de aynısını düşünmüştüm. Sadece Müslümün ülkelerde değil tüm dünyada bi anda başladı bu yardım kampanyaları, yani Ramazanla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Geçtiğimiz ay BM Somali'de resmen kıtlık ilan etti. Bu etkili olmuş olabilir.

Faşizanca düşünüyorum ; İç Anadolu'da , Orta Anadolu'da , Doğu Anadolu'da , Güney Doğu Anadolu'da , Doğu Karadeniz'de binlerce çocuk okula maddi sebeblerden dolayı gidemezken yada zorlu şartlarda giderken , onbinlerce aile açlık sınırının altında yaşarken elin afrikalı piçi beni hiç ilgilendirmiyor ; 40 milyon Tl toplanmış.. 40 milyon Tl ile kendi ülkemizde yaşayan ve ''fakir'' , ''yoksul'' kaç kişinin ihtiyacı giderilir.. kaç öğrenciye burs verilir ... Kaç lise yada yurt yapılabilir ? Ama yok işte evinin içini görmeyen ama mahallede ki her boka müdahale edip dedikodu yapan dedikoducu teyzeler misali halkım Somali , Filistin ıvır zıvır tutturmuş gidiyor ; Sokak hayvanlarına gösterilen sempati ve yardım kampanyalarını da denyoca buluyorum ama %50 akp ye oy veren milletin denyoca hareket etmesi de normal sanki !bir!!111bir!!11

soru hakkında parça parça şeyler yazayım.

1: gündem değiştiriliyor. malum ramazandayız ve duygularda değişmiş durumda. bunu kullanmasını iyi bilen basın bunu iyi kullanıp gündemin orta yerine koydu. (bkz: koymak)

2: somali zaten hep yardıma muhtaçtı. niye? niyesi yok. çünkü orada bir şey yok. e bi şey olmayınca da yardım edilmesi gerekiyor. yardım edilsin. allah razı olsun. ama duyduğum bi habere göre öyle attığınız 5 telelik semeselerin 2 telesini operatörler alıyormuş. yani yardımınızın bir bölümü bi durumlarla iç ediliyor. ne kadar doğru bilemem.

3: bu haberler. yani yardım haberlerinden ziyade kuraklık yardım edelim durumlar daha çok peyda olacak. e malum küre ısındı falan filan.

4: haa şimdi bir de gündemin kasten değiştirildiği düşüncei var. öyle midir? öncesinde neler vardı bakalım değiştirilmeye değer mi?
a: tutuklu olan millet vekilleri.
b: yemin etmeyen millet vekilleri.
c: kaçırılan devlet görevlileri.
d: her gün dövülen öldürülen kadınlar.
e: komutanların istifası.
f: hesler.
daha çok var aslında.
şimdi aklıma gelenler bunlardı.

önemli olan gündemin değişmesi falan değil. önemli olan işin hakkıyla yapılması. mesela toplanan paralar yerine gidiyor mu. ismi lazım olmayan bi memlekette ismi yazım olmayan bi dernek güzel paralar iç etmişti.
şimdi bu paralar yerine gidiyor mu?

2.si biz bunları izlerken arkada nasıl ihaleler nasıl kişilere veriliyor. yada veriliyor mu?
haa her şey para değil tabi.
zaten mazluma yardım etmek her yiğidin görevi.
ama yiğit kuru soğana kalmış be hacım.


bir de aklıma takılan daha alıkklıca bir şey var.
amk niye yardım görürüyorum lan.
hazıra dağ dayanmaz ki.
madem dünya genelinde başlatılmış bi yardım kampanyası var.
her ülke alsın ordan vatandaşlığına boşaltılsın o cenabet kurak topraklar.
ne yani amk kendimi bildim bileli orası yardım bekliyor.

valla en iyisi yardım görütmek yerine onları getirmek.

Bir de biri şu soruya cevap verebilir mi gerçekten cahil olduğum için soruyorum, iğneleme falan değil. Afrika'da açlık çeken sadece Somali sınırları içerisindeki insanlar mı?

@morisnayman

Kızılay'da çalışan tanıdıklarıma kendi ülkeniz dışında maşallah her yere yardım ediyosunuz demiştim. Onlarda aylarca uğraştıklarını ancak Türkiye için yalnızca 5 milyon lira toplanabildiğini söylemişlerdi. Dün yalnızca Samanyolu TV'de Somali için 26 milyon lira toplandı..

vexations, Somali tek kuraklık çeken ülke değil elbette. Kuraklık olmadığı halde, açlık çekilen ülke sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Somali gibi dünyanın en önemli deniz ticaret yollarından birine kıyısı olan bir ülkede bunca sefaletin, açlığın olması ise hayli düşündürücü. Tüm dünyadaki müslümanların toplandığı bir ülkenin karşı kıyısında üstelik. Onca zenginliğin karşısında çok ironik.

mastürbasyondan başka bir şey değil.Birleşmiş milletler ne güne duruyor.Ben aynen verdiğimiz vergiler gibi.Bu dünyanın içine eden milletlerin hepsinin açlık çekenlere yardım için bir fon altında para vermeleri gerektiğini düşünüyorum.Yoksa senin benim paramla nereye kadar...

unwanted. başlık aç sor o zaman sen de ne düşündüğümüzü. adam fikrimizi sormuş. 2 hafta önceki konu için tepki göstermek yeni aklına geldiyse problemin var dostum.

