Giriş
(36)

doğum gününde arayan eski sevgili

abtash
Merhaba gece kuşları, hikaye uzun baştan kaçabilirsiniz ancak yardımınıza ihtiyacım var, özellikle bayan suser'ların. saat 12'ye 1-2 dk kala yurt görevlisi geldi imza için aşağı çağırdı, indim attım tam içeri gelirken telefon çaldığını fark ettim açamadan sustu. arayan eski sevgiliydi, ayrılalı 1.5
Merhaba gece kuşları, hikaye uzun baştan kaçabilirsiniz ancak yardımınıza ihtiyacım var, özellikle bayan suser'ların. saat 12'ye 1-2 dk kala yurt görevlisi geldi imza için aşağı çağırdı, indim attım tam içeri gelirken telefon çaldığını fark ettim açamadan sustu. arayan eski sevgiliydi, ayrılalı 1.5 sene oldu en son bayram'da sıradan bir mesaj atmıştık o kadar(ha bir de onun dışında geçen ay rüyamda gördüm kötü olduğunu sandığım için mesaj attım iyiyim dedi o kadar). geçen sene doğum günümde aramamıştı beni, onun doğum günü temmuz'daydı ben yanına gittim (yazlıklarına). sahilde birlikte oturduk falan, kah hüzünlendik kah güldük güzel geçti, amma velakin yeni sevgilisi ile hala görüştüğünü sonradan öğrendim ve bu adam benimle görüştüğünü öğrenince baya kızmış, doğum günü için aldığım armut koltuğu bile atmasını istedi falan, neyse o arada üstte belirttiğim 2 sefer dışında hiç görüşmedik. neyse ben aradım onu dedim kontör yok arayabilir misin? aradı 2 saate yakın konuştuk (yeni kapadım). havadan sudan eskilerden falan konuştuk, konuşma arasında anladım ki 1 yıldır çıktığı çocuktan ayrılmış. ancak bana diyor ki sakın umutlanma, kesinlikle dönmem. ben hala deli gibi sevmekteyim o da farkında ve şaşırıyor nasıl hala bu kadar seviyorsun falan. seviyorum işte. kesinlikle dönmem diyor, ancak benim ona karşı içimdekileri bile bile doğum günümde aradı beni ve 2 saat konuştuk, geçen yılların hatırına aradı diyelim ki, niye bu kadar uzun sürdü o zaman? bana kesinlikle ümitlenme seni incitmek istemiyorum diyor ama o benim hayatımın bi parçası. çok büyük bir umut oldu içimde ona karşı, ama söyleyemedim tabi, kendini suçlu sorumlu hissetmesin diye.. dünyalar tatlısı iyisi bir insandır kendisi, cidden. sürekli kendisini hak etmediğimi falan söyler. ha bir de onun hemen hemen benim kadar eski çok yakın bir erkek arkadaşı var, benden daha yakın belki. başlarda sorundu benim için ama artık kardeşim gibi o da. sevdiceğim, o arkadaşını çok sevmesini kendine yediremiyor falan filan.

ey suserlar, umutlanmakta haksız mıyım, haklı mıyım? bu olay olmasa da ben zaten içimde yaşıyordum bazı şeyleri. ama bu olay çok sevindirdi beni, geçen sene aramayan insan bu sene aradı ve 2 saat konuştuk.

buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ediyor ve düşüncelerinizi bekliyorum.
0
abtash
(05.03.09)
geçen sene daha ayrılığınız tazeymiş, aramak istememiş. ama o arada görüşmüşsünüz, konuşmuşsunuz, sen aramışsın vb. aranızdaki ilişkiyi artık bitmiş olarak görüyor ve seni cana yakın bir dosta çevirmiş zihninde. eski sevgililer bazıları için düşman olur, bazıları için potansiyel gecesibirlik ilişki olur, sevişdeş olur vb., bazısı için de candan dost olur. seni dost olarak görmüş iki saat konuşmuş. belli ki kendisinin de sorunları var ve arayacak kimsesi yok. maalesef diyorum ki umutlanma.
0
beccaria
(05.03.09)
bir süre umursamamayı başarırsanız, hatta yeni bir kız arkadaş bulursanız tekrar size dönecektir..
şahsi görüşümdür, muhtemel başarı %90dır ama gene de sorumluluk kabul etmem :)
0
erostrada
(05.03.09)
umursamamayı başaramam malesef, çünkü ihtiyacı olduğunda yalnız kalmasına gönlüm el vermez, ileride tekrar birlikte olmak için bile. o kadar seviyorum uleen.
0
🌸abtash
(05.03.09)
ilk olarak cidden ümitlenme. bu kadar aradan sonra arayıp "kendisini hak etmediğimi falan söyler." bu tarz cümleler koruyosa gerçekten öyle düşündüğü içindir. fazla üstüne hayatından tamamen cıkmasını saglama daha kötü oluyo :D (acaba nerden biliyorum)
0
rurouni
(05.03.09)
doğum gününüz kutlu olsun öncelikle.

dönmeyeceğini açık açık beyan eden biriyle mevcut ilişkinizi de gözden geçirin derim hatta, eğer her görüşmenizde böyle dalgalanmalara sebep olacaksa içinizde.
0
uyuzcan
(05.03.09)
eğer sizi beccaria nın dediği gibi sadece çok acaip yakın arkadaş mertebesine koyduysa ve üstelik bunu; onu cok sevdiğinizi bile bile yaptıysa yani ı ııııhh demek ki sandığınız kadar iyi biri değil, dünya üstünde arkadaş mı kalmadı ayrıca yahu? bana göre eski dostumu bi arayayım olayından fazlası var bu durumun içinde. ha tabi 2 saatlik bi konuşmadan acaip derin manalar çıkarmamak da lazım hevesli tazeler gibi atlamayın olayın üstüne biraz ağırdan alıp işi oluruna bırakın mesela o sizi ne güzel aradı değil mi? ben olsam 1 hafta sonra da kendim ararım "naaptını merak ettim geçen şöle demiştin ya noldu o nasılsın?" derim nabız yoklarım, sen de istediğin zaman ara seninle böyle rahatca konuşmak çok güzel yani aslında falan derim. Ha buarada kesinlikle geri birleşmek istiyorum şeklinde konuları kendiliğinizden açmayın yani bence direk işkillenir kendisini suçlar aradım diye böyle olmuş der aramaz :) 1 yıldır sanırım doğru düzgün bir şekilde hayatında yoktunuz değil mi işte size harika bir fırsat tekrar hayatına girmek için. ama nolur 1 aya çıkcam tekrar onunla modunda girmeyin olaya bırakın size alışsın bi süre hayatında yer açsın, varlığınız mutlu etsin falan haa bunları yaparken belli bi snırı gizemi mutlaka koruyun ama yav bi anda can dostu olarak görmeyecek kadar gizemli oln arada falan merak etsin kimle naaptı acaba gibi. ama yakın davranın güldürün işte. zaten bi süre sonra olay şu anki muğlaklığından çıkar daha net olur herşey. kolay gelsin.
0
sleep may be the enemy
(05.03.09)
haksızsın.
geçen sene sevgilisi yüzünden aramamıştır: ya arayamayacak kadar kafası doludur ilişkisiyle, unutmuştur ya da ararsa çocukla araları bozulabilir diye yapmamıştır. kavga gürültü ayrılmadığınızı varsayarsak iki saat konuşmanız da gayet doğal. bir zamanlar aşık olduğun insanla tabi ki diğer insanlardan çok daha fazla konuşacak şeyin olur; ki son görüşmeniz üzerinden uzun bir zaman geçmiş, hem konuşacaklar birikmiştir, hem de özlenmişsindir normal olarak.
seni haketmediğini söylüyorsa haketmiyordur, ama tabi bu işlerde adalet aranmıyor; sen onu seviyorsan, senin için en iyisi odur.
iyi biri olduğunu söylüyorsun, umutlanma diyorsa da vardır bir bildiği. umutlanma.
0
simona
(05.03.09)
erostrada'nın söylediğini yaparsan olur.. seni güzel bi hatunla görmesini sağlarsan şansın on kat artar. yoksa sen kovaladıkça kaçacaktır. yani ben aksini göremedim henüz..
0
wolkymus
(05.03.09)
ya peki sence umutlan diyebilir miydi ki? hadi neyse saçma bi soru oldu senin çooook sevdiğini biliyorsa sana en ufak işaretinde olayın tamamen son hızlda gelişeceğini bildiği için direk önlemini almış ne deseydi yani? bunlar klasik şeylerdir ben seni haketmiyorum falan filan... ayrıca da çok sevdiğinizi biliyorsa niye arasın? biri beni çok sevse ümit vermemek için aramam 2 saat de konuşmam. yani bence böyle dedi ben umudu keseyim o zaman diye bakmayın olaya yav biraz üstüne gidip bakın bakalım yüzeyde böyle gözüküyor ama biraz kazısan altından ne çıkcak? uğraşmaya değer mi anlarsın zaten.
0
sleep may be the enemy
(05.03.09)
(bkz: hic gelmeyecek birisini beklemek) siradan bir konu ba$ligi degildir, senin ba$indan gecenlerin benzerini ya$ami$ o kadar cok insan var ki, bir goz at derim ben.
ayrica yeni bitmi$ ili$kiden sonra, maziyi yad etmek sikca yapilan bir eylemdir. bu ki$inin yakin gecmi$inde sen varsan ve dostca yakla$mi$san, belli ki seni dertle$ecek biri olarak gormu$. donmuyorlar arkada$im, donseler bile eski tadi kalmiyor. icin buruk bir halde, ukteler ile dolu bir gonul ile oyle $uursuz dola$iyorsun.
biraz gaddarca yorum yaptim ama soylediklerimin aksi $ekilde geli$en bir olay ya$amadim, gormedim. ben de umutlanma diyorum.
ps: kiskandirma olayi aklindan bile gecmesin. olacagi varsa da olmaz.
0
karaktersiz
(05.03.09)
bayan dusuncesı ıstemısın belırteyım;
gecen sene aramamıs ıhtımaller ana hatları ıle 2 tane ve belırtılmıs 1 sevgılısı 2 ayrılgın yenı olması
bu sene aramıs ıhtımaller yıne 2 tane
1 gercekten dost canlısı yaklasıyor
buraya kadr hersey normal
2. ihtımal o sevgılsınden yenı ayrılmıs bır kızdır ve malum bır kız davranısı olaraktan eskılerı bır yokluyor olabılır. çokça yapılan hata ise bu yoklamalara erkek cınsı tarafından kanmaktır.
arkdasım ozel degılse ayrılan kımdı sızın ılıskıde
yanı ıkı taraf ortak kararıdır ama bı taraf daha bı domınantır. eger kız ayrıdlıysakı oyle gozukuyor uzak dur derım. bır kere bırakan için bırdaha bırakmak pekte zor degıldır. ustelık bırseyler başlarda bırakılıp senden sonrakı eskı sevgılıye gerı donersekı -tuzak ıcınde tuzak- pek hoş olmaz.

bunlar kızlar tarafından yapılan tıpık oyunlardır. yutmamak gerekır.

ama ınsalah ben yanılıyorumdur.

dıp not: eger kızcagız sızın ona karsı zaafınızı bılıyorsa benım tezım guçlenır haberın ola

iyi geceler
0
piqolet
(05.03.09)
sana bişi diyeyim. hayatından tamamen çıkmasını sağla. yazından anladığım kadarıyla sen benim lacivertimsin. eğer onu görmeye, onla konusmaya devam edersen sadece kendine acı cektirmis olacaksın. hatıralarını sil önce. onun eşyalarını çöpe atarak başla. bir yere kaldır demiyorum bak. çöpe at ona iade et, ulaşamıyacağın bir yerlere yolla anlıyacağın. sonra kendini eve kapama, hayatına özen göster. gerekirse anti-depresan al. hayat tarzını değiştirmeden olabildiğince yalnız kalmamaya bak.

ama onu unutabilmek için ilk önemli şey unutmak istemen. sen en zor evreleri atlatmışsın zaten. unutma kısmı kalmış bir tek sende. neredeyse aynı yoldan ben geçtim. doğum günümde "doğum gününüz kutlu olsun isim soyisim" şeklinde bir mesaj attı. o mesajdan sonra unutucam dedim hırslanıp. o kadar gaza gelmişim ki iki gün sonraki doğum gününü unuttum kızın. kendine gazlanacak bir sebep bul.

yanlış anlama ama o kız seni hazır lokma olarak görüyor. yarın kimse ile beraber olamazsa ilişkileri düzgün gitmezse sığınabileceği bir limansın sen. seni haketmiyordum, yok sen benim için hala çok değerlisin gibi laflarla seni kendine daha da çok bağlıyor. düşme bu tuzaklara aç gözünü. hayatından tamamen çıkar, yoksa hep acılar içinde kıvranacaksın. çok ciddiyim.

duygusallığa romantizme yer yok hayatında şu anda. alabildiğine realist ol. bir çift gördüğünde biz de böyle olabilirdik yerine, -inanmasan da- zaten ayrılacağınız ne bu çifti kumruluk de içinden. realistik ol bir numaralı kural. telefon rehberinden ismini ad soyada değiştir. resmiyet koy kendi içinde onun ile arana. aklına her geldiğinde bir uğraş bul. 2 sene çektim bu illeti.

unutmaki asla tamamen unutamayacaksın. hep bir iz kalacak kalbinde. ama 3 günlük sevgilide de kalır 30 senelikte de. of keşke yüzyüze olsaydık! burdan çok zor oluyor birşeyler anlatmaya çalışmak. unutmaya çalış, tek kural bu. boşuna da ümitlenme o kız senin için bitti artık. hayatında ne kadar uzun kalırsa o kadar unutamayacaksın. sanki 6-7 ay önceki halimsin ya. oğlum bak çıkar onu hayatından. çektiğinden kat kat fazla acı bekliyor yoksa seni.
0
ayiadam
(05.03.09)
yorum bildiren herkese teşekkürler.

3 senelik bi ilişkinin sonlarında dalgalanmalar oldu ve terk edildim. 1.5 yıl oldu ayrılalı dedim, ancak ayrılmadan 1 hafta önce her şey çok iyiydi. ve ayrıldığı gibi başka birisi ile çıkmaya başladı, pek tabi uzun sürmedi sebebi beni unutmaktı. 4-5 ay sonra seni seviyorum hala diye mesaj attı, sonra kıvırdı arkadaş olarak falan, üzerine gitmedim yine, zamana bıraktım. şimdi yine zamana bırakmayı düşünüyorum, başka kızla kıskandır falan denildi ama yediremem onu kendime ve, karşımdakileri (sevdicek, ve kıskanılacak kişiyi) kandıramam.

geçen rüyamda gördüğümde aramamı istisna olarak saymazsak ben onu arayamam. sebebi gurur değil, rahatsız etmekten, sıkmaktan korkma. zamanla olsun olacaksa istiyorum. sleep may be the enemy'nin dedikleri en yakın geldi bana bilmiyorum.

bu arada eski sevdiceğim diye demiyorum, kesinlikle sinsilik yoktur onda, çok saf ve içten biridir, ona karşı zaaflarım olduğunu biliyor ama bunları kullanmayacağına eminim, belki bilinç altı olabilir olursa o kadar.

doğum günü için ayrıca teşekkürler uyuzcan.




edit:
@ayiadam

kendime zarar verdiğimin farkındayım o da farkında ve unut o günleri artık diyor. ama asıl sorun bende, kesinlikle unutmak istemiyorum hatta unutmamak için uğraşıyorum. neden bilmiyorum ama sürekli bir umut var içimde, tam umut dibe vurduğunda bir yerlerden çıkıyor bir şekilde, ne yapacağımı ben de bilemedim, şu an iki dost gibiyiz. böyle ne kadar gider bilmiyorum.

o diyor ki, dönmek istesem bile eskisi gibi olmayacağı için dönmeyeceğim kesinlikle.

onun iyi biri olduğuna nasıl inandırabilirim insanları bilmiyorum, sevdiğim için öyle geliyor diyeceksiniz ama öyle değil, daha öncekilerde kötü niyet hissettiğim an unutabiliyordum. ben bu sevdiceğin ilk aşkıyım. kendimden daha eminim onun bana karşı kötü bir şey düşünmediğini.

ama arayamam işte... gidemem de..
0
🌸abtash
(05.03.09)
çok afedersınız bıraz konu dışı ama soylemeden edemıyecegım. bu kızlar cok fena arkadasım. sana soylerken ''fena'' dıyorum ama içimden fena yerıne başka bır kelıme kullanıyorum eskı kız arkadasına zan altında bırakmamak ıcın
0
piqolet
(05.03.09)
@piqolet

belki çok klasik olacak ama bu kız o kızlardan değil.. of ulan of, kapatmayı düşünüyordum doğum günümde telefonu aramadığını öğrenmemek için, şimdi aradı daha mı iyi oldu daha mı kötü oldu bilmiyorum konuştuklarımızdan sonra.
0
🌸abtash
(05.03.09)
ya o sana karşı kötü birşey düşünmüyor zaten. tek düşündüğü senle de olur ama ya daha iyisi çıkarsa karşıma. sen el altındasın zaten. kızların pek sevdiği bir olay bu. erkek çıldırana kadar gayet iyi işliyor.

uçmazsak daha çok buralardayız. bu akşam yazdıklarını okuyup çok güleceksin emin ol.
0
ayiadam
(05.03.09)
abtash kardeşim keske senın dedgın gıbı olsa ama bak acık soyluyorum kızlar cok sever bunu. sil kapat defterı.
o bır kere sılmıs senı 1 hafta sonra neden tekrar senı sevıyorum demıs madem sevıomus neden ayrılmış. sende bu duygular var oldugu mudetce yan yana gelmemenız en dogrusu cunku yıne uzuleceksın. ama kendıne guvenıyorsan ve kendını tutabılecegıne ınanıyorsan arkadasca gorus nasıl olursa bılmıyorum ama 3 bıraya bakar oda
malesef bence gercek bu. yınede sen bılırsın =)
0
piqolet
(05.03.09)
analiz
1) bir kere sizi gozden cikarmis, ustune ustluk baskasi ile de cikmis. yani sizde icine sinmeyen bazi ozellikler bulmus. o eksiklikleri baskasiyla doldurmaya calisiyor.
2) kiz sevdildigini biliyor ve bu konuda senin fedakarlik yapabilecegini biliyor. yani hic yoktan kizin hayatinda bir jokersin. evlenecek insan bulamazsa sen de dunden razisin zaten.

tavsiyem
1) sevgin istismar ediliyor, hemde bal gibi. anliyorum seni, kizla beraber olmak seni mutlu ediyor, onunla vakit gecirmek filan. fakat kizlar boyle iste, icine sinmedikleri bisi olunca cart diye birakiyorlar, gene birakilacaksin.
2) onun icin sen de oyununu oyna; madem seni mutlu ediyor, tekrar beraber olma sansin varsa beraber ol, ama sakin ciddi bisiler dusunme, gonlunu eglendir.
3) 4s kurali metaforik olarak dogrudur.

p.s.: hic bir kiz iyi degildir. onu iyi sanan sensin.
0
yirtik foto
(05.03.09)
Umutlanmakta haksiz degilsin de, umut edebilecegin daha az can yakacak seyler varken bunda israr etmen pek mantikli gelmiyor.