Gecmis olsun. Kalp alaninda bildigim ve surekli duydugum bir isim Bingur Sonmez. Acil sifalar.

Dedem 9 ay once by pass olmustu ve vefat etti, ameliyati iyi gecmisti ancak ameliyattan sonra bacaktan aldiklari damarin oldugu yerden pihti atti ve akciger embolisi gecirdi , olum sebebi de bu oldu, ameliyattan sonra gercekten iyi bakmak gerekiyor

artık pek riskli olmadığını ben de duymuştum ama insan %1 risk olsa dahi endişe duyuyor. heyet by pass kararı aldı ama profesörün de bakıp bu kararı değiştirmesi mümkün mü bi de onu sormak istiyorum sizlere?

cevaplar için de çok teşekkür ederim. değerlendirmeye aldım hepsini.

2008 yılında babam by pass olmuştu. tabi durumu sizin babanıza göre oldukça ilginç gelişti. 3km koştuğu gecenin ertesinde girdiği ekg de babamın o esnada kalp krizi geçirdiğini öğrendik. yürüyerek girdiği ekg odasından tekerlekli sandalyeyle çıkarttılar ve hemen yoğun bakıma aldılar babamı. annemin de doktor olması, hastane sahiplerini tanıması ve babamın durumundaki aciliyet bizim işleyişi biraz hızlandırdı tahminimce, aynı gece anjiyo oldu babam, hemen ertesi gece 5te de by pass a alındı.
aşırı hızlı gelişmişti bizim için her şey, anlık kararlar vermemiz gerekiyordu. bu yönden siz bize göre baya şanslısınız.
babamın ameliyat olduğu hastane hatay-antakya özel defne hastanesi
ameliyatı yapan doktor yrd-doç tu, adını şimdi hatırlayamıyorum. zaten bizim babamı başka hastaneye götürebilme gibi bi şansımız da yoktu, durumu cidden ağırdı.
ameliyatı gerçekleştirecek doktor referanslarını sundu, annem hastane sahipleriyle konuştu, anjiyo sonrasında verilen cd yi ben e-mail le ankaradaki tanıdığa attım o da durumun acil olduğunu söyleyince ameliyat kararı aldık.
bu söylediklerimin hepsi aynı gün gerçeklşti, bu arada kan toplama işini de hallettik. babama aşırı moral verdik, sürekli gülümsedik (bu esnada yoğun bakımda yatmaktaydı).
ameliyat 5-6 saat sürmüştü hatırladığım kadarıyla, ameliyat çıkışında kısa bi süre yoğun bakımda akabinde de normal odada kaldı. bu süreç de baya zorlu geçti. enfeksiyon riskine karşı aşırı dikkatli olmak zorundasınız, sürekli morale de devam edersiniz. o zamanlar euro2008 oynandığından bizim moral işimiz biraz daha kolay olmuştu.
yatarak geçirilen süre boyunca ve sonrasında yürüşlere büyük önem verdik.
bypass ameliyatında cidden büyük yollar katedilmiş durumda. 80li yıllarda bypass olan tanıdığımız bile var. bence korkmanıza hiç gerek yok.
bi anda yazdığım için aklıma geldikçe veya siz sordukça yardımcı olurum.

can alıcı nokta: hastanenin eve yakın olması bu tip uzun süreçli ameliyatlar için çok önemli. ameliyat sonrasındaki kontrolleri ve ameliyat sürecini düşününce ev-hastane arası mesafe büyük öenm kazanıyor. eğer doktora ve hastane koşullarına güveniyorsanız başkasının önerisiyle şehir değiştirmeyi ben pek yerinde görmüyorum.

şimdiden çok geçmiş olsun

geçmiş olsun dilekleri ve cevaplarınız için bir kez daha teşekkür ediyorum hepinize.

Bana ozgu zannediyordum cevabi bende merakla bekliyorum

yanliz değilmişim benim kuzenimdede oluyor sadece kedilerin bulunduğu yerde veya baz istasyonlarinin bulunduğu yerde oluyor duşu alip çikiyorum baz istasyonun orda kaşinti başliyor.

suyun içeriğinden kaynaklanabilir.

(bkz: mite)

Bir kereye mahsus hamama gidip tüm vücuduna kese yaptır. Ben böyle kurtulmuştum.

(bkz: su alerjisi)

bende de oluyordu ama sadece ayak ve el bilekleriyle sinirliydi. sonucta gunesten ve sicaktan olduguna kanaat getirecek kadar cok deneme yaptim. antihistaminik krem kullandim, 2 gun sonra gecti. ara ara kasiniyor yine ama o kadar cok degil.

bende de oluyordu bu kaşıntı olayı delirme noktasına gelmiştim. yazın olması havadaki nem miktarından olduğunu düşündürdü bana. ankaraya taşınınca iyice kesildi. bir de bende spor yaptıktan sonra duş aldığımda olmuyordu. ama mesela sabah kalkar kalkmaz duş aldığımda çok şiddetli oluyordu. bu kaşıntı mevzuunu zaten hala çözemediler bildiğim kadarı ile sebebi vs bile belli değil.

cildiniz kurumuştur? krem yağ bişi sürün. yağ derken baby oil gibi gibi.

kuru cilt yorumuna katılıyorum, yazın hem aşırı terlemekten, hem de sık duş almaktan cilt daha çok nem kaybediyor. bir de duş jeli kullanıyorsanız ondaki bir maddeye alerjiniz olabilir (benim var mesela). mümkün olduğunda saf bir sabun vs ile deneyin bir de.

Biber gazını taşımanız suç değil. Ancak bunu kullanmanız suç Eğer ağır bir saldırı altında olduğunuzu kanıtlayamazsanız, yani hukuktaki meşru müdafaa gibi bir şey, kullanma nedeniyle ceza görebilirsiniz.

aynı isviçre çakısı gibi

almak serbest
taşımak serbest
birinin üzerinde keyfi kullanırsan canın sıkılır başın ağrır
kesinlikle kendini koruduğunu ispatlarsan bişi olmaz

1- Almak ve satmak yasak değil.
2-3- Savunma amacıyla taşımak ve kullanmak suç değil. (iyi niyet muhabbeti)


edit: katil polis taşıyorsa, biz de taşıyalım bence.

ben alıyorum, taşıyorum. yasak değil diye biliyorum.
biber gazı mı bilmem ama göz yaşartıcı bişey. ben hiç denemedim ama bir arkadaşım yanında çalışanlardan birinin üstünde denemiş. adam aynen yere devrilip bir saat filan gözlerini açamamış, kıpırdayamamış. gözlerinden yaşlar fışkırmış... 5-6 saat etkiliymiş toplamda (ne biçim arkadaşların var demeyin, zengin ve sayko bir aile dostu eskilerden. atsan atılmaz satsan satılmaz)

herhangi bir saldırı anında kullanmak nefsi müdafaa olacaktır bence. (yine de belirteyim hukukçu değilim)
kadına şiddetin doruk yaptığı bizim gibi toplumda, gece-gündüz her kadının taşıması gerektiğine inanıyorum

peki gerçi muhtemelen yamuluyorum ama, bunları girdiğiniz alışveriş merkezlerinde güvenliğe bırakmak vs zorunluluk mu ? Bir arkadaşım bırakmak zorunda kaldı, işte isim soyad verdi çıkışta alırsınız dediler.

not: bu arada er kişiyim, nefsi müdafada sadistlik amacıyla kullanmayı planlıyorum, onun sopası varsa benim biber gazım var gibi, malum daha portable bu biber gazları

başıma gelen bişey bu biber gazı sende ne işe yariyor diye bir memursormuştu bende şöyle cevap verdim abi siz sabah yanımızda olamıyorsunuz sabahin karanliğinda işe gidiyorum herkesi de korumanız imkansiz o yüzden taşiyorum. gelen cevap tamam kardeş devam et.

örn: bir insan sizi dövmeye kalkıştığında sizin de onu dövmeniz kalıcı fiziksel & ruhsal hasar yaratmadıkça suç sayılmaz.

durduk yere birini döverseniz suçlu olursunuz.

kadınlar için yasak değil, diye biliyorum.

1. Değil.
2. Değil.
3. Değil.

@african rain , bu işin cinsiyet ayrımı da mı var ?

emin olmamakla birlikte var diye biliyorum. feci sallıyor da olabilirim.

@african rain , salladın sanki ama şükunu verdim

1)Alım satımı yasak değil.

2)Saldırı amacıyla kullanılmadığı sürece kullanmak yasak değil. Hatta bu konuda şöyle bir açıklama yapayım: Misal gecenin bir yarısı bir iki kişi önünüzü kesti ve belli ki kavga çıkacak. Çıkarın sıkın. Suçlu değilsiniz.

3)Taşımak yasak değil. Yasak olmadığı için bıçak, çakı gibi aletlerin yerini aldı.

Ek olarak alış veriş merkezlerinde girişte el koymak isterlerse (tabii ki çıkışta alabilirsiniz) vermek zorunda değilsiniz. Aynı şey taşıma ruhsatı olan tabancalarda ve boyut itibariyle taşınması yasak olmayan çakılarda da geçerli. Zira karşınızdaki özel sektörde çalışan bir güvenlik görevlisi; polis değil ve bunların çoğu alışveriş merkezinde zaten satılıyor.

edit: birde şöyle birşey var. kavga esnasında eğer biber gazınız varsa elinizi ağrıtmanın manası yok. biber gazı bilimum tekme, yumruk ve hatta sopadan daha etkili.

Türkiye'yi bilmiyorum ama yurt dışında bazı ülkelerde yasak ve epey de ağır cezaları var.
en.wikipedia.org

2 hafta önce degısen yasa ıle yasak kalktı.

mesru mudafa için illaha bir saldırı olması gerekmez, saldırı tehdidi de yeterlidir.

Hangi yurtdisinda yasak bilmiyorum ama Almanya'da sokaklardaki otomatik makinelerden 10 euroya alabiliyordun 2008 yili itibariyle.

Su yurtdisinda cogu ulkede yasak diyen kisiler, bir yaziverseler ya su ulkeleri de, 100 kusur dunya ulkeleri arasinda cogunluk mu degil mi anlasak.

sabıka kaydı ile aöf bürosuna başvuruyorsun, bugün son gün unutma.

Bugün son gün aman diyeyim hocam......

Eywalah bilgiler için. Kadıköyde AÖF şubesi nerde bilen varmı ?