Su hususa dikkat etmek gerekiyor;

Insanin bir sonraki sevgilisi, kendi acisindan her zaman daha mukemmel olacaktir... Kimse attan inip esege binmez, en azindan boyle oldugunu dusunyorsa bunu 1 sene devam ettirmez... (Gelen gideni aratir dusuncesinin islevsellik kazanmasi 1 yildan daha kisa surecektir ki senden hemen sonra bilikte oldugu sahsi buraya oturtabiliriz)

Dolayisiyla kronolojik acidan, senden sonra birlikte oldugundan mutevellit bir onceki sevgilisine donme ihtimali bile sana donme ihtimalinden kat be kat fazla gorunyor...


Birlikte olmanizi saglarsa onu hala seviyor olman saglar; onun bu durum karsisindaki saskinligini da bir ipucu olarak gorebiliriz. Ama artik sevgili secebilitesini (sevmek oluyor sanirim / upgrade) kaybettigini dusunup "beni sevsin yeter" dusuncesiyle seninle birlikte olacaksa (kadinlar icin 28-30 yas ve uzeri, test edebildikleri kadar erkegi test ettikten sonra begenilmemeye basladiklari donem) eline gecen ilk firsatta seni terk edecektir. Bunu da goz ardi etme.

Neyse onu bunu birakalim. Ya fena halde mazosistsin ve bu durumdan zevk aliyorsun, ya da kendine guvenin sifira yakin vaziyette ve daha iyisini bulamayacagini dusunuyorsun. Yanlis anlama senin o 'umudun sifira yaklastigi anda bir yerlerden umut fiskirmasi' olayini yaklasik dort yil yasamisligim var. Su yazdiklarina cevap verip de yasamayan yok gibidir gerci... Sonunda utopyalarimi susleyen biriyle birlikteyim :) Arkaya bakma, ilerle biraz, paragrafin basinda dile getirdigim olasiliklardan olan 'mazosist' biri degilsen.

Dogum gunun kutlu olsun, iyi sabahlar.
0
narquis de sade
(05.03.09)
affına sığınarak(bkz: montla sic)

senin için ne kadar hassas bi konu olduğunu bildiğim için tekrar özür dilerim. bütün cevapları okudum ve ben de sleep may be the enemy ve ayıadam ve piqoletçilerdenim. özellikle yırtık fotonun ikinci tavsiyesini dikkate almanı tavsiye ederim. oluruna bırakmak en güzeli. oluruna dediysem keyfine bakarak oluruna bırakmak, umut ederek değil. çünkü seni haketmiyorum'un anlamı seni sevmiyorumdur, bir gram fazlası değildir. bütün bunların iyi veya kötü biri olmayla alakası yoktur ayrıca. seversin ya da sevmezsin, açık değil mi? bunun için aşktirik duygular hissetmediğin yakın bir arkadaşının sana aşık olduğunu düşün. ona ne söylerdin? yaşanmışlıklar var diyeceksin ama o yaşanmışlıklar sevdiceğim diye bahsetmekten vazgeçmen gereken ama hala öyle anmakta ısrar ettiğin insanı mutlu etmiş olsaydı yaşanmaya devam ederdi ama bitmiş. bu arada yeri geçti ama ayrılığınızın üstüne başkasını bulması, seni unutmak için değil de seni unuttuğu için olabilir. gönül bu alkol gibi şişelenip hapsedilmez, üstelik daha uçucudur.

hem senin yaşadıklarını yaşamış hem de seni haketmiyorum demiş bir dost..
0
memati atese
(05.03.09)
böyle bir şey için düşünüp karar vermek çok yanlış olur.

beyninle değil, kalbinle karar vereceksin.

kızı sıkmadan, yormadan, seni yanlış anlamamasını umarak.

eğer içinde en ufak bir umut kırıntısı varsa, en azından ara bir iki kere daha, konuşun, buluşun.

ama karar verme sakın. karar kendi kendine gelir sana..
0
co2s2
(05.03.09)
görüşler için tekrar teşekkürler.

çok mantıklı şeyler geldi gerçekten, hesaplamadım ama yaklaşık % 70 unut gitsin artık diyor. belki doğrusu da bu bilemiyorum ama bana hala oluruna bırakmak daha doğru geliyor. dün 4-5 gibi yattım sabah 9'da kalktığımda uzun zamandır olmadığım kadar mutluydum, sırf bunun için bile değer diyorum. belki biraz mazoşistim, çok acı çektim tamam. böyle giderse daha da çekeceğim onu da biliyorum ama yine devam edeceğim. yaşantıma engel değil işimi gücümü yapıyorum ne de olsa.

narquis de sade ayrıca teşekkür ederim.
0
🌸abtash
(05.03.09)
abtash kızma ama en kibar şekilde şunu diyeceğim sevdiceğinin kişiliği tam olarak oturmamış maalesef. sen ondan daha olgunsun. yani bana göre kişiliği oturan bir insan olsaydı -senin ona karşı hislerini bildiğini söyledin- arayıp 2 saat konuşmazdı. doğum günü "bahanesiyle" sana ümit vermezdi. evet sana karşı boş değil ama artık ayrılırken ne yaşadıysanız onların etkisinden de kurtulamıyor. şuan bu ilişkiye başlasanız bile çok süreceğini sanmıyorum. ama ileride okulunuz bitsin şu gençlikten yetişkinliğe doğru adımlarınızı atın o da ne istediğini bilir siz de. daha dengeli, daha dürüst birşekilde bir ilişkiye başlarsınız belki. herşey olacağına varır. geçmez denen dertler bitiyor. unutamam denilenlerin üstüne toprak atılıyor.

ayrıca doğum günün kutlu olsun. umarım yeni yaşın istediğin tüm iyi şeylerin gerçekleştiği bir yaş olur. ve gene ayrıca atrin in yazdıklarının hepsine katılıyorum.
0
philosophia
(05.03.09)
kardeş öncelikle doğum günün kutlu olsun nice yaşlara. sadece şunu bilmeni isterim önceden vazgeçilmez gibi görünen şeyler belli bir zaman sonra unutulabiliyor. unutup daha iyilerine kavuşmak içinse arkaya bakmadan yürümek ve böylece önündeki çukurlara düşmemek gerekiyor. en tatlı, saf ve nazik kızın bile içerisinde beğenilmek gibi kötü bir parça vardır ve bunlar ona kendilerinin güzelliğini diğer kızlardan farkını sürekli fısıldar. "hala seviyor, hala beğeniyor" bunlar aslında kendi kendisine güzel ve çekiciyim diyen mekanizmalar. şöyle ki madem seninle olmayacağını belirtmiş ama "kesinlikle" belirtmiş bu demek oluyor ki seninle ilişkinin altını kısmış kardeşim. tam ateşte yanarken seni kaynatmış ve şu an olduğun gibi tutuyor. er geç o tüp biter sen de ısındığınla kalırsın benden söylemesi. =) (garip oldu biraz benzetmeler farkındayım ama rejimdeyim ve çok açım affedin hsajhda)
0
atrin
(05.03.09)
yaşadıklarının hemen hemen aynısını yaşamış bir insan olarak söylüyorum, hayatından çıkar abicim, her başı sıkıştığında arar, kendini hatırlatır unutmana izin vermez, ümitlenirsin, ama en sonunda elinde bir hiç olur.
zamanında kendini kullandırmış bir insan olarak söylüyorum, kullandırma kendini.
0
izaleisuyuu
(05.03.09)
bence kız direk olarak sevilmemekten korktuğu için seni aramış. yazdıklarından anlaşıldığı kadarıyla hayatının bütün dönemlerinde sürekli birileri tarafından sevilen bir kız. bu sebeple sevilmediğini hissettiği anlarda senin doğum gününü bahane edip aramış. doğum gününün bahane olmasını düşündüren bir önceki sene aramamış olması ve 2 saat süren konuşma.

şimdi bence yapılacaklara gelirsek kaçan kovalanır her zaman çalışan bir kuraldır. tabi sevgi varsa eğer kovalamazsa zaten sevgi yoktur. benim tavsiyem, uygulanması seven kişi tarafından imkansıza yakın olsa da umursamıyor gibi gözüküp arada umursadığını hatırlatıp sonra tekrar öyle gözükmek. başarı oranı çok yüksek ama...
0
comf
(05.03.09)
bir kiz olarak yorum yapip sonra da genel olarak gorusumu soyleyecegim.

bir kere bir kiz birini seviyorsa asla ama asla ondan ayrilamaz. oyle bir sey anca filmlerde olur. goruldugu uzere kiz seni artik sevmiyor ancak demek ki senin kadar deger vereni bulamadi ki sana siginiyor yani bir bakima cepte tutmaya calisiyor. senin her istediginde ona gidecegini biliyor. yazik...

bir de bunlari asmak zor degil inan. karsindaki insan bir kere seni incitecegini bile ile bir seyler yapiyorsa o inan dunyalar tatlisi falan olamaz. ileride bir gun bunlari astiginda ne malmisim diyeceksin bahse girerim.

insan boyle seyler kendi basina gelince mantikli dusunemez. etraftakiler akillica konusunca da kimse beni anlamiyor tribine girer. diyecek lafim yok bunlarin cook daha kotusunu yasadim. ama insan bir sure sonra asiyor ya her yara kapanir sen habire acaba kapanmismi diye bakmadikca. biraz yalniz kalmani ve o sure icinde kimseyle gorusmemeni tavsiye ederim...
0
jeanne hebuterne
(05.03.09)
hemen hemen senin yaşadıklarının aynısı da benim başıma geldi..

şöyle ki, eski sevgilimle birbirimizi her doğumgününde ilk kutlayanları olurduk.. ayrıyken de dahil.. geçen sene benim doğum günümde hiç beklemememe rağmen -bi senedir falan görüşmüyorduk, kavgalıydık- yabancı bi numaradan, onun adından bi mesaj geldi. numara değiştireceğine ihmal vermeyerek kimmiş bu diye aradım, o çıktı. haliyle sohbet muhabbet ettik ama öyle kalmış idi.. benim doğum günümden 2 hafta sonra da onun doğum günüydü, aradım tekrar konuştuk.. ertesi hafta da buluşmul idik zaten..

aynı şekilde o da benim onu haketmediğini söylüyordu, hatta ayrılmamzın sebeplerinden biri de onun beni benim onu sevdiğim kadar sevmediğini söylemesiydi.. lakin gene bir oldu iki gönül, ama her eski sevgili muhabbetinde olduğu gibi anca 6 ay falan yürüdü gitti.. zaten bana söylemeden gidip kendisine yavşayan bi herifle çıkmaya başlamış, seninkine sözüm yok zaten, benimkinin karakteri bu..

diyeceğim o ki, eğer bi kız ben seni haketmiyorum muhabbetine girdiyse onun aklını çelmek ayrı, çeldikten sonra bunu devam ettirebilmek ayrı bi dert.. herhangi bi olayda sırf bu nedenle bitirmek isteyebilir, üstüne bi de "ben demiştim" diyebilir felan..

senin gibi ben de bu 1,5 senelik süre boyunca ümidimi kesmek istemedim, bekledim..
şansım olsa da bi kızla beraber olmadım, sırf sağdan soldan duyup onu beklemediğimi sansın diye.. layık değilmiş, kendime üzüldüm..

diyeceğim şudur ki, kendini şartlama.. umudun seni uzun vadeli olarak süründürebilir, canını yakabilir.. insan emin olmak istiyor, dönecek mi dönmeyecek mi diye; ona göre şekillendirmek istiyor kendini ama o da pek mümkün değil zaten..
0
thefalloftekin
(05.03.09)
doğum günün kutlu olsun.
zirve yapsak sanki daha iyi olacak?
0
skplgl
(05.03.09)
benim duruma en yakın thefalloftekin çıktı. halimden o anladı en iyi sanırım. şu an açıkçası berbat durumda değilim, dün değildim, 1.5 sene öncesi gibi değilim yani, günlük işlerimi yapıyorum hatta bugün o kadar yoğundum ki, sabah 10.30'dan sonra yeni nefes alabildim yemek bile yemedim o derece. günlük işlerimi aksatmıyor, ama oradan buradan illa hatırlıyorum. (isterseniz aptallık diyin) şifrelerimin hepsi o'nun adının kombinasyonları olduğu için çıkıyor hep bir yerden. sırf o da değil 50 tane şey var. eski yeni bütün şarkılar falan. ama şu an bunlar bana zarar vermiyor. dövünmüyorum yani, sadece başkaları ile birlikte olmamı engelliyor! bu düşünce ondan da rahatsız değilim, varsın kaçan fırsatlar olsun:)

şunu biliyorum ki, beni ona bağlayan onun masumluğuydu, 5 sene önce tanıştık ve onun ilk aşkıyım, en masum halini gördüğüm için hep öyle kaldı benim için. biliyorum şu an eskisi gibi değil, bu haliyle iken tanışsaydım başlar mıydık diye soruyorum kendime, hayır cevabını alıyorum. ancak bu haliyle de devam etmeye dünden razıyım. thefalloftekin teşekkürler. gerçekten zirvelik oldu. bu kadar şeyi okuyup yorumlarını esirgemeyenlere teşekkür ederim tekrar. davranışlarımı değiştirmeyecek, yani beklemeye devam. ama daha mantıklı bakıyorum artık.


ha bu arada, 2 arkadaşı var onun çocukluktan beri birlikteler, onlarla da baya samimiydik hep birlikte kartinge giderdik falan, ilişki bittikten sonra ara ara görüşür olduk. nereye gelicem bakın, 5 senedir sadece ilk sene doğum günümü kutladılar(ben de onların öyle, şu an hatırlamıyorum onlarınkini) bu sabah daha samimi olduğumuz mesaj attı. 40 dakika kadar önce de diğer arkadaşı attı. gel de delirme arkadaş. hadi sabah atanı belki hatırlamıştır diyelim(3 sene kutlamayıp şimdi kutlamak!) ama öğleden sonra atanın doğum günümü hatırlamadığına eminim, ki zaten onunla o kadar samimi değiliz. öyle ki numarasını sildiğimi sanacak sonuna ismini yazdı, o derece.



neden bu kutlama şimdi arkadaş????
0
🌸abtash
(05.03.09)
Liman erkek konumundasın. Daha fazla zarar görmeden bırak, hiç görüşme. Arasa takma. Ya da ben unutabilirim diyorsan işine bak. Ama hiç görüşmemen en iyisi. Yoksa çok zarar görürsün, kıza bir şey olmaz.
0
ataturkiye
(05.03.09)
o bahsedilen 2 arkada$in dogum gununu kutlamasi hakkinda bir-iki fikir:

1: bu arkada$lar facebook'da listende ise, ve son 1 sene icine listene almi$ isen, dogumgununu kutlamak, facebook'ta gorunce akillarina gelmi$ olabilir. onceki senelerde kutlanmayi$inin sebebi budur belki.

2: seninle yaptigi sohbetten bahsetmi$tir arkada$larina, onlar da pas gecmeyip kutlami$lardir dogumgununu. kizlar boyle cetrefilli du$uncelere bayilirlar. genelleme gibi olmasin da. ya da olsun. aksini iddia eden cikmayacaktir bana gore.

ps: dogum gununu es gecmeyelim, mutlu yillar.
0
karaktersiz
(05.03.09)
@karaktersiz teşekkür ederim efenim:)

bu arada facebook falan öyle yerlerde hesabım yok, doğum günümü o şekilde öğrenmiş olamazlar, kesin onunla konuşup öğrenmişlerdir. ancak kızları anlayamıyorum arkadaş, ne ara geçti bu konu. neyse. bu arada karaktersiz,nickini copy paste yaparken yanlışlıkla msn'e karaktersiz yapıştırıp enterladım, ben bir bahtsız bedeviyim!
0
🌸abtash
(05.03.09)
"vazgeç gönlüm"
diye bir şarkı var.bunu dene.
0
skplgl
(05.03.09)
@skplgl
az dinlemedim. ama nedense herşey yaklaştırıyor beni ona. anlamadım gitti.
0
🌸abtash
(06.03.09)
@abtash

oha, bizimki baya baya aynı lan..

biz de 4 sene önce tanışmıştık, birbirimizin ilkiydik..
aynı şekilde onun da çocukluktan arkadaşları vardı, ara ara görüştüğüm.. beraber sürpriz doğum günü bile düzenlemiştik felan.. ilişki bitince sık görüşmez oluyosun haliyle onlarla da..
seninkilerin doğum gününü kutlama sebebi ise kızdan duymaları, akla gelmişken de kutlayayım demeleri.. altında bişi arama yani..

madem birbirimize çok benzeyen ama benim önden gittiğim bi ilişki var ortada, "keşke yapmasaydım" dediğim tek şeyi seninle paylaşayım; onu beklemek..

ben 1,5 sene boyunca onu unutmayı denemedim.. "nası olsa bir olcaz tekrar, mutlu mesut olucaz" havasında ne başka bi kıza baktım ne de sevgimi azalttım.. bekledim yani sıkılmadan, kıvılcım çıksın diye.. bok yemişim, bildiğin.. sen bari yapma..

bu "ondan nefret et, unutmaya kas" demek değil.. ümit bağlama sadece, bekleme..
normal biri gibi kalsın.. bir daha beraber olmayacağın, eski bi sevgili olarak kalsın..

tekrar bir olup 6 ay sonra daha beter bi şekilde ayrılmak yardımcı oldu bunu atlatmama açıkçası, ama sen buna mecbur değilsin..

ben de çok seviyordum, bi kız için bi daha yapamayacağım şeyler yaptım..
şimdi sadece güzel anı olarak kaldı kafada..
bunu tekrar birlikte olmadan becerebilirdim diyorum şimdi..
sen niye yapamayasın?
0
thefalloftekin
(06.03.09)
(3)

tüy döken kepekli kedimiz

vercingetorix
öyle bir tüy dökmek ki ama, sanki tutam tutam yoluyor birileri. 11 aylık erkek. azgınlık dönemiyle alakalı olabilir mi? yalnız kepek gibi bir şeyler de var tüylerinin arasında. neredeyse her gün düzenli olarak tarıyoruz tüylerini kendi fırçasıyla. her taramada 3-4 kez temzilemek zorunda kalıyoruz fı
öyle bir tüy dökmek ki ama, sanki tutam tutam yoluyor birileri. 11 aylık erkek. azgınlık dönemiyle alakalı olabilir mi? yalnız kepek gibi bir şeyler de var tüylerinin arasında. neredeyse her gün düzenli olarak tarıyoruz tüylerini kendi fırçasıyla. her taramada 3-4 kez temzilemek zorunda kalıyoruz fırçasını. şu an ekonomik durumumuz veterinere götürmeye uygun değil gibi pek de, bildiğiniz, kullanıp memnun kaldığınız bir şampuan/ilaç/solüsyon benzeri ürün var mıdır? bir de veterinere götürsek böyle bir durumda tahlil mahlil yapar mı?
0
vercingetorix
(03.03.09)
para durumu müsait değilse, veterinere kendiniz gidip durumu anlatabilirsiniz. büyük ihtimal vitamin verir. benim kedilerde de ciddi bir tüy dökme problemi vardı. vitamin kullandım pırıl pırıl oldular. vitaminde 5-6 lira bişiydi sanırım.
0
philosophia
(03.03.09)
Allah korusun karaciğer sorunu olabilir. Veterinere telefonla danışabilirsiniz yahut
www.kedilerimiz.com
üye olunuz, arkadaşlar yardımcı olur muhakkak.
0
betty puf puf
(03.03.09)
@ felisky : goody kullanıyoruz kuru mama olarak ve aynı markanın ya da champion'ın ıslak mamasıyla karıştırıyoruz (öğrencilik hali =( ).. kilosu normal, yani ne çok kilolu ne de zayıf.. tüylerinde soyulma ya da yer yer açılma falan yok, genel bir dökülme söz konusu.. fakat kepek, sırt bölgesinde yoğun.. musluk suyu veriyoruz genelde ama çoğunu döküyor oynayarak, içmiyor.. öyle bir de sorunumuz var aslında.