şifren olmadan bi halt yapamaz diye biliyorum ben

şak diye bütü limitini boşaltbilir. mail order dan haberiniz yok galiba. Bankayı arayın kartımı mail order a kapatmak istiyorum deyin. 5 kuruş çekemez

kredi kartı, son kullanma tarihi ve arkadaki güvenlik kodu. eğer mail order kapatmadıysan internet üzerinden alış veriş yapmak için bu 3 ü gerekiyor. ve kart üzerinde de bu üçü mevcuttur

İnternetten alışverişe açıksa kartınız, yani sanal pos ile kullanılabiliyorsa yapar. Bir de kartın arkasındaki güvenlik numarası gerekir sadece, o kadar.

Peki internete kapalıysa bir şey yapabilme durumu var mı? O numarayı falan alması hiçbir işe yaramıyor yani o durumda.

internet, mail order ve telefonla alışverişe kapatman gerekir kartını. internet bankacılığından bunları yapabilirsin. bunlar kapalı olursa bi halt yapamaz.

internetle alakası yok dostum. bankacıyım ben. mail order'a açık ise o numaralar ile pos makinesinden numaraları girerek çatır çatır çekerler. ara kapattır için rahat olsun.

kapattırma kimse kafasına göre çekemez kartından para. Bütün rent a carlar alırlar bunu güvenlik nedeniyle. adam senin karttan 3-5 bin lira çekicem diye işini gücünü riske atmaz, sonuçta biliyorsun kim olduklarını yerlerini yurtlarını di mi?

konu dışı:

bu şekilde araba kiralayan yerlerden araç kiralamayın. kötü seneryo durumunda(kaza,arıza v.s.) başınıza iş açabilirler.

en güzeli biraz fazla verip avis gibi kurumsal yerlerlerle iş yapın.

kaza yapman durumunda hasarı senden tahsil edebilmek için alıyorlar.

kaskosu yok mu bu araçların, niye senden alsınlar. kartı arabayı alıp kaçmasın uğraştırmasın diye alıyolardır

bu araçların normal kaskosu oluyor fakat bu kasko kapsamı kiralamayı kapsamıyor. bunun için bu işe özel sigorta poliçesi yaptırmak gerekiyor. tabi küçük rent a carlar böyle şeyler ile uğraşmıyor. eğer kaza yaparsanız aracın serviste kaldığı gün X günlük kira ücretini sizden alıyorlar.

(bkz: af)
(bkz: genel af)

Türkiye de müebbet demek 24 yıl ceza demek., birden fazla müebbet aldıysa 30 yıl yatıp çıkacaktır

dedikleri gibi afla ilgili bi durum müebbet için af çıkarsa adamın biri gidiyo 5i kalıyo gibi bi durum yani

bir müebbet aldın diyelim. normalde sen ömür boyu yatarsın. ancak koşullu salıverme şartları oluşmuşsa, yani iyi hallisin, cezaevinde yatarken bir olay çıkarmamışsın, paşa paşa yatıyosun diyelim 24 senede çıkarsın cezaevinden.

1den fazla müebbet aldın(2 olur 5 olur) yine normal şartlarda ömür boyu yatarsın. ancak iyi halliysen bu durumda 30 yıl yatar çıkarsın.

yani müebbet hapis cezasının fazla sayıda olması koşullu salıverme bakımındna önemli.

af bakımından ise bir etkisi yok. af suçlar için söz konusu olur, şahısla ilgili değildir. adam 5 adam öldürdü, 5 müebbet aldı. sonra adam öldürme suçuna genel af çıktı. 5i de affedilmiş olur, adam çıkar.

ama diyelim 2 adam öldürdü, bir de anayasayı ihlal suçu işledi. 3 müebbet olur. adam öldürmeye af çıksa anayasayı ihlalden bir müebbet yatar.

arabaya bağlayarak akü şarj olmaz. arabaya bağlamak sadece diğer arabanın aküsünden bir seferliğine bir fincan akım ödünç alarak kendi arabanızı çalıştırmak için yapılır. takviye denir buna. eğer sadece şarjı bitmşse oto elektrikçiler uygun voltajlı elektriğe bağlayarak şarj eder onu. yok öyle de olmuyorsa o akü murtaza olmuştur artık. şarj olmaz hale gelmiştir. hani cep telefonu bataryaları da bir müddet sonra işe yaramaz oluyor ya, aynı akü de öyle olmuştur, yenisini almak icap eder.

şahsi kanaatim 1 saat boyunca dolaşarak araba tarafından şarj edilememişse komple bitmiştir o akü.

dolmaz. akünüzü ya akü doldurma cihazı olan birine vererek doldurtabilirsiniz ki ölmediyse, ölmüşte olabilir en doğrusu yenilemek.

akünün üzerinde göz gibi bir yer var , orada ışık gibi birşey olması lazım , orası beyazsa akü bitik gibi olabilir. Ya da akünün kapağını aç , plakalardaki su durumunu bir kontrol et, eğer su seviyesi plakaların üstünde değil altına indiyse, benzicilerde akü suyu satılır, onunla plakaların üzerini az geçecek kadar doldur, aman üstüne falan dökme o suyu yanarsın. kapağı açtığında plakalar eğilip bükülüp birbirine yaklaştıysa o aküyü hemen değiştir. Eğer araban ne marka bilmiyorum ama, elektronik beyinli bir araç ise, özellikle 2005 model sonrası honda,ford,citroen,peugeot vb. ne takviye yap ne de aküyü tamamla. Bu çok önemli !! elektronik beyinli arabaya yapılacak takviye en az 2000 liralık zarara yol açar.