@ betty puf puf: demeyin yahu =( neyse bir de o sitede sorayım bakalım.. nişanlıma dedim telefon edelim bi veterinere diye, getirin göreyim der, para ister dedi. neyse bakalım hayırlısı..

herkese çok teşekkürler.
0
🌸vercingetorix
(03.03.09)
(7)

Kedi Evi

kahvegibi
Selamlar,Kedimiz artık belli bir yaşa geldi. Ayrı eve çıkmak istiyor. Çilek genç odası alalım dedik kandıramadık.http://www.evcilal.com/index.php?do=catalog/show2&p=8 linkindeki ya da http://www.cozycatfurniture.com/ linkindeki gibi kedi evlerini İstanbulda nerede bulabiliriz?ilk linkteki yer adanad
Selamlar,

Kedimiz artık belli bir yaşa geldi. Ayrı eve çıkmak istiyor. Çilek genç odası alalım dedik kandıramadık.

www.evcilal.com linkindeki ya da www.cozycatfurniture.com linkindeki gibi kedi evlerini İstanbulda nerede bulabiliriz?

ilk linkteki yer adanada. bir o kadar da kargo vermemiz gerekecek, ikinci linktekiler de yurt dışında.

Super büyük bir şeye ihtiyacımız yok. Tek bir kedimiz var ve evin yanında mutlaka tırmalama tahtası olsun istiyoruz. Bu tarz bir şeyi ucuza bulabileceğimiz İstanbulda petshop olur, mekan olur biliyor musunuz?

Teşekkürler
0
kahvegibi
(10.02.09)
kediler affedersin ipne oluyorlar. hiç boşa tırmalama aletine, yaşam alanına para verme. yine daha hoşuna giden yerleri tırmalayacak, yine hoşuna giden yerde uyuyacak. ben de kedime yatak yeri yaptım mis gibi, çok az onun içinde yattı. hep kendi sevdiği yere (salondaki üçlü koltuğun sağ tarafı) çıkıp uyumayı tercih etti. pes ettik, tüyü dökülmesin diye oraya örtü serdik, hep orada yattı.

yazlıktayken en çok tırmaladığı ağaçtan (begonvil) kütük getirdik, ankara'da yüzüne bakmadı. tırmalama aleti aldık yüzüne bakmadı. hep koltukları tırmaladı. koltukların kumaşunu değiştirdik, seviyo diye çıkan kumaşla kaplanmış özel tahta yaptırttık, onu da tırmalamadı. gitti koltuğun yeni kumaşını tırmaladı. kızarak bağırarak koltuk tırmamalaması gerektiğini öğrettik, bu sefer balkondaki süpürgeri parçalamaya başladı. bıraktık artık. süpürgeyi tırmaladı kalan ömründe.
0
kibritsuyu
(10.02.09)
erenköy'deki carrefour'un içinde bir pet shop var, orada vardı sanırım bu tip ürünler.
bir de kedilerin hep alıştıkları yerleri tırmaladıkları doğru ama sanırım bir sprey var piyasada ve onu sıktığınız yere yönelebiliyor kedi, onu da bir sorun bence.
0
magdalena
(10.02.09)
fiyat olarak en ucuzunu eminönünde mısır çarşısının yanında bulunan petshoplarda bulabilirsin. içlere doğru bir petshop vardı şimdi unuttum adını. birkaç yere sormadan almayın. pazarlık yapın. gayet güzel şeyler var. bu tırmalama tahtası en son 15 ytl ydi sanırım.

ek:hatta mamaları da en uygun oradan alırsınız. bütün iyi mamalar mevcut. diğer petshoplara göre eminönündekiler 10,15 ytl daha ucuz. hatta birkaç kere alışveriş yaparsanız, kendinizi tanıtırsanız 20 ytl ye varabiliyor bu indirimler. piyasa da 15 ytl olan aynı marka olan kristal kedi buralarda yarı fiyatına. son olarak pazarlık yapın :).
0
philosophia
(10.02.09)
bende var bu tırmalama şeyinden, profilodan veya yanındaki büyük petshop'tan almıştım..
bu arada alışmazsa falan bende o kedi spreyinden de var, gelip sıkabilirim üstüne..etkisi var mı bilmiyorum ama o spreyden sıkıp, bi de başka yeri tırmaladığında kızdığımda kedi alışmıştı tırmalama tahtasına, hala başka bi yeri tırmalamaz..
0
erostrada
(10.02.09)
bu kedi oyuncakları ve tırmalama tahtaları hakkında tecrübem şudur ki, bazı oyuncakları kediler çok seviyor, deli gibi oynuyorlar ama bazılarını hiç sevmiyor. bunun sebebini çözemedim.

tırmalama tahtası da hiç oynamıyor gibi yapsa da bakıyorsun gelmiş tırmalıyor.

şans işi yani. çok para verip de beğenmedi haspa derseni bu yazdıklarımızı hatırlayın.
0
mea maxima culpa
(10.02.09)
diy konsepti ilgini çekerse kendin yap derim. çok zevklidir.
0
lhun
(10.02.09)
Merhaba ,

Bahsi geçen siteden ben alışveriş yapıyorum. Bir o kadar kargo vermeniz gerekmiyor. Çok ekonomik fiyata taşıma yaptırıyolar. Koca 1 metrelik akvaryumu 10 tl ye taşıdıklarına göre sanırım sizin istediğiniz ürünü daha hesaplıya taşırlar. Bi de eğer alacağınız 150 TL üzerini geçiyorsa zaten ücretsiz gönderiyolar. denemenizi tavsiye ederim. Saygılar....
Halil İbrahim
0
haribo
(17.03.09)
(13)

ne yapmalıyım sizce???

dumbbutt
selam dostlar, bi derdime birlikte çare bulalım istedim. aslında bir suser olmama rağmen başka bir adla girip bu sorunumu buraya yazıyor olmam ne kadar acı verici ve rezilce geliyor bana anlayın artık siz. şimdi olaya geçelim.benim hayyraaannn olduğum bir kız var. bu kızla tanıştıktan sonra bir tek
selam dostlar, bi derdime birlikte çare bulalım istedim. aslında bir suser olmama rağmen başka bir adla girip bu sorunumu buraya yazıyor olmam ne kadar acı verici ve rezilce geliyor bana anlayın artık siz. şimdi olaya geçelim.

benim hayyraaannn olduğum bir kız var. bu kızla tanıştıktan sonra bir tek kere sadece 1 kerecik okulun festivalinde görüştük. uzun zaman kafamdan atamadım. hiçbir türlü görüşemedik zaten okulu şehrin dışında kalıyor resmen sabancıda okuyor. onun üstüne birçok kızla görüşmüş olmama rağmen saçma sapan hislerle ben bunda napıyorum yanımda o olmalıydı diye ortamdan soyutlanıyorum ve bir süre sonra da unutamadım bahanesiyle ayrılıyorum. onu elde edememenin acısından mı ya da doğru kişinin o olmasından mı bilemiyorum şuanda kıvranıyorum resmen. rüyalarımda görüyorum(terbiyesizlik yapma, tamamiyle romantik rüyalar) durduk yere içim sıkılıyor kafayı bulma ihtiyacı hissediyorum. sırf karşılaşmak için onca yolu gidip okulumu ekip yanına gitmek istiyorum, sadece o karşılaşma anı birkaç cümle için. sapıklaştığımı da hissediyorum arada bir sadece sesini özlediğim için arıyorum onu. festlerine giderim gezinirken bir anda karşılaşırız ve işte o mükemmel an filan gibi kafada 3 4 ay sonrasının planlarını yapıyorum. kafayı sıyırmak üzereyim yani. msne giriyor daha mükemmel giriş cümlesini bulamadan hop offline oluyor aslında arada yazdığı da oluyor hatta bir keresinde aşşağıda yanıp sönen üzerinde nicki yazılı simgeyi görünce elimi o heyecanla masaya çarptım akşam sargılatmaya gittik çatladı galiba.

şimdi introdan sonra soruma geçiyorum. ben bu kıza en yapılmicak şeyi yaptım. ilk görüşmeden sonra kendimi tutamayıp seni seviyorum olayına girdim(yapılmaması gereken 9 kusurlu hareketten en fenası hatta how i met your mother 1. sezon 1. bölüm izleyenler şimdi hatırlayıp haaa eveeet diyip sırıtıyorlardır)afedersiniz dostlar ama kafamı sikeyim demek istiyorum.kafamı sikeyim. şimdi aynısını msnden desem herşeyin bombok olması belki son umut baloncuğumun patlaması demek olur ama yanına gidip de konuşamam ne dicem merhaba o kadar yolu teptim sırf seninle konuşmak için mi dicem.ne önerirsiniz bana nasıl bir yol izlemem lazım?????????????????????????????

(okuyanlara ödül olarak el bimboyu dinletiyoruz)
0
dumbbutt
(05.02.09)
en son çare bir konsere çağır, eğer gelirse konuşur ve başta yapmış olduğun şeyi bir "hata" olarak gördüğünü değil ama onu korkutabilecek bir hareket olduğuna karar verdiğini söylersin nazikçe... bunu söyledikten sonra da suratına bak mimikleri direkt ele verir...

konsere gelmezse unut gitsin... ki gelmemesi gerekir üzgünüm ama ilk buluşmadan seni seviyorum diye atlarsan kızın üstüne kız senin saplantılı manyağın teki olduğunu vs düşünmüştür... bu seni seviyorum lafından etkilense o an belli ederdi zaten de bismillah yani..

öyle okuluna filan sakın gideyim deme resmen "sapık" muamelesi görürsün ki geçmişte yaptığın hareket bu sıfatı kazanman için tüy dikecektir.. kızı korkutmadan yaklaş... lönk diye de davet etme konsere filan, adam gibi msnde halini hatrını sor 1-2 hafta konuş ondan sonra...
0
sindustrial
(05.02.09)
mrtksn dostum, sen de kafayı hafif sıyırmışsın aslında:))ne masajı abi hangi masaj. ben kızla kontağa geçtiğimde heidi gibi kırlarda koşasım geliyor, arı olup bal toplayasım geliyor sen ne diyosun. ayrıca tebrik ediyorum 1 cümle içinde 3 defa masaj diyip tamamında da aynı şeyi tekrarlamışsın. bu arada tanıdığını sanmıyorum çünkü ben seni tanımıyorum:Dhadi tamam üzülme senin için bir süprizim var seni buraya alayım;www.youtube.com

@sindustrial; abi o kadar kıvama nasıl getiricez ki önceden böyle bir bok yedikten sonra?? yani o hatayı önceden açılamak falan lazım bu sefer de kuyruk acısı diyecektir muhtemelen. ya öyle sapık gibi de ilk buluşmadan seni seviyorum diye atlamadım uzun zamandır konuşuyorduk ve kızla mükemmel uyum içindeydik yine de boktan bir zamanlama oldu açıkçası.okuluna gitme olayı zaten tamamen hayal manyaklık dediğin gibi. biraz zaman lazım aslında baya boka sardı çünkü toplamak uzun zaman alıcak. random hareketlerde fayda var aslında planlayınca boka sarıyor. neyse tavsiye için teşekkürler.
0
🌸dumbbutt
(05.02.09)
zaten "seni seviyorum" diyerek, senin de belirttiğin gibi yanlış giriş yapmışsın. yani şu anda onun gözünde eksidesin. kanımca önce eksiden sıfıra çıkmalısın. konser, sinema vb. birlikte yapılabilecek eylem teklifi onu senden daha da soğutabilir.

nelerden hoşlanır? kaç yaşındadır? maddi durumu nedir? romantik mi? aslında sana fikir verebilmek için bunları bilmemiz gerek. bu kriterleri bilmiyorum ama (sana çok klasik gibi gelecek olsa da) çiçek göndermek iyi gelir. mesela senin bir arkadaşın (onun tanımadığı bir arkadaşın) çiçeği teslim edebilir.

kriterleri yazmalısın buraya...
0
80 e 4
(05.02.09)
bence sen her ne kadar okuması komik olsa da sakın mrtksn'ın tavsiyelerine uyma, kızın kafasında iyi bir imaj bıraktıysan bile saniyesinde kaybolacaktır.=) bana kalırsa çicek göndermekte çok ters tepebilir. kendimi kızın yerine koyuyorum böyle bu kadar muhabbetimiz olan biri bana çiçek yollasa "noluyoruz abi" olurdum. baskı yapmış gibi olur yani biraz oluruna bırakmak gerek olayları. ki bi de murphy yasaları sonucu aldığın çiçek kızın en nefret ettiği çiçek falan çıkabilir. ha ne önerirsin dersen de, sonuçta kızla msn de konuşabiliyorsunuz en azından böyle bir imkanınız var, sakin olup normal muhabbetler etseniz daha yararlı olur bence. bir de ortak arkadaşınız varsa eğer beraber topluca cafeydi, nargileydi, bowlingti yani kısaca hem eğlenilecek hem de muhabbet edilecek bi yere giderseniz kız da sizi tanır hatta belki hoşlanmaya bile başlar belli mi olur?
0
inkey
(05.02.09)
şimdi olayın ilk başladığı zamana dönelim. bir kız neden daha ilk başta seni seviyorum diyen bir erkeğe mesafeli durur ?

1)inanmamıştır.
2)"beni ne kadar tanıyorsun ki daha ilk başta bu kadar güçlü hisler besliyorsun?" diye düşünmüştür.
3)birşeyler hissetse bile "ben de seni seviyorum" diyip atlamayacağına göre daha sonradan yapacaklarını bekliyordur. duygulara önem veren, karakterli bir kızsa, bakalım ciddi mi ? diye beklemeye alacaktır. bence ilk başta seni seviyorum demenden çok, sonradan (anladığım kadarıyla) ona karşı hislerini belirtmemenden dolayı bu tavırlar içinde olabilir. sakince konuşabileceğiniz bir ortama davet et bence. bir yemek yiyin. ciddi ciddi duygularını aç. kabul eder etmez kendi bilir. etmezse bile okuluna gidip güzel bir çiçek demeti yaptırıp bekle. çiçekleri ver. ondan sonra o düşünsün. hala kabul etmediyse de, hayatı boyunca aklına gelip "ay dumbbutt benim için ne güzel bir jest yapmıştı. onunla deneseseydim daha mutlu olurdum belki" diyip her ters giden ilişkisinde vicdan azabı çeksin. benzer durumda olan bir arkadaşım, tam 9 sene sonra bu tarz jestler yapan kişiyle evlendi :). hadi iyisin 9 sene nedir ki ?
0
philosophia
(05.02.09)
ben biraz daha ciddiye alacagim soruyu, ustume vazife olmayarak.

sicti cafer bez getir, sivik cikti tez getir durumunda degilsin pek.

kiza demen gereken yaklasik soyle bir seydir: yav kusura bakma, senden cok hoslaniyorum, bir an hislerime hakim olamadim oyle biraz kabaca dile getirdim. hic degilse kendimi affetirmek icin yemege cikalim/sinemaya gidelim/dansa gidelim/sana masaj yapayim tipi bir iki alternatif sunabilirsin.

boyle hot diye seni seviyorum demek her insani/kadin/erkek/belirsiz irkitir, cunku icinde biraz "abazaliktan oluyorum" hissiyati barindirir ; o yuzden once o irkilmenin etkisini azaltmak lazim. eger ki ortak arklariniz varsa onlari filan caigirin ki kiz kendini guvende hissetsin. olmadi saglik olsun.

edit: valla philosophia'nin cevabini okumamistim :). bu hafta ikinci kez oluyor.
0
yirtik foto
(05.02.09)
@dumbbutt bu masaj olaylarını ciddiye almayacağını umuyorum. tamamen espiri yapıyorlar bence. seni seviyorum gibi masumane bir lafı, büyük ihtimal "ilk başta ne sevgisi, ne aşkı" diye düşünüp irkilen bir kıza masaj yapmaya kalkarsan dayak yeme yüzden %80 :). sittin sene o kızı göremeyebilirsin. sapık olduğunu düşünür büyük ihtimal. kadınlar için ilk başta aşk, sevgi gelir. yanlışlar yapma. pişmanlıkla yaşayacağına güzelce duygularını anlat inceldiği yerden kopsun.
0
philosophia
(05.02.09)
Şimdi okuyan hassiktir diyecek, kızacak, makara yapacak falan ama, durumunu onaylamasam da, yardımı olabilecek gayet ciddi şekilde yardımcı olmaya çalışacağım sana aşağıdaki yazı ile....

Eski bir numara işe yarayabilir.
Ama yorulursun biraz:

Kızla karşılaşma, onu görme için elinde yeterli bilgi var. Yeri yurdu okulu vesaire.

Bir ay kadar, daha uzun da olabilir, mesela kafadan bir sayı atalım 10 kere kızın karşısına çıkacaksın. Örneğin 2-3 gün aralarla. Bu görüşmelerde, pardon karşısına çıkmalarda, duygusal hiçbir tribe girmeyecek havadan sudan geçiştireceksin, bu sürece birkaç geyik msn muhabbeti de sıkıştırabilirsin. Bu görüşmelerin tesadüf olmadığını kız tabi hemen ilkinde ya da ikincisinde anlayacak. Amaç da o zaten, senden seviyorum, hastayım, çıkalım, bir ilişki deneyelim kabilinden hareketler bekleyecek, sen ise bunu ima dahi etmeyeceksin, sadece ve sadece karşısına çıkıp hava su muhabbet edeceksin ve bunları uzatmayacaksın. Kız uzatmaya kalksa bile sen uzayıp gideceksin. Bu süreç sonunda kızda şu kalmalı, 2-3 günde bir karşıma çıkıyor, asılmıyor, lafı uzatmıyor ve basıp gidiyor.

8-10 karşısına çıkma, arada belki 3-5 msn muhabbetinden sonra birden msn muhabbettini de karşısına çıkmaları da zort diye keseceksin.

Aradan en az bu operasyonun sürdüğü kadar bir süre geçtikten sonra, yani karşısına çıkmalar 1 ay sürdüyse, bunun da üzerine 1 ay daha koyduktan sonra(hiçbir şekilde iletişim yok bu süreçte) karşısına bu sefer çıkıp seni seviyorum kabilinden kısa bir edebiyat çakıp, yani kızın o hep bir nevi takip ettiğin süreçte beklediklerini tek kalemde açacaksın.
Eğer oluru varsa, bu şekliyle manitayı koparırsın.