www.radikal.com.tr

Damla Et, Çavuşoğlu Et yazıyor burda ne denli doğrudur bilemicem..

sahiplerini tanıdığım için almıyorum burdan et. harbiden alınmaz yani tipleri görsen akıllara zarar

maltepedeki marketi ŞEKİL ET oldu.

ben inanmıyorum satıldığını , adamlar kanguru eti yedirmişler.

olayı nedir şalvarlı'nın?
(aldığımdan değil merak ettiğimden, önünden geçerken o kadar kötü kokuyor ki içeri girmeyi gözü/burnu yemiyor insanın)

yamulmuyorsam sadece sabah ezanında söylenen bir kısım, anlamı namaz uykudan önemlidir demekti.

www.eksisozluk.com

"es-salatu hayrun minen nevm" diyor. Anlamı da "namaz, uykudan daha hayırlıdır". Sabah namazının makamı da uykudan uyanmayı daha kolaylaştıran çok hoş bir makam, saba makamıdır zaten

sadece sizin ordaki müezzin değil heryerdeki müezzinler ekler o kısmı :) sabah ezanının geleneğidir.

www.youtube.com

burada süper okuyor.

cins ve yaş bilgisi verebilirmisiniz

golden, 1 bucuk aylik

hahaha salak. ay bi an gözümün önüne geldi de, çok güldüm :) kıyamam :)

şaka bi yana kafayı bu kadar sağa sola geçirmesinden huylanmak gerekir gibime geldi. bir veterinere göstermenizde sayısız hikmetler olabilir.

bizdeki her türlü hastalık onlarda da olabiliyor. ne bileyim, belki vertigosu vardır, belki tansiyonu düşüktür kuzucuğun

*6 köpek yetiştirmiş insanım. ama hiç böyle bişey duymadım/görmedim bu arada.

pardon derdimi biraz yanlis anlattim sanirim. oyle yururken falan gidip kafayi koymuyor. ama koltugun ustunde oynarken mesela dustu bir kere. bu dusmeler kopegi etkiler mi anlaminda sordum oyle yan yan yurudugu kafayi duvara gomdugu falan yok yani :)

çok kolay etkilenmiyorlar, bebekken bizim gibi kemikleri yumuşak oluyo bildiğim kadarıyla. biraz salak olabilir, onun dışında bişi olmaz :)

@poşet gene koptum... :))

yok, zaten zarar göreceği şekilde bir darbe almış olsa, ağlayarak filan bunu size belli ederdi bence. aynen kediebesinin dediği gibi

icim rahatladi sagolun da biraz salak olabilir derken? :D

lafın gelişi ciddi bişi diil :)

vay anasını satayım durum çok kötü. kıza kendini çok fena ezdirmişsin :( yapabileceğin şey kıskandırma. onu unutmuş gibi yap ya da tamamiyle ignore et. görmezden gel. falan yemeklerde. yüzüne bakma tamam mı? sendeki değişikliği hemen farkedecektir ve bir saniye konuşabilir miyiz falan diye yanına gelebilir. hiç yüz verme sonra artık yavaş yavaş bir daha onun gözünde karakterini inşaa et.

benim başıma aynı şey gelmişti. ama ben o bir saniye konuşabilir miyiz bana neden böyle davranıyorsundan sorna çözüldüğüm için pek bir boka yaramamıştı.

@wessago dostum kız beni gerçekten sevmiyo yani kıskandırma ile olacak bir iş değil 3 kez açıldım ve anladım gerçekten sevmediğini:)
ama korkum onu görüp dayanamayarak 4 üncüye doğru yol almaktan korkuyorum. ancak sevmediğini geçte olsa hatta zzzikilerekte olsa anladım fakat artık bundan sonrası için bir dur demek istiyorum. yoksa artık aramızda bişeyler olması için bi beklentim yok.

dostum bunun bir değişik modeli benim başıma geldi, benim ki yurtdışı değil şehir dışına taşınmışlardı. Bende çok açılmıştım hep reddedilmiştim ama aynı ortamdayken acayip bir iletişimimiz oluyordu zaten beni peşinde koşmaya zorlayan buydu. Neyse gün geldi, ben yine bunların geleceğini öğrendim , geldiler ve kız bana sevgilisiyle buluşacağını ailesinin bilmediğini evden benle çıkarsa sorun olmayacağını söyleyerek sevgilisiyle görüşmeye gittik !. yaa işte hayat böyle, o gün den sonra bunalıma girdim yıllarımı bir hayal peşinde harcamışım diye. sonra aradan 1-2 yıl geçti ki hayatımın aşkını buldum diyebilirim. Sonuç olarak çok bağlanma bence, geçmişi boşverip önündeki maçlara bak , hayat akıp gidiyor çünkü

konuyu annenle paylaşman iyi olur kadıncağızda ona göre önlem alır. kız geleceği zaman bi yerlere falan kaç arkadaşına bi akrabana v.s. ama yoksa öyle bi imkan evde boxerla falan gez baskın çık yani, >:> kötü ol, kolay gelsin.

muğla

istanbul

Bilecik

istanbul, anadolu yakası.