Çok çok etkili bir taktiktir, çünkü,

Kadın, daha doğrusu insan beğenilmek üzerine ego ihtiyacı içindedir. Talep görmek, aralarından seçmek müthiş bir keyif ve güçtür. Bazıları masanın bu tarafında bunun keyfini yaşarken bazıları ise talep eden eziklerdir. Sen şu anda bu eziksin. Bu hain taktikte, kızda gerçek bir talep değil bir talep talebi oluşturuyorsun. Yani süreçte “gelmeyen teklif”in kendisi bir talep haline gelir, kızın hissel dünyasında, özellikle ilişkiyi kopardığın süreçte, bu teklif bekleme hali sadece bir ilüzyon olmasına rağmen kızda takıntı yaratır, sen bu hissin arkasında eriyip gidersin. Yani bu kez roller değişir, sen kızın evetini beklemiyorsun, kız senin teklifini açılmanı bekliyor olacak. Bu menaevra sonucu, bir merak, daha önce hiç sağlamadığın kadar bir inandırıcılık sahibi olacaksın. Kız daha önce hiç takıntılanmadığı kadar birisi kendisine takıldı sanacak.... ve evet, mutlu son.

Tekrar ediyorum, oluru varsa olur. Olmayacak şeyi olacak hale çevirmez bu. Bu taktik kızın koyduğu suni bariyeri yıkmak içindir, kandırmak için değil.

Bu taktiğin adı, “atla, salla, bağla”’dır.
Atla: İlginle kızı bunalt.
Salla: Birden kopar.
Bağla: 2 süreç sonunda kızı ikna et. Süreçlerinden gelmektedir.
0
delikan76
(05.02.09)
kağıt kaleme sarıl ona mektup yazmayı dene.

misal, www.youtube.com
0
winsome
(05.02.09)
@mrtksn,dostum biri seni durdursun lütfen:D

@80 e 4, kızın maddi durumu iyi, yaş 19,entellektüel birikimi acayip(aşık olduğum özelliklerinden biridir bu), romantik denilebilir. çiçek gönderme mevzusunda da, bu kız sabancıda okuyor üstad yani o iş çok zor öğrenci işlerine mi yollayalım da alsın:)

@inkey,zaten inanılacak gibi değil mrtksn dostumuz. bir barney stinson havası seziyorum onda.

@philosophia üstadım haklısın galiba.yani zaten o baştaki hatamı sıfırlamak baya zor olacak o kıvama getirince dediklerini uygulama sürecine girelim bakalım nolacak.bu arada yok abi ne masajı ne takılması salla gözünü seviym:D

@delikan76, ve işte büyük üstad, bilgelerin bilgesi. abi bu olay çok kafama yattı açıkçası. işe yarayabilir gibi gözüküyor ama uzun ve zorlu süreçmiş. ama etkisi azımsanamaz belki de onun bana yaptığı etki de budur.yani isteyerek değil belki ama resmen elde edememenin verdiği acı da var işin içinde hissediyorum. çok zor iş ama yine de denemek lazım.
0
🌸dumbbutt
(05.02.09)
Ben büyük üstad delikan76 abimizin taktiğine kefilim arkadaşım. İşe yarar. Zaten bir şey işe yaracaksa bir tek o yarar.
0
sui
(05.02.09)
delikan76 olayı özetlemiş.
bak ama bu işte merhamet işin içine girerse bir çuval incir berbat olur. çoğu erkek delikan abimizin dediğini bilir ama uygulayamaz

acımasız ol atla ve salla süreçlerinde. yoksa felaket olur bu plan.:)

bu arada masaj süper bir fikir. mrtksn:)
0
detroitli kizil
(05.02.09)
vay benim delikan76'ıma.. hele hele... karanlıkların arasından güneş gibi doğdun ulan adamın üstüne.
0
parantez
(05.02.09)
(5)

Burundaki ben

artikbenimdebirvolvomvar
arkadaşlar kardeşim burnunun ucundaki bene kafayı takmış durumda.et beni değil.aldırmanın herhangi bir sakıncası var mıdır ? bildiklerinizi paylaşır mısınız ?
arkadaşlar kardeşim burnunun ucundaki bene kafayı takmış durumda.et beni değil.aldırmanın herhangi bir sakıncası var mıdır ? bildiklerinizi paylaşır mısınız ?
0
artikbenimdebirvolvomvar
(04.02.09)
et beni haricindekileri alabiliyorlar mı? gerçi oradaki der alınıp yerine başka bir deri konulur. buna değer mi?
0
dambil
(04.02.09)
o büyük benler et beni olmuyor mu?
0
dambil
(04.02.09)
et beni böyle et çıkıntısı gibi olanlara deniliyor benim bildiğim
0
neverending nightmare
(04.02.09)
benim de burnumda vardı aldırdım geçti gitti. biraz iz kalabilir bir de iyileşme süreci uzun. bir süre şiş olacak o geçtikten sonra kızarıklık uzun süre(1-2 ay) geçmeyecek en sonunda da (yani bikaç ay sonra) her şey yerine oturacak. bende biraz iz kaldı ama sorun yaratacak cinsten değil. iyi bir doktor bulun yeter.
0
montreal
(04.02.09)
allah allah. bu doktorlar aynı tıp eğitimini almıyorlar mı yahu ? insanı sinirden kanser eder bunlar. büyüyen ben kanser riski taşıyan bir bendir. nasıl bir doktor "kanser olsun hele bir yiğenim sonra alırız" mantığıyla yaklaşır olaya ??. ben alınmamalı, alınması risklidir diyen bir doktor duymamıştım şimdiye kadar. şimdi duydum. bir yakınım vücudundaki büyüyen benleri önemsemediği için kanserden genç yaşında hayatını kaybetti. alanında iyi bir cilt doktoruna, sonrasında iyi bir plastik cerraha başvurun. bu sıkıntınızdan kurtulun.
0
philosophia
(04.02.09)
(6)

orjinal midir?

pembeli kiz
soru baslikta link asagida.http://urun.gittigidiyor.com/Bvlgari-Voile-Jasmin-100-ml-Eau-de-Toilette-Sp_W0QQidZZ15517223
soru baslikta link asagida.


urun.gittigidiyor.com
0
pembeli kiz
(28.01.09)
adama yapılan yorumlara bakılırsa değil;

"Ürün hızlı geldi ama orjinal değil,ne şişesi ne içi.Ürünü iade etmek için 21.01.2009 dan beri 4 kez mail attım hala cevap yok."

bi de daha önce gg'dan parfüm alınır mı diye sorulmuştu. yani bence alma. parana yazık.
0
deckard
(28.01.09)
şöyle de bir şey var:


geronimo1974 ( 16 ) Calvin Klein Euphoria Intense Men 100 ml Eau de 07/01/2009
Yorumu Parfüm eksik geldi...en az 10 ml..şişesi biraz hırpalanmış ...sanırım bu işte bir bit yeniği var çünkü kokusu da kalıcı değil
geislingen cevabı : TERBİYESİZLİK YAPIYORSUN GÖNDER DİYORUZ HEMEN ALALIM 3 HAFTA SONRA YAZIYORSUN 130 KİŞİDE SORUN YOK SENDE VAR HAYRET YA SAYGILAR - 08/01/2009

ilginç ama. hem terbiyesiz hem de saygılar. saçma bu!
0
fempusay
(28.01.09)
gittigidiyor dan parfüm alınmaz. sahte olmasa bile kesin bir bokluk vardır.
0
cilgin fantezilerin adami
(28.01.09)
büyük ihtimal değildir. ben birinden almıştım. şimdi ismini hatırlamıyorum ama çok satış yapan biriydi. 300 yorum filan vardı. bunların içinden 5 tanesi sahte demiş ürünlere. dedim herhalde o beş kişi gıcıklık yapıyor. ürünü aldım çok bariz sahteydi. ürünü iade ettim. bir başka arkadaşım da aldı. o da değildi. yani %100 orjinal, yok %100 orjinal tester lafları hikaye. gg dan orjinal olduğunu düşünerek parfüm almak mantıklı değil yani. onun yerine açık parfüm satan yerlerden alın daha iyi. kokuları gerçeğine daha yakındır.
0
philosophia
(28.01.09)
yurtdışı satış fiyatı 69$ (110 tl civarı), freeshopta 40 $ civarına alınabilir.
0
xyoney
(28.01.09)
her parfum sahte diye de bir sey yok yalniz onu da belirtmek lazim. aqua bvlgari kullaniyorum parfum olarak. 2 kere havaalani duty free'den almistim 140tl -guya duty free-. sonra gg'de tester satiliyordu, 70 liraya aldim ve parfum tamamen orjinal, kokusu, kaliciligi..

arastirmak lazim iyice, nasil olur o tabi zor. oyle bi milletiz ki cakma mal aldigimizda bile tesekkur ediyoruz. sans biraz
0
no christ requiress
(28.01.09)
(1)

Konvoy vardı, ne oldu?

khan shabbir
İstanbuldan kalkan araçlar vardı. İsraili protesto etmek için Golan tepelerine kadar gidecek olan... amaçlarına ulaşabildiler mi?
İstanbuldan kalkan araçlar vardı. İsraili protesto etmek için Golan tepelerine kadar gidecek olan... amaçlarına ulaşabildiler mi?
0
khan shabbir
(24.01.09)
Bm tarafından, golan tepelerinde çatışma çıktığı için riskli bulunduğu için golan tepelerine gitmelerine izin verilmemiş. (bkz: filistin icin ben de varim arac konvoyu) bu başlıkta bulunan entrylerden ve linklerden daha fazla bilgiye sahip olabilirsin.
0
philosophia
(24.01.09)
(6)

işyeri açmak için neleri bilmek gerekir.. neleri okumam gerekir.

sql
bu yaz sonu bir işyeri açmayı planlıyorum. kafe türü bir şey. esnaflık hakkında olsun, mali konular hakkında olsun, ya da herhangi bir şey işte.bu konuda öğüt verebilecek tecrübeli arkadaşlar var mı acaba? ya da sözlükte belki daha önceleri bununla ilgili birileri bir şeyler yazmıştır da gözünüze ta
bu yaz sonu bir işyeri açmayı planlıyorum. kafe türü bir şey.
esnaflık hakkında olsun, mali konular hakkında olsun, ya da herhangi bir şey işte.

bu konuda öğüt verebilecek tecrübeli arkadaşlar var mı acaba? ya da sözlükte belki daha önceleri bununla ilgili birileri bir şeyler yazmıştır da gözünüze takılmıştır filan..
0
sql
(23.01.09)
İşi bilen elemanlarla çalış.
Elemanlara hakkını ver. Eleman hakkını alırsa, müşteriye hödüklük yapmaz, çalmaz.
Elemanların motivasyonuna özen göster.
Eşi dostu, tanıdığının tanıdığını işe alma.
Ne kadar güvenilir de olsa mali, ve depo/envanter işlerini bir elemana bırakma. Malların envanterini kendin yap, gelir giderini iyi hesapla. İşyeri senin olacağı için bu işi senden iyi kimse yapamaz. Kafede servis edilecek, Sıcak, Soğuk servislerin veya kahve ve alkolsüz kokteyllerin nasıl yapıldığını öğren. Bu işi sen yapmasan bile, yapman gerekecek bi zaman mutlaka gelir. Mesela müşteri hot chocolate caliente istedi elemanda işe gecikti (hep olur).
Aklıma gelirse daha yazarım.
0
crystalsoul
(23.01.09)
kuralların olsun, yok demeyi bil. yoksa o tanıdık bu tanıdık borç falan çıkamazsın işin içinden. işinle ilgilen, kendi işin diye (varsa) hanım her çağırdığında eve gitme, işteyim diyebil. bunlar cidden çok önemli. işini düzgün kaliteli yaparsan gerisi gelir. lakin işini düzgün ve kaliteli yapan ancak yok diyemediği için bi türlü işini rayına koyamayan çok insan tanıdım.
0
abtash
(23.01.09)
Mutlaka, her zaman işinin başında ol.Bu işler göründüğünden daha zordur, çok vakit ve emek ister, yani arkadaşlarınla, sosyal çevrenle, gezme tozmalarınla vedalaş ve işe öyle giriş.
Sakın unutma, sen ne isen elemanında öyle olur.
Az buçuk bir tecrübem var, daha net soruların olursa mesaj at, elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım.
0
frown
(23.01.09)
mutlaka planlı ol. şimdi yeni iş kurunca genelde herkes kara düzen gitmeye başlar. hesabına bütçesine yeterince dikkat etmez. ne bileyim işinin 3 ay sonrasıyla ilgili hesap kitap yapmaz. bunları daha sonra yerleştirmek çok zor oluyor.

özellikle bu tip hizmet işi yapan bi yer kuruyosan mutlaka güler yüzlü ol. personelini seçerken güler yüzlü olmasına dikkat et. sonuçta eğer açacağın cafe cadde üstü bir yer değilse gelen müşteri kitlen hep aynı insanlar olacaktır (örneğin o bölgede çalışanlar ya da o bölgede okuyanlar) bu nedenle temizliğe çok önem ver. kemik müşteri kitleni üzersen sinek avlarsın. bu işlerde adın bir kere çıkarsa sonun kötü olur. dedikodusu da çabuk yayılır, aman dikkat.
şimdiden hayırlı olsun diyelim... :)
0
hevipeyra
(23.01.09)
kosgeb in girişimcilik seminerleri-kursları oluyor. yıllar önce çalıştığım firmadaki eğitimini almıştım. merkezlerinde de belki bu şekilde eğitimler veriyorlardır. çok başarılılar bu konuda. işyeri açarken vergi tutarından, elektrik tutarına kadar hesabını yaptırıyorlardı. orjinal fikirler çıkıyor ortaya. mesala bir alanda işyeri açmak istiyorsunuz, size açacağınız yer konusunda bilgi veriyorlardı. nerde açsam daha iyi olur vs. diye sorduğunuzda semt ismi veriyorlardı. eğitimden aklımda kalan birkaç şey mesela "işyeri açarken cebinizde, çalışanlarınızı 6 aylık maaşı, 6 aylık kira, fatura bedeli, malzeme paranız olsun" du. bir araştırın bence seminerlerini. www.kosgeb.gov.tr sitesinden iletişim bilgilerinden ulaşabilirsiniz.
0
philosophia
(23.01.09)
tüm cevap veren arkadaşlara teşekkür ederim.
0
🌸sql
(25.01.09)
(2)

Laptop.. Klavye.. Tuş..

dambil
canım sıkıldı pis olduğunu bildiğim klavyeyi temizleyeyim dedim. tek tek tuşları çıkartıyordum ki x tuşunu çıkartırken altındaki klips ile beraber çıktı. şimdi ise klips yerine oturmuyor. dolayısıyla tuş da yerine oturmuyor. bu tuşu yerine nasıl oturtayım akıl verin ahali. yeni klips mi almam gerek(
canım sıkıldı pis olduğunu bildiğim klavyeyi temizleyeyim dedim. tek tek tuşları çıkartıyordum ki x tuşunu çıkartırken altındaki klips ile beraber çıktı. şimdi ise klips yerine oturmuyor. dolayısıyla tuş da yerine oturmuyor. bu tuşu yerine nasıl oturtayım akıl verin ahali. yeni klips mi almam gerek(böyle ise ek soru klips nerede satılıyor) yoksa ben malım oturtamıyor muyum klipsi?

teşekkürler şimdiden..
0
dambil
(12.01.09)
kırık yoksa, çıkıklar biraz uğraşırır
cımbız + en ince saatçi tornavidası kombinasyonunu kullanabilirsin. çok uyuz bir şey zaten tuş takmak.
parçada kırık varsa işin zor.
0
vincenzo
(12.01.09)
daha öncede aynı problemi olan arkadaşlar sormuştu bu soruyu. ama sağolsunlar silmişler, cevaplar da gitmiş böylece. yani silmeseler aynı şeyleri tekrar tekrar yazmak zorunda kalmazdı insanlar. neyse.

istanbuldaysanız kadıköy yazıcıoğlu iş merkezinde, tek tuş olarak alabilirsiniz. laptopunuzu da götürürseniz taktırabilirsiniz. 5 ytl den daha az bişidir şimdi. 2.,3. kattaki iş yerlerine sorarsanız yardımcı olurlar.
0
philosophia
(12.01.09)
(5)

Host önerisi olan?

yasin b
Merhabalar, bir blog kurak niyetindeyim. (git: www.globalissues.com) tadında ama onun kadar hit alacak değil tabi.Sıkıntı yaşamayacağım, çok da pahalı olmayan bir hosting firması aramaktayım. Tavsiyelerinize duacıyım!Not: Bir ihtimal birden fazla siteyi de host etme olayı vukuu bulabilir. Bunu göz ö
Merhabalar, bir blog kurak niyetindeyim. (git: www.globalissues.com) tadında ama onun kadar hit alacak değil tabi.Sıkıntı yaşamayacağım, çok da pahalı olmayan bir hosting firması aramaktayım. Tavsiyelerinize duacıyım!