Ankara.

konya

of

Balıkesir

Bolu

(git: www.eksiduyuru.com

İzmir

istanbul

Bir sebep yazsan da, herkes yazsa gönül rahatlığıyla...

kerkük

Trabzon

izmir

@AhmetVural1987 neden gönlün rahat değil? korkma şehrini biliyorum diye seni bulmam yada birini aramıyorum. sadece nerelerden kullanıcı var ona bakıyorum bende söyliyim rahat et istersen...bende sakaryadanım

ankara

Ohh, gönlüm rahatladı... İzmir.

Ordu ama bir aysonra istanbul a taşınıyorum.

frank olarak çekecekseniz şubeden çekmek zorundasınız. Diğer türlü, tl ye çevirip atm'lerden çekebilirsiniz.

Başka şubeden para çekme işlemi için eskiden almıyorlardı, ben en son, geçen sene dolar çekmiştim yüklü bir miktar, yine almamışlardı. Şimdi nasıldır bilmiyorum. Diğer bankalar almaya başladı, garanti de alıyor mu artık bilmiyorum.

tl hesabının ibanını verdiysen paranın geri gitme ihtimali var.

kuracağınız web sitesi'nden beklentileriniz neler? bu önemli bir nokta çünkü. eğer küçük çapta bir firmaysanız ve tek bir sektör üzerine satış yapmayı düşünüyorsanız hazır scriptler üzerinde ufak oynamalar yaparak satan bir sürü insan var piyasada.

biraz daha orta çapta düşünüyorsanız ideasoft ve tarzı, yıllık belli bir ücret karşılığı e-ticaret scripti satan firmalara bakabilirsiniz.

ha derseniz bir hepsiburada olmak istiyorum, iyi bir web yazılım firması anlaşabilirsiniz. tabi ileride siteye sürekli teknik destek verecek iyi yazılımcılar da çaıştırabilirmeniz gerekecektir.

www.e-pusulabilisim.com
Yurtdışından bir müşterimize bahsettiğiniz şekilde bir websitesi yaptılar. hem uygun fiyat hem de satış sonrası destek konusunda memnun kaldıklarını söylediler. yetkili kişi ayhan bey, kendisini arayıp aura call center'dan referans aldık derseniz size yardımcı olacaktır.

www.kobimaster.com

ve bu site gibi sanal pos entegrasyonu yapan firmalar bulabilirsiniz. özellikle istanbulda iseniz biraz araştırma ile yeterli bilgiye sahip olabilirsiniz. ufak bir tavsiye, ben sizin yerinizde olsam tanınmış firmaların online storelarını kimin yaptığını incelerdim. hem referans noktası olmuş olur.

bu işler için baya profesyonel bir free site vardı open source hatta , adını şimdi unuttum belki arkadaşlar biliyordur.

İki şekilde de olabilir ama ilk opsiyonu öneririm; günümüzde in-house out, outsourcing in.

www.bilisimaktorleri.com.tr

mesaj attim.

Bir kere hangi bankadan ya da kurumdan aldığınızı söylerseniz süreci aktarabilirim.

türk ekonomi bankası, ihtiyaç kredisi.

hapis cezası yok mu haciz noktasında?

jassinpera nın dediği gibi, hapis cezası var.

geçen arkadaşlarla bu konuyu konuşuyorduk da. şöyle olabilir belki; misal 1.500 tl'lik haciz geldi ve onun için memurlar bir tarihte gelecek size diyelim. tam o tarihte evde eski püskü halı, tv, buzdolabı falan böyle 2. ele satsan 100 tl den fazla vermeyecekleri ama sıfırını almaya kalksan 5 milyardan aşşağı alamayacağın şeyleri bıraksan evde ve o memurlar onları almaya mecbur kalsa? kazanan sen olursun gibi gelmişti bize. tabi memurların bu tür durumlarda başka seçenekleri varmı yokmu onu bilemiyorum.

eski eşya konduğunda sadece zaman kazanabilir. sonuçta o mallar satıldığında borç karşılanmayacağı için kalanına da tekrar haciz yapacaklar. hatta avukat dişliyse sizi takip eder misafirlikte bile haciz yapabilir.

www.hukuki.net

burda tam sizlik dahiyane bi fikir var sanki

eğer borcunuzu yapılandırmadıysanız avukatlık bürosunda, hiç bi halt yiyemezler. ailene burda oturmuyor dedirt bi problem çıkmaz. eve zorla girip eşya vs. alırlarsa eğer dava açın %900 kazanırsınız davayı.

Çalışıyorsan maaşına da haciz koyabilirler, belki eve hic gelmeyecekler bile...

henüz çalışmıyorum, işe girince maaşıma haciz koymalarını kendim istiyecem zaten. ödeyecem borcu ama, şu an sıkıntılıyım işte. anlamıyorlar da halden eşşoğleşşekler. :)ayrıca avukat'ın beni takip edeceğini sanmıyorum 6.000 liralık borç için. eder mi lan?