Not: Bir ihtimal birden fazla siteyi de host etme olayı vukuu bulabilir. Bunu göz önüne alırsanız sevinirim.
0
yasin b
(09.01.09)
şu an pek araştırmadım ama zamanında araştırıp www.sistemhost.com u bulmuştum. hala bura ile çalışıyorum sorunum yok. başkalarıda önerirse en azından fiyat karşılaştırması yaparsın.
0
torpeo
(09.01.09)
www.slmhosting.net fiyatları makuldür. ayrıca destek bölümü iyi çalışır. sorduğunuz soruya 10,15 dk. içinde cevap alabilirsiniz. oldukça ilgililer.
0
philosophia
(09.01.09)
www.kebirhost.net

1 sene kadar çalıştık. Herhangi bir sorunla karşılaşmadım. Sorduğum soruların tamamına cevap aldım.
0
iustitia omnibus
(09.01.09)
xenophobe
(09.01.09)
tartışmasız

(bkz: Dreamhost/#11445880)
0
thefirstfbli
(07.03.12)
(8)

bilgisayarınız fışt fışt ediyor mu?

pascha d
yıllardır farklı bilgisayarlarda ama sanırım hep xp'de başıma gelen bişey olduğundan sizlerde de oluyor mu diye merak ediyorum..hoparlörden gelen gizemli bir ses bu.. 2 kere fışt ediyor.. iki ses arasında iki saniye falan var sanırım. şunun gibifışt-fışt. ilk fışt biraz daha belirgin çıkıyor hep. lü
yıllardır farklı bilgisayarlarda ama sanırım hep xp'de başıma gelen bişey olduğundan sizlerde de oluyor mu diye merak ediyorum..
hoparlörden gelen gizemli bir ses bu.. 2 kere fışt ediyor.. iki ses arasında iki saniye falan var sanırım. şunun gibi
fışt-fışt. ilk fışt biraz daha belirgin çıkıyor hep. lütfen tanıdık geldi deyin, nedir bu?
0
pascha d
(07.01.09)
ayrı ayrı hoparlörler ve bilgisayrlarda oluyor abi.. çeşit çeşit ses sisteminden duydum ben bu sesi ama çok nadiren oluyor bu. haftada 1-2 kez gibi. ama temazssızlık gibi öyle düzensiz ya da huzursuz bir ses değil.
0
🌸pascha d
(07.01.09)
"cızır cızır" diye hoparlörden ses geldiğini duydum genellikle, "fışt fışt" diye seslenen bilgisayar ilk defa duyuyorum. bugünleri de gördük allahım sen ne büyüksün :)). sorun hopörlördedir diyicem ama farklı bilgisayarlarda da aynı sesi duyduğunuzu söylüyorsunuz. uykusuz kalmamaya çalışın, dinlenin. şahsen ben ilk defa fışt fıştlayan bilgisayar duyuyorum.

ek: bu arada @want2die espirine hazırlıksız yakalandım. iş yerinde gözlerimden yaşlar gelerek bedelini ödedim. iki kere fıştladığına göre kılıçın pc simiş sizinki :)
0
philosophia
(07.01.09)
geliyorlar.. tanrım yine geliyorlar!..
0
🌸pascha d
(07.01.09)
bu farklı bilgisayarların hepsi aynı mekanda mı kullanıldı?

evet ise dairenin elektrik tesisatı diyeceğim.
0
kibritsuyu
(07.01.09)
@kibritsuyu farklı şehirler ülkeler ve galaksiler, ayrı windows kurulumları (tek cd değil) program yükleme yetkim olmayan şriket bilgisyarları da dahil.. tek ortak yanları bu makinaların hepsini bir haftadan uzun süre kullanmış olmam..
gizemli bişey değil yahu neyse siktiredin bunu da bilmeden öleyim nolcak.
0
🌸pascha d
(07.01.09)
evet! birisi fışt fışt deyip susuyor. bir süre sonra tekrar fışt fışt. hep iki kez. genellikle müzik dinledikten sonra hoparlör sesi çok açık kalıp unutulduğunda korkutur beni o ses.
0
dehri
(07.01.09)
tam olarak aynı fışt fışt tan mı bahsediyoruz bilmiyorum ama benim de birkaçkere şahit olup bağladığım sebepler var.
1-dandik hoparlör: aslında dandik amfili hoparlör. burdaki devre elemanlarının tırışkalığından kaynaklanan fış fış. misal çin malı malzemelerin töleranslarından kaynaklanan fış fış olabilir.
2-toprak hattından kaynaklanabilir.
3-iyi saatlerde olsunlara karışmış olabilirsiniz.
4-kedidir kedi
0
la grande
(08.01.09)
bir de sağ yanda diklemesine office 2007'den önceki office'ler ile gelen office araç çubuğu diye bir şey var bende. iki ayrı sekmesi var. birinde word excel vs simgeleri var, birinde desktop simgeleri var. iki sekme arasında geçiş yapmak için tıkladığımda fışşt diye (tek fışşt ama) bir ses çıkarıp çubuk aşağı veya yukarı kayıyor. o olabilir mi acaba?
0
kibritsuyu
(08.01.09)
(25)

34-35 yaşındaki kadın patron'a ne hediye etmek gerek

zubundy
patron avukat.kalem-kalemlik-biblo-themis heykelciği olmasın. ne almalıyım sizce. patronum iyi biri, içimden geldiği için alıyorum ama malesef ilk defa patrona hediye alacağım için kararsızım. netten alacak zaman malesef yok yarına kadar yetiştirmeliyim.ankaradayım ama istanubuldan falan da getirteb
patron avukat.
kalem-kalemlik-biblo-themis heykelciği olmasın.
ne almalıyım sizce. patronum iyi biri, içimden geldiği için alıyorum ama malesef ilk defa patrona hediye alacağım için kararsızım. netten alacak zaman malesef yok yarına kadar yetiştirmeliyim.
ankaradayım ama istanubuldan falan da getirtebilirim sorun değil
0
zubundy
(30.12.08)
çantasi eskimiş ise kaliteli bir evrak cantasi olabilir, cok abartmadan.
0
atmacaged
(30.12.08)
çantası eskimemiş.
içki olmaz mrtksn
0
🌸zubundy
(30.12.08)
siyah deri eldiven olabilir.
0
rachel
(30.12.08)
bütçe nedir? kadın evli mi bekar mı? ayrıca sizden büyük mü küçük mü?
0
tai
(30.12.08)
Güzel bir ajanda al.
0
sui
(30.12.08)
kombinezon..
0
cevvalentry
(30.12.08)
güzel böyle etrafı işlemeli bi ayna falan.
0
sleep may be the enemy
(30.12.08)
@tai: bütçe fena değil/dul/8-9yaş büyük
0
🌸zubundy
(30.12.08)
moleskine'in ajandalarindan al.
0
insensitive
(30.12.08)
@rachel:deri eldiven güzeldi. @cevvalentry: ben de kombinezon alabilmeyi çok isterdim
başka fikirler de bekliyorum.
0
🌸zubundy
(30.12.08)
rachele katılıyorum. desadan filan al güzel deri bi eldiven. bütçe fena değilse istnbulda olsaydın git harvey nicholsdan ne alsan hosuna gider dicektm aslında.
0
bordeaux
(30.12.08)
içinde not defteri, kalem yeri kartvizitliği vs olan toplantı dosyaları olabilir. dışı deri olanlardan..
0
islakkedicorbasi
(30.12.08)
çikolata
0
yoldaki isaretler
(30.12.08)
güzel bir fotoğraf çerçevesi. giyim tarzından süslü mü sade mi şeylerdne hoşlandığını anlayabilirsiniz. misal sedef taşı gibi duran veya sedef işli bir fotograf çerçevesi güzel olur.
0
philosophia
(30.12.08)
sigara kullanıyorsa güzel bir pipo alabilirsiniz ya da şık bir tabaka alabilirsiniz.
0
alkolik imam
(30.12.08)
abi hiç kasma yemeğe çıkın bence. verdiğin infolar buna uygun gayet.
0
tai
(30.12.08)
@tai: yemeğe çıkamayız, iş çıkışı kreşe gidip çocuğunu alıyor ve bütün akşam onunla ilgileniyor.. çocuğu annenlere bırakıp benimle yemeğe gel diyemem
0
🌸zubundy
(30.12.08)
işlemeli ahşap bi kutu, içine de patronunun ilgi alanına giren ya da girmeyen küçük bişeyler olabilir.
0
stopnsilence
(30.12.08)
hangi parfumu kullandigini biliyorsundur, onun yada benzer kokanin (dior,yves saint lorent,gucci gibi kokos markalardan) uclu setleri olur icinde parfumu,dus jeli,body lotioni olan. ama parfumu sevmezse kullanmaz o yuzden onun parfumune yakin olmasi sart ,bunun icin de sizin bizzat koklamaniz lazim urunu alirken
0
eick
(30.12.08)
kadın dul,iş çıkışı çocuk.belli ki kendini işe güce vermiş.kendine biraz vakit ayırması gerek.bunu hatırlatan birşeyler al.iyi bi şarap yanına da sadece bir kadeh.tek başına şarabın tadına varsın,biraz kendini dinlesin,zam yapsın.
0
sarap dumani
(30.12.08)
unicef 2009 cep ajandasi al
hem manali bi is yapmis ol hem
her sayfasi 7 gun ce saatli oldugu icin durusmalarini isaretlemeyi cok seviyorlar.
promosyon isi yaptigimdan biliyorum avukatlar bunu cok sever ozellikle bayan olanlari.
0
dino
(30.12.08)
lush'a bakın. yılbaşı diye şimdi bir sürü çeşitli hediye paketleri vardır. fikriniz yoksa eğer böyle bilimum güzel kokulu sabunlar, bakım ürünleri satılır burda. ben de her şeye lush önerir oldum eheh.

www.lushturkey.com
0
rabbititus
(30.12.08)
bravo sana şarap dumanı
0
🌸zubundy
(30.12.08)
tayör eşarp müzik cdsi veya film dvdsi patronunun zevkine göre kaliteli bir içki bir buket çiçek
0
submariner
(30.12.08)
hiç bi şey bulamazsan,güzel bi şal al. kullanışlı oluyor kadınlar için. tarzına göre cafcaflı ya da sade bi şey olabilir.
0
kanuniye
(30.12.08)
(4)

matruska araniyor

dare
bi arkadasıma matruska almak ıstıyorum. guzel matruska modellerinin oldugu bir internet sitesi veya disaridan satin alabilecegim yer bilen var midir acep?
bi arkadasıma matruska almak ıstıyorum. guzel matruska modellerinin oldugu bir internet sitesi veya disaridan satin alabilecegim yer bilen var midir acep?
0
dare
(29.12.08)
IKEA'da vardı ama 2 çeşit vardı sadece.
0
short
(29.12.08)
istanbuldaysan, eminönündeki vapur iskelelerinin oradaki seyyar satıcılarda bulabilirsin.tabi saat 6 dan sonra.(bence güzeldiler)
0
philosophia
(29.12.08)
böyle shaq o'neal'ın içinden t-mac'e kadar giden bi matruska vardı. arada da boyca doğru orantılı olarak ilerliyordu. bulan varsa bana da haber versin :)
0
arnatuile
(29.12.08)
ikeadakiler çok neşeli--kadın ve erkek versiyonları var--en ufağı kundaklı
0
cedilla
(30.12.08)
(4)

Esenler Otogarı - Kadıköy

3200
1) Esenler otogarından Kadıköy'e veya Suadiye'ye (minibüs yolu tarafı) en verimli hangi yol kullanılarak gelinir?bonus soru: Bir otobüs kapıkule sınır kapısından Esenler otogarına kaç saatte gelir?
1) Esenler otogarından Kadıköy'e veya Suadiye'ye (minibüs yolu tarafı) en verimli hangi yol kullanılarak gelinir?

bonus soru: Bir otobüs kapıkule sınır kapısından Esenler otogarına kaç saatte gelir?
0
3200
(29.12.08)
metroyla sirkeciye gelip ordan vapurla kadıköye gecilebilir yada metrodan merterde inip metrobüsle zincirlikuyuya gelip ordan 500 numaralı otobüse binilebilir.
bir otobüs edirneden esenlere 3 saatte geliyor kapıkuleden de 3 bucuk saat olabilir..
0
portakalplus
(29.12.08)
esenlerden tuzlaya giden de bir otobüs olması gerekiyordu e-5 den giden hala calısıyor mu saatleri nedir bilmiyorum ama var ise onunla gidip göztepe köprüsünde inilebilir minibus yolu için .( 500es olması ihtimal)
0
portakalplus
(29.12.08)
esenler'den gebze'ye çalışan gebze koop arabaları var, 2 no'lu peron. tem'den yardırıyor. kavacık'ta köprü çıkışında işlek bir yerde yolcu indiriyor. burda inip kadıköy'e devam edebilirsin.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(29.12.08)
otobüsle (91 numara sanırım) eminönüne gelip vapurla kadıköye geçebilirsiniz. vapur yolculuğunun da keyfine varmış olursunuz, yolculuk stresinizi atarsınız hem.
0
philosophia
(29.12.08)
(7)

japonlar neden ota boka intihar ediyorlar?

pascha d
nası bir kültürdür inançlarıyla mı alakalı birşeydir bilen var mı?
nası bir kültürdür inançlarıyla mı alakalı birşeydir bilen var mı?
0
pascha d
(22.12.08)
inançla alakalı diye biliyorum.
mesela samuraylar falan da, savaşta yenilirlerse ve ölmezlerse harakiri yapıyorlar.
(bkz: son samuray)
(bkz: katsumoto)
0
ymerdiveni
(22.12.08)
intihar japonlarda erdemli bir hareket olarak kabul edilir.

yani bizim toplumdaki inançlara göre suç değil herkesin yapamayacağı cesur harekettir.

japon kültüründede rahatlıkla bu anlayışı görebilirsin. (harakiri, kamikaze vs.)
0
falas
(22.12.08)
cok emin değilim ama reenkarnasyona inanıyorlarsa, onunla da ilgili olabilir mi, onursuz bir hayatı sonlandırıp daha onurlu bir hayata geçmek falan
0
efruz
(22.12.08)
bunu gelenek görenek edinmişler maalesef. evet maalesef. insan hayatından daha önemli birşey yoktur sonuçta. ve halolmayacak sorun, telafi edilmeyecek hata yoktur inancındayım. sanırım insanların üzerinde baskı oluşuyor. tarihte hata yapan insanlar bu yolu seçtiği için, sonraki dönemlerde hata yapanların, kendini sorumlu tutanların üstünde -intihar etmelisin- gibi bir toplum baskısı oluşmuş olsa gerek :) töreler, beşik kertmesi gibi birşey olmuş orda. umut sarıkaya da güzel çizmiş paylaşayım. img211.imageshack.us maalesef toplum baskısıyla "çok pis" gaza geliyorlar sanırım.
0
philosophia
(22.12.08)
(bkz: gurur)
(bkz: şeref)
0
imparatorolmayikolaymisandin
(22.12.08)
japon kültürünü derinlemesine incelemedim ama intihar etmek japon kültüründe şerefli bir ölüm şekli. yakın zamanda tsunetomo yamamoto'nun "hagakure: saklı yapraklar" kitabını okudum. japonlar ve intihar konusunu merak ediyorsanız size de öneririm.
aslında bir japon savaşçı için en şereflisi savaşırken ölmek. intihar pek de tercih edilen bir şey değil, zorunluluk. hatası yüzünden ölüm cezası verilen kişi eğer sevilen, saygı duyulan bir biriyse kendi kendini öldürme hakkı (seppuku / harakiri) veriliyor. bu da törensel bir uygulama. çünkü etrafında şahitler var ve eğer cesaretini yitirip karnına kılıcı saplayamazsa diye arkasında kafasını kesmek üzere (seppuku tamamlama) birisi oluyor (bizdeki kirve gibi bir anlamda :p ).
[kitabı okurken mahvoldum, kan gövdeyi götürüyordu, amcam da bütün bunları gayet sıradan, şerefli bir savaşçının yapması gerekenler olarak yazmış. binbir tane seppuku ve savaşta ölen savaşçı hikayesi var.]
eski japonya'da katı bir sınıf sistemi var ve herkes belli efendilere bağlı. efendiye sadakat kişinin kendi yaşamından daha önemli. öte dünya inancıyla da pek ilgisi yok sanırım bunun. şerefli yaşamak ve ölmek, geride kalanlara da şerefli bir isim bırakmak çok önemli.
kitaptan bir alıntı yapayım:
"hepimiz yaşamayı severiz. sevdiğimiz şeylerde de anlamlar buluruz. ama ilkelerden ayrılarak yaşamak korkaklıktır. bunun ince bir sınırı vardır. ilkelerden uzaklaşarak ölene deli derler ve utanmasını gerektiren bir şey yoktur. bu Savaş Yolu'nun olması gereken şeklidir. kişi her sabah ve akşam tekrar tekrar zihnini öldürüp, kaybedecek bir şeyi yokmuş gibi yaşarsa, Savaş Yolu'nda özgür benliğini bulur ve görevini yaşamı boyunca lekesiz yerine getirir."
tabii bunlar hep eski japon kültürünün parçası ama etkisi bugün de sürüyor.
0
zen spider
(22.12.08)
canlı olarak düşmanın eline geçmek bir samuray için kabul edilemez. intihar eden birisinin hikayesi.

(bkz: kusunoki masashige)
0
eksi daglarinin aslani
(22.12.08)
(5)

Ne oluyo orda?

cumingsoon
Sevgili insanoğulları,Telefonumu akşam "batarya zayıf" uyarısı verince şarja taktım, dolunca çıkardım. Gece yatarken alarmı kurdum, sabah bi kalktım telefon kapanmış, açtığımda şarjı tek çubuk gösteriyodu. daha önce hiç böyle yapmamıştı. Neler oluyor bu telefona? (modeli N70).
Sevgili insanoğulları,

Telefonumu akşam "batarya zayıf" uyarısı verince şarja taktım, dolunca çıkardım. Gece yatarken alarmı kurdum, sabah bi kalktım telefon kapanmış, açtığımda şarjı tek çubuk gösteriyodu. daha önce hiç böyle yapmamıştı. Neler oluyor bu telefona? (modeli N70).
0
cumingsoon
(20.12.08)
sanırım bataryan fire veriyor.

(bkz: fire vermek)
0
deckard
(20.12.08)
yani kısaca "yeni batarya al" diyosunuz.
0
🌸cumingsoon
(20.12.08)
"dolunca çıkardım" dediğine göre şarj aletinde bir sorun yok. geriye batarya kalıyor.

bir de şöyle bir şey var; telefonlar şarj olurken önce şarj göstergesi dolu gözükür, sonra şarj doldurulur. yani şarja takıp 15-20 dakika sonra şarjdan çıkarırsan dolu gözükür ama aslında boştur daha. 1-2 saat takılı kalsın (modele göre de değişir bu gerçi).
0
deckard
(20.12.08)
normalde 1,5 saatte doluyo şarjı ben 2 saatten fazla bıraktım şarjda. yani dolmuş olduğundan eminim. neyse bu kriz zamanı bi de batarya masrafı çıktı :)
0
🌸cumingsoon
(20.12.08)
istanbuldaysan, sirkecideki rem gsm den yan sanayi ürünü olan, garantili batarya alabilirsin. oldukça uygun ve kullanığım kadarıyla hiç sorun çıkarmayan bir batarya ve sarj aleti aldım. 5-10 lira arası birşeydi sanırım. bir telefoncunun uyarısıyla gitmiştim. "telefonculardan alma kazık yeme" diye :).
0
philosophia
(20.12.08)
(1)

KPSS Lisans

rectoa
2009'da yapılacak sınav için başvurular 24 aralıktaymış dedi bugün biri. İnanasım gelmedi, google abiye sordum, soruşturdum, hiçbir bilgiye rastlamadım.Burdan bilen biri vardır belkim. Aslı astarı var mı, başvuru tarihi hakkat bu kadar erken mi?
2009'da yapılacak sınav için başvurular 24 aralıktaymış dedi bugün biri. İnanasım gelmedi, google abiye sordum, soruşturdum, hiçbir bilgiye rastlamadım.

Burdan bilen biri vardır belkim. Aslı astarı var mı, başvuru tarihi hakkat bu kadar erken mi?
0
rectoa
(19.12.08)
24 aralık-5 ocak tarihi arası ortaöğretim-önlisans yerleştirme tarihi. belki onunla karıştırmıştır.

düzeltme sonrası: ilk kpds olarak okumuşum :)onun cevabını vermişim

ama www.osym.gov.tr buradan bakabilirsin.
0
philosophia
(19.12.08)
(2)

yasar alptekin'e ulasmak

terp
allah'im ne sorulara imza atacakmisim: ozel rica uzerine yasar alptekin'e ulasmam gerekiyor. telefon, faks vb irtibat bilgisi bilen ya da bulabilecegim bir yer onereniniz var mi? tesekkurler..
allah'im ne sorulara imza atacakmisim: ozel rica uzerine yasar alptekin'e ulasmam gerekiyor. telefon, faks vb irtibat bilgisi bilen ya da bulabilecegim bir yer onereniniz var mi?

tesekkurler..
0
terp
(19.12.08)
istanbul üsküdar-prestij alışveriş merkezindeki restoranın sahibiydi eskiden?(şimdi bilmiyorum o yüzden). arkadaşlarım birgün gittiklerinde kendisini gördüklerini söylemişlerdi. bir bakın isterseniz :)
0
philosophia
(19.12.08)
ayrıca kitabın çıktığı nesil yayınlarından ulaşmayı deneyin irterseniz. en azından mail adresini verebilirler belki.tel :0212 551 32 25
bir umut stv yi de arayın isterseniz tel: 0216 524 9 524
0
philosophia
(19.12.08)
(7)

İnsanları Takmamak

rectoa
Merhaba Altta nuage nin sorusunu görünce bende bir soru uyandı. Ben de onun gibi eleştiri olsun, fikir olsun ya da ufak bir davranış olsun çok takan biriyim. Ancak son zamanlarda biraz gelişir gibi oldum bu konuda. Fazla sallamamaya başladım insanların görüşlerini. Tabii yapıcı olanları bir kenara a
Merhaba

Altta nuage nin sorusunu görünce bende bir soru uyandı. Ben de onun gibi eleştiri olsun, fikir olsun ya da ufak bir davranış olsun çok takan biriyim. Ancak son zamanlarda biraz gelişir gibi oldum bu konuda. Fazla sallamamaya başladım insanların görüşlerini. Tabii yapıcı olanları bir kenara ayırıyorum.