Moral bozmak gibi olmasin ama takip eder...
Genelde bankalar sizin borcunuzu avukatlara satarlar örneğin 6.000 borcu banka avukata 3.000 TL ye devretmiştir.
Avukatta almak daha fazlasını kazanmak için elinden geleni yapar.

avukat takip etmez mi? hhahah çok fena hatadasın arkadaşım.
150 liralık turkcell faturası için icra memuru gönderildiğini biliyorum.
icra memuru işlemleri falan zaten 120 lira. 150 lira+avukat parası+dava ücreti+icra masraflarını ödemek zorunda kalırsın.
sen param yok ödemiyorum dediğinde hapis cezası çıkartabilirler.
o zaman bir gün bir polis çevirmesinde göz altına alınabilirsiniz.
size şöyle bir önerim olabilir,borç 6 bin lira mı? gidin 200 lira yatırın. arayın avukatı, iş arıyorum, elimdeki parayı verdim, elime nakit geçer geçmez tekrar yatırıcam diyin. sonra gerçekten elinize 100 lira bile geçse gidin yatırın bir süre, hem borcu azaltmış hem de avukatın icra getirmesini önlemiş,geciktirmiş olursunuz.

yahu ben mi yanlış biliyorum adam borcunu ödeyemezse parası yoksa hapse falan girmez aciz vesikası verilir, sadece mal beyanında bulunmama veya yanlış bilgi verme gibi durumlarda hapis cezası vardır ki süresi 3 aydır bunun.

bugün biraz daha arttı. cuma günü ons fiyatı 1480 di şu an da 1530.

alış-satış arasında da fark var yalnız, onuda göz önünde bulundurun.

@etna: ne kadar oynayacak ki 5tl de ordan oynasın? bana 35 tl değer artışı bayağı yüksek geldi 4 günde.

alış satış arasındaki farka şöyle bakmak lazım, siz zaten 776 liraya aldıysanız ve salı günü yine almak için sorduysanız alış-satış farkı olmaz. yok siz salı günü satmak için sorduysanız da, satış fiyatı alış fiyatından düşük olduğu için karınız düşmeyecek yine 35 lira olacaktır. ons fiyatı üzerinden 1480-1530 arasında %4 civarı artış var, e bi de dolar/tl sayesinde de kar etmiş olsanız alın size 35tl(%5) kar.

@guro1907: alış-satış farkı yok doğru. dolar salı günü 0,04tl kadar indi. altında da %4 civarı artış. tüm tespitleriniz yerinde. açıklayıcı oldu. yani bankadaki 30000tl'mle 4-5 günde 1500tl kazanabilirmişim. bayağı iyi. biraz şans da yaver gidince tabii.

sevgilimle benim resmimin bulunduğu bir adet çerçeve

3d magnet puzzle www.extremecube.com

Ay resmen benimkinde oyle bi pozitif etkili bisi yok. Ne olmali acabaa.

4-5 cesit katalog ve de faturalar.

stajyerlerin aldığı küçük hediyeler var. yüzük koymak için kediler mesela.

@terp: ondan bende de var ama bi tanesi elimden kaçıp bilgisayara yapışırsa bilgisayarın ebesini siter diye yakınlara koymuyorum. hem monitöre falan da zararlı. millet hoparlördeki mıknatısı korumaya alır, biz eşşek gibi kuvvetli neodium mıknatısları bilgisayarın yanına mı koyalım. aman diyim kaldır eğer yakında bilgisayar varsa.

ayna, minik bir hello kitty, masaüstü görselim de canım yeğenim :)

bende hiç öyle şeyler yok. işe yarıyor mu yahu ben de yapayım olmadı :/

uzuuuun zamandir bos benim masam. lapotopumu koyuyorum bir tek... ama pozitif etki diyince falan, bonsai hos olurdu sanki...

sekreter.

@kibritsuyu: hoca sorma valla ben adının ne olduğuna bakmak için siteye girince bilgisayara yakın yere koymayın diye uyarıyı gördüm. hiç aklıma gelmemişti. ben laptobun üstünde yanında vs. oynadım bunla, allah korumuş valla. hemen yandaki küçük masaya aldım ama yarın odadan dışarı atıcam.

soruya yeni cevap: puzzle vardı, artık yok :(

2 tane komodo ejderi (ahşap)
1 adet kaplumbağa ( taş)
1 adet kertenkele ( yumuşak, pilastimsi)
2 adet iguana ( taş)

vazomsu bir şeyin içinde: bir çubuğun ucuna takılı Nepal bayrağı ve 3 tane ucunda kertenkele tırmanmış kalem.

not: Nepal'i ve sürüngenleri seviyorum, etrafta görmek hoşuma gidiyor ama arada değiştirebiliyorum, bazen böcek koyduğum oluyor :s

nane, fesleğen

i53.tinypic.com
i53.tinypic.com

hep açmanın yolu yok.

olsa da anlarlar zaten. en fazla iki gün sonra hem seni mimlemiş olurlar hem de o yaptığın şeyi de engellerler.

o basit yollar kesmiyorsa IT elemanlarıyla muhabbet kur inceden. aşama aşama dostluk kur, en sonunda arkadaşça ayrıcalık iste.

www.gezginler.net

bunu deneyebilirsiniz. ben eski işyerimde böyle aşmıştım sorunu.

ben evdeki bilgisayarımı açık bırakıp uzaktan bağlantı kurarak hallediyordum

sagında solunda wirles ac-kapat tusu vardır onu bı seyap.

teşekkürler hepinize.
sağındaki, solundaki aç kapa tuşunu bir türlü bulamadım ben
ne tür bir ağ yöneticisi kullandığımı bilmiyorum, makineyle default gelen şeyi kullanıyordum işte. f2'ye bastım açıldı görünüyor. eğer bu yüzden kapandıysa, kendimle birkaç ay dalga geçmeyi düşünüyorum

bunun aç kapa tuşu f2 dir

biostan fn+f2 olacak şekilde de ayawrlayabilirsin.