Diyeceğim o dur ki, bir ipe sapa gelmez düşünceyi, eleştiriyi, davranışı kafaya takmamanın yolları nelerdir? Yani düşünce sistemimiz nasıl olmalı ki "Konuşuyosun da tikimde bile değil" kıvamına gelebilelim. Yapan nasıl yapıyo?


Cevaplarınızı bekler, klavyelerinizden öperim.
0
rectoa
(19.12.08)
aslinda yine kisiden kisiye, kisilerin dusunce yapisina, ruh anatomisine ve hayatin sekillendirdigi karakteristik ozelliklere gore degisecek bir durum bu

bazi kisiler zamanla bu kivama gelir ki takmaman gereken bircok insanla muhattap olduktan sonra olur genelde, artik gina gelir ve insanlari kafaya takmaktan bikarsin, uzerinden bir yuk kalkar, oh be dersin, yeter, desdur, brrrrr

ama sen istedikten sonra su andan itibaren de oyle olabilirsin, bunu hizlandirma yontemi istiyorsan bu durumu gorsel birseyle bagdastirabilirsin, yani insanlari takmamak ile mutlu oldugun bir anin fotografini bagdastirabilirsin mesela, boyle bir durumla karsilastiginda aslinda o anda mutlu olman gerektigini beyin hucrelerine ve hatt genlerine islemis olursun

yardimci olmusumdur umarim, oh be ya ne yazmisim ben...
0
ermanen
(19.12.08)
merhaba rectoa;
öncelikle ben de insanların tavırlarına bazen çok fazla takan biriyim. esasında çok kişiyi bozmuş, çok kişiyi ağlatmışımdır. damarıma gerçekten bastılarsa otobüs şöferlerinden tut da kamu görevlilerine kadar. insanları kırmamak için kendimi kırarım çoğunlukla. ama baktım insanların yaptıklarını çok konuşmaya başlamışım, o zaman benim için tehlike çanları çalmaya başlamıştır. en son biri 10 diğeri 9 yıllık, beni duygusal olarak sömüren 2 arkadaşımla ilişkimi kestim. bunlar 2 günde bir görüştüğüm, hergün msn de vs. konuştuğum insanlar. kendime bu kadar herşeyi alttan aldığım için kızdım. bir olay olduğunda insanları eğer haketmeyecek insanlarsa kırmamak için alttan almamaya başladım. br insan benim zıt olduğum istemediğim birşey mi yaptı ? ben onun damarına daha çok bastım. ağzının payını verdim. bir olay karşısında memnuniyetsizsen susma. tepkini koy. sonra bunlar içinde birikiyor. niye öyle demedin ? yapmadın derken daha çok yıpranırsın. mimiklerinle belli et hiç yapamıyorsan tepkini. zaten iş hayatında biriyse kafana en son takacağın kişiler onlar olsun. kişi patron değilse, sana karşı ters konuşan, boş konuşan insana "seni dinlemek istemiyorum, burası işyeri. o yüzden sana karşı şimdi susuyorum. ama ben dışarıda böyle değilim. dışarıda olsa tepkim daha farklı olurdu dersin. ayrıca mutlaka bir hobi edin. bunları gerçekleştirmek için uğraş. kendini dünyadan insanlardan soyutlayacak, desarj olacağın, çok seveceğin, iş dışında yapabileceğin bir uğraş mutlaka vardır. onlarla uğraşmaya çalış. bir sporla ilgilen. uzakdoğu sporlarını öneririm. geleneksel sanatlarla ilgilenebilirsin misal.
0
philosophia
(19.12.08)
Şimdi aşırı duyarlı bir kişiysen şayet, tikine bile sakmamayı tamamen asla yapamazsın. ben mesela belli kişilerin eleştiri ve fikirlerine aşırı değer verdiğimden çok etkileniyordum eskiden. bunu yakın bulduklarıma anlattım, daha az kırıcı olacak şekilde yapmaya dikkat ediyor bazıları. dikka etmeyenleri benim hislerime değer vermeyenler olarak nitelendirip yakın iletişimi kesiyorum genelde. ama ne bileyim rastgele biri (ortak ders alan alakasız insan mesela) üff saçın çok kötü (evet saçımı sevmiyorum genelde itiraftır) falan gibi laf sokarsa (neden yapar bunu insanlar? ama nedeeeen? onlara ne püff) içimden çarpma yapmaya başlıyorum taa ki sinirim/sıkıntım/üzüntüm geçene kadar. sallamamış olmuyorum tabi ama sonuçta o anı kurtarıyorum tepkimi belli etmiyorum.

bir de cidden vurdumduymazlar var tabi. öküzün en önde gidenleri. onlar zaten genelde yıkıcı eleştiriler, laf çakmalarla falan gelenler. onları da etkilemek mümkün değil çok ağır konuşup belden aşağı vurmadan. o da olmuyor. ben yapamıyorum.

cevap olmadı di mi bu? puff..
0
sipsi
(19.12.08)
özgüvenle alakalı ama tam olarak da değil; muhtemelen eleştrilerin çok koyduğu kadar, takdirler de bulutların üstüne çıkartıyordur seni. buradaki mevzu çok "onay bağımlı" bir anlayış yürütmen. onun yerine dışsal onay ve tenkitlere karşı biraz duyarsızlaşırken, örn en kötü durum senaryolarını hayal edersin veya yaratırsın, bir yandan da içeride kendi realiteni yaratıp, düşüncelerinin önemi bağlamında da en önemli referansı kendinden alacağına ikna olmalısın.
bu çok yaygın bir problem, özellikle türkiye gibi mahalle baskısının, başkası ne derciliğin muazzam işlediği bir toplumda, annelerimiz babalarımız da öyle insanlarken, bizleri daha farklı yetiştiremiyorlar ne yazık, bizler de sürekli onay arayan, bağımlı insanlar oluyoruz.
mesele işte dışarıdan alacağın zarar veya faydayı realize etmen. örneğin şu ortamda çok fena aşağılansan, reddedilsen vs vs. en kötü ne olabilir, bunu düşünmen, buna karşı hislerini biraz sönümlendirmen, gerçekte o kadar da siklenecek birşey olmadığı farketmen ... gibi.
örnekleri vs. çok ama uzatmayayım, kendine diyeceğin şu "her insan kendinin annesi babasıdır, kimseden ne alacak faydam ne görecek zararım yok, kendi yağımda kavrulurum, diğer insanlarn görüşlerine de önem veriyorum, ve hayatımda benim için en önemli en saygı duyduğum insan kendimim"
işte bir döngüye girer bu sayede öz değerini de gözünde yükseltirsen siklememe gücüne erişirsin.
0
lhun
(19.12.08)
her insan takar aslında bu tür şeylere. kimisi dışarı yansıtmamasını bilir o kadar. hele ben mesela feci yansıtırım dışarı. hele bana kötü bir davranış yapılsın, gider yani o gün benim moral. empati kura kura bu hale geldik sanırım.

bu "ben de" tarzı bir girişten sonra cevaba geçelim. rectoa'cım bir kere kendi bildiğinden şaşmayacaksın. başkaları hep kendi bildiklerini sana okutmaya çalışır. sonradan çok sıkıntı çekmemek için kendi bildiğinden şaşma derim. hem bak gelişir gibi olmuşsun zaten bu konuda. eminim zamanla hiç iplememeye başlarsın kötü davranışları. en zayıf noktasıyla dakikalarca dalga geçildiği halde babacan bir tavırla gülen ve hemen dalga geçen kişiyle geyik muhabbetine başlayan insanlar tanıyorum. onlar gibi olmak apayrı bir mevzu olsa bile, başkalarının dediğinden çok kendi dediğini dinlersen başkalarını takmayacaksındır muhtemelen (cümleye gel). insan özgüvenini kolay kolay kuramıyor. bir o kadar da kolay yıkılıyor bu özgüven denen nane. iki saattir konuşuyorum ama boş konuşuyorum farkındayım.

en ayrıca, dostum seviliyorsun sen be :)
0
deckard
(19.12.08)
herkes uzun uzun yazmış kısa ve öz yazayım bende.Hiçbirşeyin sonrasını düşünme bence bu kadar.
ee nede olsa "sonun düşünen kahraman olmaz" dimi meamati..:D
0
clandestino88
(19.12.08)
En azından yalnız olmadıgını bil ,belki güç verir.Bazı insanlar bu takmama işini iyi beceriyorlar .Özellikle de en nefret ettiğim soz halıne geldi 'boşver ya ,takma'.Acıkcası bu takmama işi Allah tarafından verilen bir hediye diye dusunuyorum.Ben hayatım boyunca takmayan bir insan olamayacagımı kabullendiğimde daha bir rahatladım sanki.
0
denisse
(19.12.08)
(2)

yenikapı-bursa deniz otobüsü

ravioli
yarın sabah bununla bursa'ya gideceğim. bileti ne zaman almalıyım? sabah 7 gibi gidersem bulamama durumum sözkonusu olur mu?'illa bugünden al' derseniz internet dışında nereden alabilirim?
yarın sabah bununla bursa'ya gideceğim. bileti ne zaman almalıyım? sabah 7 gibi gidersem bulamama durumum sözkonusu olur mu?
'illa bugünden al' derseniz internet dışında nereden alabilirim?
0
ravioli
(18.12.08)
hareket saatine yakın bulamama durumu sözkonusu olabilir. cuma günleri bazen sıkıntı olabiliyor çünkü. iskelelerden alabilirsiniz. burada bilet alabileceğiniz iskele isimleri var.
www.ido.com.tr

ayrıca ;
www.ido.com.tr
0
philosophia
(18.12.08)
kredi kartıyla al, telefonla ido yu arayıp alabiliyorsun., giseden teslim alrısın en iyisi boyle.
0
bryan fury
(19.12.08)
(5)

kedim beni-evini unutur mu ? :(

philosophia
merhaba ekşi duyuru sakinleri.iki tane kedim var-dı :(. şehir değiştirip ailemin yanına taşındım. normalde aynı evin içinde yaşadığım kedilerime ailem sonradan pek sıcak bakmadığı için kullanmadığımız giriş katındaki daireye yerleştirdim onları. giriş kat ve bahçeye açıldığı için gezsinler diye camı
merhaba ekşi duyuru sakinleri.
iki tane kedim var-dı :(. şehir değiştirip ailemin yanına taşındım. normalde aynı evin içinde yaşadığım kedilerime ailem sonradan pek sıcak bakmadığı için kullanmadığımız giriş katındaki daireye yerleştirdim onları. giriş kat ve bahçeye açıldığı için gezsinler diye camı açıyordum. çıkıp gezip geliyorlardı. arabalardan korkmuyorlardı. evimin civarındaki herkes benim kedilerim olduğunu biliyordu. komşular filan çok severlerdi. özellikle kızım kendine yeni insanlara sevdirmeye bayılır. o yüzden herkesin sevgilisidir.

kızcazım, kara dutum, karamanlisim kayıp :( .akşam işten eve dönerken beni sokağın başında gördüğü an koşturup gelir, beraber eve girerdik. bayramdan beri ortalıkta yok :(. ailecek çok üzülüyoruz haliyle. herkese sorduk görmemişler. sürekli takıldığı bakkal en son birinin kucakladığını görmüş ama sonra bırakmış. sanırım birisine sırnaştı iyice, o da evine aldı diye düşünüyorum. tabi büyüttük bu yaşa getirdik. benim elimde büyüdü insan çok daha fazla üzülüyor. üzüldüğüm için uzun yazdım kusura bakmayın :)

sorum şu, kedicazım aylar geçse bile beni, evini tanır mı ? hiç başınıza geldi mi ? belki evine alan kişi bırakır tekrar dışarı :( hiç olmazsa içimde bir umut olur.
0
philosophia
(17.12.08)
evet kediler uzun zaman gecmesine ragmen insanlari hatirlayabilirler, genelde kokusundan.

edit:

daha ayrintili yazayim;
kediler goruntuden degil, sesten ve kokudan tanirlar. ayni sekilde evi de tanimalari icin kokularin degismemesi lazim, kullandigi oyuncaklar, uyudugu yerler, bulundugu mekanlar genelde ayni kokuda kalirsa, hatirlamasi o kadar artar.

umarim geri doner...
0
ermanen
(17.12.08)
öncelikle teşekkür ederim arkadaşlar cevaplarınız için. kedi iran kırması. gösterişli bir kedi. uzun tüylü vs. o yüzden tipinden belli zaten sokaklara ait olmadığı. seveni çoktu. tasmasını takmıyordum çünkü çocuklarla çok oynuyor çekiştirip almaya çalışırken zarar verirler diye. bakkala, komşulara zaten hegün soruyoruz. görseler-haberleri olsa haber verecekler. umarım döner unutmaz beni. evlat acısı gibi mübarek :(
0
🌸philosophia
(17.12.08)
benim de çok gösterişli bir van kedim vardı. moralinizi bozmak istemem ama aynı şey başıma geldi. bizimde bahçemiz var ve gezip gezip gelirdi. herkes de onu tanırdı. bir gün gelmedi. bir kaç gün bekledikten sonra direklere ilanlar astık. anca 2 hafta sonra mahalle sakinlerinden biri, birilerinin kedimizi bir arabaya attığını gördüğünü söyleme lütfunda bulundu.

üzgünüm ama umarım aynı şey olmamıştır. yoksa döner.
0
yellow brick road
(17.12.08)
@yellow brick road ;

size de geçmiş olsun. büyük ihtimal bulunduğum muhitten biri aldı diye düşünüyorum. yaşadığını ümit ediyorum. biraz olsun umut oluyor. bir de herşeyi yiyen bir hayvan değil, kısırlaştırılmış, beslenmesine dikkat etmezler, kontrollerini yaptırmazlar :(. dediğiniz gibi aylar geçse bile hatırlayıp umarım döner.
0
🌸philosophia
(18.12.08)
tasmasız salmak başlı başına hata da işte çocuklara güven olmuyor. süslü birşey olmasa da çekip almaya çalışırlar, ya kediye zarar verirler ya canı acırsa yolar çocukları al başına bela. ilanı deneyeceğim. bakalım belki haber çıkar. bir umut artık. çok teşekkürler.
0
🌸philosophia
(18.12.08)
(2)

laptop tuş değişimi

ak you war
laptopun çıkan ve bir daha yerine sokamadığımız "d" ve "sol ok" tuşunu değiştirmek istiyoruz. iki tuşun da altındaki mikroskobik plastik tutturgaçlarında sorun var sanırım. boş olan yerlerine bastığımızda çalışıyor. yani tek sorun tuşların yerine oturmaması. sözkonusu laptopun markası asus. ortalama
laptopun çıkan ve bir daha yerine sokamadığımız "d" ve "sol ok" tuşunu değiştirmek istiyoruz. iki tuşun da altındaki mikroskobik plastik tutturgaçlarında sorun var sanırım. boş olan yerlerine bastığımızda çalışıyor. yani tek sorun tuşların yerine oturmaması. sözkonusu laptopun markası asus. ortalama ne kadara mal olacağı konusunda bir bilgisi olan var mıdır acep?
0
ak you war
(16.12.08)
tırnaklar kırılmamışsa yerine takabilirler. kırılmışsa ve eğer ellerinde varsa yedek bir klavyeden tuş çıkarıp takabiliyorlardı, benimkini o şekilde bedavaya değiştirmişlerdi(markası dell'di). lakin böyle yerler bulmak çok güç. geçen günlerde bir arkadaşımın tamamen klavyesini değiştirdiler bu sebeple.(bunun da markası dell ama asıl dell teknik servisine gitmedi sanırım). fiyat olarak da şunu buldum:
www.dataservis.net
arama bölümüne asus klavye yazarsanız diğer modeller de çıkıyor.
0
eruda
(16.12.08)
kadıköydeki yazıcıoğlu işhanında bulabilirsiniz. en son 5 ytl ye almıştım.(baya oldu ama) laptopunuzla beraber gidip taktırabilirsiniz. yine o fiyat civarıdır.
0
philosophia
(16.12.08)
(13)

Ailenin battikca batmasi

ohoo
Babam elektrik muhendisi(master i da var hatta), annem de universite mezunu ebe-hemsire,onun da kadin hastaliklari konusunda ek egitimi mi ne varmis. Yaslari daha 50 yok ama yaslilarin yapmayacagi seyleri yapiyorlar bir suredir. Babam 7-8 sene once gecici diye girdigi bir iste yaklasik 1000$ gibi bi
Babam elektrik muhendisi(master i da var hatta), annem de universite mezunu ebe-hemsire,onun da kadin hastaliklari konusunda ek egitimi mi ne varmis. Yaslari daha 50 yok ama yaslilarin yapmayacagi seyleri yapiyorlar bir suredir. Babam 7-8 sene once gecici diye girdigi bir iste yaklasik 1000$ gibi bir maasla calisti durdu.Ustelik isi Muhendisten cok Teknisyen isiydi. Yeni bir is aramadi, para yetmedikce masraflari kistikca kistik. Bi noktadan sonra annem dellenip istan cikip kendi isini kurmasina ikna etti. Cikti ama sacma sapan seyler yapti. Tum karsi cikmalarima ramen araba aldi, tum karsi cikmalarima ramen plansiz programsiz milletin sozune guvenerek islere kalkisti ve batti. Aslinda kalkisti diyorum ama kalkismadi, sadece makineleri satin aldi 5-6 ay boyunca banka kredisinden elimize gecen parayi carcur etti. Tatile falan da gitmedi, sadece dusunulmedik sacma sapan harcamalar yapti ve su an araba da makinalar da elimizde, kendisi daha da dusuk bir maasla bir ise girdi. Makinalar satilamiyor(alma dedigim, alirsan soyle soyle olacak dedigim makinalar) araba zaten 2. ci el ve zaten satilsa da ele gececek para araca yapilan masrafin yarisi. Dolayisiyla banka evi cok yakinda alacak ve bu konuda hic bir sey yapmiyor, onun yerine hepimiz biraz daha kemer sikiyoruz.

Annem ayri alem, kadin son 7-8 senedir hep is arar gibi yapti. Cok is degistirdi, coguna sadece 1 ay gitti. Digelim ki babam israr etti, eve para lazim kolunu sakatladigini iddia etti, gunlerce kanser oldum ben diye agladi. Kanser bulunamadi, kolunda sislik vardi ancak doktorlar herhangi ciddi bir sey bulamadi.

Annemden biraz daha bahsetmem lazim. Bu kadin ben bildim bileli babamla devamli bir seyler icin kavga ediyor. Babam gayet buyuk bir sirkette gayet iyi bir pozisyonda calisirken de devamli bir seylerden sikayet etti devamli agladi devamli bir memnuniyetsizlik.Dedem(annemin babasi) vefaat ettiginde yine bir sekilde babami ve beni sucladi(en azindan bizim yuzumuzden babasini goremedigini falan hep soyledi). Annem ayrica benimle de her zaman kavgali. Asla ama asla sucunu kabul etmez. Eger tartismada ben ustun gelirsem yatagin ustune bayilir ve oluyorum diye aglar. Tartisma mi ne?Mesela ben sigara icmemesi gerektigini soylerim, o bunu "sen kimsin ki bana sigara icme dersin,evin tum silerini yapiyorum bana bir sigarayi cok mu gouyorsun" a cevirir. Artik bayilma numarasini yemez oldugumda, gun icerisinde baslayan kavgaya ara verir, alisverise falan gider TV izler ve babamin isten gelme saati yaklastiginda tekrara somurtmaya hatta aglamaya baslar ve babam geldiginde beni babama sikayet eder ve babam "anne kutsaldir,annene karsi cikamazsin" argumaniyla yep yeni bir kavga baslatir. Ara sira beni dinledigi oldu ve bu kez annemle cok ciddi kavgalar etmeye basladilar. Galiba benimle kavga etmek daha kolay gelmeye basladi ki dinlemeden etmeden benimle kavga eder oldu. Evde huzur yillardir yok anlayacaginiz uzere. O kadar kavgali o kadar igrenc bir evde daha fazla duramadigim icin sadece istanbul disi tercihler yapip kapagi onlardan uzak bir universiteye attim. Burada major depresyon tedavisi gormeye basladim. Tatilde eve geldigimde herhangi bir sekilde baslamis olabilen bir kavgada ne kadar kotu oldugumu hangi ilaclari kullandigimi anlatmaya ve bunun sebebinin kendisi oldugunu soylemeye calistigimda beni dinlemek yerine acaba derserimde mi basarisizim da o yuzden mi boyle oldum diye arastirmaya basladi. Sucu kendisinde gormesine olanak yok. Bu arada not duseyim, ben lisedeyken kavgalar annemin aldigi tshirt u degil de kendi aldigim tshirti giyimem, sacimi annemin begenmedigi sekilde kesmem gibi basit seylerden baslar ve benim nekadar hayirsiz oldugum konusuna geip oradan dallanip budaklanir. Babamla olan kavgalari da o sekilde,cok basit bir seyden baslar ve babamin nekadar beceriksiz oldugunu, onun yuzunden nasil dedemi son kez goremedigi gibi hassas konulara gelir ve babam karsi koymaya kalkarsa evde kiyamet kopar.

Bu arada ailem iflas ettiginde bana aylarca para yollamadilar, degisik isler yapip kendimi bir sekilde gecindirdim. Yine de o zaman hayatimin en guzel zamaniydi, annemden "oglum bu ay sana para yollayamiyoruz,sen hakliydin, cok utaniyoruz,seni cok seven annen" gibisinden bir mesaj aldim. Benden ilk kez ozur diledi. Tabi bu babam is bulana kadar surdu, sonrasi ayni tas ayni hamam.

ben lisedeyken olan bir kavgamizdan da bahsedeyim. Dogum gunumda ben bir yere gitmek istemiyordum, daha yeni annemle kavga etmistik ve kutlamak istemiyordum ve bu kavgaya sebep oldu her ciddi sorunda oldugu gibi. Bizimkiler kolumdan tutup beni bir restorana goturduler, sonra tum gece somurtmama taktilar ve akabinde cok buyuk bir kavga cikti. Kavgada babam kalp krizi gecirir gibi yapti, ben oldu saip evden kacip saatlerce babasiz kalmis olmanin acisini tattim. Eve donmeye cesaret ettigimde babamin annemle kanepede oturup beni bekledigini gordum. O gun bugundur ne zaman kavga etsek babam kalp krizi gecircek gibi yapar. Ben bu yuzden son bir kac senedir yaptiklari sacmaliklara sesimi cikaramadim ve aile bu hale geldi. Bu arada ben coktandir okuldan iyice sogmus durumdayim, her an sokakta kalacakmisim gibi geliyor,o yuzden ufak uafk isler yaparak para biriktirmeye calisiyorum. annem olacak o kadina anne demek istemiyorum. Bayramlarda falan kavga etmemek icin eve gitmiyorum. Kavgalarda annem beni o kadar asaglar ki, daha once hic kimseden duymadigim hakaretlere maruz kaliyorum ve ben okula dondugumda hic bir sey yokmus gibi arayip konusuyor. Sismanladigimdan tutun da kizlar tarafindan begenilmememe,salakligimdan tutun da beceriksizligime kadar her turlu hakareti duydum ben bu kadindan.

Su kalp krizi numarasindan sonra babami da affetmedim, kabuslarima girer,uyandigimda kendimi babasiz hissederim. Son zamanlarda aileme karsi durduk yere ofkelenmeye basladim, ya yaptiklari yada bana soyledikleri aklima gelip inanilmaz bicimde sinirleniyorum: Cevremdeki insanlarin bana bakmasindan farkettim ki kendi kendime konusuyorum. Ev arkadaslarim gece neden kufrettigimi soruyor, saba uyandigimda agzimdan cikan ilk laf kufurmus.

Artik kafami hic bir seye toplayamaz oldum, ne zaman ki ders calismak gibi ciddi bir ise kalkissam ailem aklima geliyor, sinirleniyorum ellerim titremeye basliyor sonra dalip gidiyorum.

Sonra farkettim ki anne baba dedigim bu kisilerle aramdaki tek iliski verdikleri 400YTL para. Onlari gormek istemem icin bir sebep bulamiyorum. Yani bir yerden aylik 400 lira sabit gelirim olsa onlara artik hic bir sekilde ihtiyac duymayacagim. Ama icimde bir de inanilmaz bir aile ozlemi var. Kazik kadar adam oldum, kiz arkadaslarimin anne babasiyla tanismak icin can atiyorum, yani sanki onlarin yeni anne-babam olacakmis gibi hissediyorum. Boyle iste. Su 400 lirayi keske vermeseler, kendimden git gide daha cok odun veriyorum ve oldugum yerde bitki gibi yasiyorum. Bu yasamdan kopmak istiyorum ama hic bir sey yapacak gucum de yok.
0
ohoo
(12.12.08)
hangi şehirde olduğunu söylersen sana iş bulunabilir belki, yardımcı olacak arkadaşlar olur diye düşünüyorum. nerede okuyorsun?
0
enola gay
(12.12.08)
@boilteau,

şimdi burayı foruma çevirmek istemem ama çok doğru söylüyorsun. kötünün kötüsünü görmeniz ve ona göre hareket etmeniz adına iki örnek vereyim:

1) Annemi 11, Babamı da 12 yaşında kaybettim. Birinci kaleyi kaybetmemin şaşkınlığı içinde 2.si'de gitti. Buna rağmen nasıl oluyorsa hayata sarılıp bugünlere kadar geldim. İyi sevgilim, işim var şeklinde uzatmayacağım ama insanı bu tür sorunlar yenilmez yapabiliyor.

2) Arkadaşımın babası (aile dostumuz) eşini senelerce aldattı ve sonunda batmak üzere olan dershanesinin borcunu çocuğunun üstüne verip evi terk etti. Çocuk 300 küsür milyarla tek başına kaldı.

insanın neler yaşayabileceğinin sınırı malesef ki yok. önemli olan bi nbc koruması olan hamamböceği gibi sorunların üstesinden gelebilmek.
0
enola gay
(12.12.08)
Allah kurtarsın diyeyim, aile gerçekten atsan atılmaz satsan satılmaz bi durum, bu konuda şanssızsan yapabildiğin kadar onlardan uzak durmaya çalışmaktan başka bir şansın yok.

Özel ders verebilirsin İngilizce biliyorsan. Ya da ortaokul - lise seviyesinde matematik - fizik artık ne biliyorsan o konuda ders verebilirsin. Aklıma ilk gelen şey bu ders verme olayı ama öğrenci de ha deyince bulamıyorsun, bulsan bile bir süre sonra bırakabiliyorlar. Düzenli ve garanti bir gelir değil yani.
0
joelskellington
(12.12.08)
Öncelikle Allah kolaylık versin hakikaten. Şimdi biz burada sadece sizin anlattıklarınız kadarını ve işin, sizin anlattığınız boyutlarını biliyoruz, dolayısıyla sanırım aileniz hakkında yorum yapmak bize düşmez. Sorunuz, sorununuz konusunda benim söyleyebileceğim; kendinizi sadece 400 YTL için ailenizle görüşmek zorunda hissediyorsanız bu parayı kazanabileceğiniz işler bulabilirsiniz. Yarı zamanlı olarak bir yerlerde çalışabilirsiniz, sanırım üniversitede okuyorsunuz, dersleriniz el veriyorsa part-time bi işe girin derim. Şimdi söyliyeceğim biraz tepki toplıyabilir belki ama bir süre daha, yapabiliyorsanız dişinizi sıkın derim. Bu süre zarfında da kendinize bir iş arayın, kafanızda da bu aile meselesini netleştirmeye çalışın. Boilteau'nun da dediği gibi ailelerimizi seçemiyoruz, ancak onların bizler için kurmuş oldukları düzende -en azından bir süre- yaşamak zorunda kalıyoruz. Kendi kararlarımızı alıp kendi yolumuza gidebilmemizin en önemli şartı da çoğu zaman ekonomik özgürlük oluyor. Mezun olduktan sonra sizin için pek çok şey daha kolay olabilir.
Ayrıyeten sizin bu durumunuz vasıtasıyla şunu da nacizane yazmak isterim ki hissettikleriniz çok normal. Hem bir aile özlemi içerisindesiniz, hem de kendi ailenizden soğumuşsunuz. Pek çok insan için aile, özellikle anne-babalar eleştirilmez olarak kabul ediliyor ve onları sevmek adeta bir mecburiyete dönüşüyor. Oysaki arada kan bağı olması bence insanların birbirlerini koşulsuz sevmelerini sağlamıyor. Çok insanca bir duyguyla hem bu sıcaklığa ihtiyaç duyup hem de beklediğinizi kendi ailenizden göremiyorsunuz. Umarım eşinizin ailesi size hayal ettiğiniz gibi bir aile sıcaklığı verebilir.
0
think martini
(12.12.08)
enola gay ve boilteau güzel şeylerden bahsetmişler. benim de sana tavsiyem anne ve babana tekrardan anne, baba ve bir aile olduklarını hatırlamalarını sağlayacak kitaplar yolla okusunlar. sonrasında iş bulma konusunda canını çok sıkma bulabilirsin, bir çok insanın ailesinde zaman zaman ekonomik batma durumları oluyor ama bu zamanlarda iradesini ve soğukkanlılığını koruyan insanlar gerçekten kendi geleceklerini çizebiliyorlar.

sana hiç tavsiye etmediğim bir şey var, bunu yapma tabi ama yine de muhattap olmak zorunda kalırsan ailenle, ve yine üstüne çok gelirlerse bence çak ikisine de birer tokat akılları başlarına gelebilir...
0
fedaialkolik
(12.12.08)
iş bul evet kesinlikle hatta yurt kur un kredisine başvur diyeceğim ama kesin alıyorsundur o yüzden sen iş bul ders verebilirsin olmadı cafe lerde ya da bar da falan garsonluk yapabilirsin haftanın belirli günleri cok yorucu olacaktır ama sen de demişsin kendin calıştığın zamanlar hayatnının en mutlu günleriymiş... ankara da benim bir arkadaşım bestekar sokaktaki barları tek tek dolaşıp haftad bi kaç gün calışmak istiyorum demişti gayet de iş ilanı olmamasına bakma sen de git sor.
0
sleep may be the enemy
(12.12.08)
Annem, baba tarafinin tum akrabalariyla kavgali, anne tarafindan akrabalarla da tartismasi sonucu onlar da uzun suredir misafirlige geldikleri yok. Gecen bayram da bu bayram da evde oturmuslar. Para harcamamaik ici oyle yaptik diyorlar ama bence ziyaret edecek kimseleri kalmadigi icin.


babam zeki adamdir, bazi zamanlar anlar gibi oldu beni ancak annem o zaman babamla kavga ediyor, babam bi kac kez beni korudu ama annemin cenesine dayanmak zor. En son kavgada annem iyice cirkinlesti, tum bunlari okuldaki basarisizligima mazeret olarak sundugumu iddia ediyor. Babamin kalp krizi numarasini hala atlatamadigimi anlatmaya calismam ise bos cabayla sonuclandi. "ne olmus yani" diyorlar ben israr edince numara olmasigini babamin orada kalp krizi gecirdigini iddia ediyorlar.

Oysa ki durum su, ben artik eskisi gibi degilim. Hic bir seyi yapamiyorum. Ne ders calismak ne de baska bir sey. Okuldan atilmak uzereyim ama bunu dert edemiyorum bile, tek korkum okuldan atilip o eve donme ihtimalim. Vizeler finaller geciyor ama ben hicbirini umursayamiyorum. Aklimda ailem var sadece. Kavgalar devamli aklima geliyor. Lisede Olimpiyat madalyasi aldigim bir alanda 1. sinif derslerini veremedim hala. Sabah uyandigimda hava kararana kadar bilgisayar basinda bekliyorum. Sanki zaman gecsin diye bekliyorm sanki. Derslere gidemiyorum. Hic bir sey yapamiyorum, hatta batak bile oynayamiyorum cunku o sirada aklimi kartlara veremiyorum.

Galiba zaman gecsin, ne olacaksa olsun diye bekliyorum. Anne ve babam tum varliklarini batirdiklarini gormezden geliyorlar. Babam isine gidiyor annem evde oturup is arar gibi yapiyor. Babam eve gelip yatip uyuyor. Bankadan konu acmaya calissam "biliyoruz" diyorlar bazen de kavga cikartiyorlar(benim yuzumdenmis tum bunlar, annem ben kucukken isten benim yuzumden ayrilmis o zamandan beri iyi bir is bulamiyormus) kendimi gectim 10 sene sonra bu insanlar ne yapacak bilmiyorum. Kendi adima zaten bir umudum kalmadi. Okuldan atacaklar ben mecbur eve donup lise zamanindaki kavgalara donecegim. Oyle olacagini biliyorum cunku yazin olan sey bu. Annem her hafta 2 tane buyuk kavga cikartiyor.
0
🌸ohoo
(13.12.08)
merhaba,

öncelikle zor bir durum ama içinden çıkılmayacak diye de birşey yok. kendin söylüyorsun okuldan atılırsan yine aynı ortama döneceğini, belki karşıdan demesi kolay gibi gelebilir de bu senin için bir motivasyon olmalı, kavgalı ortama girmemek için derslerine sarıl. "atılacağım nasıl olsa, umurumda değil" diyebilirsin şu anki ruh halinle ama sonradan pişman olacağın şeyler yapma derim. zor olacak ama birazcık kasmaya çalış, belki düzenli bir iş bulursan o 400ytl nin baskısı da olmaz üstünde. şehir ya da ünv. söylersen iş konusunda gerçekten yardımcı olabilecekler çıkar bence de. belki senin aklına gelmeyen çalışma imkanları vardır bulundugun yerde.
0
light beam
(13.12.08)
cevapların tamamını okumadım ama diyeceğim birkaç şey var. gerekçelendirmeyeceğim;

1. yok okulu dondur full time iş bul vs geç bunları. BİR AN EVVEL OKULUNU BİTİR!

2. ailenden nefret etme, affedilmez hataları olabilir ama onlardan nefret etme, klişe olacak ama anne baba çok farklı. onlara karşı hesabı kitabı bırakmalısın bazı şanslı çocuklar annelerine babalarına borçlu çıkarlar bu hesapların sonunda senin durumunda ise anne ve baban sana borçlu çıkabilirler ama bu hesabı yapmak, yapmış olmak ilerde çok acı verebilir insana. az görüş, yaz aylarında kendine bir iş bulmaya çalış, iş bulamasanda bir yerde gönüllü ol sabah çık evden akşam gir bir şekilde beraber yaşayın az paylaşın vs ama düzeni tutturun.
0
agk
(13.12.08)
aslında baban öncesinde normal bi adamdı, ama annen sürekli a$ağılaayarak onu da seni de sindirdi değil mi? bir benzeri bizim evde de var. allahtan ev hanımı ve eğitimi ilkokuldan ibaret. bu yüzden babamı ikna etmeye çalı$mak için aptalca $eyler iddia ediyor bize kar$ı doldururken; ama buna rağmen babamın inandığı oluyor. babanla konu$maya çalı$ derim. çünkü kan emen sülük gibi bi$ey bu. sürekli huzursuzluk çıkarma çabasında, ki ben evden ayrılabilmeyi göze alamıyorum da. buna gücün varsa, yani o gücü kendinde bulabiliyosan arkana bakmadan kaç derim. çünkü ya$anmadan bilinemeyecek bi$ey bu, her hakareti yiyip yine de suçlu kabul edilmek ki hayatta seni en çok sevmesi gereken ki$&ki$iler tarafından. bir i$ bul, kpssye gir, bankalar filan alıyo bazen eleman hep ara$tır bunları gir bi i$e ve onlara izini kaybettir. biraz acayip gelebilir dediklerim biçok ki$iye ama, çözümü sadece kaçmak için bi yol bulmak. ancak kaçmayı göze alırsan kurtulursun, ben pes ettim okuldan atılmamak için daha az dersten kalmaya çalı$ıyorum sadece.
bir de evcil hayvan al derim ku$ filan gibi -yurtta kalmıyosan- çünkü cidden enerji ve moral veriyolar insana.
0
ari maya
(13.12.08)
şu yazdığın yazıyı alıp ebeveynlerine göndermiş olsan öyle sanıyorum ki, sorununun üstesinden gelmen için ciddi bir adım atmış olurdun. sorunun diğer tarafı senin yaşadıklarından bile haberdar değilken burada 2-3 cümlene bakıp sana hazır çorba tadında cevaplar verecek insanlardan sihirli değnek beklemekte hatadır.
yaşam senin, aile de problem de...
madem ipler bu düzeyde koptu kopacak, onların kendilerini bir anda savunmalarına ve kavgaya mahal vermeyecek bir yöntem olarak ailene adam akıllı bir mektup yazıp şu olaylarını ve dahasını anlatmanı şiddetle salık veririm. ve posta ellerine ulaştığında, mektubunu tam anlamadan seni hemen arayacakları için, eğer mümkünse bir süre de telefonlarına çıkma felan.
kolay gelsin.
0
fempusay
(13.12.08)
anne ve babanın yaşadığı olumsuzluklar anlattıkların kadarıyla maalesef ruh sağlıklarını bozmuş görünüyor. ve tedaviye ihtiyaçları var. evliliklerinin ilk dönemlerinde, gençliklerinde elbette böyle değildiler. bir yuva kurmaya cesaret edip bunu başardıklarına göre ve de ikiside iyi mesleklere sahip olduklarına göre iyi ve başarılı insanlardı. dediğim gibi evliliği baltalayan en büyük etkenlerden biri maddi sıkıntılar. "iki gönül bir olunca samanlık seyran olu" lafları hikaye. iyiyi yapmaya çalışmışlar toparlamaya çalışmışlar ama karşılaştıkları sıkıntılar onları sağlıklı düşünemeyecek hale getirmiş. tavsiyem anne ve babanın olumsuz hareketlerinin bir hastalıktan ötürü olduğunu, özlerinde iyi insanlar olduklarını ama bu rahatsızlıkları sebebiyle mantıklı hareket edemediklerini düşün. maalesef ki sen tedavi görün desen kabul etmeyecekler büyük ihtimal. yaşadıkların senide üzmüş ve yıpratmış. iyi bir psikoloğa gitmeni tavsiye edicem ama maddi sıkıntı var. o yüzden güvenebileceğin, derdini dinlemekten bıkmayacak insanlara sıkıntılarını anlat. ve konuş. sıkıntılarını içinde biriktirme. gerekirse burada paylaş. reklam ajansları vs. var. buralara gidip cvni bırak. muhakkak anket, stand görevlisi vs. bir sürü iş oluyor. hafta sonları olsun, boş günlerin olsun çalışırsın. fast food firmalarıda olabilir. gidip cv doldur. bir üniversite kazanacak kadar zeki, becerikli bir insansın. özgüvenini kaybetme. birçok başarılı insanın geçmişine baktığında gençlik çocukluk yıllarında birsürü sıkıntı çektiklerini görürsün. bunlar seni güçlü kılar. ve inançlı birisen tavsiyem ve söylemim su olacak ,dünya imtihan dünyası. hepimiz hayatımızda birçok sıkıntı çekiyoruz. kimimiz eşimiz kimimiz ailemiz kimimiz çocuklarımızla ilgili sorunlar yaşıyoruz. en büyük dünya imtihanı aileyle olan ama. çünkü bizim tercihimiz değiller. allah kolaylık versin.
0
philosophia
(13.12.08)
ayrıca kariyer.net vs sitelerden çağrı merkezi ilanlarına bakabilirsin. insan kaynakları firmalarına cv. gönder, bırak. dönemsel olarak çağrı merkezi işleri olabildiği gibi, devamlı olarak özellikle akşam 6 dan 12-1 e kadar, gece çalışmak için eleman arıyorlar. okulunu gece etkileyebilir ama akşam olanlara başvurabilirsin. kendine yetecek kadar parayı bedensel olarak fazla yorulmadan kazanabilirsin böylece.
0
philosophia
(13.12.08)
(20)