"multimedia key first" şeysini "function key first" yapıcan.

evet. komple bios ayarı yapmak lazım galiba. dell'de öyle bir problem var. f5'e basıyorsun ışığı ayarlıyor. değiştireyim hepsini;)

kesinleşmişse kaatil, daha hükmü yoksa katil zanlısı.

1.katil
2.katil zanlısı
şimdi bu iki kullanımda "katil" kelimelerinin okunuşu farklı mı?

evet farklı, sebebide katil zanlısı derken aslında katl zanlısı(katletmek) denilmesi gerektiğinden oraya bir i geliyor ve katil ,katl ayrımı oluyor

www.eksisozluk.com

Evet farklı. Arapça'da katil (a uzun) fail). Katlden geliyor. Yani bizim bildiğimiz katl etmek. Katil zanlısı derken aslında bir failden yani işi yapandan söz etmiyoruz. O yüzden katil (a kısa) zanlısı denir.

·katil şeklinde kısa okunanı fiildir. bu durumda katil zanlısı; birini katlettiği süphelenilen kimse anlamına gelmiş oluyor.
·kaatil şeklinde uzun okunanı ise isimdir. katil fiilini gerçekleştiren kimse olarak da düşünülebilir.

bu ayrım yeterli olur sanırsam.

mantarı etle pişirme ama soğanı pişirebilirsin. hatta etin yağı, tadı soğana bulaşınca daha bile güzel oluyor.

teorik olarak beraber pişebilir, ancak bunu yapmayın.

birincisi bunların pişme süreleri eşit olmadığı için yanabilir bir kısmı, ikincisi tadları birbirine karışır, iyi olmaz.

etin yumuşak olması için: tavayı iyice kızdırın ve eti ondan sonra koyun pişmesi için. eğer tava ılıkken koyarsanız et yumuşak olmaz, kayış gibi olur.

tavayı çok kızdırıp mantarları öyle atın, o zaman su salmaz içinde kalır ve lezzeti daha da iyi olur.

Soğanla eti, mantarıda aynı pişir. pişmiş mantarı etin içine atıp 5 dk beraber pişirirsin harmanlanmış olur.

tavaya çok az yağ koyun. iyice kızdırın. eti ondan sonra koyun. ve mümkünse bir tarafı iyice kızarana dek hiç hareket ettirmeyin, çevirmeyin. daha sonra eti alın. yine kızgın tavaya soğan ve mantarları aynı anda atın. bu arada tavada etten kalan yapışmış parçacıklar vardır. onları sakın kazıyıp atmayın. mantar suyunu saldıkça -ki bir tutam tuz bunu hızlandıracaktır- o parçacıkları kaşığın tersiyle kazıyıp sos haline getirin. etin lezzeti mantar ve soğana iyice sinecektir. ve mümkün olduğunca kendi suyuyla pişirin derim.

etle pişirme.
mantarı yağda kızart(deep fry), soğanları da ızgarada.
afiyet olsun.

kedili madam a ilaveten: eti kenara aldiginizda aluminyum folyonun uzerine koyun. Tuz, kirmizi pul biber ve kekik ilave ettikten sonra folyoyu kapatin. Mantarlar ve soganlar pisene kadar folyonun icindeki sauna etkisiye disi kitir ici sulu ve yumusak bir et sizi bekliyor olacak. Afiyet olsun!

Eğer 1 aydan kısa bir gezi olacaksa, one country pass interrail bileti almanızı öneririm. 100 Euro verirsiniz, istediğiniz zaman istediğiniz yere gidersiniz. Ayrıca çoğu yer supplement istemiyor ve istesede 10 euro verirsiniz ki , normal bilete göre çok çok ucuza gelir. Tren dışında bir alternatif aramayın, gerçekten otobüs yolculukları çok yorucu ve kötü geçiyor.

www.interflyeurope.com adresinden interfly italya paketlerine bir bakın isterseniz. konaklama ve uçak biletleri dahil fiyatlar.
İsterseniz programı değiştirerek kendinize uygun bir rota hazırlatabilirsiniz.

normal trenlerde (hızlı tren olmayanlarda yani) yer bulursa oturabilen, koltuğun sahibi gelince kalkan numarasız biletler satılıyor, daha ucuz olması lazım onların. yakın şehirler arası yolculuklarda tercih edilebilir. ama roma-floransa 3-4 saat sürüyordu sanırım ama. gece yolculuğu yapıp otel parasından tasarruf da bir seçenek, gar çevresi oteller bile 50€ civarı roma'da.

trenitalia gayet ucuzdur. ondan başka ucuza getirebileceğiniz tek seçenek 5 kişi ucuz bi araba kiralamak. regionale ler gayet ucuz. ya da gidip interrail bileti de alabilirsiniz.

avrupa genelinde tren maalesef pahalı, araba kullanacak bir arkadaş eklemenizi tavsiye ederim kadronuza.

unutmadan, ben hiç kullanmadım ama ryanair'i deneyin isterseniz