İsim algısı

joelskellington
Efenim yıllardan beri merak ediyorum, ismim başkalarında ne tip bir izlenim uyandırıyor diye. Hani hepimiz biliriz isimlerin uyandırdığı iyi kötü bir izlenim vardır, Cansu kafamızda tiki bi resim çizerken Zeynep daha bi hanımefendi durur gibi. Ben kendi ismimi merak ediyorum, çok sık rastlanmadığı i
Efenim yıllardan beri merak ediyorum, ismim başkalarında ne tip bir izlenim uyandırıyor diye. Hani hepimiz biliriz isimlerin uyandırdığı iyi kötü bir izlenim vardır, Cansu kafamızda tiki bi resim çizerken Zeynep daha bi hanımefendi durur gibi. Ben kendi ismimi merak ediyorum, çok sık rastlanmadığı için genel bir algısı varmış gibi gelmiyor. Yani üzerinde fikir birliğine varılabilecekmiş gibi gelmiyor bana. Tanıdığım insanlara 'abi ismim nasıl sence' diye soramıyorum çünkü ismimin kişide yarattığı algıda benim bizatihi etkim oldukça yüksek oluyor doğal olarak. Yeni tanıştığım insanlara da ilk dakkadan 'ehe ismim nası ehe' de diyemiyorum komik oluyor. Size sormaya karar verdim ben de.

Ekrem ismi size nasıl bir tipi çağrıştırıyor sayın duyurulular? Bi anlatın yav.
0
joelskellington
(12.12.08)
ekrem, efendi bir isim gibi geliyor bana nedense :)
0
forumtrak
(12.12.08)
benim aklıma ilk bülent kayabaş geliyor. yıllar evvel bir filmde ekrem rolündeydi.

fragmanı: www.sinematurk.com&no=0
0
dreamkeeper
(12.12.08)
cansu ve zeynepe ek olarak (bkz: adi taylan olanlarin esmer ve yavsak olmasi) var mesela.

bence ekrem; yakışıklılık bakımından mı soruyorsun tip olarak onu bilmiyorum da, derslerinde falan çok başarılı(ya da çalıştığı alanda), muhabbeti iyi, efendi ve çok eğlenceli, laçka olmayan izlenimlerini yaratıyor bende ilk bakışta.
0
ymerdiveni
(12.12.08)
ağırbaşlı, içine kapanık, saçları hafiften dalgalı bir tip geliyor gözümün önüne :)
0
goodbyecruelworld
(12.12.08)
ekrem deyince benim aklıma evine bağlı haza beyefendi böle çantasının iki kolunu da sırtına takan kendi halinde biri :)
0
sevii
(12.12.08)
ekrem dediğin mülayim olur. yani birinin adı ha ekrem olmuş ha mülayim. ikisi aynıdır gözümde.
0
bordeaux
(12.12.08)
mahallede çocukluk arkadaşım ekremdi, bu isim hep onu hatırlatır, ipne, yavşak, üçkağıtcı, tembel, abisini bile dolandıran ama 30 yaşına geldiğinde tam zıttı mülayim bir tip olan bir adam, yani ekrem.
0
alchemistt
(12.12.08)
Operasyon müdürümüzün ismi olduğu için hafiften tırsarız :)
0
skahvecioglu
(12.12.08)
ekrem diyince aklıma dış görünüş olarak kumral, renkli gözlü biri geliyor nedense :).
karakter olarakta kibar, konuşması ve ses tonu düzgün, ağırbaşlı biri geliyor aklıma. genel olarak saygılı bir tip, saygılı bir kişinin ismiymiş gibi geliyor.
0
philosophia
(12.12.08)
"fakat deborah'ın yıllar geçtikçe bir ekrem olması" diyordu bay cingılbört bir seferinde, ordan bir çıkarım yapabilirsin belki.
0
coffee and cigarettes
(12.12.08)
aynen forumtrak'a katılıyorum, Ekrem çok efendi bi isim, kötülük gelmez Ekrem'den:)
0
quinza
(12.12.08)
ekrem biraz serttir, şaka kaldırmaz pek. etrafındaki cansuların zeyneplerin ağzından sık sık "ya ekrem hiç gelemez böyle şeylere" cümlesi duyulur. bunun yanında ekremin kalbi yumuşaktır. göbeğe hiç tahammülü yoktur. azcık göbeklenince hemen yürüyüşe başlar.
0
minguinho
(12.12.08)
hani küçük emrah ın bir filmi vardır bu filmde emrah babasının zoruyla hukuk fakültesine devam etmektedir ve yine babasının zoruyla katı kuralları sert bir pansiyonda kalmaktadır derken pansiyonda çalışan hatuna aşık olur falan filan
işte emrah ın bu filminde söz meclisten dışarı yavşak bi tip vardır emrah ın sınıftan arkadaşı işte bu çocuğu emrah ın çoğu filminde kötü karakter olarak işte bu vatandaşın bi filmde adı ekrem di nasıl sirayet etmişse zihnime yıllardır unutamadım ekrem deyince o dingil gözümde canlanır
esasında çok mülayim bir tip canlanması gerekirken
bu arada fotoğrafını koyucaktım bahsettiğim elemanın ama bulamadım
0
dr.ramiz
(12.12.08)
ekrem deyince aklıma ana okulundan bi arkadaş geliyo.çok esnek bi lavuktu çok iyi zıplardı.bi yavşaklık sezerdim onda.hep öyle kalmış ekrem ismi aklımda.
0
naithan
(12.12.08)
büyük ihtimalle kentli bir ailenin çocuğusunuz. ekrem ismi mutlaka şöyle kravat ceket filan gibi birşeyler gerektiriyor sanki. 35 yaşın altındaysanız ekrem muhtemelen dedelerinizden birinin ismi. ya da anneniz ekrem bora'ya hayranmış. kötü bir isim değil, sıradan değil, biraz yaşlıca ve cool bir imaj yapıyor. yani üstad o isimle küpeler, piercingler, dövmeler, uzun saçlar gitmez. efendi olmaya mahkumsunuz.
0
synick
(12.12.08)
merhaba ekremler!

öncelikle sizi tebrik ederim siz dünyada kazağın* en çok yakıştığı insanlarsınız. bana kalırsa siz kazak giymek için yaratılmışsınız. ama iyi anlamda.

ikinci olarak; saçlarınız erken ağaracak. fakat üzülmeyin, bu zaten karizmatik olan yapınıza daha da bir karizma katacak. çünkü önce kulaklarınızın üstü beyazlayacak ve böylece adeta bir kuliniy olacaksınız.

tabii kötü yanlarınız da yok değil. ekremseniz, biraz alman hesabıcı bir insan oluyorsunuz. yani bilmiyorum aslında, belki de en güzelidir bu. ortamlarda ne sizin başkaları adına hesap ödemesine izin veriyor, ne de başka birisinin size herhangi bir şey ısmarlamasına müsaade ediyorsunuz. çünkü ekremsiniz. ama iyi anlamda.

masa tenisinde başarılı olmanız sürpriz sayılmamalı. futbolda ise iyi bir seyircisiniz ve galatasaraylısınız. bazen otobüslerde giderken elinizdeki fotomaç'ı katlayarak okuyabilmeniz yan koltuğunuzdakileri hasetlerinden çılgına dönderiyor. yalnız 2009 mart-nisan ayları gibi özellikle göz sağlığınıza dikkat.

neriman'la mutlu bir beraberliğe yelken açabilirsiniz.


sizi çok seviyoruz ekrem.
0
oldu görüşürüz
(12.12.08)
bir de badi ekrem var tabii, benim aklima da o gelir.
0
atmacaged
(12.12.08)
tamamen tesadüf olsa da tanıdığım tüm ekremler efendi adamlardı.
0
deckard
(12.12.08)
direk edebiyat ogretmeni ismi.
0
fdegir
(13.12.08)
Ekrem kelimesinin anlamı tam olarak nedir, Ekrem arkadaş?
0
the bourgeois
(13.12.08)
(5)

aklımdan ne çıkarayım?

tearif
bugünlerde aklım feci dolu..fakat bayram tatili vesilesiyle biraz boş vaktim olacak ben de aklımı biraz boşaltayım dedim..ama neyi çıkaracağıma karar veremedim..işte aklımdakiler;1.emekli olmama daha yıllar var..memuriyetle nereye kadar..maişet derdi de diyebiliriz2.sağır bi kedim var..sürekli hayva
bugünlerde aklım feci dolu..fakat bayram tatili vesilesiyle biraz boş vaktim olacak ben de aklımı biraz boşaltayım dedim..ama neyi çıkaracağıma karar veremedim..işte aklımdakiler;

1.emekli olmama daha yıllar var..memuriyetle nereye kadar..maişet derdi de diyebiliriz
2.sağır bi kedim var..sürekli hayvanın peşinde gezmem gerekiyor..burnunun dibinde olsam bile arkası dönükse beni bulamıyor..kulaklık vs almayı düşünüyorum..çok yer kaplıyor
3.geçmiş zaman aşık olduğum biri var..öyle çok kütleye sahip değil..ama yer kaplıyor nihayetinde
4.anlamam etmem ama yine de trabzonspor şampiyon olur mu diye düşünmeden edemiyorum..frontal lobumu işgal etti
5.söylediğim yalanlar..bi arkadaşım hafızan iyi olmalı demişti yalan söyleyeceksen..ben de habire birikti tabii..
6.en iyi arkadaşım..şimdilerde konuşmuyoruz..ben bi süre görüşmeyelim dedim ama hemen arar sanmıştım..aramaması beynimi kemiriyor..yeri daraltıyor
7.koltuk takımı..diyorum ki şunları atayım..yerine köşe takımı alayım nasılsa tv karşısında uyuya kalıyorum..atsam mı atmasam mı ..dert işte
8.karşı komşu..sürekli beni izliyor..bugün yine bi listeyle geldi..kimseye kapıyı açmıyormuşsun falan dedi..börek ve zeytinyağlı dolma getirdi..börek dolma iyi de boş tabaklara ne koyulacak..kadını aklımdan çıkaramıyorum
9.arog a sinema bileti..adıma alınmış..bayramdan sonra gitmem lazım..gereksiz nezaketler..ya filmin ortasında çıkarsam korkusu.
10.istikrarlı bi şekilde solan çiçek..vitamin de verdim..düşünmekten kendimi alamıyorum..

şimdiden teşekkür ederim..
0
tearif
(06.12.08)
1,2,3,4,7,8,10..

Bunlar gereksiz geldi bana, dusunme, ya kendiliginden hallolurlar, ya da hic hallolmazlar yapabilecegin birsey yok
0
nooneatall
(06.12.08)
süper bi liste..
1.yi çıkarın bence çünkü bi kere başlamışsınız memuriyete, milli piyango veya miras gelmedikten sonra hangi güvence ile bırakacaksınız?
2.yi ben de yaşadım zamanında, kötü bi şey, kulaklık derken duyması için mi?öyle bi şey olduğunu bilmiodum..
3.herkes bundan muzdarip, bırakın gitsin...
4.olmaz,içiniz rahat olsun..
5.yalanınız çıkarsa çıksın ne olacak, bu kadar yalan söylüyorsanız bi insana onu önemsemediğiniz anlamına da gelir..
6.aynı durum,yapacak bi şey yok..eğer haksız olduğunuzu düşünüyorsanız gurur yapmayın, haklı yanlarınız varsa inat edebilirsiniz, kimse kazanmaz ama insan yapıyor..
7.dursun ya neden atılıyor?
8.pastaneden alın bi şeyler koyun, olmadı boş verin geri belki bu terbiyesizliğinizden sonra izlemeyi bırakır..
9.komik de olabilir, en kötü küçük ayrıntıları izler vakit geçirirsiniz..renkli bi dünya sinema..
10.budayın, güneşe koyun, olmadı vakti geldi demektir..yenisini alın, insanlar bile ölüyor, çiçek de ölebilir..
böyle işte, ben de kendi düşüncelerimi yazdım..
0
erostrada
(06.12.08)
kafanı gereksiz meşgul eden şeyler var anladığım kadarıyla, o yüzden bence aklından çıkarmaman gerekenleri yazacağım sana. böylesi daha kolay.

- kedinle ve sorunlarıyla ilgilen
- aşık olduğun kişiyle olma şansın varsa peşinden git, ama yoksa unut.
- yalan söylemeyi unut, dürüst olmaya gayret göster.
- en yakın arkadaşın hayatında sorun yaratmıyorsa iletişimi koparma
- karşı komşuna teşekkürlerini ilet, güleryüzlü ol
- arog'a git.
- çiçeğinle ilgili araştırma yap ve ona öyle davran.
0
trista
(06.12.08)
hepsini aklindan cikarip tatile cik
0
ermanen
(06.12.08)
6. şıktakinin sebebini merak ettim doğrusu. belki ben de bundan biraz muzdarip olduğumdandır. 10 yıllık arkadaşlığımı bitirdim. bir sevgili/eş gerçekten gerekli mi ? diye kendime sorduğumda "iyi bir dost, arkadaş, sıkıntım olduğunda yanımda olacak, estiğinde bir otobüse atlayıp başka şehre gidelim vs." dediğimde bana ayak uyduracak birisi olduğunda, sevgili/eş gibi birini gerçekten istemediğimi-gerekli görmediğimi anladım. bence birçok sıkıntının kaynağı hayatında bu şekilde sırtını dayayabileceğin birinin olmaması. küçük sıkıntılar ama ne kadar canını sıktığını ve kafanı meşgul ettiğini anlayabiliyorum.
0
philosophia
(06.12.08)
(10)

lock stock and two smoking barrels filminin girişinde çalan şarkı

philosophia
orijinal soundtrack albümünden dinlememekle beraber, internetten indirdiklerim arasında bulamadığım parça malesef. "git orijinal albümü al" demeyiniz çünkü bu konuda da birçok kişiden çeşitli kehanetler duydum, "parça almümde de yokmuş " diye.filmin ilk girişinde çalıyordu, yanlış hatırlamıyorsam f
orijinal soundtrack albümünden dinlememekle beraber, internetten indirdiklerim arasında bulamadığım parça malesef. "git orijinal albümü al" demeyiniz çünkü bu konuda da birçok kişiden çeşitli kehanetler duydum, "parça almümde de yokmuş " diye.
filmin ilk girişinde çalıyordu, yanlış hatırlamıyorsam filmin sonunda da çalıyordu. şarkı ismini bilen var mı acep ?
0
philosophia
(05.12.08)
Emin degilim ama Ocean Colour Scene'dan Hundred Mile City olabilir.

O kismin bir klibini bulsam izleyip/dinleyip emin olacagim ama Youtube'da bulamadim kisa bir aramayla.
0
wpi
(05.12.08)
o parça değil malesef.
0
🌸philosophia
(05.12.08)
www.youtube.com

burada çalan şarkı mı?
0
kisisel bir ileti yaz
(05.12.08)
maalesef değil ilk filme girerken çalan şarkı. görüntü başlamadan önce. ska films yazısıyla beraber çalan şarkı. filmin çeşitli bölümlerinde de çaldığı için film şirketinin şarkısı diye düşünmedim ? (yanlış hatırlamıyorsam tabi)
0
🌸philosophia
(05.12.08)
az önce elimde bulunan filmin divx'ini açtım. Ama bahsettiğin yerde bir müzik yok hatta ses bile yok bendeki filmde. Direk konuşmalar başlıyor.
0
allezz
(05.12.08)
polislerin kovaladığı sahnede çalan şarkı hundred mile city'den ocean colour scene adlı parça dinledim de diyorum
0
yuto
(05.12.08)
"ilk filme girerken çalan şarkı. görüntü başlamadan önce. ska films yazısıyla beraber çalan şarkı." (philosophia)

ilk 25sn,

www.zshare.net (streaming)
0
free spirit
(05.12.08)
free spirit in linkini verdiği müzik. evet işte o :) teşekkürler yardımcı olmaya çalışan herkese. tabi bu şarkının ismi, mümkünse kendisini istiyorum. yuto senin gönderdiğin linktekileri de indiriyorum. umarım uzun hali vardır içinde. bu müzik filmin diğer bölümlerinde daha uzun çalıyor diye hatırlıyorum sanki ? filmi tekrar izleyeyim en iyisi.
0
🌸philosophia
(05.12.08)
aa evet ben de bu şarkıyla gaza gelip albümü indireyim dedim ama yok albümde.
bu dediğin şarkı da filmin içinde uyuşturuculu evi bastıktan sonra eleman kıza bir tane vuruyor ya ondan hemen sonra çalıyor
0
yuto
(06.12.08)
ben de indirmeye çalışmayayım o zaman :( dvd den ses ayırma programları var. film dvd sine ulaşıp tekrar deneyeyim. ya da elinde mevcut olan melek ruhlu arkadaşlar yapıp gönderirse harika olur :)
0
🌸philosophia
(06.12.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.